Yaratıcı Drama Dergisi
Transkript
Yaratıcı Drama Dergisi
Yaratıcı Drama Dergisi 2006 Cilt 1, Sayı 2 Yaratıcı Drama (Okulöncesinde Drama ve İlköğretimde Drama) Derslerine İlişkin Tutum Ölçeği Geliştirilmesi H.Ömer ADIGÜZEL Ankara Üniversitesi Özet Bu araştırma, eğitim fakültelerinde öğrenimlerine devam eden öğretmen adaylarının “Okulöncesinde Drama” ve “İlköğretimde Drama” derslerine ilişkin tutumlarını ölçmede kullanılacak Likert tipi bir ölçme aracı geliştirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu sınıf öğretmenliği ve okulöncesi öğretmenliği anabilim dallarında öğrenimlerine devam eden 550 öğrenci oluşturmuştur. Ölçeğin güvenirliği için Cronbach Alpha katsayısı .90 olarak bulunmuştur. Ölçeğin geçerliği için iki yöntem kullanılmıştır. Bunlardan ilki uzman kanısına dayalıdır. Bunun için farklı alanlardan toplam 18 uzman görüşü alınmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğini belirleyebilmek için faktör analizi yöntemi kullanılmıştır. Analizler sonucunda faktör yükleri yüksek olan 50 tutum maddesi, ölçeğin son halini oluşturmuştur. Yapılan analizler sonucunda, bu anabilim dallarında okuyan öğrencilerin Yaratıcı Drama (Okulöncesinde Drama ve İlköğretimde Drama) derslerine ilişkin tutumlarını ölçen geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirildiği söylenebilir. Anahtar sözcükler: Yaratıcı drama, tutum, öğretmen adayı Abstract The purpose of this research study is to develop a Likert type attitude scale in order to measure the attitudes towards creative drama course (named as Drama in Preschool and Drama in Primary School) of preservice teachers. The participants of this study were from the departments of preschool education and primary school education. 550 preservice teachers were involved in this study. The reliability coefficient was found as .90 by using Cronbach alpha realibility coefficient. For the face validity of the scale two methods were used. Firstly, for the constrcut validity factor analysis was carried out. According to the analysis, the 50 attitude items having high factor loading were constructed the last version of the scale. Secondly, 18 expert opinions were taken.. As a result of the analyses, it can be said that a reliable and valid attitude towards creative drama course scale was developed. Keywords: Creative drama, attitude, preservice teacher Yaratıcı Drama Dergisi 2006 Cilt 1, Sayı 2 Kültürler Arası Tiyatro ve Grotowski • Selen KORAD BİRKİYE İstanbul Devlet Tiyatroları Özet Kültürler arası tiyatro son otuz yıla damgasını vuran bir tiyatro olgusu olmakla birlikte, ülkemizde üzerinde fazla düşünülmemiş bir alandır. Son yıllarda festivaller ve kimi tiyatrolarca üzerinde durulmaya başlanan kültürler arası tiyatronun, tanımı konusunda bile ülkemizde gerçek bir uzlaşmaya varılmamıştır. İncelemenin ilk bölümü, varolan kavram karmaşasını gidermeye ve dünyada kültürler arası tiyatronun izlerini sürmeye ayrılmıştır. İkinci bölümde ise, tiyatro anlayışı ve dehasıyla yalnız bu alanı değil, 20. yüzyıl tiyatrosunu derinden etkilemiş olan Polonyalı tiyatro adamı Jerzy Grotowski üzerine yoğunlaşılmıştır. Prodüksiyon tiyatrosu döneminden, paratiyatro ve kaynaklar tiyatrosuna, nesnel oyun döneminden araç olarak sanata uzanan sanat yaşamı boyunca, Grotowski’nin tiyatro alanında ortaya çıkardığı ürünlerin, bakış açısının, düşünce sisteminin, yöntem ve deneylerinin bir dökümü sunulacak ve kültürler arası tiyatro üzerindeki etkisinden söz edilecektir. Anahtar sözcükler: Kültürler arası tiyatro, ritüel, mit, araç olarak sanat Abstract Although intercultural theatre is a very well known phenomena in the world for 30 years, it has not widely known in Turkey until last years. In the first section of my article, it is tried to be cleared the meaning of intercultural theatre, and then, traces of intercultural theatre in the world history is followed. The second part is an evaluation on the works of Jerzy Grotowski who has a very important impact not only in intercultural theatre, but 20th century theatre as a whole. So beginning from productions period up to the art as a vehicle period, Grotowski’s works, philosophy, methods and experiments will be analysed and their impact on intercultural theatre will be stressed. Keywords: Intercultural Theatre, ritual, myth, art as a vehicle • Bu makale yazarın yayınlanmamış doktora tezinden hazırlanmıştır. Yaratıcı Drama Dergisi 2006 Cilt 1, Sayı 2 Anne Baba Olma Farkındalığı Gelişiminde Yaratıcı Dramanın Yöntem Olarak Kullanılması Ö. Özlem GÖKBULUT ∗ Milli Eğitim Bakanlığı Özet Bu çalışmanın amacı; oyun, öğrenme, eğitim, özgüven, ödül, ceza, tüketim, bireysel özellikler vd. gibi kavramlardan hareketle yaratıcı drama ile çocukluğun temel değerlerini anlamak ve yapılan “farkındalık” gelişimi çalışması ile okul çalışanları, öğretmenler ve velilerin arasında sağlıklı bir okul aile iletişimi sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak 2004 –2005 Eğitim Öğretim Yılının Bahar Döneminde MEB’e bağlı bağımsız bir anaokuluna devam eden 120 çocuğun anne babası, anaokulu’nun öğretmenleri ve çalışanları olmakla birlikte tüm anne babalar, okulöncesi eğitimi öğretmenleri projenin temel hedef kitlesi olarak belirlenmiştir. Çalışma, alan uzmanlarının rehberlik ettiği bilgi, duygu ve deneyimlerin 9 oturumda paylaşıldığı bir ön hazırlık bölümü ile okul yöneticisi/drama liderinin rehberlik ettiği 8 oturumda (24 saat), ele alınan konuların yaratıcı drama yöntemiyle işlendiği uygulama bölümünden oluşmuştur. Veri toplama araçlarından edinilen bulgulara göre çalışmanın genel amacına ulaştığı, davranış değişikliği açısından katılımcılarda farkındalık yaratıldığı söylenebilir. Anahtar sözcükler: Çocuk, çocukluğu ve yetişkinliği anlamak, yaratıcı drama, okul aile iletişimi Abstract The purpose of this study is to comprehend the fundamental values of childhood with the help of creative drama by taking into consideration the concepts like plays, learning, education, self efficacy, promotion, punishment, consumption, and individual characteristics. Another purpose is to establish an healthy connection between the school and family by carrying out a study on the development of “awareness”. For this purpose, the target group was determined as the parents of 120 students who are in a preschool of Ministry of Education, the teachers and other personel of this school, all parents, and the kindergarden teachers. This study consisted of two parts; first part can be named as preparation part in which the feelings and experiences of the participants were shared with the help of field experts. This part had 9 sessions. The second part is the implementation of creative drama activities taking 8 sessions (24 hours). According to the findings, it can be claimed that this study reached its purpose since during implementation an awareness occured in the participants. Keywords: Child, understanding the childhood and the adulthood, creative drama, the communication between the school and the family. ∗ Bil. Uzm., Anaokulu Öğretmeni, E-posta: [email protected] Yaratıcı Drama Dergisi 2006 Cilt 1, Sayı 2 Orff-Schulwerk und Kreative Drama Ulrike E. JUNGMAIR Universitat Mozarteum Salzburg Özet Carll Orf’a göre her çocuğun kendini müzik, dans ve dille ifade etme potansiyeli, hakkı ve gereksinimi bulunmaktadır. Müzik ve hareket eğitiminde söz konusu olan yalnızca müzik eğitimi değildir, insanın yetiştirilmesidir. Bu çalışmada (bildiride) Carl Orff’un Schulwerk anlayışı ve elementer müzik ve dans pedagojisinin temel prensipleri üzerinde durulmakta ve günümüzdeki müzik tiyatrosu ve yaratıcı drama ile ilişkisi anlatılmaktadır. Yaratıcı Drama Dergisi 2006 Cilt 1, Sayı 2 Türkiye`de Orff-Schulwerk Uygulamaları Abant İzzet Baysal Üniversitesi Örneği* Nesrin KALYONCU * Abant İzzet Baysal Üniversitesi Özet Carl Orff’un Elementer Müzik ve Hareket Eğitimi tasarımı, 1930’lu yıllardan itibaren gittikçe tanınmış ve çocukların eğitimi için uluslararası düzeyde yaygın kullanım bulmuştur. Ülkemizde bu eğitim anlayışından haberdar olunması 1950’li yıllara tesadüf etmesine rağmen, çeşitli sebeplerle eğitim/müzik eğitimi planlama ve uygulamalarımız içerisinde tüm bileşenleriyle resmi olarak yer alamamıştır. Söz konusu çalışmaların müzik öğretmenliği eğitimi sürecine dahil edilmesi, geleceğin eğitimcilerinin bu yöndeki donanımları açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, müzik öğretmeni adaylarının günümüzde okullarda uygulanması öngörülen öğretim programlarının taleplerine cevap verebilmeleri için, müzik alan bilgisi ve öğretim bilgisi yanında, çok çeşitli müziksel davranış biçimleriyle donatılmaları da gittikçe bir zorunluluk halini almaktadır. Bu düşünceden hareketle, 2002 yılında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde Elementer Müzik Eğitimi uygulamalarına başlanmıştır. Böylece, ülkemizde sınırlı sayıdaki üniversitede yürütülen elementer müzik çalışmaları zincirine yeni bir halka daha eklenmiştir. Bu makalede, sözü edilen uygulamaların amaç, içerik ve yöntemleri betimlenmekte ve çalışmalarda karşılaşılan sorunlar ortaya konmaktadır. Anahtar sözcükler: Elementer müzik ve hareket eğitimi; Orff-Schulwerk; Abant İzzet Baysal Üniversitesi; müzik öğretmenliği eğitimi Abstract Carl Orff’s design of Elemental Music and Dance Education has been recognized since 1930s and used widely all over the world for the education of children. Although this type of education was first heard in our country in 1950s coincidentally, it has not been incorporated formally with all its components in our educational/music educational plans and practices for various reasons. The integration of these studies in question into the process of music teacher education is important for the training of future educators of music. Furthermore, in order for prospective music teacher to respond to the demands of the curricula in practice at schools today, it has become necessary to provide these candidates with field knowledge of music, teaching skills and various types musical behaviours. With this view in mind, the practice of Elemental Music Education was started at Abant Izzet Baysal University Bolu in 2002, adding a new ring to the chain of elementary music studies already implemented in a limited number of universities in Turkey. At this paper we define the purpose, content and methods of these applications and problems encountered during practice. Keywords: Elemental music and dance education; Orff-Schulwerk; Abant Izzet Baysal University; music teacher education Yaratıcı Drama Dergisi 2006 Cilt 1, Sayı 2 Hukuk Eğitimi ve Uygulamasında Yaratıcı Drama Fahrettin KAYHAN ∗ Fikrî Mülkiyet Hukukçuları Derneği Özet Oyun, yaratıcı drama ve hukuk kavramları arasında yakın ilişkiler vardır. Muhakeme Hukuku Tarihi incelendiğinde, ilk çağlardan günümüze kadar davanın büyük ölçüde bir “yarışma” olarak gerçekleştiğini gözlemliyoruz. Oyunun biçimsel özellikleri arasında en önemlisi, oyun etkinliğinin olağan hayattan uzam olarak ayrılmış olmasıdır. Benzer şekilde, yargılama etkinliği de tarih boyunca, az ya da çok bu işlev için organize edilmiş “uzman” mekânlarda bir tören biçiminde yürütülmüştür. Oyunun diğer bir özelliği, onun “gündelik” ve “asıl hayat” olarak kabul edilmemesidir. Oyunun bir başka özelliği, oyun uzamının sınırları içinde kendine özgü ve mutlak bir düzenin egemen olmasıdır. Bu düzen her oyunun kendi kurallarıyla belirlenir. Bir oyunun kuralları, mutlak olarak emredici ve tartışılmazdır. Bir davada oynanan oyunun kurallarını muhakeme hukuku belirler. Yargılama kuralları, diğer hukuk kurallarına göre çok daha biçimsel, katı ve bu yönüyle de oyunsudur. Yaratıcı drama, tanımının unsurları arasında yer alan “oyun” kavramı, yukarıdaki açıklamalarımız çerçevesinde, yaratıcı drama ile hukuk arasındaki ilk güçlü bağı oluşturmaktadır. Ancak bu iki kavram arasındaki bağ, bundan ibaret değildir. Tanımdan anlaşılacağı üzere, yaratıcı drama doğaçlama ve rol oynama gibi tiyatro tekniklerinden yoğun olarak yararlanır. Tüm bu benzerlikler, hukuk eğitimi ve uygulamasında yaratıcı dramadan yararlanmayı zorunlu kılmaktadır. Anahtar sözcükler: hukuk ve yaratıcı drama, hukuk eğitimi, hukukçu eğitimi, hukuk ilintili yurttaşlık eğitimi Abstract There is a close relationship between play, creative drama and law. When the history of procedural law is examined, we observe mainly a trial as a “competition” from antiquity to today. The most important formal characteristic of play is that the activity of play is separated from ordinary life as a space. Accordingly during the history, the activity of trial has been conducted in the private places which have been organized for this purpose. One of the characteristics of play is that play is not accepted as “daily life” and “real life”. Another characteristic of play is that there is a special and absolute order is dominated in the borders of the scope of play. This order is determined by the own rules of every play. The rules of a play are absolutely imperative and indisputable. The procedural law determines the rules of the play in trial. The procedural rules are more formal and rigid than the other legal rules, therefore are like a play. The concept of “play” which is one of the elements of the description of creative drama forms the first powerful connection between creative drama and law in the frame of my statement above. However the connection between two concepts does not only consist of this element. As understood by the description, creative drama uses some theatrical techniques such as improvisation and role play. These all similarities necessitate to use creative drama in law education and practice. Keywords: Law and creative drama, law education; education of jurist, citizenship education related law. ∗ Avukat, Fikrî Mülkiyet Hukukçuları Derneği, E-posta: [email protected] Yaratıcı Drama Dergisi 2006 Cilt 1, Sayı 2 Türkiye’de Orff- Schulwerk Yaklaşımının Dünü Bugünü Ali ÖZTÜRK* Anadolu Üniversitesi Özet Türkiye’de Orff Öğretisi olarak da adlandırılan Orff Schulwerk yaklaşımı, müzik, dans, devinim ve söz ögelerinin, eğitsel etkinlikler bütünlüğünde kullanılmasıdır. Diğer bir deyişle yukarıda belirtilen ögelerin, müzik başta olmak üzere değişik eğitim alanlarında temel ifade aracı olarak değerlendirilmesidir. Farklı diller ve kültürlerden hareketle evrenselliği yakalayan Orff- Schulwerk yaklaşımı temel müzik eğitimi başta olmak üzere disiplinler arası bir çalışma anlayış ve programını da kendi iç dinamiklerinde ortaya koyabilmiştir. Bugün dünyanın değişik yerlerinde farklı dil ve kültürlerden hareketle evrenselliği yakalayan Orff- Schulwerk yaklaşımı Türkiye’de geç denilebilecek bir tarihte tanınmaya başlamıştır. Orf Öğretisi konusunda bugüne değin yapılanların bilinmesi, bundan sonra yapılacaklara yön verecektir. Gerek akademik çevrelerde, gerekse özel kurumlardaki uygulamaların bilinmesi, gelişimin gözlenmesi tarihsel dizin oluşturma bakımından da önem taşımaktadır. Bu araştırmada Orff- Schulwerk yaklaşımının Türk eğitim sistemi içinde bugüne değin geçirdiği süreç ele alınmıştır. Alanyazın tarandıktan sonra veri toplamak amacıyla başlangıcından bugüne Orff- Schulwerk yaklaşımı çalışmalarının içinde bulunan Muzaffer Arkan, Ali Uçan, İnci Baykara ve 2002 yılında ölen Lizoletto Sey’in deneyimlerini aktarması için Rana Uluç Sey ile görüşme yapılmıştır. Elde edilen bilgiler yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak yorumlanmıştır. Anahtar sözcükler: Orff-Schulwerk, müzik eğitimi, dans, devinim, söz. Abstract The Orff-Schulwerk approach is to be used the components of music, dance and speech under the name of educational activities. In other words,the components,stated above, are to become evaluated as a basic expression means in different educational fields,especially in music one. Orff-Schulwerk approach ,globalised today thanks to different cultures and languages in different sides of world has been recognised not so early in Turkey. To become known what has been done about the literature till now will direct towards what is going to be done after that. In this research, the process which OrffSchulwerk approach has passed in Turkish education system till now, has been taken up.The interview has been done with Rana Uluç Sey so as to transfer the experiences of Lizoletto Sey (died in 2002), İnci Baykara, Ali Uçan and Muzaffer Arkan who have participated in the activities of Orff-Schulwerk approach from its beginning to now with the aim of collecting data after searching the literature. The obtained informations have been interpreted by using semi-structured interview. Keywords: Orff-Schulwerk, music education, dance, movement, speech. * Yrd. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, E-posta: [email protected] Yaratici Drama Dergisi 76 2006, Cilt 1 Sayı 2 Gavin Bolton Drama – Sanat –Öğrenme Tülin SAĞLAM Ankara Üniversitesi Özet Bu çalışmanın amacı Gavin Bolton’un dramayı, bir sanat formu olarak nasıl yapılandırdığını ve bu sürecin öğrenme deneyimini nasıl etkilediği konusundaki görüşlerini irdelemektir. Dramayı bilgi edinmede yararlı bir araç olarak gören Bolton, drama dersi hem eğitimin hem de sanatın isterlerini karşılayacak biçimde yapılandırıldığında öğrenme/öğretme deneyiminin daha etkili olacağını belirtir. Bolton sanatsal etkinlik için üç nitelik belirtir: zaman algısı, anlamın niteliği ve duygunun niteliği. Geçmiş ve geleceği taşıyan gerilimiyle zaman, sanatsal formun zaman algısını oluşturur. Sanatsal biçimin anlamın niteliği sembolik ve çok katmanlı olmasıdır. Sanatsal formda duygunun niteliği farklı anlam katmanlarını yansıtan farklı duygu durumlarıdır. Drama süreci öğrenme için değerli bir ortamdır ve bu süreç mutlaka bilişsel gelişim ve kişisel bilme ile ilgili olmalıdır. Kişisel bilme nesnel dünya ile ilişkilenme yoluyla yaratılır. Dramatik etkinliği katılımcının hem bir sanat deneyimi hem de kişisel ilişkilenme yoluyla öğrenme deneyimi yaşayabileceği biçimde yapılandırmak öğretmenin/liderin sorumluluğudur. Yapılandırma için dramatik biçimin özünü anlamak gerekir. Dramatik biçimin asal elemanları odak, gerilim ve sembolizasyondur. Anahtar sözcükler: Gavin Bolton, drama, sanat. Abstract This study aims to explore the Gavin Bolton’s way of structuring drama as an art form and the effect of this experience on learning process. He argues that great depth of learning is take place when drama experience is structured in a way that simultaneously meets the requirements of the educational objectives and of the art form. He specifies three criteria that play a significant part in judging dramatic activity as artistic activity. These are a sense of time, a quality of meaning and a quality of feeling. It is a special sense of time that does not rest in the present but is continually looking backwards and forwards, that carries a tension of ‘past’ and ‘future’. The meaning which has symbolic multilevels meets the requirements of the art form. The feeling quality must reflect the levels of meaning. Drama is a powerful tool for learning. Learning has to do something with cognitive development and personal knowing. In drama experience, personal knowing is created in ‘engagement’ to the objective world. It is the teacher’s responsability to structure a drama lesson to bring about learning and having an esthetic experience for children. It is necessary to know the essence of dramatic form to structure a dramatic activity. The principal elements of dramatic form are focus, symbolisation and tension. Keywords: Gavin Bolton, drama, art * Yaratici Drama Dergisi 2006, Cilt 1 Sayı 2 77 kul Öncesi Dönemde Düşünme Becerilerinin Gelişmesinde Yaratıcı Bir Süreç Olarak Drama BelmaTUĞRUL* Hacettepe Üniversitesi Özet Okulöncesi dönem, ilköğretime başlamadan önceki yaşamın ilk altı yılını kapsar. Bu dönem fiziksel, sosyal, duygusal ve zihinsel gelişim dinamikleri açısından yaşamın en önemli yıllarıdır. Çocukların düşünme becerilerinin gelişimi dinamik bir süreçtir. Çocukların gelişim sürecinde düşüncelerinin nasıl bir değişime uğradığını bilmek onlarla ilgili doğru ve etkili öğrenme ortamlarının oluşturulması için gereklidir. Çocukların düşünceleri değerlidir çünkü kendi duygusal ve zihinsel süreçlerinin ürünüdür. Düşüncelerin somut ifadesi davranışlardır. Bu nedenle çocukların davranışlarının ardındaki düşünceyi bilmek davranışlar hakkında objektif yorum yapabilmek için gereklidir. Eğitimin amacı çocuklara bilgi, duygu ve düşünce aktarımı değil, bilgi, duygu ve düşünceleri oluşturma, kullanma ve öğrenmeye karşı güdülenmiş merak ve olumlu tutumlar geliştirmektir. Drama çocukların düşünsel yeteneklerinin geliştirilmesinde çok önemli rol oynar. Anahtar sözcükler: Okulöncesi, drama, düşünme, düşünce gelişimi, yaratıcılık Abstract Earlychildhood period includes the six years before the elementary school. This period can be called as crucial with respect to its physical, social, emotional, and cognitive dynamics. The development of thinking skills of children is a dynamic period. Knowing how do thoughts of children change is essential to make a proper and effective communication between children. The thoughts of children are valuable since they are the product of their emotional and cognitive periods. The behaviors are the concrete ways of thoughts. Because of this fact, it is necessary to know the thoughts of the children’s behaviors to make an objective interpretation about their behaviors. The purpose of education is not to give knowledge, emotion and thought to the children, in contrast, it is aimed to develop creating positive attitudes, thoughts and emotions, arousing the curiosity in children. Drama plays a significant role in developing the thinking skills of children. Keywords: Earlychildhood, drama, thinking, development of thinking, creativity * * Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi, İlköğretim Öğretmenliği Bölümü, Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı, E-posta: [email protected] Yaratici Drama Dergisi 78 2006, Cilt 1 Sayı 2 * Creative Drama Journal 2006, Volume 1, Issue 2 * Yaratıcı Drama Dergisi 2007, Cilt 1 Sayı 2 *
Benzer belgeler
Dış Mekân Odaklı Bir Yaratıcı Drama Uygulama Örneği: Ulucanlar
tutumlarını ölçen geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirildiği söylenebilir. Anahtar sözcükler: Yaratıcı drama, tutum, öğretmen adayı Abstract The purpose of this research study is to develop a Li...
Detaylı