Mustafa ÖSELMİŞ

Transkript

Mustafa ÖSELMİŞ

www.mustafaoselmis.com.tr
www.mustafaoselmis.com.tr
YAZ OKULU (60 GÜN 60 PROGRAM) 2
Mustafa ÖSELMİŞ
Kitap İçeriği
1-
BİRİNCİ GÜN
2-
İKİNCİ GÜN
3-
ÜÇÜNCÜ GÜN
4-
DÖRDÜNCÜ GÜN
5-
BEŞİNCİ GÜN
6-
ALTINCI GÜN
7-
YEDİNCİ GÜN
8-
SEKİZİNCİ GÜN
9-
DOKUZUNCU GÜN
10-
ONUNCUNGÜN
11-
ON BİRİNCİ GÜN
12-
ON İKİNCİ GÜN
13-
ON ÜÇÜNCÜ GÜN
14-
ON DÖRDÜNCÜ GÜN
15-
ON BEŞİNCİ GÜN
16-
ON ALTINCI GÜN
17-
ON YEDİNCİ GÜN
18-
ON SEKİZİNCİ GÜN
19-
ON DOKUZUNCU GÜN
20-
YİRMİNCİ GÜN
21-
YİRMİ BİRİNCİ GÜN
22-
YİRMİ İKİNCİ GÜN
23-
YİRMİ ÜÇÜNCÜ GÜN
Mustafa ÖSELMİŞ
24-
YİRMİ DÖRDÜNCÜ GÜN
25-
YİRMİ BEŞİNCİ GÜN
26-
YİRMİ ALTINCI GÜN
27-
YİRMİ YEDİNCİ GÜN
28-
YİRMİ SEKİZİNCİ GÜN
29-
YİRMİ DOKUZUNCU GÜN
30-
OTUZUNCU GÜN
31-
OTUZ BİRİNCİ GÜN
32-
OTUZ İKİNCİ GÜN
33-
OTUZ ÜÇÜNCÜ GÜN
34-
OTUZ DÖRDÜNCÜ GÜN
35-
OTUZ BEŞİNCİ GÜN
36-
OTUZ ALTINCI GÜN
37-
OTUZ YEDİNCİ GÜN
38-
OTUZ SEKİZİNCİ GÜN
39-
OTUZ DOKUZUNCU GÜN
40-
KIRKINCI GÜN
41-
KIRK BİRİNCİ GÜN
42-
KIRK İKİNCİ GÜN
43-
KIRK ÜÇÜNCÜ GÜN
44-
KIRK DÖRDÜNCÜ GÜN
45-
KIRK BEŞİNCİ GÜN
46-
KIRK ALTINCI GÜN
47-
KIRK YEDİNCİ GÜN
48-
KIRK SEKİZİNCİ GÜN
Mustafa ÖSELMİŞ
49-
KIRK DOKUZUNCU GÜN
50-
ELLİNCİ GÜN
51-
ELLİ BİRİNCİ GÜN
52-
ELLİ İKİNCİ GÜN
53-
ELLİ ÜÇÜNCÜ GÜN
54-
ELLİ DÖRDÜNCÜ GÜN
55-
ELLİ BEŞİNCİ GÜN
56-
ELLİ ALTINCI GÜN
57-
ELLİ YEDİNCİ GÜN
58-
ELLİ SEKİZİNCİ GÜN
59-
ELLİ DOKUZUNCU GÜN
60-
ALTMIŞINCI GÜN
Mustafa ÖSELMİŞ
KİTAP HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ
Günümüzün modern eğitim anlayışı yeni gelişmeler ve araştırmalar ışığında gittikçe
eğitim ve öğretime fayda sağlayan her türlü bilimsel araştırmalardan yararlanılmaktadır
öğrencilere sadece bilgi vermek, zihni acıdan gelişimi sağlamada yetersiz kalmakta, öğrenciyi
her yönü ile dikkate almak gerekmektedir
Bilindiği üzere yaz kursları adını verdiğimiz çok hayırlı hizmet alanımız vardır.
Okulların tatil olması ile birlikte başlayan 2 ay süreyle devam eden bu eğitim ve öğretim
faaliyeti takdir edersiniz ki milletimizin geleceği açısından çok önemlidir. İşin baş sorumlusu
bir insan olarak hep bu konuya kafa yorar nasıl bir sistem oluşturalım da 2 aylık süreyi dolu
dolu geçirelim. Bize emanet edilen bu güzel yavruları iyi yetiştirelim diye düşünürdüm.
Şimdi görüyorum ki bu işe benim gibi kafa yoran kurum ve kuruluşlarımız var.
Mesaisinin büyük bir bölümünü bu hayırlı işe harcayan değerli ilim adamlarımız var. Diyanet
İşleri Başkanlığımız geçen yıl geliştirdiği bir sistemle önemli bir adım attı. Eğitim ve
öğretimin seviyeye göre yapılması prensibinden hareketle KUR sistemi diye bir sistem
geliştirdi. İl Müftülüklerinin konunun üzerinde hassasiyetle durması istendi.
Geleceğimizin teminatı olan yavrularımızın iyi yetişmesi, yaz kurslarının verimli
geçmesini düşünen bu konuya kafa yoran mesaisinin büyük bir bölümünü bu işe harcayan
değerli ilim adamlarımızın da olduğunu sevinerek görüyorum. Bu gün kitabına önsöz
yazmaya çalıştığım, çalışmalarını gıpta ile izlediğim değerli insan Mustafa Öselmiş Beyefendi
gibi.
Bir sohbetimizde “Hocam yaz kursları için bir kitap yazmak istiyorum, belki
hocalarımıza bir rehberlik yapma imkanımız olur diye düşünüyorum, ne dersiniz?” diye bana
sorduğunda çok hayırlı bir iş olacağını, bu kutsal hizmetin daha ileri noktalara ulaşmasına
katkı yapacağını ifade ettim. Aradan çok kısa bir zaman geçmişti ki, bir vesile ile yine beraber
olduğumuzda, kitabı bitirdiğini, inceleyerek bir önsöz yazmamı benden istedi. Ben de bu
hayırlı işe küçük bir katkı olur düşüncesiyle bu satırları yazıyorum.
Yaptığım incelemede gördüm 60 günün her günü için nasıl bir yol izleneceğinin
prensipleri ortaya konulmuş. Öğrencilerin zamanlarının boşa geçmemesi için çok eğlenceli bir
program hazırlanmış, neticede çok faydalı bir eser vücuda getirilmiştir.
Bu güzel çalışmasından dolayı değerli hocamızı tebrik ediyor, daha nice eserler ortaya
koyması hususunda Cenab-ı Hak’tan başarılar niyaz ediyorum. Hazırlanan bu güzide eserden
din görevlilerimizin azami derecede yararlanacağını ümit ediyorum.
Başarı dileklerimle, sevgi ve saygılar sunuyorum.
Mahmut GÜNDÜZ
Denizli İl Müftüsü
Mustafa ÖSELMİŞ
ÖNSÖZ
Çocuklar, ana babaya ve yetkililere Cenab-ı Allah„ın önemli bir
emanetidir. Allah bu emanetin hesabını emanete sahip çıkmayanlardan
soracaktır.
ġimdi ben soruyorum: Sorumlu durumda olan analara babalara ve
görevlilere diyorum ki: “Acaba çocuklarımızı iyi yetiĢtirebiliyor muyuz?” Eğer
yetiĢtiremiyorsak bunun sebebini düĢündük mü? Çareler aradık mı? Bundan
sonrası için neler düĢünüyoruz?
Çocuklarımızı iyi yetiĢtirdiğimiz söylenemez. Durum ortada. Suç iĢleme
yaĢı 10‟un altına düĢtü. Ve hızla da artıyor. Çocuğundan Ģikayetçi olmayan
ana baba, gençlerden Ģikayetçi olmayan eğitimci ve vatandaĢ çok az. “ben
öldükten sonra evladım beni unutmaz. Hayır yapar, Kur‟ an okur” diyen kaç
ana baba var dersiniz?
Gençlerin bir kısmı, dini yok sayıyor, dinsizliğe yönelmiĢ. Bir kısmı
satanizme kapılmıĢ, Ģeytana tapıyor. Bir kısmı din değiĢtiriyor, haç takıyor,
Hıristiyan oluyor. Ahlaken yozlaĢma hat safhada; utanma kalmamıĢ, dilediğini
yapıyor.
Tabi ki bunun yanında iyi yetiĢmiĢ, yetiĢtirilmiĢ ana babanın ve toplumun
yüz akı, geleceğin sigortası gençlerde var. Ama sayı az. Bize düĢen bu sayıyı
arttırmaktır.
Bazı ailelerin çocuğunu değil terbiye etmeye düĢünmeye bile vakti yok.
Çoğu zaman; iĢinden, eğlencesinden ve süsünden binbir zahmetle dünyaya
getirdiği, eziyetle büyüttüğü evladını unutuyor. Veya çocuk kreĢte, bakıcıların
ellerinde, ana Ģefkatinden uzak büyüyor.
Bazı ailelerde var ki kendisi bir Ģey bilmiyor. Çocuğuna ne versin?
Gene, zamanında bir Ģey öğrenmemiĢ, öğretilmemiĢ. Eğer bu gençlere
bir Ģeyler verilseydi, dinleri öğretilseydi problem olmazdı. Gençlik alkole,
uyuĢturucuya, fuhĢa ve diğer kötü alıĢkanlıklara yönelmezdi.
Yarım kaĢık yoğurt, bir tencere sütü nasıl ağır baĢlı yapıyorsa, terbiye ve
din eğitimi de gençleri öylece ağırbaĢlı yapıp olgunlaĢtıracaktır.
Gençlerin çoğu dinini bilmiyor. Hatta dinin ne? Sorusuna bazı gençler
cevap veremiyor.“ Dinim Ġslâm” diyenlere Ġslam nedir? Denilince susuyor.
Dinini bilmeyince genç, sevgi merhamet ve sorumluluk gibi değerleri
kazanamıyor. Zaman zaman en yakınlarına, hatta üzerinde hakkı olanlara bile
acımasızca davranabiliyor. Saygısız olabiliyor.
Mustafa ÖSELMİŞ
Çocukların ve gençlerin hayatında yaz tatili ile bir boĢluk doğuyor. Eğer
bu boĢluk değerlendirilerek doldurulmazsa, tuzaklar çok. Ġstenmeyen kötü
Ģeylerin baĢlangıcı olabiliyor. Atalarımız: “Durgun suda mikrop ürer”
demiĢlerdir. Allah da Ģöyle emrediyor: “BoĢ kaldın mı hemen baĢka bir iĢe
koyul ve yalnız Rabbine yönel” (ĠnĢirah:7-8)
Yaz tatili gelince birçok aile “Eyvah! Yaz geldi; ben ne ederim, nasıl
yaparım, bu çocukla nasıl baĢ ederim, nasıl bir meĢguliyet bulurum?” diyerek
çare aramaya baĢlıyor. Çünkü gençliğin durumunu iyi görmüyor.
Evet bugün gerçekten gençlik tehdit altında. Yaz tatili ile gelen kötülükler
var. Gençleri; kötü giyim, kötü arkadaĢ, alkol, sigara, uyuĢturucu, kafeler,
diskolar gibi tuzaklar bekliyor. Bazı gençler top peĢinde koĢarken içi top kadar
boĢ bir kafaya sahip oluyor. Toplumda fuhuĢ mafyasına kadar büyük tuzaklar
var. Sokaklarda avcı gençler dolaĢıyor. Bunların çocuklarımıza ulaĢması çok
kolay. Internet ve telefonlar iĢi iyice kolaylaĢtırıyor.
Biz de kötü bir anlayıĢ var. Öğrenci sınıf mı geçti, tatil mükafatı veriliyor.
Dinlensin, gezsin, eğlensin, “hak etti” deniliyor. Çocuk olmayacak yerlerde
vakit geçiriyor. Sahipsiz kalıyor. Sokağın ve yozlaĢmanın hakimiyetine giriyor.
Tatil demek hep yatmak, uyumak, dilediğini yapmak sokak sokak dolaĢmak
değildir.
Tatil, meĢguliyetin Ģeklini, değiĢtirmektir. Okulda verilmeyen veya eksik
kalanların tamamlanması için büyük bir fırsattır. Bu fırsat iyi değerlendirilirse,
çocuklar tatilde olumsuz Ģeyler öğrenmeyecektir.
Önemli olan bir husus da eğitim, yazı kıĢı ile, evi okulu ile bir bütündür.
Her günün, her ayın, her yılın eğitimi vardır. Günler, saatler ertesi güne
aktarılamıyor, o Ģansımız yok. Böyle olunca arada boĢluk bırakmamak lazım.
Son yıllarda Allah„ın adını yeryüzüne yayma ideali taĢıyan dedelerin
torunlarına Ġslam tebliğ edilmemiĢtir. Dinden uzak kaldıkça problemler
artmıĢtır.
Kimse doğuĢtan kötü, doğuĢtan isyankar olmaz. Her insan tertemiz
dünyaya gelir. Ġnsanın temiz halini koruyan da, insanı bozan da çevresidir. Ana
babasıdır. Suçu baĢkasına atarak sorumluluktan kurtulamayız. Ne verilmiĢtir
de çocuk kabul etmemiĢtir? Hiç çaba sarf etmeden insan yetiĢmez. Buğday
bile önce un oluyor, sonra hamur oluyor, sonra da fırına girip ekmek oluyor.
Çocuğa evin çiçekleri kadar, evin kuĢu, köpeği ve kedisi kadar değer
verilmezse çocuk nasıl farklı bir insan olacaktır? Çiçek bile susuz bırakılınca
kurur. Maneviyatsız bırakılan genç de kurur. Katı kalpli, sert mizaçlı olur. Ana
babasına rahmet okumaz, lanet okur, beddua okur.
Ana babalar, evlatlarına Ģu faydalı bu faydalı, onu yedir bunu içerle
çocuk büyütüyor. Peki dinde faydalı, dinde lüzumlu onu da öğretmemiz
Mustafa ÖSELMİŞ
gerekmez mi? Dinsiz insan mı olur? Allah„ı olmayanın ahlakı olur mu? Birçok
ana baba evladından korkuyor. Tabi ki korkacak. Allah dan korkmayan dan
tabi ki korkulur.
Gençlik çöküntü içinde, ömrü oralarda, buralarda geçiyor. Çağın belalı
hastalıklarına her an bulaĢabilir.
“Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” ne güzel söz. Bazı zamanında
görevini yapmayan ana babalar; “ne yaptıysam olmadı… dövdüm olmadı…
sövdüm olmadı” diyor, iĢin içinden çıkıveriyor. Suçu çocuğuna atıp iĢin içinden
sıyrılıp kendini ak-pak kabul ediyor.
Sırtı pek, karnı tok ama ruhsuz evlatlar yetiĢtirirsek, Ģikayetler bitmez.
Ġnsanın ekmek kadar su kadar maneviyata ihtiyacı vardır.
Ana babaların “aman hasta olmasın” diyerek mikroplara karĢı aldığı
tedbir, gösterdiği gayret kadar inançsızlık ve ahlaksızlık hastalığına karĢıda
tedbirli ve gayretli olması gerekmez mi?
Çocuklar, Allah„ın bir emanetidir. Aynı zamanda ana baba için
imtihandır. Allah çocuğu Ġslam fıtratı üzerine yaratmıĢ ve ana babayı sorumlu
tutmuĢtur. Çocuk, ihmal edilerek piĢmanlık vesilesi olmamalıdır.
Allah Kur‟ an da:
- “Emanetlere hainlik etmeyin.” (Enfal:27)
-“Kendinizi ve ailenizi cehennem ateĢinden koruyun.” (Tahrim:6)
- “Mallarınız ve çocuklarınız, sizi Allah„ı anmaktan alıkoymasın”
(Münafikün:9) uyarılarında bulunuyor.
Peygamber(as) da:
-“KiĢinin öldükten sonra geride bıraktığı Ģeylerin en hayırlısı, kendisine
dua eden hayırlı evlattır” diyor. (i. Canan, Hadis Ans: 1/381)
Bir hadislerinde de: “her çocuk Ġslam fıtratı üzerine doğar. Çocuğun ana
babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Mecusi yapar.” Buyuruyor. (Buhari, Muh.
Terc: 4/529)
Ana baba olarak çocuğumuz için dua ediyoruz. Yapılan dualara “Amin”
diyoruz ama yetiĢmesi için yeterli fedakarlığı göstermiyoruz. Çocuğum Ģu
olacak bu olacak diyoruz ama adam olması için elden geleni yapmıyoruz. Her
Ģeyin kursuna gönderiyoruz, ama dinini öğrenmesini ihmal ediyoruz.
Bir gün arkadaĢları ile otururken Allah Resulü Ģöyle der:
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Ahir zamanda ana babaları yüzünden vah, yazık o evlatların haline!”
bunu duyanlar;
- Ġnançsız ana babalarından dolayımı ey Allah „ın elçisi?” derler. Allah
Resulü:
- “Mü‟min ana babaları onlara kıydı” der.
- Nasıl oldu bu? Sorusuna da Ģu cevabı verir.
-“Ana babaları onlara dinlerini öğretmediler.”
Evladına dinini öğretmek her ana babanın görevidir. Bir insanın faydalı
hale gelebilmesi için. Din ne diyor, ne emrediyor, neyi yasaklıyor bunların
bilinmesi lâzımdır.
Ġnsan, karnı doyunca ihtiyaçları biten biyolojik bir varlık değildir. Karnı ile
beraber beyni de doyarsa mutlu olur.
Hiç kimse evladı için “o daha çocuk, sonra öğrenir” dememelidir. Çocuk
küçükken Ģekil alır. Din küçükken öğrenilir. Terbiye, ana karnında baĢlar.
Çocuğa küçük yaĢlarda dini azar azar öğretilecektir.
Çocuğun ana babası üzerinde Ģu hakları vardır:
- Çocuk ana karnından itibaren helal gıda ile beslenmelidir.
- Güzel bir ad verilecektir.
- Güzel bir Ģekilde terbiye ile beraber dini öğretilecektir. Evladına dinini
öğretmeyen bir babanın “oğlum beni dövüyor” Ģikayeti üzerine, çocuğu
dinleyen Hz. Ömer, babaya “iyi ki baĢını yarmamıĢ” cevabını verir.
Cenab-ı Allah‟ın emri Ģudur:
- “Ailene namazı emret. Kendinde ona sabırla devam et.” (Taha:132)
Hz. Peygamber de Ģöyle diyor:
-“Çocuğa yedi yaĢında namazı öğretin. On yaĢına geldiğinde namaz
kılmazsa görünüz.” (Ramuz El E-hadis:317/1)
Çocukların dinlerini öğrenme önceliği vardır.
Ebü Rifâ‟a (ra) anlatıyor:
Mustafa ÖSELMİŞ
Bir gün Resül-ü Ekrem sallallahu aleyhi ve selem hutbe okurken yanına
vardım ve, “Ey Allah„ın Elçisi !” dedim. “Dinini bilmeyen bir garip geldi. Dinini
sorup öğrenmek istiyor.” Peygamber Efendimiz bana dönüp baktı. Hutbeyi
kesip yanıma geldi. Aklımda kaldığına göre, ona ayakları demirden bir
sandalye getirdiler. Allah„ın Elçisi ona oturdu ve Allah Teâla‟nın kendisine
öğrettiği bazı Ģeyleri bana öğretmeye baĢladı. Sonra tekrar hutbesine dönüp
konuĢmasını tamamladı.”
Din, ana kucağında ve ana okulunda baĢlanırsa, hayat tarzı olur. Ne
derler “kart ağaç eğilmez,”
Din yalnız çocuklar için değil, herkes için ihtiyaçtır.
Alman Einstein: “Dinsiz ilim kör, ilimsiz din topaldır” diyerek dinin
önemini belirtmiĢtir.
New-york Fatih Camiinin yapılma hikayesi Ģöyledir: orada bulunan bir
ailenin çocuğu okula gitmektedir. Okul idaresi çocuğun babasını çağırır:
“Oğlunuza din bilgisi vermiyorsunuz. Müslüman olduğunuz için biz de
vermiyoruz. Ya siz Ġslam‟ı öğretin yada biz Hıristiyanlığı öğretelim” denilir.
Müslümanların gideceği bir yer yoktur. Böylece Fatih Camii yapılmıĢtır.
Bugünün Avrupa‟sı, Amerika‟sı dine sarılıyor. Birkaç örnek verelim:
AVUSTURYA: din dersi zorunlu. Yürütme ve denetleme hakkı Katolik
kilisesinde. Müfredatı da o belirliyor. Din derslerini verme yükümlülüğü
cemaatlerde.
DANĠMARKA: Danimarka‟ da tamamıyla devletin gözetimi ve denetimi
altındaki din eğitimi, resmi müfredat dahilinde.
BELÇĠKA: Belçika‟da resmi okullarda, ilk ve orta öğretim boyunca
öğrenci, haftada en az 2 saat olmak üzere Din ya da Ahlak (moral)
derslerinden birisini seçerek okumak zorunda.
ĠTALYA: Ġtalya‟da üniversiteler hariç devlet okulları ve özel okullarda din
dersleri haftada 1-2 saat olarak okutuluyor.
YUNANĠSTAN: Yunanistan‟da din eğitimi anaokullarından baĢlıyor. Din
bilgisi dersleri, ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu.
ĠNGĠLTERE: Ġngiltere‟de din dersleri resmi müfredatın bir parçası. Gün,
okullarda toplu dua edilerek baĢlıyor.
ALMANYA: Almanya‟da da din dersi ilkokul birinci sınıfta baĢlıyor.
Eyaletlerin birçoğunda haftada 3 saat din dersi veriliyor. Kiliseye bağlı
anaokulları da din eğitimi hizmeti sunuyor.
Mustafa ÖSELMİŞ
HOLLANDA:
eğitimden geçiyor.
Hollanda‟da öğrencilerin büyük bir çoğunluğu dini
Burada M. Kemal Atatürk‟ün birkaç sözünü hatırlayalım:
-“Milletimiz dil ve din gibi iki fazilete sahiptir. Bu faziletleri hiç bir kuvvet
milletimizin kalp ve vicdanından söküp alamamıĢtır ve alamaz. ” (Söylev ve
Demeçleri: 2/70)
- “Bizim dinimiz, en mâkul ve en tabii bir dindir.”(Age:94)
- “Dinimiz kusursuz ve mükemmel bir dindir. Ve akla mantığa uygun son
dindir”(Age:98)
- “Türk milleti, daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar
olmalıdır.” (Age:93)
- “Din vardır ve lazımdır. Temeli çok sağlam dinimiz var” (Prof. Dr. Ali
Sarıkoyuncu, Atatürk Din ve Din adamları: sh:26)
-“Hz. Muhammed, Allah‟ın birinci ve en büyük kuludur. Benim senin adın
silinir. Fakat o, sonsuza kadar ölümsüzdür.” (Age: 29)
-“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan
yoktur.”(Ahmet GürtaĢ, Atatürk ve Din Eğitimi, sh:34)
Bir de Ģöyle bir olay olmuĢtur:
Bir gün Necip Ali, Atatürk‟e:
- “Efendim, Münir Hayri namaz kılıyor” der. Oradakiler gülüĢür, alaya alır.
Atatürk, Münir Hayri‟ye Ģöyle sorar:
- Sahi mi ?
- Evet paĢam!
- Niçin namaz kılıyorsun?
- “Namaz kılınca içimde bir huzur ve sükun hissediyorum” der.
Atatürk bir az önce gülenlere dönerek der ki:
-Batmak üzere olan gemide bulunursanız. Her halde yetiĢ Gazi,
demezsiniz; Allah dersiniz. Bundan tabii ne olabilir? (Age: 35-36)
Mustafa ÖSELMİŞ
Evet dinsiz insan olmaz. Eksik olur, insan gibi yaĢayamaz,
hayattan zevk alamaz. Öyleyse: “Haydi çocuklar yaz okuluna!” denmelidir., bu
görev herkes tarafından yerine getirilmelidir. Ailede, çocukta ve bu görevi
yerine getirecek olanlarda zevk olmalı, heyecan olmalı ve aĢk olmalıdır. Ancak
o zaman yaz tatili fırsatı değerlendirilmiĢ olacaktır.
Bir de Kur‟ an okunması, Kur‟an okuyanın bulunması, o ev
içindekiler için büyük Ģanstır. Kur‟an, o ev halkına Ģefaatçi olacaktır.
Peygamber (AS) Ģöyle der:
-”Sizin en hayırlınız, Kur‟ anı öğrenen ve öğretendir.” (R.Salihin:2/997)
Bir baĢka hadislerinde de Ģöyle demiĢtir:
-“Bir evde Kur‟an okunduğun da melekler hazır olur Ģeytanlar çekilir, ev
halkına geniĢlik hasıl olur. O evde hayır çok, Ģer az olur. Bir evde Kur ‟an
okunmazsa, ġeytanlar hazır olur, melekler çekilir: Ev halkına darlık gelir, hayır
azalır, Ģer çoğalır.” (Ramuz el Ehadis:196/2)
Dinin öğretilmesi konusunda, okumama hastalığını ve TV esaretini bir
tarafa bırakıp kitap okunmalıdır.Çoğumuz okuma özürlüsüyüz.
Ġnancımız da okumak, farz olan bir ibadettir. Kur‟anı ilk ayeti “Oku!” emri
ile inmiĢtir. Ġnsan bildiği kadar Müslüman „dır. Kur‟an:
-“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”(Zümer: 9)
- “Rabbim, benim ilmimi, arttır” de. (Taha: 114)
-“Sakın cahillerden olma!” (Enâm:35) diye emrediyor.
Okumanın yaĢı yoktur. Genç yaĢlı herkes dinini öğrenecektir.
Peygamber (as): “BeĢikten mezara kadar ilim öğrenin” diyor. Her evde kitaplık
olmalı. Her evde her gün okuma saati olmalı. Evin her köĢesini çiçeklerle,
heykellerle dolduruyoruz. Evde bir tek kitap görünmüyor.
Kahvehaneler kıraathane olmaktan çıktı, tembelhane oldu, kumarhane
oldu, meyhane oldu. Eski Türkler, okuma yazma öğrenip belirli sayıda kitap
okuyanı, hapisten çıkarıp, serbest bırakırlardı. Ġlk Müslümanlar, on Müslüman‟ı
okuma yazma öğreten esirleri hürriyetlerine kavuĢturmuĢlardır.
Çocuklarımıza topu sevdirdiğimiz kadar kitabı sevdiremiyoruz.
Kısacası bilmek gündüzün aydınlığına, cehalet de gecenin karanlığına
benzer. Bilen insan gözleri gören insana benzer. Bilmeyen insan da gözleri
göremeyen köre benzer.
Mustafa ÖSELMİŞ
Gelelim bu kitabı niye kaleme aldım. Her sene çocuklarımız bir Ģeyler
öğrensin istiyoruz. Her yaz ayni alfabe, aynı Sübhaneke… değiĢik bir Ģey
olsun çocuk bir çok konuda bir Ģeyler öğrensin, istedim, meselâ her gün
Cenab-ı Allah‟ın bir adını, bir sıfatını öğrenecek, bir ayet bir hadis belleyecek.
Adap ve edepten bir davranıĢ biçimi, bir söz bir olay ve bir sağlık kuralı
öğrenecek. Ayrıca bir dua bir süre ezberleyecek. Her gün bir ibadet Ģeklini
öğrenecek…
Kitabı 60 gün 60 program olarak düzenledik. Umarım çocuklarımız, bir
kursta, evde veya tatilde sıkılmadan güzel bilgiler edinecekler inĢallah.
Ananın babanın duasının yanında gösterecekleri birazcık gayretle,
çocuklarımız dinlerini, Allah‟ı ve peygamberi öğrenecek olurlarsa, Allah da
onların yardımcısı, koruyucusu ve kurtarıcısı olacaktır.
Gayret bizden hidayet Allah‟tan.
MUSTAFA ÖSELMĠġ
Mustafa ÖSELMİŞ
BĠRĠNCĠ GÜN
EuzubillahimineĢĢeytanirracim.
Bismillahirrahmanirrahim.
GÜNLÜK PROGRAM:
A-ALLAH „IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ:
Allah‟ın güzel isimleri 99 tanedir. Bunlara “Esmâ‟ül- Hüsna” denir.
Kur‟ an da Ģöyle buyrulmuĢtur:
- “En güzel isimler (Esmâ‟ül Hüsnâ) Allah‟ındır. O halde o‟na güzel
isimlerle dua edin. O‟nun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar
yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır.(Ar”raf süresi 180)
- “Allah, kendisinden baĢka ilah olmayandır. En güzel isimler ona
mahsustur.” (Taha: 8)
- Ġster “Allah” deyin, Ġster “Rahman” deyin hangisini derseniz olur, çünkü
en güzel isimler ona hastır.” (Ġsrâ:110)
Hz. Peygamber Ģöyle buyurmuĢtur:
“Cennab-ı Allah„ın 99 ismi vardır. Bu isimleri ezberleyen cennete girer.
ġüphesiz Allah tekdir, teki sever” (Müslim 8/164)
1- Er-Rahman: Merhamet eden ve herkese dünyada rızık veren
demektir.
Mustafa ÖSELMİŞ
B-
GÜNÜN AYETĠ VE HADĠSĠ:
Ayet: Kur‟andaki Cenab-ı Allah„ın sözleridir.
Hadis: Peygamber Efendimizin sözlerine ve davranıĢlarına denir.
a) Ayet: “KovulmuĢ Ģeytandan Allah‟a sığın.” (Nahl:98)
b) Hadis:“Euzu besmele çeken, sabahtan akĢama Ģeytanın Ģerrinden
emin olur. (Ramuz El- E-hadis: 433‟5)
Bu ayet ve hadise göre; ġeytan, Allah‟a isyan ettiği için lanetlenmiĢtir.
Bunun üzerine oda insanları sapıtmak için yemin etmiĢtir. Kim Allah‟ı
anmazsa, besmele çekmezse, ona zarar verir.
Kimde Euzubesmele çeker, Allah„a sığınırsa, Ģeytan ona zarar
veremez. ġeytanın o kimse üzerinde gücü ve hakimiyeti olmaz.
Peygamberimiz, besmelesiz iĢin eksik olduğunu bildirmiĢtir. Bilerek
besmele çekmeden kesilen hayvanın etin yenmez.
Bir insan besmele çekerse, kötü bir Ģey yapmaktan çekinir.
Onun için her iĢin baĢında Euzubesmele çekilecek olursa, o kiĢi Allah
tarafından korunacaktır ve yardım görecek, Ģeytanın zarar vermesinden de
kurtulacaktır.
Nerelerde ve ne zaman besmele çekilmez?
- Banyo, tuvalet gibi yerlerde,
- Haram ve günah iĢlenirken,
- YasaklanmıĢ bir Ģeyi yerken, içerken besmele çekilmez.
Besmele çekmeyi unutan ne der?
- “Bismillahi evvelihi ve ahirihi” der.”
Mustafa ÖSELMİŞ
c) SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Utanma duygusu azalanın, günaha düĢme korkusu da azalır” Doğru.
b) (Bu bölümde inancımızı, ahlakımızı ve kültürümüzü yıkmaya,
yozlaĢtırmaya yönelik söylenmiĢ sözler yer alacaktır. Bunların asla bizimle
ilgisi yoktur.)“Yandım diyene yan, öldüm diyene öl de geç” YanlıĢ acımayı,
yardımı ve dayanıĢmayı bitirecek bir söz.
D) BĠR OLAY:
Mehmet Akif Ģöyle anlatır: -“Ne zaman camiye gitsem, birinin orada
ağladığını gördüm sebebini sordum, bana Ģöyle anlattı:
“Ben ordudaydım, Takım komutanıydım. Babam, kardeĢlerim Ģehit
düĢtü. Dükkanımız çiftliğimiz ortada kaldı. PadiĢahımızdan izin istedim,
vermedi. Israr ettim “madem ayrılmak istiyorsun, ayrıl” dedi. Ayrıldım. O gece
rüyamda Peygamber (as) orduyu teftiĢ ediyordu. Benim takım baĢı boĢtu. “Bu
takımın komutanı yok mu? dedi. PadiĢahımız: “Azlini istedi, bizde azlettik”
dedi. O günden beri ağlıyorum” dedi.
Birini Peygamber azlederse onun iĢi zordur.
E) BĠR DAVRANIġ:
Allah‟a karĢı davranıĢımız nasıl olmalıdır?
- Allah, bizim Rabbimizdir. O bizi YaratmıĢtır. Bizim ihtiyacımız olan her
Ģeyi de yaratıp bize sunmuĢtur. Onun için öncelikle Allah‟ımıza iman etmeliyiz.
Onu sevmeliyiz ve ondan korkmalıyız.
- Emir ve yasaklarını yerine getirmeliyiz.
-Verdiği nimetlere karĢı Allah„a Ģükretmeliyiz.
- Asla Allah „a isyan etmemeliyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Her iĢin baĢında zikretmeliyiz.
- Bir kötülük aklımıza gelirse, Allah„tan utanmalıyız, korkmalıyız.
-Her iĢimizde Allah„a güvenip dayanmalıyız.
- Bütün kötü ve kötülüklerden Allah„a sığınmalıyız.
- Allah „a dua etmeliyiz. Bizi affetmesi için yalvarmalıyız.
- Adını anarken Hz. Allah, Cenab-ı Allah ve Allah–ü Teala demeliyiz.
- En önemli görev, Ģirk koĢmamaktır. Allah‟a Ģirk koĢmamalıyız.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Temizlik
Ġslam, temizliği imandan saymıĢtır. Ġbadetler için birinci Ģart
maddi ve manevi temizliktir, vücut sağlığıdır.
Dinimiz, bedenin, elbisenin, çevrenin ve gıdanın temiz olmasını Ģart
koĢar. Bunlar temiz olmadan ibadetin kabul olmayacağı bildirilmiĢtir.
Peygamberimiz (as) Ģöyle buyuruyor:
- “Temizlik, imanın yarısıdır.” (Müslim, Taharet: 1)
Kur'an „da;
- “Elbiseni temiz tut, kötü Ģeyleri terk et.” (Müddessir: 4-5 ) diye
emredilmektir.
Bir de: “Allah çok temizlenenleri sever” buyrularak (Tevbe: 108) temizliğe
dikkat edenleri Allah„ın sevdiği haber verilmiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Din Nedir?
Ġnsanları dünya ve ahrette mutlu etmek için Allah tarafından gönderilen
emir ve yasaklardır.
Dinin kaynağı Allah‟tır. Hıristiyanlık, Yahudilik ve Ġslam dini Allah
tarafından gönderilen dinlerdir. Allah„ın gönderdiği, asılları bozulduğu için
Hıristiyanlık ve Yahudilik geçerliliğini yitirmiĢtir. Onun için son din Ġslamiyet
gönderilmiĢtir bundan baĢka bir dinde gelmeyecektir.
Bu üç dinden baĢka dinler insanlar tarafından uydurulmuĢ dinlerdir.
Ġslam, diğer dinlerden Ģu yönleri ile farklıdır:
- Son dindir.
- Evrenseldir.
- Hiçbir değiĢikliğe uğramamıĢtır.
- Tek Allah inancına dayanır.
- Akıl mantık dıĢı bir Ģey içermez.
- Ġlimle icatlarla, keĢiflerle çatıĢmamıĢtır.
- Ġslam‟da zorlama yoktur.
- Bütün kitaplara ve Peygamberlere inanmayı esas alır.
Allah Ġslam dan baĢka bir dini kabul etmez. Bunu Kur'an da Ģöyle ifade
eder:
- “Allah yanında hak din Ġslam‟dır.” (Al-i Ġmran:19)
- “ Kim Ġslam‟dan baĢka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden böyle bir din
kabul olunmayacak o ahret de kaybedenlerden olacaktır.” (Age: 85)
- “Sizin için Ġslam„ı beğenip seçtim.” (Miada:3)
Peygamber (as ) Ģöyle buyurur:
Mustafa ÖSELMİŞ
-“Rab olarak Allah„ı din olarak Ġslam„ı Peygamber olarak Muhammed‟i
seçip beğendim ” diyen kimse, cenneti hak etmiĢtir “ (Ebu Davut, vitir :26)
H- BĠR DUA EDELĠM:
Amentü billâhi ve melâiketihi ve kütübihi ve rusülihi ve‟l yevmi‟l âhiri ve
bil kaderi hayrihi ve Ģerrihi minellahi teâlâ ve‟l-ba‟sü ba‟de‟lmevti hakkun
eĢhedü en lâ ilâhe illallâh ve eĢhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasülüh.
Manası : Ben Allahü Teala‟ya ve Onun meleklerine, kitaplarına,
Peygamberlerine, ahiret gününe, kadere: hayır ve Ģerrin Allahü Teala „nın
yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra dirilmek de haktır. Ben
Ģehadet ederim ki, Allahü Teala „dan baĢka ilah yoktur. Ve yine Ģehadet
ederim ki, Muhammed (s.a.v) Onun kulu ve Peygamberidir.
I- BĠR DUA EZBERLEYELĠM:
1- SÜBHANEKE DUASI:
“Sübhânekâllahümme ve bi- hamdik ve tebârak‟esmük ve teâlâ ceddük
(ve celle senâüke) ve lâ ilâhe gayrük.”
Allah‟ım! Sen eksik sıfatlardan pâk ve uzaksın. Seni dâima ve böyle
anlar ve överim. Senin adın mübârektir. Azamet ve Ceâlin yüksektir. – Seni
övmek yücedir- ve Senden baĢka tanrı yoktur.)
Ġ- BU GÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
ĠKĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
A- Allah‟ın Güzel Ġsimleri:
2- ER- RAHĠM: Ahirette inananları acıyan demektir.
B- GÜNÜN AYETĠ VE HADĠSĠ:
a) Ayet: “Ben inandım, Müslüman‟ım” diyenden daha güzel sözlü kim
vardır?” (Fussılat .33)
b) Hadis: “Ġman, Allahü Tealaya, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine, ahiret gününe, hayır ve Ģerrin Allahü Teala‟dan olduğuna
inanmaktır.” (Buhari, iman: 37)
iman, inanılması gereken iman esaslarına, Ģüphe ve tereddüt etmeden
tam olarak inanmak, kabullenmek demektir.
Kelime-i tevhit ve Kelime-i ġehadet getirilerek Müslüman olunur.
Kelime-i Tevhit:
- “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resullüllah” Yani: “Allah‟tan baĢka tanrı
yoktur. Hz. Muhammed (as) Allahü Teala‟ın kulu ve Peygamberidir” demektir.
Kelime-i ġahadet:
Mustafa ÖSELMİŞ
- EĢhedü en la ilahe illallah ve eĢhedü enne Muhammeden abduhu ve
Resulüh” yani: “Ben inanırım ki, Allah' dan baĢka tanrı yoktur. Yine inanırım ki,
Hz. Muhammed, Allah‟ın kulu ve peygamberidir” demektir.
Ġslam, imanla baĢlar, amellerle devam eder. Müslüman olmanın Ģartları,
yerine getirilmezse imanı korumak çok zordur.
Ġnanma durumuna göre insanlar altı kısımdır:
1- Müslüman: inanan kimsedir.
2- Kafir: inanmayan kimsedir.
3- Münafık: inanmadığı, halde inanmıĢ gibi görünen kimsedir.
4-Mürted: Ġnandıktan sonra dini red edip dönen kimsedir.
5-Fâsık: Günah iĢleyen günaha devam eden ve haramı helal sayan
kimsedir.
6- Asi: Allahü Teala‟ın emirlerini yerine getirmeyen, isyan eden kimsedir.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Bir Ģehri Allah korumuyorsa, bekçi boĢuna bekler.” Doğru.
b) “Gelinin dini olmaz, kaynananın imanı olmaz.” YanlıĢ. Aile yuvalarını
yıkmaya yönelik bir söz.
D- BĠR OLAY:
Huzeyfet‟ül-Adevi anlatıyor: -“Yermük savaĢı günü elimde sut matrası,
amca oğlumu arıyorum. Onu yaralılar arasında buldum. Ona suyu uzattım.
Tam o anda “Ah! Suu!” diye bir ses duydu, matarayı ona götürmemi istedi.
Elim deki suyu ona götürdüm. Tam içecekti, inleyen birini duydu. Ġçmekten
vazgeçti, suyu ona götürmem için iĢaret etti. Ona koĢtum. ÖlmüĢtü,
yetiĢemedim. Geriye döndüm o yaralı da ölmüĢtü. Amca oğluma koĢtum, ona
da yetiĢemedim”
Mustafa ÖSELMİŞ
ġu asil davranıĢa bakın. ĠĢte Müslüman iĢte Ġslam kardeĢliği.
E- BĠR DAVRANIġ:
Peygamberimize karĢı vazifelerimiz nelerdir?
Peygamberimize iman etmek, onu sevmek, o‟na uymak, O‟nun bize
getirdiklerini noksansız benimsemek, O‟nun sünnetine tabii olmak Müslüman
olmanın ve onun ümmeti olmanın gereğidir.
Bundan baĢka: O‟nu her konuda örnek almalıyız.
O‟nun adını anarken, duyunca salavat getirmeliyiz.
O‟nun rahmet Peygamberi olduğunu unutmamalıyız. O‟nun Ģefaatini
istemeliyiz.
Bize bıraktığı, Kur‟an ve sünnet emanetine sahip çıkmalıyız.
O‟nun hayatını, ahlakını çok iyi tanımalıyız.
O‟nun hadislerini okumalıyız, aklımızda tutmalıyız.
Ġmkanı olan onun kabrini ziyaret etmelidir.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Bayılma anında ilk yardım:
Bayılma olayında, anında müdahale gerekir ve:
- Solunum yolu ağzı, burnu açık tutulur.
- Kalp durmuĢsa, kalp masajı yapılır.
- Hemen 112 numara ile ambulans çağrılmalıdır.
- Bu arada bayılan sırt üstü yatırılır.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Ayaklar biraz yukarı kaldırılır.
-Etrafı kalabalıksa dağıtılır. Yüzü ve elleri ıslatılır.
- Ayılınca sakinleĢtirilir ve hemen ayağa kalkması önlenir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Ġslam‟ın dünya ve ahiretle ilgili iĢleri Ģu dört kaynaktan elde edilir:
1-KĠTAP:Allahü Teala‟ın Peygamberimize indirdiği Kur'an–ı Kerimdir.
Kur'an, sadece iman ve ibadetlerden bahseden bir kitap değildir. Allah onda
hiçbir Ģeyi eksik bırakmamıĢtır. Ġnsanın dünya ve ahiret hayatı ile ilgili ne varsa
içine alır.
Onda her çağın, her kesimin bilgisi vardır. Hiçbir devir de aciz
kalmamıĢtır. Her zaman düĢünen ilim adamlarını hayrete düĢürmüĢtür. Bu
güne kadar çağları ardından sürüklemiĢtir.
Allahü Teala: “Biz Kur'an da hiçbir Ģeyi eksik bırakmadık” buyurur.
(En‟am:38)
Kur'an Müslüman için birinci kaynaktır.
2- SÜNNET:Müslüman için ikinci kaynak da Peygamber (as) ın
sünnetidir.
Müslüman; “Bana Kur'an yeter” diyemez. Sünnet Kur'anın açıklamasıdır.
Kur'anın emir ve yasaklarını açıklar. Nasıl yapılacak, ne zaman yapılacak, ne
kadar olacak bunların cevab-ı sünnette vardır. Mesela: Kur'an da namaz kılın
emri vardır. Ama ne zaman kılınacak, nasıl kılınacak, ne kadar kılınacak,
bunları sünnet açıklar. Yani sünnetsiz Kur'an anlaĢılamaz ve yaĢanamaz.
Zekat ver diyor. Ne
Peygamberimiz açıklamıĢtır.
kadar
kime,
ne
zaman
verilecek
bunu
Bir de Kur'an da olmayıp da Allahü Teala‟ın emri ile Peygamberimizin
emirleri ve yasakları vardır. Mesela: eĢek etini Peygamberimiz yasaklamıĢtır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Sünneti terk etmek olmaz. Bu Müslüman‟ım deyip de yaĢamayanların
iĢidir. Sapıkların iĢidir.
Bir hadisinde Peygamber (as) “sünnetimi terk ederseniz, sapıttınız
gittiniz demektir” demiĢtir.
3- ĠCMA: Üçüncü kaynakta ehil din alimlerinin bir konuda görüĢ birliğine
varmaları demektir.
Kur'an da ve sünnette açık olmayan bir konu veya sonradan ortaya
çıkmıĢ bir Ģey bu yolla çözülmüĢ olur. Mesela: bira önceden yoktu. Sigara
Peygamberimiz zamanında yoktu. Din alimleri bir araya gelip bunların
durumunu belirler.
4- KIYAS: din de var olan bir Ģeyle olmayan bir Ģeyi karĢılaĢtırmak
demektir. Yani hakkında ayet ve hadis olan bir konu ile hakkında ayet ve hadis
olmayan bir konu karĢılaĢtırılır, bir sonuca varılır, buna kıyas denir.
Mesela Kur'an da ve sünnette Ģarap haram, sonradan ortaya çıkan bira
bununla karĢılaĢtırılır ve benzerliklerden yararlanarak sonuca varılır.
Bu dört kaynak Ġslam‟ın donuk bir din olmadığını gösterir. Her devirde,
her konuda bilinmeyen, karanlık bir Ģey kalmaz. Problemler çözüme kavuĢur.
Ġstiğfar Duası:
“Allah‟ım! Benim rabbim sensin. Senden baĢka ilah yoktur. Beni sen
yarattın. Senin kulunum ben. Gücüm yettiğince sana verdiğim söz ve ahide
duruyorum. Yaptıklarımın Ģerrinden sana sığınırım. Bana verdiğin nimetleri
ikrar ve günahlarımı itiraf ederim. Beni bağıĢla, zira senden baĢka günahları
bağıĢlayacak yoktur.”
2- ETTEHIYYATÜ DUASI:
Mustafa ÖSELMİŞ
“Ettehiyyâtü lillâhi ve‟s-salavâtü ve‟t-tayyibat. Esslamü aleyke eyyü-he‟nnebiyyü ve rahmetullaâhi ve berekâtüh. Es-selâmü aleynâ ibâdillaâhi‟s-salihîn.
EĢhedü enlâ ilâhe illallâh ve eĢhedü enne Muhammeden abdühâ ve resûlüh.”
(Dil ile, beden ve mal ile olan ibâdetlerin hepsi,) yalnız Allah‟adır. Ey
mertebesi yüce olan Nebi Muhammed! Allah‟ın selamı, ve bereketi sana
olsun! Selam ve selametlik bizim üzerimize ve Allah‟ın iyi kullarına olsun!
ġehâdet ederim ki: Allah‟tan baĢka hiçbir tanrı yoktur; yine ġehâdet ederim ki,
Muhammed O‟nun kulu ve elçisidir.)
Ġ- BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
ÜÇÜNCÜ GÜN
EuzubillahimineĢĢeytanirracim
GÜNLÜK PROGRAM:
A- ALLAH‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ:
3- El- Melik: her Ģeyin hakimi demektir.
a) Ayet: “Allah‟ın eĢi benzeri ve dengi yoktur. Allah gibi bir Ģey yoktur.”
(ġura:11)
b) Hadis: “Ġnsanların bazıları lafı Ģunu demeye kadar getirirler. “Anladık
Allah her Ģeyin yaratıcısıdır. Peki onun yaratıcısı kimdir? Bu Ģeytanın
vesvesesidir. O zaman:”ben inandım” deyin, “kelime-i Ģahadet getirin” (Ġ.Canan
hadis Ansiklopedisi:7/169)
Allah‟a iman, Allah'ın var ve bir olduğuna inanmaktır. Allah‟a imandan
her insan sorumludur.
Allah inancımız nasıl olmalıdır?
- Allah, her Ģeyin yaratıcısıdır. Belirli bir zaman sonra her Ģeyi yok
edecek, sonra diriltecek ve hesap soracaktır.
- Onun evveli ve sonu yoktur. Her Ģeyi görür bilir.
- O, cisim Ģekil değildir. hiçbir Ģey ona benzemez. O hiç bir Ģeye
benzemez. Bir mekanı yoktur. Her yerdedir. Biz o‟nu göremeyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Yarattıklarından o‟nun varlığını ve gücünü anlarız. Yunus: “yücelerden
yücesin, kimse bilmez nicesin” demiĢtir.
- O, en büyüktür. Ondan baĢka büyük yoktur.
- Yaratıcılık tek Allah‟a mahsustur. Doğayı da yaratan Allah‟tır. Ġnsanlar
bir Ģey yaratamazlar. Ancak Allah'ın yarattığı Ģeylerde değiĢiklik yapabilirler.
Meselâ; Allah her Ģeyi ayrı ayrı yaratmıĢtır. Ġnsanların hiç biri bir
baĢkasına benzemez. Sesleri ayrı sûratleri ayrı, genleri ayrı, parmak izleri
ayrıdır. Hiçbir kar tanesinin baĢka bir kar tanesine benzemediği tespit
edilmiĢtir.
Peygamber (as) Ģöyle der:
“Kim Allah dan baĢka ilah olmadığına, benim Allah'ın kulu ve
Peygamberi olduğuna inanırsa, Allah onu cehennem ateĢinden korur.“ (Age
:1/27)
Allah anılırken Ģöyle anarız: “Allah celle celalühü” veya “Allahü Teâlâ”
deriz.
Tanrı kelimesi, Allah kelimesinin yerini tutmaz. Tanrı da çokluk vardır.
Meselâ; yunan tanırları gibi.
Kur'an da: “Allah ile birlikte baĢka tanrılar edinme. Sonra kınanmıĢ ve
terk edilmiĢ olarak kalırsın.” (Ġsra :22) buyrulur.
Bazı Ģeyler sadece Allah‟a yapılır, ondan baĢkasına yapılmaz. Bunlar
Ģunlardır:
- Secde ancak Allah‟a yapılır,
- Yardım ancak Allah dan istenir ve O‟ndan beklenir.
- Allah‟tan baĢkasına kurban kesilmez.
-Allah‟tan baĢkasına kulluk, ibadet yapılmaz.
-Allah‟tan baĢkasına güvenip dayanılmaz. Yoksa Ģirke düĢülmüĢ olur.
ġirk Allah‟a ortak koĢmaktır. Bu da en büyük günahtır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
Mustafa ÖSELMİŞ
a) “Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.” Doğru.
b) “Kaçanın anası ağlamaz.” YanlıĢ kötüye kötülüğe tepki gösterilmezse,
o zaman kaçmak istersin de kurtulamazsın.
D- BĠR OLAY:
Bir yaz tatili camide yaz kursu açılır. Köyde her çocuk kursa gelir, ama
zengin birinin çocuğu gelmez. Hoca, çocuğun babasına der ki: “ArkadaĢları
geliyor senin çocuk da gelse, bir Ģeyler öğrense…” Adam: ”Hoca bırak benim
oğlanı, o mühendis olacak” der, göndermez. Çocuk büyür mühendis olur. Ġzmir
de iĢ kurar.
Bir gün baba kanser olur. Ölür. Oğluna haber verirler. Delikanlı son
model araba ile gelir, cenaze namazı için abdest almak ister. Ama abdest
almasını beceremez. Oradakiler gülüĢür. Mühendis bey sıvadığı, kolları indirir
ve “Bu adam bana dinimi öğretmedi. Hakkımı helal etmiyorum. Namazını da
Kılmıyorum” der, arabasına biner gider.
Din herkese lazımdır. Ölüye de lâzımdır, diriye de lazımdır. Zengine de
fakire de lazımdır.
E- BĠR DAVRANIġ:
Kur'an „a karĢı görevlerimiz nelerdir?
Önce Kur'an„ı okumasını öğrenmeliyiz ve baĢkalarının da öğrenmesini
sağlamalıyız.
Kur'an„ın Türkçe anlamını okumalıyız. Ondaki emirleri yasakları yerine
getirmeliyiz.
Kur'ana saygılı olmalıyız. Abdestsiz ellememeliyiz.
Kur'an„ı Allah indirmiĢtir. Onu okumak Allah„la konuĢmak gibidir. Onun
için fırsat buldukça Kur'an okumalıyız. ÖlmüĢlerimizin ruhuna bağıĢlamalıyız.
Kur'an okunduğunu duyduğumuz zaman sessizce, saygı ile dinlemeliyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kur'an „da emredilen Ģeyleri hayatımızda yer vermeliyiz.
Eğer Kur'an„ı önümüze alırsak, o bizi yükseltir, arkamıza alırsak bizi
alçaltır, bunu unutmamalıyız.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
BulaĢıcı hastalıklara karĢı ne yapılır?
- Yakın durulmaz, uzak durulur.
- Aynı bardak, aynı yemek kapları kullanılmaz.
- Aynı havlu, mendil, tarak ve fırça kullanılmaz.
- Sarılınmaz, öpülmez, mesafeli durulur.
- Kan kardeĢi olalım diye kanlar karıĢtırılmaz.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Dört hak mezhep vardır. Mezhep, metot, görüĢ demektir. Ehil din
alimlinin görüĢleridir.
Her insan, dini kendisi anlayıp, yaĢayamaz. O zaman herkese göre din
olur.
Dinin doğru bilinip, doğru yaĢanması zarureti vardır. Bunun için bir
mezhebe göre dini hayat düzenlenir.
Mezhepler ikiye ayrılır:
a) Ġnançtaki mezhepler:
1- Maturidi Mezhebi: bu Mezhebi ebu Mansur Muhammed kurmuĢtur.
Nasıl inanmamız gerektiğini Kur'an ve sünnete dayanarak o günkü sapık
kimselere karĢı görüĢ ortaya koymuĢtur.
Mustafa ÖSELMİŞ
2- EĢ‟ari Mezhebi: Ali bin Ġsmail EĢ‟ari kurmuĢtur. Kur'an ve sünnete
uygun görüĢler ortaya koymuĢtur.
b) – Ameldeki mezhepler:
Dinin emirlerini nasıl yerine getireceğimiz konusunda görüĢlerdir. Bunlar
da dört tanedir.
1- Hanefi Mezhebi: Ġmam-ı Azam Ebu Hanefi‟nin görüĢleridir.
2- ġafi Mezhebi: Ġmam-ı Ģafi‟nin görüĢleridir.
3- Maliki Mezhebi: Ġmam-ı Malik‟in görüĢleridir.
4- Hanbeli Mezhebi: Ahmet bin Hanbel‟in görüĢlerinden oluĢur.
Müslüman bunlardan birinin görüĢlerine göre yaĢar. Gerektiğin de
mezhep değiĢtirebilir. Yalnız mezheplerden iĢine gelen Ģeyleri alamaz bir
mezhebin görüĢlerine göre hareket eder. Zorunlu hallerde mezhep taklidi
yapılabilir.
Ezan Duası:
(Allahümme Rabbe Hâzihi‟d- da‟vettittammeti ve‟s-salâti‟l kaimeti âti
Muhammeden elvesilete ve‟l-fazilete ve‟d-derâcete‟r-rafiate ve‟b‟ashü
mekâmen mahmuden ellezi ve‟attehü inneke lâ tuhlifü‟l-miâd)
Anlamı:
Ey ezanın ve kılınmak üzere olan namazın Rabbi Allah‟ım! Muhammed
aleyhisselâma cennette en yüksek makamı, fazileti ve dereceyi ver. Ve
kendisine vaat ettiğin en büyük Ģefaat makamına onu ulaĢtır. Çünkü sen vadini
yerine getirirsin.
Ettehiyyatü tekrar
Mustafa ÖSELMİŞ
DÖRDÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
4- El-Guddüs: Hiçbir noksanı olmayan demektir.
a) Ayet: “Resulüm biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik.”
(Enbiya:107)
b) Hadis: “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Seçme
Hadisleri:2)
Peygamber, elçi demektir. Allah'ın emir ve yasaklarını insanlara
bildirmekle görevlidir. Ġnsanları doğruya, güzele, ahlaklı, dürüst olmaya çağırır.
Hz. Adem‟den bu yana bir çok peygamber gelmiĢtir. Kur'an „da sadece
25 tanesinin adı geçer. Biz Müslümanlar olarak hepsinin Peygamberliğine
inanırız.
Peygamberlerin bir kısmına kitap gelmiĢ bir kısmına kitap gelmemiĢtir.
Kendisine kitap gelenlere Resul denir. Kitap gelmeyenlere Nebi denir.
Herkes Peygamber olmaz. Peygamberi Allah seçer. O görevlendirir.
Peygamberin diğer insanlardan farklı yönleri vardır. Bunlar:
- Emânet: güvenilir olmak,
Mustafa ÖSELMİŞ
- Sıdk: Doğru olmak,
- Fetânet: Zeki, uyanık olmak,
- Ġsmet: günahsız olmak,
-Tebliğ: Allah‟tan aldığı vahyi aynen bildirmek Peygamberin görevi
rehberliktir, dini öğretmektir. Ġnsanları uyarmak ve dine davet etmektir ve dinin
nasıl yaĢanacağını öğretmektir. Kur'an da Ģöyle bildirilir:
-“Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten men eder. Onlara
temiz Ģeyleri helal, pis Ģeyleri haram kılar.” (A‟raf:157)
Peygamberden baĢkasına vahiy gelmez. Mucizeyi ancak Peygamber
gösterir. Mucize, Allah'ın peygambere bir desteğidir. Mesela: Kur'an, miraç
olayı, ayın ikiye bölünmesi Peygamberimizin gösterdiği mucizelerdendir.
Her insanın peygambere ihtiyacı vardır. Peygambere uymak Allah'ın
emridir. Peygambere uymadan din yaĢanmaz. Kur‟an anlaĢılmaz.
Bizim peygamberimiz, son peygamberdir. O herkesin peygamberidir.
Onun :
Adı:Muhammed (as)
Babası: Abdullah
Annesi: Amine
Süt annesi: Halime
Dedesi: Abdulmuttalip
Çocukları: Kasım, Abdullah, Ġbrahim, Zeynep, Rukiye, Ümmügülsüm ve
Fatıma‟dır.
Peygamberimiz(as)rahmet peygamberidir. Doğruluğu, dürüstlüğü ile
daha peygamber olmadan “Emin” yani güvenilir adını almıĢtır.
C- SÖZÜN ÖZÜ :
a)- “Gömleğin ilk düğmesi yanlıĢ düğmelenirse, bütün düğmeler yanlıĢ
düğmelenmiĢ olur.” Doğru. YanlıĢ baĢlayan iĢ yanlıĢ devam eder.
Mustafa ÖSELMİŞ
b)- “El için yanma nara, yak çubuğunu bak safana” YanlıĢ. Bu söz
duyarsızlığı, acımasızlığı ayakta tutar. Ġnsan baĢkalarına ne yaparsa onu
bulur. Ne ekerse onu biçer, derler.
D- BĠR OLAY:
Peygamberimiz Ģöyle anlatıyor:
-“Bir zamanlar üç arkadaĢ yola çıkar. Geceleyin bir mağaraya girerler.
Fakat yukardan bir taĢ kayar. Mağaranın ağzını kapatır içlerinden biri: “bizim
bu taĢı itmeye gücümüz yetmez. Ġyi amellerimizle dua edelim” der.”
-“Allah'ım, benim ana babam ihtiyardı, sütlerini içirecektim, uyumuĢlar.
Onlar uyanıncaya kadar bekledim, içirdim yattım. Eğer bu iĢim senin rızana
uygunsa bu sıkıntıdan bizi kurtar, der. Kaya biraz aralanır.
Ġkincisi: ”Allah'ım, sevdiğimi alamadım. O fakir düĢmüĢtü, onunla olma
teklifinde bulundum. Titremeye baĢladı niye titriyorsun?” dedim. “Allah‟tan
korkuyorum” dedi. Ben ona: “sen fakir iken korkarsın da ben bu kadar nimet
içinde neden kokmam”dedim. Ona ihtiyacı olan parayı verip gönderdim. Eğer
bu davranıĢımın senin yanında bir değeri varsa, bizi kurtar” der demez biraz
daha açılır, fakat çıkacak gibi değildirler.”
Üçüncüsü: Allah‟ım, ben birini çalıĢtırdım. Ücretini almadan gitmiĢ. Onun
ücreti ile bir kuzu aldım çoğaldı. Adam çıkageldi. Ona koyunları verdim.
“Benimle alay etme” dedi. Ben durumu anlattım, alıp gitti. Bu senin rızana
uygunsa bizi kurtar” der. Kaya biraz daha açılır, çıkıp giderler.”
ĠĢte iyiliklerin karĢılığı ve iyi kimselerle arkadaĢ olmanın faydası…
E- BĠR DAVRANIġ:
Müslüman her an dikkatli olmalıdır. Çünkü her an Allah'ın huzurundadır.
Allah onu görüp duruyor.
Sık sık Allah biliyor, Allah görüyor ve Allah soracak diye düĢünmelidir.
Azraillin her an gelebileceğini düĢünmelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
PiĢman olacağı, utanacağı bir Ģey yapmamalıdır. Yazıcı meleklerin her
Ģeyi yazdığını, hareketlerimizi filme aldığını unutmamalıdır.
Yolda yürürken çamurlu yolda yürür gibi, köpek olan sokakta yürür gibi
yürümelidir.
Her zaman Allah'ın korumasına ihtiyacı olduğunu unutmamalıdır.
Ġnsan olduğunu, Müslüman olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır.
F- SAĞLIK ĠÇĠN :
Burun kanamalarında:
- Ġki parmakla 5-10 dk. Burun sıkılır. Veya pamukla tampon yapılır
- BaĢ arkaya eğilir.
- Enseye buz konur. Soğuk su ile ıslak bez konur.
- Kan durmazsa yan yatırılarak doktora götürülür.
G- DĠN BĠLGĠSĠ :
Mükellefin iĢleri sekiz tanedir.
Mükellef, sorumlu demektir. Mükellef, akıllı, buluğ çağına girmiĢ inançlı
kimsedir.
Mükellefin iĢ ve davranıĢları Ģu hükümlere bağlıdır.
1- Farz: Allah'ın emrettiği iĢlerdir. Namaz kılmak, zekat vermek, oruç
tutmak gibi. Farzın mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Yapılmazsa cezası
vardır. Farzı kabul etmemek, inkar etmek dinden çıkarır.
2-Vacip: Allah'ın emridir. Farz kadar kesin değildir. vitir namazı, bayram
namazı kılmak ve kurban kesmek gibi.
Mustafa ÖSELMİŞ
Vacibi terk ceza gerektirir. Ġnkarı küfre götürmez sevap kazandırmaz,
günah kazandırır.
3- Sünnet: Peygamberimizin sözleri, iĢleri ve sükut edip tasdik ettiği
Ģeylerdir.
4-Müstehap: Sevilen iĢ demektir. Peygamberimizin bazen yaptığı,
bazen de yapmadığı iĢlerdir. Nafile oruç, nafile namaz gibi.
5-Mübah: Emir değil, yapılıp yapılmamasında sevap, günah olmayan
Ģeylerdir.
6-Haram: Allah'ın ve Rasülünün yasakladığı Ģeylerdir. Yapılması
günahtır. Ġnkarı küfre götürür.
7-Mekruh: Haram kadar kuvvetli olmayan yasaktık. Yapılması iyi
görülmeyen Ģeydir. Mesela; abdest alırken burnu sağ elle temizlemek gibi.
8- Müfrit: BaĢlanmıĢ bir ibadeti bozan Ģeydir. Namazda gülmek gibi,
oruçlu iken bir Ģey yemek gibi. O ibadetin tekrarı gerekir.
H- BĠR DUA EDELĠM
Yemek Duası.
a) EuzubillahhimineĢĢeytanırracim
Bismillâhhirrahmânirrahim
Elhamdülillahi Rabbil âlemin Esselâtü
Muhammed‟in vealâ elihi vesahbihi ecmâin
vesselâmü
alâ
Resulüne
Ya Rabbi! verdiğin nimetlere Ģükürler olsun, nimetlerini bizden eksik
etme.
Hatalarımız
cezalandırma.
yüzünden
bizleri
açlık,
susuzluk
ve
felâketlerle
Rızkımızı helalinden ver. Soframıza haram lokmanın girmesinden sana
sığınırız.
Ya Rabbi! Vücudumuza sağlık, sıhhat ve afiyet ver. Bizi iki cihanda
yüzümüzü güldür.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bizi verdin nimetlere Ģükredenlerden eyle. Amin. El fatiha.
3- SALLĠ DUASI:
Allahümme Salli
Allahümme Salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ salleyte
alâ Ġbrâhîme ve alâ âli Ġbrâhîme inneke hamîdün mecîd.”
(Allah‟ım Ġbârahim‟e ve yakınlarına rahmet ettiğin gibi Muhammed‟e,
O‟nun evlat ve yakınlarına da rahmet et; muhakkak ki sen övülmeye lâyık ve
yüce Ģan sahisin.)
Mustafa ÖSELMİŞ
BEġĠNCĠ GÜN
EuzubillahhimineĢĢeytanırracim
GÜNLÜK PROGRAM
5- ES-SELÂM: Tehlikelerden kullarını selamete çıkaran demektir.
a) Ayet: “Ey iman edenler! Allah‟a, Peygamberine indirdiği kitaba ve
önceki kitaplara imanda devam edin.”(Nisa:36)
b) Hadis: “Kalbinde Kur‟ an dan bir Ģey olmayan kimse, harap bir ev
gibidir. En hayırlınız, Kur'an„ı öğrenen ve öğreteninizdir. Allah Kur'an„a uyanları
yüceltir, uymayanları alçaltır.” (Müslim :817)
Allah insanları yarattıktan sonra kendi haline bırakmayıp aydınlatıcı
kitaplar göndermiĢtir. Bu kitaplar insanların mutlu olmaları için emir ve yasaklar
içerir. Sayfa olanlar:
- Hz. Adem‟e 10 sayfa,
- Hz. ġid‟e 50 sayfa,
- Hz. Ġdris‟e 30 sayfa,
- Hz. Ġbrahim‟e 10 sayfa (Günümüze hiç biri ulaĢmamıĢtır.)
Kitap olarak:
Mustafa ÖSELMİŞ
- Musa (as)a Tevrat,
- Davut (as) a Zebur,
- Ġsa (as) a Ġncil,
- Muhammed (as) a Kur'an inmiĢtir.
Tevrat‟ın Zebur‟un ve Ġncil‟in asılları kaybolmuĢtur. Kur'an 23 yılda
ihtiyaca göre inmiĢ; 30 cüz 114 süre ve 6666 ayettir. Bu güne kadar hiçbir
değiĢikliğe uğramamıĢtır. Onda geçmiĢin ve geleceğin bilgisi vardır. Kur'an,
kıyamete kadar bakidir. O‟nu Allah indirmiĢ, Allah koruyacaktır. (Hıcır : 9)
Ġnananlar için Kur'an Ģifa ve rahmettir. Her Müslüman onu öğrenmeli ve
okumalıdır. Kur'an okumak, ibadettir. BaĢkası okurken saygı ile dinlenmelidir.
Abdestsiz Kur‟an ellenmez. Kur‟an Arapça inmiĢtir. Ama bütün Müslümanların
kitabıdır. Kur'an arapçadır. Türkçe Kur'an olmaz. Kur'an„ın Türkçe
açıklamasına ”Tercüme” denir. “Tefsir ”denir.
Kur'an, herkese fayda verir.
bağıĢlanırsa, ona da fayda verir.
Ölünün
ardından
okunur,
ruhuna
Kur'an„a karĢı her Müslüman saygı göstermelidir. Onu öğrenmeli ve
baĢkalarına öğretmelidir. En önemlisi de Kur'an neyi emrediyorsa yapmalı,
neyi yasaklıyorsa, ondan da kaçılmalıdır.
Peygamber (as) Ģöyle demiĢtir:
-“Size iki Ģey bırakıyorum; onlara uyarsanız yolunuzu sapıtmazsınız.”
C) SÖZÜN ÖZÜ:
a) – “Kılıç yarasına ilaç bulunur ama dil yarasına ilaç bulunmaz.” Doğru.
b) –“Hak, değirmen damında olur. Hak, güçlünündür. ” YanlıĢ. Hak,
haklınındır.
D) BĠR OLAY:
Mustafa ÖSELMİŞ
Peygamberimiz Ģöyle anlatır:
-“Ġsrailoğullarından alatenli, kel ve kör üç kiĢi vardı. Allah bunları imtihan
için bir melek gönderdi. Ne istediklerini sordu.
Alatenli, güzellik istedi ve deve istedi. Kel, güzel saçları olsun istedi, bir
de inekleri olsun istedi.
Kör, gözlerinin açılmasını ve koyunları olsun istedi. Bunlar orada verildi.
Bir zaman sonra bunların malları çoğaldı. Zengin oldular. Allah meleği fakir biri
olarak bunlara gönderdi. Onlardan verilen mallardan istendi. Alatenli, Allah'ın
verdiğini inkâr etti ve mal bana dedemden kaldı dedi. Melek ona “Allah seni
eski haline döndürsün ” dedi. Gitti. Kelde ayni Ģekilde cevap verdi. Yardım
etmedi. Melek körün yanına geldi. Ondan yardım istedi. O : “Ben kördüm. Allah
gözlerimi iade etti ve bana koyunlar verdi. Ġstediğini al ” dedi. Melek bu bir
imtihandı dedi.”
Allah'ın nimetini paylaĢmadı eski haline döndü. Kel de ihtiyaç gidermedi
eski haline döndü. Kör ise nimeti inkar etmedi, Allah‟ı unutmadı, Allah da
ondan razı oldu.
Verene Allah verir, vermeyenin malı telef olur.
E- BĠR DAVRANIġ:
Hayırlısı demek:
Allah bize diyor ki: “Neyin Ģer neyin de hayırlı olduğunu bilemezsiniz.
Hayır zannedersiniz sonuç Ģer olur. ġer zannedersiniz, sonuç hayırlı olur. Siz
bilemezsiniz Allah bilir.”
Bunun için Müslüman, her Ģeyde hayır bilecek. Olayların sonunda “her
Ģeyde hayır vardır” diyecek; olayların ardından da “Hayırlısı böyleymiĢ ” diye
düĢünecek.
Allah„a “her Ģeyin hayırlısını ver Allah„ım” diye dua edecek.
Eline geçen için fazla sevinmeyecek, elinden çıkana
üzülmeyecek.
da fazla
Kendinden aĢağıdakilere bakıp haline Ģükredecek, sabredecek.
Hiçbir Ģeye olumsuz gözle bakmayacak. Gördüğü rüyayı bile hayra
yoracak “Hayırlısı” demek alıĢkanlığı kazanacaktır.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Kedi köpek ısırmalarında:
- Hayvanlardan 250 kadar hastalık geçtiği açıklanmıĢtır. Kuduz
bunlardan biridir.
- Kuduz hastalığının belirtileri Ģunlardır: baĢağrısı, bulantı, kusma,
boğaz kuruluğu ve ateĢtir. Hasta, çok az su içer, sudan ve ıĢıktan korkar, kas
kasılmaları olur.
Ne yapılır?
- Ġlk anda ısırılan yer sabunlu su ile iyice yıkanır. Isıran hayvan belirlenip
yetkililere bildirilir.
- AĢı yaptırılır.
Bunlar yapılmayıp, ihmal edilirse, sonuç kötü olur.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Otuz iki farz:
a) Namazın farzları: 12
1- Hadesten taharet
2-Necasetten taharet
3- Setr-i avret
4- Ġstikbali kıble
5- Vakit
6- Niyet
7- Ġftidah tekbiri
8- Kıyam
Mustafa ÖSELMİŞ
9- Kıraat
10- Rüku
11- Secde
12- Son oturuĢ.
b) Ġmanın Ģartları: 6
1- Allah'ın varlığına birliğine inanmak
2- Meleklere inanmak
3- Kitaplara inanmak
4- Peygamberlere inanmak
5- Ahiret gününe inanmak
6- Hayır ve Ģerrin Allah„dan olduğuna inanmak
c) Ġslamın Ģartları: 5
1- Kelime-i Ģehadet getirmek
2- Namaz kılmak
3- Oruç tutmak
4- Zekat vermek
5- Hacca gitmek
d) Abdestin farzları: 4
1- Yüzü yıkamak
2- Kolları yıkamak
3- BaĢın dörtte birini meshetmek
Mustafa ÖSELMİŞ
4- Ayakları yıkamak
e) Gülsün Farzları: 3
1- Ağza su vermek
2- Burna su vermek
3- Bütün bedeni yıkamak
f) Teyemmümün farzları :2
1- Niyet etmek
2- Ġki vuruĢ ve mesh etmek
H- BĠR DUA EDELĠM
Ġnsanın imanını koruması için Ģu dua tavsiye edilmiĢtir:
-“Allah‟ım! Bilerek sana bir Ģeyi Ģirk koĢmaktan sana sığınırım.
Bilmediklerimden dolayı tevbe ediyorum. ġüphesiz ki sen bütün gizlilikleri
bilensin.”
4- BARĠK DUASI
Allahümme Bârik
Mustafa ÖSELMİŞ
Allahümme Bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ
bârekte alâ Ġbrâhîme ve alâ âli Ġbrâhîme inneke hamîdün mecîd.”
(Allah‟ım Muhammed‟i ve yakınlarını Ġbrahim‟i ve yakınlarını mübârek
kıldığın gibi mübarek kıl; Ģüphe yok ki övülmüĢ yalnız Sensin, gerçekten Ģan
ve Ģeref sâhibi de sensin.)
Mustafa ÖSELMİŞ
ALTINCI GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
6- ES- SABUR: Sabır gösteren demektir.
a) Ayet: “Allah „a ibadet edin ve O‟na hiçbir Ģeyi ortak koĢmayın, ana
babaya akrabaya, yetimlere yoksullara, yakın komĢuya, uzak komĢuya, yakın
akrabaya, yakın arkadaĢa, yolcuya, elinin altında bulunanlara iyi davranın.
Allah kendini beğenen ve böbürlenip duranları asla sevmez.”(Nisa:36)
b) Hadis: “Allah‟a ve ahiret gününe inanan, akrabasını görüp gözetsin.”
(Risalihin: 1/312)
Her türlü canlı arasında dayanıĢma ve yardımlaĢma vardır. Bu
yardımlaĢma ve dayanıĢmayı Allah insanlara da emretmiĢtir. Ve insanı
etrafından, diğer insanlardan sorumlu tutmuĢtur. Ġnsanın bu sorumluluklarını
yerine getirmesi, insanın vazgeçilmez görevidir. Değilse hak doğar.
Abdullah bin mübarek: “Bir kimse bütün Peygamberlerin ibadetlerini
yapsa, fakat üzerinde az da olsa kul hakkı bulunursa, cennete giremez ”
demiĢtir.
Biz dünyada ana baba ve yakınlarımıza, hatta insanlara nasıl
davranırsak, Allah da bize öyle davranacaktır. Biz baĢkalarını acırsak, Allah da
bize acıyacaktır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Üzerimizdeki vazgeçilmez görevlerden bazıları Ģunlardır:
- Bizi var eden, yaĢatan ve her türlü ihtiyacımızı karĢılayan Allah‟tır. O‟na
karĢı görevimiz, inanmak, emir ve yasaklarını tutmamız ve O‟na kulluk
vazifelerimizi yapmamızdır.
- Ġkinci görev, bizi dünyaya getirip; eziyet, sıkıntı ve fedakarlıklarla
büyütüp, yetiĢtiren ailemize karĢı sorumluluğumuzdur. Uyumlu bir aile için
herkes görevlerini yapmalıdır. Aile içi görevler aksarsa aile dağılır. Aile içinde
herkes hak sahibidir. Uyumlu ve uzun ömürlü aile, saygı, sevgi ve
sorumluluklarını yerine getirildiği ailelerdir.
- Bundan baĢka, azda olsa üzerimizde hakkı olan akrabalara karĢı,
yaĢlılara karĢı komĢulara karĢı, ihtiyaç sahibi yetimlere, dullara karĢı
görevlerimiz vardır. Bunlara olan sorumluluklarımızın yerine getirilmesini
dinimiz emreder. Ayrıca insan olmanın gereğidir.
- Ayrıca diğer canlılara karĢı da sorumluluklarımız vardır. Hayvanlara
eziyet edilmeyecektir. Aç susuz bırakılmayacak ve yaĢama ortamının dıĢında
tutulmayacaktır. Peygamberimiz kediyi aç bırakıp ölümüne sebep olanın
cehennemlik köpeği susuzluktan kurtaranın cennetlik olduğunu haber
vermiĢtir.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Ürmesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.” Doğru.
b) “Kırk gün günahkar, bir gün tevbe kar.”YanlıĢ, Tevbe etmek için
günah iĢlenmez. Allah da affetmez.
D- BĠR OLAY:
Bağ, bahçe sahibi bir adam, bağ ve bahçeyi baksın diye bir bahçıvan
tutar. Yıllarca beraber çalıĢırlar.
Bir gün adamın kızını istemeye gelenler olur. Misafirlere meyve ikram
edilecektir. Bahçıvana der ki:
- Git üzüm kopar gel de misafirlere ikram edelim.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bahçıvan gider, üzüm koparır gelir. Üzümleri misafirlerin önüne koparlar.
Mal sahibi Ģöyle birkaç tane alır ki, üzüm ekĢi. Misafirler gittikten sonra
bahçıvanı azarlar.
- Üç yıldan beri bu bahçenin içindesin. Hangi üzümün ekĢi, hangi
üzümün tatlı olduğunu hala öğrenemedin mi? der.
Bahçıvan cevap verir:
- Efendim, siz beni bu bahçeyi bakmam, üzüm yetiĢtirmem için tuttunuz,
bunun için para veriyorsunuz. Üzüm yemem için değil. Der.
Tut denilen yutulursa, alınan maĢın dıĢında hediye, rüĢvet alınırsa,
büyük haklar doğar.
E- BĠR DAVRANIġ:
Kendimize karĢı ne gibi görevlerimiz vardır?
- Bir insan her Ģeyden önce kendine karĢı görevlerini yapmalıdır. Bunu
önce yapmazsa, baĢka görevlerini yapamaz.
- Öncelikle
temizlemelidir.
sağlığını
korumalıdır.
Bedenini
maddi
kirlerden
- Helal yiyip içerek, günahlardan kaçınarak manevi kirlenmeye müsaade
etmemelidir.
- Kötü alıĢkanlıklardan uzak durmalıdır.
- Düzgün inanca sahip olmalıdır.
- Güzel ahlak sahibi olunmalı; beden ve hayat, ibadet ve ibadet sayılan
davranıĢlarla güzelleĢtirilmelidir.
-Yüzümüzün kızarmasına ve utanmamıza neden olacak davranıĢlarda
bulunulmamalıdır.
- Ġffet ve namus korunmalıdır.
- Cehaletten uzak kalınmalıdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
- iyi bir meslek edinilmelidir.
- Bütün bunlardan sonra güzel bir ölümle ölünecek Ģekilde yaĢanmalıdır.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Gusül abdesti:
Guslü gerektiren halden sonra vücutta yorgunluk olur. Ayrıca kan
yoğunluğu yıkanınca normale döner. Yani vücuttaki statik elektrik yıkanınca
dengelenir.
ÇalıĢma hayatında gusül, rahatlamayı dinlenmeyi sağlar. Ayrıca
vücudun temizlenmesini sağlar.
Cilt sağlığı açısından da yıkanmanın büyük yararları vardır. Vücudun
salgıladığı yağlar kıl diplerindeki delikleri tıkar, bu ancak yıkanınca açılır.
Ġnsan vücudunun yıkanmadan önce çekilen fotoğrafları, yakındıktan
sonraki fotoğraflarından farklı olduğu görülmüĢtür. Önceki fotoğraflar koyudur.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Abdest almak:
Önce maddi manevi temizlik yapılır. Suyun temiz olmasına dikkat edilir.
Suyun deri ile temasını önleyecek boya, kir, yağ, oje, ruj, krem gibi maddeler
giderilir.
Kıbleye dönülür, Euzu besmele çekilir ve niyetlenilir. Eller güzelce
yıkanır, ağza üç defa, burna üç defa su verilir. Üç defa yüz yıkanır, kollar
yıkanır, baĢa, kulaklara ve boyna meshedilir, topuklarla beraber ayaklar
yıkanır.
Abdest alırken dikkat edilecek hususlar:
-Organlar iyice ovulur, kuru yer bırakılmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Su insaf edilmez.
- Oruçlu ise ağızdan burundan su kaçırılmaz.
- Yüze su çarpılmaz, kaĢların altı, sakal bıyık altı, göz çapaklarının altı
iyice yıkanır.
- Dirseklerde kir tabakası varsa giderilir.
- Abdest alırken konuĢulmaz, dua okunur.
- BaĢkasından özür yoksa yardım alınmaz.
- Abdestten sonra üç yudum su içilir. (Oruçlu değilse)
- Kerahat vakti değilse iki rekat namaz kılınır.
Abdestsiz neler yapılamaz:
1- Abdestsiz namaz kılınmaz.
2- Kur'an ellenmez.
3- Secde yapılmaz.
4- Kabe tavaf edilmez.
-“Rabbena Âtina fiddünya haseneten ve fil ahıreti haseneten vegına
azaben nâr,”
-“Allah‟ım, bize dünyada da iyilik ver, ahrette de iyilik ver, Cehennem
azabından bizi koru.”
Mustafa ÖSELMİŞ
5- RABBENA DUASI:
“Allahümme Rabbenâ Âtina
haseneten ve Kınâ azâb‟n-nar.”
fi‟d-dünyâ
haseneten
ve
fi‟l-âhireti
“ Rabbenağfirlî ve li-valideyye ve li‟l-mü‟minîne yevme yekumü‟-hisâb.”
(Allah‟ım! Bize bu dünyada iyilik ve güzellik, âhirette de iyilik ve güzellik
ver bizi rahmetinle cehennem azabından koru.
Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı, babamı ve bütün mü‟minleri, hesap
görüldüğü, herkes sorguya çekildiği gün mağfiret edip bağıĢla.)
Mustafa ÖSELMİŞ
YEDĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
7- EL-MÜHEYMĠN: Yarattıklarını kollayan demektir.
B- GÜNÜN AYETĠ VE HADĠSĠ :
a) Ayet: “Melekler, Allah„a ibadet konusunda kibirlenmezler ve
yorulmazlar. Onlar bıkıp usanmadan, gece gündüz Allah‟ı anarlar. Kendilerine
emrolunanı yaparlar.” (Enbiya :19-20+Nahl:50)
b) Hadis: “Ġçinizden hayra, güzelliğe davet eden bir ses duyarsanız, o
ses meleğin sesidir. Ona uyunuz.eğer içinizden kötülüğe davet eden bir ses
duyarsanız, o ses Ģeytanın sesidir. Ona uymayın.”
Meleklerin varlığı Kur'an da bildirilmiĢ ve inanmamız emredilmiĢtir.
Biz, aklımızı, ruhumuzu, vücuttaki enerjimizi göremediğimiz gibi
melekleri de göremeyiz. Gözümüzün yapısı onları görmeye müsait değildir.
Allah melekleri nurdan, cin ve Ģeydanı ateĢten, insanı da topraktan
yaratmıĢtır.
Melekler, günah iĢlemezler. Erkeklikleri diĢilikleri yoktur. Ġnsanlar gibi
yiyip içmezler. Allah‟a ibadet edip, Allah'ın emirlerini yerine getirirler. Melekler
Ģu vazifeleri görürler:
- Cebrail: Vahiy meleğidir.
- Azrail: Ölüm meleğidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
-Ġsrafil: Dünyanın sonunda ve ahiretteki
üfleyecektir.
diriliĢten önce sur „a
-Mikail: Dünyadaki olaylarla ilgili melektir.
- Yazıcı Melekler, insanların yaptıklarını yazar.
- Koruyucu Melekler, inananları korur.
- Kabir de sorguya çekecek Münkar – Nekir.
-Ġnsanları iyiliğe çağıran melekler, dualarımıza amin diyen melekler,
inananlara rahmet okuyan , kötülere lanet okuyan melekler vardır.
Meleklere inanan kimseler, daha güzel ve daha ölçülü yaĢar ve
melekleĢirler. Çünkü melek inancı insanı günah iĢlemekten alıkoyar.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Ahlakı olmayan güzel yüz, ne iĢe yarar?”doğru
b) “Hıristiyanlığı da Allah gönderdi. Biraz da ona uysak olmaz mı?
YanlıĢ. Misyonerler böyle der. Evet Hıristiyanlığı da Allah göndermiĢtir. Ama
Hıristiyanlık korunamadı. Yüzlerce Ġncil yazıldı, Ġsa Peygambere gönderilen
Ġncil kayboldu. O zaman Allah, hırıstiyanlığa razı olmadı, son din olarak Ġslam‟ı
gönderdi.
D- BĠR OLAY:
Peygamber Efendimiz Ģöyle anlatır:
-“Bir adam 99 kiĢiyi öldürmüĢtü. Bir bilgin aradı, kendisine bir Rahip
gösterdiler. Rahibe: ”99 kiĢiyi öldürdüm, ben tevbe etsem Allah beni af eder
mi?” diye sordu. Rahip: “Tevben kabul olmaz” dedi. Adam rahibi de öldürdü.
Bir bilgin daha aradı. Ona Ġslam alimi birini gösterdiler. Adama ona da
sordu: “100 kiĢiyi öldürdüm. Allah tevbemi kabul eder mi?” dedi. O alim ona:
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Allah tevbeleri kabul eder. Fakat sen falan yere git orada ki insanlar
iyidir. Onların arasında tevbe et. Orada yaĢa” der.
Oraya giderken adam yolda ölür. Azap melekleri gelir: “Bu adamın hiç
iyiliği yok” deyip götürmek isterler. Rahmet melekleri gelir: “Bu candan tevbe
etti” der, vermezler derken bir baĢka melek gelip onlara: ”geldiği yerle gideceği
yeri ölçün ne tarafa yakınsa ona göre muamele edin” der. Ölçerler, gideceği
yere daha yakındır. Rahmet melekleri alıp götürür. Allah‟ın affı günahlardan
büyüktür.
E- BĠR DAVRANIġ
Ana-babamıza karĢı nasıl davranmalıyız?
Ana-babamız bizim varlık sebebimizdir.
Bizi büyüten yetiĢtiren onlardır.
Ne yaparsak yapalım onlara olan borcumuzu ödemiĢ olamayız.
Ana babamıza karĢı hayırlı evlat olmalıyız. Bir dediklerini bir daha
dedirtmemeliyiz.
Beddualarını almamalıyız. Onlara bizi yetiĢtirdiklerine piĢman
etmemeliyiz. Bizimle gururlanmaları için elimizden geleni yapmalıyız. Onları
mahcup etmemeliyiz.
Onlar bizden
dinlemeliyiz.
daha
çok
tecrübe
sahibidir.
Sözlerini,
öğütlerini
Allah bize “Ana babaya iyilik edin”, “Onlara öf bile demeyin, azarlamayın,
onlara güzel söz söyleyin” diyor. Peygamberimiz de: “Cennet anaların ayağı
altındadır” diyor. “Allah‟ın rızası babanın rızasındadır” diyor.
Ana baba yaĢlanıp bize muhtaç olunca onların bizi baktığı gibi
bakmalıyız. Ölümlerinden sonra da: kabirlerini ziyaret etmeli, arkalarından
hayır yapmalı ve okumalıyız.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN :
Abdest almak:
Abdest almanın maddi bir çok faydaları da vardır. Abdest alırken en çok
dıĢla temas eden organların, ağzın, burnun ve kulakların yıkanması ve
temizlenmesi düĢündürücüdür.
Abdest vücudu rahatlatır.
:”sinirlenen abdest alsın” buyrulur.
Sinir
sistemini rahatlatır.
Bir
hadiste
Üzerinde yorgunluk, ağırlık ve uyku hisseden abdest alırsa rahatlar,
kendine gelir. Çünkü abdest, kan dolaĢımını rahatlatır. Abdestte vücudun uç
noktaları yıkanmaktadır.
Abdest cildi güzelleĢtirir. Devamlı abdest alan ihtiyarların nur yüzlü
olmaları bundandır.
Peygamberimiz: “abdest alın, abdest sağlığı korur” demiĢtir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Abdesti bozan Ģeyler nelerdir:
Abdestli bulunmak, abdestli yatmak ve abdestli iĢ yapmak çok sevaplı
bir iĢtir Allah'ın sevdiği bir harekettir.
Abdesti bozan Ģeyler:
1- Önden arkadan bir Ģey çıkması (Akıntı, yellenme, kurt dahil)
2- Kan, iltihap çıkması,
3- Ağız dolusu kusmak,
4- Uyumak, bayılmak.
Mustafa ÖSELMİŞ
5- Namaz da gülmek
6- SarhoĢ olmak
7-Burun kanaması, ağızdan kan gelmesi
8- Abdestli olduğunu unutmak.
9- EĢi ile beraber olmak.
10- AĢırı derecede dünya için ağlamak.
11- Özür sahibi için vaktin çıkması.
12-Teyemmüm alan için suyun bulunması
13- Mest müddetinin dolması.
Not:
- Vücuttan süt, ter, gözyaĢı, sümük çıkması abdesti bozmaz
- Çıkan kan dağılmadıysa abdesti bozmaz.
- Tabaka oluĢturmayan kına, krem abdeste mani değildir.
- Yapılan iğneden kan çıkmadıysa abdest bozulmaz.
- Vesvese varsa, baĢımı meshettim mi? gibi vesveseyi gidermek
gerekir.
- Bazı günahlar abdesti bozar. (Ġçki içmek, yalan yere yemin, Ģehvetle
karĢı cinse bakmak, dokunmak abdestte hayır bırakmaz.) (Ramuz:279/2)
H- BĠR DUA EDELĠM :
-“Allahümme ecirnâ minennâr.”
-“Allah‟ım, bizi cehennem azabından koru.”
Mustafa ÖSELMİŞ
G- BĠRĠNCĠ KUNUT DUASI:
Birinci Kunut Duası
“Allâhümme innâ neste‟înüke ve nestağfiruke ve nestehdîk. Ve nü‟minü
bike ve netûbü ileyke ve netevekkelü ayeyk. Ve nüsnî aleyke‟l-hayra küllehû
neĢküruke ve lâ nekfürük. Ve nahle‟u ve netrukü men yefcürük.”
(Allah‟ım biz senden yardım isteriz, günahlarımızı örtmeni, doğru yola
iletmeni dileriz. Allah‟ım! Sana iman ederiz, tevbe edip Sana döneriz,
iĢlerimizde sana dayanır ve sana güveniriz. Seni överiz, bütün hayırlar
Sendedir, verdiğin bunca nimetlerden dolayı Sana Ģükrederiz ve nankörlük
etmeyiz. Sana karĢı nankörlük eden günahkârı bir yana iter ve ondan ayrılır.
(Onunla ilgimizi keseriz.)
Mustafa ÖSELMİŞ
SEKĠZĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
8- EL- AZĠZ: Üstün olan, güçlü kuvvetli olandır.
a) Ayet: “Hani meleklere ve cinlere “Adem‟e secde edin” demiĢtik.
ġeytandan baĢkası secde etti, Ģeytan yüz çevirdi ve büyüklük tasladı. Böylece
kafirlerden oldu.” (Bakara :34)
b) Hadis: “ġeytan lanetlendiğinde “Ben zaten lanetlenmiĢtim” der.
Halbuki ondan Allah‟a sığınıldığı zaman : “ĠĢte Ģimdi belimi kırdır” der.”
(Ramuz El Ehadis:62/5)
Melekler gibi cinleri ve Ģeytanı da göremeyiz. Cinler yeryüzünde bulunur.
DeğiĢik Ģekillere girebilirler. Cinlerden Müslüman olanları da vardır.
Karakterleri zayıf olduğu için olumsuz ve zararlı davranıĢlara daha çok
meyillidir. Cin ve Ģeytan, inancı, ahlakı zayıf olan insanlara yaklaĢırlar ve suç
iĢletirler, günaha sokarlar.
Cinler, gübre, kemik ve Allah‟ın adı anılmamıĢ yiyecekleri yerler.
Ġnsanlara vesvese verirler. Ġnsanları birbirine düĢürmek isterler.
Cinler, namaz kılana, abdesti olana Kur‟an okuyana, Euzu besmele
çekene yaklaĢamaz. Fatiha, Ayetel Kursi, Ġhlas, Felak ve Nas sürelerini
okuyan Allah‟a sığınmıĢ olur.
Kur‟an da: “ġeytanın inananlara kurduğu düzen zayıftır.” (Nisa :76)
Mustafa ÖSELMİŞ
- “ġeytanın samimi Müslümanlar üzerinde hakimiyeti yoktur.” (Nahl:99)
(Sebe:21) buyrulur.
Onun için cin ve Ģeytan korkusu taĢımamak gerekir.
ġeytan insanının düĢmanıdır. Ġnsanı imandan, Ġslam‟dan, Allah‟tan
uzaklaĢtırmaya ve ahlaksız iĢler yaptırmaya çalıĢır. Bilhassa ibadetten
alıkoymaya çalıĢır.
ġeytan, özü sözü doğru Müslüman istemez. Ġnancını yaĢayandan, ibadet
edenden hoĢlanmaz. Ġnsanlar kendine uysun, kendisine tapsın ister.
ġeytanın istediği gibi davranmadıktan sonra Ģeytandan kimse zarar
görmez. Eğer insan, Ģeytanın iĢlerine devam ederse oda ĢeytanlaĢır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Herkes kapısının önünü temizlese, bütün Ģehir temiz olur” doğru.
b) “Kahpe felek, kör talih.” YanlıĢ isyankarlar, Allah tanımazlar böyle
der.
D- BĠR OLAY:
Ebu Derda, günah iĢlediği için dövülen birini görür. O tarafa yönelir.
Sorar.
- Bu adamı niçin dövüyorsunuz?
-“Bu adam günah iĢlemiĢ, ondan dövüyoruz” derler.
Ebu Derda (ra) Ģöyle der:
- Eğer bu adam çamura düĢmüĢ olsaydı, ona yardım edip kaldırmaz
mıydınız? Oradakiler:
- “Evet, kaldırırdık” derler.
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Öyle ise onu bırakın. Sizi böyle bir günaha düĢmekten koruyun.
Allah„a hamdedin, Ģükredin.” Der.
Oradakiler biraz ĢaĢırırlar ve Ebu Derda‟ya sorarlar:
- Peki sen bu adama kızmaz mısın? Ebu Derda:
- “Ben ona değil, onun yaptığı kötülüğe kızarım. O, günahı terk ettiği
zaman yine benim kardeĢimdir” der.
Kötü diye bir insan terk edilmez. Onu kötülükten kurtarmanın yolları
aranır.
E- BĠR DAVRANIġ:
Aile içinde nasıl davranmalıyız?
Allah Kur‟an da aile içinde iyi geçinmemizi emrediyor. Önce ana babaya
ve kardeĢlerimize karĢı saygı ve sevgi içinde olmalıyız. Onlara karĢı olan
görevlerimizi yerine getirmeliyiz. Onları asla üzmemeliyiz.
Aile içinde her zaman nazik ve tatlı dilli olmalıyız. Sözlerini dinlemeli,
söyleneni ikinci defa tekrar ettirmeliyiz. Bize verilen görevleri tam ve güzel
yapmalıyız. Görevlerimizi yapmayıp veya eksik yapıp onları üzmemeliyiz.
Onların yüzünü kızartacak iĢ yapmamalıyız.
Yattığımı, çalıĢtığımız odayı temiz tutmalıyız. Giydiğimiz, kullandığımız
eĢyaları düzensiz bırakmamalıyız.
Aile içinde konulan kurallara uymalıyız. Ev iĢlerinde ana babamıza
yardımcı olmalıyız.
Evimizin günah evi olmamasına dikkat etmeliyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
NAMAZ:
Namaz da 400 kadar hareket vardır. Camiye giderken yürüyüĢ vardır.
Rüku ve secdede beyne bol oksijen gider. Yapılan hareketler kasları daha
esnek hale getirir.
Peygamber (as) sıkıntı anında: “Ezan okuyun namaz kılalım ” demiĢtir.
Namaz insanı kötülüklerden alıkoyar. Sağlığa zarar veren Ģeylerin
yenilip içilmesine müsaade etmez.
Namaz, insana vazifesini yapmanın mutluluğunu verir.
Peygamberimiz (as) Ģöyle der: “Namaz, dinin direğidir. Onda on güzellik
vardır. ġunlardır: “Yüzü güzelleĢtirir, kalbi nurlandırır, bedeni dinlendirir, kabir
de arkadaĢtır, rahmet inmesine sebep olur, gök kapılarının anahtarıdır.
Ahirette sevaptır, Allah‟ı razı eder, cennete girmeye sebeptir, cehennem
ateĢini söndürür.”
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Gusül abdesti ne zaman alınır:
1- Rüyada ihtilam olan,
2- EĢi ile iliĢkide bulunan,
3- Meni inzal olan,
4- Hayız, nifastan kurtulan,
5- Ölen,
6- Ġslam‟a yeni giren,
7- Cuman namazından önce,
Mustafa ÖSELMİŞ
8- Hac‟ta ihramdan önce,
9- Kadın hastalıklarından dolayı, erkek doktora muayene olan kadın
gusül abdesti alır.
Nasıl Yıkanılır:
- Ağızdaki diĢler çıkıyorsa çıkarılır.
- Niyet edilir normal abdest alınır.
- Ağızda meyve kabuğu gibi yapıĢmıĢ bir Ģey varsa çıkarılır.
-Göz, kulak, göbek ve çukurluklar ovuĢturulur. Küpe delikleri açıksa
ıslatılır, yüzük altı ıslatılır.
-Saç, tırnak diplerine suyun gitmesi sağlanır.
-Oje, ruj, tabaka oluĢturan boya, dövme abdeste manidir.
- Banyo da fazla kalınmaz. KonuĢulmaz.
- Soyunup giyinirken kıbleye dönülmez.
- Vücutta en küçük kuru yer kalmamasına dikkat edilir. Ağız burun
güzelce çalkalanır
Cünup olan neler yapamaz:
1- Namaz kılamaz, secde yapamaz.
2-Kur‟an elleyemez, okuyamaz ve bakamaz.
3-Kabe‟yi tavaf edemez. Camiye giremez.
4- Hayızlı nifaslı oruç tutamaz.
Dua edebilir, zikir yapabilir. Besmele çeker, salavat getirir, tekbir getirir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Günah iĢleyen birini görünce yapılacak dua:
- “Allah‟ım, beni bunun gibi günah iĢlemekten koru,” denir.
I – BĠR DUA EZBERLEYELĠM:
BĠRĠNCĠ KUNUT TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
DOKUZUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
9- EL- CEBBAR: Dilediğini zorla yaptırmaya gücü yetendir.
B- GÜNÜN AYETĠ VE HADĠSĠ :
a) Ayet: “BaĢınıza gelenler, kendi ellerinizle iĢledikleriniz yüzündendir.”
(ġura:30)
b) Hadis: “ Kaderi, duadan baĢka bir Ģey çevirmez.” (Ramuz el Ehadis
:486/11)
Kader: Allah‟ın her Ģeyi bilip takdir etmesidir. Allah‟ın bu yazması, kulun
iradesine mani değildir. Yani kulu zorlamaz. “Kötü kader”, “Kara talih” yoktur.
Ġnsan, yaptıklarını “Ne yapalım alın yazısı ” deyip suçu üzerinden atamaz.
Bu konunun tartıĢılmaması gerekir. Zira insan bütün iĢlerini kendi isteği
ile yapar. Ġnsan iyi de yapar, kötü de. Ġnsan sevap da iĢler, günah da iĢler.
Ġsteyen, istediği yere gider.
Allah, takdir ederken; kulun ne yapacağını, nasıl yapacağını bildiği için
öyle yazmıĢtır.
Ġnsan yaptıklarından sorumludur. Neden? Kendi isteği ile yapmıĢtır.
Yaptığı yanlıĢ Ģeyler için piĢman olur. “KeĢke” der. Neden? Doğrusunu, iyisini
yapabilirdi de ondan. Asansörün hangi düĢmesine basarsanız o katta inersiniz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Hava tahmin raporları neye dayanır? Hava Ģartlarına göre; yağmur
yağacak deniyor ve yağıyor. Burada yağmur, yağacak dendiği için mi yağar?
Yoksa yağacağımı bilinmiĢtir? ĠĢte kaza kader de böyledir.
Allah Ģeytanı kötü yaratmadığı gibi hiçbir Ģeyi kötü yaratmamıĢtır. Allah,
iyiyi de kötüyü de yarattıktan sonra insana ikisini de yapma gücü verir. Ġnsan
bu gücünü istediği yönde kullanır. Meselâ: kader kurbanı deniliyor, bu yanlıĢtır.
Ġnsan hatalarının kurbanı olur, yaptığının cezasını çeker.
Allah, iyi kötü, haram helal, günah sevap, her Ģeyi yaratmıĢ ama
kötülüğe razı olmamıĢ “ yapmayın” demiĢtir.
Kaza kadere doğru bir Ģekilde inanan, bunun faydalarını görür.
Peygamber (as) : “Kadere iman üzüntüyü giderir” buyurur. (Ramuz:193/5) çok
Ģikayetçi olmaz. “Her Ģeyde hayır vardır” der.
Kaderi dua ve tedbir değiĢtirir. Allah “Tedbirinizi alın” diyor. (Nisa :71)
Peygamber (as):”Tedavi olun” diyor. “ĠĢinizi sağlam ve güzel yapın” diyor.
Hz. Ömer (ra) bir duasında Ģöyle demiĢtir; “Allah‟ım! Adım kötüler
arasında ise adımı oradan sil, iyiler arasına yaz.”
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Kork Allah‟tan korkmayandan, Allah‟ı olmayanın ahlakı olmaz.”
Doğru.
b) “Allah baba, Allah dede” yanlıĢ. Misyonerlerin telkinidir.
D- BĠR OLAY:
Emekli bir Müslüman Londra da bir ev kiralıyor. Bir ay kadar sonra ev
sahibi yaĢlı kadın kapıyı çalıyor ve soruyor:
- Siz hangi dine mensupsunuz?
- Müslüman‟ım.
- Peki ama sizin dininizde hiç ibadet yok mu?
Mustafa ÖSELMİŞ
- Nasıl yani?
- Sizin dininiz sadece “Müslüman‟ım” demekten mi ibadet?
-…
- Bakın biz her Pazar kiliseye gideriz. Siz niye hiç camiye gitmiyorsunuz?
Sizin dininiz de hiç emir yok mu?
Bu sorularla kendine gelen Müslüman: ”Ondan sonra hep namazlarımı
kıldım” demiĢtir.
E- BĠR DAVRANIġ
ArkadaĢlarla olan iliĢkimiz nasıl olmalıdır?
ArkadaĢlarımıza karĢı saygılı, uyumlu ve geçimli olmalıyız. Ailemizin
istemediği kimselerle arkadaĢ olmamalıyız.
ArkadaĢlar arasında darılmak, küsmek, kötü söz söylemek, ağır Ģakalar
yapmak doğru değildir.
ArkadaĢlarımıza yardımcı olmalıyız.
paylaĢmalıyız. Hep onların iyiliğini istemeliyiz.
Onlarla
üzüntü
ve
sevinci
Yalandan, iki yüzlülükten uzak durmalıyız, güvenilir olmalıyız.
ArkadaĢlarımızı iyi seçmeliyiz. Kötü huylu, kötü alıĢkanlıkları olanlar her
zaman insanın baĢını derde sokar. ArkadaĢ insanı rezil de eder, vezir de eder
denmiĢtir. Bir de: “Söyle arkadaĢını sana kim olduğunu söyleyeyim” denmiĢtir.
ġunu hiç unutmayalım: “çürük olan domates, hep sağlamları
çürütmüĢtür. Hiçbir zaman çürüğü iyileĢtirmemiĢtir. Onun kötülüğünden bana
ne” diyemeyiz.
ArkadaĢ üç çeĢittir: Gıda gibi olan vardır. Ġnsana hep fayda verir. Ġlaç gibi
olan vardır, ihtiyaç duysan fayda verir. Hastalık gibi olan vardır. Yakın olursan
canını yakar.
Bize bir defadan ne çıkar diyenlerden, “kırgınım, baĢım ağrıyor” deyince
al Ģu hapı at, diyenlere dikkat etmeliyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Unutmayalım, kiĢi arkadaĢının dini üzeredir. Ġnançsız ahlaksız, iffetini
korumayan arkadaĢta hayır yoktur.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Zehirlenmelerde :
- Ġlk önce süt, yumurta akı ve bol su içilir.
- Parmak ağza sokulup, kusması sağlanır.
- Mide yıkatılır.
- Zehirlenen açık ve temiz havaya çıkarılır, bol oksijen alması sağlanır.
- Acilen hastaneye kaldırılır.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Teyemmüm nasıl alınır:
Su bulunamadığı ve su kullanmanın sakıncalı olduğu
teyemmüm yapılır. Teyemmüm, abdest ve gusül yerine geçer.
hallerde
Önce niyet edilir. Sonra eller temiz toprak ve toprak cinsinden taĢ, tuğla,
kiremit, duvar gibi bir yere vurulur ve yüze sonrada kollara sürülür. Meshedilir.
Özrün geçmesi veya suyun bulunması teyemmüm abdestini bozar.
- Teyemmüm abdesti ile her ibadet yapılır.
- Abdesti bozan Ģeyler, teyemmüm abdestini de bozar.
- Hayız ve nifastan kurtulan kadın su bulamaz ve o anda yıkanmak
mümkün olmazsa, teyemmüm abdesti alır, ibadete baĢlar.
- Eğer teyemmüm namaz için ise vakit girdikten sonra alınmalıdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Ayakta mest varsa el içi ile parmak uçlarından baĢlayıp yukarıya doğru
mesh edilir.
- Mestin 5-6 km. yürümeye dayanıklı olması lazımıdır.
- Mestin müddeti 24 saattir. Yolcular için 72 saattir. Müddet dolunca
mestler çıkarılır. Yeniden abdest alınır, giyilir.
- Mestin çıkması, ayaktan çıkması veya bir miktar açılması halinde
abdest bozulur.
- Mestin topukları örtmesi Ģarttır.
- Ayrıca yara ve sargı üzerine eğer mest edilecekse, tamamı veya
ekseriyeti meshedilmelidir. Sargının açılması veya çözülmesi de abdesti bozar.
Güzel bir iĢ yapanı görünce yapılacak dua:
- “Allah‟ım bana da bunun gibi güzel iĢ yapmak nasip et.,”
BĠRĠNCĠ KUNUT TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
ONUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
10- El-MÜTEKEBBĠR: Her zaman büyüklüğünü gösterendir.
a) Ayet: “Kararını verdikten sonra artık Allah „a dayanıp güven. Allah
bize yeter. Ne güzel vekildir.” (Ali Ġmran: 159-179)
b) Hadis: “Eğer Allah„a gerçekten tevekkül etseydiniz: kuĢlar gibi
rızıklandırılırdınız. Onlar sabah yuvalarından aç ayrılırlar, akĢam tok dönerler.”
(Tâç: 5/205)
Tevekkül, her çalıĢmayı yaptıktan, bütün tedbirleri aldıktan sonra iĢi
Allah „a bırakmak, Allah „a dayanıp, Allah „a güvenmektir.
Kur'an da Allah Ģöyle emrediyor: “ Eğer gerçekten Allah „a iman
ediyorsanız, Allah „a tevekkül ediniz. ” (Maida: 23)
Ġbrahim Peygamber, eĢi Hacer‟le oğlu Ġsmail „i Kabe‟nin bulunduğu yere
bırakıp, arkasını döndüğü zaman Hacer sordu:
- Nereye gidiyorsun? Bunu Allah mı emretti? O:
- “Evet “ deyince Hacer: “Öyleyse Allah bize yeter. O bizi korur” dedi.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġbrahim Peygamberi Nemrut ateĢe atınca Cebrail, “Yardım edeyim mi?”
deyince “Bana Allah yeter” dedi.
Hicret sırasında Peygamberimizle beraber Ebu Bekir (ra) da vardı. Takip
edenler iyice yaklaĢınca Ebu Bekir (ra): “Geldiler!” deyince Peygamberimiz:
“üzülme Allah bizimle beraberdir” dedi.
Tevekkül yanlıĢ anlaĢılmamalıdır. Maddi manevi elden gelen yapılmalı
ondan sonra Allah„a güvenilmeli, sonucun iyi olması Allah „dan beklenmelidir.
Öğrenci dersini iyice çalıĢacaktır, ondan sonra “ĠnĢallah iyi not alırım”
diyecektir.
Çiftçi tarlayı
bekleyecektir.
ekecektir,
sulayacaktır
ondan
sonra
iyi
mahsul
Hasta ilacını kullanacak, ondan sonra Allah „dan sağlık isteyecektir.
Hz. Ömer, oturan bir guruba “siz ne yapıyorsunuz?” demiĢ, onlarda: “Biz
Allah„a tevekkül ettik” demiĢler. Hz. Ömer: “Siz tembellersiniz ”diyerek onları
azarlamıĢtır.
Devesini bırakıverene Peygamberimiz sormuĢ:
- Deveni ne yaptın?
- Allah „a havale ettim.
Bunun üzerine Peygamberimiz ona:
- “Deveni sağlamca bir yere bağla ondan sonra tevekkül et” demiĢ ve
tevekkülün nasıl olacağını ifade etmiĢtir.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Göründüğün gibi ol, olduğun gibi görün.” Doğru.
b) “Abdal, salak, manyak, o ha!.. ÇüĢ!..” yanlıĢ. Kötü söz sahibine aittir.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Ġsa Peygamber bir gün kendine inananlara sormuĢ:
- Bir kardeĢinizin uyurken rüzgar orasını burasını açsa ne yaparsınız?
Havarileri Ģu cevabı verir:
- Açılan yerlerini örteriz. Ġsa Peygamber bunun üzerine der ki:
- Hayır siz öyle yapmıyorsunuz? KardeĢlerinizin
araĢtırıyorsunuz ve baĢkalarına söylüyorsunuz.
gizli
hallerini
Ayıp örtenin ayıbını Allah örter. Ayıp araĢtıranın ayıplarını yüzüne vurur.
E- BĠR DAVRANIġ
Sokak ve sokaktakilere fazla güvenilemez. Güvenen zarar görür.
Bir defa yaĢça büyük olanlarla arkadaĢ olunmaz. Herkes kendi yaĢıtı ve
kendi cinsinden arkadaĢ seçmelidir. Kızın kız arkadaĢı olur. Erkeğin erkek
arkadaĢı olur. KarĢı cinsten arkadaĢlığa dikkat etmeyenler derslerinde, iĢinde
ve hayatında baĢarılı olamazlar.iffet ve namus duyguları zayıf olur ve hayatları
söner.
- Sokakta bir Ģey sorana,
- Arabasına davet edene,
- Adres sorana, bizi falan yere götürü ver diyene,
-Beni annen veya baban gönderdi diyene,
- Bizi bir yerlere davet edene,
- Yiyecek içecek ikram edene,
-Bizi evine, eğlenceye davet edene, son derece dikkat etmeliyiz.
Kimseye tam güvenmemeliyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Yani bize değiĢik yollarla ve kötü niyetle yaklaĢmak isteyenlere karĢı
uyanık olmalıyız. Sahte sevgilerin altında kötü Ģeylerin olabileceğini
unutmamalıyız.
F- SAĞLIK ĠÇĠN
Ġbadetler insan yararına emredilmiĢtir. Ġnsanın yapıp da fayda
göremeyeceği hiçbir ibadet yoktur. Her ibadetin maddi ve manevi faydaları
vardır. Meselâ: oruç Peygamberimiz : “Oruç tutun sağlıklı olun” buyurmuĢtur.
Orucun yararları kısaca Ģöyle özetlenebilir:
-Oruç insan için önemli bir Ģifa kaynağıdır.
-Oruç, sindirim organlarının dinlenmesini sağlar, tıpkı bir fabrikanın yıllık
bakımı gibi
- Oruç kan basıncını düĢürdüğü için kan dolaĢımını rahatlatır, kalbi
rahatlatır, damar sertliklerini önler.
- Sinir sistemini rahatlatır. Oruç tutan diğer zamanlar gibi gergin, sinirli
olmaz, daha rahat olur. Onun için suç oranı Ramazan da düĢer. Oruç en güzel
perhizdir.
- Oruç insan iradesini güçlendirir.
Bir doktorun ifadesiyle : „Hiçbir hastalık yoktur ki orucun faydası olmasın.
Oruç, bıçağa lüzum duymadan yapılan ameliyattır. Vücuttaki zehirleri dıĢarı
atma yoludur. ‟-Dr. Otto Buchirger.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Özür nedir?
Ġbadet ve ibadet öncesi abdeste, gusle mani bir halin olmasıdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Özürlü kimdir?
1- Adet hali üç günden az, on günden fazla olan bayan özürlüdür.
2- Loğusalık kırk güden fazla devam eden bayan,
3- Dokuz yaĢından önce kan gören kız,
4- Elli beĢ yaĢından büyük adet gören kadın,
5- Çok sık burun kanaması olan kimse,
6- Devamlı ishali olan kimse,
7- Vücudundan iltihap akıntısı olan kimse,
8- Ġdrarını tutamayan, devamlı yellenmesi olan kimse,
9- Kulağından gözünden, göbeğinden devamlı akıntısı olan kimse dinde
özürlü sayılır.
Özürlü olan, her namaz vakti bitince abdest yeniler.
Vakit içinde aldığı abdestle her ibadeti yapabilir.
Bir insanın özürlü olabilmesi için, önce inançlı bir doktorla görüĢür.
Sonra da fetvaya ehil olan kimseden fetva alır. Kendi kendine ben özürlüyüm
deyip çıkmaz.
Özürlü, ibadetlerden sorumludur. Ġslam kolaylık dinidir. O nasıl
yapabiliyorsa, öyle yapacaktır. Nasıl namaz kılabiliyorsa, öyle kılacaktır.
Özürlünün bedenine elbisesine akıntı bulaĢsa da gidere bildiği kadar
giderir, ibadete devam eder.
Kefaret nedir? Ceza ödemek hatayı telafi etmek demektir.
- Namazı vaktinde kılamayan, kaza eder.
- Orucu tutamayan sonra tutar.
- Bile bile oruç bozan 61 gün aralıksız oruç tutar.
- oruç tutamayan, her oruç için bir fakiri sabah akĢam doyurur.
- YanlıĢlıkla birini öldüren, diyet öder+ 60 gün oruç tutar. Gücü yoksa
tevbe eder.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Ġhramlı iken yasağı çiğneyen, iĢlediği suca göre kefaret öder.
- Adak adayan, adağını yerine getirir.
- Yeminini bozan on fakiri sabah akĢam doyurur. Veya giydirir veya ardı
ardına üç gün oruç tutar.
Bir hasta için yapılacak dua:
- “Her Ģeyin sahibi olan Allah'ın, bu kuluna Ģifa ver, sağlığına kavuĢtur.”
7- ĠKĠNCĠ KUNUT DUASI
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġkinci kunut Duası:
“Allâhümme iyyâke na‟büdü ve leke nusallî ve nescüdü ve ileyke nes‟â
ve nahfî dü nercû rahmeteke ve nahĢâ azâbek. Ġnne azâbeke bi‟lküffâri
mülhık.”
(Allah‟ım! Biz ancak Sana ibâdet ve kulluk ederiz. Ancak Senin için
namaz kılıp niyaz ederiz, yalnız Sana secde eder, yalnız sana koĢarız.
Ġbadetlerini sevinçle yaparız, rahmetinin çok olmasını ve devamını dileriz,
azâbından korkarız. ġüphe yok ki, azâbın kâfirlere ulaĢır.)
Mustafa ÖSELMİŞ
ON BĠRĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
11- EL- HÂLĠK: Yaratan, yoktan var edendir.
B- GÜNÜN AYET VE HADĠSĠ:
a) Ayet: “Ey iman edenler! Namaz kılacağınız zaman yüzlerinizi
dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın, baĢlarınızı meshedip topuklara kadar
ayaklarınızı yıkayın” (Maida:6)
b) Hadis: “Kim emrolunduğu gibi abdest alır, emrolunduğu gibi namaz
kılarsa, geçmiĢ (Küçük )günahları af olunur.” (Buhari, Vüdu:28)
Bazı ibadetleri yapabilmek için abdest alınır. Abdest alınmadan güzel bir
temizlik yapılır. Boya, kir, yağ, oje, ruj ve altına su geçirmeyen krem gibi Ģeyler
çıkarılır. Ondan sonra abdest alınır.
Abdest., insanda üst baĢ kalp ve en çok dıĢla temas eden organların
temizlenmesini sağlar. Peygamberimiz Ģöyle der: -“Evinizin önünden akan bir
nehir olsa, günde beĢ defa yıkansanız, üzeriniz de kir kalır mı? ĠĢte günde beĢ
defa abdest almak da böyledir; günahları temizler.”
Abdestli olan, ibadetli gezen, abdestli yatan bir insan korunur. Allah
Musa Peygambere: “Abdestsiz iken baĢına bir Ģey gelirse, suçu kendinde ara”
demiĢtir. Peygamberimiz de: “Abdest müminin silahıdır” der. Ġnsan, abdestli
iken kötülük yapmamaya çalıĢır, yalan söyleyemez. Abdestliyim der.
Mustafa ÖSELMİŞ
Hayatın da abdest alanlar nur yüzlü olur. Peygamberimiz Müslümanları
kıyamet gününde abdest nurlarından tanıyacağım diyor. Çünkü orada
Müslümanların yüzleri el ve ayakları parlak olacaktır. (R. Salihin: 1033)
Peygamberimiz: “Abdestli olan namaz da gibi sevap alır. Abdestli
uyuyan geceyi ibadetle geçirmiĢ gibidir” der. (Ramuz :259/12)
Ayrıca abdestli olarak ölene Ģehit sevabı verileceğini bildirir. (Age: 411/1)
Bunun için büyüklerimiz Abdestsiz iĢ yapmamaya, Abdestsiz
durmamaya, Abdestsiz çocuk emzirmemeye, Abdestsiz yatmamaya dikkat
etmiĢlerdir.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Ġnsanın alacası içinde, hayvanın alacası dıĢındadır.” Doğru.
b) “Görmedim, duymadım, bilmiyorum.” YanlıĢ. Bu söz özürlüler içindir.
Sağlam insan görür, duyar ve bilir. Korkak ve pısırık olmaz.
D- BĠR OLAY:
Nasrettin hoca Konya da talebe iken, büyük bir kama ile yakalanır.
Emniyete götürürler. Ora da :
- Sen bununla ne yapıyorsun? derler. Nasrettin Ģu cevabı verir: “Ben
bununla kitaplardaki yanlıĢlıkları kazıyıp düzeltiyorum” der.
- “Bu iĢ için bu biraz büyük değil mi?” derler. Nasrettin‟in cevabı Ģöyle
olur:
- “YanlıĢlıklar o kadar çok, o kadar çok ki bazen bu bile yetersiz kalıyor”
der.
Mustafa ÖSELMİŞ
E- BĠR DAVRANIġ:
Okulda, iĢyerinde nelere dikkat etmeliyiz?
Önce oranın kurallarına uymalıyız.
Bize verilen görev ve vazifeleri tam ve güzel yapmalıyız. BaĢarmak ve
barılı olmak için çalıĢmalıyız.
Üst baĢ temizliğine, çevre temizliğine dikkat etmeliyiz. Okulun, iĢyerinin
eĢyalarını güzel ve yerinde kullanmalıyız bulunduğumuz yere zarar
vermemeliyiz.
Okula ve iĢimize devam etmeliyiz. Devamsızlığın kendi zararımıza
olduğunu bilmeliyiz.
“Yaramaz” denmemize neden
Güvenilir, dürüst olmalıyız. Sevilmeliyiz.
olacak
Ģekilde
davranmamalıyız.
Bulunduğumuz yerde yardımcı olabileceklerimiz varsa onlara yardım
etmeliyiz.
BaĢkalarına karĢı kaba, kırıcı olmamalıyız. Aksine gönül almaya
çalıĢmalıyız.
BaĢkalarına lakap takmaktan, alay etmekten, kırıcı Ģaka yapmaktan,
mahcup etmekten, eksik aramak ve gıybet etmekten uzak durmalıyız. Yani
zararlı değil faydalı insan olmalıyız.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Böcek ve arı sokması:
Böcek ısırmaları veya arı sokmalarında ciddi sonuçlar doğabilir. Böyle
durumlarda:
-Isırılan veya sokulan yer hareket ettirilmez. Zehrin dağılması önlenir.
-O kısma buz konur. O yer emilir, tükürülür.
- Arının iğnesi görünüyorsa çıkarılır.
Mustafa ÖSELMİŞ
-Birden fazla arı soktuysa acilen hastaneye gidilir. BaĢka Ģeylerle
oyalanılmaz.
- Mesafe uzaksa üst kısımdan bağlanır, zehrin yayılması önlenir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Ezan: BeĢ vakit namazdan önce okunur.
OkunuĢu:
4 defa : Allahü Ekber.
2 defa : EĢhedü en lâ ilâhe illallah.
2 defa: EĢhedü enne Muhammeden Rasülüllah.
2 defa : Hayye ales- salah.
2 defa : Hayye alel- felah.
2 defa : Allahü Ekber.
1 defa : Lâ ilahe illallah.
Anlamı:
- Allah en büyüktür.
- Ben Ģahadet ederim ki Allah‟ tan baĢka ilah yoktur.
- Ben Ģahadet ederim ki, Muhammed Allah'ın elçisidir.
- Haydin namaza
- Haydin kurtuluĢa.
- En büyük Allah „tır.
- Allah „tan baĢka ilah yoktur.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Ezan saygı ile dinlenir.
- Ezan duası yapılır.
- Davetine uyulur, namaz kılınır.
Namaz için kamet getirirken Haya alel- felah„tan sonra kadi kameti‟ssalatü, kadi kametis-salah” denir.
Sabah ezanında Hayya alel-felah‟tan sonra “Essalatü hayrum minen
nevm”denir, Ġki defa. Bu, “namaz uykudan hayırlıdır.” Demektir.
Bir Ģey yiyip içenin duası:
-“ġükür elhamdulillah: Allah„ım, verdiğin nimetlere Ģükür. Hamd Allah‟a
mahsustur.”
ĠKĠNCĠ KUNUT TEKRAR
Ġ- BU GÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
ONĠKĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
A- ALLA‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ:
12- EL- BÂRĠ: kusursuz yaratan demektir.
a) Ayet : “Namaza kalktığınız zaman eğer cünüp iseniz boy abdesti alın.
Hasta veya yolcu iseniz, tuvaletten sonra veya eĢinizle beraber olduktan sonra
su bulamazsanız, temiz toprakla teyemmüm edin. Ellerinizi dirseklerinize kadar
birde yüzünüze mest edin”(Miada:6)
b)Hadis: “Cünüplükten yıkanın. Bedende kıl yeri kadar kuru yer kalsa,
cünüplük devam eder. Azabı da çoğalır.” (Ramuz El E-hadis: 412/2)
Evlilerin beraberliğinden sonra, rüyada ihtilam olan, hayız ve nifasdan
sonra ölen kiĢi, Ġslam‟a yeni giren kimse ve haçta ihrama girmek için bir de
cumaya gidecek erkekler gusül abdesti alır.
Yıkanmadan gezilmemesi gerekir. Ġmkan varsa cünüp iĢ yapılmaz.
Cünüp yatılıp kalkılmaz, yenilip içilmez. Osmanlı üç kıtada hakimken bir tek
asker cünüp cepheye gitmemiĢtir. Ġlk hamam çadırları kurulmuĢtur. Bunun için
zaferden zafere koĢmuĢtur. Mimar Sinan inĢaat yerine tuvalet ve banyoyu ilk
önce inĢa eder, bir usta cünüp bir taĢ koymazmıĢ.
Ġ. Gazali Ģöyle der: “Cünüp olan çabuk yıkanmazsa yanında bulunan
hafaza melekleri ve yazıca melekler incinir.”
Mustafa ÖSELMİŞ
Cünüp olan kimse neler yapamaz?
1- Namaz kılamaz.
2- Kur'an „a bakamaz, elleyemez ve okuyamaz.
3- Tilavet secdesi yapamaz.
4- Camiye giremez.
5- Kabe‟yi tavaf edemez.
6- Hayızlı nifaslı olan oruç tutamaz.
Neler yapabilir?
- Dua eder
- Zikreder, tekbir getirir. Salavat getirir. Kelime-i Ģahadet getirir. Kelime-i
tevhidi söyler.
- Besmele çeker dua ayetini okur.
Yıkanmak için su bulamayan ve su kullanması sakıncalı olan teyemmüm
eder.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “ġeytan insanı kandırır. Fakat suyunu ısıtıvermez “ doğru.
b) “Bana ne! Bir benden ne çıkar? Bir ben mi düzelteceğim.” YanlıĢ
.Herkes böyle düĢünürse, kötülüğün önünde kimse olmaz. ġer kuvvetleri böyle
telkinlerle önlerindeki engelleri kaldırmıĢlardır. Tepki görmeyen kötülük hayat
bulur. Bundan da tepki göstermeyenler sorumludur.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Bir zamanlar kozmotikciler reklâm yapacaklardır. Güzel bir yüz ararlar.
Onunla röportaj yapacaklardır. 70 yaĢlarında bir Anadolu kadınını bulurlar.
Kadın AyĢe ninedir.
Sorarlar:
- AyĢe nine, bunca yıllık güzelliği neye borçlusunuz? Nur yüzlüsünüz?
Bugüne kadar hangi kozmetiği kullandınız?
AyĢe nine cevap verir:
- Ne kozmetiği evlat. Biz günde beĢ defa abdest alır ve yüzümüzü
seccadeye süreriz!”
Kozmetikçiler umduğu cevabı alamayınca birbirlerine bakarlar, çekip
giderler.
Abdest nurdur. Kıyamet günü Peygamberimiz Müslümanları abdest
nurundan tanıyacaktır.
E- BĠR DAVRANIġ:
Sokakta, okulda, iĢyerinde, arabada nerede olursak olalım:
-BaĢkalarına zarar vermeyi düĢünmemeliyiz.
-Sesimizi yükselterek rahatsızlık vermemeliyiz.
-Edep dıĢı sözler söylememeli ve davranıĢlarda bulunmamalıyız.
- YaĢlılara, bayanlara ve küçüklere saygılı olmalıyız.
-Selam vermemiz gerekenlere selam vermeliyiz.
- Yol vermek gerekirse yol vermeliyiz.
- Yabancıya yardımcı olmalıyız.
Mustafa ÖSELMİŞ
- BaĢkalarının
etmemeliyiz.
hürriyetini
kısıtlamamalıyız
ve
hakkına
tecavüz
- Etrafa rastgele bir Ģeyler atmamalıyız, tükürmemeliyiz. Yani rahatsızlık
verecek davranıĢlarda bulunmamalıyız.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Peygamberimiz (SAV) bir hadislerinde Ģöyle buyurur:
-“Fıtrat beĢtir:
1- Sünnet olmak,
2- koltukaltı kıllarını yolmak.
3- Kasık kıllarını kazımak
4- Tırnakları kesmek.
5- Bıyıkları kısaltmak.” (Buhari, libas:51)
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Müezzinlik nasıl yapılır?
Müezzinlik nasıl yapılır:
- Vakit girince ezan okur.
- Farz namazından önce kamet getirir.
- Selam verildikten sonra da Ģöyle der:
- “Allahümme entesselam vemin kesselam, tebarekte yâzel- celali ve
ikram.”
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Alâ Rasulina salavat.”(salavat getirilir.)
- “Sübbanellahi velhamdüllilahi velâ ilahe illallahü vallahü ekber vela
havle vela guvvete illabillahil aliyyil azim”(Ayete‟l kürsi okunur.)
-“Vehüvel aliyyülazimü zülcelali velkelmeli sübhanellah ”(33 defa
sübhanellah denir.)
-“Ala dinil-Ġslam‟ı dâ iman elhamdüllilah.” (33 defa “Elhamdillah” denir.)
- “Rabbil-âlemine tealâ ġanühü Allahü ekber ”(33 defa Allahüekber
denir.)
- “La ilahe ilallahu vehdehü lâ Ģerikeleh, lehül mülkü velehül hamdü
vehüve alâ kulli Ģey‟in gadir.” Denir, dua edilir.
Sonrada bir süre veya birkaç ayet okunursa sevap olur.
Peygamberimizin yaptığı bir dua:
-“Allah'ım, yaratılıĢımı güzel yaptığın gibi ahlakımı da güzelleĢtir.”
I- BĠR DUA EZBERLEYELĠM :
ĠKĠNCĠ KUNUT TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
ON ÜÇÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
13- EL- MUSAVVĠR: Her Ģeye Ģekil verendir.
a) Ayet: “Kur'an oku, namazı dosdoğru kıl. ġüphesiz namaz fuhuĢ
sayılan davranıĢlardan ve kötülüklerden alıkor.” (Ankebut:45)
b) Hadis: “Çocuklarınıza yedi yaĢına geldikleri zaman namaz kılmalarını
öğretin. Eğer on yaĢına gelince kılmazlarsa görünün ve yataklarını ayırın” (Ebu
Davut : Salat :26)
Namaz, dinin direği olan bir ibadettir. Ġslam‟ın temel Ģartlarındandır.
Onun için namaz kılmamak ceza gerektiren suçtur. Peygamberimiz: ”Namazı
tek eden Allah'ın korumasından çıkmıĢ olur” der. (Ramuz:467/5)
Kur'an‟ da da namazı terk edenin dünyada sıkıntılı bir hayatı olacağı,
ahrette de kör olarak yaratılacağı bildirilmiĢtir. (Taha :124-125)
Bir ayette de cehennemdekilere “sizi buraya sokan nedir?” denileceği,
onlarında “Biz namaz kılmazdık” diyeceği bildirilmiĢtir. (Müddessir: 40-43)
ġeytan, Allah'ın “secde et” emrine itaat etmediği için lânetlenmiĢ ve
cennetten kovulmuĢtur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Namaz çeĢitlerini Ģöyle sıralayabiliriz:
a) Farz namazları: BeĢ vakit namazın farzları ve Cuma namazı.
Bazılarının kılması ile diğerlerinden düĢen cenaze namazı.
b) Vacip Namazlar: Vitir namazı, bayram namazları.
c) Sünnet Namazlar: BeĢ vakit namazın sünnetleri, teravih namazı.
d) Nafile Namazlar: KuĢluk, Evvabin, tesbih, hacet namazı, istihare
namazı, tevbe namazı, mescit namazı, abdest namazı, yolcu namazı ve
teheccüt namazı.
Namaz güzel kılınmalıdır. Acele edilmemeli, baĢka Ģeylerle meĢgul
olunmamalı, baĢka yerlere bakılmamalı, kaĢınmaktan, esnemekten, etek,
pantolon çekmekten uzak durulmalıdır. Eğer bir rekatta bir hareket üç defa
yapılırsa namaz bozulur.
Namazda dünya iĢleri ile meĢgul olunmaz. Kim olursa olsun namaz da
birileri düĢünülmez.
En önemli Ģey Ģeytanın vereceği vesveseden uzak durulur.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Uğur da, uğursuzluk da insanın kendindedir.” Doğru.
b) “Erkek adam içer” yanlıĢ. Erkek, nefsine hakim olan ve kötülükten
korunandır.
D- BĠR OLAY:
Abdülhamid Han, acil durumlarda gecenin kaçı olursa olsun
uyandırılmasını istermiĢ. “Milletin iĢi beklemesin” dermiĢ. BaĢkatibi Esat Bey
Ģöyle anlatır:
“Bir gece” yarısı önemli bir imza için sultanın kapısını çaldım. Bir müddet
sonra açıldı. Sultan elinde havlu ile yüzünü ve kollarını kuruluyordu.
Gülümseyerek bana:
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Bu vakitte önemli bir iĢ için geldiğini anladım. Hemen abdest aldım.
Onun için biraz geciktim. Bu zamana kadar milletin bir tek evrakına Abdestsiz
imza atmadım, getir imzalayayım ” dedi. Besmele çekerek, imzaladı ve “Haydi
güle güle ” dedi der.
Abdestle iĢ görenin iĢi, sağlam ve bereketli olur.
E- BĠR DAVRANIġ:
Bir eve girerken nelere dikkat etmeliyiz?
- Önce kapı üç defa çalınır. Üst üste basıp tedirginlik verilmez.
Yumruklanmaz.
- Kapının tam karĢısında durulmaz.
- Ġçerdeki bizi tanımak isterse “Kim o” derse kendimizi açıkça
tanıtmalıyız.
- Kapı açılırsa girmek için izin istemeliyiz. Ġzin verilirse girmeliyiz.
- Girince selam vermeliyiz. Hal hatır sorulur. Çok konuĢulmaz.
- Ev yabancı ise, oraya buraya bakmamalıyız.
Peygamberimizin de bulunduğu bir eve biri girer oturur. Peygamberimiz
ona:
- “Dön, kapıyı çal, izin iste, selam ver, ondan sonra otur” der.
- BaĢkalarının evinde fazla oturulmaz. Ġkram edilirse, açgözlü
davranılmaz. ĠĢ bitince izin istenir. Kibarca “Allah ısmarladık” denir, çıkılır.
Kendi evimizden çıkarken anne babamızın eli öpülür, bir isteklerinin olup
olmadığı sorulur. Hatta helallaĢılır.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Kurban:
Kurban kesmek bir ibadettir. Bu ibadeti yaparken temizliğe dikkat
edilmelidir.
Kurbanın kanı bağırsakları, ayağı ve atılan kısımları ortalarda
bırakılmamalıdır. Kan yıkanmalı, parçalar gömülmelidir.
Sağlık açısından Ģu kısımları yenmemelidir:
- Kanı iyice atılmalıdır.
- Midesinde bulunanlar,
- Cinsel organları, hayaları.
- Derisi, kıkırdak,
- Bezeler ve uykuluk denen katı kısımları,
- Ödü ve idrar torbası patlatılmamalıdır.
- Bir de beyni yenmemelidir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Namazın önemi
Namaz, Allah'a kulluğun en güzel örneğidir. Allah'a en güzel Ģekilde
namazla yaklaĢılır. Rüku ve secde anı Allah'a en yakın olunan andır.
Namaz, dinin direği sayılır. Ġnsan namazla Allah' dan yardım ister.
Namazda kötülüklerden uzaklaĢılır. Namaza devam edilirse, en kötü
alıĢkanlıklardan bile insan kurtulabilir. Çünkü namazla kötülük bir arada olmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġslam‟ın en önemli emri namazdır. Kıyamet günü önce namazdan
sorulacaktır.
Allah Kur'an da:”Namazı dosdoğru kıl. Namaz insanı fuhuĢtan ve
kötülüklerden alıkor.” (Ankebut:45) buyurur.
-“Ailene namazı emret. Kendinde sabırla devam et ” (Taha: 132) diye
emreder.
Namazı terk, büyük suçtur. “Namaz kılmayanın sıkıntılı hayatı olur.”
(Taha: 124)
Namazı terk cehenneme girme nedenidir. (Müdessir: 40-43) + (Meryem:
59)
Peygamber (as) da: “Namazı terk eden, Allah'ın ve Peygamberin
korumasından çıkmıĢ olur” der. (Ramuz: 467/5)
Ġnsan sağlığı, insan mutluluğu ve insanın baĢarısı açısından da namazın
insan hayatında önemi büyüktür.
Kur'an da müslümanın vasıflarından bahsedilirken, en belirgin özellik
olarak namaz kıldıklarından söz edilir.
Namaz kılmayan sevimsiz olur, rızkı da dar olur. Abdest ve secde nuru
olmaz.
H- BĠR DUA EDELĠM :
Kur'an dan bir dua:
-“Allah'ım, bizim günahlarımızı bağıĢla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu
iyilerle beraber al” (Al-imran:193)
DUALARIN TEKRARI
Mustafa ÖSELMİŞ
ON DÖRDÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
14- El-GAFFAR: Magfireti, bağıĢlaması çok olan demektir.
a)Ayet: “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve elde ettiğiniz mahsüllerin
helal ve iyisinden zekat ve sadaka olarak verin. ĠĢe yaramayanı vermeye
kalkamayın” (Bakara:267)
b) Hadis: “Malın zekatını verdiğinde onun Ģerrini gidermiĢ olursun.
Hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin mallarınızı zekatla koruyun.” (Ramuz:
26/4+283/1)
Zekat vermek, Müslüman olmanın Ģartlarındandır. Malla yapılan
ibadettir. Hem veren hem de alan için sigortadır. Kötülüklerin önlenmesinde
büyük payı vardır. Yüz güldürür, ihtiyaç giderir. Toplumdaki sınıflar arasında
çatıĢmayı önler. Malın temizlenip bereketlenmesine neden olur. Zekatı
verilmeyen mal, herhangi bir Ģekilde telef olur.
Zekat verilmediği zaman Allah'ın rahmeti kesilir. Kıyamet günü zekatı
verilmeyen mal, sahibinin sırtına yüklenecektir. Mal bir imtihandır. Zekatı
verilmeyen malın kabir de sahibini eziyet edeceği bildirilmiĢtir.
Allah Ģöyle bildiriyor: Dünyada zekatı vermediği mal yüzünden azap
görene Ģöyle denir: “bu azaptan kurtulmak için dünya da bütün malını verir
Mustafa ÖSELMİŞ
miydin?” O cevap verir: “Evet” ona: “Biz senden hepsini değil çok azını
istemiĢtik” demiĢtik” denir.
Peygamberimiz Ģöyle der: “Zekatı verilmeyen mal, ahirette zehirli yılan
olacak, boynuna dolanıp çenesinden ısıracak ve “Ben senin dünyadaki
zekatını vermediğin malınım” diyecek” (Buhari, zekat:3)
Kalem süresi: 17-26 ıncı ayetlerde zekatı verilmeyen malın ve
vermeyenlerin açıklı halinden bahsedilir.
Peygamber
(as)
zamanında
salebe
zekat
vermediği
için
Peygamberimizin “yazık oldu Salebe‟ ye” demiĢ. Salebe mescit kuĢu iken
cenaze namazı kılınmadan gömülmüĢtür.
Kimse “mal benim” diyemez. Mal mülk emanettir. Allah'ın dır. Onda
ihtiyaç sahiplerinin hakkı vardır.
Birde Ramazan‟da verilen Fıtır sadakası vardır bu da ihtiyaç sahibinin
hakkıdır. BaĢın gözün sadakası olarak verilir: kazayı belayı def eder.
Malın zekatı bellidir. Kırkta bir verildi mi görev biter. Peki bedenin,
sağlığın, her bir organın zekatı ne olacak? Bu da her Ģeyi yerli yerince, Allah'ın
rızasına uygun kullanmakla, kullukla ve Allah'ın kullarına hizmetle olur.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Bilgisize görgüsüze olma kul.
Ara tara baĢına bir çare bul.” Doğru.
b) –“Doğru olanı dokuz köyden kovarlar.” YanlıĢ. Doğruyu niçin
kovsunlar? Yalancıyı, sahtekarı kimse sevmez. Onu kovarlar.
D- BĠR OLAY:
Gazneli Mahmut‟un vezirinin oğlunun adı “Muhammed” imiĢ. Bir gün
Muhammed‟i kendi adı ile değil de babasının adı ile çağırır. Muhammet çok
üzülür, acaba bir hatam mı oldu diye düĢünür. Durumu babasına anlatır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Vezir “PadiĢahım oğlumu adı ile çağırmamıĢsın, çok üzülmüĢ bir sebebi
mi var?” der.
Gazneli Mahmut Ģöyle der:
- “Ben onu hep Muhammed adı ile çağırırken abdestli idim. Ama o anda
abdestim yoktu. Senin adınla çağırdım. BaĢka bir sebep yoktur” der.
Büyüklerimiz Peygamber Efendimizin adını Abdestsiz ağızlarına
almamıĢlardır. Peygamberimizin mezarının yanından geçen tren yolunun
raylarının altına gürültü olmasın diye keçe koymuĢlardır.
E- BĠR DAVRANIġ :
KonuĢurken nelere dikkat etmeliyiz?
- Dil, iyiye de kullanılır, kötüye de kullanılır.
- KonuĢurken bize söz düĢünce konuĢulmalıdır.
- Kelimeler iyi seçilmelidir.
- Faydalı söz söylenmelidir. Yani: ya hayır söylenmeli ya da susulmalıdır.
- KonuĢurken boĢ, manasız, çirkin, müstehcen konuĢulmamalıdır.
- Yalan, iftira, gıybet, alay, küfür içeren sözden kaçınılmalıdır.
- Her söze karıĢılmamalıdır.
- Biliyorsa konuĢulmalı, bilmiyorsa susulmalıdır.
- ġair Ģöyle demiĢ:
“Biliyorsan konuĢ ibret alsınlar,
Bilmiyorsan sus insan sansınlar.”
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Alkol ve alkol katkılı maddeler insan sağlığına zarar verdiği için dinen
haram kılınmıĢtır.
Peygamberimiz: “Ġçkiden sakının. Zira o her kötülüğün anahtarıdır.”
DemiĢtir. (Ramuz: 212)
Kur'anda da Ģeytan iĢi pislik olduğu bildirilmiĢtir.
Bütün kötülüğün altında alkol belası vardır.
Alkol ahlak düĢmanıdır, aile düĢmanıdır, sağlık ve huzur düĢmanıdır.
Ġçki, uyuĢturucudur; insanları, beyinleri, nesilleri uyuĢturur. Ġnsanı
insanlıktan çıkarır. Ġçkinin verdiği zararı düĢman veremez. Ġçki kötülüklerin
anasıdır. Ahlak içki ile geriler.
ġekspir Ģöyle der:
-“Ey içki, senin adın olmasaydı sana Ģeytan derdim” demiĢtir.
Ġçki, insanın aklını giderir, yapılmayacak rezillikler yaptırır.
Söylenmeyecek sözler söyletir. Ġnsanı aptallaĢtırır ve rezil eder. Denilebilir ki;
içki insanı bitirir, aileyi bitirir sonra da toplumu ve değerlerini bitirir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Namaz çeĢitleri
1- Farz namazları: Cuma ve beĢ vaktin farzları,
2- Vacip namazlar: Vitir, bayram ve kılacağım diye adanan namazlar.
3- Sünnet namazlar: BeĢ vakit namazın sünnetleri, teravih namazı,
4- Nafile namazlar: Bu namazlar sevap kazanmak için kılınan
namazlardır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Peygamberimiz (as) Ģöyle buyurmuĢtur:
-“Bir kul kıyamet gününde ilk önce namazdan sorulacak. Eğer namazı
tam çıkarsa, kazananlardan ve kurtulanlardan olur. Eğer namazı eksik çıkarsa,
kaybedenlerden olur. Farz namazlar eksik çıktığında Cenab-ı Allah : “Bakın
kulumun nafile namazı var mı?” Der. Eksiklikler nafile namazlarla tamamlanır.
Diğer amelleri de bu tarz da hesap edilir.” (R.Salihin: 2/398) (Tirmizi: Salât:
305) buyrularak nafilelerin önemi belirtilmiĢtir.
Nafile namazlar, iki rekat olarak kılınır. Sabah namazı vakti, güneĢ
doğarken, zevalde iken, batarken, ikindi ile akĢam arası, hutbe okurken, farz
namazın vakti daraldıysa nafile namaz kılınmaz.
Mezhebimize göre kaza borcu olan da nafile namazı kılar.
KuĢluk namazı, Evvabün namazı, tesbih namazı. Hacet namazı, istihare
namazı, tevbe namazı, mescid namazı, abdest namazı, yolcu namazı, korku
namazı ve teheccüt namazı gibi.
Kur'an dan bir dua:
-“Allah'ım bizi kıyamet gününde rezil, rezil etme, piĢman olanlardan
eyleme” (Al-i Ġmran:194)
-“Allah'ım, insanların dirilecekleri gün beni mahcup etme ” (ġuara:87)
DUALARIN TEKRARI
Mustafa ÖSELMİŞ
ON BEġĠNCĠ GÜN
Bismillahirrahmanirrahim
GÜNLÜK PROGRAM
A-ALLAHIN GÜZEL ĠSĠMLERĠ:
15-EL-GAHHAR:Kahreden, cezalandırandır.
B-GÜNÜN AYETĠ VE HADĠSĠ:
a) Ayet: “Kendilerine nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar, de ki:
Bütün iyi ve temiz Ģeyler size helal kalınmıĢtır” (Maida: 4)
b) Hadis: “Helal de haram da açıktır. Aralarında Ģüpheli Ģeyler vardır.
Bunu çokları bilmez. ġüpheli Ģeyden sakınmayan, harama düĢtü demektir”.
(Ramuz : 204/6)
Helal müsaade edilen zararsız Ģeylerdir. Bunlar; güzeldir, faydalıdır,
temizdir.
Haram, yasaklanan Ģeydir. Bunlarda çirkin, faydasız ve zararlı Ģeylerdir.
Haram ve helaldeki ölçü nedir? Fayda ve zarardır.
Ġnsanı harama götüren Ģeyde haramdır. Çoğu haram olanın azıda
haramdır. Kur‟an-da veya sünnette haram kılınan Ģey kıyamete kadar
haramdır. Zaman ve Ģartlar haramı helal kılmaz. Haram bir Ģeyi helal saymak
insanı küfre götürür.
Bu devirde Ģu da mı haram olurmuĢ denmez. Dinimiz yasakladıysa
haramdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Haramdan, günahtan kaçınıldığı gibi haram kazanç sağlayan ve günah
iĢleyenden de uzak durulmalıdır.
Açıktan haram yiyenin, günah iĢleyenin ibadeti ve duası kabul olmaz.
Sosyal hayatta haram olan bazı Ģeyler Ģunlardır :
Dinde olmayan bir Ģeyi yapmak, ruh göçüne inanmak, sihir büyü, gaybı
bilmek gibi iĢlerle meĢgul olmak, uğur uğursuzluk aramak, falcılık ve ırkçılık
gibi
Yiyeceklerde haram olanlar :
Allah‟ın adı anılmadan kesilen hayvanın eti, leĢ, kan, domuz haramdan
kazanılan para ile alınan Ģey. Hayvanın cinsel organı, idrarı, hayaları, ıstakoz,
midye, yengeç, timsah, salyangoz, kaplumbağa, sümüklü böcek, kirpi, fare,
akrep, yılan, kurbağa, köstebek, kurt, tilki, kedi, köpek, aslan, sırtlan, fil,
maymun, eĢek, at gibi hayvanlar.
Ġçki, faiz, kumardan kazanılan, baĢkasının hakkı olan, uyuĢturucu, alkol
katkılı içecekler, sigara, domuz ve domuz katkılı Ģeyler.
Bedende haram olan Ģeyler:
KaĢ yolmak, dövme yaptırmak, estetik ameliyat (mazeret yoksa),
vücudun teĢhiri, açık saçık elbise, zina etmek, yüzü kızartmak gibi.
Ġnsanla iliĢkilerde haram olanlar:
Dargınlık, alay, lakap takmak, kaba kırıcı olmak, eksik aramak, kötü
düĢünce, gıybet, iftira, kamu malına zarar vermek, haset, zulüm gibi...
Mustafa ÖSELMİŞ
C- SÖZÜN ÖZÜ :
a) ”Büyük lokma yut, büyük konuĢma” Doğru.
b) “Devletin malı deniz, yemeyen domuz”. YanlıĢ.Yemek söz konusu
olunca yiyen domuz olur.
D – BĠR OLAY:
Harun ReĢit, Behlül Dana‟yı aramıĢ, mezarlıkta uyurken bulmuĢ. Behlül
gücenmiĢ ve demiĢ ki :
- Beni niye uyandırdın. Ne güzelde halim.
- Hayrola !
- Rüyamda padiĢah olmuĢtum. Tahtımda oturuyordum.
- Ey Behlül uykudaki padiĢahlıktan ne olacak, gözünü açınca tahtında
padiĢahlığında elden gitti der.
Behlül Ģöyle cevap verir :
- Ne fark eder ben gözlerimi açınca tahtı, padiĢahlığı kaybettim. Sen
gözlerini kapayınca tahtı ve padiĢahlığı kaybedeceksin.
E - BĠR DAVRANIġ :
Esnerken ne yapılmalıdır?.
Esnemek pek hoĢ karĢılanmayan bir davranıĢtır. Çok yemekten çok
uyumaktan ve gafletten kaynaklanan bir davranıĢ olarak görülür. AĢırı
yorgunluk ve uykusuzluktan da kaynaklanır.
Bunun için bilhassa insanların yanında esnememeye çalıĢılır. Özellikle
namazda esnenmez.
Ses çıkararak esnenmez.
Mustafa ÖSELMİŞ
Esnenince ağız kapatılır. Peygamberimiz “Esnediğiniz zaman elinizle
ağzınızı kapatın” demiĢtir. (Ramuz :38/11). Böylece içeriye baĢka Ģeylerin
girmesi önlenmiĢ olur.
Ses çıkararak, ağzı açarak esnemek ayıp sayılan bir davranıĢtır.
Esnemenin bir faydası yoktur. Peygamberimizin esnemediği düĢünülür
ve biraz diĢler sıkılırsa, esneme geçer.
F – SAĞLIK ĠÇĠN :
Alkolün Zararları :
Alkol, insanı suça iter, Ģuur kaybına neden olur. Her iyi duyguyu köreltir.
ġerefe kaldırılır, ama içende Ģeref bırakmaz. BoĢalan her kadeh gözyaĢı ile
dolar. Sadece içen değil herkes zarar görür.
- Ġçkiden zarar görmeyen insanın herhangi bir organı yoktur. Bir bardak
içki 1000-2000 kadar sinir hücresini öldürür.
- Uluslar arası kanser araĢtırmaları sonucu 24 çeĢit hastalık alkolle
gelmektedir.
-Ġçki imha silahıdır. Yahudi protokollerinde: ”Ġnsanları rakı ile sarhoĢ,
Ģarapla sersem edip ahmaklaĢtırarak, düĢünmekten alıkoymalıyız” talimatı
vardır.
- Alkol tuzaktır. Kötü emellerin silahıdır.
- Alkol insana sahte güven verir, insanı kabalaĢtırır.
- Alkol sağlık düĢmanıdır, alkol alan kiĢi ruh ve beden sağlığını
koruyamaz. Ġnsanlık görevlerini yapamaz.
- Alkol, intihar sebebi, cinayet sebebidir.
- Alkolün önüne ancak inançla geçmek mümkündür. Ġçki dinde
yasaklanırken isabetsiz bir Ģekilde yasaklanmamıĢtır. Zarar verdiği için
yasaklanmıĢtır.
Müslüman içki içmez, içine az da olsa alkol katılan bir Ģeyi de içmez.
Mustafa ÖSELMİŞ
G – DĠN BĠLGĠSĠ :
BeĢ vakit Namaz :
Farz, vacip ve sünnet namazlar için vakit Ģarttır. Namazlar vakit vakit
emredilmiĢtir.
Vaktinde kılınamayan namaz kaza olarak kılınır.
Namaz vaktinde kılınmazsa, özürsüz terk edilirse günah iĢlenmiĢ olur,
tevbe gerekir.
Farz, vacip ve sünnet olan namazlar Ģu vakitlerde kılınır :
1- Sabah
2- Öğle
3- Ġkindi
4- AkĢam
5- Yatsı
a) Sabah Namazı :
Bu namaz aydınlığın baĢlamasından güneĢin doğmasına kadar kılınır.
Sabah namazı 4 rekâttır; 2 sünnet + 2 farz. Sünnet önce kılınır. Sabah
namazı vaktinde baĢka namaz kılınmaz. Sabah namazını vaktinde kılamayan,
güneĢ doğduktan sonra öğle namazına bir saat kalaya kadar hem sünneti hem
de farzı kılar.“Vaktinde kılamadığın sabah namazının sünnetine veya farzına”
diye niyet eder.
Sabah namazını sürekli bilerek kuĢluğa bırakmak olmaz.
Kur'an-da: “Sabah vakti namaz kıl. Zira sabah namazına melekler Ģahit
olur.” (Bakara : 44) buyrulmuĢtur.
Bir hadiste: “Sabah namazından sonra yedi defa “Allahümme ecirnâ
minennâr” deyiniz buyrulmuĢtur.
Mustafa ÖSELMİŞ
b) Öğle namazı:
GüneĢin tepe noktasını geçmesinden gölgenin iki misli olmasına kadarki
vakittir. Bu zaman içerisinde kılınır.
Öğle namazı 10 rekattır. 4 ilk sünnet + 4 farz + 2 son sünnet olarak
kılınır.
c) Ġkindi namazı:
Öğle namazının çıktığı andan itibaren güneĢin batmasına 45 dakika
kalaya kadar kılınır. GüneĢin sararmasına kadar geciktirilmez. Ġkindi namazı 8
rekâttır. 4 sünnet+ 4 farz olarak kılınır. Ġkindinin sünneti gayr-i müekket
sünnettir, farz sonra kılınmaz.
Kur'an-da ikindi namazı için:“Orta namaza devam edin” (Bakara:238)
buyrulmuĢtur.
Bir hadiste de: “Ġkindi namazının sünneti dünya ve dünyadakilerden
hayırlıdır” buyrulmuĢtur.
Ġkindi ile akĢam namazı arası nafile kılınmaz. Ġkindi namazının sünneti
sık sık terk sünnetsizlerin ve sünneti sevmeyenlerin iĢidir.
Namazları ilk vaktinde sünneti ile beraber kılmak çok sevaptır.
d) AkĢam Namazı:
AkĢam namazının vakti, güneĢin batmasından Ģafağın kaybolmasına
kadardı.
Bu namazın vakti kısadır. Ezanı kısa onuru, namaz da acele edilir, kısa
sureler okunur. Bu darlık namaz içindir. Namazdan sonra dua terk edilmez.
Kur'an okumak ihmal edilmez.
AkĢam namazı 3 rekât farz + 2 rekât sünnet olarak kılınır. Kılınacak olan
nafile namaz sünnetle birleĢtirilmez.
Sünnet kılındıktan sonra evvabin kılınır.
Namazların Ģeklinin kalıbının korunması çok önemlidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
e) Yatsı namazı:
Yatsı namazı, akĢam kızıllığından sonra sabah fecrin doğmasına kadar
kılınır.
Yatsı namazı 10 rekâttır: 4 ilk sünnet + 4 farz + 2 rekât da son sünnet
olarak kılınır. Ardından 3 rekât da vitir namazı kılınır.
Ramazanda yatsı ile vitir arasında teravih namazı kılınır. Teravihten
sonra vitir cemaatle kılınır.
H – BĠR DUA EDELĠM :
Kur'an-dan bir dua :
-“Rabbim! ġeytanların kıĢkırtmalarından sana sığınırım.
yanımda bulunmalarından da sana sığınırım” (Mü‟minun : 97-98)
Onların
I – BĠR SÛRE EZBERLEYELĠM :
Fatiha Suresi :
OkunuĢu: Bismillâhhirrahmânirrahîm.
-“Elhamdü lillahi rabbil âlemîn Errahmanirrahim. Maliki yevmiddîn.
Ġnyakenağbüdü ve iyyâke nestain. Ihdınassıratal müstagim. Sıratallezine
enamte aleyhim. Gayril-mağzubi aleyhim veleddâllîn. AMĠN.
Mustafa ÖSELMİŞ
Anlamı:
-“Rahman ve Rahim olan Allah‟ın adıyla.
Övme ve övülme alemlerin Rabbi olan Allah‟a mahsustur. O Rahmandır,
rahimdir. Ceza günün sahibidir.
Rabbimiz! Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım umarız.
Bize doğru yolu göster.”
Ġ – BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK ?
Mustafa ÖSELMİŞ
ON ALTINCI GÜN
EuzübillahimineĢĢeytanirracim
GÜNLÜK PROGRAM :
A-ALLAHIN GÜZEL ĠSĠMLERĠ :
16- EL – VEHHAB : BağıĢlayandır.
B – GÜNÜN AYETĠ VE HADĠSĠ :
a) Ayet: ”Ey iman edenler! Allah‟a itaat edin. Peygambere itaat edin.
Yaptıklarınızı boĢa çıkarmayan” (Muhammed : 33)
b) Hadis: “Her iĢin bir coĢkusu, her coĢkununda bir gevĢemesi vardır.
Kimin coĢkusu sünnetimden yana olursa, o mutlaka kurtulmuĢtur. Kiminde
istek ve arzusu sünnet dıĢına yönelik olursa, o da helak olmuĢtur.” (Tirmizi,
kıyamet :21)
* **
Dinimizi öğrenmemiz için Allah bize peygamber(as)ı göndermiĢtir.Nasıl
inanılacağını nasıl ibadet edeceğimizi, Kur'an-da ki emir, yasakları, ahiret
hayatını ve dindeki her Ģeyi peygamberimizden, onun hadislerinden öğreniriz.
Onun görevi bitmemiĢtir. O, ahir zaman peygamberidir. Ahirette bile yol
gösterecek ve Ģefaat edecektir.
Allah Kur'an-da O‟na uymamızı, O‟na salavat getirmemizi, O‟nun
sünnetlerini yerine getirmemizi emrediyor. Allah, peygamberimize emir ve
Mustafa ÖSELMİŞ
yasak koyma yetkisi vermiĢtir. Bazı yasaklar ve emirler Kur'an-da yoktur.
Hadislerde vardır. Ayrıca hadisleri bir tarafa bırakırsak biz Kur'an-ı
anlayamayız. Ġbadetleri ne zaman, nasıl ve ne kadar yapacağımızı bilemeyiz.
Dinde bir Ģeyin sadece Kur'an-da olup olmadığına bakılmaz. Ayrıca
peygamberin sünnetine de bakılır. Mesela Kur'an-da “namaz kılın” deniliyor.
Nasıl, ne zaman, ne kadar bunu açıklamıyor. “Zekat verin” diyor. Ne kadar
verilecek, nasıl verilecek bunları peygamberimiz açıklıyor.
Bizi Peygamberimizden ayırmak isteyenlerin oyununa gelinmemelidir.
Sünnetler terk edilmemelidir. Sünnetleri terk etmenin sapıklık olduğu
bildirilmiĢtir. Çünkü sünnetlerde Allah‟ın emridir.
Peygamberimiz Ģöyle demiĢtir : “Sünneti terk ederseniz, sapıttınız gitti
demektir.” (Müslim, Mesacit : 257)
Veda hutbesinde de: “Size iki Ģey bırakıyorum, Kur'an ve sünnet.
Bunlara uyarsanız yolunuzu asla sapıtmazsınız” demiĢtir.
Sünnet olan iĢleri yapmanın sevabı vardır. Sünneti terk etmeninde
cezası vardır.
C – SÖZÜN ÖZÜ :
a) “Nice insanlar gördüm, üzerlerinde elbiseler yok. Nice elbiseler
gördüm içlerinde insan yok.” Doğru.
b) “Ekmek elden, su gölden.” YanlıĢ. Bedavacılık ve asalakların sayısını
arttırır.
D – BĠR OLAY :
Hoca Nasrettin‟in danası bahçeye gitmiĢ ortalığı dağıtmıĢ domat, biber,
patlıcanları çiğnemiĢ. Nihayet Nasrettin danayı tutamayınca bağlı olan anasını
dövmeye baĢlamıĢ.
Köylülerden biri dayanamayıp hocaya sormuĢ :
Mustafa ÖSELMİŞ
- Bu zavallı ineği ne diye dövüyorsun ? Onun ne suçu var? DemiĢ.
Nasrettin hoca Ģu cevabı vermiĢ :
- Eğer anası öğretmemiĢ olsaydı bu dana bu kadar yaramazlığı kimden
öğrenecekti?
Ġnsanlar etrafından iyide, kötüde etkilenir. Kötü ortam insanı kötü yapar.
E – BĠR DAVRANIġ :
Aksırma, hapĢırma nasıl olur ?
HapĢıran “Elhamdüllah” derse, duyan kimse “yerhamükellah” der. Yani
“Allah‟ın rahmeti üzerine olsun” der. O da:
- “Yehdina yehdi kümullah” (Allah sinede hidayet etsin) Ģeklinde cevap
verir.
Böyle denirse karĢılıklı dualaĢma olur. “Çok yaĢa” demek. Onunda
“sende gör” demesinde bir fayda yoktur.
Peygamberimizin yanında biri hapĢırır. O kiĢi: ”ġükür elhamdülillah”
deyince Peygamberimiz : “Yerhamükellah” der. Biri daha hapĢırır
peygamberimiz ona bir Ģey demez. Neden? Diye sorarlar.
- “O Allah‟a hamd etmedi” der. (Ramuz :537/7) (Hadis Ans : 9/3394)
Alkolde fayda var mıdır?
Alkolde insanın görebileceği hiçbir fayda yoktur.
Az olunca zarar vermeyeceği söylenebiliyor. Bu yanlıĢtır. Her Ģey azla
baĢlar. Bu içki üretenlerin reklâmıdır. Asla faydalı yönü, türü yoktur.
Alkolün azıda, çoğu da zararlıdır. Bunun için çoğu haram olduğu gibi
azıda haramdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Alkol deva değil derttir. Bugün alkolü savunanlar olabilir, ama alkol
kimseyi savunmaz.
Ġnsan bedeninin ihtiyacı olan her Ģeyi Allah meyvelerde yaratmıĢtır.
Ġnsan vücudunun demire ihtiyacı vardır, diye insanın demir yalaması, demir
kemirmesi gerekmez.
Alkol, vitamin düĢmanıdır. Her vitamini öldürür.
Donmamak için alkol alanlar donmuĢ, almayanlar donmamıĢtır.
Biranın böbrek taĢı düĢürdüğü yalandır. Ancak alkolik insan alkolü
tavsiye edebilir.
Alkol necistir, onunla tedavi olmaz. Peygamberimiz : “Ġçki Ģifa değil,
derttir.” (Müslim, EĢribe 6/1984) demiĢtir.
“Hastayım tedavi için alıyorum” diyene Peygamberimiz: “Ġçki kendisi
hastalıktır, deva olmaz” demiĢtir (Age:12)
Bir hadislerinde de: “Allah Ģifanızı sarhoĢluk veren Ģeylerde
yaratmamıĢtır. Ġçki ile tedavi olmaya kalkana Allah Ģifa vermesin” buyurur.
(Hadis Ans : 11/54 + Buhari, EĢribe : 15).
f) Cuma namazı :
Cuma günleri öğle namazı sırasında kılınır. Kur'an-da : “Ey iman
edenler! Cuma günü namaz için çağrılınca, Allah‟ın zikrine (Cuma namazına
koĢun), alıĢveriĢi bırakın. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma : 9)
buyrulmuĢtur.
Cuma buluğ çağına girmiĢ her erkeğe farzdır. Cumayı terk etmesi ve iĢ
yapması helal olmaz.
Cuma günü ilk önce 4 rekât cumanın ilk sünneti, ardından 2 rekât
cumanın farzı, daha sonra da 4 rekât cumanın son sünneti kılınır. Bundan
sonra Cuma namazı ile ilgili tereddütleri gidermek için 4 rekât son öğle
namazının farzı kılınır. Eğer Cuma kabul olmadıysa, o günün öğle namazı
kılınmıĢ olur. Değilse, bir öğle namazı kaza edilmiĢ, borç ödenmiĢ olur.
Bundan sonra da 2 rekât daha namaz kılınır. Buna da “Son kazaya kalmıĢ
Mustafa ÖSELMİŞ
sabah namazının farzına” diye niyet edilir. Bir sabah namazı kaza edilmiĢ olur.
Kaza yoksa nafile namaz kılınmıĢ olur.
g) Bayram namazları :
Kurban ve Ramazan bayram günleri kılınır. Bu namazlar vaciptir. Kevser
suresinde namaz kılınması ve kurban kesilmesi emredilmiĢtir.
Ġlk bayram günü sabah güneĢin doğmasından 45 dakika sonra 2 rekât
olarak kılınır.
Cuma ve bayram namazlarının kazası olmaz. Vacip olan vitir namazı ise
kaza edilir.
Birkaç uyarı :
- Namazda yanılan, galip zanna göre hareket eder.
- Cemaate birinci rekâttan sonraki rekâtlarda yetiĢen, kılmadığı rekâtları
kılarak namazını tamamlar.
- Namazda vesveseye düĢen, helal yiyip içmeli, güzel abdest almalı,
namazda baĢka Ģeylerle meĢgul olmamalı, Allah‟ın huzurunda olduğunu
unutmamalı, namaz son namaz gibi kılınmalı, vesvesenin giderilmesi için ne
okunduğu, ne manaya geldi hatırlanmalı, çok vesvese olursa, namaz
bozularak yeniden kılınmalıdır.
Kur'an-dan bir dua :
- “Allah‟ım, bize bol bol sabır ver, Müslüman olarak canımızı Allah'ım”
(A‟raf: 126).
I – BĠR SURE EZBERLEYELĠM :
Fatiha suresi tekrar
Ġ – BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
ON YEDĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
A-ALLAH‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ:
17- ER-REZZAK: Rızık verendir.
a) Ayet: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğrunun
eğriden ayırmanın delili olarak Kur'an-ın indirildiği aydır.” (Bakara : 185)
b) Hadis: ”Kim teravih namazının sevabına inanarak ve sevabını
Allah‟tan bekleyerek kılarsa geçmiĢ (küçük) günahları bağıĢlanır.” (Buhari ,
Teravih : 1 )
***
Ramazan ayı, ayların sultanıdır. En faziletli aydır. BaĢı rahmet, ortası
mağrifet sonu da cehennemden kurtuluĢtur. Ramazan ayı, 83 yıllık ibadetin
sevabını içine alan bir aydır.
Ramazan ayında Ģeytanlar bağlanır. Rahmet kapıları açılır.
Ramazan‟ı bu kadar önemli yapan nedir ?
1- Kur'an bu ayda inmiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
2- Bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesi bu aydadır.
3- Oruç bu ayda farz kılınmıĢtır.
4- Bu ayda Ģeytanlar bağlanır, günahlar affedilir.
5- Bu ayda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır.
6- Bu ayda yapılan ibadetlerin sevabı boldur. Onun için bu ay değiĢim
ayıdır.
7- Bu ayda dualar kabul olur. Oruçlunun duası red olmaz.
Ramazanı namazı ile, orucu ile, zekatı ve sadakası ile bir bütün olarak
geçirmek ve bütün organlarla oruç tutmak gerekir.
Oruç tutanlar ve tutmayanlar birbirine saygılı olması gerekir. Çünkü
tutan kendine tutar, tutmayan kendine tutmaz. Herkes kendi hesabını kendi
verecektir.
Tabiî ki bu ayın sevabı bol olduğu gibi günahı da bol olur. Ġbadetler
ramazana mahsus değildir. Ramazandan sonra da ramazanda kazanılanları
muhafaza edip devam ettirilmelidir.
“Ġbadetin makbul olanı azda olsa devamlı olanıdır” diyor Peygamberimiz
. Cenab-ı Allah da: “Ölünceye kadar ibadet et. Ġpliği büküp de bırakıveren gibi
olma” diyor.
C – SÖZÜN ÖZÜ :
a) “-Ġyilik yaparken karĢılık bekleme. Beklersen, o iyilik olmaktan çıkar”.
Doğru.
b) “-Ayağının altına sabun sürme. Sıratta kayarsın”. YanlıĢ. Sıratta
sabun değil, günahlar insanın ayağının kaymasına sebep olur.
D – BĠR OLAY :
Behlül Dana bir gün telaĢlı, üstü baĢı periĢan bir yerden geliyormuĢ. Bu
halini gören Harun ReĢit sormuĢ :
Mustafa ÖSELMİŞ
- Hayrola nereden geliyorsun böyle?
Behlül cevap vermiĢ :
- Cehennemden geliyorum.
- Ne iĢin vardı cehennemde?
- AteĢ almaya gittim.
- AteĢ alabildin mi bari ?
- Hayır alamadım.
- Peki neden ?
-Burada ateĢ olmaz, dediler. Dünyadan herkes kendi ateĢini kendi
getirir, dediler cevabını verir.
Ġnsan cennetteki gülleri de burada toplar, cehennemdeki kendini
yakacak odunları da buradan götürür.
E – BĠR DAVRANIġ :
Kulağı çınlayan ne der?
Kulak çınlayınca ne yapacağımızı Peygamberimiz (as) Ģöyle bildirmiĢtir.
- Sizden birinin kulağı çınlayınca beni hatırlasın ve kana salatü selam
getirsin. ”Esselatü vesselamü aleyke ya Rasûlullah” desin ve “Allahümme salli
ala Muhammed” desin. Bir de: “Beni anan kimseyi Allah da hayırla ansın”
desin”. (Ramuz: 53/13) buyurur.
Su nasıl içilir?
Su içmeden önce suyun ve su kabının temiz olmasına dikkat edilir.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Euzu besmele çekilir.
- Oturulur.
- Sağ elle içilir.
- Ġsraf edilmez, içeceğimiz kadar konulur.
Peygamber (as): “Suyu bir yudumda içmeyin, üç yudumda için içerken
de besmele çekin. Ġçtikten sonrada “Ģükür elhamdülillah” deyin” buyurur.
(R.Salihın 761)
Buna göre su üç yudumda içilir ve sonunda da o suyu bizim için nimet
kılan Allah‟a Ģükredilir.
Bir de herkesin içtiği bardaktan içilmemelidir.
Suyun sağlığa
kokusundan anlaĢılır.
uygun olup olmaması, tadından, renginden
ve
Bir namazın tamam olabilmesi için Ģartları vardır. Bunlara namazın
farzları denir.
Namazın farzları 12 tanedir.
DıĢındaki farzları Ģunlardır :
1-Hadesten temizlenmek :
- Bedende,
temizlenecektir.
elbisede
ve
namaz
kılınacak
yerde
- Abdest yoksa abdest alınacaktır.
- Cünüplük varsa yıkanılacaktır.
- Ay hali, nifas hali bittiyse gusül abdesti alınacaktır,
- Eğer su bulunamadıysa teyemmüm alınacaktır.
pislik
varsa
Mustafa ÖSELMİŞ
Bu maddi kirlerden temizlendikten sonra manevi kirlerden de
temizlenilecektir. Bunun için niyetlenmeden üç defa “Estağfirallah” denilecektir.
Haram lokmaya, haram para ile alınmıĢ elbiseye de dikkat edilecek, hak hukuk
olan evde ve günah ortamında namaz kılmaktan kaçınılacaktır.
2-Necasetten temizlenmek :
Dinen pis sayılan kan, irin, idrar, alkol ve dıĢkı gibi maddelerin
üzerimizden ve namaz kılacağımız yerden giderilmesi gerekir.
3-Örtülmesi gereken yerlerin örtülmesi:
Erkeklerin göbekle diz arası, kadınların da yüz ve ellerin dıĢında bütün
bedenin örtülmesi gerekir.
Bir hadiste peygamber (as) : “Kadın buluğ çağına eriĢince elleri ve yüzü
dıĢındaki yerlerini göstermesi helal olmaz” buyurur. (Ebu Davut, Libas : 31)
Namazda kadının isteği dıĢında bir yerinin açılması namazı bozar.
Bunun ölçüsü organın dörtte biridir.
Kadın çorapsız namaz kılamaz. Ġnce elbise ve içini gösteren örtü ile, dar
elbise ile kadın evinde de olsa namaz kılamaz.
Erkek de ipek elbise ve altın yüzükle namaz kılmamalıdır.
Bir hadiste : “Biriniz on dirheme elbise satın alsa, bir dirhem haram olsa,
bu elbise ile kıldığı namaz kabul olmaz” (V. Zuhayli, Ġslam Fıkhı Ans: 1/455)
buyrulmuĢtur.
4-Kıbleye dönmek:
Yönün Kâbe‟ye dönmesidir. Kur'an-da : “Yüzünü mescid-i harama çevir”
buyrulur. (Bakara : 144)
YanlıĢlıkla baĢka yöne kılınan namazın iadesi gerekir. Vasıta ve binek
üzerinde iken kıble istikametinden ayrılma durumunda namaz bozulur.
Kıbleyi tayinde sol taraf güneĢin doğduğu yere, sağ tarafı da güneĢin
battığı yöne çevrilirse, kıble bulunmuĢ olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
5-Namazın vakit içinde kılınması:
Kur'an-da: “Namaz Müslümanlara vakti belirtilmiĢ olarak farz kılınmıĢtır”
(Nisa: 103) buyrulmuĢtur.
Hiçbir namaz vakit girmeden kılınmaz. Farz ve vacip olan namazlar vakti
içinde kılınmazsa, daha sonra kaza olarak kılınır. Sünnet namazların, Cuma ve
bayram namazların kazası olmaz.
ġu vakitlerde namaz kılınmaz:
a) GüneĢ doğarken,
b) GüneĢ tam tepe noktasında iken,
c) GüneĢ batarken,
d) Sabah namazı vaktinde sabah namazının farzı ve sünnetinin dıĢında
baĢka namaz kılınmaz.
e) Ġkindi ile akĢam namazı arasında nafile namaz kılınmaz.
Namazı ilk vaktinde kılmak sevaptır.
6-Niyet Etmek:
Niyetsiz namaz olmaz. Hangi namazın kılınacağına niyet etmek farzdır.
Niyet, açık ve kesin yapılır. Her namazın niyeti farklı ve ayrıdır. Birden
fazla namaza aynı anda niyet edilemez. Çünkü her namaz baĢlı baĢına bir
ibadettir. Farzla sünnet veya nafile bir anda kılınamaz.
Niyet, namaza bitiĢik olarak yapılmalıdır.
Erkek kadın karıĢık namaz kıldıran, kadınlara da imamlık etmeye niyet
etmelidir.
Kaza namazı kılan, eğer hangi namazı kıldığını bilmiyorsa, ilk kazaya
kalan veya son kazaya kalan Ģu vaktin namazına diye niyet eder.
Mustafa ÖSELMİŞ
Aile geçimsizlikleri için okunan dua :
“Bir fatiha üç ihlâs okuyarak sevabını HZ.Peygamberin ruhuna
bağıĢlanır. Sonra sabah akĢam:” Hasbiyallahü la ilahe. Âleyhi tevvekeltü
vehüve Rabbül ârĢil azim” ayetini yediĢer defa okuyan kimse mes‟ud bir aile
hayatı geçirir.
I – BĠR SURE EZBERLEYELĠM :
Fil Suresi :
OkunuĢu: Bismillahhirrahmanirrahım.
“Elem tera keyfe feale Rabbüke biashâbi‟l-fil. Elem yec‟al keydehüm fî
tadlil. Ve ersele aleyhim tayran ebâbil. Termıhim bihıcâratin min siccîl.
Fecealehüm keasfin me‟kûl”
1. Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi?
2. Onların kötü planlarını boĢa çıkarmadı mı?
3. Onların üstüne ebabil kuĢlarını gönderdi.
4. o kuĢlar, onların üzerine piĢkin tuğladan yapılmıĢ taĢlar atıyordu.
5. Böylece Allah, onları yenilip çiğnenmiĢ ekine çevirdi.
Mustafa ÖSELMİŞ
ON SEKĠZĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
A-ALLAH‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ :
17- EL-FETTAH : Kapıları açıcıdır.
a) Ayet: “Sizden iyiliğe çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan men
eden bir topluluk olsun. ĠĢte kurtuluĢa eriĢenler yalnız onlardır.” (Allah'ım-Ġ
Ġmran:104)
b) Hadis: ”Ġyi bir çığır açana açtığı çığırın sevabı verilir. Bir de o yolda
gidenlerin sevabı verilir. Kötü bir çığır açana açtığı çığrın günahı ile beraber o
yolda gidenlerin günahı da verilir.” (R.Salihın: 170 )
***
Herkesin üzerine borç olan bir Ģey var. Önce iyi bir insan olmak sonra
da baĢkalarına iyiliği anlatmak ve kötülüklerden vazgeçirmek.
En iyi, en hayırlı insan, baĢkalarına en çok faydası dokunan insandır.
Eğer iyi insanlar yetiĢmezse, iyilerin sayısı artmazsa, toplumda kötüler çoğalır,
onlar söz sahibi olur.
Ne kadar kötü olursa olsun, onlara da iyiliği anlatmak, kötülükten
alıkoymak insanlık görevidir. Çünkü insanlar kötü değil, yaptığı iĢler kötüdür.
Mustafa ÖSELMİŞ
Çamur gül kokmuĢ:”Sen çamursun ama gül kokuyorsun” demiĢler.
Çamur: “Bir zaman gülün altında eğleĢtim” demiĢ. Ġyi insanlarda iyilik örneği
olmalı ve etrafına iyilik aĢılamalıdır. Ġyi insana yakıĢan, cehenneme adam
doldurmak değil, cennete adam kazanmaktır.
Kötülük herkesin iĢi, iyilik er kiĢinin iĢidir, derler. Bugün zaten yeterince
kötülük var. Ġnsanları kötülüğe itenler çok. Önemli olan böyle bir ortamda iyi
olmak ve baĢkalarının da iyiliğini istemektir.
Ġnsan, sadece kendinden sorumlu değildir. Kimse “bana ne” diyemez.
Kötülükten rahatsız olunmazsa, o kötülüğe ortak olunmuĢ olur.
Ġbni Sina‟nın bir sözü var: “Tek baĢına cennete girilmez. Tek baĢına
cennete girmek isteyen zaten cennetlik değildir” demiĢtir.
Kötülüğe mani olmayanlar, bir gün mutlaka o kötülükten rahatsız
olacaktır. Tarihte cezalandırılanlar arasında iyilerde vardır. Ama onlar,
kötülüğe karĢı çıkmamıĢlardır.
Peygamberimiz Ģöyle buyurur:
-“Bir iyiliğe sebep olan o iyiliği iĢlemiĢ gibi sevap kazanır. Bir kötülüğe
sebep olanda kötülük yapanın günahı kadar günah kazanır”.
Allah‟ta: “Ġyilikte yardımlaĢın. Kötülükte yardımlaĢmayın” diye emrediyor.
C – SÖZÜN ÖZÜ:
a) -”Dinsiz ilim kör, ilimsiz din topaldır”. Doğru.
b) -”Hastaya bakmaktan, hasta olmak iyidir” Herkes hasta olursa, biz
hasta olunca kim bakacak. YanlıĢ.
D – BĠR OLAY :
Ġsa peygambere Ģeytan gözükmüĢ ve demiĢ ki:
- Sen sana Allah'ın yazdığından baĢka Ģeyin isabet etmeyeceğini
söylüyorsun değil mi?
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġsa Peygamber:
- Evet demiĢ: ġeytan bunun üzerine demiĢ ki.
- O halde sen Ģu dağın tepesinden kendini aĢağıya at”
Ġsa peygamber Ģeytana demiĢ ki:
- Ey Allah'ın düĢmanı. Allah kulunu imtihan eder, dener. Fakat kul
rabbini imtihan edemez.
Ġnsan tedbir almak durumundadır. Yoksa “Ne Ģehittir ne gazi pisi pisine
gitti Niyazi” olunur.
E- BĠR DAVRANIġ:
ĠnĢallah demek :
Bir Ģey yapmak düĢünülünce, Allah'ın adı anılmalı “ĠnĢallah” denilmeli.
“Allah izin verirse, müsaade ederse” denmelidir.
“Ben Ģöyle edeceğim, Ģunu yapacağım” denmemelidir. Kur'an-da
inĢallah demeyen bahçe sahiplerinin zarar gördüğü anlatılır. (Kalem suresi :
17-20).
Allah'ın izni olmadan hiçbir Ģey olmaz. Her Ģey Allah'ın yaratması ile
olur.
Bir soru için peygamberimiz “yarın cevap veririm” demiĢ. “ ĠnĢallah”
demediği için vahiy meleği gelmemiĢtir.
Biri çarĢıya bir Ģey almaya giderken arkadaĢı nerede gittiğini sorar. O da
çarĢıya Ģunu almaya gidiyorum der. “ĠnĢallah” deyince arkadaĢı “inĢallahın yeri
değil param cebimde alıp geleceğim iĢte” der. Paraları çalınır. Eli boĢ
dönerken arkadaĢı sorar: Ne yaptın. “ Paraları çaldırdık inĢallah” deyince
arkadaĢı : “ġimdi inĢallahın yeri değil der.
Nasreddin Hocanın da “inĢallah ben geldim” sözünü hepimiz hatırlarız.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Solunum yoluna bir Ģey gidince ne yapılır?
Sıkça görülen bu olay karĢısında panik yapılmaz.
- Parmak sokularak istifra ettirilir.
- Arkasına geçilerek, iki elle göbek üstünden karın kendimize doğru
çekilir.
- Kürek kemikleri arasına 3-4 defa vurulur ve o bölge el içi ile ovulur.
- Eğer yatma durumunda ise ellerle göbek üzerine birkaç defa basılır.
- Hâlâ solunum baĢlamadıysa, suni solunum yapılır.
- Hasta çocuksa; karnına basılır. Sol elle ayaklarından kaldırılır, sağ elle
sırtına vurulur veya diz üstüne yatırılır, sırtına vurulur.
G – DĠN BĠLGĠSĠ:
Namazın içindeki farzları da Ģunlardır:
1-BaĢlama tekbiri almak:
Hangi vaktin namazı kılınıyorsa niyet edilir ve “Allahü Ekber” denilir.
Tekbir alınırken A uzatılmaz ve beeer diye uzatılmaz.
Tekbir ayakta alınır. Rükûda olan imama uyacak olan tekbiri mutlaka
ayakta almalıdır.
BaĢka dilde tekbir olmaz. “Allah büyüktür” veya “Tanrı uludur” denmez.
Ġçten tekbir alınmaz, dil ile söylenmesi gerekir.
Tekbir alırken erkekler baĢparmaklarını kulak memesine değdirir.
Kadınlar ise ellerini omuz hizasına kadar kaldırır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ayakta duramayan, oturarak tekbir alır. Ayakta durabilenin oturarak
tekbir alması caiz değildir.
2-Ayakta durmak (Kıyam):
Ayakta durmaya gücü yetinin, sandalyede veya oturarak namaz kılması
olmaz.
Hali olmayan yatarak kılar. Hiç hareket edemeyen göz ucu ile namaz
kılar. Yani mutlaka namaz kılınacaktır. Onun için her kolaylık gösterilmiĢtir.
Ayakta dururken ayaklar dört parmak aralıklı olur. Gözler secde edilen
yere bakar. Kadınlar ise ayak topuklarını birleĢtirir.
3-Okumak (Kıraat):
Namazın her rekâtında Fatiha suresinin ondan sonra bir sure veya ayet
okumak farzdır.
Fatihadan önce birinci rekâtlarda Euzu besmele çekilir. Diğer rekâtlarda
sadece besmele çekilir. Fatihadan sonraki sure veya ayetten önce besmele
çekilmez. Çünkü Hanefilere göre besmele sureden bir ayet değildir.
4-Eğilmek (Rükû):
Eller dizlere konularak eğilmektir. Erkeklerde sırt düz olacaktır.
Gözler iki ayak ucuna bakacaktır. Kollar ve ayaklar düz duracaktır.
Kur'an-da : “ Ey iman edenler! Rükû edin” (Hacc :77) emri vardır.
Rükûda: “Subhane rabbiyel azim” denir. Ayakta tekbir alan namaz
kıldırana rükûda yetiĢir ve bir defa “subhane rabbiyel azim” derse, birinci
rekâta yetiĢmiĢ olur.
Namaz kıldırandan önce rükû yapanın namazı bozulur.
Rükûdan kalkan “Rabbena lekel hamd” der ve dik duruncaya kadar
doğrulur.
Mustafa ÖSELMİŞ
5-Yere kapanmak (secde etmek):
Alnın, burnun, iki elin, iki dizin ve iki ayak parmaklarını uçlarının yere
değmesi, yani yedi kemik üzerine secde edilecektir (Ramuz‟ul Ehadis:49/14 +
443/3)
Kur'an-da: “Ey iman edenler! Secde edin” (Hac:77) emri vardır.
Secdede ayakların üst kısmı yere değmemelidir. Ayaklar kalkmamalıdır.
Dirsekler yere konmamalıdır. Erkekler kollarını vücuttan ayrı tutar. Kadınlar ise
vücutlarına yapıĢtırır ve yere yakın tutar.
Erkeklere peygamber (as) kollarınızı köpekler gibi yere yaymayın, der
(Ġ.Canan, Hadis Ans:8/30)
Secdeye namaz kıldırandan önce varılmaz ve önce kalkılmaz. Böyleleri
için :”Allah eĢek baĢı yapar” uyarısı vardır. (Ramuz‟ul Ehadis: 82/5)
Sehpa, yastık gibi Ģeylerin üzerine secde edilmez. Pis yere secde
edilmez. Allah'tan baĢkasına secde edilmez.
Secde ederken alın yere değmelidir.
Secde iki defa yapılmalıdır.
Secde boyunca gözler kapatılmaz.
Secdede iken üç defa : “Sübhane rabbiyel e‟lâ” denir.
Secde için acele edilmez.
6-Son oturuĢ:
Son rekatın secdeleri yapıldıktan sonra oturulur. Ettehıyyatü okunur,
salli, barik ve Rabbena okunur, selam verilir.
Otururken gözler iki diz arasına bakar, eller diz üstüne konulur. Sağ
ayak dikilir. Hanımlar ayaklarının üzerine oturmaz, ayaklarını sağ tarafa
yatırırlar ve kalçalarının üzerine otururlar.
Son oturuĢta parmak kaldırma nasıl olur?:
Ettehıyyatüyü okurken sıra La ilahe illallah‟a gelince sağ elin parmakları
yumulur, “ La ilahe” derken, Ģahadet parmağı kaldırılır. “ La” derken biraz
uzatılır. “Ġllallah” derken de parmak indirilir. Uzun süreli tutulmaz. Parmak
Mustafa ÖSELMİŞ
kaldırılırken de Allah'ın bir olduğu baĢka bir ilah, tanrı olmadığı düĢünülür. Bu
sünnettir. Bilmeyenlerin yapmaması uygundur (Hadis Ans:8/8384).
ġeytandan Allah‟a sığınma duası :
-“EuzübillahimineĢĢeytanirracim, lahavle vela kuvvete illa billahil aliyyil
azim”
I – BĠR SURE EZBERLEYELĠM:
Fil suresi tekrar
Mustafa ÖSELMİŞ
ON DOKUZUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
17- EL-ALĠM : her Ģeyi çok iyi bilendir.
a) Ayet : “Bir selam ile selamlandığınız zaman ondan daha güzeli ile
selam verin veya o selamı aynen iade edin” (Nisa : 86)
b) Hadis: “Önce selam, sonra kelam” (Tirmizi, Ġstizan : 11)
Selam verilmesi gerekenlere selam vermek, hal hatır sormak hem dini
hem de insanlık görevidir.
Nur suresinde ev halkına selam verilmeden girilmemesi emrediliyor.
Peygamber (as) Ģöyle der: “Sizden biri bir yere gelince, oradakilere
selam versin. Ayrılırken de selam versin” (B.Hadis Kül:4/7679)
Bir adam, Peygamberinde bulunduğu bir eve girer. Peygamber (as) ona
:
-Çık, izin iste, selam ver sonra gir” der (R.Salihın : 876)
Selam, sağlık selamet senin üzerine olsun. Allah seni kaza bela ve
kötülüklerden korusun, manasında dualaĢmadır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Selam, müslümanın Müslüman üzerindeki haklarındandır.
Selam, selam olsun, günaydın, tünaydın, kendine iyi bak gibi ifadeler
selamın yerini tutmaz.
Yusuf Ġslam, Müslüman olmadan biri O‟na “Esselamü aleyküm” diye
selam veriyor. Bunun ne demek olduğunu soruyor. Aldığı cevap üzerine Ġslam‟ı
araĢtırmaya baĢlıyor ve Müslüman oluyor.
KarĢılaĢmalarda, telefon konuĢmaların-dan, bir yere girildiğinde selam
unutulmamalıdır.
Selam verilince alınmadığı zaman “Aleykümselam” denilip geri alınır.
Herkese selam verilmez. Kimlere verilmez :
- Müslüman olmayana,
- Günah iĢleyene,
- Selam almayana,
- Ezan okuyan, ibadet eden, Kur'an okuyan, dini sohbet dinleyene,
- Ġhtiyaç giderene,
- Kumar oynayana, içki içene selam verilmez.
YanlıĢ anlaĢılmaması için kadınla erkek arasındaki selamlaĢmaya dikkat
edilmelidir.
Selam verildikten sonra musafahalaĢılıp, salavat getirilirse, buda sevaplı
bir iĢtir. Sarılıp öpüĢmek bizim adetlerimize uygun olmadığı gibi, sağlığa da
uygun değildir.
Islak, kirli, terli ellerle karĢı tarafın eli tutulmamalıdır.
Her önüne gelenin eli öpülmez. Ana baba, büyükanne, büyükbabanın,
yaĢ uygunsa hocanın ve hürmeten yaĢlının eli öpülür.
Kadınla erkeğin el tutması ve öpüĢmesi uygun değildir.
Mustafa ÖSELMİŞ
C- SÖZÜN ÖZÜ :
a) ”Dostu olmayan kiĢi, sağı olmayan sol el gibidir” Doğru.
b) ”Haram ve Ģüpheli Ģeyler sol elle yenir” YanlıĢ. Haram hiçbir Ģekilde
yenmez. ġüpheli Ģeylerden de kaçılır.
D – BĠR OLAY :
Bir mahalleyi su basmıĢ. Adam balkona çıkmıĢ bir kayık yanaĢmıĢ:
“Atla” demiĢler. Alt katta su bastı.
Adam: Ben inançlı biriyim. Allah beni kurtarır, demiĢ. Su iyice yükselince
bir helikopter gelmiĢ, ip atmıĢ “YapıĢ” demiĢler. Adam: Ben inançlı biriyim.
Allah beni kurtarır, demiĢ. Nihayet adam boğulmuĢ. Huzura çıkmıĢ.
- Allah'ım ben inançlı biriyim. “Allah beni kurtarır” dedim. Kurtarmadın,
demiĢ. Allah (cc):
- Ben sana bir kayık, bir helikopter gönderdim, niye kurtulmayı red ettin,
demiĢ.
E – BĠR DAVRANIġ:
Birinin ölüm haberini duyan ne demelidir?
Telefonda haberlerde veya sela verilince bir ölüm haberi alınca:
“Ġnnâlillahi ve innâ ileyhi raci‟ûn” denir. Yani; Allah içiniz, hepimiz Allah‟a
döneceğiz” denir.
Ardından dua etmeye layık birisi ise “Allah rahmet eylesin” denir, bir
fatiha üç ihlas okunur, ruhuna bağıĢlanır. Onun iyiliklerinden konuĢulur.
Mustafa ÖSELMİŞ
F – SAĞLIK ĠÇĠN:
El-ayak kesilmelerinde;
- El kesilmiĢse, el baĢtan yukarıya kaldırılır.
- Ayakta kesilme olursa, sırt üstü yatılıp, ayaklar yukarıya kaldırılır.
- Kanama fazla ise üst kısımdan bağlanır.
- Kanamayı durdurmak için bantla veya bezle sarılır.
- Acil durumlarda hastaneye gidilir. Kan dursun diye tütünle veya baĢka
bir Ģeyle sarılmaz. Çünkü damarlar açıktır, mikrop kapılır.
Kadınla erkeğin namaz kılması arasındaki bazı farklar vardır ve
Ģunlardır:
1- BaĢlama tekbirini alırken erkekler baĢ parmaklarını kulak memesine
değdirirler. Kadınlar ise ellerini omuz hizasına kadar kaldırırlar.
2- Erkek namazdan önce ezan okur, kamet getirir.
3- Rükûda erkekler sırtlarını düz tutarlar, hanımlar ise hafifçe eğilirler,
ellerini de dizlerinin üst tarafına koyarlar.
4- Erkekler ellerini göbeklerinin
göğüslerinin üzerine koyarlar.
altına
bağlarlar.
Hanımlar
ise
5- Secdede erkekler kollarını yukarda bedenden ayrı tutarlar, hanımlar
ise vücuda bitiĢtirirler.
6- Secdede erkekler sağ ayaklarını diker, kadınlar ayak sırtını yere
koyar ve ayaklarını sağ tarafa çıkarır.
7- Erkekler ayakta, rükûda ayaklarını dört parmak açar, kadınlar
ayaklarını birleĢtirir.
Mustafa ÖSELMİŞ
8- Kadın evinde namaz kılarsa daha fazla sevap alır. Erkek camide
kılarsa daha fazla sevap alır.
9- Kadın imam olmaz.
10- Kadın Cuma, bayram ve cenaze namazlarından sorumlu değildir.
Birkaç uyarı :
Namaz kılarken her Ģeyin hakkı verilmeli, acele edilmemeli ve baĢka
Ģeylerle meĢgul olunmamalıdır. Namazda esnememeye, orayı burayı
kaĢımamaya dikkat edilmelidir. Bir rekâtta, rükûda veya secdede bir hareket üç
defa yapılırsa namaz tehlikeye girer.
Bir hadiste peygamber (as): “Beni nasıl namaz kılar görürseniz, öyle
namaz kılınız” buyurmuĢtur. (Buhari Ezan: 18)
Namazda dünya iĢleri düĢünülmez. KiĢi ile rabıta kurulmaz.
Namazda en önemli Ģey, Ģeytanın vereceği vesveseden uzak durmaktır.
Namaz ciddiye alınmalıdır.
H – BĠR DUA EDELĠM
“Hasbünellahü ve niğmel vekil” (Allah bize kafidir, o ne güzel vekildir).
Mustafa ÖSELMİŞ
KureyĢ suresi :
“Li- îlafi KurayĢin îlafihim rıhlete‟Ģ-Ģitâi ve‟s-sayf. Fe‟lya‟büdü Rabbe
haze‟l-beyt. Ellezî et‟amehüm min cûin ve âmenehüm min havf.”
1,2,3,4. KureyĢ‟e kolaylaĢtırdığı evet, kıĢ ve yaz seyahatleri onlara
kolaylaĢtırdığı için onlar, kendilerini açlıktan doyuran ve her çeĢit korkudan
emin kılan Ģu evin Rabbine kulluk etsinler.
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
17- EL-GÂBIZ : Sıkan, daraltan.
a)Ayet: “Allah tevbe edenleri ve temizlenenleri sever” (Müddessir : 4)
b)Hadis : “Temizlik imandandır”
Ġslam, temizlik dinidir. Her konuda temizliği emreder. Ġslama göre beden
temiz olacaktır. Elbise temiz olacaktır. DiĢler temiz olacaktır. Tırnaklar temiz
olacaktır. TıraĢ olunacaktır. Eğer cünüplük varsa giderilecektir. Peygamberimiz
:”KokmuĢ ağız ve sararmıĢ diĢle yanıma gelmeyin” demiĢtir.
Vücuttaki organlar temiz olacaktır. Dil yalan söylemeyecek, göz harama
bakmayacak, kulak kötü söz dinlemeyecek, el harama uzanmayacaktır.
Mide temiz olacak, baĢkasının hakkını ve haram kılınanı yemeyecektir.
Kalp temiz olacaktır. Kötü düĢüncelerden, haset, kibir, gurur, gösteriĢ ve
kin gibi duygulardan arınacaktır. Yani maddi manevi arınmadan,
temizlenmeden ibadet olmaz. Temiz hayat yaĢanmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kur'an-da “Ġçini temizleyen kurtuldu” deniliyor. (ġems :9). –“Temiz ve
helal olan Ģeylerden yiyin ve güzel iĢler yapın” (Müminun : 51 ) diye
emrediliyor.
Dinimiz bir Ģey yiyip içmeden önce o Ģeyin temiz olmasına ve temiz
ellerle yenilmesini emreder. Abdest almayı, gusletmeyi emreder. Evin,
çevrenin temiz olmasını ister. Etrafı kirletmeyi hoĢ görmez. Kirli çorap, kirli
elbise giymeyi yasaklar.
a) ”Biliyorsan konuĢ faydalansınlar, bilmiyorsan sus insan sansınlar”
Doğru.
b) “Her koyun kendi bacağından asılır” YanlıĢ . Ama kokusu herkesi
rahatsız eder.
D – BĠR OLAY:
HabeĢ valisi Ebrehe bir kilise yaptırır. Herkes oraya gelsin ziyaret etsin
ister. Ama çok az insan gelir ziyaret eder. Bu arada Kabe tıklım tıklım.
Gelenlerin sayısı belli değil. Kabe‟yi yıkayım da insanlar kiliseme gelsin diye
düĢünür.
Ordusunu, fillerini hazırlar ve yola çıkar. Yolda ne varsa yağmalar.
Bunlar arasında peygamberimizin dedesi Abdülmuttalip‟in develeri de vardır.
Abdülmuttalip develerini istemeye gelir.
Ebrehe ona :
- Niye geldin? der. O da :
- Develerimi istemeye geldim, cevabını verir.
Ebrehe :
- Bende kabeyi yıkma diye yalvarmaya geldiğini zannettim, der.
Mustafa ÖSELMİŞ
Abdülmuttalip:
- Ben develerimin sahibiyim. Kabe‟nin sahibi değilim. Onun sahibi var o
Kabe‟yi korur, der. Develerini alır döner.
Ebrehe bütün gücü ile Kabe‟ye saldırır. “Sahibi kimmiĢ korusun bakalım”
der.
Serçe kadar küçük ebabil kuĢları, küçük kum taneleriyle Ebrehe‟nin
fillerine ve ordularına karĢı koyar. Filler ve askerler çiğnenmiĢ ekin gibi olur. Bu
konuda fil suresi inmiĢtir.
“Rabbin fil sahiplerine neler etti görmedin mi? Onların kötü planlarını
boĢa çıkarmadı mı? Onların üzerine sürü sürü kuĢlar gönderdi. O kuĢlar onlara
taĢlar atıyordu. Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiĢ ekine çevirdi”.
E- BĠR DAVRANIġ:
Nazar değmemesi için ne yapılır?
Nazar haktır, bazı insanların nazarı değer.
Peygamberimiz: “Göz değmesi gerçektir. Göz değmesi, kiĢiyi mezara,
deveyi kazana koyar” demiĢtir.
Nazarı değen: “MaĢallah” demelidir. “Bârekellah” demelidir.
Nazar değince kalem sûresinin: 51-52. ayetleri okunur.
7 defa Ayetel Kürsi okunur.
3 er defada fatiha + Ġhlas + Felak + Nas sûreleri okunur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bir hadislerinde Peygamber (as) Ģöyle buyurmuĢtur.
-“Birinizin kabına sinek düĢtüğünde diğer kanadını da batırın. Çünkü
kanadının birinde hastalık mikrobu diğerinde de bunun panzehiri vardır.”
(Buhari : 2/1980
Bu hadis zaman zaman dile dolandığı için burada zikrettik. Çünkü
Peygamberimiz saçma bir söz söylememiĢtir.
01-10-2002
yayınlanmıĢtır:
tarihli
hürriyet
gazetesinde
bu
konuda
Ģu
haber
Sineklerden Antibiyotik
“Avustralyalı bilim adamları, her koĢulda var olabilen sinek ve
benzerlerinden antibiyotik yarattıklarını açıkladılar.
Çığır Açacak ilk Adım “Sydney‟deki Macquarie Üniversitesi‟nden Prof.
Andy Beattie önderliğindeki ekip çok ilginç bir araĢtırmaya imza attı. Sinekler,
böcekler ve her türlü haĢerenin çürüyen et ve gübre dahil her pisliğe karĢı
dayanıklı olduğunu dikkate alan bilim adamları, “Bu yaratıkların enfeksiyonlara
karĢı süper direnci olması gerekli.
Esasen sinekten antibiyotik elde etme çalıĢmaları geçtiğimiz yüzyılda
baĢlamıĢ, 1930 ve 1947‟de Ġngiliz ve Ġsveç ilim adamları “cafasin” ve
“klotinizin” adlı antibiyotikleri bulmuĢlardı. Hala sinekten farklı antibiyotikler
elde edilmeye çalıĢılması, Efendimiz‟in bu konudaki uyarısının ciddiyetini ve
ilmi bir tabana oturduğunu göstermektedir.
Namazın Mekruhları:
1- Özürsüz bir yere dayanmak, esnemek,
gözlerini kapamak
Mustafa ÖSELMİŞ
2- Rükû, secdeleri acele yapmak, baĢka
yerlere bakmak
3- AteĢe karĢı durmak, sıkıĢık abdestle
kılmak, resme karĢı durmak,
4- KaĢınmak, ter silmek, elbise çekmek,
5- Rekâtlarda aynı sureyi okumak, sure
bitmeden rükûya varmak,
6- Namazı baĢkasına ait yerde izinsiz kılmak,
7- Bir sure atlayarak kılmak veya sıraya
uymamak, önceki sureyi okumak,
8- Köpek bulunan yerde namaz kılmak, baĢ açık, paçalar, kollar sıvalı
namaz kılmak mekruhtur.
Namazı bozan Ģeyler
1- KonuĢmak, yemek, içmek, gülmek (sesli gülmek abdesti de bozar)
2- Kıbleden dönmek, özürsüz öksürmek, baĢka bir Ģeyle meĢgul olmak
3- Sıcak diye üflemek
4- Ayeti yanlıĢ okumak (Anlamın bozulması, bayılmak)
5- Kadın erkek yan yana durmak, vücudun açılması,
6- Ġmamdan önce yatıp kalkmak,
7- Bakan biri “Bu adam namaz kılmıyor” derse namazı bozulur.
Mustafa ÖSELMİŞ
e) Sevih Secdeyi Gerektiren Haller:
1- Sureyi Fatiha‟dan önce okumak,
2- Fatiha‟dan sonra sure ve ayet okumayı unutmak,
3- Birinci oturuĢu unutmak,
4- Vitr namazında Kunut dualarını okumamak, sırayı bozmak,
5- OturuĢlarda Ettehıyyatü‟yü okumamak,
6- Birinci oturuĢta gayrimüekket sünnetin dıĢında Salli, Barik‟i okumak,
sadece “Allahümme Salli” demesi secdeyi gerektirmez. Bir kelime daha
söylerse secde gerektirir.
Yanılma secdesi yapması gereken yapmayı unutursa, namazı eksik olur,
bozulmaz. Secdeyi bilerek yapmazsa namazı bozulur.
H – BĠR DUA EDELĠM:
Kolaylık için okunacak dua:
- “Rabbi yessir velâ tuassir, Rabbi temim bil hayr” (Allah‟ım kolaylık ver,
güçleĢtirme, iĢlerimi hayırla sonuçlandır)
I-
BĠR SURE EZBERLEYELĠM:
KureyĢ suresi tekrar
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ BĠRĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
21- EL-BASĠT : Açan, geniĢletendir.
22–EL-HAFIZ: Koruyup gözeten ve muhafaza edendir.
a) Ayet: “Göğü Allah yükseltti ve dengeyi o koydu. Sakın yeryüzünün
dengesini bozmayın” (Rahman 7-9)
“Her Ģeyi bir ölçüye göre yarattık”
(Kamer : 49)
b) Hadis: “BeĢ Ģey yaratılıĢtandır: Bıyıkları kesmek, kasık kıllarını tıraĢ
etmek, koltuk altı kıllarını yolmak, tırnakları kesmek ve sünnet olmak” (Buhari,
Libas : 63)
Ġslam dini insan sağlığına ve insanın hayatına büyük değer vermiĢtir.
Sağlık Allah'ın insana verdiği en büyük nimetlerdendir. Sağlık olmazsa hiçbir
Ģey olmaz. Hayatın, yaĢamanın da bir anlamı olmaz.
Ġnsan sağlığı için en önemli Ģey temizliktir. Ġnsan, temiz olacaktır.
Elbisesi, kullandığı eĢyalar temiz olacaktır. Yediği, içtiği, çevresi ve yaĢadığı
ortam temiz olacaktır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bakıyorsunuz, insan kirli, vahĢi hayvanların yapmayacağı Ģeyleri
yapıyor. Çevre kirli, su kirli, hava kirli, ekran kirli. Kirlilik, sadece etrafta
görünen çörçöp değildir. Maddi kirliliğin yanında manevi kirliliği, ahlaki
erozyonu unutmamak gerekir. En büyük kirlilik, denizin kirlenmesi, ozon
tabakasının delinmesi değildir. En büyük kirlilik insanın kirlenmesidir. BaĢka
kirler temizleniyor ama insanı temizleyecek ilaç henüz yok.
Ġnancımızda kirli beden, kirli elbise ile, kirli ortamlarda ibadet olmaz.
Peygamberimiz Ģöyle diyor. “Cennete temiz olanlar girer. Temizliğe
dikkat edenin ömrü uzun olur. Yemeğin bereketi yemeklerden önce ve sonra
elleri yıkamaktır”.
Bir gün biri peygamberimize geliyor diyor ki :
- Ey Peygamber! Bana faydalı olacak bir Ģey tavsiye et” Peygamber (as)
ona Ģunları söyler :
- Ġnsanların gelip geçtiği yol üzerindeki sıkıntı verecek hoĢ olmayan
Ģeyleri kaldır. (Ġbni Mace, Edep:11)
a) “DüĢünmeden konuĢan insan, niĢan almadan ateĢ eden avcı gibidir”
Doğru.
b) ”Haram helal ver Allah'ım. Kulun durmaz yer Allah'ım” YanlıĢ. Haram
yiyen ateĢ yer.
D – BĠR OLAY:
Musa peygamber bir gün Ġsrailoğullarına konuĢma yapıyordu. Onlara
Allah'a itaat etmemenin, namaz kılmamanın cezasından bahsediyordu.
Aralarından biri:
- Ey Musa! Ben Allah mallah tanımam, namazımda yoktur. Hani benim
cezam? Der.
Mustafa ÖSELMİŞ
Musa Peygamber bir an duraklar, ne diyeceğini bilemez. Bu arada Allah
Musa Peygambere bildirir.
- Ey kulum Musa! Niye ĢaĢırdın? O kuluma söyle : “Ona iman nasip
olmaması bir ceza değil midir? Ondan ibadet edip namaz kılmanın zevkinin
alınması bir ceza değil midir?”
Ġmansızlıkta bir cezadır, ibadet edememek de bir cezadır.
E- BĠR DAVRANIġ:
Güzel bir
düĢünülmelidir?
Ģey
gördüğümüz
zaman
neler
denmelidir.
Neler
Güzel bir Ģey gören, kıskançlık duygusu ile bakmamalıdır. O Ģeyi
görünce Allah'ın gücünü düĢünmelidir ve “MaĢallah” veya “Barekellah”
demelidir.
Bu konuda Peygamberimiz (sav) Ģöyle demiĢtir:
-“Sizden biri birden kardeĢinin nefsinde veya malında hoĢuna giden bir
Ģey görünce onu tebrik etsin ve “Barekellah” desin” (Ramuz: 389/8)
Sigara, azar azar ölümün adıdır.
Sigaranın insana hiçbir faydası yoktur. Ġçenlerden hiçbiri bir baĢkasına
içmesi için tavsiyede bulunmaz. Çünkü sigara madden manen zararlıdır.
Sadece içene değil, herkese zarar verir.
Sigara ile 4000 den fazla kimyasal maddeyi insan vücuduna taĢır.
Sigaranın verdiği zararı bir insan bir baĢkasına verse neler olur neler.
Sigaranın zararını göre göre içenler bağımlı hale gelmiĢtir. Bu durumda
devam ettikleri için sigara “Ahmak otu” denmiĢtir.
Her yıl milyonlarca insan sigara yüzünden hastalanmakta ve ölmektedir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Sigarayı daha çok cahil, iradesi zayıf, bunalımlı,
olmayanlar içer.
hayat düzeni
Sigara, dert ortağı bir dost değil, amansız bir düĢmandır. Biz onunla
dostuz o beni, ben onu bırakmam diyenleri ya sakat bırakmıĢ yada tez elden
mezara sokmuĢtur.
Uzmanlara göre günde 1 ile 9 arasında sigara içen tiryaki, atom
bombasına maruz kalanların aldığı doza eĢ değer riske girmektedir. Prof. Dr.
Ġbrahim USLU : “Sigaradaki polonyum 210 ve kurĢun 210 radyoaktif
elementlerinin en tehlikeli radyasyon türü olan alfa radyoaktivite saçtığını
söylemiĢtir. (15 Ocak 2006 – Yeni Ģafak).
G – DĠN BĠLGĠSĠ
NAMAZLARIN KILINIġI
1-SABAH NAMAZININ KILINIġI
Namazlardan önce güzel bir abdest almaya özen gösterilmelidir.
Namaza baĢlamadan önce de günahlarımız için üç defa “Estağfirullah”
denmeli böylece maddi ve manevi kirlerden arınmıĢ olarak yüce Allah'ın
huzuruna durulmalıdır.
Sabah namazının sünneti ile farzının kılınıĢı arasıda fark yoktur.
-Önce niyet edilir: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü sabah
namazının sünnetini kılmaya” denir.
-Ellerin baĢ parmakları kulak memesine götürülür. (Kadınlar omuz
hizasına kaldırılır)
-“ Allahü Ekber” denir, tekbir alınır.
- Sübhaneke okunur.
- Euzu besmele çekilir.
- Fatiha suresi okunur. Sonunda “Âmin” denir.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Bir sure veya Kur'an-dan en az üç ayet okunur.
- “Allahü Ekber” denilerek rükûya varılır.
- Üç defa: “Sübhane Rabbiye‟l –azim” denir.
- “Semi Allahü limen hamideh” denir ayağa kalkılır ve
- “Rabbena lekel hamd” denir
- Allahü Ekber denir, secdeye varılır.
- Secdede üç defa:”Sübhane Rabiye‟lâlâ” denir.
- “Allahü Ekber” denir oturulur.
- Tekrar “Allahü Ekber” denir secdeye varılır
-- Secdede üç defa:”Sübhane Rabiye‟lâlâ” denir.
- “Allahü Ekber” diyerek ikinci rekata kalkılır.
- Besmele çekilir, Fatiha suresi ve bir sure veya bir ayet okunur.
- “Allahü Ekber” diyerek rükuya varılır. Rükûda üç defa “Sübhane
Rabiyyel‟l-azim” denir.
- Semi Allahü limen hamideh” denir kalkılır
- “Rabbena lekel hamd” denir.
- “Allahü Ekber” denir secdeye varılır.
- Secdede üç defa: “Sübhane rabbiyel‟lâlâ” denir.
- “Allahü Ekber” diyerek oturulur. Tekrar “Allahü Ekber” diyerek secdeye
varılır.
- Secdede üç defa: “Sübhane rabbiyel‟lâlâ” denir.
- “Allahü Ekber” diyerek oturulur.
- Ettehıyyatü + Salli + Barik ve Rabbena Atina duaları okunur.
- “Esselamü aleyküm ve rahmetullah” diyerek sağ tarafa selam verilir.
Tekrar “Esselamü aleyküm ve rahmetullah” diyerek sol tarafa selam verilir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Böylece sabah namazının iki rekât sünneti kılınmıĢ olur. Daha sonra
farzına niyet edilir. Aynı Ģekilde iki rekât farzı kılınır.
2- ÖĞLE NAMAZININ KILINIġI
Öğle namazının ilk önce 4 rekât sünneti kılınır.
- Niyet ettim Allah rızası için bugünkü öğle namazının sünnetini kılmaya,
denilir.
- Euzu besmele çekilir, Fatiha suresi okunur “Amin” denir ve bir sure
okunur.
- Allahü Ekber diyerek rükûya varılır, üç defa “Sübhane Rabbiye‟L-azim”
denir, “Semi Allahü limen hamideh” denilerek kalkılır ve “Rabbena lekel hamd”
denir.
- "Allahü Ekber" diyerek secdeye varılır. Secdede üç defa : “Sübhane
Rabbiye‟Lâlâ” denir, "Allahü Ekber" diyerek oturulur. Tekrar "Allahü Ekber"
denir secdeye varılır. Üç defa: “Sübhane Rabbiye‟Lâlâ” denir. "Allahü Ekber"
diyerek ikinci rekâta kalkılır.
- Ġkinci rekâtta Fatiha ve bir sure okunur. "Allahü Ekber" diyerek rükûya
varılır. Üç defa: “Sübhane Rabbiye‟L-azim” denir. “Semi Allahü limen hamideh”
denilerek kalkılır ve “Rabbena lekel hamd” denir.
- "Allahü Ekber" diyerek secdeye varılır. Üç defa: “Sübhane
Rabbiye‟Lâlâ” denir. "Allahü Ekber" diyerek oturulur. Tekrar "Allahü Ekber"
denir secdeye varılır. Üç defa: “Sübhane Rabbiye‟Lâlâ” denir. "Allahü Ekber"
diyerek oturulur. Ettehıyyatü okunur. "Allahü Ekber" diyerek üçüncü rekâta
kalkılır.
- Fatiha okunur. “Amin” denir, sure okunur. Aynen birinci ve ikinci rekâtta
olduğu gibi üçüncü ve dördüncü rekâtlar kılınır, sonunda oturulur. Ettehıyyatü
+ Salli + Barik ve Rabbena Atine duaları okunur. “Esselâmü aleyküm
verahmetullah” diyerek sol tarafa selam verilir. Böylece öğle namazının ilk
sünneti kılınmıĢ olur.
Erkekler kamet getirerek farzına niyetlenirler.
- Niyet ettim Allah rızası için bugünkü öğle namazının farzına, denir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Birinci ikinci rekâtı aynı sünneti gibi kılarlar. Üçüncü dördüncü rekâtta
fatihadan sonra farzlarda sure okumazlar. Farzın sünnetten baĢka bir farkı
yoktur.
Ġki rekât son sünneti de aynı sabah namazının sünneti gibi kılınır.
Böylece 10 rekât olan öğle namazı kılınmıĢ olur.
Evden çıkarken okunacak dua:
-“Bismillahi hasbiyellahü tevekkeltü alellahi lahavle vela guvvete illa
billah”(Allah‟ın adıyla, Allah bana yeter. Allah‟a tevekkül ettim. Allah‟a
güvenmekten baĢka güvence yoktur).
Mâun suresi :
OkunuĢu: Bismillahhirrahmanirrahım.
“Eraeytellezî yükezzibü bi‟d-dîn Fez âlikellezî yedu‟u‟l-yet îm. Ve l â
yehuddu alâ taâmi‟l-miskîn Feveylün li‟l-musallîn. Ellezîne hüm an sâlatihim
sâhûn. Ellezî ne hüm yürâûne ve yemraûne‟l-mâûn.”
1. Dini yalanlayanı gördün mü?
Mustafa ÖSELMİŞ
2. ĠĢte o, yetimi itip kakar;
3. Yoksulu doyurmaya teĢvik etmez ;
4,5 Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye
almazlar.
6, 7 Onlar gösteriĢ yapanlardır; hayra da mâni olurlar.
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ ĠKĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
23 - ER - RAFĠ : Dereceleri yükseltendir.
24 - EL- MUIZZ: Ġzzet verendir.
a) Ayet : “Dini yalanlayanı gördün mü? O yetimi itip kakar yoksulu
doyurmaya yanaĢmaz” (Mâün : 1-3)
b) Hadis: “Kıyamet yaklaĢtığı zaman evlat beslemektense, köpek
beslemek daha iyidir” denir. (Tıbb-ı Nebevi Ans:1/179)
***
Sosyete hastalıklarından biride köpek, yılan, maymun gibi hayvanlar
beslemek, onlarla ilgilenmek, mamalarını dıĢardan getirtmek, onlarla yatıp
onlarla kalkmaktır.
Köpek, bazılarının efendisi olmuĢtur. Ġnsan sevgisini çocuk sevgisini
unutturmuĢtur. Köpek severlik çağdaĢlık sayılır hale gelmiĢtir. Allah‟a kulluk
görevi yapmayan, insanların hizmetini görmeyen bazıları, köpeği kutsal varlık
olarak görüyor, ona hizmet ediyor ve gururla köpek gezdiriyor.
Mustafa ÖSELMİŞ
“Bir köpek, bir bebek” diyenler çocuğunu yıkamadığını, ama köpeğini
her hafta yıkadığını söyleyenler çoğalıyor. Bir öksüz, bir yetimin oturmadığı
sofraya köpekler oturuyor. Köpekler “oğlum, kızım” diye çağrılıyor.
Batıda köpek sevgisi yüzünden merhamet duyguları ölmüĢ. Sapık
iliĢkiler artmıĢtır.
Köpek, kedi hastalık taĢır. Köpek pislik yer, leĢ yer yırtıcı bir hayvandır.
Salyası pistir kendi dıĢ kılığını yalar. Sonrada evin sahibini yalar. Köpekten
kuduz bulaĢır. Kist hastalığı ve tiriĢinler bu hayvanlardan geçer. Göz
kızarması, ateĢli hastalıklar bulaĢtırırlar.
Atalarımız: “Ġtle yatan bitle kalkar” demiĢtir. Bugün köpek sevgisinde
aĢırı gidenlere köpeğin siması vuruyor.
Zaruret olmadan (av, çoban ve polis köpeği gibi) köpek beslemek risk
taĢır. Ġhtiyacı olmadan köpek besleyenin her gün iki ölçek sevabı eksilir
(R.Salihın :3/232). Köpek bir kabı yalarsa önce toprakla olmak üzere yedi defa
yıkanacaktır. (Tirmizi, Taharet:91)
Peygamber (as) a Cebrail gelmemiĢtir. Ertesi gün “biz melekler köpek
olan eve girmeyiz” demiĢtir. (R.Salihın : 3/227)
-“Yanında köpek bulunan yolcuya melekler arkadaĢlık yapmaz”
(R.Salihın :3/233)
-Son olarak sağlık ansiklopedisi : 2/107. sayfada
-“Köpek ve kedinin dıĢkısı ile parazitler etrafa yayılır, hayvanın tüyleri
arasına da girer. Oradan beraber olduğu çocuğa geçer, barsakları delip kana
oradan da ciğerlere beyne ve göz gibi hayati önem taĢıyan organlara yayılır”.
a) “At tepmez, köpek ısırmaz demeyin. YaratılıĢı kötü olan mutlak bir
hainlik yapar” Doğru.
b) “Bırakalım gençler hayal ettikleri gibi yaĢasınlar” YanlıĢ. Bu söz
gençliğin bütün hayallerini ve ideallerini öldürür.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY:
Halife Ömer bir yolculuk sırasında bir koyun sürüsü baĢında da bir
çocuk görür.
Çocuğa Ģöyle der :
-Bana bir koyun satar mısın?
Çocuk cevap verir
-Bunlar benim değil efendim.
-“Ġyi ya sahibine kurt yedi dersin haberi bile olmaz” der. Çocuk:
-Evet, öyle derim haberi bile olmaz ama Allah bilmiyor mu Allah
görmüyor mu? der.
Halife Ömer çocuğu çobanlıktan kurtarır, böyle bir cevap aldığı için
Allah'a Ģükreder.
ġu üç kısa cümleyi unutmamamız lazım: “Allah biliyor, Allah görüyor,
Allah soracak”
Yatağa yatarken nelere dikkat edilir?
Günlük elbiseler çıkarılır, çorap çıkarılır, ayaklar yıkanır. Abdest alınırsa
çok güzel olur. Abdestli yatana melekler dua eder.
Yatarken; Fatiha, Ayet‟el Kürsi, Ġhlas, Felak ve Nas sureleri okunur.
Kısaca o günün muhasebesi yapılır. Ne yaptım, ne yapmadım, ne yapmam
gerekirdi gibi Ģeyler düĢünülür.
- Yatarken sağ tarafa yatılır. Yüz aĢağı yatılmaz.
- Çıplak yatılmaz.
- Deprem, yangın gibi olaylara karĢı tedbirli yatılır.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Eve hırsız girme tehlikesi varsa onun tedbiri alınır.
- DüĢülme tehlikesi olan yere yatılmaz.
Sigaranın az zararlısı veya zararsızı yoktur. Her türlüsü, her insan
sağlığı için zararlıdır. Sigaranın hiçbir zararını görmedim, biz dostuz diyen bir
tanıdığım iki ay sonra kanserden öldü.
Sigaranın zararları saymakla bitmez. Sigara öldürücü, uyuĢturucu,
alkole ve uyuĢturucuya götüren bir zehirdir. Sigara ağır çekim intihardır. Sigara
tabut çivisidir.
Kimse filtresi var, ben az içiyorum gibi bahanelerle sigaranın zararından
kurtulamaz. Ġçeni taksit taksit öldürür.
Sigaranın hiçbir faydası yok diyenlere Mazhar Osman Ģu cevabı
vermiĢtir:
- “Var olmaz mı ? saymıĢ:
1- Sigara içeni köpek ısırmaz.
2- Sigara içenin evine hırsız girmez.
3- Sigara içen ihtiyarlamaz” demiĢ.
Anlayamadık demiĢler, anlatayım demiĢ:
- “Köpek ısırmaz, bastonla dolaĢır, evine hırsız girmez, sabaha kadar
öksürür, ihtiyarlamaz genç yaĢta ölür”.
Evet sigara öldürür, öldürmezse sakat bırakır.
Mustafa ÖSELMİŞ
3-ĠKĠNDĠ NAMAZININ KILINIġI
Ġkindi namazının 4 rekât olan sünneti sünnet-i gayrı müekkededir.
Ġkindi namazını kılmaya niyet edilir. Öğle namazının sünneti gibi kılınır.
Yalnız ikinci rekâtın sonunda oturulunca Ettehıyyatü ile beraber Salli, Barik
duaları okunur. Ayağa kalkınca da üçüncü rekâtın baĢında Sübhaneke okunur.
Bundan baĢka bir fark yoktur.
Ġkindi namazının sünneti farzından sonra kılınmaz. Ġkindi namazının 4
rekât olan farzına niyetlendikten sonra oda aynen öğle namazının farzı gibi
kılınır.
4-AKġAM NAMAZININ KILINIġI
AkĢam namazının 3 rekât farzı önce kılınır.
- Niyet ettim bugünkü akĢam namazının farzını kılmaya diye niyet edilir.
- "Allahü Ekber" denir. Euzu besmele çekilir, Fatiha okunur. “Amin”
denir. Sonra da bir sure okunur. Rüku ve secde yapıldıktan sonra besmele
çekilir. Fatiha ve bir sure okunur. Rükû ve secde yapılır, oturulur. Ettehıyyatü
okunur, kalkılır. Besmele çekilir, fatiha okunur. Rükû ve secde yapıldıktan
sonra Ettehıyyatü, Salli, Barik ve Rabbena Atine duaları okunur, selam verilir.
Sünnet kılmaya niyet edilir. Aynı sabah namazının sünneti gibi kılınır.
5- YATSI NAMAZININ KILINIġI
Yatsı namazının ilk 4 rekât sünneti ikindi namazının sünneti gibi kılınır.
Yani birinci oturuĢta fazladan salli, barik okunur, kalkınca da sübhaneke
okunur.
Yatsı namazının 4 rekât farzı aynen öğle namazının veya ikindi
namazının farzları gibi kılınır.
Yatsı namazının 2 rekât son sünneti de sabah namazının sünneti gibi
kılınır.
Mustafa ÖSELMİŞ
6-VĠTĠR NAMAZININ KILINIġI
Vitir namazı 3 rekâttır.
- “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü vitir namazını kılmaya” diye niyet
edilir.
- "Allahü Ekber" denilir. Sübhaneke okunur. Euzu besmele çekilir. Fatiha
ve bir sure okunur.
- Rükû ve secdeden sonra ikinci rekâta kalkılır, besmele çekilir. Fatiha
ve bir sure okunur. Rükû ve secdeden sonra oturulur. Ettehıyyatü okunur.
Üçüncü rekâta kalkılır.
- Besmele çekilir. Fatiha suresi ve bir sure okunur. "Allahü Ekber" denilir,
rükûya gidilmez, eller kulaklara götürülür. Eller bağlanır, Kunut duaları okunur,
rükû ve secde yapılır. Oturulduğunda; Ettehıyyatü, Salli, Barik ve Rabbena
Atine duaları okunur, selam verilir.
7- CUMA NAMAZININ KILINIġI
Cuma namazı, Cuma günleri öğle namazı yerine kılınır.
Cuma namazından buluğ çağına gelmiĢ erkekler, özrü olmayan yolcu
olmayan, hür kimseler sorumludur.
- Ezandan sonra ilk önce dört rekâtlık cumanın ilk sünneti öğle
namazının sünneti gibi kılınır.
- Hutbe okunduktan sonra cemaatle iki rekât cumanın farzı kılınır.
- Sonra da cumanın dört rekât son sünneti kılınır. Böylece 10 rekât
Cuma namazı kılınmıĢ olur.
Cuma namazının sahih olması için mezheplerin farklı görüĢlerinden
doğan tereddüdü gidermek için,
- Son öğle namazı diye niyet edilir. Dört rekât farz kılınır. Eğer Cuma
sahih olmadıysa o günün öğle namazı kılınmıĢ olur. Cuma sahih ise bir öğle
namazı kaza edilmiĢ olur.
- Bundan sonra iki rekât son kazaya kalmıĢ sabah namazına diye
niyetlenilir, bir sabah namazı borcu ödenmiĢ olur. Kaza borcu yoksa nafile
namaz kılınmıĢ olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
8- BAYRAM NAMAZININ KILINIġI
Ramazan ve Kurban bayramlarında birinci gün güneĢ doğduktan 55
dakika sonra kılınır.
Bayram namazı vaciptir.
Bayram namazı iki rekâttır. Cemaatle kılınır.
Bayram namazına niyet ettikten sonra "Allahü Ekber" denir ve eller
bağlanır. Süphaneke okunur. Üç defa "Allahü Ekber" denir. Tekbirlerde eller
kaldırılır. Üçüncü tekbirden sonra eller bağlanır; Fatiha ve sure okunduktan
sonra rükû ve secde yapılır.
Ġkinci rekâtta da fatiha ve sure okunur. Üç defa "Allahü Ekber" denir.
Üçüncü tekbirden sonra rükû secde yapılır, oturulur. Ettehıyyatü, Salli, Barik ve
Rabbena Atina duaları okunur ve selam verilir.
Hutbe okunduktan sonra dua edilir, dağınılır.
Kurban bayramında Arefe günü sabah namazından dördüncü bayram
günü ikindi namazı sonrası dahil 23 vakit farz namazlardan sonra TeĢrik tekbiri
getirilir. Bu da her mükellef Müslüman‟a vaciptir.
ġöyle denir:
-
"Allahü Ekber Allahü Ekber Lâ ilâhe
illâllâhü vallahü ekber, Allahü ekber velillahil hamd”
- “Allahüm meftah aleyye ebvabe rahmetike” (Ey Allah‟ım bana
rahmetinin kapılarını aç)
Mâun Suresi Tekrar
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ ÜÇÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
25 – EL - MÜZĠL: Zillete düĢüren, hor hakir edendir.
26 - EL- BASÎR : Görendir.
a) Ayet: “Allah kendisine yöneleni rahatlatır. Bunlar iman edenler ve
gönülleri Allah‟ın zikri ile huzura kavuĢandır. Bilin ki, kalpler ancak Allah'ı
anmakla huzur bulur” (Rad : 27-28)
b) Hadis: “Sizden biri, malda, yaratılıĢta, evlatta kendinden üstün olana
değil, kendinden aĢağı olana baksın” (Seçme hadisler : 91/33)
Ġnsanın baĢkasına ait bir Ģeyde gözü olması, kendisine verilene razı
olmaması, hayatta hep Ģikayet etmesi mutsuz ve huzursuz olmasına neden
olur. Tabi buda rahatını kaçırır.
Kendinden daha aĢağıdakilere bakması, kendisine verilene razı olup
Ģükretmesi, olaylara sabretmesi insanı mutlu eder. Allah: “BaĢkalarının varlık
içinde olması sakın seni aldatmasın” diyor (Al-i Ġmran : 196)
Bir ayette de: “Ey inananlar! Sabır ve namazla Allah‟tan yardım isteyin”
buyruluyor. (Bakara: 153)
Mustafa ÖSELMİŞ
Çağın bunalım gibi, stres gibi, karamsarlık gibi hastalıkları var. Bunlar
baĢka hastalıklara da neden oluyor. Ġnsanları acımasız, saygısız, bencil, öfkeli
ve kavgacı yapıyor. Aile içinde Ģiddet sebebi oluyor. Yandım diyene yan,
öldüm diyene öl deniyor. Ġnsanlar zevkle köpek gezdirmeyi görev biliyor, ama
bir ihtiyaç sahibine dönüp bakmıyor. Köpeğine “hiĢt” diyen çocuğu dövüyor.
Bunca lükse karĢı rahatlığa karĢı insanlar mutlu değil, hep Ģikayetçi.
Neden ? sevinçler ve üzüntüler paylaĢılmıyor. Kimse kendini baĢkasının yerine
koymuyor.
Bugünün insanın mutlu olması için; sıcak aile ortamı içinde inancın
yaĢanmasıdır. Allah, dini mutlu olalım diye göndermiĢtir. YaĢlı fakat genç
görünenlere ibadet dirisi derler. Devamlı ibadet edende bunama olmaz. Nice
ihtiyarlar vardır, namazında niyazında elinde tesbih neĢe kaynağıdır. Niceleri
de vardır, ağzından bir Allah razı olsun çıkmaz, herkese beddua okur.
Allah : “Namaz kötülüklerden alıkor” diyor.
Peygamberimizde: “Sinirlenen abdest alsın” diyor.
Namazdan yüz çevirenin de sıkıntılı hayatı olacağı bildiriliyor (Taha:
124)
Evet kalpler, Allah'ı anmakla huzur bulacaktır. Günah ise kalbi karartır,
insanı sıkar. Günahkarın her zaman yüzü kızarır. Ġnsanın vicdanını rahatsız
eder. Böyle insan tabiî ki mutlu olmaz.
Mutluluğu alkolde, uyuĢturucuda, zevk ve eğlencede arayanların
mutluluğu sarhoĢluk geçinceye kadardır.
Ġslam, hem dünya hem de ahiret saadeti içindir.
a) “Ġnatçı ile cahili ikna etmek zordur” Doğru.
b) “Zaman bunu gerektiriyor, adet böyle ne yapalım. El ne der, herkes
böyle yapıyor. Bu da mı günah olurmuĢ?” YanlıĢ. Bunlar hep yanlıĢ
yönlendirme ve yozlaĢtırma sözleridir.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY:
Alkame isminde biri Peygamber Efendimize bağlıydı. Nerede bir
yapılacak iĢ olsa koĢardı, yapardı. Peygamberimiz de onu severdi.
Bir gün Peygamberimiz ölmek üzere olduğunu haber aldı ve gitti.
Kelime-i Ģahadeti söyleyemediğini gördü. Peygamberimiz oradakilere sordu:
-Bunun akrabası var mı?
-Evet, ihtiyar bir anası var dediler.
-“Çağırın dedi Peygamberimiz . çağırdılar. Kadın geldi. Oğlunun
durumunu anlattı. Razı olup olmadığını sordu. Kadın :
- “Ben ondan razı değilim, hakkımı da helal etmiyorum” dedi.
Bunun üzerine Peygamberimiz ateĢ yakılmasını istedi ve Alkameyi
ateĢe atacağını söyledi. Kadın bunu duyunca Peygambere hakkını helal
ettiğini oğlunun yanmasını istemediğini söyledi. Oğlu o sırada kelime-i Ģahadet
getiriyordu. Biraz sonra da ruhunu teslim etti.
Cennet anaların ayağı altındadır. Ana gibi yar olmaz.
E- BĠR DAVRANIġ:
Uykudan nasıl kalkılır?
-Uykudan kalkarken acele edilmez. Yani birden kalkılmamalıdır.
-Kalkar kalkmaz, sırta bir Ģeyler alıp, üĢüyüp hasta olmamak için tedbir
alınmalıdır.
-Euzu besmele çekerek kalkılmalıdır.
-El, yüz, ağız, burun yıkanmalıdır. Abdest alınarak diğer organlar
yıkanırsa, sağlık açısından çok daha güzel olur.
-Sabah diĢlerin fırçalanması unutulmamalıdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
-Yatak düzeltilmeli, çıkarılan pijamalar güzelce dürülüp konulmalı,
ortalıkta bırakılmamalıdır. Oda havalandırılmalıdır.
Ġlim adamları sigaranın zararlarını 20 madde olarak özetlemiĢlerdir:
1- ĠĢtahı keser
2- Sindirimi güçleĢtirir
3- Uykuyu kaçırır
4- Vereme zemin hazırlar
5- BronĢit yapar
6- Vitaminleri öldürür
7- Boğaz kanserine sebep olur
8- DiĢleri sarartır, ağız kokusu yapar
9- Ciltte kırıĢıklıklara sebep olur
10- Keyif kaçırır
11- Ağız ve burundaki zarları tahriĢ eder
12- Hafızayı zayıflatır
13- Görme bozukluğuna sebep olur
14- Sinirleri tahrip eder
15- Cinsel gücü azaltır
16- Ġlgiyi daraltır
17- Ġradeyi zayıflatır
18- Kaslara gevĢeklik verir, dinamizmi yok eder,
Mustafa ÖSELMİŞ
19- Kemik erimesine neden olur
20- Akciğer kanserine sebep olur.
Daha ne kaldı ki?
9 – NAFĠLE NAMAZLARIN KILINIġI
Nafile namazlar ikiĢer rekât olarak kılınır. Birinci rekâtta fatihadan sonra
Kafirûn suresi, ikinci rekâtta Fatiha‟dan sonra Ġhlâs suresi okunur.
Veya birinci rekâtta fatihadan sonra Felâk suresi; ikinci rekâtta fatihadan
sonra Nâs suresi okunur.
10 – CENAZE NAMAZININ KILINIġI
Cenaze namazı, öldükten sonra yıkanan Müslüman için bir duadır.
Bazı Müslümanların kılması ile diğer Müslümanlardan sorumluluk kalkar.
Cenaze namazı için kadınsa veya erkekse niyette bu belirtilir.
Cenaze namazı, secdesiz ve rükûsuz kılınır.
Cenaze namazı için :
- Önce niyet edilir.
- Tekbir alınır.
- Sübhaneke okunur (vecelle senaüke) de okunur.
- Ġkinci tekbirden sonra salli duası okunur.
- Üçüncü tekbirden sonra cenaze duası okunur. Bu duayı bilmeyen
“Amin” der. Veya Rabbena Atina duasını okur.
- Dördüncü tekbirden sonra selam verilir.
Mustafa ÖSELMİŞ
11 – ĠSTĠHARE NAMAZININ KILINIġI
Ġstihare, hayırlı olanı istemek demektir.
ĠĢlerimizde neyin daha hayırlı olduğunu anlamak için:
-Niyet edilir, Sübhaneke okunur. Euzu besmele çekilir. Fatiha ve Kâfirun
suresi okunur. Rükû secde yapılır.
Ġkinci rekâtta da Besmele, Fatiha – Ġhlas suresi okunur. Rükû secde
yapılır, selam verilir. Ve Ģu dua okunur.:
OkunuĢu:
“Allahümme inni estehiruke bi-ilmike ve estakdiruke bikudratike ve
es‟eluke min fadlike‟l-azim. Feinneke takdiru velâ ekdiru ve ta‟lemu vela
yâ‟lemun ve ente allamu‟l-ğuyub. Allahumme in kunte ta‟lemu enne hâza‟l,
emre hayrun li fi dini ve meâĢi ve akıbeti emri âcili emri ve âcilihi fakdurhu li ve
yessirhu li summe bârik li fih. Ve in kunte ta‟lemu enne haza‟l-emre Ģerrun li fi
dini ve meâĢi ve âkıbeti emri âcili emri ve acilihi fasrifni anhu va‟kdur liyelhayra
kâne sume ardini bih.”
Anlamı:
Allah‟ım! Senin ilmine göre hayrımı diliyorum, kudretinden güç istiyorum,
senin büyük fazlını diliyorum. Zira sen kadirsin, ben kadir değilim, sen bilirsin
ben bilmem, sen gizlileri bilirsin. Allah'ım eğer sen bu iĢin benim dinim,
geçimim, sonum, Ģimdim ve geleceğim hakkında hayırlı olduğunu biliyorsun
bunu bana takdir eyle, kolaylaĢtır. Eğer bu iĢim benim dinim, geçimim, sonum,
Ģimdim ve geleceğim hakkında Ģerli olduğunu biliyorsun bunu benden, beni de
bundan çevir, hayır nerede ise bana onu nasip eyle, sonra beni onunla hoĢnut
eyle.
Mustafa ÖSELMİŞ
Peygamberimizden bir dua:
-“Allah'ım, cehennem azabından, kabir azabından hayatın ve ölümün
fitnesinden dünyayı kasıp kavuracak olan deccalin Ģerrinden sana sığınırım”.
Mâun suresi tekrar
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ DÖRDÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
27 – ES – SEMĠ: ĠĢitendir.
28 - EL- HAKĠM: Hükmedendir.
a) Ayet: “Ey iman edenler! Allah‟tan korkun ve doğrularla beraber olun”
(Tevbe:119)
b) Hadis: “Yalan kötülüğe, kötülükte cehenneme götürür”. (Buhari,
Edep:1997)
Kur'an-da ve peygamberimizin hadislerinde müslümanın vasıfları
sayılırken doğru dürüst olduğu ve yalan söylemeyeceği özellikle
vurgulanmıĢtır.
Yalan, münafıklık âlametidir. Yalancı Allah'ın lanetlediği kimsedir.
Kıyamet gününde Allah onun yüzüne bakmayacaktır.
Kur'an : “Yalandan kaçının” (Hac:30)
“Allah‟tan korkun, doğru söyleyin”. (Ahzab:70) diye emrediyor.
Yalan söyleyenin dostu olmaz. Sözüne güvenilmez. Yalanı ortaya
çıkınca mahcup olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Yalan söyleyenin, baĢkalarını aldatanın rızkı dardır. Yalanla kazandığı
Ģeyler telef olur.
Bir hadislerinde peygamberimiz Ģöyle bildirir:
-“Yalan söyleyenin ağzının kokusundan melekler rahatsız olur ve ondan
uzaklara gider.” (Ramuz: 104/11)
Yalan söyleyeni Allah da sevmez, insanlarda sevmez.
Yalan her kötülüğün baĢıdır. Bir gün biri Peygamberimize gelir: Dört kötü
huyum var: “Her kötülüğü yaparım, hırsızlık ederim, içki içerim, birde yalan
söylerim” der.
Peygamberimiz ona Ģöyle der:
-“Bana yalan söylemeyeceğine dair söz ver” O da :
-Söz veriyorum, der.
Kötülük yapmak, içki içmek aklına gelince, “Peygamber bana Ģunu
yaptın mı? Diye sorarsa, yalan söylemeyeceğime göre diye düĢünüp kötülüğü
terk eder. Böylece yalandan vazgeçmekle bütün kötülüklerden de uzaklaĢır.
Atalarımız: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” demiĢlerdir.
Ġyi insan ve iyi bir Müslüman, yalanın her türlüsünden kaçınır.
C- SÖZÜN ÖZÜ :
a) “Din milletlere faydalı hatta lüzumludur” J.J. Russo: Doğru.
b) “Allah‟ın ibadete ihtiyacı yok” YanlıĢ. Ġnsanların ibadete ihtiyacı
var. Ġbadetin vereceği sağlığa, huzura ihtiyacı var.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY:
Kâbe tamir görmüĢtü. Kâbe‟nin duvarına Haceru‟l –Esved taĢı
konacaktı. Sülaleler arası anlaĢmazlık çıktı. Herkes kendisi koymak istiyordu.
Kılıçlar çekildi. Kavga çıkacaktı. Biri : “Buraya ilk geleni hakem tayin edelim”
dedi. O sırada Peygamber efendimiz çıka geldi.
Herkes ona güveniyordu. O Peygamber olmadan “Muhammedül emin”
yani güvenilir Muhammed adını almıĢtı. Herkes onun hakemliğini kabul etti.
Peygamberimiz sırtındaki hırkayı çıkardı, yere serdi taĢı üzerine koydu
ve her bir ucundan oradakilere tutturdu, yerine gelince taĢı aldı, yerine koydu.
Böylece büyük bir kavgayı önlemiĢ oldu. Rahmet Peygamberi, barıĢ
peygamberi olduğunu bir daha göstermiĢ oldu.
E- BĠR DAVRANIġ :
Yemek yerken nelere dikkat edilmelidir?: (1)
-
Yemekten önce yenilecek olan Ģeyin
helalden olmasına, baĢkasının hakkı olmamasına dikkat edilir.
Allah'ın ve Peygamberin haram kıldığı bir Ģey olmamasından
emin olunmalıdır.
-
Göz hakkı olmaması için gereken
yapılmalıdır. Yani
kızartılmamalıdır.
açıkta
yenmemelidir.
Balkonda,
orada,
burada
et
- Bundan sonra önce temizliğe dikkat edilmelidir. Yenilip içilecek kaĢık,
çatal, tabak, bardak gibi Ģeylerin temiz olmasına dikkat edilmelidir.
-
Yemek seçilmemeli, yani beğenmeme
durumu olmamalıdır.
-
Yemeklerin, bilhassa ekmeğin israf edilmemesine dikkat edilmelidir.
-
Rahatsızlığı olan perhize dikkat etmelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
-
Yemekten sonra hemen yatılmamalıdır.
-
Altın gümüĢ kaplardan yenilip içilmemelidir.
Kazanç, helalden olmalıdır. Faiz, kumar, hırsızlık ve gayri meĢru
kazançtan elde edilen yenmez. Domuz, alkol gibi haram olanda yenmez,
içilmez,
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Sigara dinen haramdır.
Dinimiz insan sağlığına büyük önem
vermiĢtir. Ġnsan sağlığına, insanın aklına ve doğacak çocuklara zarar veren,
maddi yönden israfa neden olan Ģeyleri yasaklamıĢtır.
Sigaranın verdiği zarar düĢünülürse, faydalı yönü olmadığı ortadadır.
Sigaranın kokusu bile insanları ve melekleri rahatsız eder.
Allah : “Kendi elinizle kendini tehlikeye atmayın” diyor (Bakara : 195 +
Nisa:29)
Peygamberimiz de: “SarhoĢluk veren, uyuĢturan her Ģeyden men
ediyorum” diyor (Ebu Davut : 3/329)
Ġslam alimlerine göre:
1- Her sarhoĢ eden Ģey haramdır.
2- Ġsrafın her türlüsü haramdır.
3- Her kötü kokan Ģey haramdır.
4- Her sıkıntı ve eziyet veren Ģey haramdır.
Fıkıh alimleri ne diyor:
-“Bugüne kadar sigaraya haram demeyenler, ne ölçüde zarar
verdiğin bilmedikleri için haram dememiĢ olsalar gerek” (Prof.Dr. Hayrettin
KARAMAN)
Mustafa ÖSELMİŞ
-“Sigaranın zararı göz önüne alındığında haramlığı kesindir”
(Prof.Dr. Hamdi DÖNDÜREN, Ġslam ilmihali :661)
-“Tıp ilmi sigaranın zararını Ģüpheli olmaktan çıkarmıĢtır. Sigara dinen
haramdır” (Tüdav ilmihal : 2/69)
-“BaĢkalarına zarar vermemek esastır. Sigara zararlı ve israftır, sigara
Ģüpheli dahi olsa kaçınılmalıdır. Çünkü Ģüphe harama götürür” (Prof.Dr. Faruk
BEġER, Fıkıhın pençesinde hayatımız : 137)
-“Sigara sağlığa zararlı ve haramdır” (Yusuf El Kardavi)
-“Sigara haramdır” (Halil GÖNENÇ)
-“Sigara, Müslüman‟a yakıĢır bir nesne değildir” (Dr. Ġftehar Hüseyin)
Sigara parası daha hayırlı yerlere gitmelidir.
12 – HACET NAMAZININ KILINIġI
Herhangi bir isteği olan kimse yatsı namazından sonra 2-4 veya daha
fazla hacet namazı kılar, hacet duasını okur. Ġsteğinin olması yolunda dua
eder.
Birinci rekâtta Sübhaneke, Euzu besmele Fatiha ve üç defa Ayetel kürsi
okur. Rükû secde yapar.
Ġkinci rekâtta Besmele, Fatiha ve Ġhlâs suresi okur, rükû secdeden sonra
oturur. Ettehıyyatü, Salli, Barik ve Rabbena Atine duaları okur, selam verir.
Bu namazla ilgili olarak Hz. Peygamber (SAV) Ģöyle buyurur: -“Kimin
Allah‟tan bir dileği olursa iki rekât namaz kılsın sonra Allah‟a dua etsin, salâvat
getirip, hacet duasını okusun”. (Tirmizi Vitir : 17) (Bak H.Döndüren, Ġslam Ġlmi:
325-353) buyurmuĢtur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Hacet Duası:
OkunuĢu :
“Lâ ilâhe illallahu‟l halimu‟l kerimu subhanellahi Rabbi‟l arĢi‟l azim.
Elhamdu lillahi Rabbi‟l âlemin es‟eluke mucibati rahmetike ve azaime
mağfiretike ve‟l ganimete men kulli birin vesselâmete min kulli ismin la teda‟li
zenben illâ gafertehu vela hemen illâ ferectehu velâ haceten hiye leke rızan
illâ kazeytehu ya erhamer-rahimin.”
Anlamı:
Halim olan, Kerim olan Allah‟tan baĢka hiçbir ilah yoktur. Büyük ArĢ‟ın
Rabbi olan Allah noksanlıklardan münezzehtir. Hamd, âlemlerin Rabbi olan
Allah‟a mahsustur. Senden rahmetinin gereği olan iyi Ģeyleri istiyorum. Yine
mağfiretinin çeĢitlerini her iyilikten elde edinmeyi ve her günahtan selameti de
senden isterim.
BağıĢlamadığın bir günah ve gidermediğin bir üzüntü bende bırakma.
Rızana uygun olan benim dilek ve hacetimi de yerine getir, ey merhamet
edenlerin en merhametlisi.
13 – TESBĠH NAMAZININ KILINIġI
Bu namaz, sevabı bol olan bir namazdır. Her zaman kılınabilir. Bilhassa
mübarek gecelerde kılmak adet olmuĢtur.
Tesbih namazı dört rekâttır. ĠkiĢer ikiĢer kılınır. Yalnız kılınabileceği gibi
cemaatle de kılınır.
Toplam 300 defa: “Sübhanellâhi velhamdülillâhi ve la ilâhe illallahü
vallahü ekber. Vela havle velâ guvvete illa billahil aliyyil azim” denir.
Tesbih namazı kılacak olan kimse:
-
Niyet eder, "Allahü Ekber" der.
Sübhanekeyi okur, 15 defa tesbihi söyler.
Mustafa ÖSELMİŞ
Euzu besmele çeker, fatihayı okur bir de
-
sure okur 10 defa tesbih söyler.
Rükûya varır, üç defa “Sübhane rabbiye‟l azim” dedikten sonra 10
defa tesbih söyler. Semi Allahü Teala limen hamideh. Rabbena lekel hamd”
der, dikilir. 10 defa tesbih söyler.
-
"Allahü Ekber" deyip secdeye varır üç
defa: “Sübhane Rabbiye‟l a‟la” der. 10 defa tesbih söyler.
-
"Allahü Ekber" der oturur 10 defa tesbih
söyler.
-
"Allahü Ekber" der secdeye varır. Üç
defa: “Sübhane rabbiye‟l a‟la” der. 10 defa tesbih söyler. Ġkinci rekâta kalkar.
Ġkinci rekâtı da aynı Ģekilde kılar oturur selam verir. Bundan sonraki iki rekâtı
da aynen tekrar eder.
Camiye girerken okunacak dua:
-“Allahümmeftahli
kapılarını aç)
ebvabe
rahmetike”
(Allahım
bana
rahmetinin
Camiden çıkarken:
-“Allahümme inni eselüke min fazlike” (Allahım, senden lütuf ve keremini
isterim).
Mustafa ÖSELMİŞ
I – BĠR SURE EZBERLEYELĠM
Kevser suresi :
“Ġnnâ a‟taynâke‟l-kevser. Fesalli li-Rabbike ve‟nhar. Ġnne Ģânieke hüve‟lebter.”
1,2,3 (Resûlüm!) KuĢkusuz biz sana Kevser‟i verdik. ġimdi sen rabbine
kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, Ģüphesiz sana hınç besleyendir.
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ BEġĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
31 - EL – HABĠR: Haberdar olandır.
32- EL- AZIM: Büyük olandır.
a)Ayet : “O Allah ki size “Müslüman” adını verdi. Öyleyse namaz kılın,
zekat verin ve Allah'ın emirlerine sımsıkı sarılın” (Hacc: 78)
b)Hadis : “Müslümanın her Ģeyi hayırdır. Sevinir, Ģükreder, üzülür,
sabreder, iki halde de sevap kazanır.” (Ramuz : 314/12)
***
Müslümanlık, sözden veya verilen kimlikten ibaret değildir. Ġnancını
yaĢamadıktan sonra bunlar kuru bir laf ve bir yazıdan ibarettir.
Müslüman olmanın Ģartları vardır. Ġslam‟ı yaĢamadan, Ġslam‟ın Ģartlarını
yerine getirmeden, Ġslam kimseyi kurtarmaz.
Ġnsan, imanın Ģartları vardır. Onların tamamına inanmadan inanmıĢ
sayılır mı? Sayılmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Mu‟minun suresi : 1-11. ayetlerde Ģu vasıflar sıralanıyor:
-“Mü‟minler kurtulan kimselerdir. Onlar namazda huĢu içindedir. Onlar
boĢ ve faydasız Ģeyden yüz çevirirler. Onlar zekat verirler. Onlar iffetini korur,
zinaya düĢmez. Emanete riayet eder, vadinde dururlar. Onlar namaza devam
ederler. Böylece cenneti hak eden bu kimseler, orada ebedi kalırlar”.
Müslümanın diğer bazı vasıfları da Ģöyledir:
-
Yalnız Allah‟a güvenir, beklediğini ondan bekler, yalnız O‟na ibadet
-
Ġyiliği yapar, baĢkalarının yapmasını ister.
-
Sabreder, Ģükreder, isyan etmez.
-
Peygamberine itaat eder.
-
Allah'ın verdiği nimetten ihtiyaç
eder.
sahiplerine verir.
-
Yalana, günaha, harama bulaĢmaz.
-
BoĢ ve manasız iĢ iĢlemez.
-
Ġsraf etmez, cimri de olmaz.
- Ġftira etmez, kötü zanda bulunmaz, gıybet etmez, baĢkalarında kusur
aramaz.
-
Kimseye haksızlık etmez. Hak yemez.
Doğru dürüst yaĢar, doğrularla beraber olur. Aleyhine de olsa
doğruluktan ayrılmaz. ĠĢine sözüne sadıktır. Yani güvenilir kimsedir.
-
Yaptığını tam ve güzel yapar.
-
Ġnsanlarla iyi geçinir. Affedici ve hoĢ
görülü olur.
Tek kelime ile Müslüman günah adamı
değildir. Herkes ondan fayda görür.
Mustafa ÖSELMİŞ
a) “Çürük baklanın kör alıcısı olur”. Doğru
b) “ÇalıĢmakta ibadettir” YanlıĢ ibadetsiz
çalıĢmak külfettir. Ġbadetlerin arasındaki çalıĢmak ibadettir.
D – BĠR OLAY:
Hz. Ömer, bir çocuğun acele acele koĢtuğunu gördü ona:
-Nereye böyle evlat? dedi. Çocuk:
-Camiye gidiyorum, abdest alacağım, dedi. Ömer (ra):
-Ezana daha var. Sen küçüksün. Sana namaz daha farz değil, dedi.
Çocuk durdu ve dedi ki:
-Bu iĢin küçüğü, büyüğü olmaz amca. Dün mahallemizde benden küçük
bir çocuk öldü de gömdüler geldiler.
Çocuk tekrar camiye koĢarken Halife Ömer : “Bu çocuk ne akıllı çocuk
Allah'ım !” diyordu.
Ġnsan ben daha küçüğüm dememeli, ölüm küçükken de gelir. Ölüme
hazır olunmalı.
Yemek yerken nelere dikkat edilmelidir? (2)
- Önce eller güzelce yıkanır.
- Eûzu besmele çekilir.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Önce büyüklerin baĢlaması beklenir.
- Yemeğin kızgın olmamasına dikkat edilir.
- Lokmalar küçük tutulur, iyice çiğnenir.
- Sofrada su bulundurulur.
- Ağız Ģapırdatılmaz, yerken konuĢulmaz.
- Sağ elle yenir, önden yenir.
- Tabak güzelce sıyrılır, Ģeytana artık bırakılmaz.
- Yemek yerken acele edilmez.
- Soğan, sarımsak gibi kokan Ģeyler her
zaman yenmez.
- Yemeği bize verene Ģükredilir, sofra duası yapılır.
- Eller, ağız iyice yıkanır.
Peygamber (as) bir Ģey yiyip içileceği zaman ellerin yıkanmasını
yedikten sonra ağzın ve ellerin yıkanmasını tavsiye etmiĢtir.
Yataktan kalkınca ellerin, yüzün yıkanması, ağzın çalkalanması, burnun
temizlenmesi, Peygamberimizin yapıp tavsiye ettiği önemli sağlık
kurallarındandır.
Bir hadislerinde Ģöyle buyurur:
-“Yemeklerden önce ve sonra ellerinizi yıkayın, yemeğiniz bereketli
olsun” (Tirmizi, Et‟ime: 39)
Eller her Ģeyi eller, tutar ve dokunur. BaĢkalarının kullandığı tuvaletlere
girip çıkanın, bir Ģey yiyip içtiğini düĢünün. Kirli elleriyle gözünü kaĢıyan,
ağzına, burnuna sokanı düĢünün...
Mustafa ÖSELMİŞ
Peygamberimiz, ellerini yıkamayanın hastalandığı
kendinden baĢkasında aramamasını ifade etmiĢtir.
zaman
suçu
SECDELER
a)Tilavet Secdesi:
Kur'an-ı Kerim‟de 14 secde ayeti vardır. Bunlardan birini okuyan veya
iĢiten her mükellefe secde yapmak vacip olur. Ayrıca secde ayetinin anlamını
okuyan veya dinleyen kimsede secde etmelidir.
Secde ayetini okuyan da dinleyenlere secde ayetini hatırlatmalıdır.
Secde niyetiyle (eller kaldırılmadın) "Allahü Ekber" denir. Secdeye
varılır. Üç defa: “Sübhane Rabbiye‟l a‟la” denir. Sonra "Allahü Ekber" denilerek
secdeden kalkılır. Ayağa kalkarken “Gufrâneke Rabbenâ ve ileykel- masir”
denir.
Secde ayetinin bulunduğu sureler ve ayetler Ģunlardır:
A‟raf suresi 206. ayet
Râd suresi 15. ayet
Nahil suresi 50. ayet
Ġsra suresi 109. ayet
Meryem suresi 25. ayet
Hacc suresi 18. ayet
Furkeyn suresi 60. ayet
Nelm suresi 25. ayet
Secde suresi 15. ayet
Sâd suresi 24. ayet
Mustafa ÖSELMİŞ
Fussılet suresi 37. ayet
Necm suresi 62. ayet
ĠnĢikâk suresi 20. ayet
Alak suresi 19. ayet
Bu secdelerin farz, vacip ve sünnet olanları vardır.
Peygamber (as) Ģöyle buyurur:
“Ademoğlu secde ayetini okuyup secde edince Ģeytan ağlar: (vay benim
halime! Adem oğlu secde etmekle emrolundu hemen secde etti; cenneti hak
etti. Ben secde etmedim; cehennemi hak ettim, der)”. (Müslim, Ġman: 35)
Secde ayetlerinde:
1- “Secde et” emri vardır. Ya da;
2- Her Ģeyin Allah‟ı secde ettiği bildiriliyor. Veya;
3- Ġnançsızların secde etmekten kaçındığından söz ediliyor.
Bunun için secde ayetini okuyan veya duyan abdestli ise hemen secde
eder. Abdesti yoksa abdest alınca secde eder. Hayız ve nifaslı olan,
temizlenince secde eder. Böylece secde emrine itaat edilmiĢ olur. Secde
edenlerden olur. En önemlisi de secde etmeyenlere muhalif hareket etmiĢ olur.
Namazda secde ayetini okuyan, namazın bitiminde secde eder.
Nefisten korunma duası :
-“Allahümme ” el himni rüĢdi ve izni min Ģerri nefsi” (Allah‟ım, bana
doğruyu ilham et. Ve beni nefsimin Ģerrinden koru)
Mustafa ÖSELMİŞ
Kâfirun suresi:
“Kul yâ eyyühe‟l-kâfirûn. Lâ a‟büdü mâ ta‟büdûn. Ve lâ entüm âbidûne
mâ a‟büd. Velâ ene âbidün mâ abedtüm. Velâ entüm âbidûne mâ a‟büd.
Leküm dînüküm ve liye dîn.”
1,2. (Resûlüm!) De ki: Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza
tapmam.
3. Siz de taptığıma tapmıyorsunuz.
4. Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.
5. evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.
6. Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ ALTINCI GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
A- ALLAH‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ :
33 - EL–HALĠM: YumuĢaklık gösterendir.
34 – EL–GAFUR : BağıĢlayandır.
a) Ayet: “iyilikte yardımlaĢın, kötülükte yardımlaĢmayın” (Miada:2)
b) Hadis: “Kim birinin üzüntüsünü giderirse. Allah da onun kıyamet günü
üzüntüsünü giderir” (Hadis Ans: 9/376)
***
Ġnsanın Allah‟a ve Peygambere karĢı görevlerini yapması kulluk
borcudur. Anaya, babaya, kendisinden küçüklere, arkadaĢlarına ve diğer
insanlara görevlerini yapması da insan olmanın gereğidir.
Ġnsan baĢkalarına karĢı ilgisiz kalamaz. BaĢkalarından bana ne
diyemez. Ġnsanın üzerinde sorumluluklar vardır.
Peygamberimiz: “En hayırlınız, en çok faydalı olanınızdır” diyor. Kendisi
için istediğini, baĢkaları için istemeyenin olgun Müslüman olmadığı
bildirilmiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġnsan, kendisine yapılmasını istemediği bir Ģeyi baĢkalarına yapmamalı,
yapılmasını istediğini de baĢkalarına yapmalıdır. ĠĢte inanan insanın yapacağı
Ģey budur.
Ġnsanlara acımayana Allah acımaz.
Eğer ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacı giderilecek olursa, Allah da bizim
ihtiyacımızı giderecektir. Hem o zaman toplumda bir çok kötülüğün önüne
geçilmiĢ olacaktır.
“DüĢmez kalkmaz bir Allah” derler. Biz de ihtiyaç sahibi olabilirdik veya
insan bir anda her Ģeyini kaybedebilir. Malın Ģükrü, ihtiyaç sahiplerinin
ihtiyacının giderilmesiyle olur.
Ġnsan hizmet edilen olmamalı, hizmet eden olmalı. Ġyi iĢ iĢlemeli, hayırda
yarıĢmalıdır. Ġnsan verdikçe Allah verecektir. Çünkü iyiliğin karĢılığı iyiliktir.
Ġnsanın yapacağı yardımlar insanı tehdit eden kötülükleri önleyecektir. Sadaka,
kaza belayı def eder. Ġnsanın huzurlu yaĢamasına neden olur.
Yunus: “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” demiĢtir. Ġnsanları
sevmeden, sevimli insan olunamaz. Bencil ve cimri olanı Allah‟ta sevmez, kul
da sevmez.
Peygamberimiz Ģöyle haber veriyor :
- Kıyamet günü Allah soracak ”Benim için ne yaptın?” Kul :
- Namaz kıldım, oruç tuttum, Ģunu bunu yaptım. Allah ona:
- Bunlar senin için, sen benim için ne yaptın? Kul:
- Senin için ne yapabilirdim deyince, Allah:
- “Sen kullarım için ne yaptın, onu söyle, onlar için yaptıkların benim
içindir” diyecek, diyor.
Mustafa ÖSELMİŞ
C - SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Körün yanında duran ĢaĢı olur”. Doğru.
b) “Acıma, acınacak hale gelirsin”. YanlıĢ. Acırsan acınır, merhamet
edilirsin, acımazsan Allah‟ta sana acımaz.
D – BĠR OLAY:
Allah‟ın sevdiği kullardan biri abdest almıĢ. Camiye giderken, bir kova
bulaĢık suyunun tepesinden döküldüğünü görür ve Allah‟a Ģükreder.
Yanındakiler neden Ģükrettiğini sorarlar. ġu cevabı verir:
- Bu su kızgın suda olabilirdi, der ve o anda buna sebep hangi hatam
acaba hangi günahım? diye düĢünür.
Hiçbir Ģey sebepsiz olmaz. BaĢımıza gelenler yaptıklarımızın karĢılığıdır.
Yemek yerken nelere dikkat edilmelidir?(3)
-
Yemek yerken acele edilip hızlı hızlı
yenmez ve çok da yenmez. Atalarımız : “Az ye, az uyu, az konuĢ” demiĢlerdir.
Peygamberimiz de: “Mide hastalık evidir” demiĢtir. Göbekli birinin
göbeğini gösterip: “Bu böyle olmamalı” demiĢtir.
-
Ġnsan hızlı yer, lokmaları iyi çiğnemezse,
doyduğunu anlamaz.
Peygamberimiz: “Canın çektiği her Ģeyi yemek israftır. Dünyada
çok yiyen ahirette aç kalacaktır” demiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Çok yemenin zararları Ģunlardır:

Rızkı çabuk biter.

Sağlığı bozulur.

Gönlü paslanır.

Unutkan olur.

Merhameti az olur.
Çok yemekten kendini alıkoyamayan ne yapmalıdır?

Çok yemenin, çok kilo almanın zararlarını düĢünmelidir.

Taze ekmek yememeli, oburlarla beraber olmamalıdır.

Ġhtiyaç sahiplerini düĢünmelidir.

Acıkmadan yememelidir.

ĠĢtah açıcı Ģeyler yememelidir.

Önüne ne varsa koymamalıdır.
Çok yiyenin ibadeti az olur. Hizmeti az olur. Hastalığı çok olur. Haramı
çok olur.
UyuĢturucu belası:
Adı üstünde uyuĢturucu, ruhu ve beden sağlığını bozar. Ġnsana her
Ģeyini kaybettirir.
UyuĢturucu kullananlar, aynı enjektör gibi aletleri kullandıkları için birçok
bulaĢıcı hastalık kolayca geçer.
UyuĢturucunun verdiği her Ģey sahtedir. Adım adım ölüme götürür.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bir gram uyuĢturucu, beyinde bir milyon hücrenin ölmesine sebep olur.
Zeka düĢmanıdır. Ahlak ve ruhsal çöküntüye sebeptir.
UyuĢturucu insanın hayallerini yıkar, ailesini yıkar, geleceğini, mesleğini
mahveder.
UyuĢturucu, erken bunamaya, hafıza kaybına, depresyona sebep olur.
Her an felç riski vardır. UyuĢturucu kullananın bedeni kötü kokar.
Altın vuruĢlar, kalp yetmezliğine, akciğerdeki oksijen yetmezliğine,
beynin tahrip olmasına sebep olur. Çoğu zaman ölümle sonuçlanır.
Bu felaket genellikle kötü arkadaĢ, özenti ve denemelerle baĢlar. Bir Ģey
olmaz derler, ama bağımlılık oluverir. Birde arkadaĢ yolu ile tuzağa
düĢürülerek baĢlanır.
Kozmetikler, spreyler, deodorantlar, sigara, kahve ve kola uyuĢturucu
bağımlılığına götürür.
Disko ve kafeler, uyuĢturucu kültürünün filizlendiği yerlerdir. Nefse hitap
eden arkadaĢlıklar, eğlenceler, alkol katkılı bira, kola uyuĢturucuya zemin
hazırlar.
Kokulu silgiler, vücuda yapıĢtırılan kağıtlar, kağıt dövmeler uyuĢturucuya
baĢlama nedenidir.
Yenilip içilen Ģeylerin içine bağımlılık yapması için azar azar katılan
uyuĢturucu, kısa zamanda bağımlılık yapar.
UyuĢturucuya en büyük engel; inanç, aile ve iyi arkadaĢtır.
G - DĠN BĠLGĠSĠ:
b) Sevih Secdesi:
Peygamberimiz (a.s) “Namazı için Ģüpheye düĢen, doğrusunu araĢtırsın.
Sonra selâm versin, sevih secdesi yapsın, yani yanıldığı için iki secde daha
yapsın.” (H.Döndüren Ġslâm Ġlh: 336) buyurur.
“Sizden biri dört mü, üç mü kıldı Ģüpheye düĢerse, Ģüpheyi atsın namazı
ona göre tamamlasın ve sonunda iki secde etsin.” (Age: 387)
Sevih secdesi, farzın gecikmesi ve vacibin terkinden dolayı yapılır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Mesela:
-
Sureyi fatihadan önce okumak,
-
Fatihadan sonra sure okumayı unutmak,
-
Birinci oturuĢu unutmak,
-
Vitirde kunutları okumamak,
-
Son oturuĢta Ettehıyyatüyü okumak,
-
Birinci oturuĢta salli barik okumak gayri müekketlerde okumamak...
vb.
Secde etmeyi unutanın namazı bozulmaz. Sevabı az olur.
Secdeyi bilerek terk edenin namazı bozulur.
c) ġükür secdesi:
ġükür secdesi, Cenab-ı Allah‟ın bir lütfuna nail olmak veya sıkıntılardan,
belalardan kurtulmak gibi nedenlerle yapılır.
YapılıĢı Ģöyledir:
-
Kıbleye dönülür. Tekbir alınır, secdeye
varılır. Üç defa “Sübhane Rabbiye‟l-a‟la” denir. Allah‟ü Ekber diyerek kalkılır.
d) Namazın içinde söylediklerimizin manaları:
-
Allahü Ekber : Allah en büyüktür.
-
EuzübillahimineĢĢeytanirracim : Ġlahi
rahmetten kovulmuĢ olan Ģeytandan Allah‟a sığınırım.
-
Bismillahirrahmanirrahim: Rahman ve
rahim olan Allah‟ın adıyla baĢlarım.
-
Subhane Rabbiye‟l-azim: Alemlerin
Mustafa ÖSELMİŞ
Rabbını her türlü noksanlıklardan tenzih ederim.
Semi Allahü limen hamideh: Allah hamd eden kulunun övmesini
iĢitmiĢtir.
-
Rabbena lekel hamd : Hamd Allah‟a
mahsustur.
ederim.
-
Sübhane Rabbiye‟l- a‟la: Yüce Allah‟ım seni noksanlıklardan tenzih
Es‟selamü aleyküm ve rahmetullah:
Allah‟ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun.
Namazda ne dediğimiz bilinir ve düĢünülürse, baĢka Ģeyler
düĢünmekten ve vesveseden kurtuluruz. Namazdan daha çok zevk alırız.
-“Allahümme inni euzubike mineĢĢikak, vennifakı vesüil ahlakı” (Allah‟ım
anlaĢmazlıktan, münafıklıktan ve kötü ahlaktan sana sığınırım)
Kâfirun suresi tekrar
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ YEDĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
35–Eġ-ġEKÜR: Rızası için yapılanlara güzel bir Ģekilde cevap verendir.
34 – EL – ALĠYY : Yüce olandır.
a) Ayet: “BaĢınıza gelenler, kendi ellerinizle iĢledikleriniz yüzündendir”
(ġura : 30)
b) Hadis: “Kötü ahlak sirkenin balı bozduğu gibi güzel Ģeyleri bozar”
(Ramuz: 97/4)
***
Ġnsanın eti yenmez derisi giyilmez. Ġnsanın güzel ahlakından baĢka nesi
vardır? Ahlakı olmayan güzel yüz beĢ para etmiyor. Bugün bir insan cesedini
kim satın alır? Ġnsan ölünce en yakınları bile ondan kurtulmak için acele ediyor,
hemen aynı gün gömüp geliyor.
Peygamber (as): “En hayırlınız ahlakça güzel olanınızdır” demiĢtir.
(Seçme Hadisler : 6)
Mustafa ÖSELMİŞ
Hiçbir insan doğuĢtan ahlaklı veya ahlaksız değildir. Dinimiz: “Ahlakınızı
güzelleĢtiriniz” diye emrediyor. Yani ahlaklı olmak da, ahlaksız olmak da
insanın elindedir.
Ahlakı din emreder. Dinin dıĢında ahlakı emreden, ahlaklı olmayı teĢvik
eden ve ahlaklı olanı mükafatlandıran baĢka bir kaynak yoktur.
J.J.Reusseau: “Ġnsan inandığı ölçüde faziletlidir” demiĢtir.
Bugün iyi huylu, güzel ahlaklı kimseleri herkes sever. Kötü huylulardan
ise herkes nefret eder. Çünkü insanlar ahlaksızlardan zarar görür.
Ahlaksız insanın kendine faydası olmaz. En yakınlarına bile hayır soluk
solumaz. Hep baĢkalarını üzerek inciterek yaĢar. Bencildir, kimseyi düĢünmez.
Günahtan, suçtan kaçınmaz. Hep kötü Ģeyler yapar ve kötü arkadaĢları vardır,
kötü alıĢkanlıkları vardır.
Böyle insanların doğru dürüst aile hayatı ve düzenli iĢleri olmaz. Hep
mutsuz, huzursuz olurlar. Çoğu zamanda yalnız kalırlar, yalnız ölürler.
Kötü insanlar üzerine Allah‟ın lâneti vardır (A‟raf : 44). Böyle kimseler
dünyada da ahirette de hayretmezler. Çünkü kötülük yapmakla, kötü olmakla
insanın kazanabileceği hiçbir Ģey yoktur.
a) -“Dua ve ibadet olmasaydı çıldırırdım” M.Gandi .Doğru
b)-“Merhametten maraz doğar” YanlıĢ. Merhameti olmayanın kendisi
marazlıdır.
D – BĠR OLAY:
Hz. Ali (ra) Peygamberimizi çok severdi. Daha beĢ yaĢında idi kendi
evlerine gitmez. Peygamberimizin yanında kalırdı.
Bir gün Hz. Hatice ile Peygamberimizi namaz kılarken gördü. Ne
yaptıklarını sordu. Peygamberimiz Ġslam‟ı, namazı kısaca ona anlattı.
Mustafa ÖSELMİŞ
Hz. Ali:
-Ben de Müslüman olacağım, dedi.
Peygamberimizin:
-“Babana danıĢ, ondan izin al” demesi üzerine kapıya kadar gider ve
geri döner, der ki:
-Allah beni yaratırken babama mı danıĢtı. Ben Müslüman olurken ona
danıĢayım?
Böylece çocuklardan ilk Müslüman olan Hz. Ali oldu.
Su içerken nelere dikkat edilmelidir?
Önce suyu ve su kabı temiz olmalıdır.
Ġçi görünmeyen kaplardan su içilmemelidir.
Besmele çekilmelidir.
Üç yudumda içilmelidir.
Oturarak içilmelidir.
Sağ elle içilmelidir.
Çay, su, meyve suyu içerken dibinde artık bırakılmamalıdır.
Alkol ve alkol katkılı Ģeyler içilmemelidir.
Sigara, uyuĢturucu gibi Ģeyler içilmemelidir.
Herkesin içtiği bardaktan içilmemelidir.
Sonunda “Ģükür elhamdülillah” denmelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
ġiĢmanlık: AĢırı yağlanma ile olur. Mutlaka tedavi edilmelidir. Çünkü
ĢiĢmanlık hastalıktır, baĢka hastalıklara yol açar.
ġiĢmanlık, kalp, damar, solunum sistemi ve sindirim sistemine etki
yapan bir rahatsızlıktır.
Ayrıca tansiyon, Ģeker hastalığı, eklem hastalıkları, adet düzensizliği,
böbrek rahatsızlıkları, kanser ĢiĢmanlıkla ilgili olan hastalıklardır. Ömrü kısaltır
ve yaĢam kalitesini düĢürür.
Peygamberimiz: “Mide hastalık evidir” demiĢtir.
Çok yemekle;
-
Hizmeti azalır,
-
Ġbadeti azalır,
-
Bencil olur,
-
Tembel olur,
-
Hastalıklı olur.
Atalarımız: ”Can boğazdan gelir” demiĢ ama can boğazdan da gider.
Göbekli ĢiĢman birine Peygamberimiz göbeğini göstererek: “Bu böyle
olmamalıdır” demiĢtir.
Oruç tutmak:
Oruç tutmak, aklı baĢında her Müslüman‟a farzdır.
Oruç, imsak vaktinden akĢam ezanına kadar sadece yiyip içmekle değil
bütün organlarla tutulur.
Oruca niyet Ģarttır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Muharrem ayının onuncu günü, tek Cuma günleri kurban bayramı
günleri ve Ramazan bayramı birinci günü oruç tutulmaz.
Aralıksız her gün oruç tutmak mekruhtur. Hanım beyin izni olmadan
nafile oruç tutamaz.
Orucu, yolcu olan, hasta olan, hamile, emzikli olan, aciz olan, o gün çok
ağır iĢi olan orucu kazaya bırakabilir.
Hayırlı ve nifaslı olan kadın sonra kaza eder.
Orucu bozan Ģeyler:
-
Yiyip içmek bilerek olursa hem kaza hem kefaret gerekir.
-
Ağız dolusu kusmak
-
Ağızdan burundan kulaktan su gitmesi
-
Sigara içmek dumanı isteyerek çekmek,
-
Kulak, burun ve göz damlası
-
Ġğne vurulmak
Orucu bozmayan Ģeyler:
-
Unutarak yiyip içmek
-
Uykuda cünüp olmak
-
Tükrük sümük yutmak
-
Ağızdaki küçük kırıntıyı yutmak
-
Kan aldırmak, duĢ olmak, diĢ fırçalamak
Mustafa ÖSELMİŞ
Orucu kimler bozabilir:
-
Hastalanıp ilaç almak zorunda kalan
-
90 km.den fazla yola çıkan
-
YaĢlılıktan dolayı halsizlik geçiren
-
Ölüm tehlikesi olan
-
Ciddi tehdit edilen
-
Adet görme halinde oruç bozulur, sonra kaza edilir.
-
ĠyileĢmeyecek olanlar fidye verir
Kendisinden korkulanlar için Ģu dua okunur:
-“Allahümme inna nec‟alüke finuhurihim ve neuzu bike min Ģururihim”
(Allah‟ım onların yüreklerine korku sal. Onların Ģerrinden sana sığınırım.)
Nasr suresi:
Mustafa ÖSELMİŞ
“ Ġzâ câe nasru‟llahi ve‟l-feth. Ve raeyte‟n-nâse yedhulûne fî dînillâhi
efvâcâ. Fesebbih bi-hamdi Rabbike ve‟stağfirh. Ġnnehû kâne tevvâbâ.”
1,2,3. Allah‟ın yardımı zaferi gelip de insanların bölük bölük Allh‟ın dinine
girmekte olduklarını gördüğün vakit Rabbine hamdederek O‟nu tesbit et ve
O‟ndan mağrifet dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ SEKĠZĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
37- EL – KEBĠR : En büyük olandır.
38– EL – MUĞIS: Ġmdada yetiĢendir.
a) Ayet: “Yaratan Rabbinin adı ile oku” (Alak:1)
b) Hadis: “Alimin günahı bir günahtır. Cahilin günahı iki günahtır. Alim
günaha düĢtüğü için azap olunur. Cahil ise hem günaha düĢtüğü, hem de
öğrenmediği için azap olunur” (Ramuz : 286/8)
***
Dinini öğrenmek her Müslüman‟a farzdır. Çünkü bilmeden dininin
gereklerini yerine getiremez. Bir Ģeyler yapsa da yanlıĢ olur. Yalan yanlıĢ
ibadet olmaz.
Ona göre, buna göre dinde olmaz, ibadet de olmaz. Birdin vardın. Birde
belirlenmiĢ ibadet Ģekilleri vardır.
Nasıl ibadet edileceğini bilmek, öğrenmek ibadet etmekten önce gelir.
Bilinçsiz yapılan ibadetler kabul olmadığı gibi, insana da faydası olmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kulaktan dolma ibadet olmaz. Dini bilgiler mutlaka sağlam kaynaktan
öğrenilmeli ve doğru yapılmalıdır. Din doğru bilinmezse insan günaha bile
girer.
Dine ait bilgiler dört kaynaktan elde edilir :
1- Kur'an-ı Kerim
2- Peygamber (as) ın sünneti
3- Din alimlerinin görüĢü
4- Varolan emir ve yasaklarla yeni ortaya
çıkan Ģeylerin karĢılaĢtırılması, yani kıyas yolu ile.
Bir de ibadetlerimizi canımızın istediği gibi yapamayız. Uzmanlık
derecesine ulaĢmıĢ din alimlerinin görüĢlerinden oluĢan mezheplere göre
davranırız. Onlar dört kaynaktan elde ettikleri bilgilerle bir yol oluĢturmuĢlardır.
Bizde o yoldan gideriz.
Dört hak mezhep vardır :
1- Hanefi mezhebi
2- ġâfi mezhebi
3- Mâliki mezhebi
4- Hanbeli mezhebi
Bunlardan biri benimsenir, ona göre dini hayat sürdürülür. Bir insan
istediği mezhebe göre, bir meseleyi birine göre, bir baĢka meseleyi diğerine
göre hareket edemez.
Mustafa ÖSELMİŞ
a) -“Ġyi arkadaĢ, insanın kendine vereceği en büyük hediyedir” Doğru.
b) –“Adamakla mal tükenmez. Ödemekle tükenir” YanlıĢ. Parası varken
borcunu ödemeyen zalimdir.
D – BĠR OLAY:
Birgün ihtiyaç sahibi biri cimri bir zengine gelir, der ki:
- “Bana bir ayran içir” Adam:
- “Git su iç” der. Ġhtiyaç sahibi:
- “Sabahtan beri su içiyorum, ayran canım istedi” der.
Bakar gitmeyecek, bir ayran söyler, içirir.
O gece bir rüya görür, cennettedir. Meleklere birçok Ģeyin getirilmesini
ister, fakat bir bardak ayrandan baĢka bir Ģey gelmez. Melekler:
“Sen buraya o istediklerinin hiçbirini getirmemiĢsin. Sadece bu ayranı
getirmiĢtir, buyur” derler.
Adam uyanır, ondan sonra cömert biri olur.
Evet insan, ne ekerse, onu biçer, ne gönderirse onu bulur. Hak etmeden
bir Ģeyi elde edemez.
Nasıl giyinmeliyiz?
Yediğimiz, içtiğimiz Ģeylerin nasıl helalden olmasına dikkat ediyorsak,
giydiğimiz Ģeylerinde helalden olmasına dikkat etmeliyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Güzel ve temiz giyinmek, dinimizin emridir. Allah : “Elbiseni temiz tut.
Kötü Ģeyleri terket” diyor.
Haram ve günah elbisesiyle ibadet olmaz.
Kur'an-da örtünmek emredilmiĢtir.
Ġslâm‟a göre elbise nasıl olmalıdır:
1- Bütün bedeni örtmelidir
2- Ġnce, dar olmamalıdır.
3- KarĢı cinsin elbisesine benzememelidir.
4- Dikkat çekici renklerde olmamalıdır.
5- Üzerinde anlamsız yazı ve resimler olmamalıdır.
6- Kötü ve müstehcen giyinenler örnek alınmamalıdır.
7- Giyim iyide kötüde mesaj verir. Ġnsanın kimliği, kiĢiliğini belirler.
Vücuda dövme yaptırmak:
Dövme yaptırmak sağlığa zararlıdır.
Yetkililerin açıklamalarına göre kansere ve bazı cilt hastalıklarına sebep
olur.
Peygamberimiz (sav) dövme yapmayı ve yaptırmayı yasaklamıĢtır. Bir
hadislerinde Ģöyle buyurur:
-“Allah dövme yapan ve yaptırana lanet etmiĢtir” (Buhari, Libas:82)
Ayrıca yüzün çeĢitli yerlerini deldirip halkalar takmak da doğru değildir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Zekat, bir malın bir yıl sonra kırkta birinin ihtiyaç sahiplerine verilmesidir.
Borçlar düĢülür, bir yıllık ihtiyaç ayrılır, zekat ondan sonra verilir.
Bir malda ihtiyaç sahiplerinin hakkı vardır. Zekatla bu hak temizlenmiĢ
ve Allah‟ın emri yerine getirilmiĢ olur.
Hangi mallardan verilir:
-
81 gram altının kırkta biri
-
560 gr gümüĢün kırkta biri,
-
Ticaret malının kırkta biri
-
Nakit para ve dövizin kırkta biri
-
Kırk adet keçi ve koyunun kırkta biri
-
Otuz adet sığır ve mandanın kırkta biri
-
BeĢ deveden bir koyun verilir
- Arazi ürünlerin sulama, cinsi ve duruma göre yüzde beĢ, yüzde on,
yüzde onbeĢ veya yüzde yirmi öĢür verilir
Kimlere verilir:
-
Ġhtiyaç sahiplerine,
-
Borçlulara,
-
Askere, öğrenciye,
-
Yolda kalmıĢ, ihtiyacı olana,
-
Anne, baba, dede, nine, eĢ, çocuklar gibi yakınlarına zekat verilmez.
Mustafa ÖSELMİŞ
Zengine kurum, kuruluĢlara parayı kötü yolda harcayacak olana
zekat verilmez.
-
Gelin, damat, kayın valide, kayınpeder
ihtiyaç sahibi ise zekat verilir.
Fıtır Sadakası:
Sağlık ve kaza belayı def için her Müslüman Ramazan ayı içinde fıtır
sadakası verir. Herkes varlığına göre verir, fakire verilir.
Zekat verilenlere fitre de verilir.
Geline, damada, kayınpedere ve kayınvalideye fıtır sadakası verilmez.
Helal kazanç duası:
-“Allah‟ım, bana helalinden ver. Beni harama muhtaç etme ve beni
senden baĢkasının kapısına muhtaç etme”.
Nasr suresi tekrar
Mustafa ÖSELMİŞ
YĠRMĠ DOKUZUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
39-EL HAFIZ: Koruyan, muhafaza edendir.
40–EL–HASĠB: Hesaba çekendir.
a)Ayet: “Zalimler için dost ve yardımcı yoktur” (Hacc : 71)
b)Hadis: “Kim baĢkasının hakkını yeminle alırsa, Allah ona cehennemi
vacip, cenneti haram kılar. Biri : “Az bir Ģey olsa da mı?” dedi. Evet misvak
ağacından bir çubukta olsa” dedi.” (Ramuz : 408/1)
***
Ġnsanın üzerinde birçok hak vardır. Bunlardan en önemlileri; Allah'ın
hakkı, kul hakkı ve hayvan hakkıdır.
Allah kendi hakkını helal edebilir. Ama kul ve hayvan hakkı ile yanıma
gelmeyin diyor.
Peygamberimiz de baĢkalarına ait hakları kıyamet günü mutlaka
sahiplerine ödeyeceksiniz. Kim bir karıĢ toprağı alsa yedi kat olarak boynuna
geçirilecek diyor.
Mustafa ÖSELMİŞ
BaĢkasına ait bir Ģeyi almak akıllılık ve açık gözlülük değildir. Ağlayanın
malı, gülene yaramaz. O hak ondan mutlaka çıkacaktır.
Bizden öncekiler çürük yumurtayı pazara götürüp satmazlardı.
Askerlerimiz koparmak zorunda kaldığı üzümün parasını kopardıkları dala
bağlamıĢlardır.
Kaçak su, elektrik kullanmaktan büyük hak doğar. Namaz kılsa da, oruç
tutsa da ibadetleri kabul olmaz. Dinimizde hırsızlık, gasp büyük ahlaksızlık ve
büyük günahlardan sayılmıĢtır.
Ġnsan hak yerse, haram yerse, o onun mayasını, karakterini bozar.
Organları ona isyan eder. Doğacak çocuklar itaat etmez.
HelallaĢıveririm diyenler oluyor. Hakkın iadesi gerekir. “Hakkını helal et”
demekle hak helal olmaz. Cenaze namazlarında hakkını helal et demekle
helallaĢılmaz. Peygamberimiz, cenaze namazı kıldırmadan “Bunda hakkı olan
var mı?” diye sorar, hak ödendikten sonra namazını kaldırırmıĢ.
Dünyada helalleĢme olmazsa, ahirete kalırsa, hak yiyenin sevapları hak
sahibine verilecektir. Sevapları kalmayınca karĢı tarafın günahları ona
verilecektir. HelalleĢme böyle olacaktır.
Dikkat edilecek bir husus da Ģudur. Bir Ģey yer içerken, balkonda et
kızartırken göz hakkı doğacağı unutulmamalıdır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)-“Kötü huylu güzel yüz, sahte paraya benzer” Doğru.
b)-“Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaĢasın”. YanlıĢ. Uzun ömür
verilince sana da sokar, sevdiklerine de sokar.
D – BĠR OLAY:
Emevi halifelerinden biri güzel bir saray yaptırır. Bahçesi biraz dar gelir,
geniĢletmek ister. KomĢu ihtiyar kadına bahçesini satmasını söyler. Kadının
baĢka bir yeri yurdu yoktur, satmaz. Halife elinden bahçeyi alır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġhtiyar kadın kadıya gider Ģikayet eder. Kadı ne yapsın, ne desin? Bir yol
bulur. Bir at bir heybe alır. Kadından alınan bahçeye gider, heybeyi toprakla
doldurur. Pencereden bakmakta olan halifeye “bir dakika gelir misiniz” der.
Halife ĢaĢkın ĢaĢkın gelir. Kadı:
-“ġu heybeyi ata yükleyiverelim efendim” der.
Ağırdır kaldırıp yükleyemezler. Kadı der ki:
-Efendim, bu bir göz heybenin toprağını kaldıramadınız. Ya yarın yedi
kat boynunuza geçirilecek, o zaman nasıl kaldıracaksınız?
Halife hatasını anlar, arsayı kadına geri verir.
Ġnsan öldükten sonra yaptıklarının hesabını inceden inceye verecektir.
Tuvalete nasıl girilir?
Tuvalete girmeden elbisemizin yere değmemesi için derlenilip
toparlanılmalıdır.
-
Sol ayakla girilmeli, çıkarken de sağ ayakla çıkılmalıdır.
Erkekler ayakta su dökmemeli, üzerine ve etrafa sıçramaları
önlemelidir.
-
Temizlik için kağıt yeterli olmaz. Suda kullanılmalıdır.
-
Temizlik sol elle yapılmalıdır.
-
ÇeĢme sağ elle açılıp kapatılmalıdır.
-
Ġçerde lüzumsuz kalınmaz, konuĢulmaz.
-
Açıkta tuvalet yapılmaz.
-
Kıbleye dönülmez.
-
Yola, suya, gölgeliklere tuvalet yapılmaz.
-
Tuvaletten sonra eller yıkanır. BaĢkasına ait havlu kullanılmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
-
Tuvalet temiz bırakılır.
-
Çıkar çıkmaz abdest alınmaz (Yürünür, oturulur veya öksürülür)
BaĢkasına rahatsızlık verilmez.
Çöplerin çöplüklere rasgele atılması, yol kenarlarına bırakılması, boĢ
bahçe ve arsalara atılması hastalık kaynağıdır.
Mesireliklerinde temiz tutulması gerekir.
Bir gün Peygamberimiz: “Lanete uğrayanlardan olmayın” der. Oradakiler
“Bunlar kimdir? Derler. Peygamber (as): Halkın gelip geçtiği yerlere ve
gölgeliklere abdest bozanlardır” cevabını verir.
Yollara tükürmek, sümkürmek de sağlığa uygun değildir.
Ayrıca baĢkalarına eziyet vermektir.
Yediğimiz, içtiğimiz Ģeylerin kağıdını, kutusun, çörçöpünü yerlere
atmamak, medeni olmanın gereğidir.
Hacca gitmek:
Hac, varlık sahipleri için ihrama girmesi belirli vakitte Arafat‟ta durması
ve Kabe‟yi tavaf etmesidir.
Zengin kendi gidemezse vekil gönderir.
Haccın üç farzı vardır:
1- Ġhram giymek
Mustafa ÖSELMİŞ
2- Arafat‟ta vakfe durmak
3- Kabe‟yi tavaf etmek
Mikat mevkiinde ihrama girilir, yasaklara uyulur. Arafat‟ta durulur,
müzdelife‟de eğleĢilir. Hacar‟ul Esvet‟ten baĢlayarak Kabe tavaf edilir, iki rekât
namaz kılınır. Safa-Merve tepeleri arasında say yapılır. Mina‟da Ģeytan
taĢlanıp ihramdan çıkılır tıraĢ olunur. En son veda tavafı yapılır.
Haccın kabul olabilmesi için helal para ile gidilmesi lazımdır.
Umre: Herhangi bir zamanda Kabe‟yi ziyaret etmektir.
Umrenin iki farzı vardır:
1- Ġhrama girmek,
2- Kabe‟yi tavaf etmek. Sonra iki rekât
namaz kılınır, Safa-Merve arası say yapılır, tıraĢ olunarak ihramdan çıkılır.
Hastalıklar ve dertler için dua:
-Ey Allah‟ım, zararımı gider. ġifam senin elindedir, bana Ģifa ver.
Benden sıkıntıyı gider. Zira sıkıntıyı ancak sen giderirsin”
Mustafa ÖSELMİŞ
Tebbet suresi:
“Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâağnâ anhü mâlühû ve mâ keseb.
Seyaslâ nâran zâte-leheb. Ve‟mraetühû hammalâte‟l-hatab. Fî cîdihâ hablün
min mesed.”
1,2,3,4,5. Ebu Leheb‟in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları
ona fayda vermedi. O alevli bir ateĢ yanacak. Odun taĢıyıcı olarak ve
boynunda hurma lifinden bükülmüĢ bir ip olduğu halde karısı da (ateĢe
girecek).
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
A- ALLAH‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ :
41- EL – CELĠL: Büyük olandır.
42– EL – KERĠM: Cömert olandır.
a) Ayet: “Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez” (Bakara:185)
b) Hadis: “Hz. AiĢe diyor ki: Allah Resulü, iki durumdan birini seçmek
durumunda kalırsa, kötü değilse, mutlaka kolay olanı seçerdi” (Buhari,
Edep:80)
***
Ġslam, kolaylık dinidir. Ġslam da zorluk zorlama yoktur. Hiçbir emir ve
yasak, insanın gücünü zorlamaz. Yani Ġslam da insanın yapamayacağı, yerine
getiremeyeceği emir ve yasak yoktur. Allah Kur'an-da üzerimize hiçbir zorluk
yüklenmediğini bildirir (Hac:78).
Allah kullarına her türlü kolaylığı göstermiĢtir. Kullarından da kolaylık
göstermelerini emretmiĢtir. BaĢkalarına kolaylık gösterenlere kıyamet gününde
kolaylık göstereceğini bildirmiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Peygamber (as) da ümmetinden kolaylık göstermelerini istemiĢtir, Ģöyle
buyurmuĢtur:
-“KolaylaĢtırınız, güçleĢtirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz”
(Buhari, Ġman: 11)
Dinimizin emirlerine göre, iĢ buyrulanlara, çalıĢanlara zorlama
yapılmaması esastır. Yapamayacakları iĢler verilmeyecek, iĢ verildiği zaman
yardımcı olunacaktır. Aksi halde zulüm olduğu bildirilmiĢtir.
Borçluya borcunu ödemede kolaylık gösterilecektir. Bunun sevap olduğu
bildirilmiĢtir.
Dinimiz irade dıĢı zorla yaptırılan kötülüklerden sorumlu tutmaz. Zengin
olmayanlar zekat ibadetinden ve hac ibadetinden sorumlu değillerdir.
Abdest alamayan, teyemmüm eder. Ayakta namaz kılamayan oturarak
kılar, oturamıyorsa, yatarak kılar. Oruç tutmakta zorlanan fidye verir. Eğer
verecek parası yoksa, “Allah‟ım beni affet” diye dua eder.
a) –“Allah‟a inanmadan da bir insanın ahlaklı
zannediyordum. Ne kadar yanılmıĢım” J.J. Ruso. Doğru
olabileceğini
b) –“Bir defadan bir Ģey olmaz” YanlıĢ. Her Ģey ilkle baĢlar. Bu
kötülüklerin baĢlama sözüdür. Tuzak kelimedir.
D – BĠR OLAY:
Kralın biri adamlarıyla ava çıkar. Yolda bir çobana rastlar ve ona sorar:
- Bugün yağmur yağacak mı?
Çoban bir gökyüzüne, bir de keçinin kuyruğuna bakar:
- Yağmayacak efendim, der
Mustafa ÖSELMİŞ
Birkaç saat sonra bir yağmur, bir yağmur, gökten boĢanırcasına yağar.
Sağa sola koĢarlar sığınılacak bir yerde yoktur.
Kral, ellerini açar, Ģöyle sızlanır:
-“Yağ yağmur yağ! Akıl hocası çoban, barometresi keçinin kuyruğu
olana bu azdır bile” der.
Herkese akıl danıĢılmaz. Herkese uyulmaz.
Nasıl uyumlu olunur?
Ġnsanlarla iyi geçinmek esastır. BaĢkalarına rahatsızlık vermemek
dinimizce vaciptir.
Medeni insanlar olarak baĢkalarına hep faydalı olmaya dikkat etmeliyiz.
BaĢkalarının sevinç ve üzüntülerini paylaĢmalıyız. Arada kargınlıklara ve
üzüntülere sebep olacak söz ve hareketlerden kaçınmalıyız.
Kötü insanların yanında ve kötü ortamlarda bulunmamalıyız. Kendi
zararımıza da olsa her konuda doğru olmalıyız.
Uygun olan kimselerle selamlaĢmaya özen göstermeliyiz. Bizden ilgi
bekleyen kimselerin halini sormalı ve yapabileceğimiz bir Ģey varsa yardım
etmeliyiz.
Dinimiz temizliğe büyük önem vermiĢtir. Müslüman temiz olacak, temiz
yiyip içecek temiz giyinecektir. Böylece sağlığını da korumuĢ olacaktır.
Kur'an: “Elbiseni temizle” derken, Peygamberimiz de “Çevrenizi temiz
tutun” diye tavsiye etmiĢtir.
Peygamberimizin bir tavsiyesi de tırnakların
“Tırnaklarınızı kesin. Kestiğiniz tırnakları gömün” olmuĢtur.
temizlenmesidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġnsan eliyle yer içer, yiyip içeceğini eliyle hazırlar. Yemekler, pastalar
elle yapılır. Kesilmeyen tırnaklar mikrop yuvasıdır. Böylece hastalıklar çabuk
geçer, baĢkalarına bulaĢır.
Tırnaklarını kesmemiĢ bir insanın sizinle aynı sofrada yemek yediğini,
size bir Ģeyler ikram ettiğini düĢünün, ne kadar rahatsızlık vericidir.
Sağlık için temiz havanın önemi büyüktür. LoĢ karanlık yerler, rutubetli
yerler, temiz olmayan ortamlar ve radyasyon yayınlayan aletler sağlık için
zararlıdır.
Birde evlere ayakkabı ile girmek son derece sağlıksız bir davranıĢtır.
Kurban:
Kurban bayramı günleri vasıflı bir hayvanın Allah rızası için kanının
akıtılmasıdır.
Kurbanı varlık sahibi kimseler keser onlara vaciptir. Her hayvandan
kurban olmaz. Deve, sığır, koyun, keçiden baĢka hayvan kurban olmaz.
Kurban, bayramın ilk üç günü kesilir.
Kurbanı inançlı kimsenin, Allah‟ın adını anarak kesmesi lazımdır. Tekbir
getirilir, duası yapılır. Hayvana eziyet verilmeden kesilir. Sonra da iki rekât
Ģükür namazı kılınır.
Kurban olacak hayvanın yavru, hasta, zayıf ve sakat olmaması gerekir.
Kurban her Ģeyi ile bir bütündür. Etinden veya derisi kesim ücreti olarak
verilmez. Ayrıca derisi hayır kurumlarının dıĢında bir yere verilmez.
Kurbanın parası verilerek kurban kesilmiĢ olmaz. Ayrıca bir yere
bağıĢlanacaksa, kesileceğinden emin olunmalıdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
ADAK
Adakla kurbanı karıĢtırmamak gerekir.
Adak, bir insanın mükellef olmadığı halde bir iĢi yapmaya söz
vermesidir. Bu bir vaattir. Allah‟a söz verilmiĢtir. Yerine getirilmesi vaciptir.
Adak sahibi ve bakmak durumunda olduğu kimseler kesilen hayvanın
etinden yiyemez.
Adak, olur olmaz iĢ için, olur olmaz Ģeylerden olmaz.
Adak sevap kazandırmaz. Kaderi de değiĢtirmez.
Adak cinsinden farz, vacip bulunmalıdır. Kötü bir iĢ yapmak da
adanmaz.
AKĠKA
Akika, çocuklar için buluğ çağına kadar Allah‟a Ģükür kurbanı olarak
kesilen hayvandır.
Akika kurbanı kesen, etinden yiyebilir.
Bir insan: “Eğer çocuğum sağ salim doğarsa kurban keseceğim” derse
bu adak olur. “Akika kurbanı keseceğim derse”, bu adak olmaz.
Hayvan kesilince dua edilir. “ Ya rabbi! Bana böyle bir evlat verdiğim için
sana Ģükürler olsun evladımı hayırlılardan et. Hayırlı ömür ver, rızana uygun
yaĢat, razı olacağın iĢler yapmak nasip et” denilir.
Bana bir dua öğret diyen birine Peygamberimiz Ģu duayı öğretir:
-“Allahümmemağfirli, verhamni, vehdini ver zukni”. (Allah‟ım, beni
bağıĢla, bana merhamet et. Bana hidayet ve rızık ver.)
Mustafa ÖSELMİŞ
I – BĠR SURE EZBERLEYELĠM.
Tebbet suresi tekrar:
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ BĠRĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
43 – ER - RÂKIB: her Ģeyi kontrolü altında tutandır.
44– EL - VÂSĠ: Sınırsız olandır.
a)Ayet: “Rabbine kulluk et ve kurban kes” (Kevser suresi)
b)Hadis: “Maddi imkanı olup da kurban kesmeyen,
uğramasın” (Ġ.Canan, Hadis Ans:17/939)
camimize
Kurban, sosyal yönü çok olan bir ibadettir.
Kurban, kan akıtmaktır. Ancak Allah için kesilir. Allah'tan baĢkasına
kesilirse Ģirk olur ve o hayvanın eti yenmez. Ancak Allah için kan akıtılır,
sevabı ölmüĢ birine bağıĢlanır. Veya ölenin kesmediği kurban borcu varsa,
kesilip ödenebilir.
Kurban kesmeyip, parası fakirlere verilse kurban borcu düĢmez. Kurbanı
bir yerlere bağıĢlarken kesileceğinden emin olunmalıdır.
Kurban eti ile, derisi ile bir bütündür.deri hayır kurumuna verilmelidir.
Kurbanın derisi veya eti kesme ücreti olarak verilemez.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kurban kesilirken eziyet edilmemeli, besmele ile tekbirlerle kesilmelidir.
Ayrıca inançlı bir insan kesmelidir. Bilhassa bıçak keskin olmalıdır.
Kurban edilen hayvanın neleri yenmez:
1- Kanı,
2- Midesindekiler,
3- Cinsel organı,
4- Kıkırdak,
5- Hayaları,
6- Derisi,
7- Bezeleri, uykuluk denilen sertlikler, (hastalık sebebi olabilir).
8- Ġdrar torbası,
9- Ödü,
10- ĠĢkembe ve bağırsağı iyice temizlenmeden yenmez.
Arefe günü sabah namazından sonra baĢlamak üzere 23 vakit
farzlardan sonra tekbir getirilir. Bunu kesende kesmeyende getirir.
Bayram günleri neĢe günleridir. Kimsenin neĢesini kaçırmamaya dikkat
edilmelidir. Akrabalar, komĢular ziyaret edilip bayramlaĢılmalıdır. Kurban
kesmeyenler araĢtırılıp onlara pay verilmelidir.
a)- “Din olmasaydı, insanlar onu icat ederdi” Kant. Doğru
b) –“Yağmur yağarken testini doldur” YanlıĢ. Fırsatçılık olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY
Adamın biri ölecek, ölüm döĢeğinde yatıyor. Bir ara çocuklarını
çağırıyor, onlara diyor ki:
-Ben öldükten sonra mezarımı ziyaret eder, okur musunuz?
-Okuruz demiĢler.
-Ne okursunuz? Ben size bir Ģeyler öğretemedim demiĢ.
Ġçlerinden küçük olan demiĢ ki:
-Hani eve getirip bize okuttuğun müstehcen dergiler vardı ya. ĠĢte onları
alır gelir, mezarının baĢında okuruz demiĢ.
Bunu duyan adam kızmıĢ ve :
-Bak saygısıza! DemiĢ.
Tekrar çocuk babasına:
-O açık-saçık dergileri alıp gelirken, önümüze koyarken sen bize saygılı
oldun mu baba! DemiĢ.
Kaktüs tohumu eken, kaktüs bulur. Gül diken gül koklar.
Evimiz nasıl olmalı?
Evimiz sağlığa uygun bir Ģekilde temiz ve düzenli olmalıdır. Evde derli
toplu olmalıyız. Dağınıklığa meydan vermemeliyiz.
Ev içinde
göstermeliyiz.
büyüklerimize
saygılı,
küçüklerimize
karĢıda
sevgi
Evimiz günah iĢlenen yer olmamalıdır. Su, elektrik, telefon ve tüketilen
Ģeyler gerektiği kadar kullanılmalı, hiç bir Ģey israf edilmemelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Yatırılması
bulaĢılmamalıdır.
gereken
paralar
zamanında
yatırılmalı
ve
faize
Evde kedi, köpek, kuĢ ve diğer hayvanlar beslenmemeli, ev kümese
döndürülmemelidir.
Eve alkol, kumar aleti ve dinen haram olan Ģeyler sokulmamalıdır.
Ev, güzel levhalarla süslenmeli ve ibadetler terk edilerek kabre
çevrilmemelidir.
Evde su, elektrik gibi Ģeyler kaçak kullanılmamalıdır. Eğer bunlara dikkat
edilirse, evimiz huzurlu ve mutlu bir yuva olur.
Dikkat edilmesi gereken bir sağlık kuralı da konuĢurken bir Ģey yiyip
içerken ağzımızdan bir Ģeylerin sıçramamasına mani olmaktır.
Öksürürken tükrük parçalarının etrafa yayılmaması için elle, mendille
ağzın kapatılması gerekir.
HapĢırırken de ağzın kapatılması, arkaya dönülmesi gerekir.
Dikkat edilmeyecek olursa, hastalıklar kolayca yayılacaktır.
Kullanılan mendillerinde oraya buraya atılmaması gerekir.
Ebu Hureyra Ģöyle diyor:
-“Peygamberimiz hapĢırınca elleriyle veya elbisesiyle yüzünü örterdi ve
sesini kısardı” (Ġ.Canan, Hadis Ans: 9/3398).
YEMĠN: Herhangi bir konuda yapıp yapmamaya dair Allah adına söz
vermektir. Veya olmuĢ geçmiĢ bir konuda olup olmadığı, yapıp yapmadığı
konusunda Allah adına bir ifade de bulunmaktır. Veya Ģartlı olur “ġu iĢim
olursa...” gibi.
Mustafa ÖSELMİŞ
Yemin Allah‟tan baĢka bir Ģey adına olmaz. Her Ģeye yemin edilmez.
“ġu Ģey bana haram olsun” demek de yemin sayılır.
“ġöyle yaparsam kafir olayım” gibi ifadelerde yemin sayılır.
KarĢı tarafın yemin olarak anladığı ve yemin saydığı da yemindir.
Yapılan yeminden yapan sorumludur (Maide: 89 + Nahl :91)
Namaz kılmayacağım, ana babama bakmayacağım gibi yemin olmaz.
Haramı ve günahı iĢlemeye de yemin olmaz. “Ben kumar oynayacağım”
diye yemin olmaz.
“Bir Ģeye yemin eden kiĢi ondan daha iyisini görünce yeminini bozsun,
kefaret versin” diyor, Peygamberimiz.
YapılmıĢ olan yeminin bozulmasından sonra kefaret gerekir. Yemini
bozan Ģunlardan birini yapar.
1- On fakiri sabah akĢam doyurur. Buna
gücü yetmezse,
2-
On fakiri orta halli giydirir. Buna da gücü yetmezse,
3- Aralıksız üç gün oruç tutar.
Hiçbirine gücü yetmezse tevbe istiğfar eder, Allah‟tan affını ister, olur
olmaz Ģeye yemin edilmez.
Bir gün Peygamberimiz arkadaĢlarına : “Size bir dua öğreteyim mi? Der.
Oradakiler: “Evet” derler. Peygamber (as):
-“La havle vela kuvvete illa billah” der (Güç ve kuvvet sahibi ancak
Allah‟tır).
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġhlas suresi:
“ Kul Hüve‟llâhü ehad. Allâhü‟s-samed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lemyekün lehû küfüven ehad.
1,2,3,4. De ki: O, Allah birdir. Allah sameddir. O, doğurmamıĢ ve
doğmamıĢtır. Onun hiçbir dengi yoktur.
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ ĠKĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
45 – EL-MÜCĠB: Duaları kabul edendir.
46 – El –HAKÎM:Hikmet sahibi olandır.
a) Ayet : “Göklerde ve yerde Allah‟tan baĢka kimse gaybı (gizliliği)
bilmez.” (Neml:65)
b) Hadis : “Gelecekten haber veren kimseye varıp bir Ģeyler soran ve
onun dediğini tasdik eden kimsenin kırk gün namazı kabul olmaz”.
(R.Salihin:1701)
Ġnsanda gizliliği bilme merakı vardır. Buda fal ve falcılığı ortaya
çıkarmıĢtır. Bilhassa maneviyattan uzak veya maneviyatı zayıf olanlar: “fala
inanma, falsızda kalma” diyerek medyumlara, falcılara yönelmektedir.
Bazıları “bildi”, “içimi okudu”, “bana büyü yapıldığını bildi” diyerek atıp
tutan, tahmin eden insanlara bağlanıyor.
Gaybı Allah‟tan baĢkası bilmez. Her falcı yalancıdır. Bazıları cinlerle ilgili
bir Ģeyler söyler. Fakat cinlerde gaybı bilmez. Eğer cinler gaybı bilseydi,
Mustafa ÖSELMİŞ
Süleyman Peygamberin öldüğünü bilirdi, kendilerini alçaltan durumda
kalmazlardı (Sebe:14)
Peygambere vahiy gelirse gizliliği bilir. Bazı insanlarda önsezi
geliĢmiĢtir, tahmin ederler. Fakat hiçbir zaman gaybı tam olarak kimse bilmez.
Medyum MemiĢ, Medyum Keto‟ya televizyonda bir tokat attı ve dedi ki:
“Sen gizliliği, geleceği biliyorsan benim sana tokat atacağımı niye bilemedin?”
Bugün bilet satılıyor. Gitsinler ikramiye vuran bileti bulup alsınlar. Veya
yer altında hazineler var onları bulsunlar. Gizli kalmıĢ hırsızlıklar, cinayetler
var, onları bulsunlar. Depremin ne zaman olacağını bilsinler. Bilemezler.
Falcılık, cahiliye adetlerindendir. Allah, falcılığı yasaklamıĢtır. (Miada:3).
Falcıya verilen para haram kılınmıĢtır.
Fincan falı, avuca bakma, bakla açma, tavĢana güvercine kağıt
çektirme, telefonla o günün falını sorma, gazete ve dergilerde fal okuma
bunların hepsi yalandır. Bir gazetede fal köĢesi hazırlayan biri bana ne
yazayım diye sorardı. Ne kadar anlamsız. Bir insanın sorarak yazdığı falı
binlerce insan okuyor ve etkileniyor. Kur'an-da falcılık, Ģeytan iĢi pislik olarak
anılmıĢtır.
Fal, yalandır. Fal eğlence içinde olsa günahtır. Falcıdan, falcı da inan da
aynı derecede günah iĢlemiĢ olur.
Günlerde hanımların fincan kapaması ciddiyetsizliktir. Bir hadiste :
“Allah‟ın kulunu terk ettiğinin belirtisi, o kulun boĢ Ģeylerle uğraĢmasıdır”
denmiĢtir.
a) –“Doğru söz yemin istemez. Yemin, yalan içindir” Doğru.
b) –“Hızlı yaĢa, genç öl”. Böyle ölüm çabuk gelir. Bu ölüm pisipisine bir
ölümdür.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY:
Hz. Ali (ra) namaz kılmak için mescide gittiğinde devesini bir gence
emanet bırakmıĢtı. Döndüğünde devesinin bir yere bağlanmasına rağmen
yularının olmadığını görmüĢtü.
Yeni bir yular almak için satıcıya gitti, kaybolan yularının biraz önce bir
genç tarafından 10 dirhem gümüĢe ona satıldığını öğrendi. Satıcı da
üzülmüĢtü. Hz. Ali efendimiz cebinden 10 dirhem çıkarıp eski yuları alırken
Ģunları söyledi:
-O gence yazıklar olsun! Ben bu parayı deveme baktığı için o gence
verecektim. Fakat o acele etti, helâl rızkını harama çevirdi. Ġnsan isterse rızkını
helalden yer, isterse haramdan yer.
Dilimize sahip olmalıyız?
Dil, iyiye de kullanılır, kötüye de. Dil gönülde kırar, gönülde yapar. “Tatlı
dil, yılanı deliğinden çıkarır” denmiĢtir.
Bir atasözünde : “Eline, beline, diline sahip ol” denmiĢtir. Yani dil, sahip
olunması gereken organdır. Çünkü insanı rezilde eder, vezirde eder.
Dikkat edilmezse dil, gıybet eder, iftira eder, söver, kabalaĢıverir.
Peygamberimiz : “Ya hakır söyle yada sus” der.
Kur'an-da : “Sözün en güzelini söyleyin. Yoksa Ģeytan aranızı bozar”
buyrulmuĢtur.
Dili, kendini ilgilendirmeyen Ģeyleri terk etmedikçe o kiĢi cennete
giremez. Dünyada da huzurlu olmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Köpek beslemek:
Birçok hastalıklar hayvanlar yolu ile geçer. Onun için Peygamberimiz
“Köpek bir kaptan yer içerse o kabı yedi defa yıkayın” demiĢtir. (Buhari,
Vüdû:33)
Köpeğin salyası, dıĢkısı, tüyleri mikrop yuvasıdır.
Köpek, leĢ yer, dıĢkılığını yalayan bir hayvandır.
Köpekten kuduz hastalığı geçer, diğer hayvanlardan da hastalık
bulaĢtırır. Köpeğin kılları insanda kist yapar.
Bağ bahçe veya çobanlık için köpek beslenecekse, köpekten uzak
durulmalı ve korunulmalıdır.
Köpek evin içine alınmamalıdır. Bu hastalığa davet olur.
D – DĠN BĠLGĠSĠ:
YARATAN ALLAHTIR:
Allah her Ģeyi yaratan, var eden, yaĢatandır. Sonrada yok edecek tekrar
diriltip hesap soracaktır.
Allah‟tan baĢkası için yaratıcı ifadesini kullanmak doğru değildir. Çünkü
yaratmak, yoktan var etmek demektir. Ġnsanın gücü bir Ģeyi yoktan var
edemez. Ancak varolan Ģeyler üzerinde değiĢiklik yapabilir. Onu da Allah izin
verirse yapar.
Firavun: “Ben yarattım. Ben sizin tanrınızım” diyordu. Ne oldu? Bir
sineğe yenildi.
Ayrıca Allah‟a tanrı da denmez. Tanrı kelimesinde çokluk vardır. Meselâ;
Yunan Tanrıları dendiği gibi (Ġsra:22 + Rahman:29)
Mustafa ÖSELMİŞ
Allah‟ın yaratması süreklidir (Talak:12) Allah her an yaratır, her an rızık
verir. Biri doğar biri ölür, yaratma durmaz. Allah'ın yaratması olmadan hiçbir
Ģey olmaz (Tegabün:11) Allah ne yarattı, ne tayin ettiyse ondan azıda gelmez,
çoğu da gelmez.
Her canlıya rızık veren Allah‟tır (Hud:6) + (ġura:12). Ġnsan kendi rızkını
kendi daraltır. Peygamberimiz: “Adam iĢlediği günah yüzünden rızkından
mahrum olur” der. (Ramuz: 98/7) Allah da: “Beni anmaktan yüz çevirenin
sıkıntılı bir hayatı olur” buyurur (Taha:124)
Ġnsan rızkını helalden dilerse, helalden yer. Haramdan dilerse,
haramdan yer.
Kimsenin rızkını kimse yiyemez.
Ġnsanın ecelini tayin edende Allah‟tır. Hiçbir kimse yoktur ki, eceli
Allah‟ın iznine bağlı olmasın.
-“Ya müfettihul ebvab iftah lenâ hayral bab”” (Ey kapıların açıcısı, bizim
için hayır kapılarını aç)
Felak suresi:
Mustafa ÖSELMİŞ
“Kul eûzü bi-Rabbi‟l-felak. Min Ģerri mâ halak. Ve min Ģerri gâsikın izâ
vakab. Ve min Ģeri‟n-neffâsati fi‟-ukad. Ve min Ģerri hâsidin izâ hased.”
1,2,3,4,5. De ki: Yarattığı Ģeylerin Ģerrinden, karanlığı çöktüğü zaman
gecenin Ģerrinden,düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin Ģerrinden ve
kıskandığı vakit kıskanç kiĢinin Ģerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ ÜÇÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
47– EL-VEDÜD: Ġnananları sevendir.
48– El –MECĠD:ġanı büyük olandır.
a) Ayet: “O mü‟minler ki, iffetlerini korurlar” („Mü‟minun:5)
b) Hadis: “Mü‟min, ayıplayıcı, lanetleyici, kötü ve kaba sözlü ve hayasız
değildir” (Hadis Ans:14/532)
***
Hayasızlık korkunç bir hastalıktır. Utanma duygusunun zayıflaması veya
yok oluĢu, toplumda huzurun kaçmasına, suçların artmasına ve sıkıntıların
çoğalmasına neden olmaktadır.
Aile, yuvalarını ayakta tutan hayadır. Haya giderse aile ayakta duramaz.
Bir insanın yüzünü güldüren ve mutlu olmasını sağlayan, o insanın
utanması ve iffetli olmasıdır. Ġffetini kaybedenler toplumda baĢı dik, alnı açık
gezemezler.
Peygamber (as) Ģöyle buyurmuĢtur:
Mustafa ÖSELMİŞ
-“Kötülük nerede bulunursa, onu mutlaka çirkinleĢtirir. Haya da bir Ģeyde
bulunursa, onu mutlaka güzelleĢtirir” (Seçme Hadisler : 71)
Utanmamak, açıktan günah iĢlemek insanın bittiğini gösterir. Ġnsanın
utanmadan yaptığı davranıĢlar, açık saçık giyimle yaptığı teĢhircilik, onu
kötülükten kötülüğe sürükler.
Bir insan hayalı davranır ve iffetli kalmak isterse, Allah onu korur.
Peygamberimizin baldızı Esma, ince ve biraz açık elbise ile
Peygamberimizin yanına gelmiĢti. Peygamberimiz ondan yüzünü çevirip ona
Ģöyle demiĢtir:
-“Ey Esma! Buluğ çağına gelmiĢ bir kızın bu Ģekilde giyinmesi uygun
değildir”.
Bir hadislerinde de Peygamberimiz :
-“Haya imandandır, utanmıyorsan dilediğini yap” (Age:67)
-“Haya hayır getirir” (Age: 67) buyurmuĢtur.
Ġnanmak, utanmayı gerektirir. Eğer utanma yoksa iman da yoktur.
a) –“Ġtle yatan bitle kalkar” Doğru
b) –“Allah kahretsin, lanet olsun, Allah belanı versin” YanlıĢ. Bunları
söyleyen kendine söyler. Kötü söz, söyleyene aittir.
D – BĠR OLAY:
Bir çoban sürüsünü otlatmaktadır. ġiddetli bir yağmur yağar, etrafta
sığınak da yoktur.
Çoban, yoldan geçmekte olan bir yolcuyu ıslanmasın diye çağırır.
Kepeneğinin altına alır. Biraz sonra yağmur dinmiĢtir. Yağmur sularından su
birikintileri oluĢmuĢtur. Çoban ikide bir adama: “Benim kepenek olmasaydı
Mustafa ÖSELMİŞ
ıslanırdın değil mi?”. Defalarca böyle dedikten sonra yolcu kendini su
birikintisinin içine atar, sağa sola yuvarlanıp iyice ıslanır ve çobana der ki:
“Senin kepenek olmasaydı bu kadarda ıslanmazdım değil mi?”
Yapılan iyilik yüze vurulmaz. Yapılan yardım verilen hediye hatırlatılmaz.
Olgun insan nasıl olur?
Olgun insan, baĢkalarında eksik, kusur arayan, onu bunu çekiĢtiren,
baĢkalarını alaya alan kimse değildir. Kusuru, hatayı kendinde arayan
kimsedir.
Olgun insan, baĢkalarından gerektiğinde özür dilemesini bilen insandır.
Olgun insan, anlamadan, dinlemeden kızıp etrafına saldırmaz. Kalp
kırmaz, daha çok ara bulucu olur.
Allah'tan gelene sabreder. Allah'ın verdiğine Ģükreder.
Ġnsanlardan gelebilecek zararlardan Allah'a sığınır. Zarar gördüyse
Allah'a havale eder ve: “La ilahe illâ ente sübhaneke inni küntü minezzalimin”
duasını okur.
Hastalıklara karĢı tedavi olmak:
Allah verdiği derdin mutlaka dermanını da vermiĢ. Derman aramamızı
ve tedavi olmamızı istemiĢtir.
Kur'an-da: “Kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın” buyurur (Bakara
:195)
Peygamberimiz de: “Her derdin bir devası vardır. Ey Allah'ın kulları
tedavi olun. Allah her hastalık için Ģifa yaratmıĢtır. Bir dert hariç oda ihtiyarlık”
buyurur (Buhari, Tıp:1)
Mustafa ÖSELMİŞ
Hastalıklar kendiliğinden geçmez. DeğiĢik tedavi yolları vardır.
Hastalığın iyileĢmesinde azmin, gayretin ve duanın büyük önemi vardır.
GeçmiĢte bizde olduğu gibi bugün Avrupa‟da duaya çok önem verilmektedir.
Doktorların girmediği hastaneler vardır. Papazlar hastalara dua ettirirler.
Ġlaçla tedaviye mutlaka devam edilmelidir. Bu arada hava değiĢikliğinin
büyük faydası vardır. Peygamberimiz : “Yolculuğa çıkın, sıhhat bulursunuz”
buyurur (Musnet: 2/38).
AteĢli hastalıklarda soğuk su ile tedavi yolunu, bazı hallerde kan
aldırmayı, bazen de alternatif tıbbi tavsiye etmiĢlerdir.
Bir insanın tedavi olmaması, intihar olur. Yani hastalıktan ölürse intihar
etmiĢ gibi suçlu olur.
Tedavi olmadan, Allah'tan Ģifa istenmez.
ġirk :
ġirk, inanç hastalığıdır. Cehaletten doğar. Allah'a ortak koĢmaktır.
Allah'ın sıfatlarını baĢkasında görmektir.
ġirk Allah'a yapılan bir Ģeyi baĢkasına da yapmaktır. Veya baĢkasına
yapılanı Allah‟a da yapmaktır.
ġirk, Allah'tan beklenileni baĢkasından da beklemektir. BaĢkasından
yardım istemektir. BaĢkasına dua etmektir. BaĢkası için ibadet etmektir.
ġirk, en büyük günahtır. KiĢi tevbe edip dönmezse, Allah asla affetmez.
BaĢkasından bir Ģeyler bekleyene kıyamet gününde Allah: “falana git
isteğini o versin, seni o kurtarsın” diyeceğini Peygamberimiz haber veriyor.
Yani Ģirk koĢanın amelleri boĢa gidecektir.
Burada Ģunu ifade edelim. Peygamberi (as), sevmek, ona uymak Ģirk
değildir. Çünkü O‟na uymamızı Allah emrediyor. Onu sevin, ona salavat
getirin, ona uyun diyor.
Mustafa ÖSELMİŞ
ġunlara dikkat etmek gerekir.
-
Allah‟tan baĢkasından yardım istenmez.
-
Gaybı gizliliği allah‟tan baĢka kimse
bilemez. Falan bizi görüyor, falanın ruhu bizimledir. Falan Ģifa verdi, veriyor
denmez.
-
Türbe ziyaretlerinde hataya
düĢülmemelidir.
-
Allah‟tan baĢkası yaratıcı olamaz.
-
Ruh göçüne inanılamaz.
-
Allah‟a mekan ve Ģekil yakıĢtırılamaz.
-
Ġbadetlerde gösteriĢ ve riyadan kaçınmak gerekir.
-
Satanizm, tabiatçılık, darwinizm, putperestlik bunların hepsi Ģirktir.
Miraçta Ġbrahim(as)ın Peygamberimize öğrettiği dua:
-“Sübhanellahi velhamdülillahi velâilehe illallâhü vallahü ekber” (Allah‟ı
noksan sıfatlarından tenzih ederim. O‟na hamd ederim. Allah‟tan baĢka ilah
yoktur. Allah her Ģeyden büyüktür)
Felak suresi tekrar
Ġ - BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ DÖRDÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
49– EL- BÂIS: Diriltendir.
50– EL–HAKK:Varlığı hiç değiĢmeyendir.
a) Ayet: “Dualarınız olmasaydı. Allah yanında ne değeriniz olurdu?”
(Furkan:77)
b) Hadis: “Dalga dalga bela ve musibetlere karĢı Allah'a dua edin. Dua,
kaza belayı defeder” (Ramuz:97/10 + 207/16
***
Âdem ile Havva sıkıntılardan dua ile kurtulmuĢtur.
Eyüp peygamber dua ile sağlığına kavuĢmuĢtur.
Ġbrahim Peygamber dua ile ateĢin yakmasından kurtulmuĢtur.
Peygamberimiz dua ile Allah'a sığınmıĢlar, dua ile Allah‟tan istemiĢlerdir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Dua nedir? Dua Allah‟tan istemek, O‟na sığınmak ve Allah‟ın kapısını
çalmaktır.
Dua ibadettir. Ġnsan dua edince, Allah onunla beraber olur. Allah: “Dua
edin size cevap vereyim, duanızı kabul edeyim” diyor.
Dua, sadece sıkıĢıldığı zaman olmaz. Her zaman olur. Ġstenilen bir Ģey
sadece Allah‟tan istenir. Allah‟tan baĢkasına dua edilmez. Dua türbelerde de
yapılsa, türbede yatandan bir Ģey istenmez.
Dua, güç kaynağıdır. Dua eden kendini güçlü hisseder. Karamsar
olmaz. Allah‟ın kendisine yardımcı olacağını düĢünür.
Dua, Ģifa kaynağıdır. Tıbbın bittiği yerde dua baĢlar. Eskiden bizde
olduğu gibi bugün batıda dua merkezleri vardır. Dua ile tedavi yapılan
hastaneler vardır. Duanın verdiği sakinlik, iyileĢme sağlar. Nazarda, kanserde
duanın nasıl tesirli tedavi yolu olduğu görülmüĢtür.
Duasız hayat, fatihasız mezara götürür.
Dua ibadettir. Dua eden sevap kazanır.
Dua kaza belayı önler. Kaza belayı def eder. Mü‟minin silahıdır.
Kazadan kurtulana “verilmiĢ sadakan varmıĢ, edilmiĢ duan varmıĢ” derler.
Çünkü hiçbir dua karĢılıksız değildir. Kur'an-da “Dua sıkıntıyı giderir” buyrulur
(Mamil:62)
Ġnsan dua ederek Allah‟a sığınınca Ģeytan bile ona zarar veremez.
Hiçbir dua karĢılıksız değildir. Duada olur olmaz Ģeyler istenmez. Dua
eden baĢkalarına beddua etmemeye dikkat etmelidir. Dua ederken
baĢkalarına da dua edilmelidir.
Allah, dua eden kulumla beraber olurum, onun gören gözü, tutan eli
olurum, yürüyen ayağı olurum diyor.
a) –“Ġnsana dayanma ölür. Duvara dayanma yıkılır” Doğru
b) –“Dünyaya bir kere gelinir” YanlıĢ. Bir kerede gidilir. GeliĢ gibi gidiĢte
düĢünülmelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY:
Yavuz Sultan Selim ordusu ile Mısır seferine giderken, yolda halkın bağ
ve bahçelerinin arasından geçer. Öyle ki askerler üzüm salkımlarının, elma,
armut dallarının altından baĢlarını eğerek geçerler.
PadiĢah durumu anlamak için mola verir. Yeniçeri ağasını çağırır:
- “Canım elma, armut, üzüm ne varsa bir Ģeyler istiyor. Askerlere bir sor
bakalım” der.
Yeniçeri ağası sorar soruĢturur:
-“Yok padiĢahım” der.
-“Askerlerin çantalarında olup olmadığını da sordun mu?” diyen
padiĢaha:
- “Sordum efendim, padiĢahımız bizi eĢkıya mı zanneder ki halkın bağ
ve bahçelerine göz dikelim” deyince Yavuz Sultan Selim:
- “Eğer halkın bağ ve bahçelerinden bir elma, bir armut, bir çiklim üzüm
koparılmıĢ olsaydı vallahi Mısır seferinden vazgeçecektim. Çünkü haram yiyen
askere Allah zafer nasip etmez” demiĢtir.
Haramın baĢarıya engel olduğunu ifade etmiĢtir.
Ġnsan günahtan nasıl kaçınmalıdır?
Ġnsanın günahtan kaçınması için önce günah hakkında bilgisi olması ve
günahı tanıması gerekir.
Daha sonra günahkârlar gözönüne getirilmeli, ne halde olduklarına
dikkat edilmeli ve sonları göz önüne getirilmelidir.
Günahın dünyadaki vereceği huzursuzluk ve zarar, birde ahretteki
cezası düĢünülmelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bugüne kadar günahları yüzünden cezalandırılan topluluklar olmuĢ,
onlar düĢünülmelidir.
Günahın Allah'a isyan olduğu, insanın kalbini kararttığı insanda iyi
duyguları öldürdüğü düĢünülmelidir.
Günah insana huzur vermez. Adem ile Havva günah iĢledikleri için
cennetten kovulmuĢlardır. ġeytan da günah iĢlediği için kovulmuĢ ve
lanetlenmiĢtir. Onun için günah iĢleyenin cennette yeri yoktur.
Sağlık açısından son derece önemli olan bir husus, su kaynaklarının
temiz tutulmasıdır.
Su kaynaklarına herhangi bir Ģey atılmaması, su kuyularının yanına
lağım çukuru kazılmaması, insanların içtiği kullandığı akarsuların
kirletilmemesi insan sağlığı açısından çok önemlidir.
Kimse bana ne diyemez. Yayılan hastalık herkese bulaĢır.
Deniz suyu bile kirletilmemelidir.
Peygamberimiz Ģöyle buyurur:
-“Durgun suya, insanların gelip geçtiği yola, oturulan gölgeliklere pislik
atmayın, abdest bozmayın” (Müslim, Taharet:68)
Günah, Allah‟ın Kur'an-da ve Peygamberimizin hadislerinde günah
olduğunu bildirdiği Ģeydir.
Günah, insanın vicdanını sızlatan Ģeydir.
Günah, insanı sıkar, insana sıkıntılı bir hayat yaĢatır ve manevi
kirlenmeye sebep olur. Günahı sebebiyle insan cezalandırılır. Günahı
yüzünden rızkından mahrum olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Günah kalbi karartır (Mutaffitin:14)
Allah günahta ısrar edeni, günahtan vazgeçmeyeni, günahı için tevbe
etmeyeni asla sevmez.
GeçmiĢte her günahkârı günahı yüzünden Allah cezalandırmıĢtır
(Ankebut:40)
ĠĢlenen günahlar yüzünden Allah insanın kalbini mühürler (A‟raf: 100)
Bir hadislerinde de Peygamberimiz Ģöyle buyurur:
-“Ġnsan günah iĢlediği zaman kalbinde siyah bir nokta meydana gelir.
Eğer tevbe ederse, o siyahlık kaybolur. Ġnsan günaha devam ederse, o
siyahlık büyür ve kalbi karartır” (Ramuz: 26/9)
Demek ki günahın birçok yönden yansıması olur. Ġnsanın iĢine yansır,
evine yansır, hayatına yansır. Günahı yüzünden kendi de zarar görür etrafı da
zarar görür.
Ġnsanların günahı yüzünden Allah'ın rahmeti yağmaz. Hastalıklar çoğalır
ve insanlar belâlarla, felaketlerle cezalandırılırlar.
-“Allahümme inni es‟elükel cennete ve euzubike minennâr”. (Allah‟ım,
senden cenneti istiyor ve cehennemden sana sağınıyorum)
Mustafa ÖSELMİŞ
Nâs suresi:
OkunuĢu : Bismillâhhirrahmânirrahîm.
Kul eûzü bi-Rabbi‟n-nâs. Meleki‟n-nâs. Ġlâhi‟n-nâs. Min Ģerri‟l-vesvâsi‟lhannâs. Ellezî yüvesvisü fi sudûri‟n-nâs. Minel-cinneti ve‟n-nâs.”
1,2,3,4,5,6. De ki: Ġnsanların kalplerine vesvese sokan, (Ġnsan Allah‟ı
andığında) pusuya çekilen cin ve insan Ģeytanının Ģerrinden insanların
Rabbine, insanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine) insanların Ġlâhına
sığınırım!
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ BEġĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
51– Eġ-ġEHĠD : Her zaman her yerde var olandır.
52– EL – VEKĠL: ĠĢi kendine bırakanların iĢini iyi edendir.
a) Ayet: “Allah'ın iyi kulları yalan söylemezler. BoĢ sözlerle
karĢılaĢtıklarında, olgun bir Ģekilde oradan geçip giderler” (Furkan:72)
b) Hadis : “Kim dilini iffet ve namusunu koruma sözü verir ve korursa,
ben ona cennete kefilim” (Buhari, Rikak : 23)
***
Müslümanın sahip olmak zorunda olduğu en önemli iki organı vardır.
Bunlardan biri dildir. Atalarımız: “Eline, beline, diline sahip ol” demiĢlerdir.
Eğer dil iyiye kullanılırsa, insanı vezir eder, kötüye kullanılırsa, rezil
eder.
Dil yarası geçmez. Onun için insan ne söylediğine iyi dikkat etmelidir.
BoĢ ve lüzumsuz konuĢmamalıdır. Ġnsana ne gelirse dili yüzünden gelir.
Peygamber (as): “Allah'a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin,
yada sussun” demiĢtir (Buhari, Edep:31)
Mustafa ÖSELMİŞ
Atalarımız: “Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz” demiĢlerdir. Çok
konuĢan çok yanılır. Ġnsan, piĢman olacağı ve özür dileyeceği sözü
söylememelidir.
Ġnsan, sözün doğrusunu söylemeli, gönül alıcı konuĢmalı, anlaĢılır
konuĢmalı, kaba kırıcı konuĢmaktan kaçınmalıdır. Gönül kırmak çok kolaydır,
yapmak zordur.
Söz ayıpsız olmalıdır. Müstehcen konuĢulmamalıdır. BaĢkalarını
güldürmek için alaysı konuĢulmamalıdır. Ġnsan, faydalı söz söylemelidir.
Atalarımız: “DüĢünmeden konuĢan, niĢan almadan ateĢ eden avcı gibidir”
demiĢlerdir. Ġnsan biliyorsa konuĢmalı bir atasözünde: “Biliyorsan konuĢ ibret
alsınlar, bilmiyorsan sus insan sansınlar” denmiĢtir.
Ġnsan dilini Ģu kötülüklerden alıkoymalıdır:
-Ġftira etmek, gıybet etmek, kovuculuk yapmak, yalan söylemek,
küfretmek, alay etmek, boĢsöz söylemek, baĢkalarına ait sırları yaymak, argo
kelimeler kullanmamalıdır. BaĢkalarına aptal, salak, manyak gibi hakaret
içeren kelimeler kullanmak terbiyeli insan iĢi değildir.
Bir husus da; yapmadığı, yapmayacağı Ģeyin söylenmemesine dikkat
edilmelidir. Ġnsan hem yalan söylemiĢ olur, hem de gülünç duruma düĢer,
söylediğinin hiç etkisi olmaz.
a) –“Hileli karnın gözü yaĢlı olur” Doğru.
b) –“YetiĢ ey falan! Falanın ruhu bizimledir” bu söz YanlıĢtır, insanı Ģirke
götürür. Allah‟tan baĢkasından yardım istenmez.
D – BĠR OLAY:
Nuh Peygamberin kavmi ahlaksızlıkları yüzünden cezalandırılacaktır.
Melekler, Nuh Peygambere haber verirler. Nuh peygamber:
Mustafa ÖSELMİŞ
-Ya Rabbi! Ġçimizde iyiler var. Onlarda mı cezalandırılacak, onlarda mı
zarar görecek? der.
Nuh peygambere Ģu cevap verilir:
-“Evet onlarda cezalandırılacak. Çünkü onlar, kötülere ve kötülüklere
karĢı çıkmadılar”
Nihayet Nuh tufanı olmuĢ, Nuh‟un inanmayan “yükseklere çıkarım,
dağlara çıkarım” diyen oğlu da sular arasında boğulup gitmiĢtir.
Kötülüğe karĢı çıkmamak, kötülüğe ve onların suçuna ortak olmaktır.
Misafirlikte nasıl davranılır?
- Önce istenmeyen yere gidilmez.
- Müsait zamanda izin alınarak gidilir. Selam verilir.
- Çok oturulmaz.
- Ev sahibini ilgilendirmeyen Ģeyler konuĢulmaz.
- Üzüntü verecek Ģeylerden bahsedilmez.
- Rahatsızlık verecek Ģekilde oturulmaz. Etrafa bakılıp durulmaz. Evin
diğer fertlerine rahatsızlık verecek Ģekilde bakılmaz.
- Ev halkı küçük görülmez. Ayakkabı ile eve girilmez.
- Evde olmayan bir Ģey istenmez.
-Ġzin istenerek zamanında evden ayrılınır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Dinimizde insan sağlığına zarar veren bazı Ģeyler yasaklanmıĢtır. Bu
yasaklar boĢuna bir yasak değildir. Yasağın ölçüsü, fayda ve zarar göz önüne
alınarak konmuĢtur.
Bazıları mesela, domuzu da Allah yaratmıĢtır. Mademki onu da Allah
yarattı; yeriz diyor. Allah iyiyi de yaratmıĢ, kötüyü de yaratmıĢtır. ġunu yiyin,
Ģunu yemeyin demiĢtir. Mesela; ineği yaratmıĢ, etini, sütünü yavrusunu helal
kılmıĢ ama pisliğini ve kanını haram kılmıĢtır.
Domuz, yaĢayıĢı itibariyle pis bir hayvandır. Pislik yer, leĢ yer, hatta
kendi pisliğini bile yer. Çok pis kokan bir hayvandır. Domuz, devamlı atılan,
mikroplu Ģeyler yer.
Domuz, zararlı olduğu için dinimiz domuzun her Ģeyini yasaklamıĢtır.
Ancak kılı badana fırçasında kullanılabilir. Bir de yağı sanayide makine yağı
olarak kullanılabilir.
Ġnancımıza göre domuz eti Müslüman için yenilecek bir besin değildir.
Kur'an-da domuz eti, kan ve leĢle birlikte yasaklanır. Ölü hayvan eti nasıl
zararlı ise domuzda onun kadar zararlıdır.
Kur'an-da; Miada:5. En‟am:145 ve Nahl:115. ayetlerinde domuz kesinlikle
yasaklanmıĢtır.
Peygamberimiz de (sav) domuzun beslenmesini, yenmesini, alım
satımını yasaklamıĢtır.
BÜYÜK GÜNAHLAR:
Kur'an-da zikredilen bazı büyük günahlar:
-
Hırsızlık yapmak (Maida:38)
-
Allah'a ortak koĢmak (Miada:72)
-
Ġçki içmek, kumar oynamak (Miada:90)
Mustafa ÖSELMİŞ
-
Adam öldürmek (Ġsra: 31-33)
-
Ana babaya isyan etmek (Ġsra :23)
-
Yetim malı yemek (Nisa: 10)
-
Zina etmek (Ġsra: 32)
- Yalan söylemek, yalan Ģahitliği yapmak
(Nisa:137)
-
Büyük yapmak (Bakara:102)
-
Faiz yemek (Bakara:275)
-
Ġnsanları Allah yolundan alıkoymak
(Bakara:219)
-
Temiz olanı pis olanla değiĢmek (Nisa:2)
-
Domuz eti yemek (Miada: 3-4)
Peygamberimizin bildirdiğine göre büyük günahlar:
-
Allah‟a Ģirk koĢmak,
-
Ana babaya isyan etmek
-
Haksız yere öldürmek
-
Namuslu kadına iftira etmek
-
Zina etmek
-
Yetim malı yemek
-
Faiz yemek
-
Harama günaha devam etmek
-
Hırsızlık yapmak
-
Ġçki içmek
Mustafa ÖSELMİŞ
-
Büyü yapmak
-
Yalan söylemek (Buhari, Vesaya: 8/1172)
-
KomĢunun namusuna göz dikmek (Buhari Tec. Sarih:11/38)
-
LanetleĢmek (Ramuz: 53/18)
-
Ġsraf, riya, rüĢvet, zulüm, gıybet, kötü zan, ibadeti terk gibi...
Ġftar duası:
-“Allahümme leke sumtü vebike, ementü ve
aleyke, tevekkeltü veala rızgıke eftartü” (Allah‟ım, senin rızan için oruç tuttum.
Sana inandım, sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açıyorum)
Nas suresi tekrar:
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ ALTINCI GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
53– EL- KAVĠYY: Güçlü olandır.
54– EL–METĠN:Çok sağlam olandır.
a) Ayet : “Ġmana karĢı küfrü satın alanlar, Allah‟a hiçbir Ģeyle zarar
veremezler. Onlar için çok açıklı bir azap vardır” (Allah'ım-i Ġmran:177)
b) Hadis: “Ġnançsız biri iyilik yaparsa, ona karĢılık dünyada verilir.
Ġnananın iyiliğinin karĢılığı, dünyada rızık, ahirette de sevaptır” (R.Salihın:431)
***
Ġnanç ve inançsızlık ilk insanlarla baĢlar. Her insandan inanması
beklenemez. Cennete de adam lazım, cehenneme de adam lazımdır.
Ġnançsızlığın sebebi, bilmemektir. Hz.Ömer, Müslüman olmadan
amansız bir Ġslam düĢmanı idi “EĢeğim Müslüman olsa ben Müslüman olmam”
diyordu. Ama gerçeği gördü inanmak zorunda kaldı.
Yeryüzünde dinsiz insan vardır. Ama dinsiz toplum yoktur. Mesela
Rusya Allahsızlık okulları açmıĢtı. Ama bir sonuç alamadı. Bugün Rus halkı
Mustafa ÖSELMİŞ
ateist değildir %70‟i inançlıdır. Gorbaçov “ĠĢte ideallerim” adlı kitabında da
Ģöyle der: “Toplumların dinden uzaklaĢtırılması çok sakıncalıdır”.
Ġnançsızlığın insana hiçbir faydası yoktur. Dünyada dayanılacak,
güvenilecek yardım istenecek gücü inançsız, kendi eliyle yok ettiği için hep
mutsuz ve karamsar yaĢar çokları intihar eder.
Allah'tan baĢka tanrılar edinir. Tabiat ana der, doğa der. Hiçbir Ģey
yapma ve yaratma gücüne sahip olmayan taĢ ve toprağı tanrı edinir. Her Ģeyi
tesadüfe bağlar, insanın varoluĢunu evrim teorisine bağlar, hiçbir geliĢme
gösterememiĢ olan maymunu atası olarak görür. Halbuki evrim bilim değil, bir
ideolojidir. Kanıtı olmayan bir teoridir. Tarihi belgeler evrimi yalanlamıĢtır.
Allah Kur'an-da soruyor: “Yaratan, var eden, Ģekil verin Allah‟tır (Hasr:
34) “Siz mi yaratıyorsunuz yoksa, yaratan biz miyiz?” (Vakıa: 59)
Nice ateistler gerçeği görüp, yıllarca yanılttığı insanlardan özür
dilemiĢtir.
Sözün kısası;
Her Ģeyin yaratıcısı Allah‟tır. Mülk O‟nun, hüküm O‟nun, hakimiyet
O‟nundur. Kimsenin isteği olmaz, hep O‟nun isteği olur.
Son anda firavun bile O‟nun varlığını kabul etti. “Musa‟nın Allah‟ına
inandım” dedi ama geç kaldı.
a) “ArkadaĢ rezilde eder, vezirde eder” Doğru.
b) “Bal tutan parmağını yalar” YanlıĢ. Böyle düĢünülürse, rüĢvet yayılır.
Haksızlıklar artar.
D – BĠR OLAY:
Süleyman Peygambere hayvanlarla ve eĢya ile konuĢma mucizesi
verilmiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bir gün baĢındaki tâcı sağ tarafa yamulur. Düzeltir, sol tarafa yamulur.
Bakar ki yerinde durmuyor, sorar:
-Niye doğru durmuyorsun? Taç dile gelir:
-Sen doğru durmuyorsun ki ben nasıl doğru durayım? der.
Eğri cetvelin doğru çizgisi olmaz. Biz yamuk yaparsak elbette iĢlerimiz
yamuk olacaktır.
Ezan nasıl dinlenir?
Ezan okunurken “Aziz Allah” denir ve derlenilip toparlanılır.
Ezan bitinceye kadar iĢ yapılmaz, konuĢulmaz, selam verilip alınmaz.
Sigara içilmez, ayak ayak üstüne atılmaz. Saygı ile dinlenir ve imkan varsa
tekrar edilir.
Ezan bitince Allah‟a hamd edilir. Peygambere salavat getirilir ve ezan
duası okunur.
Ezan camiye, namaza davettir. Ezanı dinleyen Müslüman o anda müsait
ise camiye gider. Değilse, namaz için hazırlık yapıp, davete uyar. Uymayan
Allah‟a isyan etmiĢ olur.
Domuz etinin zararlarını Ģöyle özetleyebiliriz:
-
Domuz eti iltihaplanmalara, doku
ĢiĢmelerine ve ĢiĢmanlığa yol açar.
Mustafa ÖSELMİŞ
-
Ġkinci dünya savaĢında Alman askerleri
çok domuz eti yediği için eklem ĢiĢmeleri, romatizma görülmüĢ ve domuz eti
listeden çıkarılmıĢtır.
-
Domuzda büyüme hormonu çok yüksektir. Onun için vücudun Ģeklini
-
Domuzdan shape virüsü insanlara geçer.
bozar.
Domuz etinden TriĢin hastalığı geçer. Bu beyinde kist yapar.
Damarların tıkanmasına neden olur. Ani ölümlere ve körlüklere neden olur.
Domuzdan geçen bir hastalık da domuz Ģerididir. Bu bağırsak
kurtlarının en zararlısıdır. Ne kadar kaynatılsa ölmez.
- Domuzda yağ oranı fazladır: Dana etinde %10, koyun etinde %20,
kuzu etinde %23, domuzda %35‟tir.
Domuz eti E vitaminlerini yok eder. E vitamini eksikliği A vitaminini
azaltır. Buda çok değiĢik hastalıklara neden olur.
Domuz eti ile domuzluk hastalığı geçer, domuza benzeme, eĢini
kıskanmama ve pisliğe aldırmama, manevi Ģeylere duyarsızlık gibi.
Helal – Haram :
Helal, dinde müsaade edilen zararsız, güzel ve faydalı olan Ģeydir.
Haram, dinde yasaklanan faydasız ve zararlı Ģeydir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kur'an-da :
-
“Ġyi ve temiz Ģeyler size helal kılınmıĢtır” (Miada:4)
- Peygamber, temiz Ģeyleri helal, pis Ģeyleri haram kılar” (A‟raf:157)
buyrulur. Haram helalde ölçü, fayda ve zarardır.
-
Bir Ģeyi Allah ve peygamber helal haram kılar.
-
Haram helal, helal haram sayılamaz.
Sayılırsa dinden çıkılır.
-
Çoğu haram olanın azıda haramdır.
-
Haramda derman ve Ģifa aranmaz.
-
Yer, zaman ve Ģartlar helali haram,
haramı helal yapmaz.
-
Haram, helale karıĢırsa, onu da haram
-
Mahkeme kararı ile veya fetva ile haram helale dönüĢmez.
yapar.
Haram kazanç yolları:
Bir Ģey insana ya helalden gelir yada
haramdan gelir.
-
Gücü olanın dilenmesi haramdır.
-
Çalmak, gasp, buluntu haramdır.
-
Yalanla, hile ile elde edilen haramdır
-
Dansözlükten, Ģarkıcılıktan, fuhuĢtan elde edilen helal değildir.
-
Kumardan, piyango, bahis ve Ģans
Mustafa ÖSELMİŞ
oyunlarından gelen haramdır.
-
Alkol, uyuĢturucu, domuz, köpek satıĢından gelen helal değildir.
-
RüĢvet yolu ile gelen haramdır.
-
Faizden ve faizli alıĢveriĢten gelen haramdır.
-
Müstehcenlikle ilgili bir Ģeyin alım satımı haramdır.
-
Ölçüde tartıda hile yapmak, kazanç sağlamak haramdır.
Ölüm haberi üzerine yapılacak dua:
-“Ġnnalillahi veinna ileyhi raciûn. Allahümme elhıkhü bissalihın” (Allah‟a
aidiz ve ona dönücüyüz. Ey Rabbim! Onu iyi insanlardan kıl).
I – AYET‟EL KÜRSĠYĠ EZBERLEYELĠM:
Ayete‟l kürsi:
Mustafa ÖSELMİŞ
“Allâhü lâilâhe illâ hüve‟l-hayyü‟l-kayyûm. Lâ-te‟huzuhû sinetün velâ
nevm. Lehû mâ fi‟ssemâvâti vemâ fi‟l-ard. Men-zellezî yeĢfe‟u indehû illâ biiznih. Ya‟lemu mâ-beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yuhîtûne biĢey‟in minilmihî illâ bi-mâ Ģâe‟. Vesi‟a kürsiyyühü‟s-semâvâti ve‟l-arda velâ ye‟ûdühû
hifzuhumâ ve hüve‟l-aliyyü‟l-azîm.”
(Allah O‟ndan baĢka tanrı yoktur; o, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne
uyku gelir nede uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O‟nundur. Ġzni
olmadan O‟nun katında kim ġefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve
yapacaklarını bilir.( O‟na hiçbir Ģey gizli kalmaz.) O‟nun bildiklerinin dıĢında
insanlar O‟nun ilminden hiçbir Ģeyi tam olarak bilemezler. O‟nun kürsüsü
gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O.
Yücedir, büyüktür.) (Bakara: 255)
Ġ - BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ YEDĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
55–EL-VELĠYY: Ġnananların dostu olandır.
56–EL–MUHSĠ: Her Ģeyin sayısını bilendir.
a) Ayet: “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir
topluluk bulunsun. ĠĢte onlar kurtuluĢa erenlerdir” (Allah'ım-i Ġmran:104)
b) Hadis: “Bir kötülüğü duyduğu halde üzülmeyen, manen zarar görür.
Sizden biri bir kötülük görürse, onu eliyle yok etsin, seyirci kalmasın. Buna
gücü yetmezse diliyle yok etsin. Buna da gücü yetmezse, onu kalbinde buğz
etsin. Bu ise imanın zayıf derecesidir” (Ġ.Canan Hadis Ans: 1/189-195).
***
Müslüman, kötülük karĢısında tepkisiz, pısırık, korkak davranamaz. Aksi
halde kötülükler yayılır ve o yayılan kötülükten sorumlu olur.
Allah kıyamet günü “Neden kötülüğe karĢı çıkmadın, neden mani
olmadın?” diye soracak. “Korktum, çekindim” diyene “Benden korkman
gerekmez miydi? “ diyecek.
Mustafa ÖSELMİŞ
Hepimizin korumamız gereken Ģeylerimiz vardır; inancımız, ahlakımız,
ailemiz ve insanımız, geleceğimiz... Yıkılıp yok olup gitmesine seyirci
kalamayız. Bir hadiste Ģöyle bildirilmiĢtir.
-“Bir adam kıyamet gününde birin yakasına yapıĢır, O:”
-Sen kimsin, neden yakama yapıĢtın?der. O cevap verir:
-“Sen beni kötü durumda gördün de beni
uyarmadın ve beni alıkoymadın” der.
”Bana ne? Ben mi düzelteceği? Her koyun kendi bacağından asılır,
bana dokunmayan yılan bin yıl yaĢasın” sözleri mazeretimiz olamaz.
Kötü insanlar, korkmadan bazı Ģeylere karĢı çıkıyor, tepki gösteriyor,
birbirine yardım ediyor. Allah : “Kafirler bile birbirine yardımcı oluyor. Siz
birbirinize yardımcı olmazsanız, kötülükler yayılır” diyor.
Sütçü imamlar, Ahmet Hulusi Efendiler düĢmana tepki göstermeseydi.
Büyüklerimiz seyirci kalsaydı milli mücadele kazanılabilir, vatan kurtulabilir
miydi?
Mevlana, idam edilmiĢ birinin ayaklarına sarılır: “Beni affet. Seni daha
önce görsem, ilgilensem bu duruma düĢer miydin?” der, ağlar.
Ġnsanın kendisinin iyi olması yeterli değildir. Kimse: “Ben iyiyim, bana
yeter” diyemez. BaĢkaları da iyi olursa, ortalık düzgün olursa o zaman bizde iyi
oluruz.
Böyle iĢleri yaparken kırarak, yığarak, yakarak kabaca zarar vererek
değil. Tavır koyarak uyararak, veya orayı terk ederek veya Ģikayet telefonları
var durumu görevlilere bildirerek vazifemizi yaparız.
a) –“Davet edilen yere erinme. Davet edilmeyen yere görünme” Doğru.
Davetsiz yere çörekçi ile börekçi gider. Davete icabet de sünnettir.
b) –“Ağılda oğlak doğar, nehir kenarında otu biter” YanlıĢ. Oğlak nehir
kenarına kadar gitmezse, o ot onun olmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY:
Bir köyde akıllı Fatma denilen biri varmıĢ, herkes ona akıl danıĢırmıĢ. Bir
köylü turĢu küpüne lahanaları koymuĢ turĢu kuracakmıĢ. O sırada öküz
lahanaları yemek için baĢını küpün içine sokmuĢ. YemiĢ, yememiĢ, bilinmez
ama öküzün baĢı bir türlü küpten çıkmıyormuĢ.
Akıllı Fatma‟ya gidip durumu anlatmıĢlar. Akıllı Fatma:
- Öküzün baĢını kesiverin, çıkarın
çıkaramamıĢlar. Tekrar gidip sormuĢlar:
demiĢ.
KesmiĢler,
gene
- Öküzün baĢını kestik ama gene çıkaramadık, ne yapalım? demiĢler.
Akıllı Fatma, Ģöyle bir düĢünmüĢ ve:
- Küpü kırıverin demiĢ.
GelmiĢler küpü kırmıĢlar, öküzün baĢı çıkmıĢ ama öküz elden gitmiĢ.
Ne demiĢler: Yol göstericisi karga olanın burnu pislikten kurtulmaz.
Gusül abdesti nasıl alınır?
Yıkanması gereken insan, dıĢarıda besmele çeker, niyetlenir ve normal
abdest alır. Daha sonra vücudunda kuru yer kalmayıncaya kadar yıkanır.
Ağzını çalkalar, burnuna su çeker.
-
Banyoda abdest bozulmaz.
-
Fazla kalınmaz.
-
KonuĢulmaz.
-
ġarkı türkü söylenmez.
-
Çok su kullanılmaz.
-
Kıbleye dönülmez.
Mustafa ÖSELMİŞ
-
Girerken, çıkarken, çabuk giyinilir.
Umuma ait yerlerde avret yeri açılmaz ve baĢkasına bakılmaz.
BaĢkasına ait havlu kullanılmaz.
Bazı hastalıklar vardır ki çeĢitli yollarla bulaĢır ve yayılır. Bu yayılma,
idrar yolu ile, solunum yolu ile, tükrükle, kan ve yaralar yolu ile olur. Bazı
hastalıklarda öpüĢme ve cinsel yolla yayılır.
BulaĢıcı hastalıklara karĢı en iyi korunma yolu karantinadır.
Dünya tarihinde karantinayı ilk uygulayan Ġslam Peygamberi olmuĢtur.
Bu konuda örnek birkaç hadis Ģöyledir:
-“Hastalık yayan hayvanı, sağlam olan hayvanların yanına sokmayınız”
(Buhari, Tıp:54)
-“Bir yerde veba olduğunu iĢitirseniz, oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz
yerde veba görülürse oradan ayrılmayınız” (Buhari, Tıp:30)
-“Cüzamlı ile aranızda bir mızrak boyu mesafe bulunsun” (Ramuz:2/471)
-“Cüzamlıdan
buyurmuĢtur.
aslandan
kaçar
gibi
kaçınız”
(Buhari,
Merda:19)
KÜFRE GĠDEN YOL:
Her günahta küfre giden bir yol vardır. Bazen günahta ısrar etmek,
günah iĢlemekten korkmamak insanı küfre götürür.
Ġslam‟ın temel esaslarını inkar insanı küfre götürür.
Haramı, helali inkar küfre götürür.
Kutsal Ģeylere dil uzatmak küfre götürür.
Mustafa ÖSELMİŞ
Günah iĢleme konusunda; günah iĢleyen günahkar olur. O Ģeyin günah
olduğunu inkar ederse, buda mı günah olurmuĢ, buda mı haram olurmuĢ
derse, küfre girer.
Dinimizde kafir olmayana kafir demek tehlikelidir. Çünkü o kiĢi kafir
değilse, söz geri döner (R.Salihin: 3/1591)
Günah iĢleyen kimse kafir iĢi iĢlemiĢ olur. Günah iĢlemekte sakınca
görmezse, o zaman tehlikelidir.
Günah iĢleyen, ümitsiz olmamalıdır.
günahından her zaman büyüktür.
Çünkü;
Allah'ın affı kulun
Affetmek, cezalandırmak Allah'a aittir. Bu bakımdan günah iĢleyeni
lanetlememek gerekir.
Dinden çıkan için, açıkça inançsız olduğunu söyleyen için Allah'tan af
dilenmez, hidayet dilenir.
Kur'an-da :
-“Onlar için yetmiĢ kez af dilesen de Allah onları affetmez”(Tevbe:80)
-“Onlar için af dilemek peygambere ve Müslümanlara yakıĢmaz”
(Tevbe:113 uyarıları vardır.
Dinden çıkan ne yapar:
-
Önce iĢlediği suçtan vazgeçmesi gerekir.
- Sonra Kelime-i ġahadet getirir ve tevbe
eder.
-
Evliyse nikahını da tazelemesi gerekir.
-
Hacca gittiyse, tekrar gider, yeniler.
-
Eğer peygambere hakaret ettiyse,
sövdüyse onun iĢi zordur. Çünkü Peygamber hayatta değildir. Kul hakkı olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
ġu duayı yapan için Peygamber (as) : “Bu duayı yapana Allah sevap
verir günahlarını siler ve o gün Ģeytandan korunur:”
-“Lâ ilâhe illallahü vahdehûla Ģerikeleh. Lehül mülkü velehül hamdü ve
hüve alakülli Ģeyin kadir”. (Allah‟tan baĢka ilah yoktur. O birdir ortağı yoktur.
Mülk onundur, hamd onadır. Onun gücü her Ģeye yeter)
I – AYETE‟L KÜRSĠYĠ EZBERLEYELĠM:
Ayete‟l kürsi tekrar:
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ SEKĠZĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
A-ALLAH‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ
57-EL–HAMĠD: Kendine hamd edilen, Ģükredilendir.
58- EL-MÜBDĠ: Emsalsiz yaratıcıdır.
B-GÜNÜN AYET VE HADĠSĠ:
a) Ayet: “Sen yumuĢak davrandın, eğer kaba ve katı yürekli olsaydın,
Ģüphesiz etrafından dağılır giderlerdi” (Al-i Ġmran:159)
b) Hadis: “Olgun Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların zarar
görmediği kimsedir” (R.Salihın:1596)
***
Ġslam‟da, insanların eksikliklerini aramak, kusur bulmak kusurları yüze
vurmak yoktur. Af ve hoĢgörülü olunacaktır. Utandırıcı olunmayacaktır.
Bizim peygamberimiz af peygamberi, merhamet peygamberi ve
hoĢgörü peygamberidir.
HoĢgörülü olmak hem inancımız hem sağlık açısından hem de toplum
açısından çok önemlidir. Ġntikam, taĢkınlık, öfke, kötü huylu insanların iĢidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Allah olgun Müslümanlar için Ģöyle diyor:
-“Onlar öfkelendiklerinde, öfkelerini yenip bağıĢlarlar” (ġura: 37)
Peygamberimiz, kendisine ve inananlara karĢı çok aĢırı gidip taĢkınlık
edenlere karĢı bile beddua etmemiĢ, Allah‟ım onları affet, bilmiyorlar” demiĢtir.
Müslüman ayıp, kusur görmeyecektir. Kendi kusurunu görecektir. Bir
hadislerinde peygamberimiz: “Bir kimse, bir kardeĢini bir ayıbından dolayı
ayıplarsa, kendi o ayıbı iĢlemeden ölmez” buyurur (Tirmizi, Kıyamet: 2620)
HoĢgörülü olmayanlar, kavgacı olur, Ģerli olur, kendi de huzurlu
olamaz. Hayatta mutlu ve baĢarılı insanlara bakacak olursak hep iyi niyetli ve
hoĢ görülü kimseler olduğu görülecektir.
Tarihte en güzel hoĢgörü örneklerini peygamberimizden sonra
Müslüman Türkler göstermiĢtir. Yabancılar bunun için Türk idaresini tercih
etmiĢtir. Eğer hoĢgörülü davranılmasaydı üç kıtada Hıristiyan da, Yahudi de
kalmazdı.
Sonuç olarak, af eden, geniĢ düĢünen, olaylara iyi yönden bakan, bir
Ģeyin iyi tarafını da gören kimseler hep kazanmıĢtır.
a) –“EĢek ölür semeri kalır. Ġnsan ölür eseri kalır” Doğru.
b) –“Fakirden sakın geç,
yayılmasına neden olur” YanlıĢ.
zengine
dokun
geç”
Acımasızlığın
D – BĠR OLAY:
Hoca bir köye gitmiĢ camide konuĢma yapmıĢ abdesti anlatmıĢ ve
demiĢ ki:
Her abdest aldıktan sonra üç yudum su içmek sünnettir, sevaptır.
Aradan bir Ramazan geçmiĢ, bayram konuĢması yapmak üzere o köye tekrar
gelmiĢ, konuĢmuĢ namaz kılınmıĢ, bayramlaĢırken sormuĢ : “Nasıl Ramazan
geçirdiniz?” Köylü hep bir ağızdan:
Mustafa ÖSELMİŞ
“Allah razı olsun hocam, sayende çok güzel bir ramazan geçirdik,
bol bol abdest aldık” demiĢler.
Dini konuları menfaatimize uygun veya tersinden anlamamak gerekir.
Kur‟an nasıl okunur ve nasıl dinlenir?
Kur‟an kutsal kitabımızdır. Allah‟tan bize emanettir. Onun için
Kur‟an-a saygı duymalıyız.
-
Kur‟an-ı yere koymamalıyız.
-
Abdestsiz ellememeliyiz.
-
Fatiha suresi üstte olacak Ģekilde
koymalıyız.
-
Kur‟an-ın üstüne baĢka bir Ģey
koymamalıyız.
-
Kur‟an dinlerken sigara içmemeliyiz,
ayak ayak üstüne atmamalıyız. Saygı ile dinlemeliyiz.
-
Kur‟an para ile okunmaz ve okutturulmaz.
-
Kur‟an okurken dinlerken düzgün oturulur.
-
Allah: “Kur‟an okunduğu zaman onu
dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin” (A‟raf:204) buyurur
-
Kur‟an-a el basılıp yemin edilmez.
Kur‟an yemin kitabı değildir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Sağlığın kıymetini bilelim:
Büyüklerimiz bir nefeslik sağlığı nimet
olarak görmüĢtür. Peygamber (as) Ģöyle demiĢtir.
-“Sağlık ve boĢ vakit, insanların çoğunun aldanıp değerlendirmediği iki
nimettir ” (Buhari, Rikak:1)
Bir hadislerinde de :
-Allah‟tan dünyada ve ahirette lütuf ve afiyet isteyin buyurur. (Ġbni
Mace, Dua:5). Bu hadise göre; hastalıklardan korunduğumuz gibi Allah‟tan
sağlık, sıhhat vermesi için dua etmemizi tavsiye etmiĢtir.
Peygamberimiz, bir hastayı görünce veya ziyaret edince Ģöyle dua
etmiĢtir:
-“Ey Rabbim! ġu hastalığı gider, Ģifa ver. Ancak sen Ģifa verirsin‟‟
(Buhari, Tıp:40). sağlığın kıymeti hasta olunca, hayatın kıymeti ihtiyarlayınca
anlaĢılmamalıdır. Önceden kıymeti bilinip değerlendirilmelidir.
Namazı düĢüren özürler nelerdir?
1- Hayız ve nifaslı olan kadın namaz
Kılmaz.
2-
Akıl hastası namazdan sorumlu değildir.
3Baygınlık, koma hali beĢ vakit namaz müddetini geçerse, o
namazları kılmaz.
4- Ġslam‟a girenin önceki namazları
kılınmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
5- Kendini bilmeyen, bunak ve ihtiyar
namazdan sorumlu değildir.
6-
Buluğ çağından önce çocuk namazdan sorumlu olmaz.
SarhoĢluk, kalp temizliği bahaneleri veya namazımızı falan kıldı
iddiaları namazı düĢürmez.
Camiye gitmemek için özürler:
1-
Gidemeyecek kadar ihtiyarlık ve yaĢlılık,
2- Sağlık açısından bir tehlike varsa,
3- Hava Ģartları müsait değilse,
4- Malının çalınma durumu varsa,
5- Baktığı hasta varsa,
6- Cami çok uzaksa,
7- Özürlü ise, baĢkalarını rahatsız
edecekse,
8- Ġlmi çalıĢma, araĢtırma yapıyorsa,
camiye gitmeyebilir.
Cumaya gitmeye engeller:
1- Gidemeyecek kadar rahatsız ve
ihtiyarsa,
2- Körlük, kötürümlük varsa,
3- Yolcu ise,
4- Mal can korkusu varsa,
Mustafa ÖSELMİŞ
5- Hava ve yol Ģartları uygun değilse,
6- Hastası varsa,
7- Hapis durumu varsa o kiĢi Cuma
kılındıktan sonra öğle namazı kılar.
Öğrenci, memur da böyledir.
-“Allahümme ağni ala zikrike ve Ģükrike ve hüsni ibadetike” (Allah‟ım
zikrimi Ģükrümü ve ibadetimi arttır, bana yardım et)
I–AYETE‟L KÜRSĠYĠ EZBERLEYELĠM:
Mustafa ÖSELMİŞ
OTUZ DOKUZUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
59- EL –MUĠD: Öldüren ve diriltendir.
60- EL-MUHYĠ: Hayat verendir.
a) Ayet: “Sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mal, can ve mahsulden
eksilterek imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele” (Bakara:155)
b) Hadis: “Kul belaya uğratılarak gözlerinden mahrum edildiğinde
sabrederse, gözlerinin karĢılığı olarak ona cennet vardır” (R.Salihın:34)
***
Sabır,
etmemektir.
Allah‟a teslimiyettir. Allah‟tan gelene razı olarak
isyan
Derler ya sabır, koruğu üzüm yapar. Acıları da rahmete çevirir. Allah‟ın
rızasını kazandırır.
Bir de: “Sabreden derviĢ, muradına ermiĢ” derler. Sabır bir çok
güçlüğün aĢılmasına neden olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Asıl sabır, kaza ve belanın ilk anında gösterilen sabırdır. “Bu ne?Bu
nerden çıktı? Allah‟ım bula bula beni mi buldun? Bıktım, bezdim, yeter artık”
gibi ifadeler Allah‟a isyandır. Çünkü, hayrı da Ģeride yaratan Allah‟tır. Allah
kullarını zaman zaman imtihan eder. Sonra bizim kötü gördüğümüz Ģeyde
hayır vardır, bilemeyiz.
Sabır en çok belâlara karĢı gösterilir. Ġmanda ibadette sabır gerekir.
Günah iĢlememekte sabır lazımdır. Eğer sabır gösterilirse, sabrın sonu
selamettir.
Asr suresinde sabredenler hariç insanlar zarardadır, buyrulur.
Hayatın kazanılmasında sabır gösterilmezse, sıkıntılara katlanılmazsa,
insan hayatta bir Ģey sahibi olamaz.
Bize yönelik olaylarda sinirlenme, hemen karĢı çıkma yerine sakin
olunur ve sabırlı davranılırsa insanın baĢı belaya girmez.
a) –“Hata edip düzeltmemek, en büyük hatadır” Doğru.
b) –“Aç köpek fırın deler” YanlıĢ. Köpek belki ama insan delmez. Her
acıkana hırsızlık kapısı açılmaz.
D – BĠR OLAY:
Adam çalıĢmayı sevmezmiĢ, bir gün aklına bir Ģey gelmiĢ. Eline bir
baston almıĢ, takmıĢ siyah gözlükleri, cami avlusuna kör numarası yapıp,
mendil açmıĢ, baĢlamıĢ dilenmeye: “Allah rızası için boĢ geçmeyin”
Biraz sonra mendilde epey bir para toplanmıĢ,
Bir açık gözün biri, bakmıĢ adam kör, para verir gibi yapıp avuçlamıĢ,
hızlı hızlı giderken belinin ortasına bir taĢ yemiĢ. DönmüĢ dilenciden baĢka
kimse yok. Yola devam etmiĢ, bir taĢ daha belinin ortasına. DurmuĢ ve demiĢ
ki: “Bu kör atıĢı değil”
Mustafa ÖSELMİŞ
Bugüne kadar inancımıza kültürümüze ve ahlakımıza yapılan hiçbir
saldırı, tesadüf değildir. Hepsi plânlıdır.
Nasıl dua edilir?
-
Dua, Allah‟a yalvarıĢtır.
-
Dua ederken zaman ve yer seçimi iyi
yapılmalıdır.
-
Abdest alınmalı, baĢta Allah‟a hamd
edilmeli, Peygambere salavat getirilmelidir.
-
Duada yapmacık ağlanmaz.
-
Bağırılıp çağrılmaz,
-
Ġstenilen açık net ifade edilir.
-
Kalp baĢka Ģeylerle meĢgul olmaz. Göz kuru olmaz.
BaĢta haram lokmaya dikkat edilir.
Günahlardan piĢmanlık duyulur. Ġhtiyaç sahiplerine sadaka verilir.
-
Allah‟tan olmayacak Ģeyler istenmez.
-
Duanın kabul olup olmayacağı
konusunda Ģüphe edilmez.
-
Dua belirli zaman için yani sıkıĢınca
değil devamlı yapılır.
Mustafa ÖSELMİŞ
FuhuĢ, insanda ve toplumda hiçbir hayır
bırakmaz. Peygamberimiz: “Bir toplulukta zina ve fuhuĢ yayılırsa, onlar
arasında bulaĢıcı hastalıklar yayılır, bilinmedik hastalıklar ortaya çıkar”
demiĢtir.
Ebu Bekir (ra) da Ģöyle der: “FuhuĢ yapan bir kavme Allah genel belâ
verir”
Bir hadiste: “Bir yerde zina ve faiz yayılırsa, o yer halkı Allah‟ın
cezalandırmasını hak etmiĢtir” (Rumuz:53/17) buyrulur.
Bu tür ahlaksızlık yönünden geçmiĢte
birçok insan cezalandırılmıĢtır. Lüt kavmi, Pompe halkı ve Titanik yolcuları ilk
akla gelen örneklerdir.
Bu iĢi yapanların yüzünün nuru gider,
utanması kalmaz rızkı daralır. ÇeĢitli hastalıklarla cezalandırılır. Akli dengesi
bozulur, cinnet ve delilik halleri görülür. Çoğu da intihar eder.
Ayrıca AIDS, bel soğukluğu, frengi gibi
hastalıklara neden olur.
Bu ahlaksızlıkla insan suçluluk hissi duyar,
bedenen çöker. Kendilerinden sakat, geri zekalı ve ahlaken kötü çocuklar
doğar. Vücutlarında lekeler meydana gelir, yüzlerinde sevimsizlik görülür.
Bugün dünyada milyonlarca insan gayri
meĢru iliĢkiler, kız erkek arkadaĢlığı sonucu ölümü beklemektedir.
Kur‟an-da: “Zinaya yaklaĢmayın. Hiç
Ģüphesiz o, çok çirkin bir Ģeydir ve kötü bir yoldur” buyrulur (Ġsra:32)
Çare; fuhĢa götüren arkadaĢlıklardan,
Mustafa ÖSELMİŞ
alkolden, uyuĢturucudan, fuhuĢ kokan yerlerden ve eğlencelerden ve flörtten
uzak durmaktır.
Cinsel özgürlük istekleri, ahlaken çökmüĢ insanların isteğidir. Gençler
için kurtuluĢu olmayan tuzaktır.
Nerelerde namaz kılınmaz:
1- Çöplüklerde
2- Hayvan kesilen yerlerde,
3- Kabristanda, türbede,
4- Yollar üzerinde,
5- Banyo tuvalette,
6- Hayvan ahırlarında,
7- BaĢkasına ait mülkte izinsiz,
8- Gasp edilen yerde kılınmaz.
Kadın erkek aynı yerde namaz kılabilir mi?
Namaz kılarken Allah‟ın peygamberin ve
mezhep sahiplerinin koyduğu kurallar vardır. Onlara uyulmazsa insan günah
kazanmıĢ ve yaptığı iĢ boĢuna gitmiĢ olur.
Kadının erkeklere imamlığı olmaz. Kadın erkek aynı yerde aynı safta
namaz olmaz. Hepsinin namazı bozulur.
Namazın farzları vardır, Ģartları vardır.
Örtünmekte namazın olmazsa olmaz
Ģartlarındandır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bir insan kendi eĢi, kendi evladı ile bile aynı safra kadın erkek namaz
kılamaz. Namazları bozulur.
Bazı ısrarlar, Ģov için oluyor veya fitne için oluyor. Eğer bayanlar
namaz kılacaksa, her camide bayanlara ayrılan bir yer vardır, orada namaz
kılmalıdır.
Yani herkes eğer ibadet edecekse, usulüne uygun ibadet etmelidir.
Münafıklığın cezası ağırdır.
Sıkıntı anında okunacak dua:
-“EĢhedü enlâ ilâhe illallahürrahmanurrahim. Allahümme ezhip anil
hemme vel hazen” (Ġnanırım ki Allah‟tan baĢka ilah yoktur. Rahmandır,
rahimdir, Allah‟ım, benden üzüntü ve sıkıntıyı gider)
I–AYETE‟L KÜRSĠYĠ EZBERLEYELĠM:
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRKINCI GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
61- EL –MÜMĠD: Öldürendir.
62- EL-GAYYUM: her Ģeyi ayakta tutandır.
a) Ayet: “Beni anınki, bende sizi anayım. Bana Ģükredin; sakın
nankörlük etmeyin” (Bakara:152)
b) Hadis: “Sizden biri kendinden üstün olan birini görünce, hemen
kendinden aĢağıda olana baksın, haline Ģükretsin” (Buhari, Rikak:30)
***
ġükür,
teĢekkürdür.
Allah‟ın bizlere
verdiği
nimetlerin
karĢılığı
yapılan bir
Yapılan küçücük bir iyiliğe teĢekkür etmeyene insanlar ne kaba insan,
bir teĢekkür bile etmedi, derler. Allah‟ın bizdeki iyilikleri bir tane değildir.
Allah‟ın birçok nimetinin farkında bile olmuyoruz. Ne zaman yok oldu, o zaman
onu arıyor, kıymetini biliyoruz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Herhangi bir nimetin yok olması ile sızlanıyoruz, Ģikayet ediyoruz.
Halbuki :”Beterin beteri vardır” denmiĢtir.
Allah Kur'an-da kendisine Ģükretmemizi istiyor, nankörlük etmeyin
diyor. “ġükrederseniz nimetimi arttırırım” diyor (Ġbrahim:7) Demek ki
Ģükretmek, Allah‟ın bizdeki nimetlerin devamına ve artmasına neden olacaktır.
Allah‟ın nimeti az gibi görünse, gene Ģükretmek lazımdır. Çünkü onu
bulamayanlar da vardır.
Gözümüz hep kendimizden yukarda olmamalıdır. O zaman hırsızımız
bizi huzursuz edecektir.
Yediğimiz içtiğimiz her Ģey, Allah‟ın bize ikramıdır. Bir Ģey yiyip içtikten
sonra “ġükür elhamdülillah ” veya “ġükür verdiğin nimetlere Ya
Rabbi!”demeliyiz.
Halimizi sorana “Elhamdülillah iyiyim” demeliyiz ki, Allah sıhhatimizi
arttırsın.
Kötü durumda birini görünce halimize Ģükretmemiz lazım, Allah‟ım beni
bunun gibi yaratmamıĢsın Ģükür dememiz lazım.
Allah‟a Ģükretmek her insanın görevidir. Her organın bir Ģükrü
olmalıdır.
Kalbin Ģükrü, nimeti verenin Allah olduğunu bilmesidir.
Dilin Ģükrü, Ģükür demektir. Allah‟ı anmaktır.
Diğer organların Ģükrü, günahlardan, haramlardan uzak kalmaktır.
Zenginliğin Ģükrü, malın zekatını, sadakasını ihtiyaç sahiplerine
vermektir.
a) -“Çok yumuĢak olma ezilirsin, çok sert olma kırılırsın”. Doğru. Her
zaman orta yol tutulmalıdır.
b) -“Hocanın evinden aĢ, ölü gözünden yaĢ çıkmaz” YanlıĢ. Din adamı
düĢmanlığı kokuyor. Din düĢmanlarının ifadesidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – BĠR OLAY:
Mevlana bir yerde konuĢmaktadır, dinleyiciler arasında bir papaz
vardır. Papaz, konuĢmalardan rahatsız olur. Allah‟ın varlığı birliği
anlatılmaktadır.
Bir ara Mevlana konuĢmasını keser papaza sorar:
-
Sen mi büyüksün, sakalın mı büyük?
der.
Papaz cevap verir:
-
Ben sakalımdan tam yirmi yaĢ büyüğüm.
Mevlana:
-
“Vah vah, yazık yazık” der.
Sebebini soran papaza:
“Sakalın senden yirmi yaĢ küçük olduğu halde o olgunlaĢmıĢ da
sen hala olgunlaĢamamıĢsın” der.
Olgunluk yaĢla olmaz, edep ve ahlakla olur. Saygı ile olur.
Nasıl tevbe edilir?
Tevbet etmeden önce piĢman olunur, günah terk edilir. Bir daha
günah iĢlememeye kesin söz verilir. Günah terk edilmeden, günaha piĢmanlık
duyulmadan günah terk edilmez.
Eğer günah insanlara karĢı iĢlendiyse hak iade edilir, helalleĢilir,
ondan sonra tevbe edilir.
Tevbeden önce sadaka dağıtılırsa, abdestli okunur, iki rekât namaz
kılınırsa, peygamberimizin hatırına, sevgili kullarının hatırına denirse, etkili
olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Tevbe edecek kiĢi tevbe etmeden haram yemeyi terk etmesi lazımdır.
Günahlardan vazgeçmesi lazımdır.
Haramla tedavi olmaz.
Haram düĢünce daima insana zarar verir. Bir Ģey zararlı olduğu için
haram kılınmıĢtır. Haramda Ģifa, fayda aranmaz.
Peygamberimiz : “Allah Ģifanızı
vermemiĢtir” der. (Ramuz:89/6)
size
Ġçkiyi yasaklayan ayet içkinin
yasaklamıĢtır. Sadece içilmesini değil.
genel
haram
kıldığı Ģeylerde
olarak
kullanılmasını
Ġçki yasağını duyan biri tedavi için kullandığını söyleyince
Peygamberimiz: “Alkol deva değil, derttir” demiĢtir. (Müslim, EĢribe: 12)
Haramdan gıdada olmaz, Ģifada olmaz. Alkol katkılı Ģurupların
alkolsüzü kullanılmalıdır. Kırık çıkıklarda hayvan pisliği ile sarmak yanlıĢtır.
Bazı ailelerde pis olduğu bildirilen Ģeylerle tedavi yoluna gidildiği oluyor.
Meselâ; çocuğa sarılık olunca veya hasta olmasın diye idrarını içirme gibi
idrarın kendisi pistir, hastalık taĢır.
Bazı bayanlar eĢleri düzelsin, iĢleri düzelsin diye beylerine hayız kanı
içirdiklerini söylüyor. Burada haram içirmenin günahı var. O kan ki pis kan,
vücuttan atılması gereken bir kan, kendisi hastalıklı bir kan... Cahilliğin bu
kadarına pes doğrusu...
Namaz kılanın önünden geçmek:
Namaza duran önünden geçilecek bir yere namaza durmamalıdır.
Camide erken çıkacak olanda önlerde değil, arkalarda namaz kılmalıdır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Namaz kılanın önünden geçilmesiyle namaz bozulmaz. Ancak geçen
için günahtır. Evlerde çocukların namaz kılanın önünden geçmesi de namazı
bozmaz.
Namaz kılan tedbir için önüne bir engel koymalıdır. Geçme
durumunda olanda ya beklemeli veya o da bir engel koyup öyle geçmelidir.
Peygamberimiz (as): “Sizden biri namaz kılanın önünden geçmekte
nasıl bir günah olduğunu bilseydi. O adımı atmaktansa, yüz yıl yerinde kalmak,
onun için daha hayırlı olurdu” (Hadis Ans : 17/18) buyurarak, namaz kılanın
önünden geçmenin ne kadar ciddi bir iĢ olduğunu bildirmiĢtir.
Bir de camide oturanların omuzlarına basa basa önlere geçilmez.
Önlerde oturmak önce gelenlerin hakkıdır. Safları yara yara öne geçmek eziyet
vermektir. Hak doğar.
Bir Cuma Peygamberimiz hutbe okurken biri safları yara yara önlere
geçiyormuĢ, hutbeyi kesmiĢ de ona: “Yeter artık eziyet ettiğin, bulunduğun
yere otur” demiĢtir.
-“Allahümme inni es‟elükel hüdâ vettükâ vela fafe velğına” (Allah‟ım,
senden hidayet, takva, iffet ve zenginlik isterim)
Mustafa ÖSELMİŞ
I – LÂYESTEVĠ‟YĠ EZBERLEYELĠM:
Lâyestevi
OkunuĢu : Bismillahirrahmanirrahim
Lâyestevi ashabünnari ve ashabü‟l-cenneti. Ashabül-cenneti
hümülfâizün. Levenzeln”a hezel Kur'âne alee cebelin lera eyletühü hâĢian
mütesaddi an min haĢyetillahi ve tilkel emsalü nadribühee linnasi leallehüm
yetefekkerun. Hüvallahüllezi Lâ ilâhe ille hüve âlimül gaybi veĢĢehedeti
hüverrahmanürrahim.
Hüvallahüllezi
Lailahe
ille
hüve
elmelikül
küddüssüsselamül mü‟minül müheyminül azizül cebbarul mütekebbiru
sübhanellahi amme yüĢrikûn. Hüvellahül halikul bariül müsavviru lehülesmau‟l Hüsnâ. Yüsebbihu lehü mâfissemavati vel ardı. Vehüvel azizül hakim.
Sadakallahül azım.
Manası :
-“Cennet ehliyle cehennem ehli bir olmaz. Cennet ehli arzularına
eriĢen kimselerdir. Eğer biz Kur'an-ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu,
Allah korkusundan baĢ eğerek parça parça olmuĢ görürdün. Bu misalleri
insanlara düĢünsünler diye veriyoruz. O öyle Allah‟tır ki, ondan baĢka tanrı
yoktur. Görüleni ve görülmeyeni bilendir. O, esirgeyendir, bağıĢlayandır. O,
öyle Allah‟tır ki, kendisinden baĢka hiçbir tanrı yoktur. O, mülkün sahibidir.
Eksiklikten uzaktır. Selamet verendir, emniyete kavuĢturandır, gözetip
Mustafa ÖSELMİŞ
koruyandır, üstündür. Ġstediğini yaptıran, büyüklükte eĢi olmayandır. Allah,
müĢriklerin ortak koĢtukları Ģeylerden uzaktır. O, yaratan var eden, Ģekil veren
Allah‟tır. En güzel içimler onundur. Göklerde ve yerde olanlar, O‟nun Ģanını
yüceltmektedir. O, galiptir, hikmet sahibidir.”
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRK BĠRĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
A- ALLAH‟IN GÜZEL ĠSĠMLERĠ
63- EL- HAYY: Diri olandır.
64-EL-VACĠD: Kimseye muhtaç olmayandır.
a) Ayet: “BaĢkalarına yapmadıkları bir Ģeyden dolayı eziyet edenler,
Ģüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah iĢlemiĢlerdir.” (Ahzab:58)
b) Hadis: “Müslüman, elinden dilinden Müslümanların zarar görmediği
kimsedir.” ((R.Salihin: 1512)
Ġftira, büyük günahlardan, çok kötü bir iĢtir. Ġftira, bir insanın hakkına
tecavüzdür. Ġnsanların iffet ve namusuna dil uzatmak, onları baĢkalarına kötü
olarak tanıtmak ne kadar kötüdür. Bu insanlığa da Müslümanlığa da sığmaz.
Ġftira atacak olan kiĢi önce düĢünmelidir. Biri bana bunu yapsa, iftira etse
razı olur muyum? demelidir. bu güne kadar iftira atarak baĢkalarının canını
yakanlar nice nice cezalara çarptırılmıĢtır çünkü günahın yansıması vardır.
Geri dönüĢü vardır. “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. (yavaĢ
yavaĢ)” denmiĢtir.
Ġftira kolay atılır, ama çok zor temizlenir. Peygamberimiz “yedi büyük
günahtan biri olarak namuslu kadına iftira etmek” demiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġftira atanın tevbesi Ģöyle olur:
- Önce piĢmanlık duyulur. Ġftiradan vazgeçilir ve tevbe edilir.
- Ġftirayı duyanlara gerçek anlatılır.
- Ġftira atılan öldüyse, onun için hayır yapılıp ruhuna bağıĢlanır. Onun için
dua edilir.
Önemli bir husus da iftira edilmesine sebep olunmamalıdır. ġüphe
uyandıracak
Ģeylerden
kaçınılmalıdır
bazı
konularda
gevĢeklik
gösterilmemelidir.
Peygamberimiz hanımı ile giderken biri yan yan bakar. Peygamber onu
çağırır: “Bu benim hanımım ” der.
ġüphe uyandıracak Ģekilde konuĢan bir kadınla erkeğe Hz. Ömer kızar.
Adam evli olduklarını söyleyince: ”Niye Ģüphe çekecek Ģekilde
davranıyorsunuz” diyerek azarlar.
Demek ki iftiraya ortam hazırlanmamalıdır.
C- ÖZÜN SÖZÜ:
a) - “Olgun insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapandır.” Doğru.
b) –“El öpmekle dudak aĢınmaz.” YanlıĢ. ġahsiyet aĢınır.
D- BĠR OLAY:
Papazın biri Kayseri Cafer bey mahallesindeki kiliseye atanır. Kayseri‟
ye varır. DolaĢır, dolaĢır bir türlü kiliseyi bulamaz. Sormaya da sıkılır.
Bakar ki sokakta çocuklar oynuyor. Onların yanına yaklaĢır ve sorar.
- “Oğlum buralarda bir kilise olacaktı. Onu bulamıyorum,” der. Çocuk tarif
eder. Papaz anlamaz. Oyunu bırakır birkaç sokak ötedeki kiliseye götürür.
Papaz ayrılırken çocuğa Ģöyle der:
Mustafa ÖSELMİŞ
- Evladım teĢekkür ederim. Yarın gel de, sana cennetin yollarını
göstereyim.
Çocuk bu lafı biraz içine sindiremez, papaza :
- “Amca sen kilisenin yolunu bilmiyorsun. Cennetin yolunu nasıl
göstereceksin” der ve tebessüm ederek ayrılır.
Cennetin yolu kiliseden değil camiden geçer.
E- BĠR DAVRANIġ:
Camiye nasıl gidilir? Nasıl girilir ve nelere dikkat edilir?
Cami, Allah'ın evidir. Müslümanların Allah'ın huzuruna çıktıkları kutsal
yerdir. Onun için camiye saygılı olunur.
Camiye temiz elbiselerle, temiz çoraplarla gidilir. Girerken sağ ayakla
girilir. Sol ayakla çıkılır.
Caminin avlusu da camiye dahildir. Oraya pislik atılmaz, tükürülmez,
sigara içilmez, oyun oynanmaz.
Soğan, sarımsak ve sigara kokusu ile camiye gidilmez. BaĢkalarına
rahatsızlık verilmez.
Camide sessiz olunur, konuĢulmaz.
BaĢkalarının omuzlarına basa basa ön saflara geçilmez. Çıkarken de
namaz kılanların önünden geçilmez.
Camide uyuklanmaz, esnenmez.
Abdestsiz camiye girilmez. Çocuklar camiden kovulmaz.
Rahatsız olan, hasta olan camiye gitmez.
Camide Kur'an okunur, namaz kılınır, zikredilir, baĢka Ģeylerle meĢgul
olunmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Dinimizin önem verdiği Ģeylerden biri de diĢ temizliğidir. Peygamberimiz
her zaman diĢlerini misvakla temizlemiĢtir. “sararmıĢ diĢ ve kokmuĢ ağızla
yanıma gelmeyin.” (Müsnet: 1/214) “ümmetime güçlük verecek olmasaydı her
abdest aldıklarında misvak kullanmalarını emrederdim” buyurmuĢtur. (Buhari:
Cuma: 8)
DiĢ sağlığı, ağız kokusu ve diĢ etleri rahatsızlıklarının çaresi diĢlerin
fırçalanmasıdır. Değilse bir çok hastalıklara sebep olur.
Ağzı kokandan meleklerin bile rahatsız olacağı bildirilmiĢtir.
Günde en az iki defa diĢlerin fırçalanması gerekir. Her gün bir miktar
yemek sodası ağızda bekletilebilir. Eğer fırçalama fırsatı yoksa yemeklerden
önce ve sonra ağız mutlaka çalkalanmalıdır.
Allah temizdir, temizlenenleri sever. Peygamberimiz: ”Abdest alırken ve
yemeklerden sonra ağzını diĢlerini temizleyen güzel iĢ yapmıĢ olur” demiĢtir.
(Ramuz:249/1)
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
BaĢka dilde namaz olur mu?
Allah namazı emrederken Kur'an dili ile emretmiĢtir. Bütün dünyada
ibadet ayni dilde yapılır.
Ezan, namaz vahiy yolu ile emredilmiĢtir. Yani Allah öyle istemiĢtir.
Peygamberimiz de: ”Beni nasıl namaz kılar gördüyseniz, siz de öyle
namaz kılınız” buyurmuĢtur. (Buhari, ezan:18)
- “Kur'an –ı tane tane okuyun” diyor Allah.
Peygamberimiz de:”Kur'an dan okumadan namaz olmaz” diyor.
(Müslüm, Salat:11)
Bir hadislerinde de: “Fatiha okumayanın namazı kabul olmaz” demiĢtir.
(Buhari, salat:95)
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġnsan kendi dilinde dua eder tevbe eder, Allah‟ ı anar Ģükreder ama
kendi dilinde namaz kılamaz.
Böyle istekler samimi değildir. alnı secdeye gelmeyen bu istek sahipleri,
“Haydi namaza gelin” diye ezan okunsa, sürelerin Türkçe anlamları ile namaz
kıldırılsa bu adamlar namaza gelecekler midir? Veya Ģimdi evlerinde öylemi
ibadet ediyorlar?
Bir de camilere ayakkabı ile girilmesi ve sıra konması fikri oluyor. Böyle
yapılsa gene gelmezler, gene namaz kılmazlar. Bunlar iyi niyetle söylenmiĢ
sözler değildir. camiyi kiliseye benzetme ve yozlaĢtırma, bozgunculuk için
söylenmiĢ sözlerdir.
Sağlık ve rızk için yapılacak dua:
-“Allahümmeğfirli verhamni vehdini ve afini verzükni.” (Allah'ım beni
bağıĢla, bana merhamet et. Bana hidayet ver, bana sağlık ver, bana rızk ver.)
I- LAYESTEV‟YĠ EZBERLEYELĠM:
LAYESTEVĠ TEKRAR
i- BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRK ĠKĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
65-El- MACĠD: ġanı büyük olandır.
66- El- VAHĠD: Bir olandır.
a) Ayet: “Kıskandığı zaman hasetçinin Ģerrinden Allah'a sığınırım!”
(Felak:5)
b) Hadis: “AteĢin odunu yaktığı gibi, haset de iyilikleri yok eder.”
(Seçme hadisler:65)
***
Ġnsanları mutsuz, huzursuz eden hastalıklardan biri de hasettir.
Haset,
Allah'ın
taksimine
razı
BaĢkasındakini kendinde olmasını istemektir.
olmamaktır.
Çekememektir.
Haset, insanda iyilik duygusunu, paylaĢma arzusunu kin ve nefrete
dönüĢtürür.
Haset, kötü bir huydur. Bir büyük Ģöyle demiĢtir:
Mustafa ÖSELMİŞ
-“Üç insan vardır ki duası kabul olmaz:
1- Haram yiyen,
2- Gıybet eden,
3- Kalbinde kin ve haset bulunan.”
Peygamberimiz (as) hasetle, imanın bir arada olmayacağını bildirmiĢtir.
Ġnsan kendisinden aĢağıdakilere bakıp haline Ģükretmedikçe huzurlu
olamaz. Haset, sevmeye ve sevilmeye engeldir, kardeĢliğe manidir.
Ġnancımızda haset etmek günahtır. Helal olan nedir? Gıpta etmektir.
Yani imrenmektir. Peygamberimiz :”Müslüman gıpta eder, münafık haset
eder.”demiĢtir.
Ġnancımıza göre Ģu kimselere gıpta edilir:
1- Allah'ın verdiği malı hayır yolunda, Allah rızası için harcayana “KeĢke
bende onun gibi yapabilsem” denir.
2- Ġlmi olup, ilmini iyi yolda kullanan, baĢkalarına bir Ģeyler öğretene,
“KeĢke benimde ilmim olsa bende baĢkalarına istifade ettirsem” deyip ilim
öğrenmek için çaba sarf etmede.
3- Ġbadet edenler gıpta edilip, ibadete yönelmede,
4- Ahlaklı olanlara bakıp, ahlaklı olma yolunda imrenme vardır. BaĢka
konulardaki kıskançlık olur, haset olur.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Terbiyesiz insan, kalaysız kap gibidir.” Doğru. Hem kötü görünür,
hem de zehirler.
b) “Körün yanında sende gözünü kapat.” YanlıĢ. Yalan olur, riya olur,
münafıklık olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Zalim bir yönetici ava çıkar, avlanır, dönerken suları bitmiĢtir. Susar.
Ġlerde bir bahçe görür. O tarafa atını sürer. Bahçede bir çocuk vardır. Ondan
su ister. Çocuk:
- Suyumuz yok, size bir nar vereyim der. Bir nar koparır verir. Nar, çok
tatlıdır. HoĢuna gider, çocuğa:
- Bir nar daha verir misin? der, o sırada bu bahçeyi ele geçireyim diye
aklından geçer.
Çocuk bir nar daha koparır verir. O nar ekĢidir. Çocuğa der ki:
- “oğlum sen bu iki narı da aynı ağaçtan ve aynı daldan kopardığın halde
biri ekĢi, biri tatlı neden?” der. Çocuk:
-”Narlar sizin niyetinize göre tat değiĢtirdi.” der.
Her iĢte, her Ģeyde niyet çok önemlidir. Niyet iyi olursa her Ģey güzel
olur. Niyet kötü olursa, sonuç da kötü olur.
E- BĠR DAVRANIġ:
Abdest alırken nelere dikkat edilmelidir?
- Abdest, temiz yerlerde alınır.
- Kıbleye dönülür. Euzu besmele çekilir ve niyet edilir.
- Acele edilmez. Kuru yer kalmayacak Ģekilde organlar yıkanır.
- Su fazla kullanılmaz, israf edilmez.
- Su yüze çarpılmaz.
- Abdest alırken konuĢulmaz, dua edilir. “Allah'ım, vücuduma sağlık ver,
kabir azabından cehennem azabından koru, beni günah iĢlemekten. Sana
isyan etmekten koru.” Gibi Ģeyler söylenir. Kadir süresi okunur. ġahadet
getirilir.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Ġhtiyaç olmadan baĢkasından yardım istenmez.
- BaĢkasına ait havlu, mendil kullanılmaz.
- Abdestten sonra oruçlu değilse, üç yudum su içilir.
- Vakit müsaitse iki rekat namaz kılınır. Buna abdest namazı denir.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Dikkat edeceğimiz hususlardan birisi de yiyecek içeceğin korunması,
kapalı kaplar içinde muhafaza edilmesidir.
Açık bırakılan bir yiyecek çabuk bozulur. Ġçine bir Ģeyler düĢer. Mikrop
taĢıyan böcekler temas eder, böylece faydalı iken zararlı hale gelir.
Ġçi görünmeyen kaplardan su içilmemesini öğütlemiĢtir Peygamberimiz.
Peygamberimiz (as) Ģöyle buyurur:
- “Yiyecek ve içeceklerin ağzını açık bırakmayın” (Müslim, EĢnibe:96)
Birde su içilen kabın içine solunmamasını istemiĢtir.
Ayrıca kızgın olan yemeğe üflenmemesini de özellikle tavsiye etmiĢtir.
Buna göre, yiyecekler ve içecekler sağlık açısından orada burada açıkta
bırakılmayacaktır. Örtülerek, kapalı kaplar için de saklanacaktır.
BozulmuĢ bozulmaya yüz tutmuĢ yemekler yenmemelidir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Sünnet namazlar terk edilir mi?
Sünnet namazlarda Allah'ın ve peygamberin emridir. Müslüman
onlardan da sorulacaktır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kaza borcu olan da sünnetleri kılmak durumundadır. Hatta nafile
namazlar bile kılınır. Çünkü sünnet ve nafile namazlar hakkında ayet vardır.
Sünneti terk eden günah iĢlemiĢ olur. Sünneti yerine getiren nasıl sevap
kazanırsa, terk eden de günaha girer. Sünneti terk eden Peygamberin
Ģefaatinden de mahrum olur.
Ahirette farzlardan, vaciplerden eksiği olanın noksanlıkların sünnetlerle
ve nafilelerle tamamlanacağını Peygamberimiz haber vermiĢtir.
Kur'an-da 50 kadar ayet Peygamberimize uymayı emrediyor. “O‟na uyun
ki amelleriniz boĢa gitmesin” diyor.
Sünneti terk, insanı Peygamberden uzaklaĢtırır. Ebu Cehil gibiler
Peygambere uymadığı için küfür bataklığında boğulmuĢlardır.
Sünnetleri terk edenler, Peygamberi devreden çıkarmak Kur'an ‟ı
anlaĢılmaz ve Ġslam‟ ı yaĢanmaz hale getirmek isteyenlerdir. Peygambersiz din
olmaz.
Recep Ayında yapılacak dua:
-“Allahümme bârik lenâ fi recebe ve Ģaban vebellığna ramazan.”
(Allah'ım, recebi ve Ģabanı bizim için bereketli kıl ve bizi ramazana
kavuĢtur.)
I- LAYESTEVĠ‟YĠ EZBERLEYELĠM:
LAYESTEVĠ TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRK ÜÇÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
67- Es- SAMED: Her Ģey ona muhtaç, o kimseye muhtaç değildir.
68- El- MUKTEDĠR: Dilediğini yapandır.
a) Ayet: “Gücü yetenlerin hacca gitmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir
hakkıdır.”(Al-i Ġmran: 97)
b) Hadis: “Kim hacca gider, kötü söz söylemez ve günahlardan
kaçınırsa, o kimse anasından doğduğu gibi günahsız hac dan döner.”
(R.Salihin : 1279)
Maddi ve
Ģartlarındandır.
manevi
hacca
hazır
olanın
haccetmesi,
Ġslam‟ın
Hac, nefis enaniyetini kıran bir ibadettir. Aynı elbise, aynı hareketlerle
insanları eĢit yapar.
Hac, öncesi insan hazırlanır, helal para kazanır, ibadetlere alıĢır, kötü
alıĢkanlıkları varsa onları bırakır, insanlarla helallaĢır, sadaka dağıtır.
Ziyaretler olur, kutsal yolculuğa öyle çıkar.
Haccın belirli yeri ve zamanı vardır. ġekli vardır. Efes‟e, Konya‟ya
gitmekle hacı olunmaz. Hac görevi baĢka aylarda yapılamaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bazılarının iddia ettiği gibi hac, döviz kaybı değildir. Bugün zevk için,
eğlence için baĢka ülkelere turistik geziler yapanların harcamaları döviz kaybı
olmuyor da hac için harcanan mı döviz kaybı olacak? Hacca giden, vurgun
vurmaz, helal para ile, ibadet maksadı ile gider. DönüĢte hediyelerle gelir.
Kötülüklerden ve insanlara zarar vermekten hac onu korur. O haccı korur.
Hacca gidecek olan: ”Gideyim de temizlenip geleyim” demez. Oraya
temiz gidilir. Helal kazançla gidilir.
Haccı geciktirmek doğru değildir.
Hacc parasını dağıtsam, gitmesem diye düĢünen, ne kadar para
dağıtırsa dağıtsın hacc ibadetini yapmıĢ olmaz. Eğer hacca gidecek Ģekilde
sağlıklı değilse birini vekil gönderir. Maddi yönden gücü olmayan fazla
üzülmez. Çünkü ona farz değildir. o hac sevabı olan iĢler vardır, onları yapar.
Hacc için niyet iyi olmalı, helal para ile gidilmeli, kul hakkı olmamalıdır.
Değilse haccı kabul olmaz.
Hacca isim almak için gidilmez. Hacc dönüĢü, ibadetlerle, güzel ahlakla,
Ģeytani iĢlerden uzak bir hayat yaĢanırsa, hacılık korunabilir. Hacılık, kartlara
levhalara yazılmamalıdır. Çünkü o bir ibadettir.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Ġnsanlar baĢkaları için kazdıkları kuyuya kendisi düĢer. ” doğru. Ġnsan
ne ekerse onu biçer.
b) “Üzümü ye, bağını sorma.” YanlıĢ. BaĢkasının hakkı yenmez.
Yenilen içilenin helalden mi, haramdan mı olduğuna bakılmalıdır.
D- BĠR OLAY:
Adamın biri ölür, gömülür. Melekler gelir: “Kalk seni yerine götürelim ”
derler. Adam yerinin neresi olduğunu sorar. “Cennet” derler. Adam :
- Ben yerime gitmeden cehennemi de görebilir miyim? Der.
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Niye olmasın gel” derler. Cehenneme götürürler. Gezer, hiç de hoĢuna
gitmez. Aman beni çıkarın der. O sırada bir sofra. Sofranın etrafında insanlar,
insanların ellerinde uzun saplı kaĢıklar, kaĢıklarda uçlarından bileklerine bağlı.
Yemekler güzel ama hepsi aç hiç kimse yemekleri yiyemiyor. Herkes kaĢığı
daldırıyor. Kendi ağzına götürmek istiyor ama götüremiyor.
Adam cennete getiriliyor. Oradaki her Ģey güzel. Aynı sofra, aynı Ģekilde
insanlar, kaĢıklar aynı hepsi tok ve neĢeli. Bir fark var. Cennettekiler kaĢığı
kendi ağzına götürmüyor, karĢıdakinin ağzına uzatıyor. PaylaĢma var,
dayanıĢma var.
Ġnsanlar isterse hayatı cehenneme çevir, isterse cennete çevirir.
E- BĠR DAVRANIġ:
Cuma günü neler yapılır?
Kur'an da Cuma suresi vardır. Bu süre de, yerde ve gökte ne varsa Allah
‟ı zikrettiği bildirilmiĢtir. Daha sonra Cuma günü ezan okunduğu zaman Allah „ı
anmaya yani Cuma namazına gitmemiz ve iĢi alıĢveriĢi bırakmamız
emredilmiĢtir. Namazı kıldıktan sonra da iĢimize gücümüze dağılmamız ve
rızık aramamız emredilmiĢtir. CumalaĢmamız istenmiĢtir.
Peygamberimiz Cumaya erken gitmenin fakirler için hacc sevabı
olduğunu bildirmiĢtir. (Ramuz:189/12)
Ayrıca Cuma‟yı özürsüz terk edenin kalplerinin mühürleneceğini
bildirmiĢtir. (R. Salihin:1154)
Bir hadislerinde
(Age:1162)
de
Cuma
günü
salavat
getirmemizi
istemiĢtir.
Cuma saati kazanç helal olmaz. Bu, Cuma üzerine borç olanlar içindir.
Cuma günü tırnaklar kesilir, tıraĢ olunur, boy abdesti alınır, temiz giyinilir.
CumalaĢılır. Çünkü Cuma Müslümanların bayramıdır. Kutsal bir gündür. O gün
dua edenin duası kabul olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN
Peygamberimiz bir hadislerinde Ģöyle buyuruyor:
-“Elbisenizi yıkayınız, fazla tüyleri alınız. DiĢlerinizi temizleyiniz.
Çevrenizi temiz tutunuz.”(Ramuz:75/12)
Ġnsanın bedeninin insan üzerinde hakkı vardır. Bedene zulmedilmez.
Bedende yapılması yasak olan Ģeyler Ģunlardır:
- KaĢ yolmak,
- DiĢleri seyreltmek,
- Dövme yaptırmak,
- Güzellik için peruk takmak,
- Mazeret olmadan estetik ameliyat.
- Yüzün kızaracağı iĢ yapmak,
- Bedenin teĢhiri,
- Bedeni aç, susuz, gıdasız bırakmak,
- ġiĢ sokmak, jiletle doğramak,
- Ġntihar etmek gibi…
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Namaz güzel kılınmalıdır. Abdest güzel alınmalıdır. Yenilen içilen
helalden olmalıdır.
Namaz da acele edilmez, oraya buraya bakılmaz, baĢka Ģeylerle meĢgul
olunmaz, namaz da esnenmez, ora bura kaĢınmaz. Namaz, kurallarına uygun
kılınmalıdır. Güzel namaz kılmayan için Peygamber (as) Ģöyle demiĢtir:
“Güzelce kılınmayan namazlar, eski bohça halinde kılanın yüzüne çarpılır.”Al
bunlar senin önem vermediğin namazlar” denir demiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Namazda baĢka Ģeyler düĢünülmez. Ancak Allah, Peygamber, namaz
da okunanlar ve ölüm, kabir, ahiret, cennet, cehennem gibi Ģeyler düĢünülür.
Allah‟ı görüyormuĢ gibi namaz kılınacaktır. Namaz kılan, Allah'ın huzurundadır.
Ona göre ciddiye alınmalıdır. Ciddi almayanlar için Allah “Vah o namaz
kılanların haline” demiĢtir.
Acele namaz kılana Peygamberimiz namazını yeniden kılmasını
söylemiĢtir.
ġeytan namaz kılanla çok uğraĢır. Aklına baĢka Ģeyler getirir. Ne kadar
namaz kıldığını unutturur. Namazlarım kabul olmuyor, namazımdan zevk
almıyorum, böyle namaz kılınmaz gibi Ģeyler akla getirir. Allah'ın namazıma
ihtiyacımı var, kılmasam da olur diye düĢünceler verir.
Bütün bu düĢünceler Ģeytandandır. Aklına böyle Ģeyler gelen, bu
düĢüncelere itibar etmemelidir. Abdesti güzel almalı namazı güzel kılmalıdır.
Namaz her müslümanın borcudur. Bu borç ödenmeye çalıĢılmalıdır. Allah
emrediyor denmeli ve son namaz gibi kılınmalıdır. Asla terk edilmemelidir.
Kadir gecesinde yapılacak dua:
-“Allahümme inneke afüvvün tuhıbbül af fe fa‟fü anni.”
(Allah'ım, sen çok affedicisin. Affı seversin, beni affet.)
I- LAYESTEVĠ‟YĠ EZBERLEYELĠM:
LAYESTEVĠ TEKRAR
I-
BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRK DÖRDÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
69- El–KADĠR: Ġstediğini isteği gibi yapandır.
70- El–MUKADDĠM: Ġstediğini öne alandır.
a) Ayet: “Ey iman edenler! Ciddi, samimi ve dönüĢü olmayan bir Ģekilde
tevbe edin.” (Tahrim:8)
b)Hadis: “Eğer siz günah iĢlemeseydiniz, Allah sizi yok eder, yerinize
günah iĢleyecek, sonra da tevbe edecek kimseler yaratırdı.” (1.Canan,Hadis
Ans:11/285)
“Günah iĢlemek, kulun
büyüklüğünün niĢânesidir” derler.
aczinin
ifadesi,
affetmek
de
Allah'ın
Kul, hatasız, günahsız olmaz. Kusursuz olan tek Allah‟tır. Her kesin ufak
tefek hataları olur. Peygamberlerin bile zelle denilen hataları olmuĢtur. (Zelle,
küçük hata demektir.)
Tevbe, piĢmanlık demektir. Her hatadan sonra, tevbe etmek her kula
vaciptir. Peygamberimiz günde 70 defa, 100 defa tevbe ettiğini söylemiĢtir.
Kimse günahsız değildir. önemli olan piĢman olmak, kesin günahı terk
etmek ve Allah‟tan özür dileyip, affını istemektir. Tevbe, insanı rahatlatır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Günahkarım düĢüncesinden kurtarır. Günahla veya günaha teklifle karĢı
karĢıya geldiği zaman “Ben tevbeliyim” der.
Hiçbir hata, hiçbir günah, küçümsenmemelidir. Çünkü her Ģey küçük
olarak baĢlar ve büyür gider. Bir günah kalpte siyah bir nokta oluĢturur. Tevbe
edilmezse bütün kalbi karartır, diyor Peygamberimiz .
Günah iĢleyen, sadece tevbe etmekle kalmaz, sadaka dağıtır. BaĢka
iyilikler yapar. Çünkü Allah :”Yapılan iyilikler, kötülükleri yok eder” der.
(Hud:114)
Günah iĢlemek alın yazısı değildir. günaha devam edilmez. Günahkarım
nasıl olsa diye günaha devam edilmez. Kulun günahı, Allah'ın rahmetinden
daha büyük değildir. Allah tevbe edeni af edeceğini bildirmiĢtir.
Bir de Allah nasıl olsa af ediyor diye günah iĢlenmez. Kur'an da: ”Sakın
Ģeytan Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın” diye uyarı vardır.
(Lokman :33)
Ġnsan, Allah'ın cehennemini, günahları sebebiyle helak olanları ve
günahın insanı mahvettiğini düĢünerek günahtan kaçınmalıdır.
Günaha düĢmemek için de: günahın çirkin ve boĢ olduğu, kötü
insanların durumu, her Ģeyin hesabının sorulacağı düĢünülmeli, ibadetlere
devam edilmelidir.
En önemlisi de insan her zaman: “Allah biliyor, Allah görüyor ve Allah
soracak” demeli ve bu üç cümleyi unutmamalıdır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Marifet, cehennemi doldurmak değil, cennete adam kazanmaktır.”
Doğru.
b) “Zengine dokun geç, fakirden sakın geç” YanlıĢ. Müslüman‟a göre bir
söz değil. Fakirden yoksuldan kaçandan Allah da uzak durur.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Ġstanbul da Vefa semtine adını verdiren ġeyh Vefa‟nın oğlu, arabalarla
su satanların tulumlarını ĢiĢle deler, suyun fıĢkıĢını seyretmekten büyük zevk
alırmıĢ.
Bir gün sucular toplanmıĢ, Vefa Hazretlerine gelip, olayı anlatıp,
Ģikayette bulunmuĢtur.
Vefa Hazretleri çok üzülmüĢ, hanımına “bu çocuk neden böyle yapıyor?
Sen bir günah iĢledin mi? Bu çocuğa haram yedirdin mi? Gibi sorular
sorar.kadın bir olay hatırlar. “Ben çocuğa hamile idim. KomĢu da oturuyorduk.
Masasının üstünde bir portakal duruyordu. O aile de fakirdi. “Portakalı
isteyemedim. Kadın çay yapmaya gidince elimdeki örgü ĢiĢini portakala
batırdım. Nefsimi körelmek için portakalı emdim” der.
Portakala batırılan ĢiĢ, su tulumlarına batırılır.
Hataların günahların yansıması olur. Haram yiyenin haramı evladı olur,
denmiĢtir.
E- BĠR DAVRANIġ :
Kandillerde neler yapılır?
-Kandiller, mübarek zamanlardır. Ġnsanların ecellerinin, rızıklarının
belirlendiği, affedildiği dua ve tevbelerinin kabul edildiği mübarek gecelerdir.
- Bu geceler kurtuluĢumuz için fırsat bilinmelidir.
- Bu gecelerde Allah„ı çokça anmalıyız.
- Kaza namazları ve tespih namazı kılmalıyız.
- Günahlarımız için tevbe etmeliyiz.
- Geleceğimiz için dua etmeliyiz.
- Kur'an okumalıyız.
- Gündüzden sadaka dağıtmalıyız.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Kötü alıĢkanlıklarımız varsa, onlardan kurtulmak için karar vermeliyiz.
-Uzaktakilerle yakındakilerle tebrikleĢmeliyiz. HediyeleĢmeliyiz.
- Bu gecelerde ölmüĢlerimiz içinde dua ve hayır yapmalıyız.
- Ġmkan varsa oruçla karĢılayıp oruçla uğurlamalıyız.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Kur'an da: “Size verilen rızıkların temiz olanlarından yiyin” (Bakara:172)
- “LeĢ, kan, domuz eti pisliğin ta kendisidir.”(En‟am: 145)
Bu ayetlere göre:
- ÖlmüĢ hayvan eti, kan, domuz yenmez.
- Alkol, domuz katkılı Ģeyler yenilip içilmez,
- BaĢkasının hakkı yenilip içilmez.
- MeĢru kazancı olmayanın ikramı yenilip içilmez.
- Buluntu, çalıntı, kaçak bir Ģey yenilip içilmez.
- BozulmuĢ gıdalar yenilip içilmez.
- Ġyice piĢirilmeyen Ģey yenmez.
- Besmelesiz kesilen tavuk ve hayvan eti yenilmez.
-ġüpheli Ģey yenilip içilmez.
- Hak edilmemiĢ bir Ģey yenilip içilmez. Yenirse bunlar madden ve
manen zarar verir.
Mustafa ÖSELMİŞ
D – DĠN BĠLGĠSĠ :
Allah kullarını yarattıktan sonra baĢı boĢ bırakmamıĢtır. Peygamberler,
kitaplar göndermiĢ emir ve yasaklar koymuĢtur.
Allah'ın her emir ve yasağı kulun yararınadır. Yapar yerine getirirse
sevap kazanır. Uymazsa hem kendi zarar görür hem günaha girer.
Allah'a inanan ve emirlerini yerine getirenin baĢka tanrısı olmaz. Nefsine
dünyaya ve Ģeytana tapmaz. Allah'a kul olmanın zevkine varırı. Allah'a kulluk
ise en büyük özgürlüktür.
Ġbadeti olmayana Allah değer vermez. (Furkan:177)
Kur'an da: ”Allah'a
emredilmiĢtir. (Nahl: 36)
kulluk
edin Ģeytana
kulluk
etmeyin”
diye
Demek ki insan Allah'a kullukla ve ibadetle mükelleftir. Ancak böyle
olursa Onun rızasını kazanıp mutlu olabilir. Allah'ın emirleri, hayat verici
davetlerdir. Ġbadetler, insanı kötülükten uzaklaĢtırır, günah iĢlemekten alıkor.
En önemlisi, insanın, bedenin, ruhunun ibadet etmeye ihtiyaca vardır.
Buna göre yaratılmıĢtır. Allah'a kulluğu terk eden bunalımlı bir hayat yaĢar.
Yapılan bir araĢtırmaya göre ibadet edenle etmeyenler arasında büyük
farklar ortaya çıkmıĢtır. Meselâ :
- Ġbadet edenlerin kötü alıĢkanlıklar edinmediği,
- ĠĢinde mesleğin de daha düzenli olduğu,
- daha sağlıklı olduğu, moralinin daha yüksek olduğu,
- Geleceğe daha güvenle baktığı,
- Evine, iĢine daha bağlı olduğunu ve aile bağlarının daha sağlam
olduğu gibi farklılıklar gözlenmiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Allahümme inni euzubike minel küfri vel fakri ve azabil kabri.”
(Allah'ım, inançsızlıktan, fakirlikten ve kabir azabından sana sığınırım.)
I- LAYESTEVĠYĠ EZBERLEYELĠM:
LEYSTEVĠ TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRK BEġĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
71- EL- MUAHHĠR: Ġstediğini sona bırakandır.
72- El- EVVEL: Evveli olmayandır.
a)Ayet: “Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz. Ġsraf edenleri Allah sevmez.”
(A‟raf:31)
b) Hadis: “Tasarruf eden sıkıntı görmez.” (Ramuz:174/7)
****
Ġsraf, gereksiz ve ölçüsüz harcamanın adıdır.
Cimrilik,
yapmamaktır.
verilmesi
gerekeni
vermemek,
yapılması
gerekli
olanı
Tasarruf, israfla cimrilik arasında orta yoldur. Tutumlu olmaktır.
Ġsrafcı, aileler, israfçı toplumlar ellerindekini kaybedip, yoksul ve muhtaç
duruma düĢerler.
Mustafa ÖSELMİŞ
Allah –“Gereksiz yere saçıp savurma.” (Ġsra.26)
- “Saçıp savuranlar Ģeytanın dostlarıdır.” (Ġsra:27)buyurur.
Tutumluluk dinin emridir. Hiçbir Ģey israf edilmeyecektir. Hatta bol
sudan abdest alırken bile su israf edilmeyecektir.
Ġsrafın sebebi, eğitimsizlik ve cehalettir. Kötü alıĢkanlıklar ve gösteriĢ,
israfı körüklüyor.
En çok israf ettiğimiz Ģeyleri Ģöyle sıralayabiliriz:
- Ömrümüzü boĢ ve manasız Ģeylerle israf ediyoruz.
- Zamanı kullanmasını bilmiyor, israf ediyoruz.
- Ġlaç israfı hat safhada. Her evde dolaplar dolu.
- Kullandığımız aletleri güzel kullanmıyoruz.
- Ekmeği israf ediyoruz. Çöplükler ekmek dolu.
- Yemek yediğimiz tabağı sıyırmıyoruz.
- Ġçtiğimiz çay bardağını yarım bırakıyoruz.
- Varken yeni yeni giyecekler alıyoruz.
- Sık sık ev eĢyalarını moda diye değiĢtiriyoruz.
- Çok konuĢuyoruz, lüzumsuz konuĢuyoruz. Kendimizi ilgilendirmeyen
konularla meĢgul oluyoruz.
- Elimize geçen kağıdı karalıyor, resim yapıyor atıyoruz.
- Uzayıp giden telefon konuĢmaları,
- Fazladan yakılan lambalar,
- BoĢuna akan sular,
- Sık sık çalıĢan çamaĢır, bulaĢık makineleri, elektrik süpürgesi, devamlı
açık olan televizyon, radyo, bilgisayar.
- Kap kap yemekler,
Mustafa ÖSELMİŞ
- Ölü yatırım olan mezarlar.
-Düğünlerdeki israf çılgınlığı, hep yaptığımız iĢlerdir.
Unutmayalım, her kaynak sınırlıdır ve israf haramdır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Bin dost az, bir düĢman çoktur.” Doğru.
b) “Bedava sirke baldan tatlıdır. ”YanlıĢ. bedavacılığa alıĢılır. Hak
edilmemiĢ hiçbir Ģey tat vermez, insana yaramaz.
D- BĠR OLAY:
Mevlana mesnevisinde anlatır:
Biri, krala gelerek bozulmamanın yolu nedir diye sorar.
Kral, kızmıĢ gibi görünür, adamlarına “verin bunun kucağına yağ
tutumunu, çarĢıyı dolaĢtırın, bir damla dökerse, Ģu kılıçla kafasını uçurun.”
Der.
Adam sorduğuna sormuĢuna bin piĢman olur. Yağ tulumu baĢında kılıçlı
asker çarĢıyı dolaĢırlar gelirler. Adam kan ter içinde kalır. Tulumu sıksa da,
gevĢek bıraksa da yağ dökülecek. Dökmemek için büyük gayret sarf eder.
Kral, döküp dökmediğini sorar: “Dökmedi” derler. O zaman yumuĢar:
-“Söyle bakalım. ÇarĢıda kimleri gördün?” adam:
- “Aman Efendim ben yağı dökmemek için hiçbir yere bakamadım ”
deyince kral:
- “ĠĢte bozulmamanın yolu kendi iĢine bakmak onunla bununla
uğraĢmamaktır” der.
Mustafa ÖSELMİŞ
E- BĠR DAVRANIġ:
Hürüm, özgürüm diye isteğimiz gibi hareket edebilir miyiz?
Herkesin kendisine göre hürriyeti vardır. Birinin bittiği yerde diğerinin ki
baĢlar. BaĢkalarını rahatsız etmek, zarar vermek hürriyet değildir. sınırsız
hürriyet olmaz.
Medeni insanlar, birbirlerine, birbirinin hak ve hürriyetlerine saygılı olur.
Ġnsan olarak istediğimiz gibi hareket edemeyiz. Ġstediğimizi yapamayız.
Ġstediğimiz gibi giyinemeyiz. Evde müzik aletimizin sesini istediğimiz kadar
açamayız. Sokakta toplumda kuralları çiğneyemeyiz.
Ben istediğimi yaparım, kime ne? Denirse, o eĢek hürriyeti olur.
BaĢkalarına saygı göstermek insan olmanın gereğidir.
Peygamberimiz Müslüman‟ı tarif ederken, kendisi için istediğini baĢkaları
içinde isteyen, kendisi için istemediğini baĢkaları için de istemeyen kiĢi olarak
tarif eder.
Sizin baĢkasına yaptığınız bir Ģeyi size yapsınlar veya bir sevdiğiniz
insana yapsınlar ister misiniz? Evet derseniz, o zaman siz de yapın.
Ġstemezseniz yapmayın.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Tedavi yollarından biri de okuma ile tedavidir. Fakat bu sihir ve
üfürükçülük değildir. Muska da yapılmaz, yaptırılmaz. Dua edilir.
Kur'an daki dua ayetleri ve dua sureleri okunur. Fatiha, Ayetel kürsi,
Felak, Nas surelerini Peygamberimiz hep dua niyeti ile okumuĢ ve okunmasını
tavsiye etmiĢtir.
Allah bize Kur'an„ın Ģifa olduğunu bildirmiĢtir.
Nazar değen bir kimseye okununca rahatsızlığın geçmesi, duanın
tesirini gösteren bir olaydır.
ġifa Allah„tandır. ġifa verecek O dur. Onun için maddi tedbirlerin
yanında Allah „dan Ģifa vermesi için dua edip yardım istenmelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Kur'an dan birkaç ayet:
1- “Ey Adem oğulları; Ģeytan ana babanızı ayıp yerlerini kendilerine
göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın.
Çünkü o ve yandaĢları, sizin onları görmeyeceğiniz yerden sizi görürler.
ġüphesiz biz Ģeytanları inanmayanların dostları kıldık…”(A‟raf:27)
2- “ġüphesiz kullarım üzerinde Ģeytanın hakimiyeti yoktur. Ancak
azgınlardan Ģeytana uyanlar müstesna”(Hıcır:42)
3- “ġeytanın hakimiyeti ancak Ģeytanı dost edinenlere ve Onu Allah‟a
ortak koĢanlaradır.” (Nahl:100)
4- “Benim ihlaslı kullarım üzerinde Ģeytanın hiçbir ağırlığı olmayacaktır.
Onları koruyucu olarak Rabbin yeter.” (Ġsra:65)
5- “Kim Allah‟ı anmaktan ibadetten uzak olursa, yanından ayrılmayan
Ģeytanı ona musallat ederiz.” (Zuhruf:36)
6- “Gizli konuĢmalar Ģeytandandır. ġeytan Allah'ın izni olmadan
inananlara hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler”
(Mücadele:10)
7- “ġeytanın inanalar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktur.”(Sebe:21)
8- “ġeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi? Onlar günaha ve
iftiraya düĢkün olan kimselerin üstüne iner.”(ġuara:221-222)
Bu ayetlerle Ģunu anlatmak istedik: ġeytanın inanan kimselere zarar
veremeyeceği, inançsız ahlakı zayıf kimselere zarar vereceği bildiriliyor.
Ayrıca Allah'a dayanan, güvenen ve kendini Allah'a emanet edenleri
Allah'ın koruyacağı, Ģeytanın zarar vermesine izin vermeyeceği haber veriliyor.
ġeytandan Allah'a nasıl sığınılır? ġöyle diyerek:
“EuzubillahimineĢĢeytanırracim Lâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil
azım.”
Fatiha, Felak, Nas surelerini okuyarak, birde ayetel kursiyi okuyarak
Allah'ın korumasına girer. Artık korkmaya gerek yoktur.
Mustafa ÖSELMİŞ
-“Allahümme inni es‟elüke ilmen nâfian ve amelen mütegabbelen ve
rizkan tayyiben.”
(Allah'ım, senden faydalı ilim kabul olan amel ve helal rızık isterim.)
I-EMENERRASÜLÜ‟YÜ EZBERLEYELĠM:
OkunuĢu:
Emennerrasulü bimâ ünzile ileyhi minrabbihi velmü‟minüne küllün
amene billahi vemele iketihi ve kütübihi verusülihi lânüferrigu beyne ehadın
min rusülihi. Vegâlü semi‟na ve e da‟na gufraneke Rabbena ve ileykel masır.
- “Lâ yükellifüllahü nefsen ille vüsahe lehe makessebet ve aleyhe
mektesebet. Rabbena lâ tüehıznâ innesinâ ev ehta‟na, Rabbena velâ tahmil
aleyne ısran kemâ Hamel tehü allellezine min kablinâ, Rabbene velâ
tuhammilnâ mâlâtâgate lenâbihi. Va‟fü anne vağfirlenâ, verhamnâ, ente
Mevlana fensurnâ alelgavmil kafirin.”
Mustafa ÖSELMİŞ
Manası:
-“Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti. Müminler
de iman etti. Her biri Allah'a meleklerine kitaplarına Peygamberlerine iman
ettiler. Allah'ın Peygamberlerinden hiç biri arasında ayrım yapmayız, iĢittik.
Ġtaat ettik. Ey rabbimiz. Affına sığındık! DönüĢ sanadır” dediler.
Allah her Ģahsı ancak gücünün yettiği ölçüde sorumlu tutar. Herkesin
kazandığı kendine yapacağı Ģerde kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hata
edersek bizi sorumlu tutma. Ey rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi gize
de ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği iĢlerde
yükleme. Bizi affet! Bizi bağıĢla! Bize acı! Sen bizim mevlamızsın. Kafirler
topluluğuna karĢı bize yardım et.”
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRKALTINCI GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
73- El- AHĠR: Sonrası olmayandır.
74- Ez- ZAHĠR: Görünendir.
a) Ayet: “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır. Onlarla en
güzel Ģekilde tartıĢ.” (Nahl: 125)
b) Hadis: “Sakın münakaĢa etme. MünakaĢanın sıkıntısı eksik olmaz.”
(Hadis Ans:4/191)
****
Ġnsan tartıĢmayı, inatlaĢmayı sever. Kur'an da: ”Ġnsan, tartıĢmaya
düĢkündür” buyrulur. (Kehf:54)
Her olayda tartıĢıp münakaĢa edenleri Allah da sevmez, kul da sevmez.
Çünkü tartıĢmada insanlar birbirine düĢman olur. Kötü ve kaba davranabilir.
Haksız olduğunu anlasa da inat eder. TartıĢanların ve tartıĢmayı seyredenlerin
kafaları karıĢır. En önemlisi, yanlıĢ düĢünceler ortaya çıkar ve kafalar karıĢır.
Bu bakımdan tartıĢmada hayır yoktur.
Peygamberimiz: “Bir topluluk tartıĢma ile sapıtır” DemiĢtir. (B.Hadis
Külliyeti:4/293)
Mustafa ÖSELMİŞ
Kur'an da tartıĢma ortamı hazırlayanlar ve tartıĢanlar kınanmıĢ, kavgacı
oldukları bildirilmiĢtir. (zuhruf:58)
TartıĢılmamalıdır. Çünkü kimse karĢı tarafın fikrin, kabul etmez, sen
HaklıymıĢsın demez. Yenilse de “Ben” der. TartıĢmayı seven kimse, tartıĢtığı
kimseleri kaybeder.
Belki bazı Ģeyler tartıĢılır ama din asla tartıĢılmaz. Kur'an
da:”Ayetlerimizi tartıĢanlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını bilsinler”
buyrulur. (ġura:35)
- Ġman esasları tartıĢılmaz.
- Kur'an da, sünnette bir Ģey ne ise o dur. TartıĢılmaz.
- Din alimlerinin görüĢü tartıĢılmaz.
Ġki Müslüman‟ın tartıĢması ile Peygamberimiz hangi gecenin kadir
gecesi olduğunu unutmuĢ, bildirememiĢtir.
Peygamberimiz bize Ģunu tavsiye ediyor:
-“Hayırların azlığına sebep olan mücadele ve münakaĢayı terk edin.
MünakaĢa da iki taraftan biri yalancıdır. Neticede iki taraf da günaha girer.”
(Ramuz: 284/12)
Ya ne yapılır? Doğru olan söylenir. Ġster kabul eder, ister etmez.
Hidayet Allah„tandır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Ġnsanın eti yenmez, derisi giyilmez. Güzel ahlakından baĢka nesi
vardır.”doğru.
b) “Aza demiĢler nereye?” Çoğun yanına demiĢ.”YanlıĢ. herkesin hakkı
kendine. Çok mal haramsız olmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Mevlana anlatır: Adam yaz sıcağında ağacın dibinde uyurken ağzından,
kara yılan girer. Bunu oradan geçmekte olan jandarmalar görür.
Derler ki, biz buna durumu söylesek adam korkudan ölür. Bıraksak
gitsek, yılan zehirler gene ölür. Biz buna yardım edelim derler.
Sert bir Ģekilde adamı uyandırırlar. Silahlarını ona doğrulturlar, ağacın
dibinde duran çürük meyveleri zorla yedirirler. KoĢ derler. KoĢtururlar. Adam
ne kadar yalvardıysa aldırıĢ etmezler. Çürük meyveler midede durmaz adam
istifra eder. Bu arada yılanda çıkar, gider.
Durumu gören adama bu defa “siz beni bunun için mi böyle yaptınız?
Allah sinden razı olsun” der.
Ġslam‟ın gayesi bazı ibadetlerle insanın içinden kötülükleri çıkarmaktır.
Emirlerde, yasaklarda insan yararınadır.
E- BĠR DAVRANIġ:
Türbe ziyaretlerinde neler yapılır? Neler yapılmaz?
- Türbeler ziyaret edilirken
girilmemelidir. Neler yapılmaz?
sevap
kazanalım
- Türbeler de namaz kılınmaz.
- Türbeden bir Ģey beklenmez, bir Ģey istenmez.
- Türbeye adak adanıp kesilmez.
- Türbelere eĢya para bırakılmaz.
- Mum yakılmaz. Çaput bağlanmaz, el yüz sürülmez.
- Yatırın etrafında dönülmez.
- Oradakilerden Ģifa beklenmez.
derken
günaha
Mustafa ÖSELMİŞ
- Ancak burada yatan kiĢinin hatırına denilerek dua edilebilir. Ne
istenirse Allah‟tan istenir. Ne beklenirse Allah‟tan beklenir.
F- SAĞLIK ĠÇĠN.
En güzel tedavi yolu perhizdir. Ġnsan bilhassa rahatsızlığı zamanında
yemesine içmesine özellikle dikkat etmesi gerekir.
Önce hasta asla zorlanmamalıdır. “Ġstenmeyen aĢ ya karın ağrıtır, ya da
baĢ.” DemiĢlerdir.
Peygamberimize yemesi için hurma veriliyor. Hz. Ali de yemek istiyor.
Peygamber ona “Hastasın sen çorba iç” diyor.
Bazı hastalıklar vardır ki mutlaka perhiz gerekir? Perhiz yapmamak
intihar olur. Hastalığın sürüp gitmesine ve artmasına neden olur. Hasta olan
kendisine dokunacak olan Ģeyleri yemeyecektir.
Perhiz, devanın baĢıdır. ĠyileĢme yollarının baĢında gelir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Müslüman olmayan cennete girer mi?
Önce insanı yaratan peygamber ve din indiren cenneti cehennemi
yaratan Allah'a soralım bakalım cennete kimler gider?
Kur'an da bildirildiğine göre:
- “Ġnkar edenlerin ve Allah yolundan alıkoyanların iĢlerini Allah boĢa
çıkarır.” (Muhammed:1)
- “Ġnkar edenlerin amelleri, fırtınalı bir günde rüzgarın Ģiddetle
savurduğu küle benzer kazandıklarından hiçbir Ģeyi elde edemezler. Ġyice
sapıtma iĢte budur.” (Ġbrahim:18)
Mustafa ÖSELMİŞ
-“En çok zarara uğrayanlar, iyi iĢler yaptıklarını sandıkları halde, dünya
hayatında çabaları, boĢa giden kimselerdir. Onlar Allah'ın ayetlerini ve ahireti
inkar eden bu yüzden amelleri boĢa giden kimselerdir ki, biz onlar için kıyamet
gününde hiçbir ölçü tutmayacağız.” (Kehf:104-105)
- “Tevbe suresinin 80 inci ayetinde onlar için af dilemenin fayda
vermeyeceği, 84 üncü ayetinde onların namazlarının kılınmayacağı, kabri
baĢında okumanın fayda vermeyeceği 113 üncü ayetinde de inançsız kimseler
için af dilemenin peygambere ve Müslümanlara asla yakıĢmayacağı
bildirilmiĢtir.
Bu konuda bakalım Peygamberimiz ne diyor?”
-“Ġman etmedikçe cennete giremezsiniz.” (Müslim, iman:93)
-Zırh giymiĢ biri Peygambere gelerek:
-“Ya Rasullulah savaĢıp da mı Müslüman olayım, Ģimdi mi?” diye
sorar. Peygamber (as) ona:
- Önce Müslüman ol, sonra savaĢa katıl” der. Müslüman olur, biraz sonra
da Ģehit olur. Peygamber (as) Ģöyle der:
- “Az amel iĢledi, çok sevap kazandı.”(Buhari, Cihad:31)
Bu ayet ve hadislerden anlıyoruz ki cennete girebilmek için önce iman
etmek gerekir. Peygamberimize yardım eden himaye eden Ebu Talip bile iman
etmediği için inançsız ölmüĢtür. Cennete giremeyeceği bildirilmiĢtir.
Kafirin Allah yanında hiçbir değeri yoktur. yaptığının da değeri yoktur.
Dünya da ne yaparsa yapsın, ne icat ederse etsin. O mükafatını para olarak,
övgü olarak dünyada aldığı için Ahirette hiçbir mükafatı yoktur.
ġeytandan korunma duası:
-“EûzubillahissemilalimimineĢ‟Ģeytanirracim”
(KovulmuĢ Ģeytanın Ģerrinden her Ģeyi bilen, iĢiten Allah „a sığınırım.)
Mustafa ÖSELMİŞ
EMENERRASÜLÜ TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRK YEDĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
75- El- BATIN: Gizli olandır.
76- El- VALĠ: ĠĢleri yürütendir.
a) Ayet: “Ey iman edenler” size rızık olarak verdiklerimizin helal ve
temiz olanlarından yiyin. Ölü hayvan eti, kan, domuz eti ve Allah' dan baĢkası
için kesilen hayvanın eti haram kılınmıĢtır.”(Bakara :172-173)”Domuz,
Ģüphesiz pistir.”(enam:145)
b) Hadis: “ġarabın, ölü hayvanın, domuzun, putların alım satımı
haramdır. Bunlar Adem(as)ma da yasaklanmıĢtı.” (Tecrid-i Sarih: 1021)
Allah'ın her yarattığı yenmez. Allah yarattığına göre yeriz denemez. ĠĢi
sırf inaçsızlığa da vurmamak gerekir. Domuz keyfi bir yasak değildir. zararlı
olduğu için haram kılınmıĢtır.
Bugün domuzun girdiği bahçenin otunu inekler yemiyor. Domuz
yiyenlerde bazı utanma, kıskanma gibi duygular ölmektedir. Domuz pis
hayvandır. Her türlü pisliği yer. Kendi pisliğini bile yer. Domuz, vücuttaki E
vitamini öldürür. Hayvanlar arasında en yağlı olanıdır. Domuzdan tiriĢin
denilen kurt meydana gelir. Deride sivilce ve lekeler oluĢturur. Ağır kas ağrıları,
eklem ağrılarına neden olur. Saç dökülmesi, kısırlık ve cinnet gibi
rahatsızlıklara neden olur. (Bak: Tıbb-ı Nebev: Ans:1/222)
Mustafa ÖSELMİŞ
Nerelerde kullanılıyor?
- Derisi ayakkabı yapımında,
- Kılı fırça yapımında,
- Sanayi de, motor yağlarında,
- Kapsüllü ilaç üretiminde,
- Ruj, tırnak boyası yapımında,
-Deterjan, Ģampuan ve sabun yapımında,
- Margarin, salam, sosis ve sucuk üretiminde,
- Büyü malzemesi olarak kullanılıyor.
Kasaplarda, lokantalarda ve marketlerde gizlice satılıyor. Son
zamanlarda domuz etinin akciğer ve kan kanserine ayrıca körlüğe sebep
olduğu tespit edilmiĢtir. Prof. Dr. Asaf Ataseven: “Domuz tıbben zararlıdır.”
DemiĢtir. (01- Tem.1999- Aksiyon)
Etlerde protein değeri en düĢük 14.43 le domuzdur.
Türkiye‟ de bir çok domuz çiftliği var. Bunlar ihraç edilmiyor, hep içte
tüketiliyor. Eğer dikkatli olmazsak, bu konuda bilenlerden bilgi almazsak her an
biz de domuz eti yiyebiliriz. Domuzu da Allah yaratmadı mı, yenir” diyerek
yediklerini ifade edenler oluyor. Allah ineği yaratmıĢ, sütünü etini helal kılmıĢ
ama idrarını ve pisliğini haram kılmıĢ, yani bahane bu olsa da yenmez.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)- “Bozulmayı önleyen tuz bozulduysa, bozulma durmaz.” Doğru.
Çürük meyve ve domatesler diğerlerini de çürütür.
b) –“Gemisini kurtaran kaptan” YanlıĢ. Bencillik olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Bir çocuk sünnet olacaktır. Hazırlıklar yapılır. Günler azalmıĢtır.
Heyecanda artmıĢtır.
Çocuk annesine seslenir:
- Anne, Almanlar sünnet oluyor mu? der. Annesi:
- “Olmuyor oğlum, onlar Hıristiyan” der. Bunu duyan çocuk:
- KeĢke ben de Hıristiyan olsaydım” der.
Ġnsan dinini ve dininin güzelliklerini bilmeyince bazen böyle hatalar
yapar.
E- BĠR DAVRANIġ:
Bunalıma düĢmekten nasıl korunuruz?
Ġnsanın filozofların, sosyologların görüĢ ve tartıĢmalarından önce
Allah'ın vahyettiği, peygamberin getirdiği doğrulara ihtiyacı vardır. Din, insan
mutluluğunu sağlamak için gönderilmiĢtir.
Bugünün sunulan mutluluk reçeteleri, insanı çıldırtacak tarzdadır. Onun
için bunalım, stres, depresyon ve intiharlar, çağın hastalığı haline gelmiĢtir.
Gençleri bunalıma sürükleyen Ģeyleri Ģöyle sıralayabiliriz:
- Alkol, uyuĢturucu, sigara, fuhuĢ ve kumar bağımlılığı.
- Sonu gelmeyen hayaller.
-AĢırı cinsel özgürlük, flört.
- Manevi boĢluk, ahlak noksanlığı.
- Aile bağlarının zayıflaması,
- Kimlik, kiĢilik noksanlığı.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Vurdulu kırdılı, Ģehvet kokan ekranlar, Ģeklinde özetlenebilir.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Kan vermek:
En iyi tedavi yollarından biri de kan aldırmaktır. Peygamberimiz kan
aldırmayı önermiĢ, yükü hafiflettiğini, gözlere faydalı olduğunu söylemiĢtir. (Ġbni
Mace, Tıp:20)
Kanı aç karnına verilmesini tavsiye etmiĢtir. (Age:33)
BaĢ ağrısından Ģikayet eden birine kan aldırmasını tavsiye etmiĢtir.
(Müslim, Selam:71)
YaĢ ilerledikçe kandaki alyuvarların artması nedeniyle baĢ ağrısı, baĢ
dönmesi, halsizlik, görme zayıflığı gibi haller meydana gelir. Bu durumda kan
aldırmak faydalıdır.
Önemli olan bir husus da bu
kullanılmasıdır. Kan vermek, can vermektir.
verilen kanların
hastalar
için
Kan vermenin zararı yoktur, faydası çoktur.
Acil ihtiyaç hallerinde hastalara kan vermek sevaptır. Peygamberimiz
(as) Ģöyle der:
-“Bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüĢ gibidir. Bir insanı dirilten
de bütün insanlığı dirilten gibidir.”
Bir hadislerinde de;
-“En hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır” buyrulur.
Mustafa ÖSELMİŞ
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Ömür uzar ecel değiĢir mi?
Her insan eceli ile ölür. Vakitsiz gitti denmez. Sonra kimse kimseye
ömür de veremez. Kimse, kimsenin yerine de ölmez.
Kur'an da:
-“Ecelleri gelenler ne bir saat geri kalırlar, ne de bir saat öne alınırlar.”
(A‟raf: 34)
-“Zamanı gelince hiçbir nefis geri bırakılmaz.”(Münafıkın: 11)
Ölmeyen için ölümden kurtuldu denmez. Ömrün uzaması demek, acının
ızdırabın hafiflemesi, huzurlu ve sağlıklı bir hayatın yaĢanması demektir.
Bunun içindir ki; genç gitti, vakitsiz gitti diye ölenin ardından ağlanmaz. Kur'an
da:
-“Hiç kimse yoktur ki, ölümü Allah'ın iznine bağlı olmasın. Ölüm belli bir
süreye göre yazılmıĢtır.” (Al-i Ġmran:145) buyrulur. Bunun için falanı falan
ölümden kurtardı, falan ölecekti Ģöyle oldu kurtuldu denmez. ġu arabaya
binmeseydi ölmezdi diye konuĢulmaz.
Kendini öldüren de kazada ölen de biri tarafından öldürülen de kendi
eceli ile ölmüĢtür. Ne denir? Takdir-i ilahi böyleymiĢ denir. Peygamberimiz
zamanında Uhut savaĢında ölenler için münafıklar Ģöyle dedi: “Onlar da bizim
gibi gitmeseydi ölmezlerdi.” Allah Al-i Ġmran 168 „de onları kınamıĢ ve “Haydi
öyleyse kendinizden ölümü geri çeviriniz.”buyurmuĢtur.
Herkes için ömrü, ölümü takdir eden Allah‟tır.
Canı veren de Allah‟tır. Alanda Allah‟tır.
-“Allahümme kıni azabeke yevme tebasü ibadeke.”
(Allah'ım, ölüleri dirilttiğin günde beni azabından koru.)
Mustafa ÖSELMİŞ
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRKSEKĠZĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
77- EL-MÜTEÂLĠ: Aklın aldığı her Ģeyden yücedir.
78- El-BERR: Kullarına iyiliği bol olandır.
a) Ayet: “Sakın Ģeytanın peĢinden gitmeyin. Çünkü o, apacık
düĢmanınızdır.” (Bakara: 208)
b) Hadis: “ġeytan kötü insanlardan
ayrılmaz. Harap yerlerde eğleĢir.” (Ramuz: 20/2)
*****
ġeytanın görevi: insana inançsızlık telkin eder. Günah iĢletir. Haram
yedirir içirir. BoĢ Ģeylerle uğraĢtırır. Ahlaksızlık hayasızlık yaptırır. Yapılan
iyiliklerin sevabını yok ettirir. Ġbadetlerden alıkor. Dünyayı sevdirip, ahireti
unutturur. En son da imansız göndermeye çalıĢır.
Allah Kur'an da Ģeytana karĢı uyarıyor:
- “Sakın Ģeytanın peĢinden gitmeyin” (Bakara:208)
Mustafa ÖSELMİŞ
- “ġeytanın adımlarını takip etmeyin.” (Nur: 2)
- “ġeytanı yoldaĢ edinmeyin.” (Hac: 5)
- “ġeytanı düĢman bilin.” (Fatır: 6)
-“ġeytan kötülüğü çirkinliği emreder.” (Bakara: 169)
-“ġeytan sakın Allah'ın affına güvendirerek kandırmasın.” (Lokman: 33)
- “ġeytan sizi ateĢ ehlinden olmaya çağırır.” (Fatır: 6) buyuruyor.
Bu durumda kimse “Beni Ģeytan kandırdı” diyemez.
ġeytana tapmanın adına satanizm denir. Tapana da satanist denir.
Satanistler, Ģeytanı memnun etmek için Ģeytana taparlar. ġeytan onları
memnun etmez; suç iĢletir, cinayet iĢletir. Kötü bir tanrıdır. Kendine tapanlara
keçi kestirir. Kedi kestirir, kan içtirir.
Satanizmin sembolü, boynuzlu Ģeytan, kuru kafa, yıldız ve siyah
elbisedir.
Satanistler Ģeytana taparlar, Ģeytan onlara “vur, kır öldür. Vurup, kırıp
öldüremezsen kendini öldür.” Talimatını verir. Onun için çokları intihar eder.
Acı çekmek, acı çektirmekten, zevk alırlar. Ahlak namus anlayıĢı yoktur.
Kendileri ile irtibat kuranı bırakmazlar.
Allah insanı Ģeytanın eline bırakmamıĢtır. Kur'an da :”Eğer Ģeytandan
gelen kötü bir düĢünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın” (Fussılat:36)
buyrulur.
Kahrolsun demekle Ģeytan kahrolmaz. Gözü kör olsun demekle, gözü
kör olmaz.
ġeytan, kendine tapmayana, Ģeytani iĢler yapmayana, iyi insanlarla
beraber olana, abdestli namazlı olana, iyi iĢler yapana , besmeleli hayat
yaĢayana, Felak ve Nâs sürelerini okuyana ve kendisini Allah'a emanet edip,
Allah'a güvenip dayanana asla zarar veremez.
Mustafa ÖSELMİŞ
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Dağ adamı, hasta eder sağ adamı.” Doğru.
b) “Gelene ağam, gidene paĢam.” YanlıĢ. Pısırıklık olur. Yağcılık olur.
Ġki yüzlülük olur.
D- BĠR OLAY:
Mimar Sinan minareyi bitirmiĢ, malzemelerini topluyormuĢ. Bir çocuk
gelmiĢ, Ģöyle minaraye bakmıĢ ve demiĢ ki:
-
“Amca bu minare eğri!”
Mimar Sinan sormuĢ:
-
“Ne tarafa eğri?”
-
ġu tarafa
Mimar Sinan Urgan getirmiĢ. Minareye bağlamıĢ asıltmaya baĢlamıĢ.
Hem asıltıyor, hem de doğruldu mu? diye çocuğa soruyormuĢ. Çocuk tamam
deyinceye kadar asılmıĢ.
Minareyi yapan iĢçiler sormuĢ:
- Efendim, neden böyle yaptınız? Koca Sinan cevap vermiĢ:
- “Bir Ģey yanlıĢ bilinirse, yanlıĢ olarak bilinmeye devam eder. Bu çocuk
büyür, bu minare eğri olarak kalır” der.
Bir yanlıĢ küçümsenmemeli, hemen düzeltilmelidir. Yoksa hayat boyu
devam eder.
Mustafa ÖSELMİŞ
E- BĠR DAVRANIġ:
Gençleri bekleyen tehlikeler nelerdir?
Çocukları ve gençleri bekleyen tehlikeler genel olarak aile yuvasının
dıĢında ve inanç sınırlarının ötesindedir.
Bu tehlikeleri kısaca özetlersek:
- Taciz, tecavüz, fuhuĢ mafyası,
- Sokak alıĢkanlıkları,
- Sigara, alkol, uyuĢturucu, kumar.
- Flört, cafeler, diskolar.
- ġöhret olma arzusu ile evi terk.
- Kötü arkadaĢ, kötü çevre.
- Gençlerin hayatı kitaplardaki, dergilerdeki ve filmlerdeki gibi olduğunu
zannetmesi.
- Terör mafyası.
- Telefon ve internet tuzağı gibi.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Dinimizde güzel ve temiz olan Ģeylerden yiyip içmemiz emredilmiĢtir.
Ġnsan sağlığına zararlı veya faydasız olan Ģeylerin yenilip içilmesi de
yasaklanmıĢtır.
Bugün beslenme uzmanlarının tavsiye ettiği bazı gıda maddeleri Kur'an
da ve hadislerde tavsiye edilmiĢtir.
Ġnancımızda vücudu eziyet yasak, aç susuz bırakmak günahtır.
Peygamberimiz oruç tutanın sahura kalkmasını tavsiye etmiĢ akĢam yemek
yemeden yatılmasını uygun görmemiĢtir. “Kuvvetli mü‟min zayıf mü‟minden
daha hayırlıdır” demiĢtir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kısaca dinimiz insan vücudunun beslenmesini, korunmasını ve sağlıklı
olunmasını emreder.
Bedenin de insan üzerinde hakkı vardır.
Peygamberimiz :”Sizden biri bana gökten haber soruyor, hâlbuki
tırnakları uzamıĢ, pislik ve yemek kırıntıları dolmuĢtur.” Ve “…Benim yanıma
diĢleriniz sararmıĢ ve ağzınız kokar vaziyette gelmeyiniz.” (camiu‟s- Sağir,
2/84) beyanlarıyla kiĢisel temizliğin sosyal yönüne dikkat çekilmiĢtir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Ölüm yok olmak değildir.
Ölüm, uykudan uyanmaktır, yer değiĢtirmektir. Hayal dünyasından
gerçek hayata geçmekdir.
Tarihe bakacak olursak ilkel insanlarda bile ahiret inancı vardır. Mezara
oturur Ģekilde ölüyü gömme, yanına bir Ģeyler koyma, törenler, ceset yakmalar
hepsi ahiret inancındadır. Hayvanların ahiret hayatı yoktur.
Ahirete inanmayanların, ahiret hazırlığı olmayanların ahiret inancıda
yoktur.
Ölüm ötesi inkar ateistlerin, tabiatçıların iĢidir.
Bir Ģey yok demekle yok olmaz. Ahiret yok denirse o zaman insanlığın,
iyilik yapmanın, hayır iĢlemenin, ahlaklı,namuslu doğru dürüst olmanın hiçbir
anlamı kalmaz.
Günümüzdeki yıkama, kefenleme, cenaze namazı, dua etme, mezar
taĢına fatiha yazdırılması, kabir ziyaretleri ölenin yok olmadığının delili değil
midir?
Ölüm nasıl hak ise ölüm ötesi de haktır. Orada adalet yerini bulacaktır.
Ġnsanı yoktan var eden Allah, çürümüĢ bedenleri, kıĢın sonunda tabiatı
yeĢerttiği, hayat verdiği gibi tekrar diriltecektir.
Kur'an da;
-“Kıyamet vakti gelecek, Allah kabirdekileri diriltip kaldıracaktır.”
(Hacc:7)
Mustafa ÖSELMİŞ
-“Sur‟a üflenince kabirlerinden kalkıp koĢarak Rablerine giderler. Eyvah
bizi kim diriltti? Gerçekten “Peygamberler doğru söylemiĢ” derler.” (Yasin:5152)
-“Allah ölüleri mutlaka diriltecektir.” (Rum:50)
-“Onların ateĢin karĢısında durdurulunca “Ah keĢke dünyaya geri
gönderilsek de, bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan
olsak!” dediklerini bir görsen!” (En‟am:27)
Ahirette kim kimle olduysa kime, uyduysa onunla beraber hesap
vermeye çağrılacaktır. (Ġsra:71-Hud:98)
Uykudan kalkınca okunacak dua:
-“Elhamdü lillahillezi ahyanâ bâde mâ emânetena ve ileyhinnüĢur.” (Bizi
öldükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun.)
Mustafa ÖSELMİŞ
KIRK DOKUZUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
79- Et –TEVVAB: Tevbeleri kabul edendir.
78- El- AFÜVV: BağıĢlayıcı olandır.
a)Ayet:”Cuma
arayın.”(Cuma:10)
namazını
kılınca
yer
yüzüne
dağılın,
rızık
b) Hadis: iki günü eĢit olan zarardadır.
Ġslam inancına göre çalıĢmak ibadettir. Dünya ve dünya iĢleri terk
edilmeyecek, ikisi arasında denge kurulacaktır. Hiç ölmeyecekmiĢ gibi dünya
için çalıĢırken ahiret de unutulmayacaktır.
Buna rağmen bugün olmamız gereken yerde değiliz, neden? Gibi bir
soru akla gelebilir. Ġleri olmamız gereken sıralarda değiliz. Halbuki daha önce
üç kıtaya hükmediyoruz. Her konuda ileriyiz. PadiĢah: “Rus çadırına da verin,
Leh kralına da verin. Yardım alan buyruk da alır” diyor. BaĢkaları hep bizi taklit
ediyordu.
Bugünkü halimizin sebebini dinimize bağlayanlar oluyor. Bu son derece
yanlıĢ olan bir teĢhistir. Zira dinimiz “ÇalıĢmayın” demiyor. Bizim ileri
Mustafa ÖSELMİŞ
olduğumuz dönemler, dindar olduğumuz dönemlerdir. Biz son zamanlarda
dinde ileri değiliz ki, adeta dini bırakmıĢız. Bıraktığımız din bizi nasıl geri
bırakmıĢ olabilir.
Hep maddi geliĢme hesapları yapılmıĢ, ama manevi ahlaki geliĢme
hesap edilmemiĢ. 2006 yılının 145 günü tatil. Bizde buna senelik izinlerle aylar
ekliyoruz.
Dünya milletleri arasında en çok lüzumsuz laflar, tartıĢmalar bizde var.
Yıllarca cennetteki meyvelerin tadı nasıldır? Cennete kaç yaĢında girilir?
ġüpheli Ģeyler hangi elle yenir? Yemeklerde çatal, bıçak hangi elle olur?
Mezarlıktaki ağacın meyveleri yenir mi? Yenmez mi? Ġlkokul bitiĢik mi yazılır,
ayrımı? Dairelerde istiklal marĢı sağ damı asılır , sol damı? Gibi lüzumsuz
tartıĢmalarla, bir de ”Uyu uyu, yat yat uyu.” Alfabeleriyle bugünlere geldik.
Bunu Ziya PaĢa Ģöyle dile getiriyor.
“Ġslam imiĢ devlete pâyede–i terakki,
Evvel yoğ idi iĢ bu rivayet yeni çıktı.”
Mehmet Akif de Ģu ifadelerle cevap veriyor:
“ÇalıĢ çalıĢ dedikçe din, çalıĢmadın durdun.
Onun hesabına bir çok yalanlar uydurdun.”
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) –“Herkeste kusur arayan, dost bulamaz.” Doğru.
b) –“BaĢ eğmekle, baĢ ağrımaz.” YanlıĢ. KiĢiliksizlik olur. Ġnsanın
karakteri zayıf olursa herkese baĢ eğer.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Halife Ömer, asayiĢ için sokakları dolaĢmaktadır. Bir evden sesler
duyar. Kulak verir. Bir kızla anası konuĢmaktadır. Ana kızına:
- Kızım süte su kattın mı?
- Hayır anne.
- Kızım kat.
- Ömer ne dedi anne?
- Ömer de nereden görecek, sen kat.
- Anne Ömer görmüyorsa Allah‟da mı görmüyor?
Bu konuĢmaları duyan Ömer (ra) o kızı oğlu Abdullah‟a alır.
Onlardan dünya tarihine adını yazdırmıĢ. Ömer bin Abdülaziz gibi
mübarek bir evlat dünyaya gelmiĢtir.
Helal gıda, helal süt ve hayırlı insan…
E- BĠR DAVRANIġ:
Felaket anında nasıl davranmalıyız?
Hiçbir zaman korkuya ve aceleye, sabırsızlığa yer yoktur.
Ġnsan zaman zaman kaza bela ve felaketlerle karĢı karĢıya kalır.
Sevdiklerini kaybeder, malını kaybeder, kendine bir Ģeyler alır. Bunların hepsi
onun için bir imtihandır. Bazı olaylar da vardır ki, uyarı ve ikaz durumundadır.
Böyle anlarda “Benim ne gibi bir suçum vardı”, “Neleri eksik bıraktım”
diye düĢünülmeli, hatalar düzeltilmeli, eksiklikler giderilmelidir.
Sebepsiz hiçbir Ģey olmaz. Ne olursa, bizim yaptıklarımızın karĢılığıdır.
Bir de sıkıntılı anlarda inanç devreye sokulmalıdır. Her Ģeyin Allah „tan
olduğu hatırlanmalı ve isyan edilmemelidir. Sabır gösterilmelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bizim kötü gördüğümüz Ģeyde hayırda olabilir.
Ayrıca maddi sıkıntıları büyütmemek gerekir.
Ne olursa olsun intihar düĢünülmemeli, her zaman Allah'a güvenilip,
Allah'a dayanılmalıdır.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Peygamber (as) bir gün arkadaĢlarına Ģöyle demiĢtir:
-“Allah aksırmayı sever, esnemeyi sevmez. Esnemek Ģeytandandır.
Esnemesi gelen kimse, mümkün olduğu kadar esnemeye mani olsun. Çünkü
biriniz esnediği zaman Ģeytan ona güler.” (Buhari, Edep:125)
Bir baĢka zamanda: “Biriniz aksırdığı zaman iki avucu ile ağzını
kapatsın ve sesini kıssın” demiĢtir. (Ebu Davut, Edep:90)
Demek ki esnemek sağlıklı değil, esneme geldiğinde esnememek için
gayret gösterilecektir. Ağız yumulacaktır. Peygamberimiz hiç esnememiĢtir.
Bunu düĢünmek bile esnememek için güzel bir nedendir.
Esnemek, tembellik, gaflet iĢaretidir.
Öksürürken sağlık açısından arkaya dönmek ağzı elle veya mendille
kapatmak gerekir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Ölüm anında neler yapılır?
- HelallaĢılır.
- Bir isteği bir vasiyeti olup olmadığı sorulur.
- Borçları alacakları var mı sorulur.
- Kelime-i ġehadet, Kelime-i Tevhit getirilir, onunda getirmesi sağlanır.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Yasin okunur, Kelime-i Tevhit getirilir. Bağırıp çağırarak yas edilmez.
Edilirse, azabı artar.
- Günahlarının affı için dua edilir. Ġyi yönleri ile konuĢulur. Ölü de
olmayan Ģeyler söylenmez.
- Fazla bekletilmez. Cenaze töreninde nutuk çekilmez. Tekbir
getirilmez. Bando çalınmaz.
- Borçları varsa çabuk ödenir, helallaĢılır.
- Ölü için 7. - 40. – 52. gün ve gece düzenlenmez.
Kimin cenaze namazı kılınmaz?
1- Açıkça inanmadığını söyleyenin,
2- Irk kavgasında Müslüman‟la savaĢıp ölenin.
3- Hırsızlık yaparken öldürülenin,
4-Namazımı kılmayın diye vasiyet edenin,
5-Vücudu tam oluĢmamıĢ düĢük çocuğun.
6- Ölü doğan çocuğun.(Bir nefes alır verirse namazı kılınır.)
7- Ġntihar edenin namazı kılınır. Çünkü nasıl intihar ettiği bilinmez.
8- Ġslam‟dan çıkıp baĢka dine geçenin.
9- Ana babasını öldürenin,
10- Teröristin cenaze namazı kılınmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Tuvalete girerken:
-“Yazelcelâl ” denir.
Çıkarken :
-“Güfrâneke” (Allah'ım günahlarımı bağıĢlamanı dilerim.) denir.
I- BĠR SÜRE EZBERLEYELĠM:
ELEMNEġRAHLEKE
OkunuĢu:
-“Elem neĢrahleke sadreke, veveza‟nâ anke vizrake, Ellezi en gaza
zahreke, verafe‟naleke zikrak. Feinne mealusri yüsran inne mealusri yüsra.
Feize ferağte fensab ve ilâ rabbike fergab.”
Manası:
-“Biz senin göğsünü açıp geniĢletmedik mi? belini büken yükünü
senden alıp atmadık mı? Senin Ģanını ve ününü yüceltmedik mi? Elbette
zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık
daha vardır. BoĢ kaldın mı hemen baĢka iĢe koyul ve yalnız Rabbine yönel.”
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
81- El-MÜNTEKĠM: Suçluları cezaya çarptırandır.
82- ER-RAUF: Suçluları esirgeyen, acıyandır.
a) Ayet: “Sizin için din olarak Ġslam‟ı seçtim.” (Maide: 3)
b) Hadis: “Rab olarak Allah„ı, din olarak Ġslam‟ı, Peygamber olarak
Muhammed‟i seçip beğendim diyen kimse cenneti hak etmiĢtir.” (Ebu Davut,
Vitir: 26)
Misyonerlik, Hıristiyanlığı yeryüzüne yaymak, bütün insanları
HıristiyanlaĢtırmak için kurulmuĢ bir teĢkilatın adıdır. Misyonerler, Hıristiyanlığı
yaymak için çalıĢan kimselerdir. Ġyilik sever, yardım sever olarak görünürler.
Din yönünden zayıf, maddi yönden yoksul, problemli kimseleri kandırırlar.
Hıristiyan olursa, zengin olacağına, mutlu olacağına, kendisine imkan
sağlanacağına, hatta cennete gideceğine inandırırlar. Problemli ve inancı zayıf
insanlara sevgi ile yaklaĢırlar, yardım ederler, para verirler, vaatlerde
bulunurlar. Tabii bunların hepsi geçicidir. Aldatıcıdır. Hedef Anadolu
topraklarıdır. Hedef Müslüman Türk milletinin HıristiyanlaĢtırılmasıdır.
Dinini bilen, kendilerine olumsuz cevap verecek, gülüp geçecek
insanlarla uğraĢmazlar. Ġnsan avcısı olan misyonerler her kılığa girerler, her
Mustafa ÖSELMİŞ
alanda çalıĢırlar. “Ġsa da Allah'ın peygamberi, biraz da ona uysak ne olur?
Derler. Hıristiyanlığı da Allah gönderdi, derler.
Hıristiyanlık bozulmuĢ bir dindir. O bozulduğu için Ġslamiyet gelmiĢtir.
Bir çok Ġncil insanlar tarafından yazılmıĢtır. Eğer Hıristiyanlık tatmin etseydi,
Hıristiyan olan ilim adamları Müslüman olmazdı. Bir batılı düĢünür Ģöyle diyor:
“Hıristiyanlar alim olunca dinden çıkar. Müslümanlarda cahil olunca dinden
çıkar.”
Misyonerlerin yalan ve telkinlerine inanmamak gerekir. Kendi dinimizi
öğrenmeliyiz.
Allah bizden bir tek din istiyor. O da Ġslam Kur'an da Allah: ”Sizin için
din olarak Ġslam‟ı seçtim” diyor. “Ġslam dan baĢka din arayanın dini geçersizdir”
diyor. Bir de “Allah katında hak din Ġslam‟ dır” diyor. (Al-i Ġmran:19)
Yine Allah: ”Müslümanlar olarak can verin” diyor ve Ġslam kimlikli
ölmenizi istiyor.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)–“Ahlaksızlık, zehirli bal gibidir.” Doğru.
b)– “Erliğin onda dokuzu kaçmaktır.” YanlıĢ. Korkak kaçar.
D- BĠR OLAY:
Bir yaz sıcağı, yolcu susar, yolda bir kapıyı çalar. Çıkan çocuğa:
- Oğlum su verir misin? der.
Çocuk peki amca der, içeriye girer, bir toprak çömlek içinde ayran
getirir. Adam içer, çocuk koyar, bir daha içer yine koyar. Adam der ki:
- Oğlum annen kızmasın? Çocuk:
- Hayır annem kızmaz. Biz bu ayranı nasıl olsa dökecektik, içine fare
düĢtü de, der.
Mustafa ÖSELMİŞ
Adam öfkelenir elindeki çömleği yere çarpar. Bu defa çocuk ağlamaya
baĢlar. Hem ağlar, hem de annesine seslenir:
- Anne! Amca bizim ayranı içti, köpeğin yalağını da kırdı.
Yardım temiz, iĢe yarayan ve insanın kendi yiyip içebileceği Ģeylerden
olur. Atılacak Ģeyden hayır olmaz.
E- BĠR DAVRANIġ:
Hayvanlara nasıl davranmalıyız?
Hayvan hakkı çok önemli haklardandır. Ahirette her hayvan kendine
yapılanı aynen yapacak, hakkını alacak ve toprak olacaktır. Bunun için
hayvan:
Aç, susuz bırakılmamalıdır. Fazla yük yüklenmemeli, dövülmemeli,
dövüĢtürülmemeli,
gereksiz
yere
öldürülmemelidir.
Keserken
acı
çektirilmemelidir. Su da boğulmamalı, ateĢte yakılmamalıdır. YaĢama
ortamının dıĢında hapsedilmemelidir.
KuĢ Ali denilen biri vardır. KuĢ yuvalarını bozar, yumurtaları kırar,
yavruları öldürürmüĢ. YetiĢemediği yuvalara kızgın su atarmıĢ.
KuĢ Ali‟nin önce yuvası yıkılmıĢ eĢi ve çocukları kendisini terk etmiĢ.
Tırnakları büyümüĢ etine batmıĢ yani kuĢ tırnağı gibi olmuĢ… hayvana kötü
davranmak zulümdür.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Vücudumuzun temizliğine ve sağlığına önem vermeliyiz.
Vücudumuzdaki deri, vücuda yaramayan maddeleri ter bezleri ve
delikler yardımı ile dıĢarı atar. Bu vücuda yaramayan tuz, yağ ve yağ
asitlerinden ibarettir.
Sıcak su ile banyo edilince yağla tıkanmıĢ olan delikler açılır. Vücudun
kokusu gider.
Mustafa ÖSELMİŞ
Cuma günleri erkeklerin camiye gitmeden evvel her hafta yıkanması
sağlık açısından çok güzeldir.
Peygamberimiz bir hadislerinde Ģöyle buyurur:
- Her Müslüman‟ın yedi günde bir yıkanması, Allah'ın onun üzerinde
hakkıdır. (Müslim, Cuma:9)
Peygamberimiz ateĢli hastalıklarda su ile serinletilmesini tavsiye
etmiĢtir.
Bir tavsiyesi de: “Seyahate çıkınız, sıhhat bulursunuz.” OlmuĢtur.
Hastalara yaylalara gitmesini tavsiye etmiĢtir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Kabir ziyareti:
ÖlmüĢlerimize karĢı görevlerimiz vardır. Onları unutmamalıyız. Onar
bizden bir Ģey bekler. Borçlarının ödenmesini ister. Kabrine gelirsin okursun
ister. Ardından hayır yapılsın ister.
Kabir ziyareti, dünyanın faniliğini, ölümü ahireti ve ölümden ibret
alınmasını sağlar. Günah iĢlemenin anlamsızlığını, hak yemenin manasızlığını
öğretir, ahiret hazırlığı yaptırır.
Kabir ziyareti, ölüye de diriye de fayda veren bir ziyarettir.
Kabir ziyaretinde sevap kazanalım derken günaha girilmemesi için
usulüne uygun ziyaret yapılmalıdır. Meselâ;
- Kadınların
sızlatmamalıdır.
kılık
kıyafeti,
davranıĢları
ölünün
kemiklerini
- Eğlenceye gider gibi gidilmemelidir.
- Mezarda yatan gelenden haberdar olur. Onun için önce selam verilir.
Fatiha, ihlas ve Yasin süreleri okunur. Dua edilir.
- Mezar çiğnenmez, üzerine oturulmaz. Mezarlara para konmaz. Mum
yakılmaz, çaput bağlanmaz. Mezara yüz sürülmez, öpülmez. Fotoğraf konmaz.
Büyük masraf yapılmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Mezarda yatandan yardım beklenmez. Ondan Ģifa beklenmez. Kabrin
etrafında tavaf eder gibi dönülmez. Yiyecek, eĢya konmaz. Mezarlıkta
yatılmaz.
- Mezarda yatana Ģikayette bulunulmaz. Orada kurban kesilmez.
Mezara saygı duruĢunda bulunulmaz. Ağlanıp sızlanmaz, Ģikayet edilmez.
- “Allahümme inni euzubike min Ģerrimâ amiltü vemin Ģerri malem
a‟mel,”
(Allah'ım, yaptıklarımın ve yapamadıklarımın Ģerrinden sana sığınırım.)
ELEMNEġRAHLEKE TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠ BĠRĠNCĠ GÜN
83- MALĠKÜL MÜLK: Mülkünebedi sahibidir.
84- ZÜLCELAL: ġeref sahibidir.
a) Ayet: “Faiz yiyenler kabirlerinden Ģeytan çarpmıĢ kimselerin cinnet
nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Allah faiz karıĢan malın bereketini giderir.”
(Bakara: 275-276)
b) Hadis: “Allah faiz yiyene, yedirene, sebep olana lânet etsin.”
(Ramuz: 347/11)
****
Faiz, dinimizde büyük günahlardandır. Lânetli bir iĢtir. Kâr gibi görünse
de zarara sebep olur. Çünkü faiz cezalandırma sebebidir.
Veba hutbesinde Peygamberimiz: ”Faizin her çeĢidi ayağımın
altındadır. ” demiĢtir. Miraç gecesinde karınları ĢiĢ ve içinde yılanlar olan
kimseler gördüm. Cebra ile kim olduklarını sordum. Bana “faiz yiyenler
”cevabını verdi der. (Ġbni Mace, Ticaret:58). Bir hadiste: ”Faizle malını
arttırmaya çalıĢan kimse yoktur ki, iĢinin sonu malının azalmasına sebep
olmasın.” (Ġ.canan, Hadis Ans:17/265) buyurmuĢtur.
Faiz, her zaman, her yerde, ne miktarda olursa olsun haramdır. “Ben
faiz almıyorum” demek insanı günahtan kurtarmaz. Bir faize yatırmak suç, iki
Mustafa ÖSELMİŞ
faizi almamak da suç. Gene faize bulaĢma vardır. O para faizle verilmekte
nicelerinin canını okumaktadır. Faizi dağıtıyorum, hayır yapıyorum, diyenler
oluyor. Haramdan hayır olmaz.
Ana para her zaman helaldir. Faiz karıĢan para temizlenebilir. Miras
malına faiz karıĢtıysa o da ayıklanabilir, helal hale getirilebilir.
Faiz parasından zekat, sadaka verilmez. Faiz parası ile hacca gidilmez.
Faiz yiyerek namaz kılınıp, oruç tutulmaz. Bir lokma haram yiyenin kırk gün
duası kabul olmaz. Faiz parası ile hayırlı evlat yetiĢmez. Kazancı faiz olanın
ikramı yenmez.
Kedi yavrusunu yiyeceği zaman iter kakar, evirir çevirir, fareye benzetir,
yermiĢ. Bahaneler uydurarak kesin haram olduğu bildirilen faiz ve faizli
muameleye bulaĢmamak en güzel olanıdır.
Allah Ģöyle uyarıyor:”Yoksa Allah'ın dinde izin vermediği bir Ģeyi helal
kılacak ortaklarımı var?”(ġura:21)
Allah'ın haram kıldığı, peygamberin yasakladığı bir Ģey, adı değiĢtirilse
de helal olmaz. Fetva alınsa da helal olmaz. Çünkü Kur'an da ve sünnete inat
fetva verilmez.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)–“Eğri cetvelin doğru çizgisi olmaz.” Doğru.
b)–“Adamı adam eyleyen paradır. Parasız adamın yükü karadır.”
YanlıĢ. Her Ģey para demek değildir. paradan çok daha değerli Ģeyler vardır.
D- BĠR OLAY:
Timur, AkĢehir‟e gelir. Gittiği yere biraz katı ve sert davranır. Kan
döker. Bunu da bir bahane ile yapar.
AkĢehir‟de de halka bir deve gösterip bu deveye üç gün için de Ġhlas
süresini ezberletin der.
Mustafa ÖSELMİŞ
Halk ne yapacağını ĢaĢırır. Nasrettin hoca akıllarına gelir. Durumu ona
anlatırlar. Hoca derki:
Yarın beraber gidelim, durumu anlatalım, bizi bağıĢlasın. Ertesi gün
Nasrettin önde halk arkada Timur‟un çadırına giderler. Korkudan birer ikiĢer
halk sıvıĢır. Timur‟un çadırının kapısından tek Nasrettin girer. Arkasına bakar
ki kimsecikler yok. Timur niye geldiğini sorar. Hoca:
- “Bize bir deve vermiĢsiniz. Ona Ġhlas değil de yasin süresini
ezberletelim. ÖlmüĢlerinize okur” der.
Bu Timur‟un hoĢuna gitmiĢ. Hasrettin 40 gün süre istemiĢ. Timur onu
da vermiĢ.
Nasrettin geri dönmüĢ, neĢeliymiĢ. Halk da çok sevinmiĢ:
- Ne oldu? DemiĢler. Hoca anlatmıĢ. Halk eyvah! Biz ne yaparız
deyince, hoca demiĢ ki:
- Korkmayın zaman uzun, 40 gün içinde ya deve ölür, ya da Timur
demiĢ.
Otuz dokuzuncu gün Timur Hindistan seferine gitmiĢ. Zaman her Ģeyi
halleder.
E- BĠR DAVRANIġ:
Deprem anında neler yapmalıyız?
Zaman zaman küçük büyük depremler oluyor. Deprem sonrası
bakıyorsun korkan, kaçan pencereden atlayanlardan baĢka zarar gören,
yararlanan ve ölen olmuyor.
Deprem anında korku ile değil, sakin ve akıllı hareket edilmelidir. Panik
yapmak çare değildir.
Balkona, kapıya, pencereye koĢma yerine masa altı, kapı kemerinin altı
veya sağlam bir köĢeye el ayaklar toplanarak oturulursa, daha uygun olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Dinimiz de kan ve ölmüĢ hayvan eti insan sağlığına zarar verdiği için
yasaklanmıĢ ve haram kılınmıĢtır.
Kur'an da:”Allah size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini ve Allah dan
baĢkasının adına kesilen hayvanı kesinlikle haram kılmıĢtır. ” buyrulur.
(Bakara:173)
Ölü hayvan etinde ve kanda hayvan ölür ölmez mikroplar üreyip
çoğalır. Etteki kokuĢmada bundandır. Kan zaten çeĢitli hastalıkların mikrobunu
taĢır. Bunun için kan karıĢan hayvan yemlerini kullanmamak gerekir.
Cenin artıklarının karıĢtığı kozmetikleri de kullanmamak gerekir.
Nasıl kesildiği bilinmeyen etleri güvenilen kasaplardan ve marketlerden
almak gerekir. Yoksa sağlığa büyük ölçüde zarar vermiĢ oluruz.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Kabir azabı var mıdır?
Ġnsan dünyadaki yaptıklarının hesabını kabir de vermeye baĢlayacaktır.
Günah karlar için azap Ģiddetli olacaktır. Ġyilikler ölçüsünde azap
hafifleyecektir. Bazıları da kabir azabın görmeyecektir.
Bir cenaze kabre konurken deli olarak adlandırılan biri hocayı biraz
eliyle kenara çeker ve kabre konulana Ģöyle der:
- “Yalan söylemediysen, haram yemediysen, inancını bozmadıysan hiç
korkma!”
Peygamberimiz hep Ģöyle dua etmiĢtir:
-“Allah'ım, cehennem azabından, kabir azabından hayat ve ölüm
fitnesinden, deccal fitnesinden sana sığınırım.”
Bir cenazeyi gömdükten sonra Peygamber (as) Ģöyle demiĢtir:
“KardeĢinizin affını isteyiniz.Onun için dua ediniz. O Ģimdi hesaba
çekilecektir.”(Ebu Davut, cenaiz:69)
Mustafa ÖSELMİŞ
Münker ve Nekir kabirdeki sorgu melekleridir. Rabbin kimdir? Dinin
nedir? Kitabın hangisidir? Peygamberin kimdir? Kıblen neresidir? Gibi sorular
soracaktır.
Peygamberimiz SAV bu konuda Ģöyle buyuruyor:
- “Ölü kabirde boğulmak üzere olan kimseye benzer. Dua bekler. Dua
edilince sevinir.” (Ramuz: 368/10)
Peygamberimiz kabrin üzerine yaĢ dal koyuyor ve “Bu dal yaĢ olduğu
müddetçe azabı biraz hafifler” diyor. (Müslim, Zahare: 111)
- “Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem
çukurlarından bir çukurdur.” (Tirmizi, Zühd:4) buyuruyor.
- “Ben kabirden manzarası daha korkunç olan bir yer görmedim.”
(Tirmizi, Zühd: 5) diyor.
Hz. AyĢe (ra): Peygamber (as) a biri gelmiĢti. Ona “Allah seni kabir
azabından korusun” dedi. Ben: ”Kabir azabı var mı? Dedim bana da: ”Kabir
azabından Allah'a sığınırım” dedi” der. (Buhari, cenaze: 691)
- Peygamber (as) iki mezar gösterip, bunlar azap görüyorlar demiĢ,
birinin gıybet suçundan birinin de, üzerine idrar sıçratmasından olduğunu
bildirmiĢtir.
Demek oluyor ki kabirde sorgu vardır, azap da vardır.
Kurban kesme duası:
-“Allahümme inni veçhiye lillezi fataras‟ semâvâti ve‟l- erda hanifen
vemâ ene mine‟l- müĢrikin.”
Üç defa tekbir getirilir ve “Bismillahi Allahü ekber” veya “Bismillah” denir
kesilir.
Mustafa ÖSELMİŞ
ELEMNEġRAHLEKE TEKRAR
i-
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠ ĠKĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
85- El – ĠKRAM: Ġkram sahibidir.
a) Ayet: “Bir topluluk bir baĢkalarını alaya almasın. Bekli de onlar
kendilerinden daha iyidir.” (Hücurat:11)
b) Hadis: “Bir kimse, birini bir günahtan dolayı ayıplarsa, kendisi o
günahı iĢlemeden ölmez.” (Tirmizi, Kıyamet: 2620)
******
Ġnsan hata eder. Hatasız bir Allah „tır. Önemli olan hata da devam
etmemektir. Hatadan dönmek fazilettir. Ve hatanın neresinden dönülürse
kârdır.
Ġnsanları yanlıĢlarından, hatalarından dolayı alaya almak, insanları
küçük görmek büyük hatadır.
Allah Kur'an da Ģöyle emrediyor:
Mustafa ÖSELMİŞ
-“Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde gururlanarak
yürüme. Allah kendini beğenmiĢ, övünen kimseleri asla sevmez.” (Lokman: 18)
Peygamberimiz de Ģöyle diyor:
-“Yazıklar olsun ona ki, insanları güldürmek için konuĢur ve yalan
söyler. Yazık yazık ona.” (Seçme hadisler: 52)
Demek ki insanları küçümsemek, alaya almak, baĢkalarına karĢı
büyüklük taslamak doğru değildir.
Zevk olsun diye baĢkalarının gönlü kırılmaz,
ġaka yapılmaz değil, yapılır ama yemekteki tuz kadar olmalıdır.
ġaka da olsa bir insanın korkutulması asla doğru olmaz.
Ġnsanlara lakap takmak ise saygı kurallarına uymaz.
Allah: ”Arkadan çekiĢtirmeyi, yüze karĢı eğlenmeyi adet edinenlerin vay
haline!” (Hümeze:1-2) buyurarak baĢkaları ile alay edenleri kınıyor.
Peygamberimize de: “Kullarıma Ģöyle sözün en güzelini söylesinler. Sonra
Ģeytan aralarını bozar. Çünkü Ģeytan insanın apaçık düĢmanıdır” diye
bildiriyor. (Ġsra:53)
Bu konuda baĢkalarını kendi isminden baĢka bir adla çağıranı melekler
lânet eder” diyen Peygamberimiz: ”Müslüman kardeĢini hor görmesi, kiĢiye
kötülük olarak yeter.” BuyurmuĢtur. (Müslim, Birr: 32)
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)- “Birer birer bin olur. Damlaya damlaya göl olur.” Doğru,
b)- “Herkes cennete girecek olsa, cehennem boĢ kalır.” YanlıĢ. Bu söz
insanı cehennemlik yapar.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
AkĢamdan Nasrettin hanımına:
- “Sabah eĢeği hazırla oduna gideceğim.” DemiĢ.
Hanım :
- “ĠnĢallah de” dediyse de Hoca:
- “ĠnĢallahı minĢallahı yok gideceğiz dedik iĢte” der.
Sabah olur. Hoca alır eĢeği gider. Yasak bölgeye girmiĢtir. Ormancılar
eĢeğini, baltasını alır. Hocayı da güzel bir döverler. Hoca geç vakitlerde sürüne
sürüne evine gelir, kapıyı çalar. Hanımı:
- Kim o? Diye seslenince,
- ĠnĢallah ben geldim hanım, der
ĠĢlerimizin güzel ve düzgün olması için “ĠnĢallah” demeliyiz. ĠnĢallah
demezsek iĢe Ģeytan karıĢır. Çünkü Allah'ın izni olmadan dalından bir yaprak
bile düĢmez.
E- BĠR DAVRANIġ:
Ahlaklı kimse ne demektir?
- Ahlaklı insan, baĢkalarını düĢünen insandır.
- Ġyilik gelmesine sebep olana teĢekkür eder.
- BaĢkalarına zarar vermez. Aksine faydası dokunur.
- Görevleri dürüst bir Ģekilde yerine getirir.
-Sabırlı, baĢkasının malında, namusunda gözü olmaz.
-Adil davranır baĢkalarının hakkını gözetir.
- BoĢ ve manasız Ģeylerle uğraĢmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Güler yüzlü tatlı sözlüdür.
- Ġnsanların “iyidir” dediği, kendisinden, Ģerrinden korkmadığı ve
güvenmediği kimsedir.
Atalarımız: “Kork Allah „tan korkmayan dan, Allah‟ı olmayanın ahlakı
olmaz” demiĢlerdir.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Peygamberimiz (AS) Abdest bozarken ayakta bozulmamasını sert bir
yere bozulmamasını tavsiye etmiĢtir. Çünkü sıçramaların kabir azabına sebep
olduğunu haber vermiĢtir.
Ortalıkta abdest bozulmaz. Yollara, gölgeliklere abdest bozanı
lanetlemiĢtir. Ayrıca kıbleye doğru dönülmez.
Erkeklerin ayakta abdest bozmasının sağlık açısından zararlı olduğu
tespit edilmiĢtir. Halbuki Ġslam Peygamberi 1400 yıl önce bunu ifade etmiĢtir.
ġöyle anlatırlar: Alman iĢveren, Türk iĢçisine misafir gelir. Orayı burayı,
tarihi yerleri gezerlerken Türk‟ü çömelerek abdest bozduğunu görür, bunun
sebebini sorar. Türk der ki: “Benim Peygamberim öyle yapmıĢ, böyle yapın
demiĢ” der. Alman, doktor arkadaĢına sorar. O da, ayakta idrar yapılırsa
prostat yapar cevabını verir. Alman: “Bunu siz ne zamandan beri
biliyorsunuz?” der. Cevap: “75 yıldan beri” olur. Alman Müslüman olur: “Sizin
75 yıldan beri bildiğinizi, Ġslam Peygamberi 1400 yıl önce biliyormuĢ” der.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Öldükten sonraki devreler nelerdir?
1- Kabir: öldükten sonra kıyametin kapmasına kadar hayat kabirde
geçer.
Kabir ahiretin kapısıdır. Ġlk durağıdır.
2- Berzah: Ruhların bedenden ayrıldıktan sonra tekrar diriliĢe kadar
eğleĢtikleri yerdir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ruh baĢka bedene geçmez, ortalıklarda dolaĢıp durmaz. Çağrılınca
gelmez. Berzah‟ta kıyameti bekler.
3- Sırat: Cehennemin üzerinde kurulu bir köprüdür. Kaygandır,
engellerle, duraklarla doludur.
4- HaĢr: DiriliĢten sonra bütün insanların toplanmalarına ve toplanma
zamanına haĢr denir. MahĢer yeri, herkesin kendi derdine düĢtüğü yerdir.
“O gün her Ģey yapılanlara, Ģahitlik edecektir.” (Fussılat: 20)
5- Mizan: Ġnsanın iĢlerinin tartılmasıdır. Kur'an da:
-“Kıyamet günü doğru teraziler kurarız. Kimse haksızlığa uğramaz.
Amelleri ağır gelenler, hoĢ bir hayat için de olacaklar, iyilikleri hafif gelenler ise
kızgın ateĢ çukurunda olacaklardır.” (Enbiya: 47+Karia: 8-11) buyrulur.
6- Cennet: Ġyi insanların ödül yeri, mutluluk yurdudur.
7- Cehennem: Kötü kimselerin ceza yeridir.
8- Havz-ı Kevser: Bol
suyundan içeceği havuzdur.
nimet demektir. Peygamberin ümmetinin
9- ġefaat: KurtuluĢ yoludur. Peygamber (as) Ģefaat edecektir. Namaz,
oruç Kur'an Ģefaat edecektir.
10- Sorgu sual: Öldükten sonra insanlar sorguya çekilecek, burada
insanın organları bile Ģahitlik edecek.(Nur:24) Amel defteri açılacak, her Ģey
ortaya çıkacaktır.
11- HesaplaĢma: her Ģeyin ortaya çıkmasından sonra her hak sahibi
hakkını alacak. Hayvanlar hakkını aldıktan sonra toprak olacak. Cennetlikler
cennete, cehennemlikler cehenneme gidecektir.
Nazar duası:
“Ve in yekâdullezine keferû leyuzlikuneke bi ebsarihim lemma
semiuzzikre ve yekûlûne inne hu lemecnûn ve mâ huve illâ zikrun lilâlemin.”
Mustafa ÖSELMİŞ
“Gerçekten o kafirler Kur'an–ı iĢittikleri zaman az kaldı seni gözleriyle
yıkacaklardı. O mutlaka bir mecnundur.” Diyorlar. Oysa Kur'an bütün âlemler
için Ģereften baĢka bir Ģey değildir. (Kalem:51-52)
Bundan baĢka
7 defa Ayete‟l kursi
3 defa ĠnĢirah süresi
3 defa Fatiha süresi
3 defa ihlas süresi
3 defa felak süresi
3 defa Nâs süresi okunur.
ELEM NEġRAHZEKE TEKRAR
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠ ÜÇÜNCÜ GÜN
86- El–MUKSĠT: Adaletle muamele edendir.
87- El–CAMĠ: Kıyamet günü toplayacak olandır.
a) Ayet: “Ey iman edenler! Eğer bir fitneci size bir haber getirirse; onun
doğruluğunu araĢtırın. Yoksa bilmeden birilerine kötülük ederseniz de sonra
piĢman olursunuz.” (Hücürat:6)
b) Hadis: “Bir kimse, bir baĢkasının ırz ve Ģerefini gıybet edene karĢı
savunursa, Allah o kimseyi cehennem ateĢinden uzaklaĢtırır.” (R.
Salihin:3/113)
*****
Kötü ahlaklardan ve büyük günahlardan biri de insanların gıybetini
yapmaktır.
Gıybet, var olan bir Ģeyin dedikodusunu yapmak, ona buna
söylemektir. Aslı yoksa o zaman iftira olur.
Gıybet, sadece dille söylemekle olmaz. ĠĢaretle, kaĢ-göz oynatmakla
da olur.
Gıybet etmek, ölü eti yemektir. Gıybet eden birine Peygamberimiz :
“Tükür ” demiĢtir. O tükürünce ağzından et parçası çıkmıĢtır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Geceleri namaz kılan gündüzleri oruç tutan bir kadının durumunu
peygamberden sormuĢlar. O da baĢka bir halinin olup olmadığını sormuĢ:
“biraz gıybet eder” cevabını alınca:”Yeri cehennemdir.” BuyurmuĢtur.
Peygamber (as) ayıp örtenin ayıbını Allah'ın örteceğini haber vermiĢtir.
Bir hadislerinde de : “Koğucu, dedikoducu cennete giremez.” DemiĢtir. (B.
Hadis kül:4/271)
Gıybet insanları birbirine düĢürür. Gıybet eden birine bir zat Ģöyle
demiĢtir: “Sağ ol sevaplarını bana verdin. Günahlarımı da aldın.”
Gıybetten kaçınmak lazım. Bir evde bir yazı gördüm. “Bu evde ölü eti
yenmez.” Diyordu. Gıybet eden dinlenmemelidir. Gıybeti edilen savunulmalıdır.
Eğer gıybet eden susmadıysa o yer terk edilmelidir.
Gıybet etmemek için, Allah'ı anmak, Peygambere salavat getirmek ve
güzel Ģeyleri insanlara anlatmak, insanı günahtan alıkor.
Gıybet ancak: birini bir kötülükten alı koymak için, birini kötü bir evlilik
yapmaktan alı koymak için. Zulmü önlemek için, kötü birini isim söylemeden
örnek vermek için yapılabilir.
Eğer biz gıybet yaptıksak, “Hakkını helal et” denir. HelallaĢılır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) “Dedesi koruk yemiĢ, torunun diĢi uyuĢmuĢ.” Doğru.
b) “Ele geleni ye, dile geleni söyle” yanlıĢ.
D- BĠR OLAY:
Adamın biri gelir Hz. Ömer „e:
- Oğlum beni dövüyor, der, Ģikayet eder.
Hz. Ömer, genci çağırır, durumu sorar. Genç der ki:
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Efendim, babam anamı iyi bir aileden almaz. Kendisi helal kazanç
peĢinde koĢmaz. Ben doğunca bana güzel bir isim vermemiĢ. Sonra bana
dinimi öğretmedi….”Diye sıralar.
Hz. Ömer, gence gene bir Ģeyler söyler de, esas babaya dönerek:
- Bunlar doğru mu? Der.
Baba:
- Evet, deyince Hz. Ömer:
- “Ġyi ki baĢını yarmamıĢ” der.
E- BĠR DAVRANIġ:
Nasıl iyi huylu olunur?
Ġnsan isterse kötü ahlakı bırakır, ahlakını güzelleĢtirir ve iyi huylu olur.
- Ġnsan, insan olduğunu düĢünür, insanlığa yakıĢan davranıĢlarda
bulunursa,
- Kendini baĢkalarının yerine koyabilirse,
- Ġyi bir çevre ve arkadaĢ seçerse,
- Haram yemez, yalan söylemezse,
- Ġyi Ģeyleri alıĢkanlık haline getirirse,
- BoĢ ve manasız Ģeylerle uğraĢmazsa,
- BaĢkalarına zararı dokununca ve bir kötülük görünce üzüntü duyarsa,
- En önemlisi, iyi olmak için istek duyar ve arzu eder, gayret ederse o
kimse iyi huylu olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Ġslam Peygamberi: “insan yediğinden ibarettir” der.
Eğer insan baĢkasının hakkını yerse veya Allah'ın haram kıldığını
yerse, bunun insana ve ailesine yansıması olur. Ġnsanın mayası bozulur.
Atalarımız “Haram yiyenin harami evladı olur” demiĢtir. Haram yiyenin evladı
hatta organları bile kendine itaat etmez.
Peygamberimiz: “Bir lokma Haram yiyenin kırk gün namazı ve duası
kabul olmaz.” BuyrulmuĢtur. (Ramuz:409/4)
Haramla ibadet olmaz. Hayırda olmaz.
Kazancı haramdan olanın ikramı yenmez, yemeği yenmez. Faiz parası
ile, kumar parası ile, baĢkasının hakkı karıĢan para ile hacca gidilmez. Gidilse
de turistik bir seyahat olur. Allah ona: “sana lebbeyk yok, haccında kabul
değil.” Der.
Bir insanın aile saadetinin, vücut sağlığının ve huzurlu bir hayatının
olabilmesi için, o kiĢinin helalden kazanması, helalden yemesi ve yedirmesi
lazımdır.
Bir tabak yemek için bir damla pislik ne ise, bir damla haramda odur.
Onun özelliğini bozar. Onun için: “Haram yaramaz, haramdan gıda olmaz”
demiĢlerdir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Ölenin ardından Kur'an okumak, dua etmek, hayır yapmak ölüye ulaĢır
mı?
Ölen için 7,40,52 gün beklenmez. Kabir de azap varken beklenmez.
Dua edilir. Kur'an okunur, sadaka dağıtılıp sevabı bağıĢlanır. Onun için mevlit
okutulur. Tevhit çekilip ruhuna bağıĢlanır. Bilhassa yasin, Rad, ve mülk süreleri
okunur.
Ölenin Allah'a borçları varsa ödenir. Namaz, oruç, yemin borcu, kurban
borcu gibi. Kula borcu varsa ödenir. Affı için dua edilir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bu yapılanlar ona ulaĢır. Devam eden bir hayrı, yetiĢtirdiği insanların
iyilikleri, bıraktığı ilim, hayırlı evlat ona devamlı fayda verir. (R. Salihin:2/953)
Ölenin ardından kötülüklerde aynen ulaĢır durur.
Kur'an da: “Her iyilik kötülükleri yok eder.” (Hud:114)
-“Rabbimiz bizi ve bizden önceki iman edenleri bağıĢla” (HaĢr:10) böyle
dua etmemiz isteniyor.
Kılınan cenaze namazı, yapılan dualar, mezar taĢındaki fatihalar ölü
içindir.
Peygamberimiz (as): ”Ölüleriniz için yasin okuyun.” Buyurur. (Prof. Dr.
V. Zuhayli, Ġslam Fıkhı ans:3/90)
- “kim kabristana gider, yasin okursa, o gün Allah onların azabını
hafifletir.” (Age:3/90)+ (Ramuz:79/4)
Biri: “Annem için hayır yapsam, ona ulaĢır mı? Der. Ona da – UlaĢır,
der. Biride – Anam babam için hac yapsam olur mu, der. Ona da: “Onların
borcu olsa ödesen, ödenmez miydi” der. (Age:3/98)
Allah Kur'an da: “Peygambere salavat getirin” diyor. (Ahzap:56)
ulaĢmasa böyle mi emrederdi?
Peygamberimiz, mezarlığa gidip dua etmiĢtir. (Müslim, Taharet:39)
Ölenin ardından iyiliğine konuĢulacaktır. (R. Salihin:2/562) +(R.
Salihin:2/368) ölüye iyi sözde ulaĢır, kötü sözde ulaĢır.
Bunalıma düĢen için okunacak dua:
“Efehasibtum ennemâ haleknâkum abesen ve ennekum ileynâ lâ
turcaun. Fe teâlellâhu‟l- meliku‟l hakku lâ ilâhe illâ huve rabbu‟l arĢi‟l kerim.”
Bizin sizi boĢ bir amaç uğruna yarattığımız ve gerçekten döndürülüp
getirilmeyeceğinizi mi sanmıĢtınız? Hak melik olan Allah pek yücedir. O‟ndan
baĢka ilah yoktur. O, kerim olan ArĢ‟ın rabbidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Kadir Suresi:
OkunuĢu:
-“Ġnna enzelnahü fi leylet ilgadri. Vema edrâke maleyletül gadri.
Leyletülgadri hayrun min elfi Ģehrin. Tenezzelül mele iketü verruhu fihe biizni
rabbihim min külli emrin selâmün. Hiye hatte matle il feçr.”
Manası:
-“Biz onu (Kur'an‟ı) kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne
olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede
rablerinin izniyle melekler ve ruh (Cebrail) her iĢ için iner dururlar. O gece
esenlik doludur. Ta fecrin doğuĢuna kadar. ”
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠ DÖRDÜNCÜ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
88- El- GANĠYY: Çok zengin olandır.
89- El- MUĞNĠ: Zengin edendir.
a) Ayet: “Ey iman edenler! Eğer bir bozguncu size bir haber getirirse o
haberin doğru olup olmadığını araĢtırın. Yoksa bilmeden birilerine kötülük
edersinizde sonra yaptığınıza piĢman olursunuz. Zannın çoğundan kaçının,
birbirinizin
kusurunu
araĢtırmayın.
Birilerinizin
ardından
çekiĢtirmeyin…”(Hücurat:6/12)
b) Hadis: “Azabı en çok artıran günahlardan biri de bir kimsenin
namusuna haksız yere dil uzatmaktır.” (Seçme hadisleri: 256/94)
*****
Ġftira yanan bir ateĢtir.Nereye bir kıvılcım düĢerse orayı yakıp kavurur.
Ġftiranın verdiği zarardan dolayı Kur'an da kesin olarak yasaklanmıĢtır:
- “Ġftira, apaçık bir günahtır.” (Ahzab:58)
Mustafa ÖSELMİŞ
- “Namuslu kadına iftira etmeyiniz.” (Nur:4)
-“Ġnsanlar arasında çirkin Ģeylerin yayılmasını isteyenler için dünyada
ve Ahirette çetin bir azap vardır.” (Nur:19)
-“Namuslu bir kimseye zina iftirasında bulunan, dünyada ve Ahirette
lânetlenmiĢtir; yaptıklarına dilleri, elleri ve ayakları Ģahitlik ettiği gün onlar için
çok büyük azap vardır.” (Nur: 23/24) diye bildirilmiĢtir.
Ġftira çok çirkindir. Kalıcı izler bırakır. Onun için cezası çok ağırdır. Ġftira
atan kimse, iftiradan vazgeçer, tevbe eder, iftira ettiğinden özür diler ve o
iftirayı duyanlara gerçeği anlatırsa, belki onu Allah af eder.
Müslüman kötü zanda bulunmaz. Kötü düĢünmez. Ġyi tarafını düĢünür.
Rüyayı bile iyiye, hayra yorar. Ġnsanların ve hayatının iyi taraflarını görür, iĢi
tersinden almaz yani koca gülü bırakıp da daldaki küçük dikeni görmek olgun
insan iĢi değildir.
Bir insan baĢkalarına iftira atmadan, ayni Ģeyleri baĢka birinin kendisi
hakkında söylese, hali ne olur, onu düĢünmeli, ona göre davranmalıdır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a) – “Okumak, adam olmak değildir, adam olmak faydalı olmaktır.”
Doğru.
b) - “Elin demiĢine, pazarın yemiĢine bakma. Ne dilersen yap.” YanlıĢ.
Arsızlık olur, utanmazlık olur.
D- BĠR OLAY:
Bursa‟da bir zamanlar adamın biri bir at satın alır. Fakat at hastadır,
geri getirir, adam geri almaz. Doğru kadıya gider. Kadı yerinde yoktur. At ölür.
Ertesi günü adam Kadıya gelir durumu anlatır. Kadı iki tarafı da dinler,
Ģu kararı verir:
Mustafa ÖSELMİŞ
- Eğer ben görevimin baĢında olsaydım atı geri verecektim. Sen zarar
görmeyecektin. Ben yoktum, at öldü, onun için al Ģu parayı der, atın parasını
öder.
Adalet mülkün temelidir. Aleyhimize, zararımıza da olsa doğru olunur.
E- BĠR DAVRANIġ:
Ġyi huylar nelerdir? (1)
Ġyi huylardan bazıları Ģunlardır:
- Ġyilik yapana teĢekkür etmek ve Allah'a Ģükretmek.
- Sabırlı olmak,
- Ġyi niyetli olmak,
- Ġffetli, hayalı olmak,
- Sözünde durmak,
- Doğru olmak, doğru söylemek,
- Adil olmak, insanlar arasında ayrım yapmamak,
- Ġyi olmak, herkesin iyiliğini istemek,
- Ġnsanları hayra, hakka çağırmak,
- Ġyiliği emredip kötülükten sakındırmak,
- Affedici olmak,
- HoĢ görülü olmak,
- Merhametli olmak,
- Güler yüzlü ve tatlı dilli olmak,
- Haddini bilmek,
- Kolaylık göstermek,
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Kur'an da sağlık:
Kur'an-ı Kerim insanın mutluluğuna ve sağlığına da yer verir. Koruyucu
hekimlikten de bahseder.
Meselâ: anneye de, çocuğa da faydalı olan süt emzirmesi annelerin iki
yıl çocuğu emzireceği (Bakara: 233)
- Rahatsızlık olan ay hali ve nifas hallerinde iliĢkinin yasak oluĢu.
(Bakara: 222)
-Süt kardeĢle evliliğin sakıncaları (Nisa:22)
- Ruhi bunalım ve sebepleri (Yusuf:48+Fatır:9)
- Ayrıca sihir, büyü ve cin tesiri (Felak + Nas + ġura:27 + Sebe:8)
- Deri hastalığı: (Miada:110+ Ali imran: 49)
- Alkolün zararları (Saffat:47+ Vakıa:19+ Tur:23)
- Ġnsan sağlığına zarar verecek yiyecek içecekleri yasaklamıĢ olması,
insanı mutlu edecek Ģeyleri emretmiĢ olması, temizlik konusunda ki uyarıları,
korunma ile ilgili emirleri hep insan yararınadır.
Bunlar sadece birkaç örnektir.
Ayrıca abdest, gusül ve namaz diğer ibadetlerdeki faydalar ve bu
konudaki emirler bugün bir bir tavsiye edilen hususlardır.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Ölenin ruhu nereye gider?
Ruh, bir bedenden ayrıldıktan sonra baĢka bir bedene veya bir
hayvana geçmez. Bu ilkel toplumlardaki bir inançtır. Bu düĢünce dirilip, hesap
vermeyi inkar etmek için ayakta tutulup desteklenen bir inançtır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ruh, bedenden çıkınca oraya buraya gitmez. Ortalıkta dolaĢıp durmaz.,
çağrılmaz. Çağırılınca gelmez. Ölenin ruhu, tekrar diriliĢe kadar Berzah
aleminde eğleĢir.
Ölenin ruhu artık bedenden ayrıldıktan sonra dünya ve dünyadakilerle
iliĢkisi kesilir. Tekrar geri dönüp gelmezler. (Yasin:31)
Kur'an da öldükten sonra geri dönmek isteyenlerin isteklerini boĢ laf
olarak nitelendirilir ve dirilecekleri güne kadar Berzah aleminde kalacakları
bildirilir.(Mü‟minun:99-100)
Tenasüh bir ifadeyle de reenkarnasyon sapık bir düĢüncedir. Ġslam
inancına göre değildir.
Eğer ruhlar geri gelseydi, diyelim ki öldürülen bir insanın ruhu çağrılır
“Seni kim öldürdü?” denir katil bulunurdu.
Ölüden cevap alınamadığı gibi ruhtan da cevap alınamaz. Onun için
“Falanın ruhu hazırdır, bizi görür” demek “yetiĢ” “imdat!” demek veya bir
yatırdan yardım istemek çok yanlıĢtır.
Herkesin ruhu ayrıdır. Allah herkesi nasıl ayrı yarattıysa onun ruhunu
da ayrı yaratmıĢtır. Her ruh kendi bedenin de hesap verecektir.
Hastaya okunacak dua:
“Allahümme âfini fi-cesedi ve âfini fi beseri vec‟alhul vârise mini lâ-ilahe
illellahu‟l-halimu‟l kerimu, subhanellahi rabbi‟l-arĢı‟l-azim. Velhamdu-lillahi
Rabbi‟l âlemin.”
Allah'ım! Bana cesedimde afiyet, görmemde afiyet ver. Görmemi bana
vâris kıl. Halim, Kerim olan Allah „tan baĢka hiçbir ilah yoktur. Büyük arĢın
rabbi olan Allah ‟ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Hamd, alemlerin Rabbi
olan Allah'a mahsustur.
Mustafa ÖSELMİŞ
KADĠR SÜRESĠNĠN TEKRARI
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠBEġĠNCĠ GÜN
EüzübillahimineĢĢeytanirracim.
GÜNLÜK PROGRAM
A- ALLAHIN GÜZEL ĠSĠMLERĠ:
90- EL-MÂNĠ‟: Dilediğini engelleyendir.
91- Ed-DARR: Dilediğine zarar verendir.
B- GÜNÜN AYETĠ VE HADĠS:
a. Ayet: “Büyücüler Allah'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler.”
(Bakara: 102)
b. Hadis: “Helak edici yedi Ģeyden kaçının: “ġirk, büyü, cinayet, faiz,
yetim malı, hizmetten kaçmak ve iffetli kadına iftira etmek.” (R. Salihin: 3/1614)
Büyü, bazı gizli kuvvetlerle etkilemektir.
Ġnancımızda büyü yapmak ve yaptırmak büyük günahlardandır. Kur'an–
da: “Büyücü nerede olsa felah bulmaz.” (Taha: 69) Bakara suresinde de
büyücünün kafir olacağı bildirilmiĢtir. (Ayet: 102) Ayrıca ahirette nasiplerinin
olmadığı haber verilmiĢtir. Büyüklerimiz sihir yapmayı haram ve küfür olarak
kabul etmiĢlerdir.
Büyücü insana istediği gibi zarar veremez. Onun için büyüden fazla
korkulmamalıdır. Her Ģeyde büyüye bağlanmamalıdır. Kur'an–da: “Allah'ın izni
olmadan bir yaprak düĢmez” (En‟am: 59) buyrulur. Böyle olunca bilhassa Nâs
ve Felak sureleri ile Allah'a sığınmak gerekir. Allah'ın korunması için dua
etmek gerekir. Peygamberlerimiz: “Dua müminin silahıdır. Belayı önler”
demiĢtir.
Hafif rahatsızlıklar, ters giden bazı iĢler, bizden kaynaklanan aile
geçimsizlikleri, evliliğin gecikmesi hallerinde sokak sokak, mahalle mahalle
Mustafa ÖSELMİŞ
büyücü
aranmamalıdır.
yazdırılmamalıdır.
Ona
buna
paralar
verilerek
muskalar
Büyücü gibi Ģerli insanların Ģerrinden korunmamız için Allah Felak, Nâs
gibi iki tane sûre indirmiĢtir. Kötü giden bir çok aksiliği de biraz mantıklı olursak
çözebiliriz.
Bir de Allah inancımız, Kur'an–la iliĢkilerimiz, ibadet alıĢkanlığımız
zayıfsa, Allah o insanı korumaz. Zarar veren Ģeytanlar onun dostu olur.
Önemli olan bir hususta onda bunda uğur uğursuzluk aranmaz. Böyle
düĢüncelerle iĢ yapılmaz. Peygamberimiz: “Uğursuzluk inancı sizi yolunuzdan
alıkoymasın” buyuruyor.
Dua dilek zincirleri, aslı astarı olmayan aldatmalardır. Ruh çağırmalar
tamamen saçmadır. Öldükten sonra insanın dünyası ile iliĢkileri tamamen
biter. Cesedi bize geri gelmediği gibi ruhu da geri gelmez.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a. Bir mesleğin hilelerini öğrenmek yerine, o mesleği iyi öğren. Doğru.
b. “Alın yazısı değiĢmez.” YanlıĢ. Dua ve tedbir değiĢtirir.
D- BĠR OLAY:
Peygamberimiz zamanında mescitten çıkmadığı için “Mescit kuĢu”
denilen Salabe vardı. Bir gün peygamberimize geldi:
- Ġhtiyaç sahibiyim ey Allah'ın elçisi. Benim için dua et de Allah bana
biraz mal versin, dedi. Peygamberimiz:
- Ya Sâlabe, bu hal senin için iyidir. Sabret Ģükret hem Ģükrünü
yapabileceğin az mal, Ģükrünü yapamayacağın çok maldan hayırlıdır, dedi.
Salebe ısrar edince peygamberimiz dua etti. Biraz koyunları oldu. her
geçen gün malı arttı. Vakit namazlarına, ardından da Cuma namazlarına
gelmez oldu.
Mustafa ÖSELMİŞ
Zekat ayeti inince, zekat memurları Salabe‟ye gitti. Zekat istedi. O
mescid kuĢu olan Salabe:
- Bu mal benim, onu ben kazandım, verilecek haracım yok, dedi.
Peygamberimiz çok üzüldü. Nihayet bazı kiĢiler Salabe ile görüĢtü.
Salabe zekatını alıp geldi ama peygamberimiz kabul etmedi. “Yazık oldu
Salabeye” dedi.
Gerçekten mal yüzünden Salabeye yazık olmuĢtu.
E- BĠR DAVRANIġ:
Ġyi huylar nelerdir? (2)
- Gönül almak,
- Selam vermek,
- BaĢkalarının kusurunu örtmek,
- Cömert olmak, yardım etmek,
- Sır saklamak,
- BaĢkalarına saygılı olmak,
- Tok gözlü olmak,
- Ġyi örnek olmak, iyi çığır açmak,
- Günahtan, haramdan kaçınmak,
- BaĢkaları ile iyi geçinmek,
- Büyüklerine küçüklerine iyi davranmak,
- Kötülüğe iyilikle cevap vermek,
- Her iĢinde Allah rızasını gözetmek,
- Ġyi zanda bulunmak,
Mustafa ÖSELMİŞ
- her Ģeyde hayır vardır, deyip her Ģeyin iyi tarafını görmek.
- Kendinden aĢağıdakilere bakıp haline Ģükretmek,
- Ġyilerle yardımlaĢma ve dayanıĢma içinde olmak.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Bugüne kadar: “Müzik ruhun gıdasıdır” denmiĢtir. Doğrudur. Ama hangi
müzik ruhun gıdasıdır? Bunu ayırtmak gerekir. Bir nefis var bir de ruh var.
Nefse hitab eden, Ģehvet kokan, insanı tahrik eden alkole, uyuĢturucuya
götüren, nefsi azdıran müzik nefsin gıdasıdır. Bu müzik ruhu öldürür. Bir de
ruhun gıdası olan müzik vardır. Ġnsanın aklına kötü Ģeyler getirmez. Ġnsanı
tepindirmez. Ġnsanı alkole, uyuĢturucuya ve fuhĢa sürüklemez. Ġnsanı jiletle
vücudunu doğratmaz. Aksine insanı durultur, dinlendirir, aklına iyi Ģeyler getirir.
Kötü söz içermez.
Yoz müzik, insanı yorar ve ruha hitap etmez.
Bugün ruha hitab eden müzik tedavide önemli bir yer tutmaktadır.
G- DĠN BĠLGĠSĠ
Cehennemdekilerin yiyeceği nelerdir?
Cehennem ceza yeridir. Cennetteki gibi güzel yiyecekler yoktur. Kur'an da Ģöyle bildirilir:
- “Ahirette zakkum ağacı günahkarların yemeğidir. O, karınlarında
maden eriği gibi, suyun kaynamaması gibi kaynar. BaĢına kaynar su dökülür.”
(Duhan: 43-50)
- “Ahirette günahkarlar, kanlı irinden baĢka bir Ģey yemezler.” (Hakka:
36-37)
- “Cehennemdekiler kaynar su ve irin yerler.” (Nebe: 27)
Mustafa ÖSELMİŞ
Allah kimseye zulmetmez. Bu anların cezasıdır. Ġnsan kendi kendine
zulmeder. BaĢına ne gelirse yaptığı Ģeyin karĢılığıdır.
Bir ayette de Ģöyle bildirilir:
- “Azgınlar cehennemde çağlar boyu kalırlar. Orada bir serinlik ya da
susuzluk gideren bir içecek tatmazlar. Ancak dünyada yaptıklarına uygun
karĢılık olarak kaynar su ve irin tadarlar.” (Nebe: 23-26)
Cennettekiler de cehennemdekiler de oradaki karĢılaĢacakları her Ģeyi
dünyada hak ederler veya buradan götürürler.
H- BĠR DUA EDELĠM
GeniĢ kapsamlı bir dua:
Allahümmegfirli veli valideyye velil mü‟minine yevme yegüm‟ul hısab.”
(Allah'ım beni, anamı, babamı ve bütün Müslümanları kıyamet gününde
affet.)
I. BĠR SURE EZBERLEYELĠM:
KADĠR SURESĠNĠN TEKRARI
I.
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠALTINCI GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
92- EN-NÂFĠ‟: Dilediğine fayda verendir.
93- EN-NÜR: Alemleri aydınlatır.
a. Ayet: “Sizin için daha hayırlı olduğu halde sevmemeniz mümkündür.
Sizin için daha kötü olduğu halde bir Ģeyi sevmeniz mümkündür. Neyin hayırlı,
neyin de Ģer olduğunu Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara : 216)
b. Hadis: “Bir kimseye Ģer olarak bir kardeĢine hakaret etmesi yeter.”
(R. Salihin: 1605)
***
Her Ģeyde bir hayır vardır. Bir olan iĢte hayır vardır, bir de olmayan iĢte
hayır vardır. Biz neyin hayırlı neyin de Ģer olduğunu bilemeyiz. Onun için
olmayan bir Ģeyden dolayı fazla üzülmemek, olan bir Ģeyden dolayı da fazla
sevinmemek gerekir.
Bir Ģeyin ardından “Böylesi hayırlıdır inĢallah” denmelidir. Olaylara
“Hayırdır inĢallah” gözü ile bakılmalıdır. Olumsuz görülmemesi, “hay aksi
Ģeytan” denmemesi uygundur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bu durum, Allah'tan gelene razı olmaktır. Böyle hareket etmek, Allah'ın
rızasını kazandırır.
Musa Peygamber sormuĢ:
- Allah'ım, sen kullarından ne zaman razı olursun?
- Onlar benden ne zaman razı olursa, ben de onlardan o zaman razı
olurum, cevabını almıĢtır.
Bazı Ģeyler iyi gibi görünür, sonu Ģer olur. Bazı Ģeyler kötü gibi görünür,
sonu hayır olur. Bunu Allah bilir. Onun için iĢi Allah'a bırakmak ve “Allah'ım!
Bizim için hayırlı olanı ver. Senden hayırlı olanı isteriz. ġer ve Ģerlilerden sen
bizi ve sevdiklerimizi koru” diye dua etmeliyiz.
Bazı olayların hayır olduğu hemen görünür, bilinir. Bazı olaylar da vardır
ki imtihan içindir. Sabredilir, hayır gözü ile bakılır; Allah'ın rızasını kazandırır.
Bazı Ģeyler günahlarımızın affına neden olur. Çekilenlerin karĢılığı Allah af
ediverir. Büyük ödül cennet olur.
“Hayırdır inĢallah”, “Her Ģeyde hayır vardır” sözünü dilimizden
düĢürmemeliyiz.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a. “Kalırsan el beğensin, ölürsen mezar beğensin.” Doğru. Her zaman
iyi, faydalı olursa, insanı Allah da beğenir, yer de beğenir, el de beğenir.
b. “Akara, kokara bakma, çuvala girene bak.” YanlıĢ. Ġyi kötü hak hukuk,
haram helal birbirinden ayrılmalıdır.
D- BĠR OLAY:
Musa Peygamber zamanında yağmur yağmamıĢ, kuraklık olmuĢtu.
Defalarca yağmur duasına çıkıldığı halde yağmur yağmaz.
Musa peygamber ellerini açıp yalvardı:
- Ya Rabbi, bunca dua ettik. Yağmur yağmadı. Dualarımız niçin kabul
olmuyor? dedi.
Mustafa ÖSELMİŞ
Cenab -ı Allah Musa‟ya:
- Kulum Musa, içinizde bir günahkâr var. O yüzden, dedi.
- Ya Rabbi, o kulunu bize bildir. Onu aramızdan çıkaralım, öyle dua
edelim, dedi Musa peygamber.
Bunun üzerine Allah dedi ki:
- Onu size bildireyim de, ayıpları yüze vuran mı olayım?
Bir gün Allah Musa Peygambere bildirdi:
- O günahkâr öldü falan yerde. Cenazesini kaldır.
Musa Peygamber onu tanımak istiyordu, koĢtu vardı ki üç tane cenaze
var. “Bunların hangisi ya Rabbi, dedi. Gene cevap aynı: “Ġnsanların kusurlarını
yüze vurmak yakıĢır mı Musa!”
Musa Peygamber cenazeleri defnetti.
Günah ve günahkârlar yüzünden insanlar çok Ģeyden mahrum olur.
Ayrıca ayıp araĢtırmak yüze vurmak, Ġslam ahlakına sığmaz.
E- BĠR DAVRANIġ:
Kötü huylar nelerdir? (1)
Kötü huyların önemli olanlarını Ģöyle sıralayabiliriz:
- Günah iĢlemek ve günahtan korkmamak,
- Utanmamak, hayasız olmak, iffetini korumamak,
- Hak yemek,
- Yemin etmek,
- Yalan söylemek,
- Ġki yüzlü davranmak,
- Gıybet etmek,
Mustafa ÖSELMİŞ
- Laf getirip götürmek,
- Ġftira etmek,
- Haset etmek,
- Hırsızlık yapmak,
- Büyücülük, falcılıkla uğraĢmak,
- Zulmetmek,
- Alay etmek, lakap takmak, kötü zanda bulunmak,
- Çok gülmek, çok konuĢmak, çok yemek, çok uyumak,
- Sövmek, lânet okumak, beddua etmek,
- Ġnsanların arasını açmak,
- Ġsraf etmek, cimri olmak,
F- SAĞLIK ĠÇĠN
Erkeklerin küçük yaĢta sünnet olması dinimizin emridir. Sünnet,
Müslüman çocuklarına Ġslam‟i kimlik kazandırır. Ruhen ve bedenen geliĢip
olgunlaĢmasını sağlar.
Hıristiyanlıkta nasıl vaftiz, Hıristiyanlığı ön plana çıkarıyorsa, sünnet de
Ġslam‟ı ön plana çıkarır. Müslüman olduğunu hatırlatır.
Sünnet temizliği sağladığı için bazı hastalıkları da önler. Kesilip atılan
kabuk içinde mikroplar eğleĢir. Sünnet olmakla frengi, zührevi hastalıkların
yayılması önlenmiĢ olur.
Sünnet olmak, penis kanseri riskini azaltır. Ayrıca rahim kanseri riskini
de azaltır.
Asrın belası AIDS hastalığına çarenin sünnet olmak,
açıklanmıĢtır. Sünnetsizlerin üç misli daha fazla AIDS riski vardır.
olduğu
Sifilis, frengi, uçuk, mantar gibi hastalıklar sünnet olanlarda daha az
görülür.
Mustafa ÖSELMİŞ
Sünnetle sağlanan hijyen sayesinde penis kanseri riski kırk kat aĢağı
çekilmiĢ olur.
Alman Prof. Dr. Kiesslig Ģöyle demiĢtir:
- “Sünnet temizlik için Ģart. Ayrıca kanseri önlüyor. Hatta rahim
kanserine engel oluyor. bence bütün Alman çocuklarını sünnet ettirmeliyiz.”
G. DĠN BĠLGĠSĠ
Cennet, cehennem nerededir?
Cennet, cehennemin nerede olduğu bildirilmemiĢtir. Biz varlığına
inanırız.
Cennet de cehennem de yaratılmıĢ, Ģu anda vardır. Kur'an-da
“HazırlanmıĢ cennete koĢun. Kafirler için hazırlanmıĢ cehennem ateĢinden
sakının.” (Al–i Ġmran 131–133) buyrulmuĢtur.
Bu gün göremiyoruz diye inkara kalkıĢanlar oluyor. Halbuki her gün
gökyüzünde nice nice gezegenler var. Bazıları yeni yeni keĢfediyor.
Peygamberimiz Miraca çıktığında Sitret ü‟l-müntekada cennet ve
cehennemi ve azap görenleri görmüĢ, bize haber vermiĢtir. (Necm:13-15)
Cennettekiler Allah„ı nasıl görecek?
Dünyada göremediğimiz Allah „ı cennette göreceğiz. Dünyada “O‟na
gözler eriĢemez.” (En‟am: 103) buyrulur.
Kafirler Allah„ı göremeyecek. Çünkü onlar kör olarak yaratılacak.
(Taha:124-127)
“O günde yüzler parlak olduğu halde Rablerine bakacak nice yüzlerde
somurtacak.” (Kıyamet: 22-24)
Peygamberimiz Ģöyle bildiriyor:
-“Siz Ahirette dolunayı gördüğünüz gibi Allah„ı göreceksiniz.” (R. Salihin:
2/1055)
Bu ayet ve hadislerden anlaĢıldığına göre cennette inananlar Allah „ı
apaçık görecek. Ama nasıl onu bilemeyiz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Peygamberimizin dilinden dua:
- “Allah'ım seni sevmeyi, sevdiklerini sevmeyi ve sevgine ulaĢtıran iĢleri
senden dileriz. Ey Allah'ım, sevgini bize nefsimizden ailemizden ve sudan
daha sevgili kıl.”
KADĠR SURESĠNĠN TEKRARI
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠ YEDĠNCĠ GÜN
94- El- HADĠ: Doğruyu gösteren, hidayet edendir.
95- El- BEDĠ: Örneksiz yaratandır.
a) Ayet: “Siz insanlara iyiliği tavsiye edip de kendinizi unutur musunuz?
(Bakar:44)
b)Hadis:“kolaylaĢtırınız,
ettirmeyiniz.” (Buhari, cihad:164)
zorlaĢtırmayınız.
Müjdeleyiniz,
nefret
****
Ġnsanlar yaratılıĢı ve yapısı itibariyle o günde yol göstericiye ihtiyacı
vardır. Allah bunun için Peygamberler göndermiĢ ve kitaplar indirmiĢtir.
Kur'an da: “Öğüt, inananlara fayda verir” buyrulur. (Zariyat:55)
Peygamberimiz de: “Din nasihattir.” DemiĢ, veda hutbesinde: “Burada
bulunanlar, bulunmayanlara anlatsın” demiĢtir.
Ġnsanlara güzel Ģeyler söylemek, kayra çağırmak, Allah'a davet etmek,
kötülüğü önlemeye çalıĢmak , bunu yaparken güzel konuĢmak müjdelemek ve
kolaylaĢtırmak her insanın görevidir.
Bunu yaparken insanlar önce kendilerinden baĢlamalıdır. Yüzmek
bilmeyen biri, boğulmak üzere olana yardım edebilir mi? Edemez. Öyle ise
önce kendimizi düzeltmeliyiz. Çünkü eğri cetvelin doğru çizgisi olmaz.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bir çocuk çok Ģeker yiyormuĢ, birine bunun zararlı olduğunu söyle
demiĢler de o kiĢi kendisi de Ģeker yediği için önce Ģeker yemeyi bırakmıĢ,
sonra söylemiĢ, o çocuk da Ģeker yemeyi bırakmıĢ, derler.
Kötü insanı, kötü arkadaĢı ve kötü alıĢkanlıkları olan birini terk etmek en
son yapılacak iĢtir. Neden? Çünkü bizim karĢı olduğumuz kiĢi değildir. ondaki
kötülüktür. Biz o yanlıĢı düzeltmeye çalıĢmalıyız.
Ġyilikleri anlatırken, kötülükler tanıtılırken yer ve zaman iyi seçilmelidir,
mahcup edilmemeli, suçlanmamalıdır. O zaman fayda yerine zarar elde edilir.
“Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” derler. Her zaman güler yüz ve tatlı dil
bir çok meseleyi halleder.
Kur'an-da: “Yapmadığını baĢkalarına söyleme” emri var. (Saff:3) En
güzel yol örnek olmaktır. Peygamberimiz: ”Söyleme yap” demiĢtir. Güzel
ahlakımızla, düzgün davranıĢlarınızla, güler yüzümüz ve tatlı sözümüzle
baĢkalarına en güzel Ģekilde faydalı olabiliriz. Böyle olursa iyiliğe çığır açan bir
kimse oluruz. Peygamberimiz:”Bir iyiliğe sebep olan kimse, onu bizzat iĢlemiĢ
gibidir” der.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)- “Zorları zor görürsen, daha da zorlaĢır” doğru.
b)– “Yağmur yağar taĢ üstüne, ne denirse baĢ üstüne” yanlıĢ.
ġahsiyetsizlik olur.
D- BĠR OLAY:
Yıllarca develeri ile yük taĢıyan adam hastalanır. Belli ki sona gelmiĢ.
Etrafı ile helalaĢmıĢ. Aklına develeri gelmiĢ. Yıllarca beraber çile çektiği
üzerinde hakları olan develer. Onlarla da helalaĢmak istemiĢ, sıradan
helalaĢmıĢ. Fakat sonuncu devenin bir itirazı olmuĢ.
- “Tamam hakkımı helal edeyim; dövmen bir tarafa, sövmen bir tarafa,
aç susuz bırakman bir tarafa. Hepsi helal olsun. Ama yıllarca bizi uyuz bir
eĢeğin ardına taktın ya , bunu helal edemem” demiĢ.
Mustafa ÖSELMİŞ
Bazı Ģeyler onur kırıcı oluyor. Bazı haklarda helal edilemiyor. ĠĢte…
E- BĠR DAVRANIġ:
Kötü huylar nelerdir? (2)
- Kibirli olmak, gururlanmak.
- Yapılan iyiliği, yardımı baĢa kakmak.
- BaĢkalarını küçük görmek, aĢağılamak.
- Riya ve gösteriĢ yapmak
- Kin gütmek, sinirli olmak.
- Yağcılık yapmak.
- Vesveseli olmak, her Ģeyden Ģüphelenmek.
- Hastalık halinde kıskanç olmak.
- Tembellik.
- Hainlik.
- Zina etmek.
- kötü çığır açmak.
- Kumar oynamak.
- Acelecilik.
- Ġntihar düĢüncesi taĢımak.
- Taklitçilik yapmak
- RüĢvet alıp vermek.
- MünakaĢa etmek, herkesle tartıĢmak.
- Hep tenkit etmek, her Ģeye olumsuz bakmak.
Mustafa ÖSELMİŞ
- Soğuk ve cıvık Ģakalar yapmak.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Kumar, yaygın olan bir hastalıktır.
Kumar, insanlara ümit kapısı olarak gösterilmektedir. Sonunda da hayal
kırıklığı, ümitsizlik, karamsarlık, bunalım hatta intihara bile sürüklemektedir.
Kumar, sosyal bir felakettir. Yün kazağı kemiren güve gibi için için
insanı, aileyi ve toplumu yer bitirir. Hırs. Kin, düĢmanlık, cinayet, intiharı
körükler. Ġnsanı gasp, hırsızlık, yalan ve hile gibi Ģeylere sürükler.
Her yönü ile zarar veren: tavla, satranç, okey, taĢ, kağıt, atari, Internet
kumarı, piyango, loto, toto, bilardo, borsa ve bahisler kumara girer.
Kumarda her zaman maddi kayıpla kalmaz manevi yıkıma neden olur.
Ġnsanı strese sokar. Sağlığı bozar. Kaybedenin bunalıma girip intihar ettiği çok
görülmüĢtür.
Kur'an da “kumar Ģeytan iĢi pislik olarak adlandırılmıĢ. ġeytan kumarla
aranıza düĢmanlık ve kin sokar, sizi Allah yolundan alı kor” diye bildirilmiĢtir.
(Maida:90-91)
G- DĠN BĠLGĠSĠ
Ölenin borçları ne yapılır?
Ġnsan ölmeden alacağını, borcunu yazmalıdır. Ölürken de vasiyet
etmelidir. Yakınları da cenaze namazı kılınmadan borçlarını ödemeli ve
helalaĢmalıdır.
Peygamberimiz (as) borcu olanın ödeninceye kadar cenaze namazını
kıldırmamıĢtır.
Cenaze namazından sonra “hakkınızı helal edin”, “helal olsun” demekle
bilinen haklar helal olmaz. Hak geri verilmeden gönüller razı olmadan nasıl
helal olur?
Mustafa ÖSELMİŞ
Peygamberimiz (as) :
- “Mü‟minin ruhu, borcu ödeninceye kadar ona bağlı kalır” demiĢtir.
(R.Salihin :2/947)
insanın önce insanlara karĢı olan borçları ödendikten sonra Allah'a olan
borçları ödenir. Bunda gecikilmemelidir.
- Vermediği zekat borcu varsa,
- Kesmediği kurban borcu varsa,
- Tutamadığı oruçlar varsa,
- Son anda kılamadığı namazlar varsa,
- Yemin kefareti varsa,
- Adağı varsa yerine getirilir, kabulü için Allah'a dua edilir.
- “Allah'ım, kulağımızın Ģerrinden, gözümüzün Ģerrinden dilimizin
Ģerrinden, kalbimizin Ģerrinden, cinsel organımızın Ģerrinden sana sığınırız.”
Asr Suresi:
Mustafa ÖSELMİŞ
OkunuĢu:
-“Vel asri innel insâne lefi husrin illelezine âmenü ve amilüssalihati ve
teva savbil hakkı ve teva sav bissabri.”
Manası:
-“Asra yemin ederim ki insan gerçekten zarardadır. Ancak iman edip iyi
ameller iĢleyenler, birbirine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler
zararda değildir.”
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠ SEKĠZĠNCĠ GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
92- EL-BÂKĠ‟: Varlığı daim olan, fani olmayandır.
93- EL-VÂRĠS : Mülkün gerçek sahibidir.
B. GÜNÜN AYETĠ VE HADĠSĠ:
a.Ayet:“Ġnanmayanlar, güzel iĢ yaptıklarını sanırlar. Onların yaptıkları
iĢler boĢunadır.” (Kehf: 104)
b. Hadis: “Altı kiĢiye ben lânet ettim, diğer peygamberler de lanet
etmiĢtir:
1- Allah'ın kitabını tahrif edene,
2- Allah'ın kaderini yalanlayana,
3- Allah'ın haram kıldığını helal sayana,
4- Allah'ın zelil kıldığını aziz, aziz kıldığını zelil kılana,
5- Sünnetimi terk edene,
6- Halka zulmedene.” (B. Hadis Kül: 4/277)
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġslam dini, dinlerin sonuncusudur. BaĢka bir din gelmeyecektir. Allah
katında hak din Ġslam‟dır. Ġslam‟dan baĢka din arayan sapıklık içinedir.
Ġslam, en kötü dönemde inmiĢtir. Getirdiği yeniliklerle çağ açmıĢtır.
Bugüne kadar da çağın gerisinde kalmamıĢtır. Bundan sonra da çağları
arkasında sürükleyecektir. Son yıllarda dünyada yayılan tek din Ġslam‟dır.
Dinleri araĢtıranlar, Müslüman olmaktadır.
Bir batılının güzel bir sözü var: “Hıristiyanlar alim olduğu zaman dinden
çıkar. Müslümanlar cahil olduğu zaman dinden çıkar.”
Bugün Ġslam‟ın düĢünce seviyesinde ne bir din vardır, ne de bir fikir
vardır.
Bugüne kadar Ġslamiyet ilimle çatıĢmamıĢtır. Ġslam, son sözü bin dört
yüz yıl önce söylediği halde geliĢen ilmin icat ve buluĢları ile çatıĢmamıĢtır.
Daha çok ilme ıĢık tutmuĢtur.
Ġslam neyi emrettiyse insan yararına emretmiĢtir. Ġslam‟ın emirleri
arasında insanın fayda göremeyeceği bir emri olmadığı gibi, yasakları
arasında da yapmadığı zaman zarar göreceği bir emri yoktur.
Ġslam Araplara inen Arapların dini değildir. O bütün insanlığa inmiĢtir.
Bugün Ġslam hakkında ileri geri konuĢanlar, ya Ġslam‟ı bilmiyorlardır ya da
Ġslam düĢmanıdır.
Diğer dinler hak din olma özelliğini kaybetmiĢtir. Bernard Shaw: “Ġslam
dini, her devre hitap edebilecek bir dindir. Yarının Avrupa‟sının da dini
olacaktır” derken doğru söylemiĢtir.
C. SÖZÜN ÖZÜ:
a. “Kötü söz, sahibine aittir.” Doğru. Kötü söz, kötü insan söyler. Kabın
içinde ne varsa, dıĢına o sızar.
b. “Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı de.” YanlıĢ. Ġki yüzlülük olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
D. BĠR OLAY
Bir adam, bir adama öğüt veriyordu:
- Huzur istiyorsan sen ibadetlere sarıl. Bak yaĢlısın camiye git. Hazırlan
hacca git. Hayırlı iĢler yap. Vasiyetini de hazırla koy..
Orada bu öğütleri dinleyenlerden biri:
- Bir Ģey sorabilir miyim? dedi.
- Sorabilirsin, cevabını alınca, dedi ki:
- Sen bunları yaptın mı?
Adam bir an düĢündü, ĢaĢırmıĢ hali ile Ģöyle cevap verdi:
- Ben söyleyiciyim!...
Okuyucu olmak, dinleyici olmak, sadece söyleyici olmak ve öğüt veren
olmak insanı kurtaramaz. YaĢayan, yapan ve yaĢatan olmak gerekir.
Peygamberimiz: “Söyleme yap” demiĢ. Allah da Kur'an-da bir Ģeyi yapmadığı
halde baĢkalarına söyleyeni kınamıĢtır.
E- BĠR DAVRANIġ:
ÖlmüĢlerimize karĢı vazifelerimiz nelerdir?
Her Ģeyden önce ölenler için ağlayıp, sızlayıp aĢırı derecede
üzülmemeliyiz. Böyle yapmak, onların azap görmesine neden olur.
Bize düĢen,
hazırlanmaktır.
bizden
önce
gidenlerden
ibret
almaktır,
ölüme
Ölenler hayırla anılmalı, arkalarından hayır yapılmalı, okuyup ruhuna
bağıĢlanmalı ve günahlarının affı için dua edilmelidir. Zaman zaman kabri
ziyaret edilmelidir.
Ölenin borçları varsa ödenmelidir. Ödenirse, borcu düĢer, azap görmez.
Onun için yapılan hayırlar, okunanlar ona ulaĢır. Azabının hafiflemesine veya
kurtulmasına neden olur.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ölenler bizden dua bekler, hayır bekler ve bizim iyi olmamızı ister. Kötü
olup da kemiklerini sızlatmamalıyız. Her hayırlı iĢ ölüye fayda verir. Kötülük de
ölüye ulaĢır. O zaman üzülürler.
E. SAĞLIK ĠÇĠN:
Bazı Ģeylerden kaçınmamız, ruh ve beden sağlığı açısından çok
önemlidir. Mesela; aĢırı top hastalığından uzak durmalıyız. Topu sevdiğimiz
kadar kitap sevmeliyiz, dergi sevmeliyiz, gazete sevmeliyiz. Ama bunlarında
müstehcen ve yıkıcı, yozlaĢtırıcı olanlarından kesinlikle uzak durmalıyız.
Yalan, abartılmıĢ haberler veya karamsarlık tabloları, müstehcen
resimler, haberler, abartılı cinayet, kaza resimleri, haberleri, insan, bilhassa
çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yapar.
Müstehcen resimler insanın hafızasına yerleĢir. Ġnsan beyni adeta resim
çeker, aklından, gözünün önünden gitmez. Ġnsanın aklına iyi Ģeyler getirmez.
Ġnsan suça itilir. Taciz, tecavüzler artar.
Müstehcenlik iyi duyguları zayıflatır. Ahlakı yozlaĢtırır. Kalbi gönlü
öldürür. Ġnsanı acımasız yapar. Nefsin duygu ve düĢüncelerini ön plana çıkarır.
Böylece insanın ruh sağlığı bozulur.
DĠN BĠLGĠSĠ:
Peygamberlerimizin peygamberliğini tasdik edip, ona inanan,
Ġlk Müslümanların adları:
1- Hz. Hatice (RA)
2- Hz. Ali (RA)
3- Zeyd bin Harise (RA)
4- Hz. Ebubekir (RA)
Mustafa ÖSELMİŞ
Cennetle müjdelenen 10 kiĢi:
Daha dünyada iken Allah tarafından on kiĢi cennetlik olduğu bildirilmiĢtir.
Bunlara “aĢere –i mübeĢĢere” denir.
Bu on kiĢinin adları Ģunlardır:
1- Hz. Ebubekir (RA)
2- Hz. Ömer (RA)
3- Hz. Ali (RA)
4- Hz. Osman (RA)
5- Talha (RA)
6- Zübeyr (RA)
7- Abdurrahman bin Avf (RA)
8- Sa‟d bin Ebi Vakkas (RA)
9- Said bin Zeyd (RA)
10- Ebu Ubeyde bin Cerrah (RA)
H. BĠR DUA EDELĠM
- “Allah'ım, verdiğin nimetin yok olup gitmesinden, lütfettiğin afiyetin
bozulmasından, ansızın vereceğin cezadan ve senin gazabını üzerimize
çekecek her Ģeyden sana sığınırız.”
I. BĠR SURE EZBERLEYELĠM:
SURELERĠN TEKRARI
Ġ. BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
ELLĠ DOKUZUNCU GÜN
GÜNLÜK PROGRAM
98- Er-REġĠD: Kullarını irĢad edendir.
a) Ayet: “Kim Allah‟ı anmaktan yüz çevirirse, ona geçimi dar ve sıkıntılı
bir hayat yaĢatırız.” (Taha: 124)
b) Hadis: “Bir kimse bir yerde oturur da Allah‟ı anmadan ve salavat
getirmeden kalkarsa, Allah'a karĢı eksik iĢ yapmıĢ olur. O kimse yatağa yatar
da gene Allah‟ı anmazsa, eksik iĢ yapmıĢ olur.” (R. Salihin: 822)
*
*
*
Ġnsanın kurtuluĢu için sadece farzlar yeterli değildir. farzlarla beraber
diğer sevaplı iĢler yapması gerekir. Çünkü farzları yerine getirmekle görevini
yapmıĢ, borcunu ödemiĢ olur.
Peygamberimiz Ģöyle bildiriyor:
- “Ġnsan önce kıyamet günü farzlardan sorulacak, namaz dan sorulacak.
Eğer o tamsa kurtulanlardan olacak. Eğer farzlar kurtuluĢ için yetmezse,
eksiklik sünnetlerle tamamlanacak sünnetler de yetmezse, noksanlık nafilelerle
tamamlanacak” (R.salihin:2/398)
Mustafa ÖSELMİŞ
Demek ki, ibadetlerin her çeĢidini ve sevaplı iĢleri yapmadan kurtuluĢ
yok.
Sevabı bol olan, Ahirette kurtuluĢumuzu sağlayacak olan bazı
davranıĢları Ģöyle özetleyebiliriz.
- Her iĢte besmele çekmek,
- Abdestli bulunmak,
- Elhamdulillah, Ģükür, inĢallah gibi kelimeleri sıkça tekrar etmek,
-Peygambere salavat getirmek, sünnetine uymak,
- Namaz, oruç, zekat, hac gibi ibadetleri yapmak, Kur'an okumak.
- Yardım gibi hayırlı iĢlere koĢmak, insanları sevindirmek,
- Ġnsanların ayıplarını kusurlarını örtmek,
- Ġnsanlara güler yüzle davranmak, merhametli, saygılı olmak,
- Edepli hayalı davranmak,
- Yalandan, iki yüzlülükten, gıybetten, hasetten kibir gururdan uzak
durmak,
-Ġnsanlara sıkıntı vermemek, zulmetmemek,
-Her türlü ahlaksızlıktan kaçınmak, dürüst olmak.
Bunlar sevaplı iĢlerdendir.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)– “Lafla peynir gemisi yürümez.” Doğru.
b) – “Bal tutan parmağını yalar.” YanlıĢ.
Mustafa ÖSELMİŞ
D- BĠR OLAY:
Beyazıd-ı Bistami‟ye öğrencileri birinden övgü ile bahsederler. ġöyle iyi,
Ģöyle büyük, Ģöyle alim vb.
Bu övgü zaman zaman yapıldığı için Beyazıd öğrencilerine:
- Haydi hazırlanın o övdüğünüz büyük zata gidelim, ziyaret edelim, der.
Toplanırlar, o kiĢinin bulunduğu yere gelirler. Namaz vaktidir. Adam da
camiye girmek üzeredir. Tam bu sırada övdükleri adam, hem kıble tarafına,
hem de cami avlusuna tükürür.
Beyazıd öğrencilerine:
- Gördünüz mü?
- Gördük.
- Ne gördünüz?
- Cami avlusuna tükürdü.
- Kıbleye doğruda tükürdü.
- Evet.
- “Bu adam sizin övdüğünüz gibi biri olsaydı, bunları yapar mıydı? Haydi
çocuklar dönüyoruz” der ve dönerler.
Ġnsan edepli olur. Ġnsanın üstünlüğü edep iledir. Bazı Ģeyleri yaparken
de edepli olmalıdır.
E- BĠR DAVRANIġ:
Misyonerlere karĢı tavrımız ne olmalıdır?
Misyonerler, Hıristiyanlığı yer yüzüne yaymak için çalıĢan insanlardır.
Bunlar insanlara yardım severler olarak yaklaĢırlar, yardım ederler, vaatlerde
bulunurlar. Bunlar hep birer tuzaktır. Bütün gayeleri Hıristiyan yapmaktır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Misyonerler davaları uğruna yalan söylerler ve her hileye baĢvururlar.
Hıristiyan ettikten sonra da ortada bırakırlar.
-Bunların vaat ve yalanlarına inanmamak gerekir.
- Hıristiyanlık bozulmuĢ bir dindir. Cazip bir yanı yoktur.
- Allah en son din olarak Ġslam‟ı göndermiĢtir. Bizden Hıristiyanlığı değil
Ġslam„ı istiyor. Müslüman olmamızı, Müslüman olarak yaĢamamızı ve
Müslüman olarak ölmemizi istiyor.
Bir de Ģeytana tapan, Ģeytana kulluk yapan satanistler var. Bunlar da
insanları Ģeytanın yoluna davet ediyor. Halbuki Allah Ģeytana tapmayın, onun
ardından gitmeyin, o sizin düĢmanınızdır diye uyarmıĢtır.
Bu tür yollara gidenler zarar görür, içlerine girince de ayrılamazlar.
Bunlara karĢı Ġslam„ı iyi öğrenmek en güzel yapılacak iĢtir.
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Kaçınmamız, mesafeli yaklaĢmamız gereken bir Ģeyde televizyondur.
Kontrolsüz biçimde yayın yapan televizyon, insan beyninde, tahribat
yapar. Tembelliğe iter. Duyarsız, ilgisiz, düĢünmez insan yetiĢir.
Televizyon, ahlaki, insani ve dini değerleri göz ardı ediyor, bunalıma
neden oluyor.
Televizyon alkol, uyuĢturucu., sigara ve fuhuĢ gibi kötülüklerin
yayılmasına neden oluyor. Aile yuvalarını yıkıyor. Bağımlılarını önüne gelenle
iliĢkiye zorluyor.
Televizyon kötü örnekler sergiliyor, kötülükleri örnek olarak sunuyor ve
intihar olaylarını arttırtıyor.
Televizyon eğlenceyi, müstehcenliği insanlara yeni bir din olarak
sunuyor, uyuĢturuyor, uyutuyor. Çoklarını sapıklığa sürüklüyor.
Bazıları için enayi kutusudur.
Haberler moral bozuyor, karamsarlığa itiyor.
Mustafa ÖSELMİŞ
Reklamlar bile müstehcen. Ailecek izlenebilecek çok az kanal çok az
program oluyor.
Televizyon dilimizi bozuyor, ölçülü seyredilmezse insanı yorgun
yatırıyor, yorgun kaldırıyor.
Televizyon bilhassa çocukları esir alıyor, gözünü bozuyor, düĢünmekten
alıkoyuyor, robot gibi televizyon çocuğu yetiĢiyor. Sağlığını bozuyor, çocuğun
ruh ve beden dengesini bozuyor. Televizyondan ölçülü ve faydalı bir Ģekilde
yararlanılmalıdır.
Hanımlar, dizilere filmlere ve eğlence programına esir olmamalıdır.
Evde müspet kanal, müspet program seyredilmelidir.
Televizyon ölçülü seyredilmelidir.
G- DĠN BĠLGĠSĠ:
Hz. Muhammed (AS):
12- Rebiulevvel – 571 günü dünyaya geldi.
Soyu: HaĢimoğulları.
Babası: Abdullah
Annesi: Amine,
Dedesi: Abdulmuttalip
Süt annesi: Halime,
Çocukları: Kasım, Abdullah, Ġbrahim, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm ve
Fatıma‟dır.
63 yaĢında 632 de Hakkın rahmetine kavuĢmuĢtur.
Allah Rasulü, 40 yaĢında Peygamber olmuĢtur.
Peygamber olmadan önce “Muhammed‟ülemin” adını almıĢtır. Herkesin
takdirini kazanmıĢtır.
Mustafa ÖSELMİŞ
O, rahmet peygamberidir. Allah: “biz seni alemlere rahmet olarak
gönderdik” demiĢtir. (Enbiya:107) o düĢmanlarına bile Ģefkat merhamet
göstermiĢtir.
O, yüce bir ahlak üzere yaratılmıĢ ve ahlakı tamamlamak için
gönderilmiĢtir.
23 yıllık Peygamberlik görevini Veda Hutbesi ile tamamladı. En son 7
dirhem parası vardı, onu a sadaka olarak verdi. “Namaza, namaza dikkat edin”
son sözleri oldu.
O‟nun bize mirası, Kur'an ve sünnettir.
Allah Ģefaatinden mahrum etmesin.
- “Allah'ım, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, ihtiyarlayıp muhtaç
olmaktan, kabir azabından sana sığınırız. Allah'ım, bizi her türlü günahtan
temizle.”
SÜRELERĠN TEKRARI
Mustafa ÖSELMİŞ
ALTMIġINCI GÜN
GÜNLÜK PROGRAM:
60: El MÜ‟MĠN: Güven veren.
B- GÜNÜN AYET VE HADĠSĠ:
a) Ayet: “Öldükten sonra diriltmek, ilk yaratılıĢtan daha kolaydır.”
(Rum:27)
b) Hadis: “Kabir ahiretin ilk durağıdır. Eğer insan kabir azabından
kurtulursa, gerisi kolaylaĢır. Ben mezardan manzarası daha korkunç olan bir
yer bilmiyorum” (Tirmizi: Zühed:5)
*****
Her Ģeyin bir baĢlangıcı bir de sonu vardır. Bir gün bu dünya hayatı son
bulacak ve ahiret hayatı baĢlayacaktır. Ölüm ötesi inancı bütün toplumlarda ve
dinlerde vardır. Ġster inansın, ister inanmasın herkes için ölüm vardır, dirilme
vardır ve hesap verme vardır. AkĢam yatıp sabah kalkıldığı gibi, ilk baharda
ağaçların yeĢermesi gibi ölüler dirilecektir. (Rum: 50)
Ahiret, insanın ölümü ile baĢlar, kabir hayatı ile devam eder. Tekrar
diriliĢten sonra MahĢer, hesap, mizan, sırat, cennet veya cehennem gibi
devreler vardır.
Mustafa ÖSELMİŞ
Ceban-ı Allah iyiler için cennet, kötüler için cehennem hazırladığını
bildiriyor. Allah iyileri mükafatlandıracak kötüleri cezalandıracaktır.
Kur'an da: “Ġki melek, insanın sağında solunda yaptıklarını yazmaktadır.
Ġnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında yazan melekler bulunmasın” (Kaf: 1718) buyrularak dünyada her Ģeyin tespit edildiği haber verilmiĢtir.
Kıyamet günü hiçbir Ģey gizli kalmayacaktır. Ġnsanın organları, insanın
yaptıklarına Ģahitlik edecektir.
Kötü kimseler yaptıklarından piĢman olacaklar, önce geri dönmek için
izin isteyecekler, kendilerine “Kendinizi kurtaracak kadar size ömür verilmedi
mi?” denilincek haklarını aldıktan sonra toprak olan hayvanları görecekler ve
“KeĢke ben de toprak olsaydım” diyeceklerdir. (Nebe: 40)
Dünya da Allah'ın emrettiği gibi bir hayat yaĢayanlar ise, sevinçli
olacaklar, cennete girecekler. Cennette, dünya da geceleyin dolunayı
gördükleri gibi Allah'ın nur cemalini göreceklerdir. (Bak: Kıyamet suresi:22-24)
+ (R. Salihin: 1055)
C- SÖZÜN ÖZÜ:
a)– “Ġnsan bir Ģeyin sahibi değildir; emanetçisi ve geçici bekçisidir.”
Doğru. Ġnsandan insana miras olarak el değiĢtirir durur.
b)– “Acıma, acınacak duruma düĢersin.” YanlıĢ. Kim dünyada insanlara
acırsa, Ahirette de Allah ona acır. Ona yardım eder. Dünya da acımayan
Ahirette acınacak hale düĢer. Hatta belki Allah onu dünyada da varlığını alıp
acınacak hale getirir, bilinmez.
D- BĠR OLAY:
Peygamberimizin bildirdiğine göre; kıyamet günü hesaba çekilecek
olanlardan ilki Ģehit olmuĢ kimsedir.
Allah ona verdiği nimetlerini hatırlatır. Bunlara karĢılık ne yaptın der. O:
“Senin uğrunda Ģehit oldum” cevabını verir.
Mustafa ÖSELMİŞ
Allah ona: “Hayır! Yalan söylüyorsun, sen kahraman desinler diye
savaĢıyordun” der. “Atın bunu cehenneme” der. Melekler, sürükleye sürükleye
cehenneme atarlar.
Ġkincisi okumuĢ, bir Ģeyler öğrenmiĢ ve baĢkalarına öğretmiĢ kimsedir.
Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır. Sen bunların karĢılığında ne yaptın?
der. O da: “Ġlim öğrendim, öğrettim” der.
Allah ona da: “Yalan söylüyorsun, sana alim desinler diye bu iĢi yaptın”
der. Emrolunur oda sürüklenerek cehenneme atılır. Üçüncüsü de bol rızık
verilen kimsedir. Allah verdiklerini hatırlatır: “Sen bunların karĢılığında ne
yaptın” der. O da: “Ġhtiyaç sahiplerinin ihtiyacını giderdim” der.
Allah ona da: “Yalan söylüyorsun. Cömert desinler diye o yardımları
yaptın” der. Emrolunur o da sürüklenerek cehenneme atılır.
Allah rızası için olmayan Ģeyin Allah yanında hiç değeri yoktur.
E- BĠR DAVRANIġ:
AlıĢ veriĢte nasıl davranılmalıdır?
Her Ģeyden önce doğru dürüst davranmalıdır. Yalan söylenmemelidir.
Bir mal alınırken kötülenmemeli, satılırken de övülmemelidir.
Fazla kârla satılırsa hak geçer, helal olmaz.
Malın kusuru varsa söylenmelidir. Söylenmezse o kazanç helal olmaz.
Peygamberimiz: “Aldatan bizden değildir.” diyor.
Borçlanıldığı zaman, zamanında ödeme yapılmalıdır. Ġmkanı olup da
borcunu ödemeyen zalimdir.
AlıĢveriĢte sahte para kullanılmamalıdır.
Para üstü bilerek eksik verilmemelidir. Fazla verildiği zamanda geri
verilmelidir. Kul hakkından kaçınılmalıdır.
Ġhtiyaç olmayan bir Ģey alınmamalıdır. Ġsraftan kaçınılmalıdır. Ailemizin
alma gücü yoksa, bir Ģeyin alınmasında ısrar edilmemelidir.
Mustafa ÖSELMİŞ
F- SAĞLIK ĠÇĠN:
Korunulması gereken bir hastalık da asrın vebası, kara ölüm denilen
AIDS „tır.
Ġnsanın savunma sisteminin çökmesi demek olan AIDS yüzünden
milyonlarca insan ölümün pençesinde kıvranıyor.
AIDS tedavisi olmayan bir hastalıktır. Korunulmadığı için hızla yayılıyor.
BulaĢma yolları arasında: sapık iliĢkiler, öpüĢme, ter, tükürük,
tokalaĢma, kirli çeĢme muslukları, kapı kolları, aksırma, öksürme yolları,
müĢterek kullanılan bıçak, bardak, tarak, havlu, fırça, yüzme havuzları
sayılabilir.
Çare ne? Henüz ilâcı keĢfedilmediği için biraz insanın dikkat etmesi
korunmasıdır. En büyük çare fuhĢu ve gayri meĢru iliĢkileri yasaklayan dini
inanç ve ahlak düĢüncesidir.
Amerikalı AIDS uzmanı Prof. Penzer: “Ġslam AIDS ‟e kalkandır. Lut
kavmini ve Ġslam„ı anlamının zamanıdır.” DemiĢtir. (20-05-1996 Türkiye
gazetesi)
Kur'an da: “Açık olsun gizli olsun zinaya yaklaĢmayın, Ģüphesiz o çirkin
bir Ģey ve kötü bir yoldur” buyrulur. (En‟am: 151 + Ġsra: 132) Paygamber (as)
“Bir yerde fuhuĢ yayılır. Çirkin iĢ yapanlar çekinmeden anlatır hale gelinirse, o
yerde Taun hastalığı ve daha önce görülmeyen hastalıklar görülür” demiĢtir.
(Ġbni mace, fiten:22)
- Yayın basın organları sapık iliĢkileri özendirmemelidir.
- Temizliğe önem verilmelidir.
- Alkolden, fuhuĢtan, uyuĢturucudan, sapık
durulmalıdır.
eğlencelerden uzak
-Flörtten, öpüĢmekten, yanlıĢ arkadaĢlıklardan uzak durulmalıdır. Cinsel
özgürlük, bir tuzaktır. Ahlaksızlığın, sapıklığın özgürlüğü olmaz.
- Kan kardeĢliğinde
düĢülmemelidir.
kan
emme,
kanları
-BaĢkasına ait özel eĢyalar kullanılmamalıdır.
karıĢtırma
hatasına
Mustafa ÖSELMİŞ
C- DĠN BĠLGĠSĠ:
PEYGAMBER EFENDĠMĠZ‟ĠN VEDA HUTBESĠ
(9 Zilhicce 10 H./8 Mart 632 M. Cuma)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) Vedâ Haccında, 9 Zilhicce Cuma
günü zevâlden sonra Kavsâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vadisi‟nin ortasında
124 bin Müslümanın Ģahsında bütün insanlığa Ģöyle hitap etti:
“Hamd Allah‟a mahsustur. O‟na hamdeder. O‟ndan yardım isteriz. Allah
kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düĢürdüğünü de
kimse hidayete erdiremez. ġahâdet ederim ki: Allah„tan baĢka ilah yoktur.
Tektir, eĢi ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine Ģahâdet ederim ki, Muhammed
O‟nun kulu ve Resulüdür.”
“Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra
sizinle burada bir daha buluĢamayacağım. Ġnsanlar! Bugünleriniz nasıl
mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu Ģehriniz
(Mekke) nasıl mübarek bir Ģehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da
öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuĢtur.
Ashabım!
Muhakkak
Rabbinize
kavuĢacaksınız.
O‟da
sizi
yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakın benden sonra eski
sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi,
burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaĢtırsın. Olabilir ki, burada bulunan
kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaĢtırmıĢ olur.
Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin.
Biliniz ki, faizin her çeĢidi kaldırılmıĢtır. Allah böyle hükmetmiĢtir. Ġlk
kaldırdığım faiz de Abdulmutallib‟in oğlu (amcam) Abbas‟ın faizidir. Lakin
anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.
Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıĢtır,
ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen
kaldırılmıĢtır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib‟in torunu Ġyas bin
Rabia‟nın kan davasıdır.
Ey insanlar! Muhakkak ki, Ģeytan Ģu toprağınızdan kendisine
tapınmaktan tamamen ümidini kesmiĢtir. Fakat siz bunun dıĢında ufak tefek
Mustafa ÖSELMİŞ
iĢlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için
bunlardan da sakınınız.
Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah „tan
korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve
onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar
üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar
üzerindeki hakkınız; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoĢlanmadığınız
kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade
etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız
bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiĢtir.
Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meĢru örf ve adete göre yiyecek ve
giyeceklerini temin etmenizdir.
Ey mü‟minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça
yolunuzu hiç ĢaĢırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur'an–ı Kerim ve
Peygamberin sünnetidir.
Mü‟minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman
Müslüman„ın kardeĢidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeĢtirler. Bir
Müslüman„a kardeĢinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül
hoĢluğu ile vermiĢse o baĢkadır.
Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiĢtir. Her insanın
mirastan hissesini ayırtmıĢtır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk
kimin döĢeğinde doğmuĢsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.
Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem‟in
çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın
da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın
da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah
„tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O‟dan en çok
korkanınızdır. Azası kesik siyahi bir köle baĢınıza amir olarak tayin edilse, sizi
Allah'ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi
suçundan baĢkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da
babasının suçu üzerine suçlanamaz.
Dikkat ediniz! ġu dört Ģeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
-Allah„a hiçbir Ģeyi ortak koĢmayacaksınız.
- Allah'ın haram
öldürmeyeceksiniz.
ve
dokunulmaz
- Zina etmeyeceksiniz.
- Hırsızlık yapmayacaksınız.
kıldığı
canı,
haksız
yere
Mustafa ÖSELMİŞ
Ġnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?
Sahabe-i Kiram birden Ģöyle dediler:
“Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize
vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye Ģahadet ederiz!”
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (SAV ) Ģahadet parmağını
kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve Ģöyle buyurdu:
“ġahit ol yâ Rab! ġahit ol yâ Rab! ġahit ol yâ Rab!”
- “Ya Rabbi, gece gündüz gelecek kötülüklerden, sıkıntılardan, kötü
arkadaĢtan ve kötü komĢudan sana sığınırız.”
SÜRELERĠN TEKRARI
i- BUGÜN NELER ÖĞRENDĠK?
Mustafa ÖSELMİŞ
SONUÇ
Ne iyi ettik de yazın böyle bir kursu tercih ettik? Yoksa böyle güzel
bilgileri edinemeyecektik güzel davranıĢlar ve alıĢkanlıklar kazanamayacaktık.
Ne güzel hayatla ve hayat ötesi ile ilgili bilgilerimiz oldu. Önemli olan
bundan sonra bu kazanımlarımızı unutmayıp tekrar etmek ve hayatta yer
vermektir. Çünkü bu öğrendiğimiz bilgiler, hayat boyu gıda gibi, ilaç gibi
olacak, öyleyse zaman olacak ki bizi koruyacak, zaman olacak kötü
alıĢkanlıklardan bizi koruyacaktır ve kurtaracaktır.
Sözümüzü mutlu hayat için öğütlerle bitirelim:
Mahveden ve kurtaran Ģeyler:
Sahabeden Ebu Hureyre‟nin (ra) bildirdiğine göre; Hz. Peygamber Ģöyle
buyurmuĢtur:
Üç Ģey insanı kurtarır, üç Ģey mahveder, üç Ģey Allah katında dereceler
kazandırır ve üç Ģey de günahları temizler.
A. insanı kurtaran üç Ģey:
1. Gizli ve aĢikâr daima Allah „tan korkmak.
2. Fakirlik ve zenginlikte iktisatlı davranmak
3. Sevinç ve öfke hallerinde adaletten ayrılmamak.
B. insanı mahveden üç Ģey:
1. AĢırı derecede cimri olmak.
2. Nefsin her özlem ve arzunu yerine getirmek.
3. Kendini beğenmek.
Mustafa ÖSELMİŞ
C. insana Allah katında dereceler kazandıran üç Ģey:
1. Her Müslüman‟a selam vermek.
2. Yedirip içirmek.
3. Ġnsanlar uykuda iken gece namaz kılmak.
D. Günahları temizleyen üç Ģey:
1. ġiddetli soğut havalarda abdesti eksiksiz almak.
2. Cemaatle namaza katılmak için camiye yürümek.
3. Namazın ardından bir sonraki namazı özlemek.
*************
YAP YAPMA:
Ġtil, atıl ama SATILMA!
Doğrul, devril ama EĞĠLME!
Seslen, uslan ama YASLANMA!
YaklaĢ, konuĢ, tanıĢ ama UZAKLAġMA!
Zulmü devir, nefsini devir ama ÇAM DEVĠRME!
Ev al, araba al, dua al ama BEDDUA ALMA!
Rakibini geç, sınıfını geç ama GÜLÜP GEÇME!
Okumaktan zarar gelmez ama LANET OKUMA!
Elini aç, gözünü aç, kapını aç ama AĞZINI AÇMA!
Davet et, hayret et, affet, tevbe et ama ĠHANET ETME!
Mustafa ÖSELMİŞ
Fidan büyüt, garib doyur, çocuk besle ama KĠN BESLEME!
Hedefe koĢ, huzura koĢ, yardıma koĢ ama ORTAK KOġMA!
Satıcı ol, alıcı ol, kalıcı ol, bulucu ol ama BÖLÜCÜ OLMA!
EĢini beğen, iĢini beğen, aĢını beğen ama KENDĠNĠ BEĞENME!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman ZARAR VERME!
Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama YERĠNDE SAYMA!
Paranı ver, gönlünü ver, selâm ver, canını ver ama SIRRINI VERME!
9 ALTIN ÖĞÜT:
1. Eğer mutlu olmak istiyorsanız, dıĢ görünüĢünüzle hemen barıĢın.
2. Mutluluğa giden yoldaki ikinci önemli adım, paraya gereğinden fazla
değer vermemek.
3. Bu yolun 3‟üncü adımı ise kiĢinin kendine ulaĢamayacağı hedefler
belirlemekten vazgeçmesi olarak gösterildi. AraĢtırmacı Dr. Alex Michalos,
“Kendine daha ulaĢılabilir hedefler belirleyen insanlar daha mutlu oluyor.”
Dedi.
4. Zekanın da mutluluk üzerinde etkili olmadığını belirten uzmanlar,
“mutlu olmak için kendi zihinsel kapasitenizi baĢkalarınkiyle kıyaslamayı
bırakın” diyor.
5. Ne yazık ki mutluk yolunda 5‟inci adım için bireysel olarak
yapabileceğiniz hiçbir Ģey yok. Çünkü bu madde genlerinizle ilgili. Genetik
olarak daha güçlü yapıya sahip kiĢiler, hayatlarında daha mutlu oluyor.
6. Ġncelemeyi gerçekleĢtiren uzmanlar çiftlerin, yalnızlardan daha mutlu
olduğunu da belirledi.
7. Mutluluğa giden yedinci adım ise Allah„a inanmak. Amerika‟nın Duke
Üniversitesi‟nde çalıĢmalarını sürdüren Harold Koening. “Özellikle yoğun stres
altındayken insanların kendilerinden daha güçlü olan Tanrı‟ya inanması onların
kendilerini daha iyi hissetmelerini ve daha mutlu olmaların sağlıyor” dedi.
Mustafa ÖSELMİŞ
8.Sekizinci adım, baĢkalarını düĢünmek… Bilim adamlarının çalıĢması,
baĢkalarını düĢünen, onlar için çabalayan insanların hayattan daha büyük
zevk aldığını ortay koydu. Vanderbit Üniversitesi‟nde 3 binden fazla kiĢi
üzerinde yapılan araĢtırmaya göre, yardım kuruluĢlarında çalıĢan insanlar
çalıĢmayanlara göre çok daha mutlu.
9. Mutluluk yolundaki son adım ise yılların getirdiği bir Ģey, yani
yaĢlılık… Stanford Üniversitesi‟nde yapılan araĢtırmalar, insanların yaĢları
arttıkça zor durumlarla daha iyi savaĢabildiğini ve dolayısıyla daha mutlu
olduğunu gösterdi.

Mustafa ÖSELMİŞ

Transkript

Benzer belgeler

Sınır Tanımayan Aşk / Ela Surûr 1. Dolup taştı, eridi

sizi kazanmak için hayatımı harcadım siz beni niye kazanmıyorsunuz?

nefsin cimriliğinden sakınmak

peygamberler - Tokyo Camii

Hâcet namazı

5.sınıf - Dindersi.tk

Bursa Müftülüğü

17.04.2015 ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ Değerli Mü`minler!