Hillary Rodham Clinton: Amerika Birleşik Devletleri

Transkript

Hillary Rodham Clinton: Amerika Birleşik Devletleri
40
Kimlik | Güz 2015
Fotoğraf: Charlie Neibergall, AP Hillary Clinton meets with local residents at the Jones St. Java House in LeClaire, Iowa
Hillary Rodham Clinton:
Amerika Birleşik Devletleri
Başkanlık Yarışında Kürtaj
Virajı
Güz 2015 | Kimlik
41
AYŞIL ATEŞ*
A
ÖZ
* Kamu Çalışanı, Turgut Özal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,
Kamu Yönetimi Bölümü’nde Doktora Öğrencisi, Ankara/Türkiye
Ateş, A. (2015). Hillary Rodham Clinton: Amerika Birleşik Devletleri başkanlık yarışında
kürtaj virajı. Kimlik: Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Dergisi, 1 (2), 40-57.
merika Birleşik Devletleri
2016 yılı başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi bir adaya karşı Demokrat Partili bir
kadın adayın yarışına sahne
olmaya hazırlanırken, Hillary
Rodham Clinton da Birleşik
Devletler’in ilk kadın başkanı
olmaya çok yakın görülmektedir. Muhtemeldir ki, başkanlık yarışında Demokratların özgürlük yanlısı bakış
açısıyla
Cumhuriyetçilerin
muhafazakâr
yönelimleri
arasındaki en sert tartışmalar kürtaj politikaları alanında
olacaktır. Hillary Clinton gibi Demokratlar, bir başka ifadeyle tercih öncelikli (pro-choice) grup, temelde kürtajı
sadece doktor ve hastasıyla ilgili bir konu olarak görmektedir. Cumhuriyetçi tabanı oluşturan muhafazakâr
Amerikalılar ise, hayat öncelikli (pro-life) grubun temsilcileri olarak, savunmasız ceninin yaşam hakkı temelli
argümanlara dayanarak kürtajın yasaklanmasını talep
etmektedirler. Son dönemde ise tartışmalar kürtajın
“yasal, güvenli ve nadir” olması yanında “kamu kaynaklarının bir doğum kontrol metodu olarak kürtaj için kullanılıp kullanılamayacağı” sorusuna yoğunlaşmış görülmektedir. Bu makalede Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk
kadın başkanı olmaya yakın olan Hillary Rodham Clinton’ın, özgürlükçü bir kadın hakları aktivisti, Demokrat
Partili bir senatör, “first lady” ve nihayet başkan adayı
olarak kürtaj politikalarına nasıl yaklaştığı, kürtaj politikalarını siyaset arenasına nasıl taşıdığı; politik başarı
çabasının kürtaj politikalarını nasıl yönlendirdiği tarihsel
kurumsalcılık açısından tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Hillary Rodham Clinton, kürtaj, kadın hakları, tercih öncelikli bakış, hayat öncelikli bakış
42
Kimlik | Güz 2015
A Critical Threshold for
Hillary Rodham Clinton on
the Road to US Presidency:
Abortion Policies
t
ABSTRACT
AYŞIL ATEŞ*
he United States Presidential elections to be held in 2016 seem
to have triggered a debate between Democrats and Republicans
again but this time as the first woman candidate, Hillary Rodham Clinton might be very near to winning the elections. Among
the most controversial issues on which libertarian Democrats
and conservative Republicans disagree is abortion, which is an
issue that has the potential to influence voting choices. Hillary
Clinton herself is a democrat, which means she is a pro-choice supporter of abortion, whereas the Republicans are mostly
pro-life supporters. The recent debates on abortion center on
its being “legal, safe and rare” as well as whether public resources should be used for abortion as a birth control method.
From the perspective of historical institutionalism, this article explores how the
first woman candidate to win state presidential primaries, Hillary Rodham Clinton, approaches abortion policies as an egalitarian women’s rights activist, a
Democratic Party senator, a former First Lady and a candidate for President;
how she brings these views to the political sphere and how her efforts for political success shape her attitude to abortion.
Keywords
Hillary Rodham Clinton, abortion, women’s rights, pro-life, pro-choice
*
Public Employee, Ph.D. Candidate in Public Administration, Turgut Özal University, Ankara/Turkey
Güz 2015 | Kimlik
Giriş
Amerika Birleşik Devletleri ilk kadın başkanını seçme şansını 2016 yılı için yakalamış görünmektedir. İki dönemlik
başkanlığı sırasında Obama, sadece dış politika ile ilgili
değil, kadın hakları ve özellikle de kürtaj politikaları ile
ilgili konularda da Hillary Clinton’ın düşüncelerini almadan karar vermemeyi tercih etmiştir. Clinton’ın en başarılı
olduğu alan olan kadın hakları ve özellikle de kürtaj konusundaki yaklaşım ve tutumu, onun için başkanlık yolunda
bir avantaj mı olacaktır, yoksa bir engele mi dönüşecektir?
Bugüne kadar Hillary Clinton hakkında yayımlanmış, sadece bir üniversite kütüphanesinde bulunan kitap ve makalelerin sayısı bini aşkındır. Ancak bunlar daha çok siyasetçi Hillary hakkındadır. Temel eserlere göz atıldığında,
bizzat Clinton Hard Choices (2014) adlı kitabında dış işleri
bakanlığı dönemini “zor seçimler” diye adlandırmıştır.
Tıpkı Ghattas’ın The Secretary (Dış İşleri Bakanı) (2014)
adlı kitabında işaret ettiği gibi... Gerth ve Van Natta’nın
Hillary Clinton: Her Way (2007) adlı biyografisinde “onun
yolu” eleştirel olarak ele alınırken, Kengor (2007) ise God
and Hillary Clinton: A Spiritual Life (Tanrı ve Hillary Clinton:
Spiritüel Bir Hayat) adlı çalışmasında onun manevi hayatını irdelemiştir. Shambaugh, Leadership Secrets of Hillary
Clinton (2010) adlı kitabında Clinton’ın liderlik sırlarını,
Allen ise Clinton’ı baş harfleri ile tanımladığı HRC adlı
eserinde (2014) onun politik olarak “yeniden doğuşu”nu
öne çıkarmıştır. Smith (2007) Clintonların Beyaz Saray
yıllarını For Love of Politics: Bill and Hillary Clinton: The
White House Years (Siyaset Aşkı İçin: Bill ve Hillary Clinton: Beyaz Saray Yılları) adlı eserine konu ederken, Clarke
ve Matheson (2011) My First Ladies adlı çalışmasında son
25 yılın “hanımefendilerini” ele almıştır. Podhoretz (2006)
Can She Be Stopped?: Hillary Clinton Will Be the Next President of the United States Unless… (Durdurulabilir mi?
Hillary Clinton -Bunları Yapmazsa- Bir Sonraki Birleşik
Devletler Başkanı Olur) adlı kitabında “onun engellenebilirliğini” 2008 seçimlerini kazanma şansını da içerecek
biçimde sorgulamaktadır. Goldenberg (2007) Madam President: Is America Ready to Send Hillary Clinton to the White House? (Bayan Başkan: Amerika Beyaz Saray’a Hillary
Clinton’ı Göndermeye Hazır Mı?) adlı yapıtında Amerikan
toplumunun Clinton’ın başkanlığına ne derece hazır olduğunu, Gutgold ise (2009) Almost Madam President (Neredeyse Bayan Başkan) adlı eserinde Clinton’ın neden 2008
“seçimlerini kazandığını” açıklamaya çalışmıştır. Hillary
Clinton ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda da birçok
kitap ve makale bulunmaktadır: Lawrence ve Rose, Hillary Clinton’s Race for the White House: Gender Politics and
the Media on the Campaign Trail (2011) adlı kitaplarında
Hillary Clinton’ın “Beyaz Saray yürüyüşü”nü toplumsal
cinsiyet politikaları ve medya kampanyaları üzerinden
değerlendirmişlerdir. Busher (2006) Framing Hillary Clinton (Hillary Clinton’ı Çerçevelemek) adlı tezinde 2000 yılı
New York Senato Seçimleri’ni konu edinmiştir. Öte yandan
Gardetto (1997) Hillary’yi toplumsal cinsiyet politikasında
sembolik bir isim olarak görmektedir. Yine de bu alanda
43
yapılan çalışmalar Hillary isminin sembolik olma iddiasından öte bir anlam taşıdığını göstermektedir. Carroll
(2009), Vandegrift ve Czopp (2011), Paul ve Smith (2008)
ve Stooksbury ve Edgemon (2003) gibi birçok yazar tarafından yapılan çalışma politikadaki kadın-erkek karşıtlığı
ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı politikaları hep Hillary Clinton üzerinden ele almıştır. Dolan Women Candidates in American Politics: What We Know, What We Want to
Know (2006), (Amerikan Politikasındaki Kadın Adaylar: Ne
Biliyoruz? Ne Bilmek İstiyoruz?), Holt “Hillary and Barack:
Will Atypical Candidates Lead to Atypical Coverage?” adlı
çalışmalarında (2012) “Hillary ve Barack: Atipik Adaylar”
üzerinde dururken “Yes, Ms. President?” diyen Walzer
(2009) ise yedi yıl sonrasının bir ilkine işaret etmektedir.
Tüm bu açık kaynaklarda yayımlanmış çalışmalar ve diğerleri Hillary Rodham Clinton, Amerikan siyaseti, Amerikan feminizmi ve toplumsal cinsiyet politikaları hakkında
önemli çalışmalar olmakla birlikte bu çalışmalarda müstakil olarak Hillary Clinton’ın Başkanlık yarışındaki kürtaj
politikaları ve kürtaja yaklaşımı ve tutumunun etkileri incelenmemiştir.
Bu çalışmada tarihsel kurumsalcılık bakış açısından ve nitel araştırma yönteminden (ardışık yaklaşma) yararlanılarak, Hillary Clinton’ın kadın hakları aktivisti, post-modern
bir feminist ve ailesinin bütünlüğü için çabalayan bir politikacı olarak kürtaj politikalarına nasıl yaklaştığı ve politik
başarı çabasının kürtaj politikalarını nasıl yönlendirdiği
tartışılmaktadır. Bu çalışma, ABD’deki 2016 seçiminde
Demokrat Parti aday adayı Clinton’ın kürtaj konusundaki yaklaşımını tasvir edici niteliktedir. ABD Başkanlık
seçiminde partilerin kürtaj konusundaki tutumlarının ihmal edilemez ağırlığına rağmen, ekonomi ve işsizlik veya
adayın kadın ya da erkek olması gibi başkaca birçok hayati değişken daha bulunmaktadır. Ancak diğer değişkenlerdeki oturmuşluk ve karşılıklı siyasa yakınlaşmaları ve
toplumsal cinsiyet eşitliğinin getirdiği iklim nedeniyle bu
değişkenler sabit kabul edilmiştir. Hatta cinsiyet farklılığı
ABD için bir dezavantaj olmaktan çıkmış ve bu seçim için
“ilk kadın başkan” söylemi ile bir avantaja bile dönüşecek
görünmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, tarihi olarak
ABD’nin kendine özgü olarak ürettiği feminizm ve özellikle de kürtaj politikalarının siyasete etkisini Hillary Clinton
bağlamında incelemektir.
ABD’de kürtaj politikalarına yönelik iki temel bakış açısı bulunmaktadır. Bu bakış açıları tercih öncelikli grup
(pro-choice) ve hayat öncelikli grup (pro-life) olarak adlandırılan keskin gruplara yol açmıştır. Bunlardan birinci
grup, özgürlük yanlılarıdır ve Demokratların tabanını oluşturur. İkincisi ise muhafazakârlardır ve Cumhuriyetçilerin
tabanını oluşturmaktadır. Tezlerine bakıldığında birinciler
konuyu kadının üreme hakkı bağlamında ele alıp, vücuduna ilişkin kararlarda ve üreyip ürememe konusunda
kadının “tercih hakkı” bulunduğunu savunurken, ikinciler ise ceninin yaşama hakkından bahisle kürtajın yasaklanması gerektiğini değerlendirmektedirler (Smith, 2005:
120). ABD’ de Demokrat Parti’nin tabanı kürtaj konusunda tercih öncelikli bir gruptur ve Hillary Clinton tam bir