PDF SAYI 13 - Hayat Online
Transkript
PDF SAYI 13 - Hayat Online
13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 1 Erbakan Hoca’nın gözyaları nancımızı ve Kültürümüzü Yaarken Çevremize de Örnek Olabilmek "Evet, sevgili Hocam a¤lıyordu ona taziyelerimizi sunarken... Ama hıçkıra hıçkıra de¤il... O zor anda bile vakarını, Muhammedi duruflunu bozmadan..." Komuluk likilerimiz Milyonlar O’na ‘Mücahit’ diyor... O da¤ gibi bir adam, tek baflına bir ordu, kelimenin gerçek anlamıyla bir ‘lider’... Tavizsiz bir ‘dava adamı’... E¤ilip bükülmeyen, dünya ve içindekilere metelik vermeyen, hak bildi¤i yolda dur-durak tanımayan bir eylem adamı... Dost-düflman herkesin gıpta ile izledi¤i, co¤rafyamızın en ‘onurlu’ ve ‘tavizsiz’ hareketi olan ‘Millî Görüfl Hareketinin’ Bânisi (kurucusu), fikir önderi, ö¤retmeni, stratejisti, lideri... ve de ‘ma¤duru’... E¤er yaflayan bir iman, kararlı bir eylemci, tavizsiz bir dava adamı, içinin güzelli¤i yüzüne yansımıfl bir ‘Muhammedi ahlâkın sahibini’ görmek isterseniz karflısında oturup adeta bir nur topuna dönüflmüfl simasını seyretmeniz yeterlidir... Emin olunuz ki huzur bulursunuz. Mutlaka yeni bir fleyler ö¤renirsiniz. Gayretiniz artar, eksiklerinizi ö¤renir ve daha bir fluurla sarılırsınız bu ‘onurlu kavgaya’... Onun en zor flartlarda sarsılmayan iradesine, metanetine, sabrına, tahammül gücüne bire bir flahit olmufl bir insan olarak, gözlerinden yanaklarına süzülen gözyafllarını gördü¤ümde ‘sadık bir efl’, ‘vefalı bir dost’, ‘çilekefl bir anne’ ve nihayet dünya makam ve nimetlerinin hiçbirinin ‘de¤ifltiremedi¤i’, sokaklara dökemedi¤i, ‘asaletini bozamadı¤ı’ bir Müslüman hanımın ne büyük bir ‘de¤er’ oldu¤unu bir kez daha anladım. Evet, sevgili Hocam a¤lıyordu ona taziyelerimizi sunarken... Ama hıçkıra hıçkıra de¤il... O zor anda bile vakarını, Muhammedi duruflunu bozmadan... Sadece dudakları titriyor ve gözlerinden yafllar akıyordu... Bize evinde ‘hanımlarınızın kıymetini bilin. Onlar size Allah’ın emanetleridir’ derken, sevgiden, ülfetten, ‹slâm’ın ve Onun do¤ru sözlü tebli¤cisi Hz. Peygamberin kadın haklarının gözetilmesi konusundaki emirlerini hatırlatırken. Kısacası taziyede bile ö¤retmenlik, örneklik ve rehberlik görevini hakkıyla yerine getiriyordu. Nermin Abla! Rabbim sana merhamet eylesin. Hz. Fatıma (ra) anamıza komflu ve arkadafl eylesin. Eminim ki hayatta olsaydın ve görseydin e¤er Hocamın gözlerinden yanaklarına süzülen gözyafllarını sen de o gözyaflları için gözyaflı dökerdin. ‘Hocam ne olur üzülme’ derdin. Sen ne mübarek bir kadınsın ki; Ramazanı fierifin ma¤firet olan ikinci on günün sonu ve ‘cehennem azabından kurtulufl’ olan üçüncü on günün bafllangıcında Hakk’a yürüdün. Yüzbinlerce hatim eflli¤inde, on binlerce müminin omuzladı¤ı bir tabut içinde ve milyonlarca Müslümanın duası eflli¤inde. ...Ve bu ümmetin en çilekefl, en ma¤dur ve en vakur evladının gözyaflları ile... Ömer Vehbi Hatipo¤lu Kurban ibadetinizde dünyadaki mazlum ve madurları ve özellikle de Pakistan’daki depremzede kardelerimizi unutmayınız!!! Komuluk likilerimiz Göç Kültürünün Kök Salması Mahmut AKAR Dr. Yusuf IIK Dosya Kafalarımız fena karıık… Sayfa 5’te Dosya Sayfa 11’de Ramazana dair bir deerlendirme Eitimde Disiplin ve Hogörü brahim GÜMÜOLU M. Nebi ÇELK Özel Köe Sayfa 20’de Özel Köe Ekrem KIZILTA Mustafa MULLAOLU Aydın ERSOY Dosya Dosya Özel Köe Sayfa 17’de Komularımızla likilerimiz Sayfa 29’da Hayata Düülen Notlar... GAYRMÜSLM ÜLKEDE MÜSLÜMANCA YAAMAK Abdurrahman DZMAN Dosya Sayfa 9’da Sayfa 22’de ISKARPNL YOLCULUK ve SLVRE’DE BULUMA Hacı Adaylarını Uurlarken Mustafa KASALAK Ahmet ÖZDEN Özel Köe Özel Köe Sayfa 25’te Sayfa 7’de Sayfa 27’de 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 2 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Seite 3 HASBHAL Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 3 EDTÖR’DEN nancımızın güzelliklerimizi gösterme fırsatlarını deerlendirelim... Sevgili dostlar! Bir say›m›zla daha sizlerle beraberiz. 2005 senesinin son günlerini yaflad›¤›m›z flu günlerde dünya gündemi oldukça yo¤un durumda. 2005 senesinin genel bir de¤erlendirmesini yapmaya çal›flal›m. 2005`te Tsunami felaketinden tutun da Pakistan`daki depreme kadar, Almanya`daki genel seçimlerden tutun da Fransa`daki olaylara kadar, Amerika`daki hortum felaketinden Kafkaslarda yaflanan sözde sivil ihtilallere kadar pek çok olay dünya gündemini iflgal etti. Bu olaylardan baz›lar› bizi oldukça derinden etkiledi. Özellikle Pakistan`da yaflanan deprem felaketi Türkiyemizde ve Avrupa`daki vatandafllar›m›zda büyük üzüntülere yolaçt›. Kadirflinas insan›m›z özellikle Pakistan`daki depremin hemen akabinde buradaki kardefllerimizin yard›m›na kofltu. Türkiyemizde hem devlet kurulufllar› ve hem de sivil kurulufllar bu organizasyonu baflar› ile yapt›lar. Avrupa`da ise tüm sivil teflkilatlar depremin oldu¤u ilk günden itibaren büyük bir çaba ile buradaki kardefllerimize ulaflt›r›lacak yard›mlar› organize ettiler. Özellikle Müslüman Türk insani Pakistan`daki kardefllerimize yard›m noktas›nda biraz daha gayretli idi. Çünkü ‹stiklal Savafl› y›llar›nda oradaki fedakar kardefllerimizin yapm›fl olduklar› yard›mlar› hiç bir zaman unutmad›lar. Kad›nlar›n kollar›ndaki bileziklerini, kulaklar›ndaki küpelerini ç›kar›p Anadolu`daki ‹stiklal Savafl› yapan insan›m›za göndermesi unutulmamas› gereken bir vefa örne¤i idi. Zaten Pakistan`daki kardefllerimizle olan güzel münasebetlerimiz bu olay ile birkez daha pekiflmifl oldu. Ve insan›m›z hem insani görevi olarak ve hem de tarihi vefa örne¤ine yine bir vefa örne¤i ile cevap vermifl oldu. fiimdi belki diyeceksinizki niye bu bildi¤imiz fleyleri tekrar ediyorsun. Sevgili dostlar! Malumunuz önümüzde bir Kurban Bayram› var. Bu bayram tüm ‹slam aleminin bayram›, tüm insanl›¤›n bayram›. Bizim inanc›m›z bu do¤rultudad›r. Bu bayram vesilesi ile dünya üzerinde pekçok mazlum ve ma¤dur senede bir defa bile olsa et yüzü görecek. Tabi bu mesele sadece et yüzü görme meselesi de¤il. Bu kurban etleri bizlerin kardefl oldu¤unu kan›tlamak için de bir araçt›r. Bizler Almanya`da yaflayanlar olarak belki de dünyada durumu en iyi olan müslümanlar›z. Elhamdülillah maddi aç›dan pek s›k›nt›m›z yok. Di¤er co¤rafyalardaki kardefllerimizi düflünürsek durum bunu gösteriyor. Sizlerden özel istirham›m›z bu seneki Kurban Bayram›nda imkanlar›n›z› biraz daha zorlayarak hem burada kurban keserken hem de dünyan›n de¤iflik ülkelerinde organizeler yaparak kurban kesen sivil kurulufllara da birer kurban vermenizdir. ‹nan›n verece¤iniz bu kurbanlar hem bizlerin ve hem de de¤iflik co¤rafyalardaki ma¤dur ve mazlumlar›n s›k›nt›lar›n› bir nebze de olsa azaltacakt›r. Bu kesilecek kurbanlar ‹slam kardeflli¤inin güzelliklerini bir kez daha ortaya koyma aç›s›ndan da önemlidir. Yukar›da belirtti¤imiz konularla alakal› haber ve ilanlar› sayfalar›m›zda bulacaks›n›z. Almanya`da yap›lan Genel seçimlerin sonuçlar› büyük bir koalisyonun kurulmas› ile neticelendi. Ve görüldüki Almanya`da kifliler önemli de¤il; sistem önemlidir. Burada takdir etmemiz gereken bir davran›fl da sudur; Alman siyasetçiler e¤er sistemin devam› için kendilerini feda etmeleri gerekiyorsa bunu olgunlukla karfl›lay›p yap›yorlar. Dar›s› Türkiyemizdeki siyasilerin bafl›na. Seçim atmosferi s›ras›nda özellikle yabanc›lar üzerinde de¤iflik bask›lar kurulmaya çal›fl›ld›. Kimi siyasi gruplar negatif yönden kimi siyasi gruplar da pozitif yönden yaklafl›m içerisine girdiler. Ve görüldüki Almanya bir göç ülkesidir. Göçmenler, yani yabanc›lar bu ülkenin bir gerçe¤idir. Ve bu yabanc›lar Almanya`n›n hem ekonomik yap›s›na ve hem de kültürel yap›s›na zenginlikler katmaktad›r. Seçim sonras›nda pek çok eyaletteki geliflmeler bu gerçe¤in kabul edilip ona göre tav›rlardaki yumuflamalardan belli olmaya bafllad›. Bu yumuflamalara belki de Fransa`daki son dönemde yaflanan olaylar da etkili olmufl olabilir. Çünkü 40 küsür senedir bu ülkenin gerçe¤i olan yabanc›lar, son 2-3 seneye kadar ki olumlu tutumlar›n neticesi Almanya`da huzur içerisinde yafl›yorlard›. Ve bu huzur toplumun her kesiminde hissediliyordu. Ne zamanki Amerika`da yaflanan 11 Eylül olaylar›ndan sonra bu huzur ortam› bozulmaya çal›fl›ld›. Baz› siyasiler bunu siyasi gelecekleri aç›s›ndan kullanmak istediler. K›sa bir dönem bunda baflar›l› oldular ama görüldüki bu baflar› topluma zarar vermeye bafllad›. Almanya`daki akl-› selim insanlar bu duruma müdahale ederek toplumun gerilmesine ve huzurun bozulmas›na müsaade etmediler. Bundan önceki bir kaç yaz›m›zda Almanya`n›n bir hukuk devleti oldu¤unu ve olaylar›n bu perspektiften de¤erlendirilmesi gerekti¤ini ve inanc›m›z›n bu yönde oldu¤unu belirtmifltik. Bu inanc›m›z› hala koruyoruz ve bunun semeresini son dönemde al›nan mahkeme kararlar›nda daha net olarak görmekteyiz. Hessen Hayat Ayl›k Ücretsiz Gazete Aral›k-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Sahibi ve Genel Yay›n Yönetmeni: Sinan AKTÜRK Yay›n Kurulu: Dr. Yusuf Ifl›k, ‹brahim Gümüflo¤lu, Mahmut Aflkar, Sinan Aktürk, Ayd›n Ersoy, ‹hsan Güler, Saim Ayas, Mustafa Kasalak Merkez: Königsbergerstr. 16 · D-61169 Friedberg Tel: 06031-162411 Fax: 06031-738644 · E-mail: [email protected] Gazetemizde ç›kan yaz›lar›n ve reklamlar›n içeri¤inden sorumlu de¤iliz. Bizler hukuk çerçevesi içerisinde bu toplumun birer parças› olarak yaflarsak inan›yoruz ki pek çok s›k›nt›y› beraberce aflar›z. Hukuka olan sayg› ve güven devam ettikçe de toplumda huzurun daim olaca¤›na inan›yoruz. Geçti¤imiz Ramazan ay›nda özellille Hessen`de bulunan sivil teflkilatlar›n düzenlemifl olduklar› etkinliklere kat›l›m›n yo¤un oldu¤unu gözlemledik. Bu etkinliklere hem Alman resmi makamlar›n›n ve hem de Türk resmi makamlar›n›n kat›l›m› gerçekten güzeldi. Ramazan`daki etkinlikler hem dini ve hem de milli geleneklerimizin yaflat›lmas› aç›s›ndan önemli idi. Burada Say›n Almanya Cumhurbaflkan›na da teflekkürlerimizi sunmak istiyoruz. Say›n Köhler Ramazan Bayram› münasebeti ile yay›nlam›fl oldu¤u mesaj ile bizce Almanya`daki huzur ortam›n›n devam›na katk›da bulunmufltur. Ve toplumdaki insanlar›n yanyana de¤il beraber yaflad›¤›n› göstermesi aç›s›ndan da önemli bir mesajd›r. Yine Ramazan içerisinde Türkiyemizin yetifltirdi¤i k›ymetli flahsiyet Prof. Dr. Necmettin Erbakan`›n eflleri Hatice Nermin Erbakan Han›mefendi Hakk`›n rahmetine kavuflmufltur. Bu vesile ile Hatice Nermin Erbakan Han›mefendiye Cenab-› Allah`tan rahmet ve Erbakan Ailesine taziyelerimizi sunuyoruz. Cenab-› Allah hepimize böyle bir ölüm ve dostlar›n, inananlar›n omuzlar›nda binlerce okunan hatim ve milyonlarca dualar ile kendisine gelenlerden eylesin. Kapak sayfam›zda da görece¤iniz gibi bu ayki ana konumuz “Komfluluk ‹liflkilerimiz” oldu. Almanya`da bizlere göre gayr-i müslim bir toplumda yafl›yoruz. Bu toplumdaki yaflant›m›z kendi ölçülerimizde olmak durumundad›r. Bu yaflant›m›z› ortaya koyarken çevremizdeki insanlara da örnek olmak mecburiyetindeyiz. Bu konuda sayfalar›m›zda doyurucu yaz›lar bulacaks›n›z. Kurban bayram›nda kesece¤imiz kurbanlardan çevrenizde bulunan gayr-i müslim komflular›m›za da ikram etmeyi unutmayal›m. Bu vesile ile önümüzde gelen Kurban Bayram›n›z› en kalbi dileklerimizle tebrik ediyoruz. bayram›n tüm insanl›¤›n saadetine vesile olmas›n› Cenab-› Allah`tan niyaz ediyoruz. Cenab-› Allah çal›flmalar›m›z› bereketlendirsin, fluurland›rs›n. Çal›flmak bizden, baflar› Allah`tand›r. Allah`a emanet olun. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 4 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 5 DOSYA 5 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Komuluk likilerimiz Dr. Yusuf IIK lahiyatçı-Eitimci Hz. Cebrail bana komflu hakk›nda o kadar aral›ks›z tavsiyede bulundu ki; komfluyu komfluya mirasç› k›laca¤›n› zannettim.” Hz. Muhammed (s.a.v) Bu Hadis-i fierif, komflunun komflusuna karfl› bir k›s›m ahlaki vecibeler içerisinde oldu¤unu aç›kça ortaya koymaktad›r. Vahiy mele¤i Cebrail, öylesine bu konuda Resulullaha ›srarla ve devaml› olarak uyar›larda bulunmufltur ki; Peygamberimiz bunun sonunda Cebrail`in Allah`tan komfluyu komfluya mirasç› k›lan bir vahiy getirece¤i zann›na kap›lm›flt›r. Yukar›daki Hadis-i fierifte geçen komflu kelimesi; MüslümanGayr-i Müslim, hür-köle, dindarfas›k, dost-düflman, yerli-yabanc›, faydal›-zararl›, akraba-gayr-i akraba, evce yak›n-uzak, hepsi için geçerlidir. Ancak aralar›nda mertebe fark› vard›r; baz›s› baz›s›ndan üstündür. Komflu üç çeflittir: Bir komflu vard›r; (onun üzerinde) tek hakk› vard›r. Bu gayr-i müslim komfludur. Bunun sadece komfluluk hakk› vard›r. Komflu vard›r, (üzerinde) iki hakk› vard›r. Bu müslüman olan komfludur. Bunun hem komfluluk ve hem de ‹slam kardeflli¤i hakk› vard›r. Di¤er bir komflunun (üzerinde) üç hakk› vard›r. Bu akraba olan komfludur. Bunun hem komfluluk, hem müslümanl›k ve hem de akrabal›k hakk› vard›r. Komfluyu görüp gözetme iman›n kemalindendir. Peygamberimizden önceki cahiliyye halk› bile buna riayet ederdi. Resulullah›n (komflu ile ilgili) tavsiyesine uyman›n yolu aç›kt›r. Kifli, flahsi gücüne göre, çeflitli flekilde iyilik- “ ler yapmakla bu vasiyeti yerine getirmifl olur. Hediye sunma, karfl›lafl›nca selam verme, güleryüz gösterme, halini hat›r›n› sorma, muhtaç oldu¤u hallerde yard›m vb... gibi. Yine komfluyu rahats›z edici maddi ve manevi her çeflit davran›fllardan, sebeblerden kaç›nmak da buna girer. Resulullah (s.a.v): “Komflusu flerlerinden emin olmayan kimseden nefyetmifltir.” Bu hadis, komflu hakk›n›n büyüklü¤ünü, ona zarar vermenin büyük günahlardan oldu¤unu haber vermektedir. Bir baflka Hadis-i fierifte Resulullah flöyle buyurmufltur: “Komflusu, zararlar›ndan emin olmayan kimse cennete giremez” Di¤er bir Hadis`te Allah`›n Resulu: “Allah`a yemin olsun inanmam›flt›r, Allah`a yemin olsun inanmam›flt›r, Allah`a yemin olsun inanmam›flt›r. - Kim inanmam›flt›r ey Allah`›n Resulü? - Komflusu zararlar›ndan emin olmayan kimse buyurmaktad›r. fiu halde bu hadiste komfluya karfl› davran›fl›n önemi fevkalade büyütülmüfl olmaktad›r. Çünkü, komflusu, kendisinden kötülük gelir mi diye endifle duydu¤u kimseden, iman nefyedilmifltir. Bunun anlam› o kimsede kamil anlamda iman yoktur demektir. Yine Peygamberimiz komflu hakk›n›n ne derece önemli oldu¤unu bir baflka Hadis-i fierif`te de flöyle belirtmektedir: “Kim Allah`a ve ahirete inan›yorsa, misafirine ikram etsin. Kim Allah`a ve ahirete inan›yorsa, komflusuna ihsanda (iyilikte) bulunsun. Kim Allah`a ve ahirete inan›yorsa, hay›r söylesin veya sükut etsin” Bu Hadis`te de komflu hukukunun önemi imanla tart›larak takrir ve tesbit edilmektedir. Allah`a inanan, hadiste say›lan hususlara önem vermelidir. Çünkü hiçbir davran›fl Allah`›n bilgisinden kaçmamakta, hepsi kay›t alt›na al›nmaktad›r. Ahiret hesap ye- ridir, her yap›lan ifl orada karfl›m›za ç›kacakt›r. A¤›zdan ç›kan her söz, komsuya yap›lan her davran›fl... Din bunlar›n üzerinde ›srarla durdu¤una göre, bu hususlardaki iyi davran›fllar, hay›rl› sözler fevkalade de¤erlidir, kötü davran›fllar ve hay›rl› olmayan sözler ise fevkalade hesab› çetin olan amellerdir. Birgün Peygamberimize: “-Ya Resulallah! Komflunun komfluda hakk› nedir?” diye sorulmufltu; flöyle aç›klad›: “- Senden borç isterse vermen, yard›m dileyince yard›m etmen, hastalan›nca ziyaret etmen, muhtaç olunca ihtiyac›n› görmen, fakirleflince yard›m etmen, bir hayra kavuflunca tebrik etmen, belaya u¤ray›nca taziyette bulunman, ölünce cenazesine kat›lman, izni olmad›kça binan› onun binas›ndan daha yüksek yap›p rüzgar›na mani olmaman, çorbandan az da olsa ona da göndermek suretiyle tencerenin kokusuyla onu rahats›z etmemen. Bir meyve sat›n al›nca ona da hediye et, e¤er bunu yapmazsan meyveyi evine (komfluna göstermeden) gizlice tafl›. Onu, çocu¤un da d›flar› götürüp, komflunun çocu¤unu heveslendirmesin.” Unutmamak gerekirki, komfluluk; ayn› yerde oturan ve karfl›l›kli bir iflbirli¤inde bulunan insan toplulu¤unun durumudur. Bu topluluk durumunda insanlar›n iliflkileri yüzyüzedir. Bu toplulu¤u karakterize eden fley de, yüzyüze iliflkilerin hakim olmas›d›r. Buna göre belirli bir yerde, bir mahallede yaflayan ailelerin do¤um, evlenme, sünnet, y›k›m ve ölüm aras›nda, ev yap›m›nda, ekip-biçmede, araç gereç sa¤lanmas›nda, çocuklar›n, delikanl›lar›n, yafll›lar›n, dullar›n, genç k›zlar›n bak›m ve gözetiminde, haklar›n korunmas›nda, birbirlerine yard›m etmeleri, dayan›flmalar›, komfluluk iliflkileri içerisinde görülür. Yerleflme flekillerinde komfluluk iliflkileri esasl› bir yer tutar. ‹slam toplumunda, özellikle köy ve kasabalara, dini inanç ve emirlerle de temellenen ve kuvvetlenen komfluluk, akrabal›k gibi sosyal bir ba¤lant› fleklidir. “Ev alma komflu al” sözü bunu dile getirir. Müslüman Türk toplumunda yayg›n olarak söylenen bir darb-› mesel vard›r: “Komfluda pifler, bize de düfler” bu söz, yard›mlaflman›n bir baflka ifadesidir. Komflu hakk› telakkisi, komfluya karfl› vicdanlarda yer etmifl bir sorumlulu¤u temellendirir. Bununla beraber, büyük flehirlerde ve büyük çok katl› apartmanlarda nüfusun yerlilik özelli¤inin bozulmas›ndan ötürü, komfluluk münasebetleri gevflemekte, onun yerini sosyal s›n›f ve meslek dayan›flmas›, siyasi fikri yak›nl›klar gibi de¤iflik münasebet flekilleri almaktad›r. Bir baflka aç›dan komflu, komfluluk ve komfluluk haklar›na riayet konular›na de¤iflik ve genifl bir perspektiften ele almak ve de¤erlendirmek gerekir. Sadece bina komflulu¤u ba¤lam›nda görmemek laz›m komflulu¤u. Devletler için de geçerlidir. Komflu devletlerle iyi geçinmek, karfl›l›kl› hak ve hukuka riayet etmek ve karfl›l›kl› sayg› ve sevgi temelinde iyi münasebetler gelifltirmek hem o devletlerde ve hem de bölgede bar›fl› temin eder. Bölge bar›¤›, dünya bar›fl›na büyük katk›larda bulunur. Bu flunu göstermektedir. Komfluluk hak ve hukukuna riayet etmek, evrensel bir kural olarak alg›lanmal›d›r. Zaten ‹slam dininin tüm mesajlar› lokal de¤il evrenseldir. Bunun böyle bilinmesi ve kabul edilmesi de kaç›n›lmaz bir zarurettir. E¤er dünya bu evrensel mesajlara ciddi olarak kulak verse, bugün karfl›laflt›¤› global problemlerle yüzyüze gelmez ve küresel ba¤lamda sulh ve sükuna bar›fl ve huzura kavuflmufl olur. Önce lokal ve yöresel, daha sonra global ve küresel bar›fl dile¤iyle... 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 6 CEMYET HABERLER 6 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Hessen’de camiler ve gönüller açıktı IGMG Hessen Bölgesinde Aç›k Camii günü yine çok renkli ve güzel geçti GMG Hessen Bölgesinde 17 flubede yap›lan ve 1000`den fazla Alman misafirin ziyaret etti¤i organizeye bir çok flubede yetkili insanlar da kat›ld›. Belediye baflkanlar›ndan, yabanc›lar meclisi yetkililerine, parti yetkililerinden, kilise papazlar›na, dernek baflkanlar›ndan, ö¤retmenlere, veliler dernek baflkanlar›ndan, yerel gazeteler olmak üzere bir çok yetkili flah›s kat›ld›. - ‹slami bilgilerin seminer flekilde verildi¤i konuflmalar›n yap›ld›¤› organizede Alman misafirlerin çok memnun oldu¤u gözlendi. - Bir çok önyarg›n›n silindi¤i günde Alman misafirler ‹slam› bu kadar güzel tan›mad›klar›n› dile getirdiler - Ve bundan sonra bu tür diyalog çal›flmalar›n›n çok daha fazla yap›lmas› gerekti¤ini dile getirdiler. - Elsenfeld flubesinde ayr›ca ‹slamobilde Alman halk›n›n ziyaretçi ak›n›na u¤rad›. - ‹slamla alakal› yüzlerce broflürün da¤›t›ld›¤› günde Türk mutfa¤›ndan nefis yemeklerin sunuldu¤u ve programlar›n sonunda bir çok flubede Alman ziyaretçilere gül ve hurma takdim edildi. - Ayr›ca bir çok flubede Alman misafirlerin duygu ve düflüncelerini, izlenimlerini de yazabilecekleri ziyaretçi defterleri organize edildi. - Yine bir çok camide sinevizyon eflli¤inde ‹slam mimarisi, hat sanat› ve Kur’an-› Kerimden Almanca’ya çevrilmifl ayeti kerimeler sunuldu. - Ayr›ca canl› olarak camii imamlar›n›n Kur’an-› Kerim ve Almanca mealinin okunmas›n› büyük bir ilgiyle dinledikleri gözlendi. - Gelen Alman misafirler bir dahaki seneye mutlaka yine geleceklerini dile getirdiler. I 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 7 Hayat ÖZEL KÖE Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN fenim bu sayı çıkmadan önce yapılan toplantıda, bir densizlik ederek, ’’Sevgili büyüklerim, gelen emaillerden anladı¤ım kadarıyla, gazetedeki yemek tarifleri sayfalarımıza yeniden dönmeliyiz’’, biz farketmiyoruz belki ama baya¤ı ilgi var dedim... Demez olaydım, Yusuf Hoca, Sinan, Mustafa Abi ve di¤er arkadafllar, yav yaz birfleyler iflte, bizi u¤rafltırma dediler... Asım Abi ve ‹brahim Hoca hiç oralı bile olmadılar... Dedim yok öyle, herkez bir iki yemek tarifi verecek, ben onu ayarlarım... Eee Buyrun... ERKEK A⁄ZINDAN BAS‹T YEMEKLER Domatesli Biberli Yumurta Büyükçe bir tavaya ya¤ domates ve biber koyup bi sigara yakıyoruz. Sigaranın külü yere düflmek üzereyse yumurtaları eklemenin zamanı gelmifl demektir. Yumurtaları kırıp sigaramızı bitiriyoruz. Piflmifltir herhalde oca¤ın altını kapatıyoruz. Biberli Domatesli Yumurta Her gün domatesli biberli yumurta yemekten sıkıldı¤ımızda yapabilece¤imiz bu enfes yemek tıpkı biberli yumurtalı domates gibi pifliriliyor. Makarna Bir tencere dolusu sıcak suya makarna pofletini boflaltıp maç izlemeye bafllıyoruz. ilk yarının ortalarına do¤ru kalkıp altını kapatıyoruz. Tencerenin içinden seçti¤imiz makarnayı fayansa fırlatıyoruz. Yapıflırsa piflmifl demektir. Devre arasında hala içinde su kaldıysa tencerenin kapa¤ını kapatıp lavabodaki en kirli taba¤ın üzerine do¤ru döküyoruz.. (o zaman hem tabak temizleniyor hem de makarnalar çatalla yenebiliyor) Üzerine ketçap sıkıp yiyoruz. Not: Fayansa fırlattı¤ınız makarnayı bi ara oradan alın. Sayıca 7 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 E ARKADALAR ÇOCUKLARIMIZA HAYATA DÜÜLEN NOTLAR… Aydın ERSOY [email protected] Tesadüf, inançsızların kadere taktıkları isimdir." Andre Suares fazlalafltıklarında bazen hangisini fırlattı¤ınız karıflıyo. Tuzlu Makarna Yapılıflı aynı makarnaya benziyor. Tek farkı bu kez makarnaları suya atmadan önce, elimizi tavlada zar tutacak gibi flekillendirip, bir tutam tuz koymayı akıl ediyoruz .. Öyle daha güzel oluyor. Pilav Pilav aslında basit bir yemek de¤il. Aranan kriterler var. Tuzlu yumuflak ve tane tane olması gerekiyor. Sonuncusu kolay. Pirinçleri tek tek piflirdi¤inizde tane tane oluyorlar ama uzun sürüyor. Maharet hepsini bir arada piflirebilmekte; ama çok da sorun etmeyin. Nasıl olsa içine yo¤urt koyup bulamaç haline getirdi¤imizde hepsi birbirine yapıflıyor. Kısaca ya¤ koyup üzerine pirinç ekliyorsunuz. Sonra da su ve tuz koyup pifliriyorsunuz.. Hem bunu makarna gibi süzmeye de gerek yok. Patates Kızartması En kolay ifllerden biri. Patatesleri soyup, parmak kadar kesiyorsunuz ve kızgın ya¤a atıyorsunuz. Tek yapmanız gereken altını zamanında kapatmanız. Yoksa tencere alev alabiliyor. Bir de di¤er yemeklerin aksine bunu tencereden yiyemiyoruz. Mutlaka taba¤a koymak gerekiyor. Onun dıflında çok kolay. Hazır Pizza Pizzamızı fırınımıza atıp piflmesini bekliyoruz daha sonra fırından çıkarıp yanık yerlerini bı- UMUT ÜZERNE Pers sultan› iki adamı Ölüme mahkum etmifl. Sultanın atını ne kadar sevdi¤ini bilen mahkumlardan bir tanesi hayatını ba¤ıfllarsa, bir yıl içinde ata uçmayı ögretebilece¤ini söylemifl. Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden sultan bunu kabul etmifl. Di¤er mahkum inanmayan gözlerle arkadaflına bakmıfl ve "Atların uçamadı¤ını biliyorsun. Nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya? çakla kazıyoruz. Dikkat edilmesi gereken tek sey kazırken üzerindeki malzemeleri mutfak tezgahına yapıfltırmamak. Hazır Köfte Bu da nispeten zor bir yemek. Bir miktar sıvı ya¤ı teflon tavaya koyup köfteleri içine diziyoruz. Köfteler tavayla aynı renk olmadan altını kapatmak gerekiyor. O yüzden baflında beklemek lazım. Tavuk Yapılıflı makarna gibi. Sıcak suyun içine atıyoruz arada piflip piflmedi¤ine bakmak için hayvanın kaba etine çatal saplıyoruz. Bu yemek pifltikten bir iki gün sonra üzeri jelibon gibi oluyor. Bu yüzden piflirirken iste¤e ba¤lı olarak bolca toz fleker eklenebilir. Püf Noktaları Yemekleri daima tencerenin içinden yiyin. Böylelikle tabak kirletmemifl olursunuz. Asla sade pilav yapmayın. Domatesli pilav yaptı¤ınızda altını tuttursanız bile renginden anlaflılmaz. Mutlaka so¤anlı bir yemek yapacaksanız asla so¤ana dokunmayın. Özellikle rendeledi¤inizde elleriniz çok kötü kokuyor. Bunun yerine so¤ana ekmek tahtasıyla befl altı kez vurmayı deneyin, aynı ifli görür. Yemekler asla kendi bafllarına hareket etmezler. fiayet geçen ay yaptı¤ınız tavuk kendi kendine kımıldamaya baflladıysa kurtlanmıfl demektir. Sakın yemeyin. Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar. "Pek de¤il" demifl birinci mahkum. "Kendime dört özgürlük flansı veriyorum: Birincisi sultan bu yıl ölebilir. ‹kincisi ben ölebilirim. Üçüncüsü at ölebilir. Ve dördüncüsü... Belki ata uçmayı ö¤retebilirim..!" Umutlarınızın hiç tükenmemesi dile¤iyle… Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek fley o'dur. DKKAT EDELM... Afla¤ıdaki yaz›n›n konusu herkesi ilgilendiriyor. Lütfen dikkatli olalım. Arkadafllar Merhaba, Baflımızdan geçen kötü bir olayı sizinle paylflmak ve sizlerin de nedenleri hakkında dikkatli olmanız konusunda uyarmak istedim. 12 Eylül sabahı 10 yaflındaki o¤lum yata¤ından kalktıktan 10 dakika sonra lavabo'nun önünde kriz geçirdi. Yerde vücüdu kaskatı iken titremelerle birlikte, göz bebekleri kayboldu, nefes zorlu¤u, a¤ızda köpürmeler. Hemen acile kaldırıldı. Yapılan tastlerden sonra konulan teflhis sara (epilepsi) idi. ‹laç tedavisine bafllandı. Daha floku üzerimizden atamadan 9 gün sonra 21 Eylül sabahı 07:00’de o¤lum benim yanımda yatakta iken yine kriz geçirdi. ‹lk müdehaleyi yaptıktan sonra bu sefer Fakülteye gittik. Orada da yeniden tetkikler yapıldı. Teflhis aynı idi. Bizdeki belirtilere göre 8-14 yaflındaki çocuklarda görülebilen bir sara çeflidi imifl. Kullanılan ilaç 20-21 gün sonra beyne ulafltı¤ı için, beyin henüz ilaçtan fayda görmeye bafllamamıfl idi. Arafltırmalarımıza göre ve bu konuda en iyisi oldu¤unu ö¤rendi¤imiz Fakültedeki profesör'den (Mehmet Okan) randevu almıfltık. Dün yapılan görüflme ve muayeneden sonra hocanın bize (sizlere de) dikkat etmemiz gereken konular flunlar idi. Epilepsi'yi tetikleyen unsurlar 50 Hertz TV' ve Monitörlerdeki resim kaymalarını çocuk beyni daha kolay algılayayıp, beyin, istem dıflı bu atlamaları takip etti¤i için yoruluyormufl. Yorulan beyin daha sonra bir boflalma iste¤iyle vücüda nöbet geçirtiyormufl. Bu nedenle mümkünse 50 Hertz üzerindeki cihaz kullanımı. (Avrupa'da 60 Hertz altında TV üretilmesi yasaklanmıfl.) O¤lum bu yaz hemen hemen her gün saatlerce 50 hertz olan TV'de playstation ve yanındaki Bilgisayar'da oyun oynadı. Bir çok arkadaflımın çocu¤u, ye¤eni de aynı durumda oldu¤u için bu maili hazırlayarak uyarmak istedim. Tetiklemeyi yapan di¤er bir unsur "kafein" yani Kola. Profesör çocukların beyni için kolanın çok zararlı oldu¤unu belirtti. Kafeinli içeceklerden özellikle kola ve enerji içeceklerinden çocukları uzak tutun dedi. Tetiklemeyi yapan bir di¤er unsur da yanıp sönen ıflıklar, yani disko ıflıkları. Bu ıflıkları evde karanlıkta veya lofl ıflıkta izlenilen Tv veya bilgisayar oyunları oluflturuyor. Tv'yi en az 3 metre ve aydınlık ortamda izlenmesini ve özellikle söyledi hoca. Bilgisayarı ise günde en fazla 20 dakika ile sınırladı. Son nöbetten sonra en az 2 yıl sürekli (kontrollü) ilaç kullanımı ile sorunun epeyce giderilebilece¤ini ve 14 yaflından sonra %96 oranında bir daha nöbet geçirilmeyece¤ini belirtti . ‹yi çalıflmalar Cengiz SAKARKAYA 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 8 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 9 DOSYA Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 9 Komularımızla likilerimiz Abdurrahman Dizman Eitimci - lahiyatçı llah-u Teala (cc), insanları ve hatta hayvanları kendi cinsleri ile topluca yaflamaya istidatlı yaratmıfltır. Birlikte yaflamaya mecbur olanlar arasında pek tabiidir ki, çeflitli münasebetler gere¤i hak ve hukuk geliflmifltir. Bu cümleden olarak, insanlar arasında hak ve hukuk bazı münasebetlerden dolayı do¤ar. Bunların en önemlileri, aynı anne ve babadan do¤mak, evlilik, ana-baba iliflkileri, aynı dine mensup olmak ve komfluluk etmektir. Bu yazımızda ‹slamın komfluluk iliflkilerine verdi¤i önemi ve komfluluk haklarını açıklamaya çalıyaca¤ız. ‹slam dini komflulu¤a ve komfluluk haklarına çok büyük önem vermifltir. Komflunun komfluya karflı hak ve hukuku oldu¤una hükmeden dinimiz, komflu ile iyi geçinmeyi, iyi bir müslüman olmanın göstergesi saymıfltır. Biz müslümanlar için komflumuzun müslüman olması veya olmaması arasında hiç bir fark yoktur. Bununla beraber, komflumuzun müslümanlardan olmaması bizleri daha duyarlı davranmamıza sevk etmelidir. Bu tutumumuz, bizlerin müslüman olan komflumuza daha az ihtimam A gösterebilece¤imiz anlamına gelmez. Müslüman, komflusu kim olursa olsun; ister, müslüman, ister gayr-i müslim; ister fakir, ister zengin olsun komflularıyla iyi geçinen, onları seven, sevilen, aranan ve onlara güven veren insan olmalıdır. Çevresine güven vermeyen bir insan, dinimize göre kamil anlamda mü’min olamaz. Yüce Rabbimiz, komfluluk iliflkilerine dikkat edilmesi hususunda flöyle buyuruyor: "Allah’a ibadet edin ve O’na hiç bir fleyi flirk koflmayın. Ana, babaya, yetimlere, yoksullara, yakın ve uzak komfluya.. iyilik edin." (Nisa/36) Allah’ın sevgisini kazanan bir kul olmak için ayette tarif edilen ahlaka sahip olmak gerekmektedir. Kaba-saba, haksız, zalim, cimri, herkese kötülük eden kimseler, yalnızca bazı ibadetleri yerine getirmekle Allah katında makbul kul olamazlar. Bundan dolayıdır ki, Anne-baba, yetimler, yoksullar ve komflular hiç bir flekilde ihmale gelemez. Ayette yakın ve uzak komflu kavramları kullanılmaktadır ve iyilikte bulunmak emredilmektedir ki, yanı baflımızda komflumuz zorluklara maruz kalmıfl da bizler bu zorda kalan komflularımıza bigane kalır isek, bu hiç bir zaman insani de de¤ildir, ‹slami de de¤ildir. Komflulu¤un önemini bildiren hadisinde Resulullah Aleyhisselam da "Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, komflusuna iyilik etsin. Allah katında arkadaflların en iyisi, arkadaflına en iyi davranan, komflunun en iyisi de komflusuna en iyi davranandır. Cebrail bana geldi ve komflumu tavsiye etti ki, onu bana mirasçı ya- pacak zannettim" buyurmaktadır. Bu ayet ve hadisler biz müslümanların hayatını flekillendirmesi itibarı ile son derece önem arzetmektedir ve ba¤lamaktadır. Bilindi¤i gibi "Komflusu açken tok yatan bizden de¤ildir" hadisi son derece meflhurdur. Bu ayet ve hadislerde komflulukta, iyilik ve ikramda bulunmak, selamlaflmak, ziyaret etmek, komflunun dü¤ün derne¤ine katılmak, cenazelerine ifltirak etmek ve baflsa¤lı¤ı dilemek, komfluya zarar vermemek, komflunun özel hayatını arafltırmamak, bafllıca komfluluk hukukunu ilgilendiren hususlardır ve en tabii insani ve islami gerekliliktir; biz müslümanların dikkat etmesi icab eden emirlerdir. Komfluluk iliflkilerine ve haklarına dair sundu¤umuz ayet ve hadislerde, müslim/gayr-i müslim ayırımı söz konusu de¤ildir ve insan hakkına müteallik olan bu hususlara müslüman kifli her hal-u karda riayet etmek zorundadır. Burada flu sorgulamayı da yapmak durumundayız; Acaba günümüzde bu inceliklere ve asil davranıfllara ne derece riayet etmekteyiz? ‹nsanlarda bu vasıflar hassasiyetle korunuyor mu? Bu sorulara olumlu cevap alabilirsek ne ala.. Ama yok, olumlu cevaplar bulamıyorsak, o zaman çok düflünmek mecburiyetindeyiz. Bir aralar müslüman toplum olarak bizlerin evlerimizde piflen komfluya da düflüyordu. Analarımız piflirdi¤i çorbadan bir tası, ellerimize tutuflturup yandaki komflumuza gönderir, biz de büyük bir hazla komflumuza götürürdük.. Komflumuzda e¤er kendisinde varsa aynı tası yıkadıktan sonra, kendinde pifleni bize gönderiverirdi. Maalesef bu güzellikler birer birer yok olmaya yüz tutuyor. Bu güzellikler ne yazık ki, hatıralarda nostaljik bir anı olarak hatırlanıyor.. Kimsenin kimseyi rahatsız etmemesi esas olmasına ra¤men, saygısızca TV ve radyo-teybler ses sınırlarını aflmakta, komflu rahatsız olur mu, olmaz mı, düflünülmemekte.. Apartman komflulu¤unun birlikte yaflama kurallarını yönetmelikle belirlemesine ra¤men ve merdiven silinmesi sıraya ba¤lanmıflken, ne yazık ki, bazı ailelerin bu kurallara riayet etmedi¤ine de flahit olabiliyoruz. Bu davranıflları yapan bir kimsenin müslümanlık iddiasında bulunması biraz çeliki teflkil eder, diye düflünüyorum. Toplumda sıraladı¤ımız olumsuz ahval varsa ki var, bu olumsuzlukların altında dini iyi anlayamamak yatmaktadır. O halde kendimizi yeniden flekillendirmeli ve ne yaptı¤ımızı, nasıl olmamız gerekti¤ini yeniden gözden geçirmeliyiz. Hülasa edecek olursak, "müslüman kaynaflan, kendisi ile kaynaflılan kimsedir"; "müslüman di¤er insanların elinden ve dilinden emin olunan kimsedir" hadislerinde belirtildi¤i gibi olgun kiflili¤i olan güzel insan olmak zorundadır. Bundan dolayı, kimseye zararı dokunamaz müslümanın; çevresine, komflularına güven verir, sevilir, sever ve insanlara daima iyilik yapar. Almanya çileri Bakanı’na entegrasyon için "yuvarlak masa" çarısı lmanya’nın yeni ‹çiflleri Bakanı Wolfgang Schäuble, göçmenlerin ve yabancıların entegrasyonu konusunun yeni kurulan hükümetin en önemli görevlerinden oldu¤unu, kendi çalıflma döneminde özellikle paralel toplumların ve gettoların oluflmaması için çalıflaca¤ını belirtti ve "Beraber yaflayabilmeliyiz, baflka ülkelerden buraya gelmifl olanları bir zenginlik olarak algılamalıyız" dedi. ‹slam Konseyi Baflkanı Ali Kızılkaya, Schäuble’nin açıklamalarından memnun oldu¤unu belirtti ve ‹çiflleri Bakanı’na entegrasyon politakalarında destek sa¤lama teklifinde bulundu. Entegrasyon alanında A ‹slam Konseyi Baflkanı, ‹çiflleri Bakanı’na tecrübelerin aktarılması ve entegrasyon tedbirlerini konuflmak için "yuvarlak masa" ça¤rısında bulundu tecrübeleri paylaflmak için "yuvarlak masa" ça¤rısı da yapan Kızılkaya, akılcı bir entegrasyonun Müslüman cemaatlerinde geçmiflte çokça hizmet ettikleri barıfl içerisinde yaflamın da teminatı oldu¤unu ifade etti. Kızılkaya ayrıca, entegrasyon için büyük önemi olan almanca kurslarının desteklenmesini de talep etti. Schäuble’nin göçmenlerin bir zenginlik olarak algılanması gerekti¤i yollu açıklamalarını çok önemli bir sinyal olarak niteleyen Kızılkaya, entegrasyonun geçmiflte daha çok güvenlikle ilgili bir konu olarak algı- lanmasının kendilerini üzdü¤ünü belirtti. Baflarılı bir entegrasyon için Müslümanların ve ait oldukları dinin tanınmasının mutlaka gerekli oldu¤unu belirten Kızılkaya, NRW’de oldu¤u gibi, Müslüman ö¤retmenlere yönelik baflörtüsü yasa¤ını elefltirdi ve bunun Müslümanları dıfllama anlamına gelece¤ini ve onların güvenini sarsaca¤ını vurguladı. Kızılkaya ayrıca, "Entegrasyon’un asimilasyon olmasına izin verilmemeli" diyerek uyarıda bulundu 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 10 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir CEMYET HABERLER 10 HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 KUR’AN BÜLBÜLLER KIYASIYA YARITI T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflavirli¤i ve D‹T‹B ‹flbirli¤i ile organize edilen 7. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarıflması Almanya finali, 2004 yılının birincisinin bölgesi olan D‹T‹BStuttgart Feuerbach Yeni Camii konferans salonunda yapıldı. euerbach Yeni Camii konferans salonunu dolduran ve büyük çekiflmenin yaflandı¤ı yarıflmanın, T.C. Stuttgart Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Cevdet Çelen jüri baflkanlı¤ında; T.C. Köln Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Hasan Çınar, T.C. Düssedorf Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Mustafa Üstün, T.C. Essen Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi ‹brahim Gündüz ve T.C. Nürnberg Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Atıf Akflit’in yaptı¤ı 7. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarıflması’nda; birincili¤i: T.C. Münster Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden Fatih Gürel, ikincilikleri: T.C. Köln Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden Tuba Demirkol ile T.C. Essen Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden Hamza Yılmaz, üçüncülü¤ü: T.C. Düsseldorf Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden Üsame Kiraz elde ettiler. Sonuçların açıklanmasından sonra bir konuflma yapan T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müfla- F viri ve D‹T‹B Genel Baflkanı Rıdvan Çakır: "Kur’an gibi yüce bir kitabı ö¤renerek yarıflmacı olan ve bu heyecanı sinelerinde hisseden bu genç kardefllerimin hepsini birinci ilan ediyorum. Çünkü onlar güzel okuyufllarıyla bunu hakediyorlar. Bu yavrularımın cesaretlerine hayran oldu¤umu da ifade ediyorum. Onları yetifltiren hocalarını, onlara yardımcı olan dernek yetkililerine huzurlarınızda teflekkür ediyorum. Zaten Peygamberimiz hadisi fleriflerinde; "Sizin en hayırlınız Kur’an-ı ö¤reten ve ö¤renenlerdir" veciz ifadeleriyle en güzel hediyeyi veriyor. Allah Rasülü’nün sözünün üstüne herhangi birfley söylemek mümkün de¤ildir. Ben burada din görevlisi arkadafllarıma flunu söylemek istiyorum. Çocuklarımızı yarıflmalara hazırlarken, bir ya da birkaç ö¤renci üzerinde de¤il de bütün ö¤rencilerimizi yarıflmalara katılacak flekilde hazırlarsak, bu fırsattan sadece bir ya da iki kifli de¤il, bir çok ö¤renci istifade edecektir. Di¤er yavrularımız, bundan sonraki yarıflmalara daha istekli ve daha heyecanlı olarak hazırlanacaklardır. Bizim çocuklarımız camilerde okumak suretiyle hoca olacak de¤illerdir. Fakat onlar dinlerini ö¤renmifl olacaklardır. Bu fevkalede önemli bir husustur. Çocuklarımızın iyi okullara git- mesi ve iyi e¤itim alması lazımdır. Ancak bu flekilde içerisinde yafladı¤ımız toplumda hak etti¤imiz yeri almıfl oluruz. Burada velilerimize de çok ifl düflmektedir. Onlar çocuklarını ihmal etmemeliler. Onlarla ilgilenmeliler ve en iyi e¤itimi alabilmeleri için her türlü fedakarlı¤ı göstermelilerdir. Çalıflma sistemimiz bu olmalıdır" dedi. Dereceye giren yarıflmacılara T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflaviri ve D‹T‹B Genel Baflkanı Rıdvan Çakır tarafından hediye ve belgelerinin verilmesiyle devam eden program, Feuerbach Yeni Camii dernek yönetiminin katılımcılara verdi¤i ikramla sona erdi. ÇAKIR, PAKSTAN BÜYÜKELÇS EZD’Y ZYARET ETT T .C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflaviri ve D‹T‹B Genel Baflkanı Rıdvan Çakır, beraberinde T.C. Berlin Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Seyid Ali Toprak, D‹T‹B Basın-Yayın ve Halkla ‹liflkiler Müdürü Ekrem Ceflen ve T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflavirlik Sekreteri Enden Çetin ile birlikte, Pakistan’ın Berlin Büyükelçisi Asif Ezdi’yi makamında ziyaret ederek, Almanya D‹T‹B teflkilatınca Pakistan depremi için toplanan yardımların belgesini takdim etti. T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflaviri ve D‹T‹B Genel Baflkanı Rıdvan Çakır yaptı¤ı konuflmada: "Kardefl Pakistan Büyükelçili¤inde bulunmaktan ve sayın Büyükelçi ile görüflmekten memnun oldu¤umu ifade etmek istiyorum. Ayrıca Pakistan’da meydana gelmifl olan deprem felaketinden dolayı gerçekten içten üzüldü¤ümüzü, bu üzüntülerimize Türk ve yabancı basın organlarında açıkladı¤ımız gibi, bir defa daha Sayın Büyükelçi’nin flahsında, kardefl Pakistan halkına geçmifl olsun dile¤inde bulunmak istiyorum. Ümit ediyoruz ki; bundan sonraki dönemlerde bu ve benzeri felaketler bir daha insanlı¤ın baflına gelmesin. Bu depremde vefat etmifl olan insanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına sabır diliyorum. Yaralılara da acil flifalar diliyorum. Biz bu Pakistan depreminden sonra, Türkiye’den ayrı olarak, Almanya’daki Türk müslümanlar arasında bir kampanya bafllattık. Bu kampanyadan maksadımız, Pakistanda’ki depremde acı çekmifl olan insanların acılarını paylaflmaktı. Kampanyamız çok ilgi gördü. Sadece camilerden ve derneklerden de¤il, do¤rudan do¤ruya banka hesabına para yatıranlar da oldu. Bugüne kadar düzenledi¤imiz bu kampanyalarda 2. 244.800 Euro toplantı. Bu parayı iki postada Türkiye üzerinden gönderdik. Halen bu hesaplarımız açıktır. Yardımlarını devam etmek isteyenler bu hesaba paralarını yatırıyorlar. Mebla¤ biriktikçe Pakistan’a gönderiyoruz. Ben bugün Sayın Büyükelçi’ye bu paranın bir belgesini takdim etmek istiyorum. Bu belgeyle istiyorum ki, bu yardımların yerine ulafltı¤ını vatandafllarımız bilmifl olsunlar" dedi. Pakistan’ın Berlin Büyükelçisi Asif Ezdi de yaptı¤ı teflekkür konuflmasında: "Öncelikle sayın Çakır’ın flahsında bu kampanyaya destek olanlara teflekkür etmek istiyorum. Türkiye Baflbakanı Sayın Recep Tayyip Erdo¤an, depremden sonra Pakistan’a ziyaret eden ve depremi yerinde inceleme fırsatı bulan ilk devlet adamı olmufltur. Sayın Baflbakan’ın bu davranıflı Pakistan’da çok olumlu yankı uyandırmıfltır. Gerçekten Almanya’daki Türklerin topladıkları bu rakam çok büyük bir rakamdır. Türkiye tarihinde çok büyük depremler yaflamıfl bir ülke. Bundan dolayı tecrübesi de büyük. Fakat Pakistan tarihinde bu deprem en büyük bir depremdir. Bu konuda, hem tecrübesiz, hem de hazırlıksız yakalandık. Acımız gerçekten büyüktür. Yaralarımızı baflta Türkiye olmak üzere dostlarımızın yardımlarıyla sarmaya çalıflıyoruz" dedi. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 11 DOSYA 11 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Göç Kültürünün Kök Salması Dillerden düflürülmeyen ve hangi gayeye hizmet etti¤i de biraz meçhul olan "Medeniyetlerarası Diyalog"u asırlar boyu kendi medeniyeti bünyesinde yeflertmifl ve yaflatmıfl olanların baflkalarından alaca¤ından çok, onlara verebilece¤i tarihleflmifl tecrübeleri vardır. Bu "diyalog", milletler veya devletlerarası de¤il, önce komflularası bafllamalıdır. Çölleflmifl gönüllerde aflk fidanları yeflertmek, kin, nefret ve hasetlikle iflgal edilmifl zihinlere sevgi tohumları ekmek, birbirinden kaçan insanları muhabbet ba¤larıyla yakınlafltırmak, bizim misyonumuz ve bizi di¤erlerinden güçlü kılan tarafımızdır. Mahmut AKAR ATB Genel Sekreteri arihin derinliklerinden süzülüp gelen, menkibe-destan-tassavuf karıflımı, Anadolu’yu yeni yurt edinmek gayesiyle Horasan Er ve Erenleri’nin Diyar-ı Rum’da bafllattıkları mücadele sayesinde bugünkü Türkiye toprakları üzerinde bizler varız. Bu varlık; göçebe bir kavmin yerleflik düzenini ve onun kendi medeniyet de¤erleri üzerine kurulu hayat tarzını alt ederek günümüze kadar (yaralar alsa da) devam etmektedir. Maddeci-ateist felsefenin tezahürü olan bugünkü hâkim medeniyet anlayıflı karflısında çaresizlik içinde kıvranan ve seçeneksizlikten(?) dolayı teslimiyete rıza gösterenlerin, bilhassa 11. ve 12. yüzyıl arasındaki tarihî baflarılarımızın özünü oluflturan ruhu idrak etmeleri flarttır. Bunun evveliyatını da unutmamak gerekir: Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyti ve Ashabı’nın silsilesinden gelenlerin bugünkü Afganistan, ‹ran ve Kafkasya’dan Türkistan’a kadar uzanan Türkî Co¤rafya’ya da¤›larak ‹slâm’ın din olarak kabbulenilmesinde öncü rol oynamıfllardır. Ne onlar ve ne de onlardan sonrakiler, "Savulun Müslümanlar (veya) Türkler Geliyor!..." diyerek kendilerini ve taflıdıkları misyonu korku ve dehflet saçarak zorla kabullendirme yolunu seçmemifllerdir. Tam tersi bir yöntemi tercih ederken, buna inanarak hayata geçirdiklerini, yani bizatihi kendi nefislerinde uygulayarak baflarılı olduklarını ve böylece baflkalarına da örnek olabilecek bir "örnek insan" varlı¤ını kabul ettirdiklerini görmekteyiz. Bu baflarının adı, "Gönül Fethi"dir. Her insanın baflından geçen bir aflk macerası vardır. E¤er birisine aflıksanız, gönlünüzü kaptırmıflsanız, ona duydu¤unuz sevgi sizin gönlünüzü fethetmifltir demektir. Buradaki sevmenin ölçüsü; karflı tarafın karflılık verip-vermemesiyle ba¤lantılı de¤ildir. Fakat her halûkârda önce sevgi verilmelidir. Bu sevgi, bazen canlı-cansız herfleyi sadece Allah için peygamberane bir bakıfl ve kucaklayıflla kendini ifade eder, bazen "Yaratılanı Severiz Yaratandan Ötürü" olarak Yunus’un T dilinden terennüm edilir, bazen de aflkı, sevgilinin yoklu¤unda tadan Fuzuli’nin Mecnunu’nda veya Anadolu’nun Karacao¤lanı’nda görürsünüz. Neresinden bakarsanız bakınız, Müslümanlaflan Türkün hayatını flekillendiren ve onu hem anlamlı hem de di¤erlerine kıyasla üstün kılan; sevgidir. Anadolu’yu bize daimi vatan yapan ve bilahare bir "Cihan Devleti"nin zeminini hazırlayan dünya görüflünün mayası aflkla yo¤rulmufltur. Çöküfl, bu mayanın bozulması yüzünden oldu¤u gibi, içimizde ve dıflımızdaki husumetlikler de bununla ba¤lantılıdır. Sevgiye susamıfl insanlı¤a sevme¤i ve muhabbeti getiren ve ö¤reten Peygamber çizgisinden uzaklafltıkça medeniyet üstünlü¤ümüzü baflkalarına kaptırdık. Kendi içimizde bile, biz ve ötekiler, deme¤e baflladı¤ımız günden itibaren dünyamız daralmaya, etrafımız "düflmandan bir duvarla" çevrilme¤e baflladı veya biz öylesi bir haleti ruhiyeye kapıldık. "Komflusu aç iken tok yatan bizden de¤ildir!" ‹nsanlık sadece Hz. Peygamber’in bu sözüne kulak verseydi, dünyada aç insan kalmazdı ve insanlık köpekleflerek birbirini parçalamazdı. fiayet ‹slâm Ümmeti bu Hadis-i fierif’i slogan olmaktan kurtarıp kendi bünyesinde tatbik etseydi, bir tarafta som altından dünyada efli benzeri görülmemifl saraylar, oteller yaptıran, israfı en kapitalistten daha çok yaparak haramzade müslümanlar, di¤er tarafta açlıktan ölen müslümanlar olmazdı. Komflu sadece afla-ekme¤e mi muhtaç? Komflu, bazen bir güler yüze, bir selama, bir yudum sevgiye ve hakhukuka riayete de muhtaç! Komflu, komflusunu kem gözle görmeyen göze, çekifltirmeyen dile de muhtaç! Elinden ve dilinden komflusuna zarar vermeyen komflu ne güzel komfludur. ‹flte Anadolu’ya göçebe gelen Türk boylarının kök salması, böylesine güzel komfluluk münasebetleriyle bafllamıfltır. Muhtemeldir ki, zamanın gayrı müslim yerlileri, sonradan bu topraklara gelip yerleflen ve elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen bu insanlara; tanrı aflkına, etrafındaki insanların ırkına, dinine bakmadan herkesin yardımına koflan, etrafa muhabbet ıflıkları saçan, "72 milleti bir gözle gören" siz kimsiniz ve necisiniz, dediklerinde; sadece mütevazi bir eda ve ses tonuyla, "Orta Asya bozkırlarından, Horasan diyarlarından gelen Müslüman Türkleriz" cevabını vermifllerdi. "Peki bu kadar güzellikler kimin ve ne için?" sorusuna da ceddim flu cevabı vermifl olabilir: Biz, iyilik yap at denize, balık bilmezse Halık bilir, düsturundan hareket ederiz. Bütün iyilikler ve güzellikler sadece Allah’ın rızası içindir. Karflılı¤ını da sadece O’ndan bekleriz. Bin yıllık bir sıçrama yaparak, bulundu¤umuz yer ister vatan topra¤ı, isterse diyar-ı gurbet olsun; etrafımıza Dıyar-ı Rum’u (Roma Toprakları) yurt edinme¤e baflladı¤ımız ça¤lardaki ruhla bir göz atalım: ‹nsanların hayat standartı yükselmifl, ilim-teknoloji bafl döndürücü bir hızla mesafe alırken, daha çok dünyalıklara sahip olabilmek için insanlar arasında kıran kırana rekabet, insanlık de¤erlerini ayaklar altına düflürmüfl. "Gemisini Kurtaran Kaptandır", "Her Koyun Kendi Baca¤ından Asılır" ve "Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaflasın"lar, ça¤ımız insanın hayata bakıfl ölçüleri olarak kabul görünce; yardımlaflma, dayanıflma ve hatta selamlaflma gibi befleri münasebetler ortadan kalkmıfl, "komflunun namusu benim namusum"un yerini komflunun namusuna göz dikmeler almıfltır. "Komfluda pifler, bize de düfler" artık sadece atasözü olarak rafa kaldırılırken, komfluya gözda¤ı vermek, kıskandırmak, malı ve mülküyle komflusuna üstünlük sa¤lamak ra¤bet görmüfltür. Bu gayrı insanî kuralların geçerli- lik kazandı¤ı bir zaman ve mekânda göçerek gelip yerleflti¤iniz hanenizden etrafınıza, beraberinizde getirdi¤iniz insanî de¤erleri vermekle mükellefsiniz. Siz, bin yıl öncekiler gibi âlimler dergâhından, Horasan mektebinden mezun olan ve misyon yüklenen insanlar de¤ilsiniz ama siz onların mirascılarısınız. Sizin yükümlülü¤ünüz, bilginiz kadardır. Sadece bildikleriniz ve baflkalarına telkin ettiklerinizle âmel etseniz, bu bile sizin flahsınızda karanlıklara yakılmıfl bir mum gibi ba¤layıp ço¤alarak devam edecektir. Dillerden düflürülmeyen ve hangi gayeye hizmet etti¤i de biraz meçhul olan "Medeniyetlerarası Diyalog"u asırlar boyu kendi medeniyeti bünyesinde yeflertmifl ve yaflatmıfl olanların baflkalarından alaca¤ından çok, onlara verebilece¤i tarihleflmifl tecrübeleri vardır. Bu "diyalog", milletler veya devletlerarası de¤il, önce komflularası bafllamalıdır. Çölleflmifl gönüllerde aflk fidanları yeflertmek, kin, nefret ve hasetlikle iflgal edilmifl zihinlere sevgi tohumları ekmek, birbirinden kaçan insanları muhabbet ba¤larıyla yakınlafltırmak, bizim misyonumuz ve bizi di¤erlerinden güçlü kılan tarafımızdır. Dün, göçle gelen kültürün yerleflik kültüre galebe çalmasındaki sırra mazhar olamayanlar, bugün, gittikleri diyarlara götürdükleri kültürel de¤erlerinin zamanla göçüp gitmesine engel olamayacaklardır. Konferansa Davet EB- ARÛS 732. Vuslat Yıldönümü Münasebetiyle Büyük Türk Düünürü Hz. Mevlana’yı -Anlayabilmek -Anlatabilmek Tarih: 17 Aralık 2005 Cumartesi, saat: 17.30 Yer : Sachsenring 20 (ATB Genel Merkezi) 50677 Köln 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr 12 904 Rus-Japon harbinden önceydi. Amerikan gazetelerinin birinde "Garcia"ya Götürülecek Mektup" bafllıklı bir yazı çıktı. Yazan tanınmamıfl bir muhabirdi. Fakat bu kısa yazının anlattı¤ı gerçekler, yüzlerce kitapla anlatılanlardan daha derin, daha özlü idi. Yazı tesadüfen Çarlık Rusya"sının Demiryolları Nazırı"nın eline geçti. Nazır, bütün memurlarının bu yazının kopyasını yanlarında taflımasını sa¤ladı. O sırada Rus-Japon savaflı baflladı. Japonlar esir ettikleri Rus Demiryolları mensuplarının hepsini üzerinde bu yazıyı görerek meraka düfltüler. Japon Maarif Nezareti bu yazıyı inceledikten sonra birer nüshasının bütün Japon yurttafllarının okuyup yanlarında taflımalarım emretti. Bu yazı, flimdi Birleflik Amerika"da bütün kara ve deniz kuvvetleri mensuplarına ve izcilere verilmektedir. Bu bir gelenek olmufltur. --------Amerika Kurtulufl Savafl›"nın bir safhasında ‹spanya Sömürge Ordusu"nu tecrit edebilmek için Kübalı General Garcia"nın ordusuna talimat göndermek icabetti. Cumhurbaflkanı Mc Kinley, General Garcia"ya bir mektup yazdı. Mektubun süratle yerine ulaflması gerekiyordu. Baflkomutanlık karargahında Garcia hakkında bilgi yoktu, neredeydi, nasıl gidilirdi, hepsi meçhuldü. Mektubu götürmeye Te¤men Rowan görevlendirildi. Te¤men Rowan mektubu aldı, torbasına koydu, gitti, döndü, tekmilini verdi. Garcia talima- 1 Seite 12 DOSYA Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 GARCA'YA MEKTUP ta uyacaktı. Te¤men Rowan mektubu alınca: "Bu Garcia da kimdir? Nerede bulunuyor? Oraya nasıl gidilir? Atla mı, trenle mi? Harcırahımı kim verecek? Arkadaflım Thomas ata daha iyi biner, onu gönderirseniz olmaz mıydı? Eflim biraz rahatsız, hem bu hafta izin sırasındaydım" demedi. Beurada anlat›lmak istenen, Te¤men Rovvan"ın dört gün sonra Küba kıyılarına ulaflmasının, ormanlara dalarak üç haftalık bir seyahati yaya olarak tamamlamasının, da¤larda ve ormanlarda Garcia"yı bulmasının hikayesi de¤ildir. Burada anlatmak istenen husus, bu adamın kiflili¤inin her okula örnek insan modeli olarak tanıtılmasının gereklili¤idir. Dünyanın her yerinde. Allah’ın her günü, milyonlarca yöneticinin Garcia"ya gönderecek mektubu vardır. Öte yandan, gençlerin muhtaç oldukları bilgiler sadece bir dizi teoriler de¤ildir. Kendilerinden istenen vazifeleri kendi iradeleri ile sonuçlandırma idrakine ve e¤itimine de sahip olmalarıdır. Bugün en çok muhtaç oldu¤umuz budur. Hizmette fertlerin ilgisizli¤i ve bilgisizli¤i, toplumları ve örgütleri felç eder. Hizmetin çarkı dönerken, çarkın her difllisinin her defasında yeni bafltan bilenmesi için zaman yoktur. Yeniden e¤itim yapmak gerekir. Öte yandan hizmet devamlı akmaktadır ve sürekli ifllerlik içinde olmak zorundadır. Çarkın bir difli kendi iflini hiçbir nedenle durdurmaya yetkili de¤ildir. Bu takdirde hizmet durur. Bir defasında her yönetici gibi öylesine meflgul iken odama giren bir memur bana: "Efendim, siz birlikte çalıfltı¤ım arkadafllarımdan birini bir derece terfi ettirdiniz... Yafl ve kıdem bakımından aramızda hiç bir fark yok, ö¤renimimiz de aynı. O benden daha yakıflıklı da de¤il. Böyle oldu¤u halde beni hala terfi ettir miyorsunuz?" dedi. Ben ise dalgınlık halinde mırıldandım. "Sokakta gürültü var. Duyuyor musunuz? Nedir acaba?" "- Gidip sorayım efendim" diye memur can sıkıntısı ile cevap verdi. Biraz sonra döndü: "- Bir arabaymıfl efendim..." "- Yükü neymifl?" diye sordum. "- Gidip bakayım efendim..." Biraz sonra döndü: "- Arabanın yükü bir sürü çuval efendim." "- Çuvallarda ne varmıfl?" "- Gidip bakayım efendim." Biraz sonra döndü. "- Çuvallarda çimento varmıfl efendim..." "- Nereye gidiyormufl bu araba?" "- Gidip bakayım efendim." Biraz sonra dönüp cevap verdi: "- X ve Y inflaat flirketinin merkez flantiyesine gidiyormufl efendim..." Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN "- Çok güzel" dedim, "flimdi bana terfi eden arkadaflınızı ça¤ırır mısınız lütfen? Hani haksız yere terfi eden arkadaflınızı." Beriki geldi. Ben mırıldandım: "- Sokakta birtakım gürültüler oluyor nedir acaba?" "-Gidip bakayım efendim." Döndü¤ü zaman flöyle cevap verdi: "- Kırk çuval Portland Çimentosu yüklü araba. Çimentoların menflei New Orleans. X ve Y inflaat flirketinin merkez flantiyesine gidiyormufl. Uluslararası ulaflıma ait bir kamyon çuvallarını istasyondan almıfl. Çuvallardan biri yarı yolda patladı¤ı için flimdi bunun yerini de¤ifltirmeye çalıflıyorlar." Klemanso"nun meflhur sözü ne kadar güzel: "Bakanlık geç gelenlerle erken gidenlerin karflılafltı¤ı yerdir." demifl. Bakanlı¤ı süresince de garip vakalara flahit olmufl ki, birçok vecize de¤erinde de sözler söylemifl. 1906 yılında bir gün aklına esmifl, emrindeki memurların durumunu flöyle bir yakından görmek istemifl. Odalardan birine girmifl, kimse yok. ikincisine girmifl, bombofl. Üçüncü odada bir memur varmıfl, o da uyuyormufl. Yanında bulunan daire müdürüne dönmüfl: "- Sakın uyandırmayın, yoksa o da çekip gider." ‹flte böyle, uzun söze ve uzun izaha benim de sizin de vaktiniz yoktur. ‹nsanlı¤ın Garcia"ya mektup götürecek te¤menlere ihtiyacı çoktur. Beck yabancı gençlerin eitim imkanlarını iyiletirmek istiyor Federal Hükümetin Entegrasyon Sorumlusu Marieluise Beck (Yefliller), staj yeri bulma noktasında yabancıların Alman gençlerine oranla daha çok ma¤duriyet yafladı¤ını söyledi ederal Hükümetin Entagrasyon, Göçmen ve ‹ltica Sorumlusu Marieluise Beck, Fransa’da devam eden F olaylar dolayısıyla yaptı¤ı basın açıklamasında, ifl ve e¤itim alanlarında göze çarpan tüm entegrasyon sorunlarına ra¤men, Almanya’daki durumun ümitsiz olmadı¤ını belirtti. Entegrasyon ve di¤er problemleri çözebilmek için problemlere somut olarak e¤ilmek gerekti¤ini belirten Beck, Fransa ‹çiflleri Bakanı’nın tavrını elefltirdi ve sosyal problemlerin çözümünde sınırlandırmalara baflvurulmasının yanlıfl olaca¤ını ifade etti. Hemen hemen tüm e¤itim alanlarında gittikçe daha az yabancı gencin e¤itim görmesini elefltiren Beck, staj yerleri hususunda acilen iyilefltirmelere gidilmesi gerekti¤ini belirtti. Bazı rakamlar da veren Beck, ticaret ve sanayi odalarının sundu¤u 34.000 staj yerinin sadece 490’ında Türk gençlerinin istihdam edildi¤ini ve Almanya’da yabancı gençlerin yaklaflık yüzde 40’ının meslekî e¤itim diploması sahibi olmadı¤ını ifade etti. Beck, bu noktada suçu sadece gençlere yüklemenin yanlıfl olaca¤ını söyledi. Beck ayrıca, aynı derecede diploma sahibi gençler arasında yapılan tercihlerde Türk ö¤rencilerin ma¤dur edilmesine yönelik de elefltirilerde bulundu. ‹yilefltirme yönünde önlem olarak, yabancı gençleri ifl piyasasına entegre etmeyi amaçlayan, "Mesleki Kalite A¤ı" veya "JUMP" ve "JUMP PLUS" gibi model projeleri gösteren Beck, bu tür projelerin süreklilik kazanması için çalıflılması gerekti¤ini ifade etti. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 13 ÖZEL HABER Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 13 Daha fazla yardıma ihtiyaç var ■ Ramazan Bafll›k Muhammed Ulu PAK‹STAN DEPREM‹ ve SONRASI akistan, Keflmir, Afganistan ve Hindistan’da etkili olan depremin ardından iki kiflilik bir heyet olarak ilk yardımla birlikte bölgeye gönderilmek üzere görevlendirildik. Varıfl yerimiz Pakistan’ın baflflehri ‹slamabad oldu. Havaalanında bizi Pakistan’lı Safi ve Abdulmalik kardefllerimiz karflıladılar. Bizim için bir program hazırlamıfllardı. Programımızda Pakistan ve Keflmir bölgelerinde meydana gelen deprem merkezlerini incelemek, deprem kriz masalarındaki yetkililerle ve depremzedelere yardım için çalıflan sivil toplum kuruluflları yetkilileri ile görüflmek, depremzedelere yardım için çalıflmak olmak üzere bir çok aktivite vardı. Dolu dolu olan programımızı dönüfl zamanımıza kadar planlandı¤ı gibi gerçeklefltirebilmek için hiç dinlenmeden hemen Azad Keflmir’e do¤ru harekete geçtik. ‹lk dura¤ımız deprem merkezlerinden Muzafferabad oldu. MUZAFFERABAD Keflmir, Pakistan ve Hindistan arasında yıllardan beri süregelen tartıflma ve kavgaların yaflandı¤ı topraklar. Ancak öyle sözden anlaflıldı¤ı gibi bu topraklar küçük bir toprak parçası de¤il. Tamamının büyüklü¤ü bir Almanya kadar. Ama ne yazık ki dünya bu bölgeyi çok iyi tanımadı¤ı P IGMG Heyetinin Pakistan Depremi zlenimleri için sadece Pakistan ve Hindistan arasındaki tartıflmalı küçücük bir yermifl gibi düflünülüyor. Azad Keflmir, Keflmir’in Pakistan tarafındaki do¤u fleridini oluflturan bölgenin adı. ‹çifllerinde ba¤ımsız, dıflifllerinde Pakistan’a ba¤ımlı hareket ediyor. Depremin etkili oldu¤u yer Keflmir’in bu bölgesi olmufl. Azad Keflmir’in neredeyse tamamı depremden büyüklü küçüklü ölçeklerde zarar görmüfl. Zarar gören önemli yerleflim merkezlerinden birisi de en büyük yerleflim merkezi olan Muzafferabad. Muzafferabad ‹slamabad’a yaklaflık 150 km. uzaklıkta. Yola çıktı¤ımızda bildi¤imiz flartlar altında en fazla 2 saat gibi bir zaman diliminde alabilece¤imiz yolun bu bölgenin flartları altında en az 4 saatte alınabilece¤ini gördük. Azad Keflmir da¤lık ve arazi flartları oldukça zor olan bir yer. Yol boyunca neredeyse düz bir saha görmeniz mümkün de¤il. Yollarda gerek yaya, gerek vasıtalarla ‹slamabad ve Rawalpindi’ye gitmekte olduklarını ö¤rendi¤imiz Keflmirlilere rastlıyorduk. Depremden etkilenen insanlar buralardaki akrabalarının yanına gi- diyorlardı. Gitti¤imiz yöne do¤ru gitmekte olan dolu yardım kamyonları, ters istikametten gelen boflaltılmıfl kamyonları görüyorduk. Ancak bunların sayıları do¤rusu beni tatmin etmiyordu. Yorucu bir yolculuktan sonra Muzafferabad’a yaklafltık. Rehberimiz sa¤lı sollu bafllayan yıkıntıları bize göstermeye baflladı. Daha yolumuz olmasına ra¤men depremin fliddetini flimdiden görmeye bafllamıfltık. Muzafferabad flehir merkezine girdi¤imizde ise bizi flok eden manzarayla karflılafltık. fiehrin giriflinden itibaren depremin geride bıraktı¤ı feci manzara görülmeye bafllanmıfltı. Neredeyse binaların tamamı yıkılmıfl, ayakta kalanlar da tamir edilemeyecek derecede hasar görmüfltü. Rehberimiz Safi Bey tamamen yıkılmıfl binalardan önemli olanlarını bize gösteriyordu. Depremin Pakistan saati ile 09.00 sularında meydana gelmesi resmi dairelerin içinde bulunanları etkilemifl ve ne yazık ki depremde en fazla hasar gören bu yerlerde bulunan insanların hemen hemen hepsi hayatını kaybetmiflti. fiurası bir ilkokuldu, içindeki 600 ö¤renci altında kaldı. fiurası bir has- tane idi, içindeki yaklaflık 1000 kadar hasta ve hastane personeli kaldı. fiurası Azad Keflmir Üniversitesi idi, içinde ö¤renim görmekte olan 1500 ö¤renci ve ö¤retim üyesi kaldı. fiurası bir hapishane idi, içindeki mahkumların yarısı hayatını kaybetti, di¤erlerinin akibeti hakkında bilgi yok. Ve daha niceleri. Böyle bir manzara ve böyle bir tarif elbette insanı üzen bir durum. Ancak daha da üzüldü¤ümüz bir durum vardı. Göçüklerin altında kalanlar henüz çıkarılamamıfl ve halen orada duruyorlardı. Ö¤renciler, hastalar. Ö¤retmenler, doktorlar, hemflireler... Gördü¤ümüz manzaraların altında halen yattıklarını düflünmek ve etraftaki ceset kokularını teneffüs etmek gerçekten insanın psikolojisini son derece etkiliyor. Peki ya bir de bu insanların en yakınları olsaydık acaba ne derece etkilenecektik?.. ‹ftarımızı Muzafferabad’da açtık ve gecelemek üzere Dierkot Köyüne hareket ettik. D‹ERKOT Dierkot Muzafferabad ile depremin Azad Keflmirdeki ikinci büyük merkezi olan Bagh flehrinin arasında bir kasaba. Akflam bu kasabada gecelemk üzere ekibimizle birlikte hareket ettik. Biz köy evinde bizi misafir ettiler. Yıkılmamıfl bir eve bizi götürdüler. Bu insanların misafirperverli¤ini bir kez de burada gördük. Kendi acılarının içinde bizi nasıl a¤ırlayacaklarını bilemiyorlardı. Hele Türkiyeli olmamız ve Milli Görüfl 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr 14 Teflkilatları tarafından görevlendirilmifl olmamız ilgi ve muhabbetlerini çok daha fazla artırıyordu. Sıkça iltifat ediyor, adeta acılarını unutmuflcasına kardefllik ba¤larımızdan, tarihi ba¤larımızdan ve Milli Görüfl’ün depremden önceleri de bölgede gerçeklefltirdi¤i yardımlardan, hele hele kurban organizasyonlarından bahsetmeden geçemiyorlardı. Gündüz hava çok so¤uk olmamasına ra¤men gece eksi 4-5 dereceye kadar düfltü¤ünü gördük. Henüz soba yakılmaya ba¤lanmadı¤ı için üzerinize battaniye almadan durmanız mümkün de¤ildi. Gece depremin çevreye vermifl oldu¤u zararı anlayamadık. Ancak sabah oldu¤unda bir da¤ kasabası olan Dierkot’ta da depremin verdi¤i zarar görüldü. Bize yıkılmıfl evleri gösterdiler ve yıkılmayanlarında ya oturulamayacak kadar, veya tamir edilebilecek kadar hasar gördü¤ünü anlattılar. Gerçekten de Bagh flehrine do¤ru hareket etti¤imizde yol boyunca depremzedeleri ve binaların halini gördük. BAGH Bagh flehri Azad Keflmir’in depremden en fazla etkilenen bir di¤er büyük yerleflim merkezi. Bagh’a girerken kısmen de olsa düzlükler var. Buralara sivil toplum kuruluflları yardım kampları kurmufllar. Depremzedeler bu kamplara geliyor ve ihtiyaçlarını depremzede olduklarının beyanında bulunarak temin edebiliyorlar. Ama ne yazık ki flimdiye kadar temin edilen ihtiyaçlatın yanında ihtiyacı giderilememifl daha yüzlerce depremzedenin çırpınıfllarını görüyor ve üzülüyorduk. fiimdiye kadar insanların barınma ihtiyacı için çadırlar gönderilmifl. Fakat bu çadırların ne sayıları yeterli, ne de so¤uk flartlarına dayanabilecek yapıda. Günü kurtarmak için bunlara da ihtiyaç var. Ama en kısa zamanda en azından kıflı geçirebilmeleri için yeterince kalın çadırların temin edilerek flimdiden bölgeye gönderilmesi gerekiyor. Yiyecek yardımları yapılmıfl, belki flu anda depremzedelerin günlük ihtiyaçlarını karflılamaya yetiyor gibi görünüyor. Ama gördü¤ümüz o ki, yapılan bu yiyecek yardımları da e¤er devamı gelmezse belki 15-20 gün idare eder, sonra açlık baflgöstermeye bafllar. Çünkü bu insanların önümüzdeki günlerde kendi ayakları üstünde kalarak kendi ihtiyaçlarını karflılamaları mümkün görünmüyor. Çadır hastaneler yapılmıfl, getirilen yaralılar ve hastalar gerek ayakta, gerek yatırılarak tedavi ediliyorlar. Ancak buraların durumu da di¤erlerinden farklı de¤il. Çadırlar kıfl flartlarına dayanıklı de¤il. Hastaneler yıkılmıfl durumda ve hastane flekline dönüfltürülebilecek binalar yok. Acilen kıflın bu tür hizmetler görebilecek bü- Seite 14 ÖZEL HABER Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 yük çadırlara ihtiyaç var. Bagh flehrine girmeden önce Muzafferabad’dan daha iyi oldu¤unu düflünmeye bafllamıfltık. ‹nsanların ve araçların kalabalı¤ı, flehir merkezinden uzaktaki bulundu¤umuz yerdeki yer yer binaların ayakta oluflu flehir merkezinin de kısmen de olsa ayakta oldu¤u izlenimi vermiflti bize. fiehir merkezine ulafltı¤ımızda ise burada da feci manzarayla karflılafltık. Binaların hemen hemen hepsi yıkılmıfl, flehir tamamen harabeye dönmüfltü. Süper marketler, okullar, karakollar, hastaneler ve evler... Burası da yaflanamaz bir flehir haline gelmiflti. Yine binlerce ceset yıkıntıların altında ve yine dayanılmaz ceset kokuları... RAWALAKOT Azad Keflmir’de bir sonraki dura¤ımız Rawalakot oldu. Rawalakot’a geldi¤imizde normal zamanlarda çok üzülece¤imiz manzara karflısında neredeyse burukta olsa sevindi¤imiz söyleyebilirim. Demek ki acının derecesini de insan böyle ölçmek zorunda kalıyor. Muzafferabad ve Bagh flehirleri tamamen yerle bir olmufl, hayat durmufl ve binlerce insan hayatını kaybetmifl iken, depremin önemli merkezlerinden biri olan Rawalakotta hiç de¤ilse ayakta kalmıfl binalar vardı. Hayatını kaybedenlerin sayısı onbinlerle de¤il, binlerle ifade ediliyordu. Açık olan bir kaç dükkanda alıflverifl yapılıyor, acı da olsa hayat devam ediyordu. ‹çinde bulundu¤umuz flartlar altında bu kadarına bile sevinmeden yapamadık. Rawalakot’ta da yardım merkezleri kurulmufl, gerek buradaki, gerek civardaki yerleflim merkezlerindeki depremzedelere yardım etmek üzere yurt içi ve dıflından gelen gönüllüler ellerinden gelen çalıflmayı yapıyorlardı. Buradaki incelemelerimiz ve görüflmelerimizden sonra akflam ‹slamabad’da kalmak üzere harekete geçtik. BALAKOT Ertesi gün yolculu¤umuz depremin ana merkezi oldu¤u ifade edilen Balakot flehri, oldu. Balakot, Pakistan’ın bir flehri. ‹slamabad’a 250 km. Kadar uzaklıkta yer alıyor. Yolları Azad Keflmir’e nazaran daha düzgün. Balakot’a varıncaya kadar bir çok büyük flehirden geçiyorsunuz ve bu flehirlerde depremden sonra ciddi manada bir hasar olmamıfl. Mansehra, Taxila, Hanpur, Haripor, Hawelion, Abottabad bunlardan bazıları. Kendimizce bu flehirlerin Balakot’a yakın olmasına çok sevindik. Çünkü yardımlar daha çabuk ulaflmıfl, ya da kurtarma çalıflmaları bir an önce bafllamıfl ve yaralılar bu flehirlere getirilmifltir diye düflünüyorduk. Öyle de olması gerekiyordu. Çünkü Azad Keflmir’in arazi flartları ile burası bir de¤ildi. Azad Keflmir’e en yakın flehirler Rawalpindi ve ‹slamabad iken buraya çok yakın büyük flehirler vardı. Ama Balkot’a geldi¤imizde Azad Keflmir’de gördü¤ümüz flok edici manzaralara bir yenisi daha eklendi. fiaflkın bir flekilde Balakot flehrine bakakaldık. Depremden önce Pakistan’ın turistik bir flehri olan Balakot flehrinden hiç bir eser kalmamıfltı. Ayakta kalmıfl tek bir bina görmeniz mümkün de¤ildi. Binaların tamamı yerle aynı düzeye inmiflti. Evler, okullar, hastaneler, dükkanlar, resmi daireler ve di¤erleri. Yerle bir olmufl flehir ancak çevrede kurulmufl olan yardım çadırlarından tanınabiliyordu. Tabi ki yine göçük altında kalmıfl cesetler ve yine dayanılmaz ceset kokuları... Böyle bir manzara karflısında buraya yardım çok hızlı ulaflmıfl olsa bile ne ifade eder ki diye düflünmeye baflladık... Balakot’un bitiminde bir da¤ın neredeyse yarısı çökmüfl, söylenenlere göre altında bir köyü de haritadan silmiflti. Depremin fliddetinden yeflil olan da¤ların nasıl beyaz bir görünüm aldı¤ı anlatıldı. Ya Rabbi, bizi imtihanı kazananlardan eyle. Ne büyük bir imtihandı bu. DEPREM YARDIMLARIMIZ Ertesi gün üzerimize düflen önemli bir vazife olan götürdü¤ümüz ilk yardımın depremzedelere ulafltırılması ve bundan sonrası için yapılacak yardımların nasıl olması gerekti¤i ile ilgili görüflmemiz gereken yetkililerle istiflarelerde bulunduk. Bir kaç sivil toplum kuruluflunun yetkilileri ile görüflerek bizim de deprem bölgelerindeki izlenimlerimizle birlikte görüfllerini aldık. Raporumuzu hazırlamak üzere notlarımızı aldık. Götürdü¤ümüz mebla¤ı da çadır, battaniye, yiyecek, içecek, ilaç v.b. gibi acil yardımlarda de¤erlendirmek üzere harekete geçtik. Yapılan yadımların bir bölümünde de bizzat hazır bulunarak depremzedelerle görüfltük, acılarını paylaflmaya çalıfltık. Deprem bölgelerinde gördü¤ümüz manzaralar korkunçtu. Ama bu insanları gördü¤ümüzde durumun daha da vahim oldu¤unu gördük. Bir ço¤u ailesini kaybetmiflti. Yetim, dul ve kimsesizlerin sayısı oldukça çoktu. Bundan sonrası ile ilgili hiç kimsenin bir düflüncesi yoktu. ‹nsanların psikolojileri tamamen bozulmufl, ciddi bir rehabilitasyona ihtiyaç vardı. ‹nsanların flu anda tek bir fleye ihtiyacı vardı. Kendilerini flefkatla kucaklayacak yardım eline... BUNDAN SONRA NE OLACAK? Deprem oldu ve flu an için bitmifl görünüyor. Ama asıl deprem bundan sonra olaca¤a benziyor. Kıfl kapıda bekliyor. Özellikle flimdiden çok so¤uk olan Azad Keflmir’de kıflın çadır, yiyecek ve benzeri yardımların gel- Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN memsi durumunda insanların so¤uktan ve açlıktan ölmeleri sözkonusu. Kendileriyle görüfltü¤ümüz sivil toplum kuruluflları ve devlet kurum yetkilerinin de söylediklerin anlaflılıyor ki bölgedeki yardım üç aflamalı olmak zorunda: 1. Acil Yardımlar: Her ne kadar yetersiz de olsa flu an yapılmakta olan yardımlar. 2. Orta Vadede Yardımlar: Özellikle kıfl flartlarını atlatabilecekleri kadar yardımlar. Görünan o ki, kfla kadar bu insanlara yeniden ev yapmak, ya da onları bir yere götürerek barındırmak oldukça zor. Bu nedenle derhal kıfla kadar kıfla dayanıklı çadırlardan çadır kentlerin oluflturulması ve kendi ayakları üzerinde durana kadar temel ihtiyaçlarının giderilmesi için yardımın devam etmesi gerekiyor. Bu aflama aflılmadan kalıcı çözümlerin düflünülmesi bir çok facianın da beraber yaflanmasına neden olabilir. 3. 2006 yazından itibaren yerleflik hayata geçebilecekleri, kendi ayakları üzerinde durarak, kendi ihtiyaçlarını lendilerinin temin edebilecekleri flartların oluflturulması. fiehirlerin, köylerin, okulların, hastanelerin, yetimhanelerin, kimsesizler yurtlarının v.b. yerlerin yapılandırılması. ‹fl imkanlarının sa¤lanması.... DEPREMDEN ÖNEML‹ NOTLAR - Depremde ölen ve yaralananların toplam sayısı 250 bin dolayında - Halen ulaflılamayan köyler var - Depremin anamerkezleri Muzafferabad, Bag, Rawalakot ve Balakot - Balakot Pakistanda di¤erleri Azad Keflmir’de - fiu ana kadar bildirilen ölü sayısı çıkarılan cesetlerin sayısı. Daha çıkarılamıyan binlerce ceset var. Ölenlerin sayısının 100 binleri aflaca¤ı söyleniyor - Hiçbir deprem merkezinde enkaz kaldırma çalıflması bafllamamıfl - Sivil toplum kurulufllarının tamamı seferber olmufl durumda - Ferdi yapılan yardımlar çok düzensiz ve organizesiz. Ama kurulufllar kamplar kurmufllar ve yardımları önce bu kamplarda topluyor, buradan ihtiyaç sahibine da¤ıtıyorlar. - Deprem merkezlerindeki ma¤durlar flehirleri terk ederek ‹slamabad ve Rawalpindi’deki akrabalarının yanına gidiyorlar. Bu flehirlerde de çadır kamplar kurulmufl ve ihtiyaçlar giderilmeye çalıflıyor. - Muzafferabad, Bag ve Balakot da neredeyse tüm binalar yıkılmıfl. Yıkılmayanlar da oturulamaz hale gelmifl. - fiu anda ülke çapında dıflarıdan gelenlerle birlikte 100 bin kifliye yakın yardım ekip çalıflıyor. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 15 DOSYA Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 15 Allah’a yaklatıran ibadet: Kurban lmihal kitaplar›m›z› açarsan›z orada, kurban kelimesini ilim adamlar›m›z›n, fakihlerimizin flöyle de¤erlendirdi¤ini görürsünüz: Kurban, muayyen bir vakitte, muayyen bir hayvan› ibadet maksad›yla usulüne uygun olarak kesmek demektir. Sözlükte yaklaflmak anlam›na gelir. Allah’a yaklaflmay› Allah yolunda mallar›n feda edilebilece¤ini, Allah’a teslimiyeti ve flükrü ifade eder. Hemen her dinin önemli esaslar›ndan birisini kurban ibadeti oluflturdu¤u gibi ‹slam Dininin de ehemmiyetle üzerinde durdu¤u bir ibadet fleklidir. Peygamber Efendimiz (as)’›n Medine’ye göçünden iki sene sonra meflru k›l›nm›flt›r. Kurban önemli bir ibadettir. Çünkü Kur’an’›m›z ondan bahseder; Kur’an’› ve dolay›s› ile ‹slam’› bize tebli¤ eden Peygamber Efendimiz (as) yine hassasiyetle kurban ibadeti konusunda uyar›larda bulunur. Kurban ibadetinin meflruiyeti hem Kur’an, hem sünnet hem de ümmetin söz birli¤i ile sabittir. Bir Müslüman›n e¤er imkân› varsa kurban ibadetini yerine getirmeme noktas›nda bir mazereti olamaz. Zira Allahu Teâlâ’n›n Kur’ân-› Kerîm’inde; “Rabbin için namaz k›l ve kurban kes”, Hz. Peygamber s.a.s)’in de “‹mkân› olup da kurban kesmeyen bizim namazgâh›m›za yaklaflmas›n” fleklindeki ifadeleri kurban ibadetinin hem meflruiyetini hem de önemini ortaya koymaktad›r. Bu ve benzeri delillerden hareket eden Hanefi Mezhebi âlimleri kurban kesmenin vâcip oldu¤unu söylemifller ve biz de bu esasa göre kurban kesmenin vacip oldu¤una inan›yoruz. Kurban Allah’a yaklaflmak maksad›yla ve yaln›z O’nun r›zas›n› kazanmak için kesilir. Yani kul, mal ve can› ile Rabbinin emrine amade oldu¤unu bir bak›ma ispat niyetiyle kurban›n› keser. Demek ister ki “Ben Rabbimin r›zas› için flimdi mal›m› ortaya koyuyorum. fiayet can›m› isteseydi, onu bile seve seve verirdim.” Bundan dolay›d›r ki, Kurban sadece Allah r›zas› için kesilirse bir ibadet olur. Baflkas› ad›na hayvan kesmek haramd›r ve bu yola tevessül edenleri Hz. Peygamber (a.s): “Allah’tan baflkas› nâm›na hayvan kesene Allah lânet etsin “ fleklindeki ifâdeleriyle uyarm›flt›r. Rahmeti bütün âlemleri kuflatan bir Allah’a inand›¤›m›z gerçe¤inin ispatlar›ndan birisi de kurban kesme ibadetiyle muhatap oluflumuzdur. Nefislerimiz de dâhil emaneten tafl›d›¤›m›z bütün de¤erlerimizin hepsinin sahibi oldu¤u halde, kendi verdi¤i imkânla yi- ‹ M. Hulusi ÜNYE [email protected] ne kendisini raz› etmemizi bizden beklemesi ve sadece mal›m›z›n bir k›sm› ile bunu yerine getirmemizi istemesi, ne kadar büyük bir al-i cenapl›kt›r; ne büyük bir rahmettir. ‹flte bu sebebledir ki kurban keserken flöyle dua etmemiz müstehab kabul edilmifltir: “Ey Rabbim bu senden ve yine sanad›r. Namaz›m, kullu¤um, kurban›m, ölümüm ve dirimim efli benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardan›m.” ‹slam, verilerek kazan›lan bir dindir. Yani zaman›n›z› vereceksiniz, ömrünüzü vereceksiniz, mal›n›z› vereceksiniz, bunun neticesinde ebedi bir saadet ve mutluluk yurdu kazanacaks›n›z… Vermeden elde edebilme flans›m›z yoktur. “Mal can›n yongas›d›r” özdeyiflinden de anlafl›ld›¤› gibi, bazen u¤runda canlar›n bile yok say›ld›¤›, elinizdeki mal›n›z› vereceksiniz, karfl›l›¤›nda Allah r›zas›na ulaflacaks›n›z. Ne kârl› bir al›fl verifl!! Kurban ibadeti, basit bir hayvan kesiminden ve belki on-onbefl kifliye birer kilo et da¤›tmaktan ibaret de¤ildir. Onun çok daha büyük hikmetleri vard›r. Bir defa kurban kesmek, kurban kesen kiflinin ihlâs ve samimiyetini s›nar ve ortaya ç›kar›r. Çünkü biliyoruz ki kurban›n maddi olarak hiç bir fleyi Allah’a ulaflmaz; sadece kurban kesenin böyle bir ibadeti yerine getirmifl olmas› sebebiyle, Allah’a itaati, ihlas› ve samimiyeti ortaya ç›kar. Nitekim Rabbimiz Kur’an’›nda “Ne etleri, ne de kanlar› Allah’a ulaflmaz. Fakat sizin takvan›z O’na ulafl›r.” buyurmufltur. Görüldü¤ü gibi ayette kurban kesmenin as›l hikmeti ortaya konmakta- d›r. Bu da hayvan›n kan›n›n ak›t›lmas›ndan öte, kurban kesmekteki ihlâs ve niyetin önemli oldu¤u hususudur. Kurban bu duygu ve düflüncelerle kesilirse makbul olur. Öbür taraftan kurban kesmek, ‹slam Dininin, insan dayan›flmas›na ve yard›mlaflmas›na verdi¤i önemin tam bir numunesidir. Bir de bu ibadet yerel düflünülmeyip, bütün bir ‹slam dünyas›n› kuflatacak flekilde bir organize ile yerine getirilecek olursa, çok daha büyük maslahatlar›n oluflmas›na sebeb olabilmektedir. Örne¤in bu sene 21.sini gerçeklefltirece¤imiz Kurban Kampanyas› Organizesiyle kurban kesti¤imiz ülkelerde, kampanyada görev alan kardefllerimizin her sene merkezimize tafl›m›fl olduklar›, manidar olaylardan oluflan anekdotlar ortaya koyuyor ki, adeta Kurban ibadetinin vacip oluflundaki hikmetler birer birer kardefllerimizin önünde cereyan ediyor. Siz, size verilmifl vekâletlerle ad›n›-san›n› bilmedi¤iniz ülkelere kurban kesmek üzere gidiyorsunuz; ta Avrupalardan bir kilo et ile bile olsa, kendilerine s›rf Allah r›zas› için yard›ma koflacaklar›n, halen var olabildi¤ine flahit olunca, iki gözü iki çeflme nice biçare insanlar›n “Allah sizden raz› olsun” dualar›yla dönüyorsunuz. Bazen müslim-gayr-i müslim ay›r›m› yapmadan ço¤unlu¤unu gayr-i müslimlerin oluflturdu¤u köylere kurban da¤›t›yorsunuz, bir sene sonra tekrar o köye vard›¤›n›zda köyün tamam›n›n Müslüman olmufl oldu¤unu görüyorsunuz. Bir baflka zaman kendisinden kurban paras› isteyen babas›na Avrupa’da ikamet eden k›z›: “Babac›¤›m Avrupada Milli Gö- rüfl diye bir teflkilat var ve onlar Kurban Organizesi yap›yorlar; iflte biz kurbanlar›m›z› onlara verdik. ‹nflaallah onlar sana da bu kurban etinden ikram ederler.” diyor. Kurban bayram› günü tamamen bir tevafukla organizeye yard›m eden gençler kurban etleriyle yafll› amcan›n kap›s›n› çal›p, “Babac›¤›m biz Milli Görüfl Kurban Organizesinin elemanlar›y›z, size kurban eti getirdik” deyince; yafll› baba gözyafl› seline bo¤uldu¤u halde “Bu bir keramettir; Allah sizden ve bu organizeyi yapanlardan raz› olsun; k›z›m›n haber verdi¤i olay bu gün ayn›yla vaki oldu” demifl ve din kardefllerinin kendisini unutmad›¤›n› bir daha hissederek kendisinde güç bulmufltur. Buna benzer yüzlerce olay yaflanm›flt›r ki, bunlar›n hepsi kardefller dayan›flmas›n›n en çarp›c› örneklerini oluflturmaktad›r. Öyle bir dayan›flma ki, bir kurban bedeli veriyorsunuz, bunlar bir araya gelince say› elli binleri buluyor. Toplanan elli bin kurbanla siz dünyan›n atm›fl küsur ülkesinden on milyon insanla kucaklafl›yor ve karfl›l›kl› dualar al›yorsunuz. Kim bilir belki bu dualar›n bereketiyle ayakta duruyor ve gelecek neslimizi manevi sigorta alt›na al›yoruz. Bu rakamlar yüz binlere, ikiyüz binlere ulaflt›¤› zaman görülecektir ki, bir kilo etten ibaret bir kurban pay›n›n dünya bar›fl zincirinin halkalar›n›n daha da uzatacak ve güçlendirecektir ve bu suretle dünya sevgi gökkufla¤› ile kuflat›lm›fl, sevgi tarlas› haline gelmifl, rahmet ya¤murlar›yla sulanm›fl, yüreklerde bar›fl fideleri yeflermifl, dünya cennet haline gelmifl olacakt›r. Öyleyse bu sene de Kurban Organizemize biraz daha güçlüce omuz vermeye ve bir kurban vererek, bir kucak sevgi biçmeye var m›s›n›z? 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr 16 Seite 16 ETKNLK HABER Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN IGMG Kurban Kampanyası baladı ‹slam Toplumu Millî Görüfl Kurban Kampanyası baflladı. IGMG Sosyal Hizmetler Baflkanlı¤ı tarafından yürütülen Kurban Kampanyasında, Genel Merkez, bölgeler ve cemiyetlerden yaklaflık 700 kifli görev yapıyor. urban Kampanyası, tabiî afetlerin, savaflların ve yoksullu¤un devam etti¤i dünyanın pek çok bölgesindeki, ihtiyaç sahibi, ma¤dur ve mazlum Müslümanlarla Kurban Bayramı süresince dayanıflma için gerçeklefltiriliyor. Geçen sene yaklaflık 65 ülke ve bölgede gerçeklefltirilen Kurban Kampanyası’nın bu sene de yine aynı ülke ve bölgelerde yapılması planlanıyor. IGMG Sosyal Hizmetler Baflkanlı¤ı, IGMG Kurban Kampanyası’na katılmak için Kurban bedelini bu sene de 100 Euro ve karflılı¤ı olarak belirledi. Kurban Kampanyası’nı yerinde yürütmek amacıyla kurban kesim ve da¤ıtım görevlilerinin tesbiti ise devam ediyor. Bölge ve cemiyetlerle istiflare halinde yapılan görevlendirmelerin sona ermesinden sonra, görevliler kampanyanın yürütülece¤i ülke ve bölgeye gitmeden önce IGMG Genel Merkezi’nde bir araya gelecekler. Burada, Kurban Kampanyası ile ilgili bilgiler verilirken, ayrıca gidilecek olan ülke ve bölge ile ilgili genifl bir bilgilendirmede bulunuyor. Daha önce Kurban kesim ve da¤ıtım görevlisi K olarak her hangi bir ülke veya bölgede görev yapan görevliler, gittikleri yerler ile ilgili olarak tecrübelerini aktarıyorlar. ‹lk defa görevli olarak gidecekler için önem arzeden bu toplantıda, ülke ve bölgelerin kendilerine özgü özellikleri de anlatılıyor. Her Kurban Kampanyası’nda her ülke ve bölgeye, duruma göre Kurban miktarı tayin ediliyor. Öncelikli olarak tabiî afetlerden, çatıflma veya savafllardan etkilenen bölgelere daha fazla a¤ırlık veriliyor. Örne¤in, geçen sene Tsunami’den etkilenen, Endonezya-Açe ile Sri Lanka gibi ülke ve bölgelere yine önemli miktarda Kurban gönderilmifl iken, bu sene, son depremden etkilenen Keflmir ve Pakistan’a öncelikli olarak a¤ırlık verilecek. Kurban kesilecek yer olarak ülkelerin büyüklü¤ünü de¤il, ma¤duriyet ve aciliyet gibi özellikleri gözönünde bulunduruluyor. Örne¤in, Türkiye’deki ekonomik dengesizlik, kriz ve afetler sebebiyle yoksullaflan insanlarımızın durumu sebebiyle toplanan kurbanların önemli bir bölümü ülkemizde kesilecek. Yine, çatıflmaların ve açlı¤ın hüküm sürdü¤ü, Sudan, Eritre, Etiyopya, Somali, Çeçenistan ve Irak gibi ülkeler de Kurban Kampanyası’nın yapılaca¤ı önde gelen ülkeler arasında yer alıyor. Bununla birlikte IGMG Kurban Kampanyası çerçevesinde, ümmet birli¤i, kardeflli¤i ve dayanıflmasının pekiflmesi için, pek çok ülke ve bölgede de Kurban kesimi gerçeklefltirilecek. Mazlum, ma¤dur ve ihtiyaç sahipleri ile dayanıflma çerçevesinde Kurban Kampanyası dolayısıyla, hem IGMG Zekât ve Fitre Fonu ve hem de Mazlum ve Ma¤durlarla Dayanıflma Fonu’ndan ilgili yerlere harcamalar da yapılıyor. Bu amaçla, mülteci kampları ile yetimhanelere yapılan yardımların yanı sıra, fakir ailelerin bakımının masraflarının karflılanması için sa¤lık ocakları, temiz su ihtiyacının giderilmesi için kuyu ve su flebekelerinin açılması, fakir ö¤rencilerin defter-kalem, okul kıyafeti gibi benzer ihtiyaçların da giderilmesine yardımcı olunuyor. Hessen’de Camiler Gençlerle dolup tatı Hessen bölgesinde faaliyetlerini sürdüren IGMG Hessen Gençlik Teflkilatı yapılan programlardan çok memnun kaldı. önül Sohbetleri adı altında yapılan programlara gençlerimizin yogun katılımı gelecegimiz için çok ümit verici. HAIGER- IGMG Gençlik Teflkilatı Genel Baflkanı M. Gülbahar’ında katılımıyla gerçekleflen Gönül sohbetelerine muhteflem bir katılım oldu. Hessen Bölgesinin büyük camilerinden olan Haiger fiubesi gençlerle dolup tafltı. Gençlerin büyük ilgisini gören baflkan M. Gülbahar Almanyanın gelece¤ine biz kendimizi e¤iterek, gelifltirerek katkı sa¤lamamız gerekti¤ini vurguladı. ‘Bu potansiyeli Milli Görüfl geçli¤inde görüyorum‘ dedi ve G gençleri motive etti. Grup Erlerin de bu pro¤rama ilahilerle renk katmaları gençleri coflturdu. Yapılan zikir halkasındaki manevi hava gençleri tatmin etti. Pro¤ram B. Akda¤ ve Faslı Abdulkerim kardefllerin verdikleri Kur’an ziyafetiyle sona erdi. HATTERSHE‹M ‘Dıflarıda kalsak da pro¤rama yine geliriz’ Bu sözleri Hattersheim camisindeki Gönül Sohbetine gelip de caminin içerisinde yer bulamayan gençler ifade ettiler. Buradaki kalabalık gençlik Hattersheim fiube Baflkanını duygulandırdı. Yapılan küçük bilgi yarıflmanın birincisine 6 aylık Milli Gazete aboneli¤i hediye edildi. Sohbetlerin, ilahilerin, sinevizyon gösterilerinin ve Kur’an ziyafetinin yer aldı¤ı bu gecenin bir özelli¤i vardı. ‘Eflhedu en la ilahe illallah ve eflhedu enne muhammeden abduhu ve rasuluh’ diyerek ‹slamı seçen Abdulmalik (Thomas) bundan sonra ‹slam için çalıflaca¤ına söz verdi. RÜDESHE‹M - En fazla 50 gencin gelmesini bekleyen Rüdesheim gençlik baflkanı sadece yakın flubelerin katılımıyla 150’den fazla gencin Rüdesheim Gönül Sohbetine katılmasından çok memnun kaldı. E¤itim ile e¤lencenin birleflti¤i pro¤ramda yar›flmalar, konuflmalar, ilahiler, fliirler, sinevizyon gösterileri ve genç karilerin gönüllere hitap eden Kur’an ziyafeti yer aldı. Gece saatine kadar süren program Rüdesheim gençli¤inin hazırladı¤ı ziyafetle sona erdi. IGMG Hessen Gençlik Teflkilatı Baflkanı Hakan Bayhan Gençlerin Gönül Sohbetlerine ihtiyacı oldu¤unu ve bundan dolayı pro¤ramların yüksek katılımla gerçeklefltini söyledi. Sohbetlerin daha sık bir flekilde yapılmasını önemle vurgulayan Hakan Bayhan haftalık Ev sohbetlerine 30 flubede start verdi. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 17 Hayat DOSYA Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 17 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Kafalarımız fena karıık… Ekrem KIZILTA odern hayat tarzının, insanlara sa¤ladı¤ı bazı kolaylıkları yanında, ciddi manada bir kafa karıflıklı¤ı hediye etti¤ini söylemek mümkün. Dikkatle etrafınıza baktı¤ınızda, yakınınızda ve uza¤ınızda, hemen bütün insanların kafalarının fena halde karıflık oldu¤unu görebilirsiniz.. Kafaları en fazla karıflık olanların Türkiye’de yaflayanlar oldu¤unu söylemek hayli iddialı bir yorum olur, ama bu galiba böyle. Türkiye’de yaflayan insanların kafaları biraz daha karıflık çünkü Türkiye, epey zamandır sıkıntılı dönemler yaflıyor ve gelen her gün, bu karıflıklı¤ı azaltaca¤ına artırıyor. Türkiye’deki yerleflik sistem kitaplarda yazıldı¤ı gibi çalıflmıyor ve kafa karıfltıran sebeplerden birisi bu. Sözgelimi, kanunlara göre baflörtüsü M yasak de¤il, ama uygulamada fliddeti bir yasak sözkonusu. O kadar fliddetli ki, devlet dairelerinde hizmet verenlere yasak oldu¤u gibi, devlete alakalı yerlerden hizmet alanların ço¤u için de yasak haline getirilmeye çalıflılıyor. Hani, yasakçıların ellerinde olsa, ülke sokaklarında baflörtülü dolaflmayı bile yasaklayacaklar. ‹ktidarda üç yılı biraz aflkın bir zamandır, en azından muhafazakar oldu¤unu sık sık deklare eden bir hükümet var ve Baflbakan ve bakanların ço¤unun efllerinin baflı da kapalı. Kafa karıfltıran fleylerden birisi de bu zaten. Uygulamanın baflında bulunan insanlar, bilindi¤i kadarıyla baflörütsü yasa¤ına karflılar ve sık sık da, bu yasa¤ı kaldıracaklarını söylüyorlar. Ama gel gör ki, bu konuda attıkları herhangi bir adım olmadı¤ı gibi, atmaya da pek niyetli gözükmüyorlar. Öncelikleri arasında de¤ilmifl… ‹ktidarda bulunanlar zaman zaman ‘önceliklerinin bu mesele olmadı¤ını’ filan söyleseler de, bunun anlamı olmadı¤ını onlar da biliyor. Anlamı yok çünkü ülkei idare ediyorlar ama mevcu halleriyle, aileleriyle beraber giremeyecekleri birçok alan mevcut. O zaman kafaları karıflan insanlar, ‘bu ne perhiz, bu ne lahana turflusu’ diye soruyolar. Bu kanunsuz yasak ve yasa¤ı durdurabilecek durumda olmalarına ra¤- men durdurmayan ya da dururamayanlar, yeteri kadar kafa karıfltırırken, iflin içine bir de Avrupa Birli¤i hevesi ve Avrupa Birli¤i ülkelerinde baflörtüsü yasak olmadı¤ına göre, AB’a girersek bu türden saçma yasaklarla muhatap olmayız düflüncesi girdi. Dolayısıyla insanımızın ço¤u, ‘Bu AB bizi bozar usta’ noktasından, ‘Avrupa Birli¤i’ne girersek iyi olacak galiba’ noktasına geldi. Ancak, Avrupa Birli¤i ile direkt alakası olmasa da, Avrupa ‹nsan Hakları Mahkemesi’nin daha önce verdi¤i bazı kararlardan sonra, son olarak, Leyla fiahin davasında verdi¤i karar kafaları iyice karıfltırdı. Nasıl karıfltırmasın ki, özgürlüklerin befli¤i olan Avrupa’da, hem de iddialı bir flekilde ‘insan hakları mahkemesi’ adını taflıyan bir mahkeme, Müslüman hanımların inançları gere¤i taktıkları baflörtüsüne, üniversitelerde yasak getirilmesine ‘olabilir, caizdir’ diyordu… Keyfi yasa¤a onay… Aslında, Türkiye’de baflörtüsünü yasaklayan bir kanun maddesi olsa ve A‹HM de, buna dayanarak böyle bir karar verse, fazla garibimize gitmeyecekti. Ancak, Türkiye’de böyle bir kanun yok ve belli ki yasak, tamamen keyfi bir flekilde uygulanmaktadır. Yani mevcut flartlar altında kılık kırk yararmıfl gibi gözüken A‹HM’den en azından, "Türkiye’de hukuken baflör- tüsü yasa¤ı diye bir fley yoktur ve dolayısıyla bu türden bir uygulama pek de flık olmamaktadır" gibisinden bir karar bekleniyordu. Hem zaten A‹HM kararlarının, tazminatlar dıflında, uygulamada bir anlamı olmadı¤ı da biliniyor. Evet, Türkiye’de insanların kafaları karıflık. Ve kısa vadede bu karıflıklı¤ın giderilebilece¤i filan da yok anlaflılan. Kafalarımızın karıflıklı¤ını giderecek diye baktı¤ımız Avrupa Birli¤i’nden de artık ümit kalmadı gibi. AB’ın A‹HM’le direkt ilgisi olmasa da, Türkiye’nin üyelik sürecinde bizden talep ettiklerine baktı¤ımızda, ülkenin ço¤unlu¤unu oluflturan Müslüman nüfusun poblemlerine bir paragrafcık bile ayırmadı¤ını, ama ço¤unluktan çok daha fazla haklara sahip olan azınlıklar konusunda sahifeler dolusu taleplerde bulundu¤unu görüyoruz ve kafamız daha beter karıflıyor. Tabii yanlıfl anlaflılmaması gereken flu; Mslümanlar, azınlıkların sahip oldu¤u hakların fazla oldu¤unu düflünmüyor, kendisinin sahip oldu¤u hakların az oldu¤unu düflünüyor sadece ve AB’ın bu konuda fena halde çifte standartlı davrandı¤ını da net bir biçimde görüyor… Ne dersiniz, kafa karıflıklı¤ından kurtulma flansımız olabilecek mi sizce?.. Darmstadt Türk-‹slam Kültür Merkezi’nin Yeni Bakanı lhami Ertürk armstadt flehrinin simgelerinden biri haline gelen, çifte minareli, imkânsızlıklardan istendi¤inde imkânlar do¤urabilen cefakâr insanların binbir zorlukla çevredeki müslümanların hizmetine sundu¤u Emir Sultan Camisi’ni bünyesinde bulunduran AT‹BDarmstadt Türk-‹slam Kültür Merkezi 31. Genel Kurulunda ‹lhami Ertürk’ü Yönetim Kurulu Baflkanı olarak seçti. De¤erli bir Eski Diplo- D mat ve Yazar Alman Müslümanın, "trenle Darmstadt’tan her geçti¤imde çifte minareli o camiyi gördükçe gurur duyuyorum" dedi¤i bir külliyenin yönetimine seçilmifl olmak insana daha büyük sorumluluklar yüklemektedir. Çünkü, cami bünyesindeki bakkalı, lokantası, e¤itim yerleri, konferans ve spor salonlarıyla bir külliyedir Darmsatad Emir Sultan... Bundan önceki Abdurrahman fiahin’in baflkanlı¤ındaki yö- netimin baflarılı çalıflmalarına daha yenilerini ekleyerek hizmete devam edece¤ini söyleyen Yeni Baflkan ‹lhami Ertürk, kongrede tek aday olarak seçildi. AT‹B fieref Baflkanı M. Serdar Çelebi’nin ve Genel Baflkan Fikret Ekin’in de ifltirak ettikleri ola¤an genel kurulun divan baflkanlı¤ını AT‹B Kurucu Üyelerinden ve T‹DAF Genel Baflkanı ‹hsan öner yaptı. Samimi bir havada gerçekleflen seçimlerde, ‹lhami Ertürk dernek baflkanı olarak seçildi. Yönetim kuruluna seçilen di¤er isimler ise flunlardır: Selim Yıldırım, Kürflad Öztürk, Sedat Kahraman, Metin Karavafl, Adnan Avcı, Hasan Ça¤lar, Ragıp Yazıcı, Adnan Soylu, Mustafa Özçelik ve Mahmut Özçelik. Hem Vatana Hem Tarihe Yolculuk vrupa’nın de¤iflik ülkelerini kendilerine ikinci vatan edinen Türklerin yetiflmekte olan nesilleri, varlıklarını koruyabilmeleri için hangi medeniyet de¤erlerinin mirasçıları olduklarını bilmeleri gerekir. Bu nesiller Türkiye dıflında yetifltiklerine göre, bu de¤erler onlara okutularak, anlatılarak yaflatılarak gösterilerek verilebilir. Yıllardan beri AT‹B’in gençlere yönelik klasik hizmetlerinden biri haline gelen "Türkiye E¤itim ve Kültür Gezisi" bu sene de kalabalık bir gençlik grubuyla gerçeklefltirildi. AT‹B Gençlik Kolları Eski Genel Baflkanı Nihat Murat’ın idaresinde yapılan gezi, asırlarca Osmanlı ‹mparatorlu¤u’nun baflkenti olmufl ve flimdiki Cumhuriyet Türkiyesi’nin de neresin- A den bakarsanız bakınız, en büyük ve en önemli flehri olan ‹stanbul’a yapıldı. Tarih ve kültür zenginli¤i içinde hareketli insan manzaralarını, Bo¤az’ın eflsiz do¤al gözelliklerini buradan giden gençlerimiz doya doya seyrettiler ve a¤abeylerinden bilgiler aldılar. Tecrübelerle sabittir ki, yurtdıflında yaflayan gençlerimize sunulabilecek en güzel hizmetlerden birisi, bu tip kültür gezileridir. Hem tarihimize hem de anavatanımıza yapılan böylesi seyahatlardan sonra, genç insanlar kalıcı bir vatan sevgisi ve ba¤lılı¤ının yanısıra, geçmiflimizle ilgili bilgileri müzeleri gezerek ve yerinde görerek alıyorlar. Her grup gibi, bu grup da Sultan Ahmet Camii’nin önünde bir hatıra foto¤rafı çektirmeyi ihmal etmiyor. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr 18 Seite 18 ETKNLK HABER Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN IGMG’li Hanımlardan Maide-i Kur’an ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatları Genel Merkez Kadın Kolları’nca organize edilen Maide-i Kur’an programı Almanya’nın Leverkusen flehrinde yapıldı. Programa yine dünyanın çeflitli ülkelerinden çok k›ymetli bayan hafız ve hocahanımlar ifltirak ettiler. ‹skender GÜNGÖR LEVERKUSEN slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatları Genel Merkez Kadın Kolları’nca organize edilen Maide-i Kur’an programı Almanya’nın Leverkusen flehrinde yapıldı. Programa yine dünyanın çeflitli ülkelerinden çok k›ymetli bayan hafız ve hocahanımlar ifltirak ettiler. Endonezya’dan bir hafıza ise vize iflleminin gecikmesinden dolayı programa katılamadı. Kur’an tilavetine Avrupa’nın bir çok ülkesinden 30 otobüsle gelen davetlilerin yanısıra bir çok davetlinin de özel araçları ile programa katılması organizatörleri sevindirdi. Program Bayer Leverkusen’in futbol sahası bitifli¤indeki 3500 kiflilik büyük kongre salonu Wilhelm-Dopatka-Halle’de icra edildi. Salonun tamamının doldu¤u program, saat 13.00’de bafllayıp 19.00’da sona erdi. Program sonuna dek ilgiyle takip edilirken, her türlü kültürel yayının yanısıra yiyecek ve içecek ihtiyacı için de Köln bölgesine ba¤lı flubeler satıfl reyonları açtılar. Okunan Kur’an-ı Kerimleri dünyanın en iyi Kur’an okuyanı olarak bilinen Dr. Ahmed Naina tarafından takip edildi ve notlar alındı. Sunuculu¤unu pedagog Tünay Ermifl, Almanca çevirileri genel merkez kadın kollarindan ‹ Nurcan Ulupınar’ın yaptı¤ı etkinlik, IGMG Genel Merkezince Bölgeler arası kızlar Kur’an-ı Kerim yarıflması elemelerinde en iyi dört bölge birincisinin okudu¤u Kur’an’la baflladı. Bu okumalar neticesinde 2005 yılı kızlar Avrupa birincisi için de¤erlendirme yapıldı. Genel Merkez Kadın Kolları’nın faaliyetlerini içeren tanıtım kaseti gösteriminin ardından salona farklı bir hava getiren Bosna ‹lahi Grubu izleyiciler tarafından ayakta alkıfllandı. Genel Baflkan Yavuz Çelik Karahan’ın mesajının okunmasından sonra birinci bölümün sonunda Genel Merkez Kadın Kolları Baflkanı Zehra Dizman’ın ”hofl geldiniz” konuflmasının ardından mola verildi. Molanın ardından Balkanlar Kur’an okuma birincisi Zagrep Medresesi mezunu, halen Slovenya’da hatibelelik yapan Bosna Hersek’ten Ela Poric, Cidde’de hafızlık e¤itimini tamaml›yan, flu anda Fransa’da ö¤retmenlik yapan Faslı Favziya Menebbihi, Türkiye’den Rize’de 9 yaflında hafızlı¤ı bitiren, ayrıca 600 talebenin hafız olmasına vesile olan Hanife Ereno¤lu unutulmayacak bir Kur’an ziyafeti sundular. Oylama neticesinde Paris bölgesinden Mine Atafl birinci olurken ikincili¤i Ruhr A bölgesinden Betül Hür, üçüncülü¤ü Hamburg bölgesinden Zeynep Yılmaz, dördüncülü¤ü de Kuzey Ruhr bölgesinden Ayfle Akçöltekin kazandı. Dereceye girenlere ve misafirlere çeflitli hediyeler takdim edildi. Program sonunda gazetemize programla ilgili bir de¤erlendirme yapan Genel Merkez Kadın Kolları Baflkanı Zehra Dizman ”Allahu Teala eme¤imizi bofla çıkartmadı. Bundan sonra da yine farklı bölgelerde bu tip programlarımızı devam ettirece¤iz. Bizden talep edildi¤i müddetçe bu talepleri karflılayaca¤ız. Önümüzdeki programlarda çerçeveyi daha da genifl tutarak Allah’ın kitabı Kur’an’ı dünyada en iyi okuyan kim varsa onu getirece¤iz” dedi. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Seite 19 ETKNLK HABER Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 19 Walldorf’ta Kasalak Show ■ IGMG Rhein-Saar Bölgesine ba¤l› olarak faaliyetlerini sürdüren Walldorf Camii gençli¤i çok hofl bir programa imza att›. Geleneksel Ramazan e¤lencelerine benzer bir e¤lence program› düzenledi. Program bir nevi stand-up fleklinde düzenlendi. Program›n bu bölünümü gazetemizin yazarlar›ndan Mustafa Kasalak icra etti. Çevresinde flen-flakrak kiflili¤i ile bilinen Mustafa Kasalak; Hessen`de ç›kan ayl›k Hayat Gazetesindeki yaz›lar›n› takip eden Walldorf idarecileri taraf›ndan yap›lan teklife hay›r diyemeyerek ilk defa böyle bir program› ger- çeklefltirdi¤ini söyledi. Program› yine Hanau`da bulunan ama tüm Avrupa`da programlar yapan Grup Erler ile beraber yapan Mustafa Kasalak ilk program›n heyecan›na ra¤men güzel bir perfonmans gösterdi. Program›n öncesinde IGMG Rhein-Saar Bölge Baflkan› Yaflar Cimflit, yine IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl ve Walldorf cemiyet idarecileri birer selamlama konuflmalar› yapt›lar. Program esnas›nda yap›lan yar›flmalara kat›lan konuklara çiçek ve hediyeler verildi. Program içerisinde verilen arada misafirlere çi¤ köfte ikram›nda bulunuldu. Einbauküchen& Elektrogeräte Küche Inhaber: Tefik ‹zci Marktstraße. 6-8 · D-65428 Rüsselsheim Tel: 06142-797793 · Tel: 06142-798627 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 20 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir ÖZEL KÖE 20 HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Ramazana dair bir deerlendirme brahim GÜMÜOLU Selamlar sevgili dostlar... Bir ramazanı geride bıraktık. Hessen Hayat’ta Ramazan sayısında sizlerle olamadım. Üzgünüm. Zaman içinde yo¤unluklar insanı dostları ile buluflturmuyor. Ramazan herfleye ra¤men güzeldi. Rahmet ve bereket ayı, bizleri çok güzel dostlarla buluflturdu. Ramazan ayında görevim icabı Ruhr-A Bölgesinde bulundum. Tahriben 32 program icra ettim. Çok fluurlu mü’minlerle karflılafltım. Rechlinghausen cemiyetimizin kurucularından çok muhterem Hasan amca ile görüfltüm. 1973’te Almanya’ya gelmifl. Çok önemli bir anısını benimle paylafltı. Müsaadenizle sizinle sevgili büyü¤ümüz Hasan amcanın anısını paylaflmak istiyorum. Muhterem Hasan amcamız saf Anadolu insanı, Avrupa’ya gelifli ona Allah’ını unuturmamıfl. Geldi¤i gecenin sabahında geldi¤i Heim’da sabah namazı için abdest almıfl, kıbleyi ö¤renip namaz kılmak istemifl. Daha önce gelmifl olan Türk vatandafllarına kıbleyi sormufl, bir kısmı sen bu namazı burayada getirdin biz onu Türkiye’de bıraktık gibi ifadelerle karflılaflmıfl. Fakat Hasan amcanın cevabı doyurucu olmufl. “O namazı nerede bırakmıflsanız onu aynen sizin boynunuza takarlar, onun hesabını mutlaka sorarlar.” ‹flin özü kıbleyi gösterecek vatandaflımız çıkamamıfl. Heim flefi Almana dönüp Hasan amca sormufl. MEKKE-MEK- KE: Heim flefi befl dakika düflündükten sonra kıble cihetini göstermifl ve Hasan amca namazını eda etmifl. Hasan amca anlatmaya devam ediyor. Biz Avrupa’ya gönderilen iflçiler devletçe unutulmufl devlet yetkililerince bir tane din görevlisi gönderilmemiflti. Sene 1974 yıllında çok muhterem Necmeddin Erbakan Hocamız baflbakan yardımcısı olunca 81 tane tecrübeli il ve ilçe Müftülerinden bir heyet göndermifl ve bu gelen Hocaefendilerle Avrupa’da ‹slami hayatın ilk temelleri atılmıfl. Bu gelen Hocaefendiler hazır camilere gönderilmemifl. O zaman insanımızın toplu oldu¤u yerlerde özel organizelerle Teravih ve Cuma namazları ifa edilmifl. Hasan amca derki o gün bu atılımlar olmasaydı bugün bu cami ve cemaatler oluflmayacaktı. Özellikle Hasan amca Erbakan Hocamıza çok teflekkürler ediyor. Kıymetli Okurlarım, bu ramazan-ı flerif-i geçen yıl ramazanla mukayese etti¤inde bu sene mü’minlerin daha da fluurlu oldu¤una flahit oldum. Ramazan-ı flerif’te bütün mü’minleri üzen çok önemli bir afet kardefl Pakistan’da meydana gelmifltir. Milli Görüfl camias› ve Genel Merkezi çok duyarlı davranarak özel heyetler göndererek, çalıflmaları yerinde takip ederek organizeli bir çalıflma ortaya koymufltur. Milli Görüfl’ün kıymetli ve hayır sever hamiyetli cemaati de sel gibi yardım ya¤dırmıfltır. Bize flunu gösteriyor Milli Görüfl Taban ve Tavanı ile bir bütün olarak fluurla çalıflmaya devam ediyor. ‘‘Rabbim bütün çalıflmalarında muvaffak kılsın.’’ (Amin) Muhterem okurlarım Ramazan-ı flerifi, hayırlarla ve ibadetlerle u¤urlayıp Ramazan bayramını hep beraber yafladık. Rabbim Ramazan-ı flerif bayramın- da Frankfurt Rödelheim cemiyetinde namaz kıldırmayı nasib etti. Çok muhterem dost ve kardefllerimle karflılafltım Milli Gazetemizin çalıflanları da Rödelheim camimizde idi. Onları görmek bana adeta bir yıl önce beraber çalıflmamızı hatırlattı ve Milli Gazetmizi kürsüden tekrar bayram cemaatimize anlatmama vesile oldu. Allah dostlarından Sultan Baba dükkanına u¤rayan bir gence alıflverifl yapmadan çıkma demifl. Genç de adeta evde her ne var gibi bir bakıfl yapmıfl. Sultan Baba da hiç olmadı bir sabun birde Milli Gazette al demifl. Genç birazcık bunlar o kadar da önemli ihtiyaç maddeleri mi gibi bir bakıfl daha yapmıfl. Sultan Baba da hemen gencin bu bakıflına flu cevabı vermifl. Sevgili yavrum bunların biri bedenindeki kiri yok eder, temizler. Milli Gazete de ruhun ve beynindeki kirlerden seni arındırır buyurmufl ve genç, Sultan Babanın bu tavsiyesine uyarak bir sabun bir de Milli Gazete almıfl. Rabbim Sultan Baba’ya gani gani Rahmet eylesin. (Amin) De¤erli dostlar hızla kurban bayramına do¤ru kofluyoruz. Bu kofluda unutmamamız gerekenleri hatırlatarak yazımı noktalamak istiyorum. 1. Dünya ma¤dur ve mazlumlarını unutmayalım. Kurbanlarımızı madur ve mazluma uzanan dost eli ile Milli Görüfl Kurban kampanyasına katılalım. 2. Aile ve Dostlarımızla Bayram sevincini paylaflalım. Özellikle Aile içinde hediyeleflelim. 3. Bulundu¤umuz toplumda hiç unutmayalımki biz ‹slamı temsil ediyoruz. Müslümana yakıflır flekilde Alman komflularımızla da hediyeleflelim. Bu Bayramın barıfl ve sevgi bayramı oldu¤unu onlarla paylaflalım. 4. Özellikle dünya ma¤dur ve mazlumları için dualarımızı unutmayalım. Bu ba¤lamda Rabbimizden Irak’ta, Filistin’de, Çeçenistan’da, Afganistan’da, Keflmir’de, Do¤u Türkista’da yaflayan Müslümanlara yardım etmesini niyaz edelim. Selam ve Dualarımla.... 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 21 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr 22 Seite 22 DOSYA Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN GAYRMÜSLM ÜLKEDE MÜSLÜMANCA YAAMAK Mustafa Mullaolu Avrupa Fıkıh ve lmi Aratırmalar Konseyi ve slam Toplumu Milli Görü Din leri Yüksek Kurulu üyesi iz müslimanların yegane örnek alacakları kifli, Peygamberler silsilesinin son halkası, her yönüyle örnek, Allah Tealanın ''Muhakkak sen en üstün ahlak özeresin'' hitabına mazhar olan, ve Hz. Aiflenin tarifiyle ''Ahlakı Kur'an'' olan Hz. Muhammed/Mustafadır. Sallallahu aleyhi vesellem. Onun hayatı tamamıyla bizim için ölçüdür. Nasıl bir insan, nasıl bir efl, nasıl bir baba, nasıl bir aile reisi, nasıl bir B ''Müslüman, elinden ve dilinden, insanların emin oldu¤u kimsedir.'' ‹lkesinden hareketle, müslüman, nerede olursa olsun, flartlar ne olursa olsun, karflısındaki kim olursa olsun, zararı kimseye dokunmayan, emin, güvenilir, faydalı, herkesin iyili¤ini isteyen, herkesin iyili¤i için çalıflan, baflkalarının menfaatini kendi menfaatinden önde tutan, flahsiyetli, kiflilikli ve örnek insandır. devlet baflkanı, ticaretini nasıl yapardı, komflularıyla nasıl geçinirdi, gayrimüslimlerle nasıl geçinirdi ve onlara nasıl davranırdı, toplum içindeki yaflam tarzı nasıldı? Bütün bu soruların en do¤ru cevabını bizzat Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemin hayatına bakarak bulmak ve ona göre hareket etmek lazım. Zira Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, çocuklu¤unda, akranları/yaflıtları arasında en edepli olandı. Gençli¤inde, ''Emin Muhammed'' idi. Ya- ni, güvenilir, dürüst, kimseye zararı dokunmayan, bilakis herkese faydası dokunan, mazlumun hakkını zalimden alan, ev hanesinde en iyi aile reisi, devletinin baflında da en iyi, en adil devlet baflkanı olan, ticarette de en dürüst ve en güvenilir kifli olan, en güzel baba ve en güzel dost olan, hem Rabbine karflı, hem de hemcinsleri olan insanlarla en iyi geçinen idi. Emin/güvenilir, ehil ve faydalı bir müslüman olmanın yolu, Peygamber Aleyhissalatu vesselamı tanımaktan geçer. Onu, Sallallahu aleyhi vesellemi tanıyıp örnek almayanlar ise, sadece gayrimüslimlere de¤il, müslümanlara da yararlı bir flahsiyet olamazlar. O, sallallahu aleyhi vesellem, evinde örnek bir efl ve aile reisi, çocuklarına karflı örnek bir baba, torunlarına karflı da müflfik bir dede idi, komflularıyla en iyi geçinen, gayri müslim komfluları dahil. Ticaretinde dürüst, siyasetinde adil bir Peygamberdir. Aleyhissalatu vesselam. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Gayrimüslimlerle iliflkilerimizde de Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemi örnek alarak hareket edersek, aslında sorun kalmayacak, ancak maalesef zamanımızda müslümanlar her alanda O'nun ahlakından çok uzaklafltılar. Gayrimüslim topluluklarla ilk yaflayan müslümanlar flu anda Avrupa ülkelerinde yaflayan bizler de¤iliz. Bizden önce ve en önemlisi, Rasulullah Efendimizin Medinede gayrimüslimlerle birarada yaflamıfl olmalarıdır. Alemlere rahmet Hz. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem gayrimüslim topluluklarla hemde bütün çeflitleriyle aynı topra¤ı paylaflmıfllar, aynı sudan içmifller, aynı bakkallardan ve çarflılardan alıflverifl yapmıfllar. Düflmanlara karflı, topraklarını, canlarını, nesillerini, namuslarını ve mallarını birlikte savunmufllar, komfluluk yapmıfllar. Dolayısıyla farklı din ve inanç mensuplarıyla birlikte yaflamanın örne¤ini ve modelini en güzel flekilde ve kıyamete kadar örnek kalacak flekilde ortaya koymufllardır. Dahası da var ki, Yeryüzünde ilk defa, birlikte yaflamanın yazılı anayasasını yazmıfllar. ‹flte, 52 maddelik meflhur Medine vesikası da budur. Birlikte yaflama konusu o kadar normaldiki, Enes b. Malik radıyallahu anh'ın rivayet etti¤i hadise göre: ''Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem'e hizmet eden yahudi bir çocuk vardı. Çocuk bir ara görünmez olunca, Rasulullah Efendimiz onu sordu hasta oldu¤unu söylediler. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem onu ziyarete gitti, baflının yanına oturdu, (halini hatırını sordu) ve ona flöyle dedi: ''Müslüman ol.'' çocuk yanında bekleyen babasına baktı. Babası, Ebul-Kasımın (Hz. Muhammed'in) dedi¤ine uy, dedi. Çocuk da müslüman oldu. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem ''Onu ateflten kurtaran Allah'a hamdolsun'' diyerek yanından ayrıldı. (Buhari-Ebu Davud-Nesa'i) Görüldü¤ü gibi, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz: 1- Gayrimüslim bir çocu¤un kendisine hizmet etmesinden rahatsız olmuyor, razı oluyor. 2- Çocu¤u göremeyince merak edip soruyor arafltırıyor. 3- Hasta oldu¤unu duyunca ziyaretine gidiyor. 4- Halini hatırını sorup, sa¤lık ve sıhhat diliyor. 5- Çocu¤u en güzel yöntemlerle müslüman olmaya davet ediyor. 6- Çocu¤a müslüman olması için baskı yapmıyor daha önce de yapmamıfltı. Seite 23 DOSYA Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 7- Çocu¤un ateflten kurtulufluna sevinip, Rabbine hamdediyor. 8- Çocu¤un yahudi babası da bütün bunlardan ve çocu¤un Rasulullah'a hizmet etmesinden rahatsızlık duymuyor. Netice olarak da, babasından çekinen çocuk Rasulullah'ın davetine babasının da onayıyla icabet ediyor. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem'in hayatından verebilece¤imiz, sayamayaca¤ımız kadar örnekler vardır. Hepsini burada zikretmemiz mümkün de¤ildir ancak, Sahabe'i kiram da farklı din mensuplarıyla birlikte yaflama konusunda aynı flekilde örnek tavır sergilediler. Habeflistan muhacirleri bunun en bariz ve en güzel örne¤idir. Baflından beri ifade etmeye çalıfltı¤ımız, gayrimüslim bir ülkede müslüman nasıl olmalı sorusuna en güzel cevap kanaatimce, Habeflistan muhacirleri gibi olmalı desek yanılmıfl olmayız. Çünkü onlar: 1- Rasululla'ın ö¤rencileriydiler ve O'nun ahlakıyla ahlaklanmıfllardı. Güzel ahlak sahibiydiler. 2- Bilgiliydiler, cahil de¤ildiler. Çok güzel metod sahibiydiler. Konuflmalarıyla, Necafliyi ikna ettiler. 3- Komflularıyla en güzel iliflkiler kurdular. Hiçbir kimse onların komfluculuklarından flikayetçi olmamıfltır. 4- Çok temiz insanlardı onlar. Görenler gıpta ile bakıyordu onlara. 5- Oturdukları mahalle en temiz mahalle idi. 6- Ticaretlerinde dürüst idiler. ''Aldatan bizden de¤ildir'' ilkesinden hareket ediyorlardı. 7- Herkesle iyi geçiniyorlardı. Kimseye eziyet vermiyorlardı. 8- Velhasılı, Habeflistanlılar, onlardan birini uzaktan gördükleri zaman, yanındakilere gösteriyor ve flöyle diyorlardı: ''Bakın, bakın! ‹flte onlar müslüman. Çok iyi, güvenilir, temiz, dürüst, bilgili, mütevazi ve mert insanlardır.'' diyorlardı. Böylece onlar, Habeflistanlıların kalplerini fethettiler. Günümüzde, gayrimüslim topluluklarla yaflayan müslümanlara gelince, ümmeti olmakla flereflendikleri Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem'in ve onun yolunu takip eden ashabının ahlakıyla ahlaklanmak suretiyle, bulundukları toplumların içerisinde örnek ve numune bir insan olarak yaflamalıdır. Hele bir de, ‹slam'ı ve müslümanları olduklarından farklı bir flekilde göstermek için elinden geleni yapan birtakım güçlerin alçakça yaptı¤ı menfi propagandalarla kafası karıflan, ‹slam'a ve müslümanlara flüpheyle bakmaya bafllayan, Avrupalı komflulara, ifl arkadafllarına, okulda okul arkadafllarına vs. Müslümanın verebilece¤i en güzel yanıt, her alanda gösterdi¤i güzel olacaktır. Avrupalı menfi birfleyler duydu¤unda, okudu¤unda veya haberlerde izledi¤inde, hadi flurdan, benim komflum bir müslüman, öbürü benim okul arkadaflım bir müslüman, di¤eri benim ifl arkadaflım var müslüman, bir di¤eri ise ben müslümanlarla ticaret yaptım vs. Çok ahlaklı, güvenilir, dürüst, mert, yardım sever diyerek aleyhte propagandlar karflısında aldanmayacaktır. Ancak, aksi olursa, iflte o zaman ‹slam'a ve müslümanlara savafl açanların ekme¤ine ya¤ sürmüfl olacaktır. Çünkü, Avrupalı bakacak ki, yapılan menfi propagandalarla tanıdı¤ı müslümanın hal ve hareketleri örtüflüyor. Böyle olunca da kötü örnek olan müslüman, hem ‹slam'ı gerekti¤i bibi yaflamadı¤ı için sorumlu, hem de ‹slam'a ve müslümanlara olumsuz bakıfllara sebep oldu¤u için sorumlu duruma düflecektir. ‹slam ise, yapılan bütün menfi propagandalardan beri'i dir uzaktır. Müslüman da kötülerden, kötülüklerden ve kötü ahlaktan uzak olmalıdır. Böylece, Avrupada yaflayan müslümanlar, yafladıkları ülkelerin menfaatlerini kendi menfeatleri olarak görüp korumaları ve korunmasında yardımcı olmaları gerekir. O ülkeleri kendi ülkeleri olarak görüp ne insanına ne de çevresine asla zarar vermemelidir. Zira bu ülkelerin güvenli¤i müslümanlarında güvenli¤i demektir. Ekonomisi, idaresi, sosyal yapısı, e¤itim ve sa¤lık kurumları hepsi herkese hizmet verdi¤i gibi müslümanlarada eflit bir flekilde hizmet vermektedir. Dolayısıyla bu ülkelre baflkalarının ülkesiymifl gibi bakarak bir yeflil otuna bile zarar verilemez. Nasıl olsa gayrimüslim bir ülkedir diyerek herhangi bir konuda zarar vermek çok yanlıfltır, cehalettir. Böyle hareket eden sadece o ülkelere zarar vermifl olmazlar, ‹slam ve müslümanlara da kötülük etmifl olurlar. Evet, Avrupa’da yaflayan mülümanlar gayrimüslim bir ülkede yaflıyorlar ancak, savafl halinde de¤iller, buralarda darul-harp mantı¤ıyla hareket etmek müslümanca bir davranıfl de¤ildir, aksine ‹slam'a ve müslümanlara iftiradır. Dolayısıyla, flu anda Avrupa ülkelerinde yaflayan müslümanların durumu, ‹slam hukukundaki, “Darul-ahd, (anlaflmalı ülke) Darus-Sulh, (barıfl ülkesi) Daruleman (emniyette olunan ülke)” kavramların kapsama alanına girer. Çün- 23 kü müslümanlar buralarda, hem anlaflmalı, hem barıflık, hem de emniyet altında güven içerisinde yaflıyorlar. Daha da ötesi, birço¤u da o ülkenin vatandaflı olmufl durumdadır. Bütün bunları söyledikten sonra flu hususlara dikkat çekmek istiyorum: 1- Avrupa ülkelerinde yaflayan müslümanlar, tembellik ederek, geçerli mazeretleri olmadı¤ı halde ve haksız yere, devletin oluflturdu¤u sosyal kasadan geçinmek müslümanın ahlak ilkelerine yakıflmaz. Ayrıca, asıl hak sahiplerinin hakları üzerlerine geçer ve kul hakkına tecavüz olur. ‹slam, çalıflmayı teflvik eder tembellikten sakındırır. Zira Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, tembellikten Allah'a sı¤ınırdı. Zarureti ve mazereti olanlar tabi ki müstesnadır. Zaten o sosyal imkanlar onlar için oluflturulmufltur. 2- Bazı menfaatler elde etmek için yalan beyanlarda bulunmak da müslümanın yapaca¤ı ifllerden de¤ildir. Geri para almak için, vergi iadesi için veya herhangi bir flekilde menfaat elde etmek için devletten veya herhangi bir kurum ve kurulufltan menfaat elde etmek için yalan beyanlarda bulunmak aldatmaktır. Rasulullah Efendimiz: ''Aldatan bizden de¤ildir.'' buyurmufllardır. 3- Daha çok okul parası almak için, aynı evde kaldıkları halde ayrı evde kalıyormufl gibi göstermek ve beyanlarda bulunmak da aynı flekilde aldatmacadır, ahlaki de¤ildir. 4- Hasta olmadı¤ı halde, hastalık istirahatına ayrılarak, hastalık (krank) parası alarak geçinmek de caiz de¤ildir. 5- Nafaka parası almak için resmiyette ayrı gözükmek de bu türdendir. 6- Müslüman, barıfl ve güven içerisinde yafladı¤ı ülkenin, topra¤ından, insanından, iç ve dıfl tehlikelere karflı güvenli¤inden, sa¤lı¤ından, temizli¤inden, çevresinden ve o ülkenin selamet ve gelece¤ini ilgilendiren maddi ve manevi her fleyinden sorumludur. Amiyane tabirle burası gavur ülkesidir, ne götürürsen o kardır mantı¤ı ne ‹slamidir ne de insanidir. Zira o ülke müslümanın en az ikinci ülkesidir. Buna göre müslüman, otobüsüne, trenine, tramvayına, metrosuna vs. Biletsiz binemez. Herhangi bir yükümlülü¤ü olan bir konuda kaçamak yapamaz. Bu ve buna benzer yanlıfl, yalan, aldatıcı ve dürüst olmayan fleylerden müslüman uzak durmalıdır. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 24 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HABER 24 HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Hessen’de Üniversitelilere TES Programı LAGA baörtüsü yasaına karı "Hristiyan sembollerini serbest bırakıp aynı zamanda baflörtüsünü yasaklamak anayasa ile ba¤daflmıyor" RW Göçmen Temsilcileri Toplulu¤u (LAGA), yayınladı¤ı basın açıklamasında, NRW’de Müslüman ö¤retmenlere yönelik genel bir baflörtüsü yasa¤ına karflı oldu¤unu belirtti. Baflörtüsüne yasak getirilip, Hristiyan ve batı kültürü geleneklerinin ön plana çıkarılmasının elefltirildi¤i açıklamada, bu durumun Anayasa ile ba¤daflmadı¤ı ifade edildi. LAGA NRW Baflkanı Tayfun Keltek ise açıklamasında flu N iessen - IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teflkilatı Yüksek Ö¤renim komisyonunun düzenlemifl oldu¤u TIES program› Giessen`de gerçeklefltirildi Giessen`de yapılan Teflkilat ‹çi E¤itim Semineri (T‹ES) Hessen`de bulunan Üniversite ö¤rencilerine yönelikti. Hamdi Ayvaz hocaefendinin sundu¤u seminer k›z ve erkek üniversite sorumluları baflta olmak üzere pür dikkatle takip edildi. Müslüman Ünivesiteliler olarak G dünyada olup bitenlerden haberdar olmamızın en az okudu¤umuz ders kadar önemli oldu¤una dikkat çeken Ayvaz, bu bilinçle de aktif bir flekilde teflkilatımızdaki görevimizi de yerine getirmemizin gerekti¤ini söyledi. IGMG Hessen Gençlik Teflkilatının Üniversitelileri olarak çalıflma takviminde yer alan pro¤ramlar görüflüldü ve stratejiler belirlendi. Giessen flubesinin sunmufl oldu¤u ikram esnasındaki sohbetle de program sona erdi. ifadelere yer verdi: "Ö¤retmenlerin okullarda e¤itim görevini yerine getirmeme durumunu ve ö¤retmenlerin kendilerine karflı güven taflıyan ö¤rencileri dünya görüflü açısından manupile etmesini engellemek için yeterince önlem alınmıfltır. Ö¤retmen- lere yönelik getirilecek bir baflörtüsü yasa¤ı, tek taraflı olarak bayan ö¤retmenleri ma¤dur edecek, ma¤dur olacak kifliler ise kendilerini iyi yetifltirerek entegrasyon ve toplum içerisinde yerini alabilmek için çalıflmıfl insanlar olacak". SCHÜCO ve REHAU Pencere ve Kapıları Kunststoff-Haustür Aktionspreis Listenpreis Aluminium-Haustür Aktionspreis Listenpreis Condor 1735¶ 2849¶ 2445¶ 3499¶ Milan 1895¶ 2999¶ 2285¶ 3299¶ Cormoran 1595¶ 2599¶ 1895¶ 3799¶ Falke 1850¶ 2999¶ 2495¶ 3599¶ Habicht 1750¶ 2899¶ 2185¶ 2999¶ D›flkolu, Üçlü Kilit Sistemi, Schüco Corana CT70 5 Bölümlü Sistem Alman Mamülü Kap›, Pencere Montaj› ve Rigibs Duvarlar› Parke, Laminat ve Mantarparke Döflenir. Aç›l›fl Saatleri: Montaj & Sat›fl Sahibi: Tekin Peynir Weizgang 4 · 35510 Butzbach / Nd.Weisel Tel : 06033-9242538 Fax : 06033-9242539 Mobil : 0172-6759490 Sal›, Perflembe, 15.30-18.30h Cumartesi 11.00-14.00h Pfarrgasse 7 35510 Butzbach / Nd. Weisel Tel: 06033-9242542 Kampanyam›z 31.01.2006’ya kadar geçerlidir. Reklam hatalar›na garanti verilmez! 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 25 ÖZEL KÖE Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 25 ISKARPNL YOLCULUK ve SLVRE’DE BULUMA Mustafa KASALAK [email protected] Sevgili Okurlar..! Bol sevgi ve selamdan sonra, son yaz›mda belirtti¤im gibi izin yolculuklar›m›zla ilgili hat›ralar›m›z›, eski ve yeni yolculuklar› paralel iflleyece¤iz. Laf› uzatmadan konuya hemen giriyorum…! ISKARP‹NL‹ YOLCULUK 22.07.05 Cuma günü, namazdan sonra çay oca¤› ve cemiyet avlusunda canl›l›k, yani normalden farkl› bir hareketlilik var. Belli ki helalleflmeler, kucaklaflmalar bir ayr›l›¤›n bir yolculu¤un iflaretleri. ‹zin yolcular› sevinç ve heyecanlar›ndan belli oluyor. Beni gören Seydiflehirli Mevlüt “abi hakk›n› helal et” diye yan›ma yaklaflt›. Bakt›m tak›m elbiseyi giymifl, sivri uçlu ve topuklu ›skarpinleri aya¤›na takm›fl. E¤er karfl›da full eflya yüklü arabas›n› görmesem, vallahi dü¤ün davetine gidiyor sanaca¤›m. - “hay›rd›r Mevlüt, ne ifl…” - “abi, k›smetse akflam yola ç›kaca¤›z.” - “Araba ile ilk mi gidiyorsun?” - “Evet, nereden anlad›n?” - “Herhalde yani, biz bu ifli her y›l yap›yoruz. Sen ifli daha ciddiye al›p resmi tak›l›yorsun. Bir kravat›n eksik, git rahat birfleyler giyin…” Üç, dört bin km, bilmem ne kadar ülke, kaç gece ve gündüz yolculuk yapacak adam. Memurluk imtihan›na girecek insanlar gibi giyinilmez dememle, baflta kendisi olmak üzere tüm arkadafllar gülüfltüler. - “Yolun aç›k olsun. Konya’da inflallah görüflürüz,” dedim. - “Abi, sen ne zaman ç›k›yorsun?” - “K›smet olursa Pazartesi ö¤leyin!” Bu sefer arkadafllar bana gül- düler. - “Ohooo, sen varas›ya hemflerin Mevlüt’ün izini yar› olur.” - “Eh k›smet…” diyerek ayr›ld›m. Pazar günü ö¤leyin Mevlüt’ü cepten arad›m. - “Abi, S›rbistan gümrü¤üne yeni geldik. Berbat, yollar full…” Pazartesi sabah yine arad›m. Mevlüt Nifl`te. Kendisine “Sabret, Allah sabredenleri sever” diye moral verdim ve ö¤leyin yola ç›kt›m. Sal› günü ö¤leyin saat 12.00’de Türkiye’ye girdim. Salimen Edirne’yi geçtim, akl›ma geldi. Bizim Mevlüt’ün cep telefonu epey uzun çald›rmadan sonra yorgun ve bitkin bir sesle Alo..! dedi. - “Mevlüt nerdesin?” - “Abi, Edirne’de bir otelde dinleniyorum,” demez mi? - “Vay be. Biz Edirneyi ç›kt›k, otobanday›z. Sen geride kald›n be Mevlüt, görüflemeyece¤iz herhalde.. - “Abi, biz çocuklarla Selimiyeyi gezece¤iz.” Kendisine tak›lmadan duramad›m. - “Vaziyet biz seninle yine Almanya’da görüflece¤iz. Sen iyisimi Edirneyi ve Selimiyeyi iyi bir gez ve oradan da Almanya’ya geri dönersin. Zaten senin izinin yar›s› gitti. Ne olur, ne olmaz zaten ortal›k sakat. ‹flini kaybeden bir daha ifl bulam›yor. Tedbirli davranmak iyidir,” diye ikazla beraber, milletin yan›bafl›ndaki camiye gidip namaz k›lmaya üflendi¤i bir dönemde, ailecek ta Selimiye’de namaz k›lmaya gitti¤inden dolay› da kendisini tebrik ettim. S‹L‹VRE’DE BULUfiMA Pazar günü ö¤le sonu. Hanau’da bizim Y›lmazlar›n bahçesinde, önümdeki nefis k›zarm›fl köfte, sucuk, et, kanat v.s. ile dolu taba¤a öylesine giriflmiflimki, yan›mda duran kifliyi dahi fark etmedim. - “Afiyet olsun!” - “Eyvallah Davut..” - “Abi, yar›n saat kaç gibi k›smet ise yola ç›kar›z?” - “Planland›¤›m›z gibi ö¤leyin inflallah, niçin?" - “Annem ‹stanbul’da “Allah’tan Mustafa abinle yola ç›kacaks›n. Yoksa mahvolurum meraktan” diyor. - “Annen hakl›, h›zl› floförsün.” Ertesi gün her haz›rl›¤›m bitti. Ö¤leyin yola ç›kt›m. Davut arad›: “Abi, sen yola devam et, ben yeti- flirim. ‹fllerim bitmedi.” Ben de `Eh, haydi o zaman` dedim. Yollar bofl, Almanya’y› ç›kt›m ve arad›m: “Abi daha Hanauday›m, ç›kamad›m!” Eyvah… Neyse ben devam Avusturya’y› ç›kt›m. Slovenya’ya girdim. Tekrar Davut: “Alo” “Evet Davut” “Abi nerdesin?” “Slovenya’da…” “Hakikaten mi?” “Evet, sen nerdesin?” “Ben Hanau’dan flimdi ayr›ld›m...” “Aferin sana...” 800 km fark var, yollar bofl, yorgunlu¤umda yok. Ne yapay›m flimdi? 100-200 km fark olsa aram›zda, bir yerde yemek molas› verilir ve beklenir. Hele biz devam edelim. Ben Nifl`e vard›m. Davut Zagreb´te. Ben Türk gümrü¤üne geldim. Bizim Davut Bulgara yaklaflt›. BU NASIL BERABER TÜRK‹YE’YE YOLCULUKSA?! Tabiri caiz ise tavflan kaç, taz› tut hesab›.. ‹yi de, Davut’un annesine beraber gelece¤imize söz vermifltik. Sal› günü ö¤leyin Edirnedey- dim. Akl›ma geldi, sevgili Özcan Demirel de izinde, hem dinlenir, hem babas› Sezai amcay› ziyaret eder, ayn› zamanda Davut Türkiye’ye girince bari bulufluruz dedim. Edirne Lalapafla´da Sezai amcan›n o muhteflem bahçeli evinde dinlendim. Sa¤ olsunlar, baya¤› 5-6 saat moladan sonra: - “Zir, zir, alo…” - “Abi, Türk gümrü¤ündeyim.” - “Tamam, ben de Edirne´de Lalapafladay›m.” Hemen hareket ettim, otobandan yavafl yavafl gidiyorum. ‹stanbul/ Silivre’ye geldim. Hele flükür Davutla sa¤ salim bulufltuk. Akflam ‹stanbul’da evlerine indik. Annesi: “Allah raz› olsun evlad›m, Davut`um h›zl› geldi mi?" diye sordu. Bende: “Teyze, Silivriden buraya kadar biraz süratli geldi¤ine flahidim. Ama ondan önce h›zl› geldi¤ine yemin ederim flahit olmad›m!.." diyerek, ifli yine y›rtt›k. Sevgi ve muhabbetle… NOT: Arkadafl›m Mehmet Özcan`›n abisinin ani vefat›ndan dolay› ailesine sabr-› cemil niyaz ederim. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 26 26 HABER Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Hac heyecanı dorukta IGMG bu yıl Avrupa’dan 5410 hacı adayı ile yola çıkıyor slam Toplumu Millî Görüfl Hac Organizasyonu, bu yıl yapılacak olan Hac organizesi ile ilgili hazırlıklarını tamamladı. Vizelerin alınmaya bafllamasının yanında, kafileler halinde hazırlıklar da sürüyor. IGMG ‹rflad Baflkanı Ali Bozkurt, bu sene IGMG Hac Organizasyonu ile Avrupa’dan 5410 Müslümanın hac görevlerini yerine getirece¤ini bildirdi. 5410 hacı adayı 18’i Almanya olmak üzere, Fransa’dan 4, Avusturya ve Hollanda’dan da 3’er kafile halinde toplam 37 kafile ile mukaddes beldelere gidecekler. IGMG Hac Organizasyonu bu sene, Avusturya ve Hollanda’dan 15 günlük kısa dönem hac kafilesi organize ederken, Almanya’dan biri üç haftalık di¤eri de iki haftalık olmak üzere iki kısa dönem hac kafilesi düzenledi. Bu yılki ilk kafile, 15 Aralık’ta Düsseldorf kafilesi ile Frankfurt’tan hareket edecek olan Rhein-Saar Bölgesi kafilesi olacak. Bu kafileler 14 Ocak’ta geri dönecekler. Sonuncu kafile ise 1 Ocak’ta hareket edecek olan kısa dönem kafile ile Nürnberg bölgesi kafilesi olacak. En son ise 1 Ocak’ta dönecek olan Frankfurt kafilesi olacak. Her yıl oldu¤u gibi bu yıl da IGMG Hac Organizesinde çok sayıda görevli yer alıyor. Yaklaflık ola- ‹ rak 250 kiflilik bir görevli grubu ile çalıflmalarını yürütecek olan IGMG Hac Organizasyonu, 25 kiflilik bir sa¤lık ekibi ile de Hacıların sa¤lık hizmetlerini görecek. Sa¤lık ekibinde doktorlar, hemflireler, hastabakıcılar ve eczacılar görev alıyor. Sa¤lık ekibi, gerekli görülen hastaların hastanelere naklini gerçeklefltirmek üzere 6 ambulans ile de hizmet verecek. Mina yakınlarında 6 otel ile hizmet verecek olan IGMG Hac Organizasyonu, otellerle Kâbe arasında 24 saat hizmet verecek olan otobüs servisini de hizmete koyacak. Bayram günlerinde de hizmetlerine devam edecek olan otobüs hizmetlerinin bu seferleri, bayramdan kaynaklanan trafik akıflına göre düzenlenecek. Medine’de de Mescid-i Nebevî (Harem-i fierif) çevresinde tutulan otellerde lokanta hizmetleri ile emanet, döviz bozdurma, telefon ve internet hizmetleri de yer alıyor. Mekke ve Medine’de çeflitli ziyaret yerlerine de kafilelerin durumlarına göre seferler yapılacak. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Seite 27 ÖZEL KÖE Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 27 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Hacı Adaylarını Uurlarken Ahmet ÖZDEN [email protected] kın var Dünyanın dört bir yanından, insanlı¤ın befli¤i, medeniyetin merkezi kutlu belde Mekkeye. Müslümanlar dünyalık kir ve paslardan arınmıfl, makam ve mevkiler, rutbe, flan ve flöhretten, rengarenk fiyakalı elbiselerinden sıyrılmıfl, yafllısı-genciyle, kadını-erke¤iyle Lebbeyk sadalarıyla, büyük bir coflku ve heyacanla Beyti Atike kofluyorlar. Bu aflk ve heyacanla Kabe-i Muazzama tavaf edilecek, kana kana zemzem içilecek ve ardından Say yapılacak tıpkı validemiz Hacer gibi. Arafat vakfesinde yafllı gözler, kırık kalbler ve titrek dudaklarla yapılan, Arfl-ı Alaya ulaflacak dualar… Cebel-i Rahmenin etrafına inen Rahmet melekleri müminlerin affedildiklerini müjdelemekte, sanki birbirleriyle yarıflırlar. Ademle A Havvanın bulufltukları Cebel-i Rahmede, birbirlerine kavuflmaktan dolayı duydukları sevinci duyan müminlere ne mutlu! Sizi nefsinize uydurarak sevdiklerinizden ayıran fleytanla mücadeleye hazırlık için koflun Müzdelifeye. fieytanları kahredecek, zalimleri mahvedecek taflları toplayın. Topladı¤ınız tafllarda bile bir ahenk olsun. Ne fazla büyük ne de fazla küçük. Seçin orta yollu ve orta yolu, Kur’an ve Sünnet yolunu. Sıra geldi Minaya, asıl düflmanla mücadeleye. At elindeki taflları Rabbinin adıyla at. At, fleytana ve fleytanlara ra¤men at. At ve isabet ettir. Taflla büyük fleytanı. Taflla ki Bayram edesin. Vur ona, esir et nefsini ki Bayramın kutlu ola. Kullukta sana mani olan malını ve mülkünü al aya¤ının altına ve Kurban et onları Allah yoluna. Malını, makamını, rütbeni, nefsin arzu ve isteklerini Kurban et ki, kullu¤un kemale ersin. Hatırla ‹brahimi (as) nasılda o¤lunu Allah için feda etmekten çekinmemiflti. ‹flte vefa ve iflte sadakat. Ve tekrar dön Kabeye ve Kabenin etrafında. Baflını dik tut, çalımlı yürü, cüsseni gösteriflli kıl zalimlere karflı. Ezilmeyecegini, boyun e¤meyece¤ini, yetim malı yiyenle, baskıcı, iflgalci, sömürücü, insan onur ve haysiyetini çi¤neyen, ırz ve namus düflmanı hain ve zalimlerle, Hak ve hakikatı ketmede- rek inkar edenlerle ömür boyu mücadele edece¤ini ilan et. Öyle ilan et ki bütün insanlık duysun, tıpkı Hz ‹brahimin Ebu Kubeys deki ilanı gibi. Dön Kabeye ve yalvar Kabenin Rabbine, tıpkı Resulün yalvardı¤ı gibi. Ümmet için yalvar, Filistin için, Irak ve ‹ran için Afganistan ve Çeçenya için yalvar, Türkiye ve Tunus için Cezayir ve Bosna… için yalvararak a¤la. A¤la, hıçkırıklarla a¤la, yanındakinin duymasından çekinme bütün gücünle a¤la. Bugüne kadar yaptıklarına ve yapmadıklarına, ümmet duvarında bir tu¤la olamayıflına asla. fiairin dedi¤i gibi A¤layın su yükselsin, Belki kurtulur gemi. Anne seccaden gelsin, Bize dua et emi! Ey Huccac! A¤layın! Ümmetin karaya oturmufl gemisi deryaya dönsün. Sevgili hacı kardeflim! ‹flledi¤in bunca kir ve günahtan arındın ve temizlendin. Bundan sonra dikkat et! Dünya ve dünyalıklar seni kirletmesin ne olur! Hemen çarflıpazara dalarak bütün vaktini alıflveriflle öldürme. Ben burada senden hediye istemiyorum, bana dua et yeter. Dua et ki ben de kurtulayım, ailem, komflum ve toplum kurtulsun, müslümanlar ve bütün insanlık kurtulsun ne olur! Pakistan hacıları, bir Hac dönüflü, Pakistanın milli flairi Merhum Muhammed ‹kbali ziyaret ederek, Hacdan getirdikleri tesbih, takke ve hurmaları hediye ederler. ‹kbal memnun olur, teflekkür eder ve flöyle der: ’’Kardefllerim hediyeleriniz için teflekkür ederim. Ama getirdi¤iniz hediyeler bir gün bitece, hurmalar tükenecek, elbiseler, tesbih ve takkeler eskiyecek. Oysa bize oralardan Hz Muhammedin mükemmel ahlakını, Hz. Ebu Bekirin sadakatini, Hz. Ömerin hukuk ve adaletini, Hz. Osmanın hilm ve hayasını, Hz. Alinin ilim ve cesaretini getirseydiniz, onlarla Pakistanı yeniden infla ederdik. Ey hacı kardeflim! Saadet Asrının yaflandı¤ı o kutsal beldelerden boncuk-cıncık de¤il, Resulullahtan bir koku, bir esinti, bir müjde getir. Çöle dönmüfl ba¤rımızı, hazan yapra¤ı gibi savrulmufl evlatlarımızı, viran olan hanelerimizi o kutlu mufltularla nevbahara çevirelim ne olur! Kur’an’ın indi¤i kutlu beldelerden, Vahyin nuruyla dönün ne olur! Ben hakkımı sizlere helal ediyorum. Siz de hakkınızı bizlere yani ümmete helal edin ve dualarınızdan eksik etmeyin.. Kainatın efendisine salat, selam ve Tahiyyatımızı takdim ediniz. Bedir ehline, Uhut flehitlerine, Hendek erlerine, Tebuk Mücahitlerine bütün Ashabı Güzine, Tabiin ve Tebeüttabiine, ahir gelen Ülemai Salihin ve Meflayihine, Cümle Mü’min ve Mü’minata selam, hürmet ve muhabbet onlara olsun! Eyalet Parlemantosu Ziyareti Üniversiteliler Herborn’da . Nesil Türklerin Almanya’nın sosyal hayatına kazandırdıkları kuruluflların hepsinde olmasa da belli bir kısmında nesil de¤iflikli¤ine veya cemiyetçilikteki zihniyet de¤iflikli¤ine flahit olmaktayız. Bunlardan birisi de hiç flüphesiz AT‹B’dir. Batı Avrupa Türklerinin kültürel varlıklarını ve sasyal-hukuki haklarını en öncelikli mesele olarak gören AT‹B, her gün biraz daha dıfla açılma gayretleri içerisindedir. Yerli toplumla her platformu fırsat bilerek diyalo¤a geçmesi, resmî ve sivil kurulufllarla sürdürülen çalıflmalar ve üyelerinin de¤iflik siyasî partilere ilgi duyması, Avrupa Türk-‹slam Birli¤i’nin öncelik verdi¤i konulardandır. Bu çerçevede, AT‹B Siyasi Birim Baflkanı Ramazan Özdemir’in organize etti¤i Kuzey Ren Vesfalya Eyaleti Parlemantosu ziyareti, eyalet baflflehri Düsseldorf’da gerçeklefltirildi. Önce parlemanto binası ve çalıflmaları hakkında yetkililerden bilgi alan AT‹B heyeti, daha sonra Yeflil- 1 ler/Birlik 90 partisinin uyum ve göçmenler konusunda yetkili milletvekili Bayan Monika Düker’le biraraya geldi. Bir saatten fazla bir zaman zarfında bilhassa müslüman göçmenleri ilgilendiren de¤iflik konular hakkında milletvekiline sorular yöneltildi, cevaplar alındı. Bayan Düker, AT‹B heyetindekilerin konulara bu derece vakıf olmalarından ve ziyaretlerinden dolayı memnuniyetini dile getirirken; Almanya’daki siyasetin iflleyifli ve siyasilerin göçmen meselelerine bakıfl açısını birinci elden ö¤renme fırsatını bulan ziyaretçiler de, Siyasi Birim Baflkanı Ramazan Özdemir’e teflekkür ettiler. erborn – IGMG Hessen Gençlik Teflkilatına ba¤lı olarak çalıflan üniversiteliler komisyonu so¤uk bir havaya ra¤men haftasonun da üniversite temsilcileriyle bir araya geldi. Program Hessen Bölge Gençlik Teflkilatı Baflkanı Hakan Bayhan’ın yaptı¤ı kısa bir selamlama konuflmasıyla baflladı. Selamlama konuflmasının ardından Hessen Gençlik Teflkilatı Baflkanı üniversiteli gençlere bir saat süren TIES (teflkilat içi e¤itim semineri) verdi. Bu seminerde a¤ırlıklı olarak üniversiteli gençlerin üzerine düflen görevlerden bahsedildi. Daha sonra yap›lan istiflarede Hessen’deki üniversiteli gençlerin problemlerine yönelik çözümler masaya yatırıldı ve H üniversiteliler komisyonunun gelecekte yapmay› planladı¤ı faaliyetlerden bahsedildi. Yapılan toplantının ardından yorgun düflen üniversiteli gençler Hakan Bayhan’ın yapmıfl oldu¤u cazip yemek teklifiyle kendilerine geldiler. Güzel bir ortamda yemek yemek ve sohbet edebilmek için gençler Herborn’dan Giessen’e hareket ettiler. Giessen’de güzel bir mekanda yapılan nefleli ve güzel sohbetin ardından Hakan Bayhan’ın yapmıfl oldu¤u bu güzel jeste teflekkür ettiler ve vedalaflarak evlerinin yolunu tuttular. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 28 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir FAALYET HABER 28 HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 IGMG Hessen darecileri ftarda Bulutu Her sene geleneksel olarak düzenlenen “‹dareciler ‹ftar Program›” bu sene de Offenbach cemiyetinde gerçeklefltirildi. ■ IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölgesinin “Geleneksel ‹dareciler ‹ftar Program›” bu sene de yo¤un bir kat›l›m ile Offenbach Cemiyetinde yap›ld›. Programa IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Genel Baflkan› Yavuz Çelik Karahan da misafir olarak kat›ld›. Akflam namaz›n›n toplu olarak k›l›nmas›ndan sonra beraberce yap›lan iftar ile oruçlar aç›lm›fl oldu. Oruçlar›n aç›lmas›ndan sonra program k›sm›na geçildi. Program Kur`an-› Kerim okunmas›yla bafllad›. Daha sonra yoklama yap›ld›. Yap›lan yoklamada kat›- l›m›n çoklu¤u dikkat cekti. Yap›lan yoklamadan sonra IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl bir selamlama konuflmas› yapt›. Atefl konuflmas›nda: “Cemiyetlerimizde yap›lan faaliyetlerin önemini bir daha hat›rlatmak istiyorum. Özellikle Ramazan ay›nda yap›lan faaliyetler hem insan›m›z ve hem de çevremiz için çok önemlidir. Bu Ramazanda Pakistan depremini de gözönüne alarak faaliyetlerimizde biraz daha gayret göstermeliyiz” dedi. Daha sonra IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Genel Baflkan Özel Kalem Müdürü ‹brahim Kayg›s›z k›sa bir selamlama konuflmas› yapt›. Programin fleref misafiri IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Genel Baflkan› Yavuz Çelik Karahan son olarak söz ald›. Yavuz Çelik Karahan konuflmas›nda dünyadaki son geliflmeler ›fl›¤›nda önemli de¤erlendirmeler yapt›. Bu de¤erlendirmeler ›fl›¤›nda özellikle cemiyetlerde yap›lacak faaliyetlerin önemini örneklerle anlatt›. Ramazan›n dünyadaki mazlum ve ma¤durlar için çok önemli oldu¤unu yaflanan tecrübeler ›fl›¤›nda daha iyi anlafl›ld›¤›n› belirtti. Program kapan›fl Kur`an-› Kerimi ile sona erdi. Rodgau’da Geleneksel ftar Programı ■ Rodgau ‹slam Birli¤i taraf›ndan her sene geleneksel olarak düzenlenen “‹ftar Yeme¤i Program›” Bürgerhaus salonunda gerçeklefltirildi. Programa baflta Rodgau Belediye Baflkan› Alois Schwab olmak üzere IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl, Rodgau Yabanc›lar Meclisi Baflkan› Köksal Aslan, Rodgau Veliler Derne¤i yetkilileri, Aleviler Birli¤i Derne¤i yetkilileri ve Rodgau ‹slam Birli¤i yetkilileri ve üyeleri kat›ld›. Oruçlar›n aç›lmas›ndan sonra misafirlerin konuflmalar›na geçildi. Rodgau Belediye Baflkan› Alois Schwab; bu tür geleneksel programlar›n toplumun kaynaflmas›na vesile oldu¤unu ve farkl› kültürlerin birbirlerini daha iyi tan›malar›na f›rsat verdi¤ini söyledi. Ve programa davet edildi¤i için teflekkür etti. Daha sonra Rodgau Yabanc›lar Meclisi Baflkan› Köksal Aslan bir selamlama konuflmas› yapt›. Son olarak IGMG Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl bir konuflma yapt›. Atefl konuflmas›nda; Almanyadaki farkl› kültürlere sahip toplumlar›n bu tür etkinliklerle birbirlerini daha iyi tan›ma f›rsat› bulduklar›n› ve etkinliklerin art›k yanyana de¤il beraberce yaflaman›n gereklili¤ini ortaya koydu¤unu söyledi. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 29 Hayat 29 ÖZEL KÖE Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Eitimde Disiplin ve Hogörü Muhammet Nebi Çelik Eitimci-Psk. Danıman [email protected] o¤unlukla “cezaland›rma” ile eflanlaml› de¤erlendirilen disiplin, “kat›l›k”, “kuralc›l›k” kavramlar›n› ça¤r›flt›rsa da, gerçek anlamda çocu¤un topluma uyumunu ve davran›fl›n› yönlendirmeyi amaçlamaktad›r. Disiplin, çocu¤a istenilen davran›fl ve al›flkanl›klar› ögretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlak geliflimini sa¤lamakt›r. Bu da d›fltan gelen zorlamayla olmaz. Önemli olan içselleflmifl bir sorumluluk duygusunun oluflturulmas›d›r. Çocuk istenilen davran›fl› yapt›¤› zaman bunun övücü söz ve olumlu bir yüz ifadesiyle de¤erlendirilmesi, çocu¤un davran›fl›n›n flekillenmesinde etkili olabilir. Çocu¤u devaml› kurallarla k›s›tlamakta olumsuz durumlara yol açabilir. Biz yetiflkinler de bazen, baz› kurallara karfl› ç›kabiliyoruz. Örne¤in: Yaya geçidinde beklerken her zaman yeflil ›fl›¤› beklemiyor e¤er yol bofl ise k›rm›z› ›fl›kta karfl›ya geçebiliyoruz. Serbest olmak, hür yaflamak, bizim kadar çocuklar›n da hakk› olsa gerek. Küçük kafas›yla kurallarla dolu dünyaya bazen isyan edecektir. Çocu¤a afl›r› disiplin uygulanmas›, çocu¤un baz› noktalarda bunalmas›n› ve kendini ortaya koyma noktas›nda tereddütler yaflamas›na sebep olur. Ç Afl›r› disiplin çocuklarda kayg› belirtilerine yol açar ve çocuk kendisini devaml› gergin ve huzursuz hisseder. Çocu¤un yapt›¤› hatalar hiç bir zaman görmezlikten gelinmemeli, görmezlikten gelinen davran›fllar zamanla çocuklarda pekiflir. Bu nedenle uygun bir flekilde çocu¤un yapt›¤› hatalar anlat›lmal›d›r. Disiplinli sürdürmede aile fertleri tutarl› flekilde, birlikte hareket etmelidirler. Tutumlar› da tatl›-sert fleklinde yeri geldi¤inde hoflgörülü, yeri geldi¤inde de sert olmal›d›r. Çocuklarda disiplin ve hoflgörü birlikte olmal›d›r. Unutulmamal›d›r ki çocuk hayat›n›n ilk gününden beri ö¤renme sürecinde olan varl›kt›r. Ö¤renme sürecinde olan kifli çok fazla hata yapar. Mühim olan bu hatalar›n çocu¤a gerekli aç›klamalar› yap›larak onun do¤rusunu ö¤renmeye yönlendirilmesidir. Mesela okul öncesi dönemdeki bir çocuk, yapmas›n› istedi¤iniz bir hareketi bazen yapmay› unutabilir. Böyle durumlarda esnek olmaya yani hoflgörü göstermeye ihtiyaç vard›r. Esneklik ve hoflgörü “kabul” ve “sevgi” kavramlar›n› da beraberinde ça¤r›flt›r›r. “Sevgi”yi “güven duygusu” izler. Sevgi ve güvene ba¤l› güçlü olumlu bir iliflki, çocu¤un davran›fllar›n› yönlendirme de büyük bir öneme sahiptir. Afl›r› hoflgörülü anne baba tutumunda ise, neyin do¤ru neyin yanl›fl, neyin yap›lmas› gereken neyin yap›lmamas› gereken davran›fl oldu¤unu bilemeyen bir çocuk haline gelmesine neden olur. Afl›r› hoflgörü çocukta gevflek ve tutars›z bir yap›n›n ortaya ç›kmas›na ve çocu¤un s›n›rlar› devaml› geniflletme gayretleri içine girmesine yol açar. Bu flekilde afl›r› gevfletilmifl s›n›rlar, çocuklarda davran›fl problemlerine yol açarak, belli bir süre sonra anne baba için çocu¤un dav- ran›fllar› çok büyük bir problem haline gelmesine neden olur. Bu nedenle anne baban›n her ikisinin de disiplin ve hoflgörü konusunda sözbirli¤i içinde olmalar› birbirinden farkl› tutumlara gitmeleri gerekir. Özellikle evde yaflayan ve çocuk üzerinde etkinli¤i olan büyükanne ve baban›n da bu konuda s›n›rlar› gevfletme yerine, anne babaya yard›mc› olmaya çal›flmalar› gerekir. Bu tutars›z durum çocu¤un, nas›l davranaca¤›n› bilememesine ve davran›fl problemlerini dahada artt›rmas›na neden olur. Anne babalar›n bu konuda disiplin ve hoflgörü dozunu tam olarak ayarlamalar› önemlidir. Çocu¤un normal psikososyal geliflimi için bu durum çok önemli bir noktad›r. Sevilen ve kiflili¤ine sayg› duyulan çocuk, baflkalar›n› sever ve onlara sayg› duyar. Böylelikle sevgi ve sayg› erken geliflim y›llar› boyunca disiplinin temelini oluflturur. Farkl› yaklafl›mlar disiplini etkiler Genelde anne babalar çocu¤a davran›flta tek bir çizgiyi tutturmakta zorlan›rlar. Elbetteki anne baban›n farkl› kiflilik yap›lar›, yetiflme tarzlar›, anlay›fllar› farkl› olacakt›r. Bu çocu¤un yetiflme ve zeka gelifliminde iyi yönde katk›lar sa¤layabilece¤i gibi, çocu¤un e¤itimi ve davran›fllar›n yönlendirilmesinde anne baban›n birbirinden habersiz veya tamamen farkl› yaklafl›mlar› çocuklar›n psikososyal gelifliminde büyük problemler oluflturabilir. Çocu¤un geliflim aflamalar›ndan kendi yafl›na uygun bir flekilde geçmesinde anne baban›n yaklafl›mlar› önem kazan›r. Örnek olarak bir anne afl›r› hoflgörülü davran›rken baba tam tersi kat› bir disiplin anlay›fl› güderse, bu durumda çocu¤un davran›fllar› iki farkl› yaklafl›m taraf›ndan yönlendirildi¤inden çocukta davran›fl problemleri görülebilir. Baban›n göz yumdu¤u bir davran›- fla annenin olumsuz tepki göstermesi ya da baban›n hay›r dedi¤i bir duruma annenin evet demesi genelde çocu¤un davran›fl olarak karars›z, çekingen, çeliflkili ve tutars›z bir hale gelmesine neden olacakt›r. Çocu¤a yönelik tutars›z ve çeliflkili durumlar çocukta de¤iflik kayg› belirtilerinin (konuflma, uyku ve yeme bozukluklar›, tik, t›rnak yeme vb.) ortaya ç›kmas›n› kolaylaflt›rabilir. Anne babalar çocuk e¤itiminde disiplini sa¤layabilmek için birbirlerini desteklemeli, çocu¤un yan›nda birbirinin uygulamalar›n› elefltirmemelidirler. Ço¤u zaman anne babalar çocu¤a davran›flta tek bir çizgiyi tutturmakta zorlan›rlar. Ancak her ne kadar görüfl farkl›l›klar› olsa bile çocu¤un olmad›¤› zamanlarda konuflmak ve ortak söz birli¤ine varmal›d›rlar. Anne baban›n farkl› yaklafl›mlar›, çeliflkili tutumlar› çocuk taraf›ndan suistimal edilir. Bu durumda anne baba çocu¤u de¤il, çocuk anne babay› yönlendirmeye bafllar. Çok önemli bir noktada evde yaflayan di¤er aile üyelerinin varl›¤›d›r. Bunlar genelde büyükanne ve büyükbabad›r. E¤itimde disiplinin sürekli olmas› çok önemlidir. E¤er nine ve dedeler, anne baban›n koymufl oldu¤u kurallar› ihlal eder ya da zay›flatan yaklafl›mlarda bulunurlarsa çocuklar›n bu kurallara uymas›n› engellemifl olurlar. Yeri gelmiflken bir önemli noktan›n da alt›n› çizmek gerekir. Çocuklara yans›t›lan davran›fllar›n zaman afl›m›na u¤rayarak de¤iflikliklere u¤ramas› uygun de¤ildir. Yani ebeveyn bugün koydu¤u kural› bir hafta sonra bozar veya tam tersi bir tutum izlerse, bu durum çocu¤un geliflimine olumsuz yönde etki eder. Çocuk bir ay önce ödül ald›¤› davran›fl›ndan bir ay sonra azar iflitirse bu onun kendine güvenini azalt›r, onu çekingen ve kayg›l› birisi haline getirir. ATB Bielefeld’de Depremzedeler çin Hayır Çarısı akistan’da onbinlerce insanın hayatına mal olan, yüzbinlercesinin de yaralı ve sı¤ınaksız kalmasına vesile olan depremin hemen ardından bafllatılan yardım kampanyaları de¤iflik faaliyetlerle devam etmektedir. Gurbetteki Türk insanın ma¤durlara karflı yardımseverlik duygusu her meziyetin üstündedir. Bazı yardımların miktarından ziyade, o gaye u¤runa sergilenen tavır ve iyiniyet gösterisi, toplumun tamamına yayılması ve dayanıflma ruhunu pekifltirmesi açısından daha önemlidir. Almanya’daki Türkler arasında %26’ların üzerindeki iflsizlik ve hayat pahalılı¤ına ra¤men, depremzedelere yardım için en küçük imkânı bile de¤erlendirerek paraya çevirme teflebbüsü, belki de P deprem bölgesindeki muhtaç birçok insanı tekrar hayata ba¤layacak küçük fakat önemli fleylerdir. AT‹B-Bielefeld derne¤inde de Baflkan Süleyman Tire’nin gayreti ve kadın kollarının Anadolu kadınına yakıflır çalıflkanlık ve beceriklilikle hayırçarflısına verdikleri destek sayesinde yine hayırlı bir faaliyet gerçeklefltirildi. Gerek dernek yönetici ve üyelerinin ve gerekse çevredeki vatandafllarımızın yakın ilgisi sayesinde 1567.- Euro’luk satıfl yapıldı. Daha önce de AT‹B’in bafllattı¤ı yardım kampanyasına ifltirak eden Bielefeld E¤itim ve Kültür Merkezi Baflkanı Süleyman Tire, elde edilen hasılatın tamamının AT‹B Genel Merkezi’nin aracılı¤ıyla Pakistan’daki depremzedelere ulafltırılaca¤ını söyledi. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 30 30 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir FAALYET HABER HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Bem kentinde, deprem sonrasında yaptırılan Millî Görü lkokulu öretime baladı illî Görüfl camias›n›n ‹ran’›n Bem kentinde yapt›rd›¤› ilkokul ö¤retime bafllad›. 2003 y›l› Aral›k ay›nda meydana gelen deprem sonras›nda Millî Görüfl camias›n›n yapt›¤› yard›mlar›n bir bölümü ile hizmete giren ‹lkokulun yan› s›ra, deprem sonras›nda tüm altyap›s› y›k›lan kentte bir de sa¤l›k oca¤› yap›m› sürüyor. ‹slam Toplumu Millî Görüfl taraf›ndan yapt›r›lan Bem ‹lkokulu’nun resmî aç›l›fl› ise IGMG Hamburg Bölge Baflkan› Ramazan Uçar baflkanl›¤›ndaki bir heyetin kat›l›m› ile gerçeklefltirilecek. Ramazan Uçar ve beraberindeki heyet, yap›m› süren sa¤l›k oca¤›n›n da k›sa zamanda bitirilmesi için M gerekli giriflimlerde bulunacaklar. Deprem sonras›nda tamamen tahrib olan Bem kentinde yap›lan ilkokul 9 s›n›f ile, idare, ö¤retmenler odas› ve toplant› salonlar› da dahil olmak üzere toplam 18 bölümden olufluyor. Okulun inflas›n›n tüm masraflar› ise IGMG camias› taraf›ndan karfl›land›. IGMG Yürütme Kurulu, okulun baz› masraflar›n›n her y›l IGMG taraf›ndan karfl›lanmaya devam edelice¤ini bildirdi. 2003 y›l› Aral›k ay›nda meydana gelen depremde tahrib olan Bem kentinde, yaklafl›k olarak 45 bin kifli hayat›n› kaybetmifl, IGMG camias› da, bir insanl›k görevi olarak deprem ma¤durlar›n›n yard›- m›na koflmufltu. Yap›lan yard›mlar›n ilk bölümü acil ihtiyaçlardan oluflan ilaç, g›da ve temizlik malzemeleri gibi ihtiyaçlar için yap›l›rken, bir bölümü de her aileninin kendi ihtiyac›na göre tesbit edilen yard›mlar için ayr›lm›flt›. Böylece aynî yard›mlar›n yan› s›ra Bem Deprem Koordine Merkezi ile birlikte tesbit edilen ma¤durlara nakdî yard›mlar yap›larak, bu yard›mlardan istedikleri flekilde yararlanmalar›na imkan sa¤lanm›flt›. Bem’deki ‹lkokul ile sa¤l›k oca¤›n›n infla çal›flmalar› ‹ran Bay›nd›rl›k Bakanl›¤› ile koordineli bir flekilde gerçeklefltiriliyor. Bem Millî Görüfl okulu kentin en modern okulu haline geldi. IGMG Hessen/Darmstadt ubesi’nde ölen Millî ve Dinî Bayramlar yaatılsın armstadt-IGMG Hessen Darmstadt fiubesi taraf›ndan tertiplenen bayram flöleni yats› namaz›n› müteakiben bafllad› ve gece geç vakitkere kadar süren flölen, Kur´an-› Kerim tilavetiyle bafllad›. Pro¤ramda Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl bir selamlama konuflmas› yaparak gündemdeki konulara k›saca de¤indi. Daha sonra ‹lahiyatç›-E¤itimci Yusuf Ifl›k da yapt›¤› konuflmas›nda çocuklara milli ve dini bayramlar›n yaflat›lmas›, D Gençli¤in günümüzdeki sorunlar› ve çözüm yollar›, Aile-Okul e¤itimi ve topluma faydalar› gibi konulara yer verdi. Darmstadt Bismarkstr. 74-80 adresindeki Ehli Beyt Camii meydan›nda gerçeklefltirilen Bayram fiöleninde gençler günün tad›n› ç›kard›lar. Çocuklara hediyelerin da¤›t›ld›¤› flölende, Kur´an-› kerim ziyafeti, Grup Erler´den seçme ilahilerle birlikte sinevizyon gösterileri de sunuldu. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 31 ÖZEL DOSYA 31 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Elerin arasındaki huzur için 6S kuralı ile; nesep ve evlilik yoluyla bir araya gelmifl, bir çat› alt›nda bulunan en küçük ve en önemli bir sosyal gruptur. Aile, toplumun çekirde¤i ve temel tafl›d›r. Aile, kiflinin güçlerinin, kabiliyetlerinin, yeteneklerinin, e¤ilimlerinin hatta içgüdü ve isteklerinin bir düzen içinde geliflip olgunlaflt›¤›; onun fizikî, ruhî ve kültürel gelifliminin tamamland›¤›, kiflili¤inin olufltu¤u verimli bir ortamd›r. Aile, sevincin, mutlulu¤un birlikte yafland›¤› mukaddes bir müessesedir. Aile, sorumluluklar›n ve yükümlülüklerin paylafl›ld›¤›, dertlerin anlafl›ld›¤›, fertlerin kaynaflt›¤›, sevinç ve tasan›n paylafl›ld›¤›, dinin ve de¤erlerin birlikte yafland›¤› bereketli bir aland›r. Bu öneminden dolay› dinimiz evlenmeyi ve aile kurmay› kolaylaflt›r›c› ve teflvik edici olmufltur. Yüce ‹slam dinimiz aile kurmay› teflvikle kalmam›fl, onun dayanaklar› ve sa¤l›kl› iflleyifli ile ilgili ölçüler koymufl, bu konuda aile fertlerine hak ve sorumluluklar yüklemifltir. Kur’ân’a bakt›¤›m›zda ailede “gönül huzuru (sekîne), dostluk (meveddet) ve rahmet” arand›¤›, sorumluluklar›n paylafl›ld›¤›, “iyilikle yaflama”n›n hedeflendi¤i, efllerin birbirine tutamak, dayanak ve korunak olduklar›; Peygamberimizin sözlerine, tav›rlar›na ve uygulamalar›na da bak›nca sa¤l›kl› bir yuva kurman›n önemi, aileyi koruman›n gere¤i, aile fertlerinin birbirine karfl› görevleri, efller aras›nda adaletli, ölçülü, sab›rl›, anlay›fll›, fedakar, sevgi ve merhamet dolu olman›n önemi... ile ilgili zengin malzeme buluruz. Biz de bu malzemeye dayal› olarak ailede efller aras› mutlulu¤u sa¤layan baz› kavramlar üzerinde duraca¤›z. Bunu yaparken, haf›zada kolay kalmas›n› düflünerek bunlar› alt› S fleklinde formüle etmeyi uygun gördük. Bu 6S flunlard›r: SEVG‹ Efllerin hem evlili¤e baflvururken A hem de evlili¤i sürdürürken muhtaç olduklar› en önemli kavramd›r. Sevgi, ruhun olgunluk hissetti¤i, çok hoflland›¤› fleye karfl› meylidir. Âlemin dokusu sevgi ile döflelidir. Bir baflka ifadeyle, kâinat›n temeli sevgi üzerine kuruludur. Yüce Allah da bizi sevgiyle, severek yaratm›fl ve bu zengin gücümüzü kendisi, sevdikleri ve raz› olduklar› için kullanmam›z› istemifltir. Bu bitmeyen ve harcad›kça artan zengin sevgi hazinemizden vermeyi hak edenlerin bafl›nda eflimiz, çocuklar›m›z ve yak›nlar›m›z, sonra da di¤er insanlar ve do¤a gelir. Sevgi, aile mutlulu¤umuzu besleyen ana kayna¤›m›zd›r. Bu kayna¤›n t›kanmas› durumunda aile saadetimiz de tehlikeye girer. Bunun için “seven katlan›r” sözü gere¤i sevdiklerimizin baz› olumsuzluklar›n› görmezden gelmemiz, onlara katlanmam›z gerekmektedir. Modern hayatta insanlar›n tez sevgili bulduklar›n›; ama uzun süreli sevgili kalamad›klar›n› görüyoruz. Sevgide dâim olmak için ona kutsall›k atfetmek, güzel eflimizi sevmenin, ona muhabbetle bakman›n Allah sevgisinin gere¤i oldu¤unu hat›rda tutmak gerekir. Kad›n, eflinden sürekli sevgi ve ilgi bekler. S›ras› gelince o da, aynen hatta fazlas›yla mukâbelede bulunur. Bu flekilde sevgi yeflerme, güçlenme ve yay›lma imkân› bulur. Sevginin yeflerme, güçlenme ve devaml›l›k arz etmesinde güzel sözlerin, güzel davran›fllar›n, an›lar› yenilemenin, kültüre göre anma günleri düzenlemenin, hediyeleflmenin, bazen ufak jestler yapman›n, bir de duan›n önemli yeri vard›r. Biz sa¤l›kl› ve mutlu bir flekilde yaflamam›z için oldu¤u kadar sevgimizin cennette de tafl›nmas›, orada da bir olmam›z için duac› olmal›y›z. SAYGI Efller aras› iliflkilerin sa¤l›kl› yürümesi için sevgi gerekli; ama onu y›pratmamak, tüketmemek, aya¤a düflürmemek için sayg› da gereklidir. Sayg›, eflimizin onurunu koruma, de¤erlerini ve tercihlerini göz önünde tutma, hakk›na ve hukukuna dikkat etme, çevresindekilere de¤er verme hassasiyetidir. Sayg›, karfl›ndakinin varl›¤›n› göz önünde bulundurma, sana yap›lmas›n› istemedi¤ini ona yapmamand›r. Sayg›; ince, kibar, seviyeli ve medeni davranmay›, hak ve hukuka riayet etmeyi gerektirir. Bunun için sayg›l› bir insan efline küfredemez, onun düflüncelerini hafife alamaz, tarz›n› ve tavr›n› afla¤›layamaz, de¤erlerini küçümse- yemez, akraba ve çevresini reddedemez. Efline sayg›l› olan “hem severim, hem döverim” anlay›fl›n› da benimseyemez. SABIR Evlilik, bir bak›ma sorumluluk yüklenmektir. Sorumlulu¤u artan kiflinin haliyle yükü de artm›flt›r, rolleri de. Görev ve sorumlulu¤u artan efller ailede haliyle bekarl›k dönemine göre daha çok yorulabilecektir. Yorulan çiftlerin stresi artacakt›r. Stres art›nca sataflma veya ba¤›rma da kendini gösterecektir. ‹flte bu aflamada efllerin sataflma, ba¤›rma ve dövüflmeye karfl› kendilerini frenleyebilmesi için sab›r flartt›r. Sab›r, efllerin birbirinin baz› olumsuz söz ve davran›fllar›n› sakince, anlay›flla ve tepkisizce karfl›lamada oldu¤u gibi, efllerin birbirlerinin isteklerini yerine getirememeleri durumunda da gösterilmesi gereken önemli bir erdemdir. Bu güzel erdem, efllerin birbirine karfl› gösterildi¤i gibi yak›nlar›na karfl› da gösterilmelidir. Sözgelimi, eflinin fazla konuflmalar›na sabreden, onun annesinin konuflmalar›na da sabretmelidir. Böyle davranan bir kimsenin Allah kat›nda da büyük mükâfata eriflece¤i unutulmamal›d›r. Nitekim Sevgili Peygamberimiz fiöyle buyurmaktad›r: “Huysuz bir kocan›n kahr›na sabreden bir kad›na Cenab-› Allah taraf›ndan, Firavun’un efli Âsiye’ye verilen ecrin bir benzeri verilir; buna karfl›n huysuz efline sabreden erke¤e de (yaralar içerisinde k›vran›p da sabredip flikayetçi olmayan) Eyüp Aleyhisselam’a verilen sevab›n benzeri verilir.” Evlilikte, özellikle efllerin birbirini tan›maya çal›flt›klar› ilk y›llarda, birtak›m olumsuzluklar, baz› huzursuzluklar, maddi s›k›nt›lar, çevresel bask›lar yaflanabilir. Bunlar› sab›rla aflmak gerekir. En ideal bir yuvada bile baz› eksikler ve olumsuzluklar yaflanabilir. Bunlar› do¤al karfl›lay›p sab›rla aflmak lâz›m. Halk aras›ndaki “Sabreden dervifl murad›na erermifl” sözünü, aile için de unutmamak gerekir. SADAKAT Efllerin sözlerinde ve ifllerinde do¤ru ve birbirine güven dolu olmalar› demektir. Sadakat duygusu, eflin fizi¤inden, huyundan, çap›ndan, gücünden, birikiminden raz› olup onunla yetinmeyi, baflka aray›fllara koyulmamay›, halinden memnun olmay› ifade eder. Eflinin durumundan memnun olmay›p sadakatsizlik göstermek, baflka insanlar›n güzelli¤inden yararlanma açgözlülü¤ünden, baflkas›ndakileri merak etmekten, para veya menfaatten, aldat›lmaktan yahut kand›r›lmaktan kaynaklanabilir ki bunlar›n hepsi sonuçta bir aldan›fl› ve aldat›fl› ifade eder. Aldatma ise bir olgunsuzluk, onursuzluk, sebats›zl›k, vefas›zl›k k›sacas› Allah’›n verdi¤ine raz› olmay›fl, küfran-› nimette bulunufltur. Sadakatin z›dd› “h›yanet”tir. Bu s›fat efle ve olgun bir Müslüman’a asla yak›flmad›¤›ndan bunu Kur’ân yasaklam›fl ve Sevgili Peygamberimiz de münaf›kl›¤›n alâmeti olarak saym›flt›r. Örne¤in Kur’ân’da “Allah’a, Resulü’ne ve emanetiniz alt›nda olanlara (çoluk-çocuk ve efllerinize) karfl› h›yanette bulunmay›n›z!..” buyrulmaktad›r. Müslüman hem efliyle hem de di¤er insanlar hatta canl› ve eflya ile iliflkilerini sadakat ahlâk› üzere, do¤ruluk, dürüstlük ve aç›kl›k ilkesine göre düzenlemelidir. Efller hem evdeki görevleri aç›s›ndan, hem de iffetlerini korumalar› aç›s›ndan birbirlerine karfl› sâd›k olmal›d›rlar. Kad›n, ailesine sadakat göstermeyen erkekten intikam almaya kalk›flmamal›d›r. Zira, nihai planda herkes kendi karakteri ve kiflili¤inin gere¤ince hareket etti¤ine göre, herkesin fiili kendisini ba¤layacakt›r ve herkes kendi hesab›n› verecektir. SA⁄LIKLI CiNSî HAYAT Cinsellik insan do¤as›n›n bir parças›d›r. ‹nsan› duygusal, rasyonel yönden zengin yaratan Allah, ona flehevi güçle de ayr› bir zengin ve bereketli bir boyut eklemifltir. Bu güçle insan haz al›r, motive olur, fliir ve edebiyat infla eder, bereketli nesiller elde eder, hayat›na renk katar. Söz konusu bu gücü dengede tutan, itidal ölçüsünde kullanan insan “iffet” sahibi olmakta, bu gücü afl›r› ve gayri meflru flekilde kullanan da “fücûr” ehli veya seks manya¤› olmaktad›r. ‹flte insanda var olan cinsel duygular› dinimiz asla yads›mam›fl, onu olumsuzlamam›fl, meflru ölçüler içinde bu duygular›n tatmin yolunu açm›flt›r. Bunun en güzel yolunun da evlilik oldu›unu göstermifltir. Kur’ân’da kad›nlar›n, efllerinin “tarlas›” oldu¤u ve erkeklerin kendi tarlalar›n› istedikleri gibi sürebilecekleri sembolik bir dille anlat›larak, meflru yolla cinsel arzular›n tatmin edilmesinin engellenmemesi istenmifltir. Bir baflka âyette de kad›nlar›n erkekler için “örtü”, erkeklerin de kad›nlar için “örtü” oldu¤u belirtilmifltir. Yani efller birbirini harama, günaha karfl› korurlar, birçok konuda birbirinin yard›mc›s› olurlar. Peygamberimiz de evlenerek, aile kurarak, çoluk-çocu¤a kar›flarak bi- 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 32 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir ÖZEL DOSYA 32 HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 ze uygulamalar›yla efl ve baba olman›n örnekli¤ini sergilemifltir. Hal böyle iken din ad›na, ‹slâm ad›na birçok fleyi yasak, günah ve tabu ilan etmek; efllerin yatak odalar›na girerek onlar›n cinsel yaflamlar›na s›n›r getirmek haks›zl›kt›r ve günaht›r. Bu konuda meflru olmayan iliflkiler bellidir. Bu da aile mahremiyetini ihlal, d›flar›da edep ve ahlak d›fl› yak›nlaflmalar, yine d›flar›da yapmac›k tav›rlar, cinsel ima ve görüntüler, fuhufl, homoseksüellik, teflhircilik, pornografi vs’dir. Bunun d›fl›nda efller birbirlerinin meflru cinsel taleplerini karfl›lamak, birbirlerine güzel söylemek, güzel görünmek ve güzel yaklaflmak; k›sacas› birbirleriyle tatmin olmak zorundad›rlar. Evlili¤in devam›, ailenin bekas›, insanlar›n dengeli ve huzurlu olmas›, yüzlerin ve gözlerin gülmesi için bu gereklidir. Efller, bu s›ralad›¤›m›z alt› S’de derinleflir, kendi özel ve güzel yönleriyle bunu zenginlefltirirlerse, ça¤›m›zda aile yap›s›n› tehdit eden birçok unsura ra¤men evliliklerini yürütecekleri düflünülmektedir. K›sacas› bu alt› S’den aile saâdet ve selameti has›l olacakt›r. Bütün niyaz›m›z da her ailenin mutluluk ve esenlik üzere varl›¤›n› sürdürmesidir. SORUMLULUK Sa¤lam bir aile, buraya kadar s›ralad›klar›m›za ilave olarak, efllerin sorumluluk duygusunu hissetmeleriyle mümkündür. Eskilerin “mesuliyet” dedikleri sorumluluk ailede eflin önce kendisini yetifltirmesi, korumas›, görev bilincinde olmas›, yükümlülüklerini yerine getirmesi, sonra da efli, çocuklar›, büyükleri ve akrabalar›na karfl› nas›l davranaca¤›n› bilip, bunlara karfl› yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Ailede maddi sorumluluklar›m›z vard›r, manevi sorumluluklar›m›z vard›r. Birincisi bar›nma, yeme içme, giydirme, e›itim, meflru ölçüler içerisinde gezme, e¤lenme ve dinlenme ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›d›r. Manevi sorumluluk ise eflin ve aile bireylerinin ruhen sa¤l›kl› olmalar›, manen geliflmeleri, kültürel aç›dan seviye kazanmalar›, gönül dünyalar›n› geniflletmeleri k›sacas› iyi insan, iyi Müslüman olman›n donan›m ve birikimini kazanmalar› için elden gelen gayreti sarf etmektir. Biraz açacak olursak, çal›flan efllerin evde birbirine daha çok yard›mc› olmalar›, çocuklar›n ilmî, imanî, fiziksel ve ruh- sal geliflimleriyle birlikte ilgilenmeleri, akrabalar› da ilgi çemberine almalar› (zira aile oca¤› yak›nlar ve dostlarla da güçlenir), aile onurunu, namusunu ve s›rlar›n› korumalar›, aile kazanc›n› çarçur etmemeleri, güzellikleri paylaflmalar›, kötülüklerde birbirlerini engellemeleri, cennete giden yolu birlikte kat etmeye çal›flmalar› efllerin sorumluluklar› alt›nda olan hususlard›r. Bu sorumluluklar›n hissedilmedi¤i aile da¤›l›r. Onun için “Din de insana sorumluluklar›n› hat›rlatmak için gelmifltir” desek mübala¤a etmifl olmay›z. Zira insanlar›n ahirette kendisine, ailesine ve Rabbine karfl› görevlerinden sorulmadan bir tarafa ayr›lamayacaklar› haber verilmektedir. Kaynak : Zaman Gazetesi Ailem Eki Almanya, Fransa Deil Ama... ransa’da günlerden beri tasvip ve arzu edilmeyen olayların göçmen gençler tarafından devam ettirilmesi, ister-istemez “acaba Almanya’da da benzeri olaylar olur mu?” sorusunu akla getirirken, gözler bu ülkedeki Türklere çevriliyor. Olayların bu noktaya varması hususunda kamuoyunda yeterince de¤erlendirme, tartıflma yapılıyor ve muhakkak ki hepsinde haklılık payı vardır. Fransa’nın eski sömürgelerinde zaten fransızlafltırılarak Fransaya göç eden ailelerin yine bu ülkede dünyaya gelmifl çocukları için, "yeterince entegre olmadılar" fleklindeki bakıfl açısını anlamak ve haklı görmek mümkün de¤ildir. Do¤ru tesbitte bulunabilmek için, yerli toplumun bu göçmenleri farklılıklarıyla birlikte kabullenme¤e hazır olup-olmadıklarını ve resmî makamların, siyasî yetkililerin bunlara ikinci sınıf F insan muamelesi yapıp-yapmadıklarına cevap aramak gerekir. Aynı soruyu Almanya’daki her yetkili makam ve mesuliyet taflıyan kifliler de bu ülkedeki göçmenlerle ilgili meselelerde kendilerine sormalıdırlar. Bilhassa Almanya’daki sorumlu ve yetkililerin Fransa’daki olaylardan çıkarması gereken önemli neticeler vardır: Baflka kültürel de¤erlere mensup insanlara "Öncü Kültür" dayatmasından vazgeçilmedi¤i taktirde ortaya çıkan vahim durum ve Almanya’daki en büyük müslüman azınlı¤ı teflkil eden Türkler, kurdukları ticarî, sosyal ve kültürel müesseselerle yerli topluma ve hukukîsosyal düzene zaten intibak ederek bu ülkenin vazgeçilmez azınlık unsurlarından olduklarını ispatlayarak uyumu büyük ölçüde sa¤ladıklarını, Türk azınlı¤ın emniyet supabı durumundaki sivil kitle kuruluflları da kamu yararına yaptıkları faaliyetlerle organizeli ve kontrol altında bir Kuran-ı Kerim cep telefonlarında Software flirketinden Kuran ayetlerini cep telefonu ekranında gösterebilecek yeni program ir Software flirketi olan Sensator AG, Kuran-› Kerim’in cep telefonunda okunabilmesini sa¤layan bir program gelifltirdi. Bunun için bir milyonun üzerinde sembol çalıflması yapıldı¤ı belirtildi. Sensatör flirketi müdürü Hendrik Bieräugel, yılsonuna ka- B dar, Kuran ayetlerini 10 ayrı dilde 40 farklı cep telefonu modelinde kullanıma sunacaklarını belirtti. Kuran Software ise ücret karflılı¤ı internetten yüklenebilmekte. Aynı flirket 2005 yılı Dünya Gençlik Günü münasebetiyle, flu an itibariyle 12 farklı dilde mevcut bulunan, cep telefonları için ‹ncil üretmiflti. toplum olarak taflkınlıklara meydan vermeyecek özellikte olduklarını ortaya koyduklarını, kabullenmek ve görebilmek gerekir. Bütün bunlara ra¤men AT‹B olarak kanaatimiz fludur ki, flayet Fransa’daki üzücü ve hiçbir zaman tas- vip etmedi¤imiz geliflmelerden ibret alınır ve gerekenler yapılırsa, Almanya’nın en büyük göçmen azınlı¤ını oluflturan Türklerden Fransa benzeri olayların çıkması mümkün olmaz. Türk Alman Sa¤l›k Vakf› ile Hessen Eyaleti Sosyal ‹fller ve Sa¤l›k Bakanl›¤› afla¤›da belirtilen tarih ve adreslerde “Sa¤l›k E¤itimi ve Integrasyon” konulu Sa¤l›k Seminerleri düzenlemektedir. Uzman Hekimler taraf›ndan verilecek bu seminerlere bütün vatandafllar›m›z davetlidir. 1) 11 Aral›k 2005 Pazar günü: Saat 10:00 – 15:30 Aras› D‹T‹B Hac› Bayram Cami Miram Str. 70, 34123 Kassel 2) 18 Aral›k 2005 Pazar günü: Saat 10:00 - 15:30 Aras› Darmstadt Merkez cami Riedstr.16, 64295 Darmstadt 3) 25 Aral›k 2005 Pazar günü: Saat 10:00 – 15:30 Aras› Türk Alman Sa¤l›k Vakf› Friedrich Str. 13, 35392 Giessen 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 33 Hayat VEFA YAZISI Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 33 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Son sözleri ne oldu… Çocuklarına ne vasiyet etti... Nasıl bir insandı... Dava arkadalarının dilinden: Faruk Baykoç (Damad›): ‹hflaallah seni Cennette bekleyece¤im -Ortada ciddi hiçbir fley yoktu. ‹lk anjiyo dönemine girifli çok hissiydi. Bu rahats›zl›k hissedilince, anjiyo yap›lmas›na karar verildi. Bunu duydu¤u anda, hemen baz› iflaretleri de¤erlendirerek vefat edece¤ini anlad›. Tamam peki dedi ve kabullendi. Babam›n gelmesini ve karar›n onunla birlikte verilmesini istedi. Bu arada babam hastaneye gelmeden önce, iki k›z› ve iki damad› ile o¤lunu ve gelini bafl›na toplad›. Çocuklar, sizi birbirinize emanet ediyorum. Birbirinize sahip olacaks›n›z. Han›mlar, erkeklere, erkekler han›mlara sahip olacak. Birbirinize çok iyi bak›n. En önemlisi, baban›z› size emanet ediyorum. Ona çok iyi bak›n. Ayr›ca çocuklar›m›(torunlar›) her hafta olmasa bile ayda bir benim kabrime getirin dedi. Bu sözler, bizi çok flafl›rtt›. Bu arada çok duygusal, bir yandan a¤l›yor. Doktorlar diyorlar ki, anjiyo çok önemli bir operasyon de¤il. Herkese yap›lan bir fley diye teskin etmeye çal›flt›. Bu arada babam geldi. Durumu babama anlatt›. Babam önce anjiyonun yap›lmas›ndan yana de¤ildi. Olmazsa olmaz m› dedi. Sonra bu iflin yap›lmas› karar› ç›kt›. Fatih ve babamla daha sonra bafl bafla kald›¤›nda, onlara da ayn› fleyleri söylemifl. Ama durdu¤u yerde birden bire babama, ‘Sak›n hiç üzülme. Ben çocuklara sana iyi bakmalar›n› söyledim. ‹nflallah seni cennette bekleyece¤im’ dedi ve onun elini öptü. Sonra teyemmüm ald›. Ve böylece anjiyoya geçti. Sevinç Asiltürk (O¤uzhan Asiltürk’ün efli): Davaya zarar verenleri hiç affetmezdi -Kendisi son derece iyi kalpli, çok hassas bir insand›. Kimseyi incitmezdi. Bulundu¤u konumlara bakarsak, çok mütevaziydi. Herkesin yard›m›na koflard›. Bütün iyi hasletleri Nermin Han›mefendi için söylemek mümkün. Allah’a ve davas›na çok ba¤l›yd›. Gecenin büyük bir bölümünü ibadetle geçirirdi. Ayr›ca bütün gücüyle efline destek olmaya çal›fl›rd›. Bütün ömrünü bu davaya hizmetle geçirdi. Tam bir ‹slam ahlak› ile yaflad›. Di¤er lider efllerine hiç benzemezdi. Görüntü olarak geri planda idi. Ama destek ve hizmet olarak, en öndeydi. Herkese örnek olacak bir durumdayd›. Farkl› görüflten bir yak›n›m kendisiyle çok tan›flmak istemiflti. Ve ben onu Nermin Han›m›n evine götürmüfltüm. O kendi eliyle çay ikram etmifl, hizmet etmifl ve hat›r›n› sormufltu. Ahbab›m bu durumdan o kadar etkilenmifl ki, “Di¤er lider efllerine hiç benzemiyor. Ne kadar mütevazi bir insan” diyerek gözyafllar›n› tutamam›flt›. ‹nflallah o hepimize, sadece bizim davam›z›n insanlar›na de¤il bütün memleket insanlar›na, gençlerine örnek olacak. Onun gibi bir hayat geçirmek ve onun ölümü gibi muazzam kalabal›klar›n kat›ld›¤› ve dualar›n edildi¤i bir ölümle ölmeyi Cenab› Allah herkese nasip eder inflallah. Son olarak, çile çekerek, Hocam›z›n bütün s›k›nt›lar›na kendisi de arkas›nda katland›. Zorluklarla, yap›lan haks›zl›klara karfl› sab›rla belli bir yere getirilen bu davaya zarar verenleri de hiç affetmezdi. Bundan dolay› hassas kalbi bu olaylara daha fazla dayanamad›. Cenab› Allah, onu cennetine koysun. Güner Kazan (fievket Kazan’›n efli): Bedenimin yar›s›n› kaybettim -30 y›ll›k dostlu¤u befl dakikaya s›¤d›rmak mümkün de¤il. 1973 y›l›nda bafllayan bir dostluk bu. Yaln›zca dava HATCE NERMN ERBAKAN Uzunada zindanları, Kirazlıdere mahpuslukları ile geçen bir ömrün sabır abidesiydi. Hep einin yanında oldu. Davasının neferi olmayı her eyden fazla önemsiyordu. Çocuklarına son vasiyeti, “Ömrünüzün sonuna kadar bu dava için çalıacaksınız” oldu. -Her ayr›l›k biraz zamans›zm›fl gibi gelir insana. Yine öyle oldu... Oysa en büyük hakikat ölüm. O’ndan geldik. O’na dönece¤iz. Ama yine de... fiimdi herkes için elde var hüzün.. Sanki Bi’set’in 10’uncu y›l› gibi.. Hatice Nermin Erbakan… Hep eflinin yan›nda oldu. Efli Baflbakan oldu¤unda o first lady olmad›. Hiç özenmedi. Kad›n kollar›n›n›n toplant›lar›nda konferanslar vermeye, ilçe teflkilatlar›n›n kermeslerinde yard›mdan yard›ma koflmaya devam etti. Davas›n›n neferi olmay› her fleyden fazla önemsiyordu. Fedakar bir efl.. Zaten çocuklar›na son vasiyeti, “Ömrünüzün sonuna kadar bu dava için çal›flacaks›n›z” oldu. Müflfik bir anne.. Bir vakar abidesiydi. Ama ille de inanc› için didinen bir dava insan›.. 1943 y›l›nda Bal›kesirli Saatçio¤lu ailesi’nin k›z› olarak dünyaya gelmiflti. Asil bir kad›n.. Milli Görüfl Lideri Necmettin Erbakan’›n 38 y›ll›k efli… Siyasi yasaklar, mahkumiyetler, parti kapatmalarla… Uzunada zindanlar›, Kirazl›dere mahpusluklar› ile geçen bir ömrün sab›r abidesiydi. arkadafll›¤› de¤il, ruhen çok iyi anlaflan iki kardefltik. Davas›, çocuklar› ve etraf›ndaki dostlar› için her fleyini feda edebilen nadir insanlardan birisiydi. 1973 y›l›nda seçimle Ankara’ya geldi¤imiz zaman Recai Kutan beyin evin- 62 y›l sonra bütün Türkiye’nin Hatice Nermin Erbakan’› olarak gitti. Herkese nasip olmayacak bir dua seliyle.. Hz. Hatice gibi yaflad›. Mekan› cennet olsun… için bir toplant› düzenlenmiflti. ‹lk defa o toplant›da tan›flm›flt›k. Ondan sonra sürekli görüflmeye bafllad›k. Trabzon’a konferans için gitmifltik. Uçaktan indik, havaalan› partililerle dolup tafl›yor. Giresun’dan gelen bir ekip, ille gecenin 11.00’inde Giresun’a gidip toplant›ya kat›lmam›z› istediler. de, milletvekilleri tan›flmas› Hatice Nermin Erbakan,efllerinin herkese nasip olmayacak bir dua seliyle uurlandı. Mekanı cennet olsun… Biz de uçakta yorulmufluz, ayn› zamanda Nermin Han›m’›n hafif bir zatürre durumu var. ‹stirahat etmemiz gerekiyor, gelemeyiz toplant›ya dedik. Olmaz dediler. ‹çlerinden otoriter bir han›m oradaki insanlar› bekletemeyiz ille de geleceksiniz dedi. Israr ediyoruz, hocam›z›n han›m› hasta gelemez, yapmay›n dedik. Bavullar›m›z arabalara konmufltu. Bir bakt›k ki, yeniden ç›karm›fllar. Çok k›zm›fllar toplant›ya kat›lmad›¤›m›z için. O gece flaflk›n bir vaziyette, caddenin ortas›nda kalakald›k. Ertesi gün yapt›klar› fley onlar› utand›rd› herhalde. Bizim birbirimize s›k› s›k›ya kenetlenmifl oldu¤umuzu gösteren halimiz onlar› utand›rm›fl. Dediler ki, böyle dostlu¤u, kardeflli¤i sizde gördük. Ve çok mahçup olduk. Sizden özür diliyoruz, yanl›fl bir hareket yapt›k dediler. Ve o gün yeni bir konvoy düzenlendi. Giresun’a gittik. Gülten Çelik (FP Kad›n Kollar› Genel Baflkan›): RP’nin kapat›laca¤›n› rüyas›nda görmüfltü -Ben ikinci annemi kaybettim. Allah rahmet eylesin. O gerçekten bizim maddi ve manevi her fleyimizdi. Çok sevdi¤imiz, sayd›¤›m›z bir insand›. O da bizi çok severdi. Çok sayg›l› bir insand›. Bugüne kadar bizi hiç k›rmad›. Kendileriyle birçok program yapt›k. Çok program yapmam›z› arzu ederdi. Kermesler, konferanslar, salon programlar› olsun isterdi. Han›mlar›, en çok güzel giyinmek mutlu eder diyerek, defile düzenlememizi isterdi. Hiç unutmuyorum bir gün Zafer Çarfl›s›’nda bir kermes için haz›rland›k. Ertesi gün kendisini aç›l›fla davet etmifltik, geldiler ve dediler ki, ‘O kadar çok hastayd›m ki, yataktan kalkacak halim yoktu. Ama dedim ki, kalk Nermin flimdi Gülten sabaha kadar uyumad›, git program›na kat›l’. O bizim her program›m›za kat›lmaya gayret ederdi. En çok Refah’a üzülmüfltü Beni en etkileyen olaylardan birisi Fazilet Partisi döneminde yafland›. Ben Kad›n Kollar› Genel Baflkan›yd›m. Milletvekili seçimleri için yar›n listeler verilecek. Gece beni arad›. Dediler ki, ‘Gülten Han›m, biz Hocam›zla görüfltük. Baflörtülü bir milletvekili aday› konulacak. Biz de sizi düflündük’ dedi. Çok duyguland›m. Ben de, ‘Çok teflekkür ediyorum. Ben böyle bir fley için kendimi haz›r hissetmiyorum. Teklifi kabul edemeyece¤im, RP kapat›lm›fl. Teflkilatlar, yeniden kuruluyor. Baflka bir isim bulal›m dedim. Önce Halise Çiftçi ard›ndan Leman Aksay’›n özel durumlar› nedeniyle aday olamamalar› üzerine Merve Kavakç› dedim. Hah iflte. Benim akl›mdan geçen de oydu. Siz söyleyince de ben memnun oldum dedi. Ve Merve Han›m aday gösterildi. Yine Refah Partisi’nin kapat›ld›¤›n›n ertesi günü randevu alarak tek bafl›na yan›na gittim. Hakikaten Nermin Han›m›n o güne kadar öyle üzüldü¤ünü görmedim. Bizler de çok üzüldük. fiana, flöhrete düflkün de¤illerdi zaten. Çok güzel hizmetlerin yap›ld›¤› için birden bire Refah Partisi’nin kapat›lmas›, kendilerini çok etkilemiflti. Karfl›l›kl› a¤lafl›p konuflurken, bana flunu anlatt›. Biliyor musun Gülten Han›m, ben 20 gün önce bir rüya gördüm. Rüyamda, yüksek bir sesle Refah Partisi kapat›lacak denildi. Ben irkilerek hemen uyand›m. Hocan›z da hemen uyand›. Ne oldu Nermin dedi. Ben rüyay› anlatt›m. Bunun üzerine Hocan›z, olur mu kapat›lmayacak, kendini bofluna üzme diye beni teskin etti, demiflti. Ayflenur Tekdal (Saadet Partisi Genel Merkez Kad›n Kollar› Baflkan›): 12 Eylül an›s› a¤latt› -O iyi bir efl, iyi bir anne, asalet, nezaket, flefkat, merhamet ve güzel ahlak timsaliydi. Onunla her karfl›laflmam›zda ondan feyiz al›rd›k. ‹lham al›rd›k. Zarif ve latifti. Davas›na hizmet etmeye çal›flan mümtaz bir insand›. Bize inand›¤›m›z davan›n önemine her f›rsatta vurgu yapar, çok çal›flmam›z gerekti¤ini söylerdi. Çocuklar›na davaya ömürlerinin sonuna kadar hangi kademede olursa olsun hizmet etmeleri vasiyetinde bulunurdu. Han›m çal›flmalar› konusunu muhterem hocam›z gibi çok önemserdi. Her zaman çal›flmalar›m›za maddi ve manevi destek verirdi. Baflkan› oldu¤u Yüksek ‹stiflare Konseyi üyelerine bu toplant›lar› aksatmamalar›n› ister, gelemeyen arkadafllara sitem ederdi. “Bugünü takvimde yok say›n, o günü tamamen toplant›ya ay›rmal›s›n›z” derdi. Teflkilatlar kendisini davet etti¤inde söz verir ve ifltirak ederdi. Biz onunla beraber 1995 seçimlerinde olumsuz mevsim flartlar›na ra¤men bütün Türkiye’yi dolaflt›k. Bütün engellere ra¤men gidilmesi gereken yerlere gitmeye çal›flt›. Her zaman Hakk›n r›zas›na uygun olarak hizmet etmeye gayret ederdi ve bizlere de bunu ö¤ütlerdi. Her zaman için maddi ve manevi olarak ne ihtiyac›m›z varsa söyledi¤imizde hemen koflar isteklerimizi bize ne noktada yard›mc› olacaksa kusursuz olarak yerine getirirdi. Haziran ay› toplant›m›zda misafir konuflmac› olarak kendisini misafir etmifltik. Yaflad›klar› ve Milli Görüfl ile ilgili an›lar›n› ilk defa kendi a¤z›yla anlatm›flt›. An›lar›n› dinleyen herkes gözyafllar›na bo¤ulmufltu. Çünkü çektikleri bir insan›n tahammül s›n›rlar›n›n ötesindeydi. Özellikle 12 Eylül dönemini anlatt›¤›nda nas›l fedakarl›klarda bulundu¤unu gördük. Bunu flöyle anlatm›flt›: “12 Eylül tarihinde sabah erken Fatih’in biberonunu doldurmak için kalkt›m. Ama biz hiç kendimize kondurmad›k bu durumu. Erbakan Hoca istirahatte idi. Kendisine durumu aktard›¤›mda, ‘ihtilaller hükümete karfl› yap›l›r, muhalefete karfl› yap›lmaz’ dedi. Bunun üzerine biraz daha rahatlad›m. Buna ra¤men kap›ya askerler geldi ve Erbakan Hoca’y› ald›lar. Çok flafl›rd›m ve üzüldüm. Daha sonra dirayet gösterip üzüntüyü bir kenara b›rakt›m. Önce ne yapaca¤›m› bilemedim sonra çocuklar› toplad›m. Ben de Eflimle birlikte gitmek istiyorum dedim. Erbakan Hoca o s›rada bana, bunun bir yanl›fll›k oldu¤unu geri dönece¤ini söyledi. Fakat dönmedi. Bu dönemde çok s›k›nt› çektik”. Kendisine bir fley dan›flmak istedi¤imizde günün hangi saati olursa olsun hatta gecenin ikisinde bile ulaflabiliyorduk. Ben yoruldum, bu saat uyku saati demeden bizim çal›flmalar›m›za gereken bilgileri sa¤lar, hocam›zla istiflare ederek bize aktar›rd›. ‹brahim Erdo¤an (Aile fioförü): Herkesin yard›m›na koflan biriydi -Çok flefkatliydi. Çal›flanlar›na bir patrondan ziyade anne, abla gibiydi. Güleryüzlü, herkese yard›m etmeyi çok seven, Erzurum’dan biri kalk›p flu ihtiyac›m var dese ona yard›mc› olmaya çal›flan birisiydi. En ufak bir ricada bulunurken, kalbini k›rar m›y›m, zahmet verir miyim diye düflünürdü. Çekinerek, hakk› geçer düflüncesiyle istekte bulunurdu. ‹flini yapt›¤›m›z zaman da “bin defa Allah Raz› olsun” derdi. Hem bize böyle yapard› hem de her iflten sonra bizden helallik isterdi. Hep, “Hepimizin gidece¤i yer Allah’›n yan›, O’nun için çal›flmal›, O’nun istediklerini yapmal›y›z” diye nasihatte bulunurdu. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 34 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir DOSYA 34 HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 IGMG’den Beckstein’ın açıklamalarına sert tepki Genel Sekreter Üçüncü: "IGMG, sosyal problemlerin yo¤un oldu¤u bölgelerde, belediyeler için güvenilir bir partner olarak sorumlulu¤unu yerine getirmektedir." avyera Eyaleti ‹çiflleri Bakanı Dr. Günther Beckstein’ın Fransa’daki olaylarla ilgili açıklamasını, "Siyasetçilerin hata ve noksanlarını densiz bir flekilde baflkalarının üzerine yıkma manevrası" olarak niteleyen Üçüncü, açıklamasının devamında afla¤ıdaki ifadelere yer verdi: "Sayın Beckstein o bildik tavrıyla ‹slami cemaatlerin isimlerini rastgele bir flekilde Fransa’daki olaylarla ilgili tartıflmanın içine çekmekte, göçmenleri ve kurumlarını bir solukta kriminal olarak yansıtmaya çalıflmaktadır. Sayın Beckstein’da gayet iyi bilmektedir ki, ‹slami cemaatler ve özellikle de IGMG, toplumsal sorumlulu¤unun bilincindedir ve teflkilat yapısından Paris’teki olayları engellemek için faydalan- B maktadır. IGMG bu nedenle, sosyal problemlerin yo¤un oldu¤u bölgelerde, belediyeler için güvenilir bir partner olarak sorumlulu¤unu yerine getirmektedir. Bu anlamda onyıldan beri sistematik olarak yürütülen gençlik çalıflmalarıyla, entegrasyon çabalarına katkı sa¤lamakta, verdi¤i dil, ev ödevine yardım kursları ile, özellikle göçmen kökenli gençlere iyi bir gelece¤e hazırlamak için, e¤itim alanındaki boflluk ve noksanları kapatmaya çalıflmaktadır. Ancak bunlar için göçmenlerin teflkilatlarının ötesinde çalıflmalara ihtiyaç vardır. Özelliklede göçmen kökenli gençlere ve çocuklara sürekli bir hizmetin sunulması, anaokullarına, ilkokul ve liselere ek ö¤retmen ve uzman personelin yerlefltirilmesi kaçınılmaz bir gereklilik- tir. E¤itime yapılacak yatırım, açılımı ve "yeni vatan" ile kendini özdefllefltirmeyi sa¤layacaktır. Bu yatırımın Hartz IV’dan daha ucuz olaca¤ıda aflikardır. Siyasilerin flimdiki vazifesi ölçüsüz açıklamalar yerine, sosyal açıdan ma¤dur olmufl gençlerin okul ve mesleki baflarısına yönelik bütüncül entegrasyon konseptleri gelifltirmektir. Ülkemizdeki sosyal barıfl, ölçüsüz yaklaflımların aksine, ancak bu flekilde teminat altına alınmıfl olur". Üçüncü son olarak " Fransa gettolaflma siyasetini kendisi güttü ve gençlerin e¤itimine ayrılan bütçeyi kısarak, abartılı polisiye uygulamalarla banliyölerdeki durumu fliddetlendirdi. Almanya ve Fransa arasındaki önemli fark, tüm etkin toplumsal grupların ifltiraki ile, olaylar bü- yümeden, bütüncül çözümleri harekete geçirebilmemizin elimizde olmasıdır" dedi. Pisa aratırması, eitimde "sosyal statü" tartımasına neden oldu Pisa arafltırmasında, Almanya’daki sosyal statünün, baflka hiçbir endüstri ülkesinde olmadı¤ı kadar, ö¤rencilerin baflarısını etkiledi¤i sonucunun ortaya çıkması, tartıflmaları alevlendirdi lmanya genelinde yapılan ikinci Pisa arafltırmasının sonucu olarak "sosyal statünün" e¤itimi büyük ölçüde etkiledi¤i, göçmenleri de içine alan genifl kapsamlı bir tartıflma ortaya çıkardı. Avrupa Parlamentosu’nun Yefliller Milletvekili Cem Özdemir’de bu konuda elefltiride bulunarak, ö¤rencilerin liselere gönderilirken kabiliyetlerine de¤il de sosyal statülerine bakılmasını insan hakları ihlali ve ayrımcılık olarak de¤erlendirdi ve bu ayrımcılıktan göçmen ailelerin çocuklarının da nasibini aldıklarını belirtti. Özdemir, Almanya’nın demografik ve ahlaki nedenlerden dolayı, hangi sosyal veya etnik gruptan olsun bu yetenekleri harcamayaca¤ını belirterek: "E¤er veliler çocuklarını materyal veya kültürel olarak yeterince destekleyemiyorlarsa bunu toplum ve e¤itim sistemi sa¤lamalı" dedi. Bu konuyla ilgili hazırlanan projelerin senelerdir bekletildi¤ini ifade eden Özdemir, okullardaki ö¤retmenlerin kalitesinin artırılması, çocukların erken yafltan itibaren anaokullarına gönderilmesi ve tam gün okul uygulamaları gibi çalıflmaların hızlandırılması talebinde bulundu. Birlik 90/Yefliller Partisi Efl Baflkanı Claudia Roth’un dikkat çekti¤i konu da, ailelerin sosyal statüsünün, ö¤rencilerin baflarısında di¤er ülkelerin hepsinden fazla etkili olufluydu. Roth e¤itim konusunun Almanya’nın gelece¤i için en temel konulardan biri oldu¤unu ifade ederek, Almanya’da yaratıcı beyinlerin varoldu¤unu ve bunların A kaybedilmemesi için radikal önlemlerin alınması gerekti¤ini açıkladı. Ayrıca anaokullarının önemini vurgulayan Roth, ‹skandinav ülkelerini örnek alan bir e¤itim reformu istediklerini belirtti. Hıristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Federal Meclis Grubu E¤itim Politikaları Sözcüsü Katherina Reiche’nın verdi¤i mesajlar ise Pisa arafltırmasının sonuçlarından ders alarak e¤itim kalitesinin arttırılması ve sosyal statünün etkisinin e¤itimden uzak tutularak ortadan kaldırılması gerekti¤iydi. Reiche, Pisa arafltırmasının birçok yetenekli gencin bazı nedenlerden dolayı e¤itimlerine devam edemediklerine ve 15 yafl grubu ö¤rencilerin Bremen’de % 30’unun, Kuzey Ren Vestfalya’da % 25’inin, Brandenburg’da ise %15’inin okuyamadı¤ını ortaya koydu¤una dikkat çekti. Ayrıca Reiche, e¤itimde fırsat eflitli¤i isteyenlerin bu tür gruplara destek vermelerinin gerekti¤ini söyledi. Bunun yanısıra sorunun çözülebilmesi için anaokullarıyla federal ve eyaletler bazında iflbirli¤ine ihtiyaç oldu¤unu vurguladı. Federal hükümetin yaptı¤ı açıklamada ise, Pisa arafltırmasının Almanya’nın do¤u eyaletlerindeki iyileflmeler gibi olumlu sonuçlarına dikkat çekilerek göçmen ailelerin çocuklarına dil deste¤i yapılması yönünde çalıflmalara bafllanaca¤ı açıklandı. Federal E¤itim Bakanı Edelgard Bulmahn da, varlıklı bir ailenin çocu¤unun iyi bir gelecek elde etme flansının, fakir bir ailenin çocu¤undan altı kat daha fazla oldu¤unu söyleyerek bu fırsat eflitsizli¤inin ortadan kalkması gerekti¤ini belirtti. E¤itim konusundaki problemlerin bir an önce çözüme kavuflması gerekti¤ini söyleyen Buhlman: "Ancak bu flekilde sosyal adaleti sa¤layabilir ve ekonominin ihtiyaç duydu¤u kalifiye eleman taleplerini karflılayabiliriz" dedi. Her ö¤renciye eflit e¤itim flansı verilmesi için yapılan çalıflmaların baflarıya ulaflması için, daha uzun bir yol oldu¤unu söyleyen Buhlman, bu konuda Federal Hükümetin ve eyaletlerin iflbirli¤i yapması gerekti¤ine dikkat çekti. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 35 Hayat DOSYA Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN 35 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 NRW Eyaleti Anayasa Koruma Dairesi Asılsız ithamlar yaydıını kabul etti Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Anayasa Koruma Dairesi Düsseldorf ‹dare Mahkemesi’nde yıllar süren dava sonunda, IGMG hakkında asılsız ithamlar yaydı¤ını kabul etti GMG Genel Sekreteri O¤uz Üçüncü, "Anayasa Koruma Dairesi gibi gerçe¤i yansıtmakla yükümlü bir kurumun ancak uzun yıllar süren bir dava sonucunda, asılsız ithamların kamuoyunda yayılmasına neden oldu¤unu itiraf etmesi ve buna son vermeye ancak adli bir süreç sonunda zorlanmasını" hukuk devleti ilkelerine tamamen aykırı olarak niteledi. NRW Eyaleti’nin, Aralık 2001 tarihli "Kuzey Ren Vestfalya’da ‹slamcılık–Dinin politik hedeflere alet edilmesi" adlı broflürde asılsız ithamları kamuoyuna yayması nedeniyle Düsseldorf ‹dare Mahkemesi’nde IGMG’nin açtı¤ı ve üç yıl süren dava sonunda, IGMG hakkında gerçek dıflı ithamları kamuoyuna yaymamayı taahhüt etti. IGMG’nin 22 Kasım 2002 tarihli asılsız ithamları yaymaması talebini NRW ‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın yerine getirmemesi üzerine, 17 Temmuz 2003’te sözkonusu dava açılmıfltı. Görünen o ki Anayasa Koruma Dairesi’nin hazırladı¤ı broflürle asılsız ithamları yaydı¤ı ve IGMG’ye iftira etti¤i ‹çiflleri Bakanlı¤ı tarafından daha o zaman biliniyordu. Bu, söz- I konusu asılsız ithamların ‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın internet sayfasında bulunan yayından zamanla teker teker kaldırılmasından anlaflıldı. ‹çiflleri Bakanlı¤ı buna ra¤men davadan bir ay önce ‹dare Mahkemesi’ne yolladı¤ı yazıda gerçe¤e aykırı flu ifadelere yer verdi, "Broflürde bulunan ve davacı tarafından itiraz edilen ifadeler bu çerçevede kanuna uygundur". Düsseldorf ‹dare Mahkemesi 1. Dairesi’nde seyircilere kapalı olarak görülen davada, NRW Eyaleti temsilcileri, Anayasa Koruma Dairesi’nin, "IGMG’nin bir toplantısında Sivas’ta 37 kiflinin öldürülmesi çılgın bir flekilde kutlandı" veya bir IGMG görevlisinin olayları "Sivas’ta ‹slam galip geldi" sözleriyle yorumladı¤ı gibi akıl almaz ithamlarının do¤ru olmadı¤ını kabul etmek zorunda kaldılar. Bunun yanında broflürde yer alan "IGMG, gençlik programında gençli¤i öngördü¤ü anlamda tanımladı¤ı ve Emperyalizm tarafından arzu edilen gençli¤i bunun zıttı olarak tarif etti¤i" veya gençlik programında "Dine yapılan saldırının Demokrasi olarak tanımlandı¤ı" gibi ithamların da do¤ru olmadı¤ı NRW Eyaleti temsilcileri tarafından deklare edildi. Anayasa Koruma Dairesi ayrıca yıllarca gerçe¤e aykırı bir flekilde IGMG’nin kendisini demokrasi düflmanlı¤ı ve yahudi karflıtlı¤ı içeren söylemlerden açıkça soyutlamadı¤ı iddialarını da dillendirmiflti. "Biz, Anayasa Koruma Dairesi’nin IGMG’nin hedefleri hakkında IGMG Çocuk Kulübü Boschstrasse 61-65 D-50171 Kerpen Tel: 0 22 37 - 656 330 Fax: 0 22 37 - 656 555 www.igmg.de E-Mail: [email protected] • Her türlü Kitaplar (Türkçe, Almanca, Arapça) • Bilgisayar Programlar› • Video ve Teyp Kasetleri • Hediyelik Eflyalar yıllar boyu bu ve benzeri saçma ithamları ile kamuoyunu yanıltması üzerine, daha 2002 yılında NRW Eyaleti ‹çiflleri Bakanlı¤ı’ndan asılsız ithamlarından vazgeçmeyi taahhüt etmesini istedik. ‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın asılsız ithamların varlı¤ını kabul etmeye ve durdurmaya yanaflmaması üzerine dava açmak zorunda kaldık. ‹çiflleri Bakanlı¤ı mahkumiyeti önleyebilmek için ancak flimdi dava sürecinde asılsız ithamlarından vazgeçti¤ini açıkladı. Bu kadar uzun süreden ve iftira içeren isnatların amacına ulaflmasından sonra, gerçe¤i yansıtmakla yükümlü kurum olan Anayasa Koruma Dairesi ve siyasi sorumlulu¤u taflıyan ‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın haksızlı¤ı itiraf etmelerinin, hak ve hukukun gerçek anlamda korunması anlamına gelmedi¤i flüphe götürmez" diyerek Üçüncü elefltiride bulundu. Üçüncü, "Devlet vergi gelirleriyle dini cemaatlere yönelik iftiraları finanse edemez. IGMG hakkında gerçek dıflı ithamları yayan sadece NRW’deki Anayasa Koruma Dairesi de¤il. ‹çiflleri Bakanlıkları hukuki davalara gerek kalmadan sorumlulukları altında bulunan Anayasa Koruma Daireleri’nin yasal görevleri çerçevesinde kalma ve kamuoyunu yanıltmamasını sa¤lamalıdırlar" dedi. IGMG’nin Bavyera ‹çiflleri Bakanlı¤ı’na karflı 2002 yılından beri süren davası ba¤lamında, "Hak ve hukukun yeteri kadar korunamaması tek sorun de¤il" diyen Üçüncü, Meclis kontrol komisyonlarının kontrol imkanlarının da, ‹çiflleri Bakanlıkları’ndaki hataları Hac, Millî Görüfl ile yap›l›r K‹TAP KULÜBÜ Daha fazla hizmet için daha da büyümek ve güçlenmek zorunday›z. Bunun için sizi üye olmaya, üye iseniz yeni bir üye bulmaya davet ediyoruz. Gayret bizden tevfik Allah (c.c)’tand›r. Üye kay›t formu için telefon etmeniz yeterlidir. Tel.: 02237 / 656 292-293 · Fax: 02237 / 656 222 · www.igmg.de · E-mail: [email protected] M‹LLÎ GÖRÜfi HAC ORGAN‹ZES‹ HAC 2006-1427 Merheimer Straße 229 • 50733 Köln Tel.: 0221-73 94 41 • Fax: 0221-72 30 61 www.igmg.de • E-mail: [email protected] GENEL MERKEZ‹M‹ZE (LASTSCHRIFT) ÜYE OL! ÜYE BUL! önlemek için yeterli olmadı¤ına dikkat çekti. Üçüncü ayrıca flunları söyledi, "Kamuoyu, Anayasa Koruma Daireleri’nin Müslümanlara yönelik tavırlarını görmezlikten gelmemelidir. Aksi taktirde kamuoyunun baskısı olmadan dairelerin anayasal hukuk ve toplum açısından çok tartıflılır uygulamalarına son vermeleri mümkün de¤ildir. Asılsız ithamların, çarpıtmaların, manayı tahrife u¤ratan anlatımların ve anayasal hukuk açısından da özellikle sakıncalı de¤erlendirmelerin Anayasayı Koruma Raporları’na alınmasının toplum üzerinde büyük etkisi var. Bu durum toplumda, dıfllanan ve ayrımcılı¤a maruz kalan müslümanlara karflı önyargıların oluflmasını desteklemekte. Nedeni ise raporlara alınmasıyla bu tür teflkilatların anayasa düflmanı olarak damgalanması. Bunun sonucunda kamuoyuna yönelik üstü kapalı "Bunları dıfllayın" söylemi oluflmakta." Gerçekte anayasa karflıtı hedefler gütmeyen sözkonusu flahısların ve teflkilatların, Anayasa Koruma Raporları’na alınmaları sadece temel haklarını zedelemekle kalmamakta, demokrasiye de zarar vermektedir. Çünkü devlet, haksız aforozlama yoluyla yasal bir temele dayanmaksızın, insanların fikir belirleme sürecine müdahil olmakta ve demokrasinin temel esaslarını hiçe sayarak, bu sürece otoriter anlamda flekil vermeye çalıflmaktadır. Böylece de devlet gücünün Anayasa Koruma Dairesi gibi kurumlar aracılı¤ıyla kötüye kullanılmasının önünü açmaktadır. Tel: 02237/ 656 311 - 311 · Fax: 02237/ 656 319 · e-mail: [email protected] Rabbin için Namaz k›l ve Kurban Kes! (Kevser Suresi) Tel : 02237 / 656 292 - 293 Fax : 02237 / 656 222 e-mail : [email protected] www.igmg.de KURBAN KAMPANYASI “Mazlum ve ma¤durlar›n duas› sizinle” Mü’minlerin mallar›ndan zekat al ki, onunla kendilerini ar›nd›rm›fl ve mallar›n› bereketlendirmifl olursun. (Tevbe: 103) ZEKAT ve F‹TRE KAMPANYASI “Mazlum ve mağdurlara uzanan dost el” Boschstrasse 61-65 · 50171 Kerpen · Germany Tel: 0 22 37 - 656 293 · Fax: 0 22 37 - 656 222 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 36 Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir KOMED-FIKRA 36 HESSEN Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 BAYBURT FIKRALARI yanıp tutuflmaktadır. Bo¤azdan flöyle bir bakar denize. "Ey gurban oldu¤um deniz, gettükçe gözümde ÇORUH'laflirsan" der. Bayburt'lu Ö¤retmen ilkokul birinci sınıf ö¤rencilerinden birine, "Kedi miyav dedi" cümlesini okumasını söyler. Çocuk bir türlü okuyamaz cümleyi. Yanında oturan Temel'in gülümsedi¤ini gören ö¤retmen nedenini sorunca Temel de, "Okuyamaz ö¤retmenim. Çünkü o Bayburt'ludur. Onlar kedi demezler, 'pisik' derler" diye yanıtlar. Gufllu¤i befl geçir Memleketim insanı memleketini para kazanmak maksatlı süreli veya süresiz bir miktar terk eder. Memlekette hatun onu bekler. Bey efendimiz geldi¤i andan itibaren hane halkı tarafından o gün bayram ilan edilir. Yine böyle bir gün, yine böyle bir hanenin önünde cereyan eden olay flöyledir: Hanenin difli kuflu, kocasının gurbetten getirdi¤i kol saatini kolunu gere gere taflımaktadır. Bir yandan da bahçeye yıkadı¤ı çamaflırları asar. Yeni saati gören komflusu difli kufla saatin kaç oldu¤unu sorar. Saatin rakamlarından çok görüntüsü ile ilgilenen, okuma yazmadan zannımca yoksun difli kufl ise "Gufllu¤i befl geçir" diye cevap verir. Vali bey 1 Yeni vali yörenin misafir perver tavrı ile a¤ırlamaktadır yöre halkı. Bir misafirperverlik örne¤i olarak yeni gelen valiye kırk tane yumurtanın bir kg yafl içerisinde kırıldı¤ı bir ziyafet hazırlanır. Vali nezaketen yer. Israr edilir, biraz daha yer. Israr edilir biraz daha yer. Lakin çatlayacak derecede yemifltir. Daha fazla yiyemeyece¤ini ifade eder. Bu duruma biraz kızan yöre halkından biri "Vali bey; gırh yumurta, bi kilo ya¤ nedir ki yiyemirsen" der. Süs Eflyası Bir yabancı elçiyi padiflah kabul edecekti. Bu elçi, ülkesinin çok varlıklı oldu¤unu göstermek için; ne kadar altın, inci, elmas gibi süs eflyası varsa, bunları üstüne baflına takıp takıfltırıp huzura çıkmak istedi. Saray görevlileri bu adamın yaptı¤ı garipli¤in önüne geçmek istiyorlardı ama ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Hemen akıllarına ‹ncili çavufl geldi: -Aman çavufl, flu adamı sen yola getirirsin Ne yapacaksan yap flu haline engel ol. ‹ncili, "Çaresini buluruz" dedi. Bir süre düflündü. Sonra altın - inci karıflımı sedef kakmalı bir çift takunyayı onun girece¤i tuvalete koydu. Adam tuvalete girip bunları görünce flaflırdı. Çıkınca ‹ncili Çavufl'a sormadan edemedi: -Altın, inci, sedef kakmalı nalın tuvalete konulur mu? Yazık de¤il mi?'' ‹ncili, taflı gedi¤ine koyaca¤ı zamanı bulmufltu. Hemen cevabını yapıfltırdı: -Bizim padiflahımız böyle süs eflyasına de¤er vermez. Elçi, verilen cevabı duyunca, üzerine bakındı, sonra sessizce bunları çıkarıp, huzura girdi... VOLA A⁄A EYLE B‹Z BURDA ‹NECEYÜK Vali bey 2 Vali Bayburt'u gezmektedir. De¤irmenin bir tanesinde bir eflek görür. Efle¤i vatandaflın biri yönlendirmektedir dönmesi için. "Halbuki eflek kendi kendine yolunu bulsa da dönse, sizce daha iyi olmaz mı" der yeni valimiz. De¤irmen sahibi "eyi has diyirsen de vali bey, hani ele senin gibi ahılli eflflek" der. Yörenin aksanını anlatmanın en iyi yolu ise biraz afla¤ıdaki fıkra; Yarpak, torpak, körpi ‹ki kafadar Bayburt'lu ‹stanbul'da ifl aramaktadırlar. Birileri onlara "flu adamda bol ifl var ama Bayburt'lulara kesinlikle ifl vermez" der. Kafadarlar adam sende, adam bizim Bayburt'lu oldu¤umuzu nerden anlayabilir ki, biz bi görüflmeye gidek derler. Mülakat safhasına gelmifltirler. ‹flveren onlara yaprak diyin der. Bunlar Yarpak derler. Toprak diyin der, torpak derler. Köprü diyin der, körpi derler. Velhasıl adam anlamıfltır bizim kafadarların Bayburt'lu olduklarını. Sizi ifle almıyorum der. Kafadarlar ifle alınmamanın hayal kırıklı¤ı içerisinde birbirleri ile olayın yorumunu yaparlar. Kafadar 1: "ola gardafl, ne oldi da bu bizi ifle almadi. nasi oldi da anladi Bayburt'li oldu¤umuzi? der. Kafadar 2: "valla gardafl, yarpah dedi dedük, torpah dedi dedük, zannımca o körpide poh ettük" der. Deniz Yöne bizim bir hemflehrimiz ‹stanbul sokaklarında dolaflmaktadır. Memleket özlemi ile yanıp Kayseri`li ve Terzi Kayseri`li Ali`ye babası hayat dersi veriyormufl o¤lum senden ne kadar isterlerse istesinler yarısından fazla verme. Ali birgün terziye takım elbise diktirmifl. Kayseri`li sormufl borcum nedir? Terzi cevap vermifl 6 milyon Kayseri`li mümkün de¤il 3 milyon demifl. Terzi kurtarmaz 4 milyon demifl. Kayseri`li mümkün de¤il 2 milyondan fazla vermem demifl. Terzi lanet olsun tamam demifl. Bu sefer Kayseri`li 1 milyondan fazla vermem demifl. Terzi sinirlenmifl para falan istemiyorum al elbiseni defol demifl. Kayseri`li bir takım elbise daha dikmezsen flurdan fluraya gitmem demifl. Nalları Dikmifl Padiflah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demifl ki: -Bu atı çok sevdi¤imi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma çok iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl geçmifl, seyisler bakmıfllar ki padiflahın atı ahırda ölmüfl. Seyislerden biri padiflahın sözünü hatırlamıfl, te- Efendim bizim Bayburtlu arkadafllar ‹stanbul`da gurbetçilik yaparlar. Günün birinde acele iflleri çıkar Bayburt`a dönmeleri gerekir. Ne yapalım ne edelim derken uçakla gitmeye karar verirler. Uçak hareket eder Aflkale üzerinden geçerken pilot anons yapar -sayın yolcularımız flu anda Aflkale üzerindeyiz, biraz sonra Erzurum havaalanına inece¤iz. Bu anonsu duyan bayburtlu hemen yerinde kalkar ve aceleyle pilota do¤ru seslenir. - Vola a¤a hele eyle biz burada ineceyük. SEHEN NE ELT‹M G‹LE G‹D‹YEM Bayburt'a köyden yeni gelen bir hanımefendi kırmızı ıflıkta Cumhuriyet caddesini karflıya geçmek ister, yarı yolda trafik polisi seslenir: "-Hop teyze nere gidiyorsun." O güne kadar kırmızı ıflık nedir bilmeyen teyze flöyle cevap verir. "-Gadam tepehen olsun, sehen mi soracam eltim gile gidiyem. BAYBURT`UN BÜYÜKLÜ⁄Ü Bayburtlu birgün ‹stanbula gitmifl. Öyle ‹stanbulu gezerken; yolu Galata Köprüsüne düflmüfl. Biraz yürüdükten sonra; flöyle bir köprünün üzerinde durmufl ve ‹stanbulu seyre dalm›fl. Biraz sonra akl›na memleketi Bayburt gelmifl. Elini beline at›p flöyle demifl: Ola ‹stanbul böyüdükçe Bayburt`a benzirsen. lafllanmıfllar, ne yapacaklarını bilememifller. Birinin aklına ‹ncili Çavufl gelmifl, bu ifli ona danıflalım demifller. ‹ncili’ye varmıfllar, durumu anlatmıfllar. ‹ncili demifl ki -Ben bu ifli çözerim, siz iflinize gücünüze bakın. ‹ncili, padiflahın huzuruna varmıfl. -Padiflahım, senin bir küheylan vardı ya... -Evet... -Ahırda gördüm. Yanına yaklafltım. Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmifl öylece duruyor. -Yahu sen fluna öldü desene! -Padiflahım ben demedim, sen söyledin öldü¤ünü. Bir ceza vereceksen kendine ver. Birlikten Güç Do¤ar Bir ‹ngiliz: Holigan; ‹ki ‹ngiliz: Kavga; Üç ‹ngiliz: Savafl; Bir Fransız: Aflık; ‹ki Fransız: Duel; Üç Fransız: Paris komunası; Bir Zenci: Basketçi; ‹ki Zenci: Basket takımı; Üç Zenci: Günefl tutulması; Bir Kayserili: Satıfl noktası; ‹ki Kayserili: Küçük bir pazar; Üç Kayserili: Hipermarket; ‹fl Arayan Gayserili Bir gün Kayserilinin biri ‹stanbula ifl aramaya gider ve gezerken fabrikanın birinde ifl ilanı görür güvenli¤e gider oda müdürün yanına gönderir. Selamınaleyküm der ve müdürün odasına girer müdürde Aaleykümselam der buyur nasıl yardımcı olabilirim diye adama sorar. Adam; -Ben ifl müracaatı için geldim der. Müdür adamın konuflmasından Kayserili oldu¤unu anlar ne ifl yaparsın diye sorar. Adamda ne ifl olursa yaparım yeterki ifl olsun der. Müdür gülmeye bafllar, adam müdür gülünce acaba yanlıfl bir fley mi söyledim der. Kendi kendine müdür hemflerim sen nerelisin der, adam Gayseriliyim deyince müdür yine güler adam niye gülüyorsunuz deyince müdür bende Gayseriliyim de ondan gülüyorum. Adam dayanamaz sorar müdürüm sen kaç senedir burda müdürsün? Müdür 3 senedir niye sordun? Adam daha bu fabrikayı 3 senedir üstüne yürütemedin mi sen nasıl Gayserilisin deyince müdür yürütmeye yürütecektim de fabrikanın sahibi de Gayserili. 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Hayat Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir HESSEN Seite 37 DOSYA 37 Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426 Kutsal seyahat: Hac ve Umre abbimiz Teala Hz.’lerinin biz kullar›na say›s›z nimetleri vard›r ve kullar›n›n bazen bir yerden bir yere seyahatleri bile O’nun r›zas› ve emri gözetilerek yap›l›rsa, bir nimet ve ihsana dönüflür. ‹flte Hac ve onun küçük örne¤i Umre seyahatleri böyle nimet-i ilahi ve ihsan-› ilahi olarak Rableri taraf›ndan Müslümanlara ihsan ve in’am edilmifl muazzam iki kulluk prati¤idir. Hac ve Umre ibadetleri, Kur’an ifadesiyle yeryüzünde “Âlemlere bereket ve hidayet kayna¤› olarak insanlar için kurulan ilk ev (mabet), Mekke’deki (Ka’be)”yi yine ibadet niyetiyle ziyaret ederek orada sünnetle belirlenmifl ibadetleri yerine getirme seyahatidir. Ka’be ki, Allah’›m›z oraya “beytim(=evim)” ünvan›n› vermifltir. Bundan dolay›d›r ki, Hal ve durumu müsait olanlar›n ömürlerinde en az bir defa Beytullah olan Ka’be’yi Hac niyetiyle ziyaret etmeleri farz, en az bir defa da umre niyetiyle ziyaret etmeleri, sünnettir. Kur’an’›nda Cenab-› Hak, Ka’be’den bahis buyururken, “Orada apaç›k niflaneler, (ayr›ca) ‹brahim’in makam› vard›r. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’›n insanlar üzerinde bir hakk›d›r. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müsta¤nidir” diyor ve hem Ka’be’nin baz› özelliklerini anlat›yor, hem de Hac ‹badetini yerine getirmelerini bir farz olarak kullar›ndan, yani biz Müslümanlardan istiyor. Hac ‹badetinin yan›na Umre ‹badetini de ekleyerek ikisini birden tam yapmam›z hususunda da Kur’an’da Rabbimiz flu emri veriyor: “Hacc› ve umreyi Allah için tam yap›n.” R Hac Fazileti Çok Büyük Bir ‹badettir Bir gün Peygamberimize sordular: Hangi amel daha faziletlidir? Efendimiz (as) saadetle cevap verdi: Allaha ve Rasulüne iman etmektir. Tekrar soruldu: M. Hulusi ÜNYE [email protected] Sonra hangisi? Peygamber efendimiz cevaplad›: Allah yolunda cihat etmektir. Soru üçüncü defa tekrarland›: Sonra hangisi Ya Rasulallah? Efendimiz bu defa: Mebrur yani kendisine günah kar›flt›r›lmadan ifa edilen hacd›r, buyurdular. Hz. Ayfle validemiz diyor ki: “Peygamberimize, biz de sizinle seferlere ç›kmayal›m m›? diye sordum. Cevaben buyurdular ki, “En güzel cihad hacd›r; hacc-› mebrurdur.” ‹flte Rasulullah’tan bu sözü iflittikten sonra hacc› bir daha b›rakmad›m.” Hac, geçmifl günahlar› affettirir, adeta insan› anas›ndan yeni do¤mufl hale getirir ve hac yeni bir bafllang›ç olur insan hayat›nda. fiu mübarek Peygamber müjdeleri fazla söze hacet b›rakmayacak kadar ayan-beyand›r: “Kim hacceder de hacc›n› ifsat edecek fleylerden uzak durursa, anas›ndan do¤du¤u gün ki gibi evine döner.” “? Hac, hacdan önceki fleyleri söker yok eder.” “Kabul olmufl hacc›n mükâfat› ise, mutlaka cennete girmektir.” Hac, hikmet ça¤layanlar›d›r? Böyle üstün faziletlere sahip bir ibadetin farz oluflunda, mutlaka birçok hikmetler olsa gerektir. Elbette Rabbimiz bofl yere bir emir vermeyece¤ine göre, bilgilerinin tamam› kendi kat›nda da olsa, bilinç ve fluurla bu ibadeti yerine getiren Müslümanlar da hacdaki kimi üstün hikmetlere flahit olabilirler. Zaten kullar›na haccetmelerini ilan etmesini Hz. ‹brahim (as)’e emreden Rabbimiz, bu hususa da aç›kça iflaret buyurmufltur: “‹nsanlar aras›nda hacc› ilan et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun arg›n develer üzerinde, kendilerine ait bir tak›m yararlar› yakinen görmeleri, Allah’›n kendilerine r›z›k olarak verdi¤i kurbanl›k hayvanlar üzerine belli günlerde Allah’›n ismini anmalar› (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe’ye) gelsinler.” Tefsir- cilerimizin verdi¤i bilgiye göre, ayetin birinci cümlesine iflaret edilen faydalar, hem dünyevi hem de uhrevidir. Dünyevi olan›, hacc›n insan üzerinde meydana getirdi¤i ahlaki tesirler ile ticari ve içtimai faydalard›r. Uhrevi olanlar› ise, Allah’›n hoflnutlu¤u ve O’nun müminlere olan af ve ma¤firetidir. Hac, dünya Müslümanlar›n›n birbirleriyle bilgi, kültür ve gerçek hayat kaynaklar›na yönelik al›fl-verifller yapmalar› ve de gaye birli¤ine ulaflmalar› için bir araya gelmelerini sa¤layan en büyük zirve özelli¤i manas›n› da tafl›r. Kâbe’ye ulaflan Müslümanlar, tevhit inanc›n›n mücessem timsalini olufltururlar. De¤iflik renk, ›rk, kültür, lisan ve medeniyetlerin mümessilleri olmalar›na ra¤men bütün bunlar herhangi bir ay›r›ma ve kay›rmaya meydan sebep teflkil etmez. Çünkü art›k orada nefisler yok olmufl, flahsiyetlerin hükmü sona ermifltir. ‹nsanl›k, tek noktaya; çoklukta birli¤e yönelmifltir. Kâbe etraf›nda tavaf eden insanlar, kurulu kâinat düzenin küçük numunesini temsil ederken asl›nda herfleyin ayn› gaye için kofltu¤unun bilincine varmam›z› bize ö¤ütler. Hacerul Esved karfl›s›nda selama duran insanl›k, bir baflka hikmetle karfl› karfl›yad›r. Cans›z eflyalara tapma inanc›n› y›kan ‹slam, yine Allah’›n emri ile bir baflka tafl parças›na oldu¤undan fazla de¤er vererek ya onu öper, ya da onu en az›ndan uzaktan selamlar. Bu da yine herfleyin Allah emriyle hareket etti¤inin ve de herkesin sadece Allah emrine itaatkâr olmas›n›n lüzumunu ortaya koyar. Hz. Hacer validemiz ve insan olarak çaresizli¤i, Safa ve Merve aras›nda bir daha yad edilir, sa’y vecibesini yerine getirirken. Ve insan anlar ki, darda kalana gerçek manada ancak Allah imdat edebilir, zarar verecek fleylerden de insan› yine ancak Allah beri k›lar. Ya Arafat meydan›? Yeniden diriliflin sembolü? Günah ve bofl fleylerle geçmifl eski yaflamdan s›yr›l›p, tertemiz sayfalarla dönüfl günü? Tertemiz ve dosdo¤ru bir hayata yeniden bafllayaca¤›na dair Allah’la ahitleri tazeleme makam›… K›saca hac, müminlerin kardeflliklerini pekifltirdikleri, ayr›l›klar› kald›r›p yok ettikleri, yeryüzünün her köflesinden gelen kardefller toplulu¤unun tek fluura erdikleri, zengin-fakir, amir-memur demeden tek lügat, iman ve itikatta birlefltikleri ve de bütün ›rk, renk ve cinsiyetlerin kaynaflt›¤›; tam eflitli¤in sa¤land›¤›, baflka hiçbir dine nasip olmayan uyum ve ahengin her renginin temsil edildi¤i yegâne insanl›k zirvesidir. Hacc›n bitiminde Medine-i Münevvere ziyareti ise bafll› bafl›na bir destand›r. “Beni öldükten sonra ziyaret eden aynen hayat›mda ziyaret etmifl gibidir”; “Kim geçirmeden benim mescidimde k›rk namaz k›larsa, ona cehennemden azad oldu¤una ve azaptan kurtuldu¤una dair bir berat yaz›l›r ve münaf›kl›ktan beri olur” Peygamber müjdeleri, Medine-i Münevvere’de Efendimiz (as) ve Mescid-i Nebevisini ziyaret etmenin ne anlama geldi¤ini anlatmaya yeter zannediyoruz. Bu kutlu seyahate ç›karken, beklenen neticenin ve derilmek istenen hikmetlerin tam olarak elde edilebilmesi için, mükemmel bir arkadafl grubuna ve ibadet edecek insanlar›n ibadetlerini kendisine emanet kabul eden bir organizasyonun arac›l›¤›n› da ihtiyaç vard›r. Birçok insana belki ömründe bir defa nasip olacak böyle muazzam bir f›rsat› heba etmemek için hac arkadafllar›n› ve hac organizesini belirlemekte seçici olmak gerekir. Hacc ibadetinin bütün bu hikmetlerini bilen ve inanan IGMG Hac Organizesi bu noktada sal›k verilebilecek yegâne kurulufltur diyebiliriz. Hacc›n yeniden dirilifl, ilim ve hikmet okulu, edep ve terbiye mektebi gibi alg›lanarak, gereklerine uygun bir hac yap›lmak suretiyle, yepyeni bir insan olmay› arzulayarak bu kutlu seyahate kat›lanlara ne mutlu!! 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 38 ÇENGEL BULMACA H a z › r l a y a n : Muharrem KARAKUfi Çözümü 10. Sayfada Sol üst resimdeki hayvan Bir balina türü Bir kurt türü Atefl Hayvanlar Sa¤ alt resimdeki hayvan Bir tüküren hayvan Söylev 2 3 Bir geyik türü 4 1 29 Sa¤ üst resimdeki hayvan 23 Bölüklerden oluflan askeri birlik S›n›r Azot’un simgesi Tersi, bir erkek ad› 5 Su Demek ki anlam›nda Sol alt resimdeki hayvan Avuç içi Kur’an-› Kerim’de bir sure Tersi, gelecek Sayg››nl›k Duman lekesi Tersi, yapay Orta resimdeki hayvan›n difli olan›na denir ‹laç Milli ‹stihbarat Teflkilat›m›z Asap Bir erkek ad› Erkek kurt 28 Kükürt’ün simgesi Haya duygusu Hükümsüz Uzaklaflmak E¤itim At sütü 20 K›rm›z› Vilayet Lityum’un simgesi Bir tür av tüfe¤i Tersi, Bolu’nun ünsüzleri 22 Yaz›l› tablo Irmak’›n ilk hecesi Dengesi bozuk terazi Erat’›n ünsüzleri Köpek yiyece¤i Kilometre 25 Hazine Tamam m› anlam›nda ‹yot’un simgesi 21 Görünen taraf Bir tür bal›k Yol Su ve Elektrik kurumu Albayl›k rütbesinin bir flekli Kurufl Edep Bir vahfli hayvan Say›lar› ifade eder At›n bak›m› Yasa’n›n ünsüzleri Zorlu 19 Birden Bolu’da bir göl Rus’un ünsüzleri Kokusu bay›lt›c› bir s›v› Vahflice 24 Kötü Yerinde ve do¤ru hüküm Dahili Bir erkek ad› Tak›m’›n k›sa yaz›l›fl› Tungsten’in simgesi Bir tür ödül Sonsuza dek D›fl elçilik görevlisi Sayfa Bir erkek ad› 17 18 Kötü, de¤iflmez Bir erkek ad› Ö¤renci Dolu dolu Necip Faz›l K›sakürek ‹nand›rma Yerine getirme Bir kad›n ad› Çinko’nun simgesi Dünyan›n dam› denilen ülke Gösterifl düflkünü, iki yüzlü, yalaka Bravo Çevre Uranyum’un simgesi 16 Bir hat›rlama nidas› Bir nota Onurland›rma Türk Liras› 7 Hat Bir tür asmalarla süslü balkon ‹yot’un simgesi Su Elaz›¤ ilimizin bir ilçesi Enfes Bir balina türü Bir bal›k ad› Ses Tersi, sol yönün z›dd› 13 8 Hafif don olay› Bir köpek türü Bir tür deniz tafl›t› Adi Afl›r› sevgi 11 Pantolon gözü Osmanl› Tersi, da esnaf kötü Özel haberci Bayramdan önceki gün Engel 30 Ak›l Kur’an-› Kerim’de bir sure Bir erkek ad› K›s›m, bölüm Kamer ‹sim Bir erkek ad› Baryum’un simgesi 31 14 Hay›r anlam›nda ‹nekten elde edilen içecek Bir kad›n ad› Bir hayret nidas› fiafl›lacak fley Tren yolu Birden Nazi iflareti Peflin Bir müzik aleti Al›nan yol, ilerleme miktar› 6 12 Kar›fl›k renkli Tak›m’›n k›sa yaz›l›fl› Bir erkek ad› Oto fren aksam›ndan 15 9 Dilsiz Bir erkek ad› 26 Bir nota Ses Tüküren hayvan Köpek yavrusu Tersi, büyük plastik kab 10 27 Bilme, onama Boru sesi Bir mülkiyet yap›m eki ‹yot’un simgesi Potasyum’un simgesi fiikayetler ANAHTAR SÖZCÜK 1 16 2 17 3 18 4 19 5 20 Becerikli, çal›flkan 6 21 7 22 ‹yot’un simgesi 8 23 9 24 10 25 11 26 12 27 28 13 29 14 30 15 31 (Al-i ‹mran-97) Gidifl-dönüfl uçak bileti · Vize-ifllem masrafları Ayakbastı (çek) ücreti Mekke-Medine otel Otel-Kabe arası servisi · Arafat-Mina çadır hizmetleri ve transferler · Ziyaretler · Hacc’da kullan›lacak özel hediyelik eflyalar. Hacc ve Umre „Milli Görüfl” ile bir baflkad›r Genel Merkez üyelerine 50,- T indirim yap›l›r. (Almanya, Avusturya, Belçika ve Hollanda için) 1.950,-Q Ücrete dahil hizmetlerimiz: Frankfurt Düsseldorf Stuttgart Stuttgart Stuttgart Viyana Brüksel Amsterdam Frankfurt Zürich Kopenhag Stokholm Stokholm Münih Münih Toronto Frankfurt Köln Paris 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 15.12.2005 15.12.2005 16.12.2005 16.12.2005 16.12.2005 17.12.2005 18.12.2005 18.12.2005 24.12.2005 24.12.2005 25.12.2005 25.12.2005 25.12.2005 25.12.2005 25.12.2005 25.12.2005 26.12.2005 26.12.2005 27.12.2005 Uçufl Tarihi Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Medine Mekke Mekke Mekke Mekke ‹lk Ziyaret 14.01.2006 14.01.2006 15.01.2006 15.01.2006 15.01.2006 16.01.2006 17.01.2006 17.01.2006 14.01.2006 18.01.2006 22.01.2006 22.01.2006 22.01.2006 23.01.2006 23.01.2006 23.01.2006 23.01.2006 23.01.2006 24.01.2006 Dönüfl Tarihi 0176-20022995 0177-7475199 0163-8332882 0174-3268158 0170-2312309 0043-650-5202929 0032-477-509141 0031-653-669338 02237-656 310 0041-793-201022 0045-29260534 0046-70-4444008 0047-95-235086 0160-93029560 0043-6508880402 02237-656 310 0179-6938982 0176-22051030 0033-615702975 Müracaat Tel. Strasbourg 20 22.12.2005 Hannover Hannover Hannover Malbourne Nürnberg Frankfurt 32 Hannover 33 Kuzey Ruhr 34 Bremen 35 Avustralya 36 Nürnberg 37 Frankfurt-Son Lyon Lyon Düsseldorf 29 Ruhr A 31 Alp/Annecy Hamburg 28 Hamburg 30 Lyon Londra 27 ‹ngiltere Berlin 02.01.2006 02.01.2006 25.12.2005 31.12.2005 31.12.2005 31.12.2005 31.12.2005 31.12.2005 31.12.2005 30.12.2005 30.12.2005 30.12.2005 Amsterdam 24 Amsterdam 29.12.2005 26 Berlin Viyana 23 Avusturya 1 29.12.2005 29.12.2005 Strasbourg 22 Fransa 30.12.2005 27.12.2005 Uçufl Tarihi 25 Kuzey Hollanda Amsterdam Frankfurt 21 Frankfurt-(K›sa) Strasburg Uçufl Yeri Nr. Kafile Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Mekke Medine Medine Medine Medine Mekke ‹lk Ziyaret 01.02.2006 01.02.2006 23.01.2006 31.01.2006 31.01.2006 31.01.2006 31.01.2006 31.01.2006 30.01.2006 30.01.2006 30.01.2006 29.01.2006 29.01.2006 15.01.2006 15.01.2006 15.01.2006 15.01.2006 24.01.2006 Dönüfl Tarihi 02237-656 310 0172-8288495 02237-656 310 0173-6155959 0162-3946072 0172-5233766 0033-614441620 0033-685-862664 0172-5955232 0174-2612566 0044-7940468640 0163-3823890 0031-651570446 0031-651570446 0043-650-5202929 0033-1-45235512 02237-656 310 0033-622-741850 Müracaat Tel. NOT: 1. Uçufl tarihlerinde 2-3 gün de¤ifliklik olabilir. 2. Gerekti¤inde kafileler bir baflka kafile ile birlefltirilebilir. 3. THY ile uçuylarda, biletler Avrupa’dan uçufl tarihinden itibaren 6 ay geçerlidir. 4. Hac dönüflü, Türkiye’de kalmak isteyenler, Türkiye’den dönüfl tarihlerini kay›t formunda belirtmeleri gerekir. - PS: 1- Die Termine für den Abflug können 2-3 Tage variieren. 2- Bei Bedarf können Reisegruppen zusammengelegt werden. Rhein-Saar Düsseldorf Stuttgart Freiburg Schwaben Avusturya 1 Belçika Güney Hollanda Frankfurt-(K›sa) ‹sviçre Danimarka ‹sveç Norveç Münih Avusturya 2 Kanada Hessen Köln Paris Uçufl Yeri BLZ: 370 101 11 Konto Nr.: 162 888 5602 SEB AG-Köln IGMG Banka Hesab›: www.igmg.de · E-Mail: [email protected] Gutenberg Straße · 65428KERPEN Rüsselsheim Boschstr. 61-65,9D-50171 Tel: 06142-174549 · Fax: 06142-8330743 Tel.: +49 2237 656 310/11 · Fax: +49 2237 656 319 Handy: 0179-6938982 HACC ve UMRE ORGAN‹ZASYONU Millî Görüfl 16:31 Uhr Nr. Kafile 24.04.2009 UÇUfi PLANI / FLUGPLAN 2006-1426 "...Yoluna gücü yeten herkesin, Kabe'ye gidip hacc etmesi,Allah'›n insanlar üzerinde bir hakk›d›r..." Hacc 2006 1426 13. sayi sayfalar Seite 39 13. sayi sayfalar 24.04.2009 16:31 Uhr Seite 40