Tiyatro EMEKÇISI - Eğitim Bilim Toplum

Transkript

Tiyatro EMEKÇISI - Eğitim Bilim Toplum
T A R İ H İ M İ Z D E N
Tiyatro
EMEKÇISI
YASAMı,
E S E R L E R I VE
Mehmet
Giriş
Sermet
Çağan
Amasya'da
doğdu.
sonra
orta kısmını bitirdi. Daha
sonra okulun lise mühendislik bölümüne
girdi.
Tiyatro
çalışmalarına
da
okul
yıllarında oyuncu olarak başladı. Bu arada
ve Ankara tiyatrolarında deko­
ratörlük de yapıyordu. Özel tiyatrolarda
küçük
rollere
de
(Necatigil,
çıkmaya
Göktaş,
yılında okulu bıraktı ve Ankara'ya
gitti. Bir süre
oyunlar oynayan
American Players adlı amatör bir tiyatro
topluluğunda
çalıştı.
Muhsin
Ertuğrul'un genel müdürlüğünü yaptığı
Devlet Tiyatrolarına tasarımcı olarak girdi.
Burada 6 yıl çalıştı. Muhsin Ertuğrul'un
SERMET
ÇAĞAN
genel müdürlükten ayrılmasıyla o da
etti. Böylece düzenli bir geliri olduğu döne­
mi sona ermiş oldu.
Sermet Çağan, Devlet Tiyatrosundan ayrıldıktan sonra Seçkin
ve Güner Sümer'le bir­
likte amatör bir topluluk olan Sahne Z'yi kurdu. Bu topluluk Seçkin Selvi'nin W.
Saroyan'dan çevirdiği Merhaba Dışarıdaki
Out There) ve E.
Kel
Şarkıcı oyunlarını sahneye koydu, dekorlarını hazırladı. Kel Şarkıcı oyununu kendisi yönet­
ti. Merhaba Dışarıdaki, hapishane hücresindeki bir mahkumun dışardan sadece ayak
seslerini duyduğu, ama kim olduğunu
lik bir oyundu. Her
158
Kocaeli
birisiyle konuşmalarını
oyun da çok başarılı bulundu, beğeni
Eğitim
Fakültesi.
tek perde­
artık yolunu çizmişti. Olması
yerdeydi. Bir sahne tasarımcısı, dekorcu,
yönetmen ve oyuncu, yani kendisini tiyatroya adamış birisiydi. Ne var ki, yaptığı bu
den mutlu olmasına karşın
para kazandığı söylenemezdi. Bu yüzden Dünya, Vatan,
Öncü gibi gazetelerde politika yazarlığı ve muhabirlik yapmaya da başlamıştı. Ara sıra
dergilerde de yazıyordu. (Başkaya, 2006: 33)
27 Mayıs
hareketi
Türk siyasi yaşamında Demokrat Parti dönemi son bulmuştu.
Yeni bir Anayasa hazırlanmış, Anayasa Mahkemesi gibi kurumlar ortaya
önce var olmayan özgürlük havası, yepyeni bir
Daha
de beraberinde getirmişti. Bu
oluşum, Avrupa'da yaşanan özgürlükçü hareketlerle eklemlenmiş ve memleketimizde
yaşamın ve toplumun algılanma biçimlerinde farklılaşmaya neden olmuştu. Her
siyasi partiler, dernekler, sendikalar kuruluyordu. Türk toplumu örgütlü
olma
lunda
1960-1970 döneminde Türkiye'de tiyatro
bakımından da büyük bir dinamizm
Özellikle genç yazarlar kuşağının başını
yerli oyun yazarlarımız bir çok
eserler vermişler ve Türk oyun yazarlığının gelişmesine destek
Turgut Özakman, Güngör Dilmen Kalyoncu, Çetin
Melih Cevdet Anday, Orhan Asena, Rıfat
Engin, Erol Toy, Necati Cumcılı, Turan
Haldun Taner,
Aziz Nesin, Adalet
Recep Bilginer, Vasıf Öngören, Aydın
Refik Erduran
sonunda ve
yıllarda tiyatromuzun kazandığı yazarlar olmuştu. (Erkoç, 2002:20) Sermet Çağan
da bu
arasında yer aldı.
dönemi denilebilir ki, Türk tiyatrosunun altın yıllarıydı. Ankara,
başta olmak üzere memleketin her yerinde ortaya çıkan,
fesyonel yüzlerce özel tiyatro, halkın bu sanata olan
ve
amatör veya pro­
göstermekteydi. Arena
Tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu (AST), Dostlar Tiyatrosu, Kent Oyuncuları başarılı özel ti­
yatrolardan sadece bir kaçıydı. Devlet Tiyatroları da üç büyük kentin dışındaki
ti­
yatrolar kurmaktaydı.
Edebiyatta köy gerçeği, kentsel sorunlar, göç,
kültürü ve toplumsal meseleler hızla
hissettirmekteydi. Bu durum tiyatro eserlerine de yansımıştı. Keşanlı Ali Destanı,
Asiye Nasıl Kurtulur, Yer Demir Gök Bakır, Susuz Yaz, Almanya Defteri gibi eserler bu
dönemde yazıldı ve okuyucusuyla buluştu.
Halkın tiyatroya büyük
bu dönemde, tiyatrodan beklentileri olan aydın
çevre bu sanata sorumluluklar da yüklemişti. Tiyatro,
sadece eğlendiren bir
sanat olarak düşünülmüyordu artık. Bu sanatın aynı zamanda halkı
aydınlat­
ması, bilinçlendirmesi, düşündürmesi ve eleştiri anlayışını geliştirmesi de bekleniyordu. Türk
tiyatro
bu dönemde
Brecht'in oyunlarıyla, politik-devrimci tiyatroyla da
Tiyatroda ulusallık, evrensellik, öz, biçim gibi kavramlar da yine bu dönemde
sıkça tartışılmaya başlanmıştı. (Şener, 1973:161-167; Erkoç, 2002:21)
Sermet Çağan
1962 yılında Asaf
ve arkadaşlarının
kurduğu Arena
Tiyatrosu'nda dekoratörlük ve oyunculuk yapmaktaydı. Karagiale'nin Kayıp Mektup oyu­
nunun dekorlarını hazırladı, Aynı yıl Gülriz Sururi-Engin Cezzar
Güngör
Dilmen'in
Kulakları
Shakespeare'in Othelio oyunlarının dekorlarını
aynı
zamanda bu oyunlarda oynadı.
yılında
oyunu Ayak Bacak Fabrikası'nın yazımını tamamladı. Aynı yıl bu oyunu
Gençlik Tiyatrosu'nda sahnelemeye başladı. Dekorunu da kendi hazırladı. Ne var ki, kalp
rahatsızlığı nedeniyle oyunun sahnelenme
bu oyunu
Cüneyt
Almanya'da Erlangen
bıraktı,
Gençlik Tiyatrosu,
Tiyatro
katıldı ve 4,
oldu, Ayak Bacak Fabrikası adlı oyun 1965 yılında Ankara'da A S T ' d a Güner Sümer'in
oyun düzeniyle oynandı ve büyük başarı kazandı. (Başkaya, 2006:
Sermet
2002:33)
yılında, daha önce radyo oyunu olarak yazdığı Öyle Bir Oyun'nun
metnini Özdemir Nutku
birlikte yeniden ele aldı, Böylece Savaş Oyunu adlı oyun
ortaya çıktı. B u , savaşın kapitalizmin büyük kartellerinin çıkarları yüzünden çıktığını
gösteren savaş karşıtı bir oyundu. Özdemir Nutku oyunu AÜ. DTCF Tiyatro Bölümünde sah­
nelemiş, ardından aynı oyunla Almanya'nın Erlangen kentinde düzenlenen Uluslararası
Tiyatro
götürmüştü. Savaş Oyunu burada
çok beğenilmişti. Sermet
ödülünü kazanmış ve
yılında da Aziz Nesin'in Ah Biz Eşekler adlı öyküsünü
laştırdı ve Gen-Ar Tiyatrosu'nda sahneledi.
Bir Tiyatro TÖS Vardı
yıllara kadar Türkiye'de
demokratik baskı grubu olma
ları dernekler aracılığıyla gerçekleştirmekteydiler. Bu
organı
Türkiye
kurduk­
derneklerinin en üst
Dernekleri Milli Federasyonu ( T Ö D M F ) ' y d u .
Anayasasının kabul edilmesiyle getirilen sendikal haklar, öğretmen derneklerini de
harekete geçirmiş, TÖDMF'nin Aydın, Antalya ve Eskişehir kurultaylarında yapılan
çalışmalarla öğretmen sendikası kurma yolunda önemli mesafeler alınmıştı. (TÖS,
Derken
sayılı Devlet Personeli Sendikaları Kanunu" çıktı ve 8 Temmuz
Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) Ankara'da kuruldu. T Ö S ' ü n
Köy Enstitülerinin efsanevi
genel başkanı
Fakir Baykurt oldu.
77-79)
Sendikanın amblemi olarak ta ortada güneş, etrafında kitle halkaları ve altında T Ö S
yazan tasarım seçilmişti.
Türkiye Öğretmenler Sendikası, anti emperyalist, ulusalcı, emekten yana olan ve Türk
öğretmenlerinin kurduğu
Dönemin sendika yöneticilerinin yaptıkları açıkla­
malarda tam bağımsızlığa vurgu yapılıyor,
kurtuluş savaşının zaferle
TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt bir konuşmasında: "Bizim
ne Amerika,
ne Rusya. Biz halkımızın büyük gücüne güveniyoruz. Bu gün Amerikan politikasının
(halkının değil) düşmanı
Amerika, sömürmekte olduğu bütün ülkel­
erden ve Türkiye'den üsleri ve tesisleriyle, paktları ve
eye kadar, bu politikanın ve bu
de
yurdumuzda
üsleri,
tesisleri,
elbet düşmanı
barış
gönüllüleri,
kendi sınırlarına dönüncBiz Sovyetler
bakanlıklarımızda
uzmanları,
okullarımızda süttozları olursa, onun da karşısına çıkmayı biliriz" (TÖS, 1969: xix) demek­
teydi.
Bir başka platformda; Kurtuluş Savaşından sonra kaldırılan kapitülasyonların başta
petrolümüz olmak üzere her alana yeniden el
baskısının
yabancıların devletimizin üzerindeki
belirtiliyordu. Yabancı nüfuzunun eğitimde de hissedildiği, eğitim
felsefesinin saptanmasında, yöntem ve tekniklerin bulunmasında, araçlarla kitapların
hazırlanmasında
yabancı
uzmanlara
kadar,
ediliyordu. Yine aynı yerde:
kendi
öğretmenlerimize
milli kültürümüzün gelişme
larını yok eden ve onu yozlaştıran kültür emperyalizmi
bütün gücüyle savaşacaktır.
Kültürümüzün, sömürgeci bir üretim sisteminin peyki (uydusu) haline gelişini üzüntüyle
müşahede etmekteyiz. Kültürümüzün kendi milli
ve
cevap veren, milli olma
koruyan ve devrimci bir gelişme
girmesinde örgütümüze
düşen görev yerine getirilecektir." (TÖS, 1968, 37-38) denilmekteydi.
Böylece Türkiye Öğretmenler Sendikası hızla örgütlenmeye başladı. Kuruluşundan bir yıl
sonra şube sayısı 252'ye
sayısı 21 bine,
şube sayısı
sayısı 45 bine,
yılında da şube sayısı 522'ye, üye sayısı da 72 bine çıktı. (Aksarı, 2005:
demokrasi
sendika tarihinde önemli ve kalıcı yeri oldu.
Türkiye
Sendikası kültür ve sanat
büyük önem vermekteydi.
yılında bir sendika tiyatrosu olan Tiyatro TÖS kuruldu. (TÖS, 1967:54-55) Sendika genel
başkanı Fakir
ve diğer
ni kabul ettiler. Sermet bu
Tiyatro TÖS'ün başına Sermet
uzun sürmeyeceğini düşünmesine rağmen, sendikaların ti­
yatro kurmasının bir başlangıcı olacağını ve gelecek
düşündüğü
gelmesi­
bir birikim sağlayacağını
bu görevi kabul etti ve çalışmalara başladı.
Tiyatro T Ö S , sendikanın örgütlü bulunduğu her yere turne yapacak, böylece tiyatro
kentin egemenliğinden kurtularak yaygınlaşacaktı. Sermet, halkın bilinçlendirilmesi
konusunda tiyatroya büyük sorumluluklar yüklemekteydi. Belki de hiç tiyatroya gitmemiş
Tiyatro T Ö S aracılığıyla ulaşma düşüncesi onu heyecanlandırıyordu.
TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt da Tiyatro TÖS'ten çok şey bekliyordu.
Sendika
Tiyatrosunu Kurarken" başlıklı yazısında; Tiyatro TÖS'ün gezici bir tiyatro
bölge gezilerek yılda
nun Sermet
temsil
yılda sadece
bölge
oyun sunulacağını,
oyu­
Ayak Bacak Fabrikası adlı oyunu olduğunu belirtmekteydi. Fakir
Baykurt'a göre; Tiyatro T Ö S , düşünülen hizmetin
aşamasıydı. Bir yıl
kazanılan
deneyimle sonraki yıllarda ekip ve oyun sayısı artırılacak ve sendikanın yurt
4-5
gezici tiyatro topluluğu olacaktı. (Başkaya, 2006:46)
Böylece Tiyatro T Ö S ' ü n kuruluş çalışmalarına hız verildi. Yönetmen Sermet Çağan 270
sendika şubesine
soruluk bir anket yolladı, Amaç; turneye çıkacak
gidile­
cek yerlerde karşılaşacakları durumları, oralardaki alt yapıyı öğrenmek ve yapılacak
başarı şansını
den bile az bir
planda 60 civarında geri bildirim aldı ki, bu dörtte bir­
Ancak yine de bu anket sonuçlarıyla turneye gidilecek yerlerdeki
ekonomik koşular, salon kiraları, belediye vergisi,
ücretleri, ulaşım ve
masrafları, bilet, yemek, yatak
koşulları hakkında belli bir bilgiye sahip oldu. Ayrıca gelen
anketlerden oralara daha önce başka tiyatro topluluklarının gidip gitmediği, gitti
sevilip
sendikaya kayıtlı tiyatro yazarı
da bilgi toplamış oldu.
olup olmadığı hakkında
Tiyatro T Ö S , bir sendika tiyatrosu olarak oyuncuların durumu bakımından da özel bir
örnek oluşturuyordu. Yönetmen Sermet
sosyalist anlayışının da etkisiyle bütün
oyuncuları ve teknik elemanlarıyla ayrı ayrı anlaşmalar yaptı. Bu o zaman
sadece
görülebilen bir durumdu. Topluluğun oyuncuları böylece belli bir
sosyal güvenceye kavuşmuş oldular ki, bu durum sendikanın emekten yana tavrı
açısından da önem taşımaktaydı.
Tiyatro T Ö S ' ü n 22 kişilik oyuncu kadrosu vardı. Oyuncularından bazıları: AST'dan Oben
Güney, Aydın Engin, Şener Demir,
Erdinç, Gazanfer
Ülkü
Tiyatrosundan Daver Yüken, Arena Tiyatrosundan Hikmet Karagöz, Ali Özgentürk, Hayri
Demircan
Ankara Meydan Tiyatrosundan Selçuk
Gençlik
Tiyatrosundan Faik Sinkil, Gen-Ar Tiyatrosundan Savaş Yurttaş, Amatör Deneme
Tiyatrosundan Meray
Sema Öner ve uzun süre Avrupa'da tiyatro eğitimi almış
Mehmet
1999:
Sermet Çağan oyuncu arkadaşlarını
topladı ve hep birlikte Ören'e gidildi. Ören'de belediyeye ait 7-8 konukevine yerleşildi.
Ekip burada bir buçuk ay Sermet'in Ayak Bacak Fabrikası oyununu çalıştı. Oyunun
çıkmasından sonra da yurt çapında bir turneye
Ayak Bacak Fabrikası toplumsal
bir oyun olup yaşanmış
yazılmıştı. Bunlardan birincisi; Anamur'un Karaçukur, Karaağaç,
lerinde
yoksulluk nedeniyle
kalmalarıydı.
kara
tohum
olaydan yola çıkılarak
ve
(fink ekmeği)
köy­
yiyerek sakat
Urfa yakınlarındaki bir gölün balıklarının kutsal kabul edilmesi ve
halkın burayı bir adak yeri haline getirmesiydi.
Sermet, Ayak Bacak Fabrikası oyununda vurgun ve sömürü düzenini tüm yalınlığıyla
ortaya
Halk
sadece yoksul değil, çaresiz, bilinçsiz ve cahildi. Açlığın,
yoksulluğun, bilgisizliğin, kara taassubun at oynattığı geri kalmış toplumlarda halkın ser­
maye sahipleri tarafından nasıl
(Şener,
Türkiye üzerinden göstermek
Oyunda köylünün elindeki buğdayın devlete ucuz bir fiyata
satılması sağlandıktan sonra hayvan yemi olarak ektikleri kara tohumu ekmeklik unlarına
karıştırmak zorunda kalmalarının yarattığı trajik durum sergilenmekteydi. Oyunun karak­
terleri olan Şef, Papaz, Polis, Derebeyi, Yargıç ve Politikacı halkın kara tohumu yemesini
teşvik etmekteydi. Yemek zorunda kaldıkları kara tohum
(fink ekmeği)
ayaklarının sakat kalmasına sebep olmaktaydı. Diğer taraftan
kurtulmaları
köylülerin
düştükleri durumdan
köylünün elinde kalan son buğdayları kutsal balıklara atmaları ve adak
adamaları da Papaz ve diğer yöneticiler tarafından önerilmekteydi. Köylülerin kötü duru­
mu
komşu ülkelerden yardım beklenmekteydi. Bu arada koltuk değneği ticareti
yapan kişiler ortaya çıkmıştı, Seçimlerin yaklaşması
sakat kalmış köylülere takma ayak
bacak vadedilmişti. Takma ayaklar gelmişti. Ancak bu kez de verilen öneriler doğrul­
tusunda takılan ayaklar ters, yarı ters takıldığı
takma ayağı, bacağı olanlar doğru
dürüst yürüyemez olmuştu. Oyunun temel ekseni köylünün kendi öz çıkarını görmesini
engelleyerek eski düzenin devam etmesinin sağlanması şeklinde
papazın, yargıcın, politikacının ve
köylüye karşı söylemleri karşısında
düşünmeye yönlendiriliyor ve kendi öz çıkarını
5-7
yolu açılıyordu. (Çağan,
Başkaya, 2006:
Sermet, oyun yazarken
taramalar yapar ve arşivlerde uzun süreli çalışırdı, Önemli
gazete, dergi haberlerini ve yazılarını kesip saklardı.
sıradan bir olay gibi
görünen ve çoğu kere gözden kaçabilen olayları yakından
olay ya da olgu,
Bu
konumdan çıkarak evrensel bir boyut
kazanırdı, Sermet'in bu algısı politik,
ve yerelden evrensele uzanan bir boyuttu ki,
döneminin tiyatro anlayışına yeni renkler kazandırdı. Ünlü tiyatro adamı Haldun Taner'e
göre;
şeyin kestirmeden, kapkaççılıkla yapıldığı, atı alanın Üsküdar'ı geçtiği
Türkiye'de az görülmüş bir şeydi bu. Sermet Çağan her
ehli
gibi, etrafındaki
gürültüye pabuç bırakmadan, sabırlı, şamatasız, ama bilinçli ve olumlu eylemlere girişti"
(Taner, 1970: 2)
Tiyatro TÖS böylece Ayak Bacak
Ancak
uzun süren Anadolu turnesini tamamladı,
başlamasından hemen sonra sendika yönetimindeki
finans desteğinin azalması grubun
yoluna devam etti,
Sacco
ve topluluğa
olumsuz etkiledi. Tiyatro T Ö S buna
yılı baharında
H, Fast'ın sınıf mücadelesini anlatan
Vanzetti adlı oyunu sahneye konuldu. Bir buçuk aylık prova dönemi boyunca
normal vücut
dışında her gün
çalışmalar yapıldı. Selahattin
Fethi Naci, Özdemir Nutku gelip, Tiyatro TÖS'te seminer veriyordu.
Tiyatro T Ö S bir öğretmen sendika
Ancak hedef kitle olan
onlara oyun sergilemekten başka organik bir
kurulmadı. Topluluk konuya tamamen
profesyonelce
Ne sendikanın, ne de bir meslek kuruluşunun propagandasını
yapmaya kalkmadı. Onlar sadece tiyatro yapmak
Çalışanlarının bütün
ve öyle de yapmışlardı.
Tiyatro T Ö S ancak bir buçuk
yaşayabildi.
Tiyatro TÖS'ün kapanmasından sonra Sermet Çağan özel tiyatrolarda çalışmaya devam
etti.
Mrozeck'in Polisler adlı oyununu Gen-Ar Tiyatrosunda sahneye koydu,
bununla Asaf
ödülünü kazandı. (Göktaş, 2000: 47; Asılyazıcı, 1970: 9-10)
Ayfer Feray Tiyatrosunda sahnelediği Eugene
oyununun oyun düzeniyle
Armağanı'nı kazandı. At Gözü ve Türkiye 70
oyunlarının planlarını yaptı. Bu arada
Sermet,
Lorca'nın
Karaağaçlar Altında
Seçkin
Ankara Yenişehir Tiyatrosunda
Tazesi adlı oyunları sahneledi, Aynı yıl
evlenmişti.
Carrar Ananın Silahları
Sanat
Tiyatrosunda Ayak Bacak Fabrikası'nı sahnelemekteyken 5 Ağustos 1970'de kalp krizi
sonucu öldü. (Nutku, 1997: 5-6)
Sonuç:
Sermet Çağan bir tiyatro
dekoratördü, Kendisine
roya
Oyucuydu, oyun yazarıydı, sahne tasarımcısı ve
bir geieceK
yönelmiş ve bütün enerjisini bu yolda
eğitimini yarıda bırakmış, tiyat­
Gerçek bir sosyalistti,
TARİHİMİZDEN
bunu hem davranışlarıyla, hem de eserleriyle ortaya koydu. Herkesin birbirinin kuyusunu
kazdığı bir ortamda arkadaşlarının başarılarına kendi başarısı kadar sevindi. Haksızlığa
değeri tam anlaşılamamış yazarları tanıtmaya ve rejisi
Çok
niyetli ve
omuzlamaya çalıştı.
birisiydi ve bu özelliği çoğu kereler sömürüldü.
1966-1967 yıllarında Türkiye'nin
ve tek örgütsel tiyatro deneyimini gerçekleştirdi. Türkiye
Sendikasının profesyonel tiyatro
kurdu ve bu kuruluşla önemli
çalışmalar yaptı. Tiyatro TÖS uzun ömürlü olamasa da oradan yetişenler, Türk tiyatrosun­
da kalıcı
bıraktılar, Tiyatro TÖS'ün elde ettiği birikim de sonrasında memleketimizde
tiyatroya yön verdi, ışık tuttu,
TARİHİMİZDEN
— Aksarı, M, (2005), " T Ö S ' ü n 15 Şubat 1969 Büyük
Hakemli Dergi)
sayı: 13,
— Asılyazıcı, H. (1970), "Sermet
—
Yürüyüşü",
Bilim Toplum Dergisi, (Üç Aylık
102-123
Üzerine Bir Toplantı", Tiyatro 70, sayı:7,
Başkaya, Ö. (2006), 1960 Sonrası Dört Oyun Yazarı:
Öngören, AÜ.
Bilimleri
Programlan ve
Güzel Sanatlar
Programı,
Basılmamış Y. Lisans Tezi, Ankara
—
Baykurt, F,
—
—
Papirüs Yayınları,
S, (1993), Bütün
Erkoç, G. (2002)
Bacak Fabrikası
Cilt s.77-79
Savaş Oyunu,
Mitos Yayınları
"1960-1970 Dönemi Tiyatro Hareketleri", Tiyatro Araştırmaları Dergisi
Tiyatro
Bölümü- Hakemli Dergi)
— Göktaş, E. (2000), "Sermet Çağan ve
—
Agora, sayı: 10 (Ekim 2 0 0 0 ) , s.46-47
Necatigil, B. (1998), Edebiyatımızda
— Nutku, Ö,
—
Varlık Yayınları, 17, Bs.
Gölge Tiyatrosu Dergisi, sayı:8 (Tem. 97)
S. - Metin G. (1999), "Seçkin
Söyleşi",
Dergisi, sayı:7 (Nisan
1999),
— Şener, S. (1971),
— Şener, S.
Ahlak, Ekonomi, Kültür Sorunları, Ankara, A Ü . DTCF Yayınları
Türk Tiyatrosunda
Ankara, A Ü . Yay.
Taner, H. (1970), "Sermet Çağan", Tiyatro 70, sayı:6 (Temmuz 70),
— TÖS
Yılda T Ö S , Ankara
— T Ö S , (1968), T Ö S , 1967-1968 Çalışma Programı, Ankara
— T Ö S , ( 1 9 6 9 ) , T Ö S , Devrimci Öğretmenlerin S a v a ş ı , Türkiye
Denetim, Onur Kurulları 1967-1969 Çalışma Raporu, 2.
Sendikası Yönetim, Y ü r ü t m e ,
Genel Kurul, 7-9 Temmuz 1969, Kayseri,

Benzer belgeler