Devamını Oku.. - Doğan Sürücü Kursu
Transkript
Devamını Oku.. - Doğan Sürücü Kursu
GÜVENLi SÜRÜŞ TEKNiKLERi 2 ÖĞRENCi EL KiTABI EGM Katalog No Proje Danışmanı Proje Koordinatörü Hazırlayanlar : : Prof. Dr. Semiha AYDIN : Deniz HALICI ÇELİK : Hikmet GÜLEÇ, Halil ULUDAĞ Adem İNANÇ Fikret GÜNDÜZ Esat SARI, İlhan BULCUN Grafik Tasarım : TAVOOS Baskı : 1. Baskı, 2012 GÜVENLi SÜRÜŞ TEKNiKLERi 2 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Dairesi Başkanlığı Necatibey Cd. No: 70 Çankaya / Ankara te.: 0312. 412 14 27 faks: 0312. 425 43 15 e-posta: [email protected] ÖĞRENCi EL KiTABI İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ................................................................................................ 5 SUNUŞ ....................................................................................................... 10 ÖĞRENCİ KAZANIMLARI .......................................................................... 12 1. BÖLÜM TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ ........................................................ 15 1- Trafik Sistemi, Güvenli Sürüşün Tanımı ve Önemi ................................... 15 1.1 Trafik Sistemi ve Sistem Güvenliğinin Önemi ........................................ 15 1.2 Neden Güvenli Sürüş? .......................................................................... 18 1.3 Güvenli Sürüş Nedir? ........................................................................... 22 2- Güvenli Sürüş Öncesi Taşıtın Dışında ve İçinde Yapılacak Güvenlik Kontrolleri ................................................................................................... 23 2.1 Güvenli Sürüş Öncesi Taşıtın Dışında Yapılacak Güvenlik Kontrolleri .. 23 2.1.1 Taşıtın Etrafının ve Kaportanın Kontrol Edilmesi ................................ 23 2.1.2 Taşıtın Altının Kontrol Edilmesi ........................................................... 24 2.1.3 Lastiklerin Kontrol Edilmesi ................................................................ 24 2.1.3.1 Lastiklerin Teknik Anlamda Önemi ve Kontrolü ............................... 24 2.1.3.2 Lastiğin İşlevleri ............................................................................. 25 2.1.3.3 Lastiklerin Temel Bölümleri ............................................................. 26 2.1.3.4 Lastiklerin Uzun Ömürlü ve Güvenli Kullanılabilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar ....................................................................................... 27 2.1.3.5 Taşıtın Lastiklerine Zincir Takılması ................................................ 29 2.1.3.6 Hava Basıncı: .................................................................................. 31 2.1.3.7 Lastiğin Performansı ve Ömrü: ....................................................... 33 2.2 Güvenli Sürüş Öncesi Taşıtın İçinde Yapılacak Güvenlik Kontrolleri .... 34 2.2.1 Güvenli Sürüş İçin Sürücü Koltuğunun ve Başlığının Ayarlanması ... 34 2.2.2 Koltuk Başlığının Ayarlanması .......................................................... 36 2.2.3 Direksiyon Tutuş Ayarının Yapılması ve Tutuş Şekilleri ...................... 36 2.2.3.1 Direksiyon Tutuş Şekilleri ................................................................. 37 2.2.4 Avadanlıkların Kontrol Edilmesi ......................................................... 40 2.2.5 Aynaların Ayarlanması ...................................................................... 40 2.2.5.1 İç Dikiz Aynasının Ayarlanması ....................................................... 41 2.2.5.2 Sağ ve Sol Aynaların Ayarlanması .................................................. 41 2.2.6 Emniyet Kemerinin Takılması ve Taktırılması ..................................... 43 2.2.6.1 Emniyet Kemeri Hakkında Yasal Düzenleme ................................. 43 2.2.6.2 Emniyet Kemerinin Doğru Kullanımı ve Faydaları .......................... 45 2.2.6.3 Emniyet Kemeri Kullanımında Uyulması Gereken Kurallar ............. 47 2.2.7 Camların Temizliğinin ve Görüşü Engelleyen Cisimlerin Kontrolü ...... 47 2.3 Basit Teknik Kontroller ......................................................................... 48 2.3.1 Far ve Işık Donanımlarının Kontrolü .................................................. 48 2.3.2 Fren Kontrolü .................................................................................... 48 2.3.2.1 Fren Kontrolünün Aşamaları ........................................................... 49 2.3.2.2 Freni Deneyerek Kontrol Etmenin Üç Önemli Amacı ..................... 50 2.3.2.3 Frenin Etkisini Azaltan Temel sorunlar ........................................... 50 C-2.3.1 Balans Ayarı: ................................................................................. 50 2.3.2.4 Rot Ayarı: ....................................................................................... 50 2.3.3 Motor Yağının ve Soğutma Suyunun Kontrolü ................................... 51 2.3.4 Cam Silecekleri ve Suyunun Kontrol Edilmesi ................................... 52 2.3.5 Göstergelerin Tanımlanması ve Kontrol Edilmesi (Arızadan Kaynaklı Görünecek İşaretler) ................................................................................... 52 2.3.6 Taşıtın Çalıştırılmasında Dikkat Edilecek Hususlar ve Çalıştırılması (YazKış, Dizel-Turbo, Benzinli Taşıt Ayrımı) ....................................................... 54 3- Taşıtlarda Kullanılan Temel Güvenlik Donanımları ve Bu Donanımların İşlevleri ...................................................................................................... 55 3.1 ABS (Anti-Blokaj Sistemi) ..................................................................... 56 3.1.1 ABS Fren Sistemlerinin Özellikleri: ...................................................... 57 3.2. ASR (Anti Patinaj Sistemi) ................................................................... 58 3.2.1 ASR Nasıl Çalışır? ............................................................................. 59 3.3 ESP (Elektronik Kontrol Sistemi) ........................................................... 61 3.4 HAVA YASTIĞI (AIRBAG) ..................................................................... 62 3.4.1 Hava Yastığı Bulunan Arabalarda Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar 64 3.4.2Hava Yastığı Nasıl Çalışır? ................................................................. 64 3.5 Emniyet Kemeri .................................................................................... 65 DEĞERLENDİRME TESTİ ........................................................................... 67 2. BÖLÜM GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER .................... 69 1. Aşırı Hız ................................................................................................. 69 1.1 Durma Mesafesinin Uzaması ............................................................... 69 1.2.1 Hızlı Araç Kullanma ve Görüş Açısı .................................................... 72 1.3 Virajlarda uğranılan “Merkezkaç Kuvveti Etkisinin” Artması .................. 73 1.4 “Hız Körlüğünün” Yaşanması ................................................................ 75 1.5 Kazalarda Uğranılan Maddi ve Manevi Kayıpların Artması .................. 76 1.6 Yaya Kazalarında Yaya Ölüm Oranlarının Artması ................................ 76 2- Durma Mesafesi, Takip Mesafesi, Reaksiyon-Fren Mesafesi ................ 77 2.1 Reaksiyon Mesafesi: ............................................................................. 78 2.2 Frenleme Mesafesi ............................................................................... 78 2.3 Reaksiyon, Fren ve Durma Mesafeleri ................................................. 80 2.4 Reaksiyon Mesafesi Nasıl Hesaplanır? ................................................. 81 2.5 Takip Mesafesi ve Önemi: ..................................................................... 81 3. Kavşaklarda Geçiş Hakkı Kuralları ......................................................... 82 4. Öndeki Aracı Geçme Kuralları-Sollama ................................................. 84 5. Uykusuz-Yorgun Araç Kullanma ............................................................ 84 6. Kırmızı Işık İhlali ..................................................................................... 84 7- İklim ve Yol Koşullarını Dikkate Almamak .............................................. 86 7.1 Niçin Kış Lastiği Kullanılmalıdır? ............................................................ 87 7.2 Kış Sezonunda Dikkat Edilmesi Gereken Özel Hususlar ...................... 87 7.3 Aracınızı Nasıl Kullanmalısınız? ............................................................ 88 8- Geçiş Üstünlüğünün Kullanılmasında Yapılan Hayati Hatalar ............... 88 3. BÖLÜM GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI ........................... 91 1-Emniyet Kemeri Simülatör Aracı Alıştırması ............................................. 91 1.1 Uygulama Öncesi Alınması Gereken Güvenlik Önlemleri .................... 92 1.2 Uygulama İçin Gerekli Araç Gereçler: ................................................. 92 1.3 Emniyet Kemeri Simülatörü Eğitiminin Kazanımları .............................. 93 2- BİNEK OTOMOBİLLE YAPILACAK UYGULAMALAR ........................... 93 2.1 Uygulamalarda Yer Alacak Görevliler ve Görevleri: ............................. 93 2.2 Uygulamalarda Alınacak Genel Güvenlik Tedbirleri ............................ 94 2.3 Uygulama İçin Gerekli Araç-Gereçler .................................................. 94 3- Durma Alıştırması .................................................................................. 95 3.1 Alıştırma Öncesi Bilinmesi Gereken Temel Bilgiler ............................... 95 3.2 Fren Kontrolü ....................................................................................... 96 3.3 Klasik Fren Sistemli Araçla Yapılacak Frenleme ve Manevra Alıştırmaları ........ 97 3.3.1 Kaygan Zeminde Klasik Fren Sistemli Araçla Panik Fren Çalışması .. 97 3.3.2 Klasik Fren Sistemli Araçla Panik Fren Esnasında Manevra .............. 97 3.4 ABS ‘ li Taşıtla Yapılacak Frenleme ve Manevra Alıştırmaları ................ 97 3.4.1 ABS’li Taşıtla Fren Uygulaması ........................................................... 97 3.4.2 Kuru Zeminde ABS’li Taşıtla Fren Çalışması ...................................... 97 3.4.3 Kaygan Zeminde ABS’li Taşıtla Fren Çalışması ................................ 98 3.4.4 ABS’li Taşıtla Panik Fren Esnasında Manevra Çalışması .................. 98 4- YAKIN TAKİP ALIŞTIRMASI .................................................................. 98 4.1 Uygulama için Gerekli Araç-Gereçler .................................................. 98 5- DURMA VE PARKETME ALIŞTIRMASI ................................................. 98 5.1 Durma Alıştırması ................................................................................. 98 6- Parketme Alıştırması .............................................................................. 99 6.1 Sağ Geriye Paralel Park Alıştırması ...................................................... 99 6.2 Sağ İleri Dikine Park Alıştırması .......................................................... 100 6.3 Sağ Geriye Dikine Park Alıştırması ..................................................... 100 7. TEHLİKE ANINDA ENGELDEN KAÇMA ALIŞTIRMASI ........................ 100 7.1 Tehlike Anında Engelden Kaçma Uygulamalarında Yapılan Yanlış Hareketler ................................................................................................. 100 1.2 Yanlış Uygulanan Fren Hareketi .......................................................... 101 7.3 Tehlikeden Kaçış Hareketi Alıştırması ................................................. 102 7.3.1 Tehlikeden Kaçış Hareketi Alıştırması Eğitim Parkuru ...................... 102 7.3.2 Kuru Zeminde Tehlikeden Frenli Kaçış Uygulamasının Hedef Davranışları ............................................................................................... 103 7.3.3 Kaygan Zeminde Tehlikeden Frenli Kaçış Uygulamasının Hedef Davranışları; .............................................................................................. 104 7.4 Tehlikeden Frensiz Kaçış Alıştırması ................................................... 104 7.4.1 Frensiz Engelden Kaçma Alıştırması Eğitim Parkuru ........................ 105 7.4.2 Tehlikeden Frensiz Kaçış Hareketinin Uygulaması ........................... 106 7.4.3 Tehlikeden Frensiz Kaçış Uygulama Örneği .................................... 106 7.4.4 Tehlikeden Frensiz Kaçış Uygulamasının Hedef Davranışları .......... 107 8 - KAYGAN ZEMİNDE SÜRÜŞ TEKNİKLERİ .......................................... 107 8.1 Kaygan Zemin Nedir ve Nasıl Oluşur? ................................................ 108 8.2 Islak Zeminde Sürüş ........................................................................... 108 8.3 Karlı - Buzlu Zemin ve Sürüş .............................................................. 110 8.4 Kaygan Zeminde Araç Kullanma ........................................................ 111 8.5 Kaygan Zeminde Yapılması Gerekenler: ............................................ 112 8.6 Fren mesafesini artıran (tekerleklerin daha kolay kilitlenebileceği) etkenler. .................................................................................................... 112 8.7 Fren mesafesini azaltan etkenler: ....................................................... 112 9- Folyo (Kaygan Zemin) Üzerindeki Eğitimler. ......................................... 112 9.1 Folyo Üzerinde Fren Çalışmaları Hedefleri .......................................... 114 9.2 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Alıştırması .............................. 114 9.3 Eğitim Alanının Hazırlanması .............................................................. 114 9.4 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Hareketinin Uygulanması ....... 114 9.5 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Hareketi Uygulama Örneği .... 116 9.6 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Hareketinin Hedef Davranışları ....... 117 9.7 Folyo Üzerinde Frensiz Engelden Kaçış ............................................. 117 9.8 Folyo Üzerinde Yapılacak Alıştırmalar İçin Parkur Örnek .................... 118 9.10 Folyo Üzerinde Frensiz Engelden Kaçış Hareketi Hedef Davranışları 119 10- Yarı Kaygan Zemin Yarı Folyo Üzerinde Frenaj-Spin (Kendi Ekseni Etrafında Dönme) Uygulaması .................................................................. 119 10.1 Yarı Kaygan Yarı Folyo Üzerinde Frenaj-Spin Uygulaması Eğitim Alanı ....... 120 10.2 Yarı Islak Zemin (Yarı Folyo) Üzerinde Frenaj Uygulaması ve Araç Doğrultusunun Muhafaza Edilmesi ........................................................... 121 PANİK FRENAJ UYGULAMASINA DEAM EDİLMESİ HALİNDE TAŞIT DAHA KAYGAN ZEMİN İSTİKAMETİNE SPİN ATMAYA BAŞLAR VE HZIINI KAYBEDİNCEYE KADAR SPİNE DEVAM EDER ...................................... 121 ÖN TEKERLEKLER KONİ HİZASINA GELDİĞİNDE BIRAKILMAMAK ÜZERE TAM PANİK FRENAJ UYGULANIR .................. 121 TAŞIT SOLA DOĞRU SPİN HAREKETİ BAŞLATIR .................................. 122 TEKRAR PANİK FRENAJ ......................................................................... 122 PANİK ....................................................................................................... 122 FRENAJ .................................................................................................... 122 FREN BIRAKILIR DİREKSİYON HAFİFÇE SOLA ÇEVRİLİR .................... 122 TAŞIT DÜZ POZİSYON ALIR. HAREKET TAŞIT DURUNCAYA KADAR TEKRARLANIR ......................................................................................... 122 10.3 Yarı Islak Zemin-Yarı Folyo Üzerinde Frenaj Hedef Davranışlar ........ 123 11- SLALOM UYGULAMALARI ................................................................ 123 11.1 Slalom Uygulamasının Amacı ............................................................ 123 12- SÜRPRİZ PARKUR ALIŞTIRMASI ...................................................... 127 12.1 Sürpriz Parkur Uygulama Örnekleri ................................................... 128 13- YAKIN İLERİSİ GÖRÜNMEYEN VİRAJ .............................................. 129 13.1 Eğitim Alanının Hazırlanması ............................................................. 131 13.2 Yakın ilerisi görünmeyen viraj uygulaması ........................................ 131 13.3 Yakın İlerisi Görünmeyen Viraj Uygulaması Hedef Davranışları ........ 132 14 “D” PARKURU ALIŞTIRMASI ............................................................... 132 14.1 Eğitim Alanının Hazırlanması ............................................................. 133 14.2 “D” Parkuru Uygulaması ................................................................... 133 14.3 Savrulma ve Kaymalar ...................................................................... 133 14.3.1 Arka Tekerlek Kayması ................................................................... 134 14.3.2 Ön Tekerlek Kayması ..................................................................... 134 14.4 “D” Parkuru Uygulaması Hedef Davranışları ..................................... 135 15- GERİ GİTME TEKNİKLERİ VE ANİ DÖNÜŞ ALIŞTIRMALARI ........... 135 15.1 Geri Gitme Teknikleri ......................................................................... 135 15.2 Ani Dönüşler (El Freni ile Dönüş) ...................................................... 137 16- SKİD CAR ARACI İLE YAPILACAK ALIŞTIRMALAR ......................... 139 16.1 Skid Car Aracı Uygulamaları İçin Gerekli Araç Gereçler ................... 139 16.2 Skid Car Eğitiminin İçeriği ................................................................. 140 16.3 Skid-Car Eğitiminin Amacı ................................................................ 141 16.4 Skid Car’ın Temel Amaçları; .............................................................. 142 16.5 Skid-Car Uygulaması. ....................................................................... 143 16.6 Kalkış ................................................................................................ 143 16.7 Önden Kayma ve Kontrolü ................................................................ 144 16.8 Arkadan Savrulma-Kayma ve Spin Uygulaması ............................... 145 16.9 Kayma Kontrolü (Sağ-Sol) . .............................................................. 146 16.10 Panik Frenle Birlikte Manevra .......................................................... 148 Bir ülke için gelişmişliğin önemli göstergelerinden biri toplumun eğitim düzeyidir. Eğitime gereken önemi vermeyen toplum ya da topluluklar gelişme yolunda beklenilen adımı atamayacaklardır. SUNUŞ Yaşadığımız çağ gelişen bilim ve teknolojinin yarattığı değişimlere sahne olurken, toplumun beklentileri değişmekte, kurum ve kuruluşların temel görevlerinin yanında bu görevleri profesyonellik esaslarına göre, hizmet ve vatandaş odaklı yapmaları beklenmektedir. Türk Polis Teşkilatı nitelikli personel yetiştirilmesi konusunda ciddi bir gayret içerisindedir. Sağlanan imkânlar, hazırlanan ders programları ile 250.000’e yakın personeli olan Polis Teşkilatı’na katılacak yeni mensupların çağdaş polislik anlayışına uygun olarak görev yapacak şekilde yetiştirilmesi hedeflenmektedir. 2005 yılında Emniyet Teşkilatı Kanunu’nda yapılan değişiklikle, 4 yıllık fakülte mezunlarının polis olmalarının önü açılarak Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlükleri kurulmuştur. Meslek tercihini polislikten yana kullanarak, Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlükleri’nden mezun olan polislerimiz, çeşitli üniversitelerin farklı bilim alanlarında kazanılmış bilgi birikimi ile mesleki eğitimle edinilen bilgi, beceri ve çalışma disiplini ile Teşkilatımıza artı bir değer katacaklardır. Eğitimlerin değişen şartlara göre sürekli güncellenme gerekliliği vardır. Polis meslek eğitiminde de eğitim biliminin gerekleri ile deneyimlerin harmanlanması yeni bir oluşumu kaçınılmaz kılmıştır. Bu amaçla 2012-2013 eğitim-öğretim yılında başlanmak üzere polis meslek eğitimleri, eğitim programları, ders kitapları, alan eğitimi (staj), uygulamalı eğitimler ve durum eğitimi kısaca eğitimi oluşturan tüm değişkenleri ile geliştirilmiştir. 2012 yılında yenilenen ders programı ile, • Alan eğitimi ile okulda verilen eğitimler gerçek yaşam ile pekiştirilecek, • Alan eğitimi biten polis adaylarının tekrar okula dönerek teori ile gerçek yaşamın karşılaştırma yapmalarına imkân tanınacak, • Öğrenci ve eğitici için ayrı ayrı hazırlanan ders kitapları ile öğrenen merkezli eğitim benimsenecek, • Polis Savunma Taktikleri ve Silah bilgisi ve Atış derslerinin saatleri arttırılarak daha fazla uygulama yapılması sağlanacak, • Durum Eğitimi ile polisin gerçek hayatta karşılaşacağı olaylar senarize edilerek, yaparak ve yaşayarak öğrenmeleri sağlanacak, • Sınıf kapasiteleri azaltılarak, sınıf içi uygulamalara daha fazla zaman ayrılabilecektir. Yeni bir yaklaşımla hazırlanan ve bilimsel özellikleri ile fark yaratan polis meslek içi eğitimlerinin yarının polislerinin yetiştirilmesinde büyük katkı sağlayacağı kuşkusuzdur. Alanında uzman eğitim bilimciler, meslek uzmanları ve tasarımcılar ile hazırlanan Polis Meslek Eğitimi Ders Kitapları 6 modülde ve toplam 12 farklı kitap olarak dizayn edilmiştir. Öğrenci ve eğitici için ayrı etkinlik ve içerikler ile hazırlanan kitaplarda öğrenen merkezli ve uygulama ağırlıklı bir yaklaşım izlenmiştir. Bu ders kitaplarının mesleki eğitimlerde başarıları en üst düzeye taşıması ve dünya barışına ve daha güvenli bir geleceğe hizmet etmesi dileğiyle… EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI EKİM / 2012 ÖĞRENCİ KAZANIMLARI 1. Taşıtın dış kontrolünü yapma 2. Taşıtın iç kontrolünü yapma ÖĞRENCİ KAZANIMLARI 3. Taşıtın teknik kontrolünü yapma 4. Taşıt göstergelerini doğru okuma 5. Taşıt kullanımında emniyet kemerini takma 6. Taşıtın cinsine ve hızına göre takip mesafesini ayarlamA 7. Yol ve iklim durumuna göre takip mesafesini ayarlama 8. Işıklı trafik işaret levhalarına uyma 9. Kavşaklarda geçiş hakkı kurallarına uyma 10. Durma ve park etme kurallarına uyma 11. Şerit değiştirme kurallarına uyma 12. Görme ve görülme ile ilgili kurallara uyma 13. Geçiş üstünlüğü kurallarına uyma 14. sürücüden kaynaklanan faktörleri açıklama 15. Taşıttan kaynaklanan faktörleri açıklama 16. Yolun özelliklerinden kaynaklanan faktörleri açıklama 17. iklim koşullarından kaynaklanan faktörleri açıklama 18. Aracı çalıştırma 19. Aracı durdurma 20. Aracı park etme 21. Frenli ya da frensiz tehlikeden kaçma 22. Farklı zeminlerde taşıtı güvenli şekilde kullanma 1. BÖLÜM TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ 1- Trafik Sistemi, Güvenli Sürüşün Tanımı ve Önemi 1.1 Trafik Sistemi ve Sistem Güvenliğinin Önemi Yayaların, araçların ve hayvanların karayolu üzerindeki hal ve hareketlerine “Trafik” denir. Tanımdan da anlaşılacağı gibi trafik; içinde farklı unsurları (insan, araç, yol) barındıran bir ortamdır. Trafik sisteminin parçaları n pa p arç çal alar arıı (u ar ((unsurları) nsur ns u lar aşağıdaki şekildeki gibidir. Tablo-1: Trafiğin Unsurları ve İnsan İlişkisi 16 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ Yukarıdaki trafik sistem şeması dikkatli incelendiğinde en önemli unsurun doğrudan veya dolaylı olarak “insan unsuru” olduğu görülecektir. Zira iklim koşulları dışında trafik sisteminin en önemli unsuru “insandır”. Yolları yapan, araçları yapan, yapılan araçları kullanan ve sistem güvenliğini denetleyen hep insan unsurudur. En önemli parçası insan olan bir sistemde de hata oranı yani karşılaşılabilecek risk oranı hiçbir zaman sıfır olmayacaktır. Türkiye’de yaklaşık 65 bin kilometre uzunluğundaki karayollarında meydana gelen ve her yıl binlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan trafik kazalarına neden olan unsurların başında yukarıda da bahsedildiği gibi “insan” faktörü gelmektedir. İnsan, trafikte yaya, sürücü ve yolcu olarak bulunmakta; bu üç konumda hem tehlike oluşturmakta hem de tehlikelere maruz kalmaktadır. Trafikte “insan” faktöründen kaynaklı tehlikeler arasında, sürücülük becerilerindeki eksiklik ön sıralarda yer almakta; özellikle hava ve yol koşullarının uygun olmadığı durumlarla, sürücülük becerilerindeki eksiklikler bir araya geldiğinde trafik ortamında ciddi tehlikeler yaşanabilmektedir. Her ne kadar, trafikteki tehlike durumlarında insan başrolü oynasa da, alt yapı sorunları, ‘’kara nokta’’ diye tabir edilen trafik kazasının yoğun olduğu yol kesimleri gibi trafikte tehlike oluşturabilecek diğer faktörlerin varlığının da unutulmaması gerekmektedir. Trafikte yol yapımındaki alt yapı kaynaklı tehlikelerle karşılaşılabileceği gibi, yola trafiği tehlikeye düşürecek şekilde malzeme bırakılması, hayvan sürülerine dikkat edilmemesi, aracın bakımının yapılmaması, trafik kurallarını ihlal ederek araç kullanılması, toplu taşıma araçları içerisinde veya sürücünün yanında dikkat dağıtıcı hareketlerde bulunulması, araç camından bazı maddelerin atılması, uygun olmayan noktalardan karşıdan karşıya geçilmesi gibi “insandan” kaynaklanan çok sayıda tehlike ile karşılaşma ihtimalinin hiçbir zaman göz ardı edilmemesi gerekir. Trafikteki tehlikelerden zarar görmeden, başkalarına zarar vermeden kurtulması gereken sürücülerin tehlikelere karşı kazanılan doğru davranışları, deneyim kazandıkça uygulamada otomatik davranışlara dönüşerek, bir anlamda “refleks hareketler” ya da psikomotor hareketlere dönüşür. Bir sürücünün, çevresindeki sürücülere bakarak edindiği ve doğru olduğuna inandığı yanlış sürücü davranışlarını bilimsel ve akademik bilgilerle karşılaştırarak olumlu davranışlarla değiştirmemesi halinde bir kaza ile karşılaşması muhakkaktır. Çoğu zaman sürücüler, hatalı araç kullanmaları sonucunda karşılaşabilecekleri kaza ihtimalini hiç akıllarına getirmeyerek hareket ederler ve bir kaza ile karşılaş- TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ tıklarında, neden kendi başlarına geldiğini sorgularlar. Kendi kusurlu davranışlarından çok diğer sürücü ve çevresel kusurları öne çıkarma gayretine girerler. Doğru olan hatayı tespit edip eksikliklerimizi tamamlamaya yönelik gayret içinde olmaktır. Trafik sisteminde tüm yol kullanıcılar riskin her zaman, her yerde olabileceği gerçeğini kabul ederlerse, trafik kurallarının ne kadar önemli kurallar olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Doğru uygulanan her trafik kuralı riski azaltacaktır. Trafik sisteminde hata oranının sıfır olamayacağı, tüm dünya ülkelerinin kabul ettiği “Trafik Güvenliğinin 4E Faktörü” şemasında da görülebilir. • DENETúM • Eø øúTúM EDU UCATúON ENGINEERING • ALTYAPI • MÜHENDúSL LúK HúZ. ENFORCEMENT EMERGEN NCY • ACúL YA ARDIM Tablo-2: Trafik Güvenliğinin “4E “Faktörü Trafik güvenliğinin “4E” faktörü şemasının kısaca açılımı; 1- Önce insanları bilinçlendirmek için “Trafik Güvenliği Eğitimi” verilmeli, 2- Altyapı ve yollarla, bakımlı taşıtlarla bu eğitim desteklenmeli, 3- Etkili, devamlı ve yaygın bir şekilde denetim yapılmalı, yasal düzenleme yapılmalı, 4- Trafik kazasına karışan insanlara en kısa sürede ve uygun donanıma sahip sağlık personeli ile ilkyardım hizmeti verilmelidir. Bu şemada da görüleceği gibi trafik sisteminde risk azaltılabilir ama sıfırlanamaz bir gerçektir. Tüm yol kullanıcılar bu gerçek ışığında, 17 18 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ trafikte yapacağı tüm davranışları şu iki amaç doğrultusunda ayarlamaları risk oranını azaltacaktır. Hem kendi güvenliğin hem de sistem güvenliği için trafik kurallarını öğren ve doğru bir şekilde uygula. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Trafik güvenliği sorununun büyüklüğü üzerine yapılan çalışma sonuçlarını içerir çıkarımlardan da görüleceği gibi trafik güvenliği sorunu zamanında tedbir alınmazsa oldukça büyüyecektir. Trafik güvenliği için gerekli tedbirler alınmadığı takdirde aşağıdaki kayıplar yaşanmaya devam edecektir. Sistemde senin dışındaki unsurlardan, parçalardan kaynaklanabilecek tehlikelere karşı da kuralları tedbir alarak uygula. 1.2 Neden Güvenli Sürüş? Trafik güvenliği tüm dünya ülkelerinin özelliklede geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarından biridir. Bu sorunun büyüklüğü farklı ulusal ve uluslararası çalışma sonuçlarında da kendini göstermektedir.1 1 1. “World report on road traffic injury prevention” başlıklı, 2004 yılında WHO tarafından hazırlanmış olan “Main Messages” konulu broşürden alıntı; • Karayolu trafik kazaları ortalama olarak her yıl 1.2 milyon kişinin ya da her gün 3.242 kişinin ölümüne yol açmaktadır. • Karayolu trafik kazaları her yıl 20 – 50 milyon kişinin yaralanmasına ya da sakat kalmasına yol açmaktadır. • Karayolu trafik kazaları tek başına tüm dünyada meydana gelen ölümlerin %2.1’ineyol açmakta ve ölüm nedenleri arasında 11. sırada gelmektedir. ... Doğru yönde harekete geçilmezse sorun ağırlaşacaktır • 2020 yılında karayolu trafik kazalarının dünyada ölümlere yol açan nedenler arasında 3.Sıraya yükseleceği tahmin edilmektedir. • Bu rapora göre; karayolunda meydana gelen ölümlerin düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerde %83 oranında artacağı, yüksek gelir grubundaki ülkelerde ise %27 oranında azalacağı tahmin edilmektedir. • Trafik kazalarının maliyeti çok büyüktür. Trafik kazalarının maliyetinin bir yılda: • Tüm dünyada 518 milyar ABD Doları kayba neden olacağı; • Düşük ve orta gelir grubundaki ülkeler için 65 milyar ABD dolarını aşacağı ve bunun alınan toplam gelişme yardımının üzerinde olacağı; • Düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerde gayri safi milli hasılanın %1 – 1.5’ine denk olacağı; • Yüksek gelir grubundaki ülkelerde gayri safi milli hasılanın %2’sine denk olacağı tahmin edilmektedir. 2. World Health Organization (2009) . Global Status Report on RoadSafety: Time for Action. Geneva: WHO Press.(www.who.int/violence_injury_prevention/road_safety_status/2009) • Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, ölüm nedenleri arasında trafik kazaları; • 2004 yılında 9. sıradadır. • 2030 yılında 5. sıraya yerleşecektir Ülkemizde kayıtlı olan taşıt sayısını göz önüne alacak olursak; taşıt sayısından çok daha fazla sürücünün aktif olarak taşıt kullandığını görebiliriz. Her yıl artan taşıt ve sürücü sayısına paralel olarak da trafik güvenliğindeki risk oranı da artmaktadır. Bu bağlamda, sürekli trafiğin içinde yirmi dört saat esasına göre hizmet taşıtları ile güvenlik hizmeti sunan teşkilat mensuplarımızın da trafikteki risklerle karşılaşma oranı da her geçen gün artmaktadır. Teşkilatımızda kullanılan Hizmet Taşıtlarının 2006-2010 yılları arasında kayıt altına alınan ölümle, yaralamalı ve maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarına ait istatistiklerin değerlendirmelerini içerir grafikler aşağıdadır.*** 3. Türkiye’de yılda yaklaşık beş binin üzerinde vatandaşımız trafik kazalarında hayatını kaybetmekte, iki yüz bin insanımız yaralanmakta veya sakat kalmakta ve bir milyon civarında kaza meydana gelmektedir. 19 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 5670 4339 9 2006 8 10 2007 2008 ÖLÜMLÜ 946 871 807 701 659 4 0 6 0 2009 YARALAM MALI 0 2010 MAD DD7 HASARLI Grafik-1 Emniyet Teşkilatı Taşıtlarının 2006-2010 Yılları Arasında Karışmış Olduğu Kaza İstatistikleri Grafiği 13239 14000 12000 6100 10000 8000 6000 4702 YERLEĨ ĨćM YERć ćÇć YERLEĨ ĨćM YERć DIĨ 305 0 2006 279 2 2007 58 2008 69 22009 874 2000 804 4000 759 20 789 9 78 0 2010 GENEL TOPLAM Grafik-2: Emniyet Teşkilatı Taşıtlarının 2006-2010 Yılları Arasında Yerleşim Yeri İçi - Yerleşim Yeri Dışı Olarak Karıştıkları Kaza İstatistiği Grafiği 2006 2007 2008 2009 2010 GENEL TOPLAM Grafik-3: Emniyet Teşkilatı Araçlarının 2006-2010 Yılları Arasında Yerleşim Yeri İçi - Yerleşim Yeri Dışı Olarak Karıştıkları Kazalarda Yaralanma ve Sürücü Ölüm Grafiği Grafiklere dikkat edilirse 2007 yılı verilerine göre tavan yapan emniyet hizmetlerinde kullanılan taşıtların karışmış olduğu trafik kazalarında 2008 yılından itibaren genel toplam itibari ile bir azalma olduğu görülmektedir. Diğer taraftan yaralanmalı trafik kazalarına karışma oranı artmaya devam etmiştir. Emniyet taşıtlarının son üç yıl içerisinde karışmış olduğu yaralanmalı trafik kaza sayısında ve buna bağlı olarak da yaralı sayısında artış dikkat çekicidir. Bir diğer tespit edilen nokta ise yerleşim yeri içinde kazaya karışma oranının yerleşim yeri dışındaki kazaya karışma oranlarına göre oldukça yüksek olmasıdır. Tüm bu çıkarımlardan sonra genel itibari ile Emniyet Taşıtlarının kazaya karışma oranlarında görülen düşüşteki önemli nedenlerden biri de Trafik Eğitim ve Araştırma Daire Başkanlığı bünyesinde düzenlenen “İleri ve Güvenli Sürüş Teknikleri Eğitimleridir”. Güvenli Sürüş Teknikleri Eğitimlerinde, trafik ortamında karşılaşılabilecek “tehlike ve engeller” simülatörler, simülasyon ve diğer ders materyalleri ile gerçeğe en yakın şekilde hazırlanmaktadır. Ders materyalleri ile oluşturulan parkurlarda gerçek trafikte sürücünün karşısına çıkabilecek bütün tehlikeli durumlara karşı güvenli alanlarda oluşturulan uygulamalar ile sürücüde doğru davranışlar geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, eğitimin kendisi de yapısı itibariyle, deneyimsiz sürücüler için tehlike unsurları içerebilmektedir. Güvenli sürücü davranışları konusunda yetersiz, eksik ya da yanlış bilgisi olan sürücüler kursiyer olarak aldıkları bu eğitim sırasında karşılaştıkları gerçeklerin 10–20 yıllık, doğru tecrübelere eşdeğer olduğu söylenebilir. Araç ve insan faktörleri birleştiğinde, uygulamalı eğitimlerde doğru sürücü davranışları eksik olan sürücü eksikliklerini tartışmasız olarak görmekte ilk turlarda hatalı olarak davranış sergilediği için tehlike daha fazla ortaya çıkmakta ve insanın trafikte en az hata ile bulunmasına yönelik olan güvenli sürücülük davranışları önem kazanmaktadır. Esasen, Güvenli Sürüş Teknikleri Eğitimleri ile gerçek trafik ortamının birbirine benzediği tartışmasızdır. Şöyle ki; eğitimler sırasındaki olası tehlike durumlarını algılama, katılımcı grubun yaş, psikolojik ve fizyolojik özelliklerine göre farklılıklar göstermekte olup, aynı durum gerçek trafik ortamı için de geçerlidir. Trafik ortamında da sürücüler doğal olarak farklı cinsiyet, yaş grubu, trafik kültürleriyle bulunmaktadırlar. Sonuçta, hem eğitim alanında hem de trafikte sürücünün aldığı kararlar ve davranışlar kendisi ve çevresi için tehlikeyi ortaya çıkarmakta veya ortadan 21 22 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ kaldırmaktadır. Ya da kendisi dışında oluşan tehlikelerin içinde olup, olmama yeterliliğini ortaya koymaktadır. Güvenli sürüş teknikleri eğitimlerinde, gerçek trafik ortamında karşılaşılabilmesi mümkün olan tehlike ve engellere uygun senaryolar oluşturulmaktadır. Güvenli Sürüş Parkurlarına ve alanları içerisine engel olarak farklı materyaller ve malzemeler konulabilmektedir. Bu malzemeler, günlük yaşantı içerisinde karşılaşılan malzemelerden farklı olmamakta, trafik konisi, sandık, çöp tenekesi, araç, plastik manken gibi farklı objeler seçilmektedir. Boyutları ve içerdiği anlamların önemi fazla olmasa da, konulduğu yerin mesafesi ve uygulanan senaryoya göre gerçek bir tehlike ve engel olarak sürücüde algı netliğinin sağlanmasına yönelik olarak önem kazanmaktadır. Güvenli sürüş teknikleri eğitiminin diğer aşamalarında olduğu gibi bu aşamada da günlük yaşantımızda fark etmediğimiz veya gözden kaçırdığımız küçük ayrıntıların zamanı ve yeri geldiğinde ne kadar büyük engel ve tehlike teşkil ettiği kazalara sebebiyet verdiği, kaza oluşumu başlangıcı nedenleri olarak bu ayrıntıları dikkate alarak sergileyeceğimiz, güvenli sürücü davranışları ile nasıl kurtulacağımız gösterilmektedir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Sürücünün, sürüşün her anında araca tam olarak hâkim olması, riskleri fark etmek, taşıt dışında gelişen olaylara en seri şekilde zamanında doğru tepki vererek cevap vermesidir. Ancak, yetenek ve beceriler açısından üstün durumda olmak; trafikte güvende olmak anlamına gelmemektedir. 2-Güvenli Sürüş Öncesi Taşıtın Dışında ve İçinde Yapılacak Güvenlik Kontrolleri Güvenli sürüş; yeterli trafik ve teknik bilgiye sahip olmaya ilave olarak taşıtı tanıma, taşıtın dışında ve içinde yapılacak güvenlik kontrollerini de kapsar. Güvenli sürüşün ancak ve ancak gerekli güvenlik kontrolleri yapılmış taşıtla, doğru oturma pozisyonunda yapılabileceği asla unutulmamalıdır. Bu bağlamda sürüş güvenliği için, bir sürücünün kullanacağı taşıtın dışında ve içinde yapması gereken kontroller, kontroller sırasında tespit edilen eksikliklerin bazılarının giderilmesine yönelik çözüm şekillerinden, güvenli sürüşün vazgeçilmezlerinden olan güvenlik donanımları ve bunların doğru kullanımları anlatılacaktır. Tablo-3: Güvenli Sürüş Öncesi Taşıtta Yapılacak Kontrol Adımları 1.3 Güvenli Sürüş Nedir? Meydana gelebilecek riskleri önceden algılayıp (öngörerek) , doğru zamanda doğru çözümü uygulayıp, bunu refleks haline getirerek hem kendinin hem de trafikteki diğer insanların canını, malını ve zamanını korumaya yönelik taşıt kullanma tekniğidir. Taşıtın doğru yerde, doğru pozisyonda ve olması gerektiği sürede intikalinin en güvenli şekilde sürücü tarafından sağlanması, sürücünün aracı ve aracın limitlerini tanımasıdır. 2.1 Güvenli Sürüş Öncesi Taşıtın Dışında Yapılacak Güvenlik Kontrolleri • Taşıtın Dışında Gözle Yapılacak Kontroller 2.1.1 Taşıtın Etrafının ve Kaportanın Kontrol Edilmesi Öncelikli olarak her taşıt sürücüsü görevi devraldığında sürücü kapısından başlayarak, aracın etrafında tam bir tur tamamlanacak şekilde gözle genel bir kontrol yapması gerekmektedir. Bu kontrol, sol 23 24 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ taraftan taşıta binen sürücünün sağ tarafta göremeyeceği problemleri görmesi açısından önemlidir. Hizmet taşıtları pratikte farklı saat dilimlerinde çalıştırıldıkları gibi yirmi dört saat çalıştırılan birimlerde vardır. Belirli sürelerde görev bitiminde, daha önceden belirlenmiş alanlara park edilen hizmet taşıtlarının hem bırakılırken hem de alınırken kaportada herhangi bir zararın olup olmadığı kontrol edilmelidir. Aksi durumlarda park yerinde olabilecek bu tarz zararların sorumlularının tespit edilmesi ve zararın tanzim edilmesi zorlaşacaktır. 2.1.2 Taşıtın Altının Kontrol Edilmesi Taşıtın altında her hangi bir sıvı akıntısının olup olmadığı, taşıtın hareketini engelleyecek, tehlikeye sokabilecek taş, çivi ya da herhangi bir canlı bulunup-bulunmadığı çıplak gözle kontrol edilmelidir. Terör riski olan bölgelerde taşıtın altının kontrol edilmesi herhangi bir patlayıcı ve tuzaklama belirtilerinin görülmesi açısından da faydalıdır. 2.1.3 Lastiklerin Kontrol Edilmesi Taşıtın etrafında yapılan kontroller sırasında lastiklerin hava basınçlarının yeterli olup-olmadığı, lastiğin ön ve arkasında kesici, delici ya da hareket kabiliyetini engelleyebilecek herhangi bir cismin bulunupbulunmadığı kontrol edilmelidir. 2.1.3.1 Lastiklerin Teknik Anlamda Önemi ve Kontrolü Lastik, taşıtlar için konfor ve performans sağlamanın yanında, aracın toplamda mekanik ve teknolojik ömrünü etkileyen ve zeminle temasımızı sağlayan temel parçasıdır. Sürücü, yolcu, yük ve çevre için hayati önemi vardır. Lastikler, içine basılan hava yardımı ile taşıtta bulunan sürücü, yolcu ile taşınan yük açısından konforlu bir sürüş yapmasını sağlar. Lastik Teknolojisinin Tarihsel Gelişim Süreci: Tekerlek lastiğinin ilk adımı J.B.Dunlop’un oğlunun üç tekerlekli bisikleti için tahta bir tekerlek üzerine lastik solüsyonu emprenye edilmiş (kimyasal maddelerin ahşabın bünyesine emdirilmesi) çadır bezini çivilerle tutturup hava ile şişirerek elde ettiği basit lastik modeli ile atılmıştır. Bugünkü manada lastiğin geliştirilmesi 1900 yılların başlarında gerçekleşmiştir. Bugün lastiklerde yaygın olarak kullanılan ana hammad- TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ de olan kauçuk önceleri sadece Güney Amerika’da, sonraları Malezya, Endonezya, Srilanka ve diğer Güneydoğu Asya ülkeleri ve Brezilya’da yetiştirilen kauçuk ağacından elde edilmektedir. Kauçuk önceleri değişik amaçlar için kullanılmış, ancak lastik sektöründe kullanımı kauçuğun kükürt ile pişirilip (vulkanizasyon) şekillendirmesiyle gerçekleşmiştir. Bundan sonra lastik teknolojisinde topuklara çelik teller yerleştirilmesi ve iç lastiğin geliştirilmesi ile hızlı bir gelişme başlamış ve 1920’li yıllara gelindiğinde Pnömatik tekerlek lastiğin ana maddelerine pamuktan yapılmış olan kordbezileri dahil olmuştur. Pamuktan daha mukavim kord ipliklerinin geliştirilmesi ile pamuk kord bezi yerine günümüzde yaygın olarak kullanılan rayon, polyester ve naylon gibi sentetik kat bezleri ve çelik kordlar kullanılmaya başlanmıştır. Lastiklerin sınıflandırılması ve standardizasyonu 1940’lı yıllarda lastik kesit genişliği ve jant ebadından oluşan rakam-harf grubuna dayalı lastik ebat sistemi geliştirilmesiyle başlatılmıştır. Lastik, kauçuk kord bezi ve çelik teller ile çeşitli kimyasal maddelerin birleşiminden oluşan ve aracın zemin ile konforlu, sağlam temasını ve tutunmasını sağlayan önemli bir parçasıdır. Kimyasal ham maddelerin içeriğiyle oynanması sonucu farklı amaç ve performanslarda lastikler üretilmektedir. 2.1.3.2 Lastiğin İşlevleri •Aracın değişebilen toplam ağırlığını taşımak. •Kalkış ve fren anında ortaya çıkan büyük yük transferi ile oluşan (önarka, yanal) ağırlıkla birlikte, kalkışı sağlamak, frenleme sırasında kaymaya karşı direnç göstermektir. •Yön vermek, üzerinde bulunulan yolun durumu ve iklim şartları gözetilerek kullanılan lastikler, aracın büyük bir emniyetle tutunmasını, yapılan manevra doğrultusunda güvenle yön almasını sağlar. •Zemindeki farklılıkların etkisini azaltmak, sürücünün, taşıtta seyahat edenlerin ve yükün konforunu sağlamak, aracın uzun ömürlü olması için yolun pürüzlerinin etkisini azaltmak anlamına gelmektedir. •Performansını milyonlarca lastik devri boyunca en üst düzeyde tutmak için uzun ömürlü olmak. 25 26 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 2.1.3.3 Lastiklerin Temel Bölümleri ORTA SIRT TABAN BLOĞU SIRT SU KANALLARI e) Topuk Lastiğin janta temas eden ve sıkıca bağlanmasını sağlayan bölgesidir. Lastiğin jant kısmındaki oluklu kısma tam ve sağlam olarak oturmasını, basınç kalitesinin sürekliliğini sağlar. Lastiğin jant üzerinde kayma ve sallanmasını engeller. OMUZ Üretici Firmaya Göre Değişen Lastiğin Üretim Tarihi Sembol Grubu EKSİZ NAYLON ŞERİTLER ÇELİK KUŞAKLAR RADYAL YAPILI KARKAS TOPUK DOLGUSU TOPUK TELİ DEMETİ Kuzey Amerika Ulaştırma Bakanlığı Uygunluk Sembolü Üretici Firma Adı ve Lastik Taban Avrupa Ekonomik Komisyonu Lastik TWI Lastik Aşınma Göstergesi Nominal İç Lastiksiz Kesit Oranı (Basıklık) Takviyeli Karkas (Batı Lastikleri) Radyal Yapı Jant Çapı Lastik Ölçüsü Yük İndeksi Şekil-1: Lastiğin Temel Bölümleri a) Karkas (Gövde) Lastikte bulunan bütün bölümleri üstünde taşır. Topuk çemberini içten dışa doğru sararak dönen, gövdeyi oluşturan çelik veya tekstil kumaştır. İçeride bulunan basınçlı havayı muhafaza eder, darbelere toplamda mukavemet gösterir. Yumuşak, dayanıklı ve esnek yapısı sürüşte amaçlanan konforu sağlar. b) Sırt (Taban) Lastiğin yer ile temas eden desenli bölgesidir. Konfor, sürüş emniyeti (yere tam tutunma) , fren emniyeti, yoldaki darbelere karşı dayanıklılık, uzun ömür (km olarak) ve desen yardımıyla soğutma sağlar. c) Omuz Sırt ile yanağın birleştiği ve kalın kauçuktan yapılmış bölgedir. Viraj emniyeti için hayati önem taşır. d) Yanak Lastiğin topuk ve omuz bölgesi arasında kalan, lastiğe esneklik sağlayan ve üzerinde marka ve uluslararası tanıtıcı bilgiler bulunan bölgesidir. Süspansiyon, esneklik, zeminden oluşan darbelere karşı dayanıklılık sağlar. Yük İndeksi ve Mud and Snow (Kar-Çamur Lastiği İşareti) Hız Sembolü Lastiğin Üretim Yeri Üniform Lastik Kalite Derecesi İşareti (Kuzey Amerika İçin) Lastiğin Yapısı Şekil-2: Lastiğin Kimliği 2.1.3.4 Lastiklerin Uzun Ömürlü ve Güvenli Kullanılabilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar a) Diş Derinliği Sırt bölgesi, lastiğin yola basan desenli kısmıdır. Lastik kullanımdan dolayı eskidikçe tutunması azalır. Geçen zamanda lastiğin üzerindeki desen aşınarak derinlik seviyesi düşer, performanslı ve güvenli olarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6 mm.’nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlike oluşturur. Limit olarak 1.6 mm.’nin altında diş derinliğine sahip lastiklerle trafikte yol almak ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede de kanunen yasaktır. Ancak lastiklerde istenen verimi alabilmek için diş derinliği 3mm. altına düşürmemek gereklidir, bu seviyeye geldiğinde değiştirilmesi tavsiye edilmektedir. Kış lastiklerinin güvenli diş derinliğini en az 3 mm. yaz lastiklerinin ise en az 1.6 mm olması ölçülerek takip edilmelidir. Gözle de lastiğin oluklarında bulunan işaret noktalarından kontrol edilebilir. 27 28 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Bu noktaya taban derinliği geldiğinde lastikler artık “kabak” olarak değerlendirilir. Kullanılması hayati risk taşır ve yasaktır. b) Uygun Lastik Seçimi Aracın kullanım kılavuzunda belirlenen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır. Motorlu taşıtların üretiminde test edilerek takılan jant ve lastik ebatlarına uygun olanları kullanmayı sürdürmek şarttır. c) Dört Lastik Uyumu Aracın tüm lastiklerinin yapıları, taban desenleri aynı ebat ve yapıda olmalıdır. Bu uyum sağlanmadığı takdirde, aracın aynı aksı üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmış lastik takılması halinde taşıt performansı düşer, lastik kullanım ömrü kısalır. d) Yük Endeksi ve Yükleme Şekli Taşıt taşıma kapasitesine (istiap haddi) uygun lastikler kullanılmalıdır. Limitten fazla yapılan yükleme lastiklerin çabuk ısınmasına, yanak, omuz ve topuk bölümlerinde arıza oluşmasına ve hızlı aşınmaya sebep olur. Ağırlığın dağılımı açısından dengesiz yüklemeler lastik ömrünü, toplam lastikler ya da tek tek şeklinde azaltır. Yük İndeksi Lastik Başına Yük (kg) Yük İndeksi Lastik Başına Yük (kg) Yük İndeksi Lastik Başına Yük (kg) 60 250 79 437 98 750 61 257 80 450 99 775 62 265 81 462 100 800 63 272 82 475 101 825 64 280 83 487 102 850 65 290 84 500 103 875 66 300 85 515 104 900 67 307 86 530 105 925 68 315 87 545 106 950 69 325 88 560 107 975 70 71 335 345 89 90 580 600 108 109 1000 1030 72 355 91 615 110 1060 73 365 92 630 111 1090 Yük İndeksi Yük İndeksi 74 Lastik Başına Yük (kg) 375 Yük İndeksi 93 Lastik Başına Yük (kg) 650 112 Lastik Başına Yük (kg) 1120 75 387 94 670 113 1150 76 400 95 690 114 1180 77 412 96 710 115 1215 78 425 97 730 Tablo-4: Lastik Yük İndeksi Tablosu e) Taşıt Hızı Taşıt kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığı artar. Sürtünme nedeniyle sırt kauçuğu fazla aşınır. Hız yapmak lastiğe ve taşıt mekaniğine zarar verir. Çukur ya da kasislerden önce hızı en aza düşürerek, tekerlerin dönebilmesi için frenden ayağı çekmek gerekir. f) Zemin ve İklim Şartları Bozuk yol yüzeylerinde ve aşırı sıcak aylarda lastik normale göre daha çok aşınır. Mevsim ve yol şartlarına uygun lastik seçimine dikkat etmek gerekir. Karlı zeminlerde vakumlu, buzlu zeminlerde çivili lastikler önerilmekle birlikte bu imkânların bulunmadığı durumlarda zincir kullanılmalıdır. Zincirin, mevsime uygun şekilde taşıtta bulundurulması yasal bir zorunluluktur. Emniyet hizmeti taşıtlarımızda ekstra iklim koşullarının yaşandığı durumların dışında genellikle kışlık-vakumlu lastikler kullanılmaktadır. 2.1.3.5 Taşıtın Lastiklerine Zincir Takılması Zincir satın alınırken zincir tipleri içinde birbirine paralel dizilmiş zincir yerine, baklava dilimli olanlar tercih edilmesinde yarar vardır. Baklava dilimli ya da “X” desenli olarak adlandırılan zincirler yeri daha iyi kavrar ve frenleme sırasında paralel desenlilerde olduğu gibi lastik kaygan zeminle direk temas etmez. Zincir kullanılan taşıtın lastik ebadına göre seçilmelidir. Küçük veya büyük zincirin lastiğe hiçbir faydası olmaz. Zincir markaları lastik ebatlarına göre sıralama yaparlar ve her markanın kendi sıralaması farklıdır. Bu yüzden zincirin kutusunun üzerinde lastik ölçülerine bakılarak kullanılan taşıta uygun olan tercih edilmelidir. Patinaj zinciri ve kar paleti ile maksimum 50 km/s hız yapılmalıdır. 50 km/s’nin üzerindeki hızlarda zincirin ve paletin kırılma ve kopma riski bulunur. Zincir sadece bir kuşağı koparsa aracınızın karoserine vurarak hasar 29 30 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ verebilir. Komple kopması halinde ise en büyük tehlike zincirin tekerleğin iç kısmındaki aks ve salıncaklara dolanarak tekerleğin ani olarak kızaklaması ve ön takıma zarar vermesidir. Ayrıca 50 km/s’nin üzerinde yapılan frenlerde metalin sürtünmesinden dolayı tehlike oluşabilir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 2.1.3.6 Hava Basıncı: Patinaj zinciri ve kar paleti çekişin olduğu lastiğe takılmalıdır. ABS’li araçlarda dört tekerleğe de zincir takmakta yarar vardır. ABS sensörü bir tekerlekteki kaymayı belirlediğinde, ABS beyin ünitesine o doğrultuda bilgi gönderir. Bu yüzden fren anında ABS performansını gösteremez. Virajlarda zincir takalıyken daha dikkatli olunmalıdır. Hızlı girilen virajlarda zincir lastiğin bir tarafında toplanır ve lastiğin gücüne dayanamayarak kopar. Bu yüzden zincir takılıyken ani hareketlerden ve virajlara hızlı girmekten kaçınılmalıdır. Zincir belli periyotlarda kontrol edilmelidir. Zamanla bollaşan zincirin boşluğu alınmalıdır. Böylelikle hem sürüş güvenliğiartarhem de zincirin kullanım ömrü uzar. Eğer yolda kar kalmadıysa ve buzlanma yoksa zincir veya palet çıkarılmalıdır. Çünkü bu durum yavaş gidilmesine ve konfordan ödün verilmesine neden olduğu gibi zincirin ve lastiklerin de hasar görmesine sebep olur. Özellikle zincir tekerleklerin balans ayarını olumsuz yönde etkiler. Kuru yolda uzun süre kullanıldığında rot ve rot başlarını da bozar. Bu yüzden zinciri bir daha kullanmanıza gerek kalmayacak hava koşulları oluştuğunda balans ve ön takım ayarları gözden geçirilmelidir. Zinciri daha sonra tekrar kullanmak için iyi korunmalıdır. Kar suyu ve buzu eritmek için yola atılan tuzlar metaller üzerinde yıpranmayı artırmaktadır. Zincirin ömrünü uzatmak için taşıttan çıkarılan zincir su ile durulanmalı ve kurutulmalıdır. Kuruyan zincir son kez bir bez yardımı ile silinmeli, kendi kutusuna veya alet çantasına konulmalıdır. Unutmamalıdır ki bir sonraki yıl da zincire ihtiyaç duyulacaktır. • Takmatik Tip Bir Zincir Nasıl Takılır? 1 - Çekişin olduğu lastiğin arkasından zinciri yere doğru yatırın. 2 - Esnek çelik halatın kırmızı olan bölümünü jant hizasında kilitleyin. 3 - Sarı renkli halatın ucunu sarı fosfor boyalı kilide takın. 4 - Çelik halatı geriye iterek zinciri lastiğe tam olarak oturtun. 5 - Yeşil renkli gergi zincirinin yeşil fosfor boyalı U kilitleme geçirerek kilitleyin. 6 - Yeşil gergi zincirinin yeşil fosfor boyalı plastik kılavuz yuvasından geçirerek gerdiğiniz ve ucundaki lastik kancayı çevre zincirine takın. 7 - 100 km sonra zinciri tekrar gerin. KARARINCA ŞİŞİRİLMİŞ HAVASI DÜŞÜK AŞIRI ŞİŞKİN Şekil-3: Farklı Hava Basıncındaki Lastiklerin Aldığı Şekiller Lastik hava basıncının belirlenenden az ya da çok olması, uzun önemde lastikte ve taşıtta tamiri mümkün olamayacak hasarlara yol açar. Aynı zamanda, lastiğin dengesiz olmasına ve beklenenden erken aşınmasına neden olur. Hava basıncı, taşıt hareket ettirilmeden lastik soğukken ölçülmelidir. Periyodik olarak iki haftada bir basınç ölçümü uygundur. Taşıt üreticilerinin kullanım kılavuzunda belirlediği hava basıncı değerleri lastiğe uygulanmalıdır. Şekil-3: Farklı Hava Basıncındaki Lastiklerin Aldığı Şekiller • Hava Basıncı Azalmış Veya Patlamış Lastiğin Değiştirilmesi a) Trafik Ortamında Seyir Halindeyken Lastiğin Değiştirilmesi Seyir halindeyken lastiğin havasının inmesinin veya patlamasının fark edilmesi durumunda (Diğer sürücüler tarafından uyarılması veya kontrol kaybının hissedilmesi şeklinde) dörtlü flaşör yakılarak, trafiğin el verdiği ölçüde sağ taraftaki en yakın güvenli alana (görme ve görülmenin engellenmediği, durma, duraklama ve park etmenin yasaklanmadığı, risk taşımayan alan) taşıt yönlendirilerek durdurulur. Taşıtın ve diğer yol kullanıcıların güvenliğini tehlikeye düşürmemek için şehiriçi yollarda 30 metre, şehirlerarası yollarda ise 150 metre mesafeye reflektör konulmalıdır. • Tavsiye edilmemekle birlikte lastik dönemeç veya tepe üstü gibi yerlerde değiştirilmek zorunda kalınırsa, kırmızı ışık cihazı veya 31 32 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ kırmızı renkteki yansıtıcının aracın ön ve arkasında en az 30’ar metre mesafede olacak ve diğer araç sürücüleri tarafından en az 150 metreden açıkça görülebilecek şekilde yerleştirilmelidir. • Otobüs, kamyon ve çekicilerin karayolu üzerinde arıza ve uzun süreli bırakılması halinde, normal hava şartlarında en az 150 metreden net olarak görülebilecek şekilde 150x25 cm. ebadında Avrupa Topluluğu Direktifleri ve Avrupa Ekonomik Komisyonu Regülasyonlarından ECE 70’deki teknik şartlara uygun “engel işareti” konulmalıdır. Sökülen lastiğin yerine stepne lastik takılıp, bijonlarda sökme sırasına göre aynı bijon deliğine göre boşluğu alınacak kadar yumuşakça sıkılır. Kriko ters şekilde çalıştırılarak taşıtın lastiğinin tamamen zemine basması sağlanarak kriko tamamen çıkartılır. Lastik değişimi sırasında kullanılan bijon anahtarı, kriko ve patlak lastik taşıtın ilgili yerlerine konularak sabitlenir. Dörtlü flaşörü yanar şekilde bulunan taşıtın arkasına (güvenli noktaya) bırakılan reflektör alınır. Dörtlü flaşörler kapatılıp, sol sinyal kullanılarak harekete geçilir. Patlamış lastiğin en kısa sürede ve en yakın yerde tamir ettirilmesi de unutulmamalıdır. Bu işlem o görevlilerce yapılamıyorsa da diğer sürücü bu işlemden haberdar edilmelidir. REFLEKTÖR ENGEL İŞARETİ • Bozulan araç, tehlikeli madde taşıyorsa her durumda kırmızı ışıklı cihaz kullanarak devamlı şekilde başında beklenmek suretiyle gözetim altında bulundurulmalıdır. • Yukarıda belirtilen tedbirlerin alınması tamamlanıncaya kadar araçta acil uyarı (dörtlü ikaz) lambaları varsa bu lambaları veya dönüş lambaları birlikte yakılabiliyorsa bunların yakılmalıdır. (2918 s. Karayolları Trafik Kanunu Yönetmeliğinin 135.Maddesi) Taşıtın ilgili bölümünden stepne, bijon anahtarı ve kriko bağlı olduğu alandan çıkartılarak değiştirilecek lastiğin yanına getirilir. Lastik değişimine başlamadan önce taşıtın el fren çekili olmalıdır. Bijon anahtarı ile bulunduğu yerde değiştirilecek lastiğin bijonları hafifçe (bir-iki diş) gevşetilir. Kriko değiştirilecek lastiğe yakın olan bölümdeki taşıt tabanında bulunan kriko takma noktasına takılarak, kriko yardımı ile taşıt lastiği çıkartılabilecek noktaya kadar asfaltla teması kesilir. Zeminle irtibatı kesilen ve önceden bijonları bir-iki diş gevşetilen lastiğin, bijonlar sıra ile sökülür. Bu sökme işleminde bijonların zemine bırakılması sıra ile yapılır. Bunun sebebi de sökülen bijonların takma işlemi sırasında aynı deliğe denk gelecek şekilde takılabilmesini sağlamaktır. b) Park Yerindeki Taşıtın Lastiğinin Değiştirilmesi: Karayolları dışında park halinde veya otoparkta bulunan taşıtların lastiklerinin patlaması, hava basıncının düşmesi durumlarında da yukarıda anlatılan işlemler reflektör koyma işlemi dışında aynı sıralamaya göre yapılmalıdır. 2.1.3.7 Lastiğin Performansı ve Ömrü: Sürücünün sürüş ve fren kullanım alışkanlıkları lastiğin performansını ve ömrünü etkiler. Gereksiz ani frenler, kalkış sırasında sert kalkışlar taban kısmında aşınmaları arttırır. Lastikleri kullanım neticesinde oluşacak mekanik bozuklukların tamirinin ihmal edilmemesi (Ön takım mekaniği) gerekir. İhmal, lastiklerin düzensiz aşınmasına neden olur, aşınan lastikler taşıt hâkimiyetini zorlaştırır. LASTİKLERDE YAŞANABİLECEK MUHTEMEL SORUNLAR VE SEBEPLERİ SORUN SEBEP Dört lastiğin farklı noktalarda aşınması • Rot ayarı bozuk Omuz bölgelerinde fazla aşınma • Rot ayarı bozuk • Geniş jant takılması • Hava basıncı düşük Viraj alırken ya da ilk harekette lastikten ses gelmesi • Hava basıncı düşük 33 34 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ LASTİKLERDE YAŞANABİLECEK MUHTEMEL SORUNLAR VE SEBEPLERİ Tabanın orta kısmında aşınma • Hava basıncının fazla olması nedeni ile orta kısmın şişmesi • Bozuk balans ve ön takım • Dar jant takılması Direksiyon kontrolünün zor olması • Farklı ve aşınmış lastikler • Yanlış hava basıncı • Ön düzen mekanik aksamında bozukluk Tablo-5: Lastiklerden Kaynaklanabilecek Sorunlar ve Sebepleri 2.2 Güvenli Sürüş Öncesi Taşıtın İçinde Yapılacak Güvenlik Kontrolleri 2.2.1 Güvenli Sürüş İçin Sürücü Koltuğunun ve Başlığının Ayarlanması • Koltuk Ayarı ve Doğru Oturuş Pozisyonu Araçta gözle yapılan dış kontroller tamamlandıktan sonra araca binildiğinde ilk olarak bize uygun koltuk ve başlık ayarının yapılması gerekir. Doğru oturuş pozisyonuna gelindikten sonra ayna ayarlarının, ayarlama mekaniğinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Bir aracın sürücü koltuğuna ilk defa oturduğumuzda yabancılık hissederiz. Bu yabancılık hissinin sebebi koltuğun o anki ayarlarının bizim vücut yapımıza ve kullanım alışkanlıklarımıza uymamasıdır. Sürücünün aracın koltuğunda doğru oturma pozisyonunda olması, hem direksiyon hâkimiyetinin sağlanması, hem de kaza sırasında vücudunun araç içinden veya araç dışından alacağı darbelerin en aza inmesi açısından son derece önem arz eder. Öncelikle kaza oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Oluşan bir kazada ise yaralanma ve ölümlerin sayısını en aza indirmede fayda sağlar. Aracı doğru ve güvenli sevk ve idare için aracın koltuğunda doğru oturma hayati önem taşır. Sürücü oturuş pozisyonunun doğruluğu ile orantılı olarak araca hükmedebilir. Araca binildiğinde, koltuğun ileri veya geri hareket ettirilmesi ile bacakların açıları ve ayakların pedallara (debriyaj, fren, gaz) olan pozisyonu ayarlanır. Sürücünün aracın durma ve hareket etme kabiliyetini sağlayan bu pedallara olan doğru uzaklığı (pozisyonu) araç kullanmanın olmazsa olmazları arasındadır. • Ayakların Pedallardaki Duruşu Sürücü ilk defa kullandığı bir araçta hareket etmeden önce kalçası koltuğun arka kısmına bitişik bir vaziyette iken; debriyaj ve frene kuvvetli bir biçimde bastığında dizler hafif bükük, yani hafif açılı olmalıdır. Hareket halindeyken sol ayak ise, debriyaj pedalının sol tarafında zeminde veya ayak koyma yeri varsa orada olmalıdır. Böylece sürücü viraj alırken bastığı yerden destek alabilir ve sürücü koltuğunda daha destekli oturur. http: //www.lexusmanuals.org/lexus-453.html Şekil-4: Sürücü Koltuğunda Doğru Oturma Pozisyonu Şekil 5-6: Sürücü Ayaklarının Pedallara Göre Ayarlanması 35 36 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ Sürücü kendi boyuna göre görüş açısını doğrulamak için koltuğunun yükseklik ayarını mutlaka yapmalıdır. Koltuğu ihtiyaç duyulan kadar yükseltip indirir. Ancak başımız ile tavan arasında en az 4-5 parmak kadar boşluk kalması gerekmektedir. 2.2.2 Koltuk Başlığının Ayarlanması Araçlarda sürücü ve yolcuların koltuklarının arkasında bulunan başlık bir aksesuar değil bir güvenlik donanımıdır. Çarpışma sırasında vücudun öne ve arkaya yaptığı “kırbaç hareketi” olarak adlandırılan kafa hareketi sırasında boyun ve omuriliğin zarar görmesini önleyen bir güvenlik donanımıdır. Sürücü ve yolcuların, koltukların üst kısmında bulunan bu başlıkları kendi başlarının tamamını ya da en az 2/3 ‘nü karşılayacak şekilde ayarlamaları gerekir. 2.2.3 Direksiyon Tutuş Ayarının Yapılması ve Tutuş Şekilleri Koltuğa doğru pozisyonda oturan sürücü, beraberinde doğru görüş açısı ve doğru manevra kabiliyetini kazanmış olur. Direksiyonda sürücünün doğru oturuşu, viraj alırken hakimiyetini sağlar; vücut ağırlık transferine uyum sağlayabilecek ve direksiyonun istem dışı hareket etmesi önlenecektir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ bilek 12 noktasına temas etmelidir. Bu ayarlama, aynı anda iki kol ile de yapılabilir. Ellerin direksiyonda çok yumuşak değil, ama çok sıkı da olmayacak bir kuvvetle başparmaklar üstte simide paralel kalacak şekilde, sol el ve sağ el o anki sürüşe uygun pozisyonunda direksiyon üzerine yerleştirilmelidir. Eller üstte doğru pozisyona alınırsa, riskli ve acil durumlarda kaçış için, manevra kabiliyetinde kolaylık sağlanır. Koltukla direksiyon arasında uygun bir mesafe olmalı, bu mesafe dirsekler çok açık ya da çok dik olmayacak şekilde, manevrada kolaylık sağlayacak mesafede, hafif bükülü durumda olmalıdır. İnsanların fiziki yapısı farklılıklar göstermektedir. Kiminin bacakları uzun olabileceği gibi kiminin de beden kısmı uzun olabilmektedir. Sürücüler aynı boyda olsa bile bu farklılıkları gözeterek oturuş ve tutuş pozisyonlarını kendi bedensel yapılarına göre ayarlamaları sağlıklı olandır. 2.2.3.1 Direksiyon Tutuş Şekilleri Birçok sürücünün direksiyonu tutuş biçimi farklıdır. Bu konuda fikir edinmemiz için çevremize bir bakmamız yeterli olacaktır. Teoride öğrenilen doğru tutuş şekillerinin pratikte az rastlanıyor olması bizi yanıltmasın. Hatalı direksiyon tutuşu ile araç kullanan bu sürücülerin çok eski sürücü olması, yoğun trafikte ticari araç kullanıcısı olması direksiyon tutuşunun doğru olduğu anlamı taşımaz. • Doğru Direksiyon Tutuş ve Ayarlanması: Kollarımızın direksiyona olan uzaklığını, koltuk arkalığının yatık ya da dik olması belirler. Çünkü bedenimizi bel altı ve bel üstü iki kısımda değerlendirirsek; bel altı ayarı koltuğun (oturak kısmını) ileri/geri hareketiyle gerçekleşirken, bel üstü ayarı koltuk arkalığı ile yapılır. Koltuk arkalığı omuz arkasıyla temas etmelidir. Direksiyon tutuş pozisyonu ayarlanırken, direksiyon simidi bir saat olarak düşünülmeli ve tutuş pozisyonu bu doğrultuda ayarlanmalıdır. Koltuk sandalye dikliğine yakın bir diklikte iken sol ya da sağ koldan birisi direksiyonun üst kısmına uzatılır. Kol düz, omuz koltuğa yaslı ve Şekil-7: Direksiyon Tutuş Şekilleri Direksiyon tutuş şekilleri yukarıdaki şekilde de görüldüğü gibi 9: 15, 10: 10 ve 11: 05 olmak üzere üç türlüdür. a) “9: 15” Tutuş Şekli Direksiyon simidi saat olarak düşünülürse, sol el 9, sağ el 3 pozisyonuna getirilir. Böylelikle, günlük trafikte rahat bir kullanım sağlayan 9: 15 olarak adlandırılan doğru direksiyon tutuş ayarı yapılır. 37 38 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 9: 15 (Dokuz on beş, Dokuz çeyrek) tutuşu: Sol el saat yönünde 9 üzerinde iken, sağ el 3 üzerinde, 10: 10 (Onu on geçe) tutuşu: Sol el saat yönünde 10 üzerinde iken, sağ el 2 üzerinde Şekil-8: 9: 15 Direksiyon Tutuş Şekli Şekil-9: 10: 10 Direksiyon Tutuş Şekli 9: 15 tutuş pozisyonunu da saatler süren yolculukta sürekli korumak mümkün değildir. Ayrıca, vites değiştirmelerde kısa süreli de olsa, direksiyonu tek elle tutma zorunluluğu ortaya çıkacaktır. Fakat kesinlikle bir elin, direksiyon üzerinde doğru tutuş pozisyonunda olması gereklidir. Doğru direksiyon tutuş ile seyir halinde iken herhangi bir sebepten dolayı sağa ya da sola manevra ihtiyacı olduğunda; tek el ile yapılan manevralar çoğunlukla hatalı sonuç verecektir. Tek elle yapılan manevrada sürücü manevranın devamını getiremez, kilitlenmeler olur ya da kesik kesik yapabileceği için dönüş açısı büyür ve çok daha fazla alan ihtiyacı doğar. Direksiyon yanlış noktalardan tutulduğunda peş peşe yapılması gereken zorunlu ikinci ya da üçüncü manevralar yapılamaz. Böyle durumlarda ya çok fazla manevra yapıldığı için araç toparlanamaz ya da az manevra yapıldığı için araç istenen yöne gitmez. b) “10: 10” Tutuş Şekli Diğer bir direksiyon tutuş pozisyonu da10: 10’ dur. Bu tutuş manevra kabiliyeti açısından daha fazla manevra yapabilmeyi sağlar. Ancak; günlük trafik akışı içerisinde kolların sürekli direksiyonun üst noktalarından tutulması, sürücüye rahatsızlık verir. Üst noktalardan tutuş pozisyonları tehlike algısının yoğun olduğu kısa süreli trafik ortamlarında tercih edilmelidir.10: 10 direksiyon tutuş pozisyonu günlük kullanımda 9: 15 pozisyonu ile birlikte en çok tercih edilen doğru ve rahat direksiyon tutuş şekilleridir. c) “11: 05” Tutuş Şekli Doğru direksiyon tutuşlarının sonuncusu “11: 05” pozisyonudur. Gerek 9: 15 gerekse de 10: 10 pozisyonuna göre daha fazla manevra kabiliyeti sağlayan bir pozisyondur. 11: 05 operasyonel tutuş olarak da adlandırılır; yoğun manevra ve kısa süreli sürüş anlarında tercih edilir. 11: 05 (On biri beş geçe) tutuşu: Sol el saat yönünde 11 üzerinde iken sağ el 1 üzerinde Şekil-10: 11: 10 Direksiyon Tutuş Şekli Sürücüler, ard arda önlerine çıkan tehlike ya da engellerden kurtulabilmek için ellerini doğru direksiyon tutuş şeklinde tutmalıdır. Manevra ihtiyacı olan tarafa doğru yumuşak bir şekilde yapılan direksiyon hareketi ve eller arasındaki al-ver yöntemi ile kesintisiz bir manevra 39 40 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ kabiliyetini her zaman korumuş oluruz. Tabiî ki bu manevralarda kullanılan al-ver yöntemi, ihtiyaca göre hızlı yapılarak gereksinim karşılanır. Önemli olan manevranın kesintisiz, sürekli yapılıyor olabilmesidir. Sert manevra ihtiyaçlarında ellerin 11: 05 tutuşunda bir omuz boyu sağ ya da sol yapılması, anlık kaçış için gerekli faydayı sağlayacaktır. 2.2.4 Avadanlıkların Kontrol Edilmesi Taşıt içerisinde bulunması zorunlu avadanlıklar periyodik olarak kontrol edilmelidir. Eksik olan veya kullanım ömrünün bittiği tespit edilen malzemeler tamamlanmalıdır. Bir ekip taşıtında bulunması zorunlu temel avadanlıklardan bazıları aşağıdaki tabloda verilmiştir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 2.2.5.1 İç Dikiz Aynasının Ayarlanması • İç dikiz aynasının ayarı için, koltuğa normal ve rahat oturmak gerekir. Sağa sola yatmadan doğru oturuş pozisyonunda oturup, ne yukarı doğru çok dik ne de aşağı doğru kayarak oturulmamalıdır. • Doğru oturuşu sağladıktan sonra iç dikiz aynasını arka camın çerçeve kısmına bire bir oturacak şekilde ayarlamak doğru olanıdır. Sadece arkanŦzdaki trafiŒi gösterir Ön dikiz aynasŦndan görünüƔ Y YangŦnsöndürmetüpü 7lkyardŦmçanttasŦ K Kriko,bijonan nahtarŦ,stepne e GÖRÜNEN ALAN ZZincir(KŦƔmeevsiminde) Ç ÇekmehalatŦ U Uygulamalard dakullanmakiçinplastikkooni,uyarŦlevh hasŦ(TrafikKo ontrolͲ A AsayiƔKontro ol...) Ü Üçgen"Reflekktör"vereflek ktifözellikli" PolisYeleŒi",elfeneri,ved dominit lamba(çakarlamba) G GörevyapŦlan nbölgenindurrumunagöre uzunnamlulu usilahveçelik yyelek,kapan Tablo-6: Güvenli Taşıtta Bulundurulması Gereken Temel Avadanlıklar Tablosu Taşıtta bulundurulması gerekli olan malzemeler zorunlu olduğu için değil, gerçekten gerekli oldukları bilinciyle araca konmalı ve tam olmasına da özen gösterilerek nasıl çalıştırıldığı ve kullanıldığı bilinmelidir. 2.2.5 Aynaların Ayarlanması Taşıtımızda bulunan iç ve yan aynalar mutlak suretle maksimum görmenin sağlandığı pozisyona göre ayarlanmalıdır. Kullanılan taşıtın 360 derece etrafının ancak aynalar vasıtası ile görebileceği asla unutulmalıdır. Doğru ayarlanmamış ayna görülmeyen alanı yani “kör noktayı” büyütecek, buda kaza riskini artıracaktır. E÷er çok yakÕn de÷il iseler sa÷ ve sol yanÕnÕzdaki araçlarÕ göremezsiniz. Şekil-11: Ön Dikiz Aynası ile Sürücünün Görebileceği Alan • İç dikiz aynaları gece yolculuklarında arkamızdan gelen araçların farlarının sürücüyü rahatsız etmesini engelleyecek bir aparata sahiptir. İç dikiz aynasının orta kısmında bulunan mandalı gece görüşü konumuna getirdiğimizde kırık ayna konumuna geçerek gelen ışığın kırılmasını sağlayacak ve Işığın kırılması ile görüş rahatsızlığımız ortadan kalkacaktır. 2.2.5.2 Sağ ve Sol Aynaların Ayarlanması Sağ ve sol aynanın temelde iki hareketi vardır; içe-dışa ve yukarıaşağıdır. Aynanın bu hareketlerinden faydalanarak aynaların aşağıdaki şekilde ayarlanması gerekir. Aynanın içe/dışa hareketiyle ayarı: aracın sol aynası, aynanın iç kısmı, aracın sol arka tarafında bulunan en uç çıkıntıya (sol arka kapı kolu, tampon, çamurluk vb.) sıfır olacak şekilde ayarlanmalıdır. 41 42 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Ön ve yan dikiz aynalarŦnŦn kulanŦmŦ Kör noktalar daha az Her iki yan ayna taşıta yaklaşık 90 derecelik bir açıda olmalıdır. Ancak buna rağmen sol veya sağ yan arkamızda ölü noktalarımız bulunmaktadır. Yeni nesil araçlarda bulunan aynalar, kırık ayna tasarımı ile üretilmektedir. Kırık ayna tasarımı ile sürücüler için kör nokta zafiyetinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Yine de sürücülerin sollama yaparken ayna kontrolünden sonra sol alanı başımızı çevirerek göz ile kontrol etmelerinde fayda vardır. Aracın sağ ayna ayarı ise, sol ayna ayarı mantığıyla yapılmalıdır. GÖRÜNEN ALAN Di÷er araçlarÕ daha uzun süre görüyorsunuz. Şekil-12: Ön ve Yan Dikiz (90 derece olarak ayarlanmamış) Aynalarının Kullanımı ile Sürücünün Gördüğü Alan Yan dikiz aynalarŦnŦzŦ 90 dereceye ayarlayŦn - ArabanŦzŦn yan taraflarŦnŦ deŒil yolu görün Bu Ɣekilde sadece 4 tane küçük kör noktanŦz olacak 2.2.6 Emniyet Kemerinin Takılması ve Taktırılması Bilindiği gibi emniyet kemeri takılmadığında araç içinde çarpmalar meydana geleceği gibi, araç dışına fırlama olasılığı da bulunmaktadır. Araç dışına fırladığımızda ise hayatta kalma şansımızın sıfıra yakın olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle emniyet kemerinden gereken faydayı sağlamak için kilit sisteminin çalışıp çalışmadığının kontrolü gerekir. Zaman zaman kemeri elimiz ile sert çekme hareketi yaparak suni bir çarpma hızı oluşturarak mekanizmanın kilitlenip kilitlenmediğini test etmeliyiz. 2.2.6.1 Emniyet Kemeri Hakkında Yasal Düzenleme (2918 s. Karayolları Trafik Kanununun 78. Maddesi, İlgili Yönetmeliğin 150. Maddesi) GÖRÜNEN ALAN Emniyet kemerinin takılması ve taktırılması ile ilgili yasal düzenleme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 78/1-a ve ilgili yönetmeliğin 150.Maddesinde yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre; Yeni görünen alan Yeni görünen alan Di÷er arabalarÕ daha hÕzlÕ ve daha uzun sürelerde göreceksiniz. Şekil-13: Ön ve Yan Dikiz Aynaları Doğru Şekilde Ayarlandığında Sürücünün Görebileceği Alan Aynanın aşağı yukarı ayarı: Aynanın iç kısmından dış kısmına doğru (yatay) hayali olarak üç eşit parçaya bölünür. Birinci 1/3’lik bölümü ufku, ikinci 1/3’lik kısmı ise aynanın birinci bölümünün bitiminden çamurluk üst noktasına kadar olan bölümü kapsar, son en alt bölümü ise çamurluk hizasından aşağı doğru olan alanı görecek şekilde ayarlanmalıdır. “ Belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur. Kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir.” (2918 s.KYTK Md.78/1-a) Belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları mecburidir. Sürücü ve yolcular için, nicelik ve nitelikleri bu Yönetmeliğin ekinde yer alan 1 sayılı cetvelde ve Karayolları Trafik Kanununa göre çıkarılan diğer yönetmeliklerde gösterilen koruyucu tertibatlardan; 43 44 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ a) Üç tekerlekli yük motosikletleri hariç, motorlu bisiklet ve motosikletlerde sürücülerin koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcuların ise koruma başlığı, ön ve önünde boşluk olan en arka koltuklarda, masa etrafında bulunan koltuklardan aracın gidiş yönüne doğru olanlarda oturan yolcular için bulundurulması ve kullanılması zorunludur. b) Otomobillerin, Arazi taşıtlarının, Kamyonet, Kamyon ve Çekicilerin, Minibüs ve Otobüslerin bütün koltuklarında “Emniyet Kemerinin” bulundurulması ve kullanılması zorunludur. (2918 s KYTK Yönetmeliği Madde: 150- Taşıt sınıfları fazla detay olduğu ve Temel Trafik modülünde de yer aldığı için alınmamıştır.) Yalnız araç dururken kullanılan koltuklar ile ayakta da yolcu taşıyan … otobüslerde, koltuklarda, emniyet kemeri bulundurulması zorunlu değildir. 2.2.6.2 Emniyet Kemerinin Doğru Kullanımı ve Faydaları Emniyet kemeri araçta seyahat eden sürücü ve yolcular için bir güvenlik donanımıdır. Emniyet kemeri kazaların oluşumunu direkt olarak engelleyemez. Sürücünün koltuktan savrulmasını önleyerek devam edebilen tehlikeye karşı sürücüye, direnç gösterme ve doğru pozisyonda kalma olanağı sağlar. Ancak; 1) Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan araç sürücüleri, 2) Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan … minibüs ve otobüsler (umum servis araçları hariç) ile dolmuş otomobillerindeki yolcular, 3) Geri gitme veya park yerlerinde 25 km/s. geçmeyen hızla seyreden sürücüler, 4) Yakın koruma, harekât, tatbikat ve devriye görevi yürüten veya olaylara müdahale eden askeri ve genel kolluk görevlilerinden sürücü ve yolcu konumunda bulunanlar, 5) Görev ya da ekip çalışması ile özel pozisyonlarda bulunduklarında acil servis görevlileri emniyet kemeri kullanmak zorunda değildir. Buna rağmen sürücü kazanın oluşumunu engelleyememiş ise araç içinde bulunanların yaralanmalarını ya da hayatlarını kaybetmelerini en aza indiren bir güvenlik donanımıdır. Emniyet kemeri çoğu sürücünün alıştığı ve kullandığı ama değerini fazla da önemsemediği bir güvenlik sistemidir. Araçların en önemli güvenlik donanımlarından biridir. Tabi ki doğru kullanıldığında en iyi şekilde çalışır. Emniyet kemerini taktığımızda alt kuşak leğen kemiklerinin üzerinden, üst kuşak ise omzumuzdaki köprücük kemiğinin orta kısmıyla temas halinde geçmelidir. Emniyet kemerinin görevini en iyi şekilde yapabilmesi ve kemeri takanlara zarar vermeden tutabilmesi için doğru şekilde takılması ve kullanılması zorunludur. Bu Yönetmelik hükümlerine göre 1995 yılı itibariyle ülkemizde imali yapılan veya yurt dışından ithaline izin verilen M1 sınıfı araçların arka koltuklarında emniyet kemeri bulundurulması ve kullanılması mecburidir. Bunların dışında kalan ve halen trafikte kullanılmakta olan diğer taşıt sahipleri isteğe bağlı olarak bu Yönetmeliğin ekinde yer alan 1 sayılı cetvelde yer alan “Emniyet Kemerini” numunesine uygun olarak taktırabilirler. Kamyonet, kamyon ve çekicilerde ön koltukları için emniyet kemeri ile ilgili hükümler 1/8/1998 tarihinden sonra, diğer koltuklar için 1/1/2009 tarihinden sonra üretilen araçlarda uygulanır. Emniyet kemeri, 1/8/1998 tarihinden sonra ve 13/2/2009 tarihine kadar üretilmiş …minibüs ve otobüslerin bütün koltuklarında zorunlu olmayıp, minibüslerde sürücüsü ile yanında oturan yolcuların; şehirlerarası otobüslerde arka koltuklar hariç olmak üzere, sürücüsü dahil en ön ve önünde boşluk olan arka koltuklarda, önünde boşluk olan kapı önü koltuklarında; iki katlı şehirlerarası otobüslerde merdiven önü, en http: //www.buickmanuals.org/buick-205.html Şekil-14: Emniyet Kemerinin Doğru Takılması ve İskelet Sisteminde Görünüşü 45 46 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ Bu nedenle Emniyet kemeri kuşaklarının vücudumuzun en dirençli noktalarından geçmesi gerekmektedir. Emniyet kemeri yükseklik ayarı, emniyet kemerinin farklı boylardaki insanlara göre ayarlanabilmesini sağlar. Üst kısmın doğru ayarlanmaması çarpma anında boyun bölgesinde ciddi yaralanmalara sebebiyet verebilir. Doğru takılmış emniyet kemerinin bir çarpışma sırasında makarası kilitlenir ve aracın içindekilerin hareket etmesini önler, bulundukları yere sabitleyerek sağa/sola/öne/arkaya çarpmalarını veya araç dışına savrulmalarını engelleyecektir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ bilinmektedir. Gevşek emniyet kemerlerinde, kemer gerilene kadar kullananların ileri hareketleri devam eder. Son yıllarda emniyet kemerini kaza sırasında gererek, yolcuları daha iyi tutan sistemler kullanılmaya başlanmıştır. Bunlardan birincisi olan yaylı model, algılayıcıdan gelen uyarı sonucunda yay tetiklenir ve kilitlenir. Diğer model aktif gergili emniyet kemeridir. Bu modelin sisteminde özel bir algılayıcıya bağlı bir gergi devreye girerek, emniyet kemeri üzerine sürücü ve yolcu ağırlığı yüklenmeden önce kemeri gerer. Böylece yolcunun boşluktaki hareketi en aza indirilmiş olur. Bu kullanım modelleri genellikle üç noktadan bağlamalı olmakla birlikte kullanılan araç ve kullanım amacına, yıllara ve üretici firmalara göre farklılıklar gösterebilmektedir. 2.2.6.3 Emniyet Kemeri Kullanımında Uyulması Gereken Kurallar • Emniyet kemeri uygun koltuk pozisyonu alındıktan sonra bağlanmalıdır. • Emniyet kemerinin sürücü için sol, yolcu için sağ üst kısmında yükseklik ayarı vardır. Buradan, kemerin sürücünün sol omuz ortasından köprücük kemiği üzerinden geçecek şekilde ayarlama yapılmalıdır. Emniyet kemeri ancak bu şekilde tam bir koruma sağlar. Boyuna yakın ayarlandığı takdirde çarpışma şiddeti ile boyunda yaralanma veya kesiğe, hatta kırılmaya bile sebep olabilir. Omuz dış kısmına yakın olarak ayarlanması halinde ise omuzdan kurtularak sürücüyü tutup koruyamaz hale gelecektir ki; bu da direksiyona veya araç iç kısmına çarpmalara sebebiyet verir. Resim-1: Emniyet Kemeri Kullanımının Arttırılmasına Yönelik Hazırlanmış Afiş Örneği Emniyet kemeri çarpışma sırasında kademeli olarak darbeyi önler, koltuktan fırlamayı önler, ağırlığı vücutta dağıtır. Vücudun en hassas organlarından olan kafa ile omuriliği çarpışma ve çarpmalara karşı korur. Emniyet kemerlerinin güvenlilik ve verimlilikleri gerçek kazalarda kanıtlanmış olmakla birlikte, geliştirme çalışmaları halen devam etmektedir. Çarpışma anında, kemerin aktif gergi sisteminin devreye girmesiyle amaçlanan koruma elde edilmektedir. Klasik emniyet kemerlerinin, yapılarından kaynaklanan ve etkinliklerini azaltan eksiklikler • Emniyet kemeri alt kuşağı leğen kemikleri üzerinden geçmelidir. 2.2.7 Camların Temizliğinin ve Görüşü Engelleyen Cisimlerin Kontrolü Trafikteki tehlikelerden korunmak için tehlikeyi önceden ve net bir şekilde görmek camların temizliği ile doğru orantılıdır. Özellikle de kış mevsiminde camların donması ve buğulanması gibi olaylar görmeyi zorlaştırmaktadır. Taşıtı kullanmaya başlamadan önce ön, arka ve yan camların görüşü net olacak şekilde iç ve dışının temiz olması gereklidir. Bu uygulama görme için oldukça önemlidir. 47 48 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ olan fren sisteminde ani ve sert frenlemelerde kuvvet dağılımı her tekere göre farklı olacağından, lastiğin döngüsü bozulur. Taşıt hızının sıfırlanmasını sağlayan frene basmanın kurallarını, acaba sürücü belgesi sahibi olan her sürücü biliyor mu? Hareket halinde olan bir aracı durduracak tek düzenek fren sistemidir. Bu nedenle, frenin yapısını ve kontrol edilmesini her sürücünün bilmesi son derece önemlidir. Resim-2: Camın Silecekle Silinmiş Bölümü ile Silinmemiş Bölümü ve Görüş Netliği Farkı Camların temizliği dışında taşıtta görmeyi zorlaştıran cisimlere de (ajanda, şapka, su şişesi vb.) dikkat edilmeli bu tarz cisimler hareketten önce daha uygun yerlere alınmalıdır. Bu tarz yerlerde serbest şekilde bulunan cisimler hem görüşü engeller hem de bir kazada sürücünün veya taşıtta bulunan yolcuların yaralanmasına neden olabilir. Özellikle taşıtın ön kısmına serbest bir şekilde konulan bir su şişesinin veya meşrubat kutusunun pedalların bulunduğu bölüme düşmesi, sürücünün istediği tepkiyi vermesini engelleyecek bir diğer olumsuzluktur. 2.3 Basit Teknik Kontroller 2.3.1 Far ve Işık Donanımlarının Kontrolü Kullandığımız aracın ışık donanımını tanımak gece görüşünde hayati önem taşır. Standartlara göre ayarlanmış bir far; geceleri kısa farlar ortalama 25 metre uzun farlar ise 100 metre uzaklığı aydınlatır. 90 km/s hızda, normal şartlarda 73 metre durulabildiğine göre, kısa ya da uzun far seçiminde hız faktörünün de göz önünde bulundurulması gerektiğini söylemek mümkündür. Farlar, taşıtlar için gece kullanımlarında görmeyi ve görülmeyi sağlayan en önemli donanımdır. Seyahat ettiğimiz yolu ve çevremizi görmemizi, aynı zamanda diğer taşıt ve trafikte bulunanların aracı görmesini sağlar. Farlar üretim aşamasında camları ile birlikte tasarlanırlar. Cam üzerinde ışığın dağılmasını ya da odaklanmasını gerçekleştiren şekil ve çizikler bulunur. Bu nedenle aracın far camı kırıldığında, fara ait orijinal cam ya da orijinal far takılması gerekir. Aksi takdirde, aydınlatma kalitesi düşecektir. Aracı hareket ettirmeden önce, far ve ışık donanımı mutlaka kontrol edilmelidir. 2.3.2 Fren Kontrolü Fren sistemlerinin zaman zaman kontrol edilmesi gerekir. Ayarı bozuk frenler, lastiklerde dengesiz ve hızlı aşınmalara yol açar. Arızalı 2.3.2.1 Fren Kontrolünün Aşamaları Frenlerin kontrolüne ilk olarak fren hidrolik yağının seviyesinin belirlenmesi ile başlanmalıdır. Fren Hidroliği kendiliğinden kullanıldıkça eksilen bir sıvı değildir. Hidrolik yağının belirlenen çizgiden aşağıda olması sürücü tarafında hidroliğin dolaştığı alanlardan bir noktada bir arızanın habercisi olarak kabul edilmelidir. Fren pedalına sertçe bastığınızda, pedal önce bir noktada durup, daha sonra ayağınızın altında kayma hissediyorsanız fren sisteminde bir sorun var demektir. Fren pedalına sert bası uyguladığınızda, zemine doğru yarıdan fazla basabiliyorsanız fren ayarında sorun var anlamına gelir ve kontrol gereklidir. Fren pedalına basınca ayak tabanınızda hafif ya da belirgin bir yaylanma hissediyorsanız sistemde hava var demektir. El freni mekanik bir sistemle çalışır. El freni kontrol için kullanıldığında, boşta olan aracı yokuş aşağı bir yolda tutabilmeli ya da aracın hareket etmesini engellemelidir. Bir başka önemli kontrol ise, frenlerin tekerler üzerindeki basıncı eşit olmalıdır. Tekerlere eşit basınç uygulayamıyorsa, sert frenleme halinde kaymaya neden olacaktır. Frene basıldığında arkamızdan seyreden taşıt sürücülerinin uyarılması yanan fren lambası ile olmaktadır. Elektrik aksamının kontrolü içinse basit olarak frene bastığınızda, fren ışıklarının yandığından emin olmalısınız. Bunun için ikinci bir kişinin dışarıdan kontrolü olabileceği gibi bulunduğunuz ortamda yansıma yapabilecek bir duvar, bir vitrinden de faydalanabilirsiniz. Su birikintilerine girip çıktıktan sonra fren pedalına hafif olarak birkaç kez basarak sistemin çalışmasını zorlaştıracak ıslaklık giderilmelidir. Zaman zaman aracımızda kontrol amaçlı frenleme denemesi yapmakta yarar vardır. Frenlerin denenmesi ve kontrolü güvenli bir alanda 20- 30 km/s’yi geçmeyen bir hızla yapılmalıdır. Fren kontrolü akan trafikte ve arkanızda, yan tarafta taşıt varken kesinlikle yapılmamalıdır. 49 50 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ 2.3.2.2 Freni Deneyerek Kontrol Etmenin Üç Önemli Amacı 1. Frenlemede 4 tekerin tutup tutmadığını kontrol etmek 2. Fren mesafesini (imkân dâhilinde kuru ve ıslak zeminde) kontrol etmek 3. Fren yapıldığında mekanik arıza ya da lastik sorunu nedeniyle aracın yana çekip çekmediğini kontrol etmek. 2.3.2.3 Frenin Etkisini Azaltan Temel sorunlar Şekil-15: Taşıt Lastikleri Her 10.000 km’den Sonra Şekildeki Gibi Değiştirilmelidir C-2.3.1 Balans Ayarı: Jant ve lastiğin topuk ve diğer yönleri ile uygun olarak takılmaması durumunda taşıtta hızlı sürüş esnasında zıplama, vuruntu, yalpa meydana gelir. Bu sarsıntılar sürüşte konforsuzluklar yaşatır. 2.3.2.4 Rot Ayarı: Aracın mekanik ve süspansiyon sistemlerindeki arızalar sebebi ile direksiyonda boşluk oluşur, sağa ya da sola kayma olabilir. Bu arızadan dolayı direksiyon tutuş açısı ile taşıt yönü aynı olmayabilir. Ön düzenin bozuk olması sadece lastiklerin ekonomik ömrünü azaltmakla kalmaz; aracın süspansiyon ve bağlantılı aksamına da zarar verir. Devamında taşıtta maliyetli mekanik tamir ve bakım masraflarına sebep olur. Taşıtları park sırasında ağırlığı ile kaldırıma yaslamamak gerekir. Kaldırıma ağırlığı ile yaslanmış taşıtların jantlarında ve lastiklerinde sorunlar oluşur. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 2.3.3 Motor Yağının ve Soğutma Suyunun Kontrolü Taşıt sürücülerinin, taşıtlarını kullanırken kendilerine fayda sağlayan elektronik ve mekanik donanımları özelliğine ve kullanımına göre, her binişte ya da belli aralıklarla kontrol etmeleri güvenli sürücülüğün gereğidir. Sürücü belgesi sahibi olmak yasal bir zorunluluktur. Fakat trafiğe çıkmak ciddi bir karardır. Elbette, hedef iyi ve kazasız bir sürücü olarak trafikte bulunmaktır. Her ne sebeple olursa olsun kaza yapmamış olmak çok önemlidir. Güvenli bir sürüş alışkanlığı; iyi bir taşıt bakımı alışkanlığı ile kazanılır. Trafiğe çıkardığımız taşıt bakımlı olmalıdır. Düzenli bakımı yapılmamış bir taşıtla trafiğe çıkmak, hem kendimiz hem de diğer taşıt ve insanlar için tehlike oluşturacaktır. Taşıt bakımına ne oranda dikkat edilirse teknik bilgileri artarak doğru davranışa dönüşmesi o oranda artar. Taşıtta bulunan sistemlerin çalışmasını kavrarsak olabilecekleri kolaylıkla önceden tahmin edebilir, sürüş konforumuzu bozmadan, kendi can ve mal emniyetimizi sağladığımız gibi diğer sürücülerin, insanların ve çevrenin trafik emniyetini sağlarız. Arka ve ön cam önüne konulan sabitlenmemiş boşta duran cisimler sürücü ve yolcular için ciddi tehlikeler oluşturur. Dikkatini dağıtır ve arka cam önünde bulunan bu tür sert cisimler ani bir frende, çarparak ciddi yaralanmalara yol açabilir. Ayrıca, taşıt içinde ve dışında görmeyi ve görülmeyi engelleyen yapıştırma, yazı, resim, film… vb kanunen de yasaktır. Bu yasaklar, trafiğin güvenliği için konulur. Sürücü, taşıt iç ve dışında yapması gereken kontrolleri önce kendisi için yaptığını unutmamalıdır. Sonra trafik ortamını paylaştığı diğer kişilere karşı olan maddi ve manevi sorumluluklarını yerine getirmek adına yaptığını bilmelidir.(2918 s KYTK Madde: 26) Taşıttan ayrı olduğumuz uzun ya da kısa süreler içerisinde taşıtta herhangi bir hasar olup olmadığının gözle kontrolü ile hasar olduğu anlaşıldığında; aracımız yerinde iken durumu ilgililere bildirerek (kasko/sigorta) hak kayıplarımızın önüne geçmiş oluruz. Aracımızın yolda konforla gitmesini ve daha iyi tutunmasını sağlayan, lastiklerin hava basınç ayarının durumu, aracın alt kısmına bakarak tekerlerin iç kısımlarından ve motor altından yere akan herhangi bir sıvı (Yakıt-yağantifriz, fren hidrolik yağı… vb.) ya da sarkan bir parça olup olmadığının kontrolü yapılmalıdır. Yola çıkmadan önce tedbir alınmasının yolda kalmayı engelleyeceği unutulmamalıdır. Bu kontrollerin yanında motor kaputu açılarak gözle yapmamız gereken aracın sıvı seviyele- 51 52 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ rinin (Yağ-Su-Yakıt-hidrolik fren yağı vb.) aracın aydınlatma ve ikaz donanımlarının da belirlenen seviyelerde ve durumda olup olmadığı tespiti ihmal edilmeyecek husustur. Taşıtta gözle yapılan dış kontroller tamamlandığında, araca binildiğinde ilk olarak bize uygun koltuk ayarının yapılması, doğru oturuş pozisyonunda, ayna ayarlarının, ayarlama mekaniğinin çalışıp çalışmadığına bakılmalıdır. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ IŞIKLA İLGİLİ GÖSTERGELER GÜVENLİK DONANIMI İLE İLGİLİ GÖSTERGELER SIVI GÖSTERGELERİ DİĞER GÖSTERGELER 2.3.4 Cam Silecekleri ve Suyunun Kontrol Edilmesi Güvenli sürüş için özelliklede yağışlı havalarda maksimum görüşün sağlanması için zaman zaman sileceklerin ve cam suyu seviyesinin kontrol edilmesi gerekir. Kış mevsiminde normal su yerine donma seviyesi daha aşağı derecede olan hazır cam sularının tercih edilmesi daha uygun olacaktır. Gerektiği zaman sileceklerin kullanıma uygun ve cam suyu seviyesinin ihtiyacı karşılamaya yeterli olması gerekir. Tablo-7: Taşıtların İçinde Bulunan Göstergeler ve Grupları 2.3.5 Göstergelerin Tanımlanması ve Kontrol Edilmesi (Arızadan Kaynaklı Görünecek İşaretler) Son olarak aracımızın kontağını açtığımızda elektronik sistem aracı tarar. Sürücüyü bilgilendirir. Sorun varsa ikaz lambasını yakarak ikaz eder. Araçta bulunan güvenlik donanımı ile diğer donanımların göstergede çalışma durumlarını gösteren ikaz lambalarının yönlendirme, bilgilendirme dilini öğrenmek sürücüye fayda sağlar. Gösterge taraması ile kontrolleri tamamlamış oluruz. Resim-3: Taşıt Gösterge Paneli İşaretlerinden Örnekler IŞIKLA İLGİLİ GÖSTERGELER 9. Park lambaları 10. Uzun farlar 11. Sis lambaları 12. Arka sis lambaları 13. Sağ sinyal lambası 14. Sol sinyal lambası 15. Lambalar arızalı 16. Akü şarjı GÜVENLİK DONANIMI İLE İLGİLİ GÖSTERGELER 8. ABS sistemi 17. Emniyet kemerlerinin kilitlenmesi 20. Air bag arızası 21. ASR sistemi arızası 22. Aracın koruma sistemi arızası 23. Direksiyon sistemi arızası 24. Kapıların tam kapanmaması 25. Yolcu tarafındaki hava yastığının manuel olarak devreden çıkartılması SIVI GÖSTERGELERİ 1. Motor yağ basıncı 2. Soğutma soğutma suyu sıcaklığı 18. Yakıt rezervi DİĞER GÖSTERGELER 3. Vites arızası (opsiyon) 4. Ön ısıtma bujileri (sadece dizel için) 5. Mazot filtresinde nem 6. Fren sisteminde hatalı çalışma (yetersiz) Seviye Sıvı Fren/ el freni 7. Fren balataları aşınma 19. Motor kontrol sistemi arızası (EOBD) 26. Arka yan hava yastığının devreden çıkartılması (opsiyon) 27. Otomatik hız kontrolu (opsiyon) 28. VBC sisteminde arıza (opsiyon) 29. Jenerik arıza 53 54 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ 2.3.6 Taşıtın Çalıştırılmasında Dikkat Edilecek Hususlar ve Çalıştırılması (Yaz-Kış, Dizel-Turbo, Benzinli Taşıt Ayrımı) Taşıtı çalıştırmak için vitesi boşa alınız. Bu işlemi yapmak için debriyaj pedalına sol ayağınızla sonuna kadar basınız ve vites kolunu boş konumuna getiriniz. Debriyaj pedalına tam olarak basmadan kesinlikle vites koluyla oynamayınız. Taşıtın vitesi, çalıştırma esnasında kesinlikle boşta ve debriyaja basılı olmalıdır. Aracı çalıştırmak için kontak anahtarını saat dönüş yönünde çeviriniz, gösterge lambaları yanacaktır. Daha sonra aynı yönde anahtarı çevirince marşa basılır. Marşa basınız. Aracın motoru çalışsın ya da çalışmasın 2-3 saniyeden fazla marşa basılı tutmayınız. Araç çalışmaz ise işlemi yeniden tekrarlayınız. Turbo dizel araçların yanlış kullanımı bu araçların ekonomik bir ürün olmaktan çıkıp aksine durmadan masraf açan ürünler haline gelmesine neden olabiliyor işte bunun önüne geçmek ve dizel aracı ekonomik kullanmak için doğru sürüş yöntemlerinin bilinmesi gerekir. • Taşıtı Çalıştırma Safhası Taşıtı çalıştırmadan önce stop yazısının ve diğer uyarı ışıklarının (özellikle ön ısıtma lambasının ) sönmesini bekleyin. Çünkü soğuk havalarda mazot jelimsi bir hale gelir ve patlaması güçleşir. Bunun için mazota ön ısıtma işlemi uygulanmalı ve normal sıcaklığa ulaşması sağlanmalıdır. Bu ısıtma işlemi sadece birkaç saniye içinde gerçekleşmektedir. Daha sonra araç çalıştırılır. • Taşıtı Çalıştırdıktan Sonraki 5 Dakika Taşıt çalıştırıldıktan sonra eğer hava soğuksa bir 30-40 saniye kadar rölantide aracı bekletmek yararlı olur. Ancak bunun bir kesinliği yoktur. Dikkat edilecek en büyük husus yola çıktıktan sonra 5 dakika kadar 2500 deviri geçmeden sakin biçimde aracı kullanmaktır. Çünkü araç yeni çalıştığında turbo mili henüz tam olarak yağlanmamıştır. Eğer hava soğuksa motor yağı tam olarak görevini yapamaz (jelimsi formlara yaklaşabilir hava sıcaklığına göre) bu sebeple ilk 5 dakika yüksek devirlere çıkmaktan kaçınmak turbo ömrü ve motor ömrü açısından önemlidir. • Arabayı Durdurmadan Önce Aracı durdurmadan önce en az 40-50 saniye kadar beklemeliyiz çünkü aracımızla yol alırken yüksek hızlarla dönen turbo pervanelerini TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ birbirine bağlayan mil motor tarafından yağlanır ve motoru kapattığımız anda yağlama durur ancak motor kapandığında bu mil dönmeye devam eder yağsız kalmak suretiyle turbo mili zarar görebilir ama aracı 40-50 saniye kadar bekletirsek turbo düşük devirlere düşer ve motoru kapattığımızda kısa sürede durmak suretiyle zarar görmez. • Turbo Dizel Araç Kullanımında Dikkat Edilecek Bazı Hususlar Turbo dizel araçlarda ani hızlanma ve yavaşlamalardan kaçının. Turbo dizel araçlar daha çok sabit hızlarda ve uzun sürelerde, mesafelerde kullanım için tasarlanmıştır. Turbonun korunması maksadıyla aracı çalıştırdığınızda ve durdurmadan önce 40-50 saniye rölantide bekleyin. Ekonomik kullanım için aracı maksimum torkun alındığı devire yakın kullanın. Kaliteli mazot kullanın. Zira yakıt hususunda enjeksiyonlu dizel araçlar enjeksiyonlu benzinli araçlardan daha büyük tehlike altındadır. Soğuk havalarda aracı çalıştırmadan önce kesinlikle ön ısıtmanın yapılmasını bekleyin. Aracınızı 1-2 km mesafe gitmek için kullanmayın çünkü yeteri kadar ısınmayan motor fazla yakıt sarfiyatına neden olur 3- Taşıtlarda Kullanılan Temel Güvenlik Donanımları ve Bu Donanımların İşlevleri Güvenlik Donanımları (ABS, ASR, ESP) Gelişen teknoloji, yoğun olarak üretilen günümüz motorlu taşıtlarında konforlu seyahate yönelik birçok donanımın yanında, sürücülerin acemiliğini en aza indirmeyi güvenliği ise en üst seviyeye çıkartmayı hedefleyen güvenlik donanımlarını da taşıtların üretimi aşamasında standart olarak üretmeye başlamıştır. Bilindiği gibi taşıtlar kendi aralarında donanımlarına göre sınıflara ayrılmaktadır. Trafik güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalarda, güvenlik donanımları en az sürücü eğitimi kadar önem kazanmaktadır. Otomobil üreticisi firmalar da, insan hayatını öne alan uygulamaları ile önceleri lüks ve üst sınıf taşıtlarda bulunan güvenlik donanımlarını yaygınlaştırarak, ekonomik sınıf taşıtlarda da standart donanım olarak sunmayı hedeflemektedirler. Başlıca güvenlik donanımları, ABS, ASR, ESP olarak sıralanabilir. 55 56 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ 3.1 ABS (Anti-Blokaj Sistemi) Özellikle tehlike anında yapılan panik frenleme sırasında dört tekerin kilitlenmesini önler. Sürücü fren pedalına uyguladığı sert basınç karşısında fren pedalındaki titremeden dolayı ABS fren sisteminin devrede olduğunu hisseder. Ayak pedala basılı iken ayak tabanında bir dalgalanma hissedilir, bu dalgalanma sistemin devrede ve çalışır olduğunu gösterir. ABS fren devre dışı kaldığında, aracın elektronik ön panelinde bulunan bir ikaz ile sürücüye bildirilir. ABS devre dışı kalsa da fren pedalına bastığınızda normal fren çalışmaya devam edecektir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ için belirlenen hız kabiliyetleri içerisinde sürücüye fayda sağlayacakları kesinlikle unutulmamalıdır. Taşıtta kullanımda bulunan güvenlik donanımlarının kabiliyet sınırları üretici firma tarafından sürücülerin bilgisine sunulmuştur. Güvenli sürücülük, bilgi sahibi olmak ve bunları uygulamakla olur. Bu bilgilere her sürücü sahip olmalıdır. Sürücüler arasında, ABS fren sistemine sahip taşıtların daha kısa bir mesafede duracağı gibi yanlış bir bilgi vardır. ABS sistemine sahip taşıtlar, kuru zeminde durma mesafesini kısaltamazlar, hatta kuru zeminde yüksek hızlarda yapılan frende sistemin saniyede 18 kez tekerleri tutup bırakması sonucu durma noktasında %10 civarında bir uzama olur. 3.1.1 ABS Fren Sistemlerinin Özellikleri: ABS’yi özellikle panik halinde ani frenlemelerde, frenleme anında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen fren sistemi olarak tanımlayabiliriz. ABS fren sistemi ile tekerleklerin ani frenlerde kilitlenmesinin ortadan kalkmasıyla, direksiyon manevra kabiliyeti sağlandığından daha güvenli bir şekilde durma sağlanabilir. Ancak olumsuz yol koşullarında, hele hızlı gidiyorsanız, ABS’niz olsa bile bu, lastiklerinizin iyi tutuş sağlayacağı ve kazadan kaçınacağınız anlamını taşımamaktadır. Şekil-17: ABS ‘nin Temel Parçaları Şekil-18: ABS Kesit Görünümü ABS fren sistemi kaygan zeminde hıza bağlı olarak durma mesafesini klasik fren sistemine göre bir miktar kısaltır. En belirgin faydası panik fren sonucu tekerlerde kilitlenme olmadığından direksiyon manevrasını algılayarak araca yön verilmesine imkân sağlar ve aracın spin atmasını önler. Tabii ki hiçbir güvenlik donanımının fizik kurallarını yok edemeyeceğini unutmamalıyız. Güvenlik donanımlarının kendileri ABS frenlere sahip taşıtla, virajlarda, ıslak yüzeylerde ya da çakıl vb. malzemeli yollarda daha hızlı gidilemez. Çünkü ABS, olumsuz yüzeylerde daha iyi yol tutuşu sağlamaz ya da virajda yüksek hızda yol platformunda kalmanıza yardım etmez. Ayrıca, ABS fizik yasalarını tersine çeviremez 57 58 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ ABS’nin devreye girmesine gerek kalmadan taşıt kullanırsanız, güvenli sürüş yapmış olursunuz. Hızın izin verilen limitler içinde tutulması, iyi ve dikkatli bir gözlem ve yakın takip yapılmaması neticesinde, ABS’ye ihtiyaç, yalnızca acil ve beklenmedik durumlarda olacaktır. Islak yol yüzeyinde önümüzdeki aracı yakın takip ederken, ortaya çıkabilecek bir frenleme durumunda, ABS’nin size yararı olmayacaktır. Dönüşlerde, virajlar içinde frenleme ABS ile bir alışkanlık olmalı mı? Hayır. Lütfen, düz giderken frenleme yapmaya her zaman olduğu gibi gayret ediniz. Yüksek sesle sorulmayan, ancak hep akılda tutulan bir başka soru: ABS ile bazı sürüş alışkanlıklarımı değiştirmeli miyim? Daha az dikkatle sürebilir miyim? Hayır, ABS yalnızca, acil durumlarda, özel bir konuda yardım sağlamaktadır. Bu hiçbir zaman savunucu ve kurallara uygun sürme alışkanlığınızı değiştirebileceğiniz anlamına gelmemelidir. itiş tekerleğinin kaymadan dolayı çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu sensörler yardımıyla algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlar. Bu kontrol sistemi, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu olarak bilinen genel anlamda kaygan yol koşullarında yararlı olma açısından öne çıkmaktadır. Sorulara devam edelim. Panik bir fren esnasında, kayma olması halinde, ABS bana nasıl yardımcı olmaktadır? Daha önce söylediğimiz gibi, sistem tekerleklerin kilitlenmesini önlemektedir. Bu da size; o an için, aracınızı daha güvenli yönetme imkânı tanımaktadır. Bu güven, size her tehlikede direksiyonunuzla gerekli manevralar yapacağınız anlamına gelmemektedir. Olumsuz yol koşullarında, hele hızlı gidiyorsanız, ABS’niz olsa bile bu, lastiklerinizin iyi tutuş sağlayacağı ve kazadan kaçınacağınız anlamını taşımamalıdır. TCS-ASR bu işlemleri gerçekleştirmek için aşağıdaki parçalardan faydalanır. Son bir örnek, belki de en önemlisi. ABS frenlerle nasıl güvenli taşıt kullanırım? Bunun cevabının karmaşık olacağını bekliyorsunuz. Oysa yanılıyorsunuz. Cevap çok basit ve açık: ABS’nin devreye girmesine gerek kalmadan taşıt kullanırsanız, güvenli sürüş yapmış olursunuz. Hızın izin verilen limitler içinde tutulması, iyi ve dikkatli bir gözlem ve yakın takip yapılmaması neticesinde, ABS’ye ihtiyacınız olmayacağını düşünebilirsiniz. Güvenli ve savunucu sürücülük teknik ve yaklaşımları ile ABS’ler devreye girmeyeceklerdir. 3.2. ASR (Anti Patinaj Sistemi) Almanca “Anti Schlupf Regelung” kelimelerinin baş harflerini temsil eder. İngilizce TCS (Traction Control System/Çekiş Kontrol Sistemi) olarak bilinir. Aracın tekerlerinin patinaj yapmasını önler. ASR’nin sürüş güvenliğine katkısı büyüktür. Bazı otomobil firmalarına göre adı farklılık gösteren sistem prensip olarak aynı şekilde çalışır. Çekiş kontrolü de ABS gibi yeni nesil teknolojik, modern taşıtlar için önemli bir güvenlik donanımı haline gelmektedir. Taşıtta oluşacak ivme kaymasında devreye giren kontrol sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, çekiş ya da 3.2.1 ASR Nasıl Çalışır? Gaz pedalına aşırı yüklendiniz ve araç patinaj yapmaya başladı, işte bu durumda ASR hız algılayıcılar sayesinde patinajı algılar ve (1) ABS hidroliğini devreye sokarak patinaj yapan tekerlere fren uygular (2) Yakıt enjektörüne veya ateşleme tertibatına müdahale ederek motorun gücünü düşürür ve patinaj kesilinceye kadar bu işlemleri sürdürür. • Teker hız algılayıcıları: Tekerlerin üzerinde bulunan ve tekerlerin dönüş hızını algılayan parçalardır. Bunlar sayesinde ASR çekişin olduğu tekerlerdeki hızı algılayarak, hangi tekerin patinaja girdiğini belirler. • ABS hidroliği: Bu parçanın içindeki valfler her bir tekere giden fren basıncı miktarını ayrı ayrı kontrol edebilir. ASR patinaja giren tekerin hızını düşürmek için ABS hidroliğini kullanır ve ilgili tekere fren uygular. • Elektronik kontrol ünitesi (ECU) : ASR’ nin kritik durumlarda ne yapması gerektiğine burada karar verilir. ASR aşağıdaki parçaları kullanarak motor gücünü kontrol edebilir ve teker hızını azaltır: Yakıt kısma valfi Ateşleme tertibatı Yakıt enjektörü Gaz pedal sensörü Buradan da anlaşılıyor ki ASR ile ABS koordineli bir şekilde çalışmaktadır. Bu iki sistemin birlikte çalışması taşıtlarda ESP sisteminin geliştirilmesini sağlamıştır. ASR sistemi en çok karlı, buzlu ve çamurlu yollarda faydalıdır. Eğer sürücü ASR sistemini iptal etmek isterse araç içerisindeki bir düğmeyle devreden çıkarılabilir. 59 60 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 3.3 ESP (Elektronik Kontrol Sistemi) Kurulu elektronik beyin sistemi, Sisteme bağlı çalışan bütün algılayıcılardan gelen bilgileri çok kısa sürede değerlendirip, bunlar arasında bir dengesizlik varsa kritik durumlarda ESP sistemini devreye sokar. Yani ESP arka planda devamlı faal durumdadır. Sadece kritik durumlarda devreye girer. Hareket halindeki otomobilin savrulmaması ve kaymaması için sensörler yardımıyla dört tekerliğin dönüşünü sürekli olarak kontrol eder, tekerleklerden birisinin devrinin artması durumunda devreye girerek o tekerleği frenleyip yavaşlatır. Bu sayede otomobil yola daha iyi tutunur. ESP sürücüye aynı zamanda güvenlik ve çeviklik de sağlar. ESP’nin temel görevi aracın istem dışı düştüğü kritik durumlarda güvenliği sağlamaktır. Şekil-19: ASR’nin TemelParçaları ASR Sistemi, yol yüzeyinin durumuna göre veya sürücünün performansına yardımcı olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır. Gerektiğinde sistem ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler. Sürüş esnasında öyle anlar olur ki, biz istemesek de taşıt verdiğimiz komutlara göre hareket etmez. O anda virajlı bir yola hızlı girdiğimizde, zemin kaygan ve önümüze bir tehlike çıkması sonucu viraj içinde ani direksiyon hareketi ile neler yaşayacağımızı bir hayal edin. Bu durumda şansın size yardım etmesi çok küçük bir ihtimaldir. Küçük bir ihtimalle kimse yolda kendini güvende hissedemez. Böyle bir ani savrulma ve kaymada ESP’nin devrede olması hayat kurtarır. Teşkilatımızdaki hizmet taşıtı sayısı göz önüne alındığında, hizmet taşıtı sürücü sayısının bu sayıdan çok daha fazla olacağı bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle “Trafik Güvenliği ve Güvenli Sürüş” konusunda ciddi tedbirlerin alınması gerektiği, bu alanda personele eğitim verilmesinin önemi kendini göstermektedir. Şekil-20: Taşıtların Tutunma Açısı Tutunma açısı, taşıt üretici firmaların kullandığı teknolojilere göre 20 ila 40 derece arasında farklılık göstermekte olup, 27 derece yaygın olarak kullanılan tutunma açısıdır. Şekil-21: ESP’ nin (Elektronik Kontrol Sistemi) Temel Parçaları 61 62 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ 3.4 HAVA YASTIĞI (AIRBAG) Hava Yastığı (AirBag) , otomobillerde çarpışma esnasında içerisine, hava yahut gaz dolarak şişen, sürücü ve yolcuları korumayı amaç edinen bir sistemdir. 1950 ve 1955’li yıllarda hava yastığı için patent çalışmaları olmuş fakat kullanılan yöntemler ve hava yastığını şişirecek sistemler hakkında yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Bunlara örnek verecek olursak; hava yastığını sürücü bir düğmeye basarak hareketlendirecekti, pratik olarak manasız bir yoldu, bir diğeri; fişek yardımı ile hava yastığı şişirilecekti bu da tehlikeli bir yoldu. 1980’li yıllarda ise otomobillere entegrasyonu gerçekleşti ve bir çok kazada hayat kurtarıcı olarak rol aldı ve almaya da devam etmektedir. Hava yastıkları ince naylon ya da iplikten yapılmıştır. Direksiyon ve konsolda sarılı şekilde barındırılırlar. Çarpışma anında saniyenin onda biri hızda şişerek sürücü ve yolcuları korur. Hava yastığının harekete geçmesi için otomobilin ön kısmında bir sensör bulunur. Tehlikeyi hava yastığına bildiren bu sensördür. Sensörün çalışma mantığı ise; araç sert cisme eşik hız veya üstünde temas ettiğinde sensör durumu algılar ve hava yastığının şişmesi için sodyum azide bileşiğinin bulunduğu ortama kıvılcım çakar. Kimyasal reaksiyon sonucu nitrojen ayrışır ve ortaya yüksek hacimli gaz açığa çıkar. Böylece hava yastığı şişer. 1980 yılında ilk hava yastığı kullanan araba MERCEDES BENZ W126 S-Class’tır. İlk yolcu hava yastığı ise 1987 Yılında PORSCHE 944 model otomobilde kullanılmıştır. O yıllardan günümüze kullanımı yaygınlaşarak artmaktadır. Hava yastıkları %100 güvenlik sağlamaz! Resim-4: Sürücü ve Ön Yolcu İçin Hava Yastığı (airbag) TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Neredeyse tüm arabalarda standart olarak sunulur hale gelen Hava Yastıkları güvenlik açısından çok önemli bir sistemdir. Kazalarda kafa ve göğüs yaralanmalarını büyük ölçüde engelleyen hava yastıkları ilk başlarda sadece sürücü tarafında bulunuyordu. Fakat teknolojinin gelişip de hava yastığı sistemlerinin ucuzlamasıyla birlikte yolcu hava yastıkları, ardından yan hava yastıkları, kafa hava yastıkları gibi güvenliği son derece arttıran sistemler üretildi. Sürücü hava yastığı direksiyon ve yolcu hava yastığı önden direk çarpmalarda devreye girecek şekilde tasarlanmıştır. Sadece ihtiyaç olan durumlarda açılırlar. Mesela bir araba kaza yapıp takla atabilir, fakat takla atış şekline göre hava yastığı açılmayabilir de, özellikle yan olarak takla atmışsa durum böyledir. Aynı şekilde yandan çarpmalarda da ön hava yastıkları açılmaz. Ön hava yastıklarının dışında şu anda en yaygın olarak yan hava yastıkları vardır. Bunlar yandan alınan darbe durumlarında açılırlar ve hava yastığının yapısına göre karın ve göğüs bölgesini hatta kafa bölgesini bile koruyabilirler. Fakat çok üst sınıf arabalarda ayrıca kafa hava yastıkları da bulunur, bunlar ayrıdır. Sürüşün herhangi bir anında meydana gelen kaza sırasındaki çarpmalara karşı sürücü ve yolcuların özellikle kafa ve göğüs yaralanmalarını azaltmak üzere ve çarpmanın şiddeti ile ortaya çıkan ciddi yaralanma, ölümlerde koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Pasif güvenlik sistemi elemanlarından olan hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı ile şişerek, çarpışma yönünde sürücü ve yolcuyu karşılayan çarpma şiddetini azaltan koruyucu bir kalkan oluşturur. Hava yastıkları 80’li yılların başında kullanılmaya başlandığından beri binlerce hayatı kurtarmıştır. Hava yastıkları İkinci Dünya Savaşı sırasında uçakların yere çakılmalarında bir önlem olması için tasarlanmıştır, amacı farklı olsa da ilk patenti o tarihlerdedir. Hava yastıklarının araçlarda bir donanım olarak uygulanmasında ilk zamanlar sorunlarla karşılaşılmıştır. Hava yastığının çalışma sistemi, araç cins ve modelleri ile üretici firmalara göre değişiklik göstermektedir. Şöyle ki; bazı araçlarda sensörün, sistemin çalışması için algıladığı hız 20 km/s ve üzeri iken, bazılarında 40 km/s ve üzeri olabilmektedir. Hava yastığının görevini yerine getirebilmesi için, hazneden saatte yaklaşık 320 km/s’ye eşit bir hızla çıkması gerekir. Açılan hava yastığı 26 ila 40 salise arasında şişer. Bu hız, hava yastığına çok yakın oturan çocuklara ve kişilere yetişkinlere zarar verebilecek çok büyük bir çarpma şiddeti anlamına gelir. Ön koltukta oturanlar hava yastık- 63 64 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ larına 25 cm.’ den daha yakın olmamalıdırlar. Hava yastığı, emniyet kemeri ile birlikte kullanıldığında maksimum faydaya ulaşacaktır. Emniyet kemerinin kullanılmadığı durumlarda hava yastığı açılma şiddeti kazanın oluşumuna göre kullanıcılara zarar verebilmektedir. Emniyet kemeri çarpışma neticesinde öne ya da yana doğru fırlayan sürücü ve yolcuların hızını keser, o sırada açılan hava yastığı ise sürücü ve yolcuların direksiyon ya da ön konsola çarpmasını önler. Hava yastığının kullanımıyla ilgili unutulmaması gereken önemli bir nokta ise hiçbir şekilde hava yastığı alanına yastık açılmadan girilmemesi ve açılmış olan yastığa yaslanılması gerektiğidir. Sürücü ve yolcular ikili güvenlik donanımının tanımında olduğu gibi, çarpışma neticesinde öne yada yana doğru fırlayan kişileri önce emniyet kemeri yardımıyla hızını keser, o sırada çok kısa zaman diliminde açılan hava yastığına vücudu yaslanır. Yani kullanıcılar hiçbir şekilde hava yastığı alanına yastık açılmadan girmemeli, açılmış olan yastığa yaslanmalıdır. Olması gereken budur. Azami fayda böyle sağlanır. 3.4.1 Hava Yastığı Bulunan Arabalarda Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar 1) Öncelikle, emniyet kemeri mutlaka takılı olmalıdır! Aksi taktirde hangi hızda olursa olsun, şehir içinde çok yavaş gidiyor bile olsanız, bir kaza durumunda hava yastığının çok hızlı bir şekilde açılmasından ve bu sırada sizin kafanızın da direksiyona doğru öne gideceğinden çok ciddi kafa ve boyun yaralanmaları olabilir. TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ gibi çok kısa bir sürede ve 300-350 km/saat hızla açılan o yastık, daha sizin kafanız darbenin etkisiyle öne doğru yönlenmeye başlarken, şişiverir ve siz de kafanızı direksiyon yerine yastığa yaslarsınız. Hava Yastığının sağlıklı bir şekilde çalışma süresi ortalama 10 yıldır. 10 yıldan sonra hava yastığı sistemi iptal edilir. Ayrıca hava yastıklarında, servis tarafından kontrol edilmesi gereken, zamanı gelince değiştirilen piller de bulunur. Hava yastığının etkin bir koruma sağlayabilmesi için mutlaka emniyet kemerlerinin takılı olması gerekiyor. Hava yastığının aracın içine doğru şişerken sahip olduğu basınç 200 barın üzerinde; bu da deniz kenarındaki hava basıncının 200 katı kadar. Yastık şişme mesafesinde bulunan birisinin kafasına çarptığında yüksek basınç nedeniyle sert bir kalas etkisi yapabiliyor; bu durumda ciddi yaralanmalar söz konusu olabiliyor. 3.5 Emniyet Kemeri “Emniyet kemeri kullanırsam, bir kaza anında otomobilden çıkamam, otomobilden dışarı fırlamak daha iyidir, direksiyona sıkıca tutunurum, bir şey olmaz” gibi yanlış inanışlar devam etmektedir. 2) Boyu 150 cm’den kısa olan çocuklar ve yetişkinler yolcu hava yastığı olsa bile ön yolcu koltuğuna oturtulmamalıdır. Boyu 150 cm’den kısa çocuk ve yetişkinlerin ön yolcu koltuğuna oturmaları son derece tehlikelidir.. 3) Seyir esnasında sağ koltuktaki kişi kesinlikle ayağını, bacağını ön camın önüne kaldırmamalıdır. 4) Sürücü açısından bir uyarı da, sürücünün direksiyon simidine çok yakın oturmaması gerektiğidir. Açılabilecek yastık, eğer sürücü de direksiyona çok yakınsa, bir sakatlanmaya sebep olabilir. (Uygun mesafe, kolların öne uzatıldığında bileklerin direksiyon simidinin üstüne değiyor olduğu mesafedir.) Resim-5: Emniyet Kemeri Sizi ve Sevdiklerinizi Korur 3.4.2Hava Yastığı Nasıl Çalışır? Hava Yastığının içinde sıkıştırılmış bir gaz bulunur ve bir darbe anında, (gerekli ise) o gaz birdenbire serbest bırakılır ve saniyenin binde biri Kaza istatistikleri, emniyet kemerinin, otomobildeki hayat kurtaran araçların en önemlisi olduğunu ortaya çıkarmıştır. 30 kilometre hızda oluşan 65 66 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ TRAFİK SİSTEMİ GÜVENLİ SÜRÜŞ | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ bir kazada, arka koltuktaki yetişkin bir yolcu bir filin ağırlığına eşit olan 3,5 tonluk bir güçle öne fırlatılmaktadır. Emniyet kemeri kullanılmadığında, bu durum yolcunun ölümü veya ağır yaralanmasıyla sonuçlanmasının dışında, ön koltuktaki yolcuların da zarar görmesine neden olmaktadır. Arka koltuktaki yolcuların tümünün kullanımına yetecek kadar kemer yoksa, en fazla kilolu yolcunun diğer yolculara en büyük zararı vereceği unutulmamalıdır. Aynı şekilde, eğer üç yaşından küçük çocukların kullanabileceği çocuk koltuğu yoksa erişkinler için kullanılan kemerin çocuklar için sadece belden bağlamalı olarak kullanılması gerekmektedir. Hamile kadınlar için kemer kullanmak rahatsızlık verse bile, anne ve bebeğin güvenliği için çok önemlidir. Alt kuşak, kalçalar hizasından ve bebeğin altından, çapraz kuşak da göğüslerin arasından ve bebeğin çevresinden dolaştırılmalıdır. GÜVENLİ TAŞIT KONTROL FORMU KONTROL NOKTALARI 1 Lastiklerin hava basıncı kontrolü 2 Kaportanın kontrolü 3 Sıvı akıntısına karşı aracın altının kontrolü 4 Koltuk ve başlık ayarı 5 İç ve yan aynaların ayarlanması 6 Emniyet kemerinin takılması 7 Camların temizliği ve durumu kontrolü 8 Göstergelerin kontrolü 9 Far ve ışık donanımı kontrolü 10 Motor yağı kontrolü 11 Cam suyu kontrolü 12 Fren hidroliği kontrolü 13 Fren kontrolü 14 Avadanlıkların kontrolü 15 Kontrol listesinin düzenlenerek imzalanmasıDevir-Teslim Defterine yazılması Tablo-8: Güvenli Taşıt Kontrol Tablosu DEĞERLENDİRME TESTİ 1. Aşağıdaki trafik sisteminin unsurlarından hangisi “insan unsuru” ile direkt ilgilidir? a) Araç b) Yol c) Sürücü d) Çevre e) Hiçbiri 2. Aşağıdakilerden hangisi “güvenli sürüş” öncesi taşıtın dışında yapılacak kontrollerden biri değildir? a) Lastiklerin Kontrolü b) Fren Hidroliği Kontrolü c) Kaportanın Kontrolü d) Taşıtın Altının Kontrolü e) Hepsi 3. Aşağıdakilerden hangisi “Güvenli Trafik Ortamının” (4E Faktörü) parçalarından biri değildir? a) Eğitim b) Altyapı ve Mühendislik Hizmetleri c) Ulaşım Türlerinin Yaygınlaştırılması d) Yasal Düzenlemeler ve Denetim e) Acil ve İlkyardım Hizmetleri 4. Aşağıdakilerden hangisi güvenli taşıtın içinde yapılması gereken kontrollerdendir? a) Koltuk ayarı b) Direksiyon ayarı c) Aynaların ayarlanması d) Emniyet kemerinin takılması e) Hepsi 5. Panik frenleme anında aracın düzgün ve dengeli bir duruş yapmasını, direksiyonla yönlendirmeye imkan sağlayan güvenlik donanımı aşağıdakilerden hangisidir? a) EBS b) ASR c) ABS d) ESP e) ADR 6. Taşıtın lastiklerini farklı sürtünme katsayılı zeminlerde kaldığında, dört tekerleğini de sürekli kontrol ederek taşıtın kaymasını (patinaj yapmasını önleyen) önleyen güvenlik donanımı aşağıdakilerden hangisidir? a) ABS b) ASR c) ESP d) ADR e) EBS 67 2. BÖLÜM GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER 1. Aşırı Hız Hız artışının güvenli sürüş üzerindeki olumsuz etkilerini aşağıdaki ana başlıklar altında inceleyeceğiz. •Durma mesafesinin uzaması, •Görüş açısının daralması (Tünel Görüş) , •Virajlarda uğranılan “Merkezkaç Kuvveti Etkisinin” artması, •“ Hız Körlüğünün” yaşanması, •Kazalarda uğranılan maddi ve manevi kayıpların artması, •Yaya kazalarında yaya ölüm oranlarının artması, 1.1 Durma Mesafesinin Uzaması Taşıtın hızı arttıkça durma mesafesi de bu artışa paralel olarak artacaktır. Durma mesafesinin artması ise her hangi bir tehlike karşısında sürücünün bu tehlikeden kurtulabilmek için yeterli zaman ve mesafeyi bulamaması anlamına gelmektedir. 70 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 70 O HIZ = 65 km/s Şekil 23: 65 km/s Hızda Sürücünün Görüş Açısı Grafik-4: Taşıtların Farklı Hızlarda Tepki (reaksiyon) ve Frenleme Mesafeleri 1.2 Görüş Açısının Daralması (Tünel Görüş) Taşıtın hızı arttıkça sürücü yolu ve çevresindeki olayları yeterince göremez. Gördüklerini kısa sürede değerlendiremez. Riski zamanında tanımlayıp gerekli manevrayı yapamaz. Karşıdan gelen araçların hızını gerçeğin altında; uzaklıklarını ise gerçeğin üstünde tahmin eder. Hız arttıkça sürücünün görüş açısı daralır. Aşağıda, farklı hızlarda sürücünün görüş açısı değerleri verilmiştir. 42 O HIZ = 100 km/s Şekil 24: 100 km/s Hızda Sürücünün Görüş Açısı 104 O 30 O HIZ = 35 km/s HIZ = 130 km/s Şekil 22: 35 km/s Hızda Sürücünün Görüş Açısı Şekil 25: 130 km/s Hızda Sürücünün Görüş Açısı 71 72 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Resimlerde verilen ”görülen alanlar” değerlendirildiğinde, hız artışında yaşanan artışın sürücünün gördüğü alanda nasıl bir daralmaya sebep olduğu, bu daralmanın da riski geç algılamak ve kendini koruyamamak anlamına geleceği anlaşılmaktadır. Böylece hızın artmasıyla; • Görme Alanında Daralma Oluşur. • Hızın Artmasıyla, Sürücüler Daha Uzağa Yönelir. • Böylece Yolun Yalnız Çok Küçük ve İleri Kısımları Görülmeye Başlanır. • Kaldırımlarda, Bağlantı Yollarında, Kısaca Yolun Çevresinde Olanlar Görülemez. 1.2.1 Hızlı Araç Kullanma ve Görüş Açısı Ölümlü trafik kazalarında, kural ihlallerinin başında “hız” gelir. Hız arttıkça beraberinde çevresel görüş açısında daralma olacağından “tünel görüşü” oluşmakta, bu da sürücüler için dar görüş açısı oluşturarak, görüşlerini engellemektedir. Hızlı araç kullanmanın kendisi bir tehlike olmasının yanı sıra, sürücünün görüş açısını daralttığından, çevredeki diğer tehlike yaratacak unsurların görülmesini de engellemektedir. Aşırı hız, sürücünün görüş açısını daraltarak (sürücü yolu net görebilmek için gözleri kısık vaziyette seyretmesi gibi) engelleri fark edememesine, fark etse dahi çok geç kalmasına neden olmakta ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurmaktadır. Bu duruma, görüş açısının daralmasına sürücünün, yorgun, uykusuz, alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında veya yaşına bağlı olarak reflekslerinin zayıf olması gibi özellikler de eklendiği takdirde, kaza kaçınılmaz olmakta ve sürücü önüne çıkan engellerden kaçamamaktadır. Uygun olmayan “Sert” direksiyon hareketi direksiyon ve direksiyon ile yapılan hareketler kullanılan aracın dönüş manevralarını ve yolda ilerlemesini sağlayan, sürücünün tüm psikolojik ve fizyolojik özelliklerini yansıtan ve araç parçaları içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Kullandığımız hangi tür araç olursa olsun, fizik kuralları çerçevesinde aracın belirli bir ağırlığı ve hızı mevcuttur. Değişen koşullar doğrultusunda, tehlikeler karşısında yapılması gereken hareketlerde de değişiklikler olacaktır. Örneğin, ıslak veya buzlu zeminlerde tehlike ile karşılaşıldığında direksiyonu sert bir şekilde çevirdiğimizde, aracın sahip olduğu hızdan ve ağırlıktan dolayı, lastikler zemine tutunamaz GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ buna bağlı olarak direksiyon reaksiyon vermez. Belirli bir süre ve mesafe kayma ve sürüklenme eğilimi gösterir, daha sonra hızından ve ağırlığından kazanmış olduğu gücü kaybetmeye başladıktan sonra lastikler tutunmaya başlayacağından direksiyon hareketi tekerleklerin dönüşüne yansır. Eğer direksiyon hareketinin istenilen reaksiyonu göstermesi bekleniyorsa, aracın zemin şartlarının izin verdiği uygun olan düşük, güvenli hızlarda kullanılarak hız sınırları çerçevesinde ve panik yapmadan hareket ettirilmesi gerekmektedir. 1.3 Virajlarda uğranılan “Merkezkaç Kuvveti Etkisinin” Artması Virajda merkezkaç kuvveti: Araç viraja girdiğinde merkezkaç kuvvetinin etkisiyle, virajın dışına savrulmak ister. Ön takım açıları ve süspansiyon sistemi bu etkiye karşı koyar. Şekil - 22: Virajlarda taşıtların karşılaştığı merkez kaç kuvveti ve savrulma Şekil - 26: Taşıtların Virajlarda Karşılaştığı Merkez kaç KuvvetiEtkisi http: //www.google.com.tr/imgres?q=the+effect+of+centrifugal+f orce+when+cornering&start=119&hl=tr&biw=1280&bih=709&tbm= isch&tbnid=G4hjpfQnBKaJrM: &imgrefurl=http: //www.pistonheads. com/doc.asp%3Fc%3D1 • Bir Virajdaki Araca Etkiyen Merkezkaç Kuvveti Hızın Karesi Kadar Artar • Hızınızı 2 Kat Artırırsanız Virajdaki Merkezkaç Kuvveti 4 Kat Artar • Hızınızı 3 Kat Artırırsanız Bu Kuvvet 9 Kat Artar 73 74 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Sürücü Sağ Elciği İleri İter Motor Sağa Yatar Lastik Yere Temas Alanı İzden Sola Kaçar Merkezkaç Sola Çeker Sürücü Kontrayı Gevşetir Ön Teker Tekrar Merkeze Gelir Merkezkaç Kuvvet Çekimle Dengelenir Merkezkaç Kuvveti Lastik Yol Tutumu Çekim Şekil 27: Motosiklet sürücülerinin merkezkaç kuvvetini yenebilmesi için yapması gereken manevra aşamaları Dönüş sırasında aracı istenen ya da istenmeyen yönde etkileyen kuvvete merkezkaç kuvveti denir. Bu kuvvet aracın devrilmesine, takla atmasına, savrulmasına neden olur. Virajdaki araca uygulanan merkezkaç kuvveti etkileri. Bir virajdaki aracı etkileyen merkezkaç kuvveti hızın karesi kadar artar. Sürücüler virajlarda yol dışına çıkmamak için; yüklemeyi, yük dağılımını, yük emniyetini sürekli kontrol etmelidir. Merkezkaç kuvvet, hakiki bir kuvvet değil, bir cisme dönme hareketi yaptırmak için tatbik edilen merkezcil bir kuvvete tepkiden ibarettir. Newton’a göre duran bir cisme etki eden kuvvet o cismin ivme kazanmasına neden olur. Merkezcil kuvvet, zıt yönde ve ona eşit şiddette başka bir kuvvet meydana getirir. Bu kuvvete, merkezden dışa doğru yöneltilmiş olduğundan merkezkaç kuvvet veya santrifüj kuvvet adı verilir. Düz hareket eden bir cisme sağa ya da sola manevra yaptırılması halinde, cisimde merkezden dışa doğru bir ivme oluşacaktır. İşte ger- GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ çekte olmayan bu kuvvete merkezkaç kuvveti diyoruz. Ama bu durum sisteme içeriden bakıldığı zaman böyledir. Eğer sistemi dışarıdan incelersek durumun farklı olduğunu görürüz. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan NASCAR yarışlarında virajların deverli olarak yapılması yani eğimli olmasının nedeni merkezkaç kuvvetinin etkisini azaltmaktır. Böylece hem pilotlar virajı daha rahat ve hızlı bir şekilde döner, hem de korkunç kazalar engellenir. Araçların savrulma ve takla atması merkezkaç kuvvetinin olumsuz sonuçlarıdır. Bu örnek gerçek hayatımızda da karşımıza çıkmaktadır. Günlük hayatta ise; çaycıların sürekli tepsiyi sallayarak çevirmek suretiyle test ettikleri bir kuvvettir. Keskin bir virajda hissedilen merkezkaç kuvvetinin şiddeti daha yumuşak bir virajda hissedilenle aynı olmayacağı gibi, aynı virajda farklı hızlarda seyrederken hissedilen merkezkaç kuvvetinin şiddeti de farklı olur. Bir sürücü, yoldan çıkma şeklinde yaptığı bir kazadan sonra kazayı anlatırken “yolda yanlış dever vardı, beni yol dışına attı.” gibi bir ifade kullanır. Ancak bu sürücü muhtemelen virajdaki merkezkaç kuvvetini hesaplamadan viraja hatalı bir giriş yapmıştır. Bu sürücünün ifadesi şu şekilde olmalıydı “Viraja giriş hızım yüksekti, bu yol tipi için uygun görülen yasal sınırlar içinde değildi, sert manevra yaptım, sert frenledim, direksiyonu ani çevirdim ve bu nedenle kaza yaptım.” Şehir içlerinde virajlar sert olduğundan, yapılması gereken virajlarda çok düşük hızlarda araç kullanılması ve kavşaklarda yavaşlayarak dönüş yapılmasıdır. Virajda herhangi bir olumsuzluk yaşamamak için viraja yaklaşırken hız azaltılmalı ve uygun vitese geçilerek viraja giriş yapılmalı, aksi takdirde tek elle direksiyonu hem kavramak hem döndürmek mümkün olmayacaktır. Viraj alırken oturma pozisyonu değiştirilmemeli, direksiyon kavranarak, hiçbir biçimde tek elle ya da güvenli tutuş pozisyonu dışında tutulmamalıdır. Unutulmamalıdır ki; göremediğiniz yerde, sizi neyin beklediğini bilemezsiniz. 1.4 “Hız Körlüğünün” Yaşanması Artan hız sonucunda sürücünün, yol ve çevresine yönelik görsel verileri tam olarak algılıyamamasıdır. Sürat körlüğüne maruz kalan sürücüler, araçlarının hızlarını gerçek hızdan 20-30 Km/saat seviyesinde daha az olarak algılamaktadır. Sürücü Sürat Körlüğü Nedeniyle • Hızını Olduğundan Düşük Görür. 75 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ • Takip Mesafesini Artırmaz. HIZA GÖRE ÖLÜM ORANLARI • Gerektiğinde Çarpmadan Duramaz. 1.5 Kazalarda Uğranılan Maddi ve Manevi Kayıpların Artması TaĩÆtta Oluĩan HasarÆn Derinliþi ( cm ) 76 150 150 0 100 0 75 500 km/s 900 km/s 50 0 Grafik-6: Hızın Yaya Ölüm Oranına Etkisi Grafiği 0 50 km/s 90 km/s s Grafik-5: Hız Artışının Trafik Kazalarında Taşıtta Yarattığı Hasarın Derinliği Grafiği. Meydana gelen trafik kazalarında hız limitlerine uymamak en büyük etkendir. Sürücüler hız ihlali yapmalarına neden olarak en çok acele işleri olduğu gerekçesi ile “zaman baskısı” faktörünü ileri sürmektedir. Sürücülerin büyük bir çoğunluğu, hız ihlalinin nedenine ilişkin sorumluluğu dış etkiler ile ilişkilendirerek bir savunma yolu seçmektedirler. Yeni yollar ve yeni teknolojik araçlardaki konforlu sürüş, sürücünün bedensel hız algısını zorlaştırmaktadır. Hız genel anlamda sürücülere bekledikleri faydayı sağlamaz. Önemli olan gidilecek yere sağ salim ulaşabilmektir. Ölümlü-yaralanmalı trafik kazalarına neden olan sürücü kusurları incelendiğinde “hız” kaynaklı kusurların en yüksek paya sahip olduğu görülmektedir 1.6 Yaya Kazalarında Yaya Ölüm Oranlarının Artması Hız artışının bir diğer olumsuz etkisi de yaya kazalarında yaya ölüm oranlarının artırmasıdır. Aşağıdaki grafikte de görüleceği gibi hız arttıkça yaya ölüm oranları da artmaktadır. 2- Durma Mesafesi, Takip Mesafesi, Reaksiyon-Fren Mesafesi Durma mesafesi ya da “emniyetli durma mesafesi”, bir aracın ve sürücüsünün, önünde beklenmedik bir gelişme olduğunda, durma için gerekli olan mesafe olarak tanımlanır. Bu mesafe, iki temel parçadan meydana gelir. Bunlar; 1-Reaksiyon Mesafesi 2- Frenleme Mesafesidir. Bu iki mesafenin toplamı “durma mesafesini” verir. DURMA MESAFESİ = ALGILAMA (REAKSİYON) MESAFESİ + FRENLEME MESAFESİ HIZ (km/s) ALGILAMA MESAFESİ (m) * FREN MESAFESİ (m) DURMA MESAFESİ (m) 40 11 11 22 50 14 16 30 90 25 53 78 100 28 65.5 93.5 110 30.5 80 110.5 120 33 94 127 * Algılama(reaksiyon) süresi “1” saniye olarak alınmıştır. **Verilen durma mesafeleri kuru asfalt zemin için geçerli ortalama değerlerdir. Tablo-9: Kuru Asfalt Zeminde Farklı Hızlarda Taşıtların Durma Mesafeleri 77 78 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER 2.1 Reaksiyon Mesafesi: Reaksiyon mesafesi, durmayı gerektirecek bir tehlikenin görülmesi, algılanması ve frene basılması anına kadar geçen sürede kat edilen yola karşılık gelir. Reaksiyon mesafesi genel olarak üç şarta bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bunlar: GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ yavaş basılması basma yada gaz pedalından ayağı çekip, sonradan frene basılması veya panik fren yapılması mesafeyi etkileyecektir. Fren mesafenizi, en fazla etkileyen faktör, kuşkusuz “hızınızdır”. Hızın etkisi çoğumuzun tahminlerinin de üzerindedir. Hızınızı 35 km/s’ ten, 70 km/s’ e çıkardığınızda, yani ikiye katladığınızda, fren mesafeniz önceki hızdaki mesafeye göre sanıldığı gibi 2 kat değil tam dört kat artacaktır. Hızınızı 35 km’den, 105 km’ye çıkardığınızda, yani üçe katladığınızda, durma mesafesi bu kez, inanamayacaksınız ama tam dokuz misli artacaktır. Yol eğiminin etkisini herkes bilir. Yokuş aşağı durma mesafeniz, diğer tüm şartlar aynıysa, yokuş yukarı durma mesafenizden daha uzun olacaktır. Yani, yokuş aşağı inişlerde, daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Yol yüzeyi ve lastikler fren mesafesini nasıl etkilemektedir? Bu konuyu burada eğitimlerde öğrenmeniz halinde, yolculuklarınızda yol yüzeyleri ve lastikler konusunda daha duyarlı olmanızı kolaylaştıracaktır. Yol yüzeyi durma mesafesini etkilemektedir. Lastiklerinizle, yol yüzeyi arasında iyi bir tutuşun sağlanması önemlidir. Örnek verecek olursak, kaymak asfalt diye belirttiğimiz “asfalt beton” kaplamalı yollarda fren mesafesi, bizim kara yollarımızda daha sık karşılaştığımız mıcırları üzerinde görülen-pürüzlü yüzeye sahip, “sathi kaplama” yollardaki fren mesafesinden daha uzundur. Bu örnekte de görüleceği gibi sürüş kolaylığı ve konfor her zaman lehimize sonuç vermeyebilir. Şekil -28: Durma Mesafesi Reaksiyon ve Fren Mesafelerinin Toplamına Eşittir • Hız sürücünün fiziki ve ruhsal durumu, • Sürücünün yaşı • Sürücünün konsantrasyonudur. Elbette, saydıklarımız içinde en önemlisi ‘hız’ dır. Hız tek başına, reaksiyon süresinde alınacak mesafeyi etkilediği gibi, sürücünün durumu ve konsantrasyonunun getirebileceği kısıtları da daha da olumsuzlaştırır. 2.2 Frenleme Mesafesi “Frenleme mesafesi”, aracın frenleme sırasında aldığı yola karşılık gelmektedir. Bu mesafeyi de etkileyen faktörler vardır. Fren mesafesinin uzunluğu, aracın seyir anındaki hızına, yolun yüzeyine, yolun eğimine, fren ve lastiklerin durumuna göre değişir. Elbette, fren yapma biçiminizin de etkisi söz konusudur. Bunun etkisi, direk hesaplamayla ortaya konulamaz. Ancak, hepimiz biliyoruz ki, pedala pompalayarak Yol yüzeyinde su birikmesi, buz ya da kar olması yine fren mesafesini uzatan faktörlerdir. Burada, pratikte karşılaştığımız bazı durumlara göz atmak faydalı olacaktır. Bunlar, kaplamalı olmayan banketlerde sürüşün getireceği sorunlardır. Asfalt kaplamalı yolda ilerlerken, fren yapmaya başladığınızda, değişik nedenlerle kaplamasız bir bankete kayma durumunuz oluştuğunda; asfalt ve çakıllı banketin sürtünme katsayıları ve lastik tutuşları farklı olduğundan hızınıza bağlı olarak, aracınızın dengesini bozup, sizi muhtemelen savurur. Unutmayın, fren ve durma mesafeleriniz de bu durumdan etkilenecektir. Öyleyse, imkânlar dâhilinde, durma eyleminin, asfalt kaplama üstünde başlatılıp, bitirilmesine özen gösterilmelidir. Kaymayı kolaylaştıran diğer yol yüzeyi durumlarının (rögar kapakları, yağlar, yol çalışması, mıcır, çakıl vb.) farkında olmak ayrıca önem taşır. Özellikle, bu tür yol yüzeylerinde daha dikkatli olmak gerekir. Bu arada, önceki bölümlerde detaylı şekilde bahsedildiği gibi lastiklerin de öneminin hatırlanması faydalı olacaktır. Kabak lastik diye belirttiğimiz, diş derinlikleri azalmış ya da yok olmuş lastiklerin yolu kavraması 79 80 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ ve tutuşu da azalacağından, frenlemeyi zorlaştıracak ve buna bağlı olarak da durma mesafesini uzatacaktır. Frenlerin durumuna daha önce değinmiştik. Fren sistemi iyi çalışmayan bir aracın, bütün diğer tehlikelerin yanında fren mesafesini de uzatacağını söyleyebiliriz. 2.4 Reaksiyon Mesafesi Nasıl Hesaplanır? Reaksiyon mesafesi, aracın hızının, 3.6’ya bölünmesi ile hesaplanır. Örneğin 50km/s hızla seyreden bir aracın reaksiyon mesafesi 50 / 3.6 = 13.8 m/sn’ dir. Basit bir hesaplamayla hızın etkisini anlatalım. Ortalama reaksiyon süresi bir (1) saniye olarak alındığında, bu sürede kat edeceğiniz mesafe, hızınız 36 km/s ise 10 metre, 72 km/s ise 20 metre olur. Ayrıca, artan hızlarda sürücülerin algılama yeteneklerinde azalmalar olduğu ve hızın ayrıca reaksiyon sürelerini de artırdığını söyleyebiliriz. Sürücünün fiziki ve ruhsal durumu: Sürücünün; yaşı, yorgunluğu ve alkol vb. madde kullanıp kullanmamış olması reaksiyon süresini etkileyecektir. Sanıldığının aksine, gençlerin çok erken reaksiyon vermesi, buna karşılık yaşlıların geç kalması bütünüyle doğru değildir. Çoğu kez, reaksiyon trafikte, dikkatli olmak ve deneyim ile ilgilidir. Bir şeyin görülmesi ne kadar önemliyse, onun tehlike olarak algılanması ve durmaya karar verilmesi de en az onun kadar önemlidir. İşte özellikle bu ikinci kısımda, deneyimli sürücülerin (35–55 Yaş) daha kısa sürede algılama yaptıkları bir gerçektir. Bu süre ideal sürücüler için ortalama 1 saniye olarak kabul edilmekle birlikte; yaşlılık, yorgunluk, cep telefonu ve alkol kullanımı gibi nedenlerle bu süre artmaktadır. Bütün bu süre artışları, mesafe artışlarına neden olacaktır. REAKSİYON MESAFESİNİ PRATİK OLARAK HESAPLAMA YÖNTEMİ de vardır. Kaç kilometre hızla gidiyorsanız, o hızın ilk rakamını üçle çarptığınızda YAKLAŞIK reaksiyon mesafesini bulmuş olursunuz. (Dikkat: BULDUĞUNUZ durma değil, reaksiyon mesafesidir.) Sürücünün yola, yol çevresine ve trafik durumuna konsantre olması, reaksiyon süresini etkileyecektir. Sürücünün durumuna bağlı olarak belirtilen unsurlar, elbette konsantrasyonu da olumlu ya da olumsuz etkileyecektir. Burada yeni olarak belirtilecek konu, yol ve çevresinin etkisidir. Çok ışıklı ya da tersine aydınlatmasız bir ortam sürücüyü görüş ve algılamada yanılgılara düşürecektir. Karar verme süresinin uzaması, benzer şekilde, reaksiyon mesafesini uzatacaktır. 2.3 Reaksiyon, Fren ve Durma Mesafeleri Durma mesafesi ya da “emniyetli durma mesafesi”, bir aracın ve sürücüsünün, önünde beklenmedik bir gelişme olduğunda, durma için gerekli olan mesafe olarak tanımlanır. Bu mesafe, iki temel parçadan meydana gelir. Bunlar; (1) Reaksiyon Mesafesi ve (2) Frenleme Mesafesidir. Bu iki mesafenin toplamı “durma mesafesini” verir. Reaksiyon mesafesi, durmayı gerektirecek bir tehlikenin görülmesi, algılanması ve frene basılması anına kadar geçen sürede kat edilen yola karşılık gelir. PRATİK OLARAK YAKLAŞIK REAKSİYON (İNTİKAL) MESAFESİ HESAPLAMASI HIZ SABİT ÇARPAN (3) İNTİKAL MESAFESİ 30 km/s 3x3 9 metre 50 km/s 3x5 15 metre 70 km/s 3x7 21 metre 90 km/s 3/9 27 metre 110 km/s 3/11 33 metre Tablo-10: Farklı Hızlarda Yaklaşık Reaksiyon (intikal) Mesafesi Hesaplaması Elbette ki en önemli olan mesafe durma mesafesidir. Reaksiyon mesafesini fren mesafesi takip eder. Fren mesafesinin uzunluğunu ise aracın hızına, yolun yüzeyine, yolun eğimine, fren ve lâstiklerin durumuna ve sürücünün deneyimine göre değişir. Fren mesafesini en fazla etkileyen faktör ARACIN HIZIDIR. Yani fren mesafesi, hız artışının karesi kadar artmaktadır. Örnek: Hız 2 katına çıkınca= Fren mesafesi 4 kat (2x2) Hız 3 katına çıkınca= Fren mesafesi 9 kat (3x3) Hız 4 katına çıkınca= Fren mesafesi 16 kat (4x4) Hız 5 katına çıkınca= Fren mesafesi 25 kat (5x5) artmaktadır. 2.5 Takip Mesafesi ve Önemi: Önünüzdeki araçla olan mesafenizin ne olması gerektiğini bilmek karışık gelebilir. Bir temel yaklaşıma göre, hızınız sürüş anında ne ise, önünüzdeki araçla aranızda bırakmanız gereken mesafe onun metre karşılığı olmalıdır. Örneğin 90 km/saat hızla gidiyorsanız, 90 metre mesafe bırakmanız gibi. 81 82 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Ancak bu yaklaşım, özellikle şehirlerarası yollarda uygun olabilir. Şehir içlerindeki, trafik yoğunluğu ve göreceli olarak düşük hızlar, bu mesafeyi hızın metre cinsinden yarısına eşit bir değere çekebilir. Örneğin 40 km/saat hızla gidiyorsanız, 20 metre mesafe bırakmanız gibi. Bununla beraber, karayollarında araç kullanırken, daha açık ve uygulaması daha kolay bir yaklaşım da vardır: “Üç saniye kuralı”. Önünüzdeki aracın yanından geçip gittiği, yol kenarında bir direk, ağaç ya da bir işaret belirleyin. Önünüzdeki araç bu nesneyi geçer geçmez, içinizden, “bin bir, bin iki ve bin üç” olarak saymaya başlayın. Eğer bin üçe gelmeden önce, seçtiğiniz yere varırsanız, aracınızı önünüzdeki araçla çok yakın sürüyorsunuz demektir. Mesaj gayet açıktır: “Ayağınızı gaz pedalından çekiniz.” Önünüzde giden aracın fren yapmaya başladığını yanan arka fren lambalarından görüp, sizin de frene basmanız arasında geçen zaman 1 saniyedir. Bu sürede aracınızla net olarak kat ettiğiniz mesafe: Hızınız 50 km/s ise, aracınızın alacağı yol 13,88 metre; GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda; 1- Bütün sürücüler, geçiş üstünlüğüne sahip olan araçlara, 2- Doğru geçmekte olan tramvaylara, 3- Doğru geçen tramvay hattı bulunan karayoluna çıkan sürücüler, bu yoldan geçen araçlara, 4- Bölünmüş yola çıkan sürücüler bu yoldan gelen araçlara, 5- Tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara, 6- Dönel kavşağa gelen sürücüler dönel kavşak içindeki araçlara, 7-Bir iz veya mülkten (geçiş yolundan) karayoluna çıkan sürücüler karayolundan gelen araçlara, 8- Dönüş yapan sürücüler, doğru geçmekte olan araçlara, Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı olduğu işaretlerle belirtilmemiş ise; Hızınız 70 km/saat ise, aracınızın alacağı yol 19,44 metre; 9- Motorsuz araç sürücüleri, motorlu araçlara, Hızınız 90 km/saat ise, aracınızın alacağı yol 25 metre olacaktır. 10- Lastik tekerlekli traktör ve iş makinesi sürücüleri, diğer motorlu araçlara, Zincirleme çarpışmalar, sürücülerin çoğunlukla önlerindeki aracı çok yakın takip etmelerinden ve zamanında fren yapamadıklarından meydana gelmektedir. Başınızı kaldırıp, imkân olduğunca araç kuyruğunun en başındaki aracın hareketlerini izlemek, bir şekilde erken bir uyarı almak gibidir. Bu takdirde frene başvurmak için daha güvende olabileceğiniz bir zaman ve mesafe kazanmış olursunuz. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da, bu tür ani duruşlarda, imkân dâhilinde arkadan gelen sürücüyü ayrıca uyarmak için dörtlü flâşörlerin yakılmasının yararlı olacağıdır. Bir diğer önlemde, özellikle sürüş şeridinizin iyice sağına yaklaşarak durmayı gerçekleştirmektir. Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz. 3. Kavşaklarda Geçiş Hakkı Kuralları Kavşaklar güvenli sürüşte dikkat edilmesi gereken bir diğer konudur. Kavşaklarda geçiş hakkı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57 ve ilgili yönetmeliğin 109.Maddesinde aşağıdaki gibi düzenlenmiştir. Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar. 11- Motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelen araca, Kavşağa gelen sürücüler, kavşak giriş ve çıkışlarında kurallara uygun olarak karşıya geçen yayalara, geçiş hakkını vermek zorundadırlar. Işıklı trafik işaretleri izin verse bile trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücünün kavşağa girmeleri yasaktır. Sürücünün kavşakta gereksiz olarak yavaşlamaları, durmaları, araçtan inmeleri veya araçlarının motorlarını durdurmaları yasaktır. Yukarıda sayılan kurallara sayılan kavşak kullanım kurallarına ilave olarak aşağıdaki temel kurallarında kavşaklarda hatırlanması ve uyulması güvenliği artıracak riski azaltacaktır. a) Kavşak kontrollü veya kontrolsüz olsun kesinlikle seyir hızı ile kavşağa girilmemelidir. Kavşak girişlerinde taşıtın hızı mutlaka düşürülmelidir. b) Kavşaklara meskun mahallerde 30 metre, meskun mahal dışı yerlerde 150 metre mesafe kala gidilecek istikamete göre uygun şeride girilmeli ve şerit değiştirilmemelidir. Ters şeritte kavşağa girildiğinde o kavşak yerine bir sonraki kavşağı kullanmak daha güvenli olacaktır. 83 84 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER c) Kavşak kontrollü veya kontrolsüz olsa da gidilecek istikamete akım dolu ise kavşağa girilmemelidir. Diğer istikametlere çalışan akımı, kavşağı kilitlememek için uyulması gereken önemli bir kuraldır. (2918 s KYTK’nın 57 ve Yönetmeliğin 109. Maddesi) GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Trafik ışıkları ile ilgili olarak bir diğer bilinmesi gereken konuda sinyalize sistemdeki lambaların yanış sıralamasıdır. Bir çok trafik işaret ve kuralında olduğu gibi trafik ışıklarının yanış sıralaması da standarttır. Bu sıralama aşağıdaki gibidir. 4. Öndeki Aracı Geçme Kuralları-Sollama Sürücülerin en çok ihlal ettiği kurallardan biridir. Sürücülerin şeridini takip etmemesi veya hatalı sollama yapması sonucu; özellikle çift yönlü yollarda karşıdan gelen araçlar ile karşılıklı çarpışarak kazaya sebebiyet vermektedirler. Bu tür kazalarda hızın etkisi iki taşıtın hızları toplamında gerçekleştiğinden genellikle ölümle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle; yol şerit çizgileri ve işaret levhaları nerelerde sollama yapılacağını ve yapılmayacağını belirlemektedir. Bu işaretlere uyan sürücüler kaza yapma riskini en aza indirmiş olurlar. Kırmızı ile Sarı ışık aynı anda yanıyorsa; bu sistemin biraz sonra “Yeşil Işığa “geçeceğini ifade eder. Alınması gereken mesaj “taşıtını harekete hazırla!” olmalıdır. (2918 s KYTK’nın 54,55 ve İlgili Yönetmeliğin 103,104 ve 105. Maddeleri) Sarı ışık tek başına yanıyorsa; bu sistemin biraz sonra “Kırmızı Işığa “geçeceğini ifade eder. Alınması gereken mesaj “taşıtını duruşa hazırla!” olmalıdır. 5. Uykusuz-Yorgun Araç Kullanma Kişinin devamlı araç kullanması halinde 4 saat sonra yorgun düştüğü ve reflekslerini kaybettiği tespit edilmiştir. Hiç durmadan 4 saatten fazla araç kullanıldığı zaman kaza yapma olasılığı çok yükselir. Bu nedenle; sürücülerinin yolculuk esnasında her 2 saatte bir en az 5 dakika dinlenmeleri, kısa vücut egzersizleri yaparak dikkatlerini toplamaları gerekir. Yolcu taşımacılığı yapan araçlarda ise birden fazla sürücü bulundurulur ve her 4 saatte bir sürücü değiştirilerek yola devam edilir. 6. Kırmızı Işık İhlali Kavşakların sinyalize olması bazı sürücülerimizin güvenlik zafiyeti yaşamasına neden olmakta ve trafikte güvenli sürüşü olumsuz etkilemektedir. Trafikte amaç haklı kaza yapmak değil; olabilecek kazalardan ve bunların olumsuz sonuçlarından hem kendini hem de trafikteki diğer insanları korumak olmalıdır. Çünkü trafikte meydana gelebilecek kazalarda insanlar haklıyken de zarar görebiliyor, yaralanıyor ve hatta ölüyor. Bu bağlamda “yeşil ışık” yanmış olsa bile kavşağa duramayacak şekilde kontrolsüz girebilecek veya geçiş üstünlüğüne sahip taşıtlara karşı gerekli kontrolleri yaptıktan sonra harekete geçmek daha güvenli olacaktır. Trafik ışıkları bazı uygulamalarda dördüncü lamba ilave edilerek de uygulanır. Bu uygulama daha çok “sağa dönüş oklu ışıklı işaret levhası” olarak yapılmaktadır. Böyle bir sinyalize sistemde de diğer istikametlere “kırmızı ışık” yanarken dördüncü lamba yeşil yandığı sürece kontrollü bir şekilde sağa dönüş yapılabilir. Ama dördüncü lambanın olmadığı sinyalize kavşaklarda kırmızı yanarken sağa dönüş için yapılan eylem “kırmızı ışık ihlali” anlamına geldiği asla unutulmamalıdır. Şekil 29 Trafik ışıkları hakkında bir diğer bilinmesi gereken konu da flaş şeklinde çalışan ışıkların anlamı ve bu tip sinyalize sistemde hareket tarzıdır. Günün yoğun saatlerinde normal şekilde çalışan trafik lambaları taşıt trafiğinin azaldığı saatlerde flaş sisteme geçebilmektedir. Bu uygulamanın amacı; sürücüleri gereksiz yere bekletmemek, yakıt tüketimini azaltmak ve buna bağlı olarak çevre kirliğini azaltmaktır. Bu şekilde çalışan trafik lambalarının anlamları ve sürücünün doğru hareket tarzı aşağıda verilmiştir. 85 86 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Sarı ışık flaş şeklinde yanıyorsa; bu ışık sürücünün ana yoldan geldiğini, kavşağı kontrol etmesi gerektiğini, varsa kendinden önce girmiş taşıtlara ilk geçiş hakkını vererek geçebileceği anlamını taşımaktadır. Kırmızı ışık flaş şeklinde yanıyorsa; bu ışık sürücünün tali yoldan geldiğini, kavşağa girmeden durması ve kontrol etmesi gerektiğini, varsa kendinden önce kavşağa girmiş taşıtlara ve ana yoldan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vererek geçebileceği anlamını taşımaktadır. Şekil 30 Yeşil ışık size yanıyor. Yol sizin. Bu pozisyonda kazaya karışırsanız %100 haklı olacaksınız. %100 haklısınız ama %? kaç güvendesiniz? 7- İklim ve Yol Koşullarını Dikkate Almamak Tüm dünyada trafik kazalarının nedenleri arasında yağmur, kar ve buzlanma üst sıralarda yer alıyor ve istatistiklere göre kazaların yüzde 60’tan fazlasına kış şartları sebep oluyor. Kış mevsiminin daha sert geçtiği dönemlerde ise bu oran daha da yükseliyor. Kış şartlarına uyumlu lastik teknolojisinin bugün ulaştığı nokta sayesinde, dünyanın pek çok ülkesinde karayolları kanunları kış lastiğini takmayı mecburi tutuyor. Kış şartları Türkiye’de de sürücüleri zorluyor. Ülkemizde de kazaların nedenleri arasında yağmur, kar ve buzlanma üst sıralarda yer alıyor. Yaz lastiklerinin yere temas eden yüzeyi +7 dereceden itibaren sertleşmekte, bu nedenle de ıslak ve soğuk yol- GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ da yeterli kavrama sağlayamamaktadır. Kış lastikleri ise yapılarındaki doğal kauçuk payları sayesinde düşük sıcaklıklarda bile esnekliklerini koruyarak yol tutuşu önemli ölçüde arttırmaktadır. 7.1 Niçin Kış Lastiği Kullanılmalıdır? Kışın, yaz lastikleri ile fren mesafesi uzar, virajda araç, merkezkaç kuvvetinin etkisi ile daha fazla dışarıya doğru savrulur, araçlarda önden veya arkadan kaymalar artar. Bu nedenle kış lastiği kullanılması sürücü ve sürüş güvenliği açısından büyük önem gösterir. Kış aylarında kaza yapma riski yaz aylarına göre 6 kat daha fazladır. Sadece atmosferik koşullar ve yol koşulları göz önüne alınarak ortaya çıkan bu rakama hatalı lastik seçimi dahil değildir. Karla kaplı bir zeminde 50km/h süratte standart lastik ile fren mesafesi 43m iken kış lastiği ile bu mesafe 35m’ye düşmektedir. Buzlu zeminde ise 30km/h süratte standart lastik ile fren mesafesi 68m iken kış lastiği ile bu mesafe 57m’ye düşmektedir. Kış lastiklerinin blok desenlerinin üzerinde bulunan derin yivler, lastiğin adeta yere yapışmasını sağlayarak ekstra bir tutunma sağlamaktadır. 7.2 Kış Sezonunda Dikkat Edilmesi Gereken Özel Hususlar Kış sezonunda her zaman 4 lastiğinizde kış lastiği olmalıdır. Kış lastikleri ekim ayı ile nisan ayı arasında kullanılabilir. Kış Lastiği adı gibi kış lastiğidir, yani kar lastiği değildir. Bu yüzden araca takılması için karın yağmasını beklememek gerekir. Kış lastiklerinin üstün tutunma ve kavrama özellikleri, sadece karda buzda değil, ısının +7 dereceye düşmesiyle devreye girecektir. Unutmayın! Lastiklerinizin diş derinliklerine dikkat edin. Diş derinliği azalmış lastikler su tahliyesi yapamaz ve oluşan aquaplaning (kızaklama) fren mesafesinin uzamasına neden olur. Lastiklerdeki 3 mm’lik minimum diş derinliği güvenlik sınırı olarak kabul edilmektedir ancak kışın bu derinliğin 4 mm olması gerektiğini unutmayın. Güvenilir bir kavrama, güvenilir durma ve güvenilir hızlanma anlamına gelir. Kış lastiklerini seçerken orjinal ebatlara uyun. Geniş tabanlı kış lastiğine yönelmek yanlış bir uygulamadır. Bu tür lastikler özellikle karlı 87 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER ve buzlu zeminde yola daha az tutunabilirler. Yani geniş tabanlı lastik yerine araç üreticisinin uygun gördüğü lastik seçimine gidilebilir. Yağışlar başladığı için yollarda olan veya oluşabilecek çukurlar lastikler için büyük tehlikedir. Çukurlara ani ve hızlı düşüşlerde lastikler jantla zemin arasında sıkışarak özellikle yanaklarında arızalar meydana gelebilecektir. Sulu zeminlere aşırı hızla girildiğinde lastikler kızaklamaya (aquaplanning) maruz kalabilir ve direksiyon hâkimiyetinin yitirilmesi sonucu araç kontrolden çıkabilir. GÜVENLİ SÜRÜŞÜ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 8.1 Geçiş Üstünlüğüne Sahip Araçlar Geçiş üstünlüğüne sahip bir aracın duyulur veya görülür işaretini alan araç sürücüleri, bu araçların kolayca ilerlemelerini sağlamak için taşıt yolu üzerinde yer açmak, gerekiyorsa durmak ve bu araçlar tarafından tamamen geçilinceye kadar beklemek zorundadırlar. Bir kavşakta iken böyle bir işaret alan araç sürücüleri, derhal kavşağı boşaltmak ve gerekiyorsa emniyetli bir mesafe uzaklaştıktan sonra geçişi engellemeyecek şekilde durmak ve bu araçlar tamamen geçinceye kadar beklemek zorundadır. • Tekrar kullanmak üzere sökülen ve saklanmak istenen lastikler jantlı olarak üst üste, jantsız olarak dik muhafaza edilmelidir. Karlı ve buzlu zeminde kalkma, durma ve direksiyon hamleleriniz yavaş olmalıdır. 7.3 Aracınızı Nasıl Kullanmalısınız? Kış sezonunda trafik ışıklarına, kavşaklara, yokuşlara ve su birikintilerine yaklaşırken her zaman dikkatli olun ve hızınızı düşürün. Karlı zeminde aracınıza yavaş yavaş hız verin, lastiklerin patinaj yapması karın sertleşip daha kaygan bir zemine dönüşmesine neden olabilir. Karda ve buzda hareket etmek için aracınız 1.viteste patinaja neden oluyorsa daha yavaş kalkış için 2. vitesle hareket etmeyi deneyin. Normal, karlı veya buzlu yollarda hiçbir şekilde lastiklerinizin havasını düşürmeyin. Lastiklerin tabanları yola tam olarak oturmalı, aşırı veya düşük hava basıncı uygulanan lastikler yola tam olarak temas etmezler. Dolayısıyla kavrama oranı çok düşecektir. FAYDALI BİLGİLER: VİTESLER VE HIZ LİMİTLERİ 1 .VİTES: Min. Hız Limiti 5 km/s– 20 m/s Hız Aşıldığında 2. Vitese Geçilir. 2. VİTES: Min. Hız Limiti 10 km/s --40 m/s Hız Aşıldığında 3. Vitese Geçilir. 3. VİTES: Min. Hız Limiti 30 km/s -- 70 m/s Hız Aşıldığında 4. Vitese Geçilir. 4. VİTES: Min. Hız Limiti 50 km/s -- 100 km/s Hız Aşıldığında 5. Vitese Geçilir. Viteslerin Min. Mak. Hız Aralığı Buzlu alana yaklaşırken frene aralıklarla basınız, ABS’li araçlarda ise buna gerek yoktur, frene çok güçlü olarak basmak gerekir. Yokuş inerken motorun frenleme (düşük vites) gücünü kullanın. Vites küçültme hamlesini yokuş başlamadan gerçekleştirin. İnişe geçtikten sonraki ani vites küçültmeleri ve fren hareketiniz aracın kaymasına neden olacaktır. 8- Geçiş Üstünlüğünün Kullanılmasında Yapılan Hayati Hatalar Görev sırasında belirli araç sürücülerinin, can ve mal güvenliğin tehlikeye sokmamak şartıyla trafik kısıtlama veya yasaklarına bağlı olmalarına geçiş üstünlüğü denir. 200 200 ) HIZARALI)I(km/s) 88 150 100 100 101 M7N.HIZ(km/s) 70 40 50 5 20 50 5 MAX.H HIZ (km/s) 330 10 0 1..V7TES 2..V7TES 3. V7TES 4.V V7TES 5.V V7TES V V7TES Grafik-7: Vitese Göre Minimum-Maksimum Hız Aralığı Grafiği 89 3. BÖLÜM GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARIALIŞTIRMALARI Güvenli sürüşle ilgili uygulamalar üç farklı taşıtla, önceki bölümlerde verilen bilgilere paralel olarak yapılacaktır. Bu uygulamalarda kullanılacak taşıtlar “Emniyet Kemeri Simülatör Aracı, Skid Car Aracı ve Binek Otomobildir”. AͲ EMN7YETKEM MER7S7MÜ ÜLATÖRAR RACI BͲB7N NEKOTOM MOB7L CͲSK7DCARARACI Uygulamalara geçilmeden önce mutlaka uygulamaya ait “Güvenlik Etiketi” incelenmeli ve uygulama burada belirtilen güvenlik önlemleri alındıktan sonra yapılmalıdır. 1-Emniyet Kemeri Simülatör Aracı Alıştırması Tasarımı Trafik Hizmetleri Başkanlığınca yapılmış olan Emniyet Kemeri Simülatör Aracı ile; 5 km/s hızla seyir halinde iken kaza yapılması durumunda taşıt içindeki sürücü, yolcu ve serbest cisimlerin karşı ko- 92 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ nulmaz yük kaymaları, hem kendilerinin, hem de diğer kişilerin aldığı pozisyonlar ve sabitlenmemiş cisimlerin muhtemel verecekleri zararlar yaşatılarak anlatılmaktadır. 1.1 Uygulama Öncesi Alınması Gereken Güvenlik Önlemleri UYGULAMA GÜVENLİK ETİKETİ • Hem kendi güvenliğin hem de sistem güvenliği için trafik kurallarını öğren ve doğru bir şekilde uygula. • Emniyet kemeri simülasyon aracının etrafında sadece eğitici ve o anki uygulamaya katılacak olanların girebileceği bir güvenlik bölgesi oluşturulmalıdır. • Uygulamanın daha çok emniyet kemeri takarak yapılması tercih edilmelidir. • Uygulamalarda gruplandırılan kişilerin ağırlıkları birbirine yakın olmalıdır. • Özellikle de emniyet kemersiz yapılacak uygulamalar için aracın içerisindeki sert kısımlar yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır. • Uygulamadan önce katılımcılara boyun fıtığı, bel fıtığı vb. rahatsızlıklarının bulunup-bulunmadığı sorulmalı, rahatsızlığı olanlar uygulamaya dahil edilmemeli veya emniyet kemeri takarak uygulamaya alınmalıdır. • Uygulama sırasında öğrencilerin cep telefonu, gözlük, çakmak, kalem vb. sert cisimlerle simülasyon aracına binmeleri engellenmeli, bu tür cisimlerden arındırılmış şekilde araca binmeleri sağlanmalıdır. • Herhangi bir yaralanmaya karşı ilkyardım çantası bulundurulmalıdır. (Dış ortamda) Resim-6/7: Emniyet Kemeri Simülatör Aracı 9 9 9 1.3 Emniyet Kemeri Simülatörü Eğitiminin Kazanımları Emniyet kemeri sürücü ve yolcuları kaza anında araç içerisinde 9 sabit tutarak savrulma ve çarpışmalara karşı korur. Emniyet kemeri kaza anında sürücünün savrulmadan dolayı araç iç yüzeyine çarpıp bilincini yitirmesini engelleyerek ilk fırsatta araç çalışıyor ise tehlikeden uzaklaşmasına, araç çalışmıyor ise aracı terk etmesine imkân sağlar. Emniyet kemeri kaza anında sürücü ve yolcuların araçtan dışarı fırlamalarını önler. Araç dışı kaza anı, araç içine oranla yaklaşık 30 kat daha risklidir. 2- BİNEK OTOMOBİLLE YAPILACAK UYGULAMALAR 2.1 Uygulamalarda Yer Alacak Görevliler ve Görevleri: Bu bölümden itibaren yapılacak uygulamalar öncesinde aşağıdaki görevliler belirlenmeli ve görevleri anlatılmalıdır. UYGULA AMA GÖRE EVLćLERć VE GÖREVLERć 1.2 Uygulama İçin Gerekli Araç Gereçler: BU UYGUMA İÇİN GEREKLİ ARAÇ VE GEREÇLER UYGULA AMA SORUML LUSU: YapÆlaca ak uygulama ile e ilgili tüm koordinasyondan soru umlu kiĩidir. Emniyet Kemeri Simülatör Aracı Emniyet Kemeri Simülatör Aracının Konulacağı Yeteri Kadar Boş Alan Güvenlik Şeridi EýćTćCć: Uygulamalar sÆrasÆnda öþre enci ile birlikte taĩÆtÆn içinde n, öþrenciyi yö nlendiren ve bilgilendiren, b de eþerlendiren bulunan kiĩidir. Yeteri KadarTrafik Konisi İlkyardım Çantası Adayların Uygulama Sırasında Cep telefonu, Gözlük, Kalem vb. Eşyalarını Koyabileceği Bir Adet Kutu Tablo-11: Uygulama Araç-Gereç Tablosu PćST SO ORUMLUSU: UyygulamanÆn sey yri sÆrasÆnda pistteki güvenlik tedbirlerinden ve iletiĩim mden sorumlu kiĩidir. DUBA SORUMLUSU: S U Uygulama sÆrasÆnda dubalarla oluĩturulan parkurd da devrilen dub balarÆn yeniden n yerine koyan kiĩidir. Şekil 30: Uygulamada Yer Alacak Görevliler ve Görevleri 93 94 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI 2.2 Uygulamalarda Alınacak Genel Güvenlik Tedbirleri UYGULAMALARDA GENEL GÜVENLİK ÖNLEMLERİ 1- Eğitici uygulama sırasında mutlaka öğrenci ile birlikte taşıtta bulunmalıdır. 2- Uygulamalar maksimum 35-50 km/saat (sadece skid car uygulamasında 10-20km/saat) hız aralığında yapılmalıdır. 3- Tüm uygulamalarda taşıt içerisinde bulunan (eğitici de dahil) herkes emniyet kemerini takmalıdır. 4- Uygulamalar sırasında tüm görevliler reflektif yelek giymelidir. 5- Taşıt içerisinde sabitlenmemiş hiçbir cisim bulundurulmamalıdır. 6- Pist Sorumlusu tarafından uygulama parkuru öğrenci ve diğer tehlikelerden arındırılmalıdır. 7- Uygulama yapılacak zaman ve zemine göre can ve mal güvenliği için mevzuata uygun diğer tedbirler alınmalıdır. 2.3 Uygulama İçin Gerekli Araç-Gereçler BU UYGULAMA İÇİN GEREKLİ ARAÇ GEREÇLER Binek Otomobil (ABS’li ve ABS’siz Otomobil) En az 200x100 Metre Ebadında (Boy x En) Asfalt Pist Yeteri Kadar Trafik Konisi Pistteki İletişimi Sağlamak İçin Yeteri Kadar Telsiz İlkyardım Çantası Yangın Söndürme Tüpü Yeteri Kadar Reflektif Yelek veya Yağmurluk Suni Kaygan Zemin Uygulaması İçin Özel Yapım 100 Metre Folyo Suyla Islatarak Pistte Suni Kaygan Zemin Oluşturmak İçin Yeteri Kadar Fıskiye veya Su Bağlantısı Tablo-6: Uygulama için gerekli araç gereç tablosu GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 3- Durma Alıştırması 3.1 Alıştırma Öncesi Bilinmesi Gereken Temel Bilgiler Devirde uygun vites, yavaşlama ve durma için ise frenler kullanılır. Bazen de vites düşürerek hız azaltılır. Acil durumlarda ise en kısa sürede ve en kısa mesafede durmamız gerekebilir. Önümüze çıkan bir yayaya çarpmamak için ne vites küçültecek ne de yavaşlayacak zaman bulunamayabilir. Frenlerimiz tekerleklerimize müdahale eder ve yer yüzeyi arasındaki sürtünmeyi arttırarak yavaşlamayı ve devamında da durmamızı sağlar. Adı üzerinde acil durumda ani-sert-kazık-panik frenleme gerekir. Ani-sert-kazık-panik frenleme dediğimiz de; doğru yerde, doğru pozisyonda en kısa zamanda ve mesafede, durabilmek akla gelmeli ve uygulanmalıdır. Yine önümüze çıkan yayayı örnek alırsak çarptıktan sonra durmanın anlamı yoktur. Bunun içinde frenlemenin tam manasıyla yapılması gerekir. Panik Fren; tekerleklerimizin zemin ile olan sürtünmesini en üst seviyeye çıkarmakla olur, sürtünmeyi arttırmak ise frenlerimizin en sert şekliyle tutması yani tüm kuvvetimizle fren yapmamızla olur. Fren pedalına yumuşak basmakla olmaz. Koltuk ve direksiyon ayarların önceden doğru yapılmış olması fren pedallarına ihtiyaç olan kadar bir kuvvetle basmamıza imkân verecektir. Panik Frenleme yaparken debriyaja da basmayı unutmamamız gerekir. Aracımızın motoru, güç üretirken bizim frenleme ile hem aracımızın hareketini hem de motorumuzun gücüne karşı koyabilmemiz tezatlık oluşturur. Bilindiği şekliyle motor freni dediğimiz daha küçük viteslere aracımızı alarak yavaşlatma genelde kullanılıyor olsa dahi ani bir olayda çabuk durmamız gereken bir noktada motorumuza düşen ivmeyle ürettiği kuvveti kesmemiz zaman alacaktır. Bu nedenle frenleme esnasında debriyaj ve frene tam olarak basılmalı ve motor tamamen devreden çıkarılarak güç üretiminden kesilmeli, aracın stop etmesini de engelleyerek kullandığımız kuvvetimizin tamamını frenlemede değerlendirmeliyiz. Araç ile durma eyleminde, hangi algılama-karar verme ve hareket etme süreçlerinden geçildiğine, sürücünün rolüne ve araçtan beklenenlere değinecek olursak; sürücü için ‘güvenli bir fren sisteminden’ beklenenler; • Aracı en kısa mesafede durdurabilmeli: Aracınızın fren sistemi, verilen komuta uygun olarak çalışmalı ve hareketi sonlandırabilmelidir. Gelişen araç teknolojileri, aynı yol ve lastik şartlarında ve aynı hızda, frenleme mesafesini kısaltan dikkate değer bir mesafe 95 96 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI kısaltma avantajı yaratamamışlardır. Durum böyle iken aracın fren sisteminin her şart altında kendisinden teknik olarak beklenen performansı sergileyebilmesi gerekir. Ancak bu şartlar altında, “güvenli fren sisteminden” söz edilebilir. Yoksa aynı hızda iki ayrı aracı kıyaslayıp, daha kısa mesafede durabileni güvenli ilan etmek doğru değildir. • Araçta kullanılmakta olan fren sistemlerinin temel işlevi, istenen bir yavaşlama seviyesi ile aracı kaydırmadan, hızını azaltarak nihayetinde hedeflenen noktada durdurmaktır. • Bir taşıttaki ikinci fren sistemi, el freni olarak bilinen park freni sistemidir. Kullanım dışı durumlarda park freni bir taşıtı yaklaşık%16 eğimli yolda tutabilmelidir. Hareket halinde olan aracımızı istediğimiz zamanda istediğimiz noktada durdurmak için yaptığımız fren uygulamasına konfor fren diyoruz. Bu fren uygulandığında araç içinde bulunan hiç kimse rahatsız olmaz, hatta fren yapıldığının bile farkına varmazlar. Konforlu seyahatlerinde bir eksilme olmaz; bu nedenle konfor fren olarak isimlendirilebilir. Diğeri ise panik fren-kazık fren uygulamasıdır. Panik freni ani ve sert bir şekilde debriyaj ve frene aynı anda basmakla gerçekleştiririz. Tekerlerimizin tamamının zemin üzerine temas edecek şekilde, dört tekerde tam kilitlenmeyi sağlayacak bası ile uygulanan bir frendir. Bu sistemde aracımız yol yüzeyine maksimum derece tutunma sağlayacaktır. Dolayısıyla durma mesafesi, yumuşak fren yapmaya göre daha az olacaktır. Bunu sağlamak için var gücümüzle fren ve debriyaja aynı anda basmak gerekir. Frenleme, sırtımız ve kalçamızla aracın koltuğuna direnerek aldığımız gücü ayaklar marifetiyle fren ve debriyaj pedalına anında iletmekle olur. 3.2 Fren Kontrolü Frenleme, araç üzerine etkileri nedeniyle tehlikelidir. Frenleme anında, aracın arkası yukarı kalkma eğilimine girer, ağırlık ön tekerlekler üzerinde ileri ve aşağıya doğru atılır. Bu durum, istenmeyen bir ağırlık dağılımını ortaya çıkaracaktır. Bu dağılımla direksiyon ağırlaşır. Açıklamaya çalıştığımız bu olumsuzlukları azaltmak için, sürücü şu kurallara dikkat etmelidir; 1. Frenleme, araç düz giderken yapılmalıdır. 2. Yol yüzeyinin durumuna göre, fren basıncının değişmesine izin verilmelidir. Sert bir fren için kuru ve sıkı bir yol yüzeyinin varlığını GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ ararken, yumuşak ve kaygan yüzeylerde yumuşak bir frenlemeyi tercih ediniz. Bu durum, yol yüzeyinin yolculuğun her anında gözlenmesini gerekli kılmaktadır. 3. Virajlarda ve köşelerde mümkün olduğunca fren kullanmayınız, bir zaruret hali varsa yumuşak frenleme yapınız. 4. Yavaşlamanın ilk aşamalarında, düşük viteslere geçme gereğini unutmayınız. Virajların ve köşelerin önceden doğru değerlendirilmesi, frenleme ihtiyacını ortadan kaldırabilecektir. Ancak buna rağmen, giriş hızının doğru seçilmemesinden dolayı, güvenli bir durumda olmadığınızı hissederseniz: (Zaruret halinde) Ayağınızı yavaşça gaz pedalından çekin; 5. Eğer hız hala fazla ise, yavaşça frene basınız. 6. Eğer aracın arkası, yukarıdaki iki davranışınızın birinde, denge durumunu kaybederse, freni yavaşça gevşeterek direksiyonu düzeltmeye çalışın. 3.3 Klasik Fren Sistemli Araçla Yapılacak Frenleme ve Manevra Alıştırmaları 3.3.1 Kaygan Zeminde Klasik Fren Sistemli Araçla Panik Fren Çalışması 3.3.2 Klasik Fren Sistemli Araçla Panik Fren Esnasında Manevra 3.4 ABS ‘ li Taşıtla Yapılacak Frenleme ve Manevra Alıştırmaları 3.4.1 ABS’li Taşıtla Fren Uygulaması 3.4.2 Kuru Zeminde ABS’li Taşıtla Fren Çalışması Klasik fren sistemli araçlarda panik frende dört tekerlek kilitlendiğinden araca yön verilememektedir. Ancak ABS fren sistemli araçlarda bulunan elektronik sistem, balataların diski saniyede 18 sefer sıkıp bırakmasını sağladığından aracın tekerlekleri kilitlenmez. Sonuç olarak tekerleklerde kesik kesik tutunma ve kızaklama olayı yaşanır. Aynı anda aracın fren sisteminin ABS’li olmasında dolayı ABS fren sisteminin dört tekeri kilitlemediği saniyede 18 kez tutup bırakması sonucu 97 98 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI aracın tekerlerinde kilitlenme olmayıp kesik kesik tutunma ve kızaklama olayı yaşanır. 3.4.3 Kaygan Zeminde ABS’li Taşıtla Fren Çalışması 3.4.4 ABS’li Taşıtla Panik Fren Esnasında Manevra Çalışması 4- YAKIN TAKİP ALIŞTIRMASI 4.1 Uygulama için Gerekli Araç-Gereçler BU UYGULAMA İÇİN EKSTRA GEREKLİ ARAÇ-GEREÇ TABLOSU GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ lu taşıtlara ayrılmış olan otopark alanlarına araçlarını park ederler. Tabi ki mevcut park düzenine uygun olarak park etmeleri gerekir. Mevcut park etme teknikleri uygulanarak, sürücülerin park yapma konusundaki tereddüt sıkıntılarını da ortadan kaldırmak doğru hedef davranışların oluşması için doğru park etme çalışmaları yapılır. Aracını park etmek isteyen sürücü hangi şekilde park edecek olursa olsun aracın arka kısmını görmek için üçlü koordinasyonu ihmal etmemelidir. 6- Parketme Alıştırması Aracı park etme hızında ilerletirken; sol dikiz aynası, iç dikiz aynası, sağ dikiz aynası ve tekrar sağ dikiz aynası, iç dikiz aynası, sol dikiz aynası koordinasyonu ile park etme çalışmasını sonlandırmalıdır. Binek Otomobil (En az iki tane) Senaryoya Uygun Olarak Oluşturulmuş Hareketli Bir Engel (Yaya Figürü, Hayvan Maketi vb…) 2. ve 3. Taşıtlar İçin Ekstra Eğitici *** Bu Uygulama İçin Daha Önce Verilen Araç-Gereç Tablosuna İlave Olarak Bunların Bulunması Gerekmektedir. Yoğun trafik akışı içerisinde sürücüler kendilerince zaman kazanmak için yanlış olan bazı davranışlar sergilerler. Bu yanlış davranışlardan biri de seyir halinde olan araçlar arasında bırakılan güvenli takip mesafesini ihlal davranışıdır. Bu davranışı, sürücüler güvenli takip mesafesi bırakan sürücünün önündeki araçla olan alana sağdan ya da soldan kontrolsüz şekilde girerek ihlal ederler, bunlar trafikte ciddi tehlike oluşturan davranışlardır. Yakın takipte sürücüler dikkatini dağıtmamalıdır. Yapılan bazı ihmal ve ihlaller dikkati dağıtır. Bu unsurların en bilinenleri uykusuz, yorgun ve alkollü olarak araç kullanmaktır. Sürücünün biyolojisindeki bu olumsuzlukların sürüş kalitesini düşüreceği unutulmamalıdır. 5- DURMA VE PARKETME ALIŞTIRMASI 5.1 Durma Alıştırması Sürücünün, hareket halinde olan aracını kendi isteği ve doğrultusunda hızını düşürerek sıfırlaması durdurma alarak adlandırılır. Sürücüler araçlarından uzun süreli ya da kısa süreli ayrılmaları gerektiğinde motor- Şekil-31-32: Park Çalışması Parkur Örnekleri 6.1 Sağ Geriye Paralel Park Alıştırması Sağ geriye paralel park yapacak sürücü arkasına gireceği araca aynaları yan yana olacak şekilde paralel durur. Aracın vitesi geriye alınır, aracın sağ aynası yanına durduğumuz aracın iki kapı ayrım çizgisine gelinceye kadar geriye gelinir. Aracın arkasını sağa vermek için direksiyon tam sağa çevrilir. Aracımızın sağ aynası, arkasına gireceğimiz aracın stop lambası ile aynı hizaya gelinceye kadar geri gidilir. Sonra direksiyon sola çevrilir; sağ geriyi görme aynasından kaldırım izlenerek, kaldırıma paralel olacak şekilde yanaşılır. Bu ayarları yapar- 99 100 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ ken kaldırımın eğriliği ve arkasına gireceğimiz aracın kaldırıma uzaklığı yâda yakınlığı az da olsa ölçülerimizi bozabilir, bu gibi durumlarda sürücü direksiyonda küçük ayarlarla parkını düzgün hale getirilebilir. Sol geriye parkta bu ölçülerin tam tersi yapılır. 6.2 Sağ İleri Dikine Park Alıştırması Sağ ileri dikine park yapacak sürücü yolun gidişe ayrılan kısmının solunda olur. Yanına gireceği aracın gireceği taraftaki stop lambası ile sağ geriyi görme aynası aynı hizaya geldiğinde direksiyon sağa doğru çevrilerek parka yanaşılır. Gittikçe kaldırım kapandığından yanına paralel durduğumuz araçların aynaları ile aracımızın yan yana gelecek şekilde park tamamlanır. Çıkışta ise aracın arkasını sağa vereceksek; solumuzdaki aracın stop lambasına sol geriyi görme aynası isabet ettikten sonra direksiyon sağa çevrilir. Aracın arkası sola verilecekse; sağımızdaki aracın stop lambasına sağ geriyi görme aynası isabet ettikten sonra direksiyon sola çevrilir. Sol ileri dikine park bu ölçülerin tam tersidir. 6.3 Sağ Geriye Dikine Park Alıştırması Sağ geriye dikine park yapacak sürücü geri geri gireceği araçların arasına sanki ileri girecekmiş gibi yaklaşır. Direksiyonunu tam sola çevirir ve ileri doğru gider, daha sonra direksiyonunu sağ yaparak sağ ve sol geriyi görme aynalarından her iki yöndeki aracı kontrol ederek onlara paralel olacak şekilde geriye doğru gelir. Aynaları aynı hizaya gelince parkını tamamlamış olur. Sol geriye park bu ölçülerin tam tersidir. 7. TEHLİKE ANINDA ENGELDEN KAÇMA ALIŞTIRMASI 7.1 Tehlike Anında Engelden Kaçma Uygulamalarında Yapılan Yanlış Hareketler Tehlike ile karşılaşma halinde, kazadan korunmak için sürücüler o anda bazı kararlar alarak birtakım davranışlar sergilerler. Sergiledikleri bu davranış sürücülerin yanlış zamanda, yanlış noktada verdikleri yanlış tepkiler sonucunda kazalardan kaçınamadıklarını göstermektedir. Tehlike anında engelden kaçmayı engelleyen yanlış hareketler aşağıda açıklanmıştır. Hızlı araç kullanma ve görüş açısı O an Kaçış için Uygun olmayan “sert” direksiyon hareketi Yanlış uygulanan fren hareketi Resim-8: Tehlike Anında Engelden Kaçma Parkurundan Görünüm 1.2 Yanlış Uygulanan Fren Hareketi Oluşan tehlikenin durumuna göre direksiyon hareketlerinden önce yapılması gereken bir hareket olarak bilinen fren, trafik içerisinde sürücü tarafında yanlış yerde yanlış zaman da yanlış baskı ile uygulanır ise, fayda yerine zarar veren sonuçlar doğuracaktır. Sürücü tarafından çoğu zaman çevre şartları göz önünde bulundurulmadan yapılan hafif baskılı frenaj sonucu frenleme süresi ve toplamda durma mesafesi uzamaktadır. Olumsuz çevre şartları içerisinde çok sert fren yapmak da aracı kontrolden çıkarabileceği gibi, uzun süre yapılan hatalı sert fren uygulaması lastikleri de kullanılmaz hale getirecektir. Geç yapılan frenajın bir sonucu olarak, virajın giriş noktası kaçırılabilmekte ve yoldan çıkma tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Yanlış frenleme sonucu, bir süre sonra aracın lastiklerinden alışılmadık bir ses çıkmaya başlar. Bu ses, bu tür kızaklamalar sonucu lastiğin taban kısmında, aynı noktadaki desen derinliklerinde milimetrik olarak fark oluşmasından kaynaklanan düz bölgelerin yere çarpması sırasında oluşur. Frenleme ile ilgili yapılan önemli hatalardan birisi de viraj içerisinde dönüş esnasında fren yapmaktır. Bu düşük süratler için bir sorun teşkil etmez. Ancak yüksek performanslı bir sürüşte kendi etrafında dönme (spin) ve yol dışına çıkma ile sonuçlanabilir. Frenaj işlemi viraj öncesinde bitmiş, hız ayarlanmış olmalıdır. “Panik” freni akan trafikte denemek gerçekten çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Küçük bir hata önünüzdeki araca arkadan çarpmanıza veya arkanızdaki aracın size çarpmasına sebep 101 102 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ olacaktır. Bu durum gerçekleştiğinde üzülmek veya pişmanlık bir işe yaramayacaktır. Fren pedalına uyguladığınız basınca konsantre olmanız işinizi kolaylaştırabilir. 7.3 Tehlikeden Kaçış Hareketi Alıştırması 7.3.1 Tehlikeden Kaçış Hareketi Alıştırması Eğitim Parkuru Araç Alan Belirleme Konileri 12,5 m ENGEL KONİLERİ Fren Başlangıç Konileri MANEVRA VE NORMAL SÜRÜŞE GEÇİŞ Engel Konileri İntikal Mesafesi Bitiş Konileri 7m FRENE BASIP ÇEKME NOKTASI (TEPKİME NOKTASI) İNTİKAL MESAFESİ BİTİŞ KONİSİ 4,5 m FREN BAŞLANGIÇ KONİLERİ Şekil-34: Klasik Frenli Araçla Tehlikeden Kaçış Hareketinin Uygulanması 7.3.2 Kuru Zeminde Tehlikeden Frenli Kaçış Uygulamasının Hedef Davranışları 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme, 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme, 3. Engele yaklaşma mesafesini tahmin edebilme, Şekil- 33. Klasik Frenli Araçla Tehlikeden Kaçış Hareketi Eğitim Alanı 4. Zeminde önüne çıkan engeli görüp, panik fren uygulayarak aracın hızını azaltmaya çalışma, 5. Aracı ile engel arasındaki mesafenin güvenli duruş için yeterli olmadığını anlayarak frene son verip engelden kaçmak için manevra yapabilme, 103 104 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI 6. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilme. 7.3.3 Kaygan Zeminde Tehlikeden Frenli Kaçış Uygulamasının Hedef Davranışları; 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme, 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme, 3. Engele yaklaşma mesafesini tahmin edebilme, 4. Zeminde önüne çıkan engeli görüp, panik fren uygulayarak aracın hızını azaltmaya çalışma, 5. Aracı ile engel arasındaki mesafenin güvenli duruş için yeterli olmadığını anlayarak frene son verip engelden kaçmak için tutunmayı sağlayan yumuşak direksiyon manevrası yapabilme, GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ uygulamadan, zeminin durumuna göre sert ya da hafif direksiyon hareketi ile kaçma ve tekrar şeride geçerek kurtulma söz konusudur. Sürücünün frensiz engelden kaçması için, önce tehlikeyi fark etmesi, hareket aşamasında da manevrayı yapabilmesi için sağ ayağını gaz pedalından çekmelidir. Ayağın gaz pedalından çekilmesindeki amaç araç bulunduğu vites düzeyindeki hızda seyir halinde iken gaz pedalının bırakılması motor freni oluşturarak aracın hızının düşmesini sağlayacaktır. Direksiyon manevrası sırasında aracın kazanacağı hareketten doğan ivmelenmeye ve savrulmaya karşı, aracı ısrarlı direksiyon hareketiyle uygun şeridine almak gerekir. 7.4.1 Frensiz Engelden Kaçma Alıştırması Eğitim Parkuru Eğitim alanının yapılandırılması alttaki şekilde gösterilmiştir. 6. Araç tekerlekleri ile zemin arasında sürtünme katsayısı değiştiğinde, direksiyonu kayma yönünde çevirebilme ve doğrultusunu muhafaza edebilme, 7. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilme. 7.4 Tehlikeden Frensiz Kaçış Alıştırması Sürücüler, normal trafik akışı içerisinde frenle kaçışı gerektiren tehlikelerle karşılaşabilecekleri gibi, zaman zaman tehlike ile aralarında fren yapılamayacak kadar çok az bir mesafenin kaldığı ve bu nedenle de zorunlu olarak frensiz kaçış yapılması gereken durumlarla da karşılaşabilmektedirler. Tehlikeden frensiz kaçış hareketi; aracıyla seyir halindeki sürücünün önüne tehlikeli bir durumun ortaya çıktığı ve bu tehlikeyi yaratan engele çarpmadan durabilecek güvenli mesafenin kalmadığı anda güvenli kaçış mesafesine kadar gelerek frene basmadan direksiyon manevrası ile engelden kaçması ve tekrar şeridine dönmesi olarak tanımlanabilir. Tehlikeden frenli kaçış konusunda olduğu gibi; frensiz kaçışta da tehlike, günlük yaşamda araç, yaya, hayvan… vb. şekilde karşımıza çıkmaktadır. Eğitim sırasında ise, eksilen dengeli sabit hız dâhilinde koniler ile belirlenmiş şeridin ortasına konulan engele çarpmadan, oluşturulan senaryoya göre engelin sağından veya solundan frenaj 12 m 7m İNTİKAL MESAFESİ BİTİŞ KONİSİ 4m FREN BAŞLANGIÇ KONİLERİ Şekil 35. Tehlikeden Frensiz Kaçış Hareketi Eğitim Alanı 105 106 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI 7.4.2 Tehlikeden Frensiz Kaçış Hareketinin Uygulaması GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 7.4.4 Tehlikeden Frensiz Kaçış Uygulamasının Hedef Davranışları 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme, 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme, 3. Engele yaklaşma mesafesini tahmin edebilme, 4. Önüne çıkan engeli zamanında fark edip, ayağını gaz pedalından çekerek, ön tekerlekleri doğru manevra noktasına geldiğinde sağa veya sola direksiyon hareketi ile engelden kaçabilme, 5. Aracı ile engel arasındaki mesafenin güvenli duruş için yeterli olmadığını anlayarak sadece direksiyon hareketi ile engelden kaçmak için manevra yapabilme, 6. Engelden kaçış sırasında, birbirini takip eden seri manevralarda yüksek oranda direksiyon çevirmenin risklerini fark edebilme, 7. Direksiyon manevrası ile oluşan ağırlık transferini kontrol ederek aracı doğrultusunda tutmayı başarma, 8. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilme, Şekil-36: Tehlikeden Frensiz Kaçış Hareketinin Uygulanması 7.4.3 Tehlikeden Frensiz Kaçış Uygulama Örneği Önünüzdeki aracın aniden fren yaptığını, önünüzde seyreden araçtan yola birden bir cismin düştüğünü, yolun ortasında nereye gideceğini bilmeyen panik halinde bir yayanın durduğunu veya bir hayvanın çıktığını düşünün. Fren yaparak aracın hızını düşürmek için yeterli alan ve süreniz de bulunmamaktadır. Yapılması gereken ilk şey, gaz pedalında olan ayağımızı derhal çekerek aynı anda güvenli alana aracı taşımak için direksiyon manevrası yapmaktır. 8 - KAYGAN ZEMİNDE SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Kaygan Zemin Sürüş Teknikleri Eğitiminde amaç karlı ve buzlu bir zeminde, tedbirsiz olarak araç kullanılması ve sürücünün önünde beliren bir yaya veya aniden duran başka bir araç karşısında ne yapacağını bilememesi, sonuçlarını bilmeden bilinçsizce hareketlerde bulunması kendisi haricinde trafikteki diğer sürücüleri de tehlikeye sokmaktadır. Güvenli sürüş tekniklerinin amaçlarından bir tanesi de; kış şartlarında kaygan zemin nedeniyle meydana gelen kazalara bağlı ölüm ve yaralanma risklerini en aza indirecek araç kullanma tekniklerinin gösterilmesi, sürücüyle kaygan zemin için doğru hedef davranışların tekrar tekrar uygulamalar yapılarak alışkanlık kazandırılmasıdır. Buzlu veya karlı olan bir zeminde araç kullanan sürücünün, tehlikeden korunmak için gerekli olan doğru teknikleri uygulaması eğitimin amacını oluşturmaktadır. 107 108 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 8.1 Kaygan Zemin Nedir ve Nasıl Oluşur? Kaygan zemin, herhangi bir etki (Buz, kar, su, kum, yağ ….) ile sürtünmenin azaldığı zemin olarak tanımlanabilir. “Kaygan zemine” hava ve coğrafi koşullar ile insan faktörü neden olabilmektedir. Kaygan zemin genellikle kış mevsiminde oluşmaktadır. Ancak mevsim şartları haricinde, yola dökülen sıvılar vb. de zemini kaygan hale getirebilmektedir. Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, kaygan zemin dış etkenlerden dolayı oluşmaktadır. Yağmur yağdığı zaman ıslak zemin, kar yağdığı zaman karlı zemin, havanın etkisi ile zeminde bulunan kar veya suyun donması ile buzlu zemin meydana gelir. Bunların yanı sıra zemini kaygan hale getiren, dökülen akaryakıt (özellikle motorin) daha çok kavşaklarda araçların beklemesi sırasında asfalta dökülen sıvılar ve atıkları, kum, yağ veya çok sıcak ortamdan dolayı eriyen asfalt malzemesi gibi diğer etkenler de mevcuttur. Kaygan zemin durumlarının her birinde araç lastiği ile zemin arasındaki sürtünme katsayısı değişkenlik göstereceğinden, sürüş ve araç ile ilgili her türlü tedbir de değişecektir. Bu durumda, lastik tipi, lastiğe bağlı patinaj zinciri ve akaryakıt katkı malzemeleri gibi güvenlik tedbirleri karşımıza çıkmaktadır. 8.2 Islak Zeminde Sürüş Günümüz trafiğinde birçok sürücü için ıslak ve kaygan zeminde araç kullanmak, araçlarına taktıkları lastiğin özelliklerini ve kullanma aşamasında uygulanması gerekenleri bilememelerinden dolayı sorun haline gelmekte ve kaza yapmalarına yol açmaktadır. Islak zeminlerde sık sık karşılaşılan “Aqua-planning ya da hydroplanning” olarak adlandırılan, (su yastığı) suyun araçla zemin arasında yastık görevi oluşturmasıdır. Bu durum, ıslak zeminde lastiklerin su kanallarının su yada sıvı ile dolarak zeminle temasının kesilmesi ve otomobilin su yüzeyinde kaymasıdır. Aracın su birikintisine girmesiyle yerden kesilmesi olayını tetikleyen başlıca etkenler lastiklerin taban genişliği, deseni, diş derinliğinin azlığı, düşük lastik havası, suyun derinliği olarak sıralanabilir. Şekil-37: Islak Zeminde Yaşanan Aqua-planning ya da Hydro-planning Olayı Bu faktörler çevre ve sürüş şartlarına bağlı olarak kazaya yol açabilecektir. Islak zeminde oluşan su birikintisi görüldüğünde kaygan zemine araçla girmeden önce yapılması gereken şey; öncelikle ayağın gazdan çekilmesi olacaktır. Daha sonra, yumuşak frenle aracın hızı azaltılarak, ağırlığın zemine aktarılması sağlanır. Suya girildiğinde ise, debriyaja basılmasında yarar vardır. Bu sayede fren ani kilitlenme etkisinden kurtularak, oluşabilecek tehlikeden korunulabilir. Diğer tedbirler ise ıslak zeminler için tasarlanmış lastikleri kullanmak ve lastiklerinizin diş derinliklerini sık sık kontrol ettirmektir. Doğru sonuç alınabilmesi için sürücünün güvenli hızlarda araç kullanması beklenen faydayı sağlar. Sürücünün bütün adımları doğru olsa bile hızı fazla ise bu öğrendiği ve uyguladığı doğru davranışlar yetersiz kalabilmektedir. Islak zeminler elbette kuru zeminlerden daha az tutunmaya imkân verir. Bu nedenle araç özellikle virajda veya eğimli ıslak zeminlerde kullanılıyorsa sert ve ani olarak fren pedalına basmamalı ve takip mesafesini artırmalıdır. Yol yüzeyinin yağmur ile yıkanması, yüzey düzgünse ve lastikler iyi durumda ise yoldaki yağlanma, asfalt gözeneklerin aşınmış lastik partikülleri ile kapanması gibi tehlikeleri temizleyeceği için yol tutu- 109 110 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI şu açısından avantaj sağlayabilmektedir. Ayrıca yol yüzeyinin ıslanması ile zaman zaman daha da kaygan hale gelen yerler de mevcuttur. Bu yerler, metal mazgal kapakları, kedigözleri(yola gömülen metal lambalar) , beyaz boyalarla ya da sarı boyalarla çizilmiş yol işaretleri, katran dikişleri, cilalı ve aşınmış yol yüzeyleri, yapraklar ve diğer serpintilerdir. Sürüş esnasında bu tür yerlerden geçerken yapılması gerekenler, genel olarak ani ve sert frenaj ve direksiyon hareketinden kaçınmak, aracın hızını düşürmek ve gereksiz manevralar yapmamaktır. 8.3 Karlı - Buzlu Zemin ve Sürüş Mevsim şartlarının içerisinde sürücülerin en çok zorlandığı, hatta trafiği bazen çekilmez hale getiren kış mevsim şartları bölgesel olarak farklılık arz etse de, kaygan zeminde sürüş teknikleri benzer nitelikler taşımaktadır. Karlı ve buzlu zeminde, araç lastiği ile kaplama arasındaki sürtünme katsayısı ıslak zemine göre daha fazla düşeceğinden, sürüş sırasındaki hareketlerimizde o kadar yavaşlayacaktır. Kaygan zemin durumlarının her birinde araç lastiği ile zemin arasındaki sürtünme katsayısı değişkenlik göstereceğinden, sürüş ve araç ile ilgili her türlü tedbirde değişecektir. Kötü hava şartlarında güvenli sürüş için, sürüş tekniğinin yanında, araçta bulundurulması gereken malzemeler de önemli rol oynar. Bu arada karlı ve buzlu havada trafiğe çıkacak sürücülerin sürüş stilini yol ve hava şartlarına göre uyarlamaları ve her zamankinden daha dikkatli araç kullanmaları yani tetikte olmaları büyük önem taşır. Gaz pedalına aniden basmaktan ya da bırakmaktan, sert direksiyon hareketlerinden kaçınmalı, fren pedalına yumuşakça basılmalıdır. Çekiş tekerleklerinin patinaja düşmesi ya da direksiyonun harekete cevap vermemesi zeminin kaygan olduğunun göstergeleridir. Karlı ve buzlu zeminde araç kullanılacaksa, trafiğe çıkmadan önce muhakkak bazı tedbirleri almak gerekir. Bu tedbirler sürücülerin kendisi için ayrı, araç için ayrı olarak alınmalıdır. Sürücüler için olan tedbirler, normal koşullarda alınması gereken tedbirlerden farklı değildir. Örneğin uykusuz ve yorgun ya da alkollü araç kullanmama. Araçlar için alınacak tedbirler ise, mevsim şartlarına göre araçlarda bulundurulması gereken malzemeleri bulundurmaktır. Bu malzemeler yeri ve zamanı geldiğinde kullanıldığında sürüş açısından sürücü için kolaylıklar sağlamakta hatta muhtemel kazaları bile önlemektedir. Zincir, takoz ve çekme halatını mutlaka araçta bulundurmak gerekir. Karlı zeminde tutunmayı sağlayan zincir, kış günlerinin en önemli GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ yardımcılarından birisidir. Ancak zincirin takılmasında dikkat edilmesi gereken noktalar mevcuttur. Eski tip “Serme Zincirleri” takmak zaman ve araç-gereç açısından yeni tiplerle karşılaştırıldığında oldukça zahmetlidir. Eski tip zinciri tekerleğe takabilmek için önce aracı krikoyla kaldırmak, ya da zinciri yola sererek aracı üzerine çıkarmak gerekir. Lastik tam olarak zincirin üzerine çıktığında dışta kalan baklalara üstteki halkaları takmak ve gergilerle sabitlemek gerekir. Zincir takma sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli konu, zincirdeki baklaların tamamının aynı yönde durması ve herhangi bir dönmenin olmamasıdır. Aksi halde zincir birkaç metre sonra kopabilir.“Takmatik” zincirleri takmak için ise zincirin kasnak görevini üstlenen çelik tel ya da halatın lastiğin üst tarafından geçirilmesi, bağlantı kancalarının takılması ve gergi lastiğiyle sabitlenmesi yeterli olmaktadır. Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de, zincir takılıyken belirli bir mesafe kadar gidip sonra durarak, zincirin yerleşmesiyle oluşan boşlukları, gergileri yeniden ayarlayarak ortadan kaldırmaktır. Böylece zincir tekerleği tam olarak saracak ve maksimum güvenlik sağlanmış olacaktır. Bazı sürücüler sadece çekici ya da itici lastiklere zincir takmayı yeterli görmektedirler. Bu uygulama yanıltıcıdır, araç için tutunmada zafiyet yaratır. Ani fren ihtiyacında aracın zincir takılı olmayan lastiklerinde kayma meydana gelecektir. İyi bir buz kazıyıcı ve ön cam için buz çözücü, kalın buz tabakasını temizleyerek camınızdan uzak tutmaya yardımcı olabilir. Silecek lastiğinin camla temas eden yüzü, kullanımdan dolayı kolaylıkla tahrip olabildiğinden, silecekleri de tahrip ederek hasara uğratabilir. Muhakkak bir takım yedek silecek lastiği bulundurmak ve lastikleri altı ayda bir değiştirmek gereklidir. 8.4 Kaygan Zeminde Araç Kullanma Bazı hava koşulları, sürücünün konsantrasyonunu olumsuz yönde etkiler. En kötü koşullar da, buzlu veya karlı havalar nedeniyle kayganlaşan yüzeylerdir. Bazen yolun tamamı, bazen de belirli bölgeleri buz ve kar nedeniyle kayar. Böyle durumlarda, öndeki araç ile aradaki mesafeyi normalden fazla tutmak, viraj ve kavşaklara girişlerde hızı düşürmek, ayrıca gaz ve fren pedalını kullanırken daha hassas olmak gerekir. Pedallara hırsla sertçe basmak yerine yumuşakça dokunmalısınız. Tüm konsantrasyonunuzu yola verseniz bile, aniden durmanızı gerektirecek bir pozisyonla karşılaşıp karşılaşmayacağınızı hiçbir zaman bilemezsiniz. Tehlikeli bir durum(yol üstündeki küçük bir buz tabakası) sizi hızlı ve yerinde reaksiyonlar göstermeye yöneltir. Eğer 111 112 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI yapacak başka bir şey yoksa ve bu buz tabakası üstünde yolunuza devam etmek zorunda iseniz, aracı en iyi yol tutuşunun sağlandığı bölgede kontrol etmeli ve panik frenden kaçınmalısınız. 8.5 Kaygan Zeminde Yapılması Gerekenler: Islak, buzlu ve kaygan zeminlerde araç kullanıyorsanız, mümkün olduğunca ani direksiyon hareketlerinden kaçının. Gaz ve fren pedalına ani basınç uygulamayın. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ göstermektedir. Üzerinden araç ile farklı açılar ile geçilmesi sırasında frenaj uygulandığında, aracın kendi doğrultusundan başka yönlere gittiği görülür. Yeterli bilginin olmaması halinde, belirli hız sınırlarında folyo üzerine konulan engellerden güvenli bir şekilde kurtularak aynı doğrultuda kalmak, sürücüler için imkânsız hale gelebilmektedir. Bu engeli aşmak için, uygun hız ve zamanlama ile folyo üzerinde fren yapmak, direksiyonu çevirmek engelden kurtulmak üzerine kurulu eğitim çalışmalarında ve teknikleri yeterli ölçüde tekrarlamak gerekmektedir. Aracınız kar yağarken uzun süre park durumunda kalacaksa, park alanına geri geri girerek park ediniz. Park yerinden çıkarken ileriye yapacağınız manevra, geri geri yapacağınız manevradan daha kolay olacaktır. Yokuşa tırmanırken geriye kaymaya başlarsanız, ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yine yavaş yavaş gaza basın. Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönünde çevirmeniz gerekir. Yani sağa kayarsanız sağa, sola kayarsanız sola çevirin. 8.6 Fren mesafesini artıran (tekerleklerin daha kolay kilitlenebileceği) etkenler. Meyil inme Sıklıkla tekrarlanan tümsekler ve çukurlar. Resim -9: Folyo üzerinde Kaygan Zemin Çalışması Gevşek yüzey kaplamaları (tozlu, mıcırlı ve toprak yollar) . Su, yağ, çiğ gibi kayganlığı arttırıcı etkiler. Büyük kamber açıları ve yolun gidiş doğrultusuna dik yöndeki eğimi. Aşırı sıcak veya soğuk lastikler Zincir takılıyken belirli bir mesafe kadar gidip sonra durarak, zincirin yerleşmesiyle oluşan boşlukları, gergileri yeniden ayarlayarak ortadan kaldırmaktır. Böylece zincir tekerleği tam olarak saracak ve maksimum güvenlik sağlanmış olacaktır. 8.7 Fren mesafesini azaltan etkenler: Meyil tırmanma. Temiz ve kuru yol yüzeyleri Uygun sıcaklıktaki lastikler 9- Folyo (Kaygan Zemin) Üzerindeki Eğitimler. Üzerine su sıkıldığında buzdan bile daha kaygan hale gelen özel bir malzeme olan “folyo”, yapısı dolayısıyla asfalta su ile yapışkanlık özelliği Resim-10: Fıskiye ile Islatılarak Oluşturulan Kaygan Zeminde Aqua-planning / Hydro-planning Çalışması 113 114 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI 9.1 Folyo Üzerinde Fren Çalışmaları Hedefleri Ani durumlarda yapılması gereken fren şekli Fren esnasında durma mesafesine etki eden faktörler ABS fren sistemi ile klasik fren sistemi arasındaki farklar. 9.2 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Alıştırması Tehlikeden frenli kaçış hareketinden farklı olarak, sürtünme katsayısının çok az olduğu bir zeminde aynı hareketin yapılması söz konusudur. Zeminin farklı olmasındaki amaç, sürücülerin araç üzerindeki kontrollerinin zayıf olduğu yerde önüne çıkan engellerden güvenli bir şekilde kaçmalarını sağlamaktır. Kaygan zemin uygulamalarında da belirtildiği gibi, aracın normal hız limitlerinin altında sürülmesi gerekmektedir. Bu uygulamanın amacı kaygan zemin üzerinde ilerleyen sürücünün önünde bulunan engelden kaçmak için frenaj uygulaması veya sert direksiyon hareketinde bulunmasının yeterli olup olmayacağı sorusunun cevabını göstermektir. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 4. Yatık olan konilere aracın ön tekerlek hizası geldiğinde frenaj uygulanır. İkinci yatık konilerde frenaj sonlandırılır. Burada amaç aracın hızını daha da düşürerek olabilecek en düşük hızda hareketi yapmaya olanak sağlamaktır. Bu süre içerisinde buz etkisine sahip folyo üzerinde kayma gerçekleşecektir. FOLYO 5. Frenaj sonlandırıldığında aracın tekerlekleri tekrar dönme hareketine başlayacaktır ve direksiyon hareketini yapmamıza imkân verecektir. Frenaj sonu kaçılması gereken engele daha da yaklaşılmış olunacaktır. Sürücünün frenajı sonlandırmasının nedeni eğer ayağı frende basılı kalmaya devam eder ise araçta kızaklama devam edecek, manevra yapsa bile tekerlerin kilitli olmasından dolayı araçta yön alamayacağından dolayı sonuç çarpma olacaktır. Sürücü kısa frenle azalttığı hızıyla ayağını frenden kaldırarak kilitlemeyi çözerek aracı güvenli olan alana almak için direksiyon manevrası yapar. (Sol ayak debriyaj pedalında basılı kalacak) İNTİKAL MESAFESİ BAŞLANGIÇ KONİSİ 9.3 Eğitim Alanının Hazırlanması Folyo üzerinde frenli engelden kaçış eğitim alanının hazırlanmasının temelinde, folyonun ıslatılarak buzlu zemin etkisi oluşturulması, buradan engelin frenaj noktasına olan uzaklığının belirlenmesi ve engelden kaçışın yapılacağı noktadan aracın duracağı yere kadar konilerle alanın sınırlandırılması yer almaktadır. Alanın belirlenmesi ile sürücü her uygulamada hangi adımlarda yanlış davranışta bulunduğunu sonuçları ile görmesi, hatalı olan davranışlar üzerinde daha çok durularak çalışmaların yönlendirilmesi sağlanır. 9.4 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Hareketinin Uygulanması 1. Eğitim alanının hazırlanışı esnasında gözden kaçırılacak herhangi bir husus, uygulama esnasında kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu nedenle, üzerinde frenaj ile kısa süreli kaymanın meydana geleceği folyonun tam olarak ıslatılması gerekir. FOLYO ZEMİN İNTİKAL MESAFESİ BİTİŞ KONİSİ SON DURMA NOKTASI ENGEL KONİSİ ALAN BELİRLEME KONİSİ DİREKSİYON HAREKETİ ARAÇ MANEVRA BÖLGESİ FOLYO ZEMİN AYAĞI GAZ PEDALINDAN ÇEKME KONİSİ 2. Sürücü, eğitici ile birlikte parkur başında klasik fren sistemli aracıyla yerini alır. 3. Hareketin ilk aşaması olarak, 40 km/s hızla aracın motor devrini normal tutarak folyo başından parkura girilir. Şekil -38: Folyo Üzerinde Engelden Kaçış Uygulaması 115 116 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI 6. Eğiticinin veya flama ile yönlendiren kişinin göstereceği yöne doğru yumuşak direksiyon hareketi ile engelin önünden kaçma hareketi yapılır. Eğer direksiyon hareketi sert ve ani bir şekilde olursa, ön tekerlekler frenaj esnasında olduğu gibi tekrar “kızaklama” denilen kilitlenme bu kez sert manevra nedeniyle bir süre daha devam ederek beklenen tutunmayı yapamayacağından aracın tekerlerinin manevraya geç cevap vermesi kaçınılmazdır. Bu durumda da gidilmek istenilen yöne araç gitmeyecektir. 7. Yumuşak direksiyon hareketi ile tutunma daha iyi gerçekleşeceğinden yapılan kaçma hareketi tamamlandığında tekrar aracın uygun şeride girmesi sağlanmalıdır. Bunun için aynı yumuşaklıkta direksiyon hareketi yapılarak şeride girilir ve konilerle belirtilen noktada araca frenaj uygulanarak durdurulur. Bu son hareketin yapılmasının amacı, sürücünün önüne çıkan ikinci engele karşı yapması gereken son hareketi yapmasını sağlamaktır. 8. Direksiyon 9: 15 şeklinde tutulmalıdır. 9.5 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Hareketi Uygulama Örneği Karlı ve buzlu bir zemin üzerinde ilerlerken, önünüzdeki araçların aniden kaymaya başladığını ve sabit kalarak yol üzerinde engel oluşturduğunu düşünün. Bu durumda yapılması gereken, önünüzde bulunan araçtan kaçmak için direksiyonu düz bir şekilde tutarak, frenaj uygulamaktır. Daha sonra ayağımızı frenden çekerek kilitlenmeyi kaldırırız. Böylece kazanılan yavaşlama ile yumuşak direksiyon hareketi yapılabilir ve engelden kaçılabilir (klasik fren sistemi) . Birinci engelden kaçtıktan sonra, engelden kurtularak geçmiş olduğunuz şeritte kayarak durmuş başka bir araç daha bulunduğunu varsayın. Bu durumda, araca çarpmamak için, daha önceki manevra ile kazandığınız uygun hızda frenaj uygular ve duran araca çarpmadan aracınızı güvenli bir şekilde durdurabilirsiniz. Bu örnekte de görüldüğü üzere, bu manevraların kısa mesafelerde, yüksek hızlarda başarılabilmesi mümkün değildir. Sürücünün kazanmış olduğu hiçbir kabiliyet ve beceri fizik kurallarını yenemez. Hızınız yüksekse, birinci engelden kurtulsanız dahi ikinci engele çarpmaktan kurtulamazsınız. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 9.6 Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Hareketinin Hedef Davranışları 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme 3. Engele yaklaşma mesafesini tahmin edebilme 4. Zeminde önüne çıkan engeli görüp, panik fren uygulayarak aracın hızını azaltmaya çalışma 5. Fren esnasında araç kızakladığından frene son verip engelden kaçmak için tutunmayı sağlayan yumuşak direksiyon manevrası yapabilme. 6. Kaygan zeminli karayolu yüzeyinde sürtünme katsayısının azaldığını algılayabilme ve açıklayabilme. 7. Kaygan zeminde engelden kaçabilmek için direksiyon manevrası yapabilme ve engelden kaçmayı başarma 8. Engelden kaçış sırasında fazla direksiyon çevirmenin risklerini açıklayabilme 9. Araç tekerlekleri ile zemin arasında sürtünme katsayısı değiştiğinde, direksiyonu kayma yönünde çevirebilme ve doğrultusunu muhafaza edebilme 10. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilme 9.7 Folyo Üzerinde Frensiz Engelden Kaçış Bu uygulamada, folyodan frenli kaçışta olduğu gibi, sürtünme katsayısının yine çok az olduğu aynı zeminde, aynı hareketin frensiz olarak yapılması söz konusudur. Zeminin normalden farklı olması ile sürücülerin araç üzerindeki kontrollerinin zayıf olduğu yerde önüne çıkan engellerden güvenli bir şekilde kaçmalarını sağlamak amaçlanmaktadır. Kaygan zemin uygulamalarında da belirtildiği gibi, aracın şehir içi hız limitlerinde altında kullanılması gerekmektedir. Sürücünün, önünde bulunan bir engelden kaçmak için yüksek hızda sert direksiyon hareketinde bulunması yeterli olacak mı? Yoksa kaza mı yapacak? veya aracı güvenli bölgeye nasıl taşır?sorularının cevabı bu eğitim aşamasında verilecektir. 117 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 9.8 Folyo Üzerinde Yapılacak Alıştırmalar İçin Parkur Örnek İNTİKAL MESAFESİ BAŞLANGIÇ KONİSİ SON DURMA NOKTASI İNTİKAL MESAFESİ BİTİŞ KONİSİ ENGEL KONİSİ 9.10 Folyo Üzerinde Frensiz Engelden Kaçış Hareketi Hedef Davranışları 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme 3. Engele yaklaşma mesafesini tahmin edebilme DİREKSİYON HAREKETİ ALAN BELİRLEME KONİSİ MANEVRA BÖLGESİ ARAÇ AYAĞI GAZ PEDALINDAN ÇEKME KONİSİ FOLYO ZEMİN 4. Önüne çıkan engeli zamanında fark edip, ayağını gaz pedalından çekerek, ön tekerlekleri doğru manevra noktasına geldiğinde sağa veya sola direksiyon hareketi ile engelden kaçabilme, 5. Aracı ile engel arasındaki mesafenin güvenli duruş için yeterli olmadığını anlayarak sadece direksiyon hareketi ile engelden kaçmak için manevra yapabilme 6. Engelden kaçış sırasında birbirini takip eden seri manevralarda yüksek oranda direksiyon çevirmenin risklerini fark edebilme 7. Kaygan zeminli karayolu yüzeyinde sürtünme katsayısının azaldığını algılayabilme ve açıklayabilme. Sürtünme katsayısı düşük zemin olan “folyoda” frensiz olarak yapılacak bu uygulama da parkur bölümleri arasındaki mesafenin biraz daha açılmalıdır. Şekil-40: Folyo Üzerinde Frensiz Engelden Kaçış Eğitim Alanı ISLAK ASFALT ZEMİN ISLAK ASFALT ZEMİN 8. Kaygan zeminde engelden kaçabilmek için direksiyon manevrası yapabilme ve engelden kaçmayı başarma 9. Direksiyon manevrası ile oluşan ağırlık transferini kontrol ederek aracı doğrultusunda tutmayı başarma, 10. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilme 2. ENGEL FOLYO ZEMİN 118 1. ENGEL YUMUŞAK DİREKSİYON MANEVRASI AYAĞIN GAZ PEDALINDAN ÇEKİLME NOKTASI SABİT 35/40 km/saat HIZLA PARKURA GİRİŞ Şekil-41: Folyo üzerinde frensiz engelden kaçış uygulaması parkuru 10- Yarı Kaygan Zemin Yarı Folyo Üzerinde Frenaj-Spin (Kendi Ekseni Etrafında Dönme) Uygulaması “Spin” İngilizce bir kelime olup, kendi etrafında dönme anlamına gelmektedir. Kontrollü veya kontrolsüz olarak, aracın kendi ekseni etrafında veya aracın bir kısmının 45 dereceden başlayan 90-180-360 derecelerde, farklı hız ve sayılarda devam eden dönüşler şeklinde açıklanabilir. Sürücünün karlı veya buzlu zeminde ilerlemesi sırasında, araçtan veya sürüş davranışından kaynaklanan hatalardan dolayı spin yapmasına “kontrolsüz spin” denilmektedir. Sürücünün kendisinin bilerek el frenini çekmesiyle veya aracının sağ veya sol tekerleklerinin daha kaygan bir zemine gelmesi sırasında frenaj uygulaması sonucunda spin yapmasına ise “kontrollü spin” denir. Gerçek trafik ortamında, orta refüjde bulunan ağaçlandırılmış kısımların sulanması sonucu ıslanan asfalt ya da hava şartlarından dolayı 119 120 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ buzlanan yol kesimlerine aracın sol veya sağ tekerleklerinin fren yapılması anında denk gelmesi sırasında, öndeki araçların aniden durması veya bir engel çıkması sonucu, aracın böyle bir dönme hareketi yapması ile karşılaşılabilir. Sürücü refleks olarak frenaj uyguladığında aracının önü veya arkası belirtilen derecelerde kayma ve kendi ekseni etrafında dönme eğilimi gösterir. Aracın arkasının sağa ya da sola kaymadaki ısrarı 45 dereceyi geçerse sürücü aracın doğrultusunu koruyamaz, araç kontrolsüzce dönmeye başlar savrulur. Bu durum akan trafik içerisinde tehlike ve kaza anlamına gelebilir. 10.1 Yarı Kaygan Yarı Folyo Üzerinde Frenaj-Spin Uygulaması Eğitim Alanı ALAN BELİRLEME KONİLERİ FOLYO ZEMİN FRENAJ KONİLERİ PANİK FRENAJ UYGULAMASINA DEAM EDİLMESİ HALİNDE TAŞIT DAHA KAYGAN ZEMİN İSTİKAMETİNE SPİN ATMAYA BAŞLAR VE HZIINI KAYBEDİNCEYE KADAR SPİNE DEVAM EDER ÖN TEKERLEKLER KONİ HİZASINA GELDİĞİNDE BIRAKILMAMAK ÜZERE TAM PANİK FRENAJ UYGULANIR ARAÇ 60 m 45 m 7m SPİN ATMA FRENİ BIRAK SOLA HAFİF DİREKSİYON ÇEVİR 2. FRENAJ KONİSİ 15 m SPİN ATMA FRENİ BIRAK SOLA HAFİF DİREKSİYON ÇEVİR 1. FRENAJ KONİSİ Şekil - 42: Spin Uygulaması Eğitim Parkurunun Oluşturulması Şekil 43: Spin uygulaması 10.2 Yarı Islak Zemin (Yarı Folyo) Üzerinde Frenaj Uygulaması ve Araç Doğrultusunun Muhafaza Edilmesi Genellikle gece vakti refüjle ayrılmış yollarda sulama yapılmakta zaman zaman da yeşillendirme çalışması yapılan refüjlerden bu sular yol zeminine taşmaktadır. Hava şartlarının değişkenliğine bağlı olarak bu sular donarak buz haline gelmekte ve yolun belirli kısımlarında gizli buzlanma denilen kaygan zemin oluşturmaktadır. Buz haline gelmese bile yolun bir kısmı ıslak bir kısmı da kuru olarak kalmaktadır. Her iki durumda seyir halinde olan bir sürücünün aracının tekerleklerinin sürtünme katsayısının farklı zeminlere geldiği anda ve tehlike ile karşılaştığında fren yapmaktadır. Belirtilen hareketin yapılması sonucunda araç güvenli bir şekilde durur. ABS sistemine sahip 121 122 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ olan bir araç sürücüsünün sadece fren yapması yeterli olacak ve araç düz olarak duracaktır. Ancak klasik fren sistemine sahip araçlarda ise sürücünün becerilerine ihtiyaç vardır. Yarı buzlu zeminlerde ABS sistemine sahip olan bir araç sürücüsünün sadece fren yapması yeterli olacak ve araç düz olarak duracaktır. Ancak klasik fren sistemine sahip araçlarda ise sürücünün becerilerine ihtiyaç vardır.” 10.3 Yarı Islak Zemin-Yarı Folyo Üzerinde Frenaj Hedef Davranışlar 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme, 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme, 3. Panik fren uygulamasının etkisinin yarı ıslak ve yarı folyo üzerinde uygulanması eğitiminin anlatılması ve gösterilmesi, (ABS fren sistemli ve klasik fren sistemli araçta ayrı ayrı gösterilecek) 4. Kaygan zeminli yüzeyde sürtünme katsayısının azaldığını algılayabilme ve açıklayabilme, TEKRAR PANİK FRENAJ 5. Panik frenaj da folyonun (kaygan zeminin) araca yön değiştirme etkilerini algılayabilme, TAŞIT DÜZ POZİSYON ALIR. HAREKET TAŞIT DURUNCAYA KADAR TEKRARLANIR 6. Frenajdan sonra aracın direksiyon manevrasının öneminin anlatılması 7. Aracın kayma (spin yapma) sürecinde, folyo zemine ve ıslak zemine tutunma derecelerini algılayabilme, 8. Frenajla oluşan spin hareketini algılayarak aracı doğrultusunda tutmayı başarma, TAŞIT SOLA DOĞRU SPİN HAREKETİ BAŞLATIR FREN BIRAKILIR DİREKSİYON HAFİFÇE SOLA ÇEVRİLİR PANİK FRENAJ Şekil- 44: Yarı Islak Zemin Yarı Folyo Üzerinde Frenaj Uygulaması 9. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilmektir. 11- SLALOM UYGULAMALARI 11.1 Slalom Uygulamasının Amacı Slalom uygulaması, sürücülerin kısa aralıklarla peş peşe önlerine çıkacak olan engellerden seri olarak kurtulma davranışlarını geliştirmektedir. Bu uygulamada, sürücülerin belirli hız limitlerinde direksiyon manevraları ve gaz pedalına hâkimiyet uygulamaları ile araçlarının hızlanma ve yavaşlama güçlerini algılaması, aynı zamanda kısa aralıklı olan engeller arasından geçmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu uygulama, virajsız düz yol kesiminde ilerleyen bir sürücünün, sürme şeridi üzerinde birden çok engelle karşılaştığında bunlara çarpmadan ilerleyebilmesi için yapılmaktadır. 123 124 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI 11.2 Eğitim Alanının Hazırlanması GİRİŞ GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 11.3 Slalom Uygulaması GİRİŞ 100 m Şerit Genişliği 14 m Şekil-46: Slalom uygulaması GİRİŞ GİRİŞ Şekil 45: Slalom Parkurunun Oluşturulması 125 126 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ SOLA YÜK TRANSFERİ Resim-11: Taşıt İçerisinden Slalom Uygulamasının Görünüşü 11.4 Slalom Uygulama Örneği Trafik içerisinde sadece bir tek engelle değil, birçok engelle arka arkaya karşılaşılabilir. Yol üzerinde bulunan çukurların arka arkaya sıklıkla olduğu bir durumda veya bir yük taşıyan aracın üzerinden, aracınızın önüne beklenmedik bir anda yüklerin belirli aralıklarla düşmesi neticesinde, slalom uygulaması ile bu engellerden kaçmak mümkündür. Aracı kullanırken el, ayak ve göz koordinasyonu çok önemlidir; bu unsurları dengeli olarak kullanmalıyız, dengeyi bozduğumuzda kaza yapma olasılığımızın aratacağını unutmamalıyız. Slalom Uygulaması ile ilgili önemli nokta: Slalom esnasında, aracın sağa ve sola dönüşlerinde almış olduğu yük transferi sağ veya sol ön tekerleklerde belirginleşir. Sürücü kullanmış olduğu aracın tekerleklerinin lastik hava basınçlarını kontrol edip uygun bar basıncına getirmezse, slalom esnasında lastik janttan hava kaçması nedeniyle çıkabilir ve jant üzerinde oturma olabilir. Bu durum yüksek hızlarda meydana gelirse, lastik jantının yere teması ve bir noktaya takılması nedeniyle araç takla atabilir. SOLA YÜK TRANSFERİ Resim-12/13: Slalom Uygulamasında Yük Transferi (sağa/sola) 11.5 Slalom Uygulaması Hedef Davranışları 1. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini kavrayabilme, 2. Emniyet kemerinin takılı olmasının sol ayağın debriyaj yanında sabit tutulmasının sürücüye araç içerisinde güvenli bir sürüş ve manevra kabiliyeti sağladığını kavrayabilme, 3. Slalom esnasında direksiyon çevirme zamanı ve çapını, hesaplayabilme, 4. Slalom esnasında aracın savrulmasını önlemek için hız artırma ve azaltma zamanlamasını uygulayabilme, 5. Engelden kaçma esnasında yapılan manevra sonrası dikkatin dağılmadan karşımıza çıkan ikinci bir engele çarpmadan güvenli mesafede durabilme 7. Manevra esnasında aracı kendi şeridi dışına çıkarmadan toparlama refleksinin kazandırılması, 8. Yüksek hızlarda yapılan manevraların düşük hızlara oranla aracın manevra hakimiyetini zorladığını anlayabilme, 12- SÜRPRİZ PARKUR ALIŞTIRMASI Sürpriz parkur olarak adlandırılan eğitim parkuru sürücülerin eğitim boyunca aldıkları doğru hedef davranışların tamamını test etme imkânı buldukları heyecan dolu bir parkurdur. Sürücü esas olarak bu parkurda algılama ve karar verip uygulama yeteneğini test edecektir. 127 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 14 m Parkurların tamamında sürücünün uygulamada geliştirdiği frenli kaçış, frensiz kaçış algılama yeteneği ve göz el-ayak koordinasyonu değerlendirilir. Eğitim materyalleri ile hazırlanan parkurlar pistin tamamına yayılarak düzenlenmektedir. Bu alıştırma sonucunda aşağıdaki bilgiler tekrarlanarak ve pekiştirilecektir. Emniyet kemeri 7,2 m 128 Doğru oturuş Doğru tutuş Doğru hızlanma ve yavaşlama Ayak bileklerine hükmedebilme Şekil-48: Sürpriz Parkur Uygulaması-b Doğru fren, konfor fren, panik fren Doğru zamanlama Doğru açıda manevra Araçtaki savrulmalara direnç Göz, el, ayak koordinasyonu. 12.1 Sürpriz Parkur Uygulama Örnekleri 3,6 m 3,6 m Şekil -49: Sürpriz Parkur Uygulaması-c 3,6 m 14 m Şekil - 47: Sürpriz Parkur Uygulaması -a 13- YAKIN İLERİSİ GÖRÜNMEYEN VİRAJ Sürücülerin düz olan yollarda görüş açıları tehlikeyi erken algılama ve tedbir almak için yeterlidir. Fakat tepebaşları, sağa sola virajlar… vb noktalardan dönüş yapılırken, dönüşün bittiği yerin arkasında hangi tehlikelerin olduğunun sürücü tarafından bilinmemesi, virajda araç kullanmanın ve dönüş kurallarının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. İniş ve çıkış eğimli yakın ilerisi görünmeyen virajlarda, sürücülerin önüne çıkan engellerden kurtulmaları ise çoğunlukla manevra için yeterli mesafe azaldığından ya da olmadığından daha da zorlaşmaktadır. Virajlara girişte, aracın sürücüsünün doğru pozisyonda doğru şeritte olması güvenliği arttırmaktadır. Virajlarda ne kadar yumuşak direksiyon çevrilirse, kayma tehlikesi de o kadar az olur. Karşı şeride geçmemek ve diğer araçların güvenliğini tehlikeye atmamak koşuluy- 129 130 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI la, yolun orta noktasına yakın olmak sağ dönüşlerde görüş açısını arttırmaktadır. Aracın bulunduğu şeridin en uç noktası, görüşün en net olduğu yerdir. Birçok sürücü hafif virajlı yollarda, az direksiyon manevrası yaparak gitme eğilimindedir. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ zaman, özellikle ışıklı ve kontrollü kavşaklarda hız azaltmadan yüksek hızlarla dönüş yapmak fizik kuralları gereği söz konusu olamadığından, düşük hızlarda ve gerektiğinde durarak yürüme hızında dönüşler gerçekleşir. Dever uygulamasına gerek duyulmaz. Tehlikeli durumları ortadan kaldırmak için deverle birlikte başvurulan ikinci tedbir hızın azaltılmasıdır. Merkezkaç kuvvetinin etkilerini artıran en önemli etken “hız” dır. Hızın, trafik işaretleriyle dönüş yapılan kesimde keskin viraj ikazları ile hızın azaltılması davranışıyla sürücüler güvenli araç kullanmaya yönlendirilir. Hızın azaltılmasıyla, virajda karşılaşılan olumsuz etkiler en aza indirilmiş olur. Yakın ilerisi görünmeyen viraj uygulamalarında amaç, iniş ve çıkış eğimli ve dever açılı virajda engellerden güvenli bir şekilde kurtulmak için, aracın hızının ayarlanabilmesini ve direksiyon hareketinden kaynaklanan kaymaları tekrar direksiyon hareketi ile ortadan kaldırarak merkezkaç kuvvetinin en aza indirilmesini sağlamaktır. 13.1 Eğitim ğ tim ği mA Alanının Hazırlanması Resim-12: Yakın İlerisi Görülmeyen Viraj Çalışması Parkuru Bir viraj üzerinde yatay dönüş yapan aracı etkileyen kuvvet “merkezkaç kuvvetidir.” Merkezkaç kuvvetinin hıza bağlı olarak iki temel etkisi bulunmaktadır Bunlar, savrulma ve devrilmedir. Bu tehlikeli durumları ortadan kaldırmak için iki uygulama söz konusudur. Bunlardan birincisi, yola proje ve inşaat anında merkezkaç kuvvetini dengelemek üzere dever açısının tatbik edilmesidir. Bu basit olarak, dönüş öncesinden başlayarak yolun bir kenarının diğerine göre yüksekliğin dönüş yönüne ters olarak kaldırılması demektir. Virajda maksimum devere ulaşılır. Yolun bir kenarının kaldırılmış hali, viraj boyunca devam eder. Viraj biterken yol kenarı indirilmeye başlanır. Nihayet, düz yol kesimine ulaşıldığında yol eski başlangıç halini alır, çünkü merkezkaç kuvveti ortadan kalkmıştır. Sürücüler zaman zaman, bazı virajlarda eksik ya da yanlış dever uygulandığı şikâyetlerinde bulunurlar. Diğer yandan, sürücülerin hız limitlerinin üstünde seyretmeleri nedeniyle, virajlarda hızlarını düşürmeden, düşüremeden girdiklerinden dolayı doğru uygulanmış bir deverde dahi, oluşan merkezkaç kuvveti nedeniyle denge sorunuyla karşı karşıya kaldıkları görülebilmektedir. Şehiriçi kavşaklarda da dönüşler mevcuttur ve merkezkaç kuvvetleri söz konusudur. Ancak, şehir içlerinde çoğu ME MERKEZKAÇ KUVVETİNE BAĞLI OLARAK OLUŞAN BAĞ B YANAL KAYMA YAN Y İLERİSİ GÖRÜLMEYEN V VİRAJ NOKTASI Şekil -50: Yakın İlerisi GörülmeyenViraj Çalışma Parkuru 13.2 Yakın ilerisi görünmeyen viraj uygulaması 131 132 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ 13.3 Yakın İlerisi Görünmeyen Viraj Uygulaması Hedef Davranışları 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme 3. Aracın hızını ve devrini viraja ve inişe göre ayarlayabilme, 4. Aracın hızına göre engele çarpmadan geçmek için ayağını gaz pedalından çekme mesafesini ayarlayabilme, 5. Aracı ile engel arasındaki mesafenin güvenli duruş için yeterli olmadığını anlayarak sadece direksiyon hareketi ile engelden kaçmak için manevra yapabilme 6. Engelden kaçış sırasında, birbirini takip eden seri manevralarda yüksek oranda direksiyon çevirmenin risklerini fark edebilme. 7. Engelden kaçmak için direksiyon hareketini (kuru zeminde) ani şekilde ve bir omuz genişliğinde açıyla yapıp daha sonra şeritte kalabilmek için aracın doğrultusunu düzeltebilme, Resim-13: “D” Parkuru 14.1 Eğitim Alanının Hazırlanması 8. Spin hareketine karşı aracı kendi şeridi dışına çıkarmadan ve konileri devirmeden toparlayabilme, 9. Aracın spin yapmadan güvenli ve kısa mesafeli ilerlemesini sağlamak için tekrar dengeli gaz pedalına basmayı tam yapabilme, 10. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilme. 14 “D” PARKURU ALIŞTIRMASI Viraj dönüşlerinde hızın ayarlanması, aniden ortaya çıkan engellerden kaçmak, sürücüler için kolay kazanılan beceriler değildir. Geniş açılı viraj dönüşlerinde direksiyon tutuş açısı ve sürüş hızını, oluşan merkezkaç kuvvetinden dolayı değiştirmek gerekebilir. Sürücülerin bir kısmı virajı kolay alabilmek için diğer şeride geçerek büyük riske girmektedirler. Bu ve buna benzer yapılan hatalı davranışlar sonucunda kafa kafaya çarpışma yoldan çıkma ve savrulma sonucu aracın takla atması gibi ciddi sonuçlara neden olabilir. Düz sürüşlerde ve viraj içi sürüşlerinde kazaları önlemede öncelikli kural hız limitlerine uymaktır. Sürücüler farklı yol durumlarında, hızlarını daha da azaltmak zorunda kalabilirler. Virajda disiplinli bir şekilde şerit değiştirmenin sağlanması “D” parkuru uygulamasının amaçlarındandır. Resim-14: “D“ Parkuru Eğitim Alanında Bir Kesit 14.2 “D” Parkuru Uygulaması 14.3 Savrulma ve Kaymalar Trafik içerinde meydana gelen kaymalar sürücünün kendisinin yanı sıra diğer araçlar için de büyük ölçüde tehlike oluşturmaktadır. Özellikle virajlarda meydana gelen kaymaların ve savrulmaların önlenmesi için bazı hareketlerin uygulanması ve doğru olanın alışkanlık haline 133 134 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI getirilmesi gerekir. Aşırı hızla birlikte sert ivmelenme, frene aşırı basma ve ani fren, kayma ve savrulma nedenlerinin başında gelmektedir. Bu üçlüyü sıralarsak; Ani fren Ani gaz Ani direksiyon hareketi TETİKLEYİCİ UNSURDUR. Meydana gelen kayma ve savrulmalar aracın tamamında da meydana gelmeyebilir. Savrulma kaymanın son hali olarak belirlenmiştir. Yani araç artık kontrolden çıkmış anlamı taşır. Ağırlık transferinin yoğunluğu sonucu aracın önünden ve arkasından kaymalar meydana gelebilir. 14.3.1 Arka Tekerlek Kayması Sürücünün hızına dikkat etmeden gereksiz yere sert ve aniden direksiyon çevirmesi ile ve arka tekerleklerin kazandığı ağırlık transferi neticesinde yanal olarak kaymasıdır. Sürücünün ayağını gaz pedalından çekmesi ve aynı anda ön tekerlekleri kayma yönünde direksiyon çevirmesi neticesinde arka tekerlek kayması önlenecektir. Tabi aracın hızı güvenli hızlarda ise sonuç alınır. Yüksek hızlarda doğru davranışları bir sonuç vermez, araç yine savrulma hareketini tamamlar. Yere, zemine ve hız durumuna göre takla bile atması ihtimal dâhilindedir. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ dalından çekmesi ve çok yavaş bir şekilde frenaj uygulaması yaparak hızını azaltması direksiyonu kaymadan önceki durumda sabit tutması yeterlidir. Ön tekerleğin kayması halen devam ediyorsa yine hafifçe frenaj uygulanması kaymayı sona erdirebilecektir. 14.4 “D” Parkuru Uygulaması Hedef Davranışları 1. İşlem basamaklarını sıralayabilme 2. Direksiyon tutuş şeklinin manevra kabiliyetini nasıl etkilediğini açıklayabilme 3. Aracın hızını ve devrini viraja ve inişe göre ayarlayabilme, 4. Aracın hızına göre engele çarpmadan geçmek için hızını ayarlayabilme, 5. Engelden kaçmak için direksiyon hareketini (kuru zeminde) ani şekilde ve bir omuz genişliğinde açıyla yapıp daha sonra şeritte kalabilmek için aracın doğrultusunu düzeltebilme, 6. Spin hareketine karşı aracı kendi şeridi dışına çıkarmadan ve konileri devirmeden toparlayabilme, 7. Araç kaymadan güvenli ve kısa mesafeli ilerlemesini sağlamak ve şerit içinde kalabilmesi için tekrar direksiyon çevirmeyi tam yapabilme, 8. Emniyet kemerinin doğru kullanımının sürücüye manevra sırasında sağladığı avantajları anlatabilme. Şekil -51: Arka Tekerleklerde Kayma Şekil-52: Ön Tekerleklerde Kayma 14.3.2 Ön Tekerlek Kayması Sürücünün zemin farklılıklarına dikkat etmeden yapmış olduğu dönüşlerde oluşmaktadır. Kaygan zeminlerde düşük hız kullanması gereken sürücü bunu ihmal eder ise İstediği yöne istediği açıda dönemez. Manevra yaptığında araçta ön tarafa doğru oluşan yük transferinden dolayı lastikler tutunamadığından hız düşene kadar ileri doğru kayma gerçekleşir. Bu kaymanın önlenmesi için, sürücünün ayağını gaz pe- 15- GERİ GİTME TEKNİKLERİ VE ANİ DÖNÜŞ ALIŞTIRMALARI 15.1 Geri Gitme Teknikleri Sürücülerin araçlarını park etmek için mevcut alana uygun olarak kullandığı geri gitme hareketi, eğitimin bu aşamasında dönüş hareketi olarak gösterilecektir. Sürüş, genellikle ileri istikamete doğru araç kullanma olarak algılansa da; zorunlu durumlarda geri geri gitmek de dikkat isteyen bir sürüş hareketidir. Sürücünün dikkat etmesi gereken noktalardan bir tanesi de, geri hareket esnasında aynaları kullanmasıdır. Aracı park etme aşamasında birçok sürücü, geri vites konumunda oturuş pozisyonunu değiştirerek geriye döner ve arka cam hizasından kontrol ederek hareketi sonlandırır. Sürücünün bu şekilde geri geri gitmesi sol arka kısımda kör nokta oluşturacağından tehlikelere açık bir sürüş tarzıdır. Ancak 135 136 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI doğru olan, sürücünün oturuşunu bozmadan iç dikiz aynası ile sağ ve sol aynalarını kontrol ederek hareketi yapmasıdır. Geri gitme hareketinde devamlı bir hareket yapılacağından, aynalar ile hareketi yapmak 360 derece görüş sağlayacağından sürücüye daha da faydalı olacaktır. Aynaları kontrol ederek yol üzerinde bulunan şerit çizgileri takip edilerek geri gitmek, sürücünün oturuş pozisyonunu bozmayacak ve daha sonra aracın kazanacağı yük transferinden kaynaklanan ivmelenmeden etkilenmeyecektir. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ rilir. Diğer bir anlatımla aracın ön kısmının soldan kayması ile kaçış yapılmak isteniyorsa direksiyon ters istikamet olan sağa kontrollü sert direksiyon manevrası yapılması ile aracın kayma hareketi başlatılıp sonlandırılır. Tekrar eder isek her araç, her hız ve her zeminde sonuçlar farklı olarak sonuçlanır. Sürücülerin manevra kabiliyetleri de doğru sonuç için büyük bir etkendir. Sürücünün geri gitme hareketini dönüş ile sonlandırabilmesi için, uygun hızda geri gider iken önce debriaja bastıktan sonra aracın ön kısmının dönme hareketinin ters yönüne direksiyonu uygun açıda ve ani olarak çevirmesi yeterli olacaktır. Bu aşama da araç döneceği yön istikametine ağırlık transferi kazanacak ve ön tekerlekler üzerinde etkili olacaktır. Bu durum içerisinde lastiklerin hava basınçlarının ve aracın sahip olduğu yük dengelemesinin önemi açığa çıkmaktadır. Aracın içerisinde aşırı yüklemeden kaynaklanan ağırlık mevcut ise, lastik yük endeksi sınırı aşılmış olacak ve hareket esnasında lastik janttan ayrılabilir. Lastiğin hava boşaltması ile araç tekerleği jant üzerinde hareket etmeye çalışacak, ancak istenilen sürtünme gerçekleşmeyeceğinden jant hareketin kilitlenmesine, jantın herhangi bir noktaya takılması ile aracın takla atmasına yol açacaktır. Geri gitme tekniklerinde dönüş uygulaması, güvenli sürüş teknikleri eğitimi kapsamı dışında olup operasyonel sürüş eğitimi içerisinde ve anti terör teknikleri eğitimi kapsamında değerlendirilmektedir. Şekil -53: Geri Geri Gitme Teknikleri (***Operasyonel Sürüş Uygulamasıdır) 15.2Ani Dönüşler (El Freni ile Dönüş) Bu dönüş manevraları uzun emek ve zaman gerektiren eğitimlerdendir. Birçok dikkat edilmesi gereken araç dinamiği bilgilerinin de beraberinde öğrenilmesi ile eğitim çalışmalarına başlanabilir. Çalışmalar muhakkak profesyonel eğitici gözetiminde yapılmalıdır. Kulaktan duyma bilgilerle kesinlikle yapılamaz. Uygulamada her araç, hız ağırlık ve zeminde farklı sonuçlar vereceği bilinmelidir. Alttaki şekilde de görüleceği gibi aracın arka bagaj kısmının sağa doğru yönlendirilerek kaçış yapılmak isteniyorsa direksiyon sağa çev- Şekil -54: Ani Dönüş Çalışması(***Operasyonel Sürüş Uygulamasıdır) 137 138 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI Aracın gidiş yönünün genellikle dar alanda ani olarak değiştirilmesi gereken durumlarda el freni çekilip arka tekerlekler kilitlenerek, önce dönüş istikametinin tersine yük kayması oluşturulur, aracın arkasının kayması sağlanarak dönüş yarıçapını küçültmek mümkündür. Standart otomobillerin çoğunda bulunan mekanik (telli) el freni donanımları toprak ve mıcır zeminde yeterli işlev görmesine rağmen, asfalt zeminde ciddi kuvvetlere gereksinim duymaktadır. Araç, dönülecek noktaya geldiğinde zemine uygun istenilen hızda ve viteste bulunmalıdır. (yeterli zaman ve mesafe var ise bir veya iki vites küçültülmelidir.) Daha sonra kısa ve sert bir direksiyon hareketiyle aracın burnu dönme noktasına sokulmalı ve hemen el freni kuvvetle çekilerek meydana gelen merkezkaç kuvvetinin aracın arka kısmını savurması sağlanmalıdır. Bu işin en kolay kısmını teşkil etmektedir. Sürtünme katsayıları ile yük transferine bağlı savrulma konularında yeterli bilgi sahibi olmayan sürücülerin bu hareketleri yapması son derece sakıncalıdır. Eğer zemin toprak, çamur veya mıcır ise; düşük hızlarda bile araç hızla virajın içine doğru yönelecektir. Hesap dışı birkaç tur bile atabilecektir. Bu işlemler son derece kararlı ve tutarlı bir biçimde gerçekleştirilmelidir. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ tamamen kapatılmış olduğunu fark etmesi üzerine 180 derecelik açı ile manevra yapması gerektiğini görmesi ve engele çarpmamak için 5-10 m. mesafede el frenini ani ve sert bir manevrayla çekip bırakarak savrulan aracın istikametini sağdan yada soldan ters yönde değiştirmesi şeklinde yapılır. 16-SKİD CAR ARACI İLE YAPILACAK ALIŞTIRMALAR 16.1 Skid Car Aracı Uygulamaları İçin Gerekli Araç Gereçler Skid Car alıştırması için aşağıdaki araç-gereç ve donanımlara ihtiyaç vardır. BU UYGULAMA İÇİN GEREKLİ ARAÇ GEREÇLER Skid Car Aracı En az 200x100 Metre Ebadında (Boy x En) Asfalt Pist Yeteri Kadar Duba Pistteki İletişimi Sağlamak İçin Yeteri Kadar Telsiz İlkyardım Çantası Yangın Söndürme Tüpü Yeteri Kadar Reflektif Yelek veya Yağmurluk Aksi halde kontrolsüz ve bilinçsizce yapılan hatalı bir spin hareketi, çok daha ciddi hasarlara, zararlara ve zaman kayıplarına neden olacaktır. Bu nedenle denemelere de çok düşük hızlarla başlanmasında yarar vardır. Skid Car Aracının Uygulamalar Sırasında Parkurun Dışına Çıkmaması İçin, Parkurun Çevresinde Oluşturulacak Bariyer İçin Yeteri Kadar Eski Lastik veya Su Dolu Fıçı El freni çekildiği esnada kolun en üstünde bulunan ve el freninin boşaltılmasını sağlayan düğme sürekli olarak basılı tutularak el freninin kilitlenmesinin önüne geçilmelidir. Kayan araç anlamına gelen SKID CAR; sürücülerin değişik sürtünme katsayılarındaki kaygan zeminlerde araç kullanma yetenek ve becerilerini geliştirmeye yönelik olarak gerçek araca monte edilmiş aparatla çalışan kaygan zemin simülatörüdür. Sürücülerin farklı zeminlerde araç kullanma yeteneklerini geliştirmeye yönelik bir simülatördür. Bu sayede hareketin devamı sağlanarak, kaçma ve sıyrılmada süreklilik sağlanır. Bu uygulama, bilerek aracın dengesini bozmak ve arka kısmını savurmak esasına dayanır. Yeterli “ustalığa” ulaşılmadan yapılacak böyle bir hareket, etraftaki her şeye çarpma riski taşımaktadır. Takla ve yangın gibi tehlikelerde daima vardır. Bu uygulama, zemin şartlarına göre 10-20 km/s hızlarda yapılabileceği gibi 50-60 km/s hız ile seyreden araç sürücüsünün yolun Skid Car Eğitimi; dört bin m2’ye yakın bariyerlerle çevrili çok geniş kare şeklindeki düz asfalt pist üzerinde, trafiğe kapalı tehlikesiz bir ortamda verilmektedir 139 140 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Kaygan zeminli virajda fren. düz fren ve tehlike anında fren. Virajda önden ve arkadan savrulma (Sekiz şeklinde hazırlana parkurda çalışılmaktadır.) . Skid Car ile sürücülere verilen eğitim, hava ve yol şartlarına bağlı kalmaksızın 365 gün verilebilmektedir. Bilindiği gibi kaygan olan zemin, her mevsimde karşılaşılabilen bir ortamdır. Sadece kış aylarında kaygan zemin oluşur gibi bir algı sürücüde ve araçta telafisi mümkün olmayan kazalarla sonuçlanabilir. Yaz aylarında da kaygan zemin mevcuttur. Yazın daha çok şehirlerarası yollarda kullanıcıların hızı da arttığından, aşırı sıcaktan eriyen asfalt büyük bir tehlikedir. Resim 15: Skid Car Taşıtı Skid Car eğitimi sürücülere, araçlarının kaymalarında ani olarak alınması gereken tedbirleri (Gaz, fren, direksiyon kontrolü) öğretir, çevresi bariyerlerle çevrili çok geniş bir asfalt pist üzerinde, tehlikesiz bir ortamda gerçekleştirilmektedir. Skid Car aracı ile; Islak Zemin, Karlı Zemin Buzlu Zemin Kumlu ve Stabilize Zemin Kaygan Zemin, (Yağ, mazot gibi atıkların oluşturduğu) olmak üzere, ayrı ayrı kategorilerde eğitimler verilmektedir. Skid Car aynı emniyet kemeri simülatöründe olduğu gibi sanal değil gerçekbir tecrübedir. Gerçek araçta takılı olan özel donanımla sürücülere; aniden kayma durumunda alınması gereken tedbirleri ve fren, gaz, direksiyon kontrolünü öğretir. 16.2 Skid Car Eğitiminin İçeriği Kaygan zeminde patinaj, kalkış ve hızlanma. Kaygan zeminde önden kayma Farklı kayganlıktaki zeminde sağlı sollu savrulmaları önlemeye yönelik manevra. Diğer bilinen kaygan zemin oluşturan unsurlar araçlardan yollara dökülen yağ ve kum, köy yolları yada yol yapım çalışmalarında oluşan stabilize veya toprak satıhlı yollar, orman içi yollarda ağaç yaprakları da birer kaygan zemin oluşturur. Skid Car; kaygan bir zeminde 10-15 km/s hızda ani fren yapıldığında, aracın hiçbir tutunma tepkisi vermeden kayma yaptığını en çarpıcı şekilde sürücüye yaşatır. Eğitmen, kumandaya basmak suretiyle zemin pozisyonunu (aracın tutunmasını) istenilen şartlara göre her an değiştirebilmektedir. Sekiz çalışmalarında ıslak asfalt ve karlı zemin üzerinde kayma ve savrulmalar yaşatılmaktadır. Bu çalışmadan sonra buzlu zemin ayarına geçilip, ani fren ya da direksiyon hareketi yapıldığında aracın yaydan çıkmış bir ok gibi bir hızla pist üzerinde kayıp dönmektedir. Bu eğitimden geçen her sürücü; hangi hatalı davranış sonucunda aracın kaydığını, kaymamak için el-göz koordinasyonunda neler yapması gerektiğini, kaydığı takdirde ise, kurtulma tekniklerini öğrenmektedir. Araçtaki eğitmen kumanda yardımı ile aracın lastiklerinin sürtünme katsayısını sürekli değiştirerek, değişik reaksiyon ve kombinasyonları içeren savrulmalarla sürücünün doğru davranışlarını pekiştirmektedir. Aracın sert kayması ile sonuçlanan büyük bir heyecan yaratan spin sonuçları itibariyle sürücü için büyük kazanımdır. 16.3 Skid-Car Eğitiminin Amacı Kayma ve fren kontrolünü öğreten skid car eğitimin temel amacı, kaygan zeminlerde nasıl daha güvenli araç kullanılacağını sürücülerin hafızalarına yerleştirmektir. Skid Car’da sürücüler kendi kendilerini test ederek “yapabilme yetisi” ile ilgili gerçekleri anlamaktadır. Kaygan zeminde aniden kaymaya başladığında saliselik dilimlerde oluşan araç tepkilerinde nasıl çaresiz kalındığını yaşayarak görmekte, o ana kadar sürücülükle ilgili öğrendiklerinin tepki verememesinden dolayı na- 141 142 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI sıl uygulayamadığını yaşayarak fark etmektedirler. Bu eğitimleri alan sürücülerde, sürüş davranışları konusunda ani ve kalıcı değişiklikler olduğu gözlemlenmektedir. Sürücü davranışlarındaki değişikliklerin daha çok trafiğin farkına varma, trafikte kaza riski bilincinin artması olduğu görülmektedir. Daha önce dikkatsizce kullandığı aracı, artık daha fazla dikkat göstererek kullanmaktadır. 16.4 Skid Car’ın Temel Amaçları; 1. Kaygan zeminlerde Güvenli sürüş ve savunma sürüşü tekniklerini öğretmek, 2. Trafikte sürücülerin yaptığı hataları, güvenli bir ortamda uygulamalı olarak önce göstermek ve doğru hedef davranış çalışmalarıyla kaygan zemindeki kişisel becerilerin geliştirilmesini sağlamak, 3. Trafikte sürücülerin yapabileceği kazaları, pist üzerinde farklı hızlarda uygulamalı olarak yaşatmaktır. Skid car aracı ile yapılan çalışmada sürücülere verilmek istenen; aynı veya farklı sürtünme katsayısına sahip zeminlerde (buz, kar) seyreden sürücünün aniden aracının stabilize gidiş istikametini kaybederek savrulduğunu hissetmesi ile aracın kontrolden çıkması neticesinde yapması gereken doğru davranışlar uygulamalı olarak önce anlatılmakta sonra sürücüyle yanlış ve doğrular çerçevesinde araçla çalışılmaktadır. GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Skid car eğitiminde sürücülere; oluşabilecek kazalardan korunmak için defansif sürüş teknikleri öğretilir. Skid car; kaygan bir zeminde düşük hızda dahi ani fren yapıldığında, aracın nasıl bir yan kayma yaptığını en çarpıcı şekilde gösteren gerçek bir simülatördür. Bu eğitimlerden geçen her sürücü, hangi hata sonucunda kaydığını ve kaymamak için neler yapmak gerektiğini anlamakta, kaydığı anda ise, kazalardan kurtulma tekniklerini öğrenmektedir. Pratik eğitimler üç kişilik gruplar halinde yapılmaktır. Her zaman sürücünün sağ koltuğunda eğitmen oturur. Diğer katılımcı arka koltukta oturmakta ve yapılması muhtemel hataları izlemektedirler. Skid Car, sürücülere 60 km/s - 80 km/s hızlarda karşılaşacağı kontrol kayıplarının, 10- 20 km/s hızda dahi yaşanabileceğini gösterir. Hızın ve kontrol kayıplarının getirdiği riskleri gerçek tutunma şartları ile yaşatır. Eğitim süresince araçta bulunan eğitmen, kumanda paneline vereceği komutlar ile farklı zemin şartlarını yaratır. 16.5 Skid-Car Uygulaması. Skid-Car eğitim parkurunda, diğer parkurlarda olduğu gibi sürücünün yanında bir eğitici vardır. Eğitimin yapılacağı alan diğer parkurlara göre geniş olsa da, eğitim esnasında dönüşlerin ve kaymaların fazlaca olmasından dolayı hız sınırı diğer parkurların aksine daha da düşük olması gerekir. Çünkü Skid-Car simülatöründe en az hızlarla araca takılan aparattan dolayı direksiyonun çevrileceği her yöne ve aksine hızlı dönüşler ve kaymalar olacaktır. Uygulamanın sıralamasına göre kalkış hazırlıkları ve kalkış, önden kayma kontrolü, sağa, sola arkadan savrulma ve kayma, spin, sağa, sola kayma kontrolü ve panik frenle birlikte manevra olarak düzenlenmiştir. 16.6 Kalkış Sürücü uygulama parkuruna girmeden önce muhakkak araçla ilgili oturma ve emniyet kemeri kontrolünü yapmalıdır. Emniyet kemerini ve araçta oturuşunu sabitlemez ise uygulama esnasında oluşacak kayma ve dönüşleri algılayamayacak ve istenilen davranışı kazanması yönünde direksiyon hareketini gerçekleştiremeyecektir. Resim- 16: Skid Car Aracı uygulama Parkurundan Görünüşü Car aynı Sürücü gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra, eğitici aparat kumandası ile aracın çekişin olduğu tekerleklerin yerden yüksekliğini kontrol eder ve hidrolikler yardımı ile tekerleklerin yerle temasını kademeli olarak keser. 143 144 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI Sürücü eğiticinin komutu ile 1. vites konumunda düz olarak kalkışını yapmaya çalışır ancak çekişin olduğu tekerlekler yerden kesildiği için sürücü aracı hareket ettiremez. Eğiticinin tekerleğin zemine basma seviyesini değişik olarak (Tekerlek ile yer arası yarım temas ve tam temas) İ ayarlaması ile sürücüye kazandırılmak istenen tekerleklerle tutunmanın önemini algılaması ve trafiğe çıkmadan önce de buna göre tedbir almasıdır. Örneğin, sürücü aracını park ettiği yerden oluşan buz, kar, mazot, yağ... v.b etkenlerden dolayı özellikle eğimli bir zemin ise kaldıramaz. Bunun için tedbir olarak gerektiği noktalarda lastiklerine patinaj zinciri, uygun şartlara göre çivili lastik, tekerlek altına koyulabilecek ve patinajı engelleyecek malzeme konulabilir. Belirtilen uygulama sonuçlandıktan sonra eğiticinin komutu ile sürücü 1. vites konumunda aracı hareket ettirir ve diğer parkura geçer. Hidrolik Vasıtası ile Ön Tekerlekler Yukarı Kaldırılır Resim-17: Skid Car Aracının Kalkış Şekli 16.7 Önden Kayma ve Kontrolü Sürücü aracı 1. vites konumunda hareket ettirir. Eğitici aracın ön tekerleklerinin sürtünme katsayısını aracın hızlanmasının sonuna doğru azaltır. Sürücü aracın ön tarafında sürtünme katsayısı azaldığından düz bir istikamette hızla giderken eğitimcinin talimatıyla direksiyonu sağa ve sola çevirir. Kaygan zemine ayarlı ön tekerlekler hızdan dolayı sürücünün manevra isteğine cevap vermeyecek ve ileri istikamete GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ gitmeye devam ettiği için sürücü önden kayma tecrübesini bu parkurda yaşar. Sürücünün gaz pedalına basmayı bırakması neticesi aracın hızında bir azalma olacağından aracın ağırlığı öne doğru kayacak bu kayma neticesinde ön lastiklerin zemine basısı artarak hafif manevralarla tutunmanın sağlandığı tecrübesini sürücü aynı parkura uygulamalı olarak yaşayacaktır. 16.8 Arkadan Savrulma-Kayma ve Spin Uygulaması Arkadan savrulma çalışmalarının yapıldığı kurulu parkur üzerinde sürücü sekiz çalışmalarına belirlenen hızlarla devam eder. Sekiz çalışması içinde kontrollü dönüşlere devam ederken sekiz manevralarında apeks noktasında yapılan manevra ile aracın ağırlığı kısmen öne doğru kayma eğilimi gösterecektir. Manevra ile merkezkaç kuvvetinin yönü yapılan direksiyon manevrasının ters istikametinde olacak şekilde yanal olarak devam edecektir. Merkez kaç kuvvetinin yük transferi parkur içinde sürücüye hissettirilerek algılama kabiliyetini arttırma çalışmaları devam ettirilir. Sekiz parkuru içerisinde aracın sağdan ve soldan savrulma çalışmalarında tutunma ve kurtulma deneyimleri düşük olarak ayarlanan uygun hızlarda devam ettirilerek sürücünün direksiyon manevra kabiliyeti ile gaz pedalında bulunan ayak bileğine hükmedebilme, durağan gaz verebilme kabiliyeti de arttırılır. Yeterli çalışmanın sonunda sürtünme katsayısı en düşük olacak şekilde yine sekiz parkurunun apeks noktalarına araç manevra için yaklaştığında arka lastiklerin tutunma kabiliyeti zeminin kayganlığından dolayı düştüğü için sürücü aynı gaz, aynı manevra ile dönüş yapmak istediğinde kurtulamayacak ve araç spine girerek sürücünün kontrolünden tamamen çıkacaktır. Bu kontrolüz savrulmada sürücü çaresizliği hissetmekte kaygan zeminlerde kontrolsüz hızlarda sürüşe devam ettiğinde fizik kanunları karşısında hiçbir kabiliyet beceri ve eğitimin çözüm olamayacağını bütün duyu organları ile savrularak hissetmektedir.15-20 km/s hızlarda buzda savrularak kontrolden çıkan Skid-Car aracında bulunan sürücü ve yolcular ıslak asfalttaki 60-80 km/s hızlardaki savrulmaları hissetmektedirler. 145 146 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI | GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Direksiyon manevrası kaymanın şiddetine bağlı olarak yavaş ise yavaş hızlı ise hızlı olarak kayma yönünde direksiyon çevrilerek aracın spine girmesi engellenmeye çalışılır. Sürücünün sağa doğru yaptığı manevra ile aracın arkası sola doğru kayma meyili gösterecek sürücü bu anda aracın kontrolünü kaybetmemek için doğru sürüş davranışları sergilemek durumunda, sürücü direksiyonunu kayma hızına göre sola çevirerek aynı zamanda aracı kontrol kaybetmeyecek oranda gaz verir. Kayma yönüne doğru yapılan manevra ile aracın spin’e girmesini önleyen sürücü gaz yüklemesi ile de aracı öne alarak istikamet verir. Bu kayma kontrolü çalışması sağlı sollu olarak sürücü doğru davranışları edinene kadar tekrarlanır. Şekil -55: Arkadan Savrulma-Kayma ve Spin Uygulaması 16.9 Kayma Kontrolü (Sağ-Sol) . Sekiz çalışmasında sürücü 10-20 km/s aralığında gaz pedalında bilek hâkimiyetini kurarak yatay hızlanmayı sağlar. Sekiz parkurunda kayma kontrolü çalışmaları apex noktalarında başlar. Sürücü sekiz parkurunda birkaç tur attıktan sonra eğitici kumanda yardımıyla lastiklerin yere basısını değiştirir, ilk turlarda ıslak asfalt devamında karlı zeminde aracı kayma kontrolü çalışmaları yaptırılır. Sekiz parkurunda sekizin dış noktalarına gelindiğinde sürücü araca “U “manevrası yaptırmak için manevra yapar. Yapılan bu manevra ile araçta manevranın ters istikametine doğru bir yük transferi oluşacaktır. Arka tekerler sürtünme katsayısı düşük (ıslak asfalt, kar...) zeminde olduklarında araç kayma meyli gösterecektir. Araçtaki kayma meylini hisseden sürücü doğru şekilde göz, el, ayak koordinasyonunu yapmaya başlar, öncelikle gaz ayarı ile başlayan kayma kontrolü kayma hareketinin olduğu yöne doğru direksiyon manevrası yapılır. Şekil -56: Kayma Kontrolü 147 148 GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ | GÜVENLİ SÜRÜŞ UYGULAMALARI-ALIŞTIRMALARI 16.10 Panik Frenle Birlikte Manevra Geniş bir alanda yapılan Skid-Car çalışmalarında fren ile birlikte manevra uygulamasında Skid-Car pistinin 200 m’lik pist başına hızlanma için araçla gidilir. İstikamet düz olacak şekilde araca pozisyon aldırıldıktan sonra düz bir istikamette araç hareket ettirilir, hız 20-30 km/s ulaştığında eğitici kumanda yardımı ile dört tekerin asfalttaki sürtünme katsayısını en düşük zemin olan buzlu zemine göre ayarlar. Bu hızla parkurun orta noktasına gelindiğinde sürücü sert bir şekilde panik fren uygulaması yapar. Yani debriyaja ve frene aynı anda basar ve basılı tutar. Böyle bir sert frende 20-30- km/s hızla giden aracın hemen durmasını bekleyen sürücü bu sonucu elde edememekten dolayı büyük panik yaşar. Panik sırasında kontrolsüzce direksiyonu sağa ya da sola çevirir. Zemine tutunamayan araç hızdan dolayı kaymaya başlayacağından sürücünün manevra talimatlarına da olumlu bir yanıt vermeyecektir. Fakat sürücünün panik yaşaması durma mesafesini değiştirmeyecektir. Sonuç olarak aracın durabildiği nokta sürücünün tahmininden de 5-10 kat fazla bir uzunluktur. Bütün fren davranışlarını doğru yapan sürücü kaygan zeminde araçların hızlarına bağlı olarak artan inanılması güç fren mesafesini bedenen ve zihnen yaşayarak öğrenmiş olacaktır. Lastik fren sistemli araçlarda kaygan zeminde sert fren yapıp ayağı frende basılı tutmak aracın kaymasına sebep oluşturur. ABS’li fren sistemine sahip araçlarda kaygan zeminde yapılacak frenlerde frenin çalışma sistemi tutunma ve spin önleme konusunda sürücüye yardımcı olsa da kesinlikle FİZİK KURALLARINI YENEMEZ. Bu nedenle zeminin ve şartların gerektirdiği hızlarda araçları kullanmak güvenlik sağlar.