Ben HABER

Transkript

Ben HABER
SAYFA 1
Doğru
parça
doğru
kombin
DOĞRU parçalar
seçerek kombinlediğimiz kıyafetler içerisinde her
zaman kendimizi
daha iyi hissederiz. Nerede, nasıl
giyinmeyi bilmek
gündelik hayatımızı kolaylaştırır.
Peki kombin
yaparken nelere
dikkat etmemiz
gerektiğini biliyor musunuz?
Cevabı 2’DE
Mutfağın
en yeni
gözdeleri
BU ay itibariyle
ilk değişimleri
mutfağınızda
başlatın. Çok
rahat ve kolayca bulabileceğiniz, mutfağın
en yeni ve en
iyileriyle sizleri
tanıştıralım:
Kinoa ve
Karabuğday.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Özel sayı
27 MART 2014 / SAYI: 18
30 Mart sonuçları, Cumhurbaşkanı ve 2015’in bir göstergesi olarak değerlendirilecek
Genel seçim gibi
Projeler ve kent hizmetlerinden çok, internet yasaklarının, ses kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının, paralel yapının konuşulduğu, çok karmaşık bir seçim maratonu yaşadık. Yerel seçimlere, adaylardan çok siyasi liderler damgasını vurdu.
KİMSE ADAYLARA BAKMIYOR
REFERANDUM GİBİ SEÇİM
TÜRKİYE belki ilk kez böyle bir yerel seçim yaşıyor.
Seçmen 3 gün sonra; 30 Mart Pazar günü, alınan ve alınacak olan hizmetlere bakarak, adaya göre değil, ülkenin
içinde bulunduğu konjonktüre göre oyunu kullanacak.
Bunun nedeni de, AK Parti ile Gülen Cemaati arasında
patlak veren kavga ve sonrasındaki gelişmeler…
İKTİDAR DA, muhalefet de yerel seçimleri adeta bir
“Referandum” havasına soktu. Başbakan, 30 Mart’ı
“Yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesi” olarak değerlendirirken, CHP ve MHP liderleri, 17 Aralık üzerinden
yaptıkları suçlamalarla, seçmeni hükümeti çekilmeye
zorlayacak bir oy tercihine ikna etmeye çalışıyor. 6’DA
SEÇİME
3
Baro’ya bayrağı
yeniden asacağım
SAYFA 2’DE
İzmir
İzmir Baro
Baro Başkanlığı
Başkanlığı için
için aday
aday olacağını
olacağını söyleyen
söyleyen Özdemir
Özdemir Sökmen,
Sökmen, ilk
ilk
işinin Baro Dergisi’ne tekrar Türk Bayrağı resmini koymak olacağını söyledi.
Alis’in
Nisan
kehanetleri
Özdemir
Sökmen
SAYFA 11’DE
BARO eski başkanı CHP Konak
Belediye Başkan Adayı Sema Pekdaş’a
ağır eleştiri yapan Av. Özdemir
Sökmen, “Kendisinin bayrak ve
Türklük ile ilgili düşüncelerini en iyi
bilenlerden biriyim. Bunları seçimlerden sonra açıklayacağım.” dedi. 8’DE
GÜN KALDI
Necip
Kalkan
İzmir’in
kaderi
değişecek
“VATANDAŞ değişimi özlüyor”
diyen AK Parti Karabağlar
Belediye Başkan Adayı Necip
Kalkan, “30 Mart’ta İzmir ve
Karabağlar kendi kaderini belirleyecek. Kimse kusura bakmasın
artık belediyecilikte moda AK
Parti” diye konuştu. 8’DE
Sanayicinin tek isteği
30 Mart’ta Alsancak
“huzur ve güven”
yolcusu kalmasın
Siyaset baronları süreci geriyor
İZMİR’DEKİ siyaset baronlarını zamanı geldiğinde
açıklayacağını ifade eden DSP Konak adayı
Hakan Tartan, “Ne yazık ki İzmir’de birkaç siyaset
baronu var ve bunlar süreci geriyor” dedi. 10’DA
Hararetli atışmalara sahne olan yerel seçimlere
birkaç gün kala gündemde 2. plana atılan ekonomi, ülkenin adeta öteki gündemi halini aldı.
Karabağ dur
durak bilmiyor
CHP Karşıyaka’da
hedef rekor oy
10
EGE Bölgesi Sanayi
Odası Başkanı Ender
Yorgancılar, 2014’e
problemlerle başlayıp yer
yer sendeleyen Türk ekonomisinde, sanayicinin
beklentilerini ve
İzmir’deki son durumu
sanayici gözüyle Ben
HABER’e anlattı. 4’TE
Ender
Yorgancılar
Cemil
Şeboy
AK
AK Parti
Parti Buca
Buca adayı
adayı Cemil
Cemil
Şeboy:
Şeboy: “30
“30 Mart’ta
Mart’ta sandıklar
sandıklar
açılmaya başlayınca,
Alsancak’tan
Alsancak’tan gelip
gelip Buca’ya
Buca’ya
Başkan
Başkan olmaya
olmaya çalışanlar
çalışanlar
geldikleri
geldikleri gibi
gibi gidecek.”
gidecek.” 9’DA
9’DA
Hakan
Tartan
Sandığa bir kala
2. adam kim olacak?
Genç kalmayı kim istemez?
SANDIĞA 3 gün kaldı. En kırıcı, en yıkıcı seçim çalışmalarına
şahit olduk. EROL YARAŞ 3’TE
EKİP, başkanın rahat çalışması
için gerekli. Tek başına yönetmek
doğaya aykırı. ERDAL İZGİ 6’DA
EŞİME ve bana bir mesaj geldi. “10
yaş daha genç kalmak ister misiniz?”
Kim istemez? AHMET YAZICIOĞLU 4’TE
SAYFA 02
2
HABER
DOĞRU
PARÇA
DOĞRU
KOMBİN
K
ıyafetlerimizi seçmek gündelik yaşamımızda hep
problem haline gelmiştir. O
günkü modumuza göre dolabımızdan bir kıyafet tercihi yaparız
ama kararsız kaldığımız zamanlar
olur. Aslında problem o günkü
ruh halimizle ilişkili olduğu gibi
kendimize doğru kombini yapıp
yapmadığımızla da ilgilidir. Doğru
parçalar seçerek kombinlediğimiz
kıyafetler içerisinde her zaman
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
moda-beslenme
2014 trendlerine bakacak olursak dolabımızda mutlaka olması gerekenler arasında ispanyol paça pantolonlar, deri
parçalar, boyfriend jeanler, kısa üstler, asimetrik kesim etekler, midi
boy kloş etekler, jean ceketler ve
kısa topuk ayakkabılar bu sezonun hit parçalarından. Doğru
kombini oluşturabilmek için
sezonun trend parçalarından
seçtiğimiz, sizin de stiliniz
için ipuçları bulabileceğiniz
kombinleri sizlerle paylaştık.
İSPANYOL PAÇA
İspanyol paça pantolonlar bir kaç sezondur
trendler arasında. Bu retro
pantolonları kullanırken
paça boyunun asla kısa
olmamasına dikkat edin.
İspanyol paça pantolonlar
bol kesimli olduğundan
üstümüze daha oturan parçalar giymek daha orantılı
bir görünüm sağlar. Örneğin
üzerinize oturan kısa blazer
ceketler, kısa kazaklar, gömlekler harika görünür.
Mevsimlerin geçiş döneminin vazgeçilmez parçası jean
ceketler dolabımızda mutlaka
olması gerekenler arasında. Jean
ceketinizi midi boy kloş eteklerle,
desenli kalem eteklerle, militer pantolonlarla ya da maxi elbiselerle
kombinleyerek hoş bir görünüm sağlayabilirsiniz. Ayrıca beyaz gömlek
yada t-shirt ile kot mavisinin uyumunu kullanarak bu şıklığınızın garanti
olduğu bir kombinasyon yapabilirsiniz.
kendimizi daha iyi hissederiz.
Nerede, nasıl giyinmeyi bilmek
gündelik hayatımızı kolaylaştırırken, ‘kombin yaparken nelere
dikkat edilmeli?’ dediğimizde
kendimizde bulduğumuz doğru
yanıtlar bizi daha şık ve gösterişli
yapacaktır. İyi bir kombin yapabilmek için üzerimizdeki her parçanın, ayakkabının ve aksesuarın
birbiriyle ahenk içinde güzel
görünmesi gerekir.
www.wellnessclubizmir.com
BURÇİN ÇELİKEZER
erhaba değerli okurlarım.
İşte bahar ayları kendini
göstermeye başladı.
Havalar yavaş yavaş ısınıyor.
Bizim de değişme kabuğumuzdan çıkma vaktimiz geldi çattı.
Ben bu ay itibariyle ilk
değişimleri mutfağınızda
başlatın istiyorum. Artık süper-
M
marketlerde çok rahat ve kolayca bulabileceğiniz, mutfağın en
yeni en iyileriyle sizleri
tanıştırayım.
Kinoa ve Karabuğday.
Lütfen bu yılki ilk değişim, bu
iki besini mutfağınıza katmakla
olsun. Şimdi gelelim bu iki güzel
besini niye tavsiye ettiğime…
kullanışlı hale getirebiliriz.
SKINNY JEAN
Zamansız bir klasik skinny jean bütün
kadınların dolabında mutlaka olması gereken
parçalardan. Skinny jean kombinleriyle ister
şık ister spor görünümler sağlamak mümkün.
Örneğin skinny jean over-sized kazakla kombinleyerek vücudun alt kısmındaki darlık üst
kısmındaki bollukla doğru orantıyı yakalayarak çok tarz bir görünüm sağlanabilir. Skinny
jean ile şık bir kombin oluşturmanın olmazsa
olmazı zarif stilettolar. Bu şıklığı şifon gömlekler, transparan ya da taş detaylı bluzlarla
bir adım daha ileriye taşıyabilirsiniz.
BOYFRIEND TARZ
Bu sezon öne çıkan trendlerden bir diğeri
ise kadınların gömlekleri pantolonları ve
ceketleri boyfriend tarzı. Üzerimize iki beden
büyük kıyafetler giymek bu sezonun yükselen
hit parçaları arasında. Boyfriend jean pantolonunuzun altına topuklu ayakkabı giyerek daha
feminen bir görünüm sağlayabilirsiniz. Bu
kombini basic tshirt, blazer ve clutch çanta ile
birleştirerek eforsuz şıklık yaratacağınız kesin.
CROP-TOP
KISA TOPUK
Crop-top yarım ya da göbeği
açıkta bırakan t-shirtler, gömlekler,
büstiyerler trend parçalar arasında.
Crop-tops'ın en güzel
yanı ise size pek çok
seçenek sunması.
Yüksek bel bir pantolonla tercih edebileceğiniz gibi maxi
etekle, kısa şortla,
kloş eteklerle de pek
çok kombin yapabilirsiniz. Bu modelleri
günlük hayatımızda
ceket ve gömleklerin
içinde biraz daha
2014 ilkbahar/yaz sezonunun en trend
ayakkabılarından biri kısa topuklular.
Tasarımcılar tarafından yeniden
yorumlanan kısa topuklu ayakkabılar son derece şık ve kullanışlı. Düz kesim kısa paçalı ya
da paçaları kıvrılmış pantolonlarla, feminen dizin üzerindeki
kısa elbiselerle kombin yapabilirsiniz. Eğer uzun boylu
değilseniz kitten heels ayakkabınızı mini etekle kombinleyerek bacaklarınızın
daha çok görünmesini sağlar; kombinde doğru orantıyı yakalayabilirsiniz.
A
e KAB
Merv
Mutfağın
en yeni
gözdeleri
Kinoa ve
Karabuğday
27.03.2014
Neden Kinoa?
Kinoa dediğimiz, çiçekleri tohuma dönüşmüş ve
buz şekliyle kurtulmuş bu
tahıl, bütün temel aminoasitleri içeriyor.
100 gramında 13
gram protein bulunmaktadır.
Sütün aksine benzeyen
şekilde protein içermektedir.
Değerli ölçüde kalsiyum
içerir.
B vitamininden
zengindir ve gluten içermez.
Lif bakımından
zengindir ve bu yönüyle
hem tok tutar, hem şekerin dengelemesine destek
sağlar, hem de kolesterolün düşürülmesinde
çok değerlidir.
Kabızlığı giderici ve
önleyicidir.
Hiç kolesterol içermez.
A, C, D, K, E vitaminlerinden de zengindir.
Kansızlığa iyi gelir,
kemik iliğinin kan
yapımını destekler.
Bayanlarda meme
kanserine karşı koruyucudur.
Çocuk ve anne karnında bebek gelişiminde sinir
sistemi beyin hücrelerin
gelişimine destekleri
biliniyor.
Neden Karabuğday?
Hiç gluten içermez.
Yağ çok az içeren bir
bitkisel protein deposudur.
Tüm tahıllar içinde en
çok Lizin aminoasidi
içerendir.
Lif bakımından
zengindir ve bu yönüyle
hem tok tutar, hem şekerin dengelenmesine destek
sağlar, hem de kolesterolün düşürülmesinde
çok değerlidir.
Karaciğerin tüm
faaliyetlerini destekleyen
maddeler içerir.
Magnezyum ve potasyumdan ayrıca B6 vitamininden zengindir.
Kan basıncını dengeler.
Kan damarlarının içinin
hasarını engeller.
Kolon kanserine karşı
koruyucudur.
Hormona bağlı kanserlere karşı koruyucudur.
Radyasyon gibi x ray
gibi ışınların etkilerini
vücutta birikim ve hasarını
azaltır.
İşte size özel lezzetli,
besleyici, sağlığınızı pek
çok açıdan olumlu
destekleyecek iki tarif:
KİNOA SALATASI
2 taze soğan
5 çorba kaşığı
haşlanmış kinoa
1 kaşık zeytinyağı
1 kaşık balsamik
sirke
2 yuvarlak halka
dilimlenmiş
ananas
2 çorba kaşığı iri
kıyımı ceviz içi
Hepsini karıştırın
çocuklarınızla birlikte tüm aile
tüketin.
KARABUĞDAY
ÇORBASI
100 g karabuğday
(önceden
haşlayın)
200 g mantar
1 boy soğan
1 diş sarımsak
1/2 demet maydanoz
Hepsini minik
minik doğrayın
2 kaşık sirke
3 kaşık limon
suyu
1 kaşık zeytinyağı
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
4 bardak su
ile kaynayın çorbanız hazır dilerseniz tamamını
blenderden
geçirebilirsiniz.
Afiyet olsun...
SAYFA 03
27.03.2014
Bengü, Kansersiz Yaşam
Derneği yararına düzenlenen
YAŞA-TIR projesi için düzenlenen şenlikte sahne kostümlerini satışa sunacak. Projeye,
kliplerinde ve sahnede giydiği kıyafetleri bağışlayan
Bengü, satış için de tüm gün
standın başında durarak destek verecek.
Şarkılarıyla olduğu kadar
sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de alkış
toplayan Bengü, iki yıl üst
üste “En iyi Kalpli” ödülüne
layık görülmüştü. Bengü bu
kez de, Kansersiz Yaşam
Derneği’nin organize ettiği
‘Alışveriş Yaşa-TIR
Şenliği’nin ilkinde gönüllü
olarak yer alıyor.
Kanser hastalarına verdiği desteğin yanında kanserin erken teşhisi ve tedavisi konusunda topluma
yardımcı olmayı amaçlayan
derneğin düzenlediği
“Yaşa-TIR Şenliği”;
Türkiye’nin dört bir yanındaki hastalara umut ışığı
olacak. 1 Nisan Salı günü
Shangri La Bosphorus
Oteli’nin Balo Salonu’nda
düzenlenecek şenlikte
Bengü; sahnede ve kliplerinde giydiği kıyafetler arasından
seçtiği en özel parçalarını standında tüm gün bizzat kendisi durarak
satacak.
İDÇ'den yeni logo
Üretime ve yatırıma
ara vermeden devam
eden demir çelik sektörünün 39 yıllık birikime
sahip firması İzmir
Demir Çelik Sanayi A.Ş,
değişim ve atılım sürecini logo değişimiyle taçlandırdı.
İDÇ’nin yeni logosu
ilk kez, geçtiğimiz yılın
Ekim ayında düzenlenen ve
“Birlikte Güçlüyüz” sloganıyla
İDÇ’nin devralınışının 8. yılının
kutlandığı toplantıda iştirakler ve
çalışanlarla paylaşıldı.
Mevcut yatırımları yansıtan ve
yeni projeleri müjdeleyen İDÇ’nin
yeni logosu; istikrar ve devamlılığı
temsil eden beyaz renk ile sonsuzluğu ve verimliliği temsil eden laci-
vert rengin bileşiminden
oluşarak, sürdürülebilir
uluslararası rekabetçi
yapısı, şirket kültürü,
çağdaş yönetim prensipleri, nitelikli personeli,
güçlü finans yapısı ve
ulaştığı yıllık cirosuyla
Ege’nin ve Türkiye’nin
devleri arasında yer alan
firmanın yüzünü yansıtıyor. 39 yıllık geçmişinden aldığı
gücü ve markasının değerini,
"Modern" ve "Dinamik" bir çizgiye
taşımayı amaçlayan İDÇ, geleceğin inşasında kullanılacak orta profil yatırımı ile kendini çağın gereklerine hazırlarken güçlü yatırımlara devam edileceğini yenilenen çizgisiyle bir kez daha vurgulamış
oldu.
Türk mermerinde
geçmiş, bugün ve gelecek
Türk mermeri “geçmiş,
bugün ve
gelecek”
tasarımları ile
zamanda yolculuğunu
sürdürüyor.
İstanbul
Maden
İhracatçıları
Birliği de bu yolculuğu “Zaman
Boyunca Mermer” konsepti ile
tasarım dünyasının kalbinin
attığı Milano Tasarım Haftası’na
taşıyor. Sergide “geçmiş” Aziz
Sarıyer, “bugün” İtalyan mimar
ve tasarımcı Fabio Novembre,
“gelecek” ise Japon tasarımcı
Yoshioka Tokujin tarafından
hayata geçirilecek.
Dünyanın
dört bir yanından tasarım
meraklılarını
ve sanatçıları
buluşturacak
olan bu önemli
etkinlik, 8-13
Nisan 2014 tarihleri arasında Milano’da
gerçekleştirilecek. Anadolu’nun
bereketi ve zenginliğini yansıtan Türk mermer ve doğal taşını
dünya ile buluşturmayı misyon
edinen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Milano
Tasarım Haftası’nda bu yıl da
çok özel bir sergiye imza atacak.
Avrupa’nın gerisindeyiz
Ekolojik Tarım Organizasyonu
Derneği (ETO) ile Ekonomi
Muhabirleri Derneği (EMD)
İzmir Şubesi işbirliğinde
düzenlenen sohbet
toplantısında organik tarım masaya
yatırıldı.
Toplantıda
konuşan ETO
Yönetim
Kurulu
Başkanı Atila
Ertem organik
tarımın dünyada yükselen bir
değer olduğunu,
sağlıklı ve sivil düşünen toplumların organik ürünlere yöneldiğini söyledi.
Yıllık kişi başına düşen organik
harcamanın Almanya ve İsviçre’de
150, İtalya’da 120 Euro olmasına
3
gündem
Bengü’den
anlamlı
destek
rağmen Türkiye’de bu rakamın 1
Euro’nun altında kaldığını ifade
eden Başkan Ertem, “Türkiye
organik tarımda dünya
sıralamasında geriye
doğru gidiyor.
1990’ların başında dünyada ilk
beşte yer alan
Türkiye bugün
400 milyon
dolarlık yıllık
ihracatıyla
42.sıraya
düştü. Tarım
politikalarında
bütünlük sağlayarak organik tarımda
potansiyeli ve tüketimi
artırmalıyız. Organik ürünlerde KDV’nin düşürülmesiyle
üreticiye katkı sağlanarak, tüketimin artması yolunda önemli bir
adım atılabilir” diye konuştu.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SANDIĞA BİR KALA
ltı üstü sandığa 3 gün kaldı.
Yaklaşık 50 gündür ortalık toz
duman.
Eteklerdeki tüm taşlar döküldü.
Hatırlayabildiğim en kırıcı, yıkıcı seçim
çalışmalarına şahit olduk.
Başkan seçilenler ile seçilmeyenler
1 Nisan’dan sonra nasıl birbirlerinin
yüzüne bakacak merak ediyorum.
Yerel seçim diye yola çıktık, genel
seçim gibi oy kullanacağız. Küçük ilçelerde değil ama büyük metropollerde tercihler tamamen siyasi olacak.
Proje, ekip, vizyon, bunların hiçbiri
gözde değil.
AK Parti değil, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan oylanacak.
31 Mart sabahından sonra Türkiye,
partilerin aldığı oy yüzdelerini konuşa-
A
cak.
Tüm yorumlar yüzdeler üzerinden
yapılarak, yeni Türkiye nasıl şekillenecek
onlar tartışılacak. Propaganda döneminde meydanlarda söylenen cümleler
ve oy oranları hatırlatılacak.
Çıta AK Parti açısından yüzde 38
kondu. 38 altı farklı, üstü farklı tartışma
yaratacak.
Anketçiler ortaya çıkıp ‘’ben doğruyu
bildim’’ diye hava atacak.
Şöyle bir geriye bakıyorum. İzmir’de
proje, kentin geleceği, 2050’de nasıl bir
İzmir hayal ediliyor hiç bunları tartıştık
mı? Kesinlikle hayır.
Bütünşehir ve ilçe belediye başkanlarının vizyonuna, belediyecilik anlayışına
göre mi oy vereceğiz? Buna da hayır.
Yukarıda da söyledim Başbakan’ı
[email protected]
EROL YARAŞ
oylayacağız. Kutuların, kasaların, şekerliklerin ve saatlerin gölgesinde oy vereceğiz.
İzmirliler, anketlerde de çıktı, CHP ile
buluşacak. Ama dayatmalara karşı eli
rahat mı, hiç değil.
Zaten esas kızgınlık da burada. Ölüm
gösteriliyor, sıtmaya razı olmamız
isteniyor.
Bazı ilçelerde vatandaşın iradesi çok
farklı olursa bu da birilerine en güzel
mesaj olacak.
En çok merak ettiğim ilçe de Konak.
İşi odun seviyesine taşıyanlar, zorla
dayatılan adayla burada nasıl bir sonuç
alacaklar en çok merak edilen konu bu.
“Ben yaptım oldu” mantığı tüm İzmir
ve ilçelerinde acaba ne kadar tutacak,
bunu da hep birlikte göreceğiz.
SAYFA 04
4
HABER
[email protected]
AHMET YAZICIOĞLU
GENÇ KALMAYI
KİM İSTEMEZ Kİ?
"Acil Tıp" denince akla Uzman
Dr. Ülkümen Rodoplu gelir.
Türkiye Acil Tıp Derneği'nin kurucu üyesi, Avrupa Acil Tıp
Birliği'nin ise 2004'ten beri başkan
vekilidir. Acil tıbba gönül vermiş,
örnek bir hekimdir. Son derece
güvenilir, zarif bir dosttur. Pozitif
enerjisiyle etrafındakilere ve hastalarına huzur veren bir şifa kaynağıdır.
Gönderdiği bir mesajında eşime
ve bana "10 yaş daha genç
kalmak ister misiniz?" diye soruyor. Gençlik bir yana, sağlıklı
kalmak herkesin arzusudur.
Hastalanarak şifa aramak ve
başkalarının eline bakmak ise en
büyük korkumuz...
İşte sevgili Dr. Ülkümen
Rodoplu'nun, herkesin genç ve
dinamik kalmasını sağlayacak
sağlıklı yaşam sırları:
Güleryüz, su,
ÇIK
limon, uyku,
KIL
ak,
çalışmak, doğal
am
ş
a
y
gıdalarla
İyi ayatın acak
h ıkar
sağlıklı beslenn ı ç yar at
ı
mek, hareket,
d
a
r
t
a
anl aktır.
ceviz, elma,
m
zeytinyağı, koyu
yeşil sebzeler, dostluk
ve sosyal ilişkiler, pozitif ve iyimser
bakış açısı ve her yıl check up...
Bu maddeleri titizlikle yerine
getirmeniz sizi 10 yaş daha genç
yapar mı bilemem ama zinde ve
sağlıklı yapacağı kesindir.
Sevgili Dr. Ülkümen Rodoplu,
hiç üşenmeden zaman zaman
böyle yararlı mesajlar atarak dostlarını uyarır. Sözlerini yerine
getirmemizde yararlar vardır.
TÜRK,KAHVESİNİN,
40,YILLIK,HATIRI
Artık "Kahvemizin ömürlük
hatırı vardır" diye rahatça
övünebiliriz. Çünkü "Türk
Kahvesi", Birleşmiş Milletler
Eğitim, Bilim ve Kültür
Teşkilatı'nın (UNESCO),
"İnsanlığın Somut Olmayan
Kültürel Mirası Temsili Listesi"ne
kabul edildi.
Bakü'de gerçekleştirilen 103
ülkeden 800 delegenin katıldığı
toplantıda, "Türk kahvesi ve
geleneği" başlığını taşıyan dosya,
oy birliğiyle listeye alındı. Böylece
"Türk Kahvesi'nin 40 yıllık hatırı
vardır" sözü, "Ömürlük hatırı
vardır"a dönüştü.
Yunanlılar, "Türk Kahvesi"
sözcüğünü kabul etmiyor ve
"Greek Coffee"de ısrar ediyorlardı.
Bu sayede Greek Coffee'nin
sahteliği de tescil edilmiş oldu.
Önümüzdeki UNESCO toplantısında "Bahar kutlaması/Hıdırellez" ile
"Ebru Sanatı"nın da listeye alınmasını resmen isteyeceğiz.
Daha önce de "Meddahlık,
Mevlevi Sema Törenleri, Aşıklık
Geleneği, Karagöz, Kırkpınar
Yağlı Güreşleri, Keşkek ve Mesir
Macunu" da UNESCO Listesi'ne
dahil edilmişlerdi.
HAZIMLI,DAMAT
ARANIYOR!
Almanya'da porno filmlerinde
oynarken sinemaya geçiş yapan
Sibel Kekilli "Kendimi Türk'ten
ziyade Alman olarak görüyor ve
yüzde 10 Türk hissediyorum"
dediğinde, Türklerden fena halde
tepki görmüştü. Duvara Karşı
filmiyle adından söz ettiren Türk
asıllı Kekilli'nin (33), ya şu sözlerine ne buyrulur?
- Ailemin memleketi Kayseri'ye
15 yıl önce gittiğimde, köyde elektrik yoktu ve alaturka tuvalet kullanılıyordu. Kayseri ile ailemin
memleketi olması dışında hiç bir
bağım kalmadı. Benim memleketim, Hamburg-Ottensen'dir!
Garip ama gerçek, pek çok
ülkede izlenen "Game of
Thrones"(Taht Oyunları) adlı dizide
de "Fahişe Shae" rolündeki Sibel
Kekilli'nin, ikisi Altın Ayı olmak
üzere 14 ödülü bulunuyor. Dahası,
porno filmlerinin ardından, dizideki fahişe rolüyle gündemde kalan
Sibel, bir Türk'le evlenmek istiyor.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ekonomi
Sanayicinin
tek beklentisi
‘Huzur’ ve
‘Güven’
27.03.2014
HABER MERKEZİ
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar yerel seçim öncesi siyasi tablonun, ekonomiye olan yansımalarını yorumladı. Yorgancılar ülkenin gelişimi adına
birçok alanda reformların hayata geçmesi gerektiğine dikkat çekti.
Y
erel seçimlerin gerkarşılık yine de Türk sanaçekleşmesine yalnızca yicisi üretimi arttırmak için
birkaç gün kala meyadeta savaşıyor.
danların tansiyonunun yükBöyle bir atmosferde
sek oluşu, hem içeride hem
Ben HABER’in yerel seçim
de dışarıda yaşanan gelişöncesi ekonomik beklentilemelerin gündemin bir adım
re ilişkin sorularını Ege
gerisinde kalmasıyla sonuçBölgesi Sanayi Odası
landı. Sokağın nabzının
Başkanı Ender Yorgancılar
genel anlamda liderlerin
yanıtladı.
konuşmalarına
“Üretiyoruz ama
kilitlendiği şu
günlerde
endişeliyiz”
sanayici
■ Ülkenin!ciddi!bir!seçim
ise istihhavasına!girdiği!şu!günlerde
damın
sanayicinin!son!durumu
gelenedir?!
ceğini
Seçim öncesinde başlatartışımış
olan siyasi ve toplumsal
yor.
kaygıların
tetiklemesi ile
30
ortaya
çıkan
riskler, sanayiMart’ın
cilerimizi geleceğe dair
yanı sıra bir
endişelendirmiştir. Ne
buçuk yıllık
mutlu ki sanayi üretimindesüreçte genel
ki gelişmeler, üreten sanayiseçimlerin ve
cinin haklı gururu olmuştur.
cumhurbaşkanSanayi üretimi, Ocak ayında
lığı seçimlerigeçen yılın aynı ayına göre,
Ender
nin de yapılaAvrupa Birliği'nde (AB)
Yorgancılar
cak olması ve
yüzde 2,4, Avro Bölgesi'nde
olası iktidar
yüzde 2,1 artarken, Türkiye
değişimlerinin
yüzde 7,3'lük artışla, verileri
ekonomiye nasıl yansıyacağı açıklanan AB üyesi 21 ülketam anlamıyla bir muamma. den 19'unu geride bırakmışAncak bir gerçek var ki
tır.
Türkiye dünya çapındaki
Ancak genel itibariyle
ekonomik dalgalanmadan
ekonomik veriler, enflas2014 yılının başlamasından
yonda yükselişi; kapasite
itibaren önceki yıllara naza- kullanımı ve güven endeksran daha sert bir şekilde
lerinde düşüş genel çerçevepayını alıyor. Döviz kuru ve yi ortaya koymaktadır.
faiz değişimleriyle birlikte
Global pazarlarda yaşanan
özellikle otomotiv sektörün- hadiseler, Rusya-Ukrayna
Yerel seçimlerin doğrudan İzmir’e
de de gözle görülür bir
arasında yaşanan gerilim ve
etkilerini de değerlendiren
düşüşün yaşanıyor olması
bunun global yansımaları
Yorgancılar, adayların projelerinin
sanayiciyi düşündürüyor.
ticari ve ekonomik kaygıları
İzmir’e fayda sağlayacak nitelik taşıAmerikan Merkez
elbette ki arttırmıştır.
dığını belirtti.
Bankası FED’in ülke eko“Kırılganlığı
■ İzmir yerelinde sanayici-siyaset
nomisini kurtarmak adına
ilişkisi için neler söyleyebilirsiniz?
gelişmekte olan ülke ekono- aşabilmenin
Herhangi bir aday belirtmeksizin
milerini sarsacak adımları,
sunulan projelere bakış açınız nedir?
Ukrayna ile Rusya merkezli yolu…”
İzmir için ne derece tatmin edici?
krizin küresel boyuta taşın■ Sanayicinin!beklentileİzmir’in sorunları ve ihtiyaçları
ma ihtimalinin endişeleri,
ri!neler?!
aslında ortadadır. İzmir sanayisi, ticaOrtadoğu’nun her an ciddi
Sanayicinin en temel
reti, turizmi ve tarihi ile güçlü bir
bir krize gebe oluşu Türk
beklentisi öncelikle ülkede
miras ve potansiyele sahiptir. Ancak
sanayicisini endişelendiren
huzur ve güven ortamının
yatırım ve destekler konusunda sıkınfaktörler olarak öne çıkıyor. tekrar tesis edilmesi, belirtılarımız mevcuttur.
Ekonomistlerin Türkiye için sizliğin ortadan kalkarak
Kentleşme konusundaki sıkıntılaönceleri kırılgan beşli, şimekonominin birinci gündem
rın aşılmasında, özellikle son dönemdilerde ise kırılgan sekizli
maddesi haline gelmesidir.
de hız kazanan kentsel dönüşüm proolarak tabir edilen ülkelerin Son dönemde içeride ve
jelerini takdirle takip ediyoruz.
arasında en kırılgan olduğu- dışarıda yaşanan gelişmeler,
Altyapı yatırımları çerçevesinde ulana yönelik ifadeleri, özellik- ulusal ve global piyasaları
şım, teknoloji, konut, lojistik ve kent
le yabancı yatırımcının
ekonomik hedeflerden
yaşamının rahatlatılmasına yönelik
Türkiye’den uzaklaşması
uzaklaştırmış, siyasi ve topyatırımları, İzmirliler hali hazırda
kaygısı doğuruyor. Buna
lumsal kaygılar önceliklerde
beklemektedir.
Vaat edilen projeler, İzmir’e arzu
ettiği ivmeyi kazandıracak niteliktedir. İzmirli sanayici, yerelde ve merkez siyasetle, her dönemde uzlaşma
Sanayicinin tek
tek bekbekSanayicinin
içerisinde, çözüm odaklı bir anlayış
lentisi
öncelikle
geliştirdiği için oldukça başarılı bir
ülkede huzur
huzur ve
ve
ülkede
iletişim içerisindedir. Bu noktadan
hareketle, demokrasilerin vazgeçilgüven ortamının
ortamının
güven
mez aktörlerinden yerel yönetimletekrar
tesis
edilmesi,
tekrar
tesis
edilmesi,
rin, İzmir’e hizmet noktasında birbirbelirsizliğin ortadan
ortadan
belirsizliğin
leri ile yarışacakları 30 Mart seçimlerinin, İzmir’e ve tüm İzmirlilere şimkalkarak ekonominin
ekonominin
kalkarak
diden hayırlı olmasını diliyorum.
birinci gündem
gündem madmadbirinci
Bizim için önemli olan kazananın
desi
haline
gelmesi.
İzmir olmasıdır.
“Önemli
olan
İzmir’in
kazanması”
ilk sıralara yerleşmiştir.
Global gelişmelere karşı
ekonomik ve siyasi kırılganlıklarımızı aşabilmenin yolu,
içeride toplumsal mutabakatı sağlayarak huzur ve
güven ortamını geri kazanmaktan geçmektedir.
Bunun yanı sıra sanayicilerimiz, yerel seçimler ve
cumhurbaşkanlığı seçimleri
sonrasında, Türkiye ekonomisinin eski gücü ve istikrarını geri kazanarak; ihracata
dönük büyüme stratejisi
çerçevesinde cari açığını
azaltma yönündeki ekonomi politikalarının hayata
geçirilmesini beklemekte,
siyasetin hukukun üstünlüğü ilkesini temel almasını,
Türkiye’yi geleceğe taşıyacak eğitim, yargı ve ekonomi alanında yapısal reformların hayata geçirilmesini
arzu etmekteyiz.
“Sermaye,bekle-gör
sürecine,girdi”
■ Cumhurbaşkanlığı!için
yapılacak!seçimlerin!de!yaklaştığı!bir!süreçte!dış!ticaret
konusunda!sıkıntı!yaşanıyor
mu?!Yabancı!iş!ortakları
Türkiye’ye!yatırım!konusunda
nasıl!tavırlar!sergiliyorlar?!
Dünya genelinde sermaye hareketlerinde alışılagelmişin dışında bir seyir
hakimken, global ve ulusal
hadiseler neticesinde uluslararası sermayenin yatırım
kararları ve tercihleri henüz
dengeli hale gelmiş değildir.
Türkiye yatırım çekme
konusunda gelişen kapasitesi ile dikkat çeken bir ekonomi. Ancak komşu coğrafyalardaki toplumsal ve ekonomik çalkantılar ile birlikte, özellikle, hukuk alanında
yaşadığımız sıkıntılar uluslararası sermayeyi bekle-gör
sürecine sokmuştur.
Bu sürecin ülkemiz ve
global ekonomiler açısından
geçici bir dönem olduğu
kanaatindeyim. Daha uzun
vadeli ve geniş perspektifte
bir değerlendirme yapacak
olursak, TPP ve TTIP çerçevesinde yeniden organize
edilen global ticaret ve
STA’lar perspektifinde,
ekonomi karar mekanizmalarının, Türkiye’nin
doğru işbirliklerinin içerisinde yer alması yönünde
politika üretmeleri gerekliliği ön plana çıkmaktadır.
Globalleşme sonrası dünya
ekonomilerinin yeniden
evrildiği bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin doğru
işbirlikleri içerisinde yer
alması, bölgesel ve global
bir ekonomik güç olması
yönünde göz ardı edilemez
bir gerekliliktir. Bu şekilde
yabancı yatırımcı çekme
potansiyelimiz, yeni pazarlara açılma stratejilerimiz
ve dünya pazarlarında hak
ettiğimiz noktaya gelmemiz
mümkün olacaktır.
■ Siyasi!partilerin!yaptığı
harcamaların!ekonomiye
olan!etkisini!nasıl!görüyorsunuz?!Bu!harcamalarda!arztalep!dengesi!ve!ortaya!çıkan
ekonomik!veriler!iş!dünyasını
ne!derece!tatmin!etti?!
Seçim dönemleri ticaretin ve dolayısıyla üretimin
arttığı dönemlerdir.
Tanıtım, pazarlama ve nihai
tüketime yönelik dayanıklı
ve dayanıksız tüketim mallarının siyasi propagandalarda hizmet ve ürün alımlarının hızlandığı seçim
dönemlerinde yapılacak
harcamalar için siyasi partilerimizin bütçelerinde
önemli yer tutmaktadır.
Özellikle tanıtım ve propaganda faaliyetlerine hizmet sağlayan sektörlerin
fazla mesailer ile çalıştığını,
zaman zaman görsel basında da haber bültenlerinden
takip etmekteyiz. Ülke ekonomisi için mali yükler getiren seçim dönemleri, sanayi
ve ticaret faaliyetlerindeki
artışı da beraberinde getirmektedir. Ülkemizde siyasi
partilerin ve adayların yaptıkları seçim harcamaları
denetime tabii olmadığı için
bu ivmenin ekonomiye olan
katkısını tam olarak bilemiyoruz. Ancak, özellikle ticari alanda belli bir hareketlilik söz konusudur.
SAYFA 05
27.03.2014
2
siyaset
a
r
u
t
a
f
z
Ö
m
i
ç
e
s
ile
i
s
e
ö nc
A
R
B
O
D
A
R
DOB
dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Burhan Özfatura, yerel seçimler
öncesinde İzmir’deki seçim atmosferini değerlendirdi. Ofisinde hat sanatıyla “İzmir Şehremini Burhan
Özfatura” yazılı tablonun altında yaptığımız röportajda
geçmiş dönemde siyasetçilerin daha kibar olduklarını
dile getiren Özfatura, adaylara tavsiyelerde bulunmayı
da ihmal etmedi.
● Genel anlamda atmosferi nasıl buluyorsunuz?
İzmir’de rüzgar son 4-5 günde belli eder kendini.
Ondan önce tahmin yapmak çok zor. Bu seçimler AKP
tarafından kasıtlı olarak genel seçim havasına sokuldu.
Yolsuzluk iddiaları had safhada. Ben yıllarca Kamu Etik
Kurumu’nda da görev yaptım ve 8 yıl öncesinden itibaren
kamu ihalelerinin şaibeli olduğunu dile getirmiştim. Bu
seçimlerde bence alternatif MHP olacaktır. Bakın Murat
Taşer benim yanımda yetişti. Çok
dürüst, çok çalışkan, ekip çalışmasını bilen, proje üretimini bilen
bir insandır. 5 sene boyunca
nerede zor iş varsa hep ona
verdik ve fevkalade bir
şekilde yaptı. Bayraklı’da
da Hüseyin Aslan,
1984’ten beri tanıdığım
birlikte mücadele verdiğimiz bir kardeşimizdir.
İzmir halkının partilerin
Özfatura
arkadaşımız
arasında sıkışmaması
Burak
gerekiyor.
Cilasun ile.
● İzmir’de CHP’li belediyelerin performansını nasıl
buldunuz?
Başarısız buldum. Sayın
Kocaoğlu ile hiçbir problemimiz yok.
Zaman zaman gariban vatandaşlarımızla ilgili
ricalarımızı hiç kırmadı. Şu var ki; İzmir’i seven ve daha önce aynı
makamda bulunmuş biri olarak ekip çalışması olmazsa hiçbir şeyin
olmayacağını kendisine defalarca anlattım. Ekip çalışmasını yapamadığını dile getiriyorum. Biz, Allah nasip etti 10 yıllık süremizde
birtakım işleri başardık. Kim başardı? Ekibim başardı. Belediye başkanı bir şey bilmez ve bilmesi de gerekmez ancak bileni bilmesi
gerekir. Akıllı adam kendinden daha akıllı adamların aklını kullanabilen kişidir. Allah nasip etti 32 bin toplu konut yaptık. İki şeye baktım. Biri hırsız olmayacak, diğeri konusunda ehil olacak. Babanın
oğlu olsa oraya layık olmayan adamı kayırmayacaksın.
● CHP’nin aday tercihlerini nasıl buldunuz?
Hayatımda hiçbir zaman CHP’ye oy vermedim. Hiçbir zaman
CHP’li olmadım. Politik görüşlerim hep farklı oldu ki Sayın
Kılıçdaroğlu da benim hesap uzmanlığından arkadaşım. Kendisiyle görüştüğümüzde Hüseyin Aslan görev için tercih edilirse hayatımda ilk
kez CHP için çalışacağımı söyledim. Elbette tercih kendisinin.
● Açıklanan projeleri nasıl buluyorsunuz?
Yarışın projelere dayanmasını takdir ediyorum. Tabii olarak içlerinde iyi olanları vardır. Burada esas mesele uygulayabilmek… Örneğin
metro, Kocaoğlu için çok büyük prestij kaybı oldu. Bu iş ekip işidir. İzmir
halkı bugüne kadar neyin yapıldığına bakacak. Aynı şey Binali Bey için de
geçerlidir. İzmir için sonuç odaklı düşünmek lazım. Bir de Binali Bey
kazanırsa Tayyip Bey inisiyatifi ona bırakmaz. İstanbul’da olduğu gibi olur.
● Sizce sokağın nabzı nasıl?
Vatandaşların aklı karıştırılıyor. Ben Sayın Başbakan ve ekibinden ekonomiyi daha iyi bildiğimi söyleyebilirim. Parlak sözlerle ekonomi düzelmiyor. Vatandaş korkutuluyor ve böylece susturuluyor.
2
İzmir’de
dönem
ANAP ve
rakDYP bay gal
larını da an
landır
Burhan
,
Özfatura
rdemitingle tarki sayı
ı
tışmalar
için “Sen
rayı
bana pa en
verdikt mil
sonra 1 lik
yon kişi g
mitin
im”
düzenler or.
diy
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
5
HABER
● Peki kendi döneminizle karşılaştırırsak nasıl bir seçim dönemindeyiz?
Biz daha kibardık. Hiçbir zaman kişisel kavgalar olmadı. Menemen testisi gibi bütün televizyonlarda yan yana fikirlerimizi belirtiyorduk.
Birbirimizi kötülemedik, hırsız, uğursuz, ajan vs. demedik. 1984’te Özal’ın
yükselen bir grafiği vardı ve kazandık. 1989’da ise AKP’nin şimdiki hali gibi
bazı yanlışlar yaptık, burnumuz büyüdü ve kibir oluştu ve üstümüzden tank
geçti. ANAP olarak hezimete uğradık. Akabinde Tansu Çiller’in yükselişiyle yeniden kazandık. Öcalan’ın paketlenmesiyle de 99’da Piriştina
kazandı.
“Bayraklar prestij olarak görülüyor”
● Sizce afişler şehri kirletmiyor mu?
Ben 4 seçimde de bunu başaramadım. Afişlerin ve bayrakların bana
göre hiçbir yararı yok. Oyları arttırmaz, eksiltmez. Şimdi bu bir prestij
oldu. Kimin bayrağı fazlaysa daha güçlüymüş algısı yaratılıyor. Ben son
2 seçimimde konvoy vs yaptırmadım. Bütün İzmir trafiği seçimden 1
gün önce tıkanıyor, görüntü kirliliği doğuyor. 1-2 tane üstü açık arabayla çıksanız yeter. Ben 1984 seçimlerinden sonra ANAP ya da DYP’ye
İzmir’de miting yaptırmadım. Çünkü sen bana parayı verdikten sonra
ben sana 1 milyon kişi de toplarım. Oradaki kalabalık palavradır, oy
demek değildir. Ben genel başkanları şehrin içinde kalabalık olmayan bir konvoyla gezdiriyordum. Daha çok
insanla görüşüyorsun. Hem
zaman hem de
maddi anlamda kazançlı çıkıyorduk.
● Kazanacak
adaylar nasıl dav● Konak için neler düşünüyorsunuz?
ranmalı?
Orada Sema Pekdaş sonradan çıktı.
Belediye başKendisi 94-99 döneminde benim meclis
kanının seçildiküyemdi. Çok aktif bir çalışmasını da görten sonra partisi
memiştik o dönem ama şimdi birden aday
olmaz. Oy verse
oldu. Aziz Bey şehrin çıkarlarından ziyade
de vermese de
kendine göre bir ekip kurdu. Bu bir hastaherkese hizmet
lık nedense… Herkes kafasını öne sallaetmek duruyan insan arıyor. Çok güzel bir hadis-i
mundasınız.
şerif var, “Allah sevdiği yöneticilere
Hizmette geri
açık sözlü danışmanlar lütfeder, sevkalmış bölgelerin
mediklerine dalkavukları musallat
elbette önceliği
eder.” Allah bana o imkânı verdi.
olacaktır. Kazanacak
Başkalarının yanında fevkalade
arkadaşlar siyasi görüsaygılı olup yalnız kalınca
şü ne olursa olsun
her şeyi söyleyen insandürüst ve ehil kişilerden
lar yanımda oldu.
bir danışman ekibi kurmalı.
İzmir’in düşünen beyinleriyle
tarama konferansları gerçekleşmeli.
Böyle bir etkinlikle uzun yılların planları gerçekleştirilebilir. Oy versin ya da vermesin işini bilen kişilerden yararlanılmalı. Ben 650 milyon dolar harcadım Büyük
Kanal Projesi için. Devlet 1 kuruş para vermedi. O yüzden
yerel yönetimler edebiyat yapmamalı. Başkan koordinatör
olmalı kardeşim! Politika falan yapmayacak. Hele bir de
partili bir danışman alırsa yandı. İş yapmaz, çalışmaz,
tembel olur. İzmir’de yapılacak ilk iş işgücü planlaması
olmalıdır. Bakın İzmir’e 2002 ile 2012 arasında İzmir’e
Ankara’dan gelen para 12 kat arttı. Bu para şirketlerin
şişirilen kadroları ve astronomik zararları nedeniyle
yatırıma dönmedi. İsraf edildi. Şirketlerin hepsi zararda. Bu nedenle kazanan arkadaşımızın mutlaka işgücü
planlaması yapması gerekiyor.
“Kafasını
öne sallayan
insan arıyor”
SAYFA 06
6
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
HABER
siyaset
ikinci adamı kim olacaktır?
Erkek denemez.
Kadın da olabilir.
nemlidir. Ekip oluşması,
kadronun kurulması,
ilçeler arası siyasi dengenin kurulması ve Büyükşehir
Belediye Başkanı’nın daha
rahat çalışması için gereklidir.
Artık sınırlar genişledi.
30 Mart’tan sonra
Bütünşehir devreye girecek.
İzmir, 30 ilçesiyle adeta
küçük bir ülke gibi olacak.
Ö
★★★
[email protected]
ERDAL İZGİ
BÜYÜKŞEHİR’DE İKİNCİ
ADAM KİM OLACAK?
Diyelim ki…
Seçim yapıldı,
sandıklar açıldı.
Aziz Kocaoğlu
kazandı.
İkinci adamı kimdir?
Onunla birlikte dolaşacak,
güvenerek koltuğunu, mührünü bırakacak, vekili olacak.
Bundan önce Sırrı
Aydoğan’dı.
Ahmet Piriştina’nın ölümünden sonra Aziz Kocaoğlu,
Meclis kararıyla Büyükşehir’e
★★★
Tek başına yönetmek…
Doğa kurallarına aykırıdır.
Daha işin başında tıkanmaktır.
★★★
Büyükşehir Belediyesi’nin
Projelerden ziyade internet
yasaklarının, ses
kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının, paralel yapının konuşulduğu
bir süreçte 30 Mart
tarihi, Türkiye’yi
bekleyen üçlü
seçim maratonunda da ilk gösterge olacak.
geçti.
Yerine Aydoğan’ı işaret
etti, Aydoğan yerine geldi.
Meclis’in seçimiyle, beş yıl
atamayla başkanlığını sürdürdü.
★★★
Aydoğan, ikinci dönemde
meclis üyesi oldu.
Başkanvekilliğini üstlendi.
Doktor olmasına rağmen
İmar Komisyonu
başkanı yapıldı,
beş yıl aynı
görevde kaldı.
İmar kararlarında koku çıkmasını önledi.
★★★
Bu seçimde yok. Aday gösterilmedi.
Yerini kim dolduracak?
Kulislere göre, Konak
Belediye Başkanlığına Sema
Pekdaş seçilirse, devreye girecek. İdari yapıda, genel sekreterliği kim sürdürecek?
Halen kâğıt üzerinde biri
var ama işlevsiz.
★★★
AK Parti adayı Binali
Yıldırım kazanırsa, ikinci adam
kim olabilir?
Seçimi kazanan ilçe belediye başkanı olursa, kimi ikinci
adam seçebilir?
Genel sekreterliğe İzmir’den
mi isim belirler, yoksa
Ankara’dan mı getirir?
★★★
Ne gariptir ki…
Yerel seçimlerde, biz seç-
YEREL SEÇİM
DEĞİL
GENEL SEÇİM
3
0 Mart 2014’teki yerel seçim,
AK Parti ile Gülen Cemaati
arasındaki kavgayla, ‘genel
seçim' havasına büründü.
Tapelerin, şantajların, montajların, kutuların, yasakların gölgesinde
alışılmışın dışında bir yerel seçim
atmosferi yaşıyoruz. Projelerden
ziyade internet yasaklarının, ses
kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının,
paralel yapının konuşulduğu bir
süreçte 30 Mart tarihi, Türkiye’yi
bekleyen üçlü seçim maratonunda
da ilk gösterge olacak.
Aslında birçok araştırmacı yerel
seçimlerin, alınan hizmetten doğan
memnuniyetin öne çıktığı,
adaya göre tercihlerin
değişebileceği, partiden çok kişiye oy
verilerek parti faktörünün ikinci
plana koyulabildiği bir yarış olarak
görülmesi gerektiğini belirtmişti.
Ancak içinde
bulunduğumuz
konjonktürde yerel
seçimlerin bu şekilde
algılanması pek de
mümkün görünmüyor. Bu
kez yerel seçimler tam anlamıyla
genel seçim havasında geçiyor.
Bunun en önemli nedeni de 17
Aralık’taki operasyonlar, gözaltılarla gündeme yerleşen yolsuzluk ve
rüşvet iddiaları ile akabinde ortaya
çıkan tapeler.
Başlatılan soruşturmaya bakan,
bürokrat ve kamuoyunun yakından
tanıdığı kişilerin adları
karıştığı
için,
özel-
Danıştay
kararıyla görevi
iade edilen Ersu
Hızır, zoraki
oturtuluyor.
27.03.2014
menler önce partiye sonra
adaya bakarız.
Adayın meclis üyeleri kimlerdir, sormayız.
Şehirle ilgili kararı kim alacak, ilgilenmeyiz.
Komisyonlarda çalışacak
üyeler işin uzmanı mıdır, değil
midir araştırmayız. Sonunda
hep şikâyet ederiz.
★★★
“Başkanın ekibi yok.
Yönetim yetersiz, beceriksiz.
İşler yürümüyor, aksıyor”
diye dedikodusunu yaparız.
Bakmayız, ikinci adamlara.
Var mıdır, yok mudur?
İyi midir, kötü müdür?
Bu kez sandıktan
Türkiye genelini
ilgilendiren bir
sonuç çıkacak.
Sonuç, 2014
Ağustos’unda
planlanan
Cumhurbaşkanlığı
seçimi ve
2015 Haziran’ındaki genel seçimler için de bir
gösterge niteliği
taşıyacak.
İZMİR’DE EN ÇOK
KATILIM HANGİ
MİTİNGE OLDU?
likle ilk günlerde
kamuoyunda ve
Türk ekonomisinde deprem etkisi
izlendi.
Borsada sert
düşüşler
yaşanırken
dolar ve avro
yükseldi.
Soruşturmanın
bir siyasi operasyon
olduğunu iddia eden ve kendi
oy tabanında bulunan Gülen
Hareketi'ni hedef gösteren hükümet yetkilileri, hareketin yürütme
ve yargı içine sızdığını ve bir "paralel devlet" hüviyetini aldığını iddia
etti.
Gülen Hareketi adına yapılan
açıklamalardaysa hükümetin kendilerini hedef göstermesi eleştirildi.
Hükümetin, soruşturma sebebiyle
bozulan siyasi
gücünü korumaya yönelik
bir komplo teorisi çabasında
olduğu
ifade
edildi.
Recep
Tayyip
Erdoğan
KARDEŞLİK
YERİNE FİTNE
Ama çekişmenin kavgaya dönüştüğü yer, Hükümet’in, Gülen
Cemaati için büyük önemdeki dershaneleri kapatma planı oldu. Bu
kavgada Başbakan açıkça Cemaat'i
hedef alan açıklamalar yaptı.
Kardeşlik hukuku yerini fitne ve
nifak tartışmalarına bıraktı. 17
Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ise, kavgayı savaşa çevirdi,
hükümet “paralel devlet” olarak
nitelediği oluşumu devletten temizlemek için karşı operasyona girişti.
İSTİKLAL
MÜCADELESİ
Bugüne kadar girdiği tüm
seçimlerden oyunu yükselterek
çıkan Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, 30 Mart 2014’teki seçimi
de, kavganın dönüm noktasına
oturttu. 17 Aralık operasyonunu
değerlendirirken söylediği “Bu
süreç, yeni Türkiye’nin istiklâl
mücadelesi sürecidir" cümlesi de,
seçim yarışının çok sert geçeceğinin
göstergesi olarak yorumlandı.
Erdoğan partisinin Manisa
mitinginde yaptığı konuşmada da
“Bu seçim alışılmış bir yerel seçim
değil, adeta bir genel seçim yaşıyoruz. Bu seçimde, Türkiye üzerinde,
demokrasi üzerinde, milli irade
üzerinde bir oyun oynanıyor. 81
vilayet, 77 milyon bu oyuna itiraz
ediyor. Yeniden bir İstiklal mücadelesi verdiğimizin herkes farkında” şeklinde bir yorumda bulun-
muştu.
Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz ise "Bu seçim, son
dönemde yaşadığımız olaylarla
yerel seçimin ötesine geçti. Bu
seçim artık aynı zamanda bir genel
seçim aynı zamanda bir referandumdur. Bu seçimde sadece belediye başkanlarına karar vermeyeceğiz. Bu seçimde Başbakan’dan mı
yanayız, Başbakan’a saldıranlardan
mı yanayız, bunun kararını vereceğiz. Seçimde Türkiye'nin istikrarının devamından mı yanayız yoksa
bu istikrarı bozmaya çalışanlara mı
güç vereceğiz, bunun kararını
vereceğiz" diye konuşmuştu.
GENEL SEÇİM
HAVASINA
SOKULDU
Başkan adayı Binali Yıldırım
ise, "Yukarıdaki hesaplaşma,
liderlerin söylemleri nedeniyle bir türlü istediğimiz
yerel seçim atmosferini
yakalayamıyoruz. Bu bir
genel seçim mi?
Referandum mu? Yoksa
yerel seçim mi? Hala
anlayabilmiş değiliz.
Bizler projeleri anlattıkça İzmir'deki rakiplerimiz de meseleyi genel
seçim havasına sokmaya çalışıyor. Biz hizmetlerimizi,
yapacaklarımızı anlatıyoruz" diye
konuşmuştu.
Şimdi Türkiye, böyle bir ortamda, ‘yolsuzlukla ve rüşvet iddiaları,
paralel devlet, devlet içinde devlet
olma gayretindeki çeteler’ tartışmalarının eşliğinde, yerel yöneticilerini
seçecek. Ama bu kez sandık,
Türkiye genelini ilgilendiren bir
sonuç çıkaracak.
Sonuç, 2014 Ağustos’unda planlanan
Cumhurbaşkanlığı
seçimi ve 2015
Haziran’ındaki
genel seçimler
için de bir gösterge niteliği taşıyacak.
Tüm bunların aksine yerel
seçimin bir genel seçim hatta
referandum atmosferine bürünmesinden yakınan AK Parti
İzmir Büyükşehir Belediye
Kemal
Kılıçdaroğlu
İki liderin İzmir’de
gerçekleştirdiği
mitingler de adeta bir
gövde gösterisine
dönüştü. Öyle ki iki
parti arasındaki kıyasıya yarış adayların
da diline dolandı. AK
Parti'nin mitingi mi
CHP'nin mitingi mi
daha fazla kalabalıktı? CHP'li Aziz
Kocaoğlu'na göre
CHP'nin mitingine
katılım AK Parti
mitinginden en az 22.5 misli fazlaydı.
Kocaoğlu,
“Mitinglerde rakamlar çok konuşulur ve
abartılır; artı eksi
taraf tutulur. Ama
bunu herkes biliyor ki
CHP'nin mitingi
AKP'nin mitingine
göre çok daha üstündü. Zaten İzmir'de de
daha farklı bir şey
düşünülemezdi" ifadesini kullandı.
SAYFA 07
27.03.2014
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
7
gündem
HABER
Siyasi partilerin birleşik
oy pusulasındaki yerleri
OY VERECEKLER
DİKKAT
30 Mart 2014 Pazar günü gerçekleşecek olan yerel seçimlerde nasıl oy
kullanılır? Oy verme işlemleri sırasında nelere dikkat etmek gerekir? Oy
işlemleri sırasında kaç adet zarf kullanılacak? Yerel seçimlerde oy verme
saatleri illere göre nasıl olacak? Tüm bu sorularınızın cevabı haberimizde...
Y
Yerel seçimde nasıl oy kullanılır?
Seçimde oy kullanma hakkına sahip
olmak için kimlik (nüfus cüzdanı, evlilik cüzdanı, kamu çalışanlarına verilen kurum
kartı, sürücü belgesi) pasaport, askeri kimlik
kartı, üzerinde TC kimlik numarasının
bulunması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), nasıl oy kullanılması gerektiğine dair TRT ve diğer ulusal
kanallarda gösterilecek 5-10 dakika süren
bir tanıtıcı seçim filmi yayınlar.
YSK’nın, gerek yerel gerek ise genel
seçimlerin hukuki kurallara uygun yapılması,
seçmenlerin oylarının geçersiz sayılmaması
ve oyların demokratik bir ortamda kullanılması için “seçmenlerin oylarını nasıl kullanılması gerektiğine dair” ilgi çekici filmler
hazırlamaktadır. Bu filmlerde genellikle,
belediye başkanlığı, il genel meclisi ve muhtarlık seçimlerinde nasıl oylarını kullanacağı,
her seçmenin sadece bir oy hakkına sahip
olduğu, oy kullandıktan sonra mürekkebin
başka yerlere dağılmaması için neler yapılması gerektiği belirtilerek, oy kullanma
zamanında,
eğer
yaşlı, engelli ve hamileler var ise onlara
öncelik tanınması gerektiği gibi ikazlara da
yer verilmektedir. Bu açıdan YSK halkı
bilinçlendirmek için birçok yöntem uygulamaktadır. Böylece maksimum oranda halkın
temsil edilmesi sağlanacaktır.
BÜYÜKŞEHİRLERDE
YAŞAYANLARIN İŞİ ZOR
Büyükşehirlerin sınırları içerisinde ikamet edenler, büyükşehir belediye başkanlığı,
bağlı oldukları ilçe belediye başkanlığı ve
yine bağlı oldukları ilçenin ilçe belediye
meclisi, il genel meclisi üyeliği ve mahalle
muhtarlığı olmak üzere toplam 5 oy kullanmak durumundalar.
İlçeye bağlı köy sınırları içerisinde ikamet edenler, il genel meclisi üyeliği ile köy
muhtarlığı olmak üzere toplam iki oy hakkına sahiptirler.
Bütün vatandaşların kullandığı oy, il genel meclisi üyelikleri
olduğu için ülke geneli hakkında sağlıklı ve doğru bir
yorum yapabilmek için
il genel meclisi oyları, istatistiki açıdan önem taşımaktadır.
Oy
kullanma
hakkına sahip her vatandaş oyunu, önceden
belirlenen sandıklarda belediye, il genel
meclisi, köy ve mahalle seçimleri için ayrı
ayrı kullanacak. Her seçmen, belirlenen sandığın seçmen listesine yazılmış ise ancak o
sandıkta oyunu kullanabilecek.
Oy verme günü ve saati, YSK’ca belirlenen oy vermenin bitiş saati dolduğu halde,
sandık başında oylarını vermek üzere sırada
bekleyen seçmenler var ise sandık kurulu
başkanı ve üyeleri bunları saydıktan ve kimliklerini tespit ettikten sonra sırasıyla oylarını kullanmalarını sağlayacaktır. Eğer seçim
bitiş saatinden sonra gelen seçmen var ise
kesinlikle oy kullandırılmayacaktır.
YSK, 30 Mart 2014 yılında yapılacak
olan yerel seçimlerde ‘nerede oy kullanacağım?’ diye merak edenler için ayrıntılı bilgiyi
internet sitesinden açıkladı.
YSK OY KULLANMA
YERİ SORGULAMA
Nerede oy kullanacağım karmaşasına artık son!
Seçim yapılacak çevreleri de
yayımlayan YSK, il, ilçe seçmen ve
sandık sayıları, muhtarlık, belde,
köy seçmen ve sandık sayıları ve
siyasi partilerin oy pusulasındaki
sıralarını da açıkladı.
Yüksek Seçim Kurulu Sandık
Öğrenme-YSK Seçmen Sorgulama
30 Mart
www.ysk.gov.tr
İzmir’de
kimler, hangi
seçim türleri için
oy kullanacak?
● Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçimi
● İlçe belediye başkanlığı
ve belediye meclis üyeliği
seçimi
● Mahalle muhtarlığı
ve mahalle ihtiyar
heyeti üyeliği
seçimi
Seçmenler oylarını
hangi sırada kullanacak?
TURUNCU ZARF: İl genel
meclisi üyeliklerine ilişkin
TURUNCU renkli birleşik oy
pusulası TURUNCU renkli
zarfa…
MAVİ ZARF: Belediye başkanlığına ilişkin
MAVİ renkli birleşik oy
pusulası ile belediye meclis
üyeliğine ilişkin SARI renkli
birleşik oy pusulası ile
Büyükşehir Belediye
Başkanlığına ilişkin BEYAZ
renkli birleşik oy pusulası MAVİ renkli zarfa…
MOR ZARF: Köy seçimlerinde köy muhtarı
ile köy ihtiyar meclisi üyelerinin birlikte yazılı
olduğu oy pusulası, mahalle
seçimlerinde mahalle muhtarı
ile mahalle ihtiyar heyeti üyelerinin birlikte yazılı olduğu
oy pusulası MOR renkli zarfa
Seçmenin kimlik tespiti
nasıl yapılıyor?
● Türkiye Cumhuriyeti kimlik
numarasını taşıyan;
● Nüfus cüzdanı,
● Resmî daireler veya iktisadi
devlet teşekküllerince verilen soğuk
damgalı kimlik kartı,
● Pasaport,
● Evlilik cüzdanı,
● Askerlik belgesi,
● Sürücü belgesi,
● Avukatlık kimlik belgesi gibi
kimliğini tereddütsüz ortaya koyan
resimli, resmî nitelikteki belgelerden
birinin ibrazı gerekmektedir.
● Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti
kimlik numarası olmayan resimli ve
resmî bir kimlik belgesi ibraz eden
seçmenin oy kullanabilmesi için bu
belgelerin yanında ayrıca seçmen
bilgi kağıdını veya nüfus müdürlüklerince verilmiş nüfus kayıt örneğini
ibraz etmesi şarttır.
● Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde tutuklu ya da taksirli suçlardan hükümlü bulunan seçmenlerden yukarıda sayılan kimlik belgeleri
bulunmayanlar için cezaevi idaresince verilmiş belge kimlik belgesi yerine geçer (298/87).
● Belediyeler ile köy veya
mahalle muhtarlarınca düzenlenip
onaylanan kimlik belgeleri seçmenin
kimliğinin tespitinde geçerli değildir
(298/87, 91).
erel seçimlere sayılı günler kaldı. Peki seçmen nasıl, nerede ve hangi saatler arasında
oy kullanabilecek? Yüksek Seçim Kurulu
(YSK) bu soruların yanıtlarını ortaya koyan bir bilgilendirme yaptı.
YSK, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 32 ilde oy kullanma işleminin 07.00 ile
16.00 saatleri arasında yapılacağını
bildirdi. Geri kalan 49 ilde ise
oy verme saatleri, 08.00 ile
17.00 arası olarak belirlendi.
Yüksek Seçim Kurulu, seçmenin kimlik tespiti için
kabul edilecek belgeleri de
açıkladı.
Buna göre 30 Mart günü
oy kullanabilmek için, Türkiye
Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan; nüfus cüzdanı, soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, avukatlık kimlik belgesi gibi kimliğini tereddütsüz
ortaya koyan resimli, resmi nitelikteki belgelerden
birinin ibrazı gerekiyor.
27 Ocak 2014 Pazartesi günü siyasi partilerin
birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi ile
ilgili olarak siyasi parti temsilcileri huzurunda ad
çekme (kura) işlemi gerçekleştirildi.
Kura sonucu, birleşik oy pusulasının solundan
sağına doğru siyasi partilerin sıralaması aşağıdaki
gibi belirlendi:
1.2Hür2Dava2Partisi
2. Demokratik Sol Parti
3.2Alternatif2Parti
4. Doğru Yol Partisi
5.2Toplumsal2Uzlaşma2Reform2ve2
Kalkınma2Partisi
6. Halkın Kurtuluş Partisi
7.2Türkiye2Komünist2Partisi
8. Genç Parti
9.2Büyük2Birlik2Partisi
10. Adalet ve Kalkınma Partisi
11.2Muhafazakar2Yükseliş2Partisi
12. Yurt Partisi
13.2Demokrat2Parti
14. Emek Partisi
15.2Özgürlük2ve2Dayanışma2Partisi
16. Millet Partisi
17.2Saadet2Partisi
18. Hak ve Özgürlükler Partisi
19.2Liberal2Demokrat2Parti
20. Barış ve Demokrasi Partisi
21.2Bağımsız2Türkiye2Partisi
22. İşçi Partisi
23.2Halkların2Demokratik2Partisi
24. Cumhuriyet Halk Partisi
25.2Hak2ve2Eşitlik2Partisi
26. Milliyetçi Hareket Partisi
Basın görüntü alabilecek
Basın mensupları sandık çevresinde, sandık başı işlemlerine engel olmamak şartıyla,
haber amacıyla görüntü ve bilgi elde edebilecek. Siyasi partilerle, bağımsız adayların sandık başlarında görevlendirecekleri müşahitlerin ise kamu hizmetlerinden yasaklı olmayan
ergin kimselerden olması şart olacak.
Sandık çevresinde düzenin sağlanması
sandık kurulu başkanına ait olacak. Sandık
çevresinde cebir, şiddet veya tehdit kullanarak sandık başı düzenini bozmaya kalkışanlar, sandık kurulu başkanı veya üyeleri tarafından, derhal kolluk güçleri çağrılarak sandık çevresinden uzaklaştırılacak.
Sandık çevresinde bir suç işlenmesi halinde, sandık kurulu, durumu tutanağa geçirecek ve ilgili hakkında işlem yapılmak üzere
kolluk güçlerini çağıracak.
SAYFA 08
8
HABER
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
siyaset
27.03.2014
30 Mart’ta İzmir’in
kaderi değişecek
A
K Parti Karabağlar Belediye Başkan
Adayı Necip Kalkan seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Karış
karış ilçeyi gezerek Karabağlar'da yaşayanlara AK Parti belediyecilik anlayışını anlatan
Kalkan ile seçimlere sayılı günler kala bir
araya geldik ve keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
■ Seçim çalışmalarına son sürat devam
ediyorsunuz. Sürekli sokaktasınız, sürekli vatandaşlara dokunuyorsunuz onlarla temas halindesiniz. Peki onlardan nasıl bir tepki alıyorsunuz?
Vatandaştan aldığımız tepkiden bu çalışma ortamını, temposunu ortaya koyduk.
Çünkü vatandaş belediye başkanını bir kere
seçim zamanından görmüş bir daha yüzünü
görmemiş. Evdeki kadınlardan özürlüye,
özürlüden emekliye, dükkan sahiplerine, sivil
toplum örgütlerinin yöneticilerine kadar herkesin şikayeti aynı. “Bir daha sizin yüzünüzü
görebilecek miyiz? Seçimden seçime geliyorsunuz bir daha bizi aramıyorsunuz, telefona
çıkmıyorsunuz, numaranızı değiştiriyorsunuz,
geliyoruz kapıda ulaşmak mümkün değil.
Bekçiyi, önünüzdeki insanları geçemiyoruz”
gibi şikayetleri var. Biz halkın adayıyız, halkın
içinden çıkmış, halka mal olmuş bir belediye
başkanı adayı profili ortaya koymak için çalışıyoruz.
■ Peki size vatandaşlar Karabağlar ile ilgili
en çok hangi sorunla geliyor karşınıza?
‘Başkanım Karabağlar'ı köylülükten kurtar. Karabağlar koca bir köy. İzmir mega bir
köy’ diyorlar. Yani o kadar büyük nüfusuna,
yüzölçümüne rağmen gelişen diğer ilçelerin
arasında hiç gelişmemiş bir ilçe. İnsanlar 3540 yıldır Karabağlar'da yaşıyor. Karabağlar'da
kentsel bir bakış açısıyla, şehircilik açısıyla
hiçbir şey yaşamamışlar. Hep çarpık yerleşim,
görüntü kirliliği, imar durumu bozuk, imarla
sorunu olan bir yapıyla yaşamışlar. Onun için
bir kere bu şehrin değişmesini istiyorlar. Bu
ilçede şehirsel başkalaşım isteği, kentsel başkalaşım isteği oluşmuş. İnsanlar medeniyetin
nimetlerinden, modern belediyecilerin o bölgenin insanlarına kazandıracağı nimetlerden
yararlanmak istiyorlar. En fazla karşılaştığım
belediyecilik yapısının yeniliğe dönük uygulaması.
■ Siz göreve gelirseniz ilk olarak hangi
soruna el atacaksınız?
Karabağlar sorun dediğiniz zaman alt
alta yazmak mümkün. 99 tane proje var.
Eskiizmir Caddesi'ndeki trafiği rahatlatmak
için her şeyi yapacağız. Kaymakkuyu
Kavşağı'ndaki Eskiizmir Caddesi'ne girişi
yerin altına alacağız. Esendere'ye giden iki
kavşakta trafiğin bir noktada rahatlaması için
hemen çalışmaya başlayacağız ve insanlara
'vay be helal olsun' dedirtecek çarpıcı örneklere başlayacağız. Bir de otopark sözü vermiştim, 1300 araçlık bir otopark yapacağız.
Tabi bunları büyükşehir belediye başkanının
projelerine koydurduk. Bunları, Büyükşehir
Belediye Başkanı ile beraber olursak çok
daha süratli, çok daha halka ulaşan hizmetler
olacak.
■ Eğer Binali Yıldırım Büyükşehir Belediye
Başkanı olamazsa, Aziz Kocaoğlu ile bu süreçte
nasıl bir çalışma izleyebilirsiniz sizce?
Böyle bir alternatifi
düşünmüyoruz. Tabi
[email protected]
insan kendi takımıyla bu
işleri yapmak istiyor.
GAMZE KURT
Zaten bu işleri beraber
planladık kitapçıkta bütün
bunlar var. Taahhüt olarak koymuştuk ikimizin de resmi üstünde.
“KarabağAma tabi iş başa düşerse o günün şartlarına göre mücadele ederim. Başka çare
lar’daki vatandaşyok.
larımız artık değişimi
■ Kentsel dönüşüm ile ilgili ne
özlüyor.
30 Mart seçimlegibi çalışmalar düşünüyorsunuz?
Kentsel dönüşüm inanılmaz
rinde İzmir ve Karabağlar
ölçüde Karabağlar'da 21-22 tane
kendi kaderini belirleyecek. Ya
mahalleyi kökünden ilgilendiren
bugüne kadar yaşadığı
bir sorun. Bu mahalleleri gidip
Karabağlar’ın aynı şekilde
görün biliyorsunuz bizim projelerimizde eski hali ve yeni halini
devam etmesi için oy kullanaanlatıyoruz. Yerinde kentsel
cak ya da yeniliği isteyecek.
dönüşüm yapacağız.
Kimse kusura bakmasın
■ 2009 yerel seçimlerinde AK
Parti’nin Karabağlar’da 89 bin oyu
artık belediyecilikte
vardı ve yüzde 34.6 ile ikinci parti konumoda AK Parti.”
mundaydı. Sizin bu seçimlerdeki iddianız
nedir?
89 binin üzerine artı 30 bin…
değiMinimum…
şimi özlüyor. 30 Mart seçimle■ Büyükşehir’de sizce durum ne olacak?
rinde İzmir ve Karabağlar
Görünen köy kılavuz istemez.
kendi kaderini belirleyecek. Ya
Büyükşehir’de artık Binali Bey göründü,
bugüne kadar yaşadığı
artık insanlar görmemezlikten gelmeyecek.
Karabağlar’ın aynı şekilde
Binali Bey’in Türkiye çapında yaptığı işler
devam etmesi için oy kullanacak
ortada. 1414 projeyle biz İzmir’in gelecek 50
ya da yeniliği isteyecek. Kimse
yılını planlıyoruz. Bunun içinde Karabağlar
kusura bakmasın artık belediyecida var. Bize de 99 tane proje düştü.
likte moda AK Parti. Belediyecilik
■ Son olarak Karabağlılara ne söylemek
30 Mart’ta Binali Yıldırım ve
istersiniz?
Necip Kalkan ile İzmir’e gelecek.
Karabağlar’daki vatandaşlarımız artık
İzmir halkı bunu takdir edecektir.
Necip
Kalkan
Karabağlar'ın Başkanı neden Necip Kalkan olmalı?
Necip
Kalkan
Gamze
Kurt
Ben yıllarca halkın içinden
yetişmişim. Halkla çok iç içe bir
adamım. Ben de halkın içinden
çıkıp devlet bursuyla okumuş bir
insanım. Yaptığım görevler sırasında temsil ettiğim makamın
hakkını verdiğimi herkes söylüyor. Vatandaşıma hep kapım açık
bir insanım. Vatandaşla iç içe bir
yaşamım var. Bir de buradaki
vatandaş böyle bir tipleme arıyor. Halka yakın, kapısı açık, söz
verip ortadan kaybolan, yarın
gelirim deyip gelmeyen, insanların yüzünü görmediği bir belediye başkanı yerine ben halk tipli
bir insanım. Yüzüm hep halka
dönük yolda dahi yalnız yürümem. Hep yürürken yanımda bir
insan vardır. Karabağlar da böyle
bir insan arıyor. Zaten bu teklif
ondan bana geldi. Bu nedenle
Karabağlar Necip Kalkan ikisi birbirine uydu.
Baro’ya bayrağı
yeniden asacağım
Baro Başkanlığı için yeniden aday olacağını söyleyen Özdemir Sökmen, “Yeniden
seçilmem durumunda Baro Bülteni’ne tekrar bayrak resmini koyacağım” dedi.
Dönek söylemini
tasvip etmiyorum!
İzmir’de DSP’yi de
CHP’yi de yakından tanıyan
Özdemir Sökmen, özellikle
CHP’den aday gösterilmeyen isimlere karşı geliştirilen söylemlereyse işte
böyle karşı çıktı;
DSP’yi AK Parti finanse
ediyor görüşüne kesinlikle
katılmıyorum. DSP,
Ecevit’ten aldığı terbiyeyle
ayakta kalmaya çalışan
düzgün bir partidir. Bu tarz
söylemleri tasvip etmiyorum. Partiler var olmak için
çalışırlar. Hakan Tartan,
Ertan Avkıran, Hakkı Ülkü,
Hüseyin Aslan gibi CHP’nin
yollarını kestiği insanlar,
kentte söz sahibi ve kaliteli
insanlardı. Kendilerine
yapılanlara içerlemiş olacaklar ki böyle bir geçiş
oldu. Yanlış yaptıkları söylenemez.
Dönek ifadesi de çok
yanlıştır. Ancak bu durum
DSP ya da CHP’ye yaramaz
da AKP’ye yararsa ben bundan büyük üzüntü duyarım
ve endişe de ediyorum.
Ülke çapında AKP’nin
alternatifi kimse halkın
onu doğru gözlemleyip
ona göre oyunu kullanmalıdır.
Kabak onların
başına patlayacak
■ Kale parçalı hale gelirse sorumluluk
kimin olacak?
Seçimlerde aday belirleme sürecinde Alaattin
Yüksel, Mustafa Moroğlu, Aziz Kocaoğlu ve Ali
Engin etkin oldu. Diğer milletvekillerinin ismini
dahi duymadık desem yeridir. Bu büyük bir kumar
aslında. CHP kazanırsa bu arkadaşlarımızın değeri
artacak. Ancak bazı yerlerde işler istendiği gibi gitmezse kabak bu isimlerin başına patlayacaktır.
Siyaset risk gerektirir. Kimi zaman kazanır, kimi
zaman kaybedersiniz. Kaybedilmesi durumunda
müsebbipleri kimlerse onlar aranır ve bulunur.
2
008-2010 yılları arasında İzmir
Barosu Başkanlığı yapan
Özdemir Sökmen, seçim öncesi
genel durumu Ben HABER’e değerlendirdi. Demokratik Sol Parti’nin uzun
bir dönem il başkanlığını yapıp siyasette de aktif
rol alan ve sonrasında ise CHP’ye geçen
Sökmen, İzmir’de yaşanan gelişmelerden rahatsızlık duyduğunu ancak buna karşın sandıkta
AK Parti’ye karşı birleşmenin önemli olduğunu
söyledi.
Sözlerine genel seçim atmosferiyle başlayan
Sökmen, 30 Mart öncesi yaşanan mevcut durumu şu sözlerle dile getirdi;
“İzmir CHP’nin kalesi olarak görülüyor. Bu
uzun yıllardır böyle lanse ediliyor ve vatandaş
da böyle görüyor ama
buna pek fazla güvenmemek gerekiyor.
Eskiden İzmir’de tam
tersi bir anlayış vardı
ve şehir Adalet
Partisi’nin kalesiydi.
İzmir gerektiğinde sağ
oylara da
itibar edebiliyor. O
Av. Özdemir
Sökmen
[email protected]
BURAK CİLASUN
bakımdan CHP’liler “Nasıl olsa çantada keklik”
diyerek hareket etmemeli. Çalışmamazlık yapılırsa, kırgınlıklar olursa istenmeyen sonuçlar
doğurabilir. Aziz Kocaoğlu’na karşı büyük bir
kırgınlık ve kızgınlık olduğunu internetteki paylaşımlarda görüyoruz.”
“Milletin önünde bir sandık var”
AK Parti’nin iktidarda oluşunu Erdoğan’a
bağlayan Sökmen, “3 dönemdir mevcut iktidar
seçimi farklı bir şekilde kazanıyor. Kendisini iyi
anlatma kabiliyetine sahip bir lideri var. O
nedenle kitleleri arkasından sürükleyebiliyor.
Buna rağmen 11-12 yıllık dönem içinde ülkeye
ne katıldığı sorusuna gelirsek, bana göre gelişen
düzgün karayolları ve hava taşımacılığı hizmetleri dışında memlekette ne bir fabrika açıldı, ne
bir iş imkânı geliştirildi” dedi.
Av. Özdemir Sökmen, CHP içinde yaşanan
ve kamuoyuna da yansıyan çekişmelere yönelik
ise, “Bu eleştiriler elbette çok fazla yapıldı.
Özellikle 5-6 tane belediye başkanının görevlerini layıkıyla yerine getirirken birden bire görevden alınıyor olması ve bunun şeklinin yanlış
olması gerçek CHP’lileri çok üzdü ve derinden
yaraladı. Eğer bir demokrasi varsa, bunun
CHP’nin içinde çok daha fazla olması lazım.
CHP Atatürk’ün kurduğu partidir. Bu şekilde
başkan seçimleri yapılması, aylardır çalışan böylesi adaylar varken, tepeden inme adayların
göreve getiriliyor olması gerek tabanda, gerekse
de CHP’ye oy vermeyi düşünen vatandaşlarda
soru işaretleri yarattı İzmir’de. Bu tarz hadiseler
geçmişten beri gerçekleşen şeylerdir. Hep böyle
gerçekten hak edenler kenarda kalır ve hak
etmeyenler göreve gelir. Türkiye bu makûs talihini bir türlü yenemez. Herkes çalışıp didinirken seçim zamanı 5-6 kişinin iki dudağının arasındadır tercih hakları. Aynı İzmir’de olduğu
gibi Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun
olduğu gibi… Tavanla taban arasında çatışmalar olabilir ama nihai hedef kazanmak olmalıdır.
Bu problem sırf CHP’de olan bir problem değil.
Tüm partilerde yaşanıyor . Tepeden inme yön-
temlerle çalışmayan insanlar aday gösterildi
ama bu durum sandığa ne kadar tesir eder bilmiyorum” dedi.
“Elimdeki doneleri paylaşacağım”
Sökmen, CHP’nin Konak’tan aday gösterdiği Sema Pekdaş içinse sert ifadeler kullandı.
Elindeki belgeleri seçim sonrası göstereceğini
dile getiren Sökmen, şunları söyledi;
“1,5 yıl boyunca İzmir Barosu Başkanlığı
yaptıktan sonra Cumhuriyetçi Grup olarak
kendi içimizde bölünmemizden dolayı Çağdaş
Grup adına Sema Pekdaş bu göreve getirildi.
Kendisini o dönem de eleştirdik, şimdi de eleştiriyoruz. Şu anda kendisinin CHP Genel
Merkezi tarafından aday gösterilmesinden dolayı bu konuyu çok deşmek istemiyorum.
Biliyorsunuz kendisi hakkında Atatürk rozeti,
Türklük kavramı, dergiden bayrağın çıkarılması,
KCK Davası gibi birtakım spekülasyonlar var.
Bunların doğru olduğunu herkes de biliyor.
Bunlar soyut sebeplerle ortaya çıkmış değil.
Bunların bazılarını kendisiyle bire bir yaşadım.
Ben CHP’liyim ve bu nedenle konuyu açmayı
düşünmüyorum. Ancak Sema Pekdaş,
Konak’ta belediye başkanlığına
yakışacak bir hanımefendi
midir? Bu konudaki son sözü
sandığa gidecek vatandaşlarımız söyleyecektir. Kendisinin
bayrak ve Türklük ile ilgili neler
yaptığını bu şehirde en iyi bilenlerdenim. Çünkü bunu karşı
karşıya gelerek yaşadık. Asli
görevimiz olan seçim başarısını yakalayana dek bunlar
benimle kalacak. Seçimler
geçtiğinde ise kim kazaSema
nırsa kazansın elimdeki
Pekdaş
doneleri paylaşacağım.”
SAYFA 09
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 10
10
Hakan
Tartan
HABER
yerel
Siyaset baronları
süreci geriyor
İzmir’deki siyaset
baronlarını zamanı geldiğinde
açıklayacağını
ifade eden
Tartan, “Yerel
seçimlerde siyaseti ön plana çıkarmak doğru değil.
Ama birkaç siyaset baronu süreci
geriyor” dedi.
D
emokratik Sol Parti (DSP) Konak Adayı
ve Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan
Tartan, Ege Karadeniz Dernekleri
Federasyonu’nu (EKAF) ziyaret ederek EKAF
Başkanı Aydın Özyar ve federasyon yöneticileriyle buluştu. Dr. Hakan Tartan’ın beş yıldır
yanlarında olduğunu belirten EKAF Başkanı
Aydın Özyar, “Başkanımız hep yanımızda oldu.
Biz de başkanımızın adaylığını başından beri
destekledik. Kendisini oybirliği ile fahri hemşehri ilan ettik. Her zaman birlikte olduk ve bu
birliktelik hep sürecek” diyerek desteğini dile
getirdi.
DSP Konak Adayı ve Konak Belediye
Başkanı Dr. Hakan Tartan ise Karadenizlilerle
buluştuğunda kendisini ailesinin içinde, evinde
hissettiğini söyledi. Tartan, “Karadeniz insanı
bayrağa, vatana ve ezana bağlıdır, bu terbiye ile
yetişmiştir. Aynı zamanda Karadeniz insanı
merttir. O yüzden beni en iyi sizler anlarsınız
diye düşünüyorum. Ben beş yıldır doğulu batılı,
o partili bu partili ayrımı yapmadan, sadece hizmeti ön plana alarak çalıştım. Şimdi ise posterlerimi yırtıyorlar, pankartlarımı kurşunluyorlar,
tabelalarımı indiriyorlar” dedi.
İzmir’deki siyaset baronlarını zamanı geldiğinde açıklayacağını ifade eden Tartan, “Bu bir
yerel seçim. Şehreminini, yani şehrin emanet
edileceği kişiyi seçeceğiz. Burada siyaseti ön
plana çıkarmak doğru değil. Ama ne yazık ki
İzmir’de birkaç siyaset baronu var ve bunlar
süreci geriyorlar. Bunların kim olduklarını ve
neler yaptıklarını da ikinci beş yıl için seçildikten sonra açıklayacağım” diye konuştu.
CHP Karşıyaka'da
tek yürek
Partisi tarafından düzenlenen Dayanışma
Gecesi'nde konuşan CHP Karşıyaka Belediye
Başkan adayı Hüseyin Mutlu Akpınar "30 Mart
gecesi, 300 bin Karşıyakalı ile sokakta olacağız ve
ülke rekorunu kıracağız. Tarihi oyla yeniden yerelde iktidar olacağız" dedi. Kültür ve Turizm eski
Bakanı Ertuğrul Günay da Akpınar'a
taziye ziyaretinde bulundu. CHP
Karşıyaka ilçe örgütü, yerel seçimlere 8 gün kala Dayanışma Gecesi
düzenledi. Hep bir ağızdan 10. Yıl
Marşı'nın söylendiği gecede "CHP,
Karşıyaka'da tek yürek" mesajı
verildi.
Seçimler öncesi
tempoyu artıran
Akpınar, 30 Mart'ta
tarih yazacaklarını söyledi. Hayata geçirecekleri projelerle
Karşıyaka'ya çağ atlatacaklarını
belirten
Hüseyin
Akpınar
"Atılan
her
Mutlu
bir oyun sorumluluğuAkpınar
nu taşıyacağım ve güveninize layık olacağım" dedi.
Olgun Atila’dan
dev miting
Yerel seçim çalışmaları kapsamında mahalle
ziyaretlerini sürdüren ve geniş katılımlı toplantılar
düzenleyen CHP Bornova Belediyesi Başkan Adayı
Yüksek Mimar Olgun Atila’nın, Gaziosmanpaşa
Mahallesi’nde katıldığı kıraathane toplantısı, dev
bir mitinge dönüştü. Çok sayıda yurttaşın bayrak ve
pankartlarla meydanı doldurduğu gecede kürsüden
bir konuşma yapan Atila, halkın
özgürlüğünü engelleme yolunda
örülecek her duvarı yıkacaklarını
söyledi.
Yurttaşların 30 Mart 2014
Pazar Günü gerçekleştirilecek
olan seçimlerde gerekli cevabı
sandıkta vereceğini vurgulayan Atila, “Türkiye, çok
zor ve sıkıntılı günlerden geçiyor. Mevcut
iktidarın, yurttaşları
baskı altına alma çabası, ülkemizi barıştan
uzak huzursuz bir
ortama itiyor. Biz,
Olgun
uzun zamandır bu
Atila
zihniyetle mücadele
ediyoruz” diye konuştu.
Karaosmanoğlu’ndan
ilk akşam mitingi
Urla Belediye Başkanı
ve DSP Urla Belediye
Başkan Adayı M. Selçuk
Karaosmanoğlu ilk akşam
mitingini Urla Mermerli
Çeşme önünde yüzlerce
Urlalı’nın katılımıyla gerçekleştirdi. İlk mitingde rakiplerine fark atan
Karaosmanoğlu, “Urlalıların
desteği ve güveniyle çalışmalarımızı sürdüreceğimize
inanıyorum” dedi.
Urla Seçim Bürosu
önünde toplanan yüzlerce
Urlalı ellerinde bayraklar ve
pankartlarla miting alanına
Karaosmanoğlu ile birlikte yürüdüler.
Coşkulu tezahüratlar eşliğinde miting
alanına gelen Karaosmanoğlu ve
meclis üyesi adayları burada sevgi
seliyle karşılandı. Toplanan kalabalık
karşısında duygulanan
Karaosmanoğlu, “Her zaman yanımda oldunuz. Sizlerin desteğiyle bir
dönem daha birlikte çalışacağımıza
inanıyorum. İyi ki varsınız. Sizleri çok
seviyorum” dedi.
Bugüne kadar yaptığı projeleri
tek tek anlatarak gerçekleştireceği
projeler hakkında bilgiler veren
Karaosmanoğlu, özellikle geçtiğimiz
gün restorasyonu başlatılan
Hersekzade Ahmet Paşa
Hamamı’nın kendileri için önemli
olduğunu ifade ederek “Bu proje
benim CHP’den aday olmamama
neden olan bir projedir. Çünkü bu
proje için CHP’den birileri
bize bu projeyi yapmak
isteyen kişileri gönderdiler.
Ancak biz bu kişilerin bu
işi yapamayacağını, işin
içinde başka şeyler olduğunu görünce bu işten vazgeçtik. Meğer biz o gün
CHP’den çiziği yemişiz.
Ancak ne olursa olsun biz
Urla’yı rantçılara kaptırmayacağız” dedi.
Gezi Parkı olaylarına
da değinerek gezi parkı
olayının bir özgürlük patlaması, halkın özgürlüğüne
sahip çıkması olduğunu ifade eden
Karaosmanoğlu, “Gezi parkı olayı
herkesin ders alması gereken bir
olaydır. Herkesin bu olaydan ders
çıkarması gerekiyor” diye konuştu.
Gezi parkı olaylarında hayatlarını
kaybedenleri Urla’da yapacakları
Gezi Parkı’nda yaşatacaklarını dile
getiren Karaosmanoğlu, Gezi’yi ve
bu olaylarda hayatlarını kaybedenleri
unutturmayacaklarını söyledi.
Başkan Karabağ dur durak bilmiyor
Cumhuriyet Halk
Partisi
Bayraklı
Belediye
Başkan
adayı,
Bayraklı
Belediye
Başkanı
Hasan
Karabağ
yoğun
programına
devam
ediyor.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Bayraklı’yı karış karış gezmeye devam eden Karabağ’ın bu
kez durağı Çiçek ve Merkez
Mahalleleri oldu. Karabağ programına Çiçek Mahallesi 1639
sokak üzerinde bulunan seçim
ofisinin açılışını gerçekleştirerek
başladı. Başkan daha sonra kalabalık partili grubuyla birlikte
Çiçek Mahalle esnafını selamladı. Sevgi Yolu’na inen Başkan
Karabağ’a burada halk tarafından yoğun ilgi gösterildi.
Sevgi yolu üzerinde bulunan
tüm esnafla tek tek tokalaşan
Karabağ vatandaşlarla birlikte
fotoğraf çektirme yarışına girdi.
Başkan evlerinin balkonlarından
kendisine seslenenlere el sallayarak karşılık verdi. Sevgi Yolu
gezisinin sonunda Fuat Edip
Baksı Perşembe pazarını ziyaret
eden Karabağ balıkçılarla sohbet
etti.
Akşam saatlerinde Alparslan
Mahallesi'nden ziyaretlerine başlayan başkan Karabağ daha
sonra Cengizhan Mahallesi,
Postacılar ve Adalet mahallelerinde vatandaşlarla buluştu.
Giresunlulardan sonra Kars,
Ardahan, Iğdırlılara seslenen
başkan Hasan Karabağ,
Postacılar ve Adalet mahallelerinde de iki ev ziyaretinde bulundu. Kentsel dönüşüm ağırlıklı
konuşmasında Karabağ, "Sizlerin
yüzde 80-90 çoğunluğunuzun
"Evet" demediği, rızası olmadığı
hiçbir kentsel dönüşüm çözümünden yana değilim. Öncelikle
sizlerin onayı olacak. Eğer
sizler onay vermezseniz
kalsın bu kentsel dönüşüm,
olmasın daha iyi. Buradan
bir kazanç sağlanılacaksa
vatandaşlar sağlayacak, ya
da bu proje olmayacak.
Size gelip 4 evine karşılık 4
ev vereceğim diyenlere
sorun bakalım; nereden
verecekler o evleri?
Harmandalı'dan mı?
Ayrancılar’dan mı?
Buradan ev vermeyecekler
orası kesin. Seçimden sonra
hak sahiplerine biraz daha
hak ve olanak tanıyarak,
kentsel dönüşümü hızlandırmak ve dönüşüme başlamak
istiyoruz. Sizin karşı olduğunuz
her projede ben de sizin yanınızdayım. Kimse evlerinizi zorla elinizden alamaz. Uzun lafın kısası
ben halktan yanayım. Halkçı
değil, halkın kendisiyim" dedi.
27.03.2014
‘’Onların kampanya
için dolaştığı yerde
yaşıyorum’’
AK Parti Konak Belediye Başkan Adayı
İlknur Denizli, Gültepe, Gürçeşme,
Halkapınar ve Eşrefpaşa’da girmedik mahalle
bırakmadı. Girdiği her sokakta her evi ziyaret
eden, herkesin derdini dinleyen Denizli rakiplerine sokaktan seslendi: “Onların misafir gibi
dolaştıkları sokaklarda ben yaşadım, halen
yaşıyorum.” AK Parti Konak Belediye Başkan
Adayı İlknur Denizli, İzmir Oto Tamircileri
Odası ve İzmir Demir İşleri Esnaf ve
Sanatkarlar Odası’nı ziyaret etti. Denizli daha
sonra 1. Sanayi’deki esnafla sohbet etti. CHP’li
Konak Belediye Başkan Adayı’nın kendisine
yönelttiği ‘Sokakta dolaşamıyor’ eleştirilerine
Denizli, “Ben Konak’ta yaşıyorum. Tilkilik’te
doğdum. Agora’daki Mustafa Kemal Atatürk
İlkokulu’nda okudum, Hatay’da 9 Eylül
Ortaokulu’nu, Eşrefpaşa Lisesi’ni bitirdim.
Konak’tan başka hiçbir yerde oturmadım. Hâla
Havra Sokağı’ndan alışveriş yapıyorum.
Dolaştığım yerlerde komşularımla, öğretmenlerimle, çocukluk arkadaşlarımla karşılaşıyorum. Ben ikâmet ettiğim, oy kullanacağım ilçeden belediye başkan aday oldum. Onların
kampanya gereği dolaştıkları yerlerde ben yaşıyorum. Sizin derdinizi sıkıntınızı en iyi ben hissederim” diye cevap verdi.
Hüseyin
Aslan
“Bayraklı’yı
gençlerle birlikte
inşa edeceğiz”
Ege-Koop Genel Başkanı ve DSP
Bayraklı Belediye Başkan Adayı Hüseyin
Aslan, “Tarihiyle, kültürüyle, yeşil çevre
dokusuyla-sosyal donatılarıyla, altyapısıyla,
planlı kentleşmesiyle yaşanabilir, modern
Bayraklı’yı birlikte kurup, markalaştırmak
için gençlerin oylarına talibim. Onların dinamizmini, değişim özlemini, iyiyi ve güzeli
arama heyecanını ‘oy sandığında’ birlikte
inşa edeceğiz” dedi.
Aslan, İzmir’de bir ilke imza atan isim
oldu. Aslan, bizzat kendisinin kaleme aldığı
bir mektubu yaklaşık 10 bin Bayraklılı gence
yollayarak, “Geleceğin Bayraklısını birlikte
inşa edelim” dedi. Aslan, mektubunda gençlere ‘yurttaşlık hakkı’nın en önemli ayağı
olan ‘seçme hakkı’nı hatırlatarak,
“Hepimizin yaşamında kullandığımız ilk ‘oy’
değerlidir ve unutamayacağınız anılarınız
arasında yer alacak özelliktedir.
Seçme hakkımızı ne kadar doğru ve isabetli kullanırsak, demokrasinin sağlıklı işleyişine de o ölçüde katkı sağlamış oluruz.
Politikayı ‘amaç’ olarak değil halka hizmet
‘aracı’ olarak görüp ‘seçme hakkımızı’ bu
değerlendirmeye göre kullanırsak; demokrasiye kalite kazandırmış oluruz” ifadelerini
kullandı.
İMTİYAZ SAHİBİ
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
EROL YARAŞ
SORUMLU MÜDÜR VE
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ
GAMZE KURT
İLETİŞİM KOORDİNATÖRÜ
LEZİZE MANİSALI
REKLAM: AYLİN AKDOĞAN
GÖRSEL YÖNETMEN: MUKADDES İBRİM
MALİ VE İDARİ İŞLER KOORDİNATÖRÜ
TÜRKAN ÖZTÜRK
BİLGİ İŞLEM SORUMLUSU: ALPER GÜNDOĞDU
YAYIN KURULU
ERDAL İZGİ - BURAK CİLASUN
ÇİĞDEM ALPASLAN - AYSEL KAYARDI
GÖKDENİZ ENGİN - DENİZ ÖLGÜN - SELCAN BİLEN
YÖNETİM YERİ:
BEN TANITIM HİZMETLERİ ORG.INTERNET YAY.
PRODÜKSİYON İTH.İHR.LTD.ŞTİ.
AKDENİZ CADDESİ NO: 5 AKDENİZ İŞ HANI NO: 306
PASAPORT /İZMİR TEL: 0 232 464 63 15 FİYATI: 2 TL (+KDV)
BASIMCI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.Ş.
BASKI YERİ: GAZİEMİR TREN İSTASYONU KARŞISI ESKİ BETONTAŞ
TESİLERİ İÇİ NO: 29 GAZİEMİR /İZMİR
TEL: 0 232 251 76 32 BASKI TARİHİ: 26.03.2014
SAYI: 18 TÜRÜ: YAYGIN AYLIK
BEN HABER’DE YAYINLANAN HABER, YAZI, RESİM VE
FOTOĞRAFLARIN FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU İLE
BASIN KANUNU’NDAN KAYNAKLANAN HER TÜRLÜ HAKLARI BEN TANITIM HİZMETLERİ ORG.INTERNET YAY.
PRODÜKSİYON İTH.İHR.LTD.ŞTİ.NE AİTTİR. İZİN ALINMAKSIZIN KAYNAK GÖSTERİLEREK DAHİ İKTİBAS EDİLEMEZ.
SAYFA 11
27.03.2014
tarih-astroloji
[email protected]
BURAK CİLASUN
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
11
HABER
Kırım tarihi acılar
ve savaşlarla dolu
Dünya kamuoyunun gözü kulağı bugün Kırım üstünde. Kırım’ı
böylesine değerli ve bir o kadar da sorunlu kılan olaylar silsilesinde Osmanlı, Tatar ve Rus ilişkileri tarihin seyrini değiştirmiştir.
B
60 yıllık
sürgün acısı!
Kırım Tatarları, devletlerinin yıkılması ve bölgeye Slav göçünden sonra adeta anayurtlarında
azınlık, istenmeyen ulus konumuna düşerler.
Rusya’nın bölgedeki baskılarının çok yoğun
olması büyük sıkıntılara yol açar. “Dilde, işte,
fikirde birlik!” sloganıyla tanınan İsmail
Gaspıralı’nın 33 yıl boyunca
çıkardığı Tercüman gazetesi
dahi baskılar nedeniyle
siyasi konulardan ziyade dil
ve kültür üzerine yayın
yapar bir görünüm çizer.
Nihayetinde bölgede kısa
süreli 1941-1944 yılları arasında Alman egemenliği
yaşanır. 1944 yılında yarımadayı tekrar kazanan
Rusya, bölgede etnik azınlıkların kendisine zarar
verebileceğini düşünür ve
sürgün kararı alır. 18 Mayıs
1944’te Stalin’in emri sonrası insanlık dışı bir muameleyle 200 bin Tatar, anayurdundan sürgün edilir. Durum o kadar vahimdir ki, nüfusun yarısı yolda can verir, kalanlarsa
perişan olur. Bugün dahi Kırım Tatarları sürgün
acısını yaşamayı sürdürüyorlar.
ugün Ukrayna’nın kendi içindeki sorunlarıyla
gündeme gelip daha sonra bir anda oldubittiyle Rusya Federasyonu’na bağlanan
Kırım’ın Türk tarihi açısından önemi büyüktür.
Hunlar döneminden itibaren Karadeniz’de Türk
egemenliğinin simgesi konumunda olmasının yanı
sıra aynı zamanda hem Osmanlı Devleti’nin çöküşünde hem de günümüz dünya siyasetinin kilit taşı
noktasındadır. Peki, geçtiğimiz günlerde Tatarlar
neden Rusya’ya bağlanma referandumunu boykot
etti? Osmanlı’yı çöküşe götüren süreçte Kırım’ın
rolü ne? İşte bu soruların yanıtı da yazımızda…
Kırım 1944 yılında Stalin’in Kırım Tatarlarını ya
da başka bir deyişle Kırım Türklerini sürgüne göndermesine kadar bölgenin kaderini belirleyen bir
toprak parçası ve yönetim merkezi oldu. Stratejik
konumu oldukça güçlü olan bu topraklar ilk olarak
Hunlar tarafından Türk yurdu haline getirilmesinin
ardından, Tatar, Nogay, Karay gibi çeşitli Türk boylarına ve topluluklarına
uzun yıllar boyunca ev
sahipliği yaptı.
Bölgenin en hareketli dönemlerini
yaşamasıysa Giray
Hanedanı tarafından Kırım
Hanlığı’nın
kurulmasıyla
gerçekleşti.
Birkaç han
dışında
genellikle
kısa iktidarların olduğu ve iç çekişmelerin neredeyse hiç bitmediği Kırım’ın Osmanlı Devleti’ne bağlanması da bu sebepten meydana geldi. Kırım Hanı
olan Mengli Giray’ın taht mücadelesinde kardeşlerine yenilmesi ve akabinde Cenevizliler tarafından
hapse atılmasıyla birlikte Osman Devleti’nden yardım istenir. Gedik Ahmet Paşa’nın bir filoyla buraya gitmesi ve Mengli Giray’ın kurtarılmasıyla birlikte Kırım artık Osmanlı’nın bir parçası haline gelir.
Kendi içinde ve hatta Rusya’ya saldırma anlamında
serbest hareket eden hanların tahta çıkışı ise padişahın iznine bağlı hale gelir ve savaşlarda Kırım’dan
askeri destekler alınır. Öyle ki iki devlet arasındaki
birlik bu süreçte Mengli Giray’ın kızının, Yavuz
Sultan Selim ile evlenmesiyle sonuçlanır. Bu evlilik,
sonraki Osmanlı padişahlarının şecerelerine Cengiz
soyunu da eklemeleriyle sonuçlanır.
Tatarlar Moskova’yı yakar!
Osmanlı Devleti’nin parlak dönemlerini yaşadığı 1500’lü yıllar Kırım için de yine aynı şekilde
geçer. Ruslara karşı savaşan Tatarlar büyük başarılar elde ederler. I.Devlet Giray Han ile tarihimizde
Korkunç İvan olarak tanıdığımız ve kendi oğlunu
bile bizzat öldürmekten çekinmeyen Rus Çarı İvan
Vasiliyevic arasında yoğun bir çatışma dönemi
yaşanır. Her iki lider de ülkesini büyütme adına
elinden geleni yaparken İvan büyük bir hata yapar
ve Livonya Savaşı nedeniyle Moskova’yı savunma
anlamında zayıf bırakır. Bu fırsatı değerlendiren
Devlet Giray, şehre saldırır. Moskova yağmalanır
ve şehrin dışında kalan alanlar ateşe verildiğinde
rüzgarın da etkisiyle alevler şehri esir alır.
Yangında şehirde bulunan Opriçnina Sarayı tamamen yanarken, Kremlin ise cephaneliğinin patlamasına karşın ayakta kalır. Bu olay Tatar-Rus ilişkilerinin gergin oluşunun bilinçaltı nedenlerinden biri
olarak kabul edilir.
Kırım’da çöküş başlar
Elbette işlerin iyi gitmesi bir kırılma
noktasıyla sona erecektir. Bu kırılma nokta-
sı ise IV. Mehmet döneminde gerçekleşir.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın 2. Viyana
Seferi’ne çıkması hem Osmanlı’nın hem de
Kırım’ın kaderini değiştirir. Zira savaş sürerken
Osmanlı tarafında bulunan Kırım Hanı Murat
Giray, Tuna’da kendisine verilen görev olan Leh
ordusunu durdurma işini yapmaz. Murat Giray’ın
bu işi yapmaması hakkında iki farklı rivayet vardır.
Rivayetlerden bir tanesi ava merakıyla bilinen IV.
Mehmet’e dayandırılır. Padişah ile birlikte bir av
partisine katılan Murat Giray, padişahın nişan aldığı hayvanı vurur. Padişah sinirlenir ve herkesin içinde onu azarlar. Bir diğer rivayete göre ise Viyana
Seferi sürerken Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ile
Murat Giray savaş planlarında anlaşamaz. Paşa
bunun üzerine Murat Giray’ı küçümser. Her iki
hadiseden hangisi gerçek olursa olsun Leh ordusunu durdurmayan Han, hem kendi ülkesinin hem de
Osmanlı Devleti’nin sonunu hazırlar. 1683 yılında
başlayan savaşlar zinciri 19 yıl sonra Küçük
Kaynarca Antlaşması ile sona erer ve bu antlaşma
sonun başlangıcı olur.
Kırım için yapılan savaşlar, antlaşmalar
hatta Avrupalı kuvvetlerin dahi yarımadaya asker çıkarması bölgenin kaderini
değiştirmez. 1774 yılında Osmanlı
tam olarak Kırım’ı kaybeder, Kırım
Hanlığı da hemen 9 yıl sonrasında
Rus orduları tarafından işgal edilir ve bölgeye çok sayıda Slav yerleştirilir. O tarihten sonra Rus
egemenliği altında kalan Kırım,
zaman içinde tarih çizelgesi için
kısa süreli olarak el değiştirir.
Hatta 2. Dünya Savaşı döneminde kısa süreli olarak buna
Almanya bile eklenir. Kırım
bugün yeniden Tatarlara rağmen
Rusya’ya bağlandı.. Kim bilir, belki
bu durum da tarih için çok
uzun sürmez…
[email protected]
SEVGİ ALİS YILDIRIM
Koç: Evlilik,
flört, ilişki geliştirme
konularında ne
kadar stres olsa da
her şey yoluna giriyor. Yeni başlangıçlar geçmiş
stresleri alıp götürüyor. Para
harcarken birikimlerinizi harcamayın.
Boğa: Boşanma
kararı alan boğalar
bir uzmandan destek alırsanız daha
sağlıklı bir süreç
yaşarsınız. Barışma
olasılığınız yüksek. Yalnız
boğalar sizler için kariyer ön
planda. Aşkı iş
getirecek.
İkizler:
Aksayan işlerin
sebebi olan kişilere
karşı tolere olursanız krizi kolay yönetirsiniz.
İnsanların unutkanlıklarından
şikâyetçi iseniz lütfen onları
sürekli uyarın. Aşkı
size kariyeriniz getirecek.
Yengeç: Maddi
kazancınızın artması
için bir takım girişimlerinizden olumlu sonuçlar alıyorsunuz. Aslında ihtiyacınız
olan aşk enerjisi. Düzenli bir
aşk ilişkisi size kariyerde yükselme
şansı getirir.
Aslan:
Sevdikleriniz için
yaptığınız özverili
davranışların ödülünü alıyorsunuz. Anaç yanınız çok ön planda, ciddi bir karma temizliği
içerisindesiniz. Bu ay sevdiklerinizle çok vakit geçirin.
Başak: İş başvurusunda sonuç alabilirsiniz. Mayıs bu
anlamda şanslı olduğunuz aydır. Aşk var
gibi ve nedense aramıyor değil mi? Çünkü aşk
sizin için Mayıs’ta netleşecek.
Duygularınızı fazla abartmayın.
Terazi: Aile bağlarını geliştirmek gündeminizde. Kayıtsız
şartsız yaptıklarınızın
ödülünü alacaksınız.
Sadece yedek cüzdanınıza artan
paraları biriktirin. Aşk size göz
kırpıyor. Duygularınızı gizlemeyin.
Akrep: Aşk
sizin için coşarak
geliyor. Sadece
sakin olun ve birini
seçin. Seçim yapamazsanız uzun bir
süre yalnızlık olabilir.
İşyerinizde insanları değiştirme
çabanızdan vazgeçin. Sağlığa
dikkat.
Yay: Annenizle
konuşmak isteyip
de konuşamadığınız
ne varsa söyleyin.
Bu sizi ileri götürecek. Yeni iş kurma çabalarınız
Mayıs’la beraber kesin sonuç
verecek. Evlilik teklifi için
Mayıs’ı bekleyin.
Oğlak: Bu ay
ilişkiler için riskli
gibi. Empati yeteneğinizi kullanırsanız
yanlış anlaşılmalardan kurtulursunuz. Savunmak
ile hırsı birbirine karıştırmayın.
İş bulma çabası olanlar Mayıs’ı
bekleyin.
Kova: İş değişikliği gündemde. Kafa
karışıklığınız gideriliyor. Gündeminize
seyahatler ve sağlığınız giriyor. Kendinizi daha
özgür hissediyorsunuz. Aşkta
yeni başlangıçlar için daha
erken.
Balık: Mide
ağrılarınızı gidermek için kullandığınız ürünlere dikkat
edin, bağırsak tembelliği yapabilir. Gizli aşka başlamak için riskli bir ay. Kredi
ödemekte zorlananlar aileden
ödünç para alsın.
İsim analizi
Alis’in Kehanetleri
Timsah: Bu ay sinirlerinize hâkim olun.
Büyük paralar harcamak
için doğru ay değil. Evi
yenileme ihtiyaçlarını bir
ay erteleyin. Aşk için şaşkınlık duygusu yerinde bir kelime bu ay sizin
için.
Rüzgar: Bu ay evlenme teklif etmek için sabır
göstermeniz gereken bir
ay. Ailelerin anlaşmazlığa
düşmesi sizin kriz yönetiminizle aşılacak. Bu ay
kimseye borç para vermemeye gayret edin.
Gece: Uzun zamandır
beklediğiniz haberler
geliyor. Yaşamınızda
yüzleşmeler yaşayacağınız bir kişi oluyor. O kişi
ile en az stresle yüzleşin.
Hayatınızda bir çok şeyin değişimi
buna bağlı.
Tohum: Yanlış anlamaya ve anlaşılmaya
müsait bir aydasınız.
Yeme içmenize dikkat
edin. Mide, bağırsak problemlerine karşı dikkatli olun. Dert
dinlemeyin. Bağımlılık yapan maddelerden uzak durun.
Yılan: Kendinizle barışmak için
harika bir zaman.
Kendinize merhamet
etmeyi öğreniyorsunuz.
Şifacı yetenekleriniz sizi
ve çevrenizi şaşırtıyor.
Aşkta belirsizlik varsa
yazılı olarak düşüncelerinizi kişiye
iletin.
Maya Burcunuzun aylık yorumu:
Ölüm: İnsanlara
yeterince güvenmelisiniz. Partnerinizle kavgalarınızı çözemiyorsunuz.
Bir uzmandan destek
alın. Buna rağmen
insanlara güvenin. Boşanma kararı
almak için erken. Kilo almayın.
Geyik: Nasıl alışırım
dediğiniz o özel duruma
çoktan alışmış görünüyorsunuz. İşleriniz yolunda.
Ne istediğinizi biliyorsunuz. Sadece empati bir
çok şeyi çözer. Para erkek
ve kadının barışından doğar.
Tavşan: Aşk enerjiniz oldukça yükseldi.
Talipleriniz artıyor. Ve
ilginçtir reddediyorsunuz. Gördüğünüz gibi
aşk isteğiniz sadece bir
önceki ilişkinizi unutmak içinmiş.
Kariyerinize odaklanın. Aşk kariyerden gelecek.
Su: Aşk enerjisine karşı direnç
kendini gösteriyor.
Kendinize dürüst olun.
Bir ilişkiye ihtiyacınız var.
Para biriktirme konusunda harekete geçerseniz 5
yıldan önce hayalinizdeki
mülkü alırsınız. Ne duruyorsunuz?
Köpek: Seyahatlerde veya sokakta yürürken gözlerinizin
aradığı kişi size odaklanmış durumda. Sadece bir
ilişki için Mayıs en rahat
tarih. Yeme içmeye dikkat edin. Rüyalarınızı
Baki: Hem kendine hem karşıdakine
güvenmeyi arzular. Güven duyduğu an
yüksek enerji ile işlerini yapar. Bu kaçınılmaz olarak onda kariyer yükselişine yol
açar. Çalışma ortamında, okul hayatında,
ailede çok çalıştığı süreçte onun motivasyonunu alınganlığı kırabilir. Kırılgandır. Sır
saklar, para kazanması ve kazandırması
için size güvenmesi önemlidir.
Ezgi: Sakinleştiren bir enerji ile başlar
tüm iş ve ilişkilerine. Akademik kariyeri
için daima yatırım yapabilir. Okula, kursa
gitmeyen, gidemeyen bir Ezgi manevi tatmini yaşamaz. Bunu fark etmelidir. Bilmeyi
çok sever. Yönetmek ve organize etmekte
oldukça başarılıdır. Duygu ve düşüncelerini
muhatabına direkt ifade edemediği sürece
yazın. Sorularınızın yanıtı onlar.
Maymun: Bencil olduğunuzu düşünenler yanıldı. Sonuçları ailenize ve iş
çevrenize olumlu yansıyan
tutumunuz ödüllendirilecek. Aşkı arayanlar doğa
yürüyüşleri gruplarına katılabilirler.
Para geliyor.
Yol: Yeni insanlarla tanışıyor ve
liderliğe soyunuyorsunuz. Müziğe olan ilginizi
artık daha aktifleştirin.
Kilo almak konusunda
endişelenmeyin. Aşkı
erteleyen yol insanı bu
konu ilerlemeni yavaşlatır.
Kamış: Yenilenme sürecinde o
kadar iniş çıkış oldu ki
geçen ay şimdi derlenme
toparlanma zamanı. Sanat
kursuna giderseniz fazla
kilolar kendiliğinden
gider. Aşk için bir şöyle
bir böyle demeyin. Her şey daha iyisi
için.
Jaguar: İş değişiklikleri için kurduğunuz hayallerin yanına şimdi ek gelir getirecek işleri ekleyin.
Çevrenizi kullanın.
Hafta sonları ek gelir
için uygun. Aşkta ilerlemenin maddi konulardaki ilerlemenize bağlı olduğunu hissediyorsunuz.
Kartal: Aksayan işleri
sakin karşılayın. Kariyer
yükselişinizde önemli işler
yapan kişilerle iletişiminiz
artıyor. Yeni iş teklifleri
alıngan ve kırılganlığı had safhadadır.
Fahrettin: Çözümcü, üretmek için çabalayan biridir. Kendini sakin ve huzurlu bulduğu her mekanda üst düzeyde konsantre
olur. Ürettiği her ne ise kendini katarak
yapar. Yönlendirme konusunda başarılıdır.
İletişimde anaç ve yapıcıdır. Çevresindeki
sinirli, stresli insanların topraklanmasına
yardımcı olur. Para kazanması için disiplinli
ve yöneticilik yaptığı alanlara ihtiyacı vardır.
Fatma: Sakinleştiren, topraklayan,
düzenleyen bir enerjidir. Sakin kalamadığı
sürece yüksek düzeyde çalışamaz.
Üretemez. Bolluğu sembolize eder.
Bulunduğu grupta tüm derleme toplama,
ilişkileri süreklileştirme yeteneği çok yük-
veya ek gelir yolda. Aşk konusunda
sakin ve alttan alan bir ruh hali işinize yarar. Aşk kapıda.
Baykuş: Kredi ödemeleriniz için
ailenizden para alın.
Evlilik fikri yakında karşınıza çıkacak. Cesaretinizi
toplamanız lazım. Size
geçmişte ilgi duyan birine
karşı ilginiz artabilir. O
sizi olumlu karşılayacak. Bir aşk için
bir adım atmanız şart.
Toprak: Sahip olduklarınızın kıymetini biliyorsunuz. Bu sizin harcamalarınızda kontrollü
olmanızı sağlıyor. Sizi
arabulucu olmaya teşvik
edecekler. Uzak durun.
Koku hassasiyetiniz ve
mide bulantıları olabilir.
Yenileniyorsunuz.
Fırtına: Kafa karışıklığınız giderildi. Artık netsiniz. Yeni
bir hayat sizin için çoktan
başladı. Yeni bir bakış
açısı. Şimdi asıl olan bol
seyahat, uyku, okumak ve
inziva. İnzivaya çekilin.
Aşkı erteleyin. Kimsenin kafanızı
karıştırmasına izin vermeyin.
Işık: İnsanlar değerinizi daha iyi
anlıyor. Kendini aşmaya çalışan tavrınız yenilenmenizi sağlıyor. Şu anda yaşadığınız
her şeyi evlilikte tercih
edeceğiniz eş için yaşıyorsunuz. Bu ayı iyi
değerlendirin. Yeni bir
ruh hali yapılanıyor. Geleceğinizi
inşa ediyorsunuz. Mutluluk artık
sizinle olacak.
sektir. Akıllı ve evcimendir. Sahip olduklarına sahip çıkma, koruma, organize etme
görevi ondan öğrenilir. Para kazanması ve
kazandırması için kendini ifade edebildiği
alanlar şarttır.
Battal: Hem kendine hem karşıdakine
güvenmeyi arzular. Güven duyduğu an
yüksek enerji ile işlerini yapar. Bu kaçınılmaz olarak onda kariyer yükselişine yol
açar. İnsanları rahatlatan enerjisi sayesinde
kendini bulunduğu her alanda vazgeçilmez
kişi olarak kabul ettirir. Stresli olduğu
zamanlarda kendini ifade etmek için sanat
harika bir yoldur. Ruhsal sağlığının daha
da iyi olması için resim, müzik vb hangi
sanat alanına ilgi duyuyorsa o alanda aktif
olarak icra etmelidir.
SAYFA 12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI

Benzer belgeler

Olağanüstü - Erik Meyersson

Olağanüstü - Erik Meyersson Projeler ve kent hizmetlerinden çok, internet yasaklarının, ses kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının, paralel yapının konuşulduğu, çok karmaşık bir seçim maratonu yaşadık. Yerel seçimlere, adaylard...

Detaylı

Tam Metin - Msy Dergi

Tam Metin - Msy Dergi Başkan seçilenler ile seçilmeyenler 1 Nisan’dan sonra nasıl birbirlerinin yüzüne bakacak merak ediyorum. Yerel seçim diye yola çıktık, genel seçim gibi oy kullanacağız. Küçük ilçelerde değil ama bü...

Detaylı