ülkeler... insanlar... sevdalar

Transkript

ülkeler... insanlar... sevdalar
ÜLKELER... ÝNSANLAR...
SEVDALAR...
-ÞÝÝRLER-
Elçin ÝSGENDERZÂDE
Türkiye – 2008
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
•
ISBN
975­
•
Kapak Tasarýmý
Erhan ÝVGÝN
•
Mizampaj
Kültür Ajans Tanýtým ve Organizasyon Ltd. Þti.
Konur Sok. 66/9 Bakanlýklar-ANKARA
Tel: 0.312.425 93 53 Fax: 0.312.419 44 43
•
Baský
BRC Basým Matbaacýlýk Ltd. Þti.
Büyük Sanayi 1. Cad. Elif Sk. No: 7/243
Akköprü/ANKARA
Tel: 0.312.384 44 54 (pbx)
•
Baský Tarihi
Nisan 2008
•
Ýsteme Adresi
A
Tel: 0
2
ELÇÝN ÝSGENDERZÂDE
16 Eylül 1964 yýlýnda Azerbaycan’ýn Karabað Bölge­
si’nin Þuþa þehrinde doðdu. Orta okulu altýn madalyay­
la bitirdi. 1986 yýlýnda Azerbaycan Teknik Üniversitesi­
nin Mekanik Fakültesinden birincilikle mezun oldu. Öð­
renciyken iki ilmî buluþa imza attý, çeþitli SSCB ve ulus­
lararasý olimpiyatlarýn birincisi, ilmî sempozyumlarýn
katýlýmcýsý oldu.
Teknik ilimleri doktoru, profesördür. Uluslararasý
Ekoenerji Akademisinin (2000), New-York Ýlimler Aka­
demisinin (2002), Kafkas Halklarý Uluslararasý Ýlimler
Akademisinin (2003), Türk Dünyasý Araþtýrmalarý
Uluslararasý Ýlimler Akademisinin (2004), Rusya Doða
Bilimleri Akademisinin (2004), Uluslararasý Kadro Aka­
demisinin (2005), Avrupa Kültür Akademisinin
(2006), Tebriz Akademisinin (2006) asil (akademik)
üyesidir.
Dünyanýn çeþitli ülkelerinde yapýlmýþ elliden fazla
uluslararasý ilmi kurultay, kongre, sempozyum ve kon­
feranslara katýldý.
Azerbaycan Yazarlar Birliðinin, Azerbaycan Gazete­
ciler Birliðinin, Ukrayna Yazarlar Birliðinin, Kýrgýzistan
Yazarlar Birliðinin, Rusya Yazarlar Birliðinin, Bulgaristan
Yazarlar Birliðinin, Kosova Türk Yazarlar Birliðinin, Ro­
manya Yazarlar Birliðinin, Türkiye ÝLESAM (Ýlim ve Ede­
biyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliði) ve TYS (Türkiye
Yazarlar Sendikasý) üyesidir.
II. Yeþilýrmak Þiir Þöleninde (Türkiye-Tokat), XI. ve
XII. Hazar Uluslararasý Þiir Þöleninde (Türkiye-Elazýð),
IX., Õ., XI., XII., XIII. KIBATEK Edebiyat Þölenlerinde
(Romanya, Ukrayna, KKTC, Azerbaycan, Türkiye, Suri­
ye), II. Uluslarasý Fuzulî Þiir Þöleninde (Türkiye-Anka­
ra), III., V., VI. Karacaoðlan Þelale Þiir Þöleninde (Türki­
3
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ye-Tarsus), I. Uluslararasý Seyyit Ýmadettin Nesimî
Sempozyumunda (Türkiye-Ankara), Yunus Emre Kültür
ve Sanat Haftasýnda (Türkiye-Eskiþehir), Uluslararasý
Edebiyat Haftasýnda (Belçika, Gürcistan, Fransa), Çuku­
rova Uluslararasý Edebiyat Buluþmasýnda(Türkiye - An­
takya) Arap Yazar Birliði Assamblesinin toplantýsýnda
(Mýsýr, Kahire) ve diðer uluslararasý toplantýlarda Azer­
baycaný temsil etti.
Eserleri BDT halklarýnýn dillerine, ayný zamanda Ýn­
giliz, Alman, Fransýz, Arap, Bulgar, Sýrp, Arnavut, Ma­
kedon, Fars, Romen ve diðer dünya dillerine çevrilerek
yayýnlandý.
1995 yýlýnda Uluslararasý Nizamî Aydýn ödülünü,
1998 yýlýnda Akademik Yusif Memmedaliyev ödülünü
ve madalyasýný, 2000 yýlýnda Altýn Kalem ödülünü,
2002 yýlýnda Hacý Zeynelabdin Taðýyev ödülünü, 2004
yýlýnda Uluslararasý Resul Rýza ödülünü, 2004 yýlýnda
KIBATEK Hizmet ödülünü, Dünya Genç Türk Yazarlar
Birliði ödülünü ve Hüseyin Gazi Vakfý tarafýndan Türk
Dünyasýna Hizmet ödüllerini ve Türkiye Avrasya Kurumu tarafýndan Türk Ýlmine ve Kültürüne Üstün Hizmet
ödüllerini aldý.
“VEKTÖR” Uluslararasý Ýlim Merkezinin kurucusu
ve Genel Baþkaný, Türk Dünyasý Araþtýrmalarý Uluslara­
rasý Ýlimler Akademisinin Rektörüdür.
2005 yýlýnda Azerbaycan Yazarlar Birliðinin Millî
Yaddaþ ödülünü, Ukrayna Uluslararasý Ýlimler Akademi­
sinin “Ýlmin ve eðitimin geliþmesindeki hizmetlerinden
dolayý” altýn madalyasýný, Kýrgýzistan Yazarlar Birliðinin
Millî ödülünü kazandý.
Türkiye, Rusya Federasyonu, Letonya, Litvanya, Be­
yaz Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Kuzey Kýbrýs Türk
Cumhuriyeti, Ýran, Romanya, Ukrayna, Suriye, Kýrgýzis­
tan ve baþka ülkelerde ilmî ve edebî kitaplarý basýldý.
“VEKTÖR” uluslararasý ilim ve “BAYATI” uluslara­
rasý edebiyat ve sanat dergilerinin kurucusu ve genel
yayýn yönetmenidir.
“Sürmelim” (Türkiye), “Kümbet” (Türkiye), “Turna­
lar” (KKTC), “Kerkük” (Irak), “Mars” (Azerbaycan),
“Alov” (Azerbaycan), “Yeni Neþrler” (Azerbaycan),
“Kaynak” (Bulgaristan), “Türkçem” (Kosova) dergileri­
nin ve “Edebiyat” gazetesinin (Azerbaycan) yayýn ku­
rulu üyesi ve yayýn danýþmanýdýr.
2006 yýlýnda Türkçem dergisinin (Kosova) “Yýlýn
ödülüne” sahib oldu.
2007 yýlýnda KIBATEK Uluslararasý Edebiyat ödülü­
nü aldý.
120’den fazla ilmî eserin, 36 buluþun, 13 monogra­
finin ve ders kitabýnýn, 64 edebî ve ilmî kitabýn yazarý­
dýr. Dünyanýn deðiþik ülke yazarlarýnýn 55 kitabýný
Azerbaycan Türkçesine çevirmiþ ve yayýnlamýþtýr.
200’den fazla edebî ve ilmî kitaplarýn editörlüðünü
üstlendi.
4
5
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BÝR UMUT HARIBÜLBÜL
6
7
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÞEHÝT DÜÐÜNÜ
- Deðerli Dost Dr. Özgen Keskin’e…-
Bu evin yüzü gülmez,
bu eve gelin gelmez,
ne yapsýn þehit anasý,
bir güzel aðlar komþuda,
ah, bu kýz bir su sunasý.
Sabah gün doðduðunda
arzularý þafaklara boyanmaz.
Yazýn aðaçlar uyanýr
onun kaderi uyanmaz.
Namaz kýlarken aðlar
çaresiz bir kadýn da.
Þehit düðünü yapýlýr
bulutlardan yukarýda.
Kýzlar beyazlar içinde
Gençler beyaz atýnda…
Melekler dans ederler
Yýldýzlarýn altýnda…
8
9 Elçin Ýsgenderzâde
MARTILI SEVDALAR
Güneþin gülümsemesinde
annesine naz yapan
afacan çocuk gibi
dalða dalða yayýlan
altýn renkli sular …
Mavi, masmavi dalgalarýn
sevdasýnýn çilesine dayanamayan
beyaz, bembeyaz martýlar
martýlar...
Milâttan bin yýl sonra
yine elin yetmeyecek
ünün varmayacak
otuz sene önceki ilk buluþmaya,
otuz sene önceki ilk seviþmeye.
Bir tende çarpan
iki yürek paramparça.
Ýyi ki, hâlâ
masmavi gökyüzü var,
iyi ki, hâlâ
çiçek açýyor
aðaçlarýn dallarýnda
ilk öpüþü hatýrlatan
martýlý sevdalar…
10
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
CAM MUCÝZESÝ
-Tüm karþýlýksýz sevgiler’e-
Arada
bir cam sýnýrý…
Camýn öbür yüzünde
içimizi büyüleyen
yaz yaðmuru yaðmakta...
Yüzünü soðuk cama yaslamýþ
kaderine küskün
bir çift kýz gözü aðlamakta...
Yaðmur yaðmakta hâlâ
ve kýz da bakmakta…
Yaðmurdan ve gözyaþýndan
ýslanmýþ pencerenin þiþesi.
Ayrýlýk senfonisi çalýyor
Yaz yaðmurunun boðuk sesi.
Anîden yaðdýðý gibi,
anîden durdu yaðmur.
Bitti ayrýlýk senfonisi,
peki, ya ayrýlýðýn kendisi?...
11
Elçin Ýsgenderzâde
BÝR ASKERÝN ÖYKÜSÜ
Sabahýn alacakaranlýðýnda
karlý, kanlý siperlerin,
hayata doyamamýþ henüz
ölüme koþan askerlerin,
omuz-omuza savaþtýðý þehitin
son sözlerinin
ve bakmadan gören gözlerinin
tanýðý olmuþ bir askerin
içinde son bulmuþ ümitleri
baston gibi onu alýp götürür
o adrese: -kul pazarý…
Aðaçlar çiçek açmýþ­
ah, bir baþkaymýþ
bu þehrin ilk baharý…
Dilediði ekmek parasýna
esir olmuþ þimdi
bir zamanlar ölümden korkmayan
asker,
Karabað savaþýnýn
þerefli gazisi.
Bu yaz güller açmýþ o uzak daðlarda
gülleri sarmýþ
Vatan topraðýna sinmiþ
kýpkýrmýzý kan.
Sabahýn alacakaranlýðýnda
þehirde gül mevsimi baþlýyor.
Avutamaz artýk onu
koþup da bastonuna sarýlan
çocuðunun gülümseyiþi…
12
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÝHTÝYAR DÝLENCÝNÝN PORTRESÝ
Ölümün kokusunu duymuþ gözleri
günde en az bin kez
taþ gibi suratlara bakar durur.
Sýrf gururu ve açlýðý yüzünden
baþý döner.
Avuçlarý kendisinden,
sözünden önde.
O da bir insan Allahýn yaratdýðý,
anasýnýn doðurduðu
bizimle ayný þehri
paylaþmýþ bir zamanlar.
Þimdi el açýp dilenmekte
ne yurdu var, ne yuvasý,
baþýnda yalnýz hayat kavgasý...
13
Elçin Ýsgenderzâde
GURBETE GÖNDERDÝM ÞÝÝRLERÝMÝ
Bu yaz býktýrdý sevdalar beni,
yaktý canýmý erik aðacýnýn çiçekleri.
Deðiþik saldým rüyayla gerçeði.
Býktým hem de nasýl,
anlamsýz, taklitçi þairlerin
Harýbülbül resmine
gözyaþlarý içinde
yazdýklarý dualardan.
Her sabah, her sabah,
penceremde sökünce tan,
gurbete gönderdim þiirlerimi.
Geri gelmedi hiçbirisi.
Bir mum yaktým dizelerin arasýnda
rüzgârlar esti,
fakat sönmedi o mum.
Kimi sadece gözyaþýný,
kimi de kanýný akýttý
bir zamanlar benim mukaddes bilip
yüz sürdüðüm topraða.
Yanýmdan geçerken bir anlýk dur,
sen beni tanýrsýn herhâlde!
Tamam! Ben þehit deðilim,
ama, tanýðým iþte!
Tanrým! Affet beni,
þiirlerim gül kokuyor,
aðzýmsa kan.
Kan!!!
Kan!!!
Kan!!!
14
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BULUT ÝÇÝNDE AY
Üstümden geceler ötse de bile,
Benim þafaklarým sökmüyor hâlâ.
Bu dünyada gönül verdim bir güle,
Çam balýyým, þan þan oldum, nideyim.
Kavurdu içimi vurduðun yaran,
Dünkü bembeyaz oldu bu gece kan.
Melek bekliyordum, geldi bir yýlan
Gönül verdim, düþman oldum, nideyim.
Bulutlar hiç durmaz, akýp geçer, ah
Ay bulut içinden bakýp geçer, ah,
Bir güzel canýmý, yakýp geçer, ah,
Dað baþýnda duman oldum, nideyim.
14 Ocak, 1999
15
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
GÖZÜMDE
Benim bu dünyada elim yetecek,
Ne kadar arzular kaldý gözümde.
Hiç kimse takmayýp varýp gidecek,
Dünyanýn lezzeti öldü gözümde.
AYRILIK
Simsiyah kül oldu köz içimdece
Görmeyip kör oldu göz içimdece,
Bir kuytu köþede öz içimdece,
Sensiz de yaþamak olurmuþ, gülüm.
Günah, þu hayatta yaþamak günah,
Bilmem ki, doðacak nasýl gün, sabah.
Umutum, direncim yok iþte, Allah,
Gözyaþým sevdamý sildi gözümde.
Âþýklar tuz döker aþk yarasýna
Çevrilip cift gözün yaþ sýrasýna,
Barýnarak dertle kalp arasýna,
Sensiz de yaþamak olurmuþ, gülüm.
Bilgeye verilen ekmek bayatsa,
Cahilin sunduðu arzu, muratsa,
Sürünmeðin ismi eðer hayatsa,
Olum da, ölüm de birdi gözümde.
10 Kasým 1995
Sevdan göðsüm üstten geçip gittiyse,
Geçtiði yollarý viran ettiyse,
Þu sevgi isimli hayat bittiyse
Sensiz de yaþamak olurmuþ, gülüm.
04 Temmuz 1990
16
17
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÇELÝÞKÝ
Parmaðýnda tütüyor
«Marlboro» sigarasý,
elinde viski dolu kadeh.
Kucaðýnda bir kýz,
Güzel mi güzel
bir geceye baðlý tüm sevgisi.
Kulaðýnda cep telefonu,
hayatý bu günle sýnýrlý.
Umurunda deðil
yarýn ne olacaðý...
YALAN
Dünyayý elinin tersiyle itip,
Hakk’a tapan genç delikanlý.
Sevdiðin meleklerle
Günde en azý yüz kez seviþir þeytan.
Ýyi kötüden, kötü iyiden doðulur,
Her gerçek bir yalana hamile,
Her yalanda birer gerçek boðulur.
10 Ocak 1991
18
Parmaðý tetikte,
kulaðý seste.
Omuzunda
yaralý asker arkadaþý
can çekiþmede,
son nefeste.
Ayaðýnýn altýnda
kanlý vatan topraðý,
hemen önünde kalleþ ölüm...
Bilmem, anlatabildim mi çeliþkiyi?
Bu memlekette þair olmak
zulüm vallahi, zulüm!..
31 Mart 1999
19
Elçin Ýsgenderzâde
AY BAKIYOR GÖKYÜZÜNDEN
Uyanýr, Türk’üm uyanýr…
Her þehit mezarýndan
bakar bir Bozkurt’um.
Tebriz’den Ýrevan’a
uzanýr anayurdum.
Atlarýmýn nallarý
çiðner taþlý yollarý.
Semaya açýlmýþ elim,
yolun sonunda ölüm.
Ay bakar gökyüzünden,
geçerim Cýdýr Düzü’nden.
Cýdýr Düzü’nde ilkbahar,
taþlý yollarda kan izi.
Aðlama, aðlama beyaz atým,
Gökte ay benim muradým.
05 Mayýs 1999
20
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BU GÜN
Yabancý arabalarýn
acayip kornalarý,
deliyor, kafamý, deliyor.
Yarý çýplak güzellerin
erotik danslarý,
«Rock’in Roll»un
tüyleri diken diken eden sesleri,
beyaz “Kent”in acýsý,
boyalý gülümsemeler,
ihtiraslý bakýþlar,
“Süpermarket”lerin camlarýnda
yanýp, sönen ýþýklar
soldu gözümde aniden.
Ayaklarým kesildi
bu topraktan, bu yerden….
Sabah pazarda gördüðüm,
biz taraflarda biten
mereçöðüt kokusu
Aklýmý baþýmdan almýþ.
Þükür, hâlâ dudaðýmda
ana yurdun tadý kalmýþ.
Sen bu kalleþ þehre
nasýl alýþtýn arkadaþ.
Felekle savaþtýn bir ara,
sonra barýþtýn, arkadaþ.
Ben barýþamadým henüz,
ben alýþamadým daha.
Mereçöðüt biliyor bunu,
gurbetin ne olduðunu.
22 Nisan 1999
21
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ABÞERON RÜZGÂRLARI
Kafamda bir ulu savaþ türküsü,
içimde Abþeron’un narýncý beyaz rüzgârý.
Merdekan’da birbirine karýþmýþ
Gilevarla yakýlmýþ ateþlerin tütsüsü.
Gözlerimin karasýnda dert uyanýk,
uyumuyor,
sýcak çayým soðuyor,
fakat
hayat aþkým soðumuyor.
Sol göðsümün altýndaký kýrmýzý gül
izin vermez
bu dünyadan vaz geçmeðe.
Her gün bir az daha güzelleþir
Merdekan’da Yesenin caddesi,
Hocalý’daysa bir Rus askeri
kan dökmekten asla doymaz.
TANRI SENÝ KORUSUN, AKÝL ABBAS!
Ölürsem mezarýmý Þuþa’da kazýn,
Mezartaþýma bir Fuzulî dizesi yazýn,
Tophane’de armut aðaçýndan
Üç renkli bayrak asýn.
Gök kiþnese, bulut aðlasa,
Cýdýr Düzü’ne bir yaðmur yaðsa,
Yaðmurun içinde bir harýbülbül
Kalkýp da gök yüzüne baksa,
Sakýn anam aðlamasýn.
Mezarýmýn üzerinde Bozkurt ulusun,
ya da yiðit bir Mehmetçik
ulu zafer marþý çalsýn.
Daðlar, taþlar uyansýn,
Þehit oðullar yine kalkýp
Safýmýzda dayansýn.
Laçýn daðlarýndan bir müjde gelsin,
Gargar’ýn sularý durulsun o gün.
Bir güvercin kanat açsýn
Askeran kalesinden,
Aðdam’da düðün davullarý
vurulsun o gün.
Vah, benim zavallý caným,
bir þehit duasýna
aktý, karýþtý kaným…
01 Mayýs 1999
Tanrý Türkü korusun!
Tanrý Kurtu korusun!
Tanrý seni korusun, Akil Abbas!
05 Mayýs 1999
22
23
Elçin Ýsgenderzâde
BAYRAM GÜNÜ...
Bayram günü bugün
sofrada kýrmýzý elma
yeþil semeni,
þekerparenin desenleri.
Deli-divane ediyor beni
yüreðimin gözyaþlarý...
Ýçimde
çarþamba ateþi gibi
alevlenmiþ yanýyor
Cýdýr Düzü’nün kayalarý, taþlarý...
Bayram günü bugün
daðlarýn yüreði kan...
18 Mart 2000
24
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
GURBETTE BAHAR
Dýþarýda yaz sýcaðý,
tomurcuklar hamile...
Her aným dönmüþ seneye
bekliyorum baharý.
Bir gün kanat açýp uçsam eðer
Doðduðum yerlere doðru,
kesin orda dalýndan bir gül koparacaðým,
ve kopardýðým o gülü
sana göndereceðim...
21 Mart 2000
25
Elçin Ýsgenderzâde
SON ÞÝÝR
Bir ilkbahar gecesi
baþýmýn üzerini
Azrail’in aldýðýný,
hayatýmda yalnýz
bir gecemin kaldýðýný
bilsem eðer,
uykusuz gözlerim
tan yýldýzý gibi kýpkýrmýzý oluncaya dek
bir þiir yazardým.
Benden sonra dünyanýn
gecelerini,
gündüzlerini,
aðaçlarýný,
denizlerini,
insanlarýn kaderini,
hayra tabir ederdim yine.
Ve son defa
gönül açardým bir telli saz sesine…
Uyurdum kafamý yaslayýp
ölümün sinesine.
05 Aðustos 1989
26
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
KALIR MI?
-Hacý Ekber Rustamov’a-
Daðlara yaðan karlar,
Saçlarýna ak salar mý?
Yurt oðulsuz, oðul yurtsuz,
Olur mu, kardeþ olur mu?
Bülbül öten o köþeler,
Buz çeþmeler, sýk meþeler,
Dermediðin menekþeler,
Solar mý, bacý, solar mý?
Daha umut yok hasrete,
Azap verdiler bu millete,
Kanýn öcü kýyamete
KalIr mý, anam, kalIr mý?
28 Nisan 1994
27
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
DOST YÜREÐÝ
-Reþat Mecit için-
28
KELEBEK KANATLARI
-Ramiz Ruþen’e-
Gönül dallarýna konmuþ,
Bir kýrlangýç tebessümü.
O gül dalýnda yýl boyu
Bembeyaz çiçek mevsimi.
Bu dünyayý baðýþladým,
Çocuklarýn gözyaþýna.
Bir kelebek uçup kondu
Ana, kalbimin baþýna.
Kayalardan damla damla,
Sýzan altýn su ýþýðý.
Bir yaz yaðmurundan sonra
Sevdalý ebem kuþaðý.
Gökyüzüne bir söz dedim,
Kelebeðim uçtu, uçtu…
Yerde gülleri býrakýp
Yýldýzlara gönül açtý.
Yaz gecesi dað baþýnda,
Altýn renkli Ayýn sihri
Ay yýldýzlý gökyüzünün
Hâlâ yazýlmamýþ þiiri.
Ýlahi, sen acý bana,
Göðsümde sözüm kanadý.
Bir kelebek kanatýymýþ
Gerçek þairin kanatý.
Yýldýzlardan yýldýzlara
Uçan beyaz atlý melek.
Yüreðimin baþýndaysa
Her an güvendiðim yürek.
09 Mayýs 1999
O kelebek kanatýyla,
Uçuyoruz gökyüzüne.
Bu dünya yalan dünyaymýþ,
Yalan bu, peki düzü ne?…
13 Mayýs 1999
29
Elçin Ýsgenderzâde
30
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
GURBET HAVASI
Kol götürüp þu havaya,
Oyna havasýz havasýz.
Þairleri garip turna,
Göçer, yuvasýz yuvasýz.
MEZARLA ÇÝÇEK ARASI
Bir mektup yürek yolladým,
Geri döndü bir gül geldi.
El attým gümüþ kýlýça,
Elime beyaz tül geldi.
Ben de bir garip þairim,
Benden hiç küsme, kardeþim.
Sen hiç üzülme, aniden,
Þiirime akarsa gözyaþým.
Dünyada benim hayatým,
Bir kýlýçla tül arasý.
Ne gezersin, deli gönlüm,
Mezarla çiçek arasý.
Bu benim kara mezarým,
Bu kayaysa mezar taþým…
Senin gözlerinden akan
Benim kan dolu gözyaþým.
04 Mayýs 1999
Ben nelere gönül verdim,
Bu dünyada yalan, gerçek.
Kar altýnda çýplak ayak,
Kar üstünde kanlý çiçek.
15 Mart 1999
31
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
KARABAÐ’A BÝZSÝZ GELÝYOR BU YAZ...
-Þahmar Ekberzade’ye-
Bülbül þakýmýyor, kuþlar ötmüyor,
Burdan Tanrý’ya ünüm yetmiyor,
Çadýr þehirlerde güller bitmiyor,
Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz...
Bu þanssýzlýk, düþüyor kötü ele,
Hayatýmýz kaderimize tele,
Kafamýz karýþýk, yaþarýz hâlâ,
Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz ...
Yaz üstünden böylece yaz ötüþür,
Tophane’nin yüreðine od düþür,
Deli gönlüm mereçöðüt yetiþir,
Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz...
Kalbimizde hâlâ dertti gül açan,
Kardelenin benim gibi baðrý kan.
Harýbülbül, kavuþuruz ne zaman,
Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz...
Mart 1998
32
KALEMÝM, ELÝM , KALBÝM
Siyah kalemime sorarsanýz,
Ne kimseden korkuyorum - der,
Ne de kaderden çekindiðini söyler.
Gerçeklerin yalnýz gerçeklerin
hayranýdýr gördüðünüz þu kalem.
Bazen þeytana uyar
þair kalemi.
Ve o an var ya, o an
elim kalemin boðazýna sýmsýký
sarýlýr,
kalemin gözlerinden yaþ gelir.
Sonra
kalem elimin diktesi ile yaþar
elimse kalbimin.
Kalbim bir þey söyleyecek olursa
sað elim kesin yapacak
kalbimin söylediðini.
Tanrým, fakat ne kadar acý olsa da,
Bir itirafta bulunmak istiyorum:
Sað elim kalemime,
kalbim sað elime,
dünyaysa þu kalbime
idam sehpasýdýr,
idam sehpasý…
18 Þubat 1991
33
Elçin Ýsgenderzâde
KANLI ÞÝÝR
Aðlayacak ne var ki,
gülmek de bir þey deðil.
Bu fani dünyadan göç edip
ölmek de bir þey deðil.
Karabaðlý olmak gerekiyor þu an,
artý bir de garip þair,
yüreði daðlý…
Ve bir gün
çekip gitsin Dörtyol’a doðru.
Önünde Aðdam,
çaprazýnda Þuþa.
Yürek kanlý bir çiçek,
Gönül kýrýk bir þiþe.
Umudun tüm yollarý kapalý
Acý gerçekleri saklý.
Bir turnaya eþ olmak isterken
uçmuþ kafasýndan aklý.
Yol gidiyor gökyüzüne,
yol gidiyor sola saða.
Sen niçin aðlýyorsun?!
Niçin kapanmýþ yaramý
daðlýyorsun?
Duyuyor musun? Dert dediðimiz iþte bu!
Ben bu kara topraða eðilerek,
onu mukaddes bilerek
bir kader aðacý dikerek,
ruhumu çarmýha çekerek,
Dörtyol kavþaðýnda kaldým.
Tanrý’ya isyan etmedim,
kendi gönlümden öç aldým.
26 Þubat 1999
34
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
KISKANÇLIK
Bakma her yoldan geçene,
bakýþlarýn kaybeder sýcaklýðýný.
Gülme her yoldan geçene,
gülüþlerin kaybeder yüz aklýðýný.
Seni hayatýnýn anlamý sansa,
bir delikanlý alev alsa,
bir delikanlý yansa
Bakma!
Söyleseler bir bakýþýn ilaç olacak
tüm dertlere belalara,
Bakma!
Ne dosta bak, ne arkadaþa,
ne sýrdaþa, ne yabancýya.
Dünyanýn deðiþtiðini duysan
baþtan baþa,
yine bakma!
Benim gözlerimdi senin gözlerin
Bakma benim gözlerimle
hiçbir kimseye
BAKMA!
26 Aralýk 1986
35
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BEYAZ DUA
-Ressam Emrullah’a-
Ateþte kavrulan dudaklarýma
bir damla limon suyu sýksanýz, yeter.
Fark etmez
kýrmýzý bir lale de verseniz olur
yanaðýný okþayýp acýsýz ölmem için.
Dýþarýda kuþbaþý kar yaðýyor
mezarým boyu,
Uyu, gönlüm, uyu, uyu…
GURBET HÜCRESÝNDE
Dolanýp durur martýlar
içimdeki sevda denizinde.
Kýyýya vurmuþ bir balýk gibi
dert titriyor yüzümde.
Son umutlar can çekiþiyor
kalbimin yalnýzlýðýnda,
kimsesiz gurbet hücresinde.
Bugün çektiðim her âhýn üzerinde
Boncuk boncuk çýð damlalarý,
(ve de kanlý)
mezarýma sýzan gözyaþlarýn gibi
parlýyor ay ýþýðýnda...
13 Mart 2000
36
Bembeyaz kar içinde
kendi vatanlarýnda
garip
beyaz güvercinlerin
kanatlarý.
Felek acaba nereye götürdü böyle
mavi denizlerden çýkmýþ hýrçýn atlarý.
Hüsranlar, ölümler
karlar altýnda kalacak.
Kar içinden kardelen çiçeði gözüküp
anîden
beni benden alacak.
Son duam çýktý dilimden,
korkma, yavrum, korkma,
vaz geçiyorum bugün ben
Ayrýlýktan, ölümden
19 Mart 1999
37
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SEVDALI KÝRAZ YAPRAÐI
-Ebülfet Medetoðlu için-
Bir minik serçenin karnýný doyurmak için
akýttýðý gözyaþýndan dolayý,
ilkbahar günü hazan vurdu bir sevdalý
yapraðý.
Koptu kiraz yapraðý,
kopup düþtü dalýndan.
Bir þair kaderini okudum bugün
o kiraz yapraðýndan.
Yüreðimi göksümden çýkarýp
o kadersiz, zavallý yapraðý
kalbimin içine sardým.
Karnýný doyurmak için
aðlayan o minik serçenin,
dertten yeþil yaprak döken
kiraz aðacýnýn
ayaklarýna kapandým.
Dilim yaðýr oldu
VATAN demekten…
Çocuðum doðduðu köyü
Soruyor her gün benden.
Susuyorum, kalbim aðrýyor…
Susuyorum, gözlerim doluyor,
Susuyorum, içim burkuluyor.
Kafamda dolanýp duran
Deli sevdalar neydi?
Belâya saldýk Vataný,
Vatan baþýmýn belâsý.
Þimdi ben derdin çocuðuyum,
çocuðum derdimin çocuðu.
01 Mayýs 1999
38
GECE KAHVESÝNDE
Bir kahvede oturmuþum,
Dýþarýda sarý akþam.
Masa üzerinde þarap,
Þimdi durup bir mum yaksam.
Bak, yabancý arabalar
Hýzla geçiyorlar burdan.
Yine ölüyor yýldýzlar
Gökyüzünde söktükçe tan.
Belki kiralýk bir katil
Kurþuna dizecek bizi…
Yalanmýþ, yalanmýþ, anam,
Fani dünyanýn her yüzü!
03 Mayýs 1999
39
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
YABAN MERSÝNÝNÝN GÜLLERÝ
-Ýlham Kahraman’a­
-IDertten acýyan gözlerini kapa,
kapa gözlerini sýmsýký…
Duvarlarda að baðlayan
zamanýn dýþýna çýk
kafanda bir karanlýk
dur, Bozkurt gibi bu gökyüzünü
dinle bir anlýk.
Öyle bir figan kopar ki, bu gece
gönlün havalanýp
çýksýn göðsünden.
Sen ulusan eðer bu gece yarýsý
Ay duyacak seni sesinden.
Misri kýlýcýný çýkarýp
Sür yüreðinin kýrmýzý kanýna.
Sen þair deðilsin,
Bozkurt deðilsin
öç gününde kýymazsan,
eðer tatlý canýna.
Çýkar kýlýç gibi
kinini,
nefretini.
Gökte Allah’ý çaðýr,
Savaþta gayretini.
Hani, nerde senin Bozkurt’un?
hani, nerde senin ana yurdun?…
40
-IIAteþi yakýyor yüreðini,
Tütsüsü gözbebeðini.
Bu dünya nasýl dünyaymýþ
Kanla yedik ekmeðini.
Keten gömlek kýrçýn kýrçýn,
Ora Þuþa, bura Lâçýn.
Kurþun yedim savaþta ben,
Ah, yaramý sarýn, açýn.
Þuþa’nýn daðlarý yüce,
Laçýn’ýn daðlarý haça.
Deli gönlüm havalanmýþ
Yine o daðlara uça!
Yüce Vatan, sen aðlama,
Saçýna kara baðlama.
Ne þehidim, ne de gazi
Ölmemiþim, yas saklama.
10 Mart 1999
41
Elçin Ýsgenderzâde
-III Donsun gözünde gözyaþýn,
baþýný kaplasýn duman.
Salâmýn þiiri
ananý aðlattý
Ýlham Kahraman!
O gün bir dostun þiirinde
annemi görmüþtüm ben.
Allah, garip þairleriz,
annemiz de dertli göçmen.
Þehit kaný damla damla,
düþüyor ana topraða.
Götür benim umudumu
sarý yeþil bir yapraða.
Gökyüzünde üç günlük ay
mum gibi erisin, sönsün.
umutlarým
garip turna sýrasý
bir yaz günü geri dönsün.
14 Mart 1999
42
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IV­
O garip daðlarýn ruhu
Girer þair uykusuna.
Gece ay da uçup gelir
Bir mersinin kokusuna.
Ay ýþýðý kan gibiymiþ
Bir mersinin çiçeðinde.
Ayrýlýk bir yaraymýþ
Annelerin yüreðinde.
O çiçeðin kokusuna
Uyanýr þehit ruhlarý.
Yakmasýn þu daðý taþý
Yaralý turna ahlarý.
Yüz sür anamýz topraða
Kanat aç gece yarýsý.
Bu türküyü mersin gibi
Demet baðla yarana sar.
22 Nisan 1999
43
Elçin Ýsgenderzâde
KEMANIN ÇALDIÐI
AYRILIK NAÐMELERÝ
Bu garip þehirde,
sevda dolu gecede
VARYETE kýzlarýnýn
kývrýlan bedeni gibi
gergin keman tellerinden
yayýlan ayrýlýk naðmesi,
ne þu güzeller,
ne de,
gönlümün mahvolmuþ sarayýnda
oturmuþ baykuþun ötüþü
unutturamadý seni bana.
Unutturamadýysa,
þunu bilmeliyiz ki, gülüm,
anlamsýzdýr ölüm.
Fakat bu fâni dünya
bir kaç kuruþa deðermiþ yine!
Aðustos 1999
44
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
DANS EDEN KIZ
Dans etmiyor, kanat açýp
Uçuyor, ah, melek bu kýz.
Ellerinde parmaklarý
Gül açýyor, çiçek bu kýz.
Gözünde sevda yaðmuru,
Alnýnda kader yazýsý.
Tanrým, bana acýyarak,
N’olursun, koru bu kýzý.
Gökyüzünden inip gelmiþ,
Cilve yapýyor feleðe.
Ne zamansa kýza dönmüþ,
Bugün döndü kelebeðe.
21 Nart 1999
45
Elçin Ýsgenderzâde
OTOPORTRE
Gözlerimin yaþýnda,
yüreðimin baþýnda
bir bulut hüzün,
bir yaprag hasret.
Hayalimde harýbülbül,
ilk sevdam gibi
farz et.
Hayatým siyah beyaz,
tüm yollarým kapalý.
Bugün benim dizelerim
yolunu kaybetmiþ ormanda.
Ýçimdeki kabarmalar,
yüzümdeki tebessümüm
hepsi çat verdi.
Ne dünü hatýrlayýp
güveneceðim
ne gönlümü avutacaðým bir þey var,
ne de yarýn gerçekleþecek arzular…
Ayýn bembeyaz nuruna karýþmýþ gitmiþ
bu gece akarsular…
Aðaç yeþerten bahçývan gibi
Yeþertmek istedim yüreðimi
tomurcuk umutlardan…
Þiirimin dizelerine
bir þeyler damlýyor gökyüzünden
bulutlardan…
46
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SEVDALI BÝR KIÞ MASALI
Kýþ gecesi,
mum ýþýðýnda,
gerçekle hayalin karýþýmýnda
sobada yaktýðým çam aðacýnýn
karanlýðý ürküten nefesi.
Beyaz köpüklü þampanya kadehinde
ýþýl ýþýl bir doðulu güzelin
mâsum çehresi.
Ansýzýn sýkýyor kalbimi
bir eski aþkýn anýlarý…
Bir eski aþkýn anýlarý
alev almýþ yanýyor þu an
sobada yaktýðým çam aðacýyla.
Aynadaki mum ýþýðýnýn
aydýnlýðýnda sana
benzeyen bir gölge
ve aynada mum ýþýðý.
Uçuyor mum ýþýðýnda
Sibel Can’ýn cilveli sesi.
Ayrýlýðýn avucunda
gönlümün ufak hisseciklere bölünmüþ,
kýrýk dökük þiþesi…
Kýþ gecesi, mum ýþýðý,
gerçekle hayâlin karýþýmý…
47
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
KELEBEK ÖMRÜ
Saçlarýndan
göðsüne
ipek perde sarmýþ bir kýz,
on yedisinde henüz.
Ýnsanlarýn içinde
melek gibi, yalnýz…
Geceler gökyüzüne dönmeyi,
yýldýzlar gibi nur saçýp sönmeyi
sönmeyi, nur saçmayý
ve tüm insanlardan kaçmayý,
geçirir gönlünden…
Türküler söyler,
gönlüne yatmaz,
dualar eder,
imdada yetmez.
Yaðmurlu akþamlarda ettiði
dualar mahsun,
hayatýmýz kelebek hayatý gibi kýsa,
sevda yollarýysa uzun,
upuzun.
ALIN YAZISI
Ýlk aþký tatmadan önce sen,
bir menekþe yanaðýndan öpmelisin,
bir çalýnýn dibinden tatlý tatlý gülümseyen
bir nazlý menekþenin
hayýr dualarý
garip sevgilerin alýn yazýsý…
48
Gülüm , çiçeðim,
beyaz meleðim,
Sakýn gökyüzüne,
ve yýldýzlara
umutlarýný baðlama
umutlarýný baðlayýp da,
hüsrana uðrayýp aðlama…
49
Elçin Ýsgenderzâde
DUYGU YÜKLÜ DÝZELER
-IBir nazlý,cilveli çeþme suyunun
billur damlasýnýn
ateþli öpüþüyle
avunuyorsa
sevdalý gönlün,
anla ben kimim bugün
kimim ben senin için?
Deniz kýyýsýnda yalnýz mor bir kaya,
bir eski aþk serüveni
gözümde bu sihir dolu dünya.
Bir damla düþü verdi önce avcuma,
sonra bir damla daha …
Gökte beyaz nurlu ay,
Yerde gönlüm seviþiyor
Tanrýsýna kul olmuþ
o garip, yalnýz adamla…
50
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IIHer damlasý bir sevda,
alev almýþ göðsüne.
Mutlusun, ay ýþýðý
geldim iþte bu güne.
Yukarýda gökyüzü,
gökyüzü çadýr çadýr.
Hüzünlü bir aþk þarkýsý
figaný ora varýr.
Gökyüzü uzak, uzak,
gökyüzü çatlak,
gönlüm, kafaný yasla gökyüzüne,
kafaný yasla bu hüzünlü þarkýya
sessiz sessiz uyu, uyu…
Yardýmcýn olsun senin
Ay ýþýðý, çeþme suyu…
-IIIBir nane yapraðýnda
bir inci çýð damlasý
parlar durur.
Bin sene önceki masum bir sevda
bin sene önceki ay gibi
gözlerimin önünde durur…
51
Elçin Ýsgenderzâde
-IVAðaçlarýn, yapraklarýn,
sevdalarýn gölgesinde
boþ býraktým hayatýmý.
Boþ býraktým kendimi.
adamlar arasýnda.
Niçin seni aradým menekþem,
söyle niçin
aradým seni bugün
mavi beyaz güllerin sýrasýnda..
-VGüllerin üzerinde
bir damla gözyaþý gibi
geceden hatýra kalmýþ nem…
Biliyormusun, neredeydim -
bir yerde ki,
ne cennet vardý, ne cehennem…
Bu dünya da yoktu,
ne evveli, ne sonu… Bulutlar ve melekler
burda benden yukarý.
Yalnýz Tanrý vardý gökte
bakýyordu yeryüzüne.
Tanrý gülümsüyordu
þairlerin yüzüne…
52
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÝLKBAHAR GECESÝNDE
ERÝK AÐACI
Bir güzel ilkbahar gecesi
taze gül açmýþ erik aðacý
üç günlük ay gibi
gülümsüyordu, bacý.
Gökte ay saklanmýþ,
süt gibi samanyolu.
Gül açmýþ erik aðacý
beyaz umutlarla dolu.
Erik aðacýnda ay nuru,
erik güllerinde
Ay deseni, boyasý.
Erik güllerinde
þairlerin rüyasý.
Bir güzel ilkbahar gecesi
üç günlük ay sihir yapýyor
beyaz erik aðacýna.
Mutluydu erik aðacý
unutmuþtu içindeki
tatlý aðrý-acýyý.
Þubat-Mart 2003
53
Elçin Ýsgenderzâde
ÞAÝR KARDEÞLERÝME
Açlýktan aðlayan
beþ yaþlý göçmen çocuðun sesi
doluyor tüm evlere
sarsýyor herkesi...
Televizyonda Afrika,
Filistin, Angola, Irak,
Afganistan, Hindistan.
Bu dünyanýn her köþesinde
siyah ekmek kan kokuyor,
sýcak kan...
Ah, þair kardeþlerim nasýl yazýyoruz biz,
gülden,
bülbülden.
Mavi yaz akþamlarýndan,
dertli gönülden
geçip giden yazdan,
gelen güzden,
bir yalnýz yýldýzdan,
bir güzel kýzdan...
Ýlahi, nasýl yazýyoruz, nasýl?
Televizyonlarda her gece...
54
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
YAÞAM TABLOSU
Ben bu güzel dünyanýn
neþesini, elemini,
sevgisini, ölümünü,
cennetini,
cehennemini,
bir þair gibi çekip geldim
dergahýna Allahým.
Diz çöküp dua ettim,
Gerçek oldu sayende her duam, ahým.
Ben gece gündüz demeden dua ettim
sana
her gece içimde bir mum titredi söndü,
titredi söndü, sonra da tekrar yeniden
yandý
her gece kapýný çalacaðým yine,
her gece kapýn kýbleye dönüþerek
yýllardýr bu dünyada sürdüðüm yaþamý
bir de, bir de yaþatacak bana...
55
Elçin Ýsgenderzâde
BÝR AÞKIN SENFONÝK BESTESÝ
(Þiir - Nöktürn)
-Deðerli Kardeþim Hayrettin
Ývgin’in “Melankolik Þiirler”
hatýrasýna…­
melodi - 1
Senin numaraný tuþlayýp
Telefonun ahizesinde
Duysam kederli sesini ansýzýn;
o geçen günler döner geri
geçen günlere dönerim ben.
Güz yaðmurlarý da,
teklik ve yalnýzlýk da
bir saz havasý gibi
eðlendirir gönlümü...
melodi - 2
Bu karlý kýþ gününde
baþýma gelenler
bir beyazlýk içinde
baþka birisinin kaderiymiþ gibi
gözükür bana.
Bu karlý kýþ gününde
bir eski aþk þarkýsýna,
bir tatlý sözüne muhtacým yine...
56
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
melodi - 3
3
Ölürsem benimçin kara baðlama
kara baðlama, aðlama.
Anýmsa ilk tebessümü,
anýmsa, ilk görüþü anýmsa,
anýmsa, ilk öpüþü anýmsa...
Þu an gece saat iki,
ne sen benimkisin,
ne de ben seninki...
melodi - 4
4
Dostlar, kardeþler,
Ýçimde ansýzýn bir kasýrga baþlar
tüm cihanda ,
yalnýz kaldýðým bir anda.
Yüreðim acýsa da
bir türkü söylerim kendi kendime.
Söylediðim türkü bittiðinde
bir beyaz ruh takýlýr gözüme.
Takýlýr bir anlýða
ve ýþýk saçar içimdeki karanlýða...
melodi - 5
5
Siyah mezar sessizliði
gölgesiyle sarmýþ bu tanýdýk yerleri
Allahým, neydi günahý
yaz sýcaðýnda titreyerek donuyor
bu yerlerden geçip giden
garip yolcunun ahý.
57
Elçin Ýsgenderzâde
melodi - 6
Ýlkbahar sabah çiðiyle
bir dize þiir yazmýþ
yeþil gül yapraðýna.
Bir kuþcaðýz uçarak konuyor
gül dalýna
okuyor o þiiri.
Bizse yalnýz
o þiirin kokusunu duyuyoruz...
melodi - 7
Ben bizim geçmiþimizde
yaþýyorum sensiz.
Bizim geçmiþimizde
bulutsuz gökyüzü
ve masmavi deniz...
Þimdi geçmiþimizden
geri dönemiyorum ben...
melodi - 8
Ben seni kýskanýyordum
gökte buluta, kuþa,
yerde çiçeðe, güle.
Gözlerini unutmuþum
ama kalbimin belleðinde
sessiz sessiz aðlýyorsun hâlâ...
58
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
40 YAÞIN SEVGÝSÝ
Kýrk yaþýnda
öldürdüler John Lennon’u,
bir akþam New York’ta ­
hanýmýnýn gözü önünde
bir manyak kurþuna dizdi onu.
I LOVE YOU.
Benim de kýrk yaþým var,
kýrk bahar çiçeklenmiþ deli gönlüm.
Kýrk bahar þu dünyada
benden yan geçmiþ ölüm.
I LOVE YOU.
Þimdi senli anýlarým bir kýrmýzý çiçekti
bir þiir defterinin sayfalarý arasýnda.
I LOVE YOU.
Yýldýzlar sayrýþýr her gece gülüm
gözlerinin elasýnda...
I LOVE YOU…
59
Elçin Ýsgenderzâde
OTOPORTRE - 40
Kýrk pencere var benim yaþamýmda
otuz dokuz pencereden
baktým bu dünyaya ben.
Kýrkýncý penceredeyim.
Kýrkýncý pencerede
nasip, kýsmet,
sevda, hasret,
nale, figan
yurtsuzluk
gözyaþý ve kan...
Kýrk kapýlý dünyanýn
otuzdokuzundan geçtim.
Kýrkýncý kapýdayým
Yine bu kaderi seçtim...
60
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
RÜYA
Gurup vaktinde,
elma baðýnda
bir elma aðacýna
baðladým beyaz atýmý,
aðaçýn altýnda uyuya kaldým,
uyuya kaldým, kýrmýzý güle battým.
Ölümüm girdi rüyama
elma aðacýný aðlayan gördüm,
anamý karalar baðlayan gördüm.
Gördüm Þuþa daðlarýnda,
yeþil elma baðlarýnda
bir melek indi yýldýzlarýn birinden.
Ansýzýn bir at kiþnedi,
Beni rüyamdan eyledi… 61
Elçin Ýsgenderzâde
ÞAÝRLER
Kuþlar özgür,
aðaçlar bahtiyar.
Uçan kuþun, çiçek açan aðacýn
kendi yaþamý, rüyasý var.
Bir de yýldýzlarýn bahçesinde
þair ömrü, þair dünyasý var
özgür, bahtiyar.
Þairler sevdikleri kadýnlara
yýldýzlardan taç örüyor.
Þairler uçan kuþun, çiçek açan aðacýn
rüyalarýný görüyor.
62
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SENÝN RÜYALARIN
Aynalardan
bakýyorum kendime
içimde doðan sevdalý ayýn
þavký vuruyor çehreme.
Bu güzelim dünya
sanki tatlý bir rüya.
Bazen
bir rüyadan baþka bir rüyaya giriyorum
ve senin rüyalarýný
aydýnca görüyorum.
Her rüyadan bir an ­
bir çiçek,
bir kelebek,
bir renk,
bir ahenk,
bir ses,
bir nefes
ve bir umut menekþesi getiririm
yine sana armaðan.
Bazen aynalardan bakýyorum özüme,
bir melek yavrusu gözüküyor gözüme...
63
Elçin Ýsgenderzâde
BÝR ÞÖHRET ESÝRÝNE
Nam zehriyle zehirlenmiþ
gözlüklü adam
televizyondasýn
yine bu akþam.
Ben hiç durmadan adýndan konuþtuðun,
konuþtukça yanýp alýþtýðýn
caný canýmdan,
kaný kanýmdan
halkýn oðluyum,
ama sana eðilemem ­
bir Allahýn kuluyum.
Bu kutsal toprak sana
babanýn babasýndan
bir som altýn gibi miras mý kaldý?
Seninçin kabareydi Vatan,
benimçin siper.
Vatan kýþta ovan,
yazda yaylansa,
görevin, araban, yalýnsa
ben garibim, ben göçmenim – bu malum.
Ben garibim kendi yurdumda,
sen - melun.
Bugün výz gelir bana söylediðin gazeller,
senden daha gayretlidir boyalý güzeller.
Demoklesin kýlýçýydý
yalancý adýn, sahte gururun,
gözlerine kan dolmuþ, kan.
Ben kendimi boðarým,
fakat asla kýlýcýnýn altýndan
geçemem NADAN!
64
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÖZGÜRLÜK
Gökyüzünde uçan kuþ
uç kon benim omuzuma
ben de senin kadar özgürüm bugün
çiçekten çiçeðe uçan kelebek
uç gel benim yüreðime
ben de senin kadar özgürüm bugün
uzaklardan geliyorum, çok uzaklardan
çýk yoluma þafak yýldýzý
ben de senin kadar özgürüm bugün
çýk dalgalar koynundan
çýk deniz kýzý
ben de senin kadar özgürüm bugün
65
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
EY GARÝP ÞAÝRLER
“Ben bir az þairim, bir az divane”
Ey garip þairler
Sizlere kardeþim.
Gurbete uçup giden
turnalara yoldaþým.
Ali KIýnýk
Damarlarýmýzdan
ayný kan akýyor,
affetsin bizi,
Tanrýmýz gökten bakýyor.
Akille akilim ben,
divaneyle divane
sevdalý gönlüm neden
viranedir, virane?
Aðaçlar alev gibi kalkýyor topraktan,
umut el sallýyor bize uzaktan.
66
TANRI’NIN GÖZÜ ÜZERÝMÝZDE
Analarýn gözü üzerimizde
Feleðin bedduasý tutmaz bizi.
Ayrýlýklar girse araya
dostlar unutmaz bizi.
Umudun gözü üzerimizde
sevda yolcularýyýz bu dünyada.
Sevdamýz baþa vurdu mu
ölüm bile gelmez yada.
Ölümün de gözü üzerimizde
neler geçer gönlümüzden anlamaz,
duymaz,
içer gözyaþýmýzý,
içer doymaz.
Ama yine de þükür
bizi özge ölümüyle ölmeðe býrakmaz.
Tanrý’nýn gözü üzerimizde
alnýmýzý desenliyor,
gönlümüzü büyülüyor,
günahlarý affediyor.
67
Elçin Ýsgenderzâde
EVLAT ÝSTEÐÝ
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-Ayþen’e-
Bebekleri rüyasýnda güldüren
nedir acaba ­
þeytan mý, melek mi,
peri mi, felek mi?..
Ýman yerimdi bugün
rüyada gülümseyen kýzýmýn
Tanrý öpen ak alný.
Ýlahi, eðer sana gerekse
Helaldý o tebessüme
bu þiiri yazan þairin
yüreðinden akan kaný...
68
IRAKTA SAVAÞAN PARALI
AMERÝKAN ASKERÝ JANE DÝK’E
MEKTUP
Önce iþsiz býraktý seni,
içinde yandýrýp, yaktý seni.
Sonra uyuþturucu baðýmlýsý yaptý
«Rock’in roll»
ve eroin özgürlüðü
sonra eli kanlý katil...
Þimdi yurtsuz yuvasýz bir canavarsýn
nerde olsan,
þimdi yirmi yaþlarýnda bir sefil.
Her defa ölüm kokusunu duyduðunda
kanlý ellerinde sen
Özgürlük meleðine Amerika giydiriyor
kefen...
69
Elçin Ýsgenderzâde
KIRMIZI GÜLLERÝN ÜZERÝNE
YAZILMIÞ DÝZELER...
***
Yüz sene sonra
topraðýn kanýný emerek
mezarýmýn üzerinde bitecek
bir menekþenin
üzerine hasret bulaþmasýn diye
Gözlerinin,
yerin,
göklerin
hakký için
bugün sev beni, n’olursun
bugün sev beni!..
***
Ýlkbaharda açmadan solan çiçekler,
belalý sevgiler, kýrýk yürekler,
iyi ki, ahýmýz semaya yetmez,
yetseydi kalmazdý orda melekler…
***
Bu þiiri baþkalarý
okusun diye yazmadým,
bu þiiri gözlerine okudum,
gözlerin bir rüyaydý,
fakat tabir etmedim bu rüyayý.
70
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
***
Kirpiklerin her an
senin gözlerini öpüyor, fakat…
Ölüm kaþla göz arasýnda,
kaþla göz arasýnda geçiyor
rüya gibi bir hayat…
***
Daha hiçbir yabancý el dokunmamýþ
gözlerinin nuru doluyor
bu sessiz geceye,
sensiz, yýldýzsýz
geceler sýkýyor kalbimi.
Yalnýzým
yapayalnýz
bu gecenin ortasýnda
yapayalnýz
seviyorum bu dünyayý
senin gözlerini sevdiðim kadar…
***
Ne güneþ doðuyor hayatýma,
ne kar yaðýyor, ne yaðmur.
Aman Tanrým, rüzgâr bile esmiyor
kapatarak gözlerini,
bir «elveda» söylersin
yaþamak tutkusuna.
Ne güneþ doðuyor hayatýma,
ne kar yaðýyor, ne yaðmur,
ne bir dua hatýrlýyorum
ne de bir beddua...
71
Elçin Ýsgenderzâde
***
Diz çöküp topraða diktiðim aðaç,
yýllarca acýsýný çektiðim aðaç
yemyeþil
bembeyaz
tomurcuklar yerine
ayrýlýklar gül açtý
dallarýnda bu yaz…
***
Gözlerim iyice zayýfladý,
Gözlerim dünyayý
Zor görüyor zor
Kapkara karlar yaðýyor,
Sonsuz karanlýklara…
***
Kendileri þiirlerinden önce
ünlü olmuþ þairlerin
kara melekleri gülüyor,
Þiirleri kendilerinden önce ölüyor…
***
Birinin ayaðý yoktu,
Öbürünün ayakkabýsý...
Hani nerde bu dünyanýn kapýsý –
Çekip gideyim!
72
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
***
Sabah erkenden
insan soluðu duymadan
aklýma sen düþtün, menekþe!
***
Ahmet’in yurdu var,
Suna’nýn yuvasý,
Nataþa’nýn Moskova’sý!
Peki benim Þuþa’m nerde?!
Sen Þuþa’yý göster bana,
Vatanýmý göster, baba!..
***
-Oðluma­
en sýrlý
en tatlý rüyamsýn
her gece rüyamdasýn
Þahlanmýþ at üzerinde
gülüyorsun, oðlum!
Her gece rüyalarýma giriyorsun
Geliyorsun, oðlum!
Kýlýçla kýrarak tüm týlsýmlarý
Geliyorsun, geliyorsun,
Tanrýnýn mucize bir armaðaný gibi!...
73
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
***
Hayatýn yarý yolunda
Sevda çiçekleriyle süslenmiþ
Bembeyaz bir yaz günü
Önünde secdeyle eðildim.
Seni istediðim deðil
Bildiðim kadarýyla
Mutlu etmeyi baþardým!..
***
Bu güzeller içerisinde
Gözüm beni zulme koydu
Ne onlar bitip tükendi,
Ne de Gözlerim doydu...
***
Ana toprak
Koynunda her zaman
Sevgi olmuþ
Sevgi de kalacak.
Ama bu gidiþle
Sevenlerin hali
Nasýl olacak,
Nasýl olacak?
16 Aðustos 2005
74
KIRMIZI UMUT
Þair dostum,
seni Rus sevmiyor,
Japon çevirmiyor
Ýngiliz okumuyor,
Beyaz Rus duymuyor,
Fransýz bilmiyor,
kendi ulusun görmüyor
sen de onlarý aynen...
Sabahlarýn açýlýyor
peki hangi aþkla?!
Söyle nerden geliyorsun,
söyle nereye gidiyorsun
bir gün meleðin uçup
indiðinde gökyüzünden,
iki damla yaþ düþecek
senin ela gözünden.
Ýki damla gözyaþýn
ya bir çift çiçeðe dönüþecek
ya da son mumun sönecek.
27 Mart 1999
75
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
MEMLEKETÝN ÞAÝRLERÝ
Bu yazdýðým þiirse,
o zaman ben þair deðilim.
Bu güzelim memlekette
þairler þiir yazmýyor...
Þairlerin bahtý hani?
þiir yazmak için vakti hani?
Bu nazende baþkentte
garip göçmenler misali
balkonlarýnda
yabancý köpekler üren
mermer binalarýn
pencerelerinin ýþýklarýna
hasretle
bakýyor...
bakýyor...
bakýyor...
Þairlerin kalbinden bugün
kara kanlar akýyor,
umutlarýnda þimþekler çakýyor...
Karanlýk kiralýk bodrum katlarýnda,
sanki batan gemilerde
yavrularýnýn sönmüþ gözlerinde
þairler kendi yüreklerine
mavi mezar kazýyorlar.
Mezarlarýný ninni misali
gökyüzünden asýyorlar.
Þiir yazmak bu dünyada
ne sevapmýþ, ne de günah.
Galiba bu yazdýðým da
Þiir deðil pek de vallah.
Temmuz 1999
76
BEBEK GÜLÜMSEYÝÞÝ
Bana bir çocuk yüzü gösterin,
bir bebek gülümseyiþi...
Kaderimi deðiþtireyim
azdýrayým gavur ölümü...
19 Mart 2000
77
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
MÂNÝ
Bir þehit asker bacýsý
içinde aðrý acýsý
gözyaþýnda boðuluyor
kardeþ düðünü,
kardeþ düðünü...
Uyu, güzel kardeþim,
uyu, kardeþim, uyu...
nemli, kanlý siperler,
yirmisinde askerler...
tutuþuyordu, soluyordu,
gözyaþý inci inci,
askerler için dokunan
yün çorap desenlerinde
ilmek ilmek okunuyordu
kardeþ düðününün sevinci.
Bu daðlar burcu burcu,
bu daðlar bizim daðlar
kardeþler savaþtan geri dönmedi,
daðlara bakýnca bacýlar aðlar...
78
BANA
Öylesine yaþýyorum
Serçeler de söver bana.
Zavallýya uzattýðým
Elim dönüp vurur bana.
Böyle mi yazmýþtý yazan,
Ben divane, garip ozan
Ne biçim hak, nasýl mizan
Teraziler eðer bana.
Tozlu yollar nereye gider,
Ruhumu kaplar gam keder,
Ýnsanlar kurþuna dizer
Gökte melek güler bana.
09 Mayýs 1999
79
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BENÝM ÞANS YILDIZIM
Hakkýn dergahýna getirdim penah
Gerçeðe secdedeyim etmeden günah
Hakikatdir «La ilahe ilallah»
Benim þans yýldýzým doðacak bir gün.
«Düz düzde kalacak» – diyor çoðusu,
Sis dolu gözlerde gaflet uykusu
Ýçimden bakýnýyor ölüm kokusu
Benim þans yýldýzým doðacak bir gün.
Mevlânâ, Yunus Emre biçare tek
Hakikat benimçin hava, su, ekmek
Dünya hakikatle dönüyor, yürek
Benim þans yýldýzým doðacak bir gün.
1989
80
AYÞE’N
NÝN SORUSU
Baba, baba, babacýðým,
söyle bakalým
hiç karþýna çýktý mý?
dünyanýn resmini çiziyorum
bilmiyorum,
fakat kalpak koyayým mý kafasýna?!
28 Aðustos 1991
81
Elçin Ýsgenderzâde
YENÝÇERÝ
Kimi zaman bu dünyada
onsekiz yaþlý yeniçeriye dönüþürüm.
Ýçimde bir yeniçeri uyanýr ara sýra,
uyanýp kan renkli görüyor
Fuzulî’nin güllerini,
kan renkli görüyor
Turan illerini.
O yüzden oluþuyor belki
þiir defterimde kanlý bir leke...
O yüzden belki
kan kokuyor þiirim, sözüm
Ben onsekiz yaþlý bir yeniçeriyim,
öç alýyorum kendi kendimden... 82
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
DÜÞÜNCELER
Ruzigâr feleðin çarkýn çevirmiþ
Ruzigâr garipmiþ, felek fakirmiþ
Tanrý gökyüzünden bir taþ indirmiþ
Hadi girelim þu taþýn altýna.
Dünyanýn keyfini gözle götürdük,
Tesbih tanesi gibi günler geçirdik
Yaþama benziyen bir þey yitirdik
Ne kaldý gönülde sarmaða altýna?
Ruhum yaranýþtan bembeyaz, çýplak,
Bir gün dalýndan düþtü son yaprak
Kemikleri çürüttü þu kara toprak,
Üzeri neymiþ ki, olsun altý ne?...
21 Nisan 1999
83
Elçin Ýsgenderzâde
ABBAS ABDULLAH’A MEKTUP
Ucuz, beþpara etmez
fakat pahalý
þiir kitaplarý
çoðalýyor gün geçtikçe...
Nereye bakýyorsun
birbirinin týpkýsý þairler.
Dizeler arasýnda
sarhoþ bir dümen.
Ýlham perileri
hüzünlü ve periþan...
Abbas Abdullah,
biliyor musun acaba
el kadar kitabýn
avcumda yüreðimle beraber.
“aklý karalý dünya”n
kaç senedir, kaç yýldýr
bu memlekette
genç bir þairi yaþatmada...
1989
84
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
KULU AKSES ÝÇÝN
gözleri sürmeli haným
kaþlarý vesmeli haným
hiç bir þey gelmesin aklýna
affet... gideyim... aðlama...
beni ne gül tebessümün
ne viski durdurur þimdi
bir kara sevda meleði
sana mý saldýrýr þimdi?!...
ela gözler yaþla dolmuþ
saçlarýn çiçek kokuyor
televizyonda Müþerref Akay
bir aþk þarkýsý söylüyor
belki birileri aradý
bir kimse telefon etti
söyle yüreði Kulu’nun
kalkýp þiirlerine gitti
20 Nisan 1999
85
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
MASUM MELEK MÝSALÝ
BÝR ÇOCUK
Babasýna kýsýlarak
avaz avaz baðýrarak,
inim inim inleyerek
aðlýyor, aðlýyor, aðlýyor
masum melek misali bir çocuk
GEÇÝYOR
-Famil Mehdi için-
Allah’ým, al bu Vatanýn dertlerini
Anlat birbirini sevmek sýrrýný
Bu millet henüz birbirinin
Ayaðýný ezip basýp geçiyor.
Vatan, yurt satýlýyor bir kuruþ mala,
Memleket açýk artýrmada bir kara pula
Þükür o dünyaya götüren yola
Üzerinden zengin, fakir geçiyor.
Gönül bir umman, demezsem olmaz
Kapalý kapýlarý çalmazsam olmaz
Bu idam sehpasýný övmezsem olmaz
Översem þairi asýp geçiyor.
04 Mayýs 1999
86
Baba yakýn,
Tanrý uzak.
Ayaklarý yeri deliyor,
gözyaþlarý yanaðýný.
Ýnsan evlatý mý, yoksa ne
baba çocuðu aðlatýyor.
«Evlat baldan da tatlýdýr,
Acýsý bile bal tadýyor»
Son dondurmayý da
komþunun kýzý alýyor.
Babanýn cebi gibi
kutu iyice boþalýyor.
Þu sýcacýk yaz gününde
bir baba usul – usul
aðlýyor kendi içinde.
04 Mayýs 1991
87
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ERÝK ÇÝÇEKLÝ GECE
Benim bu geceye çok umudum var
Bu gece yýldýzlar çiçekleyecek.
Erikler çiçeðe durdu bu sabah
Sevenler, aþýklar gerçekleyecek.
Benim bu geceye çok umudum var
Bu gece turnalar göç edecekler.
Bu gece daðlara kar yaðacak kar
Beyaz kar üzerinde iz býrakacaklar.
Benim bu geceye çok umudum var
Eðer bu geceyi yaþayabilirsem
Daðýn doruðunda eridiðinde kar
Senin gözyaþýný eðilip silirsem...
RÜYA
Uyandým sabaha kadar uyuyamadým
Bu gece iyice karýþtý uykum.
Iþýða anlattým, suya söyledim,
Yine de içimden çýkmadý korkum.
Tersine tabir edilirmiþ meðerse rüya
Bilemem yalan mý ya doðru, Allah!
Bu gece rüyamda RÜÞVET görmüþüm,
Benim yarýnýmý sen koru, Allah!
11 Ocak 1990
88
Benim bu geceye çok umudum var
Bu gece melekler rüyama gelir
Melekler rüyamda duramazlar ki,
Melekler bir sevda demeti örer.
Benim bu geceye çok umudum var
Bu garip gecenin yolcusuyum ben.
Gurbete götürür belki bu yollar
Belki ay ýþýðý, akarsuyum ben.
Benim gökyüzünde bir bulutum var,
Benim bu geceye çok umudum var! 04 Mayýs 1999
89
Elçin Ýsgenderzâde
KARANLIK, ZULMET, KAN VE GÖÇMENLÝK
-Mina Reþit içinPencereden süzülen ay ýþýðý
gurbet ve ölüm renginde
kan kaplamýþ ayýn yüzünü
gece misali
simsiyah.
Bu nedir, Allah,
Havadan kan damlýyor
Gargar boyu Cýdýr Düzü’nden Askeran’a kadar uçan rüzgâr misali
Sanki sevinçten mahrum býrakýlmýþ
tüm alem,
sanki yaratýlýþtan önceki zamanýydý
ne Havva anamýz vardý
ne de ki Hazreti Adem.
Nereye bakarsan bak zulmet.
Nereye bakarsan bak karanlýk,
Karanlýk, zulmet, kan ve göçmenlik!.. Eheyyy!.. Nerdesiniz? Eheyy!.. Nerdesiniz?
Ehey!.. Ýnsanlýk,
Eheyy!.. Ýnsanlýk,
Eheyyy!.. Ýnsanlýk!!!
90
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BEYAZ MELEÐÝN GECE DUASI
bilmiyorum göðsümde yürek mi yoksa ne
göðsümde çarpan çiçek mi yoksa ne
geceler uykuma haram katarým
geceler ruhum için birer bahane
bahane arýyorum kadere, talihe
dua ediyorum beyaz meleðe
tekrar gelirsem fani dünyaya
bir de sýrrýmý vermem çark-ý feleðe
yine bu dünyadan çekip giderim
göðsümü avcumda sýkýp giderim
akarsular durulduðunda bir sabah
ben akarsularla akýp giderim
ben akýp giderim yýldýzlar kalýr
tenhâlâr, garipler, yalnýzlar kalýr
sen benim kadrimi bilmeyeceksin
deli gönlüm yine de sýzlar kalýr.
04 Mayýs 1999
91
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÞÜKRANLIK
Tanrý’nýn gönderdiði
Baht,
Talih,
Kader...
Kalan her þey gider...
Yenilgilerin baþý üzerinde
Sallanan beyaz bayraklar misali
Gerçekleþmeyen arzularým
Delip geçiyor kalbimi
Etek etek...
GÜZELÝM
ömrümüz bir facia dramýydý
her aþk gönlümün ilhamýydý
bu dünya bir bayram akþamýydý
sen de baktýn ben de baktým güzelim
kýrýlsýn feleðin mýzrabý teli
hayalim dalgalar koynunda deli
yaþadýk parlayan yýldýz misali
sen de aktýn ben de aktým güzelim
ömür ölümlerin içinde bir ada
tutuþtuk atýldýk yandýk bir oda
baktým yarýn ne yazýk ki dünyada
sen de yoktun ben de yoktum güzelim
1989
92
Ýçimdeki yanan ateþ
Sönmüyor birce an...
Yüreðimden usul usul akan
Dert kokulu simsiyah kan.
Gözlerimde Cýdýr Düzü
Ana yurdun þehit yüzü
Bir parça yavan ekmeðimi
Kanýma bandýrarak yiyorum
Üzerinden...
Kanlý gözyaþlarý...
Yarýna inanarak,
Umutlara kýsýlarak
Yine de þükür ediyorum
Þükür ediyorum Tanrýma
Þükür ediyorum insanlara!
Nereye gidersek gidelim yaþam
Yürekte bir saðalmayacak yara.
19 Mart 2007
93
Elçin Ýsgenderzâde
OLAMADIM
Herhâlde sütümde þairlik varmýþ,
Þair oldum.
Herhâlde sütümde ilim adamlýðý varmýþ
Ýlim adamý oldum.
Herhâlde sütümde oðulluk yokmuþ,
Olamadým,
Oðlun olamadým, Karabað!
25 Ekim 1998
94
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
EBEDÝ SORU
Bu dünya böyle mi olmalýydý, baba?
Ömür bir göz kýrpýmý
O da insan kýyýmý!
Bu dünya böyle mi olacak, yavrum?
95
Elçin Ýsgenderzâde
96
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
DERT
yüzümden masumluk yaðar
görenlerse fakir sanar
içimde þimþekler çakar
içim dýþýmýn düþmaný
YAÞAM(AK) DERSÝ
Artýk sýkýlmaktan korkmuyor gözüm,
Sýkýlýp sýkýlýp polat olmuþum.
Artýk yýkýlmaktan korkmuyor dizim
Yýkýlýp yýkýlýp yine durmuþum.
nasýl bozulmasýn moralim
biri sadýk, biri zalim
sol habis, sað akl-ý selim
elim elimin düþmaný
Çoðunun gölge misali izinde biten
Iþýklý yaþamlar aramaz beni.
Anlamsýz ihtiþam içinde yitmiþ
O çirkef yaþamlar avutmaz beni.
neden döndü, niçin döndü
yad sözlere hemen döndü
döndüðünde ateþim söndü
dilim dilimin düþmaný
1989
Ezelden ihtiyaç içinde yandým
Ýhtiyaç içimde yanýyor yine.
Kaygýyla doðan yarýným, SELAM!
Azaplar yaþamaðý öðretti bana...
Haziran 1990
97
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
MEHMET ÝSMAÝL ÝÇÝN
“Ben þair deðilim babam, kardeþim
öðren bakalým bugünün þairi var mý?”
M. Ýsmail
Bak ne zamandýr, bak kaç yýldýr
Baþsýzlar baþcýymýþ gibi baþa çekildi
Milleti gasp edip çoðusu ine çekildi
Millette suç var mý, Mehmet Ýsmail?
KAN
- Karabað müdafaa þahinleri’nin
yiðit savaþcýsý Namýk Bedelov için-
bilmiyorum
kendisi bildi mi bilmedi mi...
birce damla kaný kalmamýþ
yaralý savaþcý,
o kadar kansýz düþman kaný içmiþti ki,
kansýzlýktan ölmedi...
28 Eylül 1992
Musa Naðýyev Hastanesi
98
Kaderdir diyerek hepimiz geçtik,
Vicdana tükürüp parayý seçtik
Seçerken gözleri kapalý seçtik
Bundan kötü dert var mý, Mehmet Ýsmail?
Kemikten iliðe iþlemiþ tamah1
Kardeþ kardeþine getirmez penah
Deðerini bilmeyen millete Allah
Hiç nazar eyler mi, Mehmet Ýsmail?
Böyle zulümde kývranan halkýn
Dünyada teklenmiþ kavrulan halkýn
Topraðý göklere savrulan halkýn
Þairi olur mu, Mehmet Ýsmail?
20 Haziran 1995
99
Elçin Ýsgenderzâde
YETER
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-Ýlk þiir kitabým için-
Okumak...
Bu henüz dursun bir tarafa
elin kitabýma deðdi ya, yeter.
Ýçinde yüreðim çarpýyor onun
avcunda cenneti duydu ya, yeter.
YÜREÐÝMÝN SEVDA TÜRKÜLERÝ
Yüzünü yüzüne varmamýþ þiirim,
bu kadar yakýnlýk duymamýþ þiirim
seni vasfetmekten doymamýþ þiirim
ýlýk nefesinden doydu ya, yeter.
Okþayýp okþayýp
sýktýn göðsüne
ya kendisi, ya da...
söyle farký ne?!
Saygýyla eðildim kitabým sana
benimçin yaþam iþte buydu ya, yeter!...
02 Aðustos 1996
100
101
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
YAÐMUR TÜRKÜSÜ
Yine ýlýk yaðmurlar
yaðýyor hayatýma.
Senin sevda meleðin
bakýyor hayatýma.
Bakýyor, beyaz bir oda,
camýnda, yeþil kaktüs.
Sakýn bir þey söyleme,
hafifçe gülümse ve sus…
Býrak yýldýzlar düþsün
gecenin eteðinden.
Yalnýz seni diledim
ben sevda meleðinden…
102 103
Elçin Ýsgenderzâde
104
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
YALNIZLIK TÜRKÜSÜ
Yine yaz yaðmurlarý
çalacak penceremi
ayrýlýk desenleri
süsleyecek hücremi.
GOBUSTAN TÜRKÜSÜ
Gobustan’da bir kaya,
kayanýn üstü resim.
Kavaltaþ’ýn sesine
karýþýr benim sesim.
Yine affettim seni
yaðmurlarýn hatrýna.
Yazdým çektiklerimi
Her þiir satýrýna…
Orda dans ediyoruz
kaya üstü resimde.
Dudaðýmý yakýyor
bugün çiçek ismin de.
Sustu beyaz telefon,
yýldýz falý da yalan.
Bu yaz yaðmurlarýydý
bana hatýra kalan…
Sihir yapmýþsýn bana
Gobustan kayasýnda.
Belki yine görüþtük
bir melek rüyasýnda.
105
Elçin Ýsgenderzâde
106
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
RÜYA TÜRKÜSÜ
Bin sene önce görmüþtüm
seni bir eþsiz kayada.
Yine geldin hayatýma
yaðmurlu bir rüyada.
MENEKÞE TÜRKÜSÜ
Menekþe ol, güzelim
menekþe âþýðým sana,
gönlüm de bir menekþe,
aklý karýþmýþ dumana.
Yine tuttun elimden,
seni seviyorum dedin.
Ne göklerde melek vardý,
ne de yeryüzünde bir din.
Sen menekþe, gece mesut
sen de bulut, ben de bulut,
sol göðsümün altýnda
gül açýyor kýzýl umut.
Yine geliyor rüyama,
geliyor rüyama her gece.
Gobustan’ýn kayalarý,
Ve bundan bin sene önce…
Unut beni menekþem
ben unutayým özümü.
Baþýmýn üstünden gitsin
þu bulutlarýn dizimi...
107
Elçin Ýsgenderzâde
108
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
GURBET TÜRKÜSÜ
Yine sevda dolu
bir gün yaþadým
Yine aklýmdan
çýktý öz adým.
SEVDA TÜRKÜSÜ
Unut beni güzelim,
unut, unutabilirsen,
Avut garip gönlümü,
avut, avutabilirsen.
Yine dostlar hayýrsýz,
yine yýldýzlar uzak.
Yine gönüller yalnýz,
gece kâbus, yýldýz ak.
Unutuver sevdalarý
menekþesin… Gülümse.
Kapýmýzý çalarsa bir gün
hoþ gelmiþ, eðer ölümse…
Peki ya ben? Ben kimim?
Kimim ben bu dünyada?
Ben senin rüyandayým,
sen de benim rüyamda.
Cam önünde minik kuþlar,
duvarda senin resmin…
Gönlümde bir son sevda,
dilimde senin ismin…
109
Elçin Ýsgenderzâde
110
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BÝR SEVDA TÜRKÜSÜ DAHA
Sana mektup yollamýþtým
ben Oðuz illerinden.
Henüz açamadan solan
gurbetin güz güllerinden.
RÜZGÂR TÜRKÜSÜ
Bir güzel kýz camý açtý
demin yedinci katta.
Ben henüz görmemiþtim
böyle bir güzel hayatta.
Ayrýlýk günlerinde
o mektubu aldýn mý?
Harýbülbül açtýðýnda
Sevdamýzý andýn mý?
Ah, ben bir deli-divane,
ötekiler hepsi yalan.
Esiyor kara rüzgâr
dert olur bana kalan.
Ben senin son kaçamaðýn,
sense benim ilk aþkým.
Þunu, þunu iyi bil ki,
yalnýz sana gönül açtým…
Bakma benim gözyaþýma,
býrak beni gideyim.
Ýþte benim þiirlerim,
iþte kalbim, iþte elim…
111
Elçin Ýsgenderzâde
112
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
GECE TÜRKÜSÜ
Gece, yaðmurlu hava,
gece, deniz sahili.
Gobustan kayasýnda
resimlerin lâl dili.
KIR ÇÝÇEÐÝ TÜRKÜSÜ
Eski bir aþk duasý
çekip götürür beni.
Tanrý daðlarýdýr kýzým,
ruhumuzun vataný.
Umut bir kuze4 gibi
elimden kaydý, düþtü.
Nerdesin deli gönlüm,
gönlüm, bu son görüþtü.
Orda Altay daðlarý
feleklerle savaþýr.
Ne yamaçtan kervan geçer,
ne doruktan bulut aþýr.
Rüyada boðuluyorum,
kimse yetmiyor ünüme,
uyanýyorum uykudan,
yazýk benim bugünüme…
Sabah sabah tan yelinde
kanaryalar ötüyor.
Yaz gecesi rüyalarým
yeþil çayýr kokuyor…
113
Elçin Ýsgenderzâde
VUSLAT TÜRKÜSÜ
Davullarý çalýn dostlar,
uyandýrýn Göktürkleri.
Ýçimde hep uçuþuyor
bir hayatýn türküleri.
Mor daðlarýn doruðunda
sevdalarla süslenmiþ ay.
Kýlýçlar oynar havada
mahvolmada altýn saray.
Elveda, Tanrý Daðlarý,
Beyaz melek, elveda.
Belki yine görüþürüz,
hiç görüþemeyiz ya da…
114
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SON SEVDA TÜRKÜSÜ
Ay ýþýðý yaðar gökten
yaðar dudakta yakarýþ.
Gönlüm, dünyayla savaþ,
yine, kendinle barýþ.
Doruklara kar yaðmada,
benim içimde ilkbahar.
Orda, Tanrý Daðlarýnda
benim de bir duam var.
Benim bu sonuncu sevdam,
ölümlerden vefalý.
Nere gitsem benim ruhum
eþsiz ve gurbet havalý.
115
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
GAZÝ TÜRKÜSÜ
Canýmýz canýndan Vatan topraðý,
Kanýmýz kanýndan þehit bayraðý,
Yardýma çaðýrýp yüce Allahý,
Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam.
Ah, garip Vatan, gözyaþýn akýyor,
Dörtyol garip garip yola bakýyor,
Viran gönülleri sevdan yakýyor,
Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam.
ÖLÜM TÜRKÜSÜ
Mor daðlarýn baþý duman,
alev almýþ tamam cihan.
Nedir bu rüya, bu devran
kaldýr Türk’ü, kurda yetir.
Dayanmaz acýya sine,
kavuþursam kederine.
Çevir birer marþ sesine
Tanrý, beni yurda yetir.
Yalvaramam ben ecele,
Yurtta þair garip öle.
Beni de bir þehit eyle
Ölümümü orda yetir.
116
Seni çok özledi Þuþa kardeþin,
Gargar nehri akan kanlý gözyaþýn,
Yiðitler siperi topraðýn, taþýn,
Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam.
Son savaþ zafer için bekliyor bizi,
Ay gökten bakarak, izliyor bizi,
Bugün þehit ruhlar çaðýrýr bizi,
Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam.
Geliyor evlatlarýn öcün almaða,
Bir ulu savaþta kýlýç çalmaða,
Geliyoruz, Aðdam, gazi olmaða,
Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam.
07 Þubat 1999
117
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
VATAN TÜRKÜSÜ
“Kimine düþtü hak yolu,
Kimine de tutsak yolu.
Dünyanýn en uzak yolu
Þuþa’dan Allah’a kadar...”
Musa Urud
118
GÖÇMEN TÜRKÜSÜ
“Ku kuþlarý hayatlarýnda yalnýz
bir kez ölüm anýndayken garip ga­
rip ötüyorlar.”
Kesildi evlât ayaðý,
düþman orda bu yaz çaðý,
Yüreklerde Vatan daðý,
kahroldum özüm özüme.
Kýblemize döneceðiz, deðil mi?
Yurdumuza döneceðiz, deðil mi?
Alev alýp söneceðiz, deðil mi?
Son türkümüz okunmamýþ, ku kuþu.
Yolum vatan tarafadýr,
düþün, izime izime.
Ya zafer, ya da ölüm,
katýl, sözüme sözüme.
Irmaklarý bizsiz akýp çaðlýyor,
yeþillikler kendin bize saklýyor,
figan edip karlý daðlar aðlýyor,
son türkümüz okunmamýþ, ku kuþu.
Yücelt savaþ bayraðýný,
yakýn zafer çýraðýný,
ölsem, Þuþa topraðýný
dökün, gözüme gözüme.
03 Þubat 1998
Ýki gözüm iki çeþme, akacak,
analarýn derdi daðlar yýkacak,
koca dünya nice tahtlar yýkacak
son türkümüz okunmamýþ, ku kuþu.
25 Kasým 1996
119
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SAVAÞ TÜRKÜSÜ
Güzelim dünyadan niceler geçti,
Kartal doruðundan cüceler geçti,
Üzerimden kara geceler geçti,
Dünyaya baktýkça, karardý gözüm.
Tanrým, býyýk, sakal, göz düzeltiriz,
bizler hala “dayan”, “döz” yeþertiriz,
çorak topraklarda söz yeþertiriz,
kýratlar kayboldu, kalmadý dözüm.
Allah iznindedir hayat sona dek,
bir gün sarar bizi toprak ana tek.
Derbent’ten Tebriz’e, Ýrevan’a dek
At sýrtýnda varýp gidecek sözüm.
Savaþ rüzgârlarý esecek bir gün,
Kýlýçlar kýnýný kesecek bir gün,
Kanýmýz ay yýldýz çizecek bir gün,
O karlý daðlara dönecek göçüm.
03 Mart 1999
120
TÜRKÜLER TÜRKÜSÜ
Çýð düþmüþ, ah çýð düþmüþ
bahçemizde güllere.
Gönlüm, bir müjde gönder
sevdalý gönüllere.
Ah, benim türkülerim,
ah, benim deli gönlüm.
Beni senden ayýramaz
ne ayrýlýk, ne ölüm…
Bir gün Cýdýr Düzü’ne
varýr olsan an beni.
Bu geceyse hasretin
elinden gel al beni.
121
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
TOKAT TÜRKÜSÜ
“Tokat âlimler ve þairler þehridir”
Bura gurbet deðil, gönül,
burasý Vatan topraðý.
Gökleri yýldýz yýldýz,
bulutu gül yapraðý.
Evliya Çelebi
HALET TÜRKÜSÜ
Davullar vurulsun,
gönüller durulsun,
Dað sýrtýnda, yamaçda
ak çadýrlar kurulsun.
Eðerleyin atlarý,
açýlsýn kanatlarý,
selamlayýn daðlarda
yakýnlarý, yadlarý.
Zeytin gözlü çocuklar ay parçasý,
analarýn soluðu cennet kokulu.
Irmaklarý doruklardan akýp durulur,
vadileri allý, güllü, daðlarý ulu.
Yýkasýn günahlarý,
analarýn ahlarý,
saçýlsýn yýldýzlara
yiðitlerin oklarý.
Güvercinler yuva yapar minarelerde,
þairlerin kafasýnda Türklük ülküsü.
Rüzgârla çarpýþýr Türkün bayraðý,
uçuþur semada Tokat türküsü…
Ozan Türkü tuttursun,
dertleri unuttursun,
kýzlar halay oynasýn,
daðlar ayaða dursun.
122
123
Elçin Ýsgenderzâde
ÝLKÝNLÝK TÜRKÜSÜ
Anayurdum karlý daðlar,
ayvalý, narlý daðlar,
ayva gülü, nar çiçeði,
ana yüreði…
Anayurdum karlý daðlar,
felek yollarý baðlar,
Ay ýþýðý, bülbül sesi, akarsu,
ayva gülü, nar çiçeði, nane kokusu.
Anayurdum karlý daðlar,
sabah namazýnda analar aðlar,
duvarlarda hançer ölüm kokusu,
namluda namus, kurþun kokusu…
Anayurdum karlý daðlar,
felek yollarý baðlar
sabah namazýnda analar aðlar,
ayva gülü, nar çiçeði,
ana yüreði.
124
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
YEÞÝLIRMAK TÜRKÜSÜ
Þanlý Tokat kalesinde ay doðmuþ,
«Tokat’tan aldým yaprak kýnaný»…
Hey, hey, eðerleyin kutsal atlarý,
burdan gelip geçiyor tarih kervaný.
Hey, hey davullarý vurun yiðitler,
hey, hey, sýra daðlar, sýralý daðlar,
buradan gözükmüyor Þuþa kalesi
benim gönlüm gibi yaralý daðlar.
Tokat kalesinde yine ay doðmuþ,
Çamlýbel’den esiyor bahar yelleri,
Yeþilýrmak yeþil türküdür yavrum,
Ay askerleriydi Oðuz illeri.
Tokat’tan Þuþa’ya bir yol uzanýr,
baþýmýz üstünde þehitlik ruhu,
þanlý, zafer günü bekliyor bizi,
O mukaddes gün uzak mý, yahu!
125
Elçin Ýsgenderzâde
126
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
MÜJDE TÜRKÜSÜ
Bir gün yurt savaþýnda
þirin candan geçeriz.
Þehitlik þerbetini
bismillahla içeriz.
ÇÝÇEK TÜRKÜSÜ
Sen benim þiirimdesin
Sen benim ruhumdasýn
Gündüzün hayalimde
Geceler uykumdasýn
Ay bakip da gülümser,
müjde gönderir bize
bir türkü tuttururuz
ölüm ile göz göze.
Nereye gitsem melek gibi
Baþýmýn üzerindesin
Feleðin oyunundan
Koruyorsun hep beni sen
Türkülerde kalacak
benim ömür gün sevdam
O türkünü rüzgâra
söyleyecek bir adam…
Her þeyi unutmuþum
Dilimde bir çiçek adýn.
Belki bu bir yaþam deðil
Belki bu bir rüyaydý...
127
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÜLKELER...
ÝNSANLAR...
SEVDALAR...
128 129
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
KÜLEBÝ YOLUNDA
Cahit Külebi’yi anýmsadýk
Külebi yolunda…
Hey gidi Cahit Külebi,
garip kuþu öldürdüler insanlar…
Ýnsanlýðýmdan utandým
ben de senin gibi…
130 131
Elçin Ýsgenderzâde
132
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
MERHABA TOKAT!
Merhaba, Tokat kalesi,
Seni gördüm mutluyum.
Akarsu gibi sevdalý,
Ses gibi umutluyum.
GAZÝ OSMAN YATIRI
Karþý yatan daðlarýn
Bilinmez çöl çayýrý.
Gök kubbesi altýnda
Bir Gazinin yatýrý.
Bulutlar gibi özgür,
Kuþlar gibi bahtiyarým.
Nerdeyse ney aðladý,
Açýldý eski yaram.
Alev içinde yanýyor
Türkülerin sözleri.
Arayýp bulur beni
Rüzgârlarýn gözleri.
Hey onbeþli, onbeþli,
Hey, allý - güllü Tokat.
Hayýr - dua et bana,
Hey, turna telli Tokat.
Mor daðlar, ak bulutlar,
Yeþilýrmak ve orman
Kalk ayaða, Paþam, kalk
At beline, Gazi Osman…
133
Elçin Ýsgenderzâde
ALÝ RIZA CAMÝÝ
Ali Rýza camisinden
Ezan sesi yükselir,
Hayalime ana yurdum ­
Þuþa daðlarý gelir.
Aldanma paþa gönlüm,
Her yolculuk bir kader.
Kim demiþ dünya fani,
Ýnsansa geldi gider?..
Kýble yeli süslüyor
Aðaçlarý, kuþlarý.
Sana gönderebilsem
Rüyalarý, düþleri…
Yüreðimin içini
Hasret oyup, dert delir.
Ali Rýza camisinden
Ezan sesi yükselir…
30 Ekim 2003 Tokat
134
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ATATÜRK ANIT MEZARI’NDA
-Sayýn Nail Tan’a-
Daðlardan aþýp gelir,
baðlardan uçup gelir
Denizden yüzüp çýkar,
dalgadan süzüp çýkar,
Ankarada ilkbahar.
Mukaddes Türk topraðýnda
bir Anýt mezarý var,
“Ne mutlu Türk’üm” deyip
uyuyor orda önder.
Yücelerden yüce Tanrým
bize bir müjde gönder.
Atatürk mezarýndan
keþke kalksa ayaða,
güvercinler uçup konsa
Ay yýldýzlý bayraða.
Bir Anýt mezarýnda
yaz bulutu gibi doldum.
“Ne mutlu Türk’üm” dedim,
en mesut þair oldum.
135
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÝSTANBUL’DA ÝLKBAHAR
- Resul Rýza’nýn anýsýna -
Bahar kuþ gibi kanat açarak
uçup geldi gurbetten.
Ýstanbul’un ilkbahar akþamýnda
bir mutlu þairim ben.
Akþam sarý, kýzýlý
ve mor yangýnlarla
þehrin, denizin üzerine çöküyor.
Sularda mavi, beyaz, lacivert
parýltýlar ýþýk saçýyor,
aðaçlar, insanlar, ýþýklar hür.
Renkler, sesler dünyasýnda
birbirine karýþýyor
sarý, kýzýlý, yeþil.
“Deniz hangi renk?
Mavi, öyle mi?”
Resul Rýza sezimleri
kaynaþýyor ýþýl ýþýl.
Her dalga bir hayat,
her dalga bir kanat.
Sulara boncuk gibi daðýlan ýþýklarý
yüreðimin içine yýðýyorum Üstad…
02 Mayýs 2004 Ýstanbul
136
ROMEN RESSAMI AUQUSTÝN
KOSTÝNESKU’NUN ATÖLYESÝNDE
Dünyanýn her yerinde
güneþ hep ayný gurup ediyor akþamlar.
Dünyanýn her yerinde
birbirine benziyor
yürekleri dert döven þairler,
gözleri sarhoþ ressamlar.
Bir daha sevdim dünyayý
senin manzaralarýný gördükte
resimlerin tomar tomar
birikmiþ bir köþede
Yaþanmýþ günlere döndüm,
sizin kýzlar bizim kýzlar gibi aynen,
masum,
hayali.
Sizin daðlar bizim daðlara benziyor,
bizim daðlar gibi
doruklarý karlý,
vadileri kýnalý.
Dünyanýn her yerinde
güneþ hep ayný biçimde batýyor akþamlar.
Dünyanýn her yerinde
ayçiçeðidir adamlar.
137
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
VATAN KOKUSU
- Büyükelçi Dr. Eldar Hasanov’a ­
Tuna nehrinde bulutlar uçuyor,
Tuna’da yüzen bulutlara bakýyorum.
Bulutlar, bulutlar, beyaz bulutlar…
Bulutlara takýlarak sularda akýyorum
bu bulutlar nerden geldi bu yerlere,
bu bulutlar nereye gidiyor.
Gönlüm bulutlar gibi
sevdalý ve hür.
Bu gece rüyamda Þuþa’yý gördüm
Tuna’nýn sularýna anlattým rüyamý.
Bu þehirde kapýsýný çalabileceðim
Bir þair yok mu ki, yani?!..
Tuna’da altýn balýktý yürek.
Vatan kokusun anýmsattý
senin sofranda yediðim ekmek…
30 Nisan 2004 Bükreþ
138
BÜKREÞ’ÝN KIZLARI
Bükreþ’in melek kýzlarý
Ak akasya gibi güzel,
Gözleri iki damla Tuna,
Þimdi burda çarpýlma gel.
Bükreþ’te ak akasyalar
Melek kýzlar gibi nazlý.
Tuna da sayrýþan ýþýklar
Allý, güllü, mavi, beyazlý…
Gök üstünde kanat çalýp
Uçuyor bir tutam bulut.
Burda bahar yaðmurlarý
Melek kýzlar kadar mesut.
139
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
NAZIM HÝKMET’E
“Tuna’nýn sularýnda olayým…”
N. Hikmet
KARADENÝZ’ÝN ÜZERÝNDE
YAZILMIÞ ÞÝÝR
Ýstanbul’dan
Bükreþ’e uçuyoruz biz
uçuyoruz,
Karadeniz’in üzerinden.
Karadeniz, Karadeniz…
Bir martý gibi
kayýp geçtik
Karadeniz’in gecesinden…
Yüreðimi astým ben
yazýlmamýþ bir þiirin
ilk hecesinden…
140
Tuna’yý gördüm Hikmet’in oðlu,
içimde ayrýlýk hüznü.
Karadeniz’e akýyordu Tuna,
sularýn aynasýnda gurbetin hüsnü.
Bir köprü üzerindeyim þimdi,
gökyüzünde bizim ilden bulutlar.
Sularda ýþýl ýþýl
en þirin dilekler,
en tatlý umutlar.
Gurbetten gurbete
gideriz Hikmet’in oðlu.
Üstad, bugün ben geçiyorum
dün sen geçen yolu…
Baþýmýz üzerinde ay,
Ýþte, geldik, gidiyoruz,
Hoþça kal, Tuna!
141
Elçin Ýsgenderzâde
ADÝL MÝRSEYÝD’E BÜKREÞ MEKTUBU
Bu gece Bükreþ’te
rüyama girdin dostum.
Gurbet gecelerinde
þehrin geniþ caddelerinde
seni aradým, bulamadým.
Bükreþ’te misin yani?
Kafelere, barlara girdim,
sergi salonlarýnda aradým seni.
Belki Paris’teydin o gece,
belki Leki6 istasyonunda
bir tren bekliyordun bekleme salonunda.
… Bir zamanlar Paris’ten mektuplar
yazardýn.
Sen Paris’in sýrlarýný tabir ederdin.
Ben tabir ediyorum bugün
Bükreþ’in sýrlarýný.
Kendin yoktun
güvercinlerin burdaydý.
Tuna’nýn sularýna
okuyorlardý senin þiirlerini…
…Akýyordu Tuna
göðsünde altýn ay…
142
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BÜKREÞ’TE YAÐMUR
Yaðmur yaðýyor
Bükreþ’te mayýs.
Yaðmur altýnda ýslanýyor
Güzelim mavi Tuna.
Seni düþünüyorum
Bükreþ’in yaðmurlu bir gününde,
nere gideceðimi bilmeden
durdum Eminescu sokaðýnda
vitrinlerin önünde.
Kafede Romen þarkýsý
ýlýk bir tesellidir þarkýcýnýn sesi…
Bükreþ’te
bir gurbet akþamýnda
seni düþünüyorum.
Yaðmur yaðýyor
üþüyorum…
03 mayýs 2004 Bükreþ
143
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
RÜYALAR ÞEHRÝ ÝSTANBUL
Mutluluðun ne olduðunu duydum
Ýstanbulun ilkbaharýnda.
ÝSTANBUL’DA ÝLK GECE
Bir ilkbahar gecesi
indim göklerin maviliðinden,
indim Ýstanbul’un koynuna.
Kelebek gül kokusuna uçuyormuþcasýna
uçtum, uçtum
ýþýklarýn oyununa.
Uçak kanatlarýndan baktým Ýstanbul’a
uçak kanatlarý altýnda
bulutlar, bulutlar, bulutlar…
Iþýklar,
minareler,
türküler
ve umutlar…
144
Ýstanbul rüyalar þehriydi dün,
Ýstanbul rüyalar þehri bugün,
Ýstanbul rüyalar þehri olacak yarýn da...
Ýlkbaharda sokaklar, caddeler, camiler, minareler
ve deniz gözlü kýzlar
ve gönlümü çalan sazlar...
Ýlkbahardý Ýstanbul,
Ýçimde dýþýmda ilkbahar
Ýçimde, dýþýmda Ýstanbul.
Eski bir türkü kanatlanýr Turan elinden
Türk kaný coþar damarlarýmda.
145
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SEVDÝM SENÝ PRÝZREN’ÝM
Asrlarýn yoldaþýsýn,
Osmanlý’mýn sýrdaþýsýn
Sen Þuþa’mýn kardeþisin
Sevdim seni Prizren’im.
Þar daðlarýn mihenk taþý,
Terziler’in yüzük kaþý,
Taþý, tarihimiz taþý
Sevdim seni Prizren’im.
Taþköprüyle Hançýnar’ýn
Þah eseri bu diyarýn
Mucizedir Þadýrvan’ýn
Sevdim seni Prizren’im.
Maraþ semti bir manzara
Kalen mesken mert erlere
Göðsün meydan camilere
Sevdim seni Prizren’im.
Mehmet Paþa hamamýnla
Sen tarihi özelliksin.
Her taþýnla, her kayanla
Harikasýn, güzelliksin
Sevdim seni Prizren’im
Balkanlarda gözüm benim!
15 Nisan 2006 Prizren- Kosova
146
PÝYANOCU GALÝNA JUKOVA’NIN
KONSERÝNDE
Beyaz bir melek parmaklarýydý
Sýr dolu parmaklarýn
Sevda dolu, sevgi dolu, ses dolu...
Ellerinden yüreklere yönlenir
Sevda yolu, sevgi yolu, ses yolu...
Bir Piter meleði
Bir sihirli piyano
Sahne kendi büyüklüðünde tatlý bir rüya
Mutluluk kaplamýþ burda her yeri
Ellerin üzerinde uçuþuyor
Bu güzelim dünyanýn
Sevdalarý,
sevgileri,
umutlarý...
23 Mayýs 2007 Moskova
147
Elçin Ýsgenderzâde
KUTSAL TÜRKÇEM
Tanrý daðlarýnda
kartallardan güç alarak
Issýkgöl’ün sularýna
anne misali ninniler söyleyerek
yüreðime kazýnan dilim,
Kutsal Türkçem!
148 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
Hoþ günlerde nevraðýmsýn
varlýðýmsýn, dayaðýmsýn.
Sen savaþta bayraðýmsýn
gayretimsin ana dilim
Kutsal Türkçem!
Ulu Manas kudretli
Dedem Korkut hikmetlisin
Nizamî misali derya deha
Babek gibi kuvvetlisin
gözlerimin nuru dilim
Kutsal Türkçem!
Tuna’mýn sularýna hopmuþsun
Rodop’larda kendine yurt bulmuþsun
Doðudan Batýya Vatan diye at çapmýþsýn
Sen tarihi kimliðimsin ana dilim
Kutsal Türkçem!
Fuzulî’nin gam yaþýndan
arýlmýþsýn, durulmuþsun
Mevlânâ’nýn, Yunus’umun
Sevgisinden yaranmýþsýn
aþk odamsýn ana dilim
Kutsal Türkçem!
Seslendiðin her toprakta
Gönül güler, göz sevinir
sýcaklýðýn insanlara
nur getirir, sevinç verir
Ýnsanlýðýn kurtuluþu ana dilim
Kutsal Türkçem!
30 Haziran 2005 Biþkek
149
Elçin Ýsgenderzâde
PÝTERLÝ ANASTASÝYAYLA DÝYALOG
- Az daha konyak olur mu?
- Olur.
- Bir tane sigara?
- Buyur.
- Biliyor musun,
çok zor yaþamak – evde iki bebek
geceye beþ altý müþteri.
Öyle söylüyorlar yýlbaþýndan
Her þey pahalanacak.
- ...
- Olsun ya önemli deðil
hayat iþte, geçip gidiyor.
Ama biliyorsunuz, En büyük facia nedir?
- Nedir?
- ANASIZLIK!!!
15 Eylül 2006 Kiev
150
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BU GÜZELLER NE TÜKENÝR,
NE BÝTER...
Lale olup yamaçlara çýkarlar,
Aya dönüp gökyüzünden bakarlar,
Ateþ alýp güneþi de yakarlar,
Bu güzeller ne tükenir, ne biter...
Ne dil þaþýrýr, ne yürek yanýlýr
Ömür yolu her an ona yan alýr,
Yaranýþlar güzellikçin yaranýr
Bu güzeller ne tükenir, ne biter...
Ýlham perisidir, ruhtur, nefestir,
Sevgidir, istekdir, aþktýr, hevestir
Sevgimize, aþkýmýza kafestir
Bu güzeller ne tükenir, ne biter...
16 Aralýk 2005
Novosibirsk
151
Elçin Ýsgenderzâde
ERMÝTAGE YAÞANTISI
Bu dünyada doðup
Bu zamanda yaþadýðýma
An be an, adým adým
Þükür ettim,
Þükür ettim
Ermitage’da.
Bu güzelim dünyada
Ýnsan olduðuma,
Ýnsanlýðýn
Sýrlý, gizemli incileri
arasýnda
hayran kaldýðýma
þükür ettim
þükür ettim
Ermitage’da.
152 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
Micallangelo, Leonardo Da Vinci’nin
Zamandan boylanan üstad duruþlarý,
Anýtlarýn sert ve maðrur
Sevgi dolu bakýþlarý,
yüzyýllarýn günümüze kavuþan
ýlýk soluðu,
solmaz desenleri...
Van Gogh’un garip soluðu
Gogen mucizesi.
Anri Matisin
«Güller ve meyvalar» resmi,
«Dans» tablosu.
Fransa ressamlýðýnýn
dünkü
bugünkü
sýr dolu imajý
Picasso kübizmi,
Pablonun güvercinleri
ve
«Çocuk ve köpek» mucizesi
... Ve bir de çok aradýðým
Fakat bir türlü göremediðim
«Kepez’in gözyaþlarý»
evrenin ender incisi,
Settar Behlûlzade efsanesi.
28 Mayýs 2006
Sn.Petersburg
153
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
AHMET HÂÞÝM’ÝN ANISINA
“En garip þair oldu”
Ahmet Hâþým
Kim bilir
ne kadar umut, ne kadar sevda, hasret
var
gözle kaþ arasýnda
Ve bir yol var, gider gelmez
gözle yaþ arasýnda.
Son damla gözyaþý misali
kader baht donuyor bazen
gariplerin yüzünde.
Bazen dünya küçülür
küçülür, küçülür bir damlaya dönüþür
kadersiz insanlarýn gözünde.
Gökte bir yýldýz akacak,
Yerde bir çiçek solacak,
ve gün gelecek bu dünya
bir damla gözyaþý olacak...
154
AVRUPA BENZERLÝÐÝ
Dikkat ederseniz eðer
çok benziyor Avrupa’da ülkeler
Ayný biçim, ayný elbise...
Her yerde McDonald’s
Beþ yýldýz Sheraton,
Ya da Hilton.
Ýhtiraslý kýzlar,
Gay delikanlýlar
Viski kokusu, sigara dümeni
Hepsinin de canýnda
Bir kuþ gribi
Amerika korkusu...
2006 Brüksel
155
Elçin Ýsgenderzâde
BÝRÝNCÝLÝK
“Antakya’ya geldiðim ilk gün ak­
þam kýzým Aydan telefon açarak bi­
yoloji olimpiyatýnda birincilik ka­
zandýðýný söyledi.”
Bugün güneþin
Türk’ün gururuna benzer
altýn ýþýnlarý altýnda
Ýskenderun körfezinin gizemli sularýnda
ýþýyan boncuk damlalar kadar
bir Hatay mutluluðu yaþadým,
mutluluk, ama nasýl bir mutluluk!!!
Tanrým!
Bir anýma bir Paris yaþamýný
adarsýn!
Bir anýma bir Londra hayatýndan vaz
geçerek
Bir Moskova yaþamýný kurban edersin!
156
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
Bugün Antakya’nýn antik sokaklarýnda
Heredot’la görüþün gizeminde kay-
boldum
Gökyüzünde ýþýyan yýldýzlardan önce
Ay yýldýzlý bayraklarýn nurunda kay-
boldum
Mozayik mucizeli bir memleketin
iþveli güzelliklerini,
Harbiye Þelalesi misali
yüreðime akýtarak
þaþýrdým.
Senin telefonunla uyandým daldýðým sýrlý rüyadan.
Kýzým, bu harikalar diyarýnda
Birincilik haberin kutlu olsun! Sen Atatürk evladýsýn,
her zaman her yerde birinci olmalýsýn!
2006 Antakya
157
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
EREN GÜLLÜ’NÜN KONSERÝNDE
Sevdalý gönüller
Dalýndan kopmuþ
Bir yaprak misali
Titriyor violençelin telleri üzerinde.
ZEUGMA’NIN GÖZLERÝ
Zeugma’nýn gözlerinden
Güneþ doðar, ýþýk saçar.
O ilâhî bakýþlardan
Harbiye Þelalesi’nin
Bembeyaz nuru akar.
Zeugma’nýn gözlerinden
Bir sevgi ölümsüzlüðü yaðýyor.
O sevgi mabetinden
Sevdalý gözlerime
Ondört yaþlý aþkým bakýyor...
07 Kasým 2007 Antakya
158
Eski monastrýn
Þövalye ruhu kopmuþ,
Yosun tutmuþ
Kan kokulu duvarlarýna
Sarý bülbül gibi konuyor
Parmaklarýndan uçuþan
Debussi serenadasý.
Allahým, bak nasýl mutlu
Yüzyýllara gönül vererek
Durup dayanmýþ
Muzaffer kale duvarlarý
Nisan yaðmuru gibi serpiliyor
Yüzüne gözüne
Violençelin dudaðýndan süzülen
Ölümsüzlük melodileri.
16 Kasým 2004
Girne, KKTC
159
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SEVDALI SESÝN SÝHRÝ
-Sülün Karaaðaç için-
Bu gece Akdeniz’in
bembeyaz
inci dalgalarý,
gönülleri sarsan
sevdalý bir sesin gizemiyle
fýsýldýyordu
ýlýk sevgi þarkýlarýný
Baþýmýzýn üzerinde
nazlý melek misali
aþkla desenlenmiþ ay
kýrparak kirpiklerini
sesinin gizemiyle aydýnlattý
Datça’nýn siyah gecelerini
Akdeniz’re hale vurarak
Mutlu mutlu uçan martýlar
Ana koynuna kýsýlan
Çocuk misali çarparak
Denizin ýlýk soluðuna
Bayýldýlar kutsal sesine
Ýnsanlýðýn son barýþ türküsünü
Söylediler bu güzelim yeryüzüne
Saadetle gönüllere eðilmiþ baþlar
Ýzlerken bir mucizenin gerçekleþmesini...
Melek kanatýnda uçan hayalim
Bulmuþtu tüm yaþamý boyunca aradýðýný...
21- 22 Aðustos 2007
Datça, Türkiye
160
DATÇA’NIN AYÝÞE SOKAÐINDA
- Ürdünlü þair dostum
Ayiþe K. Razem için ­
Kara sevdanýn koynunda
Bir ömür viran ruhun
Filistin’in semasýnda
Ateþ alýp yanan ruhun
Ayiþe bacým,
Gelir miydi hiç aklýna
Dönüþecek bir çift gözyaþýna
Güvercin misali kanat açýp
Mutlu bir biçimde
Dökülecek Datça’nýn
Ayiþe isimli sokaðýna?!.
Kanlý savaþ siperlerinde
Bir namert kurþunuyla
Yüreðinden vurulmuþ
Yiðit Mahmut’unun
Gözlerini kaplamýþ þehit kaný
Ayiþe bacým,
Gelir miydi hiç aklýna
Bir gün dönüþecek al kýrmýzý lalelere
Dökülecek Datça’nýn
Ayiþe isimli sokaðýna?!.
161
Elçin Ýsgenderzâde
Nazým’larýn, Lorca’larýn,
Neruda’nýn, Vurgun’larýn,
Kabbanî’nin, Cibran’larýn
Barýþ üzerinde ateþ tutarak
Meþaleye dönüþen kalplerine
Dize dize, satýr satýr
Destek olmuþ þiirlerin
Ayiþe bacým,
Gelir miydi hiç aklýna
Kendisi kadar
Güneþ olacak
Nur saçacak Datça’nýn
Ayiþe isimli sokaðýna?!.
22 - 23 Aðustos 2007
Datça, Türkiye
162
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
NEVA’NIN SAHÝLÝ
Þehirler meleði
Senpetersburg.
«Reçnoy» istasyonu
Neva’nýn kýyýsý...
«Kuryakina Daça» restoranýnda
sarhoþ kafalarýn ihtiraslý danslarý...
birbirine karýþmýþ
Siyahderili DJ - le
Rafet El Roman’ýn
Anlaþýlmaz sesleri.
Kalbimde sen,
Ýçimde buz gibi hasret.
Gözlerimde gariplik ve Nazým Hikmet
Neva’nýn sahili...
Garipliðin yýlan dili...
29 Mayýs 2006
Senpetersburg
163
Elçin Ýsgenderzâde
«GOTÝKA» KULÜBÜNDE
Ressam dostum Cengiz Aziz’in
Yarýmçýk bir sevgi resmini
anýmsattý
«Gotika» bana
Bembeyaz bir Petersburg gecesi...
Renk cümbüþüyle süslenmiþ
Erotik gece kulübünün garip bir hücresi
DJ – nin zevkli sesi
Yarýçýplak Petersburg güzellerinin
Kahkahasý, gamzeli neþesi
Eurodan doðan yapay sevgi seli
gözlerimde
Cengiz Aziz’in
Yarýmçýk «Muza» portresi.
29 Mayýs 2006
Senpetersburg
164
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SON UMUT
uçaktan aþaðýda
Tanrý daðlarý
Yukarýda ulu Tanrý
saðýmda
hasret dolu nemli gözlerle
annesine bakarak
göðsüne kýsýlmýþ
beþ yaþlý masum bir çocuk fýsýltýsý:
- Anneciðim, babamý bulamazsak
geri dönmeyelim!
Peki, anneciðim, arayalým babamý,
Arayalým buluncaya dek!
Uçaktan aþaðýda
Tanrý Daðlarý
Yukarýda Ulu Tanrý
Saðýmda iniltili çocuk fýsýltýlarý
Umut yalnýz sanadýr
Ulu Tanrý!!!
Ulu Tanrý!!!
10 Haziran 2006 Paris
165
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
BÝR MISIR GÜZELÝNE
(Þakayla)
Bu kýzýn ayaklarý
Kýyýya dokunursa
Sevinçten topraðýn
Yüreði patlar, dayanmaz!
Bu kýz su perisi gibi
Denizin koynuna atýlýrsa
Ateþ alýp yanacak Kýzýldeniz, sönmez!
Bu kýzý Mýsýr’dan alýp
Dünyanýn en aðýr hastasýna götür
Dirilip ayaða kalkýp
Ölmez!
02 Haziran 2007
El Ariþ, Mýsýr Arap Cumhuriyeti
166
BÝR UÇAK ETÜDÜ
Burda nur içinde bayýlarak
Beyazlýktan þaþýrmak olur...
Bulutlarý özlediðinde
Ana saçlarýna
sarýlmak olur.
167
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
ÇERÇEVESÝZ RESÝMLER
168 169
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
VAN GOGH’UN AYÇÝÇEKLERÝ
(Þiir - Requiem)
“Çok yanýyordu Van Gogh,
Kalbi hep çarpýyordu
Bir güneþ yanýyordu
sanatý, aþký için
Gögsünde gögsü kadar,
yüzünde yüzü kadar...”
Ali Kerim
-IAyçiçeði gördüðümde
Van Gogh’u hatýrlýyorum.
Deli gibi oluyorum
ve bir eski mâni
avutuyor beni…
Bir hayat yaþadý o,
ayçiçekleri gibi yanarak,
kendi sözüydü bu:
«adamlar içinde insaným».
Adamlar içinde insan olan zavallýnýn
Evi,
barký,
kedisi,
köpeði
olmadý,
aslýnda hiç bir þeyi yoktu
ayçiçeklerinden öte.
Adamlar içinde
170 171 Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
Ýnsan olan zavallýyý
hapse, týmarhaneye atarlar hep
ve ondan insan olmanýn
öcünü alýrlar hep
insan olmayý beceremeyenler.
Ama o, umursamaz tüm olanlarý,
gülümser durur sarý ayçiçeklerine…
Hey ayçiçek adam, söyle,
nereye gidiyorsun, böyle?..
Gögsünde kurþun yarasý…
-IIUmut dolu günler
çok uzakta þimdi.
kalbime ayrýlýklar
hüsranlar, acýlar indi.
Resim çizdin sen
çizdiklerinin pahasý yok,
çizdiðin resimlerin
ölümden korkusu yok.
Beyaz keten önünde
çarmýha çektin ruhunu,
geceleyin uyurken herkes
bölüyordun uykunu…
Sen bir ayçiçeðinin
Güneþten dilediðini
istiyordun dünyadan.
Haydi “Ayçiçek Adam”,
uyan kötü rüyadan…
172
-III­
“Bir ressam gibi adamlar arasýnda
kendini daha çok
Ýnsan gibi görüyorsun”.
Van Gogh’un mektuplarýndan
Nereye gitsen ihtiyaç
vefalý köpek gibi
düþüyordu izine.
Bazen ölüm meleði bile
ayçiçeði görüntüsünde
bakýyordu gözüne.
Neyde yanýklý türküler çalarken,
tatlý bir tebessüm fýrlatýrdý
yüzüne,
Gogen1 bir gün çekip gitti
Haiti adasýna…
Þimdi ruhu konuk iþte
bir þair odasýna…
173
Elçin Ýsgenderzâde
-IV­
“Arlda Gece Kahvesi”
ve þansönyenin soðuk sesi.
Gece - gündüz arasýnda
geçti hayatýmýz, günümüz.
Sesimiz ulaþmýyor gerekli beldelere,
havadaca kayboluyor yalnýz
ünümüz.
Burda deli dühalar,
burda sefil ressamlar,
burda pezevenkler var.
Hepsinin de içinde sapsarý
hüsranlar ve ayrýlýklar…
Ah, sarý ayrýlýklar,
ah, Arl geceleri…
Ölüm bir kâbus gibi
dolanýr caddeleri.
Gölge misali bir þair geçiyor
burdan her akþam…
Van Gogh’a ve Paul Gogen’e
bizden ateþli selâm.
“Arlda Gece Kahvesi” ­
þansönyenin soðuk sesi…
174
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VParmaðýnýn ucundaký bir tutam siyah
tütün,
eriyen mum ve pipo,
bir de eski rüyalar,
ve de sarhoþ bir duman…
Teo’nun mektuplarý,
Gogen’in kahkahasý…
Bu dünyaný dolanýr
kabus misali ölüm…
Eriyen mum ve pipo,
bir de parmaðýnýn ucundaki
bir tutam siyah tütün…
Gözlerimiz yollarda,
yollarý bekliyor tüm gün.
Mum yanýyor, bitiyor,
nerdesin, mösyö Van Gogh?
Belki sen de bu gece
dardasýn, mösyö Van Gogh?
Haydi binelim beyaz atlarý,
sürelim Cýdýr Düzü’ne…
Bir çift ayçiçeði gibi
bakalým gökyüzüne…
175
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VI­
“Eðer Van Gogh deli idiyse, o za­
man ben de deliyim. Sezan’I ise
zincirde bekletmek gerekiyor”.
Ö. Renuar
Sen biliyordun bu sanat
senden hayat alacak.
Biliyordun senden sonra
“Ayçiçekleri” kalacak.
Sen biliyordun ressamlýk
her gün yeni bir savaþ,
kalplerde derin bir sýzý,
gözlerdeyse kanlý yaþ.
Elli frank senin için
ne büyük paraydý, ah,
bu dünyanýn kaderi
içinde yaraydý ah…
Eski bir sandalye, eriyen mum,
palitra ve beyaz keten...
Ucuz þarap, bayat ekmek,
siyah tütün ve pipo…
Ýþte intihar etti
adamlarýn içinde
kara sevdalý insan…
176
- VII Dolanýp durmada baþýmýn üstünde
bir ressamýn meleði.
Belki onun hakkýydý
Þu gördüðümüz ayçiçeði kaderi.
O, feleðe ne yapmýþtý,
karþýlýðý bu muydu yaptýklarýnýn?
Sevda dolu bir hayat
kurþunla sona erdi…
Yýldýzlara göz kýrpýyorum,
gece geçiyor yarýdan.
Bir ayçiçeði hayatýný
diliyorum Tanrýdan.
Penceremde aylý gece,
tütün, þarap ve pipo…
Ah, yine de simurg gibi
Ölümden sonra doðuyor
adamlar arasýnda
göze görünmez Ýnsan…
20-25 Aðustos 2002
177
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
GOYYA
(Þiir - Kapriço)
“Benim üç öðretmenim var,
Rembrant, Velaskes ve doða”
F. Goyya
-IMart rüzgârlarý esiyor,
deli mi deli rüzgârlar.
Mart çiçekleri açýyor,
Beyaz, bembeyaz çiçekler.
Saragos’tan uçup geliyor
belki mavi rüzgârlar.
Gönlümü avutuyor
martta açan çiçekler.
Saragos’ta boçarros,
Abþeron’da gilevar.
Goyya’nýn resimlerinde
mutluluk umutlarý var.
Boçarros’ta doðdu
gurbette öldü Goyya.
Resimlerine ruh verdi
kendi ruhunu soyarak…
Gökyüzünde Yaradan,
dünyadaysa eski günah.
Kendi ruhunu soyanlarý
Sen koru, Yüce Allah…
178
-IIGoyyayla bir dünyada,
Goyyayla bir rüyada
Buluþuyoruz ara-sýra.
O, ölümün, ayrýlýðýn
farkýnda bile deðil.
Resim çiziyoruz, þiir yazýyoruz,
þarap içiyoruz, rüya tabir ediyoruz…
Anlat, ilham perisi
bu alemin sýrrý ne?
Zaman, mekan karýþmýþ
burda biribirine.
Ne anlama geliyor insanýn
kuþ gibi uçma arzusu?
Gökyüzünde meleklere
gönül açma arzusu…
***
Þiir yazdýðým yerde
kapatýyorum gözlerimi,
ben Tanrýdan uçmak için
Çifte kanat istiyorum.
179
Elçin Ýsgenderzâde
-IIIGoyya molbert arkasýnda,
elinde fýrça,
iþte, ilham perisi
gülümsüyor uça-uça…
Gözlerimi açýyorum,
Goyya yok o odada.
Ýlham perisi uçuyor
nerdeyse, çok uzakta.
Ama molbert yerinde,
palitra ve fýrçalar.
Palitra - yedi renk,
yedi renk ve binlerce boya…
Gözlerimi kapatýp açtýðýmda,
aradan tam yüz sene geçmiþti.
Pek bir þey deðiþmemiþti,
yüz sene önceki gibi
yerde eski bir günah
gökyüzünde Yaradan.
180 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IVÝspaniya…
Don Kiþot’lar vataný.
Kaç kez kýzýl kan içinde
boðdular seni.
Savaþlarda, kan içinde
kaç kez boðuldun,
kaç kez kan içinden
yeniden doðdun…
Goyya da Don Kiþot gibi
Seviyordu bu topraðý.
Goyya, divane ressam,
Yeþil zeytin dalý…
Saragos’ta boçarros,
boçarros – mart rüzgârý.
Saragos’tan uçup gelmiþ
belki de bu bulut meleði…
Hersoginiya Alba
yüz sene sonrasýnda da
yüz sene öncesi gibi
gülümsüyordu bana
Uç bulut meleði, uç,
uç, burdan götür beni.
Ýspanya, Ýspanya
Don Kiþot’lar vataný…
Yüz sene önceki gibi
gülümsüyor bir adam.
Daha þimdi burdaydý
nereye gitti ressam?…
Kapatýyorum gözlerimi,
Gülümsüyor deli Goyya.
Goyya’nýn gözlerinden
bakýyor bana Ýspanya.
181
Elçin Ýsgenderzâde
-VKapatýyorum gözlerimi
Goyya çýkýyor önüme yine.
Bir beyaz ketenden çýkýp da
Açarak gözlerini bakýyor bana.
Kapatýyorum gözlerimi
Geriye dönüyor zaman.
Molbert kendi yerinde,
fýrça, palitra, keten…
Akýna karþý yüzmek,
onun amacý þimdi.
Zaman onun sevgisiyle
geriye dönüyor þimdi.
O, ellerini yýkýyor
sonsuz zaman nehrinde
Saragos’tan boçarros
esiyor yine mart ayýnda…
182
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIYine boçarros esiyor,
geriye dönüyor zaman.
Uzakta bir pencerede,
ýþýk yanýyor zaman-zaman.
Kapatýyorum gözlerimi,
geriye dönüyor zaman.
Bir resimde – «Çýplak Makha»,
öbüründe – “Katliam”.
Geriye dönüyor zaman –
“Katliam”, “Katliam”…
Kurþun sesleri geliyor XVII. yüzyýldan,
kurþun sesleri geliyor Ýspanya’dan,
kurþun sesleri geliyor Karabað’dan,
kurþun sesleri geliyor dünyadan…
Goyya, Fransisco Goyya,
kurþun sýkýyorlar bize,
kurþun sýkýyorlar
sýrtýmýza, kalbimize,
kurþun sýkýyorlar her birimize…
183
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
LORCA VE SÝYAH AY
(Ýspanyol Gitarý Ýçin Þiir)
- Dostum Nizami Aydýnýn anýsýna“En kederli sevinç þair
olmaktý. Baþka hiç bir þeyi
tanýmýyorum. Hatta ölümü bile”
F. G. Lorca
-VIIBir resimde tatlý tebessüm,
bir resimde kýzýl kan.
Benim þiirlerimde
geriye dönüyor zaman…
Benim þiirlerimde
gilevar havasý var.
Dört mevsimi yaþýyorum bu gece,
odamda ise dört duvar.
Dört mevsimde Goyya ile
bir dünyada,
bir rüyada
yaþýyorum sanki.
O, zamanýn, ölümün
farkýnda deðil sanki.
Duyuyor musun, Goyya?
Duyuyor musun, Ýspanya?
12-13 Ekim 2002
184
-I­
…Bir aðaç gölgesinde
akþamleyin gurub vakti
ve ya sabahleyin,
saat altýda
kurþuna dizecekler beni.
Bir kurþunla hayat
son bulur mu ki, yani?!.
-IIHayat bir kurþunla son bulacaksa
þiir yazmaya,
rüya tabir etmeye,
baþýmýz üzerinden
sevdiðimiz kadýnlarýn
sevda dolu,
sevgi dolu
resimlerini asmaða
deðer mi hiç?
Söylesene Federiko Garcia Lorca
Deðer mi hiç?
185
Elçin Ýsgenderzâde
- IIILorca, Lorca kalk ayaða
gök yüzünde ay doðmuþ,
Ay doðmuþ limon gibi.
Ayrýlýklar bir keman misali
çalýyor sevdalý gönlümü.
Gönül var ya, þu gönül,
yarý bülbül, yarý gül,
kara sevda, beyaz bulut ilk aþkým harýbülbül.
-IVLorca, Lorca
kurþuna dizdiler seni
Figaros’ta
bir aðaç gölgesinde,
son þiirine kan damladý
sol cebinden.
Lorca, Lorca
ayrýlýk, hüsran çiçeðiydi
gönlümün beyaz gülü,
Lorca, Lorca
hani, nerde Salvador Dali?
186
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VBenim bir dostum vardý
Gence’de, Nizami Aydýn…
Bir kutsal varlýk gibi
tekrarlanýrdý dilinde
senin adýn.
Yýllar boyu korudu onu
Senin þair kanatýn.
Onun için bir örnekti
Senin þair hayatýn.
O da hep ayla seviþirdi
gurbet gecelerinde.
Umutlar gül açardý,
sevdalar dil açardý,
konuþurdu
kalbinde, en derinde…
Bir Endülüs gitarý
aðlýyor yüreðimde.
Ve bir kalleþ kurþun
gömülüyor sýrtýmda…
187
Elçin Ýsgenderzâde
-VIÝnsan kendi ölümüne
bakýp gülemez mi hiç?
Ýnsan kendi ölümüne
aðýt yakamaz mý hiç?
Sen tüm þiirlerinde
aðýt yakmýþsýn ölüme
Senin tüm þiirlerindeki
kesin adresin
Yemyeþil cennet baðý.
Peki, biliyor muydun bu dünyada
Cennetin ve cehennemin varlýðýný?
Gözlerinden akan damlalarýn
her birinin bir inci olduðunu?
Sen þarkýný bitirmeden,
bizler seni
senin cennetini
kaybettik…
Seni bir gitar misali
son yolculuða uðurladýk, Lorca…
Fakat yine
hüzünlü þarkýlar söylüyorsun
gökyüzünde ay doðduðunda,
fakat yine
yere akýyorsun þarap gibi
kýzýl kanda.
Siyah ay nasýl bir þey,
Ay siyah olur mu ki?
Yine sevda gülleri
açmadan solar mý ki?
188
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
Bir yaz gecesi
bir siyah ayýn
pencereden baktýðýný,
ve o bakýþtan bu dünyaya
kara sevda aktýðýný
ben kendi gözlerimle görmüþtüm.
Siyah ay çalsa bir gün
kiminse kapýsýný,
ölüm yaklaþýyor kesin koþarak adýmlarla,
ölüm yaklaþýyor,
kapa gözlerini…
Uyu, þairim, uyu
bizim de bir dizemiz var
ölüme dair…
Ýþte bu gibi þeyler…
Gökyüzünde siyah ay,
ninni, gönlüm, ninni!
189
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIIYine umut yollarýný
Rüzgârlar kapattý.
Þairi öldürdüler
Gökyüzünde ay aðladý.
Gökyüzünde siyah ay,
Ninni, Federico, ninni.
190
Zeytin aðaçlarýna
Gönül verdi ilkbahar
Yine de bu dünyada
Ayrýlýk var, ölüm var.
Ay nurunda bulutlar
Sanki turna teleði
Bu dünyada günahlarý
Ýnsanoðlunun Gökyüzünde meleði.
Gökyüzünde siyah ay,
Ninni, Federico, ninni.
Gökyüzünde siyah ay,
Ninni, Federico, ninni.
Bin yýllardýr zaman nehri
Akýp akýp durulmuyor.
Tanrým, neden þairlerin
Rüyalarý gerçek olmaz?
Ölüm deðil, topraktý
Topraktý her þeyin sonu.
Gökyüzünde gömülmek arzusundaydý
Gökyüzü kabul etmez insanoðlunu.
Gökyüzünde siyah ay,
Ninni, Federico, ninni.
Gökyüzünde siyah ay,
Ninni, Federico, ninni.
191
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIII­
“Ýlkbaharda çiçek açmak istiyorsan toprak ol.
Ben toprak oldum. Ben rüzgârým!”
F. G. Lorca
Geceler yaðmur yaðýyor
þairlerin mezarýna.
Yaðmur yaðmur, hasret yaðýyor
analarýn sabýr duvarýna.
Son anýnda alev almýþ
cayýr cayýr yanan tanký
ölümün üzerine,
savuran þair
bir dizen var mý
kadere, ölüme dair…
Nizamî Aydýn!
Ölümünden sonraki gün bir þiir yazdýn
Ay gibi, güneþ gibi nur saçan çocuðuna,
Ay gibi, güneþ gibi sevdiðin kadýna,
bir þiir yazdýn
ölümünden sonraki gün
Ýnsanoðlunun büyük adýna…
192
-IXSimsiyah yaðmur yaðmada
yaralý topraklara.
Ah, avutmak imkânsýz
anneleri, çocuklarý.
Simsiyah yaðmurlar yaðýyor,
gözlerimiz yollarda…
Bir atlý geçiyor ordan
Güneþin battýðý yerden,
þehit þairlerin yattýðý yerden.
Bir kuþ kanatlanýp uçar,
Tanrýsýna gönül açar,
gönlünde bir gül açar,
yazýlmamýþ bir þiirden.
193
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-XI­
Þehitlerin mezar taþýna,
analarýn gözyaþýna,
derviþlerin garip yol yoldaþýna
affeyle bizi, Allah.
Bir güvercin bakýþýna,
siyah gece yaðýþýna,
alnýmýzýn nakýþýna
affeyle bizi, Allah.
Duamýza, þiirimize,
Sevdamýza, sihrimize,
Açýlmamýþ sýrrýmýza
affeyle bizi, Allah...
Baharlara, yazlara,
Gül menekþe kýzlara,
þu yalnýz yýldýzlara
affeyle bizi, Allah…
-XBen öldüðümde
Þuþa’ya götürün beni.
Býrak, yansýn ýþýklar,
kapatmayýn pencereni.
***
Yaðmur yaðýyor
sevdalara, günahlara…
Yaðmur yaðýyor,
Doðmamýþ yarýnlara,
çekilmemiþ ahlara…
194
***
Ýçimizde bir eski günah,
affeyle bizi, Allah…
***
Tanrým, öyle bir hâl yarat ki,
gökyüzünde siyah ay
gözükmesin bir daha.
Tanrým, öyle bir hâl yarat ki,
þairler umutla bakýversin yarýnlara…
19-28 Ocak 2003
195
Elçin Ýsgenderzâde
PÝCASSO VE MÝNOTAVR
(Kübo-F
Fütürist Þiir)
“Ben hep fark etmiþimdir ki, Picasso’nun çizdiði resimler genel olarak
her þeyden önce XX. yüzyýldaký insa­
nýn reprezantif olgularýnýn ifade biçi­
midir. Çünkü, o, deðiþik biçim ve za­
manlarýn, insan yapýsýnýn ilginçlikleri­
ni ve çeliþkilerini kendinde toparla­
mayý becermiþtir”.
Hose Palau- Ý. Rabere
-ISen dünyayý gördüðün gibi deðil,
dilediðin gibi çizerdin hep.
Beyaz ketende
umut fidanlarý diktiðini biliyorum.
Picasso, ben de bu dünyayý
dilediðim gibi
görmek istiyorum.
Beyaz
bembeyaz yýldýzlardan oluþan
taçlar örmek istiyorum.
Ben bir Türk þairi,
sense Paris’te yaþayan bir
Ýspanyol ressam.
Fakat nereye gitsek,
nerde olsak
Ýnsanýz, insanýz, Pablo, insan…
Ýnsan olmanýn güzelliðinden,
zorluðundan,
kaderinden yazardý bize hep
sizin Lorca,
bizim Nazým Hikmet.
Uzaklarda serap gibi
gözükmede memleket…
196
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-II-
Picasso’nun resimlerine bakýyorum,
Lorca’nýn þiirlerini okuyorum,
Kurþun sesleri geliyor kulaðýma.
Kalkýp kapatýyorum kapýlarý,
pencereleri;
ve yalvarýyorum: Aman Tanrým,
ne olursun kurþun sesini duymasýn
çocuklarým
Mikayýl Müþfik’in gençlik resmi
bakýyor duvardan,
öyle bir masum, gülümseyen
çehresi var ki,
aklýma bile gelmez bu þairin
1937’ de
29 yaþýnda
kurþuna dizildiði
Haydi, ressam dostum, al eline fýrçayý,
Lorca’nýn, Müþfik’in resmini çiz.
Ýkisinin de gözlerinde ayný sevgi,
ayný hüzün,
ayný sevda,
ikisinin de göðsünde ayný yürek.
Þiirlerinde ayný ýþýk,
yüzlerinde ayný þýklýk.
Göðüslerinde ayný kurþun yarasý…
Meðerse bir kurþunluk uzaklýk varmýþ
Ýspanya’yla Azerbaycan arasýnda…
Ve bir kurþun ayýrýyormuþ
benimle zavallý Picasso’yu…
Nerdeyse kurþunlar büyük bir hýzla
uçuyor havada,
197
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
nerdeyse kurþunlar isabet ediyor hedefe.
Nerdeyse bir þair can çekiþiyor
ve bir kurþun daha…
Düþüyor
topraða.
Nerdeyse bir þairin mezarýndan
yaralý bir dize kalkýyor ayaða…
- III Hayýrsever bir Minotavr
uyuyordu Picasso’nun içinde,
bir ilkbahar gecesi ressam
yorgun bir halde uyurken
resim atölyesinin kuytu köþesinde
Minotavr uyandý.
Camdan dýþarý baktý,
baktý, baktý,
tanýyamadý bu dünyayý,
anlayamadý nerde olduðunu,
ismini hatýrlayamadý,
hatýrlayamadý iyinin ve
kötünün vasýflarýný
Þarap içti, kadýn sevdi,
her hâline þükür etdi,
fakat yüzü gülmedi…
198
- IV ­
“Picasso’nun dili metofizik þiir dili­
ne çok benziyor. Picasso resme þiir
öðelerini; metafora, teþbih, ritim dizi­
mini getirdi. O, ressamlýða þiire öz­
gün yenilik ve özgürlük verdi”.
Adil Mirseyid
Ressam uyuyordu,
Minotavrsa uyanýk.
Eline fýrça alýp da Minotavr
resimler çizdi
Picasso’ya benzer.
Metafizik bir dünyada
yaþýyordu Picasso;
iyi ki, bu dünyada
güvercinleri vardý onun
belki de sýrf bu yüzden
tüm mevsimlerde o,
içinde ilkbaharý doyasýya yaþýyordu.
Picasso’nun güvercinleri
dolanýp durdu dünyayý,
bir beyaz güvercinin gözlerinde
çarpýyordu belki de
Picasso’nun caný…
199
Elçin Ýsgenderzâde
-V-
Yerden, gökden ayýrdý iþte beni
yine þair hayalim.
Sizde Hernika katliamý var,
bizdeyse Hocalý…
Birbirine karýþmýþ,
çocuklarýn, annelerin,
kuþlarýn, çiçeklerin figaný.
Birbirine karýþmýþ
þairlerin, meleklerin figaný.
Apokalipsis epik þiiriymiþ gibi geldi bana
senin “Hernikan”.
Senin güvercinlerine kurþun sýkýldý,
benim harýbülbülümünse baðrý kan.
Yine bizim daðlarýn doruðunda duman…
Her yerde birbirine benziyor daðlar,
her yerde daðlarýn doruðunda duman…
-VINe zamansa, bir ilkbahar günü
güvercinlerle bir þiir göndermiþtim
Paris’e Picasso’nun adresine,
yüreðimi sarmýþtým
o güvercinlerin sesine.
Güvercinler Paris’te bulamamýþtýlar onu
bir Minotavr’dý
Picasso o gün,
ben de bir Minotavr’dým
belki melekler için.
Bir mektup bekliyordum
Þuþa’dan,
o mektubu okuyup da elim
bulaþmalýydý düþman kanýna…
200
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
- VII Nedenini anlamýyorum, fakat
Picasso rüyalarýma geliyor ara sýra,
rüyada kâh o Minotavr oluyor,
kâh da ben,
Paris’te hava yaðmurluysa, önemli deðil,
Þuþa’da buluþuyoruz,
ne savaþ, ne ölüm, ne kan kokusu
yaklaþmýyor
Picasso’lu rüyalara.
- VIII Bir çocuk koþuyor karanlýkta
elinde ateþ
o ateþin ýþýðýnda biz gidiyoruz:
Minotavr, ben ve ressam.
Henrika geliyor rüyama,
yanýsýra katledilmiþ Hocalý,
uyanýyorum
deli gibiyim.
Baþým havalý…
Þiir de yazýyoruz,
resim de çiziyoruz,
bu kara kanlý topraklara
umut dolu filizler dikiyoruz…
6-8 Eylül 2001
201
Elçin Ýsgenderzâde
RESSAMIN PENCERESÝ
(Bölümlerle Aný Þiir)
- Amadeo Modilyani ve
Janna Ebyuteri’nin anýsýna***
“bir serseri ressam
yaþýyordu Paris’te
Paris, hem de ne Paris
Paris bir cadý
sakýn inanmayýnýz ona siz
felek kandýrdý onu
melek kandýrdý onu
þeytan kandýrdý
dostlar atdý
Paris bir kýz dodaðýydý
öptü, göz yaþý tadýyordu.”
Adil Mirseyid
1984
-IÇocuk resimlerine
benziyor insan hayatý
bir tarafta güneþ, öbür tarafta ay,
bir tarafta karlý kýþ,
öbür tarafta sýcak yaz.
Bir tarafta gerçekler,
öbür tarafta rüyalar.
Bir tarafta kuytu sessizlik,
202
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
öbür tarafta duygular.
Gül açmýþ aðaçlar,
karlý daðlar, beyaz bulut,
sevda dolu gönüller,
olum, ölüm ve umut…
Mevsimler kargaþasý yaþanýyor,
tüm mevsimler bu resimde baþ baþa.
Gönlüm, bir dua oku
gir bu çocuk resminin içine,
mutlu ol
saðlýklý bir hayat yaþa…
-IIBazen çocuk resimlerine,
benziyor þair yaþamý,
bir gün camý açtýðýnda
farklý görüntüye bürünecek
alýþtýðýn gündüzün akþamý…
- IIITanýmadýðýmýz bir þehirle
karþýlaþýyoruz bazen
penceremizden.
Biliyor musun sen nerdesin,
biliyor musun sen kimsin
soruyor bir melek bizden.
Bazen Þuþa kalesi,
Bazen uzak mavi Paris.
Bazen doruðunda kar bulunan daðlar,
Bazen esintili deniz…
203
Elçin Ýsgenderzâde
- IV Gönlümde sonbahar hüznü,
dýþarýda sýcak, güneþ dolu bir yaz,
pencereni açýyorum,
önümde gerçek Monparnas.
Bir adam geçiyor caddeden,
daha þimdi çýkmýþ geceden,
yýldýzlarýn arasýndan
inmiþ bu dünyaya sanki,
sanki hiç yaþamýyor,
seyr ediyor etrafý hayalet gibi.
Dýþarýda Monparnas.
Monparnas’sa saðýr ve dilsiz.
Yürümüyor, uçuyor bu adam,
bir az Mecnun gibisinden
yahu, bu adam kim acaba,
anlayamýyorum ben.
Belki Modilyani,
belki de Ebyuteri…
Penceremin önünde aðlýyor
ilkbahar çiçekleri…
204
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VBir az deli gibiler
belki de tüm ressamlar.
Gündüzleri söyleyemem,
fakat, fakat, akþamlar.
Kesin bir þeyler oluyor,
hele bir de yalnýzsa,
fakirse ve hayat pahaysa.
keten, fýrça ve renkler
þarap, tütün pahalý.
Bu güzelim Paris’te
Hemen her gün pahalý
Gözler soðuk, yürekler buz,
insan ömrü çok ucuz!…
Söyle, kimin var senin,
bir Janna’dan öte
Kime basacaksýn hava?
Kardeþim Modilyani,
bu güzelim Paris’te
yalnýz ölüm bedava...
Fakat mezar pahalý,
mezar taþý bilakis.
Kadehlerimizse boþ,
Umutlarýmýzý kaplamýþ sis.
205
Elçin Ýsgenderzâde
- VI Monparnas’ta kuytu bir hücre,
tahta kapýsý yeþil.
Bir kadýn yaþýyor burda,
gözleri ýþýl ýþýl.
Ah, madam Janna, Janna,
ne bacý var, ne ana…
Kolay mý zannediyordun,
ressam karýsý olmak
Sabah akþam pencerede bekleyip dur­
mak.
Niçin geç kaldý Modi,
acaba yine sarhoþ mu?
Ýþte ýþýklar da geçti,
þimdi caddeler boþ ve kimsesiz…
Ah, yaprak gözlü Janna,
ne bacý var, ne ana…
Niçin baþý belalý bir
ressamý sevdin sen.
Tamam, lütfen, Allah aþkýna
atma kendini pencereden…
206
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
- VII ­
Her gün bir baþka oluyor
gördüðümüz insanlar,
sevdiðimiz kadýnlar,
alýþtýðýmýz þehir
þairler ve ressamlar…
Yine hep ayný güneþin doðuþu,
ve batýþý.
Ne hayatým isteklerime uygun,
ne de þiirim gönlüme yatýyor…
Bir gün Þuþa’ya dönürsem,
deðiþir mi ki, bu dünya?
Bu dünya yalanla süslenmiþ,
hayatsa bir tatlý rüya.
Hayýr, hayýr…
Hayat aslýnda bir acý sevda,
Anlamýyorum
rüyanýn, gerçeðin ne olduðunu.
Dostlar, kim söyler bana,
Kaderin, feleðin ne olduðunu?
Niçin benim hayatým
bir sevda yolu oldu?
Paþa gönlüm gökyüzünde
bir meleðin kulu oldu…
207
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SALVADOR DALÝ ÝÇÝN MADRÝGAL
(Sürrealist þiir)
“Sürrealizm benim”
S. Dali
- VIII Dünyanýn her tarafýnda
bir mum yakýn siz bugün,
kalbinden vurulmuþ
yaþamdan yorulmuþ
gerçek sevgiler için.
Mum yakýn siz Paris’te,
mumlar yakýn Tebriz’de,
mumlar yakýn
Tiflis’te.
Gökler için mum yakýn,
Mum yakýnýz denizde…
Garip ruhlar varýp gelsin
Beyaz mumun ýþýðýna.
Büyük sýrlar belli olsun
en dertli Hakk aþýðýna…
10-15 Mart 2000
208
-ISen sürrealizmin kendisiydin,
Sen feleðin gözü,
Asrýn gerçek sözüydün,
Salvador Dali…
Belki sen farklý bir yaratýktýn,
belki sen insan deðildin.
Hayýr, sen gerçek bir ressamdýn,
hayýr, sen deli deðildin.
Dertli bir derviþ gibi
siyah elbise giydiðini biliyorum…
Benim deliden yalnýz bir farkým var
ben deli deðilim, dediðini biliyorum.
Her gece yýldýzlardan
ve umutlardan bir örümcek gibi
að örmek istiyorum ölüme.
Senin rüyalarýnýn aynýsýný
görmek istiyorum bir de…
209
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-III­
“Ben Hrýstiyan ve Katoliðim,
fakat ressam olmak için bun­
larýn hiçbiri þart deðil”
S. Dali
-II­
“Ressam, asla laf oynatmaz.”
S. Dali
Sürrealist saatlerde
zaman damla damla eriyor.
Ölüm deniz kýyýlarýnda,
kum üzerinde
iz býrakmadan yürüyor…
Anýlar
Kurumuþ aðaçlara benziyor burda.
Siyah yaðmurlar yaðýyor,
yaðýyor Anayurd’a…
210
Paranoyik, hanibalist, kübist, sürrealist
rüyalar görüyordu ressam Salvador Dali.
Geceler yýldýzlardan örümcek gibi
að örüyordu ressam Salvador Dali.
Kendisi bir efsaneydi.
efsaneler arasýnda:
dünya dolanýp duruyordu onun
gözlerinin karasýnda.
Seni kabullendiðini söylemekten
korkuyordu zavallýlar,
kafasýnda rüzgârlar esen
gönülleri havalýlar.
Senin vatan aþkýn kimin içinse
Tehditti, gözdaðýydý.
Sen yýldýzlardan çok yukarýda
sürrealist mavilikler içinde,
bulutlar senden çok aþaðýda…
Yýldýzlardan yukarýda
nasýl gözüküyor dünya?
Ayaklarýnýn altýnda
beyaz duman süründükçe…
211
Elçin Ýsgenderzâde
-IVKimsin sen Salvador Dali?
Belki bir dahî, belki bir deli!..
-VBir romans okumak
istiyorum senin için.
Ýsminin resimlerinden
ünlü olduðunu bildiðim için…
Bugün gözükmüyor nedense
gökyüzünde turnalar,
dünyada rüzgâr kanatlý beyaz atlar.
Seni anlamadýlar bir türlü
ne yakýn eþ-dostun, ne de baþkalarý…
Kendinle savaþtýn yalnýz
yýllar yýlý býkmadan
peki, mutluluk buldun mu,
ya rahatlýk nasýl?
Zavallý Salvador Dali,
sürrealist ressam, uyu…
212
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIYýllar yýlý savaþtýn
sen kendinle benim gibi.
Niçin böyle doðuyoruz,
gönlümüze düþman gibi?
Nereye gitsek,
nasýl etsek
bu dünya yalanlarýn ve yalancýlarýn
dünyasý
dur bir sýr açacaðým sana.
Sen hiç harýbülbül gördün mü
Katolon topraðýnda?
Harýbülbülle þair,
þairle harýbülbül
ikiz doðuyor burda,
harýbülbüllerin
Karabað’ýnda.
Hayatýný bir tiyatro gösterisine benzettin
halkýna sunmak için
Peki, o mutsuz kadýný
Sen niçin sevdin, niçin?…
213
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIII­
“Ressamlýk metafizik hipper­
realizme þu an oldukça yaklaþ­
mýþ durumda. Ufuk çizgisi fizikî
anlayýþ, fakat ufuk cizgisinin
ötesinde olan, her þey metofizik
gibi anlaþýlýyor”
S. Dali
-VIIBenim atam Dede Korkut,
Seninki ise Don Kiþot,
fakat her ikimize
ruh veriyor mukaddes ateþ.
Ben ateþlerin çocuðuyum,
sense denizlerin,
gördüðün tüm putlarý korkmadan daðýt­
mýþsýn.
Paris’te yaþamamýþsýn hiç,
Vatana dönmüþsün yine
Çok önceden duymuþsun
Vatan savaþlarýný, iç çekiþmelerini,
ÕÕ. yüzyýlýn dehþetlerini.
Ýnsan kýlýðýnda dolaþan
kocaman Mefstofel’in
korkunç katliamlarýný ve vahþetlerini…
214
Sen gönüllü vazgeçtin
ufukta görünen þu dünyadan,
sen boyayla yarattýðýn
resimlerinden oluþan dünyaya göç ettin.
Picasso’nun ‘‘Henrika’’’sýnda gördüm seni
bu akþam,
bir çocuk vardý orda;
orda
karanlýðýn orta göbeðinde
elinde Ýlâhî mum.
Bizim de hayatýmýzda
Bir Ýlâhî mum yanmada…
Yine deli gönlümüz elimizdeki
O Ýlâhî muma kanmada.
Hayatýmýzdaki muma
kanýp da
umut yolcusu olduk
kâh gökyüzünde bulut,
kâh da akarsu olduk.
Ne Paris,
ne de New York
durduramadý seni,
nerde bulunman o kadar da
önemli deðildi hep ufukta serap gibi gördün vataný…
215
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-XRüyamda nar gördüm bu gece,
ne anlama geliyor, rüyada nar görmek,
-IXSen nerde gördün, Dali,
Savaþýn iðrenç yüzünü?
Kendi kanýyla suladýlar bir zaman
senin memleketini.
Bir gün kurþun sýktýlar
Lorca’nýn þair sözüne.
Sen bir tokat atmýþtýn
Savaþýn iðrenç yüzüne.
Rüyalarýma ara-sýra
kanlý savaþlar giriyor.
Nerde olduðunu bilmiyorum,
fakat, bir mezarlýkta
Melek yüzlü bir ana
Þehit mezarýnýn üzerinde
aðýtlar yakarak aðlýyor…
216
Bir de rüyamda bir kadýn vardý;
Yüzünü hatýrlamýyorum þu an,
fakat narý hatýrlýyorum,
kýpkýrmýzý nar tanesi
oluk oluk kan gibi.
Rüyamdaki kadýna
nasýl anlatayým sevgimi?
O kadýnýn rüyasýndan
param parça olmuþ narýn içinden
iki aslan fýrlýyor aniden…
Gökyüzünde fil uçuyor
o kadýnýn rüyasýnda.
Eski bir macera bulmak mümkün
yýldýzlarýn kokusunda…
Kader yazýnda Tanrý’nýn eli,
kimsin sen, Salvador Dali?!
03-16 Eylül 2002
217
Elçin Ýsgenderzâde
SETTAR BEHLÛLZADE MASALI
(Resimlerle Þiir)
-IDiðer günlerden farksýz
bir gün de geçti böylece.
Bilmiyorum kimim, neyim,
bilmiyorum nerdeyim ben…
Bu sabah güneþ doðdu,
bu sabah ýþýklar karanlýðý boðdu.
Bu sabah da, bugün de
Beni avutmadý þehir.
Bir güvercin gelip kondu
pencereme bu sabah.
Bu sabah bir ilkbahar sabahý,
Ve “ilkbahar korkuyormuþ gibi uðruyor
þehre”…
Ýyi kötü savaþýnda,
Ýyi dediðimiz melek
Zafer çalacak kötünün üzerinde…
Bir müjde bekliyorum uzaklardan,
ki, duman gidivermiþ bizim daðlardan…
Daðlardan duman çekildiðinde,
þehit kardeþlerin ruhu güldüðünde,
turnalara karýþýp da
uçacaðým Karabað’a
bir kader aðaçý dikeceðim
diz çökerek kara topraða…
218
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IISettar bir resim çizmiþ
“Kepez’in gözyaþlarý”…
Bahar geldiðinde güller açar
daðlarýn siyah taþlarý.
Bu daðlarýn bulutlarý
turna teleði gibi,
kýnalý akþamlarý
badem çiçeði gibi.
-IIIBizim dereler þu an
yeþil nane kokuyor.
Birbirinden güzel kuþlar
“Muðam” üstte hep þakýyor,
Yeþili mavimsi,
mavisi yeþilimtrak olan
sular akar, durulur.
Burda kuþlar aðaçlara,
aðaçlar kuþlara çarpýlýr…
Ressam bir resim çizmiþ,
beyaz ketende eþi bulunmaz
mavi mutluluk
ve hasret
“Kepez’in gözyaþlarý”yla
aðlýyor tüm memleket…
219
Elçin Ýsgenderzâde
-IV-
Derviþ gibi,
yoga gibi
bir ressam yaþýyordu
Apþeron topraðýnda.
Çýð gibi kayboldu
bir umut yapraðýnda.
Fuzulî’nin dizeleri
onun umut yeriydi.
Çizdiði deniz tuzlu,
martýlarsa olabildiðince þen
ve de diriydi.
Gönlü çocuk gibiydi
Kanýyordu söylenilen her þeye.
Hey uzaklarda yüzen gemi,
bu gidiþin söyle nereye?
Nereye yüzsen de bu dünyanýn
her tarafý gurbetti, yine.
Gözüken karlý daðlardan
Haber gönderin n’olur bana…
220
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VTanrým! Benim içimde
bir Babil Kulesi var,
her gece kulaðýmda
bir peygamber sesi var.
Tanrým, ben bin bir dilde
konuþuyorum ara sýra kendimle,
bu dünyanýn en ücra köþesini
ve en son beldesini
görmekteyim içimle.
Ben türlü türlü anlatýyorum derdimi
içimdeki bir zavallý
þaire.
Bu dünyadan vazgeçtim
ben bir dizenin aþkýna.
Ölüm meleðim peþim sýra koþuyor,
her zaman, her yerde bekliyor beni.
Nerde mi? - Dinleyin o zaman
aynalarda,
vitrinlerde,
camlarda,
yazmadýðým þiirler için aldýðým ilhamlarda
kýzlarýmýn gülümseyiþinde
ve en son sevdiðim kadýnýn
siyah, simsiyah gözlerinde…
Ama ben bin senedir, iþte böylece
senin rüyalarýna geliyorum her gece…
221
Elçin Ýsgenderzâde
-VINevruz günü þair dostum
bu dünyadan küsmüþtü,
istemiyordu hiçbir þeyi
yeri, göðü, melekleri.
Þiirleri pek gençti,
Kendisi ise çok ihtiyar.
Ýlkbahar çiçek çiçek,
ilkbahar gonca-gonca.
Ben bir garip þairim
her þeyden önce.
Her þey düþündüðüm gibi olsa
Tüm mevsimlerde
kýþýn,
ilkbaharda,
son baharda
ve yazýn,
daha da deliymiþim gibi bakmasalar
bir asýr hiç uyanmadan
uyurdum bir aðaç gölgesinde
güllerin kokusunu duyaraktan.
Yüz yýl sonrasý acayip bir zindelikle
rüyadan uyanýrdým
rüzgârýn, yaðmurun, ay ýþýðýnýn nuruna
yeni doðuyormuþum gibi sarýlýrdým.
Ya bir horoz ötüþüyle
ya da yaðmurun sesiyle
uyanýrdým rüyadan.
Artýk bir þey istemiyorum
þu güzelim dünyadan…
222
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIIGöðsümde kurþun yarasý
kan kýrmýzý güller açýyor,
bir dizenin aþkýna
sarý bülbüller uçuyor.
Al kan akýyor göðsümden,
fakat ben acý duymuyorum.
Bu fâni, kalleþ dünyanýn
hiç yüzüne gülmüyorum.
Bu ilkbahar gününde
bulut gibi dolarým,
sular gibi akarým,
çiçek gibi solarým…
-VIIIEmircan’da kabristan,
Farz et ki, durmuþ zaman…
-IXDostumun gözyaþlarý
gizli saklý kendi içine akýyordu,
ressam Settar Behlûlzade
kalkýp da mezarýndan,
uzaklara bakýyordu…
223
Elçin Ýsgenderzâde
-XEmircan’da gömüldü
Gömüldü kara topraða.
Ve…
Tunç anýta dönüþerek
Yine kalktý ayaða.
O gün irkildi mezar taþlarý
Gönlümü avuttu benim
«Kepez’in gözyaþlarý»
Martýlarýn çýðlýðýyla
Oluyor «Hazar’da sabah»
Uzaklara dalýp gidiyor
Tunç gözlerinde tunç keder.
224
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-XIHer insanýn içinde
bir sevdalý gönül var,
her gönülde bir umut,
her gönülde bir gül var.
Benim kýrýk gönlümde
Garip harýbülbül var.
Badem aðacý yeþermiþti
Settar Behlûlzade’nin içinde,
çiçek açýyordu her sene
ilkbahar geldiðinde,
ýþýk saçýyordu
her sene ilkbahar geldiðinde
Her ilkbahar geliþinde Emircan’da
çiçek açmýþ badem aðacý
gibi neþeleniyordu Settar.
Vazgeçiyordu hayattan,
dünyadan vazgeçiyordu,
daha güzel bir dünyaya
kanatlanýp uçuyordu…
Çiçekler açmadan solmada,
baktýkça gözlerim dolmada…
225
Elçin Ýsgenderzâde
-XIIBir beyaz sevda çiçeði
Doðacak bir kutlu
Nevruz günü
Settar yatan topraktan.
O çiçek insan misali
Dil açarak dua edecek
O çiçek günahlarýmýzýn
Affedilmesini
Dileyecek Allah’tan.
O çiçek Settar’ýn gülümseyiþiyle
Gülümseyecek her gece.
Yýldýzdan yýldýza kanat açarak
Uçan meleklerin
Yaktýðý
Umut mumlarýna
O çiçeðin tebessümü yayýlacak
Memleketin garip akþamlarýna…
20-21 Mart 2001
226
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
UFUKTA KIRMIZI GÜNEÞ
(Toðrul Nerimanbeyov Ýçin Senfonik Þiir)
-IBir araba geçiyor
sýcak yaz gününün içinden, aðýr aðýr,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Gökten melekler bakýyor,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Eski bir göç yolu
uzadýkça uzuyor,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Aðaçlar da böyle günde
sýcaklýktan bilhassa usanýyor,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Arabanýn tekerleði
ceviz aðacýndan,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Biz gidiyoruz tutarak
yolun ucundan,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Arabanýn tekerleði
baðýra-baðýra
zamaný getiriyor geri,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Atlarýn gözleri hüzünlü,
atlarýn gözleri
elmadan iri,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Atlarýn gözleri
yaz akþamlarýyla dolu,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Uzadýkça uzuyor
eski bir göç yolu,
ufukta kýrmýzý güneþ.
227
Elçin Ýsgenderzâde
-IIBir dað yamaçýnda Yörük evi,
daðlarýn doruðunda kar,
yamacýnda güller çiçekler.
Bu daðlar, bizim daðlar,
taþýndan, topraðýndan tanýyorum.
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IIIBir fayton geçiyor
Ýçeriþehrin sokaklarýndan.
Rüzgâr kokusu duyulur
Bu þehrin gecelerinden.
Gökyüzünde bulut yok,
gökyüzü açýk
bir dað yamaçýnda alaçýk.
Duvarlara çarpýyor
denizden esen rüzgâr.
Kale duvarlarýnda
sýcak kuþ barýnaðý var.
Atlarýn gözleri mahsun,
anneler, çocuklar mesut.
Uzaklarda, ta uzaklarda
bembeyaz bulut.
Yakýlýyor ocaklar.
Mesut ve hür idi atlar
Bir at kiþniyor delice,
bir köpek durmadan havlar,
Bir fayton geçiyor
denizin kýyýsýndan.
Rüzgârda bir türkü uçuyor
meleklerin dilinden.
Sabahleyin denize açýlýyor
burda tüm pencereler.
Ay da gökten inerek
at çapýyor burda geceler…
Kýzlar çiçek ismetli,
yiðitler baþý havalý.
Sevdalý gönüller daðlara âþýk,
Sevdalý gönüller ak alýnlý, vefalý.
Bu rüzgâr Toðrul’undu,
bu sabah onun sabahý.
Gece Toðrul’un gecesi,
þehir Toðrul’un þehri…
228
229
Elçin Ýsgenderzâde
-IVGeceler ay uçup geliyor
rüzgâr kokusuna.
Geceleri nar aðaçlarý giriyor
Toðrul’un uykusuna.
Ay karþýlýk veriyor geceleyin
rüzgârýn sesine.
Üç nar düþüyor gaybden
Toðrul’un sofrasýna.
Üç nar kalkýp dans ediyor,
Üç nar cezbe hâline geliyor.
Ay ýþýðý taþ duvarýn
bir anda tavanýný deliyor.
Ressam uyanýyor uykudan,
masada üç kýrmýzý nar.
Pencerenin perdesiyle
oynuyor mavi rüzgâr…
230
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VNar aðacý gül açýyor,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Sevenler aþký duyuyor,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Garip turnalar uçuyor,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Gönüller huzur buluyor,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Uzakta bir gemi var,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Gemide mavi rüzgâr,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Yaþam tatlý, ölüm acý,
ufukta kýrmýzý güneþ.
Toðrul bir nar aðacý,
ufukta kýrmýzý güneþ.…
231
Elçin Ýsgenderzâde
-VIParis’te bir pencere;
Toðrul’un penceresi.
Bir narýn içinde saklanmýþ
bin derdin bir çaresi.
Empressyonist bahar,
Emprossyonist akþam.
Yine Gökçay narýný çiziyor,
Paris’te ihtiyar ressam.
Fýrçasýnýn ucunda
nar gülü, nar çiçeði.
Fýrçasýnýn ucunda
Çarpýyor þair yüreði.
Gökçay narý gül açýyor
yýlýn bu çaðlarýnda.
Hazar’ýn kýyýsýnda,
Apþeron baðlarýnda…
Empressyonist akþam,
cam önünde bir ressam…
232
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIIBir çocuk yürüyor
deniz kýyýsýnda.
Yürüyor, yürüyor,
doyasýya, yorulmadan.
Denizde beyaz dalgalar,
kýyýda rüzgâr.
Çocuðun elinde
sihir dolu bir nar.
Çocuk sýmsýký sarýyor göðsüne
o sihir dolu narý,
yürüyor,
yürüyor,
yürüyor
Güneþin gurub ettiði yere doðru…
Aðustos 2003
233
Elçin Ýsgenderzâde
ADÝL MÝRSEYÝD’ÝN GÜVERCÝNLERÝ
(Bölümlerle Empresyonist Þiir)
-IBu bir Tanrý mucizesi…
Güvercinlerin son umut yeri
bir þairin kiralýk hücresi…
Güvercinler tatlý-tatlý
söz ayýklýyor pencerede.
Bir kaderin mumu yanýyor
gece o garip hücrede.
“Þükür” - sözcükleri dökülüyor dilinden
siyah günlere,
siyah ekmeðe,
kýrmýzý þaraba,
beyaz çiçeðe.
Kalbini yediriyor
Adil güvercinlere.
Güvercinler, güvercinler,
yine erik aðaçlarý çiçek açtý
bu ilkbaharda…
Pencerede barýnaðýnýz,
suyunuz
ve bir de
suyun ýslattýðý bir parçacýk kuru
ekmeðiniz var.
Biliyor musunuz bugün kan damlýyor
bir þairin sözlerinden.
Bir þair korkuyor bugün
bir güvercin gözlerinden.
234
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
Kendisi þu an burda,
fakat ruhu gurbette.
Kalbini bir ufacýk suda ýslanmýþ ekmek
misali
güvercinlere yediren bir þair mutlaka
bulunmalý
bu güzelim memlekette…
-IIYüreðini güvercinlere
Yediren bir þair olmalý
Her sabah tanyerinde
Umut çiçeklerine
Sevda öbeklerine
ilk çýð damlalarý düþmeden
Tanrý affetsin bizi…
***
Tanrý affetsin bizi
Ay ýþýðýna, gün ýþýðýna
Sevgi ýþýðýna, söz ýþýðýna
Affetsin ki, þairler
Bir daha diz çöküp dua etsin
Kendi lambalarýna,
Kendi ýþýðýna.
***
Yüreðini güvercinlere yediren
Bir þair bulunmuyorsa bu memlekette
Demek ki, harýbülbülüm,
Sen gurbette yaþýyorsun
Gurbette…
235
Elçin Ýsgenderzâde
-IIIMerhaba, Cýdýr Düzü,
Merhaba, Eyfel Kulesi,
Merhaba, gurbete uçurduðum
bir garip turna sesi…
Gökyüzünde bulutlar,
bulutlar akýyor,
onlarýn arkasýnca hasret dolu gözlerle
yýldýzlar bakýyor,
bulutlar gönlüme akýyor,
yýldýzlar ruhuma bakýyor…
Bulutlar mavi,
bulutlar beyaz,
aðaçlardan çok önce
gözlerimde burcu-burcu kokuyor bu yaz.
Gözlerimde inþaallah ya bir sevda,
ya da ölüm çiçek açacak.
Bu benim objektife son bakýþým,
iþte nasýl görünüyorsam
beni öyle kaydet anýlara.
236
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IV-
Aðaçlarýn ansýzýn gelen yazdan dolayý
bayramlaþtýðý günde,
bir pencere önünde
yüzünden, gözünden dökülen,
gözlerinin yaþýna bükülen
kara sevda damlalarý
can çekiþiyor ay ýþýðýnda.
Kim bu talihli insan,
cennetle müjdelenmiþ –
gökte nur saçan beyaz ay,
solunda beyaz melek,
saðda Adil Mirseyid.
ya sen, ya sen nerdesin, gönlüm,
nerdesin, a, benim taze gülüm?…
Yine, þükür bugün de
bizi öldürmekten vazgeçti ölüm …
237
Elçin Ýsgenderzâde
-VBakü’den Paris’e
Güvercinlerin gagasýnda þiir uçurdum.
Gözlerimdeki yaþa karýþtý yine
Gurbetteki garip derdim.
Güvercinler Picasso’yu Paris’te
bulamadýlar,
Güvercinler Paris’te
Adil Mirseyid’in mekanýna varamadýlar.
Güvercinler bir hayli dolaþtýlar,
yüzdüler Sen nehrinde.
Þu an harýbülbül açmýþ nisan ayýnda
Þuþa’da Cýdýr Düzü’nde.
Þuþa da güllerim kaldý, ah,
yâr saçýna dizilmemiþ,
gözyaþlarým üzerine
akmadý, akamadý…
Yüreðimde bir sýr var
çözülmemiþ…
Siz Sen’de yüzen kuþlar geri dönün,
geri dönün.
Gargar’ýn sularý alev aldý,
Gargar’ýn sularý yanýyor bu gün.
Kadir’in ‘‘Suna bülbülleri’’
figan edip, ah çektikçe,
kalbim aðrýyor.
...Þiirimi yarýda kesiyorum,
elimde kalem aðlýyor…
238
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VI Bakü’de ay doðmadý,
Ay doðmadý Þuþa’sýz.
Gönlüm bir garip haný,
penceresi þiþesiz.
Þimdi Cýdýr Düzü’nde
Acaba o ay var mý?…
Ay ýþýðý yapraklara
yine en iyi yâr mý?…
Geceye el sallýyor mu
Gargar’ýn altýn sularý?
Ay doðduðunda gerçekleþecek
bir þairin arzularý…
239
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIIIÇerçevesiz ketende
ilâhî söz mucizesi,
kýzýl kanla yazýlmýþ
bir hayatýn faciasý.
240
-VII-
Siyah, mukaddes topraðým,
Sen utancýndan sarardýn.
Orda bizim daðlarý
karý düþman, sar aldý.
Gül çiçeði sapsarý
sarardý siyah toprak.
Gökyüzünden bulutlar
düþüyor yaprak yaprak.
Göðsünde garip yüreði,
fýrçasý turna teleði,
aynada beyaz meleði,
alnýnda kara yazý.
Þah daðlardan akýp gelen
akarsu da bulanýyor.
O daðlarýn baþýnda
bir garip ruh dolanýyor…
Ara sýra o dünyadan,
o dünyadan gelir sesi.
Çerçevesiz ketende
Adil Mirseyid efsanesi…
Penceresinde ay doðar,
Ay doðar gece yarýsý.
Hüznünü aydýnlatýr
Ay ýþýðýnýn limon sarýsý.
241
Elçin Ýsgenderzâde
-IXFýrçanýn elvan rengi
donuyorken bakýþlarda.
Fülütün sýrlý ahengi
ýslanýyor yaðýþlarda.
Sesin sihrine dalmýþ,
rengin fiiline uymuþ,
iki gözü iki çeþme
doymuþ, bu dünyadan doymuþ.
Ýçine akan gözyaþý
yüreðini oydu oydu.
Kaybolan bir beyaz melek
onu fânide yalnýz koydu…
242
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
- XAman Tanrým, suçum ne?
bir þair korkuyor bugün
bir güvercin gözlerinden.
Kendisi þu an burda,
fakat ruhu gurbette.
Kalbini bir ufacýk suda ýslanmýþ
ekmek misali
Güvercinlere yediren bir þair
mutlaka bulunmalý
bu güzelim memlekette.
Nisan 1999
243
Elçin Ýsgenderzâde
RESSAM VE MELEK
(Mâni Þiir)
- Behruz Kengerli, Mircevat,
Gennadi Brijyatuk ve tüm
sevdiðim ressamlar için­
-IRüyamda karlý daðlar,
Gökyüzünde bulutlar.
Her bahar turnalarla
Geri döner umutlar.
Umutlar geri döner
Erikler çiçeðe durur.
Ama neden kör talih
Gönülleri kavurur.
Rüyamda ak bulutlar
Uçtu gurbet illere
Gönlümün çiçeðini
Veremem yad ellere.
Rüyamda bir ay doðmuþ,
Ay doðmuþ dað baþýnda.
Rüyamda aðlýyorsun,
Ay batýr gözyaþýnda...
244
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IIBir cenaze töreni
Gördüm Ana, rüyamda.
Ressamýn þans yýldýzý
Solmuþtu bu dünyada.
Bir gece ay babamýz
Çekip götürdü onu.
Ayrýlýklarla bitti
Sevdalarýmýzýn sonu.
Bir zaman gönüllerde
Açýlan güller soldu.
Ana, rüyalar gerçek,
Gerçekler yalan oldu.
Aydan gelmiþti belki,
Yine aya çekildi.
Belki þimdi bir bulut
Ya da bir beyaz güldü. Ben de ay adamýyým,
Garibim yeryüzünde.
Bir dolunay doðdu
Göðün Cýdýr Düzü’nde...
245
Elçin Ýsgenderzâde
246
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-IIIYaþamý süresince her zaman
Eski bir elbise giyiyordu.
Hiç bir þeyi olmayýnca
Yüreðini yiyordu.
-IVFýrçanýn ucundaydý
Onun helal rýzýðý.
Paris’i seyretmekti
Bu dünyada isteði.
Kendi numarasýný bile
Hep unuttuðu oluyordu.
Gönlüyle savaþýrdý
Kendini yýktýðý oluyordu.
Yüzüne açýlmayan
Kapýlarý çalýrdý.
Fransýzça konuþur
Monmartr’dan zevk alýrdý.
Ölümüyle savaþta
Fýrça da bir silahtý.
Ölüme teslim olmak
Affedilmez günahtý.
Fakat Paris’i görmek
Nasip deðilmiþ ona.
Bir ömür bir hücrede
Bir gece yetti sona...
Unuturdu kimi zaman
Duanýn sözlerini.
Bakardý aynalardan
Bir meleðin gözleri…
Resimleri, fýrçasý,
Aynasý yerindeydi…
Ýçinden bir ah kopdu
Uçup duvara deðdi...
247
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VAh sevdiði kadýnlar
Yine seviyorlar onu.
Meðer hüzün deðilmiþ
Her sevdamýzýn sonu.
Ayna gibi parçalanýp
Döküldü karanlýða.
Ay irkildi semada
Ýrkildi bir anlýðýna...
Anýlarý yaþýyor
Sözlerde, öpüþlerde.
Beyaz atlý prensesti
Sevdalý görüþlerde.
Her ayna parçasýnda
Bir gümüþ ay parçasý.
Yine de yerindeydi
Palitra ve fýrçasý...
Aynalar arasýnda
Yaþýyordu o, sanki.
Her aynada bir kadýn,
Her aynada bir mevsim.
Her
Her
Her
Her
Gün geldi bu þehirde
Herkes onu unuttu...
Ama ressam gönlünü
Rüyalarda avuttu.
aynada
aynada
aynada
aynada
bir
bir
bir
bir
boya
çiçek
rüya
yürek.
Her aynada bir bulut
Bulutun kendi renki.
Her sevdada bir umut
Rengin kendi ahengi...
248
Görmediler ressamýn
Ýçindeki çiçeði.
Son anda uçup geldi
Gökyüzünden meleði...
249
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
-VIBir melek bekliyordu
Ressam yýllar yýlý
Ama melek yýllarla
Göstermedi yüzünü.
Bir kimse yoktu yanýnda
Ne dostu, ne karýsý.
Yalnýz baþýna öldü o,
Unutulmuþtu adý. Ressam en son anýnda
Meleðine bakýyordu
Ayýlýp bayýlýyordu
Gözünden yaþ akýyordu. Belki de gerçek deðildi,
Bir rüyaydý hayaldi
O melek yavrusunun
Resmi gözünde kaldý.
Duvarlar gül açmadý,
Aynalarda ilkbahar.
Þimdi dünyada yalnýz
Bir beyaz melek vardý... 250
Her gece uçup geldi
Ressamýn hücresine
Seyretti resimlerini
Dikkat kesildi sesine.
Þimdi yine de geldi
Oturdu pencerede.
Yine göze gözükmüyor
Bu karanlýk hücrede.
Ah, yine de ressamýn
Gözü tok ve karný aç.
Yine de bu hücrenin
Hanýmý bir ihtiyaç...
Kulaðýnda söylenir
Son duanýn sözleri
Yine bakýyor aynadan
Bir meleðin gözleri.
Aralýk 2003
251
Elçin Ýsgenderzâde
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
SÖZLÜK VE AÇIKLAMALAR
“ilkbahar korkuyormuþ gibi uðruyor þehre”:
Ünlü Azerbaycan þairi Ýsa Ýsmayýlzade’nin
þiirinden bir dize.
Abþeron: Bakü þehrinin bulunduðu yarýmada.
Aðdam: Ermenilerin iþgal ettikleri bir Azerbay­
can bölgesi.
akil: akýllý.
alaçýk: Yörük çadýrý.
Arlda Gece Kahvesi: Van Gogh’un dünyaca ün­
lü tablosu.
at çapmýþsýn: at koþturmuþsun.
birce: tek.
boçarros: mart rüzgârý.
boylanan: ortaya çýkan, yücelen.
Cýdýr Düzü: Karabað’da ova.
cüce: civciv.
çat vermek: çatlamak.
dayak: dayanak.
deli düha: deli dahiler.
Emircan: Ressam Settar Behlülzade’nin doðdu­
ðu ve yaþadýðý kasaba.
gilevar: sýcak rüzgârýn yöresel adý.
Gobustan: Azerbaycan’da eski uygarlýklarýn
bulunduðu mekân.
Gogen: Pol Gogen - Fransýz ressamý, Van
Gogh’un sanat arkadaþý.
252 253 Elçin Ýsgenderzâde
Gökçay: Azerbaycan’da bir il, narýn çok yetiþti­
ði ve narýn vataný olarak bilinen yer.
harýbülbül: þu an Ermenilerin iþgalinde bulu­
nan Karabað’a özgü bir çeþit çiçek.
havacada: havaya çýkar çýkmaz.
Hocalý: Ermenilerin Ruslarýn desteðiyle 1992
yýlýnda katliam yaptýklarý þehir.
kabere: gece kulübü.
Kadir’in “Suna Bülbülleri”: Ünlü Azerbaycan
müzisyeni Kadir’in eserinin adý.
Kavaltaþ: Gobustan’da kaya resimlerinin de bu­
lunduðu bir daðlýk bölgedeki kayanýn adý.
ku kuþlarý: kuðu kuþlarý.
kuze: testi.
Laçin: Ermenilerin iþgal ettikleri bir Azerbay­
can bölgesi.
Leki: Azerbaycan’da bir kasaba.
mereçöðüt: ilkbaharda biten bir yiyecek bitki
türü.
Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar...
polat: çelik.
ruzigar: rüzgâr.
sabah çiði: sabahleyin ortaya çýkan nemlilik, ýs-
laklýk.
sayrýþan: titreyen.
sayrýþmak: oynaþmak, dolanmak, bir oraya bir
buraya koþuþturmak.
semeni: yeþertilmiþ buðday.
Þuþa: Ermenistan iþgali altýnda bulunan bir
Azerbaycan þehri.
tamah: hýrs.
tele: tuzak.
Teo: Ressam Van Gogh’un kardeþi.
Tophane: Karabað’da orman.
vesme: kaþ boyasý, rastýk.
yanýp alýþtýðýn: yanýp tutuþtuðun.
yaranýþ: yaratýlýþ.
Mikayýl Müþfik: Borçalý’da doðmuþ ve kurþuna
dizilmiþ ünlü Azerbaycan þairi.
misri kýlýç: Köroðlu’nun ünlü kýlýcý.
nadan: cahil, iyi yetiþmemiþ, görgüsüz.
nakam: karþýlýksýz.
nevrag(h): yeni yolcu.
od: Ateþ
özüme: kendime.
pahaysa: pahalýysa.
penah: sýðýnma, sýðýnýlacak yer.
pencerenin þiþesi: pencerenin camý.
254
255
Elçin Ýsgenderzâde
256

Benzer belgeler