Dökümanı İndir

Transkript

Dökümanı İndir
Doğu Maksuresi
Doğu maksuresi kitabesinden anlaşıldığı üzere
İnanoğlu Mahmut ve veziri Nisanoğlu Ali döneminde
1163-1164 yıllarında; üst katı ise Osmanlı Döneminde
kütüphane amaçlı yaptırılmıştır. Günümüzde de
kütüphane olarak kullanılan yapının her iki katında
sütunlar olağanüstü güzellikteki nakışlarla bezeli
korint düzeninde başlıklara sahiptir.
T.C.
DİYARBAKIR VALİLİĞİ
Batı Maksuresi
Kitabelerden anlaşıldığı üzere alt katı İnanoğlu
Ebu Mansur İlaldı tarafından 1117’de, üst katı ise 1124
yılında yaptırılmıştır. Bu kısmın bir bölümü Akkoyunlu
hükümdarı Uzun Hasan Döneminde onarılmıştır.
İkinci katındaki revaklarda birbirinden farklı kemerler
görülmektedir.
Güneş Saati
Tarihi Güneş Saati Şafiler Bölümü ile Mesudiye
Medresesi’ne açılan kapı arasında yer almaktadır. 900
yıldan fazla bir geçmişi olan güneş saati, bir metre
kadar yükseklikteki yuvarlak bir mermer üzerine
yerleştirilen metal parçasının, güneşin hareketiyle
birlikte çevresinde dönen gölge marifetiyle zamanı
göstermektedir. Sibernetiğin babası olarak kabul
edilen ünlü bilgin El-Cezire’nin yaptığı güneş saati
Diyarbakır’a gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgi
odağı olmaktadır.
Mesudiye Medresesi
Anadolu’nun ilk üniversitesi olarak kabul edilen
medresenin 1194 tarihli kitabesinde dört Sünni
mezhebe yönelik fıkıh medresesi olduğu anlaşılmaktadır. Çok eski bir ilim yuvası olan Mesudiye Medresesinde akli ve nakli ilimler okutulmuş, bilginler arası
ilmi tartışmalar yapılmıştır. Kesme taştan iki katlı
olarak inşa edilen medrese, doğu batı yönünde
uzanmakta ve ortada kareye yakın bir avlusu bulunmaktadır. Avluda iki katlı kemerler, çeşitli şekilde ve
açıklıkta süslü kemer taşları, yapıya çok ayrı ve zengin
bir görünüş kazandırmıştır.
Zinciriye Medresesi
Anadolu’nun ilk ve en eski camilerinden olan yapı,
Sincariye Medresesi olarak da bilinmektedir. 1934
yılında Diyarbakır Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmıştır.
Yapının malzemesi tamamen siyah bazalt ve beyaz
kalker taşıdır. Medrese iki eyvanlı ve tek katlı olarak inşa
edilmiştir. Avluyu saran kemerler ayaklarla taşınmaktadır.
5. Harem-i Șerif
T.C.
DİYARBAKIR VALİLİĞİ
Kültür ve Turizm Proje Birimi
Tel : 0412. 223 01 45 Fax: 0412. 223 01 44
E-posta : [email protected]
Web : www.diyarbakir.gov.tr - www.diyarbakirkulturturizm.org
Ulu Cami
Hanefiler Bölümü
Bu kısım ve kuzeydeki etrafı revaklı geniş avlu
külliyenin en eski mekânıdır. Hanefiler Bölümü doğubatı doğrultusunda mihraba paralel üç sahınlı bir plan
tipine sahiptir. Dikdörtgen planın tam ortasında içten
kubbe dıştan kırma çatıyla örtülü kubbeli mekân
bulunmaktadır. Kubbede görülen yoğun kalem işleri
siyah taşın yoğun olduğu iç mekâna büyük oranda
hareket katmıştır.
Kültürel coğrafyası bakımından farklı dönemlerde
değişik üslup yoğunlukları gösteren Diyarbakır, ilk
dönemlerden itibaren dini ve etnik açıdan kozmopolit
bir yapı sergilemektedir. Zengin bir tarihi geçmişe
sahip kentte pek çok anıt, kenti süslemekle birlikte
tarihi günümüze taşımaktadır. Bu anıtların başında
tarihin her döneminde ibadet mekânı olarak kullanılan Ulu Cami Yapı Topluluğu gelmektedir.
Anadolu’nun en eski camilerinden olan Ulu Cami
şehirde bulunan tarihi camiler içinde en büyük ve en
ünlü yapı topluluğudur. Yapı 639 yılında Hz. Ömer
Döneminde şehrin merkezindeki en büyük mabed
Mar Toma Kilisesinin bulunduğu alana inşa edilmiştir.
751 yılına tarihlenen ünlü Şam Emeviye Cami'nin
Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır
Ulu Cami, İslam aleminin 5. Harem-i Şerifi olarak
kabul edilmektedir. Birçok seyyahın eserlerine konu
olan yapı çok kez bakım ve onarımdan geçirilmiştir.
16.yüzyılda şehre gelen Evliya Çelebi Ulu Cami için
şu şekilde bahseder; “Kale her kimin eline geçmiş ise,
yine bu mabed, mabed olarak kalmıştır. İçinde öyle
ruhaniyet var ki bir kimse iki rekât namaz kılsa kabul
olunduğuna kalbi şahitlik eder. Guya Haleb’in Ulu
Camii, Şam’ın Emevi Camii yahut Kudüs’ün Mescid-i
Aksası,
Mısır’ın
Ezher
Camii,
İstanbul’un
Ayasofya’sıdır”.
Farklı dönemlerde inşa edilen yapılarla bir yapı
topluluğu halini alan Ulu Cami, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen bir alanı kaplamaktadır. İki
camisi(Hanefiler
ve
Şafiler
Bölümü),iki
medresesi(Mesudiye ve Zinciriye),doğu-batı maksuresi, minaresi, abdesthane ve bütün bu külliyenin
ortasında büyük dikdörtgen bir avlu bulunmaktadır.
Camiye giriş üç ayrı yerden sağlanır. Doğudaki ana
giriş kapısının iki köşesinde aslanla boğa mücadelesini simgeleyen ve simetrik olarak işlenmiş kabartma
bir figür bulunmaktadır. İki hayvanın mücadelesini
konu alan ana giriş kapısı oldukça geniş açıklıklı bir
kemer şeklinde avluya açılmaktadır. Kıble duvarına
bitişik olarak inşa edilmiş kare planlı minarenin üst
kısmı silindirik ve konik külahla son bulur.
Şafiiler Bölümü
12. yüzyılda İnanoğulları Dönemine inşa edilmiştir.
Enine dikdörtgen plan tipine sahip olan Şafiiler kısmı
Kanuni Sultan Süleyman Döneminde Atak Beyi Emir
Ahmet Zırki tarafından onarılmıştır.