hp 42 ilan formalari

Transkript

hp 42 ilan formalari
Kasım - Aralık 2015 ISSN 1307-3591 Say›:15
Mitsubishi Electric, Türk sanayisinin ve altyapı projelerinin çözüm ortağı olmaya talip
Mitsubishi Electric Videowall Görüntüleme Sistemleri
Moog, çalışan en eski Moog servo valfini
bulmak için yarışma düzenliyor
ESİSPOWER'den 3x250 kVA
Redundant UPS sistemi
Bosch Rexroth tarafından Hidrolik
silindirlere özel yüzey teknolojisi:
Enduroq
Rockwell Automation Durum İzleme
Sinumerik 828 kontrolörlerinde daha
yüksek performans ve fonksiyonellik
PanelView 800 Allen-Bradley
Komponent Seviyesi İnsan Makine
Arayüzü Çözümü
Eplan Data Portal: 100'den fazla Üretici
Yiyecek ve İçecek Sektöründe
Otomasyon
Otomasyon Sektörünün Ürün Tanıtım Dergisi
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
1
İÇİNDEKİLER
HABER
Mitsubishi Electric, Türk sanayisinin ve altyapı projelerinin çözüm ortağı olmaya talip 4
Makine Tanıtım Grubu, ABD çıkartması yaptı 8
Sms-Tork Logosunu yeniledi 9
Moog, çalışan en eski Moog servo valfini bulmak için yarışma düzenliyor 10
Siemens Türkiye’de tramvay fabrikası kuruyor 12
Aksa Akrilik, uyguladığı AES Projesi ile yıllık 2 milyon USD tasarruf elde etti 13
Mitsubishi Electric Elex Konferası’nda e-F@ctory konseptini Anlattı 14
Tezmaksan Makina, "Cnc Operatörünün El Kitabı" Projesini Tamamladı. 16
Güçlü bir bağlantı Stauff, Volz ve Voswinkel şirketleri birlik oluşturuyor 17
Mitsubishi Electric, M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin lansmanını yaptı Yeni seri
2016’da Türkiye’de 18
Dünyanın ilk “akıllı devriyesi” ekin Patrol Ankara’da 20
Pil ve şarj teknolojisi, Türkiye elektrikli araç pazarının büyümesinin kilidini açacak bir anahtar 22
“Türkiye, Enerji Verimliliği ile 2030 yılına kadar 2 milyon kişiye istihdam sağlayabilir” 24
İlk Türkçe CMSE® - Certified Machinery Safety Expert Eğitimi Kasım’da Gerçekleştirildi 25
RÖPORTAJ
ESİSPOWER'den 3x250 Kva Redundant UPS sistemi 26
Mitsubishi Electric, e-F@ctory ile Üretimde Kaliteli Endüstri Dönemini Başlatıyor 28
FİRMA-ÜRÜN
Bosch Rexroth tarafından Hidrolik silindirlere özel yüzey teknolojisi: Enduroq 32
S20 Buhar Solenoid Valf 36
S73 ATEX Solenoid Valf 36
Yeni Genişletilmiş Ürün Yelpazesiyle ETT Lineer Motor Serisi Yüksek Performans ve Hassas
Kontrol Sunuyor 37
Hidrolik sistemlerde kirlenmeyi kontrol altında tutmanın en hassas yolu… Bosch Rexroth’tan yeni
‘OPM II’ mobil filtreleme monitörü 38
Rockwell Automation Durum İzleme 40
Sinumerik 828 kontrolörlerinde daha yüksek performans ve fonksiyonellik 42
Multitasking tezgahları kullanım ve programlamanın kolay yolu 44
Mitsubishi Electric, yeni Kompakt HMI ürünü GT2104 ile daha gelişmiş bir fonksiyonellik sunuyor 46
Stauff dişli levhaları, yaygın olarak kullanılan dişli türlerinin belirlenmesinde yardımcı oluyor 47
Basınçlı hava sistemi maliyetlerine iyice bir bakın ve karşılığını alın 48
Noah MA Serisi Çok Turlu (Multi-Turn) Elektrikli Aktüatörler 49
PanelView 800 Allen-Bradley Komponent Seviyesi İnsan Makine Arayüzü Çözümü 50
Rockwell Automation’dan Üstün Performans Modeli 51
Yiyecek ve İçecek Sektöründe Otomasyon 52
Eplan Data Portal: 100'den fazla Üretici 54
Maxwell Ultrakapasitörleri Başarılı bir Kablosuz Elektrikli Tramvay İmkanı Sunuyor 56
Siemens’in Güçlü Ethernet Switchi ile Otomasyon ve Ofis Ağlarını Birbirine Bağlayın 57
Doğru akım motorları için servo sürücüleri - Kısa tetikleme süreli devir regülatörleri 58
Daha hızlı otomatik kablo Tanımlama 59
Sürücü ve motor çözümü ekstruder enerji kullanımını %9 azaltıyor 60
MAKALE
Akışkan Konkrolünde Kullanılan Solenoid Vana Bobinlerinin Performans Analizi ve Tasarımı 62
2
Kasım - Aralık 2015
KÜNYE
İmtiyaz Sahibi
Ahmet Pelit
Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü
Selver Pelit
Yay›n Dan›şman›
Vedat Gökçe
Yönetici Asistanı
Ali Birim
Reklam Grubu
Emel Şenyüz
Fahriye Ziyade
Öznur Pelit
Haz›rl›k&Tasar›m
AjansMik Ltd. fiti.
Grafik Tasar›m
Mehmet Can Pelit
Abone Sorumlusu
Başak Pelit
Bask›
fian Ofset
Hamidiye Mah. Anadolu Cad.
No:50 Ka€›thane - ‹stanbul
Tel:0212 289 24 24
Yay›n Türü
Yerel-Süreli Yay›n
Da€›t›m
Kargo
Yönetim Merkezi
AjansMik Ltd. fiti.
Perpa Ticaret Merkezi B. Blok Kat.11
No: 1928 Okmeydan› - fiiflli 34384
‹stanbul - Turkey
Tel: +90 212 222 93 71 (pbx)
+90 212 320 80 32 - 33
Fax: +90 212 222 93 74
Almanya Temsilcisi
EISENACHER MEDIEN
WELCKERSTR.22 D-53113 BONN
Phone: +49 0228 24 99 860
Fax: +49 0228 65 00 76
e-mail:[email protected]
Tayvan Temsilcisi
Ringier Trade Media Ltd.
9F-2, No. 200, Zhongming Rd.,
North District, Taichung 404, Taiwan
Tel: +886 4 2329 7318
[email protected]
www.otomasyonrehberi.com
[email protected]
Otomasyon Rehberi
Eylül -Ekim 2015 Sayı:15
Fiyat›: 10 TL KDV Dahil
‹ki ayda bir yay›nlan›r
ISSN 1303-6378
© Otomasyon Rehberi
Bask› Yeri ve Tarihi: ‹stanbul - 04 Aralık 2015
Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller
yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam
verene aittir.
© Otomasyon Rehberi
Dergisindeki yaz› ve foto€raflar
izinsiz kullan›lamaz.
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
3
HABER
Mitsubishi Electric, Türk sanayisinin ve
altyapı projelerinin
çözüm ortağı olmaya talip
Elektrik, elektronik ve otomasyon
alanında dünya devi olan ve iki yıldır Türkiye pazarında kendi yapılanmasıyla faaliyet gösteren Mitsubishi Electric, başkent Ankara’da
düzenlediği Türkiye buluşmasında
kamu, özel sektör temsilcileri ve
taahhüt firmaları ile bir araya geldi.
Türkiye’deki sanayi tesisleri ve altyapı projelerindeki elektrik, otomasyon, taahhüt çalışmalarına talip olduğunu açıklayan Mitsubishi
Electric’in Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, “Türkiye’nin Geleceği
İçin Çalışıyoruz” konulu etkinliğin
açış konuşmasında, gücüne ve
enerjisine inandıkları Türkiye’de
yatırım yapmaya devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye’de özellikle MARMARAY
projesi, TÜRKSAT 4A ve geçtiğimiz
günlerde başarılı bir şekilde fırlatılan TÜRKSAT 4B uydularında kullanılan teknolojisi ile tanınan Mitsubishi
Electric, elektrik, otomasyon ve taahhüt çalışmaları kapsamındaki
Türkiye buluşmasını başkent Ankara’da düzenledi.
İstanbul merkezli olarak Türkiye
pazarına iki yıl önce giren Mitsubishi Electric Türkiye’nin 21 Ekim Çarşamba günü Wyndham Ankara Oteli’nde “Türkiye’nin Geleceği İçin Çalışıyoruz” temasıyla gerçekleştirdiği
etkinliğine, Türkiye genelinden çok
sayıda kamu, özel sektör ve taahhüt
firması temsilcisi katıldı.
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı
Masahiro Fujisawa ve birim yöneti-
4
Kasım - Aralık 2015
Mitsubishi Electric’in Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa
cilerinin katılımıyla Ankara’da düzenlenen etkinlikte Mitsubishi
Electric, dünyada güçlü bir global
oyuncu olduğu sanayi tesisleri ve
altyapı projelerindeki elektrik, otomasyon, taahhüt çalışmaları hakkında bilgi verdi. Etkinlik kapsamında,
Mitsubishi Electric’in Marmaray’da
gerçekleştirdiği “İstasyon Bilgi ve
Yönetim Sistemi Projesi” sunumu
yapıldı. Dünya genelinde 71 binin
üzerinde kurulumu bulunan Mitsubishi Electric Videowall görüntüleme sistemlerinin de tanıtıldığı Türkiye buluşmasında, arıtma ve atık su
tesislerindeki su otomasyonu konusu örnek uygulama ile anlatıldı. Yeni
endüstri evresinin Mitsubishi Electric’teki karşılığı olan e-F@ctory konsepti ile geleceğin dijital fabrika teknolojisini sunan ürünlerden uygulamalar da büyük ilgiyle karşılandı.
Neden Ankara?
Mitsubishi Electric Türkiye’nin,
sempozyum ve ardından akşam yemeğiyle devam eden “Türkiye’nin
Geleceği için Çalışıyoruz” temalı etkinliğinde açış konuşmasını yapan
Başkan Masahiro Fujisawa, dünyada
120 binden fazla çalışanı ile 42 ülkede faaliyet gösteren ve 36 milyar
dolar konsolide net satışa sahip
olan 94 yıllık dünya devi Mitsubishi
Electric Corporation’ın, 2012 yılından bu yana üç yıldır kendi yapılanması ile Türkiye’de, İstanbul merkez
ofisinde faaliyet gösterdiğini belirtti.
“Türkiye’nin geleceğinin bir parçası
olmaktan gurur duyuyoruz” sloganıyla, Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki altyapı projelerinin ve sanayi
tesislerinin çözüm ortağı olma hedefi doğrultusunda ileri teknolojisi ve
www.otomasyonrehberi.com
HABER
Mitsubishi Electric Videowall Görüntüleme Sistemleri
kalitesiyle sunabileceği farklılık ve
avantajlarını tüm Türkiye’ye anlatmak için başkent Ankara’da olduklarını kaydeden Masahiro Fujisawa, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’de temelde fabrika otomasyonu, ileri robot teknolojileri ve
klima sistemlerinin satış ve satış
sonrası hizmetlerini sürdürüyoruz.
Bu faaliyetlerimizin yanı sıra uydular, asansör, görsel veri sistemleri,
güç kaynakları ve ulaştırma bağlantılı altyapı işlerine de destek veriyoruz. Türkiye’de özellikle Türksat uyduları ve Marmaray projesinde kullanılan teknolojimiz ile tanınıyoruz.”
“Türksat 4B’yi başarılı bir şekilde
fırlattık”
16 Ekim tarihinde fırlatılan Türksat
4B uydusu ile ilgili açıklama yapan
Masahiro Fujisawa, “Mitsubishi
Electric Corporation, Türksat 4A’nın
ardından Türkiye’de iletişim ve yayıncılık altyapısının güçlendirilmesine yardımcı olacak Tüksat 4B uydusunu da başarılı bir şekilde fırlattı.
www.otomasyonrehberi.com
Aralık başına kadar yörünge testlerini yapacak olan Mitsubishi Electric,
sonrasında Türksat 4B’nin Türksat’a
devir teslimini resmen gerçekleştirecek. Mitsubishi Electric olarak
üretmekten gurur duyduğumuz uyduların ve yapım aşamasından yörüngeye yerleştirilme sürecine kadar sorumluluğunu üstlendiğimiz
projenin tamamında, ileri teknolojimizi kullanarak üstün güvenilirlik
sağladık. Türksat 4A ve Türksat 4B
aracılığıyla Türkiye’nin ve komşu ülkelerin iletişim ve yayıncılık altyapısına katkıda bulunmaktan memnuniyet duyuyoruz” şeklinde konuştu.
Fujisawa, Marmaray projesi ile ilgili
de “Marmaray’daki hizmetlerimiz;
Mitsubishi Electric’in ileri teknoloji
ürünü otomasyon ekipmanları, mühendislik ve tasarım, projelendirme,
yazılım programlama, donanım
montajı, devreye alma, eğitim ve
servis desteğinden oluşuyor. Projede izlediğimiz ve kontrol ettiğimiz
alt sistemleri ise tünel havalandırma, enerji temin, istasyon havalan-
dırma, temiz ve atık su, tünel ve istasyon aydınlatma, tünel ve istasyon yangın alarm sistemleri, yürüyen merdivenler, asansörler, tünel
drenaj ve sel kapakları oluşturuyor”
diyerek konuşmasını sürdürdü.
“Türkiye’nin Su ve Atık Su Otomasyonu İçin Hazırız”
Mitsubishi Electric’in içme suyu ve
atık su arıtma tesisleri, pompa istasyonu otomasyonu ve pompaların
doğru kullanımı ile su ve elektrik tasarrufu sağlayan yazılımlar ve SCADA konusunda, birçok ülkede su konusundaki yetkililer ve sistem entegratörleri ile uzun yıllardan beri
çalışan bir marka olduğunun altını
çizen Masahiro Fujisawa, “Bu deneyimimize ek olarak geniş bir atık su
arıtma uygulama referansı ile güvenilir bir ortağız ve sistem sağlayıcısından beklenen uzmanlığa da sahibiz” dedi.
“Türk Sanayisini Geleceğin Fabrikalarına Hazırlayabiliriz”
Jeopolitik konumu nedeniyle pek
Kasım - Aralık 2015
5
HABER
Türkiye’nin gerçekleştirdiği Marmaray projesi, inşa etmekte olduğu köprü, baraj, tünel, havalimanı gibi çok
sayıda projeyle doğrulanmaktadır.”
“Yatırıma Devam Edeceğiz”
Mitsubishi Electric iQ R Yeni Nesil Proses Otomasyon Kontrolörü
çok açıdan avantajlı olan, Asya ve
Avrupa’nın köprüsü Türkiye’nin global düzeyde rekabet edebilmek için
dünyadaki değişim ve gelişimlere
hızla ayak uydurması gerektiğine
dikkat çeken Başkan Fujisawa, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin üretimde global rekabet trenini kaçırmaması için hayati
önem taşıyan teknolojilerimizden
biri de yeni endüstri evresinin Mitsubishi Electric’teki karşılığı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory.
Mitsubishi Electric olarak yeni endüstri evresinin iddialı oyuncularından biriyiz. Türk sanayisinin, hayal
gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonuna hazır
olması için teknolojik çözümler sunuyoruz. Bu noktada e-F@ctory
konsepti üretimde çok ciddi maliyet
tasarrufu sağlayabilecek evrimsel
bir adım. Üretim ve bakım aşamaları da dâhil olmak üzere yönetimden
üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri
teknolojileri kullanan e-F@ctory,
küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor.”
“Dünyaya 71 binden fazla görüntüleme sistemi kurduk”
Mitsubishi Electric’in dünyanın önde gelen videowall görüntüleme sis-
6
Kasım - Aralık 2015
temleri tedarikçilerinden biri olduğunu belirten Fujisawa, “En yeni
LED ve LCD teknolojisine bağlı olarak dünya genelinde pek çok projede kontrol odalarında kullanılan
Mitsubishi Electric videowall görüntüleme sistemleri; trafik akışlarının,
telekomünikasyon ağlarının, enerji
şebekelerinin, su ve atık su gibi kritik şebeke sistemlerinin, toplu taşıma sistemlerinin idaresine yardımcı
oluyor. Bugüne kadar dünyada 71
binin üzerinde Mitsubishi Electric
LED videowall küpleri monte edildi;
bu sistemler milyonlarca insanın
sağlık ve güvenliğinin korunması,
konforlu ve üretken olmalarının sağlanması için 7/24 faaliyet gösteriyor” diye konuştu.
“Türkiye, Öncelikli Pazar”
Türkiye’nin, hızlı büyüme potansiyeli ile Mitsubishi Electric için öncelikli pazar durumunda olduğunu
kaydeden Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa şu
açıklamalarda bulundu:
“Mitsubishi Electric olarak Türkiye’nin, endüstrisi ve teknolojisiyle
üretkenliğinin daha da artacağını,
katma değeri çok daha yüksek ürünler üretileceğini ve dünyanın ileri
ekonomileri arasındaki yerini alacağını düşünüyoruz. Bu düşüncemiz,
Konuşmasında, “Türkiye’nin enerjisine ve gücüne” olan yüksek inancını dile getiren Masahiro Fujisawa,
üstün teknolojiye sahip global bir
firma olarak Mitsubishi Electric’in
tüm dünyada kullanılan ve yüksek
kaliteye sahip ürün ve sistemleri ile
ileri teknolojisini Türkiye’ye getirerek ekonominin gücüne güç katmayı, Türkiye’nin belirlediği yüksek
ekonomik hedeflerine ulaşması için
gerekli teknoloji ve bilgi kullanımını
aktarmayı hedeflediklerine dikkat
çekti. Fujisawa “Enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle, büyüyen Türkiye’nin gelişimine
ortak olmaya, Türk halkı için yatırım
yapmaya devam edeceğiz” diyerek
sözlerini tamamladı.
“Daha İyisi İçin Değişim”
Kurumsal beyanı “Daha İyisi İçin
Değişim” (Changes for the Better)
ve çevresel beyanı Ekolojik Değişim’in (Eco Changes) ruhuna uygun
hareket eden Mitsubishi Electric,
bugün bu özelliği sayesinde sadece
ürünlerinin teknolojisi, güvenilirliği
ve kalitesiyle değil, çevre duyarlılığı
konusunda da fark yaratıyor. Mitsubishi Electric, 100. yıldönümü olan
2021 yılına denk gelen uzun dönemli çevresel yönetim vizyonu
“Çevre Vizyonu 2021” çerçevesinde; çevresel duyarlılığı teşvik etmeyi, düşük karbon salınımı ve geri dönüşüm konularında bilinç artışına
katkı sağlamayı hedefliyor.
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
7
HABER
Makine Tanıtım Grubu, ABD
çıkartması yaptı
Makine Tanıtım Grubu (MTG) bu
yıl 9-12 Kasım 2015 tarihleri arasında Chicago’da düzenlenen Fabtech
fuarına katıldı. MTG; bu yıl 25. kez
düzenlenen ve metal işleme, üretim, kaynak ve işleme teknolojilerini konu alan Fabtech Chicago Fuarı’nda ilk kez yer aldı. Son iki yıldır
Fabtech'in Meksika'da düzenlenen
fuarlarına da katılan MTG böylece,
makine sektörü ve lojistik açısından önemli bir merkez olan Chicago’da da Türk makinelerinin gücünü tanıttı. Yaklaşık 40 bin kişinin ziyaret ettiği ve MTG'nin 37 m² standı bulunan fuarda 24 Türk firması
yer aldı.
Makine Tanıtım Grubu (MTG); Metal İşleme, Kaynak, Kesme, Bükme
Teknolojileri, Boru ve Tüpler gibi konularda en son trendlerin sergilendiği, ABD’nin en büyük üretim teknolojileri etkinliklerinden biri olan
Fabtech Chicago fuarına katıldı. 912 Kasım 2015 tarihleri arasında
Chicago’da düzenlenen Fabtech fuarında MTG’nin yanı sıra 24 Türk firması da yer aldı.
ABD pazarının, dünya genelinde
yaklaşık 200 ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk Makine Sektörü’nün
önde gelen ihracat noktalarından
biri olduğunu belirten Makine Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
Zeynep Erkunt Armağan, ABD’de
potansiyel alt sektörlerin ve eyaletlerin belirlenmesine ve buralara yoğunlaşmaya büyük önem verdiklerini ifade etti. Türkiye’nin makine ih-
8
Kasım - Aralık 2015
racatında ABD'nin Almanya’dan
sonra ikinci sırada geldiğini söyleyen Armağan, şunları söyledi: "Her
yıl yaklaşık 1 milyar dolar makine ihracatı yaptığımız ABD'ye Ekim ayı itibarıyla ihracatımız, 765 milyon $ oldu. ABD’nin toplam makine ihracatımız içindeki payı yüzde 15’e ulaştı.
Almanya'dan sonra ikinci sırada gelen ABD pazarında varlık göstermeye başlamış alt sektörleri güçlendirmeye çalışmak ve sonrasında güçlü
olduğumuz halde ABD’de henüz
varlık gösteremeyen makine alt sek-
törlerini teşvik etmek öncelikli hedefimizdir.”
Türk Makine sektörünün stratejik
pazarlar arasında konumlandırdığı
ABD, makine ihracatında ilk sıraları
türbinler ve turbojetler, hidrolik silindirler, tarım makineleri, silah ve
mühimmatlar, klimalar ve soğutma
makineleri, motorlar ve aksamları,
pompa ve kompresörler, inşaat
makineleri ve takım tezgâhları
oluşturuyor.
Makine Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan
www.otomasyonrehberi.com
HABER
Sms-Tork Logosunu yeniledi
“ Yüzümüzü Yeniledik Gücümüzü
Ortaya Çıkardık”
Endüstriyel Otomasyon sektörü
üretiminde 30 yılı aşkın deneyime
sahip “ Tork “ markası “ kaliteli, kusursuz tasarımları ve güvenilir ”
ürünleriyle güçlü markası ve imajını
yukarıya çekmeye “ logo değişimiyle “ devam ediyor.
1985 Yılından itibaren endüstriyel
otomasyon sektöründe olan firma,
alt yapısındaki, üretim alanındaki
değişikliği dış yüzüne de yansıtıyor.
Şirketin hizmet verdiği yıllardan beri, imaj değişiminde logo ve kurumsal kimliğin, hem sektördeki, hemde
dünyada bu sektörün gittiği daha
minimalist yaklaşımlar için tasarlandığı görülüyor.
www.otomasyonrehberi.com
Logoda kullanılan renkler, firmanın
bu topraklardan çıktığını % 100 Türk
firma olduğunu söylüyor. Akışkan
kontrolünde daha çok hedefleri olduğunu, yalın üretim sistemiyle tıpkı Turkuaz renginin kişiye sağladığı
dikkat ve konsantrasyonla üretimini
gerçekleştirdiğini vurguluyor.
Akışkan kontrolünde ürettiği 67 ülkeye ihracat yapan firma, yurtiçinde öncü ve lokomotif firma konumunda.
SMSTORK’un sektörde öncü ve
uzun soluklu olma başarısı, yürüttüğü Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına
dayanıyor. gelişim ve doğru proje
yatırımları olduğunu bilen yönetim
ekibi, insana verdiği değerle, modern binası, son teknoloji makine
parkuru ve 100’ ün üzerinde kişi istihdamıyla hızlı bir büyüme sürecinden geçmeye devam ediyor..
Kasım - Aralık 2015
9
HABER
Moog, çalışan en eski Moog servo valfini
bulmak için yarışma düzenliyor
Moog Industrial Group Inc. (NYSE:
MOG.A e MOG.B) halen çalışan en eski
Moog servo valfini bulmak için yarışma
düzenliyor. Bu amaçla 3 büyük ödülün
yanı sıra her ay yapılacak çekilişle daha
yeni valfleri olanlara da kazanma fırsatı
sunuyor. Bu yarışma, Moog’un Avrupadaki 50. Yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlediği etkinliklerden biri.
Grubun Genel Menajeri Gary Parks:
“Moog servo valflerin güvenilirliği bir
efsanedir. Gaz türbinleri, endüstriyel
makinalar ve demir-çelik uygulamaları
gibi kritik alanlarda 25 yıldan fazla süre
çalışan valf bulmak sık rastlanan bir durum değildir.” Açıklamasında bulunuyor.
1951de William C. Moog Jr. Pazarlama
için ilk servo valfi geliştirmişti. Bu valf dijital veya analog sinyali hidrolik basınca
çevirmekteydi.
Gary Parks ekliyor: “Avrupa’daki yıldönümümüzle birlikte güvenirliğimizi de
kutluyoruz ve halen çalışmaya devam
eden en eski Moog servo valfini bulmak
için müşterilerimizin bu eğlenceli yarışmaya katılmasını umut ediyoruz”
Yarışmaya katılmak çok kolay, halen çalışan herhangi bir makine üzerindeki Moog servo valfini bulan herkese açık. Yarışmanın kuralları şöyle:
• Akıllı telefonunuz ile valfinizin fotoğrafını çekin, etiketindeki seri numarasının okunabilmesine dikkat edin. Bu bilgileri Moog valfin imalat tarihini kontrol etmek için kullanacak.
http://oldestvalve.moogglobalsuppor
t.com/ Sitesinde fotoğrafı yükleyin ve
kısa formu doldurun.
Birincilik ödülü 500 USD değerindeki
Amazon hediye çeki, ikinci ve üçüncü en
eski eski valf sahibi de Amazon hediye
çeki ile ödüllendirilecek. Ayrıca yeni
Moog valfine sahip olan ya da birden
10 Kasım - Aralık 2015
fazla valf sahibi yarışmacılar da aylık yapılacak çekilişlere katılarak her biri 50
USD değerindeki 5 adet Amazon hediye
çekinden birini kazanmak için yarışabilirler.
Daha fazla bilgi veya yarışmaya katılmak için lütfen:
http://oldestvalve.moogglobalsuppor
t.com/ sitesine başvurun . Yarışma 29
şubat 2016 tarihinde bitiyor.
Moog hakkında:
Moog Inc. hassas kontrol elemanları ve
sistemlerinin tasarımı, üretimi entegrasyonu alanlarında faaliyet gösteren dünya çapında bir şirkettir. Moog endüstriyel grubu elektrik, hidrolik ve hibrid teknolojiler kullanarak hareket kontrolü ile
ilgili yüksek performanslı çözümlerin tasarım ve üretimini yapmakta ve enerji,
endüstriyel makine, test ve simülasyon
gibi alanlarda çalışan müşterilerine çok
yüksek düzeyde danışmanlık hizmetleri
vermektedir. Moog endüstriyel grubu
dünyada 40 şubeye sahip ve 2014 mali
yılında 591 milyon dolar ciro yaparken
grubun ait olduğu Moog inc , (NYSE:
MOG.A e MOG.B) ise dünyada 2,65 milyar dolar ciro yapmıştır.
Hareket kontrolü ile ilgili güvenilir bir
partner olarak, müşterilerimizin gereksinimlerini tümüyle anlıyor ve yüksek
değerli esnek, eksiksiz ve zamanında
teknik destek veriyoruz. Bakım, onarım
ve destek için özel servisimizle uygun
zamanda dünyanın her yerine ulaşabiliyoruz. Bu sayede bakım reaktif yerine
önleyici olmaktadır. Daha fazla bilgi için
www.moogglobalsupport.com.
Daha fazla bilgi için:
Lbdi Communication
Konul Guliyeva
email: [email protected]
Ginevra Fossati
email: [email protected]
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
11
HABER
Siemens Türkiye’de tramvay
fabrikası kuruyor
• Uluslararası piyasada büyüme
fırsatları
darik zinciriyle tramvay pazarındaki
rekabetçiliğini güvence altına almayı hedefliyor. Son yıllarda modern
araç platformları geliştirerek başarılı bir şekilde pazara sunan Siemens’in Raylı Sistemler Bölümü Yöneticisi Jochen Eickholt, Siemens’in
Türkiye’de kurduğu yeni fabrikasıyla
ilgili olarak; “Avenio serisi tramvaylarımız başarısını birçok ülkede kanıtladı. Şimdi bu başarımızı global
pazarda da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefi de en iyi şekilde
burada, Türkiye’deki fabrikamızda
başaracağımıza inanıyoruz” dedi.
• Fabrika 2018 yılında açılacak
Giderek büyüyen kentsel toplu taşıma pazarına yatırım yapan Siemens,
Gebze’de yeni bir tramvay fabrikası
kuruyor. Şirket, üretim ve tedarik
zincirini Türkiye’de yerelleştirerek
hem ihale süreçlerinde daha avantajlı bir konumda olmayı hem de
uluslararası siparişler için önemli
oranlarda maliyet kontrolü sağlamayı hedefliyor. Raylı sistemler endüstrisi uluslararası üretim ağlarına
giderek daha fazla bağlı hale geliyor.
Bu durum özellikle değişen rekabet
koşullarıyla karşı karşıya kalan tramvay pazarı için de geçerli bulunuyor.
Türkiye’de yerli üretici partnerleriyle proje bazlı işbirlikleri yapan Siemens, yeni fabrikasında ilk araçların
üretimini 2018 yılı başında gerçekleştirmeyi planlıyor. Önümüzdeki yıl
Türkiye’de 160. yılını kutlayacak
olan Siemens’in yeni fabrikası, yaklaşık 30 milyon Euro yatırımla hayata geçecek.
12 Kasım - Aralık 2015
Kentsel toplu taşıma sektörünün
yıllık büyüme oranı şu anda yaklaşık
yüzde 3 seviyesinde bulunuyor. Bilinen üreticilerin yanı sıra Doğu Avrupa ve Asya’dan gelen birçok yeni tedarikçi de tramvay piyasasına dâhil
oluyor ve söz konusu tedarikçiler
daha düşük üretim maliyetlerini
avantaja çevirebiliyor. Dünya pazarına hizmet sunan çok sayıda tedarikçinin Batı Avrupa dışında da üretim
tesisleri bulunuyor. Siemens de kendi fabrikası ve Türkiye’deki yerel te-
Konuyla ilgili bir açıklama yapan
Siemens Türkiye Yönetim Kurulu
Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis de
ulaşım sektörünün Türkiye’nin yakın geleceğinde yüksek büyüme potansiyeline sahip alanlardan biri olduğunu belirterek “Yüksek hızlı
trenler ve hafif raylı sistemler başta
olmak üzere şirket stratejimiz gereği
ulaşım alanındaki büyümemizi birkaç fazda gerçekleştirilecek şekilde
planladık. Bu fabrika bu stratejinin
ilk fazını oluşturuyor. Önümüzdeki
yıl Siemens olarak Türkiye’deki 160.
yılımızı kutlayacağız ve böyle önemli bir yatırımla Türkiye ekonomisine
değer katmaya devam edecek olmaktan memnuniyet duyuyoruz.
Kurulacak fabrikamızda üretilecek
araçlar, hem ülkemizde hem de
yurtdışında bir çok ülkede kullanılacak. Fabrikamız, Siemens Ulaşım
Bölümü için önemli bir üretim merkezi konumunda bulunacak ve ihracat geliri ile de ülkemiz için ek katma değer yaratacak" dedi.
www.otomasyonrehberi.com
HABER
Aksa Akrilik, uyguladığı AES Projesi ile
yıllık 2 milyon USD tasarruf elde etti
AES (Advanced Energy Solutions) Projesi kapsamında operasyonel mükemmelliğe katkı sağlayan ileri
proses kontrol yöntemlerinin enerji santrallerindeki
ilk uygulaması Türkiye’de
Aksa Akrilik tarafından gerçekleştirildi. Sektörün önde gelen teknoloji firması
Honeywell ile yürütülülen
proje, en kısa “geri dönüş”
süresiyle, farklı kıtalarda
10’un üzerinde ülke ve
50’yi aşkın uygulama arasında birinci sırada yer aldı. Proje ile, yıllık
2 milyon USD tasarruf elde edilirken, Aksa Akrilik’e ait enerji santralinin verimi de yükseltilmiş oldu.
teknikleri kullanılarak,
olumlu sonuçlar elde
edildi. Baca gazı temizleme sistemlerinin emisyon değerlerinin bundan
sonra geliştirilmiş otomasyon sistemi sayesinde sürekli olarak yasal limitlerin altında tutulması sağlanacak.
Aksa Akrilik’e ait enerji santrali ünitelerinin optimize edildiği AES (Advanced Energy Solutions) Projesi sayesinde enerji üretim sürecinde stabilizasyon sağlanarak, buhar talebindeki değişiklikler kömür kazanı
kullanılarak güvenli bir şekilde karşılandı. Buhar üretim sıcaklığının aynı
yakıt miktarı kullanılarak yükseltilmesini sağlayan proje sonucunda,
türbin elektrik üretiminin 180 kilowatt saat artırılması sağlandı. Basınç düşürme kaynaklı verimsizlikler
minimize edilerek, türbinlerde elektrik üretimi 400 kilowatt saat artırıldı. Ayrıca sistem güvenliği için devrede tutulan bir buhar kazanı, bu
proje ile birlikte devre dışı bırakılarak, 110 kilowatt saat elektrik enerjisi tasarrufu sağlandı ve ısıl kayıplar
engellendi.
AES (Advanced Energy Solutions)
Projesi ile baca gazı temizleme sistemlerinde de ileri proses kontrol
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
13
HABER
Mitsubishi Electric Elex
Konferası’nda e-F@ctory konseptini
anlattı
Elektrik sektörüne yönelik olarak
bu yıl ilk kez düzenlenen Elex Konferansı’nda Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri
İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel
konuşmacı olarak yer aldı. Endüstri
4.0, akıllı şebekeler ve enerji verimliliği konularının masaya yatırıldığı konferansta Bizel, yeni sanayi
evresi Endüstri 4.0’ın Mitsubishi
Electric’teki karşılığı olan eF@ctory konseptini anlatarak, hayal gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonu
hakkında bilgi verdi.
İstanbul Fuar Merkezi’nde, 1-4
Ekim tarihleri arasında düzenlenen
4. Uluslararası ELEX Fuarı (Elektrik
Malzemeleri ve Ekipmanları, Elektrik İletimi ve Dağıtımı Fuarı) ile eş
zamanlı olarak bu yıl ilk kez Elex
Konferansı gerçekleştirildi. “Akıllı
Şebekeler”, “Endüstri 4.0” ve “Enerji Verimliliği” konularında uygulamaların, karşılaşılan sorunların ve
sektördeki yeniliklerin ortaya konulduğu konferansta Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel, geleceğin dijital fabrika teknolojisi olarak tanımlanan Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konseptini
anlattı.
e-F@ctory ile üretimde yüksek
maliyet tasarrufu
Yeni endüstri evresinin, mevcut sanayinin bilgisayarlaştırma yönünde
teşvik edilmesi ve yüksek teknolojiyle donatılması projesi olduğunu
belirten Tolga Bizel, bu durumun
sonucu olarak makinelerin çevrele-
14 Kasım - Aralık 2015
rının optimum kontrolü için kurgulandığını belirten Bizel, bu yapının
avantajlarını ise şöyle sıraladı: “Artan ürün çeşitliliğini ve seçeneklerini daha iyi kontrol edebilme imkanı,
daha esnek çıkış birimleri ve sipariş
hacmi, artan küresel pazar talebine
cevap verebilmek için daha kısa üretim süresi, üretim çeşidi değişikliklerinin daha hızlı yapılabilmesi, artan maliyet baskısına hızlı tepki süresi, yasal düzenlemelere, teknolojik ve çevresel gelişmelere daha hızlı uyum.”
Gelecekte fabrika otomasyonu…
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika
Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme
Yöneticisi Tolga Bizel
rinde olup bitenleri anlayabileceğini
ve birbirleriyle internet protokolleri
aracılığı ile iletişim kurabileceklerini
ifade etti.
Mitsubishi Electric’in yeni endüstri
evresinin iddialı oyuncularından biri
olduğunun altını çizen Bizel, eF@ctory konseptinin üretimde çok
ciddi maliyet tasarrufu sağlayabilecek evrimsel bir adım olduğunu belirtti. Bizel, üretim ve bakım aşamaları da dâhil olmak üzere yönetimden
üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri
teknolojileri kullanan e-F@ctory’nin,
küresel rekabette bir adım önde olmayı sağladığını söyledi.
Fabrikalarda her şey kontrol altında!
e-F@ctory’nin fabrika öz kaynakla-
Fabrika otomasyonunun gelecek
yaklaşımından da bahseden Tolga
Bizel, “Gelecekte, günümüzün modern sistemlerinden farklı olarak,
üretilen her bir ürünün farklı bir seri numaralı kimliğe sahip olması ve
belleklerinde sadece bazı temel bilgileri değil, kendi geçmişlerini de
tutması planlanıyor. Ek olarak bu
ürünler, tıpkı üretildikleri makineler
gibi sürekli internete bağlı olacak.
Dolayısıyla konumları ve durumları
her an kolaylıkla belirlenebilecek,
bulundukları çevreyi inceleyip gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilecek
ve bunu yaparken de internete bağlı diğer cihazlarla gerçek zamanlı
olarak bilgi alışverişinde bulunabilecekler” şeklinde konuştu.
Kişiye özel üretim devri başlıyor
Kişiye özel üretim devrinin ayak
seslerini duymaya başladıklarını belirten Bizel, “Artık herkes kişisel ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler talep
ediyor. Aynı şekilde otomasyon
www.otomasyonrehberi.com
HABER
dünyasındaki ürünler de bu şekilde
bir talep görüyor. Mitsubishi Electric
dünyasında e-F@ctory olarak adlandırılan bu yeni endüstri evresinin
ortaya çıkışının altında, insan ihtiyaçlarının içinde siber sistemlerin
de yer aldığı otomasyon sistemleri
ile karşılanmak istenmesi yatıyor”
dedi.
Bizel sözlerine, “Günümüzün artan
rekabet koşullarında kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimlerinizi optimize
etmeniz gerekiyor. Ancak optimize
edilmiş üretimler sayesinde müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Bunu yaparken otomasyon sisteminizi kurmadan bilgisayar ortamında ihtiyaçlarınızı, ürünü, üretimi, servisini ve verimliliğinizi görmelisiniz. Bu ihtiyaçlara göre gerekli
olan sistemi yine bilgisayar ortamında kurmalı, çalıştırmalı ve yatırımlarınızı buna göre yapmalısınız. Daha
sonra fabrikadaki her bir otomasyon unsuru, kendi kendileri ile iletişim kurup tüm bilgi birikimindeki
tecrübeleri kullanarak karar vermeli
ve üretim ihtiyacına göre size daha
www.otomasyonrehberi.com
özgün kişiselleştirilmiş ürünler çıkartabilmeli. İşte bunların hepsini eF@ctory ile gerçekleştirmek mümkün” şeklinde devam etti.
e-F@ctory konseptinin gelecekteki
rolünden de bahseden Bizel, “eF@ctory konsepti ile önümüzdeki
yıllarda insan ihtiyaçlarının kendi
kendine yetebilen otomasyon sistemleri ile karşılanmasını, kişiselleştirilmiş ihtiyaçlara göre hazırlanan
bir ürünün fabrikada üretilirken değiştirilebilmesini ve bunun kontrol
altına alınacağı sistem yapısını sağlamak mümkün” dedi.
Geleceğin robotlu fabrikaları…
Gelecekteki yeni nesil robot sistemlerinin çok robotlu, paralel yapılı, çok parmaklı eller ve yürüyen makinalar içeren mekanizmalar olacağının öngörüldüğünü söyleyen Tolga Bizel, yarı insansı robotların varlığından veya insan uzuvlarının robotlaşmış formlarından bile bahsedileceğini açıkladı. Bu çerçeveden
bakınca Robot CPU’su olarak Mitsubishi Electric Robot Sistemi’nin daha büyük ve karmaşık programları
kontrol etmesinin çok doğru bir konumlama olduğunu ifade eden Bizel, “Mitsubishi Electric robotlarından hatalar, değişken değerleri ve
program bilgisi, robotun durumu
(hız, pozisyon vb.), bakım bilgisi (kalan batarya ömrü, yağ ömrü vb.),
servo verisi (yük faktörü, akım değerler vb.) izlenebiliyor. Birden fazla
robotun toplu yönetimi sağlanabiliyor. Ana CPU’ya bağlanan bir bilgisayar, kontrolör ağındaki robotlara
erişebiliyor. Bu özellik, hattaki robotların denetimine kolaylık sağlıyor. CPU’lar arası direkt haberleşme, robot CPU’ları arasındaki belleğin paylaşılıp aralarında veri okuma
ve yazmalarını sağlıyor. Robotlar
arası veri transferinin hızlanması ile
robotlar kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli kontrol edebiliyor. Hatta bu bilgileri insan kontrolünden bağımsız kendi aralarında ve
fabrikayı kontrol eden ana sistem ile
de paylaşıp verimliliği artırmak için
oldukça hazırlar” şeklinde konuştu.
Kasım - Aralık 2015
15
HABER
Tezmaksan Makina,
"Cnc Operatörünün El Kitabı"
Projesini Tamamladı.
35 yıldır makina sanayi sektörüne
servis ,yedek parça, eğitim, bakım
cnc ve üniversal tezgahların temini
ve satışı gibi çeşitli konularda hizmet vermeye devam eden Tezmaksan Makina, eğitim sektörüne yönelik çalışmalarına da hızla devam
ediyor.
Kurulduğu günden bugüne her fırsatta eğitime verdiği önemi düzenlediği seminerler, eğitim programları, staj imkanları ve öğrencilere
verdiği uygulamalı eğitimleri ile
gösteren Tezmaksan Makina , geleceğin mühendislerinin yeni teknolojileri takip ederek kendilerini
daha da geliştirebilmesi amacıyla
teknik liseler , Dernekler ve üniversitelerle yapılan işbirliklerine,
eğitim alanındaki kurumsal sosyal
sorumluluk projelerine verilen
maddi - manevi destekler ile göstermeye gayret etmektedir.
Bu yılın başında Tezmaksan Makina
Pazarlama Ekibi ve Makina Yüksek
Mühendisi Hamit Arslan' ın emekleri ile hazırlanmaya başlanan ve
tüm değerli öğrencilere ulaştırılması hedeflenen, mesleki anlamda
gençlere yol göstereceğine inanılarak hazırlanan “ CNC Operatörü El
Kitabı “ projesi tamamlandı.
Kitabın İçeriğinde ise CNC operatörü kimdir, CNC takım tezgâhları,
NC ve CNC tarihçesi , CNC torna
tezgâhları, CNC işleme merkezleri,
CNC tezgâhlarında kullanılan iş parçası bağlama aparatları, CNC takım
tezgâhlarında kullanılan kesici takım bağlama aparatları, CNC takım
16 Kasım - Aralık 2015
tezgâhlarında kullanılan kesici takımlar, CNC tezgâhlarında kullanılan kesme sıvıları, CNC tezgâhlarında bakım, CNC tezgâhlarında hesaplamalar, CNC takım tezgâhlarında eksenler, CNC tezgâhlarında kullanılan kontrol üniteleri, CNC program terim ve anlamları, CNC torna
tezgâhlarında G ve M kodları, CNC
torna tezgâhlarında G kodları, CNC
işleme merkezi için G ve M kodları
CNC işleme merkezi G kodları , CNC
işleme merkezi M kodları gibi konulara değinilmiştir.
Cnc Operatörünün El Kitabı ücretsiz olup, www.tezmaksan.com dan
Talep formunu doldurarak talep
edebilirsiniz.
www.otomasyonrehberi.com
HABER
Güçlü bir bağlantı
Stauff, Volz ve Voswinkel şirketleri
birlik oluşturuyor
Stauff, Volz ve Voswinkel, uzun vadeli
bir iş birliği temelinde oluşturdukları
şirketler birliğini duyurmaktan memnuniyet duyar. 2012 yılında Stauff grubunun Volz’a ortak olmasıyla temelleri
atılan bu iş birliği, bu yılın nisan ayında
Voswinkel şirketinin satın alınmasıyla
pekişti. Üç ortağın da ortaklaşa belirledikleri hedef, hidrolik boru ve hortum
tesisatları için beğeniye sunulan çelik
ve paslanmaz çelik ürünleri daha da
geliştirmek, birbirlerine uyumlu hâle
getirmek ve istenildiğinde montaja hazır setler şeklinde sunabilmektir.
Tek bileşenden komple sisteme
Stauff grubunun genel müdürü Jörg Deutz, bu iş birliği ile amaçlanan hedefi,
“Bağlantı teknolojilerini hep beraber daha ileri seviyelere taşıyabilmek amacıyla,
bu iş birliği çerçevesinde tüm becerilerimizi birleştiriyoruz” sözleriyle dile getirdi. “Hedefimiz, hidrolik tesisatları için geliştirilen tüm bileşenleri kapsamlı biçimde birbirlerine uyumlu hâle getirmek. Bu,
müşterilerimiz için daha kolay bir montaj
süreci, işletme sırasında daha fazla güvenlik ve bunlara paralel olarak belirgin
oranda daha az bakım yükü anlamına
gelmekte.” Voswinkel GmbH’nın genel
müdürü Heinz Werner Strömer, düşüncelerini şu şekilde ifade etti: “Çeşitli tedarikçilerden edindikleri bileşenler ile çalışan müşteriler, oluşturdukları tesisatın
güvenliğinden kendileri sorumlu olmak
durumunda kalır. Boru ve hortum tesisatlarına yönelik bağlantı elemanları üretiminde önde gelen üç uzmanı buluşturduğumuz bu iş birliği ise, bağlantı teknolojilerinde müşterilere sızdırmazlık garantisi verebilmektedir.”
Üretimde uzman, inovasyonda güçlü
Volz grubunun ortağı ve genel müdürü Dr. Christoph Fleig, görüşünü “Üç
üreticinin mühendislik, deneyim ve uzmanlık birikimi birleştiğinde, muazzam
bir inovasyon potansiyeli doğar” şeklinde dile getirdi. “Bunun bir örneği,
birlikte geliştirdiğimiz ve üretimi büyük ölçüde Deilingen’de gerçekleşen
Stauff Connect çelik boru bağlantıları
programında görülmektedir. Yeni hedefimiz ise, paslanmaz çelik bağlantı
teknolojilerini hep beraber daha ileri
seviyelere taşıyabilmektir.”
Voswinkel GmbH, Stauff grubu tarafından satın alınmalarını “talihli bir gelişme” olarak görmektedir.
Heinz-Werner
Strömer, bunun nedenini
“Yaptığımız yaklaşık 40 milyon euroluk ciro ile çok iyi
bir durumda olabiliriz; ancak, uzun vadede rekabetçiliğimizi koruyabilmemiz için
uluslararası pazara ciddi yatırımlar yapmamız gerekeSoldan sağa: Dr. Christoph Fleig (Managing Director of cekti” sözleriyle açıkladı.
the Volz Group), Jörg Deutz (Chief Executive Officer of
“Şimdi ise, Staff grubunun
the Stauff Group) ve Heinz-Werner Störmer (Managing
uluslararası satış ağına bir
Director of Voswinkel GmbH)
www.otomasyonrehberi.com
anda erişim sahibi olabildik.” Stauff grubunun dünyanın dört bir yanından gelen çalışanları, bu yılın nisan ayı itibarıyla Almanya’daki Voswinkel tesisinde eğitim görmeye ve ürün uzmanı olarak yetiştirilmeye başlamış bulunuyor.
Jörg Deutz, iş birliğinde bulunan her şirketin güçlü olduğu yanlarının korunmasına ve değerlendirilmesine büyük önem
veriyor: “Bizim stratejik düşünme anlayışımız, büyük holdinglerin şirket satın alma politikaları karşısında bu noktada
farklılık gösteriyor. Bizim için önemli olan
şey, bağlantı teknolojilerinin daha da geliştirilmesi ve güçlü ortakların sahip oldukları kendilerine özgü becerilerin bir
araya getirilmesidir.” Christoph Fleig:
“Stauff, Volz ve Voswinkel arasındaki
‘kimya’ da uyuşuyor. Üç şirket de dünyanın dört bir yanındaki çalışanlarını her zaman ön planda tutar. İnsana değer veren
bu tarz bir şirket kültürün devamlı olarak
yaşatılması, inovatif düşünebilmenin kanımızca en önemli şartıdır.” Üç ortağın da
ortak amacı, bu iş birliğinin barındırdığı
inovatif güçten faydalanarak, bağlantı bileşenlerinden yola çıkıp sızdırmazlık garantisi veren komple bağlantı sistemlerine adım atmaktır. “Büyük bir holding için
küçük bir ayrıntı olan parçalar, bizim en
büyük tutkumuzdur!”
Kasım - Aralık 2015
17
HABER
Mitsubishi Electric, M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin lansmanını yaptı
Yeni seri 2016’da Türkiye’de
Elektrik, elektronik ve otomasyon
alanında dünya devi olan ve üç yıldır
Türkiye pazarında kendi yapılanmasıyla faaliyet gösteren Mitsubishi
Electric, İstanbul’da Titanic Business
Otel’de, 2016 yılında WIN Otomasyon Fuarı’nda sergilenmesinin ardından Türkiye’de satışa sunulacak
M80 ve M800 serisi CNC kontrol
ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi. Serinin ilk lansmanı ise
bu yılın Mart ayında Tayvan TIMTOS
Fuarı’nda yapıldı. M80 ve M800 serisinin makine imalatçıları bayilerine tanıtıldığı Türkiye lansmanında
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı
Masahiro Fujisawa, markanın yüksek teknolojiye sahip CNC ürünlerinin başta otomotiv ve metal işleme
sektörü olmak üzere bütün dünyada
birçok sektörde standartları belirlediğini vurguladı.
Türkiye’de özellikle MARMARAY
projesi, TÜRKSAT 4A ve başarılı bir
şekilde fırlatılan TÜRKSAT 4B uydularında kullanılan teknolojisi ile tanınan Mitsubishi Electric, Mekatronik
CNC sektörüne sunduğu yeni ürünü
M80 ve M800 serisi CNC kontrol
ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi.
İstanbul merkezli olarak Türkiye
pazarına üç yıl önce giren Mitsubishi Electric Türkiye’nin, 11 Kasım
Çarşamba günü İstanbul’da Titanic
Business Otel’de gerçekleştirdiği
lansmanına, Türkiye’nin önde gelen
makine imalatçısı bayileri katıldı.
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı
Masahiro Fujisawa ve birim yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte Mitsubishi Electric’in dünyada önemli bir oyuncu olduğu Me-
18 Kasım - Aralık 2015
metlerle Türkiye’nin geleceğinin bir
parçası olmaktan gurur duyuyoruz”
dedi.
“CNC ürünlerimiz ile dünyada
standartları belirliyoruz”
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı
Masahiro Fujisawa
katronik CNC sektöründe yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Mitsubishi Electric’in satış, mühendislik
ve satış sonrası hizmetler sunan
Mekatronik CNC departmanı, etkinlik boyunca davetlilerin sorularını
yanıtladı. Simülatörleri sergilenerek
lansmanı gerçekleştirilen M80 ve
M800 serisi CNC kontrol üniteleri
büyük ilgiyle karşılandı.
“Türkiye için hizmete devam…”
Mitsubishi Electric Türkiye’nin, seminer ve ardından öğle yemeğiyle
devam eden etkinliğinde açış konuşmasını yapan Başkan Masahiro Fujisawa, dünyada 120 binden fazla çalışanı ile 42 ülkede faaliyet gösteren
ve 36 milyar dolar konsolide net satışa sahip olan 94 yıllık dünya devi Mitsubishi Electric Corporation’ın, 2012
yılından bu yana üç yıldır kendi yapılanması ile Türkiye’de, İstanbul merkez ofisinde faaliyet gösterdiğini belirtti. Masahiro Fujisawa, “Mitsubishi
Electric Türkiye olarak bu güzel ülkede var olduğumuz süre boyunca pek
çok projede yer aldık, pek çok alanda
hizmet verdik ve vermeye de devam
ediyoruz. Sunduğumuz ürün ve hiz-
Mitsubishi Electric’in dünyanın önde gelen makine üreticilerine CNC
ürünleri ve çözümleri sağladığını ve
yüksek teknolojiye sahip CNC ürünleri ile başta otomotiv ve metal işleme sektörü olmak üzere bütün dünyada birçok sektörde standartları
belirlediğini ifade eden Masahiro
Fujisawa, konuşmasına şöyle devam
etti:
“Mitsubishi Electric, hizmet verdiği
tüm sektörlerde pazarın ve kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarını analiz
edip anlayarak kazandığı deneyimle
sektörüne ileri teknoloji çözümler
sunan bir marka. Türkiye’de M70 ve
M700 serisi, iş ortaklarımız ve son
kullanıcılar tarafından çok beğenilmişti. Bugün ise bu beğeniyi daha
ileri seviyeye taşıyacak, Mitsubishi
Electric M80 ve M800 serisi CNC
kontrol ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştiriyoruz. 2016 yılında
Türkiye’de satışa sunacağımız bu
ürünümüzün de sektörde büyük ilgi
ile karşılanacağını düşünüyoruz.”
Mitsubishi Electric’in topluma karşı
olan kurumsal sorumlulukları, dürüst ve adil bakış açısı, küresel perspektifi ve tüm tecrübesiyle iş ortakları ve müşterilerinin başarılarının
kalıcı ve sürdürülebilir olması için
çalıştığını ifade eden Fujisawa, “Üstün teknolojiye sahip global bir firma olarak tüm dünyada kullanılan,
yüksek kaliteye sahip ürün ve sistemlerimiz ile teknolojimizi Türki-
www.otomasyonrehberi.com
HABER
M80 ve M800 serisi CNC kontrol üniteleri
ye’ye getiriyoruz. Türkiye’nin belirlediği yüksek ekonomik hedeflerine
ulaşması için gerekli teknoloji ve bilgi kullanımını aktarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Başkan Masahiro Fujisawa’nın ardından Mitsubishi Electric’in Mekatronik CNC departmanından birim yöneticileri etkinlikte gerçekleştirdikleri kapsamlı sunumlarla yeni
ürünleri M80 ve M800 serisi CNC
kontrol ünitelerinin üstün özelliklerini anlattılar.
Bir önceki seri ile müthiş bir uyum
içinde…
M80 ve M800 serisi CNC kontrol
üniteleri, bir önceki seri olan M70
ve M700 serisi ile müthiş bir uyum
içerisinde olduğundan bu yeni seriye geçiş yapacak müşteriler için herhangi bir uyumlaştırma çalışması ya
da ekstra eğitim gerekmiyor. Yüksek
işlem kapasitesine sahip yeni seri,
servo motor sürücüleri ile optik
kablo üzerinden haberleşiyor.
www.otomasyonrehberi.com
Yüksek çözünürlüklü ekran 8.4
inch, 10.4 inch, 15 inch ve 19 inch
seçenekleriyle geliyor. 10.4 inch ekran ve üzeri için standart olan dokunmatik özellik istendiğinde iptal
edilebiliyor. Yeni dokunmatik ekran
cep telefonlarında ve tabletlerde olduğu gibi kapasitif ekran kullanıyor
ve sezgisel kullanım deneyimi sunuyor. 19 inch ekran 2 parçalı olarak
kullanılabiliyor. Üst yarımda CNC ekranı görüntüleniyorken, alt kısımda
sanal klavye, operatör paneli, doküman görüntüleyici veya memo pad
açılabiliyor.
Daha hassas, hızlı ve verimli operasyon imkanı
Yeni seri, 4. jenerasyon SSS (Super
Smooth Surface) kontrol ile daha
hassas, daha hızlı ve daha verimli
operasyon imkanı sunuyor. 3D program kontrolü ile operasyon öncesi
parça çizimlerine bakılabiliyor, parçaların kesit görüntüleri alınabiliyor.
Diğer taraftan grafiksel kılavuz yar-
dımları ile çok daha kolay programlamaya imkan tanıyor. Oluşturulan
makine programları USB’nin yanı sıra artık SD kartlarda da saklanabiliyor. Sade görüntüleme özelliği sayesinde, normal görünüm ekranından
sade görünüm ekranına geçiş yapılarak uzaktan gözlemleme şansı elde edilebiliyor. Yeni eklenen bir başka özellikle birlikte oluşan alarm
tüm ekranı kaplayacak şekilde görüntülenebiliyor, böylece makine
operatörü uzakta olduğu durumlarda da oluşan alarmı görebiliyor. Kullanıcı yetki seviyesi belirleme özelliğiyle, operatörlere üretimdeki rollerine göre ayrı ayrı erişim izni tanımlanarak insan kaynaklı hatalar minimize edilebiliyor. Ayrıca yeni seri,
üretim yönetimleri sistemleri (MES)
ile tam uyumlu şekilde çalışabiliyor.
Kasım - Aralık 2015
19
HABER
Dünyanın ilk “akıllı devriyesi”
ekin Patrol Ankara’da
ekin Technology, 12-14 Kasım tarihinde Ankara Congressium (ATO)
kongre ve fuar merkezinde düzenlenen “6. Karayolu Trafik Güvenliği
Sempozyumu ve Sergisi”nde tanıttığı ürünlerle dikkat çekti.
İçişleri Bakanı Selami Altınok, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin’in de ziyaret ettiği ekin Technology standında yer
alan dünyanın ilk akıllı devriyesi
‘ekin Patrol’ ziyaretçilerden yoğun
ilgi gördü.
Geliştirdiği akıllı kent ve trafik sistemleri ile hem dünya hem de Türkiye liginde önemli bir oyuncu haline geldiğini bir kez daha kanıtlayan
ekin Technology, başarısını 6. Karayolu Trafik Güvenliği ve Sempozyumu’nda bir kez daha kanıtladı.
T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı,
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından
desteklenen ve bu yıl 6.sı düzenlenen “Trafik ve Güvenlik Sempozyumu” ve “2. Uluslararası Katılımlı Avrasya Güvenlik ve Trafik Fuarı”nın
açılışını İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Ulaştırma Bakanı Feridun Bilgin yaptı. “Trafik ve Trafik Güvenliği”, “Kamu Güvenliği” ve “Güvenli
Şehirler” olmak üzere 3 ana konu
etrafında şekillenen organizasyona
birçok Büyükşehir Belediyesi, yurtiçi
ve yurtdışından satın alma heyetleri, emniyet ve karayolları üst düzey
personelleri katıldı.
ekin Patrol fuarın gözdesi oldu!
Fuarda ekin Safe Tower, ekin Plate
Scanner, Micro Plate ve ekin Yüz Ta20 Kasım - Aralık 2015
nıma Sistemleri ürünlerini tanıtan
ekin Technology, özellikle dünyanın
ilk akıllı devriyesi olarak polis araçlarında yeni bir dönem başlatan ekin
Patrol ile fuarın gözdesi olmayı başardı. Yazılımı ve tasarımı tamamen
ekin Technology ürünü olan dünyanın ilk akıllı devriyesi ekin Patrol, hareket halindeyken de trafikte tüm
araçların hızlarını ve plakalarını okuyarak ihlalleri takip edebiliyor.
ekin Technology Yönetim Kurulu
Başkanı Akif Ekin, akıllı trafik ve akıllı şehir sistemleri kurmak amacıyla
yaptıkları özverili çalışmaların beğeni kazanmasından ve almış olduğu
olumlu yorumlardan memnuniyet
duyduklarını belirtti.
Türkiye’de ve birçok dünya şehrinde, başarılı projelere imza attıklarını
söyleyen Akif Ekin, “Tamamen ekin
Technology ürünü olan dünyanın ilk
akıllı devriyesi ekin Patrol ile 2014
yılında Dünya Teknoloji Ödülleri’nde Google Glass, LinkedIn gibi
firmalarla birlikte ilk 5 finalist arasında yer almıştık. Ürünü deneyen
yerli ve yabancı polislerden aldığımız geri bildirim de başarımızı daha
üst bir noktaya taşıdı. Bu yıl, Azerbaycan’dan, Birleşik Arap Emirlikleri’nden yüzlerce ekin Patrol siparişi
aldık ve teslimlerini gerçekleştiriyoruz. Amerika’da da büyük beğeni
toplayan ürün için talepler almaya
başladık. 2015’te Türkiye’nin yerli
sermaye ile en çok bilişim ihracatı
yapan firması olduk*. Ankara’daki
fuarda da büyük ilgi görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gördüğümüz ilgi bizleri daha büyük başarılara
ulaşmamız için motive ediyor. Bu
motivasyonla çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve başarımızı farklı coğrafyalara taşıyarak büyümeye devam
edeceğiz.” dedi.
*2014 verileri ile hazırlanan ve
2015’te açıklanan sonuçlara göre.
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
21
HABER
Pil ve şarj teknolojisi, Türkiye
elektrikli araç pazarının
büyümesinin kilidini açacak bir
anahtar
lanıp yavaşlıyor ve rejeneratif frenleme de çok iyi bir şekilde çalışıyor.
Motor boyutu, ağırlığı ve üretim
maliyetlerinde, elektrik makinesi ve
güç elektroniği de dahil olmak üzere
halen yapılacak bazı iyileştirmeler
var; ancak genel olarak bugünkü
EV'lerin geleneksel içten yanmalı
motorlara göre daha güzel bir sürüş
sağladığını söyleyebilirim.”
İstanbul Okan Üniversitesi'nden
Profesör Nejat Tuncay, başkanlığını
üstlendiği ilk CWIEME İstanbul elektrikli araç üretim fuarı ve düzenleyeceği seminer öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye'de elektrikli araçların yaygınlaşma sürecinde aşılması
gereken son engellerin araç menzili,
pil teşhis sistemleri ve şarj altyapısında yapılacak iyileştirmeler olduğunu söyledi.
Otomotiv sanayisi, Türkiye'nin
tüm ihracatının yaklaşık beşte birini oluşturuyor ve ülke ekonomisine katkıda bulunan temel sektörlerden biri konumunda. Bu sektöre
yönelik iç talep 2004 yılında her
bin kişi başına 115 seviyesindeyken, bu sayı 2014 yılında 233'e
yükselmiş durumda. Dünyanın en
büyük araba markalarından birçoğu Türkiye'de üretim tesislerine
sahip; hatta bunlardan bazılarının
22 Kasım - Aralık 2015
ayrı Ar-Ge merkezleri de bulunuyor. Yine de Türkiye'deki hibrit
(HEV) ve elektrikli araç (EV) pazarı
halen başlangıç aşamasında.
Bugün Türkiye'de trafikteki 15 milyon araçtan sadece 400'ü HEV (hibrit elektrikli araç) veya EV (elektrikli
araç) olma özelliği taşıyor. 2015'in
ilk dört ayında ise sadece 30 adet
EV satıldı. Türkiye'nin ilk EV'si olan
ve artık üretilmeyen Renault Fluence Z.E, 2012 yılında piyasaya sürüldü ve onun ardından da 2014 yılında BMW i3 çıktı. Toyota Prius ve
Honda Civic hibritleri bir süredir piyasada bulunuyor.
Elektrikli sürüş teknolojisinin büyük
mesafe aldığını belirten MEKATRO
Ar-Ge şirketinin kurucusu ve Okan
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
dekanı Profesör Nejat Tuncay, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:
“Arabalar sarsıntısız bir şekilde hız-
Bu nedenle Profesör Tuncay, motor
teknolojisinden ziyade pil teknolojisini Türkiye'nin pazar potansiyelinin
kilidini açacak anahtar olarak görüyor. Tuncay, “Genç nesil en son teknoloji ürünlerine sahip olmaya çok
meraklı. Türkiye'nin cep telefonu
kullanımında dünyanın en yüksek
oranlarından birine sahip olması da
bunun kanıtlarından biri. Türkiye'de
ayrıca gittikçe artan bir çevresel farkındalık var. Fakat EV menzili, Türk
halkı için bir sorun olarak kalmaya
devam ediyor” diyor.
Türk vatandaşları ev ve iş yerleri
arasındaki uzun mesafeleri düzenli
olarak arabalarıyla gidiyor. Örneğin, Profesör Tuncay günde 140
km araba kullanıyor ve İstanbul gibi tepeler üzerine kurulu bir şehirde piller daha hızlı tükeniyor. Tesla
şirketi, kendi arabalarının 400
km'lik bir menzili olduğunu iddia
ederken Profesör Tuncay’ın bu rakamlarda trafiği ve sapmaları da
hesaba katması gerekiyor. Bir
BMW i3 ise aynı mesafeyi kat edebilmek için bir menzil arttırıcıya ih-
www.otomasyonrehberi.com
HABER
tiyaç duyuyor. Tipik bir EV'nin
menzili en fazla 200 km'dir.
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) şu anda, yakıt hücresi kullanımının yanı sıra pil
ömrü ve pil teşhis sistemlerinin iyileştirilmesi yoluyla EV'lerin menzilini arttırmak için, aralarında Profesör Tuncay ve onun Okan Üniversitesi'ndeki yüksek mühendislik ve
doktora öğrencilerinin projelerinin
de bulunduğu bir dizi projeye destek veriyor.
Tuncay, “Bu, arabanızdaki benzin
seviyesini doğrudan görebileceğiniz
bir akaryakıt tankı değil, bu yüzden
EV'lerin gerçek ve algılanan güvenilirliğini arttırmak için daha yapılacak
çok iş var” diyor.
Şarj altyapısı geliştiriliyor
Şarj etme noktaları geniş çapta yaygın olsalardı, EV’lerin menzili bu kadar büyük bir sorun olmazdı. Birçok
yerel yetkili, trafikte sınırlı sayıda
elektrikli araç bulunmasının onların
bu alanda yatırım yapmalarını engellediğini ve bunun da bir kısır
www.otomasyonrehberi.com
döngüye yol açtığını söylüyor. Bununla birlikte, EV'lerin yaygınlaşmasına destek olmak için şarj olanaklarının artırılması, hükümetin enerji
tüketimini azaltma ve AB taşıt emisyonları mevzuatına uyma planlarının bir parçasını oluşturuyor. Ülkenin toplam enerji tüketiminin yaklaşık dörtte birini karayolu taşımacılığı
oluşturuyor.
İstanbul, Ankara ve Gaziantep belediyeleri, birkaç belediye çalışanı için
EV satın almayı ve park yerlerinde
ve sosyal tesislerde şarj noktaları temin etmeyi kabul etti. Ancak henüz
halka açık bir şarj etme noktası bulunmuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir kurumu olan İstanbul
Enerji, halen belediyeye ait bir şarj
etme ağı kurulup kurulamayacağını
değerlendiriyor. Proje kapsamında
şarj istasyonları, şebeke teknolojileri, standardizasyon ve yasal düzenlemeler yer alıyor.
Tuncay bu konuda şunları söylüyor: “Şebeke sisteminin normal 1
saatlik şarj etme noktaları yerine
bir hızlı şarj ağını desteklemesini
sağlamak için birçok planlama yapılması gerekiyor. Aksi takdirde tedarik noktasından birçok aracın aynı anda yüksek akım çekmesi halinde sorunlar ortaya çıkabilir.
Elektrik kesintisi, gerilim düşmesi
veya yükselmesi ya da rezonans gibi sorunlar yaşanmaması için şarj
istasyonlarının yakınlarında enerji
üretim tesislerine ihtiyaç duyulacaktır. SmartGrid ile en yoğun zamanlarda arabanızdan enerji alabilir, ihtiyacınız olduğunda bu enerjiyi geri verebilir ve düzenli işleyen
bir sisteme sahip olabilirsiniz. Ancak biz bu hedefe oldukça uzağız.”
Tuncay, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Trafikte içten yanmalı motorlu
araçlardan daha fazla EV görmemize daha en az bir 10 yıl olduğunu
düşünüyorum. Bu süre zarfında teknoloji gelişip ucuzlayacak ve altyapı
da onlara yetişecek. Ancak CWIEME
İstanbul'da, özellikle de uzun vadeli
yatırım yapmaya istekli olan malzeme ve bileşen tedarikçileri için şimdi de birçok fırsat var.”
Kasım - Aralık 2015
23
HABER
Schneider Electric Enerji Verimliliği Müdürü Mahmut Dede:
“Türkiye, Enerji Verimliliği ile
2030 yılına kadar 2 milyon kişiye
istihdam sağlayabilir”
Schneider Electric Enerji Verimliliği Müdürü Mahmut Dede, Türkiye’nin enerji verimliliği potansiyeline dikkat çekerek, “Ülkemizde
enerji verimliliği potansiyelinin en
az %25 olduğu görülüyor. Bu potansiyel yan işlerle birlikte yılda
150 bin kişiye iş imkanı yaratabilir”
diye konuştu.
Schneider Electric Enerji Verimliliği
Müdürü Mahmut Dede, bu yıl 7.’si
düzenlenen Yeşil İş Konferansı’nda
‘Değişimin Yeni Paradigmaları ve
Farklı Açılardan Enerji Verimliliği
Oturumu’ adlı oturumda, işsizlik konusundan yola çıkarak enerji verimliliğinin istihdama olan etkilerine
vurgu yaptı.
Dede, tüm dünyada daralan bir istihdam piyasası olduğunu belirterek, “Krizler ve iklim değişikliğinin
getirdiği sektörel değişimler istihdam talebinin azalmasına yol açmaktadır. Ülkemizde enerji verimliliği potansiyelinin en az %25 olduğu
görülüyor. Bu potansiyel yan işlerle
birlikte 150 bin kişiye iş imkanı yaratabilir. Kalkınma Bakanlığı’na göre;
sadece enerji verimliğinin, bütün
süreçleri Türkiye'de yapılmak kaydıyla 2030 yılına kadar 2 milyonun
üzerinde bir istihdam oluşturacağını
hesaplandı” dedi.
24 Kasım - Aralık 2015
altımına %2 katkı sağladı. Almanya
Hükümeti, 2005’te bu programı yeniledi ve her yıl 2 milyar dolara çıkardı. Böylece her yıl 25 bin kişiye
istihdam hedefi belirledi” şeklinde
konuştu.
ABD, enerji verimliliğiyle 1,5 milyon kişiye istihdam sağladı
Schneider Electric Enerji Verimliliği
Müdürü Mahmut Dede
Almanya’nın hedefi, yıllık 25 bin
istihdam…
Avrupa Birliği’nin 2030 hedeflerine
vurgu yapan Dede, bu hedeflere göre sera gazlarının azaltılmasında
mevcut binaların iyileştirilmesinin
önemli rolü olduğunu belirterek, binaların iyileştirilmesinde doğrudan
istihdam rakamlarının ciddi şekilde
arttığını ifade etti. Dede, “Almanya
2001-2006 yılları arasında konutlarda kapsamlı bir iyileştirme programı
uyguladı. 5,2 milyar dolarlık kamu
teşviki sağladı. 20,9 milyar dolarlık
yatırım gerçekleştirdi. Bu süreçte
342 bin apartmanı enerji verimliliği
açısından iyileştirdi. Toplam 4 milyar dolar tasarruf edildi. Ayrıca vergi geliri ve istihdam da sağlandı. Bu
uygulama, Almanya’nın emisyon az-
Schneider Electric Enerji Verimliliği
Müdürü Mahmut Dede, aynı yöntemle ABD ve diğer ülkelerin de yeni iş imkanları yarattığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Amerika’da
fosil yakıt enerji tüketiminin artış hızının düşmesi sonucunda yaratılamayan bir işe karşılık Enerji Verimliliği alanında 50 yeni iş ortaya çıktı.
AB, enerji verimlilik potansiyeliyle
yaklaşık 1 milyon yeni iş imkanı doğmasını sağladı. Dünyada 1970’lerden bu yana 20 milyar dolar civarında yatırıma aracılık edildi. ABD'de
1972 – 2006 yılları arasında 45 milyar dolar enerji verimliliği yatırımı
ile 56 milyar dolar enerji tasarrufunun yanı sıra 1,5 milyon tam zamanlı iş imkanı yaratıldı.”
www.otomasyonrehberi.com
HABER
İlk Türkçe CMSE® - Certified
Machinery Safety Expert Eğitimi
Kasım’da Gerçekleştirildi
Türkiye’de ilk defa Türkçe gerçekleştirilen CMSE® - Certified Machinery Safety Expert eğitimi 23-26 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul
Ataşehir’de yer alan seçkin otellerden birinde gerçekleştirildi. Eğitim,
farklı firmaların katılımıyla Pilz’in
deneyimli eğitmenleri tarafından
verildi. TÜV Nord tarafından sertifikalandırılan eğitimin sonunda katılımcılar, TÜV Nord yetkili danışmanı
gözetiminde yapılan CMSE® sınavıyla eğitimlerini tamamladılar.
CMSE® - Certified Machinery Safety Expert - eğitim programı iş sağ-
www.otomasyonrehberi.com
lığı güvenliği ve makine emniyeti
alanında detaylı teknik konuları kapsamaktadır. Uluslararası standartlardan ve direktiflerden fonksiyonel
emniyete kadar makinenin yaşam
döngüsü hakkında kapsamlı bilgi sunar. Sınavda başarı gösterenler uluslararası TÜV Nord sertifikasını almaya hak kazanır.
Pilz, makine emniyeti alanında
uluslararası geçerliliğe sahip bir yetkinlik olan CMSE® için Türkiye’de
2016 yılının ilk yarısında kış ve bahar döneminde birer kez olmak üzere iki eğitim daha düzenlemeyi
planlamaktadır. Kurum içi uzmanlığı
geliştirmek adına büyük avantajlar
sağlayan bu eğitime katılmak için
Pilz Türkiye Merkez Ofisi ile iletişime geçebilir ve www.cmse.com
web sitesinden detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
CMSE® sertifikasına sahip olmak
size:
• İlgili düzenlemeler ve standartların gereksinimleri konusunda daha
kapsamlı bir anlayış geliştirme,
• Bu anlayışların makinenin tasarım, imalat, bakım ve işletimine nasıl uygulanabileceğini keşfetme,
• Risk değerlendirmesi, emniyeti
geliştirme ve gerçekleştirme projelerini yönetme,
• EN ISO 13849-1'e uygun olarak
fonksiyonel emniyet sistemleri tasarlama,
• Makine emniyeti alanında kendi
işyerinizin yetkili uzmanı olma ve
TUV NORD (70'den fazla ülkede
faaliyet gösteren bir uluslararası
sertifikalandırma kuruluşu) onaylı
uluslararası geçerliliğe bulunan bir
sertifikaya sahip olma ayrıcalıklarını
sunar.
Kasım - Aralık 2015
25
RÖPORTAJ
ESİSPOWER'den 3x250 kVA
Redundant UPS sistemi
ESİSPOWER AR-GE Müdürü Elektrik-Elektronik Mühendisi Halit Zengince
Türkiye’nin güç elektroniği sektöründe lider şirketlerinden ESİSPOWER askeri bir tesiste kullanılmak
üzere tasarlanan 3x250 kVA REDUNDANT UPS sistemini tamamladı.
2000 yılında Güç Sistemlerini tasarlamak, üretmek, satış ve satış
sonrası servis hizmetlerini vermek amacıyla İstanbul’da kurulan
ESİSPOWER 3x250 kVA REDUNDANT UPS sistemi 2+1 yedek şeklinde çalışıyor.
Redundant UPS sistemi hakkında
görüşlerini aldığımız ESİSPOWER
AR-GE Müdürü Elektrik-Elektronik
Mühendisi Halit Zengince ürün
hakkında şunları söyledi;
Elektrik şebeke kesintisi, yüksek gerilim, düşük gerilim, yüksek frekans,
26 Kasım - Aralık 2015
düşük frekans, yüksek oranda harmonik vs. gibi problemlerle karşılaştığında elektronik cihazlarımızın zaman zaman zarar gördüğü bilinmektedir. Bu tür sorunların üstesinden
gelmek için Kesintisiz Güç Kaynakları(KGK, UPS) geliştirilmiştir. Kesintisiz güç kaynaklarının birçok çeşidi
olmakla birlikte temel işlevleri aynıdır.
UPS’ler, şehir şebekesinden aldıkları AC gerilimi dc gerilime çevirirler.
DC gerilimle aküler üzerinde enerji
depolarlar. Aynı zamanda DC gerilimi tekrar AC gerilime çevirirler ve
kritik yüklere(her tür elektronik cihaz) uygularlar. Ancak ürettikleri AC
gerilim üzerinde yukarıda sayılmış
olan problemler bulunmaz. Yani çıkıştaki AC gerilim üzerinde şebeke-
de veya jeneratörlerde karşılaştığımız yüksek/düşük gerilim, yüksek/düşük frekans, yüksek oranda
harmonik vs. gibi sorunlarla karşılaşılmaz. Aynı zamanda şebekede yaşadığımız kesinti ile de karşılaşılmaz.
Çünkü şebeke olmadığında akülerde depolanan enerji sayesinde UPS
çıkışındaki yükler kesintisiz beslenmeye devam ederler. Kuşkusuz burada anlatılan konular online çalışma prensibine sahip UPS’ler için geçerlidir. Offline çalışma mantığına
sahip UPS’lerin ucuz olması dışında
bir üstünlükleri olmadığından ve yeterince güvenli olmadıklarından dolayı onları anlatmaya gerek duyulmamıştır.
Halit Zengince şöyle devam etti;
www.otomasyonrehberi.com
RÖPORTAJ
nen parayı enerji tasarrufu ile geri
kazanmış oluyoruz.
Hazırda bekleyen UPS, diğer
UPS’lerden birinin arıza yapması durumunda birkaç yüz mili saniye içinde çok hızlı bir şekilde devreye girerek kritik yüklerin kesintisiz beslenmesini sürdürmekte olduğunu da
belirtelim.
Halit Zengince sözlerini şöyle tamamladı;
Buraya kadar geçen bölümde kritik
yüklerimizi şebekedeki sorunlardan
korumak için bir UPS kullanmak gerektiğini gördük. Peki, ya UPS de arızalanırsa yüklerimiz nasıl korunacak? İşte bu sorunun çözümü için
paralel UPS’ler geliştirilmiştir.
Paralel UPS’ler, adından da anlaşıldığı gibi en az iki UPS’in çıkışlarının
birbirine paralel bağlanması ile elde
edilir. Uygulamada üç UPS’in birbiriyle paralel bağlandığı da sıkça görülmektedir. Paralel UPS’lerden en
az bir tanesi yedek güç amaçlıdır.
UPS’lerden biri arızalandığında yedek amaçlı UPS’in devreye girmesi
ile kritik yükler beslenmeye devam
etmektedir. Bu yöntemle kritik yüklerimiz şebeke arızalarından korunduğu gibi UPS arızalarından da korunmuş olur.
www.otomasyonrehberi.com
ESISPOWER’ın geliştirdiği paralel
UPS sistemlerinde yedek amaçlı kullanılan UPS’i sistemde aktif halde
çalıştırmak mümkün olduğu gibi
bekleme modunda çalıştırmak da
mümkündür. Bekleme modunda
olan UPS yok denecek kadar düşük
enerji sarfiyatına sahiptir. Diğer
UPS’ler ise %50-%80 aralığında yüklenme oranı ile çalıştırılır. Yeri gelmişken UPS’lerin yarı yük(%50) ile
tam yük(%100) arasında en yüksek
verime sahip olduklarını belirtelim.
UPS’in birinin beklemede diğerlerinin ise verimli bölgede çalışması kayıp güçleri düşürür dolayısıyla toplam enerji sarfiyatını da düşürmüş
olur. Enerji sarfiyatının düşük tutulması ile yapılan tasarruf yıllar sonra
UPS’lerin fiyatlarına denk gelmektedir. Diğer bir deyişle UPS’lere öde-
Öte yandan, istenirse yedek UPS,
diğer UPS veya UPS’lerin tam güçte
veya aşırı yükte çalışması halinde
birkaç yüz mili saniye içinde devreye girerek UPS’lerin tam güç noktasından uzaklaşmasını sağlayabilmektedir. Tam güçte(%100) çalışan
bir UPS, %50-%80 arası yüklenme
oranıyla çalışan bir UPS’e göre daha
kısa ömre sahiptir. Bu çalışma modu, UPS’lerin daha uzun ömürlü olduğu yüklenme bölgesinde çalışmalarını sağlayarak toplam sistem ömrünü uzatmaktadır.
Özetle ESİSPOWER’ın geliştirdiği
Redundant sistem, kayıp enerjiyi
azaltarak tasarrufa neden olmakta
aynı zamanda cihazların tam güçte
çalışmalarının önüne geçerek yaşlanmalarını geciktirmektedir.
Kasım - Aralık 2015
27
RÖPORTAJ
Mitsubishi Electric, e-F@ctory ile
Üretimde Kaliteli Endüstri Dönemini
Başlatıyor
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel
Müdürü Şevket Saraçoğlu ile Otomasyon sektörüne surmuş oldukları ürün ve hizmetleriyle ilgili yapmış olduğumuz Röportajı sizlerle
paylaşıyoruz.
Mitsubishi Electric Türkiye, son
birkaç yıldır kendi yapılanmasıyla
faaliyet gösterse de ülkemizdeki
varlığı çok daha eskiye dayanıyor.
Hafızaları kısaca tazelemek gerekirse, şirketin ülkemize katma değer
sağlayan ve bugüne ulaşan hikâyesini paylaşır mısınız?
Elektrik-elektronik ve otomasyon
alanında dünya devi olan ve iki yıldır
Türkiye pazarında kendi yapılanmasıyla faaliyet gösteren Mitsubishi
Electric, Türkiye’de temelde fabrika
otomasyonu, ileri robot teknolojileri ve klima sistemlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerini sürdürüyor.
Bu faaliyetlerinin yanı sıra uydular,
asansör, görsel veri sistemleri, güç
kaynakları ve ulaştırma bağlantılı
altyapı işlerine de destek veriyor.
Mitsubishi Electric Türkiye olarak
Fabrika Otomasyon Sistemleri iş kolumuzda otomotiv, gıda, paketleme,
metal işleme makineleri, PVC işleme makineleri, lazer kesme makineleri gibi Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarının bulunduğu alanlarda hizmet veriyoruz.
28 Kasım - Aralık 2015
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü
Şevket Saraçoğlu
Fabrika otomasyonu alanındaki
ana ürünlerimizi; programlanabilir
kontrol cihazları, alternatif akım
motoru hız ayar cihazları, insan-makine diyaloğu ekranları, servo motorlar, hareket kontrol sistemleri, alçak gerilim şalt ürünleri ve endüstriyel robotlar oluşturuyor.
Faaliyet alanlarımız içinde önemli
bir yer tutan altyapı projeleri kapsamında Marmaray projesinden de kısaca bahsetmek gerekirse, İstanbul
için hayati önem taşıyan Marmaray’ın İstasyon Bilgi ve Yönetim Sis-
temi Projesi’ni gerçekleştirdik. Marmaray’daki hizmetlerimiz; Mitsubishi Electric’in ileri teknoloji ürünü
otomasyon ekipmanları, mühendislik ve tasarım, projelendirme, yazılım programlama, donanım montajı, devreye alma, eğitim ve servis
desteğinden oluşuyor. Projede izlediğimiz ve kontrol ettiğimiz alt sistemleri ise tünel havalandırma,
enerji temin, istasyon havalandırma, temiz ve atık su, tünel ve istasyon aydınlatma, tünel ve istasyon
yangın alarm sistemleri, yürüyen
www.otomasyonrehberi.com
RÖPORTAJ
merdivenler, asansörler, tünel drenaj ve sel kapakları şeklinde sıralayabiliriz.
Ülkemizde gerçek anlamda ölçek
ekonomisine geçen firmaların sayısı artış göstermesine rağmen potansiyel dikkate alındığında gelişimin sınırlı kaldığını görüyoruz. Bu
noktada Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki varlığı ve sunduğu hizmetler gelişim için sanayicilere ne
tür avantajlar sağlıyor? Konuyu
makine imalat ve üretim sektörleri
üzerinden değerlendirirsek fabrika
otomasyonu ve özellikle e-F@ctory
yaklaşımınızı detaylandırır mısınız?
Açıklayıcı olması açısından somut
yansımalarını özetleyen başarı hikâyelerini aktarır mısınız?
Bahsettiğim gibi Mitsubishi Electric
olarak Türkiye’de otomotiv, gıda,
paketleme, metal işleme makineleri, PVC işleme makineleri, lazer kesme makineleri gibi ülkemizin önde
gelen sanayi kuruluşlarının bulunduğu alanlarda hizmet veriyoruz.
Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri; operatör arayüzünü sağlayan ekranları, makinaların logic kontrol ihtiyaçlarını sağlayan sistemleri, birçok altyapı hizmetinin ve sanayi kuruluşlarının tesislerinin kontrol edilmesini sağlayan
SCADA sistemlerini portföyünde bulunduruyor. Bu ürünler sahip oldukları özellikleriyle fabrika otomasyonunda çığır açacak nitelikte.
Türkiye’de başta sanayi olmak üzere robot kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Bilindiği gibi en çok robot yatırımı otomotiv sektöründe gerçekleştiriliyor. Mitsubishi Electric olarak
bizim robotlarımız daha çok montaj
ve kalite kontrol alanlarında kullanılıyor. Örnek olarak; bir arabada yer
www.otomasyonrehberi.com
Robotu oluşturan, dişli kutusu, mekanik, elektronik parçalar gibi bütün
parçaları kendimiz üretiyoruz. Üretimden gelen bilgi birikimi ve tecrübemizi robotumuz ile müşterilerimize aktarıyor ve sektörde bu özelliğimizle dikkat çekiyoruz.
Hedef pazarlarımızdan biri beyaz
eşya sektörü ve ülkemizde üretim
yapan firmalarla özellikle montaj ve
kalite kontrol aşamalarında robotlu
çözümler konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Dünyada da beyaz eşyada Mitsubishi Electric tarafından
gerçekleştirilmiş birçok uygulama
mevcut.
Mitsubishi Electric-FR-A800 Yeni
Nesil Entegre PLC'li Üst Seviye
Frekans Inverter
alan ses sisteminin tuşlarının test
edilmesini, kapı kolunun montajını
verebiliriz. Gıda, ambalaj-paketleme gibi sektörlerde gerçekleştirmiş
olduğumuz uygulamalar da bulunuyor. Islak mendillerin paketlenmesi,
ilaçların kutulanması, ayakkabıların
boyanması-yapıştırılması, küp şekerlerin kutulanması gibi hızlı üretim, dozajlama ve paketlemenin olduğu yerlerde robotlarımız sıkça
kullanılıyor.
Robot kollarımız ebat olarak nispeten küçük olduğu için hassasiyetleri
oldukça yüksek. İnsan kolu veya eli
hassasiyetinde işler yapmak veya
buna yaklaşmak isteyen, aynı zamanda da hıza ihtiyacı olan firmalar
tarafından tercih ediliyoruz. Hız ve
hassasiyet konusunda iddialıyız. Robot portföyümüzde küçük ve orta
segmentte olanlara odaklanmış durumdayız. Yarı iletken üreticisi olduğumuz için küçük ve hızlı robotlar
konusunda “know-how”ımızı bu
alandaki üretimimizden alıyoruz.
Yeni endüstri evresinin Mitsubishi
Electric Fabrika Otomasyon dünyasındaki adı dijital fabrika teknolojisi
olarak tanımlanan e-F@ctory.
Günümüzde gelişen rekabet koşulları, iletişim teknolojileri ve haberleşme imkânı pazarlardaki rekabeti çok
arttırdı. Bu artan rekabette kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimlerinizi optimize
etmeniz gerekiyor. Ancak optimize
edilmiş üretimler sayesinde müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Bunu yaparken fabrikanızı kurmadan bilgisayar ortamında bu sistemi çalıştırarak ihtiyaçlarınızı ve verimliliğinizi görmeli ve yatırımlarınızı
buna göre yapmalısınız. Çünkü günümüzün teknolojisi artık hızla bu noktaya doğru ilerliyor.
Mitsubishi Electric’in e-F@ctory’si
otomotiv, ambalaj, gıda ve ilaç gibi
birçok sanayinin üretim aşamasında
kullanılan dijital fabrika ürünlerini,
mekanik, elektronik ve yazılım hizmetleri bir arada mekatronik biçimde
sunuyor. Mitsubishi Electric’in en
önemli avantajlarından biri fabrika
otomasyonu içinde tüm prosesleri
Kasım - Aralık 2015
29
RÖPORTAJ
Mitsubishi Electric-GOT2000 Yeni
Nesil Operatör Panelleri
kapsayan bir çözüm üretilebilmesi.
Mitsubishi Electric ile bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak ve kurmadan önce bir sanal fabrika oluşturarak ortaya çıkacak fabrikayı, üretimi
test etmek mümkün.
Mitsubishi Electric’in yeni endüstri
evresi e-F@ctory’nin pek çok avantajı bulunuyor. Kısaca bahsetmek
gerekirse hızlı bağlantısı ve kısa yenileme süresi ile verimli üretimde
vites artırmayı sağlıyor. Bilgisayar
kullanılan bir sistem olmadığı için
bilgisayarın çökmesi, bilgisayara virüs girmesi gibi riskleri de elimine
ederek güvenli ve sürekli üretimin
kapısını aralıyor. Sistemde bulunan
enerji ölçüm cihazları sayesinde
Mitsubishi Electric-iQ-F Yeni Nesil Kompakt
30 Kasım - Aralık 2015
üretilen her bir ürün için ne kadar
enerji harcandığını görmek ve böylelikle maliyet hesabını daha rahat
yapmak mümkün hale geliyor. Online olarak izlenebilen sistem, üretimin istenilen her an ve her yerde
kontrol edilebilmesini sağlıyor. Üretim aşamasında ihtiyaç duyulan pek
çok bilgiye ulaşmayı mümkün kılan
bu sistem sayesinde örneğin hatalı
bir ürün söz konusu olursa geriye
dönüp üretim hattında bir sorun
olup olmadığına bakılabiliyor.
Özetle Mitsubishi Electric eF@ctory ile üretimde daha verimli,
daha hızlı, daha kontrollü, daha kaliteli bir endüstri dönemi başlıyor.
Türkiye’nin asıl üretim gücünü
oluşturan KOBİ’lerin süreçlerine
otomasyon ve e-F@ctory gibi katma değeri yüksek yatırımları entegre etmek için yeterli motivasyona sahip olduğunu söylemek mümkün mü? Siz bu farkındalığı arttırmak adına ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?
Türkiye ekonomisinde oldukça
önemli bir yere sahip olan KOBİ’lerin büyük çoğunluğunun verimli,
hızlı, kontrollü, kaliteli dolayısıyla da
çok daha karlı bir üretim için gereken şartları yerine getirmeye hazır
olduğunu söyleyebiliriz. Mitsubishi
Electric Fabrika Otomasyon
Sistemleri olarak faaliyetlerimiz ile ilgili iyi geri dönüşler
almamız ve pek çok KOBİ ile
fabrika otomasyonu konusunda iş birliği yapıyor olmamız da bu durumun önemli
göstergelerinden.
Türkiye üretim kabiliyeti
olan bir ülke. Bu kabiliyetin
sürdürülebilir olması için rekabet edebilir olunması
Mitsubishi Electric-MR-J4 Yeni Nesil
Üstün Performanslı Servo
çok önemli. Bunun için de üretim
kalitesinin artması, maliyetlerin ise
düşmesi gerekiyor. Elbette KOBİ’ler
de sürdürülebilir olmak için çağın
hızına, isteklerine ayak uydurmak
durumunda. Bu açıdan baktığımızda
dünya kalitesinde üretim yaparak
piyasadaki muadilleri ile rekabet etmek ve ihracattaki gücüne güç katmak ancak fabrika otomasyon sektörünü yakından takip edip yeni teknolojileri bünyeye dahil ederek
mümkün. Tüm bu nedenlerden dolayı ülkemizdeki KOBİ’lerde fabrika
otomasyon sektörüyle ilgili dikkate
değer bir farkındalık oluştuğunu
gözlemliyoruz, ilerleyen yıllarda bu
alandaki yatırım kararlarında da ciddi artışlar yaşanacağına inanıyoruz.
Türkiye’nin daha dinamik ve yenilikçi bir üretim anlayışını yakalayabilmesi için iyi yetişmiş insan kaynağına ihtiyacı olduğu aşikâr. Hal
böyleyken “üniversite-sanayi” işbirliği her daim gündemde olsa da
uygulamada hedeflenen noktaya
ulaşılamadığını görüyoruz. Konuya
şirketinizin bakış açısını ve özellikle
“üniversite-sanayi” işbirliği kavramına getirdiğiniz farklılıkları payla-
www.otomasyonrehberi.com
RÖPORTAJ
robotlar için destekleyici bir çalışma
yaptığımızı belirtebilirim.
Son iki yılda yürüttüğünüz çalışmalarla şirketinizin “genel ifadeyle” fabrika otomasyonundaki öncü
konumunu zihinlerde pekiştirdiniz.
Bunu sürekli kılmak adına kısa ve
orta vadeli yol haritanızı ve gerçekleşmesi beklenen yatırımları aktarır mısınız?
Mitsubishi Electric-iQ-R Yeni Nesil Proses Otomasyon Kontrolörü.
tesi Doğa Bilimleri Mimarlık Mühendislik Fakültesi bünyesindeki Robot Eğitim Merkezi’ne çok amaçlı
bir robot hibe ettik. En son 9 Eylül
Üniversitesi ile de benzer bir çalışmanın temellerini attık.
Mitsubishi Electric-MR-JE Yeni Nesil
Kompakt Servo
şır mısınız?
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika
Otomasyon Sistemleri olarak gelecek nesillerin eğitimine katkı sağlamayı çok önemsiyoruz ve Türkiye’de
tümleşik otomasyon içine entegre
edilmiş robot teknolojisi konusunu
sahiplenmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle üniversitelerin Mühendislik
Fakültesi Fabrika Otomasyon ve Robotik Bölümleri’ne destek veriyoruz ve verdiğimiz desteği geliştirmeyi hedefliyoruz.
Bu kapsamda Doğuş Üniversitesi
(DOU) Endüstriyel Otomasyon ve
Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi,
Mitsubishi Electric Türkiye işbirliği
ile kuruldu. Doğuş Üniversitesi’nden önce Bursa Teknik Üniversi-
www.otomasyonrehberi.com
Ek olarak en öncelikli hedef grubumuz olan geleceğin mühendisleri,
son kullanıcılarımız ve çözüm partnerlerimiz için endüstriyel kontrol
ve otomasyon alanında güncel teknolojilerin kullanımı konusunda eğitim alacakları bir sistem kurduk.
Mitsubishi Electric ürünlerinin kullanım ve uygulamasına açık olan bu
sistemin ilk aşamasında endüstriyel
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika
Otomasyon Sistemleri olarak yakın
zamanda otomasyon verimliliğini
artırmaya yönelik çalışmalarımız
olacak. Mitsubishi Electric’in piyasaya sunduğu teknolojik çözümleri
kullanacak sistem partnerlerimizi ve
katılmak isteyen müşterilerimizi pazardaki yenilikleri daha hızlı deneyimleyebilmeleri için bir eğitim sürecinden geçirmek istiyoruz. Bu yaklaşık iki yıl sürecek bir çalışma. Bu
süreçte endüstride bize gelen proje
ihtiyaçlarını üniversitedeki eğitim
platformlarına taşıyarak hep beraber pazara daha yenilikçi çözümler
üretmeye çalışacağız.
Mitsubishi Electric olarak robot
teknolojisi konusunda iddialıyız. Gelecekte insan ve robotun birlikte çalışacağını hatta yaşayacağını düşünüyoruz ve bu yönde birleştirilmiş
tümleşik otomasyon sistemleri için
ürün ve çözümler geliştirmek için
çalışıyoruz.
e-F@ctory de 2015’ten 2025’e kadar olan sürede bizim yapıtaşımız
olacak ve ürünlerimiz bu konseptin
altında yer alacak. Biz şu an bir alt
yapıyı tesis ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de üst sıraları tamamlamak için IT tabanlı çözümlerimiz konuşacak.
Mitsubishi Electric- 6 Eksenli Robot
Kasım - Aralık 2015
31
FİRMA-ÜRÜN
Bosch Rexroth tarafından Hidrolik
silindirlere özel yüzey teknolojisi:
Enduroq
Enduroq yüzey teknolojileri, büyük
boyutlardaki hidrolik silindirleri,
çevre koşullarına bağlı olarak zamanla meydana gelecek aşınma ve
korozyona karşı koruyor.
İnşaat mühendisliği, marin ve
offshore uygulamalarında kullanılan
büyük çaplarda ve uzun stroklardaki
hidrolik silindirlerden, kullanım süreleri boyunca kusursuz şekilde işlevini yerine getirmeleri beklenir. Bu
tip uygulamalarda çıkabilecek problemler, çok uzun sureli duruş ve yüksek onarım maliyetlerine neden
olur.
Hidrolik silindirlerin zarar görmesine neden olan faktörlerin etkileri, uygulamaya özel Enduroq yüzey teknolojileri ile ortadan kaldırılmaktadır. Enduroq teknolojisi ile
aşınma ve korozyona karşı mükemmel bir koruma sağlanır.
Endüstriyel uygulamalarda birçok
alanda öncülük eden Bosch Rexroth,
aşınmayı ve yıpranmayı engelleyen
yüzey teknolojilerini büyük hidrolik
silindirlerdeki piston kollarına uygulayan ilk marka olmuştur. 35 yılı aşkın sürelik bir deneyime sahip Bosch
Rexroth, dünya genelinde en zorlu
koşullarda, çeşitli uygulamalar için
10 binden fazla hidrolik silindirin kurulumunu gerçekleştirmiştir. Binlerce
silindirin devamlı olarak çalışma verilerini değerlendirerek elde edilen ölçümler sayesinde daha iyi yüzey teknolojileri ve süreçlerinin geliştirmeye
devam ediyor.
32 Kasım - Aralık 2015
Rexroth uzmanları birçok uygulamadan edindiği ölçüm verilerini
aşınma teknolojileri uzmanlığını derinleştirmek ve daha kapsamlı bir
yaklaşım elde etmek için ilişkilendiriyor. Her çevre ve uygulamaya uygun olarak, ihtiyaçlarınızı karşılaya-
cak özel yüzey işleme çözümleri ve
kusursuz sızdırmazlık sistemleri geliştiriliyor. Elde edilen sonuçlardan
biri de hiçbir sorun olmadan yıllarca
güvenebileceğiniz Rexroth tarafından geliştirilen Enduroq yüzey teknolojisidir.
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
zenekli yapı korozyonu hızlandırırken, yüzeyin sertliğini ve aşınma direncini de artırır. HVOF sprey kaplama sisteminin kalite süreçlerinin
kontrolü ile de bu dengenin sağlanması gerekir.
HVOF yöntemi uygulanırken dikkat
edilmesi gereken üç önemli nokta
vardır:
• Toz kimyasal bileşimi
• Toz parçacık boyutu
Enduroq 2000 serisi Termal spreyleme HVOF teknolojisine dayandırılırken,
Enduroq 3000 serisi Ultimet yüzey teknolojisini temel alır.
• Üretim yöntemi
Kaliteli bir korozyon direnci sağlayabilmek için PREN (Pitting Resistance Equivalent Number) direnç
eşdeğer sayısının 32’den daha büyük olması gerekir. PREN için 32, genel olarak deniz suyuna dayanıklılık
sınırı olarak kabul edilmektedir.
PREN = 1×%Cr + 3.3×%Mo + 16×%N
Enduroq 2000 serisinde kullanılan
kimyasal alaşımlar ile bu değer 6070 seviyelerine ulaşmaktadır.
Enduroq yüzey teknolojileri ürün
portföyü belli ana uygulamalar için
çeşitli kaplama sistemlerini içermektedir. Rexroth bunları kendi sistemlerinde çalıştırıyor ve bütün sorumluluğu üzerine alıyor.
Enduroq teknolojisi karbon çeliğin
fiziksel avantajlarını aşınma koruması, düşük sürtünme ve yüksek
yıpranma rezistansıyla birleştirir.
Endüstri uzmanlarımız hangi uygulamada, hangi ortam şartlarında
hangi Enduroq teknolojisinin kullanılacağı konusunda danışmanlık
vermektedir.
HVOF (High Velocity Oxygen Fuel)
yüzey kaplama teknolojisi
HVOF, birçok termal kaplama teknolojilerinden biridir. Bu yöntem,
toz haline getirilmiş malzemenin yakıt olarak kullanılan gaz karışımı ve
www.otomasyonrehberi.com
oksijen ile ısıtılarak, süpersonik hızlarda silindir miline püskürtülerek
kaplanması işlemidir. Kısmen ergimiş parçacıklar, bu çarpışma sırasında plastik deformasyon geçirir.
Yüzeyde hızlı bir şekilde parçacıkların
yığılması ve katılaşması gerçekleşir.
HVOF yönteminde genellikle metalik ve metal kompozit malzemeler
kullanılır. Bu malzemeler ile çok
yüksek eritme sıcaklığı gerektirmeden, artan hızlarda yüksek kaplama
yoğunluğu ve düşük oksitlenme seviyeleri elde edilebilir. Çift katmanda kaplama yapılan yüzeyler arasında oluşan mekanik kilitleme ile daha sağlıklı bir sabitlenme de sağlanmış olur.
Bununla birlikte kaplanan yüzeyler
arasında mutlaka belirli bir miktarda gözenekli yapı oluşacaktır. Bu gö-
Toz parçacıklarının gereğinden daha büyük olması ısı altında yeterince erimemesine neden olacaktır. Bu
da kaplama yüzeyinde gözenekli ve
oksitlenmeye müsait bir yapıya neden olur.
Ayrıca kaplama uyumu ve yapışma
da istenildiği gibi gerçekleşmez.
HVOF kaplama, normal çalışma
şartları altında gayet dayanıklı bir
yapıya sahiptir. Bununla birlikte darbe sonucu meydana gelen birkaç
milimetreden büyük hasarların onarımları zor olabilir.
Bu tip hasarlarda silindir rodunun
sökülmesi gerekebilir. Daha küçük
onarımlar sahada sertifikalı Rexroth
teknisyenleri tarafından yapılabilir.
Darbe sonucu oluşan hasarların
onarımı oldukça risklidir ve Enduroq
3000 kaynaklı kaplama ile sorunun
çözülmesi tercih edilebilir.
Kasım - Aralık 2015
33
34 Kasım - Aralık 2015
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
35
FİRMA-ÜRÜN
S20 Buhar Solenoid Valf
Solenoid vanalar elektrik enerjisini
mekanik enerjiye çeviren ve bunu
manyetik alan kuvveti kullanarak yapan kontrol vanalarıdır. Solenoid vanalar akışkanların kontrolünü sağlamak ve yön vermek amaçlı kullanılır.
Tork S20 buhar serisi buhar ve sıcak su uygulamaları için tasarlanmıştır.
• Direk çekmeli ve pilot kumandalı
• 2/2
• Normalde kapalı ve normalde
açık
• Fark basınçlı, fark basınçsız
• -10°C …+140°C
Olmak üzere çeşitlere ayrılır.
Tork Buhar Solenoid Valf:
Uzun ömürlü
Hızlı açıp, kapama
Kompakt tasarım
Yüksek kalite
sms-tork.com.tr
S73 ATEX Solenoid Valf
Solenoid vanalar elektrik enerjisini
mekanik enerjiye çeviren ve bunu
manyetik alan kuvveti kullanarak yapan kontrol vanalarıdır. Solenoid vanalar akışkanların kontrolünü sağlamak ve yön vermek amaçlı kullanılır.
Tork S73 ATEX serisi patlayıcı ortamlar için tasarlanmıştır.
• Direk çekmeli ve pilot kumandalı
• 2/2, 3/2 yollu
• Normalde Kapalı, Normalde Açık
• Fark basınçlı, Fark basınçsız
• Pirinç ve paslanmaz gövde
Olmak üzere çeşitlere ayrılır.
Tork ATEX Solenoid Valf:
Uzun ömürlü
Hızlı açıp, kapama
Kompakt tasarım
Yüksek kalite
sms-tork.com.tr
36 Kasım - Aralık 2015
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
Yeni Genişletilmiş Ürün Yelpazesiyle
ETT Lineer Motor Serisi Yüksek
Performans ve Hassas Kontrol
Sunuyor
ETT025, ETT032, ETT050 ve ETT080 boyutları
Hareket ve kontrol teknolojilerinde
dünya lideri olan Parker, ETT lineer
motor, milli aktüatör serisini genişleterek lineer motor alanındaki çözümlerini arttırıyor. İleri seviyede
pozisyon kontrölü gerektiren pnömatik uygulamaların yerine kullanılması ideal olan ETT serisi, yüksek
termal verimliliği ve düşük bakım
ihtiyacıyla beraber zorlu şartlarda
kullanım için IP67 koruması ile donatılmıştır..
4 farklı uzunluk ve boyut alternatifi
olan ETT tubular motor serisi 2083N
maksimum kuvvet gibi yüksek itiş
değerleriyle beraber 8m/s hız ve
350m/s2 ivmeye sahip. ETT serisi
±0.05 mm’lik tekrarlanabilirliğiyle,
yüksek dinamik performans gerektiren her tür doğrusal taşıma ve
pick&place uygulaması için ideal çözümdür. 1 Vpp Sin/Cos enkoderleri
ile hassas kontrol ve konumlama ga-
www.otomasyonrehberi.com
ranti edilir. Uygun maliyeti ve enerji
tasarrufu ile ETT, ileri seviyede esneklik ve pozisyon kontrolü ile beraber hassas kuvvet ve hız kontrolü
gerektiren pnömatik silindir uygulamalarında doğru alternatiftir.
ETT’nin DIN ISO 15552:2005-12
pnömatik ISO flanş standardına
uyumu sayesinde mekanik montajı
basitleştirir ve mühendislik ihtiyacını azaltır.
ETT doğrudan tahrikli bir aktüatördür; bu yüzden kurulum, işletme ve
bakım prosedürlerinde istenmeyen
zorluklar ve maliyetler çıkarabilecek
rulman, dişli kayış veya dişli kutusu
gibi mekanik aktarma bileşenlerine
ihtiyaç duymadan hareket oluşturabilmektedir. ETT’nin bir diğer önemli özelliği ise ek soğutmaya ihtiyaç
duymaksızın yüksek görev döngülerine uyumluluğudur. Bununla beraber motorun başarılı termal verimli-
liği sayesinde güvenilirliği ve kullanım ömrü oldukça yüksektir.
230 veya 400 (ETT080) VAC besleme gerilimli herhangi bir standard
sürücüyle kontrolü sağlanabilen
ETT, özel düşük voltajlı sürücü kullanımı ihtiyacını ortadan kaldırır. Parker, ETT’yle kullanıma uygun geniş
servo sürücü seçenekleriyle, müşterilerinin tek bir tedarikçiden komple
hareket çözümü sağlamasına olanak
verir.
ETT Elektrikli Tubular Motor serisi,
geniş opsiyonel aksesuar çeşitliliğiyle kolay ve esnek montaj olanağı
sağlar. Ayrıca, ETT025 modelinde
flying bağlantısına ek olarak motor
konnektör opsiyonu da eklemiştir.
Kasım - Aralık 2015
37
FİRMA-ÜRÜN
Hidrolik sistemlerde kirlenmeyi kontrol altında tutmanın en hassas yolu…
Bosch Rexroth’tan yeni ‘OPM II’ mobil
filtreleme monitörü
Bosch Rexroth, sahip olduğu gelişmiş hidrolik ürün programını yüksek kalitede bir filtre teknolojisi ile
geliştirmeye devam ediyor. Şirket
bu doğrultuda, hidrolik sistemlerdeki sıvıların kirlenme seviyesini en
hassas şekilde ölçen yeni ‘OPM II’
mobil filtreleme monitörünü pazara
sundu.
Yeni OPM II, düşük bir maliyetle
hidrolik sistemlerde sıvıların kirlenme seviyelerini kolayca takip ederken, uluslararası saflık derecelerine
uyumlu ölçümleriyle anlık kayıt tutabiliyor.
Filtreleme konusundaki uzmanlığı
ve 50 yılı aşkın uygulama tecrübesiyle global bir üretici konumunda bulunan Bosch Rexroth, yeni mobil filtreleme monitörü OPM II ile hidrolik sistemlerde mineral yağlardan biyo ve
dizel yakıtlara kadar kirlenme seviyesini kontrol altında tutuyor.
Günümüzde mobil makinelerin
hidrolik sistemi ve hidrostatik tahrik
sisteminde kullanılan sıvılar, genellikle yüksek basınç altında çalışıyor.
Hidrolik akışkanın değişimi gibi detaylı bir bakım işlemi yapılması gerektiğinde, genellikle makinenin
servis merkezlerine götürülmesi gerekiyor. Bu da uzun süreli vakit kayıplarına yol açabiliyor.
Uluslararası standartlarda ölçüm:
ISO ve SAE
Bosch Rexroth’un geliştirdiği yüksek hassasiyetli ve oldukça az yer
38 Kasım - Aralık 2015
kaplayan yeni ‘OPM II’ ise hidrolik
sistemlerdeki kirlenme seviyesini ve
sıvı saflık eğilimini anlık olarak izleyip kaydedebiliyor. Limit değerleri
aşıldığı an, alarm devreye girerek
kullanıcıyı anında bilgilendiriyor.
Sistem üzerinde bulunan parçacık
monitörü ise ekran aracılığıyla kolayca çalıştırılarak yapılandırılabiliyor.
Hidrolik sistemdeki sıvı saflık seviyeleri ise ISO 4406:99 ve SAE
AS4059E derecelendirme sistemlerine göre ölçümleniyor. Entegre veri
belleğiyle kirlilik seviyesini sürekli
kontrol altında tutan ve kaydeden
‘OPM II’, 420 bara kadar basınçta
çalışabiliyor. Ayrıca, izin verilen akış
oranı ise 50 - 400 ml/dak aralığında
bulunuyor.
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
39
FİRMA-ÜRÜN
Rockwell Automation Durum İzleme
Makinelerin de hastalandıklarını biliyor muydunuz? Evet, aslında bize çok
benziyorlar, onların da bizim gibi bir
yaşam döngüleri var. Bir nevi canlılar
ve sağlıklarına dikkat etmeleri gerekiyor, tabi bu noktada bize muhtaçlar.
Onlara verilen işleri en iyi şekilde yapmaları için sağlıklı olmaları gerekiyor.
Eğer hastalanırlarsa ve hastalıkları ilerlerse yaptıkları işlerdeki kalite de düşer. Ya da hastalanıp yatağa düşerlerse
bu sefer iş tamamen durur. O yüzden
makinelerde de hastalıkların erken tespiti ve müdahale edilmesi bizdeki gibi
çok önemlidir.
Bu erken tespit noktasında devreye Durum İzleme(Condition Monitoring) yöntemi giriyor. Durum İzleme yani makine
için kritik olan parametrelerin sürekli
olarak takibi ve analizi. Motor akımı, sıcaklık, basınç, akış, hız, pozisyon ve Durum İzlemenin çekirdeği olan vibrasyon
izlenebilecek parametreler arasında sayılabilir. Vibrasyon döner ekipmanlara
sahip makineler için öncelikli Durum İzleme parametresidir ve bunun sebebi 3
temel prensibe daynır;
1- Tüm döner ekipmanlar vibrasyon
oluşturur
rebiliriz. Üretimdeki plansız duruşlar,
ürün kalitesindeki düşüş, biribirini takip
eden zincirleme hasarlar, üretimdeki
duruşa bağlı hedef tutturmak amaçlı
fazla mesai, makinede oluşacak hasarın
insan hayatına verebileceği zararlar…
Gördüğünüz gibi aslında gecikmenin
maliyeti büyük.
Diğer tarafta Durum İzleme bu gecikmenin yaşanmaması için bize şu dört
soru konusunda yardımcı olmaktadır;
1- Hangi ekipmanlarda sorun var?
2- Ekipmanın sağlığı bozuldukça vibrasyon artar ya da değişir.
2- Bu sorunların sebebi nedir?
3- Vibrasyon kesin bir şekilde ölçülebilir ve yorumlanabilir.
4- Makine ne zaman arızaya düşecek?
Erken tespitin önemi
Makinelerdeki sorunlar iki şekilde tespit edilebilir geç ya da erken. Geç tespitlere örnek olarak makinenin durması,
gözle görülür mekanik hasar, gürültü ya
da sıcaklık artışı verilebilir. Erken tespit
için Durum İzleme yapmamız gerektiğini
artık biliyoruz.
Peki geç kalınmış tespitlerin bize maliyeti nedir? Bu soruya pek çok cevap ve-
40 Kasım - Aralık 2015
3- Durum ne kadar kötü?
Yukarıdaki bu dört sorunun cevabı bize
planlı bir şekilde erken müdahale şansı
tanımaktadır. Peki bu erken müdahelenin bize faydası nedir diye soracak olursanız, yapılan bir araştırma gösteriyor ki
Durum İzleme yapılarak ekipman üretkenliğini %30, iş gücü etkinliğini %20 ve
ekipman ömrünü %10’a kadar arttırabilir; hasarları %10, duruşları %20 ve yatırım maliyetlerini %25’lere kadar düşürebilir. Müşterilerimizden aldığımız geri
bildirmler de bu araştırmayı doğrular ni-
telikte.
Müşterilerimizden Adelaide Brighton
Çimento Dynamix serisi Durum İzleme
ürünlerimizi kullanarak aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır;
• Fabrikanın üretim yapabildiği süre
%65’den %80’e çıkmıştır bu da yıllık
5.000.000 $ ekstra gelir anlamına geliyor.
• Fırın prosesindeki 6-10 arası plansız
duruşun önüne geçilmiştir.
• Bakım anlaşmalarında azalma sağlanmıştır, yıllık 30.000 $.
Konuyla ilgili konuşan Bakım Müdürü
Anthony Mew’in şu sözleri sanırım durumu özetliyor “Artık gelecek problemleri üretime yansımadan kesin olarak
tahmin edebileceğimiz ve proaktif bir
şekilde çözebileceğimiz bilgiye sahibiz”.
Dynamix 1444 Serisi Entegre Mimari
Durum İzleme Cihazı
Uzun yıllardır bir çok ürün ailesi ile Durum İzleme sektörünün içinden olan
Rockwell Otomasyon, Dynamix 1444
Serisi ile Durum İzlemeyi Entegre Mimarisin içine kattı. Entegre Mimari kavramını özetlemek gerekirse;
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
• Tüm cihazlar Ethernet/IP üzerinden konuşur.
• Tüm cihazlar tek bir geliştirme ortamı üzerinden programlanır(Studio 5000).
• Her cihazın önceden tanımlanmış AOP(Add-On-Profile)’si
vardır ve ürünü IO ağacına eklediğinizde ilgili değişkenler otomatik olarak değişken listesinde tanımlanır.
Modüler yapıda olan Dynamix 1444, 1 ana modül ve yanına
takılabilecek 3 genişleme modülünden oluşur. Ana modül
üzerinde bulunan 4 adet dinamik inputu sayesinde 4 farklı
noktadan dinamik bilgi örneğin akselerometreden vibrasyon
bilgisi alınabilir. Yine üzerinde bulunan 2 adet TTL giriş sayesinde döner ekipmanın hız bilgisni okuyabilir. 1 adet SPDT röle çıkışı sayesinde koruma amaçlı da kullanılabilir.
Genişleme modüllerini kısaca özetlemek gerekirse;
• Takometre modülü : Hız ölçümünde,
• Analog çıkış modülü : Ana modül tarafından ölçülen dinamik bilginin analog olarak eski sistemlerle örneğin eski bir
DCS ile paylaşılmasında,
• Röle çıkış modülü : Ölçülen dinamik bilgilere göre tanımlanan alarmlar ile koruma fonksiyonlarının gerçekleştirilmesinde kullanılır.
Durum izleme yanında koruma yapabilen ve aynı zamanda
bir kontrolör ile entegre çalışabilen tek ürün olan Dynamix
1444 zorlu ortamlarda çalışmaya da uygundur. Çalışma sıcaklığı -25°C +70°C arası olan ve tüm devreleri Conformal
Coated olan Dynamix 1444 makine üzerine panolamaya
uygundur. Ve geniş çalışma sıcaklığı aralığı sayesinde klima
kullanımı ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. Üzerindeki Ethernet portu sayesinde uzak noktalarda konumlandırılabilen Dynamix 1444 makineye yakın olması sebebiyle de sensör kablo uzunluğunu minimize etmektedir. Üzerindeki röle çıkışları kullanılarak SIL-2 uygulamalarda kullanılabilen
Dynamix 1444, API-670 gerektiren uygulamalarda da kullanılabilmektedir.
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
41
FİRMA-ÜRÜN
Sinumerik 828 kontrolörlerinde daha
yüksek performans ve fonksiyonellik
• Yeni 4.7 yazılım sürümü ve yeni PPU
2xx.3
• 2 işleme kanalında 10 eksen/iş mili ve
2 harici eksen kontrol edebilme
• Güçlü donanım ve yazılım ile Sinumerik 828, artık taşlama tezgâhlarında
da kompakt bir nümerik kontrollör
Siemens, Sinumerik 828 kontrolör ürün
grubunun fonksiyon kapsamını yeni bir
donanım ve yazılımla genişletiyor. Kompakt CNC kontrolörleri şimdi yeni yazılım sürümü 4.7 ve güçlü PPU 2xx.3 ile
donatılıyor. Yeni Sinumerik 828D Advanced’in faydalarından biri de iki yardımcı
eksenin yanı sıra 10 adete kadar eksen/iş milini kontrol edebilmesidir. Buna
ek olarak en güçlü Sinumerik 828, iki taret ile eş zamanlı işleme için ikinci bir işleme kanalı da sunuyor. Bu güncelleme
ayrıca Sinumerik 828 kontrolörlerinin
uygulama aralığını da genişletiyor: Bu
kontrolör artık torna ve işleme merkezlerinin yanı sıra taşlama tezgahları için
de kullanılabiliyor.
Kompakt Sinumerik 828 kontrolörlerinde yapılan bu ileri geliştirme, kullanıcılara her şeyden önce daha verimli ve daha yüksek performansa sahip takım tezgahları sunuyor. Sinumerik 828D Advanced işleme merkezlerinde 8 interpolasyon ekseni veya iş miline kadar kontrol
edebiliyor. Bunun yanısıra takım magazinlerinin, palet değiştiricilerin, talaş
konveyörlerinin ve diğer çevresel aygıtların kontrolü için iki ilave yardımcı ekseni destekliyor. Kullanıcılar ayrıca tornalama ve dairesel taşlama tezgahlarında eşzamanlı olarak iki farklı NC programı yürütmek için ikinci bir işleme kanalı
kullanabilmekte veya sadece ProgramSync’i kullanarak programları birbirleriyle ileri seviyede senkronize edebilmektedir. Böylece, tek bir makinede aynı anda iki parça, örneğin karşı iş milin-
42 Kasım - Aralık 2015
de eşzamanlı arka yüz işlenebiliyor. Ayrıca iki takım ile aynı anda denge kesmesi, 2 kat hızlı kesme veya aynı anda kaba
ve finiş operasyonları işlenebiliyor. Bu,
her bir makinenin parça üretimini artırıyor ve yüksek seviyede işleme hassasiyetini koruyor.
Yeni yazılım sürümü 4.7 ile G-Tech yazılımı, taşlama uygulamaları için Sinumerik 828 kontrolörlerinde de bulunuyor.
Bu yazılım, 2 kanalda 10 eksene kadar
kontrolü destekleyerek kompakt taşlama tezgahlarının tasarımında makine
üreticilerine destek sağlıyor. Bununla
birlikte, Sinumerik 828 taşlama tezgahı
üreticilerine taşlama çevrimleri ve özelleştirilmiş takım yönetimi gibi fonksiyonlar sunuyor.
Siemens ayrıca Sinumerik 828’de parça
programların oluşturulmasını daha verimli ve hızlı hale getirdi. Artık parça
programında kullanılacak kontur çizimleri kontur algılayıcı sayesinde doğrudan
DFX dosyasından alınabiliyor. Bir dizi
farklı belge ve dosya formatı, destek için
doğrudan Sinumerik’in ekranına çağrılabiliyor. Buna ek olarak, sentaks vurgulama olarak da bilinen sentaks öğelerinin
renkli olarak işaretlenmesi, programlamayı basitleştiriyor ayrıca operatörün
hatasız ve daha etkili çalışmasına yardımcı oluyor.
Sinumerik 828’in 4.7 versiyonu ayrıca
fabrikada önceden programlanmış olan
çevrimlere yetkisiz erişimi engelleyen
çevrim içeriğinin korunmasını da sağlıyor. Özel olarak hazırlanmış kullanıcı ara
yüzleri artık ilerlemeyi belirtmek için iletişim pencereleri ve uygulamanın son
derece kullanıcı dostu olmasını sağlayan
gizli şifre girişi gibi yeni programlama
öğelerini kullanabiliyor. CNC Lock seçeneği ise makina üreticilerine tahsilat koruması sağlıyor. Bu seçeneğin aktive
edilmesinin ardından makine ilk önce
sadece sınırlı bir süre çalışıyor ve ödemenin tamamının kullanıcı tarafından
yapılmasının ardından bir kod aracılığıyla hizmete alınabiliyor.
Siemens, Sinumerik 828 kontrolör ürün
grubunun fonksiyon kapsamını yeni bir
donanım ve yazılımla genişletiyor. Kompakt CNC kontrolörleri şimdi yeni yazılım sürümü 4.7 ve güçlü PPU 2xx.3 ile
donatılıyor.
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
43
FİRMA-ÜRÜN
Multitasking tezgahları kullanım ve
programlamanın kolay yolu
• Sinumerik Operate kullanıcı arayüzünün yeni yazılım versiyonu 4.7
multitasking tezgahlar için optimize edildi.
• Frezeleme, tornalama, delik açma ve ölçme fonksiyonları gibi çapraz teknolojiler için standartlaştırılmış görünüm ve kullanım
• Tek bağlamada komple işleme
• ProgramGuide ve ShopMill/ShopTurn ile esnek ve kolay
programlama
Siemens, Sinumerik Operate kullanıcı arayüzünün yeni 4.7 versiyonunda takım tezgahları ile multitasking işlemeyi geliştirdi. Sinume-
44 Kasım - Aralık 2015
rik Operate ve Sinumerik 840D sl
CNC kontrolü, frezeleme, tornalama, delme ayrıca işlenen parça ve
takım ölçümü gibi farklı işleme teknolojilerini tek bir takım tezgahında birleştiriyor. Bu, oldukça karmaşık parçaların da eksiksiz olarak işlenmesini sağlıyor. Sinumerik Operate, farklı teknolojileri standartlaştırılmış görünüm ve kullanım ile
kullanıcılara günlük çalışmalarında
destek oluyor.
Sinumerik Operate 4.7 Versiyonu,
başka birçok özelliğinin yanı sıra
torna-freze tezgahlarını ayarlarken
artık kullanıcıyı interaktif şekilde
destekleyen gelişmiş ayarlama ve
manuel modları da içeriyor. Ayrıca
benzer torna takımları için ayar ekranının ölçülen takım türüne bağlı
olarak otomatik olarak değiştiği yeni bir ölçüm fonksiyonu da bulunuyor. Bununla birlikte, işlenen parça
ölçümünün iyileştirilmesiyle bu yeni versiyon kullanıcıların işlenen
parçayı yalnızca bileşen üzerinde
kolayca kontrol etmesine ve nitelendirmesine imkân tanıyor. Siemens tüm bunlara ek olarak takım
ayarlama modunda (TSM-Tool Setup Menu) takım tezgâhları yaklaşımını da kolaylaştırdı. Kullanıcı, bir
torna takımı seçtiğinde tezgâh torna moduna otomatik geçiş yapıyor.
Operate 4.7 Versiyonunda takım
yönetimi de genişletildi. Görüntü
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
ekranı, çok görevli tezgâhta kullanılan teknolojiler
için tüm takımları tek bir bakışta net olarak gösteriyor. Bir takımın yeniden tanımlanmasıyla birlikte torna takımları ve çoklu takımlar gibi karmaşık takımlar
şimdi ikonlar halinde gösteriliyor. Bu yenilik operasyonu kolaylaştırırken örneğin işleme proseslerini tamamlama esnasında bir avantaj da sunuyor. Kullanıcı, takımı ve freze torna takımlarına yönelik depo verisini tüm detaylarıyla birlikte tek bir ekranda görebiliyor.
Siemens, proramGuide ile esnek programlama ve
ShopMill/ShopTurn ile atölyeye uygun programlama
için yeni fonksiyonlarla birlikte multitasking işlemeyi
kolaylaştırıyor. Örneğin, Cycle 800 döner tabla şimdi
freze ve torna teknolojilerini tek bir kullanıcı arayüzünde bir araya getiriyor. Cycle 952 çok kanallı torna tezgahlarında 4 eksen ile talaş kaldırmaya imkân tanıyor.
ProgramGuide torna çevrimlerinde, grafik bir kontur
hesaplayıcısı veri girişi sırasında kullanıcıyı destekliyor
ve parametre düzenlemesi sırasında bir iletiyle kullanıcılara rehberlik ediyor. ShopTurn’de tüm benzer takımlar şimdi grafiksel ve interaktif şekilde programlanabilirken artık torna tezgahlarında frezeleme yapmak da
mümkün oluyor.
Sinumerik takım tezgâhı kontrollerine yönelik Sinumerik Operate kullanıcı arayüzü, multitasking tezgâhlarda
sunulan tüm işleme prosedürlerini destekliyor. Örneğin, seri parça üreticileri ve atölyeler işlenecek parçaları artık verimli bir şekilde ve tamamını tek bir bağlantıda işleyebiliyor. En sık kullanılan torna, freze ve delme
teknolojileri ile ölçüm fonksiyonlarından ayrı olarak,
çok sayıdaki ilave üretim teknolojileri şimdi müşteriye
özel bir temelde kurulabiliyor: Bunlar taşlama, dişli azdırma ve diş taşlama, lazer, plazma ve su jeti, kesme,
punch, bileme ve şekillendirmeyi içeriyor.
Sinumerik Operate multitasking işlemeyi mümkün
olan tüm teknolojilere uygun olarak gerçekleştiriyor.
Bu takım yönetimi desteği tüm uygulama alanlarında
freze ve torna türlerini ayrı ayrı destekliyor. ProgramGuide veya grafiksel olarak ShopMill/ShopTurn içinde
DIN/ISO ile NC programlaması ve çevrimler yapmak
mümkün. Buna ek olarak Sinumerik Operate işlenecek
parçanın simülasyonunu hem frezeleme-tornalama
hem de tornalama-frezeleme için sunuyor.
Siemens, Sinumerik Operate kullanıcı arayüzünün yeni 4.7 versiyonunda takım tezgahları ile multitasking işlemeyi örneğin oldukça karmaşık işleme parçalarının
bile eksiksiz olarak işlenmesini sağlamak için geliştirdi.
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
45
FİRMA-ÜRÜN
Mitsubishi Electric, yeni Kompakt
HMI ürünü GT2104 ile daha
gelişmiş bir fonksiyonellik sunuyor
Teknolojinin öncü ve lider firmalarından dünya devi Mitsubishi Electric, yeni Kompakt HMI ürünü
GT2104 ile daha gelişmiş bir fonksiyonellik sunmanın yanı sıra, 94 yıllık köklü tarihi boyunca geliştirdiği
ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Gün geçtikçe ülkemizdeki faaliyetlerini yoğunlaştıran
Mitsubishi Electric Türkiye, uydu,
asansör, görsel veri sistemleri, raylı
sistemler, klima ve fabrika otomasyon sistemleri gibi farklı sahalarda
çalışmalarını sürdürüyor. Elektrik
ve elektronik ekipmanlarının da
dâhil olduğu altyapı ürünleri alanlarına uzmanlaşan ve çeşitli uygulamalar yürüten Mitsubishi Electric
Türkiye, bu altyapının kontrolünde
kilit rol oynayan, görüntüleme
(HMI) sistemleriyle de adından sıkça söz ettiriyor.
Mitsubishi Electric, yeni tanıttığı
kompakt, eşsiz görüntüleme ve gelişmiş işlevselliğe sahip yeni HMI
ürünü GT2104 ile, GOT2000 yelpazesine yepyeni bir renk kattı.
GT2104, gelişmiş kullanılabilirlik için
ekran ürünlerine yeni gerçeklik seviyesi sağlayan, 4.3 inç, yüksek çözünürlüklü TFT ekrana sahip, geniş ekran formata ve 65.000 üzeri renk
gösterme özelliklerini sunuyor.
Maliyet açısından etkin giriş seviyesi HMI seçeneği ile GT2104, ayrıca
veri kaydı, çok-kanallı çalışma, kullanıcı izni, yedekleme/restore etme
fonksiyonları ile bağlantılı otomasyon bileşenlerine PC erişimini kolay46 Kasım - Aralık 2015
lamalarda bile kullanım üstünlüğü
sağlayabiliyor.
Kapsamlı Bağlantı Seçenekleri
laştıran Mitsubishi Electric’in “FA
şeffaflık” özelliği gibi daha önceleri
sadece ileri seviye ürünlerde bulunan kullanıcı fonksiyonlarını da mühendislere sunuyor.
GT2104, kullanıcıların daha önceleri sadece tek renkli HMI kullanımında sahip olabileceği, kolaylıkla karşılanabilir bir alternatif olarak sunulmak üzere tasarlandı. Üstün kompakt gövde, kısıtlı alanlarda uygulamalar için bile HMI’yı uygun kılarken, 480x272 piksel, 4.3 inç yüksek
çözünürlüklü ekran, kullanılabilirlik
veya okunabilirlikten hiçbir ödün
verilmediği anlamına geliyor.
Yüksek çözünürlüklü, arkadan aydınlatılan ekran, grafik, sayaç ve
anahtarlar gibi ekran unsurlarının
gösterilmesinde üstün netlik sunarken, 65,536 renk bu unsurların daha
gerçekçi görünmesini sağlamakta ve
bunların hepsi kullanılabilirliğe yardımcı olmaktadır. İlave esneklik için,
GT2104 daha standart olan yatay
konuma ilaveten, dikey olarak da
kullanılabilmekte; böylece sadece
çok dar montaj alanına sahip uygu-
GT2104, Ethernet, USB ve seri bağlantı (RS422/485 ve RS232), aynı zamanda SD kart arayüzü dahil olmak
üzere standart bağlantı seçeneklerini barındırıyor. Mitsubishi Electric,
bu seçeneklerin her birisi için,
GT2104’ü piyasada diğer karşılaştırılabilir HMI’lardan ayıran eşsiz işlevler sunuyor.
Mitsubishi Electric’in FA şeffaflık
özelliği,
kullanıcıların
PC’yi
GT2104’e bağlamasını ve bağlı otomasyon ekipmanına şeffaf bir şekilde ulaşmasını, kurulum, programlama, izleme, modifikasyon ve
panel veya makine içerisine monte
edilmiş bileşenlerin test edilmesini
sağlıyor.
GT2104, ayrıca Ethernet veya seri
iletişim üzerinde FA cihazlardaki iki
kanalın kontrolünü ve tek bir GOT
HMI’ın eşzamanlı olarak bağlanmasını sağlayan çok-kanallı fonksiyon
sunuyor. İlaveten, veri kayıt fonksiyonu, kullanıcıların daha sonra analiz etmesi için GT2104’e bağlanan
bir dizi FA cihazında verileri eşit bir
şekilde yönetmesini sağlıyor.
Yedekleme/restore etme fonksiyonu ile PLC ve inverter gibi bağlı cihazların parametre ve programlarının hepsi, SD kart üzerinde saklanabiliyor. Daha sonra, eğer bir ekipman parçası veya kurulması gereken
yeni bir bileşende sorun ortaya çıwww.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
Stauff dişli levhaları, yaygın
olarak kullanılan dişli
türlerinin belirlenmesinde
yardımcı oluyor
karsa, program veya parametreler, zaman kaybını en
aza indirerek herhangi bir PC bağlantısı gerektirmeksizin onarımı ve yenilemeyi hızlıca icra edebiliyor.
Güvenliğin ne kadar önemli olduğu bilinciyle ve istem
dışı kullanıcı hatalarını ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için, GT2104, farklı seviye kullanıcı erişimine ve
ekranların şifre ile tanımlanabileceği bir kullanıcı izin
fonksiyonuna olanak sağlıyor.
M 8x1 metrik mi yoksa G 1/8” Whitworth mü? NPT mi,
UNF mi yoksa UN dişli mi? Stauff’un yeni dişli levhaları
ile bu sorular artık problem olmaktan çıkacak.
Atölye, depo veya satış alanlarının bu çok amaçlı yardımcısı, ör. boru bağlantıları veya çeşitli vidalı bağlantılar gibi yaygın olarak kullanılan dişlilerin tür ve ebatlarının hızlı ve kolay bir şekilde belirlenmesinde yardımcı
oluyor.
İleri seviye fonksiyonellik, gelişmiş görsellik, esnek
montaj ve IP67F çevre koruması ile GT2104, fabrika
otomasyon uygulamalarını barındırma konusunda, çekici bir giriş-seviyesi HMI seçeneği konumunda. Ayrıca
klima sistemlerinin veya binalardaki aydınlatmaların
kontrolü, otoparklarda ödeme makineleri, restoranlarda sipariş ve rezervasyon sistemleri, sağlık sistemlerinde kullanıcı arayüzleri ve güneş enerjisi tesislerinde
kontrol paneli olarak kullanımı dahil olmak üzere, çeşitli uygulamalarla farklı endüstrilerde, çok geniş bir
alanda kullanım yelpazesi sunarak, kullanıcılara oldukça yüksek bir fayda imkanı tanıyor.
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
47
Dişli levhaları, iki farklı model olarak temin edilebilir.
1. versiyonunda 13 metrik dişli ve 8 Whitworth boru
dişlisi bulunuyor; 2. versiyonunda ise 8 NPT iç dişli, 5
UNF dişli ve 4 UN dişli bulunuyor.
Ürünün ısıl işlem görmüş son derece dayanıklı çelikten
üretilmiş ve korozyona ve solventlere karşı dayanıklı
katodik kaplamaya sahip yapısı sayesinde, levhanın
kendisi ve deliklerin altında bulunan, lazerle uygulanmış dişli tür ve ebat tanımları asitlere ve çözeltilere karşı dayanıklıdır. Kaymayı önleyen lastik ayaklar, levhanın
sabit durabilmesini sağlar.
FİRMA-ÜRÜN
Basınçlı hava sistemi maliyetlerine
iyice bir bakın ve karşılığını alın
Basınçlı hava sistemlerinin çoğunun tesisin hesaplanan üretim maliyetinde genellikle göz ardı edilmesi yaygın bir durumdur. Pek çok
imalat ve proses tesisi genellikle en
iyi uygulama yönetimi tekniklerinin uygulamasından elde edilebilecek muhtemel maliyet kazancının
farkında değildir.
Basınçlı hava kayıplarını iyileştirmek ve sonucu desteklemek için çeşitli stratejiler etkin şekilde kullanılabilir. Örneğin, büyük ebatta valflerin kullanılmasının hatırı sayılır derecede enerjiyi boşa harcayabileceği belgeler ile desteklenmiştir. Sonuç olarak, her zaman selenoid hava pilotlu ve düşük vatlı bobin tasarımlarını dikkate almalısınız, çünkü
bunlar elektrik maliyetlerini düşürebilir. Bunun yanı sıra, 45o veya
90o’lik dirsek bağlantı elemanlarındansa düz bağlantı elemanlarının
kullanılması mümkün olduğu ölçüde basınç düşüşünü asgari düzeye
indirirken lastik contalı pnömatik
bağlantı elemanlarının kullanılması
sızıntı ve sistem kirliliği engellemeye
yardımcı olur.
Uygun maliyetli basınçlı hava teminine karşılık diğer bir aşama ise dayanıklı ve kullanışlı aktüatörler seçmektir çünkü bunlar daha uzun dayanmakta, daha az sızdırmakta ve
bakım maliyetlerini düşürmektedir.
Genellikle, regülatörlerin kullanımı
basıncı düşürüp hava maliyetlerini
düşürürken emniyet payını temin
etmek için 60 psi büyüklüğünde si-
48 Kasım - Aralık 2015
AUGE117 – Parker’daki Global Filtre Regülatör Yağlama Aygıtları
lindirler kullanılmalıdır. Bunun da
ötesinde, ters akış regülatörlerinin
(valf ve silindirler arasında borulanan) takılması yayma ve çekme için
bağımsız basınç kontrolü sağlayacaktır. Bu regülatörlerin boşaltımsız
tasarımı hava tasarrufu yapmakta
ve parçalar ve mekanik ünitelerdeki
aşınmayı azaltmaktadır.
Pnömatik sistem fonksiyonunu temiz ve kuru hava ile uygun şekilde
temin etmek maliyet tasarrufu yapılabilecek başka bir tavsiyedir. Bunu
başarabilmek için tesisler hava kompresörleri, dökme sıvı separatörleri,
parçacık filtreleri, birleştirmeli filtreler, membranlı kurutucular ve
hidrokarbon artma sistemlerini içe-
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
ren hava preparat sistemlerine ihtiyaç duyacaklardır.
Bir hava preparat sisteminin kullanılması filtreleme ve
basınç kontrolü yapılarak uygun hava akışını sağlamaktadır; bunlar öngörülebilir bakım programları veya kaynakları olmayan tesisler için özellikle değerlidir. Tıkanmış filtreler hem hava hem de bakım maliyetlerini artırırken akışı azaltır.
Elbette yüksek basınçlı hava, kontrol altında tutulmalıdır. Aktüatörleri 80 psi yayma ve çekme değerinde çalıştırmak yerine, bunları 60 psi yayma ve 40 psi çekme
seviyesinde çalıştırmak performanstan ödün vermeksizin yılda aktüatör başına kayda değer maliyet tasarrufları temin edecektir.
Basınç ve elektrik sarfiyatının dışında, sızıntılar ekipmanın daha az verimle çalışmasına neden olan dalgalı
sistem basıncı nedeniyle işletim problemlerine neden
olmaktadır. Sızıntılar ayrıca ekstra çevrim ve artan çalışma süresinin sonucu olarak ekipmanın hizmet ömrünü azaltmaya neden olmaktadır. Basınçlı hava çoklu sistem lokasyonları vasıtasıyla zayi olmasına rağmen en
mutat nedenler yanlış bağlama, bağlantılar, çabuk bağlantı kesintileri, hortum veya tüpler, bağlantı parçaları,
valfler ve FRL’lerdir (filtreler, regülatörler ve yağlama
aygıtları). Ultrasonic akustik bir detektör sistem sızıntılarını tespit edebilir. Sızıntılar her onarıldığında, basınçlı hava sistemini yeniden değerlendirmek ve kompresör kontrollerini ayarlamak için hava sistemi uzmanları
ile çalışmak önemlidir. Bu genelde azaltılmış talebi karşılamak için kompresörün çalışma süresini azaltmaya
neden olmaktadır.
Sonuç olarak, yetersiz basınçlı hava yönetim uygulamalarının maliyetler üzerinde yaratabilecekleri olumsuz etkilere ilişkin sanayinin genel bir farkındalık eksiği
vardır. Mevcut sistemler için sızıntıları tamir eden ve
engelleyen agresif en iyi uygulama teşvikleri ve bakım
programları enerji tasarruflarını hemen neticelenmesi
ve işletme maliyetlerinin düşüşünü sunarken, yeni sistemler için, basınçlı havanın verimli kullanımı daha iyi
pnömatik tasarımlar ve tamamlayıcı parçalar seçimi ile
gerçekleştirilebilir.
Noah MA Serisi Çok Turlu
(Multi-Turn)
Elektrikli Aktüatörler
Lokal kontrollü çok
turlu (multi-turn) MA
serisi elektrikli aktüatörler, uygun vanalar
üzerinde çok turlu
hareket yapabilir ve
açma-kapama süresinin ayarlanılması istenilen yerlerde de
kullanılabilir. 90° dönüşlü büyük ölçülerdeki kelebek veya küresel vanaları, bir dişli kutusu yardımı ile rahatlıkla kontrol edebilir. Genellikle yükselen
milli, sürgülü, glob, damper vb. vanaların kontrolü için
kullanılırlar.
PVD Proses tarafından satışı yapılan Noah MA serisi
elektikli aktüatörler, yüksek performanslı ve ağır hizmet koşullarında da kullanılabilecek şekilde tasarlanmışlardır. 82 Nm'den 1774 Nm'ye kadar değişik ölçülerde On-Off veya Oransal olarak çok turlu dönüş hareketi yapabilen ünitelerdir.
Standart Özellikler;
Koruma
: IP68
Ortam Sıcaklığı : -20°C/+70°C
Çalışma
Gerilimi
:
1Ph
220V,
380/400/415/440/460/480/500 V/AC, 50/60Hz
3Ph
Kontrol : Manuel Kontrol/Lokal Kontrol/Kumanda İle
Kontrol
İşleme : MA01,02 Konik Dişli/MA03,04 Sonsuz Dişli
Dış Kaplama : Polyester(TGIC-Free)
Pozisyon Gösterge: Sürekli Görsel Pozisyon Göstergesi
Limit Switch : Limit Switch (2 Adet)
Tork Switch : Tork Switch (2 Adet)
Açma-Kapama Süresi : Ayarlanabilir
Opsiyonel Özellikler;
EXP – Explosion Proof Ex d IIC T4 (-20°C/+55°C)
PCU – Oransal Kontrol Ünitesi (İnput:DC4-20mA, DC010V/Output:DC4-20mA)
CPT – Pozisyon Gösterge Çıkışı (Output:DC4-20mA)
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
49
FİRMA-ÜRÜN
PanelView 800 Allen-Bradley
Komponent Seviyesi İnsan Makine
Arayüzü Çözümü
Bağımsız sistemlerde operatör arayüzünde hesaplı seçim yapmak isterken performanstan ödün vermek istemeyen kullanıcılar için Rockwell
Automation PanelView 800 ailesini
sunuyor. Gelişmiş yüksek hızlı işlemcisi, LED arka aydınlatma ile beraber
yüksek çözünürlük sunan ekranı ve
gelişmiş hafızasının yanında şık tasarımıyla da performans ve görselliği
bir arada tutuyor. Allen-Bradley Micro800 ailesi kontrolörlerle tercih
edilen entegrasyonu sayesinde PanelView 800, kullanıcıya geniş çaplı
uygulama alanlarında ve zor süreçlerde, 4, 7 ve 10 arasında değişen
boyutlarıyla ideal kontrol ve görselliği kolay kullanım avantajı ile sağlıyor.
PanelView 800 ailesi, tamamı renkli
ekrana sahip olan 3 modeliyle bir önceki modeli olan PanelView Component’a göre yüksek çözünürlük, renk
ve performans özellikleriyle dikkat çekiyor. Ekran boyutunu küçültmeksizin
daha az yer kaplamasını sağlayan tasarımının yanında yatay ve dikey olarak kullanılabilmesi, kullanıcının maksimum seviyede esnekliğe sahip olmasını sağlıyor. Bunun yanında ethernet ve seri haberleşme portları üzerinden desteklediği Modbus TCP,
Modbus RTU, ASCII, CIP Serial ve Ethernet/IP protokolleri ile farklı cihazlarla kolayca haberleşme yeteneği ile
farklı uygulamalara kolayca adapte
olabiliyor.
Farklı ülkelerde pazarları olan makine
imalatçılarına sunduğu çoklu dil desteğinin yanında saat ve tarih formatlarının da ayarlanabilir olması ile üre-
50 Kasım - Aralık 2015
ticiye kolaylık sağlıyor. Güç kaybı yaşansa dahi kaybolmayan ve geçmişe
dönük olarak gözlenebilen alarmların
yanında, çoklu reçete dosyaları ile çalışarak tek bir işlem ile istenen uygulamaya göre parametre yüklenmesini
sağlayan reçete yapısı kolayca csv
uzantılı olarak yedeklenip çevirimdışıyken bile üretim kontrolünün kaybolmamasını sağlıyor. Birden fazla
farklı uygulamayı aynı anda barındırabilen geniş dahili hafızasının yanında
MicroSD kart desteği ile hem program
yedeklerinin kolayca tutulmasını sağlıyor, hem de makine üreticilerine teker teker konfigürasyon yapmak yerine kolayca program yükleme imkanı
sunuyor.
En kapsamlı üreticilerden tek başına
çalışan makine imalatçılarına kadar
geniş çapta çözümler sunan Rockwell
Automation’un PanelView 800’ün de
dahil olduğu fiyat performans odaklı
ailesi Connected Components, düşük
maliyetlerle yüksek performanslı ve
kolay üretilebilir makineler üretmek
isteyen kullanıcılara uygun çözümler
sunuyor. Bu aile altında barınan panellerin dışında Micro800 PLC’ler,
akıllı emniyet röleleri, düşük güç servo sürücüler, yumuşak yolvericiler ve
Allen-Bradley’nin sürücü ailesi PowerFlex frekans konvertörleri tek bir
yazılım ile, ücretsiz olarak programlanabiliyor. Böylece Connected Components Workbench yazılımı ile birden
fazla arayüz ve kurulum ihtiyacını ortadan kaldırarak bir makine üretimi
sürecinde ihtiyaç olacak bütün donanımları ücretsiz olarak programlama
imkanı sunuyor.
Geniş çaplı ve kolay kullanımlı çözümlerin bir arada sunulduğu Connected Component ailesinin kullanıcı
arayüzü kısmını üstlenen PanelView
800, diğer donanımlarla aynı yazılım
ile programlanmanın yanında kapsamlı bir uyumla çalışabiliyor. Geniş
haberleşme seçenekleriyle entegre
olarak çalışmak için tasarlandığı Micro800 ailesi PLC’lerin dışında, komponent serisi sürücülerle ve akıllı emniyet röleleriyle arada PLC ile veya PLC
olmadan çalışabiliyor. Bu entegrasyon
da kullanıcılara maksimum çalışma
kolaylığı sağlarken programlama ve
konfigürasyon süreçlerini de minimuma indirgiyor.
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
Rockwell Automation’dan Üstün
Performans Modeli
PanelView Plus 7 Performance operatör arayüzü geniş çaplı uygulamalarda görüntülemeyi kolaylaştırıyor
Rockwell Automation, karmaşık uygulamalarda görüntülemeyi sadeleştiren ve düzenleyen yeni Allen-Bradley PanelView Plus 7 Performance
grafik terminalini piyasaya çıkardı.
PanelView Plus 7 Performance terminali, yakın zamanda piyasaya sürülen PanelView Plus 7 Standard modeline ek olarak daha geniş ekran,
daha fazla işlem gücü, genişletilmiş
bağlantı ve daha fazla yazılım desteği
gibi özellikler içeriyor.
Rockwell Automation global ürün
yöneticisi Scott Oakley yeni AllenBradley PanelView Plus 7 Performance grafik terminalini değerlendirerek “Büyük makine yapımcıları
ve ağır sanayi, genellikle karmaşık
uygulamaların trend ve bilgilerini
görüntüleyebilmek için birden fazla
terminal ya da PC kullanımına ihtiyaç duyar. PanelView Plus 7 Performance terminali ile yüzlerce ekranı,
alarmı ve datayı tek bir ara yüzde
birleştirerek, daha rahat erişilmesini
ve görüntülenmesini sağlar” diye
konuştu.
PanelView Plus 7 Performance
modelindeki yeni özellikler
Daha geniş ekran seçeneği: Performance modeli, bugüne kadar Rockwell Automation’ın piyasaya sürdüğü en geniş ekran olan 19 inç ekran
da dahil olmak üzere 6 farklı ekran
boyutu seçeneğine sahip. 19 inç ekran, makine üreticileri ve son kullanıcılara geniş uygulamalarda tasarım, kumanda ve görüntüleme için
www.otomasyonrehberi.com
daha fazla ekran alanı sağlar. Performance modeli aynı zamanda terminalin standart dokunmatik ekranını
bir araya getiren yeni tuş takımı seçeneklerini de barındırıyor.
Daha fazla işlem gücü: Daha güçlü
CPU geniş ekranları ve büyük uygulamaları destekliyor. Standart model
25 ekran ve 200 alarmlı uygulamaları desteklerken, Performance modeli
daha büyük ve karmaşık uygulamaları da destekleyebilmektedir.
Genişletilmiş bağlantı: Gömülü Ethernet kartı ve 2 Ethernet portunun
eklenmesi ile PanelView Plus 7 Performance terminali “one fault torerant” için cihaz seviyesi ring (DLR)
ağ topolojisini destekliyor. Terminalde ayrıca genişletilmiş mobil
bağlantı da mevcut. Uzaktan masaüstü bağlantısı sayesinde fabrika yöneticisi, bakım teknisyeni ya da destek sağlayıcı güvenle HMI’a erişebilir, oluşan problemleri çözümleyebilir, kurulum işlemlerini gerçekleştirebilir, alarmları görüntüleyebilir ve
daha birçok işlemi bulunduğu uzak
noktadan gerçekleştirebilir. Bunun
yanı sıra operatörler HMI verilerini
tablet bilgisayar, akıllı telefon ve diğer mobil cihazlardan görüntüleyebilirler.
Daha fazla yazılım desteği: Kayıtlı video izleme desteği ile makine yapımcıları ve son kullanıcılar artık faydalı
videoları terminale dahil edebilecek.
Operatör eğitim ve sorun çözümüne
destek olabilecek. Microsoft Office
ve Internet Explorer desteği, operatörlere, network tabanlı Office dosyaları ve HTML sayfalarına, örneğin
standart çalışma prosedürleri gibi
belgelere, terminalden anında erişim
imkanı verecek.
PanelView Plus 7 Performance terminali, PanelView Plus 7 Standard
terminalindeki tüm faydalı özelliklere sahip. Projeleri ve kritik makine
bilgilerini SD karta kaydetme özelliği
de bunlardan biri. Örneğin, makine
yapımcıları tek bir makinenin konfigürasyonunu SD karta kaydederek,
bunu birçok benzer makine için kullanabilirken, operatörler de daha
hızlı terminal montajı ve daha hızlı
sorun çözümü için makine verilerini
arşivleyebilirler.
Her iki PanelView Plus 7 modeli de
Rockwell Automation’ın FactoryTalk
View Machine Edition (ME) yazılımı
ile çalışarak tek terminal üzerinde
çoklu uygulamaları daha iyi yönetebilirler. Ayrıca her ikisi de terminal
montaj ve demontajının alet kullanımı olmaksızın kolaylıkla yapılmasına
olanak sağlayan kelepçeleme sistemini kullanıyorlar. Bu sistem kurulum
ve bakımda zaman kazandırırken,
bağlantıların fazla sıkılmasını ve terminale zarar verilmesini önlüyor.
Kasım - Aralık 2015
51
FİRMA-ÜRÜN
Yiyecek ve İçecek Sektöründe
Otomasyon
Yiyecek ve İçecek Federasyonu'nun (FDF) verdiği bilgilere göre,
2012'de 76 milyar sterlinlik bir ciroyla yiyecek içecek sektörü Birleşik Krallık'ın en büyük üretim sektörü durumdaydı. Bu sektörde herkes kadar iyiyiz ve hatta daha da
iyi. Otomasyon ve robotikteki en
çığır açıcı ve aynı zamanda en havalı bazı teknolojilerin kullanıldığı
yerdir yiyecek ve içecek sektörü.
Ama Birleşik Krallık'taki pek çok
genç matematik derslerinde bir yiyecek içecek mühendisi olma hayalleri kurmuyor.
lerle ve şirketlerle buluşmalarını ve
bu sektörde çalışmanın nasıl bir şey
olduğunu öğrenmelerini sağlıyor. Ve
biz de bu programı desteklemeye
devam etmekten mutluyuz. Bizimki
gibi bir şirketin bir sonraki mühendis neslini teşvik etmeye ilgi göstermesi harika bir şey ama bu aynı zamanda takımımızın çocuklara bu
endüstride ne yaptığımızı, örneğin
öğlen yemeği paketlerine bir KitKat'ın girmesine nasıl yardımcı olduğumuzu göstermeleri açısından da
inanılmaz derecede keyiflendirici ve
tatmin edici.
Birçok genç herhangi bir mühendis
olma hayalleri kuruyor olması bir
sorundur. Kötümserler bunun nedenini gençlerin çok fazla para yönelimli olması olarak gösteriyorlarsa
da, dünyanın milyarderlerinin en
yaygın kalifikasyonunun mühendislik olduğu yönündeki son haberler
bu mazereti geçersiz kılıyor. Yiyecek
içecek sektöründe bu ciddi bir sorun teşkil ediyor. FDF tarafından
yaptırılan Grant Thornton araştırması, 2020'ye kadar 170.000 yeni
işçiye ihtiyaç duyulacağını gösterdi.
Çocuklar her neyin hayalini kuruyorlarsa, bunu genellikle fen, teknoloji,
mühendislik ve matematik derslerinde yaptıkları söylenebilir! Görünüşe göre özellikle genç kızlar arasında mühendislik iştahı yok.
Programa katılan genç mühendislerimizden bazılarının yakın gelecekte
bir blog açacaklarını göreceksiniz.
Ama aslında durum bu değil. Rockwell Automation'da çoğumuz kalifiye mühendisleriz ve dolayısıyla mühendislik kariyerinin ne kadar ödüllendirici olabildiğini ve parlak bir gelecek sağlayabileceğini birinci elden
biliyoruz. Çocuklar (hem kızlar hem
52 Kasım - Aralık 2015
Her nerede çalışıyorsanız, gençlerin mühendisliğe ilgi duymasını sağlama konusunda sorumluluk alalım.
Bunun çok eğlenceli olduğu konusunda güvence veriyorum ve katılabileceğiniz pek çok yerel ve ulusal
projeler var.
erkekler eşit bir şekilde) doğuştan
problem çözücüdürler ve öğretmenlerin gençlere bir mühendislik
kariyerinin sunabileceklerini gösterme konusunda daha pratik yollara
çok ihtiyaçları var.
Beceri İştahı adlı mükemmel program tam da bu noktada oldukça özgün bir şey yapıyor. Okullara ve kolejlere sundukları fırsatla, öğrencilerin olaylara katılıp yiyecek ve içecek
üretimi alanında çalışan mühendis-
Rockwell Automation Şti. (NYSE:
ROK) müşterilerini daha üretken ve
dünyayı daha sürdürülebilir kılan
dünyanın kendini endüstriyel otomasyona ve bilgiye adamış en büyük şirketidir. Merkezi Milwaukee,
Wisconsin’de bulunan Rockwell Automation, 22,500 çalışanı ile 80’den
fazla ülkedeki müşterilerine hizmet
vermektedir.
Rockwell Automation, iTRAK ve
Studio 5000 Logix Designer, Rockwell Automation Şti.’nin ticari markalarıdır.
www.otomasyonrehberi.com
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
53
FİRMA-ÜRÜN
Eplan Data Portal: 100'den fazla
Üretici
Bir malzeme verisi sihirbazı, ürün
verilerinin Eplan Data Portal içerisine alınmasını daha kolay hale getirmiştir. Bu, hem üretici hem de kullanıcı için fayda sağlamaktadır. Kasım
ayında SPS IPC Drives fuarı başladığında 100'den fazla üretici ilk kez
portalda temsil ediliyor halde olacaktır. Kapsamlı cihaz verileri ile birlikte dünya çapında 90.000'den fazla portal kullanıcısı, mühendislik süreçlerini basitleştirebilecek ve hızlandırabilecektir. Kontrol panosunun sanal ortamda imalatı için gerekli makrolar, bileşen verileri ve 3D
veriler kolay şekilde ve doğrudan
CAE tasarımına entegre edilebilir.
Burada gösterilen Janitza veya Noark gibi aygıt verileri kolaylıkla Eplan
projesinin içerisine yerleştirilebilir.
54 Kasım - Aralık 2015
SPS IPC Drives fuarıyla birlikte, Eplan Data Portal olağanüstü bir rekora imza atacaktır. Birçoğu Avrupa,
Asya ve ABD-Amerikan pazarlarından gelen 100'ü aşkın üretici, kendi
üretici verilerini portal içerisine entegre etmiş olacaktır. Ekim ayının
ortalarında portalda, listelenmiş
olarak yarım milyondan fazla nitelikli aygıt ve ürün veri girişlerine sahip 99 üretici yer almaktaydı, kasım
ayının sonundaki fuarda ise bu rakam yaklaşık 110 üretici olacaktır.
Eplan Data Portal hızlı büyümektedir, 2015 yılında 30 yeni üretici kazanmayı başarmıştır. Bu olağanüstü
başarıya katkıda bulunan faktörlerden birisi, diğerlerinin yanı sıra üreticilere yönelik yeni veri parça sihirbazıdır. Excel teknolojisine dayalı
olarak üreticiler artık bir düğmeye
basarak verilere daha kolay şekilde
ulaşabileceklerdir. Üreticilerin herhangi bir teknik bilgiye ihtiyacı yoktur, teknoloji listelenen ayırmalar
içerisinde ticari ve grafik verileri
arasında ayrım yapabilmektedir ve
sezgisel olarak bunları birleştirebilmektedir. Ondan fazla kelepçe, kablo, bağlantı ve algılayıcı üreticisi hali
hazırda bu yeni entegrasyonun basitliğini kullanmıştır.
Dahası Her bir Yapılandırıcı için 1.2
Milyon Aygıt Verisi Girişi
Ancak, bu, yarım milyondan fazla
üretici verisi ile bitmiyor: Ölçüm cihazları kullananlar, herhangi bir
spesifikasyonda yapılandırılabilir
olan aygıt verilerindeki ek 1.2 Milyon varyasyondan faydalanmaktadır. Buna ek olarak, ölçüm cihazı
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
üreticisi Endress+Hauser halihazırda web ön ucu aracılığıyla mevcut
web yapılandırmalarını Eplan Data
Portal ara yüzüne entegre etmiştir.
Arka planda çevrimiçi olan Eplan
Engineering Configuration (EEC) ve
Data Portol ile birleştirilmiş olmasına bağlı olarak, çok sayıda potansiyel varyasyon online olarak yapılandırılabilir.
Küresel Büyüme
Ölçüm teknolojisi alanındaki yeni
üreticiler arasında, dijital panel ölçme aygıtları ile Janitza, ölçüm ve izleme sistemleri ile Ziehl ve ölçüm cihazlarının ABD-Amerikan üreticisi
Flowserve yer almaktadır. ABD'den
diğer yeni üyeler arasında Mencom,
Priority Wire & Cable ve Comtran
www.otomasyonrehberi.com
Cable - tüm başarılı kablo üreticileri,
kablo ve konnektör alanında Molex
ve aynı zamanda ABD-Amerikan
konnektör üreticisi Hubbell yer almaktadır. Bu nedenle Eplan Data
Portal, ürün verilerinin uluslararası
merkezi haline gelmektedir. Çin'den
gelen en önemli yeni üye ise Asya'nın en büyük otomasyon teknolojileri üreticisi olan Chint'dir.
Chint'e bağlı alt kuruluş olan Noark
da kontaktörleri ve devre kesicileri
portaldan elde edilebilir hale getirmiştir. Çin'den gelen Liaoning Create Cable kablo üretmektedir, Ningbo GOOSVN Electronic ise konnektör üreticisidir ve Asya-Pasifik pazarına hitap etmektedir. Avrupalı üreticilerin de örneğin elektrikli konnektörlerin İtalyan üreticisi ILME,
otomasyon teknolojilerinin Avusturyalı üreticisi
KEBA ve konut aksesuarları ile kablo giriminin İsveçli
üreticisi Roxtec'e
katıldıklarını söylemekte fayda var.
Kabelschlepp
enerji zincirleri ve
taşıma sistemlerini kullanmaktadır,
Hirschmann kendi ethernet anahtarları ile ilgilenmektedir; Citel,
HBM, Klemsan, Lumberg, Promet
ve Sensopart gibi diğer üreticiler ise
portalı kendi verileriyle tamamlamaktadır.
EPLAN Data Portal Configurator seçimi: 1.2 Milyon aygıt verisi girişleri,
Eplan Data Portal’a entegre edilmiş
Endress + Hauser yapılandırıcısı ile
yapılandırılabilir.
Sonuç:
Kullanıcılar, çeşitliliği, uluslararası
üreticilere gerçek "küresel mühendislik" için ideal ve esnek bir platform sunan yüksek kaliteli ürün ve
aygıt verilerinden faydalanmaktadır.
Veriler, 1:1 projeye dahil edilebilir
olmakla birlikte kullanıcılar için
mevcut üretici verilerini dikkate alarak hızlı ve verimli tasarımı garanti
etmektedir. Aygıtların olağanüstü
çeşitliliği, mühendislik içinde maksimum özgürlük sunmaktadır.
Kasım - Aralık 2015
55
FİRMA-ÜRÜN
Maxwell Ultrakapasitörleri Başarılı bir
Kablosuz Elektrikli Tramvay
İmkanı Sunuyor
Maxwell Teknolojileri DuraBlue ™
yüksek kapasiteli hücreler
Ultrakapasitör tabanlı enerji depolama ve güç dağıtım ürünlerinin lider geliştiricisi ve üreticisi Maxwell
Teknolojileri, kapasitörlerinin, demiryolu taşıtları ve ekipmanlarının
dünya çapındaki üreticisi CAF Power
& Automation tarafından hafif raylı
arabalara güç sağlamak için kullanılan enerji depolama sistemi ACR'nin
(Hızlı Şarj Akümülatörü) standart bileşeni olarak seçildiğini duyurdu.
En son projeler arasında, CAF'ın
ACR enerji depolama sistemi enerji tasarrufu sağlama amacıyla şu
anda Kaohsiung, Taiwan'da yapım
aşamasındaki yüzde yüz katenersiz
hafif raylı hat üzerinde ve Tallinn'de (Estonya) mevcut bir demiryolu hattı için yeni tramvaylarda kullanılacaktır.
Kapasitif enerji depolama teknolojisi, birçok raylı ulaşım uygulaması
için yüksek yoğunluklu güç kaynağı
sağlamaktadır. Maxwell ultrakapasitörleri, gücü hızlı şekilde yakalama
ve boşaltmadaki kusursuz yeteneği
sayesinde CAF'ın elektrikli hafif raylı
tramvayları gibi araç üstü banliyö
dönme yöntemleri için oldukça uygundur. CAF, göz zevkini bozan hava
hattı elektrik tesisatı gerektirmeden
sık fren yapmadan kaynaklı anlık
güç ve enerji geri kazanımı sağlayan
ACR'yi sağlama almak için Maxwell
ile çalışmayı tercih etti. CAF'ın ACR
sisteminin bir parçası olarak, Maxwell' in ultrakapasitörlerinin enerji
56 Kasım - Aralık 2015
tüketiminde %30'a kadar enerji tasarrufu sağlaması beklenmektedir.
CAF'ın satış ve pazarlama müdürü
Harkaitz Ibaiondo şu ifadelerde bulundu “Küresel olarak yenilikçi enerji
teknolojilerine büyük bir talep vardır
ve bizler de bu eğilimin önümüzdeki
birkaç yıl içinde azalacağını düşünmüyoruz,”. “ACR enerji depolama sistemimiz, bu talebi karşılamak için uygulanan taşıma çözümlerinin önemli
bir bileşenidir. Maxwell'in ultrakapasitörleri, ürünümüzün içinde enerji
geri kazanımı ve hızlı güç dağıtımı için
mükemmel bir seçenektir. Kapasitif
enerji depolamadaki uzmanlıkları ve
liderlikleri, tam olarak ihtiyacımız
olan unsurdur.”
Maxwell başkanı ve genel müdürü
Dr. Franz Fink şu ifadelerde bulundu
“Ultrakapasitörler, dünyanın önde
gelen demiryolu ulaşım şirketlerinden büyük ilgi görmüştür,”. “Alternatif enerji depolama ve güç dağıtımına olan talepler, Maxwell'in ultra-
kapasitörlerini CAF'ın ihtiyaçlarına
uyumlu olmasını sağlar. Bu, enerji
verimliliğini ve karbon emisyonlarını artıran teknolojiyi sunma yeteneğimizi daha da geçerli kılmaktadır.”
CAF hakkında:
CAF Power & Automation, Demiryolu Piyasasına yönelik çözümlerin
tasarımı ve üretiminde lider bir firmadır. Taşıma, kontrol ve haberleşme ile birlikte enerji depolama sistemleri geliştirmekteyiz.
Lokomotif, metro, EMU ve tramvaylara yönelik taşıma çözümlerimiz
dünya çapında rolling olmakla birlikte bunlar, tren kontrol ve izleme
sistemi, multimedya platformu ve
uzaktan tren-kara telekomünikasyon sistemlerimizle tamamen entegre edilmişlerdir.
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
Siemens’in Güçlü Ethernet Switchi ile
Otomasyon ve Ofis Ağlarını
Birbirine Bağlayın
nostik için bu anahtarı her türlü
standart ağ yönetim sistemine (örneğin Sinema Server) ve TIA Portaline entegre edebiliyor.
Üzerinde bulunan sekiz adet kombo port, seçeneği sayesinde Scalance XR526-8C pek medya modül bağlanabiliyor. Bu switch, tüm Scalance
X switchlere ve ofis ortamındaki bütün standart ağ cihazlarına uyumlu
çalışıyor.
Siemens, XR-500 ürün serisindeki
güçlü Ethernet anahtarlarına bir yenisini ekledi: Scalance XR526-8C. Bu
cihaz pek çok farklı ağ bileşenine
uyumlu çalışıyor ve otomasyon ile
ofis ağları arasında bağlantı kuruyor.
İçinde 24 Gigabit port, iki adet 10
Gigabit port ve entegre ağ bölmelerinin olmasına karşın, Scalance
XR526-8C Ethernet anahtarının yüksekliği sadece 44 mm; böylece kontrol kabininde önemli bir yer tasarru-
www.otomasyonrehberi.com
fu elde ediliyor. 10 Gbps için ayrılmış iki ek SFP slotu sayesinde cihazın performansı 44 Gbps’ye kadar
çıkabiliyor. Fansız tasarım ve yedekli güç kaynağı yüksek düzeyde erişilebilirlik sunuyor. 19-inç raklara yönelik bu kısmen-modüler anahtar,
üzerindeki Key-Plug ile Layer 3
anahtarlamayı destekliyor ve yüksek performanslı tesis ağlarında esnek bir şekilde kurulabiliyor. Kullanıcılar, kolay konfigürasyon ve diag-
Siemens Scalance serisi bu yeni
switch; Scalance XR524-8C, Scalance XR528-6M ve Scalance XR55212M modellerini tamamlıyor. Scalance XR-500 ürün serisi, elektrikli
ve optik hat, ring ve yıldız topolojilerinin konfigürasyonu için yüksek
performanslı, tam ve kısmen-modüler Ethernet switchler sunuyor. Bu
swtichler tesislerin farklı bölümleri
ve dağıtık saha cihazları arasındaki
iletişim ağını yönetmenin yanı sıra
tesislerde yüksek düzeyde erişilebilirlik de sağlıyor.
Kasım - Aralık 2015
57
FİRMA-ÜRÜN
Doğru akım motorları için servo
sürücüleri - Kısa tetikleme süreli
devir regülatörleri
Sprint Electric Almanya'nın Nürnberg kentinde düzenlenecek olan
SPS/IPC/Drives 2015 fuarında doğru
akım motorları için tasarımlanan
XLV yapı serisine ait servo sürücüleri
sunacaktır. En kısa tetikleme sürelerine sahip olan bu küçük ebatlı devir
regülatörlerin kullanımı kolaydır ve
DIN raylarına monte edilebimektedirler. XLV yapı serisi genişletilmiş ve
4 ile 12 amper nominal akımlarla çalışan mıgnatıslı doğru akım servo
motorları için tasarımlanmıştır.
Kullanışlılığıyla kendisini ispatlayan
mini 200 XLV modeline ilave olarak, 4
ampere kadar nominal akımlı motorlar için 400 XLV, 8 ampere kadar 800
XLV ve 12 ampere kadar motorlar için
1200 XLV modelleri, kullanıma sunulan modellerdir. 400 ve 800 modellerinde boyutlar sadece 60 x 120 x 105
mm (genişlik x yükseklik x derinlik) ve
1200 modelinde genişlik 69 mm ile
küçük olmasına rağmen, XLV, her iki
yönde motor ve frenleme işlemlerinde olağanüstü devir ve tork kontrol
özellikli, dört bölgeli bir motor kontrol cihazıdır.
En güncel uygulma örnekleri kapı
açma mekanizmaları ve yüzme havuzlarını otomatik olarak örten sistemlerdir. XLV serisi cihazlar, 48 V'a
kadar DC besleme için uygundur.
Akım (Moment) ya da hız kontrol
modlarında kullanılabilir. Yüksek performans uygulamalarında, hız geri
beslemesi olarak, motor miline akuple DC tako generator kullanımı tavsiye
edilir. Standart uygulamalarda ise Ar-
58 Kasım - Aralık 2015
Sprint Electric'in yeni XLV serisine
ait Doğru Akım Servo Sürücüleri.
matür Geri Beslemesi ile çalışılabilir.
Referans sinyali gerek akım, gerek hız
kontrol modlarında, çift yönlü (+/-10
V) veya tek yönlü (0 ..10 V) olabilir.
Motor devir hem ileri hem geri yönde ayarlanabilmektedir. Motor aşırı
yüklenmeye karşı ayarlanabilen akım
sınırlayıcısı ve seri şekilde cevap veren akım kontrol devresi tarafından
korunmaktadır.
Yeni XLV serisi, Sprint Electric'in
doğru akım motorlarının kontrolü için
sunduğu geniş çaplı ürün yelpazesinin bir parçasıdır: Monofaze ve trifaze, rejeneratif ve rejeneratif olmayan
uygulamalara uygun 150'den fazla
model mevcuttur. Ürün gamında, 2 ..
330 amperlik analog hız kontrol cihazları, 12 .. 2250 amperlik dijital hız
kontrol cihazları, 12 .. 1680 amperlik
bilezikli asenkron motorlar için dijital
kontrol cihazları ve Tristör-Stack
kontrol üniteleri yer almaktadır. Gerek yenileme ve genişletme projelerinde, gerek OEM uygulamaları olsun, Sprint Electric doğru akım sürücüleri, metal, selüloz ve kağıt, lastik
ve plastik, gıda, eğlence sanayii ve
vinçler gibi farklı birçok uygulamalarda kullanılmaktadır.
Sprint Electric hakkında:
Merkezi İngiltere'de bulunan
Sprint Electric Ltd. 1987 yılında kurulmuştur. Şirket, geniş bir yelpazede bir çok Doğru Akım Motor Kontrol cihazı sunmaktadır; 150 den fazla model, hem tek fazlı hem üç fazlı,
rejeneratif ve 2 bölge uygulamaları
kapsamaktadır. Sprint Electric, geniş
bir güç aralığında tam dijital modelleri ile sayısız sanayi taleplerini karşılamaktadır. Örneğin; metal işleme,
makine imalatı, kağıt ve basım, lastik
ve plastik, gıda maddeleri veya ecza
ve kimya sanayilerinde. Sprint Electric ürünleri dünya çapında pazarlanmaktadır. Sprint Electric, uluslararası
ticaretteki icraatlarından dolayı Nisan 2009'da İngiltere'nin en önemli
ekonomik ödüllerinden biri olan
''Queen’s Award for Enterprise“ nişanıyla ödüllendirilmiştir.
Sprint Electric XLV Doğru Akım
Servo Sürücüsü.
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
Daha hızlı otomatik kablo
tanımlama
Brady’nin Wraptor™ Kablo Tanımlama Yazıcısı Aplikatörü artık daha da
fazla otomasyon fırsatı sunuyor. Yeni
sistem yazılımı güncellemesi, Schleuniger Cut & Strip Makinelerinin daha
hızlı kablo hazırlama ve kullanma için
Wraptor ile entegrasyonuna olanak
tanır. Bu, operatörler için daha hızlı iş
akışları sağlayacaktır
Brady Wraptor sistem yazılımı,
Schleuniger ile ortaklaşa olarak
Schleuniger Cut & Strip Makineleri ile
tam entegrasyona olanak tanımak
üzere güncellenmiştir. Bu, operatörler için daha hızlı ve daha kolay iş
akışları sağlar.
Kaliteyi artırın ve masrafları azaltın
Wraptor™ Kablo Tanımlama Yazıcısı
Aplikatörü, üretim masrafını kontrol
etmek ve tanımlama kalitesini artırmak için harika bir araçtır. Wraptor, 5
saniyeden kısa süre içinde etiketleri
yazdırıp kabloların çevresine uygular
ve böylece, etiketleri önceden yazdır-
www.otomasyonrehberi.com
ma gereksinimini ve bunları el ile uygulamak için gereken süreyi ortadan
kaldırır. Wraptor’ın teknolojisi, barkodlar, logolar ve diyagramlar için
300 dpi’lik baskılara ve etiketin minimum düzeyde kabarcık oluşumu ve
kırışıklık ile kabloyu sıkıca çevrelemesini sağlar.
Kullanımı kolaydır
Herhangi bir ayarlama olmadan,
Wraptor 1,52 mm ila 15,24 mm çapa
sahip kabloları tanımlayabilir ve 50,8
mm’ye kadar genişliğe ve 19,05 mm
ile 76,20 mm arasında uzunluğa sahip
etiketleri uygulayabilir. Çok yönlü bir
araç olan Wraptor, birçok farklı kablo
çeşidini tanımlamak üzere farklı çalışma istasyonlarına kolayca taşınabilir.
Wraptor, Brady LabelMark™ yazılımı
ile birlikte, kolay etiket tasarımı, barkod uygulamaları ve serileştirme için
işlem verimliliğini artıran son derece
pratik bir faktör haline gelir; Schleuniger Cut & Strip Makineleri ile entegre edildiğinde bu durum daha da
etkin hale gelir.
Kasım - Aralık 2015
59
FİRMA-ÜRÜN
Sürücü ve motor çözümü ekstruder
enerji kullanımını %9 azaltıyor
Daha iyi enerji etkinliği, daha yüksek operasyonel güvenilirlik ve daha
düşük bakım masrafları her şirketi
memnun edecek gelişmelerdir.
Bu üç unsur sayesinde Emerson, Danimarkalı bir ekstruzyon uzmanı olan
Stål&Plast şirketinin üretim süreçlerini iyileştirmesine yardımcı oldu.
Emerson, şirketin ekstruder tesisindeki üç eski DC elektrik motorunu
enerji dostu Dyneo PM motorları ve
bir Unidrive M değişken süratli sürücü ile değiştirdi.
Gerçekleştirilen yıllık enerji tasarrufunun ortalama %9 (yani 90.000
kWh) olduğu hesaplandı. On yıllık bir
süre içinde bir elektrik motorunun
toplam maliyetinin %95'inin doğrudan enerji tüketimiyle ilgili olduğu
düşünüldüğünde, bu tasarrufun ne
kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.
Danimarka'nın tam merkezinde bulunan Stål&Plast A/S dünya çapında
seralarda ve fidanlıklarda kullanılan
tezgah tepsisi sistemleri imal ediyor.
Ham levhalar, biri 175 kW ve ikisi 71
kW olan üç ekstruder motorunun bulunduğu modern bir tesiste üretiliyor.
Ekstruder tesisinin üç eski DC motoru
ya onarılıp yenilenecekti ya da pahalı
olan ve uzun süren bir süreçle yeni
DC motorlar sipariş edilecekti.
Stål&Plast A/S dünya çapında seralarda ve fidanlıklarda kullanılan çok
çeşitli ve üstün kaliteli tezgah tepsisi
sistemleri üretiyor. Tepsi sistemleri
tam otomatik bir vakum oluşturma
makinesinde imal ediliyor. Şirket ham
levhaların üç katman halinde üretilmesini mümkün kılan modern bir
ekstruder kullanıyor.
Dyneo PM motorları satın almak yoluyla ekstruder tesisini bir üst düzeye
çıkarmaya karar verdi. Bu motorların
kontrolü bir Control Techniques
Unidrive M700 değişken hızlı sürücü
tarafından yapılıyor.
Stål&Plast A/S açısından en önemli
olan unsurlardan biri, Emerson'un
motorların ve sürücülerin değiştirilmesini tek bir proje olarak tümüyle
üstlenebilen tek tedarikçi olmasıydı.
Değiştirme işlemleri, profesyonel
kurucu ve otomasyon tedarikçisi olarak hizmet ortağı Lindpro ve devreye
alma işlerini yapan ØlgodElektro ile
işbirliği içinde gerçekleştirildi.
Stål&Plast A/S açısından, kalıcı mıknatıslı bir motor teknolojisi seçmenin
ana nedeni öncelikle güç tüketiminde
gerçekleşecek olan uzun vadeli enerji
tasarrufu idi, ama aynı zamanda daha
yüksek çalışma momenti, kalıcı mıknatıs teknolojisinin operasyonel güvenilirliği ve DC teknolojisine kıyasla
çok düşük bakım maliyetleri de hesaba katılan avantajlar arasındaydı.
Hesaplar Stål&Plast'ın üç motorun
yıllık enerji tüketimini %9 oranında
düşürebileceğini gösteriyordu. Ekstruder tesisin toplam enerji maliyetinin %75'ini harcıyor ve bunun çoğu
da ekstruder motorlarından kaynaklanıyordu.
On yıllık bir süre içinde bir elektrik
DC teknolojisi hem pahalı olduğu ve
enerji tüketimi açısından kullanım
ömrünü doldurmuş olduğu hem de
yüksek operasyon ve bakım maliyetleri getirdiği için, Stål&Plast A/S genel
müdürü Jacob BraaSørensen, Emerson Industrial Automation'a danışarak, Leroy Somer'den çok etkin
60 Kasım - Aralık 2015
www.otomasyonrehberi.com
FİRMA-ÜRÜN
motorunun toplam maliyetinin %95'i doğrudan enerji
tüketimiyle ilgilidir, oysa Emerson'ın Dyneo PM motor
teknolojisi seçildiğinde makinenin fiyatı ve bakım masrafları yatırım maliyetinin sadece %5'ini oluşturur.
Stål&Plast A/S 1984'ten bu
yana yüksek çarpma dirençli
polistiren Ebb/Flow ürünleri
üretip dünya çapında bir dağıtım ağı üzerinden piyasaya
sunmaktadır. Dağıtımcılar genellikle fidanlıklar tarafından
satın alınan genel bir proje dahilinde tepsi sistemleri kuran
fidanlık inşa şirketleridir.
Yıllar içinde tepsi sistemleri, yaygın olarak kullanılan
gübrelere, ısının etkisine, UV radyasyona ve modern bir
seradaki normal gündelik aşınmaya karşı sınanmıştır. Bu
deneyim sayesinde şirket ürünleri sürekli olarak daha iyi
ve uygun hale getirmektedir.
Tepsi sistemleri Ebb/Flow ürünlerinin imalatı için optimal hale getirilmiş modern ve tam otomatik vakum
oluşturma makinelerinde imal ediliyor. Üretim tesisleri
aslen robotlar tarafından çalıştırılıyor ve deneyimli personel tarafından denetleniyor.
Şirket ham levhaların üç
katman halinde üretilmesini
mümkün kılan modern bir
ekstruder kullanıyor. Dolayısıyla, tepsiler müşterinin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak ve arzulanan özelliklere sahip olacak şekilde
üretilebiliyor.
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
61
MAKALE
Akışkan Konkrolünde Kullanılan
Solenoid Vana Bobinlerinin
Performans Analizi ve Tasarımı
Ender OĞUZ - Yaşar MUTLU
SMS Sanayi Malzemeleri ve Satış A.Ş.
e-mail: [email protected], [email protected]
ÖZET
Teknoloji ilerledikçe sistemlerde kontrol daha da ön plana çıkmaktadır. Verimli yapılan kontrol işletmelere zaman ve nakit kazandırmaktadır. Akışkan kontrolünde ise
uzaktan ve hızlı bir şekilde kontrol solenoid vanalarla
sağlanmaktadır. Bu çalışmada solenoid vana yapısı, çalışma prensibi incelenmiş; mevcut bobinler deneylerle ve
analiz programlarıyla incelenmiş, verimi artırmak için
optimum bir tasarım yapılmış ve üretilmiş prototip de
aynı inceleme işlemlerinden geçirilmiştir. Bu inceleme işlemleri sırasında kullanılan denklemlere değinilmiş,
elektromanyetik teorilerden bahsedilmiştir. 220 VAC ile
çalışan, 10 W güç harcayan solenoid bobin için tasarım
sonuçları verilmiştir
Anahtar Kelimeler: Solenoid vana, Solenoid Vana Bobini,
Elektromıknatıs, Elektromanyetizma, Akışkan Kontrolü.
ABSTRACT
As the technology improves control systems stand out
even more. Efficient control brings time and money to
the businesses. In fluid control that’s provided by solenoid valves fast and remotely. This study presents that
the solenoid valves’ structure, working principle, investigation of available solenoid coils by experiments and
analysis programs, and an optimal design to increase the
effiency. And same review procedures used for produced prototype. Also equations and referred magnetic
theories used in the investigation mentioned during this
procedure. Then the design results were given for a solenoid coil working with 220 V AC, consuming 10 W powers.
62 Kasım - Aralık 2015
Key Words: Solenoid Valve, Solenoid Valve’s Coil, Office
Electromagnet, Electromagnetism, Fluid Control.
1. GİRİŞ
Akışkanların olduğu neredeyse her yerde solenoid vanalarla kontrol sağlanmaktadır. Basit teknolojisi ve kompakt yapıda olmaları, güvenilir ve ucuz olmaları solenoid
vanaların çok geniş bir alanda kullanılmalarına sebep olmuştur. Solenoid vanalar bugün farklı alanlarda kullanılmaktadır. Otomotiv sektöründe, tıp sektöründe, robotikte, çamaşır, bulaşık makinesi gibi ev eşyalarında, tarımda
ve peyzajda sulama sistemlerinde vb. akışkanların olduğu birçok yerde solenoid vanaların kullanıldığı görülmektedir.
Solenoid vanaların teknolojisi basit olduğu kadar tasarımları birçok değişkene bağlıdır. Optimal bir tasarım için
solenoidin çekme kuvveti, kalkış akımı büyüklüğü, manyetik malzemenin analizi, çekirdek şekli, sargıların ısınması göz önüne alınır. Bu çalışmada üretilebilir bir tasarım için mevcut vanaların standart boyutları kullanılacaktır. Bu da ekonomik tasarım sağlayacaktır. Bu sebeple
teorik hesaplardan ziyade ampirik denklemler kullanılacaktır.
2. SOLENOİD VANANIN
MODELLENMESİ
2.1. Elektromanyetik Modeli
Solenoid bobine bir gerilim uygulandığında sargılardan
bir akım akacak ve akan bu akım iletken etrafında bir
manyetik alan oluşturacaktır. Lorentz yasasına göre bu
manyetik alan bir elektromanyetik kuvvetin oluşmasını
www.otomasyonrehberi.com
MAKALE
sağlayacaktır.
Eğer bir bobin N sarım sayısında sarılırsa üzerinden
akım geçtiğinde Şekil 1’ deki gibi etrafında bir manyetik
alan oluşacaktır.
dek yüzeyindeki kuvveti Fbu’dü
̈ r. Aynı basınç, çekirdeğe
alt yüzeyden de bir kuvvet uygulamaktadır. Bu kuvvet de
Fba’dır. Çıkıştaki basıncın da çekirdek üzerinde bir kuvveti vardır, Fç. Ayrıca çekirdeğin ilk pozisyonuna gelmesini
sağlayan yayın da uyguladığı bir kuvvet vardır. Bu da
Fy’dir. Çekirdeğin ağırlığı da Fk olarak verilmiştir. Bobinin
ürettiği çekme kuvveti ise Fb’dir.
Şekil 1. Üzerinden akım akan bir bobinin etrafındaki
manyetik alan [1]
F = N. I (A)
(1)
Elektromanyetik kuvvet ya da MMK ‘ amper-sarım’ olarak da ifade edilir. Sarım boyutsuz bir değer olduğundan
MMK’nin boyutu amper [A] olarak kabul edilir.
Vana kapalı olduğunda:
Fbü + Fy + Fk > Fba + Fç
Vana açık olduğunda:
Fbü + Fy + Fk < Fba + Fç + Fb
Şekil 2. Manyetik devre ve eşdeğer elektrik devresi [2].
2.2. Mekanik Modeli
Yukarıdaki kuvvet dengesine göre vananın açık olduğu
ve kapalı olduğu pozisyonlar görülebilir.
2.3. Elektromekanik Modeli
Şekil 3. Çekirdek üzerindeki kuvvetler.
Modelden anlaşılacağı gibi akışkan vanadan girdiğinde
çekirdek üzerinde bir basınç uygular. Bu basıncın çekir-
www.otomasyonrehberi.com
Şekil 4. Solenoid bobin sistemi, elektriksel ve mekanik
gösterimi [2].
Kasım - Aralık 2015
63
MAKALE
Şekil 4’de görülen elektrik devresi basit olarak modellenmiştir. R sargı direncidir. L ise sargının endüktansıdır.
Yani R ve L solenoid bobini simgeler. Anahtar kapandığında solenoid bobinde bir elektromotor kuvvet endüklenir.
Denklem (10)’da görüleceği gibi sargı direnci üzerinde
bir gerilim düşümü olur. Bu direnç üzerinden akım geçtiği için sargıların ısınmasına da sebep olur.
nın bir kısmı da alet üzerinde birikir ve onun da ısınmasına yol açar.
Solenoid bobinlerde akım geçtiğinde, bobinin bakır sargılarının iç direncinden kaynaklanan ısı kaybı oluşur. Bobinin ne kadar ısınacağını bu kayıplar belirler. Bobinin
ömrü bu kayıplara bağlıdır, çünkü sargı yalıtımlarını en
çok zorlayacak olan ısınmadır.
Bobindeki ısınma sargının direnci ile ilişkilidir. Yapılan
deneylerde sargıların ne kadar ısındığı direnç artışı yöntemi ile belirlenmiştir. Sıcaklık ve direnç arasındaki doğru orantıdan faydalanarak sıcaklık artışı direnç artışı takip edilerek belirlenmiştir. Bunun için aşağıdaki eşitlik
kullanılmıştır[16].
Şekil 4’ de görülen ise sistemin basitleştirilmiş mekanik
modelidir. M piston kütlesini temsil eder. B viskoz sönümlendiriciyi, K ise yay sabitini temsil eder.
Alternatif Akım Bobininin Deneyinin Yapılışı
Bu denklemler karakteristik denklemlerdir. v(t) hızı, a(t)
ise ivmeyi temsil etmektedir. Bu denklemlerden yola çıkılarak;
denklemi elde edilir. Laplace dönüşümü yapıldığında
denklemi ortaya çıkar. Denklem (17)’den sistemin transfer fonksiyonu elde edilir.
Sistemin transfer fonksiyonu (18)’deki gibidir[3].
3. Mevcut Solenoid Bobinlerin İncelenmesi
3.1. Isınma Deneyi
Elektromekanik aletlerde bu kayıplar ısınma sebebiyle
ortaya çıkarlar. Çevreyle ısı alış verişi dengeleninceye kadar alet ısınmaya devam eder. Bu alışveriş esnasında ısı64 Kasım - Aralık 2015
Alternatif akım bobinlerin çektiği akımı ve etkin gücü
ölçmek için bir wattmetre kullanılır. Solenoidlerde güç ve
direnç testi aynı deney seti üzerinde yapılabilir. Bir seçici
anahtar kullanarak bobinin hem güç değerini hem de direnç değerini ölçmek olanaklıdır. Bobinin direnç ortalama sargı sıcaklığı değerini belirlemek için ölçülür. Bobin
yüzey sıcaklığı bir termometre yardımıyla ölçülür.
Doğru Akımla Çalışan Bobinlerin Deneyi
Doğru akım bobinlerinde uygulanan gerilim ile çekilen
akımın çarpımı etkin güç değerini, bu iki değerin bölümü
bobin direnç değerini verdiği için herhangi bir seçici
anahtara gerek yoktur, bu nedenle yalnızca bir açma kapama anahtarı kullanılır. Yapılması gereken şey, uygun
zaman aralıklarına gerilim ve akım değerlerini okuyup
kaydetmektir.
Bu deneyde de aynı şekilde ortam sıcaklığı ve direnç artışından faydalanılarak bobin ısınması hesaplanabilir.
Doğru akım bobinlerde çekilen tüm güç bakır kayıplarına
gittiğinden demir kaybı ve güç faktörü hesabı söz konusu
değildir.
3.2. Kuvvet Deneyleri
Kuvvet deneyi, solenoid bobinlerin çekirdeği tutma kuvveti (statik kuvvet) için yapılır. Çekirdeği çekme kuvveti
dinamik bir kuvvet olduğundan özel bir deney
düzeneğiyle ya da bir model öngörüsü ile belirlenebilir.
Ancak tutma kuvveti de solenoid bobinin performansı
hakkında çok önemli bilgiler verir. Şekil 5’de solenoid bobinin tutma kuvvetini belirlemek için özel olarak hazırlanmış deney düzeneği görülmektedir.
www.otomasyonrehberi.com
MAKALE
4. Tasarım
Tasarımda, hesaplarla iyi bir sonuç elde etmenin yanında ortaya çıkan prototipin üretilebilir olması da göz
önünde bulundurulmalıdır.
Solenoid bobinin tasarımında önceden belirlenmesi gerekenler,
- Manyetik akı yoğunluğu
Şekil 5. Kuvvet deneyleri özel aparatı
3.3. Ölçümler
3.3.1 Isınma Deneyi
Yapılan ısınma deneylerinin sonuçları aşağıdadır. Görüldüğü gibi doğru akımla çalışan bobin en çok ısınan bobindir. Bu da şunu göstermektedir ki doğru akımla çalışan bobinler çekirdeği çektikten sonra enerjilerinin çoğunu ısınmaya harcarlar.
- Çekim kuvvetinin en büyük değeri
- Armatür şekli
- Bobin çapı
- Sargıların ne kadar ısınacağı
- Manyetik malzemenin analizi
şeklinde sıralanabilir. Bu parametreler belirlenirken, optimizasyon adına, teorik hesapların yanında daha çok
ampirik hesaplar belirleyici olur. İletken çapı, bobinin genişliği ve yüksekliği, sarım sayısı gibi parametreler; uygulanacak gerilime, istenen çekim kuvvetine ve solenoidin
gücüne göre belirlenir. Bu değerler bobinin az çok ekonomik boyutlarını ve de ısı dağılımını da belirler.
Şekil 6. 24VAC, 24VDC ve 230VAC bobin sarım ısınma
grafikleri
3.3.2 Kuvvet Deneyi
Yapılan kuvvet deneyinin ölçümleri aşağıdadır. Yine görülmektedir ki doğru akımla çalışan bobinin kuvveti en
yüksektir. Bunun nedeni alternatif akımla çalışan bobinlerin çalışmaya başladığı anda kalkış akımı çektiği için ilk
andaki çekme kuvveti yüksektir fakat daha sonra daha
düşük bir kuvvetle çekirdeği yukarıda tutar. Doğru akımla çalışan bobinlerde ilk çalışma anındaki akımla tutma
akımı aynıdır. Başta gereken büyük kuvveti sağlayabilmesi için tasarlarken buna göre yüksek kuvvete göre tasarım yapılır.
www.otomasyonrehberi.com
Şekil 7. Makara boyutları
Kasım - Aralık 2015
65
MAKALE
Tablo 2. Tasarım çıktıları
Şekil 10. Manyetik alan analizi sonucu
4.1. Tasarlanan Ürünün Analizi
Manyetik alan analizi programı hesapları sonucunda elde edilen kuvvet değerleri aşağıdaki gibidir.
Tablo 3.Manyetik kuvvet değerleri
Şekil 8. Tasarlanan bobinin 3D programda görünümü
Şekil 11. Yeni tasarlanan bobin için sarım ısınma grafiği.
SONUÇ
Bu çalışmada temel denklemler ve dinamik denklemler
verilerek, yapılan deneyler anlatıldıktan sonra elde edilen sonuçları verilmiş, manyetik alan analizi yapılmış, tasarım adımları anlatılmıştır.
Tasarlanan solenoid bobine de diğer bobinlere uygulanan performans analizi deneyleri yapılmıştır. Bu deneyler sonucunda istenilen değerlere yakın sonuçlar elde
edilmiştir.
Şekil 9. Tasarlanan ürüne manyetik analiz programının uyguladığı ağ yapısı.
66 Kasım - Aralık 2015
-Yeni tasarlanan bobinlerde %20 oranında ısınma probleminde iyileştirme yapılmıştır.
-Deneyde ölçülen kuvvet değeri ve analizde ortaya çıkan
kuvvet değeri arasında %5 bir yakınlık bulunmaktadır.
www.otomasyonrehberi.com
MAKALE
Tasarlanan bobinin performansı beklendiği gibidir.
k - Yay katsayısı [N/m]
Tasarlanan bobinde ısınma açısından bir iyileşme sağlandığından ürünün ömründe bir uzama sağlandı ve
ürün kalitesinde bir artış gerçekleştirildi.
Δx - Yay sıkışma miktarı [m]
Pç - Çıkış basıncı [pascal]
d - Orifis çapı [m]
Fç - Çıkış kuvveti [N]
Fba - Giriş basıncının çekirdeğin altına uyguladığı kuvvet
[N]
Fb - Bobin çekme kuvveti
Wç - Çekirdeği çekmek için yapılan iş
i - Bobinin çektiği akım[A]
h - Bobin yüksekliği [mm]
di - Bobin iç çapı [mm]
Şekil 12. Mevcut-Yeni Tasarlanan bobin ısınma karşılaştırması
KAYNAKLAR
[1] BISHOP H. R. “ The Mechatronics Handbook”, 2002,
Chapter 20 FEURİCH, H., “Saniteartechnik”, Krammer
Verlag, 1995.
[2] Url- 1 < http://www20.uludag.edu.tr/~mtd >, alındığı tarih 10.05.2014
[3] BAYAT F, TEHRANİ A. F. , DANESH M. , Department of
Mechanical Engineering, Isfahan University of Technology, “Static and Dynamic Simulation of a Proportional
Control Valve Using ANSYS/Emag “ , Proceedings of the
2011 IEEE International Conference on MechatronicsApril 13-15, 2011, Istanbul, Turkey
do - Bobin dış çapı [mm]
dort - Ortalama bobin çapı [mm]
kw - Dolgu faktörü
lort - Ortalama sargı boyu (m)
a - Sargı kesiti yüksekliği (mm)
b - Sargı kesiti genişliği (mm)
ÖZGEÇMİŞ
Ender OĞUZ
ḱ 2 - Sargının ölçülen son sıcaklığı
1988 yılı Kocaeli doğumludur. 2012 yılında İTÜ. Elektrik
Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümünü
bitirmiştir. 2013 Güz yarıyılımda Kocaeli Üniversitesi
Elektrik Mühendisliği Bölümü yüksek lisans eğitimine
başlamıştır. 2012 yılı Ağustos ayından beri SMS TORK
Sanayi Malzemeleri ve Üretim A.Ş. firmasında ARGE biriminde Elektrik Mühendisi olarak çalışmaktadır.
ḱ 1 - Sargının başlangıç sıcaklığı
Yaşar MUTLU
R2 - Deney sonunda ölçülen sargı direnci
1980 İran doğumludur. 2009 yılında İTÜ Makina
Mühendisliği Bölümünü bitirmiştir. 2011 yılında İTÜ
Makina Mühendisliği Isı-Akış Yüksek lisans programını
bitirmiştir. Şu anda İTÜ Makina Mühendisliği Doktora
Eğitimi devam etmektedir. 2012 yılı Ocak ayından SMS
Sanayi Malzemeleri ve Üretim A.Ş. firmasının AR-GE birimini yönetmektedir.
SEMBOLLER
R1 - Deneye başlamadan önce ölçülen sargı direnci
Pg - Giriş basıncı [pascal]
Fbü - Çekirdeğin üstünden etkileyen kuvvet [N]
D - Çekirdek çapı [m]
Fk - Çekirdek kütle kuvveti [N]
Fy- Yay Kuvveti [N]
mç - Çekirdek kütle [kg]
g - Çekirdek Özgül Ağırlık [m/s2]
www.otomasyonrehberi.com
Kasım - Aralık 2015
67
68 Kasım - Aralık 2015
www.otomasyonrehberi.com