Adnan Şenses`e veda! Emrah`a Twitter şoku

Transkript

Adnan Şenses`e veda! Emrah`a Twitter şoku
9
saray
Sayı:109
31 Aralık 2013
Emrah’a Twitter şoku!
Saray-Magazin
Ünlü sanatçı Emrah Twitter hisseleri aldıktan sonra şirket borsada
yüzde 78 prim yaptı. Fakat dünkü yüzde 13’lük düşüşün sanatçıya faturası 1.1 milyon dolar olarak gerçekleşti
Kasım ayındaki halka arzından bu yana yüzde 145 prim yapan
mikroblog sitesi Twitter dün borsada darmaduman oldu. Seans
sonunda yüzde 9.56 düşen Twitter hisseleri günü 63.75 dolardan
tamamladı. Şirketin piyasa değeri ise 5.2 milyar dolar geriledi.
Twitter’dan 5 milyon dolar ederinde hisse alan şarkıcı Emrah ise
Twitter’ın hisse hareketlerinden bir yatırımcı olarak etkileniyor.
Emrah Twitter hisseleri aldıktan sonra şirketin kağıtları yüzde 78
oranında prim yaptı. Yani Emrah’ın 5 milyon dolar değerindeki
hisselerinin değeri 8.9 milyon dolara çıktı.
Fakat şirket hisselerinin dünkü yüzde 13’lük çöküşünün Emrah’a
kaybı 1.1 milyon dolar civarında oldu. Bu olumsuzluğa rağmen
Twitter hissesi satın aldığı günden bugüne kadar 2.8 milyon dolar
kazanan Emrah hâlâ kârlı durumda bulunuyor.
Twitter’da bir hesabı da olan Emrah’ın burada 132 bin takipçisi
bulunuyor.
Tüm hediyeleri iade etti!
Saray-Magazin
Ebru Gündeş, yılbaşı için 300 bin liralık hediye almıştı ama...
Ünlü şarkıcı Ebru Gündeş, lüks yaşamı ve pahalı harcamalarıyla
sürekli gazetelerde yerini aldı. Gündeş, yılbaşı için de büyük hazırlıklar yaptı. 300 bin liralık hediye aldı. Ancak, o sevinci yaşayamadı...
Eşi tarafından kendisine yarış atları ve yalı bile hediye edildi. Ancak Gündeş’in morali, geçtiğimiz günlerde iyice bozuldu. Çünkü
eşi Rıza Sarraf,derin operasyonu kapsamında gözaltına alındı ve
tutuklandı. Kimileri yargısız infaz yoluna gidip Gündeş’i eleştirirken,
sevenleri ise ona destek mesajları yağdırdı.
“BU DURUMDA YILBAŞI KUTLAYACAK DEĞİLİM”
Takvim’in haberine göre, Gündeş, bugüne kadar kazandıklarını
yardıma ihtiyacı olanlarla paylaştı. Bu yılbaşı için de eşini dostlarını
ve ihtiyacı olanları hediye yağmuruna tutmak istedi. 17 Aralık operasyonu öncesi Kanyon Vakko mağazasından yılbaşı için 300 bin
liralık alışveriş yaptı. Çantalar, saatler, kravatlar, ev süs eşyaları,
giyisiler alan sanatçı, bunların hepsini hediye paketi yaptırdı. Ancak
eşi tutuklanınca morali allak bullak oldu.
MAĞAZAYA GERİ İADE ETTİ
Ünlü sanatçının, tüm hediyeleri birkaç gün önce şoförüyle mağazaya geri gönderdiği öğrenildi. “Ben bu durumda yılbaşı kutlayacak
değilim” diyerek yakın dostlarına dert yandığı belirtildi.
Adnan Şenses’e veda!
Saray-Magazin
Ünlü sanatçı Adnan Şenses son yolculuğuna
uğurlandı.
25 Aralık Çarşamba günü tedavi gördüğü
hastanede solunum yetmezliği nedeniyle
hayatını kaybeden Şenses için Teşvikiye
Camii’nde cenaze tören düzenlendi. Törene
sanat, spor ve siyaset camiasından tanınmış
isimler katıldı.
“DÜNYANIN EN İYİ MELEĞİNİ KAYBETTİK”
Cenaze töreninde gözyaşı döken Lale Şenses, “O kadar içten söylüyorum ki dünyanın
en iyi meleğini kaybettik. Canımı, ciğerimi
kaybettim. Şuna inanın hayatta bu kadar iyi
bir insan olamaz. Melekti, başka bir şeydi o.
Allah bana güç versin. Yolu açık olsun. Allah
rahmet etsin. Sözün, her şeyin bittiği yer
burası” dedi.
“BABA YARIMIZDI”
Oyuncu Hakan Ural ise “Başımız sağ olsun.
Bir döneme damga vurmuş çok önemli sanatçılardan biriydi. Şahsına münhasır biriydi
Adnan abi. Allah ailesine sabırlar versin.
Adnan abi baba yarımızdı. Toprağı bol olsun”
diye konuştu.
“KİMSENİN TAKLİDİ OLMADI”
Adnan Şenses ile 45 yıllık dost olduklarını
anlatan Selami Şahin, “Anılarımız, resimlerimiz çok. Böyle bir sanatçı, böyle bir insan zor
gelir. Giden bir daha geri gelmiyor. Mekanı
cennet olsun. Onun yeri dolmaz, o kimsenin
taklidini yaparak bir yere gelmedi. Kendine
has sesiyle bir yerlere geldi. O bu yaştaydı
ama hala sesi 25 yaşındaki bir sanatçı gibiydi. Allah vergisi bu. Son albümde benden bir
şarkı okumuştu. Benim için çok büyük onur
büyük bir gurur bu. Mekanı cennet olsun.
Söyleyecek söz bulamıyorum” dedi.
ZİNCİRLİKUYU’DA TOPRAĞA VERİLDİ
Törenin ardından Adnan Şenses’in cenazesi
Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.78
yaşında hayata gözlerini yuman Şenses, 3
yıldır mide kanseriyle mücadele ediyordu.
Nihat Hatipoğlu: Tehdit Ediliyorum
Saray-Magazin
Özel hayatıyla ilgili açıklamalarda bulunan
Hatipoğlu, “Toplumun Müslümanlaşmasından
rahatsız olanlar tarafından tehdit ediliyorum.”
dedi.
ATV’de ‘Kur’an ve Sünnet’ isimli yeni bir
programa başlayan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu,
Sabah gazetesine verdiği röportajda kendisiyle ilgili samimi açıklamalarda bulundu.
Toplumun Müslümanlaşmasından rahatsız
olanlar tarafından sık sık tehdit edildiğini iler
süren Hatpoğlu “Çok tehdit aldım ve hâlâ
da almaya devam ediyorum. Birkaç tanesi adliyede soruşturuluyor. Bir insan bana
kötülük yapacaksa, üstelik bunu da dinimden
ötürü yapacaksa; hiç umrumda değil, gelsin
ne yapacaksa yapsın. Bu konuda kimseye
eyvallahım yok” dedi.
“Romantik bir erkek misiniz?” sorusuna da
yanıt veren Hatipoğlu “Vallahi hanım beni hiç
romantik bulmuyor. Hanımına fazla gül alan
biri değilim” ifadelerini kullandı.
İşte Hatipoğlu’nun kendisiyle ilgili sorulara
verdiği yanıtlar;
Aileniz Ankara’da yaşıyor. İstanbul-Ankara
arasında mekik dokumak yorucu mu?
Bir şeyi istemeyerek yapıyorsanız zordur.
Fakat biz insanları düzene çağırıyor, en iyi
olmaya davet ediyoruz. Elimizde Kuran’ı
Kerim, önümüzde Peygamber Efendimiz’in
hayatı var. Onları örnek alıyoruz; bu bizi kendimize getiriyor. İnsanları doğruya hakikate
çağırıyoruz; bu bizi yormaz.
KONUK OLARAK BAŞLADIM
Peki televizyon hayatınız nasıl başladı?
Diyanet’te çalışıyordum. Arkadaşım arayıp
bir tartışma programına katılmamı istedi. Bir
anda programın sunucusu durumuna geldim.
Bir gün sonra televizyonun genel müdürü
beni arayıp program teklifinde bulundu. Bir-iki denemeden sonra, konuk olarak geldiğim
programı ben sunmaya başladım. Sahur
programına başlamamın da çok enteresan
bir hikayesi var. Bir arkadaşım Ankara’daki
yerel bir kanalda sahur programı yapıyordu.
Birkaç gün sonra kanaldan aradılar, programı
yapan arkadaşımın aracıyla bir kişiye çarptığını ve o adli süreçle uğraşırken, programı
bir haftalığına benim sunmamı istediklerini
söylediler. O gün sunmaya başladım veAnkara’da en çok izlenen program seçildi. Sonra
arkadaşım “Ekrana çok yakışıyorsun, böyle
kalmalısın” dedi. Böyle başlamış oldum.
“TEHDİTLER ALIYORUM”
Peki hiç kötü tepkilerle karşılaştığınız oluyor
mu?
Çok tehdit aldım ve hâlâ da almaya devam
ediyorum. Birkaç tanesi adliyede soruşturuluyor. Bir insan bana kötülük yapacaksa, üstelik bunu da dinimden ötürü yapacaksa; hiç
umrumda değil, gelsin ne yapacaksa yapsın.
Bu konuda kimseye eyvallahım yok. Hayatım
boyunca hiç koruma talep etmemişimdir. Toplumun Müslüman’laşmasını sağladığımız için
rahatsız oluyorlar.
saray
10
Sayı:109
31 Aralık 2013
Mimar Sinan’ın külliyesi yeniden hayat buluyor
Teşekkürname
23 Aralık 2013 tarihinde Erbil Türkmen Radyosunun açılış merasimine katılmalarıyle bizleri onurlandıran başta TC. Erbil Başkonsolosu Sayın Mehmet Akif İnam, Kültür ve Gençlik Bakanı Sayın
Dr.Kawa Mahmud, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Sinan Çelebi,
Fezalar Eğitim Kurumları Başkanı Sayın Talip Büyük, Milletvekililerimiz Sayın Macit Bezirgan ve Sayın Şerdil Arslan, ve bizi hiç bir
zaman yanlız bırakmayan, her zaman yanımızda yer alan Asil Erbilli dost ve kardeşlermize sonsuz şükranlarımızı bildirmek isteriz.
Erbil Radyosu yönetimi
Saray
Gebze’nin Kuzeybatısına hakim bir tepe üzerinde yer alan
büyük ve görkemli külliyedeki
restorasyon çalışmaların yüzde 80’i tamamlandı
Mimar Sinan’ın önemli eserleri
arasında yer alanGebze’deki
Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, restorasyon çalışmalarının
tamamlanmasının ardından
nisan ayında tekrar hizmete
açılacak.
Mimar Sinan’ın 1522 yılında
Gebze’ye kazandırdığı külliyede, Başbakanlık Vakıflar Genel
Müdürlüğü ve İstanbul Vakıflar
2. Bölge Müdürlüğü tarafından
1 yıl önce başlatılan restorasyan çalışmaları devam ediyor.
Gebze’nin Kuzeybatısına hakim bir tepe üzerinde yer alan
büyük ve görkemli külliyedeki
restorasyon çalışmaların yüzde 80’i tamamlandı.
Restorasyon çalışmalarını
yürüten firma yetkilisi Halil
Demirel, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, külliyedeki eskiyen kaplama kurşun levhaların
söküldüğünü ve yerlerine yenilerinin konulduğunu belirterek,
bunun için yaklaşık 240 ton
kurşun levha kullandıklarını
vurguladı.
Demirel, restorasyon çalışma-
larında o dönemlerde yapılan
özel karışım çamur kullanıldığını ifade etti.
Kubbelerdeki sökülen kurşun
kaplamaların kalınlıklarının 1
milimetre, yeni kaplamaların
kalınlığının ise 2 milimetre
olduğunu anlatan Demirel,
eskiyen cami avlusunun Ankara’dan getirilen Andezit taşıyla
kaplandığını söyledi.
Demirel, desenlerin de özel
boyalarla kalem yöntemiyle
aslına uygun olarak yeniden
çizildiğini belirterek, yangına karşı otomatik söndürme
sisteminin de kurulduğunu
söyledi.
Anadolu Ateşi Elazığlılar’ı ısıttı
Avukat Sefin Yasin’den
teşekkürname
22 Aralık 2013 tarihinde Mevlana Celaleddin Rumi törenine katılmalarıyle bizleri onurlandıran sayın Erbil Valisi Nevzat Hadi, Belediyeler Bakanı sayın Dilşat Şehap, Adalet Bakanı sayın Şirvan
Haydari, Sanayi ve Ticaret Bakanı sayın Sinan Çelebi, Kültür ve
Gençlik Bakanı sayın Dr.Kawa Mahmud, Sosyal İşler Bakanı sayın
Asos Necip, KDP Erbil Kol Sorumlusu Ali Hüseyin, KDP İlişkiler
Büro Sorumlusu sayın Ahmet Kani, KDP Yönetim Üyesi sayın Piştivan Sadık, Türkiye Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu sayın Mehmet Akif İnam, İran’ın Erbil Konsolosluğu temsilcisi, İslami Cemaat
temsilcisi ve Erbil’in ileri gelenlerine sonsuz şükranlarımızı bildirmek isteriz.
Avukat Sefin Yasin
Erbil şahsiyetleri adına
Teşekkürname
Okulumuza yardım ve desteklerinden dolayı ayrıca Erbil ve Kifri
deki Türkmen okullarının kitap ihtiyaçlarını karşılayan Türkmen
Kardaşlik Ocağı’na, Türkmen Oğuzhan Ortaokulunun idare heyeti ve öğretmenleri adına teşekkür ve minnetdarlığımızı sunarız .
Böyle bir girişimi diğer Türkmen kurum ve partilerinden de bekleriz. Bu arada okulumuzun ihtiyaçlarını karşılayan sayın Vuşyar
Abdullah’a da teşekkür ederiz.
Türkmen milletine hizmet eden herkese yüce Allah’tan başarılar
dileriz.
Harry Potter'ın amcası hayatını kaybetti
Saray-Ajanslar
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu’nun Elazığ’daki gösterisi
izleyicilerce ayakta alkışlandı
Mustafa Erdoğan’ın genel
sanat yönetmenliğini yaptığı
Anadolu Ateşi Dans Toplulu-
ğu, dün akşam Yakup Kılıç
Spor Salonu’nda gösteri
sundu. Dansçılar, Anadolu’daki farklı kültürlerden
derlenen koreografiyi, etnik
ve modern dans kurgularıyla
sahneye taşıdı.
Soğuk havaya rağmen salo-
nu dolduran izleyiciler, yaklaşık 2 saat süren gösterinin
sonunda dansçıları ayakta
alkışladı. Gösteride ayrıca
Elazığ Halk Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı folklor ekibi
de Elazığ yöresinden halk
oyunu sergiledi.
Cemal Süreya ödülü ‘Başım Kiraz’a
Saray
Cemal Süreya 2013 Şiir
Ödülleri’ni alacak isimler
belli oldu.
Cemal Süreya Kültür Sa-
nat Derneği’nden yapılan
açıklamaya göre, Mustafa
Öneş, Leyla Şahin, Aba
Müslim Çelik, Egemen
Berköz ve Enver Ercan’dan
oluşan Cemal Süreya Şiir
Ödülleri Seçici Kurulu, 2013
yılı ödülleri üzerindeki değerlendirmesini sonuçlandırdı.
Buna göre, Cemal Süreya
2013 Şiir Ödülleri “Dosya”
dalında Abuzer Gürpınar’ın
“Başım Kiraz” adlı yapıtına
oy çokluğu ile verildi. Bu
dalda ayrıca Eşref Yener’in
“Baykuşta Yangın Tekrarı”
adlı yapıtı Özendirme Ödülü’ne değer görüldü.
“Kitap” dalında Emre Polat’ın “Vukuat Vardiyası” ile
Süveyda Sezgin’in “Anahtar
Yolu” yapıtlarına oy çokluğu
ile özendirme ödülü verildi.
Ödül töreni, 9 Ocak 2014’te
Kadıköy’deki Barış Manço
Kültür Merkezi’ndeki yapılacak.
Harry Potter filmlerinden tanınan İngiliz sinema, tiyatro ve televizyon
sanatçısı Richard Grifitths, 65 yaşında hayatını kaybetti.
Griffiths, Harry Potter filmlerinde, Harry'nin velayetini üstlenen, "otoriter
ve aksi amcası Vernon Dursley" rolünü canlandırıyordu.
Griffiths'in yardımcısı Simon Beresford, ünlü sanatçının geçirdiği kalp
ameliyatı sonrası ortaya çıkan komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi.Harry Potter filmlerinin yıldız oyuncusu Daniel Radcliffe,
Griffiths'in ölümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, hayatını kaybeden
ünlü sanatçıyı tanımaktan gurur duyduğunu söyledi.Radcliffe, filmde
"büyücülük okulu" öğrencisini canlandırdığı ilk sahnesinde ve tiyatrodaki
ilk oyununda Radcliffe'nin kendisinin yanında olduğunu anlatarak, "Richard, hayatımını iki en önemli anında hep yanımda oldu. Onun, cesaretlendirmesi, himayesi ve mizah anlayışı keyif verirdi" dedi.
KOMİK ROLLERLE TANINIYORDU
Genellikle, canlandırdığı komik rollerle tanınan tiyatro, film ve televizyon
sanatçısı Griffiths, İngiliz yazar Alan Bennet'in "The History Boys" adlı
eserinde canlandırdığı "Hector" isimli öğretmen rolüyle 2005'te, "Laurence Olivier"ın en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı. Griffiths oyunun
ABD'de gösterilmesinin ardından da "Drama Desk"in tiyatro oyunu üstün
oyuncu, "Outer Critics Circle"ın en iyi ön plana çıkan aktör ve "Tony"in
tiyatro dalında en iyi başrol oyuncusu ödüllerine layık görüldü."Pirates of
the Caribbean: On Stranger Tides" (Karayip Korsanları Gizemli Denizler'de) filminde de "Kral 2. George"u canlandıran Griffiths, ayrıca ünlü
yönetmen Richard Attenborough'nun 1982'de Oscar ödülü aldığı "Gandhi" filminde bir İngiliz gazeteciyi canlandırmıştı.
11
Sayı:109
31 Aralık 2013
Dünyanın bayrak hikayeleri
milletin bir arada yaşadığı Çin
ve Hindistan’da kullanılmaya
başlandı. Ardından Fransızlar
milattan önce 350-550 yılları
arasında kullanmaya başladılar.
Bunun yanında sendika,
örgüt, kilise, belediyeler ve
ibadet mekanlarının da kendi
bayrakları vardı. Ticari gemilerde de bayrak kullanıldı,
şimdi de kullanılıyor. Ardından
bayrak kullanımı tüm ülkelerde yaygınlaşmaya başladı.
Dünyanın en eski milli bayAhenk Şeyh Arif Nakşibendi
rakları arasında Danimarka
Bayrak dikdörtgen olan bir
bayrağı geliyor. 1478 yılında
parça bezden ibaret olsa da
tasarlanan bayrakta Norveç,
derin manalar taşır. Bayrak bir İsveç, Finlandiya ve İzlanülkenin veya bir milletin veya
da’nın sembolü olan haç
bir aşiretin sembolü olarak ka- kullanılıyor.
bul edilir. Bayrakların üzerinde Hollanda’da ise bayrak ilk kez
renkler ve motifler bulunur.
1792 yılında kullanıldı. Bu
İran Sasanlar devrinde bronz
ülkenin bayrağında farklı farklı
bayrak kullanan dünyada ilk
renkler kullanılıyor. Irak’ta
ülkedir. Bu ülkeye o devirlerde ilk milli bayrak 1920 yılında
İran Şahinşahlığı adı da verili- kullanılmaya başlandı. Türkiyordu.
ye bayrağı ise Osmanlı’dan
Eski zamanlarda özellikle
gelmedir.
Roma devrinde bayrak askeri Dünyanın en eski dini bayrağı
saldırı için kullanılırdı. RoBudilerin bayrağıdır. Sri Lanmalılar üzerinde şahin resmi
ka’da 1885 yılında tasarlanan
çizdikleri çubuk ağacı bayrak
bu bayrakta beş renk bulunuolarak kullanırdı. Ancak ardın- yor. Buda’nın cesedini semdan bayrak tanımı değişerek
bolize eden bayrak dünyadaki
yeni anlamlar kazandı.
tüm Budistler için kutsaldır.
İkinci dünya savaşından sonra Birkaç ülkenin hariç bayraklar
askeri saldırılarda bayak
genellikle dikdörtgen olur ve
kullanımı yasaklandı. Çünkü
bu şekil göndere çekilir. Ancak
ordular birbirlerinin bayrağını
protokol amaçlı bazen bayrak
kullanarak blof yaparlardı.
göndere dikey şeklinde çekilir.
Bayrak dünyada ilk kez, çok
Almanya, Avustralya, Maca-
ristan, Meksika ve Polonya
gibi ülkeler. Ancak bazı ülkeler
protokol amaçlı olarak bayraklarının dikey şeklinde göndere
çekilmesine dikkat ederler.
Kanada, Yunanistan, Filipinler,
Suudi Arabistan, Güney Afrika
ve ABD gibi ülkeler.
Dünyada 8 ülkenin bayrağındaki tasarım özel anlamlar
ifade eder. Örneğin ABD.
Amerika bayrağındaki yıldızlar
bu ülkedeki eyalet sayısını
sembolize ediyor. Katar’ınki
ise diğer Arap ülkelerinden
farklıdır. Bu ülkenin bayrağında beyaz ve kırmızı renkler
var. Tabi ki Mars gezegeninin
bayrağı. Yerküresinden sonra ikinci yerleşim yeri olarak
düşünülen Mars gezegeninin
bayrağı şimdiden hazır.
Dünyada dikdörtgen bayrak
kullanmayan üç ülke var.
Bunlar da Nepal, İsviçre ve
Vatikan’dır.
Nepal’in bayrağı yan durmus
iki uçgenin üstüste binmiş
hali. Zemindeki kırmızı, ulusal
çiçekleri, bitkileri olan rhodo-
saray
dendronin rengidir. Bayrağın
sınırlarını çizen mavi ise barışı
temsil ediyor. İsviçre ve Vatikan’ın ise dörtgen şeklinde.
Allah’a dua ederim ki hiçbir ülkenin bayrağı inmesin.
Çünkü bayrak demek milli his
ve duygu demek. Dua ederim ki tüm insanlar bayrakları
gölgesinde barış ve huzur
içinde yaşasınlar. Dua ederim
ki bayraklar imar için gelişme
için kullanılsın. Allah bizim de
bayrağımızı korusun. Amin.
Dünyanın en güçlü kadını Merkel
Haber-Roman Yusuf
ABD’nin ünlü ekonomi
dergisi Forbesin her yıl
yayınladığı Dünyanın En
Güçlü 100 Kadını listesinin
zirvesinde bu yıl Almanya
Başbakanı Angela Merkel
yer aldı.
Bu yılın listesinde zirveye
yerleşen Almanya Başbakanı Merkel’ın geçen yıl birinciliği kaptırdığı ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi
Michelle Obama ise sekizinci sıraya geriledi. Merkel
2006-2009 yılları arasında
da art arda Forbes dergisinin yayınladığı listenin ilk
sırasında yer almıştı.
Dünyanın En Güçlü Kadınları Listesi’nde Merkel’ı
bu yıl ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton izledi.
Dergi, Merkel’i “Avrupa
Birliği’nin tartışmasız başı”
ve “Avrupa’da küresel ekonomik gücün lideri” olarak
nitelendirdi. İkinci sırada yer
alan Clinton’ın ise Ortadoğu
konusunda ve Wikileaks’in
ortaya çıkardığı gizli belgelere ilişkin başarılı politikalar
izlediği belirtildi.
Dergi, Latin Amerika’nın
en büyük ekonomisi olan
Brezilya’nın ilk kadın devlet başkanı Rousseff’e ise
üçüncü sırada yer verdi.
Forbes’ın Dünyanın En
Güçlü Kadınları Listesi,
siyaset, ekonomi ve sosyal
konularda büyük etki yaratan, farklı meslek grupları
ya da statüdeki kadınlardan
oluşuyor.
Angela Merkel kimdir?
Angela Dorothea Kasner Sauer (d. 17 Temmuz
1954, Hamburg), Almanya
başbakanı. Merkel Alman
Parlementosuna Mecklenburg-Vorpommern’den 22
Kasım 2005 tarihinde Almanya Başbakanlığına seçilmiştir. 10 Nisan 2000’den
bu yana da Hristiyan Demokrat Birliğinin CDU Federal başkanlığını yürütmektedir. 2002’den 2005 yılına
kadar CDU-CSU parlamento parti grubunun kadın başkanı idi. 2005-2009
yılları arasında Büyük koalisyonu kardeş parti Hristiyan Sosyal Birliği (CSU)
ve Alman Sosyal Demokrat
Partisi (SPD) ile yönetmiştir.
2009 yılından itibaren de
Liberal Demokrat Parti ve
CSU ile oluşturulmuş olan
koalisyonun başbakanıdır.
Merkel, Almanya’nın 1871
yılında modern bir devlet
olmasından bu yana Almanya’yı yöneten ve yeniden
birleştiren ilk kadın başkandır. O ayrıca II. Dünya Savaşı’ndan beri Alman şansölyesi olan en genç kişidir.
Lutheran bir papazın kızı
olarak dünyaya gelen Merkel, doğululara karşıdır. Bu
yüzden doğuluların ve solun
tepkisini almıştır.
Okulda akıcı Rusça konuş-
mayı öğrendi ve matematikteki yeterliliğinde ödül aldı.
Angela Merkel Templin’de
eğitim gördü ve 1973’den
1978’e kadar Leipzig Üniversitesi’nde fizik okudu.
1978 ile 1990 yılları arasında Berlin-Adlershof Bilimler
Akademisi Fizik Kimya Merkez Enstitüsü’nde okudu.
Kuantum kimyası üzerine
tez için bir doktora (Dr. rer.
Nat.) kazandıktan sonra
araştırmacı olarak çalıştı ve
birçok makale yayınladı.
22 Kasım 2005 tarihinde,
Merkel Almanya Başbakanı SPD ile bir koalisyon
sonuçlanan bir çıkmazda
seçilmesinin ardından görevi üstlendi. Angela Merkel
büyük bir çoğunluğu ile
2009 yılında yeniden başbakan seçildi ve FDP ile bir
hükümet koalisyonu kurmayı başardı.
Merkel 1977 yılından, boşandığı 1982 yılına kadar fizikçi Ulrich Merkel ile evliydi. 1998 yılından beri Berlin
kimya profesörü Joachim
Sauer’le ikinci evliliğini sürdürmektedir ve hiç çocuk
sahibi olmamıştır, Sauer’in
ise iki yetişkin erkek çocuğu
bulunmaktadır. Merkel aynı
zamanda İngilizce bilmektedir.
saray
12
Sayı:109
31 Aralık 2013
Üç dilde yayın yapacak
Erbil Türkmen Radyosu yayına başladı
Hayata dair
Protokole
uymak
Saray-Erbil
Erbil Türkmen Radyosu düzenlenen törenle yayına başladı.
23.12.2013 günü düzenlenen
açılış töreninde Kültür Bakanı,
Ticaret ve Sanayi Bakanı ve Türkiye’nin Erbil Konsolosunun yanı
sıra çok sayıda yetkili ve misafir
hazır bulundu.
Erbil Türkmen Listesi Meclis
Başkanı Mahmut Çelebi törende
yaptığı konuşmada Erbil’de birkaç
Türkmen radyosunun bulunduğuna dikkat çekerek, ancak yeni
radyonun diğerlerinden farklı
olduğunu söyledi. Yeni radyoda
haberlerin yanı sıra sosyal ve kültürel programların sunulacağını
ifade eden Çelebi Erbil Türkmen
Radyosu’nun toplumun yarısını
oluşturan kadınların, çocuk, genç
ve yaşlıların sesi olacağını kaydetti.
Kadınların toplumdaki rolüne
temas eden Çelebi, kadınların tek
görevinin evde çocuk büyütmek
olmadığına dikkat çekti. Erbil
Türkmen Listesi Meclis Başkanı
Mahmut Çelebi, kadınların siyasi,
sosyal ve kültürel alanlarda üzer-
lerine düşen görevi yerine getirmeleri önemine değindi. Bunun
toplumun gelişmesi için önemli
olduğunun altını çizdi.
Şehir olarak Erbil’in 6 bin yıllık
bir tarihe sahip olduğunu belirten
Çelebi Erbil halkının misafirperver
ve hoşgörülü bir toplum olduğunu
söyledi. Çelebi “bu Sümerler’den
beri böyledir” dedi.
Yeni radyonun Türkmence, Kürtçe
ve Arapça yayın yapacağını dile
getiren Çelebi hedeflerinin şehirde yaşayan milletler arasında
birlikte yaşama ruhunu kuvvetlendirmek olduğunu söyledi. Çelebi
“isterlerse radyoda Hıristiyanlar
da program yapabilirler” dedi.
Türkmenlerin Irak’a miladi 700
yılında yerleşmeye başladıklarını
ifade eden Çelebi şöyle devam
etti: “Abbasi devleti İran’dan
gelen güçlü bir devletin hakimiyeti altına girmiş, Abbasi halifesi Kaim Bin Emrullah Büveyhi
sultanının elinde hakimiyetsiz
hale gelmişti. Hiçbir yetkisi yoktu.
Ancak Türkmen Selçuklu Sultan
Ertuğrul Bey, Abbasi halifesinin
daveti üzerine 23.12.1055 tarihinde Irak’a girerek ülkeyi savaşsız kurtarmıştır. Ertuğrul Bey ve
ordusu Iraklılar tarafından sıcak
bir şekilde karşılanmıştır. Ertuğrul
Beyin ordusunda 22 Türkmen
aşiretten askerler yer alıyordu. Bayat, Serdari, Çavuşlu ve
diğerleri. Kuzey Irak’a yerleşen
bu aşiretler Irak Selçuklu Devleti
adında ilk Türkmen devletinin
temelini atmışladır. İşte bu yüzdendir ki 23.12.1055 tarihi bizim
için önemlidir. Bu tarih Türkmen
milli günü olarak ilan edilmelidir. Burada milletvekillerimizden
23 Aralık tarihinin milli gün ilan
edilmesi noktasında çalışmalarını
talep ediyoruz”.
İki dilde yayınlanacak
Türkmenevi Gazetesi yolda
Saray-Erbil
Türkmen basın kervanına yeni
bir gazete katılmaya hazırlanıyor. Türkçe ve Kürtçe iki dilde
çıkacak gazete “Türkmenevi”
adını taşıyacak. Yeni gazetenin
başyazarlığını eski parlamenter,
şair ve yazar Esat Erbil yapacak. Gazetenin bir ay zarfında
piyasaya çıkması bekleniyor.
Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürlüğü, “Türkmenevi”
adında bir gazete çıkarmaya
hazırlanıyor. Gazetenin imtiyaz
sahipliğini Türkmen Kültür ve
Sanat Genel Müdürlüğü, başyazarlığını ise eski parlamenter,
şair ve yazar Esat Erbil yapa-
cak.Türkmen Kültür ve Sanat
Genel Müdürü Geylan Altıparmak, gazetenin içeriğini sadece
edebi ve kültürel konular oluşturacağını söyledi. Türkçe ve
Kürtçe yayınlanacak gazetede
ayrıca Türkmen Kültür ve Sanat
Genel Müdürlüğü’nün faaliyet
ve etkinlik haberlerine de yer
verecek. Gazetenin maliyeti
kendileri tarafından karşılanacağını ifade eden Altıparmak,
Türkmenevi’nin uzun bir süre
önce durdurulan Barış dergisinin alternatifi olacağını kaydetti.
Altıparmak gazeteyi bir ay
zarfında çıkarabileceklerini de
söyledi.
Dr. Ömer Türkmenoğlu’nun şarkı albümü çıktı
Dr. Ömer Türkmenoğlu’nun “Telafer Türküleri” adlı şarkı albümü
çıktı. Toplam 15 türküden oluşan
albümde Türkmenoğlu Telafer’in
türkülerini seslendiriyor.
Kerkük Kültür Derneği’nin projesi olan albüm piyasaya çıktı.
Dr. Ömer Türkmenoğlu kimdir?
Aslen Telaferli olup Erbil’de doğdu. Müzik eğitimine Erbil Kültür
Merkezinde başladı. 1995 yılın-
da Bilkent Üniversitesi Müzik ve
Sahne Sanatları Fakültesi Şan
Sanat Dalı’na girdi. 1996 yılında Ankara Radyosu Türk Halk
Müziği ses yarışması birincisi ve
aynı yıl TRT Televizyonu’nun düzenlediği “Türk Halk Müziği Ses
Yarışması’nda” Türkiye birincisi
oldu. 2000 yılında Azerbaycan’ın
başkenti Bakü’de düzenlenen 2.
Uluslararası Bülbül Opera Ya-
rışması’nda dördüncülük ödülü
aldı.
Ankara Devlet Opera ve Balesinde 8 yıl solist sanatçı olarak
çalıştı. TÜRKSOY Opera Günleri ile Mersin Opera Senfoni
Orkestrası ve Bilkent Senfoni
Orkestrasıyla yurtiçi ve yurtdışında birçok konser vererek
opera aryaları ve türkülerimizi
seslendirdi.
2010 yılında ABD İndiana
Üniversitesi’nde Post Doktorasını ünlü tenor Carlos Montane
ile yaptı. Kendi projesi olan
“Hz. İbrahim’in Çocukları Barış
Duacıları” projesini 10 Mayıs
2011 tarihinde ABD’de gerçekleştirdi. 2012’de Bilkent Üniversitesi’nden doktorasını alan
Türkmenoğlu evli ve iki çocuk
babasıdır.
Berivan Serhenk
Resmi tören ve toplantılarda, gerek abce sıramasıyla
gerekse kıdeme göre kimin
nerede oturacağı önceden
belirlenir. Buna protokol
denir. Bu dünyanın her
yerinde böyledir. Üst düzey
yetkililer ilk sıralarda, bir
alttaki derecedekiler ise
arka sıralara oturtulur.
Bu düzene herkes riayet
edip kendileri için belirlenen yere otururlar. Kimse
bu duruma kızmaz, toplantı
veya tören düzenli ve problemsiz yapılır.
Ancak bizde durum farklı,
çünkü her toplantı veya
törende protokol krizi yaşanır. Kimin nerde oturacağı
bilinmez.
Bazen de misafir keyfine
göre bir yerde oturur. Ona
“burası sizin yeriniz değil”
dendiğinde hemen tepki gösterip toplantıyı terk
eder.
Kimi zamansa bazı misafirler, koltukların kıdeme göre
ayrılmasını içlerine sindirmezler ve sıkıntı yaratmaya başlarlar veya salonu
terk ederler.
Bu gibi kişiler ilk sıralarda oturmak isterler. Aksi
takdirde kendilerine saygı gösterilmediğini kabul
ederler...!
Bazılarında ise megalomanlık var. Bu tansiyon,
şeker ve diğer hastalıklar
gibi bir hastalıktır. Bu gibi
kişiler yüksek makamlarda
olmasalar bile her zaman
ilk sıralarda oturmak isterler ve gözlerin tümü üzerlerinde olmasından keyif
alırlar.
Dolayısıyla protokol öğrenmemiz lazım. Nerede
oturacağımızı nerede
yemek yiyeceğimizi bilmemiz lazım. Üst düzeydeki
yetkililere saygı göstererek
bunlara ayrılan yerlere
oturmamalıyız. Bu yetkili
bakan olabilir, vali olabilir
veya bir din adamı olabilir.
İnsan salonun neresinde
oturursa otursun töreni izleyebilir. Aslında önemli olan
şey törende olup bitenleri
anlamak ve bunu gelmeyenlere anlatmaktır.
13
saray
Sayı:109
31 Aralık 2013
Erbil Kayseri Çarşısı’nın esnaf ve tüccarları
1983’te vefat etti. Hamedemin ve Aziz ustalar ise
Musullu olup gümüş işinde
çalışırlardı. Hacı Ahmet Musullu ve Hacı Zeki Saiğ altın
tasfiye edip halhal, silahlık,
kemer, küpe ve diğer çeşit
mamuller imal ederlerdi.
Kuyumcular çarşısı semerciler çarşısından başlayarak
bakkalar çarşısında biterdi.
Şirzat Şeyh Muhammet
Tanınmış tüccarlar
Hacı Muhammet Karok olarak tanınan Hacı Muhammet Hacı Kasım, 1894’te
Erbil Kalesinde doğdu,
1980’de vefat etti. Hacı Karok’un dükkanı hala yerinde
duruyor. Onu oğlu Hacı
Casim çalıştırıyor. Hacı Casim kumaş ticareti yapıyor.
Hacı Şahap Bezirgan, Hacı
Cemil Bezirgan, Hacı Ali
Gülnaz (Ali Gülnaz) ve Hacı
Hasan Hidoş bayan kıyafeti
ve başörtüsü satıyorlar.
Hacı Said Hıla olarak tanınan Haci Said Hızır Elyas
1892’de dünyaya geldi,
1982’de vefat etti. Hacı
Said gençliğinde poşu ve
başbağı satardı. Ardından
ticarete başladı. Hacı Said
seksenli yıllarda oğulları
Hacı Yahya, Hacı Salah,
Hacı Mutasam ile birlikte
yurtdışından mal ithal etmeye başladı.
Hacı Said’in dükkanı Seyit
Abdullah yatırına yakındı.
Yurtdışından kumaş ithal
ederek satardı. Torunları aynı
mekanda bayan kumaşı satıyorlar. Hacı Yahya’nın oğulları
babalarından kendilerine miras
kalan parayı değerlendirerek
Cihan Üniversitesi gibi çok
başarılı projelere imza attılar.
Ayrıca taksitle sattıkları ticari
Tanınmış saffarlar
Erbil’in tanınmış saffarları
şunlardır: Seyit Said, Cihat
Usta, Mevlüt Usta, Seyit
Taha, Vehap Simaverci, Ahmet Saffar, Abdullah Usta,
Fuat Usta ve demirciler
çarşısında dükkanı bulunan
Ahmet Kerim ve Şerif Saffar.
Tanınmış nalbentler
taksiler Erbil caddelerine güzel
bir görüntü sağlıyorlar.
Kayseri Çarşısında Hacı Rifat
Şeyho adında bir tüccar vardı.
Dükkanı Seyit Abdullah yatırının tam karşısındaydı. Bayan
kumaşı satardı. Türkmen kıyafeti olan zubun ceket giyerdi.
Çocukları olmazdı. Kalede
dünyaya gelen Hacı Rifat Şeyho seksenli yıllarda vefat etti.
Faki Murad Bezirgan ise Erbil’in parmakla sayılan tüc-
Kayseri Çarşısı’nda Nalbentler sokağı vardı. Bu sokak hayvan meydanına yakındı. Burada köyden şehre
gelen köylülerin atlarına nal
carlarındandı. Kumaş ticareti
dedelerinin mesleğine detakılırdı. Ayrıca Erbil hanlayapardı. Hayatının son günvam ettiler.
rının birçoğunda da nalbent
lerinde kendi adını taşıyan bir
camii yaptırdı. Camii KöysanTanınmış kuyumcular vardı. Bunlardan Seyit Aziz
cak caddesine yakın 60’lık
Hacı Bekir Şerif Hacı Elyas hanında çalışan Asaf Nalcaddesi üzerindedir.
1895’te Erbil Kalesinde doğ- bent. Asaf Nalbent’in Cercis
Hacı Hasan Hidoş Erbil’in
du, 1977’de vefat etti. Diğer ve Selim adlarında iki çırağı
tanınmış kumaş tüccarıydı.
kuyumcular da şöyle: Cemil vardı. Ayrıca Beyaz Handa
Onun da dükkanı Seyit Abdul- Salih, Süleyman Bekir, Aziz Abdullah ve Fettah adlarınlah yatırının tam karşısındaydı. Bekir, Bekir Sadullah, Refik da iki nalbent vardı. Bunun
yanında seyyar nalbentler
Hacı Hasan Araplar MahalleBekir Sadullah.
de vardı. Bunlar köy köy
sinde ve kendi adını taşıyan
Hacı Cemil Salih Taha
dolaşarak atlara nal takardı.
bir camii inşa ettirdi. Torunları
1897’de dünyaya geldi,
Ruhani atmosfer hakimdi
Mevlevi sema gösterisi her kesimden insanları buluşturdu
Saray-Erbil
Mevlevi sema grubu Erbil
halkına unutulmaz bir gece
yaşattı. Grubun gösterisini
izlemeye gelen halk salonu
doldurdu. Gösteride ruhani
bir atmosfer hakimdi.
Erbil’i ikinci kez ziyaret
eden Mevlevi sema grubunun sunduğu gösteri
toplumun her kesiminden
insanları buluşturdu. Din
adamları ve tasavvuf uzmanları, dini törenlerin
çağdaş şekilde organize
edilmesini istediler.
Mevlevi sema grubu gösterisini 22.12.2013 günü
Erbil’in Saad Abdullah
salonunda sundu. Gösteriyi
Erbil valisi, resmi yetkililer,
parti temsilcileri ve tasavvuf uzmanlarının yanı sıra
yabancı ve yerli misafirler
büyük bir ilgiyle izledi.
Türkiye Kültür Bakanlığına
bağlı Mevlevi sema ekibinin
gösterisi büyük bir beğeni
topladı.
Gösteriyi izleyen bir sosyolog ve tasavvuf uzmanı,
festivalin din adamı, politikacı, akademisyen ve esnaf
gibi toplumun her kesiminden insanları bir araya
getirdiğini söyledi. Sosyolog Dr. Mahir Abdülvahit
gösterinin halkın tasavvuf
hakkında bilgi edinmesi
konusunda etkili olduğunu
kaydetti. Mevlevi semasının bir Osmanlı geleneği
olduğunu belirten Dr. Abdül-
vahit, geleneğin bu şekilde
devam ettirilmesinin önemine temas etti.
Mevlevi sema gösterisinin
çağdaş bir şekilde düzenlenmesinin, dini tören ve
mevlitlerin toplumun farklı
kesimlerinden insanların
katılmasını mümkün kıldığına işaret ettiğini söyledi.
Dr.Abdülvahit: “Ancak Erbil’de dini törenler modren
bir şekilde düzenlenmiyor”
dedi.
Halind camii imamı Molla
Muhammed İnayi, gösterinin kendilerine ruhani bir
atmosfer teneffüs etmelerine vesile olmasından
dolayı duydukları sevinci
dile getirdi. Gösterinin çok
sayıda yetkili ve misafirler
tarafından izlenmesinin halkın dine yöneldiğine kanıt
olduğunu söyledi.
Mevlana Celaleddin Ru-
mi’nin böyle güzel bir şekilde yad edilmesinin takdir
yeri olduğunu ifade eden
din adamı İnayi, bu tür gösterilerin sık sık düzenlenmesini talep etti.
Bir ilahiyatçı ve tasavvuf
uzmanı, bu tür etkinliklerin
İslam’dan uzak insanlar
üzerinde etkili olduğunu
ve dine dönmelerine vesile
olduğunu söyledi.
Selahaddin Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi öğretim
üyesi Dr. Ramazan Salih
Rahman, birlikten rahmet
doğduğuna işaret etti.
Müslümanların birbirlerini
sevmelerini ve bir araya
gelmelerini talep eden
Rahman, bu tür etkinliklerin
insanlar üzerinde özellikle
İslam’dan uzak insanlar
üzerinde etkili olduğunu
kaydetti.
“İnsanları bu tür etkinliklere
zorla getirmemek lazım”
diyen Dr. Rahman “Rağbet
üzerine olursa bugün burada gördüğümüz gibi belki
çok insan hazır bulunmak
ister” diye konuştu.
İslam’ın insanları birbirlerine yaklaştırdığını belirten
ilahiyatçı, “Birlikteliğimiz
bize güzellik katıyor. Efendimiz halkın tüm kesimleriyle görüşüyordu. Mevlevi
sema gösterisi çok sakin ve
güzel bir ortamda icra edildi. Ancak ne yazık ki bizde
mevlit ve dini törenler çok
gürültülü geçiyor ve sıkıntıya yol açıyor” dedi.
Bu şekil etkinliklerin ruhani
boyutuna işaret eden Selahaddin Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi öğretim üyesi Dr.
Rahman, dini etkinliklerin
Kürdistan bölgesinde Mevlevi sema gösterisi gibi sakin bir ortamda yapılmasını
istedi. Dr. Rahman “böylece
üzerimizde bu etkinliklerin
olumlu etkisini hissederiz”
dedi.
saray
14
Sayı:109
31 Aralık 2013
Bir hukukçu: İçişleri Bakanlığı, kongrelerini
zamanında yapmayan partilere soruşturma açmalı
Saray-Erbil
Bir takım Kürt ve Türkmen
partinin kongresi gecikti.
Kürdistan parlamentosunun eski
bir üyesi, İçişleri Bakanlığı’ndan
kongrelerini zamanında
yapmayan partilere soruşturma
açmasını istedi.
Zamanında kongresini
yapmayan bir parti de Irak
Türkmen Cephesi (ITC)’dir.
ITC üst düzey yetkilisi Aydın
Maruf, parti olarak geçici bir
durumdan geçtiklerini söyledi.
2011 tarihinde gerçekleştirdikleri
geniş katılımlı toplantıda partide
köklü bir değişim yaptıklarını
ifade eden Maruf, toplantının
ITC’ye meşruiyet kazandırdığını
kaydetti. Geçici bir durumdan
geçtiklerini ve kongre
düzenlemeyi planladıklarını
belirten ITC’li yetkili, kongrenin
yapılmasında Irak ve Kürdistan
parlamento seçimlerinin etkili
olduğuna dikkat çekti. Maruf
kongrelerini uygun zaman ve
uygun şartlarda düzenlemek
istediklerini söyledi.
Türkmen Demokratik Partisi
Başkanı Dilşat Çavuşlu,
kongrelerini zamanında yapmak
istediklerini söyledi. Saray’a
konuşan Çavuşlu, kongrenin
değişimlere paralel olmasına
çalışacaklarını belirtti.
Kongrelerini sürekli olarak
zamanında düzenlemeye
özen gösterdiklerini ifade eden
Türkmen parti başkanı, kongre
yapmaları konusunda İçişleri
Bakanlığı’nın kendileriyle
temasa geçmediğini söyledi.
Çavuşlu “sanırım İçişleri
Bakanlığı sorun yaşayan
partileri uyarmış” dedi.
Türkmen partileri gibi bazı
Kürt partileri de kongrelerini
zamanında yapmıyorlar.
Kürdistan Halkı Demokratik
Hareketi Başkanı Hıdır Rusi,
parti olarak kongrelerini
önümüzdeki Mart ayında
düzenleyeceklerini söyledi. Rusi
“Sorun yaşanırsa kongreyi bir
ay veya bir yıl erteleyebilirz.
Ancak bundan sonra erteleme
şansımız olmayacak” dedi.
Kongrelerinde herhangi
bir değişimin söz konusu
olmayacağını ifade eden Kürt
parti yetkilisi, “ancak bazı
üyelerimiz terfi olacaklar.
Bazıları ise yerlerini başkalarına
değerlendiren hukukçu,
“İçişleri Bakanlığı’nın
talimatlarına bırakın küçük
partiler büyük partiler bile
uymuyor ve kongrelerini
zamanında yapmıyorlar.
İçişleri Bakanlığı bu duruma
göz yumuyor. Örneğin bazı
partilerin kongresi üzerinden
10 yıl geçmiş. Partiler kendi
içtüzüklerini ihlal ediyorlar.
Birçoğu da kongrelerini
zamanında yapmıyorlar veya
geciktiriyorlar” diye konuştu.
Kürdistan Bölgesi İçişleri
Bakanlığı Divan Müdürü Hakim
Tarık, partilerin içtüzüklerini
ihlal etmemeleri ve kongre
yapmaları gereğini savundu.
Birçok partinin işlerini yasalar
bırakacaklar” diye konuştu.
çerçevesinde yürüttüklerini
Hukukçu ve eski parlamenter
ve seçimlere katıldıklarını
Dr. Ahmet Verte Saray’a bir
ifade eden Tarık, ancak bazı
takım Kürt ve Türkmen partinin
partilerin kongreleri üzerinden
kongrelerini zamanında
bir yıl geçtiğini söyledi. “Umarım
yapmamalarını değerlendirdi.
bunun arkasında teknik
İçişleri Bakanlığı’nın kongrelerini nedenler var” diyen Tarık,
zamanında yapmayan partilere
partilerin değişimden yana elit
soruşturma açması gerektiğini
kesimden oluşması, illegal veya
ifade eden Verte, “kongre yenilik anti demokratik hareketlerden
demek, değişim demek. Kongre kaçınmaları ve kongre
yapılmayınca partide sorun ve
yapmaları gerektiğini kaydetti.
çatlak yaşanır” dedi.
Partilerin İçişleri Bakanlığı’nın
talimatlarına uymamasını
Partilere hazine yardımı sandalye sayısı ve oy
oranına göre yapılsın
Saray-Erbil
Kürdistan parlamentosu
üyeliğini kazanmayı başaran
bazı yeni milletvekilleri
partilere ödenen hazine
yardım yasası üzerinde
çalışacaklarını ifade ettiler.
Bu milletvekilleri yardımın
sandalye sayısına veya
seçimde elde edilen oy
oranına göre yapılmasının
kriter olarak alınmasını talep
edecekler.
Söz konusu yasa teklifi
bir önceki parlamento
döneminde hazırlansa da
ancak partlerin üzerinde
mutabık kalmaması
nedeniyle ertelenerek
yasalaşmadı.
Goran Fraksiyonu üyesi
Münire Osman, hazine
yardımında adaletli
davranılmasını talep
edeceklerini söyledi. Saray’a
konuşan Osman, “Partiler
üzerinde mutabık kalırsa
veya kalmazsa yasa kabul
edilmelidir. Yasada sandalye
sayısı veya seçimde elde
edilen oy oranı kriter olarak
alınsın. Çünkü geçmişte bize
köle muamelesi yapılıyordu.
Şöyle ki iktidar partisine
karşı tavır alan partilerin
yardımı kesiliyordu” dedi.
İlk işlerinin partiler yasası
üzerinde çalışmak olacağını
ifade eden Kürt vekil,
partilere ödenen hazine
yardımının sandalye
sayısına veya seçimde
partiler de yardım alsın.
Yani partilerin sahip olduğu
taban, sandalye sayısı
ve verdikleri mücadele
arasında denge sağlansın”
diye konuştu.
Parlamentonun KYB
Fraksiyonu Üyesi Goran
elde edilen oy oranına
göre yapılmasında ısrar
edeceklerini kaydetti.
Parlamentonun Irak
Türkmen Cephesi
Fraksiyonu Başkanı Aydın
Maruf da hazine yardımında
adaletli davranılmasından
yana.
Saray’a konuşan Maruf,
“hazine yardımında adalete
dikkat edilsin. Yardımda
partilerin sahip olduğu
taban ve elde ettikleri oy
kriter olarak alınsın. Çünkü
bazı partiler iki kişilik olsa
da büyük paralar alıyorlar.
Ayrıca bir diğer kriter de
parlamentoya girmeyi
başaran partilere hazine
yardımı ödensin” dedi.
ITC’li parlamenter
Maruf, diğer partilerin
emrinde çalışan partilerin
de bu yardımdan
yararlanmamasını talep etti.
Maruf: “Bu partilere para
ödenerek milletin malı heder
edilmesin” diye konuştu.
Parlamentonun Değişim
ve Yenileme Fraksiyonu
Başkanı Muhammet İlhanlı,
hazine yardımında partilerin
sahip olduğu sandalye sayısı
ve elde ettikleri oy oranının
kriter olarak alınmasını talep
etti.
Baas rejiminin
devrilmesinden önceki
dönemlerde partilere ödenen
yardımda bu partilerin
taban ve mücadelesinin
gözönünde tutulduğuna
dikkat çeken İlhanlı, ancak
artık yeni bir yasaya ihtiyaç
duyulduğunu söyledi.
Parlamento dışındaki
partilerin de bu yardımdan
yararlanmasını talep eden
Türkmen parlamenter,
hazine yardımında partilerin
sahip olduğu sandalye
sayısı ve elde ettikleri oy
oranı kriter olarak alınmasını
istedi.
İlhanlı: “Yıllardır mücadele
eden parlamento dışındaki
ITC: “Bazı
partiler iki
kişilik olsa
da büyük paralar alıyorlar”
Azat, hazine yardımının
sabit olmamasını istedi. Bu
yardımın genel bütçenin
imkanları çerçevesinde
belirlenmesi gereğini
savunan Azat, “Bazen
hükümet 20 milyar yardım
eder. Bazen ise bütçe açığı
olduğunda hükümet yardımı
10 milyara düşürebilir. Buna
partiler alışmalıdır” dedi.
Azat partilere yapılan hazine
yardımında bu partilerin
sahip olduğu sandalye
sayısının gözönünde
bulundurulması gereğini
savundu.
15
saray
Sayı:109
31 Aralık 2013
İllerden Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Turhan Müfti:
Soran ve Halepçe il statüsüne kavuşmalı
kabul edilmedi.
Saray-Röportaj
İllerden Sorumlu Devlet Bakanı
Dr.Turhan Müfti Saray’a verdiği
özel röportajda Halepçe,
Germiyan ve Soran’ın il olması
taleplerini desteklediğini
söyledi. Bu ilçelerin il statüsüne
kavuşmasının verilen
hizmetlerde artış meydana
geleceğini ve yolsuzluğa darbe
vurulacağına dikkat çeken
Müfti, ITC’den ayrılmasında
görüş ayrılığının etkili olduğunu
kaydetti. Hükümette ITC
temsilcisi olarak görev yaptığını
belirten Müfti, önümüzdeki yıl
yapılacak seçimler için özek bir
liste oluşturduğunu söyledi.
Saray:Kürdistan bölge hükümeti
Halepçe’yi il yapmak istiyor, ne
dersiniz?
T.Müfti: Irak’ta üç çeşit
yönetim mevcut. O da
merkezi hükümet, bölgeler
ve il yönetimleri. Nahiyelerin
ilçe ve köylerin nahiye olması
kolay. Ancak ilçelerin il olması
için parlamentodan özel bir
yasanın çıkması lazım, çünkü
Saray:Nuri Maliki’nin Türkmen
meselesine yaklaşımını öğrenebilir
miyiz?
T.Müfti: Bu ilçelerin il olmasını
hızlandıracak yasanın en yakın
zamanda çıkmasını istiyorum.
Bu Irak adına çok önemlidir.
Kürdistan bölgesinde Halepçe,
Germiyan ve Soran’ın il olması
gerekir.
Saray:Görevinize başladığınızda
yılın valisinin belirlenmesi için
gazetemizin bir önerisi olmuştu.
Bunu hayata geçirdiniz mi?
T.Müfti: Evet hayata geçirdik
ancak farklı bir şekilde. Mesela
Irak’ta en güzel caddeyi seçtik.
Misan birinci, Bağdat ikinci ve
Kerkük üçüncü oldu.
Saray: Neden bugüne kadar
Irak’ta il sayısı arttırılmadı?
bu konudaki eski yasa iptal
edildi. Irak’ın şu an 30 il olması
gerekir. Örneğin bu yıl Mısır’da
15 ilçe daha il oldu. Türkiye ve
Ürdün’de de benzer bir şey söz
konusudur. Irak parlamentosuna
sunduğumuz yasa teklifinde
ilçelerin il olması yetkisinin
bakanlık kuruluna verilmesini
talep ettik ki verilen hizmetler
arttırılsın ve yolsuzluk en aza
indirilsin. Ancak bu teklifimiz
T.Müfti: Yetkililerimiz özellikle
Nuri Maliki artık Türkmen
meselesinden haberdarlar
ve hak ve taleplerimizi
destekliyorlar. Örneğin Maliki
Temsil Sorunumuz
Dr. Soran Selahaddin Şükür
Kürdistan Bölgesi Parlamento
seçimlerinin ardından, sayın
Neçirvan Barzani, seçimlerde en
çok oy alan partiyi temsilen yeni
hükümet koalisyonunu oluşturmak
amacıyla siyasi partiler ile birer
görüşme gerçekleştirmiştir.
Bu gürüşmelerin sonunda
yapılan basın toplantıları, sayın
Neçirvan ile birlikte, söz konusu
partinin başkanı yada partinin
görevlendirdiği bir sözcünün
katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
Ancak, Türkmenler ile yapılan
toplantı sonunda farklı bir tablo
ile karşılaştık. Basın toplantısının
yapıldığı platformda sözcü olarak
seçilen arkadaşımızın yanısıra
toplantıya katılan tüm Türkmen
grup mensuplarının yer alması,
siyasi olgunluk açısından hoş
olmayan bir görüntü ortaya
çıkarmıştır. Bu gibi basın
toplantılarında, bilgi birikimi
uygun olma koşuluyla, bir kişi
tarafından temsil edilmemiz pekale
mümkündür.
Aslında bu durum biz Türkmenlerin
kronik temsil sorununun bir
yansıması olarak değerlendirilebilir.
Son yirmi yılda bu sorunu çözmek
için farklı girişimlerimiz olmuştur.
Bu bağlamda, 1994 yılı, temsil
sorunumuzun çözüm arayışlarının
önemli safhalarından birisini
oluşturur. Ancak, Ne yazık ki,
zaman içinde temsilde meşruiyet
sağlama çabalarımız sorgulanrak
sonuçsuz kalmıştır. Tek tip
düşünceyi muhatep almak ve
karşıt görüştekilerini ötekileştiren
polotik eğilim bu olumsuz tablonun
ortaya çıkmasında kuşkusuz temel
faktör olarak rol almaktadır.
Bir siyasi kurumun millet adına
temsilde teklik ve meşruiyet
vasfına sahip olması, iki koşulun
bulunmasına bağlıdır. Bunlardan
ilki, temsil yılpazesinin olabildikce
geniş olması. Öyle ki bir milletin
içinde barandırdığı muhtelif görüş
ve ideolojilerin temsil edilmesi
sağlanmalıdır. Bütün milletlerde
olduğu gibi, Türkmenle›de de,
sağcı ve solcu ve bunların
merkezinde bulunan merkez sağ
ve merkez sol siyasi ekol felsefeleri
ve bu felseflerin etrafından
toplanan marjinal görüşe sahip
unsurlar bulunmaktadır. Bir
Türkmen siyasi kurumunun
tek temsilci olması, yukarda
saydığımız farklı siyasi görüşe
sahip grupların azami derecede
temsili sağlanarak mümkündür.
Tek ve meşru temsilcilk olgusunun
ikinci koşulu ise, anayasal
güvencedir. Bir milletin temsil
önerimiz üzerine Türkmenlere
ait arazi sorununun bir kısmını
çözdü. Bize bir uydu kanalı
açıp Türkmen sanat, eğitim
ve kültürü ile ilgili iki müdürlük
açmamıza izin verdi.
Bu projelerde bizim de payımız
vardı.
Saray:Siz vaktiyle ITC’nin desteğiyle bakan oldunuz. Ancak şuan
ITC’ye karşı bir seçim listesi hazırlıyorsunuz?
T.Müfti: Dört yıldır ITC temsilcisi
olarak görev yapıyorum. Ancak
görüş ayrılığı nedeniyle kendime
bağımsız bir liste oluşturdum.
Saray:Peki neden ayrıldınız?
T.Müfti: Türkmen haklarını elde
etme noktasında onlardan ayrı
düşünüyorum ve stratejimiz
farklıdır.
Saray:Bugüne kadar Erbil Türkmenleri için Bağdat’ta ne yaptınız?
T.Müfti: “Türkmen Hakları”
yasası çıkarsa bu Kürdistan
bölgesi dahil tüm bölgeleri
kapsar. Böylece de tümümüz
haklarımıza kavuşacağız.
çatısını oluşturan kurumun
anayasal bir kurum olması şarttır.
Yani, bu kurumun varlığı, oluşu,
temsil yelpasasiz, üye seçim
kriterleri, karar yeter sayısı
ves. meseleleri anayasada
düzenlenerek güvence altına
alınmalıdır. Kürdistan Bölgesi
Anyasa projesinin 34. Maddesinde
bölgede yaşayan dini gruplara,
işlerinin organizasyonunu
ve geliştirilmesini sağlamak
amacıyla üst meclis kurma
hakkı tanınmaktadır. Bence
bu madde, Türkmenleri de
kapsar şekilde genişletilerek
yeniden düzenlenmeli. Böylece
Türkmenleri; siyasal, sosyal
ve kültürel alanlarda temsil
eden anayasal bir üst meclis
oluşturulmalıdır.
Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet
soruşturmasınına siyasi ve ekonomik etkileri
*Abdulselam Abdulmecit Shakir
17 Aralık’ta İstanbul’da başlayan
yolsuzluk ve rüşvet soruşturması
siyasi ve ekonomik açıdan
etkilerini göstermeye başladı.
Siyasi açıdan seçimlere üç ay
kala iktidar partisindeki güç
mücadelesi yoğunlaşırken ,
polis başbakan Erdoğan›ın
düzinelerce müttefikini gözaltına
alarak Türkiye›de şok dalgaları
yarattı. Toplu gözaltılar,
Türkiye›nin başbakanını bir
yolsuzluk skandalının içine
sürüklüyor. Yargı, yanına bazı
emniyet güçlerini de katarak,
iktidarın kalbini hedef aldı.
Yolsuzluk skandalı hükümete
Gezi olaylarından daha çok
zarar verebilir. Erdoğan›ın,
karşılık vermesi bekleniyor ve
sıkıştığını hissettiğinde yurt
içindeki desteğini korumak için
saldırılarını cemaat topluluğuyla
sınırlı tutmayarak daha geniş bir
çıkar yelpazesine yönlendirebilir.
Başbakan Erdoğan›ın son bir
ayda cemaat grubunun güçünü
kırmak için bir yılda sürdüğü
çabaya hız verdiğini, cemaat
destekçilerinin polis ve yargıdaki
kilit yerleri kontrol ettiklerini
gözaltılar Erdoğan›ın popülaritesi
için bir test olarak değerlendirilen
yerel seçimler öncesi gerçekleşti..
Baskınların, siyasi gerilimlerin
iş dünyasını sıçrama yönünde
artan eğilimi yansıttığını, bunun
da ekonomik istikrarı ve yatırımcı
güveni tehdit ettiğini söyleyebiliriz.
Operasyonla birlikte, borsanın
düşmesine,Türk lirasının değer
kaybetmesine yakın zamanda yol
açabilir. Başbakan Erdoğan›ın ve
Fethullah Gülen›in destekçileri
arasındaki şiddeti artan
muharebe bu duruma neden
oldu. Genel olarak Türkiye bu
gelişmelerin sonucunda çok
daha oynak bir iş iklimine ve
piyasaların dalgalanmalara doğru
gidebileceğini söyleyebiliriz.
Soruşturma aynı zamanda
iktidardaki İslami partinin
geleceğini belirleyecek bir dizi
seçimler öncesi Türkiye›nin siyasi
kurumları sarsmakla da tehdit
ediyor. Erdoğan ve Fethullah
Gülen için bir zamanlar Türk
siyasetini ordunun etkisinden
kurtarmayı amaçlayan siyasi
bir ittifakta pek rahat olmayan
ortaklar idi, ancak şimdi Sayın
Erdoğan ve Sayın Gülen açıkça
kavga ediyor,bu da kökleri
İslam›da olan iktidar partisi
içerisindeki uyum konusunda soru
işaretlerine yol açıyor. Sonuçta
ilerdeki 8 yıl içinde iktidarda derin
bir yara açabilir ve AK partinin
oy sayısını ciddi bir şekilde
etkileyebilir.
Mevcut siyasi ve iş dünyası
elitini en yumuşak noktalarından
vuruyor olması, inşaat ve
yolsuzluktan emlak sektörünüde
ya da altın ticaretinde böylesi
anlaşmaların yapılıyor olması
şaşırtıcı değil.
Şaşırtıcı olan böyle bir
operasyonun mümkün olması.
AKP›nin seçim kampanyaları hep
dev inşaat projeleri temel alınır.
Böylece Türkiye›nin istikrarlı
bir şekilde büyüdüğü,herkesin
zenginleştiği mesajı verilir.
Şimdi hükümetin tam da bu
sektörlerde yolsuzluklara dayalı
bir sistem kurmakla suçlanması,
seçimler öncesinde onlara
verebilecek en büyük zarar
bunu da cemaat cephesi en iyi
bir şekilde organize edebilmiş
gözüküyor. Nitekim 25 Aralık’ta
istifa eden üç bakanın ertesi
gün hükümetin kabinede 10
bakan değişerek rezivasyona
girmesi siyasi istikrarda
dalgalanma yaşanabileceğinin bir
göstergesidir.
Ekonomik açıdan da Türk
lirasının değer kaybetmesi dolar
karşısında 17 Aralık itibariyle
1,95 seviyesinden 27 Aralık’ta
2,16’lara kadar gerilmesi İstanbul
menkul kıymetler borsasının puan
kaybetmesi siyasi ve ekonomik
açıdan Türkiye›nin yakın
gelecekte bir kirizin virajında
olduğunu söylemek mümkündür.
*Salahaddin Üni-Edebiyat Fakültesi-Coğrafya Bölümü Öğretim
Üyesi
Sayı:109
31 Aralık 2013
Dr. Turhan Müfti: Maliki
Türkmen taleplerini
destekliyor
15
Kongre yapmayan partilere
soruşturma açılması istendi
14
Mevlevi sema grubu Erbillilere ruhani
bir atmosfer yaşattı
.. s13
Partilere hazine yardımı
hangi kriterlere göre
yapılsın?
14
Türkmen çevreleri KDP’ye bir takım talepler sundular
Erbil Türkmen radyosu
yayına başladı
12
Saray Türkmenlerin 8. kabineden taleplerini okuyucularına duyurdu
Saray-Özel
Yeni hükümeti kurmakla
görevlendirilen KDP yetkilisi
Neçirvan Barzani ile
görüşen Türkmen çevreleri
iki bakanlık ve kilit bir görev
talep etti. Bu çevreler
KDP’den cevap bekliyorlar.
Yeni hükümeti kurmakla
görevlendirilen KDP
yetkilisi Neçirvan Barzani,
8. kabineye katılmalarını
sağlamak için Türkmen
çevreleri ile de görüştü. Bu
çevreler KDP’ye bir takım
talepler sundular.
Değişim ve Yenileme
Fraksiyonu Başkanı
Muhammet İlhanlı,
Türkmen parlamenterler
olarak seçim sırasında
seçmenlerine verdikleri
sözleri hayata geçirmeye
çalışacaklarını söyledi.
Ziyaret ettikleri Türkmen
parti ve çevrelerinin
görüşlerini dinlediklerini
ifade eden İlhanlı,
“Hükümete aktif şekilde
katılmalıyız. Geçen
hükümette bize verilen
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı bizde kalsın
istiyoruz. Bunun yanında
Türkmen işleri bakanlığı
ihdas edilsin. Danışman
ve genel müdürler
istiyoruz. Ayrıca bir kilit
göreve de talibiz. Mesela
bölge başkan yardımcısı
veya parlamento başkan
yardımcısı veya başbakan
yardımcısı Türkmen olsun”
dedi.
Bu taleplerinin yerine
getirilip getirilmeyeceği
yönündeki sorumuzu
yanıtlayan Türkmen vekil
İlhanlı KDP’ye Türkmen
halkı adına sunduklar
taleplerin cevabını
beklediklerini kaydetti.
Maaş zammı bütçe kabulünden sonra ödenecek
Saray-Erbil
Irak parlamentosu mali
komisyonu üyesi Diler
Abdülkadir, memura yapılan
maaş zamının ancak genel
bütçenin kabulünden
sonra verileceğini söyledi.
Abdülkadir “Genel bütçe
eğer yılbaşından önce kabul
edilmiş olsaydı maaş zamları
verilecekti” dedi.
Maaş zamının 410derecedeki memurları
kapsadığını ifade eden
Abdülkadir, memura yapılan
maaş zamının ancak genel
bütçenin kabulünden sonra
verileceğini kaydetti.
Ortadoğu Hastanesi-Adana
25 yıllık tecrübesiyle hastanemizde uygun fiyatlarla tüm hastalıklar için uzman doktorlar var. Hastanede rehber ve tercüman hizmetleri bulunur Bilgi için:03224544430

Benzer belgeler

Müslüm Baba Şarkıları 2 TÜRKAN ŞORAY ADINA DÜNYA

Müslüm Baba Şarkıları 2 TÜRKAN ŞORAY ADINA DÜNYA eserinde canlandırdığı "Hector" isimli öğretmen rolüyle 2005'te, "Laurence Olivier"ın en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı. Griffiths oyunun ABD'de gösterilmesinin ardından da "Drama Desk"in tiyatro...

Detaylı

İbo 2.5 Yıl Sonra İlk Kez Şarkı Söyledi İntihara

İbo 2.5 Yıl Sonra İlk Kez Şarkı Söyledi İntihara Kürdistan bölgesinin tanınmış bir ailesi olduğunu yazar. 500 yıl boyunca yüce İslam dinine hizmet eden Müfti ailesi Kale camiinde vaaz ve din dersleri veren bir ailedir. Kadı Reşat Müfti’nin Osman,...

Detaylı

gazeteni okumak için buraya tıklayın

gazeteni okumak için buraya tıklayın yılları arasında Büyük koalisyonu kardeş parti Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) ve Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile yönetmiştir. 2009 yılından itibaren de Liberal Demokrat Parti ve CSU ile olu...

Detaylı

SARAI LATINInew.indd

SARAI LATINInew.indd 23 Aralık 2013 tarihinde Erbil Türkmen Radyosunun açılış merasimine katılmalarıyle bizleri onurlandıran başta TC. Erbil Başkonsolosu Sayın Mehmet Akif İnam, Kültür ve Gençlik Bakanı Sayın Dr.Kawa M...

Detaylı

Nazım Hikmet`in sözleri kitapları ve hayatı

Nazım Hikmet`in sözleri kitapları ve hayatı Angela Merkel kimdir? Angela Dorothea Kasner Sauer (d. 17 Temmuz 1954, Hamburg), Almanya başbakanı. Merkel Alman Parlementosuna Mecklenburg-Vorpommern’den 22 Kasım 2005 tarihinde Almanya Başbakanlı...

Detaylı

SARAI LATINInew.indd

SARAI LATINInew.indd takımının iyi sonuçlar elde etmesi halinde, VIVA Şampiyonası’na olumlu yansıyacağını söyledi. Taraftarların üzerine büyük görevler düştüğünü ifade eden yazar Abdullah, taraftarları VIVA Şampiyonası...

Detaylı

Saray 101. sayı - Bizturkmeniz.com

Saray 101. sayı - Bizturkmeniz.com Fezalar Eğitim Kurumları Başkanı Sayın Talip Büyük, Milletvekililerimiz Sayın Macit Bezirgan ve Sayın Şerdil Arslan, ve bizi hiç bir zaman yanlız bırakmayan, her zaman yanımızda yer alan Asil Erbil...

Detaylı