PDF SAYI 13 - Hayat Online

Transkript

PDF SAYI 13 - Hayat Online
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 1
Erbakan Hoca’nın gözyaları nancımızı ve Kültürümüzü Yaarken Çevremize de Örnek Olabilmek
"Evet, sevgili Hocam a¤lıyordu ona taziyelerimizi sunarken... Ama hıçkıra
hıçkıra de¤il... O zor anda bile vakarını,
Muhammedi duruflunu bozmadan..."
Komuluk likilerimiz
Milyonlar O’na ‘Mücahit’ diyor...
O da¤ gibi bir adam, tek baflına bir ordu, kelimenin gerçek anlamıyla bir ‘lider’...
Tavizsiz bir ‘dava adamı’... E¤ilip bükülmeyen, dünya ve içindekilere metelik vermeyen,
hak bildi¤i yolda dur-durak tanımayan bir eylem adamı...
Dost-düflman herkesin gıpta ile izledi¤i, co¤rafyamızın en ‘onurlu’ ve ‘tavizsiz’ hareketi
olan ‘Millî Görüfl Hareketinin’ Bânisi (kurucusu), fikir önderi, ö¤retmeni, stratejisti, lideri...
ve de ‘ma¤duru’...
E¤er yaflayan bir iman, kararlı bir eylemci, tavizsiz bir dava adamı, içinin güzelli¤i yüzüne
yansımıfl bir ‘Muhammedi ahlâkın sahibini’
görmek isterseniz karflısında oturup adeta bir
nur topuna dönüflmüfl simasını seyretmeniz yeterlidir... Emin olunuz ki huzur bulursunuz.
Mutlaka yeni bir fleyler ö¤renirsiniz. Gayretiniz
artar, eksiklerinizi ö¤renir ve daha bir fluurla
sarılırsınız bu ‘onurlu kavgaya’...
Onun en zor flartlarda sarsılmayan iradesine,
metanetine, sabrına, tahammül gücüne bire bir
flahit olmufl bir insan olarak, gözlerinden yanaklarına süzülen gözyafllarını gördü¤ümde
‘sadık bir efl’, ‘vefalı bir dost’, ‘çilekefl bir anne’ ve nihayet dünya makam ve nimetlerinin
hiçbirinin ‘de¤ifltiremedi¤i’, sokaklara dökemedi¤i, ‘asaletini bozamadı¤ı’ bir Müslüman
hanımın ne büyük bir ‘de¤er’ oldu¤unu bir kez
daha anladım.
Evet, sevgili Hocam a¤lıyordu ona taziyelerimizi sunarken... Ama hıçkıra hıçkıra de¤il... O
zor anda bile vakarını, Muhammedi duruflunu
bozmadan... Sadece dudakları titriyor ve gözlerinden yafllar akıyordu... Bize evinde ‘hanımlarınızın kıymetini bilin. Onlar size Allah’ın
emanetleridir’ derken, sevgiden, ülfetten, ‹slâm’ın ve Onun do¤ru sözlü tebli¤cisi Hz. Peygamberin kadın haklarının gözetilmesi konusundaki emirlerini hatırlatırken. Kısacası taziyede bile ö¤retmenlik, örneklik ve rehberlik
görevini hakkıyla yerine getiriyordu.
Nermin Abla!
Rabbim sana merhamet eylesin. Hz. Fatıma
(ra) anamıza komflu ve arkadafl eylesin.
Eminim ki hayatta olsaydın ve görseydin e¤er
Hocamın gözlerinden yanaklarına süzülen gözyafllarını sen de o gözyaflları için gözyaflı dökerdin. ‘Hocam ne olur üzülme’ derdin.
Sen ne mübarek bir kadınsın ki; Ramazanı fierifin ma¤firet olan ikinci on günün sonu ve ‘cehennem azabından kurtulufl’ olan üçüncü on
günün bafllangıcında Hakk’a yürüdün. Yüzbinlerce hatim eflli¤inde, on binlerce müminin
omuzladı¤ı bir tabut içinde ve milyonlarca
Müslümanın duası eflli¤inde.
...Ve bu ümmetin en çilekefl, en ma¤dur ve en
vakur evladının gözyaflları ile...
Ömer Vehbi Hatipo¤lu
Kurban ibadetinizde
dünyadaki mazlum
ve madurları
ve özellikle de
Pakistan’daki
depremzede
kardelerimizi
unutmayınız!!!
Komuluk
likilerimiz
Göç
Kültürünün
Kök Salması
Mahmut
AKAR
Dr. Yusuf IIK
Dosya
Kafalarımız
fena karıık…
Sayfa 5’te
Dosya
Sayfa 11’de
Ramazana
dair bir
deerlendirme
Eitimde
Disiplin ve
Hogörü
brahim
GÜMÜOLU
M. Nebi ÇELK
Özel Köe
Sayfa 20’de
Özel Köe
Ekrem KIZILTA
Mustafa MULLAOLU
Aydın ERSOY
Dosya
Dosya
Özel Köe
Sayfa 17’de
Komularımızla
likilerimiz
Sayfa 29’da
Hayata
Düülen
Notlar...
GAYRMÜSLM
ÜLKEDE
MÜSLÜMANCA
YAAMAK
Abdurrahman
DZMAN
Dosya
Sayfa 9’da
Sayfa 22’de
ISKARPNL
YOLCULUK ve
SLVRE’DE
BULUMA
Hacı
Adaylarını
Uurlarken
Mustafa KASALAK
Ahmet
ÖZDEN
Özel Köe
Özel Köe
Sayfa 25’te
Sayfa 7’de
Sayfa 27’de
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 2
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Seite 3
HASBHAL
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
3
EDTÖR’DEN
nancımızın güzelliklerimizi gösterme fırsatlarını deerlendirelim...
Sevgili dostlar!
Bir say›m›zla daha sizlerle beraberiz. 2005 senesinin son günlerini
yaflad›¤›m›z flu günlerde dünya gündemi oldukça yo¤un durumda.
2005 senesinin genel bir de¤erlendirmesini yapmaya çal›flal›m.
2005`te Tsunami felaketinden tutun da Pakistan`daki depreme kadar,
Almanya`daki genel seçimlerden tutun da Fransa`daki olaylara kadar,
Amerika`daki hortum felaketinden
Kafkaslarda yaflanan sözde sivil ihtilallere kadar pek çok olay dünya gündemini iflgal etti.
Bu olaylardan baz›lar› bizi oldukça derinden etkiledi. Özellikle Pakistan`da yaflanan deprem felaketi Türkiyemizde ve Avrupa`daki vatandafllar›m›zda büyük üzüntülere yolaçt›.
Kadirflinas insan›m›z özellikle Pakistan`daki depremin hemen akabinde buradaki kardefllerimizin yard›m›na kofltu. Türkiyemizde hem devlet
kurulufllar› ve hem de sivil kurulufllar
bu organizasyonu baflar› ile yapt›lar.
Avrupa`da ise tüm sivil teflkilatlar
depremin oldu¤u ilk günden itibaren
büyük bir çaba ile buradaki kardefllerimize ulaflt›r›lacak yard›mlar› organize ettiler.
Özellikle Müslüman Türk insani
Pakistan`daki kardefllerimize yard›m
noktas›nda biraz daha gayretli idi.
Çünkü ‹stiklal Savafl› y›llar›nda oradaki fedakar kardefllerimizin yapm›fl
olduklar› yard›mlar› hiç bir zaman
unutmad›lar. Kad›nlar›n kollar›ndaki
bileziklerini, kulaklar›ndaki küpelerini ç›kar›p Anadolu`daki ‹stiklal Savafl› yapan insan›m›za göndermesi
unutulmamas› gereken bir vefa örne¤i idi.
Zaten Pakistan`daki kardefllerimizle olan güzel münasebetlerimiz
bu olay ile birkez daha pekiflmifl oldu. Ve insan›m›z hem insani görevi
olarak ve hem de tarihi vefa örne¤ine
yine bir vefa örne¤i ile cevap vermifl
oldu.
fiimdi belki diyeceksinizki niye
bu bildi¤imiz fleyleri tekrar ediyorsun.
Sevgili dostlar!
Malumunuz önümüzde bir Kurban Bayram› var. Bu bayram tüm ‹slam aleminin bayram›, tüm insanl›¤›n
bayram›. Bizim inanc›m›z bu do¤rultudad›r.
Bu bayram vesilesi ile dünya üzerinde pekçok mazlum ve ma¤dur senede bir defa bile olsa et yüzü görecek. Tabi bu mesele sadece et yüzü
görme meselesi de¤il. Bu kurban etleri bizlerin kardefl oldu¤unu kan›tlamak için de bir araçt›r. Bizler Almanya`da yaflayanlar olarak belki de dünyada durumu en iyi olan müslümanlar›z. Elhamdülillah maddi aç›dan
pek s›k›nt›m›z yok. Di¤er co¤rafyalardaki kardefllerimizi düflünürsek
durum bunu gösteriyor.
Sizlerden özel istirham›m›z bu seneki Kurban Bayram›nda imkanlar›n›z› biraz daha zorlayarak hem burada kurban keserken hem de dünyan›n
de¤iflik ülkelerinde organizeler yaparak kurban kesen sivil kurulufllara da
birer kurban vermenizdir. ‹nan›n verece¤iniz bu kurbanlar hem bizlerin
ve hem de de¤iflik co¤rafyalardaki
ma¤dur ve mazlumlar›n s›k›nt›lar›n›
bir nebze de olsa azaltacakt›r.
Bu kesilecek kurbanlar ‹slam kardeflli¤inin güzelliklerini bir kez daha
ortaya koyma aç›s›ndan da önemlidir.
Yukar›da belirtti¤imiz konularla
alakal› haber ve ilanlar› sayfalar›m›zda bulacaks›n›z.
Almanya`da yap›lan Genel seçimlerin sonuçlar› büyük bir koalisyonun
kurulmas› ile neticelendi. Ve görüldüki Almanya`da kifliler önemli de¤il; sistem önemlidir.
Burada takdir etmemiz gereken
bir davran›fl da sudur; Alman siyasetçiler e¤er sistemin devam› için kendilerini feda etmeleri gerekiyorsa bunu
olgunlukla karfl›lay›p yap›yorlar. Dar›s› Türkiyemizdeki siyasilerin bafl›na.
Seçim atmosferi s›ras›nda özellikle yabanc›lar üzerinde de¤iflik bask›lar kurulmaya çal›fl›ld›. Kimi siyasi
gruplar negatif yönden kimi siyasi
gruplar da pozitif yönden yaklafl›m
içerisine girdiler. Ve görüldüki Almanya bir göç ülkesidir. Göçmenler,
yani yabanc›lar bu ülkenin bir gerçe¤idir. Ve bu yabanc›lar Almanya`n›n
hem ekonomik yap›s›na ve hem de
kültürel yap›s›na zenginlikler katmaktad›r. Seçim sonras›nda pek çok
eyaletteki geliflmeler bu gerçe¤in kabul edilip ona göre tav›rlardaki yumuflamalardan belli olmaya bafllad›.
Bu yumuflamalara belki de Fransa`daki son dönemde yaflanan olaylar
da etkili olmufl olabilir. Çünkü 40 küsür senedir bu ülkenin gerçe¤i olan
yabanc›lar, son 2-3 seneye kadar ki
olumlu tutumlar›n neticesi Almanya`da huzur içerisinde yafl›yorlard›.
Ve bu huzur toplumun her kesiminde
hissediliyordu. Ne zamanki Amerika`da yaflanan 11 Eylül olaylar›ndan
sonra bu huzur ortam› bozulmaya çal›fl›ld›. Baz› siyasiler bunu siyasi gelecekleri aç›s›ndan kullanmak istediler. K›sa bir dönem bunda baflar›l› oldular ama görüldüki bu baflar› topluma zarar vermeye bafllad›. Almanya`daki akl-› selim insanlar bu duruma
müdahale ederek toplumun gerilmesine ve huzurun bozulmas›na müsaade etmediler.
Bundan önceki bir kaç yaz›m›zda
Almanya`n›n bir hukuk devleti oldu¤unu ve olaylar›n bu perspektiften
de¤erlendirilmesi gerekti¤ini ve
inanc›m›z›n bu yönde oldu¤unu belirtmifltik. Bu inanc›m›z› hala koruyoruz ve bunun semeresini son dönemde al›nan mahkeme kararlar›nda
daha net olarak görmekteyiz.
Hessen Hayat Ayl›k Ücretsiz Gazete
Aral›k-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Sahibi ve Genel Yay›n Yönetmeni: Sinan AKTÜRK
Yay›n Kurulu: Dr. Yusuf Ifl›k, ‹brahim Gümüflo¤lu, Mahmut Aflkar, Sinan Aktürk, Ayd›n
Ersoy, ‹hsan Güler, Saim Ayas, Mustafa Kasalak
Merkez: Königsbergerstr. 16 · D-61169 Friedberg
Tel: 06031-162411 Fax: 06031-738644 · E-mail: [email protected]
Gazetemizde ç›kan yaz›lar›n ve reklamlar›n içeri¤inden sorumlu de¤iliz.
Bizler hukuk çerçevesi içerisinde
bu toplumun birer parças› olarak yaflarsak inan›yoruz ki pek çok s›k›nt›y›
beraberce aflar›z. Hukuka olan sayg›
ve güven devam ettikçe de toplumda
huzurun daim olaca¤›na inan›yoruz.
Geçti¤imiz Ramazan ay›nda özellille Hessen`de bulunan sivil teflkilatlar›n düzenlemifl olduklar› etkinliklere kat›l›m›n yo¤un oldu¤unu gözlemledik. Bu etkinliklere hem Alman
resmi makamlar›n›n ve hem de Türk
resmi makamlar›n›n kat›l›m› gerçekten güzeldi. Ramazan`daki etkinlikler
hem dini ve hem de milli geleneklerimizin yaflat›lmas› aç›s›ndan önemli
idi. Burada Say›n Almanya Cumhurbaflkan›na da teflekkürlerimizi sunmak istiyoruz. Say›n Köhler Ramazan Bayram› münasebeti ile yay›nlam›fl oldu¤u mesaj ile bizce Almanya`daki huzur ortam›n›n devam›na
katk›da bulunmufltur. Ve toplumdaki
insanlar›n yanyana de¤il beraber yaflad›¤›n› göstermesi aç›s›ndan da
önemli bir mesajd›r.
Yine Ramazan içerisinde Türkiyemizin yetifltirdi¤i k›ymetli flahsiyet
Prof. Dr. Necmettin Erbakan`›n eflleri Hatice Nermin Erbakan Han›mefendi Hakk`›n rahmetine kavuflmufltur. Bu vesile ile Hatice Nermin Erbakan Han›mefendiye Cenab-› Allah`tan rahmet ve Erbakan Ailesine
taziyelerimizi sunuyoruz. Cenab-›
Allah hepimize böyle bir ölüm ve
dostlar›n, inananlar›n omuzlar›nda
binlerce okunan hatim ve milyonlarca dualar ile kendisine gelenlerden
eylesin.
Kapak sayfam›zda da görece¤iniz
gibi bu ayki ana konumuz “Komfluluk ‹liflkilerimiz” oldu. Almanya`da
bizlere göre gayr-i müslim bir toplumda yafl›yoruz. Bu toplumdaki yaflant›m›z kendi ölçülerimizde olmak
durumundad›r. Bu yaflant›m›z› ortaya
koyarken çevremizdeki insanlara da
örnek olmak mecburiyetindeyiz. Bu
konuda sayfalar›m›zda doyurucu yaz›lar bulacaks›n›z.
Kurban bayram›nda kesece¤imiz
kurbanlardan çevrenizde bulunan
gayr-i müslim komflular›m›za da ikram etmeyi unutmayal›m.
Bu vesile ile önümüzde gelen
Kurban Bayram›n›z› en kalbi dileklerimizle tebrik ediyoruz. bayram›n
tüm insanl›¤›n saadetine vesile olmas›n› Cenab-› Allah`tan niyaz ediyoruz.
Cenab-› Allah çal›flmalar›m›z› bereketlendirsin, fluurland›rs›n. Çal›flmak bizden, baflar› Allah`tand›r.
Allah`a emanet olun.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 4
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 5
DOSYA
5
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Komuluk likilerimiz
Dr. Yusuf IIK
lahiyatçı-Eitimci
Hz. Cebrail bana komflu hakk›nda o kadar aral›ks›z tavsiyede bulundu ki; komfluyu komfluya mirasç› k›laca¤›n› zannettim.” Hz. Muhammed (s.a.v)
Bu Hadis-i fierif, komflunun
komflusuna karfl› bir k›s›m ahlaki
vecibeler içerisinde oldu¤unu
aç›kça ortaya koymaktad›r. Vahiy
mele¤i Cebrail, öylesine bu konuda Resulullaha ›srarla ve devaml›
olarak uyar›larda bulunmufltur ki;
Peygamberimiz bunun sonunda
Cebrail`in Allah`tan komfluyu
komfluya mirasç› k›lan bir vahiy
getirece¤i zann›na kap›lm›flt›r.
Yukar›daki Hadis-i fierifte geçen komflu kelimesi; MüslümanGayr-i Müslim, hür-köle, dindarfas›k, dost-düflman, yerli-yabanc›, faydal›-zararl›, akraba-gayr-i
akraba, evce yak›n-uzak, hepsi
için geçerlidir. Ancak aralar›nda
mertebe fark› vard›r; baz›s› baz›s›ndan üstündür.
Komflu üç çeflittir: Bir komflu
vard›r; (onun üzerinde) tek hakk›
vard›r. Bu gayr-i müslim komfludur. Bunun sadece komfluluk
hakk› vard›r. Komflu vard›r, (üzerinde) iki hakk› vard›r. Bu müslüman olan komfludur. Bunun hem
komfluluk ve hem de ‹slam kardeflli¤i hakk› vard›r. Di¤er bir
komflunun (üzerinde) üç hakk›
vard›r. Bu akraba olan komfludur.
Bunun hem komfluluk, hem müslümanl›k ve hem de akrabal›k
hakk› vard›r.
Komfluyu görüp gözetme iman›n kemalindendir. Peygamberimizden önceki cahiliyye halk› bile buna riayet ederdi. Resulullah›n (komflu ile ilgili) tavsiyesine
uyman›n yolu aç›kt›r. Kifli, flahsi
gücüne göre, çeflitli flekilde iyilik-
“
ler yapmakla bu vasiyeti yerine
getirmifl olur. Hediye sunma, karfl›lafl›nca selam verme, güleryüz
gösterme, halini hat›r›n› sorma,
muhtaç oldu¤u hallerde yard›m
vb... gibi. Yine komfluyu rahats›z
edici maddi ve manevi her çeflit
davran›fllardan, sebeblerden kaç›nmak da buna girer.
Resulullah (s.a.v): “Komflusu
flerlerinden emin olmayan kimseden nefyetmifltir.” Bu hadis,
komflu hakk›n›n büyüklü¤ünü,
ona zarar vermenin büyük günahlardan oldu¤unu haber vermektedir.
Bir baflka Hadis-i fierifte Resulullah flöyle buyurmufltur:
“Komflusu, zararlar›ndan emin
olmayan kimse cennete giremez”
Di¤er bir Hadis`te Allah`›n
Resulu: “Allah`a yemin olsun
inanmam›flt›r, Allah`a yemin olsun inanmam›flt›r, Allah`a yemin
olsun inanmam›flt›r.
- Kim inanmam›flt›r ey Allah`›n Resulü?
- Komflusu zararlar›ndan emin
olmayan kimse buyurmaktad›r.
fiu halde bu hadiste komfluya
karfl› davran›fl›n önemi fevkalade
büyütülmüfl olmaktad›r. Çünkü,
komflusu, kendisinden kötülük
gelir mi diye endifle duydu¤u
kimseden, iman nefyedilmifltir.
Bunun anlam› o kimsede kamil
anlamda iman yoktur demektir.
Yine Peygamberimiz komflu
hakk›n›n ne derece önemli oldu¤unu bir baflka Hadis-i fierif`te de
flöyle belirtmektedir: “Kim Allah`a ve ahirete inan›yorsa, misafirine ikram etsin. Kim Allah`a ve ahirete inan›yorsa, komflusuna ihsanda (iyilikte) bulunsun. Kim Allah`a ve ahirete inan›yorsa, hay›r söylesin veya sükut etsin”
Bu Hadis`te de komflu hukukunun önemi imanla tart›larak
takrir ve tesbit edilmektedir. Allah`a inanan, hadiste say›lan hususlara önem vermelidir. Çünkü
hiçbir davran›fl Allah`›n bilgisinden kaçmamakta, hepsi kay›t alt›na al›nmaktad›r. Ahiret hesap ye-
ridir, her yap›lan ifl orada karfl›m›za ç›kacakt›r.
A¤›zdan ç›kan her söz, komsuya yap›lan her davran›fl... Din
bunlar›n üzerinde ›srarla durdu¤una göre, bu hususlardaki iyi
davran›fllar, hay›rl› sözler fevkalade de¤erlidir, kötü davran›fllar
ve hay›rl› olmayan sözler ise fevkalade hesab› çetin olan amellerdir.
Birgün Peygamberimize: “-Ya
Resulallah! Komflunun komfluda hakk› nedir?” diye sorulmufltu; flöyle aç›klad›:
“- Senden borç isterse vermen, yard›m dileyince yard›m etmen, hastalan›nca ziyaret etmen, muhtaç olunca ihtiyac›n›
görmen, fakirleflince yard›m etmen, bir hayra kavuflunca tebrik
etmen, belaya u¤ray›nca taziyette bulunman, ölünce cenazesine
kat›lman, izni olmad›kça binan›
onun binas›ndan daha yüksek
yap›p rüzgar›na mani olmaman,
çorbandan az da olsa ona da
göndermek suretiyle tencerenin
kokusuyla onu rahats›z etmemen. Bir meyve sat›n al›nca ona
da hediye et, e¤er bunu yapmazsan meyveyi evine (komfluna
göstermeden) gizlice tafl›. Onu,
çocu¤un da d›flar› götürüp, komflunun çocu¤unu heveslendirmesin.”
Unutmamak gerekirki, komfluluk; ayn› yerde oturan ve karfl›l›kli bir iflbirli¤inde bulunan insan
toplulu¤unun durumudur. Bu topluluk durumunda insanlar›n iliflkileri yüzyüzedir. Bu toplulu¤u
karakterize eden fley de, yüzyüze
iliflkilerin hakim olmas›d›r. Buna
göre belirli bir yerde, bir mahallede yaflayan ailelerin do¤um, evlenme, sünnet, y›k›m ve ölüm
aras›nda, ev yap›m›nda, ekip-biçmede, araç gereç sa¤lanmas›nda,
çocuklar›n, delikanl›lar›n, yafll›lar›n, dullar›n, genç k›zlar›n bak›m
ve gözetiminde, haklar›n korunmas›nda, birbirlerine yard›m etmeleri, dayan›flmalar›, komfluluk
iliflkileri içerisinde görülür.
Yerleflme flekillerinde komfluluk iliflkileri esasl› bir yer tutar.
‹slam toplumunda, özellikle köy
ve kasabalara, dini inanç ve emirlerle de temellenen ve kuvvetlenen komfluluk, akrabal›k gibi sosyal bir ba¤lant› fleklidir. “Ev alma komflu al” sözü bunu dile getirir. Müslüman Türk toplumunda
yayg›n olarak söylenen bir darb-›
mesel vard›r: “Komfluda pifler,
bize de düfler” bu söz, yard›mlaflman›n bir baflka ifadesidir.
Komflu hakk› telakkisi, komfluya karfl› vicdanlarda yer etmifl
bir sorumlulu¤u temellendirir.
Bununla beraber, büyük flehirlerde ve büyük çok katl› apartmanlarda nüfusun yerlilik özelli¤inin bozulmas›ndan ötürü, komfluluk münasebetleri gevflemekte,
onun yerini sosyal s›n›f ve meslek
dayan›flmas›, siyasi fikri yak›nl›klar gibi de¤iflik münasebet flekilleri almaktad›r.
Bir baflka aç›dan komflu, komfluluk ve komfluluk haklar›na riayet konular›na de¤iflik ve genifl
bir perspektiften ele almak ve de¤erlendirmek gerekir.
Sadece bina komflulu¤u ba¤lam›nda görmemek laz›m komflulu¤u. Devletler için de geçerlidir.
Komflu devletlerle iyi geçinmek,
karfl›l›kl› hak ve hukuka riayet etmek ve karfl›l›kl› sayg› ve sevgi
temelinde iyi münasebetler gelifltirmek hem o devletlerde ve hem
de bölgede bar›fl› temin eder. Bölge bar›¤›, dünya bar›fl›na büyük
katk›larda bulunur.
Bu flunu göstermektedir.
Komfluluk hak ve hukukuna riayet etmek, evrensel bir kural
olarak alg›lanmal›d›r. Zaten ‹slam dininin tüm mesajlar› lokal
de¤il evrenseldir. Bunun böyle
bilinmesi ve kabul edilmesi de
kaç›n›lmaz bir zarurettir. E¤er
dünya bu evrensel mesajlara ciddi olarak kulak verse, bugün karfl›laflt›¤› global problemlerle yüzyüze gelmez ve küresel ba¤lamda
sulh ve sükuna bar›fl ve huzura
kavuflmufl olur.
Önce lokal ve yöresel, daha
sonra global ve küresel bar›fl dile¤iyle...
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 6
CEMYET HABERLER
6
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Hessen’de camiler ve gönüller açıktı
IGMG Hessen Bölgesinde Aç›k Camii günü yine çok renkli ve güzel geçti
GMG Hessen Bölgesinde 17 flubede yap›lan ve 1000`den fazla Alman misafirin ziyaret etti¤i organizeye bir çok flubede yetkili insanlar da kat›ld›.
Belediye baflkanlar›ndan, yabanc›lar meclisi
yetkililerine, parti yetkililerinden, kilise papazlar›na, dernek baflkanlar›ndan, ö¤retmenlere,
veliler dernek baflkanlar›ndan, yerel gazeteler
olmak üzere bir çok yetkili flah›s kat›ld›.
- ‹slami bilgilerin seminer flekilde verildi¤i konuflmalar›n yap›ld›¤› organizede Alman misafirlerin çok memnun oldu¤u gözlendi.
- Bir çok önyarg›n›n silindi¤i günde Alman misafirler ‹slam› bu kadar güzel tan›mad›klar›n›
dile getirdiler
- Ve bundan sonra bu tür diyalog çal›flmalar›n›n çok daha fazla yap›lmas› gerekti¤ini dile
getirdiler.
- Elsenfeld flubesinde ayr›ca ‹slamobilde Alman halk›n›n ziyaretçi ak›n›na u¤rad›.
- ‹slamla alakal› yüzlerce broflürün da¤›t›ld›¤›
günde Türk mutfa¤›ndan nefis yemeklerin sunuldu¤u ve programlar›n sonunda bir çok flubede Alman ziyaretçilere gül ve hurma takdim
edildi.
- Ayr›ca bir çok flubede Alman misafirlerin
duygu ve düflüncelerini, izlenimlerini de yazabilecekleri ziyaretçi defterleri organize edildi.
- Yine bir çok camide sinevizyon eflli¤inde ‹slam mimarisi, hat sanat› ve Kur’an-› Kerimden
Almanca’ya çevrilmifl ayeti kerimeler sunuldu.
- Ayr›ca canl› olarak camii imamlar›n›n
Kur’an-› Kerim ve Almanca mealinin okunmas›n› büyük bir ilgiyle dinledikleri gözlendi.
- Gelen Alman misafirler bir dahaki seneye
mutlaka yine geleceklerini dile getirdiler.
I
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 7
Hayat
ÖZEL KÖE
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
fenim bu sayı çıkmadan
önce yapılan toplantıda,
bir densizlik ederek,
’’Sevgili büyüklerim, gelen emaillerden anladı¤ım kadarıyla,
gazetedeki yemek tarifleri sayfalarımıza yeniden dönmeliyiz’’,
biz farketmiyoruz belki ama baya¤ı ilgi var dedim...
Demez olaydım, Yusuf Hoca,
Sinan, Mustafa Abi ve di¤er arkadafllar, yav yaz birfleyler iflte,
bizi u¤rafltırma dediler... Asım
Abi ve ‹brahim Hoca hiç oralı bile olmadılar...
Dedim yok öyle, herkez bir iki
yemek tarifi verecek, ben onu
ayarlarım...
Eee Buyrun...
ERKEK A⁄ZINDAN
BAS‹T YEMEKLER
Domatesli Biberli Yumurta
Büyükçe bir tavaya ya¤ domates ve biber koyup bi sigara yakıyoruz. Sigaranın külü yere düflmek üzereyse yumurtaları eklemenin zamanı gelmifl demektir.
Yumurtaları kırıp sigaramızı bitiriyoruz. Piflmifltir herhalde oca¤ın altını kapatıyoruz.
Biberli Domatesli Yumurta
Her gün domatesli biberli yumurta yemekten sıkıldı¤ımızda
yapabilece¤imiz bu enfes yemek
tıpkı biberli yumurtalı domates
gibi pifliriliyor.
Makarna
Bir tencere dolusu sıcak suya
makarna pofletini boflaltıp maç
izlemeye bafllıyoruz. ilk yarının
ortalarına do¤ru kalkıp altını kapatıyoruz. Tencerenin içinden
seçti¤imiz makarnayı fayansa fırlatıyoruz.
Yapıflırsa piflmifl demektir.
Devre arasında hala içinde su
kaldıysa tencerenin kapa¤ını kapatıp lavabodaki en kirli taba¤ın
üzerine do¤ru döküyoruz.. (o zaman hem tabak temizleniyor
hem de makarnalar çatalla yenebiliyor)
Üzerine ketçap sıkıp yiyoruz.
Not: Fayansa fırlattı¤ınız makarnayı bi ara oradan alın. Sayıca
7
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
E
ARKADALAR ÇOCUKLARIMIZA
HAYATA DÜÜLEN NOTLAR…
Aydın ERSOY
[email protected]
Tesadüf, inançsızların kadere taktıkları isimdir."
Andre Suares
fazlalafltıklarında bazen hangisini
fırlattı¤ınız karıflıyo.
Tuzlu Makarna Yapılıflı aynı
makarnaya benziyor. Tek farkı
bu kez makarnaları suya atmadan
önce, elimizi tavlada zar tutacak
gibi flekillendirip, bir tutam tuz
koymayı akıl ediyoruz ..
Öyle daha güzel oluyor.
Pilav
Pilav aslında basit bir yemek
de¤il. Aranan kriterler var. Tuzlu
yumuflak ve tane tane olması gerekiyor.
Sonuncusu kolay. Pirinçleri
tek tek piflirdi¤inizde tane tane
oluyorlar ama uzun sürüyor. Maharet hepsini bir arada piflirebilmekte; ama çok da sorun etmeyin. Nasıl olsa içine yo¤urt koyup bulamaç haline getirdi¤imizde hepsi birbirine yapıflıyor. Kısaca ya¤ koyup üzerine pirinç ekliyorsunuz. Sonra da su ve tuz
koyup pifliriyorsunuz.. Hem bunu
makarna gibi süzmeye de gerek
yok.
Patates Kızartması
En kolay ifllerden biri. Patatesleri soyup, parmak kadar kesiyorsunuz ve kızgın ya¤a atıyorsunuz. Tek yapmanız gereken altını zamanında kapatmanız. Yoksa tencere alev alabiliyor. Bir de
di¤er yemeklerin aksine bunu
tencereden yiyemiyoruz. Mutlaka
taba¤a koymak gerekiyor. Onun
dıflında çok kolay.
Hazır Pizza
Pizzamızı fırınımıza atıp piflmesini bekliyoruz daha sonra fırından çıkarıp yanık yerlerini bı-
UMUT ÜZERNE
Pers sultan› iki adamı Ölüme mahkum etmifl.
Sultanın atını ne kadar sevdi¤ini bilen mahkumlardan bir tanesi hayatını ba¤ıfllarsa, bir yıl içinde ata uçmayı ögretebilece¤ini söylemifl.
Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal
eden sultan bunu kabul etmifl.
Di¤er mahkum inanmayan gözlerle arkadaflına bakmıfl ve "Atların uçamadı¤ını biliyorsun. Nasıl olup da
böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya?
çakla kazıyoruz. Dikkat edilmesi
gereken tek sey kazırken üzerindeki malzemeleri mutfak tezgahına yapıfltırmamak.
Hazır Köfte
Bu da nispeten zor bir yemek.
Bir miktar sıvı ya¤ı teflon tavaya
koyup köfteleri içine diziyoruz.
Köfteler tavayla aynı renk olmadan altını kapatmak gerekiyor. O
yüzden baflında beklemek lazım.
Tavuk
Yapılıflı makarna gibi. Sıcak
suyun içine atıyoruz arada piflip
piflmedi¤ine bakmak için hayvanın kaba etine çatal saplıyoruz.
Bu yemek pifltikten bir iki gün
sonra üzeri jelibon gibi oluyor.
Bu yüzden piflirirken iste¤e ba¤lı
olarak bolca toz fleker eklenebilir.
Püf Noktaları
Yemekleri daima tencerenin
içinden yiyin. Böylelikle tabak
kirletmemifl olursunuz.
Asla sade pilav yapmayın.
Domatesli pilav yaptı¤ınızda altını tuttursanız bile renginden anlaflılmaz.
Mutlaka so¤anlı bir yemek yapacaksanız asla so¤ana dokunmayın. Özellikle rendeledi¤inizde elleriniz çok kötü kokuyor.
Bunun yerine so¤ana ekmek tahtasıyla befl altı kez vurmayı deneyin, aynı ifli görür.
Yemekler asla kendi bafllarına
hareket etmezler. fiayet geçen ay
yaptı¤ınız tavuk kendi kendine
kımıldamaya baflladıysa kurtlanmıfl demektir.
Sakın yemeyin.
Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar.
"Pek de¤il" demifl birinci mahkum.
"Kendime dört özgürlük flansı veriyorum:
Birincisi sultan bu yıl ölebilir.
‹kincisi ben ölebilirim.
Üçüncüsü at ölebilir.
Ve dördüncüsü...
Belki ata uçmayı ö¤retebilirim..!"
Umutlarınızın hiç tükenmemesi dile¤iyle…
Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek fley o'dur.
DKKAT EDELM...
Afla¤ıdaki yaz›n›n konusu herkesi ilgilendiriyor. Lütfen dikkatli olalım.
Arkadafllar Merhaba,
Baflımızdan geçen kötü bir olayı sizinle paylflmak ve sizlerin de nedenleri
hakkında dikkatli olmanız konusunda
uyarmak istedim. 12 Eylül sabahı 10
yaflındaki o¤lum yata¤ından kalktıktan
10 dakika sonra lavabo'nun önünde
kriz geçirdi. Yerde vücüdu kaskatı iken
titremelerle birlikte, göz bebekleri kayboldu, nefes zorlu¤u, a¤ızda köpürmeler. Hemen acile kaldırıldı. Yapılan
tastlerden sonra konulan teflhis sara
(epilepsi) idi. ‹laç tedavisine bafllandı.
Daha floku üzerimizden atamadan 9
gün sonra 21 Eylül sabahı 07:00’de o¤lum benim yanımda yatakta iken yine
kriz geçirdi. ‹lk müdehaleyi yaptıktan
sonra bu sefer Fakülteye gittik. Orada
da yeniden tetkikler yapıldı. Teflhis aynı idi. Bizdeki belirtilere göre 8-14 yaflındaki çocuklarda görülebilen bir sara
çeflidi imifl. Kullanılan ilaç 20-21 gün
sonra beyne ulafltı¤ı için, beyin henüz
ilaçtan fayda görmeye bafllamamıfl idi.
Arafltırmalarımıza göre ve bu konuda
en iyisi oldu¤unu ö¤rendi¤imiz Fakültedeki profesör'den (Mehmet Okan)
randevu almıfltık. Dün yapılan görüflme
ve muayeneden sonra hocanın bize
(sizlere de) dikkat etmemiz gereken konular flunlar idi.
Epilepsi'yi tetikleyen unsurlar 50
Hertz TV' ve Monitörlerdeki resim
kaymalarını çocuk beyni daha kolay algılayayıp, beyin, istem dıflı bu atlamaları takip etti¤i için yoruluyormufl. Yorulan beyin daha sonra bir boflalma iste¤iyle vücüda nöbet geçirtiyormufl. Bu
nedenle mümkünse 50 Hertz üzerindeki cihaz kullanımı. (Avrupa'da 60 Hertz
altında TV üretilmesi yasaklanmıfl.)
O¤lum bu yaz hemen hemen her gün
saatlerce 50 hertz olan TV'de playstation ve yanındaki Bilgisayar'da oyun oynadı. Bir çok arkadaflımın çocu¤u, ye¤eni de aynı durumda oldu¤u için bu
maili hazırlayarak uyarmak istedim.
Tetiklemeyi yapan di¤er bir unsur "kafein" yani Kola. Profesör çocukların
beyni için kolanın çok zararlı oldu¤unu
belirtti. Kafeinli içeceklerden özellikle
kola ve enerji içeceklerinden çocukları
uzak tutun dedi. Tetiklemeyi yapan bir
di¤er unsur da yanıp sönen ıflıklar, yani
disko ıflıkları. Bu ıflıkları evde karanlıkta veya lofl ıflıkta izlenilen Tv veya bilgisayar oyunları oluflturuyor. Tv'yi en
az 3 metre ve aydınlık ortamda izlenmesini ve özellikle söyledi hoca. Bilgisayarı ise günde en fazla 20 dakika ile
sınırladı. Son nöbetten sonra en az 2 yıl
sürekli (kontrollü) ilaç kullanımı ile sorunun epeyce giderilebilece¤ini ve 14
yaflından sonra %96 oranında bir daha
nöbet geçirilmeyece¤ini belirtti .
‹yi çalıflmalar
Cengiz SAKARKAYA
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 8
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 9
DOSYA
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
9
Komularımızla likilerimiz
Abdurrahman Dizman
Eitimci - lahiyatçı
llah-u Teala (cc), insanları ve
hatta hayvanları kendi cinsleri ile topluca yaflamaya istidatlı yaratmıfltır. Birlikte yaflamaya
mecbur olanlar arasında pek tabiidir
ki, çeflitli münasebetler gere¤i hak ve
hukuk geliflmifltir. Bu cümleden olarak, insanlar arasında hak ve hukuk
bazı münasebetlerden dolayı do¤ar.
Bunların en önemlileri, aynı anne ve
babadan do¤mak, evlilik, ana-baba
iliflkileri, aynı dine mensup olmak ve
komfluluk etmektir. Bu yazımızda
‹slamın komfluluk iliflkilerine verdi¤i
önemi ve komfluluk haklarını açıklamaya çalıyaca¤ız.
‹slam dini komflulu¤a ve komfluluk haklarına çok büyük önem vermifltir. Komflunun komfluya karflı hak
ve hukuku oldu¤una hükmeden dinimiz, komflu ile iyi geçinmeyi, iyi bir
müslüman olmanın göstergesi saymıfltır. Biz müslümanlar için komflumuzun müslüman olması veya olmaması arasında hiç bir fark yoktur. Bununla beraber, komflumuzun müslümanlardan olmaması bizleri daha duyarlı davranmamıza sevk etmelidir.
Bu tutumumuz, bizlerin müslüman
olan komflumuza daha az ihtimam
A
gösterebilece¤imiz anlamına gelmez.
Müslüman, komflusu kim olursa olsun; ister, müslüman, ister gayr-i
müslim; ister fakir, ister zengin olsun
komflularıyla iyi geçinen, onları seven, sevilen, aranan ve onlara güven
veren insan olmalıdır. Çevresine güven vermeyen bir insan, dinimize göre kamil anlamda mü’min olamaz.
Yüce Rabbimiz, komfluluk iliflkilerine dikkat edilmesi hususunda flöyle buyuruyor: "Allah’a ibadet edin
ve O’na hiç bir fleyi flirk koflmayın.
Ana, babaya, yetimlere, yoksullara,
yakın ve uzak komfluya.. iyilik edin."
(Nisa/36) Allah’ın sevgisini kazanan
bir kul olmak için ayette tarif edilen
ahlaka sahip olmak gerekmektedir.
Kaba-saba, haksız, zalim, cimri, herkese kötülük eden kimseler, yalnızca
bazı ibadetleri yerine getirmekle Allah katında makbul kul olamazlar.
Bundan dolayıdır ki, Anne-baba, yetimler, yoksullar ve komflular hiç bir
flekilde ihmale gelemez.
Ayette yakın ve uzak komflu kavramları kullanılmaktadır ve iyilikte
bulunmak emredilmektedir ki, yanı
baflımızda komflumuz zorluklara maruz kalmıfl da bizler bu zorda kalan
komflularımıza bigane kalır isek, bu
hiç bir zaman insani de de¤ildir, ‹slami de de¤ildir.
Komflulu¤un önemini bildiren hadisinde Resulullah Aleyhisselam da
"Allah’a ve ahiret gününe iman eden
kimse, komflusuna iyilik etsin. Allah
katında arkadaflların en iyisi, arkadaflına en iyi davranan, komflunun en
iyisi de komflusuna en iyi davranandır. Cebrail bana geldi ve komflumu
tavsiye etti ki, onu bana mirasçı ya-
pacak zannettim" buyurmaktadır. Bu
ayet ve hadisler biz müslümanların
hayatını flekillendirmesi itibarı ile son
derece önem arzetmektedir ve ba¤lamaktadır.
Bilindi¤i gibi "Komflusu açken tok
yatan bizden de¤ildir" hadisi son derece meflhurdur.
Bu ayet ve hadislerde komflulukta, iyilik ve ikramda bulunmak, selamlaflmak, ziyaret etmek, komflunun
dü¤ün derne¤ine katılmak, cenazelerine ifltirak etmek ve baflsa¤lı¤ı dilemek, komfluya zarar vermemek, komflunun özel hayatını arafltırmamak,
bafllıca komfluluk hukukunu ilgilendiren hususlardır ve en tabii insani ve
islami gerekliliktir; biz müslümanların dikkat etmesi icab eden emirlerdir.
Komfluluk iliflkilerine ve haklarına
dair sundu¤umuz ayet ve hadislerde,
müslim/gayr-i müslim ayırımı söz
konusu de¤ildir ve insan hakkına müteallik olan bu hususlara müslüman
kifli her hal-u karda riayet etmek zorundadır.
Burada flu sorgulamayı da yapmak
durumundayız; Acaba günümüzde bu
inceliklere ve asil davranıfllara ne derece riayet etmekteyiz? ‹nsanlarda bu
vasıflar hassasiyetle korunuyor mu?
Bu sorulara olumlu cevap alabilirsek
ne ala.. Ama yok, olumlu cevaplar
bulamıyorsak, o zaman çok düflünmek mecburiyetindeyiz. Bir aralar
müslüman toplum olarak bizlerin evlerimizde piflen komfluya da düflüyordu. Analarımız piflirdi¤i çorbadan bir
tası, ellerimize tutuflturup yandaki
komflumuza gönderir, biz de büyük
bir hazla komflumuza götürürdük..
Komflumuzda e¤er kendisinde varsa
aynı tası yıkadıktan sonra, kendinde
pifleni bize gönderiverirdi. Maalesef
bu güzellikler birer birer yok olmaya
yüz tutuyor. Bu güzellikler ne yazık
ki, hatıralarda nostaljik bir anı olarak
hatırlanıyor..
Kimsenin kimseyi rahatsız etmemesi esas olmasına ra¤men, saygısızca TV ve radyo-teybler ses sınırlarını
aflmakta, komflu rahatsız olur mu, olmaz mı, düflünülmemekte..
Apartman komflulu¤unun birlikte
yaflama kurallarını yönetmelikle belirlemesine ra¤men ve merdiven silinmesi sıraya ba¤lanmıflken, ne yazık ki, bazı ailelerin bu kurallara riayet etmedi¤ine de flahit olabiliyoruz.
Bu davranıflları yapan bir kimsenin
müslümanlık iddiasında bulunması
biraz çeliki teflkil eder, diye düflünüyorum.
Toplumda sıraladı¤ımız olumsuz
ahval varsa ki var, bu olumsuzlukların altında dini iyi anlayamamak yatmaktadır.
O halde kendimizi yeniden flekillendirmeli ve ne yaptı¤ımızı, nasıl olmamız gerekti¤ini yeniden gözden
geçirmeliyiz.
Hülasa edecek olursak, "müslüman kaynaflan, kendisi ile kaynaflılan
kimsedir"; "müslüman di¤er insanların elinden ve dilinden emin olunan
kimsedir" hadislerinde belirtildi¤i gibi olgun kiflili¤i olan güzel insan olmak zorundadır. Bundan dolayı, kimseye zararı dokunamaz müslümanın;
çevresine, komflularına güven verir,
sevilir, sever ve insanlara daima iyilik
yapar.
Almanya çileri Bakanı’na entegrasyon için "yuvarlak masa" çarısı
lmanya’nın yeni ‹çiflleri Bakanı Wolfgang Schäuble,
göçmenlerin ve yabancıların
entegrasyonu konusunun yeni kurulan hükümetin en önemli görevlerinden oldu¤unu, kendi çalıflma döneminde özellikle paralel toplumların
ve gettoların oluflmaması için çalıflaca¤ını belirtti ve "Beraber yaflayabilmeliyiz, baflka ülkelerden buraya
gelmifl olanları bir zenginlik olarak
algılamalıyız" dedi.
‹slam Konseyi Baflkanı Ali Kızılkaya, Schäuble’nin açıklamalarından memnun oldu¤unu belirtti ve
‹çiflleri Bakanı’na entegrasyon politakalarında destek sa¤lama teklifinde bulundu. Entegrasyon alanında
A
‹slam Konseyi Baflkanı, ‹çiflleri Bakanı’na tecrübelerin aktarılması ve entegrasyon tedbirlerini konuflmak için "yuvarlak masa" ça¤rısında bulundu
tecrübeleri paylaflmak için "yuvarlak
masa" ça¤rısı da yapan Kızılkaya,
akılcı bir entegrasyonun Müslüman
cemaatlerinde geçmiflte çokça hizmet ettikleri barıfl içerisinde yaflamın
da teminatı oldu¤unu ifade etti.
Kızılkaya ayrıca, entegrasyon
için büyük önemi olan almanca kurslarının desteklenmesini de talep etti.
Schäuble’nin göçmenlerin bir
zenginlik olarak algılanması gerekti¤i yollu açıklamalarını çok önemli
bir sinyal olarak niteleyen Kızılkaya,
entegrasyonun geçmiflte daha çok
güvenlikle ilgili bir konu olarak algı-
lanmasının kendilerini üzdü¤ünü belirtti.
Baflarılı bir entegrasyon için
Müslümanların ve ait oldukları dinin
tanınmasının mutlaka gerekli oldu¤unu belirten Kızılkaya, NRW’de
oldu¤u gibi, Müslüman ö¤retmenlere yönelik baflörtüsü yasa¤ını elefltirdi ve bunun Müslümanları dıfllama
anlamına gelece¤ini ve onların güvenini sarsaca¤ını vurguladı.
Kızılkaya ayrıca, "Entegrasyon’un asimilasyon olmasına izin
verilmemeli" diyerek uyarıda bulundu
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 10
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
CEMYET HABERLER
10
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
KUR’AN BÜLBÜLLER KIYASIYA YARITI
T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflavirli¤i ve D‹T‹B ‹flbirli¤i ile organize edilen 7.
Kur’an-ı Kerim Okuma Yarıflması Almanya finali, 2004 yılının birincisinin bölgesi olan D‹T‹BStuttgart Feuerbach Yeni Camii konferans salonunda yapıldı.
euerbach Yeni Camii konferans salonunu dolduran ve büyük çekiflmenin yaflandı¤ı yarıflmanın, T.C. Stuttgart Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Cevdet Çelen jüri baflkanlı¤ında; T.C.
Köln Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Hasan Çınar, T.C. Düssedorf Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Mustafa Üstün, T.C.
Essen Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi ‹brahim Gündüz ve
T.C. Nürnberg Baflkonsoloslu¤u
Din Hizmetleri Ataflesi Atıf Akflit’in
yaptı¤ı 7. Kur’an-ı Kerim Okuma
Yarıflması’nda; birincili¤i: T.C.
Münster Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden Fatih
Gürel, ikincilikleri: T.C. Köln Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden Tuba Demirkol ile
T.C. Essen Baflkonsoloslu¤u Din
Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden
Hamza Yılmaz, üçüncülü¤ü: T.C.
Düsseldorf Baflkonsoloslu¤u Din
Hizmetleri Atafleli¤i Bölgesi’nden
Üsame Kiraz elde ettiler.
Sonuçların açıklanmasından sonra bir konuflma yapan T.C. Berlin
Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müfla-
F
viri ve D‹T‹B Genel Baflkanı Rıdvan Çakır: "Kur’an gibi yüce bir kitabı ö¤renerek yarıflmacı olan ve bu
heyecanı sinelerinde hisseden bu
genç kardefllerimin hepsini birinci
ilan ediyorum. Çünkü onlar güzel
okuyufllarıyla bunu hakediyorlar.
Bu yavrularımın cesaretlerine hayran oldu¤umu da ifade ediyorum.
Onları yetifltiren hocalarını, onlara
yardımcı olan dernek yetkililerine
huzurlarınızda teflekkür ediyorum.
Zaten Peygamberimiz hadisi fleriflerinde; "Sizin en hayırlınız Kur’an-ı
ö¤reten ve ö¤renenlerdir" veciz ifadeleriyle en güzel hediyeyi veriyor.
Allah Rasülü’nün sözünün üstüne
herhangi birfley söylemek mümkün
de¤ildir.
Ben burada din görevlisi arkadafllarıma flunu söylemek istiyorum.
Çocuklarımızı yarıflmalara hazırlarken, bir ya da birkaç ö¤renci üzerinde de¤il de bütün ö¤rencilerimizi
yarıflmalara katılacak flekilde hazırlarsak, bu fırsattan sadece bir ya da
iki kifli de¤il, bir çok ö¤renci istifade edecektir. Di¤er yavrularımız,
bundan sonraki yarıflmalara daha istekli ve daha heyecanlı olarak hazırlanacaklardır. Bizim çocuklarımız
camilerde okumak suretiyle hoca
olacak de¤illerdir. Fakat onlar dinlerini ö¤renmifl olacaklardır. Bu fevkalede önemli bir husustur.
Çocuklarımızın iyi okullara git-
mesi ve iyi e¤itim alması lazımdır.
Ancak bu flekilde içerisinde yafladı¤ımız toplumda hak etti¤imiz yeri
almıfl oluruz. Burada velilerimize de
çok ifl düflmektedir. Onlar çocuklarını ihmal etmemeliler. Onlarla ilgilenmeliler ve en iyi e¤itimi alabilmeleri için her türlü fedakarlı¤ı göstermelilerdir. Çalıflma sistemimiz bu
olmalıdır" dedi.
Dereceye giren yarıflmacılara
T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflaviri ve D‹T‹B Genel
Baflkanı Rıdvan Çakır tarafından hediye ve belgelerinin verilmesiyle devam eden program, Feuerbach Yeni
Camii dernek yönetiminin katılımcılara verdi¤i ikramla sona erdi.
ÇAKIR, PAKSTAN BÜYÜKELÇS EZD’Y ZYARET ETT
T
.C. Berlin Büyükelçili¤i Din
Hizmetleri Müflaviri ve D‹T‹B
Genel Baflkanı Rıdvan Çakır,
beraberinde T.C. Berlin Baflkonsoloslu¤u Din Hizmetleri Ataflesi Seyid
Ali Toprak, D‹T‹B Basın-Yayın ve
Halkla ‹liflkiler Müdürü Ekrem Ceflen
ve T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din Hizmetleri Müflavirlik Sekreteri Enden
Çetin ile birlikte, Pakistan’ın Berlin
Büyükelçisi Asif Ezdi’yi makamında
ziyaret ederek, Almanya D‹T‹B teflkilatınca Pakistan depremi için toplanan yardımların belgesini takdim etti.
T.C. Berlin Büyükelçili¤i Din
Hizmetleri Müflaviri ve D‹T‹B Genel
Baflkanı Rıdvan Çakır yaptı¤ı konuflmada: "Kardefl Pakistan Büyükelçili¤inde bulunmaktan ve
sayın Büyükelçi ile görüflmekten memnun oldu¤umu ifade etmek istiyorum. Ayrıca Pakistan’da
meydana gelmifl olan deprem felaketinden dolayı
gerçekten içten üzüldü¤ümüzü, bu üzüntülerimize Türk ve yabancı basın organlarında açıkladı¤ımız gibi, bir defa daha Sayın Büyükelçi’nin flahsında, kardefl Pakistan halkına geçmifl olsun dile¤inde bulunmak istiyorum. Ümit ediyoruz ki;
bundan sonraki dönemlerde bu ve benzeri felaketler bir daha insanlı¤ın baflına gelmesin. Bu
depremde vefat etmifl olan insanlara Allah’tan
rahmet diliyorum. Yakınlarına sabır diliyorum.
Yaralılara da acil flifalar diliyorum.
Biz bu Pakistan depreminden sonra, Türkiye’den ayrı olarak, Almanya’daki Türk müslümanlar arasında bir kampanya bafllattık. Bu kampanyadan maksadımız, Pakistanda’ki depremde
acı çekmifl olan insanların acılarını paylaflmaktı.
Kampanyamız çok ilgi gördü. Sadece camilerden
ve derneklerden de¤il, do¤rudan do¤ruya banka
hesabına para yatıranlar da oldu. Bugüne kadar
düzenledi¤imiz bu kampanyalarda 2. 244.800
Euro toplantı. Bu parayı iki postada Türkiye üzerinden gönderdik. Halen bu hesaplarımız açıktır.
Yardımlarını devam etmek isteyenler bu hesaba
paralarını yatırıyorlar. Mebla¤ biriktikçe Pakistan’a gönderiyoruz. Ben
bugün Sayın Büyükelçi’ye bu paranın
bir belgesini takdim etmek istiyorum.
Bu belgeyle istiyorum ki, bu yardımların yerine ulafltı¤ını vatandafllarımız
bilmifl olsunlar" dedi.
Pakistan’ın Berlin Büyükelçisi
Asif Ezdi de yaptı¤ı teflekkür konuflmasında: "Öncelikle sayın Çakır’ın
flahsında bu kampanyaya destek olanlara teflekkür etmek istiyorum. Türkiye Baflbakanı Sayın Recep Tayyip Erdo¤an, depremden sonra Pakistan’a
ziyaret eden ve depremi yerinde inceleme fırsatı bulan ilk devlet adamı olmufltur. Sayın Baflbakan’ın bu davranıflı Pakistan’da çok
olumlu yankı uyandırmıfltır. Gerçekten Almanya’daki Türklerin topladıkları bu rakam çok büyük bir rakamdır.
Türkiye tarihinde çok büyük depremler yaflamıfl bir ülke. Bundan dolayı tecrübesi de büyük.
Fakat Pakistan tarihinde bu deprem en büyük bir
depremdir. Bu konuda, hem tecrübesiz, hem de
hazırlıksız yakalandık. Acımız gerçekten büyüktür. Yaralarımızı baflta Türkiye olmak üzere dostlarımızın yardımlarıyla sarmaya çalıflıyoruz" dedi.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 11
DOSYA
11
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Göç Kültürünün Kök Salması
Dillerden düflürülmeyen ve hangi gayeye hizmet etti¤i de biraz meçhul olan "Medeniyetlerarası Diyalog"u asırlar boyu kendi medeniyeti bünyesinde yeflertmifl ve yaflatmıfl olanların baflkalarından alaca¤ından çok, onlara verebilece¤i tarihleflmifl tecrübeleri vardır. Bu "diyalog", milletler veya devletlerarası de¤il, önce komflularası bafllamalıdır.
Çölleflmifl gönüllerde aflk fidanları yeflertmek, kin, nefret ve hasetlikle iflgal edilmifl zihinlere
sevgi tohumları ekmek, birbirinden kaçan insanları muhabbet ba¤larıyla yakınlafltırmak, bizim
misyonumuz ve bizi di¤erlerinden güçlü kılan tarafımızdır.
Mahmut AKAR
ATB Genel Sekreteri
arihin derinliklerinden süzülüp
gelen, menkibe-destan-tassavuf
karıflımı, Anadolu’yu yeni yurt
edinmek gayesiyle Horasan Er ve
Erenleri’nin Diyar-ı Rum’da bafllattıkları mücadele sayesinde bugünkü Türkiye toprakları üzerinde bizler varız.
Bu varlık; göçebe bir kavmin yerleflik
düzenini ve onun kendi medeniyet de¤erleri üzerine kurulu hayat tarzını alt
ederek günümüze kadar (yaralar alsa
da) devam etmektedir. Maddeci-ateist
felsefenin tezahürü olan bugünkü hâkim medeniyet anlayıflı karflısında çaresizlik içinde kıvranan ve seçeneksizlikten(?) dolayı teslimiyete rıza gösterenlerin, bilhassa 11. ve 12. yüzyıl
arasındaki tarihî baflarılarımızın özünü
oluflturan ruhu idrak etmeleri flarttır.
Bunun evveliyatını da unutmamak
gerekir: Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyti
ve Ashabı’nın silsilesinden gelenlerin
bugünkü Afganistan, ‹ran ve Kafkasya’dan Türkistan’a kadar uzanan Türkî Co¤rafya’ya da¤›larak ‹slâm’ın din
olarak kabbulenilmesinde öncü rol oynamıfllardır. Ne onlar ve ne de onlardan sonrakiler, "Savulun Müslümanlar (veya) Türkler Geliyor!..." diyerek
kendilerini ve taflıdıkları misyonu korku ve dehflet saçarak zorla kabullendirme yolunu seçmemifllerdir. Tam
tersi bir yöntemi tercih ederken, buna
inanarak hayata geçirdiklerini, yani
bizatihi kendi nefislerinde uygulayarak baflarılı olduklarını ve böylece
baflkalarına da örnek olabilecek bir
"örnek insan" varlı¤ını kabul ettirdiklerini görmekteyiz. Bu baflarının adı,
"Gönül Fethi"dir.
Her insanın baflından geçen bir aflk
macerası vardır. E¤er birisine aflıksanız, gönlünüzü kaptırmıflsanız, ona
duydu¤unuz sevgi sizin gönlünüzü
fethetmifltir demektir. Buradaki sevmenin ölçüsü; karflı tarafın karflılık verip-vermemesiyle ba¤lantılı de¤ildir.
Fakat her halûkârda önce sevgi verilmelidir. Bu sevgi, bazen canlı-cansız
herfleyi sadece Allah için peygamberane bir bakıfl ve kucaklayıflla kendini
ifade eder, bazen "Yaratılanı Severiz
Yaratandan Ötürü" olarak Yunus’un
T
dilinden terennüm edilir, bazen de aflkı, sevgilinin yoklu¤unda tadan Fuzuli’nin Mecnunu’nda veya Anadolu’nun Karacao¤lanı’nda görürsünüz.
Neresinden bakarsanız bakınız, Müslümanlaflan Türkün hayatını flekillendiren ve onu hem anlamlı hem de di¤erlerine kıyasla üstün kılan; sevgidir.
Anadolu’yu bize daimi vatan yapan ve bilahare bir "Cihan Devleti"nin
zeminini hazırlayan dünya görüflünün
mayası aflkla yo¤rulmufltur. Çöküfl, bu
mayanın bozulması yüzünden oldu¤u
gibi, içimizde ve dıflımızdaki husumetlikler de bununla ba¤lantılıdır.
Sevgiye susamıfl insanlı¤a sevme¤i ve
muhabbeti getiren ve ö¤reten Peygamber çizgisinden uzaklafltıkça medeniyet üstünlü¤ümüzü baflkalarına
kaptırdık. Kendi içimizde bile, biz ve
ötekiler, deme¤e baflladı¤ımız günden
itibaren dünyamız daralmaya, etrafımız "düflmandan bir duvarla" çevrilme¤e baflladı veya biz öylesi bir haleti ruhiyeye kapıldık.
"Komflusu aç iken tok yatan bizden
de¤ildir!"
‹nsanlık sadece Hz. Peygamber’in
bu sözüne kulak verseydi, dünyada aç
insan kalmazdı ve insanlık köpekleflerek birbirini parçalamazdı. fiayet ‹slâm Ümmeti bu Hadis-i fierif’i slogan
olmaktan kurtarıp kendi bünyesinde
tatbik etseydi, bir tarafta som altından
dünyada efli benzeri görülmemifl saraylar, oteller yaptıran, israfı en kapitalistten daha çok yaparak haramzade
müslümanlar, di¤er tarafta açlıktan
ölen müslümanlar olmazdı.
Komflu sadece afla-ekme¤e mi
muhtaç? Komflu, bazen bir güler yüze,
bir selama, bir yudum sevgiye ve hakhukuka riayete de muhtaç! Komflu,
komflusunu kem gözle görmeyen göze, çekifltirmeyen dile de muhtaç!
Elinden ve dilinden komflusuna zarar
vermeyen komflu ne güzel komfludur.
‹flte Anadolu’ya göçebe gelen Türk
boylarının kök salması, böylesine güzel komfluluk münasebetleriyle bafllamıfltır. Muhtemeldir ki, zamanın gayrı
müslim yerlileri, sonradan bu topraklara gelip yerleflen ve elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen bu insanlara; tanrı aflkına, etrafındaki insanların ırkına, dinine bakmadan herkesin
yardımına koflan, etrafa muhabbet
ıflıkları saçan, "72 milleti bir gözle gören" siz kimsiniz ve necisiniz, dediklerinde; sadece mütevazi bir eda ve ses
tonuyla, "Orta Asya bozkırlarından,
Horasan diyarlarından gelen Müslüman Türkleriz" cevabını vermifllerdi.
"Peki bu kadar güzellikler kimin ve ne
için?" sorusuna da ceddim flu cevabı
vermifl olabilir: Biz, iyilik yap at denize, balık bilmezse Halık bilir, düsturundan hareket ederiz. Bütün iyilikler
ve güzellikler sadece Allah’ın rızası
içindir. Karflılı¤ını da sadece O’ndan
bekleriz.
Bin yıllık bir sıçrama yaparak, bulundu¤umuz yer ister vatan topra¤ı, isterse diyar-ı gurbet olsun; etrafımıza
Dıyar-ı Rum’u (Roma Toprakları)
yurt edinme¤e baflladı¤ımız ça¤lardaki ruhla bir göz atalım: ‹nsanların hayat standartı yükselmifl, ilim-teknoloji
bafl döndürücü bir hızla mesafe alırken, daha çok dünyalıklara sahip olabilmek için insanlar arasında kıran kırana rekabet, insanlık de¤erlerini
ayaklar altına düflürmüfl. "Gemisini
Kurtaran Kaptandır", "Her Koyun
Kendi Baca¤ından Asılır" ve "Bana
Dokunmayan Yılan Bin Yaflasın"lar,
ça¤ımız insanın hayata bakıfl ölçüleri
olarak kabul görünce; yardımlaflma,
dayanıflma ve hatta selamlaflma gibi
befleri münasebetler ortadan kalkmıfl,
"komflunun namusu benim namusum"un yerini komflunun namusuna
göz dikmeler almıfltır. "Komfluda pifler, bize de düfler" artık sadece atasözü olarak rafa kaldırılırken, komfluya
gözda¤ı vermek, kıskandırmak, malı
ve mülküyle komflusuna üstünlük sa¤lamak ra¤bet görmüfltür.
Bu gayrı insanî kuralların geçerli-
lik kazandı¤ı bir zaman ve mekânda
göçerek gelip yerleflti¤iniz hanenizden
etrafınıza, beraberinizde getirdi¤iniz
insanî de¤erleri vermekle mükellefsiniz. Siz, bin yıl öncekiler gibi âlimler
dergâhından, Horasan mektebinden
mezun olan ve misyon yüklenen insanlar de¤ilsiniz ama siz onların mirascılarısınız. Sizin yükümlülü¤ünüz,
bilginiz kadardır. Sadece bildikleriniz
ve baflkalarına telkin ettiklerinizle
âmel etseniz, bu bile sizin flahsınızda
karanlıklara yakılmıfl bir mum gibi
ba¤layıp ço¤alarak devam edecektir.
Dillerden düflürülmeyen ve hangi
gayeye hizmet etti¤i de biraz meçhul
olan "Medeniyetlerarası Diyalog"u
asırlar boyu kendi medeniyeti bünyesinde yeflertmifl ve yaflatmıfl olanların
baflkalarından alaca¤ından çok, onlara
verebilece¤i tarihleflmifl tecrübeleri
vardır. Bu "diyalog", milletler veya
devletlerarası de¤il, önce komflularası
bafllamalıdır.
Çölleflmifl gönüllerde aflk fidanları
yeflertmek, kin, nefret ve hasetlikle iflgal edilmifl zihinlere sevgi tohumları
ekmek, birbirinden kaçan insanları
muhabbet ba¤larıyla yakınlafltırmak,
bizim misyonumuz ve bizi di¤erlerinden güçlü kılan tarafımızdır.
Dün, göçle gelen kültürün yerleflik
kültüre galebe çalmasındaki sırra
mazhar olamayanlar, bugün, gittikleri
diyarlara götürdükleri kültürel de¤erlerinin zamanla göçüp gitmesine engel
olamayacaklardır.
Konferansa Davet
EB- ARÛS
732. Vuslat Yıldönümü
Münasebetiyle
Büyük Türk Düünürü
Hz. Mevlana’yı
-Anlayabilmek
-Anlatabilmek
Tarih: 17 Aralık 2005
Cumartesi, saat: 17.30
Yer : Sachsenring 20
(ATB Genel Merkezi) 50677 Köln
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
12
904 Rus-Japon harbinden önceydi. Amerikan gazetelerinin
birinde "Garcia"ya Götürülecek
Mektup" bafllıklı bir yazı çıktı. Yazan
tanınmamıfl bir muhabirdi. Fakat bu
kısa yazının anlattı¤ı gerçekler, yüzlerce kitapla anlatılanlardan daha derin, daha özlü idi. Yazı tesadüfen
Çarlık Rusya"sının Demiryolları Nazırı"nın eline geçti. Nazır, bütün memurlarının bu yazının kopyasını yanlarında taflımasını sa¤ladı. O sırada
Rus-Japon savaflı baflladı. Japonlar
esir ettikleri Rus Demiryolları mensuplarının hepsini üzerinde bu yazıyı
görerek meraka düfltüler. Japon Maarif Nezareti bu yazıyı inceledikten
sonra birer nüshasının bütün Japon
yurttafllarının okuyup yanlarında taflımalarım emretti. Bu yazı, flimdi Birleflik Amerika"da bütün kara ve deniz
kuvvetleri mensuplarına ve izcilere
verilmektedir. Bu bir gelenek olmufltur.
--------Amerika Kurtulufl Savafl›"nın bir
safhasında ‹spanya Sömürge Ordusu"nu tecrit edebilmek için Kübalı
General Garcia"nın ordusuna talimat
göndermek icabetti. Cumhurbaflkanı
Mc Kinley, General Garcia"ya bir
mektup yazdı. Mektubun süratle yerine ulaflması gerekiyordu. Baflkomutanlık karargahında Garcia hakkında
bilgi yoktu, neredeydi, nasıl gidilirdi,
hepsi meçhuldü.
Mektubu götürmeye Te¤men Rowan görevlendirildi. Te¤men Rowan
mektubu aldı, torbasına koydu, gitti,
döndü, tekmilini verdi. Garcia talima-
1
Seite 12
DOSYA
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
GARCA'YA MEKTUP
ta uyacaktı.
Te¤men Rowan mektubu alınca:
"Bu Garcia da kimdir? Nerede
bulunuyor? Oraya nasıl gidilir? Atla
mı, trenle mi? Harcırahımı kim verecek? Arkadaflım Thomas ata daha
iyi biner, onu gönderirseniz olmaz
mıydı? Eflim biraz rahatsız, hem bu
hafta izin sırasındaydım" demedi.
Beurada anlat›lmak istenen, Te¤men Rovvan"ın dört gün sonra Küba
kıyılarına ulaflmasının, ormanlara dalarak üç haftalık bir seyahati yaya
olarak tamamlamasının, da¤larda ve
ormanlarda Garcia"yı bulmasının hikayesi de¤ildir. Burada anlatmak istenen husus, bu adamın kiflili¤inin her
okula örnek insan modeli olarak tanıtılmasının gereklili¤idir. Dünyanın
her yerinde. Allah’ın her günü, milyonlarca yöneticinin Garcia"ya gönderecek mektubu vardır. Öte yandan,
gençlerin muhtaç oldukları bilgiler
sadece bir dizi teoriler de¤ildir. Kendilerinden istenen vazifeleri kendi
iradeleri ile sonuçlandırma idrakine
ve e¤itimine de sahip olmalarıdır. Bugün en çok muhtaç oldu¤umuz budur.
Hizmette fertlerin ilgisizli¤i ve
bilgisizli¤i, toplumları ve örgütleri
felç eder. Hizmetin çarkı dönerken,
çarkın her difllisinin her defasında yeni bafltan bilenmesi için zaman yoktur. Yeniden e¤itim yapmak gerekir.
Öte yandan hizmet devamlı akmaktadır ve sürekli ifllerlik içinde olmak
zorundadır. Çarkın bir difli kendi iflini
hiçbir nedenle durdurmaya yetkili de¤ildir. Bu takdirde hizmet durur.
Bir defasında her yönetici gibi öylesine meflgul iken odama giren bir
memur bana:
"Efendim, siz birlikte çalıfltı¤ım
arkadafllarımdan birini bir derece
terfi ettirdiniz... Yafl ve kıdem bakımından aramızda hiç bir fark yok,
ö¤renimimiz de aynı. O benden daha
yakıflıklı da de¤il. Böyle oldu¤u halde beni hala terfi ettir miyorsunuz?"
dedi.
Ben ise dalgınlık halinde mırıldandım.
"Sokakta gürültü var. Duyuyor
musunuz? Nedir acaba?"
"- Gidip sorayım efendim" diye
memur can sıkıntısı ile cevap verdi.
Biraz sonra döndü:
"- Bir arabaymıfl efendim..."
"- Yükü neymifl?" diye sordum.
"- Gidip bakayım efendim..."
Biraz sonra döndü:
"- Arabanın yükü bir sürü çuval
efendim."
"- Çuvallarda ne varmıfl?"
"- Gidip bakayım efendim."
Biraz sonra döndü.
"- Çuvallarda çimento varmıfl
efendim..."
"- Nereye gidiyormufl bu araba?"
"- Gidip bakayım efendim."
Biraz sonra dönüp cevap verdi:
"- X ve Y inflaat flirketinin merkez
flantiyesine gidiyormufl efendim..."
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
"- Çok güzel" dedim, "flimdi bana
terfi eden arkadaflınızı ça¤ırır mısınız
lütfen? Hani haksız yere terfi eden arkadaflınızı."
Beriki geldi. Ben mırıldandım:
"- Sokakta birtakım gürültüler
oluyor nedir acaba?"
"-Gidip bakayım efendim."
Döndü¤ü zaman flöyle cevap verdi:
"- Kırk çuval Portland Çimentosu
yüklü araba. Çimentoların menflei
New Orleans. X ve Y inflaat flirketinin
merkez flantiyesine gidiyormufl.
Uluslararası ulaflıma ait bir kamyon
çuvallarını istasyondan almıfl. Çuvallardan biri yarı yolda patladı¤ı için
flimdi bunun yerini de¤ifltirmeye çalıflıyorlar."
Klemanso"nun meflhur sözü ne
kadar güzel: "Bakanlık geç gelenlerle
erken gidenlerin karflılafltı¤ı yerdir."
demifl. Bakanlı¤ı süresince de garip
vakalara flahit olmufl ki, birçok vecize
de¤erinde de sözler söylemifl.
1906 yılında bir gün aklına esmifl,
emrindeki memurların durumunu
flöyle bir yakından görmek istemifl.
Odalardan birine girmifl, kimse yok.
ikincisine girmifl, bombofl. Üçüncü
odada bir memur varmıfl, o da uyuyormufl.
Yanında bulunan daire müdürüne
dönmüfl:
"- Sakın uyandırmayın, yoksa o da
çekip gider."
‹flte böyle, uzun söze ve uzun izaha benim de sizin de vaktiniz yoktur.
‹nsanlı¤ın Garcia"ya mektup götürecek te¤menlere ihtiyacı çoktur.
Beck yabancı gençlerin eitim
imkanlarını iyiletirmek istiyor
Federal Hükümetin Entegrasyon Sorumlusu Marieluise Beck
(Yefliller), staj yeri bulma noktasında yabancıların Alman gençlerine
oranla daha çok ma¤duriyet yafladı¤ını söyledi
ederal Hükümetin Entagrasyon, Göçmen ve ‹ltica
Sorumlusu Marieluise
Beck, Fransa’da devam eden
F
olaylar dolayısıyla yaptı¤ı basın
açıklamasında, ifl ve e¤itim alanlarında göze çarpan tüm entegrasyon sorunlarına ra¤men, Almanya’daki durumun ümitsiz olmadı¤ını belirtti. Entegrasyon ve
di¤er problemleri çözebilmek için
problemlere somut olarak e¤ilmek gerekti¤ini belirten Beck,
Fransa ‹çiflleri Bakanı’nın tavrını
elefltirdi ve sosyal problemlerin
çözümünde sınırlandırmalara
baflvurulmasının yanlıfl olaca¤ını
ifade etti.
Hemen hemen tüm e¤itim
alanlarında gittikçe daha az yabancı gencin e¤itim görmesini
elefltiren Beck, staj yerleri hususunda acilen iyilefltirmelere gidilmesi gerekti¤ini belirtti. Bazı rakamlar da veren Beck, ticaret ve
sanayi odalarının sundu¤u 34.000
staj yerinin sadece 490’ında Türk
gençlerinin istihdam edildi¤ini ve
Almanya’da yabancı gençlerin
yaklaflık yüzde 40’ının meslekî
e¤itim diploması sahibi olmadı¤ını ifade etti. Beck, bu noktada
suçu sadece gençlere yüklemenin
yanlıfl olaca¤ını söyledi.
Beck ayrıca, aynı derecede
diploma sahibi gençler arasında
yapılan tercihlerde Türk ö¤rencilerin ma¤dur edilmesine yönelik
de elefltirilerde bulundu.
‹yilefltirme yönünde önlem
olarak, yabancı gençleri ifl
piyasasına entegre etmeyi amaçlayan, "Mesleki Kalite A¤ı" veya
"JUMP" ve "JUMP PLUS" gibi
model projeleri gösteren Beck, bu
tür projelerin süreklilik kazanması için çalıflılması gerekti¤ini
ifade etti.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 13
ÖZEL HABER
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
13
Daha fazla yardıma ihtiyaç var
■ Ramazan Bafll›k
Muhammed Ulu
PAK‹STAN DEPREM‹
ve SONRASI
akistan, Keflmir, Afganistan
ve Hindistan’da etkili olan
depremin ardından iki kiflilik
bir heyet olarak ilk yardımla birlikte
bölgeye gönderilmek üzere görevlendirildik. Varıfl yerimiz Pakistan’ın baflflehri ‹slamabad oldu. Havaalanında bizi Pakistan’lı Safi ve
Abdulmalik kardefllerimiz karflıladılar. Bizim için bir program hazırlamıfllardı. Programımızda Pakistan ve
Keflmir bölgelerinde meydana gelen
deprem merkezlerini incelemek,
deprem kriz masalarındaki yetkililerle ve depremzedelere yardım için
çalıflan sivil toplum kuruluflları yetkilileri ile görüflmek, depremzedelere yardım için çalıflmak olmak üzere
bir çok aktivite vardı. Dolu dolu olan
programımızı dönüfl zamanımıza kadar planlandı¤ı gibi gerçeklefltirebilmek için hiç dinlenmeden hemen
Azad Keflmir’e do¤ru harekete geçtik. ‹lk dura¤ımız deprem merkezlerinden Muzafferabad oldu.
MUZAFFERABAD
Keflmir, Pakistan ve Hindistan
arasında yıllardan beri süregelen tartıflma ve kavgaların yaflandı¤ı topraklar. Ancak öyle sözden anlaflıldı¤ı gibi bu topraklar küçük bir toprak
parçası de¤il. Tamamının büyüklü¤ü
bir Almanya kadar. Ama ne yazık ki
dünya bu bölgeyi çok iyi tanımadı¤ı
P
IGMG Heyetinin
Pakistan Depremi
zlenimleri
için sadece Pakistan ve Hindistan
arasındaki tartıflmalı küçücük bir
yermifl gibi düflünülüyor.
Azad Keflmir, Keflmir’in Pakistan
tarafındaki do¤u fleridini oluflturan
bölgenin adı. ‹çifllerinde ba¤ımsız,
dıflifllerinde Pakistan’a ba¤ımlı hareket ediyor. Depremin etkili oldu¤u
yer Keflmir’in bu bölgesi olmufl.
Azad Keflmir’in neredeyse tamamı
depremden büyüklü küçüklü ölçeklerde zarar görmüfl. Zarar gören
önemli yerleflim merkezlerinden birisi de en büyük yerleflim merkezi
olan Muzafferabad. Muzafferabad
‹slamabad’a yaklaflık 150 km. uzaklıkta.
Yola çıktı¤ımızda bildi¤imiz
flartlar altında en fazla 2 saat gibi bir
zaman diliminde alabilece¤imiz yolun bu bölgenin flartları altında en az
4 saatte alınabilece¤ini gördük.
Azad Keflmir da¤lık ve arazi flartları
oldukça zor olan bir yer. Yol boyunca neredeyse düz bir saha görmeniz
mümkün de¤il. Yollarda gerek yaya,
gerek vasıtalarla ‹slamabad ve Rawalpindi’ye gitmekte olduklarını ö¤rendi¤imiz Keflmirlilere rastlıyorduk. Depremden etkilenen insanlar
buralardaki akrabalarının yanına gi-
diyorlardı. Gitti¤imiz yöne do¤ru
gitmekte olan dolu yardım kamyonları, ters istikametten gelen boflaltılmıfl kamyonları görüyorduk. Ancak
bunların sayıları do¤rusu beni tatmin
etmiyordu.
Yorucu bir yolculuktan sonra
Muzafferabad’a yaklafltık. Rehberimiz sa¤lı sollu bafllayan yıkıntıları
bize göstermeye baflladı. Daha yolumuz olmasına ra¤men depremin fliddetini flimdiden görmeye bafllamıfltık. Muzafferabad flehir merkezine
girdi¤imizde ise bizi flok eden manzarayla karflılafltık. fiehrin giriflinden
itibaren depremin geride bıraktı¤ı
feci manzara görülmeye bafllanmıfltı.
Neredeyse binaların tamamı yıkılmıfl, ayakta kalanlar da tamir edilemeyecek derecede hasar görmüfltü.
Rehberimiz Safi Bey tamamen yıkılmıfl binalardan önemli olanlarını bize gösteriyordu. Depremin Pakistan
saati ile 09.00 sularında meydana
gelmesi resmi dairelerin içinde bulunanları etkilemifl ve ne yazık ki depremde en fazla hasar gören bu yerlerde bulunan insanların hemen hemen hepsi hayatını kaybetmiflti.
fiurası bir ilkokuldu, içindeki 600
ö¤renci altında kaldı. fiurası bir has-
tane idi, içindeki yaklaflık 1000 kadar hasta ve hastane personeli kaldı.
fiurası Azad Keflmir Üniversitesi idi,
içinde ö¤renim görmekte olan 1500
ö¤renci ve ö¤retim üyesi kaldı. fiurası bir hapishane idi, içindeki mahkumların yarısı hayatını kaybetti, di¤erlerinin akibeti hakkında bilgi
yok. Ve daha niceleri. Böyle bir
manzara ve böyle bir tarif elbette insanı üzen bir durum. Ancak daha da
üzüldü¤ümüz bir durum vardı. Göçüklerin altında kalanlar henüz çıkarılamamıfl ve halen orada duruyorlardı. Ö¤renciler, hastalar. Ö¤retmenler, doktorlar, hemflireler... Gördü¤ümüz manzaraların altında halen
yattıklarını düflünmek ve etraftaki
ceset kokularını teneffüs etmek gerçekten insanın psikolojisini son derece etkiliyor. Peki ya bir de bu insanların en yakınları olsaydık acaba
ne derece etkilenecektik?..
‹ftarımızı Muzafferabad’da açtık
ve gecelemek üzere Dierkot Köyüne
hareket ettik.
D‹ERKOT
Dierkot Muzafferabad ile depremin Azad Keflmirdeki ikinci büyük
merkezi olan Bagh flehrinin arasında
bir kasaba. Akflam bu kasabada gecelemk üzere ekibimizle birlikte hareket ettik. Biz köy evinde bizi misafir ettiler. Yıkılmamıfl bir eve bizi
götürdüler. Bu insanların misafirperverli¤ini bir kez de burada gördük.
Kendi acılarının içinde bizi nasıl
a¤ırlayacaklarını bilemiyorlardı. Hele Türkiyeli olmamız ve Milli Görüfl
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
14
Teflkilatları tarafından görevlendirilmifl olmamız ilgi ve muhabbetlerini
çok daha fazla artırıyordu. Sıkça iltifat ediyor, adeta acılarını unutmuflcasına kardefllik ba¤larımızdan, tarihi ba¤larımızdan ve Milli Görüfl’ün
depremden önceleri de bölgede gerçeklefltirdi¤i yardımlardan, hele hele
kurban organizasyonlarından bahsetmeden geçemiyorlardı. Gündüz hava
çok so¤uk olmamasına ra¤men gece
eksi 4-5 dereceye kadar düfltü¤ünü
gördük. Henüz soba yakılmaya ba¤lanmadı¤ı için üzerinize battaniye
almadan durmanız mümkün de¤ildi.
Gece depremin çevreye vermifl oldu¤u zararı anlayamadık. Ancak sabah
oldu¤unda bir da¤ kasabası olan Dierkot’ta da depremin verdi¤i zarar
görüldü. Bize yıkılmıfl evleri gösterdiler ve yıkılmayanlarında ya oturulamayacak kadar, veya tamir edilebilecek kadar hasar gördü¤ünü anlattılar. Gerçekten de Bagh flehrine do¤ru hareket etti¤imizde yol boyunca
depremzedeleri ve binaların halini
gördük.
BAGH
Bagh flehri Azad Keflmir’in depremden en fazla etkilenen bir di¤er
büyük yerleflim merkezi. Bagh’a girerken kısmen de olsa düzlükler var.
Buralara sivil toplum kuruluflları yardım kampları kurmufllar. Depremzedeler bu kamplara geliyor ve ihtiyaçlarını depremzede olduklarının beyanında bulunarak temin edebiliyorlar.
Ama ne yazık ki flimdiye kadar temin
edilen ihtiyaçlatın yanında ihtiyacı
giderilememifl daha yüzlerce depremzedenin çırpınıfllarını görüyor ve üzülüyorduk.
fiimdiye kadar insanların barınma
ihtiyacı için çadırlar gönderilmifl. Fakat bu çadırların ne sayıları yeterli, ne
de so¤uk flartlarına dayanabilecek yapıda. Günü kurtarmak için bunlara da
ihtiyaç var. Ama en kısa zamanda en
azından kıflı geçirebilmeleri için yeterince kalın çadırların temin edilerek
flimdiden bölgeye gönderilmesi gerekiyor. Yiyecek yardımları yapılmıfl,
belki flu anda depremzedelerin günlük ihtiyaçlarını karflılamaya yetiyor
gibi görünüyor. Ama gördü¤ümüz o
ki, yapılan bu yiyecek yardımları da
e¤er devamı gelmezse belki 15-20
gün idare eder, sonra açlık baflgöstermeye bafllar. Çünkü bu insanların
önümüzdeki günlerde kendi ayakları
üstünde kalarak kendi ihtiyaçlarını
karflılamaları mümkün görünmüyor.
Çadır hastaneler yapılmıfl, getirilen
yaralılar ve hastalar gerek ayakta, gerek yatırılarak tedavi ediliyorlar. Ancak buraların durumu da di¤erlerinden farklı de¤il. Çadırlar kıfl flartlarına dayanıklı de¤il. Hastaneler yıkılmıfl durumda ve hastane flekline dönüfltürülebilecek binalar yok. Acilen
kıflın bu tür hizmetler görebilecek bü-
Seite 14
ÖZEL HABER
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
yük çadırlara ihtiyaç var.
Bagh flehrine girmeden önce Muzafferabad’dan daha iyi oldu¤unu düflünmeye bafllamıfltık. ‹nsanların ve
araçların kalabalı¤ı, flehir merkezinden uzaktaki bulundu¤umuz yerdeki
yer yer binaların ayakta oluflu flehir
merkezinin de kısmen de olsa ayakta
oldu¤u izlenimi vermiflti bize. fiehir
merkezine ulafltı¤ımızda ise burada
da feci manzarayla karflılafltık. Binaların hemen hemen hepsi yıkılmıfl,
flehir tamamen harabeye dönmüfltü.
Süper marketler, okullar, karakollar,
hastaneler ve evler... Burası da yaflanamaz bir flehir haline gelmiflti. Yine
binlerce ceset yıkıntıların altında ve
yine dayanılmaz ceset kokuları...
RAWALAKOT
Azad Keflmir’de bir sonraki dura¤ımız Rawalakot oldu. Rawalakot’a
geldi¤imizde normal zamanlarda çok
üzülece¤imiz manzara karflısında neredeyse burukta olsa sevindi¤imiz
söyleyebilirim. Demek ki acının derecesini de insan böyle ölçmek zorunda kalıyor. Muzafferabad ve Bagh
flehirleri tamamen yerle bir olmufl,
hayat durmufl ve binlerce insan hayatını kaybetmifl iken, depremin önemli
merkezlerinden biri olan Rawalakotta
hiç de¤ilse ayakta kalmıfl binalar vardı. Hayatını kaybedenlerin sayısı onbinlerle de¤il, binlerle ifade ediliyordu. Açık olan bir kaç dükkanda alıflverifl yapılıyor, acı da olsa hayat devam ediyordu. ‹çinde bulundu¤umuz
flartlar altında bu kadarına bile sevinmeden yapamadık. Rawalakot’ta da
yardım merkezleri kurulmufl, gerek
buradaki, gerek civardaki yerleflim
merkezlerindeki depremzedelere yardım etmek üzere yurt içi ve dıflından
gelen gönüllüler ellerinden gelen çalıflmayı yapıyorlardı. Buradaki incelemelerimiz ve görüflmelerimizden
sonra akflam ‹slamabad’da kalmak
üzere harekete geçtik.
BALAKOT
Ertesi gün yolculu¤umuz depremin ana merkezi oldu¤u ifade edilen
Balakot flehri, oldu. Balakot, Pakistan’ın bir flehri. ‹slamabad’a 250 km.
Kadar uzaklıkta yer alıyor. Yolları
Azad Keflmir’e nazaran daha düzgün.
Balakot’a varıncaya kadar bir çok büyük flehirden geçiyorsunuz ve bu flehirlerde depremden sonra ciddi manada bir hasar olmamıfl. Mansehra,
Taxila, Hanpur, Haripor, Hawelion,
Abottabad bunlardan bazıları. Kendimizce bu flehirlerin Balakot’a yakın
olmasına çok sevindik. Çünkü yardımlar daha çabuk ulaflmıfl, ya da
kurtarma çalıflmaları bir an önce bafllamıfl ve yaralılar bu flehirlere getirilmifltir diye düflünüyorduk. Öyle de
olması gerekiyordu. Çünkü Azad
Keflmir’in arazi flartları ile burası bir
de¤ildi. Azad Keflmir’e en yakın flehirler Rawalpindi ve ‹slamabad iken
buraya çok yakın büyük flehirler vardı.
Ama Balkot’a geldi¤imizde Azad
Keflmir’de gördü¤ümüz flok edici
manzaralara bir yenisi daha eklendi.
fiaflkın bir flekilde Balakot flehrine bakakaldık. Depremden önce Pakistan’ın turistik bir flehri olan Balakot
flehrinden hiç bir eser kalmamıfltı.
Ayakta kalmıfl tek bir bina görmeniz
mümkün de¤ildi. Binaların tamamı
yerle aynı düzeye inmiflti. Evler,
okullar, hastaneler, dükkanlar, resmi
daireler ve di¤erleri. Yerle bir olmufl
flehir ancak çevrede kurulmufl olan
yardım çadırlarından tanınabiliyordu.
Tabi ki yine göçük altında kalmıfl cesetler ve yine dayanılmaz ceset kokuları... Böyle bir manzara karflısında
buraya yardım çok hızlı ulaflmıfl olsa
bile ne ifade eder ki diye düflünmeye
baflladık...
Balakot’un bitiminde bir da¤ın
neredeyse yarısı çökmüfl, söylenenlere göre altında bir köyü de haritadan
silmiflti. Depremin fliddetinden yeflil
olan da¤ların nasıl beyaz bir görünüm aldı¤ı anlatıldı. Ya Rabbi, bizi
imtihanı kazananlardan eyle. Ne büyük bir imtihandı bu.
DEPREM YARDIMLARIMIZ
Ertesi gün üzerimize düflen önemli bir vazife olan götürdü¤ümüz ilk
yardımın depremzedelere ulafltırılması ve bundan sonrası için yapılacak yardımların nasıl olması gerekti¤i ile ilgili görüflmemiz gereken yetkililerle istiflarelerde bulunduk. Bir
kaç sivil toplum kuruluflunun yetkilileri ile görüflerek bizim de deprem
bölgelerindeki izlenimlerimizle birlikte görüfllerini aldık. Raporumuzu
hazırlamak üzere notlarımızı aldık.
Götürdü¤ümüz mebla¤ı da çadır, battaniye, yiyecek, içecek, ilaç v.b. gibi
acil yardımlarda de¤erlendirmek üzere harekete geçtik. Yapılan yadımların bir bölümünde de bizzat hazır bulunarak depremzedelerle görüfltük,
acılarını paylaflmaya çalıfltık. Deprem bölgelerinde gördü¤ümüz manzaralar korkunçtu. Ama bu insanları
gördü¤ümüzde durumun daha da vahim oldu¤unu gördük. Bir ço¤u ailesini kaybetmiflti. Yetim, dul ve kimsesizlerin sayısı oldukça çoktu. Bundan sonrası ile ilgili hiç kimsenin bir
düflüncesi yoktu. ‹nsanların psikolojileri tamamen bozulmufl, ciddi bir rehabilitasyona ihtiyaç vardı. ‹nsanların flu anda tek bir fleye ihtiyacı vardı.
Kendilerini flefkatla kucaklayacak
yardım eline...
BUNDAN SONRA
NE OLACAK?
Deprem oldu ve flu an için bitmifl
görünüyor. Ama asıl deprem bundan
sonra olaca¤a benziyor. Kıfl kapıda
bekliyor. Özellikle flimdiden çok so¤uk olan Azad Keflmir’de kıflın çadır,
yiyecek ve benzeri yardımların gel-
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
memsi durumunda insanların so¤uktan ve açlıktan ölmeleri sözkonusu.
Kendileriyle görüfltü¤ümüz sivil
toplum kuruluflları ve devlet kurum
yetkilerinin de söylediklerin anlaflılıyor ki bölgedeki yardım üç aflamalı
olmak zorunda:
1. Acil Yardımlar: Her ne kadar
yetersiz de olsa flu an yapılmakta olan
yardımlar.
2. Orta Vadede Yardımlar: Özellikle kıfl flartlarını atlatabilecekleri
kadar yardımlar. Görünan o ki, kfla
kadar bu insanlara yeniden ev yapmak, ya da onları bir yere götürerek
barındırmak oldukça zor. Bu nedenle
derhal kıfla kadar kıfla dayanıklı çadırlardan çadır kentlerin oluflturulması ve kendi ayakları üzerinde durana
kadar temel ihtiyaçlarının giderilmesi
için yardımın devam etmesi gerekiyor. Bu aflama aflılmadan kalıcı çözümlerin düflünülmesi bir çok facianın da beraber yaflanmasına neden
olabilir.
3. 2006 yazından itibaren yerleflik
hayata geçebilecekleri, kendi ayakları üzerinde durarak, kendi ihtiyaçlarını lendilerinin temin edebilecekleri
flartların oluflturulması. fiehirlerin,
köylerin, okulların, hastanelerin, yetimhanelerin, kimsesizler yurtlarının
v.b. yerlerin yapılandırılması. ‹fl imkanlarının sa¤lanması....
DEPREMDEN ÖNEML‹
NOTLAR
- Depremde ölen ve yaralananların toplam sayısı 250 bin dolayında
- Halen ulaflılamayan köyler var
- Depremin anamerkezleri Muzafferabad, Bag, Rawalakot ve Balakot
- Balakot Pakistanda di¤erleri
Azad Keflmir’de
- fiu ana kadar bildirilen ölü sayısı çıkarılan cesetlerin sayısı. Daha çıkarılamıyan binlerce ceset var. Ölenlerin sayısının 100 binleri aflaca¤ı
söyleniyor
- Hiçbir deprem merkezinde enkaz kaldırma çalıflması bafllamamıfl
- Sivil toplum kurulufllarının tamamı seferber olmufl durumda
- Ferdi yapılan yardımlar çok düzensiz ve organizesiz. Ama kurulufllar kamplar kurmufllar ve yardımları
önce bu kamplarda topluyor, buradan
ihtiyaç sahibine da¤ıtıyorlar.
- Deprem merkezlerindeki ma¤durlar flehirleri terk ederek ‹slamabad
ve Rawalpindi’deki akrabalarının yanına gidiyorlar. Bu flehirlerde de çadır kamplar kurulmufl ve ihtiyaçlar
giderilmeye çalıflıyor.
- Muzafferabad, Bag ve Balakot
da neredeyse tüm binalar yıkılmıfl.
Yıkılmayanlar da oturulamaz hale
gelmifl.
- fiu anda ülke çapında dıflarıdan
gelenlerle birlikte 100 bin kifliye yakın yardım ekip çalıflıyor.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 15
DOSYA
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
15
Allah’a yaklatıran ibadet: Kurban
lmihal kitaplar›m›z› açarsan›z orada, kurban kelimesini ilim adamlar›m›z›n, fakihlerimizin flöyle de¤erlendirdi¤ini görürsünüz: Kurban,
muayyen bir vakitte, muayyen bir
hayvan› ibadet maksad›yla usulüne
uygun olarak kesmek demektir. Sözlükte yaklaflmak anlam›na gelir. Allah’a yaklaflmay› Allah yolunda mallar›n feda edilebilece¤ini, Allah’a teslimiyeti ve flükrü ifade eder. Hemen
her dinin önemli esaslar›ndan birisini
kurban ibadeti oluflturdu¤u gibi ‹slam
Dininin de ehemmiyetle üzerinde durdu¤u bir ibadet fleklidir. Peygamber
Efendimiz (as)’›n Medine’ye göçünden iki sene sonra meflru k›l›nm›flt›r.
Kurban önemli bir ibadettir. Çünkü
Kur’an’›m›z ondan bahseder; Kur’an’›
ve dolay›s› ile ‹slam’› bize tebli¤ eden
Peygamber Efendimiz (as) yine hassasiyetle kurban ibadeti konusunda uyar›larda bulunur.
Kurban ibadetinin meflruiyeti hem
Kur’an, hem sünnet hem de ümmetin
söz birli¤i ile sabittir. Bir Müslüman›n
e¤er imkân› varsa kurban ibadetini yerine getirmeme noktas›nda bir mazereti olamaz. Zira Allahu Teâlâ’n›n
Kur’ân-› Kerîm’inde; “Rabbin için namaz k›l ve kurban kes”, Hz. Peygamber s.a.s)’in de “‹mkân› olup da kurban kesmeyen bizim namazgâh›m›za
yaklaflmas›n” fleklindeki ifadeleri kurban ibadetinin hem meflruiyetini hem
de önemini ortaya koymaktad›r. Bu ve
benzeri delillerden hareket eden Hanefi Mezhebi âlimleri kurban kesmenin vâcip oldu¤unu söylemifller ve biz
de bu esasa göre kurban kesmenin vacip oldu¤una inan›yoruz.
Kurban Allah’a yaklaflmak maksad›yla ve yaln›z O’nun r›zas›n› kazanmak için kesilir. Yani kul, mal ve can›
ile Rabbinin emrine amade oldu¤unu
bir bak›ma ispat niyetiyle kurban›n›
keser. Demek ister ki “Ben Rabbimin
r›zas› için flimdi mal›m› ortaya koyuyorum. fiayet can›m› isteseydi, onu bile seve seve verirdim.” Bundan dolay›d›r ki, Kurban sadece Allah r›zas›
için kesilirse bir ibadet olur. Baflkas›
ad›na hayvan kesmek haramd›r ve bu
yola tevessül edenleri Hz. Peygamber
(a.s): “Allah’tan baflkas› nâm›na hayvan kesene Allah lânet etsin “ fleklindeki ifâdeleriyle uyarm›flt›r.
Rahmeti bütün âlemleri kuflatan bir
Allah’a inand›¤›m›z gerçe¤inin ispatlar›ndan birisi de kurban kesme ibadetiyle muhatap oluflumuzdur. Nefislerimiz de dâhil emaneten tafl›d›¤›m›z bütün de¤erlerimizin hepsinin sahibi oldu¤u halde, kendi verdi¤i imkânla yi-
‹
M. Hulusi ÜNYE
[email protected]
ne kendisini raz› etmemizi bizden
beklemesi ve sadece mal›m›z›n bir
k›sm› ile bunu yerine getirmemizi istemesi, ne kadar büyük bir al-i cenapl›kt›r; ne büyük bir rahmettir. ‹flte bu
sebebledir ki kurban keserken flöyle
dua etmemiz müstehab kabul edilmifltir: “Ey Rabbim bu senden ve yine sanad›r. Namaz›m, kullu¤um, kurban›m,
ölümüm ve dirimim efli benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir.
Ben bununla emrolundum ve teslim
olanlardan›m.”
‹slam, verilerek kazan›lan bir dindir. Yani zaman›n›z› vereceksiniz,
ömrünüzü vereceksiniz, mal›n›z› vereceksiniz, bunun neticesinde ebedi bir
saadet ve mutluluk yurdu kazanacaks›n›z… Vermeden elde edebilme flans›m›z yoktur. “Mal can›n yongas›d›r”
özdeyiflinden de anlafl›ld›¤› gibi, bazen u¤runda canlar›n bile yok say›ld›¤›, elinizdeki mal›n›z› vereceksiniz,
karfl›l›¤›nda Allah r›zas›na ulaflacaks›n›z. Ne kârl› bir al›fl verifl!!
Kurban ibadeti, basit bir hayvan
kesiminden ve belki on-onbefl kifliye
birer kilo et da¤›tmaktan ibaret de¤ildir. Onun çok daha büyük hikmetleri
vard›r.
Bir defa kurban kesmek, kurban
kesen kiflinin ihlâs ve samimiyetini s›nar ve ortaya ç›kar›r. Çünkü biliyoruz
ki kurban›n maddi olarak hiç bir fleyi
Allah’a ulaflmaz; sadece kurban kesenin böyle bir ibadeti yerine getirmifl
olmas› sebebiyle, Allah’a itaati, ihlas›
ve samimiyeti ortaya ç›kar. Nitekim
Rabbimiz Kur’an’›nda “Ne etleri, ne
de kanlar› Allah’a ulaflmaz. Fakat sizin takvan›z O’na ulafl›r.” buyurmufltur. Görüldü¤ü gibi ayette kurban kesmenin as›l hikmeti ortaya konmakta-
d›r. Bu da hayvan›n kan›n›n ak›t›lmas›ndan öte, kurban kesmekteki ihlâs ve
niyetin önemli oldu¤u hususudur.
Kurban bu duygu ve düflüncelerle kesilirse makbul olur.
Öbür taraftan kurban kesmek, ‹slam Dininin, insan dayan›flmas›na ve
yard›mlaflmas›na verdi¤i önemin tam
bir numunesidir. Bir de bu ibadet yerel
düflünülmeyip, bütün bir ‹slam dünyas›n› kuflatacak flekilde bir organize ile
yerine getirilecek olursa, çok daha büyük maslahatlar›n oluflmas›na sebeb
olabilmektedir. Örne¤in bu sene 21.sini gerçeklefltirece¤imiz Kurban Kampanyas› Organizesiyle kurban kesti¤imiz ülkelerde, kampanyada görev alan
kardefllerimizin her sene merkezimize
tafl›m›fl olduklar›, manidar olaylardan
oluflan anekdotlar ortaya koyuyor ki,
adeta Kurban ibadetinin vacip oluflundaki hikmetler birer birer kardefllerimizin önünde cereyan ediyor. Siz, size
verilmifl vekâletlerle ad›n›-san›n› bilmedi¤iniz ülkelere kurban kesmek
üzere gidiyorsunuz; ta Avrupalardan
bir kilo et ile bile olsa, kendilerine s›rf
Allah r›zas› için yard›ma koflacaklar›n,
halen var olabildi¤ine flahit olunca, iki
gözü iki çeflme nice biçare insanlar›n
“Allah sizden raz› olsun” dualar›yla
dönüyorsunuz. Bazen müslim-gayr-i
müslim ay›r›m› yapmadan ço¤unlu¤unu gayr-i müslimlerin oluflturdu¤u
köylere kurban da¤›t›yorsunuz, bir sene sonra tekrar o köye vard›¤›n›zda
köyün tamam›n›n Müslüman olmufl
oldu¤unu görüyorsunuz. Bir baflka zaman kendisinden kurban paras› isteyen babas›na Avrupa’da ikamet eden
k›z›: “Babac›¤›m Avrupada Milli Gö-
rüfl diye bir teflkilat var ve onlar Kurban Organizesi yap›yorlar; iflte biz
kurbanlar›m›z› onlara verdik. ‹nflaallah onlar sana da bu kurban etinden ikram ederler.” diyor. Kurban bayram›
günü tamamen bir tevafukla organizeye yard›m eden gençler kurban etleriyle yafll› amcan›n kap›s›n› çal›p,
“Babac›¤›m biz Milli Görüfl Kurban
Organizesinin elemanlar›y›z, size kurban eti getirdik” deyince; yafll› baba
gözyafl› seline bo¤uldu¤u halde “Bu
bir keramettir; Allah sizden ve bu organizeyi yapanlardan raz› olsun; k›z›m›n haber verdi¤i olay bu gün ayn›yla
vaki oldu” demifl ve din kardefllerinin
kendisini unutmad›¤›n› bir daha hissederek kendisinde güç bulmufltur. Buna
benzer yüzlerce olay yaflanm›flt›r ki,
bunlar›n hepsi kardefller dayan›flmas›n›n en çarp›c› örneklerini oluflturmaktad›r. Öyle bir dayan›flma ki, bir kurban bedeli veriyorsunuz, bunlar bir
araya gelince say› elli binleri buluyor.
Toplanan elli bin kurbanla siz dünyan›n atm›fl küsur ülkesinden on milyon
insanla kucaklafl›yor ve karfl›l›kl› dualar al›yorsunuz. Kim bilir belki bu dualar›n bereketiyle ayakta duruyor ve
gelecek neslimizi manevi sigorta alt›na al›yoruz. Bu rakamlar yüz binlere,
ikiyüz binlere ulaflt›¤› zaman görülecektir ki, bir kilo etten ibaret bir kurban pay›n›n dünya bar›fl zincirinin halkalar›n›n daha da uzatacak ve güçlendirecektir ve bu suretle dünya sevgi
gökkufla¤› ile kuflat›lm›fl, sevgi tarlas›
haline gelmifl, rahmet ya¤murlar›yla
sulanm›fl, yüreklerde bar›fl fideleri yeflermifl, dünya cennet haline gelmifl
olacakt›r. Öyleyse bu sene de Kurban
Organizemize biraz daha güçlüce
omuz vermeye ve bir kurban vererek,
bir kucak sevgi biçmeye var m›s›n›z?
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
16
Seite 16
ETKNLK HABER
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
IGMG Kurban Kampanyası baladı
‹slam Toplumu Millî Görüfl Kurban Kampanyası baflladı. IGMG Sosyal Hizmetler Baflkanlı¤ı tarafından
yürütülen Kurban Kampanyasında, Genel Merkez, bölgeler ve cemiyetlerden yaklaflık 700 kifli görev yapıyor.
urban Kampanyası, tabiî afetlerin, savaflların ve yoksullu¤un devam etti¤i dünyanın
pek çok bölgesindeki, ihtiyaç sahibi,
ma¤dur ve mazlum Müslümanlarla
Kurban Bayramı süresince dayanıflma
için gerçeklefltiriliyor. Geçen sene
yaklaflık 65 ülke ve bölgede gerçeklefltirilen Kurban Kampanyası’nın bu
sene de yine aynı ülke ve bölgelerde
yapılması planlanıyor.
IGMG Sosyal Hizmetler Baflkanlı¤ı, IGMG Kurban Kampanyası’na katılmak için Kurban bedelini bu sene de
100 Euro ve karflılı¤ı olarak belirledi.
Kurban Kampanyası’nı yerinde
yürütmek amacıyla kurban kesim ve
da¤ıtım görevlilerinin tesbiti ise devam ediyor. Bölge ve cemiyetlerle istiflare halinde yapılan görevlendirmelerin sona ermesinden sonra, görevliler kampanyanın yürütülece¤i ülke ve
bölgeye gitmeden önce IGMG Genel
Merkezi’nde bir araya gelecekler. Burada, Kurban Kampanyası ile ilgili
bilgiler verilirken, ayrıca gidilecek
olan ülke ve bölge ile ilgili genifl bir
bilgilendirmede bulunuyor. Daha önce Kurban kesim ve da¤ıtım görevlisi
K
olarak her hangi bir ülke veya bölgede görev yapan görevliler, gittikleri
yerler ile ilgili olarak tecrübelerini aktarıyorlar. ‹lk defa görevli olarak gidecekler için önem arzeden bu toplantıda, ülke ve bölgelerin kendilerine
özgü özellikleri de anlatılıyor.
Her Kurban Kampanyası’nda her
ülke ve bölgeye, duruma göre Kurban
miktarı tayin ediliyor. Öncelikli olarak tabiî afetlerden, çatıflma veya savafllardan etkilenen bölgelere daha
fazla a¤ırlık veriliyor. Örne¤in, geçen
sene Tsunami’den etkilenen, Endonezya-Açe ile Sri Lanka gibi ülke ve
bölgelere yine önemli miktarda Kurban gönderilmifl iken, bu sene, son
depremden etkilenen Keflmir ve Pakistan’a öncelikli olarak a¤ırlık verilecek. Kurban kesilecek yer olarak ülkelerin büyüklü¤ünü de¤il, ma¤duriyet ve aciliyet gibi özellikleri gözönünde bulunduruluyor. Örne¤in, Türkiye’deki ekonomik dengesizlik, kriz
ve afetler sebebiyle yoksullaflan insanlarımızın durumu sebebiyle toplanan kurbanların önemli bir bölümü
ülkemizde kesilecek. Yine, çatıflmaların ve açlı¤ın hüküm sürdü¤ü, Sudan,
Eritre, Etiyopya, Somali, Çeçenistan
ve Irak gibi ülkeler de Kurban Kampanyası’nın yapılaca¤ı önde gelen ülkeler arasında yer alıyor. Bununla birlikte IGMG Kurban Kampanyası çerçevesinde, ümmet birli¤i, kardeflli¤i
ve dayanıflmasının pekiflmesi için,
pek çok ülke ve bölgede de Kurban
kesimi gerçeklefltirilecek. Mazlum,
ma¤dur ve ihtiyaç sahipleri ile dayanıflma çerçevesinde Kurban Kampanyası dolayısıyla, hem IGMG Zekât ve
Fitre Fonu ve hem de Mazlum ve
Ma¤durlarla Dayanıflma Fonu’ndan
ilgili yerlere harcamalar da yapılıyor.
Bu amaçla, mülteci kampları ile yetimhanelere yapılan yardımların yanı
sıra, fakir ailelerin bakımının masraflarının karflılanması için sa¤lık ocakları, temiz su ihtiyacının giderilmesi
için kuyu ve su flebekelerinin açılması, fakir ö¤rencilerin defter-kalem,
okul kıyafeti gibi benzer ihtiyaçların
da giderilmesine yardımcı olunuyor.
Hessen’de Camiler Gençlerle dolup tatı
Hessen bölgesinde faaliyetlerini sürdüren IGMG Hessen Gençlik Teflkilatı yapılan programlardan çok memnun kaldı.
önül Sohbetleri adı altında
yapılan programlara gençlerimizin yogun katılımı
gelecegimiz için çok ümit verici.
HAIGER- IGMG Gençlik Teflkilatı Genel Baflkanı M. Gülbahar’ında katılımıyla gerçekleflen Gönül sohbetelerine muhteflem bir katılım oldu. Hessen Bölgesinin büyük camilerinden olan Haiger fiubesi gençlerle dolup tafltı. Gençlerin büyük ilgisini gören baflkan M.
Gülbahar Almanyanın gelece¤ine
biz kendimizi e¤iterek, gelifltirerek
katkı sa¤lamamız gerekti¤ini vurguladı. ‘Bu potansiyeli Milli Görüfl
geçli¤inde görüyorum‘ dedi ve
G
gençleri motive etti. Grup Erlerin
de bu pro¤rama ilahilerle renk katmaları gençleri coflturdu. Yapılan
zikir halkasındaki manevi hava
gençleri tatmin etti. Pro¤ram B.
Akda¤ ve Faslı Abdulkerim kardefllerin verdikleri Kur’an ziyafetiyle sona erdi.
HATTERSHE‹M ‘Dıflarıda kalsak da pro¤rama yine geliriz’ Bu
sözleri Hattersheim camisindeki
Gönül Sohbetine gelip de caminin
içerisinde yer bulamayan gençler
ifade ettiler. Buradaki kalabalık
gençlik Hattersheim fiube Baflkanını duygulandırdı. Yapılan küçük
bilgi yarıflmanın birincisine 6 aylık
Milli Gazete aboneli¤i hediye edildi. Sohbetlerin, ilahilerin, sinevizyon gösterilerinin ve Kur’an ziyafetinin yer aldı¤ı bu gecenin bir
özelli¤i vardı. ‘Eflhedu en la ilahe
illallah ve eflhedu enne muhammeden abduhu ve rasuluh’ diyerek ‹slamı seçen Abdulmalik (Thomas)
bundan sonra ‹slam için çalıflaca¤ına söz verdi.
RÜDESHE‹M - En fazla 50
gencin gelmesini bekleyen Rüdesheim gençlik baflkanı sadece yakın
flubelerin katılımıyla 150’den fazla
gencin Rüdesheim Gönül Sohbetine katılmasından çok memnun kaldı. E¤itim ile e¤lencenin birleflti¤i
pro¤ramda yar›flmalar, konuflmalar, ilahiler, fliirler, sinevizyon gösterileri ve genç karilerin gönüllere
hitap eden Kur’an ziyafeti yer aldı.
Gece saatine kadar süren program
Rüdesheim gençli¤inin hazırladı¤ı
ziyafetle sona erdi.
IGMG Hessen Gençlik Teflkilatı Baflkanı Hakan Bayhan Gençlerin Gönül Sohbetlerine ihtiyacı oldu¤unu ve bundan dolayı pro¤ramların yüksek katılımla gerçeklefltini
söyledi. Sohbetlerin daha sık bir
flekilde yapılmasını önemle vurgulayan Hakan Bayhan haftalık Ev
sohbetlerine 30 flubede start verdi.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 17
Hayat
DOSYA
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
17
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Kafalarımız fena karıık…
Ekrem KIZILTA
odern hayat tarzının, insanlara sa¤ladı¤ı bazı kolaylıkları yanında, ciddi manada
bir kafa karıflıklı¤ı hediye etti¤ini
söylemek mümkün. Dikkatle etrafınıza baktı¤ınızda, yakınınızda ve uza¤ınızda, hemen bütün insanların kafalarının fena halde karıflık oldu¤unu görebilirsiniz..
Kafaları en fazla karıflık olanların
Türkiye’de yaflayanlar oldu¤unu söylemek hayli iddialı bir yorum olur,
ama bu galiba böyle. Türkiye’de yaflayan insanların kafaları biraz daha
karıflık çünkü Türkiye, epey zamandır
sıkıntılı dönemler yaflıyor ve gelen
her gün, bu karıflıklı¤ı azaltaca¤ına
artırıyor.
Türkiye’deki yerleflik sistem kitaplarda yazıldı¤ı gibi çalıflmıyor ve
kafa karıfltıran sebeplerden birisi bu.
Sözgelimi, kanunlara göre baflörtüsü
M
yasak de¤il, ama uygulamada fliddeti
bir yasak sözkonusu. O kadar fliddetli
ki, devlet dairelerinde hizmet verenlere yasak oldu¤u gibi, devlete alakalı
yerlerden hizmet alanların ço¤u için
de yasak haline getirilmeye çalıflılıyor. Hani, yasakçıların ellerinde olsa,
ülke sokaklarında baflörtülü dolaflmayı bile yasaklayacaklar.
‹ktidarda üç yılı biraz aflkın bir zamandır, en azından muhafazakar oldu¤unu sık sık deklare eden bir hükümet var ve Baflbakan ve bakanların
ço¤unun efllerinin baflı da kapalı. Kafa karıfltıran fleylerden birisi de bu zaten. Uygulamanın baflında bulunan
insanlar, bilindi¤i kadarıyla baflörütsü
yasa¤ına karflılar ve sık sık da, bu yasa¤ı kaldıracaklarını söylüyorlar.
Ama gel gör ki, bu konuda attıkları
herhangi bir adım olmadı¤ı gibi, atmaya da pek niyetli gözükmüyorlar.
Öncelikleri arasında de¤ilmifl…
‹ktidarda bulunanlar zaman zaman
‘önceliklerinin bu mesele olmadı¤ını’
filan söyleseler de, bunun anlamı olmadı¤ını onlar da biliyor. Anlamı yok
çünkü ülkei idare ediyorlar ama mevcu halleriyle, aileleriyle beraber giremeyecekleri birçok alan mevcut. O
zaman kafaları karıflan insanlar, ‘bu
ne perhiz, bu ne lahana turflusu’ diye
soruyolar.
Bu kanunsuz yasak ve yasa¤ı durdurabilecek durumda olmalarına ra¤-
men durdurmayan ya da dururamayanlar, yeteri kadar kafa karıfltırırken,
iflin içine bir de Avrupa Birli¤i hevesi
ve Avrupa Birli¤i ülkelerinde baflörtüsü yasak olmadı¤ına göre, AB’a girersek bu türden saçma yasaklarla
muhatap olmayız düflüncesi girdi.
Dolayısıyla insanımızın ço¤u, ‘Bu
AB bizi bozar usta’ noktasından, ‘Avrupa Birli¤i’ne girersek iyi olacak galiba’ noktasına geldi.
Ancak, Avrupa Birli¤i ile direkt
alakası olmasa da, Avrupa ‹nsan Hakları Mahkemesi’nin daha önce verdi¤i
bazı kararlardan sonra, son olarak,
Leyla fiahin davasında verdi¤i karar
kafaları iyice karıfltırdı. Nasıl karıfltırmasın ki, özgürlüklerin befli¤i olan
Avrupa’da, hem de iddialı bir flekilde
‘insan hakları mahkemesi’ adını taflıyan bir mahkeme, Müslüman hanımların inançları gere¤i taktıkları baflörtüsüne, üniversitelerde yasak getirilmesine ‘olabilir, caizdir’ diyordu…
Keyfi yasa¤a onay…
Aslında, Türkiye’de baflörtüsünü
yasaklayan bir kanun maddesi olsa ve
A‹HM de, buna dayanarak böyle bir
karar verse, fazla garibimize gitmeyecekti. Ancak, Türkiye’de böyle bir
kanun yok ve belli ki yasak, tamamen
keyfi bir flekilde uygulanmaktadır.
Yani mevcut flartlar altında kılık kırk
yararmıfl gibi gözüken A‹HM’den en
azından, "Türkiye’de hukuken baflör-
tüsü yasa¤ı diye bir fley yoktur ve dolayısıyla bu türden bir uygulama pek
de flık olmamaktadır" gibisinden bir
karar bekleniyordu. Hem zaten
A‹HM kararlarının, tazminatlar dıflında, uygulamada bir anlamı olmadı¤ı
da biliniyor.
Evet, Türkiye’de insanların kafaları karıflık. Ve kısa vadede bu karıflıklı¤ın giderilebilece¤i filan da yok
anlaflılan.
Kafalarımızın karıflıklı¤ını giderecek diye baktı¤ımız Avrupa Birli¤i’nden de artık ümit kalmadı gibi.
AB’ın A‹HM’le direkt ilgisi olmasa
da, Türkiye’nin üyelik sürecinde bizden talep ettiklerine baktı¤ımızda, ülkenin ço¤unlu¤unu oluflturan Müslüman nüfusun poblemlerine bir paragrafcık bile ayırmadı¤ını, ama ço¤unluktan çok daha fazla haklara sahip
olan azınlıklar konusunda sahifeler
dolusu taleplerde bulundu¤unu görüyoruz ve kafamız daha beter karıflıyor. Tabii yanlıfl anlaflılmaması gereken flu; Mslümanlar, azınlıkların sahip oldu¤u hakların fazla oldu¤unu
düflünmüyor, kendisinin sahip oldu¤u
hakların az oldu¤unu düflünüyor sadece ve AB’ın bu konuda fena halde çifte standartlı davrandı¤ını da net bir
biçimde görüyor…
Ne dersiniz, kafa karıflıklı¤ından
kurtulma flansımız olabilecek mi sizce?..
Darmstadt Türk-‹slam Kültür Merkezi’nin
Yeni Bakanı lhami Ertürk
armstadt flehrinin
simgelerinden biri
haline gelen, çifte
minareli, imkânsızlıklardan istendi¤inde imkânlar
do¤urabilen cefakâr insanların binbir zorlukla
çevredeki müslümanların
hizmetine sundu¤u Emir
Sultan Camisi’ni bünyesinde bulunduran AT‹BDarmstadt Türk-‹slam
Kültür Merkezi 31. Genel
Kurulunda ‹lhami Ertürk’ü Yönetim Kurulu
Baflkanı olarak seçti.
De¤erli bir Eski Diplo-
D
mat ve Yazar Alman
Müslümanın, "trenle
Darmstadt’tan her geçti¤imde çifte minareli o camiyi gördükçe gurur duyuyorum" dedi¤i bir külliyenin yönetimine seçilmifl
olmak insana daha büyük
sorumluluklar yüklemektedir. Çünkü, cami bünyesindeki bakkalı, lokantası,
e¤itim yerleri, konferans
ve spor salonlarıyla bir
külliyedir Darmsatad
Emir Sultan... Bundan önceki Abdurrahman fiahin’in baflkanlı¤ındaki yö-
netimin baflarılı çalıflmalarına daha yenilerini ekleyerek hizmete devam edece¤ini söyleyen Yeni Baflkan ‹lhami Ertürk, kongrede tek aday olarak seçildi.
AT‹B fieref Baflkanı
M. Serdar Çelebi’nin ve
Genel Baflkan Fikret
Ekin’in de ifltirak ettikleri
ola¤an genel kurulun divan baflkanlı¤ını AT‹B
Kurucu Üyelerinden ve
T‹DAF Genel Baflkanı ‹hsan öner yaptı. Samimi bir
havada gerçekleflen seçimlerde, ‹lhami Ertürk
dernek baflkanı olarak seçildi. Yönetim kuruluna
seçilen di¤er isimler ise
flunlardır:
Selim Yıldırım, Kürflad Öztürk, Sedat Kahraman, Metin Karavafl, Adnan Avcı, Hasan Ça¤lar,
Ragıp Yazıcı, Adnan Soylu, Mustafa Özçelik ve
Mahmut Özçelik.
Hem Vatana Hem Tarihe Yolculuk
vrupa’nın de¤iflik ülkelerini
kendilerine ikinci vatan edinen
Türklerin yetiflmekte olan nesilleri, varlıklarını koruyabilmeleri için
hangi medeniyet de¤erlerinin mirasçıları olduklarını bilmeleri gerekir. Bu
nesiller Türkiye dıflında yetifltiklerine
göre, bu de¤erler onlara okutularak,
anlatılarak yaflatılarak gösterilerek verilebilir.
Yıllardan beri AT‹B’in gençlere
yönelik klasik hizmetlerinden biri haline gelen "Türkiye E¤itim ve Kültür
Gezisi" bu sene de kalabalık bir gençlik grubuyla gerçeklefltirildi. AT‹B
Gençlik Kolları Eski Genel Baflkanı
Nihat Murat’ın idaresinde yapılan gezi, asırlarca Osmanlı ‹mparatorlu¤u’nun baflkenti olmufl ve flimdiki
Cumhuriyet Türkiyesi’nin de neresin-
A
den bakarsanız bakınız, en büyük ve
en önemli flehri olan ‹stanbul’a yapıldı.
Tarih ve kültür zenginli¤i içinde hareketli insan manzaralarını, Bo¤az’ın eflsiz do¤al gözelliklerini buradan giden
gençlerimiz doya doya seyrettiler ve
a¤abeylerinden bilgiler aldılar.
Tecrübelerle sabittir ki, yurtdıflında
yaflayan gençlerimize sunulabilecek en
güzel hizmetlerden birisi, bu tip kültür
gezileridir. Hem tarihimize hem de
anavatanımıza yapılan böylesi seyahatlardan sonra, genç insanlar kalıcı bir
vatan sevgisi ve ba¤lılı¤ının yanısıra,
geçmiflimizle ilgili bilgileri müzeleri
gezerek ve yerinde görerek alıyorlar.
Her grup gibi, bu grup da Sultan Ahmet Camii’nin önünde bir hatıra foto¤rafı çektirmeyi ihmal etmiyor.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
18
Seite 18
ETKNLK HABER
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
IGMG’li Hanımlardan Maide-i Kur’an
‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatları Genel Merkez Kadın Kolları’nca organize edilen Maide-i
Kur’an programı Almanya’nın Leverkusen flehrinde yapıldı. Programa yine dünyanın çeflitli ülkelerinden çok k›ymetli bayan hafız ve hocahanımlar ifltirak ettiler.
‹skender GÜNGÖR
LEVERKUSEN
slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatları Genel Merkez Kadın
Kolları’nca organize edilen Maide-i Kur’an programı Almanya’nın
Leverkusen flehrinde yapıldı. Programa yine dünyanın çeflitli ülkelerinden çok k›ymetli bayan hafız ve hocahanımlar ifltirak ettiler. Endonezya’dan bir hafıza ise vize iflleminin
gecikmesinden dolayı programa katılamadı. Kur’an tilavetine Avrupa’nın
bir çok ülkesinden 30 otobüsle gelen
davetlilerin yanısıra bir çok davetlinin de özel araçları ile programa katılması organizatörleri sevindirdi.
Program Bayer Leverkusen’in futbol
sahası bitifli¤indeki 3500 kiflilik büyük kongre salonu Wilhelm-Dopatka-Halle’de icra edildi. Salonun tamamının doldu¤u program, saat
13.00’de bafllayıp 19.00’da sona erdi. Program sonuna dek ilgiyle takip
edilirken, her türlü kültürel yayının
yanısıra yiyecek ve içecek ihtiyacı
için de Köln bölgesine ba¤lı flubeler
satıfl reyonları açtılar. Okunan
Kur’an-ı Kerimleri dünyanın en iyi
Kur’an okuyanı olarak bilinen Dr.
Ahmed Naina tarafından takip edildi
ve notlar alındı. Sunuculu¤unu pedagog Tünay Ermifl, Almanca çevirileri genel merkez kadın kollarindan
‹
Nurcan Ulupınar’ın yaptı¤ı etkinlik,
IGMG Genel Merkezince Bölgeler
arası kızlar Kur’an-ı Kerim yarıflması elemelerinde en iyi dört bölge birincisinin okudu¤u Kur’an’la baflladı. Bu okumalar neticesinde 2005 yılı kızlar Avrupa birincisi için de¤erlendirme yapıldı. Genel Merkez Kadın Kolları’nın faaliyetlerini içeren
tanıtım kaseti gösteriminin ardından
salona farklı bir hava getiren Bosna
‹lahi Grubu izleyiciler tarafından
ayakta alkıfllandı. Genel Baflkan Yavuz Çelik Karahan’ın mesajının
okunmasından sonra birinci bölümün
sonunda Genel Merkez Kadın Kolları Baflkanı Zehra Dizman’ın ”hofl
geldiniz” konuflmasının ardından
mola verildi. Molanın ardından Balkanlar Kur’an okuma birincisi Zagrep Medresesi mezunu, halen Slovenya’da hatibelelik yapan Bosna
Hersek’ten Ela Poric, Cidde’de hafızlık e¤itimini tamaml›yan, flu anda
Fransa’da ö¤retmenlik yapan Faslı
Favziya Menebbihi, Türkiye’den Rize’de 9 yaflında hafızlı¤ı bitiren, ayrıca 600 talebenin hafız olmasına vesile olan Hanife Ereno¤lu unutulmayacak bir Kur’an ziyafeti sundular.
Oylama neticesinde Paris bölgesinden Mine Atafl birinci olurken ikincili¤i Ruhr A bölgesinden Betül Hür,
üçüncülü¤ü Hamburg bölgesinden
Zeynep Yılmaz, dördüncülü¤ü de
Kuzey Ruhr bölgesinden Ayfle Akçöltekin kazandı.
Dereceye girenlere ve misafirlere
çeflitli hediyeler takdim edildi. Program sonunda gazetemize programla
ilgili bir de¤erlendirme yapan Genel
Merkez Kadın Kolları Baflkanı Zehra
Dizman ”Allahu Teala eme¤imizi
bofla çıkartmadı. Bundan sonra da
yine farklı bölgelerde bu tip programlarımızı devam ettirece¤iz. Bizden talep edildi¤i müddetçe bu talepleri karflılayaca¤ız. Önümüzdeki
programlarda çerçeveyi daha da genifl tutarak Allah’ın kitabı Kur’an’ı
dünyada en iyi okuyan kim varsa onu
getirece¤iz” dedi.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Seite 19
ETKNLK HABER
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
19
Walldorf’ta Kasalak Show
■ IGMG Rhein-Saar Bölgesine ba¤l› olarak faaliyetlerini sürdüren Walldorf Camii
gençli¤i çok hofl bir programa imza att›.
Geleneksel Ramazan e¤lencelerine benzer bir e¤lence
program› düzenledi.
Program bir nevi stand-up
fleklinde düzenlendi.
Program›n bu bölünümü gazetemizin
yazarlar›ndan
Mustafa Kasalak icra etti.
Çevresinde flen-flakrak kiflili¤i ile bilinen Mustafa Kasalak; Hessen`de ç›kan ayl›k
Hayat Gazetesindeki yaz›lar›n› takip eden Walldorf idarecileri taraf›ndan yap›lan
teklife hay›r diyemeyerek ilk
defa böyle bir program› ger-
çeklefltirdi¤ini söyledi. Program› yine Hanau`da bulunan
ama tüm Avrupa`da programlar yapan Grup Erler ile
beraber yapan Mustafa Kasalak ilk program›n heyecan›na
ra¤men güzel bir perfonmans
gösterdi.
Program›n öncesinde IGMG
Rhein-Saar Bölge Baflkan›
Yaflar Cimflit, yine IGMG
Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl ve Walldorf cemiyet idarecileri birer selamlama konuflmalar› yapt›lar.
Program esnas›nda yap›lan
yar›flmalara kat›lan konuklara çiçek ve hediyeler verildi.
Program içerisinde verilen
arada misafirlere çi¤ köfte ikram›nda bulunuldu.
Einbauküchen&
Elektrogeräte
Küche
Inhaber: Tefik ‹zci
Marktstraße. 6-8 · D-65428 Rüsselsheim
Tel: 06142-797793 · Tel: 06142-798627
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 20
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
ÖZEL KÖE
20
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Ramazana dair bir deerlendirme
brahim GÜMÜOLU
Selamlar sevgili dostlar...
Bir ramazanı geride bıraktık. Hessen Hayat’ta
Ramazan sayısında sizlerle
olamadım. Üzgünüm. Zaman içinde yo¤unluklar insanı dostları ile buluflturmuyor.
Ramazan herfleye ra¤men güzeldi. Rahmet ve
bereket ayı, bizleri çok güzel dostlarla buluflturdu.
Ramazan ayında görevim
icabı Ruhr-A Bölgesinde
bulundum. Tahriben 32
program icra ettim. Çok
fluurlu mü’minlerle karflılafltım. Rechlinghausen cemiyetimizin kurucularından çok muhterem Hasan
amca ile görüfltüm. 1973’te
Almanya’ya gelmifl. Çok
önemli bir anısını benimle
paylafltı. Müsaadenizle sizinle sevgili büyü¤ümüz
Hasan amcanın anısını
paylaflmak istiyorum.
Muhterem Hasan amcamız saf Anadolu insanı,
Avrupa’ya gelifli ona Allah’ını unuturmamıfl. Geldi¤i gecenin sabahında geldi¤i Heim’da sabah namazı
için abdest almıfl, kıbleyi
ö¤renip namaz kılmak istemifl. Daha önce gelmifl
olan Türk vatandafllarına
kıbleyi sormufl, bir kısmı
sen bu namazı burayada
getirdin biz onu Türkiye’de
bıraktık gibi ifadelerle karflılaflmıfl. Fakat Hasan amcanın cevabı doyurucu olmufl. “O namazı nerede bırakmıflsanız onu aynen sizin boynunuza takarlar,
onun hesabını mutlaka sorarlar.” ‹flin özü kıbleyi
gösterecek vatandaflımız
çıkamamıfl. Heim flefi Almana dönüp Hasan amca
sormufl. MEKKE-MEK-
KE: Heim flefi befl dakika
düflündükten sonra kıble
cihetini göstermifl ve Hasan amca namazını eda etmifl.
Hasan amca anlatmaya
devam ediyor. Biz Avrupa’ya gönderilen iflçiler
devletçe unutulmufl devlet
yetkililerince bir tane din
görevlisi gönderilmemiflti.
Sene 1974 yıllında çok
muhterem Necmeddin Erbakan Hocamız baflbakan
yardımcısı olunca 81 tane
tecrübeli il ve ilçe Müftülerinden bir heyet göndermifl
ve bu gelen Hocaefendilerle Avrupa’da ‹slami hayatın ilk temelleri atılmıfl. Bu
gelen Hocaefendiler hazır
camilere gönderilmemifl. O
zaman insanımızın toplu
oldu¤u yerlerde özel organizelerle Teravih ve Cuma
namazları ifa edilmifl. Hasan amca derki o gün bu
atılımlar olmasaydı bugün
bu cami ve cemaatler oluflmayacaktı. Özellikle Hasan
amca Erbakan Hocamıza
çok teflekkürler ediyor.
Kıymetli Okurlarım, bu
ramazan-ı flerif-i geçen yıl
ramazanla mukayese etti¤inde bu sene mü’minlerin
daha da fluurlu oldu¤una
flahit oldum. Ramazan-ı flerif’te bütün mü’minleri
üzen çok önemli bir afet
kardefl Pakistan’da meydana gelmifltir. Milli Görüfl
camias› ve Genel Merkezi
çok duyarlı davranarak
özel heyetler göndererek,
çalıflmaları yerinde takip
ederek organizeli bir çalıflma ortaya koymufltur. Milli
Görüfl’ün kıymetli ve hayır
sever hamiyetli cemaati de
sel gibi yardım ya¤dırmıfltır. Bize flunu gösteriyor
Milli Görüfl Taban ve Tavanı ile bir bütün olarak
fluurla çalıflmaya devam
ediyor. ‘‘Rabbim bütün çalıflmalarında muvaffak kılsın.’’ (Amin)
Muhterem okurlarım
Ramazan-ı flerifi, hayırlarla
ve ibadetlerle u¤urlayıp
Ramazan bayramını hep
beraber yafladık. Rabbim
Ramazan-ı flerif bayramın-
da Frankfurt Rödelheim
cemiyetinde namaz kıldırmayı nasib etti. Çok muhterem dost ve kardefllerimle karflılafltım Milli Gazetemizin çalıflanları da Rödelheim camimizde idi. Onları
görmek bana adeta bir yıl
önce beraber çalıflmamızı
hatırlattı ve Milli Gazetmizi kürsüden tekrar bayram
cemaatimize anlatmama
vesile oldu.
Allah dostlarından Sultan Baba dükkanına u¤rayan bir gence alıflverifl yapmadan çıkma demifl. Genç
de adeta evde her ne var gibi bir bakıfl yapmıfl. Sultan
Baba da hiç olmadı bir sabun birde Milli Gazette al
demifl. Genç birazcık bunlar o kadar da önemli ihtiyaç maddeleri mi gibi bir
bakıfl daha yapmıfl. Sultan
Baba da hemen gencin bu
bakıflına flu cevabı vermifl.
Sevgili yavrum bunların
biri bedenindeki kiri yok
eder, temizler. Milli Gazete
de ruhun ve beynindeki
kirlerden seni arındırır buyurmufl ve genç, Sultan
Babanın bu tavsiyesine
uyarak bir sabun bir de
Milli Gazete almıfl. Rabbim Sultan Baba’ya gani
gani Rahmet eylesin.
(Amin)
De¤erli dostlar hızla
kurban bayramına do¤ru
kofluyoruz. Bu kofluda
unutmamamız gerekenleri
hatırlatarak yazımı noktalamak istiyorum.
1. Dünya ma¤dur ve
mazlumlarını unutmayalım. Kurbanlarımızı madur
ve mazluma uzanan dost
eli ile Milli Görüfl Kurban
kampanyasına katılalım.
2. Aile ve Dostlarımızla
Bayram sevincini paylaflalım. Özellikle Aile içinde
hediyeleflelim.
3. Bulundu¤umuz toplumda hiç unutmayalımki
biz ‹slamı temsil ediyoruz.
Müslümana yakıflır flekilde
Alman komflularımızla da
hediyeleflelim. Bu Bayramın barıfl ve sevgi bayramı
oldu¤unu onlarla paylaflalım.
4. Özellikle dünya ma¤dur ve mazlumları için dualarımızı unutmayalım.
Bu ba¤lamda Rabbimizden Irak’ta, Filistin’de, Çeçenistan’da, Afganistan’da,
Keflmir’de, Do¤u Türkista’da yaflayan Müslümanlara
yardım etmesini niyaz edelim.
Selam ve Dualarımla....
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 21
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
22
Seite 22
DOSYA
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
GAYRMÜSLM ÜLKEDE
MÜSLÜMANCA YAAMAK
Mustafa Mullaolu
Avrupa Fıkıh ve lmi
Aratırmalar Konseyi ve slam
Toplumu Milli Görü Din leri
Yüksek Kurulu üyesi
iz müslimanların yegane örnek alacakları kifli, Peygamberler silsilesinin son halkası,
her yönüyle örnek, Allah Tealanın
''Muhakkak sen en üstün ahlak özeresin'' hitabına mazhar olan, ve Hz.
Aiflenin tarifiyle ''Ahlakı Kur'an''
olan Hz. Muhammed/Mustafadır.
Sallallahu aleyhi vesellem. Onun hayatı tamamıyla bizim için ölçüdür.
Nasıl bir insan, nasıl bir efl, nasıl bir
baba, nasıl bir aile reisi, nasıl bir
B
''Müslüman, elinden ve dilinden, insanların emin oldu¤u kimsedir.''
‹lkesinden hareketle, müslüman, nerede olursa olsun, flartlar ne olursa olsun, karflısındaki kim olursa olsun, zararı kimseye dokunmayan,
emin, güvenilir, faydalı, herkesin iyili¤ini isteyen, herkesin iyili¤i
için çalıflan, baflkalarının menfaatini kendi menfaatinden önde tutan,
flahsiyetli, kiflilikli ve örnek insandır.
devlet baflkanı, ticaretini nasıl yapardı, komflularıyla nasıl geçinirdi, gayrimüslimlerle nasıl geçinirdi ve onlara nasıl davranırdı, toplum içindeki
yaflam tarzı nasıldı? Bütün bu soruların en do¤ru cevabını bizzat Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemin hayatına bakarak bulmak ve ona göre
hareket etmek lazım. Zira Rasulullah
sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, çocuklu¤unda, akranları/yaflıtları arasında en edepli olandı. Gençli¤inde, ''Emin Muhammed'' idi. Ya-
ni, güvenilir, dürüst, kimseye zararı
dokunmayan, bilakis herkese faydası
dokunan, mazlumun hakkını zalimden alan, ev hanesinde en iyi aile reisi, devletinin baflında da en iyi, en
adil devlet baflkanı olan, ticarette de
en dürüst ve en güvenilir kifli olan,
en güzel baba ve en güzel dost olan,
hem Rabbine karflı, hem de hemcinsleri olan insanlarla en iyi geçinen idi.
Emin/güvenilir, ehil ve faydalı bir
müslüman olmanın yolu, Peygamber
Aleyhissalatu vesselamı tanımaktan
geçer. Onu, Sallallahu aleyhi vesellemi tanıyıp örnek almayanlar ise,
sadece gayrimüslimlere de¤il, müslümanlara da yararlı bir flahsiyet olamazlar.
O, sallallahu aleyhi vesellem,
evinde örnek bir efl ve aile reisi, çocuklarına karflı örnek bir baba, torunlarına karflı da müflfik bir dede idi,
komflularıyla en iyi geçinen, gayri
müslim komfluları dahil. Ticaretinde
dürüst, siyasetinde adil bir Peygamberdir. Aleyhissalatu vesselam.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Gayrimüslimlerle iliflkilerimizde
de Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemi örnek alarak hareket edersek,
aslında sorun kalmayacak, ancak
maalesef zamanımızda müslümanlar
her alanda O'nun ahlakından çok
uzaklafltılar.
Gayrimüslim topluluklarla ilk yaflayan müslümanlar flu anda Avrupa
ülkelerinde yaflayan bizler de¤iliz.
Bizden önce ve en önemlisi, Rasulullah Efendimizin Medinede gayrimüslimlerle birarada yaflamıfl olmalarıdır. Alemlere rahmet Hz. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem
gayrimüslim topluluklarla hemde
bütün çeflitleriyle aynı topra¤ı paylaflmıfllar, aynı sudan içmifller, aynı
bakkallardan ve çarflılardan alıflverifl
yapmıfllar. Düflmanlara karflı, topraklarını, canlarını, nesillerini, namuslarını ve mallarını birlikte savunmufllar, komfluluk yapmıfllar. Dolayısıyla
farklı din ve inanç mensuplarıyla birlikte yaflamanın örne¤ini ve modelini
en güzel flekilde ve kıyamete kadar
örnek kalacak flekilde ortaya koymufllardır. Dahası da var ki, Yeryüzünde ilk defa, birlikte yaflamanın
yazılı anayasasını yazmıfllar. ‹flte, 52
maddelik meflhur Medine vesikası da
budur. Birlikte yaflama konusu o kadar normaldiki, Enes b. Malik radıyallahu anh'ın rivayet etti¤i hadise
göre: ''Rasulullah sallallahu aleyhi
vesellem'e hizmet eden yahudi bir
çocuk vardı. Çocuk bir ara görünmez olunca, Rasulullah Efendimiz
onu sordu hasta oldu¤unu söylediler.
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem onu ziyarete gitti, baflının yanına
oturdu, (halini hatırını sordu) ve ona
flöyle dedi: ''Müslüman ol.'' çocuk
yanında bekleyen babasına baktı.
Babası, Ebul-Kasımın (Hz. Muhammed'in) dedi¤ine uy, dedi. Çocuk da
müslüman oldu. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem ''Onu ateflten kurtaran Allah'a hamdolsun'' diyerek
yanından ayrıldı. (Buhari-Ebu Davud-Nesa'i)
Görüldü¤ü gibi, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz:
1- Gayrimüslim bir çocu¤un kendisine hizmet etmesinden rahatsız olmuyor, razı oluyor.
2- Çocu¤u göremeyince merak
edip soruyor arafltırıyor.
3- Hasta oldu¤unu duyunca ziyaretine gidiyor.
4- Halini hatırını sorup, sa¤lık ve
sıhhat diliyor.
5- Çocu¤u en güzel yöntemlerle
müslüman olmaya davet ediyor.
6- Çocu¤a müslüman olması için
baskı yapmıyor daha önce de yapmamıfltı.
Seite 23
DOSYA
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
7- Çocu¤un ateflten kurtulufluna
sevinip, Rabbine hamdediyor.
8- Çocu¤un yahudi babası da bütün bunlardan ve çocu¤un Rasulullah'a hizmet etmesinden rahatsızlık
duymuyor. Netice olarak da, babasından çekinen çocuk Rasulullah'ın
davetine babasının da onayıyla icabet ediyor.
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem'in hayatından verebilece¤imiz, sayamayaca¤ımız kadar örnekler vardır. Hepsini burada zikretmemiz mümkün de¤ildir ancak, Sahabe'i kiram da farklı din mensuplarıyla birlikte yaflama konusunda aynı
flekilde örnek tavır sergilediler. Habeflistan muhacirleri bunun en bariz
ve en güzel örne¤idir.
Baflından beri ifade etmeye çalıfltı¤ımız, gayrimüslim bir ülkede müslüman nasıl olmalı sorusuna en güzel
cevap kanaatimce, Habeflistan muhacirleri gibi olmalı desek yanılmıfl olmayız. Çünkü onlar:
1- Rasululla'ın ö¤rencileriydiler
ve O'nun ahlakıyla ahlaklanmıfllardı.
Güzel ahlak sahibiydiler.
2- Bilgiliydiler, cahil de¤ildiler.
Çok güzel metod sahibiydiler. Konuflmalarıyla, Necafliyi ikna ettiler.
3- Komflularıyla en güzel iliflkiler
kurdular. Hiçbir kimse onların komfluculuklarından flikayetçi olmamıfltır.
4- Çok temiz insanlardı onlar.
Görenler gıpta ile bakıyordu onlara.
5- Oturdukları mahalle en temiz
mahalle idi.
6- Ticaretlerinde dürüst idiler.
''Aldatan bizden de¤ildir'' ilkesinden
hareket ediyorlardı.
7- Herkesle iyi geçiniyorlardı.
Kimseye eziyet vermiyorlardı.
8- Velhasılı, Habeflistanlılar, onlardan birini uzaktan gördükleri zaman, yanındakilere gösteriyor ve
flöyle diyorlardı: ''Bakın, bakın! ‹flte
onlar müslüman. Çok iyi, güvenilir,
temiz, dürüst, bilgili, mütevazi ve
mert insanlardır.'' diyorlardı. Böylece onlar, Habeflistanlıların kalplerini
fethettiler.
Günümüzde, gayrimüslim topluluklarla yaflayan müslümanlara gelince, ümmeti olmakla flereflendikleri Hz. Muhammed sallallahu aleyhi
vesellem'in ve onun yolunu takip
eden ashabının ahlakıyla ahlaklanmak suretiyle, bulundukları toplumların içerisinde örnek ve numune bir
insan olarak yaflamalıdır. Hele bir
de, ‹slam'ı ve müslümanları olduklarından farklı bir flekilde göstermek
için elinden geleni yapan birtakım
güçlerin alçakça yaptı¤ı menfi propagandalarla kafası karıflan, ‹slam'a
ve müslümanlara flüpheyle bakmaya
bafllayan, Avrupalı komflulara, ifl arkadafllarına, okulda okul arkadafllarına vs. Müslümanın verebilece¤i en
güzel yanıt, her alanda gösterdi¤i güzel olacaktır. Avrupalı menfi birfleyler duydu¤unda, okudu¤unda veya
haberlerde izledi¤inde, hadi flurdan,
benim komflum bir müslüman, öbürü
benim okul arkadaflım bir müslüman,
di¤eri benim ifl arkadaflım var müslüman, bir di¤eri ise ben müslümanlarla ticaret yaptım vs.
Çok ahlaklı, güvenilir, dürüst,
mert, yardım sever diyerek aleyhte
propagandlar karflısında aldanmayacaktır. Ancak, aksi olursa, iflte o zaman ‹slam'a ve müslümanlara savafl
açanların ekme¤ine ya¤ sürmüfl olacaktır. Çünkü, Avrupalı bakacak ki,
yapılan menfi propagandalarla tanıdı¤ı müslümanın hal ve hareketleri
örtüflüyor. Böyle olunca da kötü örnek olan müslüman, hem ‹slam'ı gerekti¤i bibi yaflamadı¤ı için sorumlu,
hem de ‹slam'a ve müslümanlara
olumsuz bakıfllara sebep oldu¤u için
sorumlu duruma düflecektir. ‹slam
ise, yapılan bütün menfi propagandalardan beri'i dir uzaktır. Müslüman
da kötülerden, kötülüklerden ve kötü
ahlaktan uzak olmalıdır.
Böylece, Avrupada yaflayan müslümanlar, yafladıkları ülkelerin menfaatlerini kendi menfeatleri olarak
görüp korumaları ve korunmasında
yardımcı olmaları gerekir. O ülkeleri
kendi ülkeleri olarak görüp ne insanına ne de çevresine asla zarar vermemelidir. Zira bu ülkelerin güvenli¤i müslümanlarında güvenli¤i demektir. Ekonomisi, idaresi, sosyal
yapısı, e¤itim ve sa¤lık kurumları
hepsi herkese hizmet verdi¤i gibi
müslümanlarada eflit bir flekilde hizmet vermektedir. Dolayısıyla bu ülkelre baflkalarının ülkesiymifl gibi
bakarak bir yeflil otuna bile zarar verilemez. Nasıl olsa gayrimüslim bir
ülkedir diyerek herhangi bir konuda
zarar vermek çok yanlıfltır, cehalettir. Böyle hareket eden sadece o ülkelere zarar vermifl olmazlar, ‹slam
ve müslümanlara da kötülük etmifl
olurlar. Evet, Avrupa’da yaflayan
mülümanlar gayrimüslim bir ülkede
yaflıyorlar ancak, savafl halinde de¤iller, buralarda darul-harp mantı¤ıyla hareket etmek müslümanca bir
davranıfl de¤ildir, aksine ‹slam'a ve
müslümanlara iftiradır. Dolayısıyla,
flu anda Avrupa ülkelerinde yaflayan
müslümanların durumu, ‹slam hukukundaki, “Darul-ahd, (anlaflmalı ülke) Darus-Sulh, (barıfl ülkesi) Daruleman (emniyette olunan ülke)” kavramların kapsama alanına girer. Çün-
23
kü müslümanlar buralarda, hem anlaflmalı, hem barıflık, hem de emniyet altında güven içerisinde yaflıyorlar. Daha da ötesi, birço¤u da o ülkenin vatandaflı olmufl durumdadır.
Bütün bunları söyledikten sonra
flu hususlara dikkat çekmek istiyorum:
1- Avrupa ülkelerinde yaflayan
müslümanlar, tembellik ederek, geçerli mazeretleri olmadı¤ı halde ve
haksız yere, devletin oluflturdu¤u
sosyal kasadan geçinmek müslümanın ahlak ilkelerine yakıflmaz. Ayrıca, asıl hak sahiplerinin hakları üzerlerine geçer ve kul hakkına tecavüz
olur. ‹slam, çalıflmayı teflvik eder
tembellikten sakındırır. Zira Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, tembellikten Allah'a sı¤ınırdı.
Zarureti ve mazereti olanlar tabi
ki müstesnadır. Zaten o sosyal imkanlar onlar için oluflturulmufltur.
2- Bazı menfaatler elde etmek
için yalan beyanlarda bulunmak da
müslümanın yapaca¤ı ifllerden de¤ildir. Geri para almak için, vergi iadesi için veya herhangi bir flekilde
menfaat elde etmek için devletten
veya herhangi bir kurum ve kurulufltan menfaat elde etmek için yalan beyanlarda bulunmak aldatmaktır. Rasulullah Efendimiz: ''Aldatan bizden
de¤ildir.'' buyurmufllardır.
3- Daha çok okul parası almak
için, aynı evde kaldıkları halde ayrı
evde kalıyormufl gibi göstermek ve
beyanlarda bulunmak da aynı flekilde
aldatmacadır, ahlaki de¤ildir.
4- Hasta olmadı¤ı halde, hastalık
istirahatına ayrılarak, hastalık
(krank) parası alarak geçinmek de
caiz de¤ildir.
5- Nafaka parası almak için resmiyette ayrı gözükmek de bu türdendir.
6- Müslüman, barıfl ve güven içerisinde yafladı¤ı ülkenin, topra¤ından, insanından, iç ve dıfl tehlikelere
karflı güvenli¤inden, sa¤lı¤ından, temizli¤inden, çevresinden ve o ülkenin selamet ve gelece¤ini ilgilendiren maddi ve manevi her fleyinden
sorumludur.
Amiyane tabirle burası gavur ülkesidir, ne götürürsen o kardır mantı¤ı ne ‹slamidir ne de insanidir.
Zira o ülke müslümanın en az
ikinci ülkesidir. Buna göre müslüman, otobüsüne, trenine, tramvayına,
metrosuna vs. Biletsiz binemez. Herhangi bir yükümlülü¤ü olan bir konuda kaçamak yapamaz. Bu ve buna
benzer yanlıfl, yalan, aldatıcı ve dürüst olmayan fleylerden müslüman
uzak durmalıdır.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 24
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HABER
24
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Hessen’de Üniversitelilere
TES Programı
LAGA baörtüsü
yasaına karı
"Hristiyan sembollerini serbest bırakıp aynı zamanda
baflörtüsünü yasaklamak anayasa ile ba¤daflmıyor"
RW Göçmen
Temsilcileri
Toplulu¤u
(LAGA), yayınladı¤ı
basın açıklamasında,
NRW’de Müslüman
ö¤retmenlere yönelik
genel bir baflörtüsü
yasa¤ına karflı oldu¤unu belirtti.
Baflörtüsüne yasak
getirilip, Hristiyan ve
batı kültürü geleneklerinin ön plana çıkarılmasının elefltirildi¤i
açıklamada, bu durumun Anayasa ile ba¤daflmadı¤ı ifade edildi.
LAGA NRW Baflkanı Tayfun Keltek
ise açıklamasında flu
N
iessen - IGMG Hessen Bölgesi Gençlik Teflkilatı Yüksek
Ö¤renim komisyonunun düzenlemifl oldu¤u TIES program› Giessen`de gerçeklefltirildi
Giessen`de yapılan Teflkilat ‹çi
E¤itim Semineri (T‹ES) Hessen`de
bulunan Üniversite ö¤rencilerine yönelikti.
Hamdi Ayvaz hocaefendinin sundu¤u seminer k›z ve erkek üniversite
sorumluları baflta olmak üzere pür dikkatle takip edildi.
Müslüman Ünivesiteliler olarak
G
dünyada olup bitenlerden haberdar olmamızın en az okudu¤umuz ders kadar önemli oldu¤una dikkat çeken Ayvaz, bu bilinçle de aktif bir flekilde teflkilatımızdaki görevimizi de yerine getirmemizin gerekti¤ini söyledi.
IGMG Hessen Gençlik Teflkilatının Üniversitelileri olarak çalıflma takviminde yer alan pro¤ramlar görüflüldü ve stratejiler belirlendi.
Giessen flubesinin sunmufl oldu¤u
ikram esnasındaki sohbetle de program sona erdi.
ifadelere yer verdi:
"Ö¤retmenlerin okullarda e¤itim görevini
yerine getirmeme durumunu ve ö¤retmenlerin kendilerine karflı
güven taflıyan ö¤rencileri dünya görüflü
açısından manupile
etmesini engellemek
için yeterince önlem
alınmıfltır. Ö¤retmen-
lere yönelik getirilecek bir baflörtüsü yasa¤ı, tek taraflı olarak
bayan ö¤retmenleri
ma¤dur edecek, ma¤dur olacak kifliler ise
kendilerini iyi yetifltirerek entegrasyon ve
toplum içerisinde yerini alabilmek için çalıflmıfl insanlar olacak".
SCHÜCO ve REHAU Pencere ve Kapıları
Kunststoff-Haustür
Aktionspreis
Listenpreis
Aluminium-Haustür
Aktionspreis
Listenpreis
Condor
1735¶
2849¶
2445¶
3499¶
Milan
1895¶
2999¶
2285¶
3299¶
Cormoran
1595¶
2599¶
1895¶
3799¶
Falke
1850¶
2999¶
2495¶
3599¶
Habicht
1750¶
2899¶
2185¶
2999¶
D›flkolu, Üçlü Kilit Sistemi, Schüco Corana CT70
5 Bölümlü Sistem Alman Mamülü
Kap›, Pencere Montaj› ve Rigibs Duvarlar›
Parke, Laminat ve Mantarparke Döflenir.
Aç›l›fl Saatleri:
Montaj & Sat›fl
Sahibi: Tekin Peynir
Weizgang 4 · 35510 Butzbach / Nd.Weisel
Tel
: 06033-9242538
Fax : 06033-9242539
Mobil : 0172-6759490
Sal›, Perflembe, 15.30-18.30h
Cumartesi 11.00-14.00h
Pfarrgasse 7
35510 Butzbach / Nd. Weisel
Tel: 06033-9242542
Kampanyam›z 31.01.2006’ya kadar geçerlidir. Reklam hatalar›na garanti verilmez!
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 25
ÖZEL KÖE
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
25
ISKARPNL YOLCULUK ve SLVRE’DE BULUMA
Mustafa KASALAK
[email protected]
Sevgili Okurlar..!
Bol sevgi ve selamdan sonra,
son yaz›mda belirtti¤im gibi izin
yolculuklar›m›zla ilgili hat›ralar›m›z›, eski ve yeni yolculuklar› paralel iflleyece¤iz. Laf› uzatmadan
konuya hemen giriyorum…!
ISKARP‹NL‹ YOLCULUK
22.07.05 Cuma günü, namazdan sonra çay oca¤› ve cemiyet
avlusunda canl›l›k, yani normalden farkl› bir hareketlilik var. Belli ki helalleflmeler, kucaklaflmalar
bir ayr›l›¤›n bir yolculu¤un iflaretleri. ‹zin yolcular› sevinç ve heyecanlar›ndan belli oluyor. Beni gören Seydiflehirli Mevlüt “abi hakk›n› helal et” diye yan›ma yaklaflt›.
Bakt›m tak›m elbiseyi giymifl,
sivri uçlu ve topuklu ›skarpinleri
aya¤›na takm›fl. E¤er karfl›da full
eflya yüklü arabas›n› görmesem,
vallahi dü¤ün davetine gidiyor sanaca¤›m.
- “hay›rd›r Mevlüt, ne ifl…”
- “abi, k›smetse akflam yola ç›kaca¤›z.”
- “Araba ile ilk mi gidiyorsun?”
- “Evet, nereden anlad›n?”
- “Herhalde yani, biz bu ifli her
y›l yap›yoruz. Sen ifli daha ciddiye
al›p resmi tak›l›yorsun. Bir kravat›n eksik, git rahat birfleyler giyin…”
Üç, dört bin km, bilmem ne kadar ülke, kaç gece ve gündüz yolculuk yapacak adam. Memurluk
imtihan›na girecek insanlar gibi
giyinilmez dememle, baflta kendisi
olmak üzere tüm arkadafllar gülüfltüler.
- “Yolun aç›k olsun. Konya’da
inflallah görüflürüz,” dedim.
- “Abi, sen ne zaman ç›k›yorsun?”
- “K›smet olursa Pazartesi ö¤leyin!”
Bu sefer arkadafllar bana gül-
düler.
- “Ohooo, sen varas›ya hemflerin Mevlüt’ün izini yar› olur.”
- “Eh k›smet…” diyerek ayr›ld›m.
Pazar günü ö¤leyin Mevlüt’ü
cepten arad›m.
- “Abi, S›rbistan gümrü¤üne
yeni geldik. Berbat, yollar full…”
Pazartesi sabah yine arad›m.
Mevlüt Nifl`te. Kendisine “Sabret,
Allah sabredenleri sever” diye
moral verdim ve ö¤leyin yola ç›kt›m.
Sal› günü ö¤leyin saat 12.00’de
Türkiye’ye girdim. Salimen Edirne’yi geçtim, akl›ma geldi. Bizim
Mevlüt’ün cep telefonu epey uzun
çald›rmadan sonra yorgun ve bitkin bir sesle Alo..! dedi.
- “Mevlüt nerdesin?”
- “Abi, Edirne’de bir otelde
dinleniyorum,” demez mi?
- “Vay be. Biz Edirneyi ç›kt›k,
otobanday›z. Sen geride kald›n be
Mevlüt, görüflemeyece¤iz herhalde..
- “Abi, biz çocuklarla Selimiyeyi gezece¤iz.” Kendisine tak›lmadan duramad›m.
- “Vaziyet biz seninle yine Almanya’da görüflece¤iz. Sen iyisimi Edirneyi ve Selimiyeyi iyi bir
gez ve oradan da Almanya’ya geri
dönersin. Zaten senin izinin yar›s›
gitti. Ne olur, ne olmaz zaten ortal›k sakat. ‹flini kaybeden bir daha
ifl bulam›yor. Tedbirli davranmak
iyidir,” diye ikazla beraber, milletin yan›bafl›ndaki camiye gidip namaz k›lmaya üflendi¤i bir dönemde, ailecek ta Selimiye’de namaz
k›lmaya gitti¤inden dolay› da kendisini tebrik ettim.
S‹L‹VRE’DE BULUfiMA
Pazar günü ö¤le sonu.
Hanau’da bizim Y›lmazlar›n
bahçesinde, önümdeki nefis k›zarm›fl köfte, sucuk, et, kanat v.s. ile
dolu taba¤a öylesine giriflmiflimki,
yan›mda duran kifliyi dahi fark etmedim.
- “Afiyet olsun!”
- “Eyvallah Davut..”
- “Abi, yar›n saat kaç gibi k›smet ise yola ç›kar›z?”
- “Planland›¤›m›z gibi ö¤leyin
inflallah, niçin?"
- “Annem ‹stanbul’da “Allah’tan Mustafa abinle yola ç›kacaks›n. Yoksa mahvolurum meraktan” diyor.
- “Annen hakl›, h›zl› floförsün.”
Ertesi gün her haz›rl›¤›m bitti.
Ö¤leyin yola ç›kt›m. Davut arad›:
“Abi, sen yola devam et, ben yeti-
flirim. ‹fllerim bitmedi.” Ben de
`Eh, haydi o zaman` dedim. Yollar
bofl, Almanya’y› ç›kt›m ve arad›m: “Abi daha Hanauday›m, ç›kamad›m!” Eyvah… Neyse ben
devam Avusturya’y› ç›kt›m. Slovenya’ya girdim.
Tekrar Davut: “Alo”
“Evet Davut”
“Abi nerdesin?”
“Slovenya’da…”
“Hakikaten mi?”
“Evet, sen nerdesin?”
“Ben Hanau’dan flimdi ayr›ld›m...”
“Aferin sana...”
800 km fark var, yollar bofl,
yorgunlu¤umda yok. Ne yapay›m
flimdi? 100-200 km fark olsa aram›zda, bir yerde yemek molas› verilir ve beklenir.
Hele biz devam edelim. Ben
Nifl`e vard›m. Davut Zagreb´te.
Ben Türk gümrü¤üne geldim. Bizim Davut Bulgara yaklaflt›. BU
NASIL BERABER TÜRK‹YE’YE YOLCULUKSA?!
Tabiri caiz ise tavflan kaç, taz›
tut hesab›.. ‹yi de, Davut’un annesine beraber gelece¤imize söz vermifltik.
Sal› günü ö¤leyin Edirnedey-
dim. Akl›ma geldi, sevgili Özcan
Demirel de izinde, hem dinlenir,
hem babas› Sezai amcay› ziyaret
eder, ayn› zamanda Davut Türkiye’ye girince bari bulufluruz dedim. Edirne Lalapafla´da Sezai
amcan›n o muhteflem bahçeli
evinde dinlendim. Sa¤ olsunlar,
baya¤› 5-6 saat moladan sonra:
- “Zir, zir, alo…”
- “Abi, Türk gümrü¤ündeyim.”
- “Tamam, ben de Edirne´de
Lalapafladay›m.”
Hemen hareket ettim, otobandan yavafl yavafl gidiyorum. ‹stanbul/ Silivre’ye geldim. Hele flükür
Davutla sa¤ salim bulufltuk. Akflam ‹stanbul’da evlerine indik.
Annesi: “Allah raz› olsun evlad›m, Davut`um h›zl› geldi mi?" diye sordu.
Bende: “Teyze, Silivriden buraya kadar biraz süratli geldi¤ine
flahidim. Ama ondan önce h›zl›
geldi¤ine yemin ederim flahit olmad›m!.." diyerek, ifli yine y›rtt›k.
Sevgi ve muhabbetle…
NOT: Arkadafl›m Mehmet Özcan`›n abisinin ani vefat›ndan dolay› ailesine sabr-› cemil niyaz
ederim.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 26
26
HABER
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Hac heyecanı dorukta
IGMG bu yıl Avrupa’dan 5410 hacı adayı ile yola çıkıyor
slam Toplumu Millî Görüfl Hac Organizasyonu,
bu yıl yapılacak olan Hac organizesi ile ilgili hazırlıklarını tamamladı. Vizelerin alınmaya bafllamasının yanında, kafileler halinde hazırlıklar da
sürüyor. IGMG ‹rflad Baflkanı Ali Bozkurt, bu sene
IGMG Hac Organizasyonu ile Avrupa’dan 5410
Müslümanın hac görevlerini yerine getirece¤ini bildirdi. 5410 hacı adayı 18’i Almanya olmak üzere,
Fransa’dan 4, Avusturya ve Hollanda’dan da 3’er
kafile halinde toplam 37 kafile ile mukaddes beldelere gidecekler.
IGMG Hac Organizasyonu bu sene, Avusturya
ve Hollanda’dan 15 günlük kısa dönem hac kafilesi
organize ederken, Almanya’dan biri üç haftalık di¤eri de iki haftalık olmak üzere iki kısa dönem hac
kafilesi düzenledi.
Bu yılki ilk kafile, 15 Aralık’ta Düsseldorf kafilesi ile Frankfurt’tan hareket edecek olan Rhein-Saar Bölgesi kafilesi olacak. Bu kafileler 14 Ocak’ta
geri dönecekler. Sonuncu kafile ise 1 Ocak’ta hareket edecek olan kısa dönem kafile ile Nürnberg bölgesi kafilesi olacak. En son ise 1 Ocak’ta dönecek
olan Frankfurt kafilesi olacak.
Her yıl oldu¤u gibi bu yıl da IGMG Hac Organizesinde çok sayıda görevli yer alıyor. Yaklaflık ola-
‹
rak 250 kiflilik bir görevli grubu ile çalıflmalarını
yürütecek olan IGMG Hac Organizasyonu, 25 kiflilik bir sa¤lık ekibi ile de Hacıların sa¤lık hizmetlerini görecek. Sa¤lık ekibinde doktorlar, hemflireler,
hastabakıcılar ve eczacılar görev alıyor. Sa¤lık ekibi, gerekli görülen hastaların hastanelere naklini
gerçeklefltirmek üzere 6 ambulans ile de hizmet verecek.
Mina yakınlarında 6 otel ile hizmet verecek olan
IGMG Hac Organizasyonu, otellerle Kâbe arasında
24 saat hizmet verecek olan otobüs servisini de hizmete koyacak. Bayram günlerinde de hizmetlerine
devam edecek olan otobüs hizmetlerinin bu seferleri, bayramdan kaynaklanan trafik akıflına göre düzenlenecek. Medine’de de Mescid-i Nebevî (Harem-i fierif) çevresinde tutulan otellerde lokanta
hizmetleri ile emanet, döviz bozdurma, telefon ve
internet hizmetleri de yer alıyor. Mekke ve Medine’de çeflitli ziyaret yerlerine de kafilelerin durumlarına göre seferler yapılacak.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Seite 27
ÖZEL KÖE
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
27
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Hacı Adaylarını Uurlarken
Ahmet ÖZDEN
[email protected]
kın var Dünyanın dört bir
yanından, insanlı¤ın befli¤i,
medeniyetin merkezi kutlu
belde Mekkeye.
Müslümanlar dünyalık kir ve
paslardan arınmıfl, makam ve mevkiler, rutbe, flan ve flöhretten, rengarenk fiyakalı elbiselerinden sıyrılmıfl, yafllısı-genciyle, kadını-erke¤iyle Lebbeyk sadalarıyla, büyük
bir coflku ve heyacanla Beyti Atike
kofluyorlar. Bu aflk ve heyacanla
Kabe-i Muazzama tavaf edilecek,
kana kana zemzem içilecek ve ardından Say yapılacak tıpkı validemiz Hacer gibi.
Arafat vakfesinde yafllı gözler,
kırık kalbler ve titrek dudaklarla yapılan, Arfl-ı Alaya ulaflacak dualar… Cebel-i Rahmenin etrafına
inen Rahmet melekleri müminlerin
affedildiklerini müjdelemekte, sanki birbirleriyle yarıflırlar. Ademle
A
Havvanın bulufltukları Cebel-i Rahmede, birbirlerine kavuflmaktan dolayı duydukları sevinci duyan müminlere ne mutlu!
Sizi nefsinize uydurarak sevdiklerinizden ayıran fleytanla mücadeleye hazırlık için koflun Müzdelifeye. fieytanları kahredecek, zalimleri
mahvedecek taflları toplayın. Topladı¤ınız tafllarda bile bir ahenk olsun.
Ne fazla büyük ne de fazla küçük.
Seçin orta yollu ve orta yolu,
Kur’an ve Sünnet yolunu.
Sıra geldi Minaya, asıl düflmanla
mücadeleye. At elindeki taflları
Rabbinin adıyla at.
At, fleytana ve fleytanlara ra¤men
at. At ve isabet ettir. Taflla büyük
fleytanı. Taflla ki Bayram edesin.
Vur ona, esir et nefsini ki Bayramın
kutlu ola.
Kullukta sana mani olan malını
ve mülkünü al aya¤ının altına ve
Kurban et onları Allah yoluna. Malını, makamını, rütbeni, nefsin arzu
ve isteklerini Kurban et ki, kullu¤un
kemale ersin. Hatırla ‹brahimi (as)
nasılda o¤lunu Allah için feda etmekten çekinmemiflti. ‹flte vefa ve
iflte sadakat. Ve tekrar dön Kabeye
ve Kabenin etrafında. Baflını dik tut,
çalımlı yürü, cüsseni gösteriflli kıl
zalimlere karflı. Ezilmeyecegini, boyun e¤meyece¤ini, yetim malı yiyenle, baskıcı, iflgalci, sömürücü,
insan onur ve haysiyetini çi¤neyen,
ırz ve namus düflmanı hain ve zalimlerle, Hak ve hakikatı ketmede-
rek inkar edenlerle ömür boyu mücadele edece¤ini ilan et. Öyle ilan et
ki bütün insanlık duysun, tıpkı Hz
‹brahimin Ebu Kubeys deki ilanı gibi. Dön Kabeye ve yalvar Kabenin
Rabbine, tıpkı Resulün yalvardı¤ı
gibi. Ümmet için yalvar, Filistin
için, Irak ve ‹ran için Afganistan ve
Çeçenya için yalvar, Türkiye ve Tunus için Cezayir ve Bosna… için
yalvararak a¤la. A¤la, hıçkırıklarla
a¤la, yanındakinin duymasından çekinme bütün gücünle a¤la. Bugüne
kadar yaptıklarına ve yapmadıklarına, ümmet duvarında bir tu¤la olamayıflına asla. fiairin dedi¤i gibi
A¤layın su yükselsin,
Belki kurtulur gemi.
Anne seccaden gelsin,
Bize dua et emi!
Ey Huccac! A¤layın! Ümmetin
karaya oturmufl gemisi deryaya
dönsün. Sevgili hacı kardeflim! ‹flledi¤in bunca kir ve günahtan arındın
ve temizlendin. Bundan sonra dikkat et! Dünya ve dünyalıklar seni
kirletmesin ne olur! Hemen çarflıpazara dalarak bütün vaktini alıflveriflle öldürme. Ben burada senden
hediye istemiyorum, bana dua et yeter. Dua et ki ben de kurtulayım, ailem, komflum ve toplum kurtulsun,
müslümanlar ve bütün insanlık kurtulsun ne olur!
Pakistan hacıları, bir Hac dönüflü, Pakistanın milli flairi Merhum
Muhammed ‹kbali ziyaret ederek,
Hacdan getirdikleri tesbih, takke ve
hurmaları hediye ederler. ‹kbal
memnun olur, teflekkür eder ve flöyle der: ’’Kardefllerim hediyeleriniz
için teflekkür ederim. Ama getirdi¤iniz hediyeler bir gün bitece, hurmalar tükenecek, elbiseler, tesbih ve
takkeler eskiyecek. Oysa bize oralardan Hz Muhammedin mükemmel ahlakını, Hz. Ebu Bekirin sadakatini, Hz. Ömerin hukuk ve adaletini, Hz. Osmanın hilm ve hayasını,
Hz. Alinin ilim ve cesaretini getirseydiniz, onlarla Pakistanı yeniden
infla ederdik.
Ey hacı kardeflim! Saadet Asrının yaflandı¤ı o kutsal beldelerden
boncuk-cıncık de¤il, Resulullahtan
bir koku, bir esinti, bir müjde getir.
Çöle dönmüfl ba¤rımızı, hazan yapra¤ı gibi savrulmufl evlatlarımızı,
viran olan hanelerimizi o kutlu mufltularla nevbahara çevirelim ne olur!
Kur’an’ın indi¤i kutlu beldelerden,
Vahyin nuruyla dönün ne olur! Ben
hakkımı sizlere helal ediyorum. Siz
de hakkınızı bizlere yani ümmete
helal edin ve dualarınızdan eksik etmeyin..
Kainatın efendisine salat, selam
ve Tahiyyatımızı takdim ediniz. Bedir ehline, Uhut flehitlerine, Hendek
erlerine, Tebuk Mücahitlerine bütün
Ashabı Güzine, Tabiin ve Tebeüttabiine, ahir gelen Ülemai Salihin ve
Meflayihine, Cümle Mü’min ve
Mü’minata selam, hürmet ve muhabbet onlara olsun!
Eyalet Parlemantosu Ziyareti Üniversiteliler Herborn’da
. Nesil Türklerin Almanya’nın sosyal
hayatına kazandırdıkları kuruluflların
hepsinde olmasa da belli bir kısmında nesil de¤iflikli¤ine veya cemiyetçilikteki zihniyet de¤iflikli¤ine flahit olmaktayız.
Bunlardan birisi de hiç flüphesiz AT‹B’dir.
Batı Avrupa Türklerinin kültürel varlıklarını ve sasyal-hukuki haklarını en öncelikli mesele olarak gören AT‹B, her gün
biraz daha dıfla açılma gayretleri içerisindedir. Yerli toplumla her platformu fırsat
bilerek diyalo¤a geçmesi, resmî ve sivil
kurulufllarla sürdürülen çalıflmalar ve üyelerinin de¤iflik siyasî partilere ilgi duyması, Avrupa Türk-‹slam Birli¤i’nin öncelik
verdi¤i konulardandır. Bu
çerçevede, AT‹B Siyasi Birim Baflkanı Ramazan Özdemir’in organize etti¤i Kuzey
Ren Vesfalya Eyaleti Parlemantosu ziyareti, eyalet baflflehri Düsseldorf’da gerçeklefltirildi.
Önce parlemanto binası
ve çalıflmaları hakkında yetkililerden bilgi alan AT‹B
heyeti, daha sonra Yeflil-
1
ler/Birlik 90 partisinin uyum ve göçmenler
konusunda yetkili milletvekili Bayan Monika Düker’le biraraya geldi. Bir saatten
fazla bir zaman zarfında bilhassa müslüman göçmenleri ilgilendiren de¤iflik konular hakkında milletvekiline sorular yöneltildi, cevaplar alındı.
Bayan Düker, AT‹B heyetindekilerin
konulara bu derece vakıf olmalarından ve
ziyaretlerinden dolayı memnuniyetini dile
getirirken; Almanya’daki siyasetin iflleyifli
ve siyasilerin göçmen meselelerine bakıfl
açısını birinci elden ö¤renme fırsatını bulan ziyaretçiler de, Siyasi Birim Baflkanı
Ramazan Özdemir’e teflekkür ettiler.
erborn – IGMG Hessen
Gençlik Teflkilatına
ba¤lı olarak çalıflan üniversiteliler komisyonu so¤uk
bir havaya ra¤men haftasonun
da üniversite temsilcileriyle bir
araya geldi. Program Hessen
Bölge Gençlik Teflkilatı Baflkanı Hakan Bayhan’ın yaptı¤ı kısa bir selamlama konuflmasıyla
baflladı. Selamlama konuflmasının ardından Hessen Gençlik
Teflkilatı Baflkanı üniversiteli
gençlere bir saat süren TIES
(teflkilat içi e¤itim semineri)
verdi. Bu seminerde
a¤ırlıklı olarak üniversiteli gençlerin
üzerine düflen görevlerden bahsedildi.
Daha sonra yap›lan
istiflarede Hessen’deki üniversiteli gençlerin problemlerine
yönelik çözümler
masaya yatırıldı ve
H
üniversiteliler komisyonunun
gelecekte yapmay› planladı¤ı
faaliyetlerden bahsedildi.
Yapılan toplantının ardından
yorgun düflen üniversiteli gençler
Hakan Bayhan’ın yapmıfl oldu¤u
cazip yemek teklifiyle kendilerine geldiler. Güzel bir ortamda
yemek yemek ve sohbet edebilmek için gençler Herborn’dan
Giessen’e hareket ettiler. Giessen’de güzel bir mekanda yapılan
nefleli ve güzel sohbetin ardından
Hakan Bayhan’ın yapmıfl oldu¤u
bu güzel jeste teflekkür ettiler ve
vedalaflarak evlerinin yolunu tuttular.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 28
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
FAALYET HABER
28
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
IGMG Hessen darecileri ftarda Bulutu
Her sene geleneksel olarak düzenlenen “‹dareciler ‹ftar
Program›” bu sene de Offenbach cemiyetinde gerçeklefltirildi.
■ IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar›
Hessen Bölgesinin “Geleneksel ‹dareciler ‹ftar
Program›” bu sene de yo¤un bir kat›l›m ile Offenbach Cemiyetinde yap›ld›. Programa IGMG ‹slam
Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Genel Baflkan›
Yavuz Çelik Karahan da misafir olarak kat›ld›.
Akflam namaz›n›n toplu olarak k›l›nmas›ndan sonra
beraberce yap›lan iftar ile oruçlar aç›lm›fl oldu.
Oruçlar›n aç›lmas›ndan sonra program k›sm›na geçildi.
Program Kur`an-› Kerim okunmas›yla bafllad›. Daha sonra yoklama yap›ld›. Yap›lan yoklamada kat›-
l›m›n çoklu¤u dikkat cekti. Yap›lan yoklamadan
sonra IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Hessen Bölge Baflkan› Mehmet Atefl bir selamlama konuflmas› yapt›. Atefl konuflmas›nda: “Cemiyetlerimizde yap›lan faaliyetlerin önemini bir daha
hat›rlatmak istiyorum. Özellikle Ramazan ay›nda
yap›lan faaliyetler hem insan›m›z ve hem de çevremiz için çok önemlidir. Bu Ramazanda Pakistan
depremini de gözönüne alarak faaliyetlerimizde biraz daha gayret göstermeliyiz” dedi.
Daha sonra IGMG ‹slam Toplumu Milli Görüfl Teflkilatlar› Genel Baflkan Özel Kalem Müdürü ‹brahim
Kayg›s›z k›sa bir selamlama konuflmas› yapt›.
Programin fleref misafiri IGMG ‹slam Toplumu
Milli Görüfl Teflkilatlar› Genel Baflkan› Yavuz Çelik
Karahan son olarak söz ald›. Yavuz Çelik Karahan
konuflmas›nda dünyadaki son geliflmeler ›fl›¤›nda
önemli de¤erlendirmeler yapt›. Bu de¤erlendirmeler ›fl›¤›nda özellikle cemiyetlerde yap›lacak faaliyetlerin önemini örneklerle anlatt›. Ramazan›n dünyadaki mazlum ve ma¤durlar için çok önemli oldu¤unu yaflanan tecrübeler ›fl›¤›nda daha iyi anlafl›ld›¤›n› belirtti.
Program kapan›fl Kur`an-› Kerimi ile sona erdi.
Rodgau’da Geleneksel ftar Programı
■ Rodgau ‹slam Birli¤i taraf›ndan her sene geleneksel olarak düzenlenen “‹ftar Yeme¤i Program›” Bürgerhaus salonunda
gerçeklefltirildi.
Programa baflta Rodgau Belediye Baflkan›
Alois Schwab olmak üzere IGMG Hessen
Bölge Baflkan› Mehmet Atefl, Rodgau Yabanc›lar Meclisi Baflkan› Köksal Aslan,
Rodgau Veliler Derne¤i yetkilileri, Aleviler Birli¤i Derne¤i yetkilileri ve Rodgau
‹slam Birli¤i yetkilileri ve üyeleri kat›ld›.
Oruçlar›n aç›lmas›ndan sonra misafirlerin
konuflmalar›na geçildi.
Rodgau Belediye Baflkan› Alois Schwab;
bu tür geleneksel programlar›n toplumun
kaynaflmas›na vesile oldu¤unu ve farkl›
kültürlerin birbirlerini daha iyi tan›malar›na f›rsat verdi¤ini söyledi. Ve programa
davet edildi¤i için teflekkür etti.
Daha sonra Rodgau Yabanc›lar Meclisi
Baflkan› Köksal Aslan bir selamlama konuflmas› yapt›.
Son olarak IGMG Hessen Bölge Baflkan›
Mehmet Atefl bir konuflma yapt›. Atefl konuflmas›nda; Almanyadaki farkl› kültürlere sahip toplumlar›n bu tür etkinliklerle
birbirlerini daha iyi tan›ma f›rsat› bulduklar›n› ve etkinliklerin art›k yanyana de¤il
beraberce yaflaman›n gereklili¤ini ortaya
koydu¤unu söyledi.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 29
Hayat
29
ÖZEL KÖE
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Eitimde Disiplin ve Hogörü
Muhammet Nebi Çelik
Eitimci-Psk. Danıman
[email protected]
o¤unlukla “cezaland›rma” ile
eflanlaml› de¤erlendirilen disiplin, “kat›l›k”, “kuralc›l›k”
kavramlar›n› ça¤r›flt›rsa da, gerçek anlamda çocu¤un topluma uyumunu ve
davran›fl›n› yönlendirmeyi amaçlamaktad›r.
Disiplin, çocu¤a istenilen davran›fl
ve al›flkanl›klar› ögretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlak geliflimini sa¤lamakt›r. Bu da d›fltan gelen zorlamayla olmaz. Önemli olan içselleflmifl bir sorumluluk duygusunun oluflturulmas›d›r. Çocuk istenilen davran›fl› yapt›¤›
zaman bunun övücü söz ve olumlu bir
yüz ifadesiyle de¤erlendirilmesi, çocu¤un davran›fl›n›n flekillenmesinde
etkili olabilir.
Çocu¤u devaml› kurallarla k›s›tlamakta olumsuz durumlara yol açabilir.
Biz yetiflkinler de bazen, baz› kurallara karfl› ç›kabiliyoruz. Örne¤in: Yaya
geçidinde beklerken her zaman yeflil
›fl›¤› beklemiyor e¤er yol bofl ise k›rm›z› ›fl›kta karfl›ya geçebiliyoruz. Serbest olmak, hür yaflamak, bizim kadar
çocuklar›n da hakk› olsa gerek. Küçük
kafas›yla kurallarla dolu dünyaya bazen isyan edecektir.
Çocu¤a afl›r› disiplin uygulanmas›,
çocu¤un baz› noktalarda bunalmas›n›
ve kendini ortaya koyma noktas›nda
tereddütler yaflamas›na sebep olur.
Ç
Afl›r› disiplin çocuklarda kayg› belirtilerine yol açar ve çocuk kendisini devaml› gergin ve huzursuz hisseder.
Çocu¤un yapt›¤› hatalar hiç bir zaman
görmezlikten gelinmemeli, görmezlikten gelinen davran›fllar zamanla çocuklarda pekiflir. Bu nedenle uygun
bir flekilde çocu¤un yapt›¤› hatalar anlat›lmal›d›r.
Disiplinli sürdürmede aile fertleri
tutarl› flekilde, birlikte hareket etmelidirler. Tutumlar› da tatl›-sert fleklinde
yeri geldi¤inde hoflgörülü, yeri geldi¤inde de sert olmal›d›r.
Çocuklarda disiplin ve hoflgörü
birlikte olmal›d›r. Unutulmamal›d›r ki
çocuk hayat›n›n ilk gününden beri ö¤renme sürecinde olan varl›kt›r. Ö¤renme sürecinde olan kifli çok fazla hata
yapar. Mühim olan bu hatalar›n çocu¤a gerekli aç›klamalar› yap›larak onun
do¤rusunu ö¤renmeye yönlendirilmesidir. Mesela okul öncesi dönemdeki
bir çocuk, yapmas›n› istedi¤iniz bir
hareketi bazen yapmay› unutabilir.
Böyle durumlarda esnek olmaya yani
hoflgörü göstermeye ihtiyaç vard›r.
Esneklik ve hoflgörü “kabul” ve
“sevgi” kavramlar›n› da beraberinde
ça¤r›flt›r›r. “Sevgi”yi “güven duygusu” izler. Sevgi ve güvene ba¤l› güçlü
olumlu bir iliflki, çocu¤un davran›fllar›n› yönlendirme de büyük bir öneme
sahiptir.
Afl›r› hoflgörülü anne baba tutumunda ise, neyin do¤ru neyin yanl›fl,
neyin yap›lmas› gereken neyin yap›lmamas› gereken davran›fl oldu¤unu
bilemeyen bir çocuk haline gelmesine
neden olur. Afl›r› hoflgörü çocukta
gevflek ve tutars›z bir yap›n›n ortaya
ç›kmas›na ve çocu¤un s›n›rlar› devaml› geniflletme gayretleri içine girmesine yol açar. Bu flekilde afl›r› gevfletilmifl s›n›rlar, çocuklarda davran›fl
problemlerine yol açarak, belli bir süre sonra anne baba için çocu¤un dav-
ran›fllar› çok büyük bir problem haline
gelmesine neden olur. Bu nedenle anne baban›n her ikisinin de disiplin ve
hoflgörü konusunda sözbirli¤i içinde
olmalar› birbirinden farkl› tutumlara
gitmeleri gerekir.
Özellikle evde yaflayan ve çocuk
üzerinde etkinli¤i olan büyükanne ve
baban›n da bu konuda s›n›rlar› gevfletme yerine, anne babaya yard›mc› olmaya çal›flmalar› gerekir. Bu tutars›z
durum çocu¤un, nas›l davranaca¤›n›
bilememesine ve davran›fl problemlerini dahada artt›rmas›na neden olur.
Anne babalar›n bu konuda disiplin ve
hoflgörü dozunu tam olarak ayarlamalar› önemlidir. Çocu¤un normal psikososyal geliflimi için bu durum çok
önemli bir noktad›r. Sevilen ve kiflili¤ine sayg› duyulan çocuk, baflkalar›n›
sever ve onlara sayg› duyar. Böylelikle sevgi ve sayg› erken geliflim y›llar›
boyunca disiplinin temelini oluflturur.
Farkl› yaklafl›mlar disiplini etkiler
Genelde anne babalar çocu¤a davran›flta tek bir çizgiyi tutturmakta zorlan›rlar. Elbetteki anne baban›n farkl›
kiflilik yap›lar›, yetiflme tarzlar›, anlay›fllar› farkl› olacakt›r. Bu çocu¤un yetiflme ve zeka gelifliminde iyi yönde
katk›lar sa¤layabilece¤i gibi, çocu¤un
e¤itimi ve davran›fllar›n yönlendirilmesinde anne baban›n birbirinden habersiz veya tamamen farkl› yaklafl›mlar› çocuklar›n psikososyal gelifliminde büyük problemler oluflturabilir.
Çocu¤un geliflim aflamalar›ndan
kendi yafl›na uygun bir flekilde geçmesinde anne baban›n yaklafl›mlar› önem
kazan›r. Örnek olarak bir anne afl›r›
hoflgörülü davran›rken baba tam tersi
kat› bir disiplin anlay›fl› güderse, bu
durumda çocu¤un davran›fllar› iki
farkl› yaklafl›m taraf›ndan yönlendirildi¤inden çocukta davran›fl problemleri görülebilir.
Baban›n göz yumdu¤u bir davran›-
fla annenin olumsuz tepki göstermesi
ya da baban›n hay›r dedi¤i bir duruma
annenin evet demesi genelde çocu¤un
davran›fl olarak karars›z, çekingen, çeliflkili ve tutars›z bir hale gelmesine
neden olacakt›r. Çocu¤a yönelik tutars›z ve çeliflkili durumlar çocukta de¤iflik kayg› belirtilerinin (konuflma, uyku ve yeme bozukluklar›, tik, t›rnak
yeme vb.) ortaya ç›kmas›n› kolaylaflt›rabilir.
Anne babalar çocuk e¤itiminde disiplini sa¤layabilmek için birbirlerini
desteklemeli, çocu¤un yan›nda birbirinin uygulamalar›n› elefltirmemelidirler. Ço¤u zaman anne babalar çocu¤a
davran›flta tek bir çizgiyi tutturmakta
zorlan›rlar. Ancak her ne kadar görüfl
farkl›l›klar› olsa bile çocu¤un olmad›¤› zamanlarda konuflmak ve ortak söz
birli¤ine varmal›d›rlar.
Anne baban›n farkl› yaklafl›mlar›,
çeliflkili tutumlar› çocuk taraf›ndan
suistimal edilir. Bu durumda anne baba çocu¤u de¤il, çocuk anne babay›
yönlendirmeye bafllar. Çok önemli bir
noktada evde yaflayan di¤er aile üyelerinin varl›¤›d›r. Bunlar genelde büyükanne ve büyükbabad›r. E¤itimde
disiplinin sürekli olmas› çok önemlidir. E¤er nine ve dedeler, anne baban›n koymufl oldu¤u kurallar› ihlal eder
ya da zay›flatan yaklafl›mlarda bulunurlarsa çocuklar›n bu kurallara uymas›n› engellemifl olurlar.
Yeri gelmiflken bir önemli noktan›n da alt›n› çizmek gerekir. Çocuklara yans›t›lan davran›fllar›n zaman afl›m›na u¤rayarak de¤iflikliklere u¤ramas› uygun de¤ildir. Yani ebeveyn
bugün koydu¤u kural› bir hafta sonra
bozar veya tam tersi bir tutum izlerse,
bu durum çocu¤un geliflimine olumsuz yönde etki eder. Çocuk bir ay önce ödül ald›¤› davran›fl›ndan bir ay
sonra azar iflitirse bu onun kendine güvenini azalt›r, onu çekingen ve kayg›l› birisi haline getirir.
ATB Bielefeld’de Depremzedeler çin Hayır Çarısı
akistan’da onbinlerce insanın hayatına mal
olan, yüzbinlercesinin de yaralı ve sı¤ınaksız
kalmasına vesile olan depremin hemen ardından bafllatılan yardım kampanyaları de¤iflik faaliyetlerle devam etmektedir. Gurbetteki Türk insanın
ma¤durlara karflı yardımseverlik duygusu her meziyetin üstündedir. Bazı yardımların miktarından ziyade, o gaye u¤runa sergilenen tavır ve iyiniyet
gösterisi, toplumun tamamına yayılması ve dayanıflma ruhunu pekifltirmesi açısından daha önemlidir.
Almanya’daki Türkler arasında %26’ların üzerindeki iflsizlik ve hayat pahalılı¤ına ra¤men, depremzedelere yardım için en küçük imkânı bile de¤erlendirerek paraya çevirme teflebbüsü, belki de
P
deprem bölgesindeki muhtaç birçok insanı tekrar
hayata ba¤layacak küçük fakat önemli fleylerdir.
AT‹B-Bielefeld derne¤inde de Baflkan Süleyman Tire’nin gayreti ve kadın kollarının Anadolu
kadınına yakıflır çalıflkanlık ve beceriklilikle hayırçarflısına verdikleri destek sayesinde yine hayırlı bir
faaliyet gerçeklefltirildi. Gerek dernek yönetici ve
üyelerinin ve gerekse çevredeki vatandafllarımızın
yakın ilgisi sayesinde 1567.- Euro’luk satıfl yapıldı.
Daha önce de AT‹B’in bafllattı¤ı yardım kampanyasına ifltirak eden Bielefeld E¤itim ve Kültür
Merkezi Baflkanı Süleyman Tire, elde edilen hasılatın tamamının AT‹B Genel Merkezi’nin aracılı¤ıyla
Pakistan’daki depremzedelere ulafltırılaca¤ını söyledi.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 30
30
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
FAALYET HABER
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Bem kentinde, deprem sonrasında yaptırılan
Millî Görü lkokulu öretime baladı
illî Görüfl camias›n›n ‹ran’›n Bem kentinde yapt›rd›¤› ilkokul ö¤retime bafllad›.
2003 y›l› Aral›k ay›nda meydana gelen
deprem sonras›nda Millî Görüfl camias›n›n yapt›¤›
yard›mlar›n bir bölümü ile hizmete giren ‹lkokulun
yan› s›ra, deprem sonras›nda tüm altyap›s› y›k›lan
kentte bir de sa¤l›k oca¤› yap›m› sürüyor.
‹slam Toplumu Millî Görüfl taraf›ndan yapt›r›lan Bem ‹lkokulu’nun resmî aç›l›fl› ise IGMG
Hamburg Bölge Baflkan› Ramazan Uçar baflkanl›¤›ndaki bir heyetin kat›l›m› ile gerçeklefltirilecek.
Ramazan Uçar ve beraberindeki heyet, yap›m› süren sa¤l›k oca¤›n›n da k›sa zamanda bitirilmesi için
M
gerekli giriflimlerde bulunacaklar.
Deprem sonras›nda tamamen tahrib olan Bem
kentinde yap›lan ilkokul 9 s›n›f ile, idare, ö¤retmenler odas› ve toplant› salonlar› da dahil olmak
üzere toplam 18 bölümden olufluyor. Okulun inflas›n›n tüm masraflar› ise IGMG camias› taraf›ndan
karfl›land›. IGMG Yürütme Kurulu, okulun baz›
masraflar›n›n her y›l IGMG taraf›ndan karfl›lanmaya devam edelice¤ini bildirdi.
2003 y›l› Aral›k ay›nda meydana gelen depremde tahrib olan Bem kentinde, yaklafl›k olarak 45 bin
kifli hayat›n› kaybetmifl, IGMG camias› da, bir insanl›k görevi olarak deprem ma¤durlar›n›n yard›-
m›na koflmufltu. Yap›lan yard›mlar›n ilk bölümü
acil ihtiyaçlardan oluflan ilaç, g›da ve temizlik malzemeleri gibi ihtiyaçlar için yap›l›rken, bir bölümü
de her aileninin kendi ihtiyac›na göre tesbit edilen
yard›mlar için ayr›lm›flt›. Böylece aynî yard›mlar›n
yan› s›ra Bem Deprem Koordine Merkezi ile birlikte tesbit edilen ma¤durlara nakdî yard›mlar yap›larak, bu yard›mlardan istedikleri flekilde yararlanmalar›na imkan sa¤lanm›flt›.
Bem’deki ‹lkokul ile sa¤l›k oca¤›n›n infla çal›flmalar› ‹ran Bay›nd›rl›k Bakanl›¤› ile koordineli bir
flekilde gerçeklefltiriliyor. Bem Millî Görüfl okulu
kentin en modern okulu haline geldi.
IGMG Hessen/Darmstadt ubesi’nde ölen
Millî ve Dinî Bayramlar yaatılsın
armstadt-IGMG
Hessen
Darmstadt fiubesi taraf›ndan
tertiplenen bayram flöleni yats›
namaz›n› müteakiben bafllad› ve gece
geç vakitkere kadar süren flölen, Kur´an-› Kerim tilavetiyle bafllad›. Pro¤ramda Hessen Bölge Baflkan› Mehmet
Atefl bir selamlama konuflmas› yaparak
gündemdeki konulara k›saca de¤indi.
Daha sonra ‹lahiyatç›-E¤itimci Yusuf
Ifl›k da yapt›¤› konuflmas›nda çocuklara
milli ve dini bayramlar›n yaflat›lmas›,
D
Gençli¤in günümüzdeki sorunlar› ve
çözüm yollar›, Aile-Okul e¤itimi ve
topluma faydalar› gibi konulara yer
verdi.
Darmstadt Bismarkstr. 74-80 adresindeki Ehli Beyt Camii meydan›nda
gerçeklefltirilen Bayram fiöleninde
gençler günün tad›n› ç›kard›lar.
Çocuklara hediyelerin da¤›t›ld›¤› flölende, Kur´an-› kerim ziyafeti, Grup
Erler´den seçme ilahilerle birlikte sinevizyon gösterileri de sunuldu.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 31
ÖZEL DOSYA
31
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Elerin arasındaki huzur için 6S kuralı
ile; nesep ve evlilik yoluyla
bir araya gelmifl, bir çat› alt›nda bulunan en küçük ve
en önemli bir sosyal gruptur. Aile,
toplumun çekirde¤i ve temel tafl›d›r.
Aile, kiflinin güçlerinin, kabiliyetlerinin, yeteneklerinin, e¤ilimlerinin hatta içgüdü ve isteklerinin bir
düzen içinde geliflip olgunlaflt›¤›;
onun fizikî, ruhî ve kültürel gelifliminin tamamland›¤›, kiflili¤inin
olufltu¤u verimli bir ortamd›r. Aile,
sevincin, mutlulu¤un birlikte yafland›¤› mukaddes bir müessesedir. Aile, sorumluluklar›n ve yükümlülüklerin paylafl›ld›¤›, dertlerin anlafl›ld›¤›, fertlerin kaynaflt›¤›, sevinç ve tasan›n paylafl›ld›¤›, dinin ve de¤erlerin birlikte yafland›¤› bereketli bir
aland›r. Bu öneminden dolay› dinimiz evlenmeyi ve aile kurmay› kolaylaflt›r›c› ve teflvik edici olmufltur.
Yüce ‹slam dinimiz aile kurmay›
teflvikle kalmam›fl, onun dayanaklar› ve sa¤l›kl› iflleyifli ile ilgili ölçüler
koymufl, bu konuda aile fertlerine
hak ve sorumluluklar yüklemifltir.
Kur’ân’a bakt›¤›m›zda ailede “gönül huzuru (sekîne), dostluk (meveddet) ve rahmet” arand›¤›, sorumluluklar›n paylafl›ld›¤›, “iyilikle yaflama”n›n hedeflendi¤i, efllerin birbirine tutamak, dayanak ve korunak
olduklar›; Peygamberimizin sözlerine, tav›rlar›na ve uygulamalar›na da
bak›nca sa¤l›kl› bir yuva kurman›n
önemi, aileyi koruman›n gere¤i, aile
fertlerinin birbirine karfl› görevleri,
efller aras›nda adaletli, ölçülü, sab›rl›, anlay›fll›, fedakar, sevgi ve merhamet dolu olman›n önemi... ile ilgili zengin malzeme buluruz. Biz de
bu malzemeye dayal› olarak ailede
efller aras› mutlulu¤u sa¤layan baz›
kavramlar üzerinde duraca¤›z. Bunu
yaparken, haf›zada kolay kalmas›n›
düflünerek bunlar› alt› S fleklinde
formüle etmeyi uygun gördük.
Bu 6S flunlard›r:
SEVG‹
Efllerin hem evlili¤e baflvururken
A
hem de evlili¤i sürdürürken muhtaç
olduklar› en önemli kavramd›r. Sevgi, ruhun olgunluk hissetti¤i, çok
hoflland›¤› fleye karfl› meylidir. Âlemin dokusu sevgi ile döflelidir. Bir
baflka ifadeyle, kâinat›n temeli sevgi
üzerine kuruludur. Yüce Allah da
bizi sevgiyle, severek yaratm›fl ve
bu zengin gücümüzü kendisi, sevdikleri ve raz› olduklar› için kullanmam›z› istemifltir. Bu bitmeyen ve
harcad›kça artan zengin sevgi hazinemizden vermeyi hak edenlerin bafl›nda eflimiz, çocuklar›m›z ve yak›nlar›m›z, sonra da di¤er insanlar
ve do¤a gelir. Sevgi, aile mutlulu¤umuzu besleyen ana kayna¤›m›zd›r.
Bu kayna¤›n t›kanmas› durumunda
aile saadetimiz de tehlikeye girer.
Bunun için “seven katlan›r” sözü
gere¤i sevdiklerimizin baz› olumsuzluklar›n› görmezden gelmemiz,
onlara katlanmam›z gerekmektedir.
Modern hayatta insanlar›n tez sevgili bulduklar›n›; ama uzun süreli sevgili kalamad›klar›n› görüyoruz. Sevgide dâim olmak için ona kutsall›k
atfetmek, güzel eflimizi sevmenin,
ona muhabbetle bakman›n Allah
sevgisinin gere¤i oldu¤unu hat›rda
tutmak gerekir.
Kad›n, eflinden sürekli sevgi ve
ilgi bekler. S›ras› gelince o da, aynen hatta fazlas›yla mukâbelede bulunur. Bu flekilde sevgi yeflerme,
güçlenme ve yay›lma imkân› bulur.
Sevginin yeflerme, güçlenme ve devaml›l›k arz etmesinde güzel sözlerin, güzel davran›fllar›n, an›lar› yenilemenin, kültüre göre anma günleri
düzenlemenin, hediyeleflmenin, bazen ufak jestler yapman›n, bir de duan›n önemli yeri vard›r. Biz sa¤l›kl›
ve mutlu bir flekilde yaflamam›z için
oldu¤u kadar sevgimizin cennette de
tafl›nmas›, orada da bir olmam›z için
duac› olmal›y›z.
SAYGI
Efller aras› iliflkilerin sa¤l›kl› yürümesi için sevgi gerekli; ama onu
y›pratmamak, tüketmemek, aya¤a
düflürmemek için sayg› da gereklidir. Sayg›, eflimizin onurunu koruma, de¤erlerini ve tercihlerini göz
önünde tutma, hakk›na ve hukukuna
dikkat etme, çevresindekilere de¤er
verme hassasiyetidir. Sayg›, karfl›ndakinin varl›¤›n› göz önünde bulundurma, sana yap›lmas›n› istemedi¤ini ona yapmamand›r. Sayg›; ince,
kibar, seviyeli ve medeni davranmay›, hak ve hukuka riayet etmeyi gerektirir. Bunun için sayg›l› bir insan
efline küfredemez, onun düflüncelerini hafife alamaz, tarz›n› ve tavr›n›
afla¤›layamaz, de¤erlerini küçümse-
yemez, akraba ve çevresini reddedemez. Efline sayg›l› olan “hem severim, hem döverim” anlay›fl›n› da benimseyemez.
SABIR
Evlilik, bir bak›ma sorumluluk
yüklenmektir. Sorumlulu¤u artan
kiflinin haliyle yükü de artm›flt›r, rolleri de. Görev ve sorumlulu¤u artan
efller ailede haliyle bekarl›k dönemine göre daha çok yorulabilecektir.
Yorulan çiftlerin stresi artacakt›r.
Stres art›nca sataflma veya ba¤›rma
da kendini gösterecektir. ‹flte bu aflamada efllerin sataflma, ba¤›rma ve
dövüflmeye karfl› kendilerini frenleyebilmesi için sab›r flartt›r. Sab›r, efllerin birbirinin baz› olumsuz söz ve
davran›fllar›n› sakince, anlay›flla ve
tepkisizce karfl›lamada oldu¤u gibi,
efllerin birbirlerinin isteklerini yerine getirememeleri durumunda da
gösterilmesi gereken önemli bir erdemdir. Bu güzel erdem, efllerin birbirine karfl› gösterildi¤i gibi yak›nlar›na karfl› da gösterilmelidir. Sözgelimi, eflinin fazla konuflmalar›na
sabreden, onun annesinin konuflmalar›na da sabretmelidir. Böyle davranan bir kimsenin Allah kat›nda da
büyük mükâfata eriflece¤i unutulmamal›d›r. Nitekim Sevgili Peygamberimiz fiöyle buyurmaktad›r: “Huysuz bir kocan›n kahr›na sabreden bir
kad›na Cenab-› Allah taraf›ndan, Firavun’un efli Âsiye’ye verilen ecrin
bir benzeri verilir; buna karfl›n huysuz efline sabreden erke¤e de (yaralar içerisinde k›vran›p da sabredip
flikayetçi olmayan) Eyüp Aleyhisselam’a verilen sevab›n benzeri verilir.” Evlilikte, özellikle efllerin birbirini tan›maya çal›flt›klar› ilk y›llarda,
birtak›m olumsuzluklar, baz› huzursuzluklar, maddi s›k›nt›lar, çevresel
bask›lar yaflanabilir. Bunlar› sab›rla
aflmak gerekir. En ideal bir yuvada
bile baz› eksikler ve olumsuzluklar
yaflanabilir. Bunlar› do¤al karfl›lay›p
sab›rla aflmak lâz›m. Halk aras›ndaki “Sabreden dervifl murad›na erermifl” sözünü, aile için de unutmamak gerekir.
SADAKAT
Efllerin sözlerinde ve ifllerinde
do¤ru ve birbirine güven dolu olmalar› demektir. Sadakat duygusu, eflin
fizi¤inden, huyundan, çap›ndan, gücünden, birikiminden raz› olup
onunla yetinmeyi, baflka aray›fllara
koyulmamay›, halinden memnun olmay› ifade eder. Eflinin durumundan
memnun olmay›p sadakatsizlik göstermek, baflka insanlar›n güzelli¤inden yararlanma açgözlülü¤ünden,
baflkas›ndakileri merak etmekten,
para veya menfaatten, aldat›lmaktan
yahut kand›r›lmaktan kaynaklanabilir ki bunlar›n hepsi sonuçta bir aldan›fl› ve aldat›fl› ifade eder.
Aldatma ise bir olgunsuzluk,
onursuzluk, sebats›zl›k, vefas›zl›k
k›sacas› Allah’›n verdi¤ine raz› olmay›fl, küfran-› nimette bulunufltur.
Sadakatin z›dd› “h›yanet”tir. Bu s›fat efle ve olgun bir Müslüman’a asla yak›flmad›¤›ndan bunu Kur’ân yasaklam›fl ve Sevgili Peygamberimiz
de münaf›kl›¤›n alâmeti olarak saym›flt›r. Örne¤in Kur’ân’da “Allah’a,
Resulü’ne ve emanetiniz alt›nda
olanlara (çoluk-çocuk ve efllerinize)
karfl› h›yanette bulunmay›n›z!..”
buyrulmaktad›r. Müslüman hem
efliyle hem de di¤er insanlar hatta
canl› ve eflya ile iliflkilerini sadakat
ahlâk› üzere, do¤ruluk, dürüstlük ve
aç›kl›k ilkesine göre düzenlemelidir.
Efller hem evdeki görevleri aç›s›ndan, hem de iffetlerini korumalar›
aç›s›ndan birbirlerine karfl› sâd›k olmal›d›rlar. Kad›n, ailesine sadakat
göstermeyen erkekten intikam almaya kalk›flmamal›d›r. Zira, nihai planda herkes kendi karakteri ve kiflili¤inin gere¤ince hareket etti¤ine göre,
herkesin fiili kendisini ba¤layacakt›r
ve herkes kendi hesab›n› verecektir.
SA⁄LIKLI CiNSî HAYAT
Cinsellik insan do¤as›n›n bir parças›d›r. ‹nsan› duygusal, rasyonel
yönden zengin yaratan Allah, ona
flehevi güçle de ayr› bir zengin ve
bereketli bir boyut eklemifltir. Bu
güçle insan haz al›r, motive olur, fliir ve edebiyat infla eder, bereketli
nesiller elde eder, hayat›na renk katar. Söz konusu bu gücü dengede tutan, itidal ölçüsünde kullanan insan
“iffet” sahibi olmakta, bu gücü afl›r›
ve gayri meflru flekilde kullanan da
“fücûr” ehli veya seks manya¤› olmaktad›r. ‹flte insanda var olan cinsel duygular› dinimiz asla yads›mam›fl, onu olumsuzlamam›fl, meflru
ölçüler içinde bu duygular›n tatmin
yolunu açm›flt›r. Bunun en güzel yolunun da evlilik oldu›unu göstermifltir. Kur’ân’da kad›nlar›n, efllerinin
“tarlas›” oldu¤u ve erkeklerin kendi
tarlalar›n› istedikleri gibi sürebilecekleri sembolik bir dille anlat›larak, meflru yolla cinsel arzular›n tatmin edilmesinin engellenmemesi istenmifltir. Bir baflka âyette de kad›nlar›n erkekler için “örtü”, erkeklerin
de kad›nlar için “örtü” oldu¤u belirtilmifltir. Yani efller birbirini harama, günaha karfl› korurlar, birçok
konuda birbirinin yard›mc›s› olurlar.
Peygamberimiz de evlenerek, aile
kurarak, çoluk-çocu¤a kar›flarak bi-
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 32
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
ÖZEL DOSYA
32
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
ze uygulamalar›yla efl ve baba olman›n örnekli¤ini sergilemifltir. Hal
böyle iken din ad›na, ‹slâm ad›na
birçok fleyi yasak, günah ve tabu
ilan etmek; efllerin yatak odalar›na
girerek onlar›n cinsel yaflamlar›na
s›n›r getirmek haks›zl›kt›r ve günaht›r. Bu konuda meflru olmayan iliflkiler bellidir. Bu da aile mahremiyetini ihlal, d›flar›da edep ve ahlak d›fl›
yak›nlaflmalar, yine d›flar›da yapmac›k tav›rlar, cinsel ima ve görüntüler, fuhufl, homoseksüellik, teflhircilik, pornografi vs’dir. Bunun d›fl›nda
efller birbirlerinin meflru cinsel taleplerini karfl›lamak, birbirlerine güzel söylemek, güzel görünmek ve
güzel yaklaflmak; k›sacas› birbirleriyle tatmin olmak zorundad›rlar.
Evlili¤in devam›, ailenin bekas›, insanlar›n dengeli ve huzurlu olmas›,
yüzlerin ve gözlerin gülmesi için bu
gereklidir. Efller, bu s›ralad›¤›m›z alt› S’de derinleflir, kendi özel ve güzel yönleriyle bunu zenginlefltirirlerse, ça¤›m›zda aile yap›s›n› tehdit
eden birçok unsura ra¤men evliliklerini yürütecekleri düflünülmektedir.
K›sacas› bu alt› S’den aile saâdet ve
selameti has›l olacakt›r. Bütün niyaz›m›z da her ailenin mutluluk ve
esenlik üzere varl›¤›n› sürdürmesidir.
SORUMLULUK
Sa¤lam bir aile, buraya kadar s›ralad›klar›m›za ilave olarak, efllerin
sorumluluk duygusunu hissetmeleriyle mümkündür. Eskilerin “mesuliyet” dedikleri sorumluluk ailede
eflin önce kendisini yetifltirmesi, korumas›, görev bilincinde olmas›, yükümlülüklerini yerine getirmesi,
sonra da efli, çocuklar›, büyükleri ve
akrabalar›na karfl› nas›l davranaca¤›n› bilip, bunlara karfl› yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Ailede
maddi sorumluluklar›m›z vard›r,
manevi sorumluluklar›m›z vard›r.
Birincisi bar›nma, yeme içme, giydirme, e›itim, meflru ölçüler içerisinde gezme, e¤lenme ve dinlenme ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›d›r. Manevi
sorumluluk ise eflin ve aile bireylerinin ruhen sa¤l›kl› olmalar›, manen
geliflmeleri, kültürel aç›dan seviye
kazanmalar›, gönül dünyalar›n› geniflletmeleri k›sacas› iyi insan, iyi
Müslüman olman›n donan›m ve birikimini kazanmalar› için elden gelen
gayreti sarf etmektir. Biraz açacak
olursak, çal›flan efllerin evde birbirine daha çok yard›mc› olmalar›, çocuklar›n ilmî, imanî, fiziksel ve ruh-
sal geliflimleriyle birlikte ilgilenmeleri, akrabalar› da ilgi çemberine almalar› (zira aile oca¤› yak›nlar ve
dostlarla da güçlenir), aile onurunu,
namusunu ve s›rlar›n› korumalar›,
aile kazanc›n› çarçur etmemeleri,
güzellikleri paylaflmalar›, kötülüklerde birbirlerini engellemeleri, cennete giden yolu birlikte kat etmeye
çal›flmalar› efllerin sorumluluklar›
alt›nda olan hususlard›r. Bu sorumluluklar›n hissedilmedi¤i aile da¤›l›r. Onun için “Din de insana sorumluluklar›n› hat›rlatmak için gelmifltir” desek mübala¤a etmifl olmay›z.
Zira insanlar›n ahirette kendisine,
ailesine ve Rabbine karfl› görevlerinden sorulmadan bir tarafa ayr›lamayacaklar› haber verilmektedir.
Kaynak : Zaman Gazetesi
Ailem Eki
Almanya, Fransa Deil Ama...
ransa’da günlerden beri tasvip
ve arzu edilmeyen olayların
göçmen gençler tarafından devam ettirilmesi, ister-istemez “acaba
Almanya’da da benzeri olaylar olur
mu?” sorusunu akla getirirken, gözler bu ülkedeki Türklere çevriliyor.
Olayların bu noktaya varması hususunda kamuoyunda yeterince de¤erlendirme, tartıflma yapılıyor ve
muhakkak ki hepsinde haklılık payı
vardır. Fransa’nın eski sömürgelerinde zaten fransızlafltırılarak Fransaya göç eden ailelerin yine bu ülkede dünyaya gelmifl çocukları için,
"yeterince entegre olmadılar" fleklindeki bakıfl açısını anlamak ve haklı
görmek mümkün de¤ildir. Do¤ru
tesbitte bulunabilmek için, yerli toplumun bu göçmenleri farklılıklarıyla
birlikte kabullenme¤e hazır olup-olmadıklarını ve resmî makamların,
siyasî yetkililerin bunlara ikinci sınıf
F
insan muamelesi yapıp-yapmadıklarına cevap aramak gerekir. Aynı soruyu Almanya’daki her yetkili makam ve mesuliyet taflıyan kifliler de
bu ülkedeki göçmenlerle ilgili meselelerde kendilerine sormalıdırlar.
Bilhassa Almanya’daki sorumlu
ve yetkililerin Fransa’daki olaylardan çıkarması gereken önemli
neticeler vardır: Baflka kültürel
de¤erlere mensup insanlara "Öncü Kültür" dayatmasından vazgeçilmedi¤i taktirde ortaya çıkan
vahim durum ve Almanya’daki
en büyük müslüman azınlı¤ı teflkil eden Türkler, kurdukları ticarî, sosyal ve kültürel müesseselerle yerli topluma ve hukukîsosyal düzene zaten intibak ederek bu ülkenin vazgeçilmez azınlık unsurlarından olduklarını ispatlayarak uyumu büyük ölçüde
sa¤ladıklarını, Türk azınlı¤ın
emniyet supabı durumundaki sivil kitle kuruluflları da kamu yararına yaptıkları faaliyetlerle organizeli ve kontrol altında bir
Kuran-ı Kerim cep telefonlarında
Software flirketinden Kuran ayetlerini cep telefonu
ekranında gösterebilecek yeni program
ir Software flirketi olan Sensator AG, Kuran-› Kerim’in cep telefonunda okunabilmesini sa¤layan bir
program gelifltirdi.
Bunun için bir milyonun üzerinde sembol
çalıflması yapıldı¤ı belirtildi. Sensatör flirketi müdürü Hendrik Bieräugel, yılsonuna ka-
B
dar, Kuran ayetlerini
10 ayrı dilde 40 farklı
cep telefonu modelinde kullanıma sunacaklarını belirtti. Kuran
Software ise ücret karflılı¤ı internetten yüklenebilmekte.
Aynı flirket 2005
yılı Dünya Gençlik
Günü münasebetiyle,
flu an itibariyle 12
farklı dilde mevcut
bulunan, cep telefonları için ‹ncil üretmiflti.
toplum olarak taflkınlıklara meydan
vermeyecek özellikte olduklarını ortaya koyduklarını, kabullenmek ve
görebilmek gerekir.
Bütün bunlara ra¤men AT‹B olarak kanaatimiz fludur ki, flayet Fransa’daki üzücü ve hiçbir zaman tas-
vip etmedi¤imiz geliflmelerden ibret
alınır ve gerekenler yapılırsa, Almanya’nın en büyük göçmen azınlı¤ını oluflturan Türklerden Fransa
benzeri olayların çıkması mümkün
olmaz.
Türk Alman Sa¤l›k Vakf› ile
Hessen Eyaleti Sosyal ‹fller ve Sa¤l›k Bakanl›¤›
afla¤›da belirtilen tarih ve adreslerde
“Sa¤l›k E¤itimi ve
Integrasyon”
konulu Sa¤l›k Seminerleri düzenlemektedir.
Uzman Hekimler taraf›ndan verilecek bu
seminerlere bütün vatandafllar›m›z davetlidir.
1) 11 Aral›k 2005
Pazar günü: Saat 10:00 – 15:30 Aras›
D‹T‹B Hac› Bayram Cami
Miram Str. 70, 34123 Kassel
2) 18 Aral›k 2005
Pazar günü: Saat 10:00 - 15:30 Aras›
Darmstadt Merkez cami
Riedstr.16, 64295 Darmstadt
3) 25 Aral›k 2005
Pazar günü: Saat 10:00 – 15:30 Aras›
Türk Alman Sa¤l›k Vakf›
Friedrich Str. 13, 35392 Giessen
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 33
Hayat
VEFA YAZISI
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
33
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Son sözleri ne oldu… Çocuklarına ne vasiyet etti... Nasıl bir insandı... Dava arkadalarının dilinden:
Faruk Baykoç (Damad›):
‹hflaallah seni Cennette bekleyece¤im
-Ortada ciddi hiçbir fley yoktu. ‹lk anjiyo dönemine girifli çok hissiydi. Bu
rahats›zl›k hissedilince, anjiyo yap›lmas›na karar verildi. Bunu duydu¤u
anda, hemen baz› iflaretleri de¤erlendirerek vefat edece¤ini anlad›. Tamam
peki dedi ve kabullendi. Babam›n gelmesini ve karar›n onunla birlikte verilmesini istedi.
Bu arada babam hastaneye gelmeden
önce, iki k›z› ve iki damad› ile o¤lunu
ve gelini bafl›na toplad›. Çocuklar, sizi
birbirinize emanet ediyorum. Birbirinize sahip olacaks›n›z. Han›mlar, erkeklere, erkekler han›mlara sahip olacak. Birbirinize çok iyi bak›n. En
önemlisi, baban›z› size emanet ediyorum. Ona çok iyi bak›n. Ayr›ca çocuklar›m›(torunlar›) her hafta olmasa bile
ayda bir benim kabrime getirin dedi.
Bu sözler, bizi çok flafl›rtt›.
Bu arada çok duygusal, bir yandan a¤l›yor. Doktorlar diyorlar ki, anjiyo çok
önemli bir operasyon de¤il. Herkese
yap›lan bir fley diye teskin etmeye çal›flt›. Bu arada babam geldi.
Durumu babama anlatt›. Babam önce
anjiyonun yap›lmas›ndan yana de¤ildi.
Olmazsa olmaz m› dedi. Sonra bu iflin
yap›lmas› karar› ç›kt›.
Fatih ve babamla daha sonra bafl bafla
kald›¤›nda, onlara da ayn› fleyleri söylemifl. Ama durdu¤u yerde birden bire
babama, ‘Sak›n hiç üzülme. Ben çocuklara sana iyi bakmalar›n› söyledim. ‹nflallah seni cennette bekleyece¤im’ dedi ve onun elini öptü. Sonra
teyemmüm ald›. Ve böylece anjiyoya
geçti.
Sevinç Asiltürk
(O¤uzhan Asiltürk’ün efli):
Davaya zarar verenleri hiç affetmezdi
-Kendisi son derece iyi kalpli, çok
hassas bir insand›. Kimseyi incitmezdi. Bulundu¤u konumlara bakarsak,
çok mütevaziydi. Herkesin yard›m›na
koflard›. Bütün iyi hasletleri Nermin
Han›mefendi için söylemek mümkün.
Allah’a ve davas›na çok ba¤l›yd›. Gecenin büyük bir bölümünü ibadetle geçirirdi. Ayr›ca bütün gücüyle efline
destek olmaya çal›fl›rd›. Bütün ömrünü
bu davaya hizmetle geçirdi. Tam bir
‹slam ahlak› ile yaflad›.
Di¤er lider efllerine hiç benzemezdi.
Görüntü olarak geri planda idi. Ama
destek ve hizmet olarak, en öndeydi.
Herkese örnek olacak bir durumdayd›.
Farkl› görüflten bir yak›n›m kendisiyle
çok tan›flmak istemiflti. Ve ben onu
Nermin Han›m›n evine götürmüfltüm.
O kendi eliyle çay ikram etmifl, hizmet
etmifl ve hat›r›n› sormufltu. Ahbab›m
bu durumdan o kadar etkilenmifl ki,
“Di¤er lider efllerine hiç benzemiyor.
Ne kadar mütevazi bir insan” diyerek
gözyafllar›n› tutamam›flt›.
‹nflallah o hepimize, sadece bizim davam›z›n insanlar›na de¤il bütün memleket insanlar›na, gençlerine örnek
olacak. Onun gibi bir hayat geçirmek
ve onun ölümü gibi muazzam kalabal›klar›n kat›ld›¤› ve dualar›n edildi¤i
bir ölümle ölmeyi Cenab› Allah herkese nasip eder inflallah.
Son olarak, çile çekerek, Hocam›z›n
bütün s›k›nt›lar›na kendisi de arkas›nda
katland›. Zorluklarla, yap›lan haks›zl›klara karfl› sab›rla belli bir yere getirilen bu davaya zarar verenleri de hiç affetmezdi. Bundan dolay› hassas kalbi
bu olaylara daha fazla dayanamad›.
Cenab› Allah, onu cennetine koysun.
Güner Kazan
(fievket Kazan’›n efli):
Bedenimin yar›s›n› kaybettim
-30 y›ll›k dostlu¤u befl dakikaya s›¤d›rmak mümkün de¤il. 1973 y›l›nda
bafllayan bir dostluk bu. Yaln›zca dava
HATCE NERMN ERBAKAN
Uzunada zindanları, Kirazlıdere mahpuslukları ile geçen bir ömrün
sabır abidesiydi. Hep einin yanında oldu. Davasının neferi olmayı
her eyden fazla önemsiyordu. Çocuklarına son vasiyeti,
“Ömrünüzün sonuna kadar bu dava için çalıacaksınız” oldu.
-Her ayr›l›k biraz zamans›zm›fl gibi
gelir insana.
Yine öyle oldu...
Oysa en büyük hakikat ölüm.
O’ndan geldik. O’na dönece¤iz.
Ama yine de...
fiimdi herkes için elde var hüzün..
Sanki Bi’set’in 10’uncu y›l› gibi..
Hatice Nermin Erbakan…
Hep eflinin yan›nda oldu.
Efli Baflbakan oldu¤unda o first
lady olmad›. Hiç özenmedi.
Kad›n kollar›n›n›n toplant›lar›nda
konferanslar vermeye, ilçe teflkilatlar›n›n kermeslerinde yard›mdan
yard›ma koflmaya devam etti.
Davas›n›n neferi olmay› her fleyden
fazla önemsiyordu.
Fedakar bir efl..
Zaten çocuklar›na son vasiyeti,
“Ömrünüzün sonuna kadar bu dava için çal›flacaks›n›z” oldu.
Müflfik bir anne..
Bir vakar abidesiydi.
Ama ille de inanc› için didinen bir
dava insan›..
1943 y›l›nda Bal›kesirli Saatçio¤lu
ailesi’nin k›z› olarak dünyaya gelmiflti.
Asil bir kad›n..
Milli Görüfl Lideri Necmettin Erbakan’›n 38 y›ll›k efli…
Siyasi yasaklar, mahkumiyetler,
parti kapatmalarla…
Uzunada zindanlar›, Kirazl›dere
mahpusluklar› ile geçen bir ömrün
sab›r abidesiydi.
arkadafll›¤› de¤il, ruhen çok iyi anlaflan iki kardefltik.
Davas›, çocuklar› ve etraf›ndaki dostlar› için her fleyini feda edebilen nadir
insanlardan birisiydi.
1973 y›l›nda seçimle Ankara’ya geldi¤imiz zaman Recai Kutan beyin evin-
62 y›l sonra bütün Türkiye’nin Hatice Nermin Erbakan’› olarak gitti.
Herkese nasip olmayacak bir dua
seliyle..
Hz. Hatice gibi yaflad›.
Mekan› cennet olsun…
için bir toplant› düzenlenmiflti. ‹lk defa o toplant›da tan›flm›flt›k. Ondan sonra sürekli görüflmeye bafllad›k.
Trabzon’a konferans için gitmifltik.
Uçaktan indik, havaalan› partililerle
dolup tafl›yor. Giresun’dan gelen bir
ekip, ille gecenin 11.00’inde Giresun’a
gidip
toplant›ya
kat›lmam›z›
istediler.
de,
milletvekilleri
tan›flmas›
Hatice
Nermin Erbakan,efllerinin
herkese nasip
olmayacak bir
dua seliyle
uurlandı.
Mekanı cennet
olsun…
Biz de uçakta yorulmufluz, ayn› zamanda Nermin Han›m’›n hafif bir zatürre
durumu var. ‹stirahat etmemiz gerekiyor, gelemeyiz toplant›ya dedik. Olmaz
dediler. ‹çlerinden otoriter bir han›m
oradaki insanlar› bekletemeyiz ille de
geleceksiniz dedi. Israr ediyoruz, hocam›z›n han›m› hasta gelemez, yapmay›n
dedik. Bavullar›m›z arabalara konmufltu. Bir bakt›k ki, yeniden ç›karm›fllar.
Çok k›zm›fllar toplant›ya kat›lmad›¤›m›z için. O gece flaflk›n bir vaziyette,
caddenin ortas›nda kalakald›k. Ertesi
gün yapt›klar› fley onlar› utand›rd› herhalde. Bizim birbirimize s›k› s›k›ya kenetlenmifl oldu¤umuzu gösteren halimiz onlar› utand›rm›fl. Dediler ki, böyle
dostlu¤u, kardeflli¤i sizde gördük. Ve
çok mahçup olduk. Sizden özür diliyoruz, yanl›fl bir hareket yapt›k dediler.
Ve o gün yeni bir konvoy düzenlendi.
Giresun’a gittik.
Gülten Çelik
(FP Kad›n Kollar› Genel Baflkan›):
RP’nin kapat›laca¤›n› rüyas›nda görmüfltü
-Ben ikinci annemi kaybettim. Allah
rahmet eylesin. O gerçekten bizim
maddi ve manevi her fleyimizdi. Çok
sevdi¤imiz, sayd›¤›m›z bir insand›. O
da bizi çok severdi. Çok sayg›l› bir insand›. Bugüne kadar bizi hiç k›rmad›.
Kendileriyle birçok program yapt›k.
Çok program yapmam›z› arzu ederdi.
Kermesler, konferanslar, salon programlar› olsun isterdi. Han›mlar›, en
çok güzel giyinmek mutlu eder diyerek, defile düzenlememizi isterdi.
Hiç unutmuyorum bir gün Zafer Çarfl›s›’nda bir kermes için haz›rland›k.
Ertesi gün kendisini aç›l›fla davet etmifltik, geldiler ve dediler ki, ‘O kadar
çok hastayd›m ki, yataktan kalkacak
halim yoktu. Ama dedim ki, kalk Nermin flimdi Gülten sabaha kadar uyumad›, git program›na kat›l’. O bizim
her program›m›za kat›lmaya gayret
ederdi.
En çok Refah’a üzülmüfltü
Beni en etkileyen olaylardan birisi Fazilet Partisi döneminde yafland›. Ben
Kad›n Kollar› Genel Baflkan›yd›m.
Milletvekili seçimleri için yar›n listeler
verilecek. Gece beni arad›. Dediler ki,
‘Gülten Han›m, biz Hocam›zla görüfltük. Baflörtülü bir milletvekili aday›
konulacak. Biz de sizi düflündük’ dedi.
Çok duyguland›m. Ben de, ‘Çok teflekkür ediyorum. Ben böyle bir fley için
kendimi haz›r hissetmiyorum. Teklifi
kabul edemeyece¤im, RP kapat›lm›fl.
Teflkilatlar, yeniden kuruluyor. Baflka
bir isim bulal›m dedim. Önce Halise
Çiftçi ard›ndan Leman Aksay’›n özel
durumlar› nedeniyle aday olamamalar›
üzerine Merve Kavakç› dedim. Hah iflte. Benim akl›mdan geçen de oydu. Siz
söyleyince de ben memnun oldum dedi. Ve Merve Han›m aday gösterildi.
Yine Refah Partisi’nin kapat›ld›¤›n›n
ertesi günü randevu alarak tek bafl›na
yan›na gittim. Hakikaten Nermin Han›m›n o güne kadar öyle üzüldü¤ünü
görmedim. Bizler de çok üzüldük. fiana, flöhrete düflkün de¤illerdi zaten.
Çok güzel hizmetlerin yap›ld›¤› için
birden bire Refah Partisi’nin kapat›lmas›, kendilerini çok etkilemiflti.
Karfl›l›kl› a¤lafl›p konuflurken, bana
flunu anlatt›. Biliyor musun Gülten
Han›m, ben 20 gün önce bir rüya gördüm. Rüyamda, yüksek bir sesle Refah Partisi kapat›lacak denildi. Ben irkilerek hemen uyand›m. Hocan›z da
hemen uyand›. Ne oldu Nermin dedi.
Ben rüyay› anlatt›m. Bunun üzerine
Hocan›z, olur mu kapat›lmayacak,
kendini bofluna üzme diye beni teskin
etti, demiflti.
Ayflenur Tekdal
(Saadet Partisi Genel Merkez Kad›n
Kollar› Baflkan›):
12 Eylül an›s› a¤latt›
-O iyi bir efl, iyi bir anne, asalet, nezaket, flefkat, merhamet ve güzel ahlak
timsaliydi. Onunla her karfl›laflmam›zda ondan feyiz al›rd›k. ‹lham al›rd›k.
Zarif ve latifti. Davas›na hizmet etmeye çal›flan mümtaz bir insand›. Bize
inand›¤›m›z davan›n önemine her f›rsatta vurgu yapar, çok çal›flmam›z gerekti¤ini söylerdi. Çocuklar›na davaya
ömürlerinin sonuna kadar hangi kademede olursa olsun hizmet etmeleri vasiyetinde bulunurdu.
Han›m çal›flmalar› konusunu muhterem hocam›z gibi çok önemserdi. Her
zaman çal›flmalar›m›za maddi ve manevi destek verirdi. Baflkan› oldu¤u
Yüksek ‹stiflare Konseyi üyelerine bu
toplant›lar› aksatmamalar›n› ister, gelemeyen arkadafllara sitem ederdi.
“Bugünü takvimde yok say›n, o günü
tamamen toplant›ya ay›rmal›s›n›z”
derdi. Teflkilatlar kendisini davet etti¤inde söz verir ve ifltirak ederdi. Biz
onunla beraber 1995 seçimlerinde
olumsuz mevsim flartlar›na ra¤men
bütün Türkiye’yi dolaflt›k. Bütün engellere ra¤men gidilmesi gereken yerlere gitmeye çal›flt›.
Her zaman Hakk›n r›zas›na uygun olarak hizmet etmeye gayret ederdi ve
bizlere de bunu ö¤ütlerdi. Her zaman
için maddi ve manevi olarak ne ihtiyac›m›z varsa söyledi¤imizde hemen koflar isteklerimizi bize ne noktada yard›mc› olacaksa kusursuz olarak yerine
getirirdi.
Haziran ay› toplant›m›zda misafir konuflmac› olarak kendisini misafir etmifltik. Yaflad›klar› ve Milli Görüfl ile
ilgili an›lar›n› ilk defa kendi a¤z›yla
anlatm›flt›. An›lar›n› dinleyen herkes
gözyafllar›na bo¤ulmufltu. Çünkü çektikleri bir insan›n tahammül s›n›rlar›n›n ötesindeydi. Özellikle 12 Eylül dönemini anlatt›¤›nda nas›l fedakarl›klarda bulundu¤unu gördük. Bunu flöyle anlatm›flt›:
“12 Eylül tarihinde sabah erken Fatih’in biberonunu doldurmak için
kalkt›m. Ama biz hiç kendimize kondurmad›k bu durumu. Erbakan Hoca
istirahatte idi. Kendisine durumu aktard›¤›mda, ‘ihtilaller hükümete karfl›
yap›l›r, muhalefete karfl› yap›lmaz’ dedi. Bunun üzerine biraz daha rahatlad›m. Buna ra¤men kap›ya askerler geldi ve Erbakan Hoca’y› ald›lar. Çok flafl›rd›m ve üzüldüm. Daha sonra dirayet
gösterip üzüntüyü bir kenara b›rakt›m.
Önce ne yapaca¤›m› bilemedim sonra
çocuklar› toplad›m. Ben de Eflimle birlikte gitmek istiyorum dedim. Erbakan
Hoca o s›rada bana, bunun bir yanl›fll›k oldu¤unu geri dönece¤ini söyledi.
Fakat dönmedi. Bu dönemde çok s›k›nt› çektik”.
Kendisine bir fley dan›flmak istedi¤imizde günün hangi saati olursa olsun
hatta gecenin ikisinde bile ulaflabiliyorduk. Ben yoruldum, bu saat uyku saati
demeden bizim çal›flmalar›m›za gereken bilgileri sa¤lar, hocam›zla istiflare
ederek bize aktar›rd›.
‹brahim Erdo¤an
(Aile fioförü):
Herkesin yard›m›na koflan biriydi
-Çok flefkatliydi. Çal›flanlar›na bir patrondan ziyade anne, abla gibiydi. Güleryüzlü, herkese yard›m etmeyi çok seven, Erzurum’dan biri kalk›p flu ihtiyac›m var dese ona yard›mc› olmaya çal›flan birisiydi. En ufak bir ricada bulunurken, kalbini k›rar m›y›m, zahmet verir miyim diye düflünürdü. Çekinerek,
hakk› geçer düflüncesiyle istekte bulunurdu. ‹flini yapt›¤›m›z zaman da “bin
defa Allah Raz› olsun” derdi. Hem bize
böyle yapard› hem de her iflten sonra
bizden helallik isterdi.
Hep, “Hepimizin gidece¤i yer Allah’›n
yan›, O’nun için çal›flmal›, O’nun istediklerini yapmal›y›z” diye nasihatte
bulunurdu.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 34
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
DOSYA
34
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
IGMG’den Beckstein’ın açıklamalarına sert tepki
Genel Sekreter Üçüncü: "IGMG, sosyal problemlerin yo¤un oldu¤u bölgelerde, belediyeler
için güvenilir bir partner olarak sorumlulu¤unu yerine getirmektedir."
avyera Eyaleti ‹çiflleri Bakanı Dr. Günther Beckstein’ın
Fransa’daki olaylarla ilgili
açıklamasını, "Siyasetçilerin hata ve
noksanlarını densiz bir flekilde baflkalarının üzerine yıkma manevrası"
olarak niteleyen Üçüncü, açıklamasının devamında afla¤ıdaki ifadelere
yer verdi:
"Sayın Beckstein o bildik tavrıyla ‹slami cemaatlerin isimlerini rastgele bir flekilde Fransa’daki olaylarla ilgili tartıflmanın içine çekmekte,
göçmenleri ve kurumlarını bir solukta kriminal olarak yansıtmaya
çalıflmaktadır. Sayın Beckstein’da
gayet iyi bilmektedir ki, ‹slami cemaatler ve özellikle de IGMG, toplumsal sorumlulu¤unun bilincindedir ve teflkilat yapısından Paris’teki
olayları engellemek için faydalan-
B
maktadır. IGMG bu nedenle, sosyal
problemlerin yo¤un oldu¤u bölgelerde, belediyeler için güvenilir bir
partner olarak sorumlulu¤unu yerine getirmektedir. Bu anlamda onyıldan beri sistematik olarak yürütülen
gençlik çalıflmalarıyla, entegrasyon
çabalarına katkı sa¤lamakta, verdi¤i
dil, ev ödevine yardım kursları ile,
özellikle göçmen kökenli gençlere
iyi bir gelece¤e hazırlamak için,
e¤itim alanındaki boflluk ve noksanları kapatmaya çalıflmaktadır.
Ancak bunlar için göçmenlerin
teflkilatlarının ötesinde çalıflmalara
ihtiyaç vardır. Özelliklede göçmen
kökenli gençlere ve çocuklara sürekli bir hizmetin sunulması, anaokullarına, ilkokul ve liselere ek ö¤retmen ve uzman personelin yerlefltirilmesi kaçınılmaz bir gereklilik-
tir. E¤itime yapılacak yatırım, açılımı ve "yeni vatan" ile kendini özdefllefltirmeyi sa¤layacaktır. Bu yatırımın Hartz IV’dan daha ucuz olaca¤ıda aflikardır. Siyasilerin flimdiki
vazifesi ölçüsüz açıklamalar yerine,
sosyal açıdan ma¤dur olmufl gençlerin okul ve mesleki baflarısına yönelik bütüncül entegrasyon konseptleri gelifltirmektir. Ülkemizdeki sosyal barıfl, ölçüsüz yaklaflımların aksine, ancak bu flekilde teminat altına
alınmıfl olur".
Üçüncü son olarak " Fransa gettolaflma siyasetini kendisi güttü ve
gençlerin e¤itimine ayrılan bütçeyi
kısarak, abartılı polisiye uygulamalarla banliyölerdeki durumu fliddetlendirdi. Almanya ve Fransa arasındaki önemli fark, tüm etkin toplumsal grupların ifltiraki ile, olaylar bü-
yümeden, bütüncül çözümleri harekete geçirebilmemizin elimizde olmasıdır" dedi.
Pisa aratırması, eitimde "sosyal
statü" tartımasına neden oldu
Pisa arafltırmasında, Almanya’daki sosyal statünün, baflka hiçbir endüstri ülkesinde olmadı¤ı
kadar, ö¤rencilerin baflarısını etkiledi¤i sonucunun ortaya çıkması, tartıflmaları alevlendirdi
lmanya genelinde yapılan ikinci Pisa
arafltırmasının sonucu olarak "sosyal statünün" e¤itimi büyük ölçüde etkiledi¤i,
göçmenleri de içine alan genifl kapsamlı bir tartıflma ortaya çıkardı. Avrupa Parlamentosu’nun
Yefliller Milletvekili Cem Özdemir’de bu konuda
elefltiride bulunarak, ö¤rencilerin liselere gönderilirken kabiliyetlerine de¤il de sosyal statülerine
bakılmasını insan hakları ihlali ve ayrımcılık olarak de¤erlendirdi ve bu ayrımcılıktan göçmen ailelerin çocuklarının da nasibini aldıklarını belirtti.
Özdemir, Almanya’nın demografik ve ahlaki nedenlerden dolayı, hangi sosyal veya etnik gruptan
olsun bu yetenekleri harcamayaca¤ını belirterek:
"E¤er veliler çocuklarını materyal veya kültürel
olarak yeterince destekleyemiyorlarsa bunu toplum ve e¤itim sistemi sa¤lamalı" dedi. Bu konuyla ilgili hazırlanan projelerin senelerdir bekletildi¤ini ifade eden Özdemir, okullardaki ö¤retmenlerin kalitesinin artırılması, çocukların erken yafltan itibaren anaokullarına gönderilmesi ve tam
gün okul uygulamaları gibi çalıflmaların hızlandırılması talebinde bulundu.
Birlik 90/Yefliller Partisi Efl Baflkanı Claudia
Roth’un dikkat çekti¤i konu da, ailelerin sosyal
statüsünün, ö¤rencilerin baflarısında di¤er ülkelerin hepsinden fazla etkili olufluydu. Roth e¤itim
konusunun Almanya’nın gelece¤i için en temel
konulardan biri oldu¤unu ifade ederek, Almanya’da yaratıcı beyinlerin varoldu¤unu ve bunların
A
kaybedilmemesi için radikal önlemlerin alınması
gerekti¤ini açıkladı. Ayrıca anaokullarının önemini vurgulayan Roth, ‹skandinav ülkelerini örnek alan bir e¤itim reformu istediklerini belirtti.
Hıristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Federal
Meclis Grubu E¤itim Politikaları Sözcüsü Katherina Reiche’nın verdi¤i mesajlar ise Pisa arafltırmasının sonuçlarından ders alarak e¤itim kalitesinin arttırılması ve sosyal statünün etkisinin e¤itimden uzak tutularak ortadan kaldırılması gerekti¤iydi. Reiche, Pisa arafltırmasının birçok yetenekli gencin bazı nedenlerden dolayı e¤itimlerine
devam edemediklerine ve 15 yafl grubu ö¤rencilerin Bremen’de % 30’unun, Kuzey Ren Vestfalya’da % 25’inin, Brandenburg’da ise %15’inin
okuyamadı¤ını ortaya koydu¤una dikkat çekti.
Ayrıca Reiche, e¤itimde fırsat eflitli¤i isteyenlerin
bu tür gruplara destek vermelerinin gerekti¤ini
söyledi. Bunun yanısıra sorunun çözülebilmesi
için anaokullarıyla federal ve eyaletler bazında
iflbirli¤ine ihtiyaç oldu¤unu vurguladı.
Federal hükümetin yaptı¤ı açıklamada ise, Pisa arafltırmasının Almanya’nın do¤u eyaletlerindeki iyileflmeler gibi olumlu sonuçlarına dikkat
çekilerek göçmen ailelerin çocuklarına dil deste¤i
yapılması yönünde çalıflmalara bafllanaca¤ı açıklandı.
Federal E¤itim Bakanı Edelgard Bulmahn da,
varlıklı bir ailenin çocu¤unun iyi bir gelecek elde
etme flansının, fakir bir ailenin çocu¤undan altı
kat daha fazla oldu¤unu söyleyerek bu fırsat eflitsizli¤inin ortadan kalkması gerekti¤ini belirtti.
E¤itim konusundaki problemlerin bir an önce çözüme kavuflması gerekti¤ini söyleyen Buhlman:
"Ancak bu flekilde sosyal adaleti sa¤layabilir ve
ekonominin ihtiyaç duydu¤u kalifiye eleman taleplerini karflılayabiliriz" dedi. Her ö¤renciye eflit
e¤itim flansı verilmesi için yapılan çalıflmaların
baflarıya ulaflması için, daha uzun bir yol oldu¤unu söyleyen Buhlman, bu konuda Federal Hükümetin ve eyaletlerin iflbirli¤i yapması gerekti¤ine
dikkat çekti.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 35
Hayat
DOSYA
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
35
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
NRW Eyaleti Anayasa Koruma Dairesi
Asılsız ithamlar yaydıını kabul etti
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Anayasa Koruma Dairesi Düsseldorf ‹dare Mahkemesi’nde
yıllar süren dava sonunda, IGMG hakkında asılsız ithamlar yaydı¤ını kabul etti
GMG Genel Sekreteri O¤uz
Üçüncü, "Anayasa Koruma Dairesi gibi gerçe¤i yansıtmakla
yükümlü bir kurumun ancak uzun
yıllar süren bir dava sonucunda,
asılsız ithamların kamuoyunda yayılmasına neden oldu¤unu itiraf etmesi ve buna son vermeye ancak
adli bir süreç sonunda zorlanmasını" hukuk devleti ilkelerine tamamen aykırı olarak niteledi.
NRW Eyaleti’nin, Aralık 2001
tarihli "Kuzey Ren Vestfalya’da ‹slamcılık–Dinin politik hedeflere
alet edilmesi" adlı broflürde asılsız
ithamları kamuoyuna yayması nedeniyle Düsseldorf ‹dare Mahkemesi’nde IGMG’nin açtı¤ı ve üç yıl
süren dava sonunda, IGMG hakkında gerçek dıflı ithamları kamuoyuna
yaymamayı taahhüt etti.
IGMG’nin 22 Kasım 2002 tarihli
asılsız ithamları yaymaması talebini
NRW ‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın yerine
getirmemesi üzerine, 17 Temmuz
2003’te sözkonusu dava açılmıfltı.
Görünen o ki Anayasa Koruma Dairesi’nin hazırladı¤ı broflürle asılsız
ithamları yaydı¤ı ve IGMG’ye iftira
etti¤i ‹çiflleri Bakanlı¤ı tarafından
daha o zaman biliniyordu. Bu, söz-
I
konusu asılsız ithamların ‹çiflleri
Bakanlı¤ı’nın internet sayfasında
bulunan yayından zamanla teker teker kaldırılmasından anlaflıldı.
‹çiflleri Bakanlı¤ı buna ra¤men
davadan bir ay önce ‹dare Mahkemesi’ne yolladı¤ı yazıda gerçe¤e
aykırı flu ifadelere yer verdi, "Broflürde bulunan ve davacı tarafından
itiraz edilen ifadeler bu çerçevede
kanuna uygundur".
Düsseldorf ‹dare Mahkemesi 1.
Dairesi’nde seyircilere kapalı olarak
görülen davada, NRW Eyaleti temsilcileri, Anayasa Koruma Dairesi’nin, "IGMG’nin bir toplantısında
Sivas’ta 37 kiflinin öldürülmesi çılgın bir flekilde kutlandı" veya bir
IGMG görevlisinin olayları "Sivas’ta ‹slam galip geldi" sözleriyle
yorumladı¤ı gibi akıl almaz ithamlarının do¤ru olmadı¤ını kabul etmek zorunda kaldılar.
Bunun yanında broflürde yer alan
"IGMG, gençlik programında gençli¤i öngördü¤ü anlamda tanımladı¤ı ve Emperyalizm tarafından arzu
edilen gençli¤i bunun zıttı olarak
tarif etti¤i" veya gençlik programında "Dine yapılan saldırının Demokrasi olarak tanımlandı¤ı" gibi ithamların da do¤ru olmadı¤ı NRW
Eyaleti temsilcileri tarafından deklare edildi. Anayasa Koruma Dairesi ayrıca yıllarca gerçe¤e aykırı bir
flekilde IGMG’nin kendisini demokrasi düflmanlı¤ı ve yahudi karflıtlı¤ı içeren söylemlerden açıkça
soyutlamadı¤ı iddialarını da dillendirmiflti.
"Biz, Anayasa Koruma Dairesi’nin IGMG’nin hedefleri hakkında
IGMG Çocuk Kulübü
Boschstrasse 61-65
D-50171 Kerpen
Tel: 0 22 37 - 656 330
Fax: 0 22 37 - 656 555
www.igmg.de
E-Mail: [email protected]
• Her türlü Kitaplar
(Türkçe, Almanca, Arapça)
• Bilgisayar Programlar›
• Video ve Teyp Kasetleri
• Hediyelik Eflyalar
yıllar boyu bu ve benzeri saçma ithamları ile kamuoyunu yanıltması
üzerine, daha 2002 yılında NRW
Eyaleti ‹çiflleri Bakanlı¤ı’ndan asılsız ithamlarından vazgeçmeyi taahhüt etmesini istedik. ‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın asılsız ithamların varlı¤ını
kabul etmeye ve durdurmaya yanaflmaması üzerine dava açmak zorunda kaldık. ‹çiflleri Bakanlı¤ı mahkumiyeti önleyebilmek için ancak flimdi dava sürecinde asılsız ithamlarından vazgeçti¤ini açıkladı. Bu kadar uzun süreden ve iftira içeren isnatların amacına ulaflmasından
sonra, gerçe¤i yansıtmakla yükümlü
kurum olan Anayasa Koruma Dairesi ve siyasi sorumlulu¤u taflıyan
‹çiflleri Bakanlı¤ı’nın haksızlı¤ı itiraf etmelerinin, hak ve hukukun
gerçek anlamda korunması anlamına gelmedi¤i flüphe götürmez" diyerek Üçüncü elefltiride bulundu.
Üçüncü, "Devlet vergi gelirleriyle dini cemaatlere yönelik iftiraları
finanse edemez. IGMG hakkında
gerçek dıflı ithamları yayan sadece
NRW’deki Anayasa Koruma Dairesi de¤il. ‹çiflleri Bakanlıkları hukuki
davalara gerek kalmadan sorumlulukları altında bulunan Anayasa
Koruma Daireleri’nin yasal görevleri çerçevesinde kalma ve kamuoyunu yanıltmamasını sa¤lamalıdırlar" dedi. IGMG’nin Bavyera ‹çiflleri Bakanlı¤ı’na karflı 2002 yılından beri süren davası ba¤lamında,
"Hak ve hukukun yeteri kadar korunamaması tek sorun de¤il" diyen
Üçüncü, Meclis kontrol komisyonlarının kontrol imkanlarının da,
‹çiflleri Bakanlıkları’ndaki hataları
Hac, Millî Görüfl ile yap›l›r
K‹TAP
KULÜBÜ
Daha fazla hizmet için daha da büyümek ve
güçlenmek zorunday›z. Bunun için sizi üye olmaya, üye iseniz yeni bir üye bulmaya davet ediyoruz.
Gayret bizden tevfik Allah (c.c)’tand›r.
Üye kay›t formu için telefon etmeniz yeterlidir.
Tel.: 02237 / 656 292-293 · Fax: 02237 / 656 222 · www.igmg.de · E-mail: [email protected]
M‹LLÎ GÖRÜfi HAC ORGAN‹ZES‹
HAC 2006-1427
Merheimer Straße 229 • 50733 Köln
Tel.: 0221-73 94 41 • Fax: 0221-72 30 61
www.igmg.de • E-mail: [email protected]
GENEL MERKEZ‹M‹ZE (LASTSCHRIFT) ÜYE OL! ÜYE BUL!
önlemek için yeterli olmadı¤ına
dikkat çekti.
Üçüncü ayrıca flunları söyledi,
"Kamuoyu, Anayasa Koruma Daireleri’nin Müslümanlara yönelik tavırlarını görmezlikten gelmemelidir.
Aksi taktirde kamuoyunun baskısı
olmadan dairelerin anayasal hukuk
ve toplum açısından çok tartıflılır
uygulamalarına son vermeleri mümkün de¤ildir. Asılsız ithamların, çarpıtmaların, manayı tahrife u¤ratan
anlatımların ve anayasal hukuk açısından da özellikle sakıncalı de¤erlendirmelerin Anayasayı Koruma
Raporları’na alınmasının toplum
üzerinde büyük etkisi var. Bu durum
toplumda, dıfllanan ve ayrımcılı¤a
maruz kalan müslümanlara karflı
önyargıların oluflmasını desteklemekte. Nedeni ise raporlara alınmasıyla bu tür teflkilatların anayasa
düflmanı olarak damgalanması. Bunun sonucunda kamuoyuna yönelik
üstü kapalı "Bunları dıfllayın" söylemi oluflmakta."
Gerçekte anayasa karflıtı hedefler
gütmeyen sözkonusu flahısların ve
teflkilatların, Anayasa Koruma Raporları’na alınmaları sadece temel
haklarını zedelemekle kalmamakta,
demokrasiye de zarar vermektedir.
Çünkü devlet, haksız aforozlama
yoluyla yasal bir temele dayanmaksızın, insanların fikir belirleme sürecine müdahil olmakta ve demokrasinin temel esaslarını hiçe sayarak, bu
sürece otoriter anlamda flekil vermeye çalıflmaktadır. Böylece de devlet
gücünün Anayasa Koruma Dairesi
gibi kurumlar aracılı¤ıyla kötüye
kullanılmasının önünü açmaktadır.
Tel: 02237/ 656 311 - 311 · Fax: 02237/ 656 319 · e-mail: [email protected]
Rabbin için Namaz k›l
ve Kurban Kes!
(Kevser Suresi)
Tel
: 02237 / 656 292 - 293
Fax
: 02237 / 656 222
e-mail : [email protected]
www.igmg.de
KURBAN KAMPANYASI
“Mazlum ve ma¤durlar›n duas› sizinle”
Mü’minlerin mallar›ndan zekat al ki, onunla kendilerini ar›nd›rm›fl ve
mallar›n› bereketlendirmifl olursun. (Tevbe: 103)
ZEKAT ve F‹TRE
KAMPANYASI
“Mazlum ve mağdurlara uzanan dost el”
Boschstrasse 61-65 · 50171 Kerpen · Germany
Tel: 0 22 37 - 656 293 · Fax: 0 22 37 - 656 222
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 36
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
KOMED-FIKRA
36
HESSEN
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
BAYBURT FIKRALARI
yanıp tutuflmaktadır. Bo¤azdan flöyle bir bakar denize. "Ey gurban oldu¤um deniz, gettükçe gözümde ÇORUH'laflirsan" der.
Bayburt'lu
Ö¤retmen ilkokul birinci sınıf ö¤rencilerinden
birine, "Kedi miyav dedi" cümlesini okumasını
söyler. Çocuk bir türlü okuyamaz cümleyi. Yanında oturan Temel'in gülümsedi¤ini gören ö¤retmen
nedenini sorunca Temel de, "Okuyamaz ö¤retmenim. Çünkü o Bayburt'ludur. Onlar kedi demezler,
'pisik' derler" diye yanıtlar.
Gufllu¤i befl geçir
Memleketim insanı memleketini para kazanmak maksatlı süreli veya süresiz bir miktar terk
eder. Memlekette hatun onu bekler. Bey efendimiz geldi¤i andan itibaren hane halkı tarafından o
gün bayram ilan edilir. Yine böyle bir gün, yine
böyle bir hanenin önünde cereyan eden olay flöyledir: Hanenin difli kuflu, kocasının gurbetten getirdi¤i kol saatini kolunu gere gere taflımaktadır.
Bir yandan da bahçeye yıkadı¤ı çamaflırları asar.
Yeni saati gören komflusu difli kufla saatin kaç oldu¤unu sorar. Saatin rakamlarından çok görüntüsü
ile ilgilenen, okuma yazmadan zannımca yoksun
difli kufl ise "Gufllu¤i befl geçir" diye cevap verir.
Vali bey 1
Yeni vali yörenin misafir perver tavrı ile a¤ırlamaktadır yöre halkı. Bir misafirperverlik örne¤i
olarak yeni gelen valiye kırk tane yumurtanın bir
kg yafl içerisinde kırıldı¤ı bir ziyafet hazırlanır.
Vali nezaketen yer. Israr edilir, biraz daha yer. Israr edilir biraz daha yer. Lakin çatlayacak derecede yemifltir. Daha fazla yiyemeyece¤ini ifade
eder. Bu duruma biraz kızan yöre halkından biri
"Vali bey; gırh yumurta, bi kilo ya¤ nedir ki yiyemirsen" der.
Süs Eflyası
Bir yabancı elçiyi padiflah kabul
edecekti.
Bu elçi, ülkesinin çok varlıklı oldu¤unu göstermek için; ne kadar altın, inci, elmas gibi süs eflyası varsa,
bunları üstüne baflına takıp takıfltırıp
huzura çıkmak istedi.
Saray görevlileri bu adamın yaptı¤ı garipli¤in önüne geçmek istiyorlardı ama ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Hemen akıllarına ‹ncili
çavufl geldi:
-Aman çavufl, flu adamı sen yola
getirirsin Ne yapacaksan yap flu haline engel ol. ‹ncili,
"Çaresini buluruz" dedi. Bir süre
düflündü. Sonra altın - inci karıflımı
sedef kakmalı bir çift takunyayı
onun girece¤i tuvalete koydu.
Adam tuvalete girip bunları görünce flaflırdı. Çıkınca ‹ncili Çavufl'a
sormadan edemedi:
-Altın, inci, sedef kakmalı nalın
tuvalete konulur mu? Yazık de¤il
mi?'' ‹ncili, taflı gedi¤ine koyaca¤ı
zamanı bulmufltu. Hemen cevabını
yapıfltırdı:
-Bizim padiflahımız böyle süs eflyasına de¤er vermez.
Elçi, verilen cevabı duyunca,
üzerine bakındı, sonra sessizce bunları çıkarıp, huzura girdi...
VOLA A⁄A EYLE
B‹Z BURDA ‹NECEYÜK
Vali bey 2
Vali Bayburt'u gezmektedir. De¤irmenin bir
tanesinde bir eflek görür. Efle¤i vatandaflın biri
yönlendirmektedir dönmesi için. "Halbuki eflek
kendi kendine yolunu bulsa da dönse, sizce daha
iyi olmaz mı" der yeni valimiz. De¤irmen sahibi
"eyi has diyirsen de vali bey, hani ele senin gibi
ahılli eflflek" der.
Yörenin aksanını anlatmanın en iyi yolu ise biraz afla¤ıdaki fıkra;
Yarpak, torpak, körpi
‹ki kafadar Bayburt'lu ‹stanbul'da ifl aramaktadırlar. Birileri onlara "flu adamda bol ifl var ama
Bayburt'lulara kesinlikle ifl vermez" der. Kafadarlar adam sende, adam bizim Bayburt'lu oldu¤umuzu nerden anlayabilir ki, biz bi görüflmeye gidek derler. Mülakat safhasına gelmifltirler. ‹flveren
onlara yaprak diyin der. Bunlar Yarpak derler.
Toprak diyin der, torpak derler. Köprü diyin der,
körpi derler. Velhasıl adam anlamıfltır bizim kafadarların Bayburt'lu olduklarını. Sizi ifle almıyorum der. Kafadarlar ifle alınmamanın hayal kırıklı¤ı içerisinde birbirleri ile olayın yorumunu yaparlar. Kafadar 1: "ola gardafl, ne oldi da bu bizi ifle
almadi. nasi oldi da anladi Bayburt'li oldu¤umuzi?
der. Kafadar 2: "valla gardafl, yarpah dedi dedük,
torpah dedi dedük, zannımca o körpide poh ettük"
der.
Deniz
Yöne bizim bir hemflehrimiz ‹stanbul sokaklarında dolaflmaktadır. Memleket özlemi ile yanıp
Kayseri`li ve Terzi
Kayseri`li Ali`ye babası hayat
dersi veriyormufl o¤lum senden ne
kadar isterlerse istesinler yarısından
fazla verme.
Ali birgün terziye takım elbise
diktirmifl.
Kayseri`li sormufl borcum nedir?
Terzi cevap vermifl 6 milyon
Kayseri`li mümkün de¤il 3 milyon demifl.
Terzi kurtarmaz 4 milyon demifl.
Kayseri`li mümkün de¤il 2 milyondan fazla vermem demifl.
Terzi lanet olsun tamam demifl.
Bu sefer Kayseri`li 1 milyondan
fazla vermem demifl.
Terzi sinirlenmifl para falan istemiyorum al elbiseni defol demifl.
Kayseri`li bir takım elbise daha
dikmezsen flurdan fluraya gitmem
demifl.
Nalları Dikmifl
Padiflah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demifl ki:
-Bu atı çok sevdi¤imi bilirsiniz.
Bu atın ölüm haberini bana getiren
seyisin kellesini vururum, atıma çok
iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl
geçmifl, seyisler bakmıfllar ki padiflahın atı ahırda ölmüfl. Seyislerden
biri padiflahın sözünü hatırlamıfl, te-
Efendim bizim Bayburtlu arkadafllar ‹stanbul`da gurbetçilik yaparlar. Günün birinde acele iflleri
çıkar Bayburt`a dönmeleri gerekir. Ne yapalım ne
edelim derken uçakla gitmeye karar verirler. Uçak
hareket eder Aflkale üzerinden geçerken pilot
anons yapar
-sayın yolcularımız flu anda Aflkale üzerindeyiz, biraz sonra Erzurum havaalanına inece¤iz.
Bu anonsu duyan bayburtlu hemen yerinde
kalkar ve aceleyle pilota do¤ru seslenir.
- Vola a¤a hele eyle biz burada ineceyük.
SEHEN NE ELT‹M
G‹LE G‹D‹YEM
Bayburt'a köyden yeni gelen bir hanımefendi
kırmızı ıflıkta Cumhuriyet caddesini karflıya geçmek ister, yarı yolda trafik polisi seslenir:
"-Hop teyze nere gidiyorsun."
O güne kadar kırmızı ıflık nedir bilmeyen teyze
flöyle cevap verir.
"-Gadam tepehen olsun, sehen mi soracam eltim gile gidiyem.
BAYBURT`UN BÜYÜKLÜ⁄Ü
Bayburtlu birgün ‹stanbula gitmifl. Öyle ‹stanbulu gezerken; yolu Galata Köprüsüne düflmüfl.
Biraz yürüdükten sonra; flöyle bir köprünün üzerinde durmufl ve ‹stanbulu seyre dalm›fl. Biraz
sonra akl›na memleketi Bayburt gelmifl.
Elini beline at›p flöyle demifl: Ola ‹stanbul böyüdükçe Bayburt`a benzirsen.
lafllanmıfllar, ne yapacaklarını bilememifller. Birinin aklına ‹ncili Çavufl gelmifl, bu ifli ona danıflalım demifller. ‹ncili’ye varmıfllar, durumu
anlatmıfllar. ‹ncili demifl ki
-Ben bu ifli çözerim, siz iflinize
gücünüze bakın. ‹ncili, padiflahın
huzuruna varmıfl.
-Padiflahım, senin bir küheylan
vardı ya...
-Evet...
-Ahırda gördüm. Yanına yaklafltım. Su verdim içmedi, yem verdim
yemedi, nalları da havaya dikmifl
öylece duruyor.
-Yahu sen fluna öldü desene!
-Padiflahım ben demedim, sen
söyledin öldü¤ünü. Bir ceza vereceksen kendine ver.
Birlikten Güç Do¤ar
Bir ‹ngiliz: Holigan;
‹ki ‹ngiliz: Kavga;
Üç ‹ngiliz: Savafl;
Bir Fransız: Aflık;
‹ki Fransız: Duel;
Üç Fransız: Paris komunası;
Bir Zenci: Basketçi;
‹ki Zenci: Basket takımı;
Üç Zenci: Günefl tutulması;
Bir Kayserili: Satıfl noktası;
‹ki Kayserili: Küçük bir pazar;
Üç Kayserili: Hipermarket;
‹fl Arayan Gayserili
Bir gün Kayserilinin biri ‹stanbula ifl aramaya gider ve gezerken
fabrikanın birinde ifl ilanı görür güvenli¤e gider oda müdürün yanına
gönderir. Selamınaleyküm der ve
müdürün odasına girer müdürde
Aaleykümselam der buyur nasıl
yardımcı olabilirim diye adama sorar.
Adam;
-Ben ifl müracaatı için geldim
der.
Müdür adamın konuflmasından
Kayserili oldu¤unu anlar ne ifl yaparsın diye sorar. Adamda ne ifl
olursa yaparım yeterki ifl olsun der.
Müdür gülmeye bafllar, adam müdür gülünce acaba yanlıfl bir fley mi
söyledim der. Kendi kendine müdür
hemflerim sen nerelisin der, adam
Gayseriliyim deyince müdür yine
güler adam niye gülüyorsunuz deyince müdür bende Gayseriliyim de
ondan gülüyorum. Adam dayanamaz sorar müdürüm sen kaç senedir
burda müdürsün?
Müdür 3 senedir niye sordun?
Adam daha bu fabrikayı 3 senedir üstüne yürütemedin mi sen nasıl
Gayserilisin deyince müdür yürütmeye yürütecektim de fabrikanın
sahibi de Gayserili.
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Hayat
Gerçekler “Hayat”ın çinde Gizlidir
HESSEN
Seite 37
DOSYA
37
Aralık-Dezember 2005 / Zilkade-Zilhicce 1426
Kutsal seyahat: Hac ve Umre
abbimiz Teala Hz.’lerinin
biz kullar›na say›s›z nimetleri vard›r ve kullar›n›n bazen bir yerden bir yere seyahatleri
bile O’nun r›zas› ve emri gözetilerek yap›l›rsa, bir nimet ve ihsana
dönüflür. ‹flte Hac ve onun küçük
örne¤i Umre seyahatleri böyle nimet-i ilahi ve ihsan-› ilahi olarak
Rableri taraf›ndan Müslümanlara
ihsan ve in’am edilmifl muazzam
iki kulluk prati¤idir.
Hac ve Umre ibadetleri, Kur’an
ifadesiyle yeryüzünde “Âlemlere
bereket ve hidayet kayna¤› olarak
insanlar için kurulan ilk ev (mabet), Mekke’deki (Ka’be)”yi yine
ibadet niyetiyle ziyaret ederek orada sünnetle belirlenmifl ibadetleri
yerine getirme seyahatidir. Ka’be
ki, Allah’›m›z oraya “beytim(=evim)” ünvan›n› vermifltir.
Bundan dolay›d›r ki, Hal ve durumu müsait olanlar›n ömürlerinde
en az bir defa Beytullah olan
Ka’be’yi Hac niyetiyle ziyaret etmeleri farz, en az bir defa da umre
niyetiyle ziyaret etmeleri, sünnettir.
Kur’an’›nda Cenab-› Hak,
Ka’be’den bahis buyururken,
“Orada apaç›k niflaneler, (ayr›ca)
‹brahim’in makam› vard›r. Oraya
giren emniyette olur. Yoluna gücü
yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’›n insanlar üzerinde bir hakk›d›r. Kim inkâr ederse bilmelidir
ki, Allah bütün âlemlerden müsta¤nidir” diyor ve hem Ka’be’nin
baz› özelliklerini anlat›yor, hem de
Hac ‹badetini yerine getirmelerini
bir farz olarak kullar›ndan, yani biz
Müslümanlardan istiyor. Hac ‹badetinin yan›na Umre ‹badetini de
ekleyerek ikisini birden tam yapmam›z hususunda da Kur’an’da
Rabbimiz flu emri veriyor: “Hacc›
ve umreyi Allah için tam yap›n.”
R
Hac Fazileti Çok Büyük
Bir ‹badettir
Bir gün Peygamberimize sordular:
Hangi amel daha faziletlidir?
Efendimiz (as) saadetle cevap verdi:
Allaha ve Rasulüne iman etmektir. Tekrar soruldu:
M. Hulusi ÜNYE
[email protected]
Sonra hangisi? Peygamber
efendimiz cevaplad›:
Allah yolunda cihat etmektir.
Soru üçüncü defa tekrarland›:
Sonra hangisi Ya Rasulallah?
Efendimiz bu defa:
Mebrur yani kendisine günah
kar›flt›r›lmadan ifa edilen hacd›r,
buyurdular.
Hz. Ayfle validemiz diyor ki:
“Peygamberimize, biz de sizinle
seferlere ç›kmayal›m m›? diye sordum. Cevaben buyurdular ki, “En
güzel cihad hacd›r; hacc-› mebrurdur.” ‹flte Rasulullah’tan bu sözü
iflittikten sonra hacc› bir daha b›rakmad›m.”
Hac, geçmifl günahlar› affettirir,
adeta insan› anas›ndan yeni do¤mufl hale getirir ve hac yeni bir
bafllang›ç olur insan hayat›nda. fiu
mübarek Peygamber müjdeleri fazla söze hacet b›rakmayacak kadar
ayan-beyand›r: “Kim hacceder de
hacc›n› ifsat edecek fleylerden uzak
durursa, anas›ndan do¤du¤u gün
ki gibi evine döner.” “? Hac, hacdan önceki fleyleri söker yok eder.”
“Kabul olmufl hacc›n mükâfat› ise,
mutlaka cennete girmektir.”
Hac, hikmet ça¤layanlar›d›r?
Böyle üstün faziletlere sahip bir
ibadetin farz oluflunda, mutlaka
birçok hikmetler olsa gerektir. Elbette Rabbimiz bofl yere bir emir
vermeyece¤ine göre, bilgilerinin
tamam› kendi kat›nda da olsa, bilinç ve fluurla bu ibadeti yerine getiren Müslümanlar da hacdaki kimi
üstün hikmetlere flahit olabilirler.
Zaten kullar›na haccetmelerini ilan
etmesini Hz. ‹brahim (as)’e emreden Rabbimiz, bu hususa da aç›kça
iflaret buyurmufltur: “‹nsanlar aras›nda hacc› ilan et ki, gerek yaya
olarak, gerekse nice uzak yoldan
gelen yorgun arg›n develer üzerinde, kendilerine ait bir tak›m yararlar› yakinen görmeleri, Allah’›n kendilerine r›z›k olarak
verdi¤i kurbanl›k hayvanlar üzerine belli günlerde Allah’›n ismini
anmalar› (kurban kesmeleri için)
sana (Kâbe’ye) gelsinler.” Tefsir-
cilerimizin verdi¤i bilgiye göre,
ayetin birinci cümlesine iflaret edilen faydalar, hem dünyevi hem de
uhrevidir. Dünyevi olan›, hacc›n
insan üzerinde meydana getirdi¤i
ahlaki tesirler ile ticari ve içtimai faydalard›r. Uhrevi olanlar› ise,
Allah’›n hoflnutlu¤u ve O’nun müminlere olan af ve ma¤firetidir.
Hac, dünya Müslümanlar›n›n
birbirleriyle bilgi, kültür ve gerçek
hayat kaynaklar›na yönelik al›fl-verifller yapmalar› ve de gaye birli¤ine ulaflmalar› için bir araya gelmelerini sa¤layan en büyük zirve
özelli¤i manas›n› da tafl›r.
Kâbe’ye ulaflan Müslümanlar,
tevhit inanc›n›n mücessem timsalini olufltururlar. De¤iflik renk, ›rk,
kültür, lisan ve medeniyetlerin mümessilleri olmalar›na ra¤men bütün bunlar herhangi bir ay›r›ma ve
kay›rmaya meydan sebep teflkil etmez. Çünkü art›k orada nefisler
yok olmufl, flahsiyetlerin hükmü
sona ermifltir. ‹nsanl›k, tek noktaya; çoklukta birli¤e yönelmifltir.
Kâbe etraf›nda tavaf eden insanlar,
kurulu kâinat düzenin küçük numunesini temsil ederken asl›nda
herfleyin ayn› gaye için kofltu¤unun
bilincine varmam›z› bize ö¤ütler.
Hacerul Esved karfl›s›nda selama duran insanl›k, bir baflka hikmetle karfl› karfl›yad›r. Cans›z eflyalara tapma inanc›n› y›kan ‹slam,
yine Allah’›n emri ile bir baflka tafl
parças›na oldu¤undan fazla de¤er
vererek ya onu öper, ya da onu en
az›ndan uzaktan selamlar. Bu da
yine herfleyin Allah emriyle hareket etti¤inin ve de herkesin sadece
Allah emrine itaatkâr olmas›n›n lüzumunu ortaya koyar.
Hz. Hacer validemiz ve insan
olarak çaresizli¤i, Safa ve Merve
aras›nda bir daha yad edilir, sa’y
vecibesini yerine getirirken. Ve insan anlar ki, darda kalana gerçek
manada ancak Allah imdat edebilir, zarar verecek fleylerden de insan› yine ancak Allah beri k›lar.
Ya Arafat meydan›? Yeniden
diriliflin sembolü? Günah ve bofl
fleylerle geçmifl eski yaflamdan s›yr›l›p, tertemiz sayfalarla dönüfl günü? Tertemiz ve dosdo¤ru bir hayata yeniden bafllayaca¤›na dair
Allah’la ahitleri tazeleme makam›…
K›saca hac, müminlerin kardeflliklerini pekifltirdikleri, ayr›l›klar›
kald›r›p yok ettikleri, yeryüzünün
her köflesinden gelen kardefller toplulu¤unun tek fluura erdikleri, zengin-fakir, amir-memur demeden
tek lügat, iman ve itikatta birlefltikleri ve de bütün ›rk, renk ve cinsiyetlerin kaynaflt›¤›; tam eflitli¤in
sa¤land›¤›, baflka hiçbir dine nasip
olmayan uyum ve ahengin her renginin temsil edildi¤i yegâne insanl›k zirvesidir.
Hacc›n bitiminde Medine-i Münevvere ziyareti ise bafll› bafl›na bir
destand›r. “Beni öldükten sonra ziyaret eden aynen hayat›mda ziyaret etmifl gibidir”; “Kim geçirmeden benim mescidimde k›rk namaz
k›larsa, ona cehennemden azad oldu¤una ve azaptan kurtuldu¤una
dair bir berat yaz›l›r ve münaf›kl›ktan beri olur” Peygamber müjdeleri, Medine-i Münevvere’de Efendimiz (as) ve Mescid-i Nebevisini ziyaret etmenin ne anlama geldi¤ini
anlatmaya yeter zannediyoruz.
Bu kutlu seyahate ç›karken,
beklenen neticenin ve derilmek istenen hikmetlerin tam olarak elde
edilebilmesi için, mükemmel bir
arkadafl grubuna ve ibadet edecek
insanlar›n ibadetlerini kendisine
emanet kabul eden bir organizasyonun arac›l›¤›n› da ihtiyaç vard›r.
Birçok insana belki ömründe bir
defa nasip olacak böyle muazzam
bir f›rsat› heba etmemek için hac
arkadafllar›n› ve hac organizesini
belirlemekte seçici olmak gerekir.
Hacc ibadetinin bütün bu hikmetlerini bilen ve inanan IGMG Hac Organizesi bu noktada sal›k verilebilecek yegâne kurulufltur diyebiliriz. Hacc›n yeniden dirilifl, ilim ve
hikmet okulu, edep ve terbiye
mektebi gibi alg›lanarak, gereklerine uygun bir hac yap›lmak suretiyle, yepyeni bir insan olmay› arzulayarak bu kutlu seyahate kat›lanlara
ne mutlu!!
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 38
ÇENGEL BULMACA
H a z › r l a y a n :
Muharrem KARAKUfi
Çözümü
10. Sayfada
Sol üst resimdeki
hayvan
Bir balina türü
Bir kurt türü
Atefl
Hayvanlar
Sa¤ alt resimdeki
hayvan
Bir tüküren
hayvan
Söylev
2
3
Bir geyik türü
4
1
29
Sa¤ üst
resimdeki hayvan
23
Bölüklerden
oluflan askeri
birlik
S›n›r
Azot’un simgesi
Tersi, bir erkek
ad›
5
Su
Demek ki
anlam›nda
Sol alt resimdeki
hayvan
Avuç içi
Kur’an-› Kerim’de
bir sure
Tersi, gelecek
Sayg››nl›k
Duman lekesi
Tersi, yapay
Orta resimdeki
hayvan›n difli
olan›na denir
‹laç
Milli ‹stihbarat
Teflkilat›m›z
Asap
Bir erkek ad›
Erkek kurt
28
Kükürt’ün simgesi
Haya duygusu
Hükümsüz
Uzaklaflmak
E¤itim
At sütü
20
K›rm›z›
Vilayet
Lityum’un simgesi
Bir tür av tüfe¤i
Tersi, Bolu’nun
ünsüzleri
22
Yaz›l› tablo
Irmak’›n ilk hecesi
Dengesi bozuk
terazi
Erat’›n ünsüzleri
Köpek yiyece¤i
Kilometre
25
Hazine
Tamam m›
anlam›nda
‹yot’un simgesi
21
Görünen taraf
Bir tür bal›k
Yol Su ve Elektrik
kurumu
Albayl›k rütbesinin
bir flekli
Kurufl
Edep
Bir vahfli hayvan
Say›lar› ifade eder
At›n bak›m›
Yasa’n›n
ünsüzleri
Zorlu
19
Birden
Bolu’da bir göl
Rus’un ünsüzleri
Kokusu bay›lt›c›
bir s›v›
Vahflice
24
Kötü
Yerinde ve do¤ru
hüküm
Dahili
Bir erkek ad›
Tak›m’›n k›sa
yaz›l›fl›
Tungsten’in
simgesi
Bir tür ödül
Sonsuza dek
D›fl elçilik görevlisi
Sayfa
Bir erkek ad›
17
18
Kötü, de¤iflmez
Bir erkek ad›
Ö¤renci
Dolu dolu
Necip Faz›l
K›sakürek
‹nand›rma
Yerine getirme
Bir kad›n ad›
Çinko’nun simgesi
Dünyan›n dam›
denilen ülke
Gösterifl düflkünü,
iki yüzlü, yalaka
Bravo
Çevre
Uranyum’un
simgesi
16
Bir hat›rlama
nidas›
Bir nota
Onurland›rma
Türk Liras›
7
Hat
Bir tür asmalarla
süslü balkon
‹yot’un simgesi
Su
Elaz›¤ ilimizin bir
ilçesi
Enfes
Bir balina türü
Bir bal›k ad›
Ses
Tersi, sol yönün
z›dd›
13
8
Hafif don olay›
Bir köpek türü
Bir tür deniz tafl›t›
Adi
Afl›r› sevgi
11
Pantolon gözü
Osmanl› Tersi,
da esnaf kötü
Özel haberci
Bayramdan
önceki gün
Engel
30
Ak›l
Kur’an-› Kerim’de
bir sure
Bir erkek ad›
K›s›m, bölüm
Kamer
‹sim
Bir erkek ad›
Baryum’un
simgesi
31
14
Hay›r anlam›nda
‹nekten elde
edilen içecek
Bir kad›n ad›
Bir hayret nidas›
fiafl›lacak fley
Tren
yolu
Birden
Nazi iflareti
Peflin
Bir müzik aleti
Al›nan yol,
ilerleme miktar›
6
12
Kar›fl›k renkli
Tak›m’›n k›sa
yaz›l›fl›
Bir erkek ad›
Oto fren
aksam›ndan
15
9
Dilsiz
Bir erkek ad›
26
Bir nota
Ses
Tüküren hayvan
Köpek yavrusu
Tersi, büyük
plastik kab
10
27
Bilme, onama
Boru sesi
Bir mülkiyet
yap›m eki
‹yot’un simgesi
Potasyum’un
simgesi
fiikayetler
ANAHTAR
SÖZCÜK
1
16
2
17
3
18
4
19
5
20
Becerikli, çal›flkan
6
21
7
22
‹yot’un simgesi
8
23
9
24
10
25
11
26
12
27
28
13
29
14
30
15
31
(Al-i ‹mran-97)
Gidifl-dönüfl uçak bileti · Vize-ifllem
masrafları Ayakbastı (çek) ücreti
Mekke-Medine otel Otel-Kabe arası
servisi · Arafat-Mina çadır hizmetleri
ve transferler · Ziyaretler · Hacc’da
kullan›lacak özel hediyelik eflyalar.
Hacc ve Umre
„Milli Görüfl” ile bir baflkad›r
Genel Merkez üyelerine
50,- T indirim yap›l›r.
(Almanya, Avusturya, Belçika ve Hollanda için)
1.950,-Q
Ücrete dahil hizmetlerimiz:
Frankfurt
Düsseldorf
Stuttgart
Stuttgart
Stuttgart
Viyana
Brüksel
Amsterdam
Frankfurt
Zürich
Kopenhag
Stokholm
Stokholm
Münih
Münih
Toronto
Frankfurt
Köln
Paris
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
15.12.2005
15.12.2005
16.12.2005
16.12.2005
16.12.2005
17.12.2005
18.12.2005
18.12.2005
24.12.2005
24.12.2005
25.12.2005
25.12.2005
25.12.2005
25.12.2005
25.12.2005
25.12.2005
26.12.2005
26.12.2005
27.12.2005
Uçufl
Tarihi
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Medine
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
‹lk
Ziyaret
14.01.2006
14.01.2006
15.01.2006
15.01.2006
15.01.2006
16.01.2006
17.01.2006
17.01.2006
14.01.2006
18.01.2006
22.01.2006
22.01.2006
22.01.2006
23.01.2006
23.01.2006
23.01.2006
23.01.2006
23.01.2006
24.01.2006
Dönüfl
Tarihi
0176-20022995
0177-7475199
0163-8332882
0174-3268158
0170-2312309
0043-650-5202929
0032-477-509141
0031-653-669338
02237-656 310
0041-793-201022
0045-29260534
0046-70-4444008
0047-95-235086
0160-93029560
0043-6508880402
02237-656 310
0179-6938982
0176-22051030
0033-615702975
Müracaat
Tel.
Strasbourg
20
22.12.2005
Hannover
Hannover
Hannover
Malbourne
Nürnberg
Frankfurt
32 Hannover
33 Kuzey Ruhr
34 Bremen
35 Avustralya
36 Nürnberg
37 Frankfurt-Son
Lyon
Lyon
Düsseldorf
29 Ruhr A
31 Alp/Annecy
Hamburg
28 Hamburg
30 Lyon
Londra
27 ‹ngiltere
Berlin
02.01.2006
02.01.2006
25.12.2005
31.12.2005
31.12.2005
31.12.2005
31.12.2005
31.12.2005
31.12.2005
30.12.2005
30.12.2005
30.12.2005
Amsterdam
24 Amsterdam
29.12.2005
26 Berlin
Viyana
23 Avusturya 1
29.12.2005
29.12.2005
Strasbourg
22 Fransa
30.12.2005
27.12.2005
Uçufl
Tarihi
25 Kuzey Hollanda Amsterdam
Frankfurt
21 Frankfurt-(K›sa)
Strasburg
Uçufl
Yeri
Nr. Kafile
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Mekke
Medine
Medine
Medine
Medine
Mekke
‹lk
Ziyaret
01.02.2006
01.02.2006
23.01.2006
31.01.2006
31.01.2006
31.01.2006
31.01.2006
31.01.2006
30.01.2006
30.01.2006
30.01.2006
29.01.2006
29.01.2006
15.01.2006
15.01.2006
15.01.2006
15.01.2006
24.01.2006
Dönüfl
Tarihi
02237-656 310
0172-8288495
02237-656 310
0173-6155959
0162-3946072
0172-5233766
0033-614441620
0033-685-862664
0172-5955232
0174-2612566
0044-7940468640
0163-3823890
0031-651570446
0031-651570446
0043-650-5202929
0033-1-45235512
02237-656 310
0033-622-741850
Müracaat
Tel.
NOT: 1. Uçufl tarihlerinde 2-3 gün de¤ifliklik olabilir. 2. Gerekti¤inde kafileler bir baflka kafile ile birlefltirilebilir. 3. THY ile uçuylarda, biletler Avrupa’dan uçufl tarihinden itibaren 6 ay geçerlidir. 4. Hac dönüflü, Türkiye’de kalmak isteyenler, Türkiye’den
dönüfl tarihlerini kay›t formunda belirtmeleri gerekir. - PS: 1- Die Termine für den Abflug können 2-3 Tage variieren. 2- Bei Bedarf können Reisegruppen zusammengelegt werden.
Rhein-Saar
Düsseldorf
Stuttgart
Freiburg
Schwaben
Avusturya 1
Belçika
Güney Hollanda
Frankfurt-(K›sa)
‹sviçre
Danimarka
‹sveç
Norveç
Münih
Avusturya 2
Kanada
Hessen
Köln
Paris
Uçufl
Yeri
BLZ: 370 101 11
Konto Nr.: 162 888 5602
SEB AG-Köln
IGMG
Banka Hesab›:
www.igmg.de · E-Mail: [email protected]
Gutenberg
Straße
· 65428KERPEN
Rüsselsheim
Boschstr.
61-65,9D-50171
Tel: 06142-174549 · Fax: 06142-8330743
Tel.: +49 2237
656 310/11
· Fax: +49 2237 656 319
Handy:
0179-6938982
HACC ve UMRE ORGAN‹ZASYONU
Millî Görüfl
16:31 Uhr
Nr. Kafile
24.04.2009
UÇUfi PLANI / FLUGPLAN 2006-1426
"...Yoluna gücü yeten herkesin, Kabe'ye gidip hacc etmesi,Allah'›n insanlar üzerinde bir hakk›d›r..."
Hacc
2006
1426
13. sayi sayfalar
Seite 39
13. sayi sayfalar
24.04.2009
16:31 Uhr
Seite 40

Benzer belgeler