39. sayi sayfalar

Transkript

39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
WWIB-PROJE TOPLANTISI
Seite 1
Rabia Kadir IGMG Genel Merkezini Ziyaret Etti
Sayfa: 18`de
Sayfa: 21`de
Sayfa: 4`te
2009 ANUGA Gýda Fuarý`nýn Bu
Yýlki Partner Ülkesi Türkiye Oldu
Sayfa
12`de
39. sayi sayfalar
Avrupa`daki Kitapçýnýz
K & A Estrich
OKUSAN
Schnellestrich - Schwimmender Estrich
Verbundestrich - Trennestrich
Heizestrich - Leichtestrich
Hartstoffestrich
Binlerce Kitap, CD, VCD, DVD
Hac Malzemeleri ve Hediyelik Eþyalar
Tel: 0180-3002250
Birkenweg 39 . 35586 Wetzlar
Tel: 06441-309 70 41 . Fax: 06441-309 89 60
GSM: 0175-245 33 25
www.okusan.eu
Bulunduðumuz Toplumda Karþýlýklý Ýnanç ve Kültür Deðerlerimizi Birer Zenginlik Kabul Edip
Birbirimize Kapýlarýmýzý ve Gönüllerimizi Açmak
Mahmut AÞKAR
Sevdiði
Kullar
Sayfa 9`da
Sayfa 5`te
Allah`ýn
Eðrisine
Doðrusuna
Sarrazin
Selahattin SAYGIN
ATÝB`in
Sayfa 13`te
Dr. Yusuf IÞIK
Hayatý
Selma ÖZTÜRK
A. Engin KARAHAN
Taharet;
Peygamber
Sünneti ve
Doktorlarýn
Tavsiyesi
SPD`nin
Esas
Problemi:
Ýnandýrýcýlýk
Sayfa 7`de
Aile
Hayatýn
Anlamý:
Varoluþ
ve
Mücadele
Avukat Nalan SÖNMEZ
Ev
Sayfa 25`te
26
Sayfa 35`te
leri
Sayfa 36`da
Sayfa 27`de
Sayfa 37`de
Hacarabýn
Serüven-
Gayesi
Þinasi ÞÝMÞEK
Murat ÝLERÝ
M. Salih AYDIN
Varlýk
Sahibinizle
Sorununuz
mu Var?
Ýstanbul`daki Sel Maðdurlarýna Acil Yardým Daðýtýmý
Sayfa: 20`de
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
Seite 2
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
Seite 3
editörden
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
3
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Sinan AKTÜRK
hasbihal
Sevgili dostlar!
Geçtiðimiz ay Almanya için
genel seçim ayý idi. Yapýlan genel
seçimlerde iktidardaki CDU yerini korudu ama; koalisyonun diðer
ortaðý SPD tabiri caiz ise bir hezimet yaþadý. Normal þartlarda iktidar alternatifi olan partiler oylarýný artýrmasý gerekirken ve hem de
dünyadaki ekonomik kriz gündemde iken beklenen bu idi. Ama
Alman seçmeni kendisini bir türlü
geliþtiremeyen ve sürekli lider deðiþtiren bir partiye tabiri caiz ise
ceza verdi. Kendisinden beklenen
performansý gösteremeyen SPD
bu þekilde cezalandýrýlmýþ oldu.
Diðer partilere ise bir fýrsat veren
seçmen; ekonomik ve sosyal geliþmelerdeki yaþanan sýkýntýlara
çare olmalarýný istedi. Biz yazýmýzý yazarken hala koalisyon görüþmeleri devam ediyordu. CDUFDP koalisyonuna kesin gözü ile
bakýlýyor. Bu kýsa bilgilendirmeden sonra asýl meseleye gelmek
istiyoruz.
Her seçim döneminde siyasi
parti temsilcileri göçmenleri yani
yabancýlarý siyasi malzeme yapýyor ve onlar üzerinden oy almaya
çalýþýyorlardý. Bunu yaparken de
toplumda olabilecek sýkýntýlarý
gözardý ediyorlardý.
Ama bu seçim kampanyasýnda
bu tür bir yol izlenmedi. Belki de
Almanya tarihinde ilk olarak bu
seçimde oy potansiyeli olan göçmenler yani yabancýlarýn daha bir
önem kazandýðýný gördük. Siyasi
parti yetkilileri daha yumuþak ve
itidalli açýklamalar yaparken ayný
Impresium
Künye
hayat
Özeleþtiri Yapabilmek
zamanda göçmenlerin her türlü etkinliklerine bizzat kendi mekanlarýna giderek katýlým saðladýlar.
Özellikle Türk kökenli göçmenlerin her türlü programlarýna katýlým
saðlamaya özen gösterdiler.
Tabii Almanya genelinde yaklaþýk 900 bin Türkün oy kullanma
hakkýna sahip olduðunu unutmamak lazým. Belki bunu bir seçim
hassasiyeti olarak düþünebiliriz.
Ama seçim zamanýnda bile olsa
bu tür bir geliþme normal zamandaki yaþanan bazý sýkýntýlarý da ortadan kaldýrýr diye düþünüyoruz.
Özellikle koalisyon görüþmelerinde her iki tarafýn da Türkiye`nin AB üyeliði hakkýndaki
açýklamalarý ve Almanya`daki
Türkler hakkýndaki deðerlendirmeleri oldukça sevindirici açýklamalardýr.
Seçime katýlan ve oy oranlarýný
bir önceki seçime göre arttýran diðer partiler ise göçmenler ile alakalý söylemleri ile bu oylarýnýn
artmasýna katký saðladýlar kanaatindeyiz.
Bu çalýþmalar ve yapýlan tüm
çaðrýlara raðmen göçmenler ve
özellikle Türk göçmenler seçime
gerekli katýlýmý saðlamadýlar. Yapýlan araþtýrmalarda bu oranýn çok
düþük olduðu ortaya çýkýyordu.
Belki de biz göçmenlerin en
büyük eksikliklerinin baþýnda
kendi haklarý ile alakalý meselelere yeterince ilgi göstermemeleri
hayat
Aylýk Ücretsiz Gazete
15 Ekim/15 Kasým
15 Oktober/15 November 2009
Zi`l Kade 1430
Sahibi ve Genel Yayýn Yönetmeni
Sinan AKTÜRK
Yayýn Kurulu
Dr. Yusuf Iþýk,
Fikret Ekin,
Murat Ýleri,
Mahmut Aþkar,
Cengiz Þahbaz,
Sinan Aktürk,
Aydýn Ersoy,
M. Salih Aydýn
gelmektedir. Hem bazý siyasilerin
açýklamalarýna tepki gösteriyor,
göçmenlerle ilgili bazý kanunlara
itiraz ediyor ve hem de bunlarý
düzeltilebilmesi için fýrsat olan
demokratik hakkýmýzý kullanma
noktasýnda ihmalkar davranýyoruz. O zaman bizler ile alakalý yapýlan olumsuz deðerlendirmelere
karþý söylenecek fazla söz kalmýyor.
Yine üzüldüðümüz bir nokta;
seçimde Türk kökenli milletvekili
sayýsýnýn bir önceki döneme göre
düþmesi idi. Belki bunda seçime
katýlan adaylarýn bulunduklarý sýralar ve seçim çevrelerinin de önemi büyüktü. Ama bunda bir önceki dönemde milletvekili olan bazý
kiþilerin olumsuz tavýrlarýnýn etkisi de yatsýnamaz. Özellikle SPD`li
Lale Akgün`ün milletvekilliði döneminde müslümanlar ve Türkler
hakkýndaki zaman zaman yaptýðý
çýkýþlar bu kesimler tarafýndan
tepki ile karþýlandý. Bu tepkileri
dikkate almayan Lale Akgün ve
partisi SPD; kýsmi olarak bunun
bedelini bu seçimlerde ödedi.
Ýki Almanya`nýn birleþme günü münasebetiyle her sene Ekim
ayýnýn 3`ü bilindiði gibi tatil olmaktadýr. Yine Almanya`da bulunan Ýslami Sivil Teþkilatlarýn ortak kararlarý sonucu bu gün tüm
ülkede bulunan camilerde “Açýk
Cami Günü” olarak organizasyonlar yapýlmaktadýr. Her Ýslami Sivil
Teþkilat bu konuda kendi camile-
Merkez
Königsbergerstr. 16
61169 Friedberg
Tel: 06031-162411
Fax: 06031-738644
E-Mail: [email protected]
Web: www.hayatonline.eu
Basýldýðý Yer: Sunprint GmbH
Offenbach
Gazetemizde Yayýnlanan Yazýlarýn ve Reklamlarýn Ýçeriðinden Sorumlu Deðiliz.
rinde özel hazýrlýklar yapmakta ve
gelen misafirlere Ýslamý nasýl daha
iyi anlatabilirimin gayreti içerisine girmektedir.
Burada bir eleþtiri getirmek istiyoruz. Bu tür programlarda yaptýðýmýz bazý hatalar var gibi. Yapýlan hazýrlýklar gelen misafirlerin
genellikle midesine hitap eden hazýrlýklardýr. Tamam bu da olacak
elbet ama; gelen misafirler Ýslam
hakkýnda bilgi edinmeye ve müslümanlarýn ibadet ettikleri mekanlarýn özeliklerini öðrenmeye geliyorlar. Maalesef bazý camiler bu
tür programlarý yaprken kaþ yapayým derken göz çýkarýyorlar.
Programýn yapýldýðý mekanýn fiziki þartlarýný özenle hazýrlamadýklarý için gelen misafirleri olumsuz
olarak etkilemektedirler. Mesele
camilerin temizliði, tuvaletlerin
durumu, lokallerin durumu vs.
Bunun yanýnda gelen misafirlere
Ýslamý anlatan bilgilendirici materyaller ya yok ya da çok yetersiz
kalmaktadýr. Burada bu sene hazýrlanan TOM isimli dergiyi hazýrlayanlara teþekkür etmek istiyoruz. Hem teknik açýdan ve hem
de içerik açýsýndan gerçekten güzel bir çalýþma olmuþ. Hazýrlayanlardan ve katkýda bulunanlardan
Allah razý olsun. Bu tür çalýþmalarýn artmasý lazým.
Cenab-ý Allah çalýþmalarýmýzý
bereketlendirsin, þuurlandýrsýn.
Çalýþmak bizden baþarý Allah`tandýr.
Allah`a emanet olun.
Bölge Temsilcileri
Bielefeld: Mehmet Demir
Tel: 0178-2063526
E-Mail: [email protected]
[email protected]
.
Köln: Ahmet Çakýlcý
Tel: 0172-2104121
E-Mail: [email protected]
Dortmund: Fatih Kahraman
Tel: 0172-5768278
E-Mail: [email protected]
.
Düsseldorf: Murat Satýlmýþ
Tel: 0157-72414539
E-Mail: [email protected]
39. sayi sayfalar
26.10.2009
4
15:58 Uhr
Seite 4
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
A
vrupa Türk Ýslam
Birliði, Köln ve
Darmstadt’da
“Göçün 50. Yýlýnda Türk
Dili Paneli” düzenledi.
Avrupa Türk Ýslam Birliði Anadil’in önemine dikkat çekmek ve Batý Avrupa
Türklerinin bu konu daha
bir hassas olmalarý gerektiðine vurgu yapmak için
Köln ve
Darmstadt’da
“Göçün 50. Yýlýnda Türk
Dili Paneli” baþlýklý iki panel gerçekleþtirdi.
Konularýnda
uzman
akademisyen ve yazarlarýn
katýldýðý panellere ilgi yoðun oldu.
Panelist olarak; Türkiye`den Bilecik Üniversitesi
Öðretim Üyesi Doç.Dr. Abdulkadir Ýlgen, Yazar Mahmut Aþkar ve Yazar Orhan
Aras katýldýlar.
ATÝB Genel Sekreter
Yardýmcýsý Harun Kýlýç’ýn
yönettiði Panelde, konuþmacýlar yoðun olarak
“Anadil” üzerinde durdular.
ATÝB Genel Sekreteri
Yardýmcýsý Harun Kýlýç Panel’de ilk sözü Yazar Orhan
Aras’a verdi. Aras özetle
þunlarý söyledi “Türkçe’miz þiirsel, zengin ve
güzel bir dildir. Türkçe çeþitli dillerden etkilenen deðil aksine, Türkçemiz bir
çok dili etkilemiþtir. Çocuklarýmýza Türkçeyi okutarak Türkçe’mizi öðretmeliyiz. Avrupa`da, çocuklarýmýzýn doðduklarý ülkelerin
dillerinde eðitim aldýklarý
için, Anadilimiz olan Türkçe baþarýlarý için çok daha
H
ristiyan Ýslam Toplumu (CIG) 14
Kasým günü düzenlenecek olan “Müslüman ve Hristiyan diyalogunda maneviyat” konulu
programa ilgi duyan herkesi davet ediyor. DITIB’in Duisburg-Marxloh’daki yeni eðitim merkezinde düzenlenecek olan
programda dinlerarasý diyalog konusunda önemli
sorunlarýn aydýnlatýlmasý
hedefleniyor.
Hristiyan Ýslam Toplumu (CIG) 14 Kasým günü
düzenleyeceði programý
Göçün 50. Yýlýnda Türk Dili Paneli
önemlidir. Yabancý dilde
küçük yaþtan itibaren eðitim alan bir çocuk, yabancý
mantýðý ile düþünmeye baþlar. Bunun için ilk önce çocuklarýmýza kendi dilimizi
öðretmeliyiz. Son olarak
belirtmek isterim ki, bir
ulusun baðýmsýzlýðýnda ve
kültürünün korunmasýnda
dil çok önemlidir. Bu nedenle Türkçe’mizi yabancý
dillerin baskýsýndan kurtarmak için, daha çok çaba
harcamalýyýz ve mutlaka
Türkçeyi çok iyi öðrenmeliyiz.” dedi.
Daha sonra söz alan Yazar Mahmut Aþkar da
‘’Batý Avrupa Türklerinin
dil yarasý ise iki taraflý, çift
boyutludur: Ýlk gelenler
göç ettikleri ülkenin diline
diline uzak dururken, sonraki nesiller anadil Türkçe’ye uzak kaldýlar.
Anavatan Türklerinin en
temel ve öncelikli hedefi;
yabancý, baskýn diller karþýsýnda millî varlýðýný muhafaza edebilmesi için anadil
Türkçe’yi canlý tutmak ol-
malýdýr. Yurdýþýndaki Türkler ise; hem anadil Türkçe’yi hem de yerleþtikleri,
göç ettikleri ülkenin resmî
dilini öðrenmek ve sahiplenmek mecburiyetindeler.
Asimile olmanýn en kestirme yolu, anadili unutulmaya terk etmekten veya
önemsememekten geçer.
Asimile olmamanýn da en
kestirme yolu, anadili unutmamak ve önemsemekten
geçer. Dil (lisan) þefkat, ilgi, sevgi bekleyen nazlý dilber gibidir. Onun ihanete,
unutulmuþluða asla tahammülü yoktur! Saksýda kendi
hâline býrakýlmýþ çiçek gibi,
bir de bakarsýnýz soluvermiþ.
Batý Avrupa’nýn yerli
toplumlarýyla birlikte yaþamaktan yana tercihini kullanmýþ Türkler, ilk baþlarda
(1. Nesil) þartlarýn gereði,
bulunduklarý ülkelerin dillerini öðrenmekte pek baþarýlý olamadýklarýnýn aðýr bedelini hem kendileri ödediler hem de bir sonraki nesillere ödettiler.” dedi.
Panelde enson söz alan,
Bilecik Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Ýlgen þöyle dedi “Bir
vesileyle Almanya’ya geldim. Birinci, ikinci, üçüncü
derken nihayet dördüncü
neslin problemlerinden bazýlarýný doðrudan görme
imkaným oldu. Burada en
temel problemlerden biri,
kentli Alman dili ve kültürünün karþýsýnda, Türkçe’nin yerel lehçelerle mukabele etmeye çalýþmasý.
Benzer problemin bazý
unsurlarý Türkiye’de zaten
yaþanýyor. Türkiye’de de
zorunlu eðitim dili Türkçe
olmasýna raðmen, hala Ýstanbul Türkçesi yegane geçerli dil deðil. Doksanlý yýllarda doðan nesillerin
önemli bir bölümü Türkçe
okuma ve yazmayý bilmiyor. Bildikleri Türkçe,
Türkçe’nin bazý mahalli aksanlarýnýn karýþýmýndan
meydana gelen yoz bir
Türkçe.
Bunlarýn önemli bir bölümü, sadece Türkçe’yi de-
CIG’den “Müslüman ve Hristiyan diyalogunda maneviyat” konulu program
Ýslam Toplumu Milli Görüþ, Dinlerarasý Pedagoji
Enstitüsü ve Rheinland
Protestan Kilisesi’nin de
aralarýnda bulunduðu 17
Müslüman ve Hristiyan
kuruluþ ile ortak olarak düzenliyor. Programda dinlerarasý diyalog konusunun
þu sorular üzerinden aydýnlatýlacaðý belirtiliyor;
“Dinlerarasý diyalogun temeli neye dayanýyor? Ýnsanlarý farklý inançlara sa-
hip olan kimseler ile diyalog içerisine girmeye iten
neden ne? Diðer dinlerle
yüzleþmek insanýn kendi
dini açýsýndan ne manaya
geliyor? Komþumuzun di-
ni yaþantýsý bizi etkiliyor
mu? Hristiyan ve Ýslam diyalogunda bir maneviyat
söz konusu mu?”
Program çerçevesinde
gerçekleþecek olan farklý
sunum ve tartýþmalarýn ardýndan katýlýmcýlarýn çeþitli çalýþma gruplarý halinde
tecrübelerini paylaþabileceði belirtildi. Programda
sunulacak müzik etkinliðinin DITIB DuisburgMarxloh Eðitim Merkezi
haber
ðil, ayný zamanda Almanca
ve Ýngilizce’yi de sonradan
öðrendikleri için, kitabi ve
yüksek Almanca ve Ýngilizceden ziyade, avami bir yabancý dil konuþuyorlar. Çoðu eðitimlerini normal ya
da birinci sýnýf okullarda tamamlayamadýklarý için,
üçüncü ya da dördüncü sýnýf iþlerde düþük ücretlerle
çalýþýyorlar.
Türkiye’den giden gönüllü kuruluþlar ile devletin
bazý teþekkülleri, bu tür
meselelere çözüm bulmak
için el yordamýyla bazý faaliyetler yapýyorlar. Türkiye’nin devlet olarak, diðer
meselelerde olduðu gibi bu
meselede de tutarlý ve hazýrlýklý olmadýðý anlaþýlýyor. Buna dair ne bir doküman, ne de resmi yoldan
kaðýda dökülmüþ bir irade
beyaný bulunmuyor. Bu da
þunu açýk bir þekilde gösteriyor ki, bu konunun uzmanlarý tarafýndan masaya
yatýrýlarak çok ciddi bir
plan hazýrlanmak zorundadýr. Bu konu, sivil toplum
kuruluþlarýnýn tek baþýna
çözebilecekleri bir konu olmaktan çýkmýþtýr. Avrupa
Türk Ýslam Birliði’nin bu
önemli meseleyi gündeme
taþýmasý ayrýca takdire þayan bir giriþimdir. Önemli
olan bunu canlý tutmaktýr.”
dedi.
Panel; dinleyicilerin panelistlere yönelttikleri sorularýn panelistler tarafýndan
cevaplandýrýlmasýnýn ardýndan sona erdi.
ve Meschede Kilise Korosu tarafýndan tertip edildiði
kaydedildi.
Hristiyan Ýslam Toplumu (CIG) 1982 yýlýnda kuruldu ve 2007 yýlýnda 25.
yýldönümünü kutladý. Kuruluþ amacý dinlerarasý diyalogu teþvik olan en eski
diyalog
organizasyonu
olarak kabul ediliyor. Dinler arasýndaki ortak yönleri
vurgulayýp farklýlýklarý
izah etmek ve bu sayede
insanlarýn bu konulara yabancý kalmamalarýný saðlamak, kuruluþun asýl hedefleri arasýnda bulunuyor.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
dosya
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Dr. Yusuf IÞIK
Ý
nsanlar arasýnda Allah`ýn sevdiklerinin ve
sevmediklerinin bulunduðu bir gerçektir. Bu gerçek Allah ve Resulünün ortaya koyduðu normlara
uyup uymamakla belirginleþir.
Ýyi bir mü`minin ideali,
Allah`ýn sevdiði kullarý
arasýna girebilmek ve bu
özelliðiyle Allah katýnda
makbul olan bir dereceye
ulaþmaktýr. Bundan dolayý
Allah`ýn kimleri, hangi
özelliklerinden dolayý sevdiðini bilip tanýmak gerekecektir. Bu bilginin neticesinde kiþi, kendi hayatýný
disipline etmeye yönelmenin yanýnda, yakýn çevresi,
içinde yaþadýðý toplum ve
tüm insanlara karþý bir sorumluluk duygusu içinde
olacaktýr. Çünkü; büyük
çoðunluk sevme meselesini, sevmekten, kiþinin kendi sevme kabiliyetinden
çok, sevilme meselesi olarak görür. Bu yüzden onlar
için önemli olan nasýl sevilebilecekleri, nasýl sevimli
olabilecekleridir.
Ýnsandaki sevgi baðý, en
yakýn çevreden, anneden
baþlayarak geniþleyip tabiata, güzelliklere, hayata ve
bütün canlýlara ulaþýyor.
Sonra da en üstün tepeye,
zirveye çýkýyor ve Allah`a
ulaþýyor. Allah`a ulaþmýþ
olan sevgi baðý, ýþýklarýný
bütün sevgi çeþitleri üzerine serpiyor.
Allah`ýn sevdiði kimseleri temel özellikleriyle tanýmamýz, teori ve pratik,
eðitim ve öðretim, fert ve
toplum hayatý gibi alanlarda fayda saðlayacaktýr.
Çünkü ahlaklý insan ve ahlaklý toplumun teþekkülünde, bu yöndeki bilgilenmenin önemli olduðu kaçýnýlmaz bir gerçektir.
Allah`ýn sevdigi kiþilerin temel özelliklerinin baþýnda “muhsin” gelir. Muhsin olan kiþiye, ihsan sahibi
kiþi denir. Ýhsan, Kur`an-ý
Kerim`de çok kullanýlan
tabirlerden biridir.
Kulun, Allah`a yöneliþinde ulaþacaðý derecelerin
en üstünü, ihsan derecesidir. “Bizim yolumuzda
mücahede edenleri þüphe-
Seite 5
siz ki, doðru yollarýmýza
iletiriz. Þüphesiz ki Allah
iyi iþler iþleyenler (muhsinler)le beraberdir” (Ankebut Suresi; 69. Ayet)
ayeti buna delil teþkil etmektedir. Ayrýca;
-”Ýman edip doðru dürüst iþler iþleyenler yok
mu? (iyi bilsinler ki) biz iyi
iþler iþleyen kimsenin mükafatýný zayi etmeyiz” (Kehf: 30)
ayetinde ihsanla
iman birleþtirilmiþtir.
Kur`an-ý Kerim`in bir kýsým
ayetlerinde de ihsan`ýn Ýslam`a bitiþik olarak geldiðini görüyoruz.
-”Hayýr, kendini, (bütün varlýðýyla) Allah`a teslim ederek iyi iþler iþleyen insan,
Rabbinin nezdinde
mükafata
erer…” (Bakara:
112).
Çünkü biricik
kurtuluþ
çaresi
tertemiz bir özle
Allah`a teslim olmak ve insanlara
iyilik etmektir.
Yani Ýslam olmaktýr. Ýslam`ýn anlamý; Allah`a teslim
olmaktýr. Çünkü
Allah þöyle buyurur:
“Kim
iyilik
ederek varlýðýný
Allah`a
teslim
ederse, bir insanýn sarýlabileceðý
en saðlam kulpa
sarýlmýþ olur. Ýþlerin sonu Allah`ýndýr” (Lokman: 22)
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Allah`ýn
Sevdiði
Kullar
Ýhsan`ýn takva ile beraber zikredildiðini de görüyoruz.
-“Ýyilik edenlere, yaptýklarý iyiliðin karþýlýðýyla
ve daha fazlasýyla mükafat
vardýr. Onlarýn yüzü kararmaz, yüzlerini zillet
kaplamaz, bunlar cennetlikler ve orada ebedi kalacaklardýr.” (Yunus: 26)
ayeti bunun misalidir.
Ayetteki “daha fazlasýyla”
sözü, “cennetteki en yüksek derece, takva ve Allah`ý görme” olarak bir
çok sahabeden rivayet edilmiþtir.
Bütün bunlara göre ihsan kelimesiyle murad edilen anlam; imaný, islamý,
amelleri, ahlaki ve davranýþlarý içine almaktýr.
Kur`an-ý Kerim`in “muhsinler” olarak isimlendirdikleri arasýnda þu özellikleri taþýyanlarý görüyoruz; iyilik edenler, takva sahibi
olup bollukta ve
darlýkta Allah için
harcayan, öfkelerini yutan ve insanlarý affedenler.
Bolluk ve darlýkla
kastedilen mana,
sevinç ve sýkýntý
halini, kolaylýk ve
zorluk anýný, zenginlik ve fakirlik
zamanýný kapsamaktadýr.
Ana hatlarýyla
ortaya koyduðumuz muhsin (ihsan sahibi) kiþilerin özelliklerinden
biri de “kötülük
edenlere karþý afv
ile muamele etmek” olduðudur.
Öfkeyi yenmek ve
insanlarý
affetmek, insanlar arasýndaki dayanýþmayý kuvvetlendirir, bu da hayatta
baþarýlý olmayý
kolaylaþtýrýr.
Hz.Muhammed (s.a.v) þöyle
5
buyurur:
-“Kuvvetli kimse, rakibini yenen pehlivan deðildir. Gerçek kuvvet sahibi
kimse, kýzgýnlýk halinde
nefsine hakim olandýr.”
Ýhsan; kiþinin hem kendi nefsi için yaptýðý iyiliði,
hem de baþkalarýna yapacaðý iyilikleri içine almaktadýr. Bununla beraber ihsan; hem birþeyi güzel yapmayý, hem de iyilik yapmayý içine almaktadýr. Hadisi Þerifte tarif edildiði üzere;
“Sanki Allah`ý görüyormuþ gibi kulluk etmek” güzel yapmanýn, Allah`ýn herþeyde ihsan`ý farz kýlmasý,
iyi yapmanýn delilidir.
Kiþinin kendi nefsi için
arzu ettiði þeyi, müslüman
kardeþi için de arzu etmedikçe iyi bir mümin olamýyacaðýný ifade eden Hadis,
ihsan`ýn iyilik yapmakla ilgili olan mahiyetini en güzel þekilde açýklamýþ olmaktadýr.
Allah`ýn emrettiði ihsan
bütün farzlarý yerine getirmeyi mümin ise imanýn
artmasýný istemeyi, münkir
ise müslüman olmasýný ve
din kardeþleri arasýna girmesini arz etmeyi söylediði
her sözün iyilik olmasýna
özen göstermeyi de kapsamaktadýr. Ýhsan kelimesini
bir de geçmiþ alimlerimizin
sözleriyle tarif edelim;
Ýhsan; “Et-Tazim li-emrillah ve`s þefka li`halkillah=Allah`ýn emirlerini
büyük bilip gereðini yapma, yaratýklarýna karþý þefkatli olma”
Kur`an-ý Kerim, ihsanda bulunulacaklarýn baþýna
anne-babayý zikretmektedir.
Adalet, ihsan, akrabadan muhtaçlara verme emredilirken, kötülük ve zulüm yasaklanmaktadýr. Allah, muhsinlerin mükafatýný zayi etmeyeceðini, muhsinlerle beraber olduðunu,
muhsinlerin mükafatýnýn
Rableri nezdinde diledikleri herþey olduðunu ve Allah`ýn rahmetinin muhsinlere yakýn olduðunu haber
vermektedir.
Allah cümlemizi muhsinlerle beraber eylesin…
39. sayi sayfalar
26.10.2009
6
15:58 Uhr
Seite 6
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
I
GMG Ýslam Toplumu
Milli Görüþ Teþkilatlarý
Düsseldorf Bölgesi Þube Sosyal Hizmetler Baþkanlarý Duisburg-Marxloh`daki Bölge Merkezinde düzenlenen toplantýyla biraya
geldiler.
Þube Sosyal Hizmetler
Baþkanlarý tam kadro katýldýðý toplantý Kur´an-ý Kerim okunmasýyla baþladý.
Bölge Sosyal Hizmetler
Baþkaný Selahattin Çakýr`ýn
yaptýðý yoklamanýn ardýndan açýlýþ konuþmasýný yapan Milli Görüþ Düsseldorf
Bölge Baþkanvekili ve Teþkilatlanma Baþkaný Erdoðan Ok son geliþmeler hak-
IGMG DÜSSELDORF BÖLGESÝ ÞUBE SOSYAL
HÝZMETLER BAÞKANLARI TOPLANTISI
BÖLGE MERKEZÝ´NDE YAPILDI
T
.C. Münster Baþkonsolosluðu Residans’ýnda çok sayýda Türk ve Alman Yöneticilerin, velilerin ve öðrencilerin katýlýmýyla düzenlenen bir törenle Gymnasiumu iyi dereceyle bitiren
öðrencilere T.C. Münster
Baþkonsolosu Gürsel Evren tarafýndan ödülleri verildi.
Ödül törenine Münster
Valiliði Eðitim Müdürü Dr.
Ulricht Hillebrand, Münster Belediye Baþkan Yardýmcýsý Hans Varnhagen,
Münster Esnaf ve Sanatkarlar Odasý Baþkaný
Herrn Rath, Gelsenkirchen
Grillo Lisesi Müdürü Herr
Gast, Münster Yabancýlar
Meclisi
Baþkaný
Dr.
Spyros Marinos, Münster
Pascal Lisesi Müdürü Gisela Wilken, Öðretmen Celal Aydemir, Öðrenci velileri, T.C. Münster Baþkonsolosluðu Eðitim Ataþesi
Ali Çevik, Muavin Konsolos Anýl Özge Ulusan,
Muavin Konsolos Cemal
Alsulu’nun yaný sýra Türk
ve Alman basýný da katýldý.
T.C. Münster Baþkonsolosu Gürsel Evren
Gymnasiumu iyi dereceyle
bitiren öðrenciler için düzenlenen ödül töreninde;
“Baþkonsolosluk olarak
deðiþik etkinlikler yapýyoruz. Ancak bugün farklý
önemli ve anlamlý bir buluþma için bir araya geldik.
Baþkonsolosluðumuz görev bölgesinde Gymnasi-
BAÞARILI ÖÐRENCÝLERE MÜNSTER BAÞKONSOLOSLUÐUNDAN
ANLAMLI ÖDÜL TÖRENÝ
um’da baþarýlý olarak Abitur yapan Türk öðrencilerine T.C. Berlin Büyükelçisi
Ahmet Acet’in hediyelerini ve tebrik mektubunu
takdim etmek üzere burada
bulunuyoruz. Eðitim Almanya’daki 13 Baþkonsolosluk gibi biz de Türk çocuklarýnýn etkin eðitim almalarý ve topluma faydalý
birer birey olmalarý önem
vermekteyiz. Bu vesileyle
eðitim ile ilgili bazý düþüncelerimi sizinle paylaþmak
istiyorum. Yapýlan araþtýrmalar göçmenlerin eðitimden en az yararlandýklarý
ve okulu en çok terk eden
toplumsal kesimi temsil ettikleri anlaþýlmaktadýr. Bu
vesileyle KRV Uyum Bakaný Armin Laschet’in
“Yükselen Cumhuriyet –
gör bir þanstýr” kitabýnýn
tanýmýnda verdiði bazý mesajlar bugün burada vereceðimiz mesajlar bakýmýndan anlamlýdýr. Laschet,
demokratik Almanya’nýn
ikinci bir birleþme olduðu,
üçüncü birleþmenin ise
göçmenlere yeni eþit haklar tanýnarak saðlanacaðýný, Göçmen çocuklarýn geleceðini ileriye yönelik
vizyonla görmek gerektiðini, onlarýn bir gün üstdüzey yönetici veya Cumhurbaþkaný olabileceðini, devletin görevinin eðitimli kesimlerin gelen ailelerin çocuklarýna fýrsat eþitliði görevi yaratmak olmalýdýr
demiþtir. Kaybedilmiþ geçmiþe deðil, kazanýlabilecek
geleceðe bakmalýyýz” diyerek öðrenci velilerini
kutladý.
Daha sonra söz alan
Münster Belediye Baþkan
Yardýmcýsý Varnhagen ise;
Münster’de 160 deðiþik
ulustan insanýn yaþadýðýný,
Yabancýlar Meclisi gibi iyi
çalýþan bir kurula sahip olduklarýný, Münster’in en
iyi yaþanabilir þehir ödülü
sahibi olduðunu, bunu da
dýþarýda yansýtmak açýsýndan göçmenlerle barýþ içerisinde olduklarýný ve entegrasyon konusunda þehir
olarak çok çaba gösterildiðini, Baþkonsolosun Türkiye’ye
döndüðünde
Münster hakkýnda iyi düþüncelerini baþkalarýna aktardýðýnda bundan mutlu-
haber
kýnda baþkanlara bilgiler
verdi. Yaklaþan kurban ayýnýn tüm Ýslam alemine ve
insanlýða hayýrlar getirmesini temenni ettiklerini söyledi.
Daha sonra, Sosyal Hizmetler Baþkaný Selahattin
Çakýr, 2009 yýlý kurban
kampanyasý hakkýnda þube
sosyal hizmetler baþkanlarýna bilgilendirmelerde bulundular.
Þube sosyal hizmetler
baþkanlarý da söz alarak
kurban konusunda cemiyetlerinde yaptýklarý çalýþmalar
konusunda detaylý bilgiler
verdiler.
luk duyacaklarýný ifade etmiþ ve öðrencileri ve velilerini kutlamýþtýr.
T.C. Münster Baþkonsolosu Gürsel Evren
Münster Pascal Gymnasiumu 1,3 puan derecesiyle
bitiren Meltem Beslendi’ye ve Gelsenkirchen
Grillo Gymnasiumu 1,7
puan derecesiyle bitiren
Çiðdem Erdoðan’a bu baþarýlarýndan dolayý kutlayarak T.C. Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet’in hediyelerini ve tebrik mektubunu
verdi. Yine Gelsenkirchen
Grillo Gymnasiumu 1,8
puan derecesiyle bitiren
Sibel Karataþ’a ise Baþkonsolosun hediyesini ve
tebrik mektubunu Muavin
Konsolos Anýl Özge Ulusan verdi.
Ödül kazanan her 3 öðrenci de Baþkonsolosluðun
kendileri için böyle güzel
bir organizasyon yaptýðý
için teþekkürlerini bildirmiþler ve her üçü de üniversitede týp okumak istediklerini vurgulamýþlardýr.
Çok samimi bir hava
içerisinde yapýlan törenin
ardýndan davetlilere kokteyl verildi. Öðrencilerin
velileri ise ilk defa böyle
anlamlý bir davet yapýldýðýný bundan çok gururlandýklarýný
ülkelerinden
uzakta da olsalar Türkiye
Cumhuriyeti devletinin
yanlarýnda olduðunu görmekten sonsuz mutluluk
ve gurur duyduklarýný belirtmiþlerdir.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
dosya
Seite 7
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Þinasi ÞÝMÞEK
H
ayat insanlarýn ilk
nefesten son nefese
kadar süren sürecin
adýdýr. Bu süreçte kendi
varlýðýný, kiþiliðini, kimliðini kabul ettirdiði kadar
deðeri kýymeti vardýr. Kendi varlýðýný kabul ettirebilmek için de belli bir varoluþ mücadelesi vermek zorundadýr. Bu varoluþ mücadelesini verebilmek için de
sistematik olarak belli evrelerden, süreçlerden geçmek zorundadýr. Bu süreçler kýsaca þunlardýr:
ARAYIÞ: Ýnsanýn kendisinin ben de varým demesidir. Farkýna varýlma,
sýnýrlarýn ve sorumluluklarýn bilinmesi. Kabul edilme, doðal bulunma, sevilme, özlenme, deðerli olma
isteðidir. (Ailesinin, bulunduðu toplumun, cemiyetin
nazarýnda) Güçlü olma, istersem yapabilirim duygusu içinde olmasýdýr. Bu arayýþ isteði doðduðu günden
itibaren baþlar. Arayýþýný
istediði aile cemiyet toplumda bulamayan kiþide
yabancýlaþma baþlar.
YABANCILAÞMA:
Parçasý olduðu bütünü göremeyecek hale gelmesi,
bütünle iliþkisini koparma
kendini uzak hissetme,
kendini yalniz hissetme
duygusudur. Toplumdan
kaçan, nefret eden sevmeyen tipler, arayýþýný yapamayanlardýr. Arayýþý olumlu geçen bireyde uyanma
baþlar.
UYANIÞ: Kiþinin ihtiyaclarýnýn farkýna varmasý,
bu ihtiyaçlarý giderebilme
yolunda adým atmaya hazýrlanmasýdýr. Kiþinin huzursuzluðu, mutsuzluðu,
gerginliði, sýkýntýsý, depresyonu onu uyandýrmaya çalýþan dostlarýdýr. Dýþýmýzda
bizi kuþatmaya çalýsan çok
boyutlu ve karmaþýk bir
dünya var. Bu dünyayý olduðu gibi görebilmek için
ona uyum saðlamamýz
önemli. Yaþam enerjimizin
kaynaðý bizim en önemli
özümüzdür. Özümüzden
koptuðumuz zaman þevkimizde kalmaz. Kaygýlar
içinde geçen bir yaþam`MIÞ` gibi yaþamdan
öteye geçemez. Her insa-
nýn, her þeyin doðuþtan getirdiði tek bir amacý vardýr:
“Kendini
gerçekleþtirmek“. Ýnsaný insan yapan
onun kendine, topluma, yaþama bakýþ tarzýdýr ve yaptýðý eylem ve hareketleridir.
Yavas yavas çocukluk devresinden çýkan insanoðlu ne
yapabilirim diyerek bir
þeylere niyet beslemeye
baþlar.
NiYET: Kiþinin içindeki amaça yönelme isteði ve
düþüncesidir. Niyetiniz size rengininizi verir. Niyetiniz sizi insan yapar. Niyetiniz doðru ise hayatýnýz da
doðrudur. Doðru olan hayatta her söz canlýdýr. Bir
insaný sýradan insanlardan
ayýran en önemli öðe onun
kendine özgü niyetidir. Bir
insanýn niyeti o kiþinin
içinde bulunduðu ortamý
nasýl algýlýyacaðýný, o ortamda bilincini nasýl organize edeceðini belirleyen
en önemli etkendir. Gerçek
müslüman içinde yaþadýðý dünyadan sorumlu insandýr. Kiþinin niyeti gerçek olmalý ve içten olmalýdýr. Bir kiþinin gerçek gücü
onun niyetinin saflýðýndandýr. Hayýr demesini bilmeyen kiþi güçsüzdür, hayýr
demesini bilmeyen kiþinin
evetinin de bir anlamý yoktur.
Ýnsan kendisini var
edene yakýnlýk üzerine
kurmalýdýr hayatýný. Ne
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Hayatýn
Anlamý:
Varoluþ ve
Mücadele
kendi içine kapanmak
insanýn sorunlarýný çözer,
ne de toplum içinde kaybolmak, ne de alýp baþýný
gitmek. Ýnsan nere giderse
gitsin kalbini de yanýnda
götürür. Kalbin aradýðý ise
yakýnlýktýr.
Bugün karþýmýzda gözüken insanlar yarýn yanýmýzda görmenin yolu,
bizim saf veya þerit deðiþtirmemizden
deðil,
doðru yolda doðru biçimde yürümemizden geçer.
Niyeti halis olan kiþi bu
niyetini gerçekleþtirebilmek için plan yapmak zorundadýr. Gelecekte nerde
nasýl olacaðýnýn derdine düþer. Özellikle bunu gençlik
çaðýnda yaparsa geleceðini
de planlamýþ olur.
GELECEÐÝ
PLANLAMAK:
Baþarýlý olacaðý bir hayatýn, bir yolun oturup plan
programýný yapmak. Plan
yaparken önce içinde bulunduðumuz gerçeðe saygý
duymaktýr. Bütün kötülüklerin anasý, bütün yanlýþlýklarýn anasý gerçeðe saygýsýzlýktýr. Toplumun gelecekteki saðlýðý, çocuklarýn
zihinlerini ve gönüllerini
geliþtirmede yatar. Nerede
sen ben bilinci hakim ise
orada insanlar birbirlerinin
korkularýný
konuþurlar.
Gerçeðe saygýsý olmayan
insan kiþisel bütünlük içinde olamaz.
Plan yapan kiþinin
ÖZÜ, SÖZÜ ve EYLEMÝ
doðru olmalýdýr. Ýnsanýn
kaçamayacaðý en büyük
otorite vicdanýdýr. Gerçek
plan yapan kiþinin bir duruþu vardýr. Bu duruþ içinde hangi davaya kendini
adadýðýný anlatýr. Ne zaman
nerede nasýl hesap vereceðini bilir. Kiþi kendisiyle
tutarlý olmalýdýr. En önemlisi sözünde durmalýdýr.
Söz vermenin önemlisi
önemsizi yoktur. Haklý nedenler olmadan tutulamayan her söz sizi yaralar.
Geleceði planlamak muhteþem bir iþtir. Sýradan insanýn ha deyince baþaracaðý bir iþ deðildir. Planý olmayan kiþi hep saðý solu
suçlar. Kiþisel bütünlük
içinde olmayan kiþi kendini zehirliyor demektir. Plan
ve programýný doðru yapan
kiþi bunu baþarmak için harekete geçer ve kendisinde
bir kuvvet güç hisseder.
GÜÇ: Kendini, baþkalarýný veya dünyayý etkileme yeteneðidir. Ben güçlü
bir insaným, benim gücüm
var diyen insan yaþamýn direksiyonunu elinde tutan
insandýr. Düþünürüm, isterim, yaparým duygusu içindedir. Biz insanlara her gün
bir çok inançlar, varsayýmlar, mesajlar verilir. Güçlü
olan insan bütün bunlarýn
içinde kendi inancýný yaþayan ve söyleyendir. Hayat-
7
larýný trübünlerden seyreden insanlarýn güçlü olmalarý çok zordur. Deðerlerden kaynaklanan güç,
insaný ezmeyen, insan onurunu küçültmeyen aksine
insan onurunu yücelten bir
güçtür. Korkudan kaynaklanarak gelen güç, hem
kendine hem karþý tarafa
zarar verir. Güçlü kiþi disiplinli kiþidir. Kiþisel bütünlüðü yüksek olan insanýn; bakýþý, oturuþu, duruþu
kendine özgü bir gücü ifade
eder. En önemli mesaj insanýn kendisidir. Bilinçlenmiþ þuurlanmýþ bireyler sayýsý çoðaldýkça toplumda
da iyiye doðru davranýþlar
deðiþir. Ortada bir yanlýþ
varsa, buna çoðunluðun
doðru demesi o yanlýþý düzeltmez. Ýnsanlarýn bibirine
güvenmediði yerde olumlu
sonuç alýnamaz. Kiþilerin
niyetinin saflýðý içinde verdiði kararlar insanýn en
önemli güç kaynaðýdýr. Güç
elinde olan kiþi; þahsiyetli,
çalýþkan, özgün davranmak, deðiþik açýlar yakalamak, dýþa dönük olmak,
deðer yargýlarýný bilen, idare edici, hatadan dönebilen,
sonucu hesap edebilen olmalýdýr. Bir seyler yapmaya baþlayan kiþi yaptýðý iþlerden de hesap vermek zorundadýr. Hesabýný doðru
verdiði müddetçe varoluþ
mücadelesini de doðru devam ettirir. Bu hesabý doðru vermenin yolu sorumluk
almaktan ibarettir.
SORUMLULUK: Hesap vermeye hazýr olmaktýr. Ýnsan bir iþi yapmaya
karar verdimi sonuna kadar
gitmeli, ama yaptýðý iþten
de hesap vermeli. Bunun
adý sorumluluktur. Ölümün
avcýlýk yaptýðý bir dünyada,
kuþku ve piþmanlýk için zaman yok. Ancak kararlar
için zaman var. Bir insanýn
kararlarýnýn sorumluluðunu
kabul etmesi demek, o kararlar uðruna ölmeye hazýr
olmasý demektir. Bir insanýn, sorumlu olmasý için,
sorumlu tutulacaðý konuda
bir farkýndalýðý, bir bilinci
olmasý gerekir. Ýnsanýn yetiþtiði ortamda seçim
yapma ve yaptýðý seçimin
sonuçlarýndan sorunlu ol-
39. sayi sayfalar
26.10.2009
8
ma fýrsatý verilmemiþse,
sorumluluk duygusu geliþemez. Özgürlük ancak sorumluluk temeli üzerinde
yaþayabilir. Sorumluluk olmadan, özgürlük olmaz.
Hayatta en özgür insanlar
Allah`a karþý kendini sorumlu hissedenlerdir. Hayatýmýzý yaþarken nasýlki
doðduk bir gün öleceðimizi
de hep aklýmýzda tutarsak
iþler hep kývamýnda gider.
Hep yarýna rahat ve huzurlu kalkarýz. Bunun adý
ölüm bilincidir. Modern
hayat insanlara bu duyguyu
unutturmuþ olduðundan
her ölüm vakasý karþýsýnda
sendeleme geçiriyoruz.
ÖLÜM BÝLÝNCÝ:
Yaþamýn mutlaka sona
ereceðini ve bunun her an
olacaðýný
düþünmektir.
Dünyanýn huzuru imanlý
olmak, ahiretin huzuru
imanlý ölmektir. Mücadele
eden insaný, sýradan insanlardan ayýran en önemli
adým, ölüm bilincidir.
Ölüm düþüncesi insanoðluna çekidüzen veren tek
þeydir. Sýradan insan, sonsuz yaþamý zemin kabul
ederek, günlük yaþamýný
düþünürken,
mücadele
eden insan her an ölebilirimi zemin kabul ederek
günlük yaþamýný düþünüyor. Ýnsan yaptýðý iþi dikkatle inceler çünkü o iþ
onun bu dünyadaki son iþi
olabilir. Kazasý olmayan
tek ibadet yaþamaktýr.
Hayat ne geleceðe ertelenecek sýradan bir hayal, ne de
geçmiþte þýkýþmýþ bir hatýradýr. Hayat þimdi boynumuza sarýlmýþ bir defterdir.
Müsveddesiz yazýlýr, düzeltme imkaný yoktur. Çünkü þimdi yaptýðýmýz her
5 yýla yakýn bir zamandýr Duisburg`da
dönercilik yapan Þeref usta, Avrupa`nýn dönerde Türkiye`den çok
çok ileride olduðunu söyledi.
Duisbug Beeck`te Dadaþlar dönerci dükkanýnýn
þefi Þeref usta dönerin geleceðinin kaliteli et kullanmaktan, hijyenik ortamlarda hizmet vermekten ve gü-
1
15:58 Uhr
Seite 8
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
þey gerçektir. Bugün hayattýr, yarýn ölümdür.
Sonuca eriþmek insanýn
elinde deðildir. Ýnsanýn yapacaðý en iyi þey sonuca
götüren sebebleri bir araya
getirmektir. Sonuçlar insan
için hiç eriþemeyeceði yarýnlar gibidir. Sonucu elde
etmede eli kýsadýr, kudreti
yoktur, iþini yapýp sonucu
Allah´tan beklemek en iyisidir ve hüsrana da uðramaz.
DEÐÝÞÝM:
Kiþinin
davranýþ biçiminde meydana gelen farklýktýr. Bu farklýlýk dünyaya bakýþýnda da
varsa buna DÖNÜÞÜM
denir. Her þeyin gerçekleþmek istediði bir varoluþ biçimi vardýr ve deðiþim, bu
amacýn gerçeklesmesi için
doðal olarak ortaya çýkar.
Deðiþim hayatýn içinde potansiyel olarak vardýr. Tüm
dünya birbirleriyle iliþkisi
olan parçalardan oluþur ve
her bir parçanýn kendine
özgü bir amacý hedefi vardýr. Allah (c.c.) her þeyi
zýddý ile yaratmýþtýr. Her
þey kendi zýddýndan bir
parçayý özünde taþýr.
Ait olma yaþamýn vazgeçilmez zorunlu bir parçasýdýr. Kendimizi hangi sýnýrlar içinde tanýmlayacaðmýz nelere dost nelere düþman gözüyle bakacaðýmýzý
belirler. Deðiþimi bilinçli
olarak yapmayý göze almak
gayret ve cesaret ister. Baþkalarýnýn yaþam tarzýna bakarak kendini baþkalarý ile
kýyaslayan insan yabancýlaþma duygusu içine girer.
Ait olacak saðlam bir yer
bulamaz.
Kendini önemsemek insaný aðýrlaþtýrýr, hantal ve
maðrur yapar. Bu dünyada
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
en önemli þeyin sen olduðunu düþündüðün sürece,
çevrende seni kuþatmýþ
olan dünyanýn farkýna varamazsýn. Kýzmak hakkým
dediðin sürece insan olmaya hazýr deðilsin ve her
kýzgýnlýk nöbetinin altýnda
kendini önemseme yatar.
Ýnsan kendini bilmeli, bilge
birisi olmak için hafif ve
akýcý olmalý, öðrenmek istiyorsa kendini önemsemekten vazgeçmeli alçak gönüllü olmalýdýr. Sürekli deðiþen ve geliþen ve de farklýlaþan dünyada ayakta kalabilmek için hayat standartlarýmýz ölçülerimiz olmak zorundadýr.
ÖLÇÜ: Ýyice düþünme,
tasarlama dengeleme, mukayese etme ve en uygun
olaný yapmadýr. Ölçüsü
olan geliþir, olmayan deðiþir.
Ölçü FÝKÝR: Kitap ve
sünnettir.
Ölçü ÝNSAN: Peygamberlerdir. Hatadan korunmak için hatasýz olaný takip
edelim.
Ölçü HAREKET: Peygamberlerin hareketleridir.
Ölçü TOPLUM: Sahabelerdir. Eðer ölcülerimiz
yukarýdakileri örnek alarak
yaparsak baþýmýz aðrýmaz.
Ayrýca sadece onlarý ölçü
almak yetmez sevmek de
gerekir.
SEVGÝ: Yüreðin ölümsüz meyvesidir. Sevgi, insanýn harcadýkça çoðalan
tek sermayesidir. Sevmek;
her durumda kendi varlýðýna nasýl sahip çýkýyorsan,
öylece, bütün durumlarda
kardeþlerinin varlýðýna sahip çýkmaktýr. Sevmek;
mutluluðu ve mutsuzluðu
birlikte yaþamaktýr. Sev-
mek; ölçüye ve tartýya vurmadan devamlý vermektir.
Bir karþýlýk beklememektir. Sevmek; tehditler altýnda tutulan, baský altýnda bir kapýnýn önünde
dostunu bir yiðitlik ve þecaat anýtý gibi beklemektir. Öldürüleceðini bildiði
dostunu hem de O`nun
yataðýnda beklemektir.
Sevmek; kardeþlik binasýnýn, cemaat binasýnýn harcýdýr. Ýncinmemek ve incitmemektir. Güvenmek ve
güvenilir olmaktýr. Sevmek; dost olmaktýr. Gerçek dost, sevinçleri çarpan, üzüntüleri bölen,
geçmiþi çýkaran, geleceði
toplayandýr. Dostu olmayan insan en yoksul insandýr. Ayýpsýz dost arayan
dostsuz kalýr. Bal yiyen arýsýndan gocunmaz. Tatlý dili
olanlarýn dostlarý her gün
biraz daha artar. CEHENNEM, insan yüreðinde
sevginin tükendiði yerdir.
Vücutta bir et parçasý vardýr o bozulursa bütün vücut
bozulur, o kalptir, yürektir.
SEVGÝNÝN
KAYNAKLARI; Emek vermek, ilgi göstermek, tanýmak, sorumluluk ve saygýdýr.
ÝÞ TAKÝBÝ ve HAREKET: Her an ve her zaman
kendini kontrol edip yaptýðý mücadelenin farkýnda
olmasýdýr. Bitmemiþ iþler
insan hayatýnda sürekli engel teþkil eder. Mücadele
eden insan bitmemiþ iþler
taþýmaz. Sürekli iþlerini bitirerek yaþamýna devam
eder. Mücadele eden insanýn belli bir kurallarý sýnýrlarý vardýr. Kiþinin sýnýrlarýný korumasý, bu sýnýrlarýn
diðerleri tarafýndan tanýn-
Avrupa dönerde Türkiye`yi geçti
leryüz ile servis yapmaktan
geçtigini belirterek; kendilerine birçok döner üreticisinin döner satmak
için yarýþtýðýný ama Euro Döner`in kalite, lezzet ve hassasiyetiyle
farklý olduðunu ifade
eden þeref usta þunlarý
söyledi: “Döneri mükemmel kýlan et kalite-
sidir” diyen Þeref usta sözlerini þöyle tamamladý:
“Dünyanýn neresinde yerseniz yiyin kullanýlan et kalitesi ve et oraný çok iyi
ayarlanmalý. Döneri ne
kadar sade etten yaparsanýz lezzeti o kadar
mükemmel olacaktýr.
Ýçine kattýðýnýz her madde lezzetten biraz daha
uzaklaþtýracaktýr.
Avrupa dönerde Tür-
dosya
masý önemli bir gereksinimdir. Ýþ yaparken insanýn
en önemli davranacaðý
özellik doðal olmasýdýr.
Mücadele eden insan kendi
bulunduðu yere ait olmaya
önem verir. Ama ait olduðu
yer tarafýndan kullanýlmaya izin vermez. Ýnsan yürekten affetmeyi öðrenmeden iþlerini düzenli takip
edemez. Ýnanan ve mücadele eden insan baðlanmýþtýr. Saðlam bir yere baðlanmýþtýr, fýrtýnalar da kopsa o
aðacý yerinden kimseler sökemez.
SÜREKLI MÜCADELE: Ýnsan karar vermeden
önce düþünür, inceler gözden geçirir, acele etmez,
her þeyi hesaba katar. Kararýný verirken kendi iradesi
içinde seçim yapar. Mücadele eden insan, ölümün bilincinde ama ayný zamanda
bunu umursamaz bir tavýr
içerisinde olmalýdýr. Bir
neslin geleceðini bir önceki
nesil belirler bilinci taþýmalýdýr. Ýnsan hiç bir þeyin
müptalasý olmamalýdýr, her
þeye saygýlý devamlý görev
bilincinde olmalýdýr. Yolu
gönül yoludur, gönlünün
sesini dinler. Dinlemek en
önemli iletiþim eylemidir.
Diðer insanlarýn yaptýðý iþlerden etkilenmez. Onlarýn
duygularýna kapýlýp tavýr
almaz. Alçak gönüllüdür,
herkesle dosluk iliþkileri
kurar, öðrenme fýrsatýndan
kendini mahrum etmez,
saðlýðýna özen gösterir. Yiðit yere düþen deðildir,
düþtükten sonra kalkýp yola
devam edendir. Engeller
gözünüzü hayattan ayýrdýðýnýz zaman, karþýnýza çýkan korkunç þeylerdir.
kiye`den çok çok ileride.
Avrupa`da en güzel döner
süt danadan yapýlmaktadýr,
Döner büfelerinin kendi
taktýklarý döner sanayileþmiþ dönere göre hijyenik olmayan dönerdir. Hiçbir dönerci sanayileþmiþ döner yanýnda hijyen kurallarýna riayet edemez”
DADASLAR-BEECK
LEHNHOFSTR. 1 47139
DUISBURG Adresinde
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
dosya
Thilo Sarrazin hep
baþkalarýnýn ifade etmeðe cesaret edemedikleri þeyleri söyleyebiliyor.” (Constanze von Buulion, SZ)
Siz, bir yanlýþý, hatayý
veya eksikliði nezaketen
veya siyaseten açýkça söylemiyor, veyahutta söyleyecek medenî cesareti kendinizde göremiyorsanýz; bu
suskunluk, o durumun yokluðuna delâlet sayýlmaz.
Noksanlýðý, çirkinliði veya
doðru olmayaný dile getirmek, hem dostça hem de
düþmanca bir niyet veya
üslûpla söylenmiþ olsa dahi; neticede bir hakikata
parmak basýlmýþ olur.
Bazen insanlar bazen de
toplumlararasý münasebetlerde bu tür yanlýþlýklar
umumiyetle dolaylý ifadelerle, ima yoluyla telafuz
edilir. Çevresindeki olup bitenleri gözetleyebilen herkes bilir ki, âlenen söylenmese de, Almanya’daki
Türk azýnlýða yerli (Alman)
halkýn bakýþý hiç de içaçýcý
deðil! Alman halkýnýn önyargýlarla dolu bu dýþlayýcý
tavrý, zaten zaman zaman
yapýlan kamuoyu araþtýrmalarýna da yansýmaktadýr.
SPD’nin Berlin Eski
Maliye Senatörü, Alman
Merkez Bankasý’nýn Yönetim Kurulu Üyesi, Türk ve
Arap kökenli azýnlýðý aþaðýlayan Thilo Sarrazin’i, aslýnda açýkyürekliliðinden
ve cesaretinden dolayý tebrik etmek lazým. Onun düþüncelerini abartýlý, ifadelerini keskin, aþaðýlayýcý veya
hakaret düzeyinde bulabilirsiniz; ki zaten öyledir!
Fakat Alman vatandaþý
Türklerin çokça raðbet ettikleri bir siyasî partiden de
olsa, Thilo Sarrazin yaptýðý
açýklamayla, yerli-çoðulcu
toplumun; genelde müslüman, özelde Türk azýnlýða
bakýþýný yansýtmaktadýr. Bizim tabirle; adam baklayý
aðzýndan çýkarmýþtýr. Zaten
bir gazetenin yaptýðý kamuoyu araþtýrmasýnýn neticesine bakýlýrsa; Almanlarýn
%84’ü T. Sarrazin’e, Türkleri ve Araplarý aþaðýlayan
ifadesine raðmen destek veriyorlar. Yine ayný gazete-
Seite 9
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
Mahmut AÞKAR
“
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Eðrisine
Doðrusuna
[email protected]
nin (Bild) internet sayfasýndaki Almanya’nýn elit kesimiyle yapýlan görüntülü
söyleþiler de ayný doðrultudaydý.
Sarrazin susturuldu ama
görevinden alýnmadý. Sarrazin kýnanýrken, dünya kamuoyu baskýsý, kendi içinde
yaptýrým gücü olmayan
Türk azýnlýðýn baðýrýp çaðýrmasýndan daha etkin oldu.
Günlerce yazýlý ve sözlü
medyada Almanlarýn ve
Türk azýnlýðýn konuyla ilgili görüþlerini toparlayýp ortalamasýný aldýðýmýzda, Almanlar;
-Thilo Sarrazin’in Türkler ve Araplarla ilgili söyledikleri doðrudur, fakat biraz
yumuþak bir tonla söyeyebilirdi,
Türkler ise;
-Bu adam Türk düþmanýdýr, derhal özür dilemeli
ve görevinden istifa etmelidir, gibisinden tepkilerini
ortaya koydular.
Bardaðýn yarýsý da
dolu...
Alman halkýnýn %80’ler
civarýnda Sarrazin’e destek
vermesi kadar vahim önyargýlý kanaatin, ayný derecede
vahim ve yanlýþ olan diðer
versiyonu ise; Türk kamuoyu, böylesi yüksek oranlara varan yerli-çoðulcu toplumun, Türk/Müslüman
azýnlýða karþý bu menfî tav-
Sarrazin
rýný geçmiþte olduðu gibi,
bugün de iyi okuyamamasýdýr: Almanya kendi Türk
azýnlýðýna bakarken; bardaðýn yarýsýný hep boþ görmüþtür. Doðrudur; bardaðýn
yarýsý boþtur ama yarýsý da
dolu... Türkler de bardaða
bakarken yarýsýný hep dolu
görmüþ, boþ olan yarýsýný
da görmemezlikten gelmiþ
veya görmek istemememiþler.
Sarrazin gibiler, kaldýrýmlarda sadece baþörtülülere baktýklarýndan, bütün
Türk veya müslüman kadýnlarý baþörtülü zanneder,
kabul eder ve diðerlerini
görmezler! O diðerleri ki,
iþsiz kalmamak, devletin
muhtaçlar kapýsýný çalmamak için binbir meþakkatle
kendi iþyerlerini kuruyor ve
devlete vergilerini ödüyorlar. O diðerleri ki, doðru dürüst okur-yazar bile olmayan babalarýna, “Ýþçisin sen
iþçi kal!” diyenlere inat, çýð
gibi bir akademisyen ordusuyla arkadan geliyorlar.
Almanya`yý
fethedecek Türkler
Demek ki Almanya, biz
Türk azýnlýk hakkýnda Sarrazin gibi düþünüyor fakat
açýða vuramýyordu. Bu adamýn dedikleri üzerine çok
þey yazýldýðý ve söylendiðinden dolayý bilinenleri
tekrarlamak istemiyorum.
Beceriksiz, tembel, üretgen
olamayan, kafasý da çalýþmaz, topluma da karýþmaz
bu Türk’ten nasýl olur da
Sarrazin bey, “Kosovolalýlarýn Kosovo’yu fethettikleri gibi...” Almanya’yý fethedecek fatihler çýkarabiliyor, diye sormaya hazýrlanýrken; demecinin devamýnda kafama takýlan sorunun cevabý kendiliðinden
verilmiþ: Üremeyle!
Türkler çok çocuk yaparak Almanya’yý fethedeceklermiþ.... Nerdesin ey
akýl? Hesap, kitap, istatistikler ülkesi, feylezoflar diyarý Almanya ayaða kalk!
Almanya Merkez Bankasý
Yönetim Kurulu Üyesi,
SPD’li Berlin Eski Maliye
Senatörü sýfatlarýna sahip
birisi, “Türkler üreyerek
Almanya’yý fethedecekler”
diyor ve kimse de ses çýkarmýyorsa... Evet, þayet ne
Türkünden ne de Almanýndan ses çýkmýyorsa.... Hem
Alman, hem Türk otursunlar Almanya’nýn gelmiþ olduðu bu haline aðlasýnlar!
Bari burada, yani aðlaþýrken belki birlik saðlanýr,
koro halinde aðlaþýrsak þayet, uyumu da böylece gerçekleþtirmiþ oluruz.
Bu, ‘Türklerin Almanya’yý Fethi” meselesi, bana
tarihin derinliklerinden gelen, daha doðrusu diriltilen,
hortlatýlan bir sloganý hatýrlatýyor: Die Türken kom-
9
men! (Türkler Geliyor!)
Sigaya çekilen, sorgulanan hep Türklerdir. Bir de
Alman vatandaþlara sorsalar; evinize Türk bir damat
veya gelin ister misiniz, diye... Almanya menþeli ve
milletlerarasý
kamuoyu
araþtýrmalarýnda, yapýlan istatistiklerde, Almanya’daki
yabancýlarýn,
özellikle
Türk/Müslüman göçmenlerin dýþlandýklarý, ayýrýmcýlýða tabi tutulduklarý, yerlilerle, hatta Avrupa’nýn baþka ülkelerinden gelen hýristiyan yabancýlarla, ayný
(meslekî) özelliklere sahip
olsalar da, eþit muamele
görmedikleri ve ayný haklara sahip olamadýklarý belgelerle ortadayken, Türkler
arasýndaki iþsizliðin ve eðitim düþüklüðünün vebali
(sadece) Türklere mi ait?
Bugün, “Devletin sýrtýndan geçiniyor, üretgen deðiller” denilen Türkler, bu
ülkenin en aðýr, en pis iþlerinde en az ücretle çalýþtýrýldýlar. Gösterilen iþi, verilen
görevi harfiyyen yerine getirirken itiraz haklarýný kullanamadýklarý gibi, verilen
ücretin azlýðýna da itiraz
edemediler. Bu ülkenin yeniden imarýna yüzbinlerce
Türk emek harcadý, alýnteri
akýttý ve nihayetinde bir
ömrü tüketti. Þimdi onlarýn
burada yetiþen evlatlarýnýn
bir kýsmý baþýboþ geziyorsa,
bunun vebali, kime aittir?
Türkler elbetteki sütten
çýkmýþ ak kaþýk deðiller...
Türkler arasýndaki eðitim
düzeyinin düþüklüðü, vasýfsýz iþçi oranýnýn yüksekliði
ve ailelerin okul çocuklarýna gereði kadar ihtimam
göstermemelerinden kaynaklanan olumsuzluklar buradaki Türklerin görüntüsünü daha da kötüleþtirmektedir.
Alman halkýna
tercüman Sarrazin
Bu kötü durumu etkileyen, ona zemin hazýrlayan
sebepler ve çareleri herkesten önce Alman devletinin
ele almasý elzem bir meseledir. Siyasî, dinî, meslekî
ve sosyal yelpazenin neresinde olursa olsunlar, bütün
Türk kuruluþlarýnýn en öncelikli görevlerinden birisi,
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
Seite 10
10
mevcut durumun analizini
yaparak çözüm yollarý aramak ve özellikle Alman
yetkili mercilerinin kapýsýný
çalmak olmalýdýr.
Her türünden dernek
yetkilileri önce kendi üyelerinin meslek, iþ ve diplomalý oranýný yükseltmekden
baþlayarak bunu Türk azýnlýðýn geneline yaymayý hedeflemelidirler. Önce mesuliyetini yerine getirmeyenlerimizin yakasýna yapýþ-
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
malý, onu silkelemeliyiz ki,
sonra da bizi adam yerine
koymayan, hakkýmýzý gasp
eden, dýþlayanlarýn yakasýna bilâhare yapýþabilme
hakkýmýz olsun. Sarrazin,
Almanya’da Türklere karþý
yerli toplumun beyninde içten içe fokurdayan ithamlarý, töhmetleri, önyargýlarý,
bazen de objektif deðerlendirmeleri açýða çýkardý, dýþa
vurulmasýna vesile oldu.
Göçmen Türk kuruluþla-
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
rýnýn þimdi kabiliyetlerini,
kapasitelerini ve samimiyetlerini ispat etme, önceliklerini sýralama zamanýdýr! Bu son durum rapor
edilmeli ve gereði yapýlmalýdýr. Türk kuruluþlarýnýn
varlýk sebebi olan unsurlar
günün birinde bitim noktasýna gelmesi; kendilerinin
de bitiþi demektir.
Slogan; “Kendisine Hayrý olmayandan Topluma
Hayr Gelmez!” olmalýdýr.
Sarrazin gibileri, dünyaya gözünü burada açýp, bu
ülkenin eðitim ve öðretim
çarklarýndan geçen, meslekli, eðitimli, üniversite
diplomalý gençlerin; aþaðýlanan, hor görülen babalarýndan daha mesafeli yerli
halka duruþlarýný asýl onlar
izah etmeli, görmelidirler!
Sarrazin gibilerine, Türk
kökenli Alman vatandaþý
genç akademisyenlerin Almanya’yý niçin terk ettikle-
KÖLN`DE BÝR ÝLÝM
GÜNEÞÝ, ÝKRA ÝSLAMÝ
ÝLÝMLER OKULU
I
GMG Köln Bölgesi`nin Eðitim
faaliyetlerinden biri de Köln
Bölge Eðitim Merkezinde Eðitim veren “ÝKRA ÝSLAMÝ ÝLÝMLER OKULU”dur.
4 yýl süren eðitim serüveninde
her Cumartesi 9 saat ders verilmektedir.
7 yýldýr kesintisiz olarak genç
kýzlara ve bayanlara geniþ çaplý din
eðitimi vermektedir. 2009/10 yýlý
itibarý ile 115 öðrencisi mevcuttur.
Ýslami ilimler okulunun olmazsa olmazlarý ciddiyet ve disiplindir. Kaliteli eðitim, doðru toplum sloganýyla yoluna devam eden okulda,
kendi dallarýnda uzman 12 eðitimci
ellerinden gelenin en iyisini vermeye gayret göstermektedir. Okulun
müfredatýnda 20 tane ders bulunmaktadýr.
Arapça, Akaid, Siyer, Fýkýh,
Kur`an, Ezber, Tefsir, Peygamberler Tarihi, Osmanlý Tarihi, Türkçe,
Adab-ý Muaþeret, Sosyal Bilgiler,
Rehberlik Aktualite ve Mezhebler
Tarihi gibi.
40`a yakýn mezun veren okulun
4. Sýnýf talebelerine yönelik çalýþmalarý arasýnda her öðrencinin kendi branþýnda bir Camide staj yap-
masý ve yine kendi seçmiþ olduklarý konuda bir kitab hazýrlamalarý
gerekmektedir. Mezun olanlar bir
Camide eðitimci olarak görev yapmaktadýrlar. Ýslami Ýlimler okulu
her yýl düzenlediði yatýlý eðitim seminerleri ve gezi programlarý ile de
öðrencileriyle buluþmaktadýr. Ayrýca her 6 haftada bir öðrenciler için
Eðitici seminerler hazýrlanmýþtýr.
Son yýllardaki yoðun talebi karþýlamak maksadý ile son 2 yýldýr kursa
öðrenciler “Seviye tesbit sýnavý” ile
alýnmaktadýr. Okulumuzun geçmiþine dönüp bakýldýðýnda bir çok baþarýya imza attýðý görülebilir. Ýki
yýldýr IGMG Genel Merkezi Kadýn
Kollarý tarafindan düzenlenen bölgelerarasý hatibelik ve bilgi yarýþmasýnda Ýkra Ýslami Ýlimler okulu
ipi baþarýyla göðüslediði bariz örneklerdendir. Ýleriki yýllar içerisinde daha güzel baþarýlara imza atabilmeleri dileðiyle yollarý açýk olsun.
Ýslami ilimler okulu müdiresi
Hüsna Erten hanýmefendiye okul
hakkýnda her türlü bilgi almak için
ulaþabilirsiniz.
Hüsna Erten
Handy: 0163-6077832
dosya
rini sen göstermeli, sen anlatmalý, sen sormalý ve sen
sorgulamalýsýn! Uzatýlan
mikrofun karþýsýnda kekelemene, binbir dereden su
getirmene, acýyý bal gibi yutar görünmene, kameralar
karþýsýnda ezilip büzülmene
ne hacet!... Eðrine eðri, doðruna doðru de! Eðrisine eðri, doðrusuna doðru söyle
adamýn gözünün içine bakarak!
39. sayi sayfalar
I
26.10.2009
GMG Kuzey Ruhr Bölgesinin hazýrlamýþ olduðu
Ramazan Bayramlaþma
þöleni büyük bir coþkuyla salonda gerçekleþtirildi.
Sunucu Mahmut Engel
programýn akýþýný sunduktan
sonra sözü açýlýþ Kur`an-ý
Kerim için Melle-Buer Þubesinden Emre Çatal`a býraktý.
Emre Çatal`ýn okuduðu aþr-ý
þerif ile program baþlamýþ oldu.
Ardýndan EZGÝ Ýlahi grubunun yer aldýðý ve birbirinden güzel parçalarýný seslen-
15:58 Uhr
Seite 11
IGMG Kuzey Ruhr Bölgesinde
Coþkulu Bayram Þöleni
dirdiði salonda yoðun istek
üzerine katýlýmcýlarý coþturdu.
IGMG Kuzey Ruhr Bölge
Baþkaný Murat Ýleri`nin selamlama konuþmasýnda katýlan misafirlerin bu seneki Ramazan Bayramýnýn da müslüman alemine hayýrlara vesile
olmasý dilekleri ile baþladý.
“Birlikten bereket doðar, bu
bereketi Ramazan Ayýnda cemiyetlerimizi gezerek deðiþik hatiplerle sohbetler verilerek, kampanyalar düzenlenerek hep birlikte görmüþ olduk. Ayrýca Ramazan ayýnda
þubelerimizde “Üye Ol Üye
Bul” kampanyamýzda bunun
bereketini hep birlikte görmüþ bulunmaktayýz. Bu kampanyada Lohne-Vechta teþki-
latý 10 yeni üye kayýtý ile
kampanyanýn birincisi olmuþtur. Baþkanýmýzdan ve
yeni üyelerimizden Cenab-ý
Allah razý olsun. Diðer cemiyetlerime de teþekkür ederim
kendi çaplarýnda bu kampanyaya katýldýklarýndan dolayý!
Bugün bayramlaþma günü! Çocuklarýn gülme ve eðlenme günü olduðundan do-
layý programýn akýþýna yani
çocuklarýmýzýn þenliðine býrakýyorum, hep birlikte görelim çocuklarýmýz yarýþmalarda neler yapacaklar“ diyerek
sözlerine son verdi.
Sýrayý birbirinden güzel
ve becerikli yarýþmacý çocuklar hem yarýþtýlar hem de eðlendiler. Kendileri eðlenmekle kalmayýp seyirci arkadaþlarýný da eðlendirdiler.
Program IGMG Kuzey
Ruhr Bölge Eðitim Baþkaný
Zeki Þeker`in yapmýþ olduðu
kapanýþ duasý ile son buldu.
39. sayi sayfalar
D
26.10.2009
ünyanýn en büyük gýda fuarý olarak gösterilen ANUGA Türkiye`nin Partnerliðinde 10
Ekim günü açýldý. Açýlýþta
T.C. Tarým ve Köyiþleri Bakaný Mehdi Eker`in yaný sýra
Ý.TO. Baþkaný Murat Yalçýntaþ, TOBB baþkaný Rýfat Hisarcýklýoðlu da hazýr bulundular.
Tarým ve Köyiþleri Bakaný
Mehdi Eken Fuar_ýn açýlýþ
konuþmasýnda Tarlada üretimi baþlayan sofrada tüketilen
ürünün fiyatýný önceleri üretici belirlerken þimdi tüketicilerin belirler olduðunun altýný
çizen. Tarýmsal iliþkilerin geliþimi açýsýndan fuarýn faydalý olacaðýnýn altýný çizdi. Eker
gelecek dönemde pazarlama
aðýna sahip firmalar ön plana
çýkacaktýr dedi. Gümrük kapýlarýnda bekliyen tarým
ürünlerinin en büyük sorunla-
15:58 Uhr
Seite 12
2009 ANUGA GIDA FUARININ BU YIL
KÝ PARTNER ÜLKESÝ TÜRKÝYE OLDU
rýnýn baþýnda olduðunun altýný çizen bakan, karar vericilerin maliyeti düþürecek olan
bu konuya eðilmelerinin
önemli olacaðýný bildirdi.
Avrupa komisyonunun geliþmeden sorumlu Komisyon
Baþkaný Günther Ferheugen
Anuga açýlýþýnda siyasi mesajlar vererek AB`nin Türkiye`den korkmamasý gerektiðini Türkiye`nin demokratik-
leþme ve hukukun üstünlüðü
noktasýnda AB Standartlarýna
uymada kanaat gösterdiðinin
altýný çizdi. TOBB Baþkaný
Rýfat Hisarcýklýoðlu Türkiye`de Organik üretim yapan
200`ün üzerinde firma olduðuna dikkatleri çekti.
ANUGA BÝTTÝ ÞÝMDÝ
HASAT DÖNEMÝ
190 firmayla fuara katýlan
Türkiye verimli bir tanýtým
yaptý. Baþta Köln þehrinin
bilbordlarýnda süslenen Türk
ürünleri ki baþta baklava ve
fýndýk Bayraðýmýz eþliðinde
medya aracýlýðýyla da milyarlarca insana ulaþtý. Ayrýca Avrupa`daki müteþebbislerimizde baþta Almanya olmak üzere Hollanda`dan ve özellikle
Belçika`dan 40`a yakýn Türk
firmasý da 2009 Anugasýna
katýlým saðladý. Yüzbinlerce
insanýn bizzat katýlýp gözlemlediði baþta ÝTO tarafýndan
düzenlenen ülkemizin tanýtým
standýnýn yaný sýra Türkiye`den özel olarak getirilen
aþçýlarýn sunduðu yemek
standý katýlýmcýlara 5 gün boyunca hizmet sundu. Ayrýca
Türk firmalarýnýn çoðunluðunun bulunduðu 11. Halleye
kurulan sahne platformunda
Türk müziðinin farklý dallarýnda konserler verilirken
Türk folklor ekipleri de fuara
ayrý bir heyecan kattýlar. Dünyanýn her bir coðrafyasýndan
gelen kimlikteki insanlar bu
gösterileri ilgiyle izlediler.
(AVIDER) Avrupa Ülkeleri
Ýþbirliði Derneði Ýcra Kurulu
Baþkaný Recep Usta da fuarda
Avrupa`nýn motor gücünü taþýyan Almanya`nýn böyle bir
fuara ev sahipliði yapmasýnýn
önemi üzerinde deðerlendirmede bulundu.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
dosya
“
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Selahattin SAYGIN
Ýçinizde insanlarý
hayra çaðýran, kötülüklerden alý koyan
bir topluluk bulunsun, ancak onlar kurtuluþa ereceklerdir.” (Al-i Ýmran S.
104)
ATÝB-Avrupa
Türk
Ýslâm Birliði bu Ayet-i Kerimenin ýþýðý çerçevesinde
kuruldu. Bu ayet ATÝB’in
ufkunu, dünyasýný aydýnlattý. Ýstikametini tayýn etti,
çerçevesini belirledi.
Avrupa Türk Ýslam Birliði kurulmadan önce ATÝB
mensuplarý olarak baþka
bir kuruluþun etkin, saygýn,
üst düzey idarecileri idik.
O gün içinde bulunduðumuz Türk Federasyonun
kurucusu ve baþkanlarýydýk. O ekip çok sevilen, sayýlan, güçlü bir ekipti.
Ýçinde bulunduðumuz
teþkilat, Türkiye’deki bir
siyasi Partinin Avrupa’daki
uzantýsýydý ve Teþkilatýn iþleyiþine her zaman müdahale mümkündü. Yine haksýz ve zamansýz, demokrat
olmayan bir müdahale yapýldý. Bu müdahale neticesinde buna direnen büyük
bir kitle ortaya çýktý ve iki
seneyi aþkýn bir süre mücadele edildi. Ama bu yanlýþlar bir türlü düzelmedi. O
seçkin ekip bu anlayýþla olmayacaðýný anladý ve kendi
istikametini Hakk ölçüsüne
uygun bir þekilde oluþturma yoluna gitti.
ATÝB-Avrupa Türk Ýslam Birliði dünyanýn birçok bölgesinde yoksula,
maðdura, çaresize, yetime
uzanan el olmuþtu.
O gün kurucular kurulu
nasýl bir teþkilat anlayýþý,
kiminle beraber hareket
edilmeli, nerede bulunmalý
sorularýna: “Kimin nerede
olduðuna deðil, hakkýn nerede olduðuna bakýlmalý”
“Hak nerede ise biz oradayýz” fikri esas alýnmýþtýr.
Hakka inanan, hakký savunan ve halkla beraber olma
ölçüsünü þiar edinmiþtir.
Ýnanan, iman eden, meþvereti esas alan, hak, hukuk
gözeten, birbirine saygý
gösteren, milletin meselelerine sahip çýkan, milli
kültürü genç nesillere taþýyan anlayýþ, kurucular tara-
Seite 13
fýndan kabul edildi.
Avrupa Türk Ýslam Birliði bu aþamalardan sonra
doðmuþ oldu. Kararlý,
inançlý bir tavýrla Mainz
Nieder-Olm`da 550 seçkin
kiþinin katýlýmýyla resmen
kurulmuþ oldu.
ATÝB’in kurucu merkez
heyeti þu isimlerden oluþtu:
Musa Serdar Çelebi Genel
Baþkan, Selahattin Saygýn
Genel Baþkan Yardýmcýsý,
Ali Kýlýçaslan Genel Sekreter, Abbas Bozyel Genel
Muhasip.
Kuruluþ aþamasýnda çok
sayýda arkadaþ inançla,
imanla destek verdi. Bu sayý oldukça kabarýktýr, saymakla bitirmek zordur.
Bunlardan bir kýsmýný saymadan geçemeyeceðim.
Ali Batman, Ramiz Ongun, Ýhsan Öner, Cevat Saraç, Mustafa Karahan, Ali
Çillioðlu, Lütfü Öztürk,
Mehmet Aksoy, Mehmet
Atayýk, Mehmet Akbul,
Mehmet Çubukçu, Yakup
Tufan, Emin Kazancý, Sitem Bölükbaþý, Kâmuran
Dönmez, Ramazan Eryýlmaz, Nurdoðan Aktaþ,
Ömer Uluç, Musa Türk,
Celal Mermertaþ, Zeki
Ünal, Hayrullah Can, Ýsa
Eligür, Abbas Yücel, Salih
Öztürk, Þevket Turgut, Recep Karagöz, Köksal Akçay, Mehmet Sever, Ziya
Çalýþkan, Süleyman Taner,
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
ATÝB`in
Varlýk
Gayesi
Kemal Oruç, Ali Kemal
Akýl, Ömer Demiral, Kazým Atik, Kadir Hamurcu,
Ali Paþa Akbaþ, Mustafa
Banaz, Muhsin Ceylan,
Mahmut Aþkar, Abdurahman Kol, Cengiz Özdemir,
Ahmet Evsen, Ali Ýhsan
Ünal, Ýsmail Yavuz, Ýmdat
Baþöz, Beysefa Çetinkaya,
Osman Hamurcu, Akif
Þen, Ýbrahim Tüfekçi. Bu
liste uzayýp gidiyor. Ýsimlere son noktayý koyduðum
an aklýma çok sayýda arkadaþýmýn, Ülküdaþýmýn ismi
geliyor. Hangisini yazacaðýmý þaþýrýyorum. Ýsmi yazýlmaya layýk o kadar çok
gönül eri var ki. Gerçi yüzlerce gönüldaþ gönüllere
çoktan yazýldý bile.
ATÝB’in uzun yýllar Genel Baþkanlýðýný yapmýþ
olan Fikret Ekin’i ayrýca
zikretmem bir vefa örneðidir.
Çok sýnýrlý ve zor þartlarda ATÝB kurulmuþtu.
Faaliyetlerimizi bir büro da
yürütüyorduk. Bir daktilomuz bile yoktu, imkânsýzlýklar elimizi, kolumuzu
baðlýyordu, ama inancýmýz,
azmimiz, dostluðumuz, arkadaþlýðýmýz saðlam ve kaviydi. Kendimize olan güvenimiz tamdý. Zorluklarla
mücadele apayrý zevk veriyordu. Ýnanmýþ insanýn yenemeyeceði zorluk yoktur
düþüncesi her arkadaþýmý-
zýn gönlünde derin bir yer
tutmuþtu.
Her arkadaþýmýz ciddi
bir muhasebenin içine girmiþti. Bu yaptýðým iþler bana ötelerde ne kazandýrýr,
milletime, aileme, neslime
faydalarý nelerdir? Yaptýðým iþler Allah indinde bana fayda getirir mi? Allah’a yakýn bir kul olmak
ana hedefti.
ATÝB’i kuran ekip, hizmeti Allah rýzasý için yapmanýn þuuruyla doluydu.
ATÝB çok farklý duygu ve
saðlam fikirlerle ortaya
çýkmýþtý. Taþradaki mensuplarýmýzda heyecan daha
üst seviyedeydi. Derneklerimiz bu yeni oluþumla ilgili sohbetler, toplantýlar
yapýyor ve inancýný daha
saðlýklý ortaya koyuyordu.
Genel tablo haksýzlýk karþýsýnda susulmayacak, adaletten ayrýlma olmayacak,
hür düþünce geliþtirilecek,
Avrupa Türklüðünün maddi ve manevi varlýðý korunacak, meþveret esas olacak, deðerlere baðlý nesiller
yetiþtirilecek.
Avrupa Türk Ýslam Birliði Kurucu Genel Baþkaný
Musa Serdar Çelebi hedefi
þu cümlelerle anlatýyor:
“ATÝB bu ülkü ile, hem
toplumumuzun tüm fertlerine, hem de özellikle bu
topluma öncülük etmek isteyenlere, Avrupa`daki ge-
13
leceðimizi kurarken daima
göz önünde bulundurulmasý gereken üç ana esasý iþaret etmiþtir.
Bunlardan birincisi; daðýnýk, birbirinden habersiz
ve içinde yaþadýðý toplumdan kopuk fertler olmak
yerine, her alanda ve her
yaþ gurubunda örgütlenmiþ, bu örgütler yoluyla
birbirleriyle ve içinde yaþadýðý toplumla saðlýklý ve
sürekli iliþkiler kurarak entegre olmuþ bir Türk Toplumu‘na ulaþmak arzusudur.
Ýkincisi, iþsiz güçsüz,
üretime katýlmayan, iþsizlik parasýyla adeta tufeyli
bir hayat yaþayan insanlardan oluþmuþ bir toplum yerine; çok çalýþan çok kazanan, çocuklarýna iyi eðitim
aldýran, israfa kaçmadan
iyi evlerde oturan, iyi giyinen ve iyi arabalara binen
bir toplum olmak dileðidir.
ATÝB, kýsacasý kendi varlýðý ve geleceði için gereken
iþleri yapan ve yaptýrabilen, etkili, zengin, yani iþli
ve güçlü bir toplum olmak
hedefini göstermiþtir.
Üçüncüsü de, örgütlenen ve zenginleþen insanýmýzýn, içinde yaþadýðý ülkenin siyasi hayatýna katýlmasýdýr. Herkesçe bilinen
bir hakikat vardýr. Siyasi
haklar tamamýyla elde edilmeden ve kullanýlmadan
sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarýn köklü çözüme kavuþturulmasý mümkün deðildir. ATÝB bu gerçekten hareket ederek, Avrupa`da yaþayan tüm Türklere, “yaþadýðýnýz ülkelerdeki derneklerin yönetimine, belediye meclislerine,
eyalet ve federal parlamentolara girin; böylece yönetime, dolayýsýyla kendi geleceðinizle ilgili kararlara
katýlýn!” çaðrýsý yapmýþtýr.
ATÝB yöneticileri, bu ülküyü bu hedefleri çeyrek
asýrdan beri býkmadan
usanmadan hem hendi
mensuplarýna
anlatmýþ,
hem de derin bir samimiyet
ve alçak gönüllülük içinde
diðer kardeþ kuruluþlarýn
yöneticileriyle paylaþmýþtýr.
Bugün dönüp geriye
39. sayi sayfalar
26.10.2009
14
baktýðýmýzda,
sevinçle
emeklerin boþa gitmediðini
görüyoruz.”
Ölçüler saðlam konmuþtu, teþkilatta konuþulmayacak, tartýþýlmayacak
hiçbir mesele ve kiþi olmamasý esas alýnmýþtý. Ýstiþare edilerek doðrular ortaya
çýkarýlacak. Kiþilerin deðil, doðrunun, fikrin, inancýn, imanýn, deðerlerin etüsseldorf- Avrupa’nýn
farklý
kentlerindeki
farklý kulüplerde forma
giyen 18 genç oyuncu, gelecekte Türkiye’nin genç
milli takýmlarýna kazandýrýlmak üzere üç günlüðüne Ýstanbul Riva Kampý’na davet edildi.
1995 doðumlu olan ve
çoðunluðu Almanya’dan
olmak üzere Ýsveç, Hollanda, Belçika ve Ýsviçre’deki
farklý kulüplerden seçilen
genç oyuncularý, Türkiye
Futbol Federasyonu Avrupa Sorumlularýndan Erdal
Keser Düsseldorf Havalimaný’ndan
Ýstanbul’a
uðurladý.
Yaþlarý gereði U-15
Milli Takým için düþünülen oyuncular arasýnda,
D
I
GMG Ruhr-A Bölgesi
Hocaefendileri bir araya geldi. Gelsenkirchen`de kahvaltýyla baþlayan toplantý daha sonra
Gelsenkirchen Tuðra Camiye geçilerek devam etti.
Açýlýþ Kur`an-ý Kerim
okuduktan sonra IGMG
Ruhr A Bölge Teþkilatlanma Baþkaný Harun Caylan`ýn yoklama ve gündemi takdimle devam etti.
Daha sonra söz alan
IGMG Ruhr A Bölge Eðitim Baþkaný Cevat Karabacak hocaefendilere tek tek
Ramazan ayýný deðerlen-
15:58 Uhr
Seite 14
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
rafýnda toplanýlacak ve
Avrupa’daki varlýðýmýzý
korumak esas olacak.
Bir teþkilatýn gücü mensuplarýnýn yeteneði, kabiliyeti, gayretiyle ortaya çýkar. ATÝB’in gücü mensuplarýnýn deðerinden geliyor.
ATÝB-Avrupa Türk Ýslam Birliði herhangi bir
þahsýn, þefin, liderin, kuru-
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
mun, partinin yurt dýþýndaki uzantýsý olmayacak ve
iþlerini kendi hür iradesiyle
götürecek, Hak yolda doðrularla beraber olacaktýr.
Dünyamýzda milyonlarca, belki de milyarlarca insan sorumsuzca yaþarken,
bir kýsým idealist insanýn
dünyayý düzeltme, insanlýða faydalý olma, tabiatý ko-
ruma, üretme, hakký gözetme, hak ve hukuku geliþtirmeyi kendine vazife edinmesi güzel bir haldir.
ATÝB güzelin, doðrunun
yanýndadýr.
ATÝB’in kurulduðu günden beri ölçüsü hep bu olmuþtur ve bundan sonra da
bu olacaktýr.
ATÝB maðdurun, maz-
AVRUPALI GURBETÇÝ GENÇLER
TÜRKÝYE`DE ELÜSTÜNDE TUTULUYOR
Schalke 04, Borussia
MönchenGladbach, Borussia Dortmund gibi kulüplerin genç takýmlarýnda
forma giyen oyuncular bulunuyor. Genç oyuncularýn
takibi ve seçimi ile ilgili
bilgi veren Erdal Keser,
“Sadece Almanya deðil,
25 gözlemci antrenörümüzle tüm Avrupa’yý tarý-
yoruz. Her hafta sonu görevli antrenörlerimiz, fark-
lý kentlerde genç oyuncularýn maçlarýný takip ediyor. Ýzlenen yetenekli
oyuncular not edilerek takibe alýnýyor. Gençlerin
maçlarýna ben de gidiyorum. Bu çalýþmalarýn ardýndan bu oyuncularý Ýstanbul kampý için davet ettik ve Türkiye’ye uðurladýk. Ýstanbul Riva’da üç
IGMG Ruhr A Bölgesi
Hocaefendiler Toplantýsý
dirmelerini istedi.
Verilen iftarlardan itikafa yatanlardan bildiren
h o c a e f e n d i l e r,
Ramazan ayýnýn
manevi yönden
çok daha deðiþik
olduðunu ifade
ettiler. Fitre ve
Zekat kampanyasýnýn üzerinde cok durduklarýný ifade eden hocaefendiler Ka-
dir Gecesi özel programlar
yaptýklarýný ve o gece
Mazlum ve Maðdurlar için
yardým kampanyasý düzenlediklerini ifade ettiler.
Daha sonra seminer vermek için
söz alan Bölge
Te þ k i l a t l a n m a
Baþkaný
Harun
Caylan „Verimlilik“ konusunda
hocaefendilere seminer
sundu. Teþkilat içinde hiyerarþik yapýyý korumalý-
dosya
lumun yanýnda olmaya devam edecektir.
ATÝB kimliðin, kiþiliðin, þahsiyetin, inancýn, ahlakýn, kültürün, neslin ve
insanýn korunmasý için çabasýný sürdürecektir.
ATÝB’in varlýk gayesi
insaný korumak, deðerlere
sahip çýkmak ve hizmete
devam etmektir.
günlük kampa katýlacak
gençlere þans tanýmýþ oluyoruz. Artýk herþey kendi
ellerinde” dedi.
Ýstanbul kampý için
Düsseldorf
Havalimaný’nda toplanan genç
oyuncularýn oldukça heyecanlý olduklarý gözlenirken, genç oyunculardan
Göksen Çakýr (Schalke
04), Ali Çelik (B.MönchenGladbach), Necmi Gül
(FSV Mainz 05) ve Onur
Yýldýrým (B.Dortmund)
Türkiye Futbol Federasyonu tarafindan kampa davet
edildikleri için çok sevinçli olduklarýný ve U-15 Milli Takýmý’na girebilmek
için gayret göstereceklerini belirttiler.
yýz ifadesini kullanan Caylan ancak planlý programlý
çalýþmanýn Teþkilatý ileriye
götüreceðini söyledi.
Son olarak sözalan
IGMG Ruhr A Bölge Baþkaný Özcan Kuri öncelikle
Hocaefendilere Ramazan
ayýnda yapmýþ olduklarý
güzel hizmetlerden dolayý
teþekkür etti. Teþkilat hakkýnda bilgi veren Kuri
önümüzdeki dönem hocaefendilere döþen görevleri
anlattý.
Program okunan Kur`an-ý Kerimle son buldu.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
ropörtaj
Hayat Gazetesi: Murat
bey bize kendinizden biraz
bahseder misiniz?
Murat
Kahraman:
1964 Gediz doðumlu Uþþak´lýyým. 1972 yýlýnda 8
yaþlarýmdayken Almanya´nýn Berkamen þehrine
geldim. Mesleki eðitimimi
Motor üzerinde yaptým. Þiir ve müzik merakým ta
okul dönemlerinde bayramlarda okul þenliklerinde
türkü söylemekle baþladý.
Þiir okumayý da yazmayý
da çok severim. 1975-80 li
yýllar, Okunacak bir þiir ve
edebi yazý türü kitablarý Ýstanbuldan getirttiðimiz yýllar olarak hafýzamýzda kalmýþtýr. 1984 yýlýnda kendim
gibi þiir yazan biriyle evlendim. Ýlk günkü sýcaklýðýyla evet hamdolsun arkamda her zaman desteðini
esirgemiyen bir ailem ve 3
çocuðum var. 1988 yýllarýnda komþumuz vasýtasýyla ozan abiler ile tanýþtým.
Ýki yýl kadar Kölndeki bu
dernek bünyesinde bir kaç
defa ozanlar gecesinde
proðram aldým. Buradan
saygýyla kendisini anmak
istediðim Yusuf Polatoðlu
hocam benim siir olarak
tecrübelerinden faydalandýðým ozanlardandýr. Sadece saz ile yaptýðým çalýþmalarým müzik olarak beni
tatmin etti ama ben ruhen
bu iþten tatmin deðildim.
Sonra iþte Kalk semtinde ki
o Kuba camisinde muhasip
olarak görev yaptým. 97 yýlýnda nasip oldu hacca gittik orada Arafat daðýnda
falan ilahilerden zaman zaman okuduklarýmýz oldu.
Ufak tefek beste çalýþmalarý falan derken hac dönüþü
ilk defa 98 yýlýnda bir gurup oluþturup ilahiler okumaya düðünlere gitmeye
baþladýk. Bu sonradan yaptýðýmýz müzikal türü daha
çok hoþuma gitmeye baþladý. Çünkü ilahi tarzý eserler
Hakk`ý ve peygamberi anlatan, insani deðerleri anlatan eserler bana haz veren
þeylerdi. Yaptýðýmýz iþi de
Allahýn rýzasýný kazanmak
için yapýyorduk. Ama tamamen bizim dýþýmýzda
geliþen birtakým nahoþ
olaylarýn ardýndan bulun-
15:58 Uhr
Seite 15
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Grup Anadolu Güneþim
duðumuz platformdan ayrýlmak zorunda kaldýk.
Yaptýðýmýz istiþareler neticesinde, sýfýrdan yeni bir
format ile, içerisinde Anadolu kültürünün ve Ýslam
kültürünün deðerleri olan
ilahiler, serhat türküleri,
Anadolu türküleri, tiyatro,
sema gösterisi gibi proðramlar içeren þimdiki Gurup Anadolu Güneþim ekibini oluþturup Vira bismillah dedik.
Hayat Gazetesi: Neden
Anadolu Güneþim?
Murat Kahraman: Yaratýlýþ itibari ile bizim bir
misyonumuz var. Ýnsanýn
misyonu nedir? Yaratýcýsýný tanýmak ve diðer insanlara tanýtmaya yardýmcý olmak hizmet etmek. Yani insan yer yüzünün bir halifesidir. Yukarýda da belirttiðim gibi Anadolu Güneþim
istiþarelerle oluþtu. Manalara gelince logadaki güneþi biz Ýslam olarak simgeledik. Allah`ýn kudretiyle aydýnlatýcý, çekici, ýsýtýcý (yol
gösterici) bir gücünü gösterir. Anadolu`yu niye aldýk
Anadolu topraklarý 600 yýl
farklý ýrkdan insanlara bir
þemsiye altýnda (Ýslam)
idare etmiþ bir toprak. Öyle
bir idari mekanizma ki ne
bir dil, ne ýrk, ne renk, ne de
baþka bir þey gözetmeden
hizmet etmiþtir. Ýþte Güneþ
Ýslamý sembolize ettiði gibi
bu arkadasýndaki ``M``
harfi de o dini benimsemek
anlamýndadýr. Biz de bu an-
layýþla Anadolu insaný olarak dil, din, ýrk, renk, ne de
baþka bir þey gözetmeden
Allahýn dinini ve Efendimizin sünnetinden mesajlar
vermek için bu iþe koyulduk. Onun için Anadolu
Güneþim.
Hayat Gazetesi: Köln
Arenada Dünyaca ünlü
müslüman star Sami Yusuf`a ekibinizle vokal
yaptýnýz. Bu size bir imaj
saðladý mý?
Murat
Kahraman:
Doðrusunu isterseniz bize
fazla bir getirisi olmadý. Ha
bir þey öðrettimi, evet çok
þey öðretti. Mesela ondan
öyle bir þey öðrendikki bunu devam ettiriyoruz. Sami
Yusuf sahneye çýkmadan
evvel ekibiyle beraber toplu dua etmeyi alýþkanlýk
haline getirmiþ. Ne kadar
güzel deðil mi. Onunla tanýþtýktan sonra biz de bu
alýþkanlýðý sürdürmeye devam ediyoruz.
Hayat Gazetesi: Sizleri
düðünlerin yaný sýra televizyon proðramlarýnda zaman zaman görüyoruz.
Çok ünlü insanlarla sahneyi
paylaþýyorsunuz. Dolayýsýyla bu þahsiyetleri yakýndan tanýma imkanýna kavuþuyorsunuz. Bu sizce nasýl
bir duygu.
Murat Kahraman: Ekranýn ön yüzünden milyonlarca insana ulaþabiliyor
olabilirsiniz. Oradan insanlarý kandýrmak demiyelimde gerçek olmayan bir yüzle görünmek kolay. Aðzýnýzdan bal akýtýr en iyi en
güzel tarafýnýz ile izleyicilerin karþýsýna çýkarsýnýz.
Zaten öyle olmak zorundasýnýz. Ama normal yaþantýnýzda da bunu insanlara
yansýtabiliyor musunuz, bu
da yakýndan tanýdýktan
sonra biliniyor. Biz de bu
tür televizyon proðramlarýna çýktýðýmýzda birbirimizi
daha yakýndan tanýma ortamý buluyoruz. Çünkü popüler olan insanlar ile
proðram öncesi ayný ortamda bulunup ayný masada yemek yeme gibi, ya da
proðram esnasýnda ayný
sahne hazýrlýklarý yapma
gibi durumlarda daha iyi
tanýma fýrsatý doðuyor.
Böyle ortamlarda kimi zaman o kadar meþhur olduðu halde gerçek hayatýnda
ne kadar mütevazi ne kadar
paygamber aþýðý ne kadar
iyimser olduðunu görünce
ona daha da çok sempati ile
bakýyorsunuz. Bazen de
karþýdan çok iyi çok deðerli diye tanýdýklarýmýzý yakinen tanýyýnca zaman zaman
15
yanýldýðýmýzda oluyor malesef.
Hayat Gazetesi: Kendinizi hedeflediðiniz bir
idealiniz var mý?
Murat
Kahraman:
Esas hedefimiz bizim insanlara ulaþmak, Allah`ýn
ve peygamberin sevgisini
anlatmaya çalýþmak. Þimdi
þöyle bir durum var. Düðün
olsun bayram þenliði olsun
buralara her kesimden
farklý farklý insanlar geliyor. Bu bulunmaz bir nimet
aslýnda. Dom platformuna
çýkýp Allah`ý anlatmaya çalýþan kimse sizi dinlemez.
Düðün platformunda ise
gerek ilahilerle gerek skeçlerle, gerek komedilerle ya
da gerek ödüllü kýsa yarýþmalarla insanlara islamýn
mesajýný ya da öðretisini
belletebiliyorsunuz. Sahneden verdiðimiz bu mesajlarla belki bütün insanlarýn
kalbine bir kývýlcým gönderemiyebiliriz ama en azýndan bir tanesinin bile kalbinde bir soru iþareti býrakabiliyorsak biz bunu bir
kazanç olarak görüyoruz.
Hayat gazetesi: Sesinizi nasýl koruyorsunuz.
Murat Kahraman: Bilinen þeyler var. Soðuk içmiyceksiniz, Asitli içeceklerden uzak duracaksýnýz.
Sigaraya yaklaþmayacaksýnýz. Bir de esas koruma sesinizi kullanma yöntemi
vardýr. Sesinizi kullanýrken
sýrf gýrtlaktan indirirseniz
yarým saat konuþursunuz
ve bitersiniz. Ama diaframý
kullanarak konuþmayý yaparsanýz daha zorlanmazsýnýz. Sesinizi kullanma yöntemi çok önemli. Yýpratmadan kullanabilirseniz sesinizi koruyabilirsiniz.
Hayat Gazetesi Keyif
veren bu mülakatýnýz için
Anadolu Güneþi`ne ve size
gazetemiz adýna teþekkür
ederiz.
Murat Kahraman: Bize bu imkaný verdiðiniz
için gurubumdaki arkadaþlarým Ergün, Erhan, Aykut,
Bünyamin ve Ferhat, adýna
ben de sizlere teþekkür ediyor, basýn sektöründe daha
nice baþarýlara imza atmanýzý temenni ediyorum.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
16
Z
amana benzetiyorum kendimi, hayat
aynasýna baktýðým
anlarda. Sanki günlerin
kopyasýyým. Ýnsan ve zaman soy kütüðünde birleþiyor adeta. Ben günler
içinde, zaman asýrlar içinde yol alýyor.
Güneþ her sabah týpký
benim gibi gözlerini açar
hayata. Havanýn dinçliði
bana da yansýr o sýralar.
Güneþ yorulup kovuðuna
çekilirken tüm renkler soluverir. Yorulan güneþe
“gitme!” demek gelmiyor
dilimden, kendi yorgunluðumdan. Tüm renklerin
solduðu gecede, gözlerimin feri de söner artýk.
Gece ve ben birlikte yumarýz gözlerimizi. Her gece
lmanya’da 1997
yýlýnda 3 Ekim,
“Açýk Cami Günü”
(Tag der offenen Moschee)
olarak ilan edildiðinden
beri, her yýl 3 Ekim günü,
camilerde “herkes için açýk
kapý” proðramlarý yapýlýyor. Almanya’da bulunan
yüzlerce cami, kapýsýný
herkese açýyor ve her dinden insanlar, grup grup, ziyaret için camilere akýn
ediyorlar. Bu mübarek mekanlarda, Ýslam ve Müslümanlar hakkýnda, bilgiler
alýyorlar. Bununla birlikte;
ikram edilen lezziz Türk
yemekleri sayesinde, Türk
mutfaðýný ve Türk misafirperverliðini tanýma fýrsatý
buluyorlar. Tanýþmanýn, dialoðun en güzeli bugün yaþanýr denilse, mübalaða yapýlmýþ olmaz.
Müslümanlar 1997 yýlýnda, ATÝB’in de kurucu
üyesi olduðu Almanya
Müslümanlarý
Merkez
Konseyi (ZMD- Zentralrat
A
Seite 16
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Kainatýn Sesi
dimdik durmayý baþaran
ay, kýyam komutunu veriyor sanki. Soðuðun þerrinden korunmak isteyen
yapraklar sokuluverir birbirleri içine analarý aðacýn
kucaðýnda. Sabah olup da
güneþ sevecen yüzünü
gösterince yemyeþil yapraklar duâ kýlýðýnda açýlýr
göklere. Duâ’nýn kýblesi
olan gök semasý, kasýla
kasýla gösterir artýk en mavisini.
Yukarýda yaþanan muhabbeti görmek için sýraya
dizilen kýr çiçekleri, zevkten dört köþe salýnýr. Her
birisi kendi tarzýnda gülümser. Pembesi pembece,
sarýsý sarýca, moru morca.
Yeþilin tonu tonlarca. Güleryüzü kanun bilen güneþ
yüzünü bir asýverse, bu
muhabbet duraklayacak
korkusu gelir kokularýndan.
Ya bu kandil gibi yanan
güneþi söndürüverse Yaradan gündüzün bir vaktinde. Ya da nereye asýlý olduðunu bilmediðimiz yýldýzlar tek tek dökülse üzerimize. Kudreti ile tüm
renkleri baþtan baþa siler
de renksiz kalýrsa tabiat.
Yaðmur ve kar tane tane
deðil de, toptan düþse üzerimize. Güneþ kendi yerini
bilmeseydi, herþey yanmaz
mýydý dünyada?
Yeri göðün altýnda, göðü yerin üstünde yaratan
Allah, mevsimleri ardardýna sýraya dizen Râb, kupkuru topraktan envâi çeþit
yemiþ veren Rezzâk, daðýn, taþýn, otun, aðacýn ve
tüm canlýlarýn her an selamladýðý Selâm, selam
sana. Her zorlukta merha-
“AÇIK CAMÝ GÜNÜ” DOLU DOLU GEÇTÝ
der Muslime in Deutschland) öncülüðünde, “3
Ekim” gününü “Açýk Cami
Günü” ilan etmiþlerdi.
Maksat, hem Almanya’yý
hem Müslümanlarýn varlýklarýndan haberdar etmek, hem de toplumun birliðinin saðlanmasýna katkýda bulunmaktý.
O gün bugün, 3 Ekim
“Açýk Cami Günü”, on
binlerce Alman, Hristiyan
veya baþka inanç mensubu
olan insan camilere akýn
ediyor. Camilerde Ýslam ve
Müslümanlar hakkýnda bilgi edinme imkaný buluyor-
lar. Böylece Almanya’da
yaþayan Hristiyan veya diðer inanç gruplarý ile Müslümanlar arasýnda, tabii bir
dialog da gerçekleþmiþ
oluyor.
ATÝB, her yýl olduðu gibi bu yýl da “Açýk Cami
Günü” proðramlarýna çok
önem verdi. ATÝB’e baðlý
çamiler kapýlarýný sonuna
kadar bütün ziyaretçilere
açtýlar.
-Açýk Cami Günü- konusunda çalýþma yapmak
maksadýyla, “KRM-Almanya Müslümanlarý Koordinasyon Konseyi” (Ko-
ordinatýonsrat der Muslime) bünyesinde “TOM”
adý altýnda bir çalýþma grubu oluþturuldu.
Konuyla ilgili bir bilgi
veren ATÝB Genel Baþkan
Yardýmcýsý ve KRM üyesi
Yakup Tufan: “TOM çalýþma grubu, -Açýk Cami Günü- proðramlarýnýn düzenli
ve baþarýlý olmasý yolunda
çeþitli çalýþmalar yapýyor.
Her yýl yeni bir konuyu parola-slogan (motto) olarak
öne çýkarýyor. Bu yýl hazýrladýðý “Açýk Cami Günü”
ile ilgili kýlavuzda; “Cami
Toplumun Sabit (önemli)
haber
met eden Rahmân, Râhim
sýfatýnla Cennetinin güzelliklerini de göster bize.
Dünyada tefekkür etmeye
yetmeyen beynimize Cennetinde tefekkür etmeyi
nasib eyle. Ezelden ebede
kadar lütfetmeyi seven
Latîf, cemalini görmeyi de
lütfediver bize.
Topraktan gelen ve bu
arzuyla topraða damlamayý dileyen âciz bir kul.
Þengül Uslu
Bir Parçasýdýr”- “60 Yýl
Fereral Almanya ve Onun
Müslümanlarý” (Moscheen- Ein fester Teil der Gesellschaft- 60 Jahre Bundesrepublik und seine
Muslime) sloganýný öne çýkarttý. Biz -Açýk Çami Günü- proðramlarýna büyük
önem vermekteyiz. Zira,
kendimizi kendi dilimizle
ve kendi mekanýmýzda anlatma fýrsatý bulduðumuz
en önemli günlerler biri bugündür,” dedi.
Bu yýl yine Almanya’da
bulunan 2500`den fazla cami ve mescit kapýsý herkese sonuna kadar açtý ve 100
bin civarýnda insan, Müslümanlarýn mübarek mekanlarýný ziyaret etti.
Almanya’da yaþayan ve
bugün nüfusu 5 milyona
yaklaþan
müslümanlar;
kendilerini bir kez daha ilk
elden tanýtma imkaný buldular.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
dosya
Seite 17
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Zeki ÞEKER
Ç
ocuklar Allah`ýn en
büyük nimeti ve
emanetidir. ‘Çocuk
dünyada nur ahirette sürurdur.’ Allah`ýn nimet ve
emanet olarak takdim ettiði
bu kýymetli varlýðý iyi yetiþtirmek ve eðitmek her
anne-babanýn baþta gelen
görevleridir.
Hz. Peygamber (s.a.v):
“Çocuklara öðretilen þeyler
taþa kazýlan yazýlar gibidir”
buyurarak, çocuklarýn dimalarýna neyi verirseniz
onu bulursunuz. Bu bakýmdan anne-baba çocuk yetiþtirmeyi dünyanýn en çok
sorumluluk isteyen görevi
olarak görmelidir. Ýyi bilinmelidir ki çocuk yetiþtirmek ne çiçek yetiþtirmeye
ne de aðaç yetiþtirmeye
benzer. Çok daha güç ve
güçlüðü oranýnda da ulvi
bir görevdir. Çocuk terbiyesi çocuða duyulan saygýnýn, ehemmiyetin bir gereðidir. Bu da kendinize duyduðunuz saygýdan kaynaklanýr. Kendilerine saygý
duymayanlar çocuklarýna
saygý duymazlar.
Her çocuðun þahsiyeti
yedi yaþýna kadar oluþur.
Oysa iþi bilmeyen anne-babalar her þeyin yedi yaþýndan sonra baþladýðýný zannederler. Bu yaþ her þeyin
baþladýðý deðil, neredeyse
kiþilik oluþumunun tamamlandýðý yaþtýr. Bu demek
deðil ki geri kalan yýllarda
yapýlacak bir þey yoktur
anlamýna gelmez. Elbette
yedi yaþýndan sonra da yapýlacak çok þey vardýr. Fakat çocuðun þahsiyet iskeleti ilk yedi yýl içerisinde
kurulur. Daha sonra yapýlanlar bu iskeletin ete büründürülmesi ve süslenmesidir.
Chicago Üniversitesi
hocalarýndan Dr. Benjamin
Bloom`un yaptýðý çeþitli
araþtýrmalar sonucunda ilk
yedi yýlda çocuðun zekasýnýn %70`inin oluþtuðu görülmüþtür. Burada bilgi ve
tecrübe ile zeka altyapýsýný
birbirine karýþtýrmamak gerekir.
Zeka çocuðun aldýðý bilgileri muhakeme etme,
sentez, analiz ve soyutlama
yapabilme ve bunlarý kulla-
nabilme potansiyelidir.
Her çocuk ilk yedi yýl
içerisinde insan þahsiyetinin omurgasý olan þu beþ
özelliði beþ aþamada kazanýr.
Bunlar:
1-Emniyet ve güven
duygusu.
2-Kimlik duygusu.
3-Yeterlilik duygusu.
4-Güç duygusu.
5-Özdenetim duygusu.
Birinci duygu olan emniyeti 0-1,5 yaþ arasý, ikinci duygu olan kimliði 1,5-3
yaþ
Yeterlilik duygusunu 34 yaþ arasý, güç duygusunu
4-6 yaþ arasý, öz denetim
duygusunu 5-7 yaþ arasýnda kazanýr.
Bu beþ duygunun kazanýldýðý ilk yedi yýllýk dönemde çocuðun anne-babasýna büyük görev ve sorumluluk düþer. Çocuðun
eðitiminde birinci aktör annedir. Analýk dünyanýn en
soylu ve en kutsal iþidir. Bu
da dört sütün üzerinde yükselir.
Bunlar:
1-Þefkat.
2-Sevgi.
3-Ýlgi.
4-Bilgi.
Bu dört unsuru kendisinde bulunduran anneler
‘Kamil Anne‘ olma özelliðini kazanýrlar. Kamil anne
kamil insan yetiþtirirler.
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Çocuk
Eðitiminde
Ailenin
Rolü
Bir anneye ne iþ yapýyorsun diye sormak, sorulabilecek en anlamsýz sorudur. Çünkü analýk bir annenin hayatýný dolduracak en
anlamlý bir iþtir. Bir anneyi
bu vazifeden ayrý düþürmek, hem çocuða ve hem
de topluma yapýlacak en
büyük zulumdür. Annenin
bu görevi engellenirse ailenin çimentosu dolayýsýyla
toplumun çimentosu çözülür. Saðlam aile saðlam
toplum, saðlam toplum ise
saðlam millet demektir.
Analýðýn en büyük okulu ‘iyi anneler elinde yetiþmek’ en güzel kitabý da ‘iyi
yetiþmiþ’ çocuklardýr. Deneme yanýlma yoluyla bir
çok iþi öðrenebilirsiniz ve
fakat bu metodu annelikte
denemeye kalkarsanýz ebediyen piþman olabilirsiniz.
Çünkü elinizdeki sermayenin yeri doldurulabilir ve
geriye kazanabilirsiniz, çocuk ise bir eþya ya da servet deðil, bir insandýr. Ýnsan israfý ise israflarýn en
korkuncudur.
Çocuk eðitiminin ilk
okulu anne eðitimdir. Ýyi
nesiller iyi annelerin elleriyle yetiþirler. Bu nedenle
her anne aslýnda ‘çocuðu
deðil toplumu doðurur.’ Bir
toplumun kalitesi annelerin
kalitesinin göstergesidir.
Bu nedenle saðlýklý bir çocuktan söz edebilmek için,
saðlýklý bir anne ilk þarttýr.
Bir kadýnýn iyi bir annelik
yapabilmesi için iyi bir
yardýmcýya yani iyi bir babaya ihtiyacý vardýr. Eðer
baba çocuk eðitiminin tamamýný kadýna yüklerse,
eþine yardým etmek yerine
onu çocuktan dolayý suçlamak gibi çok kötü bir tavra
girerse, kadýn bu durumda
çocuða içerleyecektir. Mutluluðunun kaynaðý olan çocuðunu giderek mutluluðunun engeli gibi görmeye
baþlayacaktýr. Anneyi çocuða içerletmemek iyi bir
babanýn görevi olmalýdýr.
Çocuklarýn eðitiminde baba üzerine düþeni yapmalýdýr. Annenin en büyük destekçisi olmalýdýr. Neticeden her ikisi ayný oranda
etkilenirler.
Anne-babalar
çocuk
eðitiminde çok dikkatli ve
hassas olmak, eðitim pisikolojisi ve pedagojisine göre hareket etmelidirler. Bu
konuda gerekirse uzmanlardan destek almalýdýrlar.
Onlara aile ocaðý en güzel
model ve örnek olmalýdýr.
Çocuk nasýl muamele
görmüþse baþkalarýna onu
uygular. Evcilik oyunlarýnda Anne-babalarýný taklit
ederler. Çocuk neyi yaþarsa
onu öðrenir. Kavgalý bir ailede büyüyen çocuk, çevresiyle ve kendisiyle barýþýk
yaþayamaz. Hoþgörüyle
17
yetiþen bir çocuk, sabrý ve
tahammülü öðrenir. Desteklenen bir çocuk, kendine
güveni öðrenir. Takdir edilen bir çocuk, takdir etmeyi
ve kadirþinaslýðý öðrenir.
Sevgiyle büyütülmüþ bir
çocuk, sevmeyi ve sevilmeyi öðrenir. Sevindirilerek terbiye edilmiþ bir çocuk, baþkalarýyla dostluk
kurmayý öðrenir.
Sürekli eleþtirilerek yetiþtirilen çocuklar, içine kapanýk, pýsýrýk, özgüveni olmayan, sorunlu bireyler
olurlar. Bu tür çocuklar büyüdüklerinde her yaptýklarýný doðru-yanlýþ ölçüsüne
göre deðil, ‘el ne der’ ölçüsüne göre yaparlar. Bir türlü kendileri olamazlar.
Çünkü hep baþkalarýna yaranma kaygýsý taþýrlar. Elbette baþkalarýna yaranmak
isteyen, hiçbir zaman herkese kendisini beðendiremiyecektir.
Kendisine güven duymayan bir çocuk, büyüdüðünde maskeli bir çocuk
olacaktýr. Çünkü ona bir
þey söylenirken ‘doðru yürü seni ayýplarlar’ ‘yaramazlýk yapma amca sana
kötü çocuk der’, ‘elini yüzünü yýka sonra görenler
pis çocuk der’ þeklindeki
ifadeler çocuðun kendi
kendini gerçekleþtirmesinin önündeki en büyük engeldir. Ýleride yarým insan
olmaya mahkum olacaktýr.
Dýþa dönük ya da içe
kapanýk bir birey çocukluðunda dengesiz bir muamele görmüþtür.
Sürekli eleþtirilen ve her
yaptýðýnda kabahat bulunan çocuk savunmacý biri
olur.
O artýk her eleþtirmeye
kalkaný gücünün yettiði ölçüde susturmaya çalýþýr.
Ailede mutsuz olan çocuklar, aileden her fýrsatta
kaçmayý, uzaklaþmayý düþünecektir. Aile onun için
bir sýðýnak deðil, kaçýlmasý
gereken bir hapishanedir.
Sürekli yargýlanan çocuk ona ‘aptal, geri zekalý,
sersem, serseri’ gibi ifadeler kullanmak, çocuðu öyle
olduðuna
inandýrmaya
sevk eder ki ileride aptal,
iþe yaramaz adam olduðu-
39. sayi sayfalar
26.10.2009
18
na inanýr. Her aptalca yaptýðý iþi olaðan kabul eder.
Akýl balið oluncaya kadar her çocuk anne-babasýnýn terbiyesine muhtaçtýr.
Anne-baba bu süre içerisinde çocuðun ihtiyaç duyduðu kalbi, zihni, fiziki, her
tür ihtiyacý gidermek zorundadýr. Bu annelik babalýk görevidir. Bu görevden
hiçbir anne-baba kaçamaz.
Onlarýn temel ihtiyaçlarý
olan:
1-Duygusal ihtiyaçlarýný.
2-Düþünsel ihtiyaçlarýný.
K
öln Diyanet Ýþleri
Türk Ýslam Birliði
(DÝTÝB)’in katkýlarýyla Mülheim semtindeki
bakýmevinde Türk ve Müslüman kökenli vatandaþlarýn
dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için mescid açýldý.
Açýlýþa, DÝTÝB Dinler ve
Kültürlerarasý Ýliþkiler Müdürü Bekir Alboða, SBK
Genel Müdürü Otto B. Ludorff, Bakýmevi Müdürü
Ebehard Wagner, bölüm sorumlusu Christa Maemecke,
yemekhane sorumlusu Jakop Eich ve Danýþman
D
inlerarasý diyalog
çalýþmalarýný destekleyen 'WWÝBBiliyormusun Ben Kimim?(Weisst Du Wer Ich
Bin?)' Çalýþma Komisyonu
Köln’de bir araya geldi.
DÝTÝB Genel Merkezinde
yapýlan proje toplantýsýnda,
üç din mensuplarýnýn
WWIB ye baþvuru dilekçeleri deðerlendirildi. Uygun
görülen dilekçelere mali
yardým yapýlmasý kararlaþtýrýldý.
"Biliyormusun Ben Kimim?" proje çalýþmalarý
Köln toplantýsý ile ilgili bilgi veren ATÝB Genel Baþkan Yardýmcýsý ve WWIB
15:58 Uhr
Seite 18
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
3-Fiziksel ihtiyaçlarýný
karþýlamak zorundadýr.
Öðrenmenin yaþý yoktur. Ancak her þey her yaþta
öðretilmez ve öðrenilmez.
Herþeyi çocuðun öðrenebileceði yaþta öðretmek ‘Demiri tavýnda dövmek’ demektir. Yaþlarýna uygun zaman ve zeminde muhtaç olduklarý bilgi ve terbiyeyi
vermekten kaçýnmayalým.
Onlarýn manevi alandaki
ihtiyaçlarýný dikkate almalýyýz. Ýbadet çocuðun bozulmamýþ doðasý ve bakir ruhuyla birebir örtüþür. Her
çocuk iki ayaklý bir duadýr.
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Çocuðun ibadet ve duasý
duanýn duaya durmasýdýr.
Çocuða Allah`la diyaloða
girmek anlamýna gelen ibadetin hazzýný tattýrmalýyýz.
Bu da zorla deðil sevdirerek olmalýdýr. Çocuklarýn
ibadet eðitiminde þu sýralamaya dikkat edilmelidir:
1-Bilgilendirme.
2-Sevdirme-Ýnandýrma
3-Þuurlandýrma
4-Uygulama
Bu sýralamayý tersine çevirip de çocuðu sevdirmeden, bilgilendirmeden hepsinden önemlisi þuurlandýrmadan namaz kýlmaya zor-
larsanýz akýl-balið oluncaya
kadar kýldýrabilirsiniz. Oysa ki namaz akýl balið olunca farzdýr.
Ýbadet eðitiminde aþýrý
aceleci ve erkenci davranmak çocuðun tepkisine hatta tiksinti ve nefret duymasýna yol açabilir. Bunun yaþýný ve yöntemini sürecini
tespit etmek anne-babaya
düþen bir görevdir. Bu süreci doðru tespit için de anne-babanýn çok iyi bir gözlemci olmalarý þarttýr.
Hülasa çocuklarýmýzý
sevgiyle büyütelim, eðitelim, öðretelim insan ek-
Bakýmevinde Mescid açýldý
Oðuz Güneþ yaný sýra bakýmevi sakinleri katýldý.
Köln þehrinde bakýma
muhtaç insanlar için hizmet
veren Köln Belediyesine
baðlý SBK GmbH, Mülheim
semtinde oluþturuldu.
Türk dekorasyonlarý ile
donatýlan bakýmevi, vatandaþlarýn Türkçe gazete ve
televizyon, eðlence ve sohbet odasý, Türk yemek menüsü ve Türkçe konuþan
personeli ile hizmet vermektedir.
DÝTÝB Merkez ve Chor-
weiler Gençlik Kollarý'nýn
destekleriyle imar edilen
mescidin açýlýþýnda konuþan
SBK GmbH Bakýmevi Genel Müdürü Otto B. Ludorff,
Köln þehrinde 80 bin Türk
göçmenin yaþadýðý ve 12
bin 500 kiþinin ise 60 yaþ
üzerinde olduðunu söyledi.
Türk göçmenlerden gelen
talepleri göz önüne aldýklarýný belirten Ludorff, Mülheim semtinde 60 yaþýnýn
üzerinde 5 bin 700 kiþi yaþamaktadýr. Türk göçmenlerden gelen talepler üzerine
Türklerin ve Müslümanlarýn
dini ve kültürel ihtiyaçlarý
göz önünde bulundurularak
mescid ihtiyaçlarýný da karþýlama yoluna gittiklerini,
önümüzdeki yýllar içerisinde de en azýndan bin Türk
göçmenin bu gibi yerlere ihtiyacý olacaðýný vurguladý.
SBK Mülheim Müdürü
Ebehard Wagner de ihtiyaçlara cevap verebilmek için,
Türk bakýmevi sakinlerinin
sorunlarýný dinleyebilmek
için Türkçe sosyal danýþmaný ekiplerine kattýklarýný
WWIB-PROJE TOPLANTISI KÖLN’DE YAPILDI
Çalýþma Komisyonu Üyesi
Yakup Tufan þu açýklamayý
yaptý:
“Bilindiði gibi Almanya’da dinlerarasý diyalog
çalýþmalarýný desteklemek
için WWIB adý altýnda bir
proje geliþtirilmiþtir. Bu proje Müslüman, Hristiyan ve
Yahudi üstý kuruluþlarý tarafýndan
oluþturulmuþtur.
Devletin de mali
destek
verdiði
WWIB Projesi, Almanya’da faaliyet
gösteren ACK- Al-
manya Kiliseler Birliði, DÝTÝB- Diyanet Ýþleri Türk Ýslam Birliði, ZMD- Almanya Müslümanlarý Merkez
Konseyi (malum ATÝB olarak biz ZMD’nin üyesiyiz)
ve ZRJ- Yahudiler Merkez
Konseyi tarafýndan da finansa edilmektedir.
WWIB Çalýþma Komiyonunda ise, Müslümanlarý
Bekir Alboða (DÝTÝB) ve
ben (ZMD- Almanya Müslümanlarý Merkez Konseyi)
birlikte temsil etmekteyiz. Ayrýca
Hristiyan ve Yahudi Cemaatlerinden
temsilciler de komisyonda temsil
edilmektedir.
Köln’de yaptýðýmýz toplantýda
WWIB a yapýlan
müracatlar ve di-
dosya
mekle doyar, ekmekle büyür, sevgiyle yaþar. Sevgiyle büyütülen bir çocuk sevgi, umut ve hayat dolu bir
insan olur. Sevgisiz yetiþtirilen bir çocuk ise nefret ve
intikam hisleriyle dolu olur.
Aile çocuða verdiði sevgiyi
bir sadaka, hem de sadakalarýn en güzeli bilmek zorundadýr. Sevgi ile terbiye
terbiyelerin en güzelidir.
Sevgi ruhu besleyen bitimsiz bir besindir. Cennet
meyvesi olan çocuklarýmýzý
sevgi besini ile yetiþtirmeniz temennisiyle...
söyledi.
DÝTÝB Genel Baþkaný
Sadi Arslan’ýn selamlarýný
ve baþarý dileklerini ileterek
sözlerine baþlayan Dinler ve
Kültürlerarasý Ýliþkiler Müdürü Bekir Alboða da, DÝTÝB'in bakýmevi içinde açýlan mescidin kaligrafi iþlerini üstlendiðini, böyle bir çalýþmanýn her zaman yanýnda
olacaðýný ve destekleyeceðini vurguladý.
Konuþmalarýn ardýndan
mescid ibadete açýldý. Program bakýmevinde Türk aþçýnýn hazýrladýðý ikramlarýn
sunumuyla sona erdi.
lekceler incelendi. Dialog
ve dini cemaatlararasý çalýþmalarý destekleyen, teþvik eden dilekçelere ise
mali destek kararý alýndý.
Maalesef WWIB çalýþmalarý müslüman cemaatlar
tarafýndan pek tanýnmamakta ve yapýlan mali destekten onlar istifade edememektedirler. Özellikle
de ATÝB Camileri bu konuda ilgisiz kalmaktadýr. Ben
WWIB Proje Komisyonu
Üyesi olarak, ATÝB Camii
ve cemiyetlerinin bu destek
ve yardýmdan faydalanmalarýný arzu etmekteyim.“
dedi.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
Seite 19
Lieferzeiten: täglich von 12.00-22.00 Uhr
Mindestbestellwert 10 Euro
39. sayi sayfalar
26.10.2009
20
15:58 Uhr
Seite 20
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
haber
Sel Maðdurlarýna Acil Yardým Daðýtýmý
Ýslam Toplumu Milli Görüþ, Avrupa IHH Ortak Organizesi Ýle Ýstanbuldaki Selzedelere Yardým Daðýtýldý
E
ylül ayý içerisinde Ýstanbul`da
yaþanan sel felaketinde pek
çok vatandaþýmýz maðdur olmuþtu. Ýstanbul`un çeþitli semtlerinde yaþanan sel felaketinde pek çok
ev kullanýlamaz hale gelmiþ ve insanlar tanýdýklarýnýn yanýna sýðýnmak zorunda kalmýþtý.
Medyada yansýtýlan görüntülerin
haricinde daha farklý manzaralarla
da karþýlaþýlýyordu.
Ýslam Toplumu Milli Görüþ ve
Avrupa IHH; sel felaketinin hemen
sonrasýnda burada bulunan insanýmýza yardým elini ortaklaþa uzattý.
Türkiye`de bulunan partner kuruluþ Cansuyu Yardým Derneði ile
ortaklaþa bir yardým organizasyonu
düzenlendi. 100.000 Euro tutarýndaki yardým organizesinde sel maðdurlarýna ev eþyasý ve gýda yardýmý yapýldý.
Ev eþyasý olarak; buzdolabý,
çekyat, yatak, somya, battaniye, halý, fýrýn üstü, yorgan takýmý gibi temel ihtiyaçlar daðýtýldý. Ev eþyalarýnýn yanýsýra bir evin yaklaþýk bir haftalýk gýda ihtiyacýný karþýlayacak gýda kartonu da daðýtýldý.
Ýstanbul Çatalca, Silivri, Baþak-
þehir, Küçükçekmece Kaymakamlýklarý ile koordineli olarak tesbit
edilen yaklaþýk 180 sel maðduru aileye yukarýda belirtilen yardým malzemelerinden tutanak karþýlýðý daðýtým yapýldý.
Bizler Ýstanbuldaki Cansuyu
Derneðinin merkez büro ve deposuna ulaþtýðýmýzda kardeþlerimiz gerekli hazýrlýklarý tamamlamakta idiler. Sel sonrasýnda daha çok lazým
olan malzemeler tesbit edilmiþ ve bu
doðrultuda malzemelerin sipariþi verilmiþti. Gelen malzemeler itina ile
depoya indirilimiþti. Kýsmen biz de
bu malzemelerin depoya indirilmesinde yardýmcý olduk.
Daha sonra Cansuyu Derneðinin
kamyonlarýna yüklenen malzemelerle ilk gün Çatalca ve çevresinde belirlenen yerlerdeki sel maðdurlarýna
yardýmlarý ulaþtýrmak için yola çýktýk.
Ýlk gördüðümüz manzaralar bizi
oldukça etkiledi. Normal düz bir arazide bulunan evleri bile ilk katlarýna
kadar sel sularý basmýþ ve evlerin içi
çamurla dolmuþtu. Bizim uðradýðýmýz bazý evler yeni yeni temizlik
yapmaya baþlamýþlar ama öyle kolay
kolay izleri silmeleri mümkün gö-
rünmüyordu. Bazý evlerde temizlik
yapmak mümkün deðil gibi idi.
Yerel makamlarla koordineli
olarak tesbit edilen yerlere yardýmlarý teslim ederken partner kuruluþ görevlisi arkadaþlar bu yerleri tekrar
kontrol ederek gerçek ihtiyaç sahibi
olup olmadýklarýný gördükten sonra
yardýmlarý bir tutanakla imza karþýlýðýnda teslim ediyorlardý. Maalesef
bu tür yardýmlarý bile istismar etmek
isteyenler çýkabiliyor.
Ýnsanlar yardýmlarý getiren kamyonlarý gördüklerinde biraz çekingen davranýyorlardý. Çünkü devlet
kýsmi olarak sel maðdurlarý ile ilgilenmiþ, ama hala maðdur olanlar var
idi. Kaymakamlýklara yapýlan baþvurular sonucu bazý maðdurlar yardým alabilmiþ, bazýlarý da alamamýþtý.
Yardýmlarýn Almanya`dan Milli
Görüþ ve Avrupa IHH`dan gönderildiði söylendiðinde insanýmýzýn gösterdiði duygusal tepki görülmeye deðerdi. Bazý medya organlarýnda gösterilmeye çalýþýlan yanlýþ yönlendirmelerin aksine Avrupa`daki insanýmýzýn anavatandaki bu tür felaketlerde hemen desteðini göstermekte olduðunu belirttiler. Türk insanýnýn
dünyanýn neresinde olursa olsun ne
kadar kadirþinas ve ne kadar yardýmsever olduðunu bir kere daha görme
fýrsatý bulduklarýný söylediler.
Akþam saat 9 gibi ilk günkü çalýþmamýzý tamamladýk.
Ýkinci gün Silivri`ye baðlý Selimpaþa, Ortaköy ve deðiþik köylere
yardým daðýtýmý için tekrar merkez
depodan yola çýktýk. Yardým kamyonlarýna gerekli malzemeleri fazlasý ile yüklenmiþti. Olaki tesbit edilenlerin haricinde gidilen yerlerde
baþka maðdurlar da olabilirdi. Ki öylelerini de tesbit ettik. Ve bunlara da
elden geldiðince yardým yapýldý.
Ýkinci günkü yardým daðýtýmýna
Cansuyu Derneði Ýstanbul Ýl Baþkaný
Lütfi Kibiroðlu Bey ve Ýslam Toplumu Milli Görüþ Genel Merkezinden
Ahmet Altuntaþ Bey de katýldýlar.
Ýlk olarak Silivri Selimpaþa`ya
gidildi. Burada Toki`nin yaptýðý konutlarýn olduðu bölgeye gittik. Televizyonlarda basbas baðýran idareciler; evlerin dere yataðýna yapýlmasýnýn neticesi bu felaketin olduðunu
söylüyorlardý. Ama yine ayný idareciler Toki`nin konutlarýnýn dere yataðý bölgelerine yapýlmasýna niye
müsaade ediyorlardý. Çünkü gittiðimiz yerdeki Toki konutlarýnýn bir
kýsmýný ve camisinin alt katlarýný da
su basmýþtý.
Selimpaþa`dan sonra Ortaköy ve
çevresindeki köylerde bulunan yerlerde tesbit edilen sel maðdurlarýna
yardýmlarý daðýtmaya devam ettik.
Ýlk günkü yardým daðýtýlýrken
gösterilen hassasiyet ayný þekilde
gösterilmiþ ve tesbit edilen yerler
tekrar kontrol edilerek imza karþýlýðý
tutanakla teslim edildi.
Bizler yapýlan bu daðýtýmlarda
bulunurken kardeþlik baðlarýnýn ne
kadar önemli olduðunu bir kere daha
yaþamýþ olduk. Dünyanýn neresinde
olursa olsun insanýmýzýn ne kadar
yardýmsever olduðunu ve zor durumda kalan herkese yardým elini
uzatmaya gayret ettiðini bir kere daha yaþamýþ olduk.
Bu vesile ile Ýslam Toplumu
Milli Görüþ ve Avrupa IHH yetkililerine, bu yardýmlarýn ulaþmasýndaki
gayretlerinden dolayý Cansuyu Derneði çalýþanlarýna ve tabiki yardýmsever insanýmýza bir kere daha teþekkür etmek istiyoruz. Cenab-ý Allah
yardýmlarýnýzý kabul eylesin.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
haber
D
oðu Türkistan’ýn
yýlmaz insan haklarý savunucusu ve
Dünya Uygur Kurultay’ý
Genel Baþkaný Rabia Kadir, IGMG Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Genel
Merkezi gezen ve Genel
Sekreter Oðuz Üçüncü ile
görüþerek bölgedeki son
geliþmeler hakkýnda bilgi
veren
Rabia
Kadir,
IGMG'ye Doðu Türkistan’a verdiði destek sebebiyle Uygur halkýnýn minnettarlýðýný sundu. Rabia
Kadir, ''Biz Doðu Türkistan'da özerklik statüsü içinde insanca yaþamak istiyoruz'' dedi.
Rabia Kadir, Doðu Türkistan meselesinde en çok
üzüldüðü konunun, zulme
uðrayan bir halkýn terörist
muamelesi görmesi olduðunu söyledi. “Benimle görüþme yapanlar, Doðu Türkistan’daki þartlarý bilmedikleri gibi, üstelik, içinizde kaç terörist var diye soruyorlar. Bizim içimizde
bir tane bile terörist yok”
diyen Rabia Kadir, bölgede
5 Temmuz’da meydana gelen olaylar üzerine dünyada
bir tartýþma baþladý ise de,
resmen önemli bir tepki
gelmediðini, ancak, Türkiye’nin haklý tepkisini ise
takdir ettiklerini bildirdi.
Türkiye’nin tepkisinin devam ederek, diðer ülkelerin
de buna katýlmasýný isteyen
Rabia Kadir, Türkiye’nin
kendisine vize vermediði
ile ilgili bilgiler hakkýnda
da açýklama yaptý. “Ben vize isteseydim bana vereceklerdi. Ancak, tam o sýrada Çin-Türkiye görüþmeleri vardý. Çin yönetiminin
Doðu Türkistan meselesinin de konuþulabileceðini,
ancak, Rabia Kadir meselesinin gündeme getirilmemesini istemesi üzerine
Türkiye, benden dolaylý
olarak, vize müracaatýmý
ertelememi istedi,” þeklinde bilgi veren Kadir, meselenin þahsî deðil, Doðu
Türkistan meselesi olduðunu söyledi. Ýstanbul Çaðlayan’daki miting ile de Türk
halkýnýn Çin zulmüne gösterdiði tepkiyi takdirle karþýlayan Rabia Kadir, ayný
15:58 Uhr
Seite 21
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Rabia Kadir IGMG Genel
Merkezini ziyaret etti
þekilde IGMG'nin Avrupa’daki desteklerini de övdü.
“Biz, en azýndan, Çin
anayasasýnda bize tanýnan
özerklik ilkelerine uyularak, insanî haklarýmýzý, dilimizi, kültürümüzü istiyoruz. Self-determinasyon
hakkýmýz saklý kalmak üzere, öncelikle baskýlarýn
kalkmasýný, dil ve kültürel
haklarýmýzýn iadesini, tarlalarýmýza el konulmasýndan vazgeçilmesini ve bölgeye Çinlilerin yerleþtirilmesinin durdurulmasýný istiyoruz,” diyen Rabia Kadir þöyle devam etti: “Ýnsanlar, 2006 yýlýndan beri
300 bin genç kýzýmýzýn Doðu Türkistan’dan zorla çýkartýlýp Çin’in diðer bölgelerine, bazen ahlaksýz iþlerde çalýþtýrýlmak üzere zorla
götürüldüðünü bilmiyor.
Çin’in diðer yerlerinde dahi siyasal mahkumlar idam
edilmezken, Doðu Türkistan’da idam ediliyorlar ve
en çok siyasal idam da burada oluyor. Temmuz’dan
beri 39 bin insan tutuklandý. Bu rakamlar yüksek olsa da gerçek rakamlar ve
dünya bunlardan habersiz.”
Dünya Uygur Kurultayý
Genel Baþkaný Rabia Kadir, Doðu Türkistan davasýnda görev alan herkesle
iþbirliði içerisinde olmak
istediklerini, ancak, bu davaya hakkýyla hizmet edebilmenin makul söylem ve
eylemlerden geçtiðini söyledi.
Rabia Kadir Kimdir?
1995 yýlýnda Çin’in baþkenti Pekin’de düzenlenen
Birleþmiþ Milletler Kadýn
Konferansý’nda, Çin resmî
delegasyonunun, en sevilen ve sürekli mütebessim
bir çehresi ile dikkatleri çeken birisiydi Rabia Kadir.
Öyle ki, bir zamanlar Çin
yönetimi, onu, yaptýðý baþarýlý çalýþmalar sebebiyle
ödüllendirmiþ ve Çin Halk
Meclisi (Parlamento) ile
Siyasî Ýstiþare Konseyi
Üyeliðine kadar getirmiþti.
Hatta, Çin’i, dýþ dünyaya
karþý da temsil etmek üzere
görevlendirilen Rabia Kadir þimdi bir numaralý devlet düþmaný ilan edilmiþ
bulunuyor.
Rabia Kadir, Doðu Türkistan için iki yönden
önemli birisiydi. Birincisi,
Uygur kadýnlarýnýn toplumsal konumlarýný yükseltmek amacýyla baþlattýðý
“Bin Ana” adlý proje çalýþmasýydý. Kendisi kurduðu
þirketler sayesinde, 1999
yýlýnda tutuklandýðýnda kiþisel olarak Çin’in 7. zengin kiþisi haline gelmiþ,
Bin Ana projesiyle de yüzlerce Uygur kadýnýnýn iþ
hayatýna atýlmasýna yardýmcý olmuþtu. Doðu Türkistan’ýn Altay kasabasýnda doðan ve fakir bir aileden gelen Rabia Kadir, ayrýca, fakir Uygur çocuklarýnýn ücretsiz eðitimi amacýyla kurduðu özel okullar
ile de uygurlarýn “Rabia
Ana”sý olarak anýlmaya
baþlandý.
Çin yönetimi Rabia Kadir’in yürüttüðü bu baþarýlý
çalýþmalarý sebebiyle kendisini hem Pekin’deki Parlamento, hem de Siyasî Ýstiþare Konseyi üyeliðine
getirdiðinde Kadir, Pekin’deki siyasette yerini aldý. Urumçi’lilerin yakýndan
tanýdýðý bu 11 çocuk anasý,
o zamanlar davasýný 1.5
milyarlýk bir ülkeyi idare
eden Pekin’de sürdürüyordu. Komunist Partisi’nin
önde gelenleri ile Cumhurbaþkaný da dahil herkese
Doðu Türkistan ve Tibet’te
yapýlan haksýzlýklarý dile
21
getiriyor, verilen özerkliðin
tam olarak verilmesini istiyordu. Bu konuþmalarý ile
pek çok Çin’li siyasetçiden
destek görse de, Çin Komünist Partisi’nin Doðu
Türkistan politikasýnda giderek artan bir sertleþme
görüldü.
Nihayet, Mart 1997’de,
Pekin’de 5 bine yakýn parlamento üyesi önünde, Çin
yönetiminin Gülce kentindeki öðrenci gösterileri sebebiyle baþlattýðý yoðun tutuklama kampanyasýný eleþtiren
ve özerklik yasalarýna tam
uyulmasýný isteyen Rabia
Kadir, Çin yönetimini en
çok kýzdýran muhalifler arasýna girdi. Zaten eþi Sýddýk
Ruzi 1996 yýlýnda ABD’ye
kaçmak zorunda kaldýðýnda,
kendisinden boþanmasý istenmiþ, boþanmayýnca da
Komunist Partisi’ne sadakatsýzlýk suçlamasý ile karþýlaþmýþtý. Bu konuþma ile,
sadakatsýzlýðýný pekiþtiren
Rabia Kadir bir þekliyle cezalandýrýlacaktý. Parlamento
ve istiþare konseyi üyeliklerinden atýlarak, Çin dýþýna
çýkýþý da yasaklanýnca, eþine
gönderdiði bir gazete sebebiyle “Devlet sýrlarýný yabancýlara vermek” suçlamasýyla 8 yýla mahkum edildi.
Ancak, 2005 yýlýnda zamanýn ABD Dýþiþleri Bakaný
Condoleezza Rice'ýn Pekin
ziyareti öncesinde serbest
býrakýldý. Rabia Kadir bunun üzerine ABD'ye yerleþti.
“Ejdarha Savaþçýsý” adý
ile özgürlük ve hak mücadelesini anlatan kitabýnýn
Türkçe’si de yayýnlanan Rabia Kadir’in 3 oðlu hapiste,
bir oðlu ve kýzý ise ev hapsinde tutuluyor.
Rabia Kadir’in baþkanlýðýný yaptýðý Dünya Uygur
Kurultayý, öncelikli olarak
Þincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlarýn hak va
çýkarlarýný savunmayý amaçlayan, bölgeden kaçmak zorunda kalan Uygurlar tarafýndan Çin Halk Cumhuriyeti dýþýnda faaliyet gösteriyor. 2004 yýlýnda farklý Uygur kuruluþlarýnýn bir araya
gelerek oluþturduklarý Kurultay’ýn baþýna serbest býrakýlýp dýþarýya çýkýþýna izin
verilmesi sonrasýnda Rabia
Kebir baþkan olarak seçildi.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
22
15:58 Uhr
Seite 22
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
E
kim ayýnýn ilk haftasý
"Camiler ve Din Görevlileri Haftasý" olarak deðiþik etkinliklerle kutlanmaktadýr. 3 Ekim 2009
günü "Açýk Kapý Günü"
programlarý düzenlenmiþ ve
camilerimiz arzu eden Alman dostlarýmýzýn ziyaretine
açýk tutulmuþtur.
"Açýk Kapý Günü" nedeniyle, Köln DÝTÝB Merkez’de düzenlenen programa, T.C. Köln Baþkonsolosluðu Din Hizmetleri Ataþe
V. ve Merkez Camii Din
Görevlisi Þaban Kondi, DÝTÝB birim müdürleri, hanýmlar kolu, kurslara devam
eden öðrenciler ile velileri
iþtirak etti.
DÝTÝB Dinler ve Kültürler Arasý Ýliþkiler Müdürüðü’nden Rafet Öztürk’ün
sunumuyla gerçekleþtirilen
“Açýk Kapý Günü” Din Görevlisi Þaban Kondi’nin
Kur’an-ý Kerim tilavetiyle
baþladý.
Günün açýlýþ konuþmasýný DÝTÝB Dinler ve Kültürler Arasý Ýliþkiler Müdürü
ve KRM Dönem Sözcüsü
Bekir Alboða yaptý. Açýk
Cami Günü’ nün bu yýlki
DÝTÝB’de Açýk Kapý Günü
sloganýnýn “Camiler – Toplumun Ayrýlmaz Bir Parçasý
– 60 yýllýk Federal Almanya
ve Almanya Müslümanlarý.” olduðunu belirten Alboða, “Almanya’da Müslümanlarýn varlýðýnýn en
önemli göstergesi camilerdir. Camiler Müslümanlarýn
yaþadýklarý ülke ile özdeþleþmelerinin iþaretidir. Camiler sadece ibadet yeri deðil, ayný zamanda biraraya
gelme, eðitim ve mesveret
yerlerdir. Almanya’daki cami dernekleri bünyesinde bu
nedenle büyük bir potansiyel mevcuttur. Ancak cami-
Mis Döner REMIX açýldý
avuk ve
et dönerin, pizza`nýn
Wülfrath’daki yeni
adresi Remix
hizmete sunuldu. Açýlýþa çok
sayýda vatandaþýn yanýnda
IGMG Genel Baþkaný
Yavuz Çelik Karahan bey
de katýldý. Yeni iþyeri açýlýþý daha ilk günden müþteri akýnýna uðradý.
Goethe str.76 42489
Wülfrath adresinde hizmet verecek olan REMÝX`i Ýki ortak yýllardýr
T
ayrýlmadan iþ yapan Yaþar Erim ve Yaþar Çýnar
açtýlar. Yaptýklarý konuþmada açýlýþýmýza katýlarak bizleri yanlýz býrakmadýðýnýz içýn herkese teþekkür ederiz dediler. Katýlanlara döner ikramý yapýldý.
Çok sayýda
davetlinin katýlým gösterdiði
ve daha ilk
günden müþteri
akýnýna uðrayan Remix, tavuk ve et döner,
pizza konusunda iddialý olduklarýný söyleyen Yaþar
Erim, Yaþar Çýnar yakýn
zamanda et çeþitlerini çoðaltacaklarýný söyleyerek
tüm Wülfrath`ý ve yakýn
yerlerdeki vatandaþlarýmýzý mekanlarýna beklediklerini söylediler.
lerin varolan potansiyellerini kullanabilmeleri için bir
zenginlik olarak algýlanmalarý, kabul edilmeleri ve desteklenmeleri gerekmektedir” dedi.
Camilerimizin
kapýsý
esasýnda hergün ve herkese
açýktýr diyen Alboða, “Açýk
haber
Cami Günü’nde merak duyulan hususlar ve ilgilenilen
konularda doyurucu bilgiler
verilmeli, Müslümanlara
yöneltilmek istenen cami,
din ve kültürümüzle ilgili
sorular da açýk þekilde konuþularak cevaplandýrýlmalýdýr. Bu faaliyetle cami dernekleri ayný zamanda farklý
dinlere mensup insanlarýn
biraraya gelmesini saðlayarak, toplumda uyum içinde
birarada yaþama katkýda bulunmaktadýrlar. Bu meyanda
bütün vatandaþlarý cami derneklerimizce düzenlenen
Açýk Cami Günü’ne katýlmaya davet ediyoruz” diye
konuþtu.
Ayrýca gün münasebetiyle “Sevgi ve Barýþ Merkezi
Camilerimiz-2009 Yýlýndan
Beklentilerimiz” konulu resim sergisi gezildi. DÝTÝB
Merkez Camii’nde kurslara
devam eden öðrenciler arasýnda düzenlenen resim yarýþmasýnda 50’nin üzerinde
eser sergilendi. Program, tasavvuf musikisi eserlerinin
sunumunun ardýndan, ziyaretçilere Ýslam Dini ve cami
müþtemilatý hakkýnda bilgiler verilmesiyle sona erdi.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
dosya
aklaþan Köln Yabancýlar Meclisi
seçimleri sebebiyle 3 dönemdir meclis
üyeliði yapan Ali Esen
beyle gündemle alakalý
söyleþide bulunduk. Ali
Esen halen CDU parti
meclis üyesi olup Köln
Anadoluspor kulübünün
yanýsýra Deutz Kültür
Derneði baþkanlýðýný
yürüten iþ hayatýnda da
gýda endüstrisi dalýnda
çalýþan Denizli nüfusuna kayýtlý aktif bir göçmen kardeþimiz.
15:58 Uhr
Seite 23
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
YEREL SEÇÝMLER FEDERAL PARLAMENTO SEÇÝMLERÝ DERKEN
Y
KÖLNLÜ GÖÇMENLERÝN GÜNDEMÝNDE
ÞÝMDÝ DE UYUM MECLÝSÝ SEÇÝMLERÝ VAR
Hayat: Ali bey Köln
Uyum Meclisi seçimleri
nezaman yapýlacak?
Ali Esen: 2009 sonlarý
itibariyle düþünülen uyum
meclisi seçimlerinin geçtiðimiz günlerde yeniden tarihinde bir deðiþikliðe gidildi. Allah nasip eder yeniden bir deðiþiklik olmazsa 2010 Þubat ayýnda uyum
meclisi seçimleri yapýlacak. Önümüzde 4 aylýk bir
süre var. Bu çok uzun bir
zaman da sayýlmaz. Þimdiden gerekli çalýþmalarý yaparsak inanýyorumki istediðimiz hedeflere ulaþabiliriz, ama geçmiþteki tecrübelerimiz gösterdiki bu bir
ekip çalýþmasý iþi. Allah çalýþana verecektir. Bilindiði
üzere uyum meclisi seçimleri her 5 yýlda bir yapýlýyor. Göçmenlerin siyasete
katýlým noktasýnda elde ettiði tek bir seçeneði bu seçimler.
Hayat: Uyum Meclisinde neden bulunmalýyýz. Bir
baþka ifadeyle buradaki çalýþmalar baþta biz Avrupalý
Türkler olmak üzere azýn-
lýklara ne gibi faydalar saðlýyor.
Ali Esen: Her þeyden
önce baþta bu hakký muhafaza etme açýsýndan biz
bundan vazgeçemeyiz. Zira üsttede beyan ettiðim gibi Almanyadaki göçmen
demokratik yönetimi paylaþým açýsýndan kendine verilmiþ tek bir enstürman bu
alan. Bunun haricinde hiç
bir platformda velevki geldiði ülke kimliðini taþýmaya devam ediyorsa uyum
meclisi seçimlerinin dýþýnda hiç bir seçimde oy kullanma hakkýna sahip deðiller. Bu meclis göçmen topluluklarýnýn genel problemlerinin dillendirildiði tek
bir platform.
Hayat: Peki 16 yýllýk
bir millet temsilcisi tecrübesi olan biri olarak þunu
diyebiliyor musunuz. Buradaki yerel yönetim yabancýlarýn sorunlarýný çözebildiðini çözüyor sorumluluðunu aþan noktada yabancýlarýn sýkýntýlarýný Federal Parlementoya taþýyorlar diyebilir misiniz?
Ali Esen: Bu konudaki
rutin iþleyiþ þöyle. Belediye meclislerinde ayda bir
toplantý yapýyoruz. Tabiki
bu sýradan bir yerel yönetim temsilcileriyle (Siyasi
partilerin il genel meclisi
temsilcileri) bir araya gelme olayý deðil. Burada her
uyum meclisi vekillerinin
görev bölümleri var. Örneðin bazý arkadaþlarýmz
Göçmenlerin eðitimleriyle
alakalý, bazýlarý meslek
yerleriyle, kimisi saðlýk,
A
rmin Laschet, “Fýrsat olarak Yükselme-CumhuriyetGöç” adlý kitabýný Düsseldorf’ta tanýttý.
Armin Laschet’in Avrupa
Yeþiller Grubu Baþkaný Daniel Cohn-Bendit ile beraber
tanýtýmýný yaptýðý yeni kitabýnýn temel tezi: Almanya’nýn üçüncü bir birliðe ihtiyacý var. Sözkonusu birlik
ise göçmenler ve toplumun
çoðunluðu arasýnda kurula-
Ali ESEN
kimisi hapishane, kimisi
spor kulüpleri kimisi derneklerin problemleriyle
alakalý birimlerde problemleri belediyeye taþýyoruz.
Ha burada yerelde çözülemiyen sýkýntýlar kalmýþsa;
bunu Bölge Uyum Meclisinde çözüme kavuþturmaya çalýþýlýyor. Malumunuz
üzere bu meclis eyaletteki
tüm belediyelerin uyum
meclislerinden 3 ya da 4
temsilcilerin katýlýmýyla
oluþuyor. Bütün eyaletlerin
baðlý bulunduðu LAGA
adlý meclis. Bu meclisin
baþkanlýðýný da bizim bir
arkadaþýmýz olan Tayfun
Keltek bey yürütüyor.
Hayat: Efendim daha
çok biz merkezli olucak
ama þunu sormak istiyorum. Seçimlere katýlýmýn
azlýðý durumunda ne gibi
sonuçlar doðurabilir. Negatif bir etki yapar mý?
Ali Esen: Tabiki sýkýntý
yaratýr. Geçmiþte yaþadýk.
Toplam nüfus içerisindeki
göçmen nüfusunun neredeyse yarýdan fazlasýný teþkil eden sen seçime ilgi
göstermezsen diðer azýnlýklar senden çok temsilci
çýkarýrlar. O zaman ne olur
senin toplumunun beklentileri parmak sayýsýyla sümen altý edilir. Biz özgürlüklerden yanayýz bunun
hiç bir þekilde göz ardý
edilmesine gönlümüz razý
olmaz.
Hayat: Buradan vatandaþlarýmýzdan seçimlerle
ilgili beklentileriniz neler?
Ali Esen: Baþta vatandaþlarýmýzdan bizim beklentilerimiz þunlar. Biz
Türkler olabildiðinden daha fazla teslimiyetçi bir ruha sahibiz. Diðer bir ifade
ile kadere olan inancýmýzdan sorgulama kültürü bizde biraz fazla zayýf. Ben ne
demek istiyorum? Yahu
sizler kimsiniz, ne yapar
nelerle uðrasýrsýnýz, baþta
bir kere kendileri yanýtlamadan bizi bir sorgulasýnlar. Bizim siyasete katýlýmdaki paylaþýmdaki gösterdiðimiz zafiyeti, birileri
kullanýp sosyal hayatýn hiç
bir noktasýný paylaþmadýðýmýz isimler, zaman zaman
ulusal parlementoda olsun,
federal olsun, Avrupa parlementolarý olsun hiç bir
taleplerimizi taþýttýramýyoruz. Neden; çünkü oralarda
yokuz da ondan. Sorunuza
gelince lütfen belediyenin
göndereceði seçmen mektuplarýný takip etsinler, zamanýnda gelmediyse muhtarlýklarýna baþvuruda bulunsunlar. Þahsen ben geçtiðimiz günlerde meclisdeki sunumda belediye yeterince bu uyum meclis se-
Laschet’ten Ýslam ile iliþkide
ölçülü olunmalý tavsiyesi
cak birlik. Bununla Almanya’dan atýlan oniki milyon
insanýn yeniden birleþmesi
ve 80 milyonluk Doðu ve
Batý Almanya’nýn biraraya
gelmesinden sonra, göçmenlerden oluþacak birliði kastettiðini belirten Laschet, Almanya’nýn ayrýca “yükselmenin kökenden baðýmsýz
mümkün olabildiði bir toplum” olmaya ihtiyacý olduðunu, kökenin göçmenler
için ikinci bir engel olmamasý gerektiðini vurguladý.
Yeþillerden Cohn-Bendit
ise Almanya’nýn “göç gerçeðini reddettiði” ve bu nedenle “çok sayýda çocuðun geleceðinin vebalini yüklendiði-
23
çimlerini duyuruyor kanaatinde deðilim, daha fazla
tanýtým gerekli, diye bastýrdýðýmda sonuca ulaþan kazanýmlar elde ettik. Görüyorsunuz þimdiden sokak
afiþlerinde renkleri farklý
insanlarýn resimleri kullanýlarak seçimleri duyurmaya baþladýlar.
Hayat: Ali bey geçtiðimiz ay yapýlan yerel seçimlerde uzun müddet Uyum
meclisinde beraber çalýþtýðýnýz Gonca Mucuk Edis
haným Köln belediyesinin
encümen üyeliðine seçildi
bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz.
Ali Esen: Ben de zaten
ona gelicektim. Gonca haným hakikaten uyum meclisinde kültürel birikimiyle
üslendiði eðitim bölümünde ciddi çalýþmalarda bulundu. Zannediyorum bundan sonra da gücü nisbetince hem asli görevi hem de
yabancýlarla ilgili güzel çalýþmalarda bulunacaktýr.
Kendisini buradan kutluyorum.
Hayat: Ali bey þimdilik
bu kadarla yetinelim zira
önümüzdeki günlerde daha
kapsamlý bir açýlýmla biz
göçmenler için oldukça
önemli olan bu seçimi tekrar görüþmeye þayet Allah
nasip ederse devam edelim.
Gazetemize ayýrdýðýnýz zamandan ve bu söyleþiden
dolayý teþekkür ediyorum.
Ali Esen: Asýl ben teþekkür ediyorum. Kýsmetse
bir sonraki söyleþide yaptýðýmýz hayýrlý çalýþmalarý
vatandaþlarýmýzla paylaþmak istiyorum; ben de
uyum meclisindeki tüm arkadaþlarým adýna teþekkür
ediyorum.
ni” ifade etti. Cohn-Bendit
ve Laschet sosyal anlamda
yükselebilmenin herkes için
mümkün olmasý görüþünde
birleþtiler.
Ýslam ile iliþkilerde ölçülü olunmasý çaðrýsýnda da
bulunan Laschet, “Kilise cemaatinin birlikte kahve içmeleri ve pasta yemeleri fahri katýlým olarak görülüyor.
Ancak Türklerin camide çay
içmeleri paralel toplum oluyor” þeklinde konuþtu.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
24
Seite 24
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
K
ýsa adý ÝGMG olan
Ýslam Toplumu Milli Görüþ teþkilatýna
baðlý Düsseldorf Bölgesi’nin Duisburg Hacý Bayram Veli Camii hacýlarý Eren
Düðün salonunda düzenlenen veda proðramý ile helalleþerek stard aldýlar.
Program Kur’an-ý Kerim
okunmasý ile baþladý. Hacý
Bayram Camii imamý davetlileri ve katýlan misafirleri
dernekleri adýna selamlayarak, hacý adaylarýna çýktýklarý mübarek yolculukta kolaylýklar diledi ve hacýlarýnýn þimdiden kabul olmasý
temennisinde bulundu.
Oralara bizlerden özellikle Avrupa’da yaþayan
Müslümanlardan selamlar
K
Duisburg’lu hacý adaylarý
sevenleri ile helalleþti
refeld, Avrupa`nýn
en büyük sivil toplum kuruluþu olan
kýsa adý IGMG Ýslam Toplumu Milli Görüþ, bu sene
40`sýný düzenleyeceði Hacc
Organizesi Ýle Kutsal Topraklara gidecek hacý adaylarýnýn bilgilendirme startlarýndan bir tanesi de Düsseldorf Bölgesinde yapýldý.
IGMG Düsseldorf Bölgesi bu sene kutsal topraklara gidecek hacý adaylarýna
yönelik seminer düzenledi.
Krefeld Hacý Bayram Veli
Camiinde düzenlenen seminerde hacý adaylarýna
hacc’ýn vecibeleri, ihrama
girme zamaný ve yasaklarý,
tavafla ilgili hükümler, beþeri münasebetler, kurban
kesimi, Medine ve Mekke
ziyaretleri ve takip edilmeleri gereken idari konular
I
GMG Genel Merkez´de Kurban Kesim Görevlileri gidecekleri ülkeler hakkýnda bilgi edindiler.
Tatbikatlar
yaptýlar,
IGMG DÜSSELDORF BÖLGESÝ HACC SEMÝNERÝ
hakkýnda bilgiler verildi.
Bu sene Düsseldorf Bölgesi ile yaklaþýk 270 kiþilik
Hacý adayý kafilesi ilk önce
Mekke`ye geçecek, burada
hacý olduktan sonra Medine`ye geçecek olan Hac kafilesi 40 rekat yani 8 günü
tamamlamanýn ardýndan
01.12.2009 Salý günü Düsseldorf`a dönecekler.
Seminere katýlan Baþta
Düsseldorf Bölge Teþkilat-
lanma, Baþkaný Erdogan
Ok, Düsseldorf Bölge Ýrþad
Baþkaný Mustafa Bildik,
Düsseldorf Kafile Baþkaný
Ýsmail Tuzen, Bölge Hac
Sorumlusu Mehmet Çömez
ve Grup Baþkanlarý katýldýlar. Bölge Baþkanvekili Ok
yaptýðý konuþmada kutsal
topraklara gidecek olan hacý
adaylarýna gerekli bilgilerin
bu seminerde aktarýldýðýný
belirterek, “Ýlk kez hacý ada-
IGMG Kuzey Ruhr
Bölgesi 2009 Kurban
Kesim Görevlileri Hazýr
start verilerek herkes
bölgelerine geri döndü.
yý olan vatandaþlarýmýz seminerlere gelerek orada neler yapacaklarý tek tek anlatýlýyor. Bu seminerleri takip
eden hacý adaylarýmýz gerekli bilgileri alarak ve hiçbir sýkýntý yaþamadan inþallah ibadetlerini tamamlayacaklar diye konuþtu.
IGMG Düsseldorf Bölgesi Hac Kafile Baþkaný Ýsmail Tuzen de yaptýðý konuþmada bu toplantýlarda
IGMG Kuzey Ruhr
Bölge Baþkaný Murat
Ýleri 2009 Kurban Kesim Görevlilerine büyük
sorumluluk düþtüðünü,
aldýklarý vekaletleri harfiyyen yerine getireceklerine inandýðýný, herkes
bayramda ailesiyle bir
olma sevinci içindeyken
bu görevli kardeþlerimizin binlerce kilometre
uzaklarda görev yapacaklarýný ve sizlerin
temsilcileri olacaklarýný
dile getirdi. Kurban görevlisi arkadaþlarýna görevlerinde baþarýlar diledi.
haber
götürmelisiniz dedi. Ve oralarda bizim için dua temennisinde bulundu.
Daha sonra mikrofona
gelen hacý adaylarý tanýtýlarak helallýk istendi. Duygulu
anlarýn yaþandýðý bu organizede hacý adaylarýnýn sunduklarý yemek ikramý ve
akabinde okunan dualarla
son buldu.
Bu sene IGMG`ye baðlý
Düsseldorf Bölgesi Duisburg Hacý Bayram Veli hacý
adaylarý ise, Cengiz- Ümmühan- Ercan ve Derya Avþar, Ýlyas Coþkun, Yurdagül
Gürsoy, Hasan Kumru, Volkan –Dilek Ayaþlý, OsmanNazmiye Keskein, EsmaBülent Güler, Bahtiyar Demirkýran dan oluþuyor.
hacý adaylarýmýz merak ettikleri sorularý da sorarak iyi
hazýrlanma fýrsatý bulmaktadýr. Özellikle oraya giden
hacýlarýmýz mutlaka görevli
arkadaþlarla birlikte hareket
etmelidir. Kendi gruplarýyla
hareket edecek olan hacýlarýmýz görevlerini tam olarak
yerine getirebileceklerdir”
dedi. Seminer sonunda hacý
adaylarýna Kafile bilgileri
ve uçuþ programlarý hakkýnda bilgiler verildi.
Düsseldorf Bölgesi ile
gidecek hacý adaylarýnýn kafilesi 30.10.2009 Salý günü
Düsseldorf havalimandan
hareket edecek. Bu arada
Genel Merkez Hac Organizesi tarafýndan yapýlan Bilgilendirmede de kaydý yapýlan her Hacý adayýna hediyelik eþyalarý da takdim edileceðini bildirdiler.
Köln ve Çevresi
Reklamlarýnýz Ýçin
Hasan ÞÝMÞEK
Tel:
0178-9158512
Email:
[email protected]
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
özel köþe
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Avukat Nalan SÖNMEZ
Y
aþadýðýnýz ortamda
genelde apartman
sakinleriyle isteyip
istemeden de olsa sorunlar
oluþabiliyor. Bazýlarýný kapýnýn giriþinde veya önünde duran bebek arabasý, bazýlarýný da müziðin ses seviyesi veya apartmanda yaþayan köpeðin havlamasý
rahatsýz ediyor.
Rutubet ve benzeri nedenler çoðunlukla ev sahibiyle tartýþma aþamasýna
gelinen noktalar tabiki ev
sahibi zararý üstelenmeyi
reddederse.
Size ev sahibi ve kiracý
arasýnda oluþan sýradan
problemleri sýralamak istiyorum.
1.Evde sorun varsa
ne yapmalý?
Sorun derken evinizdeki
yaþamýnýzý
engelliyen
problemlerden bahsetiyoruz. Eðerki evdeki zarar
veya sorun sizin tarafýnýzdan yapýlmadýysa tabiki
bunun ev sahibi tarafýndan
karþýlanmasý ve yapýlmadýðý halde kiranýzý azaltmaya
hakkýnýz var. Bu konuda size tavsiyem zaman kaybetmeden bir avukata baþvurmanýz. O size nerde ve nasýl hakkýnýzýn olup olmadýðýný söyleyecektir. Önemli
olan evdeki sorunun zaman
kaybetmeden ev sahibine
iletilmesi, çünkü bunu yapmadýðýnýz an hakkýnýzý
kaybetmiþ olup belki daha
sonra evdeki masrafý bile
karþýlamak durmunda kalabilirsiniz.
2.Kiracý olarak ne
kadar gürültüye
katlanmak
zorundasýnýz?
Apartmanda yaþayan kiracýlarýn hepsi birbirlerine
her konuda saygý göstermeleri gerekiyor. Bu da tabiki ses seviyesinin ölçülü
bir þekilde olmasýný gerektirir. Eðerki çocuklarýnýz
varsa bu hiç de mümkün
olmayabilir. Evdeki tamir
iþlerini yapmak ve senede
bir kere yýlbaþý kutlamasý
yapmak istiyorsunuz. Ne
kadar gürültü yapmaya
hakkýnýz var? Ne kadar gürültüye ve sese katlanmanýz gerek?
Ýþte bu sorularýn cevabý
için size gürültü konusunda
Seite 25
bir kaç mahkeme kararýný
ve alman kiracý derneðinin
bir kaç tavsiyesini sýralamak istiyorum.
Ev içerisindeki
istirahüt ve sessizlik
zamanlarý
Herkes için geçerli olan
istirahat ve sessizlik zamanlarý: 22´den 7/8´e ve
12/13´den 15´e kadardýr.
Eðerki kira sözlemenizde baþka zaman sýnýrý konulmuþsa, o takdirde tabiki de sözleþmedeki karar
geçerlidir. Bunlar yukarýda
belirtmiþ olduðum saat sýnýrýndan farklý olabilir.
Ýnþaat ve tamir iþçileri
Saat 7´den itibaren saat
22´ye kadar musluk tamircisi, elektrikçi ve benzeri
çalýþanlar sorunsuz çalýþabilirler.
Saat 22´den itibaren gece sakinliði yani ses ve gürültü yaratýlmamasý gerek.
Bu geniþ çalýþma alaný
içerisinde kiracýlar gürültü
ve ses nedeniyle kirayý gürültünün þiddetine göre
azaltabilir.
Bir ay boyunca bütün
gün gürültü ve sese katlanmak zorunda kaldýysanýz,
kirayý bu nedenle yüzde 50
azaltabilirsiniz.
Bir hafta boyunca ses ve
gürültü taþýmak zorunda
kaldýysanýz yüzde 12,5
azaltmanýz mümkün.
Ses sizin rahatýnýzý bo-
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Ev
sahibinizle
sorununuz
mu
var?
zuyorsa bunun nerden kaynakladýðýnýn bir önemi yok,
çünkü bu sizin için sonuçta
yine de bir eksiklik olarak
geçmektedir.
Çamaþýr, bulaþýk
yýkama ve süpürme
Çamaþýr ve bulaþýk makinasýna herkesin ihtiyacý
olduðu için bu neden komþularýn birbirlerine hoþgörü
göstermelerini gerektirir.
Köln´de komþusunun
pazar günü temizliðinden
rahatsýz olan bir apartman
sakini mahkemeye dava
açmýþ.
Bu Köln´de gerçekleþen
mahkeme sonucu davalý
olan komþunun pazar günü
temizliðini yapabilme hakkýna karar verilmiþ.
Elektrikli süpürge yapýlmasý gürültü ve sessizlik
zamanýný aþmamalýdýr.
Duvara delik açma
Sessizlik zamanlarý dýþýnda da komþularýn delme
çalýþmalarýnýn sesine tolerans gösterip izin vermeliler.
Duþ ve banyo
Apartman kurallarý gece
su sesinin yapýlmamasýný
uygun görse bile, gece yarýsýndan sonra (12:00) duþ
ve banyo yapma hakkýna
sahipsiniz.
Müzik, television
ve radyo
Tabiki herkes evinde istediðine bakýp, istediðini
dinliyebilir ama herþeyin
de bir takým dikkat edilmesi gereken zamaný ve düzeni vardýr.
Kutlama
Saat 22´den sonra kutlamayý veren kiþi dahil olmak üzere bütün misafirlerin gece sakinliðine yani
sese ve gürültüye dikkat etmeleri gerekir, çünkü aþýrý
gürültü yapan kiracý apartman kurallarýný ve kira sözleþmesini uymayýp ev sahibinden uyarý alabilir. Davranýþ tekrarýnda ev sahibi
süre sýnýrý tanýmadan kiracýyý evinden çýkarabilir.
Televizyon ve radyo
Ýkisi de hiç bir kiracýnýn
rahatsýz olmayacaðý yani
onlarýn duymayacaðý bir
þekilde kullanýlmalýdýr.
Çocuk gürültüsü
Çocuk sesinden ve gürültüsünden rahatsýz olan
bir kiracý komþusuna bu nedenle dava açmýþ.
Mahkemede bir sebep
bulunamadýðý için, ailenin
evlerinde devam kalabilmelerine karar verilmiþ.
Savcý bu konuyu büyük
bir sorun olarak görmüyor,
çünkü o yaþdaki bebeklerin
baðýrmalarý veya küçük çocuklarýn evde hoplamalarý,
atlamalarý engelenemediði
için komþularýn asýl bu konuya daha büyük bir hoþgörüyle yaklaþmalarý gerekir.
25
Ama tabiki anne ve babanýn da çocuklarýnýn sýnýrý
aþan davranýýþlarýna dikkat
etmeleri gerek, mesela mobilyalarýn duvara atýlmasý
gibi benzeri þeyleri engelliyerek.
Mangal
Yaz aylarýnda baþlayan
mangal sezonu bazý komþularýn rahatsýzlýðýna yol
açýyor. En çok sorun olan
konu balkonda yapýlan
mangal ve oluþan duman
oluyor. Mahkeme tarafýndan verilen mangal yasaðý
diye birþey yoktur. Bu sadece çok az durumlarda
devreye geçiyor. Aslýnda
yaz aylarýnda mangal yapýlmasý normal birþey ve
bu konuya komþularýn da
hoþgörüyle bakmasý gerekir. Gerçekten duman, ýsý
ve kül aracýðýyla zarar oluþuyorsa, o zaman yasak konulabilir. Mangal yaparken
dikkat etmemiz gereken bir
kural listesi yoktur. Mahkemede mangal konusu davadan davaya farklý sonuçlanýyor. Bonn´daki mahkemede ise nisan ve eylül ayý
içerisinde ayda bir kere ve
komþuya 48 saat önce haber verildikten sonra mangal yapýlabilir. Stuttgartaki
savcýlýk bu konuda daha sýký; senede sadece 6 saat ya
da senede 3 kere mangal
yapmaya izin var. Onlar
bunu bu durumda komþulara haber vermeye gerek
duymuyorlar. Bayern´daki
yüksek eyalet mahkemesinin görüþüne göre senede 5
seferden sonra mangal sezonun kapatýlmasý.
Aslýnda komþularý rahatsýz eden sadece duman
deðil çoðunlukla mangal
kokusu oluyor. Açýk camda
nasýl yemek kokusunun dýþarý veya komþunun tarafýna gitmesini engelliyemiyorsak bu mangal kokusunda da aynýdýr. Tabiki
koku yoðunlukla komþunun tarafýna gitmemesini
saðlamalýsýnýz.
Ama bazý ev kurallarýnda odun kömür mangalýna
yasak konulmuþtur. Bu kurallarý aþmamak için böyle
bir durumda elektrikli
mangal kullanmanýzý tavsiye ederim.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
26
15:58 Uhr
Seite 26
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
O
smaniye Korkutata
Üniversitesi ve Avrupa
Birliðinin
desteklediði ile Bilgi Paylasimi projesi kapsamýnda,
Osmaniye Korkutata Üniversitesi Meslek Yüksek
okulununun Elektronik,
Elektrik ve Makine bölümünden, deðiþik dönemlerde mezun olmuþ deðerli on
katýlýmcýyý, Almanyanýn
Paderborn
þehrindeki
T.B.Z. (Teknologi und Berufbildung Zentrum) misafir etti.
Korkutata Üniversitesi
Makine bölümü öðretim
üyelerinden, Yüksek Makine Mühendisi Suat Önal´ýn
Koordinatörlügünde
ve
Elektrik bölümünden Süleyman Aslan baþkanlýðýndaki katýlýmcýlar; Elektronik bölümünden Boðaç Ersoy, Elektrik bölümünden
Muhammed Ýkbal Asil,
Mehmet Coþkun, Mehmet
Ali Uçuk, Makine bölümünden Soner Kenger, Ýmren Uçuk, Fatih Kulakçý,
Ýsmail Sarý ve Murat Yiðit´ti.
Suat Önal´ýn Avrupa
Osmaniye Korkutata Üniversitesinden
Eðitim Amaçlý Paderborn ziyareti
Birliði desteðiyle uzun zamandir Üniversitesi adýna
yürüttüðü projenin, Phönomatik ve Hidrolik sistemler konulu çalýþmasý,
Paderborn
þehrindeki
T.B.Z. (Teknologi und Berufbildung Zentrum) gerçekleþmiþtir. Bu proje kapsamýnda 27.09- 24.10 2009
tarihleri arasýnda Paderborn þehrinde bulunan katýlýmcýlar, Phönomatik ve
Hidrolik konusundaki teori
bilgilerini tazelerken ayný
zamanda da uygulamadaki
eksiklerini de tamamladýklarýný belirtmiþlerdir. Tercüman eþliðinde yapýlan ve
uygulama aðýrlýklý geçen
derslerde
katýlýmcýlar
T.B.Z´ýn Labaratuarlarýnda
hava basýncýyla ve sývý basýncýyla çalýþan makinalarýn sistemlerini kurup, test
etme imkaný bulmuþlardýr.
Katýlýmcýlar Avrupadaki
eðitimi uygulama anlamýnda verimli bulduklarýný bu
proje çerçevesinde uygulama tekniklerini pekiþtirdiklerini ifade ederken buradaki tecrübelerini ülkelerinde de kullanacaklarýný
söylediler.
Paderborn þehrinde eðitim ve bilgi paylaþýmýnda
bulunan katýlýmcýlar günün
yorgunluðunu ve memleket
haber
özlemlerini IGMG Kuzey
Ruhr Bülgesi Paderborn
Hicret Camisinde gidermiþ, Avrupanýn eðitiminden faydalanýrken ülkelerinin kültüründen de yoksun
kalmamýþlardýr. Katýlýmcýlardan bazýlarý camideki
genclerle Almancalarýný
veya Ýngilizcelerini pekiþtirirken, bazýlarý da günün
yorgunðunu Camii Hocasý
Muhiddin Akkirazýn sohbetiyle atmýþlardýr.
Eðitimleri biten katýlýmcýlarýn bazýlarý Camii cemaatinden Hasan Kaya´nýn
düðünü vesilesiyle kendilerini Almanyadaki bir Türk
düðününün içinde bulmus,
burada Mustafa Özcan Güneþdoðdunun ilahilerini
dinlerken, eðitim yorgunluðunu da daha ülkelerine
dönmeden atma fýrsatý bulmuþlardýr.
Yaklaþýk bir aylýk bir
birliktelikte
Paderborn
Hicret Camiisine Türkiyenin sýcaklýðýný getiren katýlýmcýlar ile Camii cemeati
arasýnda sýcak dostluklar
oluþmuþtur.
Türk Kahvesi ve Çay
ikram edildi.
Misafirler ziyaretten çok memnun kaldýklarýný ve beklediklerinden üstün bir ilgi
ile karþýlanýp aðýrlandýklarýný ifade ettiler.
Ziyaretin sonunda
misafirlere, birer adet
“Gül” hediye edilerek
uðurlandýlar.
BIELEFELD DÝTÝB MERKEZ CAMÝÝNDE
AÇIK KAPI GÜNÜ RENKLÝ GEÇTÝ
A
lmanya- Münster
Din Hizmetleri
Ataþeliðine baðlý
olarak hizmet veren Bielefeld Merkez Camii 3
Ekim AÇIK KAPI gününde misafirlerini aðýrladý. Misafirleri Cami Din
Görevlisi Mehmet CEBECÝ, Dernek Baþkaný
Hüseyin SEVÝNÇ, Bielefeld Çatý Derneði Baþkaný
Dr. Ýlyas, Kadýn Kollarý
Baþkaný Seviye DUMANLI ve diðer dernek
görevlileri karþýladýlar.
Programa Bielefeld
Büyük Þehir Belediye
Baþkaný Bit Clausen ve
beraberindeki heyet ile
birlikte çok sayýda Alman
vatandaþý katýldý.
Alman Basýnýnýn da
yoðun ilgi gösterdiði
program Saat 13:00’dan
18:00’a kadar devam etti.
Gelen misafirler öncelikle namaz kýlýnmasýný
izlediler. Cami içine kurulan bilgisayar destekli sinevizyon ile Almanca cami tanýtým videolarý ve
faaliyetleri gösteren fotoðraflar izletildi.
Daha sonra cami ve Ýslam dini ile ilgili sorulan
sorulara cevaplar verildi.
Ardýndan kurulan standlarda ziyaretçilere açýk
büfe usulü
Türk
Yemekleri ikram edildi.
Yemeðin
akabinde caminin bayanlar bölümünde açýk kapý
günü için kurulan Þark
Kösesinde
misafirlere
Bielefeld ve Çevresi
Reklamlarýnýz Ýçin
Mehmet DEMiR
Tel:
0178-2063526
Email:
[email protected]
[email protected]
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:58 Uhr
özel köþe
D
iyanet Ýþleri Türk
Ýslam Birliði (DÝTÝB) tarafýndan,
Köln’de inþaa edilecek
olan Merkez Camii’ne,
Siegen DÝTÝB Selimiye
Camii cemaatinden Reþat
Çatalýrmak, 5000 Euro baðýþta bulundu.
Baðýþ miktarýný teslim
etmek etmek üzere, Din
Görevlisi Necmi Açýkgöz
ve Dernek Baþkaný Mustafa Koyuncu ile birlikte DÝTÝB Genel Baþkaný Sadi
Arslan’ý makamýnda ziyaret eden baðýþ sahibi Reþat
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Selma ÖZTÜRK
T
emizliðin insanlar
için her açýdan ne
kadar önemli olduðunu, hem toplum için,
hem de birey için zaruri bir
þey olduðunu burada ifade
etmemize gerek yok. Hijyen diyerek de tanýdýðýmýz
temizlik ayný zamanda insanýn saðlýðý ve huzuru için
de vazgeçilmez bir faktördür. Bundan dolayýdýr ki,
dinimiz temizliðe her þeyden çok ve fazlasýyla önem
vermiþtir.
Günümüzün
müslümaný buna maalesef
pek önem vermese de...
Saðlýklý bir ibadet için de,
hiç kuþkusuz temizlik vazgeçilmez bir unsurdur. Necaseti kabul etmeyen dinimiz bu hususta çok incelik
ve itina göstermektedir.
Bazý diðer konularda dini
açýdan kolaylýklar tanýnabilse de, temizlik konusunda dini kurallar pek sýký ve
bellidir.
Ýslam dininde temizlik
iki bölüme ayrýlmaktadýr.
Bunun biri zahiri, diðeri
ise batýnidir. Zahiri temizliðin bir parçasý da vücut
temizliðidir. Vücut temizliðinin bir parçasý ise malum
taharettir. Taharat etmek
bir müslümanýn üzerine
düþen dini bir vecibedir.
Terkedilmeye gelemez, yani insanýn kendi kararýna
býrakýlamaz. Bugün bazý
müslüman hanelerin tuvaletlerinde taharet kabý bulamýyorsunuz. Bazýlarýnda
taharet kabý yerine ýslak
bezler görüyorsunuz, bazýlarýnda o bile yok. Bu tür
durumlarla karþýlaþtýðým
Seite 27
hayat
[email protected]
anlar, kendi kendime soruyorum “Aceba bu insanlar
(müslümanlar) nasýl temizleniyorlar diye.” Ve ister
istemez –su-i zanda bulunmak haddim deðil ise de–
bu insanlarýn taharet etmediklerini tahmin etmek
mecburiyetinde kalýyorum.
Eyvah, vahim bir durum!
Bundan ziyade yine bazý “Taharet Ehli” annelerin
çocuklarýný bu önemli hususta oldukça ihmal ettiklerini gözlemlemekteyim.
Camilerde olsun, misafirliklerde olsun, küçük çocuk annesine tuvaletinin
geldiðini söylediði an, anne çocuðu tuvalete götüreceðine, “Haydi git, tuvalet
orasý.” deyip önemsememeksizin baþtan savmaktadýr. Çocuðuna tuvalete kadar refakat edip, ona yardým etmemektedir. Halbuki o çocuk ardýndan ne yapýyor? Nasýl temizlenip,
kýyafetini tekrar giyiniyor,
necaset mi bulaþýyor ve
sýçrýyor, umrunda bile deðil. Her iþimizde olduðu
gibi, bu iþimizi de ciddiye
almýyoruz ve evlatlarýmýzý
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Taharet;
Peygamber
Sünneti ve
Doktorlarýn
Tavsiyesi
böyle önemli konularda aydýnlatmakta ihmalkar davranýyoruz. Taharetin ne kadar önemli olduðunu, necasetin ise þeytani olduðunu,
bundan dolayý necis insandan meleklerin uzak durduðunu ve bereketin kayýp
olduðunu tekrar tekrar hatýrlamamamýz gerekir. Zira
maddi pislikten, manevi
pislik doðar.
Yine bir taife vardýr ki
tahareti hiç “beðenmiyor”,
onu demode (eskimiþ) olarak görüyor ve taharete tenezzül etmiyor, onu adeta
küçümsüyor (Hani, dini bir
dayanaðý olduðu için). Ve
gelelim böylece bugünkü
yazýmýzýn ana konusuna.
Biz müslümanlar tahareti
bir Peygamber sünneti olarak biliriz ve bu yüzden de
uygularýz. Ayný zamanda
da biliriz ve inanýrýz ki, Allah Rasulu bunu bize tavsiye ettiðine göre, bunda da
bir hikmet, bir gerekçe vardýr diye. Su ile temizlenmek neden bu kadar önemli? Tuvalet kaðýdý veya ýslak kokulu bez de ayný iþi
görmez mi? Görmez efen-
dim, göremez! Bu benim
cevabým. Ama isterseniz,
bu sorunun cevabýný bir de
bugünkü Almanya’da yaþayan gayrí-müslim uzman
doktorlardan alalým. Onlar
bu tür temizlik hakkýnda
neler düþünüyorlar, daha
doðrusu ne tür tavsiye ve
önerilerde bulunuyorlar.
“Analhygiene” konusunda
Mannheim’lý baðýrsak uzmaný (proktolog) profesör
Alexander Herold þu tavsiyede bulunmaktadýr: “Sýrf
kuru tuvalet kaðýdý hijenik
açýdan tamamen temizlenebilmek için kesinlikle yeterli deðildir. Vücudun bu
bölümlerini ancak ve ancak su ile temizlemek
mümkündür. Tamamen temizlenmediði takdirde de,
bu hal mikroplarýn saçýlmasýna ve iltihaplara yol
açabilir.” Bu yüzden bu
týpçýnýn önerisi önce kaba
temizlik için tuvalet kaðýdýnýn kullanýmý, ardýndan
ise sade su ile yýkanýp, kurulanmaktýr. Buyurun efendim! Bu durum biz müslümanlara hiç de yabancý
gelmemektedir.
DÝTÝB Merkez Camii’ne Yardýmlar Devam Ediyor
Çatalýrmak, konuþmasýnda, Köln DÝTÝB Merkez
Camii’nin, Almanya’daki
bütün müslümanlarý temsil
edecek güzel bir eser olacaðýný belirterek, birlik ve
beraberlik içerisinde
bunun baþarýlacaðýndan emin olduklarýný
ifade etti.
Genel Baþkaný Sadi
Arslan da konuþmasýnda, baþta DÝTÝB dernekleri olmak üzere,
her kesimden kiþi, ku-
rum ve kuruluþlarýndan
yardým beklediklerini belirterek, “Dinler ve Kültürlerarasý
faaliyetlerden,
Kur’an-ý Kerim ve temel
bilgiler kurslarýna, eðitim
ve kültür etkinliklerinden,
sportif aktivitelere, ibadet
bölümlerinden, her türlü
ihtiyacýn karþýlanacaðý çarþýlarýna kadar, çok yönlü
hizmet birimlerini bünyesinde
barýndýracak
olan bu eseri, iki sene
gibi kýsa bir zaman diliminde bitirmeyi arzu
ediyoruz. Bunu birlikte baþaracaðýz. Þu ana
kadar yapýlan baðýþlara baktýðýmýzda, bu
ümidimizin gerçekle-
27
Yine Freiburg’dan Axel
Furtwängler adlý diðer bir
baðýrsak uzmaný ise ýslak
ve kokulu bezlerin kesinlikle su temizliði gibi verimli olmadýðýný vurgulamaktadýr. Hatta ve hatta bu
bezlerin vücudun bu hassas bölgeleri için tehlikeli
olabileceðini, kaþýntý ve
alerjilere yol açabileceðini,
bu yüzden de tavsiye edilmediðini anlatmaktadýr. Bu
sebepten dolayýdýr ki, bu
uzman doktor da sýrf sade
su ile vücudun bu azalarýnýn yýkanmasýný tavsiye etmektedir. Yani ayný, ve biz
inanan müslümanlarýn zaten uygulamýþ olduðu gibi...
Subhanallah! Söyleyecek sözüm kalmadý efendim! Benim peygamberimin 1400 sene önce Arap
Yarýmadasý’nýn çöllerinde
uygulamýþ olduðu taharet
yöntemi, bugün 21. yüzyýlýn modern týpçýlarý tarafýndan tekrar ihya edilip, týp
önerileri ve yardýmlarý olarak gayri-müslimlere tavsiye edilmektedir. Netice itibariyle burada Nebi’nin
tavsiyeleri tavsiye ediliyor.
Ve bunlarý ise bizler zaten
uyguluyoruz.
Keþke þu yüce, güzel ve
çaðdaþ dinimizin kýymetini
biraz daha bilebilsek. Allah-u Teala’nýn koymuþ olduðu her kuralýnda –biz
aciz kullarý bunlarý bazen
idrak edemesek bile– derin
bir sebebin olduðuna tamamen inansak ve uygulasak...
þeceðine olan inancým tamdýr. Ýnsanlarýmýzýn bu anlamda teveccühleri çok iyi
durumdadýr. Bunun daha
da artmasýný arzu ediyorum.
Siegen DÝTÝB Selimiye
Camii cemaatimize, sizlerin aracýlýðý ile teþekkür etmek istiyorum. Çok büyük
duyarlýlýk örneði göstermiþlerdir. Ýnþallah diðer
derneklerimiz de bu yardým yarýþýna, þimdiye kadar olduðu gibi, bundan
sonra da aktif olarak katýlacaklardýr” dedi.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
28
15:58 Uhr
Seite 28
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
I
GMG Ruhr-A Bölgesi
Erkenschwick Þubesinde þube baþkanlarý toplantýsý düzenledi. Sabah
kahvaltýsýndan sonra Bölge
Ýrþad Baþkaný Adnan Yýldýz`ýn okumuþ olduðu
Kur`an-ý Kerimle baþlangýç
yapýldý. Okunan Kur`an-ý
Kerimden sonra ev sahibi
Erkenschwick Cemiyeti
Baþkaný Muammer Þimþek
kýsa bir konuþma yaparak
baþkanlarý selamladý. Toplantýya IGMG Genel Merkezden fetva komisyonu
baþkaný Hulusi Ünye hocaefendi katýldý.
Bölge
teþkilatlanma
baþkaný tarafýndan sunulan
gündem ve yoklamadan
I
GMG Ruhr A Bölgesine
baðlý olarak faaliyetlerini sürdüren Cemiyetlerin büyük bir çoðunluðu
son yýllarda Almanya genelinde 3 Ekim’in Açýk Cami
Günü ilan edilmesi nedeni
ile uygulanan Açýk Cami
günlerine katkýda bulunarak
cemiyet mekanlarýný ve gönüllerini içerisinde yaþadýklarý ülkenin insanlarýna
açarak birlikte diyalog içerisinde yaþamalýyýz dediler.
Ruhr A Bölgesi cemiyetlerinin büyük çaba ve
emek vererek hazýrladýklarý
açýkkapý günü bu yýlda bazý
þehirlerde beklenenin altýnda ilgi olmasýna raðmen yine de yapýlan çalýþma hedefine ulaþtý.
Kapýlarýný açan gönlünü
de açar düsturundan hareket eden cemiyetler düzenledikleri programlarda bil-
IGMG Ruhr A Þube Baþkanlarý Toplantýsý
sonra birimlerin bilgilendirilmesine geçinildi. Ýlk bilgilendirmeyi bölge kurban
sorumlusu Ahmet Yazýcý
yaptý. Yazýcý konuþmasýnda
önümüzdeki dönem kurban
kampanyasý hakkýnda bilgiler sundu. Daha sonra söz
alan bölge sosyal hizmetler
baþkaný Adnan Saðlam
yapmýþ olduklarý sosyal
hizmetler baþkanlarý top-
lantýsýndan bilgi verdi.
Hac ve umreyle alakalý
bilgilendirme yapmak için
söz aldý. Hac ile alakalý bildirmeden sonra teþkilatlanma birimine deðinen Harun
Caylan, çalýþma takviminin
önemine deðindi. Her Cemiyetin mutlaka çalýþma
takvimi yapmasýný vurguladý.
Daha sonra söz bölge
teftiþ baþkaný Adnan Alkana verildi. Adnan Alkan bir
þubenin teftiþin öncesi, yapýldýðý gün ve sonrasýnda
nelere dikkat edilmesi hakkýnda sunum yaptý.
Gençlik Teþkilatý adýna
söz alan Ýsmail Kahraman
geçen 2 ay içinde neler
yaptýklarýný sýraladý. Önümüzdeki dönem yapacaklarýný da sýralayan Kahraman
IGMG Ruhr A Camileri Kapýlarýný açtý
gilendirme standlarý kurarak misafirlere gerek cemiyet hakkýnda ve gerekse Ýslam üzerine sorularý olan
misafirlere bu konular hakkýnda görevliler tarafýndan
geniþ bilgiler vererek ve ayrýca programlarda sunulan
yiyecek ve içecek ikramlarý
ile de karþýlýklý bir sohbet
havasý oluþturularak ön yargýlar bertaraf edilip dostluklar pekiþtiriliyor.
Programlara Cemiyet
yetkilileri ve IGMG Ruhr A
Bölge Baþkaný Özcan Kuri,
bölge yetkilileri katýlarak
ziyaretçilere bölge çalýþmalarý hakkýnda bilgiler verip,
programlarý yerinde izlezip,
sorularý cevaplandýrdý.
Her kesimden insanýn
katýlýlarak kafalarýndaki Ýslam ve cami hakkýndaki sorularýna cevap bulmaya çalýþan ziyaretcilere, özellikle
camiler gezdirilip camilerin
ibadet bölümleri tanýtýlarak,
Ýslam`a göre nasýl ibadet
yapýlýr bilgileri verildi ve
sorularý cevaplandýrýldý.
Genelde
sabah
11.00`dan 18.00`a kadar
süren açýk cami günü programlarýnda ziyaretçiler tekerkiþi veya küçük gruplar
halinde iþtirak ettiler.
Sunulan sinevizyon gösterilerileri ve güzel hazýr-
haber
2000 ev ziyareti projesini
gerçekleþtirmek istediklerini söyledi. Yýldýz projesine
de deðinen Kahraman, bu
sene Yýldýz derslerinin
Bergkamende gerçekleþtireceklerini bildirdi
Özcan Kuri: “2010`da
yeni Bölge binasýna taþýnacaðýz”
Ýsmail Kahramandan
sonra söz IGMGH Ruhr A
Bölge Baþkaný Özcan Kuriye verildi. Kuri güncel
konulara deðindi. Bilhassa
yeni bölge binasý hakkýnda
bilgi veren Kuri, almak istedikleri bina hakkýnda
önemli bilgiler verdi. Cemiyet baþkanlarýna yeni binanýn resimlerini de gösteren bölge baþkaný Kuri binanýn çok büyük ve kullanýmlý olduðunu ifade etti.
Dilek ve temenni bölümünden sonra konuþan
IGMG Genel Merkezden
Hulusi Ünye`nin konuþmasýndan sonra okunan
Kur`an-ý Kerimle toplantý
sona erdi.
lanmýþ bilgi standlarý ile
dikkati çeken Ruhr A Cemiyetleri, Açýk Camii Günleri için yetiþtirdikleri konulara vakýf ve Almancayý
iyi bilen özel elemanlarla
içerisinde yaþadýðýmýz toplumda dostca ve diyalog
içerisinde yaþamayý nekadar önemseyip ciddiye aldýklarýnýn bir göstergesi idi.
Ziyaretçiler ve cemiyet
yetkililerinden alýnan bilgilere göre ziyaretçiler programlardan çok memnun
kaldýklarýný dile getirirlerken cemiyet yetkilileri daha
çok komþu ve ilgi duyan þahýslarýn programlara iþtirak
etmelerini beklediklerini
dile getirirlerken camilerimiz herkese her zaman
açýktýr sadece 3 Ekim`de
deðil mesajýný verdiler.
39. sayi sayfalar
B
26.10.2009
ad Wünnenberg`de 35
yýldýr üretimine devam eden ve kalitesinden taviz vermeyen, her
yýl altýn madalya ödülleriyle
ödüllendirilen (DLG) et ürünleri çýkaran “HOPPE” firmasý
sahibi genç iþadamý Georg
Hoppe aile büyüklerinden iþyeri yönetimini devraldý.
Kýzartýlmýþ Köfte fabrikasýný aile büyüklerinden devra-
15:58 Uhr
Seite 29
Bad Wünnenberg’te Helal damak tadýna
hitap eden köfte fabrikasý hizmete girdi
lan Georg Hoppe; firmasýný
daha da geliþtirerek müslümanlar için helal kesim etten
damak tadýna uygun köfteler
ve sosisler üretmeye baþladý.
Fabrikanýn bir bölümünü
sadece müslümanlara özel
ürünler üretmek için ayýran
Georg Hoppe ilgi gösteren
Müslüman iþadamlarýyla görüþmeler yaptýðýný ve olumlu
tepkiler aldýðýný söyledi.
Ziyaret için “kapýmýz herkese açýktýr” diyen genç iþadamý müslümanlar için üretim yapacaðýmýz mamülleri-
mizin helallik garantisi noktasýnda hiç bir sýkýntýlarýnýn
olmadýðýný, isteyenlerin fabrikalarýna gelerek kontrol yapabileceklerini söyledi. Ve þu
çaðrýda bulundu; “þimdiden
bayilik için Almanya yetkililerimiz ile irtibata geçebilirsi-
niz” dedi.
Kalitemizle damak tadýmýzla Almanya çapýnda iddialýyýz. Çok yakýnda mamüllerimizi marketlerdeki raflarda
bulabilirsiniz” dedi.
Bayiilik ile alakalý olarak
Almanya yetkililerine þu telefonlardan ulaþýbilir.
Mobil: 0177-507 42 14
Mobil: 0178-206 35 26
Tel: 0521-521 94 00
39. sayi sayfalar
26.10.2009
30
15:59 Uhr
Seite 30
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
W
erl Önder und
Kultur e.V. Werl
Stadthallede güzel bir bayram þöleni programý tertib etti.
Sunuculuðunu Hümeyra
Top ve Ebru Çankaya`nýn
yaptýðý program Mert Sarý`nýn okuduðu Kur`an-ý Kerimle baþladý.
Bir selamlama konuþmasý yapan Werl Teþkilat Baþkaný Aziz Doðan millet olarak gerek dini, gerekse milli
bayramlara
verdiðimiz
önemden bahsederek programa katkýda bulunanlara ve
programa katýlanlara teþekkür etti.
Daha sonra söz alan
IGMG Ruhr A Bölge Baþkaný Özcan Kuri Bey de programda bir selamlama konuþ-
Werl`de Bayram Þöleni
masý yaparak bayramlarýn
en büyük mesajý olan birlik
ve beraberliðin, hoþgörünün
önce aramýzda ve daha sonra
da tüm dünyada yaygýnlaþarak, tüm insanlýðýn kardeþçe
yaþamasý gerektiðini vurguladý.
Werl Belediye Baþkaný
Michael Grosmann ve Werl
Yabancýlar Meclisi Baþkaný
Busan Wajih de programa
katýlarak þölene renk kattýlar.
Bir selamlama konuþmasý yapan Belediye Baþkaný
Michael Grosmann katýlýmcýlarýn bayramýný tebrik etti
ve herkese iyi eðlenceler diledi.
Güzel ezgi ve ilahileriyle
sahne alan ve programýn eðlence bölümünün sunuculuðunu da yapan sanatçý Tuncay Ayvacýk ve ekibi salon-
dakilere güzel ve coþku dolu
dakikalar geçirttiler.
Daha sonra çocuklarý eðlendirmek amacýyla sahne
alan Palyaço Gülo hem çocuklarý hem de büyükleri bol
bol eðlendirirken, çocuklar
için hazýrlanan hediyeler, çocuklara daðýtýldý.
Ali Börek Hoca da programda kýsa bir sohbet yaparak Kur`an`ýn metnini oku-
haber
duðumuz kadar, anlamýný da
okuyup, okuduðumuzu anlayýp, anladýðýmýzý da yaþamamýz veya yaþatmamýz gerektiðini vurguladý. Daha sonra
mikrofona gelen Hafýz-ý
Kurra Hasan Sadýgi okuduðu
Kur`an`la katýlýmcýlarý mestetti. Teþkilatta hafta sonu
Kur`an Kursu derslerine devam eden kýz öðrencilerinden bir kýsmý hazýrladýklarý
birbirinden güzel ilahileri
okuyarak programa katýlanlardan büyük alkýþ aldýlar.
Son olarak sahneye gelen,
stand upçý Recep Demirkaynak yaklaþýk birbuçuk saat
sahnede yaptýðý birbirinden
güzel espiri ve showlarýyla
salondakileri bol bol eðlendirdi.
Program Emre Türker`in
okuduðu kapanýþ Kur`an-ý
Kerimiyle son buldu.
WERL GENÇLÝÐÝNDE YENÝ DÖNEM
I
GMG
Ruhr-A
bölgesine baðlý
olarak faaliyetlerine devam eden Werl
Teþkilatý Gençlik Baþkanýný seçti.
Kuruluþundan bu
yana kadar gençlik
teþkilatýna baðlý olarak faaliyetlerini sürdüren Werl teþkilatý
yöneticilerinin büyüklere geçmesi nedeniyle gençlik yönetiminde oluþan boþluk
dolduruldu.
IGMG RuhrA Bölge Gençlik
Baþkaný Ýbrahim
Bacanak, Bölge
Eðitim Baþkaný
Fatih Köksal, Teþkilat
Baþkaný Aziz Doðan,
Teþkilat yöneticileri
ve gençlerin katýldýðý
program teþkilat baþkaný Aziz Doðan`ýn
konuþmasýyla baþladý.
Doðan katýlýmcýlarý
selamlayarak baþkan
seçilecek kardeþimizin vasýflarýný ve bundan sonra dikkat etmesi gereken konularý
hatýrlattýktan sonra
seçilecek kardeþimize, maddi ve manevi
desteklerinin devamlý
onlarla olacaðýný söyledi.
Daha sonra söz
alan Bölge Gençlik
Baþkaný ibrahim Bacanak gençlere, özellikle eðitim noktasýnda tavsiyelerde bulunduktan sonra istiþarelere geçildi. Yapýlan
istiþareler neticesinde
Werl Teþkilati
Gençlik Baþkanlýðýna Abdullah
Alkan seçilirken
yardýmcýlýðýna
da Habil Laçin
seçildi.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
haber
S
15:59 Uhr
Seite 31
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
elçuk Erkek Kuaförü adýnda iþyeri
açýldý. Kuaför Salonunda çamaþýr makinesi
her koltuðun önünde televizyon bulunmaktadýr.
Her müþteride havlu bir
kere kullanýlýp çamaþýr
makinesine atýlmaktadýr.
Ýsteyen müþterilere masaj
koltuðunda masaj yapýlmakta.
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Duisburg-Beeck BAY SELÇUK
Berber Salonu Açýldý
Kuaför Salonunda Berber Selçuk baþkanlýðýnda
üç kiþilik berber ekibi bulunmakta,ayrýca yerin büyüklügünden dolayý Berber salonun bir kýsmý eþyalarýyla beraber Bayan
kuförü olarak kiraya verilmek isteniyor, isteyenler
bu telefondan bilgi alabilirler.
cep: 0177-3168164
IGMG KUZEY RUHR BÖLGESÝ SUNAR
GÖNÜL SOHBETLERÝ SERÝSÝ
07 Kasým Cumartesi Akþam 17.00
MÝSAFÝR KONUÞMACI:
PROF. DR. SALÝM ÖÐÜT
ÝRTÝBAT: 0176-21797407
0177-7211664
[email protected]
31
Bielefeld Hicret Camii
Windelsbleicherstr. 100 . 33647 Bielefeld
08 Kasým Pazar Öðle 12.30
Osnabruck Merkez Camii
Ýburgerstr. 12 . 49082 Osnabruck
08 Kasým Pazar Akþam 17.00
Lohne Vechta Bilali Habeþi Camii
Am Mühlenkamp 20 . 49393 Lohne
39. sayi sayfalar
26.10.2009
32
B
rühl, NordrheinWestfalen`da Köln
ve Bonn þehirleri
arasýnda þirin, köklü bir
kültür kasabasýdýr. Brühl
kasabasý 3000 Türk vatandaþý olmak üzere yaklaþýk
50.000 kiþilik nüfusu barýndýrmaktadýr. Bizler Hayat Gazetesi olarak sizler
için bu þirin kasabadaki güzel yellerin estiði IGMG
Brühl camisini ziyaret ettik.
Brühl Camisi geniþ bir
alana sahip olup, park sorunu olmayan, öðrenciler için
sýnýflar ile donatýlmýþ,
gençlere yönelik salon ve
kahvehanesi, bayanlar bölümü, þark köþesi, yeþilliði
ve ileriye dönük projelere
açýk görüntüsü ile ön plana
çýkmaktadýr. Hayat Gazetesi olarak Brühl cemiyet
Baþkaný Ýsmail Demirci’yi
tanýdýk, kendisi ve cami
hakkýnda bilgiler aldýk.
Ýsmail Demirci, Kazým
D
üsseldorf Bölgesi´ne
baðlý IGMG Hacý
Bayram Veli Camii´nin Ren Parkýnda düzenlediði `Aile Þöleni` yoðun ilgi gördü.
Kýsa adý IGMG olan Ýslam Toplumu Milli Görüþ
Düsseldorf Bölgesine baðlý
olarak faaliyet gösteren Hacý
Bayram Veli Camii´nin Duisburg-Ren Parkýnda düzenlediði Aile Þenliði´ne bin civarýnda davetlinin katýlýmýyla
gerçekleþti.
Program Kur`an-ý Kerim
okunarak baþladý.
`Aile Þenliði´ne` IGMG
Düsseldorf Bölge Baþkaný
Yaþar Erim, Bölge Ýrþad Baþ-
15:59 Uhr
Seite 32
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
IGMG Köln Bölgesi Brühl Camii
Karabekir Lisesi mezunu
ve iki çocuk babasýdýr. Aile
birleþimi ile 1990 yýlýnda
Almanya’ya gelmiþtir. 16
sene Brühl cemiyetinin çeþitli birimlerinde görevler
yapmýþtýr. Brühl camisi Almanya’ya gelen ilk neslin
çabalarý ile 1974 yýlýnda
kurulmuþtur. 250 üyeye sahip Brühl camisi 9300 metrekare alana sahip olup,
2004 yýlý itibari ile faizsiz
olarak sahibiyle anlaþýlarak
mülkiyeti satýn alýnmýþtýr.
Ýslam dini deðerlerin
korunmasýna çok önem
vermektedir. Bunlar arasýnda ilim, eðitim, hayat, akýl,
nesil, barýþ v.s. en baþta gelenlerindendir. Ýslam dininin eðitime verdiði önem
Kur`an`ýn ilk ayetiyle sabittir ve bütün camiler birer
ilim, irfan yuvasýdýr. Brühl
Cemiyeti de toplam 150
öðrencisine 13 bay ve bayan eðitimcisi ile üç yýldýr
sistemli bir þekilde Cumartesi ve Pazar günleri
Kur`an, ezber, fýkýh, akaid,
Türkçe ve Ýslam tarihi
dersleri vermektedir. Ayrýca her yýl 23 Nisan Çocuk
Bayramý kutlamalarý yapýlmakta ve çocuklarý oruca
teþvik etmek için iftar
programlarý düzenlenmektedir. Brühl camisinde
Hacý Bayram Veli Camii
“Aile Þöleni“nde buluþtu
kaný Mustafa Bildik ve çevre
teþkilat temsilcileri de hazýr
bulundular.
Hacý Bayram Veli Camii
Baþkaný Sezai Ak, düzenlenen þenliðin insanlarýn kaynaþmasý münasebetiyle ve
özellikle yoðun geçen Rama-
zan ayýndan sonra yapýlan bir
hizmet olduðunu söyledi. Yaþar Erim, Bölgede faaliyet
gösteren 26 teþkilatýn olduðu-
tanýtým
gençlere yönelik gençlik
sohbetleri ve gençler için
bilardo, masa tenisi ve futbol turnuvalarý düzenlenmektedir. Kadýn Kollarý her
yýlýn Mayýs ayýnda Kermes
düzenlemekte, ev sohbetleri, Kur`an-ý Kerim dersleri
ve Cuma günleri cami yararýna lahmacun yapmaktadýr. Her yýl açýk kapý günleri yapýlmakta, geleneksel
hale gelen kiliselerle dialog
programlarý düzenlenmekte ve 27.10.09`da dokuzuncusu yapýlacaktýr.
Hayat Gazetesi olarak
eðer bir gün yolunuz Brühl
kasabasýna düþerse, Brühl
Camisini ziyaret etmenizi
tavsiye ederiz.
Brühl Camiine yardým
yapmak isteyen okuyucularýmýz için banka bilgileri
aþaðýda mevcuttur.
VR-Bank Rhein-Erft eG
Konto:32375014
BLZ:37161289
nu ve bölge olarak ilk açýk
hava þenliði olduðunu kaydetti.
Gösterilen ilgiden dolayý
memnuniyetini ifade eden
Erim, “Böyle iyi bir baþlangýçtan sonra önümüzdeki senelerde de bunun devamý gelecektir“ þeklinde konuþtu.
Aile þenliðinde kurulan
standlarda Türk mutfak örneklerinin leziz yemekleri sunuldu. Teþkilat Eðitim Müdürü Ahmet Taþçý´nin ilahi grubu ilgi ile dinlendi. Çocuklar
gol duvarý (Torwand), çuval
yarýþý, traktör turu ve zýplama
oyunu ile gönüllerince eðlendiler.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:59 Uhr
özel köþe
M
alum olduðu üzere 3 Ekim tarihi
Doðu ve Batý Almanya’nýn birleþme günü
olarak kutlanmaktadýr. Her
yýl geleneksel olarak yapýlan 3 Ekim Açýk Kapý Günü, gerek yazýlý gerek sözlü
olarak yapýlan davetler sonucu düzenlendi.
Bu yýlda IGMG Köln
Bölgesi 13 Þubesiyle misa-
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Mehmet DAL
“Yaratan Rabbin’in
adýyla oku. O, insaný bir
kan pýhtýsýndan yarattý.
Oku. Ýnsana kalemle
yazý yazmayý öðreten, bilmediðini öðreten Rabbin
sonsuz lütuf sahibidir.”
(Alak / 1-5)
Ýslam dini, programýný
Allah’ýn koyduðu bütün insanlarý kuþatýcý bir talim ve
terbiye nizamýdýr.
Ýnsanlýðýn maddi ve manevi dünyasýný ve ölüm ötesini aydýnlatacak bir Hak
kültürü, maddi hayatý tekamül kanunlarý içerisinde
geliþtirecek ilahi bir medeniyet projesidir.
Ýnsanlýðýn öðretmeni de
bizlere beþikten mezara kadar ilim öðrenmeyi emretmiþtir.
Ýlim tahsil etmek, kadýn-erkek her müslümana
farzdýr.
Allah’a yaklaþtýran, tabiat nimetlerinden faydalandýran hayatý kolaylaþtýran ve mutluluða yol açan
bütün ilim ve sanat dallarýný farzý kifaye kýldýðý içindir ki dinimiz, Allah‘ýn kanunlarýný ve bu ilahi kanunlarýn açýklamalarýný ihtiva eden Kur’an ve Hadis
ilimlerini yücelttiði gibi
Matematik, Fizik, Kimya
Seite 33
ve Týp gibi ilimleri de yüceltmiþtir ki maddi bilimlerle yoðrulan ilim adamlarý için Fatýr suresinin 28.nci
Ayeti kerimesinde þöyle
buyrulmuþtur:
“...Allah’tan sevgi ve
saygý duyarak ancak alimler (bilgin) kullarý korkar.”
Dünya ve ahiret hayatýnýn geliþimini ve mutluluðunu vahye dayalý bilgilerin nurunda ve ilmi çalýþmalarýn aydýnlýðýnda gören
dinimiz kadar ilme, ilim
adamýna ve ilim zihniyetine
kýymet vermiþ hiç bir din
ve hiç bir beþeri sistem
yoktur.
Peygamberimiz (s.a.v)
þöyle buyurmuþtur:
“Allah katýnda ilim tahsil etmek, (farz olanlarýn
dýþýndaki) namaz, oruç,
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Ýslam
ve
Öðrenim
hac ve Allah yolunda cihaddan daha faziletlidir.”
“Alimler yeryüzünün
kandilleridir. Peygamberlerin halifeleridir. Benim ve
diðer peygamberlerin varisleridir.”
“Bilgi müminin kaybolmuþ malýdýr. Onu bulduðu
yerde alýr.” Hadis-i Þerif
Kur’an-ý Kerim’in Alak
suresinin 6. ve 7. ayetlerinde “Gerçekten insan, kendisini, (Allah’ýn eðitim ve
öðretiminden) uzak gördüðü için azmýþtýr.” buyrularak imansýzlýðýn ve her
türlü ahlaksýzlýðýn kaynaðý
olarak, eðitim ve öðretim
yoksunluðunu göstermiþtir.
Onun içindir ki, Kur’aný Kerim’de Rabbimiz:
“...Sakýn ha cahillerden olma.” Emri ile bilgisizlerden
olmamamýzý
öðütlemiþtir.
“...Cahillerden yüz çevirir.” Buyruðu ile de ilimden ürken, bu hakikatlerden insanlarý yalan yanlýþ
ekran ve mikrofonlarýyla
çeþitli yayýn vasýtalarýyla
bu gerçekleri kabul etmek
istemeyen cahillerden kaçýnmamýzý emretmiþtir.
Peygamberimiz (s.a.v)
de olmamýz gerekeni þöyle
açýklamýþtýr:
“Ya bilgin ol, ya öðrenen, ya da dinleyen veya
(bilgiyi öðrenen ve öðretenleri) sevenlerden ol. Beþinci gruptan olma. Helak
olursun.”
“(Zira) Fakirliklerin en
þiddetlisi cehalettir.”
Bilgi edinmeyi emreden
ve cehaletten sakýndýran
yüce Rabbimiz, Kur’an-ý
Kerim’de bilenlerle bilme-
KÖLN BÖLGESÝ 13 ÞUBESÝYLE
KAPILARINI AÇTI
firlere kapýlarýný açtý. Yoðun katýlýmýn gözlendiði
günde, misafirler güllerle
karþýlandý. Bir çoðunun ilk
kez ayak bastýðý camilerde,
misafirlerin Ýslam dini hakkýnda merak ettikleri soru-
lar cevaplandýrýldý ve Ýslam
dininin barýþ dini, aziz bir
din olduðu anlatýldý.
Hazýrlanmýþ Türk mutfaðýyla güzel örnekler sergileyen Kadýn Kollarý, müslüman ve Türk misafirperver-
liðini tanýttý. Gelen misafirler arasýnda cami komþularý, gençler, öðretmenler bulunuyordu. Troisdorf cemiyetinde ise önceki dönem
Belediye Baþkaný Uwe
Göllner yeni Belediye Baþ-
33
yenlerin mukayesesini yaparak þöyle buyurmuþtur:
“Körle gören, karanlýkla aydýnlýk, gölge ile sýcak
bir olmaz. Dirilerle ölülerde bir olmazlar.”
“...Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak
akýl sahipleridir ki hakkýyla düþünür.”
Kur’an’da ve Sünnet’te
öðretildiði þekilde sürekli
olarak da þöyle dua edelim:
“...Ey ilmi sonsuz olan
Rabbim! Benim ilmimi artýr.”
“Allah’ým! Bana öðrettiklerinle beni faydalandýr.
Bana fayda saðlayacak
ilim ver. Ýlmimi artýr. Allah’ým! Faydalý olmayan
ilimden Sana sýðýnýrým.”
Ýlmi çalýþmalarý ciddiye
alan toplum ve kiþiler, kuþaklararasý baðlantýyý kurarak maddi ve manevi mirasa sahip çýkarlar. Ýnsanlarýn
yetiþmesine ve kiþiliklerin
oluþmasýna yardýmcý olurlar. Özellikle yavrularýmýzýn hayata hazýrlanmalarýnda onlar için gerekli olan
maddi ve manevi bilgilerin,
geliþim süreçlerini temin
ve tesis etmek asli vazifemizdir.
kaný Klaus Werner Jablonski ve papazlar da iþtirak ettiler.
Çeþitli hediyeler ve yapýlan ikramlardan sonra ziyaretçiler, camilerinin temizliðini ve güzelliðini dile
getirerek böyle bir günün
düzenlenmiþ olmasýndan
çok büyük mutluluk duyduklarýný ifade ettiler.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
34
15:59 Uhr
Seite 34
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
E
ssen Müslüman Veliler Birliði ve Ballfreunde Bergeborbeck e.V. bir aile ve eðlence günü düzenledi.
Ballfreunde Borbeck`in
Futbol Sahasýnda gerçekleþtirilen eðlence gününe
havanýn yaðýþlý olmasýna
raðmen ilgi yoðundu.
Baþta Kulüp Baþkaný
Detlef Thilert olmak üzere
Ýnternational Turnuva yöneticileri Thomas Peukert
ve Yasin Ersoy`un organize
ettikleri Aile ve eðlence
gününde çocuklar için Yüz
boyama, zýplama balonu,
Fayton Gezileri yer alýrken
yetiþkinler içinde karma
dostluk futbol turnuvalarý
ve bazý eðlence aktiviteleri
yer aldý.
Türk ve Alman Mutfaðýndan Yiyecek, Mangalýzgara çeþitleri ve çeþitli
içeceklerin satýþa sunulduðu programda Alman Annelerin kurduklarý takýmlarla turnuvaya katýlmalarý
dikkati çekti ve turnuvayý
I
GMG Kuzey Ruhr Bölgesi Lage Þubesinin
2003 yýlýndan bu zamana kadar aralýksýz devam
eden açýk kapý günü bu senede yoðun bir kalabalýkla
gerçekleþtirildi.
Lage ve çevresindeki
baðlý bulunan köylere 3
grup halinde 25 gencin katýlýmýyla 15.000 davetiye
tek tek evlere daðýtýldý.
Bu yýlki yapýlan açýk cami gününe davetli olarak
Essen`de Büyük Aile ve Eðlence Günü
renklendirdi.
Kulüp Baþkaný Detlef
Thiler`den aldýðýmýz bilgilere göre düzenlenen bu
kaynaþma
gününde
1968`de kurulmuþ olan kulubümüzde bu ana kadar
futbol oynamýþ ve faaliyet-
lerde bulunmuþ þahýslar ile
böyle bir programý düzenlemeyi uygun gördük. Bu
þahýslar arasýnda Müslüman veliler birliði yönetici
ve üyelerininde büyük çoðunlýkta bulunmaktadýr.
Bu programla hep bir-
likte eðlenip çevrede yaþayan dostlarýmýz ve mahalle
sakinleri ile kaynaþmayý
hedefleyip birlikteliðimizi
sergiledik. Hava durmunun
bizi engellemesine raðmen
beklediðimizi bulduk ve
programýmýz hedefine ulaþ-
IGMG Kuzey Ruhr`da Açýk Kapý Günleri
Lage Belediye Baþkaný,
FDP belediye meclis üyesi,
Belediye baþkan yardýmcýsý, IGMG Kuzey Ruhr Bölge Baþkaný Murat Ýleri ve
birçok davetli katýldý.
Gelen misafirler cemiyet gençleri tarafýndan kapýda karþýlandýlar.
Açýlýþ Kur’an-ý Kerim-i
ile baþlayan program, Cemiyet Baþkaný Lütfi Ak-
ça’nýn selamlama konuþmasý ile devam etti. Akça
konuþmasýnýn ardýndan,
Belediye baþkanýna bir plaket hediye etti. Belediye
baþkaný ise bu davetten dolayý teþekkürlerini bildirdi
ve sýcak atmosferi gerçekleþtiren cemiyet yönetimine
minnet duyduðunu ifade etti.
Daha sonra caminin içe-
risine gidilerek gelen misafirlere Ýslamiyet hakkýnda
bilgiler verildi.
Gelen misafirlerle tek
tek ilgilenildi. Ýki gün boyunca yaklaþýk 250-300 yabancý davetliye hizmet sunuldu. Davetlilerden gelen
sorulara ise itina ile cevap
verildi.
IGMG Genel merkezi-
haber
tý dedi. Thilert önümüzdeki
günlerde de Essen Müslüman Veliler Birliði Mekanlarýnda da program düzenlemeyi planladýklarýný dile
getirdi.
Essen Müslüman Veliler
Birliði Baþkaný Yasin Ersoy ise verdiði bilgilere göre Müslüman Veliler Birliði olarak semtimizde birlikte birçok faaliyetlerde
bulunuyoruz. Zaten derneðimiz bünyesinde spor faaliyetleri yapan Alteherren
takýmýmýz ve genç futbolcularýmýz ile birlikte sürekli diyaloðumuz oluyor.
Umuyoruzki bu gibi faaliyetlerimiz birlikte ön yargýsýz dosça yaþamamýza
katkýda bulunur dedi.
Günün geç vakitlerine
kadar karþýlýklý sohbet ve
aktivitelerle süren programda yapýlan Turnuvada
birinciliði Minikler ve Babalar Karmasý olýrken ikinciliði C–Gençliði takýmý
kazandý.
nin bu yýl hazýrlamýþ olduðu tanýtým dergileri de, cemiyet tarafýndan gelen davetlilere çay, pasta ve tatlý
eþliðinde ikram edildi. Bu
misafirperverlikten dolayý
davetliler Lage cemiyetine
ve baþkanýna teþekkürlerini
bildirdiler. Birçok cemiyette cemiyet idarecileri kapýlarýný tanýtým için yabancýlara açtý gereken misafirperverliði gösterdiler.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:59 Uhr
dosya
Seite 35
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
A
lmanya Temmuz
ayýnda, 28 yaþýndaki Merve El Þerbini’nin Ýslam düþmanlýðý
motifli bir saldýrý ile mahkeme salonunda býçaklanarak
öldürülmesi ile sarsýlmýþtý.
Ceza davasýnýn baþlamasýna
bir hafta kala cinayeti iþleyen kiþinin Rusya’da psikolojik hastalýklarý nedeniyle
askerlik hizmeti için elveriþsiz bulunduðu ortaya çýktý. Bu durum ise suçlunun
cezai ehliyeti konusunda
spekülasyonlara neden oldu.
Focus dergisinde yer
Murat ÝLERÝ
A
ile kurumunun tarihi insanlýðýn baþlangýç tarihiyle eþ
güdümlüdür. Kainatýn sahibi Hz. Allah ilk insan
Adem (a.s)ý Cennet gibi bir
mekanda yarattýktan sonra
Havva validemizi yaný baþýna dikmiþtir. Böylelikle
ilk aile oluþmuþ, halka halka geniþleyerek nesiller,
milletler meydana gelmiþtir.
Kainatta her þey çift
çift yaratýlmýþtýr
Yaz-kýþ, soðuk-sýcak,
gece-gündüz, madde-mana,
dünya-ahiret, yer-gök, acýtatlý.....
“Nitekim, Biz herþeyden iki çift yarattýk. Umulur ki, iyice düþünürsünüz.” (Ez- Zariyat 49)
ayeti buna iþaret etmektedir.
Ýþte kadýn ve erkek de
bir elma`nýn yarýsý gibi birbirini tamamlayan, eksiðini
gideren, açýðýný kapatan
unsurlardýr.
Aile yuvasýnýn temeli
kadýn, çatýsý ise erkektir.
Temel ile çatý saðlam olursa en olumsuz koþullara,
saldýrýlara karþý ayakta kalmayý baþarýrlar.
Peygamber Efendimiz
bir Hadisinde bunu bize þu
þekilde bildirmiþtir. Kadýnlar erkeklerin tamamlayýcý
parçalarýdýr. (10 kerre Kýrk
Hadis C 3 S 71 hadis no 14)
Aþýklarýmýzda bunu;
Deselerki; aha cennet
yarsýz girmem haram olsun; mýsralarýyla dile getirmiþler.
Ýlahi vahyin hikmeti, insanlýðý hidayete erdirmenin
yaný sýra beþeriyyeti dünya
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Aile
Hayatý
[email protected]
ve ahiret saadet ve mutluluðuna erdirmektir. Bu da ancak fertlerin ýslahý ile beraber huzurlu yuvalar, huzurlu yuvalarýn artmasýyla saðlýklý milletler, nihayetinde
de barýþ ve anlayýþýn hakim
olduðu bir dünya gerçekleþir.
Çinlilerin bir atasözünde dedikleri gibi;
Eðer ruh aydýnlanmýþsa,
insanda güzellik vardýr.
Eðer insanda güzellik
varsa evde uyum vardýr.
Eðer evde uyum varsa,
ülke de düzen vardýr.
Eðer ülke de düzen varsa, dünya da barýþ ve huzur
vardýr.
Dolayýsýyla eðer malzemeniz saðlam ve kaliteli olsa bunlardan muhkem binalar, sarsýlmaz eserler doðar.
Esen þiddetli rüzgarlara,
fýrtýnalara hatta depremlere
karþý bile dimdik ayakta kalýrlar. Aksi takdirde akþam
büyük uðraþý ile dikersiniz,
sabah bir de bakarsýnýzki
yerinde yeller esiyor.
AÝLE KURMANIN
ÖNEMÝ
Aile kurmak Allah`ýn
emri, tüm peygamberlerin
sünneti, aklýn yolu, vucüdun ihtiyacý, insanlarýn hayal ve özlemi, tabii varlýðýdýr.
Hz. Aiþe radýyallahu anha anlatýyor: Resulullah
(s.a.v) buyurdular ki:
“Nikah benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden
deðildir. Evleniniz! Zira
ben, diðer ümmetlere karþý
siz(in çokluðunuz) ile iftihar edeceðim. Kimin maddi
imkaný varsa hemen evlensin. Kim maddi imkan bulamazsa (nafile) oruç tutsun.
Çünkü oruç, onun için þehveti kýrýcýdýr.” (K .Sitte
6527)
Hz. Ebu Bekir: “Her
þehvet kalbi karartýr, ancak, ailesi ile olan beraberlik kalbi safileþtirir”, buyurmuþtur.
Büyük Sahabelerden
Hz.
Abdullah
Ýbn
Mes’ud: “Ömrümden on
gün kalsa bile, Cenab-ý
Hakk’ýn huzuruna bekar
çýkmamak için yeniden evlenmek isterdim”, demiþtir.
Beþir Ýbn Haris, “Evlenmek sünnettir, bu sünneti niçin terkettin?” denilin-
ce, “Farz ile meþgul olduðum için” diye cevap vermiþti. Öldükten sonra dostlarýndan biri onu rüyada
gördü ve “Rabbin sana nasýl muamele etti?” diye sordu. “Rabbim beni Cennet’ine soktu. Fakat, evli
olan ulular derecesine yükselemedim”, dedi.
Aile kurumuyla milletler geleceklerini kurur. Nesillerini idame ettirir. Çalýþan bireyler arasýnda iþçi,
emekli dengesini saðlar.
Yalnýzlýk Allah`a mahsustur, sözünden hareketle münasip eþ, uygun ortam bulunduðunda evlilik müessesesinin temeli atýlmalý,
genç nesiller teþvik edilmeli, yeni çiftler takatin üstünde maddi külfetlere maruz
kalmamalýdýr. Maddi þart
ve talepler evliliðin en
önemli gündem maddeleri
olmaktan çýkarýlmalý ki bu
kutsal yolculuða çýkarken
tüm konsantre ve dikkatler
iþin manevi boyutu ve mesuliyyet duygusu noktasýnda yoðunlaþmalýdýr.
Hani derler ya;
Parayla saadet olmaz,
gerçek hayatta her gün ge-
Merve El Þerbini
cinayetinde yeni geliþme
alan haberde suçlunun askerlik kaðýdýnda, sözkonusu
þahsýn þizofreni, kronik çýldýrma olaylarý nedeniyle
1999 yýlýnda Rus Asker Alma Komisyonu’nca askerliðe elveriþsiz olduðu kararý
verildiði yer aldý.
Savcýlýk ise asker komisyonunun bu kararýnýn gerekçesine iliþkin bilgi taleplerine Rusya’dan henüz bir
cevap gelmediðini belirtti.
Haber Ajansý ddp’ye yaptýðý
açýklamada “Rusya’nýn bu
þahsý niçin askerliðe elveriþli bulmadýðýna iliþkin cevap
gelmedi” diyen Yüksek
Savcý Avenarius, þimdiye
kadar cezai ehliyetin ortadan kalkmasý için tutamak
noktasý olmadýðýný, suçlunun olay esnasýndaki durumunun geçerli olduðunu,
35
rek medyada gerekse çevremizde bunu ispatlayan,
mutluluðun para pulla deðil, gönül birlikteliðinde,
ruhlarýn uyuþmasýnda ve tabiki bu duygularýn meyvesi
niteliðindeki aþk ve sevgi
yumaðýnda olduðunu gösteren onlarca örneklere
rastlayabiliyoruz.
Günümüz insanlarý saðlýksýz aile yapýlarý, sorumsuz genç nesiller, materyalist yaklaþýmlar sayesinde
sosyal bir çýkmaza, karanlýk bir geleceðe doðru hýzla
ilerlemektedir. Yardýmlaþma ve yakýnlýk baðý çözülmekte, nüfus süratle yaþlanmakta, genç nesil ruhi
bunalým, piskolojik buhranlar içinde kývranmakta,
yaþlý kesim ise bir yandan
bakým kaygýsý öte yandan
yalnýzlýk acýsý ve ýzdýrabý
çekmektedir. Sanayi devrimi yapan çaðýmýzýn insaný
maddi alemde zirve yapmýþ, her türlü þehevi ve nefsani lezzetlere eriþmiþ, bu
manada hiç bir kayýt ve engel tanýmaz noktaya gelmiþ, ancak manevi boþluðun, ruhi darlýðýn, toplumsal çözülmenin faturasýný
aðýr bir þekilde ödemeye
baþlamýþtýr bile.
Evlenen çiftlere yapýlan
yardýmlar, özel kampanya
ve teþvik fonlarý, çocuk ve
bakým paralarý, medyanýn
bu konudaki planlý yönlendirmesi bile beklenen etkiyi
göstermemiþ, yýkýlan aile
yuvasý sayýsý gün be gün
artmakta, psikolojik, sosjolojik etkisi her alanda kendisini iyice hissettirmektedir.
bunu tespit görevinin de
mahkemede olduðunu ifade
etti.
28 yaþýndaki zanlý Mýsýrlý Merve El Þerbini’yi duruþma esnasýnda mahkeme
salonunda býçaklayarak öldürmüþ, eþini ise ölümcül
bir þekilde yaralamýþtý. Olay
öncesinde Merve El Þerbini’yi “Ýslamist” ve “terörist”
sözleriyle küfreden zanlý,
cinayet sonrasýnda ise “Avrupalý olmayanlara ve Müslümanlara nefretinden” yaptýðýný açýklamýþtý.
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:59 Uhr
36
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
Abdülgani Engin KARAHAN
S
PD’nin en güvendiði seçmenlerinden
dahi aldýðý oylarý
kaybetmesi herkesin þahit
olduðu bir gerçek. Oran
olarak hesaplandýðýnda
oylarýný kaybettiði en büyük seçmen kitlesini Müslüman ve göçmen vatandaþlarý oluþturuyor. Bu
trend esasen uzun süredir
SPD dýþýndan gözlemleniyordu. Daha önce bazý zamanlar vardý ki, CDU
Türk asýllý vatandaþlarýn
oylarýný çifte vatandaþlýk
vaatleriyle SPD’ye kaptýracaðýndan dahi korkuyordu.
Daha 2005 ve 2006 yýllarýndaki anketlere göre
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde (NRW) SPD’nin
Türk asýllý göçmenler arasýndaki oyu yüzde 70 civarýndaydý. (2005–2006
ZfT Anketi) Ýki yýl sonra
2008 yýlýnda Türkiye
Araþtýrmalarý Merkezi’nin
yaptýðý araþtýrma bu oraný
yüzde 65 olarak tespit etti.
Güncel yapýlmýþ olan
araþtýrma kurumu Data 4
U anketi, Türk asýllý göçmenlerin en fazla yüzde
55’inin SPD’ye oy verdiðini gösteriyor.
SPD’nin Türk asýllý
göçmenlerden aldýðý oy
oranýndaki bu yüzde
20’lik düþüþ esasen diðer
partilerin programlarýnýn
daha iyi olmasýndan kaynaklanmýyordu. SPD’deki
bu düþüþe neden olan asýl
sebep kendi gösterdiði,
daha doðrusu gösteremediði performanstý. Ayrýca
bu düþüþte eskiden beri
genel kanaat olan ancak
artýk eskimiþ olan göçmen
oylarýnýn yalnýzca SPD’ye
gideceði düþüncesi de etkili olabilir. Ancak göçmenlerin bilinç kazanmalarýyla bu kanaatin artýk
eskide kaldýðýný söyleyebiliriz. Oylardaki düþüþün
en büyük nedeninin ise
SPD’nin inandýrýcýlýðýndaki eksiklik olduðunu
söylemek sanýrým yanlýþ
olmaz.
SPD’nin oylarýndaki
düþüþün büyük koalisyon
Seite 36
dönemine denk gelmesi
boþuna deðil. Büyük bir
koalisyon içerisinde çalýþmak elbette kolay deðil,
zira iki partide sürekli olarak geri adým atmak durumunda kalabilir. Ancak
burada hoþ olmayan durum bir partinin bir konu
üzerinde sürekli ön plana
çýkmasý ve diðer partinin
ise devamlý olarak taviz
vermesidir. Geçtiðimiz
yasama döneminde bu durumu neredeyse istisnasýz
olarak entegrasyon konusunda gözlemledik. Göçmen asýllý seçmenler için
son derece önemli olan
konularý koalisyon zoruyla sürekli olarak kolayca
bir kenara atan SPD’yi
gördük. SPD bu dönemde
göçmen asýllý seçmenlerinin büyük çoðunluðunda,
ilgili meseleler üzerine
mücadele verebileceði
hissini uyandýramadý. Taviz verilen konular hep
göçmenlerle ilgili konulardý.
Çifte vatandaþlýk sorunu, AB vatandaþý olmayanlar için yerel seçim
hakký, aile birleþimi ile ilgili sorunlar veya yabancýlar seçimi hukukunda
sertleþtirmeler gibi konular SPD’nin parlamentoda
devamlý olarak göçmen
asýllý seçmenlerinin istek-
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
SPD’nin
esas
problemi:
Ýnandýrýcýlýk
lerinin dýþýnda bir posizyon aldýklarý konulardý.
Trajikomik olan ise
SPD’nin yerel ve genel seçimlerde
yürüttükleri
kampanyalarda, geçtiðimiz yasama döneminde
kendi oylarýyla uzun süre
deðiþtirmeyi imkânsýz kýldýklarý konularda göçmenlerin lehine vaatlerde bulunmalarýydý. Bu tutarsýzlýk baþta Almanya’da
Türkçe yayýn yapan gazeteler olmak üzere çeþitli
gazetelerde yer aldý. Gazetelerde yer alan neredeyse tüm haberlerde
SPD’nin seçim vaatleri,
geçtiðimiz yasama döneminde SPD milletvekillerinin verdikleri oylarla
karþýlaþtýrýlýyordu.
Þu durumda SPD’nin
vaatlerine
güvenmek
mümkün deðil. Özelliklede SPD büyük bir koalisyonun içerisinde yer alacaksa. Entegrasyon politikacýlarý sürekli olarak bilinçli bir þekilde yerine getiremeyecekleri vaatlerde
bulundular. Emin olunan
bir þey vardý tabi: Göçmenler söz konusu olduðunda SPD’nin yapamayacaðý þey yoktur.
SPD bu tavrýyla geçmiþte yaptýðý hatalarý devam ettirmiþ oldu. Yapýlan
hatalardan biri de kesin-
likle “Entegrasyon politikacýsý” Lale Akgün’ün
SPD’nin Ýslam Sorumlusu
olarak atanmasýydý. Bu seçimin, SPD ve Ýslami cemaatler arasýndaki diyaloga hiçbir olumlu etkisi olmadý. Aksine yýllardýr var
olan diyalog Bayan Akgün sayesinde zedelendi.
Saldýrgan çýkýþlarý, yersiz
genellemeleri ve aðýr ithamlarý ile Müslüman kurumlarla olan iliþkileri zehirledi. Kendisinin Ramazan Ayý'nda dini cemaatlerin resmi iftar programlarýna davet edilmeyen nadir politikacýlardan olmasý
dikkat çekici bir husustu.
Sadece bu durum bile ge-
dosya
lecek seçimlerde olumsuz
bir sonucun alýnmasýna
iþaret sayýlabilirdi. Kendisi de bu iftarlardan birine
davetsiz olarak katýlma
cesaretini gösteremedi.
Bu arada diðer partiler
göçmen asýllý Müslümanlarla olan iliþkilerinde daha olumlu geliþmeler kaydettiler. CDU dahi Türk
asýllý göçmenlere yönelik
kiþisel olmasa bile parti
politikasý çerçevesinde samimi bir ortam oluþturma
gayretindeydi. CDU, yerel
dernekleri ile birlikte
Müslümanlarýn organize
ettikleri iftar programlarýna katýlmaya özen gösterdiler. Yeþiller de Müslüman dini cemaatlerle eleþtirel ancak samimi bir iliþki içerisinde bulunmaya
itina gösterdi.
Sonuç olarak SPD`de
vaatler ve gerçeklik ayrý
düþüyor. SPD aþýlmasý zor
engellerin önünde bulunuyor. Bir yandan parti programý çerçevesinde kaybetmiþ olduðu inandýrýcýlýðýna ve diðer yandan da
Müslümanlarla iliþkileri
yürütmek için seçtikleri
isimlere yanýyor. Partiden
yükselen her türlü deðiþim
ve yenilenme çaðrýlarýnda
eski ve eskimiþ kanaatlerin tekrar düþünülmesi gerektiði muhakkak – özellikle de senelerdir bir deðiþim içerisinde bulunan
göçmenlerle ilgili konularda.
Düsseldorf ve Çevresi
Reklamlarýnýz Ýçin
Murat SATILMIÞ
Tel: 0157-72414539
Email:
[email protected]
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:59 Uhr
özel köþe
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
M. Salih AYDIN
ÞÝKÂYETÝM VAR
YA RASULALLAH…
ALLAH’IM; Resulüme
þikayetim var ümmetten!
Dünya yeniden Ebu Cehil devrini yaþýyor. Ýnsanlarýn çeþit çeþit putlarý oluþtu.
Ýnsanlar sadece bu dünyayý
düþünür oldu. Kumar, zina,
içki, ahlaksýzlýk yeryüzünü
sardý. Fitne diz boyu alabildiðine çoðalýyor. Ahlaklý,
hakký üstün tutanlar yerilirken kötü iþleri yapan insanlar el üstünde tutulur oldu.
Gidecek ne bir yerimiz ne de
ALLAH’tan (c.c.) baþka sýðýnacak baþka dostumuz kaldý. Ýslam`ý ýlýmlaþtýracaðýz
diye nasýlda uðraþýyorlar. Ýslam`a göre yaþam deðil de
kendilerine göre Ýslam oluþturma peþindeler. Çocuklarýmýzý istemesek de Ebu Cehil
zihniyetinde yetiþtiriyorlar.
Aileleri küçülttüler. Dedeleri, nineleri huzur evine týktýlar. Kendi baþlarýna da geleceðini bilerek. Moda adýna
kadýnlarýmýzý tesettürden
uzaklaþtýrdýlar. Evde ne huzur kaldý ne de yaþam. Kadýn
haklarý dediler Ýslam`a zýd
kadýnlar oluþturdular. Erkekler kahvehanelerde, kadýnlar
televizyon karþýsýnda konuþmayan bir millet olduk. Ne
kadýn kocasýndan anlar ne erkek karýsýndan anlar oldu.
Boþanmalar gýrla gidiyor.
Saygý ve sevgi lafta kaldý.
Erkekler kadýn gibi kadýnlar
erkek gibi giyinir oldu. Yetiþtirdikleri çocuklar da yaþadýklarý memleketlere yararlý olacaðýna zararlý oldu.
Ya Rasulullah!
Nereye gidelim nerede
yaþayalým? Bizim hicret
edecek ne bir Habeþistanýmýz
nede bir Necaþimiz yok. Zulüm her yeri kapladý. Artýk
müslümaný terörle birlikte
anar oldular. Topraklarýmýz,
zenginliklerimiz, iþgal edildi. Namusumuz haysiyetimiz yerle bir oldu. Ýslam`ýn
sancaðý sahibsiz kaldý. Erkeklerimiz korkak oldular.
Biz hala günlük iþlerle uðraþýyoruz. Kimin eli kimin cebinde belli deðil. Haram helal birbine karýþtý. Yediklerimiz haram da helal de birbirine karýþtý. Yediklerimizde
az da olsa haram var. Biz ne
soruyoruz ne helalini arýyoruz sadece mideyi dolduruyoruz. Onun için de evlerimizde bereket kalmadý. Bizi
ilgilendirmiyor mazlumlarýn
Seite 37
hayat
15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
Hacarabýn
Serüvenleri
[email protected]
kaný. Bizi ilgilendirmiyor Ýslam topraklarýnýn iþgali. Bizi
ilgilendirmiyor komþu Müslüman ülkelerin durumu.
Habire dünyaya daha sýk sarýlýyoruz. Kendimizi bir þey
olduðumuzu sanýyoruz. Mezara en sevdiklerimizi defnettiðimiz halde ondan da
ders almýyoruz ya Rasullallah. Þikâyetim budur ya Rasulullah… YA RABBÝM
þikâyetimi ilet veya bizleri
ýslah et. Sen her þeyi en iyi
bilensin. Âmin.
Dedikten sonra gelelim
bugünkü hikâyelerimize.
Çumra’da Takla
Güvercinler.
Hacarap bildiðiniz gibi
güvercin hastasý bir adam.
Yani onun ilgi alanýndaki en
çok sevdiði iþlerden birisi.
Güvercin beslemek tabiî ki
en iyisine de sahip olmak.
Ne kadar yükselir ve fiþek
gibi çýkarak takla atarsa o
makbul. Bu kadar bilgi verdikten sonra gelelim olaya.
Hacarap bir gün kuþçular
kahvesine gider milletin aðzýnda bir çift güvercin var.
Övdükçe övüyorlar Hacarapta bu neyin necisi diye kulak kabartýr. Kuþlarýn Çumra’da bir çiftlikte olduðunu
öðrenir ve hemen bu iþin peþine düþer. Elde yok avuçta
yok en züðürt zamaný. Bir
kamyoncu arkadaþý Karaman’dan Konya’ya gitmekte. Arkadaþýna beni de Çumra’ya atýver der. Dýþarý Çumra’da kamyondan iner daha
on onbeþ kilometre yol var.
Bir taraftan yaðmur ama Hacarap bu, iþten yýlmadan yürür. Ama yaðmurdan da sucuk gibi sýrýlsýklam ýslanýr.
Sora sora adamýn çiftliðine
varýr. Kapýyý çalar adam
açar. Babam hem aðlar hem
yalvarýr. Adam vermek taraftarý deðil. Üstelik Hacarabýn cebinde beþ kuruþ bile
yok. Ne yapar ne eder adamý
26
ikna eder ve kuþlarý alýr Karaman’a zor þartlarda gelir.
Bir hafta sonra kuþlarý kümese alýþtýrmýþ olarak arkadaþlarýný ve kuþçularý davet
eder. Onlara kuþlarý uçuracak. Herkes gelir evin hayatýna otururlar, dört gözle
kuþlarý beklerler. Bu ara çaylar gelir, Hacarap da kuþlarý
salar ama millet çaylarý unutup kuþlara dalarlar. Çaylar
soður ama millet bakmaktan
býkmaz. Ertesi gün kendi
aralarýnda toplanýrlar ve Hacaraba bir iyilik düþünürler.
Hacarap gibi bir züðürt nasýl
olur da böyle bir kuþa sahip
olur. Baldaný görevlendirirler.
Baldan Kuþlarý
Nasýl Aþýrdý
Baldan, Hacarap iþte olduðu bir vakit sadece o kuþlarý deðil bütün kümesi götürür. Hacarap iþten dönünce
bir de bakarki kümeste bir
tane bile kuþ yok. En sevdiði
arkadaþý Kara Muammer
abiye gider, derdini anlatýr
oda:
-Oðlum ben sana demedim mi bu kuþlarý kimseye
gösterme sana yar etmezler.
Al dediðim çýktý diye sitem
eder. Hacarap da þuçunu bildiði için bir þey demez. Baldan ise köyüne götürdüðü
kuþlarý kümesine alýþtýrýr ve
arkadaþlarý ile gizli gizli
uçururlar ama sýr vermezler.
Fakat Baldan`ýn bir köylüsü
durumu fark eder. Babam da
Kýzýlay’da þoför olduðundan
köylüler tanýmakta. Dolayýsýyla bu köylü de Hacarabý
ve kuþlarýnýn çalýndýðýný bilmekte. Hemen ertesi gün
kamyona atlar gelir Hacaraba durumu bildirir. Hacarap
durur mu hemen köye gider
daha köye girmeden bir bakar ki kuþlarý uçuyor. Kuþçular kuþlarýný çocuklarý gibi
bilirler hatta biraz da öte.
Doðruca muhtarý ve köyün
ileri gelenlerini bulur olayý
anlatýr ve muhtar ve heyetiyle beraber giderler Baldandan kuþlarýný alýrlar. Ertesi
gün gider Kuþçular kahvesinde ver yansýn eder. Kuþçular da piþkin piþkin þaka
yapmýþtýk derler.
Bizim Tarlaya
Karaman`da zamanýn birinde adamýn birinin tarlasý
varmýþ. Uzun zamandan beri
yaðmur yaðmamýþ. Bir gün
bakmýþ ki yaðmur bulutlarý
toplanýyor. Adam ümitlenmiþ ve ellerini açmýþ:
-Ya Rabbi bizim tarlaya
bizim tarlaya diye dua ediyormuþ. Nihayet yaðmur öyle bir yaðmýþ ki tarlayý sel
götürmüþ. Adam kafasýný iki
elinin arasýna almýþ ve:
-Behey gafil adam yaðmurun hepsini kendi tarlana
ister bencillik yaparsan iþte
böyle olur. Ettiðini buldun
niye hep kendini düþünürsün. Rabbim taksimatýný
yapmýþ niye acizliðini bilmezsin de kýt aklýnla karýþýrsýn. Tövbe bir daha karýþmam sen ne verirsen razýyým
diye söylenmeye baþlamýþ.
Maþallah Þirketi.
(Gmbh)
Alman`ýn biri bir Türk arkadaþý ile Türkiye’ye izine
gider ve kamyonlarýn üzerindeki Maþallah yazýsý ilgisini
çeker ve bu yazýnýn büyük
bir þirketin ismi olduðunu
zanneder. Almanya’ya geri
dönünce de Alman arkadaþlarý sorar:
-Türkiye’yi nasýl buldun?
Ýzinden dönen Almanda:
-Türkiye’de öyle büyük
bir þirket var ki Almanya’da
görmedim Maþallah Gmbh.
Was, Nicht Verstehen.
Bu da üstteki olayýn
Türkçesi. Yine bir Almanla
Almanya’ya yeni gelmiþ bir
Türk arkadaþ oluyor. Bir gün
ikisi beraber gezerken Almanca bilmeyen bizim va-
37
tandaþ Türkçe:
-Bu fabrika kimin, bu
fabrika kimin diye soruyor.
Alman da:
-Was Nicht Verstehen deyip duruyormuþ. Türk’de
Alman`a dönmüþ:
-Was Nicht Verstehen
amca çok zenginmiþ banada
bir iþ versin.
Ben de Ýsterim
Dedem Halil Efendi
bekâr kalýyor. Mahalle sakinleri ve dostlarý onu bir hatunla evlendiriyorlar. (Bizim
orada halk tabiriyle baþ-göz
ediyorlar) Bunu olayý bilmeyen çarþý esnafýndan Fýrýncý
Sami Çelebi ayrýca dedemin
dostlarýndan biri ALLAH
(c.c.) her ikisine de rahmet
etsin, dedemi gözetliyormuþ.
Dedemin yeni hatun geliyor
ayakkabýsýný dedeme boyanmasý için býrakýyor gidiyor.
Dedem de ayakkabýyý boyadýktan sonra ayakkabýnýn içine 10 lira býrakýyor. Biraz
sonra dedemin yeni hanýmý
gelip ayakkabýlarý alýp gidiyor. Olayý yanlýþ anlayan Sami Efendi hemen dedemin
yanýna geliyor ayaðýný boya
sandýðýnýn üzerine koyuyor
ve:
-Boyar mýsýn Halil aða
diyor. Dedem de ayakkabýlarý boyadýktan sonra bakýyor
Sami Efendi ayaðýný sandýktan çekmiyor. Kafasýný kaldýrýp Sami efendiye:
-Sami Efendi ayakkabýlarýnýz ayna gibi oldu efendim
ayaðýný indirebilirsiniz daha
arkada velinimetlerim bekliyor bir senle akþamlayacak
deðilim diyor.
Sami efendi de:
-Halil aða demin hatunun
birinin ayakkabýsýna bir þey
koydun ondan ben de isterim
deyince.
Dedem fena kýzýyor:
-Bre Sami Efendi yoksa
benden baþka birþey mi bekliyorsun, bilmiyorsan bil, o
benim yeni hatun. Hatunumun gönlünü almak mecburiyetindeyim. Ama senin
gönlünü almak bana düþmez. Benim husisi iþlerime
ne karýþýp maydanoz oluyorsun deyince bizim Sami
Efendi kötü bozuluyor ve bir
þey demeden çekip gidiyor.
Biraz sonra etli ekmek getirip dedemin gönlünü alýyor
da barýþýyorlar…
Dostlar bugünde burada
yazýmýzý noktalarken Saðlýk
ve mutluluk ve esenlikler dilerim. ALLAH’A (c.c.) emanet olun.
Selam ve dua ile.
39. sayi sayfalar
38
26.10.2009
15:59 Uhr
Seite 38
Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir
hayat
15 Ekim/15 Kasým . 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430
bulmaca
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:59 Uhr
Seite 39
FIRSAT GÜNLERø
WDQÕWÕP
IL\DWÕ
3,99 €
39. sayi sayfalar
26.10.2009
15:59 Uhr
Seite 40

Benzer belgeler

PDF SAYI 31 - Hayat Online

PDF SAYI 31 - Hayat Online kalmaktadýr. Burada bu sene hazýrlanan TOM isimli dergiyi hazýrlayanlara teþekkür etmek istiyoruz. Hem teknik açýdan ve hem de içerik açýsýndan gerçekten güzel bir çalýþma olmuþ. Hazýrlayanlardan v...

Detaylı