Fethiye - Ölüdeniz

Transkript

Fethiye - Ölüdeniz
Fethiye - Ölüdeniz
Fethiye Ölüdeniz, bir tarafı yemyeşil ağaçların rengini almış doğal bir plaj, diğer tarafı turkuvaz
rengi sonsuz bir deniz. İsterseniz tekne turlarıyla adalara yolculuk yapın, isterseniz plajlarında
güneşlenip dinlenin. Paraşütle salınıp etrafı kuşbakışı seyredin. Ya da su altına dalıp denizin
sessizliğinin tadını çıkarın. Likya yolunda yürüyüşe çıkıp Fethiye’nin soluk kesen manzarasını
seyre dalın. Hangisini tercih ederseniz edin, sadece iyi ki gelmişim diyeceğiniz bir beldedir
Fethiye... Geçen yıl ekim ayında yaptığımız iki-üç günlük gezinin, tadı damağımızda kalınca bu
yıl mayıs ayında yine üç-dört günlük bir gezi daha yaptık. Bu kez geçen sefer yapamadığımız
tekne turunu da gezimize dahil ettik. Ölüdeniz ve civarında, o kadar çok gezilip görülecek,
etkinlik yapacak yer var ki, aslında üç-dört gün yerine 10-15 gün gibi bir süre ayırmak lazım.
Umarım siz böyle bir zaman ayırır, cennet Fethiye’nin tadına varırsınız...
Fethiye ve Ölüdeniz videosu
Arka planda dinlediğiniz eser George Harrison’un söylediği “Dokuzuncu Bulut” (9th Cloud)
şarkısıdır.
Fethiye ve Ölüdeniz notları: Öncelikle konaklayacak ve yemek yenecek yerler. Biz sezon dışı
bir zamanda orada olduğumuz için kalacak yer sorunu yaşamadık. Her çeşit otel ve pansiyon
mevcut. En çok nerede denize girecekseniz o civara yakın bir yerde konaklamanızı öneririm.
1/6
Fethiye - Ölüdeniz
Bazı plajlar birbirinden farklı yerlerde. Biz Ölüdeniz’i tercih ettiğimiz için bir de Likya Yolu’nun
hemen yanında olduğundan o yol üzerinde çok temiz, sakin ve sevimli bir pansiyonda
konakladık. Sadece gece gelip yatacağımız için çok yıldızlı bir yer aramadık. Günlük üç kişi için
oda kahvaltı 50 TL. ödedik. Kahvaltıda ikram edilen, pansiyon sahibi Nermin Hanım’ın omletleri
ise üçümüzden de on numara aldı. Pansiyonların hemen hepsi aynı fiyatlarda. Oteller için
internetten araştırma yapabilirsiniz.
Yemek işine gelince. Bizim için hassas bir konu. Özellikle de akşam yemekleri. İsteriz ki, rahat
bir mekan da, uzun uzun oturalım, günü konuşalım, lezzetli yemekler yiyelim. Öyle tam
pansiyon tatil köylerinde elimizde tabak yemek kuyruğuna girmeyelim. Bir kadeh içki için garson
peşinde koşturmayalım. Neyse, Hisarönü restoran cenneti. Aklınıza gelen her çeşit restoran var,
ama ortam bizi pek sarmadı. Taksim Meydanı gibi bir havası var, oradan vazgeçtik.
Yemeklerimizi Kayaköy’de Antik Restoran’da yedik. Doğal bir ortamda tahminimizin üzerinde
lezzette yemekler ve mezeler yedik. Çok da makul fiyata. Üstelik biri dişi, biri erkek iki sevimli
kangal yavrusu eşliğinde. Yerlilerden çok, yabancı turistlerin tercih ettiği bir mekan. Zaten oraya
gezmeye gideceksiniz, akşamüstü gidin yemeğe de orada kalın derim...
Likya Yolu: Bu yol orman içinden başlayıp, dik bir dağın içine açılmış patika bir yol olarak
devam etmekte. Tarihi Likya Yolu. Uzun bir yol olduğu için sabah erken saatlerde ya da akşam
serinliğinde yürünmeli. Biz yine vakit darlığından sadece üç kilometre yürüdük ve açılış
resminde gördüğünüz o şahane manzarayı çektik. Babadağ'ın eteklerinden başlayıp,
Fethiye'den Antalya'ya kadar uzanan yol üzerinde, Dodurga, Pınara antik kentleri ve Patara plajı
bulunmaktadır. İlgilenenler için, Likya Yolu için özel yürüyüş turları var.
Ölüdeniz: Üç kilometrelik bir kumsal, mavi ve yeşilin birbirine karıştığı bir cennet. Ölüdeniz
Tabiat Parkı’ndan ücretli giriş yapıyorsunuz. İster aracınızla, ister yaya olarak. Plajda şezlog ve
şemsiye ücretli. Ama kendi semsiye ve şezlongunuz varsa yanınızda götürün hiç sakıncası yok.
İçinde güzel restoranlar var. Her türlü yiyecek ve içecek mevcut. Fiyatlar uygun. Duşlar,
tuvaletler , kabinler yeterli ve temiz. Çocuklu aileler için çok uygun. Deniz tarafı büyüklü küçüklü
kayalık. Taşlar kaygan. Kendiniz ve çocuklarınız için deniz ayakkabısı bulundurmanızda yarar
var. Diğer tarafta sığ denizin kenarında bırakın çocuklarınız gönlünce oynasın. Gün boyu kano
2/6
Fethiye - Ölüdeniz
ve deniz bisikleti gibi aktivitelerle de iyi vakit geçirebilirsiniz. Plajın hemen yanında ücretsiz bir
halk plajı var. Günlük gezi tekneleri de oradan kalkıyor. Yüzerken üstünüzden geçen, rengarenk
yamaç paraşütçülerinin iniş yerleri de orası. Onları seyretmek de bu plajın bonusu.
Kayaköy: 19.yy’dan kalma kayalara oyulmuş yapılar hala büyüleyici. Orman içinden geçerek
ulaştığınız köy terkedilmiş havası ile insanı hüzünlendiriyor. Turistlerin en çok rağbet ettiği
yerlerden biri. 1922 yılına kadar yaklaşık 25.000 kişinin yaşadığı köy şimdilerde çok tenha.
Görünüşte işletmecilerden başka kimse yaşamıyormuş havasında. Kayalara oyulmuş evleri,
kiliseyi gezin, güzel fotoğraflar çekin. İçinde güzel, yöreye uygun restoranlar ve kalacak birkaç
pansiyon ve bir de butik otel var. Hisarönü’ne nazaran sessiz sakin, huzurlu bir yer. Sizi kapıda
içeriye çekmeye çalışan garsonlar yok.
Günübirlik tekne turu: Tekne turları birçok yeri bir arada görmek için güzel bir çözüm. Hem
değişik yerlerde o masmavi suların tadını çıkarmak, hem de karayolundan ulaşamayacağınız bir
çok yeri görmek için. Tekneler de günlük gezi ücreti kişi başına 20 TL. sadece öğle yemeği
dahil, içecekler hariç. Yemek olarak köfte ya da tavuk tercih edebilirsiniz. Bir gün öncesinden
ödeme yapıp ne yemek istediğinizi belirtiyorsunuz. Volkan 3 isimli büyük bir tekneyle çıktığımız gezide ilk önce mavi mağaraya oradan da Kelebekler Vadisi’ne gittik. 3/6
Fethiye - Ölüdeniz
Mavi Mağara’da başka tekneler olduğu için biz inip yüzemedik. sadece resim çekmekle yetindik.
sonra doğru Kelebekler Vadisi. Burada 1,5 saat kadar verilen molada, ormana girip kelebekleri
görebilirsiniz. Ancak ormanda gezinti yapmak için de, giriş ücreti ödeyeceksiniz. Kişi başı 5 TL.
Ormanda ayrıca kıyıdan da gözüken küçük bir şelale var. Vadide, her türlü ihtiyacınızı
karşılayacağınız küçük bir restoran bulunmakta. Bazı yamaç paraşütçülerinin de iniş noktası
olan vadide, isterseniz kendi çadırınızla gelip konaklayabilirsiniz.
Kelebekler Vadisi'ne ayrıca Ölüdeniz sahilinden yarım saatte bir dolmuş motorlar gelip gitmekte.
Gezi teknelerinin ortak rotasında olan Kelebekler Vadisi’nde deniz her yerdeki gibi yine
mükemmel. Kelebekler Vadisi'nden sonra Akvaryum’da da denizin tadı bir başka. O masmavi
suyla buluşunca insan hiç çıkmak istemiyor. Benim gene “beni burada unutup gitseler”
zamanımın geldiği yer. Buradan tekrar yola devam...
Sırada Soğuk Su var. Burada yeraltı kaynak suyunun denize karıştığı noktadan denize
giriyorsunuz ki, bu da süper bir şey. Su buz gibi, şahane, orada denize girince bir iki saat
serinlik garanti. Gezinin en ilginç yerlerinden biri de St Nikolas Adası. Burada tekneden inip ister
denize girin, ister yine , ücretinizi ödeyip adadaki kalıntılarda gezi yapın. (Bazı ören yerleri, bazı
yerler Müzeler Müdürlüğü'ne bağlı. Böyle durumlarda müze kartınız geçerli, varsa yanınıza alın,
4/6
Fethiye - Ölüdeniz
adım başı para vermekten kurtulun.)
Tabii adanın tepe noktasına kadar çıkıp manzarayı da çekmemek olmaz. Hem antik yerleşim,
hem deniz, hem de manzara inanılmaz güzel. Rotanın sonu Gemile Koyu (aşağıda anlattım),
burada durmuyoruz sadece yanından geçiyoruz ve Deve Plajı. Son olarak denize dalıp çıkıp,
Ölüdeniz’de tekneden keyifle ayrılıyoruz. Yine vakit darlığından 12 adalar turunu yapamadık. O
da bir daha ki sefere diyelim... Teknede sadece turistler olduğu için öyle eller havaya hali yoktu
ki, bu sebeble birçok tekne turundan vazgeçmişliğimiz vardır.
Gemile Koyu: Daha çok teknelerle gelinen koya, Kaya Köyü geçtikten sonra orman içinden
yola devam ederek ulaşıyorsunuz. Küçük plajında restoran, şezlong, şemsiye gibi ihtiyacınızı
karşılayacak herşey mevcut. Buraya da giriş yine ücretli!..
Çalış mevkii ve Plajı: Her türlü konaklama yerine ve güzel bir plaja sahip. Fethiye’ye beş
kilometre uzakta olan plaj Ölüdeniz’den sonra en çok tercih edilen yerler arasında.
Belcekız mevkii ve Kıdrak Plajı ile Katrancı Plajı: Daha çok piknik ve kamp yapacaklar için
ideal bir yer.
Günlük Plajı: Yöre halkından öğrendiğimize göre günlük ağaçlarıyla kaplı bir ormanın içinde
büyük bir kumsala sahip kamp alanı. Fethiye’ye onyedi kilometre uzaklıkta. Buraya gidemedik,
inşallah seneye, en çok da günlük ağaçlarını görmeye....
Saklıkent ve Patara yazılarında görüşmek üzere... Temmuz 2009 Bu yazıyı beğendiyseniz, bunları da
gelsin.
deneyin. Üye
olun yeni yazılar emailinize
5/6
Fethiye - Ölüdeniz
6/6

Benzer belgeler