SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER

Transkript

SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER
SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER
ARAŞTIRMA PROJESİ GELİŞME RAPORU
PROJE ADI: KAHVEHANELERİN GÜNÜMÜZ TOPLUMUNDAKİ FONKSİYONLARI
PROJE NO:
Başlama Tarihi:
Bitiş Tarihi:
SBB 3017
01.10.2001
01.04.2003
Gelişme Raporu No:
Son Rapor
Raporun Kapsadığı Dönemin Tarihleri:
01.11.2002-01.04.2003
TÜBİTAK Tarafından
Sağlanan Destek Miktarı
Gelişme Raporu
Döneminde Harcanan
Şimdiye Kadar
Harcanan
KALAN
3.000.000.000
450.000.000
2.100.000.000
900.000.000
Destek Sağlayan Diğer
Kuruluşların Katkısı
-
Gelişme Raporu
Döneminde Harcanan
-
Şimdiye Kadar
Harcanan
-
KALAN
-
TÜBİTAK’ça SAĞLANAN DESTEKTEN ŞİMDİYE KADAR YAPILAN HARCAMALARIN
FASILLARA GÖRE DAĞILIMI (*) x 1000 TL
Telif Perso- Teçhizat
Sarf
Seyahat Hizmet
Bilgi İşlem
Kırtasiye Diğer Toplam
nel
ve Sabit Malzemesi
ve
Alımı
Harcamaları ve Basım
Yatırım
Nakliye
400.000
200.000
150.000
750.000
900.000
-
-
-
300.000
150.000
-
-
-
1.350.000
(*) Rapor döneminde kapatılmamış durumda olan avans varsa, ilgili faslın ikinci satırında harcama toplamına
katmadan ayrıca belirtiniz.
RAPORDA İSTENİLEN BELGELER
 Çalışmaların gelişme durumu, projeyle ilgili bilimsel, teknik, idari ve mali gelişmelerle ilgili ve varsa diğer
destekleyen kuruluşlarla sürdürülen işbirliği konusunda bilgi,
 Varılan ara sonuçlar,
 Yapılan ve yapılması düşünülen ara yayınlar,
 Proje çalışmaları kabul edilen çalışma takvimine ve harcama akışına uygun yürümüyorsa gerekçeleri,
destekleyen diğer kuruluşlarla sorunlar varsa çözüm önerileri.
Proje Yürütücüsünün Adı-Soyadı
M. Cengiz YILDIZ
İMZASI
TARİH
31.07.2003
ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU-DÜZELTME SONRASI DURUM
SBB 3017 No’lu, Kahvehanelerin Günümüz Toplumundaki Fonksiyonları adlı
projenin başlangıç tarihi 01.10.2001’dir. 01.10.2002 tarihinde sonuçlandırılması gereken proje
için uzatma istenmiş ve projenin süresinin 01.04.2003 tarihine kadar uzatılması uygun
görülmüştür. Araştırmaya ait Sonuç Raporu’nda istenen düzeltmeler yapılmıştır. Adı geçen
proje metni ekte sunulmaktadır.
KAHVEHANELERİN GÜNÜMÜZ TOPLUMUNDAKİ
FONKSİYONLARI
Özet
Kahvehaneler, 16. yüzyılda ortaya çıkmış ve çok kısa bir sürede yaygınlık kazanmış bir mekan
olarak dikkat çekmektedir. Kahve bitkisinden yapılan içeceği içme, kahvehanelerde öncelikli amaç gibi
görünse de, bu amacın daha sonraları ikincil bir konuma düştüğü ve sohbet etme / hoşça vakit geçirme
anlayışının önplana çıktığı görülmektedir.
Aslında kahvehaneler, ortaya çıktıkları tarihten itibaren uzun bir süre, toplumdaki aktivitelerin
merkezi gibi işlev görmüşlerdir. Sohbet etmenin yanısıra, musiki dinlenilmesi, şiir ve kitap kaleme
alınması ve okunması, aydınların tartışma mekanı olması, birtakım eğlencelerin düzenlenmesi vs. dikkat
çeken aktivitelerden sayılabilir.
Özellikle İslam coğrafyasında, kahvehanelerin yayılıp çoğalmasında önemli etkenlerden birisi, bu
mekanların –bazı dönemler hariç– dinsel yasaklamaların kapsamı içine girmemesidir. Hatta bu yönüyle
kahvehanelerin, camiye alternatif bir konuma yükseldikleri söylenebilir. Dinsel açıdan meşru görülmesi,
bir yönüyle toplumsal açıdan da meşru kabul edilmesini doğurmuş ve bu durum, kahvehanelerin sayısı,
çeşidi ve müdavimlerinin artışıyla sonuçlanmıştır.
Değişim, her alanda olduğu gibi, kahvehanelerin fonksiyonlarında da olmuş ve bu değişim
sonunda, kahvehanelerin bazı fonksiyonları ortadan kalkarken, yeni birtakım fonksiyonlar
üstlenmişlerdir. Bu mekanlar, bazı dönemler sapma hareketinin merkezleri gibi algılanmış ve
yönetimlerce yıktırılmış, bazı dönemlerde ise, üst düzeydeki devlet adamlarının ve entelektüellerin en
gözde uğrak yeri olmuşlardır.
Kahvehaneler
günümüzde,
adeta
“zaman
öldürme
merkezleri”
konumundadırlar.
Kahvehanelerin, özellikle ergenlik çağındaki gençlerin, birtakım sapma davranışları (kumar, sigara,
alkol, uyuşturucu, okuldan alıkoyma, zamanı bilinçsizce harcama vs.) edinebilecekleri bir konumda
olduğu söylenebilir. Çünkü, günümüzde “kahvehane” ya da “kıraathane” olarak adlandırılan bu
mekanların, ilk bakışta dikkat çekmeyen, ancak, gerçekte varolan olumsuz fonksiyonları, olumlu
fonksiyonlarına baskın gelmektedir. Bu olumsuz durumlar bilinmediğinden –ya da bilinmezlikten
gelindiğinden–, yönetimler (Belediye, Emniyet birimleri vs.) tarafından herhangi bir tedbir alınmamakta
ve bu durum, bir “toplumsal hastalık” olarak varlığını sürdürmektedir. Kahvehanelerin sağlık açısından
içinde bulundukları olumsuz koşullar da, ayrı bir problem olarak ortada durmaktadır. Kahvehanelerin
ortaya çıktıkları ilk dönemlerdeki fonksiyonlarına benzer fonksiyonları, günümüzde -kısmen de olsaçay ocaklarının ve çay bahçelerinin yerine getirdiği ifade edilebilir.
Anahtar Sözcükler: Kahve, Kahvehane, Kıraathane, Eğlence Kültürü, Sapma Davranışı, Sözlü
Kültür
2
Abstract
Coffee-houses, first occured in the 16th century, have been common in a short time.
Although drinking a beverage, made of coffee plant, seems to main goal in coffee-houses,
afterwards, we notice that this goal fell into the secondary position and accepted as a place to
pass pleasant time.
In fact, coffee-houses functioned as center of activities in the society for a long time after
its first occurance. These activities are chatting, listening to music, writing and reading poem
and book, discussing problems and planning various entertainments etc.
Especially in Islamic world, one of the most important factors of rising and expanding of
coffee-houses is not being in religional prohibitions. Moreover, from this point of view, we can
say that coffee-houses promoted to a alternative position to mosque. Its legitimate according to
the religion brings about acceptance of its legitimate in society, too. This condition results in
increasing number, variety and habitues of coffee-houses.
There is change in the functions of coffee-houses as well as in all areas. Because of these
changes while some of its functions vanished, they beared some new functions. These places
had been perceived as center of deviant behavoir and demolished by governments in some
terms. However, they had been the most favorite haunt of intellectuals and upper level
statesmen for other terms.
Today, coffee-houses position like a center of waste of time. We can say that coffeehouses are such places especially youngs in adolescent period that they can get some deviant
behaviors (gambling, cigarette, alcohol, narcotic drugs, detaining from school, wasting time
etc.). Because, today, this is a result of negative aspects of these places called as “kahvehane” or
“kıraathane” which aren’t seen at first look but are present in real and domination of negative
aspects to the positive aspects of them. Since these negative situations which aren’t known,
none of measures are made by managements (municipality, security units etc.) and it is pursuing
as a social illness. Furthermore, we face with negative conditions for the point of health. It can
be state that functions which are similar to the functions of initial coffee-houses are partially
performed by tea houses and tea parks.
Keywords: Coffee, Coffee-House, Reading-House, Entertainment Culture, Deviant
Behavior, Verbal Culture
3
İçindekiler
Özet………………………………………………………………………………………………………………………… 1
Abstract………………………………………………………………………………………………………...................... 2
İçindekiler……………………………………………………………………………………………………...................... 3
Tablolar Listesi………………………………………………………………………………………………...................... 5
Kısaltmalar………………………………………………………………………………………………………………… 6
Giriş………………………………………………………………………………………………………………………... 7
1.Araştırmanın Konusu……………………………………………………………………………………………………. 7
2.Araştırmanın Amacı……………………………………………………………………………………………………... 10
I.BÖLÜM…………………………………………………………………………………………………………………. 12
ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ………………………………………………………………………….. 12
1.Kahvenin Biyografisi…………………………………………………………………………………………………..
12
1.1.Kahve Kelimesinin Etimolojisi………………………………………………………………………………….. 12
1.2.Kahve Bitkisi ve Özellikleri……………………………………………………………………………………… 12
1.3.Kahvenin Keşfedilmesi…………………………………………………………………………………………... 13
1.4.Kahvenin Yayılması ve Tarikatlar……………………………………………………………………………….. 13
1.5.Kahvenin Arap Dünyasında / Afrika’da Yayılması……………………………………………………………… 14
1.6.Kahvenin Osmanlı’ya Girişi……………………………………………………………………………………… 14
1.7.Kahvenin Avrupa’da Yayılması…………………………………………………………………………………. 14
1.8.Kahvenin Amerika Kıtası’na Yayılışı……………………………………………………………………………. 15
1.9.Dünyada Kahve Tüketimi………………………………………………………………………………………… 15
1.10.Osmanlı’da Kahve Ticareti……………………………………………………………………………………… 15
1.11.Kahve Kıtlığı ve Sahte Kahve Üretimi………………………………………………………….......................... 16
1.12.Kahve ve Hastalık Tedavisi…………………………………………………………………………………….. 17
1.13.Kahve İçmeyle İlgili Gelenekler / Alışkanlıklar………………………………………………………………… 18
1.14.Kahve –İçme– ve Hurafeler……………………………………………………………………………………. 19
1.15.Kahveye Alternatif Kahve: Çedene…………………………………………………………………………….. 19
2.Kahvehanenin Biyografisi………………………………………………………………………………………………. 19
2.1.Kahvehanelerin Oluşum ve Yayılış Süreci………………………………………………………………………. 20
2.2.Kahvehane: –İlk Dönemler İçin Sadece– Kahve İçim Mekanı …………………………………………………. 20
2.3.Osmanlı’da Kahvehanelerin Ortaya Çıkması ve Yayılması …………………………………………………….. 21
2.4.Kahvehaneler ve Fonksiyonları …………………………………………………………………………………. 22
2.5.Avrupa Kahvehaneleri …………………………………………………………………………………………… 23
2.6.Kahvehane Türleri / Kahvehane ve Sınıflaşma……………………………….…………………………………. 25
2.7.Kahvehane=Berber Salonu=Dişçi Salonu=Sünnet Salonu………………………………………………………. 28
2.8.Kahvehane Düzeni ve Malzemeleri……………………………………………………………………………… 28
2.9.Bir Sohbet Mekanı: Kahvehane………………………………………………………………………………….. 30
2.10.Kahvehane: Kutsal Mekanların (Cami, Tekke, Zaviye, Medrese) Rakibi……………………………………………. 31
2.11.Erkek Egemenliğinin Oluşması ve Kahvehaneler ……………………………………………………………… 32
2.12.Kadınlar Kahvehanesi: Hamamlar……………………………………………………………………………… 32
2.13.“Devlet Sohbeti”, Kahve ve Kahvehane Yasakları…………………………………………………………….. 33
2.14.-Zorunlu- Okuma Salonları ve Kıraathaneler…………………………………………………………………… 35
2.15.Kahve ve Kahvehane Vergisi ……………………………………………………………………………………36
2.16.Kahvehane ve Sapma Davranışı………………………………………………………………………………… 37
2.17.Edebi Kültürde Kahve ve Kahvehane…………………………………………………………………………… 38
4
2.18.Kahvehane Ne İşe Yarar? / Günümüz Toplumundaki İşlevleri…………………………………………………. 40
2.19.Yeni Bir Kahvehane Türü: Kafe………………………………………………………………………………… 41
2.20.Bilgi Çağının Kahvehaneleri: İnternet Kafeler …………………………………………………………………. 41
2.21.Kahvehane Sayıları……………………………………………………………………………………………… 42
2.22.Geçmişten Günümüze Diyarbakır ve Çevresinde Kahvehane, Kıraathane, Tahmishane ve Odalara İlişkin Veriler 42
3.Araştırmanın Yöntemi………………………………………………………………………………………………........ 44
3.1.Araştırmanın Evren ve Örneklemi ……………………………………………………………………………….. 45
3.2.Araştırmanın Sınırları…………………………………………………………………………………………….. 46
3.3.Bilgi Toplama Araçları…………………………………………………………………………………………… 47
3.4.Analiz Teknikleri…………………………………………………………………………………………………. 48
4.Araştırmanın Varsayım ve Hipotezleri…………………………………………………………………………….. 49
II.BÖLÜM………………………………………………………………………………………………………………… 53
BULGULAR VE DEĞERLENDİRME…………………………………………………………………………………… 53
1.Kahvehane Müdavimlerinin Genel Durumları…………………………………………………………………….…….. 53
2.Medeni-Ailevi Durum………………………………………………………………………………………………….…54
3.Öğrenim Durumu……………………………………………………………………………………………………….... 57
4.İkamet Durumu…………………………………………………………………………………………………………... 59
5.Meslek Durumu………………………………………………………………………………………………………….. 61
6.Ekonomik Durum………………………………………………………………………………………………………....64
7.Kahvehaneyle Tanışma…………………………………………………………………………………………………... 69
8.Kahvehaneye Devam Sıklığı-Zamanı……………………………………………………………………………………. 70
9.Kahvehanede Birlikte Olunan Kişiler……………………………………………………………………………………. 72
10.Kahvehaneye Devam Etme Amacı……………………………………………………………………………………... 73
11.Kahvehaneye Devam ve Çevresel İlişkiler……………………………………………………………………………... 74
12.Oyun Oynamak: Kahvehaneye Gitmede Yegane Amaç……………………………………………………………….. 77
13.Kahvehane ve Sapma Davranışı………………………………………………………………………………………... 91
14.Kahvehanelerin Olumlu İşlevleri Var Mıdır / Yok Mudur?............................................................................................. 95
15.Kahvehane, Kıraat-Hane (Okuma Evi) Mi?..................................................................................................................... 96
16.Kahvehane Müdavimliği ve Kültürel Yönelim………………………………………………………………………….98
17.Kahvehane ve Homojenlik-Heterojenlik……………………………………………………………………………….. 100
18.Neden Kahvehane?........................................................................................................................................................... 101
19.Kahvehane ve İşsizlik…………………………………………………………………………………………………... 105
III. BÖLÜM………………………………………………………………………………………………………………. 107
HİPOTEZ TESTİ………………………………………………………………………………………………………….. 107
Sonuç………………………………………………………………………………………………………………………. 119
Bibliyografya………………………………………………………………………………………………... 122
Anket Formu………………………………………………………………………………………………......................... 127
5
Tablolar Listesi
Tablo 1: Yaş Durumuna Göre Dağılım………………………………………………………………..………………………… 53
Tablo 2: Doğum Yerine Göre Dağılım……………………………………………………………….……………………...….. 54
Tablo 3: Medeni Duruma ilişkin Dağılım…………………………………………………………………….…………………. 55
Tablo 4: Evlenme Yaşına Göre Dağılım…………………………………………………………………...……………………. 55
Tablo 5: Çocuk Sayısına İlişkin Dağılım………………………………………………………………………………………… 56
Tablo 6: Çok Çocuk Sahibi Olma Konusundaki Görüşlerin Dağılımı…………………………………………………………… 56
Tablo 7: Hanede Yaşayan Kişi Sayısına İlişkin Dağılım………………………………………………………………………… 57
Tablo 8: Baba ve Annenin Yaşama Durumuna İlişkin Dağılım…………………………………………………………………. 57
Tablo 9: Öğrenim Durumuna İlişkin Dağılım……………………………………………………………………………………. 58
Tablo 10: Babanın Öğrenim Durumuna İlişkin Dağılım…………………………………………………………………………. 58
Tablo 11: Annenin Öğrenim Durumuna İlişkin Dağılım…………………………………………………………………………. 59
Tablo 12: Ailece İkamet Yerine İlişkin Dağılım…………………………………………………………………………………. 59
Tablo 13: Bulunulan Yere Göç Nedeniyle Gelinip-Gelindiğine İlişkin Dağılım………………………………………………....... 60
Tablo 14: Oturulan Evin Durumuna İlişkin Dağılım……………………………………………………………………………... 61
Tablo 15: Kişilerin Uğraşı Alanlarına İlişkin Dağılım……………………………………………………………………………. 61
Tablo 16: Mesleğin Yerine Getirildiği Sektöre İlişkin Dağılım……………………………………………………………………62
Tablo 17: Meslekteki Kıdem Durumuna İlişkin Dağılım………………………………………………………………………… 63
Tablo 18: Meslekteki Günlük Çalışma Süresine İlişkin Dağılım………………………………………………………………… 63
Tablo 19: Şu Anki Meslekten Önce Uğraşılan Mesleğe İlişkin Dağılım………………………………………………………… 64
Tablo 20: Aylık Gelire İlişkin Dağılım…………………………………………………………………………………………. 64
Tablo 21: Aylık Ek Gelir Durumuna İlişkin Dağılım………………………………………………………………………….... 65
Tablo 22: Aile Bütçesine Katkıda Bulunan Kişilere İlişkin Dağılım…………………………………………………………….. 66
Tablo 23: Eşin Çalışma Durumuna İlişkin Dağılım……………………………………………………………………………… 66
Tablo 24: Kazancın En Çok Harcandığı Yere Göre Dağılım……………………………………………………………………. 67
Tablo 25: Birikimi Değerlendirme Biçimine İlişkin Dağılım……………………………………………………………………. 67
Tablo 26: Kazanılan Paranın İhtiyacı Karşılama Durumuna İlişkin Dağılım…………………………………………………….. 68
Tablo 27: Sahip Olunan Şeylere İlişkin Dağılım………………………………………………………………………………… 68
Tablo 28: Bağlı Bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Dağılım…………………………………………………………. 69
Tablo 29: Kahvehanenin Kimler Vasıtasıyla Tanındığına İlişkin Dağılım……………………………………………………….. 69
Tablo 30: Kahvehaneye Devam Etme Sıklığına İlişkin Dağılım………………………………………………………………… 70
Tablo 31: Kahvehaneye Günün Hangi Vaktinde Gelindiğine İlişkin Dağılım……………………………………………………. 71
Tablo 32: Kahvehanede Bulunma Süresine İlişkin Dağılım……………………………………………………………………… 71
Tablo 33: Kahvehanede Kimlerle Birlikte Olunduğuna İlişkin Dağılım………………………………………………………….. 72
Tablo 34: Kahvehaneye Devam Etme Amacına İlişkin Dağılım…………………………………………………………………. 73
Tablo 35: Kahvehaneye Devam Etmenin Çevre İlişkilerini Etkilemesine İlişkin Görüşlerin Dağılımı…………………………….. 74
Tablo 36: Kahvehaneye Sürekli Devam Edenlerin, Eşlerini ve Çocuklarını İhmal Edip Etmediklerine İlişkin Görüşlerin Dağılımı.. 75
Tablo 37: Çocukların Kahvehaneye Devam Etmesine İlişkin Görüşlerin Dağılımı………………………………………………. 76
Tablo 38: Sokak, Mahalle, Semt, Belde Ya Da İlçedeki Gelişmelerin Kahvehaneden Öğrenilip Öğrenilmediğine İlişkin Görüşlerin Dağılımı...77
Tablo 39: Kahvehanede Oyun Oynama Sıklığına İlişkin Dağılım……………………………………………………………….. 78
Tablo 40: Kişilerin Kahvehanede Kimin Etkisiyle Oyun Oynamaya Başladıklarına İlişkin Dağılım……………………………… 78
Tablo 41: Kahvehanede Kimlerle Oyun Oynandığına İlişkin Dağılım…………………………………………………………… 79
Tablo 42: Kahvehanede Oyun Oynama Süresine İlişkin Dağılım………………………………………………………………… 80
Tablo 43: Kahvehanede Oyun Oynama Nedenlerine İlişkin Dağılım……………………………………………………………. 81
Tablo 44: Kişilerin Kahvehanede En Çok Oynadıkları Oyunlara İlişkin Dağılım………………………………………………… 81
6
Tablo 45: Kahvehanede Karşılığında Oyun Oynanan Şeylere Göre Dağılım……………………………………………………... 82
Tablo 46: Kahvehane Dışında Oyun Oynamaya İlişkin Dağılım………………………………………………………………… 83
Tablo 47: Ailede Başka Oyun Oynayan Kişilere İlişkin Dağılım…………………………………………………………………. 84
Tablo 48: Oyun Oynamakla Geçirilen Zaman Hakkındaki Düşüncelerin Dağılımı………………………………………………. 84
Tablo 49: Oyunun Kaybedilmesi Halinde Hissedilenlere İlişkin Dağılım………………………………………………………… 85
Tablo 50: Kahvehanede Oyun Oynamayı Doğru Bir Davranış Olarak Görmeye İlişkin Dağılım………………………………… 86
Tablo 51: Oyun Oynama Alışkanlığını Bırakma İsteğine İlişkin Dağılım………………………………………………………… 86
Tablo 52: Ailenin Kişinin Kahvehanede Oyun Oynadığını Bilip-Bilmediğine İlişkin Dağılım…………………………………… 87
Tablo 53: Oyun Oynamadan Dolayı Aileyle Problem Yaşanıp-Yaşanmadığına İlişkin Dağılım…………………………………. 88
Tablo 54: Çocukların Oyun Oynamasının Doğru Bulunup-Bulunmadığına İlişkin Dağılım……………………………………… 89
Tablo 55: Oyun Oynamaya Aile ve Akrabaların Bakışlarına İlişkin Dağılım…………………………………………………….. 89
Tablo 56: Oynanan Oyunun “Kumar” Olarak Görülüp-Görülmediğine İlişkin Dağılım…………………………………………. 90
Tablo 57: Kulüp Gibi Kumar Oynanan Yerlere Gitmeye İlişkin Dağılım………………………………………………………… 92
Tablo 58: Günlük İçilen Sigaraya İlişkin Dağılım………………………………………………………………………………... 92
Tablo 59: Sigara İçmede Kahvehanenin Etkisinin Olup-Olmadığına İlişkin Görüşlerin Dağılım…………………………………. 93
Tablo 60: İçki Kullanma Durumuna İlişkin Dağılım…………………………………………………………………………….. 93
Tablo 61: İçki İçmede Kahvehanenin Etkisinin Olup-Olmadığına İlişkin Görüşlerin Dağılım……………………………………. 94
Tablo 62: Kahvehaneye Devam Etmenin Argo Konuşma Oranını Artırıp-Artırmadığına İlişkin Görüşlerin Dağılımı……………. 94
Tablo 63: Kahvehanenin Kazandırdığı Olumlu Şeylere İlişkin Dağılım………………………………………………………….. 95
Tablo 64: Kahvehanede Okunulan Şeylerin Varlığına İlişkin Dağılım…………………………………………………………… 97
Tablo 65: En Fazla Okunulan Yazılı Kaynaklara İlişkin Dağılım………………………………………………………………… 97
Tablo 66: Katılınan Sosyal Faaliyetlere İlişkin Dağılım………………………………………………………………………….. 98
Tablo 67: Kullanılan İletişim Araçlarına İlişkin Dağılım…………………………………………………………………………. 99
Tablo 68: Kahvehaneye Devam Etme ve Oyun Oynamanın Bırakılması Halinde Bulunulmak İstenilen Faaliyete Göre Dağılım…. 99
Tablo 69: Kahvehanedeki İnsanların Aynı Anlayış, Düşünce ve Görüşe Sahip Olup-Olmadıklarına İlişkin Görüşlerin Dağılımı…. 100
Tablo 70: Farklı Eğlence Mekanları Ya Da Araçları Olmasına Rağmen Kahvehanenin Tercih Nedenine İlişkin Dağılım………… 102
Tablo 71: Sürekli Gidilen Kahvenin Seçilmesinde Asıl Nedene Göre Dağılım…………………………………………………… 103
Tablo 72: Kahvehanelerin, İşsiz İnsanları İş Aramaktan Alıkoyduğuna İlişkin Görüşlerin Dağılımı……………………………….106
Kısaltmalar
Çev.
:çeviren
Haz.
:hazırlayan
Der.
:derleyen
vb.
:ve benzeri
vd.
:ve diğerleri
vs.
:ve saire
7
Giriş
Kahvehaneler, ortaya çıktıkları dönemden itibaren çok çeşitli fonksiyonlar yerine
getirmişlerdir. Enformel bir eğitim kurumu rolünü üstlenmesi, iletişim, eğlence, kültür-sanat
faaliyetleri merkezi olması, sözlü kültür unsurlarının devam etmesini sağlayan bir mekan
özelliği taşıması, boş zamanların değerlendirilme ve iş bulma mekanı olması gibi özellikler
ilk akla gelen fonksiyonlardır. Günümüzde bu fonksiyonlardan bazıları ortadan kalkmış ve
kahvehanelerin yeni birtakım fonksiyonları ortaya çıkmıştır. Özellikle kentsel alanlarda;
toplumsal bütünleşmede tampon kurum olması, bir yönüyle, göçle kente gelenlerin
şehirlileşmelerini engellemesi, işsizliğin kökleşmesine neden olması, sapma davranışların
oluşumuna zemin hazırlaması, televizyondan futbol maçı izleme mekanı olması, hemşerilik
bilincinin korunmasına yardımcı olması vs. yönler de, günümüzde ortaya çıkan yeni
fonksiyonlar olarak nitelendirilebilir.
Bu çalışmada; kahvehanelerin günümüzdeki fonksiyonlarının anlaşılabilmesi ve
geçmişle karşılaştırılabilmesi için, öncelikle kahve ve kahvehanenin ortaya çıkması,
yaygınlaşması, fonksiyonları gibi birçok konuya değinilmiştir. Alan çalışmasından elde edilen
bulguların değerlendirilmesi yoluna gidilmiş, hipotezler test edilmiş ve genel olarak bir
sonuca ulaşılmaya gayret edilmiştir. Araştırmada kullanılan kaynaklar, sistematik bir şekilde
verilmiş ve alan çalışmasında kullanılan anket formu da ayrıca eklenmiştir.
1.Araştırmanın Konusu
Tarihsel perspektiften bakıldığında, ataerkil kültürün dominant olduğu geleneksel
toplumlarda ve özellikle değişim sürecinin çok yavaş işlediği kimi toplumlar arasında, kabul
edilen ve doğruluğundan şüphe edilmeyen değer yargılarından sapma eğiliminin, sadece
yukarıdan aşağı doğru empoze yoluyla hayata geçirilebildiği, spesifik bazı kurum ve
organizasyonların ortaya çıkması ve yaygınlaşmasının ise uzun bir zaman dilimi içerisinde
gerçekleştiği gözlenmektedir.
Toplumu oluşturan bireylerin sonradan kazandıkları yeni alışkanlıklara bağlı olarak;
kahve, tütün ve nargile gibi keyif verici maddeleri, ilk başta aile ortamında kullanamayanların
bir araya gelerek grup halinde tüketmeye başlamalarıyla ortaya çıktığı düşünülen kurumlardan
birisi kahvehanelerdir. Her yaş ve meslekten erkeklerin, ailedeki ilişkiler yanında, birbiriyle
sohbet ederek dertleştiği, kimi zaman sigara ve kahve içerek, nargile çekerek hoşça vakit
geçirdiği, çeşitli beceri ve zeka oyunlarının sergilendiği, çevre ve toplum hakkında bilginin
konsantre olduğu ya da edinilen bilgi ve malumatın distribütörü olarak faaliyet gösterdiği ve
dolayısıyla birçok toplumda, enformasyon merkezi fonksiyonunu üstlenmiş bulunan
8
kahvehanelerin, belirli periyotlarla, nüfusun yoğunlaştığı büyük kentlerden taşraya doğru
tedricen yaygınlaştığı öne sürülebilir.
Toplumda kimi kesimler için, ömür boyu süren enformel eğitim veren bir kurum olan
kahvehaneler, diğer bazı gruplar içinse örgün-yaygın eğitimin önünü tıkayan bir organizasyon
olarak algılanabilir. Bu negatif yönüyle ele alındığında kahvehanelerin, bireyin gelişmesini
engellediği, absorbe edip bireyi miskinleştirdiği, bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.
İnsanların çalışma yaşamı dışındaki zamanlarını değerlendirme biçimleri, kişiden
kişiye, kültürden kültüre farklılık gösterebilmektedir. Kişi, yaşamış olduğu toplumun kültür
kalıpları çerçevesinde serbest zamanını değerlendirmek durumundadır. Kimi insanların,
serbest zamanlarında ileriki yaşamına yönelik birtakım faaliyetlerde bulunabilmesine karşın,
kimi insanlar da “zamanı öldürme”yi hedef olarak seçebilmektedirler. İleriye yönelik
faaliyette bulunma, ideal anlamda topyekün kalkınma için büyük bir değer taşımaktadır. Buna
karşılık, zamanın boş yere harcanması, kalkınmanın belli yönlerden engellenmesi anlamına
gelmektedir.
Günümüzde toplumumuzda, azımsanamayacak oranda bir kesimin boş zamanlarını
geçirdikleri mekanların başında kahvehaneler gelmektedir. Kahvehaneler bir yönüyle, günlük
hayatın ayrılmaz bir parçası olmuşlardır. Çalışan veya çalışmayan kesimden birçok insan için
kahvehane, vazgeçilmez bir mekan olarak, adeta ikinci uğrak yeri olmuştur.
Kahvehanelerin, ilk ortaya çıktığı dönemden günümüze kadar çok farklı hizmet, rol ve
fonksiyonlar üstlenmiş oldukları söylenebilir. Günümüzde, kahvehanelerin, insanları
toplumsal ve siyasal yaşamdan adeta uzaklaştıran bir nitelik kazanmış oldukları
görülmektedir. Yerel yönetimler ve emniyet birimlerinin, bu mekanlarda yeterli düzeyde
denetim yapmamaları, buralara devam edenlerin yaş düzeylerinin düşmesiyle sonuçlanmakta
ve dolayısıyla toplumsal sapma davranışı göstermeye eğilimli kimselerle yakınlaşma
sözkonusu olabilmektedir.
İlk dönem kahvehanelerinin bütün baskılara rağmen ilgi çekmiş olması; insanların toplu
olarak bir araya gelmelerini sağlayan cami, tekke vb. yerlere alternatif bir konumda
bulunmasından dolayıdır. Cami, tekke vb. yerlere kutsallık atfedilmiş olduğundan, bu
mekanlarda davranış ve konuşmanın sınırlandırılmış olduğu dikkat çekerken, kahvede böyle
bir durum sözkonusu değildir. Kişiler, hiçbir kutsal gücün etkisi altında kalmadan
kahvehanelerde oturmakta, konuşmakta ve eğlenebilmektedirler. Kahvehaneler, hayatını
seküler bir çizgide sürdürenler için adeta bir “sığınma yeri” olmuştur. Kutsallık atfedilen
yerlere gitmeye, dünya görüşü engel olan kimselerin hayatında kahvehaneler, belki de kişinin
evinden daha önemli bir konum elde etmiştir.
9
Çok kesin bir ayrım olmasa da, kahvehanelerin ortaya çıktığı ve yaygınlaştığı dönemde
kahvehane müdavimlerinin, konservatif olmayan halk kesimlerinden geldiği, özellikle
İslam'ın heterodoks yorumunu tercih eden bireylerin çoğunluğu oluşturduğu söylenebilir.
Ortodoks İslam'ı sembolize eden, dini bütün çevreden yetişen birey ve grupların ise,
kahvehanenin ortaya çıktığı ilk dönemlerde, daha çok tekke ve zaviyeleri tercih etmiş
oldukları söylenebilir. Daha sonraları ise, kahvehaneyle bir barışma sözkonusu olmuştur.
Kahvehaneler bazen, yönetimlerce “aykırılık merkezi” gibi algılanmıştır. Çeşitli
dönemlerde, isyan ihtimali olduğu zaman, ilk akla gelen yerlerin kahvehaneler olması da bu
durumdan kaynaklanmaktadır. Kahvehaneler, çoğu dönemlerde bir “bilinçlendirme merkezi”
olmasına karşın, günümüzde ise bu fonksiyonun tam tersine bir görev icra ettikleri
söylenebilir.
Gerçekleştirdikleri yasal düzenlemeler aracılığı ile eğlence ve kültür merkezlerinin alt
yapısını oluşturmada birinci derecede yetkili olan merkezi yönetim ile, bu gibi yerlerin
açılması ve denetlenmesiyle sorumlu olan yerel yönetimler, buraları yeterince kontrol
etmemektedirler. Kahvehanelere girmek için belli bir yaş sınırı olmasına rağmen, bu kurala
çoğu zaman uyulmamaktadır.
Özellikle, okul dönemindeki gençlerin, bu gibi yerleri tanımaları, daha sonra buralardan
kolay kolay kopamamalarına neden olabilmektedir. Bu nedenle, çoğu gencin kahvehaneye 18
yaşından önce gitmeye başladığının da vurgulanması gerekir.
Henüz fizyolojik ve karakter olarak gelişmesini tamamlayamamış bulunan gençlerin,
kahvehanelere gitmek suretiyle oyun / kumar oynama, sigara içme, alkollü içecekler alma ve
uyuşturucu madde kullanma gibi kötü alışkanlıklar edinme ihtimali yüksektir. Zira,
kahvehane ve benzeri mekanlara; dinlenme, oyun ve eğlence gibi her ne amaçla gidilirse
gidilsin, bu gibi yerler, bireysel düşünce ve davranışlardan ziyade, kolektif bilinç ve
düşüncenin ön plana çıktığı ortamlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bireyler, bu
mekanlarda sergilenen, olumsuz alışkanlıkları ya hiç farkına varmadan ya da bilinçsizce
benimseyip eyleme dönüştürebilmektedirler.
Kahvehaneye gitme, kişinin çevresiyle olan ilişkilerini etkileyebilmektedir. Kişi, uzun
süre kahvehanede olduğundan dolayı, çevresinde olup biten olayları sağlıklı bir şekilde
değerlendirememekte ve adeta çevresine yabancılaşmaktadır.
Zamanın boş yere harcandığı mekanlar durumunda olan kahvehanelerin, yararlı bir hale
getirilmesi zorunlu bir durum olarak görünmektedir. Kahvehaneye giden insanlar, başarılı
olacakları daha başka alanlara yönlendirilmelidirler. Bu gibi yerlerin sık sık denetlenmesi ve
küçük yaşta olanların buralara girmesinin engellenmesi elzemdir.
İşsizlik, kahvehaneye devam etmede önemli faktörlerden birisi olarak ele alınabilir.
10
Kahvehane sayısının artması ile, işsizlik arasında bir paralellik vardır denebilir. Özellikle göç
alan şehirlerde, işsizlere yönelik birçok yeni kahvehanenin açılması, bu durumun ispatı olarak
ele alınabilir.
Günümüzde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde değerlendirilmesi gereken insan
gücünün, ülke çıkarlarına uygun bir biçimde istihdam edilmesi oldukça önem kazanmıştır.
Ülkelerin başarısı da, bir anlamda istihdam meydana getirecek yeni alanların oluşturulmasına
bağlıdır. Bu bağlamda, ülkemizde kahvehanelerin gerek geleneksel yapıdan gelen
özelliklerinden ve gerekse günümüzde kazandıkları yeni niteliklerinden arındırılıp ıslah
edilmesi ve toplumsal yapıya yararlı hale getirilmesi, yönetimlerin önemli görevlerinden biri
olarak gündemdeki yerini korumaktadır
2.Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı, özellikle en çok göçle ve sağlıksız bir biçimde büyüyen
Diyarbakır il merkezi, ilçe merkezi ve beldelerde insanların önemli bir bölümünün
zamanlarını harcadıkları kahvehanelerin, toplumsal bir olgu olarak nasıl bir fonksiyon
üstlendiklerinin ve zaman içinde değişen fonksiyonlarının ele alınmasıdır. Kahvehanelerin
“üretici” bir fonksiyon üstlenmelerini engelleyen görüşler üzerinde durulabilecektir.
Kahvehanelerin, toplumsal normlara uymayan birtakım davranış ve düşüncelere (sigara,
alkol, uyuşturucu kullanımı, hayatı boşverme vs.) kaynaklık etmesinin önüne geçilmesi, bu
mekanların olumsuz fonksiyonlarının açık seçik ortaya konulması ile mümkündür. Bunun
yanında, sıkı bir denetimin olmamasının, bu mekanlara devam eden özellikle ergenlik
çağındaki gençlerin, çok çeşitli sapma davranışı içine girmelerinin ne kadar olanaklı hale
geldiği ortaya konulacaktır. Kahvehane denetimlerinin düzenli bir biçimde yapılması,
özellikle küçük yaştaki çocukların, toplumun büyük ekseriyetinin tasvip etmediği kötü
alışkanlıklar edinmesi davranışı içine girmelerini engelleyebilmektedir. Ayrıca, “kahvehane”
ya da “kıraathane” olarak faaliyet göstermelerine rağmen, bazı kahvehanelerin “kumar
oynama merkezi”ne dönüşüp dönüşmediği üzerinde durulacaktır.
Kahvehaneler; eğlenme-dinlenme, hoşça vakit geçirme, sohbet etme, oyun oynama,
televizyon seyretme vb. fonksiyonlarının dışında, görünmeyen birtakım fonksiyonlar da icra
etmektedirler. Özellikle kent merkezlerinde, kırsaldan gelen insanların kentle bütünleşmesi ve
sosyalizasyon süreci içine girmesinde önemli bir unsur olabilmektedirler. Kahvehanelere,
toplumsal bütünleşmede oynadığı “tampon kurum” yönüyle de yaklaşılacaktır. Kahvehaneler,
özellikle kentsel alanlarda, M. Kıray’ın kullandığı “tampon kurum” görevini yerine
getirmektedirler. Kırsaldan gelip şehir yaşamına adapte olamaya çalışan insanların, bu
adaptasyon sürecinde, daha kolay ve yumuşak bir geçiş yapmalarını sağlayabilmektedir.
11
Kahvehanelerin, kişilerin şehirle bütünleşmesinde olumsuz bir fonksiyon üstlendiği de
söylenebilir. Kişilerin, benzer sosyal çevreden gelenlerle aynı kahvehanede bulunmaları, şehir
yaşamına tam olarak katılımı engelleyebilir ve kişinin kentle bütünleşmesini geciktirebilir.
Kırsal alandan kentsel alana göç edenlerin, toplumsal bütünleşmelerinde olumsuz bir unsur
olduğu varsayılan kahvehanelerin, bu duruma etki derecesinin bilinmesi, bu mekanlara daha
farklı bir gözle bakılması sonucunu doğuracaktır. Bahsedilen durumlar, alan araştırmasından
elde edilecek verilerle somut bir biçimde ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Alan araştırması sonuçlarıyla, bir dönem geleneksel kültür unsurlarının sergilendiği ve
korunduğu bir mekan olan kahvehanelerin, geçen zaman içerisinde fonksiyonlarında nasıl bir
değişimin olduğu açık bir biçimde görülebilecektir.
12
I. BÖLÜM
ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ
1.Kahvenin Biyografisi
Bu başlık altında; kahve kelimesinin etimolojisi, kahve bitkisinin özellikleri, kahvenin
keşfedilmesi, kahvenin yayılması ve tarikatlar, kahvenin Arap dünyasında / Afrika’da
yayılması, kahvenin Osmanlı’ya girişi, kahvenin Avrupa’da yayılması, kahvenin Amerika
Kıtası’na yayılışı, dünyada kahve tüketimi, Osmanlı’da kahve ticareti, kahve kıtlığı ve sahte
kahve üretimi, kahve ve hastalık tedavisi, kahve içmeyle ilgili gelenekler / alışkanlıklar,
kahve –içme– ve hurafeler, kahveye alternatif kahve: çedene konuları üzerinde durulacaktır.
1.1.Kahve Kelimesinin Etimolojisi
“Kahve”
kelimesinin,
kahve
ortaya
çıkmadan
önce
de
kullanılma
ihtimali
bulunmaktadır. Kahve, önceleri şarapla ilgili bir kelimedir ve “aşağılayıcı” bir sıfat olarak
kullanılmaktadır. K-h-v veya k-h-y kökünden gelen kelime, “bir şeyi tiksindirici hale
getirme” veya “bir şeye karşı duyulan arzuyu azaltma” anlamındadır. Bu haliyle, insanın
uyuma isteğini kesmesinden dolayı bu kelimenin kullanılmış olabileceği söylenebilir. Yine,
bunun yanında, kahvenin doğuş yeri olarak Etiyopya'nın “Kafa” şehriyle, kahve kelimesinin
çakışması da yerinde bir tesadüf olarak görülmektedir (Hattox,1996,16).
Bazı eski kitaplarda, kahvenin, bade yani içki, hatta şarap anlamına geldiği ifade
edilmektedir. Kahve, rayiha, yani koku, güzel koku anlamlarına da gelebilmektedir. Yemen
ve civarında, kahveye “bun” adı verilmektedir (Toros,1998,11-12).
1.2.Kahve Bitkisi ve Özellikleri
Kahve bitkisi, sıcak ve rutubetli bir havayı sever ve kumlu yamaçlarda yetişir.
Budamaya ihtiyaç göstermez. Kahve ağacının çekirdek meyvesi, kahveyi oluşturur. Ağaç
çiçekleri yasemine, meyveleri ise kiraza benzer. Çiçek kuruyup döküldükten sonra, ağacın
dallarında renksiz çekirdekler bulunur. Bunlar silkelenip güneşte kurutulur ve kabuklarından
sıyrılır. Ortaya çıkan meyve özleri, kullanıma hazır hale gelir (Toros,1998,13-14).
Kahve çeşitleri, daha çok ihraç edildiği limanın adıyla anılmaktadır. Örneğin; Santos
Kahvesi, Brezilya’nın Santos Limanı’ndan dolayı bu adı alırken, Mokka Kahvesi, yetişen
kahvelerin Yemen’in Mokka Limanı’ndan ihraç edilmesinden dolayı bu adla anılmaktadır.
Yine Cava’da yetişip, buradan ihraç edilen kahve, Cava Kahvesi olarak bilinir. Santos
Kahvesi, büyük, yeşilimsi taneli, orta derecede kuvvetli olurken, Yemen (Mokka) Kahvesi,
koyu yeşilden neftiye kadar çeşitli renkleri olan küçük taneli bir kahvedir. Cava Kahvesi ise,
13
sarıyla kahverengi arasında değişen renkleri olan, iri taneli ve kuvvetli bir kahvedir. (Hayat
Ansiklopedisi,C.4,1834).
1.3.Kahvenin Keşfedilmesi
Kahveyi ilk bulan kişinin Şazili adında Habeşistan’lı bir Arap olduğu ifade
edilmektedir. Bir ifadeye göre ise, Şazili ve İdris isminde iki Arap, kahveyi keşfetmiştir.
Hatta, ilk zamanlarda kahve, Şazili olarak adlandırılmaktadır (Toros,1998,6).
Ayrı bir rivayete göre, keçi ve deve sürülerinin çobanları, hayvanlarının, bir ağacın
meyvelerini yedikten sonra canlılık gösterdiklerini fark etmişler ve bu durumu dervişlerine
anlatmışlardır. Derviş Şazili ise, bu ağacın meyvelerini kaynatarak içmiş ve aynı canlılığın
kendinde de olduğunu görmüştür (Toros,1998.6). Bir efsaneye göre, kahve ağacı, bir veli
tarafından ekilen keçi tezeğinden çıkmıştır (İslam Ansiklopedisi,1967,C.6,96). Bunlara benzer
efsanelerin sayısı bir hayli fazladır.
Bütün bu söylenenlere karşılık, Ortaçağ’da yaşayan tıp alimi İbn Sina’nın, 1000 yılları
civarında kahveyi bildiği, kullandığı ve sevdiği dile getirilmektedir (Toros,1998,8).
1.4.Kahvenin Yayılması ve Tarikatlar
Kahve, Habeşistan’dan sonra Yemen’de çokça benimsenmiş, buradan sonra Mekke’ye
ulaşmıştır (Evren,1996,17). İslam dünyasının “Hacc” merkezi olması, bu içeceğin kısa sürede
yayılması sonucunu doğurmuştur. Hacc’a gelenler, dönüşte, bu içecekten hem “sevap”
olmasından dolayı ve hem de “şifa niyetine” alıp götürmüşlerdir.
Kahve, sufiler tarafından içilmesi yanında, çevrede bulunan kimseler de bu maddeyi
yaygın olarak kullanmışlardır. Camilerin, toplu ibadet merkezi olması dolayısıyla, kısa zaman
sonra cami çevrelerinde kahve satışının yapıldığı görülmüştür. Hatta, Mısır'da kahvenin girişi
sırasında, El-Ezher İlahiyat Külliyesi'nin bulunduğu yerde yoğun olmakla beraber, diğer
birçok yerde de kahve çok kısa bir zamanda yaygınlık kazanmıştır. 16. yüzyılın başlarında
kahve, sufi meclislerinin dışına çıkmış ve daha çok keyif almayı önplanda tutan kimselerin
bulunduğu meclislerde içilmeye başlanmıştır (Hattox,1996,24-26). “Tarikatların katı
kurallarına bağlı, kodlandırılmış ve hiyerarşik ortamından yola çıkan kahve kullanımı, dini ve
toplumsal
uygulamalar
kanalıyla
Müslüman
cemaatine
yayıl”mıştır
(Gregoire-
Georgeon,1999,15).
Sufilerin zikirleri sırasında, “ya kavi”den sonra kahve içilmesi, bir zorunluluk gibi
algılanmıştır. Şazili, “kahve, tıpkı zemzem gibi, ne niyetle içilirse ona yarar” diyerek, bu
içeceğin yaygınlaşmasında etkin rol oynamıştır (Evren,1996,17).
14
16. asırda, Osmanlı toplum hayatına, kahve büyük oranda etki ederken, Uzakdoğu ve
Japonya’da, çay aynı şekilde bir sosyal hareketlik meydana getirmekte (Kakuzo,2001,34-37;
Reimertz,1999,76-78) ve hayat sanatının bir dini gibi mütalaa edilmektedir. Çay; Taoizm ve
Zennizm’le irtibatlı olarak ele alınırken, kahveye, tarikat ve tasavvuf yoluyla olan ilişkisinden
dolayı kutsiyet atfedilmektedir (Açıkgöz,1991). Adı geçen içeceklerin, başlangıcından beri
dinle irtibatlı olarak ele alınmaları; hızlı bir şekilde yaygınlaşmaları, toplumsal yaşamda etkili
olmaları ve bunlara özgü bir kültürün kısa sürede oluşumunu birlikte getirebilmiştir.
Ahmet İbn Ceddap adlı bilginin şu ifadesi, kahveye dini çevrelerin bakış açısını
göstermesi açısından ilginçtir: “Karnında kahve bulunduğu halde ölenler, doğru cennete
giderler” (Toros,1998,18).
Aşağıdaki beyitler, kahvenin meşruluğunu dinsel birtakım referanslarla anlatması
yönüyle ilgi çekicidir (Açıkgöz,1999,17):
Nefsinden senin ey kahve meşam-ı cana
Buy-ı Rahman irişür belki Yemen’den geldin sen
Aşinalik kokusu oldu Üveysi’sin sen
Ya’lemu’llah sezerin semt-i Karen’den geldin sen
1.5.Kahvenin Arap Dünyasında / Afrika’da Yayılması
Sufiler arasında yaygın olan kahve, 1470-1500 tarihleri arasında, Mekke ve Medine’ye
getirilmiştir. 1510’lu yıllarda, Kahire ilahiyat okulunda okuyan öğrenciler kahve içmeyi
alışkanlık haline getirmişlerdir (Heise,2001,18).
Mekke'de uygulanan kahve içme yasağına Kahire'den cevap gelmiş ve kahve
maddesinden ziyade, kahve içmek için bir araya gelinmelere karşı bir tedbir alınması yönünde
karar alınmıştır. Bu olay üzerine yürürlüğe giren kahve yasağı da delinmiştir
(Hattox,1996,31).
1.6.Kahvenin Osmanlı’ya Girişi
Kahvenin 1517’lerde İstanbul’da içildiğine dair kayıtlar bulunmaktadır (Heise,2001,21).
Tarihçi Solakzade’ye göre ise, kahve 1519’da İstanbul’a getirilmiştir. Kahve, İstanbul’a,
Müslüman tüccarlar vasıtasıyla, Yemen, Cidde, Kahire ve İskenderiye kentlerinden geçerek
ulaşmaktadır. İskenderiye’den deniz yoluyla İstanbul’a gelen kahve, daha çok büyük
depoların bulunduğu Eminönü’nden tüm İstanbul’a dağıtılmaktadır (Evren,1996,20-21).
1.7.Kahvenin Avrupa’da Yayılması
1592’de, Mısır’a giden İtalyan hekim Prospero Alpini, kahveyi burada tanımıştır. Pietro
della Valle, İstanbul’a geliş tarihi olan 1615’te kahveyle tanışır. Kahve, 1615’te Venedik’e,
15
daha sonra Marsilya’ya girer. Lyon, 1644’te kahve ile tanışır. Le P. de la Roque adında bir
seyyah, 1644’te, Paris’e kahve ve malzemelerini getirerek tanıtır. 1650’de Londra, 1651’de
Viyana, 1674’te İsveç’te kahve yayılmaya başlar. 1699’da, Paris’teki Türk Büyükelçisi
Süleyman Mustafa Ağa, kahveyi üst düzey ziyaretçilerine tanıtmıştır (Kahve-III).
1.8.Kahvenin Amerika Kıtası’na Yayılışı
Kahve, İspanyollar tarafından Amerika Kıtası’na götürülmüş ve burada geliştirilmiştir.
Özellikle Brezilya, kahvenin en iyi yetiştiği ülkelerden en önde gelenidir (Toros,1998,14).
1850’lerde, dünya genelinde yaklaşık 300.000 ton kahve üretilirken, bunun yarısından
fazlasını Brezilya karşılamaktadır (Heise,2001,51):
Kahve üreten ülkelere bakıldığında; Brezilya 1.300.000.000, Kolombiya 540.000.000,
Fildişi Kıyısı 280.000.000, Meksika 240.000.000, Endonezya 192.000.000, Uganda
180.000.000, Etiyopya 170.000.000, Guatemala 165.000.000, El Salvador 146.000.000 ton
üretim gerçekleştirdikleri görülür. 100.000 tondan aşağıda ise; Hindistan, Kamerun,
Kostarika, Ekvator, Madagaskar gelmektedir (Hayat Ansiklopedisi,C.4,1835). 1963’teki
dünya kahve üretimi 3.9 milyon ton olurken, 1964’te 3.2 milyon ton, 1965’te 4.1 milyon ton
(Meydan Larousse,1979,C.6,780) olarak gerçekleşmiştir.
Kahve yetiştirilmesi için Türkiye’de yoğun çabalar harcanmış, Antalya’da deneme
alanları oluşturulmuştur. Akhisar’da yetişen kahvelerden ürün alındığı, 1960’lı yıllarda basın
yayın organlarında yer almıştır (Ünver,1962).
1.9.Dünyada Kahve Tüketimi
Kahve, dünyada en çok Amerika Birleşik Devletlerinde tüketilmektedir. Dünyada elde
edilen kahvenin 2/3’si bu ülkede içilmektedir. Daha sonra; Fransa, Belçika, İtalya, İngiltere,
İsveç ve Kanada gelmektedir (Hayat Ansiklopedisi,C.4,1834).
1.10.Osmanlı’da Kahve Ticareti
Kahvenin ortaya çıktığı dönemlerden beri, kahve ticaretinde en önde gelenler, Mısırlı
tüccarlar olmuştur. Bunlar, kahveyi Yemen’den Cidde’ye getirir, buradan Kahire ve
İskenderiye’ye ulaştırırlardı. Kahve, buradan farklı limanlara gönderilir. Evliya Çelebi, MısırAkdeniz Tüccarları adını verdiği bu tüccarların, oldukça zengin olduklarını ve adeta bu
bölgede tekel konumunda bulunduklarını dile getirir (Evren,1996,28).
Osmanlı’da kahve işiyle uğraşan iki tür esnaf vardır. Bunlardan birisi (esnaf-ı tüccar-ı
kahveciyan), kahve işleten kişilerdir. Diğeri ise, kahve satan (esnaf-ı kahve satıcıyan)
kişilerdir. İstanbul’da, 1600’lü yıllarda, kahvehane sayısı 70, işleten kişi sayısı ise 100 kişidir.
16
Aynı tarihlerde, kahve satan dükkan sayısı 300, çalışan kişi sayısı ise 500 kişidir (Kahvenin
Telvesi, Tarih ve Toplum,C.3). Evliya Çelebi, devrinde, İstanbul’da 55 kahvehane
bulunduğunu, buralarda 200 kişi çalıştığını, kahve satan dükkanların (depo) sayısının ise 300
civarında olduğunu belirtir. Evliya Çelebi, bu tarihlerde Bursa’da ise, 75 kahvehane
bulunduğunu dile getirir (Toros,1998,25). Kahve satıcılarının, kahvehane işletenlere göre
sayısının fazla olması, kahvehanelerin tam olarak yaygınlaşmaması ve kahvenin evde
tüketilmek için alınmasıyla açıklanabilir.
Kahve satıcılarının yanı sıra, kahve kavurma ve dövme işiyle uğraşan esnaflar da
oldukça yaygındır. Halk, satın aldığı kahveyi, tahmishane (elekhane, kahvenin kavrulup,
öğütülüp satıldığı yer) adı verilen bu işyerlerine götürmekte ve ücret karşılığında kavurmakta,
dövdürmekte ve elekten geçirmektedir (Kahve-II).
Bazı dönemler, tüccarlar, yoğun talep olan kahveyi çok pahalıya satmışlarsa da, merkezi
yönetim buna müdahalede bulunmuş ve kahvenin belli bir fiyattan fazla satılamayacağına
karar vermiştir. Karara uymayanların “sözleşmelerinin gereği yapılacağı” kendilerine
bildirilmiştir (Kahve IV).
Kahve ticareti yapanların, yüksek bir fiyatla malı satmalarının engellenebilmesi için
“kahve narhı” (kahve rayiç bedeli) belli aralıklarla belirlenmiş ve halkın ücret konusunda
mağdur olması önlenmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda, satılan kahvenin eksik ya da sahte
olması durumları da göz önüne alınarak, belli aralıklarla kontroller yapılmıştır (Kahve-III).
Osmanlı’da bazı dönemlerde kahve sıkıntısı baş göstermekte, bu durumlarda
karaborsacılar devreye girmekte ve yüksek fiyattan kahve satmaktadırlar. Özellikle toptancı
tüccarlarla, perakendeci esnaf arasında belli dönemlerde anlaşmazlıklar olmuş, bu
anlaşmazlıklara, yargıya intikal etmesinden sonra çözüm yolu bulunabilmiştir (Kahve-II).
Osmanlı’da, kahveyi kavurup dibeklerde öğüten ve satışa sunan ilk kişi Kurukahveci
Mehmet Efendi’dir. Kurukahveci Mehmet Efendi, babasının kahve satış dükkanında uzun
yıllar çalışmış, babasının ölümünden sonra, kahveyi işleyip satışa sunmaya başlamıştır.
Ölünce, yerine oğulları geçmiştir. Bu kişinin torunları, bu mesleği halen daha devam
ettirmektedirler (Evren,1996,215).
1.11.Kahve Kıtlığı ve Sahte Kahve Üretimi
Dünya çapında kısa bir sürede tanınan ve yoğun olarak tüketilen kahveye ulaşım, bazen
oldukça zorlaşmış, üretim, pazarlama vb. sürecindeki aksaklıklar, kahve sıkıntısı çekilmesine
neden olmuş ve bu sıralarda, sahte kahve üreticileri devreye girmiştir.
17
Kahvenin pahalı bir ürün olması, kahvehaneleri direkt olarak etkilemiş ve sohbet
etmeyle adeta özdeşleşen kahve içme yerine, kahvehanelerde çay içilmeye başlanmıştır
(Tezcan,2000,106).
Kahvehane sıkıntısı olduğu dönemlerde, hileli kahve satışı ve bundan dolayı dile
getirilen şikayetler;
Kahveyi mezhebine uydurdu,
Nohudu kavurup içer zürafa.
beyitleriyle dile getirilirken, başka bir yerde ise, sahte kahveyle ilgili şu ifadeler yer
almaktadır (Açıkgöz,1991):
Behaya çıkdı deyu kahveden şikayet edüp,
İçirdi arpa suyun halka nice hile maab.
Sahte kahve satanlar, hemen cezalandırılırken, bu kişiler kahvenin içine; nohut, arpa ya
da daha farklı maddeler katmışlardır. Bununla ilgili bir beyit şu şekildedir (Toros,1998,41):
Anadolu’da kahve gözükeliden beri,
Bütün dostlar, Nohudi mezhebine girdiler!
1.12.Kahve ve Hastalık Tedavisi
Ateşin ve kızamığın tedavisinde, limon suyu ile kahve kullanılır. Sarhoş olanlara,
ayılması için, kahve içirilir. Hasta olan atların suyuna kahve katılır ve içirilerek tedavi edilir
(Petropoulos,1995,63-64). Kahve, yaz ishallerinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Kahve,
limon suyundan yararlanılarak hap haline getirilir ve aç karnına içilir. Dolama olan parmak,
sıcak pişmiş kahve içinde bekletilir. Öksürükte, ateşte yakılan kahvenin dumanına tutulmuş
havlunun göğse konulması yaygındır. Romatizma, böbrek taşı ve gut hastalığının tedavisinde,
kalbin kuvvetlendirilmesinde, hazımsızlığın, boğmacanın tedavisinde kahve kullanılır
(Tuchscherer,1999; Üçer,1987). Kusmayı önlemede, baş ağrısını gidermede, göz kapağındaki
sivilceleri iyileştirmede, gamı gidermede (Açıkgöz,1999,35) kahveye çokça başvurulur.
Normal düzeyde alınması durumunda, kahve yorgunluğu giderir, vücuda kuvvet ve
çeviklik verir. Yorgunluk hissini azaltan madde, kafein alkoloididir (Yeni Türk
Ansiklopedisi,C.5,1985,1629). Afyon ve alkol zehirlenmesinde, kahve kullanılırken, yarım
baş ağrısı ve sinir ağrılarında da kahve yarar sağlar. Çok kahve içilmesi, uykusuzluk meydana
getirirken, çarpıntı ve sinirlilik de ortaya çıkar (Hayat Ansiklopedisi,C.4,1835).
Kahve içmenin, erkeklik gücünü azalttığını dile getiren belgeler bulunmaktadır. Hatta,
kahvenin ilk yayıldığı yerlerden birisi olan Mekke’de, kadınların, bu gerekçeyle kadıya
başvurdukları ve kahveyi yasaklattıkları bilinmektedir. Yine 1670’li yıllarda, İngiliz kadınları
da, yazdıkları dilekçeyle, erkeklerin cinsel gücünün düşmesinden yakınırlar (Kahve-II).
Kahveye, 17. yüzyılda, anti-erotik madde gözüyle bakılır ve özellikle din adamlarının (rahip
18
ve rahibe) bu maddeyi tüketmesi önerisi yapılır (Schivelbusch,2000,45-46). İslam
dünyasındaki tarikatların da, bu gerekçeye dayanarak kahveyi yaygınlaştırma yoluna gittikleri
ifade edilebilir.
Kahvenin vücuda olan olumlu etkileri konusundaki örnek bir beyit şu şekildedir
(Altınkuşlar,1985):
Türlü türlü derd içün vardır şifası kahvenin
Hem sezadır kim yapılsa bin senası kahvenin
1.13.Kahve İçmeyle İlgili Gelenekler / Alışkanlıklar
Kahvenin sosyal hayatta yaygınlaşmasından sonra, Araplar bütün eğlence ve
bayramlarda kahve ikram etmeye başlamışlardır. Kahve içmeye çağırmak, Araplar arasında
yemeğe çağırmak olarak anlaşılmaktadır. Kahve; bir yandan kabul salonu anlamında
kullanılırken, diğer yandan, bahşiş ya da hediye olarak da algılanmıştır (İslam
Ansiklopedisi,C.6,1967).
“Kahveyle birlikte getirilen su, mutlaka kahveden evvel ve ancak birkaç yudum içilerek
kahvenin geçeceği yollar silinip süpürülmeli, cilalanmalı, sıvanmalıdır. Kahve bittikten sonra
su içilmesi, yahut hemen ardından çay içilmesi (yahut ikramı) görgüsüzlük kabul edilir”
(Pala,1999).
Kahve, bir sohbet aracı olduğu gibi, kıza görücü gelenlerin, kızı görmelerinde bir araç
olarak da kullanılabilmektedir. Kızın sunduğu tepsiden kahve almak amaç değil, bu sayede
kızı daha iyi tanımak esastır. Küçüklerin, büyükleri yanında kahve içmesi hoş
karşılanmamıştır. Bu, çocukların, büyüklerin sohbetine katılmasının istenmemesinin bir
göstergesi olarak ele alınabilir (Tezcan,2000,106).
Türk geleneklerinde, büyük konaklarda, misafire kahve veren halayıkların (kadın
hizmetçi, cariye) kollarına, sırma işlemeli ve pullarla süslenmiş örtü örtmelerine, bir
zorunluluk gibi bakılabilmektedir (Sanat Ansiklopedisi,1965,C.2,904).
Türk kahvesi, kafeini alınmadan öğütülmüş kahvenin telveli olarak pişirilmesi şeklinde
hazırlanır ve kahvenin pişirilişindeki özelliğinden dolayı meşhur olmuştur. Şekerli kahve,
daha çok Türkler arasında yaygındır (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi,C.5,1982).
Önceleri, sadece “kahve” kelimesi kullanılırken, neskafenin, Türk insanının yaşamına
girmesinden sonra, ondan ayırt edebilmek için “Türk kahvesi” ifadesi tercih edilmiştir
(Tunç,2001,311).
19
1.14.Kahve –İçme– ve Hurafeler
Kahve, tabağına döküldüğünde, bu, para alınacağına işarettir. Kahvenin üstünde
büyükçe kabarcık oluştuğunda, sıkıntıya, bazen de bir dostun gelişine delalet eder. Fincanın
kırılması uğursuzluk olarak kabul edilir (Petropoulos,1995,66).
Kahve falı, özellikle kadınlar arasında yaygındır. Fincandan fal bakan kişi, bunu
mutlaka para karşılığı yapmalıdır. Ödenmeyen ya da veresiye bakılan kahve falı çıkmaz. Gece
fal bakmak da uğursuzluk nedenidir. Fal baktıran kişinin, fala bakana teşekkür etmeleri
halinde fal bozulur, ziyan olur (Petropoulos,1995,66-67).
Kahve falına bakan kişi, daha çok; büyük bir kimse, büyük kapı, buluşma, açık yol,
şans, çok para, hastalık, sarışın kadın, dedikodu, tığ gibi delikanlı, mektup, haber, sıkıntı,
kağıt, sinsi düşman gibi sözcükler kullanmakta (Petropoulos,1995,68) ve yorumlamalarını bu
çerçevede gerçekleştirmektedir.
1.15.Kahveye Alternatif Kahve: Çedene
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bazı illerde ve özellikle Elazığ’da üretilen ve
tüketilen farklı bir kahve ise “çedene kahvesi”dir. Bu kahve, önceleri, kürsü başlarında içilmiş
ve oda toplantılarında, konuklara ikram edilen temel içecek olmuştur. Yörede yetiştirilen
melengiç ve sakız ağacının meyvelerinden elde edilen çedene kahvesi, Doğu Anadolu’da
tüketilen yerel bir içecek olmaktan çıkmış, başta Orta ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere,
birçok bölgede yoğun biçimde tüketilen bir kahve haline gelmiştir. Halk, bu içeceği
“Doğu’nun neskafesi” olarak adlandırmaktadır. Çedene kahvesi’nin kronik mide ağrılarını
giderdiği, öksürüğün kesilmesini sağladığı, yaraların iyileşmesini hızlandırdığı bilimsel
anlamda ortaya konmuştur. Ayrıca, idrar söktürücü özelliğe sahip olduğu, ayak terlemelerini
önlediği, ağız kokusunu giderdiği, saçların daha canlı ve gür olmasını sağladığı bilinmektedir.
Çedene kahvesi’nin doğal bir afrodizyak olduğu ve cinsel gücü artırdığı da ifade edilmektedir.
Çedene kahvesi, değişik boyutlardaki cezvelerde hazırlanabilir. Bir fincan kahve için, 1 ölçü
(1 çay kaşığı) çedene kahvesi konur ve her bir fincan için birer küp şeker ilave ederek, orta
ateşte köpürene kadar ısıtılır. Kahve köpürdüğünde, 2 dakika kadar daha kaynatılıp, fincanlara
aktarılır (Harput Çedene Kahvesi,Tanıtım Broşürü).
2.Kahvehanenin Biyografisi
Bu başlık altında, kahvehane içimine bağlı olarak ortaya çıkan, ancak, çok hızlı bir
şekilde yayılan bir mekan olan kahvehaneler, aşağıdaki başlıklar altında ele alınacaktır:
Kahvehanelerin oluşum ve yayılış süreci, kahvehane: –ilk dönemler için sadece– kahve içim
mekanı, Osmanlı’da kahvehanelerin ortaya çıkması ve yayılması, kahvehaneler ve
20
fonksiyonları, Avrupa kahvehaneleri, kahvehane türleri / kahvehane ve sınıflaşma, kahvehane
düzeni ve malzemeleri, bir sohbet mekanı: kahvehane, kahvehane: kutsal mekanlara (cami,
tekke, zaviye, medrese) rakip mekan, erkek egemenliğinin oluşması ve kahvehaneler, kadınlar
kahvehanesi: hamamlar, “devlet sohbeti”, kahve ve kahvehane yasakları, -zorunlu- okuma
salonları ve kıraathaneler, kahve ve kahvehane vergisi, kahvehane ve sapma davranışı, edebi
kültürde kahve ve kahvehane, kahvehane ne işe yarar? / günümüz toplumundaki işlevleri, yeni
bir kahvehane türü: kafe, bilgi çağının kahvehaneleri: internet kafeler, kahvehane sayıları,
geçmişten günümüze Diyarbakır ve çevresinde kahvehane, kıraathane, tahmishane ve odalara
ilişkin veriler.
2.1.Kahvehanelerin Oluşum ve Yayılış Süreci
Kahvehanelerin ortaya çıkış tarihi olarak 1511 yılı verilmektedir. İlk kahvehanenin,
Mekke’de bir caminin yanında açıldığı ifade edilmektedir. Buna göre, camilerin,
kahvehanelerin dağılımında başlangıç çerçevelerini oluşturdukları ifade edilebilir. Bu
kahvehanelere ilk gelenler, cami müdavimleri, satıcılar, gezginler ve hacılar olmuştur. Kısa
süre sonra, Arabistan’ın farklı şehirlerinde ve Kahire’de açılmaya başlanmıştır (GregoireGeorgeon,1999,16). Bir yönüyle, ilk zamanlarda cami müdavimi kavramıyla, kahve
müdavimi kavramı özdeşleşmiştir. Daha sonraları, dinsel mekanlarla ilgisi olmayanların da
kahvehanelere devam etmesiyle, bu özellik ortadan kalkmıştır.
İslam dünyasında ortaya çıkması ve buradan dünyaya yayılması gibi nedenlerden
dolayı, kahvehaneler, “Müslüman kurumları” olarak adlandırılmaktadır. Bu kurumların,
seküler bir şekilde ortaya çıkmadığı, tersine, ortaya çıkışında dinin çok büyük etkisinin
olduğu dile getirilmektedir (Gregoire-Georgeon,1999,230).
2.2.Kahvehane: –İlk Dönemler İçin Sadece– Kahve İçim Mekanı
Kahvehane, kahve (Arapça) ve hane (Farsça) kelimelerinden meydana gelmektedir.
Kahvehane; “kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, tavla, domino, bilardo, kağıt oyunları
vb. oynanan yer” (Türkçe Sözlük,C.2,1998,1159) biçiminde tanımlamaktadır.
Kahvehaneler, ilk ortaya çıktıklarında, “kahvenin tüketim mekanı” gibi bir anlayış
oluşturmuşlar, daha sonra buralar; sohbet, eğlenme, dinlenme, bilgilenme, gazete okuma,
gündemi takip etme, siyasi tartışma yapma, kültürel etkinlikler meydana getirme gibi
fonksiyonları da üstlenerek günümüze ulaşmışlardır.
Kahvehaneler her ne kadar, kahve içilen mekan gibi bir fonksiyon görüyorlarsa da, esas
olarak bir sohbet mekanıdır. Buralar, çoğu zaman “eğlence merkezi” gibi algılanmışlardır.
21
1551
tarihli
bir
vesikada,
“kahve-hane
mahal-i
eğlence”
ifadesi
kullanılmıştır
(Açıkgöz,1999,3).
Kahvehaneler hem karşılıklı görüşme mahalleri, hem de birer eğlenme yeridir. Ateşli
münakaşalar, edebi sohbetler yapılır, meddah hikayeleri dinlenir, Karagöz oyunları seyredilir,
dama, satranç, tavla, (son zamanlarda domino, bilardo, iskambil) oynanırdı. Semai
kahvehanelerinde, dinleyici kitlesi önünde aşıklar zarif nüktelerle atışarak, hediyesi günlerce
öncesinden ilan edilmiş muammaları çözerlerdi (Özbilgen,1996).
Kahvehaneler, Osmanlı devri Türk kültürünün oluşmasında tesirli olan medrese, saray,
tekke ve asker ocağı gibi kurumlar arasında, din dışı ve resmi olmayan bir anlayışla, toplum
tarafından kendiliğinden (spontan) teşekkül ettirilmiş olduğundan ayrı bir önem taşımaktadır
(Açıkgöz,1999,6).
2.3.Osmanlı’da Kahvehanelerin Ortaya Çıkması ve Yayılması
Kahve, resmi kayıtlara göre, İstanbul’a ilk olarak 1543 yılında gelmiştir. O tarihte
Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman’dır. Kahvenin gelişinden 12 yıl sonra, yani
1555’de ise, ilk kahvehane açılmıştır. Halepli Hakim ve Şamlı Şems adında iki kişinin, ilk
olarak kahvehane açtıkları bilinmektedir. Bu mekan, tiryakilerin ve elit kesimin uğrak yeri
olmuş ve beklenmeyen bir ilgi görmüştür (Birsel,1991,12; Toros,1998,23). Tiryakiler, bu
içeceğe “kara inci” adını da vermişlerdir.
Avrupalı birçok gezgin, Osmanlı’daki kahvehaneleri, “şarapsız meyhaneler” olarak
adlandırmaktadır. Birçok tarihçi, 16. yüzyılın ikinci yarısından sonra yaygınlaşmaya başlayan
kahvehanelerle, yine aynı tarihlerde getirilen meyhane ve şarap yasağı arasında önemli bir bağ
görmektedir (Saraçgil,1999). Her iki mekan da; sohbet edilen, eğlenilen, zaman geçirilen
özellikleri taşısa da, biri dinsel açıdan “meşru” görülmekte, diğeri ise “haram” olarak
nitelendirilmektedir. Ayrıca, kahvehane ve meyhane müdavimlerine bakıldığında, devam
edenlerin özelliklerinin çok farklı olduğu ifade edilebilir. Dolayısıyla, bahsedilen
mekanlardan birisinin sayısının azalması ve diğerinin ise sayısının artması arasında direkt bir
etki olmadığı ileri sürülebilir.
İstanbul’da olduğu gibi, Anadolu’daki kahvehaneler de, kültür hayatının önemli
merkezleri konumunda olmuşlardır. Reşat Nuri, Anadolu Notları’nda, Anadolu’daki
kahvehanelerin ulusal kültüre ve halk irfanına olan katkısından çokça bahsetmektedir
(Ünver,1962).
İslam dünyasında, daha çok kahvenin içildiği mekanlar olan kahvehanelerde, 19.
yüzyılın ilk yarısından itibaren çay içilmeye başlanmış ve hatta, çayın yayılma hızı da, en az
kahve kadar olmuştur. 19. yüzyılın son yıllarında, çayın dünya geneline yayılması ve
22
üretilmesi, çayın, kahve yerine ikame edilme sonucunu doğurmuş (Goushegir,1999) ve bugün
İslam dünyasının birçok ülkesindeki kahvehane benzeri yerlerde tercih edilen yegane içecek
olmasına neden olmuştur. Yalnız çay, kendine özgü bir mekan oluşturmamış, neredeyse
tamamı kahvehanelerde tüketilir olmuştur. Evlerde yaygınlaşması ise, daha sonraki
dönemlerde gerçekleşmiştir.
2.4.Kahvehaneler ve Fonksiyonları
Habermas, kahvehaneleri, kamusal alanın “minör kurum”larından birisi olarak ele
almaktadır. Foucault’nun kullandığı, “heterotopya” kavramı da, Osmanlı kahvehanelerinin
anlaşılması açısından önemli görülmektedir. Toplumu mükemmel tarzda ele alan ve gerçek
bir yeri olmayan ütopyaların tersine, bir gerçek mekan içinde birbiriyle mukayese edilmesi
zor olan mekanları yan yana getirmeye muktedir, heterojen bir yer olarak tasavvur edilir.
Heterotopya, karmaşık, bozucu, yerinden edici karşı mekanlar (Müslüman hamamı, Roma
hamamı, İskandinav saunaları, kerhaneler, otel odaları, müzeler, hapishaneler, kütüphaneler,
kiliseler vs.) için kullanılabilmektedir. (Kömeçoğlu,2001). Kahvehanelerin farklı sınıflardan,
kesimlerden, anlayışlardan, mesleklerden, yaşlardan vb. insanları bir araya getirmesi bile,
heterotopya olarak nitelendirilmesi için yeterlidir denilebilir.
Kahvehaneler, aslında bir “başkaldırı merkezleri”dirler. Şöyle ki; Müslüman aleminde,
resim yapmak veya bulundurmak hoş karşılanmaz ve “günah” olarak bakılır. Kahvehaneler,
bu anlayışın kırılma noktalarıdır. Kahvehanelere konan bu resimler, yabancı seyyahların
dikkatini çokça çekmiştir (Birsel,1991,33).
Toplumsal hayatta yer edinmiş olan kahvehanelere benzer bir oluşum da, Türklere
mahsus olan bozahanedir. Daha çok tahıldan yapılan ve alkol içerip içermediği kuşkulu olan
ve sıvıdan çok katı bir halde bulunan boza için, dinsel çevrelerce haram veya helal fetvası
verilmemiştir. Bu yönüyle bozahaneler, kahvehanelerle bir benzerlik arzeder. Kahvenin de
haram mı yoksa helal mi olduğu tartışılmış, ancak, uzun bir süre kesin sonuca varılmamıştır.
Akif, kendi döneminde kahvehanelerin artık fonksiyonlarını yitirmiş olduklarını dile
getirerek, kapanmalarının gerekliliği üzerinde durmaktadır (Ersoy,1994,226):
Mahalle kahvesi hala niçin kapanmamalı
Kapansın, elverir artık bu perde pek kanlı
Kahvehanelerin önemli fonksiyonlarından birisi, farklı dinden ve ırktan olan insanların
bir araya gelmelerine olanak sağlamasıdır. Mısır’da; Magribliler, Araplar, Hıristiyanlar ve
Yahudiler aynı kahvehanede bir araya gelmektedirler (Tuchscherer,1999). Kahvehanelerin,
fetihten sonra, İstanbul’a yerleştirilen toplulukların kaynaşmalarında da önemli bir fonksiyon
üstlendikleri (Kabasakal,2000) görülmektedir. Bu yönüyle, toplumsal bütünleşme sağlamada,
23
kahvehanelerin önemli bir ajan olarak nitelendirilmesi sözkonusu olabilmektedir. Farklı dil,
din, ırktan olan insanların bir araya gelmesi durumunun, toplumsal dengelere ve yapıya göre
farklılaşma olasılığının bulunabilmesi olasılığından da bahsedilebilir.
Carlier (1999), futbol yaşamının kahvehanelere sıkı sıkıya bağlı olduğunu dile
getirmektedir. Bu şekilde, futbol seyredilen kahvehaneleri de, “futbol kahvehanesi” olarak
adlandırır. Ayrıca, caminin, kahvehane-stadyum ilişkisinde bir rakibinden söz eder, o da
futbol kahvehanesidir. Kahvehanelerin bu özelliğinde, televizyonun yaygınlaşmasından sonra
bir gerilemeden söz etmek mümkündür.
Osmanlı’da kent yaşamı; cami, çarşı, mahalle ve konut arasında geçerken,
kahvehanenin bunlardan ayrı bir özellikle olduğu dikkat çekmektedir. Bu yönüyle
kahvehanenin, toplumsal”ın oluşumunda ayrı bir yere sahip olduğu görülmektedir
(Ünüvar,1998).
Kahvehanelerin bir kısmında; şerbet, limonata, şurup, demleme içecek, şekerleme,
lokum, reçel gibi yiyecek-içecekler satılmaktadır (Georgeon,1999). Kahvenin, aç karnına
içilememesinden dolayı, bu tür yiyecek-içeceklerin kahvehanede satıldığı ifade edilebilir.
2.5.Avrupa Kahvehaneleri
Kahve ve kahvehaneler, Avrupa ve Amerika’ya Türk kültürünün bıraktığı “ebedi miras”
(Öztuna,1978,339) olarak kabul edilmektedir. Kahve ve kahvehanenin, Batı’ya Türkler
üzerinden gitmesi, bu içecek ve mekan üzerinde Türk izlerinin varlığının bugün bile
bulunması sonucunu doğurmuştur denilebilir.
Avrupa’da ilk kahvehane 1670’te, Paris’te bir Ermeni tarafından açılmıştır. Paris’te
1700’lü yılların başlarında, 600-700 arasında kahvehane bulunduğu tahmin edilmektedir
(Kahve-III). İlk kahvehanelerden birisi de Viyana’da, 1683’te açılmıştır. Sadece Viyana’da
bugünkü kahvehane sayısı 4 bin civarındadır (Ünlü,2000). 1700’lü yılların başında,
Londra’da 3000’den fazla kahvehane bulunmaktadır (Schivelbusch,2000,60).
Avrupa ülkelerinde kahvehanelerin yayılması çok hızlı olmuştur. Öyle ki, 1700’lü
yılların ilk birkaç yılında, Londra’da açılan kahvehane sayısı üç binden daha fazladır.
Buralardaki kahvehanelerin fonksiyonları; sanat-edebiyat faaliyetleri, bilimsel tartışmalar,
sohbetler biçiminde sıralanabilir (Habermas,1997,100).
“1650’de Londra’da İngiliz aristokratları tarafından beğeniyle karşılanan ve şöhretleri
bugüne kadar ulaşan bir dizi kahvehane, 17. yüzyılın ikinci yarısında şehrin gündelik
hayatındaki yerlerini almışlardır. Paris’te entelektüel faaliyetlerin merkezi haline gelen
kahvehaneler, Londra’da daha farklı bir çevreye, yükselen burjuvaziye seslenen mekanlar
olma özelliğini kazanırlar” (www.ntvmsnbc.com)
24
Esad Fuad Tugay, Türk kahvehanelerinin, Avrupa ülkelerinde, özellikle de İngilizlerin
kulüplerine örnek olduğunu belirtmektedir. Daha önceden onlarda bulunmaması ve
tarihlerinin, kahvehanenin Osmanlı’ya ilk girişinden sonra olması, buna delil olarak
gösterilmektedir (Ünver,1979).
Avrupa’da kahvehaneler, fiziksel açıdan çokça değişmesine rağmen, fonksiyonları pek
değişmemiştir. Gazete okumak, bilardo, satranç oynamak, rahatça sohbet etmek, kitap
okumak vb. en yaygın faaliyetlerdendir. Bazıları ise; yalnız insanların mekanı, miskin insanın
vakit geçirme yeri, bekar ve olanakları kıt insanlar için kahvaltı yeri, garibanların kışın
ısındığı, maceraperestlerin masrafını çıkardığı yerlerdir (Ünlü,2000).
Londra kahvehanelerinde, ruhsat almak ve devam ettirmenin belli koşulları
bulunmaktadır. Bahsedilen mekanlarda, hükümetin aleyhinde olan kitap ve gazete gibi
şeylerin okunması ve ifşa edilmesi yasaktır ve bu, ruhsatın iptal edilmesi için önemli bir
gerekçedir (Kahve-II).
Osmanlı’da olduğu gibi, Avrupa ülkelerindeki kahvehaneler de, istihbarat toplamak için
yoğun olarak kullanılmışlardır. Devletlerin belirlediği sınırlar içinde kalmayan kahvehaneler,
“ibret olsun” diye yıktırılmış ve daha başka yaptırımlar uygulanmıştır (Kırlı,2000).
Osmanlı’da olduğu gibi, Avrupa’da da kahve ve kahvehaneler belli dönemlerde
kapatılmıştır. Papa, kahvenin aleyhine görüş belirtmiştir. Kahve, 1650’li yıllarda Marsilya’da,
Ait Fakültesi doktorları tarafından yasaklanmıştır. İngiltere’de, ilk dönemler, kahve ve
kahvehaneler yasaktır. Prusya kralı Frederik, 1732’de kahve ve kahvehaneleri yasaklamıştır
(Toros,1998,30). Avrupa’da da kahvehaneler, yönetimler tarafından “isyan yuvası” olarak
nitelendirilmiş (Heise,2001,137) ve gerektiğinde çok sıkı tedbirler alınmış ve cezalandırma
yoluna gidilmiştir.
Mehmet Akif için Türk kahvehaneleri; işsizlik, tembellik, oyun, sigara dumanıyla adeta
özdeşleşmiştir (Bilhan,1991). Akif, Avrupa’da gördüğü kahvelere öykünmesini şu ifadelerle
dile getirmektedir (Şengüler,1991,Cilt:3,80-81):
“Biraz da kahveye çıksak…” demişti arkadaşım.
O doğru söylemiş amma ben eğri anlamışım:
Mahalle kahvesi nerden de geçti zihnimden?
Bakılsa geçmemeliymiş… Bilir miyim onu ben?
(Berlin’deyiz. Arkadaşım “biraz da kahveye çıksak…” dedi. O, kahve kelimesini
düşündüğü gibi söylemiş ama, ben başka türlü anlamışım ki: Zihnimden bizim mahalle
kahvesi geçti. Ne bileyim? Aslında geçmemeliymiş, ama geçti işte…).
Ersoy,
ayrı
bir
yerde
ise
şaşkınlığını
(Şengüler,1991,C.3,100-103);
Bu, kahve… Öyle mi? Yahu! Nedir bu? Vay canına!
şu
ifadelerle
dile
getirmektedir
25
Bizim “Duyun-i Umumiye”den de heybetli!
Ne var ki, öyle sevimsiz değil bunun şekli.
(Bu, kahve… öyle mi? Yahu! Nedir bu? Vay canına! Görüyor musun, bizim “Duyun-u
Umumiye” binasından daha heybetli! Hem bu binanın şekli onunki gibi sevimsiz de değil).
Bu, kahve… Öyle mi? Lakin hakikaten hayret!
Feza içinde feza… Bir harim-i nuranur,
Ki asüman-ı keriminde bin güneş manzur!
(Doğru, evet! Bu, kahve… Öyle mi? Fakat gerçekten hayret edilecek şey! Büyüklüğü
feza içinde fezayı andırıyor. İç bölümü ışılarla öylesine donatılmış ki, heybetli yüksek
tavanında bin tane güneş yer almış).
2.6.Kahvehane Türleri / Kahvehane ve Sınıflaşma
Aktaş
(1997,212-249),
İstanbul
kahvehanelerini;
semai
kahvehaneleri,
çalgılı
kahvehaneler, halk temaşasına sahne olan kahvehaneler, edebiyat mahfili durumunda olan
kıraathaneler, kahvehane ve çaycı dükkanları, çaycı dükkanları, bazı meslek erbabının toplantı
mahalli olan kahvehaneler, diğer kahvehaneler biçiminde bir tasnife tabi tutmaktadır.
Bir yerde kahvehaneler genel olarak; yerleşik, açık hava, seyyar biçiminde bir ayrıma
tabi tutulurken, fonksiyonlarına göre ise; çalgılı, temaşa sanatına yer veren, semai, meslek
erbabının yer aldığı, edebiyat mahfili durumunda olan biçiminde sınıflandırılmaktadır
(Göktaş,1988). Başka bir yerde ise; hamal, kayıkçı, tellak, üdeba, şuara, ulema, yeniçeri,
tulumbacı, damacı, tiryaki kahvehaneleri (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi,1982,C.5,105)
biçiminde bir ayrım bulunmaktadır.
Açık-yazlık
kahvehaneler,
genellikle
liman
çevresinde
bulunmaktadırlar
(Kabasakal,2000). Yazlık kahvehanelerde, iskemlede oturmak yaygın değildir. Yere hasır,
onun üzerine de kilim serilmiştir. Minderler ve yastıklar yoğun olarak kullanılır ve bağdaş
kurarak oturulur. Günümüzde, özellikle deniz kıyısındaki kahvehaneler, fonksiyon
bakımından eski kahvehaneleri çağrıştırmakta, ancak, binalar eskiden olduğu gibi “cana
yakın” durmamaktadırlar (Ünver,1967,24-30).
Esnaf kahvehaneleri ise, ticaretin canlı olduğu Haliç kıyısı boyunca Eminömü ile
Ayvansaray arasındaki ticari hanların bulunduğu yerlerde (Kabasakal,2000), Beyazıt’ta ve
Aksaray’da açılmıştır (Evren,1996a). Bu tür kahvehanelerde, zaman öldürme ve eğlenmeden
ziyade, iş kolları arasında dayanışma sağlamak, iş bulmak ve iş bulmaya yardım etmek
amaçlanmaktadır. Zamanla bu bölgeler, ırgat pazarına dönüşmüşlerdir (Evren,1996a). Esnaf
kahvehanelerinin içinde; hamal, balıkçı, denizci, kayıkçı kahvehaneleri önemli bir yer
tutmaktadır (Georgeon,1999).
26
Tulumbacı kahvehanelerinin en meşhurları, Galata, Defterdar, Çeşmemeydanı,
Beyazıt’ta bulunmaktadır. Kebir Kahvehanesi ve Çukurçeşme Taşhan Kahvehanesi en
tanınmışlarıdır (Kabasakal,2000; Birsel,1991,166).
Yeniçeri kahvehaneleri, 1650’li yıllardan sonra görülmeye başlanmıştır. Evlenme
izninin verilmesinden sonra yeniçeriler, dışarıya açılmışlar ve bu arada, kışla yeri dışında
toplanmak için kahvehaneleri kullanmışlardır. Kahvehane açabilmek için yeniçeriler içinde
sivrilmiş, güçlü ve ünlü olma mecburiyeti bulunmaktadır. Bu kahvehanelerin; “ocak”
kurallarının olması yönüyle askeri, Bektaşilikle özdeşleşmesiyle dinsel, “devlet sohbeti”
denen muhalif düşünce ve öfkelerin dile getirilmesiyle siyasal, açılmasıyla ilgili bazı
geleneksel törenlerin yapılmasıyla da folklorik işlevleri olmuştur. Yolsuzluk, haksızlık
durumları ve yetersiz yöneticilere karşı en yüksek ses, bu mekanlardan çıkmış
(Evren,1996,52-60; Evren,1996a), bu durum yaklaşık iki asır sürmüştür. II. Mahmut’un
yeniçeri sınıfını ortadan kaldırmasıyla da, bu dönem son bulmuştur.
İmaret kahvehaneleri, daha çok camilere yakın yerlerde bulunmaktadırlar. Bunlar; iki
vakit namazı arasında eve gitmeyen ya da cami kapısının kapalı olması halinde bekleyen
kişilere hitap etmişlerdir. Bu kahvehanelerin çoğunluğu daha sonra “kıraathane” adını
almıştır. Buralarda, Hamzaname, Battal Gazi vb. kitaplar okunmuştur (Kahve-II). Karagöz,
ortaoyunu, hokkabaz vb. oyunların ilk kez oynandığı yerler bu kahvehanelerdir
(Evren,1996a). Buralar, camilerin adeta “bekleme salon”larıdırlar (Georgeon,1999).
Esrarkeş / esrar kahvehaneleri, İstanbul’da daha çok Tahtakale, Silivrikapı,
Mevlevihanepı ve İshakpaşa civarında bulunmaktaydılar. Bu kahvehaneler, pis, bakımsız ve
tiksindirici olmalarıyla dikkatleri çekmektedir Burada bulunanlar, her zaman şarhoş ve
kendinden geçmiş bir haldedirler (Kahve-II; Evren,1996a).
Tiryaki kahvehaneleri, irfan sahibi olanların gittikleri kahvehanelerdir. Bu tür
kahvehanelerde, lüle ve nargile içmek oldukça yaygındır. Kibarlık ve seçkinlik göstergesi
olmasından dolayı, bazılarında satranç ve dama da oynanmıştır (Evren,1996a).
Meddah kahvehaneleri, özellikle ramazan ayı ve bayramlarda faaliyet göstermişlerdir.
Bu kahvehanelerin kendine mahsus bir mekanı yoktur. Bazı kahvehaneler (semai ya da
çalgılı), yılın belli dönemlerinde meddah kahvehanesi olarak kullanılmıştır (Evren,1996,101103; Evren,1996a).
Semai kahvehanelerinin diğer adı çalgıcı kahvehaneleridir. Buralarda daha çok “ayaklı
maniler” söylenmektedir. Bu maniler, klasik maninin dışında kalmakta ve “adam aman”
sözleri ile başlamaktadır. Daha sonra, yazılışı ve okunuşu ile birkaç anlam taşıyan bir sözcük
söylenir ve bu, maninin ayağı ve kafiyesi olur (Bozyiğit,1986). Semai kahvehaneleri, daha
çok tulumbacılar tarafından işletilmekte ve devam edilmektedir. Bu kahvehanelerin en
27
önemlileri İstanbul’da; Beşiktaş, Tophane, Çeşmemeydanı, Boğazkesen, Halıcıoğlu, Eyüp,
Kasımpaşa, Unkapanı, Defterdar, Galata, Fındıklı, Kadıköy, Üsküdar (Kaygılı,1937,7;
Kabasakal,2000; Ana Britanica,1994,C.12,388)
gibi semtlerde bulunmaktaydı. Semai
kahvehanelerinin en belirgin özelliği, klasik kahvehane oturma düzeninde değil de, tümüyle
tiyatrovari bir düzende olmasıdır. Gösteri yapılan yere, yükseltilip sahnemsi bir özellik
kazandırılmıştır. Bu kahvehaneler, aslında klasik kahve ile tiyatro arasında “köprü” vazifesi
görmüşlerdir. Bunlar, yeniçeri kahvehanelerinin bir uzantısı olarak da ele alınabilirler
(Evren,1996,66; Evren,1996a). Buralar, müzik icra etme açısından önemli bir mekan olarak
ele alınabilmektedirler. Osmanlı’da, kahvehanelerde özellikle müzik icrası sırasında çok
çeşitli çalgılar kullanılmıştır. Bunlar; ney, ud, kanun, tanbur, santur, kemençe, çöğür, kopuz,
daire, zurna, nakkare, zil, bağlama, nefir, davul, kös, rebab, mizmar, ıslık, piyşe, nüzhe,
musikar (Bozkurt,1997,153) biçiminde sıralanabilir. “Kahvehaneler, umumun hayat
tezahürlerine sahne olan yerlerin başında gelen mahallerindendir.” Semai kahvehanelerinin,
değer kahvehaneler arasında ayrı bir yeri bulunmaktadır. Buralar, “halk temaşasına” sahne
olmalarıyla, ayrı bir özellik taşımaktadırlar (Aktaş,1997,212).
Seyyar kahvehanelerin, belli bir mekanı yoktur. Her yere gidilebilmekte ve orada,
insanların içmesi için kahve hazırlanmaktadır. Bunlar daha çok, kahvehanelere ulaşımın zor
olduğu yerlerde faaliyet göstermişlerdir. 19. yüzyıllarda sayıları oldukça fazladır
(Evren,1996,104; Evren,1996a). Seyyar kahve ocakları, yabancı gezginlerin dikkatini çokça
çekmiştir. Seyyar kahve ocaklarını işletenler daha çok, çömelinecek ve oturulacak taş
basamaklı yerleri seçmektedirler. Bazen, birkaç tane iskemle bulunur ve bu iskemlelerde
gelen müşteriler sırasıyla otururlar. Bazı kahve tiryakileri ise, mutlaka kahveyi ayakta içmeyi
tercih ederler (Ünver,1967,42).
Koltuk kahvehaneleri, kahve ve kahvehanenin yasaklandığı dönemlerde, çıkmaz
sokaklarda açılan kahvehanelerdir (Birsel,1991,14).
Bazı yerlerde kahvehaneyle meyhane aynı mekandır. Galata’da bazı kahvehaneler
(Örn;Sakallı
Kosti’nin
Kahvesi/Meyhanesi),
gündüz
kahvehane,
gece
meyhanedir
(Birsel,1991,58).
Daha çok İran’da ortaya çıkan ve İran kültürünün ürünleri olan bazı kahvehaneler de
bulunmaktadır. Yol kahvehaneleri olarak adlandırılan bu kurumlar, geçiş, mola ve dinlenme
yerlerinde bulunur ve burada uyunabilir. Buluşma kahvehaneleri olarak adlandırılanlar ise,
genel bir tabirdir ve bunlar çok daha yaygındır (Goushegir,1999). Adlandırma farklı olsa da,
İran’daki kahvehanelerle, Osmanlı’daki kahvehanelerin benzer yanlarının çok daha fazla
olduğu ifade edilebilir. Çünkü, inancın ortak olması; eğlenme, dinlenme, sohbet vs. unsurların
benzer olması sonucunu doğurabilmektedir.
28
2.7.Kahvehane=Berber Salonu=Dişçi Salonu=Sünnet Salonu
Berberler, kahvehaneler daha açılmadan müstakil dükkanlar olarak faaliyet gösterirken,
kahvehaneler açıldıktan sonra, bir kısmı bu mekanın içinde faaliyet göstermeye
başlamışlardır. Osmanlı’da, belli aralıklarla kahvehaneler kapatıldığında, aynı zamanda
berberler de kapanmış olmaktaydı. Bu uygulamalardan sonra berberler, kahvehanelerden
ayrılmış ve müstakil dükkanlar açmışlardır (Göktaş,1989). Berberlerin kahvehanelere
taşınmasında, tıraş olma esnasında, kişilerin, sohbet etmeye duydukları ihtiyacın önemli bir
yere sahip olduğu ifade edilebilir.
Kahvehanelerin içinde ya da yanında yer alan berber dükkanları, saç, sakal tıraşı
yanında, diş ve vantuz çekmekte ve ayrıca sülük koymaktadırlar. Sağlık ocağı gibi fonksiyon
üstlenen bu mekanda, sülük çektikten sonra kanayan yere kahve ile karışık limon suyu
sürülür. Berberler, kellik, uyuz ve bunun gibi cilt hastalıkları için merhemler yapmakta ve
satmaktadırlar (Evren,1996,125). Türk kahvehaneleri, aynı zamanda berber dükkanı
olduğundan, berberde bulunan aletler ve takımların tamamı, kahvehanede de bulunmaktadır
(Birsel,1991,33). Berberlerin büyük çoğunluğunun, aynı zamanda sünnetçi de olması, bu
mekanların sünnetçilik için de kullanılmış olduğu anlamına gelebilmektedir.
2.8.Kahvehane Düzeni ve Malzemeleri
Kahvehane mimarisine bakıldığında, Osmanlı’da bazılarının oldukça görkemli olduğu
görülmektedir. Bu seçkin kahvehanelerinin bazılarının iç dekorasyonu, bir Avrupalının hayal
edemeyeceği kadar şatafatlıdır (Heise,2001,25). Genel olarak, kahvehane, “orta meydanı”
olarak adlandırılan bir avludan oluşmaktadır. Bu mekanın üç ya da dört tarafı, bir metreye
yakın oturma yerleriyle çevrelenmiştir. Bir kısmında ise, ayakkabıların çıkarıldığı
“kunduralık” bulunmaktadır. Oturulan mekan, yerden 20-30 cm. yüksektir. Orta yerde
şadırvan ya da benzeri bir havuz bulunmaktadır. Kahve ocağının hemen karşısında, 20-25
kişinin sığabileceği büyüklükte “kerevetli baş sedir” bulunmaktadır. Buraya, daha çok nüfuzlu
kimseler otururlar. Tiryakiler ise, baş sedirin yanında, önünde post bulunan yerde
oturmaktadırlar. Kahvenin en hakim yerinde ocak bulunmaktadır. Burada çeşitli raflar
bulunur. Bu raflarda, kahve malzemesi, çubuklar (Evren,1996,46), bazısında nargileler, diş
çekilen kahvehanelerde ise diş çekim malzemeleri bulunur. Kimisinde ise, tıraş malzemeleri
vardır.
Yapı açısından kahvehaneler, kişilerin zevk alacağı biçimde inşa edilmiştir. Öyle ki,
kapalı (açık havada olmayan) bir kahvehanede oturan bir müdavim, sokağı rahatça
seyredebilmekte ve olan bitenleri rahatça görebilmektedir. Kahvehanenin ortasında bulunan
havuz, serinlik ve hoşluk vermektedir. Bu yöneyle kahvehanelerin, “şehrin en güzel
29
mekanları” oldukları söylenebilir. Han, kaysariyye (ekonominin merkezi sayılan yerler),
hamam ve evle karşılaştırıldığında, kahvenin sokakla daha iç içe olduğu hemencecik anlaşılır.
Kahvehaneler, açılmış oldukları yer itibariyle, yaya ulaşım yolları üzerinde, ticaret ve hizmet
bölgeleri arasındaki bağlantı noktalarında çokça bulunmaktadırlar (David,1999). Günümüzde
de kahvehanelerin bu yönüne özellikle dikkat edildiği ifade edilebilir. Kişilerin uzun bir süre
ve sıkılmadan oturmalarının en önemli yönlerinden birisi, açık, ferah ve manzaralı bir yerde
oturmak ve etrafı seyretmektir.
Kahvehane müdavimleri, özellikle yaz aylarında açık havada oturmaktadırlar. Tabure ya
da iskemlelerin kahvehane önüne ve çevresine konulması suretiyle (David,1999) bir “açık
hava kahvehanesi” oluşturulmaktadır. Bu bölümler, insanları seyretme amacında olanların ya
da açık havada oyun oynamak isteyenlerin en çok önem verdikleri yelerdir. Yalnız kalma ve
“kafa dineme” amacında olanlar ise, kahvehanede bulunan “köşe”lerde oturmaktadırlar.
Bahsedilen bu işleyiş, günümüz için de geçerli olmakla birlikte, belediyelerin, açık havada
oturulması durumunda, cezalandırma yoluna gittikleri dikkat çekmektedir.
Şam kahvehaneleriyle ilgili bilgilere bakıldığında, buradaki kahvehanelerin farklı
birtakım yanlarının olduğu dikkat çekmektedir. Vakanüvislerin ifadelerine göre, 17. yüzyılda,
Şam’da,
bazı
kahvehanelerin büyüklükleri 500-600 kişiyi
alabilecek
genişliktedir
(Deguilhem,1999).
Kahvehanedeki aletlerin; kahve fincanı, kahve tabağı, zarflar, tava, nargile, kahve
dolabı, cezve, değirmen, çubuk, kahve kutusu, çekmece, kaşık, şeker kutusu, kahve ocağı, su
ibriği, tepsi, kahve değirmeni, kahve soğutucusu, su küpü, su maşrapası, kahve kavurma kapı,
kahve havanı, kahve ibriği, fincan takımı (Kuşoğlu,1991; Ünver,1967,15-56; Öztürk,2000;
Türkoğlu,1997) biçiminde sıralanması sözkonusudur.
Akif, kahvehanedeki malzemeleri ise şu şekilde resmeder (Ersoy,1994,232):
Duvarda eski ocaklar kadar geniş bir oyuk,
İçinde camlı dolap var ya, raflarında ne yok!
Birinci katta sülük beslenen büyük kavanoz;
Onun yanında kan almak için beş on boynuz.
İkinci katta bütün kerpetenler, usturalar…
Demek ki kahveci hem diş tabibi, hem perukar!
İnanmadınsa değildir tereddüdün sırası;
Uzun lakırdıya hacet ne? İşte mosturası;
Çekerken etli kemiklerle ayrılıp çeneden,
Sonunda bir ipe, boy boy, onar onar, dizilen,
Şu kazma dişleri sen mahya belledinse, değil;
Birer mezara işaret düşün ki her kandil!
Üçüncü katta durur sade havlu bohçaları.
30
Sağında cam dolabın hücre hücre bit pazarı.
2.9.Bir Sohbet Mekanı: Kahvehane
Sennett’e göre; “enformasyon merkezi olarak kahvehaneler, doğallıkla sohbetin geliştiği
yerlerdi… Aslında keyif denen şey, öteki insanlarla konuşma sorunuydu ve konuşma temel
bir kurala tabiydi: Enformasyonun mümkün olduğunca eksiksiz olması için, mevki ayrımları
geçici olarak askıya alınıyordu. Orada oturan herkesin; tanısın tanımasın, istediği ile
konuşmaya; yetkili olsun olmasın, istediği konuya katılma hakkı vardı. Kahvehanede
konuşurken karşıdaki insanın toplumsal kökenine değinmek dahi çirkindi, çünkü sohbetin
özgür akışı engellenebilirdi” (Kömeçoğlu,2001).
Yaran (dost) ve arkadaş toplantıları biçiminde cereyan eden cemiyetler, kahvehanelerin
açılmasından sonra, kendilerine daha külfetsiz bir beka (kalıcılık) zemini bulmuşlardır.
Peçevi’nin aşağıdaki ifadesi buna bir örnek olarak verilebilir: “Nice akçeler, pullar sarfedüp
yaran cemiyetine sebep olmak için tertibi ziyafet iden, bir iki akçe kahve-baha vermekle
andan artuk cemiyet safasın ider oldular” (Numan,1981).
Bareilles, Türklerin kahvehanede toplanmasının nedenini; evlerin kapısının önünde
oturmak ya da pencereden sarkarak hava alma gibi alışkanlıkları olmamasına bağlar. Yine,
evlerin, dışla ilişkilerini kesmiş kapalı binalar oluşu da, nedenler içinde gösterilmektedir
(Birsel,1991,38).
Dumond de Amicis, XIX. Yüzyılın ikinci yarısında, Osmanlı’da, mezarlıklar içinde bile
kahvehaneler bulunduğunu ifade etmektedir (Birsel,1991,41).
17. yüzyılda yaşayan P.S.Dufour, Türklerin evde nadiren kahve içtiklerini ve daha çok
kahve dükkanlarına uğradıklarını belirtir. Kahveyle ilgili eserlere bakıldığında, kahvenin;
kahvehanelerde insanlara sunulmasının, kahvenin tanımının temel unsurlarından biri gibi
olduğu dikkat çekmektedir (Hattox,1996,65).
Özellikle 16. yüzyılda yaygınlaşan kahvehaneler, insanlar için, evin dışına çıkmada bir
mazeret sağlamıştır. İnsanlar, sırf kahve içmek için değil, arkadaşlarla buluşmak ve eğlenmek
için kahvehanelere gitmektedirler. Kapıdan kapıya dolaşan seyyar kahvehanelerin pek
yaygınlaşamamış
olması,
kahve
içmenin
asıl
amaç
olmadığını
göstermektedir
(Hattox,1996,79).
MacFarlane, birçok berber tabelasının ardında kahvehane, nargile ve çubuk içilen yerler
bulunduğunu gözlemler ve sonuçta sohbet etmenin Türkler arasındaki yaygınlığını şu
ifadelerle anlatır: “Türkler, kahvesiz [kahvehanesiz] yaşayamaz” (Georgeon,1999).
31
İki tür kahve veya kahvehane tiryakisi bulunmaktadır. Bunlardan birisi, kahvesini
kahvehanede içenler, diğeri ise evinde ya da işyerinde içenlerdir. Ulema, tüccar ve esnafın
önemli bir kesiminin, ikinci sınıfta oldukları dikkat çekmektedir (Tuchscherer,1999).
Kahvehane müdavimliği, bazı kişilerde o kadar ileri düzeydedir ki, sabah evden çıkılıp
kahvehaneye gidilmekte ve buradan çıkılıp eve varılmaktadır. İnsanlar, o kadar uzunca burada
kalmışlardır ki, birisi ölse diğeri farketmeyecek gibi olurdu. Kahvehanede sakince otururken
ruhunu teslim edenlerle ilgili bilgiler (Deguilhem,1999) kaynaklarda mevcut bulunmaktadır.
2.10.Kahvehane: Kutsal Mekanların (Cami, Tekke, Zaviye, Medrese) Rakibi
Kahvehaneler, hayatını seküler bir çizgide sürdürenler için bir sığınma yeri olmuştur.
Kutsallık atfedilen yerlere gitmeye dünya görüşü engel olan kimselerin hayatında
kahvehaneler, belki de evinden daha önemli bir konum elde etmiştir.
Kahvehanelere devam edenler arasında; müderrisler, kadılar ve fakihler bulunmaktadır.
Şeyhler, imamlar ve müezzinler, uzun bir süre kahvehaneye pek sıcak bakmamışlardır. Cami
görevlileri ve şeyhler, kahvehaneleri, kendi nüfuz alanlarını sınırlayan yerler olarak
görmüşlerdir. Kahvehanelerin, camiye devam edenleri kendine çekmiş olmasının en önemli
kanıtlarından birisi, ramazan ayında bu yerlerin, olduğundan fazla bir ilgi görmüş olmasıdır
(Hattox,1996,105-107).
“Kahvehaneye giden insanların aradığı zevk, dinsel vecd dışındaki kaynaklardan
doğuyordu”. Hattox (1996,66-70), eldeki verilere dayalı olarak, kahvehanelerin ilk
zamanlarda fiziki ortam ve çalışma tarzı yönünden meyhanelere çok benzediklerini belirtir.
Kahvehaneleri, “şarapsız meyhane” olarak adlandırmaktadır.
Din adamları, insanları, kahvehaneden uzaklaştırma konusunda başarısız olunca,
kahvehanelerin dinsel bir mekan olarak da kullanılması düşüncesi ortaya çıkmıştır. Niebuhr,
kahvehanelerde dinsel içerikli birtakım eğlencelerin düzenlenmesinden bahseder. Burada, din
adamları,
çeşitli
dinsel
hikayeler
anlatmak
suretiyle
halkı
eğlendirmektedirler
(Hattox,1996,86).
Kahvenin yaygınlaşması ve kontrol edilememesi durumunda, “imamlar, müezzinler,
sahte sufiler ve halk, kahvehanelere dadandılar. Mescidlere kimse uğramaz oldu deniliyordu.
Din bilginleri ise, “kötülükler yuvasıdır, kahveye gitmektense meyhaneye gitmek daha iyi
olur” diye laflar söylüyorlardı. Özellikle vaizler, yasak edilmesi için çok çaba gösterdiler.
Müftüler de “yanarak kömür haline gelen her şey düpedüz haramdır” diye fetvalar verdiler”
(Pala,1999a)
32
2.11.Erkek Egemenliğinin Oluşması ve Kahvehaneler
Kahvehaneler, ortaya çıktıkları tarihten beri, hiç şüphesiz, tek cinsiyete (erkek) hitap
etmesiyle dikkatleri üzerlerine çekmiştir. Bu yönüyle, erkeklerin “sosyalleşme”lerinin önemli
bir kısmının kahvehanelerde gerçekleştiği ifade edilebilir. Aslında, kahvehane denildiğinde,
akla ilk gelen kesim erkekler olmakta ve erkeklerin “boş zaman öldürme” aktiviteleri hayalde
canlanmaktadır. Son dönemlerde ortaya çıkan “cafe” türü yerlere, kadınların da devam etmiş
olmaları, bu anlayışın nispeten değişmesi sonucunu doğurabilmiştir.
Alman Sosyolog Blücher, erkeklerin boş zamanları değerlendirme etkinliklerinin
“yumuşak”, yani pasif olduğunu ifade eder. Bu pasif aktiviteler; sohbet, tartışma, kahveye
gitme, spor seyretme, radyo dinleme vs. biçiminde sıralanabilir (Tezcan,1994,162).
19. yüzyılın sonlarına doğru, kahvehanelerin aile yaşamına etkileri tartışılmaya
başlanmıştır. Kahvehanenin, aileyi parçalayan önemli bir unsur olduğu dile getirilmiştir. İlk
feminist yazarlardan Ahmed Cevat, kahvehaneye devam eden erkeğin; karısını ve çocuklarını
ihmal ettiğini ve erkeklerin aylak aylak bu mekanlardan bir şeyler beklediklerinden bahseder.
Erkeklerin bir bahane uydurmak suretiyle, kahvehane, meyhane ve kıraathanelere, “deliklere
sığınan fareler gibi” sığındıklarını ifade eder. 20. yüzyılın başlarından itibaren, kadınların da
kahvehanelere devam etmesi konusu, bazı çevrelerde yoğun olarak dile getirilmiştir
(Georgeon,1999). Bu tartışmaların bir sonucu olarak, bu yüzyılın hemen başlarından itibaren,
bahsedilen sorun, “çay bahçesi” açılmak suretiyle kendiliğinden çözülmüştür. Özellikle
sinema ve televizyonun yaygın olduğu dönemlerde, aile çay bahçeleri, en parlak dönemlerini
yaşamışlardır. Günümüzde ise, “cafe”lere herkes gidebilmekte ve kahvehanede yerine
getirilen etkinliklerin birçoğu burada da gerçekleşebilmektedir.
Gregoire-Georgeon (1999,230), İslam dünyasının büyük bir kesiminde, kuralların ihlali
ya da batılılaşma çabaları gibi istisnai durumlar hariç tutulacak olursa, kahvehanelere, sadece
erkeklerin devam edebileceği biçimindeki anlayışın ve uygulamanın halen daha devam
ettiğini dile getirmektedir.
2.12.Kadınlar Kahvehanesi: Hamamlar
Kahvehaneye benzeyen kurumlardan birisi de hamamdır. Ancak bu mekan; dinlenme,
eğlenme ve sohbet konusunda kahvehane gibi yaygınlık kazanmamıştır. Kahvehane, her
kesimden insan için bir ihtiyaç iken, -sağlık tapınağı olarak bakılan- hamamlar, daha çok
varlıklı insanların uğradığı mekanlar konumundadırlar.
Kadınların eğlenme, zaman geçirme, dedikodu yapma, tanışma, tartışma vb.
ihtiyaçlarının karşılanması için müstakil kahvehaneler açılmamış, ancak, özellikle hamamlar,
bu fonksiyonu yerine getirecek tarzda oluşmaya başlamışlardır (Gregoire-Georgeon,1999,21).
33
Yalnız, bu mekanın sürekli gitmeye elverişli olmaması, kapalı bir mimariye sahip olması vb.
nedenlerle, kadın kahvehaneleri-hamamlar yeterince kurumsallaşamamışlardır. Ancak
kadınların, haftanın birkaç günü, aralıklarla bir araya gelmeleri sözkonusu olabilmiştir. Çok
yaygın olmayan bu durum, özgün birtakım yanlar taşıdığından, Batılı gezginlerin çokça
ilgisini çekmiş ve hatta istisnai durum olarak yaşananlar, çok genel bir hayat tarzı olarak da
sunulabilmiştir.
Belli bir yüzyıldan sonra yapılan birçok hamamda, kadınların yeri ayrıdır. Kadınlar
bölümü olmayan hamamlarda ise, belli günler ya da saatler kadınlara ayrılmıştır. Özellikle
hamamdan çıkan kadınların, bir fincan kahve içmeleri ve sohbet / dedikodu yapmaları belli
bir dönemden sonra çok yaygınlaşmıştır (Deguilhem,1999).
2.13.“Devlet Sohbeti”, Kahve ve Kahvehane Yasakları
Osmanlı’da ilk yayılmaya başladığında kahveye, önceleri, tıbbi açıdan vücuda zararlı
bir madde olarak bakılmış, daha sonra bu anlayış, dinsel bir mahiyete bürünmüş ve
yasaklanmalarda,
bu
dinsel
içerik
çoğu
zaman
gerekçe
olarak
kullanılabilmiştir
(Açıkgöz,1991). Osmanlı’da, kahvenin ve dolayısıyla kahvehanelerin yasaklanması
konusunda, en sert tedbirlerin alınmasına yol açan fetvaları Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin
(görevi 1545-1574) verdiği görülmektedir (Açıkgöz,1990). Fetvayla, kahve denize dökülmüş,
kahvehaneler kapatılmış ve limanda bekleyen gemiler, altı delinmek suretiyle batırılmıştır. Bu
yasaklama, ilk olmasından dolayı önemlidir. Çünkü, bu yasaktan sonra, olağanüstü bir
durumda, ilk iş olarak kahvenin ve kahvehanelerin yasaklanması sözkonusu olmuştur
(Evren,1996,24-25).
II. Selim ve III. Murat dönemlerinde, sadece İstanbul’da bulunan kahvehane sayısının
600’ü geçtiği dikkat çekmektedir (Birsel,1991,13). 1633 yılında, İstanbul’da çıkan büyük bir
yangında, çok sayıda ev yanmış ve bu olaydan sonra kahvehanelere karşı bir
memnuniyetsizlik oluşmuştur. Bu sırada tahtta olan IV. Murat (görevi 1623-1640), kahveyi ve
tütünü yasaklamış ve yasağa uymayanlar şiddetli bir şekilde cezalandırılmıştır. IV. Murat,
İstanbul dışında da kahve ve kahvehane yasağının uygulanmasına önem vermiştir. Hatta,
Edirne’de yasağı dinlemeyen kahvehanecilerden birkaçı idam edilmiştir (Birsel,1991,16). IV.
Murat ve I. İbrahim döneminde kapalı kalan kahvehaneler, IV. Mehmet’in saltanatı sırasında
açılabilmişlerdir (Kahve IV). IV. Murat döneminde kapatılan “ziynetli”, “nakışlı”, “havuzlu”
ve “fıskiyeli” kahvehanelerin bir kısmı yıktırılarak, bu mekanların yerine bekar ve nalbant
odaları yaptırılmıştır. II. Mahmut’un yeniçeri ocağını kapatması öncesi ve sonrası kapalı
kalan kahvehaneler, bu tarihten sonra bir daha da kapatılmamıştır (Kahve-III; Birsel,1991,16).
34
Halkın yoğun ilgi gösterdiği kahvehanelerin kapandığı dönemlerde, “koltuk kahvesi”
adı altında kahvehaneler açılmıştır. Kimi yerlerde ise, dükkanların arka kısımları,
kahvehaneye dönüştürülmüştür. Dikkat çekmemesi için, bu yerlere arka kapıdan girilmektedir
(Birsel,1991,14).
Aslında kahvehanelerdeki sapma davranışı bahane edilerek, kahvehanelerin siyasi
işlevlerine karşı bir tedbir alınmak istenmiştir. Halkın memnuniyetsizlikleri, şikayetleri
burada dile getirilmekte ve bu mekanlar “ayaklanma merkezi” gibi işlev görmektedirler
(Kömeçoğlu,2001).
Kahvenin; “sefahat meclislerinde”, şarap gibi elden ele devredildiği, şarap gibi
sarhoşluk verdiği, “soğuk ve kuru” tabiatlı olduğu için bedene zarar verdiği, kahve dağıtan
kişinin dağıtırken fincana haram bir madde karıştırma ihtimali bulunduğu, hangi mecliste
içilirse içilsin, zariflerin veya seçkinlerin ayıplanmasına sebep olduğu (Açıkgöz,1990;
Açıkgöz,1991a) biçimindeki nedenler, kahvenin ve kahvehanelerin kapatılması için gerekçe
olarak ele alınmış ve bu zararlar belli aralıklarla, şeyhülislamlar tarafından dile getirilmiştir.
Osmanlı devlet adamları, kahvehanelerde “devlet sohbeti”nin yapılıp yapılmadığını
tespit edebilmek için bu mekanlara hafiyeler koymuş ve düzenli olarak bilgi toplamanın
yollarını aramışlardır. Aynı zamanda, hanlara ve hamamlara da hafiyeler yerleştirilmiştir.
Eğer kahvehanede devlet sohbeti yapıldığı ihbarı yapılırsa, kahve kapatılır ya da duruma göre
yıkılırdı. Devlet sohbeti konusunda en sıkı uygulama, II. Mahmut döneminde olmuştur. Öyle
ki, devlet sohbeti yapan birçok kişi bu dönemde idam edilmiştir (Kahve-III).
Osmanlı’da, kahvehane işletenlerin bir kısmı devletin maaşlı hafiyesi iken, bir kısım
hafiyenin ise, kahvehaneciler arasından seçildiği anlaşılmaktadır (Kırlı,2000).
1800’lü yıllara ait elde bulunan belgelerde, devletin bilgi toplamak (istihbarat) için
kahvehaneleri kullandığı açık bir şekilde görülmektedir. Bu tarihlere ait belgelerin 2/3’si
kahvehanelerden elde edilmiştir. Bunun yanında; berber dükkanları, camiler, sokaklar,
hamamlar, kayıklar, mezarlıklar, han odaları ve evlerin de istihbarat için kullanılmış olduğu
görülmüştür (Kırlı,2000). Öyle ki, belli dönemlerde, “yerin kulağı var” ifadesine uygun
olarak, hiç kimse buralarda ve evlerde bile yönetim ve padişahı eleştiren hiçbir söz
kullanmamaktadır (Saraçgil,1999).
1600’lü yılların ortalarından itibaren, kahvehanelere hiçbir şekilde dokunulmamış ve
uzun yıllar, “fesat yuvası” (Erdoğru,2002), “haşarat yuvası” (Birsel,1991,19), “fitne merkezi”
gibi görünen bu mekanların, bir anda “serbestiyete kavuştuğu” havası verilmiştir. Ancak,
burada gerçek olan yön, kapatılma olaylarının son bulmasından sonra, buralarda sıkı bir
istihbarat alındığı ve bu bilgilere göre hareket edildiği biçimindedir. 1600’lü yılların
ortalarından itibaren toplu kapatma olayı yerine, tek başına kapatma ve yıktırma olaylarının
35
yoğun olduğu görülmektedir. Bu durum, kahvehanenin, elde edilen istihbarat nedeniyle
yıktırıldığını veya kapatıldığını ortaya koymaktadır (Kırlı,2000).
1600’lü yılların ortalarından beri, yeniçerilerin, kahvehane sahipliğinde önemli bir
konuma yükseldikleri dikkat çekmektedir. Öyle ki, 1800’lü yılların başlarında, İstanbul’da her
7 işyerinden biri kahvehanedir ve bu kahvehane sahiplerinin de çok büyük bir bölümünün
sahibi Müslüman’dır. Her üç kahveden birinin sahibi ise; bostani, beşe, odabaşı vb.
ünvanlarını taşıyan yeniçerilerdir. Yine, esnaflıkla meşgul olan her iki yeniçeriden birisi de
kahvehane sahibidir (Kırlı,2000). Buna göre devletin, istihbaratı, bu kişiler vasıtasıyla
topladığı ve “devlet sohbeti” yapılan kahvehanelerin ise, kapatıldığı ya da yıktırıldığı ifade
edilebilir.
Mısır'da, Mehmet Ali Paşa döneminde, isyanın çıkış noktası olabileceği endişesinden
dolayı, birçok kahvehaneye ajan yerleştirme yoluna gidilmiştir (Hattox,1996,90-91).
Kahvehanelerin ortaya çıktıkları ve daha sonrası dönemlerde, söylenti ve dedikodu,
kamuoyu oluşturmada önemli bir yere sahiptir. Toplumsal iletişim, haber yayımı ve buna
bağlı olarak tedbir almaların hepsi, söylenti ve dedikodu yoluyla gerçekleşmektedir. Lefevbre,
Avrupa’da, 1789’daki köylü ayaklanmalarının dedikodu ve söylentiyle çıkmasını örnek
göstermekte ve “hükümet ve aristokrasi için bu tür bir haber yayımı, basın özgürlüğünden
daha tehlikelidir” ifadesini kullanmaktadır (Kırlı,2000).
Özellikle 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında, Osmanlı’da bulunan farklı
ulusların bilinçlenmesi ve bağımsızlık hareketlerinin oluşumunda kahvehanelerin önemli bir
fonksiyon gördükleri görülmektedir. Bulgar Sosyalist Hareketi, Selanik İşçi Örgütü, Ermeni
Sosyalistler vb. biçimindeki ulusal hareketlerde, kahvehanelerin kullanıldığı bilinmektedir
(Ünüvar,1998). Selanik’teki bazı kahvehanelerde ise, Jön Türk devriminin planları yapılmış
ve tartışılmıştır (Anastassiadou,1999). Buna göre, özellikle İstanbul ve çevresindeki
kahvehanelerden yoğun istihbarat toplanırken, daha uzak yerlerde (Balkanlar, Anadolu vb.)
ise, denetimlerde nispeten bir gevşeklik olduğu ifade edilebilir.
2.14.-Zorunlu- Okuma Salonları ve Kıraathaneler
1500’lü yıllarda, cami müdavimi olanların, namaz vakitleri arasında beklemek için bir
araya gelmeler olmuş ve bu arada dinsel, kahramanlık ve benzeri içerikli kitaplar okunmuştur.
Bu meclislerin, kıraathanelerin prototipini oluşturduğu ifade edilmektedir. Bu görüşe göre
kıraathaneler, kahvehaneler ortaya çıktıktan sonra değişime uğramış ve yozlaşarak kahvehane
halini almışlardır. Ayrı bir görüşe göre ise, Avrupa’nın kültür kulüplerinden etkilenilmiş ve
değişim döneminin başlangıcı olarak ele alınan 19. yüzyılda, İstanbul’da, kültür ve eğlence
yaşamına girmiştir. Dönem itibariyle, kıraathanelerin ortaya çıkmasının koşulları da
36
oluşmuştur. Gazete, dergi vb. basın yayın faaliyetleri artmış (Evren,1996,196-197) ve
kıraathaneler, “okuma” ve “gündemi takip” yeri haline gelmişlerdir. Ayrıca, kahvehanelerin
bir kısmında, yönetimin baskıları ve “tavsiye”leriyle kitap okunmasının yaygınlaştığı ifade
edilebilir. Çünkü, yukarıda bahsedildiği gibi, kahvehanelerin sahipleri içerisinde, devlete
“haber uçuran”ların sayısı oldukça fazladır ve yine, belli bir dönemden sonra yeniçeriler,
kahvehane sahipliği konusunda ileri bir düzeye ulaşmışlardır. Buna göre, “kitap okuma”
faaliyetinin, bir yönüyle “zorunlu”luktan dolayı ortaya çıkmış olduğu ifade edilebilir.
İlk kıraathanelerin İstanbul’da, Babıali-Beyazıt civarında ortaya çıkmış olması, bu tür
yerlere ilk olarak aydın-bürokrat ve aydın kesimin gereksinim duymuş olduğunu
göstermektedir. İstanbul’da, kıraathane tanımına uygun olan ilk kıraathanenin 1864’te açıldığı
bilinmektedir (Evren,1996,198).
Kahvehanelerin bir kısmında, boş yere vakit geçirilmemesi için kitap okunması
uygulaması mevcuttur. Kahvehane sahibi, sahaflardan kitap kiralamakta ve kitap,
kahvehaneye gelen müşterilerden birisi tarafından okunmaktadır. Okunan kitaplar; Kan
Kalesi, Hamzaname, Battal Gazi vb. biçiminde sıralanabilir. Kitabı okuyan müşteriden, içtiği
kahvenin parası alınmamaktadır (Kahve-II; Kahve-III).
Kahvehanenin, kitle iletişimindeki önemi büyük olmuş, önceleri kitap okunurken,
gazetenin Türk insanının yaşamına girmesiyle gazete okunmaya başlanmış, dergilerin
çıkmasıyla birlikte, dergiler de bu mekanlarda takip edilmiştir (Türk Dili ve Edebiyatı
Ansiklopedisi,C.5,1982,107; Ana Britannica,C.12,1994,387).
2.15.Kahve ve Kahvehane Vergisi
Kahvehaneler, belli bir dönemden sonra (1700’lü yıllar), Osmanlı devletine gelir getiren
önemli bir meta olmuştur. Hem kahve ticareti ve hem de kahvehanelerden yüklü miktarda
vergi alındığı dikkat çekmektedir. Verginin adı “resim”dir (Ünver,1962). 1697’de, kahveden
yeni bir vergi daha alınmıştır. Gümrükten geçen kahvelerin, özel bir yerde depo edilmesi
zorunluluğu getirilerek, bu işlemden dolayı, okka başına beş para daha vergi alınmıştır
(Birsel,1991,19). Belli bir dönemden sonra, kahve ve kahvehanelerin yasaklanmasından
kaçınılmış, bunun yerine çok ağır vergiler konulmuştur (Toros,1998,36-37). Kahveden;
normal vergi dışında; “mizan”, “ruhsatiye”, “imaliye” ve ara bazı vergiler yanında, II.
Mustafa döneminde, “bidat-ı kahve” vergisi de alınmıştır. Hazine, nakite ihtiyaç duyduğu
dönemlerde, ilk iş olarak kahveden vergi almaktadır. Ancak, bütün bunlara rağmen, karaborsa
kahve ortadan kalkmamış, kontrolsüz kahve satışı çoğu dönemde olmuştur (Evren,1996,31).
“Öbür emtiadan alınan vergilerden iki kat daha yüksek olan kahve vergisi, tüketicileri
yıldırmak için konmuş”tur (Saraçgil,1999).
37
Kahve, herkesin ilgisini çektiği ve artık önünün alınamadığı durumlarda ise, “vaizlerle
müftüler artık, “kömür derecesine gelmezse içilmesinde sakınca yoktur” der oldular.
Ulemadan, şeyhlerden, vezir, büyük vezirler gelir kaynağı olarak kahvehaneler açtılar ve
gerek büyüklerden, gerekse küçüklerden kahve içmez adam kalmadı. Hatta, o hale geldi ki,
birer ikişer altın kira alır oldular” (Pala,1999a).
16. yüzyılda, Ankara’da, esnaf grupları içerisinde kahveciler önemli bir yer tutarken,
kahvehane sayısı da (66 adet) onlarca esnafa göre daha fazladır ve bunlardan yüklü miktarda
vergi alınmaktadır (Özdemir,1998,228-230).
Kahvehaneler,
yapımından
dolayı,
birçok
işyerine
göre
daha
az
sermaye
gerektirmektedir. Bu yönüyle kahvehaneler, kısa bir sürede çokça açılmışlardır. Vakıf gelirleri
içinde de, en çok karlı olan yine kahvehanelerdir. Bundan dolayı birçok vakfın, işyerlerini
kahvehane olarak kiraya verdikleri görülmektedir (Deguilhem,1999).
Kahvehanelerin artması üzerine, Osmanlı devleti kahve vergisini uygulamaya
koymuştur. Bu vergi bazı dönemlerde, aşırı derecede yüksek olmuştur. Bununla ilgili olarak
Sadullah İzzet, şöyle bir dua kaleme alır (Ceylan,1995):
Kahve narhın artıran kahve gibi çeksin azab
Hem yanıp hem ru-siyah hem hurd ola hem ğark-ı ab
2.16.Kahvehane ve Sapma Davranışı
Kahvehanelerde afyon, afyon ruhu ve benzeri maddelerin kullanımı her dönemde
olagelmiştir (Kahve-III). Sigarayı Türk insanının tanıması, yine kahvehanelerde olmuştur.
Peçevi, tütünün Osmanlı’ya 1600’de girdiğini ifade etmektedir. İlk getirenler ise İngilizler
olmuştur. Tütün yanında, belli bir zamandan sonra kahvehanelerde tömbeki ve enfiye de eksik
olmamıştır (Birsel,1991,17; 37). Tütün, Osmanlı’ya girdikten sonra, adeta kahve ve
kahvehane ile özdeşleşmiş ve kahvehanesiz tütün, tütünsüz kahve-kahvehanenin olamayacağı
şeklinde bir anlayış ortaya çıkmıştır (Evren,1996,163-170).
Kahvehanelere,
yönetim
açısından
başkaldırı
ve
toplantı
merkezi
gözüyle
bakılmaktaydı. Gerçekte, kahvehaneler; kumar oynatılan yerler arasında önemli bir mekan
olurken, afyon kullanımı da bu mekanlarda gerçekleşmektedir. Eşcinsel ilişki olanağı sunması
da, kahvehanelerin sapma davranışı meydana getirme fonksiyonları içinde ele alınabilir.
Sandys, “birçok kahvehane sahibi, kendisine müşteri kazandıracak yem işlevi gören, güzel
oğlanları çalıştırıyor” derken, ayrı bir eserde, kahvehanede çalışan oğlanlar için, “şehvet
duygularını
tatmin
etmek
üzere
seçilmiş
delikanlılar”
ifadesi
kullanılmaktadır
(Kömeçoğlu,2001). Hattox, (1996,5) kahvehanelerde, homoseksüel ilişkilerden ve cinsel
istismarların varlığından bahsetmektedir.
38
Kahvehanelerde, “Venüs kültüne adanmış dansözler”in de dans ettikleri görülmektedir.
“Birlikte edepsizlik yapılan” “genç oğlan”ların sayısı da az değildir. Bu oğlanlara, “çoban”
adı verilir ve bunlarla sık sık eğlenilirdi. Kahvehanedeki “lanetli namussuzlar, oğlanları
kirleten gerçek kepazelerdi. Çünkü para verdiklerinde, bu oğlanlar onlarla fingirdeşirlerdi; hiç
kimseye aldırmadan sarılıp öperlerdi” (Tuchscherer,1999).
Kahvehanelerin görünmeyen, ancak, çokça yaygın olan yönlerinden birisi de, fuhuş
randevularına ev sahipliği yapmasıdır. (Deguilhem,1999). Ayrıca, çıkmaz ve dar sokaklarda
açılan ve yasak döneminde bile kapanmayan kahvehanelerin, “fuhuş merkezi” gibi bir
fonksiyon görmüş olma ihtimali de bulunmaktadır.
2.17.Edebi Kültürde Kahve ve Kahvehane
Belli bir döneme kadar, edebi alanda, içecek olarak mey ve mekan olarak da meyhane
üzerinde durulmaktayken, sivil bir kamusal mekan olmasıyla dikkatleri üzerine çeken
kahvehanelerin oluşmaya başladıkları tarihlerden itibaren, bu iki unsur (kahve-kahvehane)
edebiyatta yoğun olarak işlenmiştir. Yazar ve şairlerin hayal dünyasında, bu tarihlerden sonra,
kahve ve kahvehane çokça yer almıştır.
Kahvehanede geçen konuşmaları ve kahvehane yaşamını anlatan önemli bir tiyatro
eseri, Carlo Goldoni’nin (1997) Kahvehane adlı yapıtıdır.
Kahveyle ilgili bazı beyitler aşağıdaki gibidir (Pala,1999):
Ehl–i keyfin keyfini kim yeniler kim tazeler
Taze elden, taze pişmiş, taze kahve tazeler
Kahvenin yüzü kara, kim demiş ki içilmez
Gönlü ak, dili tatlı, hatırından geçilmez
Kahve–i ru–siyahım şifa verir bedene
Hak lanet eylesin tütünü icad edene
Kahvelerim pişti gel
Cezvelerim taştı gel
İyi günüm dostları
Kötü günüm geçti gel
Kahve ile tütün, keyifler bütün
Kahvenin yüzü karadır; ama yüz ağartır
Başka bir yerde ise şu örnekler verilmektedir (Ayvazoğlu,1999):
Billahi şiir pes dedi söz geldi dize,
39
İmrendi gönül sahibi kim varsa bize,
Yaranla bugün sohbetimiz bal gibidir,
Ey kahveci gel katma şeker kahvemize.
Kahvesiz ahvalimiz pek derbeder,
Kalmıyor dizlerde dermandan eser,
Kahvedir derd-i dile derman meğer,
Kahve lutfet varsa imkanın eğer.
Kahve ve kahvehane ile ilgili ortaya çıkan edebi türlerden birisi fıkralar olmaktadır.
Fırkalardan birisi şu şekildedir: “Sultan Murad kahveyi yasak eder ve kahvehaneleri kaldırır.
Lakin meyhaneler kaldığından, ariflerden biri bu kıtayı yazıp camie bırakmış, kendi beğenmiş
derler:
İmamın zulmü vardır hassu ama
Helali kodu meyl etti harama
Yürü ey kahveci meyhaneci ol
Bugünden sonra biz de uyduk imama”.
Başka bir fıkra ise şu şekildedir: “Kahve tiryakisi olan Ömer Faizi Efendi, Sultan
Abdülaziz’in vapur ile yaptığı Mısır seyahatinde beraber. Bir gün padişah, vapurun
güvertesinde gezinirken kahve ocağını görür. Yangından çok korktuğundan hemen söndürür.
Ertesi gün, Ömer Efendi, ocağın söndürüldüğünü ve sebebini öğrenince:
-Fesübhanallah, demiş. Babası yeniçeri Ocağını kaldırdı, kendisi de bizim kahve
ocağını” (Ünver,1962). Bunun gibi onlarca fıkra bulunmaktadır.
Kahvehaneyle iç içe olmuş ve bu kültürü yansıtmış şair, yazar ve bilim adamlarından
bazıları; Abdülhak Şinasi, Ahmed Rasim, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Sabahattin Ali, Mustafa
Şekip Tunç, Hasan Ali Yücel, Hilmi Ziya Ülken, Namık Kemal, Ebuzziya Tevfik, Muallim
Naci, Neyzen Tevfik, Halit Ziya, Abdulhak Hamit, Süleyman Nazif, Yakup Kadri, Ahmet
Hamdi, Halit Fahri, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Asaf Halet Çelebi, Samim Kocagöz, Oktay
Akbal, Orhan Kemal, Sahabattin Kudret, Behçet Necatigil, Rıfat Ilgaz, Orhon M. Arıburnu,
Orhan Veli, Cahit Sıtkı (Bilhan,1991; Birsel,1991,5) biçiminde sıralanabilir.
Sarafim Kıraathanesi (Uzun Kahve), Türk edebiyatında önemli bir yer tutmaktadır.
Burasının, 1857’de açıldığı bilinmektedir. Burası; gazete, mecmua, kitap okuma yeri olması
yönüyle nam salmıştır. Buranın müdavimleri arasında; Ebüzziya Tevfik, Sadullah Paşa, Arif
Hikmet, Namık Kemal gibi şahsiyetler bulunmaktadır. Bunun yanında, İstanbul’da XX.
yüzyılda bulunan diğer edebiyat kahvehaneleri ise; Lebon, Tepebaşı Bahçesi, İkbal Kahvesi,
Nisuaz, Viyana Kahvesi, Elit, Baylan, Ankara Pastanesi, Cennet Bahçesi, Arif’in
Kıraathanesi, Fevziye Kıraathanesi (Evren,1996,202-204; Ünver,1979; Birsel,1991,27)
biçiminde sıralanabilir.
40
“Yakın dönemin kültür hayatına damgasını vurmuş kahvehanelerin en önemlisi
herhalde Küllük'tür. İstanbul'un Bayezit semtinde, şimdi yerinde iş hanlarının bulunduğu bu
kahvehane, bir devrin sosyal bilimler enstitüsü, yahut topyekün edebiyat ve güzel sanatlar
fakültesi gibi entelektüel yetiştirmiştir” (Pala,1999).
Yunanca’da kullanılan kahveyle ilgili kelimelerin: Kafes, kafenes, flincani, delves,
kavurdistiri, kaymaki, cezves, theryaklis, kafebriki, kafekuti (Ayvazoğlu,1999) biçiminde
sıralanması sözkonusudur.
Edebi alanda, “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” ifadesine karşılık, “1959
yılında içilen kahvelerin hatırı dolmuştur, duyurulur” biçimindeki latifelere rastlamak olasıdır
(İsen,2000).
2.18.Kahvehane Ne İşe Yarar? / Günümüz Toplumundaki İşlevleri
Kahvehanelerin olumlu ve olumsuz birtakım fonksiyonlarının olduğu söylenebilir.
Olumlu fonksiyonları şu şekilde sıralanabilir:
1.Kahvehaneler, insanların yüz yüze ilişkiler kurmasını sağlayan mekanlardır.
2.Kahvehaneler,
haberleşmenin
ve
sohbetin
gerçekleştirildiği
yerlerdir.
Oyun
oynamayanların buralarda gazete okuyup televizyon seyrettiği; siyasal, dinsel ve aktüel
konuları tartıştıkları görülmektedir.
3.Eğlenme ve hoş vakit geçirme aracıdırlar (Tezcan,1994,159; Tezcan,1974,216-217).
4.Kahvehane ve köy odaları, haber ulaştırmada önemli bir vasıta olma niteliğindedirler
(Beşikçi,1969,85-86).
Kahvehanelerin olumsuz fonksiyonları ise şu şekildedir:
1.Özellikle erkekleri, işten alıkoyar ve tembellik meydana getirir.
2.Oyunlar dışında, kişilerde yeni ilgilerin oluşmasını, kişilerin herhangi bir sanat
dalında yetişmesini ve uzmanlaşmasını engellemektedir.
3.Toplumsal ortamın, çatışmalara hazır hale gelmesinde etkili olabilir. Aynı siyasal
görüşe, etnik kökene ya da mezhebe sahip insanların bir kahvehanede toplanması, toplumsal
bütünleşmenin oluşmasını engelleyebilir (Tezcan,1994,159; Tezcan,1974,216-217).
4.Kahvehaneler, “kentle bütünleşmede engelleyici veya geciktirici bir rol oynayan, göç
edenlerin, diğer kesimlerle ilişkilerinin kısıtlı olmasına ve dolayısıyla da kapalı bir grup
halinde kalmalarına” sebep olabilir (Atay,1985,91).
5.Sağlık açısından bu gibi yerler pek sıhhatli değillerdir. Bu mekanların sık sık
havalandırılmaması ve aşırı sigara dumanının olması, buraların insan sağlığı açısından zararlı
yerler haline gelmesine neden olmaktadır.
6.Kahvehaneler, gençlerin sigara içme alışkanlığı kazanmasında rol oynayabilmektedir.
41
7.Kahvehanelerde oyun oynama alışkanlığı kazanan kimselerin, sonraki yaşamda,
büyük kumar oynamaları ihtimali yüksektir. Kahvehaneye gidenlerin, burada çeşitli insanlarla
tanışmaları ve aile hayatından belli bir süre uzak kalmaları, bu kimselerin aile dışı bir hayatı
benimsemelerine, gece hayatı yaşamalarına ve içki kullanma gibi alışkanlıklar kazanmalarına
neden olabilir.
8.Kahvehaneye devam etme, aile içi ilişkilerde gerginliğe yol açabilir. Çünkü,
kahvehaneye giden kişinin dikkati, aile üyelerinden ziyade, dış toplumsal dünyaya
çevrilmiştir. Ayrıca, kişinin bu gibi yerlerde para harcaması da, aile içi huzursuzluğun bir
nedeni olabilir (Yıldız,1996).
2.19.Yeni Bir Kahvehane Türü: Kafe
Bilinen anlamıyla kahvehanelere, sadece erkekler devam etmekte, oyun oynamaktadır.
Ancak son dönemlerde, bayanların da kahvehanelere gittikleri görülmektedir. Büyük
şehirlerde, üniversite ve büyük okulların çevrelerindeki kahvehanelere kız öğrenciler de
devam etmektedir (Bilhan,1991). Ancak, ev hamını olan bayanların kahvehaneye gitme
konusunda çekingen davrandıkları, bazı yerlerde ise, sadece kadınların devam ettiği “kadın
kahvehaneleri”nin açıldığı, basın yayın organlarına yansımaktadır.
2.20.Bilgi Çağının Kahvehaneleri: İnternet Kafeler
İnternet kafeler, bilgisayar ve internet bağlantısı olmayan kişiler için önemli bir mekan
konumundadır. Bu mekanlar, kişilerin teknolojiden yararlanmalarında önemli bir işlev
görürken, gençlerin toplumsal sapma göstermelerine de neden olabilmektedir.
Türkiye’de, ilk olarak üniversitelerde yaygınlaşan internet, daha sonra işyerlerine ve
evlere girmiştir. Kullanıcı kitlesinin genişlemesi ise, internet kafeler sayesinde olmuştur. Daha
önce bilgisayar ve interneti hiç kullanmayan geniş bir kesim, internet kafeler sayesinde sanal
dünya ile tanışmıştır. İnternet kafeler; saat üzerinden kiralama sistemi ile çalışan, ev ya da
işyerinde internet erişimine sahip olmayan kişilere, internet ve bilgisayarı kullanma olanağı
sunan mekanlardır. İnternet ve bilgisayar teknolojisinin yüksek maliyeti ve internet kafelerin
kullandığı teknolojik avantajlar değerlendirildiğinde, bu mekanlar, bahsedilen altyapıya sahip
olmayan kişiler için, anlamlı bir tercih olarak görülebilmektedir.
Genel olarak internet kafe; içinde internet bağlantılı bilgisayarları olan, içecek ve yiyecek
servisi de yapılan, modern dinlenme ve öğrenme mekanları olarak tarif edilebilir. Bu
mekanlarda, internet kullanımının yanı sıra, bilgisayarlarda oyun oynama, yazıcıdan çıktı alma
ve temel bilgisayar kullanım hizmetleri de verilebilmektedir.
42
İnternet kafeler, mekanın kullanım amacına bağlı olarak farklılaşabilmektedir. Bu
mekanlar; oyun oynananlar, internet erişimi için kullanılanlar ve her ikisi için de kullanılanlar
olarak ayrılabilir. İnternet kafelerin, arz-talep olgusuna göre çalışan ticari işletmeler oldukları
düşünüldüğünde, internet kafe işletmecilerinin bu taleplerden etkilenmeleri de beklenilen bir
durumdur.
İnternet kafeleri, genelde 15-25 yaş dilimindeki çocuk-gençlerin tercih ediyor olması,
bilgisayara ve internete olan ilginin, gençler arasında daha yoğun olduğunun göstergesi olarak
ele alınabilir. İnternet kafeler, “boş zaman geçirme mekanı” olarak düşünüldüğünde, bu
sonucun çıkması doğaldır. İnternet kafeler; tıpkı bilardo salonları, pastaneler, kafeler gibi boş
zamanların değerlendirildiği mekanlar olarak işlev görmektedirler.
2.21.Kahvehane Sayıları
1971 yılında, Beyoğlu’nda 1259 kahvehane vardır. Eminönü’nde 1133, Fatih’de
857’dir. Kadıköy’de 417, Zeytinburnu’nda 400, Eyüp’te 383, Üsküdar’da 277, Beşiktaş’ta
217, Beykoz’da 139 kahvehane bulunmaktadır (Birsel,1991,41).
Sadece Ankara’da, her gün yaklaşık yarım milyon insan kahvehanelere gitmektedir.
Ankara’daki kahvehane sayısı, 4 binin üzerindedir (Zaman.08.08.2001)
Kişi başına düşen kahvehane sayısı itibariyle Tekirdağ ilk sırada (203 kişiye bir
kahvehane) gelmektedir. Daha sonra, kişi başına 224 kahve ile Muğla, 255 ile Uşak, 324 ile
Aydın, 371 ile Manisa sıralamaya girmektedir. 1997 rakamlarına göre; kahvehane, oyun yeri,
dernek lokali ve kulübü, çay bahçesi, aile gazinosu sayısı şöyledir: Adana, 3472, Adıyaman
578, Diyarbakır 1684, Elazığ 1020, Erzurum 1487, Antalya 1622, Afyon 1818, Gaziantep
1448, İstanbul 170071, Ankara 3954, İçel 2776, Hatay 2269, Kayseri 918, Konya 3024,
Malatya 350, Manisa 4154, Muğla 2695, Samsun 2391, Tekirdağ 2775, Trabzon 1573, Van
591, Aydın 3845 (Gazete Pazar, 15.06.1997).
2.22.Geçmişten Günümüze Diyarbakır ve Çevresinde Kahvehane, Kıraathane,
Tahmishane ve Odalara İlişkin Veriler
İlgili veriler, İzgöer’in (1996) hazırladığı Diyarbakır Salnameleri adlı eserlerden
alınmıştır. Kahvehane yanında, kıraathane olarak kayıtlı bulunan mekanlar, kahvehanelerle
benzer fonksiyonlar yerine getiren odalar ve kahvenin kavrulduğu, öğütüldüğü yer olan
tahmishanelere de yer verilmiştir. Ayrıca, kahvehane sayılarıyla genel bir karşılaştırma
yapabilmek için, toplam nüfus sayısı ve dükkan sayılarının aktarılması yoluna da gidilmiştir.
43
1287 (1870-1871) tarihli Diyarbakır Salnamesi’nde; Diyarbakır merkezde; 4229 hane,
1840 dükkan, 34 kahvehane, 1 tahmishane vardır. Nüfus sayısı ise; 10.800 erkek, 10.572
kadın olmak üzere, toplam 21.322’dir
1290 (1873-1874) tarihli salnamede; Diyarbakır merkezde; 4164 hane, 1868 dükkan, 23
kahvehane, 4 oda, 1 tahmishane, 5258 erkek Müslüman, 6793 erkek Müslüman olmayan kişi
vardır.
Siverek’te; 1711 hane, 362 dükkan, 30 kahve, 1 tahmishane, 5 oda, 3378 erkek
Müslüman, 1021 erkek Müslüman olmayan halk bulunurken, Ergani’de; 900 hane, 215
dükkan, 16 kahvehane, 928 erkek Müslüman, 1000 erkek gayrimüslim vardır. Çermik’te; 913
hane, 300 dükkan, 9 kahvehane, 1473 erkek Müslüman, 740 erkek Müslüman olmayan insan
yaşamaktadır. Ergani’de; 711 hane, 115 dükkan, 6 kahvehane, 859 erkek Müslüman, 780
erkek Müslüman, Harput’ta; 4155 erkek Müslüman, 2624 erkek Müslüman olmayan, 2360
hane, 842 dükkan, 15 kahve bulunmaktadır. Mamuratülaziz Kasabası’nda; 261 erkek
Müslüman, 844 Müslüman olmayan halk, 395 hane, 201 dükkan, 20 kahvehane, 1 tahmishane
bulunmaktadır.
1291 (1874-1875) tarihli salnamede; Diyarbakır’da; 4164 hane, 5258 Müslüman erkek,
6793 gayrimüslim erkek, 1868 dükkan, 23 kahve, 1 tahmishane, Siverek’te; 1711 hane, 3378
erkek Müslüman, 1021 erkek gayrimüslim, 362 dükkan, 20 kahve, 1 tahmishane;
Diyarbekir’e Bağlı Ergani Madeni’nde; 900 hane, 928 erkek Müslüman, 1000 erkek
gayrimüslim, 215 dükkan, 16 kahve, Maden’e tabi Çermik Kasabası’nda; 913 hane, 1473
erkek Müslüman, 740 erkek gayrimüslim, 300 dükkan, 9 kahvehane, 2 oda, Maden’e tabi
Ergani Nahiyesi’nde; 711 hane, 859 erkek Müslüman, 780 erkek gayrimüslim, 115 dükkan, 6
kahvehane, Diyarbekir’e tabi Derik Nahiyesi’nde; 472 hane, 788 erkek Müslüman, 320 erkek
gayrimüslim, 60 dükkan, 1 kahve, Harput Kasabası’nda; 2360 hane, 4155 erkek Müslüman,
2624 erkek gayrimüslim, 842 dükkan, 15 kahve, Mamuratülaziz Sancağı Kasabası’nda; 395
hane, 261 erkek Müslüman, 944 erkek gayrimüslim, 201 dükkan, 20 kahve, 1 tahmishane,
Keban’da; 401 hane, 334 erkek Müslüman, 336 erkek gayrimüslim, 7 kahvehane,
Çemişgezek’te; 753 hane, 1040 erkek Müslüman, 820 erkek gayrimüslim, 167 dükkan, 6
kahve, 1 oda, Mamuratülaziz’e tabi Eğin Kasabası’nda; 2087 hane, 2326 erkek Müslüman,
2712 erkek gayrimüslim, 481 dükkan, 12 kahvehane, Mardin Sancağı Kasabası’nda; 2291
hane, 4219 erkek Müslüman, 3720 erkek gayrimüslim, 1199 dükkan, 21 kahve
bulunmaktadır.
1292 (1875) tarihli salnamede; Diyarbakır merkezde; 4164 hane, 1868 dükkan, 23
kahve, 1 tahmishane, 5258 erkek Müslüman, 6713 erkek gayrimüslim, Siverek’te; 1711 hane,
362 dükkan, 20 kahve, 1 tahmishane, 3378 erkek Müslüman, 1021 erkek gayrimüslim,
44
Diyarbekir’e tabi Ergani Madeni’nde; 900 hane, 215 dükkan, 16 kahve, 928 erkek Müslüman,
1000 erkek gayrimüslim, Çermik’te; 913 hane, 300 dükkan, 9 kahve, 1473 erkek Müslüman,
740 erkek gayrimüslim, Ergani’de; 711 hane, 115 dükkan, 6 kahve, 859 erkek Müslüman, 780
erkek gayrimüslim, Diyarbekir’e tabi Derik Nahiyesi’nde; 472 hane, 1 kahve, 60 dükkan, 788
erkek Müslüman, 320 erkek gayrimüslim, Mamuratülaziz Sancağı Kasabası’nda; 2360 hane,
842 dükkan, 15 kahve, 118 oda, 261 erkek Müslüman, 944 erkek gayrimüslim, Ağavat
Mezrası Kasabası’nda; 395 hane, 201 dükkan, 20 kahve, 14 oda, 1 tahmishane,
Çemişgezek’te; 753 hane, 167 dükkan, 6 kahve, 2 oda, 1040 erkek Müslüman, 820 erkek
gayrimüslim, Mamüratülaziz Sancağına tabi Eğin Kasabası’nda; 2087 hane, 481 dükkan, 12
kahve, 2325 erkek Müslüman, 2712 erkek gayrimüslim, Mamüratülaziz Sancağına tabi
Arapkir Kasabası’nda; 3348 hane, 421 dükkan, 7 kahve, 3989 erkek Müslüman, 4527 erkek
gayrimüslim, Palu’da; 1552 hane, 10 kahve, 509 dükkan, 2351 erkek Müslüman, 1402 erkek
gayrimüslim, Malatya Sancağı’na tabi Hısn-ı Mansur Kasabası’nda; 1872 hane, 600 dükkan,
1 tahmishane, 8 kahve, 3185 erkek Müslüman, 1563 erkek gayrimüslim, Siirt Sancağı
Kasabası’nda; 1679 hane, 729 dükkan, 2 kahve, 188 erkek Müslüman, 352 erkek
gayrimüslim, Siirt Sancağına tabi Rızvan Kasabası’nda; 200 hane, 20 dükkan, 1 kahve,
Mardin Sancağı Kasabası’nda ise; 2261 hane, 1196 dükkan, 21 kahve bulunmaktadır.
1300 (1882-1883) tarihli salnamede; Diyarbakır’da; 4164 hane, 1168 dükkan, 23
kahvehane, 14 han, 4 oda, 1 tahmishane bulunmaktadır.
1300 (1882-1883) tarihli salnamede; Mardin’de; 2797 hane, 1159 dükkan, 16
kahvehane, 62 oda, 2 tahmishane vardır.
H.1319-R.1317 (1901-1902) tarihli salnamede; Diyarbakır’da 1 kıraathane olduğu
belirtilmektedir.
3.Araştırmanın Yöntemi
Bu araştırmada, aşağıda sıralanan ve her biri kahvehanelerin değişik bir yönünü ele alan
farklı bakış açıları esas alınmak suretiyle, hem bir kuramsal çerçeve oluşturulacak ve hem de,
sayılan bakış açıları çerçevesinde değerlendirmelerde ve yorumlamalarda bulunulacaktır. Bu
bakış açılarından bazıları, birbirine zıt gibi görünse de, her bir özelliğin belirgin bir şekilde bu
mekanlar için sözkonusu olduğu söylenebilir.
Çalışma boyunca, geliştirilen varsayım ve hipotezlere göre, bir bakış açısı geliştirilmiş
ve bu bakış açılarına göre birtakım yorumlamalarda bulunulmuştur. Bu bakış açılarıyla
kahvehanelere; enformel bir eğitim kurumu, eğlence mekanı, aykırılık merkezleri, kutsal
mekanlara alternatif ve takviye hizmet veren mekanlar, müzik kültürünün geliştiren, iletişim
merkezi, birtakım içeceklerin ve keyif vericileri yaygınlaştıran, erkek-egemen toplum
45
yapısının kökleşmesini sağlayan, iş bulmaya yardım eden, kültür-sanat faaliyetlerine ev
sahipliği yapan, grup, cemaat, parti, anlayış ve fikirlerin oluşumuna ev sahipliği yapan,
geleneksel değerlerin koruyucusu olan, demokratik bir kültürün edinilmesini sağlayan, sözlü
kültürün
devamını
sağlayan,
toplumla
bütünleşmede
“tampon
mekanizma”
olan,
şehirlileşmeyi geciktiren ve kentsel normlara yabancılaşmaya neden olan, terörist eylemlerin
“hesaplaşma merkezi” olan, argo kültürün yaygınlaşmasına neden olan, işsizliği kökleştiren,
iş bulma mekanı olan, insanları manipüle eden, boş zamanların değerlendirilmesine yardım
eden, sapma davranışlarının oluşumunu ve devamını sağlayan, şifreli televizyon kanallarının
takip edildiği, ergenlik çağındaki gençlerin kendilerini ispat aracı olan, hemşerilik bilincini
ortaya çıkaran, sağlık bilincini önemsizleştiren mekanlar olarak bakılmaktadır.
3.1.Araştırmanın Evren ve Örneklemi
Kişi başına düşen kahvehane sayısı bakımından ileri düzeylerde bulunan Diyarbakır il
merkezi, ilçe merkezleri ve beldeleri bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır.
Diyarbakır il merkezinde, Kahveciler ve Çaycılar Odası Başkanlığı yetkilileriyle ve
ayrıca ilçe ve beldelerdeki ilgili birimlerle (Belediye) irtibata geçilmiş ve alınan bilgiler
ışığında mevcut kahvehaneler tespit edilmiştir.
1997 rakamlarıyla, Diyarbakır il merkezinde bulunan kahvehane sayısının 1700
civarında olduğu ifade edilmektedir (Gazete Pazar, 15.06.1997). Bu rakamın, günümüzde
kadar artmış olduğu ileri sürülebilir. Mevcut aile gazinosu, çay bahçesi, oyun yeri, dernek
lokali ve kulüpler de bu sayının içindedir. Kahveciler ve Çaycılar Odası Başkanlığı’nın
tespitlerine göre ise, Diyarbakır il merkezinde; ruhsatlı 700, ruhsatsız (kaçak) 500 civarında
kahvehane bulunmaktadır. Toplamda, 1200’den fazla kahvehanenin olmadığı özellikle dile
getirilmiştir. Ancak, bunlardan belli sayıdakinin kapanmış olma ihtimali bulunmaktadır.
Çünkü, bazıları, işyerini kapatma halinde odaya bildirmemektedirler. Aynı şekilde, iş
değiştirme durumunda da odaya bilgi verilmeyebilmektedir.
İl geneline bakılacak olursa; Diyarbakır merkezde (beldeler Bağıvar, Çarıklı, zekli,
Kayapınar) 1200, Bismil’de (beldeler Ambar, Tepe, Yukarısalat) 57, Çermik’te (belde
Yukarışeyhler) 11, Çınar’da (belde Alatosun) 19, Çüngüş’te 9, Dicle’de (belde Kaygısız) 17,
Eğil’de 6, Ergani’de (belde Şölen) 120, Hani’de (beldeler Gürbüz, Kayalar) 24, Hazro’da 22,
Kocaköy’de 19, Kulp’ta (belde Ağaçlı) 17, Lice’de 16, Silvan’da (belde Bayrambaşı) 86
kahvehanenin olduğu tespit edilmiştir. Kaçak olarak işletilenler ve işyerinde gösterilen
faaliyet değiştiği halde ruhsata işletmeyenler de dikkate alınacak olursa, toplamda 2000
civarında kahvehane bulunduğu ifade edilebilir.
46
Kahvehanelerin durumuna (büyüklük, farklı sosyal çevreden gelenleri barındırması,
belli meslek gruplarına açık olması vb.) göre, her kahvehaneden belli sayıda denek alınmıştır
Örneklem sayısı 1.000 (bin) olarak tespit edilmiş ve “basit tesadüfi örneklem”e
başvurulmuştur. Örneklem sayısının mümkün olduğunca yüksek olmasının, araştırmanın
güvenirlik düzeyinin yüksek çıkması ile sonuçlanacağı düşünülmektedir. Ayrıca, boyutsal
örneklem tekniğine de başvurulmak suretiyle, bazı istisnai durumların ortaya çıkarılması
amaçlanmıştır.
Kahvehanelerin, bulundukları yerleşim birimine göre farklı fonksiyonlar üstlenebileceği
varsayımından hareket edilmiş ve bunun gereği olarak, kırsal ve kentsel alanların, örneklem
içerisinde eşit bir düzeyde temsil edilmesi sağlanmıştır. Diyarbakır kent merkezi yanında, ilçe
merkezleri, beldeler ve birkaç büyük merkez köyde de alan çalışması gerçekleştirilmiştir.
3.2.Araştırmanın Sınırları
Bu araştırmada, öncelikli olarak eldeki kaynaklardan yararlanmak suretiyle; kahvenin
ortaya çıkışı, yayılışı, içki olarak benimsenmesinin önündeki engeller, kahvenin değişen
üretim coğrafyası, kahve ticareti, kahvehanelerin ortaya çıkışı, yönetimlerin kahvehanelere
ilişkin tutumları, kahvehanelerin hızlı bir biçimde yayılmasını belirleyen unsurlar,
kahvehanelerin olumlu ve olumsuz fonksiyonları, hem fiziksel mekan açısından ve hem de
devam edenlerin sayısı ve niteliği açısından günümüz kahvehanelerinin değişim süreci, daha
çok erkek egemen bir yapı sergileyen ve uzun süre böyle devam eden kahvehanelerin
günümüzde ne derece bu yapıyı muhafaza edebildiği, kafelerin kahvelerle ilişkisi vs.
konularını içeren bir kuramsal çerçevenin oluşturulması hedeflenmiştir.
Kahvehanelerin teşekkül ve yaygınlaşma dönemini konu edinen çalışmanın birinci
bölümünde, fonksiyonel farklılaşmanın henüz sözkonusu olmadığı bir toplumsal örgütlenme
biçiminde, kahvehanelerin kolektif yaşam tarzını nasıl etkilediği konusu üzerinde de
durulacaktır.
İkinci bölümde ise, araştırmadan elde edilen verilerin öncelikli olarak betimsel bir
dağılımı yapılacak ve daha sonra oluşturulacak sayıltı ve denencelerin geçerlilik düzeyleri
ortaya konulacaktır. Ortaya çıkan sonuçların, teorik çerçeveyle ilişkisinin ortaya konulacak ve
birtakım sonuçlara ulaşılmaya gayret edilecektir.
Geleneksel değerlerin korunma mekanı olması konusunda, mevcut kaynaklarla bir
karşılaştırma yoluna gidilecek ve değişimin hızı ve yönü tespit edilmeye çalışılacaktır.
Araştırma; Diyarbakır il merkezi, ilçe merkezleri, beldeleri ve birkaç büyük merkez
köyü kapsamaktadır. Bahsedilen yerleşim birimlerinde bulunan; kahvehane, lokal, dernek,
kulüp, kafe(lerin bir kısmı) gibi yerler araştırmaya dahil edilmiştir. Buralarda bulunan; çay
47
ocakları, aile çay bahçeleri, birahaneler, internet kafeler ise araştırmaya dahil edilmemiştir.
Bir kahvehanede oyun oynandığı ya da oynanmadığı, kriter olarak alınmış ve bu çerçeveye
göre araştırma gerçekleştirilmiştir.
Anket, enformel görüşme, gözlem ve katılımlı gözlem teknikleri kullanılmak suretiyle,
elde edilen bilgilerin güvenilir olması sağlanmıştır.
Alan araştırması, Mayıs 2002-Temmuz 2002 tarihler arasında yapılmıştır.
Alan araştırmasının yapılabilmesi amacıyla, Diyarbakır Valiliği’nden yazılı izin
alınması gereği ortaya çıkmıştır. Araştırma yapılan dönemlerde, Diyarbakır, Olağanüstü Hal
Bölgesi içinde yer almaktaydı. Valilik izninin geç çıkması, yaklaşık olarak, araştırmanın 3 ay
gecikmeli gerçekleştirilmesi sonucunu doğurmuştur. 17.04.2002 gün ve 2002/2860 sayılı
“valilik oluru”nun alınmasından sonra, alan çalışmasına başlanmış ve bu çaba yaklaşık 2,5 ay
sürmüştür.
Anket formuna konulmak üzere 85 soru hazırlanmıştır. Bu sorulardan 16 tanesi açık
uçludur.
Kahvehaneye farklı zamanlarda farklı kişilerin gelebileceği varsayımından hareket
edilmiş ve anketlerin; hafta sonu gündüz, hafta sonu gece, hafta içi gündüz ve hafta için gece
yapılması sağlanmıştır. Hafta sonu gündüz ve hafta sonu geceleri, kahvehanelerin daha yoğun
olmasından dolayı, bu aralıklarda gerçekleştirilen anket sayısı daha fazla olmuştur.
Araştırma yürütücüsü, araştırma yürütücü yardımcıları (2 kişi) ve toplam 35 Sosyoloji
Bölümü (özellikle 3. sınıf, 4. sınıf ve 2. sınıf) öğrencisi tarafından alan çalışması
gerçekleştirilmiştir.
Kahvehanede görüşme gerçekleştirilecek, anket uygulanacak kişi sayısını anketör
belirlemiştir. Kahvehanenin büyüklüğü ve kalabalıklığı, kriter olarak ele alınmıştır. Bir
kahvehaneden 3-8 arasında denek alınmıştır. Yaklaşık olarak 200 kahvehaneye ulaşılmış,
buradakilerle görüşme gerçekleştirilmiş ve bu mekanları gözleme olanağı elde edilmiştir.
3.3.Bilgi Toplama Araçları
Araştırmanın kuramsal çerçevesinin oluşturulabilmesi için, geniş bir zaman dilimini
kapsayan kaynak taraması yapılmış ve –birkaç eser hariç– yazılı kaynakların tümüne
ulaşılabilmiştir. Milli Kütüphane ve farklı üniversitelerin kütüphanelerinde kaynak taraması
yapılmıştır. İnternet vasıtasıyla birçok bilgi ve kaynağa ulaşılmıştır.
Araştırmanın alan çalışması kısmında, temel bilgi toplama tekniği olarak anket
kullanılmıştır. Enformel görüşme, gözlem ve katılımlı gözlem tekniklerine de yerine göre
başvurulmuştur.
48
Kahvehanelerin denetimiyle ilgili olmaları bakımından il ve ilçe belediyeleri ve emniyet
birimleriyle görüşme yapılmış, ilçe ve belde belediyelerinden, ilgili yerleşim yerindeki
kahvehane sayısı öğrenilmiştir. Kahveciler ve Çaycılar Odası Başkanlığı’yla da sık sık irtibata
geçilmiştir.
Araştırma için veri toplanırken, kahvehanede bulunanlara 85 sorudan oluşan bir anket
uygulanmıştır. Anket formunun arka kısımları, enformel görüşme bilgilerinin aktarılması için
kullanılmıştır. Bunun yanında, anket formunun ön yüzündeki boşlukların da kullanılabilmesi
sağlanmıştır.
Okuma yazması olmayan veya olduğu halde dolduramayacak durumda bulunan
kimselere, anketteki sorular, anketörler vasıtasıyla sorulmuş ve verilen yanıtlar anket formuna
işlenmiştir.
3.4.Analiz Teknikleri
Anketlerden elde edilen verilerin dağılımı, bilgisayarda SPSS istatistik programı
kullanılarak ortaya konulmuştur. Öncelikli olarak, basit dağılım tabloları alınmış ve buna göre
bir değerlendirme yapma olanağı sağlanmıştır. Birtakım bağımsız değişkenlerle (yaş, medeni
durum, öğrenim durumu, meslek, aylık gelir, doğum yeri vs.) diğer değişkenler arasında
çapraz ilişki aranması yoluna gidilmiş, ancak, ilgili değişkenlerin büyük bir kısmının seçenek
sayısının fazla olmasından dolayı, ortaya gereğinden büyük tablolar ortaya çıkmıştır. Sonuçta,
bu tabloların, pratik bir yarar sağlayamayacağı sonucuna varılmış ve bu tablolar araştırmada
kullanılmamıştır. Aynıca, cevapların tamamında, cevap verilmeyen soruların olması da,
çapraz tabloların kullanılmasını engellemiştir.
Bilinen anlamıyla, bilgisayardaki SPSS programından; x2, p ve SD değerlerinin alınması
ve tabloların anlamlılığının test edilmesi planlanmıştı. Ayrıca, özellikle bağımlı değişkenlere
ait yüzde değerleri ve çapraz tabloda her kutucuğa düşen değerin toplam yüzdesinin alınması
da öngörülmüş, yine, yukarıda belirtilen (seçeneklerin fazla olmasından dolayı, ortaya çıkan
çapraz tablonun kullanılamaması ve yanıt verilmeyen soruların bulunması) nedenden dolayı,
bu değerler de araştırmada kullanılamamıştır.
Anketörlerin, anket formunun belli yerlerine düşmüş oldukları notlar, açıklayıcı bir
fonksiyon görmüş ve yorumlamalarda büyük oranda kullanılmıştır.
Kahvehane müdavimleri gibi, kahvehane sahipleriyle de, çoğunlukla enformel görüşme
gerçekleştirilmiştir. Bunlara uygulanan ve bir sayfadan müteşekkil bulunan anket formuna ait
verilerin, ayrı bir araştırmada kullanılması planlanmıştır.
Bu araştırmanın yürütücüsü tarafından, daha önce yapılan küçük çaplı alan araştırması
sonuçlarıyla karşılaştırma yapma olanağı da olmuştur.
49
Yapılan hipotez testinde, kahvehanelerin geçmişteki durumlarıyla gününüzdeki
durumları karşılaştırılmış ve hipotezin hangi düzeyde doğrulandığı ifade edilmeye
çalışılmıştır.
4.Araştırmanın Varsayım ve Hipotezleri
Araştırmanın temel varsayımı (sayıltı) şöyledir: 16. yüzyılda oluşmaya başlayan ve
kısa bir sürede yaygınlık kazanan kahvehanelerin, değişik birçok fonksiyonu ortaya çıkmış, o
dönemdeki işlevlerinden bir kısmı günümüze gelinceye kadar değişmiş, bazı fonksiyonları
ortadan kalkmış, zaman içinde bu mekanlar yeni birtakım işlevler kazanmışlardır.
Araştırmanın hipotezlerinden (denence) bazıları, aşağıdaki gibi sıralanabilir:
1.Enformel bir eğitim kurumu olan kahvehaneler, geçmişte sahip oldukları bu özelliğini
büyük oranda kaybetmişlerdir.
2.Eğlenme ihtiyacını karşılayan kahvehanelerin bu fonksiyonu günümüze kadar gelmiş,
ancak, eğlenme biçimi ve süresi bakımından birtakım farklılaşmalar oluşmuştur.
3.Kahvehanelerin, olumlu ve olumsuz anlamda “kültür aktarım merkezleri” olma
fonksiyonu, geçmişte olduğu gibi bugün de devam etmektedir.
4.Kahvehaneler, belli dönemlerde aykırılık (siyasal, dinsel, sosyo-kültürel vs.) merkezi
gibi işlev görmesine karşın, günümüzde bu fonksiyonu büyük ölçüde azalmıştır.
5.Kahvehanelerin, farklı birtakım grup, cemaat, parti, anlayış veya fikirlerin oluşumuna
ev sahipliği yapma fonksiyonu, bazı yönlerden farklılaşmış olmasına rağmen, -kısmen de
olsa- günümüzde de devam etmektedir.
6.Kahvehaneler, ilk olarak ortaya çıktıkları dönemlerde, kutsal bilinen yerlere (özellikle
cami, tekke, zaviye, medrese vs.) karşı, güçlü ve tek bir alternatif kamusal mekan olmasına
karşın, -başka alternatif mekan ve oluşumların da ortaya çıkmasından dolayı- günümüzde bu
fonksiyonu büyük ölçüde azalmıştır.
7.Kahvehaneler, önceleri kutsal mekanlara (cami, tekke, zaviye, medrese vs.) takviye
hizmetler sunarken, bu işlevi günümüzde büyük ölçüde ortadan kalkmış, bu fonksiyonu daha
çok çay ocakları üstlenmiştir.
8.İletişim merkezi olarak kahvehaneler, ortaya çıktıkları dönemlerde önemli bir
fonksiyon görürken, -bazı küçük yerleşim birimleri hariç- belirtilen işlevini büyük ölçüde
kaybetmiştir.
9.Kahvehanelerin, kahve bitkisi dışında, birtakım içeceklerin ve keyif vericilerin
yaygınlaşma aracı olma fonksiyonu, nitelik ve nicelik bakımından birtakım değişmeler
dışında, çok değişmemiştir.
50
10.Kahvehanelerin, erkek-egemen bir toplum yapısının kökleşmesini sağlama
fonksiyonu, eskisi kadar olmasa da günümüzde de devam etmektedir.
11.Kahvehaneler, erkek cinsiyet kimliğinin oluşması ve devamında önemli bir mekan
konumundadır.
12.Kahvehanelerin iş bulma mekanı olarak kullanılma fonksiyonu, günümüzde eskiye
nazaran daha da artmıştır.
13.Kültür-sanat faaliyetleri açısından önemli bir mekan olan kahvehanelerin bu işlevi,
neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır.
14.Entelektüellerin devam ettikleri ve bir kısmının eserlerini kaleme aldıkları bir mekan
olan kahvehanelerin bu fonksiyonu, günümüzde hemen hemen ortadan kalkmıştır.
15.Kahvehaneler, insanlarda demokratik bir kültürün oluşumu ve gelişimini sağlayan
mekanlardır.
16.Sözlü kültürün devam etmesi açısından önemli bir mekan olan kahvehanelerin, bu
özelliğinin, yoğunluk olarak azaldığı, bunun yerine daha farklı davranış kalıplarının (oyun
oynama, televizyon seyretme vs.) ortaya çıktığı görülmektedir.
17.Kahvehanelerin, bireylerin birbirleriyle dertleşmelerini sağlayarak, deşarj olma
yolunu açan, terapik bir ortam meydana getirme işlevi eskiye nazaran azalmıştır.
18.Müzik kültürünün gelişmesini sağlayan kahvehanelerin, bu fonksiyonları neredeyse
ortadan kalkmıştır.
19.Kahvehaneler, özellikle kent yaşamında önemli bir unsur olan, sosyalleşme ve
yabancılaşmayı önleme sürecinde, “tampon mekanizma” olarak fonksiyon görmektedirler.
20.Kahvehaneler, kırsal kesimden kentsel alanlara gelenlerin şehirlileşmelerini
geciktiren bir mekan olarak fonksiyon görmektedirler.
21.Kahvehaneler, belli bir dönem terörist eylemlerin “hesaplaşma merkezi” olarak
fonksiyon görürken, bu fonksiyonu günümüzde belirgin biçimde bulunmamasına karşın, bu
hareketlere açık olma yönü nispeten devam etmektedir.
22.Kahvehaneler, özellikle milli maçlarda, ulusal bütünlüğün sağlanmasına -dolaylı
yönlerden de olsa- zemin hazırlarken, bazen de farklı takımlara sempati ile bakan kişiler
arasında –fanatiklikten kaynaklanan- bir çatışma meydana getirecek ortam hazırlamaktadır.
23.Eskiden olduğu gibi, günümüzde de kahvehaneler, argo kültürün oluşum ve
yaygınlaşma merkezi olma fonksiyonunu sürdürmektedirler
24.İşsizliğin kökleşmesine neden olan kahvehanelerin bu fonksiyonu, günümüzde de
oldukça etkili bir biçimde sürmektedir.
51
25.Kahvehanelerin, insanları “bilinçlendirme” merkezi olması yönü dikkat çekerken, bu
fonksiyon günümüzde tam ters işlemekte, kahvehaneler “bilinçsizleştirme” görevi
görmektedirler.
26.Kahvehanelerin, “zaman öldürme” fonksiyonu, eskiden olduğu gibi günümüzde de
devam etmektedir.
27.Kahvehanelerin sapma davranışının oluşumunu ve devamını sağlayan bir mekan
olma fonksiyonu, eskiye nazaran daha da artmış, kaynaklık ettiği sapma davranışı nitelik ve
nicelik olarak değişmiştir.
28.Şifreli televizyon kanallarını seyretme mekanı olması, kahvehanelerin günümüzde
dikkat çeken önemli fonksiyonlarındandır.
29.Ergenlik çağındaki gençlerin kendilerini ispat mekanı olma yönü, eskiden olduğu
gibi günümüzde de devam etmektedir.
30.Kent merkezlerinde, hemşerilikten kaynaklanan dayanışmayı sağlaması açısından
kahvehaneler, büyük bir öneme sahiptirler.
31.Kahvehane kültürü, çeşitli yönleriyle –internette sohbet anlamına gelen- chat
kültürüne kaynaklık etmektedir.
32.İş ve işçi bulma mekanları olarak da kullanılan kahvehaneler, aynı zamanda bir
istihdam alanı (çaycı, ocakçı, garson vs.) oluşturmaktadır.
33.Kahvehaneler, gerek ulusal gerekse yerel yönetime talip olan politikacıların oy
toplama ve propaganda mekanı olma işlevi görmektedirler.
34.Kahvehaneler; Valilik, Belediye ve diğer yerel birimlerin, mahalle halkıyla
gerçekleştirdiği “huzur toplantıları”na ev sahipliği yapmak suretiyle, devletle halkın birbirine
yakınlaşmasında etkin rol oynayabilir.
35.Kahvehaneler, gezici satıcıların (çerçi, işportacı vs.) ürünlerinin sergilenmesi ve
satışında önemli bir mekan olarak kullanılmaktadır.
36.Kahvehaneler, yerel basının haber kaynağı olarak, yerel gazete, radyo ve
televizyonların bazı konulara bakışını ve düşüncelerini etkileyebilme gücüne sahiptir.
37.Kahvehanelerin, siyasi otoritenin kamuoyu araştırmaları ya da güvenlik amaçlı
istihbarat çalışmalarında kullanılma işlevi, geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam
etmektedir.
38.Kahvehanelerin; aynı sokak, mahalle ya da semtteki sakinlerin, yaşadıkları yerle
ilgili gelişmeleri birinci elden öğrenebilecekleri bilgi ve haber kaynağı olma işlevi, geçmiş
dönemlere göre azalmasına rağmen, günümüzde de devam etmektedir.
39.Kahvehaneler; nişan, düğün, cenaze gibi toplumsal organizasyonlar için mekan olma
fonksiyonunu yerine getirmektedirler.
52
40.Bazı kahvehaneler; birtakım ekstrem oyunları (bilardo, langırt, masa tenisi vs.)
oynayanların ve benzer ilgi alanlarına (kuş, nargile, horoz dövüşü vs.) sahip kişilerin bir araya
gelmesine olanak sağlamaktadır.
41.Kahvehaneler, önemli maçlarda (ulusal maç, derbi maçları vs.), kişilerin bastırılmış
duygularının ortaya çıkması ve deşarj olmasını sağlayan mekanlar / yansıtma ortamları /
duyguların yer değiştirme ortamlarıdır.
42.Kahvehaneler, birtakım marjinal grupların (fanatik futbolseverler vs.) bir araya
gelmesine mekan olabilmektedir.
43.Kahvehaneler, aynı meslek grubundan olan kişilerin (kuyumcular, mühendisler,
yargı mensupları vs.) toplanma mekanı olarak işlev görmektedirler.
44.Kahvehaneler, ucuz ve ulaşılması kolay bir eğlence-vakit geçirme mekanı
olduğundan çokça tercih edilmektedir.
45.Kahvehaneler, bulundukları yerleşim birimine/yere göre, farklı fonksiyonlar yerine
getirmektedirler. Yerleşim birimine/yere göre, yerine getirilen fonksiyonlarda zamanla
farklılaşmalar olmuştur.
II.BÖLÜM
BULGULAR VE DEĞERLENDİRME
Bu bölümde, araştırma sonuçlarından elde edilen veriler, belli kurallar dahilinde
tablolaştırılmış ve bir kategoride yoğunlaşmanın nedenleri ve sonuçları üzerinde durulmuştur.
Gerekli durumlarda, konuyla ilgili kısa bir kavramsal çerçeve sunulmuş ve bu sayede birtakım
yorumlarda bulunma olanağı ortaya çıkmıştır.
Bulgular, basit tablo halinde verildiğinde, sayısal rakam yanında bu rakama karşılık
gelen yüzde de belirtilmiştir. Birden fazla cevabın verilmiş olduğu tablolarda ise, bir
kategorideki ilgili frekansın toplam içindeki oranı esas alınmış ve bu rakamın yüzdesi
verilmiştir. Birden fazla yanıtın verilmiş olduğu tablolarda, toplam sayı ve toplam yüzde
verilmemiştir.
1.Kahvehane Müdavimlerinin Genel Durumları
İnsanlar, ayırt edici birtakım niteliklere göre kategorileştirilmektedirler. Bu nitelikler;
yaş, cinsiyet, ırksal özellikler, meslek, grup, dernek, örgüt, birtakım farklı davranış şekilleri
(Tezcan,1987,108), doğum yeri, baba mesleği, çocuk sayısı, medeni durum biçiminde
sıralanabilir. Burada, kahvehane müdavimleri ile ilgili birtakım yorumlarda bulunmak için
öncelikle onların; yaş, doğum yeri gibi durumları üzerinde durulmuştur.
Kişilerin toplumsal konumlarının belirlenmesinde ve buna göre birtakım rollerin
gereklerinin yerine getirilmesinde önemli faktörlerden birisi yaş olmaktadır. Yaş durumu ele
alınırken; 18-30 yaşları arasında olanlar “genç”, 31-40 yaşları arasındakiler “yetişkin”, 41-50
yaşları arasında olanlar “orta yaş”, 51 yaşın üzerinde olanlar “yaşlı” kategorisinde
değerlendirilmiştir. Müdavimlerin yaşlarına ilişkin dağılım Tablo 1’de ortaya konmuştur.
Tablo 1: Yaş Durumuna Göre Dağılım
Yaş
14 yaş ve aşağısı
15-17 yaş arası
18-20 yaş arası
21-25 yaş arası
26-30 yaş arası
31-35 yaş arası
36-40 yaş arası
41-45 yaş arası
46-50 yaş arası
51-55 yaş arası
56-60 yaş arası
61 yaş ve daha büyük
Toplam
Sayı
1
8
71
235
184
101
71
34
39
28
18
10
800
Yüzde
0.1
1.0
8.9
29.4
23.0
12.6
8.9
4.3
4.9
3.5
2.3
1.3
100.0
54
Deneklerin 3/5’ünden daha fazlası, 18-30 yaş (genç) arasındadır. Yetişkin (31-40)
olarak ele alınanların oranı 1/5’e karşılık gelmektedir. Orta yaş (41-50) grubunda yer alanlar,
yaklaşık 1/10 civarındadır.
18 yaşından küçük olanların kahvehanede bulunma oranı yüksek olmasına rağmen,
bunların anket formuna işlenmediği dikkat çekmektedir. 18 yaşından küçük olduğunun
belirtilmesi hususunda, kahvehane sahiplerinin bazen müdahale ettiği gözlemlenmiştir.
Araştırmanın, resmi prosedür gereği yapılıyor olması hissine kapılınmasının, bu şekilde bir
davranış sergilenmesine neden olduğu ifade edilebilir.
Yıldız’ın (1996) araştırmasında, kahvehaneye ilk olarak 17 yaşında gelenlerin oranı
%32 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, gerçekte kahvehanede bulunanlardan, yaşı 17’nin
altında olanların çok daha fazla olduğu ifade edilebilir. Adı geçen araştırmada, “kahvehaneye
ilk gelme”den, kahvehaneyle ilk olarak tanışma anlamı da yüklendiğinden, oranın nispeten
yüksek çıktığı ifade edilebilir.
Kahvehaneye devam edenlerin doğum yerlerine ilişkin dağılımın görülebilmesi için
Tablo 2 oluşturulmuştur.
Tablo 2: Doğum Yerine Göre Dağılım
Doğum Yeri
İl merkezi
İlçe merkezi
Kasaba / belde
Merkez köy
İlçe köy
Diğer
Toplam
Sayı
300
250
14
45
185
6
800
Yüzde
37.5
31.3
1.8
5.6
23.1
0.8
100.0
Kahvehane müdavimlerinin 2/3’sinden daha fazlasının, kent merkezinde (il merkezi,
ilçe merkezi) doğduğu ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık 1/3’inin ise, kırsal kökenli (kasaba /
belde, merkez köy, ilçe köy) olduğu dikkat çekmektedir. Diğer biçiminde yanıt verenlerin
oranı ise %0.8’e karşılık gelmektedir.
2.Medeni-Ailevi Durum
Kahvehaneye devam edenlerin medeni durumunun, onların kahvehaneye devam
etmesini etkileyebileceği ifade edilebilir. Müdavimlerin medeni durumlarına ilişkin dağılımın
görülebilmesi için Tablo 3 oluşturulmuştur.
55
Tablo 3: Medeni Duruma İlişkin Dağılım
Medeni Durum
Bekar
Evli
Boşanmış
Eşi ölmüş (dul)
Başka
Yanıt yok
Toplam
Sayı
372
408
7
4
3
6
800
Yüzde
46.5
51.0
0.9
0.5
0.4
0.8
100.0
Kahvehane müdavimlerinin yarısından biraz fazlası evlidir. Geriye kalan ise; bekar
(%46.5), boşanmış (%0.9), eşi ölmüş (dul) (%0.5) ve başka (%0.4) seçeneklerinden
oluşmaktadır. Genel olarak evli ve bekarların oranlarının yaklaşık olarak eşit miktarlarda
olması, medeni durum değişkenine bağlı olarak yapılacak değerlendirmelerin daha sağlıklı
olması sonucunu doğurabilir.
Kahvehaneye devam edenlerin evlenme yaşına ilişkin bilgilerinin öğrenilebilmesi için,
Tablo 4 oluşturulmuştur.
Tablo 4: Evlenme Yaşına Göre Dağılım
Evlenme Yaşı
17 yaş ve daha küçük
18-20 yaş arası
21-25 yaş arası
26-30 yaş arası
31-35 yaş arası
36-40 yaş arası
41 yaş ve yukarısı
Cevap yok
Toplam
Sayı
48
107
184
66
18
3
2
372
800
Yüzde
6.0
13.37
23.0
8.25
2.3
0.4
0.3
46.5
100.0
Evlenme yaşı açısından bakıldığında, gençlik dönemi olarak ele alınan, 18-30 yaş
arasında evlenenlerin toplam oranının %44.62 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Deneklerin
%46.5’i de zaten bekardır. 17 yaş ve aşağısında evlenenlerin oranı %6 olarak gerçekleşmiştir.
Küçük yaşta evlenme oranının, kadınlarda daha yüksek olma ihtimali bulunmaktadır.
Kadınların erken yaşta evlendirilmesi olgusu, bölge ve il bazında yaygın olurken, yeni
birtakım düzenlemelerin, bu uygulamanın, eskiye göre azalması sonucunu doğurduğu ifade
edilebilir.
Kahvehaneye devam eden kişilerin çocuk sayısına ilişkin dağılım Tablo 5’te
görülmektedir.
56
Tablo 5: Çocuk Sayısına İlişkin Dağılım
Çocuk Sayısı
Yok
1-2 çocuk
3-4 çocuk
5-6 çocuk
7-8 çocuk
9-10 çocuk
11 çocuk ve üzeri
Toplam
Sayı
400
122
153
64
39
18
4
800
Yüzde
50.0
15.25
19.12
8.0
4.87
2.25
0.5
100.0
Tablo 5’te, 1/3’lik bir kesim, 1-4 arasında çocuğa sahiptir. Azımsanamayacak bir oran
da (%15.62), 5 ve daha fazla çocuğa sahiptir. Örnekleme alınanların %3.5’inin, evli olduğu
halde çocuğu yoktur. Yeni evli olma, çocuk istememe ya da birtakım sağlık sorunlarından
dolayı çocuğun olmaması ihtimali bulunmaktadır.
Az çocuk sahibi olma, endüstri toplumlarının gereği gibi görülebilmektedir. Çağdaş
toplumlarda, daha rahat bir yaşam sürebilmek, çocuğa gerekli eğitim, refah düzeyinin
sağlanabilmesi için az çocuk yapılması yeğlenebilmektedir (Yazan,1991). Modern yaşam
tarzının benimsenmesi oranına göre, çocuk sayısının düşmesi söz konusu olabilir.
Çok çocuk sahibi olma konusunda, deneklerin görüşlerinin nasıl bir dağılım içinde
olduğunun görülebilmesi amacıyla Tablo 6 oluşturulmuştur.
Tablo 6: Çok Çocuk Sahibi Olma Konusundaki Görüşlerin Dağılımı
Görüş
Çok çocuk sahibi olunmasına karşıyım
Çok çocuk sahibi olmayı destekliyorum
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
559
125
96
20
800
Yüzde
69.9
15.6
12.0
2.5
100.0
Kahvehane müdavimlerinin 2/3’sinden daha fazlasının çok çocuk sahibi olma
konusunda olumsuz bir görüş içinde olduğu görülmektedir. Çok çocuk konusunda olumlu bir
tavır içinde olanlar %15.6 oranına karşılık gelmektedir. Başka (%12.0) biçiminde yanıt
verenlerin, daha çok fatalist (kaderci) bir tutum içinde oldukları dikkat çekmektedir. Çok
çocuk sahibi olunması konusunda, kişilerden bir kısmının, bu konuda ellerinde çok da fazla
bir şey gelmediğini ifade etmeleri, bu konuda mutaassıpça bir davranış içinde olduklarını ve
gebelikten korunma yolları konusunda bilgisiz olduklarını akla getirmektedir.
Kahvehane müdavimlerinin hanesinde yaşayanların sayısının öğrenilmesi amacıyla
onlara, “hanenizde toplam kaç kişi barınıyor?” biçiminde soru sorulmuş ve alınan yanıtlar
Tablo 7’de ortaya konulmuştur.
57
Tablo 7: Hanede Yaşayan Kişi Sayısına İlişkin Dağılım
Hanedeki Kişi Sayısı
1-2 kişi
3-4 kişi
5-6 kişi
7-8 kişi
9-10 kişi
11-12 kişi
13 kişi ve daha fazla
Cevap yok
Toplam
Sayı
36
150
245
146
91
33
27
72
800
Yüzde
4.5
18.75
30.62
18.25
11.38
4.12
3.38
9.0
100.0
Müdavimlerin yaklaşık 1/3’inin hanesinde 5-6 kişi bulunmaktadır. 3-4 kişilik ailelerin
oranı %18.75, 7-8 kişi barınan hanelerin oranı ise %18.27’tir. Hanesinde 5’ten fazla kişi
bulunanların oranı 2/3’den daha fazladır. Bazı hanelerde 15, 16, 18 kişinin barındığı ortaya
çıkmıştır. Bu durum, kırsal kesimden kentsel alana olan yoğun göçle açıklanabilir. Terör
ortamının bitmesi ve köye dönüşün başlamasından sonra, göç konusunda geriye dönüş
başlamış ve dolayısıyla, hanede barınan kişi sayısında da düşmeler olabilmiştir.
Baba ve annenin hayatta olmasına ilişkin dağılımın görülebilmesi için Tablo 8
oluşturulmuştur.
Tablo 8: Baba ve Annenin Yaşama Durumuna İlişkin Dağılım
Baba ve Annenin Yaşama Durumu
Baba ve anne sağ
Baba sağ
Anne sağ
Her ikisi de ölmüş
Yanıt yok
Toplam
Sayı
514
47
140
95
4
800
Yüzde
64.3
5.9
17.5
11.9
0.5
100.0
Müdavimlerin, yaklaşık olarak 2/3’sininin baba ve annesi hayattadır. Sadece annesinin
hayatta olduğunu belirtenler %17.5, her ikisinin de öldüğünü belirtenler %11.9 oranına
sahiptir. Sadece babası hayatta olanlar %5.9’dur. Yanıt vermeyenler ise %0.5 oranına karşılık
gelmektedir.
3.Öğrenim Durumu
Öğrenim durumu, kişilerin kahvehaneye devam etmesini etkileyen önemli faktörler
içinde ele alınabilmektedir. Daha çok, boş zamanı değerlendirme ya da zamanı bir şekilde
“harcama” düşüncesinde olan kişilerin, bu faaliyetlerinde tahsil durumunun, yapılan tercihi
önemli oranda etkileyebilmesi beklentisi bulunmaktadır. Kahvehane müdavimlerin öğrenim
durumuna ilişkin dağılım Tablo 9’da gösterilmiştir.
58
Tablo 9: Öğrenim Durumuna İlişkin Dağılım
Öğrenim Durum
Herhangi bir öğretim kurumundan mezun değil
İlkokul mezunu
İlköğretim ikinci kademeye devam ediyor
İlköğretim (ortaokul) mezunu
Liseye devam ediyor
Lise ve dengi okul mezunu
Yüksekokul / üniversiteye devam ediyor
Yüksekokul / üniversite mezunu
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
42
131
8
93
31
234
128
91
40
2
800
Yüzde
5.3
16.4
1.0
11.6
3.9
29.3
16.0
11.4
5.0
0.3
100.0
Öğrenim durumuna bakıldığında, müdavimlerin yaklaşık 1/3’inin lise ve dengi okul
mezunu olduğu dikkat çekmektedir. İlkokul mezunu olanlar %16.4, yüksekokul / üniversiteye
devam edenler %16.0 oranına sahiptir. Yüksekokul / üniversiteye devam eden ve mezunların
toplam oranı, yaklaşık 1/3 oranındadır. Tahsil düzeyi yüksek olanlardan, kahvehaneye devam
edenlerin yüksek bir orana karşılık geldikleri ifade edilebilir. Öğrenci olanların oranının,
1/5’den daha fazla olduğu dikkat çekmektedir.
Kahvehane müdavimlerinin babalarının öğrenim durumlarına ilişkin dağılımın
görülebilmesi için Tablo 10 oluşturulmuştur.
Tablo 10: Babanın Öğrenim Durumuna İlişkin Dağılım
Babanın Öğrenim Durumu
Tahsili yok
Okuma-yazma biliyor
İlkokul mezunu
Ortaokul mezunu
Lise ve dengi okul mezunu
Yüksekokul / üniversite mezunu
Diğer
Cevap yok
Toplam
Sayı
204
26
370
67
79
28
8
18
800
Yüzde
25.5
3.25
46.25
8.38
9.9
3.5
1.0
2,3
100.0
Babanın öğrenim durumu açısından en büyük oranı (%46.25) ilkokul mezunları
oluşturmaktadır. Tahsili olmayan ve okuma-yazma bilmeyenlerin toplam oranı ise,
örneklemin yaklaşık 1/3’ine karşılık gelmektedir. Öğrenim düzeyi yükseldikçe, ilgili
seçeneklerin oranlarında bir düşme olmaktadır.
Tablo 11’de, kahvehaneye devam edenlerin annelerinin öğrenim durumlarına ilişkin
dağılım yer almaktadır.
59
Tablo 11: Annenin Öğrenim Durumuna İlişkin Dağılım
Annenin Öğrenim Durumu
Tahsili yok
Okuma-yazma biliyor
İlkokul mezunu
Ortaokul mezunu
Lise ve dengi okul mezunu
Yüksekokul / üniversite mezunu
Diğer
Cevap yok
Toplam
Sayı
507
40
168
17
20
5
6
37
800
Yüzde
63.38
5.0
21.0
2.1
2.5
0.6
0.8
4.6
100.0
Annelerin öğrenim durumuna bakıldığında, baba öğrenim durumuna göre çok daha
gerilerde olduğu görülmektedir. Annelerden tahsili olmayanların oranı yaklaşık olarak
örneklemin 2/3’sine karşılık gelmektedir. İlkokul mezunu olanların oranı ise 1/5’den daha
fazladır. Okuma yazma bilenler %5.0, ortaokul mezunu %2.1, lise ve dengi okul mezunu
%2.5, yüksekokul / üniversite mezunu %0.6 oranına karşılık gelmektedir. Diğer biçiminde
yanıt verenler %0.8 iken, soruyu yanıtlamayanlar ise %4.6 oranına sahiptir.
4.İkamet Durumu
Doğum yeri gibi ikamet yeri de, kişilerin dünya görüşünün oluşması ve değişim
sürecine etki edebilmektedir. Kişiler, çevresinde gördükleri ve yaşadıklarıyla, bir düşünce ve
hayat tarzı geliştirir ve bu yaşam tarzı, kişinin ömrü boyunca devam edip gidebilir.
İkamet
edilen
yer,
kişilerin
kahvehaneye
devam
etmesini
büyük
oranda
etkileyebilmektedir. Özellikle, mahalle arkadaşlığı gibi ilişkilerin, kahvehaneye devam etme
olgusuyla yakın bir bağının bulunduğu bilinmektedir. Arkadaşlığın, kahvehaneye ilk gitme ve
bunu sürdürmede ne derece etkisinin olduğu, ileriki konulurda detaylı olarak işlenecektir.
Kahvehane müdavimlerinin ailece ikamet yerine ilişkin dağılım, Tablo 12’de gösterilmiştir.
Tablo 12: Ailece İkamet Yerine İlişkin Dağılım
Ailece İkamet Yeri
İl merkezi
İlçe merkezi
Kasaba / belde
Merkez köy
İlçe köy
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
618
127
10
9
30
4
2
800
Yüzde
77.3
15.9
1.3
1.1
3.8
0.5
0.3
100.0
Doğum yeri il ve ilçe merkezi olanların oranı, daha önce (Tablo 2) %68.8 olarak
çıkmıştı. Ailece ikamet yerine ilişkin tabloya bakıldığında, il ve ilçede oturanların toplam
oranının ise %93.12 olduğu görülmektedir. Yaklaşık %25’lik oranındaki fark, kırsal alandan
60
kentsel alana doğru bir göçün yaşanmış olduğunu akla getirmektedir. Bu göç; güvenlik nedeni
yanında, eğitim, iş, toprak bölüşümü, kan davası vs. nedenlerden de kaynaklanabilmektedir.
İkamet edilen kesimin merkezi ve gelişmiş olmasına göre, kahvehaneye devam daha da
artmaktadır. Erder’in (2001,273-277) yaptığı araştırmada, çevre mahallelere gidildikçe
kahvehane müdavimliği %72.5’den %57.4’e ve %42.6’ya düşmektedir. Benzer sonuçlar,
Ayata-Ayata’nın araştırmasında da ortaya çıkmıştır. Buna göre, gecekondu bölgelerinde
kahvehaneye devam edenlerin oranı yarıya yakın olurken, orta sınıf semtlerde bu oran bazen
%10’un altına düşebilmektedir (Ayata-Ayata,1996,109). Kişilerin ikamet ettiği yerin
durumuna göre, eğlenme, arkadaş bulma, ilişki kurma, zaman geçirme olanakları ve biçimleri
değişebilmektedir. Kahvehaneye devam edenlerin toplam oranının değişimi, bir yerleşim
yerinin kendi içinde farklı olabilirken, büyük şehir, şehir, büyük ilçe, ilçe, belde, büyük köy,
köy vb. olmasına göre farklılaşabilir.
Türkiye’de kahvehanelerin açılması, kırsal alanda, kentsel alana göre daha geç
olmuştur. 1945’li yıllarda köylerin ancak %13’ünde kahvehane varken, bu oran 1960’ta
%30’a, 1970’lerde ise %50’lere çıkmıştır. Köylerin büyüklüğü, ekonomik ve sosyal
gelişmişliğine paralel olarak (Kahve-II), köylerde kahvehane açıldığı görülmektedir.
1950’lerde, kırsal kesimde kahvehaneden çok köy odası bulunmaktadır (Taylan,1995,69;
Ekici,1990). İnsanların; buluşma, sohbet etme, eğlenme, haberleşme vb. gereksinimlerinin o
dönemlere kadar, köy odaları vasıtasıyla yerine getirildiği ifade edilebilir.
Bulunulan yere göçle gelinip-gelinmediğine ilişkin dağılımın görülebilmesi için Tablo
13 oluşturulmuştur.
Tablo 13: Bulunulan Yere Göç Nedeniyle Gelinip-Gelindiğine İlişkin Dağılım
Göç Etme Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
174
617
9
800
Yüzde
21.8
77.1
1.1
100.0
Bulunulan yere göç nedeniyle gelmediğini belirtenlerin oranı %77.1 olarak
gerçekleşmiştir. “Evet” biçiminde yanıt verenler ise %21.8 oranındadır. Son birkaç yıla kadar
Diyarbakır, yoğun göç alan illerin başında gelmekteydi. Avrupa ülkelerinde şehir nüfusu, 300
yılda %100 oranında artarken, Güneydoğu Anadolu illerinden Batman, Şanlıurfa ve
Diyarbakır’da, altı yılda şehir nüfusu %300 oranında artmıştır (Merzeci,1997,36). Dolayısıyla
göç, daha birkaç yıla kadar, bölgenin önemli bir problemi durumundaydı. 2003 yılı Haziran
ayı itibariyle, “köye dönüş”ler devam etmektedir.
61
Kişilerin, oturdukların evin durumunun öğrenilmesi amacıyla onlara, “oturduğunuz evin
durumu nedir?” biçiminde soru sorulmuştur. Alınan yanıtların dağılımı aşağıda, Tablo 14’te
görülmektedir.
Tablo 14: Oturulan Evin Durumuna İlişkin Dağılım
Ev Durumu
Kira
Lojman
Kendi evi
Baba evi
Diğer
Toplam
Sayı
233
19
252
286
10
800
Yüzde
29.1
2.4
31.5
35.8
1.3
100.0
Deneklerin 1/3’inden daha fazlası baba evinde ikamet ederken (daha çok bekar olanlar),
1/3’inden biraz azı ise kendi evinde oturmaktadır. Kirada oturanların oranı da
azımsanamayacak (%29.1) düzeydedir. 2/3’sinin kendi ya da baba evinde oturması, önemli
miktarda paranın elde kalması ve bunun ayrı bir alana harcanması anlamına gelmektedir.
Bölgede, göçten dolayı ev kiralarında önemli bir artış olmuş ve kira için verilen para, aylık
gelirin bazen 1/3’ine kadar varabilmiştir. Terör olaylarının bitmesinden sonra, son birkaç
yıldır, yapılaşma oranları yükselmiş ve ev kiralarında olduğu gibi ev fiyatlarında da gözle
görülür bir düşme yaşanmıştır.
5.Meslek Durumu
Meslek; kişilerin boş zaman, gelir, arkadaş çevresi vs. unsurların belirlenmesinde
önemli bir yere sahiptir. Bu unsurlar, kişinin kahvehaneye devam etmesinde önemli
olduğundan, meslekle kahvehaneye devam etme arasında direkt bir ilişki bulunduğu
söylenebilir. Kahvehane müdavimlerinin uğraşı alanlarına ilişkin dağılımın görülebilmesi için
Tablo 15 oluşturulmuştur.
Tablo 15: Kişilerin Uğraşı Alanlarına İlişkin Dağılım
Meslek
Öğrenci
Serbest
Işçi
Esnaf
İşsiz
Memur
Öğretmen
Şoför
Emekli
Teknisyen-tekniker
Çiftçi
Diğer
Cevap yok
Toplam
Sayı
131
130
127
107
64
62
42
29
28
20
19
11
30
800
Yüzde
16.38
16.25
15.88
13.38
8.0
7.8
5.25
3.62
3.5
2.5
2.38
1.38
3.8
100.0
62
Tablo 15’te, kahvehane müdavimlerinin mesleklerine ilişkin dağılım yer almaktadır. En
büyük oranı %16.38 ile öğrenciler oluşturmaktadır. Daha sonra serbest (seyyar satıcı, CDkaset satışı, gazeteci, hamal, hayvan satışı, inşaat, kapıcı, muhasebe, müteahhit, pazarcı,
temizlik vs.) (%16.25), işçi (tekel, kamu, tamirci, inşaat, seramik, sağlık, motor, mobilya,
lokanta, kalorifer, aşçı, belediye elektrik, kamu, özel, fırın, mermer, temizlik, makasçı vs.)
(%15.88), esnaf (ayakkabı, bakkal, berber, bilgisayar, diş, döşeme, elektrik, emlak, fırın,
galeri, kahvehane, kaporta, kasap, kaynakçı, kuaför, kuyumcu, manav, marangoz, market,
matbaa, mobilya, muhasebe, elektrik, oto tamir, tamir, terzi, tuhafiye vs.) (%13.38), işsiz %8,
memur (sağlık, müdür, polis, özel güvenlik, kimya, biyoloji, belediye, banka vs.) %7.8,
öğretmen %5.25, şoför %3.62, emekli (işçi, polis, memur, Bağ-Kur vs.) %3.5, teknisyentekniker (elektrik, ziraat, inşaat vs.) %2.5, çiftçi %2.38, diğer (inşaat mühendisi, ziraat
mühendisi, makine mühendisi, bilgisayar mühendisi, din görevlisi, doktor, muhtar vs.) %1.38,
biçimindeki meslek mensupları gelmektedir. Cevap vermeyenler ise %3.8 oranına sahiptir.
Kimileri, emekli olmasına rağmen, serbest çalıştığını ifade ederken, bazıları da çalıştığı
halde öğrenci olduğunu belirtmiştir.
Ayata-Ayata’nın araştırmasında, çalışan orta yaş grubundaki kişilerin kahvehaneye
devam etme düzeylerinin düşük olduğu tespit edilmiştir (Ayata-Ayata,1996,109). Çalışma
yaşamından arta kalan sürenin az olmasının, kişilerin, süre ve haftanın günü bakımından
kahvehaneye devam etmelerini olumsuz anlamda etkileyebileceği ifade edilebilir.
Kişilerin, mesleklerini yerine getirdikleri sektörlere ilişkin dağılım Tablo 16’da ortaya
konulmuştur.
Tablo 16: Mesleğin Yerine Getirildiği Sektöre İlişkin Dağılım
Sektör
Kamu sektörü
Özel sektör
Serbest
Cevap yok
Toplam
Sayı
200
126
270
204
800
Yüzde
25.0
15.8
33.8
25.5
100.0
Kahvehane müdavimlerinin 1/3’inden daha fazlası, mesleğini serbest olarak yerine
getirmektedir. Kamu sektöründe çalışanlar ise 1/4 oranındadır. Özel sektörde faaliyet gösteren
kahvehane müdavimi oranı %15.8 olarak gerçekleşmiştir. Deneklerin yaklaşık 1/4’i –işsiz
olduğundan dolayı– cevap vermemiştir.
Kahvehaneye devam edenlerin meslekteki kıdem durumlarına ilişkin dağılım Tablo
17’de görülmektedir.
63
Tablo 17: Meslekteki Kıdem Durumuna İlişkin Dağılım
Kıdem Durumu
1 yıldan az
1-5 yıl arası
6-10 yıl arası
11-15 yıl arası
16-20 yıl arası
21-25 yıl arası
26-30 yıl arası
31 yıl ve daha fazla
Yanıt yok
Toplam
Sayı
50
176
135
91
65
46
19
17
201
800
Yüzde
6.3
22.0
16.88
11.4
8.1
5.8
2.4
2.1
25.12
100.0
Müdavimlerin 1/5’inden daha fazlasının meslekteki kıdemleri 1-5 yıl arasındadır. 6-10
yıl arası kıdemli olanlar %16.88, 11-15 yıl arası kıdemli olanlar %11.4, 16-20 yıl arası
kıdemli olanlar %8.1, 21-25 yıl arası kıdemli olanlar %5.8, 26-30 yıl arası kıdemli olanlar
%2.4, 31 yıl ve daha fazla kıdemli olanlar %2.1 olarak gerçekleşmiştir. Yanıt vermeyenler 1/4
oranındadırlar. Meslekteki uğraşı süresi arttıkça, oranlarda bir düşme olmaktadır.
Meslekteki çalışma süresi, kişilerin kahvehaneye devam etmesiyle yakından ilgili
olmaktadır. Günlük olarak az çalışan bir kişinin, çalışma yaşamı dışında kalan sürede
kahvehaneye gitme olasılığı artabilmektedir. Meslekteki günlük çalışma süresine ilişkin
dağılım Tablo 18’de ortaya konmuştur.
Tablo 18: Meslekteki Günlük Çalışma Süresine İlişkin Dağılım
Günlük Çalışma Süresi
4-5 saat arası
6-7 saat arası
8-9 saat arası
10-11 saat arası
12 saat ve yukarısı
Cevap yok
Toplam
Sayı
46
102
254
98
102
199
800
Yüzde
5.8
12.8
31.8
12.3
12.8
24.88
100.0
Meslekteki günlük çalışma süresine ilişkin dağılıma bakıldığında, 1/3 oranındaki
deneklerin günlük 8-9 saat arasında çalıştığı dikkat çekmektedir. Toplam 1/4 oranındaki
kahvehane müdaviminin 10 saat ve üzerinde çalıştığı görülmüştür. Toplam 4-7 saat arasında
çalışanların oranı yaklaşık 1/5 oranındadır.
Kişilerin günlük çalışma süresi azaldıkça, kahvehaneye devam etme ve kahvehanede
kalma süresinde artışların olması söz konusu olabilir. Mesleği gereği part-time çalışan
kişilerin (öğretmen vs.), kahvehanede bulunma süresinin daha fazla olduğu ifade edilebilir.
Günlük çalışma süresi 8 saat ve üzeri olanların, çalışma günlerinde kahvehaneye
gitmeleri zorlaşabilmektedir. Bazı kişiler, akşam vakitleri kahvehaneye gitmekte ve gece geç
64
vakitlere kadar burada kalabilmektedir. Ayrıca, hafta içi çalışan kişiler için, kahvehaneye
devam, daha çok hafta sonları olmakta ve kişilerin büyük bir kısmı hafta sonunu kahvehanede
geçirebilmektedir. Yalnız, bu durumda, ailenin gezme, alış veriş yapma vb. ihtiyaçlarında bir
aksama olabilmekte ve ailedeki diğer fertler, bu görevi üstlenebilmektedirler.
Kişilerin şu anki mesleklerinden önceki meslek öğrenilmeye çalışılmış ve kişilere, “şu
anki mesleğinizden önce, herhangi bir işle uğraştınız mı, uğraştıysanız hangisiyle?” biçiminde
soru sorulmuştur. Alınan yanıtlar Tablo 19’da görülmektedir.
Tablo 19: Şu Anki Meslekten Önce Uğraşılan Mesleğe İlişkin Dağılım
Daha Önce Meslekle Uğraşma Durumu
Hayır
Evet
Cevap yok
Toplam
Sayı
341
275
184
800
Yüzde
42.62
34.4
23.0
100.0
Kişilerin 1/3’inden biraz daha fazlası, daha önce başka bir işle uğraştığını ifade ederken,
%46.62’si ise, daha önce başka bir meslek alanında faaliyet göstermediğini dile getirmiştir.
Yanıt vermeyenlerin oranı ise yaklaşık 1/5 oranına karşılık gelmektedir. Daha önce; seyyar
satıcılık, inşaat işleri, pazarcılık, ücretli işçilik vb. alanlarında faaliyet gösterildiği ifade
edilmiştir.
6.Ekonomik Durum
Ekonomik durum, kişilerin toplumsal statülerinin belirlenmesinde etkili olduğu kadar,
bir “eğlence mekanı” gözüyle bakılan kahvehaneye devam etmesini de büyük oranda
etkileyebilmektedir. Kahvehaneye devam edenlerin aylık gelirine ilişkin dağılım Tablo 20’de
görülmektedir.
Tablo 20: Aylık Gelire İlişkin Dağılım
Aylık Gelir Durumu
150 milyon ve aşağısı
151-300 milyon arası
301-450 milyon arası
451-600 milyon arası
601-750 milyon arası
751-900 milyon arası
901-1.050 milyon arası
1.101 milyon ve yukarısı
Cevap yok
Toplam
Sayı
208
234
141
83
49
22
2
13
48
800
Yüzde
26.0
29.3
17.6
10.4
6.1
2.8
0.3
1.6
6.0
100.0
65
Geliri 150 milyon ve altında olanlar ve cevap vermeyenlerin toplam oranı, deneklerin
yaklaşık 1/3’ine karşılık gelmektedir. 151-300 milyon arası %29.3, 301-450 milyon arası
%17.6, 451-600 milyon arası %10.4, 601-750 milyon arası %6.1, 751-900 milyon arası %2.8,
901 milyondan fazla olanların toplam oranı ise %1.9 olarak gerçekleşmiştir.
Kahvehaneye devam etmenin, kişiler için parasal bir külfet getirdiği bilinmektedir.
Kahvehanede en çok tüketilen içecek olan çay ücretlerinin, 250 bin TL. (Haziran 2003)
olduğu düşünülürse, bir kişinin bir günde ödeyeceği çay ücreti birkaç milyonu
geçebilmektedir. Buna ayrıca, birçok kahvehanede uygulanan “masa saat ücreti” de
eklendiğinde, külfet daha da artabilmektedir.
Okey oynayan bir grubun, en az birkaç kişi de seyircisi olduğu gerçeğinden hareket
ettiğimizde, bir seansta en az 15-20 ve hatta daha fazla çay içilmesi ve bu miktarın da 4
milyon ve daha fazla olması sözkonusu olabilmektedir. Dolayısıyla, kişinin kahvehaneye
gelmesi, belli bir harcamayı göze alması anlamına gelmektedir.
2002 Mayıs ve Temmuz aylarında yapılan alan çalışmasına göre, kahvehaneye devam
edenlerin aylık ek gelirlerine ilişkin dağılım Tablo 21’de görülmektedir.
Tablo 21: Aylık Ek Gelir Durumuna İlişkin Dağılım
Ek Gelir Durumu
Ek gelir yok
150 milyon ve aşağısı
151-300 milyon arası
301-450 milyon arası
451-600 milyon arası
601-750 milyon arası
751-900 milyon arası
901-1.050 milyon arası
1.101 milyon ve yukarısı
Cevap yok
Toplam
Sayı
604
41
38
10
9
6
1
3
3
85
800
Yüzde
75.5
5.1
4.8
1.3
1.1
0.8
0.1
0.4
0.4
10.6
100.0
Kahvehaneye devam edenlerin büyük bir çoğunluğunun (ek gelir yok %86.1 ve cevap
yok %10.6) ek bir geliri bulunmamaktadır. 150 milyon ve aşağısı geliri olanlar %5.1’e, 151300 milyon arası geliri olanlar %4.8’e, 301-600 milyon arası gelire sahip olanlar %2.4’e, 601
ve daha fazla gelire sahip olanlar ise %1.62’ye karşılık gelmektedir.
Aile bütçesine katkıda bulunan kişilere ait dağılımın görülebilmesi için Tablo 22
oluşturulmuştur.
66
Tablo 22: Aile Bütçesine Katkıda Bulunan Kişilere İlişkin Dağılım
Kişi
Yok
Anne-baba
Eş
Çocuk
Anne-baba ve eş
Anne-baba ve çocuk
Anne-baba ve diğer
Diğer
Cevap yok
Toplam
Sayı
438
127
19
48
1
3
8
97
59
800
Yüzde
54.8
15.9
2.4
6.0
0.1
0.4
1.0
12.1
7.4
100.0
Ailede kendisinden başka çalışan olmadığını belirtenlerin oranı %54.8 olarak
gerçekleşirken, anne-baba %15.9, çocuk %6.0, eş %2.4, anne-baba ve eş %0.1, anne-baba ve
çocuk %0.4, anne-baba ve diğer %1.0, diğer %12.1 bulunmuştur. Diğerleri içinde; kardeş,
kayınpeder, kayınbirader vs. kişiler bulunmaktadır.
Tablo 21’de, ek geliri olmadığını belirtenlerin oranı %75.5 olarak gerçekleşmişti. Tablo
22’de ise, aile bütçesine katkıda bulunan kişi bulunmadığını belirtenlerin oranı %54.8 olarak
gerçekleşmiştir. Buna göre, kişilerin, “ek gelir” kavramından daha çok, aile bireyleri dışındaki
(kira, köy geliri, ek iş yapma vs.) gelirlerini anladıkları ileri sürülebilir.
Kahvehane müdavimlerinin eşlerinin çalışma durumlarına ilişkin dağılım Tablo 23’de
gösterilmiştir.
Tablo 23: Eşin Çalışma Durumuna İlişkin Dağılım
Eşin Çalışma Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Kahvehaneye
devam
edenlerin,
Sayı
43
385
372
800
sadece
%5.38’inin
Yüzde
5.38
48.12
46.5
100.0
eşlerinin
çalıştığı
dikkat
çekmektedir. “Hayır” diyenler, deneklerin yaklaşık 1/2’ine karşılık gelmektedir. Evli
olmadığından dolayı yanıt vermeyenler ise %46.5 oranına sahiptir.
Elde edilen gelirin en çok hangi alana harcandığına ilişkin dağılım Tablo 24’te
gösterilmiştir.
67
Tablo 24: Kazancın En Çok Harcandığı Yere Göre Dağılım
Harcama Kalemi
Sayı
Yiyecek-içecek
531
Ev kirası
109
Giyim-kuşam
165
Beyaz eşya
20
Eğlence
84
Çocukların okul masrafı
130
Yapı kooperatifi
9
Diğer
63
Cevap yok
40
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
66.38
13.62
20.62
2.5
10.5
16.25
1.12
7.87
5.0
Yiyecek içecek, en çok (%66.38) para harcanan alan olmaktadır. Daha sonra giyimkuşam (%20.62), çocukların okul masrafı (%16.25), ev kirası (%13.62), eğlence (%105),
diğer (%7.87), beyaz eşya (%2.5), yapı kooperatifi (%1.12) gelmektedir. Yanıt vermeyenlerin
oranı ise %5.0 olarak gerçekleşmiştir.
Kahvehane müdavimlerinin %65.38’i (523 kişi), soruya tek seçenekle yanıt vermiştir.
Tek seçeneğe göre; yiyecek-içecek %40.9, ev kirası %5.8, giyim-kuşam %3.3, eğlence %5.1,
çocukların okul masrafı %4.4, diğer %5.0 oranı elde edilmiştir.
Müdavimlerden bazıları, kahvehaneye gelme ve oyun oynamayı, “eğlence” içinde ele
almıştır. Piknikler, maçlar, spor yapma vs. de, belirtilen faaliyetler içinde görülebilmektedir.
Birikimi değerlendirme biçimiyle ilgili dağılım Tablo 25’te görülmektedir.
Tablo 25: Birikimi Değerlendirme Biçimine İlişkin Dağılım
Birikimi Değerlendirme Biçimi
Sayı
Birikim olmuyor
611
Ev
28
Araba
17
Döviz
37
Repo-faiz
15
İş kurma
34
Diğer
32
Cevap yok
35
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
76.4
3.5
2.12
4.62
1.88
4.25
4.0
4.38
Müdavimlerin 3/4’ünden daha fazlası, birikimi olmadığını ifade ederken, %18.87’si ise
bu soruya tek seçenekle yanıt vermeyi tercih etmiştir. Birikimini birden fazla şekilde
değerlendirenlerin oranı %1.38’dir. Bu verilere göre, birikim yapabilen kahvehane müdavimi
sayısının çok düşük düzeyde olduğu ifade edilebilir.
Birikimini döviz yaparak değerlendirdiğini belirtenler %4.62, iş kurduğunu ifade
edenler %4.25, diğer biçiminde yanıt verenler %4.0, ev alarak birikimi değerlendirenler %3.5,
68
araba alanlar %2.12, repo-faize yatıranlar ise %1.88 olarak gerçekleşmiştir. Yanıt
vermeyenler %4.38 oranındadır.
Kazanılan paranın, ihtiyacı karşılayıp karşılamadığını öğrenmek için deneklere,
“işinizden kazandığınız gelir, sizin ve ailenizin ihtiyaçlarını karşılıyor mu?” biçiminde soru
yöneltilmiş ve alınan yanıtlar Tablo 26’da gösterilmiştir.
Tablo 26: Kazanılan Paranın İhtiyacı Karşılama Durumuna İlişkin Dağılım
İhtiyacı Karşılama Durumu
Evet, tamamen
Evet, kısmen
Hayır, hiçbir şekilde
Cevap yok
Toplam
Sayı
58
320
340
82
800
Yüzde
7.3
40.0
42.5
10.3
100.0
Tablo 26’da, deneklerin 2/5’sinden daha fazlası, kazandıkları paranın hiçbir şekilde
ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtmektedir. Yakın bir orandaki (%40.0) müdavimler ise,
kısmen ihtiyacının karşılandığını dile getirmektedir. Tamamen ihtiyacın karşılandığı ise,
%7.3’lük bir oran tarafından dile getirilmektedir. Cevap vermeyenler %10.3 oranındadır.
Yanıt vermeyenlerin neredeyse tamamının, hiçbir şekilde geliri olmayanlardan oluştuğu ifade
edilebilir.
Tablo 27’de, kahvehaneye devam eden kişilerin sahip oldukları şeylere ilişkin dağılım
yer almaktadır.
Tablo 27: Sahip Olunan Şeylere İlişkin Dağılım
Sahip Olunan Şeyler
Sayı
Cep telefonu
501
Kredi kartı
165
Araba
79
Cevap yok
259
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
62.62
20.62
9.88
32.4
Deneklerin %47.75’i, tek seçenekle yanıt verirken, %19.88’i birden fazla seçenekle
soruyu cevaplandırmıştır. Sadece cep telefonu olanlar %43.1, sadece kredi kartı olanlar %3.3,
sadece arabası olanlar %1.4 oranına sahiptir. Deneklerin yaklaşık 1/3’i soruya yanıt
vermemiştir. Buna göre, yaklaşık 1/3’lik oranın, cep telefonu, kredi kartı ve arabaya hiçbir
şekilde sahip olmadığı ifade edilebilir.
Arabaya sahip olanların büyük bir kısmının, aynı zamanda cep telefonuna ve kredi
kartına da sahip olduğu dikkat çekmektedir.
Sahip olunanlar içinde en yaygın olanı cep telefonudur. Elde edilme olanağı daha kolay
ve aynı zamanda da işlevsel olması, cep telefonunun çokça tercih edilmesinde önemlidir
69
denilebilir. Kredi kartına sahiplik ise, elde edilen gelirle yakından ilgili olmaktadır. Son
dönemlerde, bankaların, kredi kartıyla ilgili uygulamaları ve bu konuda kamuoyunda oluşan
olumsuz imajdan sonra, kredi kartı olanların bile, bu aracı kullanmaktan çekindikleri ve bir
kısmının ise iptal ettirdikleri görülmüştür.
Kahvehaneye devam eden kişilerin, bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumuna
ilişkin dağılımın görülebilmesi için Tablo 28’in oluşturulmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Tablo 28: Bağlı Bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Dağılım
Sosyal Güvenlik Kurumu
Hiçbiri
SSK
Bağ-Kur
Emekli Sandığı
Diğer
Cevap yok
Toplam
Sayı
382
162
72
125
42
17
800
Yüzde
47.8
20.3
9.0
15.6
5.3
2.1
100.0
Tablo 28’de, kahvehane müdavimlerinin bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumlarına
ilişkin dağılımda, deneklerin yaklaşık yarısının (hiçbiri %47.8 ve cevap yok %2.1) hiçbir
sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olmadıkları ortaya çıkmıştır. SSK’ya bağlı olanlar %20.3,
Emekli Sandığı %15.6, Bağ-Kur %9.0, diğer %5.3 oranlarına sahiptir.
7.Kahvehaneyle Tanışma
Kahvehaneye devam etmede önemli unsurlardan birisi, kahvehanenin ilk olarak kimler
tarafından ve nasıl tanındığıdır. Kişiler, çeşitli nedenler ve kişilerden dolayı kahvehaneyle ilk
kez tanışabilirler. Tablo 29’da, kahvehaneyi kişilere ilk olarak tanıtanlara ilişkin dağılım yer
almaktadır.
Tablo 29: Kahvehanenin Kimler Vasıtasıyla Tanındığına İlişkin Dağılım
Kişiler
Sayı
Baba
29
Ağabey / kardeş
23
Akraba
56
Mahalle arkadaşı
329
Okul arkadaşı
250
İş arkadaşı
116
Başka
36
Cevap yok
8
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
3.62
2.88
7.0
41.12
31.25
14.5
4.5
1.0
Deneklerin %94’ü tek seçenekle yanıt vermiştir. %5.0’lik oran ise birden fazla
seçenekle yanıt vermeyi tercih etmiştir. Tek seçenekle yanıt verildiğinde oranlar şu şekilde
70
dağılım göstermektedir: Mahalle arkadaşı %37.1, okul arkadaşı %28.5, iş arkadaşı %12.4,
akraba %6.1, diğer %4.3, baba %3.3, ağabey / kardeş %2.4.
Aileden biri (baba, ağabey, kardeş) vasıtasıyla kahvehaneyi tanıyanların oranı çok
düşüktür (%6.5). Akrabaları vasıtasıyla bu mekanları görenlerin oranı ise %7.0’dır. Dikkat
çeken en önemli oran ise, kahvehaneyi arkadaşları vasıtasıyla tanıyanların oranıdır: %86.88.
Arkadaşlar arasında ise, mahalle arkadaşlarının (%41.12) önemli bir yer tuttuğu
görülmektedir. Okul arkadaşlığı (%31.25) da, kahvehanenin tanınmasında önemli iken, iş
arkadaşlığı vasıtasıyla bu mekanı tanıma düşük olmaktadır (%14.5).
8.Kahvehaneye Devam Sıklığı-Zamanı
Kahvehaneye sık sık gidilmesi ve bu mekandan ayrı kalınması durumunda, kişinin
kendisini boşlukta hissetmesi durumu, “kahvehane bağımlılığı” olarak ifade edilebilir.
Kahvehaneye düzensiz devamlar, akla geldikçe gitmelerin ise, bir bağımlılık göstergesi olarak
ele alınamayacağı ifade edilebilir.
Haftalık olarak kahvehaneye devam etme durumunun öğrenilmesi, kahvehane
bağımlılığı konusunda birtakım ipuçları verebilir. Deneklerin kahvehaneye devam etme
sıklığının öğrenilebilmesi amacıyla onlara, “kahvehaneye ne sıklıkta devam ediyorsunuz?”
biçiminde soru yöneltilmiştir. Bu soruya verilen yanıtlar Tablo 30’da gösterilmiştir.
Tablo 30: Kahvehaneye Devam Etme Sıklığına İlişkin Dağılım
Sıklık
Haftada bir gün
Haftada birkaç gün
Her gün
Sadece hafta sonu
Cevap yok
Toplam
Sayı
73
319
288
105
15
800
Yüzde
9.1
39.9
36.0
13.1
1.9
100.0
Anket uygulanan kişilerin yaklaşık 2/5’si, haftanın birkaç gününü kahvehanede
geçirmektedir. 1/3’inden daha fazlası ise, kahvehaneye her gün gelmektedir. Tabloya göre,
haftada birkaç gün (%39.9) ve her gün (%36.0) gidenlerin toplam oranı 3/4’ten daha fazladır.
Bu kişilerin, “mekan bağımlısı” oldukları ifade edilebilir. Hafta sonu (2 gün) devam edenler
de (%13.1), toplama dahil edildiğinde, oran daha büyük bir düzeye (%89.0) ulaşmaktadır.
Haftada bir gün gelenlerin oranı %9.1 iken, yanıt vermeyenler ise %1.9’a karşılık
gelmektedirler.
Kahvehaneye günün hangi vaktinde gelindiğine ilişkin dağılım Tablo 31’de ortaya
konulmuştur.
71
Tablo 31: Kahvehaneye Günün Hangi Vaktinde Gelindiğine İlişkin Dağılım
Vakit
Sayı
Sabah
72
Öğlen sonu
343
Akşam
447
Cevap yok
10
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
9.0
42.88
55.88
1.3
Deneklerin %92.12’si, bu soruya tek seçenekle yanıt verirken, %6.62’si ise birden çok
seçenekle yanıt vermeyi tercih etmiştir. Tek seçeneğe göre; %50.1 akşam, %36.5 öğlen sonu
ve %5.5’i ise sabah kahvehaneye gelinmektedir. Yanıt vermeyenlerin oranı ise %1.3’tür.
Birden çok seçenekle yanıt vermeye göre, kahvehaneye en çok akşam vakti (%55.88)
gidilmektedir. Özellikle çalışanlar, iş çıkışı kahvehaneye uğramakta ve belli bir süre burada
kalmaktadırlar. Yine, iş çıkışı eve uğradığını ve daha sonra da kahvehaneye geldiğini
belirtenler de azımsanamayacak düzeydedir.
Gözlemlerimize göre, kahvehaneye öğlen sonu gelenler, daha çok; işsiz, esnaf, parttime çalışanlar vs. olmaktadır. Sabahları gelenler ise; iş arayanlar (hamal, amele vs.),
taksiciler, yolcular vs. olmaktadır.
Kahvehaneye gelme kadar, burada bulunma süresi de önemlidir. Bu özellik de,
kahvehane bağımlılığıyla ilgili olarak ele alınabilir. Kahvehane müdavimlerinin, kahvehanede
bulunma sürelerinin öğrenilebilmesi amacıyla onlara, “kahvehanede bulunma süreniz
genellikle ne kadardır?” biçiminde soru yöneltilmiştir. Alınan yanıtların dağılımı, Tablo 32’de
görülmektedir.
Tablo 32: Kahvehanede Bulunma Süresine İlişkin Dağılım
Kahvehanede Bulunma Süresi
1 saatten az
1-2 saat arası
3-4 saat arası
5-6 saat arası
7-8 saat arası
9-10 saat arası
11 saat ve yukarısı
Cevap yok
Toplam
Sayı
35
241
339
68
47
28
31
11
800
Yüzde
4.4
30.1
42.4
8.5
5.9
3.5
3.9
1.4
100.0
Müdavimlerin 2/5’den daha fazlası, 3-4 saat arasında kahvehanede bulunmaktadır.
Yaklaşık 1/3’lik kesim ise, 1-2 saat arası kahvehanede zaman geçirmektedir.
5-6 saat arası kahvehanede bulunanlar %8.5’e, 7-8 saat bu mekanda zaman harcayanlar
%5.9 oranına, 9-10 saat arası bulunanlar %3.5’e ve 11 saatten fazla kahvehanede duranlar ise
%3.9 oranına karşılık gelmektedir. Yanıt vermeyenler %1.4 oranındadır.
72
Yıldız’ın (1996) bir araştırmasında, “1-2 saat”, “3-4 saat” gibi ifadelerin, ağız
alışkanlığından dolayı sarfedildiği, gerçekte ise daha fazla süre kahvehanede kalındığı ve
oyun oynandığı ortaya çıkmıştır.
Kahvehane sahipleriyle yapılan enformel görüşmelerde, “saatlerce” kahvehanede
kalındığı ve oyun oynandığı ortaya çıkmıştır. Öyle ki, kişinin bütün ihtiyaçları kahvehanede
karşılanabilmektedir. Yemek için; seyyar çiğköfteciler, lahmacuncular vs. kahvehanede
bulunurken, kişi, lavabo ve WC ihtiyacını yine kahvehanede karşılayabilmektedir.
9.Kahvehanede Birlikte Olunan Kişiler
Kişilerin kahvehaneye devam etmesi kadar, orada birlikte olduğu kişiler de önemli bir
konudur. Çünkü, kişinin bu mekanda, birtakım sapma davranışları kazanması, birlikte
bulunduğu kişilerle yakından ilgili olmaktadır. Kahvehane müdavimlerine, “kahvehanede en
çok kimlerle birlikte olursunuz?” biçiminde soru yöneltilmiş ve alınan yanıtlar Tablo 33’te
gösterilmiştir.
Tablo 33: Kahvehanede Kimlerle Birlikte Olunduğuna İlişkin Dağılım
Kişiler
Sayı
Baba
3
Ağabey / kardeş
10
Akraba
86
Mahalle arkadaşı
350
Okul arkadaşı
153
İş arkadaşı
230
Başka
49
Cevap yok
9
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
0.38
1.25
10.8
43.75
19.12
28.8
6.12
1.1
Deneklerin %89.38’i, tek seçenekle yanıt verirken, %9.5’i birden fazla seçenekle yanıt
vermeyi tercih etmiştir. %1.1’lik kesim ise cevap vermemiştir. Tek seçenekle yanıt vermeye
göre; mahalle arkadaşı %36.5, iş arkadaşı %23.4, okul arkadaşı %15.4, akraba %7.3, diğer
%5.6, ağabey / kardeş %1.0, baba %0.3 biçiminde bir dağılım gerçekleşmiştir.
Kişilerin %91.62’si, bir şekilde arkadaşlarla (mahalle, okul, iş) birlikte olmaktadır.
Akrabalarıyla kahvehanede zaman geçirdiğini ifade edenler %10.8’e karşılık gelmektedir.
Başka biçiminde yanıt verenler ise (%6.12), hiçbir tanışıklığı olmayan-yabancı kişilerle
kahvehanede birlikte olduklarını ifade etmektedir. Yabancı kişilerle birlikte olduğunu
belirenlerin büyük bir kısmının, para karşılığı oyun oynamak için bir araya gelinen kişiler
olduğu, enformel görüşmelerle ortaya çıkmıştır.
73
10.Kahvehaneye Devam Etme Amacı
Kahvehaneye, kimi insanlar “eğlence mekanı” gözüyle bakabilirken, kimisi için “can
sıkıntısı giderilen” yer olabilir. Burası, kimisi için arkadaşlarla buluşma yeri, kimisi içinse “iş
bulma mekanı”dır. Kimi insanlar için, birden fazla fonksiyonu olan bir mekan özelliği de
taşıyabilir.
Kahvehaneye devam edenlerin, bu mekana geliş nedenlerinin öğrenilmeye çalışılması
için onlara, “kahvehaneye genellikle hangi amaçla gelirsiniz?” biçiminde soru yöneltilmiş ve
alınan yanıtlar Tablo 34’te gösterilmiştir.
Tablo 34: Kahvehaneye Devam Etme Amacına İlişkin Dağılım
Amaç
Sayı
Oyun oynama
446
Sohbet etme
269
Tanıdık ve arkadaşlarla buluşma
187
Maç seyretme
83
İş arama
41
Meslektaşlarla buluşma
33
Diğer
40
Yanıt yok
3
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
55.8
33.62
23.38
10.38
5.12
4.12
5.0
0.4
Deneklerin %83.25’i, tek seçenekle yanıt vermiştir. %16.38’i ise, birden çok yanıt
vermiş, yani birden çok amaçla kahvehaneye devam ettiklerini ifade etmişlerdir. Tek
seçenekle verilen yanıtlara göre; %33.1 oyun oynama, %15.3 sohbet etme, %10.1 tanıdık ve
arkadaşlarla buluşla, %3.9 diğer, %3.6 iş arama, %2.8 ise maç seyretme amacıyla
kahvehaneye devam etmektedir.
Müdavimlerden, oyun oynamak için kahvehaneye gelenlerin oranı %55.8’dir. Oyun
oynama; eğlenme, zaman geçirme, can sıkıntısını giderme vs. anlamlarını içeren bir anlamda
kullanılmıştır. Dışarıdan bakıldığında, oyun oynama, para ya da çıkar elde etme faaliyeti gibi
görünse de, kişilerin büyük bir çoğunluğu bu anlamı yüklememektedirler.
Sohbet etme, amaçlar içerisinde %33.62’lik bir yer tutmaktadır. Tanıdık ve arkadaşlarla
buluşmak amacıyla devam edenler %23.38 oranındadır. Maç seyretme için de (%10.38)
kahvehaneye gelinmektedir. Şifreli kanallardan maç seyretmek için gelinirken, aynı zamanda,
evinde ya da daha başka bir mekanda küçük ekranlı televizyondan maç izlemek istemeyenler
de, kahvehaneyi tercih edebilmektedirler.
İş aramak için gelenlerin oranı çok fazla değildir (%5.12). Bazı kahvehaneler, iş arayan
vasıfsız işçilere (amele, hamal vs.) mekanlık ederken, bazılarında ise uğraşı alanı belli olan
kişiler (sıvacı, duvar ustası, kalıpçı, lağımcı, fayansçı, arabası olup taşıma işiyle uğraşan vs.)
bulunmaktadır. Hatta öyle ki, bazı kahvehanelerde, sadece adı geçenlerden biri ya da bir kaçı
74
bulunur. Bu özellikten dolayı, kahvehaneye gelen yabancılara, çoğu zaman işveren gözüyle
bakılabilmektedir.
Kahvehane, meslektaşların buluşma mekanı da olabilmektedir (%4.12). Meslektaşlarla
buluşma, ya iş arama amaçlı olmakta ya da eğlenmeye yönelik bir özellik taşımaktadır. Diğer
biçiminde yanıt verenler ise %5 oranındadır. Yanıt vermeyenler %0.4’e karşılık gelmektedir.
11.Kahvehaneye Devam ve Çevresel İlişkiler
Kahvehaneye devam eden kişiler, günlerinin önemli bir bölümünü bu mekanda
geçirdiklerinden dolayı, kişilerin çevresel ilişkileri bundan etkilenebilir. Yukarıda
bahsedildiği gibi, haftalık olarak kahvehaneye gitme günü ve gitmede kalınan süre,
azımsanamayacak düzeyde olmaktadır. Dolayısıyla, kahvehanede bulunanlar, kahvehane
odaklı bir yaşam planı yapma durumunda kalmaktadırlar. Kahvehaneye devam edenlerle
irtibatı olan kişiler de; günlük, haftalık vs. planlarını yaparken bu durumu göz önüne alma
durumunda kalmaktadırlar.
Kahvehane müdavimlerinin bu durumlarının, onların çevresel ilişkilerini etkileme
biçimine ilişkin görüşlerinin öğrenilebilmesi için kişilere, “kahvehaneye sürekli devam
etmeniz; aile, akraba ve arkadaş ilişkilerinizi nasıl etkiliyor?” biçiminde soru yöneltilmiştir.
Alınan yanıtlar Tablo 35’te gösterilmiştir.
Tablo 35: Kahvehaneye Devam Etmenin Çevre İlişkilerini Etkilemesine İlişkin Görüşlerin Dağılımı
Görüşler
Hiç etkilemiyor
Kahvehaneye devam etmemden dolayı, bazılarıyla ilişkilerim kesildi
Ailece yapılan ziyaretleri aksatıyor
Bazılarıyla görüşmeye zaman bulamıyorum
Diğer
Yanıt yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
371
154
141
92
78
15
Yüzde
46.4
19.25
17.62
11.5
9.8
1.9
Ankete dahil edilenlerin %46.38’i “hiç etkilemiyor” biçiminde yanıt verirken,
%46.12’si tek seçenekle yanıt vermiştir. %5.62’si ise, birden çok seçenekle cevap vermeyi
tercih etmiştir. Tek seçenekle yanıt vermeye göre oranlar şöyledir: Hiç etkilemiyor %46.4,
kahvehaneye devam etmemden dolayı, bazılarıyla ilişkilerim kesildi %14.6, ailece yapılan
ziyaretleri aksatıyor %13.9, bazılarıyla görüşmeye zaman bulamıyorum %9.0, diğer %8.6.
Yanıt vermeyenler ise %1.9 oranına sahiptir.
“Hiç etkilemiyor” biçiminde yanıt verenlerin yüksek düzeyde olması, kahvehaneye
devam etme alışkanlığının çevre tarafından kanıksandığını veya bu mekana gidiş gelişlerin
sıra dışı olmaktan çıktığını göstermektedir. Bu şekilde yanıt verenlerin oranının yüksek
75
çıkmasında; aileden, akrabadan ve arkadaş çevresinden birilerinin, –zaten– kahvehanede
bulunuyor olmasının büyük etkisi olabileceği ifade edilebilir.
Kahvehaneye devam etmenin olumsuz birtakım sonuçlara yol açtığını ifade edenlerin
toplam oranı %48.38 olarak gerçekleşmiştir. Bu orana göre, kahvehaneye olumsuz bir anlam
yüklenmekte, ancak, ondan da vazgeçilememektedir.
“Kahvehaneye devam etmemden dolayı, bazılarıyla ilişkilerim kesildi” biçiminde yanıt
verenler 1/5 orana karşılık gelirken, bu oran, kahvehaneye devam etmenin belli bir kesim
tarafından hoş karşılanmadığını gösterebilirken, aynı zamanda, kahvehane müdaviminin
zaman bulamadığı ya da çevre tarafından dışlandığından dolayı, böyle bir yanıt verdiği
biçiminde de değerlendirilebilir.
Kahvehaneye devam edenler, hiç şüphesiz aile, çevre, iş, beslenme, boş zamanı
değerlendirme vs. konularında bir ihmalkarlık içinde olmaktadırlar. Bu durumum kişiler
tarafından nasıl algılandığının ortaya çıkarılabilmesi için onlara, “kahvehaneye sürekli
gidenlerin, eşlerini ve çocuklarım ihmal ettiklerini düşünüyor musunuz, neden?” biçiminde
soru sorulmuş ve alınan yanıtlar Tablo 36’da gösterilmiştir.
Tablo 36: Kahvehaneye Sürekli Devam Edenlerin, Eşlerini ve Çocuklarını
İhmal Edip Etmediklerine İlişkin Görüşlerin Dağılımı
Görüş
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
628
143
29
800
Yüzde
78.5
17.9
3.6
100.0
Müdavimlerin neredeyse 4/5’ü, kahvehaneye devam edenlerin eşlerini ve çocuklarını
ihmal ettiklerini düşünmektedirler. %17.9 oranındaki kişi ise, bu konuda olumsuz
düşünmekte, yani kahvehaneye devam edenlerin eşlerini, çocuklarını ihmal etmediklerini dile
getirmektedir.
Yapılan enformel görüşmelerde, önemli sayıdaki kişinin kahvehaneden bulunmaktan
çok da memnun olmadığı, ancak, “başka çaresi” olmadığından dolayı böylesi bir mekana
geldiği ortaya çıkmıştır. Evde oturma, kişilere “pasif” bir davranış gibi gelmekte ve kişi
kahvehaneye gelmekle adeta “sosyalleşmekte”dir. Ancak, kahvehanenin olumsuz koşulları,
kişinin kısa sürede pişman olması sonucunu da doğurabilmektedir.
Hattox (1996,109-112), Müslüman bir toplumda, haram olan meyhaneye gitme dışında,
evden çıkmanın en “masumane” yolunun kahveye gitmek olduğunu ve bu durumun toplum
tarafından genel kabul gördüğünü ifade etmektedir.
76
Erkeğin
evde
durmasının,
genel
olarak
toplum
tarafından
yadırganmasının,
kahvehaneye devam edilmesinin yolunu açtığı ve hoş karşılanmasa bile, kabullenilmesi
sonucunu doğurduğu ifade edilebilir.
Kahvehaneye devam etmenin, kişilerin zihninde nasıl bir anlamı olduğunun
görülebilmesi ve bu mekanda bulunmadan dolayı memnuniyet duyulmasına ilişkin genel
bilgilerin denetlenebilmesi için kahvehane müdavimlerine, “çocuklarınızın kahvehaneye
devam etmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?” biçiminde soru sorulmuştur. Alınan yanıtlar
Tablo 37’de ortaya konulmuştur.
Tablo 37: Çocukların Kahvehaneye Devam Etmesine İlişkin Görüşlerin Dağılımı
Görüşler
Çocuklarımın gitmesini kesinlikle istemem
Gitmelerinde bir sakınca görmüyorum / görmem
Kendi iradesiyle baş başa bırakırım
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
452
40
163
31
114
800
Yüzde
56.5
5.0
20.4
3.9
14.3
100.0
Çocuklarının kahvehaneye devam etmesini kesinlikle istemeyenler, yaklaşık olarak 3/5
oranına (çocuklarımın gitmesini kesinlikle istemem %56.5 ve başka %3.9) karşılık
gelmektedir. Bu oran, kişilerin genelinin, bulundukları mekandan çok da memnun
olmadıklarını akla getirmektedir. Enformel görüşmelerde, “biz düştük onlar düşmesin”
düşüncesi yoğun olarak ortaya çıkmıştır.
Kendi iradesiyle baş başa bırakacağını dile getirenler ise (%20.4), çocuklarının
doğruyu-yanlışı görmesinden ve buna göre bir tercihte bulunmasından yanadır. Aslında bu
görüşle, bir memnuniyetsizlik de dile getirilmektedir. Kimileri, “ne olduğunu kendisi gelsin
görsün” biçiminde ifadeler kullanmışlardır.
“Gitmelerinde bir sakınca görmüyorum / görmem” biçiminde yanıt verenler sadece
%5.0 oranına karşılık gelmektedir. Yanıt vermeyenlerin oranı ise %14.3 olarak
gerçekleşmiştir.
Geçmişteki kahvehanelere bakıldığında, kahvehane ve köy odalarının, iletişim ve
haberleşmede önemli bir mekan olduğu görülmektedir (Beşikçi,1969,85-86). Kahvehane
müdavimlerinin, çevresel gelişmelerle ilgili bilgilenmelerinde kahvehanenin etkin olupolmadığına ilişkin dağılım Tablo 38’de görülmektedir.
77
Tablo 38: Sokak, Mahalle, Semt, Belde Ya Da İlçedeki Gelişmelerin
Kahvehaneden Öğrenilip Öğrenilmediğine İlişkin Görüşlerin Dağılımı
Görüş
Hiç olmuyor
Arasıra oluyor
Çoğu zaman oluyor
Cevap yok
Toplam
Sayı
172
493
121
14
800
Yüzde
21.5
61.6
15.1
1.8
100.0
Çevresel (sokak, mahalle, semt, belde, ilçe vs.) gelişmelerle ilgili bilgiyi kahvehaneden
“arasıra” öğrenenler %61.6 oranındadır. Çoğu zaman bilgilenenler ise %15.1 oranına karşılık
gelmektedir. “Hiç olmuyor” biçiminde yanıt verenler ise 1/5 oranından daha fazladır.
Toplamda (arasıra ve çoğu zaman) bilgilendiklerini belirtenler 3/4 oranından daha fazladır.
Küçük ilçe, belde, büyük köy gibi yerleşim yerlerinde, çevresel bilgilenmelerin daha
ağır bastığı dikkat çekmektedir. Büyük yerleşim yerlerinde (il merkezi, büyük ilçe) ise,
çevresel bilgilenmenin daha az olacağı söylenebilir. Çünkü, küçük yerleşim birimlerindeki
kahvehanelerde bulunanların büyük çoğunluğu, birbirini tanımakta ve bir konuya ayrıntılı
olarak herkes vakıf olabilmektedir.
Kahvehanenin özelliği de, bilgilenmede önemlidir. Örneğin; müdavimlerinin büyük
kısmının öğrenci olduğu ve çoğunlukla oyun (okey, bilardo, kağıt oyunu vs.) oynanan
kahvehanelerde, oyun dışındaki oturma süresi az olduğundan, çevresel bilgilenme de o
düzeyde az olacaktır.
Kahvehane, çoğu zaman bir “iletişim kurumu” (Tezcan,1997,171) olarak ele alınabilir.
Kişiler, burada geçirdikleri zaman diliminde, çevresel olaylardan siyasi olaylara, dedikodudan
ekonomik konulara kadar birçok konuda sohbet edebilmekte ve bu sayede fark edilmeden bir
bilgilenme sürecine girilebilmektedir.
Özellikle mahalle kahvehanelerinin, geçmişte, haberleşme konusunda daha önemli bir
fonksiyonları olduğu dikkat çekmektedir. Gazete ve süreli yayınların olmadığı ya da
yasaklandığı dönemlerde, bilgilenme açısından bu kahvehaneler, çok daha büyük önem
taşımaktadırlar (Georgeon,1999). Geçmişte, mahalle, köy veya caddede olan gelişmelerin
birinci elden dinlenmesi ve dedikodu yapılmasında; mahalle, köy ya da imaret
kahvehanelerinin önemli bir fonksiyon gördüğü ifade edilebilir.
12.Oyun Oynamak: Kahvehaneye Gitmede Yegane Amaç
Kahvehaneler,
geçmişten
gününüze
çeşitli
faaliyetlerin
gösterildiği
mekanlar
olmuşlardır. Kahvehanelerin günümüzde en belirgin yanlarından birisi, buraların bir “oyun
oynama
merkezi”
olmasıdır.
Hatta
kahvehaneler,
oyun
oynama
kriterine
göre
sınıflandırılabilmektedir. Günümüzde, oyun oynanmayan kahvehaneler daha çok “çay ocağı”
78
biçiminde nitelendirilmektedir. Resmiyette adı; lokal, dernek, küllük vs. olarak geçse de, eğer
adı geçen mekanda oyun oynanıyorsa, buralar yine kahvehane olarak adlandırılmaktadırlar.
İlk olarak ortaya çıktıkları 16. yüzyılın ortalarından beri, kahvehanelerde oyun
oynanmaktadır. Hatta, birçok kez bu mekanların kapatılmasında, oyun oynama “bahane”
olarak gösterilmiştir. Kahvehanelerde, günümüzde oyun oynamanın ne sıklıkta olduğunun
öğrenilebilmesi için müdavimlere, “kahvehanede ne sıklıkta oyun oynarsınız?” biçiminde
soru sorulmuştur. Alınan yanıtlar, Tablo 39’da görülmektedir.
Tablo 39: Kahvehanede Oyun Oynama Sıklığına İlişkin Dağılım
Oyun Oynama Sıklığı
Oyun oynaman
Haftada bir gün oynarım
Haftada birkaç gün oynarım
Her gittiğimde oynarım
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
118
99
246
287
43
7
800
Yüzde
14.8
12.4
30.8
35.9
5.4
0.9
100.0
Kahvehaneye her gittiğinde oyun oynayanların oranı 1/3’den daha fazladır. Haftada
birkaç gün oynayanların oranı ise %30.8 olarak gerçekleşmiştir. Haftada bir gün oyun
oynayanların oranı %12.4’tür. Kahvehanede oyun oynamayanlar %14.8 oranına karşılık
gelmektedir. Başka seçeneğiyle yanıt verenler %5.4 oranındadır.
Kişiler, kahvehanede oyun oynadıkları süre kadar veya daha fazla, başka kişilerin
oyunlarını seyretmekte ve yine bir şekilde kahvehane faaliyeti oyunla irtibatlı olmaktadır.
Gözlemlerde, oyun bitiminden sonra, kişilerden bir kısmının başka kişilerle yeniden oyun
oynadığı, bir kısmının başka masada oyun oynayanları seyretmeye başladığı, bir kısmının
televizyon seyrettiği ve bazılarının ise gazete okuduğu ortaya çıkmıştır.
Kahvehaneye devam kadar, kişilerin kimin etkisiyle oyun oynamaya başladıkları da
önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişilerin ilk olarak kimin vasıtasıyla oyun
oynadıklarına ilişkin dağılım Tablo 40’ta görülmektedir.
Tablo 40: Kişilerin Kahvehanede Kimin Etkisiyle Oyun Oynamaya Başladıklarına İlişkin Dağılım
Kişiler
Baba
Ağabey / kardeş
Akraba
Mahalle arkadaşı
Okul arkadaşı
İş arkadaşı
Başka
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
5
10
37
327
221
125
57
71
Yüzde
0.62
1.25
4.62
40.88
27.62
15.62
7.12
8.9
79
İlgili soruya, tek seçenekle yanıt verenlerin oranı %85.5’e karşılık gelmektedir. Birden
fazla seçenekle yanıt verenler %5.62’dir. Yanıt vermeyenler ise %8.88’dir. Tek seçenekle
verilen yanıtlar göz önüne alındığında; %35.9 mahalle arkadaşı, %24.6 okul arkadaşı, %13.8
iş arkadaşı, %7 diğer, %3.5 akraba, %0.8 ağabey / kardeş, %0.4 baba yanıtları verildiği
görülmektedir.
Kahvehaneye başlamada olduğu gibi, oyun oynamaya başlamada da arkadaşların etkin
rol aldıkları dikkat çekmektedir (%84.12). Müdavimler, oyun oynama ve kazanma konusunda
çoğu kez iddiaya girmekte ve oyunu kazanma sonunda, masraflar (okey’de 2 kişi, kağıt oyunu
ve diğer oyunlarda genellikle 1 kişi, masa saat ücreti, çay ve yemek ücreti) kaybedenler
tarafından ödenmektedir. Bu skor, bir sonraki oyuna kadar her ortamda dile getirilmekte ve
hatta kahvehane dışında da sözkonusu olabilmektedir. Bu durumda kaybeden kişiler, oyun
oynama ve karşıdakini / karşıdakilerini yenmenin heyecanıyla oyun oynanacağı günü veya
saati iple çekmektedirler. Oyunda genellikle birlikte olan kişiler, bazen yer değiştirmekte ve
bazen de dışarıdan “oyuncu transferi” yapılmaktadır.
Kişilerin, kahvehanede oyun oynarken, tercih ettikleri kişiler değişebilmektedir. Ancak,
yukarıda da belirtildiği gibi, kahvehaneye ilk gelinmesinden, ilk oyun oynamaya kadar, etkili
olan arkadaş grubudur. Kahvehane müdavimlerine, daha çok kimlerle oyun oynandıklarına
ilişkin sorulan soruya verilen yanıtlara ilişkin dağılım Tablo 41’de ortaya konmuştur.
Tablo 41: Kahvehanede Kimlerle Oyun Oynandığına İlişkin Dağılım
Oyun Oynanan Kişiler
Sayı
Baba
1
Ağabey / kardeş
7
Akraba
55
Mahalle arkadaşı
341
Okul arkadaşı
150
İş arkadaşı
202
Başka
58
Cevap yok
70
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
0.12
0.88
6.88
46.62
18.8
25.25
7.25
8.8
Deneklerin %82.25’i soruya tek seçenekle yanıt verirken, %9’u birden fazla seçenekle
cevap vermiş, %8.8’i ise, oyun oynamadığından dolayı soruyu yanıtsız bırakmıştır. Tek
seçenekle verilen yanıtlarda; %35.4 mahalle arkadaşı, %20.9 iş arkadaşı, %14.6 okul
arkadaşı, %7 başka, %4 akraba, %0.3 ağabey / kardeş ve %0.12 baba oranları bulunmaktadır.
Oyun oynarken arkadaşı tercih edenlerin oranı (başka seçeneğindeki bazı seçenekler de
göz önüne alındığında), yaklaşık olarak %90’lara varmaktadır.
80
Akrabayla oyun oynayanların oranı %6.88’dir. Başka biçiminde yanıt verenlerden bir
kısmı (%7.25), tanımadıkları kişilerle/yabancılarla oyun oynadıklarını ifade etmişlerdir.
Yukarıda da belirtildiği gibi, “keyfine” oyun oynama, daha çok arkadaş, akraba veya
kardeşler arasında olmakta, yabancılarla oyunda ise, daha çok para sözkonusu olmakta, yani
“kumar” oynanmaktadır. Yalnız, bahsedilen durum çok yaygın değildir. Çünkü, kumar
oynatılan kahvehaneler bellidir ve gündüz vakti pek kumar oynatılmamaktadır. Gece belli bir
vakitten (saat 23.00) sonra kumar oynatılmakta ve polis baskınına karşı ciddi bir tedbir
alınmaktadır.
Kimi zaman kahvehanede bulunmayla oyun oynama süresi birbirine eşit olmakta, kimi
zaman da oyun oynanmasa bile başka kişilerin oyunları seyredilmektedir. Müdavimlere,
“kahvehanede oyun oynama süreniz genellikle ne kadardır?” biçiminde soru sorulmuş ve
alınan yanıtlar Tablo 42’de ortaya konulmuştur.
Tablo 42: Kahvehanede Oyun Oynama Süresine İlişkin Dağılım
Kahvehanede Oyun Oynama Süresi
1 saatten az
1-2 saat arası
3-4 saat arası
5-6 saat arası
7-8 saat arası
9-10 saat arası
11 saat ve yukarısı
Cevap yok
Toplam
Sayı
68
306
254
41
22
8
15
86
800
Yüzde
8.5
38.3
31.8
5.1
2.8
1.0
1.9
10.8
100.0
Oyun oynama süresi açısından en büyük oranı (%38.3) 1-2 saat arası biçiminde yanıt
verenler oluşturmaktadır. Daha sonra ise (%31.8), 3-4 saat arasında oyun oynadığını
belirtenler gelmektedir. 1 saatten az oyun oynadığını belirtenler ise %8.5 olanındadır. 5-6 saat
arası %5.1, 7-8 saat arası %2.8, 9-10 saat arası %1.0, 11 saat ve yukarısı %1.9 olarak
gerçekleşmiştir. Yanıt vermeyenler ise %10.8 oranına sahiptir.
“1-2 saat”, “2-3 saat”, “3-4 saat” biçimindeki ifadeler, tam olarak gerçeği
yansıtmamakta, “ağız alışkanlığı”ndan dolayı böyle bir yanıt verilmektedir (Yıldız,1996).
Buna göre, 1 saatten az ve 1-2 saat arası biçiminde yanıt verenlerin yanıtlarının gerçeği
yansıtmaktan uzak olduğu ifade edilebilir.
Kahvehane, daha ileride de belirtildiği gibi, müdavimler tarafından, bir “eğlence
mekanı” olarak görülmekte ve kişiler oyun oynamayı, kahvehaneye devam etmenin bir koşulu
olarak görebilmektedirler. Oyun oynama da bir “eğlenme aracı” olarak görülebilir. Oyun
oynamanın daha başka amaçları da olabilir. Bunun öğrenilebilmesi için Tablo 43
oluşturulmuştur.
81
Tablo 43: Kahvehanede Oyun Oynama Nedenlerine İlişkin Dağılım
Kahvehanede Oyun Oynama Nedeni
Sayı
Gelir elde etmek için
15
Çevreye uymak için
46
Eğlenmek için
273
Vakit geçirmek için
420
Diğer
39
Cevap yok
77
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Yüzde
1.88
5.8
34.12
52.5
4.88
9.6
Kahvehaneye devam edenlerin %82.25’i tek seçenekle cevap verirken, %8.12’si birden
fazla seçenekle yanıt vermiş, %9.6’sı da soruyu cevapsız bırakmıştır. Tek seçenekle verilen
yanıtlara bakıldığında; %45.3 vakit geçirmek, %27.1 eğlenmek, %4.3 çevreye uymak, %4
diğer, %1.6 gelir elde etmek için oyun oynadıkları görülmektedir.
Vakit geçirmek için kahvehaneye gelenler %52.5 olurken, eğlenmek için gelenlerin
toplam oranı %34.12 olmaktadır. Eğlenme ve vakit geçirme seçeneklerinin toplamı ise,
verilen yanıtların yaklaşık olarak tamamına yakındır. Diğer yanıtı içinde de, eğlenme ve vakit
geçirmeye ilişkin yanıtlar yer almaktadır. Çevreye uymak (%5.8) ve gelir elde etmek (%1.88)
ise asıl amaçlar içinde ele alınmamaktadır.
Enformel görüşme gerçekleştirilen müdavimlerin önemli bir kesimi, eğlenme ve vakit
geçirmenin birleştirildiği bir yanıt vermişlerdir: “Hoşça vakit geçirmek”. Çalışan kişilerin
daha çok eğlenmek, işsiz olanların ise vakit geçirmek amacıyla (Yıldız,1966) kahvehaneye
devam ettikleri ifade edilebilir.
Kahvehanede en çok oynanan oyun, oyun oynama süresini belirleyebilmektedir.
Örneğin; bir kağıt oyunuyla okeyin oynanması arasında, yine domino ya da satranç arasında,
oyun süresi açısından önemli bir fark bulunmaktadır. Kişilerin kahvehanede oynadıkları
oyunlara ilişkin dağılımın görülebilmesi için Tablo 44 oluşturulmuştur.
Tablo 44: Kişilerin Kahvehanede En Çok Oynadıkları Oyunlara İlişkin Dağılım
Oyun
Okey
Kağıt oyunları
Tavla
Dama / satranç
Domino
Bilardo
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
499
264
107
63
23
70
41
74
Yüzde
62.38
33.0
13.38
7.88
2.88
8.8
5.12
9.3
Müdavimlerin %59.62’si tek seçenekle, %31.12’si birden fazla seçenekle yanıt
verirken, %9.3’ü soruya yanıt vermemiştir. Tek seçenekle yanıtlarda; %35.1 okey, %13.0
82
kağıt oyunları, %3.5 diğer, %3.1 tavla, %2.1 bilardo, %2 dama / satranç, %0.8 domino
oranları çıkmıştır.
Kahvehaneyle okey oyunu adeta özdeşleşmiş gibidir (%62.36). Yine kağıt oyunları da,
devam edenlerin çokça oynadıkları oyunlardandır (%33.0). Daha sonra tavla (%13.38),
bilardo (%8.8), dama-satranç (%7.8), diğer (%5.12), domino (%2.88) gelmektedir.
Oyunla, kişilerin yaşları arasında bir ilişki bulunduğu söylenebilir. Genç ve yetişkinlere
bakıldığında, daha çok okey ve ardından kağıt oyunlarının oynandığı dikkat çekmektedir.
Tavla, dama / satranç, domino olanlarının, daha çok “orta yaş” ve “yaşlı” olarak
nitelendirilebilecek kişiler tarafından oynandığı gözlemlenmiştir. Bilardonun ise, daha çok
genç ve yetişkinler tarafından oynandığı dikkat çekmektedir.
Kahvehanede, karşılığında oyun oynanan şeylere ilişkin dağılım Tablo 45’te
görülmektedir.
Tablo 45: Kahvehanede Karşılığında Oyun Oynanan Şeylere Göre Dağılım
Karşılığında Oyun Oynanan Şeyler
Para
Sigara
Çay
Kola
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
26
41
509
95
174
89
Yüzde
3.25
5.12
63.62
11.88
21.8
11.12
Deneklerin %13.25’i birden fazla seçenekle, %75.62’si tek seçenekle cevap vermiştir.
%11.12’lik kesim ise yanıt vermemiştir. Tek cevaba göre; çay %50.9, diğer %20.0, para
%1.9, kola %1.9 ve sigara ise %1 oranları elde edilmiştir.
Birden fazla yanıtlara göz atıldığında, deneklerin yaklaşık 2/3’sinin çay karşılığında
oyun oynadığı ortaya çıkmaktadır. Kişilerden bir kısmı, asıl amacın “çay ödetmek”
olmadığını, oyunu kaybedenlerin, “arkadaşlığın verdiği samimiyet”e dayanarak, masrafı
ödediklerini dile getirmişlerdir.
Arkadaşlarının oyun oynadığı masaya oturan kişilerin masraflarının (çay, kola, yemek,
sigara vs.) da, oyunu kaybeden kişi / kişiler tarafından karşılanması sözkonusu olmaktadır.
Mevsimine göre içecek tercihi değişebilmektedir. Sıcak mevsimlerde kola, limonata
gibi soğuk içecekler içilirken, yine de temel içecek maddesi çay olmaktadır. Sigara karşılığı
da oyun oynanmaktadır (%5.12). Az sayıda da olsa, para karşılığında oyun oynanmaktadır
(%3.25). Yukarıda da değinildiği gibi, para karşılığı oyun oynama, daha çok yabancılarla ve
kahvehanenin yoğun olmadığı saatlerde olmaktadır.
83
Oynanan oyunu kaybeden kişilerin, içilen şeylerin parası vermesi biçiminde
uygulamanın geçmişinin uzun olduğu görülmektedir. Shaw, Cezayir’deki Türklerin
kahvehanelerini anlatırken, kişilerin; kahve, şerbet, bir-iki çubukluk tütüne karşılık oyun
oynadıklarından bahsetmektedir (Koloğlu,1986).
Oyun oynamanın kişilerin yaşamında ne derece etkili olduğunun öğrenilebilmesi için,
müdavimlerin kahvehane dışında oyun oynama durumları öğrenilmeye çalışılmış ve bunun
için Tablo 46 oluşturulmuştur.
Tablo 46: Kahvehane Dışında Oyun Oynamaya İlişkin Dağılım
Oyun Oynama Durumu
Hayır, hiçbir zaman
Evet, bazen
Evet, her zaman
Cevap yok
Toplam
Sayı
370
353
20
57
800
Yüzde
46.3
44.1
2.5
7.1
100.0
Müdavimlerin %46.3’ü, kahvehane dışında (ev, işyeri, piknik vs.) hiçbir zaman oyun
(okey, kağıt, tavla, dama, satranç, domino, bilardo vs.) oynamadığını ifade etmiştir. Bazen ve
her zaman oynayanların toplam oranı ise %46.6 olarak gerçekleşmiştir. Yanıt vermeyenler
%7.1 oranına sahiptirler.
Kişilerdeki kahvehane bağımlılığını meydana getiren unsurların en önemlilerinden
birisinin oyun olduğu daha önce belirtilmişti. Bağımlılık meydana getiren oyunun, kahvehane
dışında oynanması ise, bağımlılığın yüksek olması anlamında ele alınabilir. Buna göre, “evet
her zaman” diyenler yüksek oranda, “evet, bazen” diyenler ise, normal düzeyde bir “oyun
bağımlısı” olarak ele alınabilir.
Kahvehane müdavimi olup oyun oynayanların, oyun konusunda bir şekilde birilerinden
etkilendikleri ve birilerini etkiledikleri ileri sürülebilir. Ailede, kahvehanede oyun oynayan bir
kişinin varolması, aile fertlerinin kahvehaneye devam etmesi ve oyun oynaması olasılığını
artırabilmektedir. Ailedeki bir kişinin (baba, ağabey), kahvehaneye gitmesi ve oyun oynaması
durumunda, kahvehaneye gitmek isteyen birisini (oğul, küçük kardeş) gitme konusunda
engellemesi çok da olası olamayabilir. Çünkü, dediklerinin tesirli olabilmesi için, kendisinin
öncelikli olarak bahsedilen fiili yapmaması gerekmektedir.
Kişilerin ailesinde, kendilerinden başka kahvehaneye gidip oyun oynayanların olupolmadığının öğrenilebilmesi için Tablo 47 oluşturulmuştur.
84
Tablo 47: Ailede Başka Oyun Oynayan Kişilere İlişkin Dağılım
Kişiler
Başka oynayan yok
Baba
Anne
Kardeş
Eş
Çocuk
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
304
135
3
252
2
35
54
60
Yüzde
38.0
16.88
0.38
31.5
0.25
4.38
6.8
7.5
Müdavimlerin %87.38’i (“başka oynayan yok” yanıtı dahil), tek seçenekle, %5.12’si
birden fazla seçenekle yanıt vermiştir. %7.5’lik kesim ise yanıt vermemiştir. Tek seçenekli
olarak ele alındığında; kendisinden başka oynayan olmadığını belirtenler %38, kardeşinin
oynadığını belirtenler %26.5, babasının oynadığını ifade edenler %12.3, diğer biçiminde yanıt
verenler %6.3, çocuğunun oynadığını belirtenler %4.1, annesinin ve eşinin oyun oynadığını
belirtenler de %0.1’lik oranlara sahiptirler.
Ailesinde kardeşinin de oyun oynadığını ifade edenlerin oranı %31.5 olarak
gerçekleşmiştir. Babasının oyun oynadığını ifade edenlerin oranı %16.88’dir. Çocuğunun
oyun oynadığı aile sayısı %4.38 iken, diğer biçiminde yanıt verenler ise %6.8’e karşılık
gelmektedir. Anne (3 kişi) ve eşlerden (2 kişi) oyun oynayanların oranı yok denecek kadar
azdır. Bu soruya yanıt vermeyenler %7.5 oranındadırlar.
Kahvehaneye devam edenlerin, oyun oynamakla geçirdikleri zaman konusundaki
düşüncelerinin öğrenilebilmesi amacıyla Tablo 48 oluşturulmuştur.
Tablo 48: Oyun Oynamakla Geçirilen Zaman Hakkındaki Düşüncelerin Dağılımı
Düşünceler
Zaman kavramına önem vermiyorum
Zamanımın boşa geçtiğini düşünüyorum
Oyunun, boş zamanı değerlendirmede bir araç olduğunu düşünüyorum
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
73
307
277
74
69
800
Yüzde
9.1
38.4
34.6
9.3
8.6
100.0
Tablo 48’de, “zamanımın boşa geçtiğini düşünüyorum” biçiminde yanıt verenler, en
büyük orana (%38.4) karşılık gelmektedir. “Oyunun, boş zamanı değerlendirmede bir araç
olduğunu düşünüyorum” diyenlerin oranı %34.6’dır. Zaman kavramına önem vermeyenler
%9.1 olurken, başka seçeneğiyle soruyu yanıtlayanlar %9.3 olmaktadır. Yanıt vermeyenlerin
oranı ise %8.6’dır.
85
Türk insanının, boş zamanlarını değerlendirmede, bireysel aktiviteden ziyade, grupsal
faaliyetler ön plana çıkmaktadır (Tezcan,1989,56). Buna göre, kişilerin, oyun oynamaya,
grupsal bir anlam yükledikleri ve oyuna, boş zamanı değerlendirmede bir araç olarak
baktıkları ifade edilebilir.
Modern toplumlarda, boş zamanları değerlendirme biçimlerinde, inisiyatifin bireylerde
olmadığı ve daha çok toplumsal kurumlara (kültür, sanat, dinlence, spor, eğlence merkezleri)
geçtiği görülmektedir (Tatlıdil,1994). Buna göre, kişilerin boş zaman etkinliklerine sadece
doğal gereksinimlerinden dolayı katılmadıkları, başkalarının yönlendirmeleri sonucu katılmak
durumunda kaldıkları (Aytaç,1994) ifade edilebilir. Kahvehanenin, geçmişten gelen bir kurum
olduğu ve ortaya çıktığı tarihten beri, grupsal ve kurumsal bazda bir eğlenme, boş zamana
geçirme vs. fırsatını insanlara sunduğu ileri sürülebilir.
Diğer seçeneğinde; çaresizlikten, başka alternatif olmamasından, çevreye uymaktan vs.
bahsedilmekte ve bir yönüyle, “zamanımın boşa geçtiğini düşünüyorum”a yakın birtakım
yanıtlar verilmektedir.
Oyunun kaybedilmesi halinde neler hissedildiğine ilişkin dağılımın görülebilmesi için
Tablo 49’un hazırlanmasına gerek duyulmuştur.
Tablo 49: Oyunun Kaybedilmesi Halinde Hissedilenlere İlişkin Dağılım
Hissedilenler
Kaybettiğime üzülmem, hiçbir şey olmamış gibi davranırım
Kazandığım zaman yeniden oynarım
Kaybedince üzülürüm ve kazanmak için yeniden oynarım
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
406
36
120
144
94
800
Yüzde
50.8
4.5
15.0
18.0
11.8
100.0
“Kaybettiğime üzülmem, hiçbir şey olmamış gibi davranırım” diyenlerin oranı
%50.8’dir. Oyunun sadece bir eğlenme aracı olduğu ve kaybedilmesi ya da kazanılmasının
pek de önemli olmadığı, özellikle dile getirilmiştir. Oran olarak daha sonra gelen “başka”
seçeneğindeki yanıtlar da (%18.0), genel olarak yukarıdaki görüşe yakın bir özellik
taşımaktadır.
Oyunu kaybedince üzülen ve kazanmak için yeniden oynayanlar %15.0 oranına karşılık
gelmektedir. Kazandığı zaman yeniden oynama oranı ise (%4.5) düşük bir miktarda
olmaktadır. İlgili soruya, deneklerin %11.8’i ise yanıt vermemiştir.
Kahvehanede oyun oynamanın doğru bir davranış olup-olmadığına ilişkin görüşler,
kişilerin bu mekan ve içindeki faaliyetlerden memnuniyet düzeylerini ortaya koyabilecektir.
Bahsedilen görüşlere ilişkin dağılım Tablo 50’de görülmektedir.
86
Tablo 50: Kahvehanede Oyun Oynamayı Doğru Bir Davranış Olarak Görmeye İlişkin Dağılım
Değerlendirme
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
270
454
76
800
Yüzde
33.8
56.8
9.5
100.0
Deneklerin %56.8’i, kahvehanede oyun oynamayı doğru bir davranış olarak
görmemektedir. 1/3’lik oran ise, “evet” biçiminde yanıt vermiştir. Yanıt vermeyenler ise %9.5
oranına sahiptir.
Oyun oynamakla geçirilen zaman ve ardından gelen yorgunluk, harcanan para ve yine
aileden uzaklaşma, çevreden kopma durumu vs., kişinin, oyunla ilgili olumsuz bir düşünce
içinde olmasına neden olabilir.
Özellikle işsiz insanların zamanlarının geçirilmesinde bir araç olması, çalışan insanlar
içinse eğlence sağlamasından dolayı, kişilerin kanaati olumlu yönde olabilir.
Oyun oynama isteğinin varlık derecesi de, kahvehaneden memnuniyetle doğrudan ilgili
olmaktadır. Kişiler, zaman geçirmek için gidecek başka yerleri olmadığından, zorunlu olarak
kahvehaneye devam edebilirler ve fırsat halinde bırakmayı düşünebilirler. Bu konuda,
müdavimlerin görüşlerinin yansıtılması amacıyla Tablo 51 oluşturulmuştur.
Tablo 51: Oyun Oynama Alışkanlığını Bırakma İsteğine İlişkin Dağılım
Oyunu Bırakma İsteği
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
308
406
86
800
Yüzde
38.5
50.8
10.8
100.0
Müdavimlerin %50.8’i, oyun oynama alışkanlığını bırakma isteğinde olmadığını ifade
etmiştir. %38.5’i ise, oyunu bırakma isteğindedir. %10.8’lik oran, soruya yanıt vermemiştir.
Gerçekleştirilen enformel görüşmelerde kahvehane müdavimleri, memnun olmasalar
bile, zaman geçirecek alternatif bir mekan ya da araç olmamasından dolayı, kahvehaneye
gelme ve oyun oynamaya olumlu gözle bakabilmektedirler ya da kanıksayabilmektedirler.
Günümüzde, alternatif zamanı değerlendirme mekanları (piknik, spor, gezi vs.) ve
araçları olabildiğince fazla bulunmasına rağmen, kahvehane yine de vazgeçilmez bir özellik
taşımaktadır. Çünkü kişiler, kahvehanede arkadaşlarıyla birlikte olmakta, çevreden haberdar
olmakta, fazla para harcamamakta ve yakın bir mesafede bulunan kahvehaneyi tercih
edebilmektedirler.
Kahvehanelerin, erkek egemen bir anlayışın tezahürü olarak algılanması ve
kahvehaneye devam etmeyen kişinin “tam erkek” olamayacağı anlayışının insanlarda var
87
olması, bu mekana devamı adeta “zorunlu” kılmaktadır. Bir müdavimin bu konudaki ifadesi
şöyledir: “Kahvesiz ve sigarasız erkek olur mu?”.
Kahvehanede Oyun Oynamayı Doğru Bir Davranış Olarak Görmeye İlişkin Dağılım’da,
oyun oynamayı olumlu bir davranış olarak görmeyenlerin oranı %56.8 iken, Oyun Oynama
Alışkanlığını Bırakma İsteğine İlişkin Dağılım’da ise, oyun oynamayı bırakma isteğinin oranı
%50.8 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, kişilerin belli bir bölümünün, oyun oynamayı doğru
bir davranış olarak görmemesine rağmen, yine de bırakmak istemediği ileri sürülebilir. Bu, bir
“çaresizlik”in veya alternatif bir faaliyetin olmayışının bilinmesiyle açıklanabilir.
Ailenin, kişinin kahvehanede oyun oynandığını bilip-bilmediğinin öğrenilebilmesi
amacıyla Tablo 52 oluşturulmuştur.
Tablo 52: Ailenin Kişinin Kahvehanede Oyun Oynadığını Bilip-Bilmediğine İlişkin Dağılım
Ailenin Bilme Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
614
108
78
800
Yüzde
76.8
13.5
9.8
100.0
Ailesinin kahvehanede oyun oynadığını bildiğini belirtenlerin oranı 3/4'ten daha
fazladır. %13.5’lik oran ise, ailesinin oyun oynadığından haberi olmadığını ifade etmiştir.
Kahvehanede oyun oynamadığını belirten %9.8’lik kesim ise yanıt vermemiştir.
Kişilerin kahvehane alışkanlığı edinmeleri ve oyun oynamalarında, aileden birilerinin
de etkisi olduğu daha önce belirtilmişti. Aileden hiç kimsenin kahvehane ve oyun oynamayla
ilgisinin bulunmaması halinde, ailenin, kahvehaneye giden aile ferdinin davranışlarını
eleştirmesi ve birtakım yaptırımlarda bulunması sözkonusu olabilir.
Ailesinin kahvehanede oyun oynadığını bilmediğini belirten kişilerin, uzun süreli
kahvehaneye devam edenler olmadığı ifade edilebilir. Çünkü, kişilerin kahvehanede bulunma
süreleri en az birkaç saattir ve haftanın birkaç günüdür. Aile, bu süre içerisinde kişinin nerede
bulunduğunu, gerek kişiye sorarak ve gerekse de başka kişiler vasıtasıyla öğrenme olanağına
sahip olabilmektedir. Ayrıca, kahvehaneye devam edildiği, kişiye sinen “kahvehane
kokusu”ndan da rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Çünkü, bu mekanlardaki aşırı sigara dumanı,
havasızlık ve kir oranı alabildiğince fazladır ve bu mekanlara gitmeyen kişileri fazlasıyla
rahatsız edecek boyutlardadır.
Çamurlu bir kapı, üstünde bir değirmi delik;
Önünde tahta mı, toprak mı? Sorma, pis bir eşik.
Şu gördüğüm yer için her ne söylesem caiz;
Ahırla farkı: O yemliklidir, bu yemliksiz
………………………………………...
88
Al işte: “Beyne burundan gerek, demiş de, hulul”
Taharriyat-ı amikayla muttasıl meşgul!
Mühendis olmalı mutlak şu ak sakallı adam:
Zemine, daire şeklinde yaydı bir balgam;
Abanmış olduğu bir yamrı yumru değnekle,
Mümaslar çekerek soktu belki yüz şekle!
ifadelerini, Mehmet Akif Ersoy kullanmakta ve kahvehanelerin kendi dönemindeki
temizlik anlayışını, şiirle anlatmaya çalışmaktadır (Şengüler,1990,348-349;366).
Ailenin,
kahvehanede
oyun
oynandığını
bilmesi
halinde,
problem
yaşanıp-
yaşanmadığına ilişkin olarak kişilere, “(oyun oynadığınızı aileniz biliyor ise) bundan dolayı,
ailenizle aranızda problem yaşanıyor mu?” biçiminde soru yöneltilmiştir. Alınan yanıtların
dağılımı Tablo 53’te ortaya konmuştur.
Tablo 53: Oyun Oynamadan Dolayı Aileyle Problem Yaşanıp-Yaşanmadığına İlişkin Dağılım
Durum
Ailemle bu konuda bir problemim yok
Eve geç gittiğim zaman huzursuzluk çıkıyor
Oyuna para verdiğim için huzursuzluk çıkıyor
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
399
219
33
24
125
800
Yüzde
49.9
27.4
4.1
3.0
15.6
100.0
Deneklerin yarısı, ailesiyle arasında problem yaşanmadığını ifade etmiştir. 1/4’den daha
fazlası ise, eve geç gittiğinden dolayı huzursuzluk yaşandığını ifade etmiştir. Oyun oynamaya
para harcadığından dolayı problem yaşadığını belirtenler ise %4.1 oranına karşılık
gelmektedir. “Başka” seçeneğiyle yanıt verenler %3.0 olurken, yanıt vermeyenler %15.6
oranına sahiptir.
Eve geç gitme, kahvehane müdavimlerinin aileleri açısından en büyük problem olarak
görülmektedir. Öyle ki, bazı kişiler hafta için çalışmakta, hafta sonu ise öğlene yakın
kahvehaneye gitmekte ve gece yarılarına kadar bu mekanda bulunabilmektedir. Durumun
böyle olması, ailenin toptan çarşıya çıkması, pikniğe, geziye, spor yapmaya, spor seyretmeye
vs. gitmesi olanaksızlaşmakta ve bu durum bütün yıl boyunca devam edebilmektedir.
Oyuna para harcamadan dolayı, ailesiyle arasında problem çıktığını belirtenlerin oranı
çok olmasa da, özellikle sınırlı miktarda geliri olanlar için bu, önemli bir problemdir. Bir
seansta içilen çay sayısı, yiyecek ve masa saat ücreti önemli bir meblağa ulaşmakta ve
kişilerin bütçesine yük getirebilmektedir.
“Başka” seçeneği içinde yanıt verenler ise; ailen, üzerine sinen kokudan rahatsız
olduğunu, aileyle yeterince ilgilenememenin rahatsızlık meydana getirdiğini, kahvehane ve
89
oyunun iş bulmaktan alıkoyduğundan dolayı aileyle arasında huzursuzluk meydana geldiğini
ifade etmişlerdir.
Çocuğun oyun oynamasına ilişkin görüşler de, kahvehaneden ve oyun oynamadan
memnuniyet duyulup duyulmadığı konusunda ip ucu verebilmektedir. Bu konudaki görüşlerin
dağılımı Tablo 54’te verilmiştir.
Tablo 54: Çocukların Oyun Oynamasının Doğru Bulunup-Bulunmadığına İlişkin Dağılım
Doğru Bulma Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
109
537
154
800
Yüzde
13.6
67.1
19.3
100.0
Deneklerin 2/3’sinden daha fazlası, çocuğunun oyun oynamasına karşıdır. Cevap yok
diyenlerin oranı %19.3 iken, çocuğunun oyun oynamasını doğru bulanların oranı %13.6’ya
karşılık gelmektedir.
Çocukların Kahvehaneye Devam Etmesine İlişkin Görüşlerin Dağılımı adlı tabloda,
çocuklarının kahvehaneye gitmesini kesinlikle istemeyenlerin oranı %56.5’e karşılık
gelmekteydi. Kendi iradesiyle baş başa bırakacağını belirtenler %20.4, gitmelerinde sakınca
görmeyenler ise %5.0 olarak gerçekleşmişti. Buna göre, kahvehaneye gitmeye göreli bir
olumlu anlam atfedilmekte, oyun oynamaya ise daha katı ya da olumsuz bir tavır
takınılabilmektedir.
Yukarıda da ifade edildiği gibi, kişiler, kendilerinin içinde bulundukları durumun
olumsuzluğunun farkında olduklarını vurgulu bir ifadeyle ortaya koymaktadırlar: “Biz düştük
onlar düşmesin”. Kişi, içinde bulunduğu durumu, “düşme” (“kötü yola düşme” ifadesinde
olduğu gibi) kavramıyla açıklama yolunu seçmektedir.
Oyun oynamaya ailenin ve akrabaların bakış açılarının neler olduğuna ilişkin görüşlerin
anlaşılabilmesi amacıyla Tablo 55 oluşturulmuştur.
Tablo 55: Oyun Oynamaya Aile ve Akrabaların Bakışlarına İlişkin Dağılım
Bakış Açısı
Eleştiri alıyorum
Olumsuz herhangi bir tepki almıyorum
Sık sık ikaz ediliyorum
Dışlanıyorum
Diğer
Cevap yok
Toplam
Sayı
254
331
66
9
49
91
800
Yüzde
31.8
41.4
8.3
1.1
6.1
11.4
100.0
90
Oyun oynamadan dolayı, aile ve akrabalardan olumsuz herhangi bir tepti almadığını
ifade edenler, yaklaşık olarak 2/5 oranına karşılık gelmektedir. Yaklaşık 1/3’lik bir oran ise,
eleştiri aldığını ifade etmiştir. Sık sık ikaz edilenlerin oranı %8.3, diğer %6.1, “dışlanıyorum”
diyenler %1.1 ve yanıt vermeyenler ise %11.4 oranına sahiptir.
Kahvehaneye Devam Etmenin Çevre İlişkilerini Etkilemesine İlişkin Görüşlerin
Dağılımı’nda, kahvehaneye devam etmeden dolayı ilişkilerinin hiç etkilenmediğini
belirtenlerin oranı %46.4 olarak çıkmıştı. Kahvehaneye devam etmeden dolayı olumsuzluk
yaşandığını belirtenlerin toplam oranı ise, deneklerin yaklaşık yarısına eşittir. Oyun
Oynamaya Aile ve Akrabaların Bakışlarına İlişkin Dağılımı’nda da, olumsuzluktan
bahsedenlerin toplam oranı, araştırma kapsamına alınanların yarısından daha fazladır.
Kahvehaneye devam etme ve oyun oynama, toplumun belli bir kesimi tarafından
kabullenilmekte ya da kanıksanmakta ise de, önemli bir kesimi tarafından da olumsuz bir
değer atfedilmekte ve bu durum, kahvehaneye devam edip de oyun oynayan kişiye bir şekilde
hissettirilmektedir.
Kahvehanede oyun oynayanların, oynadıkları oyunu “kumar” olarak görüpgörmediklerine ilişkin dağılım Tablo 56’da görülmektedir.
Tablo 56: Oynanan Oyunun “Kumar” Olarak Görülüp-Görülmediğine İlişkin Dağılım
Kumar Olarak Görme Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
128
595
77
800
Yüzde
16.0
74.4
9.6
100.0
Müdavimlerin 3/4’ü, oynanan oyunu kumar olarak görmemektedir. %16’lık oran ise,
oynanan oyunun kumar olduğunu ifade etmiştir. %9.6’lık bir kesim ise, ilgili soruya yanıt
vermemiştir.
Oynanan oyunun “kumar” olarak görülmemesinin, yapılan eyleme meşruiyet
kazandırma anlayışının bir göstergesi olarak ele alınması da söz konusudur (Yıldız,1996).
“Kumar oynama” ifadesi, müdavimlerin çoğunluğunun büyük oranda tepkisine neden olmakta
ve hiçbir şekilde, mevcut faaliyetlerinin (oyun oynama, iddiaya girme vs.) “kumar” olarak
değerlendirilemeyeceğini ifade etmektedirler.
“Kumar”, para karşılığı oynanan ve kahvehanelerde gerçekleştirilmeyen bir faaliyet
olarak ele alınmaktadır. Buna göre, kahvehaneyle kumar bağdaştırılmayarak, kişinin devam
ettiği mekan olan kahvehane adeta “temize çıkarılmakta”dır.
Oynanan oyunu “kumar” olarak görenlerin ise, adı geçen kavrama daha geniş anlamda
yaklaştıkları ve iddia sonunda elde edilenleri, bu çerçevede ele aldıkları dikkat çekmektedir.
91
3 Şubat 1931’de tarihinde Atatürk, Aydın'a gelmiş, kahvehanede kumar oynayanları
görmüş
ve
valiye;
“kahvehaneler
kıraathanedir,
kumarhane
değildir.
Aydın’da
kahvehanelerde oyun oynanmasını yasaklıyorum” demiştir (Radikal,10.11.2001). Burada söz
konusu olan “kumar”, oyundur ve kişiler açık havada oyun oynamaktadırlar.
13.Kahvehane ve Sapma Davranışı
Sosyal sapma; “bir toplumda sosyal kabul görmüş ve yaşama tarzının bir parçası olmuş
değer hükümlerinden ve davranışlarından uzaklaşma” (Erkal-Baloğlu-Baloğlu,1997,256)
olarak ele alınabilir.
B. Tibuk, kahvehaneler için: “Kolay ulaşılabiliniyor. İnsanlar işsiz kaldığında gidip
nefes alabiliyor. Ucuz mekanlar. Eş dost ile görüşülebiliyor. İletişim, haberleşme sağlanıyor.
Bunlar üst üste konduğunda ise, kahvehaneler Türk toplumunun en güçlü yönlerinden
birisidir”. “Buralarda müthiş bir sosyal ihtiyaç karşılanıyor. ABD veya Batı’daki barlar gibi
içki olmadığı için alkolizmi de engelliyor”, “Ülkede büyük işsizlik var. Bu insanlar
kahvehanelerde deşarj oluyor. Bu insanlar sokakta kalsalardı sokak hareketleri, yağmalamalar
yaşanırdı. Öteki Türkiye dediğimiz, fakirleşen işsiz kesimlerin gittiği, parçası saydığı birer
mekân oldu kahvehaneler. Türk ulusu zengin değil ki, rotaryen dernekleri gibi kulüpler kurup
stres atsın. Türkiye, büyük toplumsal patlamalar yaşamadıysa bunu kahvehanelere borçluyuz”
ifadelerini kullanmaktadır (Zaman,13.09.2000). İleri sürülen bu alternatif görüşe göre,
kahvehaneler, sapma merkezi olmaktan ziyade, sapmayı önleyen mekanlardır.
Kahvehaneye devam edenlerin, birtakım sapma davranışlarıyla tanışmaları ve bu
davranışın bir ömür boyunca sergilenebilmesi olasılığı bulunmaktadır. Bu olumsuz ve sapma
davranışlar; sigara, içki, argo konuşma, zaman kavramının önemsiz görülmesi, aile yaşamıyla
ilgili değerlerin yitirilmesi ya da deforme olması vs. biçiminde sıralanabilir.
Aile yaşamının önemine ilişkin olarak Akif (Şengüler,19900,348;374):
Ne var şu kahvede bilmem ki sığmıyorsun eve?
Gelin de bir bakalım… Buyrun işte bir kahve:
ifadelerini kullanırken, cümlelerini şu dizelerle bitirmektedir:
Tavanın pervazı altındaki toprak yuvadan
Bakıyor bunlara, yan yan, iki çift ince nazar:
“Ya sizin bir yuvanız yok mu? diyor anlaşılan,
Dişi erkek çalışan yavrulu kırlangıçlar…
Geçmişten günümüze kahvehanelerde, geleneksel ahlak anlayışının aksine bir tutum
sergilendiğine ilişkin örnek bir metin, Ahmet Rasim’in eserlerinden verilebilir: “birkaç kişi
var, kahvenin önüne iskemleyi atıyorlar. Gelsin gayz [öfke, hiddet]… gelsin harf-endazlık [laf
92
atma]… Artık şerlerinden çoluk çocuk geçemez oldu. Bu rezalet çekilir şey değil”
(Aktaş,1997,248-249).
Kahvehane müdavimlerinin, kulüp gibi, yegane amacın kumar oynama olduğu yerlere
gitmeleri durumunun öğrenilebilmesi amacıyla Tablo 57 oluşturulmuştur.
Tablo 57: Kulüp Gibi Kumar Oynanan Yerlere Gitmeye İlişkin Dağılım
Kulübe Gitme Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
28
731
41
800
Yüzde
3.5
91.4
5.1
100.0
Tablo 57’de, kulüp gibi yerlere gitmeyenlerin oranının %91.4 olduğu dikkat
çekmektedir. Bu gibi mekanlara gidenlerin oranı ise, sadece %3.5 olarak gerçekleşmiştir.
Cevap vermeyenler, %5.1 oranına karşılık gelmektedir.
Bahsedilen mekanlara gitmek, maddi bir altyapıyı gerektirirken, aynı zamanda bu gibi
yerlerin çok yaygın olmayışı da gidilmesini engelleyebilir. Daha önce de belirtildiği gibi,
kahvehaneler, kolay ulaşılan ve ucuz bir eğlenme mekanı olması gibi yönlerinden dolayı
çokça tercih edilmektedir.
Kahvehaneye giden kişileri, orada bekleyen olumsuz alışkanlıklardan birisi de, sigara
içme davranışıdır. Kahvehane müdavimlerinin günlük sigara içme durumlarına ilişkin
dağılım, Tablo 58’de görülmektedir.
Tablo 58: Günlük İçilen Sigaraya İlişkin Dağılım
Sigara Kullanma Durumu
Sigara kullanmıyorum
1 paket
2 paket
3 paket
4 paket ve daha fazla
Cevap yok
Toplam
Sayı
243
394
128
14
1
20
800
Yüzde
30.4
49.3
16.0
1.8
0.1
2.5
100.0
Deneklerin yarısına yakını günde bir paket sigara kullanmaktadır. Deneklerden, toplam
(sigara kullanmıyorum %30.4, cevap yok %2.5) 1/3’lik bir kesim sigara içmemektedir. İki
paket sigara içenler %16, 3 paket içenler %1.8, 4 paket ve yukarısı sigara içenler ise %0.1
oranın sahiptir. %2.5’lik bir kesim ise, bu soruyu yanıtsız bırakmıştır.
Deneklerin sigaraya başlamalarında, kahvehanenin etkisinin olup-olmadığına ilişkin
görüşlerin dağılımı Tablo 59’da görülmektedir.
93
Tablo 59: Sigara İçmede Kahvehanenin Etkisinin Olup-Olmadığına İlişkin Görüşlerin Dağılım
Kahvehanenin Sigara İçmeye Etkisi
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
212
418
170
800
Yüzde
26.5
52.3
21.3
100.0
Kahvehane müdavimlerinin 1/4’inden daha fazlası, sigara içmeye başlamada
kahvehanenin etkili olduğunu ifade etmiştir. “Hayır” biçiminde yanıt verenlerin oranı ise
%52.3’tür. %21.3’lük bir kesim ise, soruya yanıt vermemeyi tercih etmiştir.
Kahvehanenin sigara içmeye etkisi, daha çok, kahvehaneye birlikte gidilen arkadaşlar
(mahalle, okul, iş vs.) vasıtasıyla olmaktadır. Soruda, sigara içmeyle arkadaşla / arkadaşlıkla
ilgili bir konu bulunmadığından, “evet” diyenlerin oranı düşük çıkmış olabileceği ifade
edilebilir. Çünkü, ifadelere ve gözlemlerimize göre, çocuğun sigara içmesini, ailedeki
büyükler (baba, anne, nine, dede vs.), hiçbir zaman tasvip etmemekte, aksine engel olmaya
çalışmaktadırlar. Buna göre çocuk, rahatlıkla sigara içebileceği bir ortamı en iyi biçimde
arkadaşları arasında bulduğu söylenebilir. Kahvehane ve oyun oynamayla, en çok arkadaşlar
vasıtasıyla tanışıldığı yorumundan yola çıkarak, sigaranın da en çok bu kesim vasıtasıyla
çocuk / genç tarafından tanındığı ifade edilebilir.
İçki kullanmanın da, kahvehaneye devam etmeyle yakından ilgisinin olabileceğinden
hareketle, öncelikle, kahvehane müdavimlerinin içki kullanma durumlarına ilişkin dağılım
oluşturulmuştur. Bu dağılım Tablo 60’ta görülmektedir.
Tablo 60: İçki Kullanma Durumuna İlişkin Dağılım
İçki Kullanma Durumu
Hiç kullanmıyorum
Devamlı kullanıyorum
Başka
Cevap yok
Toplam
Sayı
509
58
222
11
800
Yüzde
63.6
7.3
27.8
1.4
100.0
Kahvehaneye devam edenlerin %63.6’sı, içki kullanmadığını ifade etmiştir. Devamlı
kullananlar ise %7.3 oranına karşılık gelmektedir. Başka seçeneğine yanıt veren %27.8’lik
oranın büyük bir kısmı, “ara sıra”, “özel günlerde”, “eğlenceli günlerde”, “düğünlerde” vs.
biçiminde ifadeler kullanmışlardır. “Cevap yok” diyenler ise %1.4 oranındadır.
Tablo 61’de, içki içmede kahvehanenin etkisine ilişkin görüşlerin dağılımı yer
almaktadır.
94
Tablo 61: İçki İçmede Kahvehanenin Etkisinin Olup-Olmadığına İlişkin Görüşlerin Dağılım
Kahvehanenin İçki İçmeye Etkisi
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
54
346
400
800
Yüzde
6.8
43.3
50.0
100.0
Tablo 61’de, deneklerin yarısı (içki içmeyenlerin büyük bir çoğunluğu), soruya yanıt
vermezken, içki içmede kahvehanenin etkisinin olmadığını ifade edenler %43.3, etkisinin
varlığından bahsedenler ise %6.8 oranına karşılık gelmektedir.
Devamlı içki kullanan %7.3’lük oran kadar denek (%6.8), kahvehanenin etkili olduğunu
kabul etmektedir. Buna göre, sürekli içki içen kişilerin oranına yakın bir oranın, içkiyle
kahvehane arasında direkt bir ilişki kurduğu ifade edilebilir.
Sapma davranışı, içki içmeyle sınırlı olarak kalmayabilir. Kişi, bu ortamlar vasıtasıyla
daha zararlı birtakım alışkanlıklarla (uyuşturucu kullanma ve pazarlama, mafya hareketi,
kadın ticareti vs.) da tanışabilir.
Kahvehaneye devam etmenin, kişiler üzerinde olumsuz etki meydana getirebileceği
varsayılan yönlerinden birisi de, argo konuşmadır. Bununla ilgili olarak kişilere, “sizce,
kahvehaneye devam etme alışkanlığı kazanıldıktan sonra, bireylerde argo konuşma oranı
artmakta mıdır, neden?” biçiminde soru yöneltilmiştir. Alınan yanıtlar Tablo 62’de
görülmektedir.
Tablo 62: Kahvehaneye Devam Etmenin Argo Konuşma Oranını
Artırıp-Artırmadığına İlişkin Görüşlerin Dağılımı
Görüş
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
504
267
29
800
Yüzde
63.0
33.4
3.6
100.0
Müdavimlerin yaklaşık 2/3’si, kahvehaneye devam etmenin, kişilerde argo konuşma
oranını artırdığını ifade etmektedir. “Hayır” biçiminde yanıt verenler ise 1/3 oranındadır.
Deneklerin %3.6’sı da soruya yanıt vermemiştir.
Kişiler, özellikle oyun oynama sırasında argo konuşulduğunu ifade etmişlerdir. Bunun
yanında, oyun oynama zamanı dışında da argo konuşulduğunu ifade etmişlerdir. Kahvehanede
sadece erkeklerin bulunuyor olmasının, rahatlıkla küfürlü konuşma olanağı sağladığı dile
getirilmiştir. Kişilerin, konuşmaya başladıkları argo konuşma biçimini, yaşamın diğer
alanlarında da, bilerek veya bilmeyerek kullanabilecekleri dile getirilebilir.
95
14.Kahvehanelerin Olumlu İşlevleri Var Mıdır / Yok Mudur?
Kahvehaneler, geçmişten günümüze farklı birçok fonksiyon (olumlu-olumsuz)
üstlenmişlerdir. Çoğunlukla olumsuz fonksiyonlar yüklenen günümüz kahvehanelerinin,
olumlu yönlerinin olup-olmadığına ilişkin, müdavimlerin görüşlerinin öğrenilmesi amacıyla
onlara, “kahvehane size, olumlu anlamda neler kazandırdı?” biçiminde soru yöneltilmiş ve
alınan yanıtlar Tablo 63’te ortaya konulmuştur.
Tablo 63: Kahvehanenin Kazandırdığı Olumlu Şeylere İlişkin Dağılım
Olumlu Şeyler
Hiçbir şey kazandırmadı
Arkadaş çevrem genişledi
İş bulmaya yardımcı oluyor / oldu
Ortak ilgileri olan insanlarla tanıştım
Yalnızlığı ve can sıkıntısını önlüyor
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
402
105
30
78
221
31
13
Yüzde
50.25
13.12
3.8
9.8
27.62
3.88
1.6
Müdavimlerin (hiçbir şey kazandırmadı diyen %50.25’lik kesim de dahil) %90.5’i, tek
seçenekle yanıt verirken, %7.88 birden fazla seçenekle cevap vermiştir. %1.6’lık kesim ise
soruyu yanıtsız bırakmıştır. Tek seçenekle yanıtlara göre; yalnızlığı ve can sıkıntısını önlüyor
%21.4’e, arkadaş çevrem genişledi %7.8’e, ortak ilgileri olan insanlarla tanıştım %5.4’e,
diğer %3.3’e, iş bulmaya yardımcı oluyor / oldu %2.5’e karşılık gelmektedir.
Yalnızlığı ve can sıkıntısını gidermesi yönüyle olumlu anlam yükleyenler %27.62
olurken, arkadaş çevresinin genişlediğini belirtenler %13.12, ortak ilgileri olan insanlarla
tanıştığını ifade edenler %9.8, iş bulmaya yardım ettiğini dile getirenler %3.8, diğer biçiminde
yanıt verenler ise %3.88’e karşılık gelmektedir.
Kişilerin kahvehaneye devam etme gayesi, aslında zaman geçirmek ya da eğlenmektir.
İşsiz olan insanlar için zaman geçirmek, önemli bir amaç olabilirken, çalışan kesim için
kahvehaneler, monoton çalışma-ev-alış veriş hayatı dışında kalması yönüyle, eğlenme ve
“stres atma” mekanı da olabilmektedir. Eğlenme ya da zaman geçirme sırasında arkadaş
edinilmesi sözkonusu olabilirken, arkadaşlarla kahvehaneye gidilmesi de mümkündür.
“Arkadaşların
arkadaşları”
biçimindeki
tanımamayla,
kahvehanedeki
tanıdık
sayısı
artabilmektedir. Bu arkadaşlıkların bir kısmının, kahvehaneye bağımlı bir arkadaşlık olduğu
ifade edilebilir. Çünkü, bir kahvehaneye devam edenler, uzun süre mekanını değiştirme
yoluna gitmemekte ve adeta kahvehaneyle bütünleşmektedirler.
Ortak ilgileri (avcılık, içilen nesne (nargile), mesleksel yan, aşiret, aynı ilçeden olma,
aynı oyunu (bilardo, tenis vs.) oynama vs.) olanların bir araya gelmesinde kahvehaneler,
96
önemli bir merkez konumunda görülebilmektedirler. Araştırma kapsamındaki bazı
kahvehaneler (Avcılar Kıraathanesi, Hint Horozları Koruma, Yetiştirme ve Yardımlaşma
Derneği, Kavarililer Kahvehanesi (aşiret kahvehanesi), Lice Kıraathanesi, Memurlar
Kıraathanesi, Merkez Nargileciler Kahvehanesi, Satranç Merkezi, Turistik Kuyumcular
Kıraathanesi, 21 Bilardo Salonu ve Kahvehanesi vb.), bunun bir göstergesi olarak ele
alınabilir.
Kıray, kahvehanelerin kent içi iletişimde çok açık bir rol üstlendiklerini ifade eder.
Belirli bir işyeri olmayan insanların, iş bağlantısı kurabilmesi için kahvehaneler, önemli bir
mekan konumundadırlar. Kahvehanede bulunan ve belli bir alanda uzman olan kişilere (inşaat
ustası, tamirci, arabacı vs.) ulaşım ise; telefon edilerek, adam göndererek ya da bizzat
gelinerek olmaktadır. Uzman olan kişiler, o anda kahvehanede olmasa bile, haber
kahvehanede bulunanlar tarafından ilgili kişiye ulaştırılmaktadır. Kıray, bu şekilde işleyen
faaliyetleri “örgütsüz ve kişisel ilişki kalıpları” biçiminde adlandırmakta ve bu çabaların
“iletişime geçmekte geç kalan bir toplumsal yapıya tekabül” ettiğini ifade ileri sürmektedir
(Kıray,1998,134).
Bazı kişilerin kahvehanede bulunmak suretiyle iş buldukları da vakidir. Kahvehane;
duvar ustası, sıvacı, duvar ustası, kalıpçı, lağımcı, fayansçı, arabacı vs. mesleklerinde uzman
olanlar ile, amele, hamal olanlar için müşteri bulma yeridir. Bu kişilerin ne zaman işe
çıkacakları belli olmadığından, belli bir yerde zaman geçirmeleri gerekmektedir. Ayrıca,
bahsedilen meslek erbabının belli bir yerinin olması, müşterilerin kendilerine ulaşımı
açısından da önemli avantajlar sağlayabilmektedir. Örneğin; bir kahvehanenin adı farklı
olmasına rağmen, “arabacılar kahvesi” olarak adlandırılmakta ve herhangi bir konuda (ev,
ticari eşya vs.) arabaya ihtiyacı olanlar, o kahvehaneye yönlendirilmektedirler.
15.Kahvehane, Kıraat-Hane (Okuma Evi) Mi?
Kahvehanelerin, geçmişten günümüze yerine getirdiği önemli fonksiyonlardan birisi,
okuma yeri (kıraathane) olmasıdır. Hatta, bu mekanların yaygınlaşmasında, okumaya olan
ihtiyacın da etkili olduğu söylenebilir. Zaman içinde kurumsallaşan kahvehanelerde, belli bir
dönemden sonra sistemli olarak “okuma” faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Günümüzdeki
kahvehanelerde “okuma”nın hangi düzeyde olduğunun öğrenilebilmesi amacıyla, kahvehane
müdavimlerinin okudukları şeylerin dağılımı Tablo 64’te ortaya konmuştur.
97
Tablo 64: Kahvehanede Okunulan Şeylerin Varlığına İlişkin Dağılım
Okunma Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
480
297
23
800
Yüzde
60.0
37.1
2.9
100.0
Müdavimlerin 3/5’ü, kahvehanede okuma faaliyetini gerçekleştirmektedir. %37.1’lik
kesim ise, hiçbir şekilde kahvehanede bir şeyler okumadığını ifade etmiştir. %2.9’luk kesim
ise soruya yanıt vermemiştir.
Okuma faaliyetini gösterenlerin neredeyse tamamı, gazete okuduğunu ifade etmektedir.
Daha sonra kitap ve dergi okuyanlar gelmektedir. Yalnız, gözlemlediği kadarıyla, kişiler,
gazeteye “bakma”yı okuma olarak algılamaktadırlar. Gazetelerin, daha çok resim, haber,
paparazzi, bulmaca vs. bölümlerine ilgili duyulmakta ve köşe yazılarını okuma oranı oldukça
düşük düzeyde kalmaktadır.
Kahvehanenin ruhsat alabilmesi için, bir kitap köşesinin bulunması zorunluluk
arzetmektedir. Bundan dolayı, kahvehanelerin çoğunda, kitap konması için raf veya raflar
bulunmaktadır. Kimi kahvehanelerde, kitap sayısı fazla iken kimilerinde ise, “göstermelik” de
olsa birkaç kitap yer almaktadır. Kahvehanede olup da oyun oynamayanların, çoğunlukla
kitap köşesine yakın veya cama yakın oturdukları ve bu kısımlarda gazete, kitap ya da dergi
okudukları dikkat çekmektedir.
Müdavimlere, genel anlamda okudukları şeylerin neler olduğu sorulmuş ve alınan
yanıtlar Tablo 65’te ortaya konulmuştur.
Tablo 65: En Fazla Okunulan Yazılı Kaynaklara İlişkin Dağılım
Yazılı Kaynak
Sayı
Yüzde
Gazete
578
72.25
Kitap
248
31.0
Dergi
75
9.38
Mesleki yayın
60
7.5
Hiçbir şey
67
8.4
Cevap yok
13
1.6
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Kahvehaneye devam edenlerin %67.25’i, bu soruya tek seçenekle yanıt verirken,
%22.8’i birden fazla seçenekle cevap vermiştir. %1.62’lik kesim yanıt vermezken, %8.4
oranındaki kesim ise, hiçbir şey okumadığını beyan etmiştir. Tek seçenekli yanıtlarda; gazete
%51.1, kitap %12.0, mesleki yayın %2.8, dergi %1.4 oranında çıkmıştır.
Çok seçenekli yanıtlara göre; gazete %72.25, kitap %31.0, dergi %9.38, mesleki yayın
%7.5, hiçbir şey %8.4, cevap yok %1.6 oranındadır.
98
Bu verilerde de görüldüğü gibi, kahvehane müdavimlerinin yaklaşık 3/4’ü, sadece
gazeteyle iktifa etmektedir. Gazeteyi “seyretme”yi de okuma olarak algılamaktadır.
16.Kahvehane Müdavimliği ve Kültürel Yönelim
Kahvehaneye devam etme, kişilerin farklı yaşam alanlarından uzak kalmaları sonucunu
doğurabilmektedir. Kişi, başka bir faaliyette bulunma yerine kahvehaneye devam etmekte ve
monoton bir yaşam sürdürebilmektedir.
Kişinin kahvehaneye devam etmesi, sadece kendi yaşamını “tektipleştermek”le kalmaz,
aynı zamanda, kişinin ailesi de bu durumdan etkilenir ve aile de uzun yıllar boyunca benzer
bir yaşam sürmeye “mahkum” olabilir. Kahvehane müdavimlerinin yaşamlarında, çeşitli
sosyal faaliyetlerin ne düzeyde etkili olduğunun öğrenilmesi gayesiyle Tablo 66
oluşturulmuştur.
Tablo 66: Katılınan Sosyal Faaliyetlere İlişkin Dağılım
Sosyal Faaliyet
Sinema
Tiyatro
Konser
Konferans-panel
Hiçbiri
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
349
154
143
138
138
14
Yüzde
43.62
19.25
17.88
17.25
17.25
1.8
Deneklerin %37.62’si, soruya tek seçenekle yanıt verirken, %23.38’i birden fazla
seçenekle cevap vermiştir. %37.25’i, hiçbir sosyal faaliyete katıldığını ifade ederken,
%1.8’lik kesim ise yanıt vermemiştir. Tek seçenekli cevaplarda; sinema %22.4’e, konferanspanel %6.3’e, tiyatro %4.5’e ve konser de %4.5’e karşılık gelmektedir.
Sosyal faaliyetler içinde; sinema %43.62, tiyatro %19.25, konser %17.88, konferanspanel %17.25 oranında tercih edilmektedir. “Hiçbiri” biçiminde yanıt verenlerin oranı %17.25
iken ve “cevap yok” diyenler ise %1.8 oranına karşılık gelmektedir.
Kahvehane müdavimlerinin, birtakım sosyal faaliyetlere katılım oranının, beklenenden
yüksek ve çeşitli çıktığı dikkat çekmektedir.
Kahvehane müdavimlerinin kullandığı iletişim araçlarına ilişkin dağılım Tablo 67’de
görülmektedir.
99
Tablo 67: Kullanılan İletişim Araçlarına İlişkin Dağılım
İletişim Aracı
Televizyon
Radyo
Bilgisayar-internet
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
693
245
180
45
12
Yüzde
86.62
30.62
22.5
5.62
1.5
Deneklerin %61.5’i ilgili soruya tek seçenekle yanıt verirken, %37’si birden fazla
seçenekle cevap vermiştir. %1.5’lik oran ise, soruyu yanıtsız bırakmıştır. Tek seçenekli
yanıtlarda; televizyon %50.6’ya, bilgisayar-internet %6.4’e, radyo %3.1’e, diğer %1.4’e
karşılık gelmektedir.
Birden fazla seçenekle verilen yanıtlarda; televizyon %86.62, radyo %30.62, bilgisayarinternet %22.5, diğer %5.62 oranına karşılık gelmektedir. Deneklerin, günümüzün en yaygın
iletişim aracı olan televizyonu yoğun olarak kullandıkları dikkat çekmektedir. Televizyonun
birçok alanda (ev, işyeri, kahvehane, araba vs.) izlenebilmesi olanaklarının varlığı, bu iletişim
aracının çokça takip edilmesi sonucunu doğurabilmektedir.
Radyo, takip edilen iletişi araçları arasında önemli bir yere sahipken, internet
kullananların oranı da azımsanmayacak düzeydedir. Daha çok öğrencilerin, interneti kullanma
olasılığının bulunduğu dile getirilebilir.
Kahvehane müdavimlerine, “kahvehaneye devam etme ve oyun oynamayı bırakma
şansınız olsa, hangi faaliyetlerde bulunmak istersiniz?” biçiminde soru yöneltilmiş ve alınan
yanıtlar Tablo 68’de gösterilmiştir.
Tablo 68: Kahvehaneye Devam Etme ve Oyun Oynamanın Bırakılması
Halinde Bulunulmak İstenilen Faaliyete Göre Dağılım
Faaliyet
Kitap okumak
Televizyon seyretmek
Kültür-sanat faaliyetlerine katılmak
Spor yapmak
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
179
102
228
354
110
53
Yüzde
22.38
12.8
28.5
44.25
13.8
6.6
Müdavimlerin %72’si tek seçenekle yanıt verirken, %21.38’i birden çok seçenekle
cevap vermiştir. %6.62’lik kesim ise yanıt vermemiştir. Tek seçenekle verilen cevaplara
bakıldığında; spor yapmak %29.5, kültür-sanat faaliyetlerine katılmak %16.6, diğer %11.4,
kitap okumak %8.4, televizyon seyretmek %6.1 oranlarına karşılık gelmektedir.
100
Çok seçenekli yanıtlarda; spor yapmak %44.25, kültür-sanat faaliyetlerine katılmak
%28.5, kitap okumak %22.38, diğer %13.8, televizyon seyretmek %12.8 oranında
gerçekleşmiştir.
Deneklerin yarısına yakını, spor yapmaya özlem duymaktadır. Diğer seçenekler de,
önemli oranlardadır. Kişilerin, birden fazla seçeneğe yanıt vermeleri, içinden bulundukları
durumdan “kurtulma” düşüncesinin bir göstergesi olarak ele alınabilir. Daha önce de ifade
edildiği gibi, koşulların kahvehaneye devam etmeye elvermesinden dolayı, bu mekan çokça
tercih edilmekte, ancak, memnuniyetsizlik de açıkça vurgulanabilmektedir.
17.Kahvehane ve Homojenlik-Heterojenlik
Kahvehaneler, geçmişten günümüze, aynı özellikten (meslekten, düşünceden,
ideolojiden, zevkten, şehirden, ilçeden, köyden vs.) olan kişileri bir araya getirmede önemli
fonksiyonlar üstlenmişlerdir. Bu fonksiyonun, günümüzde de devam ettiği ifade edilebilir.
Kahvehane müdavimlerine; “bulunduğunuz kahvehanedeki insanların, genelde aynı
anlayış, düşünce ve görüşe sahip olduklarını söyleyebilir misiniz?” biçiminde soru
yöneltilmiştir. Alınan yanıtlar, Tablo 69’da görülmektedir.
Tablo 69: Kahvehanedeki İnsanların Aynı Anlayış, Düşünce ve Görüşe
Sahip Olup-Olmadıklarına İlişkin Görüşlerin Dağılımı
Görüş
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
341
440
19
800
Yüzde
42.6
55.0
2.4
100.0
Kahvehane müdavimlerinin %55.0’i, kahvehanede bulunan insanların aynı anlayış,
düşünce ve görüşe sahip olmadıklarını ifade ederken, %42.6’lık bir kesim ise, “evet”
biçiminde yanıt vermiştir. %2.4’lük bir oran ise, soruyu cevapsız bırakmıştır.
Kahvehane müdavimlerinden bir kısmının benzer zevklere, ilgilere, ideolojilere, dünya
görüşüne sahip olmaları söz konusu olabilir. Kişiler, en çok rahat edebilecekleri kahvehaneyi
tercih ederken, benzer yapıda müdavimlerin olmasına da dikkat edebilmektedirler. Mesela;
farklı mezheplere (Alevi-Sünni) mensup olanların, farklı kahvehanelerde bulunması
(Yıldız,1996) gibi.
Belli özellikteki insanların belli kahvehanelerde toplanmalarının, sportane bir durum
olduğu ileri sürülebilir. Kahvehanelerden kiminin müdavimlerinin yaş ortalaması çok düşük
iken, kimisi ise daha çok yaşlı insanlara hitap etmektedir. Bu durum, zamanla ortaya çıkmış
101
ve her insan; kendi dünyasına, görüşüne, ilgisine, zevkine vs. göre bir kahvehaneyi tercih
etmiştir denilebilir.
Kahvehaneler, “farklı sınıf ve anlayışta olanları bir araya getirmesi ve fikir alışverişinde bulunulmasına imkan vermesinden dolayı, “diyalog ve hoşgörü merkezleri” olarak
görül”ebilmektedir (Yıldız,2002).
Kahvehanelerin, “bir ölçüde büyük kentlerdeki mahalle bölünmelerini fiziksel,
toplumsal ve belki de psikolojik bakımdan zayıflattığı” da ifade edilebilir (Hattox,1996,112).
“Lokal”, “dernek” vs. adına sahip bazı kahvehanelerde, üyelik sisteminin işletildiği,
kiminde ise pek de önemsenmediği dikkat çekmiştir. Üyeliğin olması, sadece belli özellikte
olan insanların, bu mekana girebileceği anlamına gelebilmektedir.
18.Neden Kahvehane?
Kahvehanenin ortaya çıktığı ilk dönemlerde, -dinin meşru dairesi içinde kabul edilenalternatif bir kamusal mekan olmadığından dolayı, buraya gitme, bir yönüyle zorunluluk
taşımaktadır. Ancak günümüzde, insanların; eğelenebilecekleri, zaman geçirebilecekleri,
arkadaş edinebilecekleri birçok farklı mekan, araç, kişi vs. bulunmaktadır. Bütün alternatiflere
rağmen, kahvehaneye aşırı bir ilginin olmasının, görünmeyen bir yönü olduğu ve kişileri
cezbettiği ifade edilebilir.
Mehmet Akif Ersoy, Mahalle Kahvesi’nde; mahalle kahvehanelerini, dilenci kılığına
girmiş sinsi canilere benzetmektedir. Yol kesen hırsızların, eşkıyalıklarını daha çok geceleri
yaptıklarını, mahalle kahvehanesi canilerinin ise, güpe gündüz insanların yolunu kesip
eşkıyalık yaptıklarını, işine gitmek üzere yola çıkan bir yolcunun önüne, adım başı bunlardan
bir tanesinin dikildiğini ve ne yapıp edip onu işinden alı koyduğunu ifade eder. Yine;
Evet, dilenci sanır seyr eden kıyafetini;
Fakat bir onluğa ağuş açan sefaletini,
Görüp de rikkate şayan, biraz sokulsa, hemen,
Vurur şikarını ta kalbinin samiminden!
(Kıyafetini gören onu dilenci sanır. Şayet on paraya kucak açan sefil ve perişan haline bakıp da biraz
sokulacak olursanız, yakayı kaptırdığınız demektir. Derhal avını, kalbinin en derin yerinden vurarak teslim alır)
demek suretiyle, bu mekanların, insanları nasıl cezbettiklerini şiir formunda anlatır.
O’na göre, kahvehaneler, “Doğu ülkelerini katleden unsurların baş yardımcısıdır”
(Şengüler,1991,340-341).
Yasa’nın, 25 Yıl Sonra Hasanoğlan Köyü adlı araştırmasında, zamanını kahvehanede
geçiren yetişkin erkeklerin oranı %53.5 olarak gerçekleşmiştir. DPT’nin yaptığı, Türk
Köyünde Modernleşme Eğilimleri Araştırması’nda ise, kahve ve köy odasına giden kırsal
kesim insanlar, yaklaşık olarak 1/3 oranına karşılık gelmektedir (Tezcan,1994,157-158).
102
Kişilere sorulan; “farklı eğlence mekanları ya da araçları olmasına rağmen, özellikle
kahvehaneyi neden tercih ediyorsunuz?” biçimindeki soruya verilen yanıtlar Tablo 70’te
görülmektedir.
Tablo 70: Farklı Eğlence Mekanları Ya Da Araçları Olmasına Rağmen
Kahvehanenin Tercih Nedenine İlişkin Dağılım
Neden
Diğer eğlence mekanlarına (gazino, bar, cafe, internet cafe vs.) da
gidiyorum
Kahvehanenin ucuz bir eğlence mekanı olmasından dolayı
Kahvehanenin kolay ulaşılan bir eğlence mekanı olmasından dolayı
Aile ve çevredekilerin, diğer eğlence mekanlarına göre,
kahvehaneye daha az tepki göstermelerinden dolayı
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
106
Yüzde
13.25
318
199
92
39.8
24.88
11.5
127
43
15.88
5.4
Müdavimlerin %84.88’i tek seçenekle soruyu yanıtlarken, %9.8’i ise birden çok cevap
vermiştir. %5.38’lik kesim ise soruyu yanıtsız bırakmıştır. Tek seçeneğe göre; kahvehanenin
ucuz bir eğlence mekanı olmasından dolayı %32.1, kahvehanenin kolay ulaşılan bir eğlence
mekanı olmasından dolayı %17.4, diğer %15.3, diğer eğlence mekanlarına (gazino, bar, cafe,
internet cafe vs.) da gidiyorum %11.4, aile ve çevredekilerin, diğer eğlence mekanlarına göre,
kahvehaneye daha az tepki göstermelerinden dolayı %8.8 biçiminde bir dağılım ortaya
çıkmıştır.
Çok seçenekle verilen yanıtlara göz atıldığında; ucuz bir eğlence mekanı olmasından
dolayı tercih edenler yaklaşık olarak 2/5 oranına karşılık gelirken, kolay ulaşılan bir eğlence
mekanı olmasından dolayı benimseyenlerin %24.88 oranına sahip olduğu görülür. Diğer
eğlence mekanlarına da gidenlerin oranı %13.25, aile ve çevredekilerin, diğer eğlence
mekanlarına göre, kahvehaneye daha az tepki göstermelerinden dolayı gidenler ise %11.5
olarak gerçekleşmiştir.
“Diğer” seçeneğini tercih edenlerin (%15.88) çok büyük bir kısmı; gidecek başka bir
yerin olmadığını, alışkanlık haline geldiğinden dolayı devam ettiğini, bırakmak istediğini
ancak, arkadaşların genelinin burada olmasından dolayı devam etmek zorunda kaldıklarını
belirtmek suretiyle soruya yanıt vermişlerdir.
Kahvehaneler, mevcut eğlence araçları ya da mekanlarından, daha ucuz bir eğlence
olanağı sunduğundan dolayı, çokça tercih edilebilmektedir. Ayrıca, birtakım eğlence
mekanlarına gidebilme, bazı kişilerin dünya görüşüne “ters” gelebilmektedir. Hatta, maddi
durumu iyi olsa bile, insanların gidebileceği eğlence mekanları sınırlıdır denilebilir. Bar,
gazino vs. yerlere gitmenin, dünya görüşüne ters gelebilmesi örneğinde olduğu gibi, kişi,
103
adeta kahvehaneye “tutulacak dal” gibi bakabilir ve bu mekanı –bütün olumsuzluklarına
rağmen– sevebilir.
Aslında kahvehaneler, aynı zamanda “ticari mekan” olma özelliği de taşımaktadırlar.
Belli bir harcama gücüne / gelire sahip olmayanların düzenli olarak kahvehaneye gitmedikleri
veya hiç gitmedikleri ortaya çıkmıştır (Erder,2001,277).
Ahmet Rasim, kış günleri dışarıda olan bir insanın en ucuza zaman geçirebileceği yerin
kahvehane olduğunu şu ifadelerle dile getirir: “Şu kıraathaneleri kim icadetmiş ise babasına
rahmet! Yirmiliği verdim mi bir çay iç! Büzül köşeye! Gelen giden ile eğlen. Fakat mahbus
[hapsolunmuşşun]! Dışarıya çıkmaya gelmez!” (Aktaş,1997,249).
Kasapoğlu, kahvehanelerin, “en az parayla, en fazla vakit harcanan yer” olduğunu
belirterek, bu mekanların neredeyse tamamının erkeklere hizmet ettiğini ve alternatif
faaliyetleri bulunmayan erkekler için, evden çıkmanın en ucuz yolunun kahvehane olduğunu
dile getirmektedir (www.basin-yayin.com/yazi.yek?sid=97).
Kolay
ulaşılan
bir
eğlence
mekanı
olması,
kahvehaneleri
“vazgeçilmez”
yapabilmektedir. Kişinin evine, işyerine, çarşıya-pazara vs. en yakın olan eğlenme, dinlenme
mekanı kahvehanedir. Öyle ki, dar ve kısa bir sokakta bile 10’a yakın kahvehane
bulunabilmektedir. Kişi, kahvehane aramak için uzaklara gitme ihtiyacı duymamakta ve adeta
bu mekanlara, sürekli “gidiş-geliş” yapabilmektedir.
Araştırmacının evinin bulunduğu (Diyarbakır) sokak, 150-200 m. uzunluğunda iken, bu
sokak boyunca 13 kahvehane mevcuttur ve bu sokakta aynı türden olan hiçbir işyerinin sayısı,
kahvehane kadar değildir.
Kişilerin kahvehaneyi diğer eğlence mekanlarına göre tercihi yanında, sürekli gittiği
kahvehaneye devamını etkileyen birtakım nedenlerin olduğu varsayımından hareketle
müdavimlere, “sürekli gittiğiniz kahvehaneyi seçmenizdeki sebep nedir?” biçiminde soru
yöneltilmiş ve alınan yanıtlar Tablo 71’de ortaya konulmuştur.
Tablo 71: Sürekli Gidilen Kahvenin Seçilmesinde Asıl Nedene Göre Dağılım
Neden
Hemşerilerimin (aynı köy veya ilçeden) kahvehanesi olması
Evime yakın olması
Arkadaşlarımın devam ettiği kahvehane olması
Meslektaşlarımın bulunduğu kahvehane olması
Diğer
Cevap yok
Not: Soruya, birden fazla seçenekle yanıt verilmiştir
Sayı
100
190
462
91
44
18
Yüzde
12.5
23.8
57.8
11.38
5.5
2.25
Deneklerin %86’sı tek seçenekle soruya yanıt verirken, %11.8’i de birden fazla
seçenekle soruyu cevaplamıştır. Tek seçeneğe göre; arkadaşlarımın devam ettiği kahvehane
104
olması %47.4, evime yakın olması %14.9, hemşerilerimin (aynı köy veya ilçeden)
kahvehanesi olması %10.4, meslektaşlarımın bulunduğu kahvehane olması %8.4, diğer %5.5
biçiminde bir dağılım ortaya çıkmıştır. %2.3’lük kesim ise soruyu yanıtsız bırakmıştır.
Çok seçenekli yanıtlara göre; arkadaşların devam ettiği kahvehane olması %57.8, eve
yakın olması %23.8, hemşerilerin devam ettiği kahvehane olması %12.5, meslektaşların
bulunduğu kahvehane olması %11.38, diğer %5.5 oranına karşılık gelmektedir.
Daha önceki verilerde de görüldüğü gibi, kişiyi kahvehaneye çeken en önemli kesim
arkadaş grubu olmaktadır. Mahalle, iş, okul vs. arkadaşlarının “toplu” halde kahvehanede
bulunması, kişinin de oraya gitmesi sonucunu doğurabilmektedir. Bazen, okul ve mahalle
arkadaşlarının devam ettiği kahvehane, birden fazla olabilmekte ve kişi her ikisine de devam
edebilmektedir.
Eve yakın olması, aynı zamanda mahalle arkadaşlarının, komşuların da o kahvehanede
bulunması
anlamına
gelmektedir.
Yalnız,
eve
yakın
olmasından
dolayı
gidilen
kahvehanelerin, daha çok orta yaş ve yaşlı sayılabilecek kesim tarafından tercih edildiği,
gençlerin ise bu şekildeki kahvehaneleri çokça tercih etmediği dikkat çekmektedir. Çünkü,
eve yakın olan kahvehanelerde her an bir yakınla (baba, amca, dayı, dede vs.) karşılaşma
olasılığı bulunmaktadır. Genç müdavimlerden bazıları, bu tür yakınların olduğu
kahvehanelerde “rahat” edemediklerini, “özgür” olamadıklarını dile getirmişlerdir.
Aynı köy veya ilçeden olan kişilerin devam ettiği kahvehaneler, Diyarbakır’da oldukça
fazladır. Kahvehaneye ilçenin, aşiretin, yerine getiren mesleğin isminin konması (Dicle
Kıraathanesi, Kavarililer Kahvehanesi (aşiret), Lice Kıraathanesi, Eğil Kıraathanesi, Muhtar
Kıraathanesi vb.), o ilçeden olanların, kahvehaneye devam etmesi için bir gerekçe olarak
görülebilmektedir. Özellikle, ilçe ve köylere giden arabaların bulunduğu “Eski Hal Garajı”
civarında, hemşeri kahvehaneleri yoğun olarak bulunmaktadır.
Sosyal yaşamın bütün özelliklerini, belli bir bölgede yaşayarak öğrenen insanlar, başka
bir yerleşim birimine gittiklerinde, güçlü bir dayanışma ve bütünleşme fikrine sahip
olmaktadırlar. “Biz” duygusunun gelişmesiyle (Aytaç,1991) kişiler, kent yaşamının getirmiş
olduğu yabancılıktan bu sayede kurtulabilmektedirler.
Büyük şehirlerde (İstanbul, Ankara, İzmir gibi), kahvehaneler, aynı şehirden gelen ve
daha çok yakın-uzak akrabalığı olmayan kişilerin bir araya gelmesinde önemli bir rol
oynamaktadırlar. Buralar; hemşeri, komşu ve arkadaşlarla görüşülen “sivil mekanlar” arasında
önemli bir yer tutmaktadırlar (Erder,2001,248). Hatta öyle ki, bazen hemşerilik, akrabalığın
ve komşuluğun daha da önüne geçebilir (Erdoğmuş,1977,74). Hemşerilik, bazı durumlarda
ise, resmi teşkilat halini alabilmektedir (Görmez,1991,40). Küçük şehirlerde ise, hemşeriliği
belirleyen, aynı ilçeden ya da aynı köyden olmadır.
105
Mesleki yapılanma, kahvehanenin adına etki edebilmekte ve müdavimler, o ismi (Esnaf
Kıraathanesi, Sebzeciler Kahvehanesi vb.) ve kahvehaneyi kendilerine yakın bulabilmekte ve
oraya düzenli olarak gidebilmektedirler. Esnafların yoğun olduğu kahvehanelerin en önemli
özelliklerinden birisi, buraların gündüzleri aşırı kalabalık olmasıdır. Mesai saatlerinde çalışan
(işçi, memur) kesime hitap eden kahvehaneler, gündüz vakti çok kalabalık olmamakta,
buralara bahsedilen vakitte, daha çok işsizler devam etmektedir.
Mesleklere göre kahvehanenin farklılaşması olgusu, kırsal kesimden kentsel alanlara
doğru gidildikçe daha da belirginleşmektedir (Tezcan,1994,158). Kentsel alanlarda
mesleklerin sayısal olarak fazla olması ve uzmanlaşmanın bulunması, belirginleşmenin daha
kesin sınırlara sahip olması sonucunu doğurmuştur denilebilir.
Metropol olarak ele alınan büyük kentlerde, hemşeri kahveleri, aynı zamanda mesleki
dayanışmanın olduğu merkezler konumundadırlar. Örneğin; Bolulu aşçılar, Şileli parkeciler,
Ordulu plastikçiler vb. aynı kahvehanenin müdavimidirler (Erder,2001,248). Bu mekanlar; iş
arama, iş bulma, pazarlık yapma, reklam yapma vs. fonksiyonlarını aynı anda yerine
getirebilmektedirler.
“Diğer” seçeneği içinde, birkaç kişi, horoz dövüştürme amacı ve seyretmek için
geldiğini belirtmiştir. Kuşçu, horozcu vb. kahvehanelerinin, İstanbul’daki kahvehaneler içinde
önemli bir yere sahip oldukları görülmektedir (Somçağ,1997).
19.Kahvehane ve İşsizlik
Kahvehane ve işsizlik kavramlarının, genellikle birlikte ele alındığı ve insanların
işsizlikten dolayı kahvehaneye devam ettiğine dair yaygın bir kanaat bulunmaktadır. Ancak,
yapılan bir araştırmada (Yıldız,1996), bu görüşün gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştır.
Aksine, düzenli bir işi olanların, kahvehaneye sistemli bir şekilde devam etme ve kalmalarının
daha yaygın olduğu ortaya çıkmıştır.
Kişilerin Uğraşı Alanlarına İlişkin Dağılım’da görüldüğü gibi, kahvehaneye devam
edenlerden işsiz olanların oranı sadece %8’dir. “Öğrenci” ve “cevap yok” seçenekleri, işsiz
kategorisinde ele alındığında, oranın toplam %28.12 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Buna
göre, kahvehaneye devam etmenin en önemli nedeninin işsizlik olmadığı ifade edilebilir.
Kahvehanenin olumsuz fonksiyonlarından birisinin, işsiz insanları iş aramaktan
alıkoyduğu varsayımından hareket edilmiş ve kahvehane müdavimlerinin bu konudaki görüşü
alınmıştır. İlgili görüşlerin dağılımı Tablo 72’de görülmektedir.
106
Tablo 72: Kahvehanelerin, İşsiz İnsanları İş Aramaktan Alıkoyduğuna İlişkin Görüşlerin Dağılımı
İş Bulmaktan Alıkoyma Durumu
Evet
Hayır
Cevap yok
Toplam
Sayı
502
274
24
800
Yüzde
62.8
34.3
3.0
100.0
Müdavimlerin %62.8’i, kahvehanelerin işsiz insanları iş aramaktan alıkoyduğu
görüşüne katılmaktadır. Olumsuz bir düşünce içinde olanlar ise 1/3’den biraz fazladır. Yanıt
vermeyenler %3.0 oranına karşılık gelmektedir.
Kahvehaneye devam eden işsizler, bu alışkanlıktan dolayı, önlerine çıkan iş fırsatlarını
ellerinden kaçırabilirler. Sürekli olan bu durum, işsizlik sürecinden çıkılmasını ve kişinin
farklı ortamlara girip iş bulabilmesini engelleyebilmektedir.
Müdavimler, kahvehaneye devam eden kişinin, kazanmış olduğu alışkanlıktan
“kurtulma”sının zorlaştığını ve adeta imkansızlaştığını dile getirmişlerdir. Kişilerin,
kahvehane vasıtasıyla kazanmış olduğu “arkadaş çevresi”nin, aslında yanıltıcı olduğunu ve
kişilerin bir arayış içine girmesini engellediğini ifade etmişlerdir.
107
III. BÖLÜM
HİPOTEZ TESTİ
“Enformel bir eğitim kurumu olan kahvehaneler, geçmişte sahip oldukları bu özelliğini
büyük oranda kaybetmişlerdir” biçimindeki hipotezimiz doğrulanmıştır. Çünkü, ortaya
çıktıkları ilk dönemlerde, kişilerin sosyalleşmelerinde, kültürün bir sonraki nesile
aktarılmasında önemli bir rol oynarken, günümüzde bu fonksiyonlarında bir azalma olmuş ve
hatta yok denecek kadar azalmıştır.
“Eğlenme ihtiyacını karşılayan kahvehanelerin bu fonksiyonu günümüze kadar gelmiş,
ancak, eğlenme biçimi ve süresi bakımından birtakım farklılaşmalar oluşmuştur” biçimindeki
denence doğrulanmıştır. Kuramsal çerçevede de belirtildiği gibi, bu mekanlarda, ilk
dönemlerde eğlenme biçimleri farklı olmuştur. Bu mekanlarda; çalgı (ney, ud, kanun, tanbur,
santur, kemençe, çöğür, kopuz, daire, zurna, nakkare, zil, bağlama, nefir, davul, kös, rebab,
mizmar, ıslık, pişye, nüzhe, musikar) çalınmış, oyun (tavla, bilardo vb.) ve tiyatro oynanmış,
esrar, lüle, nargile içilmiş, ayrıca bazıları alkollü içki içme yeri olarak da kullanılmıştır.
“Kahvehanelerin, olumlu ve olumsuz anlamda “kültür aktarım merkezleri” olma
fonksiyonu, geçmişte olduğu gibi bugün de devam etmektedir” biçimindeki hipotez
doğrulanmıştır. Sohbet etme, tartışma, dinleme vs. olumlu davranışların ve argo konuşma,
zaman öldürme vb. olumsuz davranışların bu mekan vasıtasıyla elde etme durumu devam
etmektedir.
“Kahvehaneler, belli dönemlerde aykırılık (siyasal, dinsel, sosyo-kültürel vs.) merkezi
gibi işlev görmesine karşın, günümüzde bu fonksiyonu büyük ölçüde azalmıştır” hipotezi
doğrulanmıştır. Osmanlı’da açılmaya başladıkları günden itibaren, siyasal, dinsel, sosyokültürel vs. konularda, farklı düşünen insanların toplanma yeri kahvehaneler olmuştur. Aykırı
görüşlerin varlığının farkında olan merkezi yönetim, sık sık bu mekanları ve burada içilen
içeceği yasaklama, bazı durumlarda yıkma yoluna gitmiştir. “Devlet sohbeti” yapılma
kaygısında olan idareciler, belli dönemlerde kahvehanelere “jurnalci” koymuşlar ve bu
şekilde, buralarda konuşulanları öğrenme yoluna gitmişlerdir. Aykırılık merkezi olma
yönünün, günümüzde hissedilmeyecek dereceye kadar azaldığı söylenebilir.
“Kahvehanelerin, farklı birtakım grup, cemaat, parti, anlayış veya fikirlerin oluşumuna
ev sahipliği yapma fonksiyonu, bazı yönlerden farklılaşmış olmasına rağmen, -kısmen de
olsa- günümüzde de devam etmektedir” hipotezi kısmen de olsa doğrulanmıştır. Farklı dünya
görüşüne, ideolojiye, cemaate mensup insanlar, bazı durumlarda farklı kahvehanelerde
bulunabilmektedirler. Mesleksel ortaklığın getirmiş olduğu düşünceyle, belli kahvehanelerde
108
(lokal, dernek, kulüp vb.) bulunma sözkonusu olabilmektedir. Turistik Kuyumcular
Kıraathanesi, Avcılar Kıraathanesi vb. örnek olarak gösterilebilir. Belli mezhebe veya aşirete
sahip olanların (Alevi, Kavarili, Şavaklı vs.) bir araya gelmesinde de kahvehaneler önemli bir
fonksiyon görebilmektedirler.
“Kahvehaneler, aynı meslek grubundan olan kişilerin (kuyumcular, mühendisler, yargı
mensupları vs.) toplanma mekanı olarak işlev görmektedirler” hipotezi doğrulanmıştır. Belli
meslek mensupları –ve emekli olanları– için bu mekanlar, dayanışma, buluşma, zaman
geçirme vs. yeridir. Bu tip kahvehanelerin adı; kulüp, dernek, lokal vs. olarak geçmekte ve
bazılarına, meslekten olmayanlar girememektedir.
“Kahvehaneler, ucuz ve ulaşılması kolay bir eğlence-vakit geçirme mekanı olduğundan
çokça tercih edilmektedir” hipotezi doğrulanmıştır. Bu mekanlar günümüzde, “en az parayla,
en fazla vakit harcanan yer”lerdir. Ayrıca, her sokakta, mahallede, köyde, beldede vs. çok
sayıda olması, bu mekanlara ulaşımı kolaylaştırmaktadır. Bu yönüyle, kahvehaneler, kişilerin;
eğlenebilecekleri, dinlenebilecekleri, oyun oynayabilecekleri, zaman öldürebilecekleri “en
yakın yer”dir ve bu yön, kahvehanenin tercih edilmesinde çokça etkilidir.
“Kahvehaneler, ilk olarak ortaya çıktıkları dönemlerde, kutsal bilinen yerlere (özellikle
cami, tekke, zaviye, medrese vs.) karşı güçlü ve tek bir alternatif kamusal mekan olmasına
karşın, -başka alternatif mekan ve oluşumların da ortaya çıkmasından dolayı- günümüzde bu
fonksiyonu büyük ölçüde azalmıştır” biçimindeki hipotez ispat edilmiştir. Günümüzde,
kişilerin kahvehane dışında gidebileceği mekanların çokluğu (alış-veriş merkezleri, dernekler,
kulüpler, piknikler, sergiler vb.), kişinin bu mekanlara çok da “mahkum” olmadığını
göstermektedir. Yalnız, bu mekanın çokça yaygın olması, ulaşım olanaklarının bulunması ve
ucuz olması gibi nedenlerden dolayı kahvehanelere olan ilgi devam etmektedir.
Hipotezlerden birisi “kahvehaneler, önceleri kutsal mekanlara (cami, tekke, zaviye,
medrese vs.) takviye hizmetler sunarken, bu işlevi günümüzde büyük ölçüde ortadan kalkmış,
bu fonksiyonu daha çok çay ocakları üstlenmiştir” şeklindeydi. Bu hipotez de büyük ölçüde
ispat edilmiştir. İlk dönemlerde, dinsel mekanlarla iç içe olan ve bir yönüyle onlara destek
veren bu mekanların fonksiyonunu, bugün çay ocakları yerine getirmektedir. Her ne kadar çay
ocakları, resmiyette (Belediye kayıtları, emniyet, oda vs.) kahvehanelerle birlikte ele alınsalar
da, yerine getirmiş oldukları fonksiyonlar, ilk dönemki kahvehanelere benzemektedir. Bu
durumu, çay ocaklarının daha çok cami çevresinde bulunmaları ve cami müdavimlerinin, daha
çok bu mekanları tercih etmesi ispat etmektedir.
“Kahvehanelerin, kahve bitkisi dışında, birtakım içeceklerin ve keyif vericilerin
yaygınlaşma aracı olma fonksiyonu, nitelik ve nicelik bakımından birtakım değişmeler
dışında, çok değişmemiştir” şeklindeki hipotez doğrulanmış olmaktadır. Kahvehanelerde;
109
kahve, çay, ıhlamur vb. içecekler tüketilirken, ağırlık çaydan yanadır. Hatta, kahve içmek,
kahvehaneye göre biraz “lüks kaçmakta”dır. Sigara, günümüz kahvehanelerinde çok yoğun
olarak tüketilirken, tütünün çubuk olarak tüketimi hemen hiç yoktur. Enfiye ise, tamamen
kaybolmuş bir alışkanlıktır. Son dönemlerde, şehir merkezlerinde bazı kahvehanelerde,
özellikle nargile içimi yaygınlaşmış ve beklenenden daha fazla ilgi görmüştür.
“Kahvehanelerin, erkek-egemen bir toplum yapısının kökleşmesini sağlama fonksiyonu,
eskisi kadar olmasa da günümüzde de devam etmektedir” hipotezi doğrulanmıştır.
Kahvehaneler ortaya çıktığı dönemden beri, tek cinsiyete (erkek) hitap etmesi yönüyle dikkat
çekmektedir. “Yumuşak” bir boş zamanı değerlendirme faaliyeti olan kahvehaneye devam
edimini, dönemlere göre farklı uğraşılar ilginç kılmıştır. İlk dönemler sohbet etme, sonraları;
çalgı çalma, oyun oynama, kitap okuma, tartışma uğraşılarından bazıları ağırlık
kazanabilmektedir. Günümüzde ise, çay ocakları; sohbet, tartışma, televizyon seyretme,
okuma, sanat icra etme vb. gayretlerine ev sahipliği yaparken, kahvehanelerde erkeklerin
yerine getirmiş olduğu faaliyetler çoğunlukla bir alanda yoğunlaşmaktadır: Oyun oynamak.
“Kahvehanelerin iş bulma mekanı olarak kullanılma fonksiyonu, günümüzde eskiye
nazaran daha da artmıştır” biçimindeki denence doğrulanmıştır. Özellikle yevmiye usulü
çalışan insanlar (amele, hamal vb.), taşımacılık, inşaat işiyle uğraşanlar bu mekana devem
etme sayesinde iş bulabilmektedirler. Kaynaklarda, kahvehanelerin iş bulmada yardımcı
oldukları belirtilmekte ise de, bu durum pek yaygın değildir. Özellikle Diyarbakır gibi, son
10-15 yılda yoğun göç alan bir ilde, bu mekanlar sayesinde kişilerin iş bulma oranlarında artış
olduğu söylenebilir. Enformel ekonomi alanında faaliyet gösterenlerin büyük bir kısmı ve
formel alanda çaba içinde olanların da belli bir kesimi, bu mekanları kullanmak suretiyle iş
bulabilmektedir.
“Kültür-sanat faaliyetleri açısından önemli bir mekan olan kahvehanelerin bu işlevi,
neredeyse tamamen ortasından kalkmıştır” hipotezi ispat edilmiştir. Kültür-sanat faaliyetinin
algılanma biçimi, aslında kişiden kişiye değişebilmektedir. Kimileri için kahveye devam
etme, sohbet etme, tartışma, hatta oyun oynama bile kültür faaliyeti içinde ele
alınabilmektedir. Daha önce de söz edildiği gibi, benzer faaliyetleri çay ocakları ya da çay
bahçeleri yerine getirmektedir. Kahvehane ise, “oyun oynama” ile özdeşleşmiş ve
kahvehaneye devam eden kişinin oyun oynamaması yadırganır hale gelmiştir.
“Entelektüellerin devam ettikleri ve bir kısmının eserlerini kaleme aldıkları bir mekan
olan kahvehanelerin bu fonksiyonu, günümüzde hemen hemen ortadan kalkmıştır” denencesi
doğrulanmıştır. Aksine, bu mekanların günümüzdeki işlevleri, bugünün entelektüel kesimi
tarafından eleştirilmekte ve hatta küçümsenmektedir.
110
“Kahvehaneler, insanlarda demokratik bir kültürün oluşumu ve gelişimini sağlayan
mekanlardır” biçimindeki hipotez doğrulanmıştır. Geçmişten günümüze kahvehaneler, her
sınıftan, meslekten, ırktan, dilden, dinden, anlayıştan vs. olan insanların bir araya gelmesi,
tartışması, zaman geçirmesi vb. faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. Günümüzde, geçmişte
olduğu kadar olmasa da, yine her kesimden insan bu mekanlara gitmekte ve bir ilişki
kurabilmektedir.
“Sözlü kültürün devam etmesi açısından önemli bir mekan olan kahvehanelerin, bu
özelliğinin, yoğunluk olarak azaldığı, bunun yerine daha farklı davranış kalıplarının (oyun
oynama, televizyon seyretme vs.) ortaya çıktığı görülmektedir” denencesi ispat edilmiştir.
Kahvehanelerde; tartışma ortamları, maniler vasıtasıyla atışma, çevredeki gelişmelerden
haberdar olma vb. biçimindeki faaliyetler, geçmiş dönemlerde çok daha yoğundur.
Günümüzde ise, kişiler, oyuna “dalmakta” ve adeta konuşmayı “unutmakta”dırlar. Yine,
şifreli kanallardan ya da büyük ekranlı televizyonlardan maç seyretme amacının da,
kahvehaneye devamda önemli bir yer tuttuğu dikkat çekmektedir.
“Müzik kültürünün gelişmesini sağlayan kahvehanelerin, bu fonksiyonları neredeyse
ortadan kalkmıştır” hipotezi gerçeklenmiştir. Kahvehanelerde, günümüzde; televizyon,
kasetçalar, gülüşme, tartışma, okey taşı sesleri birbirine karışmakta ve kahvehane bu haliyle
tam bir “heterotopya” özelliği taşımaktadır. Müzik icra edilmesi, geçmiş kahvehanelerin
önemli özelliklerindendir. Semai ya da çalgılı kahvehaneler, tam bir konservatuar vazifesi
görmekte, hatta bu mekanlarda usta-çırak ilişkisiyle, birçok kimse müzik konusunda
uzmanlaşabilmektedir. Bu yön, günümüzde, tamamen ortadan kalkmıştır.
“Kahvehaneler, kırsal kesimden kentsel alanlara gelenlerin şehirlileşmelerini geciktiren
bir mekan olarak fonksiyon görmektedirler” biçimindeki denence de kısmen ispat edilmiştir.
Kişi, yabancı olduğu bir dünyayla (kent) tanışma ve bütünleşme konusunda çekingen
davranabilir ve kolay yola “kaçarak”, daha kapalı bir dünya olan kahvehaneyle bütünleşebilir
ve bu kurumu tek ve en önemli unsur olarak görebilir. Kişi, bu haliyle, kapalı bir grubun üyesi
olabilir ve farklı kesimlere açılma konusunda çekingen tavırlar sergileyebilir.
“Kahvehaneler, belli bir dönem terörist eylemlerin “hesaplaşma merkezi” olarak
fonksiyon görürken, bu fonksiyonu günümüzde belirgin biçimde bulunmamasına karşın, bu
hareketlere açık olma yönü nispeten devam etmektedir” biçimindeki hipotez geçerliliğini
korumaktadır. Kahvehaneler, özellikle 1980 öncesi ve sonrasında, terörist eylemlerin yoğun
olarak görüldüğü mekanlar olmuşlardır. Olağanüstü hal uygulamasının uzun bir süre devam
ettiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Diyarbakır’da kahvehaneler, terörün yoğun olduğu
dönemlerde, ifadelerden anlaşıldığına göre, “endişe verici mekanlar” olmuşlardır.
111
“Kahvehaneler, özellikle milli maçlarda, ulusal bütünlüğün sağlanmasına -dolaylı
yönlerden de olsa- zemin hazırlarken, bazen de farklı takımlara sempati ile bakan kişiler
arasında –fanatiklikten kaynaklanan- bir çatışma meydana getirecek ortam hazırlamaktadır”
biçiminde formüle edilen denence geçerlilik taşımaktadır. Birkaç yıl öncesine kadar, video
izlenen yerler içinde yer alan kahvehaneler, günümüzde şifreli kanallardan futbol maçı
seyredilen bir mekan olmaktadır. Birçok kahvehanede büyük ekranlı televizyon bulunması da,
futbol maçının kahvehanede seyredilmesinde önemli bir etken olabilmektedir.
“Eskiden olduğu gibi, günümüzde de kahvehaneler, argo kültürün oluşum ve
yaygınlaşma merkezi olma fonksiyonunu sürdürmektedirler” biçimindeki denencenin,
kahvehane müdavimlerinin verdikleri yanıtlara bakılarak ispatlandığı söylenebilir. Kahvehane
müdavimlerinin yaklaşık 2/3’si, kahvehaneye devam edenlerde argo konuşma oranının
arttığını dile getirmişlerdir. Bunun yanında, argo kültürü sürdürme oranının da, bu
mekanlarda bulunma süresine bağlı olarak artabileceği ifade edilebilir. Kahvehanede
kazanılan argo kültür unsurlarının, yaşamın diğer alanlarında da sergilenmesi olasılığı
bulunmaktadır.
“İşsizliğin kökleşmesine neden olan kahvehanelerin bu fonksiyonu, günümüzde de
oldukça etkili bir biçimde sürmektedir” biçimindeki denence doğruluk kazanmıştır.
Kahvehane müdavimlerinin 3/5’ü, kahvehanelerin, işsizliğin kökleşmesinde önemli bir rol
oynadığını dile getirmiştir. Kişiler, kahvehaneye devam ettiklerinden dolayı, iş fırsatlarını
elden kaçırmayla karşı karşıya kalabilecekleri gibi, “çalışmadan yaşama” düşüncesi de,
bunlarda bir yaşam felsefesi haline dönüşebilir. Kişi, bu mekanda bulunmak suretiyle, “işin
kendisini bulmasını” beklemekte ve bir arayış içine girmekten kaçınabilmektedir.
“Kahvehanelerin, insanları “bilinçlendirme” merkezi olması yönü dikkat çekerken, bu
fonksiyon günümüzde tam ters işlemekte, kahvehaneler “bilinçsizleştirme” görevi
görmektedirler” hipotezi ispat edilmiştir. Ortaya çıktığı bölgeden başlamak suretiyle
kahvehaneler, toplum ve devlet bazında meydana gelen haksızlıkların, yolsuzlukların,
ihtiyaçların vs. dile getirildiği mekanlar olmuşlar ve insanlar bu sayede adeta “yetişmiş”lerdir.
Günümüz kahvehanelerinde bahsedilen durumların yaşanmasının çok nadir olabileceği ifade
edilebilir. Çünkü, kahvehane dışında da bu tür faaliyetlerin yapılması sözkonusu
olabilmektedir. Günümüzde, kahvehaneye giden insanlar, saatlerce oyun oynamakla adeta
“dünyadan bağını koparmak”ta ve dış dünyayı daha farklı algılayabilmektedir.
“Kahvehanelerin, “zaman öldürme” fonksiyonu, eskiden olduğu gibi günümüzde de
devam etmektedir” biçimindeki hipotezimiz doğrulanmıştır. Kahvehanelerin, ortaya çıktıkları
dönemden itibaren dikkat çeken en önemli yönü, bu mekanlarda zamanın “hoyratça”
harcanması olmuştur. Yaşamında aktif olmadığı zamanları (dinlenme, eğlenme, uyuma,
112
beslenme vb.) kahvehaneye kanalize etme ve bahsedilen şeylerden mahrum kalma
biçimindeki davranış yaygın olarak sergilenebilmektedir. Hatta kişi, çalışma yaşamından
“kaçamak” yapmak suretiyle, bu mekanlara devam edebilir. Kişilerin sahip oldukları dünya
görüşü de, çoğu durumda “zaman öldürme”ye engel olmayabilir.
“Kahvehanelerin sapma davranışının oluşumunu ve devamını sağlayan bir mekan olma
fonksiyonu, eskiye nazaran daha da artmış, kaynaklık ettiği sapma davranışı nitelik ve nicelik
olarak değişmiştir” biçiminde dile getirilen denence doğrulanma yolundadır. Kahvehaneler,
insanlarda varolan sapma düşüncesinin somuta döküldüğü bir mekan olarak ele alınabilir.
Kuramsal Çerçeve’de geçen; esrar kullanma, sigara, enfiye, çubuk vb. içme, homoseksüel
ilişkiler, dansöz oynatma vs. biçimindeki fonksiyonlardan bir kısmı ortadan kalkmış, bir kısmı
ise devam etmektedir. Günümüzde ise; sigara içme, kumar oynama, uyuşturucu kullanma,
mafya ilişkilerine mekan olma, terör olaylarına ev sahipliği yapma vb. unsurlar aktiflik
kazanmıştır. Buna göre, kahvehanelerin, toplumlarda genel anlamda varolan sapma
davranışlarının sergilendiği bir “arena” olma özelliğini taşıdıkları dile getirilebilir.
“Şifreli televizyon kanallarını seyretme mekan olması, kahvehanelerin günümüzde
dikkat çeken önemli fonksiyonlarındandır” biçiminde formüle ettiğimiz hipotez ispatlanmıştır.
Kahvehaneler, yukarıda kısaca değinildiği gibi, özellikle futbol maçlarının izlenmesi
noktasında önemli mekanlardır. Şifreli kanallara (Digiturk, Star Digital vb.) ev ortamında
abone olma imkanı bulamayan kişiler için kahvehaneler uygun bir yerdir. Ayrıca, maçları
genellikle büyük ekran televizyonların bulunduğu bir kahvehanede seyretmenin de ayrı bir
zevk verdiği dile getirilmektedir. Bunun yanında, arkadaşlarla, hemşerilerle, akrabalarla,
dostlarla maç seyretme hevesinde olanların, kahvehaneyi tercih edebilmeleri de söz
konusudur denilebilir.
“Kahvehaneler, erkek cinsiyet kimliğinin oluşması ve devamında önemli bir mekan
konumundadır” denencesi ispat edilmiştir. Erkek olduğunu ispat etmeye çalışan bir gencin, ilk
gittiği mekanların başında kahvehane gelmektedir. Kahvehaneye gitmeyi, oyun oynama
tamamlamakta ve adeta kişinin kendine güven gelmektedir. Oyunun kazanılması ise, ayrı bir
övünç kaynağı olmakta ve bu durum, kahvehane dışındaki ortamlarda da dile
getirilebilmektedir.
“Ergenlik çağındaki gençlerin kendilerini ispat mekanı olma yönü, eskiden olduğu gibi
günümüzde de devam etmektedir” hipotezi tam olarak ispatlanmıştır. Ergenlik döneminde
bulunmanın verdiği “deli dolu”luğun etkisiyle genç, kendini ispat etme konusunda her yolu
deneyebilmektedir. Kahvehane müdavimlerinin yaklaşık 3/5’ünün gençlik çağında (18-30 yaş
arası) ve daha aşağısında bulunmaları, bu mekanın, “kendini ispat” noktasında önemli bir yere
sahip olduğunu akla getirmektedir.
113
“Kahvehaneler, özellikle kent yaşamında önemli bir unsur olan, sosyalleşme ve
yabancılaşmayı önleme sürecinde, “tampon mekanizma” olarak fonksiyon görmektedirler”
hipotezi doğrulanmıştır. Kahvehaneler, şehir merkezine başka bir yerden ve özellikle de kırsal
kesimden gelen kişiler için, adeta bir “barınak” görevi görmektedirler. Özellikle hemşerilik
ilişkisi sayesinde kişi, yabancılaşmamakta ve “sosyalleşme”ktedir. Kişilerin, hemşerilerini
bulabilecekleri yegane mekan kahvehane olmaktadır. Hatta, hemşerilik, bazen akrabalığın
önüne geçebilmektedir. Bunun yanında, arkadaşlık da, kahvehanelerin sağladığı ortamla
mümkün hale gelmekte ve kişinin kente özgü değerleri benimsemesi kolaylaşmakta ve kısa
sürede gerçekleşebilmektedir.
“Kent merkezlerinde, hemşerilikten kaynaklanan dayanışmayı sağlaması açısından
kahvehaneler büyük bir öneme sahiptirler” denencesi, veriler ışığında ispat edilmiştir. Kent
merkezine gelen kişilerin ikamet ettikleri semt ya da mahallede, kendi köylerinden veya yakın
köylerden, aynı beldeden ya da ilçeden birilerine, ancak kahvehaneler vasıtasıyla
ulaşılabilmektedir. Hemşeriliğin verdiği dayanışma ruhunun, bazı durumlarda dernekleşmeye
(Örn; Eğilliler Derneği vb.) kaynaklık ettiği dikkat çekebilmektedir. Özellikle, metropol ya da
büyük kentlerde, hemşeri dayanışmasının önemi daha da artabilmektedir. Çünkü, bu gibi
yerlerde, dayanışma daha küçük birimlerden gelmiş olmaya göre de ayrılabilmektedir (Örn:
Bolu’dan Mengenlilerin bir araya gelmeleri). Hatta bu ilişkilerde, bazen aynı ya da komşu
köyden olma bile esas alınabilmektedir.
“Kahvehane kültürü, çeşitli yönleriyle –internette sohbet anlamına gelen- chat
kültürüne kaynaklık etmektedir” biçimindeki denencemiz doğrulanmıştır. Kahvehane kültürü,
chat’a yansımış ve internete ulaşım noktaları olan internet evleri, “internet kafe” olarak
adlandırılmış ve internet kafelerin, daha doğarken eğlence amaçlı bir rol üstleneceği dile
getirilmiş olmaktadır. Kahvehane kültürü, sadece internet kafelerin, eğlenme amaçlı
kullanılmasının alt yapısını oluşturmamış, “dernek”, “lokal”, “kulüp”, “cemiyet” vb.
biçiminde şekillenen kuruluşlara ait mekanların da kahvehane ve “oyun salonu” gibi
algılanmasına neden olmuştur denilebilir. Çünkü, adı ne olarak geçerse geçsin, bu mekanların
çoğunun sıradan bir kahvehaneden hemen hiçbir farkı bulunmamaktadır ve buraya gelen
kişilerin de böyle bir bilinçlilik hali taşımadıkları dikkat çekmektedir.
“İş ve işçi bulma mekanları olarak da kullanılan kahvehaneler, aynı zamanda bir
istihdam alanı (çaycı, ocakçı, garson vs.) oluşturmaktadır” denencesi ispatlıdır.
Kahvehanelere ilişkin geçmiş bilgilere göz atıldığında, her kahvehanede birden çok kişinin
çalıştığı ve bir şekilde yaşamını idame ettirebilecek parayı kazandığı görülmektedir.
Günümüzde de, bu mekanda birçok kişi (ocakçı, dışarıcı, ayakçı vb.) istihdam edilmektedir.
Kahve çalışanlarının, yerine getirmiş oldukları göreve göre, yaşları farklılaşabilmektedir. Bir
114
dışarıcı veya ayakçının daha çok çocuk veya genç olması tercih edilebilirken, diğer alanlarda
yaşça daha büyük olanların çalıştırılması söz konusudur denilebilir.
“Kahvehaneler, gerek ulusal gerekse yerel yönetime talip olan politikacıların oy
toplama ve propaganda mekanı olma işlevi görmektedir” biçiminde meydana getirilen hipotez
ispat edilmiştir. Araştırmamızın devam ettiği sıralarda yapılan 2002 Kasım Milletvekili
Seçimi’nde bu durum açıkça görülmüştür. Siyasiler, belli mahallelerdeki kahvehaneleri
kiralamak suretiyle, buralarda propaganda yapmaktadırlar. İlgili partiye ya da bağımsız adaya
sempati ile bakanlar, bu mekanlarda bir araya gelmekte ve sohbet etmekte, aynı görüşten
olmayanları da buraya getirmenin yollarını aramaktadırlar. Bu dönemlerde, bahsedilen
mekanlarda içilen şeylerin ücretsiz olması da, kişilerin bu gibi yerlere gelmesinde önemli bir
etken olarak ele alınabilmektedir.
“Kahvehaneler; Valilik, Belediye ve diğer yerel birimlerin, mahalle halkıyla
gerçekleştirdiği “huzur toplantıları”na ev sahipliği yapmak suretiyle, devletle halkın
birbirine yakınlaşmasında etkin rol oynayabilir” biçimindeki fonksiyon, günümüz için
oldukça önemlidir. Mahalleyle ilgili herhangi bir gelişme durumunda ilk gidilen yer
kahvehane olmaktadır. Mahalle, köy, belde, ilçe vb. yerleşim biriminde, herhangi bir ilan
yapılması durumunda, ilk bakılan mekan kahvehane olmaktadır.
“Kahvehaneler, gezici satıcıların (çerçi, işportacı vs.) ürünlerinin sergilenmesi ve
satışında önemli bir mekan olarak kullanılmaktadır” hipotezinin gözlemlerimiz ve
görüşmelerimiz doğrultusunda desteklendiği ve ispat edildiği ifade edilebilir. Enformel kesim
ya da marjinal kesim olarak adlandırılan alanda faaliyet gösterenlerden birisi de gezici
satıcılar (çiğköfte, lahmacun, ciğerci, kalem, saat, süs eşyası, cep telefonu vs.) olmaktadır.
Hatta, bazı kahvehane sahipleri, bu konuda oldukça hassa davranmakta ve bunların
kahvehanede rahatça hareket etmelerini engelleyebilmektedirler. Daha çok yan ürünleri satan
bu kişiler ile kahve müdavimleri arasında, bazen ateşli pazarlıklar da yapılabilmektedir.
Kahvehane sahiplerinden çoğunluğu, özellikle yiyecek satıcılarına daha müsamahakarlı
davranabilmektedirler. Çünkü, müşterilerinin yemek için dışarı gitmesini istememektedirler.
Ayrıca, bazı kahvehanelerin ön kısımlarında, sürekli yiyecek satanlara (ciğer, lahmacun,
çiğköfte vs.) da rastlanmaktadır.
“Kahvehaneler, yerel basının haber kaynağı olarak, yerel gazete, radyo ve
televizyonların bazı konulara bakışını ve düşüncelerini etkileyebilme gücüne sahiptir”
hipotezi doğrulanmıştır. Gerek yerel basın ve gerekse de ulusal basın, herhangi bir konuda
bilgi sahibi olmak istediğinde, ilk başvurduğu mekanlar kahvehaneler olmaktadır. Buna göre,
kahvehanede bulunan insanlara ait düşünce, tavır ve davranışların bir şekilde basın yoluyla
aktarıldığı ve kamuoyu oluşturma gücüne sahip olduğu söylenebilir. Bazı paparazzi
115
programlarında (TGRT-Tele Kritik), kahvehanelerin yoğun olarak kullanılması, yukarıdaki
denenceyi ispat eder görünmektedir. Bu yönüyle kahvehaneler, toplumsal ilişkileri ortaya
koyan “küçük bir örneklem” olabilirken, bazılarının ise sıra dışı birtakım görüş, tavır ve
davranışların ortaya çıkmasını sağlayan mekanlar olduğu ifade edilebilir.
“Kahvehanelerin, siyasi otoritenin kamuoyu araştırmaları ya da güvenlik amaçlı
istihbarat çalışmalarında kullanılma işlevi, geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam
etmektedir” hipotezi doğrulanmıştır. Gerek kahvehane sahipleri ve gerekse de müdavimlerin
bir kısmı, kahvehanelerin, güvenlik amaçlı istihbarat çalışmalarına kaynaklık ettiğinin
farkındadırlar. Osmanlı’da, Avrupa’nın birçok ülkesinde, Arap ve Ortadoğu ülkelerinin büyük
bir kısmında, kahvehanelerin, güvenlik amaçlı istihbarat için kullanıldığına dair kaynaklarda
bilgi bulunmaktadır. Osmanlı devletinde, belli bir dönemden sonra (17. yüzyılın ortalarından
itibaren) kahvehanelerin kapatılmaması ya da yıktırılmamasının en önemli nedenlerinden
birisi, bu mekanların, istihbarat toplanmak suretiyle güvenlik altına alınmasıdır. Uzun yıllar
terör bölgesi olarak kalmış Diyarbakır’da, bu mekanlar vasıtasıyla istihbarat toplamanın,
emniyet güçleri için ayrı bir önemi bulunmaktadır.
“İletişim merkezi olarak kahvehaneler, ortaya çıktıkları dönemlerde önemli bir
fonksiyon görürken, -bazı küçük yerleşim birimleri hariç- belirtilen işlevini büyük ölçüde
kaybetmiştir” biçimindeki denence doğrulanmıştır. Özellikle kitle iletişim araçlarının
bulunmadığı dönemlerde, kahvehaneler, haberlerin yayılmasında önemli fonksiyonlar
görmüşlerdir. “Haber kaynağı” olarak ele alınan araçların (gazete, dergi, radyo, televizyon,
internet vs.) sayısının artması, kahvehaneye olan ihtiyacı azaltmıştır denilebilir. Kahvehanede
uzun süre bulunulması ve başka mekanlardan ziyade, burada televizyon seyredilmesi
durumunda ise, kahvehane, bilgilenmede önemli bir merkez olabilmektedir.
“Kahvehanelerin; aynı sokak, mahalle ya da semtteki sakinlerin, yaşadıkları yerle ilgili
gelişmeleri birinci elden öğrenebilecekleri bilgi ve haber kaynağı olma işlevi, geçmiş
dönemlere göre azalmasına rağmen, günümüzde de devam etmektedir” hipotezi
doğrulanmıştır. “Sokak, Mahalle, Semt, Belde Ya Da İlçedeki Gelişmelerin Kahvehaneden
Öğrenilip Öğrenilmediğine İlişkin Görüşlerin Dağılımı”nda, deneklerin 3/4’ünden daha
fazlası, bilgilenme ve iletişimde kahvehaneleri kullandığını belirtirken, kırsal kesime doğru
gidildikçe (belde, büyük köy, köy), kahvehanelerin iletişim konusundaki etkisinin daha da
artacağı ifade edilebilir.
“Kahvehaneler; nişan, düğün, cenaze gibi toplumsal organizasyonlar için mekan olma
fonksiyonunu yerine getirmektedirler” biçimindeki denence ispat edilmiştir. Geçmişteki
kahvehanelerle ilgili bilgiler arasında böyle bir kayda rastlanmasa da, bu yönde bir kullanımın
sözkonusu olabileceği ifade edilebilir. Günümüzde, bu şekilde bir kullanım yaygındır.
116
Kahvehanenin “taziye evi” olarak kullanılma durumu, Diyarbakır’da çok yaygındır.
Kahvehaneler, taziye sırasında da, sadece erkeklerin bulundukları bir mekan olmaktadır. Bu
şekilde bulunma 3-5 gün sürebilmektedir. Kahvehanelerin büyüklüğüne göre, nişan ve
düğünlerin bu mekanda yapılması da sözkonusu olabilir. Ancak, bu konuda en yaygın
uygulama, kahvehaneye ait eşyanın (sandalye, masa vs.) bu tür organizasyonlarda kiraya
verilmesidir.
“Bazı kahvehaneler; birtakım ekstrem oyunları (bilardo, langırt, masa tenisi vs.)
oynayanların ve benzer ilgi alanlarına (kuş, nargile, horoz dövüşü vs.) sahip kişilerin bir
araya gelmesine olanak sağlamaktadır” biçiminde formüle edilen hipotez gerçeklenmiştir.
Belli kahvehanelerde belli oyunlar yoğun olarak oynanabilmektedir. Örneğin; bazı
kahvehanelerde bilardoya ağırlık verilebilirken, çok az bir kısmında ise masa tenisi
bulunmaktadır. Fiziksel anlamda geniş olan kahvehanelerde ise, birçok oyunun aynı anda
oynanabilmesi sözkonsudur. Dolayısıyla, bu şekildeki kahvehaneler çok da kalabalık
olmaktadırlar. Benzer ilgi alanları olanların devam ettiği kahvehaneler, geçmişten günümüze
devam edegelmektedir. Kuşçu kahvehaneler, horoz kahvehaneleri, tiryaki kahvehaneleri vb.
buna örnek olarak verilebilir. Diyarbakır’da, yukarıda ada geçen (kuşçu, nargile, horoz
dövüşü) kahvehanelerin tamamı da mevcuttur. Bu kahvehanelerden özellikle horoz
dövüştürülen ve kuşçu kahvehanesi, belli saatlerde çok kalabalık olmaktadır. Nargile içenlerin
kahvehanesi ise günün her vaktinde kalabalıktır. Yeni açılan nargile kafelerin-kahvehanelerin
sayısı ise 20’den fazladır. Özellikle nüfusu yoğun olan Ofis (Sanat Sokak), Dağkapı,
Balıkçılarbaşı
ve
Yenişehir
bölgelerinde,
bu
şekilde
açılan
mekanlara
sıkça
rastlanabilmektedir. Kişiler, “nostalji” yaşamak için buralara devam etmekte ve eskiye
duyulan özlemi bu şekilde giderebilmektedirler.
“Kahvehanelerin, bireylerin birbirleriyle dertleşmelerini sağlayarak, deşarj olma
yolunu açan, terapik bir ortam meydana getirme işlevi eskiye nazaran azalmıştır” şeklindeki
hipotezimiz de doğrulanmıştır. Bu fonksiyon eskiden olduğu gibi, günümüzde de devam
etmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi, nicel bakımdan bir azalmanın olabilmesi söz
konusudur. Özellikle arkadaş (mahalle, iş, okul) çevresiyle buluşma, komşu ya da akrabalarla
ilişkileri sürdürme, kahvehaneler sayesinde olası hale gelmektedir.
“Kahvehaneler, önemli maçlarda (ulusal maç, derbi maçları vs.), kişilerin bastırılmış
duygularının ortaya çıkması ve deşarj olmasını sağlayan mekanlar / yansıtma ortamları /
duyguların yer değiştirme ortamlarıdır” denencesi doğrulanmış olmaktadır. Kahvehaneler,
futbol maçına gitmeyen / gidemeyen insanlar için, “küçük stat” fonksiyonu görmekte ve
büyük ekran televizyon sayesinde, kişiler, kendilerini adeta maçta zannetmektedirler. Maç
sırasında yapılan küfürler, bağrışmalar, “yuh”lamalar, oturup-kalkmalar, kişilerin maçta
117
olduğu hissini verebilmektedir. Kişiler, kahvehanede meydana gelen “hava” sayesinde
rahatlayabilmekte ve farklı duygular yaşayabilmektedirler.
“Kahvehaneler, birtakım marjinal grupların (fanatik futbolseverler vs.) bir araya
gelmesine mekan olabilmektedir” hipotezi doğrulanmıştır. Basın yayın organlarında çıkan
haberlere göre, bu tür kahvehaneler (özellikle İstanbul’da; Beşiktaş Kahvehanesi, Fenerbahçe
Kahvehanesi, Galatasaray Kahvehanesi vs.), kişiler için bir “tapınak” gibidirler. Kişiler, bu
mekanlarda, kendi takımlarına destek vermekte ve buraya gelmekle takımlarının kazanacağını
düşünmektedirler. Bu mekanlara, farklı takımdan birisini girmesi sözkonusu olamaz. Gelmesi
halinde ise, kişinin linç edilmesi ve hatta öldürülmesi bile sözkonusu olabilir.
“Kahvehaneler, bulundukları yerleşim birimine/yere göre farklı fonksiyonlar yerine
getirmektedirler. Yerleşim birimine/yere göre, yerine getirilen fonksiyonlarda zamanla
farklılaşmalar olmuştur” biçiminde formüle edilen denence doğrulanmıştır. Kahvehaneler,
kırsal alana daha geç girmiş, ancak, kısa sürede yaygınlaşan bir kurum olmuştur. Özellikle
1950’li yıllara kadar, köy odasının yaygın olduğu kırsal kesimde, bu dönemlerden sonra
kahvehaneler açılmaya başlamıştır. Kişilerin; buluşma, sohbet etme, eğlenme, haberleşme vb.
ihtiyaçlarını karşılayan köy odalarının kahvehaneye dönüşmesiyle, bahsedilen fonksiyonları
kahvehaneler yerine getirmeye başlamıştır. Mahalle kahvehaneleri, haberleşme konusunda
önemli bir işlev görmektedir. Bu fonksiyonu yerine getirmede, eskiye oranla bir azalma
olduğu ileri sürülebilir. Geçmişte, benzer fonksiyonu yerine getiren “mahalle” ya da “imaret”
kahvehanelerinde, gelişmeler birinci elden takip edilir, dedikodu yapılır ve hemen her konuda
tartışma yaşanmasına karşın, günümüzde bu fonksiyonun sınırlı olarak yerine getirildiği ifade
edilebilir.
Konut bölgesi olarak ele alınan yerlerde (Toplu Konut, Gaziler, Huzur Evleri, Dicle
Kent vs.) bulunan kahvehanelerin, daha çok akşam saatlerinde ve hafta sonu gündüz ve hem
de gece saatlerinde yoğun olduğu dikkat çekmektedir. Buralarda, geç saatlere kadar oyun
oynama faaliyetinin devam ettiği dikkat çekmektedir. Esnafların yoğun olduğu kesimlerde,
kahvehanelerde oyun oynama süresinin nispeten daha kısa olduğu görülmüştür. Yine, sayısı
çok olmasa da, sanayi sitesindeki kahvehanelerin müşteri açısından çok fazla yoğun
olmadıkları görülmüştür. Buradaki kahvehanelerden, esnaflara çay servisi yapılması
yaygındır. Bahsedilen kesimde, çay ocaklarının varlığı, daha belirgin olarak kendisini
hissettirmektedir. Otogar civarında bulunan kahvehaneler, müşterisi çok olmakla birlikte,
devam edenler ve oyun oynama süresi bakımından diğer kahvehanelerden ayrılmaktadır.
Yolculardan, uzun süreli burada bulunan ve oyun oynayanlar fazla değilken, müdavimlerinin
çevredeki çalışanlardan (şoför, esnaf vs.) oluştuğu dikkat çekmektedir. İl merkezinde olup,
ilçeye yolcu taşıyan arabaların bulunduğu kesime yakın olan kahvehanelerin, tam bir “köy
118
kahvesi” havasında olduğu ve bu kahvehanelere giden yabancı bir kişinin bile, anında fark
edildiği ve ilişkilerin birincil bir özellik taşıdığı dikkat çekmektedir. Özellikle Ofis ve
Yenişehir gibi yerleşim birimlerindeki kahvehanelerde, öğrencilerin yoğun olarak
bulundukları görülmektedir. Bu yerleşim yerlerinde (Sanat Sokak, Ekinciler Caddesi, İç Ofis
vb.), kahvehaneyle aynı fonksiyonu yerine getiren “kafe”ler yoğundur. Buralara devam
edenlerin yaş ortalaması tabii olarak düşük olurken, öğrenim düzeyi de yüksek düzeydedir.
119
Sonuç
16. yüzyıldan itibaren insanlığın kullanımına sunulan kahve, belli bir dönem sonra
kendine özgü bir mekan meydana getirmiştir: Kahvehane. Kahve ve kahvehane, hiçbir içecek
ve mekanda görülmeyen bir hızla yayılmış ve günümüze kadar gelmiştir.
Kahvehaneler, ilk kez İslam dünyasında doğarken, aslında o zaman kadar eksikliği
hissedilen, ancak ortaya bir türlü çıkamayan bir kurum olmuşlardır. Daha önceden insanlar,
bir şekilde birlikte olmanın yollarını bulmuşlardı ve bu birliktelik, daha çok kutsal mekanlar
yoluyla olmaktaydı. Ancak, dinsel mekanların müdavimleri, buraların yapısı gereği, serbestçe
hareket edememişler ve dinsel alandan bağımsız bir kurumun / mekanın özlemini
duymuşlardır. İmdada kahvehaneler yetişmiştir.
İlk ortaya çıktıklarında, “kahve içme mekan” olarak gözüken kahvehaneler, aslında
insanlardaki sohbet etme, dertleşme ihtiyacının karşılandığı kurumlar olmuşlardır. Uzun yıllar
bu yön devam etmiş ve yerine getirilen fonksiyonlar zamanla, tedrici olarak artmış veya
değişim göstermiştir.
Kahvehaneler, ilk dönemlerde, enformel bir eğitim kurumu gibi işlev yüklenirken,
insanlar; davranış kalıplarını, saygı-sevgiyi, sohbet etmenin adabını buralarda yaşayarak
öğrenmişlerdir. Bu öğrenme, çoğu zaman spontane bir şekilde gerçekleşmekte ve kişi,
öğrenme sürecinde bulunduğunun farkına varamamaktadır.
Eğlenmek, daha sonraları bu mekanlarda gerçekleştirilen aktivitelerden olmuştur.
Aslında, “hoşça vakit geçirmek” biçiminde formüle edilen durum, hem sohbeti ve hem de
eğlenmeyi kapsayabilmektedir. Eğlenme biçimlerinden bazıları, dini çevrelerce meşru
görülürken, kimileri de dinin çizdiği çizginin dışına taşabilmiştir. İlk dönemlerde ortaya çıkan
eğlenme türlerinin çoğu, dini çevrelerce tepki alırken, daha sonraları eğlenme aktiviteleri
artmış ve bu mekan “mahal-i eğlence” olarak nitelendirilmiştir. Kahvehaneler; yaygın olma,
insanları cezbetme, her an içi içe olma gibi nedenlerden dolayı, çoğu zaman “mekteb-i irfan”,
“halk üniversitesi” biçiminde de adlandırılmaktadırlar.
Aslında, kahve ve kahvehane etrafında oluşan bir yaşam tarzı, dinin yasakları içinde ele
alınmamakta, ancak helal olduğuna dair “fetva” da verilmemektedir. Çünkü, dini çevrelere
göre bu mekanlar, “haram” olanın “yolunu açabilir”ler.
Açılmış olduğu ilk zamanlardan beri, yönetimlerin bu mekanlardan rahatsız olması,
kahvehanelerin birtakım aykırı görüşlerin ortaya çıkması ve taban bulması olasılığından
dolayıdır. Açıldıktan çok kısa bir süre sonra, yasak sözkonusu olmuş ve birtakım gerekçeler
ileri sürülmek suretiyle, amaca ulaşılmaya gayret edilmiştir.
Dini çevreleri endişelendiren önemli bir yön de, bu mekanların; cami, tekke, zaviye ve
medreseye alternatif bir konumda bulunmalarıdır. Dini çevreler kahvenin / kahvehanenin
120
yasaklanması / kapatılması konusunda başarısız olunca, bu mekanların dinsel amaçlarla
kullanımı gündeme gelmiş ve buralarda dinsel içerikli kitaplar okunmuş, “meşru dairede”
eğlenceler tertip edilmiş ve camilerin, tekkelerin, zaviyelerin, medreselerin “bekleme salonu”
gibi bir fonksiyon üstlenmişlerdir.
Ortaçağ’dan yeni çıkmış ve gözünü “dışarıya dikmiş” Batı dünyasının, bu dönemlerde
kahvehaneyi tanıması, İslam dünyasını dolaşan gezginler vasıtasıyla olmuştur. Bu
dönemlerde, İslam dünyasının temsilcisi konumundaki Osmanlı, yükselmenin zirvelerinde
dolaşmaktadır. Gördüklerini kaleme alan Batılı gezginlerin, her konuda olduğu gibi
kahvehane konusunda da, abartıya kaçan tasvirleri ve ifadeleri olmuştur. Bu anlatım tarzı,
Batılı insanın, bahsedilen coğrafyaya, “ütopya” olarak bakması sonucunu doğurmuştur.
Osmanlı’yı ziyaret eden seyyah-ressamların İstanbul ve diğer şehirlerdeki kahvehanelerdeki
sohbetleri tasvir eden gravürlerinin çoğunluğu, bunun göstergesidir. Aradan çok fazla zaman
geçmeden, “etrafında toplanılan” içecek ve mekan, Batı dünyası tarafından tanınmış ve
yaygınlaşmaya başlamıştır. Hem de, kültür, sanat, eğitim unsurlarının baskın olduğu bir
şekilde.
Osmanlı’da, 16. yüzyılın ortalarından itibaren açılmaya başlayan kahvehaneler, belli bir
zaman sonra kurumsallaşmanın ileri boyutları yakalamış ve farklı zevklere, alışkanlıklara,
dünya görüşüne, mesleğe vs. sahip olanlar farklı kahvehanelerde “birikmiş”lerdir. Bu yönüyle
Osmanlı, tam bir “kahvehane cenneti”dir. İmaret kahvehanesinden esrarkeş kahvehanesine,
çalgılı kahvehaneden kıraathaneye, köy kahvehanesinden esnaf kahvehanesine, farklı
dünyalara sahip kişiler, farklı mekanlar meydana getirmişler ve bu durum uzun bir süre
devam etmiştir.
Yerine getirilen fonksiyonlar açısından Osmanlı kahvehaneleri, zıt kutuplarda
bulunabilmektedirler. Kimi kahvehanelerde sanat icra edilirken, kimilerinde edebiyatla
meşgul olunmakta, kiminde ticaret bağlantısı yapılmakta, kiminde tiyatro oynanmakta,
kiminde çalgı çalınmakta, kiminde dini kitap okunmakta, kiminde esrar çekilip
“demlenilmekte”, kiminde yeniçeriler devleti yıkıp-yeniden yapmakta, kimilerinde fuhuş
pazarlığı yapılmakta, kiminde sadece sohbet edilmekte, kiminde ise atışma yapılmaktadır.
Dolayısıyla kahvehaneler, aslında topluma yaşanan olumlu-olumsuz tavır, davranış, düşünce,
ideolojinin meydana çıktığı, somutlaştığı arenalar olmuş ve “minör” bir toplum havası
vermiştir.
İslam dünyası ve Osmanlı’da kahvehaneler, çok işlevsel olmalarıyla tanınırken, bu
fonksiyonlardan, toplumsal anlamda “olumlu” olarak kabul edilenlerin, “olumsuz”lara baskın
geldiği ve bu mekanların değişimin öncüsü, yenilik düşüncesinin hareket noktaları olarak
işlev gördüğü dikkat çekmektedir. Ancak, günümüzde birçok özellikten soyutlanmış ve daha
121
çok “zaman öldürülen”, “oyun oynanan” mekanlar haline gelmişlerdir. Geçmişte yaşanan
kültürel, edebi, dini vb. yönler ortadan kalkmış ve oyun oynama, buraların en baskın
fonksiyonu olmuştur.
Kahvehaneler bugün; kayıp ekonominin, heder edilmiş yaşamların ve ruh çöküntüsünün
mekanları konumundadırlar. Adı her ne kadar; “kıraathane”, “kahvehane”, “lokal”, “dernek”,
“küllük” vs. olarak geçse de, bu yerler olumsuz davranışların, kumarın, zaman israf etmenin
organize olduğu merkezler konumunda bulunmaktadırlar.
Mekan olarak; kırsaldan gelenlerin sosyalleşmelerini sağlaması ve yabancılaşmayı
önlemesi, dayanışmayı sağlaması, kimi insanlar için istihdam olanağı sunması, benzer ilgilere,
zevklere sahip olanları bir araya getirmesi, kişilerin sohbet etmek suretiyle deşarj olmasını
sağlaması vs. yönler, her ne kadar toplumsal açıdan olumlu olarak kabul edilebilirse de,
burada harcanan saatler, oynanan oyunların birtakım sapma hareketlerine yol açması, kişilerin
iş aramaktan alıkonulması, kültür-sanat faaliyetlerine yönelimin engellenmesi gibi yönler,
yukarıda bahsedilen olumlu fonksiyonları etkisizleştirebilecek niteliktedir. Bu olumsuzluk,
kahvehane müdavimleri tarafından da dile getirilmektedir: “Bana hiçbir şey kazandırmadı”.
Bir şeyler kazındırdığı görüşünde olanların, elde ettikleri şey de bellidir: Yalnızlığı ve can
sıkıntısını giderme
122
Bibliyografya
AÇIKGÖZ, Namık (1990); “Şeyhülislam Bostan-Zade'ye Verilen Manzum Bir Kahve Dilekçesi ve Cevabı”,
Fırat Üniversitesi Dergisi (Sosyal Bilimler), Cilt:4, Sayı:2.
AÇIKGÖZ, Namık (1991); “Kahve Etrafında Teşekkül Eden Edebi Kamuoyu”, Fırat Üniversitesi Dergisi
(Sosyal Bilimler), Cilt:5, Sayı:1.
AÇIKGÖZ, Namık, (1991a); “Şiirli Bir Kahve Tartışması”, Milli Kültür, Sayı:88, Eylül.
AÇIKGÖZ, Namık (1999); Kahvename (Klasik Türk Edebiyatında Kahve), Akçağ Yayınları, Ankara.
AKTAŞ, Şerif (1997); Ahmet Rasim’in Eserlerinde İstanbul, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
ALTINKUŞLAR, A. Ayhan (1985);”Kahveye Gazel”, Kubbealtı Akademi Mecmuası, Ocak, Yıl:14, Sayı:1.
ANA BRITANNICA (1994); Cilt: 12, Ana Yayınları, İstanbul.
ANASTASSIADOU, Meropi (1999); “Son Osmanlılar Döneminde Selanik Kahvehaneleri”, (Der:Helene
Desmet-Gregorie-François Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:Meltem Atik-Esra
Özdoğan), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
ATAY, Mahmut (1985); Keban Barajı Nedeniyle Elazığ'ın 1800 Evler Mahallesi'ne Göç Edenlerin Kentlileşme
Sorunları, (Basılmamış Doktora Tezi), Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ, 1985
AYATA, Sencer-Ayşe Güneş AYATA (1996); Konut, Komşuluk ve Kent Kültürü, T.C. Başbakanlık Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı Yayınları, Ankara.
AYTAÇ, Ömer (1994); “Modern Toplumda Boş Zaman Olgusu”, Dünyada ve Türkiye’de Güncel Sosyolojik
Gelişmeler, Sosyoloji Derneği Yayınları, Ankara.
AYTAÇ, Pakize (1991); “Türkiye’de Hemşehrilik İlişkileri”, Türk Aile Ansiklopedisi, Cilt:2, T.C. Başbakanlık
Aile Araştırma Kurumu Yayınları, Ankara.
AYVAZOĞLU, Beşir (1999); “Kahvename”, (http://arsiv.zaman.com.tr/1999/06/16/yazarlar/ 13.html )
BEŞİKÇİ, İsmail (1969); Doğu Anadolu'nun Düzeni, E Yayınarı, Ankara.
BİLHAN, Saffet (1991); “Kıraathane”, Türk Aile Ansiklopedisi, C:2, T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu
Yayınları, Ankara.
BİRSEL, Salah (1991); Kahveler Kitabı, Nisan Yayınları, İstanbul.
BOZKURT, Nebi (1997); Hadis’te Folklor Eğlence, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları,
İstanbul.
BOZYİĞİT, A. Esat (1986); “Eski İstanbul Semai Kahvelerinde (Çalgılı Kahvelerde) Söylenen Ayaklı Maniler”,
Türk Folkloru Araştırmaları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
CARLİER, Omer (1999); “Magrib Kahvehanesi: Erkek Sosyalliği ve Yurttaşlık Hareketleri”, (Der:Helene
Desmet-Gregorie-François Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:Meltem Atik-Esra
Özdoğan), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
CEYLAN, Ömür (1995); “Kahve Yemen’den Gelir”, Türk Kültürü, Temmuz, S:387, Yıl:33
DAVID, Jean-Claude (1999); “Osmanlı Döneminde Halep’teki Kahvehaneler: Çarşı ve Mahalle Kahvehaneleri”,
(Der:Helene Desmet-Gregorie-François Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:Meltem AtikEsra Özdoğan), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
123
DEGUILHEM, Randi (1999); Şam Kahvehaneleri-19.-20. Yüzyıl”, (Der:Helene Desmet-Gregorie-François
Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:Meltem Atik-Esra Özdoğan), Yapı Kredi Yayınları,
İstanbul.
EKİCİ, Metin (1990); “Batı Anadolu Köy Odaları”, Türk Kültürü, Sayı: 332, Aralık.
ERDER, Sema (2001); İstanbul’a Bir Kent Kondu: Ümraniye, İletişim Yayınları, İstanbul
ERDOĞMUŞ, Zeki (1978); Kırsal Bölgelerden Kıbrıs-Bayraktar İlkokulu Gecekondu Bölgesine Göç ve Göç
Edenlerin Kentlileşmesi, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara.
ERDOĞRU, M. Akif (2002); “Osmanlı Kıbrıs’ında Kahve ve Kahvehaneler (1594-1640)”, (Ed:H.Celal GüzelKemal Çiçek-Salim Koca), Türkler, Cilt:10, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara
ERKAL, Mustafa E.-Burhan BALOĞLU-Filiz BALOĞLU (1997); Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü, Der
Yayınları, İstanbul.
ERSOY, Mehmet Akif (1994); Safahat, C:1, (Haz: Ö. Faruk Huyugüzel-Rıza Bağcı-Fazıl Gökçek), Feza
Yayınları, İstanbul.
ERSOY, Mehmet Akif (1994a); Safahat, C:2, (Haz: Ö. Faruk Huyugüzel-Rıza Bağcı-Fazıl Gökçek), Feza
Yayınları, İstanbul.
EVREN, Burçak (1996); Eski İstanbul'da Kahvehaneler, Milliyet Yayınları, İstanbul.
EVREN, Burçak (1996a); “Kent Yaşamı ve Kahvehaneler”, Yeni Türkiye, Sayı:8
GAZETE PAZAR, 15.06.1997
GEORGEON, François (1999); “Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde İstanbul Kahvehaneleri”, (Der:
Helene Desmet-Gregorie-François Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev: Meltem Atik-Esra
Özdoğan), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul
GOLDONİ, Carlo (1997); Kahvehane, (Çeviren: Ekrem Sungar), Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara.
GONSHAGİR, Aladin (1999); “Safevilerden Günümüze İran’da Kahve ve Kahvehaneler”, (Der:Helene DesmetGregorie-François Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:Meltem Atik-Esra Özdoğan), Yapı
Kredi Yayınları, İstanbul.
GÖKTAŞ, Uğur (1988); “Kartpostallarda Kahvehaneler”, İlgi, Yıl: 22, Sonbahar 1988.
GÖKTAŞ, Uğur (1989); “Kartpostallarda Satıcılar-Dükkanlar”, İlgi, Yıl: 23, Sonbahar 1988.
GÖRMEZ, Kemal (1991); Şehir ve İnsan, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul.
GREGORİE, Helene Desmet-François GEORGEON (Der.) (1999); Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:
Meltem Atik-Esra Özdoğan), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
HABERMAS, Jürgen (1997); Kamusallığın Yapısal Dönüşümü, (Çev: T.Bora-M.Sancar), İletişim Yayınları,
İstanbul.
HATTOX, Ralph S. (1996); Kahve ve Kahvehaneler-Bir Toplumsal İçeceğin Yakındoğu’daki Kökenleri (Çev:
Nurettin Elhüseyni), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul.
HAYAT ANSİKLOPEDİSİ; Cilt:4, Doğan Kardeş Yayınları.
HEİSE, Ulla (2001); Kahve ve Kahvehane, (Çev: Mustafa Tüzel), Dost Kitabevi, Ankara.
İSEN, Tuba Işınsu (2000); “Kahve Hatırı”, Türk Edebiyatı, Sayı:319, Mayıs.
İSLAM ANSİKLOPEDİSİ (1967); Cilt:6, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara.
124
İZGÖER, Ahmet Zeki (Haz.) (1999); Diyarbakır Salnameleri, Cilt:1-5, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi
Yayınları, İstanbul.
KABASAKAL, Öner (2000); “Gravürlerde İstanbul Kahvehaneleri”, Skylife Turkish Airlines, Yıl:19, Sayı:209,
Aralık.
KAHVE-III-OSMANLI TOPLUM YAŞAYIŞIYLA İLGİLİ BELGELER-BİLGİLER
Cilt:3.
(1985); Tarih ve Toplum,
KAHVE-II-OSMANLI TOPLUM YAŞAYIŞIYLA İLGİLİ BELGELER-BİLGİLER (1985);
Cilt:3.
KAHVE-IV-OSMANLI TOPLUM YAŞAYIŞIYLA İLGİLİ BELGELER-BİLGİLER
Cilt:3.
Tarih ve Toplum,
(1985); Tarih ve Toplum,
KAHVENİN TELVESİ (1985), Tarih ve Toplum, Cilt:3.
KAKUZO, Okakura (2001); Çay Kitabı, Anahtar Kitaplar Yayınevi, İstanbul.
KAYGILI, Osman Cemal (1937); İstanbul’da Semai Kahveleri ve Meydan Şairleri, Eminönü Halkevi Dil, Tarih
ve Edebiyat Şubesi Yayınları, İstanbul.
KIRAY, Mübeccel Belik (1998); Kentleşme Yazıları, Bağlam Yayınları, İstanbul.
KIRLI, Cengiz (2000); “Kahvehaneler ve Hafiyeler: 19. Yüzyıl Ortalarında Osmanlı’da Sosyal Kontrol”,
Toplum ve Bilim, Sayı:83.
KOLOĞLU, Orhan (1986); “Kahvehaneyi Esas Alan Bir Yaşam Türünün Oluşması”, Tarih ve Toplum, Cilt.6.
KÖMEÇOĞLU, Uğur (2001); “Geçmişte Bir Heterotopya: Kahvehaneler”, 21. Yüzyıl Karşısında Kent ve İnsan,
Bağlam Yayınları, İstanbul.
KUŞOĞLU, M. Zeki (1991); “Bir Zamanlar Çubuk Vardı”, İlgi, Sayı: 66, Yıl: 25, Yaz.
MERZECİ, Okan (1997); II.Ulusal Sosyoloji Kongresi-Toplum ve Göç, Sosyoloji Derneği Yayınları, Ankara.
MEYDAN LAROUSSE (1979); Cilt:6, Meydan Yayınevi, İstanbul.
NUMAN, İbrahim (1981); “Eski İstanbul Kahvehanelerinin İçtimai Hayattaki Yeri ve Mimarisi Hakkında Bazı
Mülahazalar”, Kubbealtı Akademi Mecmuası, İstanbul, Cilt:10, Sayı:2.
ÖZBİLGEN, Erol (1996); “Osmanlılarda Gündelik Hayat”, Osmanlı Ansiklopedisi, Cilt:2, İz Yayınları, İstanbul.
ÖZDEMİR, Rifat (1998); XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Ankara (Fiziki, Demografik, İdari ve Sosyo-Ekonomik
Yapısı-1785-1840), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
ÖZTUNA, Yılmaz (1978); Büyük Türkiye Tarihi, C:11, Ötüken Yayınları, İstanbul.
ÖZTÜRK, Göksel (2000); “İstanbul’da Nargile Mekanları”, Türk Edebiyatı, Sayı:321, Temmuz
PALA, İskender (1999); “Kahvelerim Pişti Gel”, Zaman, 12 Ocak
PALA, İskender (1999a); “Osmanlı'da İlk Kahvehane”, Zaman, 17 Haziran
PETROPOULOS, Elias (1995); Yunanistan’da Türk Kahvesi, İletişim Yayınları, İstanbul.
REIMERTZ, Stephan (1999); Çayın Kültür Tarihi, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara.
SANAT ANSİKLOPEDİSİ (1965); Cilt:2, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul.
125
SARAÇGİL, Ayşe (1999); “Kahvenin İstanbul’a Girişi (16. ve 17. Yüzyıllar)”, (Der: Helene Desmet-GregorieFrançois Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:Meltem Atik-Esra Özdoğan), Yapı Kredi
Yayınları, İstanbul.
SCHIVELBUSCH, Wolfgang (2000); Keyif Verici Maddelerin Tarihi, (Çev: Zehra Aksu Yılmazer), Dost
Kitabevi Yayınları, Ankara.
SOMÇAĞ, Selim (1997); “İstanbul’da Kuşçuluk II-Kuş Ötüşleri ve Kuşçu Kahveleri”, İstanbul Araştırmaları,
Sayı:2, Yaz.
ŞENGÜLER, İsmail Hakkı (1990); Mehmed Akif Külliyatı, Cilt:1, Hikmet Neşriyat, İstanbul.
ŞENGÜLER, İsmail Hakkı (1991); Mehmed Akif Külliyatı, Cilt:3, Hikmet Neşriyat, İstanbul.
TATLIDİL, Ercan (1994); “Kent Kültürü ve Boş Zamanları Değerlendirme”, Dünyada ve Türkiye’de Güncel
Sosyolojik Gelişmeler, Sosyoloji Derneği Yayınları, Ankara.
TAYLAN, Ertuğrul (1995); Çokaklı Köyü, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
TEZCAN, Mahmut (1974); Türklerle İlgili Stereotipler (Kalıp Yargılar) ve Türk Değerleri Üzerine Bir Deneme,
Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları
TEZCAN, Mahmut (1987); Kültür ve Kişilik (Psikolojik Antropoloji), Bilim Yayınları, Ankara.
TEZCAN, Mahmut (1989); Sosyal Değişme Sürecinde Çankırı Yaran Sohbetleri-Kültürel Antropolojik
Yaklaşım, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
TEZCAN, Mahmut (1994); Boş Zamanların Değerlendirilmesi Sosyolojisi, Atilla Kitabevi, Ankara.
TEZCAN, Mahmut (1997); Kültürel Antropoloji, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
TEZCAN, Mahmut (2000); Türk Yemek Antropolojisi Yazıları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
TOROS, Taha (1998); Kahvenin Öyküsü, İletişim Yayınları, İstanbul.
TUCHSCHERER, Michel (1999); “Osmanlı Döneminde Mısır Kahvehaneleri (16.-18. Yüzyıllar)”, (Der:Helene
Desmet-Gregorie-François Georgeon), Doğu’da Kahve ve Kahvehaneler, (Çev:Meltem Atik-Esra
Özdoğan), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
TUNÇ, Ayfer (2001); Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek-70’li Yıllarda Hayatımız, Yapı Kredi Yayınları,
İstanbul.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANSİKLOPEDİSİ (1982); Cilt:5, Dergah Yayınları, İstanbul.
TÜRKÇE SÖZLÜK (1998); Cilt:2, Türk Dil Kurumu (TDK) Yayınları, Ankara, 1998.
TÜRKOĞLU, Sebahattin (1997), “Türk Kahvesi Araç ve Gereçleri”, İlgi, Sayı: 89, Yaz.
ÜÇER, Müjgan (1987); “Kahve ve Kahvehaneler”, III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Cilt:4,
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara.
ÜNLÜ, Selçuk (2000); “Viyana Edebiyatçı Kahvehaneleri ve Kahvehane Edebiyatçıları”, Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:6.
ÜNÜVAR, Kerem (1998); “Osmanlı’da Bir Kamusal Mekan: Kahvehaneler”, Doğu Batı, Sayı:5.
ÜNVER, A. Süheyl (1962); “Türkiye’de Kahve ve Kahvehaneler”, Türk Etnografya Dergisi, Sayı:V
ÜNVER, A. Süheyl (1967); Ressam Ali Rıza Bey’e Göre Yarım Asır Önce Kahvehanelerimiz ve Eşyası, Ankara
Sanat Yayınları, Ankara, (A. Süheyl Ünver, İstanbul Risaleleri, C:5, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Yay., İst, 1996 içinde)
126
ÜNVER, A. Süheyl (1979); “Yayın Hayatımızda Önemli Yeri Olan Sarafim Kıraathanesi”, Belleten, Cilt:XLIII,
Sayı:170, Nisan.
www.basin-yayin.com/yazi.yek?sid=97
www.ntvmsnbc.com
YAZAN, Ümid Meriç (1991); "İleri Endüstri Toplumlarında Aile Kurumu Üzerine Bir Araştırma", Aile Yazıları
1-Temel Kavramlar, Yapı ve Tarihi Süreç, (Der: Beylü Dikeçligil-Ahmet Çiğdem), Aile Araştırma
Kurumu Yayınları, Ankara.
YENİ TÜRK ANSİKLOPEDİSİ (1985); Cilt:5, Ötüken Yayınları, İstanbul.
YILDIZ, M. Cengiz (1996); “Kahvehanelerin Sosyal Hayattaki Yeri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
Cilt:8, Sayı:2.
YILDIZ, M. Cengiz (2002); “Türk Kültür Tarihinde Kahve ve Kahvehane”, Türkler, C:10, Yeni Türkiye
Yayınları, Ankara.
127
ANKET FORMU
ANKET NO:
BİRİM:
ÖZELLİK:
Bu anket formu, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde, TÜBİTAK adına
yülütülen bir araştırma için hazırlanmıştır. Çalışma, kahvehanelerin insanların yaşamındaki yerini tespit etme
amacındadır. Bilimsel nitelik taşıyan bu araştırmanın, idari veya siyasi herhangi bir yönü yoktur.
Lütfen anket formuna adınızı, soyadınızı veya kimliğinizi belirten hiçbir şey yazmayınız.
Bu ankette, 85 adet soru bulunmaktadır. Sorulara mümkün olduğu kadar tek seçenekle cevap vermeye çalışınız.
Birden fazla cevap verebileceğiniz durumlarda ise lütfen 3 seçeneği geçmeyiniz. Sorulara eksiksiz, gerçekçi ve
içtenlikle cevap vermeniz, bu araştırmanın amacına ulaşmasına katkıda bulunacaktır.
Soruları, parantez içindeki boşluklara X işareti koyarak cevaplandırınız. Örnek: (X)
Verilen şıklarda, size uygun cevaplar olmadığı takdirde, “başka (belirtiniz......” şeklindeki boşluklara yanıtınızı
yazabilirsiniz. Cevap için ayrılan kısımlar yetmediği takdirde, anket formunun boş kısımlarını da yanıt için
kullanabilirsiniz.
Sorulara vereceğiniz cevaplarla yapacağınız değerli yardım ve katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
Saygılarımızla.
Yrd.Doç.Dr. M.Cengiz YILDIZ
Araştırma Yöneticisi
Kenan BÖLÜKBAŞ
Araştırmacı
M. Halis ÖZER
Araştırmacı
SORULAR
l.Yaşınız?
l.( ) 14 yaş ve aşağısı
5.( ) 26-30 yaş arası
9.( ) 46-50 yaş arası
2.( ) 15-17 yaş arası
6.( ) 31-35 yaş arası
10.( ) 51-55 yaş arası
3.( ) 18-20 yaş arası
7.( ) 36-40 yaş arası
11.( ) 56-60 yaş arası
4.( ) 21-25 yaş arası
8.( ) 41-45 yaş arası
12.( ) 61 yaş ve daha büyük
2.Öğrenim durumunuz?
l.( )Herhangi bir öğretim kurumundan mezun değilim
2.( )İlkokul mezunu
3.( )İlköğretim ikinci kademeye devam ediyorum
4.( )İlköğretim (ortaokul) mezunu
5.( )Liseye devam ediyorum
6.( )Lise ve dengi okul mezunu
7.( )Yüksekokul / üniversiteye devam ediyorum
8.( )Yüksekokul / üniversite mezunu
9.( )Başka (belirtiniz......................................................................................................................................................
3.Doğum yeriniz?
l.( )İl merkezi
4.( )Merkez köy
2.( )İlçe merkezi
5.( )İlçe köy
4.Medeni durumunuz?
l.( )Bekar
2.( )Evli
3.( )Boşanmış
5.Evlenme yaşınız?
l.( ) 17 yaş ve daha küçük
5.( ) 31-35 yaş arası
3.( )Kasaba / belde
6.( )Diğer (belirtiniz...........................................................
4.( )Eşi ölmüş (dul)
2.( ) 18-20 yaş arası
6.( ) 36-40 yaş arası
5.( )Başka (belirtiniz...............................
3.( ) 21-25 yaş arası
7.( ) 41 yaş ve yukarısı
4.( ) 26-30 yaş arası
6.Çocuk sayınız kaçtır?
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
7.Hanenizde toplam kaç kişi barınıyor?
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
8. Ailece nerede ikamet ediyorsunuz?
l .( )İ1 merkezi
2.( )İlçe merkezi
4.( )Merkez köy
5.( )İlçe köy
3.( )Kasaba / belde
6.( )Diğer (belirtiniz.............................................................
128
9.Oturduğunuz evin durumu nedir?
l.( )Kira
2.( )Lojman
3.( )Kendi evim
4.( )Babamın evi
5.( )Başka (belirtiniz..........................................................................................................
10.Şu anda bulunduğunuz il / ilçe / beldeye, göç nedeniyle mi geldiniz?
1.( )Evet
2.( )Hayır
11.Mesleğiniz nedir?
.......................................................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................................................
12.Mesleğinizi hangi sektörde yerine getiriyorsunuz?
l.( ) Kamu sektörü
2.( ) Özel sektör
3.( )Serbest
13.Şu anki mesleğinizden önce, herhangi bir işle uğraştınız mı, uğraştıysanız hangisiyle?
1.( )Hayır
2.( )Evet (belirtiniz........................................................................................................................................................
14.Meslekteki kıdem durumunuz nedir?
l.( ) 1 yıldan az
2.( ) 1-5 yıl arası
5.( ) 16-20 yıl arası
6.( ) 21-25 yıl arası
3.( ) 6-10 yıl arası
7.( ) 26-30 yıl arası
15.Mesleğinizdeki günlük çalışma süreniz ne kadardır?
l.( ) 4-5 saat arası
2.( ) 6-7 saat arası
4.( ) 10-11 saat arası
5.( ) 12 saat ve yukarısı
16.Babanız ve annenizden hangisi yaşıyor?
l.( )Babam ve annem sağ
2.( )Babam sağ
17.Babanızın öğrenim durumu nedir?
1.( )İlkokul mezunu
4.( )Yüksekokul / üniversite mezunu
4.( ) 11-l 5 yıl arası
8.( ) 31 yıl ve daha çok
3.( ) 8-9 saat arası
3.( )Annem sağ
4.( )Her ikisi de ölmüş
2.( )Ortaokul mezunu
3.( )Lise ve dengi okul mezunu
5.( )Başka (belirtiniz....................................................................................
18.Babanızın mesleği nedir?
.........................................................................................................................................................................................
19.Annenizin öğrenim durumu nedir?
l.( )İlkokul mezunu
4.( )Yüksekokul / üniversite mezunu
2.( )Ortaokul mezunu
3.( )Lise ve dengi okul mezunu
5.( )Başka (belirtiniz....................................................................................
20.Annenizin mesleği nedir?
.........................................................................................................................................................................................
21.Aylık geliriniz ne kadardır? (milyon olarak)
l.( ) 150 ve aşağısı
2.( ) 151-300 arası
5.( ) 601-750 arası
6.( ) 751-900 arası
3.( ) 301-450 arası
7.( ) 951-l.100 arası
4.( ) 451-600 arası
8.( ) 1.101 ve yukarısı
22.Aylık ek geliriniz (kira, köydeki gelirler vs.) var mı, varsa ne kadardır? (milyon olarak)
l.( )Ek gelirin yok
2.( ) 150 ve aşağısı
3.( ) 151-300 arası
4.( ) 301-450 arası 5.( ) 451-600 arası
6.( ) 601-750 arası
7.( ) 751-900 arası
8.( ) 951-1.100 arası
9.( ) 1.101 ve yukarısı
23.Aile bütçesine, sizden başka katkıda bulunan kimse var mı?
1.( )Hayır 2.( ) Anne-baba
3.( )Eşim
4.( )Çocuklar 5.( )Başka (belirtiniz................................................
24.Kazancınızı en çok nereye harcıyorsunuz?
l.( )Yiyecek-içeceğe
2.( )Ev kirasına
3.( )Giyim-kuşama
4.( )Beyaz eşyaya
5.( )Eğlenceye
6.( )Çocukların okul masrafına
7.( )Yapı kooperatifine
8.( )Başka (belirtiniz..............................................................................................
129
25.Birikiminizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
l.( )Birikimim olmuyor
2.( )Ev
5.( )Repo-faiz
6.( )İş kurma
3.( )Araba
4.( )Döviz
7.( )Diğer (belirtiniz............................................................
26.İşinizden kazandığınız gelir, sizin ve ailenizin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor mu?
l.( ) Evet, tamamen
2.( ) Evet, kısmen
3.( ) Hayır, hiçbir şekilde
27.Aşağıdakilerden hangilerine sahipsiniz?
l.( )Cep telefonu
2.( )Kredi kartı
3.( )Araba
28.(Eşiniz çalışıyorsa) Ne işle meşguldür?
l.( )Hayır, çalışmıyor
2.( )Evet (belirtiniz.....................................................................................................
29.Kaç yaşından beri kahvehaneye devam ediyorsunuz?
.......................................................................................................................................................................................
30.Kahvehaneye ilk olarak hangi amaçla girdiniz?
.......................................................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................................................
31.Kahvehaneyi, ilk olarak kimin / kimlerin vasıtasıyla tanıdınız?
l.( )Baba
2.( )Ağabey / kardeş
3.( )Akraba
4.( )Mahalle arkadaşı
6.( )İş arkadaşı
7.( )Başka (belirtiniz..........................................................
5.( )Okul arkadaşı
32. Kahvehaneye ne sıklıkta devam ediyorsunuz?
l.( )Haftada bir gün giderim
2.( )Haftada birkaç gün giderim
3.( )Her gün giderim
4.( )Sadece hafta sonu giderim
33.Kahvehanede en çok kimlerle birlikte olursunuz?
l.( )Baba
2.( )Ağabey / kardeş
5.( )Okul arkadaşı
6.( )İş arkadaşı
34.Kahvehaneye günün hangi vaktinde gelirsiniz?
l.( )Sabah
2.( )Öğlen sonu
3.( )Akraba
4.( )Mahalle arkadaşı
7.( )Başka (belirtiniz..........................................................
3.( )Akşam
35.Kahvehanede bulunma süreniz genellikle ne kadardır?
1.( ) 1 saatten az
2.( ) 1-2 saat arası
3.( ) 3-4 saat arası
5.( ) 7-8 saat arası
6.( ) 9-10 saat arası
7.( ) 11 saat ve yukarısı
4.( ) 5-6 saat arası
36.Kahvehaneye genellikle hangi amaçla gelirsiniz?
l.( )Oyun oynama
2.( )Sohbet etme
3.( )Sadece maç seyretme
4.( )İş arama
5.( )Meslektaşlarla buluşma
6.( )Tanıdık ve arkadaşlarla buluşma
7.( )Diğer (belirtiniz........................................................................................................................................................
37.Çocuklarınızın kahvehaneye devam etmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
l.( )Çocuklarımın gitmesini kesinlikle istemem 2.( )Gitmelerinde bir sakınca görmüyorum / görmem
3.( )Kendi iradesiyle baş başa bırakırım
4.( )Diğer (belirtiniz........................................................................
38.Kahvehaneye sürekli devam etmeniz; aile, akraba ve arkadaş ilişkilerinizi nasıl etkiliyor?
1.( )Hiç etkilemiyor
4.( )Kahvehaneye devam etmemden dolayı, bazılarıyla ilişkilerim kesildi
2.( )Ailece yapılan ziyaretleri aksatıyor 3.( )Bazılarıyla görüşmeye zaman bulamıyorum
5.( )Diğer (belirtiniz........................................................................................................................................................
39.Kahvehanede ne sıklıkta oyun oynarsınız?
l.( )Oyun oynamam
2.( )Haftada bir gün oynarım
3.( )Haftada birkaç gün oynarım
4.( )Her gittiğimde oynarım
5.( )Diğer (belirtiniz.....................................................................................................
40.Kahvehanede oyun oynamaya kimin etkisiyle başladınız?
l.( )Baba
2.( )Ağabey / kardeş
3.( )Akraba
4.( )Mahalle arkadaşı
5.( )Okul arkadaşı
6.( )İş arkadaşı
7.( )Başka (belirtiniz.............................................................
130
41.Kahvehanede en çok kimlerle oyun oynarsınız?
l.( )Baba
2.( )Ağabey / kardeş
5.( )Okul arkadaşı
6.( )İş arkadaşı
3.( )Akraba
4.( )Mahalle arkadaşı
7.( )Başka (belirtiniz.............................................................
42.Kahvehanede oyun oynama süreniz genellikle ne kadardır?
l.( ) l saatten az
2.( ) 1-2 saat arası
3.( ) 3-4 saat arası
5.( ) 7-8 saat arası
6.( ) 9-10 saat arası
7.( ) 11 saat ve yukarısı
43.Neden oyun oynuyorsunuz?
l.( )Gelir elde etmek için
4.( )Vakit geçirmek için
4.( ) 5-6 saat arası
2.( )Çevreye uymak için
3.( )Eğlenmek için
5.( )Diğer (belirtiniz...............................................................................................
44.Kahvehanede en çok oynadığınız oyun / oyunlar hangileridir?
l.( )Okey
2.( )Kağıt oyunları
3.( )Tavla
4.( )Dama / satranç
5.( )Domino
6.( )Bilardo
7.( )Diğer (belirtiniz.............................................................
45.Hangi şeyler karşılığında oyun oynarsınız?
l.( )Para
2.( )Sigara
3.( )Çay
4.( )Kola
5.( )Diğer (belirtiniz.....................................
46.Kahvehane dışında (ev, işyeri, piknik vs.), oyun (okey, kağıt, tavla, dama, satranç, domino, bilardo vs.)
oynadığınız olur mu, oluyorsa ne sıklıkta?
l.( )Hayır, hiçbir zaman
2.( )Evet, bazen
3.( )Evet her zaman
47.Kahvehanede oynanan oyunu kazanma karşılığında almış olduğunuz şeyleri nasıl görüyorsunuz?
.........................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
48.Ailenizde sizden başka kimler oyun oynuyor?
l.( )Benden başka oynayan yok
2.( )Babam
3.( )Annem
4.( )Kardeşim
5.( )Eşim
6.( )Çocuğum
7.( )Diğer (belirtiniz..............................................................................
49.Kahvehanede oyun oynamak suretiyle geçirdiğiniz zaman için ne düşünüyorsunuz?
1.( )Zaman kavramına önem vermiyorum
2.( )Zamanımın boşa geçtiğim düşünüyorum
3.( )Oyunun, boş zamanı değerlendirmede bir araç olduğunu düşünüyorum
4.( )Başka (belirtiniz.......................................................................................................................................................
50.Oynadığınız oyunu, kazandığınız veya kaybettiğiniz zaman neler hissedersiniz?
l.( )Kaybettiğime üzülmem, hiçbir şey olmamış gibi davranırım
2.( )Kazandığım zaman yeniden oynarım
3.( )Kaybedince üzülürüm ve kazanmak için yeniden oynarım
4.( )Başka (belirtiniz.......................................................................................................................................................
51.Oyun oynama alışkanlığını bırakmayı düşündünüz mü, neden?
1.( )Evet (belirtiniz..........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
52.Kahvehanede oyun oynamanız, sizce doğru bir davranış mıdır, neden?
1.( )Evet (belirtiniz..........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
53.Oynadığınız oyunu, "kumar" olarak görüyor musunuz, neden?
1.( )Evet (belirtiniz..........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
131
54. Kumar oynama konusunda ne düşünüyorsunuz?
.......................................................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................................................
55.Kulüp gibi, kumar oynanan yerlere gidiyor musunuz, neden?
l ( )Evet (belirtiniz..........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
56.Aileniz (eşiniz-çocuklarınız / anneniz-babanız), kahvehanede oyun oynadığınızı biliyor mu?
1.( )Evet
2.( )Hayır
57.(Oyun oynadığınızı aileniz biliyor ise) Bundan dolayı, ailenizle aranızda problem yaşanıyor mu?
l.( )Ailemle bu konuda bir problemim yok
2.( )Eve geç gittiğim zaman huzursuzluk çıkıyor
3.( )Oyuna para verdiğim için huzursuzluk çıkıyor 4.( )Başka (belirtiniz..................................................................
58.Çocuklarınızın oyun oynamasını doğru bulur musunuz / buluyor musunuz, neden?
1.( )Evet (belirtiniz..........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
59.Oyun oynamanıza, aile ve akraba çevreniz nasıl yaklaşıyor?
l.( )Eleştiri alıyorum
2.( )Olumsuz herhangi bir tepki almıyorum
3.( )Sık sık ikaz ediliyorum
4.( )Dışlanıyorum
5.( )Diğer (belirtiniz...........................................................................................................
60.Günde kaç paket sigara tüketiyorsunuz?
l.( )Sigara kullanmıyorum
2.( ) 1 paket
3.( ) 2 paket
4.( ) 3 paket
5.( ) 4 paket ve yukarısı
61.Sigara içmeye başlamanızda kahvehanenin etkisi oldu mu, neden?
1.( )Evet (belirtiniz...........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz.........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
62.İçki kullanıyor musunuz?
l.( )Hiç kullanmıyorum
2.( )Devamlı kullanıyorum
3.( )Başka (belirtiniz.................................................
63.(Eğer kullanıyorsanız) İçki içmeye başlamanızda kahvehanenin etkisi oldu mu, neden?
1.( )Evet (belirtiniz...........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz.........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
64.Kahvehanede okuduğunuz herhangi bir şey var mı, varsa bunlar nedir / nelerdir?
l.( )Hayır
2.( )Evet (belirtiniz..............................................................................................................................
65.Kahvehaneye devam etme dışındaki boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
66.Kahvehaneye devam etme ve oyun oynamayı bırakma şansınız olsa, hangi faaliyetlerde bulunmak istersiniz?
1.( )Kitap okumak
2.( )Televizyon seyretmek
3.( )Kültür-sanat faaliyetlerine katılmak
4.( )Spor yapmak
5.( )Başka (belirtiniz.........................................................................................................
132
67.En fazla okuduklarınız aşağıdakilerden hangisidir?
l.( )Gazete
2.( )Kitap
3.( )Dergi
4.( )Mesleki yayın
68.Aşağıdaki iletişim araçlarından hangilerini kullanıyorsunuz?
l.( )Televizyon
2.( )Radyo
3.( )Bilgisayar-internet
69.Aşağıdaki sosyal faaliyetlerden hangilerine katılırsınız?
l.( )Sinema
2.( )Tiyatro
3.( )Konser
5.( )Hiçbir şey okumam
4.( )Diğer (belirtiniz......................................
4.( )Konferans-panel
5.( )Hiçbirine katılmam
70.Kahvehane size, olumlu anlamda neler kazandırdı?
l.( )Hiçbir şey kazandırmadı
2.( )Arkadaş çevrem genişledi
3.( )İş bulmama yardımcı oluyor / oldu
4.( )Ortak ilgilerimiz olan insanlarla tanıştım
5.( )Yalnızlığı ve can sıkıntısını önlüyor
6.( )Diğer (belirtiniz.........................................................................
71.Bulunduğunuz kahvehanedeki insanların, genelde aynı anlayış, düşünce ve görüşe sahip olduklarını
söyleyebilir misiniz?
l.( )Evet
2.( )Hayır
72.Sizce, kahvehaneye devam etme alışkanlığı kazanıldıktan sonra, bireylerde argo konuşma oranı artmakta
mıdır, neden?
1.( )Evet (belirtiniz...........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz.........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
73.Sokak, mahalle, semt, belde ya da ilçenizle ilgili gelişmeleri kahvehaneden öğrendiğiniz oluyor mu?
l.( )Hiç olmuyor
2.( )Ara sıra oluyor
3.( )Çoğu zaman oluyor
74.Kahvehaneye sürekli gidenlerin, eşlerini ve çocuklarım ihmal ettiklerini düşünüyor musunuz, neden?
1.( )Evet (belirtiniz...........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz.........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
75.Sürekli gittiğiniz kahvehaneyi seçmenizdeki sebep nedir?
l.( )Hemşehrilerimin (aynı köy veya ilçeden) kahvehanesi olması
2.( )Evime yakın olması
3.( )Arkadaşlarımın devam ettiği kahvehane olması
4.( )Meslektaşlarımın bulunduğu kahvehane olması
5.( )Diğer (belirtiniz.....................................................................................................................................................
76.“Eğlence” sözcüğünden ne anlıyorsunuz?
......................................................................................................................................................................................
......................................................................................................................................................................................
77.Farklı eğlence mekanları ya da araçları olmasına rağmen, özellikle kahvehaneyi neden tercih ediyorsunuz?
l.( )Diğer eğlence mekanlarına (gazino, bar, cafe, internet cafe vs.) da gidiyorum
2.( )Kahvehanenin ucuz bir eğlence mekanı olmasından dolayı
3.( )Kahvehanenin kolay ulaşılan bir eğlence mekanı olmasından dolayı
4.( )Aile ve çevredekilerin, diğer eğlence mekanlarına göre, kahvehaneye daha az tepki göstermesinden dolayı
5.( )Diğer (belirtiniz......................................................................................................................................................
78.“Boş zaman” kavramından ne anlıyorsunuz?
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
79.Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı mısınız, bağlıysanız bu hangisidir?
l.( )Hayır
2.( )SSK
3.( )Bağ-Kur
4.( )Emekli Sandığı
6.( )Diğer (belirtiniz....................................................................................................
133
80.Çok çocuk sahibi olma konusunda ne düşünüyorsunuz?
l.( )Çok çocuk sahibi olunmasına karşıyım
2.( )Çok çocuk sahibi olmayı destekliyorum
3.( )Diğer (belirtiniz.......................................................................................................................................................
81.“Kıraathane” kelimesinden ne anlıyorsunuz?
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
82.Kahvehanelerin, işsiz insanları iş aramaktan alıkoyduğunu düşünüyor musunuz, neden?
1.( )Evet (belirtiniz...........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
2.( )Hayır (belirtiniz.........................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................
83.“Kahvehane” kavramından ne anlıyorsunuz?
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
84.Bulunduğunuz yerleşim biriminde, kahvehane sayısının fazla olmasının en büyük nedeni sizce nedir?
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................
85.Anket soruları dışında, açıklamaya ihtiyaç duyduğunuz konular varsa belirtiniz.
........................................................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................................................

Benzer belgeler

türk toplum hayatında yaşatılan kahve ve kahvehane kültürü

türk toplum hayatında yaşatılan kahve ve kahvehane kültürü olarak dikkat çekmektedir. Kahve bitkisinden yapılan içeceği içme, kahvehanelerde öncelikli amaç gibi görünse de, bu amacın daha sonraları ikincil bir konuma düştüğü ve sohbet etme / hoşça vakit ge...

Detaylı