Teknokrat Bir - Eğitim Bilim Toplum

Transkript

Teknokrat Bir - Eğitim Bilim Toplum
Meritokrasiyi*
Yeniden Meflrulaflt›rmak:
Teknokrat Bir Strateji
Olarak E¤itim Politikas›**
Frank FISHER/Alan MANDEL
Çeviren: Ramazan GÜNLÜ
(Ankara Üniversitesi E¤itim Bilimleri Fakültesi)
E¤itim bunal›m› ön sayfa haberleri olmaktad›r. Günlük gazete makaleleri, televizyon özelleri ve siyasal kampanya ilanlar› düzenli olarak Amerikan okullar›n›n kötü durumu üzerine
alt› çizili komisyon raporlar› hikayelerini tafl›yor. 1980’lerde, en az iki düzine ana rapor haz›rland›.1 Her biri ulusal sanayi üretkenli¤inin yorucu 15 y›ll›k düflüflünün kökeninde ve bu
nedenle –özellikle Japonya ve Almanya ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda ülkenin kaygan rekabetçi
k›y›s›n›n oda¤›nda e¤itim bunal›m› oldu¤unu ileri sürüyor. Okullar›n baflar›s›zl›¤› bile nüfusun özellikleri ve Amerikan iflgücünün yetene¤i yans›t›larak söylenir. E¤itimde Mükemmellik Ulusal Komisyonu Nation at Risk (Risk Alt›ndaki Ulus) raporunda bildirdi¤i gibi, odak sorun “Amerikan gönenci, güvenli¤i ve uygarl›¤›”n›n gelece¤i sorunudur. Rapor tehdidi flu
sözlerle belirledi: “Dost olmayan bir yabanc› güç Amerika’ya bugün var olan vasat e¤itim baflar›m›n› (performans) dayatmaya kalkarsa, onu pekala bir savafl yasas› olarak görmüfl oluruz. Oldu¤u gibi bunun olmas›n› kendi kendimize izin verdik.”2
Raporlar›n özgül önerileri de¤iflirken, e¤itimde düflüflün say›s›z belirtisine iflaret ediyorlar:
düflük s›nav puanlar›, okullar›n ö¤rencileri yüksek akademik istemlere uygun hale getirme
baflar›s›zl›¤›, okul disiplininin tehlikeli gevflek düzeyleri, bir dereceden di¤erine ilerlemede
sert ve düzenli uygulama ölçütünün yoklu¤u, ö¤renci seçimi de¤iflikliklerine çok aç›k bir
müfredat ve matematik, fen, teknoloji ve yabanc› dil çal›flmalar›nda uçurum gibi düflüfller.3 Özellikle teknoloji toplumuna anlaml› kat›l›m› esas alan yeterli bilgisayar e¤itimi eksikli¤ini ay›r›yorlar. Bu baflar›s›zl›klar›n tepesinde, raporlar e¤itime kamu deste¤inin azald›¤›n› ve okullara güvenin bütün zamanlar›n alt›nda oldu¤unu ileri sürüyorlar. Bu çözümlemenin alt›nda yatan yüksekokul ve kolej mezunlar›n›n en iyi olas›l›kla vasat oldu¤u kan›s›d›r.4
64
Okul sisteminin baflar›s›zl›¤›n›n ortaya koydu¤u geliflmeler bütün anlat›larda, temelden sorunludur. Onlar yaln›zca per se (kendi bafl›na) okul baflar›s›zl›¤›n›n düflük niteli¤i ile ilgilenmezler, okullar›n demokrasi de¤erlerini gelifltirme ve sürdürme baflar›s›zl›¤› ile de ilgilidirler.
Bu tür sorunlar –gerçekten bunal›m durumunda olan kurumlar- yoksullar›n okullar›ndaki
en dokunakl› kan›tt›r. Bu nedenle ço¤u insan›n bunal›m›n›n bu yorumunu kabul etmesi flafl›rt›c› de¤ildir ve flimdi ekonomik ve sosyal koflullar›n kötüleflmesinin ana sebebi oldu¤una ikna edilmektedirler.
Raporlar›n arad›¤› fley ulusal uzlaflma çevresinde kurulan kapsaml› e¤itim düzeltimidir (reform). Bu hedefe do¤ru “mükemmelin” dili uzlaflma aray›fl›n› yönlendirme çerçevesi olarak ortaya konulmaktad›r. Mükemmellik high-tech (yüksek teknoloji toplumu) Amerika’n›n gelece¤ini tehdit eden derin s›tmay› iyilefltirmeyi tasarlayan düzenleyici meritokratik düzeltim (reform) ideolojisi olarak ortaya ç›kt›.5 Bununla birlikte, mükemmellik retori¤inin alt›nda yatan e¤itimin gelifltirilmesi ile son verilecek yabanc› özel ç›karlar› için bunal›m›n› araçsallaflt›rma giriflimidir.
Düzeltim stratejisinin elefltirisel çözümlemesinin dayana¤› onun dayand›¤› sorunlu varsay›mlar› incelemesidir. Burada sorun olan fley kendi bafl›na (per se) e¤itim bunal›m› de¤il,
fakat daha çok onun tan›m› ve varsayd›¤› fleydir. Raporlar›n en önemli çal›flma varsay›mlar›n› düflünün. Kabul edilmifl e¤itim bunal›m› çiziminde hiçbir fley ö¤rencilere high-tech
Amerika’y› baflarmada gerekli beceri türlerini sa¤layacak okul baflar›s›zl›klar›ndan daha
önemli bir rol oynamaz. Okullar›n iflyerine giden bir yol olma zorunlulu¤u düzeltim ideolojisine özgü uzun erimli bir inançt›r. Yani, modern e¤itimin temel ifllevinin ö¤rencilere uygun
ifl becerileri ve iflle ilgili de¤erler ve tutumlar sa¤lamak oldu¤u varsay›lmaktad›r. Komisyon
raporlar›na göre, high-tech dünyan›n zorunluluklar›na duyars›z olan Amerikan okullar› bu
rolü yerine getirmiyor.
Bununla birlikte, komisyonlar›n gerçekleri sorgulanabilir. Oysa raporlar tipik olarak hightech yetifltirme gereksinimini varsayarken, emek piyasas› üzerine son çal›flmalar kökten
farkl› bir resim çiziyor. Ço¤u ifl art›fl› en az beceri gerektiren alanlarda ortaya ç›k›yor- özellikle bu ifller ekonominin geniflleyen hizmet kesiminde bulunuyor. Çal›flma ‹statistikleri Bürosu, örne¤in high-tech sanayiler en genifl anlamda tan›mlansa bile, onlar›n “1995’te yeni ifllerin yaln›zca küçük bir oran›n› kapsad›¤›n›” gösteriyor.6 Büro 23.4 ila 28.6 milyon aras›nda yeni iflin 1982-1995 aras›nda yarat›laca¤›n› ileri sürüyor. Bunlar›n yaln›zca 1.0 ila 4.6
milyon aras›nda olanlar›n›n high-tech sanayilerde olaca¤› kestirilmektedir.7 En çarp›c›
olarak, inflaat bekçileri, kasiyer, sekreter, mutfak yard›mc›s›, koruma ve kap›c›lar gibi ifl kategorilerindeki art›fl bilgisayar sistemleri çözümleyicisi, programc› ve hatta bilgisayar iflletmeni gibi alanlardaki toplam ifl art›fl› yüzdesinin hepsinin üstündedir.8
Hatta daha temelde e¤itim ile ifl becerileri aras›ndaki son derece belirsiz iliflkiyi kavrama
baflar›s›zl›¤› vard›r. Asl›nda, hiçbir vaat modern e¤itim ideolojilerine e¤itimin özellikle ileri
teknoloji toplumlar›nda ekonomik geliflmeye dayanak oldu¤u inanc›ndan daha fazla temel olmaz. Bu ifl için e¤itim gereksinimlerinin ›l›ml› biçimde teknolojik de¤iflme yüzünden
artt›¤›n› ve daha yüksek becerili ifllendirmenin (istihdam) istedi¤i yetifltirmeyi okullar›n sa¤lad›¤›n› varsayar.9 Fakat bu savlar› destekleyecek kan›t çok zay›ft›r. E¤itim ile ifller aras›ndaki ba¤lant› üzerine literatürün genifl bir özeti yaln›zca kitlesel okuryazarl›k sunumu ötesinde ekonomik geliflmeye hiç aç›k katk›s›” olmad›¤› de¤il, fakat e¤itimin ço¤unlukla ifl
üretkenli¤i üzerine “iliflkisiz” ya da hatta “karfl›-üretici” oldu¤u sonucuna var›yor.10 Tersine, çal›flmalar gösteriyor ki ifl yetene¤ine en etkili katk›n›n biçimsel okul ö¤retimi de¤il, çal›flma deneyiminin kendisi oldu¤unu gösteriyor. (Okul) e¤itimi, k›saca, iflgücü yetifltirmenin
en etkili yolu de¤ildir.
‹kinci sorun komisyonlar›n (deneme) s›nav› üzerine vurgusudur. Ço¤u rapor ulusal s›nav
puanlar›n›n düflüflü üzerine büyük bir vurgu yaparken, kan›t ço¤unlukla yan›lt›c› ve zaman zaman da yanl›flt›r. Say›s›z e¤itim uzman› puanlardaki düflme sorununun sorgulanabilir oldu¤unu gösterdi. Bundan baflka, düflüflün istatistiksel kan›tlar› geçerli olsa bile, onun
65
sebebi bir dizi yoruma aç›kt›r. Örne¤in, 1952 ile 1982 aras›nda ortalama Scholastic Aptitude Test (SAT) sözel puan› 1982’de bir 50 puan düflerken (ulusal raporlar›n ço¤unun kamuya mal edilmeden önceki y›l), SAT puanlar› fiilen yükselmeye bafllad›, bu gerçek
Kongre Bütçe Bürosu Araflt›rmas›nca son zamanlarda do¤ruland›.11 Ayr›ca, 1971, 1975 ve
1980 y›llar› için NAEP (E¤itimsel ‹lerlemenin Ulusal De¤erlendirilmesi) Okuma Testi gibi öteki göstergelerin 17 y›l›n “bütün okuma yeteneklerinde önceki on y›la bakarak iyileflti¤ini”
gösterdi.12 Kolej Kurulunun kendi baflar› s›navlar›nda önemli say›da puan yükselmesi yan›nda Hukuk Okulu ve T›p Koleji girifl s›navlar›nda düzenli olarak artan puanlar da çarp›c›
kan›tt›r.13
S›nav sorununu kuflatan karmafl›kl›klar veriliyken, puanlar›n düflüflü hemen hemen kesin
görünüyor. Ço¤u s›nav puan› ve e¤itim bunal›m› üzerine tart›flmalarda onlar›n kullan›m›
halihaz›rdaki karmafl›k duruma kar›fl›kl›k ekledi. Burada puan fludur: Bu sosyal trajediyi
oluflturan somut okul deneyimini incelemek yerine bununla komisyonlar bunal›m› çizmede sorunsal verilere dayand›r›yorlar.
Ayr›ca, bir sorun da komisyon raporlar›n›n e¤itim kurumlar›n›n tarihsel rolü konusunda geleneksel inançlara mahkum kalmas›d›r. Bu aç›dan okullar etkili biçimde Amerikan demokrasi, eflitlik, yukar› do¤ru hareketlilik ve ekonomik geliflme ideallerini ilerletmeye hizmet ederler. Bununla birlikte onlar›n rolü hakk›ndaki son çözümlemeler e¤itim ile bu de¤erlere ba¤l›l›k aras›ndaki iliflkide ciddi flüpheler yaratt›. Bu çal›flmalar okullar›n s›n›f-ayr›cal›¤›n›, yarat›lm›fl eflitsizlikleri ve çarp›t›lm›fl demokratik idealleri destekledi¤i bir çok biçimi ortaya koydu.14 Bu bak›fl aç›s›ndan ço¤unun raporlar›n› ve okullar›n kamu anlay›fl›n›
canland›ran “efsane”nin gücüdür.15 Amerikan e¤itiminin elefltirisel tarihleri kapitalist dönüflümlerce çökeltilen ekonomik eflitsizlikleri ve sosyal altüst olufllar› dolay›mlamak için kullan›ld›¤›n› aç›kça gösteriyor. Okul düzeltimleri (reform) bu nedenle Amerikan demokratik
etosu ile ekonomik eflitsizlikler aras›ndaki çat›flmalarla ba¤lant›n›n üstünü örtmektedir. Özgül olarak, okullar›n temel ekonomik dönüflümleri ussallaflt›rma ve meflrulaflt›rmas› emredilen üç merkezi durum bulunmaktad›r.
Birinci düzeltim döneminde, 1830’lar›n sonlar›ndan 1840’lara, “genel okullar” becerili ustan›n azalmas›na ve kendine-yeterli çiftçilerin çöküflüne, artan kentsel nüfusa yan›t vererek, “toplumsal makinenin dengeleyici çark›” olacakt›.16 Genel okul program› ö¤rencilerin karakterini yeni toplumsal denetim biçimleriyle kal›ba döken yeni ahlak e¤itiminin temeli olarak oluflturuldu.
1890-1920 aras›nda, okullar sosyo-ekonomik dönüflümü ilerletmek için yeniden kullan›ld›:
bu örnekte giriflimci bir dünyadan büyük ölçekli bürokratik firmalar›n hakim oldu¤u bir
dünyaya geçildi. Tek bafl›na yeni profesyonel “e¤itim yöneticileri” eliti bilimsel yönetimin
s›radizinsel (hiyerarflik) örgütsel teknikleri ve okulu modern fabrika sisteminin imgesinde
yeniden biçimlendirecek ifl etkilili¤i kanonlar› (kutsal metin-ç.n.) ile e¤itildi. “Çok amaçl› lise”nin (comprehensive high school) girifli (ço¤unlukla emek radikalizminin önünde görülen) göçmen gruplar› “Amerikanlaflt›rma” ve evrilen korporatif yönetsel devrimin istedi¤i
yeni otorite kal›plar›nda gerekli yetifltirme ve içsellefltirmeyi geniflletmesi için kurumsal düzene¤i (mekanizma) oldular.17
66
Üçüncü dönem e¤itim düzeltimi (reform) hem yeni orta s›n›f himayesine hem elit üniversitelerin seçiciliklerini ve ayr›cal›kl› konumlar›n› sürdürebilecekleri bir alan sa¤layan çok
katl› bir s›radizin (hiyerarfli) sisteminin oluflturulmas›yla sonuçland›. Toplum kolejlerinin kurul-
mas› ö¤rencileri orta ve düflük düzey konumlar için e¤itmek için tasarlan›rken burada kesin olan fley elit cephedeki dönüflümdür. Bu düzeyde meydan okuma yeni ortaya ç›kan
“bilim bofllu¤u” ile yüzleflmek olacakt›. “Bilgi yar›fl›” bilimsel araflt›rma ve gelifltirme ile mühendislerin ve fizik bilimcilerin e¤itimi için çok büyük yeni fon ak›fl› gerektirdi.18 Ar-Ge’nin
karl›l›¤›, So¤uk Savafl›n retori¤i ve ABD hegemonyas›n› tehlikeye sokan uluslararas› iflbölümünün de¤iflmesi federal sözleflme üniversitesinin ortaya ç›k›fl›n›n temeli oldu; bu yüksekö¤retimin büyümesi, ABD “ulusal güveli¤i” ve bilimsel elitin uzmanl›¤› aras›ndaki ba¤lant›y› kurumlaflt›rd›. E¤itimin askeri-sanayi komplekslerle bu iliflkisinin ortaya ç›k›fl› üçüncü dönem e¤itim düzeltimi için merkeziydi, ayr›ca yeni toplumsal dönüflüm için “sanayi sonras› toplum”un temelini oluflturmaya hizmet etti.19 Okul tarihinin bu elefltirisel yorumunun yay›lmas› bu yeni sanayi sonras› dünyan›n istemleriyle iç içe geçen dördüncü dönem Amerikan e¤itim düzeltimine esin veriyor.
1960’larda Amerikan siyasal ekonomisi sanayi üretiminden bilgiye dayal› sanayi sonras›
ekonomiye temel bir de¤iflmeyi getiren bir evreye giriyordu.20 Enformasyonun kendisi yeni ortaya ç›kan sistemin temel metas› durumuna geldi. Sanayi sonras› “enformasyon toplumu”nda ço¤u insan sanayi, zanaat ve tar›m üretimi dahil maddi ekonomiden ayr›l›r.
Enerji ve maddenin bir durumdan di¤erine dönüfltü¤ü duman-y›¤›n dünya Asya, Avrupa
ve Üçüncü Dünyan›n daha iyi kesimlerine ihraç edildi, ve soyut kal›plar› simgesel yönlendirilmesi ile yer de¤ifltirdi. ‹malat›n rolü sürerken, ekonomi artarak bilgisayar ve di¤er enformasyon iflleme teknolojileri taraf›ndan düzenlenir hale geldi.21 Böylece, bilim ve teknolojinin kendisi önceden bilinmeyen bir konumu varsayar. Geleneksel sanayi sistemi bilim ve teknolojiyi kendi amaçlar› için uygun gördü¤ünden dolay›, flimdi onlar üretici sistemin kendisi haline geliyor. Bir sonucu araflt›rma ve gelifltirmeye sürekli geniflleyen ba¤l›l›kt›r. Bir baflka sonucu bilimcilerin ve teknisyenlerin e¤itiminin üst ekonomik öncelik haline
gelmesidir. Bunun anlam› do¤rudan do¤ruya aç›k de¤ildir ve bugünün en elefltirisel sorunlar›ndan biri durumuna gelmektedir.22 Bununla birlikte, aç›kt›r ki bu yeni toplumsal biçim demokratik kat›l›m ve siyasal özgürlükler ile ilgili bir çok temel sosyal de¤er ve varsay›mlar bak›m›ndan önemli sorunlar yaratan temel sosyo-politik yeniden yap›lanmay› gerektirecektir. Günümüzde egemen elitler sanayi sonras› teknokratik toplumun özel programl› kavram› çevresinde yeniden toplan›yor: özgül gelecek vizyonu ve onu meydana
getiren stratejiler dizisi ile özel sanayi-ötesi kuram› gerektiriyor.23 Bell, Brzezinski, Etzioni, Rohatyn ve Reich gibi baz› yazarlardan kaynakl› olarak, bu teknokratik kuram Trilateral Comission24 (Üç Yanl› Komisyon) gibi siyasal örgütler yan›nda her iki siyasi parti taraf›ndan
benimsenmektedir.
Burada anahtar önkoflul geleneksel ç›kar gruplar›na dayal› ço¤ulcu sistemin parçalanmas›n› gerektiren daha bilimsel olarak yöneten bir yönetiflim25 sisteminin kurulmas›d›r. Ç›kar gruplar›n›n kendileri bu teknokratik eflgüdümü baflarmada temel engellerdir. Teknokratik çözümlemeye göre, sosyal haklarda belirgin bir art›fl yaratan öz-ç›kar gruplar›n›n k›t
kaynaklar için sald›rgan rekabetidir. Bu kapsaml› merkezi plan›n›n gelifltirilmesini önleyen
“sistemin afl›r› yüklenmesi” sonucunu do¤urur.26 Teknokratik stratejiler, merkezi yönetsel
düzenekleri kullanarak, ç›kar gruplar›n› politika d›fl› yapma, böylece bilimsel ve teknik geliflme kaynaklar›n›n merkezileflmesini kolaylaflt›rma, bunal›mdan sorumlu tutulan sosyal ve
politik haklar›n daralt›lmas› yolar›n› ar›yor.
Ayr›ca bu yeni modelin dayana¤› yeni de¤erler dizisidir. Mülkiyet, refah ve üretimle ile birleflen kapitalist de¤erler bilgi, zeka ve e¤itime dayal› de¤erlere yol veriyor. Giriflimci “pro-
67
fesyonel adam” ile yer de¤ifltiriyor ve profesyonelizmin kendisi merkezi sanayi ötesi ideoloji durumuna geliyor.27Böylece bütün olarak e¤itimin özel olarak öncü rol almas› teknokratik vizyon ile uyumludur. Geleneksel bilim ve uzmanl›k evi olarak modern üniversitenin özel konumuna uygundur. O, teknik ideolojinin yarat›lmas› ve yay›lmas› için temel
“üretici fail” durumuna gelir. Araflt›rman›n örgütlenmesi ve üretimi bu nedenle yeni sosyal
düzende elefltirisel görevlerinden biridir. Böylece Bell “sanayi sonras› toplumda bafl sorununun bilimin örgütlenmesi ve temel kurumun bu tür çal›flman›n yürütüldü¤ü üniversite ve
araflt›rma kurumu oldu¤unu” ileri sürer.28 “Bilimin örgütlenmesi” say›s›z biçim al›r. Elbette
biri bilgi üretimidir. Di¤eri sanayi ötesi ayg›tlardan sorumlu olacak uzmanlar› e¤itimi ve
profesyonel belgelendirilmesidir. Ve genifl ölçüde profesyonel e¤itimle arac›l›k etti¤i
üçüncü biçim “sosyal rehberlik” sorunlar›n› tafl›yacak yeni bilgiyi meydana getirmeyi gerektirir.
Fakat üniversiteler mali s›n›rlamalar› ve politik kargaflay› denedikleri için uygulama araflt›rma ifllevini yürütmeye daha az davet edilmektedir. Bu kolay yararlanabilirlikten kaç›nmak için araflt›rma özel ve kar- olmayan araflt›rma kurumlar›na giderek artan biçimde yer
de¤ifltirdi. Peschek, örne¤in, think-thank’lerin hem liberal hem muhafazakar elit gündemlerin örgütlenmesi için anahtar araçlar haline geldi¤ine iflaret eder.29 Bu kurumlar kamuoyunu seferber ediyor ve modern korporatif-devlet sistemi için politika direktifleri uyduruyor. Bu tür özellikle e¤itim politikas› ile ilgili thin-thank’ler mevcut e¤itim düzeltimi istemlerinin arkas›nda durmaktad›r.
Toplum asl›nda bu temeli yeniden yap›land›rmaya katlan›rsa, yeni ideolojik desteklere
gereksinim duyulur. Geçmiflteki gibi e¤itim kurumlar› ö¤rencilerin ifl ve yurttafll›k için bu tarihsel olarak özgül yeniden sosyalleflmede anahtar rol oynamaya ça¤r›lmaktad›r. Sanayi ötesi dönemde e¤itim kurumlar›n›n görevi hatta daha fazlad›r. Yaln›zca ö¤rencilere
teknokratik toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel istemleriyle uyumlu yeni ideolojiler afl›lamak gereksinimi duymazlar; onlar flimdi gerçek ideolojilerin yarat›lmas›na da kat›l›r.30
Burada üniversitenin artan rolü sanayi ötesi kuramc›lar›n ço¤unlukla ima etti¤i gibi sadece ç›kara dayal› olmayan sosyal görevlilerden biri de¤ildir. Dahas› e¤itim kurumlar›n›n
kendileri yayg›n biçimde politikadan d›fllama ve sosyal eflitli¤in planl› daralt›lmas›n›n sonucu olarak kendilerini güçlendiren iktidar› meflrulaflt›racak yeni ideolojiyi gelifltirmek ve
yaymak zorundad›r. Bu tepki “yeni s›n›f” teknokratik ideolojisinin geliflmesidir.
Bu bak›mdan, e¤itim komisyonlar›n›n arac› rolünü tan›lamak, özellikle önemlidir. Teknokratik ideolojiyi ne komisyonlar yaratt›, ne de gerçek sorunlara ilgi göstermeyen insanlar
taraf›ndan ortaya at›ld›lar. Tersine yapm›fl olduklar› fley sanayi sonras› toplumun kavramsal araçlar›yla e¤itim bunal›m›n› dolay›mlamakt›r. Bilerek bilmeyerek, raporlar okullar› sorunlar›n oldu¤u yerden çok toplumun gidece¤ine inand›klar› -bir ço¤unun gitmesi gerekti¤ini düflündükleri- yerle daha fazla buluflan bak›fl aç›s›ndan çözümlüyorlar. Bu bak›mdan, komisyonlar›n ifllevi siyasal ve ekonomik elitlerin e¤itim politikalar› önerilerinde pompalad›klar› ideolojik gereklere çevirmenlik yapmakt›r. Onlar›n temel hedefi okullar konusunda konufltu¤umuz biçimleri oluflturmakt›r.
68
‹deoloji düzeyinde, “mükemmellik” nosyonu teknokrasinin meflruiyet sorununa bir yan›t
olarak ortaya ç›kar. Teknik ölçüte dayanmas› yüzünden, teknokratik düflüncenin
düflünümsel (reflexive) boyutu eksiktir.31 D›flsal bir düzgü (norm) ölçütüne baflvurmaks›z›n
kendi dünya görüflünden sorumlu tutulmak –böylece uzlafl›msal temel- olanaks›zd›r. Bu-
nun gibi “mükemmellik” teknokrasinin meflru moral alan sunma baflar›s›zl›¤›n› dengeleyen
“iyi” vizyonunu temellendiriyor.
Teknokratik dünya görüflü flimdi anahtar sosyal kurumlar›n dil ve çal›flmalar›n› biçimlendiriyor. Bu nesnelik, sistemler, planlama ve teknikler ile ilgilidir. Teknokratik ba¤lamda mükemmelli¤e ça¤r› böylece kendinde bir de¤erlilik dünya görüflü için bir moral boyut afl›lama giriflimi olmaktad›r. Örgütsel bir dünya üzerine yat›rmakla mükemmellik her hangi
bir maddi ya da elefltirisel göndermeyi yitirir ve saf araçsall›k düzeyine indirgenir.32 Asl›nda teknokratik baflar› çok simgesel duruma gelir. Nitelik çekicili¤i önerdi¤i için mükemmellik yeni ve anlaml› de¤erlendirme terimleri yaratma gereksinimini sapt›rmaya yard›m
eder.33
Ça¤dafl e¤itim düzeltimi tart›flmas›nda “mükemmelli¤in” görünümünü anlamak “meritokrasi ile ba¤lant›s›n› görmek için önemlidir. Tarihsel olarak meritokrasi teknokrasinin sosyal biçimi olmufltur. Do¤ada genifl teknik baflar›ya dayal› s›radizin (hiyerarfli), konum ve
ilerleme sistemi vard›r. Meritokrasiye meflruiyet veren fley teknokrasi ile ayn› kaynaktan köken almas›d›r: bilim ve yöntembilim. Meritokraside, bilimdeki gibi, savlar›n geçerlili¤i deneme, ölçme ve onlar›n yararc› sonuçlar› gibi nesnel süreçlerle belirlenir. Burada maddi
dünya ve geleneksel otoriteden çok bilgi konum ve gücün temelidir.
Meritokrasi uzun zamand›r korporatif kapitalizm ve hükümet bürokrasilerine özgü oldu¤u
halde son zamanlarda genifl bir elefltirisel tart›flman›n konusu durumuna geldi. 1960’lar›n
toplumsal mücadeleleriyle bafllamas›yla dar dünya görüflü ve onun zararl› askeri ve sanayi suç ortakl›klar› elefltirildi.34 Ek olarak, az›nl›k gruplar›n sosyal eflitlik istemi e¤itime eflit
girifl ça¤r›s› –ifllere ve sosyal hareketlili¤e zorunlu girifl bileti- biçimi ald›. Bu istemler meritokratik ideolojiye do¤rudan meydan okudu. Mükemmellik ça¤r›s› meritokratik ideolojiyi yeniden meflrulaflt›rmak için tasarlanmaktad›r.
Böylece mükemmellik ideolojisi e¤itim bunal›m›n›n nas›l yorumland›¤› anlay›fl›na özgü duruma geldi.35 Raporlar›n ço¤u “mükemmelli¤i” tan›mlama çabas›na girerken en çarp›c›
olan fley onun biçimsel do¤as›, duygusal a¤›rl›¤› ve jargon kullan›m›d›r. Asl›nda okullarda
mükemmelli¤e ça¤r› gerçekte moral bir görüflü yerlefltirme e¤ilimlidir: de¤erleri ö¤retmek, büyüklere ba¤l›l›¤› uyarmak ve standartlar›n benimsenmesini ilerletmek. Gevfleklik,
uyuflukluk ve sayg›n›n azalmas› ça¤dafl bunal›m›n belirtisi olarak tan›mland›¤› için mükemmelli¤e ça¤r› disiplini destekleme ve otoriteye sayg›y› afl›lama çabas›n› temsil eder.
Program terimleri içinde, ulusal raporlar liberal sanatlar›n ve bilimlerin yenilenmesi yoluyla okullarda mükemmelli¤i afl›lamaya giriflti. Henüz dudak servisi liberal sanatlara önem
verirken elitlerin en bask›c› ç›kar› sosyal bilimlerle de¤il fen bilimleri ile ilgilidir. Us aç›kt›r: bilim sanayi sonras› dönüflümde zorunludur. Bu teknokrasi arac›d›r. Orant›s›z miktarlarda
para hem yasal ödenekler hem vak›f kaynaklar› bilim altyap›s›n›n (laboratuarlar, bilgisayar sistemleri, araflt›rma merkezleri ve üniversite sanayi parklar›) gözden geçirilmesi ve bilimsel e¤itimin ( yetifltirme ve donan›m) gelifltirilmesi için üniversitelere aktar›lmaktad›r.36
E¤itim program›ndaki mükemmellik ça¤r›s› gerçekte artan biçimde “teknolojik okuryazarl›k” ile meflguldür. Teknolojik okuryazarl›k bilim e¤itimi ad›na sat›ld›¤› halde, gerçek ifllevi teknokratik-karfl›t› elefltiricili¤in kesinti yaratan etkisine karfl› koymak için bilim otoritesini desteklemektir. Örne¤in, Ulusal Bilim Vakf›n›n ve 1980’lerde Sözleflme yönetiminin komisyonu olan ABD E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan haz›rlanan bilim e¤itimi üzerine raporu dü-
69
flünün.37 Rapor, okullar›n ö¤rencilerine bilime iliflkin art›k hiç olumlu tutum afl›lamad›¤› ile
ilgilenirken, hem yöntem hem içerik olarak, bilim için daha olumlu bir iklim sa¤lamada
ö¤retmenleri ve yöneticileri yeni stratejiler gelifltirmeye ça¤›r›yor.
Burada anlaml› olan fley yaln›zca gelecek bilimcilerin ve teknik iflçilerin k›s›tl›l›¤› endiflesi
de¤ildir, gerçek bilim kültürünün kendisinin meflruiyetidir. Bu kültürde yayg›n inanç teknokratik projeye özgüdür; teknolojik okuryazarl›k onun gerçekleflmesini tehdit eder. Rapor, bu tür okumaz-yazmazl›¤›n içinde siyasal kararlar›n artan biçimde çerçevelendi¤i
görünüflte bilimsel/yans›z teknoloji alan›na ö¤rencilerin kat›l›m›n› olanaks›z k›laca¤›n› ileri
sürer.
Argüman anahtar siyasal varsay›ma dayan›r:teknolojik okuryazarl›¤›n amac› yüksek teknoloji (high-tech) toplumunda demokrasinin yaflabilmesi için kat›l›m› yeniden canland›rmakt›r. Bu insanlar›n -fiilen olmasa bile- teknolojik do¤an›n kararlar›n› yarg›lamada yeterli bilimsel yetene¤e sahip olma zorunlulu¤unu ima eder. Gerçekte, bu sanayi sonras›
toplumda demokrasinin gelece¤inin karfl›laflt›¤› en temel sorundur. Bununla birlikte, teknokratlar için soru halihaz›rda yan›tlanm›flt›r. Yayg›n kamu kat›l›m› olas›l›¤› ve uygunlu¤u
konusundaki flüpheleri yurttafl müdahalesini son derece s›n›rland›rma savunmas›na götürüyor.
‹mal› biçimde, teknolojik okuryazarl›k o nedenle karar verme süreçlerini politika d›fl› yapmaya hizmet edebilir.38 Teknolojik okuryazarl›¤›n amaçlar› ile teknokratik dünya görüflü
aras›ndaki bu çeliflki kolay sezilmez. Dickson d›fl›nda, hemen hemen tamamen gözden
kaç›r›lm›flt›r.39 Temel teknolojik okuryazarl›k amac› yeterli bilim ve teknoloji bilgisi ö¤retmek olabilir, öyle ki, ö¤renciler kurumlar›na ve kültürlerin sayg› gösterecekler, fakat genel
sözlere ve özgül bulgular›na yeterli soru olmayacak. Bu amaç yurttafllara teknik temelli
kararlar› elefltirisel olarak de¤erlendirme ve onlara kat›lma olana¤› veren beceriler gelifltirmek de¤ildir, fakat daha çok bilim kültürünü (ya da Stanford Üniversitesi Rektörü, Donald Kennedy’nin çarp›c› biçimde ortaya koydu¤u gibi kültür olarak bilimi) meflrulaflt›rmakt›r. K›saca teknik elitler teknokratik programa temel olarak bilimsel sonuçlar›n benimsenmesi sonucunun önemine tan› koydular.
70
Son olarak, mükemmellik ile güdüleme aras›ndaki iliflki sorunu vard›r. Toplumsal iyilefltirmenin biçiminde mükemmelli¤e ça¤r› olarak, komisyon raporlar›, politikac›lar, emek liderleri, e¤itimciler ve flirket yürütmeleri (executives) “yeni” toplumda yeniden güdülenmifl bireylerin gerekli rollerini oynamalar›na yard›m etme yollar› ar›yorlar. Yani, bunal›m yaln›zca ortak de¤er eksikli¤i de¤il, ayn› zamanda kiflisel güdülemedir. Mükemmellik benli¤in
do¤as› ile birlefltirildi¤i için bu kiflisel baflar›lar ve bireysel sorumlulu¤u ima ediyor. Fakat bu
nitelikler mükemmellik ideolojilerini teknokratik varsay›mlar içinde çerçevelenerek, özgül
meflruiyet ve güdüleme bunal›mlar› taraf›ndan sakatlanmaktad›r. Çal›flma, okul ve siyasal baflar›mda (performans) “mükemmelli¤i” ideallefltirmek ve “vasatl›k”tan yak›nmak
kurumlar›n baflar›s›zl›klar› için bireyleri sorumlu tutmak ve bireyleri daha “üretken” ve “sorumlu” olma konusunda ikna etmeye giriflmektir. Mükemmelli¤e mevcut ça¤r›lar bu nedenle tipik olarak güdülemeye ça¤r›d›r. Fakat benlik üzerinde odaklanmada bu tür efsunlar amaçl› olarak bireysel sorumluluklar ile yap›sal gerekler aras›ndaki farkl›l›klar› sistematik olarak bulan›klaflt›racak biçimde benlik ile kurumu, kifli ile baflar›m›, birey ile toplumu kar›flt›r›r. Güdüleme arac› olarak, mükemmellik stratejisi onu bürokratik çal›flma alan›nda yeniden yerlefltirerek piyasa alan›n›n rekabetini canland›rmaya girifliyor. Bu strate-
ji benli¤in daha fazla zay›flamas›nda önemli rol oynarken, meritokrasi eti¤ini güçlendirmeye de hizmet eder. Mükemmelden daha az yarg›lanmak düflük bir çerçevede afla¤›
kademeye düflürülmek ve baflar›s›zl›¤›n uzun zamand›r kabul edilmifl “gizli yaralar›”ndan
ac› çekmektir.40 Bu sert standartlar› kullanmadaki sistematik çaba yaln›zca bu baflar›s›zl›¤› daha nesnel hale getirmez, otorite karfl›s›nda edilginlik do¤urur ve yeni teknokratik projeye özgü elitizmi meflrulaflt›r›r.
Mükemmellik aray›fllar› flimdi egemen elitlerin ileri sürdü¤ü teknokratik stratejilerin yay›lmas›n› meflrulaflt›rma için tasarlan›r. Yönetim dünyas›nda ya da okul dünyas›nda mükemmellik ortaya ç›kan sosyo-ekonomik bunal›ma ve onun siyasal sonuçlar›na ideolojik tepki olarak törenle içeri sokulmaktad›r. Özgül olarak, bu ideoloji meritokratik ilkelerin yeniden yap›land›r›lmas›yla toplumsal bölünmelerin yeniden yap›lanmas›n› amaçlayan daha
genifl bir gündemin parças›d›r. Bunun gerektirdi¤i fley araçsal olanlar yan›nda e¤itim
amaçlar› için okullar› kullanma çabas›d›r. Amerikan okullar›na bu kadar çok dikkat vermek “meritokrasinin artan gelgiti” yak›nmas›ndan daha fazlas›n› yapmakt›r. Bu ideolojik
yönlendirmenin de¤iflikliklerine yönelik kolayca sorumlu tutulan ve kolayca yararlan›labilen bir toplumsal kurumu bir kez daha seçip alan siyasal ve meritokratik elitlerin vizyonunu kurumsallaflt›rma çabas›d›r.
Aç›kças› teknokratik sistem ve onun “yeni s›n›f” elitleri tam biçimde kendili¤inden ortaya
ç›kmad›. Bu tür ölçek ve anlam projesi, biçimini bütün bir kültür, kal›ba sokan de¤erler,
otorite ile iliflkiler, teknolojiler ve onun gereklerine yönelik konum yap›lar› yoluyla meydana getirmek zorundad›r. Sanayi sonras› teknokratik yorumun, bu dördüncü dönem e¤itim
düzeltiminde mükemmellik ideolojileri arac›l›¤›yla önemli bir varl›k kazand›¤›n› ileri sürmek
teknokratik yeniden yap›land›rman›n tam gerçekleflmesinin önündeki engellerin çoklu¤uyla yüzleflece¤i gerçe¤ini unutmak de¤ildir. Bu yeni ideolojilerin onun etkisinin sonuna
gelinmesinden sonra “mükemmelli¤i” telafi etmek için ortaya ç›kaca¤›n› yads›mak de¤ildir. Buna karfl›n, bu olgunun Amerikan toplumunun kurumlar› arac›l›¤›yla topluma derinli¤ine yay›lmas›n›n alt›n› çizmek ve içinde teknokrat tutum ve tekniklerin kurumsallaflt›r›laca¤› biçimlerin tasla¤›n› çizme gereksinimine dikkat çekmek zorunludur. Son çözümlemede, hem e¤itim düzeltimi hem anlaml› sosyal elefltiri sanayi sonras› dönemin alt›nda yatan sosyal ve ekonomik dinami¤i ortaya ç›karacak ileri araflt›rmay› gerektirir.
71
D‹PNOTLAR
(*) Üstün zekal›lar s›n›f›.(Ç.N.)
(**) Frank Fisher /Alan Mandel (1988) “Relegitimating Meritocracy: Educational Policy as Technocratic Strategy” Telos, 76 (Summer): 50-64
(1) Yukar›da belirtilen raporlar›n listesi için Phillip G. Altbach,Gail P. Kelly ve Lois Weiss (Edr.) E¤itimde Mükemmellik (Excellence in Education) (Buffalo, NY:Prometheus Books,1985), s.41-42.
(2) E¤itimde Mükemmellik Komisyonu, Nation at Risk: The Imperative for Educational Reform, Ronald Gross ve
Beatrice Gross (Edr.) The Great School Debate: Which way for American Education? (New York:Simon and
Schuster, 1985), s.23.
(3) Sheila Slaugter, “Main-Traveled Road checlist-Track”(Ibid) ve Svi Shapiro “Capitalism at Risk: The Political
Economy of the Educational Reports of 1983” Educational Theory, Vol.35, No.1 (Winter, 1985). Her ikisi raporlar aras›ndaki farklar konusunda yararl› çözümlemeler sunuyor.
(4) Gail P. Kelley “Setting the Boundaries of Debate about Education” Altbach, Kelly ve Weiss, yukar›da al›nt›lanan s.31-42.
(5) Ira Shor, Culture Wars: School and Society in Conservative Restoration, 1969-1984 (Boston:Routledge&Kegan Paul,1986).
(6) Richard Richie, D.E. Hecker ve John V. Burgan, “High-technology Today and Tomorrow: A Small Slice of
the Employment Pie,” Montly Labor Review (November, 1983), s.50. Ayr›ca Kongre Ortak Ekonomik Komitesi için Barry Bluestone ve Bennett Harrison’un yapt›¤› bir çal›flmay› betimleyen “Study Calls Most New
Jobs Low Paying,” San Francisco Chronicle (November 10, 1986)’a bak›n.
(7) Michael Black ve Rihard Worthington “The Center for Industrial Innovation at RPI: Critical Reflection on
New York’s Economy Recovery” Morton Schoolman ve Alvin Magad (Edr.) Reindustrializing New York State (Albany, NY: SUNY Press, 1986), s.257-280.
(8) Henry Levin ve Russel W. Rumberger “Hi-Tech Requieres Few Brains,” The Washington Post (January 30,
1983), s. C5. Ayr›ca Stanley Aranowitz ve Henry Giroux, Education under Siege: The Conservative, Liberal
and Radical Debate Over Schooling (South Hadley, MA:Bergin and Garvey, 1985), özellikle “Is Computer
Technology the Answer ?:The Crisis in the Classroom and Educational Reform,” s.185-198 bölümüne bak›n.
(9) Randall Collins, The Credential Society: An Historical Sociology of Education and Stratificatioon (New
York:Academic Press, 1979)
(10) Ibid. Bölüm 1, “The Myth of Technocracy”, ayr›ca, Ivan Berg, Education and Jobs: The Great Training Robbery (Boston: Beacon Press,1971).
(11) Ernest Boyers’e bak›n, (Carne¤ie Ö¤retimi ‹lerletme Vakf›), High School on Secondary Education in America, s. 26; Lawrence C. Stedman ve Karl F. Kaestle, “ The Test Score Decline Is Over: Now What? Phi Delta Kappan (November), s. 204-210; Stephen Judy, The ABC’s of Literacy: A Guide for Parents and Educators (New York:Oxford University Press,1980).
(12) NAEP s›nav puanlar› Boyers’de al›nt›lanm›flt›r.
(13) Shor, Culture Wars, ayn› al›nt›, s. 71-75. ‹lginç biçimde, az›nl›k grup puanlar›nda ilerleme “Siyahlarda en fazla olmufltu.”Kolej Kurulunun belgeledi¤i gibi, “ço¤u az›nl›k grubu için, 1981’den 1982’ye ilerleme kapsaml›
72
ulusal edinimden daha fazlayd›.” Örne¤in SAT sözlü puanlar› Siyahlar için 9 puan yükseldi ve matematik
puan› 4 puan yükseldi. Önemli ölçüde, bu az›nl›klar ile beyazlar aras›ndaki bofllu¤un “oldukça devaml› bir
ad›mla”darald›¤› anlam›na geldi. Bu genelleflmifl düflüfl kanaatinde olanlar›n nadiren teflhis etti¤i bir gerçektir.
(14) Joel Spring , The Sorting Machine: National Educational Policy Since 1945(New York:McKay, 1976); Ira Katznelson ve Margaret Weir, Schooling for All (New York: Basic Books, 1985);Michael B. Katz, Clas, Bureaucracy, and Schools (New York:Praeger, 1971); Samuel Bowles ve Herbert Gintis, Schooling in Capitalist America (New York:Basic Books,1976); David Nasaw, Schooled to Order: Asocial History of Public Schooling in
the United States (New York:Oxford University Press, 1979); ve Martin Cornay ve Henry M. Levin, Schooling
and Work in the Democratic State (Stanford, California: Stanford University Press, 1985).
(15) Colin Greer, The Great School Legend:A Revisionist Interpretation of American Public Education (New
York: Viking, 1973), s.33.
(16) Horace Mann, al›nt›layan Merle Curti, The Social Ideas of American Educators (Totawa, NJ:Littlefield,
Adams,1974), s.134. Ayr›ca al›nt›layan Bowles ve Gintis, op.Cit., s.167.
(17) Bu dönemin yararl› bir çözümlemesi için David Tyak ve Elisabeth Hansot, Managers of Virtue: Public Schooling Leadership in America, 1820-1980 (New York: Basic Books,1982); Samuel Haber, Efficiency and Uplift:
Sciencetific Management in the Progressive Era, 1890-1920 (Chicago: The University of Chicago Press,
1986); Joel Spring, Education and the Rise of the Corporate State (Boston: Beacon, 1972), yan›nda Bowles ve Gintis, op.citBölüm 7, ve Nasaw, op.cit., Bölüm 10’a bak›n.
(18) “Büyük bilim”in ortaya ç›k›fl› konusunda Robert Kargon, “The Future of American Science: An Historical
Perspective” Mark Karn (ed) The Future of American Democracy (Philadelphia: Temple University Press,
1983), s.152.
(19) Spring Bölüm 3’e bak›n, op.cit., s.93-130
(20) Daniel Bell, The Coming of Postindustrial Society (New York:Basic Books, 1973) bak›n. Ayr›ca James R. Beniger, The Kontrol Revolution:Technological and Economic Origins of The Information Society (Cambridge,
MA: Havard University Press, 1986).
(21) Sanayi sonras› toplumda imalat›n rolü konusunda son tart›flmalar›n örne¤i için Stephen S. Cohen ve John
Zysman, Manufacturing Matters: The Myth of Postindustrial Economy (New York: Basic Books, 1987).
(22) Sanayi sonras› toplum için de¤iflik yorumlarla yararl› bir rehber olarak Viktor Ferkiss, “Daniel Bell’s Concept
of Postindustrial Society:Theory, Myth and Ideology”The Political Science Reviewer, Volume 9 (Fall, 1979),
s.61-102. Ayr›ca Cristopher Lash “Toward a Theory of Postindustrial Society” M. Donald Hancock ve Godeon Sjoberg, Politics in the Post-Welfare State (New York:Columbia University Press,1972) içinde.
(23) Benjamin S.Kleinberg, American Society in Postindustrial Age: Technology, Power and The End Of Ideology
(Columbus:Charles E.Merill,1973.
(24) Temsil edici metinler Bell op. Cit.; Zbigniev Brzezinski, Between Two Ages: America’s Role in the Technocratic Era (New York:Viking, 1976); Amitai Etzioni, The Active Society (New York: The Free Press, 1968); Felix
G. Rohatyn, “Restructuring America” New York Review of Books (March 5, 1981) s. 16; ve “Alternatives to
Reaganomics” The New Times Magazine (December 5, 1982); ve Robert Reich, The New American Frontier (New York: Times Books, 1983); “Trilateralizmin elefltirisel bir de¤erlendirmesi için Holy Sklar, (Ed.) Trilateralism:Trilateral Commissionand Elite Planning for World Management (Boston: South End Press, 1980).
(25) Jeffrey D.Straussmann, The limits of Technocratic Politics (New Brunswick, NJ: Transaction Books, 1978) s.
41-64; ve Frank Fisher, Technocracy and Politics of Expertise (Newbury Park, CA: Sage, 1989).
73
(26) Samuel P. Huntington, “The Democratic Distemper” The Public Interest, No.41 (Fall, 1975) s. 36-37. “Yönetiflim” Noam Chomsky’nin “Trilateralism’s RX for Crisis: Governability Yes, Democracy No,” Seven Days (February 14, 1977) yaz›s›na bak›n. Ayr›ca David Dickson, “Limiting Democracy: Technocrats and The Liberal
State,” Democracy, Volume 1, No.1 (January, 1981), s.61-69.
(27) Magali S. Larson, The Rise of Professionalism (Berkeley: The University of California Press, 1977). Ayr›ca Collins’in Credential Society, op.cit., “The Politics of Professions” bafll›kl› bölümüne bak›n.
(28) Bell, op.cit.,
(29) Joseph G. Peschek, Policy Planning Organizations: Elite Agendas and America’s Rightward Turn (Philadelphia:Temple University Press, 1987). Brzezinski üniversitenin yeni rolünü flu sözlerle aç›kl›yor: “Sanayi toplumunda üniversite fildifli bir kuledir, akla sayg› duysa bile iliflkisizlik, ve k›sa zaman için sosyal elitin yeni üyelerinin baflat kayna¤›. [Yeni] toplumda üniversite büyük ilgi ile bulan think-thank ya da daha fazla sürdürülen politik planlama ve sosyal yenilik kayna¤› durumuna gelir. Brzezinski op.cit., s.12.
(30) Svi Shapiro, “Crisis of Legitimation: School, Society and Declining Faith in Education”Interchange, Vol. 15,
No.4 (Winter,1984) s.26-39.
(31) Örnek olarak bak›n, Manfred Stanley, The Technocratic Conscience (Chicago:The University of Chicago
Press, 1978).
(32) E¤itim düflüncesinin araçsallaflt›r›lmas› Michael Apple’›n “Producing Inequality:The Ideology and Economy
in National Reports on Education” Educational Studies, Vol. 18, No.2 (Summer, 1987), s. 195-200. Apple raporlar›n “tart›flma gündemini eflitsizlik ve demokratikleflme ile ilgili olandan etkililik, standartlar ve üretkenli¤e do¤ru bir “de¤iflme” yapt›¤›n› gösteriyor. Ayr›ca Maxine Green’in “Excellence, Meanings, and Multipilicity” Teachers Colledge Record, Volume 86, Number 2 (Winter, 1984) makalesine bak›n.
(33) Mükemmellik dünyas›n› kuflatacak bütün cephelerde büyüleniyoruz. Bize “mükemmellik galaksisi” sa¤layan mikro dalga f›r›nlardan mükemmelli¤e abone olmaya davet eden Philadelphia Orkestras›na, öz-disiplin ve kiflisel geliflme seminerlerine kadar.
(34) Herbert Marcuse, One-Dimensional Man (Tek Boyutlu ‹nsan, ‹stanbul: ‹dea Yay.) (Boston:Beacon: 1964)
özellikle bölüm 6. K.E.Knorr ve O. Morgenstein, Science and Defence (Princeton: Center for International
Studies, 1965); David Dickson The Nev Politics of Science, ((New York: Pantheon, 1984) özellikle bölüm 3.
Ve Philip Slater, The Pursuite of Loneliness: American Culture at the Breaking Points (Boston:Beacon, 1970)
özellikle bölüm 2.
(35) E¤itimde sözde “mükemmellik hareketi”nin ideolojik boyutuna iflaret eden önemli bir literatür mevcuttur.
Alltbach’›n Excellence in Education, op.cit.; Ann Bastian ve di¤. Choosing Equality : The Case for Democratic Schooling (Philadelphia:Temple University Press, 1986). Marvin Lazerson ve di¤.,An Education of Value:The Purposes and Practices of Schools (Cambridge: Cambridge University Press, 1985), ve Michael
Apple, Teachers and Texts: A Political Economy of Class and Gender Relations in Education (New York:Routledge and Kegan Paul, 1987), özellikle bölüm 6 “Educational Reports and Economic Realities”. Hatta bu
çözümlemelerin ço¤unda mükemmellik nosyonu asla dikkatlice gözden geçirilmemifltir ve raporlar›n kendilerindeki ayn› simgesel ve sisli konum ço¤unlukla korunmaktad›r.
(36) Üniversitenin bu rolü ço¤u yazar taraf›ndan incelenmifltir. Dennis Muniak, “The Implications of University
High-Technology Research Parks and Centers for Urban Development and State Policy Coordination
(New York Eyalet Siyaset Bilimi Derne¤i Y›ll›k Toplant›s›nda sunulan yay›nlanmam›fl bildiri, Albany, 4- Nisan,
1986); Martin Kenney, Bio-technology: The University Industrial Connection (New Hamper: Yale University
74
Press, 1986). Schoolman ve Magad’›n op. cit., (önce verilen) makaleleri. Özellikle John Kalas, Black ve
Worthington; Bjorn Wittrock ve Aant Elzinga (edr.), The University Research System (Stockholm: Almqvist ve
Wiksell International, 1985).
(37) National Science Foundation ve ABD E¤itim Bakanl›¤› “Science and Engineering Education for 80s and Beyond” (Washington: US Government Printing Office, 1980).
(38) Michael Black ve Richard Worthington bilimin bu rolünü –elit taraf›ndan bilimleflme- özel bir kullan›m biçiminde tan›ml›yor: “Politika hedeflerini aç›klamak yerine bilim gazeteci ve yurttafl benzeri girilemez bir dil
bagaj› yaratarak kamudan saklanan teknokratik bir araç durumuna gelir. Sonuç demokratik, kat›l›mc› bir
uygulamada gerçek bir düflüfl ile birleflen fiili politika sürecinde d›flardakilerin müdahalesini hayal k›r›kl›¤›na
u¤ratmakt›r. Black ve Worthington, op. cit., s.277-78.
(39) David Dickson, The New Politics of Science op. cit.,s.312. Ayr›ca Morris Shamos, “The Lesson Every Child Need Not Learn: Sciencetific Literacy for All is an Empty Goal,” The Sciences (July/August, 1988), s.14-20; ve
Fred Hechinger, “About Education,” New York Times (August 3, 1988),s. B7.
(40) Richard Sennett ve Jonathan Cobb, The Hidden Injuries of Class (New York:Alfred A. Knopf, 1972).
75

Benzer belgeler