doğal - Biobrand
Transkript
doğal - Biobrand
Olumsuz etki olmadan keyifle kullanın ndatü oğrlaicl h 1. ÖZET Bilim, teknoloji ve yüzyıllık halk tecrübesine dayanan formüllerin birleşimi sonucunda oluşan Cardiofit’in, kardiyovasküler sistemi hastalıklarının tedavisinde önemli rolü vardır. Aynı zamanda doğal beslenme desteği olan Cardiofit, bu tür sağlık sorunlarının önlenmesinde kullanılan ilaçların aksine yan etkilerine sahip değildir. Cardiofit karışımı tamamen doğal bir ürün olup, yabani elma ile şifali bitkilerin kurutulma işlemiyle elde edilerek geliştirilmiş olan değerli aktif maddelerin yüksek konsantrasyon oranına sahiptir. Kolesterol ve yüksek tansiyon gibi hastalıklara karşı yabani elmayı çok etkili kılan, adı Quercetin olan temel etkin maddesidir. Quercetin maddesinin kullanımı ile dislipidemi (kandaki yağların miktarındaki bozuklukları), miyokard infarktüsü sonrası komplikasyonlar, inme sonrası durumlar, kan dolaşımı sorunları, metabolik sendromu, diyabet, ailesel ve kalıtsal kanserler, çeşitli iltihap türleri, alerji, Alzheimer ve Parkinson hastalığı, ateroskleroz gibi hastalıklarda iyileşme imkanlarının arttığına dair tespitler bulunmaktadır. Sağlıklı beslenmenin yanında Cardiofit alımı, damarların içindeki yağlanma gidermesi ile yüksek tansiyon düşürmesiyle dengenin yeniden kurulmasına yardımcı oluyor. Bunun yanısıra, Cardiofit kolorektal kanser riskini de azaltmaktadır. Cardiofit’in önemli özelliklerinden bir tanesi de onun antioksidan olması, bunun sebebiyle hızlı ve ayaküstü yiyecekler yemenin zararlı etkilerini iptal etmeye gücüne sahiptir. Cardiofit içeriğindeki maddeler zararlı yağları çekip emilerek kana girmesini önlüyor, böylece olumsuz etkileri önemli ölçüde azaltılmış oluyor. Cardiofit, gıda işlemesindeki en yeni teknolojilerden biri olan ve yabani elma ile şifalı bitkilerin koruyucu maddelerinin bozulmasını önleyen soğuk teknolojisi ile üretildiğinden çok iyi beslenme desteğidir. sağlıklı kan damarı daraltılmış kan damarı 2. CARDIOFIT NEDİR VE YARARLARI NELERDİR? Nezle gibi bir rahatsızlığınız olmuşsa vücudunuzu kendi başına savaşıp üstesinden gelmesini bırakmak mı yoksa ilaç almak mı doğru olduğu konusunda tereddüt yaşamışsınızdır. Hepimiz genel olarak bir kaç gün geçip vucüdümüzün doğal savunma mekanizmasının hastalığı yenmesini bekleriz. Bunun sebebi yaratılıştan olan dikkatlilik ile her hangi bir ilaç almadan önce hissettiğimiz huzursuzluktur. Okuduğumuz yan etki listesinin uzunluğunu, zıt etkileri ile diğer ilaçlarla uyuşmazlığını düşünürüz. Bunun için her zaman sağlık sorunlarıyla savaşmanın alternatif seçeneklerine başvurmayı denedik. Bir çok insan ek müdahale ve dışardan gelen yardım almadan nezlenin üstesinden gelebiliyor. Fakat bazı insanlar farklı konumda, onlar için nezle ile savaşmak o kadar kolay bir iş değildir. Dislipidemi (kandaki yağların miktarındaki bozuklukları ) ile hipertansiyon (yüksek kan basıncı) bu sorunlardan sadece ikisi. Dislipidemi ile hipertansiyon günümüz dünyasında epidemik haline gelmiş olan özellikle de yaşlı popülasyonda çok sık görülen sağlık sorunlarıdır. Bu iki sorun, gelişmiş ülkelerde birincil ölüm nedenlerinden olan miyokard infarktüsü ile beyin krizi oluşması için en büyük risk faktörleridir. Cardiofit bilim, teknoloji ve yüzyıllık halk tecrübesine dayanan tariflerin birleşimi sonucunda üretilmiştir. Amacımız bu iki sağlık sorununa karşı etkili ve güçlü bir ürün yapmaktı. Bu tür sağlık sorunlarının önlenmesinde kullanılan ilaçların aksine doğal beslenme desteği olan Cardiofit’in yan etkileri yoktur. Dünyanin önde gelen uzmanlarına bir kaç yıl boyunca danışarak çeşitli araştırmaların sonuçlarını takip ettikten sonra gururla diyebiliriz ki amacımıza ulaştık. Araştırmanın Sonuçları Kolesterol ortalama değeri iki grupta 5,91 mmol/l, trigliserid ortalama değeri 2,91 mmol/l, HDL ortalama değeri 1,06 mmol/l ve LDL ortalama değeri 3,59 mmol/l idi. Tedaviden sonra, test edilmiş grubun üyelerinde kolesterol seviyesinin düştüğü gözlendi, toplam rakamları 5,09 mmol/l olup HDL kolesterolü 1,29 mmol/l’ne artmasıyla LDL kolesterolün otalama değeri 2,91 mmol/ l’ne indirilmiştir. Bunun yanısıra, tedavi gören araştırma katılımcıların diğer gruptakilerde gözlenmeyen trigliserid seviyesinin düştüğü tespit edildi. Araştırmamız trigliserid seviyesini takip etmek için yapılmadığından ve beslenme şeklinin bu parametre üzerinde büyük etkisinin olduğunu göz önünde bulundurarak trigliserid seviyesi hakkındaki tespitlerimizi araştırma sonuçlarına dahil etmedik. Yürüttüğümüz başka bir araştırmada kardiyovasküler hastalıklarının risk faktörlerinden biri olarak tespit edilen apolipoprotein B düzeyini belirledik. Araştırmanın süresi parametre değişikliğini doğrudan etkilemiş olmasa da bu lipit fraksiyonunun seviyesinde düşme gözlendiğini kayıtlara geçirdik. Kolesterol seviyesindeki değişmeleri gösteren grafik (sütün 1), trigliserid (sütün 2), HDL (sütün 3), LDL (sütün 4) i apolipoprotein B (sütün 5). Test, araştırma başlangıcında ölçülen değerler, Kontrol ise iki ay tedavi uygulanmasından sonraki durum. *“Dislipidemi tedavisinde Quercetin ” adlı klinik araştırması, MED ARH 2012;66(1) Tartışma Kandaki yağların miktarındaki bozukluklar, kalp krizi başta olmak üzere kardiyovasküler sistemi hastalıklarının önemli risk faktörlerinden birisidir. Statin tedavisinin yan etkileri ile fiyatı ve uygulanma süresi yüzünden hastalar gittikçe alternatif tedavi yöntemlerine başvuruyor. Kandaki yağların seviyesindeki bozuklukların tedavisine yönelik olarak kullanılan farklı besin takviyeleri belirli ölçüde etkili olmaktadır, ama belirtmek gerekir ki bunlar yalnızca bu sağlık sorunu üzerinde etkili. Quercetin ise antioksidan olmasından kaynaklanan pluripotent etkisiyle dikkat çekmektedir. Yaptığımız araştırmada Quercetin maddesinin devamlı olarak alınmasının dislipidemi tedavisi için olumlu ve kalıcı bir etki bıraktığını gösterdik. İlk olarak gözlenilen toplam kolesterol rakamlarda düşmesi idi, LDL i HDL kolesterolleri arasındaki dengenin düzenlenmesi ise daha uzun sürdü. Bu durum, dislipideminin düzeltilmesi için Quercetin’in uzun süreli, paralel ve devamlı olarak kullanılması gerektiğini gösteriyordu. Tedavi uygulanması sırasında test grubu hastalarının hiç birinin herhangi bir yan etkisi hissetmediği gibi, kimsenin de araştırma dışı edilmesine de gerek yoktu. Araştırmamızın mantıklı devamı Quercetin’in uzun süreli kullanımının kalp krizi riskini azalttıp azaltmadığı ko- nusunda çalışmalar yürütmek olacaktır. Buna bağlı olarak da apolipoprotein B düzeyini belirlenmesinden faydalanarak kardiyovasküler hastalıklar ölüm oranını azaltması konusunda araştırmalar da yapılacaktır. Kısaca diyebiliriz ki kandaki yağları üzerinde etkili olan besin takviyeleri grubuna değeri yüksek olan Quercetin adındaki ürünü eklemiş olduk. Doğal ürün olan Cardiofit, yabani elma ile şifalı bitkilerin işlemesiyle elde edilen ve yoğunluğu büyük olan bir takım değerli bileşiğinden meydana gelip Cardiofitkompleks tescilli ürün olarak çıkarıldı. Ecza iki ayrı şişeye dolduruluyor. İçme öncesi iki şişenin içeriklerinin karıştırmasıyla oluşan kimyasal reaksiyon kandaki yağların miktarı ile yüksek tansiyonu doğal yoluyla ve sağlığa zarar vermeyecek şekilde düşürdüğü bilimsel olarak tespit edildi. Kolesterol ve yüksek tansiyon düşürmesinde yabani elmayı bu kadar etkili kılan aktif bileşiği Quercetin. Daha 1857 yılında izole edilen Quercetin’in gerçek etkileri çeşitli klinik araştırmalar sayesinde son on yılda tespit edilmiştir. Quercetin maddesi, son yıllarda çeşitli hastalıklara karşı koruma özelliğini taşıdığını öne sürülen flavonoidler grubuna girer. Kalp krizi ve inme gibi hastalıklar üzerinde olumlu etkisine sahip olan flavonoidlerin başka özellike- ri arasında malign hücrelerin oluşumu ve iltihap önleyici özelliği de yer almaktadır. Quercetin’in diğer özelliği ise vücudumuzdaki hücrelerinin hasarına neden olan, serbest radikaller olarak adlandırılan maddeleri yok etme gücüne sahip olan antioksidan olmasıdır. Bunun yanısıra, Quercetin iltihap ve alerji önleyici özelliğine sahip olduğundan alerji, sinüzit, nefes darlığı ile diğer iltihaplı hastalıkların tedavisinde tavsiye edilir ve kullanılır. Quercetin maddesi kılcal damar, damar ve kan dolaşım sisteminin tamamı için de çok faydalı olmasının yanında bir çok bulgu, onun ateroskleroz gelişimine karşı korunmaya yardımcı olabileceğine işaret etmektedir. Bu maddenin kalp ve beyin krizi oluşumundaki etkisini belirleyecek olan araştırmalar hala devam etmektedir. Quercetin’in önemli bir özelliği daha katarakt hastalığı ile diyabet hastalarında görülen göz ve sinir hasarlarına neden olan enzimi bloke edebilmesidir. Günümüz piyasasında bu kadar çeşitli organik sistemler ile patolojik durumlarda etkisi bu şekilde büyük olan bir ürün yoktur. Yabani elma, değeri 65 mg/kg’a varan Quercetin maddesinin yüksek konsantrasyon oranını içermektedir. Fakat Quercetin yabani elmada glikokonjugat olarak bulunduğundan ince ve kalın bağırsaklarda geçirdiği metabolik değişmler sonucunda etkisiz hale gelip koruyucu özelliğini kaybediyor, dolayısıyla toplam miktarının % 72’si etkisiz madde halini alıp idrar yoluyla çıkartılıyor. Cardiofit-kompleks geliştirilmesinde en yeni teknolojiler uygulanmaktadır. Bu teknolojiler sayesinde yabani elmadaki Quercetin izole edilip metabolik değişimlerden etkilenmeyen saf Quercetin maddesine dönüştürülüyor. Saf Quercetin vücut için maksimum koruma sağlar. Quercetin kullanımı aşağıdaki hastalık ve sorunların iyileşme olanakları arttırıyor: a) dislipidemi (kandaki yağların miktarındaki bozuklukları ) b) miyokard infarktüsü sonrası komplikasyonlar c) inme sonrası durumlar d) kan dolaşımı sorunları e) metabolik sendromu f) diyabet h) ailesel ve kalıtsal kanserler g) çeşitli iltihap türleri ı) alerji i) Alzheimer ve Parkinson hastalığı j) ateroskleroz Araştırma yaptığımız ve Cardiofit’i geliştirmemiz sırasında karşılaştığımız ilginç ve aynı zamanda en sık olarak sorulan soruları getiriyoruz: Günde daha fazla elma yiyerek vücudumuzun Quercetin ihtiyaçlarını karşılamak mümkün değil midir? Maalesef değildir. Gıda işleme sürecinden geçmemiş olan elmalardaki Quercetin’i sindirim sistemimiz etkisiz hale getirildiğinden bu şekildeki kullanımı ne koruma ne de tedavi olarak değerlendirilebilir. Cardiofit’in bileşiği olan saf Quercetin’in uzun süreli kullanımı yan etkileri yapar mı? Kesinlikle yan etkisi olmaz. Bu da Quercetin kullanımının en güzel tarafı: aşırı dozda alımının tıp bakımından önemli olan hiç bir yan etkisi yoktur. Bunun aksine, alınan doz arttıkça, onu alan kişilerin korunması da artmaktadır. Şişelenmiş Quercetin zamanla etkinliğini kabeder mi? Hayır. Cardiofit, özel malzemeden üretilen şişelere doldurulmaktadır. Böylece ekstresinin değeri doldurulduğu gün olduğu gibi bitiş süresine kadar %100 oranında korunmuş olur. Sağlamlığı ayriyetten soğuk özütleme metodu uygulanması ile gerçekleştiriliyor. Quercetin ya da Cardiofit içeriğindeki diğer maddelere olan alerjik reaksyonlar belirtilmiş midir? Hayır. Cardiofit içeriğindeki maddeler özenle seçilmiş olup alerjik reaksyonlar uyandırmiyor. Quercetin’i kullanan araştırma katılımcılarının hiç birisinde alerji yada gıda intoleransı gözlenmemesi bu seçimin doğru olduğunu teyit etmiş oldu. 3. ATEROSKLEROZ CARDIOFIT’İN AMACI DAHİLİNDE Koroner hastalık, ateroskleroz nedeniyle oluşmaktadır ve aterosklerotik hastalığından temsil edici bir örnektir. Cardiofit’in bu alanda çok büyük önleyici etkisi vardır. Koroner arter hastalığının nedeni ateroskleroz olarak bilinen kalbi besleyen damarlarda ortaya çıkan daralmalardır. Daralmanın en belirgin özelliği damarlarda fonksiyonlarını zorlaştıran kolesterol taşıyan hücrelerin meydana gelip yığınlaşmasıdır. Damar sertliği kalp damarlarında oluştuğunda infarktüs denilen kalp krizlerine neden olabilir. Kalp krizi, koroner damarların anıden bir plağın yırtılması veya damar içerisinde pıhtılaşması nedeniyle tam tıkanması sonucu meydana gelir. Aynı şekilde beyin damarlarında damar sertliği oluştuğunda inmeye neden oluyor. Kalp krizi ile inme kardiyovasküler hastalıklar grubuna ait olup gelişmiş ülkelerde birincil ölüm nedenleridir. Doğru ve sağlıklı beslenmenin yanında Cardiofit etkisi daha da büyük olur. Sağlıklı beslenmenin ve Cardiofit’in birleştirilmesiyle kandaki yağların normal değerler kazanmasi ve önceden oluşan yüksek tansiyon değerlerinin düşürülmesi için çok yararlı oduğu saptanılmış. Aterosklerotik değişmeler kısmen genetik faktörlere bağlı olsa da, aterosklerozun oluşması için beslenme şekli ile yaşam biçiminin önemli rolü vardır. Doymuş yağlar ile tuzun (natrium) zararli, doymamış yağlar, lif ile folik asidin koruma gücüne sahip olduğu artık doğrulanan bir şeydir. İlk bakışta basit olarak görünse de, besin takviyeler kullanımı yolu ile ateroskleroz sıklığını azaltmayı amaçlanan araştırmaların sonuçları eş değerli değildi. Bu durum özellikle beta-karoten, vitamin E ve diğer antioksidanlarının beslenmeye eklenmesine odaklanan araştırmalarda ortaya çıktı. Bunun en önemli nedeni, insanların etkin maddeler değil, gıda almalarıdır. Besin öğeleri vücudumuza teker teker girer. Bunlardan bazıları onlara ait taşıyıcı matriks içeriği olarak alındıktan sonra vücutta organizmamız ve diğer besin öğeleriyle etkileşime girdiğinden vücudumuza olan etkileri laboratuvar ortamında tespit edilen etkisinden farklı olabilir. Bunun yanısıra besin öğelerinin birbirleriyle etkileşime girebilen maddelerin karışımı olan yemek olarak organizmamıza girmekte olduğunu hatırlatmakta fayda var. Çoğu insan kandaki yağların seviyesinin düşürmesinde yalnızca ilaçların etkili olduğunu, ilaç kullanımının bu hastalığın tedavisinde en önemli tarafı olduğunu düşünmektedir. İlaçlarin kandaki yağlara olan etkilerinin yanında diğer etkilere de güvendiklerinden kardiyovasküler hastalığı olan hastalar için elbette ki ilaç tedavisi çok önemlidir. Oysa ki, klinik durumumuz buna uygunsa kandaki kolesterol seviyesini doğal yollarla kontrol altında tutmak daha iyidir. İlaç kullanmaya karar verdiğimizde bile, kandaki yağların miktarındaki bozukluklara doğal tedavi uygulamak uzun vadeli planin çerçevesi içinde yer alır. İlaç tedavisi, bizim için yağ miktarındaki bozuklukları normal hale getirme ve aterosklerozun gelişmesini önleme yönündeki çalışmalarımızda değeri daha düşük olan araç konumunda olmalı. 4. CARDIOFIT KULLANIMI YANINDA BESLENME ALIŞKANLIKLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ Kandaki yağ seviyesi kontrol altında tutulması için doğal tedavinin önemi bu sağlık sorunuyla ilgilenen uluslararası tıp bilimleri örgütleri tarafından özellikle belirtilmiştir. Bu örgütlerin bir tanesi olan ATP III’ün (Adult Treatment Panel) önerileri çok ilgi çekicidir. Önerilerin birincisi kolesterol düşürmesinde doğal tedavi yöntemlerine başvurulmasıdır. (Adult Treatment Panel – ABD’deki Ulusal Kolesterol Eğitim Programı’nın (NCEP) 2001’de yayınlanan III. Yetişkin tedavi paneli - National Cholesterol Education Program). Bu önerilere dayanarak Cardiofit gibi bir besin takviyesini geliştirme kararımızı aldık. Günümüzde kllanılan hiç bir ilaç ideal uzun vadeli çözüm değildir. LDL (kötü) kolesterol düşürmesinde kesinlikle ilaç kullanımı tavsiye edildiğini belirtmek önemlidir, buna rağmen ilaçlara başlamak, bütün tavsiyelere göre, genel olarak yaşam biçiminin değiştirilmesiyle kandaki yağların seviyesinin düşürmesi için ilaç dışı tedavi yöntemlerini uyguladıktan sonra gelen ikinci adım olarak gösteriliyor. ATP III önerileri beslenme şeklinin değiştirilmesiyle başlıyor. Beslenme, sözü edilen hastalıkların oluşmasına önemli nedenlerden birisidir, ama aynı zamanda kontrol altında alınması kolay olan bir faktördür. Hepimizin beslenme hakkındaki çeşitli tavsiyeleri okuduğu olmuştur, onları anlaşılmaz (kalori hesaplamalar nasıl yapıldığını bilmediğimizden), kabul edilemez (önerilen yemekleri kullanmadığımızdan) ya da her hangi bir sebepten dolayı uygunsuz bulduğumuzdan da yoksaydığımız da olmuştur. Aşağıda sıralanan öneriler ile beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesini basitleştirecektir : • Toplam kalorinin yağ oranı %25 - %35 arasında olmalı (doymuş yağlar %7’den fazla olmamalı, poli-doymamış yağlar oranı %10’a kadar, mono-doymamış yağlar oranı ise %20 ’sini geçmeyecek şekilde olmalı); • Toplam kalorinin karbohidrat oranı %50 - %60 arasında olmalı • protein günlük kalorinin %15 civarında olmalı; • Bu temel besin öğelerin yanında, günlük 20 ile 30 gram lif tüketilmelidir. Bütün bunların anlamı ne? Tükettiğimiz yağ, protein ve karbohidratlarin vücudumuza olan etkisi karışık gelmiş olabilir, ama aslına bakarsanız durum gayet basit. Eşit miktarda karbohidrat içeren besinler arasında seçim yaparken sağ duyumuza danışarak seçebiliriz: beyaz ekmek mi, tam buğday ekmek; beyaz pirinç yoksa kahverengi pirinç mi alsak; veya haşlanmış patates ya da çikolata mı yesek? Çoğu zaman lezzet ile isteklerimiz doğru seçim yapmamizi engelleyip yanlış yapmamıza neden olabiliyor. Çeşitli rejim ve beslenme planlarının en büyük eksiği fazlasıyla dakik olmalarının yanısıra genel olarak belirli coğrafya, yani, sınırlı beslenme kültürüne yönelik olarak hazırlanmış olmalarıdır. Belirlenmiş olunan coğrafyanın dışında bulunuyorsanız bu tür diyet menülerine uygun olarak beslenmeniz çok zor. Bunun sebebi piyasamızda bulunması imkansız olan baharat, yemek ve çeşnilere yer verilmesidir. Böyle bir sorunla karşı karşıya gelince sıradan bir insan çok karışık diye diyetten vazgeçip her zamanki beslenme şekline döner. Başka bir problem de hızlı yaşam tarzının beslenme alışkanlıklarını kötü yönde etkilendiğinden, sağlıklı yemek hazırlanmaya vakit kalmadığından dolayı kolesterolden zengin gıda tüketiliyor. Fast food lokantalarından aldığımız yemekler çoğunlukla yağlı ve kızartılmıştır. Bu durum, uzmanların sürekli tavsiye ettikleri sağlıklı beslenmeye çok aykırı. İnsanlar artık kolesterolden zengin yemeklerden hoşlanmaya başladıkları da ayrı bir gerçektir. İşte burada Cardiofit’in önemli özelliği ortaya çıkıyor - antioksidan olması sebebiyle günümüzde yaygın olan fast food yiyecekleri tüketmenin zararlı etkilerini iptal etmeye gücüne sahiptir. ABD Boston şehrindeki meşhur Harvard Üniversitesi bilim adamlari ve beslenme uzmanlari gida seçiminde yardımcı olacak basit bir kılavuz hazırlamak amacıyla besin piramidini oluşturdular. Daha önce düzenleyen piramitlerde yer alan faydali öğelere yer verilmesinin yanında yeni piramit hazırlanma sırasında kardiyovasküler sistemi ve kalp sağlığı açısından önemli olan yeni bilgilerden de yararlanmıştır. Böylece istekleri de ihmal edilmeyen beslenme biçimlerinin sağlıklı gıda anlayışına göre düzenlenmenin kolay bir yol ortaya çıktı. Piramidin en altında yer alan satır, günlük beslenmemizde karbohidratlara yer vermemiz gerektiği sıralanıyor ve buğday ekmeği, çavdar ekmeği, esmer makarnalar, esmer pirinç, yulaf gibi tam tahıl ürünleri her öğünde yenilmesi öneriliyor. İnsanlar karbohidratları çoğunlukla zararlı ve şişmanlanmaya neden olan nişasta ile şeker olarak alıyorlar. Esmer pirinç, tam tahıl un ile ekmekte bulunan karbohidratlar daha faydalıdır, sindirimi de daha uzun sürdüğünden kan şekerinin hızlı yükselişine de neden olmuyor. Aslına bakarsanız, bu tür karbohidratların tüketilmesi, beyaz un ürünlerinde olduğu gibi diyabet tip iki hastalığının oluşmasıyla da bağlantılı değildir. Bu şekilde besleniyorsanız ve Cardiofit’i de kullanmaya başlarsanız kolorektal kanser riskinin azaltmasına önemli bir adım atmış olursunuz, ayriyetten bu tür besinler sindirim sisteminden yavaş geçtikleri için tokluk hissi daha uzun sürer. Fazla miktarda tüketiliyorsa doymuş yağlar vücudumuz için çok zararlıdır. Oysa ki bazı bitkilerde ve deniz balıkları etinde bulunan poli-doymamış ve mono-doymamış yağlar kardiyovasküler sistemi sağlığı ve ateroskleroz hastalığının yavaşlatılması açısından çok önemlidir. Bu yağların kolesterol düşürücü özelliğinin yanında kalp ritim bozukluklarına karşı çok koruyucudur. Zeytin yağı, soya, mısır, ay çiçeği yağı, susam ve fıstık doymamış yağları içeren ürünlerdir. Cardiofit’in temel bileşiği zararlı yağların çekme gücüne sahiptir, dolayısıyla onların emilerek kana girmesini önlüyor, böylece olumsuz etkileri önemli ölçüde azaltılmış oluyor. Piramidin bir üst katında sebze ve meyve bulunmaktadır. Bunların tabi ki, organik, ilaçlanmamış ve taze olunması tercih edilir. Toplandıktan hemen sonra dondurma uygulanmışsa dondurulmuş sebze ve meyve de faydalıdır. Meyve ve sebzeden zengin beslenme kalp krizi, inme, hipertansiyon, kanser ve makuler dejenerasyon adı altında bilinen göz hastalığının risklerini azaltmaktadır. Sebze ve meyve tüketiminin basit bir kuralı vardır: çok miktarda tüketin, renkleri koyu olsun. Yeteri kadar sebze ve meyve yiyemiyorsanız multivitamin besin takviyeleri ile açığı kapatın. Cardiofit beslenme desteği olarak çok iyi bir seçimdir. Yeni soğuk teknolojisi ile üretildiğinden yabani elma ile şifalı bitkilerin koruyucu maddelerinin bozulması önlenmiştir. Sebze ve meyvenin termik işlemesine tabi tutulması koruyucu maddelerinin çoğunu yokettiğini kanıtlayan bir çok araştırma vardır, bunun için Cardiofit üretilmesinde uygulanan soğuk işleme beslenme desteği hazırlanmasının tek kaliteli yöndür. Piramidin üstlerine doğru tırmanırken tüketiminde gramaj kullanmamız gereken protein kaynakları olan tavuk, balık gibi beyaz et ve yumurtaya geliyoruz. Balık, protein ve kötü kolesterol düşürücü olan omega 3 yağlar bakımından çok zengin. Tavada kızartılmamış ve derisi yüzülmüş tavuk eti az miktarda doymuş yağlari içeriyor olsa da proteinden çok zengindir. Bunların hemen yanında da protein, lif, vitamin ve mineral bakımından zengin kurubaklagiller ve kuruyemişler öneriliyor. Kuruyemişlerin belirli yağ oranları vardır ve kalori değerleri içerir. Cardiofit’in de bütün bu öğeleri vardır, ama üretim teknolojisi sayesinde kalori değeri onlarınkileriyle kıyaslanamayacak kadar az. Cardiofit kullanımı kilo aldırmadan bu grup besine özgü değerli öğelerinin alınımı sağlar. Vücudumuzun sağlıklı beslenmeye olan ihtiyaç konusuna böylece bakmak verilmiş ürünleri doğru hazırlama metodunu kullanılarak çok basit beslenme programının tasarlanmasını kolaylaştırıyor. Beslenmenize ek olarak öğün arasına kalsiyum gibi besin takviyesini dahil edebilirsiniz (yaşlı ile süt intoleransı olan kişiler). Beslenmenize ek olarak elma sirkesinin koruyucu maddeleri içeren antioksidan özelliğe sahip olan ve mikroöğeler ile vitaminler bakımından çok zengin olan Cardiofit’i kullanmanız çok yararlı olacak. Kolesterolü doğal yöntemlerle düşürmesi için kaliteli besin takviyelerine başvurmak gerekli. Günümüzde gelişmiş ülkelerdeki kardiyovasküler sağlığı koruyucu özelliğe sahip beslenme desteklerine bağlıdır. Bu sadece yağ ile kolesterol için söz konusu değil, kalp sağlığının tamami için de geçerlidir. Bunun için sağlığınızın uzun süreli korumak üzere tasarlanmiş kaliteli besin takviyeleri piramidinin tepesine Cardiofit’i de gururla ekliyoruz. Referans değerleri Kolesterol 3,1-6,18 mmol/l Trigliserid 0.11-2,05 mmol/l HDL > od 1,2 mmol/l LDL < od 3,0 mmol/l Aterogen indeks < od 5 Normal kan basıncı değerleri 120/80 mmHg ile 140/90 mmHg arasındadır Beslenme desteği CARDIOFIT+C (1 litre) i yabani elme sirkesi (0,5 litre) İçindekiler: Bir paket KOKTEL CARDIOFIT+C CARDIOFIT C, yabani elma suyu (1litre) içerir. Limon, sarımsak, ısırgan ve vitamin C (4mg/100g)ilavelidir. Yabani elma sirkesi içerir. ( % 5 sirke asit içerir) 0,5 litre. Besi Değerleri 100 g Enerji Değerleri 254,84kJ/60,91kcal 40 ml 103,56kJ/24,75kcal Karbohidratlar 12,27g 4,98g Şeker oranı (sakaroz) Toplam yağ Doymuş yağ asitleri oranı 4,22g 1,71g 0,28g 0,11g 0,00g 0,00g Protein <0,5g <0,125g Natrium 1,1mg 0,44mg Amacı: Kolesterol, trigliserid ve yüksek kan basıncı düşürmede yardımcı olur. Kullanım şekli ve dozu: Ürünün maksimum etkisi için, sabah ile akşam olmak üzere, günde 2 defa yemekten sonra 40ml ( pakete dahil olan 2 ölçü kaşığı) CARDIOFIT +C ile 20ml (1 ölçü kaşığı) yabani elma sirkesinden kokteyl yaparak (karıştırarak )içiniz. Bu başlangıç dozuna 4 ile 6 hafta devam edin. Bundan sonra günlük akşam yemeğinden sonra 40ml ( pakete dahil olan 2 ölçü kaşığı) CARDIOFIT +C ile 20ml (1 ölçü kaşığı) yabani elma sirkesi kokteyl içilir. Not: Çocuklardan uzak tutun. Gıda takviyesidir, sağlıklı ve dengeli beslenmenin yerini alamaz. Saklanma talimatı: Kuru ve soğuk bir yerde saklayınız. Açıldıktan sonra CARDIOFIT+ C şişesi +2 ile +8 sıcaklıkta (buzdolabı) saklayın. 30 gün içinde tüketilmelidir. Sirke şişesi oda sıcaklığında saklayın. Sevdiğiniz yemeklerin keyfini çıkarın .... Olumsuz etki olmadan YALNIZCA ECZANELERDE SATILIR Düşürüyor Kolesteröl Trigliserid Yüksek kan basıncı „Dislipidemi tedavisinde Quercetin“ adlı klinik araştırma MED ARH 2012; 66 (1) Üretici Firma: Bio Brand ltd.ş., Pere Bilića 102, Jablanica, Bosna Hersek tel: +387(0) 36 757 111 www.biobrand.ba Distributörler Hercegovinalijek, ltd.ş. Muje Pašića 4, 88000 Mostar, Bosna Hersek, tel./fax: 00 38736 501 511, 512 Velfarm, ltd.ş Zlatnih Ljiljana b.b., 75320 Gračanica, Bosna Hersek, tel.: 00 3835 704-927, fax: 00 385 704 926 Interpromet, ltd.ş Kulsak obala b.b., 79220 Novi Grad, Bosna Hersek, tel.: 00 38752 720 260 Farmacija 2011, Zagrebačka 2, 77000 Bihać, Bosna Hersek, tel.: 00 38737 319 122 Phoenix Bijeljina, Stefana Dečanskog b.b., P. Fah 37, 76300 Bijeljina, Bosna Hersek, tel.: 00 38755 231 200 Farmavita, Igmanska 5a, 71310 Vogošća, Bosna Hersek, tel.: 00 38733 476 320 Üretici Firma: Bio Brand, ltd.ş., Pere Bilića 102, Jablanica, Bosna Hersek, tel.: 036 757 111 www.biobrand.ba