savaş fotoğrafı tarihinde dijitalleşme süreci ve fotografik etkisi

Transkript

savaş fotoğrafı tarihinde dijitalleşme süreci ve fotografik etkisi
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
SAVAŞ FOTOĞRAFI TARİHİNDE DİJİTALLEŞME SÜRECİ VE
FOTOGRAFİK ETKİSİ
Uğur Günay YAVUZ
Akdeniz Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Antalya
[email protected]
ABSTRACT
From the Crimean War photographs that Roger Fenton went by a coach and authenticated to
today, the war photography has showed a remarkable and rapid evolution in sense of
technology especially after 1975 when the digital technology has entered in our daily lives
and pervaded. As time goes by, instead of carrying a photo camera, cellular phones with the
photo camera option has become a preference, yet became a standard. A Pulitzer Award
winner newspaper photographer Damon Winter, assigned by New York Times to observe the
U.S. operations in Afghanistan has awarded in “Pictures of the Year” Contest by the pictures
that he has taken by his cellular phone with the help of a software called “Hipstamatic”. The
utmost in the digitalization in the photography, by all means, is also bringing a wide range of
debates with it. By this study, the history of war photography will be reviewed from the first
day to today and will be analysed with the photographs including the 1st and 2nd World
Wars, Vietnamese Conflict, the Iraq War where digital photography was used and thus the
photographic effects of digitalization on the war photography is aimed to be revealed.
Keywords: Digitalization, Photograph, War Photography
Resim 1. Bazı kaynaklara göre Roger Fenton, bazı kaynaklara göre ise Matthew Brady
1. SAVAŞ FOTOĞRAFI TARİHİNDEN
1.1. Kırım Savaşı (1853-56)
1853’te Osmanlı İmparatorluğu’nun Rusya’ya karşı girdiği Kırım Savaşı’na, daha sonra
Fransa ve 1854’te İngiltere, Osmanlı’nın yanında katılmıştır. Asıl mesleği avukatlık olan
Roger Fenton, İngiltere hükümeti tarafından, askeri kayıplar nedeniyle oluşabilecek, savaşa
karşı olumsuz kamuoyu baskısını engellemek düşüncesiyle, “No dead bodies” (Cesetlere
Hayır) şartıyla Kırım Savaşı’nı fotoğraflamak için Thomas Agnew & Son firması
sponsorluğunda görevlendirilmiştir. Dört asistanıyla, bir at arabasıyla yola çıkan Fenton, ıslak
plaka yöntemi kullanıldığı için 3-20 saniye arasında değişen poz süreleri ile, 360 kadar
fotoğraf çekmiştir. İlk savaş belgeselleri olarak kabul edilen Fenton’un fotoğrafları, gerek
fotoğraf teknolojisi, gerekse uygulanan sansür mekanizması nedeniyle, fotoğraflarda savaşın
gerek sivil gerekse askerler üzerindeki etkisi, dehşeti değil, çatışma sonrası boş arazileri,
çadırların önünde kahve veya pipo içen, adeta piknik yapan poz veren askerlerin
görüntülerinden oluşmaktadır.
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
79
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
Resim 2-3-4. Roger Fenton, Kırım Savaşı, 1853-56
Roger Fenton’un koleraya yakalanıp ülkesine dönmesinden sonra, Osmanlı Darphane’sinde
şef hakkak olarak çalışan James Robertson ve Felice Beato görevlendirilmiştir. Roger
Fenton’un çekmiş olduğu Kırım Savaşı fotoğrafları, henüz fotoğraf baskı teknolojisinin
gelişmiş olmaması nedeniyle, İllustrated London News’te gravür baskı yöntemi ile
basılmıştır.
1.2. AMERİKAN İÇ SAVAŞI (1861-65)
Portre fotoğrafçısı olarak çalışan ve alanında büyük başarılara imza atan, Matthew Brady, bir
ülkeyi ikiye bölen bu savaşı belgelemiştir. Fenton gibi Brady ve ekibi de, atların çektiği
hareketli karanlık odalar kullanarak fotoğraflar çekmiş, ancak Fenton’dan farklı olarak
kendisi tüm masraflarını portre fotoğrafçılığından edindiği tüm kazancı ile finanse ettiği için
yaşadığı özgürlük fotoğraflarına da yansımıştır. Teknolojik zorluklara rağmen, savaşın dehşet
verici atmosferini yakalamayı başarabilmiştir.
Resim 5-6. Matthew Brady, Amerikan İç Savaşı 1861-1865
Savaş sonrası satacağı fotoğraflarla kazanacaklarına umut bağlayan Brady, büyük hayal
kırıklığı yaşamıştır, çünkü kimse savaşı değil görmek, hatırlamak, düşünmek istememiş,
fotoğraflarını satamamıştır, bu sayede yıllar içinde edindiği serveti savaş fotoğrafı çekerek
harcamıştır.
Resim 7-8. Matthew Brady, Amerikan İç Savaşı 1861-1865
Birçok üst düzey asker fotoğrafının yanı sıra, darmadağın olmuş birlikleri ve mahalleleri, ölen
askerleri Brady’nin fotoğraflarında görmek mümkündür. Bu sayede tarihte ilk kez insanlar,
fotoğraflar aracılığıyla, savaşın acı gerçekleriyle yüz yüze gelmişlerdir. Amerikan İç Savaş’ı
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
80
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
bütünüyle fotoğraflanan ilk savaştır ve Matthew Brady’den başka Alexander Gardner,
Timothy O’Sullivan da, bu savaşı belgeleyen ve öne çıkan isimler olmuştur.
1.3. I DÜNYA SAVAŞI (1914-1918)
İttifak Devletleri (Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Bulgaristan) ile İtilaf
Devletleri (Britanya, Fransa, Rusya, Sırbistan, Karadağ İtalya, ABD, Japonya, Yunanistan,
Portekiz, Romanya ve Belçika) arasında gerçekleşmiştir. Hükümetler ancak görevlendirdiği,
özel izin alan fotoğrafçıların çarpışma bölgelerine gitmesine ve fotoğraf çekmesine izin
vermiş olması nedeniyle, fotoğraf tarihinde yoğun sansür uygulanan bir savaş olarak
değerlendirebiliriz. İlerleyen ve hızlanan fotoğraf teknolojisine rağmen, uygulanan sıkı sansür
nedeniyle, dört yıldan uzun süren, 5 milyondan fazla insanın öldüğü bu savaştan günümüze,
çok az sayıda fotoğraf kalmıştır.
Resim 9-10. İsimsiz, I. Dünya Savaşı, 1914-1918
1924 yılında Vicdani retçi Ernst Friedrich’in, içeriğinde yayınlanamayacak kadar savaşın
dehşet verici yüzünü yansıtan fotoğrafların olduğu “Krieg dem Kriege” (Savaşa karşı savaş)
adlı eseri yayınlanmıştır. Özellikle “savaşın yüzü” başlıklı bölümde parçalanmış yüzler yer
almış, kısa süre sonra kitap toplatılmış ve satışına askerler ve hükümet tarafından saldırıyla
karşılık verilmiştir. Buna karşın bu kitap 10 baskı yapmış ve pek çok dile çevrilmiştir.
Resim 11-12. Ernst Friedrich, “Krieg dem Kriege” (Savaşa Karşı Savaş” kitabından
I.Dünya Savaşı’ndan sonra piyasaya sürülen Leica 35 mm fotoğraf makinesi hem çok küçük
ve hafif olmasıyla taşımayı, hareketi özgür kılmış, hem de fark ettirmeden, habersiz fotoğraf
çekilmesini de olanaklı kılmıştır.
1.4. II. DÜNYA SAVAŞI (1939-1945)
Müttefik devletler olarak; İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği, ABD ve Çin, Mihver Devletler
olarak ise; Almanya, İtalya ve Japonya katılmıştır. Hükümetlerin görevlendirdikleri
fotoğrafçıların yanı sıra çok sayıda ajans ve gazetelerin, dergilerin de fotomuhabir gönderdiği
bu savaş, nükleer silahların kullanıldığı ve Yahudi Soykırımı gibi kitlesel sivil ölümlerin
gerçekleştirildiği, insanlık tarihindeki en kanlı ve en çok fotoğraf çekilen savaştır.
Fotoğrafların hükümetler tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilmesinin yanı sıra kendi
çıkarlarına göre, propaganda amacıyla kullanım dikkat çekmektedir. “Kahraman asker”
düşüncesini benimsetmeyi amaç edinen fotoğraflar, sıkça çekilmiş ve kullanılmıştır. Örneğin
Almanya hiçbir sivil fotoğrafçının savaş alanından fotoğraf çekmesine izin vermemiş, bütün
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
81
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
fotoğraflar Propaganda Bürosuna bağlı fotoğrafçılar tarafından çekilmiştir ve yine aynı
amaçla kullanılmıştır.
Resim 13. İsimsiz, Nagazaki’ye atılan atom bombası, 1945
Resim 14. Margaret Bourke White, Buchenwad Kampı, 1945
Resim 15. Eugene Smith, II. Dünya Savaşı, 1945
Savaşın fotoğraflanması ve bu fotoğrafların cephe gerisindekilere ulaşmasında Life dergisinin
payı çok büyük olmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında Life’ın Londra’daki fotoğraf sorumlusu
olan John Morris, 1972 yılı Eylül ayında Harper’s Magazine’de yayımladığı bir yazıda şöyle
diyordu: “Ağır yaralıların ve ölülerin yüzleri tabuydu, “yakınlarının” görüp şok geçirmeleri
istenmiyordu. Sonuç olarak silahlarımızın düşman topraklarında yarattığı korkunç görünümler
fotoğraflara yansıtılmıyordu ve bu nokta, kamuoyunun nasıl yönlendirilmiş olduğunu
anlamak için son derece önemli. Berlin’e yapılan hava saldırılarının kurbanlarını
görüntülediğim fotoğrafları Life’a göndermek istediğimde, sansür görevlisinin cevabı çok
sade oldu: “Çok ilginç, bunları savaştan sonra kullanırsınız.” Bu yanıt, sansür görevlisinin
saflığını göstermiyordu, aslında son derece bilinçli bir hareketti, fotoğrafların yayımlanması
yasaklanarak, halkın bilinçlenip savaşa karşı cephe alması önleniyordu. Savaşın akışına zarar
verecek fotoğrafların yayımlanmaması gerekiyordu. Bu bakış açısı, fotoğrafçıların da
kafalarına öyle işlemişti ki, kendi kendilerine sansür uyguluyor, temsil ettikleri ülkelerin
aleyhine fotoğraflar çekmiyorlardı. “İkinci Dünya Savaşı’ndaki standart yöntem, savaşma
biçimimizin son derece uygun olduğunu göstermek üzerine kuruluydu: güneşin altında, gün
ışığıyla birlikte ilerleyen bombalar… Onların saldırılarının neden olduğu yıkımları biraz
gösterme iznimiz vardı, ama aşırıya kaçmaya izin yoktu, acıma duyguları uyandırılmalıydı.
Öteki tarafta da aynı yasalar hakimdi. Hitler’i çalışma kamplarındaki gaz odalarını dolaşırken
gösteren bir tek fotoğraf bulamazsınız. Japonlar Pearl Harbour’da yıkıma uğrayan insanların
fotoğraflarını görmediler, havadan çekilen görüntülerle kazandıkları zafere tanık oldular
sadece. Biz de aynı şekilde Hiroşima’da patlayan bombanın oluşturduğu, mantar şeklindeki
fotojenik görüntünün fotoğrafını çektik.” (Mary Price, Fotoğraf Çerçevedeki Gizem, s.152) II.
Dünya Savaşı unutulmaz fotoğraf karelerine sahne olmuştur.
1.5. VİETNAM SAVAŞI (1955-1975)
Doğu Bloğu ülkeleri olan Kuzey Vietnam, Çin ve Sovyetler Birliği ile Güney Vietnam ve
ABD arasında yaşanmış olan savaştır. I ve II. dünya savaşları boyunca hükümetler tarafından
empoze edilen, haklı bir dava uğruna savaşıldığı düşüncesini yıkmaması için yapılan
otosansür, Amerika’nın Vietnam’da yaptığı yıkım ve Amerikalı askerlerin sıkıntıları
fotoğraflara yansıdıkça çok ciddi bir kamuoyu bilinci oluşmuş, bu savaşın anlamsızlığı ve
Amerika’nın savaşa katılmasına dair hararetli tartışmaların yükselmesine neden olmuştur.
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
82
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
Resim 16. Nick Ut, Napalm bombasından kaçan Vietnamlılar, 1972
Resim 17. Eddie Adams, Polis şefince öldürülen Vietnamlı, 1968
Ronald L. Haeberle 16 Mart 1968 tarihinde Amerikan askerlerinin My Lai katliamında çok
sayıda kadın ve bebeğin öldürülüşünü fotoğraflamış, gizlice ülke dışına çıkardığı negatifleri
sayesinde, bu fotoğraflar ancak 20 Kasım 1969 yılında Life dergisinde yayınlanabilmiştir.
Resim 18. Ronald L. Haeberle, My Lai köyü katliamı, 1968
Vietnam Savaşı sırasında çekilen çok sayıda fotoğraf, yansıttıkları savaşın dehşet edici
görüntüleri ile fotoğraf tarihinde ikon halinde gelmiştir. Bu savaş sırasında Robert Capa
mayına basarak, Larry Burrows ise Kent Potter, Henri Huet ve Keisaburo Shimamoto adlı üç
fotomuhabiri ile birlikte bindikleri helikoptere, Amerikan birlikleri tarafından ateş açılması
nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Larry Burrows’un renkli olarak çektiği işkenceye uğrayan
Vietnamlılar ve yaralı Amerikan askerleri fotoğrafları, çok ciddi bir tepki oluşmasına neden
olmuş. Özellikle gençler arasında yaygınlaşan, savaş karşıtı eylemler, hükümetin geri adım
atmasına neden olmuştur. Fotoğraf tarihinde, fotoğrafın kamuoyundaki gücünü, etkisini en
açık şekilde hissettiren savaş, Vietnam Savaşıdır.
Resim 19-20-21. Larry Burrows, My Lai köyü katliamı, 1968
Ünlü savaş fotoğrafçısı James Nachtwey kendisi ile ilgili olan, “War photographer” (Savaş
fotoğrafçısı) belgesel film çalışmasında fotoğrafa başlangıcını şöyle anlatmaktadır:
“Fotoğrafçı olma kararım, savaş fotoğrafçısı olma düşüncesiyle başladı. Bu kararı, 70′li
yılların başında Vietnam Savaşı sırasında aldım. Vietnam’dan gelen fotoğraflar, bize gerçekte
perdenin arkasında neler olduğunu gösterdi. Bu fotoğraflar, siyasi ve askeri liderlerin
söylediklerinin tam tersini gözler önüne sermekteydi. Bunlar, güçlü ve ölümcül savaşın ne
kadar insafsız ve ne kadar soğuk olduğunu gösteren, doğrudan belgesel fotoğraflardı. Bu
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
83
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
fotoğraflardan çok etkilendim ve sonunda hayatımı bu geleneği devam ettirmeye adamaya
karar verdim. (James Nachtwey, War photographer, (2001) filminden replik)
1.6. KÖRFEZ (BİRİNCİ KÖRFEZ) SAVAŞI (1990-1991)
1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle başlayan krizin sonucunda gerçekleşen, ABD
öncülüğünde, Birleşik Krallık, Fransa, Suudi Arabistan, Suriye, Mısır gibi 28 devletin askeri
koalisyonuyla, Irak arasında yapılan çok uluslu savaştır. Vietnam Savaşında fotoğrafın
etkisinin-gücünün farkına varan ABD, bu sefer temkinli davranmış, fotoğrafçılara ancak
Basın Bürosundan fotoğraf alarak yayın yapılmasına izin vermiştir. Bu nedenden dolayı bu
savaş ile ilgili olarak, fotoğrafın yerini televizyonun aldığını söyleyebiliriz. Televizyon
fotoğrafa oranla hızı, aynı zamanda da kontrolü, sansür uygulamada daha garantili olmasıyla
ön plana çıkmıştır. Tuğrul Çakar’ın “Fotoğrafın mütevazi yaşamı adlı makalesinde
“…insanların öldürüldüğü savaş gecelerini, havai fişek gösterisi gibi evime sokan
teknoloji…olarak adlandırdığı, gecegörüşlü kamera gözünden gösterilen, yeşilimsi televizyon
ekranlarımızdaki havai fişekvari ışık yağmurları, belleklerimize kazınmıştır.
Resim 22. Petrole bulanmış karabatak görüntüsü
Resim 23. CNN televizyonunun Körfez Savaşı yayınlarından bir kesit
Komutan onayı olmadan yayın yapamayan CNN’in, yapmış olduğu ABD yanlısı yayın ve
fotoğraflar, kamuoyu desteğini sağlamayı amaçlamıştır. Bu amaçla 1. Körfez Savaşı’nın en
akılda kalıcı fotoğrafı olarak kabul edilen petrole bulanmış karabatak görüntüsü için ise Zafer
Arapkirli şunları söylemektedir: “Yine Saddam Hüseyin yönetiminin Körfez kıyılarındaki
petrol tesislerini havaya uçurup denizi “bir daha tarih boyunca temizlenemeyecek düzeyde
kirlettiği” yalanı, müttefik ağızlarca ortaya atıldığı gibi, CNN başta olmak üzere Amerikan
“network”leri petrole bulanmış zavallı deniz kuşlarının filmlerini saatlerce yayınlayarak
“sadece insanlara değil, hayvanlara bile eziyet eden Saddam” imajını perçinlemeye kalkıştılar.
Sonradan bu filmlerde görünen kuşların aslında yıllar önce Exxon -Valdez adlı tankerin
yaptığı kaza sonucu (Alaska’da) denize yayılan petrolden kirlenen kuşlar olduğu ortaya çıktı
ve
yine
“özür”
dilendi.
Kuş
öyküsü
de
yalanlandı...
“
(http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/110341.asp?0m=-305)
Bu savaş, gazetecilik terminolojisine yeni bir deyim katmıştır: “Embedded journalist'
(İliştirilmiş fotomuhabir). Melih Aşık “Açık Pencere'den 2000'li yıllar-1” adlı kitabında bu
terimi şöyle açıklamıştır: “Embedded sözcük anlamında 'gömülmüş, iliştirilmiş' demek.
Savaşı ordunun imkanlarıyla ve ordunun gözüyle izleyen gazeteci anlamına geliyor. Ancak,
'gömülü gazeteci', 'iliştirilmiş gazeteci ' kulağa pek hoş gelmiyor. ‘Embedded gazeteci'nin en
güzel çevirisini Hasan Pulur yaptı: 'Yamanmış gazeteci'. (Melih Aşık:115). Savaşı, askerlerin
tanklarından izleyen ve onların çizdikleri sınırlar dahilinde, yine onların gözünden aktaran
fotoğrafçıların, özel sözleşme imzalaması gerekmiştir.
2. FİLMDEN DİJİTALE GEÇİŞ
Fotoğraf teknolojisindeki hızlı değişim sonunda, 1960'lı yıllarda NASA, analog sinyalleri
dijitale dönüştürme ve casus uydularda kullanmak üzere dijital teknoloji alanında çalışmalar
yapmış, 1972 yılında Texas Instruments, film kullanmayan ilk kameranın patentini almıştır.
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
84
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
1981 yılında ise Sony tarafından video çekimi dondurarak kayıt yaptığından, tam olarak
dijital fotoğraf makinesi olarak tanımlanamayacak olan, Mavica FD5 üretilmiş, 1986 yılında
Kodak tarafından ilk Megapiksel sensörü bulunmuştur. 1991 yılında Nikon F-3 gövde üzerine
1.3 Megapiksel çözünürlüğünde, bir dijital sensör yerleştirerek yapılan ilk fotoğraf makinesi
olmuştur.
Resim 24. Apple Quictake 100 Camera
17 Şubat 1994’te 30,000 dolar fiyatla tüketiciye sunulan ilk dijital fotoğraf makinesi, “Apple
Quictake 100 Camera” olmuştur. Onu, 28 Mart 1995’te “Kodak DC40″, 1995 sonlarında
LCD monitöre sahip “Casio QV-11″ ve 1996’da piyasaya Sony tarafından sürülen “CyberShot Digital Still Camera” izlemiştir.
İlk dijital fotoğraf makineleri hantal ve yavaş olmasına rağmen çok hızlı bir şekilde bu
sorunlar çözülmüş, günümüze gelinmiş, bugün fotoğraf makinesinin bünyesine, video çekme
ve kablosuz olarak fotoğraf gönderilebilme özellikleri de eklenmiştir.
Dijital fotoğraf makinelerinin film kullanan makinelerden en önemli farkı, kimyasal bir süreç
gerektiren film yerine, elektronik bir sistem ve makinenin arka kısmında görüntünün
görülebileceği bir ekranının bulunmasıdır. 36 kare fotoğraf çekip, filmin banyo ve baskısı
süreçleri yerine deklanşöre basmak, ekrandan bakmak gibi saniyeler ile sonucu görmek,
gerekiyorsa silip tekrar çekmek, günümüzde her yaş grubuna hitap eden dijital fotoğrafın
cazibesini çok kısa bir şekilde özetlemektedir.
Çağımız hız çağıdır. Şurası tartışmasızdır ki, dijital teknoloji fotoğrafın oluşum sürecini
kısaltmıştır. Hızın en büyük önem kazandığı savaş fotoğrafçılığında da, dijital fotoğraf
teknolojisi büyük oranda süreci kısaltmış ve fotoğrafçının işini kolaylaştırmıştır. Bu çalışma
kapsamında ele alınan savaşlar arasında dijital teknolojinin kullanıldığı tek savaş, Irak (II.
Körfez) Savaşı olmuştur.
IRAK SAVAŞI-II. KÖRFEZ SAVAŞI (2003-2011)
2003 yılında başta ABD olmak üzere, Koalisyon Güçleri olarak tanımlanan ülkeler
ordularınca, Irak’a karşı başlamış, 2011 yılı Aralık ayında son Amerikan bayrağının
indirilmesi ile sona ermiştir.
Gazetecilerin, fotoğrafçıların sokulmadığı, fotoğrafların Basın Bürosu aracılığı ile dağıtımının
yapıldığı, dijital fotoğraf makinelerinin iyice yaygınlaştığı, amatör kompakt fotoğraf
makinelerinin- profesyonel fotoğraf makinelerinin, cep telefonlarının ise amatör kompakt
fotoğraf makinelerinin yerini aldıkları bu savaşta, fotoğrafçıların yerini askerler almış ve
askerler çok sayıda fotoğraf çekmişlerdir. Irak savaşı, savaş fotoğrafı tarihine Ebu Garib
Cezaevinde Amerikalı paralı askerlerin, Iraklı tutuklulara yaptıkları işkenceleri, dinsel ve
cinsel aşağılamaları gösterdikleri fotoğraflar ile, önemli bir yer kazanmıştır.
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
85
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
Resim 25-26-27. Ebu Garib Cezaevinde çekilmiş olan fotoğraflar, 2003
Fotoğrafların ve işkencenin baş aktrislerinden olan Lynndie England adlı kadın asker,
fotoğrafların ortaya çıkmasının ardından görevinden alınmış ve “Neden pişman olacak
mışım?” adlı kitabını yazmıştır. Ortaya çıkan fotoğraflar dışında elinde 600 adet daha bunlar
gibi fotoğraf olduğunu söylemiş, bunların birer hatıra fotoğrafı olduğunu da ileri sürmüştür.
İlk anda bu çekilen fotoğraflar çekim amacı nedeniyle hatıra fotoğrafı olsa da, ortaya
çıkmasından itibaren, artık bunlar birer belge fotoğrafı niteliği kazanmışlardır.
2007 yılı yapımı Rory Kennedy’nin yönettiği ‘Ghosts of Abu Ghraib / Ebu Garib’in
Hayaletleri’ adlı belgesel filmde Ebu Garib Cezevinde tutuklulara uygulanan işkence
fotoğrafları, uygulayanlar ve uygulananların ağzından, konu edilmiştir.
3. DİJİTALLEŞME SÜRECİNİN FOTOGRAFİK ETKİSİ
Teknik bir icad olan fotoğraf makinesinin serüveni çok hızlı ilerlemiş, büyük format, orta
format ve sonrasında 35 mm, 36 karelik fotoğraf filmi kullanan ve dijital fotoğraf makineleri,
şimdi ise cep telefonunun bünyesindeki fotoğraf makineleri yerlerini almıştır.
Fotoğrafçı ve yazar Tuğrul Çakar, fotoğraf dünyasındaki teknolojik tüketim çılgınlığını şu
sözlerle aktarmaktadır: “Birileri bizim hiç durmadan fotoğraf çekmemizi istiyorlar. Daha çok
film tüketmemizi, eskisini atıp yeni fotoğraf makineleri almamızı istiyorlar. Başka hiçbir
sanat ortamında yaşanmayan bu garip tüketim zorlaması bitmiyor. Bu kez sayısal görüntü
aygıtları devreye sokuluyor. Bizi öylesine çaktırmadan, öylesine ustalıkla programlıyorlar ki,
daha cazip, daha keyifli diye sevinç çığlıkları atıp, ekranların-tuşların önüne oturuyoruz. Gün
aşırı yeni programlar tutuşturuyorlar ellerimize. Biz de haliyle daha yaratıcı (!) oluyoruz.”
(Tuğrul Çakar, “Fotoğrafın Mütevazi Yaşamı”, Papirüs Dergisi:48)
Bununla birlikte, 5 Ocak 2012 tarihli The Wall Street Journal'da yayınlanan habere göre
Kodak firması, elindeki dijital patentleri kısa sürede satıp, yeterli sermayeyi yaratamazsa, en
geç Şubat ayında iflas edecektir. Haberde şu bilgilere yer verilmiştir: “2000 yılında kendini
dijital kamera alanında bir numara olarak gören Kodak, 2005'te dijital kamera satışlarında
ABD'de bir numaraydı. Ancak zaman içinde dijital fotoğraf makinelerinin satışları düşüş
eğilimine girdi; zira artık akıllı telefonlarını yeterli gören kullanıcılar bu makinelere ihtiyaç
duymamaya başladı. Zaten NPD araştırma şirketinin yayınladığı son rapor da bu olguyu
doğrular nitelikte. Bu rapora göre kamera satışları geçen yıl yüzde 17 oranında düşüş
kaydetti.” (http://online.wsj.com/article/SB10001424052970203471004577140841495542 81
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
86
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
0.html?mod=WSJ_hp_us_mostpop_read)
başvurusunda bulunmuştur.
19
Ocak
2012
tarihinde
ise
şirket
iflas
Günlük yaşamımızın kaçınılmaz olarak, vazgeçilmezleri arasında ilk sırada yer alan cep
telefonları, artık aynı zamanda birer fotoğraf makinesi ve video kamera olma özelliğini de
taşımaktadır. Çözünürlüğü ve özellikleri fiyatıyla orantılı olarak değişen cep telefonu
kameraları, şu gün itibariyle piyasada bulunan pek çok kompakt dijital fotoğraf makinesi ile
başa baş gitmektedir, hatta bazılarını da geçmiş durumdadır. Çözünürlüğü 12 MP olan cep
telefonu kameraları çıkmış, her geçen gün de daha da artarak yenileri çıkmaktadır. Her zaman
yanınızdada taşıma, hafif ve küçük olma özellikleri nedeniyle cep telefonu kamerası özelliği,
cep telefonu satın alınmasında önemli kriterlerden birini oluşturmaktadır.
ABD'nin Afganistan'daki operasyonlarını izlemek üzere gazetesi New York Times tarafından
görevlendirilen, Pulitzer ödülü sahibi foto muhabiri Damon Winter, cep telefonuna yüklediği
'Hipstamatic' programı yardımı ile çektiği fotoğraflarla ‘2011 Pictures of the Year' (Yılın
Fotoğrafları) yarışmasında üçüncülük ödülünü almıştır. Gerek cep telefonu ile çekilmesi,
gerekse çekilen fotoğraflara uygulanan filtreler nedeniyle gerçekliği yansıtmadığı görüşüyle
bu ödüle dair yükselen itirazlara, Winter Poytner Enstitüsünde katıldığı bir programda şöyle
yanıt vermiştir: “Afganistan’da savaşan Amerikan askerleri sürekli cep telefonlarıyla birbirini
çekiyorlar. Ben de onların yaptığını biraz daha fotoğrafçı gözüyle belgeselleştirmek istedim.
Bu program sayesinde fotoğraflarda bazı detayları yakalamamın daha etkili olduğunu
düşünüyorum" diye konuştu. "Birincilik ödülü alan fotoğrafın da siyah-beyaz bir kare
olduğunu" kaydeden Winter, "Biz dünyayı siyah-beyaz görmüyoruz. Üstelik alan derinliği
çok yüzeysel tutulmuş ve bu sayede ana konuya odaklanma sağlanmış. Biz dünyayı böyle de
görmüyoruz. 1.2 diyafram ile çekilmiş bir fotoğraf. İnsanlar dünyayı 1.2’lik bir lensin
sağladığı şekilde görmüyorlar. Bu durumda birincilik kazanan fotoğrafa da gerçek dememiz
mümkün değil" dedi. Afganistan’da bulunduğu sırada cep telefonunun bazı yerlerde
çekmediğini, bu yüzden "Hipstamatic"in güncellemelerini yükleyemediğini kaydeden Winter,
bu duruma üzüldüğünü, çünkü güncellemeleri yüklese daha farklı filtrelerin kullanıldığı
fotoğraflar elde etme şansı doğacaktı.” (http://www.fotografokulu.org/ 2011/03/yilinfotografla ri-cep-telefonuyla-cekildi/) Fotoğraf tarihinde ilk kez, bir cep telefonu aracılığıyla
çekilen fotoğrafların, uluslararası alanda saygın bir yarışmada ödül almış olması, süregelen
birçok eleştiriye rağmen, fotoğraf alanında dijitalleşmede gelinen son noktayı ortaya
koymaktadır.
4. SONUÇ
Yaşamsal gerçekliğin içinden, deklanşöre basan kişinin görüş ve bakış açısının şekillendirdiği
bir kadrajla, bir kesit seçmesi sonucu oluşan fotoğrafa, dijital teknolojinin gelişimi ile
manipülasyon, müdahale kolaylaşmıştır. Çünkü artık bilgisayar programları aracılığıyla, hiç
gidilmeyen bir yere gidilmiş gibi, hiç olmayan görüntüleri varmış gibi, hatta hiç var olmamış
kişileri yaşayan bireylermiş gibi göstermek mümkün olmaktadır. Bu şekilde fotoğrafa
uygulanan dijital müdahaleler temel amacı yaşamı estetize etmek olan, sanat fotoğrafı
alanında kabul görürken, temel amacı yaşamı estetize etmek olmayan, yaşamsal gerçekliği
yansıtmayı amaçlayan belgesel fotoğraf alanında, tartışmalar yaratmıştır. Fotoğrafın bir kanıt,
bir belge olma özelliğinin sarsılması nedeniyle, artık fotoğrafa bakan kişi kuşku ile
yaklaşmaktadır. Son söz olarak şunu söyleyebiliriz ki fotoğraf, çağının getirdiği teknik
olanakları geçmişte de sonuna kadar kullanmış, gelecekte de kullanacaktır. Ancak tekniğin bir
araç, özünde ise teknik bir icat olan fotoğrafı çeken kişinin olduğu unutulmamalıdır. Bir
fotoğraf gerek dijital veya analog makine, gerekse cep telefonu kamerası aracılığı ile çekilmiş
olsun, gerçekliği yansıtıp yansıtmadığı, fotoğrafçının niyet, vicdan ve sorumluluk duygusuyla
ortaya konmaktadır. Dijital teknolojinin fotoğrafçıya sağladığı kolaylık ve avantajlar inkar
edilemez, ancak burada tartışılan, dijital teknolojinin getirdiği olanakların fotoğrafın en hassas
alanlarından olan belgesel fotoğrafın bir alt başlığı, savaş fotoğrafındaki yeri ve önemidir.
Dijital teknoloji savaş fotoğrafçılarının işini çok kolaylaştırmış, süreç çok hızlanmıştır.
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
87
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication - TOJDAC April 2012 Volume 2 Issue 2
Bununla birlikte dijital teknoloji sayesinde fotoğrafçıların sayısında çok ciddi bir artış olmuş,
her kompakt fotoğraf makinesi, fotoğraf çekebilen cep telefonu olan asker veya sivil birer
fotoğrafçı halini almıştır. Bu çekilen fotoğrafların bir kısmı hatıra fotoğrafının ötesine
geçemezken, bir kısmı ise yoğun sansürün uygulandığı, bir fotomuhabirin giremeyeceği
bölgelerden sızan birer belge niteliği kazanmıştır. Bu kişilere “yurttaş fotomuhabiri” terimi
kullanılmaktadır. Onlardan biri de 2004 yılında, Irak’ta ölen ABD askerlerinin bir kargo
uçağındaki görüntülerini fotoğraflayan, kargo çalışanı Tami Sicilio’dur. Çektiği fotoğrafın,
The Seattle Times gazetesinde yayınlanmasının ardından, oluşan tepki nedeniyle işten
atılmasına rağmen, Irak Savaşı’na dair önemli bir belgeyi fotoğraf tarihine kazandırmıştır.
KAYNAKLAR
Dora, S.(2003). Büyüyen Fotoğraf Küçülen Sosyoloji, İstanbul: Babil.
Eisenman, S.(2007). Ebu Graib Etkisi, İstanbul: Versus Yayınları.
Kolektif, Yüzyılın Fotoğrafları / Birleşik Devletler Ulusal Arşivinden Seçmelerle Amerikan
Fotoğrafının Yüz Yılı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Kolektif. (1972-75). Life Library of Photography, “The Great Themes” by the editors of
Time_Life Books. Amerika: Time-Life
Küçükerdoğan, R.(2011). Reklam Nasıl Çözümlenir?. İstanbul:Beta Yayınevi.
Lacayo, R., Russell, G.(1995). Time Eyewitness Collector’s Edition “150 years of
Photojournalism” Amerika: Time Inc. Magazine Company.
Oral, M. (2011). Toplumsal Belgeci Fotoğraf ve Fikret Otyam Örneği. İstanbul: Espas
Yayınları.
Price, M.(2004). Fotoğraf Çerçevedeki Gizem. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
Sontag, S.(1999). Fotoğraf Üzerine, İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları.
Sontag, S.(2004). Susan Sontag Başkalarının Acısına Bakmak. İstanbul: Altıkırkbeş
Yayınları.
Ünal, M.(1999). Yaşamın Aynası Fotoğraf. İstanbul, Gendaş Kültür Yayınları.
Yaykın, M.(2009). Fotoğraf İdeolojisi. İstanbul: Kalkedon,
Dede, V., Yanartaş, A.(2000). "Savaş ve fotoğraf". Geniş Açı. Sayı 9, Kış 2000, s. 32
Çakar, T. (2005). “Fotoğrafın Mütevazi Yaşamı.” Papirüs, s. 48
Günay, U.(2001). “Kore Savaşı Fotoğrafları ve Türk Basını”. Dokuz Eylül Üniversitesi.
James Nachtwey, War photography filmi, 2001.
Arapkirli, Z. ‘Savaşın ilk kurbanı gerçeklerdir’ntvmsnbc.com. Available at
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/110341.asp?0m=-305)
Spector, M., Mattioli, D. “Kodak Teeters on The Brink”, Wall Street Journal, Available at
http://online.wsj.com/article/SB10001424052970203471004577140841495542810.html?mod
=WSJ_hp_us_mostpop_read (5 Ocak 2012).
“İlk dijital fotoğraf makinesi” Available at http://www.dijitalfotografmakinesi.
com/category/genel/.
Gümrükcü, C.O. (2008). Dijital Fotoğraf Belgesel Fotoğrafın Sonu Mu?” Belgesel
Fotoğraf.com, Available at http://www.belgeselfotograf.com/aid=257.phtml
Ün, T. “Sayısal Görsel Üretim Çağında Belgesel Fotoğrafa Etik Bir Yaklaşım”.
Fotomuhabiri.com. Available at
http://www.fotomuhabiri.com/etik/tahirun/tahirun.html
Çetin, Ö. “Dijital fotoğrafçılık”. Photoshop Magazin. Available at http://www.photos
hopmagazin.com/dergi/2005/09/dijital_fotografcilik.html.
Yaykın, M. (2008). “Fotomuhabir, 'yurttaş fotomuhabir' ve sansür”. Birgün Gazetesi.
Available at http://www.birgun.net/writer_2008_index.php?category_code=1187090298&
news_code=1204159332&year=2008&month=02&day=28.
“Cep fotoğrafı ödülü Winter’a” Radikal Gazetesi, Available at
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1042141&Date
=07.03.2011&CategoryID=117.
Copyright © The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication
88

Benzer belgeler