Stoke Newington`da Korkutan Irkçılık

Transkript

Stoke Newington`da Korkutan Irkçılık
telgraf.co.uk
Carşamba,
31/12/2014
Stoke Newington’da
Korkutan Irkçılık
Toplumumuzun da yoğun yaşadığı Stoke Newington
bölgesinde Yahudilere ait 27 araç ve birçok eve
Yahudi karşıtı slogan ve semboller yazıldı.
Evlerin duvarlarına ve onlarca arabanın üzerine
nefret içerikli sloganlar ve Hitler sembolü olarak
hafızalarda kalan Swastika sembolünü çizen
ırkçı saldırganlarla ilgili polisin araştırması
devam ederken, toplumun birçok kesiminden
olaya tepki geldi.
Sayı
HAFTALIK HABER GAZETESİ
449
Kaçak İçki Ve
Sigara Satan
İşletmelere Yönelik
Operasyonlar Arttı
Belediyeler ve vergi dairesi (HMRC)
kaçak içki ve sigara satan işyerlerine
yönelik yürüttüğü operasyonlara hız
verdi. Operasyonlar toplumumuzun
yoğun olarak yaşadığı Hackney,
Haringey, Enfield ve Waltham Forest’ta
bulanan birçok işyerine yapılan
operasyonlarda çok sayıda işletmenin
ruhsatı iptal edildi.
Ruhsat sorunlarına ilişkin davalara bakan, London
Solicitors ortaklarından, avukat Ömer Kahraman,
2003 Ruhsat Yasası çerçevesinde, belediyelere ruhsat iptal etme yetkisinin verildiğini belirtti. Belediyeler,
kaçak içki ve sigara satıldığı tespit ettiği işyerlerininilk suç olsa da, ya da az sayıda ürün ele geçirilse bileruhsatlarını komite kararı sonucunda iptal edebilirler.
Haberin devamı sayfa 7’de
Kahraman, belediyelerin kaçak içki ve sigara satışını
tespit ettiği işyerlerine üç ayrı caydırıcı yaptırım kararı
alabileceklerini belirtti: ruhsatın tamamen iptali; üç
aylık bir süreye kadar ruhsatın askıya alması; ruhsat
koşullarının ağırlaştırması, örneğin yasal satış yapmaya ilişkin kurslara gidilmesi, her ürünün faturasının
bulundurulup, belediyeye verilmesi, gibi idari koşullar.
Haberin devamı sayfa 4’te
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
2
Maraş ve Roboski katliamları Londra’da anıldı
mecesinden çıktığını hatırlatan Şeker, 3 Ocak
1979 tarihli belgenin içeriğinde yer alan bilgileri paylaştı; ‘Kahraman Maraş olayı MİT’in
müşterek planlamalarıyla çıkarılmıştır. Türkeş
Maraş olayını rahatlıkla tertip ettirmiştir. Mit
olayın içinde olmasaydı Maraş’tan her türlü
istihbaratı aylar evvel alır ve olayın zuhur etmesine meydan vermezdi.’
Maraş katliamı etnik soykırım
amaçlı bir devlet operasyonudur
Maraş katliamının 36, Roboski katliamının 3’üncü yıldönümü
vesilesiyle başkent Londra’da bir anma etkinliği düzenlendi.
Kürt Toplum Merkezi’nde ‘Maraş’tan Roboski’ye Unutmadı
Unutturmayacağız’ adı altında yapılan anmada, Türk devletinin
kendi karanlık geçmişiyle yüzleşme çağrıları yapıldı.
Britanya Demokratik Güçbirliği Platformu
tarafından organize edilen anma etkinliğine, Mehmet Şeker, Aziz Tunç, Ahmet Güven’in yanı
sıra Roboski’den Ferhat Encü skype üzeri programa katıldı. Maraş katliamının bazı mağdur
ve tanıkları da anmada birer konuşma yaparken,
Almanya’da yaşayan Hozan Temelli adlı Kürt
şair anmada iki tane şiir okudu.
Maraş ve Roboski’de yaşamını yitirenlerin
yanında Kobane ve Şengal’de yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan
anma
Maraş katliamı unutulmaz adlı belgesel gösterimi ile devam etti. Belgesel gösteriminin
ardından ilk konuşmayı Maraş katliamının
tanıklarından da olan araştırmacı Mehmet Şeker
yaptı. Maraş’ın coğrafik ve demografik yapısıyla
ilgili genel tekniki bilgiler verdikten sonra
Maraş katliamında, resmi rakamlara göre 111
Maraş katliamını konu alan ‘Maraş Kıyımı’
ve ‘Beni Sen Öldür’ adlı kitapların yazarı Aziz
Tunç ise Maraş katliamının, etnik arındırma ve
soykırım amaçlı bir devlet operasyonu olduğunu
ifade etti.
Tunç konuşmasında şunları belirtti; ‘‘Maraş
ve Roboski katliamı gibi, yaşanan tüm katliamlar devletin siyasal operasyonlarıdırlar. Siyasal egemen devlet yönetmek durumunda
olduğu toplumları yönetmekte acze düştüğü
zaman bu katliamları değişik formatlarda
gerçekleştirmektedir. Hem Maraş, Hem de Roboski katliamlarının üstü örtüldü. Maraş katliamı
bir Kürt katliamıdır, Alevi katliamıdır, Solcu
katliamıdır şeklinde kategorileştirmeye gerek
yok, Devlet ne Kürtlüğümüzü, ne Aleviliğimizi,
ne de solculuğumuzu tasnif etmeden koşulları
olduğunda bizi öldürebiliyor.’’
Maraş, Roboski katliamları ve 19 Aralık
operasyonlarında yaşamlarını yitirenleri anarak
başlayan yazar Ahmet Güven, Osmanlı ve
Cumhuriyet tarihi boyunca Alevilere yönelik
sürdürülen baskı ve zulümlere değindi.
Güven’in konuşmasından sonra Kaşanlı köyleri adına Rüstem Özdemir bir konuşma yaparak,
katliamda yaşamını yitirenleri andı. Katliamda
annesini kaybeden, ve katliam yaşandığında 5
yaşında olan konuşma ve duyma yetisini kaybeden Dilek Boz işaret diliyle duygularını anlattı.
Yasımız devam ediyor
kişinin öldürüldüğünü, 1000’den fazla kişinin
yaralandığını, 552 ev ve 289 işyerinin yakıldığını
ve katliam sonuncunda binlerce ailenin göç
ettirildiğini ifade etti.
Katlim MİT ve MHP tarafından
gerçekleştirildi
Katliamın belgesinin Bülent Ecevit’in çek-
Bir süre önce çekilen ‘Gidenlerin Ardından’
adlı belgesel gösteriminin ardından Roboski’den
programa skype aracılığıyla katılan Ferhat Encü,
Roboski’deki son durumu anlattı.
Encü şunları belirtti; ‘‘Halen acılarımız ilk
günkü gibi tazedir. Köyde hiç bir şey eskisi gibi
değil. Yasımız halen devam ediyor. Belli olan
failler hakkında hiç bir şey yapmamanın yanında
bizim yürüttüğümüz adalet mücadelemizde dahi
bize sürekli sıkıntı çıkartmaktadırlar.’’
Davanın yasal gidişatını da eleştiren Encü,
tüm engelleme ve baskılara rağmen adalet
arayışlarının devam edeceğini belirtti.
HAFTALIK
HABER
GAZETESI
ROJNAMEYA
NÛÇEYAN A
HEFTANE
Editör
Alaettin Sinayiç
[email protected]
Muhabirler
Esra Türk
Erem Kansoy
[email protected]
Grafiker
Yüksel Adıgüzel
[email protected]
Yayın Sahibi
Tel News Ltd.
Adres
33 Dalston Lane
London
E8 3DF
Telefon
0207 9230 838
0742 9481 490
Web
www.telgraf.co.uk
Reklam
[email protected]
Soru ve görüşleriniz:
[email protected]
BÜYÜK
REKLAM
KAMPANYASI
Kürt ve Türk toplumuna
ulaşmanın en iyi yolu
Tüm reklamlarınızda
%30 indirim
Yeni yıl
kutlamalarınızda
%40 indirim
Tüm seri ilanlarınız
ÜCRETSİZ
www.telgraf.co.uk
[email protected]
07429481490 | 02079230838
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
Yeni yılın sağlık, huzur, mutluluk ve başarı
getirmesi dileğiyle, yeni yılınız kutlu olsun.
3
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
4
Baş sayfadaki haberin
devamı...
Haber: Esra Türk
Kaçak İçki ve Sigara Satanlar
Ruhsatlarını Kaybediyorlar
Son dönemde, Waltham Forest
belediyesi ruhsat iptal etme yetkisini daha sık kullandığı görülüyor.
Waltham Forest belediyesinde,
Şubat ayında 50 işyerine yapılan
arama sonucunda, beş dükkanın
lisansı belediye tarafından iptal
edildi. Dükkanların birinde 90 litre şarap, 14,080 sigara ve 0.9 kilo
tütün ele geçirildi; diğer bir dükkan
da ise 84 litre şarap ve 0.35 kilo
tütün ele geçirildi.
Belediye yanı sıra, gümrük ve
vergi dairesi, HMRC, işyerlerine
yaptıkları aramalarda, faturasız,
yani vergisi ödenmeyen ürün veya
sahte ürün bulursa, işyerinin sahibi
mahkemeye çıkartılıp hapis cezası,
para cezası ya da kamu hizmeti
cezası alabilir. Mahkemede suçlu
bulunan kişinin siciline bu ceza
işlenir ve, örneğin, öğretmenlik yapamaz, taksi ruhsatı alamaz.
İşletme
sahiplerinin
ruhsat yasalarına dikkat etmeleri
gerektiğini belirten, Kahraman
şöyle konuştu: ‘‘Kaçak sigara,
ya da vergisi ödenmeyen içki
satışından, kısa vadede yapılan kar,
yakalandığınız taktirde size çok
daha büyük zarar verir. Kesinlikle
bu riski almanıza değmez. İçki satma ruhsatınızı kaybederseniz, yasal
olarak yaptığınız içki ve sigara
satışının kaybı işyerinin yüzde 60’a
kadar ciro kaybetmesi anlamına gelebilir. Bu da işletmenin karlılığının
ve değerinin düşmesi anlamına gelir. Bunun yanında, eğer mahkemeye verilirseniz, kriminal suç
işlemiş olursunuz ve siciliniz zedelenebilir.’’ Belediye bir işletmenin ruhsatını
iptal ederse, o işletmenin 21 gün
içerisinde itiraz etme hakkı bulunuyor. Fakat mahkeme masraflarını
işletme sahibi karşılar. Waltham
Forest belediyesinin iptal ettiği ruhsat sahipleri mahkemeye itirazda
bulundular.
Enfield Belediyesi, HMRC
ile, 13 işyerine gerçekleştirdiği
operasyonda, dört işyerinde çok
sayıda kaçak sigara, tütün ve
votka ele geçirdi. Toplamda 1460
adet sigara, 900 gram tütün ve 12
şişe sahte votkanın ele geçirildiği
dört işyeri hakkında soruşturma
başlatıldı. Belediye, bu işyerlerinin
ruhsatlarının iptal edilebileceğini
ve sahiplerinin hapis cezası alabileceklerini açıkladı.
Enfield Belediyesi Çevre ve Toplum Güvenliği Kabine üyesi, Encümen Chris Bond operasyonların
önemi hakkında şöyle konuştu:
‘‘Yasadışı içki satıp, sigara ve içki
için gümrük vergisi ödemeyen tüccarlar devleti dolandırıp, önemli
hizmetler için kullanılacak para
kaynağını engelliyorlar.
‘‘Sadece bu değil, yasal çalışıp
vergilerini ödeyen işyerlerinin üz-
erinden haksız üstünlük sağlıyorlar.
Bu adil değil, yasal değil ve kabul
edeceğimiz bir durum değil.’’
Haringey
Belediyesi’nin
gerçekleştirdiği organize suçlara karşı eylem
gününde, polis ile birlikte işyerlerinde aramalar gerçekleşti. HMRC,
kaçak sigara ve içki
operasyonunda, belediye içerisinde 3,860 sigara, 4.55 kilo tütün ve 77
şişe şarap ele geçirdi.
Ruhsatsız satış yapan, çöp
döken ve çevreyi kirleten işyerleri
ve kişilere cezalar kesildi. Aynı
zamanda, Wood Green’de yapılan
operasyonda, bir işyeri kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle geçici olarak kapatıldı ve bir kişi göz
altına alındı.
Haringey Belediyesi Çevreden
sorumlu Encümen Stuart McNamara şöyle konuştu: ‘‘Başka kurumlarla ortak çalışmalar yaparak
belediyemizi daha temiz ve düzenli, sakinleri de güvende tutabiliriz.
‘‘Böyle adımlar atmaya devam
edeceğiz ve, böyle eylem haftaları
düzenleyerek,
Haringey’in,
insanların
yaşamaktan
gurur
duyacağı güvenli ve temiz bir belediye olmasını sağlayacağız.’’
Belediyeler, kaçak sigara ve içki
satan işyerlerinin önüne geçmek
için operasyonlarına devam edeceklerini belirttiler.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
5
Dersimliler Gağan gecesinde bir araya geldi
Londra’da yaşayan
Dersimliler, DersimDer tarafından
organize edilen Gağan
etkinliğinde bir araya
geldi. Yoğun bir ilginin
olduğu gecede salonun
tamamen dolduğu
görüldü.
Der eşbaşkanları birer konuşma
yaptı.
Geçtiğimiz hafta Perşembe
günü Dalston’da bulunan Epic
salonunda yapılan Gağan gecesi
ses sanatçısı Sezgin Coşkun’un
şarkılarıyla
başladı.
Sezgin
Coşkun’un seslendirdiği Kürtçe ve
Türkçe ezgilerden sonra Dersim-
Koma Sersi’nin başarılı sahne
performansıyla beraber çekilen
halaylardan sonra Ahmet Aslan
sahneye çıktı. Ahmet Aslan’ın
performansından sonra davul zurna eşliğinde çekilen halaylar ile
gece geç saatlere kadar devam etti.
Gecede yapılan konuşmalarda
birlik-beraberlik vurguları ön plana çıkarken Dersim bölgesine ait
kültürel değerlerin korunmasının
önemine
değinildi.
Gağan
kutlaması boyunca açılması planlanan Dersim Kültür Merkezi için
maddi yardım çağrıları yapıldı.
Gecede ayrıca yapılan çekilişlerde
birçok hediye dağıtıldı.
6
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
7
Glasgow’da Ebola Virüsü Taşıyan
Hasta Londra’ya Getirildi
İskoçya›nın Glasgow şehrinde,
Batı Afrika’dan dönen bir sağlık
çalışanı Ebola teşhisiyle karantinaya alındı.
taneye transfer edilmesinin beklendiği belirtildi. Bu arada, sağlık çalışanıyla temasta bulunan herkese ulaşılacağı bildirildi. Sağlık
çalışanının dün akşam British Airways ile Sierra
Leone’dan Casablanca ve Heathrow Havalimanı
aktarmalı Glasgow Havaalanı’na geldiği ifade
edildi. Ulusal basında yer alan haberlerde, Sierra
Leone’dan hafta sonu dönen ve ismi açıklanmayan
Başbakan David Cameron, halkı Ebokadın sağlık çalışanının, Glasgow ‘daki Gartnavel
la
virüsünden korumak için tüm önlemlerin
Hastanesinde gözetim altında tutulduğu kaydedildi. Sağlık çalışanının kendini iyi hissetmey- alınacağını söyledi.
erek Glasgow’daki hastaneye gittiği ve Londra’da
gelişmiş karantina ünitesinin bulunduğu bir has-
Sağlık çalışanında tespit edilen virüs, Birleşik
Krallık’taki ilk Ebola vakası oldu.
Meriç ve Ayanoğlu Old Bailey
Tarafından Suçlu Bulundular
Mayıs ayında West
Green Road’ta yaşanan
silahlı
çatışmadan
kaynaklı
tutuklanan
Sedat Meriç ve Oktay Ayanoğlu adam
yaralamaya teşebbüs
etmek
için
silah
taşımaktan suçlu bulundular. Cezaları 9
Ocakta belirlenecek.
West Green Road’da
gerçekleşen olayda Ulusal Suç Biriminin (National Crime Agency) memurları ve zanlılar
arasında karşılıklı silahlı çatışma çıkmıştı.
OKTAY
ŞAHBAZ
Urswick Ortaokulu Bilgisayar Bölüm Başkanı
[email protected]
Çocuklarımızda öğrenme isteğini arttırma
“Çocuğum ders çalışmıyor”, “Her sabah okula zorla gönderiyorum”,
“Eve gelince hiç ders yapmıyor” bu ve buna benzer lafları ya kendimizden
yada başkalarından duymuşuzdur. Hatta ve hatta, bazen ileride giderek,
“Türkiye’deki eğitim sistemi daha iyi ez azından orda okulda kalmak
var” gibi sitemler ederek çocuklarımızın eğitim konusunda hiç çaba
göstermediğinden şikayet ederiz. Peki, ‘‘Süper anne” yada ‘‘Süper baba’’
olmak sorunu çözüyor mu? Acaba çocuklarımızın ev ödevlerini yaparken
üzerlerine titreyerek, sürekli öğretmenleri ile görüşerek, okullarına sık sık
giderek yada sayısız ders aldırarak başarılı olmalarına yardımcı olabiliyor
muyuz? Bu sorunun cevabını araştıran bir grup akademisyene göre cevap
hayli ilginç. Bu konuyu araştırmak için yapılan bir araştırmada değişik kültürlerden yaklaşık 25 bin öğrenci ile görüşüldü. Yaklaşık 20 yıl süren bu
araştırmada çıkan sonuç ise ne kadar ‘Süper anne’ yada ‘Süper baba’ olursak olalım, yukarıda belirtilenleri yapmak çocuklarımızın başarılı olacağı
garantisini vermiyor. Peki o zaman çözüm ne? Bu haftaki yazımızda tamda
bu soruna bakarak çocuklarımızın başarılı ve okulu sevmeleri için neler
yapabileceğimize bakmak olacak.
Sorun eğitime nasıl baktığımız?
Meriç ve Ayanoğlu cinayete teşebbüs ve silah
taşımaktan yargılanıyorlardı.
Stoke Newington’da
Korkutan Irkçılık
Toplumumuzun da
yoğun yaşadığı Stoke
Newington bölgesinde
Yahudilere ait 27 araç
ve birçok eve Yahudi
karşıtı slogan ve semboller yazıldı.
28 ve 29 Aralık tarihlerinde
gelişen olaylarla ilgili şimdiye kadar bir kişinin gözaltına alındığı
duyuruldu. Birçok farklı toplumun ve inancın birarada yaşadığı Hackney’de yaşanan ırkçılık olayı
yetkilileri harekete geçirdi.
Hackney polisi adına Joef Bull yaptığı
açıklamada, Yahudi karşıtlığına ve hiçbir ırkçılığa
izin vermeyeceklerini ve konuyla ilgili mutlaka
faillerin yakalanacağını belirtti.
Evlerin duvarlarına ve onlarca arabanın üzerine
nefret içerikli sloganlar ve Hitler sembolü olarak
hafızalarda kalan Swastika sembolünü çizen ırkçı
saldırganlarla ilgili polisin araştırması devam
Eğitim Köşesi
ederken, toplumun birçok kesiminden olaya tepki
geldi.
Yahudi gönüllü polis gücü olan Shomrim
adlı kurumun direktörü Bary Bard konuyla ilgili yaptığı açıklamada bunun bir nefret suçu
olduğunu ve olayın faillerinin yakalanması için
polis ile ortaklaşa çalışacaklarını belirtti. Bu tür
ırkçı olayların daha önce de yaşandığını belirten
Bard, konuyla ilgili bilgisi olanlara yardım çağrısı
yaptı.
Her ne kadar veli olarak çocuklarımıza okulun önemi hakkında her gün
bir şeyler söylesek te, pratikte çocuklarımızın yanında daha çok yaptığımız
şey ise okulu ve eğitim sistemini eleştirmek oluyor. Bundan daha da ötesi ve
belki de yaptığımız daha büyük yanlışlık ise eğitimi sadece yalın bir akademik çalışma olarak görüp aslında onun akademik özelliğinin yanında aynı
zamanda sosyal bir geliştirme aracı olduğunu görmemek. Yani, kısacası,
çocuğum 10 tane A* alsın ama çevresine ve ailesine karşı sorumlu bir birey
olmuş, saygılı olmuş, toplumu ve yaşadığı dünyayı düşünen biri olmuş, bana
ne! Gerek bizim toplumuzda gerekse de diğer toplumlarda sıkıntı aslında
‘Eğitimin değerini’ çocuklarımıza iyi ve doğru anlatamama. Eğer eğitimin
doğru değerini çocuklarımıza küçük bir yaştan itibaren doğru anlatabilirsek,
yani yukarıda belirtiğimiz haliyle, onların başarılı bireyler olacağı ihtimalini
daha da çok artırmış olmuş oluyoruz. Bir çocuğun başarılı olmasındaki en
büyük etken ve motivasyon gücü anne ve babadan gelir. Fakat bu deyim yerindeyse ambulans gibi, her acil durumda ortaya çıkmak ile olmaz. Eğer anne
baba evde çocuklarına güvenli, düşünceli, cesaret verici bir ortam sağlarsa,
çocuk bu pozitiften yola çıkarak başarıyı hem okulda hem de ondan sonra iş
hayatında elde edebilir.
Güvenli, düşünceli , cesaret verici
bir ortam nasıl sağlanır?
Her ne kadar da kolay gibi görünse de güvenli, düşünceli , cesaret verici
bir ortam sağlamak bazı aileler için büyük engeller aşmak anlamına gelir.
Bu ortamın oluşabilmesi için gereken en temel şey ‘İyi bir tutum’ olacaktır.
Buradan aslında niyetimiz çocuklarımızın bizim ne dediğimizi değil, ne
yaptığımızı yaptıkları gerçeğini anlamamız ile olacaktır. Çocuklarımızın
sorumlu olmalarını istiyorsak bunu söylemek kadar pratikte de göstermek
önemli. Bir çok çocuk, kabul edelim yada etmeyelim, anne ve babalarının
‘kopyaları’ gibidirler. Okul hakkında nasıl bir tutum sergilemelerini
istiyorsanız o tutumu önce kendiniz sergileyin. Eğitimi ve öğrenmeyi ilginç,
eğlenceli ve heyecan verici görmelerini sağlayın. Pozitif olun ve “ben bunu
yapamam” yerine “ben bunu nasıl yaparım” anlayışını geliştirin.
İyi bir tutum kadar iyi bir sağlıkta önemli. Donuk ve halsiz çocuklar
okulda başarılı olamazlar. Fast-food ve hazır yiyeceklerden uzak durun ve
onların her vitamin alabilecekleri yiyecekler yemelerini sağlayın. Çabuk
pes etmeyin ve onları yiyecekleri sağlıklı yemekler konusunda ikna edin.
Hazır yiyeceklerin zararlarını beraber araştırın ve bunları beraber okuyun.
Tembel olmalarını engellemek için spor yapmaları konusunda ikna edin ve
en önemlisi odalarına elektronik aletleri sokmayın. Bunu yaptıktan sonra,
son olarak yapacağımız şey ise iyi ilişkiler kurmalarını sağlamak. Okulda
çocuklar hem yaşıtları hem de öğretmenleri ile iyi ilişkiler kurup kimi zaman
grup ödevlerinde kimi zaman iki kişilik grup (buddy) olarak çalışmak zorundalar. Onlara iyi ilişki nasıl kurulur gösterin, ne kendiniz nede çocuklarınız
hakkında gereğinden fazla eleştirisel olmayın. Arkadaş yanlısı, dürüst ve
açık olup inandıklarınız konusunda sonuna kadar mücadele etmeyi gösterin.
Onlara saygılı, düşünceli ve başka insanların düşüncelerine saygılı olmayı
öğretin. Yukarıda bahsettiğim noktalar belki çok basit olarak görünüyor ama
aslında bir çok ailenin halen düzeltmek için büyük mücadele ettikleri noktalar. İyi bir tutum, iyi bir sağlık ve iyi davranışlar, bunların biri yada ikisi
değil, üçünü de başarmak çocuklarımızı başarıya daha çok yakınlaştıracak.
Herkese kolay gelsin…
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
8
Oyuncak Deyip Geçmeyin!
Birçok kişinin oyuncak diye
alıp hediye ettiği İnsansız
Hava Uçaklarını keyfi şekilde
kullanmanın artık cezası var.
İngiltere›de bu yıl en popüler Noel
hediyelerinden biri insansız hava araçları
(İHA) oldu. İngiltere Sivil Havacılık İdaresi,
İHA›ların kullanımının yaygınlaşması üzerine, “bu araçları tehlikeli ve keyfi şekilde
kullananlara yargı yolu görünebileceği”
uyarısında bulundu.
Havacılık İdaresi yetkilileri, İHA›ların
resmi izin olmadan kalabalık bölgelerde
veya insanlarla binaların yaklaşık 50 metre
yakınlarında
kullanılamayacağını
vurguladı.
Uyarı metninde, kurallar dışında İHA
kullananlara 5 bin sterline kadar para cezası
verileceği ve bu kişiler hakkında dava
açılacağı belirtildi.
Sivil Havacılık İdaresi Sözcüsü Gerry Corbett, İHA teknolojisinin giderek
geliştiğini, maliyetinin de düşmesiyle bu
araçlara erişimin kolaylaştığını söyledi.
Aralık ayı başında Londra’daki Heathrow Havaalanı’nda bir yolcu uçağı, iniş
sırasında çok yakınından geçen bir insansız
hava aracı ile çarpışma tehlikesi atlatmıştı.
İngiliz Press Association haber ajansına
konuşan uçuş güvenliği uzmanı Steve Landells, “İHA kullananların risklerin farkında
olmaları ve kuralları bilmeleri gerçek-
Teknik Arızadan
Kaynaklı Yapılan
Zorunlu İnişten
Sonra Gatwick
Havaalanı Bir
Süreliğine Kapatıldı
Pazartesi günü “Virgin Atlantic”
havayollarına ait yolcu uçağı,
iniş takımındaki teknik arızadan
dolayı Londra’daki Gatwick
Havaalanı’na geri dönerek,
zorunlu iniş yaptı. ten önemli” dedi. Landells sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Noel Günü hediye paketlerinden çıkan
İHA›ların bazıları 2 bin fit (yaklaşık 600
metre) havalanabiliyor. Yakın zamanda
İHA›ların uçaklara yalnızca birkaç metre
mesafede kullanıldığını gördük. Bu çok
tehlikeli. Uçaktaki yolcuların ve karadakilerin güvenliklerini riske atıyor» dedi.
İngiltere›de geçtiğimiz yıl sınırlı uçuşa
izin verilen hava sahasında İHA kullanan
bir kişiye 800 sterlin para cezası verilmişti.
Bu olay dünyada İHA kullanımına verilen ilk ceza olarak kayda geçmişti.
İngiltere›de yaklaşık 50 sterlinden
başlayan İHA fiyatları, araçların özelliklerine göre yüzlerce sterline kadar çıkabiliyor.
Londra
Gatwick
Havaalanı’ndan ABD’nin Las Vegas
şehrine doğru giden Boing 747 tipi uçak,
bir süre yakıt tüketimi için havada
kaldıktan sonra Gatwick Havaalanı’na geri
döndü. Virgin Atlantic havayolu şirketinden
yapılan açıklamada, “Uçak, güvenli
şekilde Gatwick Havaalanı’na inmiştir.
Önceliğimiz, yolcularımızdır” denildi. Gatwick Havaalanı’ndan yapılan
açıklamada da bazı yolcuların hafif şekilde
yaralandıkları ancak ciddi bir durumun
olmadığı belirtildi. Uçağın zorunlu inişinin ardından
Gatwick Havaalanının pisti kapatıldı
havaalanına
yapılan
uçuşlar
ve Londra’daki Heathrow ve Luton gibi
diğer havaalanlarına yönlendirildi.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
UCFL Yeni
Yönetimini
Belirliyor
Toplumun siyasette daha aktif bir
şekilde yer alması için çalışmalarını
yürüten UCFL (Isçi Partili Birleşik Topluluklar (United Communities For Labour)
yeni yönetimini belirlemek için kongreye
gidiyor.
10 Ocak Cumartesi günü Edmonton’da
bulunan İşçi Parti bürosunda yapılacak
9
kongrede UCFL’in yeni yönetimi belirlenecek. Britanya’nın Ulusal ve güncel siyasetini takip eden ve bu bağlamda
Britanya’da yerel yönetimlerde toplumumuzun sorunlarına çözüm üretmeyi hedefleyen bir çalışma grubu olan UCFL, son
yerel seçimlerde Haringey, Hackney ve
İslington seçim bölgelerinde 5 tane meclis
üyesi çıkarmıştı.
UCFL tarafından konuyla ilgili yapılan
açıklamada, UCFL olarak, İşçi Parti
bünyesinde siyaset yapmak isteyen toplum temsilcilerimizin seçiminde ve
eğitiminde önemli çalışmalar yaptıklarını
ve bu çalışmaların yeni yönetim kadrosu ile
birlikte daha da ileriye taşınacağı belirtildi. Herkesi kongreye katılmaya davet eden
UCFL yönetimi, yönetim kadrolarında yer
BÜYÜK
almak isteyen ve düşüncelerini bizlerle
paylaşmak isteyen herkesi kongremize
davet ediyoruz.
Kongrede yapılacak seçimlerde, 2
eşbaşkan, başkan yardımcısı, koordinatör,
genel sekreter, sekreter ve sayman seçilecek. Kongre, 10 Ocak Cumartesi günü,
saat 17:00’de, 205 Fore Street, N18 2TZ
adresinde bulunan Edmonton Labour Party bürosunda yapılacak. Yeni Güvenlik Önlemleri
Başkent Londra’daki Buckingham Sarayı’nın dışında nöbet
tutan kraliyet askerleri, gelebilecek olası bir terör saldırısı
endişesiyle geri çektirildi.
Mail On Sunday gazetesinin haberine
göre, “yalnız kurt” olarak adlandırılan
terör saldırısı tehlikesine karşı bazı özel
güvenlik birimleri, demir parmaklıklı
kapıların ön tarafından arka tarafına alındı.
Bazıları ise bulundukları yerlerden geri
çektirildi. Söz konusu adımın geçtiğimiz
yıl Londra’da sokak ortasında öldürülen
Lee Rigby cinayeti ile iki ay önce Kanada
Parlamentosu önünde silahlı saldırı
Kürt ve Türk toplumuna
ulaşmanın en iyi yolu
%30
indirim
%40
indirim
Buckingham
Sarayı’nın
yanı
sıra İngiltere›nin tarihi binaları arasında
yer alan Clarence House, St. James Palace, Windsor Castle ve Horse Guards
Parade’da da askerler geri alındı.
Yeni yılın sağlık, huzur, mutluluk
ve başarı getirmesi dileğiyle,
yeni yılınız kutlu olsun.
KAMPANYASI
Tüm reklamlarınız
olaylarına benzer saldırıların yaşanma
endişesine karşı alındığı belirtiliyor.
Prens William ile Prens Henry’nin
çalışma ofislerinin bulunduğu St James’s
Palace ve Prens Charles ile eşi Camilla’nın
Londra’daki ikamet adresleri Clarence
House binalarının önündeki özel güvenlik birimleri bıçaklı bir intihar saldırısı
olasılığına karşı demir parmaklıkların
arkasına yerleştirildi.
REKLAM
Yeni yıl kutlamalarınız
ücretsiz
Tüm seri ilanlarınız
Emniyet yetkilileri söz konusu
değişikliklerin güvenlik nedenleriyle
alındığını doğruladı.
www.telgraf.co.uk
[email protected]
07429481490 | 02079230838
2014 YILINDA
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
10
EBOLA ÖLDÜRMEYE DEVAM
EDİYOR; TEDAVİ BULUNAMIYOR
KOBANE DESTANI
SADECE 2014’E DEĞİL,
İNSANLIK TARİHİNE İSMİNİ
BÜYÜK HARFLERLE YAZDI
Kobanê’de YPG-YPJ önderliğinde IŞİD
çetelerinin saldırılarına karşı başlayan
direniş 108. gününde…
Rojava’da Ortadoğu halklarına yeni bir model
olarak doğan özyönetim modeli, bölgedeki güç
dengelerini alt üst etti. AKP ve cihatçı çeteler Rojava Devrimi’ni boğmak için 2012’den itibaren
çeşitli biçimlerde başlattığı saldırılarını 2014
başı itibariyle yoğunlaştırdı. Temmuz ayında
Şengal ve Mahmur’a yönelik saldırıları çok
daha büyük katliamlar yaşanmadan püskürtülen
IŞİD, yönünü Kobanê’ye çevirdi. 15 Eylül’de üç
cepheden başlayan Kobanê saldırısı, bölgede eşi
tarihte az görülen bir halk direnişini doğurdu.
1 Kasım dünya Kobane günü nedeniyle tüm
dünyada yüzbinlerce kişi Kobane direnişini selamlamak ve dayanışmasını göstermek adına
alanlara çıktı. Dünyada eşi benzeri görülmemiş
bir dayanışma örneği sağlayan Kobane eylemleri tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.
Kuzey Kürdistan’da 6-7 Ekim tarihlerinde
yaşanan Kobane Serhildanlarında 40 yakın insan yaşamını yitirdi. Tüm dünyanın ilgisini
çeken Kobane direnişine koalisyon güçleri de
daha fazla sessiz kalamayıp harekete geçti. 15
Eylül’den bu yana Suruç’ta insanlar aralıksız
olarak Kobane için nöbette. Kobane’den göç
etmek zorunda kalan yüzbinlerce insan için
uluslararası alanda yardım kampanyaları devam
ediyor. 2015 yılı Kobane şahsında insanlığın
barbarlığa karşı kazandığı yıl olacaktır.
Mart ayından bu yana
en az 6 bin 400 kişinin
yaşamını yitirmesine yol
açan ebola virüsüne karşı aşı
çalışmalarında henüz bir ilerleme sağlanamadı. Kanada’da
hazırlanan iki ebola aşısının
İsviçre’de devam eden testleri
de, deneklerde görülen ağrılar
nedeniyle iptal edildi.
Dünya Sağlık Örgütü
(WHO)
verilerine
göre,
ağırlıklı olarak Batı Afrika ülkeleri Liberya, Sierra Leone
ve Gine’de yayılan eboladan
şimdiye kadar 6 bin 388 kişi
yaşamını yitirdi. Toplamda 17
bin 942 vaka tespit edilirken,
vakaların üçte birinden fazlası
ölümle sonuçlanmış oldu.
Ebola virüsü 7 bin 897 vaka
ile en çok Sierra Leone’de
görülürken, vakaların bin
768’i ölümle sonuçlandı. 7
bin 710 vakanın görüldüğü
Liberya’da ise 3 bin 177 kişi
yaşamını yitirdi. Liberya,
eboladan en çok ölümlerin
yaşandığı ülke durumunda.
Gine’de ise 2 bin 292
kişinin
yakalandığı
eboladan ölenlerin sayısı bin
428’e ulaşmış durumda.
Gine’de virüse yakalananların
yarısından fazlası yaşamını
yitirirken, Liberya’da ölümlerin toplam vakalara oranı yüzde
41 civarında.
Sierra Leone’de ise her
ne kadar ölümlerin toplam
vakalara oranı yüzde 22 olsa
da, tespit edilen yeni vaka
sayısının yüksekliği korkutuyor. Bu da, önümüzdeki haftalardaki ölü sayısının artacağı
anlamına geliyor.
İLK HALK OYUYLA SEÇİLEN
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN OLDU
Türkiye’de
ilk
defa
halkın sandık başına gittiği
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım oranının yüzde
74’te kaldığı seçimin ilk turunda oyların yüzde 51,7’sini
alan Erdoğan, ikinci tura
gerek kalmadan Türkiye’nin
12’inci Cumhurbaşkanı oldu
Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) ve Milliyetçi Hareket
Partisi’nin (MHP) çatı adayı
Ekmeleddin
İhsanoğlu
oyların yüzde 38,5’ini alırken,
Halkların Demokratik Partisi (HDP) adayı Selahattin
Demirtaş’ın oy oranı yüzde
9,7 oldu.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
11
HAFIZALARIMIZA KAZINAN
ÖNEMLİ GELİŞMELER
İSKOÇYA BAĞIMSIZLIK
REFERANDUMUNDA
‘HAYIR’ ÇIKTI
18 Eylül’de
İskoçya’da
bağımsızlık
referandumuna katılanların
y ü z d e
55.4’ü, ülkenin Birleşik
Krallık’ta kalmasından yana oy kullandı.
Bağımsızlık yanlıları yüzde 44,6’da kaldı
“İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?” sorusunun yönetildiği ve 4 milyondan fazla İskoç’un
sandık başına gittiği referanduma katılım oranı,
yüzde 85 oldu. Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında
bağımsızlık referandumunun 18 Eylül 2014›te
yapılması için 15 Ekim 2012›de Edinburgh
Anlaşması imzalanmıştı. Birlik yanlıları ile
karşıtları yaklaşık iki yıl boyunca kampanyalar
yürüttü.
ÜNLÜ OYUNCU ROBİN
WİLLİAMS EVİNDE ÖLÜ
BULUNDU
Ölü Ozanlar Derneği ve
Can Dostum
filmleri
ile
dünyada geniş
hayran kitlesi
edinen Oscar
ödüllü
ünlü
oyuncu Robin
Williams, 11 Ağustos tarihinde Tiburon kentindeki evinde ölü bulundu. Polis, ünlü oyuncunun evinde asılı
bulunduğunu belirtti. Kendini kemerle asarak
intihar ettiği düşünülen Williams’ın sol bileğinde
yüzeysel kesikler olduğu ve cansız bedeninin
yanı başında bir çakı bulunduğu açıklandı.
2014’TE NİJERYA’DA
‘BOKO HARAM’ ADLI
BARBARLARIN VAHŞETİ
HİÇ DİNMEDİ
25 Şubat’ta
Nijerya’nın
Yobe vilayetinde
bir
okula düzenlenen silahlı
saldırıda 29 öğrenciyi öldürdü.
Örgüt, 14 Nisan 2014’de Nijerya’nın
kuzeydoğusundaki Borno eyaletine bağlı Çibok Köyü’ndeki okula saldırarak 200’den fazla
okul çağındaki genç kadını kaçırdı.
Nijerya’nın başkenti Abuja’daki 14 Nisan 2014’de büyük otobüs garajını hedef alan bombalı saldırıda 71 kişi öldü
124 kişi yaralandı. 05 Haziran 2014: Maiduguri şehrinde
gerçekleşen saldırıda en az 45 kişi hayatını kaybetti.
10 Haziran 2014: Nijerya’da Bako Haram
isimli örgüt, 20 kadını kaçırdı.
24 Haziran 2014: Boko Haram, Nijerya’da
bir köye yaptığı baskında 60 kız çocuğunu
kaçırdığı, 30 köylüyü de öldürdüğü bildirildi.
28 Haziran 2014: Nijerya’nın kuzeyinde
faaliyet gösteren Boko Haram örgütüne karşı
ordu tarafından düzenlenen operasyonlar
sırasında 52 kişinin öldüğü bildirildi.
Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Yobe eyaletinde 10 Kasım’da bir okulda meydana gelen
patlamada en az 47 öğrenci hayatını kaybetti.
79 öğrenci de yaralandı.
Nijerya’nın kuzeydoğu bölgesinde bulunan
Kano eyaletinde 28 Kasım 2014’te düzenlenen
bombalı saldırılarda en az 120 kişinin hayatını
kaybettiği bildirildi.
30 MART’TA TÜRKİYE’DE
YEREL SEÇİMLER
GERÇEKLEŞTİ
30
Mart
tarihinde Türkiye ve Kuzey
Kürdistan’da
yapılan
yerel
seçim
sonuçları
genel olarak
çok farklı değerlendirmelere sahne oldu. Yerel seçimden çok genel seçim havasında
geçen yerel seçimler AKP ve BDP dışındaki
partiler açısından başarısızlıkla sonuçlandığı
genel kabul gören görüşlerden birisiydi. Tüm
devlet imkanlarını kullanan AKP hükümeti
istediği sonuca ulaşsa da arkasında çok şaibeler
bıraktı. Birçok merkezde elektriklerin kesilmesi, oyların çalındığı iddiası, BDP’nin birçok oyunun yakılmış halde çöplerden çıkması
AKP hükümetinin kazanmak için tüm yolları
kullandığını gösterdi.
GÜNEY KORE’DE FERİBOT
BATTI: 304 ÖLÜ
G ü n e y
Kore’nin
I n c h e o n
kentinden
turistik Jeju
Adası’na
giden 6325 ton
ağırlığındaki
Sewol feribotu, 16 Nisan’da Byungpoong
Adası’nın 20 kilometre açığında sahil güvenliğe
yardım çağrısı gönderdikten sonra yan yatmış
ve hızla soğuk sulara gömülmüştü. Kaptan
ve mürettebatın terk ettiği feribotta bulunan
325’i lise öğrencisi 476 kişiden sadece 172 kişi
kurtulmuştu. Kazanın ardından başlatılan ve
aylar süren arama çalışmalarında 295 kişinin
cesedi bulunmuştu. Dokuz kişinin cesedine
ulaşılamamıştı. Arama çalışmaları sırasında iki
dalgıç da yaşamını yitirmişti.
Yolculardan önce feribotu terk eden Sewol
feribotunun kaptanı, 36 yıl hapse mahkum edilirken, feribotun baş makinisti 30 yıl, mürettebattan 13 kişi de beş ile yirmi yıl arasında değişen
cezalar aldı.
OSMANLIDAN SONRA YENİ
BİR BARBARLIK HİLAFETİ
Dünya, uzun bir aradan sonra tekrardan başta
kafa kesme olmak üzere, birçok barbarlığa Daiş
ile yeniden tanık oldu. Dünyanın gündemini sarsan Daiş barbarlığı 2014 yılı içerisinde giderek
büyüdü.
10 Haziran 2014 tarihinde Irak’ın ikinci büyük
kenti Musul’un bir gecede Daiş’in kontrolüne
geçmesinden sonra, Irak Şam İslam Devleti
(Daiş) hilafet ilan etti. İnternette yayımlanan yeni
bir sesli mesajında örgütün lideri Ebu Bekir el
Bağdadi, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasıyla birlikte son bulan hilafeti Suriye ve Irak topraklarında
yeniden kurduklarını dünyaya duyurdu.
Halifelik makamına kendi liderleri el
Bağdadi’nin oturduğunu kaydeden örgütten, ayrıca isimlerini ‘İslam Devleti’ olarak
değiştirdikleri yönünde bir açıklama da geldi.
ÊZİDİLERİN YAŞADIĞI
EN AĞIR TRAJEDİ
2 Ağustos
sabahı dünya
büyük
bir
insanlık
dramıyla
güne başladı.
Daiş çeteleri
büyük bir güçle Ezidi yerleşim yeri olan Şengal
merkezine ve civar köylerine saldırdı. Dağ
başlarında büyük kitleler halinde çocuklu, kadınlı,
erkekli, yaşlı kervanların görüntüleri dünya
televizyonlarının ekranları aracılığıyla insanlığa
hediye ediliyordu. Açlıktan, susuzluktan, sıcaktan
ölen çocukların bedenleri, sırtlarda taşınan hasta
ve yaşlılar, geride sahipsiz bırakılan çocuklar,
her kameranın yöneldiği insanın gözyaşları günlerce insanlık vicdanının kapılarında dolaştı. Trajedinin sonuçları halen tam olarak net olmasa da
Birleşmiş Milletlerin raporuna göre: 5 bin erkek
DAİŞ tarafından katledildi, 5 ile 7 bin kadın ve
çocuk kaçırıldı, 350 bin kişi de yerinden edildi.
Trajedinin üzerinden 5 aya yakın geçen bir
zamandan sonra geçtiğimiz hafta, HPG, YJA
STAR, YPG, YPJ, YBŞ ve Peşmergelerin operasyonuyla Şengal şehir merkezini özgürleştirme
hamlesi başlatıldı. Şehir merkezinde çatışmalar
halen yoğun bir şekilde devam ediyor.
BİR YILDA MALEZYA
HAVAYOLLARINA AİT
ÜÇ UÇAK FACİASI
29 Aralık’ta Endonezya’dan Sinagpur’a
giderken kaybolan Malezya hava yolu şirketi
AirAsia’ya ait Airbus A320-200 tipi uçağın
parçaları Cava denizinde bulundu. AirAsia
uçağında 155 yolcu ve yedi mürettebat vardı.
Bu son olayla birlikte bu yıl Malezya
bağlantılı üçüncü hava yolu faciası gerçekleşmiş
oldu. Malezya Hava Yolları’na ait MH 370 sefer
sayılı Boeing 777 tipi yolcu uçağı 239 yolcu ve
mürettebatla 8 Mart’ta Kuala Lumpur-Pekin
seferini yaptığı sırada kayboldu ve halen uçak
bulunamadı. 17 Temmuz’da ise yine aynı şirkete
ait aynı model uçak Amsterdam’dan Kuala
Lumpur’a giderken sırada Ukrayna üzerinde
düşürüldü. Uçakta bulunan 298 yolcu ve mürettebattan kurtulan olmadı. DEVLET SOMA’DA
KATLİAM YAPTI
Yetersiz güvenlik tedbiri ve denetimsizlikten
kaynaklı 13 Mayıs 2014’te Türkiye’nin Manisa ilinin Soma ilçesindeki kömür madeninde
çıkan yangında 301 madenci feci şekilde can
verdi. 301 işçinin yaşamını yitirmesine sebep
olan olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en
çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. Yangın, vardiya
değişimi sırasında meydana geldi ve 787 işçi patlama sırasında yer altında kaldı. Düşük güvenlik seviyesi sebebiyle maden
kazalarının yoğun olduğu Türkiye’de, resmi
istatistiklere göre 1941’den bu yana kazalarda
3000’den fazla madenci hayatını kaybetti. 2012
yılında 78, 2013 yılında ise 95 madenci maden
ile ilgili kazalarda öldü. Bu kazaya kadar, Türkiye
madencilik tarihinde en çok ölüm olan kaza ise
1992 yılında 263 madencinin öldüğü 1992 Kozlu
kömür madeni faciası olmuştu.
PAKİSTAN’DA KANLI
OKUL BASKINI!
16 Aralık tarihinde Pakistan’ın Peşaver
kentinde Taliban tarafından düzenlenen en
kanlı saldırılarından biri olarak gösterilen okul
saldırısında, 132’si öğrenci, 9’u öğretmen olmak
üzere 141 kişi hayatını kaybetti.
10 YILLIK YOLCULUKTAN
SONRA KUYRUKLU YILDIZA
İNİŞ YAPILDI
Dünya tarihinde bir ilk daha yaşandı. Ay ve
Mars’a yapılan yolculuk sonrası insanlık adına
büyük bir adımda kuyruklu yıldıza yapılan yolculuk oldu. Plilae uzay aracı ile ilk defa bir kuyruklu
yıldıza bir uzay aracı başarı ile iniş yapmış oldu
ve kısa süre içerisinde kuyruklu yıldızdan elde
ettiği bilgi ve fotoğrafları dünya ile paylaşmaya
başladı.
Dünyadan 510 milyon kilometre uzaktaki “67P Churyumov–Gerasimenko” kuyruklu
yıldızına Rosetta uydusundan çarşamba günü inmeyi başaran ancak pili giderek azalan uzay
modülü Philae’den kötü haber geldi.
Çamaşır makinesi büyüklüğündeki Philae,
Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) fotoğraf ve ses
kayıtları gönderse de bir kayanın gölgesinde
kalmasından ötürü üzerindeki paneller güneş ışığı
alamadığı için pili tükendi. ESA’nın açıklamasına
göre, 3 gün ara vermede çalışan ve son enerjisini
de topladığı bulguları Dünya’ya geçmek için kullanan Philae, uyku moduna geçti.
Philea’nın 2015’in sonuna kadar 4.5 milyar
yaşındaki kuyruklu yıldızda kalması hedefleniyordu. Enerji problemi sebebiyle Philae’nin
devre dışı kalması halinde dahi, göktaşının
yörüngesindeki Rosetta’nın 67P’yi gelecek yılın
sonuna kadar takip edeceği açıklanmıştı.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
12
Cardiff’te Kobane ile dayanışma konseri yapıldı
Galler’in Cardiff kentinde yaşayan Kürdistanlılar,
Kobane ile dayanışma amacıyla bir konser düzenledi.
Geçtiğimiz hafta Perşembe günü
düzenlenen konsere çok sayıda kişi
katıldı. Gecede toplanan tüm gelir
Heyva Sor a Kurdistan aracılığıyla
Daiş’in saldırılarından kaynaklı göç
eden Kobanelilere gönderilecek.
Devrim şehitleri anısına yapılan bir
dakikalık saygı duruşundan sonra
bir konuşma yapan Britanya Kürt
Halk Meclisi üyesi Ercan Akbal,
Rojava, Kuzey Kürdistan’daki son
siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Akbal konuşmasının büyük bir
bölümünü ayırdığı Kobane direnişi
ile ilgili şunları belirtti; ‘‘Kobane
direnişi ile beraber Kürt özgürlük
mücadelesini yeni bir evreye taşıdı.
Daiş çetelerine karşı amansız bir
direnişin sergilendiği Kobane’de
zafer yakındır, ve bu zafer Kürt
halkı için özgürlüğe doğru büyük
bir adım olacaktır. Biz Avrupa’da
yaşayan Kürtlerin bu tarihsel
süreçte Kürdistan’da yürütülen
mücadeleyi her zamankinden daha
fazla sahiplenip, destek vermesi
gerekiyor. Kobane’de verilen mücadele hepimizin geleceğidir aynı
zamanda.’’
Akbal’ın konuşmasından sonra,
sanatçılar Serhat Çarnewa, Koma
Zelal, Hozan Aydın ve İbrahim
Rahman sahneye çıktılar. Konser
çekilen halaylar ile son buldu.
Özcan Çelik: Her öğrencinin ilgi duyduğu
Karakoçanlılar Kobane’li
ve başarılı olacağına inandığı bir alan vardır Çocuklar İçin Biraraya Geldi
İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve
Cemevi, ailelere yönelik “Bilinçli Aile,
Başarılı Çocuklar” konulu bir eğitim
toplantısı organize etti. Cemevi’nin Dalston’da bulunan binasında
geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlenen toplantıya
konuşmacı olarak Cemevi Başkanı Yaşar Demiralay ve Kültür Sanat Komisyonu Başkanı Özcan
Çelik katıldı. Saat 14.00 sıralarında kadınların ve çocukların
katıldığı toplantıda ilk sözü alan Cemevi Başkanı
Yaşar Demiralay kurum olarak eğitim çok önem
verdiklerini ifade ederek, topluma ve değerlerine
saygılı, sağlam kişilikli bireyler yetiştirmeyi
amaçladıklarını söyledi. Ailelerin çocuklarına yönelik yaptıkları
fedakarlıkların farkında olduklarını ifade eden
Demiralay, Cemevi olarak bizler çocuklarımızın
gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için
en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası
içindeyiz. Bu konuda desteğiniz çok önemli, tatil
gününde çocuklarınızla birlikte buraya gelmeniz
bunun bir göstergesi, bütün ailelere teşekkür ediyorum” dedi. Daha sonra söz alan matematik öğretmeni Özcan Çelik ise, İngiltere’deki eğitim sistemini nasıl
çalıştığını anlatan başarılı bir sunum yaptı.
Çelik sunumunda, İnglitere’de eğitim sisteminin
1870 yılana kadar özel bir enstitüye bağlı kaldığını
ve bu tarihten sonra da devlet idaresi ile kontrol
edilmeye başladığını anlattı.
Özcan Çelik konuşmasında ülkenin eğitim sisteminin yüzde 93’nün devlet okullarından ve yüzde
7’nin de özel okullardan oluştuğunu ifade etti. Bir çocuğun nitelikli olması için sadece derslerden aldığı yüksek notların yeterli olmayacağını
kaydeden Çelik, “ Aynı zamanda konuşabilme,
kendini anlatabilme ve topluma engetre olabilmeli
yapısı çok önemlidir” diye konuştu. “Çocuğun en çok istediği şey onu gelecekte
mutlu kılan şeydir” diyen Çelik, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Dolayısıyla siz çocuğunuza doğru bilgiyi o anda seçtiği mesleği küçümseyerek verirseniz
o çocuğun özüyle oynarsınız. Çocuk çöpçü olabilir, bir çocuğun çöpçü olması kötü bir şey değil,
bu bir meslek, bu ülkede bunu birileri yapıyor. Dolayısıyla çocuğunuz çöpçü olabilir ve dersleri
de A* olabilir. Önemli olan çocuğunuzun nitelikle
yapısı var mı buna bakın” Ailelerin çocuklarına ne vermesi gerektiğini çok
iyi bilmeleri gerektiğini ifade eden Çelik ailelere
şu mesajı verdi: ‘Biz bir bütünüz ama, aynı zamanda bireysel kararlar alma özgürlüğüne sahibiz’
çocuğunuza bunu vermeniz gerekiyor. Her ailenin bazı gereksinimleri vardır. Bu gereksinimlerin aile
içindeki bireylerin sağlıklı bir şekilde yetişebilmesi
için işliyor olması gerekir. Eğer aile içinde
yetişenleri bu gereksinimler karşılayamıyorsa o
zaman insan potansiyelini bulamıyor gelişemiyor. Ailenin vazgeçilmez bir parçasısın, bu aile senin
varoluşunla kendini bütünlüyor . Sen olmadığında çok önemli bir eksiklik olur” Britanya’da
yaşayan
Karakoçanlılar, Kobaneli çocuklarlarla dayanışma etkinliği düzenledi.
25 Aralık
Perşembe
günü
Haringey’de bulunan Kürt Toplum
Merkezinde yapılan etkinliğe çok
sayıda Karakoçanlı katıldı. Yöresel
yemeklerin sunulduğu etkinliğin biletleri 10 Sterlinden satılmış ve gelirin
tümü Kobaneli çocuklara ulaştırılmak
üzere Heyva Sor a Kurdistan vakfına
teslim edildi.
Etkinlikte Britanya Kürt Halk
Meclisi adına yapılan konuşmalarda
Avrupada
yaşayan
halkımızın
dayanışmasının
önemine
vurgu
yapıldı. Yapılan konuşmalardan sonra
yerel sanatçılar sahneye çıktı.
Kaşanlılar Kahvaltıda Biraraya Geldi
Londra’da yaşayan Kaşanlılar
Pazar günü Haringey’de bulunan
Kürt Toplum Merkezinde yapılan
kahvaltıda bir araya geldi.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
13
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
14
İngiltere’de Milliyetçilik Yükselmeye Devam Edecek
Parlamentosu’ndaki
milletvekili
sayısını artırmasına kesin gözüyle
bakılıyor.
Avrupa’nın birçok
ülkesinde olduğu gibi
İngiltere’de de sağ
partilerin yükselişi
devam ediyor. 2015’te
yapılacak genel seçimler öncesi başta UKİP
gibi ırkçı partiler olmak üzere, muhafazakar partinin göçmen
karşıtı politikaları da
hız kazandı.
İngiltere›de bu yıl iki bölgede
yapılan ara seçimde parlamentoya iki
milletvekili sokan Birleşik Krallık
Bağımsızlık
Partisi›nin
(UKIP)
yükselişinin 2015 yılında da sürmesi
ve bu nedenle ülkede, Avrupa Birliği
(AB) ve göçmen karşıtı söylemlerin
artması bekleniyor.
Liderliğini Nigel Farage’ın yaptığı
AB ve göçmen karşıtı görüşleriyle
bilinen UKIP, Birleşik Krallık’ın 1973
yılından bu yana üyesi bulunduğu
AB’den ayrılması gerektiğini ve bunun
için referanduma ihtiyaç olmadığını
savunuyor. UKIP, “demokratik ve
özgürlükçü” bir siyasi parti olduğunu
bildirse de ülkedeki göçmen sayısının
artmasının engellenmesini istiyor.
Kimi zaman ırkçı söylemlerde de bulunan UKIP, “ırkçı ve aşırı sağcı bir
UKIP’in genel başkanı Nigel
Farage’ın Türkiye›nin AB üyeliğine
ilişkin ise keskin görüşleri bulunuyor
ve Türkiye›nin birliğe üyeliğine karşı
çıkıyor.
UKIP lideri geçen yıl yaptığı bir
açıklamada, “İngiltere’deki Muhafazakar Parti, İşçi Partisi ve Liberal
Demokrat Parti hepsi, Türkiye’nin
AB üyeliğini destekliyor. UKIP bunun ‘çılgınlık’ olduğuna inanıyor.
Türkiye’nin AB’de olması demek
birçoğu yoksul olan 80 milyon insana kapıları açmak demek. Bu da
tam anlamıyla deliliktir” ifadelerini
kullanmıştı.
parti” olduğu eleştirilerine ise karşı
çıkıyor.
UKIP, bu yılki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde büyük başarı
elde etti. Farage’ın partisi AP seçiminde oyların yüzde 27’sini alarak,
AP’ye en fazla milletvekili sokan
İngiliz partisi oldu ve milletvekili
sayısını 13’ten 24’e yükseltti.
UKIP ayrıca genel seçim oy eğilimi
anketlerinde uzun süredir, Birleşik
Krallık’ta en fazla destek alan ilk üç
siyasi parti arasında bulunuyor, İşçi
Partisi ve Muhafazakar Parti’den sonra üçüncü sırada yer alıyor. Birleşik
Krallık Bağımsızlık Partisi’ne destek
yüzde 12 ila 19 arasında değişiyor.
Dolayısıyla UKIP’in, 7 Mayıs 2015’te
yapılacak genel seçim sonucu İngiliz
UKIP’in gelecek yılki genel seçimde olası bir koalisyon hükümetinde yer almasının, Türkiye’nin
AB üyeliğine güçlü destek veren
İngiltere’de söylem değişikliklerine
neden olup olmayacağı merak ediliyor. Fakat Avrupa’da, Almanya’daki
Hristiyan Demokrat Birliği (CDU)
partisi gibi bazı partilerin Türkiye’nin
AB üyeliğine karşı çıktıkları ancak
daha sonra yer aldıkları koalisyon
hükümetlerinde üyeliği bloke eden bir
tavır içerisine girmedikleri görülüyor.
GÖÇMEN KARŞITLIĞI YARIŞI
Genel seçimin yaklaşması ve David
Cameron liderliğindeki Muhafazakar
Parti’nin bu yıl iki ayrı bölgedeki ara
seçimde de milletvekili koltuklarını
UKIP’e
kaptırması
sonucu,
Cameron’ın AB ve göçmen karşıtı
söylemlerini artırdığı görülüyor.
Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine
koşulsuz ve güçlü destek veren
İngiltere’nin, birlikten ayrılmak istemesi, Birleşik Krallık’ın AB içerisindeki
ağırlığını zayıflatıyor. Bu da TürkiyeAB ilişkileri açısından olumsuz bir etken olarak değerlendiriliyor.
David Cameron, lideri olduğu
Muhafazakar Parti gelecek yılki
genel seçimi kazanırsa 2017 yılında
ülkesinin AB üyeliğini referanduma
götürmek istiyor. Brüksel ile Londra
arasındaki ilişkilerin önce yeniden
düzenlenmesini, daha sonra da bunun İngiliz kamuoyuna sorulması
gerektiğini ifade eden Cameron, serbest dolaşım gibi göçmenlerle ilgili
konulara da sınırlamalar getirilmesi
gerektiğini kimi zaman dile getiriyor.
İngiltere’nin güçlü ticari ve ekonomik ilişkiler dolasıyla AB ile bağlarını
tamamen koparması beklenmiyor.
Referandum halinde çıkacak olası bir
ayrılık kararı sonunda, İngiltere’nin
AB ile ilişkilerini yeni bir ortaklık
altında düzenleme ihtimali bulunuyor.;
UKIP lideri Farage’ın ülkenin göç
politikasıyla ilgili de keskin görüşleri
bulunuyor.
Farage şubat ayında yaptığı bir
konuşmada,
Birleşik
Krallık’ın
“yabancılar
tarafından
istila
edildiğini” ve ülkesinin “tanınmaz
hale geldiğini” söylemişti. Farage, bir
diğer açıklamasında ise İngiltere’ye
ülke dışından yerleşilmesine 5 yıl yasak getirilmesi ve yaşayan göçmenlerin ülkeye geldikleri ilk 5 yıl boyunca
devlet yardımı almamaları gerektiğini
savunmuş, bu sırada da “ülkenin
göç
politikasının
iyileştirilmesi
gerektiğini” ifade etmişti.
Sadece AB dışından gelen göçmenlerin değil, Avrupalı göçmenlerin de
Birleşik Krallık’a gelerek “İngilizlerin
ellerinden işlerini aldığını” savunan
Farage, bir gazetecinin “Einiz Alman
ve sizin sekreteriniz olarak İngiltere’de
çalışıyor, eşiniz İngilizlerin işlerini ellerinden almış olmuyor mu?” sorusuna, “Çok zor çalışma saatlerinde eşim
benimle birlikte çalışıyor. Başka hiç
kimse bu işi yapmak istemez” yanıtını
vermiş ve eleştirilere maruz kalmıştı.
PERRY PARTİDEN İHRAÇ EDİLDİ
Farage,
Birleşik
Krallık’ın
«İslamlaşmasına» karşı çıkılması ve ülkenin Hristiyanlıkla ilgili değerlerinin
korunması gerektiğini de savunuyor.
Farage, İslam karşıtı olmadığını dile
getirse de lideri olduğu UKIP’in
bazı üyeleri kimi zaman İslam karşıtı
ifadeler kullanıyor. UKIP’ten belediye
meclisi üyesi adayı olan Harry Perry,
“İslamiyetin şeytani” olduğunu sosyal
medyada yazmış ve bu yıl partisinden
ihraç edilmişti.
Sık sık elinde birayla barda poz
verirken fotoğrafları basına yansıyan
50 yaşındaki Farage, 2010 yılından
bu yana UKIP’in genel başkanlığını
yapıyor. Muhafazakar Parti geçmişi
olan ve 1992 yılında Muhafazakarlardan ayrılan Nigel Farage,
1999 yılından bu yana ise Avrupa
Parlamentosu’nda İngiltere’nin güney
doğusunu temsil ediyor.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
15
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
16
2015 AB’nin Masasında Neler Olacak?
2015’te Avrupa Birliği ülkelerini hangi zorluklar bekliyor? Avrupa bu konulara yeni yanıtlar bulabilecek mi? DW editörlerinden Bernd Riegert’in analizi.
AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Jucker DW’nin Ab’yi 2015’te ne gibi
zorluklar beklediği yönündeki sorusuna “Avrupa Birliği’nin yeni rüzgarlarla
karşılaşacağı ancak bir fırtına beklemedikleri” yanıtını veriyor.
Ab Komisyonu’nın hedefi Ab’ye yeni yılda yeni
bir atılım kazandırmak. Bu bağlamda Komisyon
özellikle yeni istihdam olanakları sağlanması ve
315 milyar euroluk yatırım programı konularına
odaklanmayı hedefliyor.
Juncker buna rağmen İtalya ve Fransa gibi
kriz ülkeleriyle ilgili aşırı beklentileri sınırlayarak
“kamu bütçelerinin yeniden yapılandırılması konusunun önemini korumaya devam edeceğini”
vurguluyor.
Ab Komisyonu’nun ekonomik tahminleri
2015 yılında Euro ülkeleri için yüzde 1,1’lik bir
büyüme öngörürken, söz konusu bu ülkelerin durumu ise birbirinden büyük farklılıklar gösteriyor. Almanya görece iyi durumda bulunurken,
Euro Bölgesi’nin diğer büyük ülkelerinde ise durgunluk söz konusu.
Atlatıldığı düşünülen Euro krizinin de
2015’te sert bir şekilde geri dönmesi mümkün.
Yunanistan’da yapılacak erken genel seçimlerden
radikal sol muhalefet Syriza’nın galip çıkması
halinde finans piyasalarında büyük bir güven kaybı
yaşanacağı kaydediliyor.
Yunanistan’ın Uluslararası Para Fonu ve
farklı Ab kurumlarına toplamda 250 milyar euro
borcu bulunuyor. Yunanistan’da yaşanacak yeni
bir trajedi elbette yeniden Kıbrıs, İtalya, Portekiz
ve hatta belki de Fransa’nın ekonomisini sarsabilir.
İngiltere Birlik’ten ayrılacak mı?
Başbakan David Cameron’un serbest dolaşımı
kısıtlama planları, Almanya ile İngiltere’yi karşı
karşıya getirmişti. Başbakan David Cameron seçmenlerine İngiltere için daha fazla bağımsızlık
sözü vermiş ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel “AB’de serbest dolaşımdan ödün
verilemeyeceğini” savunmuştu. Cameron Ab
vatandaşlarının İngiltere’ye
yerleşmelerine
sınırlama getirilmesini hedefliyor. Cameron,
2015’te yapılacak genel seçimlerde yeniden
başbakan olursa İngiltere’nin Ab üyeliğini referanduma götürme sözü vermişti. Yani İngiltere’nin
önümüzdeki Mayıs ayında Ab’ye “hoşça kal”
demesi mümkün.
Afganistan’da NATO’nun rolü kalmadı
13 yıl süren savaş ardından NATO’nun Afganistan’daki muharip rolü resmen
sona erdirdi. Bu günden başlayarak NATO adına Afganistan topraklarında
bulunan müttefik Uluslararası Güvenlik Destek Gücü ISAF’ın rolünün yerel
Afgan polisi ve askerlerini eğitmek ve danışmanlık yapmakla sınırlı olacağını
iddia ediliyor.
Taliban hareketinin tekrar güçlenerek saldırılar
gerçekleştirerek ölümlere sebep olduğu bir
dönemde dahi olsa NATO’nun Afganistan’dan
çekilmesi Afgan halkınca iyi haber olarak
algılanıyor.
Birkaç yılın değerlendirilmesi ile ulaşılan verilerden hareketle yapılan açıklamada; “2014’te ülkenin
birçok yerinde isyancılar saldırılarını yoğunlaştırdı.
Komuta son aylarda zaten Afgan güçlerindeydi ve
ağır bir bedel ödediler. Sadece bu yıl 5,000’den fazla Afgan güvenlik görevlisi öldürüldü. Bu savaşın
başlamasından bu yana bir yılda verilen en büyük
kayıp. 2001’den bu yana, uluslararası güçte görevli
3485 asker öldü” deniyor.
2014’ten sonra Afganistan’da 17,000-18,000
bin askerin kalacağı, bu askerlerden 12,000’inin
“Resolute Support” (Kararlı Destek) görev
gücünü oluşturacağı belirtiyor.
Feribot Yangınında Onlarca Ölü
Pazar günü sabaha karşı
Yunanistan’ın Patra kentinden
İtalya’nın Ancona kentine giderken
yanan 478 kişilik feribotta kalan
yolcular tahliye edildi. Yolculardan
biri kaçmaya çalışırken yaşamını
yitirdi, denizden de dokuz ceset
çıkarılmasıyla ölü sayısı 10’a çıktı.
“Norman Atlantic” adlı feribotta 422 yolcu ve
56 mürettebat vardı.
İtalya Ulaştırma Bakanı Maurizio Lupi, feribottaki 51 kişiye ulaşamadıklarını söyledi.
Son olarak Kaptan Argilio Giacomazzi, “imdat
sinyali” verdikten 36 saat sonra bugün feribotu terk
edip kontrolü İtalyan donanması yetkililerine teslim etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu feribottan 13 Türk vatandaşının kurtarıldığını, ölenlerin
arasında Türk vatandaşı bulunmadığını açıkladı.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
17
Umut ve başarı dolu
yeni bir yıl dileğiyle,
Mutlu Yıllar
18
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
Sağlıklı Yaşayarak
Kanser Riskini En
Aza İndirebilirsiniz
Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya
göre, daha sağlıklı bir yaşam tarzıyla, her
10 kanser vakasından dördünün önlenmesi
mümkün olabilecekti.
İngiliz Kanser Araştırmaları Derneği›nin yayımladığı
verilere göre, sigara en büyük önlenebilir risk faktörü.
Bunu sağlıksız beslenme izliyor.
Dernek bu nedenle insanları ‘yeni yıl kararlarında’
sağlıklarını düşünmeleri çağrısını yapıyor.
Alkolün azaltılması ve düzenli egzersiz de derneğin
tavsiyeleri arasında yer alıyor.
2007-2011’i kapsayan 5 yıllık dönemde, İngiltere’de
sigarayla bağlantılı 300,000 kanser vakası görüldü.
Çok fazla işlenmiş gıda içeren sağlıksız beslenmeyle
ilişkilendirilen kanser vakası sayısı ise 145,000. Bunu
88,000 vakayla obezite, 62,000 vakayla da alkol izliyor.
Güneşin cilde verdiği zarar ve hareketsizlik de kansere
neden olan ana faktörler arasında yer alıyor.
Londra Üniversitesi’nden Prof Max Parkin, “Yaşam
tarzı tercihlerinin kanser riskinde büyük etkisi olduğuna
artık şüphe yok. Dünya genelindeki tüm araştırmalar
aynı temel risk faktörlerine işaret ediyor. Sağlıklı bir
yaşam tarzı, kansere yakalanmamayı garanti etmiyor
ama atacağımız adımlarla gelecekte kansere yakalanma
riskimizi azaltabiliriz” diyor.
19
Zehirleyici Maddelerle
Sahte Votka Üretiliyor
Binlerce şişe, zehirli olabilecek, sahte
votka yıl başı arifesinde gerçekleşen
baskınlarda ele geçirildi.
Sahte votkada bir çok zaman arabalarda donu
önlemek için kullanılan anti-freeze’in içerisinde
bulunan maddelerin kullanıldığı bildirildi. Temizlik
malzemeleri ve asitonda bulunan kimyasal maddelerin de kullanıldığı bildirildi.
Ticari Standartlar dairesinden memurların,
Derbyshire kentinde yasadışı bir fabrikada
gerçekleştirdikleri baskında 20 bin adet boş votka
şişesi, doldurma aletleri ve kullanılmış anti-freeze
tenekeleri ele geçirildi.
Somerset’de gerçekleşen baskınlarda zararlı maddeler içeren şişelenmiş sahte votka ele geçirildi.
Luton’da, işyerlerine yapılan baskınlarda, üç dükkandan, Glens, Smirnoff ve Kommissar etiketli, 166
şişe sahte votka ele geçirildi.
Uzmanlar, bu tür içki içmenin körlüğe de yol
açabileceğini belirttiler. Bu tür sahte içkilerin,
sarhoşluk hissi verebildiklerini, fakat, aynı zamanda
çok tehlikeli de oldukları bildirildi ve içen kişinin ne
içtiğini bilmediklerinin uyarısı yapıldı.
Gerçekleşen baskınlara rağmen, yetkililer sahte
votka satan işyerlerinin olabileceğinin uyarısını
yaptı. Sahte votka alıp, sağlığınızı riske atmamak
için aşağıdaki bütün unsurlara dikkat edin:
Aldığınız şişenin kapağının açılmamış
zedelenmemiş olmasına dikkat edin.
ve
Şişenin üzerinde barkot olmasına dikkat edin.
Akıllı telefonlara, barkotların gerçek olup olmadığını
tespit eden, uygulama indirebilirsiniz.
Votka tamamen şeffaf olur ve herhangi bir renk,
ya da tortu içermez. Aldığınız şişedeki sıvıyı bunun
için inceleyin.
Şişenin üzerindeki etikette yazım hataları var mı
diye bakın. Sahte içkilerde bu sıkça görülür.
Güvendiğiniz esnaflardan içkilerinizi alın ve tezgah altı teklif edilen herhangi bir ürün satın almayı
kabul etmeyin.
Birleşik Krallık vergi dairesi (HMRC) etiketi
olduğuna dikkat edin.
Fiyatı ‘inanılmayacak kadar iyi’ ise, ürünün sahte
olma ihtimali çok yüksek.
Oje gibi kokuyorsa eğer, kesinlikle içmeyin.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
20
n lık
ızı ğ ıl
m sa y
lkı ar, bir .
ha tl lu riz
m ı ku do ile
Tü ılın luk izi d
y u
ni tl en
ye mu irm
ve geç
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
21
Bir yılın sonunda usa takılanlar!
Ali ERDOĞAN
[email protected]
Sevgili okurlar, yeni bir yıla giriyoruz. Ne yapacaktım, ne yaptım ve ne
yapacağım diye düşünüyor insan. Giden
zamanın geri gelmeyeceğini bildiği için
hüzünleniyor.
Sırası mı şimdi acemi hüzünler
kuşanmanın? Neylersin ki, reyhan renkli acılar-özlemler sardı yüreğimi yine.
Yalnızlığımı koyulaştırmak istedim belki
de. Kendimden kendime çok yol varmış
meğer. Yolumun suyunkinden uzun
olduğunu çok geç anladım. Size anlatacak,
sizinle paylaşılacak o denli çok şey var ki.
Tüm tadı tuzuyla sizlere anlatamamaktan
korkuyorum. Çünkü yaş 72, ikindiye doğru
yol almaktayım. Bir hocamız “yaşamın
her alanını sevmek ve dolu dolu yaşamak
gerekir, zorluklara teslim olmadan” derdi.
Türkiye’nin köy adresli tek edebiyat dergisi Akköy’de Şair Hayrettin
Geçkin, “Geleceğe inanç taşımayan,
dünyayla hesaplaşmayan, itiraza ve
başkaldırı özelliği göstermeyen şiirler
yazmayacağım” demiş. Bir şairden beklenen bir davranış. Dergiyi (sayı:82 yıl:15
Kasım-Aralık-Ocak 2014-15) üç-dört
kez eledim, bu özelliği taşıyan bir dize
bulamadım. Dergide, Ezidi ve Kobane
halkıyla ilgili ne tek dize ve nede tek satır
yoktu.
umutlarımızı kahvaltı niyetine Kobane
sınırında mayınlara sundunuz mu?
değerleri arasındaki uçurumu görebiliyor
muyuz?
Her gün kendimizi yeni düzeyde
örgütleyemezsek, çıkacak genel sorunlar karşısında yönümüzü tayin edemeyiz. Okuduklarımızı, yaşamımızla
bütünleştirdiğimiz
oranında
başarı
grafiğimiz yükselme gösterir.
Örgütsüz, özbilinçten yoksun, hayal
gücü olmayan ve vicdanın gücünden nasiplenmeyenler geleceğine yön verebilir
mi?
Onurlu olmak, ahlaklı olmak ve
doğrunun yanında ölümüne olmak için
bir çaba içerisinde miyiz, yoksa yüzümüz
kızarmadan hasta çocuğunu parasızlıktan
doktora mı götürememiş, işkencedeyken...
kadının ırzına mı geçilmiş; Ali, Veli,
Berkin Elvan,... ve Maho faili meçhul
bir şekilde mi öldürülmüş... Sana ne
be kardeşim. “El için yanma nara. Yak
çubuğunu bak sefana”mı diyeceğiz?
İnsanoğlu, içinde bulunduğu yaşamı
ileriye dönük değişimi tasarlarken, bilinç
düzeyi yeterli değilse, günlük yaşıyorsa
ve sağlam ilkelere dayanmıyorsa, örgütlü
halkıyla bütünleşmemişse hedefine varır
mı?
Avuçlara sinmiş vatan hasretini tattınız
mı? Mantığın inbiğinden damıtılmış
acılara paydaş oldunuz mu? Coğrafyanızın
kan ve barut kokan acı diyarlarına daldınız
mı, bir suyun akışında?
Vatan toprağın sevdasına yaslanarak, kaya diplerinde uyudunuz mu?
Düşünüzde bile olsa Şengal dağına çıkıp,
Ezidi Halkı’n çektiği çileye tanık oldunuz
mu? Baba toprağından zorla uzaklaştırılıp
naylon çadırlarda yaşam mücadelesi veren
Kobane halkına misafir olup bir yürek
kıpırtısını hissettiniz mi?
Ya oralarda kirpiklere asılı kalan
düşlerin başka baharlara ertelendiğine
tanık oldunuz mu? Peki geleceğe dair
Yaşamamızın sağlamasını yapabiliyor
muyuz. Doğru yolda mıyız? Yaptığımız
işin sonunda ezilen halka ne verebiliyoruz? Yaraların sarılmasında, acıların hafiflemesinde katkı sunabiliyor muyuz?
İnsan çevresinden hiç ayrılmadan da
tüm evreyi algılayabilir. Ama bir şartla: alt
yapısı sağlamsa. Yazılı ve görsel basınla
tanışıklığı varsa ve kültür sofrasında yeterli nasibini almışsa....
Hergün üstümüze üstümüze yıkılan
dünyaya-bozuk düzene karşı duruşumuz
nasıl olmalı? Gemiyi kurtaran kaptan
mı olacağız? Bunun için da utanmaz
bataklıklara mı dalacağız? Yok sa, yaşanan
acılara ortak olup, onları bal eylemeye mi
uğraşacağız? Gelecek kuşakların tiksinerek bizden söz etmesini istemiyorsak
ikinci yolun yolcusu olmalıyız bence.
Toplumun görmeyen gözü, duymayan
kulağı olup, Ceyhan, Dicle,... ve Fırat nehirlerindeki akıntı misali iyi ve güzel olan
şeyleri günümüze taşıyabiliyor muyuz?
Yaşamın
gerçekleriyle
insanlık
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarayı
günün konusu olmaya devam ediyor.
Nasıl olmasın ki, Milyonlarca halk açlık
sınırının altın yaşam mücadelesini verirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyüklük
egosunu tatmini için bir saray yaptırdı.
Öylesine bir bütçe harcadı ki. TOKİ diyor ki:” sarayın maliyeti açıklanırsa, ülke
ekonomisi zarar görür.”
Son olarak küçük bir hikayeyle yazımı
noktalayayım: Günün birinde ağanın
biri, sırf keyif almak için köylünün evini
ateşe verir. Duyduğu zevki çay yudumlayarak tadarken, şiddetli bir rüzgar ters
istikamette eser, ağanın konağını, ağılını
ve samanlığını da kül eder. Yangın hep
başladığı yerden durmaz/durmuyor.
Kim bilir, zaman neyi gösterecek....
21
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
Umut ve başarı
dolu yeni bir yıl
dileğiyle,
Mutlu Yıllar
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
23
Tüm
müşterilerimizin
ve halkımızın yeni
yılını en içten
dileklerimizle kutlar
sağlıklı ve mutlu
yıllar dileriz.
24
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
25
Ambulansları İdareli
Kullanın Uyarısı
Yeni yıl süresi ve kış aylarında
artan acil sağlık hizmeti talebi
üzerine, Londra belediyelerinden
‘ambulans servislerini sadece
en acil durumlarda kullanın’
uyarıları geldi.
Acil olmayan durumlarda vatandaşların
ambulans aramamalarının önemli olduğunu
açıklayana belediyeler, ihtiyaca göre gerekli
hizmete başvurun uyarısını yaptılar.
Hackney Belediyesi, web sayfasında
yayınladığı açıklamada sağlık hizmeti
seçenekleri aktarıldı.
Acil, hayati ve anında müdahale gerektiren
Anketlere göre
nüfusun yüzde
51’i AB’den
çıkma yanlısı
Gallup adlı araştırma şirketinin yaptığı
anketin sonucuna göre, İngiltere’de nüfusunun yüzde 51’inin Avrupa Birliği’nden
ayrılmak istiyor.
Araştırma şirketi aynı anketi İngiltere
ile beraber 12 ülkede daha yaptı. Anket kapsamında 12 binden fazla kişinin
görüşleri alındı. Diğer ülkelerdeki anket
sonuçlarına göre çoğunluk AB’den yana
durumlarda 999 aranıp ambulans çağrılması
gerektiğinin, fakat daha az acil durumlarda
farklı seçeneklerin olduğu belirtiliyor.
Hastanelerin acil servisine ya da
kliniklerine kendi aracınızla gidin tavsiyesinin yapıldığı açıklamada, yeni uygulanmaya başlayan, NHS 111 hattının aranması
tavsiye ediliyor. Yeni 111 hattının, hızlı
müdahale gerektiren fakat acil olmayan
durumlarda aranması tavsiye ediliyor. Bu
hat aranarak, sağlık sorununuza ilişkin bilgi
alıp, gerekli hizmete yönlendirilebilirsiniz.
Daha az acil durumlarda ise, evde bakım
yapılması, eczaneye danışılması, mahalle
doktoruna gidilmesi ya da hastanelerde bulunan kliniklere gidilmesi öneriliyor.
olurken, İngiltere’de yüzde 51’lik bir kesim
AB’den çıkma yanlısı.
Başbakan David Cameron, lideri olduğu
Muhafazakar Parti’nin önümüzdeki yıl
yapılacak genel seçimleri kazanıp tek
başına iktidara gelmesi halinde, ülkesinin
AB üyeliği koşullarını yeniden müzakere
etme ve 2017’de AB üyeliğini referanduma
götürme sözü vermişti.
Muhalefetteki İşçi Partisi ile koalisyon
ortağı Liberal Demokrat Parti ise AB referandumuna karşı çıkıyor.
Ülkenin AB›den ayrılmasını savunan ve
göçmen karşıtı politikalarıyla da bilinen
İngiltere Bağımsızlık Partisi (UKIP), bu yıl
yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde
ilk sırada yer almıştı.
Yapılan son kamuoyu araştırmaları,
UKIP’in yüzde 12-16 aralığında bir oyla
genel seçimlerde üçüncü parti olacağını ve
milletvekili sayısını artıracağını gösteriyor.
Beynindeki Tenya ile 4 sene yaşadı
Cambridge’te 50 yaşındaki
bir adamın beyninden 5 santimetre uzunluğunda tenya
çıkarıldı.
Tenyayı inceleyen Chambridge Sanger
Enstitüsü bilim adamları parazitin hastanın
Asya gezisinde çiğ olarak yediği kurbağa
etinden gelmiş olabileceğini açıkladı.
Chambridge Sanger Enstitüsü görevlisi
bilim adamı Neuropatalog Andrew Dean,
önce baş dönmesi ve kramp şikayeti ile hastaneye başvuran hastada tenyanın tesadüf
olarak bulunduğunu söyledi. Focus dergisinin haberine göre, adamın beyninde
dört yıl boyunca büyüyen ‘Spirometra erinacei europaei’ tipi tenyanın
İngiltere’de ilk kez ortaya çıktığı belirtildi. Ameliyat sonrası sıhhatine kavuşan
ve adı açıklanmayan ingiliz’in Cambridge
Üniversitesi Kliniği’nden taburcu olduğu
belirtildi. “Spirometra erinacei europaei”
tipi tenyalar, genelde Akdeniz Bölgesi ve
Doğu Asya’da bulunuyor. 75 santimetreye
kadar büyüyebilen bu tenyalar, 8 milimetre
kalınlığa ulaşabiliyor.
Konut Fiyatları
Artışında Aralık
Ayında Düşüş
Yaşandı
Ev fiyatlarının yıllık bazda
artış hızı aralık ayında yüzde
7,2’ye gerileyerek yılın en düşük
seviyesine ulaştı.
İngiltere’de inşaat ve konut sektörüne ilişkin araştırmalar yapan ve
ülkenin en büyük mortgage kredisi
sağlayıcılarından Nationwide’ın verilerine
göre, ülkede konut fiyatlarının artış hızı bu
yılın kasım ayında yıllık bazda yüzde 8,5
seviyesinden aralık ayında yüzde 7,2 seviyesine geriledi.
İngiltere’de aralık ayında aylık bazda
konut fiyatları yüzde 0,2 artış kaydederken,
ortalama konut fiyatı 188 bin 559 sterline
yükseldi.
Nationwide
tarafından
yapılan
açıklamada, İngiltere’deki konut fiyatlarının
artış hızındaki yavaşlamanın geçici olduğu
belirtilirken, birkaç ay içerisinde fiyatların
artış hızının artabileceği kaydedildi. NATİONWİDE Başekonomisti Robert
Gardner, konuya ilişkin değerlendirmesinde,
“2014 yılını sonuna yaklaştıkça yıllık bazda
konut fiyatlarının artış hızı azalmaya devam
etti” dedi.
Konut
fiyatlarının artış
hızının
azalmasının istihdam piyasasındaki olumlu
gelişmeler, ücretlerdeki artış ve düşük seviyede mortgage faiz oranlarının devam
etmesinden kaynaklandığını belirten Gardner, “Eğer ekonomik ortam iyileşmeye devam ederse, konut piyasasının önümüzdeki
aylarda yeniden ivmelenme kazanmasını
bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Gençlerin Oyları 2015 Genel
Seçim Sonucunu Belirlecek
Genel seçim yılına girerken
yapılan bir araştırma üç milyon
kadar genç seçmenin kararsız
olabileceğini gösteriyor.
Genel seçimlerle ilgili, 18-25 yaş
arası 1,000 kişiyle yapılan ankette, yüzde
44’ünün hangi partiye oy vereceklerine karar veremediklerini, yüzde 77’sinin de oy
kullanacaklarını söyledikleri görüldü.
Üç milyon genç seçmenin henüz hangi
partiye oy vereceklerine karar verememiş
olmalarının, 2015 genel seçimini gençlerin
oylarının karar vereceği analizi yapıldı.
Gençlerin, yaşam koşulları, konut ve iş
gibi meseleler konusunda daha çok endişe
duydukları ortaya çıktı.
Düşünce kuruluşu, Demos’un yaptığı
anket gençlerin oyların etkileyecek üç unsurun, uzun vadeli iş garantisi, yüksek eğitim
harçlarının indirilmesi ve asgari ücretin
yükseltilmesi olduğunu gösterdi.
Ankete katılan gençlerin endişe
duydukları ve oy kararlarını etkileyecek
konuların şöyle olduğu aktarıldı: %69’u
yaşam masraflarından endişeli; %62’si uygun ücrette evlerin olmasını düşünüyor;
%58’i de sağlık ve işsizlik konularından
endişe duyduklarını belirtti.
Gençlerin çevre, göç, vergi kaçakçılığı
ve Avrupa Birliği hakkında daha az endişe
duydukları görüldü.
The Guardian gazetesinin gerçekleştirdiği
diğer bir anket ise gençlerin, yabancı
karşıtlığıyla gündeme gelen UKİP’ten daha
çok Yeşiller’e oy verme olasılıklarının
olduğunu gösterdi.
17-22 yaş arası gençlerle yapılan anket,
UKİP liderinin en az sevilen parti lideri
olduğunu gösterdi.
Anket, gençlerin siyasete katılımını
arttırmak için sosyal medyanın daha fazla
kullanılabileceğini de gösterdi.
İskoçya’da bağımsızlık referandumuna
gençlerin yoğun ilgisi ve katılımı heyecan
yaratmıştı- seçme yaşının 16’ya indirilmesi de daha fazla gencin siyasetle ilgilenmesini sağlamıştı. İngiltere ve Galer’de de
seçme yaşının 16’ya düşürülmesine ilişkin
tartışmalar devam ediyor.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
26
‘2014 yılı ezilen halkların ışıldayan
mücadelelerine tanık oldu’
Britanya Demokratik Güç Birliği
Platformu yayınladığı bildiri ile
tüm toplumun yeni yılını kutlarken,
2014 yılını değerlendirdi. Küresel
gerici güçlerin tüm saldırılarına
rağmen 2014 yılının ezilen halkların
ışıldayan mücadelelerine tanık
olduğu belirtilen açıklamada, 2014
yılının Kobane’nin zafer yılı olduğu
ifade edildi.
Britanya Demokratik Güçbirliği Platformunun
yayınladığı bildiride şunlar belirtildi;
‘‘Genel isimlendirme ile karşı-devrim olarak
adlandırdığımız egemenlerin sömürmek, ele
geçirmek, güçlerini pekiştirmek ve genişletmek
amacındaki emperyalist-kapitalistler ve bunların
sistemine şu veya bu düzeyde bağımlı durumundaki
küresel gerici güçlerin işçi sınıfına, ezilen halklara,
uluslara ve ezilen inançlara ve cinslere yönelik
öldürme de dahil her türlü vahşi saldırılara uğrayan
kadın ve LGBT’lilere karşı tam tekmil saldırılara
2014 yılında da tanık olduk.
Bütün bu saldırılar demokrasi, insan hakları,
barış ve özgürlük adı altında yaptılar. Kendi
aralarındaki dalaşmalarında bile en büyük zararı
yine dalaştıkları ülke veya bölge yolsul halklarına
yaşattılar. İşte Karmaşık ilişkiler ve çatışmalar ağı
içinde yer alan dünya egemenlerinin Ukrayna,
Luhanks, donetsk’te yaptıkları bunlardan sadece bir kaç örnektir. Yoksulların henüz gerçekleri
kavrayamadıkları, ilerici öncü güçlerin devrede
olmadığı yer ve zamanlarda, “dev” gerici güçlerin
ayakları altında ezilmeye mahkum olduklarını
yukarıda adlarını sıraladığımız ülke hakların
pratiğinden biliyoruz.
2014 YILI KOBANE’NİN ZAFER YILIDIR
Bu olumsuz durumun yanısıra, 2014 yılı, ezilen
halkların şanlı ve ışıldayan mücadelelerine de tanık
oldu. Dünyanın bazı başka yerlerinde olduğu gibi,
umut ve kazanma coşkusu yaratan başkaldırılar
içinde en çarpıcı olanı esas olarak devrimci
Kürt kadını başta olmak üzere halkın silah elde
dövüştüğü 2014 Kobani zaferidir. Sözün gerçek
manada kadının özgürlük isyanı olan bu direniş, sadece Kobani’yi değil, dünyayı ayağa kaldırıcak kadar onurlu, başı dik ve öğretici bir çıkış olmasıydı ki,
bu hala da böyledir. Bu direnişin özgünlüğü, ezilen
Kürt ulusunuın özgürlük çığlığı olmasının yanısıra,
Orta-Doğu bölgesini çıkarları için yeniden diyazn
etmek amacındaki emperyalistlerin ve bölgedeki
Türkiye gibi faşist ve gerici devletlerin, şu veya bu
kadar, şu veya bu düzeyde destekleyip besledikleri,
eğittikleri DAİŞ (İŞİD) ve diğer katiller sürüsü gibi
güçlerin kadın, çocuk-yaşlı vs katliam saldırılarına
adeta herkesin teslim olduğu bir zaman diliminde,
en önde Kürt kadınları olmak üzere, yürütülen ve
kazınılan destansı direniştir.
Kobani dersleri ve tecrübeleri ezilenlere bir kez
daha şunu öğretmiştir. Örgütlü bir halkın kazanma
imkanı çok çok büyüktür. Hele öndeliğini kadın
yapıyorsa o devrimin dalgaları yer küremizin gericiler lehine buza kesmiş, adeta lal olmuş dilini çözer devrim lehine harekete geçirir.
Kobani, Gezi-Haziran direnişi örneğinin çok
daha ötesinde dünya halklarının dikkatini bölgemiz
üzerine çekmedi mi? O bölgelerden şu veya bu
nedenle Avrupa’ya gelmiş biz göçmen emekçiler
üzerindeki rehaveti parçalamadı mı? En suskun
ve umutsuz olanımızı bile “KOBANİ direnişi için
ne yapabilirim” sorunusunu sordurarak harekete
geçmemizi sağlamadı mı? Bu tastamam böyledir. Ve biz göçmen emekçiler politik, ulusal
ve inanç kurum ve örgütlerimiz önderliğinde
gerek dünyamızda gerek yaşadığımız ülkelerde
ve gerekse de içinden çıkıp geldiğimiz topraklarda olup biten olaylara asla sessiz kalmadık/
kalmayacağız! İlerici her bir direnişi, başkaldırıyı,
haklı mücadeleleri desteklerken, ezilen halkların
alehine olan gerici, haksız savaş ve gelişmelere
karşı kararlıca mücadele etmeye çalıştık. Dünyanın
gerici egemen güçleri sadece Orta-Doğu’da
değil, her yerde emekçilerin kazanılmış haklarına
saldırmaktadırlar. Britanya’da, İspanya’da, Fransa2da, Belçika’da ve yunanistan’da hak gasplarına
karşı değişik çapta kitle mücadeleleri patladı. Bu
türden gelişmelere sessiz kalmamaya gayret ettik.
Elbette aldiğimiz her tavir kendiliğinden değil, birlikte yanyana durarak yapmaya çalıştık. Britanya
Demokratik Güç Birliği içinde birleşerek yürüdük.
Zira, biliyoruzki biz güçlüyüz ancak gücümüzün
sırlarından biri, ezilenlerin imkanlarını birleştirmesi,
ortaklaştırmasındadır. Ama bu yetmez! Henüz
örgütlenmelerden uzak duran, örgütlenme bilincine
ulaşmamış emekçilerin ortaklaştırdığımız birlikteliklerin içinde sıkı sıkıya yer almalarıyla çok ileri
kazanımlar elde edebiliriz. Uluslararsı çapta oldukça sıkı örgütlenmiş, büyük yönetme deneyimlerine sahip gerici güçleri ancak alternatif örgütlenmeler ve birliktelikler yaratarak yenebiliriz! Dünya
KOBANİ gününü yaratan gerçeğin sırrı, KOBANİ
denilen o küçük kasabanın ilham veren o büyük
direnişin gücüyle ortaya çıktığını unutmayalım!
YÜZLERCE İŞÇİ KATLEDİLDİ
Türkiye’nin faşist rejimi tarafında Soma, Ermenek maden kazasında yüzlerce işçi bile bile
katledildiğini biliyoruz! Kadın ve LGBT cinayetlerinin yüzde bin dörtyüz arttığını biliyoruz! Yüzlerce çocuğun öldürüldüğünü biliyoruz! Bütün
bunlar olurken ne yazıkki geniş kitleler hala sessiz
kalmaktadır. Hala gerici-faşist güçler halk kitlelerinden büyük oranda destek görmekte ve gercilerden medet ummaktadır! Bunda elbette ilericidevrimci güçlerin sorumluluğu büyüktür. Kitlelerin
örgütsüzlüğünden bizler sorumluyuz! Örgütlenmeye çağrımız ve çığlığımız bu nedenledir.
Bütün olup bitenler ve tarihi tecrübeler tekrar
tekrar göstermektedirki egemenler kar hırlarından
asla vazgeçmeyeceklerdir. Çıkarlarını korumak için
katliamlar da dahil, gerektiğinde her türlü uygulamalara başvurmaktan çekinmeyeceklerdir. Amaçlarına
ulaşmak için türlü yalan ve hilelere yelteneceklerdir.
Bu durum ise biz ilerici-devrimci-yurtsever güçlere
büyük görevler yüklemektedir. Farklı fikirlerimizin
olması be doğrultuda tartışmalar yürütmemiz gayet doğaldır. Ama bu farklı görüşler ezilenler, yani
dost güçler arasındandır ve dost güçler düşmana
karışı birlikteliklerini sımsıkı koruyarak yürümekle
mükelleftirler. Kazanmanın bir yolu da ezilenlerin
mücadelelerinde ortaklaşmalarında yatmaktadır.
Bu vesile ile Britanya Demokratik Güç Birliği
olarak yılı yılınızı dostluk duygularımızla kutlar,
daha ileri mücadele birlikteliklerimizde buluşmayı
diliyoruz.’’
Britanya Demokratik Güçbirliği
Platformu’nu oluşturan kurumlar:
Britanya Kürt Halk Meclisi, Day-Mer, DersimDer, El-Com, Göçmen İşçiler Kültür Derneği
(Gik-Der), İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve
Cemevi, Kırkısraklılar Dayanışma Merkezi,
Komkar, Londra -Koçgirililer Derneği,Tilkililer
Derneği, Tohum Kültür Merkezi, Yüz Çiçek
Açsın Kültür Merkezi, Kaşanlılar Derneği
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
27
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
28
Umut ve
başarı dolu
yeni bir yıl
dileğiyle,
Mutlu Yıllar
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
29
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
30
İndirim Adı
Altında Yaratılan
Alışveriş Hastalığı
Ala-Turka Tiyatro Grubu
‘Mahmud ile Yezida’
Oyunu İle Sahneye Çıkıyor
Arcola tiyatrosu bünyesinde çalışmalarını yürüten
Ala-Turka tiyatro grubu başarılı çalışmalarına yeni
bir oyun ekliyor. Ala-Turka ekibi Mahmud ile Yezida
oyunu ile sahneye çıkacak.
Aylin Bozok tarafından yönetilen
oyun 6 Ocak ve 11 Ocak tarihlerinde
Arcola tiyatrosunda sahnelenecek.
Murathan Mungan tarafından yazılan
oyun farklı dinlere mensup Mahmud
ile Yezida’nın aşkını anlatıyor.
Kutsal
bir
ağaç,
kimsenin
geçemeyeceği, tebeşirden çizilmiş bir
daire ve her şeyi gözetleyen Melek Tavus «Tavus Kuşu Meleği».
Mahmud ile Yezida ayrı dünyalara ait
iki genç sevgilidirler. Mahmud bir müslüman, Yezida ise kadim inançlardan
birisi olan Yezidi dinine mensuptur.
Zulüm ve hoşgörüsüzlükten dolayı
ayrılmışlardır. Aileleri, besledikleri
kinin bedelini öderken onları gerçekten kaybetme olasılığı ile karşı karşıya
gelmek zorundadırlar.
Murathan Mungan’ın Romeo ve Juliet üzerine güçlü bir çeşitlemesi olan
Mahmud ile Yezida, Türk tiyatrosunun
en çok oynanan ve sevilen metinlerinden biridir.
Oyun Türkçe olup, İngilizce üst
yazılıdır.
Arcola
tiyatrosu
katılım sorumlusu Nick
Connaughton
yaptığı
açıklamada şunları belirtti; “ Arcola, AlaTurka’nın, yerel bir tiyatro grup olmaktan, önemli
ve saygin ve profesyonel
bir tiyatro grubu olmaya
dogru gösterdiği gelişime
hak ettiği destegi vermekten gurur duyuyor.
Ayrıca Mahmud ile
Yezida ‘yı Arcola’ya getirebildiğimiz
için heyecanlıyız ve Türk olsun olmasin, tum seyirci kitlesi tarafından
beğenileceğini umuyoruz. “
DİZİN BİLGİSİ:
Murathan Mungan’dan
Mahmud ile Yezida
6 Ocak 2015 Salı - 11
Ocak 2015 Pazar
Yönetmen : Aylin Bozok
Işık Tasarımı: Jamie Platt
Hareket Yönetmeni : Özer Ercan
Başkent Londra’da Noel’in ertesi
günü başlayan indirimlerden
yararlanmak isteyen yüzbinlerce kişi
mağazalara akın etti. Sabahın erken
saatlerinden itibaren mağazaların
önünde uzun kuyruklar oluştu.
Oyuncular : Tuncay Akpınar,
Ozan Atmaca, Ada Burke, Serpil
Delice, Susku Ekim Kaya, Özer
Ercan, Gökmen Güvener, Rıza
Keskin, Dursun Kuran, Buke Soyusinmez ve Abdullah Tercanlı
Salı-Pazar akşamları saat
8’de £9 / indirimli £7
Cumartesi ve Pazar Matineleri
saat 3.30’da £9 / indirimli £7
Daha fazla bilgi ve bilet satışları için ;
http:/www.arcolatheatre.com/production/arcola/mahmud-ile-yezida
Gişe : 0207 503 1646
Londra’da,
Noel’den
sonraki gün olan ve
alışverişte büyük indirimlerin yapıldığı ’Boxing
Day’de, yüzbinlerce kişi
alışveriş yaparak, milyonlarca sterlin harcadı.
Yetkililer, ülkede boxing
day’de
nüfusun
yüzde 75’inden fazlasının
alışveriş yaptığını tahmin ediyor. Ayrıca internet üzerinden yapılan
alışverişlerin 748 milyon
sterline (yaklaşık 3 milyar
liraya) ulaşması bekleniyor.
Bu da dakikada 600 bin
sterline karşılık geliyor.
Özellikle
başkentin,
ünlü
mağazalarının
bulunduğu Oxford Circus,
Regent Street gibi caddelerle çok sayıda insan
yüzde 50’ye varan indirimlerden
yararlanmak
için mağazaların önünde
sabah erken saatlerden
itibaren uzun kuyruklar
oluşturdu.
İngilizce kutu kelimesinden gelen ve geleneksel
olarak Noel’in ardından
düşkünlere ve fakirlere
yardım edilen ’hayır günü’
olarak bilinen, bankaların
ve işyerlerinin tatil olduğu
bu gün, zamanla insanların
yardımdan çok indirimli
alışveriş yaptığı bir güne
dönüşmüş.
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
31
32
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
33
34
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
35
36
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
37
38
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
39
40
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
41
42
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
43
44
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
45
46
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
47
48
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
49
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
50
SERi iLANLAR
İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz
Bu sayfada
1 kutu ilan
£10
0742 948 1490
İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.
YETER
CLEANİNG
GOOD LUCK
ŞOFÖR OKULU
İşyerleri ve Evler itina
ile temizlenir.
Kısa sürede fazla para harcamadan
ehliyet almak, güvenli sürücü
olmak için vitesli & otamatik
direksiyon dersleri verilir.
07803506942
07909539577
Erken test günü alınır
Ali 07723921216
Sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip
olmak için henüz gec değil, özel ve grup
dersleri ile kendinizi yeniden
kesfetme zamanı.
Deniz Dogrusoz
Personal Trainer
07455947693
www.deniz-personal-tranining.com
ALTUN
CLEANING
SERVICES
07427424619
Ufuk Kaya
07405891522
MEM Painting
and Decoration
El sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel
el sanatları.
Her türlü boya ve dekorasyon
işi itina ile yapılır.
Hurdar Sinop Tel:07448 654 828
07984 513 968
TOPCU MOBILE CAR MECHANIC
Her türlü araba tamiri işleriniz yapılır
REPAIRS
SERVICING
DIAGNOSTICS
PRE-MOT/FAILURES
AHMET TOPCU
07415106521
07405756462
Horizon Books
Kitap Satış Temsilcisi
Hurdar Hand
Crafts
Özel Türkçe
Dersi
Türkçe diksiyon ve gramer
dersleri verilir.
Diren Yalçın
07504 662756
Mahmut Söylemez
BALINZA LAUNDRY &
CLEANING SERVICES
Her türlü çamaşır yıkama işi
yapılır. Evden alıp eve teslim
servisimiz mevcuttur.
One 2 One
English
for children and adults
07428336181
OREL
BOOKKEEPING
& ADMIN
07768282295
[email protected]
Yıldız Adıgüzel
Qualified English Language Teacher
SATS, GCSE, A LEVEL, ESOL,
IELTS & BUSINESS ENGLISH
For more information and Free consultation:
t 0753 4491 623
e [email protected]
ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014
SERi iLANLAR
İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz
51
Bu sayfada
1 kutu ilan
£30
0742 948 1490
İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.
PRIVATE MATHS
LESSON
POZITIVE MATHS
TEACHING
Erdal Çetinkaya
KS1,KS2,KS3,
A-LEVELS,GCSE
07577927419
Sevin
Bookkeping
Rezan Uygur
078013934448
sevinbookkeping.co.uk
BÜYÜK REKLAM
KAMPANYASI
Kürt ve Türk toplumuna ulaşmanın en iyi yolu
%30
%40
indirim
ücretsiz
Tüm reklamlarınız
Yeni yıl kutlamalarınız
Tüm seri ilanlarınız
indirim
www.telgraf.co.uk
[email protected] | 07429481490 | 02079230838
Grup WXQ
Her türlü düğün, nişan, kına gecesi, doğum günü
yada partilerinizde profesyonel müzik ekibimizle
hizmetinizdeyiz...
Di dawet, şîranî, şeva hinê, pîrozbahiya rojbûnên
we de bi Koma WXQ di xîmeta we de ne.
0793 9412 553
ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014
Bi hêviya
rojên xweş
sersala we
pîroz be.
95
ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014
4
Ey mirovahî, cihê vê di ti pirtûkê de nîne...
BOTAN GULAN - ŞENGAL/ANF
Ji vî çiyayê pîroz, em li deşta
mîna deryayê bêserûbin e
temaşe dikin. Dora vî çiyayê
pîroz, bi gundên Êzidiyan
hatiye dorpêçkirin. Bajarê
kevnare li başûrê Şengalê
hatiye avakirin. Hemû
cihên pîroz jî yan li ser serê
çiyê yan jî li quntarên çiyê
hatine çêkirin. Cihên pîroz
ên Êzidiyan Çilmêra, Şebîl
Qasim, Silavgeha Şêx Hadî,
Quda Serêkaniyê li ser vî
rêze çiyayê 60 kîlometreyî
ne. Kabeya Êzidiyan Tirba
Şerfeddîn li binê Qubeya
Çilmêra ya li ser serê çiyayê
Şengalê ye.
Piştî ku rejîma Baasê Êzidî ji cihên
pîroz daxist deşta Şengalê, li dû bajarê
qedîm Şengalê, Êzidiyan, Şîa û civakên
din bajarekî nû yê Şengalê ava kirin.
Dîroka vî bajarî ez jî gotin û serpêhatiyan
dizanim. Girîng e her tiştên şaş ên dîroka
nivîskî li ser vê dewlemendiya çandî ya
rengî nivîsandiye, bê jêbirin. Di rojên
Fermana 74’an de Şêxekî Êzidî yê extiyar gotibû, li çiyê û derdora bajêr 77 gundên Êzidiyan hebûn. Êzidiyên ku dîroka
wan bi qirkirin û komujiyan dagirtî ye, ji
bo xwe biparêzin xwe li hev girtine û li
piraniya van gundan nifûs gihaştiye deh
hezarî. Bi berbanga sibehê re em berê xwe didin navenda bajarê Şengalê. Berxwedêr
dibêjin ku li bajêr pevçûn ji duh bi şev ve
bê navber dewam dike. Her çend em dixwazin biçin cihê şer jî, fermandarê gerîla
yê bi navê Çekdar, ji me re dibêje herêm
xetere ye û ew vê gavê nikare wan bişîne
herêma şer. Ji neçarî em disekinin. Piştî
demeke kurt di ser re derbas bû, hêzên
berxwedanê ji cîhaza têkilî û ragihandinê
tekmîlê didin; “Li navenda bajarê Şengalê
Sûka Qesaban ji çeteyên DAIŞ’ê hat rizgarkirin.”
Bi vê agahiyê re, Şengal a kevin, bajarê Şengalê yê qedîm bi temamî, dikeve
destê Derwêş û Edûlê yên roja îro Hêzên
Berxwedana Şengalê. Em jî ji şervanan re
dibêjin pîroz be.
Fermandar Çekdar dibêje heta nîvro
em dikarin biçin Şengalê. Piştî bêhnvedanekê milîtanê MLKP’ê Yilmaz dibe
rêhevalê me. Em ê bi hev re biçin heta
cihê Hêzên Berxwedana Şengalê lê ne.
Nûnerên leheng ên gelên Anatoliyê jî li
van çiyayan şer dikin, gelo wê Koroglû
dengê me bibihîze...
Ji nava xaniyên ji beton ên nû li jora bajarê Şengalê hatine çêkirin, em ji rêyeyeke
wesayîtan a ji heriyê derbas dibin û diçin
ber bi xaniyên li binê depoyên avê ya li
girê jora bajarê qedîm. Yilmaz, piştî rêya
wesayîtan a ji heriyê, me di şiverêyekê de
dibe. Guhê me li dengê çekan ê ji nava
bajêr tê ye. Rêberê me Yilmaz e û ji me
re dibêje, “Ji vir baz bidin û derkevin ser
gir. Ji ber ku li vê beşê çeteyên DAIŞ’ê
sûîkastê dikin.” Û Yilmaz bi çeka B-7
û rokêtên li pişta xwe, bi lez dibeze û
derdikeve ser gir. Piştre em jî baz didin
û xwe digihînin ser nuqteya herî bilind a
bajarê qedîm ê Şengalê.
Dema me xwe gihandin ser gir, ji qulên
bi hors di nava 7-8 xaniyan de hatine
vekirin em derbas dibin û xwe digihînin
maleke ewle ya Hêzên Berxwedana
Şengalê lê ne. Wextê me zêde nîne, em
ê hînê bajarê qedîm Şengalê bibînin. Lê
belê rêberê me şevanê MLKP’ê li vê derê
ji me vediqete, eniya wî li pêş e. Dema
em li benda rêber disekinînin şervanê
YBŞ’ê Berxwedan depoyên avê yên li ser
gir nîşanî me dide û dibêje, “Li jêrê wir
tirb û Goristana Sît Zeynep hene. Çeteyên
DAIŞ’ê dema Şengal dagir kirin, destpêkê ew der teqandin. Ew der dîrokek bû,
sembola Şengalê bû.” Çi dibe bila bibe,
êrîşa li hemberî çand û dîrokê bi awayekî
harbûyî, mejiyê min fêm dike, lê dilê min
qebûl nake. Ev agahiyên nexweş in, dilê
me diêşe. Gelo çend Şîa li binê wê qubeyê
secadeya xwe raxistin û dûa kirin, çend
Xirisityanan bi lêdana zengilê dêrê ji bo
biratiyê destê xwe vekirin, çend Êzidiyan
bi berbanga sibehê re bi bêdengî û dizî bi
hestên ji dil, destê xwe li ber rojê veki-
rin. Ey mirovahî, cihê vê di ti pirtûkê de
nîne...
Gerîlayê HPG’ê yê bi navê Şahîn, cihên
nêz ên nas dike nîşan dide. Li hin cihan
pêşmerge hene. Em li beşên nêz ên bajarê
qedîm digerin. Di nava xaniyên ji kevir û
kerpîçan, ji nav kolanên teng xwe ber didin xwarê. Em li nava malan dinêrin, bi
qubeyên xwe û deriyên xwe, şopa dîrokê
nîşan didin. Ev der, bajarekî din ê kevnare
yê Kurdan Mêrdînê tîne bîra miovan. Diyare hemû bajarên qedîm dişibin hev. Lê
ev cihê kevnare veguheriye xirbeyekî, ev
yek jî dilê me diêşîne. Û wêneyê her cihê
em lê digerin bi berxwedêran nîşan didim.
Bi têgihiştina ku dîrok ji nû ve tê nivîsandin, wêneyê van kêliyan dikşînim.
Em vedigerin, gerîlayan di çaydanê reş
de çay çêkirine, çayek jî dibe para me û
çaya xwe ji destê gerîla Şahîn vedixwin.
Wêneyê wî kenê bedew ê gerîla Şahîn û bi
kêfxweşiya serketinê li rûyê wî xwe dide
der, dikşînim.
Piştre ji me re dibêjin gerîlayekî bi navê
Kawa yê ji Rojhilatê Kurdistanê, temamiya Şengalê nas dike. Bi rêberê xwe gerîla
Kawa û berxwedêrekî din ê Şengalê re em
li nava kolanên Şengalê digerin. Ji taxa
Berberoj ber bi aliyê Sûka Jor, ji wir heta
Sûka Jêr em li temamiya sûka Şengalê
digerin. Em wêneyên van qadan li gel
gerîla dikşînin. Em diçin Sûka Qesaban,
dêr û avahiya dibistanê ya nû ji çeteyan
hatin rizgarkirin. Li avahiya dibistanê
em bi koma bi fermandariya fermandarê
YPG’ê yê bi navê Cîger ê ji Qamişlo re
sohbetê dikin. Rêberê me Kawa diçe cihê
xwe yê wezîfeyê, ji niha û pê ve wê Cîger
pêşengiyê ji me re bike. Cîger dibêje ku
temamiya koma wan ji Qamişlo ye û bi
armanca piştgirîdayîna Yekîneyên Berxwedana Şengalê weke yekîneyeke YPG’ê
ew hatine Şengalê. Cîger dibêje, “Em
Apoyiyên Rojavayê Kurdistanê ne” û
destnîşan dike: “Bê me nabe.”
Cîger me dibe dêra nû ji çeteyên
DAIŞ’ê hatiye rizgarkirin û ji wir derbasî
Sûka Qesaban dike. Em ji Sûka Qesaban
bi hay ji xwe heyî derbas dibin, ji ber ku
segvanên çeteyan dûr bin jî hene. Sûka
Qesaban taxa herî dawî ya ji aliyê Hêzên
Berxwedana Şengalê ve hatiye rizgarkirin
e û ev der nuqteya me ya dawî ya çûyînê
ye. Li vê derê şervanên YBŞ’ê li refên
herî pêş şer dikin. Em bi wan re sohbet
dikin. Bi pêşengê xwe Cîger re em diçin
beşa herî bilind a bajêr.
Li her cihê em diçin, em bi şervanan re
sohbetê dikin. Delîla ya ji Kobanê, Şahîn ê
ji Colemêrgê, Kawa yê ji Rojhilatê Kurdistanê, Merwan ê ji Başûrê Kurdistanê û
hînê gelekî din... Bajarê qedîm Şengal îro
ji çar aliyên Kurdistanê mirovên leheng
ber bi xwe ve dikşîne, Derwêş û Edûlêyên
roja me ay îro li dora xwe dicivîne. Êdî
dema xatirxwestinê hatiye. Em berê xwe
didin Çiyayê Şengalê.
Û ji bîr nekin, di van rojên zehmet
de pêwîstiya civaka Êzidî bi piştevanî û
alîkariya we heye.
ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014
3
Malbatên Roboskiyî: Hezar sal derbas
bibin jî em ê şopdarên doza xwe bin
Çalakiyên ji bo bîranîna qurbaniyên Komkujiya
Roboskî dewam dikin. Di bîranîna li ser gora 34 ciwanên Kurd ên ji ber bombebarana balafirên şer ên
artêşa Tirk de jiyana xwe ji dest dan, malbatan diyar
kirin ku 1095 roj in ew li hemberî hikûmeta AKP’ê li
ber xwe didin û destnîşan kirin, ku ew ê têkoşîna xwe
dewam bikin.
Li dû merasîma bîranînê ya li Meydana Roboskî, bi deh hezaran kes çûn
ser gora 34 ciwanên Kurd ên hatin
qetilkirin. Li ser navê Dayikên Roboskiyî Emîne Urek, Serokê Roboskî-Der
Velî Encu û Narîn Ant li vir axivîn.
Urek diyar kir ku Serokwezîrê
demê R. Tayyîp Erdogan, Serokê Fermandariya Giştî Necdet Ozel û rayedarên MÎT’ê berpirsyarên komkujiyê
ne û got, “Em dayika hemû zarokên
Roboskiyî, dayika gerîla ne. Bi êşa
xwe re em bûn yek, divê êdî gelê Kurd
jî bibe yek.”
Serokê Roboskî-Der Velî Encu jî
di daxuyaniya xwe ya li ser navê malbatan de diyar kir ku li gel 3 salên di
ser komkujiyê re derbas bûne jî mirovahî hînê bêdeng e û got, “Kujerên
zarokên me hînê li qoltixên meqaman
rûdinên. Li şûna darizandina kujeran,
em malbatên hesabê zarokên xwe dip-
irsin û mirovên piştevaniya me dikin,
tên darizandin.”
Encu ragihand ku doza Roboskî
niha li Dadgeha Destûra Bingehîn tê
dîtin û anî ziman ku ji dema komkujiyê
û vir ve ji bo nixumandina komkujiyê
û parastina kujeran gelek qanûnên nû
hatine derxistin. Encu diyar kir ku rayedar dixwazin vê komkujiyê veşêrin û
binixumînin.
Encu di dewama axaftina xwe de
da xuyakirin ku ew 1095 roj in li dijî
hikûmeta AKP’ê li ber xwe didin û
got, “Bila vê baş zanibin; yên zextê li
me dikin, me hîn bêhtir li hemberî xwe
xurtir dikin. Ne sê sal, hezar sal jî di
ser re derbas bibin em ê şopdarê doza
xwe bin û têkoşîna xwe heta dawiyê
bidomînin. Em ji tevahiya gelê xwe û
mirovên xwedî wijdan dixwazin ku di
vê doza me ya mafdar de, me bi tenê
nehêlin.”
Rola NATO yê li Afganistanê nema
Piştî şerê 13 salan rola NATO
ya şer a li Afganistanê bi
awayekî fermî bi dawî bû.
Tê îdîakirin ji îro û pê ve vê
li ser navê NATO rola Hêza
Piştgiriyê ya Ewlekariya
Navneteweyî (ISAF) perwerde û şêwirmendiya polîs û
leşkerên Afgan be.
Tevî di pêvajoyeke ku careke din
tevgera Talîban bihêz bûye, êrîşan pêk
tîne dibe sedema mirinan jî vekişîna
leşkerên NATO ji Afganistanê ji aliyê
gelê Afgan ve wek nûçeyeke baş tê
nirxandin.
Hat ragihandin ku piştî 2014’an li
Afganistanê wê 17,000-18,000 leşker
bimînin, ji van leşkeran wê 12,000
leşker “Resolute Support” (Piştgiriya
bibiryar) wek hêza wezîfeyê bimînin.
Heyva Sor ji bo
Kobanê banga
alîkariya mirovî
û dermanan kir
Xebatkarên Heyva Sor a Kurdistanê,
bang li raya giştî ya navneteweyî û
saziyên alîkariyê kirin ku alîkariya
mirovî ya lezgîn bikin, ji tenduristvanan jî xwestin bên Kobanê.
Xebatkarên Heyva Sor a Kurdistanê yên Kobanê, bi
armanca banga alîkariya mirovî û dermanan bikin li ber
avahiya ku kar dikin daxuyaniyeke çapemeniyê dan. Daxuyanî ji aliyê xebatkarê Heyva Sor a Kurdistan ê li Kobanê
Doktor Menaf Kitkanî ve hat kirin.
Kitkanî bang li rêxistinên tenduristiyê yên navneteweyî
û saziyên alîkariyê yên mirovî kir ku û got ku bi awayekî
lez pêwîstî bi alîkariya mirovî û dermanan heye. Kitkanî
diyar kir di mijara ku pêdivî werin bicihanîn divê her saziyek a wezîfeya dikeve ser milê xwe pêk bîne û bang li
tenduristvanan kir ku werin Kobanê û di nav xebatên tenduristiyê de cih bigirin.
‘Ji penaberên ketin rêya hêviyê’
3 hezar û 400 kesan jiyana xwe ji
dest dan
Di sala 2014’an de 3 hezar
û 419 penaberên ku xwestin bi
riya behrê derbasî ewrupayê
bibin di behrê de fetisîn.
419 penaberên xwestin bi riya
behrê derbasî Ewrupayê bibin
di behrê de fetisîn jiyana xwe
ji dest dan.
Li Rojhilata Navîn û li gelek welatên bakûrê Efrîqayê
gelek kesên ji ber şer û pevçûnên nav xweyî xwestin li
Ewrupayê bicih bibin di “rêya
hêviyê de” jiyana xwe ji dest
dan. Li gorî daxuyaniya di
konferansa Lijneya Bilind ya
Neteweyên Yekbûyî (HUNHCR) de hate ragihandin ku
di sala 2014’an de 3 hezar û
Pispor UNHCR’ê diyar
kirin ku ji ber windakirina
canan riya herî bi talûke riya
Behra Spiye, bi vê minasebetê
hêjmara penaberên bi riya
behrê derbazî Ewrupayê jî bûn
gihiştiye 207 hezar.
Irmak: Berpirsiyar hêzên tarî yên di nava dewletê de ne
Hevseroka KCD’ê Selma Irmak diyar
kir ku bûyerên li Cizîrê di navbera partiya
wan û Partiya Hur Dava de nehatine jiyîn û
wiha got: “Em difirkirin ku hêzên tarî yên di
nava dewletê de ji bo pêvajoya çareseriyê ya
Rêberê Gelê Kurd Birêz Ocalan daye dest-
pêkirin têk bibin pêk anîn.”
Li ber avahiya Rêxistina DBP’ê ya Cizîrê
têkildarî pevçûnên li navçeya Cizîrê ya
Şirnexê yên ku 3 kesan jiyana xwe ji dest
da û gelek kes jî birîndar bûn daxuyanî hat
dayîn. Hevseroka KCD’ê Selma Irmak, Parlementera HDP’ê Ayla Akat Ata, hevşaredar
û gelek kes tevlî daxuyaniyê bûn. Di daxuyaniyê de dirûşmeyên “Şehîd namirin”, “Bijî
Serok Apo” û “Bijî berxwedanê ciwanan”
hatin berzkirin. Hevseroka KCD’ê Selma
Hêjayî gotinê ye ku konferansa wê du rojan bidome û di
konferansê de tedbirên li hember windahiyan were girtin.
Irmak daxuyanî xwend. Irmak diyar kir ku
li Kurdistanê serhildana 6-8’ê cotmehê serhildana salên dawî ya herî mezin bû. Irmak
anî ziman ku sedema vê serhildanê çeteyên
DAIŞ’ê yên Tirkiyeyê weke baregeha
leşkerî û îstîxbaratê bikarîtnin, çavkaniya
mirovan bikartîne û hikûmeta AKP’ê ji van
re çavan digire bû.
ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014
2
Xaçepirs
Gotinên Pêşiyan
Bersiva Hefteya Borî
Evqas Bese Delal
Tu bûyî penceşêr
û
Ketî laşê min
Ne dikûjî, ne jî sax dibî
Dihelînî roj bi roj
Kêlî bi kêlî…
Te ez kirim
hêvîdarê mirinê
Û derdê bê derman
Te ez kirim
qêrîneke bêdeng
Û
Di wê bêdengiya qêrînê
de min difetisînî
Wekî ku
Heyfa sedê salan
dihilînî…
Lê evqas bese Delalê
Yan bikûje, yan
jî bikûje…
Aras Ararat
Carina mirov ji mecburî goştê
kewan jî dixwe.
Cêr di riya avê de dişkê
Çave li deriya, xwelî li seriya.
Çum li sere çiya, zuriyam weke
gura, birazî nabin bira.
telgraf.co.uk
Çarşem,
31/12/2014
Komkujiyên Mereş û Roboskî
li Londonê hatin şermezarkirin
Sayı
ROJNAMEYA HEFTEYÎ
449
Ji bo bîranîna 36´emîn salvegera Komkujiya Mereş û 3´yemîn
salvegera Komkujiya Roboskî li Paxtext Londonê merasîmeke
bîranînê hat li dar xistin. Di bernameya bîranîna di bin navê “Ji
Mereşê heta Roboskî me ji bîr nekir em nadin jibîrkirin”, bang
hat kirin ku dewleta Tirk bi paşeroja xwe ya tarî re rû bi rû were.
Di bîranîna ku ji aliyê Platforma Yekîtiya Hêzê ya Demokratîk a
Brîtanyayê ve li Navenda Civaka Kurd hat lidarxistin, Mehmet
Şeker, Azîz Tunç, Ahmet Guven û ji Roboskî Ferhad Encu
bi rêya skype beşdarî bernameyê bû. Hin mexdûr û şahidên
komkujiya Mereşê jî di bîranî de axivîn, Hunermendê Kurd
Hozan Temellî yê Elmanyayê dijî du helbest xwendin. Wekî din
di bernameyê de belgefîlmên li ser komkûjiya Mereş û Roboskî
hatin nîşandan.
Yek ji şahidên komkûjiya Mereşê Nivîskar û lêkolîner Azîz Tunç
di axaftina xwe de bal kişand ser rola dewletê ya di komkûjiyê
de û anî ziman ku ev komkûjî operasyoneke dewleta Tirk ya bi
armanca qîrkirin û paqijiya etnîkî kiriye ye.
Yek ji axaftvanê bernameya bîranînê Mehmet Şeker bal
kişand ser rewşa demografîk ya Mereşê û wiha berdewam
kir; “Di komkûjiyê de li gorî qeydên fermî 111 kes hatin kûştin,
bi hezaran hatin birîndar kirin, 552 mal û 289 kargeh hatin
şewitandin. Bi hezaran malbat hatin koçber kirin.”
Ji gundê Roboskî Ferhat Encu jî bi rêya Skype tevlî bernameyê
bû anî ziman ku hîna şîna wan berdewam dike. Encu da zanîn
ku hîna êşa Roboskî teze ye û tiştek li Roboskî ne wek berê
ye. Wekî din jî Encu anî ziman ku lêgerîna wan ya edaletê
berdewam dike û heta sûcdar bên darizandin dê bidome.
Bername bi axaftinên mexdûrên komkûjiyê bi dawî bû.

Benzer belgeler