AÇILIŞ KONUŞMASI Alexandra Billinghurst Burada Boston`da

Transkript

AÇILIŞ KONUŞMASI Alexandra Billinghurst Burada Boston`da
AÇILIŞ KONUŞMASI
Alexandra Billinghurst
Burada Boston’da sizlerle beraber olmak hakikaten çok heyecan verici. Stefano ve ben birlikte
çalışmaya başlayalı iki yıl oldu ve bu çok inanılmaz bir deneyim. Şu kadarını söyleyeyim; çok
yoğun fakat bir o kadar da değerli ve üretici bir çalışma yürütüyoruz.
Dünyanın dört bir yanından psikanalist ve adaylarla çalışmak ve tanışmak büyük bir zevk.
IPA’nın görevi, psikanaliz hakkındaki bilgiyi yaygınlaştırmak, psikanalizi bir bilim olarak -hem biz
bireyler için hem de bütün bir alan için- desteklemek ve teşvik etmek ve yeni psikanalistlerin
aramıza katılmalarına önayak olmaktır. Geçtiğimiz iki yıl içinde, özellikle bu kongre için yapılan
hazırlıklarda, iletişim konuları ile ilgili çalışırken ve Uluslararası Yeni Grupların (ING) önemli
misyonuyla birlikte, somut olarak bizzat ilgilendiğim konu bu oldu.
Ve işte sonunda kongre bu noktaya geldi! Stefano’yla benim çok pahalı olmayacak ve rahat ve
ilham verici bir yerde buluşup fikir alışverişinde bulunabileceğimiz bir kongre organize etme
hayalimiz vardı. Bir çeşit kampüs havası yaratmak gibi. Hayalimizin ilk kısmıyla ilgili -yani
masrafları düşük tutmak kısmı- pek başarılı olduğumuz söylenemez ve evet arzu ettiğimizden
çok daha pahalı oldu. Ancak ABD’de bu kadar büyük bir kongre organize edince karşılaştığımız
gerçek bu oldu. Yine de inanın masrafları düşük tutabilmek için elimizden ne geliyorsa yaptık ve
kayıt ücretleri kısmen de olsa sübvanse edildi.
Ancak ikinci nokta ile ilgili olarak burada, Boston’un konukseverliği eşliğinde ve böylesine güzel
bir yerde, bulmak istediğimiz atmosferi yaratmayı başardığımızı düşünüyorum. Program
komitesine, Broomhills çalışanlarına, Geber ve Reusch ile Yerel düzenlemeler komitesine
yürekten şükranlarımı sunuyorum.
Ve elbette şimdi her birimize düşen iş, birbirimizle tanışmak, paylaşmak, birbirimizden
öğrenmek ve birbirimize ilham vermek olacak.
Geçtiğimiz sene içinde ve kongreye birkaç ay kala Boston grupları hakkında çokça konuştum.
Şimdi bu gruplardan bahsetmek, ona ulaşamayacak olan çocukların önünde şeker sallandırmaya
benziyor çünkü eğer Boston gruplarına yazılmadıysanız artık katılamıyorsunuz. Ancak tabii şunu
söylemek isterim ki 20 Boston grubumuz var ve bu gruplar kongreden önce online olarak iletişim
halindeydiler ve şimdi de her Ana oturumdan sonra toplanacaklar. Her bir grup kendi kişiliğini
edinmiş görünüyor. Şimdi burada, kongrede üç gün boyunca daha samimi bir çerçevede
konuşabilmek için kendi odalarına sahip olabilecekler. Boston Grupları IPA Kongresi için yeni bir
fikirdi ve işlerin nasıl gideceğini hakikaten çok merak ediyorum.
Son iki yıl boyunca Boston Program Komitesi’nde Sergio Nick’in başkanlığında, Avrupa temsilcisi
Dieter Burgin, Latin Amerika temsilcisi Claudia Borenstein, Kuzey Amerika temsilcisi Harriet
Bassechets ve IPSO’yu temsilen Marco Posadas’ın yer aldığı muhteşem bir ekiple çalışmanın
keyfini yaşadım. Sadece çalışkan, zeki ve yaratıcı değil, aynı zamanda çok samimi ve esprililer de.
Birlikte gerek yüzyüze gerekse, online olarak çok güzel zaman geçirdik.
Burada Boston’daki son toplantımız oldukça maceralı geçti çünkü ekibin bir bölümü devasa bir
kar fırtınası sebebiyle erken ayrılmak zorunda kaldı, bugün bunu hayal etmesi biraz zor. Sizinle
çalışmayı özleyeceğim! Şimdi önümüzdeki programa bakıyorum da, bence bu çalışmanın sonucu
şahane olmuş. Program hakkında daha detaylı bilgiyi Sergio verecek.
Stefano ve benim temel hedeflerimizden biri de IPA’yı, üyelerine yakınlaştırmaktır.
Farketmişsinizdir, iş toplantısı(business meeting) ile aynı saate hiçbir etkinlik koymadık çünkü
bütün üyelerimizi orada görmeyi umut ediyoruz. İsmi biraz kuru ve sıkıcı gelebilir ancak bu
toplantı, örgütlenme düzeyinde neler olduğunu duymak ve buna dair fikir ve düşüncelerimizi
paylaşmak için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Bu sene yeni bir gelenek başlatarak 2013 Prag Kongresinden beri IPA’ya katılmış herkesi burada
ağırlıyoruz. Bir başka yenilik Video Ödülü’nün verilecek olması. Robert Wallerstein’ı andığımız bir
etkinliğimiz de olacak. Bu etkinliklerin her ikisi de herkese açıktır ve iş toplantısının başında
gerçekleşecektir. Dolayısıyla lütfen bize katılın!
Kongrenin teması “Değişen Dünya”.
Değişen bir dünyada yaşıyor olmamızın da kongremiz üzerinde etkisi var. Sanırım çoğumuz için,
uluslararası kongrelere gitmek, klinik meseleler hakkında memleketlerimizde yapmamızın
mümkün olmadığı bir şekilde konuşma fırsatı yakalamak anlamına geliyor. Ancak değişen
dünyalarımızda, cep telefonlarımızdaki ses ve görüntü kayıt olanaklarıyla anında iletişim
sağlayabiliyor, sosyal medyanın baştan çıkarıcılığı karşısında mahremiyetimizi feda edebiliyoruz.
Bu yönüyle kongre artık eskiden olduğu kadar güvenli bir yer değil.
Gizlilik, mesleğimizin merkezinde yer alır. Görüşme odalarımızda söylenenlerin orada kalacağını
bilmektir ve psikanaliz, bir araç olarak gücünü buradan alır. Hastalarımızın güvenini kazanmak ve
dört duvarından sızdırmayan bir oda yaratmak bu şekilde mümkün olur.
Aynı zamanda, bilimin ilerlemesi için teorik paylaşıma, klinik paylaşamın da eşlik etmesi gerektiği
paradoksuyla karşı karşıyayız. Bana kalırsa çoğumuzu ilerleten ve düşünüş tarzımızı geliştiren şey
klinik malzemedir. Kongre esnasında kayıt almak elbette kesinlikle yasaktır. Geçtiğimiz kongrede
gizliliği korumak için bazı seanslar sadece üyelere açık tutulmuştu. Bu defa seansları kapalı
tutmamayı tercih ettik. Bunun yerine, her odada klinik seanslara dair gizliliğin korunacağına dair
imzalanacak formlar olacak.
Ancak gizlilik meselesinin genel olarak gerçekten altının çizilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir
bakıma bence bunun zaten hep geçerli bir durum olduğunu varsayıyoruz ama aslında sürekli
akılda tutulması ve tazelenmesi gereken bir mesele – tıpkı etik gibi. Ve gizlilik, değişen
dünyamızda yeni teknolojisi ve iletişim araçlarıyla düşünemediğimiz bir şekilde zorlanabilir.
Örneğin e-posta kullanımında olduğu gibi. E-posta göndermek çok kolay, pekçok hastamız bu
postanın başkalarına ne kadar görülür olduğunu düşünmeden bize yazabiliyor.
Ancak bence mahrem bir odaya sahip olma hakkı ve bunun önemi ve değeri, hastalarımıza da
aktardığımız bir bilgi olmalı.
Daha önce de söylediğim gibi, IPA’nın görevlerinden biri de psikanaliz hakkındaki bilgiyi
yaygınlaştırmaktır. Bunu yapmanın yollarından biri websitesini kullanmaktır ve burada Romolo
Petrini başkanlığındaki websitesi komitesinin siteyi yeniden yapılandırarak şahane bir iş
çıkarttığını belirtmek istiyorum. Websitesi için söze gerek yok, eğer henüz yapmadıysanız
hepinizi siteyi ziyaret etmeye davet ediyorum.
Ayrıca başkanlığını Prudy Gourgechon’ın yürüttüğü Üyeler arası İletişim Hizmetleri Komitesi’nin
(Member Communication Services Committee) çalışmalarından bahsetmek istiyorum. Yakında
faaliyete geçecek olan IPA Kaynak Destek ve Kamuyu Bilgilendirme Kütüphanesi’ni görmek için
sabırsızlanıyorum. Komite bu kongrede ayrıca dikkatinizi çekmek istediğim üç atölye düzenledi:
Bir Ses Bulmak: Websiteleri ve Bloglar
a. Medya Eğitimi
b. Kamusal Entellektüeller olarak Psikanalistler/Twitter
İletişim alanını yeniden düzenlerken, başkanlığını Angela Mauss Hanke’nin yaptığı İmaj Çalışma
Kolu (Image Task Force) dediğimiz yeni bir yapılanmaya gittik. Burada amacımız psikanalizin
başkaları tarafından nasıl görüldüğünü anlamaya çalışmak ve psikanaliz imajı yaratırken neler
yaptığımız üzerine düşünmek oldu. Çalışma Kolunun çalışması çok ilginç ve bu konu hakkında
daha fazla bilgiyi PSİKANALİZİN IMAJLARI (IMAGES OF PSYCHOANALYSIS) panelinde
bulabilirsiniz.
Bunların dışında başkanlığını David Szydlo’nun yürüttüğü Kamuyu Bilgilendirme Komitesi ( Public
Information Committee) kuruldu. Henüz çok yeni bir çalışma ancak şimdiden IPA’nın psikanalizin
halka – yani gelecekteki hastalarımıza ve gelecek psikanalist kuşaklara- daha ulaşılabilir olması
için neler yapılabileceğine dair fikirler çıkarmaya başladı bile.
Elbette derneklerin (kendi dillerinde ve kendi kültürlerine duyarlı bir biçimde) kendi
yürütebilecekleri çalışmaları biz onlar adına yapmamaya çalışıyoruz ama psikanalizi daha etkin
bir biçimde teşvik edebilmek için kaynak ve olanakları sağlamak istiyoruz.
Alejandro Nagy’nin başkanlığını yaptığı Sosyal Medya Çalışma Kolu’nun (Social Media Task
Force) yürüttüğü çalışmanın amacı tam da bu. Facebook ve Twitter gibi sosyal medya alanları
bazı kültürlerde diğerilerinden daha yaygın olarak kullanılıyor olsa da bu yeni araçların kitle
iletişimi için sunduğu olanakları görmezden gelmek akıllıca olmazdı. Dolayısıyla Çalışma Kolumuz
farklı sosyal medya alanlarında denemeler yapmakta ve çoğumuza çok yabancı görünse de
çocuklarımız ve torunlarımız için kişisel ve sosyal hayatlarının parçası haline gelmiş olan
yollardan hangilerinin bizim için en uygun olduğunu araştırmaktalar. Ve elbette bu başlık,
değişen dünyaya dair uygulamalı bir örnek sunması nedeniyle konuyla çok ilgili görünüyor.
Yakın bir çalışma yürütmekten mutluluk duyduğum bir başka alan ve komite ise Maria Teresa
Hook’un başkanlığını yaptığı Uluslararası Yeni Gruplar (International New Groups- ING) oldu.
Dediğim gibi IPA’nın amacı yeni psikanalistlerin doğumunu desteklemektir. Psikanalizin
modasının geçmiş olduğuna dair çok fazla şey söyleniyor ve bazı alanlarda diğer terapötik
biçimlerin daha moda olduğu doğru da olabilir ancak psikanalize yönelik, özellikle de Doğru
Avrupa ülkelerinde, Asya’da, Latin Amerika’da ve Orta Doğu’da hakikaten çok güçlü bir ilgi var.
Bazılarınızın IPA’nın yeni bölgelerde çalışma yürütmek için uğraştığına dair kanınız olabilir ama
gerçekte durum bunun tam tersi. Yönetmeliğe göre bir grup yeni bir psikanalitik dernek kurmak
istediğinde ING’nin bunu değerlendirmesi gerekiyor. Dolayısıyla aslında onlar bize başvuruyorlar.
IPA’yı yeni bölgelere götüren psikanalize dair bu açlık ve heyecan oluyor.
Yeni çalışma gruplarıyla çalışmak üzere görevlendirilmiş kişilerin sorumlulukları çok büyük, çok
önemli ve karmaşıktır. Bu sadece psikanalizi öğretmek, psikanalitik düşünme tarzını aktarmak ve
psikanalitik bir kimlik yapılandırılmasına destek olmak demek değildir. Çalışma grubunun farklı
unsurlarıyla, bir yönetim kurulu, bir formasyon komitesi, etik komitesi, bilimsel komitesi ile
dernek kurmasına da yardımcı olmanız gerekir. Kural ve yönetmeliklerin tam anlamıyla
demokratik bir yapılanmayı mümkün kılacak şekilde koyulması gerekir. Bu başlı başına karmaşık
bir iştir. Ondan sonra da yerel kültürü anlamanız ve bu yerel kültürün, onun tarihinin, rejiminin,
yani yerel dış gerçekliğin, iç gerçekliği, grubun dinamiklerini nasıl etkilediğini anlamanız gerekir.
Aynı zamanda destek komitesinin (sponsoring committee) grup dinamikleri üzerinde ve destek
komitesinin kendi içinde nasıl dinamikler oluştuğuna dair düşünebilecek bir konumu koruması
gerekmektedir.
Bunun anlamı çok güçlü bir duygusal baskının ve çalışma grubundaki üyelerin aktarımının
ortasında, üçüncünün konumunda kalabilmektir.
Sponsor olarak kendinizi değil IPA’yı temsil ettiğinizi ve bu yeni gruba IPA kültürünü aktarmanız
gerektiğini unutmamanız gereklidir.
Sanırım Stefano ve benim bu grup ve örgütlenme dinamiklerine ne kadar önem verdiğimizi
duyabiliyorsunuzdur. Bu, çalışmamızla da çok ilgilidir ve ING’nin de çok ciddiye aldığı ve etkin bir
şekilde üzerinde çalıştığı bir konudur. Grup dinamiklerinin çalışma grubunun çalışmasını nasıl
etkilediğine dair anlayışımızın sponsorlara ve çalışma grubunun üyelerine aktarılması çok
önemlidir.
Sponsorun, ING Komitesinden alınan destek ve bilgi aktarımına dair rolün karmaşıklığı büyük
önem taşır. ING sponsorlarla kişisel toplantılar yaparak deneyimlerini dinlemeye ve her bir
çalışma grubuna dair bir fikir edinmeye çalışmakta aynı zamanda sponsorlar arasında bağlantı
kurarak deneyimlerini paylaşabilmelerini sağlamayı hedeflemektedir.
ING komitesi şahane bir çalışma yürütüyor, komitenin her bir üyesine ve bu önemli çalışmaya
kendi zamanlarını ayıran sponsorlara teşekkür etmek istiyorum.
Bütün bu çalışmaların sonucunu da şuradan anlıyoruz:
Tayvan Psikanalizin Gelişimi Merkezi (The Taiwan Centre for the Development of
Psychoanalysis) artık Tayvan Çalışma Grubu oldu.
Türkiye Çalışma Grubu artık Psike Aday Dernek oldu.
Minas Gerais Psikanalitik Çalışma Grubu (Belo Horizonte, Brezilya ) artık Aday Dernek oldu.
Psikanalitik Araştırma ve Formasyon Derneği SPRF (Paris) artık Tam Üye Dernek oldu.
Moskova Psikanaliz Derneği artık Tam Üye Dernek oldu.
Sırbistan Psikanaliz Derneği artık Sırbistan Psikanaliz Geçici Aday Derneği oldu.
Geçtiğimiz yıl içinde Japonya, Çin ve Hindistan’a giderek orada psikanalizin durumunu görme
şansını yakaladım. Asya’da hem eski hem de yeni dernekler ile kurulma aşamasında olan
dernekler var. Oradaki psikanalitik çalışmaları görmek ve Asya’daki meslektaşlarımızla tanışmak
çok güzeldi.
Eğer yeni bölegelerdeki gelişmeleri merak ediyorsanız bu konuda üç panel gerçekleşecek.
Psikanalizin Yeni Ülkelere ve Yeni Kültürlere Açılması: Doğu Avrupa, Latin Amerika ve Çin’den
Bakış (Douglass Room - Westin)
Değişen Dünyada Yaşamak: Psikanalizde Skype Kullanımı üzerine Düşünceler. (Lighthouse 1
Room – Seaport)
Asya Bağlamında Psikanalizin Gelişimi. (Lighthouse 2 Room – Seaport)
Daha önce de belirttiğim gibi şimdi birbirimizle tanışma, paylaşma, birbirimizden öğrenme ve
birbirimize ilham verme şansını kullanma zamanı. Stockholm’den ayrılmadan önce çok heyecanlı
genç bir öğrenciyle sohbet ettim. Bu öğrenci çok heyecanlıydı çünkü artık aktarım karşıaktarımın ne demek olduğunu gerçekten anlamaya başlamıştı. Onun mutlu heyecanı bana bu
alana ilk girdiğimde yaşadığım heyecan ve coşkuyu hatırlattı. Şimdi, önümüzdeki günlerde işte
böyle bir heyecan ve merakı bulabilmemizi umut ediyorum.
Çeviren: Evrem Tilki

Benzer belgeler