Asbeste yıkım izni yok Gaziantep dönüşümü bekliyor

Transkript

Asbeste yıkım izni yok Gaziantep dönüşümü bekliyor
KASIM - ARALIK 2015 SAYI: 19
G E R I
D Ö N Ü Ş Ü M
Asbeste yıkım izni yok
Gaziantep dönüşümü bekliyor
Kırıcılar
T Ü R K I Y E
G E R I D Ö N Ü Ş Ü M T Ü R K I Y E
Uluslararası Editör / International Editor :
Lindsay Gale
Email : [email protected]
Direct tel : +44 1892 786210
Türkiye Editörü / Area Editor:
Taylan Özgür Efe
Email : [email protected]
Tel : +90 216 302 53 82
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / Editor in Chief:
Döne Arslantaş
Uluslararası Yayınlar Koordinatörü / International Publications Coordinator:
Alican Apa
Editöryal Katkı / Editorial Contributors:
Chris Sleight, Alex Dahm, Murray Pollok, Sandy Guthrie,
Maria Harding, Helen Wright, Euan Youdale,
Eren Cerciz
International Advertisement Manager:
David Stowe
Email : [email protected]
Direct tel : +44 1892 786220
Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü / Turkey Sales & Marketing Director
Emre Öztürk
Türkiye Reklam Satış / Turkey Advertisement Sales:
Çağrı Arslantaş, Nevzat Kaygısız
Üretim ve Dağıtım Direktörü / Production and Circulation Director:
Saara Rootes
Email : [email protected]
Üretim ve Dağıtım Türkiye Sorumlusu / Production and Circulation Turkey:
Merve İspiroğlu
Finans Müdürü / Financial Controller:
Paul Baker
Email : [email protected]
Türkiye Finans Sorumlusu / Financial Controller Turkey:
Seçil Erman
Dağıtım Müdürü / Circulation Manager:
Helen Knight
E-mail: [email protected]
Grafik / Design:
Eray Çelik
Koordinatör / Coordinator:
Emre Apa
İmtiyaz Sahipleri / Publishers:
James King (KHL Group)
Melih Apa (Apa Yayıncılık)
APA YAYINCILIK LTD:
Fener Kalamış Cad. No:12 Atlas Apt. Kat:6
Daire 11/12 34726 Kızıltoprak / İstanbul
Tel: +90 216 302 53 82 Fax: +90 216 302 08 10
www.apayayincilik.com.tr
KHL GROUP:
Southfields, Southview Road, Wadhurst, East Sussex TN5
6TP, UK
Tel: +44 (0) 1892 784088 Fax: +44 (0) 1892 784086
www.khl.com
Baskı / Printed By:
Gezegen Basım
Yüzüncü Yıl Matbaacılar Sitesi
2. Cadde 202/A Bağcılar / İSTANBUL
Tel.0212 325 71 25 Fax.0212 325 61 99
Gezegen Basım Sertifika No: 12002
Baskı Tarihi: Aralık 2015
ISSN: 2147-3846
Yayın Türü: Yıkım Geri Dönüşüm Türkiye dergisi tüm Türkiye’de
dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yaygın-süreli yayındır.
Yıkım Geri Dönüşüm Türkiye dergisi Apa Yayıncılık Reklamcılık ve
Fuarcılık Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak iki ayda
bir yayınlanmaktadır. Yıkım Geri Dönüşüm Türkiye dergisinde
yayınlanan yazı, harita, fotoğraf, ilüstrasyon ve konuların her hakkı
mahfuzdur. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
ÜYELİKLER
Daha güvenli bir yılda
görüşmek üzere
B
ir yılı daha geride bırakıyoruz. Yıkım yönetmeliği ile ilgili bürokratik
görüşmeler başladığı günden bu yana her fırsatta yönetmeliğin
önemine değinmeye çalıştık. Yönetmelik, sadece sektördeki rekabeti
düzenlemesi açısından değil, aynı zamanda hatalı yıkımların önüne
geçmek için de büyük önem taşıyor. 2015 yılında hatalı yapılan yıkımlar
nedeni ile hayatını kaybeden birçok operatör oldu. Bu kazalarda tek suçlu
elbette ki operatörler değil. Çünkü yıkımı üstlenen firma, yıkım sırasında takip
etmesi gereken aşamaları ve yöntemleri bilmediği için, operatörü de yanlış
yönlendirmiş oluyor. Biz de her operatör ölümünün ardından “Son olmasını
umuyoruz” desek de ölümler son bulmuyor. Ancak umudu kaybetmemek
gerekiyor. Umuyoruz ki ölümlü kazaları 2015’te bırakır, daha güvenli bir 2016
yılı geçiririz.
2015 yılının ilk yarısında yıkım sektöründe son derece hareketli bir dönem
yaşandı. Ancak yılın ikinci yarısı, diğer bütün sektörlerde olduğu gibi yıkım
sektörü de beklenenden yavaş geçti. Malum, ülke gündeminin en önemli
konusu olan seçimler nedeni ile firmalar yatırımlarını beklemeye aldı. Bu süre
içerisinde ise başta İstanbul olmak üzere ülkenin birçok yerinde ufak çaplı
yıkımlara devam edildi. Seçimlerin sonuçlanmasının ardından ise yatırımları
beklemeye alan firmalar tekrar harekete geçti ve sektörde az da olsa bir
hareketlilik yaşanmaya başladı.
2015 yılı ile dikkat çekilmesi gereken bir diğer önemli konu ise yıkım
fiyatlandırmaları. Sektörü mali açıdan yönlendiren bir yönetmeliğin
olmayışı, özellikle ihaleye giren firmalar arasında ciddiyetsiz ve gerçek dışı
bir rekabetin oluşmasına neden oluyor. Yıkım teklifinde bulunanlar arasında
daha önce yıkım yapmamış firmalar bile bulunuyor. İşi almak için rakamlar
bilinçsizce sürekli aşağıya çekiliyor. Hatta bazı yıkımlar sadece hurda
karşılığına bile yapılıyor. Bu durumun yarattığı en olumsuz sonuç ise, düşük
rakamlara rağmen kar etmek isteyen firmalar. Bunlar ilk olarak iş güvenliği
harcamalarında kesinti yapıyor. İş güvenliği kesintisi yapılması da maalesef
güvenli olmayan yıkımların gerçekleştirilmesine neden oluyor.
2016 yılında yıkım yönetmeliğinin yayınlanacağına dair umudumuzu
kaybetmiyoruz. Bu vesile ile de görevine yeni atanan Çevre ve Şehircilik
Bakanı Fatma Güldemet Sarı’ya hem görevinde başarılar diliyor hem de
yıkım alanında ki eksiklerin bir an önce giderilmesini temenni ediyoruz. Daha
güvenli yıkımları göreceğimiz bir 2016 yılında görüşmek üzere.
İyi okumalar...
Kasım - Aralık 2015 YIKIM
5
MOBICAT MC 110 EVO
MAKSİMUM PERFORMANS
VE VERİMLİLİK.
MC 110 R EVO I MC 110 Z EVO
MOBICAT EVO serisindeki mobil çeneli kırıcılar olağanüstü görünüşünün yanında, yüksek
performans ve minumum tüketim değerleri ile önemli bir izlenim bırakmaktadır. Bu bir yanda
yenilikçi tahrik konsepti,diğer yanda en iyi malzeme akışını sağlayan yükseltilmiş çeneleri
sayesinde tıkanıklığı giderici yeni kırıcı ünitesi ile gerçekleştirilmektedir. Doğaltaş ya da geri
dönüşüm, MC 110 her zaman en iyisini verir.
ROAD AND MINERAL TECHNOLOGIES
Kleemann GmbH, phone: +49 (0)7161 206-0, [email protected], www.kleemann.info
içindekiler
10
Proje
KASIM - ARALIK 2015
JCB
Hammermaster
serisi, ağırlığı
55 tona kadar
çıkan makinelere
takılmak üzere
tasarlandı
Sayfa 14’e
bakınız
18
İnovasyon Ödülü – Tesis ve Ekipman
Kardeş dergimiz D&Ri tarafından Kasım ayında Amsterdam’da
düzenlenen geleneksel Yıkım Ödülleri (Demolition Awards)
sahiplerini buldu
Sıfırdan bugünlere
Tek bir adam ve tek bir
makineyle bundan 40 yıl
önce başlayan macera,
G. Tscherning A/S’yi
Danimarka’nın en büyük
yüklenici firması haline
getirdi. Lindsay Gale, firmanın
başkent Kopenhag’ın hemen
dışında, Hedehusene’de
bulunan merkezini ziyaret etti
ve yönetim ekibiyle konuştu
14
Eski okul yıkılıyor
Fatih’in Çarşamba ilçesinde
bulunan eski İstanbul İmam
Hatip Okulu binasının
yıkımına başlandı. Asya Yıkım
firmasının üstlenmiş olduğu
projenin yaklaşık bir ayda
tamamlanması hedefleniyor.
Proje kapsamında ise üç adet
Komatsu marka iş makinesi
kullanılacak
20
İnce ayarlı
Hidrolik kırıcılar
yaklaşık 50 yıldır
kullanılıyor ve
bu nedenle kırıcı
teknolojisi oldukça
gelişmiş durumda.
Üreticilerin optimum performans
için ürünlerine
nasıl ince ayar
yaptıklarını YIKIM
bildiriyor
Asbestli binalara yıkım izni yok 22
Gaziantep dönüşümü bekliyor 23
Geri dönüşüm fuarı Mayıs 2016’da 28
Dünyadaki yıkım olgusu ile ülkemizdeki
yıkım algısı arasındaki farklar-II 30
Kasım - Aralık 2015 YIKIM
7
Uluslararası Haberler
Atlas Copco’dan yeni hidrolik ataşman kılavuzu
Atlas Copco, kendi yeni çalışanları,
yeni distribütörleri ve diğer ilgili
taraflarca kullanılmak üzere,
hidrolik ataşmanlar için kapsamlı
bir uygulama kılavuzu hazırladı.
Kılavuzun, Atlas Copco İnşaat Araçları
bünyesinde çalışan, sahada önemi
bir deneyime uzmanlar tarafından
düzenlendiği, firmanın müşterilerine
ilgilenen tüm diğer kişilere ücretsiz
olarak temin edildiği belirtilmekte.
Kılavuzda, bugün piyasada
kullanılmakta olan hemen her hidrolik
ataşman tipi, ayrıca bu ataşmanların
takıldığı makine tipleri ve montaj
için kullanılan teknikler ayrıntılarıyla
tanıtılıyor. Müşterilere/kullanıcılara
genel bir bakış açısı kazandırmayı
amaçlayan kılavuzdaki bilgiler, Atlas
Copco’nun kendi ürün yelpazesiyle de
sınırlı değil.
Belgenin son bölümünde, hidrolik
ataşmanlar ile bu ataşmanların
takıldığı makinelerin madencilik,
Terex ve Konecranes birleşiyor
ABD’li inşaat makineleri üreticisi
Terex ile Finli endüstriyel vinç
üreticisi Konecranes, “eşitler arası
birleşme” statüsünde bir şirketler
arası birleşmeye girme kararı aldı.
Konecranes Terex adıyla anılacak yeni
kuruluş, 10 milyar $ dolayında yıllık
gelire ve 845 milyon $ dolayında
faiz, vergi ve amortisman öncesi kâra
(EBITDA) sahip olacak.
Mevcut Terex hissedarları,
birleşme sonrasında yeni şirkete
ait hisselerin yaklaşık %60’ına sahip
olurken, geri kalan %40’lık bölüm
de Konecranes’in sahiplerinde
kalacak. Dokuz üyeden oluşacak
yönetim kurulunda ise Terex’in
beş, Konecranes’in dört temsilcisi
bulunacak. Terex, bu açıdan büyük
ortak gibi görünse de, yeni şirket
Finlandiya’da kurulacak. Öte
yandan, her iki firmanın Westport/
Connecticut/ABD ve Hyvinkää/
Finlandiya’daki bugünkü ana ofisleri
de yeni yapının “önemli şirket
merkezleri” olacak.
Terex’in mevcut icra ve yönetim
kurulu başkanı Ron DeFeo, yeni
şirketin de icra başkanlığını
yürütecek. Ancak. DeFeo ile
Terex arasındaki iş sözleşmesi
bu yılın sonunda bitiyor. Şirketin
yönetim kurulu başkanlığına ise,
Konecranes’in mevcut yönetim
kurulu başkanı Stig Gustavson
getirilecek.
Terex Corporation cephesinden
gelen bir başka habere göre, Terex
8
YIKIM Kasım - Aralık 2015
Vinç genel müdürü Tim Ford
şirketten ayrılıyor ve yerine Terx
Çin genel müdürü Ken Lousberg
getiriliyor. Lousberg, bugün için
Ford’un ilgilendiği Latin Amerika
pazarının sorumluluğunu da
üstlenecek. Çin içinse Lousberg’e
bağlı bir ülke yöneticisi atanacak.
George Ellis, Terex İnşaatın
işletme planlamadan sorumlu
genel müdür kıdemli yardımcılığı
ve genel müdürlüğüne getirilecek.
Terex Hizmetler Kuzey Amerika
genel müdür yardımcısı Scott
Hensel, Terex Hizmetler genel
müdür yardımcısı ve genel direktörü
olarak Ken Lousberg’e bağlı
çalışacak. Terex Malzeme İşleme
genel müdürü Kieran Hegarty,
önümüzde dönemde, Terex Malzeme
İşleme bünyesine dahil edilen
Terex Fuchs’un sorumluluğunu da
üstlenecek.
DeFeo, bu değişikliklerin
şirket üzerindeki etkileri hakkında
şunları söylüyor: “Konecranes ile
kurduğumuz ortaklığın, önemli bir
sinerji yaratmasını bekliyoruz. Bu
arada, birleşmeye hazırlanmak için
organizasyonumuzu yenilemek ve
Terex’in en iyi şekilde yönetmek
zorundayız.”
Düzenleyici kurumlar ve
hissedarların onayını alması gereken
birleşmenin, 2016 ilk yarısında
tamamlanabileceği düşünülüyor.
Birleşik yeni grup, dünya genelinde
yaklaşık 32.000 çalışana sahip olacak.
tünelcilik, yıkım, geri dönüşüm, inşaat
ve altyapı sektörlerindeki, ayrıca dip
tarama ve sualtı yıkım gibi özel iş
alanlarındaki kullanımına yönelik, son
derece bilgilendirici bir uygulama
kılavuzu sunulmakta.
Hydraulic Attachments, a glossary
of machinery and methods [Hidrolik
Ataşmanlar; makine ve yöntemler için
bir kılavuz] adlı belgeyi
www.atlascopco.com/attachmentguide
adresinden isteyebilirsiniz.
EN 13000 ile vinç
kazalarında düşüş
Avrupa vinç endüstrisinin önde gelen
örgütleri, mobil vinçlere yönelik EN
13000 Avrupa standardının revize edilip
Mayıs 2010’da yürürlüğe koyulması
sonrasında, kıtada yük kapasitesinin
aşılmasından kaynaklanan vinç kazalarının
azaldığı görüşünde. EN 13000:2010
standardı (sonradan güncellenerek EN
13000:2010+A1:2014 adını aldı), vinç
güvenlik sistemlerini devre dışı bırakma
düğmesinin kabin dışına yerleştirilmesi
koşulunu getirdi. Bu sayede, operatörlerin
bu işlevi kullanma eğiliminin azaldığı
ifade edilmekte. Söz konusu kural, acil
durumlarda operatörün vinç üzerindeki
hakimiyetini azaltacağı, dolayısıyla kazalar
ve ölümlere yol açabileceği gerekçesiyle,
başlangıçta hem üreticiler hem de vinç
sahiplerinin itirazıyla karşılaşmıştı.
Avrupalı uzmanlar, üzerinde değişiklik
yapılan standardın, iş sahalarının
güvenliği konusunda ciddi bir
iyileşme sağladığı görüşünde. ESTA
(Avrupa Standart Dışı Karayolu
Taşımacılığı ve Mobil Vinç Derneği)
ve FEM (Avrupa Malzeme Elleçleme
Federasyonu - Fédération Européenne
de la Manutention) tarafından sunulan
veriler, sağlanan iyileşmenin kanıtı
olarak gösterilmekte. FEM’in Mobil Vinç
Ürün Grubu başkanı ve aynı zamanda
Terex Cranes ürün stratejileri direktörü
Klaus Meissner, “Yeni standart beş
yıldır uygulanmakta ve çok sayıda vinç,
kapasite sınırlama sistemi üzerinde bu
yeni düzenlemeyle teslim edildi” dedi.
Uluslararası Haberler
FUAR TAKViMi /
DIARY DATES
2016
World of Concrete (Beton Dünyası)
Şubat 2-5, 2016
Las Vegas, ABD
www.worldofconcrete.com
Bauma
Mart 11-17, 2016
Münih, Almanya
www.bauma.de
43’üncü NDA Ulusal Kongresi ve Fuarı
(Amerikan Ulusal Yıkım Derneği)
Mart 14-17, 2016
Orlando, ABD
www.demolitionassociation.com
McCloskey küresel hizmet
ağı güç kazanıyor
Taş kırma ve eleme makineleri
üreticisi McCloskey International,
küresel hizmet ağını Kazakistan’da
yeni bir bayi görevlendirerek
güçlendirdi. Firmanın yeni
Kazakistan bayisi Automotive
Management Services (AMS),
McCloskey modellerini Kazcomak,
Mining World ve 12’inci Kazakistan
Uluslararası Karayolu ve Ağır İnşaatKamusal Makine ve Madencilik
Fuarları etkinliklerinde ülke pazarına
tanıtacak.
AMS’nin Avustralya/Orta Asya
operasyonlarından sorumlu genel
müdür yardımcısı David Stewart,
konu hakkında şunları söyledi:
“Müşterilerimizin büyük kısmı inşaat
sektöründe yer alıyor ve McCloskey
de taş kırma/eleme makineleri
alanında üstün bir marka. Bu
ürünlerin, müşterilerimize destek
verme konusunda önemli bir
boşluğu dolduracağına inanıyoruz.”
2001’de Kosova’da kurulan AMS,
o günden bu yana, Avrupa, Orta
Asya, Avustralya, Ortadoğu, ABD
ve Afrika’daki şubeleriyle dünya
çapında bir firma haline geldi. 2014
yılında, AMS’nin Kazakistan’daki
bağlı kuruluşu Fleet & Equipment
Solutions, Volvo İnşaat Makinelerinin
resmî bayisi olarak görevlendirildi.
Almatı ve Astana’da şubeleri
bulunan Fleet & Equipment
Solutions, önümüzdeki yıl yeni
şubelerle varlığını ülke geneline
yaymayı planlıyor.
McCloskey, buna ek olarak,
Hollanda pazarı için de Pon
Equipment ile anlaştığını duyurdu.
McCloskey International uluslararası
satış müdürü Seamus Doyle’u
dinliyoruz: “Pon Equipment ile
oluşturduğumuz birliktelik, küresel
dağıtım ağımızın daha da güç
kazanması anlamına gelmekte.
McCloskey müşterilerinin beklediği
kaynaklar, hizmetler ve desteği
sunabilecek, güven veren Caterpillar
bayileriyle çalışmak bizim için büyük
önem taşıyor. Pon Equipment’ın
bu pazardaki büyümemize önemli
katkı sunacağı inancındayız. Pon
Equipment, madencilik ve inşaat
endüstrilerindeki müşterilerle
mükemmel ilişkilere sahip. Birlikte
çalışmamız iki firmaya, ama daha da
önemlisi bu pazardaki müşterilere
fayda sağlayacak.”
ESTA Awards of Excellence
Nisan 14, 2016 (Bauma sırasında)
Münih, Almanya
www.khl.com/esta
(ESTA Association iş birliğiyle)
Hillhead 2016
Haziran 28-30, 2016
Buxton, Birleşik Krallık
www.hillhead.com
World Demolition Summit
Ekim 14, 2016
Miami, FL, ABD
www.khl.com/wds
(NDA iş birliğiyle)
Bauma China 2016
November 22-25, 2016
Shanghai, China
www.bauma-china.com
2017
World of Concrete (Beton Dünyası)
Ocak 17-20, 2017
Las Vegas, ABD
www.worldofconcrete.com
Samoter 2017
Şubat 22-25, 2017
Verona, İtalya
www.samoter.com
Kasım - Aralık 2015 YIKIM
9
Röportaj
Sıfırdan
bugünlere
Tek bir adam ve tek bir makineyle bundan 40 yıl önce
başlayan macera, G. Tscherning A/S’yi Danimarka’nın
en büyük yüklenici firması haline getirdi.
Lindsay Gale, firmanın başkent Kopenhag’ın hemen
dışında, Hedehusene’de bulunan merkezini ziyaret
etti ve yönetim ekibiyle konuştu
G
eorg Tscherning, ileride G.
Tscherning A/S adını alacak
işletmeyi 1975 yılında ilk
ekskavatörünü satın alarak kurdu.
Bir kiralama şirketi olarak kurulan
işletmeyi, eşinden de yardım alarak,
büro haline getirdiği evinden
idare ediyordu. Kısa süre içinde,
filosundaki makine sayısını beşe
çıkardı ve ağırlıklı olarak Kopenhag
belediyesi yol çalışmalarında
görev almak üzere küçük bir ekip
oluşturdu. 1978’de ise bir halka açık
limitet şirket olarak G. Tscherning
A/S kuruldu.
Georg, Montabert markasını
tercih ederek, ülkede makinelerine
hidrolik kırıcı takan ilk yüklenici
oldu. Kendisi ve eşi, şirketi giderek
büyüttükleri halde, ilk 15 yıl
boyunca işleri evden idare etmeyi
sürdürdüler. 1995’e gelindiğinde
artık bu çalışma tarzı elverişli
olmaktan çıktığı için, Kopenhag’ın
güney liman bölgesi Molestein’de
bir şirket merkezine taşındılar.
Georg, daha önce alt yüklenici
olarak hizmet verdiği bazı yıkım
şirketlerinden, bu alanda çalışması
yönünde tavsiyeler almaktaydı.
Zaman içinde, Molestein’deki
merkez de yetersiz hale gelmesiyle,
şirkete bugün de ev sahipliği
yapan Hedehusene’e taşındılar.
Şirket işlerinin büyük bölümü hâlâ
Kopenhag ve çevresinde yürüyor
ve şirket yöneticilerinden Klaus
Bodilsen, bunun nedenini gayet net
bir şekilde açıklıyor: “Çünkü para
burada. Buradan 50 kilometre batıya
gittiğinizde bu parayı bulamazsınız.”
Georg’un oğlu Søren, ülkedeki
başka inşaat firmalarında çalıştıktan
sonra, 1997 yılında babasına katıldı.
Georg, 1999’da ise ilk Børsens
Gazelle ödülünü aldı. 2003 yılında
tekrar Georg’a verilen bu ödül,
Danimarka’da başarılı bir büyüme
sergileyen işletmelerin takdir
edilmesi amacını taşıyor.
Şirket, o günlerde,
Danimarka’daki daha büyük ölçekli
ve prestijli yıkım projelerinde görev
almaya başlıyordu. 2005’de, Risø
nükleer araştırma tesisine ait DR-1
nükleer reaktörünün devreden
çıkartılması ihalesini kazandılar.
2006’da, Rigsarkivet (devlet arşiv
birimi) için yürütülecek bir projede,
bir diğer Danimarkalı yüklenici
Willy C Petersen ile birlikte,
“ülkenin gelmiş geçmiş en büyük
G. Tscherning A/S yönetim ekibi, soldan
sağa: yönetim kurulu başkanı ve şirket
sahibi Søren Tscherning, yıkım ve çevre
direktörü Klaus Bodilsen ve icra başkanı
Søren Refsgaard
10 YIKIM Kasım - Aralık 2015
Röportaj
Kurucu
Şirket, yeniden inşa projesi kapsamında,
Danimarka Teknik Üniversitesi’nin iki
eski kimya laboratuvarının kirlilikten
arındırılması çalışmalarını yürütüyor
yıkım çalışması”nı üstlendiler. Bu
işbirliği, İsveç’in güneyindeki bazı
projeler ve özellikle “güney İsveç’in
en kirli yapısı” olarak gösterilen,
Helsinborg’daki Kemira kükürt
tesisinin yıkımı da dahil olmak üzere,
daha sonra başka çalışmalarda
devam ettirildi. Tscherning, 2007’de
yine Risø’da, ikinci nükleer tesis
devreden çıkarma işini aldı ve bu
kez DR-2 reaktörü üzerinde çalıştı.
Şirket, tüm bu süre boyunca
organik büyüme rotasını izlemiş ve
kendi içinde hamlelerle yol almıştı.
Ancak, 2004’te farklı bir adım
atıldı ve önde gelen Danimarkalı
yüklenicilerden Brandis A/S ile
eski ortağı Willy C Petersen şirket
bünyesine dahil edildi. Tscherning
yapısıyla bütünleşme çalışmaları
devam eden bu firmalar halen
kendi isimleriyle faaliyet yürütüyor.
Klaus Bodilsen, birkaç yıl içinde bu
isimlerin kullanımını bırakacaklarını
söylerken, Søren de şunları ekliyor:
“Bir süre, isimleri değiştirmeden
koruma fikrini değerlendirmeye
aldık. Ancak, Danimarka yıkım
endüstrisinin en büyük ismi
Tscherning ve üç yerine tek bir
Danimarka inşaat endüstrisinde herkes
“Dr. Hug” (Türkçede “Dr. Kesici”)
lakabıyla anılan Georg Tscherning’i bilir.
G. Tscherning A/S’nin 83 yaşındaki
kurucusu, 1975’te kurduğu şirkette
hâlâ etkin bir rol oynuyor. Eğitimini
metalürji üzerine almış birisi olarak,
en başından beri çalışmalarında odak
noktasına makineleri yerleştiriyor.
Dünyayı dolaştığı günler haricinde,
Hedehusene’deki şirket merkezinde
Georg’u her gün görebilirsiniz. Atölye
bürosundaki masasında, makine ve
operatör kiralama işlerini yönetir.
Şirketin bugünkü sahibi ve Georg’un
tek oğlu Søren Tscherning, büyürken
Kanada, Alaska ve Grönland gibi uzak
yerleri de içine alan bu seyahatlerde
daima babasına eşlik etti. Baba ile oğul
arasında kesinlikle özel bir bağ var ve
iş yaşamı ile dünyaya benzer açılardan
bakıyorlar: İnsana, doğaya ve çevreye
saygı, G. Tscherning A/S için hâlâ işin
temelini oluşturuyor.
markaya odaklanmak daha kolay.”
Bugünkü Tscherning
Klaus Bodilsen’e göre Tscherning
A/S bugün dört ana ayak üzerinde
yükseliyor: “Bunlardan ilki genel
inşaat projeleri. Diğerleri ise yol
inşası, yıkım ve kiralama şeklinde
sıralanıyor.” Şirket, yakın gelecekte
geri dönüşüm sektörüne de girme
planları yaparken, Søren Refsgaard
bu konuda şunları söylüyor: “Gerekli
çevre izinlerinin alınması gerçekten
büyük bir mesele. Temel soru,
yapılacak yatırım karşısında yeterli
getiri elde edip edemeyeceğiniz.”
Søren, kısa vadedeki hedefleri
sorulduğunda şu yanıtı veriyor:
“Hedeflerimiz arasında, şirket
bünyesine katılan markalar
açısından dengeli bir yapının
oluşturulması da var ve bu süreç
neredeyse tamamlanmış durumda.
Ardından, organik büyüme
konusunda yeni adımlar atmak
istiyoruz ve bu büyüme, başta bina
arındırma/sterilizasyonu gelmek
üzere, yıkım sektöründeki özel
uygulamalardan kaynaklanacak.
Bugünlerde Danimarka
Teknik Üniversitesi (DTÜ) için
yürüttüğümüz çalışma da yeni
bir hamle olacak.” Tscherning,
DTÜ’ye ait iki bina ve içindeki
laboratuvarlarda gerçekleştirilecek,
15.000 m2’lik kapsamlı yenileme
projesi öncesinde, PCB, asbest ve
pek çok ağır metalin yapılardan
uzaklaştırılmasına dayanan bir
arındırma çalışması yürütüyor. Bir
üniversite yetkilisi, proje hakkında
şu bilgileri veriyor: “DTÜ, güven ve
yeterlikler konusunda tartışmaya
kapalı yüklenicilerle işbirliği yapmak
istiyor. Bu anlamda, 201 ve 204
numaralı binalarda yıkım ve çevre
koruma çalışmalarına yönelik ihaleyi
Tscherning’in kazanmış olmasından
son derece memnunum.”
“Tscherning proje müdürü Brian
Møller-Larsen ile her şeyin baştan
hesaba katıldığı bir iletişim süreci
oluşturduk. Kendisi, sürekli olarak bu
karmaşık süreçte baş gösterebilecek
olası sorunları önceden tespit
edip gerekli sorumluluğu yerine
getiriyor. Duruma salt bir yüklenici
gibi değil, bir inşacı gibi yaklaşıyor
ve bu da hedeflediğimiz yüksek
kalite düzeyinin elde edilmesini
sağlıyor. Tscherning, drenaj, koruma
duvarları, yer döşeme gibi çeşitli
faaliyetler için uzun yıllardır DTÜ ile
çalışan yükleniciler arasında. Genel
yaklaşımları, çevresel meseleleri
ele alış tarzları ve özellikle bu
projedeki teknik uygulamaları
gayet profesyonelce ve DTÜ’nün
iş güvenliği, çevre, sürdürülebilirlik
alanlarındaki yüksek öncelikleriyle
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 11
Röportaj
Toprak ıslahı da Tscherning’in ilgi alanlarından biri. Fotoğraftaki sahada, Kopenhag’ın kongre merkezi Bella Center etrafında yeni
ofisler ve apartmanlardan oluşacak Bella Kvarter kompleksinin inşa edilmesi amacıyla, eski bir atık sahasının ıslahı sağlandı
örtüşüyor. Tscherning’in sahip
olduğu teorik ve pratik bilgi
düzeyine büyük saygı duyuyorum.”
Söze Klaus Bodilsen devam
ediyor: “Yeni Danimarka yapı
yönetmeliği son derece sıkı şartlara
sahip. Bir yıkı çalışmasında bir
tondan fazla atık ortaya çıkacaksa
ya da iş alanı 10 m2’den büyükse,
üzerinde çalışılan yapının perdeyle
çevrilmesi gerekiyor. Yıkım iznini
alabilmeniz için bu şartları yerine
getirdiğinizin yetkililer tarafından
tespit edilip onaylanması şart.
Bu, bizim için iş olanağı demek.
Yönetmelik ne kadar sıkıysa, işi
bizim alma olasılığımız o kadar
yüksektir. Küçük firmalar için bu
şartları karşılamak çok güç. Yerel
idareler de gürültü, emisyon ve
benzer konularda kendi kurallarını
koyabiliyor ve bu kurallar pek
çok zaman merkezî hükümetin
belirlediği standartlardan daha sıkı
şartlar ortaya koyuyor.”
Malzeme geri dönüşümü
ve yeniden kullanımı, gelişmiş
ülkelerin çoğunluğunda olduğu gibi
12 YIKIM Kasım - Aralık 2015
Danimarka’da da yıkım şirketlerinin
önemli faaliyet alanlarından biri.
1987’de, her tür atık malzeme için
bir Atık Vergisi getirildi ve Søren’in
verdiği bilgiye göre, bugün ülkede
geri dönüşüme tabi tutulan atıkların
oranı %67’ye, yeniden kullanıma
sokulan atık oranı %30’a yaklaşıyor.
Bugün yönetim kurulu
başkanlığını yapan Søren
Tscherning’e göre, 2003’te sadece
bir yıl içinde üç ayrı ISO İş Sağlığı ve
Güvenliği Danışmanlık Hizmetleri
(OSHAS) sertifikasını alan ilk
Danimarkalı yıkım yüklenicisi
olmaları, şirketin başarısında kilit
rol oynayan adımlardan biriydi.
Kendisinden dinliyoruz: “O dönemde
yıkım sektörü pek profesyonel
çalışmıyordu. Yaptığımız işi ne
kadar ciddiye aldığımız konusunda
müşterilerimizi ikna edebilmek için
bu sertifikaları almamız gerektiğini
düşündük. Nasıl çalıştığımızın
ve personelimizin güvenliğine
yaklaşımımızın bağımsız kuruluşlar
tarafından denetlenmesi yönündeki
istekliliğimizi sergileyerek güçlü bir
mesaj verdik. Yıkımla ilgili sorun, bir
ürün değil boşluk satıyor olmanızdır.
İş tamamlandığında, göstermek için
elle tutulur bir ürününüz yoktur.
Bu nedenle, farklı işler arasında
karşılaştırma yapmak güçtür.”
Şirket, şu anda 300’e yakın kişi
istihdam ediyor ve filodaki ekipman
sayısı da 100’ü aşıyor. Yönetim kurulu
başkanı, Søren Tscherning, geleceğe
baktığında şöyle düşünüyor:
“Çevresel koşullar ve giderek
büyümemiz nedeniyle, her geçen
gün daha da profesyonelleşmek
zorundayız. Geçmişte
benimsediğimiz kimi çalışma tarzları
gelecek için uygun olmayabilir.
Nasıl çalışmamız gerektiğinin
herkesçe bilinmesini sağlayacak
organizasyonu ayakta tutabilmeliyiz.
Bu gerekliliklerin hayata geçirilmesi
ise bir sonraki adımı oluşturur.
Bunu tamamladığımızda, yeni
fırsatlara göz atmaya başlayabiliriz.
Muhtemelen başka firmaları da
bünyemize katacağız, ama bu
hemen yarın gerçekleşecek bir şey
değil!” n
Volvo Construction Equipment
Kırıcılar
JCB Hammermaster serisi, ağırlığı 55 tona kadar
çıkan makinelere takılmak üzere tasarlandı
İnce ayarlı
Hidrolik kırıcılar yaklaşık 50 yıldır kullanılıyor ve bu nedenle kırıcı teknolojisi
oldukça gelişmiş durumda. Üreticilerin optimum performans için ürünlerine nasıl
ince ayar yaptıklarını YIKIM bildiriyor
H
idrolik kırıcılar, inşaat
endüstrisinde en fazla
kullanılan ataşmanlar arasında.
Taşocaklarında, yıkım çalışmalarında
ve gerek yerüstü, gerek yeraltı kaya
kazılarında uygulama alanı bulan,
son derece çok yönlü bir ekipman
tipinden söz ediyoruz.
JCB ürün müdürü Peter Jowett,
hafriyat makinelerinde satışların
14 YIKIM Kasım - Aralık 2015
dünya genelinde yatay seyir izlediği
ve hatta düştüğü bir dönemde,
kırıcıların giderek daha fazla rağbet
görüyor olmasına dikkat çekiyor ve
şunları ekliyor:
“Kırıcı pazarı, 2014’te tüm dünyada
büyüdü ve 2015’te de aynı eğilim
devam ediyor. Bu anlamda, özellikle
ABD ve Birleşik Krallık öne çıkıyor.
İnşaat ve taşocağı uygulamalarına
yönelik makine kiralama sektörü
de bu ataşmanlar için iyi bir pazar
konumunda. Hem büyük hem küçük
ekskavatör modellerinin yanında, bekoloderlerde de kırıcılar sıklıkla kullanılıyor.”
“Biz, bu alanda asıl olarak 20 ton
civarında çalışma ağırlığına sahip orta
boy ekskavatörlere odaklanıyoruz.
Bu makinelerin, saha temizleme
işlerinde, yeni altyapı inşasında ve
Kırıcılar
Sandvik bünyesindeki Bretec markasının
yeni C serisi genişledi
söyledi ve şöyle devam etti: “Büyük
bir süpermarket zinciri tarafından
kullanılmak üzere yeni bir mağazanın
inşa edilebilmesi için, sahanın eski
yapılardan arındırılması gerekiyordu
ve herhangi bir gecikmenin
yaşanmasını göze alamazdık. Bu
nedenle, hem güçlü hem de sorunsuz
bir kırıcı seçtik.”
Hareketli parça sayısının
mümkün olduğunca azaltılması,
yeni kompakt kırıcı modellerinde
öne çıkan tasarım eğilimleri arasında
yer alıyor. Daha az sayıda hareketli
parça, daha az bakım ihtiyacı ve
daha az sorun anlamına gelmekte.
Bu yolda öncülük eden markalardan
Caterpillar, yeni E serisinde, önceki D
serisiyle karşılaştırıldığında %47 daha
Rammer serisi, farklı inşaat uygulamalarında yaygın olarak tercih ediliyor
ayrıca taşocaklarında, aynı zamanda
makinenin operatörlüğünü yapan
makine sahipleri tarafından sıkça
kullanıldığını fark ettik. Müşterilerimiz
için doğru makineleri bulmamız
büyük önem taşıyor.”
Firmanın Hammermaster adlı
kırıcı ataşman serisi, aslında JCB
ekskavatörleri, nokta dönüşlü [skidsteer] loderleri ve beko-loderlerinin
kırıcı ihtiyaçlarına yanıt verecek
şekilde düzenlenmiş. Ancak, büyük
kırıcı modelleri, özel hızlı bağlantı
sistemleri kullanılarak her makineye
takılabilecek şekilde, askı aparatının
bulunmadığı “çok amaçlı” adaptörlerle
donatılabiliyor.
Sandvik ise, Rammer markalı kırıcı
serisine üç küçük model ve ayrıca ağır
hizmete yönelik 5011modelini ekledi.
Üretkenliği ve dolayısıyla kârlılığı
en üst noktaya taşıdığı ileri sürülen
sabit darbe enerjisiyle çalışma ilkesi,
yeni ataşmanların önemli özellikleri
arasında gösteriliyor.
Birleşik Krallık merkezli yıkım şirketi
AR Demolition, eski Northampton
Chronicle gazete binasının yıkımında,
yeni Sandvik kırıcısını kullandı. Bir
Volvo EC460L hidrolik ekskavatörüne
takılarak kullanılan ataşman, beton
kırma çalışmalarında yüksek enerji/
düşük darbe hızı ile çalıştırıldı.
AR Demolition genel direktörü
Richard Dolman, ağır donatılı
betondan oluşan kısımların yıkımı
söz konusu olduğunda, iş sahasının
tam bir “kabus potansiyeli” taşıdığını
az hareketli parçanın bulunduğu
bilgisini veriyor. Firma, bu değişikliği
yaparken, asıl olarak servis işlemlerini
hızlandırma ve basitleştirme
amacından yola çıkıldığını belirtiyor.
Atlas Copco müşterilerine sunulan
MB ve HB serisi kırıcılarda, herhangi
bir hidrolik ilavesi gerekmeden
piston geri tepme enerjisinin geri
kazanılmasını sağlayarak performansı
artıran, gelişmiş bir enerji geri
kazanım sistemi kullanılıyor.
Atlas Copco ürünleri, kiralama
pazarında da ciddi bir ilgiyle
karşılaşıyor. Örnek gösterebileceğimiz
Alman filo satış ve kiralama
şirketi M&V Veit Baumaschinen,
500 makineden oluşan filosunu
güçlendirmek üzere, son olarak SB
serisinden 15 yeni kırıcı satın aldı.
Bu arada, Volvo da kompakt kırıcı
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 15
Kırıcılar
MTB 705
MTB 705, Türk üretici İnan Makina’nın
ürün yelpazesindeki en büyük kırıcı
ve 7.200 kg ağırlığında. 60 ile 100 ton
aralığındaki taşıyıcılarda kullanılmak için
tasarlanmış ve 13.000 joule büyüklüğünde
maksimum darbe enerjisi sağlıyor. Firma,
kırıcının ideal olarak madencilik ve taş
ocakçılığı uygulamalarının başlıca kırma
işlerinde olduğu kadar büyük yapıların
yıkım işlerinde de kullanıma uygun
olduğunu belirtiyor. Kısa süreli yıkım
işlerinde yüksek kırma hacmi elde etmek
için geliştirilen kırıcıda, sızdırmaz kasa
ve geliştirilmiş tampon sistemi çalışma
sırasındaki gürültü seviyesini azaltıyor ve
gürültüye hassas çevrede çalışma imkanı
sunuyor.
Bir Bobcat E26 mini-ekskavatörü, HB serisi
ataşmanla çalışıyor. Bobcat markalı tüm kırıcılar,
sıkışık alanlarda daha rahat çalışabildiği öne
sürülen, silindir şeklinde dış tasarıma sahip.
Gürültü düzeyini düşüren muhafazalar da
standart donanımlar arasında
HB serisi, Volvo
tarafından
sunulan kırıcı
ataşman
çözümlerinde
önemli bir yer
tutuyor
pazarına yönelik olarak yeni bir seri
hazırladı. Yedi modelden oluşan ve 1
ila 10 tonluk makinelere takılabilen
HB serisi, dünya genelinde Volvo
müşterilerinin hizmetine sunuldu.
Montabert, ağırlığı 8 ile 18 ton
arasında değişen beko-loderler ile
ekskavatörlere takılmak üzere yeni
bir orta boy kırıcı geliştirdi. 501 Next
Generation (NG) adı verilen ataşman,
45 yılı aşkın bir süre önce, firmanın ilk
16 YIKIM Kasım - Aralık 2015
Doosan Construction
Equipment hidrolik
kırıcı serisinde beş
ayrı model mevcut:
DXB100H, DXB130H,
DXB170H, DXB190H
ve DXB260H. Yeni
ataşmanlar, ağırlığı
14 ile 38 ton arasında
değişen Doosan
tekerlekli ve paletli
ekskavatörlerine
takılabiliyor
hidrolik beton kırıcısının geliştirilmesi
anısına satışa sunuldu.
Yerini aldığı önceki modele göre
%30 daha hafif ve buna rağmen %75
daha güçlü olduğu belirtilen 501
NG, güç/ağırlık oranındaki bu büyük
sıçrama sayesinde, agrega üreticileri
ile inşaat ve yıkım şirketleri için
çalışma verimliliğini en üst noktaya
taşıma iddiasında. Kırıcılar
Montabert,
hidrolik kırıcı
ekipmanların
onarım ve
revizyonu için
yeni bir tesis
açtı
Montabert
tarafından
geliştirilen
501 NG
CMB 365 HS
Coşkun Makina – CMB Hidrolik kaya
kırıcıları, uzun süreli çalışmaları
sonucunda CMB 365 HS adlı yeni
kırıcıyı piyasaya sundu. Kırıcının
özelliklerine bakıldığında, 75 çapında
ucu, özel tasarım pistonu, dış
gövdesinde dayanıklılığı arttıran
Hardox saclardan oluşan koruması
başı çekiyor. Beko loder sınıfı iş
makinelerinde kullanılacak bu kırıcı,
tamamen yerli üretimden oluşuyor.
Her çeşit dış gövde tipi mevcut olan
bu üründe, üstün kalite ile teknolojinin
buluştuğu görülüyor.
Dakikada 870 vuruş yapabilen
ataşman, pistondaki geri tepme
enerjisinin geri kazanılması yoluyla
daha güçlü darbelerin vurulmasını
sağlayan enerji geri kazanım
sistemi gibi performans yükseltici
özelliklerin yanında, boşa darbe
vurmayı engelleyici sisteme de sahip.
501 NG’nin üst ve alt süspansiyon
sistemleri, zararlı titreşimler
ve mekanik gerilim dalgalarını
sönümleyerek, taşıyıcı makine
çalışma ömrünün uzatılmasını
amaçlıyor.
Sualtı çalışmalarına yönelik
basınçlandırma kiti ve kesintisiz yağ
akışı sağlayarak yatak ve kırıcı uç
aşınmalarını azaltmak üzere bir kızak
üzerine monte edilmiş otomatik gres
tertibatı ise, tercine bağlı donanımlar
arasında sunulmakta. Bu arada,
hidrolik kırıcılar ve matkapların
revizyonuna yönelik talebin gittikçe
artması karşısında, Montabert’in
ABD’nin Georgia eyaletinde, Lake
City’de bir onarım ve revizyon tesisi
açtığını da ekleyelim.
Piyasadaki daha büyük kırıcı
modellerini incelediğimizde,
Dehaco’nun Ibex serisi de dikkatimizi
çekiyor. Ağırlığı 46 tona kadar çıkan
ekskavatörlerde kullanılan serinin
tüm modellerinde, önemli bir özellik
olarak, valf ve pistona ulaşan hidrolik
debisini artıran, böylece hareketi
hızlandıran, malzemeye daha
fazla nüfuz edilmesini sağlayan ve
üretkenliğe katkıda bulunan, gelişmiş
bir hidrolik devresi kullanılıyor.
Tüm bu gelişmeler, ortaya çıkalı
en az 50 yıl olduğu halde, hidrolik
kırıcıların yeni modellerinde hâlâ pek
çok teknik gelişmenin kaydedildiğini
gösteriyor. Böylece, bakım işlemleri
kolaylaşırken, aynı zamanda daha
sorunsuz bir çalışma sağlanıyor
ve bazı örneklerde, enerjinin geri
kazanımı sayesinde performans
düzeyi de yukarı çekiliyor. n
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 17
Yıkım ödülleri 2015
İnovasyon Ödülü – Tesis ve Ekipman
Kardeş dergimiz D&Ri tarafından Kasım ayında Amsterdam’da
düzenlenen geleneksel Yıkım Ödülleri (Demolition Awards)
sahiplerini buldu. Farklı kategorilerde düzenlenen ve ilginin her
sene artış gösterdiği yarışmada, bu sene dört farklı kıtadan
adaylık başvuruları gerçekleşti ve başvuru sayısı önceki
senelerin çok üstüne çıktı. Tesis ve ekipman kategorisinde
inovasyon ödülüne aday gösterilen projeler oldukça ilgi çekti
JCB ve Coleman
Ödül kazanan proje
de ilk bom parçasına takılarak kullanılmasına
izin verecekti. Doğrusal püskürtmeli toz
baskılama sistemi, bağımsız emniyet
stop düğmesi, uzaktan kumanda sistemi
ve operatörün belirlenmiş sınırlar dışına
çıkmasını engelleyen entegre lazerli alan tespit
sistemi de bu sıra dışı ekskavatörün öne çıkan
n
özellikleri arasındaydı. konfigürasyonu elde ediliyor ve kapasite,
ataşman ağırlığı, uzanma mesafesi, çalışma
derinliği açısından en uygun değerler elde
n
ediliyor. Protranz Earthmoving Ltd.
Uzaktan kumandalı Komatsu
ekskavatörleri
Lek Sloopwerken
Volvo EC700C
JCB ile Coleman arasındaki işbirliği,
“mega muncher” [mega çiğneyici] adı
verilen paletli hidrolik ekskavatörün ortaya
çıkmasını sağladı. Coleman, Birleşik
Krallık’ın Birmingham kentindeki son
derece yoğun New Street İstasyonu’nun
üzerinde, toplam ağırlığı 6.000 ton olarak
hesaplanan betonarme döşemenin
kaldırılmasıyla görevlendirildi. Çalışma, daha
yeni inşa edilmiş avlu çatı yapısının altında
yürütülecekti. Bu iş için 4 ton ağırlığındaki
NPK S-36XCR yıkım çenesinin kullanılmasına
karar verilse de, yapının zemini, normalde bu
büyüklükte bir ataşmanın takılacağı makineyi
taşıyabilecek güçte değildi.
JCB, bu nedenle özel bir tasarım
geliştirme yoluna gitti. Bir JS190LC TAB
ekskavatörünün üst yapısı, JS220LC
ekskavatörünün alt kısmı ile birleştirildi.
Çalışma dengesinin en üst noktaya çıkarmak
ve çalışma sırasında açığa çıkacak titreşimleri
azaltmak için de 600 mm genişliğinde, kauçuk
kaplamalı paletler kullanıldı. Yapılan tasarım
değişiklikler, ataşmanın hem kova koluna hem
18 YIKIM Kasım - Aralık 2015
Projeye özel olarak hazırlanan bir diğer
uzun bomlu yıkım ekskavatörüyle, Lek
Sloopwerken de aday listesine girmeyi
başardı. Beco Vianen B.V. ile ortak çalışma
yürüten Lek Sloopwerken, Volvo EC 700C
ekskavatörüne ait alt kısım ve bom taban
parçasını, üç parçalı bir uzun yıkım bomuyla,
4 m uzunluğunda uzatma parçasıyla ve bir
standart kazı bomuyla birleştirdi. Alt taşıyıcı
kısımda herhangi bir değişiklik yapılmazken,
denge ağırlığı miktarı ise 9 tona çıkartıldı. Bu
makineyi özel kılan şeyse, sadece yüksekte
değil, aynı zamanda derinde çalışmak üzere
tasarlanmış olması.
Taban parçasına takılan 4 m’lik uzatma,
tıpkı kısa bomda olduğu gibi, düz veya
eğimli konumda çalışabiliyor. Sonuç olarak,
kısa bom ve uzatmayla dört farklı çalışma
Yeni Zelanda’nın Canterbury bölgesinde,
2010 ve 2011 yıllarında meydana gelen büyük
depremlerde binlerce konut ve ticari yapı ağır
hasar gördü. Port Tepelerindeki banliyölerde
yer alan yüzlerce yapının, daha önce tespit
edilememiş bir doğal tehlikeyle karşı karşıya
olduğu da anlaşıldı. Dünya genelinde bugüne
kadar görülmüş en şiddetli sarsıntılar arasında
gösterilen bu depremler, yükseklikleri 70
ile 100 m arasında değişen dört falezin
çökmesine yol açtı. Bu falezlerin üzerinde,
aynı zamanda Christchurch kentinin en lüks
evlernden bazıları bulunmaktaydı.
Aurecon bünyesindeki jeoloji
mühendisleri, bölgeye hem insanlar hem
de makineler için giriş yasağı getirdi. Falez
kenarlarının aniden çökebilecek olması,
tehlikeye açık haldeki yüzlerde evin yıkımı için
yenilikçi yöntemlerin geliştirilmesini zorunlu
kılmaktaydı.
Protranz Mühendislik birimi,
sırasıyla 8, 13 ve 27 ton ağırlığındaki üç
Yıkım ödülleri 2015
gereksinimleri karşıladığı ileri sürülen yeni
“Eco” modelini 2016 başlarında tüm dünya
pazarlarına tanıtacak. Yakıt tasarrufunun kritik
bir etmen haline geldiği gelişmiş pazarları
hedef alan makine, hidrolik tahrikle doğrudan
mekanik tahrik arasında geçiş yapma olanağı
veren bir ikili tahrik sistemiyle donatılıyor.
Böylece, hidrolik tahrikin ters yönde çalışma
veya malzemeye dolu haldeyken konkasörü
çalıştırma gibi avantajları kaybedilmeden,
mekanik tahrikin yakıt avantajından
yararlanılabildiği ifade ediliyor. Hidrolik
tahrikin yukarıda değindiğimiz avantajları,
geri dönüşüm ve yıkım uygulamalarında ciddi
önem kazanıyor. Makine üzerindeki saha
testleri, standart hidrostatik tahrikli modellere
göre neredeyse %25 yakıt tasarrufu
n
sağlandığını gösteriyor. Komatsu ekskavatörünü, bu iş için özel
modifikasyonlara tabi tuttu. Bu kapsamda,
makine kumandalarına klasik kullanımla
uzaktan kumanda arasında geçiş olanağı
getirildi. Uzaktan kumanda sayesinde,
operatör güvenli bir mesafede, tehlikeye
maruz kalmadan ekskavatörleri kullanabilecek,
yüksek risk taşıyan ortamlardaki yapıların
yıkımı bu şekilde gerçekleştirilebilecekti.
Ağırlığı 27 ton olan büyük makine, engebeli
arazide daha dengeli bir çalışma sağlamak ve
zemine binen basıncı azaltmak için, 35 tonluk
bir paletli şasinin üzerine oturtuldu. Özellikle
falez kenarlarındaki hasar görmüş zeminde ve
duvar kenarlarında, bu özelliğin önemli fayda
n
sağladığı belirtilmekte. Liebherr
Liebherr, ödüllerde tek bir makineyle
değil, müşterisi Coleman & Company’den
gelen özel filo gereksinimlerini karşılamakta
sergilediği çabayla aday listesine girdi. Firma,
büyük bir yıkım projesinde özel ataşmanlarla
çalışmak zorundaydı. Coleman yetkilileri
tarafından hazırlanan ayrıntılı teknik şartname,
projedeki yapıların güvenli ve verimli bir
şekilde yıkımına imkan verecek şekilde,
çeşitli standart ve uzun bom ataşmanlarının
hazırlanmasını gerektiriyordu. Bazı ekskavatör
bom sistemleri standart tasarımda
kullanılırken, teknik şartların karşılanması
ve hatta pek çok örnekte daha ileri teknik
yeterliklerin ortaya çıkması sağlandı.
Anlaşma kapsamında üç adet 56
tonluk R956 ekskavatörü, iki adet 80 tonluk
R954CVH HDW uzun bomlu ekskavatör ve bir
de 130 tonluk özeli R974C hazırlanıp teslim
edildi. Tüm bu makineler, yıkım sahalarındaki
koşullarla baş etmek üzere özel olarak
düzenlendi. n
Komatsu
PC490LC-10
Dolan Demolition
Komatsu, yıkım çalışmalarına yönelik
uzun bomlu ekskavatör modeli PC490LC-10
ile dikkat çekti. Yeni makine, alışıldık “uzun
bomlu yıkım” konfigürasyonunun yanında,
tamamen yeni “orta boy bom” düzenlemesine
sahip.
Orta boy bom düzenlemesinde yer alan
“ağır hizmet” uzatma parçasının takılması, 50
ton ağırlık sınıfındaki ekskavatörlere yönelik
yıkım ataşmanlarının, 17,4 m y’ye varan
yükseklikte kullanımına olanak tanıyor. Uzun
bom konfigürasyonunda kendi ağırlığı 65
ton olan ekskavatör, 3,35 tonluk ataşmanları
taşıyabiliyor. Orta boy bom düzenlemesinde
ise makine ağırlığı 66 tona, taşınabilecek
n
ataşman ağırlığı 5 tona çıkıyor. Sandvik
QJ341 Eco
Sandvik, QJ341 mobil çeneli
konkasörünün daha çevre dostu bir tipini
geliştirdiği için aday gösterildi. Firma,
verimlilik ve performans açısından da tüm
Baca çalışma platformu
Dolan Demolition, iş sahasına taşıma
sürecini kolaylaştırmak amacıyla, baca
yıkımında kullanılacak ayarlanabilir modüler
çalışma platformları tasarlayıp imal etti.
Büyük endüstriyel bacalar genellikle konik bir
mimariye sahip oluyor ve taban kısmında,
üst kısma göre çok daha geniş baca çapıyla
karşılaşılıyor. The Dolan Demolition tarafından
geliştirilen ayarlanabilir çalışma platformu, bir
iç ve bir de dış dairesel platformdan oluşuyor.
İç platformun ayarlanabilir orta boşluğu,
yukarıdan yıkımına başlanan bacada aşağıya
doğru inildikçe, kendi kendini baca çapına
göre kesintisiz olarak ayarlıyor.
Yine iç platformun üzerindeki bir
düzenek, yapının bacaya farklı çap
değerlerinde kenetlenmesine olanak tanıyor
ve platforma eklenmiş bir kauçuk etek de
aşağıya toz ve moloz düşmesini engelliyor.
Ayarlanabilir çalışma platformu, iş sahasında,
yıkımı gerçekleştirilecek bacanın yanında
monte edilip, daha sonra vinç yardımıyla
bacanın tepe noktasına konumlandırılıyor. n
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 19
Proje
Eski okul yıkılıyor
Fatih’in Çarşamba ilçesinde bulunan eski İstanbul İmam Hatip Okulu binasının
yıkımı yapıldı. Asya Yıkım firmasının üstlendiği projenin yaklaşık bir ayda
tamamlanması hedeflenmişti. Proje kapsamında üç adet Komatsu marka iş
makinesi kullanıldı
A
sya Yıkım firması, Fatih’in
Çarşamba ilçesinde bulunan
İstanbul İmam Hatip
Okulu’nun yıkım çalışmalarına
başladı. Bodrum dahil toplamda 8
kattan oluşan binanın toplam alanı
ise 20 bin metrekareden oluşuyor.
Bölgede ulaşım yollarının dar
olmasından dolayı lojistik konusunda
zorlandıklarını ifade eden Asya Yıkım
Genel Müdürü Yahya Öztürk, gerek
Fatih gerekse de İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin lojistik süreçte gerekli
yardımı yaptıkların söyledi. Dar olan
ulaşım yolları nedeni ile yıkım alanına
iş makinelerinin taşınma sürecinde
oldukça hassas davrandıklarını ifade
eden Öztürk, “Yıkım öncesinde iş
makinelerimizi bölgeye taşımak
için günler öncesinde hazırlıklara
başladık. Sanıyorum ki projenin
20 YIKIM Kasım - Aralık 2015
için kaldırımlara yerleştirilmiş olan
dubaların, makinelerin taşınma
sürecinde söküldüğünü de hatırlatan
Öztürk, “Bütün süreç boyunca
belediye ekipleri tarafından destek
verilmeseydi, iş makinelerini sahaya
taşımamız mümkün olmayacaktı”
dedi.
Yıkım başladı
Yahya Öztürk / Asya Yıkım Genel Müdürü
lojistik süreci, yıkım sürecinden daha
zor oldu. Yollar hem çok dar hem de
eğimi fazla olan yokuşlar bulunuyor.
Özellikle yokuşlardan geçerken
herhangi bir kaza olmaması için gerek
Fatih Belediyesi, gerekse de İstanbul
Büyükşehir Belediye ekipleri yardımcı
oldular” dedi. Araçların park etmemesi
Proje sürecinde iki adet Komatsu
ekskavatör ve bir adet de Komatsu
uzun erişimli yıkım ekskavatörünün
kullanılacağını belirten Öztürk,
“Yıkım sürecini üç iş makinesi ile
tamamlamayı hedefliyoruz. Bina
eski ancak deprem sonrasında
güçlendirme çalışmaları yapıldığı
için oldukça sağlam. Yıkılmasından
sonra yerine daha modern bir
kampüs binası yapılacak” dedi.
Proje
Yıkıntı atıklarının taşınmasının da
yaklaşık iki hafta süreceğini belirten
Öztürk, “Yolların dar olmasından
dolayı kamyonların girip çıkmaları
epey zor olacak. Bu da projenin
bitişini uzatacak. Yıkım ve atıkların
taşınması dahil projeyi 1 ayda
bitirmeyi hedefliyoruz” dedi. Yıkımın
tamamlanmasının ardından bölgede
geniş bir imam hatip kampüsünün
bin kamyonla
taşınacağını
hatırlatan Yahya
Öztürk, “Daha
önceden de
belirttiğim gibi,
hafriyat sürecinde
de kamyonların
bölgeye girip
çıkması oldukça
önlemlerini aldı
ve bir sorun
yaşanacağını
düşünmüyoruz.”
Yıkım sektöründe
son dönemde
durgunluk
yaşandığını ancak
seçimlerden
sonra az da
olsa hareketlilik
yaşandığına
dikkat çeken
Öztürk, özellikle
hurda fiyatlarının
düşmesinin
yıkımcıları
olumsuz
etkilediğini söyledi. Sektörün,
seçim sonrasında tekrar hareketlilik
kazanması yönünde beklentileri
olduğun belirten Öztürk, “Sonuçta
yaşanan siyasi belirsizlik sürecinin
ortadan kalması ile birlikte firmalar
yatırımlarına devam edecektir. Bu
da sektörün tekrar hareketlenmesini
sağlayabilir” dedi.
Bölgede yıkımlar sürecek
yapılacağını vurgulayan Öztürk,
“Aslında bölgede okul dışından
yıkılması gereken birkaç bina daha
bulunuyor. Çünkü yerine yapılacak
olan kampüs, var olandan çok
daha büyük olacak. Diğer binaların
yıkımının başlaması için ise bürokratik
sürecin tamamlanması bekleniyor”
dedi.
Bin kamyon malzeme taşınacak
Yıkımın tamamlanmasının ardından
oluşacak olan atıklar, hafriyat
kamyonları ile bölgeden taşınacak.
Taşınma sürecinde de belediye
görevlileri tarafından lojistik süreçte
destek sağlanacak. Yıkımı yapılan
binadan çıkan molozun yaklaşık
yavaş olacağı için molozların
taşınması biraz uzun sürecek ve
yaklaşık bin kamyonluk bir moloz
çıkacak” dedi. Binada daha önceden
depreme karşı güçlendirme
çalışmasının yapılmış olmasından
dolayı özellikle perde yıkımlarından
zorlanacaklarını dile getiren Öztürk,
açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Deprem sonrası güçlendirilmiş olan
binanın perde kısımları oldukça
sağlam. Bu nedenle yıkımın bazı
aşamalarında yavaş ilerlemek zorunda
kalacağız. Temel amacımız, okula
yakın olan binaların herhangi bir zarar
görmeden yıkımın tamamlanmasI.
Bunun için gerek biz gerekse de
Fatih Belediyesi gerekli güvenlik
İstanbul’un en eski yerleşimlerinden
biri olan Fatih’te yıkımlar yoğun bir
şekilde devam edecek. Fatih Belediye
Başkanı Mustafa Demir’in yaptığı
açıklamalara göre, bölgede bulunan
51 bin binanın 2 bin 580’inin yıkılıp
yeninden inşa edilmesi gerekiyor.
Bölgede deprem dayanıklılık
araştırmalarının üç aşamalı bir şekilde
yapıldığına dikkat çeken Demir,
“Birinci aşamada gözle tarama yapıldı.
İkinci aşamada binaların rölövesi,
kolonlarının kirişlerinin hesabı yapıldı.
Üçüncü aşamada ise binaların
beton numuneleri alındı ve nihai
notlar verildi. Sonuç olarak 2 bin
580 binanın sıkıntılı olduğu ortaya
çıktı” dedi. Söz konusu binaların
ilçede dağınık bir halde yer alığını
ve acilen yenilenmeleri gerektiğine
dikkat çeken Demir, “Acil olarak bu
binaları yenilemek zorundayız. Bir
yerde olsaydı orayı kentsel dönüşüm
alanı ilan eder, hemen yeniden inşa
ederdik. Yeni yıldan sonra çıkacak yasa
ile birlikte bu binaların yenilenmesi
için çalışmalara başlayacağız. Yani biz
teşhisimizi yaptık, tedavi için yasayı
bekliyoruz”’ ifadelerini kullandı. n
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 21
Haber
Asbestli binalara
yıkım izni yok
Kadıköy Belediyesi, Kadıköy’de yıkımı yapılacak binalara “Asbestten ve zararlı
atıklardan temizlenme” şartı getirdi. Solunum yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser
olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açan asbestli binalara yıkım ruhsatı verilmiyor
olabilecek asbest ve tehlikeli atık
maddeler tespit edilerek, uzman ekip
tarafından sökülüyor.
Şantiye alanı tehlikeli atıklardan
temizlendiğinde ve sonuç raporu
temiz çıktığında Yapı Kontrol
Müdürlüğü binanın yıkılabileceği
yönünde ruhsat veriyor.
Kadıköy Belediyesi Çevre
Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada,
uygulama başladığından bu yana
Kadıköy’de toplamda 113 eski bina
için Asbest Raporu temiz çıktıktan
sona yıkım ruhsatı verildi.
Asbest nedir?
K
adıköy Belediyesi, kentsel
dönüşüm faaliyetlerinin
yoğun devam ettiği ilçede,
eski binaların yıkımı sırasında
halk sağlığını tehlikeye atabilecek
asbest gibi kanserojen maddelerin
temizlenmesi zorunluluğu getirdi.
Yıkımı yapılacak binalar için “asbestten
ve zararlı atıklardan temizlenme”
şartı getiren belediye gerekli koşullar
sağlanmadan yıkım izni vermiyor.
21 Ağustos 2015 tarihinde Meclis
kararı ile uygulanmaya başlanan
uygulamayla yıkım için gelen kurum
yada kişiler Çevre Müdürlüğü’ne
yönlendiriyor. Çevre Müdürlüğü
de yıkımın çevre kirliliği ve sağlık
açısından risk oluşturmayacak şekilde
yapılması gerektiği konusunda yıkım
için gelen firmayı bilgilendiriyor.
Çalışma kapsamında ilk aşamada
yıkımı yapılacak binaya, Kadıköy
Belediyesi Çevre Müdürlüğü’nün
asbest ve tehlikeli maddeler
konusunda uzman ekibi giderek,
22 YIKIM Kasım - Aralık 2015
yıkılacak binada inşaat sahası kontrolü
gerçekleştiriyor. Bina yıkılmadan önce
Isıya aşınmaya ve kimyasal
maddelere çok dayanıklı lifli yapıda
bir mineral olan halk arasında ak
toprak, çorak toprak, gök toprak,
çelpek gibi isimlerle biliniyor.
Asbest kazanlarda, borularda, çatı
kaplama malzemelerinde, vinil veya
termoplastik zemin döşemelerinde,
asma tavan kaplamalarında,
marleylerde, ısı-yangın yalıtım
malzemelerinde, asbestli çimento
ürünleri, oluklu çatı kaplamaları ve
duvar kaplamalarında bulunuyor.
Uluslararası Kanser Araştırmaları
Ajansı (IARC)’nın kanserojen
maddeler listesinde “kesin kanserojen”
tanımlanması ile 1. grupta yer alan
asbest solunum yoluyla vücuda
girdiğinde başta kanser olmak
üzere çeşitli hastalıklara yol açıyor.
Önümüzdeki 30 yıl boyunca gelişmiş
ülkelerde endüstriyel asbest teması
nedeniyle 500 bin kişinin kanser
nedeniyle hayatını kaybedeceği
tahmin ediliyor. n
Haber
Gaziantep dönüşümü
bekliyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Gaziantep’te gerçekleştirilen çalışmalar
sonucunda, bölgede toplam 18 bin 707 binanın yıkılması gerektiği belirlendi.
Hızla devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarının tamamlanmasını bekleyen kişi
sayısı ise 100 bini aşıyor
G
aziantep’te kentsel dönüşüm
projeleri kapsamında bu
güne kadar belediyeler ve
TOKİ tarafından birçok çalışma
gerçekleştirildi. Ancak kentteki
hızlı büyüme ve yoğun göçün
de etkisiyle kentsel dönüşüm
projeleri şu ana kadar ihtiyacı
karşılayacak boyutlara ulaşamadı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın
yapmış olduğu çalışmalara göre,
Gaziantep’in 34 mahallesinde 18 bin
707 adet binanın yıkılıp yeninden
inşa edilmeyi bekliyor. Bu binalarda
oturan kişi sayısı ise 100 bini aşıyor.
34 mahallede yıkım yapılacak
toplam hektar alanı ise 414,27.
6306 Sayılı kanun kapsamında ilan
edilen riskli alanlar arasında bulunan
mahalleler arasında: Aydınlar,
Kurtuluş, Saçaklı, Oğuzlar, Şenyurt,
İsmetpaşa, Aydınbaba, Gündoğdu,
Sultanselim, Yavuzlar, Alibaba,
Kılınçoğlu Delbes, Daracık, Ulucanlar,
Ünaldı, Gümüştekin, Gültepe,
Hoşgör, Kolejtepe, Yukarıbayır,
Süleyman Şah, Savcılı, Etiler, Çamlıca,
Sakarya, Nuripazarbaşı, Kurtuluş,
Saçaklı, Özdemirbey, Cemalgürsel,
Kıbrıs, Kahvelipınar, Dumlupınar
Mahallelerinde toplam 414.27 hektar
alan. 5393 Sayılı kanun uygulaması
kapsamında ise Umut Mahallesi,
Çıksorut, Seyrantepe, İpekyolu,
Onat Kutlar, Beylerbeyi, Bedirkent,
Taşlıca, Sinan, Gollüce, Halep
Bulvarı, Kilis Yolu, Tepebaşı, Kozanlı,
Ortatepe, Etiler, Perilikaya, Serinevler,
Türktepe, Özdemirbey, Bağlarbaşı,
Geneyik, Oğuzlar kentsel dönüşüm
alanlarında toplam 2652 hektar
alanda yıkım yapılması bekleniyor.
5366 Sayılı Kanun Uygulaması
kapsamında Tepebaşı, Eyüpoğlu ve
Bey Mahallelerinde 5 hektar olmak
üzere Gaziantep ilinde toplam
3071.27 hektar alan kentsel dönüşüm
kapsamı içerisinde yer alıyor.
100 bini aşkın kişi beklemede
Gaziantepte ilan edilen riskli alanlarda
toplam 34 mahalle ve 414,27 hektar
alan içerisinde 18 bin 707 adet bina,
bu binalarda 52 bin 547 adet bağımsız
bölüm ve bu bölümlerde 115 bin
683 kişi ikamet ediyor. Bölgede afet
riskli olarak ilan edilen alanlardaki
çalışmaların tamamlanması ve ihtiyaç
duyulan diğer alanlarda kentsel
dönüşüm çalışmalarını başlatılması ise
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında
öncelikli hedef olarak belirlenmiş
durumda. n
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 23
Ekipman
Komatsu’dan yeni makineler
K
omatsu, PC800LC-8
ekskavatörünün iki farklı tipini
geliştirme sürecinde son
aşamalara geldi. Fabrika çıkışı hazır
halde ilave hidrolik devreler ve güvenlik
valfleriyle donatılan yeni makineler,
büyük hidrolik ataşmanların kullanımı
için uygun seçenekler haline geldi. Yeni
makinelerden birinin büyük hidrolik
kırıcılar, diğerinin ise yıkım çeneleri ve
makasları gibi yıkım ataşmanları için
kullanılacağı belirtilmekte.
Komatsu, 50 ila 90 tonluk
ekskavatör müşterilerinden bazılarının,
yıkım ve madencilik sektörlerine
yönelik ataşmanları daha rahatça
kullanabilmek üzere, bu makineleri
yerel bayiler ya da başka şirketler
eliyle modifikasyona tabi tuttuğunu
fart etti. Bu tip modifikasyonlarda,
genellikle belli bir müşteriye ve
uygulama tipine özel, tek seferlik
çözümler geliştirilmekte. Müşterilerinin
ihtiyaçlarına tam anlamıyla yanıt
verme arayışındaki Komatsu, PC800LC
ekskavatörü üzerinde bir modifikasyon
programı başlattı. Amaç, firma kalite
standartları, imalat verimliliği ve
teslimat sürelerinden ödün verilmeden,
ihtiyaç duyulan performansın temin
edilmesiydi. Yıkım endüstrisinde, büyük
çene veya makas ataşmanlarının, gerekli
hidrolik işlevlere sahip, fabrika onaylı
makinelere takılarak kullanılmasıyla elde
edilecek avantajlar çok açık.
Kırıcı takılmak üzere hazırlanan
modelde, azami basıncı azaltmak
ve daha sorunsuz bir çalışma ortaya
çıkarmak üzere, bomu her iki yanına
akümülatörler yerleştirilmiş, bom
ve ataşman kolu hidrolik hatları
yenilenmiş, bom alt kısmına bir filtre
eklenmiş, ayrıca düşük geri basınç
şartları için yağ tankına doğrudan
akışkan geri dönüş hattı hazırlanmış
durumda. Bunların yanında, kırıcının
devreye girmesi için kabindeki bir
pedala basmak yeterli. Diğer ataşman
taşıyıcıda ise daha uzun bir bom ve
ataşman koluna yer veriliyor. İki hidrolik
devre için gerekli hatlar, bir hidrolik
tahliye hattı, geri dönüş basıncını
Komatsu, PC800LC’nin ilave hidrolik
devrelerle donatılmış iki farklı tipini
hazırladı. Yeni makinelerden biri büyük
hidrolik kırıcılar, diğeri ise yıkım
ataşmanları için kullanılacak
azaltmaya dönük bir yük alma valfi
ve kırıcı devresindeki akümülatörler
dikkat çekiyor. Makine çalışma
modu elektronik olarak seçilebiliyor
ve ataşman dönüş hareketleri de
kumanda kolları üzerindeki aç-kapa tipi
düğmeler aracılığıyla yönlendiriliyor.
Kırıcı veya çeneyi devreye almak
için yine kabin zemininde bir pedal
bulunuyor.
Gradall V serisine Volvo gücü
Gradall, yeni V serisi paletli ve
tekerlekli ekskavatörlerinde, Stage
IV/Nihai Tier 4 emisyon standardına
uyumlu Volvo Penta motorlarını
tercih ediyor. Önümüzdeki günlerde
satışa sunulması planlanan paletli
XL3200 V, XL 4200 V, XL 5200 V ve
tekerlekli XL 3300 V, XL 4300 V, XL
5300 V ekskavatörlerinin ardından,
karayolu hızlarında hareket
edebilen tekerlekli V modelleri
gelecek. Firmanın ekskavatör
satış ve pazarlamadan sorumlu
genel müdür yardımcısı Mike
Popovich, “İnşaat sahalarında ve zor
24 YIKIM Kasım - Aralık 2015
koşullarda çalışan ekskavatörlerin
tahrikinde ihtiyaç duyulan gücü
rahatlıklar sunabildiği için Mike
Popovich Volvo Penta motorlarını
çok uygun bulduk.” diyor. Yeni
motorlar sayesinde sağlanan
emisyon uyumluluğuna ek olarak,
yakıt verimliliğinde de %5’e varan
iyileşme kaydedildiği belirtilmekte.
V serisi ekskavatörleri, yeni
motorların yanında, yüksek
performanslı ve güvenilir bir 24
voltluk elektrik sistemiyle donatılıyor.
Operatör güvenliğine yönelik
devrilme koruyucu yapı, güvenlik
testlerinden geçiyor ve herhangi bir
harici destek kullanılmadan, mevut
kabin yapısına entegre ediliyor.
V serisi bom ve şasi tasarımının
ise kompakt ve alçak bir profil
oluşturduğu, böylece köprülerin
altında, tünellerde, ağaçlık alanlarda,
yol kenarlarında ve sıkışık inşaat
sahalarında daha kolay çalışılabildiği
ifade edilmekte.
Terex Finlay’in yeni paletli konik konkasör
modeli C-1545, Terex’in geliştirdiği,
değişken hızlı doğrudan kavrama tahrikli
TC1150 kırma konisiyle, otomatik sarsıntı
azaltma sistemiyle ve çalışma sırasında da
yapılabilen hidrolik mesafe ayarlarıyla dikkat
çekiyor. Daha büyük bir besleme haznesi/
besleyiciyle ve otomatik metal detektörüyle
donatılan konkasördeki boşaltma sistemi,
metal kirliliklerin özel bir kanaldan atılmasını,
böylece kırma konisinin korunmasını ve
istenmeyen duruşların ortaya çıkmamasını
sağlıyor. Firma, hızlı kurulum süresi, bakım
kolaylığı, yüksek kırma oranı, gelişmiş
elektronik kumanda sistemi, yüksek üretim
kapasitesi ve mükemmel ürün şeklini de
C-1545’in önemli özellikleri arasında sayıyor.
Ekipman
JCB’den yeni 457 Wastemaster
JCB, atık işleme çalışmalarına yönelik
Wastemaster serisine eklenen, 22
ton ağırlığındaki yeni tekerlekli
loder 457WM’yi tanıttı. Serinin en
büyük modeli olan 457WM, Stage
IV/Nihai Tier 4 emisyon standardına
uyumlu, 7,7 litre hacminde bir MTU
motoruyla tahrik ediliyor. Önceki
modelde 186 kW (250 hp) olan
motor gücünün, yeni loderde 193
kW’a çıktığı (258 hp) görülmekte.
Firma, üstelik bu güç değerinin daha
düşük nominal motor devrinde
elde edildiğini, böylece yakıt
tüketimi, gürültü ve emisyonların
aşağı çekildiğini belirtiyor. JCB, aynı
zamanda motor ile tork konvertörü
ve şanzımanın da hem dört viteslik
standart şanzıman hem de tercihe
bağlı beş vitesli şanzıman için daha
uyumlu hale getirildiği iddiasında. Bu
gelişmeler sayesinde, %19’ya varan
yakıt tasarrufunun sağlandığı ileri
sürülmekte.
JCB, yeni nesil makineleri için,
operatör konforuna odaklanarak
geliştirdiği CommandPlus
kabinini ilk kez 457WM’de
kullandı. Kabinin tamamen
yenilenen devrilmeye karşı
koruma yapısı (ROPS), arka
sütunlarla aynı genişlikte
yerleştirilmiş A sütunlarına
sahip. Böylece, önde daha
geniş bir panoramik görüş
elde ediliyor. JCB’nin
Command Driving Position adı
verilen sürüş pozisyonunda
ise pedalların yenilendiği,
ayarlanabilir direksiyon
milinin kullanıldığı, hidrolik
kumandaların koltuğa
yerleştirildiği görülüyor.
457WM, JCB’nin operatör görüş alanını
JCB’ye göre 457WM’de
genişletmek üzere tasarladığı yeni kabin yapısı,
yeni kabin dışında en fazla
motor kapağı ve arka denge ağırlıklarının
dikkat çeken değişiklik ise, öne kullanıldığı ilk makine olma özelliğini taşıyor
doğru eğimli, tek parçalı bir motor
kapağının kullanılmış olması. Motor
Kapağın arka kısmı, soğutma
kapağının kabindeki düğmeyle
grubuna erişmek üzere, dışa doğru
otomatik olarak açılabilmesi, düzenli
açılabiliyor. Hidrolik tahrikli, sadece
bakımlar için motor ve aktarma
gerektiğinde çalışan radyatör fanı,
sistemine erişimi kolaylaştırıyor.
makinenin arka tarafında yer alıyor.
Kobelco’dan yeni nesil
Birleşik Krallık’ta, Inverclyde merkezli
yıkım şirketi Chris Wright & Sons, filosuna
ikinci bir Hyundai R220LC-9A ekskavatörü
daha kattı. Yıkım sektörüne yönelik olarak
donatılan, 20 ton ağırlığındaki makineyi
Hyundai bayisi Young Plant tedarik etti.
Hyundai’nin kendi üst ve ön koruma
kafesleri de ekskavatöre Young Plant
tarafından düzenlendi ve ekskavatöre
Glasgow’daki Walkerweld Engineering
tarafından eklendi. R220’nin diğer “yıkım
ekstraları” ise kova piston muhafazası,
döner ataşmanlar için yedek hidrolik
devreleri, bom piston muhafazası, ağır
hizmete dönük kenar koruma levhaları, taret
muhafazası, palet motoru koruma levhaları
ve ilave LED ışıklar şeklinde sıralanmakta.
Kobelco’nun Avrupa pazarında satış
sunulacak son paletli ekskavatör modeli,
26 ton ağırlığındaki SK260LC-10.
SK260NLC-10 oldu. Makinede kullanılan
Hino dizel motoru, Stage IV/Nihai Tier 4
emisyon standardına uyumlu. Kobelco,
yerini aldığı önceki 9 serisi modeliyle
karşılaştırıldığında, yeni ekskavatörün
standart çalışma modunda %9’a ve Eco
modunda da %10’a varan yakıt tasarrufu
sunduğu iddiasında. Bunun yanında,
H modu seçildiğinde ise üretkenlikte
%5’lik artış sağlandığı ileri sürülüyor.
Kobelco, daha az enerji harcayan ve
böylece motora binen yükü azaltan
yeni motor soğutma fanı tasarımının, bu
ilerlemelerde büyük pay sahibi olduğu
bilgisini veriyor.
Son emisyon yönetmeliklerine
uyumluluk ise, dizel yanma katalizörü
(DOC), seçici katalitik indirgeme (SCR) ve
dizel partikül filtresi (DPF) teknolojilerinin
bir arada kullanımıyla elde ediliyor. Bu
birliktelik sayesinde, art-işlem sisteminde
harcanan DEF/AdBlue egzoz sıvısı
miktarının azaldığı,
aynı zamanda katı
parçacık salımının da
ciddi ölçüde düştüğü
belirtiliyor.
Üst kısımda
yerleşim planının elde
geçirildiği ve motor
bölmesine erişimin kolaylaştırıldığı,
makinenin daha sade bir profile
kavuştuğu görülmekte. Daha önemlisi,
iş güvenliği ve çalışma işlevleri açısından
bakıldığında, operatörün sağ taraftaki
görüş alanı da büyütülmüş durumda.
Kabinde artık daha yumuşak kumanda
kolları kullanılırken, yeni “kilitlemeli” kol
ve kumanda kolu kutusunun, ilave
klima çıkışları ve yenilenmiş arka eşya
bölmesinin konfora katkı sağladığı
öne sürülüyor. Kompakt ve kolayca
değiştirilebilen, kartuş tipi hidrolik filtresi,
filtreleme alanının büyütüldüğü yeni
yakıt filtresi ve güçlendirilmiş hava
temizleme ünitesi de makinenin önemli
yenilikleri arasında sayılıyor.
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 25
İş başında
Çözüm RM70 ile geldi
B
irleşik Krallık, Attleborough’da,
2009 yılında kurulan yıkım ve
geri dönüşüm şirketi Anglian
Demolition & Asbestos Ltd, toplu
konutlara, müstakil yapılara ve ticari
binalara yönelik yıkım ve asbest
bertaraf hizmetleri veriyor. Açığa çıkan
atıkları sahada işleme ihtiyacının farkına
varan şirket, bunu sağlama yoluna
çeşitli seçenekleri masaya yatırdı.
Sonunda, bir Rubble Master
RM70Go satın almaya karar verildi.
Paletli bir darbeli taş kırma makinesi
olan RM70Go, beton, tuğla, asfalt, cam,
kömür ve doğal taş gibi çok çeşitli
malzemelerin, saatte 150 tona varan
üretim kapasitesiyle işlenmesine olanak
tanıyor.
Alçak platformlu treylerler üzerinde
kolay taşınan kompakt bir makine olan
yeni konkasör, aynı zamanda uzaktan
kumanda aracılığıyla sahada da rahatça
yer değiştirebiliyor. Toz baskılama
sistemi ve düşük gürültü düzeyi,
RM70Go’yu konut uygulamaları ve kent
merkezlerindeki iş sahaları için uygun
Anglian Demolition, filosuna kattığı Rubble Master RM70 paletli darbeli konkasörden
faydalanarak, yüksek kalitede 6F2 tipi geri dönüştürülmüş agrega üretiyor
bir tercih haline getiriyor.
Anglian genel direktörü Lee
Storer, “Rubble Master konkasörünün
ortaya koyduğu ürün kalitesi, işlenen
malzemeyi, aynı iş sahasında daha
sonra yürütülecek inşaat işlerinde
kullanılmak üzere proje sahibine
satabilmemizi sağlıyor. Böylece, atıkların
götürülmesi ya da inşaat sürecinde
ihtiyaç duyulacak benzer malzemelerin
getirilmesi için ağır kamyonların sahaya
girmesine gerek kalmıyor“ diyor.
Paris’te “Yeşil” yaklaşım
Fransız yüklenici AWM BTP, Paris kent merkezinde 6.000 m2’lik bir ofis ve apartman alanının
yenilenmesi projesinde iki Brokk 100 ve bir Brokk 160 yıkım robotundan faydalanıyor. Sıkı
güvenlik uygulamalarına ve sıfır çevre kirliliği zorunluluğuna tabi tutulan bölgede, açığa çıkan
tüm malzemelerin titizlikle tasnifi ve geri dönüşümü şart. Bu nedenle, projenin başlangıç
aşamasında, sahadaki yıkım çalışmalarının ortaya çıkardığı atıkları taşımak için 600 konteyner
kullanıldı. Kat zeminlerinin sınırlı yük taşıma kapasitesi ve sadece 2 ton kapasiteli asansörler,
bu projede Brokk yıkım robotlarını uygun bir tercihe dönüştürüyordu. AYM genel direktörü
Laurent Panetta devam ediyor: “Brokk makineleriyle çalışmak istememizin bir diğer nedeni de,
bu karmaşık yıkım projesinde çok büyük fayda sağlayan uzaktan kumanda özelliği.” Değeri
1,8 milyar € olarak açıklanan projenin ölçeğini ve önemini ortaya koymak üzere, yenilenen
binanın bir katında Fransa başbakanı Manual Valls’ın ikamet edeceğini belirtelim.
26 YIKIM Kasım - Aralık 2015
RM Penny artık
daha yüksekte
Birleşik Krallık’ta yüklenici firma RM
Penny, uzun bomlu ekskavatörle yıkım
hizmetlerine 2014 başlarında, bir Hitachi
ZX350LC-5 satın alarak giriş yaptı ve
bu makine şimdiye kadar 1.500 saati
devirdi. 2015 Mart’ında başlayan bir
projede, Wolverhampton kentinde alkollü
içecek üreticisi Marstons’a ait olan ve
kullanımdan çıkartılan, 4 katlı bir ofis
bloğunun 10 haftalık proje takviminde
yıkım işi için de ZX350LC-5 görevlendirildi.
Yoğun bir anayolun üzerinde bulunan
binanın cephe duvarlarına kurulmuş
iskeleler nedeniyle, yıkım işinin aşamalar
halinde ve gayet hassas bir şekilde
yürütülmesi zorunluydu. ZX350LC-5,
yıkım makasları ve çeneleriyle donatılıp,
gerekli hassasiyeti sağlamak üzere, sıkça
ekonomi modunda çalıştırıldı.
ZX350LC-5, 23 m yükseğe ulaşacak
şekilde uzun bom sistemiyle ya da
standart iki parçalı yıkım bomuyla
donatılabilmekte.
İş başında
Yüksek performanslı J-960
Birleşik Krallık’ta, agrega temini ve
yıkım gibi çeşitli alanlarda faaliyet
yürüten yüklenici firma RB Haigh,
ekipman filosunu bir Terex Finlay
J-960 ile güçlendirdi. Kompakt ve
agresif bir mobil konkasör olarak
tanıtılan J-960, Terex’in yüksek
kapasite ile kırma oranını bir arada
sunduğu ileri sürülen, kendini
kanıtlamış, doğrudan tahrikli, tek
mafsallı kırma çenesiyle donatılıyor.
Ağır hizmete uygun besleme haznesi
ve titreşimli ızgaranın standart
donanım paketinde sunulduğu
makine, kompakt ölçüleri ve
kolayca yer değiştirebilmesiyle de
dikkat çekiyor. J-960, geri dönüşüm
uygulamalarının gerektirdiği dar
ayarlarda ve sert kaya kırma işinde
bile küçük-orta ölçekli işletme
ihtiyaçlarına yanıt verme iddiasında.
Yüksek performanslı konkasörde
yer alan doğrudan tahrikli kırma
çenesinin, üretim verimliliği ile çok
yönlülüğü bir arada getirdiği ifade
RB Haigh’in Dunmow/
Essex’teki filosunda artık
bir de Terex Finlay J-960
bulunuyor
ediliyor. RB Haigh’in filosunda ayrıca
iki Terex Finlay eleme makinesi (888
ve 863) bulunuyor. Yeni alınan J-960,
beton parçaların 50 mm ve boyutta
parçalanması için kullanılırken, ortaya
çıkan ürün de Essex, Hertfordshire ve
Cambridgeshire çevresindeki inşaat
sahalarına gönderiliyor.
Finlay Plant Güneydoğu genel
direktörü Leon Sheehy’ın makineye
ilişkin görüşleri şu şekilde: “Kompakt
ölçüleri, kısa kurulum süresi, taşıma
kolaylığı ve kullanıcı dostu özellikleri,
J-960’ı işletmeler açısından çok uygun
bir tercih haline getiriyor. Taşıma
kolaylığı ve ölçüler, gerektiğinde
makinenin dışarıya kiralanmasını da
olanaklı kılıyor.”
Glasgow’da üç kuleye patlatmalı yıkım
Dem-Master ve Safedem, Cardonald/
Glasgow’daki Tarfside Oval kulelerinde,
22 katlı, 60 m yüksekliğinde üç bloğun
üst 16 katlık bölümünü yıkmak için 20
Eylül Pazar günü bir patlatmalı yıkım işlem
gerçekleştirildi. Glasgow Konut Birliği
(GHA) adına yıkılan kulelerin alt altı katı ise
makineler kullanılarak yıkılıyor. Dem-Master
ve Safedem, projede toplam ağırlığı 180 kg’ı
bulan, 6.000’den fazla patlayıcı kullandı.
Sahadaki dördüncü kule ise, komşu evlere
yakınlığı nedeniyle, uzun bomlu ekskavatör
kullanılarak yıkılacak. Saha, 7,8 milyon $’lık
bir proje ile 50 yeni konutun inşa edilmesi
amacıyla temizleniyor. Gerekli onayların
alınabilmesi durumunda, inşaat projesine
2016 sonlarında başlanması hedefleniyor.
GHA’nın bağlı olduğu Wheatley Grubu
gayrimenkul direktörü Alex McGuire’y
dinliyoruz: “Yıkım çalışmaları, bu bölgenin
taze bir nefese kavuşmasına ve gelecek
nesiller için hazırlanmasına olanak tanıyor.
Planlanan yeni konutlar, burada yaşayanlar
ve aynı zamanda semtin geneli açısından
muazzam bir fark yaratacak.”
“Glasgow’da konut yapısının daha iyiye
İskoçya’nın
Glasgow
kentindeki dört
Tarfside Oval
kulesinden üçü,
Dem-Master
ve Safedem
işbirliğiyle
yıkıldı
doğru değiştirilmesi ve kaliteli, enerji
verimliliği yüksek, uygun maliyetli
konutların ortaya çıkartılmasında büyük
bir rol üstlenmeye kararlıyız. Bu önemli
dönüşüm projesinde gösterdikleri sabır
ve verdikleri destek için, bölge sakinleri ve
işletmelerine teşekkür etmek isterim.”
Dem-Master direktörü Richard McCulloch
da şunları ekliyor: “Dem-Master olarak,
GHA ile birlikte çalışmaktan ve böyle
önemli bir kentsel dönüşüm projesinde
yer almaktan dolayı çok memnunuz.
Tarfside bölge sakinlerinde, bizimle işbirliği
yaptıkları, sabır ve anlayış gösterdikleri için
teşekkür ederiz.”
“Önümüzdeki aylarda yıkım ve saha
temizleme işlerini tamamlamaya çalışırken
de bölge halkıyla işbirliği halinde çalışmayı
sürdüreceğiz. Bunun yanında, teknik
açıdan ciddi güçlükler barındıran bu
projenin güvenli ve programa uygun bir
şekilde tamamlanmasını sağlayan DemMaster ve Safedem ekiplerine de teşekkür
borçluyuz.”
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 27
Haber
Geri dönüşüm fuarı
Mayıs 2016’da
Geri dönüşüm, çevre teknolojileri ve atık yönetimi konularında ihtiyaç duyulan
tüm yeniliklerin, son teknoloji makine ve ekipmanların sergilendiği, dünyanın en
büyük atık ve geri dönüşüm konulu fuarı IFAT, 30 Mayıs-03 Haziran 2016 tarihleri
arasında Almanya’nın Münih kentinde düzenlenecek. Fuarda, asfaltta yerinde
geri dönüşüm sağlayan ve yıkım esnasında etrafa yayılan toz ve kiri önleyici son
teknoloji makineler de ziyaretçilerle buluşacak
28 YIKIM Kasım - Aralık 2015
Haber
Ü
lkemizden yaklaşık 80
firmanın katılım sağladığı
IFAT fuarı Türkiye çalışmaları
doğrultusunda 21 Ekim 2015
tarihinde İstanbul Ticaret Odası iş
birliği ile Türkiye tanıtım semineri
düzenlendi. Seminere, Mese München
International Fuar Projeleri Müdürü
Cornelia Zindler, İstanbul Ticaret
Odası Genel Sekreter Yardımcısı
Tezer Palacıoğlu, Mese München
International Halkla İlişkiler Asistanı
Johanna Buss, Mese München
International Eurasia Proje Müdürü
Ferhan Tinli ve ITO yetkilileri katıldı.
Geri dönüşümde türünün en
son teknolojisi
Seminerde konuşma yapan Cornelia
Zindler, Münih’te gerçekleşecek IFAT
2016 fuarında asfaltın yerinde geri
dönüşüm sağlamasına yardımcı olacak
makineler ile yıkım esnasında havaya
dağılan tozu ve kiri önleyecek son
teknoloji ekipmanlar sergileneceğini
açıkladı. Bu teknolojilerin özellikle
İstanbul gibi büyük şehirlerde
kullanılması gerektiğinin önemine
vurgu yapan Zindler, makineler ile
ilgili şunları söyledi: “Asfaltta yerinde
geri dönüşüm sağlayan makineler,
asfaltı alıyor, söküyor, önce birbirinden
ayırıyor ve sonra geri dönüştürüyor.
Daha sonra yine aynı yerde yeni
asfalt olarak kullanılıyor. İnşaat
sektörünü yakından ilgilendirecek
bir başka teknoloji ise yıkım sırasında
havadaki tozu ve kirliliği çekerek alan
ekipmanlar. Bu makineler sayesinde
hem inşaatın diğer katmanlarındaki
üretime zarar gelmiyor hem de insan
sağlığı için fayda sağlanıyor. Terex,
Liebherr, Caterpillar gibi uluslararası
dev firmalar şu anda türünün en
son teknolojisini temsil eden bu
makineleri, sadece Almanya’da değil,
uluslararası birçok projede kullanmaya
başladılar. “
IFAT 2017, Türkiye’de...
Geçen yıl 16-18 Nisan tarihleri
arasında Congresium Ankara Kongre
Merkezi’nde gerçekleşen IFAT Eurasia
Çevre Teknolojileri Fuarı’na, 16 ülkeden
362 katılımcı iştirak etmiş, fuarı yaklaşık
11 bin kişi ziyaret etmişti. 2017 yılında
tekrar Türkiye’de düzenlenecek
olan IFAT’a katılacak kişi sayısıyla
ilgili öngörülerini söyleyen Ferhan
Tinli şunları ifade etti: “Net bir rakam
vermek zor olsa da 2015 yılındaki
katılımın başarısını göz önünde
bulundurduğumuzda Türkiye’de
2017 yılında daha yüksek bir katılım
bekliyoruz.” IFAT 2017 fuarını bahar
aylarında düzenlemeyi planladıklarını
ifade eden Tinli, fuarın hangi şehirde
düzenleneceği ve tam tarihi hakkında
henüz net bir bilgi olmadığını belirtti. n
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 29
Makale
Ülkemiz yıkım yönetim sistemi(!) üzerine bir değerlendirme
Dünyadaki yıkım olgusu ile ülkemizdeki
yıkım algısı arasındaki farklar-II
Bahattin Murat DEMİR / Jeoloji Mühendisi / Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığı
2.2. Yıkım Ruhsatı
Ulusal mevzuatımızda “Yıkım
Ruhsatı” kavramsal düzeyde yer
almaktadır. “6306 sayılı Kanunun
Uygulama Yönetmeliği”nin
8inci maddesinin 2inci fıkranın
b) bendi ile “Planlı Alanlar Tip
İmar Yönetmeliği”nin Geçici 6.
maddesinde “yıkım ruhsatına” yer
verilmişse de mer’i mevzuatımızda
tanımlanmış bir “yıkım ruhsatı
belgesi” bulunmamaktadır.
Buna rağmen Ülkemizdeki yıkım
camiasında ve hatta Belediyelerin
web sitelerinde yapılan duyurularda
sık sık “yıkım ruhsatı” kavramının
kullanılıyor olmasının temel nedeni,
“TS 13264 Yanan ve Yıkılan Yapılar
Formu”nun “yıkım ruhsatı” olarak
kullanılmasıdır. İlgili idareler,
15.08.2012 tarih ve 28385 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan
“Yanan ve Yıkılan Yapılar Formu
Kullanılmasına İlişkin Mecburi
Standard Tebliği” gereğince
düzenledikleri “TS 13264 Yanan
ve Yıkılan Yapılar Formunu”, yıkım
öncesinde düzenlenen bir “yıkım
İzin belgesi”ne dönüştürmüşlerdir
(Şekil 1).
Kayıtları İçişleri Bakanlığı
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel
Müdürlüğü bünyesinde Adres
Kayıt Sistemi kapsamında on line
olarak tutulan ve Yapı Belgelerinin
(Yapı Ruhsatı, Yapı Kullanma
İzin Belgesi ile Yanan ve Yıkılan
Yapılar Formu) bir parçası olan
“TS 13264 Yanan ve Yıkılan Yapılar
Formu”, Tebliğ gereğince yıkım
sonrası düzenlenmesi gerekmekte
olduğundan Formun içeriği de
bu amaca uygun olarak dizayn
edilmiştir. Dolaysıyla, farklı bir
amaç için (yıkım öncesi izin)
kullanılıyor olması uygulamada
30 YIKIM Kasım - Aralık 2015
da hem sorunlar çıkartmakta hem
de izin için gerekli yıkım tekniği,
yıkım planı, sigorta, çevre alt ve
üst yapılar vb konuların gözardı
edilmesine yol açmaktadır.
2.3. Yıkım Müteahhitliği
Yurtdışı örneklerinden
farklılaştığımız bir alan da “yıkım
müteahhitliği kurumunun
varlığıdır”. Ülkemiz mevzuatında
“yıkım müteahhidi” tanımı
bulunmamakta olup yıkımla
ilgili kişi ve kuruluşlar “yapı
müteahhitliği” genel başlığı altında
değerlendirilmektedir.
“TS 13264 Formlar-Yanan ve
Yıkılan Yapılar Formu”nda yıkım işini
yapan gerçek veya tüzel kişilikler
için açılan başlık “Yıkımı Yapan Yapı
Müteahhidi” şeklindedir. Yine aynı
Formun 31. bölümüne yazılması
gereken “Yetki belge no”su Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı (Mesleki
Hizmetler Genel Müdürlüğü)
tarafından “Yapı Müteahhitlerinin
Kayıtları İle Şantiye Şefleri ve
Yetki Belgeli Ustalar Hakkında
Yönetmelik” (16.12.2010-27787
R.G.) çerçevesinde sanki “yapı
müteahhiti” gibi verilmektedir
(yıkım yapacak kişi veya firmalar
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
sistemine kayıtlı olması ve “yapı
müteahhidi yetki belgesi” alması
gerekmektedir).
2.4. Yıkım Planı/Projesi
Ülkemizde yasal düzeyde “yıkım planı/
projesi hazırlanmasını” zorunlu kılan
bir düzenleme bulunmamaktadır
(oysa yapılaşma sürecinde ‘yapı
ruhsatı’ alınması ve mimari proje,
statik proje, elektrik ve tesisat projeleri
hazırlanması 3194 sayılı yasa ile
zorunlu kılınmıştır).
Bir yıkım projesinde/planında,
yıkım öncesindeki hazırlıklardan
başlamak üzere tüm aşamalar ve
atık yönetimine ilişkin konularla
ilgili yapılacak çalışmalar sorumlu
personelle birlikte beyan edildiği
görülmektedir. Yıkım projeleri/
planları Başta AB üyesi ülkeler
olmak üzere birçok ülkede yıkım
ruhsatlarının (demolition permit)
ayrılmaz bir parçasıdır. Ülkemizde
ise “yıkım ruhsatı” gibi “yıkım
projeleri/planları” da tanımsızdır.
Yıkım planı/projesi konusunda
açıklık olmasa da yıkım işinin
teknik sorumluluğunu üstlenecek
personel konusunda “dolaylı bir
açıklık” ve “yıkım şantiyesinde bir
teknik personel bulundurulması
“zorunluluğu (!)” bulunmaktadır.
“TS 13264 Formlar-Yanan ve
Yıkılan Yapılar Formu”nda, yıkım
işinin fenni mesuliyetinin “Yıkım
Sorumlusu Statik Fenni Mesul”
tarafından üstlenilmesi ve yıkım
sorumlusu statik fenni mesulün “adı
soyadı, ünvanı, TC kimlik no, oda
sicil durum belge no, sigorta sicil
no, adres” bilgilerinin Formda yer
alması gerekmektedir.
Formda “Yıkım Sorumlusu
Statik Fenni Mesul” olsa da bu
“mesuliyeti” üstlenecek meslek
disiplini açık olarak belirtilmemiştir.
Uygulamada, “Yapı Ruhsatı”nda
“statik” bölümünün İnşaat
Mühendisliğine ayrıldığı gözönüne
alınarak, “Yıkım Sorumlusu
Statik Fenni Mesul”lüğün İnşaat
Mühendisleri tarafından deruhte
edilmesi yoluna gidilmiştir. Kimi
zaman ise Formun bu bölümüne
yapımdan sorumlu Yapı Denetim
Şirket bilgileri de işlenebilmektedir.
Yıkım planlaması/
projelendirilmesi sürecinde
Makale
özgün bir konu da kontrollü
patlatmalı yapı yıkım planlarıdır/
projeleridir. Günümüzde patlatma
teknolojilerindeki gelişmelere
paralel olarak birçok ülkedeki yapı
yıkım çalışmalarında, patlatma
teknikleri tercih edilmeye
başlamıştır. Makinalı yıkıma
kıyasla daha kullanışlı bir metot
olmasına karşın hava şoku, parça
tesiri, patlayıcı malzeme, ateşleme
sistemi vb etkenlerden dolayı
potansiyel risk faktörlerinin daha
yüksek olmasından dolayı patlatma
tekniklerinin kullanımı özel bir
uzmanlık alanı olarak kabul edilir.
Patlatmalı yıkımlar özel eğitime
ve deneyime sahip uzmanlardan
kurulu bir ekip tarafından
planlanması/projelendirilmesi
ve uygulanması gereklidir.
Dünyanın birçok ülkesindeki
patlatmalı yıkım firmalarında,
o ülkelerdeki üniversitelerde
Patlatma Mühendisliği (Explosives
Engineering) adıyla açılmış özel
lisans veya master programlarından
mezun elemanlar istihdam
edilmektedir.
Ülkemizde kontrollü patlatmalı
yapı yıkımlarının düzenlenmesine
ilişkin tek düzenleme 14/08/1987
tarihli ve 87/12028 sayılı Bakanlar
Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan
“Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı
Maddelerle Av Malzemesi
ve Benzerlerinin Üretimi,
İthali, Taşınması, Saklanması,
Depolanması, Satışı, Kullanılması,
Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul
ve Esaslarına İlişkin Tüzük” olup
adı geçen Tüzük’te sadece 118.
Maddesi gereğince alınması
gereken “Patlayıcı Madde Satın
Alma ve Kullanma İzin Belgesi”nin
nasıl düzenleneceği konusu hüküm
altına alınmıştır.
Kontrollü patlatmalı yıkım
uygulamalarının Ülkemizde
de arttığı gözönüne alınır ise
kamu güvenliği açısından gerek
patlatmalı yıkımların özel eğitime
ve deneyime sahip uzmanlardan
kurulu bir ekip tarafından
planlanması/projelendirilmesine
gerekse patlatma teknikleri ve
patlayıcıların kullanımına yönelik
teknik normların bir an önce
mevzuata kandırılması gerekli
görülmektedir.
2.4.1.Yıkıma konu yapıya ait
özellikler
Bir yıkım sürecinde temel
belirleyici unsur yıkıma konu
yapının özellikleridir. Dolaysıyla
dünya genelinde yıkım
planları/projelerinde yapıya
ait aşağıdaki temel bilgilere
ve bu bilgiler çerçevesindeki
risk değerlendirmelerine yer
verilmektedir. Bu bilgiler hem
yapının herhangi bir bölümünde
plansız göçmeyi engellemek ve
yıkım tekniğini etkin bir şekilde
uygulayabilmek hem de çevre
sağlığı ve güvenliği açısından hayati
önemdedir;
Yapı Statik Projesi (taşıyıcı
sistem, yükler vb her açıdan)
n Yapı elemanları
n Beton, demir vb yapı
malzeme özellikleri
n Yapının taşıyıcı sistemi
n Yapısal sorunlar ve hasarlılık
durumu
n Zemine gömülü yapılar
n Yapıda projeli veya projesiz
gerçekleştirilen müdahaleler
(yenileme, sökme vb)
n
Örneğin, “Yapı İşleri İnşaat,
Makine ve Elektrik Tesisatı Genel
Teknik Şartnamelerine Dair Tebliğ
(Tebliğ No: YFK- 2007/1)”inin “4.3
Uygulama Esasları” başlığı altında
“Hasarlı veya hasarsız yapıların
hangi yöntemlerle yıkılacağını,
yıkma öncesi hangi malzemelerle
destekleneceğini, yapıda ve
yapı çevresinde etkilenebilecek
diğer yapı, altyapı, tesisat, trafik
ve insanların hangi tedbirlerle
güvenliklerinin sağlanacağı,
yapının malzeme ve varsa hasar
özellikleri ile taşıyıcı sistemin ve
taşıma gücü imkanları incelenip
tespit olunarak, kapsamlı bir rapora
ve gerekirse düzenlenecek özel
teknik şartnameye bağlı şekilde
projelendirilerek idarenin onayı
sağlan”ması gerektiği belirtilmiştir.
Bu bilgiler üzerine “TS 13633
Yapıların Tam ve Kısmi Yıkımı İçin
Uygulama Kuralları” standardında
çok daha ayrıntılı bir yaklaşım
sözkonusudur.
2.4.2.Yıkımda iş güvenliği
Yıkım planlamasının önemli
bileşenlerinden biri de iş sağlığı
ve güvenliği konularıdır. “İş Sağlığı
ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike
Sınıfları Tebliği”ne (26/12/2012
-28509 R. G.) göre “yıkım işleri
(binaların ve diğer yapıların
yıkılması ve sökülmesi)” için işyeri
tehlike sınıfı çok tehlikeli olarak
değerlendirilmektedir. Dolaysıyla bu
işle ilgili yapılacak gerek her türlü
planlama/projelendirme gerekse
denetimlerde bu tehlike sınıfının
gerektirdiği özel iş sağlığı ve
güvenliği hükümlerinin gözönünde
bulundurulması gereklidir.
Ulusal mevzuatımızda yıkım işine
olarak yönelik iş sağlığı ve güvenliği
normlarını düzenleyen mevzuat,
“2.1. Yıkım Hukuku” başlığı altında
belirtilmiş olup bu çalışmada tüm
yönleriyle irdelenmeyecektir (isteyen
okuyucu bu konudaki düzenlemelere
e-mevzuat sisteminden ulaşabilir).
Ancak bu çalışmada altı çizilmek
istenen asıl konu; yıkım güvenliğinin
ilgili kişi ve firmalarca gözardı
edilmesi; doğrudan personel
istihdamı veya hizmet satın almak
yoluyla yıkım işi ile ilgili riskleri
analizlerinin yaptırılmaması ve uygun
risk azaltıcı önlemlerin alınmamasıdır.
Değişik nedenlerle inceleme
imkanı bulduğumuz yıkım
şantiyelerinde gözlemlediğimiz
durum şudur; çevre güvenliği
açısından alınması gereken
en temel önlemler bile (uyarı
levhalarının konulması, güvenlik
perdesinin kurulması, binanın
elektrik ve hatta doğalgaz
bağlantısının kesilmesi vb)
alınmadan yıkım sürdürülmektedir
ki, hemen de bu şantiyeler yaya ve
araç trafiğinin en yoğun olduğu
bölgelerdedir. Dolaysıyla ülkemizin
“yıkım güvenliği konusunda daha
yolun başında olduğunu söylemek”
çok yanlış olmayacaktır.
Devam edecek
Kasım - Aralık 2015 YIKIM 31
Uzman Gözüyle
Kentsel Dönüşüm
uygulamaları
Dr. İbrahim Sönmez
İsfalt Teknik İşlerden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı
U
zun bir süredir burada sürekli olarak “Kentsel Dönüşüm” de gelinen nokta konusunda bir şeyler yazmaya
çalışıyorum. Gündeme gelinen ilk noktadan itibaren, gelişmeler ve sonuçlar konusunda yorumlarımı size sundum. Tabi
bir türlü ilerlemeyen ve gidişattan memnun edici olmayan konuları da bahsettim. Aslında şu anda baktığım yerden
kavramsal olarak bana sıkıntılı gelen kısmı ele almak istiyorum.
Adı “dönüşüm” olmasına rağmen ilk andan itibaren kafamıza tam oturmamış bu kavram, beyinde başlamadığı için pratiğe
dönmesi de zaman aldı. Hala da birçok konuda tartışmaların devam ettiği bu dönüşüm, bazı münferit çözümlerin ötesine yeni yeni
geçmeye başladı. Aslında ilk ortaya çıkış, depreme karşı güçlendirme olarak sunulduysa da, sonraki aşamalarda bu değerlendirme
kısmı değişti. İlk etapta düşünülen, güçlendirme yoluyla yapının kurtarılabilmesiydi. Ama bu konu başlangıçta ele alınmasıyla
birlikte sürdürülemedi. Bir sürü sorun öne atıldı, evin boşaltılması gündeme getirildi, uzun süre başka yerlerde kalınması öne
sürüldü derken ev sahipleri bu anlamda korkutuldu.
Oysa, bu işte öncelik depreme karşı dayanıklılık söz konusu olmalıydı. Acilen herhangi bir deprem durumunda riskli olan alanlarda
güçlendirmeler ile orada yaşamı güvenli hale getirmek önemli olmalıydı. Bu durum böyle ele alınmayınca komple mahallenin,
sokağın dönüşümü öne plana çıktı. Bu durumda da ev sahiplerinin evlerini boşaltması, hak sahibinin payına düşen metrekarenin
azalması, mekanlarının aynı noktalara gelmemesi, mahalle yapısının bozulması gibi durumlar da ortaya çıktı. Bu kez de,
mahallenin ele alınmasından ziyade her ev sahibinin kendisi ile ilgili kayıplar ön plana çıkınca yine dönüşümde sorunlar oluştu.
Her dönüşümde olduğu gibi, bu tür anlayış farklılıklarının oluşması çok normaldir. Kendi hayatınızda bile yaptığını değişikliklere
bir anda adapte olamazsınız. Zaman alır, emek alır. Bu nedenle de yaşananları aslında yadırgamıyorum. Tartışmaları da,
anlaşmazlıkları da asla aykırı görmüyorum. Benim sadece takıldığım kısım, dönüşümden önce acilen herhangin bir afet
durumunda insanları güvenli yapılar içinde yaşatmak amaç olmalıydı. Önce bu güven kısmı yapılsaydı, daha sonra komple
mahalle bazında ele alınmalar söz konusu olabilirdi. Veya tercih durumu değiştirebilirdi. Tekrar söylemeye çalıştığım asla ve
asla dönüşümün gereksizliği değil, dönüşüm yapılırken, dönüşüm tamamlanana kadar insanların güvende bırakılmasının
sağlanmasını öncelik olmalıydı.
Ancak yine de bazı noktalarda yıkımların neredeyse tamamlanmış olması, bazı yerlerde proje ve inşaatların başlamış olması da
sevindirici bir durum. Geçen zaman içinde tartışmalarla birlikte ilerlemenin faydaları da olmuş olabilir. Çünkü bir konu ne kadar
çok ele alınırsa, kafaların bir o kadar karışacağı kadar çözüm seçenekleri de fazla olabilir. Bu durum özellikler yerel yönetimlerin
yaptığı tüm işlerde önemli bir konu olarak ortaya çıkar. Şu ana kadar yapılan tartışmaları, toplantıları, müteahhit – hak sahibi
görüşmelerini asla küçümsememek gerekir. Bu yapılanlar olmasa bu duruma asla gelinemeyecekti. Bizim kültürümüzde vardır,
“kervan yolda düzülür” atasözü. Bu konuda da “kervan daha yola çıkmadan çok konuşuldu” ama yine de bir
noktaya kadar gelindi. Bu sevindirici bir durum oldu.
Basında gördüğüm kadarıyla, kentsel dönüşüme ihtiyaç duymayan bazı bölgeler dışında, hemen hemen her yerde ve noktada bir
çalışma var. Birçok yerde tespitler yapıldı, bazıları onay aşamasına geldi. Bazı yerlerde ise yıkımlar başladı, yeniden yapımlar da
devam ediyor. Bu konuda bitirmeye doğru gittiğimiz 2015 yılı ortalarında ortaya atılan ciddi rakamlar var. Bunların bir kısmının
başlaması bile bu konuda yapılan önemli bir aktivite olarak düşünülmesi gerekir. Ancak yine de özellikle yerel yönetimlerin,
dönüşüm aşamasında gecikmelerin olabileceği alanlarda önlemler konusunda acele etmeleri, şehri yeniden planlarken, daha
düzenli hale getirme çabası içindeyken hazırlıklı olmamız gereken konulara da dikkat etmesi gerekir.
Güzel ve yeni bir yıl dileğiyle…
32 YIKIM Kasım - Aralık 2015
Yıkım Geri Dönüşüm Türkiye dergisinin her sayısını almak/almaya devam etmek için
formdaki bölümlerin tamamını doldurmanız ve formu +90 216 302 08 10 numaralı faksa
veya şu adrese göndermeniz yeterlidir:
Fener Kalamış Cad. No:12 Atlas Apt. Kat:6 Daire:11/12 Kızıltoprak / İstanbul
G E R I D Ö N Ü Ş Ü M T Ü R K I Y E
Kuruluşunuzun yıllık cirosu ne
kadardır? (milyon € cinsinden)
Yüklenici firma
Alt yüklenici firma
Mühendislik danışmanı
Tasarım ve inşaat projeleri
Ulusal/yerel kamu işleri
Ekipman kiralama/leasing
Makine üretim/distribütörlük/acentelik
Diğer (lütfen belirtiniz)
0-1 m. €
1-2,99 m. €
3-4,99 €
Vinç kiralama
Proje taşımacılığı
Endüstriyel İnşaat
Liman
Kaldırma ekipmanları üreticisi
Distribütör
Resmi kurum
Rüzgar enerjisi
İnşaat
Konstrüksiyon/Çelik yapılar
Baraj/Rezervuar yapıları
Köprü yapımı
Boru hatları
Konut yapımı
Servis
Çimneto fabrikası
5-19,99 €
20-100 m. €
100 m. €’dan fazla
Firma
Sayfa
Web sitesi
Firma
Sayfa
Web sitesi
Akkaya İnşaat
Ascendum
EMK İnan Makina Arka kapak
13
Ön Kapak İçi
4
www.insaatakkaya.com
www.ascturk.com
www.emek-group.com
www.inanmakina.com
Sanko SİF
Temsa İş Makinaları
Wirtgen
Arka kapak içi
33
3
6
www.sankomakina.com.tr
www.sif.com.tr
www.komatsu.com.tr
www.wirtgenankara.com.tr

Benzer belgeler

Hidrolik Kırıcılar

Hidrolik Kırıcılar Eski okul yıkılıyor Fatih’in Çarşamba ilçesinde bulunan eski İstanbul İmam Hatip Okulu binasının yıkımına başlandı. Asya Yıkım firmasının üstlenmiş olduğu projenin yaklaşık bir ayda tamamlanması he...

Detaylı