Examen VMBO-KB - Examens oefenen

Transkript

Examen VMBO-KB - Examens oefenen
Examen VMBO-KB
2008
tijdvak 1
woensdag 21 mei
9.00 - 11.00 uur
Turks CSE KB
Bij dit examen hoort een uitwerkbijlage.
Beantwoord alle vragen in de uitwerkbijlage.
Dit examen bestaat uit 44 vragen.
Voor dit examen zijn maximaal 47 punten te behalen.
Voor elk vraagnummer staat hoeveel punten met een goed antwoord behaald kunnen
worden.
800013-1-730o
Let op: beantwoord een open vraag altijd in het Nederlands, behalve als het
anders is aangegeven. Als je in het Turks antwoordt, levert dat 0 punten op.
Tekst 1
1p
1
Je wilt baklava kopen die met meel uit het gebied van Harran is bereid.
Æ Bij welke baklavazaak kun je die krijgen?
Schrijf de naam van die baklavazaak op in de uitwerkbijlage.
Türkiye’nin en iyi baklavacÕlarÕ
ùeker BayramÕ öncesi jüri üyelerimize Türkiye’nin en iyi baklavacÕlarÕnÕ sorduk.
øMAM ÇAöDAù
Gaziantep’te baklava denince akla gelen ilk
isimlerden. Geçmiúi 107 yÕllÕk. ømam Ça÷daú
LokantasÕ, haklÕ úöhretini uzun yÕllardÕr
koruyor. Ürettikleri baklavanÕn lezzetinin
Harran ununda ve kullanÕlan fÕstÕkta saklÕ
oldu÷unu söylüyorlar. Harran OvasÕ’nda
yetiúen ve di÷erlerine göre daha sert olan
bu÷daydan üretilen un, yufkanÕn ince
olmasÕnÕ sa÷lÕyor. AntepfÕstÕ÷Õ ise ürün tam
olgunlaúmadan toplanÕyor. Böylelikle boz iç denilen fÕstÕk hem daha ya÷lÕ ve lezzetli, hem de
tam yeúil oluyor. Ya÷ da Harran OvasÕ’ndan alÕnÕyor. ømam Ça÷daú’ta kare baklavanÕn kilosu
18 YTL, havuç ve úöbiyet 20 YTL, fÕstÕk ezme 25 YTL. Uzun ÇarúÕ No: 14, Gaziantep Tel:
(342) 231 26 78
HACIBOZANOöLU
HacÕbozano÷lu ailesinin 3’üncü kuúa÷Õ tarafÕndan iúletilen Laleli’deki HacÕbozano÷lu’nun
baklavalarÕ Bahçelievler’deki fabrikalarÕnda üretiliyor. Lezzetinin kaliteli malzeme ve iyi
iúçilikten kaynaklandÕ÷ÕnÕ söylüyorlar. HacÕbozano÷lu’nun baklavalarÕ 20-22 kattan oluúuyor.
ùirkette uzun yÕllar çalÕúmÕú ve konularÕnda uzman olan ustalar hamurlarÕ incecik açÕyor.
Cevizli baklavanÕn kilosu 15 YTL, fÕstÕklÕ baklava 18 YTL ve sütlü nuriye 14 YTL.
Ordu Caddesi No: 279, Laleli/ østanbul Tel: (212) 518 69 20-21
SEYøDOöLU
Laleli’de dükkanÕ olan Gaziantepli Habeú Seyido÷lu’nun baklavalarÕ østanbul Beylikdüzü’ndeki
fabrikada üretiliyor. Buradan da kent geneline yayÕlmÕú ma÷azalarÕnda satÕúa sunuluyor.
BaklavalarÕn sÕrrÕ un, úeker, ya÷, fÕstÕk ve cevizin en kalitelilerini ustalarÕn iyi kullanmasÕnda
saklÕ. Gaziantepli Habeú Seyido÷lu’nun baklavalarÕ 12 kat hamurdan oluúuyor. Spesyaliteleri
arasÕnda Aloe Vera’lÕ baklavalar da var. NasÕl yapÕldÕ÷Õ meslek sÕrrÕ olarak söylenmiyor ama
Aleo Vera’nÕn sÕvÕsÕ ya úerbetleme ya da piúirilmeden önce baklavanÕn içine katÕlÕyor. Aloe
Vera’lÕ baklavanÕn kilosu 17 YTL, fÕndÕklÕ baklava 15 YTL, fÕstÕklÕ baklava 18 YTL ve sütlü
nuriye 14 YTL.
Ordu Caddesi No: 287, Laleli/ østanbul. Tel: (212) 458 24 24
800013-1-730o
2
lees verder ŹŹŹ
Tekst 2
1p
2
Welk van onderstaande boeken is humoristisch?
Schrijf de titel van het boek op in de uitwerkbijlage.
1p
3
Welk boek gaat over een jongen zonder vader?
Schrijf de titel van het boek op in de uitwerkbijlage.
Portakal KÕz
Cemile
Jostein Gaarder
Orhan Kemal
Çocuklar ve gençler için
kaleme aldÕ÷Õ Sofie'nin DünyasÕ adlÕ
kitabÕyla felsefeyi popüler hale getiren
Norveçli yazar Jostein Gaarder'Õn, yeni
kitabÕ Portakal KÕz okurlarla buluúuyor.
Jostein Gaarder'Õn bu defaki kahramanÕ
15 yaúÕndaki erkek çocu÷u Georg. Bu
delikanlÕ 11 yÕl önce ölen babasÕnÕn
kendisine yazdÕ÷Õ bir mektubu bulur ve
hayatÕ sorgulamaya baúlar.
800013-1-730o
Yaúam mücadelesiyle çok genç
yaúÕnda tanÕúan Orhan Kemal,
yüre÷inde iz bÕrakan her úeyi edebiyata
aktardÕ. 'Cemile' de Orhan Kemal'in
hayatÕndan satÕrlara taúan bir roman.
Arka planda 1934 Adana'sÕndaki yoksul
bir iúçi mahallesinin ve iúçilerin ekmek
parasÕ için verdi÷i mücadelenin
anlatÕldÕ÷Õ; güzel Boúnak kÕzÕ, iúçi
Cemile ile 24 lira 95 kuruú aylÕ÷a
mahkûm Kâtip Necati'nin aúk öyküsü.
øki YabancÕ Eller Birleúmiú
Kiraz Toplayan Uskumru
Marc Lambron
Ahmet Tangün
Roma’da büyülü bir aúkla baúlayÕp,
Vietnam’da savaúÕn cehenneminde
süren etkileyici bir roman.1960 yÕlÕ,
Roma... Büyülü bir úehirde, sinemanÕn
göz kamaútÕrÕcÕ cazibesinin a÷Õr bastÕ÷Õ
sÕcak bir yaz. Modeller, ressamlar,
yönetmenler, aktris ve aktörler,
gazeteciler... Renkli hayatlar...Renkler
arasÕnda kaybolup gidenler... Bir
yÕldÕrÕm aúkÕyla baúlÕyor herúey....
Herkesin her úey hakkÕnda söyleyecek
çok úeyi oldu÷u bir dönemden
geçiyoruz. Mikrofon kime uzatÕlÕrsa o
konuúuyor. AúkÕn ömründen, zayÕf
kalmanÕn kurallarÕna, gençli÷in
sÕrlarÕndan, mutlu evlilik formüllerine ve
depremin úiddetinden, biçimine kadar
kimsenin bilmedi÷i bir úey yok bu
hayatta. Ahmet Tangün, pop ça÷ÕnÕn
enformasyon ya÷muru altÕnda zorlanan
bizlerle açÕktan açÕ÷a dalgasÕnÕ
geçiyor.
3
lees verder ŹŹŹ
Tekst 3
1p
4
Je wilt weten welk bedrijf door topmensen uit de Turkse zakenwereld als een
ware school voor toekomstige leidinggevenden wordt gezien.
Æ Schrijf de naam van dat bedrijf op.
Türkiye'nin cazip úirketleri...
Nilüfer Gözütok / Capital Dergisi
ùirketlerin baúarÕsÕ ve imajÕnÕ liderlere teslim edenler artÕk en iyi liderin peúindeler. Bu
nedenle, liderleri çekecek niteliklere sahip olmak, úirketlerin vazgeçilmezleri arasÕndaki yerini
almaya baúladÕ. BazÕ úirketler lider geliútirme programlarÕ ve sunduklarÕ olanaklarla liderler
için olumlu koúullar yaratmaya çalÕúÕyorlar. BazÕlarÕ ise ücreti ön plana çÕkarÕyor. Peki böyle
bir ortamda liderler hangi úirketleri çalÕúmak için cazip görüyorlar? øúte liderlerin çalÕúmak
istedi÷i úirketler:
ùirket
GARANTø
FORD OTOSAN
YAPI KREDø
THY
SABANCI
DOöUù
ùøùECAM
KOÇ
EFES PøLSEN
TÜPRAù
800013-1-730o
Cazip kÕlan faktörler
øtibarÕ yüksek, sektördeki yeri ve imajÕ sa÷lam ve insan
kaynaklarÕna yatÕrÕm yapan, kurumsal bir banka olmasÕ ilgi çekiyor.
Yükselen ihracat performansÕ nedeniyle be÷eniliyor. Hem yerli hem
yabancÕ orta÷Õ olmasÕ da cazip.
Marka de÷eri ve úirket kültürü öne çÕkÕyor. Sektöre getirdi÷i
yeniliklerle liderli÷i etkiliyor.
UluslararasÕ rekabete açÕk, zorlu bir sektörde çalÕúmak isteyenlere
cazip geliyor. ùirket gücüyle ilgi çekiyor.
Grup içinde sunulan farklÕ kariyer olanaklarÕ, sosyal sorumluluklara
duyarlÕ bir kurum olmasÕ nedeniyle tercih ediliyor.
øyi kurumsal yönetim konusuna verdi÷i önem ve profesyonel
yöneticilere insiyatif vermesiyle öne çÕkÕyor.
Kurumsal yapÕ ve dünya pazarÕndaki gücü nedeniyle be÷eniliyor.
Büyük organizasyon deneyimi için ideal olarak görülüyor.
Liderler genellikle Koç Holding'i yönetici yetiútiren bir okul olarak
görüyor.
ùirketin büyüme geliúme performansÕ ve potansiyeli liderlere
heyecan veriyor. Çevik pazarlama politikalarÕ da etkiliyor.
Liderler, özelleútirme sonrasÕnda bölge için böyle önemli ve kritik
úirketin yeniden yapÕlanmasÕnÕn içinde bulunmak istiyor.
4
lees verder ŹŹŹ
Tekst 4
1p
5
Welke schrijfster is erop tegen om verschil te maken tussen vrouwelijke en
mannelijke auteurs?
A Buket Uzuner
B ønci Aral
C NazlÕ Eray
D Oya Baydar
YazarÕn kadÕnÕ erke÷i olmaz!
AslÕ Onat
Görüúlerini aldÕ÷ÕmÕz kadÕn romancÕlarÕmÕza
seçtikleri konular hakkÕndaki düúüncelerini
sorduk.
BUKET UZUNER:
- Türkiye dayak yiyen ve töre cinayetlerinde
öldürülen kadÕnlar konusunda dünya rekoru
kÕrarken kadÕn yazarlarÕn ço÷unlukla kadÕn
sorunlarÕndan bahsetmelerinden do÷al ne
olabilir? Öte yandan erkek yazarlar aúk yazdÕ÷Õnda büyük baúarÕ diye lanse
edilirken kadÕnlar benzer konularÕ yazÕnca bu daima kadÕnsÕ ve hafif bulunur.
‘Kumral Ada - Mavi Tuna’ ve ‘Gelibolu’ romanlarÕm son derece siyasi romanlardÕ.
OnlarÕ da aúk romanlarÕ diye algÕlayanlara ben bile yardÕm edemem tabii.
øNCø ARAL:
- Toplum olarak siyasetten uzaklaútÕrÕldÕk zaten. Bu duruma tersinden de
bakabiliriz: Yo÷un ve kÕsÕr siyasetten hem yazarlar hem okurlar bÕktÕ. Bu nedenle
de insanlarÕn bakÕú açÕlarÕ dar ve dengeler kurulamÕyor sanÕrÕm. Ama hayatÕn her
alanÕnda siyaset var artÕk; 70'lerdeki gibi kaba siyaset yerine daha incelikli bir
siyaset yapÕlÕyor.
NAZLI ERAY:
- KadÕn romancÕ sayÕsÕnda azalma oldu÷unu düúünmüyorum. Edebiyatta bin
adet üretirsiniz ama bunlarÕn içinden bir ya da ikisi gerçekten iyi olabilir. AyrÕca
kadÕn romancÕ-erkek romancÕ gibi bir ayrÕm yapabilece÷imizi de sanmÕyorum. Bu
ara aúk, iliúkiler ve evlilik konularÕ moda oldu÷u için herkes bu tür konulara
yöneliyor zaten.
OYA BAYDAR:
- Bütün alanlarda oldu÷u gibi romanda da kadÕn yazarlarÕn sayÕca
erkeklerden çok daha az olduklarÕ tespitine katÕlÕyorum, ama gerek çok satanlar,
gerekse edebi de÷er açÕsÕndan öne çÕkan ürünlere bakarsak, kadÕn romancÕlarÕn
erkeklerden çok da geride olduklarÕnÕ söyleyemeyiz. Ancak, edebiyat dÕúÕ
gördü÷üm, milliyetçi duygularÕ kaúÕyan kitaplarÕ ve polisiyeleri bu
de÷erlendirmenin dÕúÕnda tutuyorum. Bu konuda erkekler rakipsiz.
800013-1-730o
5
lees verder ŹŹŹ
Tekst 5
Eviniz artÕk kumandanÕn ucunda
FransÕz kökenli Schneider Electric úirketi, "UnIQhome" adÕnÕ verdi÷i akÕllÕ ev sistemleri
ile Türkiye’de konut elektrifikasyonu pazarÕna girdi. Schneider ilk olarak 1890 yÕlÕnda
Bursa-Mudanya demiryolunun inúasÕyla Türkiye’deki faaliyetlerine baúlamÕútÕ. ùirket,
úimdi yeni çözümleriyle konutlarÕn içindeki elektrik da÷ÕtÕmÕnÕ ve ev otomasyonunu da
yapacak.
ùirketin Türkiye Genel Müdürü Turhan Turhangil, AA muhabirine yaptÕ÷Õ açÕklamada,
artÕk birçok úeyin elektrikle kontrol edilmeye baúlanmasÕndan dolayÕ bu pazara
yöneldiklerini söyledi.
ùirket mevcut ürünlerinin yanÕ sÕra anahtar priz, ev otomasyonu ve tesisat malzemesi
ile hÕzlÕ bir úekilde konut sektörüne girdi. Turhangil, Türkiye’de ilerleyen yÕllarda akÕllÕ
ev sistemlerine olan ilginin daha da artaca÷ÕnÕ dile getirdi.
Tek bir kumanda ya da cep telefonu ile kontrol
Verilen bilgiye göre, UnIQhome, bir evin elektrik kontrolü gerektiren tüm detaylarÕnÕn
tek bir kumandayla veya gerekirse cep telefonu ile kontrol altÕna alÕnmasÕnÕ sa÷lÕyor.
Koltuktan kalkmadan sadece tek bir kumanda ile salon perdelerinin kapatÕlÕp sinema
perdelerinin indirilmesi sa÷lanabilecek ve DVD oynatÕcÕsÕ çalÕútÕrÕlabilecek.
Evden uzakta olundu÷u zamanlarda önceden programlanan kontrol sistemi ile evin
içerisindeki ÕúÕk simülasyonlarÕyla ‘evde hayat devam’ ediyor hissi uyandÕrÕlabilecek.
Sistem, hÕrsÕzlÕk ve gaz kaça÷Õ gibi alarm durumlarÕnda yine cep telefonu aracÕlÕ÷Õyla
ev sahibini uyarabilecek.
800013-1-730o
6
lees verder ŹŹŹ
1p
6
Wat maakt Turkije interessant voor de firma Schneider om daar te investeren?
A bestaande handelsbetrekkingen
B de jonge bevolking van Turkije
C de ligging van Turkije
D de stabiliteit van Turkije
1p
7
Waarom wil de firma Schneider zich inzetten voor automatisering in huis volgens
de tekst?
A Er is een groot nieuwbouwproject in Turkije.
B Er is wereldwijd veel vraag naar.
C Je kunt onnoemelijk veel met elektronica.
D Ze hebben al een elektriciteitsnet aangelegd.
2p
8
Er staan in de tekst drie gemakken genoemd van automatisering met een
centrale afstandsbediening.
Æ Schrijf op welke drie gemakken dat zijn.
1p
9
Automatisering maakt je huis ook veiliger.
Æ Schrijf één kort voorbeeld hiervan in de uitwerkbijlage op.
Je mag in het Turks antwoorden.
800013-1-730o
7
lees verder ŹŹŹ
Tekst 6
Çocuklar günde 500 kez gülüyor
DURMUù SEVøNDøK / ZONGULDAK, (DHA)
5
10
15
20
Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahisi UzmanÕ Opr.
Dr. øbrahim Aydo÷du, bebeklerin do÷ar do÷maz içgüdüsel olarak
a÷ladÕklarÕnÕ ancak ikinci aydan sonra gülümsemeye, altÕncÕ
aydan itibaren ise bunu geliútererek kahkahalar atmaya
baúladÕklarÕnÕ belirtti. Dr. Aydo÷du, “Gülerken kalp atÕúÕ hÕzlanÕr, derin nefes
alÕnÕr, beyin tarafÕndan ‘endorfin' denilen kimyasallar salgÕlanÕr. Endorfin ise
vücudumuzda gerginli÷i, a÷rÕyÕ azaltÕr. Gülmek de üzüntü veya öfke gibi bir
boúalma yoludur. YapÕlan bir araútÕrmaya göre insanlar 1950'li yÕllarda günde
ortalama 18 dakika gülerken, bu süre günümüzde 6 dakikaya düúmüú
bulunmaktadÕr. Yetiúkinlerin günde ortalama 60, çocuklarÕn ise 500 kez güldü÷ü
ve bir gülüúün ortalama 6 saniye sürdü÷ü saptanmÕútÕr” dedi.
Gülmenin sosyal iliúkilerde mutlulu÷u paylaúmak gibi görülebildi÷ini ancak her
zaman mutluluk ifadesi olmadÕ÷ÕnÕ vurgulayan Dr. Aydo÷du, úunlarÕ söyledi:
“Gülmek; akÕl, duygu ve çevrenin etkisi altÕndadÕr. Gerekti÷inde bulundu÷umuz
yer, zaman ve duruma göre gülme ve gülümsememizi kontrol altÕnda
tutabiliyoruz. Gülerken karúÕmÕzdakilere güven verebilir, sevdi÷imizi ya da
aúa÷ÕladÕ÷ÕmÕzÕ gösterebiliriz. Gülme eylemi, bir güç belirtisi olarak ortaya
çÕkabildi÷i gibi (rakibini yenen kiúi) güçsüzlü÷ün sonucu olarak da karúÕmÕza
çÕkabilir (patronlarÕna karúÕ güler yüzlü olmak zorunlulu÷u gibi). Gülmenin karúÕtÕ
a÷lamak mÕdÕr? Bu durum her zaman geçerli de÷ildir. Sevinçli olaylarda gülme
zorunlulu÷u da yoktur. Örne÷in bir yarÕúmada madalya alan bir sporcu, ulusal
marúlarÕ çalÕnÕrken a÷layabiliyor. Her ne olursa olsun iyi niyetle, akÕl, duygu ve
çevrenin etkisiyle yo÷rulmuú bir gülmenin yararÕ çoktur. Gülmek kendine
güvenmektir, gülmek özgürlüktür, gülmek yaúamaktÕr.”
800013-1-730o
8
lees verder ŹŹŹ
2p
10
Welke van onderstaande beweringen zijn juist en welke zijn onjuist volgens de
tekst?
Kruis in de uitwerkbijlage je keuze aan.
1 Baby’s kunnen na twee maanden hardop lachen.
2 Kinderen lachen meer dan grote mensen.
3 Lachen is een uitingsvorm van emotie.
4 Mensen lachen tegenwoordig vaker dan vroeger.
1p
11
Lachen is niet altijd een blijk van vrolijkheid.
Waarvan is lachen soms ook een uiting volgens de tekst?
A van minachting
B van verdriet
C van vermoeidheid
1p
12
Schrijf het eerste en het laatste woord op van de zin waarin staat wat lachen
voor de mensen betekent (laatste alinea).
800013-1-730o
9
lees verder ŹŹŹ
Tekst 7
DiplomalÕ balÕkçÕlar mahalleye taze balÕk getirdi
Su ürünleri mühendisi Selin ve Ça÷daú IúÕk çifti birkaç ay önce østanbul
KÕzÕltoprak'ta "KÕrmÕzÕ BalÕk" ismini verdikleri bir balÕkçÕ dükkanÕ açtÕlar. Burada
müúterilerine taze balÕkla birlikte bilgi ve lezzetli tarifler de veriyorlar.
KÕzÕltoprak sakinlerinin bu çalÕúkan, becerikli ve genç çifte 13 uzun sürmedi.
AlÕúÕk olmadÕklarÕ kadar bilgili ve becerikli olan bu gençlerle konuúmak için artÕk
her gün u÷ramaya baúlayan emekliler ve evhanÕmlarÕ bile var. Çünkü onlarla
deniz, balÕk ve lezzetli tarifler üzerine sohbet etmek gerçekten çok keyifli. Deniz
ve do÷a 14 olan 29 yaúÕndaki Ça÷daú ile 27 yaúÕndaki Selin IúÕk çifti 10 yÕl
önce østanbul Üniversitesinde tanÕútÕlar. 2000 yÕlÕnda su ürünleri mühendisi
olarak üniversiteden mezun olduktan sonra øzmir ÇandarlÕ'da levrek yetiútirilen
bir balÕk çiftli÷inde 4 yÕl beraber çalÕútÕlar. Ça÷daú'Õn askere gitmesi üzerine bir
süreli÷ine 15 . Bu arada evlenmeye de zaman ayÕrmÕúlar. Ça÷daú, askerden
dönünce aileleri ve arkadaúlarÕndan uzak kalmak istememiúler. En iyi bildikleri iú
olan balÕkçÕlÕ÷Õ bu kez østanbul'da sürdürmeye karar vermiúler.
KÕzÕltoprak'ta açtÕklarÕ "KÕrmÕzÕ BalÕk''ta alÕúÕlagelmiú balÕkçÕlÕk anlayÕúÕnÕn ve
iúleyiúinin dÕúÕna çÕkmak istemiúler. Uzun süre tazeli÷i koruyabilmek için pek çok
balÕkçÕnÕn aksine balÕ÷Õn küçük bir kÕsmÕnÕ sergiliyor, geri kalanÕnÕ uygun
derecede dolapta tutarak maksimum 16 sa÷lÕyorlar. Sergilenen az miktarda
balÕ÷Õn da üzeri dÕú ortamla temas etmeyecek úekilde kapalÕ tutuluyor. Bunun da
hijyen açÕsÕndan zorunluluk oldu÷una inanÕyorlar. Sürekli bulundurduklarÕ
mevsim balÕklarÕndan baúka, sipariú üzerine her türlü su ürününü müúterilerine
temin ediyorlar. Belli bir bölgede evlere 17 var. ùimdiden pek çok müúterileri
telefonla sipariú vermeyi tercih etmeye baúlamÕú bile ... Bildikleri kadarÕyla da su
ürünleri mühendisi olarak bu iúi yapan baúka kimse yok. "KÕrmÕzÕ BalÕk''ta balÕ÷Õn
günlük olarak satÕlmasÕ en önemli özellik ...
BalÕk satmak zevkli ama iú mesaisi beklediklerinden 18 olmuú ... Çünkü
Ça÷daú'Õn günlük mesaisi gece saat 03.00'te baúlÕyor. Gün do÷madan evden
çÕkÕp KumkapÕ'daki Su Ürünleri Hali'ne gidiyor. BalÕ÷Õ dükkana getiriúi, haldeki
balÕk çeúidine, o anki piyasa koúullarÕna göre saat 08.00 - 10.00'u buluyor.
Ondan sonra da satÕú baúlÕyor. Akúam saat 20.00 - 21.00'e kadar da devam
ediyor. Mümkün oldu÷u kadar balÕ÷Õ o gün bitirmeye çalÕúÕyorlar. Günlük balÕk
satmak istedikleri için úimdilik oldukça düúük miktarda satÕú yapÕyorlar. Bu da
tüm türlerin toplamÕ 19 vurulursa 30-40 kg gibi bir miktar yapÕyor. Dükkanda
úu an için a÷ÕrlÕklÕ olarak çinekop, hamsi, istavrit ve palamut gibi mevsim
balÕklarÕ var. Alternatif olarak levrek ve çuprayÕ da bulundurmayÕ tercih ediyorlar.
BalÕk yemeyi çok seven çift, mümkün oldu÷u kadar da çok 20 . Su ürünleri
açÕsÕndan zengin bir ülkede yaúasak da maalesef balÕk tüketimi çok düúük. BalÕk
yeme alÕúkanlÕ÷Õ ve kültürü küçük yaúlarda edinilmekte, bu görev de annelere
düúüyor.
800013-1-730o
10
lees verder ŹŹŹ
Kies bij iedere open plek in de tekst het juiste antwoord uit de gegeven
mogelijkheden.
1p
1p
1p
1p
1p
1p
1p
1p
13
A
B
C
D
alÕúmalarÕ
bakmalarÕ
satmalarÕ
vermeleri
A
B
C
D
bilimi
hayranÕ
sahibi
ürünleri
A
B
C
D
ayrÕlmÕúlar
birleúmiúler
güçlenmiúler
kapanmÕúlar
A
B
C
D
büyüklü÷ü
miktarÕ
satÕúÕ
tazeli÷i
A
B
C
D
bilgileri de
ihtiyaçlarÕ da
reklamlarÕ da
servisleri de
A
B
C
D
hÕzlÕ
kolay
yavaú
zor
A
B
C
D
karaya
kasaya
kiloya
paraya
A
B
C
D
bakÕyor
satÕyor
savuruyor
tüketiyor
14
15
16
17
18
19
20
800013-1-730o
11
lees verder ŹŹŹ
Tekst 8
1p
21
John Lennon neden gitarÕ bÕrakmak istemiú?
Bu enstrümanÕ önceleri sevemedi.
øyi bir yetene÷i yoktu.
øyi çalmak için çok zaman gerektiriyordu.
Ö÷retecek kimse yoktu.
A
B
C
D
1p
22
Door wiens uitspraak is John Lennon doorgegaan met gitaar spelen?
Schrijf de naam van die persoon op in de uitwerkbijlage.
Neredeyse gitarÕ bÕrakÕyormuú
Beatles'Õn efsane ismi John Lennon'Õn sadece 2 ders aldÕktan sonra gitardan
vazgeçmek istedi÷i ortaya çÕktÕ. BBC'ye konuúan, Lennon'Õn okul yÕllarÕndaki
grup arkadaúÕ Colin Hanton, ünlü müzisyenin bugüne kadar bilinmeyen ilginç
bir sÕrrÕnÕ açÕkladÕ. Grupta davul çalan Hanton, Lennon'Õn Eric Griffiths'le
birlikte gitar çalmayÕ ö÷renmeyi gerçekten denediklerini, ancak 2 ciddi dersin
ardÕndan bu enstrümanÕ çok zor bulduklarÕnÕ söyledi.
Hanton'a göre Lennon, "Bu enstrümanÕ düzgün çalmak için sonsuza kadar zaman
gerekiyor" diyerek gitardan vazgeçmek istedi.
"O zamanlar sadece okul grubunda çalÕúÕyorduk. Herhangi birimizin gelecek ve
yeteneklerimizin farkÕnda oldu÷unu sanmÕyorum" diyen Hanton, John Lennon'Õ gitarÕ
bÕrakmamaya ikna eden kiúinin, herkesin bir enstrüman çalaca÷ÕnÕ ispat eden 'skiffle'
ustasÕ Lonnie Donegan oldu÷unu söyledi. Donegan'Õn "Üç akor ve ortalÕ÷Õ sallayacak
bir ritm yeter" sözlerinden çok etkilenen Lennon ve Griffiths o gece yetene÷in çok da
önemli olmadÕ÷ÕnÕ anlayarak gitarÕ bÕrakma düúüncesinden vazgeçmiú.
Tüm zamanlarÕn en iyi gruplarÕ arasÕnda yer alan Beatles'Õn 'a÷Õr topu' Lennon'Õn
imzasÕnÕ taúÕyan bir çok úarkÕ 60'larda tüm dünya listelerinde zirveye oturmuútu.
800013-1-730o
12
lees verder ŹŹŹ
Tekst 9
1p
23
In de tekst worden vijf goedkope steden genoemd.
Æ Schrijf de namen van twee van die steden op in de uitwerkbijlage.
1p
24
Wat is de duurste stad van de wereld volgens het laatste onderzoek?
Schrijf de naam van die stad op in de uitwerkbijlage.
DünyanÕn en pahalÕ kentleri
“The Economist Intelligence Unit” (EIU) tarafÕndan, dolar bazÕnda mal ve hizmet
fiyatlarÕ üzerinden hesaplanan bir araútÕrma yapÕldÕ. Bu araútÕrmaya göre,
Japonya'nÕn baúkenti Tokyo 14 yÕldÕr dünyanÕn en pahalÕ úehri olarak zirvede
bulunuyordu.
130 úehir arasÕnda yapÕlan araútÕrmada, 2005'te dünyanÕn en pahalÕ kentinin
Norveç'in baúkenti Oslo oldu÷u bildirildi. AraútÕrmada Oslo'yu Tokyo takip ederken,
ilk beúe giren di÷er pahalÕ kentlerin øzlanda'nÕn baúkenti Reykjavik, Japonya'nÕn
Osaka kenti ile Fransa'nÕn baúkenti Paris oldu÷u açÕklandÕ.
Bu kentleri ise Danimarka'nÕn baúkenti Kopenhag, øngiltere'nin baúkenti Londra,
øsviçre'nin Zürih ve Cenevre kentleri ile Finlandiya'nÕn baúkenti Helsinki izledi.
Güney Kore'nin baúkenti Seul'ün 13. ve Çin'e ba÷lÕ Hong Kong'un 14. sÕrada oldu÷u
araútÕrmada østanbul, dünyanÕn en pahalÕ kentleri arasÕnda 48. sÕrada yer aldÕ.
ABD'den 17 kentin bulundu÷u listede New York 27., Chicago ve Los Angeles 35.,
San Francisco 40. olurken, Kanada'dan Montreal ve Vancouver kentleri 43. sÕrayÕ
paylaútÕ.
EIU'nun araútÕrmasÕnda, listenin en altÕnda yer alan ucuz 5 kentin de øran'Õn baúkenti
Tahran, Filipinler'in baúkenti Manila, Pakistan'Õn Karaçi kenti, Hindistan'Õn Mumbai
kenti ile Paraguay'Õn Asuncion kenti oldu÷u kaydedildi.
800013-1-730o
13
lees verder ŹŹŹ
Tekst 10
'KayÕp Dünya' bulundu
Endonezya'da Foja Da÷larÕ yakÕnlarÕndaki bir ormanda, daha önce
bilinmeyen onlarca kuú, kelebek, kurba÷a ve çeúitli a÷aç türlerine ev
sahipli÷i yapan bir bölge keúfedildi.
1
Bilim adamlarÕ, Endonezya'daki tropik bir ormanda, daha önce bilinmeyen
onlarca kuú, kelebek, kurba÷a ve bitki türüne ev sahipli÷i yapan bir 'KayÕp
Dünya' buldular. BurasÕ, EndonezyalÕ, AmerikalÕ ve AvustralyalÕlarÕn oluúturdu÷u
bir ekip tarafÕndan bulundu. Foja Da÷larÕ yakÕnlarÕndaki ormanda bulduklarÕ kuú
türlerinin yanÕ sÕra, 20'den fazla yeni kurba÷a türü, 4 kelebek türü ile úimdiye
kadar görülmemiú palmiyelerin de yer aldÕ÷Õ yeni bitki türleri de var.
2
Efsane gibiydi...
Ekibin buldu÷u kuúlardan biri, 19. yüzyÕlda Yeni Gine'deki avcÕlarÕn tarif etti÷i
ancak úimdiye kadar nerede yaúadÕ÷Õ keúfedilemeyen "Berlepsch'in 6 Telli
Cennet Kuúu". Erke÷inin kafasÕnda her biri 10 santim uzunlu÷unda 6 güzel tüy
bulundu÷u için kuúa bu adÕn verildi÷i belirtiliyor. Sadece yerli halkÕn bildi÷i,
yüzünde parlak turuncu bir yama bulunan, bal yiyen yeni bir kuú türü de
keúfedilenler arasÕnda.
800013-1-730o
14
lees verder ŹŹŹ
3
'Daha çok var'
AraútÕrma ekibi, daha önce Endonezya'da hiç görülmemiú bir A÷aç Kangurusu
da buldu. Uzmanlar, daha yüksek yerlerde baúka yeni kanguru türlerinin de
yaúadÕ÷ÕnÕ tahmin ediyorlar.
Washington'daki UluslararasÕ Koruma adlÕ kuruluúun baúkan yardÕmcÕsÕ Bruce
Beehler, buranÕn büyük ihtimalle, Asya'daki bozulmamÕú en büyük tropikal orman
oldu÷unu söyledi. Beehler, ormanÕ sadece yüzeysel olarak araútÕrdÕklarÕnÕ, bu yÕl
içinde baúka uzmanlarla tekrar ormana döneceklerini söyledi.
4
Yerliler girmiyordu
Foja da÷ etrafÕnda yaúayan yerli insanlarÕn, Lüksemburg büyüklü÷ündeki bu el
de÷memiú bölgeye girmeye cesaret edemediklerini söyledikleri bildirildi.
1p
25
Wat is ontdekt bij de verloren wereld?
A alleen nieuwe boomsoorten
B alleen nieuwe diersoorten
C zowel nieuwe boomsoorten als nieuwe diersoorten
1p
26
In wat voor soort gebied zijn de ontdekkingen gedaan?
A in een bos
B in een gebergte
C in een moeras
1p
27
Wat wordt er in de tekst bedoeld met ‘kayÕp dünya’?
A een geheimzinnige wereld
B een niet meer bestaande wereld
C een nog niet ontdekte wereld
D een verzonnen wereld
1p
28
Wat verwachten de onderzoekers bij een volgend onderzoek te vinden
(alinea 3)?
A nieuwe soorten kangoeroes
B nieuwe soorten klimplanten
C nieuwe soorten palmbomen
D nieuwe soorten schildpadden
800013-1-730o
15
lees verder ŹŹŹ
Tekst 11
Cep telefonsuzluk stres yapÕyor!
Cep telefonu sahiplerinin, uzun süre telefonlarÕndan
ayrÕ kalÕnca stres ve endiúeye kapÕlabildi÷i belirtildi.
øngiltere'de yapÕlan bir araútÕrma, cep telefonu
kullananlarÕn yüzde 90'ÕnÕn saatte en az bir kere
telefonunu kullandÕ÷ÕnÕ ortaya çÕkardÕ.
AraútÕrmaya göre, beú telefon kullanÕcÕsÕndan
dördü, telefonu uzun süre elinin altÕnda de÷ilse kendini rahatsÕz ve huzursuz
hissetti÷ini söyledi. KullanÕcÕlarÕn yüzde 84'ü de, telefonunu gözünün önünden
ayÕrmÕyor.
AraútÕrmaya katÕlanlarÕn yüzde 60'Õ, cep telefonunu kaybetmenin cüzdan ya da ev
anahtarÕnÕ kaybetmekten daha kötü olaca÷ÕnÕ düúünüyor.
Doktor David Nott, araútÕrma sonuçlarÕnÕ de÷erlendirirken, ''ønsanlar cep
telefonlarÕnÕ canlÕ varlÕk gibi algÕlamaya baúlÕyor. Çünkü telefon dostluk anlamÕna
geliyor'' dedi.
AraútÕrma, bir internet sitesinde 2 bin kiúi arasÕnda yapÕldÕ.
1p
29
Hoe gaan Engelsen volgens het onderzoek met hun gsm om?
A Ze hebben hun gsm altijd onder handbereik.
B Ze houden meer van hun gsm dan van hun partner.
C Ze kopen om de zes maanden een nieuwe gsm.
D Ze zetten hun gsm nooit uit.
1p
30
Hoeveel procent van de mensen vindt het erger om hun gsm te verliezen dan
hun portemonnee?
Schrijf het percentage op in de uitwerkbijlage.
1p
31
Waarom gaan de mensen hun mobiele telefoon als een levend wezen zien?
Omdat
A hij vriendschap betekent.
B hij waardevol en duur is.
C men opnames met geluid kan maken.
D ze weinig vrienden hebben.
800013-1-730o
16
lees verder ŹŹŹ
Tekst 12
HENÜZ 13 YAùINDA
Kastamonu'nun ønebolu ølçesi'nde babaannesinin
yanÕnda kalan 13 yaúÕndaki Arzu, 2 küçük kardeúinin
geçimini sa÷lamaya çalÕúÕyor.
ønebolu'nun Göçgün Köyü'nde Arzu (13), Volkan (9) ve Hasret (7) Kolcu
kardeúlerin babalarÕ Mustafa Kolcu, 2 yÕl önce bir suçtan 15 yÕl a÷Õr hapis
cezasÕna çarptÕrÕldÕ. Anneleri Saniye Kolcu da cezaevine giren eúinden
boúandÕktan sonra 3 çocu÷unu köyde babaanne ve dedelerinin yanÕna bÕrakÕp
baúkasÕyla evlenerek Tosya ølçesi'ne yerleúti. Anne ve babalarÕndan ayrÕ düúen
çocuklar, köyden de ayrÕlarak, babaanne ve dedeleriyle birlikte ønebolu'ya
yerleútiler.
ønebolu M Tipi KapalÕ Cezaevi'nde kalan Mustafa Kolcu, maddi durumlarÕ iyi
olmayan babaannesi ve dedelerinin yanÕnda kalan çocuklarÕna satmalarÕ için
yaptÕ÷Õ el iúlerini göndermeye baúladÕ. ønebolu Atatürk ølkö÷retim Okulu 5. sÕnÕf
ö÷rencisi Arzu Kolcu, babasÕnÕn boncuklarla yaptÕ÷Õ el iúlerini ilçe pazarÕnda
satÕyor. AynÕ okulda okuyan kardeúleri 2. sÕnÕf ö÷rencisi Volkan ve 1. sÕnÕf
ö÷rencisi Hasret'in okul masraflarÕnÕ da karúÕlamaya çalÕúÕyor.
Babaannesi ve dedesinin hasta oldu÷unu belirten Arzu, “Babam cezaevine
düúünce annem de bizi terk etti. Hasta babaannem ve dedemle kaldÕk.
Kardeúlerime bakmak zorundayÕm” dedi.
ønebolu Sosyal YardÕmlaúma ve DayanÕúma VakfÕ'nÕn da Kolcu kardeúlere
yardÕmda bulundu÷u ö÷renildi.
1p
32
1p
33
Waarom kunnen de grootouders niet voor Arzu en haar broertje en zusje
zorgen?
A Ze zijn arm en blind.
B Ze zijn arm en doof.
C Ze zijn arm en ziek.
Wat verkoopt Arzu op de markt?
papieren zakdoekjes
rode rozen
spullen die haar vader maakt
A
B
C
1p
34
Van wie krijgen Arzu en haar broertje en zusje enige financiële hulp?
hulpinstanties
hun moeder
hun school
A
B
C
800013-1-730o
17
lees verder ŹŹŹ
Tekst 13
Kula evleri
Manisa’nÕn Kula ølçesi'ndeki tarihi evler, restore
edilerek butik otel haline dönüútürülecek. Kula
Belediye BaúkanÕ Halil Gülcü, ilçenin gelece÷inin
turizmde oldu÷unu belirterek, turizme yönelik
projelere a÷ÕrlÕk verdiklerini söyledi. Kula evlerinin
18. yüzyÕldan beri ayakta durdu÷unu, geçmiúin
mimari özelliklerini günümüze taúÕdÕklarÕnÕ dile
getiren Gülcü, úöyle konuútu:
"Kula anÕt kent özelli÷i taúÕyor. Tarihi ve kültürel
de÷er taúÕyan evlerimizi en kÕsa zamanda aslÕna
uygun restore ettirip 8-10 odalÕ butik otel haline
getirmeyi planlÕyoruz. Kula'da böyle 2 bin 400 ev
var. BunlarÕn 800'ü tescilli ve koruma altÕnda. Bu
otellerdeki eúyalar da 200 yÕl önce kullanÕlan orjinal
eúyalar olacak. Evlerin restorasyonu için projeler
hazÕrladÕk. Proje maliyetlerini, Tarihi Kentler Birli÷i
karúÕladÕ. ølk etapta Zabunlar, Beyler ve Göldeliler
evleri restore edilecek."
1p
35
Wat gaat men van de oude huizen van Kula maken?
hotels
internaten
musea
restaurants
A
B
C
D
1p
36
Wat voor meubilair komt er in de huizen te staan?
eeuwenoude meubels
kunststof meubels
nagemaakte ‘oude’ meubels
A
B
C
1p
37
Er zullen drie huizen als eerste gerestaureerd worden.
Æ Schrijf de naam van één van de drie huizen op.
Je moet in het Turks antwoorden.
1p
38
Door wie is het project bekostigd?
A door de gemeente Kula
B door de gemeente Manisa
C door de nieuwe eigenaars van de huizen
D door de vereniging van oude stadswoningen
800013-1-730o
18
lees verder ŹŹŹ
Tekst 14
ølkbaharÕn ipuçlarÕ
Yeni sezon koleksiyonlarÕnÕn tanÕtÕldÕ÷Õ
podyumlarda renklerden en çok beyaz dikkati
çekti. Bol kesimli pantolonlar, büyük çantalar ve
dolgu topuklu ayakkabÕlar da çok be÷enildi.
Yeni sezon gardÕrobunuzdaki eski görünümlü giysileri yok edebilirsiniz.
ølkbaharÕn yaklaúmasÕyla beraber vitrinleri yeni ve modern koleksiyonlar
süsleyecek. MarkasÕ ne olursa olsun koleksiyonlarda hakim renk, tartÕúmasÕz
beyaz. Elbiseler, gömlekler, etekler, ayakkabÕlar, çantalar ve takÕlar hep bu
renkte. ùimdi düz ve sade hatlar moda. Koleksiyonlarda beyaz dÕúÕnda
çingene pembesinden elektrik mavisi, petrol yeúili ve mora kadar geniú bir
renk yelpazesi de göze çarpÕyor.
Yeni sezonda elbisenin de de÷iúik modellerine tanÕk oluyoruz. Sadece
hangisinin size uyaca÷Õna karar vermeniz gerek.
Pantolonlar iki sÕnÕfa ayrÕlÕyor. Bile÷in üzerinde biten uzun dar modeller ve
Marlene Dietrich tarzÕ uzun bol kesimler. Her tarza uygun iki parçalÕ takÕmlar
da dikkat çekiyor.
Koleksiyonlardaki romantizm ise gömlek ve elbiselerin kenarlarÕnda kullanÕlan
dantellerden açÕ÷a çÕkÕyor.
Yeni sezonda büyük çantalar a÷ÕrlÕkta olsa da, çapraz takÕlan ya da elde
taúÕnan minik çantalar da karúÕmÕza çÕkÕyor. AyakkabÕlarda rugan, tahta ve
metalik modeller ön planda. Özellikle ahúap dolgu topuklar dikkat çekiyor.
SallantÕlÕ bilezikler, kemerler, úapkalar ve iri plastik güneú gözlükleri
podyumlarda göze çarpan aksesuarlar.
1p
39
1p
40
Wat is volgens het artikel de modekleur van het nieuwe seizoen?
A geel
B rood
C wit
D zwart
Welke broekspijpen zijn het komende seizoen erg in?
broekspijpen met plooiranden
verscheurde broekspijpen
korte en strakke broekspijpen
lange en wijde broekspijpen
A
B
C
D
1p
41
Waaruit blijkt dat de nieuwe mode romantisch is?
de dikte van de hakken
de grootte van de tasjes
de kanten randjes aan de kleding
het soort ceinturen
A
B
C
D
800013-1-730o
19
lees verder ŹŹŹ
Tekst 15
Çiçek fiyatlarÕ sevgililerin elini yakacak!
So÷uk havanÕn olumsuz etkiledi÷i çiçek piyasasÕnda, Sevgililer
Günü’ne do÷ru yüzde 50’nin üzerinde fiyat artÕúÕ olaca÷Õ belirtiliyor.
Kayseri’de çiçek seralarÕ bulunan iúletmenin müdürü Oktay MaraúlÕ,
so÷uk havanÕn üretim planlarÕnda aksamalara yol açtÕ÷ÕnÕ, ÕsÕnma
maliyetlerini artÕrdÕ÷ÕnÕ belirtti.
Tüm bu etkenlere, Sevgililer Günü öncesi iç piyasadaki talep ve ihracattaki artÕúÕn
eklenmesiyle fiyat artÕúlarÕnÕn yaúanmaya baúladÕ÷ÕnÕ kaydeden MaraúlÕ, önümüzdeki
günlerde artÕúÕn yüzde 50’nin üzerine çÕkmasÕnÕn beklendi÷ini söyledi.
Bir dal gül 10 YTL
Gülün dal fiyatÕnÕn úu an kalite ve cinsine göre 5-10 YTL, orkidenin 75-150 YTL
arasÕnda satÕldÕ÷ÕnÕ ifade eden MaraúlÕ, úunlarÕ söyledi: ‘So÷uk hava, çiçek üretimini
geciktiriyor, ürün zamanÕnda yetiúmiyor. Özellikle Akdeniz bölgesindeki çiçek
yetiútiricileri bu dönemde ihracat a÷ÕrlÕklÕ çalÕúÕyor. Sevgililer Günü öncesi iç piyasada
da canlanma yaúanÕnca bu kez arz, talebi karúÕlayamaz hale geldi. So÷uktan
kaynaklanan maliyet artÕúlarÕna, yo÷un talep de eklenince fiyatlardaki artÕú
kaçÕnÕlmaz oluyor.’ MaraúlÕ, tüm bu geliúmelere karúÕn, sevgilileri memnun edecek
de÷iúik renk ve çeúitte çiçek hazÕrladÕklarÕnÕ anlattÕ. Laleler ise her zaman çok
be÷eniliyor. KÕrmÕzÕ, beyaz, sarÕ, pembe, somon, krem ve kahverengi renkte güller
yetiútirilebildi÷ini ancak, kimyasal yöntemler kullanarak mavi ve yeúil
renkte güller de üretebildiklerini dile getiren MaraúlÕ, sevgiliye dÕúarÕ
ülkelerden özel orkideler getirttiklerini kaydetti.
Oktay MaraúlÕ, kÕrmÕzÕ gülün ‘seni seviyorum’, beyaz gülün
‘benimle evlenir misin?’, sarÕ gülün ‘sevgi’, pembe gülün ‘gönlüm
sende’, orkidenin ise ´ma÷rur ve gurur´ anlamlarÕ taúÕdÕ÷ÕnÕ belirterek,
satÕúlarÕn yüzde 80’inin kÕrmÕzÕ güle olmasÕnÕn beklendi÷ini sözlerine
ekledi.
800013-1-730o
20
lees verder ŹŹŹ
1p
42
Waardoor is de kostprijs van bloemen gestegen?
A door buitenlandse vraag
B door extra stookkosten
C door Valentijnsdag
1p
43
Welke bloemen kan men niet kweken, maar moet men invoeren volgens de
tekst?
A orchideeën
B rozen
C tulpen
2p
44
Welke kleur rozen hoort bij welke betekenis volgens de tekst?
Schrijf in de uitwerkbijlage achter de kleuren de bijbehorende betekenis.
Kleur
Betekenis
1 geel
a Ik hou van jou.
2 rood
b Mijn hart is bij jou.
3 roze
c Wil je met me trouwen?
4 wit
d liefde
Bronvermelding
Een opsomming van de in dit examen gebruikte bronnen, zoals teksten en afbeeldingen, is te vinden in het bij dit examen
behorende correctievoorschrift, dat na afloop van het examen wordt gepubliceerd.
800013-1-730o
800013-1-730o*
21
lees verdereinde
ŹŹŹ
„

Benzer belgeler