Hodri Meydan ve Sonrası

EY
GÜN
www.turkmetal.org.tr
Pevrul
KAVLAK
TÜRK METAL DERGİSİ'NİN EKİDİR I SAYI:29
Hodri Meydan ve Sonrası
dedim? “Bize Hodri Meydan çekmişler,
bütün bölgedeki işyerlerinde referandum
Türk Metal Sendikası istiyorlar” dediler. “Hemen” dedim “Bizim
Genel Başkanı ne tabanımızdan korkumuz var, ne de
twitter.com/kavlakpevrul
abdestimizden şüphemiz…” Derhal yapalım
facebook.com/pevrulkavlak
dedim, arkadaşlarıma talimat verdim. Bunların
bütün şartlarını da kabul ettim. Buyurun
gelin, bütün bölgede İsdemir’de, MMK’da,
übarek ramazan ayının ilk günlerini
Ekinciler’de, Yazıcılar’da, Noksel’de hemen
bölgede geçirdim. İsdemir’de
referandum yapalım. İşçinin iradesi ortaya
Osmaniye’de Dörtyol’da sizlerle
çıksın, herkes sonuca saygı göstersin, kaybeden
beraber oldum. Sizlerin Türk Metal’e
gösterdiğiniz büyük ilgi ve alakaya bir kez daha çekip gitsin dedim.
Ne oldu?
tanık oldum. Hepinize teşekkür ederim.
Korku, telaş, panik! “Ben demedim, şube
Sahte sendikacılar, ziyaretimden
başkanı
demiş” demeye başladılar. Sonra “Ben
hemen önce İskenderun’un ilan panolarını
dedim de bütün Türkiye’yi kastetmiştim” diye
donatmışlar: Hodri Meydan! Nedir bu
M
kıvırdılar. En sonunda “Referandumu Türk Metal
istedi” yalanıyla bitirdiler. Be hey gafil, madem
yüzme bilmiyordun, niye çıktın kavak ağacına?
Hani İsdemir’de 3041 üyen vardı? Hani
MMK’daki, Ekinciler’deki üyelerin tek bir fire
bile vermezdi? Niye yapmıyorsun referandumu
o zaman? Gerçeği sen de biliyorsun ama
saklıyorsun. Peki nereye kadar? Yetkiyi
kaybettiğini nereye kadar saklayacaksın? Tarih
geliyor, nereye saklanacaksın?
Nereye saklanırsanız saklanın, oradan bulup
çıkaracağız sizi. 40 yılın hesabını soracağız.
İşçiye ihanet edenlerden, alınteri hırsızlarından,
aidatların üzerine konanlardan, işçiyi masada
satanlardan hesap soracağız.
Günü geliyor.
2
VARDiYA
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
“İşçiyi tehdit edenleri, isim isim yazıyorum, Hesabını soracağım!”
Pevrul Kavlak: Herkes
ayağını denk alsın!
Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak, ramazanın ilk günlerini İsdemirli işçilerle
beraber geçirmek için bölgeye geldi. Üç büyük iftar yemeğinde İsdemirli emekçilerle
buluşan Kavlak, işçinin iradesine baskı ve tehditle ipotek koymaya niyetlenen sahte
sendikacıları uyardı. “Herkes ayağını denk alsın” diye konuşan Kavlak, “işçiyi ekmeği ile
tehdit edenlerin, bir gün ekmeksiz kaldıklarında niye diye sorma hakları yoktur” dedi.
n Bölgedeydiniz… Önce bölge
izlenimlerini alalım sizden.
Çok güzeldi. Ramazanın ilk
günleri İsdemirli kardeşlerimle
eda ettim. Müthiş bir ilgi vardı.
Üç kez iftar sofrasında biraraya
geldik. İskenderun’da Osmaniye’de
Dörtyol’da… Arkadaşlarımız
aileleriyle gelmişti. Eşleri çocukları,
tam bir aile ortamıydı. “Türk Metal
büyük bir ailedir” sloganımıza
uygun bir görünümdü. Çok
memnun kaldım. Yapacaklarımıza
ilişkin uzun uzun konuşma fırsatı
buldum.
n Konuşmalarınızda, bir
yandan İsdemir’de mücadelenin
sürdüğünü mesajını verirken,
bir yandan da artık bölgede çok
meşhur olan “İsdemir artık Türk
Metalli olmuştur” sözünüzü
vurguladınız.
Bakın, 40 yıldır bir yere
çöreklenen, çöreklenen sözünü
özellikle kullanıyorum, bir şebekeyi
oradan söküp atmak zordur.
Ama İsdemir işçisi müthiş kararlı.
Zaten asıl inisiyatif de onlarda.
Söküp atacaklar. İşi buraya kadar
getirebilmek, 40 yıldan sonra
bu aşamaya getirebilmek büyük
başarıdır. İsdemir işçisi 40 yıl
önce verdiği yetkiyi geri aldı. Bu
şebekenin şimdi bütün amacı, işi
yetkisizliğe götürebilmek. İşçi
mağdur olursa olsun, umurlarında
değil. Bütün dertleri biraz daha
zaman kazanmak. Ama bizim
öyle bir niyetimiz yok. Bu işi
zamanında bitireceğiz. Bunun için
ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapacağız.
Zamanında bitireceğiz.
n “Hodri meydan” çağrısı
yaptılar. Bu da çözüm olabilirdi.
Tabii ki olurdu. Biz zaten
hemen kabul ettik. İşçi mağdur
olmadan nasıl çözebilirsek çözelim
dedik. Madem referandumu
öneriyorsunuz, ona da tamam
dedik. Sonra ne olduğunu herkes
gördü. Hemen kıvırdılar. Bizim
korkacağımızı sandılar, ama
dünya alem kimin korktuğunu,
kimin korkak olduğunu, kimin
kaybettiğini, kimin kıvırdığını
gördü. Esip kükreyenler, kediye
döndü. Kendi önerdikleri
referandumu bizim istediğimizi bile
söylediler. Biz, bunların yalanlarına
alışıktık ama bu kadar kolay yalan
söyleyebileceklerini, bu kadar kolay
kıvırabileceklerini bilmiyordum.
Herkes öğrenmiş oldu.
n Şimdi ne olacak?
Su yolunu bulur. İşçinin
iradesine kimse ipotek koyamaz.
Er ya da geç, İsdemir’e Türk Metal
bayrağı çekilecek. Biz o günler için
hazırlanıyoruz. Bu arada, tarihe not
düşmek için söylüyorum: Bugünden
sonra işçiyi ekmeği ile tehdit
edenler, onu baskı alanlar, özgür
iradesine vesayet uygulayanlar yarın
tek tek, isim isim hesap verecekler.
Bizim evine helal ekmek götüren
işçi kardeşlerimizle bir derdimiz
yok. Tercih onundur. Bizim o işçiye
baskı yapanla derdimiz var. Bunun
için başta temsilciler olmak üzere,
herkes ayağını denk alsın. Kendine
sendikacı deyip, işçiyi işsizlikle
tehdit etmek ne demek? Bir insan
nasıl bu kadar alçalabilir? Kendine
sendikacı diyen bir kişi nasıl böyle
ahlaksız bir yola başvurabilir?
Herkes ayağını denk alacak.
Bundan sonra İsdemir’de olanları
gün gün, isim isim not alacağız.
Bugün işçiyi ekmeği ile tehdit
edenleri, isim isim yazacağız. Ben
uyarı görevimi yapıyorum; Bugün
işçiyi işiyle tehdit edenler yarın
işsiz kalırsa “ben bilmiyordum,
benim haberim yoktu, ben emirleri
yerine getirdim” demesin. Asla ve
asla bana gelmesinler, af dilemeye
kalkmasınlar. Akıllarına başlarına
alsınlar, iş arkadaşlarının, mesai
arkadaşlarının yanına geçsinler,
kimsenin iradesine ipotek
koymasınlar, kimseyi tehdit
etmesinler. Sahte sendikacıların
koltuk sevdasına alet olanlar, yarın
bunun hesabını verecekler. Kim
olursa olsun, bu hesaptan kaçamaz.
VARDiYA
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
3
Sahte Sendikacıların Zavallılığı
Bir Hodri
HODRi MEYDAN
KABUL!
TÜRK
Bölgedeki Tüm İşyerlerinde
İstediğiniz Tarihte
İstediğiniz Şekilde
Referanduma EVET!
METAL
HAYDi REFERANDUMA
Bölgedeki tüm işyerlerinde dediniz,
KABUL!
Yazıcı, Noksel, Ekinciler, MMK ve
İsdemir’de dediniz: KABUL!
3 Ağustos’tan önce dediniz: KABUL
!
İsçi ne diyorsa “o” dediniz: KABUL
!
Kaybeden gider dediniz: KABUL!
Sahte sendika oradaysa, TÜRK METAL
burada.
HAYDİ REFERANDUMA!
Meydan Hikayesi
Tüm şartları siz koydunuz, bizim
tek bir şartımız var:
Referandumdan sonra kıvırtmak
yok!
Sadece ve sadece işçiye ve onun iradesine güvenmek, kendine güvenen sendikanın işidir. Çünkü
sendikacılık yürek işidir, bilgi işidir, deneyim işidir. Her söylediği yalan, bütün delikanlılıkları kof olanların
işi değildir. Bunlar kendi söyledikleri yalana bile inanır olmuşlar. “3041 üyemiz var” yalanına inanıp,
hodri meydan çekip “referandum” istediler. Sonra? Sonrası hepinizin malumu… Yalan, dolan, kıvırma…
Bunun hikayesini tarihe not düşmek için yazıyoruz, günü gelince hatırlatmak için.
Bir sabah İskenderun’un neredeyse bütün ilan panoları baştan aşağı bir ilanla
donatılmıştı. Sahte sendikacılar, Türk Metal’e Hodri Meydan çekmişlerdi. Bölgedeki
bütün işyerlerinde referanduma gidelim diyorlardı. Ve sizlere şu mesajı geçtiler:
O
TÜRK METAL DERGISI’NIN EKIDIR / SAYI: 29
YAYIN SAHIBI
Türk Metal Sendikası Adına: Pevrul KAVLAK
SORUMLU YAZI ISLERI MÜDÜRÜ: Mustafa Kemal SEN
YÖNETIM MERKEZI
Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın
Müsavirligi / Bestepe Mahallesi
Yasam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520
Sögütözü/ANKARA
Telefon: 0312 292 64 00 / Faks: 0312 284 40 18
[email protected]
www.turkmetal.org.tr
PRODÜKSIYON: KARATAHTA
CTCP REPROTEK
BASKI: Ziraat Gurup Matbaacılık A.S.
Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45
YAYIN ARALIGI: HAFTALIK
YAYIN DILI: TÜRKÇE
Gazetemiz basın ahlak yasasına uyar. Haftada bir
yayımlanır ve üyelerimize ücretsiz dagıtılır.
BU GAZETE SENDIKALI ISÇILER
TARAFINDAN BASILMISTIR.
akşam İskenderun’da İsdemirli
Türk Metalliler, liderleriyle
bir araya geldi. Pevrul Kavlak,
o akşamki konuşmasında,
referandum konusundaki tavrını İsdemirli
emekçilerle de paylaştı: “Hodri meydansa
hodri meydan, referandumsa referandum”
dedi. Bütün Türk Metallilerden tam destek
aldı. Kimsenin, bu sahte sendikacılardan
korkusu yoktu. Onların korkusu yoktu
ama sahte sendikacıları korkudan
titremeye başladı. Kekelemeye, evelemeye,
gevelemeye başladılar. Nasıl kıvıracaklarını,
ne yalan söyleyeceklerini, bu işten nasıl
kurtulacaklarını düşünmeye başladılar.
Başlarına büyük bir bela açmışlardı. Öyle
ya, Yazıcılar’da Noksel’de bir referandum
yapsalar, tek bir oy bile alamayacaklarını,
işçilerin Türk Metal’i tercih edeceklerini
biliyorlardı. Durum İsdemir’de de farklı
değildi. Gizli oylama yapıldığı takdirde
şimdi yetkili durumda olanların bile Türk
Metal’i tercih edeceklerini biliyorlardı.
Sonra?... Sonrası malum. Yine en iyi
bildikleri yola başvurdular: Yalanları bir
biri ardına patlattılar. “Vallaha billaha
ben demedim, şube başkanı söylemiş.
Biz, bütün bölge derken aslında bütün
Türkiye dedik. Yanlış anlaşıldık.” Ama
en kuyruklu yalan da en son söyledikleri
oldu: “Referandum önerisini Türk
Metal yaptı.” Bu mesajları herkes okudu.
Herkese geldi. Sahte sendikanın internet
sitesinde, facebook sayfalarında bile var.
Bu mesajlara bakınca, omurgasızlık nasıl
bir şeymiş anlamak mümkün. Tek ayak
üstünde 40 yalan söylemek nasıl olurmuş
görmek mümkün. Hala panolarda “Hodri
Meydan” asılı iken, “Ben yapmadım, Türk
Metal yaptı” demek, yalancılıktan başka
hangi sözcükle anlatılabilir ki?
HODRi MEYDAN
TÜRK
METAL
HAYDi REFERANDUMA
Hemen, o gün bölgeye gelen
Türk Metal Genel Başkanı Pevrul
Kavlak’a ilanla ilgili bilgi verildi.
Kavlak, tereddütsüz kabul etti.
Başta İsdemir olmak üzere
bölgedeki tüm işyerlerinde
(Ekinciler, Yazıcı, Noksel ve MMK)
referanduma “evet” dedi. Belki
yine “duymadım, görmedim,
bilmiyorum” derler diye, bir de
broşür basıldı, yazılı beyan edildi.
KABUL!
Bölgedeki Tüm İşyerlerinde
İstediğiniz Tarihte
İstediğiniz Şekilde
Referanduma EVET!
Bölgedeki tüm işyerlerinde dediniz,
KABUL!
Yazıcı, Noksel, Ekinciler, MMK ve
İsdemir’de dediniz: KABUL!
3 Ağustos’tan önce dediniz: KAB
UL!
İsçi ne diyorsa “o” dediniz: KABUL!
Kaybeden gider dediniz: KABUL!
Sahte sendika oradaysa, TÜRK MET
AL burada.
HAYDİ REFERANDUMA!
Tüm şartları siz koydunuz, bizim
tek bir şartımız var:
Referandumdan sonra kıvırtmak
yok!
4
VARDiYA
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
Sahte Sendikacıların Yetkili İşyerlerinden Yükselen Ses:
Yakamızdan Düş!
İsdemir işçisi, sahte sendikacıların kurduğu korku imparatorluğunu yerle bir etti. Tabandan asla
örgütlenemeyen sahte sendikacıların, işverenle anlaşıp yetki aldığı işyerlerinde artık işçi direnişe geçti.
Zaten topu topu birkaç işyerinde yetkili olan sahte sendikacılar, artık işçiyi tehdit ve yalanla kontrol
edemez duruma geldi. Yetkili oldukları işyerlerinde “Defol” sesleri yükseliyor. İşte birkaç örnek…
ş
i
n
e
F
:
r
Ye
B
enim adım Ercan Değirmen. Feniş’te
çalışıyordum. Sahte sendikacılar yetkiliydi. Ben sonradan
girdiğim için bilmiyorum ama arkadaşlarım, tabanda
örgütlenme olmadığını, bunların işverenle anlaşıp fabrikaya girdiğini
söylemişlerdi. Bunun ne demek olduğunu baştan anlamadım ama
sonra uygulamaları görünce ne dedikleri çok iyi anladım. Çünkü
maaşlarımız zamanında yatmıyordu, sendika sesini çıkarmıyordu.
İkramiyeler ödenmiyordu, sendika susuyordu. Eylem yapalım,
protesto edelim diyorduk, sus pus olan sendika bizi de susturuyordu.
Sonra fabrika kapandı. Herkesin kıdem, ihbar tazminatı, ikramiyesi,.
2-3 aylık maşı içeride kaldı. Makineler göz göre göre çıkarıldı satıldı.
Koca makinelerin fabrikadan çıkarıldığını, sendika temsilcileri şube
başkanları göremedi. Tam bir oyunun içindeydik. İşverenle sahte
sendika bir olmuş bizi soymuştu. Alacaklarımız için yaptığımız
direnişimizi bile bu sahte sendikacılar kırdı, bitirdi. İşsiz kaldık.
Bize kim iş buldu biliyor musunuz? Sabah akşam bize kötüledikleri,
hakkında inanılmaz yalanlar söyledikleri Türk Metal! Onun sayesinde
şimdi Farba’ya girdim. Şimdi anlıyorum ki, aslında ben daha yeni
sendikalı olmuşum. Sendikalı bir işyeri ne demek, Türk Metal
sayesinde öğrendim. Sendikayı, sendikacıyı şimdi tanıdım. Ama
en önemlisi, su sahtekarlara, niye sahte sendika dendiğini de şimdi
anladım. Haklılarmış.
u
k
E
:
r
e
Y
B
urası da, sahte sendikacıların “işçiyi
kontrol etme” sözü vererek, işverenin
icazeti ile girdiği bir işyeri… İşçiye
verdikleri hiçbir sözü tutmayan sahte
sendikacılar, işveren verdikleri söze
sonuna kadar sadık kaldılar. Masada
satılan işçinin isyanına karşı hakaret,
tehdit ve baskıya başvuran sahte
sendikacılar, İsdemir’de yanan isyan
ateşini karşılarında buldular. Bu kez
işçi sessiz kalmadı. İsdemir’de başlayan
haramilere karşı başkaldırı, buraya da
sıçradı. Bölge sahte sendikacılara karşı
her gün eyleme, her gün protestoya
sahne oluyor. Sahte sendikacıların
için EKU’da da yol bitti. Artık işçiler,
baskıya boyun eğmiyor. Bütün
işyerlerinde, zalime ve zulme karşı
ç
a
k
a
B
:
r
Ye
B
akaç’la ilgili şimdilik sadece bir resim
veriyoruz. Sahte sendikacıların yetkili
olduğu işyerinin duvarına yazıldı bu
yazı: “Hırsız Var!” Bakaç’ta olup bitenleri,
işçilerin fabrikanın duvarına yazdıkları
ile kime ne mesaj verdiklerini bir sonraki
Vardiya’ya anlatacağız.