TÜS‹AD kuyrukçulu¤u…

Transkript

TÜS‹AD kuyrukçulu¤u…
TÜS‹AD kuyrukçulu¤u...
E
BOLfiEV‹K
PART‹ZAN
136 / 2001
konomik kriz, siyasi kriz derken Kuzey Kürdistan-Türkiye’de hakim s›n›flar aras›ndaki çeliflmeler de yer yer daha
sertleflerek de¤iflik düzeylerde
sürüyor. Ekonomik krizin patlamas›n›n ard›nda IMF ve Dünya Bankas›’n›n dayatmalar› temelinde haz›rlanan programa uygun olarak Türk hükümeti yeni yasalar› tek tek meclisten
geçirmeye çal›fl›rken, hakim s›n›f temsilcilerinin aras›nda ç›kan çeliflkiler,
IMF/Dünya Bankas›’n›n program›na
itirazlar baz› bakanlar› koltu¤undan
ediyor. Çeliflkiler, hükümet ayakta tutularak çözülmeye çal›fl›l›yor.
Ekonomik krizden ç›k›fl program›,
ya da hakim s›n›flar›n temsilcilerinin
deyimiyle “güçlü ekonomiye geçifl
program›” emperyalistler taraf›ndan
oldu¤u gibi Türkiye büyük burjuvazisi taraf›ndan da destek gördü. Sorun
art›k sözkonusu program›n uygulanmas›nda. 57. hükümetin zorlu¤u da
esasta uygulamada ç›kmaktad›r. Program›n uygulanmas› için öngörülen yasal de¤ifliklikler hâlâ tamamen yerine
getirilememifltir. Sözkonusu yasal de¤iflikliklerin gecikmesinin esas nedeniyse hakim s›n›flar›n kendi aralar›ndaki çeliflkilerdir.
Andaki
duruma
bak›ld›¤›nda
IMF/Dünya Bankas› program›n›n baz›
aksatmalarla, programdan –flimdiden
baflgösteren– kimi sapmalarla yerine
getirilmeye çal›fl›ld›¤› görülmektedir.
Asl›nda bu program› gerçeklefltirmeye
çal›flmalar›ndan baflka seçenekleri de
yoktur. Hükümette baflka de¤ifliklikleri beraberinde getirse de sözkonusu
yasalar tek tek meclisten geçiyor, geçecek de…
Hakim s›n›flar ekonomik krizden ç›k›fl yollar›n› ararken yine krizin esas
yükünü iflçilerin ve emekçilerin s›rt›na
yüklüyor. Böylesi bir durumda ve ortamda, gelinen yerde Kürt burjuvazisinin liberal-demokrat siyasi örgütü
olmaya aday olan; giderek artan ölçüde köylü örgütü olmaktan, liberal burjuva örgütü olmaya do¤ru evrimlenme
sürecini yaflayan PKK, Osman Öcalan
flahs›nda, TÜS‹AD’›n program›na ilericilik atfederek TÜS‹AD’›n ortaya
koydu¤u krizden ç›k›fl önerilerini destekledi¤ini aç›klad›. Bu destek aç›klamas› yap›l›rken, sözkonusu program›n, öngörülen ekonomik de¤iflimin
TÜS‹AD’›n ç›kar›na oldu¤u gerçe¤i
do¤ru olarak tespit edilmekte, fakat
buna ra¤men PKK, Türk burjuvazisinin TÜS‹AD çat›s› alt›nda örgütlenen
kesiminin ç›karlar›n› savunma, onlar›n program›n› destekleme tavr›n› tak›nmaktad›r.
PKK’nin Türk burjuvazisinin bir
bölümünün ç›karlar›n› dile getiren bir
programa –programda baz› yetersizlikler oldu¤unu söylemelerine ra¤men– destek vermesi tavr›, PKK’nin
iflçilerin, emekçilerin ç›karlar›n› savunmad›¤›n› –asl›nda hiçbir ek yoruma gerek b›rakmayacak kadar– aç›kça
göstermektedir.
En basit ifadeyle, egemen s›n›flar›n
ekonomik ç›karlar›n› temsil eden bir
ekonomik program, iflçilerin, emekçilerin ç›karlar›n› temsil edemez. Tersine, sözkonusu programda egemenlerin ne kadar ç›kar› varsa, o program da
o ç›karlar kadar iflçi, emekçi düflman›
bir programd›r. Böylesi bir programa,
elefltiriyle birlikte bile olsa verilecek
en ufak bir destek, burjuvaziye verilen
destektir. ‹flçi ve emekçilerin karfl›s›nda yer almakt›r.
PKK, TÜS‹AD kuyrukçulu¤unu sadece TÜS‹AD’›n sözkonusu program›n› desteklemekle yapmamaktad›r.
TÜS‹AD’› “demokratik de¤iflimin”
bir gücü olarak gösterip TÜS‹AD ile
“Kürt taraf›”n› (yani kendilerini),
Emek Platformu’nu ve ad›n› vermedikleri Kuzey Kürdistan-Türkiye “solu”nu birlefltirmek için “Demokrasi
Konferans›” önerisinde bulunmaktad›rlar. Ve bu bileflimle yap›lacak sözkonusu konferans›, Türkiye’nin demokratikleflmesi ve Kürt sorununun
çözümünün ilac› gibi sunmaktad›rlar.
PKK, “Demokrasi Konferans›” önerisiyle ve bu konferansa yükledi¤i misyonla s›n›flarüstü burjuva siyasetin
bayraktarl›¤›n› yaparken, bayra¤› üs-
tüne dikecekleri dal› da yine TÜS‹AD
verdi ellerine.
TÜS‹AD’›n 10 maddelik reform paketi May›s ay› sonuna do¤ru kamuoyuna aç›kland›. “Türkiye’de Demokratikleflme Perspektifleri ve AB Kopenhag Siyasal Kriterleri” bafll›kl› rapor flu ana alt bafll›klar› tafl›yor:
“1 – Siyasi Partiler Kanunu de¤iflmeli,
2 – Seçim sistemi yönetim istikrars›zl›¤›na sebep olmamal›,
3 – Seçilen siyasi temsilciler hesap
verebilir olmal›d›r,
4 – Düflünce ve ifade özgürlü¤ü konusunda Ulusal Programa konulan
maddelerin yan›s›ra temel hak ve özgürlüklerin korunmas› amac›yla baz›
de¤ifliklikler yap›lmal›,
5 – Toplant› hakk› ve sivil toplum
anlay›fllar› yeniden gözden geçirilmeli,
6 – Ölüm cezas› tamamen kald›r›lmal›,
7 – Kültürel yaflam ve bireysel özgürlüklerin çerçevesi mümkün oldu¤unca geniflletilmeli,
8 – Milli Güvenlik Kurulu hükümetin dan›flma organ› olacak biçimde
düzenlenmeli,
9 – ‹flkence ve kötü muamele önlenmeli,
10 – Hukuk devleti kavram›n›n yerlefltirilebilmesi için, devletin s›n›rland›r›lm›fl, hukuk kurallar› ile ba¤l› olmas› gerekmektedir.” (22 May›s 2001
tarihli gazetelerden)
TÜS‹AD yetkililerinin aç›klamalar›na göre de sözkonusu siyasi reform
talepleri Türkiye’nin üye olmak istedi¤i AB’nin siyasi kriterleriyle örtüflmektedir. Peki bu taleplerin dile getirilmesinin nedeni nedir? Yine TÜS‹AD yetkililerinin aç›klamalar›na göre,
AB’ye üyelik için haz›rlanan “Ulusal
Program”da Kopenhag Kriterleri’nin
yeterince yer almam›fl olmas›d›r. Yani
TÜS‹AD’›n yapt›¤› esas ifl hükümetin
Kopenhag Kriterleri’ne uymas› gerekti¤i uyar›s›d›r. Sözkonusu kriterlere
uyulmas› ise yine TÜS‹AD’›n yetkilileri taraf›ndan flöyle aç›klanmaktad›r:
“TÜS‹AD’›n ekonomik konular›n
yan›s›ra, siyasi reform üzerinde de çal›flmalar yapmas›, bu konunun ülkemizin rekabet düzeyinin art›r›lmas›ndaki
hayati öneminden kaynaklanmaktad›r.” (ayn› yerden)
Bir baflka tespitle Türkiye “uluslararas› rekabet gücüne kavuflmak için
hukuksal ve kurumsal altyap›s›n› yenilemek zorundad›r.” (ayn› yerden)
Bu tespitlere bak›ld›¤›nda burjuvazi
ve temsilcileri amaçlar›n›, isteklerini
aç›kça ortaya koymaktad›rlar. Ve “reform paketi” de gerçekten bu amaçlar›na uygun bir temelde haz›rlanm›flt›r.
TÜS‹AD’›n bu “reform paketi”nde dile getirdi¤i konularda, taleplerde yeni
bir fley yok. Gerçekten de bu talepler
AB’ye üyelik ba¤lam›nda AB’nin
Türkiye’nin önüne koydu¤u ev ödevleriyle örtüflmektedir. Bu ba¤lamda
yeni bir fley yok.
Fakat bu taleplerin TÜS‹AD taraf›ndan bir paket fleklinde gündeme getirilmesinin gösterdi¤i gerçek, hakim
s›n›flar aras›nda, tutucu kanat ile liberal kanat aras›ndaki çat›flman›n sürdü¤üdür. AB’ye üyelik için sunulan
“Ulusal Program”a damgas›n› vuran
siyaset tutucu kanad›n siyasetiydi.
fiimdi liberalleflmeyi talep eden TÜS‹AD, “Ulusal Program”da Kopenhag
Kriterleri’ne uygun olmayan yanlar›n,
bu kriterlere uygun hale gelmesini istemektedir. K›sacas›, burjuvazinin iki
kanad› aras›ndaki mücadeleden ve
ekonomik ve siyasi krizden liberal kanat kârl› ç›kma mücadelesini TÜS‹AD
üzerinde de sürdürmekte, tutucu kanata göre bir ad›m öne ç›kmaya çal›flmaktad›r.
Burjuvazinin iki kanad› aras›nda yürüyen bu çat›flmada PKK yine TÜS‹AD yanl›s› tav›r tak›narak, TÜS‹AD
kuyrukçulu¤unu sürdürdü.
PKK, hakim s›n›flar›n bir kanad›n›n
program›n› sunan TÜS‹AD’› “mevcut
siyasal güçlerin durumu dikkate al›nd›¤›nda, demokratik güçlerin de¤erlendirebilece¤i bir kesim” olarak de¤erlendirip güya bu çat›flmadan yararlanmak istiyor! Ama yararlanma ad›na
burjuvazinin bir kanad›n›n kuyru¤una
tak›l›yor.
TÜS‹AD’›n program›nda, idam cezas›n›n savafl durumu d›fl›ndaki dönemler için kald›r›lmas› ve ana dilde
e¤itim ve TV-radyo yay›n›n›n savunulmas› PKK’nin TÜS‹AD’›n program›n›n kendilerinin “Demokratik
Cumhuriyet” program›nda yer ald›¤›n›, hatta TÜS‹AD’›n program›n›n
“Demokratik Konferans” istemine bir
cevap oldu¤unu ve bunun “Demokratik Konferans” için asgari bir program
olarak PKK taraf›ndan kabul edilebilece¤i vb. görüfller savunuldu.
Bunun da ötesinde PKK Baflkanl›k
Konseyi Üyesi Duran Kalkan’›n tespitiyle PKK TÜS‹AD’la ortak çal›flma
yapabilece¤ini de ilan etti. Kalkan’›n
tespiti flöyledir:
“Ancak bu program›n› uygulamaya, bu çerçevede de ittifak yapmak isterse bir asgari program olarak biz
TÜS‹AD’la ortak çal›flma yapabiliriz.” (abç) (Özgür Politika, 23 May›s
2001)
“Demokratik Cumhuriyet” ad›na
PKK’nin gelinen yerde ittifak kurmak
istedi¤i güç, Türk hakim s›n›flar›n›n,
burjuvazisinin önde gelen bir örgütlü
yap›s›d›r, TÜS‹AD’d›r. TÜS‹AD kuyrukçulu¤u sözkonusu program›n sahip
olmad›¤› nitelik atfedilerek gizlenmeye çal›fl›lmaktad›r. Duran Kalkan’a
göre sözkonusu TÜS‹AD program›n›n
10 maddesi; “Türkiye’nin içinde bulundu¤u kriz ve çöküfl sürecine dur diyebilecek, Türkiye’de yeniden yap›lanmay›, demokratik geliflmeyi yaratacak köklü bir bafllang›c› oluflturabilecek bir içeri¤e sahip”tir. (ayn› yerden)
Sözkonusu 10 madde burjuva siyaset çerçevesinde bile bu içeri¤e sahip
de¤ildir. TÜS‹AD yetkililerinin aç›klamalar›ndan da anlafl›laca¤› gibi Kopenhag Kriterleri’ne uymak için “Ulusal Program”da “eksik” görülen noktalar›n giderilmesi ve AB’ye üyeli¤in
kriterlerine uyma çabas›n›n ötesinde
bir fley de¤ildir bu maddeleri dile getirmek.
Burjuvazinin bir kanad› için AB’ye
üyelik kriterlerini yerine getirmek ve
rekabet imkânlar›n› art›rmak için öne
sürülen talepler, PKK taraf›ndan Kürt
sorununun çözümü olarak sunulabilmektedir. Örne¤in Duran Kalkan,
AB’ye üyeli¤in kriterlerinden olan
idam cezas›n›n kald›r›lmas› ve ana dilde e¤itim ve TV-radyo yay›n› talebinin gerçekleflmesi durumunda “Kürt
sorununun da çözümü ortaya ç›kacakt›r” biçiminde de¤erlendirmektedir.
Duran Kalkan flahs›nda PKK, TÜS‹AD raporunu destekledi¤ini aç›klarken, program›n uygulanmas› için TÜS‹AD’›n kararl› davranmas›n› da talep
etmektedir. Böylesi bir durumda TÜS‹AD’›n çal›flmalar›n› sonuna kadar
destekleyeceklerini ilan etmektedirler.
Duran Kalkan’›n tavr› flöyledir:
“Gerçekten tutarl›larsa öyle bir
yaklafl›m içinde olmal›lar ve kararl›l›kla uygulanmas›n› gelifltirmeliler.
Biz sonuna kadar bu yönde yürütecekleri çal›flma, çabalara katk› sunaca¤›z, destek verece¤iz. ‹stesinler bizden. Kürt taraf› olarak ne yapmam›z›
istiyorlar, biz ona cevap verelim. Ortak çal›flmak istiyorlarsa ortak çal›flal›m.” (abç) (ayn› yerden)
PKK’nin ortak çal›flmaya haz›r oldu¤unu ilan etti¤i TÜS‹AD, Türkçenin resmi dil olmas›n› savunmaktad›r.
Hem de somut sözkonusu edilen programda! Sözkonusu savunu Türkçe d›fl›ndaki dillerin de ö¤renilebilece¤i,
ö¤retilebilece¤ini içerdi¤i için andaki
duruma göre bir ilerlemeyi ifade etmektedir. Fakat bu ilerleme de gerçekte ulusal bask›ya son verme, dillere tam eflitlik getirmekten fersah fersah uzakt›r.
Somut olarak TÜS‹AD’›n talepleri,
raporu gerçekleflse bile Türkçenin resmi dil olmas› nedeniyle di¤er dillere
karfl› imtiyazl› olma durumu ortadan
kalkmamaktad›r. TÜS‹AD, Fransa örne¤ine iflaret ederek Kürtlerin ulus
olarak varl›¤›n›n ya da Türk olmayan
az›nl›klar›n varl›¤›n›n inkâr› siyasetini
sürdürmektedir. TÜS‹AD da Kürt ulusunu az›nl›k olarak bile tan›mamaktad›r. Kuflkusuz TÜS‹AD’›n tavr›n›n,
TÜS‹AD’›n kimin temsilcisi oldu¤u
da bilindi¤inde baflka türlü olmayaca¤› aç›kt›r. Sorun bu tavr›n sahibi olan
sömürücü s›n›flar›n bir bölümünün
PKK taraf›ndan “ilerici”, “demokrat”
ve “demokratik güçlerin kullanabilece¤i” bir güç olarak gösterilmesindedir.
Sorun, PKK’nin burjuvazinin bir
bölümünün kuyrukçulu¤unu, Kürt
ulusunun ulusal kurtuluflu olarak göstermesindedir. Ne ad›na savunulursa
savunulsun, TÜS‹AD kuyrukçulu¤u
PKK’nin geldi¤i yeri ortaya koymas›
aç›s›ndan önemlidir. PKK aç›kça TÜS‹AD flahs›nda burjuvazinin bir kanad›n›n savunuculu¤unu yapmaktad›r.
Görev, bunun Kürt ulusundan iflçi
ve emekçiler taraf›ndan görülmesini
ve kendi kurtulufllar› için mücadeleyi
ellerine alarak komünizm bayra¤› alt›nda birleflmelerini sa¤layabilmektir!
6 Haziran 2001≈
BOLfiEV‹K
PART‹ZAN
136 / 2001

Benzer belgeler