Bizi birbirimize bağlayan şeyler nedir?

Transkript

Bizi birbirimize bağlayan şeyler nedir?
Mavi Kasa
Yenileniyor!
Eczacı Odalarımızın Genel Kurulları Yapıldı!
Eylül ayı boyunca İzmir, Manisa, AydınŞanlıurfa, Kahramanmaraş,
Mersin, Adana, Osmaniye, Hatay, Kayseri Karaman, Gaziantep
Eczacı Odalarımızda Olağan Genel Kurulları yapıldı.
Tüm meslektaşlarımıza birlik ve beraberliğimizin
devam edeceği yeni dönemde başarılar dileriz!
Kurban Bayramınız Mutlu,
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız
Kutlu Olsun!
Lütfen yenilenen
www.mavikasa.com’u
ziyaret ediniz!
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
www.edak.org.tr • [email protected]
Ekim 2012 • Sayı 70
Bizi birbirimize bağlayan şeyler nedir?
Bizi birbirimize bağlayan şeyler, sadece fiberoptik kablolar,
radyo frekansları, internet ağları değil, aynı duyguyu paylaşma, aynı değerlere sahip olma, bu değerler için birlikte
mücadele etme geleneğinden gelen yüklü bir birikimdir.
Facebook kendi reklamında “The Things That Connect Us”( Bizi birbirimize bağlayan şeyler) adıyla, aynı nesneye, dünyanın dört bir yanındaki insanların aynı değeri
verdiği temasını çizerek, bir arada olma, duygu birliği hem bütün olmayı hem de kişiselleştirmeyi yaratıyor. Ve herkes için sandalyenin anlamı neyse bunu onaylatıyor.
Sandalye ona verilen değer ile havada asılı kalmıyor. Ayakları yere basıyor, anlam
buluyor. Ve Facebook milleti *(!) olarak biz de sandalyeye aynı değeri veriyoruz. O
halde senin yerin de burasıdır diyor. Ve bu iki kişiden bir basketbol maçındaki izleyicilere, oradan daha kalabalık bir topluluğa, bir millete ve tüm evrene kadar uzanan bir
iletişimdir diyor.
Herkes için sandalyenin anlamı ve amacı tek bir şey ise “Herkes için sağlık” nasıl olmalı? Herkes için sağlık herkese ulaşabilen kesintisiz ve güvenilir sağlık hizmetidir.
Değişen dünyada sağlıkta dijitalleşti. E-rapor, e-reçete, e-hastane ile hayatımıza
elektronik bilgi alışverişi ile hastalıklar ilaçlar ve bir takım kodlar girdi. Dijital çağın nimetleri olarak hayatımıza giren her şey ile iş yapış şekillerimiz değişti. Bu değişim bizi
bir yandan yurtdışındaki gelişmeleri daha yakından takip eder hale getirdi. Diğer
yandan kendi ülkemizdeki işleyişi görüp mesleki anlamda neler yapmalıyızı
bize düşündürtmek için zaman verdi.
Peki, herkes için sağlık ne demektir? ırk, din, dil, cinsiyet, cins, gözetmeksizin herkesin aynı sağlık hizmetini almaya hakkı var demektir. Bilişim
teknolojilerinin ilaç eczacılık sektörümüze etkileri, yasal ve teknik düzenlemelerin oluşturulmasına neden olmuştur. Bize etkisi olumlu olan
bu gelişmeler işimizi kolaylaştırmamıza ve hastamıza ayıracağımız
zamanı kazandırmıştır. Eczanesinde mesaisini geçiren ve ilaç ve ilaç
dışı ama sağlıkla ilgili her üründe söz sahibi olması gereken de bizleriz. O halde sağlık danışmanlığımızın hakkettiği değeri bulması için
daha çok emek, daha çok dayanışma ve daha çok biz olmak için
daha çok çalışmalıyız.
Sevgiler
Eczacı Emre Bacanak
EDAK Yönetim Kurulu Başkanı
Ecz. Çağdaş Ceylan
EDAK Yönetim Kurulu
Üyesi
Editörden
Sonraki
adım...
Ecz. Ayşem Jale Kıhtır
EDAK Ecza Koop
Yönetim Kurulu Üyesi
Sayfa 9
1980’li
yılların başı...
Mustafa Kılıç
EDAKOM Ltd. Şti.
Koordinatör
Sayfa 19
Sigorta
bilinci
Aysun Uysal
Tek Sigorta Satış
Pazarlama Bölge
Temsilcisi
Sayfa 11
EDAK eczaneleri
ve majistral ilaç
Ecz. Enver Olgunsoy
Sayfa 22
* Facebook aktif kullanıcı sayısı 1 milyar’a ulaştı.
Dijital Gelişim
Hayatımızın her alanında teknoloji
ve unsurları vazgeçilmez bir hal
almıştır. Her geçen gün de daha
bağımlı bir şekilde dijitalleşmenin
esaretinde yaşamaktayız. Sürekli
gelişen teknoloji işlerimizi daha
kolaylaştırmakta, bilgiye daha hızlı
ulaşmamızı sağlamakta, bizi biraz
tembelliğe sevk etmekte hatta
bazen bizi işsiz bırakmakta.
Devamı sayfa 10’da
www.dalumpapir.dk
Dijital sağlıkta eczacının veri
korunmasına önem vermesi
gereklidir.
Ecz. Hüsnü Kaya
EDAK Denetim Kurulu
Üyesi
En eski kilit, Ninova Harabelerinde bulunmuştur. Önceleri kilitler,
tahtadan yapılmaktaydı. İlk madeni
kilidi, Romalıların kullandığı zannedilmektedir. Numaralı ve şifreli
kilitler, Çinliler tarafından keşfedilmiştir ve günümüzde yaygın şekilde
kullanılmaktadır.
Devamı sayfa 10’da
Yaşlanıyoruz, daha uzun
yaşıyoruz, dijitali geçtik, neredeyse robotlara merhaba
diyoruz…
Ufuk Tarhan
Fütürist
Yaşlıların dünya genelinde sayısı
hızla artıyor, yaşam süresi uzuyor.
Hatta fütüristler “ölmek hastalıktır,
insanlık 2040’larda bunun da üstesinden gelecektir” diyor. Robotlar
hızla insanların yerine, çalışma
alanlarına doğru ilerliyor!..
Devamı sayfa 13’de
“ Bu sayıda gündemimiz: Dijital Sağlık”
Merhaba,
Gazeteedak 70. sayısına hoş geldiniz. Yaz’ın son sıcakları yerini kış güneşine bırakmadan, Dünya ve Türkiye gündeminde oldukça sıcak gelişmeler yaşıyoruz. Suriye’deki iç savaş gelip sınırımıza
dayandı. Dileğimiz daha fazla gözyaşı ve acının olmamasından yana, dünyada ve yurdumuzda barış ve aydınlık günlere dair güzel haberler almak. Örneğin, sanat gibi… Yurdumuzda 49. Antalya
Altın Portakal film festivali yapıldı. Birçok ünlü sanatçının akın ettiği Antalya’mız oldukça hareketli bu sıralar… İlaç -Eczacılık gündemimizde ise ilaç fiyat düşüşleri devam etti. Zayıflama ilaçları reklamlarına cezalar yağdı. Eczacı Odaları Olağan Genel Kurul toplantıları gerçekleşti. Türkiye Eczacılık Kongresi’nin 11.’si 18-21 Ekim tarihleri arasında Ankara’da düzenleniyor. Gündem bu kadar hızla
değişirken, elimizde güncelliğini yitirmeyen daima okuyabileceğiniz, görüşlerinizi yazabileceğiniz bir yayın organınız olması için gazeteedak’ı gündem konulu yayınlıyoruz. Bu sayımızın gündemi “Dijital Sağlık” olarak belirlendi. Ve sizlerin görüşlerine de yer verdik. Ayrıca [email protected]’a yazılarınızı beklediğimizi de hatırlatarak, sizlere “MERHABA” diyoruz… Gündemli gazeteedak’ı
beğendiğinizi umuyoruz. Önümüzdeki ay tekrar görüşmek dileğimizle, Hoşçakalın…
Yeşim Erdemir / Gazeteedak Editörü
gazeteedak
2
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Değişen ve Gelişen Eczane Eğitimi
Buca Bölgesi Eczacılarımız için Gerçekleşti!
EDAK Ecza Kooperatifinin Işıkkent’teki merkez binasında Farmagelişim Müdürü Hakan Tolunay tarafından gerçekleştirilen eğitimde
eczanelerimizde bulunması gereken sağlık ve kişisel bakım ile ilgili ürünlere ve ürünlerin sunumuna dikkat çekildi.
nım ile de farklılaştırmak yeni sağlık hizmetlerinin sunumuna yönelik pazarlar yaratmak diye konuştu.
Eğitime katılan Ecz. Nilgün Yamaner de; “Eczanemi kapatma safhasına gelmiş bir eczacıyken bu eğitim beni
motive etti. Çok yararlandım, kendim motive olduğum
gibi çalışanlarım da motive oldu. Yeni bir cansuyu geldi eczaneme… Yapılan değişikliklerin mutlaka olumlu
geri dönüşü oluyor. Hep ertelediğimiz konuları konuşur
olduk. Şevk geldi. EDAK’ın bu konuyu ele almış olması da
daha sevindirici” dedi.
15 Eylül 2012 Cumartesi günü gerçekleşen eğitime buca
bölgesinden 17 eczacımız katıldı. Eğitimde Yönetim Kurulu Başkanı Emre Bacanak ve Genel Müdür Yrd. Ömer
Mutlutürk, Buca Bölge Müdürü Emrah Ceritoğlu ve Üye
Halkla İlişkiler Müdürü Sevgi Elibüyük de hazır bulundu.
Eğitimde yaptığı açış konuşmasında ilaç dışı ürünlerin
öneminden ve medikal ürünler ile eczanelere kazandırılan pazardan söz eden Yönetim Kurulu Başkanı Ecz.
Emre Bacanak, bir meslektaşının internetten alınan ilaç
ve ilaç dışı ürünlere karşı nasıl bir pazarlama politikası
uygulamayız sorusu üzerine ; “İlaç ve sağlıkla ilgili her
ürün sadece eczaneden alınır” mesajını eczanelerimizde bio torba kullanımını özendirerek, biotorba mecrasını doğru kullanarak yeni pazarlama alanları oluşturarak
vereceğiz” dedi. Bacanak bu amaçla yeni kurulacak
olan Biyokoop’tan ve Yeşil İlaç gibi yeni projelerden de
bilgiler verirken meslektaşlarına “EDAK’ın yeni ürün ve
hizmetler ile oluşturduğu yeni pazarlarına sahip çıkmalıyız” dedi.
Farmagelişim Müdürü Hakan Tolunay eğitim hakkında
şunlara değindi: EDAK Ecza Kooperatifi ortakları, yeni
nesil eczanelerin sağlık sektöründeki hızlı değişimler ile
kabuk değiştirdiği eczane algısının sağlık ve kişisel bakımla ilgili her türlü ürünün bulundurulduğu, eczanelerin
birer sağlık merkezleri haline geldiğini canlı örnekleri ile
paylaşılan bir eğitim toplantısını daha geride bıraktı.
Amacımız kooperatif eczanelerimizi ürün ve bilgi dona-
Hakan Tolunay
Farmagelişim Müdürü
EDAK AKADEMİ
sertifikalarını aldılar!
EDAK Akademi eğitimlerimize katılan eczacılarımıza sertifikaları ilgili şubelerimizden verilmeye başlandı. Buca Bölgesi eczacılarına eğitim sertifikaları Buca Bölge Müdürü Emrah
Ceritoğlu tarafından verildi.
Ecz. Pelin Güçyetmez / Özpelin Eczanesi / Gaziemir / İzmir
Ecz. Engin Dünyaoğulları / Buca Eczanesi / İzmir
Ecz. Nejdet Süne / Buca Itır Eczanesi / İzmir
Ecz. Duygu Durna / Sarnıç Eczanesi / Sarnıç - Gaziemir/ İzmir
gazeteedak
3
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde
eczacının rolü
Drogsan ve EDAK, bir araya gelerek “Hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde
eczacının rolü” konulu bir eğitim toplantısı gerçekleştirdi.
Drogsan Firması ve EDAK Ecza Kooperatifi işbirliği ile
düzenlenen “Hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde
eczacının rolü” konulu eğitim, 22 Eylül 2012 tarihinde İzmir Kaya Termal Otel’de 200’e yakın eczacının katılımı
ile gerçekleşti. Eğitimi Türkiye’nin genç bilim insanlarından Çocuk psikiyatrisi Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş sundu. Eğitim sırasında eczacılardan gelen birçok soruyu da
yanıtlayan Tutkunkardaş, “hastaların ilk ulaşabileceği
danışabilecekleri kişiler eczacılar bu nedenle eczacıların bu hastalıkla ilgili doğru bilgiye sahip olması, hastanın doğru yönlendirilmesini de sağlayacaktır” dedi.
34 yıllık geçmişi ile Türkiye’nin önde gelen ecza kooperatiflerinden olan EDAK Ecza Kooperatifi’nin ortak eczacılarına EDAK Akademi kapsamında verdiği eğitimlere
devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki eczacılara
yönelik eğitimler planlayan Drogsan firması ile işbirliği
yapan EDAK, ortak eczacılarının hastalarına sundukları
sağlık danışmanlığı hizmetlerini pekiştirecek eğitimlere
yeni bir halka daha ekledi.
EDAK Ecza kooperatifi Yönetim Kurulu başkanı Eczacı
Emre Bacanak, Eğitim toplantısının açışında yaptığı konuşmada EDAK Akademi eğitimlerine değinerek geçtiğimiz 3 yıl boyunca sürdürülen eğitimlerin akademik
ağırlıklı olduğunu ifade etti. Bacanak, “son dönem stratejilerimiz gereği artık eczanelerimizde sadece bilmek
değil, bilginin doğru aktarılması da önemli. Bu nedenle
bilgilerimizi hastalarımıza sunmada bize ışık tutacak
eğitimlere yer vermek istedik bu alanda firma destekli
eğitimleri bünyemize almaya karar verdik. Ve Firma destekli eğitimlerimizin ilkine Drogsan ile başladık. Asıl hedefimiz hastalık ve ürünle ilgili hastaya doğru yaklaşımı
elde edebilmek. ” dedi.
tik bir hale dönüşmesi ve bununla beraber bunu tedavi
ettiğini öne süren birçok kişinin ortaya çıkıyor olmasıdır.
Oysa hastanın ulaşabileceği en yakın sağlık danışmanı
eczacıdır ve eğer biz eczacılara bu hastalık hakkında
daha detaylı bilgi aktarabilirsek gerek hekime yönlendirme, gerekse yanlış tedavilerin önlenmesi açısından
çok daha sağlıklı sonuçlar alabiliriz. Aynı zamanda eczacılara, sıklıkla karşılaştıkları ve okulların açılması ile
birlikte daha da sık görülmesi beklenen ishale de nasıl
yaklaşımda bulunmaları gerektiği konusunda da yardımcı olmak, katkı sağlamak istedik” diye konuştu.
Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş kimdir?
2007 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezun oldu. Hemen ardından “Çocuk psikiyatrisi” alanında uzmanlığa başladı. 2011 yılından bu yana Drogsan firmasında çalışmaya
başlayan Tutkunkardaş, halen Drogsan firmasında Medikal Müdür olarak görev yapmaktadır.
Kadir Ercan / Drogsan Firması Grup Müdürü
Drogsan Firması Grup Müdürü Kadir Ercan da yaptığı
konuşmada, “eczacıların 6197 sayılı kanun ile halkın en
yakın sağlık danışmanı rolü ön plana çıkarıldı. Biz de bu
yönde bir proje başlattık. Eczacılık mesleğine verdiğimiz
önemin bir göstergesi olarak Türkiye’nin birçok yerinde
Ecz. Nigün Yamaner / Kasapoğlu Eczanesi/ Buca-İzmir
“Bu hastalığın tespit edilebilmesi
oldukça güç”
Eczacı Emre Bacanak
EDAK Yönetim Kurulu Başkanı
Eğitimimize katılan eczacılarımıza da mikrofonlarımızı yönelttik. Ecz. Nilgün Yamaner, eğitimle ilgili olarak
şunları söyledi.
Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş
eczacılar ile bir araya
gelerek bu eğitimleri
başlatmış bulunmaktayız.” Dedi.
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1981 yılı mezunları Drogsan EDAK işbirliği ile düzenlenen eğitimde
bir araya geldiler. Ve diğer dönem arkadaşlarına hitaben “EDAK eğitimlerinde sizleri de bekliyoruz”
dediler.
Çocuk
psikiyatrisi
Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş da; “ Bizim
Hiperaktivite konusunu seçmemizin en
önemli nedenlerinden
biri, bu hastalığın az
bilinen bir hastalık olması, bu nedenle mis-
“Dikkat eksikliği belirli bir kültür seviyedeki ailelerin
dikkat ettiği bir konu olmakla beraber aslında genele
yayarsak çok yaygın. Belki çocuk suçlarının da bu konu
altında değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü eğitmenin
de bahsettiği gibi çocuk suçu işledikten sonra onun suç
olduğunu anlıyor. Çocuk ve ergen suçlarının artmasının
en büyük nedeni de bu. Hiperaktivite bozukluğunun
artmasının genel nedeni günümüzdeki yiyeceklere bağlanıyor ama bu hastalığın tespit edilmesi de oldukça
güç. Belirtiler belli olsa da tedaviye kaç kişi ulaşabiliyor?
Hiperaktivite vakalarının %25’i kendi kendine iyileşiyor
olsa bile bu çocuklar toplumdan itilmiş oluyor bir kere.
Aslında çocuk psikiyatrisi sosyal bir proje olarak da ele
alınması gereken bir konu olmalıdır.”
gazeteedak
4
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
ÇEKOOP İki Ayda 16 Ton Atık İlacı İmha Ettirdi!
Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP)’nin
yürüttüğü, atık ilaç hareketi devam ediyor. İstanbul’daki lisanslı bertaraf tesisine iki ayda 4.
Atık ilaç sevkiyatı yaptıklarını belirten ÇEKOOP
Yönetimi, “atık ilaç toplamaya devam ediyoruz,
eczacılarımızın ve halkımızın da bu kampanyaya destek vermeye aynı kararlılıkla devam etmelerini ve toplanan atık ilaçların bertarafı için
sponsor bulmada herkesin yardımını istiyoruz”
diye konuştular.
Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) Yönetim Kurulu
Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu, proje kapsamında şimdiye
kadar 110 Ton’u aşkın atık ilacın imha edildiğine dikkat
çekti. “Son iki ayda 4. Atık ilaç sevkiyatını gerçekleştirdiklerini söyleyen İlk Kurşunlu bu sürede toplam İmha
edilen atık ilaç miktarı 16 ton’u buldu” dedi. Yönetim
ÇEKOOP Yönetimi atık ilaçların
arasındaki beslenme solüsyonları
ve bebek mamalarının ayrıca tasnifleyerek, hayvan barınaklarına
yolluyorlar.
Kurulu Sekreter Üyesi Ecz. Birsel Gültekin de yaptığı
açıklamada Dünyada atık ilaç politikasının uygulandığına değinerek, “ İlaç firmaları dünyada atık ilaç sevkiyatını bizzat gerçekleştiren kuruluşlar durumunda iken,
Türkiye’de sessiz kalmaları anlaşılır gibi değil” dedi.
İlk defa 2008 yılında EDAK öncülüğünde başlayan “Miadi Geçmiş İlaçların Toplanması ve Bertarafı Projesi”nde
sağlanan başarı ile kamuoyunun dikkatini çeken çevreci
eczacılar, evlerdeki atık ilaçların kontrolsüz olarak kanalizasyona ya da çöpe atılmasına karşı çıkarak oluşturdukları “Atık İlaç Hareketi” ile çevre ve insan sağlığı
için çok önemli bir adım attılar. Öyle ki, artık İzmirliler
atık ilaçlarını eczacılarına getirmeye alıştı. Proje 2011
yılı başından beri Buca Belediyesi’nin Atık İlaç Depolama Merkezi tahsisi ve EDAK’ın sevkiyat araçları ile atık
ilaçları eczanelerden almaya devam etmesi ile halen
süregeliyor.
Bu kez TEKB sponsor oldu
17 Eylül 2012 tarihinde bu kez Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB)’nin sponsorluğunda gerçekleşen atık
ilaç sevkiyatında toplanan yaklaşık 5 ton atık ilaç, REMONDİS BURCU ATIK YÖNETİMLERİ GERİ DÖNÜŞÜM ve
TEMİZLİK HİZMETLERİ TİCARET A.Ş.’ nin ÇEKOOP için
sağlamış olduğu lisanslı atık taşıma aracı ile İZAYDAŞ
(İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme
A.Ş.)’ a imhaya gönderildi. Atık ilaçlar arasında bulunan
beslenme solüsyonları ve bebek mamaları her zamanki
gibi hayvan barınaklarına gönderilmek üzere ayrıldı.
ÇEKOOP Yönetimi, yaklaşık 10 bin liralık bir maliyetle
atık ilaç sevkiyatına sponsor olan Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ecz.
Abdullah Özyiğit’e, gösterdiği mesleki duyarlılığından
ve daha sağlıklı bir çevre yaratmak için ÇEKOOP’a verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
gazeteedak
5
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Eczane Rafı
Kod
Ürün Adı
MF
MF’li Birim
2903
Racumin Fare Zehiri
5+1 / 10+3
4.62
Değerli Ortağımız;
RACUMİN FARE ZEHİRİNDE
% 25 Eski Fiyatlı ve 5+1 / 10+3
ile Kampanya çıkıyoruz. Uygulama stoklar ile sınırlıdır.
Sizlere bol satışlar dilerim
Aidiyet anlaşması gereği 1 ile 2,00 arasındaki ıskonto oranları yukarıdaki
fiyatlardan ayrıca düşülecektir.
Bu ürünler Mavi Kasa’dan satın alındığında farmapara kazandırmaktadır.
Kod
Ürün Adı
Birim
İskonto
MF
İskontolu
Birim+ MF’li
Birim
Tavsiye
edilen
P.S.F.
53890
D.SILVER SABUN SET BUYUK
36.03
% 21.7
-
26.42
11 TL
53889
D.SILVER SABUN SETI BEBEK
36.03
% 21.7
-
26.42
11 TL
53236
D.SILVER DUS JELI
11.15
-
5+1
9.29
20 TL
53888
D.SILVER SABUN BEBEK
6.00
-
5+1
5.00
11 TL
53231
D.SILVER SABUN BITKISEL
6.00
-
5+1
5.00
11 TL
53235
D.SILVER SAC BAKIM KREMI
11.15
-
5+1
9.29
20 TL
53887
D.SILVER SAMPUAN BEBEK
13.50
-
5+1
11.25
25 TL
53232
D.SILVER SAMPUAN NOR&KURU
13.50
-
5+1
11.25
25 TL
53234
D.SILVER SAMPUAN ONARICI
13.50
-
5+1
11.25
25 TL
53233
D.SILVER SAMPUAN YAGLI
13.50
-
5+1
11.25
25 TL
53237
D.SILVER TONIK SAC
22.07
5+1
18.39
40 TL
Değerli Ortağımız;
Dermo Silver Ürünlerinde
% 21.7 iskonto ve 5+1
Mal fazlalı kampanya çıkıyoruz.
Kampanya stoklar ile sınırlıdır.
Aidiyet anlaşması gereği 1 ile 2,00 arasındaki iskonto oranları yukarıdaki fiyatlardan ayrıca düşülecektir.
Bu ürünler Mavikasa’dan satın alındığında farmapara
kazandırmaktadır.
gazeteedak
6
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Medikal İpucu
Mezuniyetin 17. Yılında Kep Töreni
17 yıl sonra gelen bir kutlamaya ev sahipliği yapıyor gazeteedak bu kez… Ve 1995
yılı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
öğrencilerinin gecikmiş mezuniyet törenini kendi kalemlerinden sizler ile paylaşıyoruz.
Ecz. Arzu Tan / GÖKSU TAN Eczanesi-Şirinyer-İzmir
Ege Üniversitesi 1995 mezunlarından biri
olarak mezuniyet törenimizin yapılmaması ve kep giyemememiz her zaman çok
üzmüştü beni. Törenin yapılmama sebebini bugün bile tam olarak bilmesem de
o zamanın şartları doğrultusunda biz me-
zunlar da ısrarcı olamamışız demek ki…
Üstelik benim gibi bir önceki senenin mezuniyetinde
görev alarak Atatürk Kültür Merkezi(AKM)’n de yapılan
törenin ihtişamına tanık olanlar daha bir buruk mezun
oldular fakülteden...
Yıllar sonra; önce bir arkadaşımızın düğününde, sonrasında ise arkadaşlarımızla buluştuğumuz
öğlen yemeklerinde atıldı kep töreni yapma
fikri... Nasıl toplanabiliriz, kim gelir, kaç kişi
oluruz acaba derken İl Sağlık Müdürlüğünde
eczacılık yapan Ebru Biçer Sabuncu ve Ege
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik
Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı’nda Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bayri Eraç sayesinde; Dekanımız
Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu’nun desteğiyle fakültemizde 22 Eylül 2012 tarihinde mezuniyetimizin 17. yılında keplerimizi giyerek mezuniyetimizi gerçekleştirdik.
İzmir’de yaşayan ve şehir dışından gelen arkadaşlarımızla fakültede buluşup, yeni mezun heyecanıyla keplerimizi ve cüppelerimizi
giyip, doya doya fotoğraflarımızı çektirdik.
En güzel olanı bu törende çocuklarımızın da yanımızda
olmasıydı. Ailelerimizle birlikte kep töreninin heyecanını
ve mutluluğunu yaşadık. Sonrasında ise akşam güzel bir
yemek organizasyonuyla bu mutlu günü tamamladık.
Hepimiz için unutulmaz güzel anılarla dolu bir gün oldu.
1995 mezunları olarak her sene biraraya gelebilmek, bu
güzel günü tekrar yaşabilmek dileğiyle... Sevgiyle...
Dekanımız Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu’na ve
Yrd. Doç.Dr. Bayri Eraç’a desteklerinden dolayı
teşekkür ederiz.
gazeteedak
7
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Ecz. Ebru Sabuncu
Hayal ettik ve 17 yıl sonra kep
törenimiz oldu!
Sevgili Meslektaşlarım;
91-95 Yılı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri
olarak, 22.09.2012 tarihinde, 17 yıl aradan sonra geçte
olsa KEP Törenimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Okul döneminde hep şikâyet ettiğimiz laboratuvarlar, vizeler, finaller mezuniyetten sonra sona erdiğinde, hepimizin bir oh çekip “tamam artık her şey bitti,
mezun olduk rahat edeceğiz” dediğini düşünüyorum.
Oysa bilmiyorduk ki, HAYAT denen hiç bitmeyecek büyük
bir sınav içine girdiğimizi. Öyle ki hayat 17 yıl içinde, hepimize iş hayatında olsun, özel hayatımızda olsun farklı
şeyler sundu. Geçen bu yıllar içinde yavaş yavaş okul da
yaşanan arkadaşlıkları, dostlukları özlemeye başladık.
Yaklaşık 2 yıl önce, fakülteden bir arkadaşımızın düğünü vasıtası ile sınıfça bir araya geldiğimizde birbirimizi ne kadar çok özlediğimizi anladık ve ayda bir küçük
gruplar halinde toplanmaya başladık. Daha sonra hep
içimizde kalan KEP töreni gerçekleştirme fikri oluştu
ve ben bu organizasyona öncülük yaptım. Fakat yalnız
değildim, çünkü hepimiz bu güzel anı en iyi şekilde yaşamak istiyorduk. Tabi bu bir ekip işiydi. En başta Sayın
Dekanımız Prof.Dr. Varol PABUÇÇUOĞLU bize bu imkânı
sundu ve bu isteğimizi kabul etti. Aynı dönem mezun
olduğumuz Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji
Ana Bilim Dalında görev yapan Yardımcı Doç. Dr. Bayri
ERAÇ bizden yardımlarını esirgemedi ve bugünlere geldik... Herkese çok teşekkür ederim…
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde yapılan törenimizde çok heyecanlıydık. Çünkü törene anne-babalarımızın yerine hayatın bize sunduğu en güzel hediyeler eşlerimiz ve çocuklarımızda katılmıştı. Tören;
Eczacılık Fakültesi Farmasotik Mikrobiyoloji Ana Bilim
Dalında görev yapan Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Bayri
ERAÇ’ın açılış konuşması ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Fakülte Dekanımız Prof. Dr. Varol
PABUÇÇUOĞLU’nun konuşmasının ardından, yıllar önceye gidip, eski resimlerimizin slayt gösterisini seyrettik.
Seyrederken de yüzümüzden tebessüm eksik olmadı.
Slâyt gösterisinin ardından temsili diplomalarımızı Sayın
Dekanımızdan aldık ve bu güzel töreni 17. Yıl pastamızı
keserek sonlandırdık. Tabi geleneği bozmayarak keplerimizi de atmayı unutmadık. Akşam da Karşıyaka’da güzel bir yemek ve doyasıya fasıl eşliğinde eğlenerek, bir
daha ki yıl buluşmak üzere bu güzel günü sonlandırdık.
Hepiniz bizler gibi sevgiyle kalın…
Hayatın bize sunduğu en güzel hediyeler eşlerimiz ve çocuklarımızın da katıldığı bir tören ile
17 yıl sonra Kep’lerimizi gururla sevinçle havaya attık…
Eczacı Hayati Yalçın aramızdan ayrılışının
13. yılında kabri başında anıldı
30 Ağustos 1999 yılında kaybettiğimiz
EDAK Ecza Kooperatifimizin yönetim
kurulu üyelerinden, meslektaşlarının ve
EDAK çalışanlarının Hayati Ağabeyi, Eczacı Hayati Yalçın dostlarının ve meslektaşlarının katıldığı bir törenle kabri başında anıldı.
Anma törenine; İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Tuncay Sayılkan ve Genel Sekreter Üyesi Eczacı Aylin Yalçınkaya, Avrupa Eczacı Kooperatifleri Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Vecihi Özerdemli,
ÇEKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Şule İlkkurşunlu,
EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Ayşem Jale Kıhtır ve
Denetim Kurulu Üyesi Eczacı Hüsnü Kaya ile meslektaş-
ları ve Ecz. Hayati Yalçın’ın sevgili eşi Ecz. Ülkü Yalçın
katıldı. Anma töreni, paylaşılan ortak anılar ve bu anılar
ışığında günümüzdeki mesleki durumun değerlendirilmesi ile son buldu.
Her sene kabri başındayız çünkü…
Ecz. Hayati Yalçın, egeli aksanıyla bize söylediklerinde
samimi ve içten gelen gerçek dost insanlardan, adam
gibi adamlardandı… EDAK olarak her sene onu anmak
onun kabri başında olmak bizim için çok önemli… Onun
bu yapı üzerindeki hakkı, onun kooperatifçiliğe sahip
çıkışı, meslektaşlarına EDAK’ı anlatarak onları da koyu
birer EDAK’çı yapma gayretleri, sağlığı pahasına mesleğe duyduğu inanç ve insana verdiği değer ile anıyoruz…
Bu bizim için bir vefadır. Bu bir anlayıştır. Bu bir kurum
kültürüdür. Bu bir EDAK geleneğidir. Bizim için Vefa;
“Biz buradayız” demektir. Çünkü mesleğimize ve mes-
leki örgütlerimize sahip çıkan bu insanların bıraktığı
mirası korumak ve değerlerimizi geleceğe taşımak gibi
bir misyonumuz da var. İstiyoruz ki, bu biraraya gelişlerde gittikçe artan bir örgütlülük ile daha çok, daha çok,
daha çok olalım… Mesleğe dair birlikte hareket ederek
kazanalım. Neler yapıyoruz? Hangi toplumsal çalışmaya başladık? Hangi yolda gidiyoruz? Dinamizmimizi,
coşkumuzu çoğaltalım istiyoruz. Ve biz genç meslektaşları, genç eczacılarımızı da bu yolda yanımızda her
alanda görmek ve heyecanımızı onlar ile de paylaşmak
istiyoruz. Bu bizim için bir vefadır. Bu bir anlayıştır. Bu
bir kurum kültürüdür. Bu bir EDAK geleneğidir.
Hayati Yalçın, Işık Boyacıgiller, Neşe Gülersoy, Naci Doğan, Ahmet Reha Karaca, Levent Kamacık gibi nicelerinin mesleğe yaptıkları katkıya duyulan saygı ile ruhları
şad olsun diyoruz.
gazeteedak
8
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Hizmetlerimiz
Kitapseverler EDAK Kütüphane’de…
EDAK Kütüphane’de bulunan yüzlerce kişisel ve mesleki gelişim kitaplarına, EDAK internet şubesi üzerinden erişebilir ve tıpkı gerçek bir kütüphanede olduğu gibi ödünç kitap
alabilirsiniz. Seçtiğiniz kitap, özel ambalajı içerisinde eczanenize gelecek ve ambalaj üzerinde yazılı olan iade tarihinde eczanenizden teslim alınacaktır.
EDAK Kütüphane’den nasıl mı yararlanacaksınız?
Giriş
Ödünç Alma
www.edak.org.tr ana sayfa “Hizmetler/Kütüphane” menüsünden ya da internet
şubesi ana sayfasında yer alan Edak Kütüphane görselinden giriş yapılır.
Rezervasyon talebinde bulunduğunuz kitap alıma uygun ise onaylanacak kitaplar
listesine taşınır. Bu alanda almak istediğiniz kitabı seçip “onayla” butonuna tıklayınız. Seçmiş olduğunuz kitap en kısa sürede size ulaştırılacaktır.
Takip
Rezervasyon talebinde bulunduğunuz kitap alıma uygun değil ise seçmiş olduğunuz
kitap takip etmek istediğiniz kitaplar listesine taşınır. Takip onay seçeneğini işaretleyip “takip et” butonuna tıkladığınızda kitap kütüphaneye döndüğünde sistemde
kayıtlı olan e-posta adresinize bildirimde bulunulur, böylece tekrar kütüphaneye
gidip takip ettiğiniz kitabı alma fırsatınız olur. Sistemde kayıtlı olan e-posta adresinizi bu bölümde görebilir ve güncelleyebilirsiniz.
Kitap Seçimi
Kategoriler arasında kitap ya da yazar adına göre arama yaparak kitapları inceleyebilirsiniz. Kitap detayında bulunan özet bilgiler altında “ödünç al” butonu ile
kitaba rezervasyon talebinde bulunabilirsiniz.
Yorum
Okuduğunuz kitaplara yorum yazmak istiyorsanız, “okuduklarım” bölümünden
yorum ekleyebilirsiniz.
gazeteedak
Dijital Sağlık
9
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Sonraki Adım…
dan kabul edilen ‘’Dijital Hastane Projesi’’ kapsamında
mobil bilgisayar ve ameliyathane özel bilgisayar sistemleriyle alımı yapılan tablet bilgisayarların hastane ortamında kullanımının başladığını bildirdi.
Proje kapsamında hastanede ayaktan takip edilen ve
yatan hastaların tüm bilgilerine ulaşılabilmesi için hekimlere, asistan hekimlere ve hemşirelere tablet bilgisayar dağıtıldığını anlatan Bozkurt, bu bilgisayarlarla
hastalara ait radyoloji ve labaratuvar sonuçlarının takip
edilebildiğini ve hastanın tedavisinin şekillendirilebildiğini söyledi.
Prof. Dr. Bozkurt, hastenelerinde özellikle takibi gereken
kronik hastalar için dijital sağlık kartları çıkardıklarını
belirtti. Bilgisayar bağlantılı bu kartlarla hastanın, tüm
görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerinin yurt dışında
da kullanılabileceğini dile getiren Bozkurt, ‘’Kişisel bilgi
kartına yüklediğimiz tüm tetkikler, herhangi bir ülkedeki
doktorun bilgisayarı tarafından da izlenebilecek’’ dedi.
Ameliyathanede dijital dönem
Ecz. Ayşem Jale Kıhtır
EDAK Ecza Koop.Yönetim Kurulu Üyesi
[email protected]
Dünya değişiyor, peki biz kayıtsız kaldıkça bu değişim duracak mı? Bizi yarınlara ne taşıyacak?
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, yeni ürünler ve hizmetler sadece son birkaç yılda insanlık için
barış, demokrasi ve refah ekseninde daha kaliteli bir
yaşam umudu yarattı. Bilgisayar, telekomünikasyon
ve yayıncılık hizmetleri dünyanın her yerine mobil ve
yüksek hızda ulaşabiliyor. Akıllı telefonlar, akıllı TV’ler,
tablet bilgisayarlar yüksek hacimli verilerin, çok büyük
boyutlarda aktarılmasını zorunlu duruma getirdi. Gelişmelerin hızı uzun dönemli öngörülerin yanında bu teknolojilerdeki gelişmelerden yararlanacak her kurum ve
kişinin “ yarın” hangi yöne, hangi adımı atacağına karar
vermesini gerektiriyor.
Sağlık sektörüde bu gelişmelerden oldukça nasibini almış bir sektör, normal reçetelerin yerini e-reçeteler,yazılı
Ecz. Emre
Bacanak
raporların yerini e-raporlar alırken,
yakında
hükümetimizin sağlıkta dönüşüm projesiyle dijital hastanelerden
hizmet almaya başlayacağız.
Nedir dijital hastane?
Hasta bilgilerine her yerden hızlı ulaşım, veri güvenliği,
tüm hizmetlerin bilgisayar ortamında yürütülmesi, minimum hata, düşük maliyet, hasta ve çalışan memnuniyeti,
teşhis ve tedavide başarı vb. birçok avantajlar sağlayan
bir sistemdir, diye tanıtılmaktadır. Bir gazete haberi söyle anlatıyor ülkemizdeki pilot dijital hastaneyi; Doktorların tablet bilgisayarlarla hasta takibi yaptığı hastanede,
ameliyatlarda dev monitörlü bilgisayarlar kullanılıyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilen ‘’Dijital Hastane Projesi’’nin uygulandığı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hastalar ve
doktorlara dijital dünyanın olanaklarıyla hizmet dönemi
başladı.
Doktorların tablet bilgisayarlarla hasta takibi yaptığı
hastanede, ameliyatlarda dev monitörlü bilgisayarlar
kullanılıyor. Hastaların ceplerinde taşıdığı dijital sağlık
kartları sayesinde yurt dışındaki hastanelerde bile tetkikler izlenebiliyor.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.
Dr. Murat Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafın-
Bozkurt, ameliyathanelerde özel bilgisayar sistemini
hayata geçirdiklerini belirterek, ameliyat sırasında bu
bilgisayarların büyük monitörü sayesinde hastanın tüm
tetkiklerinin incelenebildiğini aktardı. Hastaneye bölge
ülkelerinden de taleplerin geldiğini ifade eden Bozkurt,
geçen ay yaklaşık 500 hastaya hizmet verdiklerini ve 50
hastanın da ameliyat edildiğini bildirdi.
Yalnızca hastaneler dijitalleşmiyor, gelecek senaryolarında teshiş yönetimleri olarak, moleküler tıp, bio çipler
ve invitro teshişlerden bahsedilmektedir.
Mr görüntülenmesi ile tüm vücut taranabilecek,
Gelecekte telesağlık diye farklı bir kavram bizi bekliyor,
çağrı merkezleri birçok hastanın akut sorununu uzaktan
çözebilecek hale gelecek,
Bilgi ağlarımız sağlık cihazı haline gelecek, yani telefonumuz tansiyonumuzu, kalp atışımızı, şekerimizi ölçebilecek…
Yani gelecek yıllarda...
*Kişiye özel tıp, moleküler tıp
*Nano robotlar, nanotıp
*Hibrit ameliyathaneler
*Filmsiz radyoloji
*Dijital arşivleme
*Otomize eczane
*Akıllı ilaç molekülleri
*Merkezi veri toplama
*4 boyutlu görüntüleme
*Kâğıtsız hastane ve eczaneler bizi bekliyor.
Peki, biz bu kadar dijitalleşmeye hazır mıyız?
Çevremizde ve dünyada olup bitene sizce ne kadar kayıtsız kalabiliriz?
Kayıtsız kaldığımız sürece ayakta kalma şansımız var
mı?
Bu yaşadığımız süreç bu bildiğimiz modelle bu mesleği
yapacağımız günlerin sayılı kaldığını göstermekte, bizde değişime ayak uydurmalıyız. Bizim mesleğimiz bir
değişim ve kabuk değiştirme sürecinden geçmektedir.
Peki, işimizi ve mesleğimizi geleceğe taşımak için ne yapacağız?
Kendimize ve eczanemize yatırım yapacağız, bu gün
en pahalı şey bilgidir. Unutmayalım ki tüm bu gelecek
senaryolarında bizi yarına taşıyacak olan bilgimiz olacaktır. Unutmayalım ki, şimdi bilgi ağacını dikmezsek,
yaşlandığımızda gölgesine sığınacak bir yerimiz olmaz
(s.r. chamfort)
Dijital Sağlık Hizmetinin Öncüsü
Danimarka
77 yaşındaki emekli mimar Jens Danstrup, şehrin her tarafına
bisikletle gidiyordu. Ancak yıllardır kullandığı sigara ciğerlerini zayıflatınca, doktor randevusuna gitmek için kapı önüne
inip bir taksi çağırmak bile zor gelmeye başladı. Şimdi ise,
bazı basit tıbbi cihazlar ve Web kameralı bir diz üstü bilgisayarı kullanarak, evinden dışarı adımını atmak zorunda kalmadan doktora gidebiliyor. Sağlığı ile ilgili haftalık ölçümlerini elektronik kayıt cihazına kaydederek, doktoruna otomatik
olarak Blue-tooth bağlantısıyla gönderebiliyor. Danstrup,
“Bütün bir günü hastanede harcamak yerine bunun benim
için ne kadar kolay olduğunu görüyor musunuz?” diye soruyor bir buçuk kilometre uzaklıktaki Frederiksberg Üniversitesi
Hastanesi’nin hemşiresi ile Web kamerası ile sohbet ederken. Elindeki elektronik ölçüm cihazını çalıştırıyor. Cihaz, ölçülen nabzı kaydediyor ve doktoruna gönderiyor. Danstrup
aynı zamanda kendi özel sağlık kayıtlarını da internetten
inceleyebiliyor. Reçeteleri için kâğıt kullanılmıyor. Elektronik
ortamda hazırlanıyor ve ülkedeki herhangi bir eczane onları çekebiliyor. Bütün bunlar mümkün çünkü Danstrup, sağlık
kayıtlarının elektronik ortamda saklanmasına ve diğer sağlık
hizmetleri için bilgi teknolojilerinin kullanılmasına 10 yıl önce
başlayan Danimarka’da yaşıyor. Bugün, neredeyse bütün
aile hekimleri ve hastanelerin neredeyse yarısı elektronik
kayıtları kullanıyor ve yetkililer de, Frederiksberg’te Doktor
Klaus Phanareth tarafından başlatılan proje gibi “tele-tıp”
projelerine daha fazla destek vermeye çalışıyor. Birçok çalışma, Danimarka’daki medikal sistemin dünyanın en verimli sistemi olduğunu gösteriyor. Bu sistem doktorlara her
gün ortalama 50 dakika kazandırıyor. Sağlık Hizmetleri Bilgi
ve Yönetimi Sistemleri Topluluğu’nun 2008 raporuna göre,
Danimarka’nın sağlık sisteminin elektronik olarak kayıt altında tutulmasının, yıllık maliyeti 120 milyon dolar azalttığını
belirtiyor. Danimarka’nın başarısının küçük bir ülke olmasına, homojen nüfusuna ve iyi düzenlenmiş sağlık hizmetleri
sistemine dayanıyor. Avrupa’nın birçok yerinde olduğu gibi,
Danimarka’daki sağlık hizmetleri de vergilerle finanse ediliyor ayrıca hizmetlerin büyük bir çoğunluğu ücretsiz. Sistemi
denetleyen merkezin başındaki Otto Larsen, “Bu bizim için
doğal bir süreç” diyor ve ekliyor, “İnsanlarımızın bakımına
önem veriyoruz ve bunun doğru yol olduğuna inanıyoruz.”
O ve birçok kişi sistemin mükemmel olmadığını kabul ediyor.
Sistem bütçe kısıtlamalarıyla karşı karşıya ve ülke ayrıca henüz elektronik sağlık kayıtları için ortak bir standart belirleyemedi. Larsen, “Şu anda sistemi daha etkili bir hale getirmeye
çalışıyoruz. Ortada birçok sistem var” diye konuşuyor. Kuzey
Jutland kırsal bölgesinde Thy- Mors Hastanesi’nde doktorlar,
hastanın elektronik sağlık kayıtları verilerine ulaşan ve verileri insan vücudunun üç boyutlu görselinin üzerine yerleştiren
bir IBM yazılımı kullanıyorlar. Böylece bir kişinin sağlık geçmişine hızlıca ulaşabiliyorlar. Doktorlar bu görseli çevirebiliyor,
yaklaştırabiliyor ve daha fazla bilgi alabilmek için şikâyetler
bölümüne tıklayabiliyorlar. Ambulansların da elektronik sağlık kayıtlarına erişimleri bulunuyor. Böylece sağlık personeli,
hasta daha yoldayken bile acildeki doktorlar için kayıtları
güncelleyebiliyorlar. Kopenhag’daki 150 yıllık Frederiksberg
Üniversitesi Hastanesi’ne geri dönersek, hemşire Steffen
Hogg Christensen, Danstrup’ın kullandığının benzeri sağlık
bilgileri paketleri hazırlıyor. Christensen sağlık bilgileri teknolojisinin kolay bir iş olmadığını söylüyor. Meslektaşlarını
ve yaşlı hastaları eğitmenin yıldırıcı olduğunu ve çok zaman
aldığını belirtiyor. Gülerek “Ama bu eski duvarlar arasında
ne kadar yaratıcı olabileceğimizi görmek çok heyecan verici,
değil mi?” diye soruyor.
* http://www.sabah.com.tr/NewYorkTimes/2010/03/15/dijital_saglik_hizmetinin_oncusu_danimarka adresinden 01.10.2012 tarihinde indirilmiştir.
10
Dijital Sağlık
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Dijital Gelişim
Hayatımızın her alanında teknoloji ve unsurları vazgeçilmez bir hal almıştır. Her geçen gün de daha bağımlı bir
şekilde dijitalleşmenin esaretinde yaşamaktayız. Sürekli
gelişen teknoloji işlerimizi daha kolaylaştırmakta, bilgiye daha hızlı ulaşmamızı sağlamakta, bizi biraz tembelliğe sevk etmekte hatta bazen bizi işsiz bırakmakta.
Kısacası artısıyla eksisiyle hızla yol almakta.
Teknoloji treninin en ön vagonunda
seyahat eden sağlık sektörünün birer parçalarıyız.
Ecz. Çağdaş Ceylan
EDAK Ecza Koop. Yönetim Kurulu Üyesi
[email protected]
Dijitalleşmenin etkilerini her
alanda görebiliyoruz. Günlük hayatta vazgeçemediğimiz teknolojik ürünlerden, iş yaşamımızda
kullandığımız medula sistemine,
barkod okuyucularımızdan-karekod sistemine ve e-reçeteye
dek teknoloji her alanda işimize
de adapte olmaktadır.
Özel yaşamlarımız bir kenara, meslek hayatımızda da
dijitalleşmenin etkilerini kolayca görebiliriz. En basit örnek her gün kullandığımız medula sistemi… Geçmişten
günümüze bakıldığında elle tutulan kayıtlardan, bugün
kullandığımız bilgisayarları ve e-reçeteleri göz önüne
alırsak teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini ve mesleğimize adapte olduğunu görürüz.
Aslında bu teknolojik değişikliklere bizi iten birlikte iş
yaptığımız kurumlar. Gerçek şu ki, zorunda kalmasaydık
eczanelerimize bu yatırımı yapmazdık. Reçeteleri elektronik ortamda kaydedebilmek için bilgisayarlar aldık,
ilaçları kolayca sisteme kaydedebilmek için önce barkod okuyucularımız oldu sonra karekod okuyucularımız.
Stoklarımızı doğru tutabilmek için de stok programları
kullanmaya başladık. Hepsi bizim için birer maliyet oldu.
Ama gerçek şu ki, işlerimiz de bir hayli kolaylaştı.
Günümüzün rekabetçi ortamında dijitalleşme anlamında daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Teknoloji treninin en ön vagonunda seyahat eden sağlık
sektörünün birer parçalarıyız. Hastaneler, özel klinikler,
laboratuarlar… Her zaman teknolojinin gelişimine ilk reaksiyonu veren yerlerdir. Bizlerde kendi alanımızda gelişen teknolojiyi takip etmeli ve eczanelerimizi bu yönde
geliştirmeliyiz.
Dijital gelişim yaptığımız işleri bizim için kolaylaştıran
bize vakit kazandıran bir kavramdır, verimliliğimizi arttırır. Bu anlamda eczanemizi geliştirmek için çok fazla
yatırım yapmamıza gerek yok, dikkat etmemiz gereken
şey elimizin altındaki yapıyı doğru kullanmak. Siparişlerimizi internet sayfasından vermek hatta mavi kasayı
kullanabilmek bile eczanemizin dijital gelişimine katkı
sağlar. Eczanelerimizde ısı ve nem ölçümü yapıyoruz;
değerleri kaydedip saklamak zorundayız. Bu işlemleri
bile artık telemetri cihazıyla yapabiliyoruz. Edakometri
ile kayıtlarımızı sanal ortamda tutup, ısı ve nem ölçümündeki anormalliklerden cep telefonunuza gelen mesajla haberdar olabiliyoruz.
Teknoloji her geçen gün sınırlarını genişletiyor, yarattığı
olanaklardan faydalanmak bizim elimizde. Teknolojiyi
işimize adapte edip doğru şekilde kullanabilirsek birkaç
adım önden gidebiliriz.
Dijital sağlıkta eczacının veri korunmasına önem
vermesi gereklidir
müzde yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Günümüzde artık tahta kilitler yok, demirden ve çelikten
olanları var ancak bilgi değil değerli şeyleri korudukları
içerdikleri için sadece küçük hırsızların cazibe merkezi.
Kilitler artık dijital ortamlarda kullanılıyor.
“Password:
Username:
Doğrulama kodu:”
Bu kilitlerin hepsi ustaları tarafından açılabiliyor.
Hırsızlık bilinçli olmayabilir.
Farkında olmadan da bilgi aşırılabilir.
Bilgi aşırmacılığı da hırsızlıktır.
Ecz. Hüsnü Kaya
EDAK Ecza Koop. Denetleme Kurulu Üyesi
Günümüzdeki tahta kilitlerin
yerini dijital kilitler aldı…
En eski kilit, Ninova Harabelerinde bulunmuştur. Önceleri kilitler, tahtadan yapılmaktaydı. İlk madeni kilidi,
Romalıların kullandığı zannedilmektedir. Numaralı ve
şifreli kilitler, Çinliler tarafından keşfedilmiştir ve günü-
Bizler eczanelerimizde ne kadar farkındayız ama bir bilgi deposu oluşturmaktayız.
Kişilere ait T.C. numarasından başlayarak birçok bilgiyi,
bilgisayarlarımıza hapsediyoruz.
Ve hiç kimse bizi uyarmıyor; “bu bilgileri gözünüz gibi
koruyun” diye.
Oysa bu bilgileri bizim başka yerde kullanmamız suçtur.
1970’lerden başlayarak hastanelerde oluşan dijitalleşme, eczanelerimize kadar geldi dayandı. Bilgisayar
dünyasında TC numarası ile işlem yapmak birçok kolaylık sağlıyor, sağlamasına da riskler de içeriyor. Bir kişinin
TC numarasını biliyorsanız, o kişiye ait sağlık bilgilerinin
tümüne, özlük haklarına v.s.’ye ulaşabilirsiniz. Anayasa
maddesi olan kişinin dokunulmazlığını ihlal etmiş olursunuz.
Oysa eczanelerimizde kullandığımız Tebeos, Byte, Farmakom, Eczanem gibi yazılımlarımızda yüzlerce kişinin
TC numarasını barındırıyoruz. Bu bilgilerin gizlilik özelliği vardır. Hiç kimse ile paylaşılmaması gerekir.
Dijital Sağlık
gazeteedak
11
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Eczanelerimizdeki bu değerli bilgileri korumak biz
eczacıların sorumluluğundadır. Bunu sağlamak için,
“hacker”ler tarafından bilgisayarlarımıza yerleştirilebilecek minik programları kapıdan sokmamamız gerekiyor. Bu da lisanslı bir antivirüs yazılımı kullanmak demektir. Internet’ten kolayca indirebileceğiniz bazı
Dijital sağlıkta veri güvenliği konusunda 11 Temmuz’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
“Genel Sağlık Sigortası Verilerinin
Güvenliği ve Paylaşımına İlişkin Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, genel sağlık sigortalısına ait sağlık bilgilerinin gizliliği
esas olacak. Sağlık verilerinin paylaşımında, anayasada, kanunlarda ve
uluslararası sözleşmelerde yer alan
özel hayatın gizliliğine ve ticari sır
niteliğindeki verilerin korunmasına
ilişkin hükümler esas alınacak.
1980’li yılların başı…
(Yaklaşık 375 kat daha hızlı ) bilgisayarlar olacak diyen birileri olsaydı
alay konusu olurdu.
Mustafa Kılıç
EDAKOM Ltd. Şti. / Koordinatör
[email protected]
Sağlık sektöründeki gelişmelere baktığımız da, yine teknoloji sayesinde alınan mesafe bir hayli uzun. Geldiğimiz
nokta da artık teknolojinin her bir parçası insan sağlığına faydalar oluşturmaya başladı. Elektronik büyük mikroskoplarla çok ince detaylar da ameliyatlar yapılmakta, gen teknolojisi üzerinde çalışmalar sürdürülmekte,
hastalar daha etkin bir şekilde takip edilmekteler. Teknoloji geliştikçe insanoğlunun sağlığı için daha da güzel
gelişmeler olacak. Hatta kendi kendine ameliyat yapan
robot makineler icat edilecek.
Kendi sektörümüzde de geçmişe baktığımızda, bu anlamda birçok değişiklik ve çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Bilgisayarların, eczanelerde reçete arkası çıktısı
işinden soyutlanıp artık vazgeçilmez bir bireyi olduğunu
da görüyoruz. Sadece kendi başına bir bilgisayarın yetmediği, bir den fazla bilgisayarlı bir internet ağına bağlı
ve işimizin tamamını bunlar üzerinde yaptığımız bir olgu
halini aldığını da görüyoruz.
Teknolojik gelişmeler işimizi 1990’lı yılların başında eczanelerive yaşam biçimimizi değiştir- miz bilgisayarlar ile tanıştı, teknolojinin sektöre girişi ile reçete arkası
di.
Kaos, endişe, fikrini bile söylemenin artık suç olduğu
ortamlar ve yorgunluk döneminden çıkmaya çalışan bir
millet. Fikri olanın fikrini söyleyebilmesi cesaret işi gelirdi o zamanlarda insanlara. Ancak dünya böyle değildi.
Dijitalleşme de ve teknolojik gelişmelerde ön çalışmaların yapılmakta olduğu, teknolojinin insan hayatını yönlendirmeye başlayacağı bir döneme doğru gidiliyordu.
İlk bilgisayarları hatırlarım. Yıl 1987. 8 MHz bilgisayarlar
kullanılmakta. O dönemde gelecekte 3 GHZ (Yaklaşık
375 kat daha hızlı ) bilgisayarlar olacak diyen birileri
olsaydı alay konusu olurdu. Ancak hızla gelişti teknoloji.
Artık kimse önüne geçemeyecekti. Bugün ise neredeyse
hiçbir şey yapamaz olduk teknoloji olmadan. Her yanımız internet, her yanımız teknoloji. Acaba filmlerde ki
gibi insanoğlunun sonumu olacak bu teknoloji?..
Yıl 1987. 8 MHz bilgisayarlar kullanılmakta. O dönemde gelecekte 3 GHZ
dökümlerin yapılmaya başlanması
90’lı yılların sonuna doğru oldu ve
artık bilgisayarsız eczane kalmadı…
1990’lı yılların başında Eczaneler aktif olarak bilgisayar
denen makineler ile tanıştılar. 1990’lı yılların sonuna
doğru bu tanışma yavaş yavaş zorunluluk haline gelmeye başladı. Tabi ki bilindiği üzere başlarda reçete arkası
dökümleri v.s işlemler bu zorunluluğu oluşturdu. Bir eczane anlaşmalı kurum ile çalışmaya başladı ise bilgisayar da zorunluluk haline gelmeye başladı. Zorunluluklar
bundan böyle bir yaşam biçimi haline gelecekti. Bunu
da 2000’li yılların başında gördük. Henüz görüp yeni
alışmaya başlamıştık ki, 2000’li yılların ortasına doğru
hayatımızın ve işimizin birer üyesi ve vazgeçilmezi halini
aldılar. BUT, SUT, Medula, İTS, PTS derken Bilgi Yönetimi
haline gelmiş bilgisayarlı yapılar hem yaşamımıza hem
de Eczanelerimize sağlam bir şekilde yerleşti. Günümüz
de bilgisayar ve iletişim olmadan, bilgiyi yönetmeden
eczanelerimiz de herhangi bir işi yapamaz olduk. Hatta
zaman bize yedekli çalışmayı bile getirdi. Yedekli çalışma bir bilgisayar yerine birkaç bilgisayar, bir iletişim
noktası yerine bir den fazla iletişim noktası sahibi olmamızı öğretti. Bu öğretilerle birlikte Hastaya kaliteli ve
iyi hizmet sunarak yaşam kalitesine katkıda olmak gibi
hedeflerimiz oldu ve bu hedeflere ulaşmak için tüm sektör olarak çalıştık. Çünkü bizlere sunulan “insanoğlunun
yaşam kalitesini artırmak için üzerinde çalıştığı ve bilgi
seviyesini gün geçtikçe yükselttiği teknoloji çalışmalarını” kullanmamız gerekliliği eczanelerimize ve sektöre
yerleştirilmişti bir kere. Geldiğimiz güne baktığımızda
bir bilgisayarsız, data iletişimi olmayan eczanemizde
herhangi bir işimizi yapamaz olduk. Artık yapılar daha
da ilerledi ve Merkezi Ağlar haline geldi. Bilgiyi biz değil, Merkezi sistemler yönetir oldu. Yap dediklerini yaptık, yapma dediklerini de yapmadık. Her açıdan, tam bir
merkezi yönetim…
Bu merkezi yönetimi bugün İTS ile yaşıyoruz. Ardından
gelecekte oluşacak birçok merkezi bilgisayar ağı yapılarını yadırgayamadan hep içerisinde olacağız. Önümüzdeki dönemlerde hasta kartları hatta nüfus cüzdanları
ile entegre yapılar çıkacak karşımıza. Reçete tarih olacak. Doktorlar hasta için gerekli tedavi yöntemini bir bilgisayara girecek, hasta eczaneye gidip kartını verdikten
sonra ürünlerini alacak. Tüm bu işlemler şimdilerde altyapıları kurulan sağlık ağı ile yapılacak. Bu işi yapabilmenin ardında da teknolojinin nimetlerinden faydalanılacak.
Peki sonra…
O’ nu da zaman gösterecek.
Sağlığınız için iletişim de kalın.
12
Dijital Sağlık
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Bilişim incelemesi ile güncel donanım:
Dijital Danışmanlık
Geçtiğimiz sayımızda EDAKOM’un
tüm ortaklarımıza açık olarak yayınladığı “Bilişim İncelemesi” yaptırdınız mı? başlıklı ilanıyla eczanelerimizde kullanılan bilişim sistemlerinin
güncelliğini sorgulaması gazeteedak olarak bizleri de meraklandırdı. Bu sayımızda konumuz “Dijital
Sağlık” olunca, haliyle Dijital danışmanlık da ne demek? Eczacılarımızdan bu ilana geri dönüşler oldu mu?
EDAKOM ile bakım anlaşması yapan
ortak eczacı sayımız ne durumda?
Diyerek sorularımızı EDAKOM Teknik
Servis Şefi Hakan Alpat’a yönlendirdik.
EDAKOM olarak başlattığımız “Bilişim İncelemesi” projemiz müşterilerimizden gelen talepler üzerine daha da
şekillenerek devam etmektedir. Bizim için öncelikli olan
eczanelerimizin çağın koşullarına ayak uydurması ve
eczacılarımızın sağlık danışmanlığı yapmalarına imkan
tanıyacak en kıymetlimiz olan zamanı onlara verebilmek. Bu nedenle eczanelerimizde kullanılan bilişim alt
yapısı ve bilişim sistemleri çok önemli.
Hakan Alpat / EDAKOM Teknik Servis şefi
[email protected]
EDAKOM ile 750’yi aşkın eczacı ortağımız bakım anlaşması yaptı. “Bilişim
İncelemesi yaptırdınız mı?” ilanımıza
çok sayıda eczacımız geri dönerek
bilişim ürünleri hakkında bilgiler aldı
ve bazı eczacılarımız ürünlerini bu
yolla tamamen yeniledi. Sonuç olarak geri dönüşler iyi yolda olduğumuzu gösteriyor… Eczacılarımız teknolojiye uzak kalmamayı seçiyorlar.
Teknoloji ürünlerini güvendikleri yerden, danışarak alıyorlar, satış sonrası hizmetten de memnunlar.
Amacımız; müşterilerimizin mevcut durumunu inceleyip,
bunun sonucunda da çıkacak olan raporla ,”Bilişim Danışmanlığı” yapmaktır. Tabi ki görülen eksiklerin giderilmesi amacıyla örnek tekliflerimizi de rapor eklerinde bildireceğiz. Bize en çok sorulan soruların başında “dizüstü
bilgisayarımı yenilemem gerekir mi?”, “eczanemde bu
işi yapabilmek için en az kaç tane bilgisayara ihtiyacım
var?”, “Eczanemde Server, UPS olmalı mı?” gibi sorular
geliyor. Eczanemizin konumuna ve iş hacmine bakarak
çağın koşullarına uygun değerlendirmemizi yaparak, en
asgari koşulda en iyi hizmeti ve donanımı onlara sunuyoruz. Teknoloji sürekli yenileniyor, işlem miktarı sürekli
artıyor. Artan iş hacmine bağlı olarak, eczacılarımızın
bilgisayar başında hastaları onları beklerken fazla vakit harcama lüksleri yok. Biz de eczacılarımıza bunun
için kendilerine uygun olan sistemin en iyisini sunuyoruz.
Yeni teknolojilerden örnekler ve tavsiye ettiğimiz ürünler ile de onların memnuniyetini sağlamak bizim için de
ayrı bir moral kaynağı oluyor.
Eczacılarımızın / Müşterilerimizin, günümüz teknolojisine yakın çalışması, Bilişim konusunda sorun yaşamamaları, yaşadıkları sorunları güvenilir ve hızlı bir şekilde
çözümlemeleri için ‘EDAKOM’ olarak çalışmalarımıza
devam ediyoruz.
EDAK Business Cup’ta
Nivea For Men ve Radyo Spor’un sponsorluğunda gerçekleştirilecek Business Cup’un İzmir ayağında CMS
Jant, DYO, Ege Seramik, Akzo Nobel, Kristal Yağları, Univera Bilişim Sistemleri, Opet-Aygaz, Gates Power Train,
Schneider Elektrik, Özkan Demir Çelik, Tüpraş, Esbaş,
Lisi Aero Space, Roy Robson, Pfw Havacılık, Çamlı Yem,
Doğa Gıda, Cam Merkezi, Edak Ecza Kooperatifi ve
Norm Cıvata gibi tanınmış güçlü şirketler yer alıyor. 7
Ekim’de başlayacak ve 9 hafta boyunca İzmir, İstanbul,
Ankara ve Bursa’da düzenlenecek maçların sonrasında
8-9 Aralık’ta İstanbul’da Türkiye şampiyonası yapılacak.* (yeniasır gazetesi 29.09.2012)
gazeteedak
Özel Konuğumuz
13
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Yaşlanıyoruz, daha uzun yaşıyoruz, dijitali geçtik,
neredeyse robotlara merhaba diyoruz…
Evlenme, aile olma, doğum oranları düşüyor, tek yaşayanlar ve yaşlılar çoğalıyor. Devreye robotlaşmanın
girdiği, insanların daha da az çalıştığı süreçlere doğru
hızla ilerleniyor…
Tüm bunlar kronik hastalıkların, sürekli tedavi, bakım ve
kontrol gerektiren, daha genç görünüp, daha iyi hissetmek isteyen insan sayısının artışını da beraberinde getiriyor.
Kısacası sağlık sektörü/ pazarı hızla ve artan oranda
büyüyor, kapsamı değişiyor…
Gıda, içecek, perakende sektörleri ile sağlık sektörü iç
içe geçiyor. Bazı alanlarda ilaç şirketleri gıda firmalarıyla birleşmeye doğru gidiyor. Yurt dışında marketler, tıpkı
kozmetik ürünlerin açıklamasını yapmak üzere kozmetik
uzmanı/danışmanı istihdam ettikleri gibi; gıda, diyet vb
bilgileri için full-time danışman eczacı istihdam etmeye
başlıyorlar.
Oysa eczacılar yüksek ve özellikle medikal eğitim almış
ve halkın en güvendiği “satış, buluşma, danışma noktaları” olmak özelliği ile tahminlerinin çok ötesinde bir
kapsama alanı, hizmet habitatı yaratabilirler.
Dijitalleşmek için önerilerim;
Böylesine önemli ve büyüyen bir pazarda “sağlık” sektöründe en önemli oyunculardan biri olmaya aday olan
eczacıların;
- Düşünce yapılarında, gelecek algısı ve stratejik bakışlarında,
- Mesleklerini, sorumluluklarını yeniçağın gereklerine
göre yeniden tanımlamak konusunda,
- Çok radikal değişim ve dönüşüm geçirmeleri;
- Yeniden öğrenme ve çağı yakalamaya, teknolojik becerilerini arttırmaya ciddi kaynak ayırmaları,
- Dijital Çağın gereklerini hızla yerine getirmek üzere harekete geçmeleri gerekiyor.
Ufuk Tarhan / Fütürist
Yaşlıların dünya genelinde sayısı hızla artıyor, yaşam süresi uzuyor. Hatta
fütüristler “ölmek hastalıktır, insanlık 2040’larda bunun da üstesinden
gelecektir” diyor. Robotlar hızla insanların yerine, çalışma alanlarına
doğru ilerliyor!...
Refah seviyesi yüksek, Batı ülkelerinde yaşlı oranı % 2030. Yaşlanma gerçeği artık sadece batılı ülkelerin değil;
Türkiye, Ortadoğu Ülkeleri, Türkî Cumhuriyetler ve Balkan Ülkeleri gibi Türkiye’nin çevresinde yer alan komşularının da dikkatle değerlendirmesi ve gelecek için titiz
planlamalar yapması gereken bir faktör.
Şu an dünyanın 1/10´i 60 yaş üstü. 2050 yılında ise 2 milyarlar civarına olacak. Sağlık hizmetlerinde kalitenin,
bilginin artması, Gen teknolojisinin, Nanoteknolojinin,
Bioinformatics’in gelişimi ile ortalama insan ömrü uzuyor. Halen 50 yaş civarında olanların 100 yaşından fazla
yaşayacakları belirtiliyor.
1- Eczacıların öncelikle dijitalleşmenin yolunu açan, dijitale giriş
demek olan; “sosyal medyayı,
search/arama dostu web sitesi/
blog oluşturmayı, stratejik olarak
yönetmeyi” bir iyice öğrenmeleri
ve buna göre yapılanmaları, disiplinle uygulamaları gerekiyor.
Ardından da kaçınılmaz olarak
gelişecek e-ticaret çalışmaları
yapmaları gerekecek. En iyisi şimdiden e-ticaret nedir anlamaya
başlamak, sektörel düzeyde çalışmaları planlamak…
Eczacılık artık eskisi gibi olamaz, yapılamaz…
İşte tam da bu gelişmeler yaşanırken, eczacılar sağlık,
ilaç, dermokozmetik, besin destekleri diye özetlenebilecek alanların tamamında en önemli meslek gurubu
“olabilir”. Olabilir diyorum çünkü çoğu eczacının kendisini hala ve aslen “ilaç” ile
özdeşleştirdiği ve mesleğinin
çerçevesini o sektörle çizdiği gibi bir izlenime sahibim.
Sanki mümkün olsa, maddi
zorunluluklar olmasa, çoğu
eczacı ilaç dışında, yukarıda
saydığım kategorileri satmayacakmış, istemeye istemeye
yapıyormuş gibi
duruyor… Yapsa bile çoğunda
ilaç dışı kategorileri satmayı,
o alanlarda hizmet vermeyi
mesleğine yakıştıramıyor gibi
bir duruşu var. Eczacıların bu
durumu ne yazık ki “aktarlar”
diye ehliyetsiz ama çığ gibi
büyüyen bir grubun oluşmasına yol açtı bile… Umuyor ve
diliyorum ki diğer alanlarda
benzer şeyler yaşanmaz.
2- Mesleği korumakla, meslek ilkelerine, geleneklerine sahip çıkmakla; çağa ayak uydurmak ve geleceği yeniden, tekrar tekrar yapılandırmak,
yönetmek arasında fark var. Eczacıların “ama bizim
sektörümüzde kısıtlar/yasaklar, kanuni düzenlemeler
çok, elimiz-kolumuz bağlı ya da bize yakışmaz” türünde
mazeretlerle vakit kaybetmeden “teknolojiye ve teknolojik alt yapılarına yaptıkları yatırımları, dijitalleşme hızlarını” arttırmaları gerekiyor.
3- Dijitalleşmek çok ciddi bir strateji ile hem zaman hem
maddi yatırım gerektirir. Kulaktan dolma “bedava, kolay” söylemlerine tabir yerinde ise “kanmayınız”. Sosyal
Medya diye özetlediğimiz platformlar asla hafife alınacak kategoride değillerdir. Çok ciddi bir iştir. Tıpkı eczanenizin en ufak raf köşesinin dahi dikkatle oluşturulması
kadar titizlik ister. Pratik yaparak, kullanılarak gelişir.
Kendisini, mesleğini, eczanesini sosyal medya, blog,
web aracılığı ile dünyaya tanıtamayan, dijital iletişim
becerilerini geliştiremeyenlerin ne yazık ki eczanesi de
ancak önünden geçen insan kadar bilinecektir. Müşteri yapısı, iletişim, satış kanalları, tedarikçi tercihleri son
derece hızla değişiyor. Farklı bakış ve farklı aksiyon şart.
Sevgili Eczacılar, bir an önce bu konuda aksiyon almalısınız.
Her şeyin ne kadar hızla değişmekte olduğunu daha iyi
algılamak adına, bu yazımı da okumanızı ve videoyu izlemenizi öneririm => http://goo.gl/8ph34
14
Ne dediler?
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Gazeteedak’ın 70. Sayısının gündem konusu “Dijital Sağlık” olunca mikrofonumuzu, e-postamızı, facebook mesajımızı,
twitterimizi yani hâlihazırdaki dijital çağın tüm nimetlerinden yararlanarak ortak eczacılarımıza da sorular yönelttik. Dijital
sağlık denince akıllarına ne geliyor? Eczanelerinde teknolojiyi ve mesleki gelişmeleri yakından takip eden eczacılarımızın
bazılarının görüşlerine gazetemizin sayfaları el verdiğince yer vermeye çalıştık.
Bilindiği gibi 2005 yılından bu yana Sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde sektörümüzde birçok değişiklik yaşıyoruz.
Örneğin, e-rapor, e-reçete, her türlü alım satım ve ilaçların eczane programına dahil edilmesi ve oradan takibinin
yapılması, medula sistemi ile İlaçlar ile ilgili her türlü bilginin elimizin altında olması ve eczacı olarak burada kendinizi nasıl
farklılaştırabildiğiniz sorusu da gündeme geliyor. Aşağıda yer alan röportajlarda eczacılarımıza özetle dünya dijitalleşti, biz
dijitalleştik, sektör dijitalleşti, eczanelerimiz de artık bilgisayar olmazsa olmazımız, tüm sistem teknoloji üzerinden yürüyor.
Peki, hastalarımıza/ müşterilerimize vakit kaldı mı? Onlara vakit ayırabiliyor muyuz? Dijitalleşme hayatımızı etkiledi mi?
Aşağıdaki röportajları kendinizden bir parça bularak okuyacağınızı umut ediyoruz…
…hepimizin birer robota dönüşmesine az bir zaman
kaldığını düşünüyorum…
internetle birlikte geliştiğinden hem iş hem de kişisel
iletişimimizde interneti kullanmak yaşamımızı en kolay
hale getiren yeniliklerden biri olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Bugün internet altyapısı online çalışan
gelişmiş işlevleri yerine getirebilen bilgisayarlarımızla
eczanelerimizde verdiğimiz hizmetin aksaksız olarak ve
kaliteli biçimde sürdürmek çabası içindeyiz.
Ecz. Bülent Ergin
Erginler Eczanesi /Göztepe/İzmir
Bu kadar teknolojik devrim yaşanırken, Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz?
Son 10-15 yılda teknoloji hızlı gelişimiyle birlikte bilgisayarlar günlük yaşamımızla birlikte iş dünyasının ayrılmaz bir parçası konumuna geldi. Tüm bu Teknolojik
gelişmeler beraberinde teknolojik kirlenmeyi de getirdi.
Kullanacağımız teknolojik olanaklar içinde gerek kişisel
yaşamımız ve gerekse iş yaşamımızda kendimize en uygun, verimli koşulların sağlanması için seçici olmak durumundayız.
Eczanelerimizde en yaygın olarak kullandığımız bilgisayar teknolojisiyle 90’lı yılların başında tanıştık. Geri
ödeme kurumlarıyla provizyon alınması işlemleri o dönemde çevirmeli bağlantı (dial-up) ile başladı, sonrasında ilaç siparişlerimizde bilgisayarı kullanmaya başladık.
Bilgisayarların gelişimiyle birlikte internet uygulamaları
da tüm hızıyla gelişerek gündelik yaşamımızın bir parçası oldu. Bilgisayar destekli iletişim teknolojileri de
Akıllı telefon diye tanımladığımız cihazlar ki ben bunlara
telefon özellikli bilgisayarlar demeyi daha uygun buluyorum, gittiğimiz her yerde bizim sürekli iletişim halinde
olmamızı sağlıyorlar. Sadece bir numaradan bir başka
numarayı aramak işlevi çok gerilerde kaldı. Gelişmiş
özellikleriyle bu cihazlarla ileti göndermek almak, TV izlemek, uzaktan kamera kayıtlarının izlenebilmesiyle eczanemizde olamadığımız zamanlarda bile eczanemizde olanı biteni gözlemler olduk, bu ve benzeri saymakla
bitmeyecek işlevleri yerine getirir olduk. Sosyal medya
denilen olguyu bire bir yaşamaya başladık. Eskiden fiziksel olarak her hangi bir mekânda bulunarak yaşadığımız sosyal faaliyetleri sanal ortamlara yansıttık.
Eczanelerimizde de bu teknolojik gelişmelere uzak durmamız elbette düşünülemez, hatta olanaksızdır. Bugün
bir kutu ilacı satabilmek için en az bir bilgisayar, bir
eczane yönetim yazılımı ve online internet bağlantısıyla Sağlık Bakanlığı’na, reçete provizyonu için Sosyal
Güvenlik Kurumu’na ulaşmak durumundayız. Kullandığımız ya da kullanacağımız cihazlar en az bu işlevleri
yerine getirebilecek donanımda ve yeterlilikte olmak
zorundadır.
Öte yandan sağlıklı bir stok yönetimi ve buna bağlı finansal durumuza paralel kısaca iş yaşamımızı yönetmek, hızlı bir sipariş yönetimi için de eczane yazılımlarının olanaklarından yararlanmak, kooperatifimizin bizim
için sağladığı online sipariş olanaklarını kullanmak bugün bizim olmazsa olmazlarımızdır.
Eczanemizde teknolojik olanakları kullanmadan önce
yapmamız gereken en önemli iş gereksinimlerimizi doğru saptamaktır. Az önce de belirttiğim gibi önceleri en
az bir bilgisayar, internet ile işimizi görebiliriz derken
bunlar zorunluluklardı. Sektörde yaşadığımız gelişmeler
bilgiye daha hızlı ulaşmamız, işlemlerimizi eksiksiz ve
tam olarak gerçekleştirebilmemiz, kısacası doğru bilgiye doğru zamanda ulaşma gereksinimimiz bizi daha
hızlı olmamız yönünde sürekli baskı altında tutmaktadır.
Bu taleplerimize ulaşmamızda teknolojinin tüm olanaklarından yararlanmak durumundayız. Burada kendimize
en uygun olan teknolojiyi seçerken maliyetlerin de göz
önüne alınarak en uygun fiyata en yararlı sistemleri kullanmak zorundayız. Aksi takdirde kısa zamanda pahalı
bir teknolojik çöplük sahibi olmamız kaçınılmaz olacaktır. Doğaldır ki bizler eczacıyız, teknoloji başta olmak
üzere her konuda bilgi sahibi olmamız olanaksızdır. Bu
konuda da Kooperatifimizin bize hizmet amacıyla kurduğu EDAKOM’a teknolojik danışmanlık için başvurmak
akıllıca olacaktır.
Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve
işinizde nasıl kullanıyorsunuz?
Bilgisayar kullanmaya ilk başladığımız dönemleri ve yaşadığımız gelişimi gözden geçirmek istersek;
İlk başlarda kamu kurumlarıyla reçete işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla kullanmaya başladığımız bilgisayar teknolojilerinin bugün ilkel olarak nitelendirebileceğimiz örnekleriyle yetinmedik, eczanemizde
sattığımız ürünlerin kayıtlarını tutabileceğimiz, stok
ve finansal kayıtlarını tutabileceğimiz eczane yazılımlarına gereksinim duyduk, yazılımların özelliklerini de
gereksinimlerin karşılanması yönünde geliştirerek sürekli yeni versiyonlarını edinmek zorunda kaldık. İlacın
sadece fiyat bilgisinin, stok hareketlerinin izlenebilmesi,
hasta ve doktor kayıtlarının tutulması için bir depolama
aracı, pahalı bir daktilo gibi kullanmakla yetinmedik,
bize raporlama yetenekleri artmış, karar verme mekanizmalarında yardımcı olması amacıyla daha işlevsel ve
görselliği de ön plana çıkaran yazılımları tercih etmeye
başladık. Yetenekleri artan yazılımları kullanmak için
daha yüksek performanslı bilgisayarlara gereksinim duyarak bilgisayarlarımızı yeniledik. Başlangıçta sadece
reçete kaydı için bir adet bilgisayar yeterken artan ürün
çeşitliliği, işlerimizin gelişimine göre ortaya çıkan gereksinimlere göre bilgisayar sayısını önce 2-3’e çıkardık,
bugün ise eczanemizde 6 bilgisayar kullanır durumdayız. Tek bilgisayarla hem perakende satış yapmak, hem
Ne dediler?
gazeteedak
15
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
sipariş vermek, hem reçete provizyonu almak gibi işlemleri gerçekleştirebilmek bizi verimsizliğe ittiğinden bugün sipariş için ayrı bir bilgisayar, perakende satış için
ayrı bir bilgisayar, mal kabul için ayrı bir bilgisayar, cilt
bakım uzmanımızın kullandığı ayrı bir bilgisayar, reçete provizyonu işlemleri için iki bilgisayar kullanır olduk.
Cihaz sayılarının artışına paralel kullandığımız modemlerde de başlangıçta kablolu ve tek bilgisayar çıkışı olan
cihazların yanına kablosuz ve çoklu bilgisayar bağlanmasına olanak sağlayan cihazlar satın aldık. O da yetmedi internet bağlantımızın kopma olasılığına karşı işlerimizin aksamaması için hem ADSL hem de GSM özelliği
olan ve kooperatifimizin bizim adımıza çalışarak sağladığı olanaklardan yararlanarak Turkcell-Superonline alt
yapısını kullanmaya başladık. Böylelikle internet kablo
alt yapısında yaşanabilecek olumsuzluklara karşın GSM
özellikleriyle internet bağlantımızın kesintisiz olmasını
sağlayabiliyoruz. Bu gün her hangi bir kesinti yaşıyorsak
bile biz bundan haberdar olmuyoruz ve kesintisiz internet erişimimiz sürüyor ve üstelik sadece kablolu internet
bağlantısıyla sağladığımız ücretlerle. İnternet bağlantısı için kullandığımız modemlerin gelişmiş özelliklerinden
biri de aynı cihaz üzerinden sabit telefon iletişimine de
olanak sağlamasıdır. İki hat telefon bağlayabiliyorsunuz. Böylelikle internet erişimi teknolojilerinin en gelişmiş özelliklerini eskisine oranla daha düşük ücretlerle
sağlama olanağına da kavuştuk.
Gelişen satış yöntemleri, ilaçta gittikçe azalan karlılıklarımız nedeniyle eczanemize kazandırdığımız parafarmasötik ve kişisel bakım ürünlerinin pazarlanmasında
yeni yöntemler de geliştirmeliydik, bu bağlamda eczanelerimizin görünümlerinde önemli değişiklikler yaptık.
Bu ürün sayısında artış ve sunum biçimlerinin değişmesi
bu ürünlerin güvenliği konusu başta olmak üzere genel
olarak eczanemizin güvenliği de can ve mal emniyetimiz açısından bizim için önemlidir. Bu bağlamda izleme
ve uyarı sistemleri konusunda da bir yatırım yapmak kaçınılmazdı. Bu sistemlerin izleme yeteneklerinin yanı sıra
caydırıcılıkları da çok önemlidir. Bugün eczanemizde
yapılan işlemlerin izlenebilmesi olası olumsuz olayların
belgelendirilebilmesi için kurulu bir güvenlik kamera sistemiyle, eczanede olmadığımız anlarda yaşanabilecek
olumsuzlukları bize haber verebilecek yeteneklere sahip uyarı sistemine sahibiz. Olası bir hırsızlık durumunda
GSM hattımıza sesli uyarı gönderebiliyor.
Bunların dışında Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu
olarak başlatılan eczanelerimizin iç ortam ve aşı dolabı
iç ortamının ısı ve nem takibinin yapılması uygulaması
doğrultusunda bir takım yatırımlar yapmak gereği ortaya çıkmıştı. Başlangıçta küçük, dijital ısı-nemölçerlerle ısı-nem takibini yapıp, Bakanlık tarafından belirtilen
tablolara elle kaydetmek gibi bir yolla bu işlemleri gerçekleştirmeye başladık. Daha sonrasında EDAKOM tarafından bu teknolojiye sahip firmalarla yaptığı görüşmeler ve araştırmalar sonucunda gereksinimlere cevap
verebilecek bir sisteme sahip olarak bu külfet getiren
işlemleri daha kolaylaştıracak uygulamaya sahip olduk.
Bu sistem GSM teknolojisi ve sensörlerden oluşan bir sistemdir. Eczane içine ve aşı dolabımıza yerleştirdiğimiz
iki adet cihaz yerleştirildikleri ortamın ısı ve nem ölçümlerini programlanan süre aralıklarıyla yapabiliyor, altüst değerlerin belirlenmesiyle bu değerlerden meydana
gelebilecek sapmaları cep telefonumuza uyarı mesajı
gönderebiliyor, en büyük özelliği de internetten istediğiniz yerden izleme ve raporlama olanağı sunuyor olmasıdır. Bu uygulama her gün yapılan ölçümü tablolara
günde 3 kez kaydetme külfetinden kurtarmakla beraber
suistimallerin de önüne geçmektedir.
Eczanemizin içinde kurduğumuz teknolojik alt yapının
doğal olarak eczane dışından da izlenebilmesi ve kişisel
gereksinimlerimiz için taşınabilir bilgisayarlar ve akıllı
telefonlarda günlük yaşamımızın tam ortasında yerini
almıştır. Eczanede kullandığımız internet erişim alt yapısını evimizde de kullanıyoruz. İnternet erişimine sahip
televizyona sahip olarak teknolojik olanakları evimizde
de kullanıyoruz.
Kısacası attığımız her adımda teknolojik cihazlara olan
gereksinimimiz ve bağımlılığımız gittikçe artmakta ve
bu bazen beni ürkütüyor. Eskiden çok büyük zorlukla
gerçekleştirebildiğimiz işlemleri gerçekleştirebiliyor olmak, yaşamın bazı evrelerini kolaylaştırıyor olması teknolojinin olumlu yanları olarak görülse de bir o kadar da
sosyal yaşamdan uzaklaştıran bir olgu olarak görüyorum. Bazen ellerimizde, çantamızda taşıdığımız cihazların bir an için insan vücuduna uyarlanmış olmasını varsaydığımızda da hepimizin birer robota dönüşmesine az
bir zaman kaldığını düşünüyorum.
gerçekleştirilebilmesini sağlamaktır. Burada yine teknolojinin nimetlerinden yararlanmak zorundayız. Teknolojik gelişmelerden geri kaldığınızda hizmette de geri kalmanız kaçınılmazdır. Bu bağlamda teknoloji her zaman
amaç değil araç olmalıdır. Teknolojiyi bilgiye ulaşmanın,
ulaştığınız bilgiyi kullanmanın sadece bir aracı olarak
görmek durumundayız.
Bugün hastamızın iletişim bilgilerinin toplanması, sahip
olduğu rapor bilgileri, kullandığı ilaçların kayıtlarının
tutulması ve takiplerinin sağlanması, tedarik edilmesi,
kullandığı ilaçlar arasında etkileşimlerinin saptanması
ve Farmakovijilans prensipleri doğrultusunda resmi otoriteyle paylaşılması, sağlık sorunlarında yardımcı olabilecek bilgilere ulaşımı ve sunulması konularında teknolojik yazılım ve donanımların kullanılması gerekliliktir.
Teknoloji bize bu bilgilere ulaşmak ve sunmak konusunda bir düzen getirmektedir. Bizlerin yapması gereken bu
düzeni kurmak ve sürekliliğini sağlamaktır.
Sağlık giderek dijitalleşiyor? Hasta- Eczanemizin sadece insanların hastalandıklarında ilaçneler de dijital çağa ayak uydurdu, larını alabilecekleri bir nokta olmaktan öte sağlıklı yae-reçete ile aile hekimimiz size bir şamlarını sürdürebilmelerini sağlayacak bilgi ve ürüne
erişebilecekleri birer merkez haline getirmek ve bunu
takım sayılardan oluşan kodlarla re- bir sistem dahilinde sürdürmek ana görevimiz olmalıdır.
çeteyi göndermeye başladı. Burada
Yurtdışında da dijital sağlık uygulayaşadığınız sıkıntılar var mı?
maları hız kazandı. Bu gelişmeleri taSağlık teknolojilerinin başlangıçta tanı ve tedavi amaçla kullanılmaya başlanması çok eskilere dayanıyor. kip edebiliyor musunuz?
Sektör bu konudaki gelişmelerden nasibini alarak çok
daha hızla büyüyor. Son olarak tanı ve tedavinin yanı
sıra sağlık bilişimi için geliştirilen teknolojilerle izleme,
raporlama özellikleri de günümüzde kullanılır oldu ve bu
gelişmenin daha da ileri boyutlara varacağını şimdiden
söylemek olasıdır.
Kamunun tanı ve tedavi giderlerinin izlenebilmesi, raporlanabilmesi amacıyla öncülüğünü yaptığı bu teknolojik ilerlemeye paralel olarak önce e-rapor, ardından
e-reçete uygulamaları devreye alındı. Uygulamanın
eczane pratiği açısından bizlere kolaylık sağladığı söylenebilir. Ancak başlatılan uygulamalardaki en büyük
sorunların başında sistemin alt yapı yetersizliği ve kullanıcı kesimin hem yasal düzenlemeler, hem de sistem
kullanım eğitimlerinin yetersiz olmasını sayabiliriz. Bu
da uygulamanın yaygınlaşmasını geciktiren bir unsur
olarak karşımıza çıkmaktadır. Eczanemizde kullanılan
provizyon sistemi MEDULA alt yapısından ilaç bilgilerine
ulaşırken, Hekimlerimizin kullandıkları AHBS (Aile Hekimliği Bilgi Sistemi)’ndeki bilgiler arasında uyumluluk
sağlanamadığı için uygulamada geri ödeme kapsamında olmayan ürünlerin reçeteler düzenlenirken dikkate
alınmaması gibi olumsuzluklar yaratıyor ve bu durumun
yalnızca reçeteyi düzenleyen hekim tarafından düzeltilebileceği göz önüne alınırsa hasta tarafında da tepkileri karşılamak zorunda kalıyoruz.
Sistem zaman içinde tam olarak uygulanabilir noktaya
geldiğinde işlemlerin daha da kolaylaşacağı en büyük
beklentimizdir.
Hastanızla birebir iletişiminizi yani
sağlık danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin sayısal verileri arasında
nasıl yürütüyorsunuz? Çünkü bizim
için aslolan “insan” öğesi…
Asıl görevimiz bir sağlık çalışanı olarak toplumun ve bireylerinin sağlığını korumak sürdürülebilir politikalarla
Yurtdışında sağlık alanındaki uygulamalarını sadece
dijital gelişmeler değil her yönüyle ele almak gerekir.
Şöyle ki geliştirilen her yeni uygulama beraberinde teknolojik yenilikle birlikte gerçekleşmektedir. Yurt dışındaki gelişmeleri izleyerek günümüzde eczane pratiğine
yansıtabileceğimiz yönlerinden yararlanmak bizim için
bir zorunluluktur. Bu düşünceyle üyesi olduğum bazı yabancı teknoloji ve sağlık kurumlarının yayınlarını mümkün oldukça yakından izlemeye çalışıyorum. Teknolojik
gelişmelerin ülkemize ithalat yoluyla geldiği gerçeğinden hareketle uygun bulunan yeniliklerin uyarlanması,
geliştirilmesi açısından bu yoldaki çalışmalara destek
olmalıyız diye düşünüyorum. Amacın gerçekleşmesi için
teknolojik alt yapı alabildiğine verimli kullanılmalıdır.
Gelişmiş ülkelerde teknolojik uygulamaların gelişmesine
paralel özellikle Avrupa ülkelerinde Eczacılar hem doğrudan halka ürün ve hizmet satışlarında hem de kamu
otoritesinin geliştirdiği sağlık uygulamaları içinde yer almaktadırlar. Bu durumda eczacılar ekonomik anlamda
da sadece ürün satışı ile değil hizmet satışıyla da gelir
artırıcı faaliyetlerin bir parçası olmaktadır. Uzaktan bakım, evde bakım, farmasötik bakım, İlaç kullanımını gözden geçirme, ilaç danışmanlığı, fitoterapi danışmanlığı
hizmetleri gibi uygulamalarda eczacılar yer almaktadırlar. Verilen bu hizmetleri gerçekleştirmek için özellikle
uzaktan bakım uygulamalarında dijital teknoloji yaygın
olarak kullanılmakta, hizmet verilecek kişi ile hizmeti veren kişi bir araya gelmeksizin dijital ve elektronik altyapı
ile kan basıncı, nabız, kan şekeri, kolesterol, vücut ısısı
gibi değerler izlenebilmekte ve raporlanabilmektedir.
İlaç etkileşimleri ve farmakovijilans değerlendirmeleri
açısından hasta verileri ve bulgular ortak bir veri tabanında toplanmakta ve ilgilileri ile paylaşılmaktadır.
Teşekkürler…
Sevgi ve selamlar
16
Ne dediler?
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Mesleki gelişmeleri sosyal medyadan takip ediyoruz
Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve
işinizde nasıl kullanıyorsunuz?
İnternetten sürekli gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Gerek EDAK Internet sayfasından gerek eczacı
odası veya eczalık ile ilgili sitelerden mesleğimizle ilgili
gelişmeleri takip ediyorum. Günlük haberleri internetten okuyorum... Sosyal medya ağının da bu gelişmeleri
takip etmemiz açısından hızlı bir yer olduğunu düşünüyorum. Gerek internet gerekse cep telefonumdan sosyal
medyada paylaşılan eczacılık ile ilgili gelişmelerin bu
sayede daha hızlı iletildiğini düşünüyorum ve birçok kişi
de bu anlamda gelişmeleri takip etmiş oluyor.
Ecz. Z. Evren Ülker
Şanal Eczanesi/ Bayraklı-İzmir
Eczanenizde dijital çağa ayak uydurabiliyor musunuz?
Teknoloji ilerlerken sizin de ona ayak uydurmanız gerekiyor. Bu anlamda EDAKOM’un katkılarıyla eczanemdeki sistemleri güncellemeye çalışıyorum. Zaten medula ve
eczanem programı ile her türlü ilaç ve hasta bilgilerine
ulaşılabiliyor, stok takibi ve miat kontrolü yapılabiliyor
ve böylece eczanemizi çok daha doğru bir şekilde yönetebiliyoruz. Bana göre en önemli gelişmelerden biri de
eczanemiz ile ilgili her türlü mali bilgiye kendi şifremiz
ile girdiğimiz EDAK internet şubesi ekranından ulaşabiliyoruz ve bu şekilde eczanemizin durumunu daha net
görüp doğru yön verebiliyoruz.
Sağlık giderek dijitalleşiyor? Hastaneler
de dijital çağa ayak uydurdu, e-reçete
ile aile hekimimiz size bir takım sayılardan oluşan kodlarla reçeteyi gönderir
oldu. Burada yaşadığınız sıkıntılar var
mı?
Sağlıkta dijital dönemin başlaması, bir hastanın her türlü sağlık bilgilerine anında ulaşılabilmesi dolayısıyla da
hastanın tedavi sürecinin daha hızlı ve olumlu ilerlemesi
açısından çok önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum.
Bence e- reçete çok doğru bir uygulama. Eczanedeki
iş yükünün azalması, hastaların eczanede bekleme surelerinin kısalması, reçetelerle ilgili hataların azalması
anlamında çok avantajlı. Ebetteki yeni bir sistem olduğu için aksaklıklar, zorluklar olacaktır. En önemli sorun
medula sisteminin çalışmadığı zamanlarda hastanın
reçeteyi karşılayamadığımız için mağdur olması, bunun
dışında daha önceden yaptığımız gibi reçete düzeltmelerinin sonradan yapılamaması gibi sorunlar olabiliyor.
Ama bu aksaklıklar giderildiği takdirde güzel işleyecek
bir sistem olduğunu düşünüyorum.
Dijital yenilikler hastanızla bire bir iletişiminize /sağlık danışmanlığınıza katkıda
bulundu mu?
Bence teknolojinin ilerlemesi ile eczanelerimizde daha
önce söylediğim gibi iş yükümüz azaldı. Bu anlamda artan vaktimizi hastalarımızın sorunlarına cevap vererek,
ilaçları nasıl kullanacaklarını veya dikkat etmeleri gereken konuları daha zaman ayırarak anlatabiliyoruz. Yani
teknolojinin ilerlemesi ile asıl olan sağlık danışmanlığı
görevimizi çok daha verimli yapabiliyoruz.
5. yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip
edebiliyor musunuz?
Yurtdışında bu sistemin daha başarılı olması alt yapı
çalışmalarının hazır olması ve sistemin buna uygun hale
getirilmesi ile alakalı ve ülke olarak bizlerde mümkün olduğunca bu sisteme ayak uydurmaya çalışıyoruz ancak
herhalde bizim eksiğimiz altyapı çalışmalarımızın yeterli olmaması, bu da birtakım aksaklıklar yasamamıza
sebep oluyor.
Teşekkürler… sevgi ve selamlar
Dünyanın bireye özgü tedavi ve ilaçtan söz ettiği günümüzde
arada eczacı olmadan ilaca ulaşmak yüzyıl mantığı ve
gelişmişliğiyle çelişkiden öte bir şey değildir
Ecz. Tülay Naras
KAMER Eczanesi/ Yeşilyurt-İzmir
İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi
Önce sizi tanıyabilir miyiz?
92 yılı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum.
98 yılından bu yana serbest eczacılık yapıyorum. Eczanem hem hastane karşısı hem de semt eczanesi konumunda. Serbest eczane açmadan önce kamuda çalıştım. İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyesiyim.
Teknolojik gelişmeler genel olarak iş
hayatımızı nasıl etkiledi?
Eczanede kullandığımız elektronik ürünleri temel teknolojik ürün olarak kabul ediyorum. Zaten 21. yüzyılda bu
kaçınılmazdı. E-reçete kavramına geçilmesiyle sistem
biraz daha elektronik ortama taşındı. Bilgilerin veri tabanı bir olan sistemde toplanması ve eczanelerin bu sistemin parçasıyken entegre olması doğru olandı. Bizler
eczanelerde temel ve zorunlu olarak teknolojiyi kullanıyoruz. En basit şekliyle… Dijitalleşme eczanelerimizde iş
yapış şekillerini değiştirdi, hastanın tüm ilaç bilgilerine
elektronik ortamda kolayca ulaşabiliyoruz. Bu bilgileri
paket programlarda da kolayca bulabiliyoruz. Hastanın kullandığı ilaçların etkileşmesine elektronik bilgi
kaynaklarından kolayca ulaşıp farmasötik bakımda
zamandan ve enerjiden kazanıyoruz. Hasta gurubum
süreklilik arz eder bu da hasta odaklı yaklaşımda kolaylık getirmektedir. Bilginin sınırı yok. Eczacının bilgilerini
güncellemesi gerek ancak, bu bilginin süresi içeriği kalitesi ve verimliliği esastır. Eczacının danışmanlığının esas
olduğu bu yüzyılda mesai saatleri içerisinde uzun süreli
eğitim çok mümkün olmamaktadır. Eğitimin kaçınılmaz olduğu eczacılıkta hangi kurum tarafından verilirse verilsin bilginin standartı, sürekliliği ve ölçülebilirliği
olmadığı noktada bir standartı yakalamanın mümkün
olmayacağı kaçınılmazdır. Lokal ve kısıtlı sayıda kişiye
ulaşan eğitimin meslek vizyonunda geniş bir açı yaratması mümkün olmaz. Uzun süreli eğitimde mesai saatleri içerisinde eczane bulunma zorunluluğu olan eczacı
için imkânsız ya da yasaya göre mesul müdür çalıştırarak mümkün olabilir.
Online eğitim hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eczacı için online eğitim daha makbul olabilir. Çoğu eczacı için ne kadar gidiyorum, dinliyorum dese de günün
iş yoğunluğunun üstüne bir de dikkat gerektiren eğitimin ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır. Online eğitim
de eczacı uygun olduğu zamanda dikkatini toplayarak
dersleri takip edebilir. Ve süreç sonunda bilgi düzeyi ölçülebilir. Akreditasyonun olmadığı noktada bunun ölçülmesi de bir anlam içerir mi oda tartışılır.
Yurtdışında sağlıkta dijitalleşme uygulamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yurtdışındaki örnekleri de takip ediyoruz. Yurtdışında
sağlıkla ilgili her alanda anında bilgiye ulaşabiliyor olmak önemli bir şey ama banka ATM’leri gibi reçete numaranızı ya da sağlık /kimlik kartınızı okutup direkt size
ilacın verildiği gibi bir sistemi, arada eczacı olmadan
ilaca ulaşabilmeyi doğru bulmuyorum. İlaca direkt ulaşmayı doğru bulmuyorum. İlaç bir meta değil, yarar zarar
ilişkisi göz önüne alınarak doğru endikasyonda kullanıldığında ilaçtır. Aksi halde kimyasal süreçten geçmiş
standardize bir zehir olması kaçınılmazdır. Dünyanın bireye özgü tedavi ve ilaçtan söz ettiği günümüzde arada
eczacı olmadan ilaca ulaşmak, yüzyıl mantığı ve gelişmişliğiyle çelişkiden öte bir şey değildir.
Ne dediler?
17
gazeteedak
Günümüz koşulları, gereksinimler ve teknoloji
eczanelerimiz de birçok değişimi beraberinde getiriyor
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Ecz. Aylin Yalçınkaya
Mahur Eczanesi - Bornova - Osmangazi / İzmir
İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Genel Sekreter Üyesi
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum.
Bana çok şey kazandırdığını düşündüğüm Amerikan
Hava Kuvvetlerinde 11 yıl çalıştıktan sonra eczanemi
İzmir’de Osmangazi Bayraklı semtinde açtım. Eczanemi kooperatif ile açmamama rağmen kısa bir süre sonra kooperatif üyesi oldum. Kooperatiflerin herkese eşit
duran yapısı, çalışma prensibinin bana uygunluğu bu
yönde tercih kullanmama neden oldu.
İyi bir hesap makinesinden, bilgisayara…
Eczanelere teknolojinin ilk gelişi, bilgisayar kullanımı ile
başladı. Reçeteleri kuruma göndermek için hazırlarken,
hazırlanan reçeteleri listelerken, iyi bir hesap makinesinden daha çok bize yardımcı olan ekipman yoktu. Yine
kurum alacağımızın sözü edilen zamanda hesabımıza
yatıp yatmadığını ancak telefon ile öğreniyorduk. Yaşadığımız günlerde ise hastamızdan aldığımız şifre ve kendisini simgeleyen TC kimlik numarası ile reçetesine çok
kısa sürede ulaşıp, ilaçlarını alabiliyorlar.
Hem bize hem de hastalara kolaylık sağlayan teknolojiyi eczaneme taşırken önceleri bilgisayar satan ve servis
hizmeti veren firmalardan destek alırdım. Bilgisayar ile
ilgili sorunu bu yol ile çözerken, 1996 yılından bu yana
eczanemde kullandığım eczane programının servis sorununu bu konforda çözemiyordum. Kurumsal anlayıştan uzak olarak çalışan firmalar, sorun yaşamama neden oluyordu. 2 yıl önce EDAKOM’u tanıtan bir ziyaret
aldım. Çalışmalarını dinledikten sonra yıllık bakım sözleşmemi imzaladım. EDAKOM’da, gerek telefon ile gerekse uzaktan bağlanarak, bunların yetersizliğinde ise
eczaneme gelerek sorunun çözümünde, bana yardımcı
olan, öneriler sunan bir ekip var. Teknolojinin eczanelerde yer alması bizim işimizi kolaylaştırmakla beraber,
elbette bir takım zorlukları da beraberinde getiriyor.
Hata kaldırmayan bu sistem, teknik olarak güç sağlayıcı
ya da sistemdeki bir olumsuzlukta işlevini bir anda kaybediyor. Reçeteye şifre ile ulaşılan dönemde her ne sebep olursa olsun kesintiye uğramış iletişim hastaya ilaç
vermemizi engelliyor. Her şey yolunda giderse hasta ilaca daha kısa surede ulaşıyor, biz de zamandan tasarruf
ediyoruz.
New York da eczane zincirlerinden birinin
vitrininde, ürün reklamlarının arasında
gördüğüm ‘’içeride danışmanlık hizmeti alabileceğiniz eczacı bulunmaktadır’’
duyurusunun bulunması dünyanın en gelişmiş ülkesinde bile eczacının önemini
anlatan bir örnek olsa gerek.
Gerek kendimizi gerekse eczanelerimizi, günümüz koşullarına uygun olarak güncellememiz meslek saygınlığımızın ve vazgeçilmezliğimizin temeli olacaktır.
Meslek odamız tarafından düzenlenen lisans sonrası,
meslek içi eğitimlerimize katılım ise eczanelerin hizmet
standardının sağlanmasında önemli bir adım olacaktır.
Günümüz koşulları, gereksinimler ve teknoloji eczanelerimiz de birçok değişimi beraberinde getirse de, kendimize yapacağımız mesleki yatırımlarla, hizmet kalitemizi arttırarak, gelecekte de vazgeçilmez olacağımıza
inancım tamdır.
Sevgi ve saygılarımla…
Teknolojinin bize kazandırdığı zaman,
tahsil ettiğimiz muayene ücretleri gibi
bize ait değil aslında, hastaya ayırmamız gereken zaman…
Internet gibi yaygın ve sık kullanılan iletişim yolunu bizim gibi hastalarımız ya da tüketici de aynı oranda kullanıyor. Özellikle bizim uzmanı olduğumuz ilaç ya da
eczanelerimizde bulunan diğer ilaç dışı ürünlerle ilgili,
kısa sürede pek çok bilgiye ulaşabiliyorlar. Kişi az çok
fikir sahibi olsa da eczacının, kendisine sorulması halinde doğru ve güncel bilgiyi karşısındaki kişi ile paylaşması gerekiyor. Eczacının danışmanlık rolü burada ortaya
çıkıyor.
Eczanemi hep yaşayan bir oluşum
gibi düşündüm
Eczanemi hep yaşayan bir oluşum olarak düşündüm.
Her an kendini geliştiren ve yenileyen bir eczane böyle
çıktı ortaya. Teknolojik olarak; Kendime koyduğum basit hedef kesintisiz ve hızlı hizmet verebilmek. Sırtımı
dayayabileceğim güvenli bir yapıyı EDAKOM ve onunla yaptığım bakım anlaşmasında buldum. EDAKOM’un
uzaktan ulaşım hizmeti ile eczanemde yaşadığım teknolojik problemleri bazen anında bazense aynı gün içinde çözebiliyorum. Eskiden her şeyin bir yedeği vardı.
Yedek bilgisayar, yedek yazıcı, yedek güç kaynağı şimdi
Sadece EDAKOM bakım anlaşmam var. Hatta geçen gün
faksım bozuldu. Yedek faksım yoktu ama yedeği hemen
EDAKOM’dan geldi; benim ki ise tamire gitti.
Ecz. Burak Öztan / Derin Deniz Eczanesi/ Alsancak-İzmir
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu olan Eczacı
Burak Öztan, 10 yıldır ecza kooperatifi üyesi ve 7 yıldır da İzmir Alsancak’ta ikiz çocuklarının ismini taşıyan
Derin Deniz eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olarak
hizmet veriyor. Dijital sağlık konusundaki röportaj teklifimize olumlu yaklaşan Öztan, “Teknoloji hayatımızı
hastalarımıza daha iyi hizmet verebilmek adına kolaylaştırıyor ama asıl önemlisi hastalarımızın bize duyduğu güven ve gülümsememiz” diyor.
Bunun dışında daha da basit olan virüs koruma programlarımı güncel tutmaya çalışıyorum. Daha hızlı ve
ucuz bir internet sağlayıcısı ile çalışmaya başladım. Yedek olarak bir mobil internet bağlantı aracını eczanemde bulunduruyorum.
Şimdi ise eczane programımı daha aktif kullanmanın
yollarını arıyorum. Biliyorum ki, kullandığım eczane
programı üzerinden ne kadar çok işi otomasyona bağlarsam; o kadar boşa çıkacağım.
Tüm bunları düşünür ve yaparken hastalarım ile arama teknolojinin girmesini istemiyorum. E-reçete işimizi
kolaylaştırıyor gibi görülebilir. Hatta hatalı ilaç verme
riskimizi mimimize ediyor bile diyebiliriz. Ama yeni sistemin bizi reçeteden uzaklaştırdığı kesin. İşi otomatiğe
bağlıyor. Bende e- reçetenin bana kazandırdığı zamanı
hastamı dinlemeye ve ona danışmanlık yapmaya ayırıyorum. Hastalığı ve kullanabileceği yardımcı ürünler ve
beslenme şekli gibi konularda bilgi vermeye çalışıyorum.
Ben doğru numaraları girince ilaçları veren bir kutu olmadım gibi; Karşımdaki de sadece aldığı ilacı ağzına
koyunca iyileşecek değil. Onunda güvenmeye, inanmaya ve hatta GÜLÜMSEMEME ihtiyacı var.
18
Ne dediler?
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Eczacılık mesleği hasta odaklı yapılmalıdır
Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz?
Teknolojiden elimden geldiğince yararlanmaya çalışıyorum. Günümüzde eczanelerde stok takibine ve hasta
takibine yönelik yeni programlar geliştirilmekte onları
takip edip uygun olanları eczanede kullanıp kullanamayacağıma bakıyorum.
Teknolojiyi günlük hayatınızda da yoğun
kullanıyor musunuz?
Ecz. Nazlı Denizcioğulları
Nazlı Deniz Eczanesi-Karşıyaka/İzmir
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden 2004 yılında
mezun olan Eczacı Nazlı Denizcioğulları, mezun olur
olmaz serbest eczane eczacılığına başlayarak, 8 yıldır İzmir Karşıyaka Örnekköy’de bulunan eczanesinde
hizmet veriyor. Eczanesinin açılışından beri EDAK Ecza
Kooperatifi ile çalışan Eczacı Nazlı Hanım, eczanesinde
kullanabileceği teknolojik gelişmeleri yakından takip
ettiğini söyleyerek, “ Bu kadar işin arasında asıl işimiz
sağlık danışmanlığımızı uygulayabilmek, hastalarımızın
doğru ilacı doğru zamanda bilinçli kullanmasını sağlamak, bunun içinde aldığımız eğitimlerin çok yararını
görüyorum” diyor…
Tablet bilgisayarım sayesinde internet üzerinden eczaneme bağlanarak gerek görsel gerekse dökümansal
kontrollerimi yapabiliyorum. Sosyal medya ağları da
yeni gelişmeleri ve son haberleri anında öğrenmemize
yardımcı olduğu için aktif olarak takipleri yapıyorum.
Sağlık giderek dijitalleşiyor. Hastaneler
de dijital çağa ayak uydurdu, dijital hastane, e-rapor, e-reçete hayatımıza girdi.
Bu uygulamalar da yaşadığınız sıkıntılar
var mı?
Aslında e-reçetenin eczacı meslektaşlarımın artık işlerini kolaylaştırdığını düşünüyorum. Bu sayede reçete
hatalarının eczacıya uğrattığı zarar en aza indirilecektir. Tabiî ki şu an sistemin oturma aşamasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bunlardan en önemlisi hala medula
sisteminin her daim kesintisiz çalışmamasıdır. Bununla
birlikte doktorlarımızın girdiği reçete sisteminde halen
aktif olmayan ilaçların çıkması ve onlarda da ara ara yaşanan bağlantı sorunu yüzünden reçeteyi sisteme gönderememe olayları yaşanmaktadır. Bunlarında zamanla
düzeleceğini umuyorum.
Peki, hastanızla birebir iletişiminizi yani
sağlık danışmanlığınızı bu teknolojik
değişiklikler yaşanırken uygulayabiliyor
musunuz?
Eczacılık mesleği hasta odaklı yapılmalıdır. Ticari iskontolar, karlılıklar, fiyat düşüşleri... vb şeylerle o kadar
meşgulüz ki şu dönemde mesleğimizin asıl amacını unutabiliyoruz bazen. Eczacılar olarak görevimiz hastanın
doğru zamanda doğru ilacı bilinçli olarak kullanmasını
sağlamaktır. Ben eczanemde birebir diyalogla olabildiğince sağlık danışmanlığı yapmaya çalışıyorum. Katıldığım eğitimlerin bunda büyük faydası oluyor.
Yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edebiliyor musunuz?
Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Teşekkürler… sevgi ve selamlar
Beni en çok ilaç dışı ürün satışının eczanelerde
hızlandırılması, bu amaç için mesai harcanması
konusu ilgilendirmekte
Önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 2000 yılı mezunuyum ve fakülteyi bitirdiğim seneden itibaren yani 12
yıldır eczane eczalığı yapmaktayım. Meslek hayatıma
memleketim olan Nevşehir’de başladım. 9 ay sonra
Yozgat’ın Çandır ilçesinde 7 yıl eczacılık yaptım, son 5 yılı
bölgenin tek eczanesi olarak çalıştım. Eğitim çağına gelen çocuklarımın tahsili için İzmir’in Tire ilçesine gelerek
4 yıldır çalıştırdığım eczanemi açtım. Tire içerisinde de
devlet hastanesinin yerinin değişmesi nedeniyle bir kez
taşınmak zorunda kaldım. Kısacası çokta uzun olmayan
meslek hayatımda 5 farklı bölgede çalışma fırsatı yakaladım. 3 yıldır kooperatifle çalışmaktayım. Bu zorunlu
yer değişiklikleri olmasaydı kooperatifle tanışma belki
de çalışma fırsatı bulamayacağımı da, o bölgelerde çalışan meslektaşlarım adına üzülerek belirtmek isterim.
Ecz. Aytaç Gürbüz
Öykü Beril Eczanesi-Tire-İzmir
Eczacı Aytaç Gürbüz “meslek ve kooperatif için neyi
daha iyi yapabilirizi çok düşünen ve bunu kooperatifi
ile de paylaşan eczacılarımızdan, bazen www.edak.
org.tr sayfamızdaki “bize ulaşın” kısmına düşüncelerini yazar, bazen de saha yönetmeni Egemen Hintlioğlu
aracılığıyla yapılan uygulamalara dikkat çekerek, önerilerde bulunur. Bu kez de Eczacı Aytaç Gürbüz İlaç dışı
ürünlerin eczanelerimizde bulundurulmasına dikkat
çekerek, artık geleneksel hale gelen Merhaba Yaz Satış Etkinliğimize sunduğu önerileri ile gazetemize konuk oldu.
re ulaşmakta. Yine internet sayesinde bu uygulamalar
hakkında olumlu olumsuz her türlü yorum ve düşüncede
eş zamanlı olarak aynı kitle ile paylaşılabiliniyor. İyinin,
kötünün, doğrunun ve yanlışın ayıklanmasının neredeyse imkânsız olduğu kafa karıştıran bir mecra oluşuyor.
Neyse ki ben ve meslektaşlarım bu konuda şanslıyız.
Kooperatifimiz uluslararası kuruluş ve firmaların, ilaç
dışı ürün satışı, tanzimi ve teşhiri gibi konularda yapmış
olduğu çalışmaları bizim için izliyor düzenleyip ortakları
ile paylaşıyor. Bize de bu konuda cesaretli davranarak
eczanede çeşitli uygulamalar yapmak kalıyor.
Eczanelerimiz değişen koşullara ayak
uydurabilmek için değişiyor.
Siz bu değişimi nasıl görüyorsunuz?
Mesleğimizde ve eczanelerimizde büyük değişiklikler
olduğu ve olacağı konusunda su götürmeyen bir gerçek
var. Beni en çok ilaç dışı ürün satışının eczanelerde hızlandırılması, bu amaç için mesai harcanması konusu ilgilendirmekte. Çünkü bende eczanelerimizin geleceğinin
ve devamlılığının bu çalışmalar neticesinde şekilleneceğine gönülden inananlardanım. Değişimin tartışılan bu
da olmamalı denilen örnekleri de mevcut. Sosyal medya ve internet sayesinde bu uygulamalar büyük kitlele-
Gazetemiz için röportajı gerçekleştiren Saha Yönetmenimiz
Egemen Hintlioğlu’na teşekkür ediyoruz.
gazeteedak
Ne dediler?
19
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Eczanelerimizde yeni ürünlere yer verme
konusunda görüşleriniz neler? Örneğin,
ilaç dışı ürün kategorisinde neler olmalı
eczanemizde?
Bu eksende EDAK tarafından gerçekleştirilen ıtriyat
fuarının da önemi büyük. Düşüncem bu organizasyonların eğitim ve bilgi paylaşımı yönlerinin geliştirilmesi.
Fuarda satılan ürünlerin birçoğu fuar satış şartları ile yıl
içinde de bize rahatlıkla satılabilecek ürünler. Bu organizasyonlarda buluşmamızın, bilgiyi ve tecrübeyi paylaşmamızın satış şartlarından daha önemli olduğunu
düşünüyorum. Sonuçta ilaç ya da ilaç dışı üründen çok
bilgimizi satarak ayakta kalabilecek bir meslek gurubuyuz. Bu tip bir yaklaşımın ticari depolar tarafından yapılan fuar uygulamalarından da farklılaşmamızı sağlayacağına inanıyorum.
Teşekkür ediyoruz. Meslektaşlarınıza
mesajınız var mı?
Sayın meslektaşlarım, insanlığa sağlık danışmanlığı alanında hizmet veren en köklü meslek gurubuyuz, insanlık
var oldukça bu hizmeti vermeye devam edeceğiz, değişim karşısında cesaretle çalışmaya devam etmeliyiz…
Gençler facebook kullanmayı bilgisayar
kullanmak zannediyorlar
Hastalara teknik bir sorundan dolayı ilaç veremediğiEczacı Serdar Özçimenli, hobisi bilgi- Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve
mizi anlatmak gerçekten çok zor… Bunu anlatmak için
sayarlar olan, kendi sunucu sitemini işinizde nasıl kullanıyorsunuz?
biraz fazla çaba gösteriyoruz. Bilhassa yaşlı hastalara…
eczanesine uyarlayan bilişim tekno- İlk zamanlar bankodaki bilgisayarları hep güncel tutma- Tabi karekoddan dolayı ilaç fiyatları üzerinde yazmadığı için bankoya ekstra bir ekran daha koyduk. Hasta ilalojilerini yakından takip eden biri. ya çalışıyordum. Kınık’ta dört eczane olduğundan çok sık cın fiyatını görsün yanlış anlaşılma olmasın diye…
nöbet tutuluyor ve son zamanda internet çok aktif olduGenç meslektaşlarının bilgisayar bil- ğu için yanımda çalışanları çok kontrol edemiyordum. Bu
gisini zayıf bulan Özçimenli, “kendi- yüzden ayda bir bilgisayarlara bakım yapmak zorunda Yurtdışında da dijital sağlık uygulamalakalıyordum. Bu sorun üzerine kafa yorarken sunucu sis- rı hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edemizi bu alanda geliştirmeliyiz” diyor. teminin eczaneye uygulanabileceğini düşündüm. Bu sis-
Ecz. Serdar Özçimenli
Özçimenli Eczanesi/ Kınık-İzmir
Önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1996 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazandım 2000 yılında mezun oldum. (4 yılda bitirmeme
bakmayın inek bir öğrenci değildim ) 10 yıldır serbest
eczane sahibiyim. Aynı zamanda da 10 yıldır kooperatif
üyesiyim.
Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz?
Ben eczanemi açtığım andan itibaren stok takip yapmaya çabaladım ve bu sistemi oturtuncaya kadar
çok zaman ve para harcadım. 10 yıl öncesinde eczane
otomasyon programları bu kadar kapsamlı değildi ve
eczaneler de açıkçası otomasyon programlarını çok
önemsemiyordu(stok takibi yapmadıkları için). Bilgisayar açıkçası bende hobiydi ve yaptığım sadece bunu
işime entegre ettim. Genelde piyasayı takip ederim ve
gelişmelerden haberdar olurum. Eczanede boş zamanlarımda eşin dostun bilgisayar işlerini de yapıyorum bu
da benim körelmemi engelliyor.
temi uyguladığınızda(domain
üzerinden terminal ve ağ paylaşımı) terminal makinelerin
özellikleri yüksek olmasa da
(ucuz laptoplar dahil) sistemde
çok iyi çalışıyor. Bu bilgisayar
upgrade masrafından sizi kurtarıyor ayrıca istediğiniz gibi
kısıtlayabiliyorsunuz. Yetkisiz
kullanıcılar olduğu için admin olmadan diske hiçbir şey
yazamıyorsunuz bu da virüs
bulaşma riskini minimuma düşürüyor, anti-virüs parasından
da kurtuluyorsunuz. Sistemi
kuralı 3 yıl oldu ve şu ana kadar
hiçbir sorunla karşılaşmadım.
Tabii bu sistemi kurup işletmek
için normal düzey bilgisayar
kullanıcısından biraz daha üst
düzey bilgi sahibi olmanızı gerektiriyor.
Günlük hayatımda açıkçası artık teknolojiden biraz kaçıyorum kafam kaldırmıyor. Yaşlanıyor muyum neyim (Şunu da belirteyim ciddi bir oyun
hastasıyım eczanemin arka kısmında Playstation köşem
var.Teknolojiyle bu kadar haşır neşir olmanın yan etkisi)
Sağlık giderek dijitalleşiyor. Hastaneler
de dijital çağa ayak uydurdu, e-rapor,
e-reçete hayatımıza girdi. Bu uygulamalarda yaşadığınız sıkıntılar var mı?
E-reçete ile bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok.
Yalnızca hastanelerde numara verildiği halde sistemde
gözükmüyor tek sıkıntı bu.
Hastanızla birebir iletişiminizi / sağlık
danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin
sayısal verileri arasında nasıl yürütüyorsunuz?
biliyor musunuz?
Yurt dışındaki teknolojik gelişmeleri çok takip ettiğim
söylenemez. Biliyorsunuz işlem hacmi olarak karekodun
uygulandığı ilk ülkeyiz. Bence dış ülkeler bizi takip ediyorlardır diye düşünüyorum. Ancak şunu belirteyim bizim işimiz dışında internet hızı olarak çok aşağılardayız
(21. Sıra) bu tabiî ki de bizi dolaylı olarak etkilemekte.
Meslektaşlarınıza mesajınız var mı?
Biz eczacılar bilgisayar konusunda gerçekten çok eksiğiz. Yaş olarak bizden büyüklere çok sözüm yok ama
genç eczacılar ne yazık ki bilgisayara hakim değiller.
(facebook kullanmayı bilgisayar kullanma zannediyorlar ). Bu onlara ekstra maliyet getiriyor. Siz sonuçta destek veriyorsunuz ama bu ne kadar minimum da olsa yine
maliyet demek. En azından basit sorunları kendileri çözebilmeliler diye düşünüyorum. Benim bu konu hakkında fikirlerimi sorduğunuz için çok teşekkür ederim.
20
Ne dediler?
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Eczanedeki iş süreçleri artık dijital ortamda
ortamda yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunları
yaparken işi iyi bilen, sektörü bilen, ilacı bilen, eczane
pratiğini bilen, eczane teknolojilerindeki sorunları bilen
ve hızlı çözüm üreten, çözüm üretirken de işi aksatmayan, güvenilir kişi ve kuruluşlarla çalışmak şart. Bu konuda bir eczacı olarak en çok yardım aldığım kuruluş EDAKOM’ dur.
Özellikle az önce belirttiğim gibi çözüm üretirken iş yoğunluğu sebebiyle işi aksatmadan sorunu gidermek benim için çok önemli. Bir eczacı kooperatifi olan EDAK’ın
bünyesinde böyle bir kuruluşun olması hepimiz için çok
büyük bir şans. Eczanemi dijital ortama hazırlarken gerçekten eczanede efektif olarak kullanılabilecek, eczane
pratiğine uyum sağlayabilecek teknolojik ürünleri seçmeye gayret ediyorum.
Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve işinizde nasıl kullanıyorsunuz?
Ecz. Özlem Özgen
Yeşilyurt Eczanesi/İzmir
“İlaç ve ürün çeşitliliğinin bu kadar
arttığı bir ortamda, eczanedeki iş
süreçlerinin bu kadar çeşitlendiği
dolayısıyla hasta odaklı hizmetin de
çeşitlendiği günümüzde geleneksel
yöntemlerle çalışmak mümkün değil”
Gazeteedak için sorularımızı yönelttiğimiz Eczacı Özlem Özgen eczacı bir aileye sahip. 12 yıldır serbest
eczane eczacılığı yapan ve eczanelerdeki iş süreçleri
artık dijital ortamda yapılmak zorunda diyen özgen,
İlaç ve ürün çeşitliliğinin bu kadar arttığı bir ortamda,
eczanedeki iş süreçlerinin bu kadar çeşitlendiği dolayısıyla hasta odaklı hizmetin de çeşitlendiği günümüzde
geleneksel yöntemlerle çalışmak mümkün değil. Hastalarımıza ayırdığımız vakit bizim için önemli o nedenle
eczanemde en efektif kullanabileceğim ürünleri seçiyorum” diyor. Özgen ile yaptığımız röportajı aşağıda
okuyabilirsiniz.
Artık insanlar her türlü bilgiye anında ve eksiksiz ulaşmak istiyor, çünkü günümüzde en önemli şey bilgi. Elinizde ne kadar çok bilgi varsa o kadar değerlisiniz. Bunu
gerçekleştirebilmek için de tabii ki teknolojiyi ve dijital
ortamı kullanmak şart. Ben de bunu çok önemsiyorum.
Genellikle eczacı meslektaşlarım tarafından üretilen
ürünleri tercih ediyorum. Çünkü bunlar eczane pratiğine
uygun olduğu için ve ihtiyaca göre sürekli güncellemeleri yapıldığı için benim ihtiyaçlarıma yanıt verebiliyorlar.
Kendileri ile aynı dili konuştuğumuz için gördüğüm eksiklikleri onlarla paylaşarak gerekli güncellemeleri yaptırabiliyorum, ben de programların gelişmesine bu şekilde katkıda bulunabiliyorum. Eczanemde kullandığım,
benim elim ayağım olan, olmazsa olmazlarım eczane
paket programı, Rx Media Pharma, EDAK Sipariş Sayfası
ve Mavi Kasa ve Eczane Takas Programlarıdır.
Özellikle sipariş verirken kullandığım paket program
sürekli elimin altındadır. Ürünü bir ayda kaç tane satıyorum, hangi mevsimde daha yoğun satıyorum özellikle
mal fazlalı ve kampanyalı ürün alırken bana önemli veriler sunuyor. Stok devir hızımı en verimli şekilde hesaplamamda bana büyük yardımı oluyor. Bunların yanında
eczacı tarafından takip edilmesi gereken her türlü istatistiksel bilgiye paket programdan rahatlıkla ulaşabiliyorum.
Önce sizi tanıyabilir miyiz?
Rx Media Pharma’yı da eczanemde etkin bir şekilde kullanıyorum. İlaçla ilgili her türlü farmakolojik bilgiye, ilaç
etkileşimlerine, etken maddeyle ilgili müstahzara ulaşmada RX Media Pharma’dan yararlanıyorum. Yabancı
bir müstahzarın ülkemizdeki müstahzarına ulaşmada,
SUT bilgilerine, ilacın fiyat değişimleri gibi ilaçla ilgili
tüm ayrıntılı bilgilere, bilmediğim tıbbi terim ve hastalıklarla ilgili bilgi edinmede ve daha saymakla bitiremeyeceğim birçok bilgiye Rx Media Pharma ile rahatlıkla
ulaşabiliyorum.
Ayrıca kullandığım paket program hastalarımın tüm ilaç
özgeçmişlerini sakladığı için Rx Media Pharma ile birlikte danışman eczacı kimliğimi öne çıkarmamda bana
büyük fayda sağlıyor. Önümüzdeki süreçte eczacının
danışman kimliği ve buna bağlı olarak meslek hakkı ve
farmasötik bakım konularının daha öne çıkacağını ön
görürsek bunlar gibi programların bu işin alt yapısını
hatta temelini oluşturacağını düşünmekteyim.
EDAK sipariş sayfası da yoğun olarak kullandığım bir
sayfa. Zaman buldukça siparişlerimi internet ortamından vermeye gayret ediyorum. İnternetten sipariş vermek ilaçların vadeleri ve mal fazlaları hakkında anında bilgi edinmemde, eşdeğer ürünlerin satış şartlarını
karşılaştırmamda ve tercihimi ona göre belirlememde,
daha önceki alımlarımın tarihçesini görmem ve siparişlerimi ona göre şekillendirmemde bana büyük katkı
sağlıyor. Ayrıca acil verilen siparişlerin takibini yine bu
sayfadan yaparak hangi ilaçlara acil ihtiyaç duyduğumuzu belirleyip stoklarımı ona göre düzenliyorum.
EDAK Mavi Kasa ekranı da en sık kullandığım linklerdendir. Tüm ilaç dışı ürün siparişlerimi Mavi Kasa’yı kullanarak vermekteyim. Ürünlerle ilgili ayrıntılı bilgilere resimleri dahil bu linkten ulaşabilmekteyim. Ürünler arasında
karşılaştırma yapıp doğru ürünü seçmemde, kampanyalı ürünleri ve yeni çıkan ürünleri bu sayfadan takip etmemde bana sağladığı faydalar yadsınamaz.
Ayrıca EDAK sayfasına yeni eklenen kampanyalı ürünler
sayfasını ve satış elemanımın yeni çıkan kampanyaları gönderdiği e-mailleri inceleyerek siparişlerimi daha
karlı bir şekilde verebiliyorum.
Mesleki gelişim için de TEB Akademi TV’nin eğitimlerini
takip ediyorum. Hem kendim, hem personelim bu eğitimleri sürekli takip ediyoruz. Ayrıca eczane içi eğitimlerde birçok uzaktan eğitim sitesinden çalışanlarımın
ihtiyaç duyduğu alanları tespit edip iş ve yönetim ya da
kişisel gelişim alanlarında çeşitli eğitimler satın alarak
kendilerini geliştirmelerine katkıda bulunuyoruz.
1998 Yılında Hacettepe Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nden mezun oldum. İki yıl çeşitli eczanelerde çalıştıktan sonra 2000 yılında şu an sahibi olduğum
Yeşilyurt Eczanesi’ni açtım. Eczaneyi açmadan hemen
önce kooperatif üyesi oldum. Kayınvalidem ve eşim de
benim gibi eczacılar. Halen Yeşilyurt’ta eczanemi işletmekteyim.
Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyor sunuz?
Günümüzde teknolojinin çok büyük hızla ilerlediği bir
gerçek… Ben öncelikle kendi mesleğime uygun teknolojik gelişmelerle ilgileniyorum. Eczaneler artık iş süreçlerini dijital ortamda yapmak zorundalar. İlaç ve ürün
çeşitliliğinin bu kadar arttığı bir ortamda, eczanedeki
iş süreçlerinin bu kadar çeşitlendiği dolayısıyla hasta
odaklı hizmetin de çeşitlendiği günümüzde geleneksel
yöntemlerle çalışmak mümkün değil. Bazı işlerin geleneksel yöntemlerle bazı işlerin de dijital ortamda yapılması da imkansız. Bu nedenle eczanede her şeyin dijital
bunlar gibi programların bu işin alt
yapısını hatta temelini oluşturacağını
düşünmekteyim.
Ecz. Özlem Özgen EDAK Akademi eğitim programlarını da yakından takip ediyor. Eczanesinde sertifikalarının yer aldığı bu
kısım onun için en değerli köşelerden biri…
Önümüzdeki süreçte eczacının danışman kimliği ve buna bağlı olarak meslek hakkı ve farmasötik bakım konularının daha öne çıkacağını ön görürsek
Sağlık giderek dijitalleşiyor? Hastaneler
de dijital çağa ayak uydurdu, e-reçete
ile aile hekimimiz size bir takım sayılardan oluşan kodlarla reçeteyi göndermeye başladı. Burada yaşadığınız sıkıntılar
var mı?
Küreselleşen dünyada sağlık sektöründe aynı dilin konuşulabilmesi açısından, hastayı anlamak açısından,
doğru teşhis ve tedaviye ulaşılabilmesi açısından bu tip
kodlama sistemlerini yadırgamıyorum. Ancak, ülkemiz-
gazeteedak
Ne dediler?
21
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
de birçok uygulama alt yapı eksikliği tamamlanmadan,
gerekli kişilere yeterli bilgi ve donanım verilmeden pilot
uygulamadaki eksiklikler giderilmeden başlatıldığı için
birçok aksaklığı da beraberinde getiriyor. E-reçetede
asıl sorun e-reçeteyi yazan doktorlara yeterli eğitimin
verilmemesinden kaynaklanmaktır. Aynı zamanda doktorların kullandığı programların alt yapı eksikliği ve pilot
uygulamalara rağmen gerekli güncellemelerin yapılmaması sıkıntı yaşamamıza neden oluyor. Hepimizin bildiği
gibi odamızın organize ettiği SGK bürokratları ile eczacılara yapılan e-reçete bilgilendirme toplantısı reçeteyi
yazacak olan aile hekimlerine yapılmamıştır. Bu gün
hala eczane tarafından medulaya işlenmiş bir e-reçete
üzerinde doktorun hangi kriterleri düzeltebileceğini
hekimler bilmemektedir. Dolayısıyla yaşanan sıkıntının
sebebi eczacılardan çok bu konuda bilgi eksikliği olan
hekimlerden kaynaklanmaktadır.
dijital ortamın, hasta ile birebir iletişime ve danışman
kimliğimize uyan ve efektif olarak eczanelerimizde kullanabileceğimiz sistemler olmasına bağlıdır. Ben kendi
eczanemde bu tip teknolojik ürünleri kullanmaktayım.
Biraz önce bunlardan söz etmiştim.
Elinizde ne kadar çok bilgi varsa o kadar değerlisiniz. Bunu gerçekleştirebilmek için de tabii ki teknolojiyi ve dijital
ortamı kullanmak şart. Küreselleşmenin de etkisiyle her sektörde değişim
hızla devam edecek ve yine sektörde
yeniliklere açık olan ve bilgiye sahip
olan kazanacaktır.
Hastanızla birebir iletişiminizi sağlık
danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin
sayısal verileri arasında nasıl yürütüyorsunuz?
Biraz önce de söylediğim gibi hasta ile iletişimi sağlamanın ve sağlık danışmanı kimliğimizi öne çıkarmanın
tek yolu, eczanemizde kullandığımız teknolojinin ve
Yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edebiliyor musunuz?
Yurt dışında dijital sağlık uygulamalarının hız kazandığı doğru. Bu uygulamalar eczanelerde uygulanabilirliği
açısından Türkiye ile hemen hemen benzerlikler göstermektedir. Türkiye’nin bu konuda çok da geride olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu uygulamaların ülkemizde
yeni ve hızlı bir şekilde uygulanmaya başlaması bazı
meslektaşlarımızın ayak uydurmasında zorluklar yaşamalarına sebep oluyor. Bu zorlukların aşılmasında meslek içi eğitimlerin önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde 11-12 Eylül tarihlerinde İstanbul’da Türkiye’nin ilk
dijital sağlık zirvesi gerçekleştirildi. Bu sağlık zirvesine,
akedemisyenler, hekimler, ilaç sektörü, hastaneler, eczaneler gibi pek çok paydaş, yazılım firmaları katıldı.
Burada Türkiye’de dijital sağlık iletişimi alanındaki pek
çok ilkin hayata geçiş süreci katılımcılarla paylaşıldı. Bu
zirveye katılma fırsatım olmadı ama yine dijital ortamda
bu zirveyi takip etme olanağım oldu. Küreselleşmenin
de etkisiyle her sektörde değişim hızla devam edecek ve
yine sektörde yeniliklere açık olan ve bilgiye sahip olan
kazanacaktır. Burada önemli olan ulusal sermayemizle
küreselleşmeye ayak uydurabilmek ve ulusal ilaç ve eczacılık sektörümüzü buna göre şekillendirebilmektir.
Eczanelerimiz için teknoloji vazgeçilmez oldu
Önce sizi tanıyabilir miyiz?
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1999 mezunuyum.
2001 senesinde Gerbay ASM yanı Yeni Girne’de eczanemi açtım. 2001 senesinden beri eczanemde bir fiil aktif
çalışmaktayım. 2001 senesinden beri EDAK Ecza Kooperatifi üyesiyim. Hep aynı yerde ikamet ettim. 3 yaşında
bir kız çocuğu annesiyim.
Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz?
Mümkün olduğunca yakından takip etmeye çalışıyorum.
Çünkü eczanenin en önemli yapı taşı teknoloji. Başım sıkıştığında da EDAKOM’ dan destek istiyorum.
Ecz. Aslı Yaşaroğlu Albayrak
Yaşaroğlu Eczanesi/ Karşıyaka-İzmir
Eczacı Aslı Yaşaroğlu Albayrak, 11 yıldır
serbest eczane eczacılığı yapıyor. Dijital
çağa ayak uyduran, eczanesinin bilişim
donanımını EDAKOM’a teslim eden, bu
donanımın ona kazandırdığı zaman diliminde ise hastalarına canla başla ilaç ve
ilaç dışı sağlık ürünlerinde bilgiler veren,
danışmanlık yapan mesleğine aşık bir
eczacı… Üstelik bir de 3 yaşında dünyalar tatlısı bir kız çocuğu annesi… “Dijital
Sağlık” konumuz olunca dijitalleşmenin
hayatındaki yerini anlattı.
İş ve günlük hayatınızda teknoloji kullanımız?
İş hayatımızda, Medula’dan tutunda EDAK’a sipariş
vermeye kadar teknoloji/dijitalleşme yaşantımızın bir
parçası haline geldi. Eczanemde 3 adet bilgisayar bulunmaktadır. Bütün işimizi bu 3 bilgisayar üzerinden
devam ettirmekteyim. Ayrıca günlük hayatta da haberleşme ve yazışmalarımızın yerini sms, was up, e-postalar
aldı. İnternet hayatımızın bir parçası halinde… Günlük
rutinimiz halini aldı.
Sağlık giderek dijitalleşiyor. Hastaneler
de dijital çağa ayak uydurdu, e-rapor,
e-reçete hayatımıza girdi. Aile hekimimiz
size bir takım sayılardan oluşan kodlarla
reçeteyi gönderir oldu. Burada yaşadığınız sıkıntılar var mı?
Tabi ki de var. Önce hastaya durumu izah etmek zorun-
da kaldık. Bir de doktorlar harfleri doğru yazsalar reçeteyi sisteme girerken harf oyunu oynamamış ve kombinasyonlardan kurtulmuş oluruz diye düşünüyorum.
Hastanızla birebir iletişiminizi yani sağlık
danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin
sayısal verileri arasında nasıl yürütüyorsunuz? Çünkü bizim için aslolan “insan”
öğesi…
Özellikle Medula’da ve kullandığım Eczanem programında hastalarım için birçok veriye ulaşabiliyorum.
Reçete gelince sisteme giriş yaptıktan sonra hastama
kalan iş, danışmanlığım oluyor. Ve karşılıklı bilgi alış verişinde bulunuyorum. Sabah 08.30’dan akşam 19.00 kadar olan süreçte oldukça yoğun bir tempoda çalışıyoruz.
Bazen teknoloji ilerledikçe yaptığımız işler arttı diye de
düşünmeden edemiyorum.
Yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edebiliyor musunuz?
3 yaşında bir kızım var. Allah ömür versin. İşim ve kızımdan arta kalan zamanlarda da işim için gerekli olan
donanım ve yazılımları takip etmeye çalışıyorum. Bir kısmını uygulamaya almaya çalışıyorum. Bana gelen maillerden de yenilikleri görmeye çalışıyorum. Teşekkürler…
Sevgi ve selamlar
Bize vakit ayırdığınız için biz de teşekkür ederiz.
gazeteedak
22
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
EDAK eczaneleri ve majistral ilaç
Ecz. Enver Olgunsoy
[email protected]
Eczacı asıl işlevi olan ilacın
üretimini göz ardı etmemelidir… Yaşamsal öneme sahip
ilaçlar sırf ucuz oldukları için
üretilmiyor… Devir kişiye özel
ilaçlar devri… Sırada onkolojik ilaçlar da var… Bu yönde
adım adım neler yapılabilir?
2012 yılı stratejik plan toplantısında, Sayın Emre
Bacanak’ın vurguladığı gibi bilgi, çağımızın en önemli
silahıdır, bunu çok iyi kullanmalıyız. Yine aynı toplantıda
vurgulanan “EDAK ECZANELERİ” kavramı önümüzdeki
yıllarda hep gündemimizde olması gereken bir kavram.
EDAK ECZANELERİ için fiyat rekabeti değil, hizmet rekabeti ön planda olacağı, ürün bilgisinin yanı sıra ürünün
doğru sunumu, eczanelerimizde EDAK RAFI düzenlemesi ve sonuçta EDAK ECZANELERİ’nin diğer eczanelerden
ayrışarak EDAK markasının hasta gözünde de farkındalığının sağlanması, EDAK ECZANELERİNİN stratejik olarak önünü açacaktır.
EDAK ECZANELERİ’nde bilgi, hizmet sunumunun idealize edilmesinde eczanelerimizin laboratuvarlarının da canlandırılması gereği tartışılamaz bir gerçektir.
Burada ürettiğimiz ilaçlar, cirosal katkının yanında, sanayi tarafından üretilemeyen veya üretilmeyen bir takım ilaçların EDAK ECZANELERİ’nde üretilebildiği,
sunulabildiği farkındalığını getirecektir.
EDAK ECZANELERİ’nde bilgi, hizmet sunumunun idealize edilmesinde eczanelerimizin laboratuvarlarının da
canlandırılması gereği tartışılamaz bir gerçektir. Burada ürettiğimiz ilaçlar, cirosal katkının yanında, sanayi
tarafından üretilemeyen veya üretilmeyen bir takım
ilaçların EDAK ECZANELERİ’nde üretilebildiği, sunulabildiği farkındalığını getirecektir. O nedenle sağlık mü-
dürlüğü kontrolleri için, yasak savma adına düzenlenmiş
eczane laboratuvarlarımızla barışma, onları tekrar düzenleme zamanıdır. Eczacı sadece SGK’nın kontrol memuru olmamalıdır. Asli işlevi “ilaç” ın üretimini de göz
ardı etmemelidir. Birçok meslektaşımla görüşüyorum.
Majistral ilaçların, karlılığından son derece memnunlar.
Geri ödeme için yasal bir sorun da yok, sadece hekimlerin reçetelerinde yazması gereği ifade ediliyor.
Tüm bunlar iyi de sistemi nasıl çalıştıracağız? Neler yapılmalı? Bizlerin, mesleki örgütlerimizin bu konuda görevleri nelerdir? Bunların bir bölümünü bu yazımda başlıklar halinde vermek isterim.
Sistem Almanya’da, Belçika’da, vs. tıkır tıkır yürüyor.
Eczanelere Almanya’da günde ortalama 6 laboratuvar
ilacı başvurusu oluyor. İlaç başı 6.1 Euro yazdıktan sonra, üzerine, içerik maliyetleri de eklenerek SGK’ya faturalanıyor. Reçeteler kodlanmış olarak [ NRF/SR] olarak
adlandırılan kitapçıkta özetlenmiş olarak bulunuyor.
Reçete kodlarını ve içeriklerini tüm hekimler biliyor. Bu
kitapçıkta yaklaşık 300 standart formül listelenmiş. Reçetelerin yapısı ve özellikleri ile ilgili monografiler, [ NRF]
‘in [ DAC] ( DAC= Alman İlaç Kodeksi) ile birlikte yayınlandığı 6 ciltlik kitapta bulunuyor. Eczacı hammaddelerin ve formulasyonunun kalitesinden sorumlu.
b) Öncelikle bu tür ilaçların hekimler tarafından yazılabilmesi için Sayın Levent Üstünes hocanın Rx Media
Pharma programının içine bu formülleri gömeceğiz.
Alınan Eczaneler Birliğinin (ABDA) verilerine göre 2011
yılında Alman eczanelerinde 15 milyon majistral ilaç
Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edilmiş. Bunun %17’si
kanser, %4’ü parenteral preperatlar.
Peki, bu ilaçların üretimi çok gerekli mi? Evet, majistral
ilaçlar birçok nedenden dolayı ön plana çıkmaya başladı. Bir defa cirosal katkısı tartışılmaz bile (günde 5-6
adet reçete geldiğini düşünün). Ayrıca yazımın başında
ifade ettiğim gibi EDAK ECZANELERİ farkındalığını sağlayacağı için önemli. Ayrıca yetim ilaçlar ( küçük bir grup
hasta tarafından kullanılan) kişiye özel ilaçlar ( örneğin
bazı ciltte yağlı, bazı ciltte sulu fazda ilaç daha iyi penetre olur.), yeni ilaçlar ( örneğin FDA tarafından 2010
yılına onaylanan polidokanüllü ilaç hala çok az, oysa
mükemmel bir lokal anestezik madde) stabilite sorunu
olan ilaçlar ( raf ömrü olmayan, kısa sürede tüketilmesi
gerekli ilaçlar) ilaç sanayisi tarafından gerektiği şekilde
sunulamıyor. Ya da son zamanlarda adedi süratle artan ucuz olduğu için “kurtarmıyor abi” denerek üretilmeyen, ancak yaşamsal öneme sahip ilaçlar. Majistral
ilaç üretmek gerekli mi sorusuna meslektaşlarımdan da
çeşitli katkılar geleceği kanısındayım. Şimdi aklıma geliveren bazı meslektaşlarımızın özel formülleri ( topuk
çatlak, sedef, vitiligo vs.) Eczacının Sesi web sitesinde
dönüp duruyor. Hem tüm bilim adamları “devir kişiye
özel ilaçlar devri “ demiyor mu? Ya genetik ilaçlar? Ayrıca son çıkan bitkisel preperatlarla ilgili genelge (Aktarlar ile ilgili İl Sağlık Müdürlüklerine önemli duyuru
- 02.08.2012) aktarlardan bitkiselleri tekrar uzmanına,
eczacıya döndürmüştür. Bunu da gerekli mi sorusunun
en önemli cevaplarından saymak gerek. Ayrıca laboratuvarlarımızın alt yapısını iyileştirdiğimizde, ucundan
da olsa SGK’nın yeni yeni ödemeye başladığı, evde bakım ürün ve hizmetleri hele hele hastaya özel protokole
uygun, steril ortamda, korunarak ve kontaminasyona
neden olmadan hazırlanacak onkolojik ilaçlar ve parenteral steril çözeltiler… Hele bir oralara gelebilirsek sağlık
hizmeti sunumumuz çağdaş mükemmelliğe, ekonomik
katkıları da üst noktalara taşınacaktır. Yine Almanya’da
200’e yakın eczane onkolojik ilaçları hazırlama yetkisine sahip olduğunu ve bu işten ciddi paralar kazandığını
söylemek isterim.
Eczanelere Almanya’da günde ortalama
6 laboratuvar ilacı başvurusu oluyor. İlaç
başı 6.1 Euro yazdıktan sonra, üzerine,
içerik maliyetleri de eklenerek SGK’ya
faturalanıyor.
a) Yurt dışı örnekleri tercüme ederek ve yerel ilaveler yaparak hazırlanan özel formüller (300-500 civarı olabilir)
bir araya getirilecek.
c) EDAK tarafından onaylı hammadde satış hizmeti, laboratuvar altyapımız için çeşitli üretim araç-gereci temini yapılacak.
d) EDAK tarafından konu ile ilgili eğitim programları düzenlenecek hatta belki EDAK’ta örnek bir laboratuvar
düzenlenip eğitim burada uygulamalı verilecek.
e) Sağlık ve sigorta otoritesinin bu konuda desteği ve
cari açığa pozitif katkı sağlayacağı için, devletin projeye ilgisi sağlanacaktır. Projenin, Akılcı İlaç kullanımına
katkısı sonucu, giderleri düşüreceği gerçeği, hükümet
desteği getirecektir. Tüm bu gerekçelerle hükümetten
ve sağlık otoritesinden, projeyi ilaç tekellerine karşı desteklemesi talep edilecektir.
İlerleyen zamanda proje ile ilgili sizlere geldiğimiz aşamaları iletmek üzere, konuyu ilgilerinize sunuyorum.
gazeteedak
23
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Çağdaş Bunları Biliyor musunuz?
Neden Yeni Bir Marka?
Marka bir algıdır. Ürüne bir şekilde anlam katan, ona
bazı değerler yükleyen, adeta ürüne ve firmaya kişilik
veren bir araçtır. Marka farklılaşmanın anahtarıdır, güvendir, emektir… Buradan hareketle Çağdaş Eczacılar
Lab. Olarak bitkisel çay ve droglarda kendi markamızla
yola devam etmenin daha doğru olacağını düşünerek
LEAFY markasını yarattık ve tüm bitkisel ürünlerimizde
tek bir algı oluşturacak markamız LEAFY ‘i sizlerle buluşturduk.
LEAFY çaylarımızın görsel çalışmaları hastaları bilinçlendirici yönde olacak ayrıca droglarımızla birlikte Eczacı eğitimlerimizde başlayacaktır. LEAFY çay stantlarımız marka değerimizi arttırmaya yönelik bir çalışmadır
ve satışta çok etkili olacağına inandığımız görselleriyle
şimdiden çok talep görmektedir.
Dileriz yeni markamız LEAFY ile bitkisel çay ve drogların
sadece eczanelerden alınması gerektiğini hastalarımıza anlatabiliriz. Eczanelerimiz içinde ilaç dışı ürünlerde
önemli bir yeri olan bitkisel ürünleri en az ilaçlar kadar
önemseyerek cirolarımıza katkısını arttırabiliriz.
Neden LEAFY?
Uzm. Ecz. Leman Koçak
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı
Yeni Markamız: LEAFY!
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı, bitkisel çay ve droglarda Günvit-Medform ile başlayan yolculuğuna bugün
kendi markamız olan LEAFY ile devam etme kararı almıştır.
LEAFY ÇAY STANDI İÇERİĞİ
LEAFY anlamı yaprağı olan, yapraklı olduğu için bitkisel ürün grubuyla uyum sağladığını ve marka ile ürünü
birleştirdiğini düşünüyoruz. Son çıkan Eczacılık yasası
ile bitkisel ürünlerin sadece Eczanelerde satılacağını da
göz önüne alırsak son tüketiciye hitap edecek akılda kalacak bir marka için LEAFY son derece uyumlu olacaktır.
LEAFY markasının bu ürün grubunun vazgeçilmezi olacağını, çay ve drog gibi ürünlerin sadece Eczanelerden
alınabileceği imajını yaratacağını düşünüyoruz.
ÜRÜN KODU
POŞET ÇAYLAR
ADET
53447
ADAÇAYI 20' Lİ
2
53448
AKTİF 20' Lİ
2
53449
ANASON 20' Lİ
2
53450
EKİNAZYA 20' Lİ
2
53451
ENGİNAR YAPRAĞI 20'Lİ
2
53452
FORM CAY 20'Lİ
2
53453
GİNSENG 20'Lİ
2
53454
IHLAMUR 20'Lİ
2
53455
ISIRGAN 20'Lİ
2
53459
KUŞBURNU 20'Lİ
2
53456
MELİSA ÇAY 20'Lİ
2
53457
MEYVE 20'Lİ
2
53458
MİNİVİT BEBE 20' Lİ
2
53462
NANE&LİMON 20'Lİ
2
53463
PAPATYA 20'Lİ
2
53461
RELAX 20'Lİ
2
53460
REZENE 20'Lİ
2
53464
TARÇIN-KARANFİL 20'Lİ
2
53465
YEŞİLÇAY 20'Lİ
2
53466
ZENCEFİL 20'Lİ
2
53942
FORM CAY 100'LÜ
1
YESIL CAY 100 LU
1
53941
ÖĞÜTÜLMÜŞ ÜRÜNLER
53938
KETEN TOHUMU 85 GR (KAVANOZ)
1
53937
KETEN TOHUMU 50'Lİ POŞET
1
53940
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ 120 GR (KAVANOZ)
1
16089
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ 50'Lİ POŞET
1
Toplam 46
53943
LEAFY CAY PAKETİ (STANDLI)
168.00 TL
STAND ÖLÇÜLERİ:
B1867
LEAFY STAND EĞİMLİ A TİPİ
BEDELSİZ
*Genişlik 75 cm
*Yükseklik 79 cm
*Derinlik 17 cm
*Fiyat etiket ölçüsü (Yükseklik 18 mm.genişlik 40 mm.)
*Yarım plexi
*Broşürlük
* Ambalajlı teslim
B1868
LEAFY STAND DÜZ B TİPİ
*Genişlik 55 cm
*Yükseklik 75 cm
*Derinlik 17 cm
*Fiyat etiket ölçüsü (Yükseklik 18 mm.genişlik 40 mm.)
*Broşürlük
* Ambalajlı teslim
İletişim ve detaylı bilgi için;
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Ürün Danışmanı
Özben Erden: Tel: 0.232.488 19 98
BEDELSİZ
gazeteedak
24
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Çizgili Köşe
Mert Çakmak
Yeşil Köşe
EDAK - Karbon Ayak İzi projesine destek verebilirsiniz!
EDAK’ın Birincil Karbon Ayak İzi; hizmet binalarında oluşan
ve doğrudan doğaya salınan zararlı sera gazlarını kapsar.
EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’nin en büyük nedeni ise ilaç
dağıtımı için günde 1 defa Dünya’nın etrafını dolaşan dağıtım ağımızdaki araçlardır.
EDAK - Karbon Ayak İzi Nedir?
Tüm kurumların olduğu gibi EDAK’ında bir Karbon Ayak İzi
var.
EDAK Ecza Kooperatifi üyesi eczacılar, kendi eczanelerinin
EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’ndeki payını kolayca hesaplayabilecekler. Hesap sonucunda; eczacının kendi payını telafi
edebilmesi için kaç ağaç dikmesi gerektiği ortaya çıkacaktır.
Her üyemiz payına düşen ağacı dikerek EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzini telafi etmemiz katkıda bulunmuş olacak.
EDAK - Karbon Ayak İzi Projesi de, EDAK’ın İkincil Karbon
Ayak İzi’ni yani; her gün eczanemize birkaç sefer gelip, eczanelerimizi besleyen ilaç sevkiyat araçları ve motokuryelerin
neden olduğu zararlı gazların salımını azaltmayı ve telafi etmeyi amaçlayan bir çalışmadır.
Not: Hesaplama kriterlerinde eczanenin sadece EDAK Şubesine uzaklığı baz alınmayacaktır, eczacının sipariş verme
alışkanlıkları değerlendirilecektir.
EDAK - Karbon Ayak İzi Projesi kapsamında neler yapılacak?
• EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’ni azaltacağız.
• EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’ni telafi edeceğiz.
Hesaplamak için :
İlaç siparişlerimizi biriktirip internetten vererek, EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzini azaltmış olacağız.
Hesaplayalım, telafi edelim!
http://www.cekoop.org.tr/site.php?s=26 ziyaret ediniz…
gazeteedak
25
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Sigortacınız diyor ki!
Sigorta Bilinci
* Aracın kayıtlı olduğu il Trafik
sigortası primini etkiler mi?
vam ettirilir. İki araç arasında prim farkı var ise sigortalıdan tahsil edilir.
Evet, etkiler. Araç işletenlerine kayıtlı oldukları illere
göre (link) Trafik Sigortası Tarife ve Talimatlarında belirtilen oranlarda il trafik hasar yoğunluğu indirimi yapılır.
* Trafik Sigortası manevi tazminat
taleplerini karşılar mı?
* Kendi aracımın Trafik Sigortası
arabamın hasarını karşılar mı?
Önceki poliçede hasarsızlığa hak kazandığına ilişkin bir
belgenin, önceki sigorta şirketi tarafından yeni sigortayı
yapacak olan şirkete intikal ettirilmesiyle, hasarsızlık indirimi devam eder. Hasarsızlık indirim hakkının kaybolmaması için sigortaya ara verilmemesi esastır.
Trafik Sigortası, sadece üçüncü şahıslara verilen zararları karşılamakta olup kendi aracınızın hasarını ödemez,
bunun için kasko sigortası yaptırmanız gerekir.
* Araç el değiştirdiğinde, kasko poliçesi de el değiştirir mi?
* Aracın aksesuarları kasko sigortalarına dahil midir?
Araç el değiştirdiğinde, kasko poliçesi el değiştirmez.
Poliçe iptal edilerek işlememiş günlerin primi gün esasına göre sigortalıya iade edilir. Aracı yeni satın alan kişi,
isteği halinde yeniden sigorta yaptırabilir.
Trafik Sigortası manevi tazminat taleplerini karşılamaz.
Aysun Uysal / Tek Sigorta Satış Pazarlama Bölge Temsilcisi
[email protected]
Tel: 0 232 472 25 00
Ülkemiz sürekli artan nüfus oranı nedeniyle sigorta konusunda oldukça verimli bir konumda bulunmaktadır.
Ancak gerek geçmiş dönemlerde yaşanan kimi olumsuzluklar, gerekse sosyo-ekonomik şartlar nedeniyle sigortacılık sektörü olması gereken tabloyu çizememektedir.
En önemli risk yönetim modeli olan sigorta henüz ülkemizde temel ihtiyaçlar sıralamasında oldukça alt sıralarda yer almaktadır. Kişilerin eğitim seviyesi, ekonomik
durumları ve güven problemi en büyük engellerden bazıları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bin bir zahmetle edindiğimiz mal varlıklarımızın istemimiz dışında elimizden gitmesi, cebimizi aşacak boyutta
zararlar görmesi ihtimaliyle yaşamak huzursuzluk verici olduğu gibi, risk gerçekleştiğinde telafisi oldukça zor
zararlara da açık hale gelmemize sebep olmaktadır.
Gerek can gerekse mallarımıza dair risklerin ne zaman,
nasıl ve ne kadarlık bir zararla karşımıza çıkacağını kestirmek mümkün değil. Ancak, ihtiyacımıza yönelik sigortaları şimdiden temin ederek, en azından önlem alma
yolunda, anlamlı çaba gösterebiliriz.
Standart lastik ve jantlar otomatik teminat kapsamındadır. Araca sonradan ilave edilen özel lastik, çelik jantlar, değer olarak standartlarından farklı olduğu için,
değerleri sigortalı ile sigortacı tarafından mutabık kalınarak tesbit edilmeli, poliçede ayrıca belirtilmelidir. Orijinal olmayan radyo, teyp,
kolonlar, equalizer, klima, alarm, telsiz,
telefon, faks, otomatik anten, takometre
gibi cihazlar, ancak ek prim alınarak kasko poliçesi kapsamına dahil edilebilirler.
Bu tür cihazların marka ve bedellerinin
kasko poliçesinde mutlaka gösterilmesi
gerekmektedir. Bu cihazlar aracın orijinalinde var ise orijinal olduğu da belirtilmelidir.
* Aracın çekilmesi esnasında oluşan hasarlar, kasko sigortasına dahil midir?
Kamu otoritesi tarafından çekilmesi esnasında oluşan hasarlar teminata dahildir.
* Hasarsızlık indirimine
hak kazanmış bir araç
* İşveren Sorumluluk sigortası nedir? satıldığında, yeni alınan
araçta da bu hak devam
Bir işyerinde işverene bir hizmet sözleşmesi ile bağlı ve
Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa tabi çalışanların eder mi?
Bunları biliyor muydunuz?
işlerini yaparken kendisine veya üçüncü şahıslara vereceği zararlar nedeniyle işverene düşen kanuni sorumluluğu teminat altına alan bir sigortadır.
* Trafik sigortasında tedavi gördükten sonra ölen kişiye, hem tedavi,
hem ölüm tazminatı ödenebilir mi?
Evet, poliçede belirtilen 2 ayrı teminatın 2 ayrı limitine
kadar tazminat ödemesi yapılabilir; önceden ödenen
tedavi giderleri ölüm tazminatından mahsup edilmez.
* Hasarsızlık indirimine hak kazanmış bir aracın sigorta yenilemesinin
başka şirkete yaptırılması durumunda hasarsızlık indirimi devam eder
mi?
Devam edebilir. Hasarsızlık indiriminden
yararlanabilmek için poliçenin kesintisiz devam etmesi şarttır. Yeni araç satın
alındığında, zeyilname ile yeni aracın
poliçeye dahil edilmesi gereklidir. Bunun
için sigortalı, yeni aracı hemen satın almamışsa, satın alıncaya kadar geçen sürede poliçeyi dondurabilir. Sigorta bitim
tarihinden önce herhangi bir tarihte, yine
aynı cins araç alındığı bildirildiğinde, poliçe süresi, durdurulan süre kadar uzatılır
ve hasarsızlık indirimi yeni araçta da de-
SİGORTA
Acenteliği Ltd. Şti.
Herkes için
Mutlu Emeklilik!
Bireysel Emeklilik Ürünleri Artık
Tek Sigorta’da!
Gelin, geleceğinizi beraber
planlayalım…
Ayrıntılı Bilgi için;
0232 472 25 00
0232 475 25 02
[email protected]
www.teksigorta.com.tr
BİR
KURULUŞUDUR
gazeteedak
26
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Aramıza Yeni Katılan Ortaklarımız / Temmuz - Eylül
AYÇAM ECZANESİ
HEKİMOĞLU ECZANESİ
TUĞRUL ECZANESİ
YILDIRIM ECZANESİ
ÇOLAK ECZANESİ
YUNUS EMRE ECZANESİ
PİRİNÇLİK ECZANESİ
BUKET ECZANESİ
KESELİ ECZANESİ
YENİ YILDIZ ECZANESİ
ÇEŞMECİ ECZANESİ
BORNOVA MAVİ ECZANESİ
BUCA CAN ECZANESİ
ECZANE NATUREL
TAN ECZANESİ
GÜLTEPE RENKLİ ECZANESİ
KARŞIYAKA PARK ECZANESİ
İLKE ECZANESİ
ŞENKAYA ECZANESİ
EDA ECZANESİ
VARCI ECZANESİ
MAYA ECZANESİ
BALCI ECZANESİ
TURKUAZ ECZANESİ
ECZ.AYŞE AYCA ONUR
ECZ.AHMET GÜL
ECZ.MEHMET TUĞRUL
ECZ. ÖZLEM YILDIRIM CİBELEK
ECZ.KEMAL ÇOLAK
ECZ.YUNUS EMRE AVCİ
ECZ.SAMİ HAMMUTOĞLU
ECZ.DENİZ BERBER
ECZ.EMİNE KESELİ
ECZ.TAYLAN YILDIZ
ECZ.BELKIS ÇEŞMECİ
ECZ.DUYGU ATASOY
ECZ.AYHAN HATİPOĞLU
ECZ.ÖZLEM ÖZSARİ
ECZ.MEHMET TAN
ECZ.RAİF RAİF
ECZ.DEMET HALLAC
ECZ.İLKE ERTİN
ECZ.GAMZE ŞENKAYA UZAY
ECZ.HANDAN BURUNGUZ
ECZ.CANSU VARCI
ECZ.ZUHAL KURT
ECZ.AHMET FARUK BALCI
ECZ.ASLİ (DULEK) DİBEKOGLU
SARİÇAM
KOZAN
AFYON MERKEZ
ANTALYA MERKEZ
MANAVGAT
MURATPAŞA
İSKENDERUN
SAMANDAĞ
TİRE
KEMALPAŞA
TİRE
BORNOVA
BUCA
BORNOVA
KARABAĞLAR
GÜLTEPE
KARŞIYAKA
URLA
KOCASİNAN
MELİKGAZİ
AKHİSAR
MERSİN MERKEZ
FETHİYE
BODRUM
ADANA
ADANA
AFYONKARAHİSAR
ANTALYA
ANTALYA
ANTALYA
HATAY
HATAY
İZMİR
İZMİR
İZMİR
İZMİR
İZMİR
İZMİR
İZMİR
İZMİR
İZMİR
İZMİR
KAYSERİ
KAYSERİ
MANİSA
MERSİN
MUĞLA
MUĞLA
Sıkça sorulan sorular
E-fatura aktaramıyorum?
444 53 29 Nolu telefonu arandığında öncelikle ücretlendirmemeniz için cevapsız çağrı senaryosu devreye
girecektir. Ardından EDAK’a hoş geldiniz sesi ile telefonunuz açılacaktır. Kendi satış elemanınızda çağrınız
çalacaktır.
Burs istiyorum?
Satış elemanınız tüm hatları dolu değilse çağrınız yanıtlanacaktır, dolu ise ikinci satış elemanınızda çağrınız
çalmaya devam eder, İkinci satış elemanınız tüm hatlarını dolu değilse çağrınız yanıtlanacaktır dolu ise üçüncü
satış elemanınızda çalmaya devam eder. Üçüncü satış
elemanınız da birinci ve ikinci satış elemanınızda olduğu gibi senaryo devam eder. Çağrınız yanıtlanamaz ise
takımda müsait olan satış elemanında çalmaya devam
eder ve yanıtlanır.
Gazetemizin son sayfalarında “EDAK İNTERNET ŞUBESİ
SİSTEM UYGULAMALARI” başlığı altında online fatura
aktarımı detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Lütfen inceleyiniz.
EDAK Ecza Kooperatifi, vefat eden ortaklarının ve çalışanlarının eğitim çağındaki çocuklarına eğitim süreleri
boyunca yüksek öğrenim kredi ve yurtlar kurumunun belirlediği burs miktarlarını esas alarak yönetim kurulunun
onayı ile eğitim hayatı boyunca sınıf tekrarı yapmaksızın burs verir.
Satış Temsilcime ulaşamıyorum?
EDAK iletişim Merkezimiz de 75 satış elemanımız, Hafta içi 08.30-23.00, Cumartesi 08.30-22.00 ve Pazar günü
10.00-17.00 arası siz değerli ortaklarımıza hizmet veriyor. İletişim Merkezimiz günlük ortalama 15 bin adet
çağrıya yanıt veriyor.
İletişim merkezinde yeni uygulama
Ekim ayından itibaren ise eğer kendi telefonla satış elemanınızın hatları doluysa tüm edak iletişim merkezinde
hattı müsait olan satış elemanımıza telefonunuz bağlanacaktır.
Böylelikle hızlı hizmet almak isteyen ortağımız hızla hizmet alacaktır. Ama mutlaka kendi telefonla satış elemanımla görüşmek istiyorum diye bir istek olursa en kısa
zamanda kendi telefonla satış elemanı görüşmesi bittiğinde eczaneyi arayacaktır.
EDAK Kütüphaneden nasıl yararlanabilirim?
EDAK kütüphaneden tüm ortaklarımız yararlanabilir.
Tek yapmanız gereken internet şubemizden şifrenizle
girdiğiniz alanda gördüğünüz EDAK kütüphane banner’ina tıklamak. Seçtiğiniz kitap eğer başka bir ortağımız da değilse size gün içinde özel EDAK kütüphane
çantamız içinde gönderilecek ve 15 günlük okuma süreniz sonunda yine aynı çantamızla bize geri göndermenizi rica edeceğiz. Güncel romanlar, kişisel ve mesleki
gelişim kitapları hepsi elinizin altında… Keyifli okumalar
diliyoruz…
Söz
Umutsuz bir edebiyat ne olabilir? Umutsuzluk susar. Kaldı ki susmak bile,
gözler konuşuyorsa bir anlam taşır. Gerçek umutsuzluk can çekişme mezar
ya da uçurumdur. Umutsuzluk konuştu mu, hele yazdı mı, hemen bir kardeş
el uzanır sana, ağaç anlam kazanır, sevgi doğar. Umutsuz edebiyat sözü birbirini tutmayan iki sözdür. Çünkü edebiyat olan her yerde umut vardır.
Albert Camus
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
27
gazeteedak
28
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Edak Ecza Koop. adına Sahibi:
Ecz. Emre BACANAK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
Ecz. Ayşem Jale KIHTIR
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Genel Yayın Koodinatörü ve Editör:
Ayşe Yeşim ERDEMİR
Yönetim Yeri ve İletişim:
EDAK Ecza Koop.
Karacaoğlan Mah. 6173 Sokak
No:4 Işıkkent - İzmir
Tel : 0 232 488 19 19
Faks : 0 232 472 15 75
[email protected]
http://www.edak.org.tr
Sektörel Gazete • Bölgesel Süreli Yayın • Aylık Yayınlanır
Tüm kooperatiflere, kooperatif üyelerine, Ecz. odalarına,
Ecz. Fakültelerine, konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlara ücretsiz
gönderilir. (KAYNAK GÖSTERİLEREK ALINTI YAPILABİLİR)
Uygulama ve Baskı: METRO Matbaacılık
Yahya Kemal Beyatlı Caddesi No: 94 BEGOS 3. Bölge Buca / İzmir
Tel: 0.232 290 33 11
Baskı Tarihi : 00 Ekim 2012

Benzer belgeler