Bülten 02

Transkript

Bülten 02
Bülten
Palamut Group
BULLETIN
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN • Sayı Number 2 • Haziran June 2014
ORTAK AKIL
MARKALAŞMA
Türk ayakkabı SEKTÖRÜNÜN DAHA PARLAK BİR GELECEĞE YÜRÜMESİ İÇİN HER
KESİM MARKALAŞMA DİYOR. PEKİ NEDİR BU MARKALAŞMA?
SAYFA
PAG E
CONVENTIONAL WISDOM: BRANDING
RÖPORTAJ INTERVIEW
Öztürk
Terlik
Hakan
Öztürk
SAYFA
PAGE
RÖPORTAJ INTERVIEW
RÖPORTAJ INTERVIEW
Q and Q
4
Sudaranee
Chivapuntusri
SAYFA
PAG E
6
8
GEZİ TRAvEL
Koşak
Ayakkabı
Sermet
Koşak
SAYFA
PAGE
12
SAYFA
PAGE
15
Bangkok
SAYFA
PAGE
11
MAKALE ARTICLE
Türk Deri Sektörü ve Markalaşma
Turkish Leather Sector
and Branding
Fuar Takvimi
Exhibition Calender
SAYFA
PAGE
2
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
CEO’DAN MESAJ MESSAGE FROM CEO
HAZİRAN
JUNE
2014
BİZDEN HABERLER NEWS FROM US
NİZİP CADDESİ’NDEYİZ!
PALAMUT
GROUP NASIL
MARKALAŞTI?
İkinci sayımızla yeniden merhaba!
İlk sayıyla ilgili olarak aldığımız güzel
geri dönüşlerin yanı sıra, bültenimizin
ulaştığı çevrelerde sektörel sorunlarımıza dair belli bir tartışma ortamını da
tetiklemiş olmak bizi çok mutlu etti. Bu
sayımızda, Türk ayakkabı sanayisinin
yurt dışına açılmaya çabaladığı bu dönemde özellikle önemli bulduğumuz
markalaşma konusunu ele aldık.
Bize göre marka olmak öncelikle her
biri birer kişisel marka olan personelden geçiyor. Palamut Group 10 kişilik
bir firmayken başladığı eğitimlere şu
an 35 kişilik personeliyle devam ediyor. Son 6 yıldır eğitimler ve sürekli
yönetim danışmanlığı desteği alıyor.
Reklam çalışmalarını profesyonel bir
ajansla birlikte yürütüyor. İşe alımlarda ise her kademedeki personel, ciddi
ve güvenilir test ve envanterlere tabi
tutuluyor. Çünkü biliyoruz ki markamız
her bir çalışanımız tarafından temsil
ediliyor. Palamut Group’un her bir satış personeli nezaketleri, çalışkanlıkları
ve çare buluculukları ile müşterilerine
adeta birer teknik danışman gibi katkı
ve ek değer sağlayabiliyor.
Palamut Group, kendi alanında dünya
çapında öncü olan, tanınmış markaları
araştırmış, ikna etmiş ve onların temsilcisi olmayı başarmış bir firma. Asla
tek bir ülke veya bölgeye bağlı kalmıyor, sadece doğru ürünü bulmaya çalışıyor. Temsilcisi olduğu kalite odaklı
markalar da Palamut Group’un markalaşmasına ve marka gücüne katkıda bulunuyor, vizyonunu genişletiyor. Ciro
ve personel sayısı itibariyle kendisinden çok daha büyük firmalarda dahi az
rastlanacak bir bilgi akış sistemi olan
ERP programına sahip olan firmamız,
bu program sayesinde tüm iş süreçlerini etkin bir şekilde planlıyor ve yönetiyor.
Kendi adıma bütün bunların markalaşma yönünde bize çok şey kattığını
düşünüyorum. Marka olmak ve farklılaşmak, emek ve para harcamayı gerektiriyor. Riskleri hesaplamak ve göze
almak, alışılmışın dışında bir düşünce
yapısı kurmak, belki de hiç yapılmamış
olanı yapmaya cesaret etmek gerekiyor.
Ancak markalaşma mutlaka çabalarınızın karşılığını veriyor. Kalite anlamında
Dünya’nın en gelişmiş ülkeleriyle rekabet edebilecek duruma gelen ayakkabı
sektörümüzün de, markalaşmaya önem
verdikçe uluslararası pazarlarda çok
daha başarılı olacağına inanıyorum.
SUNUM BECERİLERİMİZİ
GELİŞTİRDİK!
Nizip Caddesi’ndeki şubemizi güzel bir törenle açtık, biraz daha büyümenin gururunu yaşadık. Bu ay ayrıca Gapshoes fuarına da katılacağımız Antep’te müşterilerimizi ziyaret etme fırsatı bulacağımız için heyecanlıyız.
HOW DID PALAMUT GROUP
BECOME A BRAND?
WE ARE ON NİZİP STREET!
Hello again with our second issue!
We opened up our branch in Nizip Street with a pleasant ceremony, we were proud to extend and
develop a little more. We are excited to find an opportunity to visit our customers in Antep as we will
join the fair Gapshoes this month.
Geçtiğimiz dönem Palamut Group çalışanları için oldukça aktif geçti. Şile’de şirketçe sunum becerilerini geliştirme eğitimi alan çalışanlarımız güzel havanın da tadını çıkardı.
WE HAVE DEVELOPED OUR PRESENTATION SKILLS!
Along with the positive feedbacks we have received
for our first bulletin, we are happy that we have been
triggered a debate platform regarding our sectoral
problems on which our journal has been reached to
our sectoral sorroundings. In this issue we are going
to discuss the subjet of branding which we place a
great deal of importance since the Turkish shoe industry is trying to expand overseas.
Last period of time has passed highly active Palamut Group staffs. All our employees in the company
who received training on developing presentation skills enjoyed the good weather in Şile as well.
To our understanding becoming a brand is related
to the staff members who are individual trademarks
themselves. Palamut Group undertakes its training
programmes with 35 number of employees which it
started those trainings when it was a 10-employee
firm. For the last 6 years, Palamut Group constantly
gets professional training and management advisory services. It also carries out its PR and publicity
stunts with a professional advertisement agency.
When it comes to recruitment, all the personnel is
subject to the reliable tests and inventory. Because
we know that our brand is being represented by
each and every single member of us. Every sales
representative is able to provide contribution and
surplus value to their customers with their courtesy,
hardworking skills and being solution oriented.
ICM PUNTALIFIORE DE
PALAMUT GROUP’U SEÇTİ
İZMİR YOLCUSUYUZ
12-15 Haziran tarihleri arasında İZFAŞ İzmir’de 36. Ayakkabı Çanta ve Aksesuarları fuarına biz de katılıyoruz. Hem müşterileri hem de fuarı ziyaret ediyor, bu renkli fuar dönemini verimli bir şekilde değerlendiriyoruz.
HEADING FOR İZMİR
We join the 36th fair of accessories of shoes and bags in İZFAŞ İzmir between the dates of 12th –
15nd June. We visit both customers and the fair, and value this colorful period of time of fair in
a productive way.
Palamut Group is a company which studied other
well known brands that have became leaders of
their field and managed to become their representative. Palamut Group never sticks with just one country or region, infact it is always on a quest for finding the best suitable product. Other brands that are
being represented by Palamut Group also expands
our vision and contributes to our brand value as well
as its process of branding. By using an information
flow system called ERP which is rarely used even by
the much bigger companies, our company plans and
manages all its business processes effectively.
Ayakkabı bombe üretiminde 62 yıllık tecrübesi ve kalitesiyle dünya markası
ICM Puntalifiore, Türkiye Pazarı için çözüm ortağı olarak Palamut Group ile
anlaştı. Müşterilerine her zaman en iyiyi sunma amacı ile yola çıkan Palamut
Group yeni temsilcilikleriyle büyük başarılara yürümeye devam ediyor.
FUAR TAKVİMİ EXHIBITION CALENDER
GAPSHOES (Gaziantep Ayakkabı Terlik Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı)
ICM PUNTALIFIORE ALSO CHOOSE PALAMUT GROUP
18-21 .06.2014
ICM Puntalifiore, World’s leading brand in shoe toe-puffs with 62 years of knowledge and quality, made an agreement with Palamut Group as a solution partner in Turkey market. Palamut
Group, who always headed to offer the best to customers, continue making great successes with
its new representative offices.
(Gaziantep Shoe, Slipper, Saddlery and Supply Industry Exhibition)
Micam Milano
ACLE
On my own behalf, I believe all the above mentioned efforts contributes a great deal to us in terms
of branding. Being a trademark and becoming different requires invesment regarding both money and
effort. It further requires to build an unsual frame of
mind, ability to calculate and take risks and courage
to do which has never been done before. However,
branding always pays off. I believe our shoe industry, which become powerfull enough to compete
with the most developed countries of the world in
terms of quality, will be even more successful in the
international markets as long as it places the necessary importance into branding.
31.08-03.09.2014
(Çin Deri Fuarı) (All China Leather Exhibition)
03-05.09.2014
Lineapella
10-12.09.2014
Micam Shangai
24-26.09.2014
Fashion Access (FA) Hongkok
25-27.09.2014
AYMOD (Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı)
05-08.11.2014
BAŞIMIZ
SAĞOLSUN…
(International Shoe Fashion Exhibition)
AYSAF (Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı)
3-6.12.2014
(International Shoe Suppliers Industry Exhibition)
Palamut Group Bülten
[email protected]
İmtiyaz Sahibi
Palamut Group adına
Recep Palamut
Regards,
RECEP PALAMUT
Yayına Hazırlayan & Tasarım
iSeeCreative Reklam Hizmetleri
www.iseecreative.com
Palamut Group, CEO
Saygılarımla,
2
Baskı
Ekspres Grafik Baskı Sis. Mat. ve Yay. San. Tic. Ltd. Şti.
İkitelli Org. San. Bölgesi. Atatürk Bulvarı Deposite İş
Mrk. A6 Blok Kat:3 No: 309-311 Başakşehir - İSTANBUL
Ulusal, Türkçe ve İngilizce üç aylık sektörel yayındır.
Ücretsiz olarak dağıtılır.
SUADA’DA
GÜZEL BİR YEMEK…
Manisa Soma’da yaşanan maden faciası bizim
de yüreğimizi yaktı. Hayatını kaybedenlere
Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz…
AYSAD’ın (Ayakabı Yan sanayiciler Derneği) Suada’daki gala yemeğinin ana
sponsorlarından biri olan Palamut Group, bu güzel organizasyonda yer almanın
mutluluğunu yaşadı.
CONDOLENCES…
The mine disaster in Manisa Soma made us feel sorry as well.
May God have mercy on those who lost their lives, condolences to the relatives, we wish a speedy recovery to the injured ...
A NICE MEAL IN SUADA …
Palamut Group that is one of the main sponsors of the gala dinner of AYSAD (Association of Shoe
industrialists) in Suada, has experienced the delight of participating in this lovely organization.
3
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
Röportaj INTERVIEW
HAKAN
ÖZTÜRK
DEVLETİN BİZE EN BÜYÜK
DESTEĞİ, EKONOMİK İSTİKRARI
SAĞLAMAK...
BİZE KENDİNİZDEN VE FİRMA GEÇMİŞİNİZDEN KISACA BAHSEDER MİSİNİZ ?
Firmamız 1969 yılında babamız Nurettin
Öztürk tarafından kuruldu. Faaliyetine
ökçe imalatıyla başlayıp ilerleyen yıllarda terlik üretimi ve toptan alım satımıyla
devam etti. Ayakkabı işi baba mesleği olduğu için biz de çocukluğumuzdan itibaren bu mesleğin içerisindeyiz. Bugün 80
civarı çalışanımızla, Comfort grubu ayakkabı üretimi ile sektörde hizmet veriyoruz.
Rahatlık en büyük önceliğimiz ve farkımız.
Ayakkabı, sandalet ve botlarımızla ayakkabıda rahatlığa önem veren orta yaş ve
üzeri bayanlara hitap eden bir ürün yelpazemiz var. Ülkemizdeki insanların çoğunluğunun gelir düzeyi orta seviyede olduğu
için tüketim bu grupta hacimli oluyor. Fiyatlarımızın standart olması da müşteriye
bir güven duygusu verir.
AYAKKABILARINIZIN RAHATLIĞININ SIRRI
NEDİR PEKİ?
Rahatlık bizim ayakkabımızın en baştaki
satış sebebidir ve öncelikle iç kalıp ölçülerinden başlar. İç kalıp ölçüleri ve giydirme Türk standardına uygun ölçülerde yapıldıysa haliyle rahat olur. Burada benim
veya kalıpçının standardı geçerli değildir.
Benim satmış olduğum kesime hitap etmiş olmam önemli. Bir diğer unsur da
kullanılan malzemelerin yumuşak olmasıdır. Ayakkabının mostrası, yani tabanı da
önemlidir. İçinden olan tabanı eğer yumuşaksa, ayağınıza giydiğiniz zaman da bir
rahatlık hissi veriyorsa o ayakkabı doğru
ayakkabıdır. İçinde kullandığımız vakumlu
süngerlerimiz, dikiş ve kabartmalarımızla yıllardır tercih sebebiyiz. Modeller de
önemli tabi. Ayakkabı ne kadar yumuşak
olursa olsun gündemde olan modayla
malzemeyi bir araya getirmek gerekiyor.
Ki bizim işimiz de bu zaten.
GÜNDEMİ NASIL TAKİP EDİYORSUNUZ?
Türkiye genelde Avrupa ve Çin’i takip ediyor. Biz Avrupa’yı tercih ediyoruz, çünkü
Çin’i takip etmek bize bir avantaj sağlamadı. Geçtiğimiz dönemlerde gittik baktık, model anlamında bizden daha üstün
bir şey bulamadık. Bugün hala en kaliteli
ayakkabıyı bulabileceğiniz yer Avrupa’nın
belirli bir kesimi... İtalya, Almanya, Belçika,
İspanya... Biz de vitrin çalışması anlamında öncelikle orayı takip ediyoruz. Daha
sonrasında iç piyasada malımızın sattığı
bölgelerde araştırma yapıyoruz. O sezon
ne satmış, ne satmamış. Perakendeci için
son çiftine kadar satmış olduğu ayakkabı
en sevdiği ayakkabıdır! Bizim amacımız elbette en çok satanın yeniden aynısını yapmak değil. Nasıl revize ederim, nasıl bir
dahaki sezon daha farklı bir şekilde müşterime sunarım... Özetle Avrupa ve iç piyasanın birleşiminden yeni sezon doğuyor.
Fuarlarda yeni renkleri görüyoruz. Ama bizim grubumuzda satan renk bellidir. Alternatif renkler diğerlerini sattıran renklerdir.
Bu da işin apayrı bir püf noktası!
Makineleşme, ar-ge ve üretim adedini arttırma anlamında yatırımlarımız her geçtiğimiz sezon artıyor. İlerleyen zamanlarda
bilinçli ve kontrollü olarak büyümeye devam etmeyi planlıyoruz. Ancak perakende
sektörüne yatırım yapmayı düşünmüyoruz. Biz üretim yapan bir firma olmaktan
memnunuz. Bizim piyasada ‘Bu malzemeyi kullanmam, bu paraya bunu üretmem,
şu fiyata satacağıma hiç satmam’ gibi önyargılarla hareket eden, eski kafalı diyebileceğimiz üreticiler var. Bu laflar hep dillerinde ama üretimlerine bakınca da hiçbir
şey göremiyorsunuz. Kendi egonuzla iş
yapmaya kalktığınızda ortaya çıkan bu
tip yaklaşımlar uzun vadede firmaları çağın, beklentilerin ve aktif ticaretin dışına
iter. Biz sektöre asla bu şekilde bakmadık.
Günceli, modayı, tüketici beklentilerini
daima dikkate aldık ve kendimizi ona göre
şekillendirdik.
BİR
İMALATÇI
OLARAK
PALAMUT
GROUP’LA ÇALIŞMAK NE GİBİ AVANTAJLAR SAĞLIYOR?
Palamut Group ile çalışmak başlı başına
bir avantaj. İşine önem veren ve güncel gelişmeleri takip eden bir firma. Dolayısıyla
yeniliklerinden faydalanarak firmamıza
katkı sağlıyoruz. Tercih ettiğimiz ürün çeşitleri Kenda Farben su bazlı yapıştırıcı en
önemli girişimlerinin başta gelenleri... Türkiye şartlarında su bazlı yapıştırıcıyı servisi
ve hizmetleriyle takip eden en önemli firmalardan biri Palamut Group. Öte yandan
bir derdimiz olduğunda çok çabuk dönüş
aldığımız bir firma. Çoğu kez hemen o gün,
değilse ertesi gün içinde ya kendileri gelip
çözer ya da gerekli çözümü bize ulaştırır.
İstanbul firması olmasına rağmen, teknik servisin şehir dışına hizmeti çok hızlı.
Başka şehirlerden başka tedarikçilerimiz
de var. Fakat hiçbirinden bu tip bir hizmet
kalitesi görmedik. Ekibi de hızlı, en ufak bir
parça ve malzemede bize çok hızlı dönüş
yapıyor. Bir de gündemi takip eden bir firma. Sentetikle ilgili finisaj malzemelerini
ben ilk defa Kenda Farben’den, Palamut
Group’tan aldım. Üzerine düştüler, ilgilendiler. Eminim aynı ürünleri üreten başka
firmalar da vardır ama ben ne servislerini
ne tanıtımlarını gördüm...
İZMİR’DEN BAKTIĞINIZDA İSTANBUL PİYASASI NASIL GÖRÜNÜYOR?
İstanbul sektörün kalbinin attığı yer. Yan
sanayi merkezi olduğu için bizim de seyahatlerimiz oluyor. İzmir’den bakıldığında
İstanbul Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı
olduğu için imkanları çok fazla. Bunu iyi
değerlendiren şirketler her zaman kazanır.
İZMİR PİYASASINDA
İŞ HACMİ GENİŞ AMA
İŞE YATIRIM YAPAN
FİRMA AZ
İZMİR AYAKKABI SANAYİSİ HAKKINDA NELER SÖYLEYEBİLİRSİNİZ?
İzmir’de bir kısım hacimli olarak hem kendi markasıyla hem de fason markalara
üretim yapan büyük firmalar mevcut. Bir
kısım ise, günlük değişimlere ayak uydurmaya çalışıyor, fakat istikrarı yok. İzmirli
üretici para kazanıyor ama işine yatırım
yapmıyor. Bizimki kadar büyük bir site
Türkiye genelinde yok. Işıkkent içerisinde
İLERİYE DÖNÜK YATIRIMLARINIZ NELERDİR? PERAKENDE SATIŞ İÇİN ÇALIŞMALARINIZ VAR MI?
4
2014
Röportaj INTERVIEW
hepsi bir arada yaklaşık 1000 küsur imalatçı var. Ama dediğim gibi işine yatırım
yapan insan sayısı çok az. Kendi kişisel
harcamalarına, keyfine daha çok zaman ve
para harcıyor. Eğer biraz daha yatırım olsa
bugün birçok firma çok daha iyi yerlerde
olabilirdi. İzmir’in adı daha çok duyulur,
daha çok müşteri gelirdi. Bir de bizim
burada herkes ustadır! Meslekten anlar,
ayakkabıyı eline aldığında ben bunu şöyle
yaparım böyle yaparım der. Ama işe ticari
boyutuyla bakan insan yoktur. Çoğunluk
sadece ayakkabıyı yapmakla yetinir. Tabi
bir malın malzemesini alıp temin etmek
bambaşka bir iştir. Zaten büyük şirketlerde alıma bakan ayrı bir grup çalışır. Diğer
yandan satışa bakan ayrı bir satış ekibi çalışır. Ustalık ise apayrı bir şeydir. Yani hem
ustayım, hem alıp satabiliyorum diyorsan
o zaman zaten başarılısındır.
ÖZTÜRK TERLİK
LOREN AYAKKABI
HAZİRAN
JUNE
BU ANLAMDA SİZ ÖRNEK FİRMA OLUYORSUNUZ ASLINDA. AR-GE VE MAKİNELEŞMEYE YATIRIM YAPMAK SİZİ DİĞER FİRMALARDAN AYIRAN BİR ÖZELLİK OLUYOR...
Bizim grubumuzda böyle diyebilirim. Hem
suni deride hem de deride su bazlı yapıştırıcıya geçmek, makineleşmek cesaret
isteyen işler. Küçükten itibaren babam ve
amcamız bizi belli yanlışları yapmamızı,
da göze alarak işin içine bıraktılar. İşi işin
içinde öğrendik. Onların verdiği büyük bir
cesareti miras aldık. O cesareti bazı şeyleri
kaybetmeyi göze alarak verdiler. İlkokuldan itibaren tatillerde hep iş yerindeydik.
Ama burada olmayı da hep sevdik. Zamanında risk alarak ticareti kendi başımıza
yapma imkanı verdikleri için çok şey öğrendik. Biz özgüvenimizi kendi kendimize kazandık. Bugün burada olmaya gerek
görmediklerine göre onlar da erken yaşta
bunun faydasını gördüler demektir!
Biz bu yola baş koyduk, risk aldık ama başarılı olacağımızdan da emindik. Gerekli
denemeleri de hep yaptık, aşama aşama
üretim sistemimizi değiştirdik. Şu anda
mesleki anlamda çivisiz monta yapıyoruz,
su bazlı yapıştırıcı kullanıyoruz, ayakkabılarımızda solvent içeren hiçbir madde
yok... Suni deri çalışmamıza rağmen tabanı, içi, astarı ve yüzlüğüyle %100 fitalatsız ayakkabı üretiyoruz. Bütün ayakkabılarımız henüz ürün aşamasındayken,
seri üretime girmeden laboratuvara gider,
sonuçlar alınır. Yurt dışıyla çalıştığımız için
malzemelerimizde de stoklu gidiyoruz. En
büyük sebebi de her sezon kullanacağımız
malzemeyi garanti altına almak. Testleri
yapılıyor, bir sezon içerisinde yüzbinlerce
çift ayakkabı üretilmiş oluyor.
YEREL VE ULUSAL FUARLARA KATILIYOR
MUSUNUZ?
Firma olarak fuarlara katılmıyoruz. Fakat
markalara ar-ge desteğiyle birlikte fuar
koleksiyonları hazırlıyoruz. Dolayısıyla fuarlara tek firma olarak değil de çoklu olarak katılımlarımız oluyor.
MAKİNE VE BİNA YATIRIMLARI YAPMA İHTİYACI NASIL DOĞDU?
Ürettiğimiz ayakkabı grubunda yurt dışıyla
rekabet etmek anlamında büyük yatırımlar yapmak ve makineleşmek gerekiyordu.
Biz de kendi öz sermayemizi işimizde değerlendirerek bu rekabete girdik.
YENİ BİR MAKİNE YATIRIMI YAPTINIZ VE SU
BAZLI YAPIŞTIRICI KULLANIMINA GEÇTİNİZ. BUNUNLA İLGİLİ SÜREÇ NASIL GELİŞTİ, NASIL KARAR VERDİNİZ?
İmalatçı gözüyle baktığımızda yapıştırıcı
değiştirmek çok büyük bir risktir. Biz bu
riski aldık ama bilinçli bir şekilde aldık.
Öncelikle bir sezon tek ürünün, tek kalite,
tek renginde üretim yaptık ve o ürünün
geri dönüşünü takip ettik. Herhangi bir
sıkıntı yaşanmadığını görünce bütün
üretimi su bazlıya çevirdik. Kenda Farben su bazlı yapıştırıcıya saya ve üste
kısmında geçeli bir yıl oldu. Türkiye’de
bizden çok çok daha büyük firmalar var
ama onlar henüz cesaret edemedi, o
riski alamadı. Ama bizi gözlemliyorlar,
onlar için de olumlu bir örnek olmuş
oluyoruz. Bu da bize Palamut Group’un
kazandırdığı bir avantaj. Sonuçta yılda
400 bin çift ayakkabı yapıyoruz. İleriye
dönük çalışma yaptığımız büyük giyim
firmalarının ayakkabı reyonları için bize
koştukları ilk şart su bazlı yapıştırıcı ve
çivisiz monta oluyor. Model, taban, görüntü bir yana, öncelikli kriterler bunlar
artık. Bu konuda avantajlı durumdayız.
Doğru kullanımla birlikte su bazlı yapıştırıcının çok faydasını gördük. Litre
fiyatına baktığımızda pahalı görünse
de çıkardığı çift adedi hesaplıya geliyor. Tabi en büyük avantajı insan
sağlığı... Hem çalışan hem de kullanıcı anlamında sıfır zarar veren bir
ürün. İnsan gücünü azaltarak üretim
adedini artırıyor. Bu maddi avantajın
yanında hiçbir yanıcı madde içermemesi sebebiyle hem stoklaması hem
de kullanımı sırasında sıfır risk taşıyan bir ürün. Kullanım kolaylığı da
cabası. Bizim imalathanemizde bütün tabanları tek bir bayan sürüyor. 2
bandın bütün ayakkabılarını tamamlıyor. Hata payı sıfır. Bu bakımdan nitelikli iş gücü zorunluluğunu da ortadan kaldıran bir ürün. Geleceğe dair
mecburi olabilecek olan bir konu olduğundan önceden geçişin faydasını
göreceğimize inanıyorum. Şu anda
ikinci makine bandını da faaliyete
geçirdik. İşimizi takip ettiğimiz sürece makine yatırımları devam edecek.
MARKALAŞMA HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELER?
Bugün en doğru adımları atarak en
kısa şekilde markalaşmak bile en
azından bir 10 yılınızı alır. Bu işler
geriye dönük yatırım yapmaya bağlı.
Bizlerin veya bizim gibi düşünen firmaların öncelikle hedefi şudur: Ben
üretimimi dolduruyorsam, bir sezon
sonranın ürününü satıyorsam, ben
kendimi buraya adamışımdır. Bu açıdan bakıldığında bir ürünü çok iyi şekilde üretiyor olabilmek işin %50’si.
Ama kalan %50’si de marka olmak.
Marka olmak için de sabretmek ve
uzun vadeli düşünmek gerekiyor. Bugün bazı firmalar, markalaşan ve artık
ismini satan firmalar haline geldilerse yapmış oldukları yatırımın meyvasıdır.
AİLE ŞİRKETİ OLARAK SÜRDÜRDÜĞÜNÜZ İŞİNİZDE KURUMSALLAŞMAYI
DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Üç kardeş olarak kendi aramızda iş
bölümünü zaten yapıyoruz. Yıllardır
bağlı olduğumuz prensiplerimiz ve
aileden devraldığımız bir şirket kültürümüz var. Geçmişten gelen değerlerimiz bizim için çok önemlidir.
Çünkü firma olarak geçmişimizi satın
alamayız.
SEKTÖREL ANLAMDA DEVLET DESTEĞİNİ YETERLİ BULUYOR MUSUNUZ?
Devlet teşviklerinden yararlanmıyoruz. Firma olarak hep özkaynaklarımızı kullandık. Devletin sektörümüze
vereceği en büyük destek mevcut
ekonomik istikrarların devamının
sağlanması olur.
LOREN SHOE COMPANY
HAKAN ÖZTÜRK
PROVIDING ECONOMIC STABILITY IS THE BIGGEST GOVERNMENT SUPPORT FOR US
WOULD YOU TELL US BRIEFLY ABOUT YOURSELF
AND THE BACKGROUND OF YOUR COMPANY?
Our company was founded by our father Nurettin
Öztürk in 1969. Starting business with manufacturing heels, it continued with the production and
wholesale trading of slippers. We have been in
this bussines since our childhood, as it’s a family
business. Today, we serve in the sector by manufacturing Comfort Footwear with about our 80
employees. Comfort is our top priority and major
difference. With our Shoes, Sandals and Boots, we
have a range of products that emphasis on comfort
and appeals to middle-aged and older women. Because the income level of the majority living in our
country is at a moderate level, the consumption
has a volume in this group. Also, that we have standard prices gives the customer a feeling of trust.
service quality from none. Their team is also very
fast. They quickly give response to any need of the
slightest parts and materials. And they are a company following the agenda.
WHAT ARE YOUR INVESTMENTS FOR THE FUTURE?
Our investments increases every season interms of Mechanization, R & D and increasing
production volume. We are planning to continue growing in a concious and controlled way.
However, we do not consider investing in the
retail sector. We are pleased to be a company
that makes manufacturing.
WHAT IS THE VIEW FROM İZMIR WHEN YOU LOOK AT
İSTANBUL MARKET?
Istanbul is where the beating heart of sector is. As
it’s the center of sub-industry, we travel there too.
Viewing from İzmir, Istanbul is Turkey’s gateway to
the world with it’s lots of opportunities. The companies that seizes this opportunity always win.
HOW DO YOU FOLLOW THE AGENDA?
Turkey usually follows the Europe and China. Because following the China didn’t provide us with an
advantage. We went and reviewed at the past period but we couldn’t find anything more advanced
than ours in terms of model. Today, still, you can
find the best quality of shoes in a particular parts
of Europe; Italy, Germany, Belgium, Spain. And we
primarily follow them for our showcase theme.
Then, we do research in where our products are on
sale in the domestic market; how much were they
sold or not in that season. Our goal is not to make
the same of the best-selling again, of course. How
can I revise it, how can I offer it to my customer in
a different way next season... In summary, the new
season is made up from the combination of European and domestic market.
WHAT CAN YOU SAY ABOUT THE SHOE INDUSTRY IN
IZMIR?
In Izmir, there are some big companies manufacturing his own brand as well as outsource brands.
And some are tryipng to adapt to daily changes,
but they have no stability. Manufacturers in İzmir
are making money but do not invest into their
business. There is no site as big as ours in Turkey.
There are about a thousand-odd manufacturers in
Işıkkent. But as I said, very few people invests in
their business. They spend more time and money
for their personal pleasures. If they would invest a
little more, many companies would be in a much
earned our confidence by ourselves. That they
think they don’t need to be here, means that they
get the benefits at an early age. We have put our
hearts to this business, we have taken risks but we
were sure that we would be successful. We’ve always done the necessary attempts, we’ve changed
our production system step by step. Currently, we
are doing nail-free mountings, using water-based
adhesives and there is nothing containing solvent
in our shoes. Altough we work with artificial leather, we produce a hundred percent phthalate-free
shoes including their insole, lining and outsole. All
of our shoes, on the stage of production, goes to
laboratory before mass production, then we get the
results. As we work with abroad, we stock our material as well. The most important reason is to guarantee the material that we will use every season.
Tests are being done and hundreds of thousands of
pairs of shoes are getting manufactured.
YOU HAVE INVESTED IN A NEW MACHINE AND HAVE
SWITCHED TO THE USE OF WATER-BASED ADHESIVE. HOW DID YOU DECIDE?
When we look through the eyes of the manufacturer, to change the adhesive is a very big risk. We
took that risk, but in a conscious way. At first, we
made the production of only one product, in one
color and quality, for one season and followed
the feedback. Seeing that there was no trouble,
we’have converted the whole production into water-based. In Turkey, there are companies much
bigger than ours, but they haven’t dared yet, they
could not take this risk. But they are observing us,
we are a positive model for them. This is an advantege that Palamut Group has given us. After all,
we’re making 400 thousand pairs of shoes a year.
The first requirements big clothing companies requested are water-based adhesive and nail-free
mounting. These are the primary criterias now
apart from style, insole and image. We have seen
many benefits of water-based adhesive with right
usage. Even if it seems expensive when we look at
its price per liter, its cheaper when we look at he
number of pairs it is used. Human health is the best
advantage of course. It gives zero harm to both
employees and the users. Reducing manpower, it
increases total production.
WHAT IS YOUR OPINION ABOUT BRANDING?
Today branding in shortest way takes at least 10
years even if you take the right steps. It is very important to seize this 10 years period. Producing a very
good product is the 50 percent of the business. The
remaining 50 percent is to be a brand. And being a
brand require to be patient and think in a long term.
Today if some companies are branding and selling
their names, it is the fruits of their investments.
IZMIR HAS A WIDE VOLUME OF BUSINESS IN THE MARKET,
BUT THERE ARE A FEW COMPANIES INVESTING
better place today. Izmir’s name would be heard
more, and so, more customers would come.
AS A MANUFACTURER, WHAT ARE THE ADVANTAGES OF WORKING WITH PALAMUT GROUP?
Of course it is an advantage to work with Palamut
Group. It’s a company that gives importance to it’s
business and follows the recent developments.
Therefore, it contributes our company with their
innovations. Kenda Farben water-based adhesive,
which we also preferred, is the foremost product
among their most important initiatives. It is one
of the leading companies in terms of water-based
adhesive and following its services. On the other
hand, it’s a company we quickly receive response
when we have a trouble. Many times, just on that
day or the next day, either they come themselves
or send us the requied solution. Altough it’s a company in İstanbul, their technical service to out of
the city is very quick. We also have other suppliers
from other cities. But we have not seen this type of
ACTUALLY, YOU ARE A MODEL COMPANY IN THIS
SENSE. INVESTING IN R&D AND MECHANIZATION
IS A FEATURE THAT DISTINGUISHES YOU FROM THE
OTHER COMPANIES.
We can say so for our business. Mechanization and
switching to water-based adhesive in both leather
and artificial leather are works require courage. Our
father and uncle, risking us to make some mistakes,
let us get in the business. We learned the business
in the business. We have inherited a great courage
they had given. They gave that courage risking to
lose several things. We were always in the workplace on holidays since we were primary school
students. But we have always loved to be here.
We have learned a lot as they had given us the
opportunity to do business on our own. We have
5
AS A FAMILY COMPANY, DO YOU THINK OF INSTITUTIONALIZATION?
As three brothers, we are already doing the division of labor among ourselves. But apart from that
we have no plans like institutionalization. We have
principles that we are connected for years and a
company culture we have inherited from the family.
Our values coming from the past are very important
to us. Because as a compony we can’t buy our past.
DO YOU FIND THE GOVERNMENT SUPPORT ENOUGH
IN THIS SECTOR?
We do not take advantage of government incentives. As a company we have always used our own
funds. Providing economic stability is the biggest
government support for us. Fluctuations in the
market are often caused by politics and government. We had some losses from our own fun during
the previous government. We never forget those
times, it is always in our minds. But today, we can
invest very easily in the next season. This causes
the growth of course. Production can’t be term.
Expenses in cash would be financed by ourselves.
However, shoes are sold term. Since we worked
long term, the country’s economical conditions on
the day of collection must be the same once you
sell the products. If not, the business you have
done means nothing.
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
Röportaj INTERVIEW
KENDİNİZİ VE ŞİRKETİNİZİ KISACA TANITABİLİR MİSİNİZ?
Q & Q bir aile şirketidir. İlk olarak Tayland’daki yerel ayakkabı şirketlerine
satış yapan bir ayakkabı parçaları ithalatçısı olarak başladık. O zamanlar ülke
içinde hiçbir yerde üretici bulunmadığı
için her şeyin ithal edilmesi gerekiyordu. Ayrıca yerel olarak üretilmiş yüksek
kaliteli ayakkabı yapımı malzemeleri
için bir talep olduğu da açıktı. Bu sebeple 1979’da, ayakkabı endüstrisinin
patlamasıyla, reçine-kauçuk ayakkabı
tabanı neolit levha üretimi girişiminde
bulunmaya karar verdik. Daha öncesinde yerel olarak hiç yapılmamış olduğu
için açık yüreklilikle öncü olduğumuzu
söyleyebiliriz. Yavaş yavaş ürünlerimizin en yüksek kalite standartlarını karşıladığından emin olmaya başladık. Şu an
yılda 2 milyon yaprak üretimi yapan bir
fabrika ile alanın en önemli şirketlerinden biri haline geldik.
PALAMUT GROUP İLE ORTAKLIĞINIZ NE
ZAMAN BAŞLADI, NASIL GİDİYOR?
2006’dan beri Palamut Group ile birlikte çalışıyoruz. Şu an 8 yıl oldu. Bu ortaklıktan daha memnun olamazdık. Türkiye
aktif bir pazar ve Palamut Group harika
bir partner. Türk pazarını iyi tanıyorlar
ve müşteri ihtiyaçlarını dikkatli gözlerle
takip ediyorlar. Güçlü bir satış ekipleri
var ve yüksek yönetim becerilerine sahipler. Ayrıca gördüler ki bizim ürünlerimiz kendi pazarları için çok uygun ve
bu bizim de bu ortaklığın çok uzun süre
devam edeceğine inanmamızı sağlıyor.
Açıkça söylenebilir ki “BİRBİRİMİZ İÇİN
YARATILMIŞIZ”.
hedefİmİz
ÜRETİM Hattını
genİşletmek ve
kapasİtemİzİ
yükseltmek
GENELLİKLE NE TÜRDE ÜRÜNLER YAPIYORSUNUZ?
Q and Q ayakkabı endüstrisi için geniş bir yelpazede yalnız reçine-kauçuk
ayakkabı taban neolit levha, ayakkabı tabanları ve topuklar üretmektedir.
Mevcut geniş bir ürün seçkimiz bulunmaktadır ama hızlı değişen moda dünyasının ihtiyaçlarını karşılayabilmek
için yeni ürünler de geliştirmekteyiz.
Her bir müşteri için ürünlerimizi müşterinin belirlediği özelliklere göre biçimlendirebiliyoruz.
GLOBAL OLARAK HANGİ PAZARLARLA
İLGİLENİYORSUNUZ? TÜRK PAZARI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ ?
Yıllar geçtikçe, ayakkabı üretimi pazarında sağlam bir yer edindik, hem yerel
olarak hem de ululararası olarak. Meksika’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Asya’ya
tüm dünyaya mal ihraç eden dünya çapında bir şirketiz. Otuzdan fazla ülkede
müşterilerimiz bulunmaktadır. Son yıllarda Türk pazarı hızla gelişmekte ve biz
bu konuda daha mutlu olamazdık. Ürünlerimizin Türk pazar ihtiyaçlarını eksiksiz olarak karşılamasından ötürü, örnek
bir çift olduğumuza gönülden inanıyoruz. İnanıyoruz ki bu gelişme sürdükçe
karşılıklı kazanç sağlayan ortaklığımıza
devam etmek amacıyla partnerlerimizle
uzun süreler yan yana duracağız.
MÜKEMMEL BİR
ÜRÜNE SAHİP OLMAK
ÖNEMLİDİR, AMA
BİZİM BAŞARIMIZI
OLUŞTURAN
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ
MÜŞTERİ
HİZMETLERİMİZDİR
DÜNYACA BİLENEN BİR MARKA OLARAK
BAŞARINIZIN SIRRI NEDİR?
Bu bir sır olduğu için açıklamalı mıyım
Q and Q
SUDARANEE CHIVAPUNTUSRI
EKONOMİK KRİZLERGELİR,GİDER…
BİZ GELECEK İÇİN UMUTLUYUZ!
mız yatırım yapmak ve genişlemek oldu.
Geleceğin ihtiyaçlarını hazır bir şekilde
karşılamak için şu an Tayland’da ikinci
fabrikamızı kurmaktayız. İnanıyoruz ki
ekonomik krizler gelir gider ve biz gelecek için umutluyuz.
emin değilim! Şaka yapıyorum, mükemmel bir ürünle başlamakla birlikte bizi
başarılı kılanın kişiselleştirilmiş müşteri hizmetlerimiz olduğuna inanıyorum.
Her bir müşterinin ihtiyacını özenle dikkate alıyoruz. Dünyanın dört bir yanında
çalışan temsilcilerimizin de başarımızda büyük bir payı var tabi. Kendilerini
işlerine adamış bu profesyoneller kendi
ülkelerinde bizi temsil edebilmek için
çok çalışıyorlar ve onların da başarımızda çok temel bir role sahip olduklarına
inanıyoruz.
BİR AYAKKABI ÜRETİCİSİNİN GÖZÜNDEN
BAKARSAK, NİYE Q AND Q’YU SEÇMELİ ?
Kalite, esneklik, deneyim ve müşteri hizmetleri şirketimizin dört şartıdır. Müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayan yüksek
kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler üretiyoruz. Müşterinin ihtiyaçları daha büyük
ya da küçük ölçekli üretim yapmamızı
gerektirse de biz bundan bağımsız olarak müşterilerimize hep alışık oldukları
yüksek kaliteyi sunuyoruz. Müşterinin
belirlediği özelliklere göre ürünümüzü şekillendirme kapasitesine sahibiz;
kalınlık, sertlik, esneklik, direnç, dayanıklılık, tasarım ve renklere göre. Ayrıca
müşterilerimize hızlı dağıtım ve kişisel
hizmet sağlamaktayız. Sürekli müşterilerimizi dinleriz ve çeşitlilik gösteren
SON DÜNYA ÇAPINDAKİ EKONOMİK KRİZ
SİZİN PAZARINIZI NASIL ETKİLEDİ?
Herkes gibi biz de son ekonomik krizin
etkilerini hissettik, çoğunlukla da döviz
kurlarındaki dalgalanmalar sebebi ile...
Dünya çapında bir ihracatçı olarak işi direkt olarak etkileyen bu dalgalanmaların merhametine kaldık. Ancak biz sağlam ve güçlü bir şirketiz ve sadece krizle
baş edebilmekle kalmayıp genişlemeyi
tercih ettik. Krize karşılık bizim cevabı-
6
2014
Röportaj INTERVIEW
ürünlerimizin onların ihtiyaçlarını ve
dünya modasının gereklerini karşıladığından emin oluruz. Ayrıca çözücü kullanmaktan kaçınıp su bazlı baskı mürekkepleri kullanan bir firma olarak çevre
dostuyuz.
Bangkok’ta bulunan ayakkabı malzemeleri firmasının CEO’su Bayan Chivapuntusri iş perspektifini ve bunun yanında
Tayland’ı gezmek hakkında bazı harika
bilgiler paylaşıyor...
HAZİRAN
JUNE
2014 İÇİN HEDEFLERİNİZ NELERDİR? DİĞER PAZAR YA DA İŞ KOLLARINA GEÇEREK GENİŞLEMEK GİBİ PLANLARINIZ VAR
MI?
Önceden de belirttiğim gibi, üretimimizin bir bölümünü üstlenecek yeni bir
fabrika kurmaktayız. Bu var olan fabrikamızı modernize etmemizi sağlayacak
ve bize üretim hattımızı genişletme
imkanı sunacak. Daha büyük bir üretim
kapasitesi ile, müşterilerimize daha iyi
bir hizmet sunabilmeyi umuyoruz. Sorumluluk sahibi bir şirket olarak çevreyi
de önemsiyoruz. Yeni bir fabrika kurarak ve var olan fabrikamızı modernize
ederek, çevre dostu kalırken daha etkili
olduğumuzdan ve daha geniş bir yelpazede üretim yaptığımızdan emin olmak
istiyoruz.
İŞ DIŞINDA HOBİLERİNİZ VE İLGİ ALANLARINIZ NELERDİR?
Q and Q’nun yöneticisi olarak işin ne
kadar yoğun vaktimi aldığını tahmin
edebilirsiniz. Fuarlara katılarak ve dünyanın her yerindeki müşterilerimizle
buluşarak çok fazla seyahat ediyorum.
Geçen ay, Italya, Lineapelle’deydik ve
Mayıs sonundaki Guangzhou fuarı için
Çin’ e uçtum. Ancak , boş zaman bulduğumda bahçe işleri ile uğraşmayı ve
tabii ki ailemle zaman geçirmeyi seviyorum.
HİÇ TÜRKİYE’DE GEZİLECEK YERLERİ
GÖRME ŞANSINIZ OLDU MU? NERELERİ
ZIYARET ETTINIZ?
İş için Türkiye’ye çok gittim ve bu mükemmel ülkeye gelmekten her zaman
keyif alırım. Ailem ve ben geçen sene
turist olarak gelme şansını yakaladık.
Tüm ülkeyi gezdik ve gördüğümüz harika yerlerin listesini yapmak benim
için çok uzun olacaktır. Sadece şunu
söyleyeyim, Türkiye’ye ilk geldiğimde
kendimi evde gibi hissettim. Esrarengiz
bir biçimde insanlar ve ülke ile bağlantı
kurdum. Türkiye’nin büyüleyici tarihini
öğrenmeyi, İpek yolu’ndaki rolünü ve
tabiî ki harika Türk insanını ve misafirperverliklerini sevdim. Türkiye ben ve
ailem üzerinde sonsuz bir etki bıraktı ve
dilerim ki daha çok insan burayı ziyaret
eder… Olağanüstü bir ülke!
bulmayı, yeni yiyecekler tatmayı ve öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmeyi
seviyorum. Oldukça açık fikirliyim ve
her ülke ve kültürün keşfetmeye değer
olduğuna inanıyorum.
DIĞER FAVORİ ÜLKE VE ŞEHİRLERİNİZ
HANGILERI?
Daha önce de belirttiğim gibi çok seyahat ederim ve bu genellikle iş için olur.
Fakat ailemle çok farklı ülkeleri gezecek
kadar şanslıydım ve benim için favorilerimi seçmek imkansız. Sadece gezmeyi,
yeni kültürler keşfetmeyi, yeni insanlarla tanışmayı seviyorum. Yeni yerler
TAYLAND’I ZIYARET EDENLERIN MUTLAKA GÖRMESİ, YEMESİ VE YAPMASI GEREKENLER NELERDİR?
Peki, öncelikle gelmeli ve Q and Q’yu
ziyaret etmelisiniz! Müşterilerimiz bize
ziyarete geldiklerinde onları kanatlarımızın altına alırız ve kaldıkları süre
boyunca memnun olmaları için çalışırız.
Ancak kendi başınıza gelecek olursanız
TAYLAND’DA NE
YAPMAYI YA DA
YEMEYİ SEÇERSENİZ
SEÇİN, TAYLAND
İNSANI HER ZAMAN
SICAK
nereden başlamalıyım? Tayland kesinlikle bir zıtlıklar şehridir ve ziyaretçilere
geniş bir aktivite ve deneyim yelpazesi sunar. Tayland’da iken tabii ki tarihi
yerleri gezmelisiniz; Büyük Saray, Wat
Phra ve Wat Arun... Ayrıca Thai masajını,
fil sürüşünü ya da harika kıyılarımızdan
birinde dinlenmeyi denemelisiniz. Yemeklere gelirsek papaya salatası, Tom
Yum, mango ve nemli pirinç, hepsi çok
lezzetli. Fakat Tayland’ da ne yapmayı
ya da yemeyi seçerseniz seçin her zaman Thai insanlarının sıcak karşılamasıyla karşılaşırsınız. Hepsinin ötesinde
Tayland gülücükler bölgesidir!!
Q and Q COMPANY
SUDARANEE
CHIVAPUNTUSRI
ECONOMIC CRISES COME AND GO... WE ARE OPTIMISTIC ABOUT THE FUTURE!
Bangkok based shoe materials company’s CEO
Mrs. Chivapuntusri shares her business perspective as well as some wonderful tips about visiting Thailand...
COULD YOU BRIEFLY INTRODUCE YOURSELF AND
YOUR COMPANY
Q & Q is a family owned and run company. Initially, we began as an importer of shoe components,
selling to local shoe companies around Thailand.
At the time, everything needed to be imported,
as there were no manufacturers anywhere in the
country. However, it was clear that there was a
market for locally produced high quality shoe
making materials. So in 1979, as the shoe industry was booming, we decided to venture into the
production of resin rubber soling sheets. Since
this had never been done locally before, we can
honestly say that we were trailblazers. We began
slowly, making sure that our products met with
the highest standards of quality. Now, with a factory that can produce 2 million sheets a year, we
have become one of the leading companies in
the field.
WHAT KIND OF PRODUCTS DO YOU USUALLY
PRODUCE?
Q & Q exclusively produces a wide range of resin rubber soling sheets, unit soles and heels for
the shoe industry. We have a wide selection of
products available, but we also constantly develop new ones in order to satisfy the needs of the
fast changing world of fashion. We can customize our products to the specific needs of each of
our customers.
WHAT MARKETS DO YOU GLOBALLY APPEAL TO?
WHAT DO YOU THINK ABOUT TURKISH MARKET?
Over the years, we have built a strong presence
in the shoe making markets, whether locally or
internationally. We are a worldwide company, exporting products all over the world, from Mexico
to Europe, from Africa to Asia. We have customers
in more than 30 countries. The Turkish market has
rapidly grown in recent years and we couldn’t be
happier. We sincerely believe that we are a match
made in heaven as our products correspond perfectly to the needs of the Turkish market. As it
continues to evolve, we hope to be standing side
by side with our partners for a long time to come
and continue our mutually fruitful collaboration.
ness, hardness, flexibility, resistance, durability,
design or colors. We also provide our customers
with prompt delivery and personalized service.
We always listen to our customers and we make
sure that our varied products correspond to
their needs and the needs of the fashion world.
We are also environmental friendly as we strictly use waterbased inks and refrain from using
any solvents.
HAVING A GREAT PRODUCT
MATTERS, BUT WHAT
MAKES US A SUCCESS
IS OUR PERSONALIZED
CUSTOMER SERVICE
WHAT’S THE SECRET OF YOUR SUCCESS AS A
GLOBALLY KNOWN BRAND?
Well, as it is a secret, I am not sure if I should reveal it! Kidding aside, I believe that beyond having a great product to begin with, what makes us
a success is our personalized customer service.
We are very attentive to the needs of each of
our customers. A lot of credit has to be given
also to our wonderful agents all over the world.
These dedicated professionals work very hard
to represent us in their respective countries
and we believe that they play an essential part
in our success.
WHEN DID YOUR COLLABORATION WITH
PALAMUT GROUP START? HOW IS IT GOİNG?
We have been working with Palamut Group
since 2006, so it has been eight years now. We
couldn’t be more pleased with this collaboration. Turkey is such an active market and Palamut Group has been a great partner. They know
the Turkish market well and have a keen eye
for customers’ needs. They have a strong sales
team and possess high management skills. They
also see that our products are well suited for
their market which also lead us to believe that
our collaboration will continue for a long time.
We can honestly say that we are “SOLE MATES”!
HOW DID THE RECENT WORLDWIDE ECONOMIC
CRISES AFFECT YOUR MARKET?
Just like everyone in the world, we have felt the
effects of the recent economic crisis, mostly
through the fluctuations of the exchange rates.
Being a worldwide exporter, we are at the mercy
of those fluctuations which affect the business
directly. However, we are a solid and strong company and not only were we able to face the crisis
head on, but we chose to expand. Our response
to the crisis was investment and expansion. We
are currently in the process of building a second
factory here in Thailand in order to be ready to
meet the challenges of the future. We believe
in that economic crises come and go, and we are
optimistic about the future.
WHAT ARE YOUR GOALS FOR 2014? DO YOU
HAVE PLANS SUCH AS EXTENDING TO DIFFERENT
MARKETS AND BRANCHES?
As I have mentioned before, we are currently
building a new factory in order to accommodate
some of our production. This will allow us to
modernize our existing factory and give us the
opportunity to expand our production line. With
a bigger production capacity, we hope to be
able to offer an even better service to our customers. As a responsible company, we are also
concerned about the environment. By building
a new factory and modernizing the existing one,
we want to make sure that we are more efficient
and able to produce a wider variety of products
while remaining environmentally freindly.
WHY SHOULD ONE PREFER Q AND Q, FROM A
SHOEMAKER’S EYES?
Quality, flexibility, experience, customer service are the four pillars of our company. We
produce an affordable high quality product that
corresponds to the needs of our customers. Regardless if our customers need us to produce
at a larger or smaller scale, we offer the same
quality that they have been accustomed to. We
have the capacity to customize our products to
the customers’ specifications, whether in thick-
DO YOU HAVE ANY HOBBIES, INTERESTS APART
FROM WORK?
Well, as director of Q & Q, you can imagine that
work keeps me quite busy. I travel a lot, attending fairs and meeting with customers all over
the world. Last month, we were in Lineapelle in
Italy and I will be flying to China for the Guangzhou fair at the end of May. However, whenever I
have free time, I enjoy gardening and of course,
spending time with my family.
7
HAVE YOU HAD ANY CHANCE OF SIGHTSEEING IN
TURKEY? WHERE HAVE YOU SEEN?
I have been to Turkey many times on business,
and I always enjoy coming to this wonderful
country. My family and I were also lucky enough
to come as tourists last year. We toured the
whole country and it would be too long for me to
list all the wonderful places we have seen. Let’s
just say that the first time I arrived in Turkey, I
felt at home. I connected with the country and
the people in an inexplicable way. I loved learning about Turkey’s fascinating history, its role in
the Silk Road and of course, the wonderful Turkish people and their hospitalities. Turkey has left
a lasting impression on me and my family and I
wish more people would actually visit there... It
is a fabulous country!
WHAT ARE YOUR FAVORITE COUNTRIES AND CITIES?
As I’ve mentioned earlier, I travel a lot and usually on business. But I was fortunate enough to
travel to many different countries with my family
and it is simply impossible for me to pick my favorites. I simply love traveling, discovering new
cultures, meeting new people. I love exploring
new locations, tasting new foods and learning
as much as I can. I am very open minded and I
believe that every country and every culture is
worth discovering.
WHAT SHOULD ONE SEE, EAT AND DO BEFORE
LEAVING THAILAND? HAVE YOU GOT ANY SUGGESTIONS AND TIPS?
Well, you must come and visit us at Q & Q
first! When customers come to see us, we take
them under our wing and try to give them an
enjoyable stay. But if you come on your own,
where to begin? Thailand is certainly a country of contrasts and can offer visitors a wide
array of activities and experiences. While in
Thailand, you must visit the historical sites of
course, the Grand Palace, the Reclining Buddha, Wat Arun etc. But you must also experience a Thai massage, an elephant ride or relax
on one of our wonderful beaches. There is so
much to see and do, it is hard to choose. And
what can I say about the food... Papaya salad,
Tom Yum, mango and sticky rice, they are all
so delicious. But whatever you choose to do
or eat in Thailand, you can always count on
the warm welcome of the Thai people. It is the
Land of Smiles after all!
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
KAPAK KONUSU COVER STORY
MARKALAŞMAK NEDEN ÖNEMLİ?
çok daha hızlı ve kolay bir dünyada
yaşıyoruz. İnternet kullanımı insanların arasındaki mesafeleri kısaltıyor
ve iletişimi çok daha ucuz ve basit bir
hale getiriyor. Bir günde sıfırdan bir
marka yaratmak elbette büyük bütçeler gerektirse de, akılcı bir stratejiyle
yola çıkıldığında maliyetleri düşürmek
mümkün. Markayı marka yapan tanıtım
ve reklam araçlarının başında sosyal
ağlar geliyor. Sosyal dinamiklerin, politik görüşlerin, çevreci hassasiyetlerin
büyük rol aldığı sanal dünyada, markanızın ayrıştırıcı gücünü dikkatli bir şekilde belirler ve ortaya koyarsanız, fark
edilme ve ses getirme şansınız eskiye
kıyasla çok daha yüksek.
Tüketicilerin zihninde bir ürün veya
hizmetle ilgili olarak benzerlerinden
ayrılan bir algı yaratma sürecine ‘markalaşma’ deniyor. Ancak günümüzde
her marka tüketiciye verilen bir vaat,
ürünün kendisinin çok ötesine geçen,
üründen fazla yaşayan ve aslında ürüne olan talebi belirleyen birer araç...
Hal böyleyken bir şirketin iş hayatında
ne kadar başarılı ve uzun ömürlü olacağını da o şirketin markalaşma becerileri
belirliyor.
Markalaşmanın birçok avantajına daha
yakından bakarsak, neden bu derece
önemli bir süreç olduğunu anlamak da
kolaylaşıyor.
MARKALAR HAFIZADA KALIYOR
Güçlü markalar, daima özenle hazırlanmış kurumsal kimlik çalışmalarının
sonucunda doğuyor. İnsan algısını ve
psikolojik faktörleri göz önünde bulundurarak oluşturulan marka logosu,
renkleri, yazı karakteri ve bütün görsel detaylarıyla markanın simgesi ve
hatırlatıcısı haline geliyor. Tüketicinin
zihninde anında markayı çağrıştıran
önemli birer tetikleyici unsur oluyor.
Markanıza kendine özgü bir kimlik ve
kültür kazandırıyor. Rakipleriniz tekdüze bir şekilde, birbirine benzer bir yapıda iş yapıyorken, siz kendinize özel bir
yer edinmiş oluyorsunuz.
MARKALARIN SADECE BİRER İSİM D
E
İNSAN PSİKOLOJİSİ VE BİLİMİ BİR A ĞİL,
GETİREN BİRER İLETİŞİM ARACI OL RAYA
D
U
DİJİTAL ÇAĞI YAŞIYORUZ. ALIŞ ĞU
V
TERCİHLERİMİZİ, HERHANGİ BİR Ü ERİŞ
R
Ü
N
OLAN GÜVENİMİZİ VE SADAKA E
T
İM
ONLAR BELİRLİYOR. PEKİ AMA B İZİ
ÜTÜN
BUNLAR NASIL OLUYOR?
MARKALAR GÜVEN VERİYOR
Satın alma kararını ve sürecini hızlandıran unsurların başında marka bilinci
geliyor. Marka olan bir ürünü satın almak tüketiciye kendini güvende hissettiriyor. Markanın bilinirliği ne kadar
fazlaysa, tüketici de ürünün o kadar
kaliteli olduğuna inanıyor. Tüketici
ürünün arkasında markanın gücünü
hissettiği zaman, herhangi bir sorunda
muhatap bulabileceğini de düşünüyor.
Özellikle doğru kararı verip vermedikleri konusunda baskı hissettikleri anlarda, marka bilinirliği risk duygusunu
azaltıyor ve insanların çok daha çabuk
karar vermesini sağlıyor.
MARKALAR TANIDIKLIK HİSSİ UYANDIRIYOR
Markalaşmak sadece var olan müşterilerinize güven vermekle kalmıyor,
potansiyel müşterileri de kendinize
çekmenize aracılık ediyor. Psikologlara göre, markanız ne kadar biliniyor ve
görünüyorsa o derece tanıdıklık ve hoşlanma hissi uyandırıyor. İnsanlar henüz
sizden bir ürün satın almamış olsa dahi,
çok sık rastladıkları, duydukları ve gördükleri bir markaysanız, sizinle ilgili
pozitif bir algıya sahip oluyorlar. Aynı
şekilde, piyasaya yeni bir ürün çıkardığınız zaman, hem halihazırdaki hem de
potansiyel müşterilerinizin, bu ürüne
olumlu hislerle yaklaşması daha kolay
oluyor.
MARKALAŞMAK DAHA FAZLA KAZANDIRIYOR
Markalaşmak uzun vadeli bir yatırım
ve özellikle başlangıçta cömert bütçeler gerektiriyor. Markanızı tanıtmak ve
ARTIK AYAKKABILAR DA MARKASIYLA
İSTENİYOR
Ayakkabının ihtiyaç olmaktan çıkıp bir
moda ürünü haline gelmesiyle tüketici
aldığı her üründe olduğu gibi ayakkabıda da markaya bakar hale geldi. Özellikle son 15-20 yıldır ayakkabı seçerken
ürünün markası belirleyici oluyor. Hatta
alışveriş trendleri markalar üzerinden
belirleniyor. Üretimdeki alternatiflerin
artması sayesinde tüketicinin seçimleri ayakkabı sektörünü eskiye oranla çok
daha yakından ilgilendiriyor artık. Lüks
markaların bile mümkün olan en geniş
kitleye hitap etmek için çaba gösterdiği
bir çağda yaşıyoruz. Çok fazla marka ve
çok fazla rekabet olan böyle bir ortamda
kalıcı olmak büyük önem taşıyor. Hizmet,
kalite, tasarım ve elbette uygun fiyat politikası kalıcılığınızı belirliyor. Ancak bütün
bunları görünür hale getirmek için uzun
vadede markalaşma becerisi gerekiyor.
Markalaşmaya verilen önem ayakkabı sektörünün Avrupa ile rekabetinde
Psİkologlara
göre, markanız ne
kadar bİlİnİyor
ve görünüyorsa o
derece tanıdıklık
hİssİ uyandırıyor.
farklılaşmak adına yaptırılan reklamlar ve pazarlama faaliyetlerinin
yanı sıra ürün geliştirmeye yönelik çalışmalar da ilk aşamada gider hanesine
yazılıyor. Bu arada sabrınızı korumanız
büyük önem taşıyor, zira bir süre sonra bütün harcamalarınızın karşılığını
görmeye başlıyorsunuz. Marka bilinirliğiniz arttıkça kazancınız çok daha is-
8
Marka sadakatİ
yaratmak,
fİrmanızı hem
fİnansal hem de
sosyal açıdan öne
geçİrİyor
bir kurum haline
getirerek
çalışanlarınızın
kalitesini
dahi
etkiliyor. Verimliliğiniz artıyor.
tikrarlı bir hale geliyor
çünkü tüketiciler marka olan ürünlere
daha fazla para ödemekten çekinmiyor. Daha değerli gördükleri bu ürünlerin daha yüksek bir fiyatı hak ettiğine
inanıyor. Bu durum ise kâr marjlarınızı
yükseltiyor. Sağlam bir markaya sahip
olmak sizi her anlamda tercih edilen
MARKALAŞMAK
KRİZ
DÖNEMLERİNDE DE EN
BÜYÜK AVANTAJ
Küresel krizlerle şekillenen, esneklik gerektiren ve kimi zaman oldukça
umut kırıcı olabilen bir ekonomik ortamda iş yapmak bugün bütün firmaların en önemli sorunu. Ancak dünya
günden güne dijital bir yaşam şekline
doğru evriliyor. Çin’den Hindistan’a,
Brezilya’dan Rusya’ya, Güney Afrika’dan
Endonezya’ya birçok yeni ve hareketli
pazar ortaya çıkıyor. Elbette bu bölgelerdeki orta sınıfın alım gücü de krizlerin
yarattığı dalgalanmalardan etkileniyor.
Buna rağmen markalar buralarda, ortaya
çıktıkları refah toplumlarından çok uzaklarda dahi tercih sebebi oluyor. Aslına
bakarsanız ürünün, ona verilen isim ve
logonun ötesinde geçen, güçlü bir fikre
dayanan ve duygulara hitap etmeyi başaran markalar, girdikleri pazarda anında
talep görüyor, hatta yaptıkları hızlı bir çı-
kışla diğer pazarları da ele geçiriyor.
MARKALAŞMA YOK, AYRIŞMA YOK
İnsanlar günümüzde ürünlerle değil
markalarla bağ kuruyor. Marka sadakati yaratmak, firmanızı sadece finansal
açıdan değil, sosyal açıdan da diğerlerinin önüne geçiriyor. Bir kez saygı duyulan bir marka yarattığınızda, önemli
bulduğunuz konulara dikkat çekmeniz,
sosyal duyarlılık oluşturmanız ve insanları belli öncelikler çevresinde birleştirmeniz de mümkün oluyor. Üstelik
marka yaratmak ve marka imajını güçlendirmek için bugün eskiye kıyasla
9
olumlu bir rol oynuyor. Eskiden Avrupa modalarını takip eden ve örnek alan
yerli üretici, marka değerini artırmak
için kendi modasını yaratmanın önemini fark ediyor. Tüketiciler yüzlerce dünya markasının bir araya geldiği alışveriş
merkezlerinde dünya modasını ilk elden
görme ve takip etme şansına sahipken,
ayakkabı sektörü için günceli takip edip
kendi çizgilerini oluşturmak bir lüks değil zorunluluk haline geliyor. Markalaşma
sayesinde akılda kalmak, tanıdıklık ve
güven duygusu uyandırmak, daha fazla
satış yapmanın yanı sıra, kriz dönemlerinden minimum hasarla çıkmak da
mümkün oluyor.
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
KAPAK KONUSU COVER STORY
HAZİRAN
JUNE
2014
GEZİ TRAVEL
WHY IS BRANDING IMPORTANT?
WE ARE LIVING IN AN AGE WHERE BRANDS ARE NOT ONLY NAMES BUT ALSO MEANS OF COMMUNICATION THAT BRINGS TOGETHER HUMAN PSYCHOLOGY AND THE SCIENCE. THEY
DETERMINE OUR SHOPPING PREFERENCES, OUR TRUST AND LOYALTY TO ANY PRODUCT. BUT HOW CAN ALL THIS HAPPEN?
The process of creating a distinguishing perception
of a product or service in the minds of consumers is
called “Branding”. But nowadays, every brand is a
promise given to consumer, a tool goes beyond the
product, lives longer than it and determines the
demand for products. And yet a company’s branding skills determines how successful that company’s business life and longevity would be.
Upon closer examination of many the advantages
of branding, it is easier to understand why it is a
very important process.
BRANDS WILL REMAIN IN MEMORY
Strong brands always arises as a result of carefully crafted study of corporate identity. The brand
logo created keeping in mind human perception
and psychological factors becomes symbol and reminder of the brand with its colors, fonts, and all
visual details. It becomes an important triggering
factor that evokes the brand in consumers’ minds
instantly. It gives your brand a unique identity and
culture. You will have a special place for yourself
while your opponents are doing business similar
to each other.
BRANDS GIVE CONFIDENCE
Brand recognition comes at the beginning of factors accelerating the buying process and decision.
Buying a brand product makes the consumer feel
safe. Consumer believes that the more well-known
the brand, the better quality it is. Consumer thinks
that he can find a interlocutor in case of a trouble
when he feels the power of brand behind the product. When they feel pressure about whether they
give the right decision or not, well-known of the
product reduces the feeling of risk and provides
them to decide much quicker.
BRANDS AROUSES A FEELING OF FAMILIARITY
Branding is not only just give you the confidence
to available customers, but also mediate attracting
potential customers. According to psychologists,
the better your brand is known the more it arouses the feeling of familiarity and delight. People
are going to have a positive perception about you
if you are a brand they often meet, hear and see
even if they have never bought any of your products. Likewise, when a new product released, it’s
is easier to approach with positive feelings to this
product for both current and potential customers.
generous budgets especially in the beginning.
Apart from advertisements and marketing activities made in order to promote and differentiate
your brand, product development studies are also
written among expenses. By the way, it has great
importance to maintain your patience. Because after a while you start to see all of your expenses’
return. Increasing your brand recognition earnings
become a much more stable, because consumer do
not afraidof paying more to brand products. They
consider these products are more valuable and
beyond their logo, based on a strong idea and managed to appeal to emotions are in demand in every
market they entered.
NO BRANDING, NO SEPERATION
Nowadays people establishes a connection
with the brands not with products. Creating brand loyalty, not only financially,
but also socially, makes you overtake
the others. Once you have created a
respected brand, it’s possible to
draw attention to issues that
are important to you, create social awareness and
unite people around
certain priorities.
Brand recognition
accelerates the
decision making and
buying process
buying shoes as it is in every product.
The brand of the product is decisive
while choosing shoes, especially past 15-20 years. Even
shopping trends are
determined through
brands. Thanks
to the increase of
alterna-
GÖKDELENLER VE
TAPINAKLAR ŞEHRİ
Moreover,
to
create
a
brand and
strengthen the
brand
image, today we live in a
world much faster
and easier compared
to past. The use of internet shortens the distance
between people and makes
communication much cheaper
and simple. Event though creating
a brand from zero in a day requires
huge budgets, it’s possible to reduce
costs with a rational strategy. Social networks are coming at the beginning of the
promotion and advertising tools that makes
the brands a brand. Your chance of being noticed
is much higher compared to past if you carefully
determine and reveal the power of your brand in a
world where environmental sensitivities, political
views and Social dynamics have a major role.
BRANDING MAKES YOU EARN MORE
Branding is a long-term investment and requires
SHOES ARE WANTED WITH THEIR BRAND NOW
After ceases to be a need and becoming a product of fashion, consumers looking its brand while
caused
by
the
crisis
of
course.
Even though,
the brands are
preferred there,
far away from
the welfare society they were risen.
Actually, the brands go
it’s possible to reduce
costs of creatıng a
brand from zero, with a
rational strategy
10
BANGKOK IS ONE OF THE MOST COSMOPOLIT CITIES OF ASIA.
IT IS ALIVE, COLOURFUL AND VERY DYNAMIC... BOTH THE CAPITAL AND THE BIGGEST CITY OF TAYLAND,
BANGKOK IS KNOWN AS THE HOTTEST CAPITAL CITY OF THE WORLD NOT FOR ONLY ITS NICE PEOPLE BUT
ALSO FOR ITS TROPICAL CLIMATE!
Bangkok Asya’nın en kozmopolİt şehİrlerİnden bİrİ. Canlı, renklİ ve çok
hareketlİ... Tayland’ın başkentİ VE en büyük şehrİ, sadece güler yüzlü halkıyla
değİl, tropİkal İklİmİyle de dünyanın en sıcak başkentİ olarak bİlİnİyor!
they deserve a higher price. And this case raises
the profit margins. Having a stable brand makes
you a prefferred instuttion in every aspect and
even affect the quality of your employees. It rises
your productivity.
THE BIGGEST ADVANTAGE DURING CRISIS PERIODS
Today, it is the most important issue of all
companies to do business in an economic environment which is shaped by
the global crisis, requires flexibility,
and sometimes quite disappointing. But the world is evolving
towards a digital lifestyle day
by day. Many new and lively
markets are revealing from
China to India, Brasil to
Russia, South Africa to
Indonesia. Purchasing power of the
middle classes
living in these
regions are
affected by
the volatilities
BANGKOK
tives
in the
p r o duction,
co n s u m er’s choices concerns
footwear industry much
more
closely
compared
to
the past. We are
living in an age
even luxury brands
efforts in order to
appeal to the widest
possible audience. It
is very important to
be persistent in such
an environment where
too many brands and
too much competition are
found. Service, quality, design and, of course, affordable price policy determine
your permanence. However,
in order to make them all noticeable, long term branding
skills are required. The importance of branding plays a positive role in competence of the
footwear industry with Europe.
Manufacturers, who used to follow and imitate Europe Fashion,
are realizing the importance of creating their own fashion in order to
enhance their own brand value. Following the trends and creating their
own line is becoming a necessity,
not a luxury for the footwear sector
while consumers have the opportunity to see first-hand and to follow
the world fashion in shopping centers where hundreds of global brands
bring together.
A CITY OF SKYSCRAPERS
AND TEMPLES
DOĞU’NUN VENEDİK’İNDE TARİHİ BİR YOLCULUK
Bangkok’a yolu düşenlerin mutlaka görmesi gereken
şeylerin başında kanallar geliyor. Şehir içindeki kanal
ve yüzen pazar turları şehrin dinamiklerini yakından
görmek için ideal. Gezinize biraz tarih ve mimari eklemek isterseniz, Wat Phra Kaew tapınağını ziyaret etmenizi öneririz. Burada birçok dev heykelin yanı sıra
meşhur zümrüt Buda heykelini de görebilirsiniz. Wat
Pho tapınağında ise 46 metre uzunluğundaki Uzanan
Buda heykeli yer alıyor. Burası aynı zamanda geleneksel Thai masajının doğduğu yer olarak biliniyor. Bölgede yer alan masaj salonlarında muhteşem bir Thai
masajıyla gezinizi tamamlayabilirsiniz.
A HISTORICAL JOURNEY IN THE VENICE OF THE EAST
The canals is the first thing to be seen by those who happen to
pass Bangkok. The canal and floating market tours are ideal to
see the dynamics of the city closely. And if you want to add a
pinch of history and architecture to your journey, we recommend you to visit Wat Phra Kaew Temple. You can see the infamous emerald Budha statue along with a lot of giant sculptures.
In the Wat Pho Temple
You can see the 46-meeter-long Lying Budha Sculpture. Wat
Pho Temple is also known as the birthplace of the traditional
Thai massage. You can complete your trip with an amazing Thai
massage in one of the many massage parlors around the region.
GELENEKSELDEN MODERNE KEŞİF TURU
Lüks alışveriş merkezlerinin bir araya toplandığı Siam
Meydanı, Bangkok’un merkezi sayılıyor. Slom ve Sathorn
bölgeleri ise Bangkok’un finans merkezi olarak biliniyor.
Bu bölgelerin modern yapıları ve gökdelenleriyle iç içe
geçmiş olan tuk-tuklu pazarlar ve geniş, huzurlu parklar
görülmeye değer. 1967 yılında kaybolan iş adamı Jim
Thompson’ın müzeye dönüştürülen evi, geleneksel Thai
mimarisini ve sanatını yakından görmek için mükemmel
bir fırsat sunuyor. Şehre tepeden bakmak isterseniz,
Tayland’ın en yüksek binası Baiyoke’nin gözlem katına
çıkabilirsiniz. Yaowarat caddesindeki Çin mahallesi ise
özellikleri sokak pazarlarıyla Bangkok’un en renkli, canlı
ve karmaşık yerlerinden biri...
A DISCOVERY TOUR FROM TRADITIONAL TO MODERN
‘BİRAZ DA HEYECAN’ DİYORSANIZ…
Samut Prakan’da bulunan timsah çiftliği yüzlerce
timsahı ve ilgi çekici şovlarıyla türünün dünyadaki en
büyük örneği olmasıyla biliniyor. Silom’da ise dünyanın en eski 2. yılan çiftliği yer alıyor. Yine Silom’daki
Lumphini Parkı şehrin hareketliliğinden bunalanlar
için ideal bir kaçış noktası. Burada ayrıca ortalıkta
serbestçe dolaşan ve boyları 3 metreye varabilen
monitör kertenkeleleri yakından görebilirsiniz. Güneydoğu Asya’nın en büyük akvaryumu Siam Ocean
World, Siam Paragon alışveriş merkezinin zemin katında sizi bekliyor. Burada yüzlerce farklı deniz canlısını bir arada görebilir, ve hatta dalış sertifikanız
varsa köpekbalıkları ile birlikte yüzebilirsiniz! Kısa
bir yolculuğa vaktiniz varsa, Bangkok’a 1 saat mesafede bulunan Kanchaburi’de, 20’den fazla kaplana ev
sahipliği yapan Budist tapınağında evcil kaplanları
kucağınıza alıp sevebilir, besleyebilir ve hatta birlikte
fotoğraf çektirebilirsiniz!
IF YOU SEEK A LITTLE EXCITEMENT...
The Siam Square is considered the center of Bangkok where the luxurious shopping centers are gathered. Slom and Sathorn areas on the
other hand, are known as the financial centers of the city. At these areas the market places with tuk-tuks around combined with the modern skyscrapers and the braod and peaceful parks are worth seeing.
The house of Jim Thompson, the businessman who went missing in
1967, which has been converted into a museum is a great opportunity to see traditional Thai architecture and art closely. If you wish
the see the landscape from above you can go to the sight floor of
Baiyoke, which is the top floor of the biggest sykscraper of the city.
As for the China town located at the Yaowarat street, is the most cosmopolite, colourful and energetic place of the city.
The crocodile park located at Samut Prakan is known as the biggest of its kind with hundereds of crocodiles and interesting
shows. The worlds second oldest snake park is also located in
Silom. The Lumphini Park, located in Silom again, is a wonderful
escape point for those who are overwhelmed by the dynamism
of the city. There, you can also see the 3-meter-long montior
lizards wandering around.
Siam Ocean World, which is the biggest aquarium of southeastern Asia, awaits you at the Siam Paragon shopping center. You
can see hundreds of different kinds of sea creatures and you
can even swim with the sharks if you have a scuba licence! Now
that’s an adventure!
If you have time for a short ride, you can visit the Budhist temple, a home for over 20 tigers, in Kanchaburi which is about 1
hour from Bangkok. You can stroke and pet the domestic tigers
there and even take photos with them!
11
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
Röportaj INTERVIEW
yabancı dil bilen, donanımlı, yetişmiş
eleman pek yok. Şimdi bazı üniversitelerde ayakkabı teknolojisiyle ilgili bölümler açılıyor. Bazen bizim bilgimize
başvuruyorlar, biz de elbette paylaşıyoruz. Ama bu iş sadece kitabi bilgiyle olmaz, pratik de çok önemli. Uzun
vadede bu tip yatırımlar birçok eksiği
kapatacaktır ama ara elemana yönelik
meslek okullarının desteklenmesi de
sektördeki kaliteyi artırmak ve sürdürmek açısından önem taşıyor.
SERMET KOŞAK
YURT DIŞI FUARLARA KATILIYOR MUSUNUZ?
Hiç katılamıyoruz, fırsat olmuyor. Ürün
verdiğimiz müşerilerimize ürün yetiştirmek çok zamanımızı alıyor. Ama elbette katılmakta çok fayda var. Dış piyasaya açılmak için fuarlar yakın takip
imkanı sağlıyor. Özellikle Moskova ve
İtalya fuarları bu açıdan önemli.
PEKİ PALAMUT GROUP’LA KAÇ YILDIR
ÇALIŞIYORSUNUZ, NASIL BİR İŞ İLİŞKİNİZ VAR?
10 senedir neolit, fiber, taban astarı
gibi malzemeler konusunda bilfiil çalışıyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok. Hem iş
ortaklığımızdan hem de verdiği destekten ve ürünlerden çok memnunuz.
Aldığımız ürünlerle ilgili sorun yaşadığımızda verdikleri destek bizim için
çok önemli. Palamut Group her geçen
gün kendini yenileyen, gelişime açık,
ayakkabı sektöründe ihtiyaç duyulan
malzemeleri getirmeye çalışan, işini
ciddiyetle yapan, kurumsal ve dürüst
bir firma.
TÜRKİYE’NİN TİCARETİ GENELDE İSTANBUL’DA YAPILIYOR. SİZCE ANTEP VE
İSTANBUL ÜRETİMLERİ ARASINDA FARK
VAR MI?
Bundan 10 sene kadar önce Istanbul
daha kaliteli ve daha iyiydi. Şu anda
Istanbul’la Konya, Gaziantep, İzmir,
harcamış, organize olmuş firmalar. Biz
de her geçen yıl insana ve makinaya
yatırım yaparak markamızı güçlendirmeye çalışıyoruz.
KURUMSALLIK VE MARKALAŞMA YÖNÜNDE ATTIĞIMIZ ADIMLAR NELER?
Bundan 7-8 sene öncesine kadar portföyümüzde 250 tane müşteri vardı. Şu
anda ise 10 tane var, hepsi zincir mağazalar. Ufak mağazalar her geçen gün
azalıyor, var olmak için zincir mağaza
mantığına giriyor, tekelleşiyor. Biz de
kapitalizmin bu vahşi gidişatına uymak
zorunda kaldık. Ekonomik açıdan, ufak
perakende mağazalarının ödeme zorluklarıyla boğuşmak yerine zincir mağazalarla çalışmaya yöneldik.
Öte yandan bugün artık markalaşma ve
kurumsallaşma olmadan ayakta kalmak
çok zor. Yurt içi olsun yurt dışı olsun çalıştığımız tüm firmalar kalite ve kurumsallaşma yönünde ciddi şekilde çaba
Modern
tesİslerde
5000 M2 KAPALI
ALAN İÇERİSİNDE,
GÜNDE 1000 ÇİFT
CİVARINDA ÜRETİM
YAPIYORUZ
12
nuya odaklanacak.
Markalaşma emek isteyen, uzun bir süreç. Coca-Cola’ya bakalım mesela, değeri 100 milyar dolar. Ama demirbaşa
biçilen değer 10 milyarken, markaya
biçilen değer 90 milyar dolar. Gucci,
Paciotti, Prada… Bunlar bir günde olmuş markalar değil. Bu açından Dünyaca ünlü bir Türk markası çıkarmak bence bu saatten sonra çok zor. Çok fazla
yatırım yapmış olmak lazım. Oysa bizde ayakkabı sektörü ekonomik olarak
zayıf. Dünyaca ünlü firmalar ar-ge’ye
100-200 bin euro bütçe ayırıyor. Bu rakamlar bizde mümkün değil.
ANTEP SANAYİİSİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
Antep sanayisi parlayan bir yıldız. Her
PAZARLAMA KONUSUNDA HEM SEKTÖRÜ
BİLEN HEM DE YABANCI DİL BİLEN,
DONANIMLI, YETİŞMİŞ ELEMAN EKSİĞİ VAR
MARKALAŞMA EMEK VE PARA İSTİYOR! KOŞAK AYAKKABI ADINA KONUŞAN
SERMET KOŞAK AYAKKABI SEKTÖRÜNDE BAŞARILI OLMANIN KURALINI
AR-GE’YE YATIRIM YAPMAK VE TRENDLERİ TAKİP ETMEK OLARAK ÖZETLİYOR.
Ankara arasında fark yok. Yeter ki aynı
kalitede malzemeyi kullanın. Bir tek işçilik fark edebilir ki o da her geçen gün
daha iyiye gidiyor.
2014
Röportaj INTERVIEW
KOŞAK AYAKKABI
KOŞAK AYAKKABI’YI TANITIR MISINIZ?
Koşak Ayakkabı 1967 yılında rahmetli
babam tarafından kurulan bir firma. 47
senedir erkek ayakkabısı üzerine imalat yapıyoruz. Antep’te küçük bir atölyede günde 8 çiftle üretime başladık.
Bugün modern tesislerde, 5000 m2
kapalı alan içerisinde, günde 1000 çift
civarında üretim yapıyoruz. Genelde
büyük markalar için üretim yapıyoruz.
Hotiç, İnci, Derimod, Flo… Erkek ayakkabısı üzerine çalışıyoruz. Kadın ve
çocuk ayakkabısı üretmiyoruz. 2005
yılından beri İstanbul’da Aykosan’da,
İkitelli’de de bir showroom’umuz var.
HAZİRAN
JUNE
ŞU ANDA HANGİ PAZARLARA HİTAP EDİYORSUNUZ? İLERİYE DÖNÜK HEDEFLERİNİZ NELER?
Şu anda üretimimizin %80’i yurt içine %20’si yurt dışına yönelik. Ama
hedefimiz %50-%50 şeklinde çalışmak. Türkiye’de iç pazar günden güne
daraldığı için dış pazara açılmak şart.
Bizim tercihimiz Arap ülkeleri, Mısır,
Lübnan, Kuzey Irak, İran… Bunların yanı
sıra Ukrayna ve Almanya da var çünkü
Avrupa’ya açılmayı önemsiyoruz. Daha
önceleri Avrupa’dan çıkan ayakkabıyı gözümüzde çok büyütürdük. Şimdi
100-200 euro’dan satılan modeller görüyoruz, bizde aynı kalitede çok daha
ucuza mal edilebilecek ayakkabılar. Bu
durum bize cesaret veriyor. Dolayısıyla
üretim kalitesi anlamında bir eksiğimiz
yok. Ama pazarı, trendleri ve ilişkileri
çok kolay yakalayamıyorsunuz. Birilerini göndermeniz lazım ama pazarlama
konusunda hem sektörü bilen hem de
DEVLETİN SEKTÖRE YÖNELİK DESTEĞİNİ YETERLİ BULUYOR MUSUNUZ?
Ayakkabı sektörü daha ziyade emek yoğun bir iş. Bir tekstil sektörü gibi değil
mesela. Devlet kobilere de destek sağlıyor. Ama dediğim gibi hem perakende
pazar ayağında, hem üretim bacağında
iş tekelleşmeye doğru gidiyor. Küçük
firmalar her geçen gün eleniyor. Devlet de büyük, kurumsallaşmış, altyapısı olan firmalara öncelik tanıyor. Diğer
sektörler kadar yoğun olmasa da yine
de destek yeterli diyebiliriz.
SEKTÖRÜN GELECEĞİ HAKKINDA NE
DÜŞÜNÜYORSUNUZ? NEREYE DOĞRU
GİDİYORUZ?
Sektörün geleceği, az önce belirttiğim
gibi tekelleşmeye doğru gidiyor. Üretim her geçen gün artıyor. Arz fazla
talep azınlıkta. Ayakkabı ihtiyaç olmaktan çıktı, moda oldu. Bu alanda modayı
yakından takip eden firmalar da işlerini
güzel bir şekilde yürütüyor. Gelecekte
de modaya, ar-ge’ye daha fazla yatırım
yapmak gerekiyor. Ar-ge konusunda
dünyanın merkezi İtalya. Ama belli başlı birçok firma da üretimini Çin’de yaptırıyor. Müşteri tutmak için Çinliler de
ar-ge’ye önem vermeye başlıyor. Ama
bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde
ar-ge ikinci planda kalıyor. Biz taklitçiyiz! Oysa ar-ge başlı başına önem verilmesi, yatırım yapılması gereken bir
konu. Biz bu sene ilk kez kendi ar-ge
birimimizi kuruyoruz, tamamıyla bu ko-
geçen gün daha iyiye doğru gidiyor.
Şu anda Türkiye’de İstanbul’dan sonra
sanayi anlamında ikinci sırada geliyor.
Aynı zamanda İstanbul’dan sonra en
çok göç alan il. Son dönemde çok Suriyeli geldi mesela. Tabi bunun artısı da
eksisi de var. Ekonomik yönden, emek
yönünden biraz katkısı olmuştur ama
sosyal açıdan sıkıntı yaratıyorlar. Kaçak
yaşamak ve çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu tip sosyal sorunların çözümü
için devletin onlara bir çalışma izni, bir
statü vermesi gerekiyor.
YUSUF POLAT
AR-GE SORUMLUSU
YUSUF POLAT / AR-GE SORUMLUSU
AYAKKABIDA MODELLER NEYE GÖRE
BELİRLENİYOR?
Çalıştığımız firmaların zaten belli
bir tarzı, çizgisi var, elbette öncelikle onlara göre üretim yapıyoruz. Her
markaya göre ayrı kalıplar, çizgiler
oluşturuyoruz. Ama bir de bizim tecrübeyle geliştirdiğimiz bir çalışma
şekli var: Tüketiciyi yaş gruplarına
ayırıyoruz. Mesela ‘Şu kalıp, şu taban, şu çizgide 20-25 yaşa arasına
uygundur’ diyoruz. Ona göre, renk,
deri veya tarz seçiyoruz. Bir sezonda
250-300 farklı model ayakkabı yapıyoruz. Yaklaşık 200 m2’lik showroom’umuzu ziyaret eden bir İtalyan
üretici şoke olmuştu! Bütün bu modellerin tek sezonda tek bir firmadan
çıktığına inanmakta zorlandı. Bunlar
bize gurur veren, doğru yolda olduğumuzu gösteren durumlar…
SİZ ANTEPLİSİNİZ. ANTEP HAKKINDA
FAZLA BİLİNMEYEN AMA SİZİN ÖNEMLİ
BULDUĞUNUZ DETAYLAR NELER?
Gaziantep dünyanın en eski yerleşim
yerlerinden bir tanesi. Tarımsal alan
sınırlı olduğundan insanların ekonomik yönden gelişmesi için sanayi ağır
basıyor. Doğal olarak el emeği, esnaflık
ve sanayi yatırımı ön planda. İş gücü
buralardan geliyor. İnsanlar ticarete
yöneliyor. Antep halkı çalışkandır, yatırım yapmayı sever. Kazandığı parayı da
yine kendi ülkesinde ve iş için kullanır.
Tabi bildiğiniz gibi zengin bir mutfağımız da var. Buraya yolu düşenlerin baklava ve kebap yemeden dönmemesi
gerekir. Antep’te zaten kime sorsanız
size yardım eder, en yakınınızdaki en
iyi mekanları söyler. Ama ben Halil Usta’nın yerini öneririm.
Türk fİrmaları
olarak
çoğumuz büyük
markaların
fasoncusu
konumundayız.
Hal böyleyken
kendİ
markalarımızı
hayata
geçİremİyoruz.
İŞ GEREĞİ ÇOK SEYAHAT EDİYORSUNUZ. SEVDİĞİNİZ ÜLKELER, ŞEHİRLER
HANGİLERİ?
Bizim seyahatler çoğunlukla yurt içinde oluyor. Yurt dışında ise fuarlar sebebiyle İtalya hem ziyaret hem ticaret
yapmak için öncelikli. Almanya, Fransa, İspanya, Suriye de gittiğim ülkeler
arasında ama en iyisi İtalya. Bize daha
yakın buluyorum onları. Akdeniz iklimi
olduğundan havası, suyu, insanı bize
benziyor. Milano’ya çok sık gidiyordum
ama en son Portofino’ya gittim. Doğasına, koylarına hayran oldum.
İŞ DIŞINDA HOBİNİZ VAR MI, KENDİNİZ
İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAYA FIRSATINIZ
OLUYOR MU?
İş dışında bir hobim yok. İşkolik bir insanım! İşimizin başarısı benim için hep
daha önemli.
13
AYAKKABI ALIRKEN EN ÇOK NEYE DİKKAT ETMELİ? TÜKETİCİYE BU KONUDA
ÖNERİLERİNİZ VAR MI?
Öncelikle fiyat önemli. Kullanılan her
malzemenin kalitesi fiyatı da belirliyor.
Tabi fiyat bir yana, beğenmek, denemek ve rahat etmek de önemli. Kösele ayakkabı pahalı bir ayakkabı çünkü
sağlıklı. Doğal bir malzemeden yapılıyor. Bu açıdan bilinen büyük markalardan alışveriş yapmak kesinlikle kaliteli
malın da garantisi. Kimse markasına laf
gelsin istemez, yoksa marka olamaz. Bu
nedenle kaliteyi yüksek tutar.
AR-GE’YLE İLGİLİ HEDEFLERİNİZ NELER,
BU KONU NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Ayakkabı sektöründe modanın kalbi
İtalya’da atıyor. Gerçi işler artık çok büyüdü ve olay İtalya’yı aştı. Ama bizde
hala model furyası var. Herkesin gözü
İtalya’dan çıkacak olan yeniliklerde.
Biz artık kendi yolumuzu çizelim, kimseyi taklit etmeyelim, kendi tarzımızı
ortaya koyalım istedik. Tabi ki günü yakalamak anlamında %50 yine modayı
takip etmek zorundayız. Ama biz Antep’te bilinen, söz sahibi bir firmayız,
tasarım anlamında orijinal bir şeyler
ortaya koymanın vakti geldi diye düşünüyoruz.
ANTEP’TE SÖZ SAHİBİ BİR FİRMA OLMANIZIN SEBEPLERİ NELER SİZCE?
Teknolojiye çok çabuk ayak uyduran
bir firmayız. Yatırım yapmayı severiz.
Özellikle makineleşme konusunda en
son yenilikler muhakkak takip edilir,
makinalar çok sık yenilenir. Yoksa zaten
bazı kaliteleri yakalayamazsınız. Üretim kapasitemiz çok fazla. Antep’te çok
üretim yapmak hem maddi güç hem de
hareketli bir pazar gerektiriyor.
TÜRK FİRMALARI MARKALAŞMAYA GEREKEN ÖNEMİ VERİYOR MU?
Türk firmaları olarak çoğumuz büyük
markaların fasoncusuyuz. Hal böyleyken kendi markalarımızı hayata geçiremiyoruz. Markalaşma da sınırlı kalıyor.
Markalaşamamak çok büyük bir eksik
ama maalesef çalışma şekli Türkiye’de
böyle. Büyük markaların hiçbirinin
atölyesi yok, hepsi fason çalışıyor. Fasoncular ise marka olamıyor.
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
HAZİRAN
JUNE
2014
PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN •
Röportaj INTERVIEW
TÜRK DERİ SEKTÖRÜ
VE MARKALAŞMA
SERMET
KOŞAK
Türk deri ve deri ürünleri sektörü ülkemizin en eski ve köklü, aynı zamanda en
önemli imalat sanayi kollarından biridir.
Sektör 2013 yılında %16,4 oranında ihracat artışı ile 1,9 milyar dolar değerinde
ihracat gerçekleştirmiştir. Turistik satışlar ve kargo taşımacılığı ile sektörel ihracatın 3,5 milyar doları bulduğu tahmin
edilmektedir.
BRANDING REQUIRES EFFORT AND
MONEY! SPOKEN ON BEHALF OF KOŞAK
SHOES, SERMET KOŞAK SUMMARIZED
THE RULES OF BEING SUCCESSFULL IN
SHOE INDUSTRY AS TO INVEST IN R&D
AND TO FOLLOW NEW TRENDS.
MOST OF THE TURKEY’S TRADE TAKES PLACE IN
İSTANBUL, DO YOU THINK THERE IS A DIFFERENCE
BETWEEN THE PRODUCTION OF ANTEP AND İSTANBUL?
10 years before now, Istanbul’s production had
better quality but today there is no difference between Istanbul and Konya, Gaziantep, İzmir and Ankara, as long as you use the raw meterial of equal
quality. Only the craftmanship is distinctive but it
is getting better everyday.
WHAT ARE THE STEPS YOU HAVE TAKEN TOWARDS
BRANDING AND INSTITUTIONALIZATION
7 to 8 years from now we had 250 customers in
our portfolio, now we have only 10. All of them are
chain stores. Smaller stores decrease in number
everyday, they become chain stores and monopolies to survive. We had to adapt this brutal way
of capitalism. Instead of dealing with the payment
problems of the smaller stores we headed for the
chain stores.
On the other hand, today it’s very difficult to survive without institutionalization and branding. All
of the firms we work with, both domestic and international, are well organized firms which put a lot of
effort into institutionalization and quality. We are
also trying to strengthen our brand by investing
into human capital and machinery every year.
WHICH MARKETS DO YOU PENETRATE AT THE MOMENT AND WHAT ARE YOUR FUTURE PLANS?
80% of our production is for the domestic market and the rest of it is for abroad. Our goal is to
make it 50% to 50%. It’s a must to expand to the
international market since the domestic market
is shrinking everyday. We prefer Arabic countries
like Egypt, Iran, North Iraq and Lebanon. We also
work with Ukrain and Germany because Europe
is important to us. We used to overrate the shoes
produced in Europe, now we see the shoes that are
being sold for 100 – 200 euros, we can produce the
same shoes with much lower costs which encourages us. I mean we lack nothing in terms of production quality. But it is kind of hard to absorb the
markets, relations and the trends. We need to send
people there to observ but there aren’t too many
well educated people who knows the market and
are able to speak a froreign language. Nowadays
they are opening shoe technology departments
at some universities. Sometimes they ask for our
knowledge which of course we share. But this is
not just a matter of theoretical knowledge, experence is equally important. I believe these kinds of
investments will cover lots of shortcomings in the
long term but professional schools for intermediate staff has to be also supported in order to expand and maintain the quailty of the sector.
subject which has to be invested. We are going to
open our R&D unit this year which will be focusing only on this subject.
Branding is a long process which requires lots of
effort. Take Coca-Cola for example, its value is
100 billion dollars. But its brand value is 90 billion dollars where the equipment worths only 10
billion dollars. Gucci, Paciotti, Prada these brands
didn’t appear overnight. On this regard, it is very
hard to create a world-wide famous Turkish brand.
It takes a lot of investment. Our shoe industry is
economically weak I’d say. World famous brands
spend hundreds of thousand euros to R&D which
is impossible in our case.
IN A 5000 M2 INDOOR
SPACE WE PRODUCE
AROUND 1000 PAIRS A DAY
DO YOU ATTEND TO FOREIGN EXHIBITION?
Unfortunately we don’t. We never have time for it.
To manage to keep up with the production which
our customers require, takes a great deal of time
but I believe that would be very beneficial. To expand to the foreign markets, exhibitions provide a
close follow-up opportunity. For that reason Moscow and Italy expos are especially important.
CAN YOU TELL US ABOUT ANTEP’S INDUSTRY?
Antep’s industry is a shining star. It’s getting better everyday. It is the second biggest industry of
Turkey after Istanbul. And again it is the second
biggest migration-receiving city after Istanbul.
For example a lot of Syrians migrated lately. There
are both downsides and upsides of this situation.
Economically they contribute in terms of labor
but they cause social problems. They have to live
and work illegally. The state has to give them a
statue as well as working permission.
WHAT IS YOUR RELATIONSHIP WITH PALAMUT
GROUP?
For 10 years we have been working together on
the materials like neolite, fibre and insole. We are
pleased with our partnership, with their products
and their support. Their support is very important
when we come across a problem with the product we buy. Palamut Group renews itself everyday
and it is a reliable, institutionalized and honest
firm.
YOU ARE FROM ANTEP, CAN YOU TELL US ABOUT
UNDERRECOGNISED DETAILS WHICH HAVE IMPORTANCE TO YOU?
Gaziantep is one of the oldest residential areas of the world. Industry is more important for
economy since the agricultural land is limited.
Naturally, craftmanship, tradesmanship and industrial investment are in the foreground. Workforce comes from these areas. Prople of Antep
are hardworking, eager to make investments.
They use the money they earn to invest more to
their country. We also have a rich cousine. People who pass by shouldn’t leave before eating
kebab and baklava. Everyone in Antep would
help you to find best places. I recommend Halil
Usta’s place personally.
DO YOU THINK THE GOVERNMENT SUPPORT IS
ENOUGH FOR THE SECTOR?
Shoe industry is labor oriented, its not like textile
industry for example. Government also supports
medium sized firms but as I said earlier the industry is being monopolized both on the marketing
and production legs. Therefore smaller firms getting eliminated everyday so the government prioritise larger firms. Nonetheless we can say the
support is sufficient although it is not as much as
some other sectors.
YOU TRAVEL A LOT FOR BUSINESS. TELL US ABOUT
THE COUNTRIES AND CITIES YOU LOVE
I usually travel domestically. As for the abroad,
Italy is very important to visit and make commerce. Germany, France, Spain, Syria are among
the countries that I have been to but Italy is by far
my favorite. I find Italians closer to us, the climate
and the people are much like us. I go to Milano
regularly but lately I have been to Portofino, I admired the nature and the bays.
HOW DO YOU SEE THE FUTURE OF THE SECTOR?
WHERE DO WE GO?
As I stated just now, the sector is going towards
monopoly everyday. Production is increasing day
after day so there is more supply than demand.
Shoes are not just a necessity now but an element
of fashion. So the firms which follows new trends
closely, manage their business just fine. It is vital
to invest into R&D and new fashion. As for the
R&D Italy is the leader of the world but many important firms do their production in China, so the
Chinesee producers place importance to R&D in
order to keep their customers. As for the developing countries like us, R&D is of secondary importance. We are just imitators! In fact R&D is a sole
OTHER THAN BUSINESS DO YOU FIND THE CHANCE
TO DO ANYTHING FOR YOURSELF?
I don’t have a hoby or whatsoever other than my
business. I’m a workoholic! The success of my
business is more important than anything.
14
2014
MAKALE ARTICLE
KOŞAK SHOES
TELL US ABOUT KOŞAK SHOES PLEASE
Koşak Shoes were founded by my late father in
1967. We produce men’s shoes for over 47 years.
We begun our production with 8 pairs a day, in
a small workshop in Antep. Today we produce
around 1000 pairs a day in modern facilities on a
5000 m2 indoor space. We mostly produce for the
biggest brands like Hotic, Inci, Derimod, Flo etc.
And we only produce men’s shoes not women’s or
children’s shoes. We have a showroom in Aykosan,
İstanbul since 2005. We also have an other one in
Ikitelli.
HAZİRAN
JUNE
YUSUF POLAT
R & D
R E S P O N S I B L E
HOW DO YOU DETERMINE THE SHOE MODELS?
The firms that we work with already have a style
so we prioritise their preferences. We create different patterns and lines for each brand. Other
than that, there is a working style that we developed with many years of experience. We divide
the consumers into age groups. For example;
we say, this pattern and insole is suitable for a
certain style for ages between 20 to 25. Accordingly we pick the color, leather and the style.
We make 250 – 300 different types of models
in a season. Visiting our 200 m2 showroom, an
Italian producer was shocked once. He found it
hard to believe all of the models are produced
by a single firm for just one season. These type
of incidents make us proud and make us realize
that we are on the right track.
DO YOU HAVE ANY RECOMMENDATIONS FOR
THE CUSTOMERS?
The price is the most important. The quality of
every piece of the material used, determines the
price. On the other hand, liking, trying the shoe
and feeling comfortable in it is important too.
WHAT ARE YOUR GOALS REGARDING R&D?
WHY IS THIS SUBJECT IS SO IMPORTANT?
Shoe industry’s heart beats in Italy. Yet the
business went above Italy anyway. In Turkey
we still have a model rush. Everyone keep their
eyes on the improvement which will come
from Italy. We wanted to make our own path,
quit imitiating others and create our own style.
WHAT ARE THE REASONS THAT YOUR BEING AN
INFLUENTIAL FIRM IN ANTEP?
We keep up with the technology real quick. We
also love to invest into our business. Especially
into machinery. We follow the newest innovations and replace them very often. Otherwise
we wouldn’t be able to seize on such quality.
Our production capacity is very high. In Antep
it requires both monetary power and a dynamic market to produce at that volume.
DO YOU THINK THE TURKISH FIRMS PLACE DUE
IMPORTANCE TO BRANDING?
As Turkish firms we are like the sub-producers
of the big brands. Therefore we can not create
our own brands. So branding stays limited. It is
a big deficieny not to become a brand but the
way of work is like this in Turkey. None of the
biggest brands have production facilities, they
work with sub-producers. Thus, sub-producers
can not become brand.
Ülkemizde tarihi çok eskilere dayanan ve
kültürümüzün önemli bir parçası haline
gelen deri işlemeciliği, yıllar içerisinde
güçlenerek bugünkü konumuna gelmiş
bulunmaktadır. Uluslararası istatistiklere
göre bugün Türkiye, kürk ve deri giyimde
dünyanın 6. büyük ihracatçısıdır ve kaliteli deri ürünleri üretiminde dünyanın
en iddialı ülkelerinden biri durumundadır. Birinci kalite ürünleriyle deri sektörü
geldiği nokta itibariyle dünya çapında
üretim yapmaktadır. Türk deri ve deri
ürünleri sektörü gerek kendi markaları
ile gerekse Prada, Louis Vuitton, Gucci
gibi dünyaca ünlü markalara üretim yaparak 1. kalite ürünleri dünya pazarlarına sunmaktadır. Sektör olarak tasarım
ve markalaşmanın önemini gayet iyi biliyoruz. Hatta İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) olarak
DETAY deri ürünleri tasarım yarışmaları
düzenleyerek sektörümüzün tasarım altyapısını kuvvetlendirmeye, özgün tasarımlara yolaçmaya çalışıyoruz.
Diğer yandan, “markalaşma”, ağırlıklı
olarak firma bazında girişimler ve yoğun
gayretler ile başarılabilecek bir süreç ve
bizim deri ve deri ürünleri sektörümüzde
de kendi markalarımız var. Bunların bazıları yurtdışına da açılmış durumdalar.
Fakat sektörümüzdeki markalaşmanın
sektörün potansiyeli ile orantılı olduğu
söylenemez. Uluslararası pazarlarda rekabetçi olabilmek adına
sektörümüzde markalaşmaya yönelik çabaların arttırılması
gerekmektedir.
Hali hazırda
zaten küresel ölçekte
a z
sayıda
markanın
mevcut
olduğu ve
geleneksel
lider ülke
İtalya’ya ilaveten Uzakdoğu Asya’da
başta
Çin
olmak üzere
Hindistan,
Pakistan,
Vietnam,
Endonezya
gibi yeni
üretim aktörleri ve
zorlu
rakipler
maların yanısıra Türk markalarının pazara
giriş ve tutunmalarına yönelik gerçekleştireceği her türlü faaliyet ile olumlu Türk
malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi için gerçekleştirilen harcamalar, bu
kapsamda desteklenmektedir.
Son olarak, bir ürünün veya sektörün uluslararası çapta marka olabilmesi sadece
kendi kalite ve etkinliğiyle pek mümkün
olmayıp, ülke imajı ve markasıyla da doğrudan ilişkilidir. Bu kapsamda Türk deri ve
deri ürünleri sektörünün markalaşması ve
ortaya çıkmış durumdadır. Bu çerçevede, Türk deri ve deri ürünleri sektörü
rakiplerinden ayrışmak için tasarım ve
markalaşmada öne çıkmak zorundadır.
Ürün kalitesi ve çeşitliliğinin yanı sıra
moda ve marka üretebilmek, Türk deri
ve deri ürünleri sektörünü hem global
pazarlarda daha rekabetçi kılacak hem
de yarınlara taşıyacak bir anahtar niteliğindedir. Bu anlamda uluslararası
markaları, moda akımlarını ve güncel
trendleri daha yakından takip etmek ve
kapsamlı çalışmalar yapmak önemli görülmektedir.
imajının yükseltilmesi Türkiye’nin genel
imajının yükselmesi ve markalaşmasına
da bağlıdır. İtalya’nın deri ürünleri sektörlerindeki başarısında İtalya’nın ülke
olarak markalaşmış olmasının da etkisi
yadsınamaz. Dolayısıyla inancımız odur ki,
Türk deri ve deri ürünleri sektörü de, Türkiye imajı kuvvetlenirken markalaşacak
ve dünya pazarlarında hakettiği konum
ve paya sahip olacaktır. Çünkü biliyoruz
ki, her ülke markaları kadar zengin olduğu
gibi, her sektör de markaları kadar zengin
ve iddialıdır...
TURKISH LEATHER SECTOR
AND BRANDING
Bu kapsamda sektörümüz, Deri Tanıtım
Grubu (DTG) vasıtasıyla hedef pazarlarda tanıtım ve sektörün marka algısının
yükseltilmesi amacıyla özel ve kalıcı faaliyetler gerçekleştirmekte olup, koleksiyonlarında deri kullanan moda tasarımcılarını yurt içi ve yurt dışı defilelerinde
desteklemektedir. Bu kapsamda, Londra
Moda Haftası’nda Moda Tasarımcısı Bora
Aksu ile birlikte Türk Deri ve Kürk ürünleri kullanılarak yürütülen deri koleksiyon projesi izleyicilere ve dünya moda
basınına sunulmuştur. Diğer yandan,
Milano’da düzenlenen Micam Ayakkabı
Fuarı’na yönelik olarak da bir proje çalışması yapılmış ve Türkiye’yi Uluslararası
platformlarda başarıyla temsil eden 8
Türk Tasarımcısı Hatice Gökçe, Bora Aksu,
Mehtap Elaidi, Studio Kaprol, Gamze Saraçoğlu, Zeynep Tosun, Ahmet Baytar, Elif
Cığızoğlu, fuar katılımcısı 8 ayrı ihracatçı firma ile eşleştirilerek ürettikleri özel
koleksiyonlarla sunumu sağlanmış, bu
yolla Türk derisinin kalitesi ve tasarım
gücü ortaya çıkartılmıştır.
Turkish leather and leather products industry is one
Zeynep Tosun, Ahmet Baytar, Elif Cığızoğlu had been
of the oldest and most established branch of man-
matched with 8 individual exporting firms attended
ufacturing industries in our country. The sector has
the fair and provided presentations with special col-
made export worth $ 1.9 billion with 16.4% increase
lections, and in this way the quality of Turkish leather
of export in 2013. Sectoral exports are estimated to
and design strength has been uncovered.
be 3.5 billion dollars with touristic sales and cargo
transportation. Leather processing, which has become
In addition, ‘Artcore’ project conducted by the DTG has
an important part of our culture and has a very old
been prepared by Ümit Ünal using Turkish leather and
history in our country, getting stronger over the years
fur products, and this collection has been exhibited in
reached its current position. According to internation-
an open platform, and photographed by Akif Hakan
al statistics, Turkey is the world’s 6th largest exporter
Celebi, with interactive participation of the designers,
of fur and leather clothing and is one of the world’s
exhibitors and visitors in the APLF (Asia Pacific Leath-
most ambitious countries in the production of quality
er Fair) Hong Kong Fair. Artcore performance was also
leather products today. With its first quality products,
repeated in ACLE (All China Leather Exhibition) fair
and the point where it is, leather sector is making
which was held in Shanghai.
worldwide productions. Turkish leather and leather
products sector offers 1st quality products to world-
In this context, branding efforts and activities of the
wide markets with both its own brands and by pro-
sector has been supported under the Turquality pro-
ducing for world famous brands such as Prada, Louis
gram. Expenses for deployment and creation positive
Vuitton, Gucci.
image of Turkish goods, and all kinds of activities for
Turkish brands to enter into the market and its sur-
As the sector, we know the importance of design and
vival, apart from expenses of exporters’ unions for
branding well. Even as Istanbul Leather and Leather
their member companies within branding process in
Products Exporters’ Association (İDMİB), we are trying
the country and abroad, the expenses for activities
to strengthen design infrastructure of our industry
of Turkish leather products manufacturing and mar-
and lead to the original designs by organizing leather
keting companies for the
products design contests; DETAY.
of their products, spends
that
the purpose of promo-
tion of leather and
On the other hand, “branding” is a process that can
leather sector abroad
are supported in this
be achieved with intensive efforts and mainly based
context like other
export sectors.
Finally, being
an
on company initiatives and we
occurred
for
have our
own brands in our leather and
Yine Türkiye
milli katılım organizasyonu İDMİB tarafından
gerçekleştirilen, APLF (Asia Pacific Leather Fair) Hong Kong Fuarında DTG tarafından gerçekleştirilen
‘ARTCORE’ projesi Türk moda tasarımcısı
Ümit Ünal’a Türk deri ve kürk ürünleri
kullanılarak hazırlatılmış, koleksiyon açık
bir platformda sergilenerek, uluslararası
moda fotoğrafçımız Akif Hakan Çelebi tarafından tasarımcı, katılımcı ve ziyaretçilerin interaktif katılımıyla fotoğraflanmıştır.
APLF Fuarında başarı ile gerçekleştirilen
ARTCORE performansı, Şanghay’da gerçekleştirilen ACLE (All China Leather Exhibition) Fuarında da tekrarlanarak daha
geniş kitlelere erişmesi sağlanmıştır.
purpose of branding
internationally
leather products sector. Some
known brand for a
of these brands are opened to for-
product or sector is
not only possible
eign countries too. However, branding in our
with
industry sector can not be said to be propor-
its
tional to its potential. Branding efforts should be
increased in our sector in order to be competitive in
international markets. In addition to the traditional
leading country Italy, some new production actors
qual-
and challenging opponents has emerged. In
this context, the Turkish leather and leather
ity
products industry, must be seperated from
rectly related to the
design and branding. Within this conand permanent activities in order to increase
Bu çerçevede, ihracat sektörlerinin markalaşma çabalarına ve etkinliklerine
Turquality programı kapsamında da destek olunmaktadır. Diğer ihracat sektörleri
gibi deri ve deri ürünleri sektörünün de
yurtdışında tanıtımı amacıyla gerçekleştirilen harcamalara ilişkin giderler, Türk
deri ürünleri üretim ve pazarlama firmalarının ürünlerinin markalaşması amacıyla
gerçekleştirdikleri faaliyetlerin giderleri,
ihracatçı birliklerinin üye firmalarına yurt
içinde ve yurt dışında markalaşma sürecinde vereceği desteklere ilişkin harca-
country’s
image and brand.
cial
Within
this
contex branding of
the
Turkish
leather
and leather products
perception of brand of the sector and to promote in
sector and improve-
ment of its image
target markets via Leather Promotion Group (DTG)
is mostly depends on
the rise of Turkey’s
and supports fashion designers who use leather in
overall image and brand-
ing. At this point, we
their collections at their domestic and overseas fash-
can not deny the effect of
İtaly’s branding as
ion shows. Within this context, leather collection
a country on their export sector’s success, including
project, which was carried out using Turkish leather
leather productions and shoes. Therefore, we believe
and fur products with Fashion Designer Bora Aksu in
that, Turkish leather and leather products sector will
London Fashion Week, was presented to the world
brand and have the position and share it deserves
fashion press and the to viewers. In addition, a project
while Turkey’s image is getting
work has been done for Micam Shoe Fair held in Milan
stronger. Because we know that,
and 8 Turkish Designer, who successfully represents
each country is as rich as their
Turkey in the international arena, Hatice Gökçe, Bora
brand, and every sector is as rich
Aksu, Mehtap Elaidi, Studio Kaprol, Gamze Saraçoğlu,
and challenging as their brands.
MUSTAFA ŞENOCAK
15
effec-
tiveness, it is di-
the competitors and stand out with its
text our industry is performing spe-
and
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları
Birlikleri (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı
Association of Istanbul Leather and Leather
Products Exporters’ (İDMİB) Chairman of the Board
20 yıldır Dünyayı
ayağınıza getiriyoruz...
Palamut Group temsilciğini yaptığı
Dünya markalarıyla, ayakkabı yan sanayi
sektöründe 20. Yılında.
Bringing the world
to your feet for 20 years...
Palamut Group is in its 20th year in the
footwear sub-industry, with the World’s leading
brands it represents.
Palamut Group
Aymakoop Sanayi Sitesi A3 Blok
No:10 34306 İkitelli - İSTANBUL
444 1 662
[email protected]
www.palamutgroup.com.tr
Aymakoop Şube / Branch
Gedikpaşa Şube / Branch
Merter Şube / Branch
Nizip Caddesi Şube / Branch
GATEM Şube / Branch
China Office
Aymakoop Sanayi Sitesi
B-8 Blok No:23 34306
İkitelli - İSTANBUL
Tel
: +90 212 549 49 97
Fax : +90 212 549 88 39
Mimar Hayrettin Mah.
Gedikpaşa Cami Sokak,
Suat Bey İş Hanı No:16/A
Beyazıt - İSTANBUL
Tel
: +90 212 458 88 40
Fax : +90 212 458 89 58
Sancaktepe Sanayi Mahallesi
Sancak Sokak No: 24/B
Güngören - İSTANBUL
Tel
: +90 212 637 27 33
Fax : +90 212 637 17 34
Çakmak Mah.Nizip Cad.Şeker İş
Hanı No:110/4
Şehitkamil / Gaziantep
Tel
: +90 342 324 00 02
Fax : +90 342 324 00 72
GATEM Ayakkabıcılar San. Sit.
1.Ada C Blok No:3
Şehitkamil / Gaziantep
Tel
: +90 342 238 10 53
Fax : +90 342 238 10 54
[email protected]
[email protected]
[email protected]
Gater Trading Company
RM.602 Section 7,Xingchuang
Technical&Business Center No 89
Xing WUXI-CHONGAN 214000
Tel
: +86 510 858 420 26
Fax : +86 510 821 200 26
[email protected]
[email protected]
[email protected]

Benzer belgeler

Bülten 03

Bülten 03 kalitesini özgün tasarımlarla desteklemeye hazır. Hem üreticimiz hem de tüketicimiz eskiye kıyasla daha fazla seyahat ediyor, farklı kültürleri tanıyor ve

Detaylı