James M. Buchanan, "Samaritan Çıkmazı"

Transkript

James M. Buchanan, "Samaritan Çıkmazı"
SAMARİTAN ÇIKMAZI•
James M. Buchanan*
Çeviren: Gülsüm Gürler
Bu çalışma, içinde kesin bir teşhis bulunan bir makaledir. Bu, bir çok farklı sosyal
problemleri, analiz edebilmeyi göstermek için oluşturduğum bir denemeyi ifade eder. Bu
teşhiste, bu durumun tamamen bir hastalık olduğu kabul edilebilir. Eğer hastalığın ciddi
olduğu kabul edilirse, bunun düzelmesi için emir ve çareler önerilir. Hatta, teşhis ve talimatlar
kabul edilebilir ancak, daha iyi bir sosyal düzen için oluşan görünüş, iç açıcı olmayabilir,
çünkü bu analiz, zorluğun kaynağını, insanın kendi fayda fonksiyonu içinde gösterir. Biz
düzenli ve verimli bir toplum için veya kendi refahımız için sadece olumlu olabiliriz.
1.
A ve B gibi iki oyuncuyu içeren ve ikişer ikişer çok basit bir şekilde oluşturulan bir
kar matrisi düşünelim, A; sıralar arasında seçim yapıyor, B; ise kolonlar arasında seçim
yapıyor. Sonuçta faydalı göstergeler elde edilir ve sürekli oluşturulan belli sıralar halinde
düzenlenir. Bu noktada faydalı bir delilin ortaya çıkmasına gerek yoktur. Bir oyun teorisinde,
şekil 1’de gösterildiği gibi, oyuncu A için en başta ikinci sıra hakimdir. Basit bir oyun
kuramında kişi, oyuncu B ne yaptığına veya neye karar verdiğine aldırmadan, sıra 2’yi
seçecektir. Üstelik, bu çalışmanın en önemli noktası; bunun tamamıyla bir oyun olduğunun
farkına varıp; hata yapsa bile, oyunda A sıra 2’yi seçecektir. Sıra 2, basit bir ifadeyle, onun
karşı olduğu durumun seçimine bir cevap oluşturan pratik veya bağımsız bir davranışı ifade
eder. Ancak her halükarda A; bu duruma benzer bir oyunla onun karşısında duran B’nin
seçim ile oluşan varlığını fark eder.
Ancak oyuncu B, kendini A ile karşılaştırılabilir bir pozisyonda bulmaz. B’nin seçtiği
yol, A’nın hareketine bağlıdır. Eğer A sıra 1’i seçerse ,B de kalan 1’i seçecektir. Ama A sıra
2’yi seçerse, oyuncu B’de daima kolon 2’yi seçecektir. Eğer B, A’nın matris sonucunu bilirse,
•
Bu çalışmanın ilk versiyonu, 1971 sonbaharında Batı Michigan Üniversitesi ve Batı Virginia, Harvard’da,
Kentucky, Ucla’daki seminerlerde hazırlandı ve yakın zamanda tekrar gözden geçirilen versiyonu, 1971
Ağustosunda Güney Kaliforniya’da “Mathematical Theory of Collective Desicions” adlı seminerde hazırlandı.
En son versiyonu, “Russell Sage Foundation” da ele alınan Alturizm ve Ekonomik Teori üzerine yapılan
konferanstaki sunum için hazırlandı.
*
Alturism, Morality and Economic Theory, Edited by Edmund S. Phelps, 1975, Russell Sage Foundation New
York, p: 71-85
1
A’nın sıra 2’yi seçeceğini tahmin edecektir. Bu nedenle, bu basit oyunun çözümünün,
matrisin 4.hücresi olacağı görünecektir. Bu sonucu dikkatlice incelersek, oyuncu A’nın
3.hücrede olacağından daha kötü bir durumda olacağını görürüz. Onun karı, 3.hücrede
maksimuma ulaşır ama o, 3. hücreye geçmeyi başaramaz. Yine de, oyuncu B’nin seçimi,
A’nın kilere bağlıdır. Oyuncu A, davranış ve stratejilerde bazı değişmeler yaparak, hücre
3’teki sonucu garanti eder. Ancak bunun güvenli bir şekilde olması için, A B ile bir oyunun
içinde olduğunu anlamak zorundadır. Bu şu demektir, A’nın kendi davranış şekilleri aslında,
B’nin davranış seçimini etkiler. İkinci olarak, oyuncu A, stratejik davranmak zorunda yani;
B’nin davranışın etkileri hakkında tahminlerde bulunarak, kendi seçimini yapmalıdır. Eğer A
kesin olarak, B’nin faydasının neler olduğunu bilirse, üçüncü hücrenin anlaşılan sonucunu
garanti edebilir. Oyunu, hatalı karlara göre oynayarak bu şekilde davranabilir ki bu; hücre 2
ve 4’teki gibi, onun fayda göstergelerinin yön değiştirmesiyle, gösterilecektir.
B
1
1
A
2
2
I
II
2.2
1.1
III
IV
4.3
3.4
Şekil 1
Oyuncular arasında güvenilirlik ve iletişim problemlerine göz yumduğumuz zaman, bu
strateji A için oldukça güç olabilir. Oyuncu A, B’ye stratejinin ne olduğunu basit bir şekilde
bildiremez, sonra da, B’den kendine inanmasını ümit eder. Biz burada sadece, sıralı bir
şekilde oluşturulmuş bir oyunla ve sadece A’nın davranışı doğrultusunda oluşan A’nın
stratejisi ile ilgileniyoruz. Burada kural, B’ye onun stratejik bir şekilde davrandığına
inandırmak için, A; hatalı sonuçlar gerçekmiş gibi davranmalıdır. Sadece bu yöntem ile,
güvenirliği oluşturabilir.
Ama bu, A’nın matris sonucunun sahip olduğu özelliklerden dolayı, A için oluşacak,
güçlükleri arttırır. Eğer stratejik davranış, onun doğru sonuçlardan ziyade yanlış sonuçlar
oluşturacak şekilde davrandığını belirlerse, oyuncu A; bu fayda kaybından zarar görür. A;
2
oyuncu B kolon 2’yi seçtiğinde, ikinci sıra yerine birinci sırayı seçerek, uygulanabilir bir
strateji oluşturmak zorundadır. Bu A’ya zarar verecektir. Fayda kaybı sadece kısa dönemde
olabilir ve bu oyun içinde uzun dönemli fayda dengelenebilir. Fakat ilkönce, kısa ve uzun
dönemli fayda arasında değiş-tokuşun olduğu kabul edilir, aynı zamanda A’nın sübjektif
indirim oranının onun davranışını belirleyeceğini kabul etmemiz gerekir. Eğer oran yeteri
kadar yüksekse, A strateji dışı davranmayı seçebilir.
Örnekleri açıklarken bu konuya tekrar döneceğim ama bundan önce, hücre 1 ve 3
arasındaki gibi, oyuncu A için sadece sonuç rakamlarının taşınmasını içeren ikinci bir oyun
üzerinde duralım. Bu şekil 2’de açıklanmıştır. Bu oluşumda, A’nın seçimini tanımlamak
üzerinde durulur; onun davranışı temelde B’ninkine bağlı oluşur. Biz burada, hücre 1 ya da
hücre 4’ün güvenilir sonuç vermesini umuyoruz. Şimdi ise, hücre 1’in içinde sayılan sıralı bir
çözümün oluştuğunu farz edelim.Oyuncu A, daha önce de belirtildiği gibi hiçbir ikilem ile
karşı karşıya gelmez ve stratejik bir davranışta bulunmaya ihtiyacı yoktur.
Oyuncu B’nin ,A’nın matris sonuçlarını kavradığını ve stratejik bir şekilde
davranmaya başladığını farz edelim. B’nin kolon 2’ye doğru bağımsız bir değişme
gerçekleştirdiğini farz edelim, bu durumda A sıra 2’yi hemen benimseyecektir. B’de tabi ki
bu gelişmeden zarar görecektir, ama onun istekli olarak, burada gerekli olan kısa dönem
zararını aldığını farz edelim. Burada açıktır ki, A, B’nin stratejik davranışıyla oluşan duruma
göre daha az hoşuna giden bir durumla karşılaştırıldı. Oyuncu A, hücre 4’ün sonuçlarında
zorlanacaktı. Bu olayda, B’nin A’yı sömürdüğünü söyleyebiliriz.
A’nın üstünlük sağladığı bu noktadan bakacak olursak, gerekli olan stratejiler B’nin
davranışını dengeler, bu stratejiler birinci oyunda gösterilenler ile aynıdır. Oyuncu A, B
tarafından sömürülmeyi engellemek için, B’nin kolon 2’ye olan değişiminden etkilenmeyi
reddetmesi gerekir. İlk önce A, kendi faydası içinde karını hücre 2 ve 4 arasında geri hareket
ettirmiş gibi davranmak zorundadır. Bununla beraber A için bunu başarmak güç olabilir
çünkü, bu gelişme içinde zarar görür. B’nin stratejik davranışının tanımı, hücre 4 içinde bir
değişmeyi kabul etmezse, A’yı şiddetli bir şekilde zararlı duruma getirir.
3
B
1
1
A
2
2
I
II
4.2
1.1
III
IV
2.3
3.4
Şekil 2
II.
Ben burada, kimlik tespitinde bulunmadan çok basit olan ve iki oyuncu ile
gerçekleştirilen birbirini etkileme durumunu, benim görüşüme ters düştüğü halde,çok
düşünerek hazırladım. Burada oyuncuların kimliğini belirlemedim ancak örneksiz geçemem
bu yüzden şimdi etiket belirlemeye önem vereceğim. İlk durumu, “aktif samaritan çıkmazı”
ve ikinci durumu “pasif samaritan çıkmazı” olarak adlandıracağım. Şimdi ise, modern
dünyada gözlemlediğimiz davranışların çoğunu genelleştirilebilir nitelikte bir hipotez
geliştirmeye çalışıyorum. Samaritan örneği, buna açıklık getirmek için, kullanıyor çünkü ben
burada bundan daha iyi bir örnek düşünemiyorum. Burada sizinde bazı tavsiyeleriniz olabilir.
Hipotez, refah reformu tartışmasının bugünkü görünümüne karşı bir uygulama niteliğindedir
ama bu, bu konudaki birçok uygulamadan da sadece biridir.
Daha çok genel konularda belirlemeler yapan hipotezde, modern bir kişi, kendi
yağmacı özelliği ile karşısındakinin sömürüsünü engellemek için gerekli olan seçimler
konusunda güçsüz kalmıştır. Burada hata, kişinin fayda fonksiyonunda gizli olabilir. Konu
ikilemdir çünkü, problem bir tane olmayabilir, problem: hiçbir standart yoruma uymaz ve
mantıksız davranışları yansıtır. İkilemin merkezinde, bu kısımda sorun ekonomikse seçim
yapanların refah artışı içinde olduğu bulunuyor. Analizde burada, ,modern insanın daha ılımı
olduğuna dair klişeleşmiş sözlere yer verilir. Onun gelir ve servet durumu, ona; açıkça mevcut
4
durumda olmayan seçenekleri sağlamasına izin veriyor. Stratejik cesaret olarak belirtilen şey
belki de açıkça iç ekonomideki faydayı ve pragmatik acıma olarak belirtilen şey de, belki de
belirgin bir şekilde mükemmel bir durumu ifade edebilir.
Eğer benim bu genel hipotezim kabul edilirse, reform ve ilerlemenin yönü ilk önce,
ikilemin içinde olanlarca açık bir şekilde kabul edilme durumu içinde gerçekleşecektir. Önce
oyun başlar, oyuncular bir oyunun var olduğunu algılamalılar. Böyle bir algıdan sonra,
oyuncular; pragmatik olmaktan ziyade stratejik hareketin gerekliliğini kabul etmelidir. Bu
oyunun anlamı şudur; oyunculardan birinin davranışı, kısmen rakibinin davranışını kontrol
eder. Bir oyuncu için optimal davranış, karşılıklı iletişime veya oyundaki diğer oyuncuların
davranışlara verdiği cevaba bağlıdır. Stratejide objektiflik; diğerlerinin davranışını
etkilemektir bu ise, sonuç veya çözümler arasında tercih yaparak gerçekleşir. Belirtilen
strateji, doğal ortamlarda yeni oyunun olmadığı farz edilen durumda, basit fayda
maksimizasyonu için oluşan normları ihlal edebilir ve edecektir.
Aktif Samaritan çıkmazı olarak nitelendirdiğim birinci oyunda tartışılan konu; stratejik
davranış: karşıdaki oyuncular oyunun varlığının farkına varmasalar bile, samaritan için
gereklidir. Bu şu demektir; muhtemel bir samaritan rolüne sahip bir oyuncu, rakibi pragmatik
davransa bile, stratejik davranışta bulunmayı hoş ve cazip bulabilir. İkinci oyunda, muhtemel
samaritanın bir parçası olan stratejik bir davranış; sadece özel bir oyunun, rakibi tarafından
onun üzerinde harekete geçirildiği zaman, emredilebilir.
Genel bir görüş birliği içinde, bu tartışma; seçilen bireysel davranış için kabul edilen
kuralların tahsisini önerir, ilmi olarak denebilir ki, eğer bundan çıkarılabilir bir şey yoksa,
samaritan çıkmazının bireysel sorumluluklardan biri olmaktadır. Temelde, bu ikilem bireysel
seçim kuramı içinde tartışılıyor fakat burada, davranış şekillerine geniş ölçüde bağlılıktan
dolayı ortaya çıkan, önemli sosyal imalar vardır. Burada önemli olan, analiz kendi içinde ve
bireysel seçimlerin birbirine açıkça bağlı olduğu durumlarda kolayca genişlemeye elverişlidir.
III
Tartışmayı kolaylaştırmak için, oyuncu A’yı “Muhtemel Samaritan” ve oyuncu B’yi
“Muhtemel Parazit” olarak adlandıracağım. Üstelik, Muhtemel Samaritanın olayın mümkün
olan iki yönü karşılaştığını farz edelim. Muhtemel Parazite karşı hiç bir şey yapmayabilir.
5
Yani yardımsever davranmayabilir (Sıra 1). Buna alternatif olarak, Muhtemel Samaritan da
yardımsever davranabilir ve tartışmanın amacı bu noktada çıkıyor. Şimdi de, Muhtemel
Parazite her ay 30$’lık bir transfer yapıldığını farz edelim (Sıra 2). Burada diğer insana
olacak iki yönlü etkileme vardır. Bu; çalışmayı seçebilir (Kolon 1) veya potansiyel parazit
çalışmayı reddedebilir (Kolon 2).
Kimlik teşhisinde bulunmadan yapılan oyunun tartışmasında gösterildiği gibi; hücre
4’teki sonuç: sıralı olarak yapılan oyunun çözümü olarak ortaya çıkacağı tahmin edilebilir, bu
tahmin ; ona karşı stratejik görünüşü anlaması ve buna karşılık olacak şekilde davranmaya
başlamadıkça gerçekleşebilir. Fakat bu onun için zor olabilir. Belirsizlik, onun
yardımseverliğini, çalışmanın olmaması durumunda kesiyor, sonuçta alıcı parazit hiç bir sey
elde edemiyor ki burada; bu tehlikelerin atlatılmasında gerekli olan gönüllülük
gösterilmedikçe, hiç bir şey elde edemeyecektir. Ama bunları başarmak için, Samaritan zor
durumda kalacaktır. Çalışmayı reddederken, kendini ciddi şekilde yaralanmış olarak bulabilir.
Üstelik, parazitin çalışmasına rağmen, Samaritan yardımseverliği sağlamadaki kendi
eksikliğinden rahatsız olmaktadır. Samaritanın görevi: parazit oyunun varlığını algıladığı ve
stratejik bir şekilde tepki gösterdiği için, daha da zorlaşıyor. Eğer Samaritanın stratejik planı
tümüyle etkili olursa, kişisel zararını kabul etmek zorundadır.
Bir aile yardımsever olabilir. Bir anne, kötü davranan çocuğunu dövmeyi güç
bulabilir. Çocuğun gelecekteki yanlış davranışlarına engel olmak için, cezanın korkusunu
kavraması için, dayak gerekli olabilir. Eğer, seçimin geçici bir karşılıklı dayanışma olduğu
algılanırsa, davranışlarda düzelme görülebilir. Bir Samaritan matris sonucu ki bu şu anki
değerlerle oluşturulmuş bir matristir ve bunun sonucu bu şekilde görünmeyebilir bunu da
zaten Şekil 1’de görüyoruz. Maalesef Samaritan çıkmazı, akılcı önermenin yaygınlaşmasına
başvurarak, çözülemiyor. Samaritan gücünün hatası ve bu yeteneğin ayarlanmasının önemi
gibi konular açıklanabilir. Fakat, tüm olaylar için, bu ikilem değiştirilemez. Hatta bir anne,
gelecekteki davranış üzerinde kendi bugünkü hareketinin etkisini tamamıyla çıkardığı zaman,
yanlış davranan çocuğunu dövmeyi halen zor bulabilir. Olması muhtemel parazitleri
etkileyecek olan davranış, Samaritana kısa dönemli fayda kaybı içermek zorundadır. Ve eğer
onun sübjektif indirim oranı yüksekse, sonuçlar halen yardımseverlik ve itaatli olmanın
egemen olduğu bir durum olduğunu gösterebilir.
6
Samaritanın indirim oranının çok yüksek olduğunu söyleyebilmemiz konusunda
herhangi bir görüş var mıdır? Bu oran, sübjektif ve sadece kişilerin fayda fonksiyonundan
çıkarılmıştır. Bu hatalı gibi görünüyor, çünkü bir oranı sosyal refah fonksiyonuna
dayandırmadan, çok yüksek olarak adlandırmıştır.
Diyelim ki, örneğin %10 ile borç alacak bir kişiyi ele alacak olursak, bu kişinin
portföy düzenlemesinin rasyonel olmayan yansıması; aynı zamanda %5 ile borç verilirken
işlem masraflarının ihmal edilmesine neden olur. Tüm alternatifler üzerindeki bu dönüşümler
marjinal oranları ifade eden rasyonel davranışları eşitler. Ancak, bireyin portföylerinin
düzenlenmesi için nasıl bir indirim oranı tahsis edileceği açık değildir. Bu, bireyin
alışverişinde kesin olarak olması gereken eşitlik anlayışı için de getirilebilir. Aynı zamanda
bunun, mantıklı bir önermeyi eşitlik şeklinde ima ettiği kesin değildir. Bir anne, yatırım
değişikliklerinin dönüşümünün gerçek oranında olduğu gibi, çocuğunun disiplininde
kullandığı şiddeti değiştirecek mi? Eğer
böyle yapmazsa, eşitliğin ele alındığı hipotez
çürütülür. Samaritan örneğindeki bireylerin davranışlarında gözlendiği gibi buna, mümkün
olduğu ölçüde izin veriliyor ve bu da aşırı şekilde indirim oranlarına yansır ve aynı bireyler de
kendi portföylerini düzenler. Maalesef , burada bu öneriyi çürütmek veya doğrulamak için
direk bir mana yok gibi görünüyor.
Stratejik davranış ile açıklanan kısa dönem fayda kaybının yanıltıcılığı tamimiyle
anlaşıldığı zaman, uygulanan pozitif yani mantıklı olan indirim oranı sorulabilir. Samaritan
için, fayda kaybı direkt olarak parazitin stratejik planındaki muhtemel şüphesiyle ilgilidir.
Samaritanın sahip olduğu ve parazitin inandığı ölçü aslında, bir stratejik davranış planı kabul
etmektir ve o bu plana uyacaktır, Samaritan için burada fayda kaybına gerek yoktur.
Samaritan, bu kaybı minimize edecek umulan değeri temin etmek için, muhtemel paraziti ikna
etmek zorundadır.
Güvenirliliğin arttırılması veya/ve fayda kaybının azaltılmasında, aktif Samaritan
olarak belirttiğim grup tarafından karşı gelinen ikilemin anlaşılması, direkt olarak bu manada
belirtilir. Belirtilen oluşumda, Samaritan tarafından elde edilen fayda gerçek olmalıdır.
Geliştirilen Shelling örneğine bağlılık, burada belirtilen daha çok çağdaş mantık için merkez
7
olabilir1. Bu, belki birkaç yöntemle başarılabilir. Samaritan, ilerleme için seçilen stratejik
normlar ile uygun hareket eden bir vekile,özel seçim kurumunda karar gücünü devredebilir.
Bu vekil, iki amaca eş zamanlı olarak hizmet eder. Muhtemel Parazit, vekilin belli bir eğilime
uygun hareket edeceğine daha çok inanır. İkinci olarak, samaritan, vekile bu olayı devrederek,
tahmin edilen fayda kaybının geniş bir payının kadere bağlı olmasına gerek yoktur.
Aile örneğimize tekrar geri dönebiliriz. Anne, çocuğunu cezalandırmayı dadıya
devredebilir. Bu devir, çocuğun yanlış davranışın farkına varmasıyla artar. Aynı zamanda, bu
anneyi ceza verme sıkıntısını yarattığı ızdıraptan uzaklaştırır.
Genel olarak, analiz; tek durum veya tek period seçimlerinin tutulmasında olduğu gibi
bireysel davranışlar için fayda maksimizasyonu kuralının seçimini belirtiyor. Samaritan,
kurallara uyarak, durumlara özgü olarak tepki veren bir durumda olmamalıdır.
Bu konuda uygun örnekler mevcuttur. Refaha uygunluk standartları, hükümet veya
özel programların ikisinde de sosyal işçilerin sağduyusuna bırakılmamalıdır bu kurumsal
düzenleme, sosyal işçileri, tartışılan ikilemin oluşturduğu şiddetli zarar için zorlayacaktır.
Üniversite yöneticileri, öğrenciler veya fakülte üyeleri ile ilgili direkt diyaloglara
girmemelidir. Böyle yaparak, yöneticiler; kurallara bağlılıktan ayrılarak kaçınılan zorlukları
davet etmiş olurlar.
IV.
Analizlerin çoğu, karşı gelinen problemi direkt olarak, ikinci oyunda anlatılan “Pasif
Samaritan” ile genişletilebilir. Aktif Samaritan ile pragmatik davranış, samaritan tarafından
istenmeyen sonuçlar yaratır. O, öncelikle oyunu algılamalı ve stratejik davranmalıdır. Buna
karşıt olarak pasif samaritan, oyuncular stratejik davranmaya devam ederken, optimal seçimi
kendi kendine buluyor. Şekil 2’deki açıklayıcı matrisin şekil 1’den farkı, hücre 1 ve 3
arasında samaritanın fayda göstergelerinin transferidir.
Potansiyel parazitin oyunu algılamada hata yapması gibi, o kolon 1’i kendi için tek
alternatif olarak görür. Hücre 1’in sonucu seçimlerin sıraları üzerinde sabit kalacaktır. Pasif
1
Thomas C. Schelling, The Strategy of Conflict( Cambridge: Harvard Üniversitesindeki Basımı, 1960). Ayrıca
en son çalışmasına bakınız, “Game Theory and the Study of Ethical Systems”. Journal of Conflict Resolution,
8
samaritanın ikilemi sadece potansiyel parazitin stratejik görünüşü canlandığı zaman ortaya
çıkar. Eğer parazit kolon 2’yi kabul ederse, pragmatik olarak tepki gösteren samaritan, kendi
davranışını hücre 2’nin içindeki fayda kaybı tehlikesinden kaçınmak için değiştirecektir. Bu
olayda önce, pasif samaritanın durumu tamamen, aktif samaritanda tartışılan karşı koymaya
benziyor. O, oyunun içinde olduğunu algılamalı ve reaktif olmaktan ziyade stratejik hareket
etmelidir. Bu analiz, özel seçim durumlarından daha üstün biçimde, bağımsız bir şekilde
belirlenen kuralların en uygun seçimini sağlamayı inceler.
Bu modelin dünyada yaşanmış, uluslar arası ilişki ve yerli olaylarda çok bilinen
örnekleri vardır. Ekvator ve Peru varsayıldığına göre, Birleşmiş Milletlerin stratejik bir
şekilde davranmaması nedeniyle, tunayı gasp eder. Kuzey Kore “Pueblo” yu esir alır.
Teröristler, Güney Amerika ülkelerinin diplomatlarını zorla kaçırır. Militanlar, molotof
kokteyli atar ve binaları yakar. Suçlularda açlık grevine gider.
V.
Bu analizdeki kesin bir ifade, artarda gelen seçimleri sezme ile iki oyuncu arasında
birbirine etkileme olduğu belirlendi. Ancak buradaki birkaç örnekte de önerildiği gibi,
problemin daha geniş uygulama olanağı tartışıldı. Bu durumda karşılaştırılabilir seçim
oluşumları, farklı oyuncularla karşı karşıya getirilir ve davranışlar bağımsızdır, buradaki bu
ima genişletilebilir.
Öncelikle samaritanın sadece bir seçim ile rakibine karşı gösterildiği bir oyunu
düşünün. Eğer diğer rakip ile bir karşılaştırılabilir seçim uygulanmazsa veya uygulanırsa, ki
burada hiçbir davranışsal dayanışma yoktur, bu durumda basit fayda maksimizasyonu
gösterilecektir. Diğer taraftan, eğer samaritan diğer tüm parazitlere karşı olmayı umarsa ve
eğer kendi davranış seçimini diğerine karşı olacağını önceden bildirirse, diğerlerinin
davranışını etkiler, stratejik davranışın görüntüsü, rakibi ile olan artarda seçimlerden daha
güçlü olur. En iyi eğitmenin de örnekte belirttiği gibi, şikayette bulunan öğrencinin sınıf
değişikliği hareketin kısa dönemli fayda maksimizasyonunu ortaya koyar. Bu davranışın,
öğrenciler tarafından şikayette bulunmayı arttıracağı eğitmenlerce bilinecektir ve bu uzun
dönem fayda maksimizasyonu, değişen kurallara sert bir bağlılığı gerektirebilir.
XII. (March 1968) pp. 34-44. Bu çalışma, burada tartışılan asıl sonuçlara biraz dolaylı olarak gelişir. Özellikle
9
Burada belirtilen dayanışma, samaritan oyunundaki gibi, bireylerin farklı davranışları
arasındadır, biz bunu bireyci bir karar modeli içinde elde edebiliriz. Daha uygun anlatımlarda
ortaya çıkar ancak, bu farklı samaritanların davranış örnekleri arasındaki dayanışmalar, geniş
bir ölçüde kavrandığı zaman olur. Her bir samaritan kendini tek bir potansiyel parazitin
davranışı ile ilgili tüm yapılan seçimler ile karşı durumda bulabilir. Bu tercihin tek olması,
gelecek bir dönemde direkt bir sonucun olmadığını garanti eder. Basit fayda maksimizasyonu
davranışı samaritanın tercihte bulunmasını belirtir. Eğer diğer bireylerin, diğer potansiyel
parazite saygı ile benzer tercihlere karşı durmaları umulursa, ve eğer oyun motifi içindeki
diğerlerinin sonuca ilişkin ümitleri, davranış üzerinde belirleyici olursa ikilem; özel
olmasında çok sosyal içerikli olur. Bu açıdan samaritanın bireysel ilgisi tartışıldığı gibi
stratejik davranışı belirtmez. Bu çeşit davranışlar için, tanımlanan kurallar, kamusal mallar ile
tamamen benzerlik gösterir. Onun hareketi, samaritanın toplumda kalmasında dış ekonomi ile
ilgilidir.
Uçak kaçırılması bu konuda basit bir örnek oluşturacaktır. Kaptan, umulmadık bir
anda bir seçimle karşı karşıya gelmiştir, bu; hırsızların isteklerine karşı fayda
maksimizasyonuna ulaşmaktır. Bununla beraber, kaptanın tüm topluma olan faydaları, epeyce
aşılabilir. Kaptanın stratejik olarak cesaret göstermesi kaçırılma olayı ile karşılaşan
diğerlerine karşı fayda taşıyan bir durumu meydana getirebilir. Bu; hırsızların önceden haber
vermesinin mümkün olması ve onların davranışının bu doğrultuda düzeltilmesiyle,
gerçekleşecektir. Bu etkinin yönü, hırsızların seçiminde mantık unsurunun mevcut olmadığı
farz edilirse, etkinin bu yönü inkar edilebilir.
VI.
Samaritan ikileminden kaçınma, bu ikilemin kamusal yapısı içinde zorla kabul ettirilen
kurallardaki birlik hareketi ile veya kişisel kurallara gönüllü bağlılık ile sağlanabilir. Bizim
“sorumluluk” olarak nitelendirdiğimiz gönüllü kabul, bireysel ilgi ile gösterilenden farklı
yönde davranan hareketi gerektirir. Bu kurallara doğru biraz baskı oluşacaktır bu bireylerin
davranış modelleri arasındaki bağımsızlığı tamamen algılamaları ile oluşacaktır. Bu aynı
zamanda onların birbirlerini fark ettikleri oyun kuramını kabul etmeleriyle oluşacaktır.
s.40’a bakınız
10
Bireysel bağlılık, modern dünyadan yok olmuştur. Şu anda gözlemlenen durum,
gönüllü seçilen cari bağlılığın yansımasından ziyade yakın zamanlardan nakledilen bir hata
olarak açıklanır. En azından 2 etki burada tanımlanan sorumluluk davranışı için motivasyonu
sarsacak bir iş olur. Tüm toplumu kapsayanlar için sonuçların sunulduğu bu oluşumda,
diğerlerinin davranışını etkilemekte olduğu gibi, davranış için bireyin motivasyonu,
gruptakilere ters bir şekilde değişir2. Diğerleri üzerinde, bir kimsenin davranışının umulan
etkisi, artan bir şekilde zekice azalır. Bazı kritik limitlerin ötesinde, kendini samaritandaki
gibi bir durumun içinde bulan birey, diğerlerinin davranışlarına karşı akıllıca davranmalıdır.
Bu noktaya ulaşıldığı zaman, kendi seçimi için diğerlerinin davranış örneği, parametre olarak
kabul edilir, diğerlerinin hareketleri bireysel karşılaştırmalar gibi “doğal bir durum “olur. Bu
oyun, onun sübjektif hesaplamaları içinde yok olur ve stratejik cesaret ile davranış için
çıkarılan sebeplerde mantık yoktur.
Toplumun etkilenmesi, daha fazla çalışma haline dönüşür ve bu faktör tamamlayıcı bir
etki ile kuvvetlendirir. Batı toplumları, artan bir şekilde “demokratikleşmeye” sahip olur, bu
sosyal çevrenin oluşumunda etkili bir oy hakkına sahip potansiyel üyenin oranında da
fazlalaşma anlamındadır. Belirgin olan lider grubunun yani bu kurumun gücü, davranış
örnekleri oluşturmak için, dramatik bir şekilde diğerlerinin normlarındaki azaltmalar şeklinde
hizmet edebilir.
VII.
Sorumluluğa bağlılığı ifade eden modern davranış standartları, bu değişimin oluştuğu
gibi görünmediğini gösterir. Aslında karşı yöndeki tüm noktalarda, kararın tüm seviyelerinde
stratejik cesarette devam eden aşınmaya şahit olabiliriz3. Burada, samaritan çıkmazında bir
yok olma gerçekleşmeyebilir, kuralların uygulanması ve kollektif kabulü dışında, bunun
toplumsal oluşumu, bireysel cevapları yönetecektir. Bunlar uygulandığı zaman, kurallar
zorunlu olmalıdır ve bireyler bireysel özgürlük sınırı içinde hareket etmelidirler. Aslında bu
gerekli değildir, bununla beraber belirtilmesi gerekir ki bireyler; tartışmanın anayasal
2
Bakınız J.M. Buchanan; “ Ethical Rules, Expected Values, and Large Numbers” Ethics LXXXVI(October
1965) pp.1-13. Ayrıca Mancur Olson “The Logic of Collective Action” ( Cambridge: Harvard Ünv. Basımı.
1965) bakınız.
3
Tüm bu çalışmada ima edilen, ilerleme içinde olan davranışın geri dönen yönünde oluşan bir ilerleme
olduğudur. Bu samaritan ikileminden tamamıyla veya eksik yönleri ile yok oluş içindedir. Bu karar tabi ki
reddedilebilir. Hatta eğer belirtilen sömürüye karşı zarar görme kabul edilirse, “acıma” olarak adlandırılan
davranıştan sağlanan faydalarda ve bireysel tercihlerdeki her girişimin içereceği değerler yargılanabilir.
11
durumunda veya bazı yeniden seçim durumlarında, özgürce fikir beyan edemeyebilirler.
Aslında eğer ikilemin bu toplumsal oluşumu gerçekse, bu; bazı kuralların kabulünde toplum
içindeki bireylerin potansiyel oranı içinde oluşacaktır4. Bireysel özgürlük üzerindeki belirtilen
sınırlamalar kavramsal olarak, kamu harcamaları ve kamu hizmetlerine ek olarak bu türde
sınırlamalardan farklı değildir.
Eğer kollektif hareketler tüm potansiyel samaritanlar üzerinde değişmeyen davranış
kuralları empoze ederse, ve eğer bu kuralların zorlandığı gözlenirse, potansiyel parazitlerin
cevap örnekleri değişecektir. Sonuç olarak, tüm toplumdaki potansiyel samaritanlar kendi
faydalarından memnun olurlar. Uçak kaçırma veya üniversite yönetimi ile ilgili örneklerde
olduğu gibi üniversite yönetimi devlet çapında veya millet çapında ayrıldığında militan
öğrencilerle ilgili kuralların yapısı üzerinde yükleme olabilir, bu kurallar, onların seçimlerini
etkili bir şekilde baskı altında tutar. Aynı şekilde havayolu şirketlerinin bölünmesi ( hiçbir
şirketin bunu karlı bulmamasına rağmen), uçak kaçıranlara karşı önlemlerle ilgili yönetimsel
düzenlemelerin oluşturulmasını sağlayabilir.
Burada, tüm analizlerden ve ya örneklerden, samaritan ikileminin sık sık bir karışım
şeklinde oluştuğu bellidir. Birinci kısımda tartışıldığı şekilde yer alan ikilem gibi, benzer
potansiyel parazitler ile, seçimlerin bir umulan sırası var olabilir. Aynı zamanda samaritan,
farklı potansiyel parazitlerle ilgili karar serisini karşılaştırmayı umabilir. Üstelik o; kendi
davranışının bazı etkilerinin diğer potansiyel samaritanlar üzerine bazı faydalar yükleyeceğini
anlayabilir. Üniversite burada iyi bir örnektir. Yönetimdekiler, ayrımcı gruplarla karşı
karşıyaydı ve olaylar üzerinde karar almak zorunda olduklarını bilirler. Onlar, benzer
gruplarla karşılaşmayı umarlar, I. Kısımda tartışıldığı gibi, ikilemin özel veya bireysel bir
versiyonu içindedirler. Onlar, kendi davranışlarının diğer gruplar ile ilgisini anlayabilirler,
hatta bu gruplar diğer grupların davranışını etkileyecektir. Sonuç olarak, diğer kampüslerdeki
yıkıcı faaliyetler üzerinde önemli etkiler sarf eden bir kampüs yönetiminin davranışından kim
şüphelenebilir?
İkilem, düzeltici düzenlemeler içinde dayanışmaların var olduğu, çeşitli oluşumlar
üzerinde meydana gelir. Bireysel ikilemde davranış amaçları için bireysel kuralların kabulü,
4
Yapılan tercihin kullanıma hazır durumu ile yapısal(anayasal) durumu arasındaki ayrımın genel bir kararı için,
J.M Buchanan ve Gordon Tullock’’a bakınız. “ The Calculus of Consent”.( Ann Arbor; Michigan Ünv. Basımı
1962)
12
eşzamanlı bir şekilde oluşan sosyal ikilemi çözecektir. Stratejik fayda maksimizasyonu,
sorumluluğun üzerindeki güvenin gerekliliğini azaltabilir. Bu optimal stratejilerin daha az
gerekli olduğunun kişisel hesaplamalarını yapan bu etiği ve kollektif hareketin daha az önemli
olduğunun genel kabulüne terstir. Diğer taraftan davranışın değişmeyen kanunun kollektif
seçimi ve uygulaması, bireyler üzerindeki baskıyı, olay üzerinde optimal ve ekonomik seçim
yapmada azaltır. Hiçbir kollektif hareketin ek olarak hazırlanan davranış kanunları üzerinde
yer almadığı durumlarda ve onların sorumluluğun bir etik olduğuna katılmağı yerde ve
bireylerin stratejik olarak faydalarını maksimize etmediği durumda da ikilem daha çok
yaygındır.
VII.
Ekonomik refahın artması, bu fenomenin yaygın öneminin bir çok açıklamaları
arasında tektir, ki ben bunu, batı toplumlarında 12.yy’daki Samaritan ikilemi olarak
adlandırırım. Gelirler arttığı ve refah genişlediği zaman insanlar kendi kendine uygun
seçenekler bulabilme tecrübesini artırmayı keşfederler5. Anneler, yanlış davranan çocuklara
rüşvet olarak şeker verebiliriler. Refah, ulusal iflaslar olmadan artırılabilir.
Ekonomik açıklama, diğer tarihi gelişmelerin önemi ile gölgede bırakılabilir. Dinin
yakın zamandaki etkisi, bireysel davranışa engel olacak şekilde sarf edildi, ki bu;
hayırseverlik yada bencillik olarak oluşan istek grafiğindeki tek amaçtı. “Püritan Etik” içinde
bir içerik vardır ve bu olumlu bir şekilde tercüme edildiğinde, yukarıda önerilen
sorumluluğun etiğine benzer. Bu Hıristiyanlarda geleneksel olarak belirtildiği gibi, “sevgi”
“tanrı sevgisi” dir, ki bu da, bireysel davranış ilkeleri içinde etkili şekilde yer alır.
Samaritan ikileminin yok oluşuna dair görüşler hakkında iyimser olmak zordur. Geçen
yarım asrın davranış standartlarına geri dönüşün sinyalleri azdır. Kısa dönem fayda
maksimizasyonu
egemen
görünüyor
ve
hatta
5
bireyler
için
uzun
dönem
fayda
Yakın zamanda fakirleşen çağda, hayatta kalma çabaları, insanların gönüllülüğüne ve stratejik seçim
yapmadaki becerisine bağlanmış olabilir. Gözlemlenen davranış örneklerinden yok olan bu karakterler gibi,
ikilemin bilinçli olarak kabulü için olan genellik artar.
Benjamin Klein, Robert Ardrey ve diğerlerince belirtilen, tüm hayvanların özelliklerini koruma içgüdüsü,
hareketin sebeplerine engel olmada önemli bir sosyal amaca hizmet edebilir ki bu; stratejik olmayan şartlarda ve
kısa vadede hazırlanır gibi görünmektedir.
Daha fazla bilgi; Schelling, davranışı üzerinde uygulanan zorlamalarda iç güdünün rolünü tartışır. Cf. “Game
Theory and the Study of Ethical Systems,” op. cit., pp. 36-39
13
maksimizasyonunda davranışların karakteristik özelliği daha az gibi görünüyor6. Bu
çalışmadaki Samaritan örneği ile, kendilerini karşılaştırılabilir durumlarda bulan bireyler,
stratejik davranmaya veya davranış kurallarını korumaya karşı isteksiz gibi görünürler ve
değişik sonuçlar elde ederler.
Bireysel normları olmadığı durumlar içindeki bireysel davranışlar için kuralları
planlayan kollektivistleri gözlemlersek, optimumu korumak için bir meydan oluşabilir.
Kollektivistler ayrılan kolları içinde seçeneklerini genişletirler. Onlar, davranışlar için
emredilen kuralları yumuşatmak için her yerde görünürler ve bu yolla bireylerin bir kısmı
üzerinde benzer reaksiyonlara cesaret veririler. Bireysel ve kollektif cevaplar arasındaki
uygunluk önceden bildirilebilir. Hükümetler bunu vatandaşlarının isteklerini yansıtmaktan
daha çok yapar ve bireylerin bir kısmı üzerindeki uygun seçeneklerin alınması, bireyin
davranışının yasal sınırlamasının bir görünüşü ile eşlik ettirilmek için umulabilir.
Burada analiz edilen fenomen, genel biyolojik koşulları içinde ürkütücü bir yapı
yükleniyor. Samaritan benzeri davranışlar üzerinde seçilen limitler empoze edilecek ve bir
denge kurulmadıkça türler üzerinde yıkıcı etki yapan talepler azalmayıp artacaktır. Fayda
maksimizasyonun oluşumu ile tanımlanan limit, uygulanabilir sosyal kuralın korunması için,
gereklidir. Biyolojik güvenin bazı sıçramaları ile, hayatta kalan türlerin güvenliğinin
sağlanması için gerekli olan davranışa inanabiliriz. Bizim geçmişten gelen deneyimlerimize
tümüyle benzer olan sosyal-sivil bir kuralı korumak zorunda olan doğuştan gelen davranış
örneklerimiz vardır ki, bunlarda bir güvenç sıçramasının olmamasını tasarlayabilirim.
Bunu bir paradoks ile sonuçlandırabilirim. Eğer kendinizi benimle basit bir karar
içinde bulunursanız, benim hipotezim; en azından taraflı olarak yalanlanır. Karar, benim
belirttiğim gibi sizin tamamıyla ikilemin farkında olduğunuzun sinyalini verecektir, ve sizin
farkında olmanız, akademik çerçevede genel bilincin bir yansıması olarak alınabilir.
Diğer taraftan, bu olayda biraz şüpheliyim, eğer kendinizi benimle basit bir
anlaşmazlık içinde bulursanız, benim hipotezim en azından taraflı olarak doğrulanır.
6
Bu bağlantıyla ilgili olarak, bu; uzun dönem fayda maksimizasyonuna karşı olarak elbette kısa dönem fayda
maksimizasyonudur, bunun E.C.Banfield tarafından daha düşük sınıfların karakteri olduğu belirtilir. Bu şartlar
altında ve eğer benim bildiklerim doğru ise, bizim şahit olduğumuz şey, geniş ve esaslı olarak daha düşük sınıf
alışkanlıklarına doğru bir geçiştir. Cf. E.C.Banfield, The Unheavenly City (Boston;Little Brown 1970)
14
Anlaşmazlık, bu ikilemi anlamada, bizim şahit olduğumuzdan daha fazla sömürüyü sunmak
için belirtilen gönüllülüğümüz ile sizin hatanızı gösterir.
15

Benzer belgeler