7 Temmuz 2010 - Ankara Patent

Transkript

7 Temmuz 2010 - Ankara Patent
e-bülten
2010 Temmuz Sayı: 7
Marka
Patent
Tasarım
Alan Adı
Güncel ilgi odağı Vuvuzela
n Ankara Patent hizmet kalitesini
geliştirmeye devam ediyor
n Ödüle doymayan Türk buluşçu
n Arçelik’ten 208 mühendise ödül
n Portekiz’de şirket unvanlarına yeni düzenleme
n Rekabette Türkiye’nin fikri haklar zafiyeti
n Türk mucidin başarısı
n Türkler yenebilen ambalaja imza attı
n Benzersiz olun!
n
Uçan araba Türkiye’de üretilecek
Marka
e-bülten
Patent
Tasarım
2010 Temmuz Sayı: 7
Alan Adı
Güncel ilgi odağı; Vuvuzela
e-bülten yazıları
Melike
ŞENOL
Güney Afrika’daki FIFA Dünya Kupası en
heyecanlı ve hareketli dönemini yaşıyor. Ülkedeki stadyumların atmosferi ve tabii evlerimiz vuvuzela isimli, kısa sürede çok iyi bilinir hale gelen müzikal enstrümanın sesleri ile inliyor.
Vuvuzela ile fikri haklar arasında nasıl bir
ilişki olabilir?
Alan Adları daha hızlı
aktif hale gelebilecek
nic.tr Alan Adı Yönetimi’nin aldığı karar uyarınca; günde iki kez
yapılan sunucu değişiklikleri ile ilgili güncellemeler, gün içerisinde 09:00 ve 21:00 saatleri arasında her saat başı ve saat 01:00 ve
06:00 arasında da belirli aralıklarla
gerçekleştirilecek. 7 Temmuz 2010
tarihinde uygulanmaya başlayan
bu sistemle, alan adlarını artık çok
daha hızlı işler hale getirilecek.
Gerek söz konusu yerel enstrumanın vatanı olan Güney Afrika’dan gerekse Türkiye’de
dahil dünyanın çeşitli ülkelerinden
VUVUZELA’nın marka olarak tescil edilmesine yönelik girişimlere rastlamak mümkün
ve talepler artıyor. İşte bunlardan bazıları;
Güney Afrikalı bir şirket 15 ve 28. sınıflarda VUVUZELA Topluluk Marka Tesciline sahip.
Bir Alman şirket 15, 25, 28, 35 ve 41. sınıflarda VUVUZELA markasını ulusal olarak
tescil ettirmiş.
Bir başka Alman şirket gıda sektöründe VUVUZELA markası için uluslararası marka
tescil başvurusu yapmış.
Türkiye’de İsviçre orijinli bir firma VUVU-
ZELA markasının müzikal enstrumanlarda
tescili için başvuru da bulunmuş.
Türk bir firma ise 25, 28, 29, 30, 32, 33, 35,
39, 43. sınıfları kapsayan üç ayrı marka tescil
başvurusu yapmış.
Tescilli ve başvuru halindeki markalardan bazıları, enstrümanın kendisi gibi orjinal ve
renkli..
Başvurulara bakarak fikri haklar ile moda ya
da küresel gündem arasında geniş anlamda
doğrudan bir ilişki olduğunu söylemek yanlış
olmaz sanırım. Her güncel ve modern ticari
obje, fikri haklar vasıtası ile korunmaya çalışılıyor. Ve bu eğilim yıllar geçtikçe artıyor.
Kaynaklar: www.wipo.int, www.oami.eu,
www.tpe.gov.tr
Genel Müdürümüz M. Kaan Dericioğlu, Türkiye
Patent ve Marka Vekilleri Meclisi Başkanı Seçildi
Türkiye Patent ve Marka Vekilleri Meclisi ikinci dönem çalışmalarına başlamak ve meclis
başkanlık divanını seçmek amacı ile TOBB Başkan Yardımcısı
Sayın Halim Mete önderliğinde,
14.07.2010 tarihinde Ankara’da
toplanmıştır.
Yapılan oylama sonucunda 19
oy ile Ankara Patent Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü-
müz M. Kaan DERİCİOĞLU,
Türkiye Patent ve Marka Vekilleri Meclisi Başkanı seçilmiştir.
Başkan yardımcılıkları görevini
ise Sayın Belgin Sağdıç ve Sayın
Mesut Barkale üstlenmişlerdir.
Genel Müdürümüze üstlenmiş
olduğu bu önemli görevde başarılar diler, sektörel gelişmeyi teşvik etmek amaçlı yapacağı çalışmalarda kolaylıklar dileriz.
Marka
e-bülten
Patent
Tasarım
2010 Temmuz Sayı: 7
Alan Adı
Ankara Patent hizmet kalitesini
geliştirmeye devam ediyor
2008 yılından bu yana üzerinde titizlikle çalıştığı ve kendi bünyesine özel hazırladığı ERP sistemi ve arşiv yapılanması ile bütünleşik bir yapıda, hızlı ve kaliteli hizmet anlayışını bir üst kademeye taşıyor. Doküman yönetimiyle Ankara Patent
bünyesinde yer alan tüm bölüm ve birimlerin verilerini ve bu verilerde gizli olan
deneyimimiz ile birleştirilerek tek bir havuz içersinde toplarken; bu veriler doğrultusunda da İş Zekası yöntemleri kullanılarak en doğru ve güncel verilere ulaşılmasını sağlıyor.
Bizim için çok değerli olan bu sistemimizi, 1993 yılından bu yana
şirketimize büyük katkılar sağlayan ve 1997 yılından bu yana ise
Yurt İçi Marka Birim Yöneticisi ola-
rak görev yapan Mevlüt Kutlar’a emanet
ediyoruz. Mevlüt Kutlar’a; bilgi çağının bu çok önemli gerekliliğini üstlendiği,
Operasyonel İletişim ve Arşiv Yöneticiliği
görevinde başarılar
diliyoruz.
2005 yılından bu
yana bizimle birlikte çalışan, hukuk fakültesi mezunu İpek Yıldız
Esiner özenli, titiz ve disiplinli çalışması ile dikkatleri üzerine çekmiş
ve 2009 yılında İtiraz Birim Yöneticiliği görevini üstlenmişti. Mevlüt Kutlar’dan
bayrağı devralarak, Yurt İçi Marka Birim
yöneticisi olarak çalışma hayatına devam
edecek olan İpek Yıldız Esiner’e; Ankara
Patent kültürüne ve iş yapış yöntemlerine sağladığı katkılar için teşekkür ediyor,
yeni görevinde başarılar diliyoruz.
Devrim yaratacak buluş
ARGE’ye yılda 600 milyon
euro yatıran Fransız lastik
devi Michelin, devrim yaratacak bir buluşa imza attı.
Active Wheel isimli yeni ürünüyle elektrikli motoru ve süspansiyonu lastiğin içine sokan Michelin’in yeni
ürünü sayesinde gelecekte otomobillerin tasarımları tamamen değişecek.
KOBİ’lere 6 yeni destek
paketi geliyor
KOSGEB’in yeni destek programları açıklandı.
KOBİ Proje Destek Programı
Ar-Ge İnovasyon Destek Programı
n Tematik Proje Destek Programı
n İşbirliği Güç Birliği Destek Programı
n Girişimcilik Destek Programı
n Genel Destek Program
n
n
SOYAK uluslararası
tanınmış marka
Soyak, “Tanınmış Marka”
statüsüne layık görüldü.
Tanınmış Marka statüsü,
Soyak ‘a sadece Türkiye ‘ de değil uluslararası
hukukta da büyük avantajlar sağlayacak.
Estonya’da alan adı tahsisi
ile ilgili önemli değişiklik
kalıtımsal bir metabolik hastalık olarak tanımlanıyor.
5 Temmuz 2010 tarihinde,
Estonya’da yürürlüğe giren düzenlemeye göre; yabancıların ve özel şahısların “.ee” uzantılı alan adı
tahsisi yapmalarına izin
veriliyor. Bir şahsın birden
çok alan adına sahip olabileceği düzenlemede, marka sahipleri içinse hoşgörü süresi tanınmayacak.
Dünyada Fenilketonüri için bugüne kadar geliştirilen “tek genetik tanı testi” olma
özelliği bulunan KİT sayesinde, hastaların
diyet tedavileri daha iyi düzenlenecek, taşıyıcı bireyler belirlenebilecek, mutasyonu
önceden belirlenen taşıyıcı çiftlere, doğum
öncesi tanı hizmeti ile sağlıklı çocuk sahibi
olma imkânı sağlanacak ve FKÜ insidansı
düşürülebilecek.
Konu ile ilgili sorularınızı marka@ankarapatent. com adresimize iletebilirsiniz.
Sağlıkta önemli buluş
HÜ Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, Türk
toplumuna özgü mutasyonları tarayarak,
Türkiye’de yaygın görülen Fenilketonüri hastalığına ilişkin moleküler genetik tanı
KİT’i geliştirdi.
Fenilketonüri, proteinli gıdalarda bulunan
fenilalanin isimli bir amino grup asidin metobolize edilemeyerek, kanda ve diğer vücut sıvılarında artan fenilalaninin, çocuğun
gelişmekte olan beynini harap ederek, ileri derecede zekâ özürlü olmasına yol açan
Bu değişiklik nedeniyle, “.ee” uzantılı alan
adı sahiplerinin; uygulamanın başlangıç tarihinden itibaren altı aylık geçiş süreci boyunca, alan adlarını yeniden tahsis ettirmeleri gerekiyor. Aksi takdirde söz konusu alan adları geçersiz sayılacak ve üçüncü kişilerin alımına açılacaktır.
Marka
e-bülten
2010 Temmuz Sayı: 7
Patent
Tasarım
Alan Adı
Ödüle doymayan Türk buluşçu
Ben buluş yapmaya çocukluk yıllarımda başladım. Daha ilkokula gitmediğim dönemlerde resim yapmaya olan düşkünlüğüm ve bu alandaki başarılarım, ilerleyen yıllarda heykel, el sanatları, mekanik ve elektronik konularında çeşitlendi.
Ali Levent Hasanreisoğlu kimdir?
Bize biraz kendinizden, eğitiminizden
ve profesyonel iş geçmişinizden
bahseder misiniz?
Ali Levent Hasanreisoğlu 1971 RizeFındıklı doğumludur. Lise eğitimini memleketinde birincilikle tamamlamış ve 1987 yılında İTÜ Uçak Mühendisliğini kazanarak
eğitimine İstanbul’da devam etmiştir. İlkokula 5 yaşında başlamış olduğu için üniversite eğitiminin ilk yıllarında kendisinin üniversite öğrencisi olduğuna herkesi inandırmakta
oldukça zorluk çekmiştir. Uçak Mühendisliği
Bölümünü 4 yılda tamamlayıp ardından aynı
bölümde Yüksek Lisans programını bitirmiş ve Doktoraya başlamıştır ama tamamlamamıştır. Yüksek Lisans eğitimi boyunca bir
CAD/CAM şirketinde ilk yıllar part-time
olmak üzere 3 yıl çalışmıştır.
Bu yıl 2010 Arçelik Buluş Günü
kapsamında birincilik ödülü aldınız.
Bu ilk ödülünüz mü?
Hayır. Gerek patent ödülleri gerekse tamamladığım projelerle ilgili bir çok ödül aldım.
Geçen sene “yılın buluşu ödülü”, 2006 yılında
yine “yılın buluşçusu ödülü”, ve Telve ile ilgili olarak 2003-2005 yılları arasında yenilik ve
yaratıcılık konularında bir çok ödül aldım.
Profosyonel çalışma hayatına
geçiş ile, çocukluğumda
kağıt üzerinde veya basit
maketlerde/düzeneklerde
ortaya çıkan yaratıcılık
uğraşılarım yerini
Şirketimizin de katkısıyla,
ürüne yansıyan buluşlara ve
patenlere bıraktılar.
Arçelik’te kaç yıldan beri
çalışıyorsunuz? Şu an hangi
pozisyondasınız?
Yüksek Lisans sonrası Doktora eğitimine
1995 yılında başlarken Arçelik Ar-Ge bölümünde araştırma mühendisi olarak profosyonel iş hayatıma da başladım. Türkiye’nin en
büyük ve köklü şirketi olan Arçelik’in Ar-Ge
Bölüm başkanı Sn. Refik Üreyen ile yaptığım iş görüşmesinde, bana yöneltmiş olduğu
“Tasarım yapabilir misin Levent’çiğim?” sorusu doğru yere geldiğimin en büyük göstergesi olmuştur.
O görüşmeden beri aynı yerde yürüttüğüm iş
hayatıma şu anda Ar-Ge uzmanı olarak devam etmekteyim.
le “mucitlik” yok ise yine yeterli olmayacaktır.
Kısacası madalyonun iki yüzü var, yaratıcılık
ve buluş ile ilgili bir iş-çevre ortamının içinde
olmak ve yaratıcı düşünce yapısına (yeteneğe)
sahip olmak. Ben bu iki açıdan da şanslı olduğumu düşünebilirim.
Buluşlar, ihtiyaçlar ve
yaratıcı düşünce stillerinin
uygun zaman ve mekan
koşullarında bir araya
gelmesi ile ortaya çıkar. Yani
çalışma ortamı uygun değilse
ve sizin işiniz sizden yaratıcı
olmayı gerektirmiyorsa,
kendi özgün fikirlerinizle
bu konuda bir yere kadar yol
alabilirsiniz.
Buluş yapmaya ne zaman başladınız?
Yılın en çok buluş yapan kişisi
seçildiniz? Ülkemizde pek çok şirket
bir yıl içerisinde sizin kadar buluş
yapmıyor. Siz bu kadar çok buluş
fikrini nereden buluyorsunuz?
Buluşlar, ihtiyaçlar ve yaratıcı düşünce stillerinin uygun zaman ve mekan koşullarında bir araya gelmesi ile ortaya çıkar. Yani çalışma ortamı uygun değilse ve sizin işiniz sizden yaratıcı olmayı gerektirmiyorsa, kendi
özgün fikirlerinizle bu konuda bir yere kadar
yol alabilirsiniz. Öte yandan, içinizde yaratıcı
ve yenilikçi düşünme tarzı yani halk tabiriy-
Ben buluş yapmaya çocukluk yıllarımda başladım. Daha ilkokula gitmediğim dönemlerde resim yapmaya olan düşkünlüğüm ve bu
alandaki başarılarım, ilerleyen yıllarda heykel,
el sanatları, mekanik ve elektronik konularında çeşitlendi. Öğrencilik yıllarımda bilimkurguya, uzaya ve mühendisliğe çok meraklı bir çocuk olarak bilindiğim için, Uçak mühendisliğini kazandığımda çevremdeki hiç
kimse bunu yadırgamamıştı. Hatta o dönemlerde çoktan “mucit” yakıştırmasını almıştım bile. Zaten kimse benden daha azını da
beklemiyordu. Tabii, Sevgili Anne ve Babamın da beni bu konuda desteklemiş olmalarının üzerimde çok fazla etkisi olmuştur. Özellikle de babamın eğitici ve öğretici desteği ve
bana sağladığı atölye olanakları, çocukluk yıllarımda yaratıcılık ve el yeteneği konusunda
bilenmemde büyük katkı sağlamıştır diye düşünüyorum.
Profosyonel çalışma hayatına geçiş ile, çocukluğumda kağıt üzerinde veya basit maketlerde/düzeneklerde ortaya çıkan yaratıcılık uğraşılarım yerini Şirketimizin de katkısıyla, ürüne yansıyan buluşlara ve patenlere bıraktılar.
Marka
e-bülten
Patent
Tasarım
2010 Temmuz Sayı: 7
Alan Adı
Ama yaratıcı bir insanın bu yöndeki enerjisini sadece iş hayatı ile tatmin etmek genelde
mümkün olmaz. Bu yüzden ben de bir çok
başkaları gibi, çocukluğumdan beri zaman
buldukça hobilerim ve bazı uğraşlarım ile
enerjimi açığa çıkarmaya çalışıyorum. Ama
gerek evlilik gerekse iş hayatı ve bunların
bize yüklediği sorumluluklar, bizi öğrencilik
yıllarımızdaki kadar özgür ve rahat olmaktan
uzaklaştırmaktadır. Bu yüzden, son beş yıldır,
henüz yarılayabildiğim roman çalışmamı belki de hayal gücümün deşarj olması için en rahat yol olarak seçmiş durumdayım. Zira bir
bilgisayar biraz da zaman yeterli.
Buluşlarınıza patent alıyor
musunuz? Türkiye’de buluşlarınızın
korumaya alınma sürecini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Evet, buluşlarıma çoğunlukla patent başvurusu yapmış oluyoruz. Tabii, bu buluşların ortaya çıkması ve hayata geçmesi Arçelik sayesinde olmaktadır ve bunların doğal sahibi de
şirketimizdir. Bizler de bu patentlerde buluşçu olarak yer almaktayız. Şunu da söylemekte yarar vardır ki, buluşlar nadiren tek bir yaratıcı zihnin ürünü olsalar bile, hayata geçme
aşamasında yani ürün olma yolunda bir çok
değerli insanın katılım sağladığı bir ekip çalışmasına dönüşmektedir. Günümüz dünyasında herşey o kadar komplike bir hale gelmiş, teknik o kadar ilerlemiştir ki, ekip çalışması olmaksızın gerçek sonuca ulaşmak nerdeyse imkansızdır.
Buluşlarınızı
bir iş
sorumluluğu
olarak mı
yapıyorsunuz
(sipariş
üzerine)?
Buluşlarımız genelde, üzerinde
çalışıp kafa yorduğumuz projeler
içinden çıkmaktadır. Bazen bir
buluş bir projenin temeli ve başlangıcı olabildiği gibi, çoğunlukla da bir proje bir
çok buluşa kucak açmakta, ortam yaratmaktadır. Ben iki şekilde de şirketimize katkılar
sağlama olanağı bulduğumu söyleyebilirim.
En sevdiğiniz buluşunuz hangisi?
Tabii ki “Telve”. Çünkü Dünya’da bir ilk, benim açımdan eşsiz bir çalışma ve ürün oldu. Projede rol alan ve ürünü
kullanan hemen herkes
de benzer geri-bildirimde
bulunmuşlardır. Gerçekten de bu projede Türk
Halkına bir hizmet ve
geleneksel içeceğimiz
Türk Kahvesinin kalıcılığına bir destek verdiğimizi tüm ekipçe hissettik.
Bunun dışında yine benim kişisel olarak çok
değer verdiğim ve şu
anda “gizli” statüsünde
olan buluşlarımız da var
ama Telve’nin bende her
zaman özel bir yeri olacaktır.
ARÇELİK’TEN 208 MÜHENDİSE ÖDÜL
Arçelik’te 12 yıldan beri her yıl AR-GE
bölümünün kuruluşunun yıldönümünde
tekrarlanan Buluş Günü bu yıl 9 Haziran
2010 günü gerçekleşti. 12. Buluş Günü’nde
bir yıllık dönemde buluş yapan buluşçular
ve bunların geliştirdikleri buluşlar tanıtıldı.
2009 yılında düzenlenen Buluş Günü’nde
223 buluşçu ödül almıştı. Bu yıl düzenlenen ve Genel Müdürümüz M. Kaan DERİCİOĞLU, Genel Müdür Yardımcımız Aysu DERİCİOĞLU, Patent Teknik Birim Yöneticimiz Zeliha ÖZSOY, Pa-
tent Danışmanımız Tuğçe AĞCA ve Patent Mühendisimiz Eren ÖZBEK’in de
katıldığı ödül töreninde ise yenilikçi buluşlar yapan 208 mühendis ödüllendirilirken, Ali Levent Hasanreisoğlu yılın buluşçusu seçildi.
Marka
e-bülten
Patent
Tasarım
2010 Temmuz Sayı: 7
Alan Adı
Portekiz’de tescilli markalar
şirket unvanlarına konu olamayacak
Avrupa Patent Organizasyonu
Yeni Başkanı Benoît Battistelli
Benoît
Battistelli
Mart 2010’da Avrupa Patent Organizasyonu’nun
Yönetim Kurulu tarafından başkan olarak seçilen
Battistelli 5 yıl boyunca
görev yapacak.
Yeni başkan ilk açıklamasına, kendisinden öncekileri çalışanların son
30 yılda yapmış oldukları değerli katkıları ve Avrupa Ekonomisi için ciddi çaba gösteren ekibini kutlarken, başlıca görevinin
bundan sonra da aynı kaliteyi koruyup yönetim kadrosu ile çalışanlar arasındaki güven ortamını geliştirmek olduğunu belirtti. Benoît Battistelli; aynı zamanda iki ana proje olarak da, Avrupa Birliği Patent
Sistemi’nin tanıtımının yapılması ve Avrupa Patent
Dava Sistemi’nin geliştirilmesini vurguladı.
Portekiz Ticaret Kanununa göre; bir şirket unvanı, daha önce tescil
edilmiş bir marka nedeniyle veya bir marka tescil başvurusu, bir şirket
unvanı nedeniyle reddedilebilmektedir. Fakat
bir şirket unvanının tescili için karar verilirken, ulusal, uluslararası veya topluluk marka sicillerinde bir
araştırma yapılmaması; tescilli bir marka ile aynı olan bir şirket unvanına izin
verilmesine neden olabilmektedir.
Dava ile çözüm yoluna gidildiğinde; davanın sonuçlanma süresi ve masrafları sebebiyle yüksek maliyet ve uzun prosedürlerin oluşmasına neden olan olası anlaşmazlıkların önlenebilmesi amacı
ile; yeni bir sistem geliştirilerek çözüm
bulunmuş ve ulusal, uluslararası ve topluluk marka tescili ile Portekiz’de korunan markalar için bir bilgilendirme sistemi oluşturulmuştur. Bu sisteme göre;
Portekiz’de ulusal, uluslararası ve topluluk marka tescil sahibi olanlar ticaret siciline, markaya ait
ayrıntıların da belirtildiği
bir beyan sunarak karıştırılacak derecede benzer
şirket unvanlarının tescilini önleyebilecekler. Marka ve şirket
adının karşı karşıya kaldığı anlaşmazlık durumlarında ise, marka sahibi tarafından ticaret siciline bir beyan sunulup
sunulmadığı ilk irdelenen noktalardan
birisi olacak.
Portekiz’de marka tesciline sahip olan
müşterilerimizin oluşabilecek anlaşmazlıkları önlemek amacıyla sunulan imkandan faydalanmaları, yüksek maliyet
ve uzun prosedürel işlemlerle karşılaşmamaları adına önemle önerilmektedir.
Konu ile ilgili sorularınızı marka@ankarapatent. com adresimize iletebilirsiniz.
Rekabette Türkiye’nin fikri haklar zafiyeti
TÜSİAD Başkadan birini oluşturduğunu dile getirerek, dünnı Ümit Boyner, Genel Müdürümüz M.
ya genelinde şirketlerin
karlılıklarını artırmak
Kaan Dericioğlu’nun
yazdığı ve içinde
için inovasyona ve mar1074 terimin Türkkalaşmaya öncelik verdiklerini ifade ederken;
çe, İngilizce, Almanbugünün yoğun rekabet
ca ve Fransızca çekoşullarında artık ürünvirilerinin ve açıklamalarının bulundulerin değil markaların ve
ğunu “Fikri Haklar
patentlerin yarıştığına
Ümit Boyner
da dikkati çekti.
Sözlüğü”nün tanıtım
TÜSİAD Başkanı
toplantısında yaptıTürkiye’nin yatırım orğı açılış konuşmasıntamını iyileştirmek adıda; Dünya Ekonomik Forumu tana atılan tüm adımların içinde Fikrafından her sene yayımlanan Reri Hakların güçlendirilmesinin
kabet Edebilirlik Raporu’na göre
gündemin üst sıralarında yer alTürkiye’nin Fikri Haklar alanında
dığını vurgulayan Boyner, Yatınm
133 ülke arasında 105. sırada olduDanışma Konseyi’nin de her sene
ğunu belirtti.
Türkiye’nin Fikri Haklar konusundaki zafiyetine dikkat çektiğiBoyner, Fikri Hakların uluslararani anlattı.
sı ticaretin en büyük dayanakların-
FİKRİ HAKLAR SÖZLÜĞÜ
http://www. tusiad. org/FikriHaklarSozlukForm.pdf
adresindeki formu doldurarak TÜSİAD’dan temin edebilirsiniz.
Marka
e-bülten
2010 Temmuz Sayı: 7
Patent
Tasarım
Alan Adı
Yüzyılların alışkanlığı “çay” da tasarımcıların hayal gücünden payını aldı
Çayınızı nasıl tasarlardınız?
Marka
e-bülten
Patent
Tasarım
2010 Temmuz Sayı: 7
Alan Adı
Türk mucidin başarısı
İşçi olarak çalıştığı fabrikada Almanya’dan dan ithal edilen makineleri görüp. “Neden biz de yapamayalım” diye yola çıkan
Naci Sönmez, kurduğu MİKROSAN Makine Fabrikası ile
Almanya’nın da aralarında olduğu 50 ülkeye kendi üretimi makineleri gönderiyor.
MİKROSAN, Türk mühendislerinin 12 yıldır üzerinde çalıştığı son icadıyla ise sektörde parmakla gösteriliyor. Şimdiye
kadar kullanılamadığı için yakılan ahşap tozları, yağı sıkılmış
zeytin çekirdekleri, fındık, fıstık ve çekirdek kabukları hammadde olarak kullanılarak, yeni üretilen makine ile plastik profile çevriliyor. Aynı makineyi Avrupa’da üreten 4 firma daha olduğunu kaydeden Sönmez, “ Ancak biz kalitemiz ve fiyat farkımızla onların bir adım önündeyiz. Avrupalılar 2, 7 milyon
euroya yaparken, biz 600 bin euroya satacağız “ dedi.
Türkler yenebilen Uçan araba Türkiye’de üretilecek
ambalaja imza attı
Dünyada daha önce üretilen ancak kırılganlık sorunu nedeniyle kullanılamayan mısır
proteini kaynaklı yenilebilir ambalaj Türk bilim adamları tarafından yüzde 500’e varan
oranda esnek hale getirildi.
Türkler tarafından
icat edilen ambalajın üretimine 3-4 yıllık süreçte başlanabileceği belirtiliyor. İzmir Yüksek Teknoloji
Enstitüsü bünyesindeki Biyoteknoloji ve
Biyomühendislik Laboratuvarı’nda TÜBİTAK destekli çalışmayla ilgili açıklama yapan
Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr.Ahmet Yemenicioğlu, “Klasik ambalajlar gıdaları toz ve nem gibi etkenlere karşı koruyor, ancak mikrobiyal bozulmayı engelleyemiyor. Geliştirdiğimiz üstün özelliklere sahip bu ambalajın içeriğindeki koruyucu
maddeyle gıdalar mikroplara karşı korunuyor,
raf ömrü uzuyor. ” dedi.
Türkiye’de hayallerin sınırını bile zorlayan
bir ilk gerçekleşiyor. Planet Green Şirketi, “Uçan Araba” projesinin seri üretiminin
Türkiye’de yapılması kararı aldı.
Amerikan Terrafugia şirketi tarafından
geliştirilen ‘transition’ adlı uçan araba, karada ve havada gidebiliyor. Satış fiyatı
yaklaşık 200 bin dolar olacak uçan arabanın; havalanabilmesi için 50 metrelik bir
yol, park edilebilmesi için ise 4-5 metrelik
bir alan yeterli. Karada saatte 200 kilometre hız yapan ve sadece tek motorla ça-
lışan araç, bir düğme ile kanatlarını açarak uçak moduna geçiyor ve havada 220
kilometreye ulaşıyor.
Normal bir araba gibi normal benzinle
kullanılabilen, yolcu ve kargo taşıması dışında ilk yardım ve acil kurye gibi konularda yepyeni bir çığır açması düşünülen uçan
araba; son derece az yakıt kullanırken, aracın hangar ve yüksek bakım masrafları ile
havaalanına iniş sonrası ulaşım gibi problemleri de tamamen ortadan kaldıracağı
düşünülüyor.
Marka
e-bülten
Patent
Tasarım
2010 Temmuz Sayı: 7
Alan Adı
Benzersiz olun!
Markaya konu mal ve hizmetler
arasındaki benzerliğin iltibasa
neden olup olmadığının
tespitinde, önceki markanın ayırt
edici özelliği ve sahip olduğu
saygınlık dikkate alınmalıdır.
Marka olarak tescil edilmek üzere seçilen işaretin tesciline engel teşkil eden unsurlardan biri seçilen işaretin aynı veya aynı türdeki mal veya
hizmetler ilgili olarak daha önce tescil edilmiş bir marka ile aynı veya
ayırt edilemeyecek kadar benzer olmasıdır. Bu unsurun ruhunda da yine,
geçen ayki sayımızda detaylı olarak ele aldığımız ayırt edicilik kavramı
bulunmaktadır. Çünkü, aynı tür mal veya hizmetler için daha önce tescil
edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt
edilemeyecek kadar benzerinin tesciline izin verilmesi durumunda, bu
iki markanın tüketiciler tarafından ayırt edilemeyecek olmaları nedeniyle, hem “Tüketiciler”in yanılması hem de “Tescilli Markanın Sahibi”nin
marka tescilinden doğan haklarına zarar gelmesi söz konusu olacaktır.
Aynı veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmak üzere kayıtlara girmiş, tescilli markalar ile iltibas yaratabilecek kadar benzer olan marka
başvurularına bazı örnekler verebiliriz:
açacak şekildeki benzer markalar da iltibas olarak kabul edilmelidir. Dolayısıyla mal ve hizmetler veya bunları üreten ekonomik birlikler
arasında bir bağlantı kurulması yeterli bulunmakta, alıcının markalar arasında bir bağ bulunduğu izlenimine kapılması iltibas için yeterli
sayılmalıdır. Diğer bir ifadeyle markaların benzer olup olmadığı, markaların bir bütün olarak
bıraktığı izlenime göre değerlendirilmelidir.
Markanın esas unsurunu oluşturan ibarenin, farklı şekilde tasarlanmış ya
da düzenlenmiş olması, farklı yazı karakteri ile yazılması veya başka unsurlarla kullanılması, benzerliği ortadan kaldırmaktadır. Örnek vermek
gerekirse; önceki marka “ NUR”, sonraki marka başvurusu da “BİNNUR” olsun. Bu iki marka aynı büyüklükteki yazı karakteri ile yazıldığında;
NUR
ve
BİNNUR
şeklinde ortaya çıkan iki marka benzer olarak değerlendirilmemelidir.
Zira her iki markadaki sözcük de günlük yaşamda kişi adı olarak, karıştırılmaksızın kullanıla gelmektedir. Ancak, aşağıda gösterilen ikinci
markadaki “ BİN” sözcüğü “ NUR” sözcüğüne oranla daha küçük şekilde ve “ NUR” sözcüğünün önüne gelecek biçimde tasarlanmışsa;
ve
markası
varken
markası
varken
markası
varken
her iki marka, anlam olarak farklı olmasına karşın, düzenleniş biçimi itibariyle benzerlik gözlenmektedir. Bu durumda her iki marka benzer sayılmalıdır.
Düzenleniş biçimi ve yazı karakteri anlam ve telaffuz itibarîyle birbirinden farklı olsa bile, düzenleniş biçimi ve renk itibariyle birbirini andıran
markalar da, benzer olarak değerlendirilmelidir.
Örneğin;”TAÇ” ve “ ATC” markaları, anlam, düzenleniş biçimi ve telaffuz itibariyle birbirinden farklı iki markadır.
TAÇ
ve
ATC
u farklılık nedeniyle, her iki marka da, birbirlerini etkilemeksizin tescil
B
edilebilir.
markası
varken
markası
varken
Ancak, yukarıdaki örnekler gözlemlendiğinde de anlaşılabildiği gibi
markaların benzer olup olmadıklarına ilişkin net kıstaslardan bahsetmek
her zaman kolay değildir. Markaya konu mal ve hizmetler arasındaki
benzerliğin iltibasa neden olup olmadığının tespitinde, önceki markanın
ayırt edici özelliği ve sahip olduğu saygınlık dikkate alınmalıdır. Yalnızca benzer markayı taşıyan mal veya hizmetlerin karşılaştırılmasıyla yetinilmemeli, normal dikkatteki alıcıların iki markanın farklı olduğunu anlamalarına rağmen marka sahibinin aynı olduğunu düşünmelerine yol
Ancak, aşağıdaki örnekte verilen “ TAÇ” ve “ ATC” markaları da anlam
ve telaffuz itibariyle farklı olmasına rağmen, düzenleniş biçimi itibariyle
birbirine çok benzer iki markadır.
ve
TAÇ markası tescilli iken, bu markaya çok benzeyen yukarıdaki ATC
markası tescil edilemez.
Benzer markaların farklı kişiler adına tescil edilmesini önleyen Kanun
Hükmünde Kararname’nin ilgili hükmünün uygulanabilmesi için, markalardaki ayniyet veya benzerlik yeterli olmayıp bunların aynı veya aynı
türdeki mal ve hizmetler için kullanılması da gerekmektedir. Bu konuya
da bir sonraki sayımızda açıklık getireceğiz.

Benzer belgeler