BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ

Transkript

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
ARÇELİK A.Ş. SÜRDÜRÜLEBİLİR ODAKLI ÇALIŞIYOR
İş süreçlerini ve hedeflerini sürdürülebilirlik ilkesiyle bütünleştiren Arçelik A.Ş., çevresel etkilerin
düşürülmüş ürün geliştirme uygulamalarıyla fark yaratıyor.
Dayanıklı tüketim sektörünün öncü isimlerinden Arçelik A.Ş., ‘Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın’
vizyonu paralelinde ‘sürdürülebilir gelişim’ ilkesine odaklanarak tüm iş süreçlerini daha verimli hale
getiriyor. Stratejik hedefleri doğrultusunda global varlığını artırmanın yanı sıra kaynakların
sürdürülebilirliği konusundaki sorumluluğunun da bilincinde olan şirket, sera gazı emisyonu
envanterini ISO 14061-1 Sera Gazı Emisyonu Standardı’na uygun olarak hesaplayarak uluslararası
bağımsız denetim kuruluşu tarafından tescil ettiriyor. Dünyanın en prestijli çevre girişimi kabul
edilen Karbon Saydamlık Projesi’nde yer alan şirket, “Türkiye Karbon Saydamlık Lideri’ ödülünün
de sahibi. Üretimde enerji verimliliği çalışmaları sonucunda, yetkilendirilmiş bağımsız kuruluş
tarafından 2010 yılında Türkiye’de 8 üretim tesisi ‘Altın’ seviyesinde, 2011 yılında Buzdolabı,
Çamaşır Makinesi, Pişirici Cihazlar ve Kompresör İşletmeleri de dünyada bir ilk olarak beyaz eşya
sektöründe ‘Platin’ seviyesine ulaşan Arçelik A.Ş.’nin Çin’deki işletmesi 2011 yılında ‘Altın’, 2012
yılında da Platinum sertifika sahibi oldu. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikasına sahip olan
firma, çalışmalarını enerji verimliliği stratejisi ile sürdürüyor.
En yüksek seviyede enerji ve su tasarrufu
Beyaz eşyaların yaşam döngüsü içinde oluşan sera gazı emisyonunun %95’lik kısmı ürün kullanımı
esnasında meydana çıkıyor. Bu nedenle Arçelik A.Ş.’nin çevresel etkileri düşürülmüş ürün
geliştirme uygulamaları öncelikli çalışma alanlarını oluşturuyor. Türkiye’de ilk A+++ enerji sınıfına
sahip olan ve kendi sınıfında dünyada en az enerji harcayan No-Frost buzdolabını, 6 litre su ile 13
kişilik bulaşığı A++ enerji sınıfında yıkayabilen ilk ve tek bulaşık makinesini ve 10 kişilik bulaşığı
A++ enerji sınıfında 9 litre su ile yıkayabilen ilk 45 cm bulaşık makinesini üreten Arçelik A.Ş.,
A+++ enerji seviyesinden %30 daha verimli çamaşır makinesi, A enerji sınıfına göre %50 daha
az enerji tüketen çamaşır kurutma makinesi ve buhar jeneratörü destekli bulaşık makinesini ürün
gamına dahil etti. Rio+20 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Kalkınma Konferansı’nda Türkiye’yi
temsil eden en iyi uygulamalardan olan ‘Kaktüs Bulaşık Makinesi’, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı’nca ‘Enerji Verimli Ürünler’ kategorisinde ve İstanbul Sanayi Odası’nca ‘Çevre Dostu
Ürün’ kategorisinde birincilikle ödüllendirildi. Enerji verimli ürünleriyle Türkiye’nin enerji verimliliği
stratejisine hizmet etmeye devam eden, iklim değişikliğiyle mücadele alanında Türkiye’de ve
uluslararası platformda yürütülen projelere ve girişimlere desteğini sürdüren Arçelik A.Ş., düşük
karbon ekonomisine geçiş sürecinde ulusal ve uluslararası politikaların hayata geçirilmesine
öncülük etmek üzere kurulan ‘Kurumsal Liderler Ağı Türkiye İklim Platformu’nda da yer alıyor. Bu
platformun kurucu üyesi ve dönem sözcüsü Koç Holding A.Ş. Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve
Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu oldu. Dünyayı tehdit eden iklim değişikliğini ‘2oC’ ile
sınırlandırmak için atılması gereken adımları tarifleyen ‘2oC – İklim İçin Acil Eylem Çağrısı
Bildirisi’ni imzalayan Arçelik, aynı zamanda Sürdürülebilirlik Raporu’nu Küresel Raporlama Girişimi
(GRI) ilkelerine uygun olarak ‘B+’ uygulama seviyesinde hazırlıyor.
ARÇELİK YURTDIŞINA TAHVİL İHRAÇ EDECEK
Arçelik AŞ, 1 milyar dolar veya muadili yabancı para tutarına kadar tahvil, finansman bonosu veya
benzeri türden borçlanma aracı ihraç edilerek yurt dışı piyasalarda satılması için Sermaye Piyasası
Kurulu'na başvurdu.
Arçelik AŞ'nin Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, ''Yönetim
Kurulumuz tarafından Şirketimiz Ana Sözleşmesinin 10'uncu maddesine istinaden Sermaye
Piyasası Kurulu'nun Seri:II No:22 borçlanma araçlarının Kurul kaydına alınması ve satışına ilişkin
esaslar hakkında tebliğ hükümlerine uygun olarak, 1 yıllık dönem içerisinde Türkiye dışında
yerleşik gerçek ve tüzel kişilere satılmak üzere bir veya birden fazla ihraç yoluyla
BEYSAD
1
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
gerçekleştirilecek, çeşitli tertip ve vadelerde ve ihraç tarihlerindeki piyasa koşullarına göre
belirlenecek sabit ve/veya değişken faiz oranlarına sahip toplamda 1 milyar dolar veya muadili
yabancı para tutarına kadar tahvil, finansman bonosu veya benzeri türden borçlanma aracı
ihracına, söz konusu ihraçlara ilişkin tüm sözleşmelerin ve bu sözleşmelere ilişkin sair evrakın
tanzim ve düzenlenmesi, SPK ve diğer merciler nezdinde gerekli başvuruların yapılması, SPK'nın
onay tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde ihraç edilecek borçlanma araçlarının ihraç tarihlerindeki
piyasa koşullarına göre tutarı, vadesi ve faizinin belirlenmesi, satışı, yurtdışı borsalara kayıt da
dahil olmak üzere yurt içinde ve dışında gerekli bütün işlemlerin yerine getirilmesi hususunda
Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarından herhangi ikisinin birlikte yetkilendirilmesine karar
verildi.''
Açıklamada, bu karar kapsamında, şirketin 1 milyar dolar veya muadili yabancı para tutarına
kadar tahvil, finansman bonosu veya benzeri türden borçlanma aracı ihraç edilerek yurt dışı
piyasalarda satılması için SPK'ya gerekli izin başvurusu yapılmakta olduğu kaydedildi.
BEKO VE FIBA’DAN TARİHİ ANLAŞMA
Beko markası, Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) ile İstanbul’da sponsorluk
sözleşmesi imzaladı. The Ritz Carlton Otel’de gerçekleşen imza törenine, FIBA Genel Sekreteri
Patrick Baumann, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel ile Koç Holding
Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik AŞ Genel Müdürü Levent Çakıroğlu katıldı. Beko
markası, yapılan anlaşmaya göre, Slovenya’da düzenlenecek 2013 FIBA Avrupa Şampiyonası ile
İspanya’da yapılacak 2014 FIBA Dünya Kupası’nın ana sponsoru olacak.
Dünya kupası sergilendi
Basın toplantısının ardından salona “basketbol dünya kupası” getirildi. Demirel, Baumann ve
Çakıroğlu, İspanya’da gelecek yıl düzenlenecek organizasyonun sonunda sahibini bulacak kupayla
basın mensuplarına poz verdi. Bu arada Çakıroğlu, Baumann’a bakır işlemeli tepsi hediye etti.
Baumann ise sponsorluk anlaşmasının imzalandığı özel kalemleri Çakıroğlu’na hediye olarak verdi.
TERMİKEL’E ASO’DAN İHRACAT ÖDÜLÜ
Termikel, 2012 yılının en çok ihracat yapan firmaları arasına girerek Ankara Sanayi Odası
tarafından ihracat ödülüne layık görüldü.
Ankara Sanayi Odası, kuruluşunun 49’uncu yılı çerçevesinde çeşitli dallarda 49 ödül verildi.
Geçtiğimiz Aralık ayında ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleşen ödül törenine Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı
Hayati Yazıcı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik
katıldı. Kurulduğu 1957 yılından bu yana ilk cam kapaklı köşeli fırın, ilk mini otomatik sıkıcılı
çamaşır makinesi, ilk eksantrik kayışlı yayık gibi ilklere imza atarak sektörün öncü firmaları
arasındaki saygın yerini alan Termikel de 2012 yılının en çok ihracat gerçekleştiren firmalarından
biri olarak ödüle layık görüldü. 2008 yılı itibariyle Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük ve en
modern tesislerinden birinde üretimlerine devam eden şirketin yönetim kurulu başkanı Ahmet
Kaya, ödülünü Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan aldı. Ödül töreninde konuşma yapan Ahmet
Kaya, “Avrupa’da son yıllarda ortaya çıkan kriz ve Türkiye ekonomisinin dinamikliği sayesinde
Türkiye’de sanayi üretiminin büyüme trendiyle birlikte beyaz eşya sanayimizde de büyüme
gerçekleşiyor. Bu büyüme her yıl artıyor. Termikel son yıllarda yapmış olduğu yatırımlarını devam
ettirerek ve ihracat ağını genişleterek büyümesini sürdürecek. Pazar çeşitliliği ve yeni pazarlar
sayesinde dünyanın içerisinde bulunduğu ekonomik krizi fırsata çevirerek yurtdışı satışlarını
artıracak. Hedefimiz, dünya beyaz eşya pazarının içerisinde bulunan pişiriciler grubunda söz sahibi
olmak” dedi.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
2
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
“İhracatımız artarak devam edecek”
Dünya ve Türkiye ekonomisi hakkında değerlendirmede bulunan Termikel Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Kaya, beklentilerini şöyle açıkladı: “Avrupa krizinin etkisi bu yıl dünya ekonomisinde ciddi
biçimde hissediliyor. Son dört yılda ortaya çıkan ekonomik krizden dolayı 17 Avrupa Birliği
ülkesinden 6’sı daha yeni kriz öncesi ekonomik büyüklüğüne ulaşabildiler. Diğer 11 ülke halen
2008’deki büyüklüklerinin gerisinde duruyor. Bu gidişle en az 10 yıl daha krizden önceki
durumlarına dönemeyecekler. Türkiye ise 2010’da yüzde 9.2, 2011’de yüzde 8.5 büyüdü; bu yıl
da en az yüzde 5 büyüyeceği görülüyor. Bu büyüme neticesinde Türkiye’nin ve dolayısıyla Türk
sanayisinin ve ihracatının yükselme trendi devam ediyor. 2013 yılında bu süreç artarak devam
edecektir. Bununla birlikte Termikel’in de ihracatı artarak devam edecektir.”
GE PROFILE FRANSIZ KAPILI BUZDOLABI, EV İDARESİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
TARAFINDAN ÇOK YENİLİKÇİ ÜRÜN ÖDÜLÜNE LAYIK BULUNDU
GE'nin Profile Fransız kapılı buzdolabı Ev İdaresi Araştırma Enstitüsü (Good Housekeeping)
tarafından 2013 yılı çok yenilikçi ürün ödülüne layık bulundu. Ödül, yaşamı değiştiren, zamandan
tasarruf ettiren ve günlük problemleri yeni yollarla çözen icatlara verilmektedir.
GE'nin Profile model buzdolabı ibuprofen ve progesteron gibi beş ana farmasötiği %98 oranında
yok eden filtre sistemine sahip tek cihazdır.
Ev İdaresi Araştırma Enstitüsü değerlendirdiği 1500'ü aşkın yeni ürün arasından GE Profile
buzdolabını ödüle layık buldu.
Good Housekeeping isimli derginin baş editörü Rosemary Ellis şunları söyledi: "Enstitü'de binlerce
ürün için değerlendirme yapıyoruz ve her yıl bunlardan sadece birkaçı oyunun kurallarını
değiştiren, yani hayatımızı kolaylaştıran, zaman ve para kazandıran ve günlük işleri daha eğlenceli
hale getiren cihazlar olarak öne çıkıyor. Ve çok yenilikçi ürün ödülü de inovasyonu ile farklı olan
ürünlere vurgu yapmaktadır."
821 litrelik Profile buzdolabı, geniş ve ayarlanabilir ısı kontrolüne sahip bir çekmece ile et, içecek,
yemek, peynir ve narenciye için beş farklı özellik sunuyor.
GORENJE, LIVINGKITCHEN 2013 FUARINA KATILDI VE WI-FI ÖZELLİKLİ FIRININI
TANITTI
Gorenje Köln'de yapılan LivingKitchen 2013 fuarında Gorenje+ ankastre ürünlerini tanıttı. Şirket,
IQcook, IQ sensörlere sahip indüksiyonlu davlumbaz ve sağlıklı pişirme için IQsteam pişirme
programının lansmanını yapıyor.
Gorenje, aynı zamanda yüksek teknolojili iChef+ fırınının Wi-Fi özellikli bir versiyonunu da fuar da
tanıttı.
Wi-Fi ara yüzü sayesinde fırın bir akıllı telefon yardımıyla uzaktan kontrol edilebiliyor. Kullanıcılar
bir Android cihaz sayesinde pişirme işlemini uzaktan başlatabilir veya bitirebilir, yemek tarifi
yükleyebilir, fırının statüsünü kontrol edebilir ve fırın ışıklandırmasını yönetebilirler.
Gorenje standında Gorenje, Gorenje+ ve ATAG markalı ürünler sergileniyor.
LivingKitchen 2013 fuarı 14 Ocak'ta başladı ve 20 Ocak tarihine kadar IMM Köln 2013 ile
eşzamanlı olarak gerçekleştirildi.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
3
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
ELECTROLUX, MEMPHIS'TEKİ YENİ TESİSİNİ TANITTI
Başkan ve CEO Jack Truong'un da katılımıyla Electrolux Major Appliances North America yönetimi
Memphis, TN'deki 70.000 m2'lik yeni Electrolux üretim tesisini önemli isimlerden oluşan bir grup
ziyaretçiye gezdirdi. Tesisin, bu yıl Mayıs ayında sınırlı pişirme cihazı üretimi ile faaliyetlerine
başlaması bekleniyor.
15 Ocak 2013 tarihinde yapılan gezide konuklar arasında şehir ve eyaletin önde gelen isimlerinin
yanı sıra basın dünyasından da isimler katıldı. Konuklar arasında Shelby Şehri Belediye Başkanı
Mark Luttrell, Memphis Belediye Başkanı AC Wharton, Eyalet Senatörü Mark Norri ve Tennessee
Vali Yardımcısı Ron Ramsey yer aldı.
Electrolux, uzman üretim robotları ve otomatik montaj hatları gibi yüksek teknolojili dijital üretim
ekipmanlarının farklı özelliklerini gezide tanıttı.
Tesiste ankastre fırın, duvar fırınları ve solo fırınlar gibi cihazlar Electrolux, Electrolux ICON ve
Frigidaire markaları altında üretilecek.
Bir ürünün ömür boyu kullanımı ve performans beklentilerini test etmek için simülasyon
işlevlerinin yürütüldüğü araştırma ve geliştirme merkezini de Electrolux yöneticileri gururla tanıttı.
Yeni Ar-Ge laboratuvarında aynı anda 380 cihaz test edilebiliyor.
Truong gezide şunları söyledi: "Burada, Memphis topluluğa ile bağlarımızı güçlendiriyor ve
köklerimizi buraya salıyoruz." İnşaat sürecinin pürüzsüz ilerlediğini belirten Truong emeği geçen
çalışanlara, yerel ve eyalet idari birimi yöneticilerine ve projeyi yürüten diğer kuruluşlara teşekkür
etti. Tesis için yerel yönetim ve eyaletten 188 milyon dolarlık devlet yardımı alınmıştı.
Tesisin toplam maliyetinin 277 milyon doları bulması bekleniyor. Tesis için temel atma töreni 5
Ekim 2011'de yapılmıştı. Tesiste halihazırda 90 kişi çalışıyor ve Mayıs 2013'e kadar 160 kişi daha
işe alınacak. Mühendislik, tedarik zinciri yönetimi, finans ve operasyonel yönetim gibi alanlarda işe
alım yapılıyor. Faaliyetler tam kapasite ile başladığında Electrolux tesiste 1200 kişi çalıştırmayı
planlıyor.
Şirket, tesise ürün tedarik eden firmalarda ise 3600 kişilik ilave istihdam yaratılacağını tahmin
ediyor.
Memphis, Electrolux'ün Tennessee'deki ikinci tesisi olacak, şirket aynı zamanda Springfield'de
üretim faaliyetleri yürütüyor. Electrolux, Tennessee Eyaleti'ndeki toplam istihdamını en sonunda
4000 kişiye çıkarmayı planlıyor.
MIELE LIVINGKITCHEN 2013 FUARINA YENİ ANKASTRE ÜRÜN SERİSİ İLE KATILDI
Miele, LivingKitchen 2013 fuarında fırın, buharlı pişirici, kahve makineleri, mikrodalga fırınlar ve
davlumbazlardan oluşan ankastre mutfak ürünlerinin yeni neslini tanıttı.
Gutersloh, Almanya merkezli beyaz eşya üreticisi şirketin murahhas azası ve sahiplerinden Dr.
Reinhard Zinkann yeni Generation 6000 serisinin mutfakta daha fazla şıklık, çok yönlülük ve
kullanıcı kolaylığı sunduğunu söyledi.
Miele, LivingKitchen fuarında iki tasarım serisinden 200'ü aşkın ankastre ürününü tanıttı. Miele,
sadeleştirilmiş tasarımı ile PureLine serisinin her şeyden önce açık planlı mutfaklara uyum
sağladığını ve dört renk seçeneğinin tamamında sunulduğunu belirtti.
BEYSAD
4
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
Şirket, ContourLine serisinin ise klasik tek odalı mutfaklar için daha uygun olduğunu belirtti.
Kullanıcı kolaylığını sağlamak için Miele beş adet kontrol kümesi sunuyor: klasik dönen seçme
düğmeleri, sensöre dayalı kontroller ve yüksek çözünürlüklü TFT ekranı kullanan akıllı dokunmatik
kontroller.
LivingKitchen 2013 fuarı 14 Ocak'ta başladı ve 20 Ocak tarihine kadar IMM Köln 2013 ile
eşzamanlı olarak gerçekleştirildi.
ABD ÇELİK SEVKİYATLARI KASIM AYINDA EKİM AYINA KIYASLA %0,5 ORANINDA
DÜŞTÜ
Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü (American Iron and Steel Institute - AISI) tarafından Ocak
2013'ün sonunda hazırlanan bir rapora göre ABD'deki çelik tesisleri Kasım ayında 7.397.149
tonluk sevkiyat yaptı, bu ise Ekim 2012'deki 7.430.267 tonluk sevkiyata göre %0,5'lik bir düşüşe
işaret etmektedir. Kasım 2012 sevkiyatları ise Kasım 2011'deki 7.409.450 tona göre %0,2
gerilemiştir.
2012 yılının ilk 11 ayında sevkiyatlar 88.465.543 tona eşitti, bu da 2011 yılının ilk 11 aylık
dönemindeki 83.779.688 tona göre %5,6'lık bir artışı temsil etmektedir. Amerikan Demir ve Çelik
Enstitüsü Kasım ayına kadarki 2012 yılı sevkiyatları dikkate alındığında yılsonunda 97 milyon tona
ulaşılacağı öngörülüyor.
ABD, LG, SAMSUNG VE DİĞER ÜRETİCİLER TARAFINDAN İTHAL EDİLEN CİHAZLARA
VERGİ UYGULAYACAK
ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu (ITC) 23 Ocak 2013 tarihinde aldığı karar ile Samsung ve LG
tarafından ABD'ye ithal edilen çamaşır makinelerinin ABD beyaz eşya sektörüne zarar verdiğine
oybirliği ile karar verdi.
Bu karar alınmadan hemen önce ABD Ticaret Bakanlığı ABD'ye Kore'den ithal edilen bazı büyük ev
kullanımına yönelik çamaşır makinelerinin devlet yardımı aldığını ve Kore ile Meksika'dan gelen
bazı büyük ev kullanımına yönelik çamaşır makinelerinin ABD'de piyasa değerinden daha düşük
satıldığını tespit etmişti.
Uluslararası Ticaret Komisyonu, Kore'den yapılan çamaşır makinesi ithalatlarına telafi edici vergi
ve Kore ile Meksika'dan ithal edilen çamaşır makinesi ithalatlarına ise anti-damping vergisi
getireceğini açıkladı.
Altı komisyon üyesinin tamamı da tespit kararını verirken olumlu oy kullandı. Uluslararası Ticaret
Komisyonu Şubat 2013'te kamuya açık bir rapor hazırlayacak ve komisyonun görüşü ile
soruşturmalar esnasında toplanan bilgileri paylaşacak.
Soruşturma 2011 yılının sonunda Whirlpool Corp.’ın (Benton Harbor, MI) şikayette bulunması ile
başlamıştı.
Whirlpool tarafından yapılan bir açıklamada 23 Ocak 2013 tarihli karar hakkında, "bu karar ABD'li
üreticiler, onların çalışanları ve müşterileri için dengeli bir rekabet pazarının tesis edilmesini
sağlayan önemli bir adımdır." ifadesine yer verildi.
Whirlpool anti-damping ve devlet yardımlarına karşı dava dilekçesini Aralık 2011'de vermişti.
Aralık 2012'de ABD Ticaret Bakanlığı yabancı üreticilerin çamaşır makinelerini ABD'de piyasa
BEYSAD
5
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
değerinden daha düşük sattığını tespit etmişti.
Konu hakkında Whirlpool North America Başkanı Marc Bitzer şunları söyledi: "ABD hükümeti
tarafından bugün alınan kararlar ABD beyaz eşya sektörü için özellikle de çalışanlarımız ve
tüketicilerimiz için önemli bir zafer anlamına gelmektedir. ABD üretimimize yatırım yapıyoruz
çünkü ABD'deki 22.000 çalışanımıza ve ürettikleri yenilikçi ürünlere inanıyoruz. Hükümet bugün
doğru olan kararı vermiştir. Bu kararın eşit bir rekabet ortamını yeniden inşa etmesini ve
Whirlpool ile diğer ABD'li üreticilerin ABD'ye yatırım yapmasını ve tüketicilerin hak ettiği yüksek
kaliteli yenilikçi ürünlerin ABD'de üretilmesini teşvik etmesini bekliyoruz."
Whirlpool, ABD Gümrük İdaresi'nin Aralık 2012'de Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen nakit
mevduat oranları üzerinden söz konusu çamaşır makinelerinin ithalatına yönelik vergi
uygulayacağını belirtti:
Güney Koreli Üreticiler
* LG: %13
* Samsung: %11
* Daewoo: %151
Meksikalı Üreticiler
* Samsung: %72
* Electrolux: 36%
LIEBHERR ŞARAP SAKLAMA ÜNİTESİ VE SIDE-BY-SIDE BUZDOLABINA TASARIM
ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Liebherr'in WTes 5872 şarap saklama ünitesi ve SBSes 8283 side-by-side (bölmelerin yan yana
olduğu cihaz) kombinasyon buzdolabına mutfak ve ev aleti kategorilerinde İç İnovasyon Ödülü
2013 layık görüldü.
Ev kullanımı ve ticari kullanıma yönelik buzdolabı üreten Almanya merkezli beyaz eşya üreticisi
Liebherr optimize edilmiş teknolojisi ile WTes 5872 şarap saklama ünitesinin daha verimli ve
sessiz olduğunu ve artan şişe kapasitesi sağladığını söyledi. Isı, +5 derece ile +20 derece
arasında ayarlanabiliyor.
SBSes 8283 PremiumPlus side-by-side buzdolabı dört farklı iklim bölgesine sahip ve kapıya
entegre bir IceCenter (buz bölmesi) sunuyor.
İç İnovasyon Ödülü 2002 yılında Alman Tasarım Konseyi tarafından verilmeye başlanmıştı. Ödül,
beyaz eşya sektörüne yönelik çeşitli ürün alanlarındaki yenilikçi fikirleri ve başarıları ödüllendiriyor.
Değerlendirme kriterleri şunları içeriyor:
* pratik değer
* ergonomik
* bir bütün olarak konsept
* fonksiyonellik ve kullanım kolaylığı
* tasarım kalitesi
* yenilikçilik derecesi
* dayanıklılık
* pazarlama konsepti ve yenilikçilik
* ekolojik uyum ve kalite
* ürün estetiği
* güvenlik ve erişilebilirlik
BEYSAD
6
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
LG’NİN 2012 GELİRİ 45 MİLYAR DOLAR
LG Electronics, 2012 yılında 45.22 milyar dolar gelir ve 80.75 milyon dolar net kar elde etti.
LG Electronics 2012 yılsonu ile 4. çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre şirket, 2012
yılında 45.22 milyar dolar gelir ve 80.75 milyon dolar net kar elde etti. 2011 yılına oranla gelir
yüzde 6 düşmesine rağmen, faaliyet karı 342.06 milyon dolardan 1.01 milyar dolara yükseldi.
Şirketin 2012 4. çeyrek konsolide geliri 12.37 milyar dolarken faaliyetten elde edilen kar 98.08
milyon dolar oldu. 31 Aralık 2012 tarihinde sona eren dördüncü çeyrek için denetlenmemiş
konsolide finansal sonuçları, Aralık ayında Avrupa Komisyonu tarafından iddia edilen sözde katotışın tüpü fiyatlandırması sonucu 428.96 milyon dolar net kayıp yaşadı.
LG Ev Elektroniği Bölümü 2012’nin 4. çeyrek döneminde düz ekran TV’lerde 9.3 milyon satış
adedine ulaştı. Bu bölüm aynı zamanda yüzde 17.4 gelir artışıyla 5.91 milyar dolar kar elde etti ve
tüm yıl boyunca net faaliyet karı 480.92 milyon dolar oldu. 3D ve Smart TV’lerin gelirleri ise ABD,
Avrupa ve BDT ülkelerinde yüksek satış oranına ulaştı. 2012’nin en yüksek gelir artışı ev
elektroniğinde olmasına rağmen yükselen rekabet ve düşen satış fiyatları nedeniyle karlılık oranı
bir parça geriledi. LG 2013’te 3D ve Smart TV alanında ve özellikle Ultra HD TV ile OLED TV’nin
yer aldığı premium segmentte pazar payını artırmayı hedefliyor.
LG Mobil İletişim Bölümü, yüzde 7 oranında cihaz artışı ile birlikte 15.4 milyona varan sipariş
alındığını ve bu cihazların yarısından çoğunu akıllı telefonların oluşturduğunu açıkladı. Akıllı telefon
satışı, bir önceki çeyrek döneme göre yüzde 23 artış gösterdi ve rakamsal olarak 7 milyon
cihazdan 8.6 milyon adede ulaştı. 2012’nin en yüksek oranları 4. çeyrekte olmakla birlikte, yüzde
15 oranında 2.58 milyar dolarlık bir artış kaydedildi. L serisi ve Google Nexus 4’te de görüldüğü
gibi Optimus G ve VU:2’nin satışlarında ciddi oranda artış yaşandı. Uzun vadede LG, akıllı telefon
segmentindeki gelir oranında ve pazar payında ciddi bir artış göstermeyi planlıyor.
LG Beyaz Eşya Bölümü, 2012’nin 4. çeyreğinde 2.7 milyar dolar satış geliri ile ABD ve BDT
ülkelerinde önemli bir satış oranı elde etti. Karlılık, olumsuz yönde gelişen döviz oranından
etkilenirken pazarlama yatırımları ve beyaz eşyada ortalama satış rakamları da artış gösterdi.
Şirket 2013’teki gelir ve karlılığını artırıp gelişmiş teknolojik ürünleri ile piyasa lideri olmayı
amaçlıyor.
LG Klima ve Enerji Çözümleri Bölümü ise 2012’nin 4. çeyreğinde 626 milyon dolarlık bir satış
rakamına ulaştı. 2012 yılı için şirket, 3.86 milyar dolarlık gelir ve 138.42 milyon dolarlık faaliyet
karı açıkladı.
ELECTROLUX, 21 IF TASARIM ÖDÜLÜ ALDI
Beyaz eşya ve küçük ev aletleri pazarının lider markalarından Electrolux, AEG ve Zanussi markalı
ürünler, yenilikçi tasarımları Uluslararası IF Tasarım Ödülleri’nde toplam 21 ödül kazandı.
Electrolux Tasarım Direktörü Henrik Otto, IF Ödülleri’nde Electrolux tasarım ekibinin büyük
başarılara imza attığını belirterek, “Başvuruların her biri, tasarım kalitesi, kullanılan materyallerin
seçimi, yenilik derecesi, çevresel etkisi, fonksiyonelliği, ergonomik yapısı, görselliği, güvenlik
özellikleri, marka değeri ve evrensel tasarım açılarından değerlendirildi. 21 tane ödül bizi asla
tatmin etmedi ve mükemmeliyet anlayışımız devam edecek. Tasarım ekibimiz müşterilerimize
standartların üzerinde ürün deneyimi yaşatmaya odaklandı” dedi. IF Tasarım Ödülleri, Electrolux
Inspiration, AEG Neue Collection ve Zanussi Quadro serilerinden 21 ürüne verildi. IF Tasarım
Ödülleri’nde toplam 51 ülkeden 1.920 katılımcı ve 4 bin 352 ürün yarıştı. Ödüller, 22 Şubat 2013
tarihinde Münih BMW World tesislerinde sahiplerini bulacak.
Bilgi: www.electrolux.com
BEYSAD
7
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
MUHTAR KENT, 3M YÖNETİM KURULU’NDA
3M bir BEYSAD üyesidir.
Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent, 3M’nin Yönetim Kurulu’na seçildi. 1
Nisan 2013 tarihinden itibaren 3M Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alacak olan Muhtar Kent’in
yeni göreviyle ilgili 3M Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Inge G. Thulin şunları söyledi: “Sayın
Muhtar Kent’in Yönetim Kurulumuza katılmasından dolayı son derece mutluyuz ve büyük
memnuniyet duymaktayız. Kendisinin şirketimize çok değerli bir yönetim anlayışı ve deneyim
katacağına olan inancımız sonsuz”.
Global iş dünyasının en itibarlı yöneticilerinden olan Muhtar Kent, Tüketici Gıda Forumu’nun Eş
Başkanı ve Dış Politika Derneği’nin üyesi. Dünya Ekonomik Forumu’nun Uluslararası İş Konseyi
Başkanlığı’nı yürütmekte olan Kent, geçmiş dönemde ABD-Çin İş Konseyi Başkanlığı’nı da yaptı.
Kısa bir süre önce ABD Başkanı Barrack Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından
Güneydoğu Asya Ülkeleri için Öncü Kişilikler Grubu’na seçilen Kent, Uluslararası Özel Olimpiyatlar
Birliği, Ronald McDonald Çocuk Vakfı, Catalyst ve Emory Üniversiteleri’nin yönetim kurullarında da
görev yapıyor. 2005 yılında Coca Cola Kuzey Asya, Avrasya ve Orta Doğu Grup Başkanı olan
Muhtar Kent, 2008 itibariyle Coca Cola’ya CEO olarak atandı ve 2009 yılında da Coca-Cola
Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Tarsus Amerikan Koleji'ni bitiren Muhtar Kent, 1978 yılında
üniversite eğitimi için gittiği İngiltere’de Hull Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Okan
Üniversitesi’nin 2010 yılında verdiği Onursal Doktora unvanına layık görülen Muhtar Kent, evli ve
iki çocuk babasıdır.
İSO 13. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Arıtma tesislerine baktığımızda daha nezih bir
pozisyonu yakalamanın gayreti içindeyiz" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Sanayileşme çalışmalarımızda, çevreye zarar
vermeme ve çevreyi koruma ilkesi en öndedir" dedi. Bakan Bayraktar, İstanbul Sanayi Odası’nın
(İSO) İSOV Akatlar Mesleki Eğitim Kompleksi’nde düzenlediği 13. Çevre ve Şehircilik Ödülleri
törenine katıldı. Bayraktar, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ihracatının yüzde 30’unu
oluşturan İstanbul Sanayi Odası isminin, her zaman insana rahatlık ve huzur verdiğini söyledi.
Ülkenin hızlı bir sanayileşme sürecinde olduğunu ve bu süreci başarıyla sürdürdüğünü vurgulayan
Bayraktar, şöyle devam etti: "Sanayileşme çalışmalarımızda, çevreye zarar vermeme ve çevreyi
koruma ilkesi en öndedir. Eksiklerimiz, gediklerimiz var, almamız gereken mesafe var ama
sanayicilerimiz gerek geldikleri eğitim seviyesi bakımından, gerekse yakaladıkları kültür boyutu
bakımından ve dünyayı iyi okuma bakımından, dünyanın birçok ülkesinden ilerdeyiz. Kuzey Batı
Avrupa, çok ileride ama dünyanın diğer taraflarına baktığımızda, en ileri sanayi ülkelerine
baktığımızda, Türkiye, sanayicilerimiz daha ileri konumdadır. Bunu görüyoruz, biliyoruz. Bu
bakımdan biraz daha ileri, fabrikalarımızın arıtma tesislerine, bacalarındaki filtrelere baktığımızda
gün be gün daha nezih bir pozisyonu yakalamanın gayreti içindeyiz."
"Sihirli unsur istikrar ve güven"
Türkiye’nin günden güne yatırım için cazibesini artırdığını kaydeden Bayraktar, şunları söyledi:
"Burada en önemli unsur, en sihirli unsur, istikrar ve güvendir. Türkiye son 10 yılda sağladığı
güven ve istikrarla bunu tüm dünyaya kanıtlamıştır. Türkiye’nin elde ettiği güven ve istikrarla
yoluna devam etmesi gerekiyor. Bunu başarırsak değil 2023, 2035, 2050’lerin planlarını da
bugünden yapabiliriz. Dünya geleceğinin 30 yıl ile 50 yıl arasındaki tahminlerini yapan otoriteler
Türkiye’yi en çok gelişebilecek 5 ülke arasında saymaktadırlar. Bizler de devlet olarak, hükümet
olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye ekonomisini dünyanın en büyük 10 ekonomisi
arasına koymayı hedefliyoruz."
www.beysad.org.tr
BEYSAD
8
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
Çevre kalitesinden taviz veremeyiz
Bayraktar, bu hedefler doğrultusunda çevre ve insan sağlığı için alınan önlemleri artırarak devam
edeceklerini ifade ederek, "Ülkemizin ve insanımızın havasını, suyunu korumak zorundayız. Yani
çevre kalitesinden taviz veremeyiz. Herkesin daha iyi çevre ve şehirlerde yaşama hakkı var.
Bunun için çalışıyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Bu gayeyle çok geniş kapsamlı plan ve
programlar yapıyoruz. Bugün 81 ilde 161 hava kalitesi ölçüm istasyonuyla hava kalitesini online
olarak izleyebilmekteyiz" dedi. Yaşanabilir çevrelerin oluşturulması için heyecanlı, titiz ve üretken
bir yapı oluşturduklarını da belirten Bayraktar, İSO yöneticileri ile ödül alan kuruluşları da tebrik
etti.
TÜRKİYE DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİNDE 8’İNCİ OLDU
Türkiye geçen yıl demir-çelik üretiminde Brezilya ve Ukrayna’yı geride bırakarak dünyanın 8.
büyüğü oldu. Dünya Çelik Birliği verilerine göre, 2012 yılında küresel üretim yüzde 1,2 artışla 1
milyar 548 milyon tonu buldu. Türkiye'nin üretimi ise yüzde 5,2 artarak 35,9 milyon tona çıktı. Bir
önceki yıl dünyanın 10'uncu büyük demir-çelik üreticisi olan Türkiye, geçen yıl ekside kalan
Brezilya ve Ukrayna'yı geçerek 8'inci sıraya çıktı. Demir-çelikte dünyanın en büyük 10 ülkesi
arasında geçen yıl üretimini en hızlı artıran Türkiye oldu. 2011'de küresel üretimdeki payı 2,2 olan
Türkiye geçen yıl bu oranı yüzde 2,3'e yükseltti.
Geçen yıl dünyanın en büyük üreticisi açık ara farkla Çin oldu. 2012'de demir-çelik üretimini yüzde
3,1 artışla 716,5 milyon tona çıkaran Çin, tek başına küresel üretimin yüzde 46,3'ünü
gerçekleştirdi. İkinci sıradaki Japonya'nın üretimi yüzde 0,3 kayıpla 107,2 milyon tona indi,
Japonya dünya üretiminin yüzde 6,9'unu sağladı.
ABD, demir-çelik üretimini yüzde 2,5 artışla 88,6 milyon tona yükselterek üçüncü sıradaki yerini
korudu.
Üretimini yüzde 4,3 artıran Hindistan, 76,7 milyon tonla 4. sırayı aldı. Türkiye'nin önünde
sıralanan diğer ülkelerden Rusya yüzde 2,5 artışla 70,6 milyon ton ve Güney Kore yüzde 1,2
artışla 69,3 milyon ton demir-çelik üretti, yüzde 3,7 gerileme kaydeden Almanya 42,7 milyon
tonda kaldı.
Geçen yıl Türkiye'ye geçilen Brezilya'nın üretimi yüzde 1,5 kayıpla 34,7 milyon tona ve
Ukrayna'nın üretimi yüzde 6,9 kayıpla 32,9 milyon tona indi. Demir-çelik sektöründe 10 yıl önce
dünyada 15'inci sırada bulunan Türkiye, böylece 5 yılda Brezilya ve Ukrayna'ya ek olarak Kanada,
İspanya, Fransa, İtalya ve Tayvan’ı da geride bırakmış oldu.
DUYURU: CEBİT 2013 FUAR ZİYARETİ KOSGEB DESTEKLİ YAPILABİLECEK
İstanbul Sanayici ve İş Adamları Derneği (İSİAD) tarafından, 5-8 Mart 2013 tarihleri arasında
Almanya’nın Hannover şehrine düzenlenecek yurt dışı iş gezisi KOSGEB Boğaziçi Hizmet Merkezi
Müdürlüğü tarafından destek kapsamına alınmıştır.
Avrupa İşletmeler Ağı kapsamındaki bilişim sektöründe faaliyet gösteren işletmeler arası ikili iş
görüşmelerini ve CeBIT 2013 Fuar ziyaretini kapsayacak olan bu yurt dışı iş gezisine katılmak ve
KOSGEB desteğinden yararlanmak için, aşağıda verilen iletişim bilgilerinden İSİAD ile irtibata
geçebilirsiniz.
İlgili kişiler: Murat ÇETİN veya Özgür KOÇ
E-posta: [email protected] veya [email protected]
Adres: Piyalepaşa Bulvarı H.Edip Adıvar Mah. Sultan Sok. No:28 Şişli – İstanbul
Tel: 0212 243 52 71
BEYSAD
9
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
NEXUM BİLİŞİMDE ÇİN SEDDİNİ AŞTI, 52 ÜLKEDE 148 WEB SİTESİ HAYATA GEÇTİ
Türkiye'de en fazla yazılım ihracatı gerçekleştiren ilk 10 şirket arasında yer alan Nexum, Bosch
Siemens Ev Aletleri (BSH) için yürüttüğü çalışmalar kapsamında yurtdışında projeler üretmeye
devam ediyor.
Nexum yönetici ortağı Filiz Behrendt, BSH projesi kapsamında Çin'de gerçekleştirdikleri çalışmanın
proje kapsamındaki en detaylı aşamalardan biri olduğunu kaydederek Çin'in nüfus yapısını ve
internet alışkanlıklarını inceleyerek özel çözümler ürettiklerinin altını çizdi. Behrendt, Çin'deki
internet erişim kısıtlamalarını ve uygulanan kuralları göz önüne alarak Facebook, Twitter gibi
sosyal paylaşım sitelerinin yerlerine Çin' e özel servis veren sosyal ağlar ile çalışıldığını söyledi.
Filiz Behrendt, sorun yaşanmaması için Shangai'da yerel bir veri merkezi kurduklarını, kurulan veri
merkezinin Türkiye ve Almanya'daki servislerle entegre edildiğini söyledi. Bu proje kapsamında
Alman ve Çinli internet servis sağlayıcılarla çalıştıklarını aktardı. Çin ile Türkiye arasındaki saat
farkı nedeniyle üç ay boyunca sabah erken saatlerde Çinli müşteriler ile görüşme ve durum
değerlendirmeleri yaptıklarını belirterek yaşanabilecek tüm sorunları çözebilmek için en ince
ayrıntıları birkaç kere gözden geçirdiklerini belirtti. Çin'in Avrupa ve Amerika kıtaları arasında
bağlantı kalitesi çok problemli olduğundan Hong Kong'a ayrıca bir sunucu konumlandırdıkları ifade
eden Behrendt, bu sayede en büyük sorun olan bağlantı problemini ortadan kaldırdıklarını söyledi.
ÇAMAŞIR MAKİNELERİ 1800’LERDE ELLE ÇALIŞIRDI
Milliyet Akademi yayınından alınmıştır.
İlk çamaşır makinesi patentleri İngiliz mucitlerce 1691’den itibaren alınmaya başlandı. İngilizler
sanayi tipi, Amerikalılar ise ev tipi makinelere ağırlık verdi.
Çamaşır yıkamak binlerce yıllık bir sorun
Binlerce yıl boyunca insanlar, hayvan postundan yapılmış kıyafetler giydi ama onları pek
yıkamadılar. Dokumacılık başladıktan sonra kumaş giyecekleri yıkama ihtiyacı doğdu. Yağlı kirleri
çıkarmak için sabun otu gibi bitkiler ve ocak külü kullanıldı. Elbisedeki kirler, terle vücuttan atılan
yağın tozlarla birleşmesiyle oluşur. Yağ ve su birbiriyle bağdaşmadığı için su tek başına yağlı kiri
temizleyemez. Günümüzde sabun; yağ ve kostik sodanın (sodyum hidroksit) birlikte ısıtılmasıyla
üretilir. Sabun molekülünün bir ucu yağın yapısıyla diğer ucu da suyla uyumludur. Çamaşır
yıkanırken sabun moleküllerinin bir ucu yağlı kire, diğer ucu da su moleküllerine bağlanır ve kir
kumaştan uzaklaşır. Külün içinde, kostik (bazik) özelliği olan potasyum karbonat olduğu için küllü
su hazırlar ve kül taneleri dibe çökünce üstteki suyla çamaşır yıkardı. Sümerler, kül ve susam
yağını birlikte ısıtarak ilk sabunu yapmıştı. Hititler, dini törenlerde önce yeni yıkanmış temiz
elbiseler giyerdi. Çamaşırları kül, soda ve sabun otu gibi temizlik malzemeleriyle yıkarlardı. Mısır
firavunları da temiz kıyafet giyerek tanrılara yaklaşacaklarına inanırdı. Mısır saraylarında çamaşırcı
başı olanlar, saygın kişilerdi. Roma İmparatorluğu döneminde de temizlik önemliydi. Zenginlerin
çamaşırlarının yıkandığı çamaşırhaneler, temizlik malzemesi olarak insan idrarı kullanırdı.
İmparator, sokakta idrar toplayan çamaşırhanelerden 190 yılından itibaren idrar vergisi aldı.
Binlerce yıl boyunca çamaşır yıkamak kadınları en fazla yoran ev işiydi.
İlk çamaşır makineleri marangozlara yaptırıldı
Dünyada bilinen ilk çamaşır yıkama ve sıkma makinesi patenti 1691’de İngiltere de alındı.
İngiltere’de daha sonra başka patentler de alındı, ancak bazılarının ürüne dönmediği biliniyor. E.
Beetham, 1700’lerin sonunda İngiltere’de çamaşır makineleri üretip sattı.
Aynı yıllarda Almanya’da da çamaşır makinesi patentleri alındı. Londra Fuarı’nda 1862’de
sergilenen döner tamburlu bir makine çok ilgi çekmişti. Makinenin merdaneli çamaşır sıkma
bölümü de vardı. ABD’de ilk çamaşır makinesi patentinin 1797’de alındığı ancak daha sonra
BEYSAD
10
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
patent ofisinde çıkan yangında yok olduğu biliniyor. Kanada’da 1800’lerin sonunda çamaşır sıkma
düzenekli bir çamaşır makinesi patenti alındı. Aynı yıllarda ABD’de Margaret Colvin adlı kadın
mucidin çamaşır makinesi, Philadelphia’da sergilendi.
O dönemlerde makinelerin kazanlarını, marangozlar ahşaptan yapardı. Mekanizmaya bağlı bir kol,
sağa sola oynatılır ve çamaşırların hareket ederken temizlenmesi sağlanırdı. Kazanı, yayık gibi ileri
geri hareket ettirerek çamaşır yıkayan makineler de vardı. Bazı modellerde kazanın altında bir mil
vardı ve milin bağlı olduğu dişli bir kol yardımıyla hareket ettirilirdi. Dişli, kazanın tümünü sağa
sola döndürerek çamaşırların temizlenmesini sağlardı. Bu makinelerle çamaşır yıkamak, elle
çitilemekten daha kolay olsa da yorucuydu.
İlk elektrikli çamaşır makineleri
Buhar makinesinin keşfinden sonra mucitler, ağır işleri makinelere yaptırmanın yollarını aramaya
başladı. İngiltere, buhar makinesini geliştirip ilk tekstil fabrikalarını kurmuştu. Sanayi tipi çamaşır
makineleri de ilk kez İngiltere’de ortaya çıktı. ABD’de ise ev tipi çamaşır makineleri sanayi tipi
makinelerden önce gelişti. ABD’de çamaşır makinelerini elektrikli veya benzinli motorlarla
çalıştırmak için uğraşan mucitler vardı. İlk satılabilen elektrikli makineler, 1910’da ABD’de ortaya
çıktı. Elektrik motorunun hareketi, zincir veya dişlilerle kazana aktarılıyordu. Motor, ahşap çamaşır
kazanını döndürüyor veya sallıyordu. Motor, kazanın altında ve açıkta olduğu için elektrik çarpma
tehlikesi vardı. Genellikle 1/8 veya 1/4 beygir gücünde motorlar kullanılırdı. Kazandan damlayan
suların neden olduğu elektrik çarpmalarını önlemek için motorlar metal kutulara yerleştirildi.
Ancak bu kez de aşırı ısınan motorlar yanınca, motorları soğutmak için sisteme vantilatör eklendi.
Çamaşır makinelerinin modernleşmesi
Çamaşır makinelerinde, ahşap kazanlar yerine önce bakır sonra çelik kazan kullanıldı.
Günümüzdekilere benzer beyaz emaye kaplı çamaşır makineleri, 1920’de ortaya çıktı. Aynı yıl
Kanada’da çamaşır makinelerine su ısıtma sistemi eklendi. Bu yenilikleri yapan fabrikaların çoğu,
elektrik olmayan evler için benzinli motorla çalışan makineler de üretmekteydi. Kısa bir süre sonra
makinelere kirli suyu boşaltan motorlar ve yıkama tamamlanınca makineyi otomatik olarak
durduran saatler eklendi. İlk yıllarda çamaşırları sıkma işlemi, merdanelere bağlı kolun elle
çevrilmesiyle yapılırdı. Merdaneler makineden bağımsızdı. Daha sonra, sıkma merdaneleri de
elektrikli veya benzinli motora bağlandı. Ancak merdanelere parmakları sıkışan kadın sayısı
artınca, fazla suyu santrifüjle uzaklaştırma yöntemi geliştirildi. İlk santrifüjlü makinelerde çift
kazan vardı. Kazanın biri çamaşırı yıkar ve durulardı. İkinci kazan ise çamaşırdaki fazla suyu
santrifüjle uzaklaştırırdı. Günümüzdeki makineler, her iki işlemi de tek kazanda yapabiliyor.
Santrifüjlü makineler, ilk yıllarda çok sorun yarattı. Santrifüj devreye girince makine sağa sola
hareket ediyor ve tehlike yaratıyordu. Ülkemizde, ilk yerli çamaşır makinesini 1959’da Arçelik
üretti. Bu makinenin yıllar sonra üretilen santrifüjlü ilk modellerinin de yürüme sorunu vardı ama
sorun kısa süre sonra çözüldü. Çamaşır makinesi, kadınların en yorucu ev işi olan çamaşır
yıkamayı kolaylaştırdı. Sanayi tipi makineler de otel ve restoranlara zaman kazandırdı.
AİLE ŞİRKETLERİ HENÜZ BORSAYA ALIŞAMADI
İstanbul Ticaret Gazetesi’nden alınmıştır.
Türkiye’de özellikle aile şirketleri borsaya uzak duruyor. Oysa halen borsada halka açık aile
şirketleri faaliyetini başarıyla sürdürüyor. Bu arada, halka açılma ile ilgili önyargılar, piyasaların
yeterince tanınmaması, ortaklık kültürünün gelişmemesi ve yönetim hakimiyetini kaybetme
endişeleri de şirketleri borsadan uzak tutuyor. Yatırım için kredi alma cesaretini gösteren
işletmeler, iş sermaye piyasalarına girmeye gelince risk almak istemiyor.
Türkiye’de İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) işlem gören şirket sayısı çok az. Türkiye
dünyanın büyük ekonomileri arasında yer alıyor, ancak borsasında sadece 450 şirket işlem
görüyor. Büyük şirketlerin önemli bir kısmı borsada işlem görmüyor. Türkiye’nin en büyük 500
BEYSAD
11
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
sanayi kuruluşundan sadece 86’sı halka açık. En büyük ikinci 500 şirkette durum daha da vahim.
Sadece 41’i İMKB’de. Aynı durum ticaret şirketleri için de geçerli. Öte yandan 2010’dan beri halka
arz seferberliği yürütülüyor ve halka açılan şirket sayısında sıçrama yapılması hedefleniyor. Bu
seferberlik kapsamında 2010’da 22, 2011’de 27 ve 2012’de de 27 şirket halka arz oldu. Halka arz
olan şirketler genellikle küçük şirketlerden oluştu. Öte yandan 2012’de şirketlerin ortalama ihraç
büyüklüğü 2011’deki 50 milyon TL’den 24 milyon TL’ye geriledi. Her ne kadar büyük şirketlerin
halka açılması arzu edilse de küçük şirketlerin piyasaya yönelmesi gelecek açısından umut vaat
ediyor.
Türkiye’de özellikle aile şirketleri borsaya uzak duruyor ve borsa enstrümanlarını yeterince
tanımıyor. Söz gelimi yatırım için kredi alma cesaretini gösteren işletmeler iş sermaye piyasalarına
girmeye gelince risk almak istemiyor. Sermaye piyasası ürünlerinin alım-satımında aracılık, yatırım
danışmanlığı, portföy yönetimi gibi hizmetler veren Turkish Yatırım A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim
Kurulu Üyesi Dr. Berra Doğaner, “Çoğu aile şirketi yönetim hakimiyetini kaybedeceğinden
çekiniyor” dedi.
Dr. Doğaner, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı.
KOBİ’ler sermaye piyasalarından yeterince yararlanabiliyor mu?
Yeterince yararlanamıyorlar. Çünkü para ve sermaye piyasalarından fon temini konusunda
KOBİ’lerin bazı dezavantajları var. Bu dezavantajları; yetersiz finansman bilgisi, modern
finansman tekniklerini yeterince izleyememe, sermaye piyasalarına girememe, yeni ortak alımında
tereddütlü davranılması, otofinansman olanaklarının sınırlı olması, kredi almada teminat sorunu
yaşanması, işletme sahibinin kişisel varlıklarıyla sorumlu tutulması, kredi hacminin düşük,
maliyetinin yüksek olması şeklinde sıralayabiliriz. Oysa büyümenin finansmanı için en fazla
kaynağa KOBİ’ler ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacın giderilmesi noktasında ise geleneksel
yöntemlerden yararlanmaya devam ediyorlar.
Sıklıkla banka kredisi kullanıyorlar. Kısıtlı da olsa proje finansmanı alabiliyorlar. Sermaye
piyasalarına fazla yönelmiyorlar. Oysa sermaye piyasalarından da özkaynak ya da yabancı kaynak
temin edebilirler. Öte yandan son zamanlarda Türk KOBİ’lerine yönelen ciddi miktarda yerli ve
yabancı finansal yatırımcılar da var. Özel sermaye fonları, girişim şirketleri KOBİ’lere yatırım
yapıyorlar. 2012’de çoğu KOBİ 260 şirket yabancı ortak bulabildi. Bizler KOBİ’lere tüm sermaye
piyasaları alternatifleri konusunda yakın destek ve hizmet veriyoruz. En önemli beklentimiz ise
şirketin faaliyetlerinden gelir elde ediyor olması ve sağlanacak fonla daha da fazla büyüme
kapasitesi taşıması.
‘İMKB bize uzak, açılamayız’
KOBİ’ler sermaye piyasalarından nasıl daha etkin şekilde yararlanabilir?
Aslında sermaye piyasasında kullanabilecekleri birçok enstrüman var. Tabii sermaye piyasalarını
kullanmak o kadar da kolay değil. Hakikaten etkili kullanabilmek için bilgi sahibi olmak gerek.
Maliyetleri var, bunları karşılayabilmek lazım. Olağanüstü önyargılar var; sermaye piyasası ile ilgili
ve bunlarla mücadele ediyoruz. Özellikle küçük şirketler ‘İMKB bize uzak, açılamayız’ diye
düşünüyorlar. Borçlanmayı düşünmüyorlar bile. Ayrıca hazır olmak gerekir. Çünkü herkes gelip bir
ön hazırlık olmadan fon sağlayamıyor. Denetim yapılıyor, uluslararası standartlara göre mali
tablolar çıkıyor. Belli ölçüde kurumsallaşmış olmak gerekir. Şeffaflığa hazır olunmalı. Aslında Yeni
TTK KOBİ’leri bu altyapıya hazırlıyor. KOBİ’ler az önce saydığım şartlara katlanıyorsa, ödül olarak
sermaye piyasalarına bir adım daha yaklaşıyor.
‘Hakimiyeti kaybederiz!’
KOBİ’ler neden sermaye piyasalarından bu kadar kaçıyorlar?
Çünkü çoğu aile şirketi olduğu için yönetim hakimiyetini kaybedeceğinden çekiniyor. Aslında
bugün İMKB’de işlem gören ve yüzde 75’i halka açık olan ancak yüzde 25 ile yine ailede yönetilen
birçok şirket var. Esas sözleşmede imtiyazlar yaratılarak yönetim devam ettirilebiliyor. Kaldı ki
BEYSAD
12
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013
yüzde 51 ailede kaldığı sürece yönetim hakimiyeti zaten kaybedilmez. ‘Küçük olsun benim olsun’
kavramından artık uzaklaşmak gerek. Sermaye piyasaları kullanılarak ulaşılan çok daha büyük bir
şirkette daha az hisse payına sahip olmak aslında daha iyidir. KOBİ’ler ilave düzenleme ve
denetimlerden de çekiniyorlar. Kamuyu bilgilendirme ve düzenli rapor hazırlama sorun
yaratabiliyor. Ya da halka açılma maliyetli bulunuyor. Bazı KOBİ’ler bunları yapmak istemiyor. Bir
de ‘ben çok küçüğüm halka açılamam, İMKB’nin sayısal standartlarına ulaşamam’ diye bir önyargı
var. Doğru değil.
5 ayda halka arz mümkün
İMKB’de şirketlerin işlem görebileceği kaç pazar bulunuyor?
İMKB’de şirketlerin gidebileceği 5 tane pazar var. Bunlar Ulusal Pazar, İkinci Ulusal Pazar, Gelişen
İşletmeler Piyasası, Serbest İşlem Platformu ve Kurumsal Ürünler Pazarı. Kurumsal Ürünler Pazarı
KOBİ’ler için uygun bir pazar değil. Burada yatırım ortaklıkları, yapılandırılmış ürünler işlem
görüyor ama diğer dört pazar ele alındığında her KOBİ kendi niteliğine uygun bir pazar bulup
orada işlem görebiliyor. Mesela, KOBİ’ler İkinci Ulusal Pazar’da sermayesinin yüzde 15’ini halka
açarak ve 6 milyon 100 bin TL kaynak toplayarak İMKB’de işlem görmeye başlayabiliyor. Bu KOBİ
için çok uygun bir rakam. Veya daha küçük halka açılmak isterse yüzde 5 açılabiliyor. Ama en az
12 milyon TL kaynak elde etmesi gerekiyor. Ayrıca KOBİ’lerin finansmana ulaşabilmesi için Gelişen
İşletmeler Piyasası’nda yapılan halka arzlarda KOSGEB destekleri de sözkonusu. KOSGEB halka
açılan firmaları KOBİ Destek Kredisi ile 100 bin TL’ye kadar destekliyor. Üst sınırı 100 bin TL
olmak üzere halka açılma maliyetlerini KOSGEB karşılıyor. 30 Ekim 2012 itibariyle KOSGEB Gelişen
İşletmeler Piyasası desteğine 12 ilden toplam 28 başvuru oldu. İstanbul 14 başvuru ile lider.
Ayrıca bir diğer önyargı da halka arzın çok uzun süre ve çok zorlu uğraşlar gerektirdiği. Eğer
şirket özellikle mali tablolar, bağımsız denetim konularında mesafe katetmişse, tecrübelerimiz 5
ayda halka arzın tamamlanabileceğini gösteriyor. Çok yolun başında iseler bu süre bir yılı bulabilir.
Zannedildiği gibi yıllarca uğraş verilmiyor.
Borsadaki şirket sayısı İran’dan bile az
Borsada işlem gören firma sayısı nedir, başarılı halka arz için hangi konulara dikkat
edilmeli?
Başarılı bir halka arz olması için doğru zamanda doğru fiyatla yapılması gerekir. Doğru yöntemleri
kullanmamız lazım. Türkiye’de borsada işlem gören şirket sayısı çok az. İran’dan bile az. Türkiye
gibi bir ülkede kurumsal ürünler pazarını saymazsak sadece 356 tane şirket borsada işlem
görüyor. Bunlardan 242’si Ulusal Pazar’da, 77’si İkinci Ulusal Pazar’da, 13’ü Gözaltı Pazarı’nda, 9’u
Gelişen İşletmeler Piyasası’nda ve 15’i Serbest İşlem Platformu’nda işlem görüyor. Büyük
şirketlerin çok büyük bir kısmı borsada işlem görmüyor. 2010’da 22, 2011’de 27 ve 2012’de ise 27
şirket halka arz oldu. 2010’da şirketler sermaye piyasalarından 3 milyar TL fon sağladı. 2011’de
1.3 milyar TL halka açılarak kaynak sağlandı. 2012 ise çok ilginç bir yıl oldu. Halk Bankası tek
başına 4.5 milyar TL bir halka arzdı ve çok başarılıydı.
2010’da ortalama kaynak 142 milyon TL oldu, yani 22 şirket halka açılıp 3 milyar TL topladı.
Ortalama her bir halka arz 140 milyon TL büyüklüğündeydi. 2011’de ortalama ihraç büyüklüğü 50
milyon TL’ye indi. 2012’de ise ortalama ihraç büyüklüğü 24 milyon TL’ye geriledi. Giderek daha
küçük şirketler piyasaya gelmeye başladı.
Birleşme ve satın almaların 2012 karnesi




259 işlem gerçekleşti. İşlem hacmi ise 28 milyar dolar.
İşlem adedi rekor kırdı. İşlem hacmi ise kriz sonrası dönemde zirve yaptı.
İşlem hacmi 2011’e oranla yüzde 87 arttı.
İşlem adedinin yüzde 83’ünü oluşturan 50 milyon dolar ve altında işlem büyüklüğüne
sahip işlemler, toplam işlem hacminin yüzde 9’unu oluşturdu.
BEYSAD
13
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/139 11 ŞUBAT 2013









Yılın son çeyreğindeki özelleştirmeler işlem hacmi üzerinde belirleyici oldu
(12.1 milyar dolar).
İşlem hacminin yüzde 20’si yılın en büyük işlemi olan köprü ve otoyolların
özelleştirmesinden geldi. 5.72 milyar dolar…
Yabancı ve Türk yatırımcılar işlem adedi ve işlem hacmi açısından piyasayı eşit
paylaştı.
Finansal yatırımcılar rekor seviyede işlem gerçekleştirdi.
Yerli yatırımcılar 140 işlemde 15 milyar dolarlık işlem hacmi oluştururken,
yabancı yatırımcılar 119 işlemde 13 milyar dolarlık işlem hacmi gerçekleştirdi.
Avrupa ve ABD’li yatırımcılar en aktif yabancı yatırımcılar oldu.
İngiltere ve Fransa işlem adedi olarak önde gelirken, işlem hacminin
çoğunluğu Rusya, İngiltere, ABD, Fransa ve Almanya menşeli yatırımcılardan
kaynaklandı.
Üretim, e-ticaret, perakende ve gıda-içecek ilgi odağıydı.
Yabancı yatırımcılar hizmet, finansal hizmetler ve medya sektörlerinde; yerli
yatırımcılar ise enerji, tarım–hayvancılık, restoran işletmeciliği ve internetmobil hizmetler sektörlerinde öne çıktı.
Halka arzların 2012 karnesi







Adet olarak 20’li rakamlarda seyretti ve daha çok KOBİ ağırlıklı gerçekleşti.
27 şirketten 7’sinde konsorsiyum oluşturuldu.
Şirketlerin 12’si II. Ulusal Pazar, 10’u GİP, 4’ü Ulusal Pazar ve 1’i de Kurumsal Ürünler
Pazarı’nda işlem gördü.
Sermaye artırımı yoluyla şirkete kaynak sağlanarak yapıldı.
Ortalama halka açıklık oranı yüzde 25 olarak gerçekleşti.
Teknosa ve Halkbank’ın halka arzında yurtdışına satış gerçekleşti.
Yatırımcı sayısı konsorsiyumlu halka arzlarda 9 bin 700 iken, Borsa’da satış yöntemiyle
yapılan halka arzlarda ise 538 oldu.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
14

Benzer belgeler

www.beysad.org.tr

www.beysad.org.tr Gorenje standında Gorenje, Gorenje+ ve ATAG markalı ürünler sergileniyor. LivingKitchen 2013 fuarı 14 Ocak'ta başladı ve 20 Ocak tarihine kadar IMM Köln 2013 ile eşzamanlı olarak gerçekleştirildi. ...

Detaylı

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ İç Anadolu

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ İç Anadolu Türkiye’de sanayi üretiminin büyüme trendiyle birlikte beyaz eşya sanayimizde de büyüme gerçekleşiyor. Bu büyüme her yıl artıyor. Termikel son yıllarda yapmış olduğu yatırımlarını devam ettirerek v...

Detaylı