Haberin devamı
Transkript
Haberin devamı
@Ekovitrin_haziran 2014-10:EKOVITRIN_ 5/30/14 2:51 PM Page 102 HABER / FRANSA - FESTICULTURE FRANSA'DA KÜLTÜR FESTİVALİ COŞKUSU 102 EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 MEHTER MARŞI VE SEMAZEN GÖSTERİSİ F ŞEREF ÖZATA’NIN LYON İZLENİMLERİ Geleneksel olarak Fransa’nın Lyon kentinde Eurexpo’da düzenlenen Festiculture etkinliklerini bu yıl yaklaşık 100 bin kişi izleme imkanı buldu. F ransa Avrupa’da en kalabalık müslüman nüfusun yaşadığı ülke. Özellikle Kuzey Afrika kökenli müslümanların yanı sıra orta doğu ülkeleri Türkiye, İran gibi bir çok ülkenin vatandaşı Fransa’da yaşıyor. Fransa’da Türklerin en yoğun yaşadığı illerin başında Paris ve Lyon geliyor. Lyon kentinde yaklaşık 200 bini aşkın Türkiye kökenli vatandaşımız bulunuyor. Bu yıl 8-11 Mayıs tarihlerinde Lyon’da düzenlenen dördüncüsü Festiculture’de Türk rüzgarı esti. Etkinliğe, Fransa ve çevre ülkelerden çok sayıda Türk vatandaşı katıldı. Lyon Türk kültür derneğinin düzenlediği festivale katılım yüksek seviyede oldu. 4 gün boyunca 100 binden fazla ziyaretçinin geldiği festivale bu sene 300’den fazla girişimci katıldı. Fransa'da faaliyet gösteren Türk girişimcilerin yanı sıra Avrupa'nın diğer ülkelerinden ve Türkiye'den de bazı şirketlerin katılımı bu festivali, sadece kültürel değil, aynı zamanda ticari ve sanayi boyutlarının da olduğunu kanıtladı. esticulture’nin açılışına Fransa'nın İsere Bölgesi Milletvekili Joelle Houiller ile Lyon'un Türkiye, Japonya, Fas, İtalya ve Letonya konsolosları, Bron Belediyesi Başkan Yardımcısı Jean Michel Longueval, Lyon Belediyesi Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Julien Rolland, Lyon Belediye Başkan Yardımcısı Carinne Dognin Sauze, Rhone Alpes Bölge Meclisi Başkan Yardımcısı Jean Luc Da Passano, Vienne Belediye Başkan Yardımcısı Patrick Curtod, Vaulx En Veli'n Belediye Başkan Yardımcısı Stephane Gomel, Lyon Ceza Mahkemeleri Başkanı Paul Andre Breton katıldı. Festivalde el sanatları, çömlek ve cam üfleme sanatları sergilendi. Bursa semazen gösterisi her zaman olduğu gibi yine ilgi odağı oldu. Birçok ustanın Türk mutfağının çeşitlerini sergilediği stantlar, gelen ziyaretçilerin akınına uğradı. Festiculture Misafir ülke olarak Azerbaycan da katıldı. EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 103 @Ekovitrin_haziran 2014-10:EKOVITRIN_ 5/30/14 2:51 PM Page 104 HABER / FRANSA - FESTICULTURE li organizasyonun panayır havasından kurtarılıp gerçek bir festivale dönüştürülmesi gerekiyor. O zaman daha güzel olur diye düşünüyorum. İnanıyorum ki ileriki yıllarda bu açık tamamlanır” diye konuşuyor. Lyon Başkonsolosu Hilmi Ege Türemen: FESTICULTURE, BİRLİK VE BERABERLİĞİ PEKİŞTİRİYOR L yon’da bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Festiculture’ün her açıdan yararlı bir etkinlik olduğunu belirten Lyon Başkonsolosu Hilmi Ege Türemen, organizasyonun Türkiye-Fransa ilişkileri ve ticaretin gelişmesinde önemli bir katkı sağladığını söylüyor. Türemen, “Lyon’da yaklaşık 140 bin Türk vatandaşı yaşıyor. 1960’lı yıllarda Fransa ile işçi değişim anlaşmasını imzaladıktan sonra bu bölgeye göç hızlandı. Vatandaşlarımız bu bölgenin kalkınmasında önemli katkılar sağladı. O yıllarda 20 bin olan Türk varlığı bugün 140 bine ulaştı. Vatandaşlarımızın bölge ekonomisinin, kültürün ve sosyal dokusunun gelişiminde önemli katkıları bulunuyor. Biz de başkonsolosluk olarak kendilerine her türlü imkanı sağlıyor ve gerekli olan hizmeti vermeye çalışıyoruz. Festiculture, toplumum birlik ve beraberliği açısından da oldukça faydalı bir etkinlik. Fransa’da ve yurt dışında yaşayan Türklerin birlik ve beraberliğini pekiştiriyor. Festiculture’ü her yıl yaklaşık 7080 bin kişi ziyaret ediyor. Çok ciddi bir ilgi var. Bu sene daha fazla bir ilginin olduğunu görüyoruz. Sanırım bu yılki ziyaretçi sayısı 100 bini ge- COJEP Lyon Başkanı Hasan Bener (Soldan sağa) Hakan Kalaycı, Hasan Bener, Bilal Dinç, Hüseyin Haliloğlu ve Şeref Özata Festiculture’de bir araya gelerek festivalle ilgili değerlendirmelerde bulundular. çecek. Yerel basında da büyük bir talep var. Açılışa diğer bölgelerin başkonsolosları ve yerel makamları da davet ettik. Dolayısıyla çok kapsamlı ve görünürlüğü fazla olan bir etkinlik oldu diyebilirim. Bu önemli etkinliği düzenleyen arkadaşlara Türkiye’nin tanıtımıma katkıda bulundukları için teşekkür ediyoruz. Her zaman onların yanındayız” diyor. Festiculture Organizasyon Komitesi Başkanı Ali Kemal Güzeller: HERKES BU FUARI BİR MARKA OLARAK GÖRMEYE BAŞLADI Lyon kentinde düzenlenen Festiculture’ün, Türkiye’nin tanıtımının yapıldığı en önemli etkinliklerden biri olma özelliğine sahip olduğunu söyleyen Festiculture Organizasyon Komitesi Başkanı Ali Kemal Güzeller, Ekovitrin’e yaptığı açıklamada “Festiculture dernek adına yapılan bir etkinlik. Dernekler 104 EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 adına her yıl kermesler yapıyorduk. Kermesleri daha da büyütüp ne yapabiliriz diye düşündük, bu amaçla da geldiğimiz nokta bu. Önümüzdeki yıllarda da daha da profesyonelleşerek devam edeceğiz. Fransızların fuarımıza katılımı da oldukça fazla oldu. Amacımız sadece kültürel bir faaliyet değil. Bu işleri yapmanın da bir maliyeti var. Türkiye’nin yöresel sanatlarını burada sergiliyoruz. Üç boyutlu yöresel resimlerimiz var. Türkiye’den buraya gelip burada tanıtımlar yapılıyor. Onun dışında Almanya ve Belçika’dan gelen esnaflarımız da var. Satışlar yapıyorlar. Hem kendileri kazanıyorlar hem de bize katkı sağlıyorlar. Organizasyonun bu yıl dördüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Burada amacımıza ulaştık diye düşünüyorum. Lyon ve çevresinde 150 bine yakın vatandaşımız yaşıyor. Burada yapmış olduğumuz tanıtımlar sayesinde Avrupa’nın birçok bölgesinden Türkler bu fuarı ziyaret ediyor. Fransa’nın her bölgesinden katılımcılarımız var. Reklam kampanyamız çok genişti. İnsanların evlerine dergiler gönderdik. Herkes bu fuarı bir marka olarak görmeye başladı. İnsanlar ailelerini alıp geliyorlar” diyor. UNEFT Lyon Başkanı Bilal Dinç KATKIDA BULUNMAK İÇİN BURADAYIZ Dördüncü kez Festiculture’de bulunmaktan kıvanç duyduğunu dile getiren UNEFT (Türk Fransız Girişimciler Birliği) Lyon Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Dinç, “Arkadaşlarımızı organizasyondaki başarılarından dolayı tebrik ediyorum. UNEFT olarak profesyonel katkıda bulunmak için buradayız” diyor. COJEP Rhöne-Alpes İstişare Kurulu Başkanı Hüseyin Haliloğlu ETKİNLİK GERÇEK BİR FESTİVALE DÖNÜŞMELİ COJEP Rhöne-Alpes İstişare Kurulu Başkanı Hüseyin Haliloğlu, “Bu sene de diğer yıllarda olduğu gibi başarılı geçiyor. Ancak bu önem- FESTİCULTURE BU YIL ÇOK BAŞARILIYDI Bölgede yaşayan Türklerin örgütsel siyasal katılımlarını sağladıklarını söyleyen COJEP Lyon İstişare Kurulu Başkanı Hasan Bener, şunları ifade ediyor: “Film festivallerini, müzik ödülleri galası ve COJEP Akademi altında siyasal programlar yapıyoruz. Yaptığımız programlar neticesinde Rhöne-Alpes bölgesinde 22 Türk siyasetçi bugün belediye meclislerinde ya da farklı birimlerde seçilmiş durumda Bu da yaptığımız etkinliklerin meyvesini aldığımızın bir göstergesi. Bunu kıvançla ifade ediyorum. Festiculture bu yıl çok başarılıydı. Bu etkinlikten dolayı arkadaşlarımızı kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.” Lyon Türk Kültür Merkezi Başkanı İzzet Doğanel: FRANSIZLAR TÜRK KÜLTÜRÜNÜ BEĞENİYOR Lyon Türk Kültür Merkezi Başkanı İzzet Doğanel, “Etkinliğe yoğun bir ilgi var. Gösterilerimiz var, sanatçılarımız konserler veriyor. 100 binin üzerinde ziyaretçi geldi diyebilirim. Bu bölgede 150 bin Türk vatandaşımız yaşıyor. Aynı zamanda Arap asıllı kardeşlerimiz ve Fransız ziyaretçilerimiz de yoğun bir şekilde burayı ziyaret ediyorlar. Festiculture’ün ilkini 2010 yılında yapmıştık. 2010 yılında Fransa’da Türk yılı olarak belirlenmişti ve biz de dernek olarak bunu nasıl değerlendiririz diye düşündük. Daha küçük bir alanda ilk festivalimizi düzenlemiştik. Onun ba- şarısından sonraki yılara da bu festival büyüyerek devam etti. Şimdi 40 bin metrekarede devam ediyoruz” diyor. Türk kültürünü yabancı ülke insanlarına gösterme fırsatı bulduklarını kaydeden Doğanel, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Onlar da bunu çok iyi görüyor ve algılıyor. Fransızlar Türk kültürünü beğeniyorlar. Sanat bölümümüz var, orası çok ilgi görüyor. Mutfağımızı ticaretimizi gösteriyoruz. Açılışımızda çok yoğun bir katılım ve protokol vardı. Bu da Festiculture’ün çalışma aşamalarından biri. Buradaki Türk vatandaşlarının bir oy potansiyeli var ve bunu onlara göstermek için ve bu çalışmalardan dolayı ben belediye başkan yardımcısı olarak seçildim, Ekonomi bölümü verildi. Bunlar Festiculture gibi çalışmalar sayesinde oldu.” EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 105 @Ekovitrin_haziran 2014-10:EKOVITRIN_ 5/30/14 2:51 PM Page 106 HABER / FRANSA - FESTICULTURE AK Center Yönetim Kurulu Başkanı Naci Yaşar: İstikbal Lyon Mağaza Müdürü Yasin Yaşar TÜRKLER ARTIK “FESTİCULTURE ALICILARLA SATICILARI BULUŞTURUYOR” FRANSA’DA PATRON OLDU AK Center Yönetim Kurulu Başkanı Naci Yaşar, Festiculture’ün Fransa ve Avrupa’daki Türklerin buluşma noktası olduğunu ifade ediyor. Yaşar, geçmişte Fransa’da işçi olarak çalışan birçok Türk’ün bugün kendi işini kurarak yeni başarı hikayeleri yazdıklarını söylüyor. A K Center Yönetim Kurulu Başkanı Naci Yaşar, Fransa’nın Lyon kentinde bu yıl dördüncüsü düzenlenen Festiculture’e ilk yıldan bu yana aralıksız olarak katıldıklarını söylüyor. Festivali Fransa başta olmak üzere Avrupa’daki Türkler için buluşma noktası olarak tanımlayan Yaşar, “İnsanlar Avrupa’nın birçok ülkesinden buraya geliyor. Burada onlarla tanışma fırsatı buluyoruz. Bizim için kültürel bir etkinlik oluyor. Bunun yanında ürünlerimizi burada katılımcılara sunuyoruz. Festiculture’e özel fiyatlarımız oluyor. Oldukça cazip fiyatlar sunuyoruz. Festiculture hem bizim açımızdan hem de katılımcılar açısından çok iyi geçiyor. Hem ziyaret hem ticaret. İkisi bir arada güzel oluyor. AK Center olarak mağazamızda Türkiye’nin bütün büyük markaları var. İstikbal, Bellona, Merinos gibi markaların ürünlerini müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Koltuk grupları, abiye, gelinlik, halı, züccaciye gibi bütün alanlarda varız. Çok cazip fiyatlarla buradaki insanlara sunuyoruz. İnsanlar da memnun biz de memnunuz. İyi oluyor. İnsanları memnun görmek bizi daha da sevindiriyor” diyor. 106 EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 AK Center Yönetim Kurulu Başkanı Naci Yaşar çocukları ile birlikte Fransa’da en büyük Türk Alışveriş Merkezini başarılı bir şekilde geleceğe taşıyorlar. larında seviniyoruz. Teknik servis hizmeti de veriyoruz. Montaj ve teslim ücretsiz. Müşterilerimiz de bu durumdan memnunlar.” Naci Yaşar “FRANSA’NIN HER YERİNDEN MÜŞTERİMİZ GELİYOR” Müşterilerinin Fransa’nın her bölgesinden kendilerine ulaşma imkanına sahip olduklarını belirten Yaşar, sözlerine şöyle devam ediyor: “Her türlü ürünü bünyemizde bulunduruyoruz. Bu fuarda da her ürünü bulundurmaya çalıştık. Standımız oldukça büyük. Mağazamızda ne varsa burada yer vermeye çalıştık. Standımızı ziyarete gelen insanların burada bulamadıkları bir ürün varsa onları mağazamıza yönlendiriyoruz. Çocuklar için abiye çeşitlerimiz var. Yatak odaları, oturma grupları züccaciye, halı gibi bir evin ihtiyacı olan her şey bizde en uygun fiyatlarla mevcut. İnsanlar uzak mesafelerden bize geliyor ve aradıkları ürünleri bulduk- “TÜRKLER PATRONLAŞMAYA BAŞLADI” Türklerin çalışkan bir millet olduğunu ve bunun da meyvelerini almaya başladığını belirten Yaşar, “Önceki yıllarda işçi olarak çalışan Türkler bugün Fransa’da patronlaşmaya başladı. Bu ülkede gençlerimiz yoğun bir emek veriyor. Biz ilk geldiğimizde dil bilmiyorduk. Zorluklar çektik. Şimdi benim 4 çocuğum da yetişti ve hepsi de şu anda yanımda. Onlarla beraber işi büyütüyoruz. Benim göremediklerimi onlar görüyorlar. Aile firmasıyız. 30 çalışanımız var. Şimdi bu şekilde el birliğiyle gönül birliğiyle çalışıyoruz ama Fransa’da iş yapmak her geçen gün zorlaşıyor. Fransa ekonomisi şu anda normal denebilecek düzeyde. Bu krizlere rağmen yine çok iyiyiz diyebilirim. Halka kolaylıklar yapıyoruz. Müşterilerimiz bizden bir ürün aldığında taksitle ödeme imkanı sunuyoruz. Halk bunu cazip buluyor. Hem vatandaşın hoşuna gidiyor hem de bizim satışlara olumlu bir şekilde yansıyor. Fransa’da Türk gençleri arasında işsizlik var. Türklerin açtığı iş yerleri var. Açılmaya da devam ediliyor. Biz Türkler sürekli çalışmayı tercih ediyoruz. Sadece iki bayramda duruyoruz. Onun haricinde çalışıyoruz. Bu memlekete geldiyseniz çalışmadan duramazsınız. Çalışmayacaksanız memleketinizde kalmanız gerekiyor. Gurbetin kahrını çekiyoruz ama gurbetin sefasını da sürüyoruz. Her şeyimiz iyi, gelirimiz iyi. Bundan İyisi can sağlığı” ifadelerini kullanıyor. “TÜRKİYE’DE YATIRIMLARIMIZ VAR” Sadece Fransa’da değil Türkiye’de de ticari faaliyette bulunduklarını belirten Yaşar, “Yatırımlarımızın yarısını buraya yarısını da Türkiye’ye yapıyoruz. Çünkü biz Türkiye’den vazgeçemiyoruz. Türkiye’ye yatırım yapmaya mecburuz. Kayseri’de yatırımlarımız var. Memleketim Akdağmadeni'nde inşaat sektöründe yatırımlarımız var. İnşaat dünyada en fazla gelir getiren sektörlerden biri. Bunu biliyoruz. Şimdi arsa kazandırıyor. Para gidiyor ama mülk kalıyor. Onun için mülke yatırım en iyi yatırım diyorum” diyor. Festiculture için özel indirimler hazırladıklarını söyleyen AK Center Mağaza Müdürü Yasin Yaşar ise şunları söylüyor: “Burada insanlar bir ürünün fiyatına çok dikkat ediyor. Müşterilerimiz bütün büyük markaları bizde bulabiliyor. Fuara özel her şey yarı fiyatına. Bu indirimler aynı zamanda 1 ay boyunca mağazamızda devam edecek. Ürün yelpazemiz de oldukça geniş. Süs eşyaları, tekstil, züccaciye, mobilyalarımızın hepsini getirmedik. Bura aya özel kampanyalı ürünlerimiz var. Ama mağazamıza geldiklerinde İstikbal’in bütün koleksiyonunu bulabilirler. Ödeme kolaylıkları da sağlıyoruz. Teslimi ve montajını ücretsiz yapıyoruz. Fransa’da rekabet çok fazla. Ama insanlar kaliteyi arıyorlar. Çünkü mobilya elbise veya süs eşyası gibi değil. İnsanlar uzun mesafelerden kalkıp buraya geliyor. Müşterilerimizin yüzde 80’i yabancı. İstikbal’in bir sloganı var “her ev güzeldir” diye. Biz de her evi güzelleştirmek için en güzel mobilyaları, en güzel süs eşyalarını müşterimize sunuyoruz. Türkiye’de ne yenilik varsa Fransa’da müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Festiculture alıcı ve satıcıları bir araya getiren bir merkez oldu. Bir de her aradığınızı burada bulabiliyorsunuz. Bu önemli bir avantaj.” EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 107 @Ekovitrin_haziran 2014-10:EKOVITRIN_ 5/30/14 2:51 PM Page 108 HABER / FRANSA - FESTICULTURE Hospitadent Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Selvi: HASTALARIMIZIN YÜZDE 40’I YURT DIŞINDAN Ahmet Selvi D Şeref Özata iş sağlığı alanında hizmet veren Hospitadent’in 2006 yılından sonra yurt dışında faaliyetlerini artırdığını ifade eden Hospitadent Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Selvi, “Yurt dışında sağlık sektörüyle ilgili özellikle ağız ve diş sağlığıyla ilgili çok yüksek fiyatlar olduğunu tespit ettik. Öncelikle kendi insanımızı nasıl getirebiliriz diye bir çalışma başlattık. Tanıtımlar yaptık. İlk hastanemizi İstanbul Bağcılar’da açtık. Hastalarımız geldiler, memnun kaldılar. Biz bunun üzerine diğer ülkelerde de tanıtımlara başladık ve bu yıl da Festiculture’e geldik. Bundan sonra yurt dışındaki bu tarz festivallere katılmayı planlıyoruz. Almanya’da da benzer festivaller var. Buralardaki hastalar artan bir ilgiyle ülkemize geliyorlar. Sağlık turizmi ile yabancı turistlerin ülkemize bıraktığı gelir çok önemli. Bir sağlık turisti diğer turistlere göre 3-5 katı ücret bırakabiliyor. Bu da ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor. Bizim bu işe girişimizde Bağcılar hastanemizin açılışıyla birlikte tercih etmemiz ve sonucunda gördüğümüz ilgiyle bunu büyüt- 108 EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 Hospitadent Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Selvi, sağlık turizmine katkı sağlamak ve daha fazla yabancı hastaya hizmet vermek amacıyla Festiculture’e katıldıklarını söylüyor. Selvi, Türkiye’ye sağlık turizmi için gelen hastaların sayısının her geçen yıl arttığını belirtiyor. mek için proje üretmemizden geçti. Havaalanından hastalarımızı alıyoruz otele yerleştiriyoruz. Tedavi noktasında çok ciddi garantiler veriyoruz. İnsanlar Türkiye’ye geldiklerinde böyle bir riski göze alıyorlar. Almanya’da da bir şube açtık. Şu anda hastalarımızın yüzde 40’ı yurt dışından gelen hastalar. Ciromuzun yüzde 60’ını yurt dışından gelen hastalarımız oluşturuyor. Hastalarımızın yaklaşık yüzde 20’si de tamamen yabancılardan oluşuyor. Bu çok sevindirici bir durum. Türkiye artık sağlık için yurt dışına gidenlerle değil sağlık için Türkiye’ye gelen insanların olduğu bir ülke haline geldi. Özellikle de ağız ve diş sağlığı konusunda biz sektörün lideri konumundayız. En çok hasta bakan, en çok tedavi yapan ve ciro yapan bir kurum durumundayız. İmplat için Türkiye’ye gelenler bir günde tedavisini olup gidiyorlar. Tabii akabinde bazı vakalarda hemen üst yapısı yapılabiliyor ama büyük çoğunluğunun ikinci defa gelmesi gerekiyor. İkinci defa geldiklerinde 57 gün içinde tedavileri tamamen bitiyor. Yani ortalama tedavi süreci 1 hafta sürüyor” diye konuşuyor. “SAĞLIK TURİZMİ HIZLA GELİŞİYOR” Sağlık turizminin Türkiye’de hızla geliştiğini kaydeden Selvi, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sağlık turizmindeki potansiyeli hükümetimiz de gördü. 10. Kalkınma Planı’nda sağlık turizmini öncelikli sıraya alındı. Bu çok sevindirici bir durum. Dolayısıyla Türkiye’de sağlık turizmi yapan hastaneleri akreditasyona tabi tutacak. Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Selçuk Özbölük: AVRUPA’DA 1 İMPLANT FİYATINA TÜRKİYE’DE 4 İMPLANT YAPILABİLİYOR Sağlık sektöründe çok ciddi değişimlerin yaşandığına değinen Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Selçuk Özbölük, “İnsanlar artık bu amaç için seyahat ediyorlar. Türkiye’ye bu anlamda çok ciddi seyahatler yapılıyor. Avrupa’da bir diş tedavisi olmak istediğiniz zaman bazen bir yıla kadar süren randevular alıyorsunuz. Böylece devletin garantisi altında tedavi yapılacak. Yani Türkiye’ye gelen hastalar herhangi bir sorun olduğunda karşılarında muhatap olarak devleti görecek.” “TANITIM VE REKLAM MEVZUATI EKSİK” Sağlık sektöründeki sorunlara değinen Selvi, “Yıllarca kendi imkanlarımızla sağlık turizmi yaptık. Hastalarımızı kendimiz getirdik. 2 yıl önce Ekonomi Bakanlığı bu işi teşvik etmeye başladı. Fuar organizasyonlarıyla reklamları teşvik etmeye başladı. Fakat gelin görün ki mevzuat yüzünden aksaklıklar yaşıyoruz. Maalesef 1928 model bir kanunumuz var. Yine diş hekimlerinin bir kanunu var. Buna benzer bazı kanunlar sebebiyle sıkıntılar çekiyoruz ve cezalara maruz kalıyoruz. Bu durumu Ekonomi Bakanlığı yetkililerine anlattık. Sağlık Bakanlığı’na gittik. Aldığımız cezalardan bahsettik. Bu durumları düzeltmek için belli gayretler içerisine girilmiş durumda. Bununla ilgili yönetmelikler yayınladılar ama yine mahkemelerin bazılarında çözüm üretebiliyoruz, bazılarında üretemiyoruz ve eski kanunları dikkate alıyorlar. Tanıtım ve reklam mevzuatında eksiklikler bulunuyor. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu aynı zamanda bir hastane sahibi. Kendisi bizi en iyi anlayacak kişilerden biri. Kendisiyle bu konuda görüşmedik fakat toplantılarda bu konuda bir soru yöneltildiğinde reklam yapıldığı için bir hastanenin kapatılamayacağını belirtti. Reklam kanaati olduğu uyanırsa eğer ki zaten tanıtımla reklam arasındaki farkı da kimse anlatamıyor. Reklama cezalar veriliyor. Reklam mı yoksa tanıtım mı olduğu belli değil. Bunun ayrımının iyi yapılması gerekiyor. Fakat kanunlar, yönetmelikler, tüzükler böyle demiyor. Şimdi yönetmeliklerde “Talep oluşturmaya yönelik” diye bir madde var, ne talep oluşturur. Tanıtım serbest deniliyor. Fakat talep oluşturmaya yönelik reklam yasak deniliyor. Hangisi reklam, hangisi tanıtım... Bunların çok iyi ayrılması lazım. Çünkü teftişe gelen insanlar da “Neyi reklam, neyi tanıtım sayacağız” diye karıştırılıyor. Bunların açık açık yazılması gerekiyor” ifadelerini kulanıyor. “DİŞ TEDAVİSİ İHTİYACI VAR” Festiculture’le ilgili değerlendirmelerde bulunan Selvi, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Burada çok sevindirici şeyler yaşadık. Hemen hemen ge- Bazen randevu da alamıyorsunuz. Diş hekimliğini genel olarak pahalı olarak biliriz ama Avrupa’da bu çok daha pahalı. Biz hastalarımızı çok hızlı bir tedavi sürecine sokabiliyoruz. Hastalarımız randevuları anında alabiliyor. Yurt dışındaki departmanlarımızda bir hafta içerisinde en kapsamlı tedavileri yapılabiliyor. Hastaların aylarca süreceği bir tedavisi bizimle irtibata geçmeleri durumunda bir hafta içerisinde alabiliyor. Avrupa’da 1 implant fiyatına Türkiye’de 4 implant yaptırabilme şansınız var” diye konuşuyor. lenlerin tümü bizi tanıyor. Bu bizi memnun ediyor. Özellikle burada diş tedavisiyle ilgili ihtiyacın çok yüksek olduğunu öğrendik. Fransa’da bir tedavi merkezi açmamızı öneriyorlar. Ancak burada mevzuatlar kolay değil. Fakat yine de burada böyle bir düşünce içine girebiliriz. Fuar çok coşkulu geçiyor. Önümüzdeki yıllarda tekrar gelmeyi düşünüyoruz.” Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Recep Eşkar: YILDA 100 BİN HASTA BAKIYORUZ Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Recep Eşkar, hastaneleri ve sağlık turizmi ile ilgili bilgiler verdi. Eşkar, “Türkiye ve Avrupa genelinde toplam 9 hastanemiz var. 7 tanesi İstanbul’da, biri Frankfurt’ta, en sonuncusunu da Kayseri’de açtık. Bünyemizde toplam 150 diş hekimi, 450 personelimiz var. Uzmanlık dallarında hekimlerimiz var. Bütün uzmanlıklarda hizmet veriyoruz. Bünyemizde 4 profesör var. Doçentlerimiz var. Genç bir ekiple halkımıza hizmet veriyoruz. Hastalarımızın yüzde 40’ı sağlık turizmi çerçevesinde gelenlerden oluşuyor. Avrupa ağırlıklı hastalarımız var. Azerbaycan ve Arap ülkelerinden hastalarımız var. Değişik ülkelerden gelen hastalarımız oldukça fazla. Ortalama yılda 100 bin civarında hasta bakıyoruz” diyor. EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 109 @Ekovitrin_haziran 2014-10:EKOVITRIN_ 5/30/14 2:51 PM Page 110 HABER / FRANSA - FESTICULTURE Sebil Tavukçuluk Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tüysüz: Ürünlerini Avrupa’ya ulaştırıyor DÜNYADA TERCİH EDİLEN BİR MARKA OLMAK İSTİYORUZ Fransa’da 14 yıldır faaliyet gösteren Sebil, Avrupa’nın birçok ülkesine beyaz et ve et ürünleri ihraç ediyor. Ürünlerinin helal kesim yöntemiyle üretildiğini belirten Sebil Tavukçuluk Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tüysüz, Avrupa başta olmak üzere dünyada tercih edilen bir marka olmayı hedeflediklerini söylüyor. Murat Tüysüz F ransa’daki tüketicilerin daha leziz ve taze tavuk eti tüketebilmeleri amacıyla 14 yıl önce Sebil’i kurduklarını söyleyen Sebil Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tüysüz, “Şu anda Fransa’nın her yerinde ürünlerimiz mevcut. Almanya, Belçika, Hollanda’ya ürünlerimiz ulaşıyor. Bir dönem Yunanistan’a bile gönderdik. Bir buçuk yıl önce Fransa’daki entegre et tesisimizi hizmete açtık. Eti burada işliyoruz. Etin daha taze tüketiciye ulaşabilmesi için bu tesisi inşa ettik. Bu tesisin bize çok büyük artıları oldu” diye konuşuyor. 110 EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 Fransa’ya 1976 yılında geldiğini belirten Tüysüz, sözlerine şöyle devam ediyor: “Tahsilimi bitirdikten sonra çeşitli iş yerlerinden çalıştım. Baba mesleği inşaat. Ama ben o tarafa yönelmedim. Ticarete ilgim vardı ve bu şekilde iş hayatına atıldım. Gıda sektörüne yöneldim. 14 yıldır beyaz et sektöründeyim. Ondan önce marketçilikle uğraştım. Yani temelden beri gıda sektöründeyim.” “HELAL GIDAYA ÖNEM VERİYORUZ” Sebil olarak hedeflerinin daima daha kaliteli ürünler üretmek oldu- ğunu söyleyen Tüysüz, “Bulunduğumuz bölgede yerleşik olarak Müslümanlar yaşıyordu ve tüketim noktasında birtakım sıkıntılar yaşanıyordu. Biz bu eksikliği gördük ve buna çare aradık. Sonuç olarak bu sektöre girdik. Mücadele verdik. Bugün bu sektörde yalnız değiliz. Helal gıdanın en yüksek teknolojiyle en hijyenik ortamlarda en güzel şekilde yapılması için mücadele eden şirketlerden birisiyiz. Beyaz etin en hızlı ve en hijyenik şekilde en taze olarak halkımıza ulaşması için mücadelemiz var. Bununla ilgili yatırımlarımızı yaptık. Etin işletilmesini kendi bünyemizde yapacağız. Zaman içerisinde kırmızı ete de girmeyi planlıyoruz. Şu anda 30 bin metrekare alan üzerinde hizmet veriyoruz. Önümüzdeki yıl 3 bin metrekare daha büyütmeyi planlıyoruz. Projelerimiz hazır. Sebil bir aile şirketi. 2004 yılında Sebil’i holdingleştirdik. Kurumsal yapıya geçtik. 3 kardeş olarak Sebil’i daha iyi bir noktaya getirmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor. Şu anda Sebil bünyesinde 30 kamyondan oluşan bir dağıtım ağı olduğunu belirten Tüysüz, şöyle devam ediyor: Sebil; tavuk mamulleri, sucuk, salam çeşitleri ve donmuş gıdalar olmak üzere 3 alanda faaliyet gösteriyor. Sebil, sadece Fransa'da değil, Almanya, Hollanda, Avusturya ve Belçika gibi çok sayıda Avrupa ülkesinde iç pazara ürün veriyor. FRANSA’DA HELAL GIDA ÜRETİMİNDE İDDİALI Sebil Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tüysüz, Ekovitrin Başkan Yardımcısı Şeref Özata’ya helal gıda üretimiyle ile ilgili Fransa’da büyük bir yatırım başlattıklarını ve “Herkes yesin” diye Sebil’i kurduklarını söylüyor. “Hepsi özel donanımlı araçlar. Her 5 yılda bir bu kamyonlarımızı değiştiriyoruz. Şu anda bulunduğumuz yerden 300 km’lik bir pergel çekersek bu bölgeye her gün servis yapıyoruz. Marketçilikten gelen tecrübemizle beyaz etin kalitesi ve lezzetini biliyoruz. Bunun da temeli tazelikten geçiyor. Canlı bir hayvan olduğundan dolayı her istediğiniz miktarlarda oluşmuyor. Bu servisi en iyi şekle nasıl getiririz diye düşündük. Müşterilerimize 24 saat içinde ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Dolayısıyla müşteriler taze ürünleri marketlerden rahatlıkla alabiliyor.” “200 ÇEŞİT ÜRÜNÜMÜZ VAR“ Sebil’in ürün gamından bahseden Tüysüz, “Sadece tavuk ürünümüz yok. Kanatlı hayvanlar dediğimiz bütün hayvanlar ürün portföyümüzde yer alıyor. 200 çeşit ürünümüz var. Bunun içerisinde kanatlı hayvanlardan ne varsa var. Sosis, köfte, lahmacun buna benzer 50’ye yakın da ürünümüz var. Pizza çeşitlerimiz var. Bunları da halkımızın beğenisine sunuyoruz. Beyaz et ile olan ticaretimizi A’dan Z’ye kontrolünü sağlayacak bir sistem kurmayı hedefliyoruz. Burada öncelik helal ürün olmasından geçiyor. İkincisi hijyenik ortam ve ürün kalitesi. Halkımıza en iyi şekilde en iyi ürünü sunabilmek istiyoruz. Bu koşulları sağlamak için ciddi bir yatırım yapmamız gerekiyor. Lojistik ağı ve kesimhane yatırımı da çok önemli. Önümüzdeki yıllarda bunları gerçekleştireceğiz. Adımlarımızı bu anlamda attık” diye konuşuyor. YILIN İŞ İNSANI SEÇİLDİ Murat Tüysüz, küresel ekonomik kriz tüm dünyada olduğu gibi Fransa’da da devam ettiğini söylüyor. Tüysüz, sözlerini şöyle tamamlıyor: “İstihdam önemli bir konu. Sebil olarak 80 kişilik bir ekibimiz bulunuyor. Fransa’da artık Türk yöneticileri var, Fransız medyası bunları sık sık dile getiriyor. Başarılarımız Türkiye’de takdirle karşılandığını görmek beni onurlandırıyor. Ekovitrin okurlarına beni Fransa’da Yılın Başarılı İş İnsanı seçtikleri için teşekkür ediyorum. Tabii bunun bize getirmiş olduğu bir enerji var. Halk, “Bugüne kadar yaptıklarınızı destekliyoruz, bunlara devam edin” diyor. Bu ödül bugüne kadar yaptığımız işlerin doğruluğunu ortaya koyuyor. Ticaret sonradan öğrenilen bir şey değil. Ticaret ruhu insanın doğasında var olan bir şey. Türkiye’de çok önemli iş adamları var. Ama sanırım en büyük eksiğimiz bunu dünyaya duyuramamak. Önümüzdeki yıllarda bir Türk markasının dünyada kabulünü arzuluyorum. Sebil olarak şu anda Fransız medyasında yer almaya başladık. Sebil ürünleri şu anda helal kesim tüketen etnik gruplar tarafından kabul gördü. Ama bunun bizdeki temennisi Fransa ve Avrupa’daki normal halkın da bu ürünün kabul etmesi olacak. Bu anlamda tabii tüketim var. Ancak bizim ürünlerimizi tüketen insanlar hayvanın kesilmesinden kanının boşalmasına kadarki helal kesim yöntemleri uyguladığımız için etin daha lezzetli olduğunu söylüyorlar. Fransa’da bu pek dillendirilmiyor ama zamanla bu algı insanlarda yerleşecek diye düşünüyorum. Ürünlerimiz dünyada kabul görecek özelliklere sahip. Dolayısıyla çok yakın bir zaman içerisinde uluslararası markalar arasına gireceğiz diyebilirim.” EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 111 @Ekovitrin_haziran 2014-10:EKOVITRIN_ 5/30/14 2:51 PM Page 112 HABER / FRANSA - FESTICULTURE Türk Hava Yolları Lyon Müdürü Canan Özen: FRANSIZLAR THY’Yİ TERCİH EDİYOR T ürk Hava Yolları Lyon Müdürü Canan Özen, Fransa’nın Lyon kenti ile İstanbul arasında haftada 21 uçak seferi planladıklarını ve bu yıl 200 binden fazla yolcu taşımayı hedeflediklerini söylüyor. Festiculture etkinliklerine destek verdiklerini ifade eden Özen, “Biz geçen yıla göre stant alanımızı büyüttük. Elimizden geldiğince Türk vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu göstermek istedik. Belirli zamanlarda promosyonlar yapıyoruz ve cüzi fiyatlarla yolcularımızı uçuruyoruz” diye konuşuyor. Türk Hava Yolları olarak 2013 yılında Lyon’dan İstanbul’a haftalık 10 uçak seferi düzenlediğini belirten Özen, “Bu yılki uçuşlarımız haftada 14 uçağa çıktı. Bu yaz hedefimiz 21 uçak. Çalışmalarımızı yapıyoruz kapasitemizi yüzde 40’a yakın arttırdık. Yolcu sayımızı da bu oranda arttırdık. Bu vesileyle tüm yolcularımıza teşekkür ediyoruz. THY buradan sadece İstanbul’a sefer yapıyor. İstanbul’dan tüm Türkiye’ye bağlantı veriyoruz. Son bir yıldır yaptığımız çalışmalar neticesinde THY’nin uluslararası bir havayolu olduğunu ve bu sektörde çok iddialı olduğunu ve iyi bağlantılarla son varış noktasına gidebildiklerini gördüler. Ücretler konusunda da önemli çalışmalar yaptık. Business yolcu sayımızda artışlar söz konusu. Bütün dünya yolcularına açığız” ifadelerini kullanıyor. Lyon’un kendileri için özel bir destinasyon olduğunu ifade eden Özen, “Türk nüfusu açısından da yoğun bir yer. Geçtiğimiz yılı yüzde 85 dolulukla kapattık. Bu yıl tekrar yüzde 85’lik doluluk bekliyoruz. 200 bin yolcuyu da görürüz diye ümit ediyorum. Özellikle transit yolcularımızda biz bu sayıyı yakaladık. Şu anda da uçaklarımızın doluluğu bunu gösteriyor” diyerek sözlerini tamamlıyor. Butik Dores Firma Ortağı Emine Şahin: DAVETLERE ÖZEL TASARIMLAR HAZIRLIYORUZ Emine Şahin Serpil Altuncu Serpil Altuncu ile birlikte kurdukları Butik Dores’i n iki yıldır faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen Butik Dores Firma Ortağı Emine Şahin, “Satışlarımızı sosyal medya üzerinden yapıyoruz. İki ay içerisinde web sitemiz faaliyete geçecek. Hedefimiz büyük. Özellikle yurt dı- 112 EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014 şında yaşayan bayanlara hitap ediyoruz. İlk defa bir düğün organizasyonu yaptık. Bu organizasyonlarda önceden bizimle iletişim kuruyorlar ve sonrasında belli sayılarda abiye kıyafetlerimizi alarak ziyaretlerine gidiyoruz. Ne istiyorlarsa bakıyorlar, modellerimizi beğeniyorlar. Sonrasında istedikleri modelleri uyguluyoruz. Çok güzel gidiyor. Büyümeyi amaçlıyoruz. Bazı kadın matinelerinde defileler yapıyoruz. Defilemizde kendi mankenlerimiz dışında orada bulunup da satın almak isteyen bayanları giydiriyoruz ve orada defilede yer alıyorlar. Hazır ürünlerimiz var ve ge- nellikle bu ürünler üzerinde değişiklikler yapıyoruz. Bu çok beğeniliyor. Gelin ve damatlık olarak da ileride çalışmalarımız olacak” diye konuşuyor. Butik Dores Firma Ortağı Serpil Altuncu: ÖZEL MATİNELER VE DEFİLELER DÜZENLİYORUZ Bayanlar için farklı tasarımlar hazırladıklarını belirten Butik Dores Firma Ortağı Serpil Altuncu, “Bayanlar için özel matineler ve defileler düzenliyoruz. Tasarımlarımızı kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz” diyor. @Ekovitrin_haziran 2014-10:EKOVITRIN_ 5/30/14 2:51 PM Page 114 HABER / FRANSA - FESTICULTURE FRANSA’YA İLK GİDENLER BUGÜN 40. YILINI KUTLUYOR F esticulture’ü önemli ve başarılı olduğunu söyleyen Saray Mobilya Firma Ortağı Hamza Mor, “ Türk kültürünü her boyutuyla görme fırsatı buluyoruz. Bu önemli organizasyonu hazırlayanlara teşekkür ediyorum. Saray Mobilya olarak buradayız. Türkiye’yi Fransızlara tanıtmak, Türkiye’yi dünyaya taİsmail nıtmak çok güzel bir duygu. Uluçay Biz zaten ülkemizin gönüllü temsilcisiyiz. Lyon’un ilk mobilyacısıyız. 1995 yılında daha kimse bu işi aklından geçirmezken bu işi başlattık. Fransa’ya ilk gelenler 40. yılını kutluyor. 40 yıl önce buraya gelenler, ‘5 yıllığına geldim’ diyorlardı. Sürekli söylüyorum; 100 koyun parası, bir traktör parası, bir daire parası. 5 yıllığına gelenler 10 yılı tamamladı. 10 yıl 20 yılı, 20 yıl 40 yılı takip etti. Dönüş olmadı. Olmayınca ne yapmak gerekiyordu; bunu. Burada siyaseten ne kadar varsanız o kadar hesaba alınırsınız ve o kadar değerlisiniz. Sayı olarak yüz binlerle ifade edilirsiniz ama siyasetin içerisinde yoksanız kimse sizi hesaba almaz. Buradaki Türkler oylarını kullansınlar ve bu ülke için biz de varız desinler” diyor. Saray Mobilya Firma Ortağı İsmail Uluçay: ÖNÜMÜZDEKİ YIL DA KATILACAĞIZ 20 yıla yakın bir süredir Fransa’da ticaretle uğraştıklarını söyleyen Saray Mobilya Firma Ortağı İsmail Uluçay, “Festiculture bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. Saray Mobilya olarak bu yıl da bu önemli etkinliğe katıldık. Etkinlik oldukça hareketli geçiyor diyebilirim. Buradan organizasyonu yapanlara teşekkür ediyorum. Önümüzdeki yıl tekrar katılmayı planlıyoruz” ifadelerini kullanıyor. Hamza Mor buralı olmak gerekiyordu. 32 yıldır Fransa’da yaşıyorum. Uzun yıllar sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptım. En son belediyede meclis üyesiydim. Burada seçimler yaşıyoruz. Türk vatandaşları özellikle Fransız vatandaşlığına geçmeyenler geçsinler, geçenler de mutlaka oylarını kullansınlar. Yani siyasi kanaat önderi olarak söylüyorum Saray Mobilya Genel Müdürü Mustafa Uluçay: FİRMAMIZI GELECEĞE TAŞIYORUZ Festiculture’ün hem kültürel hem de ticari açıdan önemli bir organizasyon olduğunu belirten Saray Mobilya Genel Müdürü Mustafa Uluçay, “1995 yılında babam ve amcamın kurdukları şirketi geleceğe taşımak için çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl yeni mağazamızı hizmete açtık. Ağabeyim Zeki mutfak işleriyle ilgileniyor. Mağazayı ikimiz yönetiyoruz. İşlerimiz çok iyi. İlk mağazamız 200 metrekareydi, şu anda 3 bin 500 metre alanda 3 katta hizmet veriyoruz. İki katını teşhir olarak kullanıyoruz, bir katını da depo amacıyla kullanıyoruz. İtalya ve Türkiye ile çalışıyoruz. Koltuk takımları, yataklar, bazalar Türkiye’den geliyor. Panel mobilya dediğimiz yemek odası yatak odası takımları da İtalya’dan geliyor. Polonya, Almanya, Hollanda gibi ülkelerle de çalışıyoruz. Ağırlıklı olarak İtalya ve Türkiye ile çalışıyoruz. Lyon dışından da taleplerimiz var. 20 yıllık bir geçmişimiz var. Mobilya sektöründe markalaştık diyebilirim. Lyon dışından müşterilerimize de hizmet veriyoruz. Seneye daha büyük bir organizasyon düşünülüyor. Bu bir ihtiyaç. Seneye daha iyi bir festival olacağına inanıyorum. Daha hazırlıklı ve daha geniş bir katılımla burada olacağız” diye konuşuyor. 114 EKOV‹TR‹N HAZİRAN 2014