Bizi birbirimize bağlayan şeyler nedir?
Transkript
Bizi birbirimize bağlayan şeyler nedir?
Mavi Kasa Yenileniyor! Eczacı Odalarımızın Genel Kurulları Yapıldı! Eylül ayı boyunca İzmir, Manisa, AydınŞanlıurfa, Kahramanmaraş, Mersin, Adana, Osmaniye, Hatay, Kayseri Karaman, Gaziantep Eczacı Odalarımızda Olağan Genel Kurulları yapıldı. Tüm meslektaşlarımıza birlik ve beraberliğimizin devam edeceği yeni dönemde başarılar dileriz! Kurban Bayramınız Mutlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun! Lütfen yenilenen www.mavikasa.com’u ziyaret ediniz! gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ www.edak.org.tr • [email protected] Ekim 2012 • Sayı 70 Bizi birbirimize bağlayan şeyler nedir? Bizi birbirimize bağlayan şeyler, sadece fiberoptik kablolar, radyo frekansları, internet ağları değil, aynı duyguyu paylaşma, aynı değerlere sahip olma, bu değerler için birlikte mücadele etme geleneğinden gelen yüklü bir birikimdir. Facebook kendi reklamında “The Things That Connect Us”( Bizi birbirimize bağlayan şeyler) adıyla, aynı nesneye, dünyanın dört bir yanındaki insanların aynı değeri verdiği temasını çizerek, bir arada olma, duygu birliği hem bütün olmayı hem de kişiselleştirmeyi yaratıyor. Ve herkes için sandalyenin anlamı neyse bunu onaylatıyor. Sandalye ona verilen değer ile havada asılı kalmıyor. Ayakları yere basıyor, anlam buluyor. Ve Facebook milleti *(!) olarak biz de sandalyeye aynı değeri veriyoruz. O halde senin yerin de burasıdır diyor. Ve bu iki kişiden bir basketbol maçındaki izleyicilere, oradan daha kalabalık bir topluluğa, bir millete ve tüm evrene kadar uzanan bir iletişimdir diyor. Herkes için sandalyenin anlamı ve amacı tek bir şey ise “Herkes için sağlık” nasıl olmalı? Herkes için sağlık herkese ulaşabilen kesintisiz ve güvenilir sağlık hizmetidir. Değişen dünyada sağlıkta dijitalleşti. E-rapor, e-reçete, e-hastane ile hayatımıza elektronik bilgi alışverişi ile hastalıklar ilaçlar ve bir takım kodlar girdi. Dijital çağın nimetleri olarak hayatımıza giren her şey ile iş yapış şekillerimiz değişti. Bu değişim bizi bir yandan yurtdışındaki gelişmeleri daha yakından takip eder hale getirdi. Diğer yandan kendi ülkemizdeki işleyişi görüp mesleki anlamda neler yapmalıyızı bize düşündürtmek için zaman verdi. Peki, herkes için sağlık ne demektir? ırk, din, dil, cinsiyet, cins, gözetmeksizin herkesin aynı sağlık hizmetini almaya hakkı var demektir. Bilişim teknolojilerinin ilaç eczacılık sektörümüze etkileri, yasal ve teknik düzenlemelerin oluşturulmasına neden olmuştur. Bize etkisi olumlu olan bu gelişmeler işimizi kolaylaştırmamıza ve hastamıza ayıracağımız zamanı kazandırmıştır. Eczanesinde mesaisini geçiren ve ilaç ve ilaç dışı ama sağlıkla ilgili her üründe söz sahibi olması gereken de bizleriz. O halde sağlık danışmanlığımızın hakkettiği değeri bulması için daha çok emek, daha çok dayanışma ve daha çok biz olmak için daha çok çalışmalıyız. Sevgiler Eczacı Emre Bacanak EDAK Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Çağdaş Ceylan EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Editörden Sonraki adım... Ecz. Ayşem Jale Kıhtır EDAK Ecza Koop Yönetim Kurulu Üyesi Sayfa 9 1980’li yılların başı... Mustafa Kılıç EDAKOM Ltd. Şti. Koordinatör Sayfa 19 Sigorta bilinci Aysun Uysal Tek Sigorta Satış Pazarlama Bölge Temsilcisi Sayfa 11 EDAK eczaneleri ve majistral ilaç Ecz. Enver Olgunsoy Sayfa 22 * Facebook aktif kullanıcı sayısı 1 milyar’a ulaştı. Dijital Gelişim Hayatımızın her alanında teknoloji ve unsurları vazgeçilmez bir hal almıştır. Her geçen gün de daha bağımlı bir şekilde dijitalleşmenin esaretinde yaşamaktayız. Sürekli gelişen teknoloji işlerimizi daha kolaylaştırmakta, bilgiye daha hızlı ulaşmamızı sağlamakta, bizi biraz tembelliğe sevk etmekte hatta bazen bizi işsiz bırakmakta. Devamı sayfa 10’da www.dalumpapir.dk Dijital sağlıkta eczacının veri korunmasına önem vermesi gereklidir. Ecz. Hüsnü Kaya EDAK Denetim Kurulu Üyesi En eski kilit, Ninova Harabelerinde bulunmuştur. Önceleri kilitler, tahtadan yapılmaktaydı. İlk madeni kilidi, Romalıların kullandığı zannedilmektedir. Numaralı ve şifreli kilitler, Çinliler tarafından keşfedilmiştir ve günümüzde yaygın şekilde kullanılmaktadır. Devamı sayfa 10’da Yaşlanıyoruz, daha uzun yaşıyoruz, dijitali geçtik, neredeyse robotlara merhaba diyoruz… Ufuk Tarhan Fütürist Yaşlıların dünya genelinde sayısı hızla artıyor, yaşam süresi uzuyor. Hatta fütüristler “ölmek hastalıktır, insanlık 2040’larda bunun da üstesinden gelecektir” diyor. Robotlar hızla insanların yerine, çalışma alanlarına doğru ilerliyor!.. Devamı sayfa 13’de “ Bu sayıda gündemimiz: Dijital Sağlık” Merhaba, Gazeteedak 70. sayısına hoş geldiniz. Yaz’ın son sıcakları yerini kış güneşine bırakmadan, Dünya ve Türkiye gündeminde oldukça sıcak gelişmeler yaşıyoruz. Suriye’deki iç savaş gelip sınırımıza dayandı. Dileğimiz daha fazla gözyaşı ve acının olmamasından yana, dünyada ve yurdumuzda barış ve aydınlık günlere dair güzel haberler almak. Örneğin, sanat gibi… Yurdumuzda 49. Antalya Altın Portakal film festivali yapıldı. Birçok ünlü sanatçının akın ettiği Antalya’mız oldukça hareketli bu sıralar… İlaç -Eczacılık gündemimizde ise ilaç fiyat düşüşleri devam etti. Zayıflama ilaçları reklamlarına cezalar yağdı. Eczacı Odaları Olağan Genel Kurul toplantıları gerçekleşti. Türkiye Eczacılık Kongresi’nin 11.’si 18-21 Ekim tarihleri arasında Ankara’da düzenleniyor. Gündem bu kadar hızla değişirken, elimizde güncelliğini yitirmeyen daima okuyabileceğiniz, görüşlerinizi yazabileceğiniz bir yayın organınız olması için gazeteedak’ı gündem konulu yayınlıyoruz. Bu sayımızın gündemi “Dijital Sağlık” olarak belirlendi. Ve sizlerin görüşlerine de yer verdik. Ayrıca [email protected]’a yazılarınızı beklediğimizi de hatırlatarak, sizlere “MERHABA” diyoruz… Gündemli gazeteedak’ı beğendiğinizi umuyoruz. Önümüzdeki ay tekrar görüşmek dileğimizle, Hoşçakalın… Yeşim Erdemir / Gazeteedak Editörü gazeteedak 2 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Değişen ve Gelişen Eczane Eğitimi Buca Bölgesi Eczacılarımız için Gerçekleşti! EDAK Ecza Kooperatifinin Işıkkent’teki merkez binasında Farmagelişim Müdürü Hakan Tolunay tarafından gerçekleştirilen eğitimde eczanelerimizde bulunması gereken sağlık ve kişisel bakım ile ilgili ürünlere ve ürünlerin sunumuna dikkat çekildi. nım ile de farklılaştırmak yeni sağlık hizmetlerinin sunumuna yönelik pazarlar yaratmak diye konuştu. Eğitime katılan Ecz. Nilgün Yamaner de; “Eczanemi kapatma safhasına gelmiş bir eczacıyken bu eğitim beni motive etti. Çok yararlandım, kendim motive olduğum gibi çalışanlarım da motive oldu. Yeni bir cansuyu geldi eczaneme… Yapılan değişikliklerin mutlaka olumlu geri dönüşü oluyor. Hep ertelediğimiz konuları konuşur olduk. Şevk geldi. EDAK’ın bu konuyu ele almış olması da daha sevindirici” dedi. 15 Eylül 2012 Cumartesi günü gerçekleşen eğitime buca bölgesinden 17 eczacımız katıldı. Eğitimde Yönetim Kurulu Başkanı Emre Bacanak ve Genel Müdür Yrd. Ömer Mutlutürk, Buca Bölge Müdürü Emrah Ceritoğlu ve Üye Halkla İlişkiler Müdürü Sevgi Elibüyük de hazır bulundu. Eğitimde yaptığı açış konuşmasında ilaç dışı ürünlerin öneminden ve medikal ürünler ile eczanelere kazandırılan pazardan söz eden Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Emre Bacanak, bir meslektaşının internetten alınan ilaç ve ilaç dışı ürünlere karşı nasıl bir pazarlama politikası uygulamayız sorusu üzerine ; “İlaç ve sağlıkla ilgili her ürün sadece eczaneden alınır” mesajını eczanelerimizde bio torba kullanımını özendirerek, biotorba mecrasını doğru kullanarak yeni pazarlama alanları oluşturarak vereceğiz” dedi. Bacanak bu amaçla yeni kurulacak olan Biyokoop’tan ve Yeşil İlaç gibi yeni projelerden de bilgiler verirken meslektaşlarına “EDAK’ın yeni ürün ve hizmetler ile oluşturduğu yeni pazarlarına sahip çıkmalıyız” dedi. Farmagelişim Müdürü Hakan Tolunay eğitim hakkında şunlara değindi: EDAK Ecza Kooperatifi ortakları, yeni nesil eczanelerin sağlık sektöründeki hızlı değişimler ile kabuk değiştirdiği eczane algısının sağlık ve kişisel bakımla ilgili her türlü ürünün bulundurulduğu, eczanelerin birer sağlık merkezleri haline geldiğini canlı örnekleri ile paylaşılan bir eğitim toplantısını daha geride bıraktı. Amacımız kooperatif eczanelerimizi ürün ve bilgi dona- Hakan Tolunay Farmagelişim Müdürü EDAK AKADEMİ sertifikalarını aldılar! EDAK Akademi eğitimlerimize katılan eczacılarımıza sertifikaları ilgili şubelerimizden verilmeye başlandı. Buca Bölgesi eczacılarına eğitim sertifikaları Buca Bölge Müdürü Emrah Ceritoğlu tarafından verildi. Ecz. Pelin Güçyetmez / Özpelin Eczanesi / Gaziemir / İzmir Ecz. Engin Dünyaoğulları / Buca Eczanesi / İzmir Ecz. Nejdet Süne / Buca Itır Eczanesi / İzmir Ecz. Duygu Durna / Sarnıç Eczanesi / Sarnıç - Gaziemir/ İzmir gazeteedak 3 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde eczacının rolü Drogsan ve EDAK, bir araya gelerek “Hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde eczacının rolü” konulu bir eğitim toplantısı gerçekleştirdi. Drogsan Firması ve EDAK Ecza Kooperatifi işbirliği ile düzenlenen “Hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde eczacının rolü” konulu eğitim, 22 Eylül 2012 tarihinde İzmir Kaya Termal Otel’de 200’e yakın eczacının katılımı ile gerçekleşti. Eğitimi Türkiye’nin genç bilim insanlarından Çocuk psikiyatrisi Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş sundu. Eğitim sırasında eczacılardan gelen birçok soruyu da yanıtlayan Tutkunkardaş, “hastaların ilk ulaşabileceği danışabilecekleri kişiler eczacılar bu nedenle eczacıların bu hastalıkla ilgili doğru bilgiye sahip olması, hastanın doğru yönlendirilmesini de sağlayacaktır” dedi. 34 yıllık geçmişi ile Türkiye’nin önde gelen ecza kooperatiflerinden olan EDAK Ecza Kooperatifi’nin ortak eczacılarına EDAK Akademi kapsamında verdiği eğitimlere devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki eczacılara yönelik eğitimler planlayan Drogsan firması ile işbirliği yapan EDAK, ortak eczacılarının hastalarına sundukları sağlık danışmanlığı hizmetlerini pekiştirecek eğitimlere yeni bir halka daha ekledi. EDAK Ecza kooperatifi Yönetim Kurulu başkanı Eczacı Emre Bacanak, Eğitim toplantısının açışında yaptığı konuşmada EDAK Akademi eğitimlerine değinerek geçtiğimiz 3 yıl boyunca sürdürülen eğitimlerin akademik ağırlıklı olduğunu ifade etti. Bacanak, “son dönem stratejilerimiz gereği artık eczanelerimizde sadece bilmek değil, bilginin doğru aktarılması da önemli. Bu nedenle bilgilerimizi hastalarımıza sunmada bize ışık tutacak eğitimlere yer vermek istedik bu alanda firma destekli eğitimleri bünyemize almaya karar verdik. Ve Firma destekli eğitimlerimizin ilkine Drogsan ile başladık. Asıl hedefimiz hastalık ve ürünle ilgili hastaya doğru yaklaşımı elde edebilmek. ” dedi. tik bir hale dönüşmesi ve bununla beraber bunu tedavi ettiğini öne süren birçok kişinin ortaya çıkıyor olmasıdır. Oysa hastanın ulaşabileceği en yakın sağlık danışmanı eczacıdır ve eğer biz eczacılara bu hastalık hakkında daha detaylı bilgi aktarabilirsek gerek hekime yönlendirme, gerekse yanlış tedavilerin önlenmesi açısından çok daha sağlıklı sonuçlar alabiliriz. Aynı zamanda eczacılara, sıklıkla karşılaştıkları ve okulların açılması ile birlikte daha da sık görülmesi beklenen ishale de nasıl yaklaşımda bulunmaları gerektiği konusunda da yardımcı olmak, katkı sağlamak istedik” diye konuştu. Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş kimdir? 2007 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezun oldu. Hemen ardından “Çocuk psikiyatrisi” alanında uzmanlığa başladı. 2011 yılından bu yana Drogsan firmasında çalışmaya başlayan Tutkunkardaş, halen Drogsan firmasında Medikal Müdür olarak görev yapmaktadır. Kadir Ercan / Drogsan Firması Grup Müdürü Drogsan Firması Grup Müdürü Kadir Ercan da yaptığı konuşmada, “eczacıların 6197 sayılı kanun ile halkın en yakın sağlık danışmanı rolü ön plana çıkarıldı. Biz de bu yönde bir proje başlattık. Eczacılık mesleğine verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak Türkiye’nin birçok yerinde Ecz. Nigün Yamaner / Kasapoğlu Eczanesi/ Buca-İzmir “Bu hastalığın tespit edilebilmesi oldukça güç” Eczacı Emre Bacanak EDAK Yönetim Kurulu Başkanı Eğitimimize katılan eczacılarımıza da mikrofonlarımızı yönelttik. Ecz. Nilgün Yamaner, eğitimle ilgili olarak şunları söyledi. Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş eczacılar ile bir araya gelerek bu eğitimleri başlatmış bulunmaktayız.” Dedi. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1981 yılı mezunları Drogsan EDAK işbirliği ile düzenlenen eğitimde bir araya geldiler. Ve diğer dönem arkadaşlarına hitaben “EDAK eğitimlerinde sizleri de bekliyoruz” dediler. Çocuk psikiyatrisi Uzm. Dr. Deniz Tutkunkardaş da; “ Bizim Hiperaktivite konusunu seçmemizin en önemli nedenlerinden biri, bu hastalığın az bilinen bir hastalık olması, bu nedenle mis- “Dikkat eksikliği belirli bir kültür seviyedeki ailelerin dikkat ettiği bir konu olmakla beraber aslında genele yayarsak çok yaygın. Belki çocuk suçlarının da bu konu altında değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü eğitmenin de bahsettiği gibi çocuk suçu işledikten sonra onun suç olduğunu anlıyor. Çocuk ve ergen suçlarının artmasının en büyük nedeni de bu. Hiperaktivite bozukluğunun artmasının genel nedeni günümüzdeki yiyeceklere bağlanıyor ama bu hastalığın tespit edilmesi de oldukça güç. Belirtiler belli olsa da tedaviye kaç kişi ulaşabiliyor? Hiperaktivite vakalarının %25’i kendi kendine iyileşiyor olsa bile bu çocuklar toplumdan itilmiş oluyor bir kere. Aslında çocuk psikiyatrisi sosyal bir proje olarak da ele alınması gereken bir konu olmalıdır.” gazeteedak 4 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ ÇEKOOP İki Ayda 16 Ton Atık İlacı İmha Ettirdi! Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP)’nin yürüttüğü, atık ilaç hareketi devam ediyor. İstanbul’daki lisanslı bertaraf tesisine iki ayda 4. Atık ilaç sevkiyatı yaptıklarını belirten ÇEKOOP Yönetimi, “atık ilaç toplamaya devam ediyoruz, eczacılarımızın ve halkımızın da bu kampanyaya destek vermeye aynı kararlılıkla devam etmelerini ve toplanan atık ilaçların bertarafı için sponsor bulmada herkesin yardımını istiyoruz” diye konuştular. Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu, proje kapsamında şimdiye kadar 110 Ton’u aşkın atık ilacın imha edildiğine dikkat çekti. “Son iki ayda 4. Atık ilaç sevkiyatını gerçekleştirdiklerini söyleyen İlk Kurşunlu bu sürede toplam İmha edilen atık ilaç miktarı 16 ton’u buldu” dedi. Yönetim ÇEKOOP Yönetimi atık ilaçların arasındaki beslenme solüsyonları ve bebek mamalarının ayrıca tasnifleyerek, hayvan barınaklarına yolluyorlar. Kurulu Sekreter Üyesi Ecz. Birsel Gültekin de yaptığı açıklamada Dünyada atık ilaç politikasının uygulandığına değinerek, “ İlaç firmaları dünyada atık ilaç sevkiyatını bizzat gerçekleştiren kuruluşlar durumunda iken, Türkiye’de sessiz kalmaları anlaşılır gibi değil” dedi. İlk defa 2008 yılında EDAK öncülüğünde başlayan “Miadi Geçmiş İlaçların Toplanması ve Bertarafı Projesi”nde sağlanan başarı ile kamuoyunun dikkatini çeken çevreci eczacılar, evlerdeki atık ilaçların kontrolsüz olarak kanalizasyona ya da çöpe atılmasına karşı çıkarak oluşturdukları “Atık İlaç Hareketi” ile çevre ve insan sağlığı için çok önemli bir adım attılar. Öyle ki, artık İzmirliler atık ilaçlarını eczacılarına getirmeye alıştı. Proje 2011 yılı başından beri Buca Belediyesi’nin Atık İlaç Depolama Merkezi tahsisi ve EDAK’ın sevkiyat araçları ile atık ilaçları eczanelerden almaya devam etmesi ile halen süregeliyor. Bu kez TEKB sponsor oldu 17 Eylül 2012 tarihinde bu kez Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB)’nin sponsorluğunda gerçekleşen atık ilaç sevkiyatında toplanan yaklaşık 5 ton atık ilaç, REMONDİS BURCU ATIK YÖNETİMLERİ GERİ DÖNÜŞÜM ve TEMİZLİK HİZMETLERİ TİCARET A.Ş.’ nin ÇEKOOP için sağlamış olduğu lisanslı atık taşıma aracı ile İZAYDAŞ (İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş.)’ a imhaya gönderildi. Atık ilaçlar arasında bulunan beslenme solüsyonları ve bebek mamaları her zamanki gibi hayvan barınaklarına gönderilmek üzere ayrıldı. ÇEKOOP Yönetimi, yaklaşık 10 bin liralık bir maliyetle atık ilaç sevkiyatına sponsor olan Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ecz. Abdullah Özyiğit’e, gösterdiği mesleki duyarlılığından ve daha sağlıklı bir çevre yaratmak için ÇEKOOP’a verdiği destekten dolayı teşekkür etti. gazeteedak 5 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Eczane Rafı Kod Ürün Adı MF MF’li Birim 2903 Racumin Fare Zehiri 5+1 / 10+3 4.62 Değerli Ortağımız; RACUMİN FARE ZEHİRİNDE % 25 Eski Fiyatlı ve 5+1 / 10+3 ile Kampanya çıkıyoruz. Uygulama stoklar ile sınırlıdır. Sizlere bol satışlar dilerim Aidiyet anlaşması gereği 1 ile 2,00 arasındaki ıskonto oranları yukarıdaki fiyatlardan ayrıca düşülecektir. Bu ürünler Mavi Kasa’dan satın alındığında farmapara kazandırmaktadır. Kod Ürün Adı Birim İskonto MF İskontolu Birim+ MF’li Birim Tavsiye edilen P.S.F. 53890 D.SILVER SABUN SET BUYUK 36.03 % 21.7 - 26.42 11 TL 53889 D.SILVER SABUN SETI BEBEK 36.03 % 21.7 - 26.42 11 TL 53236 D.SILVER DUS JELI 11.15 - 5+1 9.29 20 TL 53888 D.SILVER SABUN BEBEK 6.00 - 5+1 5.00 11 TL 53231 D.SILVER SABUN BITKISEL 6.00 - 5+1 5.00 11 TL 53235 D.SILVER SAC BAKIM KREMI 11.15 - 5+1 9.29 20 TL 53887 D.SILVER SAMPUAN BEBEK 13.50 - 5+1 11.25 25 TL 53232 D.SILVER SAMPUAN NOR&KURU 13.50 - 5+1 11.25 25 TL 53234 D.SILVER SAMPUAN ONARICI 13.50 - 5+1 11.25 25 TL 53233 D.SILVER SAMPUAN YAGLI 13.50 - 5+1 11.25 25 TL 53237 D.SILVER TONIK SAC 22.07 5+1 18.39 40 TL Değerli Ortağımız; Dermo Silver Ürünlerinde % 21.7 iskonto ve 5+1 Mal fazlalı kampanya çıkıyoruz. Kampanya stoklar ile sınırlıdır. Aidiyet anlaşması gereği 1 ile 2,00 arasındaki iskonto oranları yukarıdaki fiyatlardan ayrıca düşülecektir. Bu ürünler Mavikasa’dan satın alındığında farmapara kazandırmaktadır. gazeteedak 6 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Medikal İpucu Mezuniyetin 17. Yılında Kep Töreni 17 yıl sonra gelen bir kutlamaya ev sahipliği yapıyor gazeteedak bu kez… Ve 1995 yılı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencilerinin gecikmiş mezuniyet törenini kendi kalemlerinden sizler ile paylaşıyoruz. Ecz. Arzu Tan / GÖKSU TAN Eczanesi-Şirinyer-İzmir Ege Üniversitesi 1995 mezunlarından biri olarak mezuniyet törenimizin yapılmaması ve kep giyemememiz her zaman çok üzmüştü beni. Törenin yapılmama sebebini bugün bile tam olarak bilmesem de o zamanın şartları doğrultusunda biz me- zunlar da ısrarcı olamamışız demek ki… Üstelik benim gibi bir önceki senenin mezuniyetinde görev alarak Atatürk Kültür Merkezi(AKM)’n de yapılan törenin ihtişamına tanık olanlar daha bir buruk mezun oldular fakülteden... Yıllar sonra; önce bir arkadaşımızın düğününde, sonrasında ise arkadaşlarımızla buluştuğumuz öğlen yemeklerinde atıldı kep töreni yapma fikri... Nasıl toplanabiliriz, kim gelir, kaç kişi oluruz acaba derken İl Sağlık Müdürlüğünde eczacılık yapan Ebru Biçer Sabuncu ve Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı’nda Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bayri Eraç sayesinde; Dekanımız Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu’nun desteğiyle fakültemizde 22 Eylül 2012 tarihinde mezuniyetimizin 17. yılında keplerimizi giyerek mezuniyetimizi gerçekleştirdik. İzmir’de yaşayan ve şehir dışından gelen arkadaşlarımızla fakültede buluşup, yeni mezun heyecanıyla keplerimizi ve cüppelerimizi giyip, doya doya fotoğraflarımızı çektirdik. En güzel olanı bu törende çocuklarımızın da yanımızda olmasıydı. Ailelerimizle birlikte kep töreninin heyecanını ve mutluluğunu yaşadık. Sonrasında ise akşam güzel bir yemek organizasyonuyla bu mutlu günü tamamladık. Hepimiz için unutulmaz güzel anılarla dolu bir gün oldu. 1995 mezunları olarak her sene biraraya gelebilmek, bu güzel günü tekrar yaşabilmek dileğiyle... Sevgiyle... Dekanımız Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu’na ve Yrd. Doç.Dr. Bayri Eraç’a desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. gazeteedak 7 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Ecz. Ebru Sabuncu Hayal ettik ve 17 yıl sonra kep törenimiz oldu! Sevgili Meslektaşlarım; 91-95 Yılı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri olarak, 22.09.2012 tarihinde, 17 yıl aradan sonra geçte olsa KEP Törenimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Okul döneminde hep şikâyet ettiğimiz laboratuvarlar, vizeler, finaller mezuniyetten sonra sona erdiğinde, hepimizin bir oh çekip “tamam artık her şey bitti, mezun olduk rahat edeceğiz” dediğini düşünüyorum. Oysa bilmiyorduk ki, HAYAT denen hiç bitmeyecek büyük bir sınav içine girdiğimizi. Öyle ki hayat 17 yıl içinde, hepimize iş hayatında olsun, özel hayatımızda olsun farklı şeyler sundu. Geçen bu yıllar içinde yavaş yavaş okul da yaşanan arkadaşlıkları, dostlukları özlemeye başladık. Yaklaşık 2 yıl önce, fakülteden bir arkadaşımızın düğünü vasıtası ile sınıfça bir araya geldiğimizde birbirimizi ne kadar çok özlediğimizi anladık ve ayda bir küçük gruplar halinde toplanmaya başladık. Daha sonra hep içimizde kalan KEP töreni gerçekleştirme fikri oluştu ve ben bu organizasyona öncülük yaptım. Fakat yalnız değildim, çünkü hepimiz bu güzel anı en iyi şekilde yaşamak istiyorduk. Tabi bu bir ekip işiydi. En başta Sayın Dekanımız Prof.Dr. Varol PABUÇÇUOĞLU bize bu imkânı sundu ve bu isteğimizi kabul etti. Aynı dönem mezun olduğumuz Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalında görev yapan Yardımcı Doç. Dr. Bayri ERAÇ bizden yardımlarını esirgemedi ve bugünlere geldik... Herkese çok teşekkür ederim… Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde yapılan törenimizde çok heyecanlıydık. Çünkü törene anne-babalarımızın yerine hayatın bize sunduğu en güzel hediyeler eşlerimiz ve çocuklarımızda katılmıştı. Tören; Eczacılık Fakültesi Farmasotik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalında görev yapan Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Bayri ERAÇ’ın açılış konuşması ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Fakülte Dekanımız Prof. Dr. Varol PABUÇÇUOĞLU’nun konuşmasının ardından, yıllar önceye gidip, eski resimlerimizin slayt gösterisini seyrettik. Seyrederken de yüzümüzden tebessüm eksik olmadı. Slâyt gösterisinin ardından temsili diplomalarımızı Sayın Dekanımızdan aldık ve bu güzel töreni 17. Yıl pastamızı keserek sonlandırdık. Tabi geleneği bozmayarak keplerimizi de atmayı unutmadık. Akşam da Karşıyaka’da güzel bir yemek ve doyasıya fasıl eşliğinde eğlenerek, bir daha ki yıl buluşmak üzere bu güzel günü sonlandırdık. Hepiniz bizler gibi sevgiyle kalın… Hayatın bize sunduğu en güzel hediyeler eşlerimiz ve çocuklarımızın da katıldığı bir tören ile 17 yıl sonra Kep’lerimizi gururla sevinçle havaya attık… Eczacı Hayati Yalçın aramızdan ayrılışının 13. yılında kabri başında anıldı 30 Ağustos 1999 yılında kaybettiğimiz EDAK Ecza Kooperatifimizin yönetim kurulu üyelerinden, meslektaşlarının ve EDAK çalışanlarının Hayati Ağabeyi, Eczacı Hayati Yalçın dostlarının ve meslektaşlarının katıldığı bir törenle kabri başında anıldı. Anma törenine; İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Tuncay Sayılkan ve Genel Sekreter Üyesi Eczacı Aylin Yalçınkaya, Avrupa Eczacı Kooperatifleri Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Vecihi Özerdemli, ÇEKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Şule İlkkurşunlu, EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Ayşem Jale Kıhtır ve Denetim Kurulu Üyesi Eczacı Hüsnü Kaya ile meslektaş- ları ve Ecz. Hayati Yalçın’ın sevgili eşi Ecz. Ülkü Yalçın katıldı. Anma töreni, paylaşılan ortak anılar ve bu anılar ışığında günümüzdeki mesleki durumun değerlendirilmesi ile son buldu. Her sene kabri başındayız çünkü… Ecz. Hayati Yalçın, egeli aksanıyla bize söylediklerinde samimi ve içten gelen gerçek dost insanlardan, adam gibi adamlardandı… EDAK olarak her sene onu anmak onun kabri başında olmak bizim için çok önemli… Onun bu yapı üzerindeki hakkı, onun kooperatifçiliğe sahip çıkışı, meslektaşlarına EDAK’ı anlatarak onları da koyu birer EDAK’çı yapma gayretleri, sağlığı pahasına mesleğe duyduğu inanç ve insana verdiği değer ile anıyoruz… Bu bizim için bir vefadır. Bu bir anlayıştır. Bu bir kurum kültürüdür. Bu bir EDAK geleneğidir. Bizim için Vefa; “Biz buradayız” demektir. Çünkü mesleğimize ve mes- leki örgütlerimize sahip çıkan bu insanların bıraktığı mirası korumak ve değerlerimizi geleceğe taşımak gibi bir misyonumuz da var. İstiyoruz ki, bu biraraya gelişlerde gittikçe artan bir örgütlülük ile daha çok, daha çok, daha çok olalım… Mesleğe dair birlikte hareket ederek kazanalım. Neler yapıyoruz? Hangi toplumsal çalışmaya başladık? Hangi yolda gidiyoruz? Dinamizmimizi, coşkumuzu çoğaltalım istiyoruz. Ve biz genç meslektaşları, genç eczacılarımızı da bu yolda yanımızda her alanda görmek ve heyecanımızı onlar ile de paylaşmak istiyoruz. Bu bizim için bir vefadır. Bu bir anlayıştır. Bu bir kurum kültürüdür. Bu bir EDAK geleneğidir. Hayati Yalçın, Işık Boyacıgiller, Neşe Gülersoy, Naci Doğan, Ahmet Reha Karaca, Levent Kamacık gibi nicelerinin mesleğe yaptıkları katkıya duyulan saygı ile ruhları şad olsun diyoruz. gazeteedak 8 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Hizmetlerimiz Kitapseverler EDAK Kütüphane’de… EDAK Kütüphane’de bulunan yüzlerce kişisel ve mesleki gelişim kitaplarına, EDAK internet şubesi üzerinden erişebilir ve tıpkı gerçek bir kütüphanede olduğu gibi ödünç kitap alabilirsiniz. Seçtiğiniz kitap, özel ambalajı içerisinde eczanenize gelecek ve ambalaj üzerinde yazılı olan iade tarihinde eczanenizden teslim alınacaktır. EDAK Kütüphane’den nasıl mı yararlanacaksınız? Giriş Ödünç Alma www.edak.org.tr ana sayfa “Hizmetler/Kütüphane” menüsünden ya da internet şubesi ana sayfasında yer alan Edak Kütüphane görselinden giriş yapılır. Rezervasyon talebinde bulunduğunuz kitap alıma uygun ise onaylanacak kitaplar listesine taşınır. Bu alanda almak istediğiniz kitabı seçip “onayla” butonuna tıklayınız. Seçmiş olduğunuz kitap en kısa sürede size ulaştırılacaktır. Takip Rezervasyon talebinde bulunduğunuz kitap alıma uygun değil ise seçmiş olduğunuz kitap takip etmek istediğiniz kitaplar listesine taşınır. Takip onay seçeneğini işaretleyip “takip et” butonuna tıkladığınızda kitap kütüphaneye döndüğünde sistemde kayıtlı olan e-posta adresinize bildirimde bulunulur, böylece tekrar kütüphaneye gidip takip ettiğiniz kitabı alma fırsatınız olur. Sistemde kayıtlı olan e-posta adresinizi bu bölümde görebilir ve güncelleyebilirsiniz. Kitap Seçimi Kategoriler arasında kitap ya da yazar adına göre arama yaparak kitapları inceleyebilirsiniz. Kitap detayında bulunan özet bilgiler altında “ödünç al” butonu ile kitaba rezervasyon talebinde bulunabilirsiniz. Yorum Okuduğunuz kitaplara yorum yazmak istiyorsanız, “okuduklarım” bölümünden yorum ekleyebilirsiniz. gazeteedak Dijital Sağlık 9 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Sonraki Adım… dan kabul edilen ‘’Dijital Hastane Projesi’’ kapsamında mobil bilgisayar ve ameliyathane özel bilgisayar sistemleriyle alımı yapılan tablet bilgisayarların hastane ortamında kullanımının başladığını bildirdi. Proje kapsamında hastanede ayaktan takip edilen ve yatan hastaların tüm bilgilerine ulaşılabilmesi için hekimlere, asistan hekimlere ve hemşirelere tablet bilgisayar dağıtıldığını anlatan Bozkurt, bu bilgisayarlarla hastalara ait radyoloji ve labaratuvar sonuçlarının takip edilebildiğini ve hastanın tedavisinin şekillendirilebildiğini söyledi. Prof. Dr. Bozkurt, hastenelerinde özellikle takibi gereken kronik hastalar için dijital sağlık kartları çıkardıklarını belirtti. Bilgisayar bağlantılı bu kartlarla hastanın, tüm görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerinin yurt dışında da kullanılabileceğini dile getiren Bozkurt, ‘’Kişisel bilgi kartına yüklediğimiz tüm tetkikler, herhangi bir ülkedeki doktorun bilgisayarı tarafından da izlenebilecek’’ dedi. Ameliyathanede dijital dönem Ecz. Ayşem Jale Kıhtır EDAK Ecza Koop.Yönetim Kurulu Üyesi [email protected] Dünya değişiyor, peki biz kayıtsız kaldıkça bu değişim duracak mı? Bizi yarınlara ne taşıyacak? Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, yeni ürünler ve hizmetler sadece son birkaç yılda insanlık için barış, demokrasi ve refah ekseninde daha kaliteli bir yaşam umudu yarattı. Bilgisayar, telekomünikasyon ve yayıncılık hizmetleri dünyanın her yerine mobil ve yüksek hızda ulaşabiliyor. Akıllı telefonlar, akıllı TV’ler, tablet bilgisayarlar yüksek hacimli verilerin, çok büyük boyutlarda aktarılmasını zorunlu duruma getirdi. Gelişmelerin hızı uzun dönemli öngörülerin yanında bu teknolojilerdeki gelişmelerden yararlanacak her kurum ve kişinin “ yarın” hangi yöne, hangi adımı atacağına karar vermesini gerektiriyor. Sağlık sektörüde bu gelişmelerden oldukça nasibini almış bir sektör, normal reçetelerin yerini e-reçeteler,yazılı Ecz. Emre Bacanak raporların yerini e-raporlar alırken, yakında hükümetimizin sağlıkta dönüşüm projesiyle dijital hastanelerden hizmet almaya başlayacağız. Nedir dijital hastane? Hasta bilgilerine her yerden hızlı ulaşım, veri güvenliği, tüm hizmetlerin bilgisayar ortamında yürütülmesi, minimum hata, düşük maliyet, hasta ve çalışan memnuniyeti, teşhis ve tedavide başarı vb. birçok avantajlar sağlayan bir sistemdir, diye tanıtılmaktadır. Bir gazete haberi söyle anlatıyor ülkemizdeki pilot dijital hastaneyi; Doktorların tablet bilgisayarlarla hasta takibi yaptığı hastanede, ameliyatlarda dev monitörlü bilgisayarlar kullanılıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilen ‘’Dijital Hastane Projesi’’nin uygulandığı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hastalar ve doktorlara dijital dünyanın olanaklarıyla hizmet dönemi başladı. Doktorların tablet bilgisayarlarla hasta takibi yaptığı hastanede, ameliyatlarda dev monitörlü bilgisayarlar kullanılıyor. Hastaların ceplerinde taşıdığı dijital sağlık kartları sayesinde yurt dışındaki hastanelerde bile tetkikler izlenebiliyor. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Murat Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafın- Bozkurt, ameliyathanelerde özel bilgisayar sistemini hayata geçirdiklerini belirterek, ameliyat sırasında bu bilgisayarların büyük monitörü sayesinde hastanın tüm tetkiklerinin incelenebildiğini aktardı. Hastaneye bölge ülkelerinden de taleplerin geldiğini ifade eden Bozkurt, geçen ay yaklaşık 500 hastaya hizmet verdiklerini ve 50 hastanın da ameliyat edildiğini bildirdi. Yalnızca hastaneler dijitalleşmiyor, gelecek senaryolarında teshiş yönetimleri olarak, moleküler tıp, bio çipler ve invitro teshişlerden bahsedilmektedir. Mr görüntülenmesi ile tüm vücut taranabilecek, Gelecekte telesağlık diye farklı bir kavram bizi bekliyor, çağrı merkezleri birçok hastanın akut sorununu uzaktan çözebilecek hale gelecek, Bilgi ağlarımız sağlık cihazı haline gelecek, yani telefonumuz tansiyonumuzu, kalp atışımızı, şekerimizi ölçebilecek… Yani gelecek yıllarda... *Kişiye özel tıp, moleküler tıp *Nano robotlar, nanotıp *Hibrit ameliyathaneler *Filmsiz radyoloji *Dijital arşivleme *Otomize eczane *Akıllı ilaç molekülleri *Merkezi veri toplama *4 boyutlu görüntüleme *Kâğıtsız hastane ve eczaneler bizi bekliyor. Peki, biz bu kadar dijitalleşmeye hazır mıyız? Çevremizde ve dünyada olup bitene sizce ne kadar kayıtsız kalabiliriz? Kayıtsız kaldığımız sürece ayakta kalma şansımız var mı? Bu yaşadığımız süreç bu bildiğimiz modelle bu mesleği yapacağımız günlerin sayılı kaldığını göstermekte, bizde değişime ayak uydurmalıyız. Bizim mesleğimiz bir değişim ve kabuk değiştirme sürecinden geçmektedir. Peki, işimizi ve mesleğimizi geleceğe taşımak için ne yapacağız? Kendimize ve eczanemize yatırım yapacağız, bu gün en pahalı şey bilgidir. Unutmayalım ki tüm bu gelecek senaryolarında bizi yarına taşıyacak olan bilgimiz olacaktır. Unutmayalım ki, şimdi bilgi ağacını dikmezsek, yaşlandığımızda gölgesine sığınacak bir yerimiz olmaz (s.r. chamfort) Dijital Sağlık Hizmetinin Öncüsü Danimarka 77 yaşındaki emekli mimar Jens Danstrup, şehrin her tarafına bisikletle gidiyordu. Ancak yıllardır kullandığı sigara ciğerlerini zayıflatınca, doktor randevusuna gitmek için kapı önüne inip bir taksi çağırmak bile zor gelmeye başladı. Şimdi ise, bazı basit tıbbi cihazlar ve Web kameralı bir diz üstü bilgisayarı kullanarak, evinden dışarı adımını atmak zorunda kalmadan doktora gidebiliyor. Sağlığı ile ilgili haftalık ölçümlerini elektronik kayıt cihazına kaydederek, doktoruna otomatik olarak Blue-tooth bağlantısıyla gönderebiliyor. Danstrup, “Bütün bir günü hastanede harcamak yerine bunun benim için ne kadar kolay olduğunu görüyor musunuz?” diye soruyor bir buçuk kilometre uzaklıktaki Frederiksberg Üniversitesi Hastanesi’nin hemşiresi ile Web kamerası ile sohbet ederken. Elindeki elektronik ölçüm cihazını çalıştırıyor. Cihaz, ölçülen nabzı kaydediyor ve doktoruna gönderiyor. Danstrup aynı zamanda kendi özel sağlık kayıtlarını da internetten inceleyebiliyor. Reçeteleri için kâğıt kullanılmıyor. Elektronik ortamda hazırlanıyor ve ülkedeki herhangi bir eczane onları çekebiliyor. Bütün bunlar mümkün çünkü Danstrup, sağlık kayıtlarının elektronik ortamda saklanmasına ve diğer sağlık hizmetleri için bilgi teknolojilerinin kullanılmasına 10 yıl önce başlayan Danimarka’da yaşıyor. Bugün, neredeyse bütün aile hekimleri ve hastanelerin neredeyse yarısı elektronik kayıtları kullanıyor ve yetkililer de, Frederiksberg’te Doktor Klaus Phanareth tarafından başlatılan proje gibi “tele-tıp” projelerine daha fazla destek vermeye çalışıyor. Birçok çalışma, Danimarka’daki medikal sistemin dünyanın en verimli sistemi olduğunu gösteriyor. Bu sistem doktorlara her gün ortalama 50 dakika kazandırıyor. Sağlık Hizmetleri Bilgi ve Yönetimi Sistemleri Topluluğu’nun 2008 raporuna göre, Danimarka’nın sağlık sisteminin elektronik olarak kayıt altında tutulmasının, yıllık maliyeti 120 milyon dolar azalttığını belirtiyor. Danimarka’nın başarısının küçük bir ülke olmasına, homojen nüfusuna ve iyi düzenlenmiş sağlık hizmetleri sistemine dayanıyor. Avrupa’nın birçok yerinde olduğu gibi, Danimarka’daki sağlık hizmetleri de vergilerle finanse ediliyor ayrıca hizmetlerin büyük bir çoğunluğu ücretsiz. Sistemi denetleyen merkezin başındaki Otto Larsen, “Bu bizim için doğal bir süreç” diyor ve ekliyor, “İnsanlarımızın bakımına önem veriyoruz ve bunun doğru yol olduğuna inanıyoruz.” O ve birçok kişi sistemin mükemmel olmadığını kabul ediyor. Sistem bütçe kısıtlamalarıyla karşı karşıya ve ülke ayrıca henüz elektronik sağlık kayıtları için ortak bir standart belirleyemedi. Larsen, “Şu anda sistemi daha etkili bir hale getirmeye çalışıyoruz. Ortada birçok sistem var” diye konuşuyor. Kuzey Jutland kırsal bölgesinde Thy- Mors Hastanesi’nde doktorlar, hastanın elektronik sağlık kayıtları verilerine ulaşan ve verileri insan vücudunun üç boyutlu görselinin üzerine yerleştiren bir IBM yazılımı kullanıyorlar. Böylece bir kişinin sağlık geçmişine hızlıca ulaşabiliyorlar. Doktorlar bu görseli çevirebiliyor, yaklaştırabiliyor ve daha fazla bilgi alabilmek için şikâyetler bölümüne tıklayabiliyorlar. Ambulansların da elektronik sağlık kayıtlarına erişimleri bulunuyor. Böylece sağlık personeli, hasta daha yoldayken bile acildeki doktorlar için kayıtları güncelleyebiliyorlar. Kopenhag’daki 150 yıllık Frederiksberg Üniversitesi Hastanesi’ne geri dönersek, hemşire Steffen Hogg Christensen, Danstrup’ın kullandığının benzeri sağlık bilgileri paketleri hazırlıyor. Christensen sağlık bilgileri teknolojisinin kolay bir iş olmadığını söylüyor. Meslektaşlarını ve yaşlı hastaları eğitmenin yıldırıcı olduğunu ve çok zaman aldığını belirtiyor. Gülerek “Ama bu eski duvarlar arasında ne kadar yaratıcı olabileceğimizi görmek çok heyecan verici, değil mi?” diye soruyor. * http://www.sabah.com.tr/NewYorkTimes/2010/03/15/dijital_saglik_hizmetinin_oncusu_danimarka adresinden 01.10.2012 tarihinde indirilmiştir. 10 Dijital Sağlık gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Dijital Gelişim Hayatımızın her alanında teknoloji ve unsurları vazgeçilmez bir hal almıştır. Her geçen gün de daha bağımlı bir şekilde dijitalleşmenin esaretinde yaşamaktayız. Sürekli gelişen teknoloji işlerimizi daha kolaylaştırmakta, bilgiye daha hızlı ulaşmamızı sağlamakta, bizi biraz tembelliğe sevk etmekte hatta bazen bizi işsiz bırakmakta. Kısacası artısıyla eksisiyle hızla yol almakta. Teknoloji treninin en ön vagonunda seyahat eden sağlık sektörünün birer parçalarıyız. Ecz. Çağdaş Ceylan EDAK Ecza Koop. Yönetim Kurulu Üyesi [email protected] Dijitalleşmenin etkilerini her alanda görebiliyoruz. Günlük hayatta vazgeçemediğimiz teknolojik ürünlerden, iş yaşamımızda kullandığımız medula sistemine, barkod okuyucularımızdan-karekod sistemine ve e-reçeteye dek teknoloji her alanda işimize de adapte olmaktadır. Özel yaşamlarımız bir kenara, meslek hayatımızda da dijitalleşmenin etkilerini kolayca görebiliriz. En basit örnek her gün kullandığımız medula sistemi… Geçmişten günümüze bakıldığında elle tutulan kayıtlardan, bugün kullandığımız bilgisayarları ve e-reçeteleri göz önüne alırsak teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini ve mesleğimize adapte olduğunu görürüz. Aslında bu teknolojik değişikliklere bizi iten birlikte iş yaptığımız kurumlar. Gerçek şu ki, zorunda kalmasaydık eczanelerimize bu yatırımı yapmazdık. Reçeteleri elektronik ortamda kaydedebilmek için bilgisayarlar aldık, ilaçları kolayca sisteme kaydedebilmek için önce barkod okuyucularımız oldu sonra karekod okuyucularımız. Stoklarımızı doğru tutabilmek için de stok programları kullanmaya başladık. Hepsi bizim için birer maliyet oldu. Ama gerçek şu ki, işlerimiz de bir hayli kolaylaştı. Günümüzün rekabetçi ortamında dijitalleşme anlamında daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Teknoloji treninin en ön vagonunda seyahat eden sağlık sektörünün birer parçalarıyız. Hastaneler, özel klinikler, laboratuarlar… Her zaman teknolojinin gelişimine ilk reaksiyonu veren yerlerdir. Bizlerde kendi alanımızda gelişen teknolojiyi takip etmeli ve eczanelerimizi bu yönde geliştirmeliyiz. Dijital gelişim yaptığımız işleri bizim için kolaylaştıran bize vakit kazandıran bir kavramdır, verimliliğimizi arttırır. Bu anlamda eczanemizi geliştirmek için çok fazla yatırım yapmamıza gerek yok, dikkat etmemiz gereken şey elimizin altındaki yapıyı doğru kullanmak. Siparişlerimizi internet sayfasından vermek hatta mavi kasayı kullanabilmek bile eczanemizin dijital gelişimine katkı sağlar. Eczanelerimizde ısı ve nem ölçümü yapıyoruz; değerleri kaydedip saklamak zorundayız. Bu işlemleri bile artık telemetri cihazıyla yapabiliyoruz. Edakometri ile kayıtlarımızı sanal ortamda tutup, ısı ve nem ölçümündeki anormalliklerden cep telefonunuza gelen mesajla haberdar olabiliyoruz. Teknoloji her geçen gün sınırlarını genişletiyor, yarattığı olanaklardan faydalanmak bizim elimizde. Teknolojiyi işimize adapte edip doğru şekilde kullanabilirsek birkaç adım önden gidebiliriz. Dijital sağlıkta eczacının veri korunmasına önem vermesi gereklidir müzde yaygın şekilde kullanılmaktadır. Günümüzde artık tahta kilitler yok, demirden ve çelikten olanları var ancak bilgi değil değerli şeyleri korudukları içerdikleri için sadece küçük hırsızların cazibe merkezi. Kilitler artık dijital ortamlarda kullanılıyor. “Password: Username: Doğrulama kodu:” Bu kilitlerin hepsi ustaları tarafından açılabiliyor. Hırsızlık bilinçli olmayabilir. Farkında olmadan da bilgi aşırılabilir. Bilgi aşırmacılığı da hırsızlıktır. Ecz. Hüsnü Kaya EDAK Ecza Koop. Denetleme Kurulu Üyesi Günümüzdeki tahta kilitlerin yerini dijital kilitler aldı… En eski kilit, Ninova Harabelerinde bulunmuştur. Önceleri kilitler, tahtadan yapılmaktaydı. İlk madeni kilidi, Romalıların kullandığı zannedilmektedir. Numaralı ve şifreli kilitler, Çinliler tarafından keşfedilmiştir ve günü- Bizler eczanelerimizde ne kadar farkındayız ama bir bilgi deposu oluşturmaktayız. Kişilere ait T.C. numarasından başlayarak birçok bilgiyi, bilgisayarlarımıza hapsediyoruz. Ve hiç kimse bizi uyarmıyor; “bu bilgileri gözünüz gibi koruyun” diye. Oysa bu bilgileri bizim başka yerde kullanmamız suçtur. 1970’lerden başlayarak hastanelerde oluşan dijitalleşme, eczanelerimize kadar geldi dayandı. Bilgisayar dünyasında TC numarası ile işlem yapmak birçok kolaylık sağlıyor, sağlamasına da riskler de içeriyor. Bir kişinin TC numarasını biliyorsanız, o kişiye ait sağlık bilgilerinin tümüne, özlük haklarına v.s.’ye ulaşabilirsiniz. Anayasa maddesi olan kişinin dokunulmazlığını ihlal etmiş olursunuz. Oysa eczanelerimizde kullandığımız Tebeos, Byte, Farmakom, Eczanem gibi yazılımlarımızda yüzlerce kişinin TC numarasını barındırıyoruz. Bu bilgilerin gizlilik özelliği vardır. Hiç kimse ile paylaşılmaması gerekir. Dijital Sağlık gazeteedak 11 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Eczanelerimizdeki bu değerli bilgileri korumak biz eczacıların sorumluluğundadır. Bunu sağlamak için, “hacker”ler tarafından bilgisayarlarımıza yerleştirilebilecek minik programları kapıdan sokmamamız gerekiyor. Bu da lisanslı bir antivirüs yazılımı kullanmak demektir. Internet’ten kolayca indirebileceğiniz bazı Dijital sağlıkta veri güvenliği konusunda 11 Temmuz’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından “Genel Sağlık Sigortası Verilerinin Güvenliği ve Paylaşımına İlişkin Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, genel sağlık sigortalısına ait sağlık bilgilerinin gizliliği esas olacak. Sağlık verilerinin paylaşımında, anayasada, kanunlarda ve uluslararası sözleşmelerde yer alan özel hayatın gizliliğine ve ticari sır niteliğindeki verilerin korunmasına ilişkin hükümler esas alınacak. 1980’li yılların başı… (Yaklaşık 375 kat daha hızlı ) bilgisayarlar olacak diyen birileri olsaydı alay konusu olurdu. Mustafa Kılıç EDAKOM Ltd. Şti. / Koordinatör [email protected] Sağlık sektöründeki gelişmelere baktığımız da, yine teknoloji sayesinde alınan mesafe bir hayli uzun. Geldiğimiz nokta da artık teknolojinin her bir parçası insan sağlığına faydalar oluşturmaya başladı. Elektronik büyük mikroskoplarla çok ince detaylar da ameliyatlar yapılmakta, gen teknolojisi üzerinde çalışmalar sürdürülmekte, hastalar daha etkin bir şekilde takip edilmekteler. Teknoloji geliştikçe insanoğlunun sağlığı için daha da güzel gelişmeler olacak. Hatta kendi kendine ameliyat yapan robot makineler icat edilecek. Kendi sektörümüzde de geçmişe baktığımızda, bu anlamda birçok değişiklik ve çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Bilgisayarların, eczanelerde reçete arkası çıktısı işinden soyutlanıp artık vazgeçilmez bir bireyi olduğunu da görüyoruz. Sadece kendi başına bir bilgisayarın yetmediği, bir den fazla bilgisayarlı bir internet ağına bağlı ve işimizin tamamını bunlar üzerinde yaptığımız bir olgu halini aldığını da görüyoruz. Teknolojik gelişmeler işimizi 1990’lı yılların başında eczanelerive yaşam biçimimizi değiştir- miz bilgisayarlar ile tanıştı, teknolojinin sektöre girişi ile reçete arkası di. Kaos, endişe, fikrini bile söylemenin artık suç olduğu ortamlar ve yorgunluk döneminden çıkmaya çalışan bir millet. Fikri olanın fikrini söyleyebilmesi cesaret işi gelirdi o zamanlarda insanlara. Ancak dünya böyle değildi. Dijitalleşme de ve teknolojik gelişmelerde ön çalışmaların yapılmakta olduğu, teknolojinin insan hayatını yönlendirmeye başlayacağı bir döneme doğru gidiliyordu. İlk bilgisayarları hatırlarım. Yıl 1987. 8 MHz bilgisayarlar kullanılmakta. O dönemde gelecekte 3 GHZ (Yaklaşık 375 kat daha hızlı ) bilgisayarlar olacak diyen birileri olsaydı alay konusu olurdu. Ancak hızla gelişti teknoloji. Artık kimse önüne geçemeyecekti. Bugün ise neredeyse hiçbir şey yapamaz olduk teknoloji olmadan. Her yanımız internet, her yanımız teknoloji. Acaba filmlerde ki gibi insanoğlunun sonumu olacak bu teknoloji?.. Yıl 1987. 8 MHz bilgisayarlar kullanılmakta. O dönemde gelecekte 3 GHZ dökümlerin yapılmaya başlanması 90’lı yılların sonuna doğru oldu ve artık bilgisayarsız eczane kalmadı… 1990’lı yılların başında Eczaneler aktif olarak bilgisayar denen makineler ile tanıştılar. 1990’lı yılların sonuna doğru bu tanışma yavaş yavaş zorunluluk haline gelmeye başladı. Tabi ki bilindiği üzere başlarda reçete arkası dökümleri v.s işlemler bu zorunluluğu oluşturdu. Bir eczane anlaşmalı kurum ile çalışmaya başladı ise bilgisayar da zorunluluk haline gelmeye başladı. Zorunluluklar bundan böyle bir yaşam biçimi haline gelecekti. Bunu da 2000’li yılların başında gördük. Henüz görüp yeni alışmaya başlamıştık ki, 2000’li yılların ortasına doğru hayatımızın ve işimizin birer üyesi ve vazgeçilmezi halini aldılar. BUT, SUT, Medula, İTS, PTS derken Bilgi Yönetimi haline gelmiş bilgisayarlı yapılar hem yaşamımıza hem de Eczanelerimize sağlam bir şekilde yerleşti. Günümüz de bilgisayar ve iletişim olmadan, bilgiyi yönetmeden eczanelerimiz de herhangi bir işi yapamaz olduk. Hatta zaman bize yedekli çalışmayı bile getirdi. Yedekli çalışma bir bilgisayar yerine birkaç bilgisayar, bir iletişim noktası yerine bir den fazla iletişim noktası sahibi olmamızı öğretti. Bu öğretilerle birlikte Hastaya kaliteli ve iyi hizmet sunarak yaşam kalitesine katkıda olmak gibi hedeflerimiz oldu ve bu hedeflere ulaşmak için tüm sektör olarak çalıştık. Çünkü bizlere sunulan “insanoğlunun yaşam kalitesini artırmak için üzerinde çalıştığı ve bilgi seviyesini gün geçtikçe yükselttiği teknoloji çalışmalarını” kullanmamız gerekliliği eczanelerimize ve sektöre yerleştirilmişti bir kere. Geldiğimiz güne baktığımızda bir bilgisayarsız, data iletişimi olmayan eczanemizde herhangi bir işimizi yapamaz olduk. Artık yapılar daha da ilerledi ve Merkezi Ağlar haline geldi. Bilgiyi biz değil, Merkezi sistemler yönetir oldu. Yap dediklerini yaptık, yapma dediklerini de yapmadık. Her açıdan, tam bir merkezi yönetim… Bu merkezi yönetimi bugün İTS ile yaşıyoruz. Ardından gelecekte oluşacak birçok merkezi bilgisayar ağı yapılarını yadırgayamadan hep içerisinde olacağız. Önümüzdeki dönemlerde hasta kartları hatta nüfus cüzdanları ile entegre yapılar çıkacak karşımıza. Reçete tarih olacak. Doktorlar hasta için gerekli tedavi yöntemini bir bilgisayara girecek, hasta eczaneye gidip kartını verdikten sonra ürünlerini alacak. Tüm bu işlemler şimdilerde altyapıları kurulan sağlık ağı ile yapılacak. Bu işi yapabilmenin ardında da teknolojinin nimetlerinden faydalanılacak. Peki sonra… O’ nu da zaman gösterecek. Sağlığınız için iletişim de kalın. 12 Dijital Sağlık gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Bilişim incelemesi ile güncel donanım: Dijital Danışmanlık Geçtiğimiz sayımızda EDAKOM’un tüm ortaklarımıza açık olarak yayınladığı “Bilişim İncelemesi” yaptırdınız mı? başlıklı ilanıyla eczanelerimizde kullanılan bilişim sistemlerinin güncelliğini sorgulaması gazeteedak olarak bizleri de meraklandırdı. Bu sayımızda konumuz “Dijital Sağlık” olunca, haliyle Dijital danışmanlık da ne demek? Eczacılarımızdan bu ilana geri dönüşler oldu mu? EDAKOM ile bakım anlaşması yapan ortak eczacı sayımız ne durumda? Diyerek sorularımızı EDAKOM Teknik Servis Şefi Hakan Alpat’a yönlendirdik. EDAKOM olarak başlattığımız “Bilişim İncelemesi” projemiz müşterilerimizden gelen talepler üzerine daha da şekillenerek devam etmektedir. Bizim için öncelikli olan eczanelerimizin çağın koşullarına ayak uydurması ve eczacılarımızın sağlık danışmanlığı yapmalarına imkan tanıyacak en kıymetlimiz olan zamanı onlara verebilmek. Bu nedenle eczanelerimizde kullanılan bilişim alt yapısı ve bilişim sistemleri çok önemli. Hakan Alpat / EDAKOM Teknik Servis şefi [email protected] EDAKOM ile 750’yi aşkın eczacı ortağımız bakım anlaşması yaptı. “Bilişim İncelemesi yaptırdınız mı?” ilanımıza çok sayıda eczacımız geri dönerek bilişim ürünleri hakkında bilgiler aldı ve bazı eczacılarımız ürünlerini bu yolla tamamen yeniledi. Sonuç olarak geri dönüşler iyi yolda olduğumuzu gösteriyor… Eczacılarımız teknolojiye uzak kalmamayı seçiyorlar. Teknoloji ürünlerini güvendikleri yerden, danışarak alıyorlar, satış sonrası hizmetten de memnunlar. Amacımız; müşterilerimizin mevcut durumunu inceleyip, bunun sonucunda da çıkacak olan raporla ,”Bilişim Danışmanlığı” yapmaktır. Tabi ki görülen eksiklerin giderilmesi amacıyla örnek tekliflerimizi de rapor eklerinde bildireceğiz. Bize en çok sorulan soruların başında “dizüstü bilgisayarımı yenilemem gerekir mi?”, “eczanemde bu işi yapabilmek için en az kaç tane bilgisayara ihtiyacım var?”, “Eczanemde Server, UPS olmalı mı?” gibi sorular geliyor. Eczanemizin konumuna ve iş hacmine bakarak çağın koşullarına uygun değerlendirmemizi yaparak, en asgari koşulda en iyi hizmeti ve donanımı onlara sunuyoruz. Teknoloji sürekli yenileniyor, işlem miktarı sürekli artıyor. Artan iş hacmine bağlı olarak, eczacılarımızın bilgisayar başında hastaları onları beklerken fazla vakit harcama lüksleri yok. Biz de eczacılarımıza bunun için kendilerine uygun olan sistemin en iyisini sunuyoruz. Yeni teknolojilerden örnekler ve tavsiye ettiğimiz ürünler ile de onların memnuniyetini sağlamak bizim için de ayrı bir moral kaynağı oluyor. Eczacılarımızın / Müşterilerimizin, günümüz teknolojisine yakın çalışması, Bilişim konusunda sorun yaşamamaları, yaşadıkları sorunları güvenilir ve hızlı bir şekilde çözümlemeleri için ‘EDAKOM’ olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. EDAK Business Cup’ta Nivea For Men ve Radyo Spor’un sponsorluğunda gerçekleştirilecek Business Cup’un İzmir ayağında CMS Jant, DYO, Ege Seramik, Akzo Nobel, Kristal Yağları, Univera Bilişim Sistemleri, Opet-Aygaz, Gates Power Train, Schneider Elektrik, Özkan Demir Çelik, Tüpraş, Esbaş, Lisi Aero Space, Roy Robson, Pfw Havacılık, Çamlı Yem, Doğa Gıda, Cam Merkezi, Edak Ecza Kooperatifi ve Norm Cıvata gibi tanınmış güçlü şirketler yer alıyor. 7 Ekim’de başlayacak ve 9 hafta boyunca İzmir, İstanbul, Ankara ve Bursa’da düzenlenecek maçların sonrasında 8-9 Aralık’ta İstanbul’da Türkiye şampiyonası yapılacak.* (yeniasır gazetesi 29.09.2012) gazeteedak Özel Konuğumuz 13 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Yaşlanıyoruz, daha uzun yaşıyoruz, dijitali geçtik, neredeyse robotlara merhaba diyoruz… Evlenme, aile olma, doğum oranları düşüyor, tek yaşayanlar ve yaşlılar çoğalıyor. Devreye robotlaşmanın girdiği, insanların daha da az çalıştığı süreçlere doğru hızla ilerleniyor… Tüm bunlar kronik hastalıkların, sürekli tedavi, bakım ve kontrol gerektiren, daha genç görünüp, daha iyi hissetmek isteyen insan sayısının artışını da beraberinde getiriyor. Kısacası sağlık sektörü/ pazarı hızla ve artan oranda büyüyor, kapsamı değişiyor… Gıda, içecek, perakende sektörleri ile sağlık sektörü iç içe geçiyor. Bazı alanlarda ilaç şirketleri gıda firmalarıyla birleşmeye doğru gidiyor. Yurt dışında marketler, tıpkı kozmetik ürünlerin açıklamasını yapmak üzere kozmetik uzmanı/danışmanı istihdam ettikleri gibi; gıda, diyet vb bilgileri için full-time danışman eczacı istihdam etmeye başlıyorlar. Oysa eczacılar yüksek ve özellikle medikal eğitim almış ve halkın en güvendiği “satış, buluşma, danışma noktaları” olmak özelliği ile tahminlerinin çok ötesinde bir kapsama alanı, hizmet habitatı yaratabilirler. Dijitalleşmek için önerilerim; Böylesine önemli ve büyüyen bir pazarda “sağlık” sektöründe en önemli oyunculardan biri olmaya aday olan eczacıların; - Düşünce yapılarında, gelecek algısı ve stratejik bakışlarında, - Mesleklerini, sorumluluklarını yeniçağın gereklerine göre yeniden tanımlamak konusunda, - Çok radikal değişim ve dönüşüm geçirmeleri; - Yeniden öğrenme ve çağı yakalamaya, teknolojik becerilerini arttırmaya ciddi kaynak ayırmaları, - Dijital Çağın gereklerini hızla yerine getirmek üzere harekete geçmeleri gerekiyor. Ufuk Tarhan / Fütürist Yaşlıların dünya genelinde sayısı hızla artıyor, yaşam süresi uzuyor. Hatta fütüristler “ölmek hastalıktır, insanlık 2040’larda bunun da üstesinden gelecektir” diyor. Robotlar hızla insanların yerine, çalışma alanlarına doğru ilerliyor!... Refah seviyesi yüksek, Batı ülkelerinde yaşlı oranı % 2030. Yaşlanma gerçeği artık sadece batılı ülkelerin değil; Türkiye, Ortadoğu Ülkeleri, Türkî Cumhuriyetler ve Balkan Ülkeleri gibi Türkiye’nin çevresinde yer alan komşularının da dikkatle değerlendirmesi ve gelecek için titiz planlamalar yapması gereken bir faktör. Şu an dünyanın 1/10´i 60 yaş üstü. 2050 yılında ise 2 milyarlar civarına olacak. Sağlık hizmetlerinde kalitenin, bilginin artması, Gen teknolojisinin, Nanoteknolojinin, Bioinformatics’in gelişimi ile ortalama insan ömrü uzuyor. Halen 50 yaş civarında olanların 100 yaşından fazla yaşayacakları belirtiliyor. 1- Eczacıların öncelikle dijitalleşmenin yolunu açan, dijitale giriş demek olan; “sosyal medyayı, search/arama dostu web sitesi/ blog oluşturmayı, stratejik olarak yönetmeyi” bir iyice öğrenmeleri ve buna göre yapılanmaları, disiplinle uygulamaları gerekiyor. Ardından da kaçınılmaz olarak gelişecek e-ticaret çalışmaları yapmaları gerekecek. En iyisi şimdiden e-ticaret nedir anlamaya başlamak, sektörel düzeyde çalışmaları planlamak… Eczacılık artık eskisi gibi olamaz, yapılamaz… İşte tam da bu gelişmeler yaşanırken, eczacılar sağlık, ilaç, dermokozmetik, besin destekleri diye özetlenebilecek alanların tamamında en önemli meslek gurubu “olabilir”. Olabilir diyorum çünkü çoğu eczacının kendisini hala ve aslen “ilaç” ile özdeşleştirdiği ve mesleğinin çerçevesini o sektörle çizdiği gibi bir izlenime sahibim. Sanki mümkün olsa, maddi zorunluluklar olmasa, çoğu eczacı ilaç dışında, yukarıda saydığım kategorileri satmayacakmış, istemeye istemeye yapıyormuş gibi duruyor… Yapsa bile çoğunda ilaç dışı kategorileri satmayı, o alanlarda hizmet vermeyi mesleğine yakıştıramıyor gibi bir duruşu var. Eczacıların bu durumu ne yazık ki “aktarlar” diye ehliyetsiz ama çığ gibi büyüyen bir grubun oluşmasına yol açtı bile… Umuyor ve diliyorum ki diğer alanlarda benzer şeyler yaşanmaz. 2- Mesleği korumakla, meslek ilkelerine, geleneklerine sahip çıkmakla; çağa ayak uydurmak ve geleceği yeniden, tekrar tekrar yapılandırmak, yönetmek arasında fark var. Eczacıların “ama bizim sektörümüzde kısıtlar/yasaklar, kanuni düzenlemeler çok, elimiz-kolumuz bağlı ya da bize yakışmaz” türünde mazeretlerle vakit kaybetmeden “teknolojiye ve teknolojik alt yapılarına yaptıkları yatırımları, dijitalleşme hızlarını” arttırmaları gerekiyor. 3- Dijitalleşmek çok ciddi bir strateji ile hem zaman hem maddi yatırım gerektirir. Kulaktan dolma “bedava, kolay” söylemlerine tabir yerinde ise “kanmayınız”. Sosyal Medya diye özetlediğimiz platformlar asla hafife alınacak kategoride değillerdir. Çok ciddi bir iştir. Tıpkı eczanenizin en ufak raf köşesinin dahi dikkatle oluşturulması kadar titizlik ister. Pratik yaparak, kullanılarak gelişir. Kendisini, mesleğini, eczanesini sosyal medya, blog, web aracılığı ile dünyaya tanıtamayan, dijital iletişim becerilerini geliştiremeyenlerin ne yazık ki eczanesi de ancak önünden geçen insan kadar bilinecektir. Müşteri yapısı, iletişim, satış kanalları, tedarikçi tercihleri son derece hızla değişiyor. Farklı bakış ve farklı aksiyon şart. Sevgili Eczacılar, bir an önce bu konuda aksiyon almalısınız. Her şeyin ne kadar hızla değişmekte olduğunu daha iyi algılamak adına, bu yazımı da okumanızı ve videoyu izlemenizi öneririm => http://goo.gl/8ph34 14 Ne dediler? gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Gazeteedak’ın 70. Sayısının gündem konusu “Dijital Sağlık” olunca mikrofonumuzu, e-postamızı, facebook mesajımızı, twitterimizi yani hâlihazırdaki dijital çağın tüm nimetlerinden yararlanarak ortak eczacılarımıza da sorular yönelttik. Dijital sağlık denince akıllarına ne geliyor? Eczanelerinde teknolojiyi ve mesleki gelişmeleri yakından takip eden eczacılarımızın bazılarının görüşlerine gazetemizin sayfaları el verdiğince yer vermeye çalıştık. Bilindiği gibi 2005 yılından bu yana Sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde sektörümüzde birçok değişiklik yaşıyoruz. Örneğin, e-rapor, e-reçete, her türlü alım satım ve ilaçların eczane programına dahil edilmesi ve oradan takibinin yapılması, medula sistemi ile İlaçlar ile ilgili her türlü bilginin elimizin altında olması ve eczacı olarak burada kendinizi nasıl farklılaştırabildiğiniz sorusu da gündeme geliyor. Aşağıda yer alan röportajlarda eczacılarımıza özetle dünya dijitalleşti, biz dijitalleştik, sektör dijitalleşti, eczanelerimiz de artık bilgisayar olmazsa olmazımız, tüm sistem teknoloji üzerinden yürüyor. Peki, hastalarımıza/ müşterilerimize vakit kaldı mı? Onlara vakit ayırabiliyor muyuz? Dijitalleşme hayatımızı etkiledi mi? Aşağıdaki röportajları kendinizden bir parça bularak okuyacağınızı umut ediyoruz… …hepimizin birer robota dönüşmesine az bir zaman kaldığını düşünüyorum… internetle birlikte geliştiğinden hem iş hem de kişisel iletişimimizde interneti kullanmak yaşamımızı en kolay hale getiren yeniliklerden biri olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Bugün internet altyapısı online çalışan gelişmiş işlevleri yerine getirebilen bilgisayarlarımızla eczanelerimizde verdiğimiz hizmetin aksaksız olarak ve kaliteli biçimde sürdürmek çabası içindeyiz. Ecz. Bülent Ergin Erginler Eczanesi /Göztepe/İzmir Bu kadar teknolojik devrim yaşanırken, Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz? Son 10-15 yılda teknoloji hızlı gelişimiyle birlikte bilgisayarlar günlük yaşamımızla birlikte iş dünyasının ayrılmaz bir parçası konumuna geldi. Tüm bu Teknolojik gelişmeler beraberinde teknolojik kirlenmeyi de getirdi. Kullanacağımız teknolojik olanaklar içinde gerek kişisel yaşamımız ve gerekse iş yaşamımızda kendimize en uygun, verimli koşulların sağlanması için seçici olmak durumundayız. Eczanelerimizde en yaygın olarak kullandığımız bilgisayar teknolojisiyle 90’lı yılların başında tanıştık. Geri ödeme kurumlarıyla provizyon alınması işlemleri o dönemde çevirmeli bağlantı (dial-up) ile başladı, sonrasında ilaç siparişlerimizde bilgisayarı kullanmaya başladık. Bilgisayarların gelişimiyle birlikte internet uygulamaları da tüm hızıyla gelişerek gündelik yaşamımızın bir parçası oldu. Bilgisayar destekli iletişim teknolojileri de Akıllı telefon diye tanımladığımız cihazlar ki ben bunlara telefon özellikli bilgisayarlar demeyi daha uygun buluyorum, gittiğimiz her yerde bizim sürekli iletişim halinde olmamızı sağlıyorlar. Sadece bir numaradan bir başka numarayı aramak işlevi çok gerilerde kaldı. Gelişmiş özellikleriyle bu cihazlarla ileti göndermek almak, TV izlemek, uzaktan kamera kayıtlarının izlenebilmesiyle eczanemizde olamadığımız zamanlarda bile eczanemizde olanı biteni gözlemler olduk, bu ve benzeri saymakla bitmeyecek işlevleri yerine getirir olduk. Sosyal medya denilen olguyu bire bir yaşamaya başladık. Eskiden fiziksel olarak her hangi bir mekânda bulunarak yaşadığımız sosyal faaliyetleri sanal ortamlara yansıttık. Eczanelerimizde de bu teknolojik gelişmelere uzak durmamız elbette düşünülemez, hatta olanaksızdır. Bugün bir kutu ilacı satabilmek için en az bir bilgisayar, bir eczane yönetim yazılımı ve online internet bağlantısıyla Sağlık Bakanlığı’na, reçete provizyonu için Sosyal Güvenlik Kurumu’na ulaşmak durumundayız. Kullandığımız ya da kullanacağımız cihazlar en az bu işlevleri yerine getirebilecek donanımda ve yeterlilikte olmak zorundadır. Öte yandan sağlıklı bir stok yönetimi ve buna bağlı finansal durumuza paralel kısaca iş yaşamımızı yönetmek, hızlı bir sipariş yönetimi için de eczane yazılımlarının olanaklarından yararlanmak, kooperatifimizin bizim için sağladığı online sipariş olanaklarını kullanmak bugün bizim olmazsa olmazlarımızdır. Eczanemizde teknolojik olanakları kullanmadan önce yapmamız gereken en önemli iş gereksinimlerimizi doğru saptamaktır. Az önce de belirttiğim gibi önceleri en az bir bilgisayar, internet ile işimizi görebiliriz derken bunlar zorunluluklardı. Sektörde yaşadığımız gelişmeler bilgiye daha hızlı ulaşmamız, işlemlerimizi eksiksiz ve tam olarak gerçekleştirebilmemiz, kısacası doğru bilgiye doğru zamanda ulaşma gereksinimimiz bizi daha hızlı olmamız yönünde sürekli baskı altında tutmaktadır. Bu taleplerimize ulaşmamızda teknolojinin tüm olanaklarından yararlanmak durumundayız. Burada kendimize en uygun olan teknolojiyi seçerken maliyetlerin de göz önüne alınarak en uygun fiyata en yararlı sistemleri kullanmak zorundayız. Aksi takdirde kısa zamanda pahalı bir teknolojik çöplük sahibi olmamız kaçınılmaz olacaktır. Doğaldır ki bizler eczacıyız, teknoloji başta olmak üzere her konuda bilgi sahibi olmamız olanaksızdır. Bu konuda da Kooperatifimizin bize hizmet amacıyla kurduğu EDAKOM’a teknolojik danışmanlık için başvurmak akıllıca olacaktır. Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve işinizde nasıl kullanıyorsunuz? Bilgisayar kullanmaya ilk başladığımız dönemleri ve yaşadığımız gelişimi gözden geçirmek istersek; İlk başlarda kamu kurumlarıyla reçete işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla kullanmaya başladığımız bilgisayar teknolojilerinin bugün ilkel olarak nitelendirebileceğimiz örnekleriyle yetinmedik, eczanemizde sattığımız ürünlerin kayıtlarını tutabileceğimiz, stok ve finansal kayıtlarını tutabileceğimiz eczane yazılımlarına gereksinim duyduk, yazılımların özelliklerini de gereksinimlerin karşılanması yönünde geliştirerek sürekli yeni versiyonlarını edinmek zorunda kaldık. İlacın sadece fiyat bilgisinin, stok hareketlerinin izlenebilmesi, hasta ve doktor kayıtlarının tutulması için bir depolama aracı, pahalı bir daktilo gibi kullanmakla yetinmedik, bize raporlama yetenekleri artmış, karar verme mekanizmalarında yardımcı olması amacıyla daha işlevsel ve görselliği de ön plana çıkaran yazılımları tercih etmeye başladık. Yetenekleri artan yazılımları kullanmak için daha yüksek performanslı bilgisayarlara gereksinim duyarak bilgisayarlarımızı yeniledik. Başlangıçta sadece reçete kaydı için bir adet bilgisayar yeterken artan ürün çeşitliliği, işlerimizin gelişimine göre ortaya çıkan gereksinimlere göre bilgisayar sayısını önce 2-3’e çıkardık, bugün ise eczanemizde 6 bilgisayar kullanır durumdayız. Tek bilgisayarla hem perakende satış yapmak, hem Ne dediler? gazeteedak 15 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ sipariş vermek, hem reçete provizyonu almak gibi işlemleri gerçekleştirebilmek bizi verimsizliğe ittiğinden bugün sipariş için ayrı bir bilgisayar, perakende satış için ayrı bir bilgisayar, mal kabul için ayrı bir bilgisayar, cilt bakım uzmanımızın kullandığı ayrı bir bilgisayar, reçete provizyonu işlemleri için iki bilgisayar kullanır olduk. Cihaz sayılarının artışına paralel kullandığımız modemlerde de başlangıçta kablolu ve tek bilgisayar çıkışı olan cihazların yanına kablosuz ve çoklu bilgisayar bağlanmasına olanak sağlayan cihazlar satın aldık. O da yetmedi internet bağlantımızın kopma olasılığına karşı işlerimizin aksamaması için hem ADSL hem de GSM özelliği olan ve kooperatifimizin bizim adımıza çalışarak sağladığı olanaklardan yararlanarak Turkcell-Superonline alt yapısını kullanmaya başladık. Böylelikle internet kablo alt yapısında yaşanabilecek olumsuzluklara karşın GSM özellikleriyle internet bağlantımızın kesintisiz olmasını sağlayabiliyoruz. Bu gün her hangi bir kesinti yaşıyorsak bile biz bundan haberdar olmuyoruz ve kesintisiz internet erişimimiz sürüyor ve üstelik sadece kablolu internet bağlantısıyla sağladığımız ücretlerle. İnternet bağlantısı için kullandığımız modemlerin gelişmiş özelliklerinden biri de aynı cihaz üzerinden sabit telefon iletişimine de olanak sağlamasıdır. İki hat telefon bağlayabiliyorsunuz. Böylelikle internet erişimi teknolojilerinin en gelişmiş özelliklerini eskisine oranla daha düşük ücretlerle sağlama olanağına da kavuştuk. Gelişen satış yöntemleri, ilaçta gittikçe azalan karlılıklarımız nedeniyle eczanemize kazandırdığımız parafarmasötik ve kişisel bakım ürünlerinin pazarlanmasında yeni yöntemler de geliştirmeliydik, bu bağlamda eczanelerimizin görünümlerinde önemli değişiklikler yaptık. Bu ürün sayısında artış ve sunum biçimlerinin değişmesi bu ürünlerin güvenliği konusu başta olmak üzere genel olarak eczanemizin güvenliği de can ve mal emniyetimiz açısından bizim için önemlidir. Bu bağlamda izleme ve uyarı sistemleri konusunda da bir yatırım yapmak kaçınılmazdı. Bu sistemlerin izleme yeteneklerinin yanı sıra caydırıcılıkları da çok önemlidir. Bugün eczanemizde yapılan işlemlerin izlenebilmesi olası olumsuz olayların belgelendirilebilmesi için kurulu bir güvenlik kamera sistemiyle, eczanede olmadığımız anlarda yaşanabilecek olumsuzlukları bize haber verebilecek yeteneklere sahip uyarı sistemine sahibiz. Olası bir hırsızlık durumunda GSM hattımıza sesli uyarı gönderebiliyor. Bunların dışında Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu olarak başlatılan eczanelerimizin iç ortam ve aşı dolabı iç ortamının ısı ve nem takibinin yapılması uygulaması doğrultusunda bir takım yatırımlar yapmak gereği ortaya çıkmıştı. Başlangıçta küçük, dijital ısı-nemölçerlerle ısı-nem takibini yapıp, Bakanlık tarafından belirtilen tablolara elle kaydetmek gibi bir yolla bu işlemleri gerçekleştirmeye başladık. Daha sonrasında EDAKOM tarafından bu teknolojiye sahip firmalarla yaptığı görüşmeler ve araştırmalar sonucunda gereksinimlere cevap verebilecek bir sisteme sahip olarak bu külfet getiren işlemleri daha kolaylaştıracak uygulamaya sahip olduk. Bu sistem GSM teknolojisi ve sensörlerden oluşan bir sistemdir. Eczane içine ve aşı dolabımıza yerleştirdiğimiz iki adet cihaz yerleştirildikleri ortamın ısı ve nem ölçümlerini programlanan süre aralıklarıyla yapabiliyor, altüst değerlerin belirlenmesiyle bu değerlerden meydana gelebilecek sapmaları cep telefonumuza uyarı mesajı gönderebiliyor, en büyük özelliği de internetten istediğiniz yerden izleme ve raporlama olanağı sunuyor olmasıdır. Bu uygulama her gün yapılan ölçümü tablolara günde 3 kez kaydetme külfetinden kurtarmakla beraber suistimallerin de önüne geçmektedir. Eczanemizin içinde kurduğumuz teknolojik alt yapının doğal olarak eczane dışından da izlenebilmesi ve kişisel gereksinimlerimiz için taşınabilir bilgisayarlar ve akıllı telefonlarda günlük yaşamımızın tam ortasında yerini almıştır. Eczanede kullandığımız internet erişim alt yapısını evimizde de kullanıyoruz. İnternet erişimine sahip televizyona sahip olarak teknolojik olanakları evimizde de kullanıyoruz. Kısacası attığımız her adımda teknolojik cihazlara olan gereksinimimiz ve bağımlılığımız gittikçe artmakta ve bu bazen beni ürkütüyor. Eskiden çok büyük zorlukla gerçekleştirebildiğimiz işlemleri gerçekleştirebiliyor olmak, yaşamın bazı evrelerini kolaylaştırıyor olması teknolojinin olumlu yanları olarak görülse de bir o kadar da sosyal yaşamdan uzaklaştıran bir olgu olarak görüyorum. Bazen ellerimizde, çantamızda taşıdığımız cihazların bir an için insan vücuduna uyarlanmış olmasını varsaydığımızda da hepimizin birer robota dönüşmesine az bir zaman kaldığını düşünüyorum. gerçekleştirilebilmesini sağlamaktır. Burada yine teknolojinin nimetlerinden yararlanmak zorundayız. Teknolojik gelişmelerden geri kaldığınızda hizmette de geri kalmanız kaçınılmazdır. Bu bağlamda teknoloji her zaman amaç değil araç olmalıdır. Teknolojiyi bilgiye ulaşmanın, ulaştığınız bilgiyi kullanmanın sadece bir aracı olarak görmek durumundayız. Bugün hastamızın iletişim bilgilerinin toplanması, sahip olduğu rapor bilgileri, kullandığı ilaçların kayıtlarının tutulması ve takiplerinin sağlanması, tedarik edilmesi, kullandığı ilaçlar arasında etkileşimlerinin saptanması ve Farmakovijilans prensipleri doğrultusunda resmi otoriteyle paylaşılması, sağlık sorunlarında yardımcı olabilecek bilgilere ulaşımı ve sunulması konularında teknolojik yazılım ve donanımların kullanılması gerekliliktir. Teknoloji bize bu bilgilere ulaşmak ve sunmak konusunda bir düzen getirmektedir. Bizlerin yapması gereken bu düzeni kurmak ve sürekliliğini sağlamaktır. Sağlık giderek dijitalleşiyor? Hasta- Eczanemizin sadece insanların hastalandıklarında ilaçneler de dijital çağa ayak uydurdu, larını alabilecekleri bir nokta olmaktan öte sağlıklı yae-reçete ile aile hekimimiz size bir şamlarını sürdürebilmelerini sağlayacak bilgi ve ürüne erişebilecekleri birer merkez haline getirmek ve bunu takım sayılardan oluşan kodlarla re- bir sistem dahilinde sürdürmek ana görevimiz olmalıdır. çeteyi göndermeye başladı. Burada Yurtdışında da dijital sağlık uygulayaşadığınız sıkıntılar var mı? maları hız kazandı. Bu gelişmeleri taSağlık teknolojilerinin başlangıçta tanı ve tedavi amaçla kullanılmaya başlanması çok eskilere dayanıyor. kip edebiliyor musunuz? Sektör bu konudaki gelişmelerden nasibini alarak çok daha hızla büyüyor. Son olarak tanı ve tedavinin yanı sıra sağlık bilişimi için geliştirilen teknolojilerle izleme, raporlama özellikleri de günümüzde kullanılır oldu ve bu gelişmenin daha da ileri boyutlara varacağını şimdiden söylemek olasıdır. Kamunun tanı ve tedavi giderlerinin izlenebilmesi, raporlanabilmesi amacıyla öncülüğünü yaptığı bu teknolojik ilerlemeye paralel olarak önce e-rapor, ardından e-reçete uygulamaları devreye alındı. Uygulamanın eczane pratiği açısından bizlere kolaylık sağladığı söylenebilir. Ancak başlatılan uygulamalardaki en büyük sorunların başında sistemin alt yapı yetersizliği ve kullanıcı kesimin hem yasal düzenlemeler, hem de sistem kullanım eğitimlerinin yetersiz olmasını sayabiliriz. Bu da uygulamanın yaygınlaşmasını geciktiren bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Eczanemizde kullanılan provizyon sistemi MEDULA alt yapısından ilaç bilgilerine ulaşırken, Hekimlerimizin kullandıkları AHBS (Aile Hekimliği Bilgi Sistemi)’ndeki bilgiler arasında uyumluluk sağlanamadığı için uygulamada geri ödeme kapsamında olmayan ürünlerin reçeteler düzenlenirken dikkate alınmaması gibi olumsuzluklar yaratıyor ve bu durumun yalnızca reçeteyi düzenleyen hekim tarafından düzeltilebileceği göz önüne alınırsa hasta tarafında da tepkileri karşılamak zorunda kalıyoruz. Sistem zaman içinde tam olarak uygulanabilir noktaya geldiğinde işlemlerin daha da kolaylaşacağı en büyük beklentimizdir. Hastanızla birebir iletişiminizi yani sağlık danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin sayısal verileri arasında nasıl yürütüyorsunuz? Çünkü bizim için aslolan “insan” öğesi… Asıl görevimiz bir sağlık çalışanı olarak toplumun ve bireylerinin sağlığını korumak sürdürülebilir politikalarla Yurtdışında sağlık alanındaki uygulamalarını sadece dijital gelişmeler değil her yönüyle ele almak gerekir. Şöyle ki geliştirilen her yeni uygulama beraberinde teknolojik yenilikle birlikte gerçekleşmektedir. Yurt dışındaki gelişmeleri izleyerek günümüzde eczane pratiğine yansıtabileceğimiz yönlerinden yararlanmak bizim için bir zorunluluktur. Bu düşünceyle üyesi olduğum bazı yabancı teknoloji ve sağlık kurumlarının yayınlarını mümkün oldukça yakından izlemeye çalışıyorum. Teknolojik gelişmelerin ülkemize ithalat yoluyla geldiği gerçeğinden hareketle uygun bulunan yeniliklerin uyarlanması, geliştirilmesi açısından bu yoldaki çalışmalara destek olmalıyız diye düşünüyorum. Amacın gerçekleşmesi için teknolojik alt yapı alabildiğine verimli kullanılmalıdır. Gelişmiş ülkelerde teknolojik uygulamaların gelişmesine paralel özellikle Avrupa ülkelerinde Eczacılar hem doğrudan halka ürün ve hizmet satışlarında hem de kamu otoritesinin geliştirdiği sağlık uygulamaları içinde yer almaktadırlar. Bu durumda eczacılar ekonomik anlamda da sadece ürün satışı ile değil hizmet satışıyla da gelir artırıcı faaliyetlerin bir parçası olmaktadır. Uzaktan bakım, evde bakım, farmasötik bakım, İlaç kullanımını gözden geçirme, ilaç danışmanlığı, fitoterapi danışmanlığı hizmetleri gibi uygulamalarda eczacılar yer almaktadırlar. Verilen bu hizmetleri gerçekleştirmek için özellikle uzaktan bakım uygulamalarında dijital teknoloji yaygın olarak kullanılmakta, hizmet verilecek kişi ile hizmeti veren kişi bir araya gelmeksizin dijital ve elektronik altyapı ile kan basıncı, nabız, kan şekeri, kolesterol, vücut ısısı gibi değerler izlenebilmekte ve raporlanabilmektedir. İlaç etkileşimleri ve farmakovijilans değerlendirmeleri açısından hasta verileri ve bulgular ortak bir veri tabanında toplanmakta ve ilgilileri ile paylaşılmaktadır. Teşekkürler… Sevgi ve selamlar 16 Ne dediler? gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Mesleki gelişmeleri sosyal medyadan takip ediyoruz Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve işinizde nasıl kullanıyorsunuz? İnternetten sürekli gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Gerek EDAK Internet sayfasından gerek eczacı odası veya eczalık ile ilgili sitelerden mesleğimizle ilgili gelişmeleri takip ediyorum. Günlük haberleri internetten okuyorum... Sosyal medya ağının da bu gelişmeleri takip etmemiz açısından hızlı bir yer olduğunu düşünüyorum. Gerek internet gerekse cep telefonumdan sosyal medyada paylaşılan eczacılık ile ilgili gelişmelerin bu sayede daha hızlı iletildiğini düşünüyorum ve birçok kişi de bu anlamda gelişmeleri takip etmiş oluyor. Ecz. Z. Evren Ülker Şanal Eczanesi/ Bayraklı-İzmir Eczanenizde dijital çağa ayak uydurabiliyor musunuz? Teknoloji ilerlerken sizin de ona ayak uydurmanız gerekiyor. Bu anlamda EDAKOM’un katkılarıyla eczanemdeki sistemleri güncellemeye çalışıyorum. Zaten medula ve eczanem programı ile her türlü ilaç ve hasta bilgilerine ulaşılabiliyor, stok takibi ve miat kontrolü yapılabiliyor ve böylece eczanemizi çok daha doğru bir şekilde yönetebiliyoruz. Bana göre en önemli gelişmelerden biri de eczanemiz ile ilgili her türlü mali bilgiye kendi şifremiz ile girdiğimiz EDAK internet şubesi ekranından ulaşabiliyoruz ve bu şekilde eczanemizin durumunu daha net görüp doğru yön verebiliyoruz. Sağlık giderek dijitalleşiyor? Hastaneler de dijital çağa ayak uydurdu, e-reçete ile aile hekimimiz size bir takım sayılardan oluşan kodlarla reçeteyi gönderir oldu. Burada yaşadığınız sıkıntılar var mı? Sağlıkta dijital dönemin başlaması, bir hastanın her türlü sağlık bilgilerine anında ulaşılabilmesi dolayısıyla da hastanın tedavi sürecinin daha hızlı ve olumlu ilerlemesi açısından çok önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Bence e- reçete çok doğru bir uygulama. Eczanedeki iş yükünün azalması, hastaların eczanede bekleme surelerinin kısalması, reçetelerle ilgili hataların azalması anlamında çok avantajlı. Ebetteki yeni bir sistem olduğu için aksaklıklar, zorluklar olacaktır. En önemli sorun medula sisteminin çalışmadığı zamanlarda hastanın reçeteyi karşılayamadığımız için mağdur olması, bunun dışında daha önceden yaptığımız gibi reçete düzeltmelerinin sonradan yapılamaması gibi sorunlar olabiliyor. Ama bu aksaklıklar giderildiği takdirde güzel işleyecek bir sistem olduğunu düşünüyorum. Dijital yenilikler hastanızla bire bir iletişiminize /sağlık danışmanlığınıza katkıda bulundu mu? Bence teknolojinin ilerlemesi ile eczanelerimizde daha önce söylediğim gibi iş yükümüz azaldı. Bu anlamda artan vaktimizi hastalarımızın sorunlarına cevap vererek, ilaçları nasıl kullanacaklarını veya dikkat etmeleri gereken konuları daha zaman ayırarak anlatabiliyoruz. Yani teknolojinin ilerlemesi ile asıl olan sağlık danışmanlığı görevimizi çok daha verimli yapabiliyoruz. 5. yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edebiliyor musunuz? Yurtdışında bu sistemin daha başarılı olması alt yapı çalışmalarının hazır olması ve sistemin buna uygun hale getirilmesi ile alakalı ve ülke olarak bizlerde mümkün olduğunca bu sisteme ayak uydurmaya çalışıyoruz ancak herhalde bizim eksiğimiz altyapı çalışmalarımızın yeterli olmaması, bu da birtakım aksaklıklar yasamamıza sebep oluyor. Teşekkürler… sevgi ve selamlar Dünyanın bireye özgü tedavi ve ilaçtan söz ettiği günümüzde arada eczacı olmadan ilaca ulaşmak yüzyıl mantığı ve gelişmişliğiyle çelişkiden öte bir şey değildir Ecz. Tülay Naras KAMER Eczanesi/ Yeşilyurt-İzmir İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Önce sizi tanıyabilir miyiz? 92 yılı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. 98 yılından bu yana serbest eczacılık yapıyorum. Eczanem hem hastane karşısı hem de semt eczanesi konumunda. Serbest eczane açmadan önce kamuda çalıştım. İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyesiyim. Teknolojik gelişmeler genel olarak iş hayatımızı nasıl etkiledi? Eczanede kullandığımız elektronik ürünleri temel teknolojik ürün olarak kabul ediyorum. Zaten 21. yüzyılda bu kaçınılmazdı. E-reçete kavramına geçilmesiyle sistem biraz daha elektronik ortama taşındı. Bilgilerin veri tabanı bir olan sistemde toplanması ve eczanelerin bu sistemin parçasıyken entegre olması doğru olandı. Bizler eczanelerde temel ve zorunlu olarak teknolojiyi kullanıyoruz. En basit şekliyle… Dijitalleşme eczanelerimizde iş yapış şekillerini değiştirdi, hastanın tüm ilaç bilgilerine elektronik ortamda kolayca ulaşabiliyoruz. Bu bilgileri paket programlarda da kolayca bulabiliyoruz. Hastanın kullandığı ilaçların etkileşmesine elektronik bilgi kaynaklarından kolayca ulaşıp farmasötik bakımda zamandan ve enerjiden kazanıyoruz. Hasta gurubum süreklilik arz eder bu da hasta odaklı yaklaşımda kolaylık getirmektedir. Bilginin sınırı yok. Eczacının bilgilerini güncellemesi gerek ancak, bu bilginin süresi içeriği kalitesi ve verimliliği esastır. Eczacının danışmanlığının esas olduğu bu yüzyılda mesai saatleri içerisinde uzun süreli eğitim çok mümkün olmamaktadır. Eğitimin kaçınılmaz olduğu eczacılıkta hangi kurum tarafından verilirse verilsin bilginin standartı, sürekliliği ve ölçülebilirliği olmadığı noktada bir standartı yakalamanın mümkün olmayacağı kaçınılmazdır. Lokal ve kısıtlı sayıda kişiye ulaşan eğitimin meslek vizyonunda geniş bir açı yaratması mümkün olmaz. Uzun süreli eğitimde mesai saatleri içerisinde eczane bulunma zorunluluğu olan eczacı için imkânsız ya da yasaya göre mesul müdür çalıştırarak mümkün olabilir. Online eğitim hakkında ne düşünüyorsunuz? Eczacı için online eğitim daha makbul olabilir. Çoğu eczacı için ne kadar gidiyorum, dinliyorum dese de günün iş yoğunluğunun üstüne bir de dikkat gerektiren eğitimin ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır. Online eğitim de eczacı uygun olduğu zamanda dikkatini toplayarak dersleri takip edebilir. Ve süreç sonunda bilgi düzeyi ölçülebilir. Akreditasyonun olmadığı noktada bunun ölçülmesi de bir anlam içerir mi oda tartışılır. Yurtdışında sağlıkta dijitalleşme uygulamaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Yurtdışındaki örnekleri de takip ediyoruz. Yurtdışında sağlıkla ilgili her alanda anında bilgiye ulaşabiliyor olmak önemli bir şey ama banka ATM’leri gibi reçete numaranızı ya da sağlık /kimlik kartınızı okutup direkt size ilacın verildiği gibi bir sistemi, arada eczacı olmadan ilaca ulaşabilmeyi doğru bulmuyorum. İlaca direkt ulaşmayı doğru bulmuyorum. İlaç bir meta değil, yarar zarar ilişkisi göz önüne alınarak doğru endikasyonda kullanıldığında ilaçtır. Aksi halde kimyasal süreçten geçmiş standardize bir zehir olması kaçınılmazdır. Dünyanın bireye özgü tedavi ve ilaçtan söz ettiği günümüzde arada eczacı olmadan ilaca ulaşmak, yüzyıl mantığı ve gelişmişliğiyle çelişkiden öte bir şey değildir. Ne dediler? 17 gazeteedak Günümüz koşulları, gereksinimler ve teknoloji eczanelerimiz de birçok değişimi beraberinde getiriyor E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Ecz. Aylin Yalçınkaya Mahur Eczanesi - Bornova - Osmangazi / İzmir İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Genel Sekreter Üyesi Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum. Bana çok şey kazandırdığını düşündüğüm Amerikan Hava Kuvvetlerinde 11 yıl çalıştıktan sonra eczanemi İzmir’de Osmangazi Bayraklı semtinde açtım. Eczanemi kooperatif ile açmamama rağmen kısa bir süre sonra kooperatif üyesi oldum. Kooperatiflerin herkese eşit duran yapısı, çalışma prensibinin bana uygunluğu bu yönde tercih kullanmama neden oldu. İyi bir hesap makinesinden, bilgisayara… Eczanelere teknolojinin ilk gelişi, bilgisayar kullanımı ile başladı. Reçeteleri kuruma göndermek için hazırlarken, hazırlanan reçeteleri listelerken, iyi bir hesap makinesinden daha çok bize yardımcı olan ekipman yoktu. Yine kurum alacağımızın sözü edilen zamanda hesabımıza yatıp yatmadığını ancak telefon ile öğreniyorduk. Yaşadığımız günlerde ise hastamızdan aldığımız şifre ve kendisini simgeleyen TC kimlik numarası ile reçetesine çok kısa sürede ulaşıp, ilaçlarını alabiliyorlar. Hem bize hem de hastalara kolaylık sağlayan teknolojiyi eczaneme taşırken önceleri bilgisayar satan ve servis hizmeti veren firmalardan destek alırdım. Bilgisayar ile ilgili sorunu bu yol ile çözerken, 1996 yılından bu yana eczanemde kullandığım eczane programının servis sorununu bu konforda çözemiyordum. Kurumsal anlayıştan uzak olarak çalışan firmalar, sorun yaşamama neden oluyordu. 2 yıl önce EDAKOM’u tanıtan bir ziyaret aldım. Çalışmalarını dinledikten sonra yıllık bakım sözleşmemi imzaladım. EDAKOM’da, gerek telefon ile gerekse uzaktan bağlanarak, bunların yetersizliğinde ise eczaneme gelerek sorunun çözümünde, bana yardımcı olan, öneriler sunan bir ekip var. Teknolojinin eczanelerde yer alması bizim işimizi kolaylaştırmakla beraber, elbette bir takım zorlukları da beraberinde getiriyor. Hata kaldırmayan bu sistem, teknik olarak güç sağlayıcı ya da sistemdeki bir olumsuzlukta işlevini bir anda kaybediyor. Reçeteye şifre ile ulaşılan dönemde her ne sebep olursa olsun kesintiye uğramış iletişim hastaya ilaç vermemizi engelliyor. Her şey yolunda giderse hasta ilaca daha kısa surede ulaşıyor, biz de zamandan tasarruf ediyoruz. New York da eczane zincirlerinden birinin vitrininde, ürün reklamlarının arasında gördüğüm ‘’içeride danışmanlık hizmeti alabileceğiniz eczacı bulunmaktadır’’ duyurusunun bulunması dünyanın en gelişmiş ülkesinde bile eczacının önemini anlatan bir örnek olsa gerek. Gerek kendimizi gerekse eczanelerimizi, günümüz koşullarına uygun olarak güncellememiz meslek saygınlığımızın ve vazgeçilmezliğimizin temeli olacaktır. Meslek odamız tarafından düzenlenen lisans sonrası, meslek içi eğitimlerimize katılım ise eczanelerin hizmet standardının sağlanmasında önemli bir adım olacaktır. Günümüz koşulları, gereksinimler ve teknoloji eczanelerimiz de birçok değişimi beraberinde getirse de, kendimize yapacağımız mesleki yatırımlarla, hizmet kalitemizi arttırarak, gelecekte de vazgeçilmez olacağımıza inancım tamdır. Sevgi ve saygılarımla… Teknolojinin bize kazandırdığı zaman, tahsil ettiğimiz muayene ücretleri gibi bize ait değil aslında, hastaya ayırmamız gereken zaman… Internet gibi yaygın ve sık kullanılan iletişim yolunu bizim gibi hastalarımız ya da tüketici de aynı oranda kullanıyor. Özellikle bizim uzmanı olduğumuz ilaç ya da eczanelerimizde bulunan diğer ilaç dışı ürünlerle ilgili, kısa sürede pek çok bilgiye ulaşabiliyorlar. Kişi az çok fikir sahibi olsa da eczacının, kendisine sorulması halinde doğru ve güncel bilgiyi karşısındaki kişi ile paylaşması gerekiyor. Eczacının danışmanlık rolü burada ortaya çıkıyor. Eczanemi hep yaşayan bir oluşum gibi düşündüm Eczanemi hep yaşayan bir oluşum olarak düşündüm. Her an kendini geliştiren ve yenileyen bir eczane böyle çıktı ortaya. Teknolojik olarak; Kendime koyduğum basit hedef kesintisiz ve hızlı hizmet verebilmek. Sırtımı dayayabileceğim güvenli bir yapıyı EDAKOM ve onunla yaptığım bakım anlaşmasında buldum. EDAKOM’un uzaktan ulaşım hizmeti ile eczanemde yaşadığım teknolojik problemleri bazen anında bazense aynı gün içinde çözebiliyorum. Eskiden her şeyin bir yedeği vardı. Yedek bilgisayar, yedek yazıcı, yedek güç kaynağı şimdi Sadece EDAKOM bakım anlaşmam var. Hatta geçen gün faksım bozuldu. Yedek faksım yoktu ama yedeği hemen EDAKOM’dan geldi; benim ki ise tamire gitti. Ecz. Burak Öztan / Derin Deniz Eczanesi/ Alsancak-İzmir Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu olan Eczacı Burak Öztan, 10 yıldır ecza kooperatifi üyesi ve 7 yıldır da İzmir Alsancak’ta ikiz çocuklarının ismini taşıyan Derin Deniz eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olarak hizmet veriyor. Dijital sağlık konusundaki röportaj teklifimize olumlu yaklaşan Öztan, “Teknoloji hayatımızı hastalarımıza daha iyi hizmet verebilmek adına kolaylaştırıyor ama asıl önemlisi hastalarımızın bize duyduğu güven ve gülümsememiz” diyor. Bunun dışında daha da basit olan virüs koruma programlarımı güncel tutmaya çalışıyorum. Daha hızlı ve ucuz bir internet sağlayıcısı ile çalışmaya başladım. Yedek olarak bir mobil internet bağlantı aracını eczanemde bulunduruyorum. Şimdi ise eczane programımı daha aktif kullanmanın yollarını arıyorum. Biliyorum ki, kullandığım eczane programı üzerinden ne kadar çok işi otomasyona bağlarsam; o kadar boşa çıkacağım. Tüm bunları düşünür ve yaparken hastalarım ile arama teknolojinin girmesini istemiyorum. E-reçete işimizi kolaylaştırıyor gibi görülebilir. Hatta hatalı ilaç verme riskimizi mimimize ediyor bile diyebiliriz. Ama yeni sistemin bizi reçeteden uzaklaştırdığı kesin. İşi otomatiğe bağlıyor. Bende e- reçetenin bana kazandırdığı zamanı hastamı dinlemeye ve ona danışmanlık yapmaya ayırıyorum. Hastalığı ve kullanabileceği yardımcı ürünler ve beslenme şekli gibi konularda bilgi vermeye çalışıyorum. Ben doğru numaraları girince ilaçları veren bir kutu olmadım gibi; Karşımdaki de sadece aldığı ilacı ağzına koyunca iyileşecek değil. Onunda güvenmeye, inanmaya ve hatta GÜLÜMSEMEME ihtiyacı var. 18 Ne dediler? gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Eczacılık mesleği hasta odaklı yapılmalıdır Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz? Teknolojiden elimden geldiğince yararlanmaya çalışıyorum. Günümüzde eczanelerde stok takibine ve hasta takibine yönelik yeni programlar geliştirilmekte onları takip edip uygun olanları eczanede kullanıp kullanamayacağıma bakıyorum. Teknolojiyi günlük hayatınızda da yoğun kullanıyor musunuz? Ecz. Nazlı Denizcioğulları Nazlı Deniz Eczanesi-Karşıyaka/İzmir Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden 2004 yılında mezun olan Eczacı Nazlı Denizcioğulları, mezun olur olmaz serbest eczane eczacılığına başlayarak, 8 yıldır İzmir Karşıyaka Örnekköy’de bulunan eczanesinde hizmet veriyor. Eczanesinin açılışından beri EDAK Ecza Kooperatifi ile çalışan Eczacı Nazlı Hanım, eczanesinde kullanabileceği teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyerek, “ Bu kadar işin arasında asıl işimiz sağlık danışmanlığımızı uygulayabilmek, hastalarımızın doğru ilacı doğru zamanda bilinçli kullanmasını sağlamak, bunun içinde aldığımız eğitimlerin çok yararını görüyorum” diyor… Tablet bilgisayarım sayesinde internet üzerinden eczaneme bağlanarak gerek görsel gerekse dökümansal kontrollerimi yapabiliyorum. Sosyal medya ağları da yeni gelişmeleri ve son haberleri anında öğrenmemize yardımcı olduğu için aktif olarak takipleri yapıyorum. Sağlık giderek dijitalleşiyor. Hastaneler de dijital çağa ayak uydurdu, dijital hastane, e-rapor, e-reçete hayatımıza girdi. Bu uygulamalar da yaşadığınız sıkıntılar var mı? Aslında e-reçetenin eczacı meslektaşlarımın artık işlerini kolaylaştırdığını düşünüyorum. Bu sayede reçete hatalarının eczacıya uğrattığı zarar en aza indirilecektir. Tabiî ki şu an sistemin oturma aşamasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bunlardan en önemlisi hala medula sisteminin her daim kesintisiz çalışmamasıdır. Bununla birlikte doktorlarımızın girdiği reçete sisteminde halen aktif olmayan ilaçların çıkması ve onlarda da ara ara yaşanan bağlantı sorunu yüzünden reçeteyi sisteme gönderememe olayları yaşanmaktadır. Bunlarında zamanla düzeleceğini umuyorum. Peki, hastanızla birebir iletişiminizi yani sağlık danışmanlığınızı bu teknolojik değişiklikler yaşanırken uygulayabiliyor musunuz? Eczacılık mesleği hasta odaklı yapılmalıdır. Ticari iskontolar, karlılıklar, fiyat düşüşleri... vb şeylerle o kadar meşgulüz ki şu dönemde mesleğimizin asıl amacını unutabiliyoruz bazen. Eczacılar olarak görevimiz hastanın doğru zamanda doğru ilacı bilinçli olarak kullanmasını sağlamaktır. Ben eczanemde birebir diyalogla olabildiğince sağlık danışmanlığı yapmaya çalışıyorum. Katıldığım eğitimlerin bunda büyük faydası oluyor. Yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edebiliyor musunuz? Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Teşekkürler… sevgi ve selamlar Beni en çok ilaç dışı ürün satışının eczanelerde hızlandırılması, bu amaç için mesai harcanması konusu ilgilendirmekte Önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 2000 yılı mezunuyum ve fakülteyi bitirdiğim seneden itibaren yani 12 yıldır eczane eczalığı yapmaktayım. Meslek hayatıma memleketim olan Nevşehir’de başladım. 9 ay sonra Yozgat’ın Çandır ilçesinde 7 yıl eczacılık yaptım, son 5 yılı bölgenin tek eczanesi olarak çalıştım. Eğitim çağına gelen çocuklarımın tahsili için İzmir’in Tire ilçesine gelerek 4 yıldır çalıştırdığım eczanemi açtım. Tire içerisinde de devlet hastanesinin yerinin değişmesi nedeniyle bir kez taşınmak zorunda kaldım. Kısacası çokta uzun olmayan meslek hayatımda 5 farklı bölgede çalışma fırsatı yakaladım. 3 yıldır kooperatifle çalışmaktayım. Bu zorunlu yer değişiklikleri olmasaydı kooperatifle tanışma belki de çalışma fırsatı bulamayacağımı da, o bölgelerde çalışan meslektaşlarım adına üzülerek belirtmek isterim. Ecz. Aytaç Gürbüz Öykü Beril Eczanesi-Tire-İzmir Eczacı Aytaç Gürbüz “meslek ve kooperatif için neyi daha iyi yapabilirizi çok düşünen ve bunu kooperatifi ile de paylaşan eczacılarımızdan, bazen www.edak. org.tr sayfamızdaki “bize ulaşın” kısmına düşüncelerini yazar, bazen de saha yönetmeni Egemen Hintlioğlu aracılığıyla yapılan uygulamalara dikkat çekerek, önerilerde bulunur. Bu kez de Eczacı Aytaç Gürbüz İlaç dışı ürünlerin eczanelerimizde bulundurulmasına dikkat çekerek, artık geleneksel hale gelen Merhaba Yaz Satış Etkinliğimize sunduğu önerileri ile gazetemize konuk oldu. re ulaşmakta. Yine internet sayesinde bu uygulamalar hakkında olumlu olumsuz her türlü yorum ve düşüncede eş zamanlı olarak aynı kitle ile paylaşılabiliniyor. İyinin, kötünün, doğrunun ve yanlışın ayıklanmasının neredeyse imkânsız olduğu kafa karıştıran bir mecra oluşuyor. Neyse ki ben ve meslektaşlarım bu konuda şanslıyız. Kooperatifimiz uluslararası kuruluş ve firmaların, ilaç dışı ürün satışı, tanzimi ve teşhiri gibi konularda yapmış olduğu çalışmaları bizim için izliyor düzenleyip ortakları ile paylaşıyor. Bize de bu konuda cesaretli davranarak eczanede çeşitli uygulamalar yapmak kalıyor. Eczanelerimiz değişen koşullara ayak uydurabilmek için değişiyor. Siz bu değişimi nasıl görüyorsunuz? Mesleğimizde ve eczanelerimizde büyük değişiklikler olduğu ve olacağı konusunda su götürmeyen bir gerçek var. Beni en çok ilaç dışı ürün satışının eczanelerde hızlandırılması, bu amaç için mesai harcanması konusu ilgilendirmekte. Çünkü bende eczanelerimizin geleceğinin ve devamlılığının bu çalışmalar neticesinde şekilleneceğine gönülden inananlardanım. Değişimin tartışılan bu da olmamalı denilen örnekleri de mevcut. Sosyal medya ve internet sayesinde bu uygulamalar büyük kitlele- Gazetemiz için röportajı gerçekleştiren Saha Yönetmenimiz Egemen Hintlioğlu’na teşekkür ediyoruz. gazeteedak Ne dediler? 19 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Eczanelerimizde yeni ürünlere yer verme konusunda görüşleriniz neler? Örneğin, ilaç dışı ürün kategorisinde neler olmalı eczanemizde? Bu eksende EDAK tarafından gerçekleştirilen ıtriyat fuarının da önemi büyük. Düşüncem bu organizasyonların eğitim ve bilgi paylaşımı yönlerinin geliştirilmesi. Fuarda satılan ürünlerin birçoğu fuar satış şartları ile yıl içinde de bize rahatlıkla satılabilecek ürünler. Bu organizasyonlarda buluşmamızın, bilgiyi ve tecrübeyi paylaşmamızın satış şartlarından daha önemli olduğunu düşünüyorum. Sonuçta ilaç ya da ilaç dışı üründen çok bilgimizi satarak ayakta kalabilecek bir meslek gurubuyuz. Bu tip bir yaklaşımın ticari depolar tarafından yapılan fuar uygulamalarından da farklılaşmamızı sağlayacağına inanıyorum. Teşekkür ediyoruz. Meslektaşlarınıza mesajınız var mı? Sayın meslektaşlarım, insanlığa sağlık danışmanlığı alanında hizmet veren en köklü meslek gurubuyuz, insanlık var oldukça bu hizmeti vermeye devam edeceğiz, değişim karşısında cesaretle çalışmaya devam etmeliyiz… Gençler facebook kullanmayı bilgisayar kullanmak zannediyorlar Hastalara teknik bir sorundan dolayı ilaç veremediğiEczacı Serdar Özçimenli, hobisi bilgi- Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve mizi anlatmak gerçekten çok zor… Bunu anlatmak için sayarlar olan, kendi sunucu sitemini işinizde nasıl kullanıyorsunuz? biraz fazla çaba gösteriyoruz. Bilhassa yaşlı hastalara… eczanesine uyarlayan bilişim tekno- İlk zamanlar bankodaki bilgisayarları hep güncel tutma- Tabi karekoddan dolayı ilaç fiyatları üzerinde yazmadığı için bankoya ekstra bir ekran daha koyduk. Hasta ilalojilerini yakından takip eden biri. ya çalışıyordum. Kınık’ta dört eczane olduğundan çok sık cın fiyatını görsün yanlış anlaşılma olmasın diye… nöbet tutuluyor ve son zamanda internet çok aktif olduGenç meslektaşlarının bilgisayar bil- ğu için yanımda çalışanları çok kontrol edemiyordum. Bu gisini zayıf bulan Özçimenli, “kendi- yüzden ayda bir bilgisayarlara bakım yapmak zorunda Yurtdışında da dijital sağlık uygulamalakalıyordum. Bu sorun üzerine kafa yorarken sunucu sis- rı hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edemizi bu alanda geliştirmeliyiz” diyor. teminin eczaneye uygulanabileceğini düşündüm. Bu sis- Ecz. Serdar Özçimenli Özçimenli Eczanesi/ Kınık-İzmir Önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1996 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazandım 2000 yılında mezun oldum. (4 yılda bitirmeme bakmayın inek bir öğrenci değildim ) 10 yıldır serbest eczane sahibiyim. Aynı zamanda da 10 yıldır kooperatif üyesiyim. Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz? Ben eczanemi açtığım andan itibaren stok takip yapmaya çabaladım ve bu sistemi oturtuncaya kadar çok zaman ve para harcadım. 10 yıl öncesinde eczane otomasyon programları bu kadar kapsamlı değildi ve eczaneler de açıkçası otomasyon programlarını çok önemsemiyordu(stok takibi yapmadıkları için). Bilgisayar açıkçası bende hobiydi ve yaptığım sadece bunu işime entegre ettim. Genelde piyasayı takip ederim ve gelişmelerden haberdar olurum. Eczanede boş zamanlarımda eşin dostun bilgisayar işlerini de yapıyorum bu da benim körelmemi engelliyor. temi uyguladığınızda(domain üzerinden terminal ve ağ paylaşımı) terminal makinelerin özellikleri yüksek olmasa da (ucuz laptoplar dahil) sistemde çok iyi çalışıyor. Bu bilgisayar upgrade masrafından sizi kurtarıyor ayrıca istediğiniz gibi kısıtlayabiliyorsunuz. Yetkisiz kullanıcılar olduğu için admin olmadan diske hiçbir şey yazamıyorsunuz bu da virüs bulaşma riskini minimuma düşürüyor, anti-virüs parasından da kurtuluyorsunuz. Sistemi kuralı 3 yıl oldu ve şu ana kadar hiçbir sorunla karşılaşmadım. Tabii bu sistemi kurup işletmek için normal düzey bilgisayar kullanıcısından biraz daha üst düzey bilgi sahibi olmanızı gerektiriyor. Günlük hayatımda açıkçası artık teknolojiden biraz kaçıyorum kafam kaldırmıyor. Yaşlanıyor muyum neyim (Şunu da belirteyim ciddi bir oyun hastasıyım eczanemin arka kısmında Playstation köşem var.Teknolojiyle bu kadar haşır neşir olmanın yan etkisi) Sağlık giderek dijitalleşiyor. Hastaneler de dijital çağa ayak uydurdu, e-rapor, e-reçete hayatımıza girdi. Bu uygulamalarda yaşadığınız sıkıntılar var mı? E-reçete ile bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok. Yalnızca hastanelerde numara verildiği halde sistemde gözükmüyor tek sıkıntı bu. Hastanızla birebir iletişiminizi / sağlık danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin sayısal verileri arasında nasıl yürütüyorsunuz? biliyor musunuz? Yurt dışındaki teknolojik gelişmeleri çok takip ettiğim söylenemez. Biliyorsunuz işlem hacmi olarak karekodun uygulandığı ilk ülkeyiz. Bence dış ülkeler bizi takip ediyorlardır diye düşünüyorum. Ancak şunu belirteyim bizim işimiz dışında internet hızı olarak çok aşağılardayız (21. Sıra) bu tabiî ki de bizi dolaylı olarak etkilemekte. Meslektaşlarınıza mesajınız var mı? Biz eczacılar bilgisayar konusunda gerçekten çok eksiğiz. Yaş olarak bizden büyüklere çok sözüm yok ama genç eczacılar ne yazık ki bilgisayara hakim değiller. (facebook kullanmayı bilgisayar kullanma zannediyorlar ). Bu onlara ekstra maliyet getiriyor. Siz sonuçta destek veriyorsunuz ama bu ne kadar minimum da olsa yine maliyet demek. En azından basit sorunları kendileri çözebilmeliler diye düşünüyorum. Benim bu konu hakkında fikirlerimi sorduğunuz için çok teşekkür ederim. 20 Ne dediler? gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Eczanedeki iş süreçleri artık dijital ortamda ortamda yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunları yaparken işi iyi bilen, sektörü bilen, ilacı bilen, eczane pratiğini bilen, eczane teknolojilerindeki sorunları bilen ve hızlı çözüm üreten, çözüm üretirken de işi aksatmayan, güvenilir kişi ve kuruluşlarla çalışmak şart. Bu konuda bir eczacı olarak en çok yardım aldığım kuruluş EDAKOM’ dur. Özellikle az önce belirttiğim gibi çözüm üretirken iş yoğunluğu sebebiyle işi aksatmadan sorunu gidermek benim için çok önemli. Bir eczacı kooperatifi olan EDAK’ın bünyesinde böyle bir kuruluşun olması hepimiz için çok büyük bir şans. Eczanemi dijital ortama hazırlarken gerçekten eczanede efektif olarak kullanılabilecek, eczane pratiğine uyum sağlayabilecek teknolojik ürünleri seçmeye gayret ediyorum. Siz teknolojiyi günlük hayatınızda ve işinizde nasıl kullanıyorsunuz? Ecz. Özlem Özgen Yeşilyurt Eczanesi/İzmir “İlaç ve ürün çeşitliliğinin bu kadar arttığı bir ortamda, eczanedeki iş süreçlerinin bu kadar çeşitlendiği dolayısıyla hasta odaklı hizmetin de çeşitlendiği günümüzde geleneksel yöntemlerle çalışmak mümkün değil” Gazeteedak için sorularımızı yönelttiğimiz Eczacı Özlem Özgen eczacı bir aileye sahip. 12 yıldır serbest eczane eczacılığı yapan ve eczanelerdeki iş süreçleri artık dijital ortamda yapılmak zorunda diyen özgen, İlaç ve ürün çeşitliliğinin bu kadar arttığı bir ortamda, eczanedeki iş süreçlerinin bu kadar çeşitlendiği dolayısıyla hasta odaklı hizmetin de çeşitlendiği günümüzde geleneksel yöntemlerle çalışmak mümkün değil. Hastalarımıza ayırdığımız vakit bizim için önemli o nedenle eczanemde en efektif kullanabileceğim ürünleri seçiyorum” diyor. Özgen ile yaptığımız röportajı aşağıda okuyabilirsiniz. Artık insanlar her türlü bilgiye anında ve eksiksiz ulaşmak istiyor, çünkü günümüzde en önemli şey bilgi. Elinizde ne kadar çok bilgi varsa o kadar değerlisiniz. Bunu gerçekleştirebilmek için de tabii ki teknolojiyi ve dijital ortamı kullanmak şart. Ben de bunu çok önemsiyorum. Genellikle eczacı meslektaşlarım tarafından üretilen ürünleri tercih ediyorum. Çünkü bunlar eczane pratiğine uygun olduğu için ve ihtiyaca göre sürekli güncellemeleri yapıldığı için benim ihtiyaçlarıma yanıt verebiliyorlar. Kendileri ile aynı dili konuştuğumuz için gördüğüm eksiklikleri onlarla paylaşarak gerekli güncellemeleri yaptırabiliyorum, ben de programların gelişmesine bu şekilde katkıda bulunabiliyorum. Eczanemde kullandığım, benim elim ayağım olan, olmazsa olmazlarım eczane paket programı, Rx Media Pharma, EDAK Sipariş Sayfası ve Mavi Kasa ve Eczane Takas Programlarıdır. Özellikle sipariş verirken kullandığım paket program sürekli elimin altındadır. Ürünü bir ayda kaç tane satıyorum, hangi mevsimde daha yoğun satıyorum özellikle mal fazlalı ve kampanyalı ürün alırken bana önemli veriler sunuyor. Stok devir hızımı en verimli şekilde hesaplamamda bana büyük yardımı oluyor. Bunların yanında eczacı tarafından takip edilmesi gereken her türlü istatistiksel bilgiye paket programdan rahatlıkla ulaşabiliyorum. Önce sizi tanıyabilir miyiz? Rx Media Pharma’yı da eczanemde etkin bir şekilde kullanıyorum. İlaçla ilgili her türlü farmakolojik bilgiye, ilaç etkileşimlerine, etken maddeyle ilgili müstahzara ulaşmada RX Media Pharma’dan yararlanıyorum. Yabancı bir müstahzarın ülkemizdeki müstahzarına ulaşmada, SUT bilgilerine, ilacın fiyat değişimleri gibi ilaçla ilgili tüm ayrıntılı bilgilere, bilmediğim tıbbi terim ve hastalıklarla ilgili bilgi edinmede ve daha saymakla bitiremeyeceğim birçok bilgiye Rx Media Pharma ile rahatlıkla ulaşabiliyorum. Ayrıca kullandığım paket program hastalarımın tüm ilaç özgeçmişlerini sakladığı için Rx Media Pharma ile birlikte danışman eczacı kimliğimi öne çıkarmamda bana büyük fayda sağlıyor. Önümüzdeki süreçte eczacının danışman kimliği ve buna bağlı olarak meslek hakkı ve farmasötik bakım konularının daha öne çıkacağını ön görürsek bunlar gibi programların bu işin alt yapısını hatta temelini oluşturacağını düşünmekteyim. EDAK sipariş sayfası da yoğun olarak kullandığım bir sayfa. Zaman buldukça siparişlerimi internet ortamından vermeye gayret ediyorum. İnternetten sipariş vermek ilaçların vadeleri ve mal fazlaları hakkında anında bilgi edinmemde, eşdeğer ürünlerin satış şartlarını karşılaştırmamda ve tercihimi ona göre belirlememde, daha önceki alımlarımın tarihçesini görmem ve siparişlerimi ona göre şekillendirmemde bana büyük katkı sağlıyor. Ayrıca acil verilen siparişlerin takibini yine bu sayfadan yaparak hangi ilaçlara acil ihtiyaç duyduğumuzu belirleyip stoklarımı ona göre düzenliyorum. EDAK Mavi Kasa ekranı da en sık kullandığım linklerdendir. Tüm ilaç dışı ürün siparişlerimi Mavi Kasa’yı kullanarak vermekteyim. Ürünlerle ilgili ayrıntılı bilgilere resimleri dahil bu linkten ulaşabilmekteyim. Ürünler arasında karşılaştırma yapıp doğru ürünü seçmemde, kampanyalı ürünleri ve yeni çıkan ürünleri bu sayfadan takip etmemde bana sağladığı faydalar yadsınamaz. Ayrıca EDAK sayfasına yeni eklenen kampanyalı ürünler sayfasını ve satış elemanımın yeni çıkan kampanyaları gönderdiği e-mailleri inceleyerek siparişlerimi daha karlı bir şekilde verebiliyorum. Mesleki gelişim için de TEB Akademi TV’nin eğitimlerini takip ediyorum. Hem kendim, hem personelim bu eğitimleri sürekli takip ediyoruz. Ayrıca eczane içi eğitimlerde birçok uzaktan eğitim sitesinden çalışanlarımın ihtiyaç duyduğu alanları tespit edip iş ve yönetim ya da kişisel gelişim alanlarında çeşitli eğitimler satın alarak kendilerini geliştirmelerine katkıda bulunuyoruz. 1998 Yılında Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldum. İki yıl çeşitli eczanelerde çalıştıktan sonra 2000 yılında şu an sahibi olduğum Yeşilyurt Eczanesi’ni açtım. Eczaneyi açmadan hemen önce kooperatif üyesi oldum. Kayınvalidem ve eşim de benim gibi eczacılar. Halen Yeşilyurt’ta eczanemi işletmekteyim. Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyor sunuz? Günümüzde teknolojinin çok büyük hızla ilerlediği bir gerçek… Ben öncelikle kendi mesleğime uygun teknolojik gelişmelerle ilgileniyorum. Eczaneler artık iş süreçlerini dijital ortamda yapmak zorundalar. İlaç ve ürün çeşitliliğinin bu kadar arttığı bir ortamda, eczanedeki iş süreçlerinin bu kadar çeşitlendiği dolayısıyla hasta odaklı hizmetin de çeşitlendiği günümüzde geleneksel yöntemlerle çalışmak mümkün değil. Bazı işlerin geleneksel yöntemlerle bazı işlerin de dijital ortamda yapılması da imkansız. Bu nedenle eczanede her şeyin dijital bunlar gibi programların bu işin alt yapısını hatta temelini oluşturacağını düşünmekteyim. Ecz. Özlem Özgen EDAK Akademi eğitim programlarını da yakından takip ediyor. Eczanesinde sertifikalarının yer aldığı bu kısım onun için en değerli köşelerden biri… Önümüzdeki süreçte eczacının danışman kimliği ve buna bağlı olarak meslek hakkı ve farmasötik bakım konularının daha öne çıkacağını ön görürsek Sağlık giderek dijitalleşiyor? Hastaneler de dijital çağa ayak uydurdu, e-reçete ile aile hekimimiz size bir takım sayılardan oluşan kodlarla reçeteyi göndermeye başladı. Burada yaşadığınız sıkıntılar var mı? Küreselleşen dünyada sağlık sektöründe aynı dilin konuşulabilmesi açısından, hastayı anlamak açısından, doğru teşhis ve tedaviye ulaşılabilmesi açısından bu tip kodlama sistemlerini yadırgamıyorum. Ancak, ülkemiz- gazeteedak Ne dediler? 21 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ de birçok uygulama alt yapı eksikliği tamamlanmadan, gerekli kişilere yeterli bilgi ve donanım verilmeden pilot uygulamadaki eksiklikler giderilmeden başlatıldığı için birçok aksaklığı da beraberinde getiriyor. E-reçetede asıl sorun e-reçeteyi yazan doktorlara yeterli eğitimin verilmemesinden kaynaklanmaktır. Aynı zamanda doktorların kullandığı programların alt yapı eksikliği ve pilot uygulamalara rağmen gerekli güncellemelerin yapılmaması sıkıntı yaşamamıza neden oluyor. Hepimizin bildiği gibi odamızın organize ettiği SGK bürokratları ile eczacılara yapılan e-reçete bilgilendirme toplantısı reçeteyi yazacak olan aile hekimlerine yapılmamıştır. Bu gün hala eczane tarafından medulaya işlenmiş bir e-reçete üzerinde doktorun hangi kriterleri düzeltebileceğini hekimler bilmemektedir. Dolayısıyla yaşanan sıkıntının sebebi eczacılardan çok bu konuda bilgi eksikliği olan hekimlerden kaynaklanmaktadır. dijital ortamın, hasta ile birebir iletişime ve danışman kimliğimize uyan ve efektif olarak eczanelerimizde kullanabileceğimiz sistemler olmasına bağlıdır. Ben kendi eczanemde bu tip teknolojik ürünleri kullanmaktayım. Biraz önce bunlardan söz etmiştim. Elinizde ne kadar çok bilgi varsa o kadar değerlisiniz. Bunu gerçekleştirebilmek için de tabii ki teknolojiyi ve dijital ortamı kullanmak şart. Küreselleşmenin de etkisiyle her sektörde değişim hızla devam edecek ve yine sektörde yeniliklere açık olan ve bilgiye sahip olan kazanacaktır. Hastanızla birebir iletişiminizi sağlık danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin sayısal verileri arasında nasıl yürütüyorsunuz? Biraz önce de söylediğim gibi hasta ile iletişimi sağlamanın ve sağlık danışmanı kimliğimizi öne çıkarmanın tek yolu, eczanemizde kullandığımız teknolojinin ve Yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edebiliyor musunuz? Yurt dışında dijital sağlık uygulamalarının hız kazandığı doğru. Bu uygulamalar eczanelerde uygulanabilirliği açısından Türkiye ile hemen hemen benzerlikler göstermektedir. Türkiye’nin bu konuda çok da geride olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu uygulamaların ülkemizde yeni ve hızlı bir şekilde uygulanmaya başlaması bazı meslektaşlarımızın ayak uydurmasında zorluklar yaşamalarına sebep oluyor. Bu zorlukların aşılmasında meslek içi eğitimlerin önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde 11-12 Eylül tarihlerinde İstanbul’da Türkiye’nin ilk dijital sağlık zirvesi gerçekleştirildi. Bu sağlık zirvesine, akedemisyenler, hekimler, ilaç sektörü, hastaneler, eczaneler gibi pek çok paydaş, yazılım firmaları katıldı. Burada Türkiye’de dijital sağlık iletişimi alanındaki pek çok ilkin hayata geçiş süreci katılımcılarla paylaşıldı. Bu zirveye katılma fırsatım olmadı ama yine dijital ortamda bu zirveyi takip etme olanağım oldu. Küreselleşmenin de etkisiyle her sektörde değişim hızla devam edecek ve yine sektörde yeniliklere açık olan ve bilgiye sahip olan kazanacaktır. Burada önemli olan ulusal sermayemizle küreselleşmeye ayak uydurabilmek ve ulusal ilaç ve eczacılık sektörümüzü buna göre şekillendirebilmektir. Eczanelerimiz için teknoloji vazgeçilmez oldu Önce sizi tanıyabilir miyiz? Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1999 mezunuyum. 2001 senesinde Gerbay ASM yanı Yeni Girne’de eczanemi açtım. 2001 senesinden beri eczanemde bir fiil aktif çalışmaktayım. 2001 senesinden beri EDAK Ecza Kooperatifi üyesiyim. Hep aynı yerde ikamet ettim. 3 yaşında bir kız çocuğu annesiyim. Eczanenizi dijital olarak günümüz şartlarına nasıl hazırlıyorsunuz? Mümkün olduğunca yakından takip etmeye çalışıyorum. Çünkü eczanenin en önemli yapı taşı teknoloji. Başım sıkıştığında da EDAKOM’ dan destek istiyorum. Ecz. Aslı Yaşaroğlu Albayrak Yaşaroğlu Eczanesi/ Karşıyaka-İzmir Eczacı Aslı Yaşaroğlu Albayrak, 11 yıldır serbest eczane eczacılığı yapıyor. Dijital çağa ayak uyduran, eczanesinin bilişim donanımını EDAKOM’a teslim eden, bu donanımın ona kazandırdığı zaman diliminde ise hastalarına canla başla ilaç ve ilaç dışı sağlık ürünlerinde bilgiler veren, danışmanlık yapan mesleğine aşık bir eczacı… Üstelik bir de 3 yaşında dünyalar tatlısı bir kız çocuğu annesi… “Dijital Sağlık” konumuz olunca dijitalleşmenin hayatındaki yerini anlattı. İş ve günlük hayatınızda teknoloji kullanımız? İş hayatımızda, Medula’dan tutunda EDAK’a sipariş vermeye kadar teknoloji/dijitalleşme yaşantımızın bir parçası haline geldi. Eczanemde 3 adet bilgisayar bulunmaktadır. Bütün işimizi bu 3 bilgisayar üzerinden devam ettirmekteyim. Ayrıca günlük hayatta da haberleşme ve yazışmalarımızın yerini sms, was up, e-postalar aldı. İnternet hayatımızın bir parçası halinde… Günlük rutinimiz halini aldı. Sağlık giderek dijitalleşiyor. Hastaneler de dijital çağa ayak uydurdu, e-rapor, e-reçete hayatımıza girdi. Aile hekimimiz size bir takım sayılardan oluşan kodlarla reçeteyi gönderir oldu. Burada yaşadığınız sıkıntılar var mı? Tabi ki de var. Önce hastaya durumu izah etmek zorun- da kaldık. Bir de doktorlar harfleri doğru yazsalar reçeteyi sisteme girerken harf oyunu oynamamış ve kombinasyonlardan kurtulmuş oluruz diye düşünüyorum. Hastanızla birebir iletişiminizi yani sağlık danışmanlığınızı bu teknolojik devrimin sayısal verileri arasında nasıl yürütüyorsunuz? Çünkü bizim için aslolan “insan” öğesi… Özellikle Medula’da ve kullandığım Eczanem programında hastalarım için birçok veriye ulaşabiliyorum. Reçete gelince sisteme giriş yaptıktan sonra hastama kalan iş, danışmanlığım oluyor. Ve karşılıklı bilgi alış verişinde bulunuyorum. Sabah 08.30’dan akşam 19.00 kadar olan süreçte oldukça yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Bazen teknoloji ilerledikçe yaptığımız işler arttı diye de düşünmeden edemiyorum. Yurtdışında da dijital sağlık uygulamaları hız kazandı. Bu gelişmeleri takip edebiliyor musunuz? 3 yaşında bir kızım var. Allah ömür versin. İşim ve kızımdan arta kalan zamanlarda da işim için gerekli olan donanım ve yazılımları takip etmeye çalışıyorum. Bir kısmını uygulamaya almaya çalışıyorum. Bana gelen maillerden de yenilikleri görmeye çalışıyorum. Teşekkürler… Sevgi ve selamlar Bize vakit ayırdığınız için biz de teşekkür ederiz. gazeteedak 22 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ EDAK eczaneleri ve majistral ilaç Ecz. Enver Olgunsoy [email protected] Eczacı asıl işlevi olan ilacın üretimini göz ardı etmemelidir… Yaşamsal öneme sahip ilaçlar sırf ucuz oldukları için üretilmiyor… Devir kişiye özel ilaçlar devri… Sırada onkolojik ilaçlar da var… Bu yönde adım adım neler yapılabilir? 2012 yılı stratejik plan toplantısında, Sayın Emre Bacanak’ın vurguladığı gibi bilgi, çağımızın en önemli silahıdır, bunu çok iyi kullanmalıyız. Yine aynı toplantıda vurgulanan “EDAK ECZANELERİ” kavramı önümüzdeki yıllarda hep gündemimizde olması gereken bir kavram. EDAK ECZANELERİ için fiyat rekabeti değil, hizmet rekabeti ön planda olacağı, ürün bilgisinin yanı sıra ürünün doğru sunumu, eczanelerimizde EDAK RAFI düzenlemesi ve sonuçta EDAK ECZANELERİ’nin diğer eczanelerden ayrışarak EDAK markasının hasta gözünde de farkındalığının sağlanması, EDAK ECZANELERİNİN stratejik olarak önünü açacaktır. EDAK ECZANELERİ’nde bilgi, hizmet sunumunun idealize edilmesinde eczanelerimizin laboratuvarlarının da canlandırılması gereği tartışılamaz bir gerçektir. Burada ürettiğimiz ilaçlar, cirosal katkının yanında, sanayi tarafından üretilemeyen veya üretilmeyen bir takım ilaçların EDAK ECZANELERİ’nde üretilebildiği, sunulabildiği farkındalığını getirecektir. EDAK ECZANELERİ’nde bilgi, hizmet sunumunun idealize edilmesinde eczanelerimizin laboratuvarlarının da canlandırılması gereği tartışılamaz bir gerçektir. Burada ürettiğimiz ilaçlar, cirosal katkının yanında, sanayi tarafından üretilemeyen veya üretilmeyen bir takım ilaçların EDAK ECZANELERİ’nde üretilebildiği, sunulabildiği farkındalığını getirecektir. O nedenle sağlık mü- dürlüğü kontrolleri için, yasak savma adına düzenlenmiş eczane laboratuvarlarımızla barışma, onları tekrar düzenleme zamanıdır. Eczacı sadece SGK’nın kontrol memuru olmamalıdır. Asli işlevi “ilaç” ın üretimini de göz ardı etmemelidir. Birçok meslektaşımla görüşüyorum. Majistral ilaçların, karlılığından son derece memnunlar. Geri ödeme için yasal bir sorun da yok, sadece hekimlerin reçetelerinde yazması gereği ifade ediliyor. Tüm bunlar iyi de sistemi nasıl çalıştıracağız? Neler yapılmalı? Bizlerin, mesleki örgütlerimizin bu konuda görevleri nelerdir? Bunların bir bölümünü bu yazımda başlıklar halinde vermek isterim. Sistem Almanya’da, Belçika’da, vs. tıkır tıkır yürüyor. Eczanelere Almanya’da günde ortalama 6 laboratuvar ilacı başvurusu oluyor. İlaç başı 6.1 Euro yazdıktan sonra, üzerine, içerik maliyetleri de eklenerek SGK’ya faturalanıyor. Reçeteler kodlanmış olarak [ NRF/SR] olarak adlandırılan kitapçıkta özetlenmiş olarak bulunuyor. Reçete kodlarını ve içeriklerini tüm hekimler biliyor. Bu kitapçıkta yaklaşık 300 standart formül listelenmiş. Reçetelerin yapısı ve özellikleri ile ilgili monografiler, [ NRF] ‘in [ DAC] ( DAC= Alman İlaç Kodeksi) ile birlikte yayınlandığı 6 ciltlik kitapta bulunuyor. Eczacı hammaddelerin ve formulasyonunun kalitesinden sorumlu. b) Öncelikle bu tür ilaçların hekimler tarafından yazılabilmesi için Sayın Levent Üstünes hocanın Rx Media Pharma programının içine bu formülleri gömeceğiz. Alınan Eczaneler Birliğinin (ABDA) verilerine göre 2011 yılında Alman eczanelerinde 15 milyon majistral ilaç Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edilmiş. Bunun %17’si kanser, %4’ü parenteral preperatlar. Peki, bu ilaçların üretimi çok gerekli mi? Evet, majistral ilaçlar birçok nedenden dolayı ön plana çıkmaya başladı. Bir defa cirosal katkısı tartışılmaz bile (günde 5-6 adet reçete geldiğini düşünün). Ayrıca yazımın başında ifade ettiğim gibi EDAK ECZANELERİ farkındalığını sağlayacağı için önemli. Ayrıca yetim ilaçlar ( küçük bir grup hasta tarafından kullanılan) kişiye özel ilaçlar ( örneğin bazı ciltte yağlı, bazı ciltte sulu fazda ilaç daha iyi penetre olur.), yeni ilaçlar ( örneğin FDA tarafından 2010 yılına onaylanan polidokanüllü ilaç hala çok az, oysa mükemmel bir lokal anestezik madde) stabilite sorunu olan ilaçlar ( raf ömrü olmayan, kısa sürede tüketilmesi gerekli ilaçlar) ilaç sanayisi tarafından gerektiği şekilde sunulamıyor. Ya da son zamanlarda adedi süratle artan ucuz olduğu için “kurtarmıyor abi” denerek üretilmeyen, ancak yaşamsal öneme sahip ilaçlar. Majistral ilaç üretmek gerekli mi sorusuna meslektaşlarımdan da çeşitli katkılar geleceği kanısındayım. Şimdi aklıma geliveren bazı meslektaşlarımızın özel formülleri ( topuk çatlak, sedef, vitiligo vs.) Eczacının Sesi web sitesinde dönüp duruyor. Hem tüm bilim adamları “devir kişiye özel ilaçlar devri “ demiyor mu? Ya genetik ilaçlar? Ayrıca son çıkan bitkisel preperatlarla ilgili genelge (Aktarlar ile ilgili İl Sağlık Müdürlüklerine önemli duyuru - 02.08.2012) aktarlardan bitkiselleri tekrar uzmanına, eczacıya döndürmüştür. Bunu da gerekli mi sorusunun en önemli cevaplarından saymak gerek. Ayrıca laboratuvarlarımızın alt yapısını iyileştirdiğimizde, ucundan da olsa SGK’nın yeni yeni ödemeye başladığı, evde bakım ürün ve hizmetleri hele hele hastaya özel protokole uygun, steril ortamda, korunarak ve kontaminasyona neden olmadan hazırlanacak onkolojik ilaçlar ve parenteral steril çözeltiler… Hele bir oralara gelebilirsek sağlık hizmeti sunumumuz çağdaş mükemmelliğe, ekonomik katkıları da üst noktalara taşınacaktır. Yine Almanya’da 200’e yakın eczane onkolojik ilaçları hazırlama yetkisine sahip olduğunu ve bu işten ciddi paralar kazandığını söylemek isterim. Eczanelere Almanya’da günde ortalama 6 laboratuvar ilacı başvurusu oluyor. İlaç başı 6.1 Euro yazdıktan sonra, üzerine, içerik maliyetleri de eklenerek SGK’ya faturalanıyor. a) Yurt dışı örnekleri tercüme ederek ve yerel ilaveler yaparak hazırlanan özel formüller (300-500 civarı olabilir) bir araya getirilecek. c) EDAK tarafından onaylı hammadde satış hizmeti, laboratuvar altyapımız için çeşitli üretim araç-gereci temini yapılacak. d) EDAK tarafından konu ile ilgili eğitim programları düzenlenecek hatta belki EDAK’ta örnek bir laboratuvar düzenlenip eğitim burada uygulamalı verilecek. e) Sağlık ve sigorta otoritesinin bu konuda desteği ve cari açığa pozitif katkı sağlayacağı için, devletin projeye ilgisi sağlanacaktır. Projenin, Akılcı İlaç kullanımına katkısı sonucu, giderleri düşüreceği gerçeği, hükümet desteği getirecektir. Tüm bu gerekçelerle hükümetten ve sağlık otoritesinden, projeyi ilaç tekellerine karşı desteklemesi talep edilecektir. İlerleyen zamanda proje ile ilgili sizlere geldiğimiz aşamaları iletmek üzere, konuyu ilgilerinize sunuyorum. gazeteedak 23 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Çağdaş Bunları Biliyor musunuz? Neden Yeni Bir Marka? Marka bir algıdır. Ürüne bir şekilde anlam katan, ona bazı değerler yükleyen, adeta ürüne ve firmaya kişilik veren bir araçtır. Marka farklılaşmanın anahtarıdır, güvendir, emektir… Buradan hareketle Çağdaş Eczacılar Lab. Olarak bitkisel çay ve droglarda kendi markamızla yola devam etmenin daha doğru olacağını düşünerek LEAFY markasını yarattık ve tüm bitkisel ürünlerimizde tek bir algı oluşturacak markamız LEAFY ‘i sizlerle buluşturduk. LEAFY çaylarımızın görsel çalışmaları hastaları bilinçlendirici yönde olacak ayrıca droglarımızla birlikte Eczacı eğitimlerimizde başlayacaktır. LEAFY çay stantlarımız marka değerimizi arttırmaya yönelik bir çalışmadır ve satışta çok etkili olacağına inandığımız görselleriyle şimdiden çok talep görmektedir. Dileriz yeni markamız LEAFY ile bitkisel çay ve drogların sadece eczanelerden alınması gerektiğini hastalarımıza anlatabiliriz. Eczanelerimiz içinde ilaç dışı ürünlerde önemli bir yeri olan bitkisel ürünleri en az ilaçlar kadar önemseyerek cirolarımıza katkısını arttırabiliriz. Neden LEAFY? Uzm. Ecz. Leman Koçak Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Yeni Markamız: LEAFY! Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı, bitkisel çay ve droglarda Günvit-Medform ile başlayan yolculuğuna bugün kendi markamız olan LEAFY ile devam etme kararı almıştır. LEAFY ÇAY STANDI İÇERİĞİ LEAFY anlamı yaprağı olan, yapraklı olduğu için bitkisel ürün grubuyla uyum sağladığını ve marka ile ürünü birleştirdiğini düşünüyoruz. Son çıkan Eczacılık yasası ile bitkisel ürünlerin sadece Eczanelerde satılacağını da göz önüne alırsak son tüketiciye hitap edecek akılda kalacak bir marka için LEAFY son derece uyumlu olacaktır. LEAFY markasının bu ürün grubunun vazgeçilmezi olacağını, çay ve drog gibi ürünlerin sadece Eczanelerden alınabileceği imajını yaratacağını düşünüyoruz. ÜRÜN KODU POŞET ÇAYLAR ADET 53447 ADAÇAYI 20' Lİ 2 53448 AKTİF 20' Lİ 2 53449 ANASON 20' Lİ 2 53450 EKİNAZYA 20' Lİ 2 53451 ENGİNAR YAPRAĞI 20'Lİ 2 53452 FORM CAY 20'Lİ 2 53453 GİNSENG 20'Lİ 2 53454 IHLAMUR 20'Lİ 2 53455 ISIRGAN 20'Lİ 2 53459 KUŞBURNU 20'Lİ 2 53456 MELİSA ÇAY 20'Lİ 2 53457 MEYVE 20'Lİ 2 53458 MİNİVİT BEBE 20' Lİ 2 53462 NANE&LİMON 20'Lİ 2 53463 PAPATYA 20'Lİ 2 53461 RELAX 20'Lİ 2 53460 REZENE 20'Lİ 2 53464 TARÇIN-KARANFİL 20'Lİ 2 53465 YEŞİLÇAY 20'Lİ 2 53466 ZENCEFİL 20'Lİ 2 53942 FORM CAY 100'LÜ 1 YESIL CAY 100 LU 1 53941 ÖĞÜTÜLMÜŞ ÜRÜNLER 53938 KETEN TOHUMU 85 GR (KAVANOZ) 1 53937 KETEN TOHUMU 50'Lİ POŞET 1 53940 ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ 120 GR (KAVANOZ) 1 16089 ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ 50'Lİ POŞET 1 Toplam 46 53943 LEAFY CAY PAKETİ (STANDLI) 168.00 TL STAND ÖLÇÜLERİ: B1867 LEAFY STAND EĞİMLİ A TİPİ BEDELSİZ *Genişlik 75 cm *Yükseklik 79 cm *Derinlik 17 cm *Fiyat etiket ölçüsü (Yükseklik 18 mm.genişlik 40 mm.) *Yarım plexi *Broşürlük * Ambalajlı teslim B1868 LEAFY STAND DÜZ B TİPİ *Genişlik 55 cm *Yükseklik 75 cm *Derinlik 17 cm *Fiyat etiket ölçüsü (Yükseklik 18 mm.genişlik 40 mm.) *Broşürlük * Ambalajlı teslim İletişim ve detaylı bilgi için; Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Ürün Danışmanı Özben Erden: Tel: 0.232.488 19 98 BEDELSİZ gazeteedak 24 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Çizgili Köşe Mert Çakmak Yeşil Köşe EDAK - Karbon Ayak İzi projesine destek verebilirsiniz! EDAK’ın Birincil Karbon Ayak İzi; hizmet binalarında oluşan ve doğrudan doğaya salınan zararlı sera gazlarını kapsar. EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’nin en büyük nedeni ise ilaç dağıtımı için günde 1 defa Dünya’nın etrafını dolaşan dağıtım ağımızdaki araçlardır. EDAK - Karbon Ayak İzi Nedir? Tüm kurumların olduğu gibi EDAK’ında bir Karbon Ayak İzi var. EDAK Ecza Kooperatifi üyesi eczacılar, kendi eczanelerinin EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’ndeki payını kolayca hesaplayabilecekler. Hesap sonucunda; eczacının kendi payını telafi edebilmesi için kaç ağaç dikmesi gerektiği ortaya çıkacaktır. Her üyemiz payına düşen ağacı dikerek EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzini telafi etmemiz katkıda bulunmuş olacak. EDAK - Karbon Ayak İzi Projesi de, EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’ni yani; her gün eczanemize birkaç sefer gelip, eczanelerimizi besleyen ilaç sevkiyat araçları ve motokuryelerin neden olduğu zararlı gazların salımını azaltmayı ve telafi etmeyi amaçlayan bir çalışmadır. Not: Hesaplama kriterlerinde eczanenin sadece EDAK Şubesine uzaklığı baz alınmayacaktır, eczacının sipariş verme alışkanlıkları değerlendirilecektir. EDAK - Karbon Ayak İzi Projesi kapsamında neler yapılacak? • EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’ni azaltacağız. • EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzi’ni telafi edeceğiz. Hesaplamak için : İlaç siparişlerimizi biriktirip internetten vererek, EDAK’ın İkincil Karbon Ayak İzini azaltmış olacağız. Hesaplayalım, telafi edelim! http://www.cekoop.org.tr/site.php?s=26 ziyaret ediniz… gazeteedak 25 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Sigortacınız diyor ki! Sigorta Bilinci * Aracın kayıtlı olduğu il Trafik sigortası primini etkiler mi? vam ettirilir. İki araç arasında prim farkı var ise sigortalıdan tahsil edilir. Evet, etkiler. Araç işletenlerine kayıtlı oldukları illere göre (link) Trafik Sigortası Tarife ve Talimatlarında belirtilen oranlarda il trafik hasar yoğunluğu indirimi yapılır. * Trafik Sigortası manevi tazminat taleplerini karşılar mı? * Kendi aracımın Trafik Sigortası arabamın hasarını karşılar mı? Önceki poliçede hasarsızlığa hak kazandığına ilişkin bir belgenin, önceki sigorta şirketi tarafından yeni sigortayı yapacak olan şirkete intikal ettirilmesiyle, hasarsızlık indirimi devam eder. Hasarsızlık indirim hakkının kaybolmaması için sigortaya ara verilmemesi esastır. Trafik Sigortası, sadece üçüncü şahıslara verilen zararları karşılamakta olup kendi aracınızın hasarını ödemez, bunun için kasko sigortası yaptırmanız gerekir. * Araç el değiştirdiğinde, kasko poliçesi de el değiştirir mi? * Aracın aksesuarları kasko sigortalarına dahil midir? Araç el değiştirdiğinde, kasko poliçesi el değiştirmez. Poliçe iptal edilerek işlememiş günlerin primi gün esasına göre sigortalıya iade edilir. Aracı yeni satın alan kişi, isteği halinde yeniden sigorta yaptırabilir. Trafik Sigortası manevi tazminat taleplerini karşılamaz. Aysun Uysal / Tek Sigorta Satış Pazarlama Bölge Temsilcisi [email protected] Tel: 0 232 472 25 00 Ülkemiz sürekli artan nüfus oranı nedeniyle sigorta konusunda oldukça verimli bir konumda bulunmaktadır. Ancak gerek geçmiş dönemlerde yaşanan kimi olumsuzluklar, gerekse sosyo-ekonomik şartlar nedeniyle sigortacılık sektörü olması gereken tabloyu çizememektedir. En önemli risk yönetim modeli olan sigorta henüz ülkemizde temel ihtiyaçlar sıralamasında oldukça alt sıralarda yer almaktadır. Kişilerin eğitim seviyesi, ekonomik durumları ve güven problemi en büyük engellerden bazıları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bin bir zahmetle edindiğimiz mal varlıklarımızın istemimiz dışında elimizden gitmesi, cebimizi aşacak boyutta zararlar görmesi ihtimaliyle yaşamak huzursuzluk verici olduğu gibi, risk gerçekleştiğinde telafisi oldukça zor zararlara da açık hale gelmemize sebep olmaktadır. Gerek can gerekse mallarımıza dair risklerin ne zaman, nasıl ve ne kadarlık bir zararla karşımıza çıkacağını kestirmek mümkün değil. Ancak, ihtiyacımıza yönelik sigortaları şimdiden temin ederek, en azından önlem alma yolunda, anlamlı çaba gösterebiliriz. Standart lastik ve jantlar otomatik teminat kapsamındadır. Araca sonradan ilave edilen özel lastik, çelik jantlar, değer olarak standartlarından farklı olduğu için, değerleri sigortalı ile sigortacı tarafından mutabık kalınarak tesbit edilmeli, poliçede ayrıca belirtilmelidir. Orijinal olmayan radyo, teyp, kolonlar, equalizer, klima, alarm, telsiz, telefon, faks, otomatik anten, takometre gibi cihazlar, ancak ek prim alınarak kasko poliçesi kapsamına dahil edilebilirler. Bu tür cihazların marka ve bedellerinin kasko poliçesinde mutlaka gösterilmesi gerekmektedir. Bu cihazlar aracın orijinalinde var ise orijinal olduğu da belirtilmelidir. * Aracın çekilmesi esnasında oluşan hasarlar, kasko sigortasına dahil midir? Kamu otoritesi tarafından çekilmesi esnasında oluşan hasarlar teminata dahildir. * Hasarsızlık indirimine hak kazanmış bir araç * İşveren Sorumluluk sigortası nedir? satıldığında, yeni alınan araçta da bu hak devam Bir işyerinde işverene bir hizmet sözleşmesi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa tabi çalışanların eder mi? Bunları biliyor muydunuz? işlerini yaparken kendisine veya üçüncü şahıslara vereceği zararlar nedeniyle işverene düşen kanuni sorumluluğu teminat altına alan bir sigortadır. * Trafik sigortasında tedavi gördükten sonra ölen kişiye, hem tedavi, hem ölüm tazminatı ödenebilir mi? Evet, poliçede belirtilen 2 ayrı teminatın 2 ayrı limitine kadar tazminat ödemesi yapılabilir; önceden ödenen tedavi giderleri ölüm tazminatından mahsup edilmez. * Hasarsızlık indirimine hak kazanmış bir aracın sigorta yenilemesinin başka şirkete yaptırılması durumunda hasarsızlık indirimi devam eder mi? Devam edebilir. Hasarsızlık indiriminden yararlanabilmek için poliçenin kesintisiz devam etmesi şarttır. Yeni araç satın alındığında, zeyilname ile yeni aracın poliçeye dahil edilmesi gereklidir. Bunun için sigortalı, yeni aracı hemen satın almamışsa, satın alıncaya kadar geçen sürede poliçeyi dondurabilir. Sigorta bitim tarihinden önce herhangi bir tarihte, yine aynı cins araç alındığı bildirildiğinde, poliçe süresi, durdurulan süre kadar uzatılır ve hasarsızlık indirimi yeni araçta da de- SİGORTA Acenteliği Ltd. Şti. Herkes için Mutlu Emeklilik! Bireysel Emeklilik Ürünleri Artık Tek Sigorta’da! Gelin, geleceğinizi beraber planlayalım… Ayrıntılı Bilgi için; 0232 472 25 00 0232 475 25 02 [email protected] www.teksigorta.com.tr BİR KURULUŞUDUR gazeteedak 26 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Aramıza Yeni Katılan Ortaklarımız / Temmuz - Eylül AYÇAM ECZANESİ HEKİMOĞLU ECZANESİ TUĞRUL ECZANESİ YILDIRIM ECZANESİ ÇOLAK ECZANESİ YUNUS EMRE ECZANESİ PİRİNÇLİK ECZANESİ BUKET ECZANESİ KESELİ ECZANESİ YENİ YILDIZ ECZANESİ ÇEŞMECİ ECZANESİ BORNOVA MAVİ ECZANESİ BUCA CAN ECZANESİ ECZANE NATUREL TAN ECZANESİ GÜLTEPE RENKLİ ECZANESİ KARŞIYAKA PARK ECZANESİ İLKE ECZANESİ ŞENKAYA ECZANESİ EDA ECZANESİ VARCI ECZANESİ MAYA ECZANESİ BALCI ECZANESİ TURKUAZ ECZANESİ ECZ.AYŞE AYCA ONUR ECZ.AHMET GÜL ECZ.MEHMET TUĞRUL ECZ. ÖZLEM YILDIRIM CİBELEK ECZ.KEMAL ÇOLAK ECZ.YUNUS EMRE AVCİ ECZ.SAMİ HAMMUTOĞLU ECZ.DENİZ BERBER ECZ.EMİNE KESELİ ECZ.TAYLAN YILDIZ ECZ.BELKIS ÇEŞMECİ ECZ.DUYGU ATASOY ECZ.AYHAN HATİPOĞLU ECZ.ÖZLEM ÖZSARİ ECZ.MEHMET TAN ECZ.RAİF RAİF ECZ.DEMET HALLAC ECZ.İLKE ERTİN ECZ.GAMZE ŞENKAYA UZAY ECZ.HANDAN BURUNGUZ ECZ.CANSU VARCI ECZ.ZUHAL KURT ECZ.AHMET FARUK BALCI ECZ.ASLİ (DULEK) DİBEKOGLU SARİÇAM KOZAN AFYON MERKEZ ANTALYA MERKEZ MANAVGAT MURATPAŞA İSKENDERUN SAMANDAĞ TİRE KEMALPAŞA TİRE BORNOVA BUCA BORNOVA KARABAĞLAR GÜLTEPE KARŞIYAKA URLA KOCASİNAN MELİKGAZİ AKHİSAR MERSİN MERKEZ FETHİYE BODRUM ADANA ADANA AFYONKARAHİSAR ANTALYA ANTALYA ANTALYA HATAY HATAY İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR İZMİR KAYSERİ KAYSERİ MANİSA MERSİN MUĞLA MUĞLA Sıkça sorulan sorular E-fatura aktaramıyorum? 444 53 29 Nolu telefonu arandığında öncelikle ücretlendirmemeniz için cevapsız çağrı senaryosu devreye girecektir. Ardından EDAK’a hoş geldiniz sesi ile telefonunuz açılacaktır. Kendi satış elemanınızda çağrınız çalacaktır. Burs istiyorum? Satış elemanınız tüm hatları dolu değilse çağrınız yanıtlanacaktır, dolu ise ikinci satış elemanınızda çağrınız çalmaya devam eder, İkinci satış elemanınız tüm hatlarını dolu değilse çağrınız yanıtlanacaktır dolu ise üçüncü satış elemanınızda çalmaya devam eder. Üçüncü satış elemanınız da birinci ve ikinci satış elemanınızda olduğu gibi senaryo devam eder. Çağrınız yanıtlanamaz ise takımda müsait olan satış elemanında çalmaya devam eder ve yanıtlanır. Gazetemizin son sayfalarında “EDAK İNTERNET ŞUBESİ SİSTEM UYGULAMALARI” başlığı altında online fatura aktarımı detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Lütfen inceleyiniz. EDAK Ecza Kooperatifi, vefat eden ortaklarının ve çalışanlarının eğitim çağındaki çocuklarına eğitim süreleri boyunca yüksek öğrenim kredi ve yurtlar kurumunun belirlediği burs miktarlarını esas alarak yönetim kurulunun onayı ile eğitim hayatı boyunca sınıf tekrarı yapmaksızın burs verir. Satış Temsilcime ulaşamıyorum? EDAK iletişim Merkezimiz de 75 satış elemanımız, Hafta içi 08.30-23.00, Cumartesi 08.30-22.00 ve Pazar günü 10.00-17.00 arası siz değerli ortaklarımıza hizmet veriyor. İletişim Merkezimiz günlük ortalama 15 bin adet çağrıya yanıt veriyor. İletişim merkezinde yeni uygulama Ekim ayından itibaren ise eğer kendi telefonla satış elemanınızın hatları doluysa tüm edak iletişim merkezinde hattı müsait olan satış elemanımıza telefonunuz bağlanacaktır. Böylelikle hızlı hizmet almak isteyen ortağımız hızla hizmet alacaktır. Ama mutlaka kendi telefonla satış elemanımla görüşmek istiyorum diye bir istek olursa en kısa zamanda kendi telefonla satış elemanı görüşmesi bittiğinde eczaneyi arayacaktır. EDAK Kütüphaneden nasıl yararlanabilirim? EDAK kütüphaneden tüm ortaklarımız yararlanabilir. Tek yapmanız gereken internet şubemizden şifrenizle girdiğiniz alanda gördüğünüz EDAK kütüphane banner’ina tıklamak. Seçtiğiniz kitap eğer başka bir ortağımız da değilse size gün içinde özel EDAK kütüphane çantamız içinde gönderilecek ve 15 günlük okuma süreniz sonunda yine aynı çantamızla bize geri göndermenizi rica edeceğiz. Güncel romanlar, kişisel ve mesleki gelişim kitapları hepsi elinizin altında… Keyifli okumalar diliyoruz… Söz Umutsuz bir edebiyat ne olabilir? Umutsuzluk susar. Kaldı ki susmak bile, gözler konuşuyorsa bir anlam taşır. Gerçek umutsuzluk can çekişme mezar ya da uçurumdur. Umutsuzluk konuştu mu, hele yazdı mı, hemen bir kardeş el uzanır sana, ağaç anlam kazanır, sevgi doğar. Umutsuz edebiyat sözü birbirini tutmayan iki sözdür. Çünkü edebiyat olan her yerde umut vardır. Albert Camus gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ 27 gazeteedak 28 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Edak Ecza Koop. adına Sahibi: Ecz. Emre BACANAK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Ecz. Ayşem Jale KIHTIR gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Genel Yayın Koodinatörü ve Editör: Ayşe Yeşim ERDEMİR Yönetim Yeri ve İletişim: EDAK Ecza Koop. Karacaoğlan Mah. 6173 Sokak No:4 Işıkkent - İzmir Tel : 0 232 488 19 19 Faks : 0 232 472 15 75 [email protected] http://www.edak.org.tr Sektörel Gazete • Bölgesel Süreli Yayın • Aylık Yayınlanır Tüm kooperatiflere, kooperatif üyelerine, Ecz. odalarına, Ecz. Fakültelerine, konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlara ücretsiz gönderilir. (KAYNAK GÖSTERİLEREK ALINTI YAPILABİLİR) Uygulama ve Baskı: METRO Matbaacılık Yahya Kemal Beyatlı Caddesi No: 94 BEGOS 3. Bölge Buca / İzmir Tel: 0.232 290 33 11 Baskı Tarihi : 00 Ekim 2012