işte sonuç - Ataköy Gazetesi

Transkript

işte sonuç - Ataköy Gazetesi
Sürekli,
Etkili,
Ýlkeli.
18
Ya þ ý n d
YIL:18
Bakýrköy’de
1
Numara
ÖNEMLİ DUYURU
ATAKÖY
a
SAYI:195
TEMMUZ 2010
FİYATI 2 TL.
http://www.atakoygazete.com.tr
TARİHİ ESERLERİN BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NE
VERİLMESİNİ ÖNERDİK,
TOKİ TARİHİ ESERLERİ SATIŞA ÇIKARDI
( Yazısı19. sayfada)
UMUT GİZEM ALTAN’IN
GAZETEMİZLE HİÇBİR İLİŞKİSİ KALMAMIŞTIR.
Haber kaynaklarımıza ve reklam verenlerimize
önemle duyurulur.
ATAKÖY GAZETESİ
ASIM KOCABIYIK
YEŞİLKÖY’Ü ANLATTI
SAHİL YOLU
BAKIRKÖY’DE ”5” YILINI DOLDURAN OKUL MÜDÜRLERİ
BAŞKA İLÇELERE TAYİN EDİLİYOR
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Eğitim Kurumları Yöneticileri’nin
atama ve yer değiştirmelerine ilişkin yönetmelik gereği 21 okul
müdürü Temmuz ayının ilk haftası İstanbul’un diğer ilçelerine
atanacak.
( Yazısı 19. sayfada
Yeşilköy Rotary
Kulübü tarafından ‘’Toplumsal
Hizmet
Ödülü’’ne layık
görülen
Yeşilköylü
hayırsever
işadamı ve
İstanbul Rotary
Kulübü 197475 Dönem
Başkanı Rtn
Asım Kocabıyık,
ödülünü aldıktan sonra 68
senedir
Yeşilköylü olan
biri olarak
Yeşilköy
anılarını anlattı.
(Yazıs 7. sayfada)
Bu fotoğraflar şehircilik uzmanlarının (!) görüşlerine sunulur
İŞTE SONUÇ
Ataköy 9-10 Kısım’a ait spor alanlarına yapılan kapalı spor
salonunun yapımı 14 yıl sürdü.
Gazetemiz, bu salonun yer seçiminin yanlış olduğunu savundu. Salonu buraya yaparsanız sadece Ataköy’ün değil tüm
İstanbul’un trafiği kilitlenir dedik. Dere yatağına yapmayın,
derenin mecraını değiştirmeyin, yağmurda her yanı su basar
dedik. Tüm bu uyarılara yetkililer, şehircilik uzmanı geçinenler, kulaklarını tıkadı.
Geçtiğimiz günlerde bu salonda Türkçe Olimpiyatları yapıldı.
O günlerde tam bir kaos yaşandı. İstanbulun trafiği kilitlendi.
Ataköy’ün her yanı otoparka dönüştü. Yeşil alanlar zarar
gördü. Yağmurda Ataköy’ü sel götürdü. Ve bizi yönetenler
tüm bu olumsuzluklar karşısında ne yaptı dersiniz?..
3
4
AYIN YAZISI
ÝZ BIRAKANLAR
Gazetemiz 18. yýlýnda bir ilke daha imza atýyor.
Bakýrköy’ün eðitim, saðlýk, kültür, sanat ve
sosyal yapýsýna ciddi katkýlar sunanlarý ev veya
iþyerinde ziyaret ederek plaket ile
onurlandýrýyor.
Yüksel MERMER yanlız Bakırköy’de değil
Türkiye’nin bazı il ve ilçelerinde de iz
bırakanlardan birisi. Yüksel Mermer,
Bakırköy’de Carousel AVM’nin de sahibi
olan Baymer Turizm ve Yatırım A.Ş.’nin
Yönetim Kurulu Başkanı. Kültür, sanat dışında
özellikle engelliler ile ilgili yaptıkları ile ön
plana çıkıyor. Yapıp Bakırköylüler’in hizmetine sunduğu Sağlık Ocakları da en önemli
toplumsal hizmetlerinin başında geliyor.
Anı plaketini işyerinde sunarken bize ‘’ Bü
ülkenin insanıyız. Bu ülkede ticaret
yapıyoruz. Topluma bazı hizmetlerde, katkıda bulunmak bizi mutlu ediyor. Sizin bu
hizmetlerimizi takdir ederek bize
verdiğiniz anı hepimizi daha da mutlu ediyor’’
dedi.
Özcan Atamer
e-mail
[email protected]
KAPALI KAPILARIN ARDI
Meydanlarda seçildikleri veya göreve geldikleri taktirde yapacakları her
icraata halka danışarak karar vereceklerini söyleyenler etkili koltuklara
oturduktan sonra her türlü icraata kapalı kapılar ardında karar veriyorlar. Bu arada, uzmanım diye geçinenlerin çeşitli baskılara boyun eğerek
verdikleri ödünler sonucunda yapılanlar halkın refah ve mutluluğu için
değil de, sanki işkence çeksinler diye yapılıyor. Örnek mi istiyorsunuz?
Türkiye’nin pek çok yerinden size örnekler verebiliriz ama isterseniz
yaşadığımız beldeden verelim:
Ataköy’de Olimpiyat Evi’nin bulunduğu arazi, 9-10 Kısım planlarında bu
kısımdan daire alanların spor alanları olarak görünüyordu. Sonra
Beden Terbiyesi’ne devredildi. Daha sonra bir de baktık ki, Olimpiyat
Komitesi kendisine tahsis edilen Ayazağa’daki 326 dönüm araziyi iade
ederek, Ataköy’deki bu arazinin 2700 metrekaresine Olimpiyat Evi’ni
yaptılar. O zaman Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir’di.
Şimdiki bina yol kenarına yapılacaktı. Temelini de dönemin Başbakanı
Süleyman Demirel attı. Bu duruma şiddetle karşı çıktık. En azından 4.
Kısım’dan gelip, O-2 (E-5) yoluna çıkmak için ışıklarda beklemeden bir
servis yolu açılmasını savunduk. Ali Talip Özdemir bu düşüncemizin
doğru olduğunu kabul ederek, binayı şimdiki servis yolunu bırakarak
geriye çekti. Sonra 1500 kişilik bir kapalı salon, kapalı yüzme havuzunun olduğu bina ve spor müsabakalarında 17, sanatsal ve kültürel
toplantılarda da 32 bin kişi alacak kapalı spor salonunun temelini 14 yıl
önce attılar. Kendi resmi yayın organlarında bu salonun 345 araçlık
otoparkı görünüyordu. Tüm mücadelemiz bir takım güçler tarafından
engellendi ve sonucunu gazetemizin birinci sayfasında görüyorsunuz. O
zaman da söyledik, hala aynı görüşü ifade ediyoruz. Yatırıma karşı
değiliz ancak yerinin yanlış olduğunu savunduk ve savunuyoruz.
Ataköy sahillerinin TOKİ tarafından satışa çıkarıldığını medyadan takip
ediyorsunuz. TOKi satacağım diyor, başka bir şey demiyor. Halbuki, bir
devlet kuruluşunun her şeyden önce halkın mutluluğunu düşünmesi,
yaşamında huzurlu ve mutlu olabilmesi için onlar adına kararlar alması
gerekir. Geçen sayımızda sahilde bulunan ve harabeye dönen
Baruthane bağlantılı tarihi yapıların Bakırköy Belediyesi’ne kültürel
hizmetlerde kullanılmak üzere tahsis edilmesini ve bu eserlerin önündeki sahil şeridinin de bu vesileyle halka açılacağını dolayısıyla özellikle
Bakırköylüler’in sahille buluşacağını söylemiştik. Bu önerimizin
üzerinden 20 gün geçmeden TOKİ, bu tarihi eserleri ve bulunduğu
araziyi yıllık 6 milyon TL’ye (eski parayla 6 trilyon) 49 yıllığına kiraya
vereceğini açıkladı. Ayrıca kiralayan kişiye bir bölümünü veya tamamını
idarenin iznini alarak 3. şahıslara kiralama hakkının tanınacağını
gazete ilanlarında duyurdu. Yani burayı kiralayan her ay stopaj dahil
TOKİ’ye 650 bin TL ( eski parayla 650 milyar ) kira ödeyecek. Diğer,
başta personel olmak üzere, yapacağı masrafları siz düşünün. Peki bu
paraları kiralayan nasıl ödeyecek?
Bu önerimizden sonra Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’e
yönelttiğimiz soruyu ve aldığımız cevabı mutlaka okumalısınız.
Atatürk Hava Limanı’nda sorunlu 06-24 pistinin uzmanların tüm
uyarılarına rağmen deniz tarafına değil de, Ataköy tarafına uzatılması
sonucunda ileride yaşanacak olumsuzlukların hesabını kimler verecek?
2006 yılında konu ile ilgili uzmanlar ile siyasilerin katıldığı Ataköylüler
Derneği’nde yapılan toplantıda herşey tüm çıplaklığı ile gözler önüne
serilmişti. Ama bizi yönetenler yine kapalı kapılar ardında karar alarak
uyguladılar. O toplantılarda uzmanların, eğer bu pist denize doğru uzatılırsa Yeşilyurt’taki havuzlu göbekten havaalanına giden yolun değiştirilmesine harcanacak paradan daha az maliyetle yapılabileceğini
söylemişlerdi. Bu arada mania hattı sorununu nasıl çözdüler ve çözecekler doğrusu merak ediyorum. Çünkü uzmanlar pist Ataköy’e doğru uzatılırsa 7-8 Kısım’daki pek çok binanın en az iki katının traşlanmasını
söylüyorlardı. Bu arada DHMİ Genel Müdürü, Ataköylüler’in tepkisi
karşısında ‘’Atatürk Hava Limanı varken, Ataköy yoktu’’ gibi ‘’Abuksabuk’’ bir laf etmişti. O zaman bu zat-ı muhtereme hatırlatmıştık, bir
kez daha hatırlatalım. Ataköy’ü 1956 yılında devlet planladı ve binaları
devlet yaparak sattı. Devlet vatandaşına kazık atar mı?
Emanet koltuklarda oturuyorsunuz. Koltuk altınızdan alındığında halkın
arasına hangi yüzle katılacak, yaşamınızı devam ettireceksiniz?..
5
Bakırköy’ün gerek
ülkemizde, gerekse
İstanbul’da bilinen çok
önemli ve popüler tarafı
şifa dağıttığını, akıl
sağlığını kazandırdığını
düşündüğümüz eski adı
ile AKIL HASTANESİ’DİR.
Hemen yanı başındaki
ZUHURATBABA (Gerçekleşeceği
düşünülmeyen, umulmadık olağan dışı
olgular) MAZHAR OSMAN (bir şeye uzanmak, başarmak, erişmek ) Bu iki mana
de akıl sağlığı
korunurken ‘’İNSANIN
DOĞASINDA AKILDAN
ÇOK DELİLİK VARDIR,’’
sözü ile konuya dikkat
çekmek, topluma bu
bilinci aktarabilmek ve
de özellikle hastalara
rehabilitasyon verebilmek, moral aşılamak, onları
eğlendirmek için başta Bakırköy Kaymakamımız Dursun Ali Şahin, BİAD
Başkanı Salim Yılmaz ve üyeleri,
ATAKÖYLÜLER Derneği Başkanı Özcan
Atamer ve üyeleri, Yönetmen ve Sunucu
Göksenin ileri, Hastane Yönetimi
Başhekim Erhan Kurt ve Dr. Bülent
Köseahmetoğlu el ele vererek ‘’BAHAR
ŞENLİGİ 2010’u’’ düzenlediler. Özellikle
hastane, hasta ve görevlilerin hazırladığı
gösteriler çok anlamlı başarılı ve
düşündürücü idi. Piyesler, korolar,
halkoyunları, şiirler hastalar tarafından
davetlilere sunuldu. Hastalar Tel Cambazı
Özdemir Turan’ın gösterilerini çok akıllı
işi bulmadılar. Göksenin İleri yönetimindeki orkestra ile dans edip, şarkılar
söylediler.
Elbette eğlenenler sadece hastalar değildi.
Onlara büyük bir özveri ve gayretle destek olan, bakımını üstlenen hastane
personeli de felekten bir gün sayarak hep birlikte eğlendiler, hastalarla halay
çektiler.
Özellikle Bakırköy’deki kurumsal firmaların ikramları büyük renk kattı.
Macundan, pamuk helvaya, simitten, dürüme, lahmacun, patates halka, dondurma, sütlaçtan, nostalji şekere ... Bahar şenlığı bayram günü gibi renkli ve
heyecanlı idi...
‘’BAHAR ŞENLİGİ 2010’’
‘’EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ AKLIMIZDIR’’
BAKIRKÖY’ün taşıdığı misyonu
anlatmaktadır...
Bakırköy’e marka olmuş ve çok
önemli mesajı ile insan gibi
muazzam bir makinenin fiziksel
ve psikolojik yönetimini üstlenmiş aklımız ‘’EN DEGERLİ VARLIĞIMIZ AKLIMIZDIR’’
mesajı içersinde ve
7
YEŞİLKÖY ROTARY KULÜBÜ’NDEN ASIM
KOCABIYIK’A TOPLUMSAL HİZMET ÖDÜLÜ
ASIM KOCABIYIK
YEŞİLKÖY’Ü ANLATTI
Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından ‘’Toplumsal Hizmet
Ödülü’’ne layık görülen Yeşilköylü hayırsever işadamı ve
İstanbul Rotary Kulübü 1974-75 Dönem Başkanı Rtn Asım
Kocabıyık, ödülünü aldıktan sonra 68 senedir Yeşilköylü
olan biri olarak Yeşilköy anılarını anlattı.
Yeşilköy’e ilk olarak 1941 yılında geldiklerini belirten Asım
Kocabıyık, ‘’Babam 1941 yılında Yeşilköy’de bir ev aldı.
Yeşilköy’ün Gazi Evranos Sokağı’nın 29 numarası. Bu evin
üzerinde Yeşilyurt yazıyordu. O zaman Yeşilköy civarında
Yeşilyurt mevcut değildi, O sene o evde oturduk. Ondan
sonra babam 1950 yılında başka bir ev aldı. Ben o zaman
askerdeydim. O evde de 30 sene oturduk. Şimdi oturduğum
evde de aşağı yukarı 20 senedir ikamet ediyorum. 1941’de
Yeşilköy’e geldiğimiz zaman kışın 2 bin kişi otururdu. Yazın
da 5 bin kişiye çıkardı. Yollar topraktı. 500-600 metre uzunluğunda bir tane parke yol vardı. O parke yolun hikayesi
ise şöyle idi: Atatürk’ün hayat hikayelerinde pek görülmez,
Atatürk’ün eşinin amcası Yeşilköy’de otururdu. Şimdi televizyon kanallarının birisinde Halit Ziya Uşaklıgil’in meşhur
bir eseri oynuyor. Halit Ziya Uşaklıgil bizim evimize 100
metre mesafedeydi. 1924 senesinde Atatürk bir gün onu
ziyarete gelmek istemiş. Onun için bir gecede istasyondan
onun evine kadar 500-600 metrelik olan yol parke yapılmış.
Öyle bir hatırası var. Atatürk daha evvel 31 Mart Vakası
dolayısıyla Yeşilköy’e gelmiş. Ondan sonra Selanik’e dönmüş. Atatürk’ün üçüncü defa Yeşilköy’e gelişi 1930’larda.
Yeşilköy’de eskiden kulüp tabir edilen küçük bir otel vardı.
Sahilden yürüyerek o otele kadar gelmiş. Otelin sahibi ve
hanımı münevver insanlar. Rum asıllı Yeşilköylüler. Atatürk
ile 2,5 saat sohbet etmişler. Bunu şahit olanlardan dinledim.
Ben 1942’den sonra başlayan ikametimde fazla bir şey yapmadım. O zaman Yeşilköy’de bahçe sulamak ve diğer
hizmetler için gerekli olan temiz su kuyulardan çekilirdi.
Etraf kalabalıklaştıktan sonra Yeşilyurt’ta da kooperatif canlandıktan sonra bu kalabalığın yükünü Yeşilköy’deki foseptikler taşımaz oldu. Belediye’ye müracaat ettik. Dedik ki,
‘Lütfen burada bir tesisat yapın, çünkü kuyu sularına foseptiklerin sızıntısı oluyor. Lütfen buna bir çare bulun’. Belediye
bir çare bulamadı. Ben 1970 senesinin başında bir dernek
kurdum. Yeşilyurt’ta da Ahmet Kınık diye vilayette vali
muavinliği yapmış bir zat vardı. O da Yeşilyurt’ta bu vakfa
yardımcı oldu. Yeşilköy’e 25 km kanal ve diğer gerekli
tazyikli su çekmek için motorlar, pompalar vs. 10 sene
içinde 3 kademede evvela tabi cereyanlar akıntı veren yerlerde, ondan sonra düz yerlerde kanalizasyonu tamamladık.
25 milyon lira halktan para topladık. Ve böylelikle
Yeşilköy’ün kanalizasyonu başkanı olduğum dernek tarafından gerçekleştirildi. Bunu Yeşilköylüler’den bilenler var,
bilmeyenler de vardır. Hiçbir kanuni sıfatımız olmadığı
halde herkes para ödedi. Evvela 150 liradan başladık. 6 bin
liraya kadar çıktık. 6-7 kişi para ödemedi. Bunlar milletvekilleri ve avukatlardı. Böylelikle Yeşilköy’ün kanalizasyona kavuşmasındaki hizmetimizi sizlere bildirmek istedim.
Hepinizi saygıyla selamlarım’’dedi.
Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından, işadamı ve İstanbul
Rotary Kulübü 1974-75 Dönem Başkanı Rtn. Asım
Kocabıyık' a toplumsal hizmet ödülü verildi.
Maçka Rotary Kulübü Dönem Başkanı Rtn. Ender MERTER
"Ayestafanos' tan Yeşilköy'e" konulu bir konferans verdi ve
Yeşilköy Mahallesi Muhtarı tarafından hazırlanan
Ataköy Marina Otel’de gerçekleştirilen toplantının açılış
konuşmasını yapan Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı
Uğur Özgöker, Yeşilköylü olan hayırsever işadamı ve İstanbul Rotary Kulübü üyesi Rtn. Asım Kocabıyık’a ‘’Toplumsal
Hizmet Ödülü’’ verdikleri
için memnuniyet duyduklarını söyledi.
Turgut Özgöker’in konuşmasının ardından Asım
Kocabıyık’a ‘’Toplumsal
Hizmet Ödülü’’ Yeşilköy
Rotary Kulübü Dönem
Başkanı Uğur Özgöker ve Topkapı Rotary Kulübü’nden
Turgut Gökyiğit tarafından verildi.
Turgut Gökyiğit ödül töreni sırasında yaptığı açıklamada,
Asım Kocabıyık’ın iş hayatında başarılı olmasının
yanı sıra hem ekonomik
hem de sosyal konularda
büyük hizmetlerde bulunduğunu ifade etti.
Yeşilköy Rotary Kulübü
tarafından ‘’Toplumsal
Hizmet Ödülü’’ alan Asım Kocabıyık ise yaptığı konuşmada,
ödülün kendisini onurlandırdığını kaydetti.
Toplantıda 3 nesildir Yeşilköylü olan ve Yeşilköy'ün tarihçesi ile ilgili çok değerli bir kitabın basılmasına sponsor olan
Yeşilköy’ün tarihi fotoğraflarıyla süslü bir slayt gösterisi
eşliğinde Yeşilköy’ün (Ayestefanos) tarihini anlattı. Ayrıca
Yeşilköy'le ilgi bastırdığı kitabın tanıtımını yaptı.
Tanıtımı yapılan Yeşilköy ‘’Ayestefanos’’ adlı kitap
Ataköylüler Derneği (ADER) Başkanı ve Gazeteci Özcan
Atamer tarafından Asım Kocabıyık’a
takdim edildi.
Ataköy Marina Otel’de gerçekleştirilen
yemekli toplantıya işadamı Asım
Kocabıyık, Yeşilköy Rotary Kulübü
Dönem Başkanı Uğur Özgöker, Topkapı
Rotary Kulübü’nden Turgut Gökyiğit,
Maçka Rotary Kulübü Dönem Başkanı
Rtn. Ender Mermer, Nişantaşı Rotary
Kulübü Dönem Başkanı Aykut Keskintürk, Fındıklı Rotary Kulübü Dönem
Başkanı Kemal Ökçün, Ataköylüler
Derneği Başkanı Özcan Atamer ve
Bakırköylü Sanatçılar Derneği Kurucu
Başkanı Göksenin İleri katıldı.
9
‘’ÇOCUK ÖĞRENC İLE RİN KARMA RE SİM SERGİS İ’’
Bakırköylü ressam Emine Yedikuvvet tarafından resim eğitimi
alan 05-12 yaş grubu öğrencilerin eserlerinden oluşan ‘’Çocuk
Öğrenciler Karma Resim Sergisi’’ gerçekleştirildi.
BASAD’ta düzenlenen ve Emine Yedikuvvet tarafından açılışı
yapılan sergiye, resim eğitimi gören öğrenciler ile aileleri
katılırken, yoğun kalabalık nedeniyle salon katılımcılara yetmedi.
Sergide, eğitim alan 29 öğrenci tarafından kara kalem, kuru
kalem, sulu boya ve pastel boya kullanılarak hazırlanan çalışmalardan oluşan 87 eser sergilendi.
Öğrencilere resim eğitimi veren Ressam Emine Yedikuvvet
sergi ile ilgili yaptığı açıklamada, eylül ayında çalışmalara
başladıklarını ve ortaya çok güzel resimler çıkardıklarını ifade
ederek, ‘’Eylül ayında çalışmaya başladık.. Şu an sergide 87
resim var. Yıllardır çocuklarla çalışıyorum. Çocuk psikolojisi
benim için çok önemli. Biz birbirimizle inanılmaz iletişim
kuruyoruz ve birbirimizi çok seviyoruz. Bu arada öğrencilerimin içinde ailesi tarafından terk edilmiş zihinsel engelli bir
öğrencim var. Okan Burak Denizci. Sergideki resimlerin 8
tanesi Okan’a ait. Diğer çocukların Okan’ı kardeş gibi kabullenmesi, onu aralarına alıp ihtiyacı olan anne, baba ve
kardeş sevgisini ona yaşatmaları için sadece resim dersi
yapmadık. Hayatı paylaştık. Sevgiyi paylaştık. Bunun için
çok güzel resimler ortaya çıktı .’’dedi.
Sergi sonunda resim eğitimini tamamlayan öğrencilere
diplomalarını veren Ressam Emine Yedikuvvet, çalışmalarının devam edeceğini, ekim ayında yeni bir sergi
açılışının daha olacağını kaydetti.
(Yavuz ARPACIK)
ARMONİPARK 2. YAŞINI MUHTEŞEM HEDİYELER DAĞITARAK KUTLADI
seviyorum, keşke bir tanesi bana çıksaydı.
Kazanan ziyaretçileri tebrik ediyorum. 2010,
onlar için şanslarının döndüğü bir yıl olacak”
dedi.
AVM Genel Müdürü Serdar Saraçoğlu ise
Armoni Park ziyaretçilerini sürprizlerle şaşırtmaya, sevindirmeye devam edeceklerini belirtti. Yüksek tempolu bir döneme girdiklerini vurgulayan Saraçoğlu, “Her yaş ve kesimi kucaklayan organizasyonlarımız, yaz döneminde de
bütün hızıyla sürecek. Kampanyamız bitti ama
şimdi başka sürprizlerimiz var. Herkesi alışveriş merkezimize bekliyoruz” diye konuştu.
ArmoniPark Outlet Center, 145
bine yakın ziyaretçisinin katıldığı
muhteşem bir hediye kampanyasıyla ikinci yaşını kutladı.
Ünlü Astrolog Yasemin Boran’ın
şans ve burç yorumlarıyla renklenen çekilişte, birbirinden
değerli yüzlerce hediye sahibini
buldu.
Kampanyanın büyük ödüllerinden 2010 model Chery
Tiggo marka otomobil Haki Yılmaz’a çıkarken, 2009 model
Chery Tiggo’yu Salim Kır
kazandı. Armoni Park ziyaretçilerinin ayağını yerden
kesen 5 adet Ramzey
motosiklet ile 10 adet
Casper dizüstü bilgisayar, 5 adet Toshiba LCD
televizyon ve 250 adet
100 TL’lik hediye çeki de
alışveriş keyfini ikiye katlayan ödüller arasında
yer aldı.
ArmoniPark ziyaretçilerine şans getirmek üzere
etkinlikte hazır bulunan
Yasemin Boran, en çok
motosikletlerle ilgilendi.
Boran, “Hız yapmayı
11
CEZAEVİNDE MAHKUMLARA, MADDE BAĞIMLILIĞI SEMİNERİ
Bakırköy Kapalı Cezaevi’nde yatan mahkumlara
madde bağımlılığı konusunda seminer verildi.
Komiser Serkan Düzenli tarafından verilen seminerde, madde bağımlılığı
ve uyuşturucunun zararları üzerinde durularak
uyuşturucu ve madde
kullanan kişilerin hayatlarından alıntılar
yapılarak hazırlanan
slayt gösterisi sunuldu.
Bakırköy Kapalı Cezaevi
Müdürü Hulusi Sağır ve
Tarihi Topkapı Lions
Kulübü Başkanı Mine
Özer’inde katıldığı seminerde, mahkumlara
anlatılan konular ve
slayt gösterilerinden
oluşan CD, Türkiye’deki
tüm ceza evlerine gönderilecek ve mahkumlara izlettirilecek.
.Tarihi Topkapı Lions
Kulübü Başkanı Mine
Özer, seminer sonunda yaptığı açıklamada,
‘’Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilerek, cezaevinde
yatan mahkumlara madde bağımlılığı konulu
seminer düzenledik. Komiser Serkan Düzenli
tarafından verilen seminerde, uyuşturucunun
zararları slayt gösterileri ile birlikte mahkumlara
anlatıldı. Seminer sonunda, bütün mahkumlar ‘Biz
bunu bir daha satmayacağız ve içmeyeceğiz” diyerek ağladılar.. Bu Lions olarak bizleri son derece
memnun etti.” dedi.
Bu arada seminer sonunda Bakırköy Kapalı Ceza
Evi Müdürü Hulusi Sağır ve Tarihi Topkapı Lions
Kulübü Başkanı Mine Özer tarafından Komiser
Serkan Düzenli’ye plaket takdim edildi.
CHP BAKIRKÖY İLÇE TEŞKİLATI BASIN MENSUPLARIYLA KAHVALTIDA BULUŞTU
CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği
kahvaltıda yönetim kurulu ile basın mensupları
bir araya geldi.
Yeşilköy Röne Park’ta verilen kahvaltıya, CHP
Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki, yönetim kurulu
üyeleri ve basın mensupları katıldı.
CHP Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki kahvaltı
sonrası yaptığı konuşmada yönetim kurulu
üyeleri ve basın mensupları ile böyle bir organizasyonda bulundukları için memnuniyet duyduklarını belirterek, ‘’Biz aslında bu kahvaltıyı 2 ay
önce düzenleyecektik. Fakat takdir edersiniz ki
CHP olarak çok hızlı bir süreçten geçtik. İlçe
kongreleri, il kongreleri, kurultaya derken, bu
güne kadar erteledik. CHP Bakırköy olarak çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. İlçe yönetimi
ile basın mensuplarını daha yakından tanışmalarını istedim. Bu maksatla bu kahvaltıyı
düzenledik. Seçimler dolayısıyla bundan sonra
sizlerle daha sık görüşeceğiz. Çok hızlı bir şekilde ilerliyoruz. İnşallah iktidar yolunda hep birlikte olacağız.’’ dedi.
YEŞİLYURT SPOR KULÜBÜ TENİSÇİSİ MARSEL İLHAN’IN BÜYÜK BAŞARISI
Yeşilyurt Spor Kulübü’nün milli tenisçisi Marsel İlhan, Türk
tenisinde bir ilke imza atarak, Wimbledon Tek Erkekler Tenis Turnuvası’nda ikinci tura yükselme başarısı gösterdi.
2. turda Rumen Victor Hanescu’ya 3-1
yenilerek turnuvaya veda eden Marsel
İlhan Türkiye’ye döndükten sonra Yeşilyurt Spor Kulübü Tesisleri’nde bir
basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına Yeşilyurt Spor
Kulübü Başkanı Levent Gökçe, Türkiye
Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç,
Marsel İlhan’ın antrenörü Can Üner ve
yardımcı antrenör Cem Bayram katıldı.
Marsel İlhan basın toplantısında yaptığı
konuşmada, yeni hedefinin Amerika
Açık Tenis Turnuvası’nda yarı final
veya çeyrek final oynamak olduğunu
söyledi.
Turnuvada 70 puan aldığını belirten
İlhan, ‘’70 puan aldım ve bu turnuvadan sonra ilk yüz tenisçi içine gireceğim. Türkiye’yi ileri de daha iyi temsil edeceğim. Hedefim 10 yıl üstüste ilk
100 içinde yer almak’’ dedi.
Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent
Gökçe, Marsel İlhan’ın başarısından
dolayı gururlandıklarını belirterek
başladığı konuşmasında, ‘Marsel İlhan
tenisin Türkiye’de lokomotifi oldu.
Marsel İlhan’ı tebrik ediyorum.
Kulübüm adına teşekkür ediyorum.
Marsel İlhan antrenörümüz Can Üner’le Yeşilköy
Spor Kulübü’nün yetiştirdiği milli olmuş bir
sporcumuz. Marsel, Yeşilyurt Spor Kulübü’ne
geldikten sonra ekibe Cem
Bayram’da katıldı.
Marsel için devşirme diyorlar,
bu yanlış. Büyük başarı
yakalamış bir sporcuyu alırsanız bu devşirme olur fakat
Marsel İlhan Türkiye’ye gelip
tenis raketini eline aldığı zaman
dünya sıralamasında herhangi
bir derecesi yoktu. Marsel
açıklanacak olan yeni sıralamada ilk yüz içinde olacak. Bu
derece tamamen
bugünkü antrenörlerinin, bugünkü
federasyonun ve
kulüplerinin
emeğidir’’ dedi.
Gökçe, Marsel
İlhan’ın Yeşilyurt
Spor Kulübü’nden
ayrılacağı yönünde
çıkan haberlerinde
gerçeği yansıtmadığını ifade
ederek, ‘’Marsel
İlhan’ın Yeşilyurt
Spor Kulübü’nden
ayrılması söz konusu değil. Şu anda
devam eden sözleşmesi var. Hazırladığımız yeni sözleşmesi de var.
Önümüzdeki günlerde imzalayacağız.’’
diye konuştu.
Basın toplantısına katılan Türkiye
Tenis Federasyonu Başkanı Ayda
Uluç’ta Marsel İlhan’ın bir ilki gerçekleştirerek büyük başarılara imza
atmasının genç tenisçiler için rol
model oluşturduğunu belirterek,
Marsel İlhan’ın başarılarında emeği
geçen antrenörleri ve Yeşilyurt Spor
Kulübü’ne teşekkür etti.
12
Sevgili okurlarım, saygıdeğer
Bakırköylüler. Geçen ay yazdığım aynı
başlıklı yazının devamı olan bu ikincisi de
CHP’nin zirvedeki değişim rüzgarlarına
değinmiş; büyük bir umut içinde aynı
değişikliğin örgüt tabanına taşınmasının
zorunlu olduğunu vurgulamıştım.
N
I
M
A
Þ
A
Y
ÝÇÝNDEN
***
Konumuza girmeden, öncelikli olarak
yürekleri parçalayan, geçen ay Şemdinli
karakol baskınında, İstanbul servis otobüsü
şehitlerine, Diyarbakır ve Elazığ’da verilen
şehitlere Allah’tan rağmet, ailelerine ve
sevdiklerine sabırlar diliyorum.
Yazılı basında, televizyon kanallarında
ilgili kurum ve silahlı kuvvetlerimizce dile
getirilen bu olayların gerçekten son bulmasını tüm milletimiz gibi bende yürekten
arzuluyorum.
Devletimizin, iktidarın, silahlı kuvvetlerin,
tüm muhalefet partileri ile sivil toplum
örgütlerinin beraberce ülkemizin çok büyük
bir sorunu olan bu olayda birleşmelerini,
görüşmelerini yapılarak çözülmesini, fidan
gibi gençlerimizin kaybının,
anaların babaların
gözyaşlarını durdurmak
“VATANİ GÖREV” olmuştur.
sisteme dönüşmesi gerektiğini vurgulamıştım. Yazılarımı takip eden siz değerli
okurlarım ÂTAKÖY^Gazetesi’nin ilgili
www.atakoygazete.com.tr sitesine buşvurduğunuzda bu çalışma ve detayları bulacaksınız.
Ama ben yine bu taban ve zirvenin koordine olabilmesi adına örgütlerde özellikle
yerel ve genel seçimde de yapılması gereken
işlemlerin ana başlıklarını hatırlatmak istiyorum.
***
Fikret TORAMAN
Seçimler sandıkta kazanılır, ilçe yönetimleri delege ve partililer kısa bir süreden
sonra yapılacak seçimler için hazırlanma
çalışmasına başlamalıdırlar. Bu çalışma için
de sıralamak gerekirse; mahalelerdeki seçim
büroları kuruluşu ve içeriği açısından tam
donatımlı düzenlenmelidir. Sandık görevlileri
ve müşeahhitler gibi partililer siyasi,
ekonomik, sosyal yönleri ile bilgi sahibi
olmaları, deneyimli, dikkatli ve takipçi olanlardan tercih edilmelidir. Seçim mekanlarında görev alacak, denetimi sağlayacak hatta
kapılarda sandıklarını bulamayan yaşlı,
özürlü, partili partisiz
insanlara yardımcı
olmalıdırlar. Bu noktalarda ortaya çıkacak ve partinin aleyhine gelişen her
türlü durumu derhal
çözebilmeli ve ilgili birimleri aktarabilmelidirler.
Seçim ofislerinde
aksamasız her türlü bilgi ile donatılmış elemanların nöbet tutmaları bu ofislere ilçe, il
görevlileri, adaylar mutlaka uğramalı oralarda halkla iletişim kurmalıdırlar.
Ayrıca ofislerinde parti programları,
afişler, reklamlar, tüzük ve yönetmelikler,
aday listeleri telefonları hatta parti logosuna
haiz hediyelik eşya bile hazır edilmelidir.
Adaylar ve görevliler bölgedeki sivil
toplum örgütlerini, esnafı, dini ibadet yerlerini, okulları, apartman görevlilerini
gerekirse kapı kapı insanları ziyaret
etmeledirler.
Bu saydıklarımızı ben parti görevlisi
olmama rağmen hiçbir seçimde yüzde yüz
düzenin kurulabildiğine şahit olmadım.
Ana başlıkları ile sunduğum ve çok basit
algılanabilecek konular, çok doğru uygulandığı taktir de partilerin seçim kazanmasında en büyük silahlarıdır.
CHP RÜZGARI ALABORA OLMADAN
TEMELİNİ SAĞLAMLAŞTIRMALIDIR
(2)
***
CHP’deki son değişimin
mutluluğuna değinirken,
rüzgarın ve sonuçtaki alaboranın etkisine de
değinmiş, örgüt temelinin sağlam
yapılaştırılmasını sizlerle paylışmıştık.
Parti zirvesinde geçen haftalarda bizi
heyecana düşüren olumsuz haber, sade
vatandaş ve partililer olarak bizi telaşlandırmıştı, neyse ki rüzgar olumlu biçimde hafifletildi ve biz de nefes aldık.
Neydi bu fırtına imajını yaratan olay?
Onu da sizlerle paylaşalım.
Bir siyaset adamı elbetteki parti içinde
verdiği hizmetin, mücadelenin semerisini
almak adına bir üst kademelere sıçramak;
hizmetinin alanını genişletmek isteyecektir,
haklıdır, siyasette bunun yeri vardır.
Ancak partimizin son yıllardaki konumu
itibariyle kişisel görüşüm bu sıçrama
isteğinin biraz yanlış ve hatalı olduğunu
düşünmekteyim. Çünkü, hepimizin bildiği
gibi parti içinde senin, benim sandalyem
hastalığına son vermek, sabırlı olmak
gerekir.
Mevkii ve görevler geçicidir. İlkeler
doğrultusunda partilerin yaşaması kalıcıdır,
onun için şu göreve adayım, verilmezse
kabul etmem görüşlerine katılamıyorum
İlgililer kusuruma bakmasın, eğer siz o yerlere layık olursanız parti yöneticileri mutlaka
sizi değerlendirecektir. Nitekim öyle olmuştur, sevincimiz çoğalmıştır. Sayın Genel
Başkan Kılıçdaroğlu’nun bu fırtınaya sebep
olabilecek olaydaki martıklı ve cesaretli
duruşunu kutluyorum, doğru buluyorum.
Bu ve benzeri tereddütler yaratmak hem
partiye zarar verir, yeni değişen havaya
çelme takar, imajını değiştirir. O nedenle
bırakınız rüzgar olumlu yönde essin, hem de
öyle essin ki ülkenin istikbali adına,
cumhuriyet, laiklik, modern Türkiye için bu
rüzgar herkesi önüne alsın Ankara’nın
göbeğine otursun. Partiler kişilerle değil
ilkelerle, devrimlerle kaimdir.
***
Yukarıda izah etmeye çalıştığımız olguya
bir örnek vermek gerekirse, yani ülkenin
çıkarına özveri içerisinde gerçekleşen bir
doğru seçimi sizlerle paylaşmakta yarar var.
Seversiniz, sevmezsiniz, doğruları vardır,
yanlışları olmuştur ama bu hareketiyle hiçbir
siyasi çıkarını gözetmeksizin demokrasi
adına çok doğru karar alan eski CHP’liDSP’li- Şişli Belediye Başkanı Mustafa
Sarıgül’ü kutluyorum, alkışlıyorum.
Sayın Sarıgül belki bu adımı atarken
ilerye dönük projeleri düşünmüş olabilir.
Ancak şu andaki siyaset karmaşası içerisinde
yaptığı ülke çıkarına büyük bir katkıdır.
Onun için kendisine bir kez daha bu ilkeli
kararı için teşekkürlerimi sunuyorum.
***
CHP kapatılan 10 yıl sonra yeniden
siyaset hakkını elde eden bir parti olarak
Sayın Sarıgül’le birlikte daha nice unutulmuş, ayrılmış, küsmüş ve itilmiş partilileri bir
araya getirmek zorundadır. Bu dostlarımıza
da buradan sesleniyorum. Yıllarca emek
verdiğiniz büyütmek için çırpındığınız ve
ülkenin tek kurtuluş şansı olan bu hareketi
örnek alarak sizde bu esen rüzgarın önüne
katılın, partimizi güçlendirin.
***
İlk yazımızda merkezdeki değişimin mutlaka tabana da yayılmasını talep ettiğimden
bu yayılmanın da şartlarını sizlere sunmak
istiyorum. Yani seçimleri kazanmak taban
örgütüne dayalı olduğundan partilerin en
kuvvetli kısımları da temelleri olmalıdır.
Sevgili okuyucular bu köşede 4 yıldır
yazdığım yazılarımın çoğunda örgütlerin
mahalleden başlayarak, ilçe, il örgütlerine
kadar koordine etmek, bir bütün halinde
vatandaşların güncel sorunlarını çözebilecek
***
EMEKLİLERİN DİKKATİNE-BİR
VEFA BORCU:
Bende dahil tüm emeklilier 30 Haziran
2010 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nden
çıkabilecek olumlu kararı beklemektedirler.
Aylıklarda bir düzenleme, iyileştirme, eşitlik ilkesinde mutabakat sağlayacak bu
kararın çıkmasını dört gözle bekliyoruz.
Bu konuda başından sonuna kadar
emek veren, uğraşan, davayı açan, takip
eden, defalarca televizyon kanalında
emeklileri savunan (İŞÇİ-MEMUR) Emeklilier Derneği Bakırköy Başkanı dostum
Hamdi Öz’e huzurlarınızda teşekkür ediyoruz kendisine başarılar diliyoruz.
Bu düşünce ve duygularla önümüzdeki
seçimlerde ulusumuzun düze çıkma sı yolunda herkese ve her kesime başarı, sizlere
de esenlikler, sağlıklar diliyorum.
13
PKU’LU ÇOCUKLARA ÖZEL CAFE HİZMETE GİRDİ
İstanbul PKU Aile Derneği, Türkiye’de ilk defa PKU’lu çocukların ve ailelerinin yararlanabileceği bir projeye imza atarak,
diyetli çocuklara kendi yiyeceklerini bulabilme olanağı
sağlayan “Özlenen PKU Cafe” hizmete girdi.
Topkapı Kültür Parkı Panorama Müzesi’nin Alt Geçidi’nde
hizmete giren gerçekleştirilen Özlenen PKU Cafe açılışına PKU
Aile Derneği kurucularından Deniz Atakay, PKU’lu çocuklar ve
aileleri yoğun ilgi gösterdi. Bakırköy Kent Konseyi Kadın
Meclisi Başkanı Yrd. Doç.
Dr. Meltem Ünal Erzen
de açılışa katılarak projeye destek verdi.
Özgürce yiyemeden
büyümek zorunda
kalan, büyürken eğitim
ve sosyal çevrelerinde
türlü zorluklar yaşayan
PKU hastası çocukların
sosyalleşmesini
amaçlayan proje, protein alamadıkları için
yaşam boyu diyet
zorunluluğu olan
fenilketonüri ve benzer
metabolik hastalıkları
olan tüm bireylerin
güvenle, kendi cafelerine gelmelerini
sağlayacak.
PKU NEDİR?
Fenilketonüri kalıtsal metabolik bir hastalık. Besinlerde doğal halde bulunan proteinin
sindirilmesi ile açığa çıkan fenilalanin kanda birikerek beyinde geri dönüşümsüz ve ilerleyici hasarlar yaratır. Bu yüzden fenilalanin hastaya kısıtlı olarak verilmelidir. Bugünkü
bilgiler ışığında hastalığa karşı uygulanacak en etkili yöntem, yaşam boyu diyettir. Bu
hastalığın yenidoğan tarama testi ile erken tanı ve tedavisi mümkün olmasına rağmen,
Türkiye fenilketonüri hastalığının en sık görüldüğü ülkeler arasındadır. Fenilketonüri
hastaları, hastaya ve hastalık derecesine bağlı olmakla birlikte örneğin, süt ve süt ürünleri, yumurta, et ve et ürünleri, Normal ekmek, kuru yemiş, kuru baklagil ve hazır besin
tüketemezler.
ÖZİMEK PROJESİ MESLEK EĞİTİMİNİN KAPILARINI ARALIYOR
İstanbul İl Özel İdaresi'nin öncülüğünde, İstanbul Ticaret Odası
(İTO), İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu İstanbul İl
Müdürlüğü'nce hayata geçirilen ''Özel Mesleki ve Teknik Eğitim
Kursları Projesi (ÖZİMEK)'' kapsamında ''Hasta ve Yaşlı Bakımı
Eğitimi Kursu'' alan 47 mezuna, düzenlenen törenle sertifikaları
verildi.
Törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Hüseyin Avni
Mutlu, İstanbul İl Genel Meclis Başkanı Hasan Hüsamettin
Koçak, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, İstanbul Ticaret
Odası Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş, ÖZİMEK Yürütme Kurulu ve İl
Genel Meclisi üyeleri katıldı.
İTO Meclis Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Sağlık
Bakanı Recep Akdağ, projenin içinde Darülaceze'nin yer aldığını,
Tam Gün Yasası'nın çıkarılmasının ardından Darülaceze'de doktor veya hemşire çalıştırmanın güç olabileceğini belirterek,
burada yapılacak hizmetlerin kalitesini daha da yükseltmek için
bakım elemanlarının böyle güzel birlikteliklerle eğitildiğini
belirterek, projeyle bugüne kadar 24 bin 93 kişinin eğitildiğini
ifade etti.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da ''Türkiye'nin kalkınmasında mesleki eğitimin çok önemli bir rol oynadığını'' belirterek, bu
alandaki açığın çok net bir şekilde gözüktüğünü söyledi.
Konuşmaların ardından Sağlık
Bakanı Recep Akdağ, İstanbul
Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl
Genel Meclisi Başkanı Hasan
Hüsamettin Koçak, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya ve
İTO Yönetim Kurulu Başkanı
Murat Yalçıntaş, ÖZİMEK kapsamında ''Hasta ve Yaşlı Bakımı
Eğitimi Kursu'' alan 47 mezuna
sertifikalarını verdi.
14
TAMAŞ, YENİ MODELLERİNİ MÜŞTERİLERİ İLE BULUŞTURDU
LEYLA
Volkswagen yetkili satıcısı
Tamaş, düzenlediği
aktivite ile Transporter ve
Caravelle modellerini
müşterileri ile buluşturdu.
Modellerle ilgili bilgilerin
aktarıldığı organizasyonda katılımcılar, 102 PS’lik
Transporter ve DSG şanzımanlı 140 PS’lik Caravelle
modellerini test etme
imkanı buldular.
Tamaş Genel Müdürü
Mehmet Ali Çam’ın da
katıldığı etkinlikte yeni
modelleri inceleyen müşteriler araçlar hakkında
bilgi aldılar. Volkswagen’in yeni modellerini
test eden müşteriler ise
yeni araçlarla yolculuk
yapmanın çok güzel
olduğunu ifade ettiler.
Ferhan KILIÇ
AİRPORT EKOLOJİK PAZAR
SERVİS SAATLERİ
GİDİŞ
11:30
13:30
Alexandra Cavalius’un Leyla romanını okurken
tüylerim ürperdi. Okumaya başladım ve bitirmeden elimden bırakamadım.16 yaşında, hayat
dolu bakire bir genç kızın, 19 yaşına kadar
yaşadığı işkence dolu yıllar. Bosnalı küçük Leyla.
Göz yaşlarım sel oldu ve soluğu bilgisayarımın
önünde aldım. Hemen paylaşmak istedim.
Savaşın korkunç ve baskıcı yüzünü, binlerce,
yüz binlerce kadının acıyla dolu dokunaklı
kaderini; savaş sonrası geçirdikleri travmayı; bu
isyankar, dramatik ve trajik öyküde kitabı
okurken adeta birlikte yaşadım Leyla ile…
Leyla’da tıpkı Zerrin gibi, Rabia gibi, Marima gibi, Behice gibi Bosnalı bir kızdır. Bu
küçük kızlar ihanetin, etnik temizliğin, toplama kampının, toplu
tecavüzün zılgıtını yemişler, haksızlığın utancını yaşamışlardır boş yere…
“ Eğer yetkim olsa her okula bir insanlık dersi koyar ve bu kitabın okutulmasını zorunlu kılardım.” diyor Dagens Nyheter.
“ Öldürmek onlara yeterince ilginç gelmiyordu. İşkence ederek keyifleniyorlardı. Rus Ruleti oynayarak hepimizin yüreğini ağzına getiriyorlardı. Sonra hepsi, defalarca gözler önünde hiç utanmadan tecavüz ediyorlardı. Tabancaya bir kurşun koyup, altı kişinin her biri sırayla birer el
ateş ediyor ve kurşun isabet ederse beynimin dağılacağı korkusuyla her
seferinde darmadağın oluyordum. Kurtuldum ama bu utancı içimde
ömür boyu taşımak zorunda bırakıldım. Kimseye minnettar değilim.”
diyor Leyla…
“Beni öpmek istedi. Nefesi içki ve tütün kokuyordu. Aylarca yıkanmamış ağır kokusuyla, duvara döndürdüğüm yüzümü zorla çevirip, sımsıkı kapattığım dudaklarıma yapıştı. Bağırmalarıma, ağlamalarıma, yalvarmalarıma hiç aldırmıyor, suratıma tokatlar atarak, gücümü tüketiyordu. HAYIR, HAYIR, HAYIR… diye bağırdığımı hatırlıyorum en son.”
Tecavüz kampı… Tüyleri diken diken eden, ama aynı zamanda soyut
kalan, hayal edilemeyen, kelimelerin yetersizliğinde kimsenin konuşmaya tenezzül etmediği, kayıtsız şartsız her şeyi kabullendiği, savaşın
öteki yüzü. Aileler aşağılanmış, kadınlar kimden olduğunu bilmediği
çocuklar doğurmuş, işkenceler çekmiş ve Yugoslavya paramparça olmuş.
Her kadının tek başına içinde yaşadığı türlü kabuslar, tecavüz kelimesi
içinde kayboluyor, yok oluyor. Her savaşta tecavüz yaşandı; ki eğer
bugün dünyanın herhangi bir yerinde savaş çıkarsa, yine yaşanacak.
Balkanlarda toplu tecavüz politikanın bir parçasıdır. Bu sistematik eziyet
yöntemleri, arkasında bedensel ve ruhsal sakatlıklar bırakmıştır.
“ Adamlar odamıza sükun ettiler. Sarhoştular, ağlamamamızı emrettiler, zaten gözlerimizde yaş kalmamıştı, içimizden birini dövmeye
başladılar ve sonra da sokak köpeği gibi öldürdüler.”
Leyla bu kadınların içinde en genciydi ve utancını ağlayarak gizlemiyordu. Utanacak bir şey yapmamıştı ki… Kader utansın. Leyla rahmindeki
inanılmaz sancılarla yaşamaya, dik durmaya çalışıyordu; sakin ve
mağrurdu.
Bir şekilde kaçıp kurtulmuş, fakat kaçarken yaşadıkları da tüm insanlara olan güveninin zedelenmesine sebep olmuştu. Kimseye güvenmiyordu, ürkekti. Kendisine aşık olan sırp bir gençle evlenmiş ve Zoran adında
bir oğlu olmuşu. Medica’nın terapi yardımı projesi sayesinde tekrar
gülmeyi ve konuşmayı öğrenmiş, bir mucize gerçekleştirerek dehşetten
umuda adım atmıştı. Fakat cinselliği hayatı boyunca işkence olarak görecekti.
Leyla’ya göre bu savaşta herkes suçluydu Müslüman, Sırp, Hırvat…
Hepsinin içinde az sayıda iyi insan çıkıyor, ama geneline güvenilmiyordu. Haksızlık unutulmamalı, hatta yargılanıp cezalandırılmalıydı.
Çocuğuna da günün birinde gerçeği söyleyecekti ama onda intikam duygusunu yeşertmeyecekti. Yaşadığı korkunç sahneleri hafızasına
çağırırken her seferinde ölüm korkusunu tekrar hissetse de dehşetin bir
yüzünün olması ve hayatını mahveden adamların sonunda ele geçirilip
cezalandırılması için hikayesini Uluslararası Yüksek Mahkemede anlatmaya razı olmuştu. Bu gücü bulabilecek miydi? Adamlarla nasıl yüzleşecekti? Belli değidi…
Leyla hayatının bir bölümünü terapi için gittiği annesinin yanında
geçirmekteydi. Eşi Ratko onu Sırbistan’a çağırıyordu. Geri dönüş yoktu.
Ne orada, ne de annesinin yanında yaşayabilirdi. Dünyanın öbür ucuna
da gitse yaşadıklarını yanında götürecekti. Ratko’nun kendisini çok
sevdiğinden emindi, fakat kendisi onu seviyor mu, bilmiyordu. Savaşın
korkunç karanlığında tutunduğu bir daldı sadece. Ratko Leyla’nın savaşta neler yaşadığını bilmiyordu ki… Eğer gerçekten ona dönmeye karar
verirse savaşta neler yaşadığını anlatmalıydı. Bu ayıbı paylaşmaya gücü
yoktu şimdilik…
Savaşta yitirilen nice hayatlar var kimbilir ve kimbilir ne haldeler
hepsi. Savaş yaralarını sarabilmişler midir acaba?
Sevgiyle kalın….
DÖNÜŞ
13:00
15:30
Yeşilköy Havaalanı
Basınköy Muhtarlık önü
Ataköy 4 - 5 Kısım Muhtarlık önü
Ataköy 9. Kısım Atatürk İlköğretim Okulu önü
Zuhuratbaba Muhtarlık önü
İstanbul Cadddesi TANSAŞ önü
Bakırköy Özgürlük Meydanı
15
CHP GENEL SEKRETER YARDIMCISI GÜLSÜN BİLGEHAN BAKIRKÖY’DE
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan, göreve geldikten sonra ilk ziyaretini CHP Bakırköy İlçe Teşkilatı’na gerçekleştirdi.
CHP Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki ve yönetim kurulu üyeleri
tarafından karşılanan Gülsün Bilgehan, CHP Bakırköy İlçe
bilmeliyiz. Günümüzde ise
dünya ülkeleri arasında
mecliste temsil edilen
kadın vekil sıralamasında
son sıralar da yer almaktayız. Ne var ki, sosyoekonomik yapıda erkek
egemenliği sürüp gidiyor
ve toplumsal ilişkilerde
kadınlık rolü belirleyici
oluyor. Bu durum
Atatürk’ün ülkesine yakışmayan bir tablo. İnanıyorum ki, CHP iktidarında bu
tabloyu değiştireceğiz’’
dedi.
Binası’nın Konferans Salonu’nda ‘’Kadın ve Siyaset’’ konulu bir
seminer verdi.
Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu davetlilerin katıldığı seminerde, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan, göreve
geldikten sonra, İstanbul’da ilk ziyaret ettiği ilçenin CHP
Bakırköy İlçe Örgütü olduğunu ve ilçe teşkilatının başkanının
kadın olmasından dolayı bu konuda pozitif ayrımcılık yaptığını
söyledi.
Türkiye’nin geleneksel yapısı ve toplumsal bilinçaltı ile hala bir
erkekler ülkesi olduğunu ifade eden Bilgehan, ‘’ Kadının her
alanda olduğu gibi siyasette de karar alma mekanizmalarında
aktif olarak yer alması gerekir. Mecliste kadınların temsil sayısı
artmalıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında mecliste temsil edilen
kadın vekil sayısı ile dünyada ikinci olduğumuzu hatırlamalı ve
BAKIRKÖY’D E SÜNNET COŞKUSU
Bakırköy Belediyesi’nin bu yıl
yedincisini gerçekleştirdiği
sünnet şenliği Atatürk Spor
ve Yaşam Köyü’nde gerçekleştirildi.
Bakırköy Belediyesi Basın
Yayın ve Halkla İlişkiler
Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Bakırköy’deki 5 özel
hastanede hijyenik ve sağlıklı
ortamda sünnetleri yapılan 200 çocuk Bakırköy
Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde düzenlenen sünnet şenliği ile unutamayacakları bir gün
yaşadılar.
Galleria Alışveriş Merkezi’nin ana sponsorluğunda
gerçekleştirilen sünnet şöleninde sünnet çocukları
tahta bacaklar, jonklörler, akrobatlar, Ronald
Show, sihirbazlar, palyaçolar ve müzik gösterileriyle eğlendiler.
Şenliğe katılan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş
Ünal Erzen de sünnet çocuklarına çeyrek altın ve
çeşitli hediyeler verdi.
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen 7
yılda 2.600 çocuğun sünnetini yaptıklarını belirterek,” Öncelikle
Bakırköy’deki 5 özel hastanemize
çok teşekkür
ediyorum.
Çocuklarımızın
sağlıklı ve
hijyenik ortamda sünnetlerinin olması
bizim için çok
önemli. Şu ana
kadar 7 yılda
yaklaşık 2.600
çocuğumuzun sünnetini gerçekleştirdik. “dedi.
Şenlikte, sünnet çocuklarına ve ailelerine ayrıca
sınırsız yiyecek-içecek ikramı da yapıldı.
16
GONK
Asıl siz, biz, hepimiz
kendimize bakalım:
Nereye gidiyoruz?!
YAKIŞIR DOĞRUSU (!)
İsrail Mavi Marmara
isimli gemimize yaptığı orantısız güç ve vahşi
saldırı sonrasında BM’ye
diplomatik (!!!) atakta
bulunmuş. Neymiş o
efendim? Olayla ilgili
soruşturmayı kendisi
yapacakmış.
Nomaldir!
Karıştırdı ya, şimdide
sözüm ona soruşturacak.
Biz de yedik ya!
BAYILDIĞIM SÖZLER
İYİKİ TEDBİR ALINIYORMUŞ!
Hep aynı terane:
“Hükümetimiz terörle ilgili
bütün tedbirleri almıştır.”
Gördük görüyoruz işte...
“Vurulup tertemiz alnından
yatan” Mehmetçiklerimizin
albayrağımıza sarılı
cenazeleri geliyor.
Ne tedbir ne tedbir ama;
Tekbiiiiiir!:
CESETLER HANİ?
Soruluyor: “Şehit
Mehmetçiklerimizin naaşları
geliyor da, teröristlerin
cesetleri nerede?”
İşte asıl meselede bu
zaten... Gösterin cesetleri
biraz olsun soğusun
ağlayan anaların yürekleri.
HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?!
Bazılarına göre:
Amerika terörün bitmesini
istiyormuş.
Hadi canım sende...
Mehmetçiğe sıkılan ve onu
şehit eden kör kurşunlar
nereden geliyor zannediyorsunuz.?!
VAR MI BAŞKA ÇARESİ?
Kafaları kurcalayan ve
cevap arayan bir soru:
“Bu terör nasıl biter.?”
Nasıl bitecek
Başladığı gibi bitecek... ya
da bi-ti-ri-le-cek! Tabi
onların anladığı dil ve şekilde!!!
SİZ BİLİRSİNİZ...
Şimdi de bu sakızı çiğnemeye başladık:
“OHAL gelsin mi?”
“OHAL gelsin mi?”
Valla hemen ve şimdi tez
elden seçim yapmak
gerekir;
Ya OHAL... Ya BU HAL!..
ABUK SORU
Son günlerde moda geyik
oldu çıktı:
“Türkiye nereye gidiyor?”
Canım Türkiyem nereye
gidecek?
Siz onu bırakın o yerinde
duruyorda;
SANA SENDEN GELİR
ANCAK DÂD
LAZIMSA,ÜMMİDİNİ KES
ZAFERDEN,GAYRDAN
İMDAT LAZIMSA.
ZİYA PAŞA
YAPICI BİR TENKİT, AKILLI
İNSANLARI GÜÇLENDİRİR.
AHMAKLARI ÖFKELENDİRİR.
NAPOLYON
KENDİSİNİ BAŞKALARININ
KURTARMASINI BEKLEYEN
KİŞİLER YALNIZCA KÖLELERDİR.
VOLTAİRE
OLDU BİTTİ!
AKOM’un (Afet Koordinasyon Merkezi), uyarısı üzerine
İstanbul’da depreme karşı
bazı binalar -sözüm onagüçlendiriliyormuş.
Görüyoruz... Görüyoruz...
Dış cephe kaplaması, mantolama!
Gerisi göz boyama!..
DİMYAT’A PİRİNCE
GİDERKEN...
Emekli maaşlarına ‘promosyon zam’ yapılacakmış
Aman aman vazgeçtik!
O ‘promosyon’ sonradan
‘atraksiyon’a dönüşebilir
de..!
HABERİNİZ OLA
Ekonomide trend bir çıkıyor
bir iniyormuş.
Trend değil, tren mübarek!
İşte o ikisinin ortasında da
çaktırmadan tünele giriyor!
GEMİCİKLERİNİ SATAMAZ
MI?
Başbakan Erdoğan:
“Aldığım maaş bana yetmiyor” demiş.
Hadi bakalım eller cebeee!
Öyle ya sayın başbakanımız
aldığı toplam 25-30 bin TL’lik maaşıyla sıkıntı falan
çeker neme lazıııım!..
AĞIRLIK MESELESİ...
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye
ağırlığını koyacakmış. Öyle
söylemiş.
Şimdi Allah için sormak
gerekmez mi? Koysa ne olur
koymasa ne olur?
Yahu adam topu topu;
50 kilo!!!
BUNA NE DERSİNİZ?
Üniversite insanı vizyon
sahibi yapıyormuş.
Acı ama gerçek;
İş sahibi yapamıyor!
YILLAR VE FARKLAR...
Sanat dünyasında 80’li
90’lu yılların iç okşayıcı
romantik şarkıları artık
yapılmıyormuş.
Devir değişti ya, şarkılar da
değişti;
Eskiler romantikti, şimdikiler
ise çoğunlukla:
Antik kontik!
ŞAMAR GİBİ...
Fransa Dünya Kupası’ndan
erken elenmenin şokunu
yaşıyormuş.
Hem de ne şok ama!
“Sarkozy ne yapıyor
acaba?” diye soran sorana.
Ne yapsın garibim üzüntüsünden sürekli kafayı
çekiyordur.
Sarkozy artık Sarhoşi!
AH...AH...AH....
Güney Afrika’daki Dünya
Kupası sırasında tribünlerden yükselen Vuvuzela sesleri kulakları sağır ediyormuş.
Onlar ses mi görmüş?
Ah bir de biz katılsaydık da
görselerdi.
O muhteşem Kaynana
Zırıltılarını!
BETERİN BETERİ VAR...
Güney Afrika’daki Dünya
Futbol Şampiyonası’nda
“Afrika Zurnası” Vuvuzelaların sesi maçları izleyen
futbolseverleri hasta etmiş.
Bana kalırsa hallerine
şükretsinler...
Ya adamlar Tamtam Dansı
yapsalardı daha mı iyi olurdu?!
ÇOK YÖNLÜ MEZİYET(!)
İran konusunda bizimle birlikte arabulucu rolünü üstlenen Brezilya çark etmiş.
Görüyorsunuz ya,
Adamlar sadece futbol cambazı değilmiş!
MANZARA!
İstanbul’un trafiği kaosa
doğru gidiyormuş.
Zaten istese de gidemez;
Kilyos’a!
BAHAR ŞENLİKLERİ
Bakırköy RUH ve SİNİR Hastanesi’nde bahar şenliğindeydik… Bakırköy kaymakamımızın teşvikleriyle ve
sivil toplum örgütlerinin katılımlarıyla, Bakırköy BUGÜN
BİR SEVGİ YUMAĞI OLDU.… Hastanenin bahçesind,
Başhekimliğin ev sahipliğinde Bayram yaşandı .
Amaç hastaların, personelin moral bulması, yemeğiyle,
eğlencesiyle, dekoruyla farklı bir gün yaşamasıydı.
Bakırköy esnafından; pidesi, pilavı, simidi, kızarmış
patatesi, tatlısı, dondurmasıyla tam bir ziyafet
yaşanırken, macunu, pamuk helvasıyla da çocukluk
lezzetleriyle damaklar tatlandı…
Önce Hastahane Sakinleri yer aldı sahnede. Şiir okudular, şarkı söylediler, dans ettiler..
Onlara güzel bir gün yaşatmak için oradaydık. Eğlensinler, mutlu olsunlar, bu çorbada bizimde tuzumuz olsun
diye. Ama oraya giderken, çok yoğun duygular yaşayabileceğimizi ve hepimizin içinden bu kadar dua edebileceğimizi hiç düşünmemiştik…
Melek olmuştu bir hasta, sırtında kanatlarıyla… Aslında kanat takmasına hiç gerek yoktu, Gerçekte hepsi
birer melekti.Yüzlerinden hiç eksik etmedikleri
gülümsemeleriyle, bizlere hiç fark etmeden bir hayat
dersi verdiler.En büyük dertlerimiz küçücük oldu
bugün,bütün Rahatsızlıklarımız önemini yitirdi… Annemin bir sözü vardı; ’’Deli kız gününü gün edermiş ,akıllısı gün beklerken ömrü bitermiş’’
Belki doğuştan, belki hayatta baş edemedikleri sorunlarından, belki de hayatı fazla ciddiye aldıklarından kaybetmişlerdi akıl sağlıklarını.
Birer çocuktular sanki .Çocuk korkusuyla gözlerini
kocaman aça aça ip cambazını seyrettiler.Düşer gibi
yaptığında hepsinin yürekleri ağzına geldi ve bir tanesi’’
Bu akıllı işi değil ‘’ dedi hepimizi kahkahaya boğdu, Bir
balonla,bir dondurmayla havalara uçtular. Müzik gruplarımızın eşliğinde çılgınlar gibi eğlendile, kan ter
içinde kalana kadar göbek attılar.
Onları seyrederken bir şey gördüm ki ne kadar emin
ellerdeler. Eğlenmek doktorun, hemşirenin, hasta
bakıcının da hakkıyken, gözleri hep üzerlerindeydi... Kim
çok yorulmuştu oturttular,kim terlemişti su verdiler.Birlikte halay çektiler… Gözlerindeki şefkati gördüm.
Çocukları gibi sarıp sarmaladılar melekleri… En azından bu sevgi içimize su serpti onlar adına.
Bir gün bitti… Ne kadar çok şey düşündürttü bugün
bize. Göksenin abi, 30 sene önce burada yaşadığı bayramları bize hep anlatırdı, hikaye gibi dinlerdik.İnsan yaşamadan anlamazmış. Bugün bizde yaşadık ve sanıyorum
ki biz de bugün, gerçek Bakırköylü olduk.
Kaybetmeden farkına varmayız ya bazı şeyleri, kaybedilmişliklerin içinde hepimiz şükrettik defalarca.Bazen
geçmişimize takılırız, bazen de geleceğimizin endişesi
kaplar yüreklerimizi .
Bu hengamelerde Aklımıza sahip olmak en büyük nimetmiş anladık.Biz oradan ayrıldık ama AKLIMIZ orada
kaldı...
BİLGE ÇELEBİ ÖZDOĞAN
17
Bakırköy Belediyesi, Başkan Yardımcıları Aykut Çeliker ve Bahar Sunman
başkanlığındaki heyet Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz
Büyükerşen’i ziyaret ederek Eskişehir’de yapılan çalışmaları yerinde incelediler.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Bakırköy
heyetinin ziyaretinde yaptığı konuşmada merkezi yönetimin engellemelerine
rağmen Eskişehir’de kendi öz kaynaklarıyla önemli işler yaptıklarını belirterek,”
Merkezi yönetim bazen gelirlerimize kısıtlama getirerek iş yapmamızı engellemeye çalışıyor. Fakat kendi öz kaynaklarımızla sıkıntıların üstesinden gelmeye
çalışıyoruz. 120 milyon Türk Lirası yıllık bütçemizle Eskişehir’in kaderini
değiştirdik. Tarihi yerlerimiz kısıtlı olmasına rağmen şehircilik çalışmalarımız
sayesinde turizm canlandı.”dedi.
Büyükerşen’i ziyaretin ardından Bakırköy Belediyesi ekibi daha sonra
Kent Park, Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı, Atölye Müdürlüğü, Heykel
Atölyeleri, Kent Beton Malzemeleri AŞ, Tersane, Tarihi Odunpazarı
Evleri,Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Atlıhan Lületaşı Çarşısı, Anadolu
Üniversitesi, Porsuk Bulvarı ve Porsuk Çayı, Opera Binası ve Tiyatro Binası
ile Haller Gençlik Merkezi’nde incelemelerde bulundular.
Gezinin bir değerlendirmesini yapan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıları Sunman ve Çeliker,” Bakırköy Belediyesi olarak toplam kalite ile
ilgili çalışmalar yapıyoruz. Örnek bir belediye olan Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları Müdür arkadaşlarımızla beraber yerinde
inceleyerek kalite açısından önemli SWOT analizini yapacağız. Yani
belediyemizin faaliyetleriyle Eskişehir’i karşılaştıracağız. İyi yönlerimizi,
eksik yönlerimizi göreceğiz.”şeklinde konuştular.
18
Başbakan “dere kenarındaki yapılar yıkılacak” dememiş miydi?
ATAKÖY’E 2 CAMİ
?
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AKP ve CHP’li üyelerin oylarıyla Ataköy’de 2 cami yapılması için teklif
edilen plan değişikliklerini kabul etti. Her ne kadar geçtiğimiz aylarda yaşanan sel felaketi sonrası Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililer “dere kenarlarındaki yapılar yıkılacak” dedilerse de camilerden birisi
Ayamama Deresi kenarına yapılıyor. Diğeri ise dere kenarındaki arıtma tesisinin arazisine.
( TOFD )
T.OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ
CAMİ YAPILACAK YER
AYAMAMA DERESİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi
Ataköy’e cami yapmak üzere karar aldı.
Kararlar Belediye Meclisi’nde oybirliği ile
alındı.
Camilerden birisi Ataköy’de İSKİ’ye ait arıtma tesisi ile Türkiye Omurilik Felçlileri
Derneği arasındaki araziye yapılacak. İSKİ
bu araziyi isale hattı borularının stok yeri
olarak kullanıyordu. Bu caminin Ataköy
Konakları’nda oturanların isteği üzerine
yapılacağı söyleniyor.
İkinci cami O-2 (eski E-5) yolu Airport
AVM’nin yakınında Avcılar istikametinde
geliş yönünde bulunan BP benzin istasyonunun arkasına, Ayamama Deresi kenarına yapılacak. Bu cami ile ilgili 5 binlik onanlı İmar Planları Bakırköy Belediyesi’ne
gelmiş durumda.
Yetkililer şahsa ait araziye benzin istasyonu
yapılabilmesi için arazi sahibinin bu arazinin
arkasında bulunan ve Ayamama Deresi’ne
cepheli 630 metrekare araziye birleştirilmesi
için 1500 metrekare arsayı hibe ettiğini
söylediler.
Her iki yer de dere yatağında kalıyor. Başta
Başbakan ve yetkililer son Ayamama Deresi
sel baskınından sonra dere kenarındaki
binaların yıkılacağını söylemelerine rağmen
özellikle son günlerdeki yağışlar nedeniyle
Türkiye’nin hemen her yerinde derelerin
taşarak büyük mal ve hatta can kayıplarına
neden olduğu günlerde Ayamama kenarına
Cami yapımının büyük risk taşıyacağı,
dolayısı ile her 2 cami yerinin de yanlış
olduğu söyleniyor.
AKARYAKIT İSTASYONU
O-2 (E-5) YOLU
ŞAHIS ARAZİLERİ
CAMİ YERİ
AİRPORT OUTLET
AYAMAMA DERESİ
Doç. Dr. Recep Bozlağan,
MBB’nin kuruluş gayesi ve
1975’ten bu yana verilen
hizmetleri aktardıktan sonra, “Belediyenin görünen yüzü basındır.
İyi çalışan bir basın ekibi, belediyeyi dünyaya açar. Basın ekibi,
İSTANBUL’UN BASIN DANIŞMANLARI BULUŞTU
İstanbul’un ilçe belediyelerinin basın danışmanları, Marmara
Belediyeler Birliği’nde (MBB) düzenlenen çalışma toplantısında
bir araya geldi.
Kurumlar arasında işbirliği geliştirmek, deneyim
paylaşmak ve ortak sorunlara çözüm bulmak
amacıyla aynı mesleği icra eden belediye çalışanlarını bir araya getirmeyi sürdüren Marmara
Belediyeler Birliği, bu kez de İstanbul’da görevli ilçe
belediyelerinin basın danışmanlarını bir araya getirdi.
Marmara Belediyeler Birliği’nin Eminönü’nde bulunan merkez binasında toplanan basın danışmanları,
çeşitli sorunlarını açıklayarak, istişare toplantısı
yaptı.
Toplantıya başkanlık eden Birlik Genel Sekreteri
KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ
belediyeyi rezil de eder, vezir de... İstanbul’da görevli basın
danışmanları, ne kadar önemli konumda olduğunu bilmeliler” diye
konuştu.
Toplantının sonunda, belediyelerdeki basın danışmanlığı, basın
yayın müdürlüğü, basın koordinatörlüğü ve basın sorumluluğu
kavramlarına standart getirilmesi için çalışma
başlatılması; basın danışmanlarının taşıması
gereken nitelikler ve de basın danışmanlarının
basın-yayın müdürleri ile hukuku ve belediye
içindeki konumlarına dair, bir ilkeler ve standartlar belgesi hazırlanması kararı alındı.
Aylık düzenlenecek basın danışmanları
toplantılarına, sırasıyla Fatih, Tuzla, Silivri,
Beykoz, Sarıyer’le devam edileceği, gelecek
aylardaki toplantılara, basın müdürlerinin ve
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarının basın danışmanlarının da katılmasına karar verildi.
19
TARİHİ ESERLERİN BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NE VERİLMESİNİ ÖNERDİK,
TOKİ TARİHİ ESERLERİ SATIŞA ÇIKARDI
Ataköy Sahillerinde 5. Kısım karşısında denize kadar uzanan tarihi eserler
le ilgili bir öneride bulunduk. Bu önerimizin üzerinden 20 gün geçmeden
TOKİ tarihi eserler ve bulunduğu araziyi satışa çıkardı. Satış ilanları
gazetelerde
yayınlandı.
NE ÖNERMİŞTİK
Başbakanlık
Toplu Konut
İdaresi (TOKİ)
Ataköy sahillerini satmaya
çalışıyor.
Ataköylüler ise
direniyor. TOKİ
ise geri adım
atmamakta
direniyor. Sahildeki arazinin tam
ortasında
Baruthane harabelerinin bir
bölümü bulunuyor. Denizde bir de
ilgisizlikten yıkılmak üzere olan kule var.
İstanbul 2010 Kültür Başkentleri’nden birisi. Devlet yüzlerce milyon TL harcayarak bu kapsamda etkinlikler yaparken çok önemli tarihi eserlerin yok
olmasına seyirci kalıyor.
Şimdi bizi yönetenlere bir önerimiz var. Fotoğrafta görülen tarihi eserlerin
içinde bulunduğu alanı Bakırköy Belediyesi’ne Kültür Merkezi olarak kullanılmak üzere gerekirse 49 yıllığına tahsis edin. Bakırköy Belediyesi
burasını restore ettirsin ve Yunus Emre Kültür Merkezi ile İspirtohane Kültür
Merkezi’nde olduğu gibi Bakırköy Musiki Vakfı aracılığıyla burada kültürel
ve sanatsal etkinlikler yapsın. Harabeye dönen bu tarihi eserler kurtulsun.
Bakırköylüler de fotoğrafta gördüğünüz gibi bu tarihi eserlerin önünde sahiline kavuşsun. Bu
bizim önerimiz. Yetkililerden ricamız öncelikle bu önerimizi değerlendirin. İlk adımı siz atın.
Oturduğunuz koltukların sizin olmadığı gerçeğini aklınızdan çıkarmayın.
( Ataköy Gazetesi )
Bu önerimizin yanınlanmasının ardından görüşlerini aldığımız Bakırköy Belediye Başkanı Ateş
Ünral Erzen yaptığı açıklamada şunları söyledi:
-- Sayın Başkan, gazetemizin son sayısında sahildeki tarihi eserlerle ilgili bir önerimiz vardı.
Bu önerimiz hakkında neler söylemek istersiniz?
Bence çok geçerli bir öneri. Zaten Özcan Bey sorun aslında orada. TOKİ orayla ilgili bir işlem
yaparken gelse ve projeler üstünde beraber çalışsak çok daha olumlu olur ve belki oralara bir
şeyler yapılabilir. Ama şimdi o sahil çok uzun bir sahil. Büyük bir arazi. TOKİ’nin orayı bir
bütün olarak ele alıp, belediye ile konuşup bir proje üretmesinde fayda var. Yani şuraya şunu
yapabilirim, buraya bu olabilir, tarihi bölümlere kültür merkezleri yapalım. Halka da açık yerler dahil olmak üzere beraber bir proje ile çıksak çok doğru olur. Şimdi bana geçenlerde yurt
dışından 10-11 tane talebe geldi. Tez hazırlıyorlar. Bakırköy’ü seçmişler. Neler yapılabilir diye
geldiler. Ben onlara 2 ödev verdim. Bir tanesi Bakırköy Meydanı’ndan ne yaparsınız? Bir de
sahilde. Ama burada şöyle bir sorun var, bu arazi TOKİ’nin, ben yapamam ama ne düşünüyorsunuz? Hakikaten o kadar güzel projeler sundular ki çocuklar. O tezin iyi geçeceğini tahmin
SAHİL YOLU
ediyorum. Orada halka açık yer de öneriyorlar, kültür merkezi de öneriyorlar. Bunlar üniversite son sınıf talebeleri. Çok güzel bir olay yani TOKİ de böyle gelse bütün projeleri ortaya koysa, fikirlerimizi söylesek. Gerekirse Bakırköylüler’e sorsak,
yani bu tarihi yerlere kültür merkezi yapalım mı? Nasıl yapalım? İşte sahilin
neresinde halk ne yapsın. Yani müşterek şekilde. Ve TOKİ o zaman ne yapar?
Açar projesini buradan buraya kadar sahili var. Burası kültür merkezi yapılacak. Tarihi binalar var. Burası halka açılacak. Şuraya bir tane otel öngörüyorum. Şuraya iki tane konut öngörüyorum. Şuraya iki tane cafe-restaurant
öngörüyorum. Buraları bu şekilde de satabilir. Satarken de parselleyip satsın,
sorun değil. Parselleyip satarken desin ki, arkadaş sen arazine sadece bir
tane otel yaparsın. Şimdi TOKİ ne yapıyor? 4’e,5’e, 6’ya bölüyor. Satıyor.
Oraya 6 tane firma gelip de otel yapmaya kalkarsa, 6’sı da gelip rezidans
yapmaya kalkarsa ne olacak?
-Sayın Başkan bir de tehlike şu galiba. Turizm bölgesi olduğu için avan proje
ile yapıyorlar. Yani ucu açık bir proje. Bütün sıkıntı orada. Zaten biz vatandaş
olarak diyoruz ki, projenizi getirin, değişmeyecek projeyi ve bu proje üzerinde
tartışalım. Yoksa kimsenin yatırıma karşı çıktığı yok.
Çok doğru söylüyorsunuz. Aynı şeyi ifade ediyoruz. Oradaki eski eserler nasıl değerlendirilir.
Dünyanın her yerinde eski eserlere çok güzel kültürel merkezler yapılabiliyor.
--Örnek de var sayın başkan. İspirtohane var, Baruthane var.
Yani olmayacak bir şey değil bunlar. Ama yok ifraz yapacağım, parselleyeceğim. Ben bunu 56 ayrı yere satacağım ve onlar ne yaparsa yapacak. Üzerinde konut alanı yaparlar, ticaret
alanı yaparlar. Bu bir çirkinliktir. Bir bütünlük olması lazım. Bir sahilse, bu sahilde bütünlük
olacak. Nerede hava koridoru bırakacaksın. Hava koridoru dediğim rüzgar koridoru. Hava
koridoru meselesine ilgililer karışsın.
Hava akışı önemli. Oradan Ataköy’e gelen hava. Ataköy’den oraya giden hava. Yani bunlar
nasıl organize edilecek. Nerede bu boşluklar bırakılacak. Bunların hiçbiri konuşulmuyor.
Gazete ilanı okuyorsun. İşte TOKİ’ye ait şu şu parsel, şu şu parsel yerler satışa çıkarılmıştır.
Bu kadar. Ne yapılacak bilmiyorsun. Yani dünyanın hiçbir yerinde bu kabul edilmez.
--Sayın başkan, bu önerimizi kabul ederlerse, en azından tarihi eserlerle birlikte onun önündeki o mükemmel sahilde halka açılmış olur. Zaten o tarihi eserlere başka bir şey yapmak
mümkün değil.
Keşke. O şekilde gelseler biz ona açığız. Halkla da konuşuruz o zaman. Toplarız Ataköylüleri,
Bakırköylüleri. Anlatırız. Arkadaşlar bakın TOKİ’nin projesi söyle. Bizim önerimiz şudur.
Bu öneriye ne dersiniz? Hiç olmazsa o zaman bir birliktelik olur. Ve bu iş yürür. Ama maalesef şu an öyle bir şey yok.
BAKIRKÖY’DE ”5” YILINI DOLDURAN OKUL MÜDÜRLERİ BAŞKA İLÇELERE TAYİN EDİLİYOR
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim kurumları yöneticilerinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin yönetmeliğin ‘’Zorunlu yer değiştirmeler’’ başlıklı 22.
maddesi hükümlerince, bulundukları eğitim kurumlarında beş yıllık çalışma süresini tamamlayan
müdürlerin görev yerleri değiştirilecek.
Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Bakırköy İlçe
Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, şunları söyledi:
‘’Milli Eğitim Bakanlığı eğitim kurumları yöneticilerinin atama, yer değiştirmelerine ilişkin yönetmelik hükümleri doğrultusunda zorunlu yer
değiştirmeler yapacak. Bu 13.08.2009 tarih ve
27318 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmeliğin 22. maddesinde, bu
yönetmelik çerçevesinde eğitim kurumları müdürlerinden bulundukları eğitim kurumlarında 5 yıllık
çalışma süresini tamamlayanların görev yerleri il
içinde aynı veya daha üstteki eğitim kurumları olacak şekilde, tercihleri dikkate alınmak suretiyle bu
yönetmelik ekinde yer alan ek 2 yönetici değerlendirme formu üzerinden yapılacak değerlendirme sonucu puan üstünlüğü esasına göre
değiştirilir hükmü var. Zorunlu yer değiştirmelerle
ilgili 23.06.2010 tarih ve 1972/31131 sayılı bir
genelge gönderildi. Personel Genel Müdürümüz’ün
imzası ile. 5 yıllık çalışma süresini tamamlayan
eğitim kurumları müdürlerinin hangi eğitim kurumlarına atanabilecekleri ayrıntılı biçimde açıklanıyor.
5 yıllık sürenin hesaplanması dikkate alınacak.
Bunlarla ilgili Temmuz’un ilk haftası itibari ile
bulunduğu yerde 5 yıllık görev süresini tamam-
layan müdürlerin biz teklifini yapacağız. Kendi
isteklerine bağlı bir şekilde puan üstünlüğü esas
alınarak atama işlemi gerçekleştirilecek. Biz hazırlıklarımızı yapıyoruz. Herkesin hizmet cetvellerini
güncelliyoruz. Bakanlığımızın mevzuatı doğrultusunda yapılan bir uygulama bu.’’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre
Bakırköy’de 5 yıllık görev süresini tamamlayan ve
zorunlu yer değiştirmesi yapılacak olan okul
müdürleri ise şöyle:
Atıf Cengiz (Ataköy Atatürk İlköğretim Okulu),
Yavuz Baydar (Ataköy İlköğretim Okulu), İlhami
Tutkun (Aybars Ak İlköğretim Okulu), Mehmet
Karadeniz (Hamdullah Suphi Tanrıöver İÖO),
Veli Doğan (İbni Sina İlköğretim Okulu),
Ertuğrul Yılmaz (İncirlik Ahmet Hamdi Tanpınar
İÖO), Naim Murat Çobanoğlu (A. Mimar Sinan
İlköğretim Okulu), Murat Yılmaz (Mustafa
Necati İlköğretim Okulu), İbrahim Bostancı
(Murat Kölük İlköğretim Okulu), Mustafa
Altunsoy (Osmaniye İlköğretim Okulu),
Mehmet Karaoğlu (Pilot Cengiz Topel İÖO),
Ufuk Zor (Şehit Muzaffer Erdönmez İÖO),
Nevin Yılmaz (Şanlikköy İlköğretim Okulu),
Nevzat Aytekin (Z. Bedia Kılıçlıoğlu İlköğretim
Okulu), Hacı Uygun (Halil Bedii Yönetken İÖO),
Nebahat Ataç (Kız Teknik ve Meslek Lisesi),
Alaettin Çakmak (Bakırköy Lisesi), Cengiz Tarbak (Yahya Kemal Beyatlı Lisesi), Mehmet
Kulak (Ticaret Meslek Lisesi), Davut Yaşar
(Gürlek Nakipoğlu Lisesi), Muhittin İşgüder
(Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi).
KURUNUN YANINDA
YAŞ DA YANAR MI?
Hangi kurumda olursa olsun bu
tür uygulamalar o kurumu geri
götürür. Milli Eğitim Bakanlığı
Personel Genel Başkanı Necmettin Yalçın imzalı genelge uygulamaya konuluyor. Bir ilde aynı
okulda 5 yıl müdürlük yapanlar
başka ilçelere tayin ediliyor. Yani
kurunun yanında yaş da yanıyor.
Gece gündüz demeden çalışarak
okullarını özel okullar seviyesine
çıkartan, hatta pek çok özel
okulu sollayan müdürler bu
gerekçeyle başka yere tayin
edilir mi? Adalet bunun
neresinde? Çalışanla çalışmayan
aynı kefeye konur mu?
Bu karar yeniden gözden geçirilmeli, başarılı olan müdürler aynı
okulda görevlerine devam
etmelidir.
20
Aylardan Hazigeliyorlar. Bizler de
ran...Yaz geliyor.
onların başarılarınOkullar kapanırken
dan sonsuz mutlu
bir çok genç de
oluyoruz.
üniversite sınavına
giriyor. Herkeste
Bir yaz daha geldi.
farklı bir telaş...
Havalar bile değişti.
Kimi işlerini
yetiştirememekten,
Bizim çocukluğumuzkimi romatizma
da yazın böyle yağağrılarından
murlar yağmazdı,
yakınıyor kimi
çünkü yağmurlar
yaşamının
daha ziyade
sonuna doğru
sonbahar ve
Yasemin BAYER
geldiğinden....
kışa aitti.
Gençler
yaşamlarını
Denize girdim.
yeni yeni biçimVe
uzunca bir
Erik ağacına ne oldu
lendirmeye
süre yüzdüm,
çalışırken mutlu
yüzdüm,
ve mutsuz anlardan, umutlarınyüzdüm. Yazın sevincini
dan, kendi düşlerinden söz
yaşadım dolu dolu.
ediyor. Sevinçlerle hüzünler
karmaşmış zaman hızla akıp
Bahçemizdeki oğlumun eliyle
giyor. Ama kim sahip oldukdiktiği zeytin ağacı ne zaman
larının değerini bilerek anı
bu kadar boy atmıştı? Ya manyaşıyor?
dalina ağaçları? Yine oğlumun
eliyle diktiği erik ağacına ne
Mutluluk denen kavramın elimolmuştu?
izden uçup gidişini, yitirdiğimiz
sevdiklerimizin, sahip olduğuKomşumuzun erik ağacını,
muz sevgilerin, sürdürdüğümüz
manzarasını engellediği için
yaşamın hep kısa anlar
kestiğini anlayınca haykırmak
olduğunu fark bile edemiyoruz.
geldi içimden ama sustum.
Oysa yaşam kısa anlardan
Çünkü onu fide iken, diğer
oluşuyor. Daha dün çocukkomşumuz olan Hakim Amca
larımızla, anneanne, babaanne, ile alıp geldiklerinde; oğlumun
dedeler, torunlar torbalar ile
büyük bir çoşkuyla onu dikişini
büyük bir aile iken birden sesanımsadım. Gözlerim doldu.
lerin azaldığını, şen şakrak
kahkahaların eksildiğini
İstanbul’dan telefon açtığında
duyumsuyoruz. Kendinizin de
ağaçlarını teker teker soran
artık büyüdüğünüzü, daha
oğluma hiç bir şey diyemedim.
doğrusu yaşlandığınızı algılıyor- Zeytin ağacı büyümüş , sersunuz. Yaşlandıkça kırılganpilmiş, üstü zeytinle dolmuştu
laşıp, gözlerinizden akan sulara ama yanıbaşına özenle ve
engel olamıyorsunuz.
büyük bir sevgiyle diktiği erik
ağacını bize sormadan saygısızYaşlanıyor muyuz? Hayır, bence ca kesmişlerdi.
yaş alıyoruz... Her geçen gün
yeni bir şey öğrenmeyi
Zaman öyle değişti ki... Çevrsürdürüyoruz...
eye görüntüsü ve meyvasıyla
sessizce katkı veren bir ağaç
Yaşam da tıpıkı basketbol ya
bile insanları rahatsız ediyor.
da futbol gibi bir oyun. Maçları
izlerken zaman zaman sinirSevgiyle oğlumun diktiği zeytin
leniyor, alıp topu elinize potaya ağacına “İyi ki, varsın !” diye
bir üçlük atmak, serbest atışları seslendim. Ardından yanına
kaçıran basketçilere saatlerce
gidip ona sevgiyle dokundum.
ceza antremanı yaptırmak
Arkamda duran mandalina
geçiyor içinizden. Uluslarası
ağaçlarına baktım. Yeni yeşilmaçların yitirilmesine katlenmiş küçük mandalinaları
lanamıyorsunuz.
sevdim. İki mandalina ağacından birini de çok sevgili kızım
Ama basketbolun ve futbolun
dikmişti. Hepsini incitmekten
da kuralları var; tıpkı yaşamın
çekinircesine yavaş yavaş elimle
kuralları olduğu gibi. Kurallara
okşadım. Onlara güzel sözcükuyan başarıyor, uymayan
ler fısıldadım. Kızım ile oğlumu
piyasadan siliniyor. Oyuncular,
bir an yanımda hisseder gibi
antrenörler dönemlerine damga oldum. Sonsuz mutluluk duyvuruyor. Unutulmaz maçlar
dum.
yaşanıyor. Tıpkı yaşamdaki
unutulmaz birçok anılar gibi.
Çok sevgili kızım da, oğlum da
şu anda bina dikiyorlar, tıpkı
En önemlisi sevgi ve saygıyla
bir zamanlar dedelerinin yaptığı
anımsanmak... Ardınızdan
gibi. Güzel binalar ama bana
bıraktığınız ad... Çocuklarınız
kalırsa çocukken diktikleri
sizle gurur duyuyorlarsa, sorun
ağaçlar da bugün inşa ettikleri
yok demektir, çünkü yaşambinalar kadar muhteşem...
larımıza not veren konumuna
YEŞİLKÖY SAHİLİNDE TEMİZLİK
Bakırköy Kaymakamlığı ve Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol
Müdürlüğü tarafından Bakırköy’deki okulların ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katılımıyla Yeşilköy Röne Park’tan başlayarak Yeşilköy Sahili’nde
temizlik yapıldı.
Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası etkinlikleri çerçevesinde yapılan temizlik
öncesinde okulların dans gösterileri, şiir dinletisi, geri dönüşüm defilesi, folklor gösterisi de gerçekleştirildi.
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun’un konuşmasıyla
başlayan etkinlik sırasında çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla öğrencilere file, bez torba ve biyobozunur poşet de dağıtıldı.
21
“ÇEVRE VE BİZ “ KONULU KOMPOZİSYON YARIŞMASINI ECE SUÇETİN KAZANDI
Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü ve Bakırköy Kaymakamlığı
işbirliği ile Dünya Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında “Çevre ve Biz”
konulu kompozisyon yarışması düzenlendi.
Bakırköy Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Çevre ve
Biz” konulu kompozisyon yarışmasında birinciliği Ece Suçetin kazandı.
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun’un elinden ödülü
olan bilgisayarı alan Ece Suçetin’in ardından ikinciliği Furkan Öztürk,
üçüncülüğü de Burak Ayataç kazandı.
Ayrıca ödül töreninden önce de İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim
üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Doğruer’in geri kazanım ve Çevre Koordinatörü, Plastik Torba Kampanya Koordinatörü Fatoş Çırnaz’ın plastik torba, geri
dönüşüm konulu panelleri ve
okulların dans gösterisi ve
flüt korosu da gerçekleşti.
Doğruer ve Çırnaz yaptıkları
konuşmalarda katı atıkların
evsel atıklardan ayrı toplanmasının önemine dikkat çekerek kamu kuruluşlarının
özellikle de belediyelerin
bunu özendirmesi gerektiğini
vurguladılar.
KÜLTÜR KOLEJİ’NDE SPOR KARDEŞLİĞİ
Spor dünyasının ünlü isimleri Kültür Koleji
9. Geleneksel Spor Şöleni’nin ödül
töreninde bir araya geldi.
İstanbul genelinde 23 ilköğretim ve
ortaöğretim okulundan 1000 öğrencinin
katılımıyla düzenlenen “Kültür Koleji 9.
Geleneksel Spor Şöleni” ödül töreniyle
sona erdi. Spor dünyasının önemli isimlerinin katıldığı ödül töreninde futbol, basketbol, voleybol, atletizm ve masa tenisi
branşlarında başarılı olan genç sporcular,
madalyalarını efsane sporcuların ellerinden
almanın mutluluğunu yaşadılar.
Ödül törenine katılan Beşiktaş’ın ve A Milli
Takım’ın unutulmaz oyuncusu, U20 Milli Takımlar Teknik Direktörü Metin Tekin, eski Milli Basketbolcu Harun Erdenay ve Basketbol Milli Takımı Teknik Menajeri Barbaros Akkaş’a Türk Sporu’na
katkılarından dolayı “Okul Şilti” takdim edildi.
Törende bir konuşma yapan İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Genel Müdürü Erdoğan Yılmaz, “Kültür
Koleji Spor Şöleni”ni bu yıl 9. kez düzenlediklerini ve artık geleneksel hale geldiğini belirtti. Spor
Şöleni’ni düzenledikleri ilk yıl 10 okulun katılım gösterdiğini, aradan geçen 9 sene sonunda bu
rakamın 23 okula kadar çıktığını görmenin son derece sevindirici olduğunu belirten Erdoğan Yılmaz, “Sporun birleştirici ve kaynaştırıcı etkisi okullar ve öğrenciler arasında iletişimi güçlendiriyor.
Okullar arasında yapılan spor müsabakaları hem dostluğu ve kardeşliği pekiştiriyor, hem de geleceğin başarılı sporcularının yetişmesine katkı sağlıyor” dedi.
Spora katkılarından dolayı öğrenciler tarafından okul şilti sunulan ünlü spor adamları, 9. Geleneksel
Spor Şöleni’nde derece alan takım kaptanlarına madalyalarını ve kupalarını verdiler.
Tören sonrasında öğrenciler, spor dünyasının ünlü konuklarıyla tanışma ve sohbet etme fırsatı da
buldular.
FENERBAHÇE BASKETBOL ŞUBESİ AVRUPA YAKASI ALTYAPI SEÇMELERİ
Fenerbahçe Spor Kulübü Basketbol Şubesi Avrupa
Yakası Altyapı Seçmeleri, Ataköy‘de bulunan Ahmet
Cömert Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.
Antrenör Murat Dağmaz yönetiminde yapılan seçmeler,
erkekler ve kızlar olmak üzere 2 kategoride yapıldı.
Erkeklerde 1993-2002 doğumlular olmak üzere 10,
kızlarda da 1993-2002 doğumlular olmak üzere 5
grupta yapılan seçmelere 200 genç basketbolcu katıldı.
Seçmelerde başarılı olan yetenekli basketbolcuları
Fenerbahçe Spor Kulübü’ne kazandıracaklarını belirten
Antrenör Murat Dağmaz, katılımdan memnun olduklarını ifade ederek, ‘’Şu ana kadar seçmelerimize 200
genç katıldı. Erkeklerde 1993-2002 doğumlulardan
oluşan 10, kızlarda da 1993-2002 doğumlulardan
oluşan 5 grup olmak üzere 2 kategoride seçmelerimiz
yapılıyor. Yetenekli olduğunu gördüğümüz gençleri
kulübümüze kazandıracağız. Herhangi bir sınırlamamız
yok. Seçmelere katılan 200 gencin de yetenekli
olduğunu görürsek hepsini kulübe kazandırırız. Lisanslı
ya da lisansı olmayan, veya başka bir kulüpte oynayan
gençlerde seçmelerimize katılıyor. İnanıyorum ki
buradan ileride adından söz ettirecek basketbolcular
çıkacaktır’’ dedi.
22
Erkekler neden mutsuz
Dolayısı ile bu dönem de
olurlar ya da neden bir
annesi, torunları gelini ile
türlü mutlu olamazlar
büyütür iken ergen erkek
durumunu incelemek
babalığın ne olduğunu pek
istedim bu yazımda...
anlayamaz ...
Biraz araştırma yaptım,
Ona
öğretilen
ailenin
birazda tecrübe konuşgüvenlik duvarlarını sıkı
sun istedim açıkçası ve
tutmaktır...Bu görevini yersizlerle paylaşmak isteine getirdiğinde ise aile ile
diğim şu sonuçlara
olan işi biter...
vardım;
Kendi duygularını anlatErkekler
annelerini
ması, kendi fantazilerini
ararlar her birlikte
dillendirmesi,
hobileri,
oldukları kadında...Bu,
zevkleri,s evilmek ve beğeçoğu erkek annesinin
nilmek isteği, paylaşma
h e m e n
arzusu göz
y ü z ü n ü
ardı edilen
ERKEK KADINI, TOPLUM ERKEĞİ YUTAR... ergen (ki
güldürecek
bir tümce gibi
bu
daha
görünse de aslında bir yetiştirilme önce annesi ile de göz ardı edilmişti)
hatasıdır.
duygusal boyutta ergenlikten çıkamaz
Çünkü; Birey olamamış erkekler daima ve bütün bu açığa vuramadığı kendi
annenin güvenlik alanında olmayı olma arzusu (çoğu zaman kendisinin
isterler ve zaman içinde de anne yer- de farkında olmadığı) nedenini
ine koyabilecekleri başka güvenlik bilemediği bir boşluk ve tatminsizlik
alanları ararlar...Bunu bulduklarını duygusu yaratır.
düşündükleri anda da evlenirler.
Bu duyguyu tatmin etmek için karşı
Bir annenin verebileceği koşulsuz sevgi cinsin ilgisini çekmek, içki ,uyuşturucu,
ve oğlunun erkek olabilmesi için hafif kumar vs. gibi yollar denerse de
geri duruş aslında toplumda annenin başarılı olamaz. İçinde kocaman bir
de güvenlik alanını güçlendirir...’’Artık kendilik boşluğu ile yaşamaya devam
oğlan büyüdü sırtım yere gelmez’’ gibi eder...
toplumumuzda fazlaca kurulan cüm- ‘’Benim annem bir melektir, annelerin
leler bu güvenlik alanını ifade eder ve en iyisidir’’ der annenin anaç tavrınanne
tarafından
da
bundan dan dolayı... ki ben buna KISKAÇ
vazgeçilmek istenmez. Dolayısı ile TAVRI diyorum.Anne çocuğu kıskaca
anneler erkek çocuklarını bir türlü almıştır ve bırakmamaktadır...
büyütmek istemezler.
Bir erkekle evlenmeden evvel onun
Çocuksa, doğal gelişim sürecinde annesi ile olan ilişkilerine bakmak
büyümek ve birey olmak ister ama gerektiği çok doğrudur.
annenin sevgisini ve güvenli koruyucu Toplumumuzda maalesef ki bu kıskaç
sıcaklığını da kaybetmek istemez. tavır çocuk evlendikten sonra gelini
Anne bu durumu ‘’Beni kaybetmek kıskanmaya ve belki de iyi gidebilecek
istemiyorsan erkek çocuk ol.‘’ gizli bir evliliği berbad etmeye kadar giden
mesajı ile destekler.
bir yolun başlanğıcıdır.
Böylece erkek çocuk hem anneden Birey olamayan ve kendi içinde bütünkopamayan
hem
de
kendisini leşememiş erkek çocuklar yetiştirengellediği ve çocuk kalmasını istediği menin kimseye bir faydası olmadığını
halde, ilkin anneye karşı erkekliğin de da ilave etmek isterim. Çocuk erkek
sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini anneye yalan söylüyorsa, karısına da
bilen ve tabi ki kendine güvenini söyleyecektir ki bunun tersi de
olmayan biri olarak yetişir. Annenin doğrudur.
güvenlik alanı dışında hiç bir yer Annelerimizin şunu bilmesi gerekir,
güvenli değildir artık onun için ...bu çocuklarımız kız olsun erkek olsun;
durumda da annenin güvenlik alanına onlarla yanyana yürüyebilecek güçlü
daha çok sığınır, ileri de de daha çok eşler isterler.
boğulur.
O zaman, çocukluk evrelerini geçirdikAnnenin
güvenlik
alanını leri ebeveynlerinin de (özellikle anne)
güçlendirmek adına erkek çocuk yanlarında sağlam buran, onları
olmayı sürdürür ve kendisi olamadığı destekleyen, besleyen ama kıskaca
içinde annenin güvenlik alanına daha almayan bireyler olması gerekmekteçok sığınır. Bu kısır döngü karşılıklı dir.
sağlıksız bir simbiyotik yaşama gebe- Aksi halde yukarı da yazdıklarım
dir. Anne çocuk ikilisi ayrışamaz, kaçınılmazdır.
kısaca bağımlı kişilik olan anne Önce kendimiz sonra çocuklarımız için
yapışacak en güvenli dalını kaybet- yaşayalım ki paydamızdan daha çok
meyi göze alamadığı için çocuğa ve doğru paylar düşsün yetiştirdiğimiz
yapışır ve çocuğu değersizleştirip, bireylere.
hiçleştirir.
KENDİNİZİ SEVİN, ÇOCUKLARINIZIN
Gün olur devran döner, anne torun KENDİLERİNİ
SEVMELERİNE
İZİN
sevmek ister ve bu çocuk erkek VERİN..
evlenir...Annesinin devamı olan hatta
bazen de annesi olan bir kadınla...İşte ŞIPKA ŞIPKA AİLE SORUNLARI DANIŞMANLIK ve
EĞİTİM MERKEZİ Adres:Kartaltepe mah. Olgunbu nokta da aldatma başlar...
lar sok. No.22
D.1
İncirli-Bakırköy/İST.
NEDEN Mİ?
Tel:0212/466-20-44
Çünkü, erkek duygusal olarak hala
annesi ile yaşamakta olan
ergen Saygılarımla...
evresindedir ve kendine onu heyecanlandıracak bir sevgili araması da
kaçınılmazdır.
Esra ERDOĞAN
BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NDEN YENİ PROJE
GENÇ BAKKART
Bakırköy Belediyesi’nin yeni projesi Genç Bakkart’ta üyelik işlemleri başladı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Genç Bakkart
projesi ile ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Üye sayısı 130 bini
bulan Bakkart uygulaması sırasında özellikle çocukları,
gençleri ve yaşlıları hedef alan çalışmalar içerisine
girmemiz gerektiğini gördük. Bu bağlamda da Ulu
Önderimiz
Mustafa
Kemal
Atatürk’ün
,”Gençlikle iftihar
ediyorum
ve
gençliğe
güveniyorum” sözlerinden
hareketle
Genç Bakkart projesiyle gençlerimizden başlamaya karar
verdik. Dünyanın sürekli değişen ve gelişen şartlarında
Genç Bakkart sahibi gençlerin mevcut potansiyel güçlerini
açığa çıkararak bütün yönleriyle gelişimlerini sağlamak
ve yaşam kalitelerini yükseltmek en büyük amacımızdır.
Bunun için de 18-25 yaş grubu Bakırköylü gençlerimizin
katılabileceği çeşitli sosyal ve kültürel projeleri, ücretsiz
sağlık ve eğitim imkanlarını Genç Bakkart ile gerçekleştireceğiz. Gençlerimiz 25 yaşını doldurduğu zaman
Genç Bakkart üyeliği sona erecek ve Bakkart üyeliği
devam edecektir. “dedi.
Belediye Başkanı Ünal Erzen Genç Bakkart’a kayıt olmak
isteyen gençlerin 1 adet resim, nüfus cüzdan fotokopisi,
Bakırköy’de oturduğunu belirten ailesine ait bir fatura
veya elinde bulunan mevcut Bakkart’ını kayıt sırasında
yanlarında bulundurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
KÜÇÜKÇEKMECE AİLE DANIŞMA MERKEZİ’NE
9 AYDA 1318 BAŞVURU
Küçükçekmece Belediyesi tarafından, öncelikli olarak kırsal kesimden gelen, sosyo-ekonomik açıdan yetersiz olduğu düşünülen
aile, çocuk, engelli, yaşlı, kadın, erkek ve gençlere yönelik
olarak kurulan merkeze 9 aylık süre içerisinde 610’u çocuk
olmak üzere 1318 kişi başvurdu.
Merkez, 5 uzman psikologdan oluşan kadrosuyla depresyon,
panik atak, bağımlılık, sosyal fobi,ebeveynlik tutumları, aile içi
iletişim problemleri, eşler arası ilişki sorunları, ergenlik dönemi
problemleri, sınav kaygısı, kardeş kıskançlığı, alt ıslatma, dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve çocukluk korkuları konularında vatandaşlara yardımcı oluyor.
Şikayetler konusunda, başta olumsuz aile tutumları olmak üzere
alt ıslatma, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve sınav
kaygısı sorunları dikkat çekiyor.
Gelir seviyesi düşük olan aileler daha fazla ilgi gösteriyor
Gelir durumlarına göre ise, başvuran hastaların % 45’ini 800 TL
ve altı gelire sahip vatandaşlar oluşturuyor. %34’ü ise 800 TL ile
1500 TL arasında gelir düzeyinde olan ilçe sakinlerinden oluşuyor.
Aile Danışma Merkezi, genel olarak kişisel müracaatta bulunan
vatandaşlara hizmet veriyor. Hasta bilgileri tamamen gizli tutuluyor. Doğal afet gibi olağan üstü durumlarda zarar gören
vatandaşlar tek tek tespit edilerek merkeze davet ediliyor.
23
ERKEKLİĞE İLK ADIMI ATTILAR
Bahçelievler Belediyesi Sünnet Şöleni, Bahçelievler
Milli Egemenlik Parkı’nda gerçekleştirildi...
Belediye’nin 7.sini düzenlediği Geleneksel Sünnet
Şöleni’nde, sanatçılar Atilla Taş ve Gamze Özçelik konser verdi.
Sünnet kıyafetleri belediye tarafından ücretsiz
karşılanan 700 çocuk, sosyal güvence kapsamında hastanelerde gerçekleşen sünnet operasyonları
öncesinde aileleriyle birlikte geldikleri Milli Ege-
menlik Parkı konser alanında eğlenirken,
sanatçıların söylediği şarkılara da eşlik ederek
gönüllerince eğlendi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu
ve AK Parti Isparta Milletvekili Haydar Kemal
Kurt’un da hazır bulunduğu Sünnet Şöleni’nde
çocuklarla yakından ilgilenen Bahçelievler
Belediye Başkanı Osman Develioğlu, konser
alanını dolduran vatandaşlara hitaben yaptığı
konuşmada "Geleneksel Sünnet Şölenimizin bu yıl
7. kez düzenledik. Erkekliğe ilk adımlarını atan
çocuklarımıza hayatlarında başarılar diliyorum"
dedi.
Sünnet çağındaki 700 çocuğun tüm sünnet
kıyafetlerinin dağıtımını yapan Bahçelievler
Belediyesi, ailesi sosyal güvence kapsamında
olmayan yaklaşık 460 çocuğun özel hastanelerde
gerçekleşen sünnetlerini de ücretsiz karşıladı.
DEV KILIÇ, HACİVAT’LA KARAGÖZ’Ü KORKUTTU!
Beylikdüzü’nde eğitim öğretim
yılı kapanışı belediyenin düzenlediği şenlikle kutlandı. Karnaval havasında geçen eğitim
yılı kapanış şenliklerine Hacivat
ile Karagöz damgasını vurdu.
İstanbul’da kurduğu
mumyalanmış deniz canlıları
müzesini şenlik alanına taşıyan
Balıkçı Kenan Tesisleri’nin
sahibi Kenan Balcı, çocuklara
hoş vakit geçirtmek için
sahnede bulunan Hacivat ile
Karagöz sahneden indikleri
sırada karşılarına mumyalanmış dev kılıç balığı ile çıktı.
Sahneden inerken karşılarında
devasa büyüklükteki
kılıçbalığını gören Hacivat ile
Karagöz birbirlerine sarılarak
‘Aman Allah’ım bu da neyin
nesi?’ diyerek bağırdılar.
Kılıçbalığına hazırlıksız yakalandıklarını ve devasa büyüklükteki kılıçbalığını ilk kez
gördüklerini söyleyen Hacivat
ile Karagöz, “Belki denizde olsaydık bu kadar korkmazdık. Biranda karşımıza
çıkınca yüreğimiz ağzımıza geldi” dediler.
Şenlik alanındaki Türkiye Deniz Canlıları Müzesi standını da ziyaret eden
Hacivat ile Karagöz, herkesin alışık olduğu kavgalarını da yapmayı ihmal
etmediler. Deniz Canlıları Müzesi’nin sahibi Balıkçı Kenan’ın Hacivat’a bir
deniz kabuğu hediye etmesi üzerine Karagöz bu durumu kabul etmeyerek
deniz kabuğunu almak için Hacivat ile kavga etti. Deniz kabuğunu telefon
olarak kullanarak kendilerini izleyen çocukları kahkahaya boğan Hacivat ile
Karagöz, karnesindeki notları zayıf olan çocukların ellerindeki balonları patlatarak cezalandırdı. Mumyalanmış devasa büyüklükteki balıkları tek tek
inceleyen Hacivat ile Karagöz’ün, Balıkçı Kenan’dan hamsiyi de mumyalamasını istemesi herkesi güldürdü.
24
07 HAZİRAN 2010 PAZARTESİ
Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi
2.toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan
meclis toplantısının 07 Haziran tarihli 1. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada
meclis üyelerinden Sefa Birinci’nin bulunmadığı, Cavit Ganiç ve Servet Deniz’in izinli
olduğu gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı,
ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek meclis;
1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. Gündem okundu, oybirliğiyle kabul
edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi
neticesinde 1- Tiyatro Müdürlüğü başlıklı
sözleşmeli personelin vize dosyalarına dair
başkanlık teklifinin 5 çekimser (Emin Ertekin,
Yalçın Kayalı, Elif Arıkan Can, Ayhan Can,
Ramazan Baş) oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1.
Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
08.06.2010 Salı günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
08 HAZİRAN 2010 SALI
Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi
2.toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan
meclis toplantısının 08 Haziran 2010 tarihli 2.
birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Emin Ertekin’in
bulunmadığı, Bahar Sunman’ın izinli olduğu
gelmeyen üyelerin mazeretli sayıldığı
ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim
1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu.
Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Kültür
Sosyal İşler başlıklı Kadın Korunma Evi konulu evrakın Bütçe Plan Komisyonu’na ve Kadın
Sorunları Komisyonu’na havalesine oybirliğiyle kabulüne, 2- İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı 02.09.2009 onanlı 1/1000 ölçekli parselasyon planı iptal davasına ait feragat
dosyasının İmar Komisyonu’na ve Hukuk
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, 1. başkan
Vekili Hasan Ersoy tarafından 09.06.2010
Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak
üzere kapatıldı.
HAZİRAN 2010
BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE
NELER GÖRÜÞÜLDÜ
09 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA
Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2.
toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan
meclis toplantısının 09 Haziran 2010 tarihli 3.
birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Levent Gökçe, Cavit
Ganiç, Selim Malgas,Yervant Özuzun, Bahar
Sunman ve Halil Yalçın Kayalı’nın oybirliğiyle
izinli sayıldığı ekseriyetin bulunduğu tespit
edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili
Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle
kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde, 1- Park ve Bahçeler
Müdürlüğü başlıklı 2011 Mali yılı yatırım programına dir evrakın Bütçe Plan Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 2- Fen
işleri Müdürlüğü başlıklı 2011 Mali yılı yatırım
programına dir Bütçe Plan Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne. 3- İnsan
Kaynakları ve eğitim Müdürlüğü başlıklı
norma fazlası 1 adet mutemet 6 adet işçi
kadrolarının iptaline dair başkanlık teklifinin
oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 10.06.2010 Perşembe günü saat
16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
10 HAZİRAN PERŞEMBE
Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2.
toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan
meclis toplantısının 10 Haziran 2010 tarihli 4.
birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Yervant Özuzun’un
bulunmadığı, gelmeyen üyelerin izinli
sayıldığı, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim Meclis 1. Başkan Vekili Hasan
Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait
zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi.
Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü başlıklı Bakırköy Belediyesi sosyal
yardım ve sosyal hizmetler yönetmeliğine dair
evrakın Hukuk Komisyonu’na havalesine
oybirliğiyle kabulüne, 2- İmar ve Şehircilik
Müdürlüğü başlıklı Osmaniye Mahallesi 73/1
pafta 158 ada 9 parsele ait 1/1000 ölçekli
uygulama imar planı tadilatına dair dosyanın
İmar Komisyonu’na havalesine oybirliğiyle
kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1.
Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
11.06.2010 Cuma günü saat 16:00’da
toplanmak üzere kapatıldı.
11 HAZİRAN CUMA
Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2.
toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan
meclis toplantısının 11 Haziran 2010 tarihli 5.
birleşime ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Bahar Sunman, Cavit
Ganiç, Ohannes Karabekyan, Türkan elif
Arıkan Can’ın izinli olduğu gelmeyen üyelerin
izinli sayıldığı ekseriyetin bulunduğu tespit
edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili
Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle
kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde, 1- İmar ve Şehircilik
Komisyonu’nun 1/1000 ölçekli Ataköy Uygulama İmar Planı’na dair raporunun oybirliği
ile kabulüne, 2- imar ve Şehircilik Komisyonu
ile Hukuk Komisyonu’nun 02.09.2009 onanlı
1/1000 ölçekli parselasyon planı iptal davasına ait feragat verilmesine dair müşterek
raporunun oybirliğiyle kabulüne, 3- Bütçe
plan Komisyonu’nun Park ve Bahçeler Müdürlüğü2ne ait 2011 Mali yılı yatırım programına
dair raporunun 4 çekimser oya karşın oyçokluğu ile kabulüne, 4- Bütçe Plan Komisyonu’nun Fen İşleri Müdürlüğü’ne ait 2011 mali yılı
yatırım programına dair raporunun 4
çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne
karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan
Vekili Hasan Ersoy tarafından kapatıldı.
Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin
www.atakoygazete.com.tr
sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve
sesli olarak dinleyebilirsiniz.
Pazar müdavimleri ekolojik alışverişlerini yaptıktan sonra Türkiye’nin
ilk ekolojik etten üretilen dönerini
tadıp, faytonla evlerine bırakılıyor.
SAĞLIKLI, EKOLOJİK VE SOSYAL BAKIRKÖY
Bakırköy %100 Ekolojik Pazar, sadece sertifikalı
ekolojik ürünler satan 150 tezgahı, pazar
müdavimlerini evlerine bırakan faytonları ve
ekolojik içerikli gıda ve içecekleriyle her Cuma
saat 11:00-21:00 arasında Bakırköy halkının
hizmetinde.
%100 ekolojik pazar olan Bakırköy %100 Ekolojik
Pazar İstanbul’da Buğday Derneği ve yerel
belediyeler işbirliğiyle Airport Outlet Center açık
otoparkında yaklaşık bir ay önce açılmıştı.
Pazardaki ürünlerin denetimi Buğday Derneği ve
Belediye mühendisleri tarafından titizlikle yapılıyor.
Güvenilirlik: %100 Ekolojik Pazarlarda sadece
ekolojik sertifikası olan ürünler satılıyor. Bu ürünler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekolojik sertifika kuruluşları tarafından denetlendikten
sonra sertifikalandırılıyor. Buğday Derneği ve
Bakırköy Belediyesi bünyesindeki ziraat ve gıda
mühendisleri, %100 Ekolojik Pazar’da satılan ürünlerin sertifikalarını, irsaliyelerini ve kargo fişlerini
kontrol ediyor, giren ve çıkan ürünlerin miktarını
kaydediyor. Tüm pazarlar, Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı yetkilileri tarafından da ayrıca
denetleniyor.
Çeşitlilik: %100 Ekolojik
Pazarlarda meyve-sebzeden
başka, tekstil, kozmetik ve temizlik ürünlerinin yanı sıra, reçel, pekmez, makarna,
baklagil gibi mamül ürünler de bulunuyor.
Doğayla Dost: Türkiye ekolojik tarım kanununa
göre, ekolojik ürün üretiminde insan ve doğa
sağlığına zararlı pestisit kullanılması yasak. Ekolojik ürün sertifikası aynı zamanda GDO’lu tohum
kullanılmadığının garantisini veriyor.
Yaratıcılık: Bakırköy %100 Ekolojik Pazar’da
Türkiye’nin ekolojik etten üretilen ilk döneri de
bulunuyor. Pazarda ekolojik malzemelerle yapılmış
kısır, patates salatası yemek, ekolojik çay içerek
yorgunluk atmak da mümkün. Bakırköy %100
Ekolojik Pazar müşterileri, dilerlerse Airport’un
arka tarafındaki yeni açılan yoldan faytonla evlerine bırakılıyor.
Eğlenceli Eğitim: Her Cuma günü kurulan “Gel
Oyna” atölyesinde, doğal malzemelerden yapılan
tahta oyuncaklar, yaratıcılığı geliştiren oyunlar
çocukları bekliyor.
25
olarak görüyorum. Bayan
basketbolu olarak bir ayrımda
bulunmuyorum; basketbolu,
basketbol olarak algılıyorum.
Saha dışında bayanlara gerekli şekilde davranıyorum ama saha
içinde hiç bir ayrım yapmıyorum.
SEVDİĞİM BEŞİKTAŞ’ım
Murat BAYER
Bayan basketbolu dendiğinde akla gelen ilk antrenör Aziz
Akkaya... 17 yıldır Beşiktaş Bayan Basketbol Takımı’nın
antrenörlüğünü yapan Aziz Akkaya son üç yıldır Ümit Milli
Takımı’nın da antrenörlüğünü yürütüyor. Aziz Akkaya adeta bir
istikrar abidesi. Saha kenarında ilkeli, kararlı, kazanmak için
büyük çaba gösteren, saha dışında ise ağabey, kardeş gibi
davranan, çalışkan, idealist, duygusal, candan, doğal ve espirili...
Murat Bayer: Nerede ve ne zaman doğdunuz?
1968‘de Sivas’ta doğdum, ama 6 aylıkken İstanbul’a geldim .
Ama kayıtlarda doğum tarihim 1967 olarak geçiyor.
Murat Bayer: Ailenizde sporla ilgilenen var mıydı?
Ailede babam sporla ilgilenir. Fanatik futbol hastasıdır, her maça
gider. Şu anda da hala fanatik. Futbolu çok sever. Ama benim
sayemde basketbola da başladı.. Ağabeyim mahallemizin
amatör takımında futbol oynadı. Ablamın ve annemin sporla
ilgisi yoktu.
Murat Bayer: Her insanın yaşamında annesi ve babası önemlidir. Babanız siz küçükken hastalanmış ve bu olayın ardından doktor olmak istemişsiniz. Ama daha sonra üniversitede
iktisat okumuşsunuz. Ne oldu da doktor olmaktan vazgeçtiniz?
Çocukken insan hep doktor olmak istiyor; iyi doktor olup insanlara yardımcı olmak istiyor. Babam o zamanlar romatizma hastasıydı; şu an kalbinden rahatsız. By-pas oldu. Ne yazık ki,
Türkiye şartlarında sporla yakından ilgilenince eğitim aksıyor.
Lise 2’den sonra eğitime gerekli önemi veremedim. Oyunculuktan sonra spor antrenörü olmaya karar vermiştim. Antrenör
olmaya karar verdiğim için yapabileceğim en iyi iş, iktisat okuyarak, hem eğitimimi hem de sporu, her ikisini birden yürütmekti. Bu yüzden iktisat okudum ve İstanbul Üniversitesi’nden
mezun oldum.
Murat Bayer: Spor hayatına futbolla başladınız ama sonra
basketbola yöneldiniz. Basketbola olan ilginiz nasıl başladı?
Etkilendiğiniz insanlar oldu mu?
İlkokuldayken futbol oynuyordum. Okul yarım gün olduğu için futbol oynamak şansı çok fazlaydı. Ama Şişli Terakki’den burs
kazandım. Okul tam gün olduğundan futbol oynamak hemen
hemen imkansızdı. Ben sporu sevdiğim için okul takımında bir
yıl atletizm yaptım. Ondan sonra basketbola başladım. O sırada
televizyonda basketbolla ilgili yayınlanan “Beyaz Gölge” filmi bu
spora olan ilgimi daha da artırdı.
Sporda etkilendiğim insanlar tabii ki oldu. Benden önce okul
takımında oynayan ağabeyler vardı. Onlarla basketbol oynadım.
Yani tekrar basketbola başlamış oldum.
Murat Bayer: Çocukluktan beri mi Beşiktaşlı mısınız?
Çocukluktan beri Beşiktaş’lıyım, doğma- büyüme Nişantaşlı
olduğum için. Nişantaşı, Fulya’ya çok yakın. Fulya’da toprak
sahalarda antremanlarda top oynardık , hatta bütün yaz Şeref
stadında futbol oynayarak zaman geçiriyorduk. Etrafımızda
Beşiktaş’tan başka takım yoktu. Sağımız, solumuz, her tarafımız
Beşiktaşlıydı. Antrenörlüğe başladığımda hayalimde Beşiktaş’a
antrenör olmak vardı. Stajyer antrenör olduğumda, Beşiktaş her
yerde iddialı bir takımdı. Sevdiğim Beşiktaş’ıma antrenör oldum.
O gün, bugündür, zaten sevdiğim bir yer olduğu için başka bir
yere gitmeyi düşünmedim.
Murat Bayer: Beşiktaşlı olmak ne demektir?
Beşiktaşlı olmak ne demek? Beşiktaşlı olmak fedakarlık demek,
sevgi ve saygı demek. Sevgi, saygının çok olduğu bir takımdır.
Beşiktaş insanların eğitildiği bir hayat okuludur; gerçekten bir
hayat okuludur. Sevgi, saygı ve fedakarlıktır, Beşiktaşlı olmak.
Murat Bayer: Bayan basketbolu dendiğinde ülkemizde akla ilk
gelen isimsiniz. İşinizi sevgiyle yapmanız, hırslı ve sabırlı olmanız
sizi başarıya götüren en önemli özellikleriniz. Siz kendinizi nasıl
tanımlarsınız?
Dışarıdayken başka ama antrenör olarak sahaya çıktığım zaman
daha agresif, daha çok mücadele eden, yenilgiyi kabul etmeyen
bir insanım.
Basketbol bayanlar için gerçekten zor bir spor. Bana diyorlar ki,
onlar bayan. Ben bayan olarak değil, onları birer basketbolcu
Murat Bayer: Beşiktaş Bayan Basketbol Takımı’nı 17 yıldır
çalıştırıyorsunuz. Günümüzde neredeyse her sezon takım
değiştirenlerin aksine bu kadar uzun zaman aynı takımı
çalıştırmanın sırları nelerdir?
Dediğim gibi, Beşiktaş’a geldiğimden beri çok fedakarlık yaptım;
yeri geldi kulüp fedakarlık yaptı. Hep oyuncuların peşinden koştum. Bir oyuncuyu A takımına kazandırayım; bir oyuncuyu basketbola kazandırayım derken geriye baktığımda Beşiktaş’ta 16-17
sene olmuş.
Biz bu arada şampiyon olduk. Cumhurbaşkanlığı’nda iki kez final
maçı oynadık.Böyle devam etti. Ama bu yıl gençlere, geleceğe
yatırım yapıyoruz. Hedefimiz gençlerde
şampiyon olmak.
Murat Bayer: Nasıl bir antrenörsünüz?
Nasıl bir antrenörüm diye soruyorsan;
ben işini gerçekten seven bir insanım.
Bayan basketbol antrenörü olmak ayrıca
çok fedakarlık isteyen birşey. Gösterilen
ilgiyi, yapılan muameleyi görüyorsunuz.
Bayanlarda şampiyon olacağınıza, erkeklerde ikinci, üçüncü olsanız daha çok
vitrin yapabiliyorsunuz. Bayan basketbolunda elde ettiğim başarıyı erkeklerde
elde etmiş olsaydım çok daha ünlü biri olmuş olurdum. Bayan
basketboluna ne yazık ki, çok fazla ilgi olmadı. Bayan basketboluna kendimi adamış biriyim. Yarın, öbürgün erkek basketboluna
da geçebilirim ama gerçekten çalışmayı seven, disiplinli bir
antrenörüm.
Murat Bayer: Kazanılan maçların ardından neler yapıldığını
sormaya gerek yok. Ya kaybedilen maçların ardından neler
yaparsınız? Ceza antremanlarınız ağır mıdır?
Bu soruya karşılık, şunu söylemek isterim: Kaybettiğimiz bir
maçtan sonra çok fazla üzülmüştüm. Eski basketbolculardan Hüsnü Çakırgil, “Ne yapıyorsun?” dedi. “Çok üzüldüm,”
dedim. “Kazandığın zaman bu kadar çok seviniyor musun?”
diye sordu. “Yok.” dedim. “O zaman kaybettiğin zaman da o
kadar çok üzülme.” dedi.
Ben ceza antremanına taraftar değilim. Oyuncular da doğal
olarak kazanmak istiyor. Tabii yanlış ve doğruların üstünde durmak, çalışmak gerekli. Ama şimdiye kadar hiç ceza antremanı
yaptırmadım sayılır. Yalnızca bir kez ceza antremanı yaptırdım,
onda da koşu antremanında saklanıp, kaytarmışlardı; ders olsun
diye ağır bir koşu antremanı yaptırmıştım.
Murat Bayer: Bayan basketbolunun da erkek basketbolu gibi
sert ve hareketli olması gerektiğini söylemiştiniz bir
söyleşide. Yavaş ve mıy mıy oyundan nefret eden bir basketbol adamı olduğunuzu söylemek yanlış olmasa gerek. Bayan
basketbolunu erkek basketbolundan ayıran farklar nelerdir?
Bayan basketbolunun erkek basketbolundan farkı, bayan basketbolunun çok fazla yere yakın oynanıyor olması. Erkek basketbolu çok yukarda oynanıyor. Bayan basketbolunun yere yakın
oynanıyor olması, bayan basketbolunda gerçekten daha çok
fedakarlık ve daha çok mücadele olmasını gerektiriyor. Yani,
bayan basketbolu ile erkek basketbolu arasındaki tek fark, bayan
basketbolunun daha çok mücadele istemesi, diye düşünüyorum.
Murat Bayer: Unutamadığınız maç?
Gençler Türkiye Şampiyonası’nda maçın bitmesine 1 dakika
vardı; 7 sayıyla mağluptuk; oradan maçı çevirerek şampiyon
olduk. Onu unutamıyorum. Bunun yanında bir de Esmeral’ın son
saniyede attığı üçlükle Fenerbahçe’yi yendiğimiz maç var, onu
unutamam.
Murat Bayer: Maçlardan unutamadığınız bir anı?
Şampiyon olduğumuz maçta, yani son maçta yenmemiz garanti oldu; mola alındı, taktik veriyordum. Ben anlatıyorum, anlatıyo-
rum; kafamı kaldırdım baktım,
bençte hiç bir oyuncu yok. Bu,
benim için önemli bir anı.
Murat Bayer: Bayan basketbolundaki yerli ve yabancı ilk
beşiniz?
Basketbolda şu an önemli oyuncular olarak yabancılarda
Galatasaray’a geri dönen Seimone Augustus, Sylvia Fowles ve
Fenerbahçe’de oynayan Penny Taylor var. Üçü de gerçekten iyi
oyuncu. Diğer iki oyuncuyu da yapılan transferlerden sonra
tekrar değerlendirmek gerek. Yerli oyuncular olarak, Esmeral,
Şaziye, Yasemin, Hilmiye ve 2 numarada Tuğba Palazoğlu diyebiliriz.
Murat Bayer: Bayan basketbolu ülkemizde yeterli ligiyi
görüyor mu? Daha fazla ilgi görmesi için neler yapılmalı?
Bayan basketbolu bizde çok büyük ilgi görmüyor. Aslında baktığınızda, Avrupa’nın en güçlü liglerinden biri. Ama biz bunu iyi
pazarlayamıyoruz. Reklamını iyi
yapamıyoruz. Bayan basketbolunda
Avrupa’da alınan bir kupa var, final
oynayanlar var, final-four oynayan takımlar var. Ancak buna karşın bayan basketbolunda gerektiği kadar ilgi göremiyoruz.
O yüzden de bence mümkün olduğu
kadar yatırım yapmak gerek. Bu tabii
sadece kulüplerin işi değil, aynı zamanda
federasyonun işi. Federasyonun, bayan
basketbolunun tanıtılmasını çok iyi yapması gerek, medya da bunun duyurulması gerekiyor.
Murat Bayer: Türkiye’de oynanan basketbol ile Avrupa basketbolu arasında ne gibi farklar var?
Avrupa’daki bayan basketbolcular uzun oldukları için daha
yavaş, daha rahat oynuyorlar.
Türkiye’de bayan basketbolcular çok sert oynuyor. Avrupa’ya
göre çok kısa olduğumuz için çok farklı mücadele ediyoruz.
Bence aradaki fark bu. Avrupa’da üç numaralar ve oyun kurucular çok uzun. Türkiye’de ise hem üç hem dört hem de beş
numaralar daha kısa.
Murat Bayer: Bu sezon Beşiktaş’taki hedefleriniz nelerdir?
Geçen yılı başarısız kapattığımızı söyleyebilirim. Bunun bir çok
nedeni var. Bu yıl Galatasaray ve Fenerbahçe ciddi yatırımlar
yaptı. Biz şu anda Avrupa’da çeyrek final, yarı final oynayacak
bir takım kurma peşindeyiz. Bizim bütçemiz eskisine göre % 30
daha azaldı ama bu, fazla birşey farkettirmeyecek; ancak 3-5
milyon dolar üzerinde bir yatırım olursa tabii ki o zaman farklı
olur. Beşiktaş olarak ilk etaptaki hedefimiz ikinci - üçüncü
olmak. Kimyanız tutarsa şampiyonluk da gelebilir; olursa, neden
olmasın tabii. Avrupa’da ise çeyrek final, yarı final oynamak
istiyoruz.
Murat Bayer: Gerek Beşiktaş’taki gerekse diğer kulüplerimizdeki alt yapı çalışmalarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Altyapı antrenörlüğü çok fedakarlık isteyen bir meslek. Alt yapı
antrenörleri çok fazla para almadıkları için çok fazla çalışmak
istemiyor. Tabii ki bunun yanında Türkiye’de her yıl seviye
belirleme sınavları tekrarlandığı için ne yazık ki, basketbol,
sadece basketbol değil, spor çok geri gidiyor. Antrenörlerin
spora elverdiğince daha fazla katkıda bulunmaları gerek.
Antrenörlerin fedekarlık yapması gerekiyor, eğer fedekarlıkta
bulunmazlarsa basketbolda oyuncular gelişmiyor. Antrenörlerin
mümkün olduğu kadar sporcu yetiştirmeye çalışması gerek.
Murat Bayer: Ne zamandan beri Ümit Milli Takımımızın
antrenörüsünüz?
Son üç sezondur Ümit Milli Takımı’nın antrenörüyüm. İki
tane Avrupa Şampiyonluğu oynadık. Yunanistan’ı yendik,
yedinci olduk; geçen yıl altıncı olduk. Amacımız, bu yıl ilk
dört içinde yer almak.
Murat Bayer: Milli takıma oyuncuları seçerken nelere dikkat
edersiniz?
Oyuncuları seçerken, bir kere milli takıma yükselecek
düzeyde olmaları lazım. A milli takımda oynayacak kapasitede olmaları gerek. Kulübünde çok iyi oynayabilir ama
burada esas dikkat ettiğimiz, pozisyonları belli olan oyuncuları seçmek. Yani hem 1 hem 2 numarada oynuyor
olmaz. 1 numara,1 numara; 2 numara, 2 numara; yani
pozisyon oynayan oyuncuları seçiyorum. Ama bunun
yanında da milli takıma yakışır sporcular olması gerekiyor.
Murat Bayer: Gruptaki rakipleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Litvanya bu jenerasyonun Avrupa şampiyonu. Bizim için
en zorlu rakip o olacak. Romanya’yı yenmemiz gerek.
Belarus maçı, ortada bir maç. Zor bir maç olacak, çünkü
ülke olarak onlara yakın bir yerde oynuyoruz. Ama bunun
dışında hedefimiz ilk dört arasında olmak; çapraz gruptan
gelecek takımlarla. Bu jenerasyonda Litvanya çok iyi,
Rusya, Fransa, İspanya, Letonya dediğim gibi çok iyi. Biz
de bu beşin içinde ilk dört için mücadele edeceğiz.
TEKNOLOJÝ DÜNYA SI
GÖKHAN ATAMER
[email protected]
DIGITURK YANLIŞ IP BİLDİRDİ,
TÜRK TELEKOM DA KAPADI
İnternet Teknolojileri Derneği (İNETD), şifreli maç
yayınlarını izinsiz yayınlayan bazı internet sitelerine erişimin engellenmesi için mahkemenin yanlış
IP adresi tespitinde bulunması sonucu bazı Google
servislerine erişimin engellendiği iddiasıyla, Digiturk, Ligtv, İstanbul Basın Savcısı, mahkeme hakimi
ve Türk Telekom hakkında suç duyurusunda
bulundu. İNETD Başkanı Mustafa Akgül, Digiturk
ve LigTV'nin, maç yayınlarını izinsiz yayınlayan
internet sitelerini engellemek amacıyla, bu siteler
hakkında erişimi engelleme talebiyle İstanbul
Basın Savcılığı'na başvurduğunu bildirdi. İstanbul
1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan ve 28 Nisan
2010 tarihindeki dava sonucunda ''servis
sağlayıcının içerik sağlayıcıya hizmetini durdurması'' yoluyla bu internet sitelerine erişimin engellenmesine karar verildiğini aktaran Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ne var ki mahkeme kararında,
bu sitelerin IP'leri yazılırken ligtv-izle.tv IP
numarası olarak 216.239.32.21 yerine
74.125.43.121 yazılmıştır. Mahkeme kararında
erişimin engellenmesine karar verilen bu IP, pek
çok Google hizmeti için kritik olan ghs.google.com
adresine aittir. TİB ise 28 Nisan 2010 tarihinde alınan bu kararı, 5651 kapsamında olmadığı
gerekçesiyle uygulamaya almadı. Türk Telekom da
mahkeme kararını 07 Haziran 2010 tarihinde
uygulamaya koydu. Karardan zarar gören bir
avukatın suç duyurusu üzerine bu durum ortaya
çıktı. Karar hala yürürlükte.'' dedi. Erişime engellenen yanlış IP'ler nedeniyle Digiturk, LigTV, İstanbul Basın Savcısı ve İstanbul 1. Sulh Ceza
Mahkemesi hakiminin görevlerini ihmal ettiğini
ileri süren Akgül, şöyle konuştu: ''Digitürk ve Lig
Tv'nin yanlış IP bildirmesi, Basın Savcılığı ve
Mahkemenin ilgili dilekçede yazılı IP'yi doğrulamadan karara aktarması ile mümkündür. Açıkca
bu görevi ihmal gözüküyor. Mahkemenin bilirkişiye başvurması ve IP'leri bilirkişiye tespit ettirmesi
gerekirdi. Şu andaki erişimin engellenmesi gerekli
IP numaraları ile mahkeme kararındaki IP'ler
arasında önemli farklar var. Bu yanlış tespit ve
kararın uygulaması sonucunda pek çok Google
servisine ulaşmakta sıkıntı yaşandı. Özellikle
maps.google.com'u kullanan bireyler ve şirketler
ciddi sıkıntı yaşadı. Derneğimize bu yönde pek çok
şikayet geldi.'' IP tespitinde yapılan ihmal sonucunda binlerce internet kullanıcısının iletişim, iş
yapma, öğrenme haklarına kısıtlama getirildiğini
savunan Akgül, mahkeme kararında açıkça IP
engellemesi ibaresinin kullanılmamasına karşı,
Türk Telekom'un mahkeme kararını yorumlayarak,
IP bloklaması yaptığını da öne sürdü. Akgül, ''Türk
Telekomun böyle bir yetkisi yoktur. Mahkemeye
başvurup, durumun açıklığa kavuşmasını istemesi
gerekirdi'' dedi. IP adresinin bir binanın adresine
benzetileceğinden söz eden Akgül, web sitesinin
ise bu binadaki bir daire gibi olduğunu belirterek,
''Bina tek bir daireye dönüşmüş de olabilir ya da
binlerce küçük mağazadan oluşan bir iş hanı ya
da alış veriş merkezi olabilir. Bunu araştırmadan,
karar vermek, binlerce site sahibini ve milyonlarca
site kullanıcısına mağdur etmek anlamına gelecektir'' diye konuştu. Bir ihmal yüzünden milyonlarca
kişinin pek çok internet hizmetinden mağdur
edildiğini öne süren Akgül, bunun da temel
anayasal hakları ihmal anlamına geldiğini söyledi.
Akgül, ihmali olanların konuyu düzeltme çabasında içinde olmamaları nedeniyle, ihmali olanlar
hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç
duyurusunda bulunduklarını ve kamu davası açılmasını istediklerini bildirdi. Keşke bu memlekette
Sn. Akgül gibi kişilerin sayısı artsa da internetle
ilgili yaptırımlar, uygulamalar, denetlemeler tekrar
gözden geçirilip yeni düzenlemeler yapılsa...
APPLE iOS4 İŞLETİM SİSTEMİ KULLANIMDA
Apple, yeni iPhone modellerinde ve yeni nesil iPod
Touch’larda çalışacak olan ücretsiz işletim sistemi
güncellemesi iOS4’ü yayınladı. Sistemin sahip
olduğu yenilikler, iPhone 3GS’lerde tümüyle,
iPhone 3G ile ikinci ve üçüncü nesil nesil iPod
Touch’larda kısmen çalışacak. Ücretsiz yüklenebilen yeni sistemdeki iki büyük yenilik, çoklu
görev (multitasking) özelliğiyle ana ekrandaki
uygulamaların klasörlerde toplanabilmesi. Ancak
çoklu görev özelliği sadece iPhone 3GS’lerde ve
üçüncü nesil iPod Touch’larda çalışacak. Temel
özelliklerden üçünü basitçe özetleyelim: Çoklu
görev: Bazıları hariç tüm uygulamaları aynı anda
bir diğeriyle birlikte (geri planda) çalışır durumda
tutma şansı. Böylece iki uygulama arasında, hiç
birini kapama zorunda kalmadan eş zamanlı geçiş
yapabilmek mümkün olacak. Mesela nette radyoyu
dinlerken bir başka uygulamayı kullanabileceksiniz. Klasör: Ana ekranda dizili uygulama
ikonlarını artık konu veya işlevlerine göre grup
klasörlerinde toplamak mümkün. Bir klasör yaratmak için bir uygulamanın ikonunu ilgili bir başka
uygulamanın üstüne sürükleyip bırakmak yeterli.
Böylece yeni klasör yaratılıyor ve diğer uygulamalar içeri sürüklenebiliyor. Video odaklama:
Fotoğraf çekerken kadrajda odaklanmak istenen
nesnenin üstüne tıklandığında odaklayan mekanizma, artık video çekiminde de var. Yani video çekimi yaparken otomatik odaklama yerine farklı bir
noktaya odaklanmak için ekranda onun üstüne
parmakla tıklamak gerekiyor.
OYUNCULAR KINECT'E HAYRAN KALDI
Microsoft, uzun süredir Project Natal adıyla anılan
hareket ve ses sensörlü oyun kontrol sistemini
Kinect adıyla duyurdu. Firma 15 Haziran 2010'da
Los Angeles'ta başlayan E3 (Electronic Entertainment Expo) oyun fuarının hemen öncesinde yaptığı
toplantıda, küçük, hızlı ve becerikli yeni XBox 360
Slim oyun ve multimedya konsolunu da tanıttı.
Xbox 360 için geliştirilen Kinect, uyumlu oyunlar ile
beraber tanıtıldı. Microsoft, Kinect'in bu yıl
bitmeden raflardaki yerini alacağını söylüyor. Yeni
ürün, Nintendo'nun 2008'de piyasaya sürdüğü
WiiMotion Plus ve Sony'nin hala beklenen PlayStation Move hareket denetleyicisiyle rekabet edecek.
Yeni cihaza uyumlu oyunlar arasında sıçrama
hareketini ve uçuşu kapsayan oyunlar, yoga
simülatörü, sanal ışın kılıcı kullanımını ve ekrandaki oyunu denetlemek için bazı özel el hareketleri
yapılmasını gerektiren Star Wars (Yıldız Savaşları)
gibi çeşitler yer alıyor. Oyunlar arasında MTV
Games firmasına ait Dance Central adlı bir dans
programı da çok ilgi çekeceğe benziyor. Cihazın
piyasaya sürülüş tarihi açıklanmadı ancak şimdiden ön sipariş alınacağı vurgulandı. Yeni XBox 360
oyun konsoluysa 16 Haziran itibariyle ABD'de
ÝMTÝYAZ
GENEL
Taner SAHÝBÝ,
KÜÇÜKTEPE
Hukuk Danýþmaný: Av.
ATAKÖY
YÖNETMEN
VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ
Ofset Baský ; ÜNÝFORM
Özcan
Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ
ATAMER
AYLIK BÖLGE
GAZETESÝ
Ýdare
Yeri: Ýncirli Caddesi YeþiladaHaber
Sokak No:2/1
Koordinatörü
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Aylýk Süreli yayýn
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
YIL: 18 Sayý:195 TEMMUZ 2010
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Yavuz ARPACIK
Köþe yazýlarýndaki sorumluluk,
yazarlarýnaBASIN
aittir
GAZETEMÝZ
AHLAK YASASINA
UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR
piyasaya sürüldü. Yeni XBox'ı oyun konsolunun
ötesinde, becerikli bir multimedya konsolu olarak
tasarlayan Microsoft, cihazın bellek ve hızını arttırmakla kalmamış, kablosuz bağlantı, film ve video
izleme, Zune medya oynatıcısnı çalıştırma gibi
özellikler de eklemiş.
WINDOWS 8 NASIL OLACAK
Microsoft'un geliştirdiği Windows 8 ile ilgili ortaya
çıkan dedikodulara uzun süredir yeni detaylar
eklenmemişti. Ancak Microsoft'un Windows 8 planlarını ortaya serdiğini iddia eden bazı belgeler
internete sızdı ve hızla yayılmaya başladı. Francisco Martin'in yayınladığı bilgiler, merak edilen
gizemli işletim sisteminin en çarpıcı özelliklerini
gözler önüne seriyor. Öncelikle, Windows 7 SP1 ile
gelip gelmeyeceği merak edilen USB 3.0 ve Bluetooth 3.0 desteğinin Windows 8 ile standart olacağı aktarılıyor. Ancak esas bomba bunlar değil...
Sızan belgelere göre Windows 8 süper hızlı hatta
neredeyse anında açılış özelliğine sahip olacak ve
beklemeyi tarihe gömecek. Kullanıcıların e-posta,
spor sonuçları ve daha fazlasını hemen açıp kontrol edebilmesi, ailesiyle hızla medya izleyebilmesi
hedefler arasında listeleniyor. Genel performans
geliştirmeleri, daha hızlı ve verimli bir işletim sistemi temel hedef olarak görünüyor. Bunlara ilaveten
ortam ışığını algılayan ve ekran parlaklığını daima
optimum seviyede tutarak görünebilirliği arttıran
bir sistem ve malum moda haline gelen ( Nintendo
Wii, Microsoft XBox 360 Kinetict, Sony Playstation 3
Move ) hareket algılayıcı kumanda özelliklerini de
destekleyeceği sinyalleri alınıyor. Son hedef ise BitLocker'ın yeni bir sürümü ile sabit disk üzerindeki
verileri şifreleyen daha da gelişmiş ve yeni nesil
bir güvenlik sistemi olarak görünüyor. Ne diyelim,
yeni işletim sistemi öncesi beklentiler herzaman
yüksek tutulur, vaatlere sistem piyasaya çıkmadan
önce çok çok artar ama her yeni platform, yeterli
test ve geliştirme yapılmazsa büyük sorunları
beraberinde getirir. Umarım Win 8 beklentilerin
çoğunu sounsuzca karşılar.
www.taksiyle.com
Taksiyle.com, özel araç veya taksiyle gitmeyi planladığınız iki nokta arasındaki mümkün olan en
kısa rotayı Google Haritalar servisini kullanarak
bulan, yaklaşık olarak taksi ücretini hesaplayan ve
yol tarifini - rotayı harita üzerinde görüntüleyen,
başlangıç noktasına yakın taksi duraklarını da listeleyen son derece başarılı ve iyi düşünülmüş
ücretsiz bir servis. Ekranın sağında sık kullanılan
noktalar başlığı altında önceden hesaplanmış rotaları görüntülemeniz de mümkün. "A" başlangıç
noktası, "B" varacağınız noktayı seçiyorsunuz ve
size toplam mesafe ve taksi ücreti bildirilip, rota
Google Maps servisi üzerinde çiziliyor. Hizmet
şimdilik Türkiye'deki 6 şehri kapsıyor: İstanbul,
Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Muğla... Hangi şehri
seçerseniz ekranın sağ üst köşesinde şehir ismi,
taksimetre açılış ücreti ve artış miktarı da görüntüleniyor. Sitede ülkemize gelen turistler ve
yaşayan yabancılar da düşünülerek İngilizce
seçeneği de mevcut.
HOTMAIL YENİLENİYOR
Hotmail, bir süredir teknolojinin gerisinde kaldığı
için eleştiriliyordu. Liderliği rakiplerine kaptırma
tehlikesi olan Microsoft'un yeni Hotmail hizmeti ise
Gmail ile rekabet etmek için geliyor. Hizmet Temmuz ayında kullanımda olacak ve güçlü özelliklerle
donatılmış olacak. SkyDrive ile online depolama
alanı, Web Apps ile online Word, Excel ve PowerPoint entegrasyonu, YouTube videolarını ve Flickr
fotoğraflarını e-postalar içerisinde önizlemede
görebilmek dikkat çeken özellikler arasında yer
alıyor. İmleci bir epostanın üzerinde tutarak
seçenekleri görüntülemek kullanıcının işini kolaylaştıracak bir diğer özellik...
Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE
Ofset Baský : ÜNÝFORM
Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak
gösterilmeden kullanýlamaz
27
Tarihi Topkapı Lions Kulübü tarafından Kadın Kapalı Cezaevi’ne yaptırılan Türkiye’de ilk
KORUYUCU HEKİMLİK VE
KADIN HASTALIKLARI
ÖN TANI VE TEDAVİ ÜNİTESİ AÇILDI
Mine
Tarihi Topkapı Lions Kulübü Bakırköy Kadın Kapalı
Cezaevi’nde bir süre önce yaparak faaliyete
geçirdiği kreşten sonra şimdi de Türkiye’de bir ilk
olan koruyucu hekimlik ve kadın hastalıkları ön tanı ve
tedavisinde hizmet verecek sağlık ünitesini tamamlayarak
ceza evindeki mahkumların hizmetine sundu. Tarihi Topkapı
Lions Kulübü Dönem Başkanı Mine Özer, gazetemize yaptığı
açıklamada, “Kalbimiz sevgiyle dolu. Paylaşımı biliyoruz.
Bakırköy Kadın Tutuk Evi’nde kalan kadınlarımızın hayatlarında,
bazen başkaları, bazen de kendileri olumsuz olarak rol
oynadılar. İstemeseler de her şey
ters gitmeye başlayınca yaşam
kontrolünü de kaybetmeye
başladılar. Kendilerini parmaklıklar
ardında bulduklarında yapacak fazla bir şey de kalmamıştı. Her
şey geride kalmıştı. Umutlar, beklentiler unutulmuştu. Kör bir
kuyuda merdivensiz kaldıklarında tutunacak bir elin uzatılmasını beklediler. Birileri merdiveni uzatsa, bir çıkış yolu
bulunsa diye hayaller kurdular. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza
Evi’nde 2009’da kreşi açtık. Şimdi de tutuk evindeki kadın
mahkumların hastalandıklarında cezaevi dışındaki sağlık birim-
ÖZER
lerine gidişlerine son verdik. Tamamlayarak faaliyete
geçirdiğimiz bu tutuk evinde kalan kadınların özellikle kadın hastalıkları konusunda gerekli teşhis ve
tedavinin yapılacağı bir sağlık ünitesi oluştur
duk. Tam teşekküllü hastanelerde bulunan ultrason, rahim
yakma makinesi, oksijen tüpleri, kan ünitesi, sedye, hasta
taşıma masası, doğum ve ilk tedavilerinin yapılacağı her türlü
tıbbi cihazlarla donatılan bu sağlık biriminin diğer tutuk
evlerinde de yapılması en büyük dileğimiz. Bu üniteyi
yaparken bize gerekli katkılarda bulunan yardımseverlerimize
ayrıca Cumhuriyet Başsavcımız Mustafa Adagül’e Cezaevi
Müdürümüz Hulusi Sağır’a tabiki tüm Lions arkadaşlarıma
teşekkür ediyorum.” dedi.
YABANCI İŞADAMLAR I B AKIRKÖY ’DE
TUSKON’un organize ettiği "Türkiye-Dünya Ticaret
Köprüsü" kapsamında İstanbul’a 136 ülkeden gelen 2 bin
300 yabancı işadamı arasından 100 kişiye, Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin İBB Florya Sosyal Tesisleri’nde
yemek verdi.
Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın koordinasyonunda Türkiye
İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON)
tertip ettiği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) katkı
sunduğu Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü organizasyonu
kapsamında 4 bin 500 işadamı İstanbul’da buluştu.
Bir hafta boyunca karşılıklı iş görüşmelerinde bulunan
işadamları ve işkadınları bir yanda da İstanbul’un tarihi ve
turistik yerlerini gezdi.
Zirveyi takip eden Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin,
farklı ülkelerden İstanbul’a gelen 100 işadamına İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Florya Tesisleri’nde yemek verdi.
İşadamlarıyla yakından ilgilenen ve İngilizce sohbet
eden Kaymakam Şahin yemekte yaptığı konuşmada,
Bakırköy’ün ulaşım, sağlık, eğitim, ticaret ve turizm
alanında gelişmiş bir ilçe olduğunu ifade etti. İnsanlığın
teknolojide çok ilerlemesine dikkat çeken Şahin, buna
karşın, dünyanın birçok yerinde savaş ve ölümlerin
olduğunu ve bu durumdan rahatsız olduğunu dile getirdi. İstanbul’un medeniyetlerin beşiği olduğuna vurgu
yapan Şahin, işadamlarından İstanbul’u ülkelerinde
anlatmalarını istedi.
Suriyeli işadamları Kaymakam Şahin’e gösterdiği ilgiden dolayı gümüş kaplamalı Kuran-ı Kerim hediye etti.
Her masada birer tercümanın oturduğu yemekte
iletişimsizlik sorunu yaşanmadı. Yedi ayrı ülkeden
katılan işadamları Kaymakam Şahin’e gösterdiği yakın
ilgiden dolayı teşekkür etti.
29
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği ve
Bakırköy Kaymakamlığı’nın desteklediği ‘’4. Proje Bayramı
ve Kültür Sanat Etkinlikleri’’ gerçekleştirildi.
Açılışı Bakırköy Lisesi’nde yapılan ve Bakırköy’de bulunan
56 okulun 100 proje ile katıldığı etkinlikte ortaokul çağındaki öğrenciler fen bilgisi, matematik ve sosyal bilgiler,
lise çağındaki öğrenciler de fizik, kimya ve biyoloji dallarında projelerini sundular.
4 gün boyunca süren etkinlikte ayrıca resim sergileri, pan-
G EL EC E Ğ İN DAH İL E Rİ P R OJ E LE Rİ N İ S ER G İLE D İ
eller, söyleşiler, defileler, tiyatro ve folklor gösterileri
gerçekleştirildi.
‘’4. Proje Bayramı ve Kültür Sanat Etkinlikleri’’nin açılışını
yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, öğrencilerin
geliştirdikleri projeleri inceledi ve projeler hakkında bilgi aldı.
Özcan, 4 yıl önce bu proje ve etkinliklerin temelini atarken, bu tür
faaliyetlerin kalıcı olduğu zaman değer kazanacağını ifade ettiklerini ve bugün gördükleri manzara karşısında bunu başardıklarını
ifade ederek, ‘’Dört senenin sonunda bu etkinliklerin kurumsallaştığını görmek
Bakırköy’deki tüm
eğitimciler gibi bizi
de sevindirmektedir. Öğrencilerimizin hazırlamış
olduğu projelerin
Türkiye’nin
teknolojik ve bilimsel gelişmelerine
katkıda bulunması
en büyük temennimizdir. Bu etkinlikler kapsamında
ortaya çıkan bütün
projeler, öğrenciYeni Parti
Bakırköy İlçe
Başkanlığı düzenlenen törenle
açıldı.
Yeni Parti
Bakırköy İlçe
Başkanlığı’nın
açılışına Genel
Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl
Başkanı Bihin
Edige, İstanbul
Teşkilat Başkanı
Aysel Yüksel,
Bakırköy İlçe
lerin zihninde şekillenen ve hayata geçirilen eserlerdir. Bizim için
önemli olan projenin niteliğinden ziyade, öğrencinin bu tür projeleri hayata geçiriyor olmasıdır. Ayrıca her sene olduğu gibi bu
sene de proje bayramını kültür sanat etkinlikleri ile daha da renkli
kılmaya çalıştık.’’ dedi.
Tam bir şölen havasında geçen etkinlikte ayrıca yıl içersinde spor
müsabakalarında dereceye giren okul ve öğrencilere İlçe Milli
Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan tarafından kupaları takdim edildi.
4.Proje Bayramı ve Kültür Sanat Etkinlikleri Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan müzik ve halk oyunları ziyafetiyle son buldu.
çalışmalarımız eylül ayında olacak.
Komisyonlarımızı kuracağız. Çalışmalarımıza başlayacağız. Türkiye’de
yapılan haksızlıklara, cumhuriyetimize,
laikliğe ve bilhassa kadınlarımıza
yapılan baskı politikasına karşı çalışmalar yapacağız. İlk olarak hedefimiz
Bakırköy’de kadınları ve gençleri
örgütlemek. Kadın kolları ve gençlik
kolları çok önemli. Onlardan alacağımız
güçle planlarımızı, çalışmalarımızı
başaracağız. Tüm kadınları, gençleri
partimize bekliyorum. Artık çok geç
kaldık. Bir an önce yapılan haksızlıklara
dur demeliyiz. Hangi partiden olursa
olsun Bakırköy halkını partimize bekliyorum.’’ dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Bihin Edige’de, Bakırköy İlçe Başkanlığı’na başarılar dileyerek, tüm Bakırköylüleri partilerine
beklediklerini ifade etti.
Tören, açılış konuşmalarının ardından partililere verilen kokteyl ile son buldu.
‘’YENİ PARTİ’’ BAKIRKÖY’DE
Başkanı Melek
Dinçer Ünsal ve
partililer katıldı.
Yeni Parti Bakırköy
İlçe Başkanlığı’nın
açılışı, şehitler
için yapılan saygı
duruşu ve okunan
İstiklal Marşı’nın
ardından Genel
Başkan Yardımcısı
Bihin Edige tarafından gerçekleştirildi.
Yeni Parti Bakırköy İlçe Başkanı Melek Dinçer Ünsal açılışta yaptığı konuşmada,
Bakırköy’de güzel çalışmalar yaptıklarını ve 3 günde 400 üye aldıklarını belirterek,
‘’Şimdiye kadar Bakırköy’de 3 stand açtık. Ve 400 üye aldık. Bu bizce gayet iyi bir
rakam. Bakırköy’de partimize karşı büyük ilgi var. Bilhassa Genel Başkanımız Tuncay Özkan’a çok ilgi duyuluyor. Partimiz 2 sene önce açıldı ama duymayan
bilmeyen çoktu. Açtığımız bu standlarda Teşkilat Başkanımız Aysel Yüksel
sayesinde çalışmalar yaptık. Şu an Bakırköy halkı genellikle tatilde olduğu için asıl
31
BAHÇELİEVLER’DE YENİ PARK AÇILIŞLARI
Bahçelievler Belediyesi
tarafından yaptırılan Şehit
Enver Yorulmaz Parkı ve
Siyavuşpaşa Parkı ile
Siyavuşpaşa Yer Altı Katlı
Otoparkı Bahçelievler
Belediye Başkanı Osman
Develioğlu’nun da hazır
bulunduğu törenlerle
hizmete açıldı.
Adnan Kahveci Bulvarı
üzerinde inşa edilen yer
altı katlı otoparkının
üzerinde yeniden inşa
edilen Şehit Enver
Yorulmaz Parkı’nın
açılışında, Bahçelievler
Garnizon Komutanı
Personel Kıdemli
Albay Mehmet Cemal
Aslan, Şehit Jandarma Komando Enver Yorulmaz’ın anne ve babası Beyhan-Yusuf
Yorulmaz da hazır bulundu.
Şehit Enver Yorulmaz Parkı’nın açılışında
konuşan Bahçelievler Belediye Başkanı
Osman Develioğlu; “Şehitler bizim için
çok önemli ve birçok şehitlerimizin isimlerini Bahçelievler’de parklara vererek
onların aziz hatıralarını yaşatmaya
çalışıyoruz” dedi.
Vatani görevini yaptığı sırada, 11 Haziran 1995’te Tunceli Hozat Kutu Deresi
Ali Boğazı mevkiinde teröristlerle
girilen çatışmada
21 arkadaşı ile
birlikte şehit olan
Enver Yorulmaz’ın
annesi Beyhan
Yorulmaz’da yaptığı konuşmada;
“Bu vatan hepimizin kimsenin
bölmeye gücü yetmeyecektir. 1
Mehmetçik gider
1000 Mehmetçik
gelir” diye konuştu.. Diğer yandan,
Adnan
Kahveci Bulvarı üzerinde inşa edilen yer altı
katlı otoparkı ve üzerinde yeniden inşa edilen
Siyavuşpaşa Parkı’nın açılışını mahalle sakinleriyle birlikte yapan Başkan Develioğlu;
“Belediyeyi devraldığımız da ilçemizde bir
katlı otoparkımız bile yoktu. Şimdi ise,
Bahçelievler 6 otoparka sahibiz. Bu yeterli
değil ama her şeyinde bir başlangıcı vardır.
Bu yer altı otoparklarımız trafiği bir nebze de
olsa rahatlatacaktır” dedi.
S O N S U Z A K A DA R VA R O L T Ü R K İ Y E
‘MHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği ‘’Sonsuza Kadar Varol
Türkiye’’ adlı yemekli toplantı Ataköy Sheraton Otel’de gerçekleştirildi.
Programa MHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, İstanbul MHP İl Başkanı İhsan Barutçu, İl Teşkilat Başkanı Yüksel
Aydın, Bakırköy MHP İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya ve çok sayıda MHP’li
katıldı.
Yemekli toplantı şehitlerin anısına yapılan saygı duruşu ve ardından İstiklal
Marşı’nın okunması ile başladı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakırköy İlçe Başkanı Av. Gürhan
Kaya, MHP olarak birlik ve beraberliğin sağlanması ve dayanışmanın artması için böyle bir organizasyon düzenlediklerini belirterek, ‘’Bu güzel
gecede bizleri yalnız bırakmayan dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bizler
Bakırköy İlçe Teşkilatı olarak, Türkiye’nin içinde bulunduğu darboğaz ve bu
darboğazın aşılabilmesi konusunda Sayın Başkanımız Devlet Bahçeli Bey’in
liderliği ve önerilerini Bakırköy’deki vatandaşlarımıza aktarma misyonunu
üstlenmiş durumdayız. İlçe teşkilatı olarak genel başkanımızın ve il
başkanımızın çabalarına bir nebze de yardımcı olabiliyorsak ne mutlu bize’’
dedi.
Toplantıya katılan TBMM Başkan Vekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral
Akşener de, ‘’Bu güzel gecede birlikte olma fırsatını bizlere tanıyan
Bakırköy İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya ve mesai arkadaşlarına teşekkür
ediyorum. Çok güzel bir mekan ve birbirini seven kocaman bir ailenin mensupları bir arada. Bakırköy İlçe Teşkilatı güzel çalışmalara imza atan bir
teşkilatımız. Bu gecede bulunmaktan dolayı çok mutluyum’’ diye konuştu.
Bakırköy İlçe Teşkilatı’nın gerçekleştirmiş olduğu gecede bulunmaktan
kıvanç duyduğunu ifade eden İstanbul MHP İl Başkanı İhsan Barutçu,
Bakırköy MHP İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya’ya güzel düşüncesinden
dolayı teşekkür etti.
( Yavuz ARPACIK )
33
MUTLU GÜNLER
İclal ŞAHİN &. Ferhat BAYINDIR
Evlendiler
Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali ŞAHİN kızı İclal’i Ferhat Bayındır ile evlendirdi. Florya
Sosyal Tesisleri’nde yapılan düğün töreninde İclal ve Ferhat’ın yakın arkadaşları ile Şahin ve
Bayındır alilerinin akraba ve yakın dostlarının yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,, iş ve
siyaset dünyasından önemli isimler de hazır bulundu.
Gonca BOZOK & Cenk HİÇDURMAZ
Evlendiler
Ruhiye ve Lütfi BOZO K
kızları Gonca’yı, Selma-Cevdet Hiçdurmaz’ın oğlu Cenk
ile evlendirdi. Düğün töreninde Gonca ve Cenk’i arkadaşları ile BOZOK ve
HİÇDURMAZ ailelerinin akraba ve yakın dostları yanlız bırakmadı.
Tarihi Topkapı Lions Kulübü tarafından Kadın Kapalı Cezaevi’ne yaptırılan Türkiye’de ilk
KORUYUCU HEKİMLİK VE
K A D I N H A S TA L I K L A R I
Ö N TA N I V E T E D A V İ Ü N İ T E S İ A Ç I L D I
Yazısı 27. Sayfada
DİPLOMASINI BABASI VERDİ
Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal
Erzen’in oğlu Dr. Natuk
Birkan İlköğretim Okulu’ndan mezun oldu.
Mezuniyet töreni okul
bahçesinde yapıldı.
Emir Ünal Erzen
diplomasını
babasının
elinden aldı.
PKU HASTASI ÇOCUKLARA ÖZEL CAFE
EKOLOJİK PAZARA GİT.
EKOLOJİK ETTEN YAPILAN DÖNERİ TAT.
FAYTONLA EVİNE DÖN.
Yazısı 24. Sayfada
Yazısı 13. Sayfada

Benzer belgeler