yesil - Ayaş Vakfı

Transkript

yesil - Ayaş Vakfı
YESİL
8. Sayı ile birlikteyiz. Birlikteliğimizin devamı dileğiyle…
Değerli okurlar, yöremizdeki haberAyaş ve Çevresinin Fikir, Sanat ve Edebiyat Dergisidir.
Sahibi
ANKARA İLİ AYAŞ İLÇESİ KÜLTÜR KALKINMA VE
YARDIMLAŞMA VAKFI
ler ve kültür değerlerimizle buluşturmak
amacıyla yayınladığımız dergimizin, bu sayısıyla sizlere geç ulaştığımızın farkındayız. Anlayışla karşılanacağını umuyoruz.
Yıllardır özlemi çekilen kendi büromuza nihayet kavuştuk.
adına
Dernek / Vakıf olarak bizlere güvenen ve maddi / manevi katkıları
Başkan
ile destek olan dost Ayaşseverlere, büromuzun satın alınması, yeni
Müşteba YERTUTAN
büronun tadilat, temizlik, eski bürodan toparlanıp taşınma ve yeni
Yazı İşleri Müdürü
Mehmet YAMAN
büroya yerleşmemizde bize katkı veren ve destek olan isimsiz kahramanlara şükranlarımızı arz ederiz.
Büromuzun taşınması sonrasında; katkı verenler ile ilçe kay-
Teknik Müdür
makamımız Sn. Hasan BALCI, hemşehrimiz Altındağ Kaymakamı
İsmail Yaşar AKTAŞ
Sn. Ali Fuat TÜRKEL ve emekli bürokrat hemşehrilerimizin katılı-
İktisadi İşletme Sorumlusu
Raşit ÇAKILLI
Yayın Kurulu
Gülşen ERGUN, Celal ALAY
N. Naci DOĞUTEPE, İsmail DURLU,
mıyla görkemli bir açılış töreni yaptık.
Değerli okurlar, Vakfımızın Genel Kurul toplantısı yapıldı. Seçimli genel kurul toplantısında, yönetim kuruluna 2 yeni arkadaşımızın aramıza katıldı. Vakfımızın hesapları ile, kurulların ibrası
yapıldı.
İ. Yaşar AKTAŞ, Ervahi MAVİBULUT,
Bu sayımızda: ilçemizin yetiştirdiği yardımsever işadamı-
Hatice ATILGAN, Behcet ÇALIŞKAN,
mühendis Mehmet Özlü’yü kızı Simay Özlü’nün kaleminden tanı-
Yalçın GÜNER, Hayati AKKAYA, F. Adin DOĞUTPE
Yönetim Yeri
Menekşe-2 Sk. 18/10 Kızılay - ANKARA
Tel: 0312 230 77 25 - 231 62 66
İnternet Adresi
www.ayasvakfi.com.tr
email: [email protected]
[email protected]
tıyoruz.
İlçemiz okulları ve Halk Eğitim Merkezi etkinliklerinden bir
kısmını bu sayıda aktarıyor, başarılı çalışmalarından dolayı tebrik
ediyoruz.
İlçemiz kültür değerlerinin tanıtımına katkı sağlayan, Gazi
Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Emekli
Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatice Doğruol’un kaleminden, bu sayımızda “Ayaş’ta Ekmek Yapımı” konusunu yayımlıyoruz.
Eğitimci-Avukat İbrahim DURLU’dan “Katılımcılık üzerine..”
Baskı
yazısını ve Kooperatifçilik konulu bir yazı ile, bu konuda İlçemiz-
Sözkesen Matbaacılık
den bir örnek, “Ayaş’ta Kooperatifçilik” Ortabereket Köyü Kalkın-
Basın Yayın Ltd. Şti.
dırma Kooperatifi Başkanı Ömer YAMAN’ın kaleminden yayımlıyo-
Yuva Yolu Matbaacılar Sanayi Sitesi,
ruz. Tarım uzmanımız Dr. Ayşen ALAY VURAL’dan “Modern Meyve
Yenimahalle / ANKARA,
Bahçesi Kurarken Nelere Dikkat Etmeli” konulu yazısını yayımlı-
Tel: 0312 395 21 10
Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: Temmuz 2015
yoruz.
Mutfağımıza gelenler arasından oluşturulan yemeğin lezzetini, tadını, tuzunu beğeneceğinizi umuyor, dopdolu yeni bir yayında buluşmak umuduyla saygılar sunuyorum.
•Gönderilen yazı ve resimler yayınlansın,
yayınlanmasın geri verilmez.
•Dergideki yazılar için telif ödenmez.
•Dergide yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek
kullanılabilir.
•Bu dergi basın ahlak yasasına uyar.
•Ücretsizdir.
Müşteba YERTUTAN
Okurlarımızın mübarek Ramazanlarını ve ardından gelecek Ramazan Bayramlarını kutluyor hayırlara vesile olmasını
diliyorum.
“HERKESİN AYAŞIMIZ İÇİN YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY VARDIR”
VAKFIMIZIN OLAĞAN GENEL KURULU
YAPILDI
Olağan Genel Kurul toplantısını yeni
yerleşim yerinde yapan Vakfımız gündemini
görüştü. Seçimli gündeminde eski yönetim
ve denetim kurları ile hesaplarının ibrası yapıldı. Ardından Yönetim kurulu seçimlerine
geçildi. Yapılan gizli oy ve açık tasnif sonucunda eski yönetim kan tazeleyerek yeniden
seçildi. Yönetim kurulunun yaptığı görev
taksimi ile Müşteba Yertutan yeniden Başka
seçilirken Başkan Yardımcılıklarına; Mehmet
Keskinli ve İ. Yaşar Aktaş, Muhasip üyeliğe
Raşit Çakıllı Genel Sekreterliğe Yalçın Güner
getirildiler. Yönetim kurulu üyeliklerine ise;
Nursal Ceyhan, Osman Aldemir, Saffet Eren
ve Satılmış Yaman seçildiler.
Vakfımız yönetim Kurulunda hizmeti geçenlere teşekkür eder, yeni seçilenlere görevlerinde başarı dileriz.
DERNEK MERKEZİMİZ KIZILAY’DA KENDİ
OFİSİNDE (Açılış Resim)
Yıllardır özlemi çekilen kendi Dairemiz
satın alındı. 2012 yılı itibariyle başlayan
"Ayaşlıya yaraşır kendi yerimiz olmalı" kampanyası nihayet meyvesini verdi. Öncelikle
kampanyamızı ateşleyen Ayaşseverlerin küçük katkıları ayrı banka hesabında toplandı.
Yönetime güvenen hamiyetperver hemşerilerimizden gelen bağışlar banka hesabında,
kartopu misali gün be gün büyüdü. Bundan
sonra yine Ayaşsever hemşerimiz Fahrettin
Telli’nin aldığı kredi desteği ile de Dernek
yönetiminin eli iyice güçlendi. Arayışını hızlandıran ilgililer bir yandan da prosedürü tamamlayarak mutlu sona ulaştılar. Kızılay Menekşe 2 Sokak 18 no.lu apartmanın 10 no.lu
dairesi Ayaş Derneği ve Ayaş Vakfı tarafından
ortaklaşa kullanılmaktadır.
Dernek Merkezi alımında katkı ve emek
veren bütün Ayaşseverlere teşekkür ediyoruz. Ayaşımız ve Ayaşlılara hayırlı olmasını
diliyoruz.
2
AYAŞ DERNEĞİNDEN GÖRKEMLİ AÇILIŞ
Uzun uğraşılar sonucunda Ayaşsever
hemşerilerimizin katkılarıyla satın alınan
Dernek Merkezimizin açılışını Emekli Vali
Yrd. Tevfik Karabalık, Altındağ Kaymakamımız ALİ Fuat TÜRKEL, Ayaş Kaymakamımız
Hasan Balcı, Çok sayıda eski bürokrat ve katkı veren hayırsever hemşerilerimizin katılımlarıyla görkemli bir şekilde gerçekleştirildi.
Açılış toplantısı, Kaymakamlarımızın
kestiği kordela ile başladı. Dernek Başkanı
Müşteba Yertutan’ın yaptığı teşekkür konuşması ardından Kaymakamlarımız ve Emekli
Vali Yrd. birer konuşma yaptılar.
Altındağ Kaymakamı hemşerimiz A. Fuat
Türkel konuşmasında; birlik ve beraberliğin
önemine dikkat çekip Ayaşlı olarak ilçemize böyle bir yer kazandırdıkları için, Dernek
yönetimine ve katkı verenlere teşekkür etti.
İlçemiz Kaymakamı Hasan Balcı da 3 yıldır
ilçede görev yaptığını, Dernek ve Vakıf yetkililerini tanıyıp daha önceki işyerine de geldiğini belirtti. Bu defa kendi işyerlerinin açılışında bulunmaktan mutlu olduğunu belirtti.
Dernek yöneticilerine ve katkı verenlere
teşekkür etti. Daha sonra emekli Vali Muavini hemşerimiz Tevfik Karabalık ise emekli
olmadan önce Ankara Vali Yardımcısı iken
Ankara’daki Derneklerle ilgilendiğini ayrıca; taşra il ve ilçe Dernek yönetimlerinin bir
araya gelmekteki başarılarını, görevli olarak
bulunduğu yerlerden örnekler vererek anlattı. İlçemizin Ankara’ya yakın oluşu ve insanlarımızın ihtiyaçlarını kendi imkanları ile
çözdüklerini anlattı. Ayaş Vakfı ve Derneği
olarak bu yönetimin gerçekten özverili çalışmaları sonucu mutlu sona ulaşıldığını söyleyip ilgililer ile katkı verenlere teşekkür etti.
Daha sonra, pasta kesimi sonrası katkı
verenlere şilt verildi.
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
MADDİ KATKI VEREN HEMŞERİLERİMİZ:
Mehmet KESKİNLİ, Sacit BÖKE, İbrahim
DURLU, Firdevs ÖZLÜ, A.Cevat GÖKALP, Ertan GÖKSU, Necdet SİNANOĞLU, Şükrü ÖZYÖRÜK, Hasan T.YILDIRIM, Müşerref –Mustafa
DEMİRER, Nüzhet SARIKAYA, Canan YERTUTAN, İsmail YERTUTAN Varisleri, Gülşen ERGUN, Hatice ATILGAN, F.Adin DOĞUTEPE,
N.Naci DOĞUTEPE, Nihat ŞEN Varisleri, Gülseren ÖZKAN, Kadir SOYDAN, Türkan-Nihat
ARLI, Yakup BAL, Yalçın GÜNER, KÖKSALOĞLU Ailesi –Çağatay KÖKSALOĞLU, Aytaç SEÇKİN, Bekir H. TUNCEL, Sadık CİHAN, Osman
ATAKOL, Gültekin TÜRKERİ, Yaşar DEMİRCİ,
Turgay ATASÜ, Emin DEMİRCİOĞLU, Ali KARATAŞ, Necibe ULAŞ, Hasan Tahsin ER, Nakşiye-Devrim SAĞIROĞLU, İzzet DEMİRCİOĞLU,
Şafi KÖKER, İsmail SEMİZ, Tevfik KARABALIK,
Ö.Avni SÜRÜCÜ, Ayşe-Bahattin YERTUTAN,
Mehmet-Kemal ÖZLÜ, Erdal KAYIRAN, Mete
ERMOB
Emin YARIŞ
Laminat Mutfak Dolapları ve
Mobilya Ürünleri
Merkez: Altınay Cad. No: 48/1-2
Siteler / ANKARA
Tel: 0312 350 02 61 - Cep: 0542 210 19 25
Şube: Çarşı İçi No: 11 AYAŞ
Tel: 712 16 93
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
TİFTİKCİ, Hediye ÖZGEN, Gürcan SAVCI,
Ervahi MAVİBULUT, Emel-Hülya ÖZYÖRÜK,
Ayşe-Nuh Naci SADIÇ, Fuat ÖZYÖRÜK, Seyit
ÖZYÖRÜK, Ömer ÖZYÖRÜK, İnci GÜNAY, Hayati AKKAYA, Sacid BAŞKÖK, Hulusi ERENLER,
Mustafa K. YERTUTAN Aydın TOKGÖZ, Esra B.
ÖZBAŞ, Ülkü GÖRENBEN, Doğan DERVİŞOĞLU, Hüseyin KARAKAYALI, Raşit ÇAKILLI, Ayşe
KULÖZÜ, Aliye GÜLSER, Makbule DOĞRUOL,
Yücel KULÖZÜ, Mehmet MAVİ, Süleyman DEMİR, Neriman SOYDAN, İhsan BÜYÜK, Latife
KAYIRAN, Sadık DÜZENLİ, Faruk PEHLİVANOĞLU, Cenk- Burhan ÇAKIR, Ayaş İçmeceleri Ltd.Şti.Vakıf ve Dernek Kadınlar grubunun
isimsiz kahramanları, Ayaş Derneği Yönetim
Kurulu üyeleri.
Maddi Katkı veren hemşehrilerimize Yeşil Ayaş Dergisi olarak biz de teşekkür ediyoruz.
FETREKAN
DİNLENME
TESİSLERİ
İNŞAAT SANAYİ TAAHÜT VE
TİCARET LTD. ŞTİ.
Karakaya Mah. Otopark Cad. Ayaş / ANKARA
Tel: 0312 712 15 15 / 712 26 45
3
Ankara’nın ileri gelen iş adamlarından
Mehmet Özlü 1962 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesinden inşaat yüksek
mühendisi olarak mezun olmuş, 1964-1966
yılları arasında vatani görevini tamamlamış ve
sonrasında kendi inşaat firmasını kurmuştur.
1966 yılında kurulan Mehmet Özlü Müteahhitlik, Mühendislik ve Müşavirlik firması birçok
başarılı projeye damgasını vurmuştur. Mehmet
Özlü firması özellikle taahhüt ve yap-sat cinsi
projeler ile sektörde sağlam bir yer edinmiştir.
Firmanın imza attığı işler arasında Kütahya Seyit Ömer kömür ocağında çeşitli inşaatlar, İzmir
- Kınık, Denizli, Erzurum ve Osmaniye Ziraat
Bankası şube binaları, Niksar su şişeleme tesisi, PTT Nato baş mühendisliğine 20 adet radyolink, Ankara Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü
restorasyonu, Bolu – Düzce Ticaret lisesi, ODTÜ
hazırlık okulu ve idari ilimler binası, Ankara ve
Amasya M.K.E. kurumu inşaatları, Botaş pompa istasyonları, 225 daireli Ziraat Mühendisleri
yapı kooperatifi, Çanakkale Emlak Bankası toplu konutları ve Ankara’da birçok yap-sat apartman ve işhanı inşaatı yer almaktadır.
1989 yılında Mehmet Özlü ve ortakları tarafından kurulmuş olan Denge İnşaat San. ve
Tic. A.Ş. ise birçok başarılı projeye imzasını atmıştır. Özellikle toplu konut yatırımları ve lüks
konut inşaatı üzerinde özelleşen firma 150 daireli Nilkent sitesi, Çift Konaklar sitesi ve 260
daireli Simkent sitesi projeleriyle birçok aileyi
ev sahibi yapmıştır.
Mehmet Özlü’nün 3. Firması olan Simtur
A. Ş. 1986 yılında kurulmuş ve ülkemize turizm
sektöründe hizmet vermektedir. Firmanın Antalya ve Ankara bölgelerinde 3 aktif otel işletmesi bulunmakta ve birçok çalışana istihdam
alanı yaratmaktadır. Simtur 2000 yılında Antalya - Side’de, Park Side Hotel'i satın almış ve
işletmesini üstlenmiştir. Park Side Hotel 200
yatak kapasitesi ve 20 apart dairesi ile yerli ve
yabancı turistlere hizmet vermektedir. Firma
2005 yılında, inşasını tamamladığı Midas Hotel
Ankara’yı hizmete sokmuş ve işletmesini üstlenmiştir. 65 oda ve 150 yatak kapasiteli otel,
4
Ankara'nın kalbinde konuklarına 4 yıldızlı bir
konfor sunmaktadır. İşletmenin 3. oteli Midas
Hotel Haymana Termal ise 2012’den beri hizmet vermektedir. 4 yıldızlı, 60 odalı otel kaliteli termal sularıyla sağlık turizmine katkıda
bulunmaktadır.
5 kardeşli bir ailenin 2. çocuğu olan Mehmet Özlü 1973 yılında Nilgün Özlü ile evlenmiş,
iki kız çocuğu olmuştur. Şu anda da üç torun
sahibi olan Mehmet Bey iş hayatını, hayat felsefesini ve hobilerini bizlerle paylaştı.
İş Hayatı:
“Müteahhit olacağım diye annem bir ay
ağladı.”
Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Özlü 27
yaşında serbest mesleğe nasıl başladığını, iş
hayatını ve zorluklarını şöyle anlatıyor:
Kendi işimi yapıp müteahhit olmaya karar
verdim. Eskiden “müteahhidin utanmaz yüzü,
tükenmez sözü olmalı” diye bir laf vardı. Ben
bu işin namusla, dürüstçe yapılabileceğini göstermek istedim. Başlangıç çok zor oldu. Parasız, eksiyle, borçla başladım. Ailem risk aldığım
için korktu. Müteahhit olacağım diye annem
bir ay ağladı. Ama başarma arzusu ve kendime
olan güvenim beni motive etti. İşin başlarında
çok zor zamanlar geçirdim. Yıllarca üzerime
güneş doğmadı diyebilirim. İlk işim Seyit Ömer
kömür ocağı inşaatlarını yaptığım Kütahya’da
tanıdığım kimse yoktu. Bir sürü zorlukla mücadele ediyordum. O zamanlar işlerimde her
şeyden sorumlu bendim. Şirketin hem müteahhidi, hem mühendisi, hem muhasebecisi, hem
finansörü, hem kalfası, hem idarecisi; kısacası
her şeyi bendim. Elimde bir çanta, her şeyim o
çantadaydı. Kütahya’dan sonra işler adım adım
iyileşti. İzmir, Niksar, Çanakkale, Silopi, Denizli… Tüm Türkiye’de devlet ve yap-sat işler yaptım. Kardeşlerim bana destek oldu. Sonunda
kardeşim Kemal ile ortak olduk. Şirketimiz için
dönüm noktası olan iş ise PTT için yaptığımız
radyolink inşaatıydı. Aynı anda Türkiye’nin 20
noktasında, 20 dağda radyolink inşaatı. Hepsini aynı anda idare etmek çok zor bir işti ama
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
zamanında ve başarıyla bitirdiğimde şirketim
için kazançlı oldu. Sonrasında ise Ankara’da ve
diğer şehirlerde birçok inşaat yaptık. ODTÜ,
Makine Kimya, Bayındırlık Bakanlığı, Emlak ve
Ziraat Bankası ve bunları takiben Ziraat mühendisleri, Nilkent ve Simkent toplu konut inşaatlarını gerçekleştirdik. 225 daireli Ziraat
Mühendisleri sitesi 30 sene evvel Ankara’da bu
büyüklükteki ilk işti. Bu anlamda benim için
en önemli işlerden biriydi. Ardından da turizm
geldi. Özal’ın teşvikleri kapsamında kurduğumuz turizm firması Side’deki Park Side, Ankara’daki Midas Hotel ve Haymana Termal Hotel
ile hayat buldu. Şu anda da işletmeye devam
ediyoruz.
Hayat Felsefesi:
“Tembellikten becerebileceğini yapmıyorsan bu insanlığa, hayata ihanettir.”
Çalışmayı ve üretmeyi bir yaşam şekli haline getirmiş biri olan Mehmet Özlü yeni adımlar
atmaktan korkmayan bir girişimci. Başarılı iş
adamı hayat felsefesini şöyle anlatıyor ve tavsiyelerde bulunuyor:
Bu hayatta insan üretici, yaratıcı olmalı
ve ürettiğinden çok tüketmemeli. Bu insanlığın doğasına aykırı. Bilgi birikimlerini saklamamalı, insanlığa faydalı olmalı. Tembellikten
bildiğini yapmıyorsan bu insanlığa, hayata ihanettir. İnsan keyif, rahatlık uğruna yapabileceklerinden vazgeçmemeli. Bu dünyada ancak
ve ancak üretebilirsek var olabiliriz. İnsan asla
emekli olmamalı, her zaman üretmeli. Örneğin benim her zaman yapabileceğim kendi işim
olduğu için şanslıyım. Herkesin böyle bir şansı
olmuyor. İyi yapılan bir işin huzuru ve doyumu,
mutluluğu ve başarıyı beraberinde getirir. İş
yaparken kişinin hedefi para değil, iyi ve doğru
iş yapmak olmalı. İş hayatındakilere tavsiyem:
1. İşini iyi bilmek. 2. Hedefini koymak. 3. Hedefe ulaşmak için istikrarla ilerlemek.
Hobileri:
“İnsan beynini aktif tutmak için bilimsel
kitap okumalı.”
Asla emekli olmayı düşünmeyen Mehmet
Özlü’nün hayat felsefesi çalışmak, üretmek ve
düşünmek üzerine. Bir işkolik olarak adlandırabileceğimiz Mehmet Bey işten kalan zamanlarında seyahat etmeyi ve kitap okumayı seYEŞİL AYAŞ DERGİSİ
viyor. Eşiyle beraber Avrupa’dan, Amerika’ya;
Uzakdoğu’dan
Mısır’a,
Orta
doğu’dan
Hindistan’a kadar birçok ülkeyi gezmiş ve bunların içinden kendisini en etkileyen yerlerin Mısır, Uzak Doğu ve Hindistan gibi köklü, zengin
tarih ve kültürü olan medeniyetler olduğunu
belirtiyor. Buraların mutlaka görülmesini belirtirken, Anadolu’yu gezmekten de çok keyif
aldığını söylüyor. Tarihin, matematiğin, geometrinin, tıbbın ve diyalektiğin babaları Herodot, Pisagor, Thales, Hipokrat ve Heraklitos’a
ev sahipliği yapmış ve medeniyetlerin beşiği
olan bu coğrafyanın gezmek ve keşfetmekle
tükenmediğinin altını çiziyor. Sokrat, Platon ve
Aristo gibi bugünkü düşünce sisteminin temellerini atan filozofların eserlerinin Anadolu’dan
gelmiş geçmiş bütün düşünürlerin çalışmalarının üzerine kurulmuş bir derleme, düzenleme
olduğunu da belirtiyor. Tarihe çok meraklı olan
iş adamı oteller zincirine Midas ismini verirken Ankara, Polatlı civarında yaşamış olan Kral
Midas’tan ilham aldığını aktarıyor.
Beden sağlığı gibi insan beynini de aktif
tutmak için kitap okumak gerektiğini söyleyen
Mehmet Özlü’nün tarih, araştırma – inceleme,
teknik inşaat, din, kişisel gelişim, biyografi, roman, hikaye ve şiir kitaplarından oluşan
kütüphanesinde 1.500’ü aşkın eser bulunuyor.
Eleştirel tarih, astronomi (uzay bilimi), kişisel
gelişim ve araştırma - inceleme kitaplarını seven iş adamı zihni aktif tutmak için bilimsel
kitapları tavsiye ediyor.
Gezdiği yerlerden aldığı değişik materyallerde tespihleri koleksiyon yapan Özlü “Tespih
hiç olmazsa bir harekettir.” diyecek kadar harekete ve çalışkanlığa düşkün birisi. Kıyafetine
uygun tespih seçmeyi ihmal etmezken, her taşın kendine özgü bir özelliği olduğunu vurguluyor.
Ayaş:
Ayaşlı olmakla övünen Mehmet Bey bunu
şöyle açıklıyor:
Eskiden bir arkadaşım beni her gördüğünde “Ayaşlı Mehmet” derdi. Bu bir iltifattı. Güvenilir, dürüst, makbul, has adam anlamında.
Ayaş iyi insanların bulunduğu bir belde olarak
bilinir. Ayaşlılar ilme, okumaya meyilli tahsilli
insanlardır. Ayaşlı olmakla iftihar ediyorum.
5
AYAŞ YÜKSEK OKULA KAVUŞUYOR
Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İBİŞ ile Ayaş
Belediye Başkanı Bülent TAŞAN arasında yapılan
sözleşmeye göre biri Sadullah Paşa İlkokulunda diğeri de yeni yapılan İmam Hatip Lisesinde olmak
üzere, Rektörlükçe belirlenecek iki ayrı alanla ilgili
Meslek Yüksek Okulu açılacak. Sonrasında belediyece tahsisi yapılan yaklaşık 500 dönüm arazi üzerine yapılacak yeni binaların tamamlanmasıyla eğitim ve öğretimlere bu binalarda devam edilecek.
İLÇEMİZ BAL ÜRETİCİLERİ ÖDÜL ALDI
İlçemiz Deve Dengi bölgesindeki, 1100 rakımlı yaylada kovanları bulunan üreticiler 4.
Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi
ve eşzamanlı 20. Apislavia Kongresi'yle birlikte,
bu yıl ilk kez yapılan ve Türkiye'deki bal üreticilerinin yanı sıra 8 ülkenin katıldığı bal yarışmasında
Ayaşlı arıcıların ürettiği çiçek balı ikinci oldu.
Uluslararası yarışmada aldıkları ödül ile Ankara balını yenden Türkiye gündemine oturtan
Ayaşlı arıcılar Metin Çetin, Atila Garipler ve Murat Şahin sayesinde Unutulan Ankara balı yeniden
hem Türkiye, hem de dünya gündemine taşındı.
Üreticileri tebrik ediyor önümüzdeki yıllar
için de, bereketli ve başarılı bir yıl diliyoruz.
İLÇEMİZDE 2015 YILI MALİ DESTEK
PROGRAMLARI TOPLANTISI YAPILDI
Ankara Kalkınma Ajansının destek programlarından yararlanmak üzere, destek programlarının muhtemel yararlanıcıları olabilecek kurum
ve kuruluşların programları hakkında bilgilendirilmesi amacıyla, ilçemiz Halk Eğitim Merkezi
toplantı salonunda, 2015 Yılı Mali Destek Programları toplantısı yapıldı.
6
Toplantıya Kaymakamımız Hasan BALCI, Ayaş
Belediye Başkanı, ilçemiz kamu kurum ve kuruluş
yöneticileri, ilçemiz kooperatif ve oda temsilcileri, Güdül ilçesi temsilcileri katıldı.
Kaymakamımızın açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, Kalkınma Ajansı uzmanları tarafından verilen Mali Destek Programları konulu
sunumla devam etti. Kaymakamımızın kapanış
konuşmasıyla toplantı sona erdi.
İLÇE MALMÜDÜRÜ MUSA OTURAKDAŞ
EMEKLİ OLDU
İlçe Malmüdürü Musa OTURAKDAŞ, 2014 yıl
sonu itibariyle yaş haddinden emekliye ayrıldı.
İlçemizde değerli hizmetler veren Mal Müdürü için bir veda yemeği de düzenlendi.
Öte yandan; emekliye ayrılan Mal Müdürü
yerine yeni atanan Mustafa ATLAN göreve başlamıştır.
Yeşil Ayaş Dergisi olarak biz de: yeni başlayan
Müdürümüze başarılar dilerken emekliye ayrılan
müdürümüze, ailesi ile birlikte bundan sonraki
yaşamında sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir dönem
geçirmesini diler, İlçemize yaptığı hizmetlerinden dolayı teşekkür ederiz.
Ayaş-Sapanca İpek Yolu Turizm Koridoru
Oluşturulacak (Haritadan yaralanılacak.)
Ankara, Bolu ve Sakarya'nın bazı ilçelerini
kapsayan İpek Yolu Turizm Koridoru'nun oluşturulması ve bölgedeki turizmin geliştirilmesine
yönelik protokol imzalandı.
Ankara, Bolu ve Sakarya'nın bazı ilçelerini kapsayan Ayaş-Sapanca İpek Yolu Turizm
Koridoru'nun oluşturulması ve bölgedeki turizmin
geliştirilmesine yönelik, Ankara Kalkınma Ajansı,
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) ve İpekyolu Belediyeler Birliği (İPEKBİR) arasında protokol imzalandı.
MARKA'dan yapılan yazılı açıklamada, 9 ilçeyi kapsayan İpek Yolu Turizm Koridoru'na ilişkin
yol haritasının belirlenmesi amacıyla daha önce
çeşitli çalıştaylar gerçekleştirildiği anımsatılarak, buradaki katılımcıların önerileri doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Kalkınma Ajansı, MARKA, ve İPEKBİR koordinasyonunda
rapor hazırlandığı kaydedildi.
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
Rapordaki eylem planlarının gerçekleştirmek üzere üç kurum arasında protokol imzalandığı dile getirilen açıklamada, Ayaş-Sapanca İpek
Yolu güzergahında turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi ve tarihi dokunun korunmasının planlandığı bildirildi.
OKULLARIMIZDAN HABERLER
- Orman ve Su İşleri Bakanlığı Tarafından Düzenlenen "Su Tasarrufu, Su Kirliliğinin Önlenmesi, Taşkın, Kuraklık, İklim Değişikliği"
Konulu Resim Dalında Gazi İlkokulu öğrencilerinden Eray OLCAY il birincisi olmuştur.
- Bakanlığımız Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce Ekmek İsrafı konulu resim yarışmasında Gazi İlkokulundan Betül Zeren KİRİŞ il
birincisi olmuştur.
- Türkiye Değer Ödülleri Hikaye Dalında İlçemiz Sadullahpaşa Ortaokulu öğrencilerinden
Şevval Gülcan hikaye dalında, Gazi Ortaokulu öğrencilerinden Serdar Tombak Kısa Film
dalında il birincisi olmuştur
- Başbakanlık Sermaye piyasası Kurulu’nca,
Türkiye genelinde ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik “Gençlikte taş taşı, ihtiyarlıkta
ye aşı” atasözü temalı kompozisyon yarışmasında, İlçemiz Gazi Ortaokulu öğrencisi Kerem KİRİŞ’in eseri, il birincisi olmuştur.
- Geleneksel Çocuk Oyunlarında İlçemiz Çanıllı İlkokulu “Tombik Oyunu”nda Ankara İl
dördüncüsü olmuştur
2014 -2015 AYAŞ İLÇE MİLLİ EĞİTİM
MÜDÜRLÜĞÜNE BAĞLI KURUMLARDA
MÜDÜR OLARAK GÖREV YAPANLAR
Müdür Ad Soyad
Hasan GÜLER
Mehmet GÜRBÜZ
Fatih ERDOĞMUŞ
Özcan SARIDOĞAN
Cafer AKDERE
Mürsel KILIÇ
Ali ÖZDEMİR
Hatice KİRİŞ
Şengül AKSOY
Turgut ATALAY
Ayhan ÖNAL
Elif ŞENKAYA
Ahu ERDOĞMUŞ
Okulu
Şehit Rıdvan Süer Anadolu
Lisesi
Ayaş Anadolu İmam Hatip
Lisesi
Bünyamin İlkokulu
Sadullahpaşa Ortaokulu
Oltan Şehit Olgun
Gökmen İlkokulu
Bahri Hacıahmetoğlu
İlkokulu
Halkeğitim Merkezi
Gazi İlk-Ortaokulu
Cemil Meriç Anaokulu
Gençali İlk-Ortaokulu
Naime-Ali Karataş Çok
Programlı Anadolu Lisesi
Ilıca İlkokulu
Çanıllı İlk-Ortaokulu
AYAŞ HALK EĞİTİM MERKEZİ
MÜDÜRLÜĞÜ YILSONU SERGİSİ
BEĞENİLDİ
İlçemiz Gazi İlk-Ortaokulunda
Z Kütüphane Açılışı Yapıldı
Kaymakamımız Hasan BALCI, Milli Eğitim
Bakanlığı ve Ayaş Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanarak öğrenci, öğretmen ve velilerin kullanımına sunulacak olan İlçemiz Gazi Ortaokulu
Z-Kütüphanesinin açılışına katıldı.
İlçe Milli Eğitiminde Atamalar Yapıldı
Ayaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne 1 yıldır
vekaleten görev yapan Sayın Yusuf Ziya YILDIRIM
13.05.2015 tarihli kararname ile asaleten İlçe
Milli Eğitim Müdürü olarak atanmıştır.
AYAŞ VAKFI YAYIN ORGANI OLAN
YEŞİL AYAŞ DERGİSİNE
REKLAM VERMEK AYAŞLILARA VE
AYAŞ DOSTLARINA SESLENMEK
DEMEKTİR.
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
İlçemiz Halk Eğitim Kurslarına katılanların el
emeği göz nuru eserleri sergilendi. Bu yıl değişik
kursların ürünleri topluca bir arada Ayaş Belediye
Düğün Salonunda sergilendi. 13 Mayıs 2015 tarihinde açılışı yapılan sergi büyük beğeni topladı.
Vakıf ve Dernek yöneticilerinin de davetliler arasında bulunduğu konuklar açılış sonrası sergiyi
büyük beğeni ile izlediler.
Kursiyerler ile birlikte hazırlayan ve düzenleyenlerin emeklerine sağlık. Sergilenen değerlerin sandıkta saklanmak yerine, kazanç getirecek
hale getirilmesi dileğiyle…
7
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
AYAŞ’TA SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
VE SİYASİ PARTİ İLÇE YÖNETİMLERİ
BELİRLENDİ
Ayaş Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Genel Kurulunda Denetim Kurulunun seçimi ile yeniden
görevlerine devam kararı alınırken, yönetim Kurulu ile bilançoları ibra edildi. Arif TEKGÜNDÜZ
ve ekibine başarılar dileriz.
Ayaş Ziraat Odası da seçimli Genel Kurulundan yeni Yönetim Kurulunu belirledi. Erdinç
Polat ATEŞ başkanlığında oluşan yeni yönetim
Kurulu’na başarılar dileriz.
Siyasi Partilerin ilçemiz teşkilatlarının yeni
yönetimleri de: AK Parti: Hakan DENİZ, CHP:
Lütfi BULUT, MHP: Birol ATASEVEN, SAADET Partisi: Mehmet İlhan ve VATAN Partisi: Nurettin
İNAN başkanlıklarında yürütülüyor.
Siyasi Partilerin İlçemiz teşkilatlarına başarılar dileriz.
10 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE
BURS VERİLDİ
BU YIL "KADINLAR BULUŞUYOR TOPLANTISI" COŞKULU GEÇTİ
Geleneksel hale gelen "Kadınlar Buluşuyor"
toplantısının bu yıl 4.sü yapıldı. Her yıl artan bir
ilgi ile karşılanan etkinliğe, bu yıl Ankara’daki ve
Ayaş’tan bayan hemşerilerimizden yoğun ilgi vardı. Ankara Midas Otel’deki toplantı, Dernek ve
Vakıf Başkanı Müşteba YERTUTAN’ın yaptığı açılış
konuşması ile başladı. Etkinliğe Kermes ile devam edildi. Bu yıl Kadınlar Gurubumuzun bütün
yıl boyunca ürettikleri el ürünlerinden "Mutfak
önlüğü" büyük rağbet gördü. Ayrıca, Derneğimize hibe edilen Erişte ile Tarhana’lar da beğeniyle
satın alındı.
Toplantıya; Ayaşlı Kadınlar Derneği Başkanı ve Yardımcıları da teşrif ederek ürettikleri el
ürünlerini teşhir ettiler.
Yemekli ve müzikli eğlencede; hemşerilerimiz gönüllerince eğlendiler. Hatta, uzunca süredir görüşememiş kimi bayanlar, uzun uzun sohbet
ederek hasret de giderdiler. Önümüzdeki yıl yeniden buluşmak üzere sözleşen katılımcılar emeği geçenlere teşekkür ettiler.
2013-2014 Eğitim-öğretim dönemine Derneğimiz tarafından; başarılı, ihtiyaç sahibi Ayaşlı
Üniversite öğrencileri için burs vermek için hazırlanan “Burs Yönetmeliği” şartlarına uygun, başarılı ve ihtiyaç sahibi 7 öğrenciye burs verilmişti.
2014-2015 Öğretim yılında bu sayı 10’a çıkarılarak uygulandı.
Yardımsever hemşerilerimizden sağlanan
kaynak ile öğrencilere burs olarak dağıtıldı.
Yönetmelik gereğince uygun şartları devam
ettiği sürece bu öğrencilere tahsil hayatı boyunca burs verilmeye devam edilecek, şartlar uygun
olmadığı takdirde kesilecektir.
2015- 2016 Eğitim- öğretim döneminde de
yine yardımsever hemşerilerimizden edinilen
kaynak ile, yeni başarılı Üniversite öğrencilerine de Yönetmelik çerçevesinde ve kaynaklarımız
elverdiğince burs ödemesi yapılmaya devam edilecektir.
Öte yandan; yeni büroya taşındığımızı öğrenen bir bursiyerimizin, elinde bir çiçek ile bizi
ziyarete gelmesi, yönetimimizi fazlası ile gururlandırmıştır. Kendisine buradan teşekkür ediyor,
başarılarının devamını diliyoruz.
Bursiyerlerimizden Necip Tanrıverdi Sincan İstasyon Mahallesi’nde eczane
açtı. Hayırlı olsun.
8
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
Kaymakamımız Hasan
BALCI Trabzon Yomra ilçesi kaymakamlığına tayin
oldu. İlçemize hizmetlerinden dolayı kendisine
teşekkür eder, yeni görev
yerinde başarılar dileriz.
BU YIL İLÇEMİZDE 15000 AĞAÇ DİKİLDİ
Ayaş'ta Jandarma Arazisine 3700 Adet Fidan
Dikildi.
İlçemizde bulunan Jandarmaya ait araziye
ve hazine arazisine 3700 adet çam fidanı dikildi.
Fidan dikim törenine, Kaymakamımız Hasan BALCI, daire amirleri, muhtarlar, sivil toplum örgüt
temsilcileri, öğretmen ve öğrencilerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 200 kişi katıldı.
EMEKLİ ÖĞRETMENLER AYAŞ’TA
BİR ARAYA GELDİ
Dernek ve Vakfımız, 2014 yılı "Öğretmenler
Günü" kutlama etkinlikleri çerçevesinde emekli
öğretmenlerle bir araya gelmek için bir çalışma
başlattı. 28 Kasım cuma günü saat 13.00'te Ayaş
Zafer Sitesi Lokalinde 60’lı yıllardan başlayarak
Ayaş ve köyleri okullarında görev yapmış veya
Ayaşlı öğretmenlerle "öğretmenler günü" kutlanıldı.
Toplantıya yetmiş civarında emekli öğretmen
ile Ayaş Vakfı ve Derneği üyeleri katıldı. Toplantıyı Dernek ve Vakıf Başkanı Müşteba YERTUTAN teşekkür konuşması ile açtı. Konuşmasında Vakıf ve
Dernek yönetimi ile sitede oturan emekli öğretmenlerin toplantının düzenlenmesindeki özverili
çalışmaları ile site yönetimine teşekkür etti. Eli
öpülesi öğretmenlere de katılımları için teşekkür
etti. Daha sonra, müzik eşliğinde yenen yemeğin
ardından karşılıklı sohbetle, unutulmayacak bir
gün geçirildi.
Yeşil Ayaş Dergisi olarak biz de emeği geçenlere teşekkür eder, bu tür etkinliklerin devamını
bekleriz.
GİDER ÖĞRETMEN
Elinde tebeşirle tahta başında,
Okumayı, hesabı çözer öğretmen.
Edebi, terbiyeyi yaşar özünde,
Halkına önder olur gider öğretmen.
Türklüğü, tarihini bana anlatır,
Yurdum ve dünyayı çizer öğretmen.
Hakkı ve adaleti bize öğretir,
İyi, doğru, güzele gider öğretmen.
Gerçek ve doğruları serer önüme,
Aydınlığın yolunu açar öğretmen.
En hakiki mürşit ilimdir, der de
ATATÜRK’ün yolundan gider öğretmen.
Yılmaz BULUT
Ekim 2014
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ ÇANILLI MAHALLESİNE 2500 ADET
FİDAN DİKİLDİ
Çanıllı Mahallemizde bulunan sulama barajının kenar bölgelerine 2.500 adet çam fidanı dikimi gerçekleştirildi. Fidan dikim törenine, Kaymakamımız Hasan BALCI, Belediye Başkanımız
Bülent TAŞAN, DSİ Bölge Müdürümüz ve personeli
dahil olmak üzere yaklaşık 100 kişi katıldı.
AYAŞ AÇIK CEZAEVİ ARAZİSİNE 7000 AĞAÇ
DİKİLDİ
Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun arazisine 7
bin çam fidanı dikildi. Adalet Bakanlığı Ceza ve
Tevkif evleri Genel Müdürlüğü, Kamu Denetçiliği
Kurumu, Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği iş birliğiyle fidan dikme töreni gerçekleştirildi.
Törene, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Kamu Denetçisi Mehmet
Elkatmış, İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi
Kadri Kamer, Kaymakam Hasan Balcı, Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Sebahattin Sevinç, meclis üyeleri,
hükümlüler ve davetliler katıldı.
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Hükümlülerin topluma kazandırılmasında eğitim faaliyetlerinin yanında, ağaç dikme
gibi sosyal sorumluluk projelerine önem vermekteyiz. Toprağa hep birlikte 7000 çam fidesi dikerek hem toprağı mutlu ettik hem de bizler mutlu
olduk" diye konuştu.
9
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
Daha sonra cezaevindeki mobilya, ayakkabı
ve çanta atölyelerini gezen heyet, Ayaş'ın yöresel
yemeklerini yedikten sonra hatıra fotoğrafı çektirdi.
AYAŞ'TA FİDAN DİKİMİ
Ayaş Belediyesi eski TOKİ konutlarının bulunduğu bölgeye 500 fidan dikiminde bulundu.
Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, fidan
dikim alanında yaptığı konuşmada, yaşadıkları
toprakları ve çevresini yeşillendirmeye devam
edeceklerini söyledi.
GÖKLER’DE AĞAÇ DİKİMİ YAPILDI
Büyükşehir Belediyesi’nin vermiş olduğu
1000 adet 4 yaşındaki çam fidanları Mahalle sakinlerinin katılımı ile 12 Nisan 21015 Pazar günü
Mezarlık ve belirlenen araziye dikilmiştir.
Muhtar Muhterem Özdemir yaptığı konuşmada "Amacımız vatandaşlarımıza Ağaç sevgisini
aşılamak, yeşil alanların çoğalmasını sağlamak,
çevre bilincini oluşturmak ve erozyonun önlenmesini sağlamaktır." demiştir. Katılımcılara ve
Dernek Başkanı Ali Güven’e fidanların dikiminde
göstermiş oldukları destek dolayısı ile etmiştir.
Atasü ailesinin Ayaş Belediyesi’ne bağışladığı “Kültür Evi” olmayı bekleyen konut.
GÖKDEMİR GRUP YENİ TESİSLERİNİ AÇTI
Hemşerilerimiz
Özgür-Emre Gökdemir kardeşlerin İnşaat Taahüt ve İnşaat
Malzemeleri üzerine
faaliyet gösteren şirketlerinden
sonra,
Gökdemir
Gurup
olarak;Yenikent Sanayisindeki Fevzi Çakmak Mah. 38 Sk. No: 3
Yenikent/Ankara adresinde 6000 m2 kapalı
alan üzerine kurulan yeni tesislerini, görkemli bir törenle açtılar.
10
200 personeli ile
Fabrika Makina Parkında; Pvc Siensi Kesim İşleme Merkezi,
Çift Parkur; Mobilya
Parkında; 1 Siensi Kesim 2. Manuel Kesim,
Fabrika İmalatları bulunmaktadır.
Bosch, Demir döküm, Ferroli, E.C.A,
Silverline, Evi Ankastre, Variodor, Vario Click,
Pimapen, Erisman Duvar Kağıtları, Tek Boya'nın
bayiliklerini yapmaktadırlar. Hayırlı olsun...
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
GAZİ ÜN. İİBF ÖĞRETİM ÜYESİ
MEHMET AKİF ÖZER PROFESÖR OLDU
Akademik kariyerine Profesör olarak devam eden hemşerimizi tebrik ediyor, kendi
kaleminden özgeçmişini yayınlıyoruz.
PROF. DR. MEHMET AKİF ÖZER
1973 yılında Ankara-Ayaş
Gökler Köyü’nde doğdu. 1995
yılında Ankara Ün. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi
Bölümü’nde lisans, 1999 yılında
ise aynı üniversitenin Siyaset
Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı’nda
yüksek lisans çalışmalarını tamamladı.
2005 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden kamu yönetimi dalında
doktora derecesi aldı. 2009 yılında Kamu Yönetimi doçenti oldu. 2014 yılında ise Profesörlük ünvanını alarak, Gazi Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından profesörlüğe atandı.
Halen Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu
Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak
çalışmalarını sürdürmektedir.
Kamu yönetimi, yönetim bilimi, insan kaynakları yönetimi, yeni kamu yönetimi, yönetişim, modern yönetim teknikleri, çağdaş yönetim uygulamaları, yerel yönetimler, halkla
ilişkiler gibi genel alanlarda yayınlanmış çok
sayıda kitabı ve makalesi bulunmaktadır.
VAKFIMIZDA HER PERŞEMBE 13:00 - 18:00 SAATLERİ ARASINDA SOHBET TOPLANTISI YAPILMAKTADIR.
TOPLANTIMIZ HERKESE AÇIKTIR.
TEL: 0312 230 77 25
Menekşe-2 Sk.: 18/10 KIZILAY / ANKARA
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
11
araçlar garantimiz altındadır
ALIM-SATIMLARINIZDA
GÜVENİLİR
ADRES
Adres: MACUN MAHALLESİ 18. CAD. NO:20
MACUNKÖY / YENİMAHALLE / ANKARA
Telefon: (0312) 387 09 09
TİC. LTD. ŞTİ.
(0312) 335 79 79
Fax: (0312) 387 09 00
GİRİŞ
Ülkemiz çok farklı iklim koşullarına sahip olması nedeniyle her yerde aynı meyve
tür ve çeşitlerini yetiştirmek olanaksızdır.
Başarılı bir meyve yetiştiriciliğinin anahtarı
seçilmiş tür ve çeşitlerle yetiştiricilik yapmaktır. Meyve ağaçları, çok yıllık bitkilerdir.
Türe, bölgeye, toprak koşullarına ve bakım
şartlarına bağlı olarak 20 ile 100 yıl yaşarlar.
Bu nedenle meyve bahçesi tesis etmeden
önce ağaç gelişmesi, verim ve meyve kalitesi gibi özellikleri iyi incelemek gerekir. Tek
yıllık bitkilerde yanlış kararlar bir yıl sonra
düzeltilebilir. Ancak meyvecilikteki yanlışlıklar 5-10 yıl gibi uzun bir zamanın ve emeğin
boşa gitmesine yol açar. Bu nedenle meyve
bahçesi tesis edilirken dikkate alınması gereken konular aşağıda sıralanmıştır.
I. ÇEVRE FAKTÖRLERİ
İklim: Kışın düşük sıcaklıklar ve türlere
bağı olarak soğuklama ihtiyacının yanında
ilkbahar geç donları ve sonbahar ilk donları meyve yetiştiriciliğinde önemli faktörlerdendir.
Yöney: Bahçe tesis elde ederken tercih
edilecek yöney, iklime, toprağa ve meyve
türlerine göre değişir. Erken çiçek açan badem, kayısı ve ilkbahar donlarına hassas olan
ceviz ve türlerinin güney yönlere dikimi tehlikelidir.
Toprak: Meyve ağaçları için en uygun
topraklar derin, verimli, iyi havalanan ve
yapıları kumludan, kumlu-tınlı ve killi-tınlıya kadar değişen topraklardır. Birçok meyve
türü için en uygun pH 5.5-6.5 arasındadır.
Meyve yetiştiriciliği yapılacak yerde taban
suyunun durumu da çok önemlidir. Genellikle türlere göre değişmekle beraber taban
suyu yüksekliğinin 1 metreyi geçmemesi gereklidir.
Su: Başarılı bir meyve yetiştiriciliği
için yeterli miktarda ve iyi kalitede sulaYEŞİL AYAŞ DERGİSİ
ma suyunun sağlanması ve doğru bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Mümkünse
su kaynağının durumuna göre dinlendirilmiş
su kullanılması tercih edilir. Sulama uygulamasının önemi kadar bir sulamada verilmesi
gerekli olan su miktarı ve sulama zamanın
iyi belirlenmesi gerekir. Kontrollü su uygulaması meyve verim ve kalitesini büyük ölçüde
etki eder. Kontrollü su uygulamaları modern
sulama yöntemleri ile mümkündür. Bu yöntemlerin başında damlama ve mini sprink
sulama yöntemleri gelmektedir.
Yer ve yöney: Bazen yerel iklim şartları o derece büyük değişikliklere sebep olur
ki, içinde bulundukları ana iklim bölgesinde
yetişmeyen meyve tür ve çeşitleri bu yerel
iklimde normal olarak yetiştirilebilirler. Topografik bakımdan meyve bahçesi tesisi için
en uygun yerler, etraftaki araziden kısmen
yüksek ve hava drenajı iyi olan yerlerdir. Soğuk hava yukarıdan aşağıya doğru aktığı için,
böyle yerlerde don tehlikesi çok azdır.
II. MEYVE TÜR VE ÇEŞİT SEÇİMİ
Meyve tesisinde yukarıda açıklanan konular dikkate alınarak tür ve çeşit seçimi
yapılmalıdır. Bir bahçede farklı türlere yer
verilecekse her tür için ayrı parseller oluşturulmalıdır. Türlerin sulama, gübreleme, ilaçlama gibi bakım tedbirleri farklıdır. Bu nedenle türlerin karışık dikilmesi sakıncalıdır.
III. MEYVE FİDANININ DİKİLMESİ VE
TAÇLANDIRILMASI
Ülkemizde meyvecilikte verimliliği azaltan, ağaçların ileriki yıllarda gelişmesini etkileyen en önemli faktörlerden biri de meyve
fidanının seçimi, dikimi ve daha sonra şekil
verilmesidir. Ülkemizde birçok yetiştirici çok
gelişmiş kalın gövdeli, yan dalları fazla olmayan, yüksek boylu fidanları tercih etmektedir. Bu tercih yanlıştır. En iyi fidan 2-2.5
cm gövde kalınlığında 1.5-2 metre boyun13
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
da yan dalları ve çok sayıda saçak kökü
olan fidandır. Çok büyük fidanlarda saçak
kök az olduğundan, fidanın tutması zor olur.
40-60 cm civarından dallanarak iyi bir şekil
oluşturmaya uygun olan saçak köklü fidanlar
tercih edilmelidir.
Yukarıda özellikleri belirlenen fidanların
dikiminde iki konuya dikkat edilmelidir. Fidan dikiminde; çukurun derinliği ne olursa
olsun fidan, fidanlıktan söküldüğü yere kadar
dikilmelidir. Hatta ağır topraklarda, toprağın
sonradan oturacağını ve kök boğazı seviyesinin aşağı ineceğini düşünerek toprak seviyesinin 3-4 cm üstünde dikilir. Birçok zaman
söylenen, aşı noktasına kadar dikim de derin
dikim sayılır. Çünkü aşı noktası, aşının yapılış
yerine bağlı olarak yüksekte olduğunda, bu
noktaya kadar dikimde kökler derinde kalır.
Bu da köklerin gelişmesini engeller. İleriki
yıllarda ağaç zayıf gelişir.
Fidan çukuru açılırken üstten çıkan işlenmiş toprak çukurun bir yanına, alttan
çıkan toprak ise karşı yanına konur. Fidan
çukurları genellikle 50-70 cm genişliğinde ve
50-70 cm derinliğinde açılır. Büyük kuruluşlarda çukur açma giderlerini azaltmak için,
traktöre monte edilen çukur açma burguları
kullanılır.
Fidanlar dikilmeden evvel budanırlar.
Buna dikim budaması denir. Bu budama ile
fidanların söküm sırasında ezilen, kopan, yaralanan kökleri kesilir. Birbirinin üzerine gelen kökler çıkarılır.
Dikimden sonra toprak iyice sıkıştırılır
ve hemen sulama yapılır. Toprağın yapısına
bağlı olarak, dikimi izleyen ilkbahar ve yaz
aylarında, her 5-10 gün de bir sulama yapılır.
Fidanın dibine mutlaka kazık çakılmalıdır.
Rüzgârdan devrilmemesi için fidan bu kazığa
bağlanmalıdır.
Fidanlar genel olarak Aralık'tan Mart ayı
sonuna kadar dikilebilirler. Kışları çok sert
geçmeyen veya toprağın karla örtülü bulunması sebebiyle toprağın derinlerine kadar
donmadığı yerlerde sonbahar dikimi yapılır.
İlkbaharda yapılacak dikimler bilhassa geç
kalınırsa çok tehlikelidir, fidanların tutma
oranı düşer.
14
KAYNAKÇA
Anonim: Erişim tarihi 14.05.2015 http://
www.cinarziraat.com/meyvecilik/67meyve-bahcesi-tesisi.html
Anonim: Erişim tarihi 14.05.2015
http://www.bahcebitkileri.org/bag-vebahce-tesisi.html
Ünal, A.: Meyve Bahçesi Kurarken Nelere Dikkat Etmeliyiz. E.Ü. Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, Ege Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Çiftçi
Broşürü: 29
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
MANCAR’IN YAPILIŞI
Dağlık arazide kaya / taşların arasında
yetişen doğal bitkilerdendir. Bahar aylarında
Ayaş pazarından demetlenmiş halde satılır.
Genellikle, Ayaşlının damak tadına uygun
ekşili komposto olarak tüketilir. Bu haliyle
vücuttaki şekeri dengelediği söylenir. Yemeğinin de yapıldığı bilinmektedir. Aşağıda
komposto türü tüketim için tarif bulacaksınız.
MANCARNAME
Malzemeler:
1 Bağ/ yaklaşık 1 kg mancar
Ekşi erik pestili: A4 sayfa yaprak büyüklüğü
Tuz: Arzuya göre
Su: gereği kadar
Yaprak halindeki mancarlar birkaç su yıkanır ve ince ince doğranır. Yıkama ve doğrama sırasında elleri kaşındıracağı için eldivenle çalışılmalıdır.
Tencerede su kaynatılır. Pestil parçalar
halinde kaynamış suya atılır. Pestiller dağılana kadar kaynatılır. Yıkanıp doğranmış
mancarlar ilave edilip yaklaşık bir saat daha
kaynatılır.. Doğranmış yaprakların dağıldığı gözlenince ocaktan indirilmelidir. Yeterli
kaynama yapılmazsa tüketilirken boğazda
yanma yapabilir. Tuz isteğe göre ocaktan inmeye yakın konmalıdır.
Genellikle soğuk tüketilebileceği gibi
yemeği de yapılabilir.
AFİYET OLSUN
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
Limon suyu musun mübarek mancar
Acaba soyunda var mıdır pancar
Lokman hekimden destur mu aldın
Mekanın neredir Ayaşlı mısın?
Yaprakların parlak gümüşlü müsün?
Tadın hiçbir şeyde yok limonlu musun?
Hangi dertlere devası mancar
Seni bulup buluşturup toplayan eller
Dağlardan toplayıp getiren eller
Kıymasını kıyıp da yıkayan eller
Görmesin hiçbir dert şifalı mancar.
19-4-1974
Süleyman GÜYER (E. Öğretmen Naci
SADIÇ’ın kayınpederi)
Not: Daha önce Mart 1995 tarihli Y. Ayaş
Dergisinde yayınlanmıştır.
SAYIN HEMŞEHRİLERİMİZ, DERNEĞİMİZ VE VAKFIMIZ İÇİN BÜRO ALMAK
ÜZERE YOLA ÇIKTIK. KATKIDA BULUNMAK İSTEYENLERİN:
İŞ BANKASI NECATİBEY ŞUBESİ’NDE AÇILAN
HESAP NO: 4222 985634
IBAN NO: TR 510006400000142220985634
HESABA BAĞIŞTA BULUNMALARI RİCA OLUNUR.
15
16
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
SONBAHARDA GÜNEY SAHİLLER
22-26 Ekim tarihleri arasında yapılan
gezimiz hemşerilerimizden ilgi gördü. Gezimizde ilk gün Marmaris’e ulaşıldıktan sonra tekne turu yapıldı. Tekne turunda: öğle
yemeğini aldıktan sonra; denizin ortasında
yağmurun sesini ve denizdeki dalgaların yağmurla buluşmasını sıcak bir bardak çay içerek izledik.
İkinci gün Datça’ya gidildi. Yeni Datça’da
sezon kapanmak üzereydi. Bizim gibi birkaç tur otobüsü ile gelenler oldu. Esnaf ile
yaptığımız sohbetlerde sezonu iyi geçirmediklerinden dert yandılar. Eski Datça’da taş
evleri ve Can Yücel’in Evi’ni gezdik. Şair
Can Yücel’in vefatı sonrası Müzeye dönüşen
konutu ilginçti. Eski ve Yeni Datça’nın gezilmesinden sonra Kız kumunda deniz sefası yapıldı. Kız Kumunda dizlerimize kadar denize
girerek ayaklarımızı tuzlu suyla buluşturduk.
Ertesi gün dönüş yoluna geçmeden Bodrum Kalesi ve Zeki Müren Müzesi gezildi.
Dönüş yolu Aydın üzerinden oldu. Ankara’da
konuklarla bundan sonraki turumuzu ve ardından Balkanlara yapılacak gezimiz için
sözleştik..
Derneğimizin mail adresi değişmiştir.
Yeni adresimiz
[email protected]
Yeni klasör oluşturmak üzere mesajlarınızı
bu adrese bekliyoruz...
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
KAYSERİ-ERCİYES-KOZAKLI
TERMAL TURU (RESİM)
24 Ocak 2015 Cumartesi günü saat
7.30'da Vakıf önünden hareket sonrası öğle
saatlerine doğru Kayseri Erciyes’e varıldı.
Erciyes’te kar keyfini yaşadık. Serbest zaman sonrası Kayseri merkeze dönüldü. Öğle
yemeği ve Kayseri merkezde Selçuklu eserlerinden oluşan görülecek yerlerin gezilmesi
sonrasında Nevşehir Kozaklıdaki termal otelimize Akşam saatlerinde otele varıldı. Otel’in
termal hizmetlerinden yararlanıldı. Sabah
kahvaltısı sonrası otelin termal hizmetlerinden yeniden yararlanma imkanı oldu. Öğle
saatlerinde otelden ayrılıp Kırşehir’e ulaştık. Öğle yemeği ve Selçuklu eserlerinden
oluşan görülecek yerlerin görüp Belediye tarafından kamulaştırılarak Ağa Konağı olarak
restore edilen konağı gezip ilgililerden bilgi
aldık. Cumhuriyet döneminde yaptırılıp hizmet veren konak tipik Ayaş konakları gibiydi.
ÜÇÜNCÜ YURTDIŞI SEYAHATİMİZ,
5-12 NİSAN’DA BALKANLARA YAPILDI
Balkanlarda 5 ülke ve kentlerini (Sırbistan/Belgrad, Bosna/Saraybosna- MostarTrebenije-Karadağ/Kotor-Budva-İişkodra,
Arnavutluk/Tiran, Makedonya/ Ohrid-Manastır-Kalkandelen-Üsküp) rehberimiz Atilla
Çerlik'in anlatımları ile gezdik. 8 gün ve 7
gece süren gezimizde, atalarımızın bıraktık17
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
ları eser ve izlerini rehberimizin anlatımı ile
gözlemledik. Türk, Boşnak, Hırvat, Arnavut
ve Makedon halkları ile de yakın temaslarımız
oldu. Buradaki halklar epeyce güçlük-sıkıntı çekmişler. Ohrid'teki otelimizde bizi ziyaret eden bir Arnavut selam vererek yanımıza
geldi ve bizimle sohbet etti. Bu topraklarda
yaşadıklarını anlattıktan sonra, Ankara'nın
semtlerini ayrı ayrı sayarak her birinde yakınları olduğunu ve gezdiğini söyledi. Kendisinin
marangozluk yaptığını ve 3 erkek çocuğunun
değişik ülkelerde olduğunu, oralarda para kazanarak yılda bir süre kendisini ziyarete geldiklerini söyledi. Yine Ohridteki bir markette
bize yardımcı olan bir bayana, düzgün Türkçe
konuşması dolayısıyla; siz Türk müsünüz? Sorusu sorduğumuzda "evet biz sizden daha çok
Türküz" cevabını aldık.
Balkanlarda doğa olağanüstü güzel ve
tarım bilinçli yapılıyor. Tarım gelir kaynaklarının başında geliyor. Turizme yatırım yapılıyor. Yapılan yatırımlar meyvesini vermeye
başlamış. Gittiğimiz her ören yerinde en az
2-3 Türk ve 1-2 diğer ülkelerin kafilesi ile
karşılaştık. Turizm sezonunun yeni açılmış
olması yaz aylarındakinin ipuçlarını veriyor.
Gezimizde kimi zaman alışverişlerde
para sıkıntısı çektik, çünkü her ülkenin para
birimi farklı idi. Döviz olarak yanımıza Avro
almıştık, döviz bürolarında bozdurulan dövizimiz ile her ülkede alışveriş yaptık ve artan
yerel parayı bitirme uğraşında olduk. Zira
bir diğer ülkede maalesef geçmiyor.
Balkanlardaki atalarımızın izlerini takip
ettiğimiz gezimizden, konuklarımızın memnuniyeti ile döndük. Yeni gezilerde buluşmak
dileğiyle...
18
GÜNEY EGE: FİNİKE, KAŞ, KALKAN,
FETHİYE GEZİSİ
Dört gece konaklamalı güney Ege gezimize
hemşerilerimizden talep fazla oldu. Bir kısım
konuklarımızın gezi taleplerini de karşılayamadık. Geziye Finike’de sabah kahvaltısı ile başlanıldı. Ardından Demre’ye gidildi ünlü Noel Baba
kilisesi ve Myra Antik Tiyatrosu gezildi.. Sonrasında Kekova’nın eşsiz güzellikleriyle buluşmak
üzere tekne gezimizin başlangıç noktası olan
Üçağız köyüne gidildi. Buradan tekneyle gün
boyu Kekova’yı dolaştık. Öğle yemeğimizi teknede alıp Akşam saatlerinde tekneye bindiğimiz
noktaya döndük. Dönüşte otele dönüş yolumuz
üzerinde Kaş’ta akşam çayımızı içip, sezona hazırlanan Kaş’ı gezdik. Yanık dondurma sezonu
yeni başlamıştı. Burada tatma imkanı bulduk
İkinci gün gezimize. Türkiye’nin en uzun
kanyonu Saklıkent Kanyonu’nda yürüyüş ile
başladık ve fotoğraf molası sonrası Yaka park’ta
öğle yemeği molası verildi. Ardından Ölü
Deniz’e hareket edildi. Belce kız olarak bilinen
milli parkta turkuaz renkli denizde yüzmek için
serbest zamanda, konuklarımız buradaki denize
hayran kalıp ayrılmak bile istemediler.
Üçüncü gün: 12 Adalar Tam Gün Mavi
Yolculuk Tekne Turu vardı. Sabah kahvaltımızın ardından Fethiye’den anlaşılan 90 kişilik
tekne ile, tam gün yemekli 12 Adalar turuna
katıldık. Öğle yemeğini ızgara balık olarak
Teknede aldığımız turda; Kaunos Kral Mezarları, Kızılada, Cleopatra Hamamı, Gobun
(mağaralı) Koyu, Tavsan Adası, Katrancı Adası, Yassıcılar Adası, Domuz Adası, Samanlık
Koyu ve Şövalye Adası gezilirken, yüzme molalarında, konuklar pırıl pırıl tertemiz açık
denizde yüzmenin keyfini çıkardılar.
Dördüncü gün: Dalyan’ı gezip tekneye
bineceğimiz noktada restoranda öğle yemeğini aldık. Bitiminde bindiğimiz kanal tekYEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
nesiyle, denizi Köyceğiz Gölüne bağlayan su
kanalında, kaya oyma kral mezarlarını gördük. Sazlıkların oluşturduğu kanalda yapılan
tekne turunu takiben Atlantik Okyanusundan,
Anadolu sahillerine yumurta bırakmaya gelen
Dünyaca ünlü Caretta Caretta cinsi deniz kaplumbağalarını görmek ve denize girmek için
İztuzu Plajına gidildi. Buradaki yüzme molamızın ardından, tekrar teknemizle kanalı takıp ederek otobüsümüze ulaştık. Dalyan dan
sazlıkların ve Akdeniz in kokusu üzerimize
sinmiş ayrılırken günün ilerleyen saatlerinde
Göçek‘e gelerek burada serbest zaman verildi. Kordonda bulunan çay bahçelerinde İçilen
sıcak çayların ardından otobüsümüzle, 12
adalara hakim, eşsiz manzarası olan Katrancı
Koyu seyir terasından fotoğraf molası verildi.
Beşinci gün: Sabah kahvaltımızın ardından her sokağında ayrı bir manzara olan
Kalkan’a gidildi. Kalkan’da çevre gezisi ve
çay içmek için serbest zaman sonrasında dönüş yoluna geçildi.
Konuklarımızla Ankara’da, yeni gezilerde buluşmak üzere sözleştik.
KARADENİZ’İN İNCİSİ AMASRA’DA
BİR GÜN
Balık mevsiminde ulaşamasak da bu yıl
yine Amasra’da balık yemek için hafta sonu
için Amasra’ya gidildi. Konuklarla sabah
Ankara’dan yola çıktık. Kahvaltıyı araç içinde alıp Amasra’ya ulaşıldı. Rezervasyon yaptırılan yerde öğle yemeğinde yörenin özel
salatası ile balığımızı yedik. Serbest zaman
diliminde kimimiz koyların tadını çıkarırken kimimiz köylü pazarından taze sebze ve
meyvelerden satın aldık. Hatta deniz suyuna
özlem duyanların denize girdikleri de oldu.
Serbest zaman bitiminde Safranbolu’ya
hareket ettik. Burada bir saatlik serbest
zaman diliminde tarihi dokuyu gezip küçük
alışverişler yaptık.
Ankara’ya dönüşümüz saat 22.00 civarında idi. Yeniden başka gezilerde buluşmak
dileğiyle...
Seçkin Yayıncılık
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
Yayınevi
Merkezi
Sağlık Sokak No:21 06410
Sıhhiye | ANKARA
Tel: (312) 435 30 30
Faks: (312) 435 24 72
[email protected]
Strazburg Cad.
Şubesi
Strazburg Cad. 23/B
Sıhhiye | Ankara
Tel: (312) 230 52 62
Faks: (312) 230 52 62
[email protected]
İSTANBUL
ANKARA
ŞUBELERİMİZE
Bekleriz
Çağlayan Adalet
Sarayı Şubesi
D Blok 2. Bodrum Kat No:1
Çağlayan | İstanbul
Tel: (212) 240 00 15
Faks: (212) 240 00 15
[email protected]
Şişli Şubesi
Hanımefendi Sokak
Hisarkent Apartmanı
No:160 Şişli | İSTANBUL
Tel: (212) 234 34 77
Faks: (212) 231 24 69
[email protected]
Kartal Adalet
Sarayı Şubesi
C Blok Zemin Kat No: 29
Kartal | İstanbul
Tel: (216) 303 11 23
Faks: (216) 303 11 23
[email protected]
19
M. YAŞAR GÜRGEN
HAFIZ RAŞİT DALGIÇ
Hafız
Ahmetlerden Gülsüm- Ahmet’in
oğludur. 1904 yılında
Ayaş’ta doğdu. Ayaş
Rüştiyesinden
mezun oldu. Uzun yıllar
Ayaş Kesikbaş camiinde imamlık yaptı. 1957
yılında Ankara Hıdırlık
camiinde göreve başladı. 1960 yılında Ankara çift şerefeli Camisine
tayin oldu. Daha sonra Şükriye camiine tayin
oldu. Buradan kendi isteği ile 1969 yılında
emekli oldu ve aynı yıl vefat etti.
Yaşar Hoca’nın 3 oğlu ve 1 kızı vardır.
Ayaş’ın testi ustalarından olduğu için testici
Yaşar Hoca lakabıyla da anılırdı.
Kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz.
1323 Hicri (1907)
yılında Ayaş Şıh Muhittin mahallesinde doğdu.
Babası İbrahim efendi
zamanın atlı zaptiye
(şimdiki Jandarma) görevi yapardı.
5 Yaşında Sıpyan
mektebine gitti ve 7
yaşında hafızlığı aldı.
Aynı yıl Rüştiye’de okumağa başladı. Rüştiye
3. sınıfında iken babasının isteği ile okuldan
alındı. Terzi Abdullah Usta’nın yanında çalışmaya başladı. 2 yıl sonra ayrılarak Ankara’da
Ermeni bir usta olan Hacik Usta’nın yanında kalfa ve usta olarak askere gidene kadar
çalıştı. Askerlik dönüşü Ayaş’ta kendisine ait
terzi dükkanını açtı. Aynı zamanda, Bünyamin camiinde müezzin, kayyum olarak çalışmaya başladı. Cami imamı emekli olunca
1940 yılında cami imamlığına atandı. Terzilik
Mesleğinde 30’a yakın usta yetiştirdi. 1957
yılında Ayaş’taki sel felaketinde dükkanı sele
gidiyor. Terzilik mesleğini bu yıl bırakan Raşit Hoca cami imamlığı görevine devam etti.
10.01.1977 yılında kendi isteği ile emekli
oldu. Aynı yıl eşi ile birlikte hac görevini yerine getirdi. 1992 yılında vefat etti.
Raşit Hoca’nın iki kızı ile 3 oğlu vardır.
Kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz.
Din görevlilerinin tanıtımına devam edilecek...
SAYIN HEMŞEHRİLERİMİZ, DERNEĞİMİZ VE VAKFIMIZA
BÜRO ALIMI ÖDEMELERİ İÇİN DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUZ
İŞ BANKASI NECATİBEY ŞUBESİ
HESAP NO: 4222 985634
IBAN NO: TR 510006400000142220985634
20
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
UĞURLU
HIRDAVAT
Cumhuriyet Meydanı No: 1
Tel 0312 712 12 06
Fax 0312 712 27 78
Ayaş/ANKARA
GÜLER
İNŞAAT MALZEMELERİ
E.T.A. Cad. Ferahfaki Mahallesi Ardiyeler
Sitesi No: 87 Ayaş/ANKARA
Tel: 0312 712 23 05 - Fax: 0312 716 16 61
GSM: 0533 923 41 81
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
21
AYAŞ’TAN EZGİLER
Ben ne dedim ne duydum
Şu cahil gönlümü mihnete koydum
Ellerin sözüne kanıp aşkına uydum
Bilmedim mi benim sana yandığımı
Elleri böğründe donup kaldığımı
Yolluklar yaptırdım, yumurtalı yağlı
Al, atımın halı heybesine bağlı
İmancıların, Alihanların lakapları ayrı
Bilmedin mi benim sana yandığım
Ayaş yollarına bakıp kaldığım.
Odun tezek kokuları bacalardan dağılır
Meralarında koyun keçi sürüleri yayılır
Tarlaları motor gücü ile sürülür
Bilmedin mi benim sana yandığım
Bağ yollarında garip kaldığım
Camilerinde ezan sesi duyulur
Vakti gelince nimet sofraları kurulur
Bayramlarda, düğünlerde davul vurulur
Bilmedin mi benim sana yandığım
Ayaş yollarında halsiz kaldığım
Bağ ve bahçeleri ırgatlarca sürülür
Toplantılarda maniler, ezgiler söylenir
CENNET VATANIM
Ödemiş zeybeğinde, Dadaş Bar’ında,
Erzurum soğuğunda, Iğdır karında,
Boncuk, boncuk alındaki ak terde,
Bu cennet vatanın her şeyi güzel.
Kızılırmak, Sakarya’da, Seyhan’da,
Konya’da, Rize’de, Tokat’ta, Van’da,
Maraş ovasında, Ağrı dağında,
Antep fıstığında, Aydın bağında,
Bu cennet vatanın her şeyi güzel.
Mehmet’ine çanta saran anada,
Al yanaklı Ayş’de, gelin Suna’da,
Oyalı yazmada, çini nakışta,
Top kâkülde, mahmur mahmur bakışta,
Bu cennet vatanın her şeyi güzel.
Çoban çeşmesinin kırık tasında,
Şehit anasının içli yasında,
Köroğlu’nda, Karacaoğlan Emrah’ta,
Nevşehir’de, Erzincan’da Kemah’ta,
Bu cennet vatanın her şeyi güzel.
Yıkık değirmende, salkım söğütte,
Kulaklara küpe olan öğütte,
Bursa yeşilinde, Pasin düzünde,
Türk’ün vakur, Türk’ün asil yüzünde,
Bu cennet vatanın her şeyi güzel.
Hasan ERGÜR
Gençlerimiz mahalli oyunlarla eğlenir
Bilmedin mi benim sana yandığım
Evleri önünde yalnız kaldığım.
Derleyen: Ervahi MAVİBULUT
AYAĞINA GİYMİŞ SEDEF NALİNİ
Ayağına giymiş sedef nalini
Sallanma sevdiğim öldürdün beni
Dünya dolusu malın olsun
Severim sevgilim öldürme beni.
Sen bir yana ben bir yana yanıyorum
Kaşlar kara gözler benzer ceylana
Aşağıdan gelen bağlar güzeli
Ağaçlar döker binbir gazeli
Benim sevdiğim de dünya güzeli,
Severim sevgilim öldürme beni.
Sen bir yana ben bir yana yanıyorum
ÖZBAYRAM
T İ C A R E T
Şakir ÖZBAYRAM
Ayaş Bayii
(Ferahfaki Mahalle Muhtarı)
Cumhuriyet Meydanı No:2
Ayaş/Ankara
İş Tel : (0312) 712 11 76
Ev Tel : (0312) 712 11 45
Ev Tel : (0312) 712 17 84
Gsm : (0532) 206 24 02
[email protected]
[email protected]
Kaşlar kara gözler benzer ceylana
Ervahi MAVİBULUT
22
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
AYAŞ SEL DESTANI
Ondört Temmuz idi günlerden Pazar
Yıl elliyedidir takvimler yazar
Dereler kabardı hep azar azar
Çarşıdan kaçıştık haller perişan
Küçüköz, şanoğlu, Başayaş çayı
Yukardan aşağı koparmış yayı
Derelerden almış bir aslan payı
Etti Ayaş’ı da seller perişan
Küçücük çayımız coştukça coştu
O ne şahlanıştı, sanki sarhoştu
Bu hali görenler yükseğe koştu
Çarşılar bir deniz yollar perişan
Onyedi dükkanı lahzadan aldı
Bakiye dükkanlar sulara daldı
Ahali şaşırdı bakışakaldı
O sel ile giden mallar perişan
Caddeye fırlattı on tonluk taşı
Sellere kapıldı Demokrat başı (*)
Ahcıyla gitti ahcının aşı
Bu hali vasfetmez: teller perişan
Karadere ile ova bağları
Andırıyor çölü ıssız dağları
Ölüler ağlattı kalan sağları
Bahçelerde esen yeller perişan
Bağından götürdü varsa her nesi
Kökünden söküldü dutu, vişnesi
Bir hüzün veriyor kuşların sesi
Sebzeden eser yok dallar perişan
Perişan oldu o şirin Ayaş
Gönüller kan ağlar gözlerimiz yaş
Bu dert oldu şimdi her dertlere baş
Bizim halimizden eller perişan
Ovada ekinler biçilmez oldu
Buz gibi kaynaklar içilmez oldu
Tarlalar odundan geçilmez oldu
Her yanı eyledi miller perişan
Allah’ın emriyle oldu bu akın
Taksirat bizimdir, takdirse Hakkın
Hele şu feleğin işine bakın
Bülbüller şakınmaz güller perişan
Sizce de malumdur Ayaşın hali
Son ümit sizlerde ey sayın Vali
Bir himmet bekliyor bütün ahali
İşte görüyorsunuz haller perişan
Ben bu hali tarif edeyim nasıl?
Burada kapansın artık bu fasıl
Sıngınlaşan aşık sıngındır asıl
Gayri söyleyemez diller perişan
Ahmet Polat ATEŞ
(*) Burada bahsi geçen Demokrat başından maksat: Ayaş’ta
Demokrat Parti’nin Kurucularından ve bir numaralı Demokrat
Topal Nuh Tuncer’dir
İSMAİL YAŞAR AKTAŞ VE AİLESİNİN MUTLU GÜNLERİ
Sevim-İsmail Yaşar Aktaş çifti, evliliklerinin
60. yılını 12 Haziran 2015 günü çocukları, torunları ve torun çocukları ile kutladı.
Resimde Aktaş çifti kutlama gününde, ailenin 23. ferdi, torunları Asena Nesli ile eşi Gökhan
Çelik'in 22 Nisan 2015 günü dünyaya gelen kızları
Zeynep Hûma Çelik ile görülüyor.
Aktaş çiftinin 4 çocuğu (ikisi evli), 5 torun
(hepsi evli) ve 5 torun çocuğu var. (Toplam 23 kişi).
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, kuruluşunun
69. yılında, 10 Haziran 2015 günü cemiyet merkezinin Burhan Felek Salonu’nda düzenlenen törenle, 80 yaşını geçmiş ve 50 yıldan fazla Türk
basınına hizmet etmiş, 40 kıdemli üyesine anı
plaketi verdi.
Bu 40 kişiden biri olan hemşehrimiz İsmail Yaşar Aktaş’a ödülünü, meslektaşı Altan Öymen verdi.
Öte yandan aynı törenle Prof. Dr. Eşref Turgay
Atasü hemşehrimizde meslekte kıdem plaketi aldı.
“HERKESİN AYAŞIMIZ İÇİN YAPABİLECEĞİ BİRŞEY VARDIR.”
Bu yazımızda yer alan “Denizyıldızı Öyküsü” katılımcılıkla ilgili… Katılımcılık konusuna
öncelik vermemin nedeni, bu konuda özellikle
Ayaşlılar olarak yetersiz kalmamızdan kaynaklanıyor. Bu yetersizliğin salt Ayaşlılara özgü olmadığı ve toplumsal düzeyde olduğu her türlü tartışmadan uzak bir gerçek… Büyük önder Mustafa
Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında, toplumun her kesiminin katılım ve desteğini sağlamasındaki gerçeği göz ardı etmemek
gerekir. Kadın-erkek, genç-yetişkin toplumun her
kesiminin bu savaşa katkısı bugün bile hepimize gurur vermektedir. Ancak, katılım yönünden
böylesine gururlandırıcı bir geçmişin mirasçıları
olarak, içinde bulunduğumuz “adam sendecilik”e
varan tavrımızı ne yazık ki açıklamakta zorlanıyoruz.
Bunun sonucunda kendi bireysel dünyamızda
yaşıyor, daha iyiye ve daha güzele ulaşmanın yolunun birliktelikten ve dayanışmadan geçtiğini,
“acıların paylaşıldıkça azaldığı, mutlulukların ise
paylaşıldıkça arttığı” gerçeğini görmezden geliyoruz. Ya da, erişte hazırlayan bir kadının yardımına gelen komşularının katkılarıyla, birkaç gün
sürecek işin birkaç saat içinde bitirilmesindeki
emsalsiz yerel dayanışma örneğimizi unutuyoruz.
Uygar toplumlarda bireylerin büyük bölümü
sendika, vakıf, dernek vb. sivil toplum örgütlerine üyedir.
Bu örgütlerde üzerlerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getirirler. Bu örgütler sayesinde yaşam kalitelerini artırıcı etkinliklerde
bulunurlar. Daha iyi yaşamanın; daha çok, daha
verimli ve daha kaliteli üretmenin yöntemlerini
el birliğiyle gerçekleştirmeye çalışırlar. Oynanan
oyunu uzaktan seyretmek yerine, oyuna dahil
olup birlikte oynarlar. Böylece taşın altına ellerini sokarak daha mutlu bir yaşamın gereklerini
oluşturmaya çalışırlar. Bunu sağlamanın mutluluğunu paylaşırlar. Kendilerinden sonra gelen kuşaklara yol gösterirler.
Vakıf ve Derneğimizin; Ayaş ve köylerine
hizmet vermek, Ayaşlılar arasında dayanışmayı
güçlendirmek, Ayaş ve köylerinin ekonomik ve
26
kültürel gelişimine katkıda bulunarak refah düzeyinin artırılmasını sağlamak gibi amaçlarının
gerçekleştirilmesi ancak ve ancak Ayaşlıların
katkısıyla sağlanabilir. Vakfımıza bağışta bunarak, Derneğimize üye olarak, görüşlerimizi paylaşarak, kendimiz için, Ayaş ve çevresi için bir
farklılık yaratabilmenin yollarını arayalım. Üstelik hiç beklemeden hemen şimdi…Şunu hiçbir
zaman unutmayalım. Tarihte, iyi örgütlenmiş az
sayıdaki insanın, örgütsüz ve yalnızca kalabalık
oluşturan çok sayıdaki insana olan üstünlüğünü
gösteren sayısız örnek vardır. “Bir elin nesi var,
iki elin sesi var.”, “Birlikten güç doğar.” gibi pek
çok atasözü ve özdeyiş de bu sonucu doğrular niteliktedir.
Aşağıdaki güzel öykü Lauren İseley’in bir eserinden alınmıştır. Bu güzel öyküyü öğrendikten
sonraki öğretmenlik dönemimde, girdiğim her
sınıfta ilk dersimin konusu olmasını ve öykünün
kahramanlarının davranışlarının sınıfça değerlendirilmesini hiçbir yıl göz ardı etmedim. İ.D.
Deniz Yıldızı Öyküsü
Bir zamanlar yazılarını yazmak üzere okyanus sahiline giden aydın bir kişi varmış. Çalışmaya
başlamadan önce sahilde bir yürüyüş yaparmış. Bir
gün sahilde yürürken plaja doğru baktığında dans
eder gibi hareketler yapan bir insan silueti görmüş.
Güne dans ederek başlayan biri olabileceğini düşünerek gülümsemiş ve ona yetişebilmek için adımlarını hızlandırmış. Yaklaştıkça bunun bir genç adam
olduğunu ve dans etmediğinin farkına varmış. Genç
adam birkaç adım koşuyor, yerden bir şey alıyor ve
yumuşak bir hareketle okyanusa fırlatıyormuş. Biraz daha yaklaşınca seslenmiş:
- Günaydın. Ne yapıyorsun böyle?
Genç adam durmuş, başını kaldırmış ve yanıt
vermiş:
- Okyanusa deniz yıldızı atıyorum.
- Sanırım şöyle sormalıydım: Okyanusa neden
deniz yıldızı atıyorsun?
- Güneş çoktan yükseldi. Sular çekiliyor. Eğer
onları suya atmazsam ölecekler.
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
- Ama delikanlı, görmüyor musun ki kilometrelerce sahil var ve baştan aşağı deniz yıldızıyla dolu, hiçbir şey fark etmez.
Genç adam kibarca dinlemiş, eğilerek yerden bir deniz yıldızı daha almış ve dalgalanan
denize doğru fırlatmış.
- Bunun için fark etti.
Bu yanıt aydın kişiyi şaşırtmış. Ne söyleyeceğini bilememiş. Geriye dönmüş, yazısının başına
geçmek üzere kulübesine gitmiş. Gün boyunca bir
şeyler yazmaya çalışırken, genç adamın görüntüsü
gözünün önünden gitmemiş. Aklından çıkartmaya çalışsa da bir türlü olmamış. Nihayet akşama
doğru fark etmiş ki, o koca bilim insanı, o büyük
şair, bu gencin davranışının özünü kavrayamamış.
Çünkü, bu gencin yaptığının aslında “evrende bir
gözlemci olmayı ve olup biteni izlemeyi değil,
evrende bir oyuncu olmayı ve bir fark yaratmayı
amaçladığını” kavramış ve utanmış.
O gece sıkıntı içinde yatmış. Sabah olduğunda bir şey yapması gerektiğini bilerek uyanmış.
Yataktan kalkmış giyinmiş, sahile inmiş ve o genci bulmuş. Bütün sabahı onunla okyanusa deniz
yıldızı atarak geçirmiş.
TÜGİAD Mart 1993 Bülteni
Denize deniz yıldızı atanların
yöremizde çoğalması dileğiyle…
Fethiye
Oskar
Otel
Otel
Fethiye
Oskar
Otel
Fethiye Oskar Otel
İSMAİL SEMİZ
İSMAİL SEMİZ
İSMAİL
SEMİZ
İSMAİL
SEMİZ
FethiyeFethiye
Ovacık
Fethiye
Ovacık
Ovacık
Babadağ
Yolu
Babadağ
Yolu
Babadağ
Yolu
üzerinde...
Fethiye
Ovacık
üzerinde...
Babadağ Yolu
üzerinde...
üzerinde...
Fethiye Ovacık
Babadağ Yolu
üzerinde...
Ölüdeniz’e
Ölüdeniz’e
Ölüdeniz’e
Ölüdeniz’e
yakın
yakın yakın
yakın
mesafede...
mesafede...
mesafede...
mesafede...
Ölüdeniz’e
yakın
İrtibat:
Kazım Karabekir
Cad.95/35
Koyunluİskitler
Han No: 95/35
İskitler / ANKARA
İrtibat: Kazım Karabekir Cad.
Koyunlu
Han No:
/ ANKARA
İrtibat: Kazım Karabekir Cad.Tel:
Koyunlu
Han 341
No: 95/35
İskitler
/ ANKARA
Tel: 0312
341 34
51 -15
Gsm:
0312
34 51
- Gsm:
0532
423
970532 423 15 97
Tel: 0312 341 34 51 - Gsm: 0532 423 15 97
mesafede...
1. Gönüllü ve herkese açık üyelik:
Kooperatifler; cinsel, sosyal, ırksal, siyasal ve dinsel ayırımcılık olmaksızın, hizmetlerinden yararlanabilecek ve üyeliğin sorumluluklarını kabule razı olan herkese açık
gönüllü kuruluşlardır.
2. Üyeler tarafından gerçekleştirilen demokratik denetim:
Kooperatifler; piyasa oluşturma ve karar
alma süreçlerine katılan üyelerince denetlenen demokratik kuruluşlardır. Seçilmiş temsilci olarak hizmet eden erkekler ve kadınlar
üyelere karşı sorumludur. Birim kooperatif
kuruluşlarında üyeler eşit oy hakkına sahiptir (her üyeye bir oy hakkı). Diğer düzeydeki
kooperatif kuruluşlarında ise oy hakkı demokratik bir yaklaşımla düzenlenir.
3. Üyelerin ekonomik katılımı:
Üyeler, kooperatiflerinin sermayesine
adil bir şekilde katkıda bulunur ve bunu demokratik olarak yönetirler. Bu sermayenin
en azından bir kısmı genellikle kooperatifin
ortak mülkiyetidir.
Çoğunlukla üyeler, üyeliğin bir koşulu
olarak taahhüt edildiği üzere (var ise) sermaye üzerinden kısıtlı miktarda gelir elde
ederler. Üyeler gelir fazlasını, muhtemelen
"en azından bir kısmı taksim olunamaz kaynaklar" oluşturma yoluyla kooperatiflerini
geliştirme, kooperatifle yapmış oldukları işlemlerle orantılı olarak üyelerine kar sağlama ve üyelerce onaylanan diğer faaliyetlere
destek olma gibi amaçların biri ya da tamamı için ayırırlar.
4. Özerklik ve bağımsızlık:
Kooperatifler özerk, kendi kendine yeten
ve üyelerince yönetilen kuruluşlardır. Kooperatifler, hükümetler dahil olmak üzere diğer
kuruluşlarla bir anlaşmaya girmeleri ya da dış
kaynaklar yoluyla sermayelerini artırmaları
durumunda, bunu kooperatiflerin özerkliğini
sürdürecek ve üyelerinin demokratik yönetimini koruyacak şekilde gerçekleştirirler.
5. Eğitim, öğrenim ve bilgilendirme:
Kooperatifler, üyelerine, seçilmiş temsilcilerine, yöneticilerine ve çalışanlarına
kooperatiflerinin gelişimine etkin bir şekilde
katkıda bulunabilmeleri için eğitim ve öğretim imkanı sağlar. Kooperatifler genel kamuoyunu - özellikle de gençleri ve kamuoyunu
oluşturanları - işbirliğinin şekli ve yararları
konusunda bilgilendirirler.
6. Kooperatifler arasında işbirliği:
Kooperatifler, yerel, ulusal, bölgesel ve
uluslararası oluşumlarla birlikte çalışarak
üyelerine daha etkin bir şekilde hizmet eder
ve kooperatifçilik hareketini güçlendirir.
7. Topluma karşı sorumlu olma:
Kooperatifler, üyelerince onaylanan politikalar aracılığıyla toplumlarının sürdürülebilir kalkınması için çalışırlar.
Not: Yukarıdaki bilgiler internet ortamında temin edilmiştir..
ÖZEL GÜNLERİNİZDE
YANINIZDA
GAZİ MUSTAFA KEMAL BULVARI NO:71 D:12 / MALTEPE
ÇANKAYA / ANKARA
(0312) 229 44 52
Kooperatif bireylerin aklını,
bilgisini, becerisini ve imkanlarını birleştirerek birlikte
üretmenin ve bu üretimi
tüketiciye
doğrudan
ulaştırmanın adıdır.
Ülkemizde kooperatifçilik yeterince
anlatılamamıştır. Örneklemeye girince de
hep kötü örnekler ortaya konularak kamuoyu
olumsuz yönlendirilmiştir.
Kooperatiflerin başarılı olmasında birinci etken; güvenilir, kaliteli, ahlaklı, bilgili,
bu bilgi ve becerisini memleket sevdasıyla
insanına ve toprağına olan sevgisiyle ortaya
koyabilecek yöneticilerdir. İkinci etkense bu
yöneticileri yüreklendirecek halk.. çünkü
sapla samanı karıştırıp doğru yöneticiyi eğri
yöneticiyle aynı kaba koyan her ikisine de
çalan gözüyle bakan halkın birliğinden söz
edilemez. Buradan başarı da çıkmaz. Önce
kaliteli yöneticiye sahip çıkacağız. Sonra
kooperatifimize sahip çıkıp, tıpkı bir denetim kurulu gibi çok yakından takip edeceğiz.
Yeni fikirlerle yönetime destek vereceğiz.
Ayaş ve köylerinde kooperatifi öne çıkarmaya çalışan, bölgesine istihdam ve parasal
kaynaklar yaratacak ciddi hizmetlere verebilen kooperatiflerimiz var. Bunların bazılarını sıralamak istiyorum: Ilıca Köyü, Bayram Köyü, Ortabereket Köyü ve Pınaryaka
Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri… Şu
anda aktif faaliyetleri bulunmayan diğer köy
kooperatiflerinin de ele alınıp aktif hale getirilerek köylerimizde istihdam yaratılması,
üretimin artırılması ve ürünlerin değerinde
pazarlanarak bölge insanımızın zenginleşmesine katkı vermelerini bekliyoruz.
Aktif faaliyet gösteren yukarıda isimlerini verdiğim dört köy kooperatifimiz her
yıl yaklaşık iki milyon lira civarında ciro
yapmaktalar. Bu ciroyu yaparken ihtiyaç
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
duydukları iş gücünü de kendi insanlarına iş
vererek sağlamaktadırlar. Kendi esnafından
alışveriş yaparak ilçe ticaretine katkı vermektedirler. Makine, araç ve gereçlerini kullanacak kişileri kendi köylerinden seçmekte
ve onların Sosyal Güvenlik Kurumu’na kaydını yapmaktadırlar. Kooperatiflerimizde kepçe, traktör, balya makinesi, her türlü ürünün
ekiminin yapılabildiği cinslerde mibzerler,
mısır slaj makineleri ve Orman Bakanlığı’na
orman ağaçlandırmasında kullanılan paletli
mini eksgavatörler mevcuttur.
Kooperatiflerimiz Orman Bakanlığı’nın
uygulamış olduğu ağaçlandırma işinde ciddi
işlere imza atmaktadır. Orman ürünlerinin
tohumlarının toplanmasından tutun, bu tohumların fidanlıklarda ekilip yetiştirilmesi,
yetiştirilen ürünlerin orman dikimi yapılan
sahalara dikilmesi, bu ağaçların çapalanması, sulanmasına kadar her türlü bakanlık işini
yapabilecek insan gücüne, makine ve ekipman gücüne sahiptirler.
Kooperatiflerimizin çok önemsediğim bir
yönü de birlikte çalışabilmeleridir. Ortak iş
yapabilmeleridir. İşi hangisinin aldığının önemi yoktur. Çünkü işi hangi kooperatif alırsa
alsın iş birlikte yapılmakta, işçi gücüyle, makine ekipman gücüyle birbirlerini desteklemekte, kazanç eşit şekilde pay edilmektedir.
Dileğim bu birlikteliğin tüm Ayaş Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerini içine alacak
merkez kooperatifi oluşturulmasıdır. Böyle
bir kuruluş profesyonel yöneticilerle ele alınırsa ve desteklenirse başarıya ulaşılacak ve
bölgemize zenginlik gelecektir.
Önce
kooperatifleşmeye
inanalım,
birlikten
güç
doğ a c a k t ı r.
Saygılarımla…
29
Farklı iklim
ve toprak şartlarına adaptasyon
kabiliyeti
yüksek olan dut,
hem ılıman hem
de sub-tropik iklim şartlarında
yetişebilen bir
meyve türüdür.
Dut’un genetik
kaynaklarındaki geniş çeşitlilik dünyada geniş bir yetişme
alanı bulmasını sağlamıştır
Yetiştiriciliği yapılan ve meyvesinden
yararlanılan dut tip ve çeşitleri genel olarak Morus alba
L. (beyaz dut),
Morus nigra L.
(kara dut) ve
Morus rubra L.
(kırmızı
veya
mor dut) olarak
adlandırılabilir.
İnternette ‘morus alba’ “beyaz dut” için
verilen bilgiler şöyle:
•analjezik (ağrı kesici)
•antihelmintik (parazit önleyici)
•antibakteriyel (mikrop öldürürcü)
•antitussive (öksürük kesici)
•astringent (büzüştürücü, sıkıştırıcı, kan durdurucu)
•diaphoretik (terlemeyi artırırcı)
•diüretik (idrar söktürücü)
•emollient (yumuşatıcı)
•expektorant (balgam söktürücü)
•hipoglisemik (kan şekerini düşürücü)
•hipotansif (tansiyon düşürücü)
•odontaljik (diş ağrısını giderici)
•oftalmik (gözle ilgili)
•pektoral (göğüs ve solunum yolu hastalık32
larını iyileştirici)
•purgatif (müshil)
•sedatif (sakinleştirici)
•tonik (kuvvetlendirici)
•Netteki çeşitli Türkçe sayfalarda ise dutun
yararları ile ilgili bilgiler başlıca şunlar:
•“Beyaz dut yaprakları idrar söktürür, vücutta biriken suyu boşaltır.
•Aç karnına yenen beyaz dut barsak solucanlarını döker.
•Dutun taze yaprakları ile derideki yaralara ve
burundaki kanamalara tampon yapılırsa kanamalar durur.
•Ne şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan
yapıcıdır.
•Sabah aç karnına yenir ve üzerine su içilirse barsakların çalışması temin edilir.
•Beyaz dutun 15-20 gr. yaprağı 3 su bardağı
ile kaynatılırsa iyi bir idrar söktürücü olduğu görülür. Bu terkip aynı zamanda ateş
de düşürür.
•İştah artırır, enerji verir.
•Kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vit. yönünden
zengin.
•Karadut şurubu ya da karadutun yaprak ve
kabuklarının kaynatılması ile elde edilen
sıvı ağız ve boğaz antisepsisinde, diş eti iltihaplarında kullanılır.”
Montfort
Üniversitesi uzmanlarından Gerry Potter:
“Üzüm, dut ve yerfıstığında bulunan
‘resveratrol’ isimli
molokülün pek çok
ürünün bozulmasına
yol açan mantarlara karşı savaştığını biliyorduk ama son yapılan araştırmalarda, bu
maddenin vücutta kanser hücrelerini hedef
alarak onları tahrip eden, kanser karşıtı bir
unsura dönüştüğünü saptadık.” diyor.
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
… Japon araştırmacılar beyaz dut yapraklarının extrelerinde bir seri biyolojik olarak aktif bileşenler saptamışlar. Bu bileşenler, hücre paslanmasını önleyici (antioksidan)
ve ateroskleroz (damar sertleşmesini)’u engelleyici ve damarlarda kolestrolden zengin
plakların oluşumunu baskılayıcı etkiye sahipler.
Japonlar bu etkilerin sevindirici olduğunu ama dut yapraklarının bundan daha fazlasına da sahip olduklarını ileri sürüyorlar.
Yaprakların aynı zamanda yüksek kan şekeri
seviyelerini düşüren bileşiklere sahip olduğunu ileri sürmekteler. Bu bileşikler şekerlerin
bağırsaktan emilimlerini sağlayan enzimleri
baskıladıkları için şekerin kandaki seviyesi
yükselemiyor.
İnternet üzerinden dut yaprağı özütleri ve
dut yaprağı çayları başta şeker hastalığı ve olmak üzere çeşitli hastalıkların tedavisinde ilaç
desteği olarak pazarlanıyor.
Dut yapraklarından yapılan çaylar beden
ve zihin gevşetici, rahatlatıcı olarak kullanılıyor.
Son yıllarda yapraktan elde edilen özütlerin elefantiyazis (fil hastalığı) ve tetanos
tedavisinde de önemli sonuçlar ortaya çıkardığı bildirilmektedir.
2006’da yayınlanan bir çalışmada ise dutun beyin
damarlarındaki tıkanıklıklar sonucu
oluşan sinir tahribatını azalttığı ispatlanmıştır.
Ayrıca yara iyileşmesini ve epitelizasyonu hızlandırdığı, iltihaplamayı
önleyici ve anti histaminik etkilere sahip olduğunu düşündüren
deneyimler
halk arasında da zikredilmektedir.
Dharmanda dutun debilite (zafiyet) durumlarında diğer destekleyicilerle birlikte
besleyici, güçlendirici bir ilaç olarak yaygın
olarak kullanıldığı; kansızlık, baş dönmesi,
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
düşük libido gibi semptomları olan kişiler
tarafından kullanılabileceği; vücut sıvılarını
besleyip üretimini artırdığı; dolayısıyla göz
kuruluğu olan ve gözlerini çok kullanan kişilerin dut suyu içtikleri takdirde görüşün güçlenebileceğinden bahsediyor.
Dharmananda bir sağlık
meşrubatı olarak taze dut suyunun, son yıllarda ticari olarak
üretildiğini ve Çin, Japonya ve
Kore’de çok popüler olduğunu
söylüyor. En ilginci ise orijinal
dut suyunun hiçbir prezervatif
madde (koruyucu) eklemeden,
soğuk depolarda 3 ay, şişelendiği zaman ise oda sıcaklığında 12 ay tazeliğini koruması…
Yani depolama ve nakliyatında bozulma
gibi bir riski yok.
Ancak burada bahsedilen ve nette
reklâmı yapılan dut sularının hepsi “Karadut” suyu.
Karadut, kendine kara ya da kırmızı rengi veren antosiyaninlerden yana çok zengin
olan bir meyve. Antosiyaninlerin en önemli
özellikleri ise çok güçlü antioksidan (hücre
paslanmasını önleyici) bir madde olmaları.
Fakat aynı zamanda kalp-damar hastalıklarına karşı koruma, bağışıklığı güçlendirme,
antiviral aktivite ve stresi azaltma gibi sağlık
etkilerini de içlerinde barındırıyorlar.
Dünyada başta Çin, Japonya, Kore, Amerika, Avrupa ve diğerleri olmak üzere sınırsız
bir karadut suyu pazarı var. Ve internet üzerinden de pazarlaması yapılıyor.
Dut yaprağı ise tamamı ile yenebilirdir ve gayet lezzetlidir. İçinde hiçbir toksik
madde içermediği gibi geniş bir besleyici bileşikler yelpazesine sahiptir.
*Bu besleyici maddeler arasına proteinler (ki bu %25 gibi yüksek bir orandır), şekerler, polifenoller, flavonoidler, steroidler, triterpenler, vitaminler ve mineraller dahildir.
Bu yüzden Hindistan’daki bir grup besin
araştırmacıları, beyaz dut yaprağının iyi bir
gıda kaynağı olabileceğini ileri sürerek bu
yönde çalışmalar yapmışlar. Çalışmalarına
göre, dut yaprağı tozu ile buğday ununun
33
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
¼’lük karışımının, hint mutfağında kahvaltı
ve akşam yemeğinde yaygın olarak tüketilen
“paratha” nın yapımında kullanmayı önermekteler
Yüksek besleyiciliği olan, toksik olmayan
ve ucuz dut yaprakları Hindistan’daki büyük
bir çoğunluğu vejeteryan olan fakir halkın
açlık sorunlarına karşı güçlü bir çıkar yol olarak olarak görülmektedir.
Dut
yapraklarının büyük baş
hayvan besiciliğindeki önemi ise yeni
keşfedilmiştir. Bu
konuya
yönelik
dut araştırmalarına, yalnızca, 2-3
yıl öncesinde başlanmıştır. Hayvan
yemi olarak duta
gösterilen
ilgi,
2002 yılında FAO (Besin ve Tarım Organizasyonu) nun Hayvan Üretimi Merkezi (Animal
Production Service) tarafından bir elektronik
konferans hazırlanmasına yol açtı.
Sindirilebilir besin maddeleri bakımından dut yaprağı bilinen kaba yemlerin çoğundan, mükemmel denilebilecek düzeyde
daha iyi durumdadır. Dut yaprağı süt sığırı
rasyonlarında konsantre yemin bir kısmının
yerine; koyun, keçi ve tavşanlar için ise temel yem olarak; tek mideli (Tavuk, balık ve
domuz gibi) hayvanların rasyonlarına da yem
ham maddesi olarak katılabilir.
Lokal olarak yetiştirilen dut yapraklarının besin değeri tahıllara dayalı olarak hazırlanan konsantre yemlerinkine eşittir. Bu yüzden dut yaprakları bir çok kaba yem karışımı
için ideal bir ham maddedir.
Dut’a dadanan pek bir zararlı yoktur, o
yüzden herhangi bir tarım ilacı kullanılmaz.
Bakımı için kimyasal gübre
vs. de gerektirmez. Dolayısıyla dut, (özellikle bizim bölgemizde) dünyanın en organik
ürünlerinden biridir.
DUTUN SANAYİDE OLASI
KULLANIMLARI
34
1 - Dut yaprağından çayı yapılabilir, ve
diğer bitki çayları gibi pazarlanabilir. (rahatlatır, idrar söktürür, ateş ve şekeri düşürür.)
2 - Dut yapraklı
halk ekmek (Günde
15-20 tane ekmek
tüketen ve yalnızca
bununla beslenen
aileler var. Içinde
yüksek protein ve
vitaminlerle proteinler içeren bir ekmek halkımızın gizli açlık
sorununun çözümünde bir katkı sağlayabilir.)
Ayrıca dut yaprağı Çin’de de, özellikle
sağlıklı besinler kategorisinde, kek bisküvi,
çörek gibi mamullerin içeriğinde kendine yer
bulmuştur.
3 - Hayvan besiciliğinde yem bitkisi olarak yem sanayiinde(Organik süt üreticilerine
organik dut yaprağından yapılan yem);
Aynı şekilde organik tavuk, domuz, tavşan, balık vs. ye dut yaprağı yemi…..
4 - Meyve suyu sanayiinde (Özelikle kara
dut suyu olarak); veya beyaz dut suyu karışık
meyve sularınının içinde ya da çeşitli içeceklerin doğal şekeri olarak kullanılabilir.
5 - Kara dut’un içinde ki boyayıcı maddeler doğal boyası olarak gıda, tekstil ve ilaç
sanayinde kullanılabilir.
6 – Ağaç endüstrisinde
-Suya dayanıklı olması dolayısı ile yat,
tekne, bot yapımında;
-Banyo malzemeleri ve sauna yapımında
-mutfak araç gereçleri yapımında
-Organik bebek ve çocuk mobilyaları ve
oyuncakları yapımında,(organik ürünlerin
her türünün pazar payının son derece süratle geliştiği zengin Kuzey Amerika, Avrupa ve
Japonya gibi ülkelere ihracat mümkün. Normalde oyuncak sektöründe pazar tamamen
Çin'e kaptırılmış durumda, ama yeni bir organik marka yaratılırsa rekabet edebilebilir.)
-Müzik aletleri yapımında kullanılabilir.
7 - Peyzaj mimarisinde Avrupa’da ve
Asya’da çeşitli yerlerde kullanılan güzel bir
ağaçtır.
8 - Yaş meyve olarak tüketim
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
9- Kurutulmuş haliyle tüketim
10-Orcik, pestil, pekmez gibi yaş ve kuru
meyveden elde edilen yan ürünlerin imalatında kullanımı zaten iyi bilinmektedir.
İnternette dutun püre ve kuru dut halinde pazarlanması ile ilgili görüntüler…
11-Ilaç sanayinde,
12-Kozmetik sanayinde (Örn. Kayısı kremi oluyor da dut kremi niye olmasın?.. Veya
saçların ağarmasını geciktiren dutlu şampuanlar?!!!!...)
İnternette, içeriğinde dutun kökünden
elde edilen bileşiklerin yer aldığı cilt ağartıcı kozmetiklerin pazarlaması yapılıyor.
Uzakdoğuda diş ağartıcı preparatların
içinde %1 kadar oranda dut kökü özütü katarak 2005’de bunun patentini almışlar.
13-Alkollü içecekler ve fermente ürünler
imalatında kullanılabilir.
-Dut rakısı,
-Dut şarabı,
-Dut sirkesi,
14-Tatlandırıcı olarak,(şeker yerine)
15-Bebek maması olarak
16-Hazır çorba vs. lerin içine kabuğundan elde edilen maddeler kıvam arttırıcı olarak kullanılabilir.
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
* Duttan kağıt üretimi ve çuval yapımında da yararlanılır.
* Dutun sapları ve sap tozları yemeklik
mantar üretiminde iyi bir ortam kaynağıdır.
*Kore’de bio-etanol üretiminde kullanılmış.
*Ve tabii ki en önemli kullanım alanlarından biri de ipek
böcekçiliğidir.
Sonuç olarak;
Meyvesi, yaprağı, odunu, kabuğu, kökü ile
yüzyıllardır yöremizde, insanından hayvanına, börtü böceğinden kurdu kuşuna, sessiz sedasız hizmet
veren bu kalender, bu kutsal ağacın artık
kıymetinin bilinmesi zamanı gelmiştir.
Ne Tarım Bakanlığımızca, ne Üniversitelerimizce, ne de orman ağacı sayılmadığı
için Orman Bakanlığımızca sahiplenilmemiş
bu öksüz ağaca sahip çıkmamız, atalarımıza
olan borcumuzdur.
Sultan 1. Murad Türbe bahçesindeki
Dut Ağacı 1389 yılında dikilmiş. 2006 itibariyle 617 yaşında.
Bu amaçla ilk etapta bir Organik Dut Üreticileri Birliği; daha sonra da bir Dut Araştırmaları Enstitüsü kurulması için çalışılmalıdır.
35
Yaşamın vazgeçilmezi olan ekmek;
Anadolu’da çok tüketilen, her yörede değişik
hazırlıklarla, değişik biçimlerle sofrada yerini alan önemli yiyeceklerdendir. Anadolu’da
ekmek kutsaldır. Yere düşen ekmek öpülerek
yerden alınır, ayak basılmayacak bir yere konularak, kurdun kuşun yemesi sağlanır.
Geçmişte Ayaş’ta harman zamanı sonbaharda (güzün) imece yoluyla, ekinler orakla
biçilir, düvenle (ekinlerin tanelerini başaklardan çıkarmak için kullanılan kızak biçiminde
araç) sürülürdü. Sonraları döver biçer (makine) kullanılması, işlerin kolaylıkla yapılmasını
sağladı. Evde ve fırınlarda kullanılacak olan,
başaklardan ayrılan buğdaylar (ekin) harman
yerinden çuvallara konularak eve getirilir,
çeşme başında ekinin süzülebilmesi için uygun zaman beklenirdi. Güneşli, açık havada
ekin süzmeye konu komşu ile birlikte gidilir,
yardımlaşmanın en güzel örneği verilirdi. Ak
buğday (böreklik, tarhanalık, nişastalık) ve
ekmeklik (gunduru) sert buğday olmak üzere
iki tür olan buğday, ayrı ayrı çeşmeden akan
suyla kalbur ve çineerle (büyük delikli elek)
süzülürdü. Suyun üzerine gaus (buğday kabukları) ve alta taşlar iner, böylece buğday
(ekin) yıkama işlemi tamamlanırdı. Yıkanan
ekinler palalar (kalın el dokuması yaygı) üzerine serilererek kurutulur, kuruyan ekinler değirmene gönderilmek üzere, ekin çuvallarına
doldurulurdu. Eşek sırtında, ilçede bulunan
su ve motor değirmenine götürülen ekinler,
öğütülür un haline gelen ekin, evlerde bulunan ambarlara (genellikle büyük tahtadan
yapılan kapaklı saklama yeri) ve depolara ekmek yapmak üzere yerleştirilirdi. Suyun bol
olduğu zamanlarda, faaliyet gösteren su değirmenlerinden; Deli gızın değirmeni, Başayaşa giderken Aşşık gariplerin bağın yanında
olan Çelebiağaların değirmen akılda kalanlardan. Değirmenci un öğütmek için para almaz,
öğüttüğü undan yarım (tahılların ölçümünde
kullanılan kap) hesabı, örnek; 5 yarım buğdaydan, 1 ölçek (kile, ölçü kabı) un alırdı.
Unu satarak paraya çevirirdi.
36
1. Ayaş, Ankara Büyükşehir merkez ilçelerindendir.
Harmanda düven süren Ayaş’lı bir hanım. Ayaş’ın
Görsel Tarihi, s. 120
Ayaş’taki fırıncılık çok eskilere dayanır.
Genellikle Ayaş’ta her hane ekmeğini kendi eliyle kendisi yapardı. Ekmek yapmayan
varsıl aileler ve lokanta (aşevi) sahipleri,
ekmeğini fırından alırlardı. Az sayıda olan
fırınlar, odun ateşi ile ısınan kara fırınlardı.
Ayaş’taki fırıncıların hepsi ilçe halkındandı.
Soner GÜLKÖK’ün dedesi Mehmet, Kalburkulak Ali en eski fırıncılardandı. Bunlardan
sonra Kozanoğlu Ali AKALIN, Samanlığın Hacının damadı Hidayet ÇELEBİ, Hafız Nurullah
ALTINOK, Ali EROL (Hafız kel Ali) Nahit KÖKSAL (Hidayet ÇELEBİ ile birlikte çalışırlardı.)
Bunların yanında yetişen Gurrelerin Hasan’ın
oğlu Cemal ERGİN Ayaşımızda fırıncılık yapanlardandı. Ayaş’ta ekmek tüketimi, genellikle ev ekmeği olmasına karşın istenildiğinde
(özellikle cuma pazarı günleri) çarşı ekmeği
de olurdu. Çarşı fırınlarında büyük teknelerde ekşi maya ile yoğrulan ve mayalandırılan
hamur gramajında pazılanarak, tahtadan yapılmış özel yuvalı kasaların içine yerleştirilir,
pişmeye hazır hale getirilirdi. Fırıncı küreği
ile kızgın fırına sürülen hamurlar, yerleri değiştirilerek pişirilir, tahta tezgahlara dizilir,
satışa sunulurdu. Somun diye adlandırılan
ekmeğin satılamayanı, bayatlayanı parçalanarak kurutulup değerlendirilirdi. Ramazanda sade ve yumurtalı pide de pişirilirdi.
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
Ev ekmeği (bazlama) yaz günlerinde 3-4
günde bir, kış günlerinde ise 7-15 günde bir
pişirilirdi. Sıcakta ev ekmeği çabuk çillenir,
(küf) bu nedenle bozulmaya yüz tutan ekmekler küçük parçalara ayrılıp kurutulur,
ekmek aşı yapılırdı. Evlerde ekmek pişirme
yerleri ayrı olurdu. Ekmek evi denilen bu
yerlerde, hamur yoğurma, pişirme, saklama
araç-gereçleri bulunurdu. Bağ evlerinde (kovanlık) alaçık denilen, ekmek pişirme mekanlarında da aynı düzendeydi.
Ev ekmeği, günümüzde birçok evde hala
pişirilmekte veya marketlerde satılmakta
olan ev ekmeği (bazlama) alınmaktadır. Ekmek pişirileceği gün, geceden ılık suyla ıslatılmış ekşi maya ile (bir önceki ekmek yapımında ekmek teknesinden kazınan, maya
mendilinde unra arasında saklanan) ekmek
teknesinde elekten elenmiş un, tuz ve ılık
suyla yumuşakça ekmek hamuru yoğrulur.
Üzeri kalın ekmek bezi ile örtülerek mayalandırmaya bırakılır. Sabahın erken saatinde
yoğrularak, kuşluk vakti gelen (mayalanan)
hamur, pişirilmeye hazırdır.
Çineer, kalbur, inceelek, Ayaş Kültür Evi
Çeşitli büyüklüklerde ahşap hamur ve tereyağ
tekneleri. Ayaş Kültür Evi
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
EV EKMEĞİ (BAZLAMA) YAPIMINDA KULLANILAN ARAÇ-GEREÇLER:
Elek: Taneli veya un gibi toz durumunda
olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak
veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş,
gözenekli tel, kıl, bez vb. ile yapılan araç.
Hamur Teknesi: Yekpare bir kütükten
oyulmuş veya birkaç tahtadan yapılmış uzunca ve kenarları yayvan kab.
Ekmek mendili: Çift kat dikilmiş pamuklu kare bohça. (Ateş üzerinde ısıtılarak tazelenmiş gevretilmiş (sinirsek) ekmek, mendil
arasında saklanırdı.)
Ekmek bezi: Ekmek teknesinin üstünü
örtecek kalınlıkta pamuklu kalın örtü.
Maya mendili: Pamuklu kumaştan dikilmiş küçük kare bohça.
İtee: Ekmek hamurunun pazılarının konduğu yaygı. (itee; geçmişte balmumu eritilip, yaklaşık 90x120 cm ebadında bezin
üzerine sürülerek elde edilen muşamba görünümlü yaygı.)
Silecek: Eskiyen tiftik çorapların konçundan hazırlanan, ekmek pişirirken saçta
biriken unları silmek için kullanılan parça.
Pala: Genelde beyaz kalın, yün veya pamuk ipliğinden dokunan kaba dokuma yaygı.
(Üzerine pişmiş sıcak ekmekler konur.)
Demir sac: Soğuk veya sıcakta haddelenmiş demir-çelik ürünüyle yapılmış, ortası
bombeli yuvarlak araç. (Bu sacla küllenerek
ekmek pişirilir. Çamur haline getirilen ocak
külü sacın iç kısmına sıvanarak kalınlaşması
sağlanır. Böylece ekmek pişerken, saca yapışmaz ve yanmaz.)
Toprak sac: Özlü çömlekçi toprağı ile yapılmış, fırınlanmış düz kenarları olan yuvarlak araç. (İlçede genellikle toprak sac kullanılır. Geçmişte testi ocaklarında (karhane)
toprak sac da yapılırdı.)
Esiran (sıyıran): Hamur teknesini kazımak ve hamur kesmek (pazıları yapmak) için
kullanılan ucu keskin demir araç.
Bisleğeç: Sac üzerinde pişen ekmek ve
gözlemeyi çevirmede kullanılan yaklaşık 5060 cm boyunda olan demir araç.
37
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
Yaslağaç: Üzerinde pazıların elle yassıtıldığı, ekmek büyüklüğünde tahtadan yapılan, saplı yuvarlak araç.
Ev ekmeği unu: Kepeklerinden ayrılmamış tam buğday unu.
Tuz: Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri
korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu madde.
Ekmek evi: Aşene, tandır evi, tandır
odası da denir. Yiyeceklerin hazırlandığı,
ocak ve tandırın bulunduğu yer.
Bisleğeç. Ankaram s. 224
Ev ekmeği (bazlama) pişirme Ayaş’ın Görsel Tarihi s. 36
Un eleyen Ayaşlı kadın. Ayaş’ın Görsel Tarihi s. 38
Soğuyan ev ekmeklerinin toplanması (ekmek
teknesine yerleştirilmek üzere)
Yaslağaç
Esiran
38
Ekmek pişirmek üzere, sabah ezanı kalkan Ayaş’lı kadın, başında yemenisi, üzerine
giydiği don ve işliğiyle (kolları uzun, yakasız
bluz) ekmek evini hazırlar. Ekmek hamurunu yoğurur, hamur mayalanırken tandırı hazırlar. Yere çukur kazılarak yapılmış bir tür
fırın olan tandırın temizlenen içine gazel ve
tezek koyar, ateşler. Hava deliğinin (Külle)
açık kalmasına dikkat eder. Ayaş’lı kız anaları, kızlarına iş bellemeleri için "el adamı
tandırdan guyar, külleden sesini alır." diyerek uyarılarda bulunur.
Gelen (mayalanan) hamur, göz kararı esiran yardımıyla tekneden alınarak, un yardımıyla pazılanır, sırayla itee üzerine yerleştirilir. El
mayasını alana kadar beklenir, bu arada tandıra kapatılan toprak sacta kızmış olur. Teknede
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
kalan hamur parçaları esiranla kazınır, el kadar çıkan hamur, un arasında maya mendiline
konarak, sonraki ekmekte kullanılmak üzere
saklanır. (Ailenin son çocuğuna tekne kazıntısı
denir.) El mayasını alan, ilk önce yapılan pazı,
yaslağaç üzerinde elle yassıltılarak, kızgın saca
salınır. Kabararak pişen yüzü parmak uçlarıyla
veya bisleğeç yardımıyla çevrilir, diğer yüzüde
pişirilir. Pişen ekmekler pala üzerine atılır, soğuyunca pala üzerinde sırayla dizilerek, üzeri
örtülür. Böylece ikindi vaktine kadar kalan ekmekler, toplanarak tekneye yerleştirilir, üzeri
örtülür. Tavanda hazır olan askılıklara teknenin
saplarından asılır. (Börtü, böcekten korumak
için) Tandır başı genç kızların beğenilme yeridir. "Tandır başında al kırmızı oldun, dünür mü
gelecek denir."
Genellikle ekmeğin arkasından, bırakılan ekmeklik hamur pazılarından, hemen tüketilmek üzere ebeleme yapılır. Pazılar elle
sündürülerek ince açılır. Sacda iki yüzü de
pişirilir. Pide görünümündedir. Üzerine sarıyağ (tereyağ) sürülerek yenir. "Analar çocuklarını, ebeleme yağladım yinmi diye oyundan
çağırırlar."
Ayrıca çocuklar için, ekmek arkasında
(ekmek piştikten sonra) delikli ekmek yapılır. Delikli ekmek pazısı daha küçük tutulur.
Yaslağaçta açılır. Ortası esiranla artı şeklinde
kesilir. Köşeler (uçlar) geri çevrilerek ortada
delik oluşturulur. Sacda pişirilir. Özel olarak
yapılan delikli ekmek çocuklara verilen sevginin, değerin göstergesidir.
Ekmek arkasına, gıymalı ekmek de yapılabilir. Kıyma, soğanla yağda kavrulur, yumurta kırılır. Tuz, karabiber, kırmızıbiber ve
güveyçiceği (mercan köşk) katılarak harç hazırlanır. Yaslağaçta açılan ekmek hamurunun
ortasına bir avuç hazırlanan harç konur, çevresindeki hamur toplanarak tekrar yaslağaçda açılır, sacta pişirilir. Hazırlanan bu harç
çarşı fırınlarında da pişirilebilir. Hafta sonlarında tüketilen bu kapalı pideye de "gıymalı
ekmek" denir.
Ekmek pişen evden koku etrafa buram
buram dağılır. Kimin evinde ekmek piştiği
belli olur. Komşulara taze ekmek verilir, ekmek üstüne (pişirilirken) gelen konu komşuyla, ekmek sıcakken üzerine tereyağ sürülür,
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
parmakla ekmek yüzeyinde delikler (yuvalar) açılır, tandır başında tüketilir. "Geçmişte başa çıkamayacağını anlayan kadın, bereketli olsun diye gelen komşulara, bütünü
bölme yarıma elleme, ille de ekmek al diye
incelikle düşüncesini belirtirmiş."
Ayaş’ta ekmek üzerine çeşitli besinler
sürülerek yenilebilir. Örneğin; sarımsak sürülmüş ekmek, kiman (çemen) çalınmış ekmek, torba yoğurdu çalınmış (sürülmüş) ekmek, tereyağ çalınmış ve üzerine bal, reçel,
pekmez sürülmüş veya toz şeker ekilmiş ekmek çok tüketilen ve sevilen besinlerdir.
Ayaş’ın bazı köylerinde, ekmek olarak
şebit tüketilir. Mayasız olarak yoğrulan hamur, ceviz büyüklüğünde pazılara ayrılır,
tabla üzerinde ince açılır, sac üzerinde bisleğeç ile çevrilerek pişirilir. Yenileceği zaman
elle su serpilip, nemlendirilerek tüketilir.
EKMEKTEN YAPILAN BAZI YİYECEKLER:
EKMEK AŞI: Bayatlamış, kurumuş ekmekler bölünerek parçalanır. Doğranmış soğan
pembeleştirilir. Domates, yeşil biber ve kıyma kavrulur. Tuz ve su katılarak hazırlanan
bu çorba ekmeklerin üzerine dökülür. Sarımsaklı yoğurtla servis yapılır.
EKMEK BALIĞI: Bayatlamış ekmek dilimlenir. Yumurta, un ve su ile bulamaç hazırlanır. Ekmekler bu karşıma bulanıp, yağda
kızartılır.
EKMEK GARIŞTIRMASI: Ev ekmeği ufak
ufak doğranır. Tereyağda kavrulur. Üzerine
yumurta kırılarak karıştırılır.
DUT DİBİ SİĞERİ: Evde yapılan ekmek
üzerine tuz, karabiber, kırmızıbiber konur ve
sarımsak sürülmek suretiyle yedirilir. Üzerine küçük küçük domates doğranır. İstenirse
güvey çiçeği serpilir.
KİMAN TİRİDİ: Soğan yağda pembeleştirilir. Domates, biber, kıyma, bir kaşık un,
bir kaşık kiman (çemen) katılarak kavrulur.
Tuz ekilir, su ilavesiyle çorba hazırlanır. Kurumuş, bayatlamış ekmekler parçalara bölünür. Pişirilen çorba ekmeklerin üzerine dökülerek servis yapılır.
"Ayaş’a gelen yabancı damadın, Ayaş’lı
hanımların ekmekten bile yemek yaptıkları39
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
nı, kolaylıkla ev- bark sahibi olunduğunu
söylemesi, Ayaş’lı hanımların becerikliliğinin
ve tutumluluğunun göstergesidir denilebilir."
Yoktan var etmesini bilen Anadolu kadını,
aile bireylerinin beslenmesine her durumda
özen gösterir.
Dut dibi siğeri
Kitle iletişim araçlarının olmadığı dönemlerde, ilçede kadınlar arasında mani
sallama geleneği vardı. Nameli karşılıklı
atışmalar yapılırdı. Her manide kişiye özgü
bilgiler sunulurdu. Ekin ve Ekmekle ilgili söylenen bazı manilerden örnekler şunlardır:
Maniyi baştan söyle
Karşıda gül harmanı
Kalemi kaştan söyle
Yok dizimin dermanı
Eğer karnın aç ise
Allahım hep bize mi
Ekmekten aştan söyle
Ayrılığın fermanı
-
-
Maniyi ayırayım
Ekin ektim ot bitti
Sözünü kayırayım
Dibinde bülbül öttü
Eğer karnın aç ise
Ötme bülbülüm ötme
Karnını doyurayım
Derdim bana yetti
-
-
Ekin ektim düzlere
Ekine kiraz derler
Diken oldum gözlere
Güzele beyaz derler
İşte ben gider oldum
Her kime derdim yansam
Ayaş kalsın sizlere
Yana yana gez derler
-
-
Karşıda gök ekin
Ekin ektim çöllere
Aldırdım elimdekin
Biçtirmedim ellere
Hep soran benzim sorar
Öyle bir yar sevdim ki
Sormazlar kalbimdekin
Sevdirmedim ellere
Derneğimizin mail adresi değişmiştir.
Yeni adresimiz
[email protected]
Kiman çalınmış ekmek
SOYDAN
DÖŞEME
Her türlü kanepe koltuk
imalatı ve tamiratı yapılır. Eski
Yeni klasör oluşturmak üzere mesajlarınızı
bu adrese bekliyoruz...
OYA OPTİK
FENNİ GÖZLÜK
mobilyalarınızın renk değişimi
ve cilası itina ile yapılır.
Ahmet SOYDAN
Vahdettin AYYILDIZ
Taştop Sok. No: 32/1
Siteler / ANKARA
Tel: 0312 348 75 21
Cep: 0532 569 13 95
Talatpaşa Bulvarı No: 163 / A
Cebeci / ANKARA
Tel: 0312 319 78 30
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
İLÇEDE EKMEKLE İLGİLİ SÖYLENEN
SÖZLER:
*Ak gün gör, ak ekmek ye.
*Ekmeğini taştan çıkarmak.
*Ekmek elden, su gölden.
*Kuru ekmeğe muhtaç olmak.
*Ekmeğini kazanmak.
*Ekmezsiz öğün olmaz.
*Ekmeğine yağ sürmek.
*Ekmezsiz sofra kurulmaz.
*Ekmeğine katık etmek.
Ekmek evinde gözleme pişiren Ayaş’lı kadınlar
KAYNAK KİŞİLER:
*Hüseyin Vahti ERTAN, emekli posta memuru, 1922 doğumlu
*Züriye KABAKCI, ev hanımı, 1926 doğumlu
*Makbule DOĞRUOL, ev hanımı, 1927 doğumlu
*Ervahi MAVİBULUT, emekli öğretmen, 1939
doğumlu
*Firdevs ÖZLÜ, ev hanımı, 1947 doğumlu
KAYNAKLAR:
Ayaş’ın Görsel Tarihi, Özkan Matbaacılık, Ankara 1999.
Dictionnaire Larousse, Ansiklopedik sözlük,
Milliyet Yayınları, 1993.
Doğruol, Hatice, "Ayaş (Merkez ilçe) Geleneksel Halk Mutfağı ve Yemekleri Üzerine
Bir Deneme", Türk Mutfak Kültürü Üzerine
Araştırmalar No: 17, Volkan Matbaacılık,
Ankara 1996, s. 5-47.
Doğruol, Hatice, "Ayaş Mutfak Etnoğrafyasında Dokuma ve Örgü Eşyaların Yeri Üzerine
Bir Deneme", Türk Mutfak Kültürü Üzerine
Araştırmalar Cilt 15, Birlik Matbaası, Ankara 2008, s. 15-22.
Erdoğdu, Şeref, "Ankaram" Kültür Bakanlığı
Yayınları, Moro Yayıncılık, Ankara 1999.
KARAKAYA
ALIŞ VERİŞ MERKEZİ
ŞİMDİ
AKTİF NOKTA İLE HİZMETİNİZDE
- Fatura Ödeme
- GSM / TL Yükleme
- EGO Ulaşım Kartı Dolumu
- Şehirlerarası Otobüs Bileti
- Doğalgaz Satışı
- Sigorta Başvurusu
Ramazanda pide yapan fırın Ayaş’ın Görsel Tarihi s. 36
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
Ali İhsan ATAOL
Yeniyol No:5 Ayaş / ANKARA
Tel: 0312 712 10 85
41
ALO AKÜ YOL YARDIM: 0312 700 0 007
0549 539 06 06 - 0549 300 02 58
e-mail: [email protected]
ADRES: İVEDİK ORG. SANAYİ 323 CD 1492 SK. NO: 13/10
REMAS İŞ MERKEZİ YENİMAHALLE / ANKARA
TEL: 0312 700 02 58 - FAX: 0312 268 37 05
ADRES: SİNCAN SANAYİ SİTESİ 224 CD. 217 SK. NO: 12
SİNCAN / ANKARA
TEL: 0312 269 34 35 - FAX: 0312 268 37 05
78 yaşındaki Fatma Kurnaz AYAŞLI KADINLAR DERNEĞİ tarafından 2015 YILI AYAŞ’ın İŞ
KADINI Seçildi. 45 yıldan bu yana Ayaş’ta Gazete Bayiliği yapıyor.
Yeşil Ayaş Dergisi olarak, Fatma KURNAZ’ı
tebrik ediyor, sağlıklı ömür diliyoruz.
FATMA KURNAZ (Fatma Teyze) Ayaş’ın
45 yıllık tek gazete bayisi.
Kendi kaleminden hayat hikâyesini yayınlıyoruz.
HAYAT HİKAYESİ
1937 Yılında Ayaş Gökçebağ Köyünde
doğdum. 5 yaşımdayken annemle babam ayrıldı. Ben annemle kalıyordum. Bazen de babama giderdim. 7 yaşıma geldiğimde annem
Ayaş’tan birisi ile evlendi ve beni teyzem yanına aldı- göndermedi. Onun da eşi askerde
öldüğü ve çocuğu olmadığı için beni evladı
belledi. Ayaş’ta ilkokula yazdırdı. Halit hocamız vardı- annem ona: hocam bu köyden
geldi, sana emanet dedi. Hocam beni çok severdi. Üçüncü sınıfa kadar Ayaş’ta okudum.
4 ve 5’i de köyde okudum. O zaman 5’ten
sonra okumak yoktu. Sonradan ortaokul lise
çıktı.
Annemi özleyince teyzemle beraber
Ayaş’a gelir bir iki hafta durur sonra yine
köye dönerdik. Öyle öyle 15 yaşıma gelmişim. Teyzem bana bir gün dedi ki: yeğenim
sana bir şey diyeceğim, beni kırmazsın diye
umuyorum: Seni Ali’ye vereceğim. Onun da
annesi vefat etmiş. Beypazarı’nda çalışmıştı. Hiç bilmezdim kimdi, nişanlanana kadar
da bilmedim. Teyzem dedi ki: sen yine evimizde duracaksın; Ali buraya gelecek dedi.
Teyzemle 8 sene bir arada durduk. Sonra
teyzem vefat etti. Eşim yazın Beypazarı’nda
çalışırdı, kışın köyde kalırdık. Orada hastalanmış, köye geldi. O zamanlar araba neyin
yoktu. At ve eşek vardı. Doktora da gidemezdik. Sarılık hastalığına tutulmuş.
Bir gün annemle babalığım köye geldiler,
bizde bir hafta kaldılar. Nur içinde yatsın baYEŞİL AYAŞ DERGİSİ
balığım, kızım siz burada duramazsınız, sizi
Ayaş’a götürelim, orada doktor yanımızda;
annenle konuştuk size yanımızda ev tuttuk
sizi götüreceğiz dedi. Böylece AYAŞ’A geldik.
Bir gün Ayaş Belediye Başkanına gittim.
O zaman belediye başkanı Şükrü Özyörük
idi. Allah ondan razı olsun, saygım sonsuz.
Bize bir tane büfe yaptırıverdi; 10-15 sene
çalıştık. Eşim 47 yaşında vefat etti. Üç tane
çocuğum vardı: Halil 10, Şeref 7 ve Müşerref 5 yaşındayken babasız kaldılar. Bir hafta
büfe kapalı kaldı. Bir gün komşumuz Hamdi Amcamız vardı, bize geldi. Bana dedi ki;
kızım ölüm Allah’ın emri bu üç çocuğa sen
hem anne hem baba olacaksın. Ben birkaç
ay büfeye bakıvereyim - toparlan dedi. Allah razı olsun 2 ay bakıverdi. Gene bir gün
geldi: Fatma kızım yarın sen de gel – ben akşama kadar senle dururum dedi. Ben çarşıyı
hiç bilmezdim- korktum gitmem dedim. Kızım gideceksin bu üç çocuğa sen bakacaksın
dedi. Erken bize geldi; Fatma haydi gidelim
dedi: utana sıkıla gittim. Bir şey bilmezdim.
Benimle durdu, Allah razı olsun 1 ay beraber
çalıştık. Mecburen alıştım. Halil yanımda dururdu- Şeref kapının önünde ayakkabı boyar,
akşam birlikte eve gelirdik.
Babalığım benim eşimden 6 ay evvel
vefat etmişti. Annem bizi yanına aldı. Aynı
evde kalırdık. Annem nur içinde yatsın, çocuklara bakar ben çalışırdım. Ankara’yı neyi
hiç bilmezdim. Annemler üç kardeşler. Teyzemin oğlu bir gün geldi; dükkânda hiç bir
şey kalmamış, benim tanıdığım toptancı var
oraya birlikte gidelim dedi. İkimiz gittik. Onlarda da hep çocuk çeşitleri varmış. Onlara
dedi ki: bununla biz teyze çocuklarıyız. İlkin
Allah’a sonra size emanet dedi. Sağ olsunlar:
o bizim dünya ahret kardeşimiz dediler.
Her hafta Ankara’ya artan gazeteleri götürüyordum. Et Balıkta inip bir taksiye gazeteleri koyar bayie bırakır yürüyerek Saman
Pazarı’na giderdim. Toptancıdan alacaklarımı seçince karşıdaki taksi durağından taksi
43
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
çağırır, aldıklarımı taksiye koyar: Bu bizim
ablamız, bunu AYAŞ Garajına götür- otobüsün bagajına aldıklarını yerleştir gel bizden
taksi paranı al, abladan sakın alma derlerdi.
Bir ay kadar sonra toptancının yanında
kapaklı bir şişe gördüm. Bu nedir dediğimde:
bu ayran şişesi dediler. 15 tane şişe aldım:
ayran yapıp satmaya başladım. 20 sene ayran sattım. 15 sene oldu bırakalı. Hala sorarlar senin ayranından yok mu diye. Annem de
yapar ama seninki bir başkaydı, senin ayranın tadını bulamıyoruz derler.
Muhtar Berber Ali dükkâna gelince hala
sorar; senin ayrandan yok mu, hiçbir yerde yok onun tadı gibisi yok derler. Ben de o
günler geçti derim, çok kişi sorar. O ayranı
unutamadılar.
Dükkâna gelen müşteriler "Ebe senden
geçmiş artık, biraz istirahat et" derler. Bazıları gelir "Ebe sen çarşının gülüsün sakın
çıkma" derler. Kendi çocuklarım da söylerler-yeter bırak diye.
Bazı müşteriler oğlum Şeref’e "annene
10 lira veriyoruz- o bize 20 lira üstü veriyor"
derler.
Ama ben buraya 45 senemi vermişim. İşimi çok seviyorum. Cumartesi Pazar bayram
hiç bilmem. Sabah 7 de gelirim akşam 8 de
kapatırım."Burada sıkılmaz mısın ?"diye sorarlar. Sıkılmak nasıl olur, akşamın olduğunu
bilmem derim. Akşama kadar 50-60 kişi halimi hatırımı sorar. Allah hepsinden razı olsun.
Ben işimden memnunum. Sıkılmayı neyi hiç
bilmem. Polisler, jandarmalar, komutanlar
gelince hepsi de nasılsın Ebe demeden gitmezler. Ben bunlardan memnun oluyorum.
Allah hepsinden de razı olsun. Allah hep iyi
müşterilerle karşılaştırıyor.
Yalnız 15 bin lira borcum var. Dükkânda
da 5-6 bin liralık mal var. Şeref dedi ki anne
40 milyona kadar borç olabilir- kırkı geçince
bırakacaksın dedi. 40’a daha çok var.
Allah bana 3 Hasan 1 Hüseyin verdi. Hasan Uğur, Hüseyin Uğur, Hasan Atar, Hasan
Tapucu ki Allah onları bana Hızır gibi yetiştirdi: bir dediğimi iki etmezler. Bir de Pele’miz
var. Allah onlardan razı olsun, keselerinden
paraları eksilmesin, canlarına sağlık versin.
Pele’yi gönderirim Hasan Hüseyin’e: bin
getir beş yüz getir derim- onlarda verirler,
Pele getirir.
Bir zamanlar büfemize araba çarptı, bir
de yangın çıktı. Çakmak doldururdum- tüp
patladı, yangın çıktı. Her şey yandı. Allah
komşularımızdan razı olsun. En iyisini yaptırdılar. Nuri dedemiz vardı. En ilkin o geldi.
Kızım şu dalım ağrırsa şu dalımdasın derdi.
Yardım ettiler bir haftada en iyisini yaptılar.
Nuri Mavioğlu dedemiz önder oldu. Komşularımızdan Necati Parlak, Hayatı Parlak,
Enes Uğur hepsi imdadıma yetiştiler. Nuri
Mavioğlu dedem, Enes Uğur merhum oldular.
Öbür dünyaları cennet olsun.
Senelerdir damadımın ve gelinimin yanında dururum. Hangi gelin kaynanası ile 22
senedir oturur? Biz bunu başardık. Gelinimden de damadımdan da çocuklarından da
memnunum. Elimi sıcak sudan soğuk suya
sokturmazlar. Yemeğimi önüme getirirler,
çamaşırımı yıkarlar.
Allah razı olsun; onların çocukları da onlara bakar inşallah.
Hırdavat-İnşaat
malzemeleriyle
hizmetinizdedir...
44
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
Lift
ASANSÖR SANAYÝ VE TÝCARET
Raif BAÞKARAAÐAÇ - Hakan BAÞKARAAÐAÇ
HER TÝP VE KAPASÝTEDE
MÝKROPROSESÖR TEKNÝKLÝ - ÝSTENÝLEN HIZDA KADEMESÝZ
HÝDROLÝK SÝSTEMLÝ - TAM OTOMATÝK - YARI OTOMATÝK
ÝNSAN - HASTA - YÜK ASANSÖRLERÝ
Montaj - Ýmalat - Bakým - Ýthalat - Malzeme ve Taahhüt
Merkez: Hasemek Sanayi Sitesi 1469 Sk. No: 33 ÝVOGSAN - ANKARA
Tel: 0 312 394 1 394 - Fax: 0 312 394 10 50
Fabrika: 1201 Sk. No: 91 Ostim - ANKARA / e-mail: [email protected]
DÜĞÜN - DOĞUM - VEFAT
HABERLERİ
Aktaş ailesinin torunları Pelin ile Eşi Ergün
Kuşçu’nun 16.09.2014
tarihinde bir oğulları
oldu. Ömer Ali adı verilen yavrumuza uzun
ömürler dileriz.
Kuşçu ailesi Ömer Ali
ve ilk çocukları Ela ile
birlikte.
Aktaş ailesinin torunları Sinan Can Çelik ile Eşi Perihan’ın
24.09.2014 tarihinde
bir kızları oldu. Eylül
Mina adı verilen yavrumuza uzun ömürler
dileriz.
Aktaş ailesinin torunları Asena Nesli ile
Eşi Gökhan Çelik’in
22.04.2015 tarihinde
bir kızları oldu. Zeynep Hûma adı verilen yavrumuza uzun
ömürler dileriz.
4.10.2014 tarihinde
hemşehrimiz Yalçın
Güner’in Torunu dünyaya gelmiştir. Uygar
Yavuz adı verilen yavruya sağlıklı ömür diliyor. Anne ve babayı
tebrik ediyoruz.
Aynur-Ali
Ergür’ün
oğlu Burak, Gönül-Nurettin Karakoca’nın
kızı Sevilay ile evlenmiştir. Ergür ve Karakoca ailelerini tebrik
eder, gençlere ömür
boyu mutluluklar dileriz.
Ayşe-Sezai Tekgündüz’ün
oğlu Volkan, Gültenİsmail Sökelen’in kızı
Çiğdem ile evlenmiştir. Tekgündüz ve Sökelen ailelerini tebrik
eder, gençlere ömür
boyu mutluluklar dileriz.
KAYIPLARIMIZIN ARDINDAN
Her vefat, mutlaka bir kayıptır ve acılar içerir.
Bütün merhumlara Allah’tan rahmet diliyoruz.
İletişim için: [email protected] veya ayas.
[email protected]
Bilindiği gibi, vefat haberlerinden bize ulaşan /
haberdar olabildiklerimize dergimizde yer veriyoruz.
Gönlümüz vefat eden bütün hemşerilerimizi yayımlamaktan yana. Ancak, vefat edenlerin yakınları ile
sağlıklı iletişim kurulamadığı için bize ulaşabilenlere
ve de mümkünse resimli olarak yer veriyoruz.Okurlarımızdan bu konuda yardım bekliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Ayaş Vakfı, Ayaş Derneği ve
Ayaşlılar olarak, çevresine ve Ayaş’a hizmet etmiş bazı
değerli hemşerilerimizi kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.
46
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
Ahmet ÇOLAKOĞLU
İlçemizin yetiştirdiği bir
değeri Ahmet Çolakoğlu’nu
kaybettik. Ayaşlı hemşerilerimizin Ankara’daki hukuksal
sorunları için başvurduğunda,
hiç geri çevirmez mutlaka
elinden geldiğince yardımcı
olurdu. Emeklilikten sonra,
Ayaş’a yerleşmiş ve gücü yettiğince de yine Ayaşlıya yardımcı olmaya çalışmış,
gençlere örnek davranışlarını sürdürmüştür.
ile birlikte çalışmışlardır. Bir süredir yatağa bağlı olarak yaşamını sürdüren hemşerimiz de aramızdan sessizce ayrıldı.
Kendisine Allah’tan rahmet geride kalanları ve
sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Hüseyin Vahdi ERTAN
Hobi olarak da tarımla uğraşan, Ayaş’ta örnek bir
meyve bahçesi kurdu.
Ayaş ve Ayaşlı için uzun yıllar Ayaş Derneği ve
Ayaş Vakfında hizmet etti. Kendisi; ilerlemiş yaşına
rağmen “Ayaş ve Ayaşlı için ne yapabiliriz?” düşüncesi
ile 2007’de kurulan Ayaş Derneği’ne de üye olmuş ve
katkılarını esirgememiştir. 2011 Yılında artık aramıza
katılamıyacak durumda olması nedeniyle, evinde bir
söyleşi yapmış ve Yeşil Ayaş dergimizde (Mayıs 2011)
kendisini tanıtmıştık.
Örnek insan Ahmet Çolakoğlu’na Allah’tan rahmet, geride kalanları ve sevenlerine sabır ve başsağlığı
diliyoruz.
Ayaklı kütüphane, derleyici, yazar, şair olarak
tanıdığımız Hüseyin Vahdi Ertan’a Alllah’tan rahmet,
ailesi ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Çağatay KÖKSALOĞLU
Rıza GÜR
Gencecik yaşına çok şeyler sığdırmaya çalışan Çağatay
kardeşimiz, ortak kurduğu işletmesinde sanayiye katkı vermeye çalışıyordu. Babası Salim
Köksaloğlu’nu 3 yıl önce ve ardından da geçtiğimiz yıl annesini kaybetmişti.
İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığına kadar yükselmiş olan hemşerimiz Rıza Gür, çeşitli ilçelerde kaymakamlık ve ardından da
değişik illerde Valilik yaptıktan
sonra İçişleri Bakanlığı merkez
teşkilatında çeşitli görevlerde
de bulunmuştu.
Çağırılıp, arandığında Ayaş ve Ayaşlı ile ilgili sorunlar için koşarak yardım eden kardeşimiz, Karadere
Bağlarındaki bahçesine önem verir ve hafta sonlarında
gelmeyi ihmal etmezdi.
Rıza Gür’e Alllah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
İyilik ve yardımsever Çağatay Köksaloğlu’na
Allah’tan rahmet, geride kalanları ve sevenlerine sabır
ve başsağlığı diliyoruz.
Satılmış ÇAKILLI
Halk arasında Koreli olarak
bilinen birkaç hemşerimizdendi. Askerliğini yaparken, Kore
Savaşlarına katılıp gazi olarak
dönen hemşerilerimizden birisi
ve belki de, bizim bildiğimiz son
örneklerindendi. Askerlik dönüşü uzun yıllar bakkaliye işlettikten sonra Ankara’ya taşınmıştı.
Kendisine Allah’tan rahmet, geride kalanları ve
sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Hüseyin Cahit TUNCER
Vefakar bir başka Ayaş sevdalısı hemşerimiz Cahit
Tuncer, emeklilik sonrası, Vakfımızda Dergi çıkartma
sorumluluğu üstlenmiş bir dönem Hüseyin Vahdi Ertan
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ
Devrim SAĞIROĞLU
Nuzhet
Sarıkaya’ların
(rahmetli) damadı, Gazeteci,
Spor yazarı Devrim Sağıroğlu’nu
kaybettik. Ayaş sevdalısı eniştemiz, Vakıf ve Derneğimiz için
yanımızdaydı.
Yardımsever Devrim Sağıroğlu’na Allah’tan rahmet,
geride kalanları ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Noyan BULUT
Ayaş Çanıllı beldesi eşrafından İlhami Bulut’un oğlu Noyan Bulut Diyarbakır’da vatani
görevini yaparken rahatsızlanarak şehit olmuştur. Evladımıza
allah’tan rahmet kederli ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Cennet mekanı olsun Çanıllı beldemizin başısağolsun.
47
AYAŞ VE ÇEVRESİNİN FİKİR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİDİR
Mustafa DENİZ
1960-22.08.2014
Ali TUT
15.10.1951-03.03.2015
Suat YEŞİLYURT
14.03.1973-26.12.2013
Ataullah TUNA
Vasfiye BAYKAL
26.06.1932-18.12.2014
Zuhal Ayşe AK
1955-2015
Süleyman AKBAŞ
10.08.1955-08.04.2015
Rukiye KARAGÖZ
Sadakat GÜRGEN
1940-2015
Ayrıca hemşehrilerimizden, Ulukadın DEMİRBAŞ, Hayati ÖZYÖN ve Adil DEMİRHAN vefat etmiştir.
Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır dileriz.
48
YEŞİL AYAŞ DERGİSİ

Benzer belgeler

yesil - Ayaş Vakfı

yesil - Ayaş Vakfı 7. Sayı ile birlikteyiz. Birlikteliğimizin devamı dileğiyle… Ayaş ve Çevresinin Fikir, Sanat ve Edebiyat Dergisidir. Sahibi ANKARA İLİ AYAŞ İLÇESİ KÜLTÜR KALKINMA VE YARDIMLAŞMA VAKFI adına Başkan ...

Detaylı

2.Bölüm

2.Bölüm TKY Kalite sürecinde okulumuz 2010-2011 eğitim öğretim yılında Ankara’daki okullar arasında ilk 15’e girmiş ve kalite teşvik ödülü almış olup, geçtiğimiz yıl ise yine

Detaylı