İçindekiler

Transkript

İçindekiler

AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
İçindekiler
TÜRKİYE GÜNDEMİ............................................................................................................................ 3
Başbakan'dan öğretmen adaylarına müjde......................................................................................... 3
17 Aralık, çözüm süreciyle ilgili............................................................................................................ 3
İç Güvenlik Paketi TBMM’ye sunuldu .................................................................................................. 3
ORTADOĞU GÜNDEMİ ....................................................................................................................... 3
‘’Tunus’a seçimler ikinci tura kaldı.’’ ................................................................................................... 3
‘’Suriye: ABD saldırıları isyancıları IŞİD’e yaklaştırıyor.’’...................................................................... 4
‘’İsrail’i ‘’Yahudi ulus devlet’’ yapan yasa omaylandı.’’ ....................................................................... 4
‘’Muhalifler, rejim destekçilerinin bulunduğu köye saldırdı.’’ ............................................................ 5
‘’Tunus’ta Nida Partisinin adayı önde gidiyor.’’ ................................................................................... 5
‘’Irak Kürtleri Sancar dağına saldırı için hazırlık yapıyor.’’ ................................................................... 6
İran’la nükleer müzakerelerde karar günü .......................................................................................... 6
IŞİD karşıtlığı üzerinden Irak’ta bir toplum kurma ihtimali – Yasin AKTAY, Yeni Şafak ....................... 7
ASYA PASİFİK GÜNDEMİ .................................................................................................................. 9
Gürcistan’ın enerji sisteminde büyük bir kaza meydana geldi ............................................................ 9
Tibet’te 6,3’ün artçıları sürüyor......................................................................................................... 10
Afganistan’dan ABD askerinin kalmasına onay ................................................................................. 10
Filipinler’de kanlı katliam anıldı ......................................................................................................... 11
Japonya’da 6.7 büyüklüğünde deprem, ............................................................................................ 12
Petroldeki düşüşün Rusya'ya maliyeti 100 milyar dolar.................................................................... 12
Kıbrıs açıklarındaki mülteciler kurtarıldı ............................................................................................ 13
Afgan Meclisi'nden NATO ve ABD ile anlaşmaya onay...................................................................... 14
Myanmarlılar Arakanlılara karşı önyargılı.......................................................................................... 14
Özbek istihbaratının dinleme araçları İsrail ve ABD'den ................................................................... 15
AFRİKA GÜNDEMİ ............................................................................................................................ 16
Tunus’ta oy verme işlemi tamamlandı .............................................................................................. 16
AVRUPA GÜNDEMİ........................................................................................................................... 17
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ilk Avrupa Turu'na çıktı ............................................................................ 17
İLK AVRUPA TURU ............................................................................................................................. 17
PAPA'YLA BİR ARAYA GELECEK .......................................................................................................... 17
Oy kullanma adresi değişti ................................................................................................................ 18
Almanya’dan IŞİD’e katılım 550’yi buldu ........................................................................................... 18
1
ALMANYA, Ukrayna'nın NATO üyesi olmasını istemiyor ................................................................... 19
Yurt dışından telefon getirene iyi haber............................................................................................ 19
Eski başbakan gözaltına alındı ........................................................................................................... 20
İngiltere'de aşırı sağ korkusu ............................................................................................................. 20
Kosova yeni hükümetine kavuşuyor .................................................................................................. 21
BU TERÖR TÜM İNSANLAR İÇİN BİR TEHLİKE - Die WELT, Leylan Uca ............................................... 22
DAVUTOĞLU VE JONGLÖRLÜK SANATI - Frankfurter Allgemeine Zeitung ........................................ 25
AMERİKA GÜNDEMİ ........................................................................................................................ 28
Biden Türkiye Ziyaretini Tamamladı .................................................................................................. 28
ABD'de polis 12 yaşındaki siyahi çocuğu öldürdü ............................................................................. 28
KOBANİ BİR KAVŞAĞI TEMSİL EDİYOR ............................................................................................... 29
Şili lideri, babasının işkencecilerini hapse gönderdi .......................................................................... 30
Üç Guantanamo mahkumu Gürcistan'a teslim edildi ....................................................................... 31
2
TÜRKİYE GÜNDEMİ
Başbakan'dan öğretmen adaylarına müjde
AA
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ocak ayında 15 bin öğretmen ataması yapılacağını
bildirdi.
17 Aralık, çözüm süreciyle ilgili
AA
AA Editör Masası'na konuk olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, "17 Aralık da
bununla ilişkilidir. Bütün olan bitenlerin çözüm süreciyle ilişkili olduğunu
düşünüyorum" dedi.
İç Güvenlik Paketi TBMM’ye sunuldu
İHA
Kamuoyunda 'İç Güvenlik Paketi' olarak adlandırılan 'Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı' TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
ORTADOĞU GÜNDEMİ
‘’Tunus’a seçimler ikinci tura kaldı.’’
AA
3
Tunus'taki cumhurbaşkanlığı seçiminde, üçte ikisi açılan sandıklardan alınan resmi
olmayan sonuçlar, adayların yeterli oy sayısına ulaşamadığını ve seçimlerin ikinci tura
kaldığını gösteriyor.Seçimin aralık ayında düzenlenmesi öngörülen ikinci turunda,
oyların yüzde 42'sini alan Nida Tunus (Tunus'un Çağrısı) Partisi Genel Başkanı El-Baci
Kaid es-Sibsi ile yüzde 34 oy alan Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki'nin
yarışacağı öngörülüyor. Sibsi ve Merzuki'nin seçim kampanyası sorumluları aracılığıyla
ilk turda kazanamadıklarını açıkladıkları belirtiliyor. Tunus'un demokratik yollarla
seçilecek ilk cumhurbaşkanını belirlemek üzere yapılan 27 adayın yarıştığı seçimlerde,
Sibsi ve Baci arasında yüzde 8 gibi bir fark varken, iki aday da diğer rakiplerini açık ara
farkla geride bıraktı. Alınan bilgilere göre, bu iki adayı yüzde 9 oy alan sosyalist
çizgideki Halk Cephesi (PF) lideri Hamma Hammami izliyor.
‘’Suriye: ABD saldırıları isyancıları IŞİD’e yaklaştırıyor.’’
BBC
Guardian gazetesi ABD'nin Suriye'de Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)'e karşı düzenlediği
hava saldırılarının, Esad rejimine karşı olan silahlı muhalifleri IŞİD'le işbirliği yapmaya
teşvik ettiğini yazıyor.Özgür Suriye Ordusu ve İslamcı diğer grupların IŞİD'e katıldığını
yazan gazete, gruplara ait bazı tugayların IŞİD'e katıldığını bazılarının ise taktisel
işbirliklerine ya da ateşkese gittiğini söylüyor. Gazetenin haberini dayandırdığı kaynak
ise savaşa katılan isimler.Gazete, bazı bölgelerde ABD'ye tepki olarak sivillerin IŞİD'e
olan desteğinin de arttığını söylüyor.
‘’İsrail’i ‘’Yahudi ulus devlet’’ yapan yasa omaylandı.’’
DÜNYA BÜLTENİ
İsrail kabinesinin İsrail'i "Yahudi ulus devleti" olarak tanımlayan yasa tasarısını
onayladığı belirtildi.Başbakan Binyamin Netanyahu başkanlığında toplanan
4
kabinede, "yeni vatandaşlık yasa tasarısı" görüşülerek, onaylandı. Söz konusu tasarıya
göre, "İsrail'i Yahudi halkının ana vatanı ve ulus devleti" olarak tanımlanıyor ve her
vatandaşın eşit haklara sahip olduğu" vurgulanıyor.Netanyahu, toplantı öncesinde
yaptığı açıklamada, kabineye sunulan "Yeni vatandaşlık yasa tasarısına" ilişkin, "İsrail
Devleti, Yahudiler'in ulus devletidir. Her vatandaş eşit haklara sahiptir ve bu konuda
ısrar ediyoruz. Fakat sadece Yahudiler'in bayrak, milli marş, her Yahudi için İsrail'e göç
etme hakkı ve diğer semboller gibi ulusal hakları vardır" dedi.İsrail'in "Yahudi
kimliğine" karşı pek çok kesimin muhalefet ettiğini belirten Netanyahu, "Filistinliler
bunu kabul etmiyor. Bu kesimden insanlar, Filistin devletinin tanınmasından
memnuniyet duyarken, Yahudi ulus devletine şiddetle karşı çıkıyorlar" ifadelerine yer
verdi.
‘’Muhalifler, rejim destekçilerinin bulunduğu köye saldırdı.’’
DÜNYA BÜLTENİ
Suriye'deki muhalif silahlı gruplardan Mücahitler Ordusu (Ceyşu'l Mücahidin) ile Nusra
Cephesi'nin, rejim destekçisi milislerin bulunduğu Nubul ve Zehra köylerine ağır
silahlarla
saldırı
düzenlediği
iddia
edildi.
Mücahitler
Ordusu'nun
basın
sorumlularından Ahmed Hasan Ubeyd, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Silahlı
muhalifler, Handarat ve Sifat bölgesindeki rejim kuşatmasını kırmak için Nubul ve
Zehra köylerine ağır silahlarla saldırdı. Köydeki rejim hedefleri tank atışlarıyla tek tek
imha edildi. Saldırıda çok sayıda rejim askeri öldürüldü" dedi.
‘’Tunus’ta Nida Partisinin adayı önde gidiyor.’’
DÜNYA BÜLTENİ
Tunus'taki cumhurbaşkanlığı seçiminde, yüzde 50'si açılan sandıklardan alınan resmi
olmayan ilk sonuçlara göre, Nida Tunus (Tunus'un Çağrısı) Partisi Genel Başkanı ElBaci Kaid es-Sibsi, yüzde 42, Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki, yüzde 33
5
oy aldı.Alınan bilgiye göre, Tunus'taki cumhurbaşkanlığı seçiminde, yüzde 50'si açılan
sandıklardan elde edilen resmi olmayan sonuçlara göre, Nida Tunus Partisi lideri Sibsi
yüzde 42, Cumhurbaşkanı Merzuki yüzde 33, Hamma Hammami yüzde 8 ve Selim
Riyahi ile El-Haşimi el-Hamidi yüzde beşer oy aldı.
‘’Irak Kürtleri Sancar dağına saldırı için hazırlık yapıyor.’’
AL-HAYAT
Irak kuvvetleri, Kuzey Irak’ta, birkaç ay sonra yurtlarını terk eden hala Sincar dağında
olan kuşatılmış binlerce Yezidi azınlık için , ‘İslam Devleti’(Dash) militanlarını direnişini
kırmak üzere plan hazırlıyor.
İran’la nükleer müzakerelerde karar günü
Euronews
İran’ın nükleer programına ilişkin bir anlaşma sağlanması için belirlenen süre bu
akşam
doluyor.
Taraflar,
Avusturya’nın
başkenti
Viyana’da
devam
eden
görüşmelerden el sıkışarak ayrılmak için yoğun mesai harcıyor. P5+1 olarak bilinen
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyeleri (ABD, Çin, Fransa, İngiltere ve
Rusya) ve Almanya dışişleri bakanları, dün İranlı temsilcilerle ikili ve heyetler arası
toplantılar yaptı. Geç saatlere kadar süren görüşmeler sonrası bir açıklama yapan
İngiliz Dışişleri Bakanı Philip Hammond, temkinli konuştu: “Hepimiz bir anlaşmaya
varmak için çaba göstermeye odaklandık. Fakat yersiz bir umut vermek istemem.
Halen uzak konumlardayız ve çözüm bekleyen çok çetin, karmaşık meseleler var.
Bununla birlikte hepimiz bir anlaşmanın sağlanmasına yoğunlaştık.”
Nükleer görüşmelerde İran’ın uranyum zenginleştirme programını sınırlandırması,
bunun karşılığında da Batı’nın Tahran’a uyguladığı yaptırımları sonlandırması
hedefleniyor. Birleşmiş Milletler ve Batılı ülkeler, İran’ın nükleer silah sahibi olmayı
6
amaçladığını savunuyor. Tahran ise programının barışçıl amaçlı olduğunu öne
sürüyor. P5+1 ülkeleri İran’la bir yıl önce Cenevre’de geçici bir anlaşmaya varmıştı.
IŞİD karşıtlığı üzerinden Irak’ta bir toplum kurma ihtimali – Yasin AKTAY, Yeni Şafak
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Haydar Ibadi tarafından kurulan hükümetten sonra
Irak’a gerçekleştirdiği ziyaret, hiç kuşkusuz sadece Türkiye ve Irak ilişkilerinin yeniden
kaldığı yerden devamını sağlamayacak, aynı zamanda bölgede aktörlerin birbirine
güvenini ve ilişkilerini yeniden tesis edecek yeni bir başlangıç. Başbakan
Davutoğlu’nun bu ziyaretinin tarihsel bir önemi ve anlamı olduğu açık. Bu ziyaret ve
bu ziyarette yapılan görüşmeler, sağlanan diyalog ortamı içinden geçmekte
olduğumuz süreçte bir çok dengeyi etkileyecek bir ziyaret, bu da açık. Davutoğlu’nun
Irak’taki bütün aktörlerle kolaylıkla kurabildiği kişisel diyalog, hemen hepsiyle çok
önceden gelen şahsi dostlukları Türkiye için de, Irak için de büyük bir fırsat. Iraklı
siyasetçilerin hepsi bunun farkında ve Davutoğlu’na herkes bu gözle ayrı bir saygıyla
yaklaşıyor.
Bununla birlikte Irak’ta ilişkileri yeniden tesis ederken 5 yıl önce Malik “ilişkilerin
kaldığı yer”e tekrar dönmenin mümkün olmadığını görmek gerekiyor. Zira son bir kaç
yıldır bölgede gerçekleşen hareketlilikler bir çok alanda geri dönülemez değişimlere
yol açmış durumda.
Savaşın, hele Irak ve Suriye’de cereyan eden türünden savaşın en büyük ve kötü
sonucu birbiriyle asırlarca birlikte yaşamış insanlar arasında telafisi olmayacak
sınırların çekilmesi oluyor. Bu arada Irak’ta taraflar birbirleriyle savaşıyor ama çoğu
kez bölgeye nüfuz etmeye çalışan başka aktörlere vekaleten yürüttükleri savaşın
neticede doğrudan ve birincil kurbanları oluyor. Buralarda nüfuz savaşı yürüten
aktörler çok uzaktan gelen aktörler değil üstelik. Irak’ta görüşülen bütün taraflar,
kendi aralarında bir diyalog sorununu savaş noktasına getirdiklerinde dışarıdan
müdahalelerin kaçınılmaz olduğunda neredeyse ittifak etmiş durumda.
7
Dolayısıyla herkes son yaşananlarla birlikte çuvaldızı değilse bile iğneyi kendine
batırmayı ihmal etmiyor artık. Harici aktörlerin müdahalesini engellemek için kendi
aralarında daha kolay konuşabilmeleri gerektiğini herkes biliyor, ama ne yazık ki,
yabancı müdahalelerden herkes rahatsız değil, çünkü bazıları da bu müdahaleler
sayesinde kendilerine bir alan bulabiliyor.
Irak’ın bugünkü durumuna bakıldığında, bir toplumun nasıl oluyor da mümkün
olabiliyor
olduğu
sorusundan
yola
çıkan
Aydınlanma
döneminin
toplum
düşünürlerinin sorusuna geri dönesi geliyor insanın. Hiç kimsenin birbirine güveninin
kalmamış olduğu ve herkesin diğerinin altını oymaya çalıştığı bir ortamda, güvenin
nasıl bir nimet ve güvenliğin ne kadar büyük bir insani ihtiyaç olduğu hissediliyor.
Etrafındaki insanlara güvenememek, bir toplumun başına gelebilecek en büyük
felaketlerden biri. Çünkü bir toplumu var eden, mümkün kılan şey beraber yaşadığınız
insanlara güvenebilmekten geçiyor. Etrafınızdaki insanlardan her an bir tehlikenin
sadır olabileceği beklentisi hayatın paranoyakça bir tedbir kafesine dönüşmesine yol
açıyor ki buna da hayat denirse artık... Hele tehlike artık paranoyakça bir vehimden
ibaret değil de gerçek bir ihtimal haline gelmişse, insanlar kurtarıcı nereden gelirse
gelsin onu aramaya başlıyor.
Her sebebin ayrıştırıcı bir rol oynadığı Irak’ta IŞİD’in bütün tarafları birbirine
yaklaştırmış olduğunu görmek o yüzden biraz ilginç. Irak›ta yeniden bir toplum olma
ihtimali acaba IŞİD karşıtlığı üzerinden mi mümkün olacak?
IŞİD başka bir Sünni öfke patlaması olarak anlaşılabilse de, sonradan yaptığı
uygulamalarla Sünni aşiretlerin de desteğini neredeyse tamamen çektiği ve giderek
yalnızlaşmaya hatta karşısına aldığı bütün Iraklı kesimlere birleşme ve birlikte hareket
etme istisnai fırsatını da bahşeden bir ilginç fenomene dönüşüyor.
IŞİDin söylem ve yöntemleri Sünni dünyanınki de dahil olmak üzere bölge
insanının bütün kültürel ve sosyal dokusuna tamamen yabancı kalıyor. Bu kadar ters
bir söylemi silah zoruyla dayatmaya kalkışırken herkese cephe açmaktan çekinmiyor
8
olması da salt kendi rasyonalitesinin dışında başka bir rasyonaliteye tabi olduğunu
düşündürtüyor. Hiç bir komplo ihtimaline yer açmadan sadece yol açtığı sonuçlar
üzerinden bir değerlendirme yapıyorum.
IŞİD karşıtlığı bir yerde birleştiriyor olsa da aynı zamanda başka aktörlere her türlü
haksızlık için de bir bahane zemini oluşturduğu ayrıca dillendiriliyor. Silahlı Şii
milislerin sayısı neredeyse yüzbini buluyor ve bunların şiddet yöntemleri, terör ve
katliamları asla IŞİD’inkini aratmıyor. Ciddi bir mezhebi temizlik stratejisi çerçevesinde
İnsanları kitleler halinde öldürüyor veya göçe zorluyorlar. Ama terör adına şu anda
Irak’ın vitrininde sadece IŞİD var.
Bölgede herkesin şikayetçi olduğu Şiileştirme politikasında IŞİD’in uygulamaları da ona
karşı geliştirilen bütün tedbirlerin de önemli bir işlevi olduğu görülüyor.
İşin ilginç tarafı, Şiileştirme politikaları hiç bir şekilde Şiiliğin özgür ortamda tebliğ
edilmesi, propaganda edilmesi esasına değil, tamamen savaş ve şiddet yoluyla
demografik dengelerin altüst edilmesine dayanıyor olması. Bu esnada savaş
makinalarıyla yol açılan göçlerle kitlesel nüfus hareketlilikleri oluşuyor ve bunun
toplam sonucu Coğrafyanın Şiileştirilmesi oluyor.
Tabii bu arada IŞİD karşıtlığının kendisine önemli bir fırsat alanı sağladığı asıl aktör
Esad ve rejimi. IŞİD karşıtlığının giderek bir söylem ve ideoloji haline gelmesi Esad’ın 4
yıldır ülkesinde sivil halkına karşı yapmakta olduğu katliamları unutturuyor hatta IŞİD
şeytanına karşı harekete geçirilen cephe içindeki yeri adeta hazırlanıyor ve günün
sonunda elde aklanmış paklanmış bir Esad’ın kalması IŞİD’in dünyaya bir hediyesi
olarak kalıyor.
ASYA PASİFİK GÜNDEMİ
Gürcistan’ın enerji sisteminde büyük bir kaza meydana geldi
RUSYANIN SESİ
9
Ria Novosti’nin Tiflis Enerji Dağıtım Şirketi Telasi’ye dayandırarak 24 Kasım Pazartesi
günü bildirdiğine göre, Tiflis ve Gürcistan’ın doğu kısmı geçen gece elektriksiz kaldı.
Telasi şirketinden konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada “Bildiğimiz kadarıyla elektrik
kesintisine büyük elektrik istasyonlarından birinde meydana gelen arıza neden oldu.
Tiflis ve Gürcistan’ın doğu kısmı elektriksiz kaldı” denildi.
Haber ajansının edindiği bilgilere göre, Moskova saatiyle 03:00’e doğru Gürcistan’ın
başkentindeki elektrik dağıtımı normale döndü.
Bu arıza Gürcistan enerji sistemindeki ilk arıza olmama özelliği taşıyor. 2014 yılı
temmuz ayında 500 kilovoltluk enerji hattı İmereti’de meydana gelen arıza sonucunda
hemen hemen Gürcistan’ın her tarafı iki saat karanlığa bürünmüştü. İmereti hattı
ülkenin batısından doğusuna elektrik akımını sağlarken, arıza anında televizyon kulesi
de devredışı kalmıştı.
Aynı şekilde İmereti enerji hatı bu yılın temmuz ayı ve 2010 yılının şubat ayında da
ülkenin büyük bir kısmında uzun süreli elektrik kesintisine neden olmuştu.
Tibet’te 6,3’ün artçıları sürüyor
EURONEWS
Çin’in güneybatısında Tibet Özerk Bölgesi’ni vuran 6,3 büyüklüğündeki depremin
ardından arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Cumartesi günü meydana gelen
şiddetli sarsıntı en az beş kişinin ölümüne 54 kişinin de yaralanmasına oyla açmıştı.
Artçı şokların sürdüğü ve 20 binden fazla evin hasar gördüğü bölgeden binlerce kişi
tahliye edilmiş durumda.
Afganistan’dan ABD askerinin kalmasına onay
EURONEWS
10
Afganistan Parlamentosu Amerika Birleşik Devletleri ile imzalanan ‘İkili Güvenlik
Anlaşması’nı ve NATO ile varılan ‘Barış İçin Ortaklık Kuvvetlerinin Statüsü Anlaşması’nı
(SOFA) onayladı.
Meclisteki beş ‘hayır’ oyuna karşılık 152 milletvekili ‘evet’ dediği iki anlaşma
kapsamında, önümüzdeki yıl toplamda 12 bin yabancı asker Afgan güçlerine destek
olmak için ülkede kalacak.
Afgan Milletvekili Şükriye Barekzai karardan memnun:
“Ben bu kararın Afganistan’ın geleceği için çok önemli olduğuna inanıyorum. Eğer ben
kendi çocuklarımın ve milyonlarca diğer çocuğun huzur içinde yaşamasını istiyorsam,
Afganistan ile ABD arasında güçlü bir ortaklığa ihtiyacımız var demektir.”
Bir diğer Afgan milletvekili Abdül Satar Kavasi ise bu karardan memnun değil:
“26 maddenin 22’si biizm dinimizi, bütünlüğümüzü ve vatandaşlarımızın temel
haklarını ihlal ediyor.”
Taraflar arasında 30 Eylül’de imzalanan anlaşmalara göre,Afganistan’da kalan 9 bin
800 ABD askeri terörle mücadelede Afgan güçlerine eğitim verip, danışmanlık
yapacak. 2015’in sonunda bu sayısı yarıya düşerken, 2016 sonunda ülkede sadece
Amerikan diplomatik misyonlarını korumak üzere bin asker kalacak.
Filipinler’de kanlı katliam anıldı
EURONEWS
Filipinler, tarihin en büyük kapsamlı toplu medya çalışanı katliamını andı. Ülkede 2009
yılında öldürülen 32 gazeteci, meslektaşlarının düzenlediği bir gösteriyle anıldı.
Ülkede basın özgürlüğünün tehlikede olduğunu belirten gazeteciler, öldürülen
meslektaşlarının davası hakkında verilen yayın yasağının da kaldırılmasını istedi.
11
Japonya’da 6.7 büyüklüğünde deprem,
EURONEWS
Japonya’nın merkezindeki Nagano kentinde 6.7 büyüklüğünde bir deprem meydana
geldi. Cumartesi gecesi yaşanan depremde ölen olmazken, yaklaşık 40 kişinin
yaralandığı bildirildi. Arama kurtarma ekipleri gece boyunca enkaz altından
depremzedeleri çıkartma çalışmalarını yürüttü.
Nagano 1998 yılındaki Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmış, kayak pistleriyle ünlü
olan yaklaşık 2 milyon 200 bin nüfuslu bir kent. Nagano’ya 180 kilometre uzaklıktaki
başkent Tokyo’da da depremin hissedildiği kaydedildi.
Depremin iç bölgede gerçekleşmesi sebebiyle herhangi bir tsunami riski olmadığı
açıklandı. Ancak yetkililer toprak kayması yaşanabileceği konusunda bölge sakinlerini
uyardı.
Günün ağarmasıyla birlikte kentten gelen görüntülerde, tahmin edilenden daha fazla
hasar olduğu gözleniyor. Birçok binanın yıkıldığı ve bazılarının da büyük hasar gördüğü
tespit edildi.
Petroldeki düşüşün Rusya'ya maliyeti 100 milyar dolar
DÜNYABÜLTENİ
Rusya'nın batılı ülkeler tarafından uygulanan yaptırımlar sebebiyle yıllık kaybının 40
milyar dolar, petrol fiyatlarının düşmesinden kaynaklanan zararının ise 100 milyar
dolar olacağı belirtiliyor.
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov'un Moskova'daki bir forumda bugün yaptığı
açıklamaya göre petrol fiyatlarının yüzde 30 düşmesi halinde yıllık kayıplarının 90 100 milyar dolar arasında olacak.
12
Rus yetkililer sık sık yalanlasa da Ukrayna krizi sonrası batılı devletler tarafından
uygulanan yaptırımlar ülke ekonomisini zor durumda bırakıyor. Ülke ekonomisi son
aylarda büyümede büyük bir yavaşlama trendine girerken Rys rublesi üç ay içerisinde
dolar karşısında yüzde 23 değer kaybetti.
Batı ülkelerinin yaptırımları daha çok Rusya'nın enerji ve bankacılık sekörünü hedef
alıyor. Ülkenin büyük bankalarının karında da son aylarda önceki dönemlere göre
büyük düşüşler göze çarpıyor.
Kıbrıs açıklarındaki mülteciler kurtarıldı
DÜNYABÜLTENİ
KKTC açıklarında acil yardım çağrısında bulunan gemide bulunan yaklaşık 300 mülteci
Sahil Güvenlik ve Kıyı Emniyeti ekiplerinin çalışmasıyla kurtarıldı.
Girne açıklarında, içinde Suriyeli mülteciler olduğu tahmin edilen geminin batma
tehlikesi geçirmesinin ardından, kurtarma çalışmaları Türkiye ve KKTC sahil güvenlik
ekipleri aralıksız çalıştı.
Geminin olumsuz hava şartlarından dolayı sürüklenmesi nedeniyle, KKTC Sahil
Güvenlik Komutanlığı ekipleri gemiyi kurtarmak için operasyon başlattı. Operasyon
sırasında gemide içinde 1’i hamile 40 kadın, 30-35’i çocuk olmak üzere 300’e yakın
mültecinin bulunduğu tespit edildi.
Operasyona
KKTC
Sahil
Güvenlik
Komutanlığı'na
bağlı
Girne
ve Gazimağusa’da görevlendirilen 3 sahil güvenlik botu da destek verdi. Demir atması
sağlanan gemi, sahilin 500 metre kuzeyinde kayalıklara çarpmadan durduruldu.
Olumsuz hava şartları nedeniyle sabit durmakta zorlanan gemideki mültecilerin
Girne'deki bir spor salonuna götürüleceği öğrenildi.
13
Afgan Meclisi'nden NATO ve ABD ile anlaşmaya onay
DÜNYABÜLTENİ
Afganistan Meclisi’nin alt kanadı Halk Meclisi, ABD ile imzalanan İkili Güvenlik
Anlaşması'nı (BSA) ve NATO ile varılan "Barış İçin Ortaklık Kuvvetlerinin
Statüsü Anlaşması"nı (SOFA) oy çokluğuyla onayladı.
Halk Meclisi'nin 152 üyesi anlaşmalar için olumlu oy kullanırken, sadece beş
milletvekili olumsuz oy verdi, altı milletvekili ise oylama sırasında meclisi terk etti.
Anlaşmalar, Senato'nun onayından sonra 2015 yılında yürürlüğü girecek.
Afganistan ve ABD arasındaki İkili Güvenlik Anlaşması'nı (BSA), 30 Eylül'de ABD'nin
Kabil Büyükelçisi James Cunningham ve Afganistan Devlet Başkanının Ulusal Güvenlik
Müsteşarı Hanif Etmer imzalamıştı. Ülkede 2014'ten sonra kalacak NATO güçlerinin
durumunu belirleyen SOFA Anlaşması da aynı tarihte NATO'nun Afganistan
temsilcisi Maurits R. Jochems ve
Devlet
Başkanının
Ulusal
Güvenlik
Müsteşarı Etmer tarafından imzalanmıştı.
İKİLİ GÜVENLİK ANLAŞMASI
Güvenlik anlaşmasına göre, 2014'ten sonra ülkede 9 bin 800 ABD askeri bulunacak.
Bu askerler terörle mücadelede Afgan güçlerine eğitim ve danışmanlık hizmeti
verecek. 2015’in sonunda bu askerlerin sayısı yarıya düşecek ve 2016 sonunda
Afganistan'daki ABD diplomatik merkezlerinin güvenliği için sadece bin asker kalacak.
Anlaşmaya göre, Afganistan'a dışarıdan müdahale durumunda, Amerikan askerleri
Afgan güçlerine destek verecek.
Myanmarlılar Arakanlılara karşı önyargılı
DÜNYABÜLTENİ
14
Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara
yönelik
karalama
kampanyaları
yapılıyor.
Ülkede, Arakanlı Müslümanların nesillerdir Myanmar'da yaşıyor olmalarına rağmen
vatandaşlık hakkı olmadığı algısı yaygın olarak bulunuyor.
Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein de Arakanlı Müslümanlara uygulanan baskıların
gerçek dışı olduğunu bunların batı medyasının ürettiği haberler olduğunu iddia etti.
Arakan Projesi'nde yer alan bilgilere göre, 2012 yılından bu yana Arakan'da meydana
gelen şiddet olaylarından dolayı 100 bin Arakanlı yaşadıkları bölgeden göç etmek
zorunda
kaldı.
Geçtiğimiz
yıl, Rakhine bölgesinde
yaşayan
Budist
grupların Arakanlı Müslümanlara saldrımasıyla başlayan şiddet olaylarından dolayı
140 bin Arakanlı yerinden edildi.
Arakan'da yaşanan bu olaylardan ve Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanlara
uyguladığı baskılardan dolayı bölgee yaşayan Müslümanlar göç etmek zorunda
kalıyor. Myanmar'da yaşayan 1,1 milyon Arakanlı Müslüman'a Myanmar vatandaşlığı
verilmiyor. Arakanlılar dünyadaki en büyük devletsiz nüfus olarak biliniyor.
Özbek istihbaratının dinleme araçları İsrail ve ABD'den
DÜNYABÜLTENİ
Londra merkezli Privacy International teşkilatı dünyanın en otoriter rejimi olan
Özbekistan ve benzeri bazı devletlerin casusluk teknolojisi üreten uluslararası şirketler
için deneme tahtasına dönüştüğünü iddia etti.
Privacy International tarafından hazırlanan rapora göre Orta Asya hükümetlerine
muhaliflerin telefon görüşmelerini dinleme ve internetteki faaliyetlerini denetleme
cihazlarını ABD ve İsrail’deki özel şirketler temin ediyor. Raporda bu cihazları en çok
satın alan devletlerin Özbekistan ve Kazakistan olduğu belirtiliyor.
Raporu
hazırlayan Privacy International
uzmanlarından
Kenet Page’in “Ozodlik”
radyosuna bildirdiğine göre Özbekistan istihbaratı istediği kişilerin telefon sohbetleri
15
ve
bilgisayardaki
her
hareketini
kontrol
etme imkanına sahip
bulunuyor.
Kenet Page’ye göre Kerimov rejimi böyle casusluk hizmetleri için yüklü paralar
harcıyor.
Geçen sene yabancı ülkelerde faaliyet gösteren Özbek muhalifler ile internette
görüşmeler yapan 43 yaşındaki işadamı Kudrat Rasulov 8 yıl hapis cezası almıştı.
Özbek muhaliflerden Tulkin Karaev ve Atanazar Aripov da telefon görüşmelerinin ve
internetteki çalışmalarının Özbek istihbaratı tarafından kontrol edildiğini bildiklerini
iddia etmişti.
AFRİKA GÜNDEMİ
Tunus’ta oy verme işlemi tamamlandı
EURONEWS
Tunus’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandıklar kapandı.
Tunuslular, Arap Baharı’yla devrilen Zeynel Abidin Bin Ali’den bu yana ilk kez
doğrudan cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gitti.
Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu katılım oranının yüzde 40 civarında olduğu
duyurdu.
Seçimlerde yarışan yaklaşık 30 adaydan, 87 yaşındaki eski başbakan Baci Gaid Sibsi ve
mevcut Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki seçimin favori isimleri olarak
gösteriliyor. Ancak kamuoyu yoklamaları hiçbir adayın bu turda yüzde 50’den fazla oy
alamayacağına ve seçimlerin ikinci tura sarkacağına işaret ediyor.
Ülkede ikinci tur seçimler 28 Aralık’ta yapılacak. İlk turun sonuçlarının iki gün içinde
açıklanması bekleniyor.
16
AVRUPA GÜNDEMİ
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ilk Avrupa Turu'na çıktı
Ensonhaber.com
Cumhurbaşkanı seçildiği haziran ayından beri ilk kez Avrupa turuna çıkan Abdulfettah
es-Sisi'nin, Uluslararası Kahire Havalimanı'ndan İtalya'nın başkenti Roma'ya gitmek
üzere ayrıldığı kaydedildi.
İLK AVRUPA TURU
Ensonhaber.com
Cumhurbaşkanlığından yayımlanan yazılı açıklamada, Sisi'nin, İtalya ve Fransa'yı da
kapsayan 4 günlük Avrupa ziyaretinde, öncelikli olarak Libya'nın durumu ile bölgedeki
terörle mücadele konularının ele alınacağı ifade edildi. Sisi'nin, İtalya ve Fransa ile
Filistin ve bu ülkedeki barış süreci, Suriye, Irak ve IŞİD'le mücadele konusundaki
çabaları görüşeceği belirtildi.
PAPA'YLA BİR ARAYA GELECEK
Ensonhaber.com
Açıklamada ayrıca, Vatikan'da Papa Franciscus ile Sisi'nin bir araya geleceği ve
görüşmenin Ezher müessesesi ile Katolik kilisesi arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi
konusuna yoğunlaşacağı aktarıldı. 8 yıl aranın ardından ilk kez bir Mısır
cumhurbaşkanının Vatikan'ı ziyaret edeceği bilgisi verildi.
17
Oy kullanma adresi değişti
Sabah Avrupa
CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi ile bulundukları ülkede oy kullanma hakkı edinen
yurtdışındaki Türkler, önümüzdeki yıl gerçekleşecek genel seçimlerde belirlenen
salonlar yerine konsolosluklarda oy kullanacak. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği
(UETD) Genel Başkanı Süleyman Çelik, Köln’de düzenlediği basın toplantısında, YSK
yetkililerinin bu bilgiyi aktardığını ifade etti.
GEREKÇE GÜVENLİK YSK üyelerine randevu sisteminden kaynaklanan sıkıntıları
aktardıklarını ifade eden Çelik, ancak kurulun randevuda ısrarlı olduğunu belirtti.
Çelik, “Biz Randevu almanın sıkıntı olabildiğini, aile bireylerine farklı günlerde randevu
verildiği gibi sorunları dile getirdik. Ancak YSK gelecek seçimlerde de randevu
sisteminin uygulanacağını bildirdi. Bunu güvenlik gerekçesiyle istiyorlar” diye konuştu.
Almanya’dan IŞİD’e katılım 550’yi buldu
Sabah Avrupa
ALMAN iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) Başkanı Hans-Georg
Maassen, Almanya’dan Suriye ve Irak’a giden ve burada IŞİD’e katılanların sayısının
550’yi bulduğu söyledi. BfV Başkanı, Welt Am Sonntag gazetesine verdiği demeçte,
IŞİD’in özellikle sosyal medya üzerinden propaganda faaliyetlerine hız verdiğini
kaydetti.
SON 6 HAFTADA ARTTI “Özellikle son altı haftada sayıları ciddi bir şekilde arttı” diyen
Maassen, bunun kaygı verici olduğunu, Almanya için de tehlike oluşturduğunu
söyledi. Maassen, “Şu anki hesaplarımız bu sayının 550 olduğunu gösteriyor.
Almanya’dan Suriye ve Irak’a gidenlerin sayısı bu. Bunların 60’ı öldürüldü ya da intihar
etti. En az 9’u intihar eylemlerinde öldü” diye konuştu. IŞİD saflarında savaşan ve
daha sonra Almanya’ya dönenlerin sayısının 180 olduğunu bildiren Maassen, “Bu
kişilerin izlenmesiyle ilgili gerekli adımları gözden geçiriyoruz. Bunların hepsini saat
18
bası izlememiz mümkün değil.” ifadesini kullandı. IŞİD’in Almanya’da saldırı
girişiminde bulunabileceğini, bu tür girişimleri önlemek için her türlü önlemi
aldıklarını kaydeden Maassen, “Durum kaygı verici ancak korkuya kapılmamalıyız”
dedi.
ALMANYA, Ukrayna'nın NATO üyesi olmasını istemiyor
Sabah Avrupa
Hürriyet Avrupa Ukrayna hükümeti, ülkesinin NATO üyesi olmak istediğini
açıklamasının ardında konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, bu
isteğe karşı olduğunu yineledi. Federal Dışişleri Bakanı, NATO'nun Ukrayna ile
işbirliğine sıcak bakarken, üyeliğe karşı olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Birkaç ay önce
de açıkladığım gibi Ukrayna ile NATO işbirliği yapabilir. Ama üyelik yok” dedi.
Steinmeier, Rusya'dan Ukrayna'yı bölmemesini de istedi.
Yurt dışından telefon getirene iyi haber
Hürriyet Avrupa
BTK'nın yaptığı açıklamaya göre, bireysel yolla yurtdışından getirilen cihazların arıza
nedeniyle değişimlerinde e-devlet üzerinden kayıt imkanı getirildiğinin altı çizildi. BTK
açıklamasında mevcut tebliğe bazı eklemelerin yapıldığı belirtildi. Tebliğe eklenen
düzenlemeler şöyle: “Yolcu beraberinde yurtdışından getirilen cihazın arızalanması
nedeniyle cihazın ya da ana kartının değiştirilmesi durumunda ilk kayıt başvuru
sahibinin Kuruma başvurusu ile IMEI değişim işlemi yapılabilir. Değişim işlemine ilişkin
başvuruda değişimi yapan firmadan alınan değişim belgesi sunulur. Değişim talebinin
değerlendirilebilmesi için; değişim belgesinin antetli kağıt olması veya firma kaşesini
içermesi gerekiyor.
19
Eski başbakan gözaltına alındı
DW
Portekiz'in eski başbakanlarından Jose Socrates vergi kaçırmak, kara para aklamak ve
yolsuzluk şüphesiyle gözaltına alındı.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, 57 yaşındaki Socrates'in Paris'ten dönüşünde
Lizbon Havaalanı'nda cuma günü gözaltına alındığı belirtildi.
Eski başbakan Socrates'in vergi kaçakçılığı, kara para aklamak ve yolsuzluk
suçlamalarından bugün sorgulanacağını belirtildi. Soruşturma kapsamında üç kişinin
daha gözaltına alındığı kaydedildi.
Operasyon kapsamında ayrıca çok sayıda ev ve işyerinde arama yapıldığı da ifade
ediliyor. Socrates'in tutuklanıp tutuklanmayacağı ise sorgusundan sonra belli olacak.
Portekiz'de bu yıl içinde tanınmış kişilerin suçlandığı iki yolsuzluk soruşturması daha
basına yansımış, Espirito Santo Bankası'nın eski başkanı Ricardo Salgado geçen
hazıran ayında gözaltına alınmıştı.
İngiltere'de aşırı sağ korkusu
DW
İngiltere Başbakanı David Cameron'a ikinci darbe: Aşırı sağcılar, Muhafazakar Parti'nin
bir sandalyesine daha sahip oldu.
Aşırı sağcı ve Avrupa düşmanı İngiliz siyasi partisi UKIP, altı hafta içinde Başbakan
David Cameron'a ikinci darbesini indirdi. UKIP, İngiltere'nin güneyindeki Rochester ve
Strood bölgelerinde yapılan ara seçimlerde Avam Kamarası'ndaki ikinci sandalyesini
kazandı.
Muhafazakar Parti'den birkaç hafta önce ayrılarak UKIP'e geçen Mark Reckless
seçimlerde oyların yüzde 42'sinden fazlasını aldı. Reckless'in güçlü rakibi Muhafakar
20
Partili Kelly Tollhurst'ün oy oranının ise yüzde 34 civarında kaldı. Seçimlere katılımın
yüzde 50 olduğu açıklandı.
Seçim yenilgisini kabul eden Başbakan Cameron, ancak 2015'in mayıs ayında
yapılacak parlamento seçimlerini kazanacaklarını söyledi. Muhafazakar Parti, kısa bir
süre önce Clacton bölgesinde yapılan seçimlerde de bir milletvekilliğini aşırı sağcılara
kaptırmıştı.
Cameron'un art arda aldığı bu yenilgi, ülkede aşırı sağcıların güçleneceği endişesine
neden oldu. 2015 yılında yapılacak seçimlerle ilgili net bir tahminde bulunamayan
seçim gözlemcileri, seçimlerden bir koalisyon hükümetinin çıkabileceğini vurguluyor.
Muhafazakâr Parti'den UKIP'e geçişlerin sürebileceği dile getirilirken, UKIP Genel
Başkanı Nigel Farage da "Eğer bu gerçekleşmezse, büyük sürpriz olur" diye konuştu.
Seçimlerin galibi
Reckless "Eğer burada kazanabiliyorsak, bütün ülkede kazanabiliriz" diyerek partisinin
iddiasını ortaya koydu.
Avrupa Birliği karşıtı UKIP, seçim kampanyasını yabancı düşmanı söylemlerle
yürütmüş ve parti başkanı Farage, İngiltere'de yaşayan yabancıların ülkelerine geri
gönderilmesi gerektiğini savunmuştu.
Kosova yeni hükümetine kavuşuyor
DW
Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) eski önderlerinden Başbakan Haşim Taçi, Kosova'nın
kendi silahlı kuvvetlerini kurması önerisini gündeme getirince tartışma patlak vermiş,
Taçi bunun üzerine haziran ayında erken seçime gitmişti. Taçi'nin liderliğini yaptığı
Kosova Demokratik Partisi (PDK) erken seçimde umduğunu bulamadı. 120 sandalyeli
Mecliste milletvekili sayısını 37'ye çıkarabildi. 30 milletvekili çıkaran İsa Mustafa'nın
genel başkanlığındaki Kosova Demokratik Birliği (LDK) kilit önem kazandı. Siyasi
21
gözlemcilere göre PDK ve LDK liderlerinin uzlaşmasında AB ve ABD'nin baskısı etkili
oldu. Ancak yeni hükümette başbakanın kim olacağı henüz netlik kazanmadı. LDK, İsa
Mustafa'nın başbakan olacağını bildirdi.
BU TERÖR TÜM İNSANLAR İÇİN BİR TEHLİKE - Die WELT, Leylan Uca
Kürt Birlikleri Kobani’de Haftalardır Cihatçılara Karşı Mücadele Veriyor. Komutan
Redur Halil Cephedeki Başarıları Anlatıyor-Suriye’deki Halk Savunma Birlikleri (YPG), iki aydır sınır şehri Kobani’de İslam Devleti
(İD) teröristleriyle savaşıyor. Çatışmalarda büyük kayıplar verildi ve Kobani’nin
düşmesine az kalmıştı. Lakin ABD önderliğindeki anti terör koalisyonu ile Irak’taki Kürt
peşmerge savaşçılarıyla yapılan ittifak Kobani’de ağır silahlar kullanarak durumu
değiştirmeyi ve Kürtlerin birliğine katkı yapmayı başardı. YPG komutanı ve sözcüsü
Redur Halil cepheyi anlatıyor.
LEYLAN UCA: İD teröristleri 70 gündür tüm bölgeye ve Kobani’nin merkezine
saldırıyor. Her gün şiddetli çatışmalar oluyor. Şu an ki durum nedir?
REDUR HALİL: Durum iyileşti. Kobani etrafında İD tarafından ele geçirilen birçok köyü
kendi birliklerimiz tekrar ele geçirdi. Örneğin İD teröristlerinin düzenlediği saldırılar
için stratejik bir yer olan Miştenur Tepesi’ni ele geçirdik. İD askerî anlamda bir yenilgi
kaydetti ancak bu fazla bir şey ifade etmiyor. Kobani’nin kurtulmasından sonra da İD
sorunu çözülmüş olmayacak.
UCA: Durum ne zamandan itibaren sizin lehinize iyileşti?
HALİL: ABD liderliğindeki anti-terör koalisyonunun yapmış olduğu hava saldırıları
beklenen başarıyı sağlayamadı. Gerçek anlamdaki değişiklikler, Kuzey Irak’taki Kürt
yönetiminin ağır silahlarla donatılmış peşmerge savaşçılarını takviye güç olarak
yollamasıyla gerçekleşti.
UCA: İD teröristlerinin Kobani’ye saldırmasını bekliyor muydunuz?
22
HALİL: İD teröristlerine karşı iki yıldır savaştığımız için saldırmalarını bekliyorduk ancak
bu denli şiddetli olacağını tahmin etmedik.
UCA: Birlikleriniz geçtiğimiz günlerde İD’nin lojistik destek amaçlı güzergâhlarından
birini kullanım dışı bıraktı. Bunun çatışmalarınızda bir etkisi oldu mu?
HALİL: İD teröristlerinin kullandığı birçok güzergâh var ancak anti terör koalisyonunun
yaptığı hava saldırılarıyla manevra alanlarının daralmasını umut ediyoruz. Söz konusu
olan Kobani’dir. YPG savaşçılarımız ve kadın birliğimiz YPJ, toprak kazanıyor ancak
Kobani, İD terörisleri için stratejik anlamda çok önemli bir yer. Onlar kaderlerini, var
oluş veya yok oluş nedenlerini buraya bağlamış durumda.
UCA: Bu neden böyle?
HALİL: İD teröristleri kontrollerindeki bölgeleri birleştirmek istiyor ve Kobani bu
güzergâhta bir engel. Kısacası İD, ''devlet topraklarını'' Suriye’de Türkiye sınırı
yakınlarındaki Rakka’dan Şam yakınlarındaki Trablus’a kadar birleştirmek istiyor. Bu,
sınır boyunca 300 kilometrelik bir bölge.
UCA: Kobani’de hâlihazırda çok az sivil yaşıyor. Bu insanlar bu durumla nasıl başa
çıkıyor?
HALİL: Birçok sivil Kobani’yi kuzeye doğru terketti. Geri kalanlar da aynı YPG ve YPJ
savaşçıları gibi alışılmışın dışında bir hayat yaşıyor. Çok zor bir durum.
UCA: Tıbbi ihtiyaçlar nasıl karşılanıyor?
HALİL: Tıbbi ihtiyaçların karşılanmasında eksiklik ve yetersizlikler mevcut. Hem sivil
halkın hem de savaşçılarımızın ciddi anlamda tıbbi yardıma ihtiyaçları var. Kobani’de
ağır yaralılara ve hastalara acilen müdahale etme imkânı yok. Ne ameliyat
yapılabiliyor ne de yeterince ilaç veya doktor mevcut. Kobani’deki insanlar için tek
imkân ise Türkiye sınırına olan koridor. Lakin Türk memurlarının ülkeye geçişe izin
vermemeleri nedeniyle birçok yaralı sivil ve savaşçı, Türkiye sınırında hayatını
kaybetti.
23
UCA: Suriye, Türkiye veya İran’daki Kürt gruplar geçmişte birbirlerine düşmanlardı.
Şimdiyse yardımlarına Irak’taki Kürt peşmerge koştu. Bu sizin için hangi anlamı
taşıyor?
HALİL: Daha önce savaşçılarımızın Irak’taki Sincar dağlarına giderek Kandil dağlarından
gelen Kürtleri, İD’ye karşı mücadelede desteklediği gibi Kuzey Irak Bölgesel Kürt
Yönetimi’nin peşmergeleri de bize yardım ediyor. Bu Kürtler arasında iş birliği ruhunu
yeniden canlandırdı. Ortak bir düşmanları olduğunu ve bu nedenle de birbirlerine
bağlı olmaları gerektiğini anladılar.
UCA: YPG olarak Kobani’nin kurtuluşundan sonra belki de anti terör koalisyonu
çerçevesinde terör örgütüne karşı mücadeleyi devam ettirecek misiniz?
HALİL: Zaten iş birliği yapıyoruz. İD teröristlerinin Sincar dağlarına ve Kobani’ye yaptığı
barbarca saldırılar, tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti. Artık herkes terörün tüm
insanlık için bir tehlike teşkil ettiğini anladı. Sadece Kürtler, Suriyeliler ve Iraklılar için
değil. Eğer YPG, 3 Ağustos’ta Sincar dağlarına gitmek için acele etmeseydi, kaç Yezidi
bu katliamdan sağ kurtulabilirdi? Kaç Türkmen, Hristiyan veya Arap Suriye’de
kurtulabilirdi? Bu insanları bugüne kadar kim korudu? Biz anti terör koalisyonu ile İD
teröristlerine karşı savaşmaya hazırız.
UCA: İD teröristlerine sadece Kobani’de değil Suriye’de Kürtlerin yaşadığı diğer
bölgelerde de saldırıyorsunuz. Orada durumlar nasıl?
HALİL: Evet bu doğru. Özellikle Kürtlerin kendi yönetimlerini kurdukları bölgelerde
birliklerimizle İD teröristleri arasında çatışmalar yaşanıyor. Bazı köy ve şehirleri İD
teröristlerinden kurtarmayı başardık ancak çatışmalar hâlâ devam ediyor.
UCA: Geçmişte Türkiye’nin İD’yi desteklediğini ispatlayan deliller var. Bunu
doğrulayabilir misiniz?
HALİL: Türkiye şimdiye kadar kesin bir tutum sergilemedi. Bir taraftan ABD
liderliğindeki anti terör ittifakının bir parçası olmak istiyor diğer taraftan da bu
24
iddiasını doğrulayacak bir girişimde bulunmuyor. Türkiye bu hususta kararlı değil. Eğer
kararlı olsaydı, o zaman Kürtlere daha fazla destek verilmesini sağlardı ve İD’ye karşı
kuvvetli bir düşman doğardı.
UCA: İD de giderek artan ölü sayısından şikâyetçi, çoğu Müslüman kendi birlikleri
tarafından öldürüldü. Öldürülenlerin uyrukları konusunda bir şeyler söyleyebilir
misiniz?
HALİL: Teröristlerin nadir kimlik taşıdıklarının farkına vardık. Ölüler arasında şimdiye
kadar Lübnan, Tunus, Bahreyn ve Türkiye vatandaşlarının bulunduğunu tespit ettik.
Pasaportların birçoğunda Türkiye’ye giriş damgası vardı.
DAVUTOĞLU VE JONGLÖRLÜK SANATI - Frankfurter Allgemeine Zeitung
Türk Hükûmet Başkanı Irak'ta, Bağdat'ın ve Kürtlerin Çıkarlarını Kendi Çıkarlarıyla
Bağdaştırmak İstiyor-Ortada henüz bir şey yokken övgüler yağdırmak, siyasetin tuzu biberi gibidir. Türk
Başbakanı
Ahmet
Davutoğlu'nun,
Bağdat
ve
Erbil'e
seyahati
öncesindeki
açıklamalarında bunları bol bol kullanması da tadını uzun süre damağında hissetmek
istediği içindir. Bağdat'ta hükûmetin başında Nuri el Maliki varken Türkiye ile Irak
arasındaki ilişkiler kötüydü denilebilir. Eylül ayından beri Maliki'nin halefi olan Haydar
el Abadi'ye övgüsünün aynı
zamanda çok erken olduğunu Davutoğlu, retorik bir hareketle bugün bir kez daha
gözler önüne serdi. Davutoğlu, Nuri el Maliki'yi, terör grubu "İslam Devletinin"
güçlenmesinin sorumlusu olmakla suçladı. Davutoğlu, Şii Maliki'nin, iktidarı boyunca
Irak'ta Sünnileri dışladığından İD gibi gruplaşmaların bölgede güçlenme imkânı
bulduğunu söyledi.
Davutoğlu Bağdat seyahatinden bir gün önce Türk devlet televizyonu TRT'ye yaptığı
açıklamada, "Özellikle de 2011'de Amerikan birlikleri çekildikten sonra Sünni siyasiler,
25
sistemden dışlanmasaydı İD oralarda hâkimiyet kuramazdı." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu sözlerini, "Maliki'ye; aman Sünnileri dışlama, Kürtlere vaatlerini yerine
getir, Türkmenleri ve farklı Şii grupları sistemin içinde tut dedik." şeklinde sürdürdü.
Davutoğlu ayrıca Ankara'nın, yeni Irak hükûmetinden bu talepleri kalıcı olarak yerine
getirmesini beklediklerini söyledi. Davutoğlu, "Bu yüzden Erbil ile Bağdat arasında
anlaşma sağlanmış olması en çok bizi memnun etti." dedi.
Burada bahsedilen, Irak merkezî hükûmeti ile Kuzey Irak Kürdistan Özerk Bölgesinin
Iraklı Kürtlerin petrol ihracatı üzerine vardıkları anlaşmadır. Petrolün Türkiye'ye ihraç
edilmesine tepki olarak Bağdat daha önce, Irak Kürt Bölgesindeki devlet memurlarına
ödeme yapılmasını reddetmişti. Ödemenin durdurulmasına bağlı olarak Özerk
Yönetiminin petrolden elde ettiği kazanç olumsuz yönde etkilendi. Petrol
fiyatlarındaki düşüşle birlikte İD teröründen güvenli Kürt bölgelerine kaçan birkaç yüz
bin mültecinin yarattığı sıkıntılar, özerk bölgede ciddi ekonomik problemlere neden
oldu. Anlaşmaya göre Kürt Bölgesel Yönetimi, Bağdat hükûmetine günde 150 bin varil
petrol gönderecek. Uzmanlara göre bu, Irak Kürt Bölgesi’ndeki günlük petrol
ihracatının yarısı. Merkezî hükûmet, bunun karşılığında Kürt bölgesindeki memurlara
yeniden ödeme yapılmasını kabul etti ve yapılan açıklamaya göre Erbil'e yaklaşık 400
milyon avro ödeme yapıldı. Ödemelerin devam edeceği belirtildi.
Bu yakınlaşma ve hatta Davutoğlu'nun Irak ziyareti büyük ölçüde İD tehdidiyle ilgili.
Terör korkusu; Ankara, Bağdat ve Erbil'i birbirine yaklaştırdı. Türk medyası, ziyaretin
ilk günü olan perşembe günü, İD'ye karşı mücadelede istihbarat bilgileri paylaşımı ve
sıkı iş birliği açıklamalarında bulunan Abadi ve Davutoğlu'nun selamlaştıkları Bağdat
Havaalanından çok samimi kareler yayımladı. Abadi bununla birlikte askerî iş birliği
konusunda görüşmelerde bulunulacağını açıkladı. Ümitler; Şii güçler, Kürt
peşmergeleri, Sünni aşiretler ve Irak ordusu arasındaki kara ittifakıyla bağlantılı olarak
Amerikan hava saldırılarının, İD'yi Irak'ta geri püskürtmeyi başarması yönünde.
Davutoğlu'nun daveti üzerine Abadi'nin tüm kabinesiyle birlikte 24-26 Aralık'ta, Irak
ile Türkiye arasında yapılması planlanan ortak hükûmet toplantısına katılmak için
26
Türkiye'ye gelmesi bekleniyor. Toplantıda, söz konusu stratejinin ayrıntıları
görüşülecek.
Fakat Davutoğlu'nun Bağdat'ta yaptığı görüşmeler, seyahatinin sadece ilk yarısını
oluşturdu. İkinci yarısı cuma günü Erbil'de gerçekleşti. Davutoğlu, Erbil'de Irak
Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve diğer üst düzey yetkililerle biraya
geldi. Erbil ile ilişkiler, Türk dış siyasetinin hem en önemli yapı taşlarından hem de
ender başarısının örneklerinden biri. Türkiye, Irak Kürt Bölgesel Yönetimini ekonomik
bakımdan kontrolünde bulunduruyor. Iraklı Kürtler sadece Türk toprakları üzerinden
petrol ihraç edebiliyor. Üstelik Erbil, sadece
Türkiye’nin ortağı olarak Bağdat'tan ayrılabilir. Kuzey Irak'ta inşaat, bankacılık ve
özellikle de ticaret sektöründe Türk firmalar faaliyet gösteriyor.
Bağdat'tan ayrılması karşılığında Erbil'in ödemesi gerek bedel, en önemli tedarikçisi
olduğu Türkiye ile dev bir ticaret bilançosu açığı olacaktır. Türkiye ile Irak Kürt
Yönetimi arasındaki daha çok Türk tüketim mallarının Kuzey Irak'a ithalatından oluşan
ticaret hacmi 2013 yılında 5,5 milyar avroya çıkmıştı. Bağımsız petrol ihracatı
sayesinde bilançonun biraz iyileşmesi gerekirken, Bağdat'ın bütçe moratoryumu ilan
etmesi durumu aksine zorlaştırmıştı. Hatta söylendiğine göre Erbil, Bağdat'tan
gelmeyen ödemelerin üstesinden gelmek için Türkiye'den borç almak zorunda kaldı.
Bu nedenle o sırada oluşan Kürt bağımsızlık referandumu coşkusunun ekonomik
gerçeklerin göz kamaştıran ışığında artık cazip gelmeyen bir düşünceye dönüşmesi
çok da şaşırtıcı gelmiyor. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin,
bilhassa Ankara ile Bağdat'ın yeniden yakınlaşmasının Iraklı Kürtlerin çıkarlarına ters
düşmemesi açısından, Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olması gerekiyor. Türkiye ise Irak'ta
ülke bütünlüğünün sağlanmasından yana. Çünkü yaklaşık beş milyon Kürt’ün yaşadığı
bir komşu ülkenin bölünmesi, bir Kürt devleti ile sonuçlanabilir. Gerçi bu Kürt devleti
Ankara'nın dostluğuna muhtaç olurdu. Bağımsız bir Kürdistan düşüncesi, Ankara için
yine de siyasi bir korku olarak kalıyor. Ankara'nın bu korkusu, Washington'un, Kuzey
Irak'ta kurmak istediği büyük bir üs uğruna Türkiye'nin güneyindeki İncirlik Hava
27
Üssü'nden vazgeçeceğine ilişkin (henüz doğrulanmayan ve özellikle mümkün
görünmeyen) haberlerin ortaya çıkmasının ardından daha da belirginleşti. Davutoğlu,
Irak-Türkiye ilişkilerinde bir Türk jonglör olarak daha fazla sahne almak durumunda
kalacak.
AMERİKA GÜNDEMİ
Biden Türkiye Ziyaretini Tamamladı
AMERİKA’NIN SESİ
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden iki dost ve müttefike yaraşır şekilde gayet açık bir
görüşme yapıldığını ifade etti. Biden, “Dünyada kolektif olarak çok zorlu konularla
yüzleşiyoruz. Suriye ve Irak konularını çok uzun zamandır görüşüyoruz. Uluslararası
koalisyonun IŞİD’i zayıflatma ve onu yenme planlarını, Suriye muhalefetini
güçlendirme ve Suriye’de Esad’dan uzak şekilde siyasi geçişi bir kez daha görüştük.
Ortak stratejiler geliştirdik. Irak’ta aynı görüşlere sahibiz. Yeni ırak hükümetinden
memnunuz. Türkiye hükümetinin Irak hükümetiyle diyalog kurmak konusunda
liderliğini takdir ediyorum. Türkiye burada çok ciddi liderlik gösterdi” dedi. ABD
Başkan Yardımcısı Joe Biden ve eşi Pazar günü Türkiye ziyaretinin son gününde Patrik
Bartholomew ile görüştü. Biden, Süleymaniye Camii’ne gitmeden önce İstanbul’da
Rum-Ortodoks Aya Yorgi kilisesini ziyaret etti.
ABD'de polis 12 yaşındaki siyahi çocuğu öldürdü
AA
ABD'de Ferguson'daki olayla ilgili tartışmalar devam ederken polis, bu kez de
Cleveland'da elindeki oyuncak tabancadan şüphelendiği 12 yaşındaki siyahi bir çocuğu
vurarak öldürdü. Polis Sözcüsü Ed Tomba, oyun parkı yakınlarındaki oturan bir kişinin
28
911 yardım hattına telefon ederek salıncaktaki bir çocuğun elindeki silahla herkesi
korkuttuğunu ihbar etmesinin ardından mahalleye polis gönderildiğini açıkladı. Tamir
Rice adlı çocuğun elindeki tabancada genellikle oyuncak silahlara yapıştırılan turuncu
güvenlik bandının olmadığını belirten Tomba, polisin Rice'a ellerini yukarı kaldırmasını
söylediğini, çocuğun belindeki silahı çekmesi üzerine iki el ateş attığını söyledi.
Çocuğun herhangi bir sözlü tehditte bulunmadığını, silahını da polise doğrultmadığını
kaydeden Tomba, polisin neden ateş açtığının soruşturma sonucu belirleneceğini
vurguladı. Çocuğa ateş eden polisin geçici olarak görevden uzaklaştırıldığı belirtildi.
KOBANİ BİR KAVŞAĞI TEMSİL EDİYOR
The Huffington Post
Kobani, İslam Devletine (İD) karşı yürütülen savaşta bir kavşağı temsil ediyor. Kobani
için verilen mücadele aynı zamanda ABD’nin Kürtlere yönelik politikası, Kürt ulusal
kimliğinin inşası ve Batı’nın Türkiye’nin bir müttefik olduğuna dair görüşü konusunda
bir dönüm noktası teşkil ediyor. Kobani hem stratejik hem de sembolik öneme sahip.
Kobani’nin ele geçirilmesi, İslam Devletinin Rakka’dan Türk sınırına kadar uzanan 95
kilometre ve yine Rakka’dan Bağdat’ın eteklerine kadar uzanan 560 kilometrelik alanı
kontrol etmesini sağlayacak. Bu ayrıca İD’ye, Türkiye ve Suriye sınırındaki üç resmî
sınır geçişini kontrol etme imkânı sunacak. İD savaşçıları, Kobani’yi savunan Kürtlerin
çetin direnişiyle karşılaştı. Bugün İD yalnızca şehrin dörtte birini kontrol ediyor. Savaş
devam ediyor ve Kürtler ihtiyatla ilerliyor. Kobani bölge çapında Kürtler için bir
toplanma noktası. Kürtlerin farklılıkları var ancak saldırı veya baskı karşısında bir araya
geliyorlar. Demokratik Birlik Partisinin (PYD) temsil ettiği Suriyeli Kürtler ile Kürdistan
Bölgesel Yönetimi (KBY) arasında gelişen ilişkiler, KBY ile Türkiye arasında başarısızlığa
uğrayan stratejik ortaklık göz önüne alındığında artan bir
şekilde önemli. Kobani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için stratejik ve halkla
ilişkiler açısından bir felaket oldu. Türk tankları, Kürtler İD savaşçılarıyla savaşırken bu
mücadeleyi Kobani’yi gören tepelerden izlediler. Türk jandarması, Kürtlerin
29
Kobani’deki yurttaşlarına katılmak için sınırı geçmelerine müsaade etmedi ve
Erdoğan, “PYD bizim için PKK ile eştir.” şeklinde konuştu.Erdoğan’ın açıklamaları,
Türkiye çapında protestoları tetikledi. Erdoğan aynı zamanda Kobani’yi cesurca
savunanlara ABD’nin verdiği desteği eleştirerek kendisini ABD’den uzaklaştırdı.
Ankara, ABD’nin eylemlerine engel olabileceğini düşündü ancak Başkan Obama
Türkiye’nin itirazlarının aksi yönde hareket etti.
Şili lideri, babasının işkencecilerini hapse gönderdi
Dunya Bulteni
Şili'de bir mahkeme, Şili'nin eski diktatörü General Augusto Pinochet döneminin iki
generalini, şu anki Devlet Başkanı Michelle Bachelet'in babasına işkence yaptıkları
gerekçesiyle hapse mahkum etti.
Pinochet 1973 yılında darbe yaparak ülke yönetimini ele geçirmiş ve 1990 yılına kadar
ülkeyi
diktatörlükle
yönetmişti. Pinochet döneminin
iki
generali
olan Ramon Caceres Jorquera ve Edgar Cevallos Jones, Hava Kuvvetleri Generali
olan Alberto Bachelet Martinez'i işkence
ederek
öldürmek
suçundan
hapis
cezasına mahkum edildi.
General Bachelet Martinez, darbeyle devrilen eski Şili Devlet Başkanı Salvador
Allende'ye sadık bir general olarak biliniyordu. General Bachelet Martinez, Şili'nin şu
an görevde olan Devlet Başkanı Michelle Bachelet'in de babasıydı.
Darbenin ardından Bachelet Martinez'i tutuklayan iki generalin, onu Hava Harp
Akademisi binasına götürdükleri ve burada sorguladıkları biliniyor. Bu sorgu sırasında
işkence
de
yapan genareller, Martinez'in kalp
krizi
geçirmesine
sebep
olmuştu. Martinez, 12 Mart 1974'te hayatını kaybetmişti.
Şilili hakim Judge Mario Carroza,
generallerin Martinez'e işkence
yaptıklarını
belirterek birini iki yıl diğerini üç yıl hapse mahkum etti.
30
Şili hükümeti mahkemenin kararını menuniyetle karşıladığını açıkladı.
Üç Guantanamo mahkumu Gürcistan'a teslim edildi
Dunya Bulteni
ABD yönetimi, Guantanamo'da tutulan üç eski mahkumu Gürcistan hükümetine
teslim etti. Eski mahkumların, Gürcistan'da rehabilitasyon ve topluma kazandırma
programlarına tabi tutulacakları belirtildi. Mahkumların teslim edilmesinin sebebinin,
bu kişilerin risk ve tehlike kategorisinde olmaması olarak ifade edildi.
Gürcistan İçişleri Bakanlığı, ABD'nin gönderdiği üç eski Guantanamo mahkumunu dün
teslim aldıklarını açıkladı. Bakanlık açıklamasında, kişilerin düşük risk ve tehlike
kategorisinde olmalarından dolayı ABD yönetiminin teklifiyle Gürcistan'a teslim
edildiği kaydedildi.
Gürcistan İçişleri Bakanlığı, bu mahkumların Gürcistan'da bulunmalarının herhangi bir
risk ve tehlike oluşturmayacağını belirtti. Guantanamo'dan getirilen bu kişiler,
Gürcistan'da topluma kazandırma ve rehabilitasyon programlarına katılacaklar.
Gürcistan İçişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere de yer yerildi:
"Gürcistan ABD ile bu konuda işbirliği yapan tek ülke değildir. 2010 yılında Gürcistan'a
bu program dahilinde üç eski Guantanamo tutuklusu getirilmiş ve bunlar program
bitikten
sonra
ülkelerine
dönmüşlerdi.
Onlar
gibi
bu
eski
3
tutuklu
da rehabilitasyon ve topluma kazandırma programı bittikten sonra kendi ülke
döneceklerdir"
31

İçindekiler

Transkript

Benzer belgeler

AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İçindekiler

AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İçindekiler

İçindekiler TÜRKİYE GÜNDEMİ

İçindekiler

AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İçindekiler

AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İçindekiler

İçindekiler

Seni de Vururlar Ey Acı

Layout 2 - Türkiye Gazetesi

içindekiler