Dişhekimi 49. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
Transkript
Dişhekimi 49. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
dişhekimi haber 1 haber 2 dişhekimi dişhekimi haber 3 haber 4 dişhekimi dişhekimi haber 5 haber 6 dişhekimi dişhekimi haber 7 editör dişhekimi Merhaba, Özlem KEKEÇ [email protected] 8 Hükümet, 2 Kasım 2011’de çıkardığı yasanın gereklerini yerine getirmeye başladı. İl Sağlık Müdürlüklerinin elinde sadece 112 Acil Sağlık Hizmetlerinin kalması, halk sağlığı laboratuarları, toplum sağlığı merkezleri ve aile hekimliği merkezlerinin Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na, tüm hastanelerin 100 adet Kamu Hastane Birliği’ne bağlanması Sağlık Bakanlığı’nın “sağlık hizmeti sunucusu” konumundan çıktığının göstergeleri. Sağlık Bakanlığı’nın kamusal sorumluluklarını minimuma indiren bu uygulamaların, sağlıkta pek çok sorunu beraberinde getireceğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde, 21 Ekim 2010 tarihinden beri yürürlükte olan Mali Sorumluluk Sigortası Yasası’nda değişiklik yapan bir tebliğ yayımlandı. Hekim ile hastayı uzlaştırmaktan çok, sigorta şirketlerine kaynak aktarmaya yarayacak gibi gözüken tebliğin bazı maddelerinin iptali için İzmir Dişhekimleri Odası olarak dava açtık. Dava konusu maddeleri, bunlarla ilgili ayrıntılı bilgiyi ve Adli Tıp Uzmanı Ekin Özgür Aktaş’ın açıklamalarını ilgili haberimizde bulabilirsiniz. Temmuz ayında Sağlık Bakanlığı’nın bir genelgesi gereği bazı polikliniklere yazı gönderilerek; fiziki koşullarında engelli hastalar yararına bazı düzenlemeler yapılması istenmişti. Bildirim ve değişikliğin bitimi için öngörülen tarihler dikkate alındığında yetiştirilemeyecek kadar kısa bir sürenin istenmesi meslektaşlarımız arasında sıkıntı yaratmıştı. Geçtiğimiz günlerde kabul edilen yeni bir düzenleme ile engellilerle ilgili düzenlemelerin uygulanma süresi 3 yıl uzatıldı. Yeni düzenleme ile ilgili olarak yapılması istenen değişikliklere, ilgili haberimizde yer verdik. Bursa’da hekim olmayan kişilerin diş beyazlatma işlemi uyguladığı Smile Center adlı kuruluş Bursa Dişhekimleri Odası’nın çabalarıyla kapatıldı. İzmir’de de bir şube açan kuruluş ile ilgili olarak İzmir Dişhekimleri Odası’nın hukuk mücadelesi sürüyor. Bursa Dişhekimleri Odası Emel Eroğlu kuruluşu kapatma sürecini dergimizle paylaştı. Bu arada Sağlık Bakanlığı’nın kozmetik yönetmeliğinde bir değişiklik yaparak diş be- yazlatıcıların uygulanması ile ilgili olarak “dişhekimleri veya aynı güvenlik seviyesi sağlandığında dişhekiminin gözetiminde uzman kişiler” ibaresini kullanması üzerine İzmir Dişhekimleri Odası söz konusu ifadenin değiştirilmesi için Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulundu. İbarenin “yeni tür sahte dişhekimleri”ni türetmesi gün gibi ortadayken, Sağlık Bakanlığı marifetiyle böyle bir ifadenin kullanılmasının nedeni anlaşılamadı. Bir önceki sayımızdan da hatırlayacağınız üzere, Hükümet tıp fakültesi intörn öğrencilerine maaş bağlanmasına karar vermiş, dişhekimliği fakültesi stajyer öğrencilerini ise bu kararın dışında bırakmıştı. Bu ayrımcı uygulamaya karşı çıkmak üzere 33 dişhekimliği fakültesindeki 10.000’e yakın öğrenci beraber kampanya başlattı. Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Başkanı Mehmet Yıldız ile söz konusu uygulama ve başlattıkları kampanyayla ilgili görüştük. Sağlık Bakanlığı’nın, sağlıkla ilgili uygulamalarda mağdur olan vatandaşların mahkemeye gitmeden zararlarının uzlaşma yoluyla çözümüne ilişkin yönetmeliği yürürlüğe girdi. Zarara uğradığını iddia eden hasta, sağlık çalışanı ve mesleki sorumluluk sigortasını yapan firmanın temsilcisini bir araya getirmeyi öngören uzlaşma için Türk Tabipler Birliği tepki gösterdi. Birlik, tazminat yükünü doktorlar yerine kamunun üstlenmesi gerektiği görüşünde. Dişhekimi dergisi olarak, deniz yosunu mikroplarındaki enzimlerin diş çürümesini engellediği iddiasında bulunan New Castle Üniversitesi Oral Mikrobiyoloji akademisyenlerine ulaşarak araştırma hakkında Dr. Nick Jakubovics’den bilgi aldık. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Dr. Jakubovics, haber için dergimize teşekkür etti. Bu sayımızda ayrıca, “Diş ile Düş Arasında” adlı ilk kitabının, meslektaşları ve kitapseverlerle buluşmasının heyecanını yaşayan ortodonti uzmanı meslektaşımız Dr. Müge Sandıkçıoğlu ile yaptığımız söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Yeniden buluşacağımız güne dek sevgiyle kalın… dişhekimi haber içindekiler 12 dişhekimi Sağlık Bakanlığı SAĞLIK HİZMETLERİNDEN çekilmeye başladı 28 HAK ARAYIŞINDA Dişhekimliği fakülteleri öğrencileri İzmir Dişhekimleri Odası; Mali Sorumluluk Sigortası’nda değişiklikler yapan son tebliğin bazı maddelerinin iptali için Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde D AVA A Ç T I 14 dünya standartlarında eğitim modeli Adli Tıp uzmanı Ekin Özgür Aktaş Mali Sorumluluk Sigortası’ndaki son değişiklikleri, Dişhekimi Dergisi için anlattı EGE BÖLGESİ DİŞHEKİMLERİ ODALARI ULUSLARARASI BiLiMSEL KONGRE ve SERGiSi Aegean Region Chambers of Dentist International Scientific Congress and Exhibition Bir ‘Diş Beyazlatma Merkezi’miz eksikti! Bursa’da Diş Beyazlatma Merkezi adı altında ürün satan Smile Center’ın kapanmasını sağlayan Bursa Dişhekimleri Odası başkanı Emel Eroğlu kapatma mücadelesini anlattı. Diğer şehirlerde de bu tip merkezlerin kapanması için meslektaşlarını duyarlı olmaya davet etti. Reklam İndeksi Alpha-Bio............................ 62 - 63 Bego...................................... 9 -11 Bezmialem Üniversitesi...............75 Denta Solaris...............................2 GSK...................................... 7 - 47 Heraeus.......................................6 Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü Özlem Kekeç Yay›n Kurulu İlkay Karademirci Ülkü, Özlem Kekeç 10 Yerli ve yabancı akademisyenleri ağırlayacak 40 Meslektaşımız Müge Sandıkçıoğlu 22 “Yazmak; kendime karşı dürüstlüğümden yola çıktığım bir terapi seansı” İpana Expert..............................27 İpana Oral-B......................... 19 -36 Lider Diş..................... 45 – 59 - 69 Nucleoss............................... 20-21 Ortotek................................... 3 - 5 Sarp Dental.................................4 Haber Sorumlusu Erdal BİLİCİ Sahibi İzmir Dişhekimleri Odas› ad›na Yönetim Kurulu Başkan› İlkay Karademirci Ülkü 38 Görsel Yönetmen Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Candere Yolu No: 23 Ayazağa - İSTANBUL Tel: 0.212 289 24 24 Faks: 0.212 289 07 87 66 Segamed...................................61 Signal.........................................57 Sirona........................................31 Tidal İmplant..............................33 Turkuaz Dental............................1 Ulusal Ecza Deposu....................73 Bas›m Tarihi: Kasım 2012 Yay›n Türü: Yayg›n Süreli Yay›n İletişim Adresi Anadolu Caddesi 40, Tepekule İş Merkezi D: 209 /210 /211 Bayrakl› İzmir Telefon 0.232 461 2152 - 461 3615 - 461 1571 Faks 0.232 461 3759 [email protected] Dergide yer alan yaz›lar›n hukuki sorumluluğu yazar›na aittir. Dişhekimlerine ve dişhekimliği fakültesi son s›n›f öğrencilerine ücretsiz dağ›t›l›r. EGE ÜNiVERSiTESi DiŞ HEKiMLiĞi FAKÜLTESi İMPLANT EĞİTİM GÜNLERİ Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi / Hamdi Dalan Polikliniği 24-25 Kasım 2012 15-16 Aralık 2012 19-20 Ocak 2013 16-17 Şubat 2013 Moderatör Prof. Dr. Celal ARTUNÇ Protetik Diş Tedavisi AD Prof. Dr. Güniz BAKSI ŞEN Doç. Dr. Mine DÜNDAR ÇÖMLEKOĞLU Ağız, Diş ve Çene Radyoloji AD Protetik Diş Tedavisi AD Dr. Dr. Roland STRECKBEIN Prof. Dr. Mehmet Ali GÜNGÖR Doç. Dr. Erhan ÇÖMLEKOĞLU Protetik Diş Tedavisi AD Protetik Diş Tedavisi AD Prof. Dr. Tayfun GÜNBAY Prof. Dr. Uğur TEKİN Dr. Nejat Nizam Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi AD Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi AD Periodontoloji AD BEGO Academia ismetTalay haber dişhekimi Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetlerinden çekilmeye başladı Hükümet, sağlık harcamalarının artışını kontrol edemediği ve cari açığın büyümesini engelleyemediği için 2011’in 2 Kasım’ında çıkarttığı 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin uygulamasını Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekretelerini atayarak başlattı. Sağlık Bakanlığı’nı kamusal sorumluluklarından ve sosyal devlet uygulamalarından uzaklaştıracak, hekim ve dişhekimi iş gücünü değersizleştirecek ve halka sunulan sağlık hizmetini sınırlayarak halkın cebinden çıkacak harcamaları artıracak uygulamalar yavaş yavaş hayata geçirilmeye başlandı Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterleri atanıyor Sağlık Bakanlığı’nın bugünkü uygulamaların temeli olan 2011 yılındaki 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin getirmiş olduğu en köklü değişiklik; Sağlık Bakanlığı’nın acil durum ve afet halleri haricinde sağlık hizmeti sunucusu görevine son verilmiş olması. Buna göre İl Sağlık Müdürlüklerinin ellerinde sadece 112 Acil Sağlık Hizmetleri uygulaması kalıyor. Ayrıca halk sağlığı laboratuvarları, toplum sağlığı merkezleri ve aile hekimliği merkezleri Türkiye halk sağlığı kurumu’na, bunların dı- 12 şında kalan tüm hastaneler ve sağlık hizmeti sunan birimler Kamu Hastane Birlikleri‘ne bağlandı. Sağlık Bakanlığı, 81 ilde toplamda 100 Kamu Hastane Birliği Genel Sekreteri atayarak yeni sisteme geçişini başlattı. Kamu hastane birlikleri nasıl işleyecek Hizmetin büyüklüğüne göre illerde birden fazla kurulabilecek birlik kapsamı dışında sağlık kurumu kalmayacak. Birlik teşkilatı genel sekreterlik ve hastane yöneticiliklerinden oluşacak. Genel sekreterlik birliğin en üst karar ve yürütme organı olacak. Genel sekreterlik bünyesinde tıbbi, idari ve mali hiz- haber dişhekimi met başkanlıkları bulunacak. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı, genel sekreterle doğrudan, başkanlar, hastane yöneticileri, başhekim ve müdürlerle genel sekreterin teklifi üzerine sözleşme yapacak. 2-4 yılı kapsayacak sözleşmeler, bu sürelerin sonunda yenilenebilecek. Genel sekreterin başarısızlık sebebiyle değişmesi halinde başkanların ve başarısızlığa sebebiyet veren hastane yöneticilerinin sözleşmeleri kendiliğinden bitecek. Birlikler oluşturulduktan sonra baştabip, baştabip yardımcısı, hastane müdürü, hastane müdür yardımcısı ve başhemşirelerin görevleri sona erecek. Puan sistemi işleyecek, karnesi kötü olanın görevine son verilecek Sağlık Bakanlığı hastanelerinde başlayan ’birlik’’ sisteminde yöneticilere karne verilmeye başlanacak. Sağlık Bakanlığı, birliklerin verimliliğin ölçüle- bilmesi için değerlendirme kriterlerini bir yönergeyle belirledi. Yönerge, birliklerle sağlık tesislerinin Temmuz ve Ocak aylarında olmak üzere yılda iki kez verilecek karnelerle değerlendirmeye tabi tutulmasını öngörüyor. Karnedeki puanlar birlik, sağlık tesisi ve yöneticilerin başarı grubunu belirleyecek. Bulundukları gruptan düşenler ya da belirli sürede bir üst gruba çıkamayan birliklerin genel sekreterinin görevine son verilecek. Anayasa Mahkemesi’nin kararı bekleniyor Bu uygulamaların temeli olan 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin bir çok düzenlemesinin iptali için ana muhalefet partisi Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Dava hala Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmeyi bekliyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararı, yapılan bir çok uygulamanın durdurulmasına neden olabilir. Bazı illerde Kamu Hastane Birliği Gen el Sekreterleri kesinleşirken, üç büyük şe hirden sadece İzmir’de isimler belli oldu ve Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Osman Nuri Dilek gör evlere getirildi. Ardından, İzmir’deki hastanelerin başhekimleri, başhekim yardımcıları, hastane müdür ve müdür yardımcıları ile başhemşirelerinin tamamına yakınında değişikliğe gidildi. Diş Hastaneleri’nde de değişiklik yapıldı Yapılan değişikliklerden diş hastaneleri de etkilendi. Konak Diş Hastanesi sind e de değişikliğe gidilirken Kentin güney ve kuzey olarak Başkekimliği’ne Bor nova Ağı z Bor nova Ağız ve Diş Sağlığı ikiye bölündüğü yapılanmada ve Diş Sağlığı Sor umlu Hek imi Merkezi Başhekimi Esra Ala Yeşilyurt Atatürk Eğitim ve Erhan Yaymacı getirildi. Has - dağ ile Alsancak Ağız ve Diş Araştır ma Hastanesi Başheki- tanenin müdür, müdür yar- Sağlığı Merkezi Başhekimi Afmi Prof. Dr. Behzat Özkan dımcısı ve sor umlu hemşire - fan Bol yerini kor udu. 13 mali sorumluluk sigortası dişhekimi İzmir Dişhekimleri Odası; Mali Sorumluluk Sigortası’nda değişiklikler yapan son tebliğin bazı maddelerinin iptali için D AVA A Ç T I Bilindiği gibi 21.01.2010 tarihli bir yasaya dayanarak çıkarılmış 21.07.2010 tarihli bir tebliğ ile hekim ve dişhekimlerine Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğu gelmişti. Hükümet 28 Ağustos 2012’de bu tebliğde bazı değişiklikler yapan yeni bir tebliğ çıkardı. Bu son tebliğ değişikliği, Mali Sorumluluk Sigortası’nın “hekim ve dişhekimi hatalarını düzeltmek ve hastaların mağduriyetlerini önlemek amaçlı olmadığı, sadece ve sadece sigorta firmalarına kaynak aktarmak için” bir araç olduğu yönündeki genel kanıyı kanıtlar nitelikte. İzmir Dişhekimleri Odası; Uygulamanın temel amacıyla çelişen, dişhekimleri ve hekimler ile tıbbi uygulama nedeni ile zarar gördüğü iddiasında bulunan hastaların uygulamadan beklenen yararı sağlamasına engel olan, neredeyse sigorta şirketlerinin çıkarları ön planda tutularak düzenlenmiş olan‘Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na ilişkin tebliğde değişiklik yapan tebliğin bazı maddelerinin iptali için dava açtı. geleri gereğince mesleklerini ifa etmekte iken yani mevzuat ile çerçevesi belirlenmiş bir mesleki faaliyet alanı mevcutken; tazminat kapsamına alınacak mesleki faaliyetin poliçede belirtilenler ile sınırlı tutulmasının, mesleki faaliyet alanının poliçe yolu ile dolaylı olarak sigorta şirketlerinin belirlemesine bırakıldığı belirtilerek, bunun; hukuki güvenlik ilkesinin ihlali niteliğinde olduğuna vurgu yapılmış aynı zamanda da yasaya ve hukuka aykırılığı nedeniyle yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir. Yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açılan maddeler 4 Değişiklikte; korumanın, sözleşmeden önceki 10 yıllık dönemdeki ve sözleşme süresindeki uygulamalarla sınırlı tutulması ve yine sözleşme süresi içinde talep edilmesi halinde sigorta kapsamında kabul edileceği belirtilmektedir. 4 Değişiklikte; mesleki faaliyetin sadece sigorta poliçesinde belirtilen sınırlar içerisinde meydana gelen zararların karşılanacağı belirtilmekte... Bu tebliğe göre tababet mesleğinin sınırlarını Tababete ve dişhekimliğine ilişkin mevcut yasa ve yönetmelikler değil, sigorta poliçeleri belirleyecek. Yani hekim veya dişhekimi mesleki sınırlar içinde yer alan ancak sigorta poliçesi sınırları içinde yer almayan bir işlemi yaptığı takdirde sigorta para ödemeyecek. Dişhekimlerinin, hekimlerin ve diğer sağlık personelinin meslek faaliyetlerinin sınırları yasa ile belirlenmiş durumda iken, dişhekimleri ve hekimler mevzuat çerçevesinde tamamlamış oldukları eğitim sonucunda almış oldukları diploma ve uzmanlık bel- 14 Bu değişiklikte, hekimin ve dişhekiminin Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma sürecinin aksamaya uğraması veya emeklilik gibi nedenlerle bitmesi halinde sigorta primlerini ödediği son yıllarda yapılan bir hata nedeniyle hastanın başvurması halinde sigortalılığının bittiği için tazminatın sigorta şirketince ödenmemesi söz konusu. Bu değişikliğe; ceza ve hukuk davasında daha uzun süreli dava zamanaşımı sürelerinin bulunması, sözleşme süresinden sonra ve fakat bu zamanaşımı sürelerinde zararın giderilmesi talebinde bulunulması halinde bunun hem dişhekimi hem de zarar gördüğünü iddia eden hastanın uygulamadan bek- mali sorumluluk sigortası dişhekimi lenen yararı elde etmesinin önünde engel olduğu, uygulamanın amacının Tıbbi uygulamadan kaynaklanan zararların hızlı bir şekilde giderilmesi olduğu bu değişikliğin üst normu olan yasanın bu amacı ile ve emredici yasa hükümleri ile çeliştiğine vurgu yapılarak yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir. 4 Değişiklikte; ‘Teminat Dışında Kalan nın; hem özel hukuka ilişkin genel hukuk sistematiğimize ve kurallarımıza hem de hukuk güvenliği ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek, değişikliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir. 4 Değişikliğin; “Sigortalıya Yardım” başlıklı maddesinin de yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir. Haller Başlığı’nın ç bendiyle her bir çalış- Söz konusu maddede sigortalı dişhekimi ya da hema yeri ve alanı için ayrı sigorta zorunlu- kime tüm işlemler yapılırken hiçbir inisiyatif tanınmamakta, onun adına dava, sulh ve benzeri işlemluğu getirilmektedir. Bu değişiklikle hekim veya dişhekimi birden fazla yerde çalışıyorsa çalıştığı her yer için ayrı ayrı sigortalı olmak ve sigorta primi ödemek zorunda. Bu değişikliğin, uygulamanın temel amacıyla çeliştiği, yasaya bakıldığında sigortaya konu olayın bir bütün olarak Hekimlik mesleğinin icrası olduğu, hangi kurumda ya da birden fazla yerde mesleğin icra edilmesinin sigorta priminin belirlenmesinde önem taşımayacağı, Anayasaya göre mali yükümlülüklerin ancak yasa ile getirilebileceği ve tebliğ yolu ile üstelik üst hukuk normundaki amaca aykırı olarak mesleğin çeşitli yerlerde ifa edilmesi nedeni ile sigorta priminin tekrar alınmasına yönelik genişletici bir yorumun ve ek mali külfet getirilmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir. 4 Değişiklikte; riziko, “sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği…” an gerçekleşmiş kabul edilmekte. Bu değişiklikte şikayetçi hastanın talebi herhangibir şekilde yazılı bir belge ile öğrenildiği anda hekimin bu talebi sigorta şirketine yazılı ve sözlü olarak bildirmesi gerekmektedir. Yani hastanın şikayetiyle ilgili meslek örgütünden gelen yazılı ilk inceleme belgesi veya herhangi bir kurumdan hasta şikayetiyle iligili yazılı bir belge elinize geçtiği anda hemen sigorta şirketine iletmezseniz sigorta şirketi bunu tazminatın ödenmemesine gerekçe yapabiliyor. Değişiklikten önceki düzenlemede rizikonun gerçekleşmesi; sigortalı tarafından ödeme yapılması, tebligat sonucu davanın ya da hukuki talebin öğrenilmesi, zararın mahkeme tarafından karar altına alınmış olması gibi somut olaylara bağlı tutulmuşken; bu değişiklik ile öğrenmenin ne zaman gerçekleştiği belirsiz hale getirilmesinin, öğrenmenin gerçekleşmesinin soyut bir iddiaya dayandırılması- leri gerçekleştirmek ve bu konularda karar almak yetkisi ve inisiyatifi sigortacı şirkete tanınmaktadır. Hatta söz konusu maddede dişhekimi ya da hekimin sigorta şirketinden bağımsız uzlaşmaya varması halinde sözleşmenin sigortacıya karşı geçerli olması sigortacının onayına bırakılmakta, geçersiz kabul edilebileceği belirtilmektedir. Bu değişikliğin sigortalı dişhekimi ve hekimin mali durumunu yakından etkileyecek bir konuda hiçbir inisiyatif geliştirememesi neredeyse sigorta şirketi tarafından vesayet altına alınması anlamına geldiğine, sigorta şirketinin hangi durumlarda kendisinden bağımsız gerçekleşen uygulamaları kabul edeceği ya da etmeyeceği konusunda bir açıklık içermediği için inisiyatifi tamamiyle sigorta şirketine bıraktığına vurgu yapılarak bu durumun hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerinin ihlali olduğu gibi dayanağı olan üst hukuk normlarına aykırılığı nedeniyle yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir. Mali Sorumluluk Sig ortası uygulaması başladığından itibaren, hekim ve dişhekimliği mesle k örgütleri süreci ve davaları dü zenli olarak takip ed ip uygulamanın kendi aleyhler ine gelişen tarafla rını düzeltmek için herhangi bir gi rişimde bulunmam aktadır. Ancak sigorta şirketleri uy gulamanın takibini , mahkemeleri ve tazminat kararla rını sıkı bir şekilde takip edip kendi karlarını artırmak için hekim, dişhekim i ve mağdur hastaların aleyhine bir takım talepler ini hükümete aktarmaktadırlar. M ali Sorumluluk Sigor tasında yapılan son değişiklikle rin hemen hemen hepsinin sigorta şirketlerin in lehine ve karlarını artırac ak değişiklikler olması sigortacılar ın gelirlerini artırm ak için gösterdikleri çabanın aynı sının veya daha fa zlasının hekim ve dişhekimi mes lek örgütlerince gö sterilmesi zorunluluğunu açığa çıkarmıştır. Ayrıca; sağlık meslek örgütlerinin, hekim , dişhekimi ve mağ dur hastaların çıkarları yerine, sig orta şirketlerinin ka rlarını artırmayı hedefleyen yasal dü zenlemeleri yapan mevcut iktidarın uygulamalarını; hekim kamuoyuna ve halkımıza daha etkili bir şeki lde anlatmanın yo lla rın ı bulmal15 artık zorunlu bir ha arı le gelmiştir. mali sorumluluk sigortası dişhekimi Adli Tıp uzmanı Ekin Özgür Aktaş Mali Sorumluluk Sigortası’ndaki son değişiklikleri, Dişhekimi Dergisi için anlattı Bu değişikliklerin önemi ve nedeni ile sigorta yaptıran kişilerce de dikkatli şekilde takibi ve bilinmesi gerektiğinden bu yazı ile yapılan değişikliklerin paylaşılmasını amaçladık. Bilindiği gibi Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) ile ilgili düzenleme 21 Temmuz 2010 tarih, 27648 nolu Resmi Gazete’de yayınlanarak, 30 Temmuz 2010 tarihi itibari yürürlüğe girdi. Bu düzenleme ile ilk kez tüm hekim ve diş hekimlerinin zorunlu olarak mesleki hataları durumunda kendilerine karşı açılacak davalarda sigorta yaptırmaları gerekti. Bu sigorta temelde hastaların uğrayacağı zararların kesin ve kolay tahsili için hastalara güvence vermeyi amaçlamaktaydı. Aradan geçen iki yıllık sürede aynı düzenleme uyarınca sigortalamalar yapılırken, 28 Ağustos 2012 tarih, 28395 sayılı Resmi Gazete’de sigorta şartlarında her hekim ve diş hekiminin dikkatle bilmesi gereken bazı değişiklikler yapıldı. DEĞİŞİKLİKLER; 1.Eski düzenlemede sigorta yaptırılmasından önce oluşan ancak sigortalı hekime sigorta dönemi içinde tazminat talebi yapılan olaylar ile ilgili olarak zaman kısıtlaması olmaksızın sigorta teminatı verilmekteydi. Bu nedenle teorik olarak sigorta geriyedoğru mesleki faaliyetin başlangıcına kadar bir güvence sağlıyordu. Yapılan değişiklikle sigortanın geriye doğru olan bu teminat kapsamı daraltılmıştır. Artık ZMSS sigorta poliçesinin başlangıç tarihinden sadece 10 yıl eskiye dayalı işlemlerde ve sigorta döneminde yapılan talepleri karşılamaktadır. Ancak bu 10 yıllık sürede özel bir belirleme ile ancak 30 Temmuz 2009’a kadar uygulanacaktır. Yani bu düzenleme ile sigorta poliçelerinin sigorta yaptırılmadan önce oluşan zararları karşılama teminatı oldukça daraltılmış ve 30 Temmuz 2009 tarihinden önce meydana gelen 16 ve tazminat istemi söz konusu olan olayların tümü teminat kapsamından çıkarılmıştır. 2.Yapılan en önemli ve bilinmesi gerekli değişiklik kamu veya özel kuruluşlarda çalışırken sigorta yaptıran ve ilgili düzenleme gereği sigorta ücretinin yarısını bu kurumlardan alan hekimlerin bu kurumlar dışındaki faaliyetlerinin sigorta teminatından çıkarılmasıdır. Bu sigortaların kurum dışındaki kapsamı sadece insani görevin yerine getirilmesi ile sınırlanmıştır. Bu düzenleme nedeni ile kamu kurumunda çalışıp, aynı zamanda muayenehanesi olan veya serbest iş gören ya da özel bir kurumla anlaşması olup aynı zamanda özel çalışan hekimlerin kurum dışındaki işlemleri ZMSS kapsamı dışına çıkarılmıştır. mali sorumluluk sigortası dişhekimi Bu durumdaki hekimlerin sıkıntı yaşanmaması için, alınan primin yarısının ilgili kuruma ödenmesi ya da yeni sigorta yapılması tüm yararlı olacaktır. 3.Bir diğer değişiklik her türlü deneyden kaynaklı zararların sigorta teminatı dışına alınmasıdır. İlgili mevzuat uyarınca deney için gönüllü olan kişilere ayrıca sigorta yaptırılması gereklidir. 4.Önemli değişikliklerden biri tazminata konu olabilecek olayların sigortacı şirkete bildirilmesi ile ilgilidir. Bu bildirimde sigorta şirketi veya sigortaya aracılık eden acenteye bildirim yapılması yeterlidir. Bildirimde dikkat edilmesi gerekli noktalar şunlardır; 4 Sigortalı hekim kendisinden tazminat istendiğinde durumu derhal sigortacı şirkete bildirmek zorundadır., 4 Sigortalı hekim kendisinin sorumluluğu olabilecek olayları 10 gün içinde bildirmelidir. Bu madde yoruma açık olup, kendisinden tazminat istenmese bile hekimlere hastada zarar olabilecek tüm olayları 10 gün içinde sigorta şirketine bildirmeleri yükümlülüğünü getirmektedir. 4 Hekim zararı azaltmak için her türlü önlemi almalı, yapılması gerekli işlemleri yapmalıdır. 4 Sigorta şirketinin talebi halinde elde edebileceği tüm bilgi ve belgeleri sigorta şirketine vermelidir. 4 En önemli değişiklik hekimler aleyhine dava veya idari yolla tazminat talebi olması veya ceza soruşturması açılması hallerinde de derhal sigorta şirketine bilgi verilmesi zorunluluğu getirilmesidir. Eski düzenleme ile sadece tazminat taleplerinin bildirilmesi gerekli iken yeni düzenleme ile ceza soruşturmalarının da sigorta şirketine bildirilmesi gereklidir. 4 Riziko gerçekleştiğinde istenecek tüm belgeler poliçelerde açıkça belirtilmek zorundadır. 4 Araştırma ve belge incelemeleri üç ayda bitirilemez ise sigorta şirketi tazminattan mahsup edilmek üzere ekspertiz sonucu bulunan zarar miktarının yarısı avans olarak hastaya ödenebilecektir. 4 Sigorta şirketine doğrudan başvurularda beş gün içinde sigortalı hekime bilgi verilecek ve gerekli ön işlemler yapılacaktır. Bu sürenin sonunda yapılması gerekli zorunlu işlemleri sigortalı yapacaktır. 4 Sigortacının onayı alınmadan hekimce yapılan sulh sözleşmeleri (anlaşmalar) şirkete bildirilir, şirketin on beş gün içinde onay vermediği anlaşmalar şirket açısından geçersiz sayılır. 4 Sigorta şirketi zarar görenden bilgi isteyebilir. Bu bilgilerin verilmesi zorunlu olup, verilmeyen bilgiden dolayı bir fazla ödeme olursa bundan şirket sorumlu olmayacaktır. Bu düzenleme ile şirketin hekimlere karşı açılan dava sürecinde de katkıda bulunması ve uzlaşma sonucu bulunan tutarlarında ödenebilmesi mümkün olmuştur. 6.Yeni düzenlemede dikkati çeken bir diğer değişiklik zarar gören hastaların doğrudan sigorta şirketine dava açma ve tazminat isteme hakkına kavuşmasıdır. Bu düzenleme ile şirketler hastaların isteklerini ve dayanaklarını inceleme şansına kavuşmuşturç 7.Sigorta yaptıran hekimin şirkete doğru bilgi verme zorunluluğu getirilmiştir. Yanlış veya eksik bilgi verilmesi halinde sigorta şirketi prim farkı isteyebileceği gibi sözleşmeyi feshedebilir. Özellikle farklı risk gruplarında ve farklı kurumlarda yapılan işlemler ile ilgili şirketlere tam ve doğru bilgi verilmesi gereklidir. Hekimlerin şirket için önemli olan detayları belirtmemesi teminat dışı kalmalarına neden olabilir. 5.Yeni düzenleme ile oluşan zararın karşılanması 8.Sigorta ve hekime mali destek olunması amacı ile bazı güvencelerin getirilmiş olmasıdır. Bunları arasında yeni getirilen önemli düzenlemeler şunlardır; 4 Sigorta şirketi zararın önlenmesi veya azaltılması için sigortalının yaptığı makul giderleri faydasız olsa bile karşılayacaktır. Bu nedenle özellikle diş hekimliğinde dava açılması yerine giderilebiliyorsa zararın giderilip sigorta şirketinden alınması yararlı olabilecektir. 4 Sigortalı hekim tazminat talebine ait giderler için sigorta şirketinden avans isteyebilir. edilen hekim şirketin izni olmaksızın rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştıran ve tazminat tutarını etkileyen herhangi bir davranış veya işlemde bulunamaz. Bu düzenleme ile hekimlerin tazminatı sigorta şirketi ödeyeceği için kendilerine karşı ileri sürülen iddiaları kabul etmeleri, belge düzenlemeleri veya başka işlem yapmalarının önü kapatılmıştır. 2010 yılında beri hayatımızda olan ZMSS ile ilgili olarak geçen iki yıllık süreçteki deneyimlerle yapılan ve bazıları hekimlerin aleyhine bazıları lehine olan bu düzenlemelerin bilinmesi ileride yaşanması muhtemel sıkıntıları engelleyecektir. 17 haber dişhekimi Meslektaşımız Prof. Dr. Ertuğrul Sabah; İl Sağlık Müdürlüğü’ne açtığı davayı kazandı Prof. Dr. Ertuğrul Sabah, Tam Gün Yasası’ndaki hükümlere rağmen İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, “Üniversite çalışanlarının poliklinikte çalışamayacağı, sadece muayenehane açabileceği” gerekçesiyle kısmi zamanlı çalışma belgesini iptal etmesi üzerine, açtığı davayı kazandı Tam gün yasasına karşı açılan dava sonucunda Anayasa Mahkemesi üniversitede çalışan öğretim üyeleri yönünden yasa ile getirilen sınırlamaların Anayasa’ya aykırı olduğuna ve Üniversitede öğretim üyesi olan kişilerin üniversitedeki mesaileri bittikten sonra özel muayenehanelerinde çalışmalarının önünde bir engel bulunmadığına karar vermişti. Prof. Dr. Ertuğrul Sabah tam gün yasasından önce hem üniversitede hem de polikliniğinde çalışıyordu. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından sonra İl Sağlık Müdürlüğü poliklinikte mesai sonrasında çalışan Ertuğrul Sabah’ın, polikliniğinde kısmi zamanlı çalışma belgesini Prof. Dr. “Sağlık Bakanlığı’ndan gelen ve Ertuğrul Sabah üniversite öğretim üyelerinin sadece muayenehane açabileceği, poliklinikte çalışamayacağı” bir yazı üzerine iptal etti. Bunun üzerine Prof. Dr. Ertuğrul Sabah, bir hukuk mücadelesi başlattı. Prof. Dr. Ertuğrul Sabah İzmir Dişhekimleri Odası Hukuk servisi desteği ile açtığı dava dilekçesinde iki hususa vurgu yaptı; 4 Bunlardan birincisi, Anayasa Mahkemesi kararı gereğince davacı müvekkilin öğretim görevlisi olduğu için Anayasa Mahkemesi gereğince üniversitedeki mesaisini tamamladıktan sonra özelde çalışmasının önünde bir engel olmadığı, 18 4 ikinci olarak da polikilinik ile muayenehanenin Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte tanımını bulduğu ve bu tanım gereği (ilgili yargı kararlarından da örnekler verilerek) muayenehane ile arasında bir fark bulunmadığı, getirilen bu sınırlamanın bu yönü ile de hukuka aykırı olduğuydu. Mahkeme dava sonunda her iki gerekçeyi kabul ederek; Anayasa Mahkemesi kararı ile “üniversite öğretim üyelerinin yüksek öğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başka herhangi bir iş göremeyecekleri, ek görev alamayacakları, serbest meslek icra edemeyecekleri” yönünde bir yasak bulunmadığını; ayrıca davaya konu işleme dayanak Sağlık Bakanlığı yazısında muayenehanelerin hariç tutulduğunu ve muayene ile polikliniğin benzer nitelikte olduğunu belirterek Ertuğrul Sabah’ın kısmi zamanlı çalışma belgesinin iptaline ilişkin işlemini iptal etti. Konuyla ilgili görüştüğümüz Prof. Dr. Ertuğrul Sabah davayı kazandığı için mutlu olduğunu belirtirken; ‘’Her genelgede bu tür aksaklıkların ve yanlışların olması olağan. Ancak bu yanlışın hukuki yoldan da onaylanması önemli. Sağlık Bakanlığı dava açtıktan sonra bu yanlışı görüp ek genelge ile değiştirmişti. Yine de hukuki açıdan bu davanın kazanılması önemliydi’’ dedi. dişhekimi haber 19 haber 20 dişhekimi dişhekimi haber 21 diş beyazlatma merkezleri dişhekimi Bir ‘Diş Beyazlatma Merkezi’miz eksikti! Bursa’da Diş Beyazlatma Merkezi adı altında ürün satan Smile Center’ın kapanmasını sağlayan Bursa Dişhekimleri Odası başkanı Emel Eroğlu kapatma mücadelesini anlattı. Diğer şehirlerde de bu tip merkezlerin kapanması için meslektaşlarını duyarlı olmaya davet etti. Smile Center sorunundan nasıl haberdar oldunuz? Ağustos ayı ortalarında meslektaşlarımızdan gelen yoğun şikayetlerle bir alışveriş merkezi yakınındaki restore edilen iş hanında Smile Center tabelası asılı bir dükkanda diş beyazlatma işlemi yapıldığını, alışveriş merkezinde ve caddede de broşürlerinin dağıtıldığını öğrendik. Bunca sorunumuzun arasında bir de diş beyazlatma merkezlerimiz oldu diye düşünmeden edemedik. Bunun üzerine nasıl bir girişimde bulundunuz, ne yaptınız? İnternette kısa bir araştırma yapınca web sayfalarından kendileri hakkında bilgi sahibi olduk. İstanbul ve İzmir’de de şubeleri olduğunu öğrendik. Hem diğer oda yöneticisi arkadaşlarımızı uyarmak hem de merkezin bulunduğu diğer iki ilimizde ne gibi girişimlerde bulunulduğunu öğrenmek için oda yöneticileriyle durumu paylaştık. Yasal olarak dişhekimleri dışında ağız içinde hangi malzemeyle olursa olsun herhangi bir işlemin yapılması mümkün değil. Nasıl bir işyeri ruhsatı aldıkları, beyazlatma malzemesiyle ilgili ne tür izinlerinin olduğu, ağız içi uygulama yapıp yapmadıkları gibi konuların bir tutanakla tespit edilmesi yerinde olur diye düşündük. Aynı gün İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli arkadaşlarımızla iletişime geçerek hemen ertesi gün sabah işyerine denetime gidip tutanakla durumu tespit ettik. 22 diş beyazlatma merkezleri dişhekimi Tutanakla ağız içinde beyazlatma işlemi yapıldığını, bu işlemin hiçbir vasfı olmayan işyeri çalışanlarınca yapıldığını, web sayfalarındaki merkez görüntülerinden de anlaşılacağı üzere hasta koltuğu olarak düşünülmüş bir koltuk, hemen yanında bir lavabo ve Futura 24 Led Whitening Accelerator marka cihazın bulunduğunu tespit ettik. İşyerinin herhangi bir çalışma ruhsatı ve vergi levhasının bulunmadığı da belirteyim. İşyeri çalışanı tutanağı imzalamaktan kaçındı doğal olarak. Meslektaşlarıma hatırlatmak isterim ki; sağlık alanında yeni düzenlemelerle yaygınlaşan reklam, estetik dişhekimliği adı altında öne çıkarılan diş beyazlatma, uzun vadede mesleki etik erozyona yol açacak ve dişhekimlerinin tüm çalışma koşullarını değiştiren sürecin bir parçasıdır. İl Sağlık Müdürlüğü tutanak sonrası nasıl bir işlem yürüttü ve ne aşamada? İl Sağlık Müdürlüğü de Odamızın duyarlılığını ve kaygılarını paylaşarak, işyerinin mühürlenmesi için gerekli Valilik onayını ivedilikle çıkarttı. Sağlık Müdürlüğü ve Odamızdan görevli arkadaşlar 10 Eylül 2012 Pazartesi günü işyerini mühürlediler. Diğer illerdeki arkadaşlarımızın da aynı duyarlılıkla konuyu takip etmelerini özellikle rica ediyorum. Bu tür merkezlerinin açılıyor olmasını mesleğimiz ve halk sağlığı bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz? Söyleyeceklerim artık hepimize belki de sıradan gelecek ama ne yazık ki durum bu. Sağlık hizmetlerinin bizzat devlet elinde ve devlet eliyle piyasa koşullarına terk edildiği bir ülkede arz da talep de yeniden şekilleniyor. Sağlık alanındaki “kar”a ortak olmak isteyen sermayedarlar hekimlerin çalışma alanlarına ve işlemlerine de müdahale ediyorlar. Dikkat edin televizyonlarda, sokaklarda, medyada bitkisel ilaçlarla her türlü tedaviyi yaptığını ilan eden doktor kılıklı kişiler nasıl da gün geçtikçe sayılarını arttırarak rahatça boy gösteriyor. Dişhekimliğinde de toplumun gerçek ağız diş sağlığı sorunlarının çok ötesinde olan diş beyazlatma, sürekli olarak yapılan reklamlarla topluma, insanlara yeni bir imajın yolu olarak gösteriliyor. Ne de olsa devir artık imaj devri. Asgari ücretle çalışsan da kullandığın telefon, giydiğin ayakkabı, kolunda taşıdığın çanta sana ikinci bir kimlik çiziyor, hatta sınıf atlatıyor. Bembeyaz dişler, bembeyaz gülüşler sloganları da bu sosyal ve kültürel değişimin bir parçası olarak ortaya çıkıyor. İnsanlar ağızlarında kaç çürük ya da kaç eksik diş olduğundan çok ön dişlerinin bembeyaz olması için her türlü yola başvuruyor. Tam bir çarpıklık hali yaşıyoruz. Sahte hekimlerden sonra beyazlatma yapan satış elemanları! Bu, olayın toplum açısından sosyal boyutu. Bir de bizim için asıl önemli olan bir boyutu var ki işte bunun için bu girişimlere fırsat vermememiz gerekiyor. Dişhekimlerinin profesyonel çalışma alanının yavaş yavaş delinmesi söz konusu. Sahte hekimlerden sonra beyazlatma yapan satış elemanları! Gerçi yakın zamanda Sağlık Bakanlığı AB mevzuatına uyum için yapılan Kozmetik Yönetmeliği’ndeki değişiklikle diş beyazlatıcıların satışına belirli sınırlamalar ve şartlar getirdi ama bu tür değişikliklerin nasıl kolayca yapılıverdiğini bilmez değiliz. Çünkü aynı Sağlık Bakanlığı, 2011 Kasım ayında da, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisinin son gününde çıkan ‘Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki KHK içinde o günlerde gözümüzden kaçan bir düzenleme ile alternatif tıp terimini yasaya dahil etti. Yeni düzenlemeyle Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasına ‘geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp’ uygulamalarıyla ilgili düzenleme yapmak’ görevi de eklendi. Yani dişhekimliği içinde diş beyazlatma neden tamamlayıcı bir uygulama olmasın ki? Meslektaşlarıma hatırlatmak isterim ki; sağlık alanında yeni düzenlemelerle yaygınlaşan reklam, estetik dişhekimliği adı altında öne çıkarılan diş beyazlatma, uzun vadede mesleki etik erozyona yol açacak-açan ve dişhekimlerinin tüm çalışma koşullarını değiştirecek-değiştiren sürecin bir parçasıdır. Piyasada her zaman daha ucuza yapacak bulunur, yaratılır, sistemin gereği olarak. Öyle ya, randevu alıp dişhekimine gidip, dünyanın parasını ödeyeceğinize, düz ayak şık döşenmiş bir dükkanda dörtte bir fiyatına bembeyaz dişlere sahip olmak herkes için tercih nedeni olmasın? Beyazlatma ajanı satan sitelerin kullanıcı yorumlarına bir göz atmak söylediklerimi anlamak açısından yararlı olacaktır. 23 diş beyazlatma merkezleri Çifte Standart Temmuz ayı içerisinde Odamıza iletilen bir faks yolu ile Alsancak Şair Eşref Bulvarı’nda faaliyete geçmiş olan Smile Center adlı bir müessesede dişhekimi olmayan kişiler tarafından ışın uygulanarak beyazlatma işlemi yapıldığından haberdar olduk. 24.07.2012 tarihinde İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’ne; yapılmakta olan işlemlerin tedavi niteliğinde olduğunu ancak dişhekimleri tarafından uygulanabileceğini, yasal olarak adı geçen müessesenin böyle bir işlemi yapma yetkisi bulunmadığını, bu durumun halk sağlığını tehdit ettiğini belirten ve söz konusu kuruluş ile sorumluları hakkında gereğinin yapılmasını ve odamıza bilgi verilmesini isteyen bir yazı gönderildi. İl Sağlık Müdürlüğü’nden yazımız sonucunda ne tip işlemler yapıldığına dair bir cevap verilmemesi üzerine, müdürlüğe yazımızın akıbetini soran bir yazı daha gönderildi. Ancak her iki yazımıza ve sözlü hatırlatmalarımıza karşın İl Sağlık Müdürlüğü’nden Odamıza tatminkar bir cevap verilmemesi ve adı geçen müessesenin faaliyetlerine devam etmesi üzerine, durumun noter aracılığı ile tespiti yoluna gittik. Noter yoluyla tespit yaptırdık Yapılan tespitte Bursa’daki uygulamaya benzer bir şekilde, klinik dekorasyonuna uygun bir sistemde, yanında lavabo bulunan ve ünite benzer koltuklarda hiçbir dişhekimi gözetimi olmadan ışın yolu ile beyazlatma işleminin yapıldığı gözlemlendi, fotoğrafları çekildi ve tespit tutanağına geçirildi. Tespit esnasında Şube niteliğinde olan müessesenin İstanbul’daki merkezleri tarafından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından beyazlatma için kullanılan ürünün alım, satım ve uygulanması yönünde verilmiş olan bir izin belgesi ve vergi levhasının bulunduğu da tespit edildi. Adı geçen müessese; kullanılan maddelerin kozmetik ürünler olduğu, uygulamanın tedavi değil kozmetik uygulama olduğu ve orada bulunan bir görevli gözetiminde kişinin kendisinin uyguladığını bu nedenle de hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı iddiasında bulundu. Gerekli işlemler yapılmazsa dava açılacak 1219 sayılı yasanın ilgili maddeleri tartışmaya yer vermeyecek şekilde açık: Yasaya göre bu tip uygulamaları ancak dişhekimleri yapabilir ve dişhekimleri haricinde bu tip işlemlerin yapılması cezai müeyyideyi gerektirmekte. Uygulamanın kozmetik bir uygulama olduğunun 24 Bursa’da Dişhekimleri dişhekimi Odası’nın girişimleriyle İl Sağlık Müdürlüğü tarafından faaliyeti durdurulan, Smile Center Diş Beyazlatma merkezi’nin İzmir Şubesi İzmir Dişhekimleri Odası’nın girişimlerine rağmen faaliyetine devam ediyor. kabulü mümkün değildir. Söz konusu uygulamanın yasa ve bilimsel gerçekler doğrultusunda dişhekimliğinin alanına girdiği ve dişhekimi olmayan kişilerce ya da onların gözetimi dışında uygulanması halinde halk sağlığı açısından taşımış olduğu riskler ortadayken bu müessesenin tüm uyarı ve çabalarımıza karşın faaliyetlerine devam etmesine izin verilmesi yasaların açıkça ihlali ve halk sağlığının göz göre göre tehlikeye atılmasıdır. Tespit esnasında; işleme başlamadan önce bir dişhekimi tarafından muayene edilerek en azından kişinin işleme uygun olup olmadığının belirlenmesi koşulunun aranıp aranmadığı ya da kişi uygulamaya uygun değilse oluşabilecek bir komplikasyon halinde ne olacağı sorulduğunda, adı geçen müessesenin görevlisi rahatlıkla işlemden önce bu konuda müşterilerinden yazılı onam aldıklarını ifade edebilmektedir. Bu şekilde müessese ağız ve diş sağlığı ve uygulanan işlem konusunda temel bilgilere sahip olması beklenemeyecek olan sıradan bir kişiye olası tüm komplikasyonların sonuçlarını yükleyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışmaktadır. Beyazlatma ajanlarının hangi koşullarda, hangi hastalara ve ne şekilde uygulanacağının, hastanın bu tedaviye uygun olup olmadığının belirlenmesi ve elbetteki bu işlemin yapılması konusunda ancak dişhekimleri yetki ve sorumluluk sahibidir. Yasada hasta ağzında ağız ve diş sağlığına ilişkin müdahalede bulunma yetkisi sadece dişhekimlerine tanınmış bir yetkidir; beyazlatma ürününü kişinin kendisinin konu hakkında hiçbir donanıma ve diplomaya sahip olmayan, tıp eğitimi almamış bir kişi gözetiminde uygulamasının ağız içinde müdahalede bulunulmadığı biçiminde yorumlanması mümkün değildir. Söz konusu müessese tarafından açıkça halk sağlığı tehdit edilmekte, kanuna karşı hile yoluna gidilmeye çalışılarak açıkça yasalar ihlal edilmekte, 1219 sayılı yasa kapsamında suç işlenmektedir ve ne yazık ki ilgili kamu kurumları tarafından buna göz yumulmaktadır. Halk sağlığını tehdit eden ve dişhekimliği mesleğinin yetki alanına girerek mesleğin saygınlığına gölge düşürebilecek bu hukuka aykırılığın giderilmesi için, noter yolu ile yapılmış olan tespit de delil olmak üzere başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere gerekli yazışmalar yapılacak, yazışmalardan sonuç alınamazsa dava açma yoluna gidilecektir. dişhekimi diş beyazlatma merkezleri Sağlık Bakanlığı, yeni sahte dişhekimleri oluşturabilir Sağlık Bakanlığı, kozmetik yönetmeliğinde değişiklik yaparak diş beyazlatıcılarının satış koşullarını yeniden düzenliyor. Ancak yeni yönetmelikteki “Dişhekimleri veya aynı güvenlik seviyesi sağlandığında dişhekiminin doğrudan gözetiminde uzman kişilerce uygulanabilir” ibaresi tartışma yarattı. İzmir Dişhekimleri Odası bu ibarenin değişmesi için Sağlık Bakanlığı’na yazılı başvuruda bulundu. 18.08.2012 Tarihli 28388 satılı Resmi Gazetede yayımlanan; Kozmetik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile beyazlatma ürünleri ile ilgili olumlu ancak eksik bir düzenleme yapılmıştır.. Bu düzenlemede; binde birin üzerinde hidrojen peroksit içeren diş beyazlatma ürünlerinin özel kullanım amaçlı olarak piyasada satılamayacağı, ürünlerin üzerinde “18 yaşın altındakilerde kullanılmamalıdır. İlk kullanımda diş hekimleri veya aynı güvenlik seviyesi sağlandığında dişhekimlerinin doğrudan gözetimi altındaki uzman kişilerce uygulanabilir” uyarısının bulunacağı belirtilmektedir. İzmir Dişhekimleri Odası olarak söz konusu uygulamanın halk sağlığı açısından olumlu bir adım olduğu görüşünde olmamıza karşın; “güvenlik seviyesi sağlandığında dişhekimlerinin doğrudan gözetimi altındaki uzman kişilerce uygulanabilir” ibaresinin; suiistimal edilme, özellikle büyük şehirlerde güzellik merkezi ya da estetik merkezi adı altında faaliyet gösteren iş yerlerinde beyazlatma ürünlerinin satışının ve dişhekimi olmayan kişilerce uygulanmasının yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde bu ibarenin ehil ve dişhekimliği diploması sahibi olmayan kişilerce uygulanmasına yol açma olasılığının yüksek olduğuna vurgu yapılarak bu ibarenin “sadece dişhekimleri tarafından uygulama yapılabilir” biçiminde değiştirilmesi gerektiğini açıklayan bir yazı 24.09.2012 tarihinde Sağlık Bakanlığı’na gönderilmiştir. Ağızda, sadece dişhekimlerinin müdahalede bulunabileceğine ilişkin emredici yasa hükümleri, halk sağlığı ve bilimsel gerçekler karşında Sağlık Bakanlığı’nın söz konusu yazımızı hassasiyetle değerlendireceği ve gerekli düzenlemeyi yapacağı konusunda şüphemiz bulunmamaktadır. Uzman kişilerce uygulanabilir ibaresi yasaya aykırı Bu açıklamalar üzerine odamız hukuk servisi, bir dilekçe ile uygulamanın yeniden düzenlenmesi için Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Söz konusu uygulamayı halk sağlığı açısından olumlu karşılamamıza karşın ‘İlk kullanımda diş hekimleri veya aynı güvenlik seviyesi sağlandığında diş hekimlerinin doğrudan gözetimi altındaki uzman kişilerce uygulanabilir’ biçimindeki ibarenin suiistimal edileceği kanaatindeyiz. Zira özellikle büyük şehirlerde son dönemlerde güzellik merkezi ya da estetik merkezi adı ile açılan işyerlerinde söz konusu ürünlerin satışının ve dişhekimi olmayan kişilerce ağızda uygulamasının yapıldığı odamıza iletilmektedir. Bu durumun engellenmesi amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurularımız da mevcuttur. Yazılacak bu yöndeki bir ibare sonucunda, her ne kadar doğrudan dişhekimi gözetimi altında yapılacağı belirtilse de fiiliyatta; ehil olmayan, dişhekimliği eğitimi almamış kişilerce ağızda beyazlatma işlemi yapılacaktır. Yasa ile ağızda müdahalede bulunabilme hak, yetki ve sorumluluğu sadece dişhekimliği fakültesi mezunu dişhekimlerine aittir, beyazlatma uygulamasının dişhekimi gözetiminde yapılsa bile dişhekimi olmayan kişilerce yapılmasına izin verilmesi yasaya aykırı olduğu gibi halk sağlığı açısından da oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Uygulamanın sadece dişhekimleri tarafından yapılabileceği dikkate alınarak söz konusu ibarenin ve uygulamanın buna göre düzenlenmesini talep etmekteyiz” 25 haber dişhekimi İzmir’de tıbbi atıkları Manisa Belediyesi toplayacak Bugüne kadar tıbbi atıkları İzmir Büyükşehir Belediyesi topluyordu, ancak 3 Aralık 2011 tarihli bir yönetmelik değişikliğinden sonra, muayenehane ve sağlık kurumlarının tıbbi atıklarını Manisa Belediyesi’nin anlaşma yaptığı bir firma toplayacak. Yeni uygulamanın açıklığa kavuşması için İzmir Dişhekimleri Odası yönetimi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bir yazı yolladı. Yazıya verilen yanıt ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimi ile yapılan telefon görüşmeleri sonucunda yeni uygulamanın nasıl olacağı netleşti. 3 Aralık 2011 tarihli Resmi gazetede yayımlanan Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik; toplum sağlığı açısından tıbbi atıkların belli standarttaki ve bu işe özgülenmiş tesislerde yakılmak ya da sterilizasyonu yapılmak sureti ile bertaraf edilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Yine aynı yönetmelikte; daha önceden de olduğu gibi bu hizmet açısından sorumluluğun belediyelere ya da yetkilerini devrettiği kişilere ya da kuruluşlara ait olduğu, bu hizmetin ancak belediyeler ya da yetkilendirdiği kişiler ya da kuruluşlarca yapılabileceği belirtilmektedir. Bu yönetmelik değişikliğinden önce İzmir ili sınırları içerisinde tıbbi atıkların toplanarak belirlenmiş bazı alanlarda derin çukurlar açılıp, kireçleme yapılıp üzeri beton ile örtülmek sureti ile imhası İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmaktaydı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni yönetmelik değişikliğinde belirtilen standartlarda imha tesislerinin bulunmaması nedeni ile Manisa Belediyesi ve Manisa Belediyesi’nin çalıştığı bir firma ile sözleşme yapmak zorunda kaldığı anlaşılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerekli tesisleri kurma ya da ihale yolu ile kurdurma yolunda çalışmalarının bulunduğu ancak tesisler kurulana kadar ihtiyacı karşılamak, hizmetin verilmesini sağlamak amacıyla geçici bir süre için bu yolu tercih ettiği anlaşılmaktadır. 26 İzmirli meslektaşlarımız, İzmir Büyükşehie Belediyesi’ne başvurarak hazır olan sözleşmelerden imzalayabilir Özel ya da kamu hastanelerine, tüm özel sağlık kuruluşlarına ve tüm muayenehanelere ve dolayısı ile de tüm meslektaşlarımıza bu yazıların yollanılmasına başlandığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Manisa Belediyesi ve firmanın imzalamış olduğu maktu sözleşmelerin belediyelerin ilgili birimlerinde hazır bulunduğu önceki usul gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimine başvurarak hazır olan sözleşmelerin imzalanmasının mümkün olduğu ve bunun çok fazla vakit alacak bir prosedür olmadığı da öğrenilmiştir. Yeni uygulama maliyetleri artırabilir Yapılan mevzuat taramasında getirilen değişikliğin toplum sağlığı gözetilerek getirildiği, yapılan şifai görüşmelerde ise Manisa Belediyesi ve firma ile yapılan sözleşmenin fiili zorunluluk nedeni ile oluştuğu, yönetmelikte açıkça belediyelerin bu hizmeti verebilmek için başkaca belediye, özel firma ve kişileri yetkilendirebileceği düzenlendiğinden konu ile ilgili hukuka aykırı bir durum tespit edilmediği yolunda odamız avukatının hukuki mütalaası mevcuttur. Ancak, İzdo yönetimi söz konusu uygulamanın maliyetleri artıracağı endişesini taşımaktadır. Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunan Özel Sağlık Kuruluşları hakkındaki Yönetmeliğin ilgili maddesinde; İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerde tıbbi atık toplanmasına ilişkin sözleşmesi bulunmayan ve mevzuat ile belirlenmiş şekilde tıbbi atıklarını berteraf etmeyen meslektaşlarımıza İl Sağlık Müdürlüğünce eksikliği gidermesi için 10 gün süre verileceği şayet bu süre içerisinde eksiklik giderilmez ise giderilene kadar muayenehane ya da özel sağlık kuruluşunun kapatılacağı düzenlenmektedir. dişhekimi haber 27 haber dişhekimi Dişhekimliği fakülteleri öğrencileri HAK ARAYIŞINDA Bir önceki dergimizde “Tıp öğrencilerine var da, dişhekimliği öğrencilerine yok mu?” diye başlık atıp, “Hükümet yine dişhekimlerini unuttu. Her uygulamada dişhekimlerini yok sayan Sağlık Bakanlığı şimdi de öğrenciler arasında ayrım yaptı. İntörnlere maaş müjdesi veren Akdağ, dişhekimliği öğrencilerini görmezden geldi” demiştik. Hükümetin bu adaletsiz tavrına, Türkiye’deki tüm dişhekimliği fakültelerindeki öğrenciler tepkili. Bu adaletsizliğin giderilmesi için çeşitli girişimlerde bulunan öğrencilerden Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Başkanı Mehmet Yıldız’la bir röportaj yaparak ayrıntıları öğrendik. ret ödenmesinin dışında tıbbi girişimler nedeniyle ceza ve tazminat sorumluluğu kapsamında zorunlu meslek sigortasının ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümlerin iş kanunda belirtilmesi teklif edilmişti. 4 Temmuz 2012 tarihinde kabul edilen 6353 sayılı Kanun’un 35.Maddesinde İş Kanunu ve sigortalılıktan muaf tutularak sadece ücret ödenmesi yoluna gidilmiştir. Sağlık hizmeti sunan intörn hekimler sigorta haklarını sağlayamamıştır. 33 dişhekimliği fakültesindeki 10.000’e yakın öğrenci beraber kampanya başlatıp tıp fakültesi intörn öğrencilerine tanınan maaş hakkını talep edecek. Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Başkanı Mehmet Yıldız neler yapacaklarını, bugüne kadar neler yaptıklarını anlattı. İntörnlere maaş verilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? İntörn hekimlere sağlanan bu hak doğru fakat eksik bir uygulamadır. 19 Nisan 2012 tarihinde CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr.Hülya Güven tarafından hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan Yükseköğretim Kanunu, İş Kanunu ve Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı ve İcrasına Dair Kanunda değişiklik yapılmasını teklif eden kanun teklifinde, intörn hekimlere üc- 28 Dişhekimi öğrencilerine bu hakkın verilmemesini nasıl karşılıyorsunuz? Maalesef bu yasa teklifi hazırlanırken ağız- diş sağlığı hizmeti sağlayan biz stajyer dişhekimleri bu haktan uzak bırakıldık. Stajyer dişhekimleri bildiğiniz gibi direkt olarak hastalara ağız-diş sağlığı hizmeti sunmaktalar. 19 Nisan 2012 tarihinde görüşülmeye başlayan kanun teklifinde genel gerekçelerde belirtilen intörn hekimlerin sorumlulukları stajyer dişhekimlerinin de sorumluluklarıdır. Bu sorumluluklar zaten hekimlik misyonunun getirdiği sorumluluklardır. Bunlara ek olarak stajyer dişhekimleri sundukları ağız- diş sağlığı hizmeti ile de katma değer sağlamaktadırlar. Ayrıca diğer sağlık birimlerinden farklı olarak yüksek enfeksiyon riskleri ile karşı karşıyadırlar. Bu kapsamda dişhekimliği fakültesi 4. ve 5.sınıf öğrencileri için sadece maaş ödemesi yapılması değil, enfeksiyon riskleri de göz önüne alınarak sosyal güvenlik bakımından uygun primlerle sigortalandırılmaları gerekmektedir. dişhekimi Bu konuda hukuki bir girişimde bulunacak mısınız? Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Merkez Yürütme Kurulu olarak Haziran ayından bu yana kapsamlı ve nitelikli bir çalışma yürütmekteyiz. Taleplerimizin hukuki dayanakları olmasına ve diğer meslek gruplarının yükseköğretimde yapılan iyileştirmelerini emsal almaya çalışmaktayız. Bu konuda en büyük desteği Ankara Dişhekimleri Odası Hukuk Danışmanlığı tarafından aldık. Bu destek için Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Merkez Yürütme Kurulu olarak Ankara Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu’na teşekkür ederiz. Taleplerin belirlenmesinde ise 23 Eylül 2012 tarihinde İstanbul Dişhekimleri Odası Hizmet Binasında yapmış olduğumuz TDB Öğrenci Kolu Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda Adana, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Konya, Sakarya ve Zonguldak odalarımıza bağlı Yerel Öğrenci Komisyonu Başkanlarının katılımı ile ortak taleplere karar verdik. Ayrıca bu süreçte CHP İstanbul Milletvekili Dişhekimi Kadir Gökmen Öğüt ve MHP Samsun Milletvekili Dişhekimi Cemalettin Şimşek ile Yerel Öğrenci Komisyonlarındaki arkadaşlarımız aracılığıyla görüştük. 11 Ekim 2012 tarihinde ise hukuki dayanaklarımızı ve emsal kararları içeren taleplerimiz ile TBMM Başkanlık Divanı Üyesi AKP Burdur Milletvekili dişhekimi Bayram Özçelik’i makamında ziyaret ederek bildirdik. Aynı tarihte AKP Kahramanmaraş Milletvekili dişhekimi Sıtkı Güvenç ile de görüşerek taleplerimizi bildirdik. Milletvekillerimizden Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda konunun görüşülmesi ve diş hekimliği 4. ve 5. sınıf öğrencisi stajyer diş hekimlerine, katkı sundukları sağlık hizmeti ile orantılı bir ücret verilmesi, sosyal güvenlik hakkı tanınması, uygulamalı eğitimlerde kullandıkları sarf malzemelerinin temininin sağlanması hakkında desteklerini istedik. Nasıl bir hareket planı uygulamayı düşünüyorsunuz? Odalara bağlı olan Yerel Öğrenci Komisyonu Başkanlarımızla görüşerek, dişhekimi öğrencilerinin süreç ile ilgili bilinçlendirilmesi ve şu an eğitim veren 33 Dişhekimliği Fakültesindeki 10.000’e yakın öğrencinin beraber hareket etmesi adına kampanyalar yapmayı düşünüyoruz. Bu kampanyaları yaparken yasalara uygun olarak haklarımızı kullanmayı planlamaktayız. Bu kampanyalar dişhekimliği öğrencilerinde meslek örgütü bilincinin oluşması açısından da önemlidir. Ayrıca dişhekimlerinden de, bir zamanlar stajyer dişhekimi olduklarını hatırlayarak, çektikleri zorlukların gelecek nesillere aktarılmaması için destek bekliyoruz. haber Stajyer dişhekimlerinin Sosyal Güvenlik hakları dışında ne gibi sorunları var? En önemli sorunlarımızdan birisi de hastalara sunduğumuz ağız - diş sağlığı hizmetinde sarf malzeme masraflarının stajyer dişhekimleri tarafından karşılanmasıdır. Bu konu dişhekimliği eğitiminde öğrencilerin ve ailelerin ekonomik sıkıntılar çekmesine neden olmaktadır. Stajyer dişhekimlerine, sarf malzemelerin sağlanması konusunda sıkıntı yaşatmayan fakültelerimizin de olduğunu biliyoruz. Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, öğrencilerine sağlamış olduğu olanaklarla bu sıkıntılara büyük çapta engel olan fakültelerimizdendir. Dekanlar Kurulu’nda bu konunun görüşülmesi ve Yüksek Öğretim Kurumu’nun da bu konuda takipçi olmasını ümit ediyoruz. Bir diğer sorun ise fakülteler arasındaki Müfredat ve EğitimÖğretim ve Sınav Yönergeleri arasındaki farklardan kaynaklanmaktadır. Ulusal çapta bir standardizasyon çalışması yapılarak fakülteler arasındaki eğitim ile ilgili uçurumun ortadan kalkması gereklidir. Bu konuda en büyük örneklerden biri artık karşı karşıya kaldığımız Dişhekimliğinde Uzmanlık Sınavı ve alınan sonuçlardır. Fakültelerin bu konudaki başarıları teorik ve pratik anlamda orantılı eğitim ve müfredatlar arasındaki fark ile açıklanabilir. Mehmet Yıldız kimdir? Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Başkanı; 2007 yılında İçel Anadolu Lisesind en mezun oldu. 2008 yılında Gazi Üniversites i Dişhekimliği Fakültesi’nde Yüksek Lisans eğitimine başladı. 2011 Yılında Anadolu Üni versitesi Açıköğretim Fakültesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Önlisans Programından mezun oldu. Halen Gazi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi 4.Sınıf Öğrencisi ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Adalet Önlisans Programı 1.Sınıf Öğrencisidir. 10 Mart 2012 ve 5 Nisan 2012 tarihleri arasında Ankara Dişhekimleri Odası Öğrenci Komisyonu Sekreterliği görevinde bulundu. 6 Nisan 2012 tarihinden beri Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Baş kanı olarak görev yapmaktadır. 29 haber dişhekimi EÜ Dişhekimliği Fakültesi öğrencileri; “Bu kez haksızlığa sessiz kalmayacağız’’ İzmir Dişhekimleri Odası Öğrenci Kolu Başkanı Handan Aytuğ Coşkuntuna, intörnlere maaş verilmesinin mutluluk verici olduğunu ancak, dişhekimliği öğrencilerinin unutulmasına tepki olarak ne gerekiyorsa yapacaklarını, sonuna kadar bu işin takipçisi olacaklarını söyledi. Dişhekimliği fakültelerinde öğrenim gören çok sayıda öğrenci olduğunu söyleyen Coşkuntuna her konuda dışlanan dişhekimliği fakültesi öğrencilerinin yine dışlandığını belirterek sözİzmir Dişhekimleri Odası Öğrenci Kolu lerini şöyle sürdürdü: Üyesi Tuğrul Bilal Duran, Samsun’daki İzmir Dişhekimleri Odası kongrede öğrenci sorunlarını Genel Öğrenci Kolu Başkanı Başkan Taner Beye dile getirirken olarak 23 Eylül 2012 tarhinde gerçekleştirilen Yerel Öğrenci Komisyonları Başkanları toplantısına katılarak, Dişhekimliği öğrencilerinin sosyal haklarının sağlanması ve dişhekimliği öğrencilerine maaş verilmesi konusunda diğer yerel komisyon başkanları ile birlikte taleplerimizi belirledik. Aldığımız kararlar doğrultusunda genel öğrenci komisyonumuz çalışmalarına ve milletvekilleriyle olan göruşmelerine başladı. Biz izmir’de öğrenci komisyonumuzla birlikte aynı zamanda çeşitli aktivitelerle buna destek vereceğiz. Belirtilen sorunlarımı- 30 zın çözüme ulaştırılması aşamasında gerek odamızın gerek öğrenci kolumuzun bize desteği tamdır. Bu sıralar milletvekilleri ve bakanlarla yapılan görüşmeler sonucunda alınan karar; dilekçe toplanması ya da imza toplanması olacaksa, biz bu kararlar için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu kez haksızlığa sessiz kalmayacağız ‘’ dedi. Tuğrul Bilal Duran, Handan Aytuğ Coşkuntuna, İzdo Öğrenci Kolu Sekreteri Betül Çalışkan, İzdo Öğrenci Kolu Üyesi Fatma Ahmedova Samsun’da yapılan Ulusal Öğrenci Kongresi’nde... dişhekimi haber 31 TDB genel kurulu ? dişhekimi Türk Dişhekimleri Birliği Genel Kurulu yapıldı (mı) TDB genel kurulu 9-10-11 Kasımda Ankara’da yapıldı. Mevcut yönetimin -dişhekimliği kamuoyunca zaten bilinen- çözümsüzlüğünün ve tükenmişliğinin iyice belirginleştiği, sönük, heyecansız ve en önemlisi geleceğe yönelik oluşabilecek umut kırıntılarının bile yok edildiği bir genel kurul yaşandı. TDB genel kurulları; Türkiye’nin, siyasal, ekonomik sorunlarının yanı sıra, özellikle sağlığa ve ağız ve diş sağlığına ilişkin konuların ayrıntılarıyla görüşüldüğü, mesleğe ve meslektaşlara ilişkin sorunların çözümlerine yönelik önerilerin tartışıldığı, meslek odası siyaset ilişkilerinin sorgulandığı; tüm bu süreçlerin sonunda; Türk dişhekimleri Birliğinin oluşacak yönetimi için ayrıntılı bir yol haritasının ve mücadele çizgisinin belirlenmesi gereken toplantılardır. Ancak, her zaman olduğu gibi yine, ne yapılacağına ve nasıl yapılacağına değil, kimin yöneteceğine odaklanılan; katılımcıların, komisyon düzeyinde halledilebilecek bürokratik ayrıntılarla oyalandığı, en önemlisi “buradan bir şey çıkmaz” yargısının mutlaklaştığı, umutsuzluğun derinleştiği bir genel kurul oldu Türkiye’deki bütün oda yönetimleri ve delegelerinin oluşturduğu en yüksek organizasyonun bu hali, meslektaşlarımızda zaten var olan “kendi kederlerine terk edildiklerine” ilişkin genel kanının daha da derinleşmesine neden oldu Türk Dişhekimleri Birliği Genel Kurulunun seçimlerini de; mesleğin ve meslektaşların sorunlarını çözmekten çok, TDB yönetimini kazanmak konusunda iddialı, 25 yıldır TDB yi yöneten İstanbul ekibi kazanmıştır. Sadece, bağımsız aday olan, Denizli Odası Başkanı İrfan Karababa listeyi delerek yeni yönetime girmiştir. Türk Dişhekimleri Birliği’nin 8-9-10 Kasım tarihinde gerçekleştirdiği genel kurul öncesi meslektaşlarımıza sorduk; 4 TDB Genel Kurulu’ndan haberiniz varmı? 4 Nasıl bir TDB Yönetimi istiyorsunuz? 4 TDB sorunlara çözüm olabiliyor mu? 4 TDB’den serbest dişhekimleri ne bekliyor? Işıl İdil Kaan (Ankara): Ankara Kızılay’da kendi muayenehanemde serbest dişhekimi olarak çalışıyorum TDB Genel kurulundan bilgim yok. Ben Ankara’da olmama rağmen bu konuda bilgim olmamasının da kendi başına bir sorun olduğunu düşünüyorum. Ankara TDB yönetimi daha aktif olmalı yeterince aktif olmadığını düşünü32 yorum. Maddi açıdan mı nedendir bilmiyorum sosyalleşebileceği bir lokal yada bir yer yok. Bakıyorum tüm odaların böyle bir tesisi var. Bu en çok kafamı kurcalayan konulardan biri Bir diğeri TDB serbest dişhekmlerinin sorunlarına çözüm olmuyor. Son zamanlarda kapanan muayenehane sayısına bakarsanız bunun cevabı olacaktır. Birde kendi odamıda bu konua dahil dişhekimi etmem gerekirse yeterince teknik konuların anlatıldığı kongreler yapılmıyor. Benteknik bilgiler alabileceğim kongre için yüzlerce kilometre yaparak başkaşehirlere gitmek zorunda kalıyorum. Bir çok üniversitenin ve birliğin bulunduğu şehirde sadece kanuni zorunluluk gibi kongre yapılmasına karşıyım. Hangi profesör ne yapmış nerde bulunmuştan çok beni hangi tedavi yöntemleri yeni, bunları nasıl uygularız bu benim için önemli amabizbunu göremiyoruz. TDB’nin odalara bu konuda destek olması gerekli daha iyi kongre ve teknik detayı bulunan organizasyonlar yapılmalı. Zeynep Ceren Öncel (Kırıkkale): TDB Genel Kurulu’ndan haberim var ancak ayrıntılarla ilgili bilgim yok. Mesela kimler aday olacak bilmiyorum. Bir önceki genel kurul duyurusu kurul bittikten sonra elimize ulaşmıştı. Biz Ankara’ya çok yakınız doğudakiler ne zaman haber aldı düşünemiyorum bile. TDB’nin serbest dişhekimleri ile yeterince ilgilendiğini düşünmüyorum. Neden derseniz örneğin son özelden hizmet alımı ile ilgili konuda fazlasıyla mağdur olduk. Hastalarımız kesildi, TDB bu aşamada bu krizi yönetemedi. TDB sürekli tarih verilerek oyalandı.TDB’de bizi oyaladı artık tamamen alınmayacağı kararı çıktı.karar sonrası tepki vermek yeterli değil. Atamaların ÖSYM sınavı ile yapılacağı söylendi bir çok arkadaşım KPSS başvurdu buda gerçekleşmedi bu konudada yeterince bilgilendirilmedik. TDB’den her iki konuda da hiç bir destek göremedik. TDB’den beklentiniz ne derseniz TDB’de adındaki gibi birlik yok kendi aralarında iletişim sürüdürüyorlar. Ankara dışında iletişim sorunu yaşadıklarını düşünüyorum. Birliğin tüm illerde ki bağlantıları ile iletişiminin güçlü olması gerekir. Murat Tuncer (Van): Genel Kurul’dan haberim yok. Biz doğuda bulunan dişhekimleri başkanın kim olduğunu bile bilmiyoruz. 35 yıllık dişhekimiyim ne TDB’nin ne de Diyarbakır Odası’nın burada bir etkinlik yaptığını dahi görmedim. Biz eski jenerasyon hekimler TDB’ye minnet de etmiyoruz ihtiyaç da duymuyoruz. Ama yeni nesiller için yapılması gerekenler için her türlü desteğe varız. Burada illegal yollardan tedaviler yapılıyor, bununla ilgili önlemleri almayı bırakın son depremden sonra TDB’den bir kaç genç hekim dışında gelen olmadı. Kendi hekiminin cenazesine TDB genel kurulu gelmeyen başkan yada yöneticilere kim güven duyar ve beklenti içine girer. Dar gününde yanında olmayan dostuna güvenin olur mu? Bizim de dar günümüzde yanımızda olmayan TDB’den ve oda yöneticilerinden hiç bir isteğimiz yok. Onlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Bugüne kadar kendi ayaklarımızın üstünde durduk. Ben ekonomik yönden bazı şeyleri garantiye aldım, bu saatten sonra bana hiç bir yararları olmaz. Ancak genç meslektaşlar için de bir şey yapılmıyor. Burada 200 dişhekimi var, performans olmazsa ceplerinde para bile yok. Bu söyleyeceklerim doğudan batıya bir mesajdır. Deprem sonrası KOSGEB eczacıla- ra dahi kredi sağladı. ancak dişhekimlerinin hiç bir kredi isteği kabul görmedi. Bunlar için kim ne yaptı bana anlatsın. Doğuda TDB yada odalardan bir yarar sağlayan varsa gelsin tartışalım. Bırakın genel kurul yada seçimlerde gelip “biz buyuz, bunları yaptık, yeni dönemde bunları yapacağız diye kendilerini anlatmayı, 20 yıldır bilimsel bir toplantı bile yapılmadı. Son kez yineliyorum buralarda illegal tedaviler önlenmiyor. Bilimsel hiç bir şey yapılmıyor, Dişhekimleri zar zor görevlerini yapabiliyor. Sadece taziye ilanları ya da genel kurula gelmezseniz ceza uygulanacaktır mesajlarıyla birlik olunmaz. Reşat Yüksel (İzmir): TDB Kongresinin Türkiye’deki Diş Hekimliği meslegine sahip çıkacak sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Avrupa’daki Diş Hekimliginin çalışma şekli ve organizasyonun Türkiye koşullarına adapte edilerek uygulanmasını arzulamaktayız.Ama bununla ilgili çok çalışma yapıldığı söylenemez. TDB maalesef Serbest Dişhekimlerinin sorunları ile yakından ilgilenmemektedir. Serbest Diş hekimleri büyük bir maddi külfet altında az gelir sebebi ile ezilmektedir. Sorunlarımıza yakından ilgi ve çözüm getirecek projeler bekliyoruz. TDB odalarla bağlantılarını güçlendirerek her üyesinin en ufak sorununda yanında olmalı ve destegini hissettirmelidir. Serbest dişhekimlerinin bugün en büyük sorunu yeterli oranda SGK desteginden yoksun bir tedavi ile karşı karşıya kalmaları ve buna istianden de yetersiz hasta olmasıdır. Bu konuda da sessiz kalınması üzüntü vericidir. TDB sadece bulunması gereken birlikolmaktan çıkmalı üyelerini koruyucu sorunlarını çözücü kimliğe kavuşmalıdır. 33 haber dişhekimi Doktor ve hastası, mahkemeye gitmeden uzlaşabilir mi? Sağlık Bakanlığı’nın, sağlık mesleklerinin uygulanmasında mağdur olan vatandaşların mahkemeye gitmeden zararlarının uzlaşma yoluyla halledilmesine ilişkin Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre; doktor ve hemşire gibi sağlık çalışanlarının uygulamasından dolayı maddi ya da manevi zarara uğradığını iddia eden kişiler dava açma süresi içerisinde Sağlık Bakanlığı’na elektronik ortamda ya da yazılı dilekçe ile başvurabilecekler. Uzlaştırma sürecinin taraflarını; sağlık mesleklerinin uygulanmasından dolayı zarara uğradığını iddia eden kişi ve bunların birden fazla olması halinde aralarından seçecekleri bir temsilci, zarar verdiği iddia olunan ilgili meslek mensubu veya bunların birden fazla olması halinde aralarından seçecekleri bir temsilci ve varsa ilgili meslek mensuplarının mesleki mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketinin temsilcisi ya da bunların birden fazla olması halinde aralarından seçecekleri bir temsilci oluşturacak. Her üç tarafın da uzlaşma yolunu kabul etmesi halinde, uzlaşma süreci başlayacak. Sağlık mesleklerinin uygulanmasından dolayı zarara uğradığını iddia eden kişilerle zarar verdiği iddia olunan sağlık çalışanları ve varsa mesleki mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketinin temsilcisinin bir araya gelerek bir uzlaştırıcının da katılımıyla, maddi ve manevi tazminat talebi konusundaki talebi görüşerek, karara bağlayacak. Uzlaşma görüşmeleri esnasında adli yargı komisyonlarında görevli bilirkişiden rapor isteyebilecek. Taraflardan birisi vazgeçtiğinde, uzlaşma süreci sona erecek. Uzlaştırıcı için süre 90 gün Taraflardan herhangi biri, dava açma süresi içerisinde Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne maddi ve 34 manevi tazminat talebiyle uzlaşma için elektronik ortamda veya yazılı olarak başvuruda bulunabilecek. Dava açılmasından sonra da mahkemeye bildirilerek uzlaşma süreci başlatılabilecek. Uzlaşma davetine, yirmi gün içinde yazılı olarak cevap verilmezse uzlaşma teklifi reddedilmiş sayılacak. Uzlaştırıcı, süreci 90 gün içerisinde sonuçlandırmak zorunda. Bu süre, bilirkişi görüşünün alındığı durumlarda iki tarafın kabulü ile 6 aya kadar uzatılabilecek. Türk Tabipleri Birliği (TTB) tepkili TTB ise sağlık sistemi ya da hastane yönetimi nedeniyle oluşan zararlara rağmen tazminatların doktorlar tarafından ödenmesine tepki göstererek kamunun tazminat yükünü üstlenmesi gerektiğini söyledi. dişhekimi haber 35 haber dişhekimi Hekim ve dişhekimi muayenehaneleri dışında, Kamu ve özel tüm sağlık birimlerinde Engellilerle ilgili düzenlemelerin uygulaması 3 yıl ertelendi TBMM’de 28 Haziran 2012’de kabul edilen yeni bir düzenleme ile muayenehaneler hariç kamu ve özel tüm sağlık birimlerine engellilerle ilgili düzenlemelerin uygulanma süresi uzatıldı. Yeni düzenlemenin ilgili maddesi gereğince 1 yıl kanun marifetiyle, 2 yıl da Bakanlık eliyle en fazla 3 yıl için erişilebilirlik standartlarının uygulanması ertelendi. Bazı polikliniklerden engelli hastalar için düzenleme yapmaları istendi 2012 yılı Temmuz ayında, Sağlık Bakanlığının 13.06.2012 tarihli Genelgesi üzerine bazı polikliniklere yazı gönderilerek; çok kısa bir sürede bazı fiziki koşullarında engelli hastalar için düzenlemeler yapılması istenmişti. Genelge 2005 tarihinde çıkarılan “Özürlüler Kanunu” nun; tüm kamusal alanların ve toplu taşıma araçlarının engellilerin erişimine uygun hale getirilmesini düzenleyen maddelerine dayanmakta. Söz konusu yasa ile tüm kamu alanlarının yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içerisinde düzenlemelerin tamamlanması gereketiği hüküm altına alınmıştı. Bu süre 07.07.2012 tarihinde dolmaktaydı. Gönderilen yazılarda dikkat çekici olan yazıların İl sağlık Müdürlüğü’nden 02.07.2012 tarihinde postaya verilmiş olması ve sürenin bitiminden sonra meslektaşlarımıza tebliğ olunmasıydı. Yazı kendilerine ulaşan meslektaşlarımız haklı bir tedirginilk yaşayarak Odamızı aradılar. Odamız tarafından, söz konusu değişiklikleri, üstelik süre bitiminden sonra yazının kendilerine ulaşması da dikkate alınarak, bu kadar kısa sürede gerçekleştirmelerinin kendilerinden beklenemeyeceği, gerekirse kendilerine hukuki destekte bulunulabileceğimiz belirtildi. TBMM uygulamayı erteleme zorunluluğunu hissetti Yasa gereği tüm kamusal alanlar, kamu kuruluşları ve hastaneleri de dahil olmak üzere bu düzenlemeleri gerçekleştirmek zorundayken ve pek çok kamu kuruluşu bunu gerçekleştirmemişken, meslektaşlarımızdan bir iki günde bu değişiklikleri gerçekleştirmelerinin beklemeyeceği açıkça ortadayken TBMM’de 28 Haziran 2012’de kabul edilen yeni bir düzenleme ile bu süre uzatıldı. Halihazırda yeni düzenlemenin ilgili maddesi gereğince 1 yıl kanun marifetiyle, 2 yıl da Bakanlık eliyle en fazla 3 yıl için erişilebilirlik standart- 36 larının uygulanması ertelenmiş durumdadır. En fazla üç sene içinde Hastane, Merkez ve Polikliniklerin; Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalılar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Müdürlüğü’nce hazırlanmış olan “Sağlık Kurumlarında Özürlü Bireyler İçin Ulaşılabilirlik Temel Bilgiler Rehberi” nde belirtilmiş olan engelli ulaşılabilirlik standartlarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. “Sağlık Kurumlarında Özürlü Bireyler İçin Ulaşılabilirlik Temel Bilgiler Rehberi”nde 4 Sağlık Kuruluşlarına ait otopark alanlarında özürlüler için en az 1 olmak üzere toplam park yeri sayısının %5 ‘i kadar yer ayrılması, 4 Bilgilendirme işaretlerinin az görenler için kontrast renklerde hiç görmeyenler için kabartmalı ve sesli işretlerin bulunması, 4 bina girişlerinin düz ayak ya da rampalı olması, 4 ana giriş kapısının veya alternatif ulaşılabilir giriş kapısının temiz genişliğinin en az 150 cm olması, 4 acil kaçışlar için kolayca fark edilebilir ışıklı yönlendirme işaretlerinin işitilebilir ve görülebilir olması, 4 bina içi kapıların görme özürlülerin zarar görmemesi için fotoselli ve en az 120 cm temiz geçiş alanına sahip olması, gibi detaylı düzenlemelere yer vermektedir. dişhekimi haber 37 haber dişhekimi Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde dünya standartlarında eğitim modeli Üniversite, kurulan fantom laboratuvarı ve e-öğrenme sistemiyle teknolojiyi kullanarak eğitimde kalite standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor. Katip çelebi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde öğrencilerin klinik öncesi pratik eğitim yapabilmeleri ve hasta korkusunu yenebilmeleri amacıyla Avrupa Birliği standartlarında Fantom Laboratuvarı kuruldu. Öğrenciler hasta başında çalışmadan önce, oturma pozisyonu ve yaklaşım açısı başta olmak üzere tüm mesleki provalarını yapabiliyorlar. Yetişkin bir insanın ağız yapısı gibi açılıp kapanabilen, normal ölçülerde dişler ve yanaklara sahip olan fantom maketleri ile diş hekimliğine aday öğrenciler için ideal bir eğitim imkanı sağlanıyor. Katip çelebi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tancan Uysal, fakültede diş hekimliği eğitimindeki çağdaş gelişmelere uygun olarak, öğrenci merkezli, topluma dayalı, probleme dayalı öğrenme yöntemi kullanılarak entegre eğitim sistemi uyguladıklarını belirterek, “hasta ile karşılaşmadan önce maketler üzerinde deneyim kazanılmasını sağlayan fantom laboratuvarları ve temel bilimlere ait kuramsal bilgilerin görsel yolla pekiştirilmesini kolaylaştıran laboratuvarlar ile eğitimi teknolojiyle birlikte gerçekleştiriyoruz” dedi. E-öğrenme destekli online eğitim dönemi 77 dilde dil desteği olan “öğrenme yönetim sistemi” bu sene lisans eğitimine başlayacak olan Diş Hekimliği fakültesi öğrencileri için özel olarak hazırlandı. Bu kapsamda fakültede verilecek olan derslerin dijital kayıt altına alınması çalışmaları başlatıldı. Küresel düzeyde eğitim verilebilmesi, değişik öğrenme yeteneklerine göre uyarlanabilmesi özellikleriy- Prof. Dr. Tancan Uysal, İzDO Başkanı İlkay Karademirci Ülkü’ye laboratuarları ve e-eğitim sistemini anlattı. 38 dişhekimi le öne çıkan projede öğrenciler öğrenme yönetim sistemi ile istedikleri zaman ders içeriklerine ulaşıp pekiştirme olanağı bulacaklar. Bu sistem aracılığıyla öğrenciler alacakları dersleri kendilerine verilecek olan kullanıcı adı ve şifre ile evlerinde ya da internete bağlanacakları her yerde takip edebilecekler. Pratik derslerde yapılan uygulamaları ders sonrasında sisteme yüklenen videolar aracılığıyla seyredebilecekler. Dersleri, öncesinde izleyebilecek ve asıl derste daha etkin ve interaktif bir öğrenme modeline sahip olabilecekler. Öğrenmede etkinliği kanıtlanmış işitsel ve görsel materyallerle desteklenen sistemde öğrencilerin teoriler ve bilimsel araştırmalar ile vakalar arasında ilişki kurması kolaylaşacak ve edinilen bilgilerin kalıcı olması sağlanacak. Diş Hekimliği eğitiminde haber örgün eğitim ve e-öğrenme teknolojilerini bir arada kullanarak farklılık yaratacak proje dijital arşiv alanına da öncülük edecek. Dekan Prof. Dr. Tancan Uysal bu sistemle eğitimi pekiştireceklerini belirtirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzaktan Eğitim sitesi ihtiyaç duyulabilecek etkinliklerin çoğunu fazlasıyla yerine getirebilecek özelliklere sahip bir çevrimiçi kurs yönetim sistemidir. En önemli özelliği, herkes tarafından (öğretmen, öğrenci) çok kolay şekilde kullanılmasıdır. Online dersler, sanal sınıflar, online sınav, telekonferans, chat, blog, forum, sözlük, ödev gönderme gibi olanakları sunmaktadır. Kullanıcılar, yetkilendirme, içeriği yönetme, ders materyalleri hakkındaki temel bilgileri bu sistem sayesinde kolaylıkla edinecekler.” 39 EGE BÖLGESİ DİŞHEKİMLERİ ODALARI ULUSLARARASI BiLiMSEL KONGRE ve SERGiSi Yerli ve yabancı akademisyenleri ağırlayacak Aegean Region Chambers of Dentist International Scientific Congress and Exhibition Ege Bölgesi Dişhekimleri Odaları’nın 18. Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi 30 kasım- 2 Aralık tarihlerinde Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde yerli ve yabancı akademisyenleri, meslektaşlarımızı ve firma temsilcilerini biraraya getirecek.. 40 dişhekimi 18. Kongre Canlı sunumlar yine damgasını vuracak Kongre boyunca oda merkezinde oluşturulan operasyon odasında yapılan tüm uygulamalar Anadolu Salonu’nda canlı olarak meslektaşlarımıza aktarılacak. Canlı sunum gerçekleştiren akademisyenler bir sonraki gün gerçekleşen teorik sunumlarında meslektaşlarımızın sorularını yanıtlayacaklar. Basamaklı Diş Kesimi Prof.Dr.Çetin Sevük İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Canlı sunumlar, konuşmacı ile izleyiciler arasında karşılıklı olarak, anında bazı temel noktaların tartışılmasına olanak tanıdığı için, faydalı uygulamalardır. Bu durum izleyicilere katkıda bulunduğu gibi, konuşmacıyı da olumlu yönde etkiler. Bu nedenle özellikle her diş hekiminin, günlük yaşantısında yaptığı uygulamaların canlı bir sunumda paylaşılması, sunumun önemini daha da artırmaktadır. Böylece basamaklı diş kesimi uygulamasının yapılacağı canlı sunumda aşağıdaki konular ön planda tutulacaktır. 1. Diş dokusunu mümkün olduğu kadar az aşındırmak, 2. Dişi dengeli küçültmek, 3. Bunun için derinliği kontrol edilebilir rehber oluklar hazırlamak, 4. Bu sayede estetik, mekanik ve biyolojik faktörleri kontrol etmek. Bu anlayışla, hasta üzerinde yapılacak olan basamaklı diş kesimi uygulamasında - Kole bölgesi rehber oluk ve basamak hazırlığı - Vestibül yüzeyde rehber oluk hazırlığı ve bu yüzeyin aşındırılması - Lingual yüzeyde rehber oluk hazırlığı ve bu yüzeyin aşındırılması - Okluzal yüzeyin aşındırılması - Pürüzlü yüzeylerin düzeltilmesi gibi işlemlerle basamaklı diş kesimi tamamlanacaktır. Belirli bir sıra takip edilerek, Sevük PTP tekniği ve özel frezleri kullanılarak yapılacak olan uygulama, değerlendirme ve tartışma ile sonuçlanacaktır. Hangi Vakada Hangi Restorasyonu Tercih Etmeliyiz? Doç. Dr. Esra UZER ÇELİK İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Vakaya uygun restorasyon seçimi restorasyonun uzun dönem başarısı açısından oldukça önemlidir. Doğru restorasyon seçimi hastaya, dişe ve materyale ait özelliklerin birlikte dikkatle değerlendirilmesini içeren kompleks bir süreçtir. Hastanın yaşı, ağız hijyeni, çürük riski, beklentileri ve sosyoekonomik düzeyi bizi farklı materyallere yönlendirebilecekken, dişteki madde kaybı, dişin ağızdaki konumu ve yumuşak dokularla ilişkisi de seçim yaparken önemlidir. Doğru restorasyon seçimi için materyalin tipi, fiziksel, kimyasal, biyolojik özellikleri, renk seçeneği ve maliyeti de göz önünde bulundurulmalıdır. Günümüzde üretici firmalar gerek ağız hijyeni ve çürük riski gibi hastaya ait faktörlerin değerlendirilmesini kolaylaştırmak gerekse farklı özellikte restoratif materyal alternatiflerini çoğaltmak için pek çok ürün piyasaya sürmüştür. Bu sunumda doğru restorasyon seçimi için göz önünde bulundurulması gereken faktörler ve bu amaçla piyasaya sürülen ürünler değerlendirilip, hangi restorasyonun hangi vakada tercih edilebileceği konusunda bilgi verilecek ve canlı sunum gerçekleştirilecektir. 41 18. Kongre Hasta üzerinde canlı “Fast & Fix” yöntemi uygulaması Prof. Dr. Aslan Gökbuget İstanbuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji AD. Günümüzde immediate implant konseptinin gelişmesi ve bilimsel bir alt yapıya kavuşması ile birlikte bu uygulamalar total dişsizliklerde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Dişsiz alt çenelerde dört üst çenelerde ise altı adet ugulanan “fast&fix” yöntemi daha çok posterior maxilla ve mandibulada ileri cerrahi girişimlerden(blok gref,sinüs lift vs.) kaçınan hastalar için uygun bir çözüm haline gelmiştir.Diğer avantajları ise; 1-Tedavi süresi kısalır, 2- Daha ekonomiktir, 3- Daha az invaziv bir cerrahi uygulanır, 4- Hastaya hemen bir geçici protez takılabilir, 5-Hasta kabülü ve memnuniyeti çok daha fazladır. 6- Bilgisayar destekli uygulamalara izin verir. Dezavantajları ise; 1- Alt çenede implantın bir tanesinin kaybı durumunda sabit protez geçici olarak da olsa sökülür.. 2- Priöer stabilitenin sağlanamadığı durumlarda konvensiyonel yönteme dönülür.Dolayısı ile hastaya sabit protez sözü verildiyse bu sorun yaratabilir. 3- Rijit fiksasyon akrilik ile sağlandığından proteze gelebilecek yükler kırılmalara neden olabilir.. Canlı sunumda hastanın röntgenleri üzerinde planlama ve cerrahi uygulama adım adım gösterilecektir. TME Sorunlu Hastalarda Splint Hazırlanması Doç. Dr. Tonguç Sülün İ.Ü. Dişhekimliği Fakültesi Total Parsiyel Protezler B.D. Temporomandibular rahatsızlığı olan hastaların tedavisinde dişhekimlerinin en önemli silahı okluzal splint- 42 dişhekimi lerdir. Okluzal splintler genel olarak geri dönüşü olan tedavi alternatifi olarak bilinirler. Ancak hiç şüphesiz okluzal splint tedavisi de hastalara zarar verebilir. Bu zararlar: 1- Okluzal splintlerin, endike olmadıkları durumlarda kullanılması ve 2- Okluzal splint yapımında ve uygulamasında yapılan hatalar sonucunda olabilir. Bu nedenle, bu sunumda okluzal splintlerin endikasyonları ve farklı hazırlanış teknikleri geniş olarak ele alınacaktır. Kırık Restorasyonu ve Kompozit Lamina Yrd.Doç.Dr. Bilal YAŞA İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Restoratif Diş Tedavisi AD. Doğal diş yapısının korunarak estetik sağlanmasına yönelik hasta bilincinin artması minimal invaziv yaklaşım ile uygulanan tedavileri ön plana çıkartmıştır. Konservatif amaca yönelik direkt kompozit rezin uygulamaları; vakaya uygun materyal seçimi ve tekniğin doğru uygulanması ile oldukça tatmin edici sonuçlar vermektedir. Genişletilmiş renk tonlarına, değişik opasitelere sahip ve manipulasyonu kolay kompozit rezin materyaller fonksiyonel, uzun ömürlü, uygun maliyetli ve yüksek estetiğe sahip direkt anterior 18. Kongre dişhekimi restorasyonların yapılmasına olanak sağlamaktadır. Ancak diş hekimleri hangi ürünü, nasıl kullanacağına karar verirken bir çelişki ile karşı karşıyadır. Diş dokusunun, restoratif materyalin optik özelliklerinin ve aproksimal uyumlandırma ve tabakalama tekniklerinin bilinmesi ve kavranması direkt anterior estetik restorasyonların başarılı bir şekilde elde edilmesinde hekimlere yardımcı olacaktır. Bu amaçla EBDO’nun düzenlendiği 18. Uluslarası Bilimsel Kongresi ve Sergisinde direkt estetik uygulamalarda başarıya yardımcı olabilecek klinik ipuçları ve püf noktaları, katılımcılara vaka çeşitliliği yüksek bir sunumla aktarılacaktır. Mine, dentin ve modern kompozit materyallerin karakteristikleri, optik özellikleri tanımlanacak ve tek renk veya çoklu tabakalama teknikleri tartışılacaktır. Ayrıca preparasyon teknikleri, çeşitli matrisleme modelleri, materyal ve ekipman seçimi, yüzey karakteristiklerinin oluşturulması ve cilalama teknikleri anlatılacaktır. Sunumun ikinci bölümde ise bir hasta üzerinde direk kompozit restorasyon uygulamasının teknik yönleri adım adım anlatılarak canlı sunum yoluyla gösterilecektir. Bilimsel Programın açılışını, Türkiye’nin en ünlü estetik cerrahlarından Prof. Dr. Onur Erol yapacak Perioral Rejuvenasyon - Yüz Estetiği Ağız çevresi rejuvenasyonu için germe işlemlerinden ayrı bir yaklaşım gerekmektedir. Bu bölgede dişelrin yapısı ve konturu maksillanın ve madübilanın birbiriyle uyum sağlaması güzel görüntüde önemli rol oynamaktadır. Yaşlanmaya bağlı olarak özellikle üst dudak derisindeki kırışıklıklar ikili bir yaklaşımla giderilebilmketedir: 1. Üst tabakanın lazer ile soyulması 2. İntradermal ve subdermal mikro yağ enjeksiyonları Dudaklardaki inceliğin giderilmesi, en doğal olarak yağ dokusu veya doku kokteyli enjeksiyonlarıyla sağlanabilir. Perioral bölgenin gü- zel gözükmesinde ağız ve diş estetiği önemli bir rol oynar. Bu nedenle plastik cerrahi ve diş hekimliği bu güzelliği sağlamakta, sinerjik bir rol üstlenir. Üst dişlerin artifisiyel olmayacak şekilde üst dudak altından hafifçe görünebilmesi için dudak uzunluğunun normal sınırlarda olması gerekmektedir. Uzamış bir dudağın kesisiz yöntemlerle asma tekniği kullanılarak kısaltılması diş hekimlerine alacakları sonuç yönünden önemli katkılar sağlayacaktır. Prof. Dr. Onur Erol’u pek çok kişi ‘ünlülerin estetik uzmanı’ olarak Prof. Dr. tanıyor. Dünya tıbbı ise, onun geliştirdiği kendine has yöntemleri yakınOnu Erol dan izliyor. Türk lokumu burun, ameliyatsız kaş asma tekniği ve doku kokteyli, literatürde onun adıyla yer alırken, artık tüm dünyada yüzlerce doktor tarafından kullanılıyor. Hacettepe Üniversitesi Genel Cerrahi ihtisasını tamamladıktan sonra plastik cerrahi ihtisası yapan Prof. Dr. Onur Erol’un onlarca ödülü bulunuyor. Amerika’da 21 araştırma tamamlayan Dr. Erol, iki kez Amerikan Sağlık Enstitüsü, bir kez Amerikan Kanser Derneği’nden araştırma ödülü kazandı. Tıp alanında 21 yeni metod geliştiren, yerli yabancı çeşitli kongrelerde sunulan 256 bilimsel bildirisi bulunan Prof. Dr. Onur Erol’un tıp dergilerinde de olmak üzere 84 makalesi bulunuyor. Her yıl en az 3-4 orijinal bilimsel bildiri sunan Prof. Dr. Erol araştırmalarına devam ediyor. 43 18. Kongre dişhekimi Kongre konuşmacıları olan Prof. Dr. Andreas G. Schulte ile Prof. Dr. Bernd Haller’i Prof. Dr. Banu Önal’a sorduk Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Kürsüsü’nün davetlisi olarak İzmir’e gelecek olan Prof. Dr. Andreas G. Schulte ve Prof. Dr. Bernd Haller, kongremizde de konuşma yapacaklar. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi AD Başkanı Prof. Dr. Banu Önal’la konukların İzmir’e neden geldiklerini ve üniversitede beraber yapacakları projeleri konuştuk. ORCA European Organization for Caries Research (Avrupa Çürük Araştırmaları Organizasyonu) Başkanı Heidelberg Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Andreas G. SCHULTE ile Adeziv diş hekimliğinde önemli başarıları olan Ulm Üniversitesi Dişhekimliği fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bernd HALLER 18. Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisinde verecekleri konferans ile meslektaşlarıyla bir araya gelecek. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi kürsüsünün davetlisi olarak İzmir’e gelecek olan Prof. Dr. Andreas Schulte ile Prof. Dr. Bernd Haller Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi ile ortak yapacakları projeleri görüştükten sonra kongrede dişhekimleriyle biraraya gelecek. Restoratif Diş Tedavisi adına görüştüğümüz Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr Banu Önal konuklar hakkında bilgi verdi ve Türkiye’de ilk kez yapılacak ORCA organizasyonunu anlattı. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi olarak önümüzdeki yıl önemli organiasyonlar yapmak ve ayrıntıları görüşmek için dallarında isim yapmış iki meslektaşımızı İzmir’e davet ettik. Neden bu isimler derseniz Prof. Dr. Andreas Schulte ORCA(Avrupa Çürük Araştırmaları Organizasyonu) başkanı. ORCA her yıl bir ülkede öğretim üyerinin ve Öğretim Görevlilerinin katıldığı önemli organizasyonlar düzenliyor. Dünyadan birçok araştırmacı bu organizasyonlarda biraraya geliyor. Kendisiyle yurtdışında bir kongrede görüşme fırsatı bulduk.. Bu derneğe yeni başkan olduğunu anlattı. Bizde bu yaptıkları organizasyonu İzmir’de yapmayı teklif ettik. Kendisi Türki’ye de böyle bir organizasyon yapmadıklarını belirterek teklifimize sıcak baktı. Daha sonra görüşmelerimiz üzerine kendisini yapacağımız organizasyon ve üniversitemizi tanıtmak adına İzmir’e davet 44 ettik. Prof Schulte bu teklifi kabul etti. Burada yapacağımız görüşme sonunda organizasyonun burada yapılması kararlaştırılırsa ORCA Yaz Okulu organizasyonu ilk kez 2013 yazında Türkiye’de üniversitemizde ve Anabilim Dalımızda yapılacak. Ülkemizde ki tüm akademisyen ve öğretim üyeleride dahil meslektaşlarımız bu organizasyonda biraraya gelecek. Bu organizasyonda çürüğü nasıl önleriz ayrıntılarıyla tartışılacak. Bazı ülkeler bunu önlemiş durumda. ORCA bunu dünyanın farklı ülkelerinde yaz okulları yaparak öğretim üyelerine, görevlilere hastalarımızı bu konuda nasıl bilgilendiririz, 0 çürüğe doğru nasıl gidebiliriz 0 çürük hayalmi gibi konuları ayrıntılarıyla anlatıcak.. Prof. Dr. Bernd HALLER ise Ulm Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı başkanı Adeziv Dişhekimliği ve Estetik Dişhekimliği alanında önemli araştırmaları olan bir meslektaşımız. Avrupanın her yerinde bu konuda özellikle öğretim üyelerine özel kurslar düzenleyen bir uzman. Güncel tedavi yöntemleri ve teknolojiyi öğrenmek adına öğretim görevlilerinin de bazı yenilikleri geliştirmesi için projeler üretiyor. Bu konuyla ilgili Prof. Dr. Bernd Haller ile ortak projeler yapmak istiyoruz. Biz iki farklı konumdaki hocayı bir araya getirmeyi planladık . Bu sebeple her iki meslektaşımızı aynı anda üniversitemize davet ettik. Davet tarihinin İzmir’de yapılacak 18. Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi’ne denk gelmesi sebebiyle kürsümüzde bulunan Diş Hekimleri Odası İkinci Başkanı Prof. Dr. Murat Türkün, Dekanımız ve Oda yöneticileri görüşmelerimiz sonucu önemli araştırmaları olan meslektaşlarımızın kongrede birer konferans vermesi için ricada bulunduk. Kendileri seve seve bu teklifi kabul ettiler dedi. 18. Kongre dişhekimi Yetişkinlerde Koruyucu Dişhekimliği Diş çürüğünün önlemini almak sadece çocuklar ve gençler için önemli değil yetişkinler içinde çok önemli bir konu. Araştırmalarda epidemiyolojik bilgilerden anlaşılıyorki diş çürüğü yetişkinlerde her geçen sene daha da artıyor . Bu sadece diş çürüğün arttığını gösProf. Dr. termiyor aynı zamanda Andreas G. Schulte yetişkinlerin ilerleyen yaşlarında daha çok diş kaybettiklerini gösteriyor. Diş doktorları diş çürüklerini sadece onarmakla kalmıyor aynı zamanda büyük orandada önleyebiliyorlar. Diş çürüğünü önlemek için her vakada ayrı uygulama ve tedavi yöntemi gerekir, ancak bu şekilde başarı sağlanabilir. Bunun için sadece bir intraoral tablo ve restoratif tedavi planı yetmeyecektir. Daha cok ayrıntılı tıbbi diş tedavisi, hastalık tablosu oluşturmak gerekir. Bunların yardımıyla diş çürük riski değerlendirilir. Diş Çürügünü önleminde en önemli yollardan biride hastalara diş çürüklerinin nasıl kendi sağlıkları açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını anlatmaktır. Hastalar sadece ozaman sağlıklı beslenmeye, ağız temizliğine dikkat etmeye, fluorid içeren diş temizleme ürünleri ile diş sağlıklarını korumaya gayret ederler. Fluorid ile dis cürük önlemi sadece bır kac fluoridli yöntemler kombine edildiği zaman fayda gösterır (Örneğin; fluorıdlı dis macunu,fluorıdlı tuz,fluorıdlı cılag ve yüksek dozlu fluorıd jellerı) Diş cürüklerini önlemede klınık yöntemlerin yanı sıra dis doktorun hastsıyla ayrıntılı konusmasının da etkisi büyük olacaktır. . Bu sunumda dıs cürügü rıskı yüksek olan hastaların hayatı boyunca bır dıs doktorunun koruyucu dişhekimliğinden yararlanması gerektiği ve önemini meslektaşlarıma anlatacağım. Direk Kompozit restorasyonlara karşı inley ve onley restorasyonlar Direkt kompozit restorasyonların potansiyeli, kompozit rezin ve yapıştırıcıların iyileşmesi nedeniyle son iki yılda belirgin bir şekilde artmıştır. Bugün kompozit, operatif dişhekimliğinde evrensel restoratif materyal olarak kabul edilebilir. Özellikle de, minimal invazif restoratif tedavi için tercih edilen bir malzemedir. Ancak, ön dişler ve çok lu yüzey posterior lezyonların restorasyonunda kapsamlı morfolojik defektlerinin estetik düzeltilmesi için doğrudan kompozitlerin uygunluğu halen tartışma konusudur. Bu klinik durumlarda direkt kompozit, laminate veneer ve seramik inley / onley restorasyonlar gibi indirekt restorasyonlar ile rekabet etmek zorunda. Restoratif tedavide Karar verme boyutu, koruma ve sağlam diş maddenin güçlendirmesi, malzeme özellikleri, teknik fizibilite, mali yönleri ve uzun ömürlü bilimsel kanıtlar da dahil olmak üzere çeşitli faktörlere almak zorundadır. Bu sunumda , doğrudan ve dolaylı restorasyonun ayırıcı özelliklerini , olumlu ve olumsuz yönlerini anlatmaya çalışacağım. Prof. Dr. Bernd Haller 45 18. Kongre dişhekimi Dişhekimliğinin geleceğini belirleyecek Kök hücre çalışmalarında NEREDEYİZ? 18. Ege Bölgesi Dişhekimleri Odaları Bilimsel Kongresi’nde dişhekimliğinin geleceğine yön verecek genetik çalışmaları içeren üç konuşma yer alıyor. Konuşmacıları kongremize kazandıran ve konuşmaların koordinasyonunu yapan değerli hocamız Prof. Dr. Orhan Terzioğlu “Diş hekimliğinde kök hücre uygulamaları ve güncel tedavideki yeri”ni anlatacak Doğumsal ve sonradan dişlerin kaybı ya da tedavi amacıyla canlılığını yitirmesi yaygın bir insanlık sorunudur.Bu duruma karşın diş biyomühendisliği kök hüçre temelli yeni tedavi yöntemleri araştırmaktadır.Temelde diş gelişi ile ilgili olarak embriyo ve yetişkin aşamada ilgili kök hüçreler,karşılıklı etkileşimleri ve farklılaşma aşamaları saptanmaktadır. Embriyonik dönemin onuncu gününde neural crestkökenlimezenşim hüçreleri gelişir. Dental laminada da oral epiteliyum oluşumu başlar. Bu hüçreler farklı koşul ve zamanalarda organik iskelet üzerinde bir arada üretildiklerinde dentin, enamel,pulp ve periyodontal dokuların tama yakın oluşabildiği ve farelerde çeneye yapılan transplantasyonda diş geliştiği belirlendi. Bir üst aşamada mezenşimal ve epitelial hüçrelerin bir arada üretimlerinde odontogenik potansiyele sahip oldukları belirlendi. Embriyonel germ hüçre çalışmalarına paralel olarak yetişkin diş dokularından kök hüçresi eldesi ve bunlardan canlı doku oluşturma araştırlarıda yapılmaktadır. Ektoderm kökenli amelolastlar olgun dönemlerinde proliferasyon ve rejenerasyon gösterirler.Ancak insan dental hüçrelerinden epitelial kök hüçre elde edilemdi. Buna karşın kemirgenlerde epitelial kök hüçrelerden enamel matriks oluşturulması hayat boyu sürmektedir. İnsan keratinosit ve fare ağız epitel hatları fare embriyojenik dental mezanşimal hüçreleriyle konbine edildiğinde ameloblast oluşmaktadır. İnsanda dental pulp içersinde kök hüçreler saptandı ve DPSC olarak adlandırıldı. Bu hüçreler kültür ortamında kalsifiye nodüller oluşturur. Hüçre üreme şartları geliştirildiğinde odontoblastlar görüldü.Allogenik mezanşimal kök hüçre olarak kullanıldılar.Organik yapay iskelet üzerinde kültüre edildiklerinde immunocompromise farede pulp-dentin benzeri doku yapılabildi.Bu uygulamalarda 46 Prof. Dr. Orhan TERZİOĞLU pulp oluşumunda damarlanma ve sinir oluşumu dahil canlı yapı oluşturulabileceğini göstermektedir. Dişde sementum ve alveolar kemik arasında yer alan Periodontal Ligament lerden izole edilen kök hüçreler PDLSC olarak isimlendirildi.Bunlar mezenşimal kökenli sementoblast ve osteoblast oluşturmak üzere farklılaşabilmektedir.Canlıda doku hömeositasisi acısından sürekli yenilenmekde ve alveolar kemik rejenerasyonunda yer almaktadırlar. Diş kök gelişimde,kök uclarından Stem Cell Apical Papilla-SCAP elde edildi.Uygun şartlarda dentinojenik farklılaşma göstermektedirler. Dental Follikülden elde edilen kök hüçrelerin-DFSC kollagen salarak bitişik kemik ve sementum yüzeyinde fibrinle etkileşerek dental follikül hüçreleri oluşturabilmektedirler. Uygulamalar mezenşimal ve epitelial hüçreleri bir arada kültüre edip, folliküle yerleştirilmelerinde farelerde diş oluşumu diş biyomühendisliği uygulamalarında başarıldı. Aynı karışımın farklı aşamalarda farklı kanlanan dokulardada diş oluşumu sağlayabildiği yine farelerde gösterildi. Ancak insanda embriyonel dönemdeki benzer işlamlar 8 kez daha yavaş ve doğum sonrasında birkaç yıla kadar uzamaktadır.Gelişimin ve hüçreler arası etkileşimin 2500 cıvarında genetik ürünle etkilendiğide dikkate alındığında varılan aşamnın öenmi daha iyi anlaşılabilmektedir.Bunlara karşın günümüzde güvenli,uygulanabilir ve kolay tekrarlanabilir kök hüçre temelli diş tamiri ve yenilenmesi bazı sorunlar içermektedir. Diş biyomühendislik çalışmaları genel olarak bir arada değerlendirildiğinde,diş yapısının kısmı ve bütün olarak yenilenmesinde yeni bir uygulama alanı açılmasının çok yakınında olduğumuz görülmektedir. dişhekimi haber 47 haber dişhekimi “Dent Ekol” Diş Polikliniği’nin manevi tazminat istemi temyizden döndü Yargıtay’ın bozma kararı üzerine İzmir ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi; bozma kararına uyarak, Dent Ekol Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğumuz iddialarına dayanan davasının reddine karar verdi. Dergimizin 35. sayısında yayınlanmış olan İzmir ili sınırları içerisinde faaliyet göstermekte olan Dent Ekol Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nin Bostanlı Pazar yerinde dağıtmış olduğu broşürler hakkındaki haberimiz üzerine; adı geçen özel sağlık kuruluşu Odamız aleyhine kişilik haklarına zarar verildiği iddiası ile manevi tazminat davası açmıştı. Mahkeme tazminat talebini kabul etti Basın yolu ile kişilik haklarının saldırıya uğratıldığı iddiasına dayanan dava sonucunda İzmir ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi; haberimizde hiçbir şekilde broşürlerle ilgili Oda Disiplin Kurulunun cezasına ilişkin kararın kesinleşmesinden bahsedilmemesine karşın, pazar yerinde tanıtım içeren broşür dağıtılmasının sabit olduğu, ancak disiplin cezası kesinleşmeden haberin yapılmış olduğunu gerekçe göstererek manevi tazminat talebini kabul etti. Karar Odamızca temyiz edildi. Temyiz dilekçemizde; yargı kararlarından da örnekler verilerek söz konusu haberin haber niteliğini aşmadığı, haberin meslektaşlarımızı ilgilendiren bir konu olduğu, yayınlandığı derginin de İzmir Diş Hekimleri Odası Dergisi olduğu için haberin dergimizde yer almasından daha doğal bir durumun bulunamayacağı, kaldı ki İzmir Dişhekimleri Odası’nın dişhekimlerinin haklarını korumakla ve dişhekimlerini bilgilendirmekle yükümlü bir meslek örgütü olduğu, haberin mahkeme tarafından da kabul edildiği gibi broşür dağıtılma- 48 sına ilişkin gerçek bir olaya dayandığı, haberin hiçbir yerinde de kesinleşmiş olan bir disiplin cezası olduğu ya da illa ki disiplin soruşturmasının kesinleşeceği yolunda bir ibarenin geçmediği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesi talep edildi. Yargıtay mahkeme kararını bozdu Yargıtay ilgili Dairesi; Yayınlanan haberin gerçek olduğunun tartışmasız olduğuna ve davacı Dent Ekol Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin reklam broşürü dağıtılmasının bir komplo olduğu iddiasını kanıtlayamadığına vurgu yaparak; haberin hiçbir yerinde kesinleşmiş bir cezadan bahsedilmediği kaldı ki haberin gerçekliği karşısında disiplin cezasının kesinleşmesinin beklenmesinin zorunlu olmadığını belirterek kararın bozulmasına karar verdi. Mahkeme bozma kararına uydu Yaygıtay’ın bozma kararı üzerine İzmir ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi; bozma kararına uymuş, Dent Ekol Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğumuz iddialarına dayanan davasının reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir. Özünde bir haber dergisi olan ve yıllarca yayınlarında aklıcı ve eleştirel bir çizgi izleyen Dişhekimi Dergisi’nin; aynı zamanda basın ahlak ve kurallarına uygun davrandığı mahkeme kararıyla da tescillenmiş oldu. dişhekimi haber 49 haber dişhekimi İngiliz araştırmacılar: “Deniz Yosunu Mikroplarındaki enzimler diş çürümesini engelliyor” Dişhekimi Dergisi, araştırmayı yapan İngiltere’deki oral mikrobiyoloji öğretim görevlileri doktorlara ulaştı Deniz Yosunu Mikroplarındaki enzimlerin diş çürümesini engelliyor iddiasını araştırmayı yapan New Castle Üniversitesi Oral Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Dr. Nick S. Jakubovics’e sorduk. İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, deniz yosunu bakterisi olan Bacillus licheniformis enziminin, gemilerin gövde kısmını temizleyip temizleyemeyeceğini inceliyorlardı. Bu incelemelerin sonucunda söz konusu araştırmacılar, deniz yosunu mikroplarındaki enzimleri, diş macunu ya da gargaraya katmanın dişleri çürümekten koruyabileceğini belirtiyorlar. Bu araştırmayı yapan New Castle Üniversitesi Oral Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Dr Nick S. Jakubovics bu konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Okurlarımızı araştırmanız hakkında kısaca bilgilendirebilir misiniz? Okurlarınızın araştırma konumuzla ilgilenecek olması beni çok mutlu etti. Benimle bu konuyla ilgili olarak temasa geçtiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu çalışma, mikrobiyolojinin farklı alanlarında çalışan, biyofilm olarak bilinen mikroorganizma birikintilerini yüzeylerden uzaklaştırmayı hedefleyen araştırmacıların bir araya gelmesi ile başladı. Newcastle Üniversitesinin Oral Mikrobiyoloji Bölümünde mikroorganizmalar tarafından sentezlenen hücre dışı maddelerin mikroorganizmaların yüzeylere yapışması üzerindeki rolünü araştırmaya başladım. Uygulamalı Mikrobiyoloji Birliği tarafından özellikle hücre dışına atılmış DNA’nın mikroorganizmaların yapışmasındaki rolünü araştırmak üzere Yeni Araştırmacı Fonu ile desteklendim. Ben oral biyofilmleri incelerken Newcastle’daki Dove Denizbilimleri Laboratuarı’nda çalışan araştırmacı arkadaşlarım gemilerin altında olu- 50 Dr. Nick S. Jakubovics şan biyofilm birikimini engelleyecek yeni maddeler bulmak için deniz mikroorganizmalarını tarıyorlardı ve DNA’yı parçalayan bir enzim keşfettiler. Enzimler gemilerin temizliğinde alışılagelmiş bir yol olmadığı için araştırma yaparak biyofilmi parçalayan enzimler arasından her bakımdan en uygun olanını seçtiler. Bu çalışmada da ağız sağlığı ile ilgili olarak en uygun olan enzimin bulunması planlandı. Deniz yosunu mikrobu dişleri nasıl koruyor? Denizbilimcilerce bulunan enzim bir deniz yosununun yüzeyinde yaşayan bir mikroba aitti. Deniz yosunu yapışkan bir yapıya sahipti ve araştırma ekibimiz mikropların yapışkan tabakadan kurtulmasına yarayan bir molekül arıyordu. Diş yüzeyini kaplayan plağı bazı mikroorganizmaların kendi kendine temizleme- dişhekimi si gibi bir yol düşünmedik. Bunun yerine daha bilimsel bir yaklaşımla, oral hijyen ürünlerine katabileceğimiz aktif bir ajanın saflaştırılmasını planladık. Araştırmanız ne zaman başladı? Denizbilimciler bu projeye 10 yıl önce başladılar ve benim çalışmalarım 2010’da başladı. Araştırmanız şu an ne aşamada? Laboratuar raporları yosun mikroplarındaki enzimlerin plakları delerek dişin çürümesine neden olan bakterileri plaktan kazıyabildiğini belirtiyor. Dişteki plaklar çok çeşitli çürüyen bakterilerden oluşuyor. Hücrelerdeki bakteriler öldüğünde içindeki DNA’lar dışarı sızıp dişin yüzeyinde bir biyofilm oluşturuyorlar. Plağı tamamen temizlemektense, enzim tedavisiyle dişi çürüten zararlı Streptococcus Mutans bakterisinden kurtulunabilir. Şimdi de insanların ağzında oluşan plağı çözüp çözemeyeceğini araştırıyoruz. Araştırma sonuçlanırsa dişhekimlerine ihtiyaç kalmama olasılığı nedir? Enzim, dental plağın temizlenmesinde tamamen yeni bir yöntem kullanmaktadır. Biyofilmin matriksini, yani mikroorganizmaları bir arada tutan yapışkan haber maddeyi hedef almaktadır. Enzim, plak kontrolünde kullanılan antimikrobiyal ajanlar ve flor gibi var olan yöntemlerin desteklenmesine hizmet edebilir. Bu nedenle günlük kullanımda geniş kapsamlı fayda sağlayabilir. Ek olarak, periodontal tedavi ve protezlerin temizlenmesi gibi uygulamalarda yarar sağlayacağı düşünülmektedir. Şu ana kadar karşılaşmış olduğumuz ilgiyi hesaba katarsak bu ürünün eğer iyi geliştirilebilirse profesyonel dişhekimliği uygulamalarında sıklıkla kullanılacağını düşünmekteyiz. Araştırma iyi sonuç verirse ne zaman kullanılmaya başlanacak? En iyi ürüne ulaşılması için, ürünün geliştirilmesi aylar değil de yıllar alacak ve en uygun ürün en iyi şekilde kullanıma sunulacaktır. Bu tekniğin sonuç verdiğinden emin olunduktan sonra, tedaviyi diş macunu ve gargaralara uygulamayı hedefliyoruz. Bu ürünü pazarlamadan ve çok miktarda üretimine geçmeden önce toksisitesini iyice test etmemiz gerekiyor. Son olarak ne söylemek istersiniz? Umarım yazdıklarım bilgi sahibi olmanız açısından yardımcı olur. Deniz mikrobiyolojisi grubunun başı Grant Burgess bu yazı için size teşekkür ettiğini belirtti. 6 bin yıllık diş dolgusu bulundu Bilim adamları, Cilalı Taş Devri’ne ait bir çene kemiğinde diş dolgusuna rastladı İtalya’nın Trieste kentinde bulunan Uluslararası Teorik Fizik Merkezi’nden Claudio Tuniz, yeni üretilen X ışını görüntüleme aracını kullanarak yaklaşık 100 yıl önce Slovenya’daki Lonche köyü yakınlarında bulunan fosilleşmiş bir çene kemiğini incelediklerini belirtti. Bölgede bulunan en eski insan kemiklerinden biri olan ve Trieste kentindeki bir müzede saklanan çene kemiğinin 24-30 yaşlarındaki bir erkeğe ait olduğuna işaret eden Tuniz, çene kemiğinin incelenmesi sırasında köpekdişlerinden birinde olağandışı bir maddeye rastladıklarını söyledi. Dişin yüksek çözünürlüklü ve üç boyutlu görüntüsünü elde ettiklerini ifade eden Tuniz, dişte uzun dikey bir kırık saptadıklarını ve dentin tabakasına ulaşmak için diş minesinde geniş bir kavite açıldığını belirlediklerini ifade etti. Kavite ile kırığın üst kısmının bir maddeyle kusursuz bir biçimde doldurulduğuna dikkati çeken Tuniz, kızıl ötesi spektroskopi ile yapılan incelemelerde dolgu malzemesi olarak balmumunun kullanıldığını ortaya çıkardıklarını belirtti. Tuniz, bal ve propolis içeren balmumunun antibakteriyal ve enfeksiyon giderici özelliklere sahip olduğunu, diş dolgusu olarak kullanılmasının Cilalı Taş Devri insanları arasında ileri tıp bilgisine işaret ettiğini söyledi. Tuniz, “Tarih öncesi topluluklar hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek, ulaştıkları nokta bizi o kadar şaşırtıyor. Günümüzde ancak ileri teknoloji kullanarak yapabildiğimiz bazı şeyleri onlar ilkel yöntemlerle başarmışlar” dedi. Kaynak: www.hurriyet.com.tr 51 haber dişhekimi EÜ Diş Hekimliği Fakültesi 2011-2012 mezunlarını profesyonel hayata uğurladı Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar (MÖTBE) Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen mezuniyet töreni, öğretim üyeleri, yeni mezun diş hekimleri ve ailelerin katılımıyla gerçekleşti. Törende konuşan EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Artunç, mezun olan öğrencileri ve velileri kutlayarak, “insan sağlığını iyileştiren ve geliştiren, tıp etiği ilkelerine sahip, insan odaklı öğrenciler yetiştirdik. Bugün artık meslektaşlarımız olan genç arkadaşlarımızı kutluyor, büyük evlatlar yetiştirdikleri için ailelerini tebrik ediyorum. Ben genç meslektaşlarıma baktığımda geleceği güvenli ellere bıraktığımızı düşünüyorum” diye konuştu. İlkay Karademirci Ülkü; “Meslek odalarında aktif olarak çalışın” Genç diş hekimlerini meslek odalarında aktif olarak çalışmaya davet eden İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanı İlkay Karademirci Ülkü “Çok değerli meslektaşlarımız olan gençlerden beklentimiz, görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeleri ve mensup oldukları meslek odasında aktif olarak görev almalarıdır.” dedi. Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü ise genç mezunları tebrik ederek ailelerine teşekkür etti. Mezunlar, EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar Sezer eşliğinde Hipokrat Yeminini okuyarak mesleğe adım attılar. Törenin sonunda fakülteyi birincilikle bitiren Emine Şahin ve Hatice Dönmez, ikincilikle bitiren Ayşe Özcan ve üçüncü Sevgi Güler ile Ayşe Menzek’e plaketleri verildi. 88 öğrencinin mezun olduğu tören, diplomaların verilmesi ve keplerin atılmasıyla sona erdi. Dönem birincilerinin etkili konuşması ayakta alkışlandı Fakülteyi birincilikle bitiren Emine Şahin ve Hatice Dönmez yaptıkları konuşmalarıyla dikkat çekti. Emine Şahin; ‘’Türkiye’de %1lik başarı dilimine girerek, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanmış, bugün ise hekimliğin kutsal yükünü omuzlarına alan genç bireyleriz. Zorlu pratik eğitimimizin yanı sıra, neden- 52 dişhekimi se okul süresince hep bahar şenliklerine denk gelmiş ve aylar süren ağır yazılı sınavlara maruz kaldık. Bizim için şenliğin gelmesi, ders dinlerken dışarıdan gelen neşe dolu kahkahalar ya da yolda kazara denk gelen bir kova su demekti. 5 yılda kaç konser kaçırdık, kaç güzel günü yetişmesi gereken protezlere, hastalara verilecek randevulara ayırdık. Bunun gibi sebeplerle kampus hayatını kaçırdık. Çünkü bizler hekim olacaktık. Bu da çoğu zaman bir sürü şeyden ödün vermek demekti, hatta kendimizden bile… Hocalarımızın gözünde ise ne olduğumuzu çözemediğimiz birer sudan çıkmış balıktık aslında. Ta ki bir hastanın ağrısını dindirene kadar. İşte o zaman kendi çapımızda küçük bir kahraman oluyorduk. Belimizin boynumuzun ağrılarına rağmen bir gün bile hasta bakmaktan vazgeçmedik. Hasta tedavileri için kullanılan temel malzemeleri temin etmekten geri kalmadık. ‘Bu okulda ne olursan ol öğrenci olma’ sözlerine inanmak istemedik. Biz bir nevi birer ‘survivor’ olduk. Ülkemizde diş hekimliği öğrencilerinin üzerine binen fiziksel ve ruhsal yükün biraz daha azaltılmasını ve alt dönem arkadaşlarımın daha rahat bir öğrencilik süreci geçirmesini temenni ediyorum’’ dedi. Diğer birinci Hatice Dönmez ise “Farklı hayallerle geldiğimiz bu fakültede aklımızdaki ilk şey o beyaz n a önlüğü giymekti. zam “Çoğu Sabuna sanatsal ımıza asistan ğımız değer katmak, adı m a t a l mumu ateşte dans an ddetle i h i z i ettirmek, alçı tozuder dim ız dolap m ı na ciğerlerimizde ğ ı t çar p attık. l n a a yer vermek, hele n kları haber ‘Bu ok hele adını bile duyu olur san lda ne madığımız o aljinatın ol öğr e nci olma’ s talihsiz donmasını ö z l e r i i n nanma hüzünlü gözlerle seyk istem e edik. retmek hiç aklımıza Biz bir n e v gelir miydi?” sözleriyi bir er ‘s ur vivo le konuşmasına başr olduk. Ülkem ’ larken sözlerini şöyle izde diş hek imliği devam etti; “Çoğu öğr enc ile zaman asistanıüzerine rinin mıza anlatamadıbinen fizikse l ve r u ğımız derdimizi hsa yükün hiddetle çarptığıbiraz d l aha azaltılm mız dolap kapakasını ve alt d larına anlattık. önem arkada Dolap koridoşlarımı nd rahat b runda ağlarken ir öğr e aha ncilik sür eci dostumuzu ve g temen eçir mesini düşmanımızı ni ediy or um’’ tekrar seçtik. Kantin köşelerinde yudumlanan çaylar sildi gözyaşlarımızı. Parasızlığı, gurbeti, uykusuzluğu ve açlığı tecrübe ettik. Okullarda önce dersleri alırsınız sonra sınav olursunuz. Buradaki hayat tam tersiydi önce sınav olduk sonra ders aldık. Dersimizi aldık ve sustuk. Susmak en iyi cevaptır deyip sustuk. Biliyorduk ki susmak dayanılması çok zor bir cevaptı. Ne de çabuk geçti yerine, ne zor geçti diyebiliyorum şu gün. Kırgınlıklarımız ve kızgınlıklarımızı bir kenara bırakarak, bizi mesleğimizde diğerlerinden farklı kılacak bilgi ve tecrübelerini bizden esirgemeyen değerli hocalarımıza ve asistanlarımıza teşekkür ederim” dedi. kapa 53 haber dişhekimi Ağız ve diş sağlığı hizmeti veren özel sağlık kuruluşları Uluslararası standartlara ayak uyduruyor “Anahtar teslim hijyen ve teknoloji” haberimizin ardından bazı meslektaşlarımızdan yoğun mail ve telefon aldık. Haberimizden memnuniyetlerini dile getiren bu meslektaşlarımız, uluslararası standartlara uygun ağız ve diş sağlığı hizmeti veren kuruluşlar oluşturduklarını ve dergimizde haber olmak istediklerini belirttiler. Bu çerçevede dergimiz sayfalarını bu meslektaşlarımıza açtı. İnşaat sektöründen kazandığı birikimini, polikliniğe yatırdı. Dişhekimi Onur Alp yıllardır hizmet verdiği kliniğini yine Muğla’da kendilerinin yaptığı binaya taşıyarak ‘Dentalp’ adını verdiği bir poliklinik açtı. Bir yandan muayenehanede meslek yaşamını sürdürürken diğer yandan kardeşiyle ortak olduğu inşaat işinden kazandığı birikimini bu klinik için harcadı. Her iki oğlu da dişhekimi Bu arada her iki oğlu da dişhekimi olan Alp, ISO kalite standartları belgesi, Alman kalite belgelendirme kuruluşu TGA ve İngiliz kalite belgelendirme ku- 54 rumu UDEM’den kalite belgelerine sahip kliniğinde oğullarıyla birlikte çalışıyorlar. Muğla merkezde dişhekimliği ne durumda? Muğla Dişhekimleri Odası’na kayıtlı 274 üye bulunuyor. Kamuda çalışan hekim sayısı ise 18. Muğla merkezde ise 19 dişhekimi mevcut. 8 dişhekimi de odaya üye olmaksızın kamuda çalışıyor. Muğla merkezin nüfusu ise 60 bin. Ancak, serbest dişhekimliği Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi iyi durumda değil. Meslektaşımız Onur Alp ve oğlu Doruk Alp ile uluslararası standartlara ayak uydurmaya çalıştıkları kliniklerine ilişkin sohbet ettik. haber dişhekimi Sizi bu yatırıma yönelten sebepler nelerdir? Onur Alp; Doktor kadromuzun genişlemesiyle birlikte yardımcı personel sayımız da arttı ve mevcut kliniğimiz fiziki olarak bize dar gelmeye başladı. Sektörün bulunduğu durumdan kurtulmak için uluslararası standartlara uymanın yarar sağlayacağını düşündük. Hastalarımıza daha iyi ve daha kapsamlı bir ortamda hizmet vermek adına, sektörümüzün sıkıntılı olduğu bu günlerin bir gün geçeceğini düşünerek yatırımımızı gerçekleştirdik. Biz her sabah kliniğimize büyük bir heves ve motivasyonla geliyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, ağız ve diş sağlığının önemi toplumumuz tarafından daha anlaşılır hale geldi. Hastalarımızın ağız ve diş sağlığı problemlerini yaşadıkları şehirde çözmeyi hedefliyoruz.. Bu nedenle sektörden kazandığımız birikimlerimizi yine sektörümüze yatırım yaparak değerlendirmeye çalıştık. Polikliniğinizin teknik altyapısı hakkında bilgi verirmisiniz? Doruk Alp; Kendimize ait olan binamız 3 katlı, Muğla merkez nüfusunun diğer illere nazaran çok çok az olması(60.000) ve sektörümüzdeki belirsizlikler nedeni ile, şuanda 2 katı kullanıyoruz. Kliniğimizin mevcut alanı 450 m2 , istenildiği anda devreye alacağımız ekstra 1000 m2 olan rezerv alanı şimdilik kullanmıyoruz. İnşaat konusunda tecrübeli bir aile olduğumuz için binamızın başlangıç projesinden dekorasyon aşamasına kadar olan süreci ilk gün ileride merkeze dönüştürülecek şekilde uyguladık. Planlama aşamasını mesleki hedeflerimiz doğrultusunda ve sektörde 35 yılı geride bırakmış babamın tecrübesi ile şekillendirdik.Teknik alt yapının planlanması ve Onur Alp Burak Alp uygulanmasında Güney Diş deposu ile ortak çalıştık. İç dekorasyon konusunda Antalya firması olan ZenZen Mimarlık ile çalıştık. İnşaata başlamadan önce hedefe uygun sayıda ve uluslararası standartları göz önünde bulundurarak kullanacağımız tüm ekipman, dental unitlerin seçimi, tüm bunlara uygun alt yapı özenle planlandı. Eksikliklerimizi tamamlayıp merkez olma yolunda önemli adımlar atacağız. Uluslararası alanda örnek gösterilecek merkezler arasına girip ödül için aday olmak istiyoruz. Oğullarınızla birlikte çalışmanın avantajları neler? Onur Alp; Ben ilk kliniğimi Muğla’da 1978 yılında açtım. Büyük oğlum Doruk Alp’in 2005 yılında Yeditepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nden mezun olmasından sonra Dentalp Ağız ve Diş sağlığı polikliniğini kurduk. Diğer oğlum Burak Alp’te aynı üniversiteyi bitirdikten sonra üçümüz birlikte çalışmaya başladık. Biz kliniğimizde tecrübe ile enerjiyi bir araya getirdik. İlgi alanlarımıza göre yenilikleri elimizden geldiğince takip ediyor ve birbirimizle kolayca paylaşıyoruz. Bunun çalışma yaşantımıza katkısı büyük, ben 35 yıllık tecrübemi oğullarımda enerjilerini birleştirdi. Diğer çalışma arkadaşlarımızda buna katkıda bulundu. Gelecek için planlarınız neler? Doruk Alp; Önümüzdeki yıllarda şehrimizin coğrafi avantajlarını da kullanarak sağlık turizmine önem vermeyi planlıyoruz. Bu doğrulta gerek yurt dışı fuarlara katılarak gerekse sektörde bu işi profesyonel olarak yapan acentalarla ilişkilerimizi geliştirerek yatırım yapmayı planlıyoruz. Doruk Alp 55 haber dişhekimi Meslektaşımız Serdar Sıralar başarılarına bir yenisini ekledi Dergimiz köşe yazarlarından meslektaşımız Serdar Sıralar’ın sanatın değişik dallarındaki başarılarına bir yenisi daha eklendi. Bir süredir Türkiye’nin değişik şehirlerinde diş hekimlerine mesleki içerikli stand up gösterileri yapan meslektaşımızın 2012 yılı sponsorluğunu üstlenen UMG Uysal Medikal (Biohorizons İmplant) firması, yazarımızın bu defa da ilk basımı 2007 yılında yapılan “ORALMORAL” isimli kitabının genişletilmiş ikinci baskısını üstlenerek meslektaşlarımızın ücretsiz edinmesine olanak sağladı. Kitabın ilk imza günü ise İstanbul’da düzenlenen Dental İstanbul Kongresi’nin ikinci günü, 14 Ekim 2012 tarihinde gerçekleşti. Kongre katılımcılarının en çok sorduğu “Bu kitabın oluşum hikâyesi nedir?” sorusunu ise Dt. Serdar Sıralar kendi ağzından şöyle yanıtlıyor: “ 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olurken, fakülte yıllığına “Rıza’nın Çilesi” adlı bir mizah öyküsü yazmıştım. Bu öyküde diş hekimliği eğitiminin zorluklarını ve 5 yıllık bu eğitim sürecinde yaşanan traji komik olayları Rıza adlı bir öğrencinin gözünden anlatmaya çalışmıştım. Öykü mezuniyetimden 4 yıl sonra, İstanbul Diş Hekimleri Odası’nın dergisinde yer aldı. O dönemde internet ve onun getirdiği iletişim avantajları olmadığı halde birçok meslektaşımız Oda’yı telefonla arayarak, öyküyü çok beğendiklerini ve Rıza’nın mezuniyet sonrası meslek hayatında yaşayacağı olayları da anlatan öyküler yazmamı arzuladıklarını belirttiler. Bunun üzerine ben de bir diş hekiminin askerde, kamuda, fakülte kariyerinde, dispanserde ve özel muayenehanede neler yaşayabileceğini Rıza üzerinden hikâye ettim. Bu dizi bittiğinde köşe yazılarıma devam etmem istendi; ben de “ORALMORAL” başlığı altında, mizah öykülerinden şiirlere birçok değişik yazı ile 17 yıl süreyle köşe yazarlığına devam ettim. 2007 yılında yazılarıma son verdiğimde aynı yıl İstanbul’da düzenlenen uluslararası diş hekimliği kongresinde bir sponsor aracılığıyla tüm köşe yazılarımı kitap haline getirip ücretsiz olarak meslektaşlarıma sundum. Daha sonra İzmir Diş Hekimleri Odası dergisinde köşe yazmaya devam ettim. Ancak artık sadece yazmak yetmiyordu bana. Muayenehanemde kendi olanaklarımla, senaryolarını bizzat yazarak, kendi kameramla, ışığı, sesi, makyajımı kendim ayarlayarak hatta 56 montajını tek başıma yaparak amatörce kısa filmler çekmeye başladım. www.serdarsiralar.com adresinde yayınladığım ve çoğunlukla mesleğimizin sorunlarını öne çıkartan bu filmler meslektaşlarımız tarafından ilgi gördü. Ardından Adana Diş Hekimleri Odası’ndan bilimsel bir toplantının arasında konuk konuşmacı olarak bulunmam için bir davet aldım ve sevinerek kabul ettim. Bu sohbet toplantısında fakülteye girişimden bugüne kadar başımdan geçen olayları yine mizahi bir dille anlattığımda, Adanalı meslektaşlarım hem çok güldüler hem de sohbet toplantısının kendiliğinden bir stand up gösterisine dönüştüğünü söylediler. İstanbul’a döndüğümde haberin hızla yayıldığını anladım. Dönemin İzmir Diş Hekimleri Odası başkanı sevgili Dt. Turgan Ülker büyük bir cesaret gösterip, beni EBDO Kongresinde stand up gösterisi yapmam için davet ediyordu. Kongre sonrası gösteri isteklerinin ardı arkası kesilmedi. UMG Uysal Medikal firması da sponsorluk teklif edince konuya daha fazla eğildim. Önümüzdeki dönemde birçok değişik şehirde gösteri için şimdiden tarihler belirlenmiş durumda. Bu süreçte, daha önce kitabımdan edinememiş meslektaşlarımın da ilgi ve isteklerini göz önüne alan UMG, sonradan İzDO dergisinde yazdığım köşe yazılarını da ilave ederek kitabımın 2. Baskısını gerçekleştirdi. Artık gösteri için gittiğim her şehirde meslektaşlarıma kitabımı imzalayacağım ve onların kitaplığında yer almak suretiyle her zaman onlarla birlikte olma duygusunu yaşayacağım”. Biz de meslektaşımız Serdar Sıralar’a bu çok yönlü ve giderek yükselen sanat hayatında başarılar diliyoruz. dişhekimi haber 57 haber r İçin a l n a y a l ş a B i 2012 yılı Yenulamaları Kursu İmplant Uygşarı ile tamamlandı 1. Seviye ba Yeni Başlayanlar İçin İmplant Uygulamaları 2012 yılı 1. Seviye Kursu İzmir Dişhekimleri Odası eğitim ve konferans salonunda gerçekleştirildi. Doç. Dr. Bahar Sezer ve Doç. Dr. Övül Kümbüloğlu tarafından verilen kursun ilk gününde; dental implantolojide temel kavramlar, tedavi planlaması, dental implant cerrahisi, implant üstü protez kavramı konu başlıkları ile birlikte klinik vakalar üzerinde sabit ve hareketli protezlerin KATILIMCI GÖRÜŞLERİ Semir Assaf (Suudi Arabistan); Arabistan’ın Cidde kentinde polikliniğim var. Eşim İzmir Dişhekimleri Odası’na kayıtlı. Bu kursu kendisinden öğrendim. Kaydımı da eşim yaptırdı. Bu kursu duymadan önce 5000 EURO’luk başka bir implant kursuna gidecektim. Bu kurstan haberim olunca özellikle kendi hocalarımı görünce buraya gelmeye karar verdim. Bu kurs daha iyi, çünkü diğer kurslarda kişi sayısı fazla. Burda daha çok birebir öğrenme şansı var. Kurs sayesinde gerçekten çok eksiğim olduğunu gördüm. Onları tamamlama fırsatı buldum. Kursu düzeleyen herkese teşekkür ederim. 58 Asker Abbasoğlu (Bursa); Bursa’da çalışan bir hekimim, implant yapmaya başlamak istiyorum. dişhekimi yapım aşamaları dikkat edilecek faktörler anlatıldı. Kursun ikinci gününde hands on uygulama yapıldı. Kursun son bölümünde canlı olarak hasta üzerinde tek diş eksikliği vakasına cerrahi olarak implant yerleştirilmesi ve immediyat protez uygulaması yapıldı. İmplant yapmak isteyen diğer hekim arkadaşlardan bu kurslardan yararlandıklarını öğrendim. Bu yüzden kursa katıldım. Kursu çok yararlı buldum, kurs eğitmenleri tüm merak ettiklerimizi uzun uzun cevapladılar. Diğer kurslara da katılıp bilgilerimi pekiştirmek istiyorum. Berkay Nayan (Afyon); İzmir Dişhekimleri Odası’nın eğitimlerini sürekli takip ediyorum ve katılmaya çalışıyorum. Hocaların ayrıntılı anlatımı gayet verimli. İmplant yapmaya başlamayı düşünüyorum yavaş yavaş güvenimi de kazandım. Anlatım esnasında soru sorabilmek işin diğer güzel yanı. Diğer kurslara da katılmayı düşünüyorum. dişhekimi haber 59 haber dişhekimi Perşembe Akşamı Seminerleri başladı Prof. Dr. Tayfun Günbay İzmir Dişhekimleri Odası’nda geleneksel hale gelen Perşembe Seminerleri’nin ilki 4 Ekim Perşembe günü gerçekleştirildi. Sezonun ilk seminerine meslektaşlarımız yoğun ilgi gösterdi. Katip Çelebi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Öğretim üyesi Doç Dr. Esra Uzer Çelik, “Profesyonel Beyazlatma” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sunum sonunda hasta üzerinde canlı olarak uygulama yapılırken merak edilen sorular cevaplandı. 11 Ekim tarihinde Dr. Oya Öztan Peker, “İmplant üstü protez uygulamalarında doğru abutment seçimi” konulu sunumu gerçekleştirdi. 18 Ekim tarihinde Doç. Dr. Meltem Koray, “İmplantolojide kapalı sinüs lifting tekniği” konusunu anlattı. 1 Kasım tarihinde Prof. Dr. Şebnem Türkün, Doç. Dr. Esra Uzer ve Doç. Dr. Nazan Ersin “Değişim zamanı; maksimum koruma minimum kayıp” konulu sunumlarını gerçekleştirdiler. 8 Kasım tarihinde ise Prof. Dr. Tayfun Günbay “Dental İmplantolojide Komplikasyonlar ve Çözümleri” konulu sunumu gerçekleştirdi. Dr. Oya Peker 60 Doç. Dr. Esra Uzer Çelik Ar. Gör. Betül Aydoğdu Doç. Dr. Nazan Ersin n ve Prof. Dr. Şebnem Türkü lik Çe er Uz Doç. Dr. Esra Doç. Dr. Meltem Koray dişhekimi haber 61 haber 62 dişhekimi dişhekimi haber 63 oral-moral dişhekimi İlkokulda diş bilgisi Serdar SIRALAR [email protected] Yıllar yıllar önceydi. İlkokullara gidip, sınıflara girip, minik öğrencilere diş sağlığı hakkında bilgiler vermenin çok faydalı bir faaliyet olduğuna inandığım idealist zamanlarımdı. Elbette bugün de bu konuda eğitim verilmesinden yanayım ama artık bu işin belli bir bilgilendirme desteği almış sınıf öğretmenleri tarafından yapılmasının daha hayırlı olduğuna gönülden inanıyorum. Neden mi? İşte hikâyesi. O gün çok heyecanlıydım. Daha önce birçok ilkokula gitmiş ve meslektaşlarımla birlikte birçok sınıfta öğrencilere diş sağlığı hakkında bilgiler vermiştik. Ancak o günü farklı kılan, kendi mezun olduğum okula gidiyor olmamızdı. Okulun kapısından girer girmez, tahta sıra, tebeşir, lastik silgi ve öğrenci teri karışımından oluşan o bildik koku anında yıllar öncesine götürdü beni. Sanki hiç oradan ayrılmamış gibi hissettim. Teneffüs saatine denk gelmiştik. Etinden et koparılıyormuşçasına haykırarak koşuşan çocukların arasından güçlükle yürüyerek giriş katın sahanlığına kadar geldim. Son mezun olduğum sınıfın kapısına baktım dalgın dalgın. Halime hocamın sesini duyar gibi oldum: “Serdar, haylazlık yapma bakayım, doğru sınıfa!”. Koridorda kovalamaca oynayan, kırmızı yanaklı, düğmesi koptuğundan 64 yana kaymış beyaz yakalığı havada uçuşan şişman bir çocuğun çarpmasıyla uyandım hayalimden. Elimdeki içi diş macunu kutularıyla dolu poşet yere düşüp patlamıştı. Çocuk arkasına bile bakmadan kayboldu kalabalığın içinde. Eğildim, tek tek topladım, bir firmanın çalışmalarımızı desteklemek amacıyla verdiği kutuları. Konferans salonunun kapısına kadar kucağımda taşımak zorunda kalmıştım onları. Salonun kapısının önünde kurulan masaya, arkadaşlarımın getirdiği diğer macunların yanına özenle dizdim hepsini. Firmanın elinde belli bir miktar kaldığından macunların bir kısmı normal bir kısmı çocuk macunuydu. Sonra birler, ikiler ve üçler geldiler. Salondaki yerlerini aldılar. Benim okulum olduğundan bilgileri ben verecektim. Öğretmenler bin bir güçlük ve tehditle çocukları susturmayı başarınca slayt makinesi çalıştı. Karikatürize edilmiş beyaz bir dişi kemiren dikenli kara mikrop resmi çıkınca bir kahkaha koptu salonda. Bakterilerin nasıl çürük yaptığını anlatıyordum mümkün olduğu kadar basitçe. Anlattıklarımı dinleyen yoktu. Mikrobun yüzündeki hain gülümsemeyi taklit eden birkaç erkek öğrenci yanında oturan kız öğrencinin başını ısırmaya çalışıyordu. Besin artıklarının zararını anlatmaya başladım. Görün- dişhekimi oral-moral de durdum, yutkundum ve “Evet çok doğru ama ben sorusu olan var mı demiştim. Bu bir soru değil. Şimdi soru sormak isteyen var mı?” dedim. Anında on beş civarı parmak kalktı. Esmer bir oğlana “Sen sor” dedim. Ayağa fırladı ve “Dişlerimizi fırçalamalıyız!” diye bağırdı. Bu defa ben bir şey demeden bayan öğretmenlerden biri haşladı zavallıyı. “Soru sor diyorlar, soru!”. Tekrar ve sabırla “Sorusu olan” dediğimde neredeyse salondaki bütün öğrenciler büyük bir istek ve ısrarla “Ben, ben!” diye bağırarak parmaklarını havada sallamaya başladılar. Arkalardan ufak tefek bir kızı işaret ettim. Ayağa kalktı, ellerini iki yanında hazır ol konumuna getirdi, 23 Nisan töreninde şiir okuyan bir öğrenci ciddiyetiyle “Dişlerimizi fırçalamalıyız!” dedi. tüye gelen çikolata, horoz şekeri ve bisküvi resimleri çocuklar tarafından muhteşem bir tezahüratla alkışlandı. Sonra gelip tüm bu şekerlemeleri süpürüp atan diş fırçası resminde büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Fotöyde (meslek hayatım boyunca hiç görmek nasip olmayan) kocaman gülümsemesiyle mutlu mutlu oturmuş bir çocuğun diş hekimine muayene olduğu slayta gelince, birkaç afacan “Iııyyyy!” diye korku dolu sesler çıkartarak sunumuma son noktayı koydular. Uğultu hiç dinmeyecek gibiydi. Hepsi birbirinden sevimli, neşe dolu ve yaşının gereği yerinde duramayan pırıl pırıl çocuklardı. Öğretmenlerin gayreti sonuç verip de sessizlik olduğunda “Sorusu olan var mı?” dedim. İlkin hiç ses çıkmadı. Sonra örgülü sarı saçlarında kırmızı tokasıyla bir kız ayağa kalkıp parmak kaldırdı. “Sor bakalım” dedim. Durdu, yutkundu ve “Dişlerimizi fırçalamalıyız!” dedi. Ben Dersin bittiğini anladık böylece. “Çocuklar” dedim, “Çıkışta, masanın üzerinde diş macunları var. Herkes bir tane alma hakkına sahip. Yalnız iki çeşit macun var. Biri normal diğeri de çocuk macunu. Birini seçmeniz gerekiyor, ona göre”. Yine büyük bir uğultuyla kapıya yöneldiler. Biz de arkadaşlarımla masanın başına koştuk. Sayı yetmezse macun alamayıp üzülen olmasın diye her çocuğun bir tane almasına dikkat ediyorduk. Macununu alan neşeyle uzaklaşıp gidiyordu. Bir ara biri koluma dokundu. Döndüm baktım. Koridorda bana çarpan kırmızı yanaklı şişman oğlan gülerek yüzüme bakıyordu. “Abi” dedi, “Ben normal macun almışım. Çocuk macunuyla değiştirebilir miyim?”. Gülümsedim. “Elbette” dedim. Elindeki kutuyu masanın kenarına bıraktı ve bir çocuk macunu alıp koşarak gitti. Onun bıraktığı kutuyu diğerlerinin yanındaki yerine koymak için elime aldım. Çok hafifti. Şöyle bir salladım. Ses çıkmadı. Açtım, baktım. Kutu boştu. Şimdi televizyonda uzun uzun nutuklar atan mühim adamları seyrederken hep aynı şey geçiyor içimden. “O kırmızı yanaklı şişman oğlan sen miydin yoksa?”. 65 hobi röportaj > Özlem Kekeç dişhekimi Müge Sandıkçıoğlu “Yazmak; kendime karşı dürüstlüğümden yola çıktığım bir terapi seansı” İzmir’de yaşamını sürdüren ortodonti uzmanı meslektaşımız Müge Sandıkçıoğlu ‘nun, yaşadığımız hayatların içinde, önemi küçüklüğünden gelen ayrıntıları, samimi ve doğal bir üslupla okuyucusuyla paylaştığı “Diş ile Düş Arasında” adlı ilk kitabı geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Sandıkçıoğlu ile temeli çocukluğunda atılan yazarlık serüvenini, ilk kitap heyecanını ve kitabın okuyucuya ulaşma sürecinde yaşadıklarını konuştuk. Ne kadar zamandan beri yazıyorsunuz? Okuma yazma öğrendiğimden bu yana yazıyorum. O zamanlar 23 Nisan’a, Atatürk’e, anneme şiirler yazardım. Milli bayram coşkusuyla ya da annemi evde iş yaparken görüp ona minnet duygusuyla yazdığımı çok iyi hatırlıyorum. İlk yıllarda elimle özene bezene yazar, sayfayı renkli boyalarla süsler, yaprağın kenarını zımbayla deler, o zamanların pembe renkli telli dosyalarında da saklardım. Zaman içinde daktiloya geçtim. Çünkü rahmetli babamın işyerinde şimdinin antikası sayılan çok güzel bir daktilo vardı ki o daktilo şu an benim evimde başköşede durur. İşyerinde durduğu için babamın yanına gittikçe çat çut yazardım ve onları da eve getirirdim. Ne annem ne de babam bana bu konuda engel oldular: “Bırak o daktiloyu” demediler, “ne yazıyorsun öyle?” diye ket vurmadılar. Hep sevgiyle baktılar ve okudular. Ben hem bebeklerle oynardım hem de yazardım. İlerleyen yıllarda yazıların türü değişti tabii ki. O zamanların terimiyle “kompozisyonlar” yazarak devam ettim. Hiçbir şey yazmasam da, ansiklopedilerden bir konu seçip, 66 hobi röportaj dişhekimi özetini çıkarıp, gene daktiloya geçirirdim. Yani ille de yazardım! Kitabınızda bu sorunun yanıtı var ama kitabı henüz okumayanlar için soralım. İnsan niçin yazar? Benim için bu sorunun yanıtı şöyle: Ben içimde hep bir sürü insanın konuştuğunu hissetmişimdir. Gördüğüm, duyduğum, algıladığım ya da hissettiğim şeyleri yorumlayan, sürekli konuşan insanlar… Kendime ait olanlarla, kendimi başkalarının da yerine koyarak ortaya çıkan cümleler, artık daha fazla “iç ses” olmaya dayanamazlar ve kâğıda akmak isterler. Bu öncelikle kişisel bir süreçtir; yani ben önce sadece kendim için, kendimi rahatlatmak için yazarım. İçimin seslerini susturamadığım ve bunları yazmazsam arınamayacağımı, huzur bulamayacağımı hissettiğim için yazarım. Bu aynı zamanda kendimi tanımama, kendimle yüzleşmeme vesile olan bazen gevşetici, bazen zorlayıcı bir süreçtir. İnsanların en fazla kendiyle içtenlik ilişkisi içinde olmasına olan doğal bir inancım var. Sevinci, üzüntüyü, öfkeyi ve coşkuyu önce kendimizle arkadaş ettirmemiz gerekiyor. Yazmak da kendime karşı dürüstlüğümden yola çıktığım bir terapi seansıdır. “Cesaretin varsa önce kendi yüzüne söyle!” demenin başlattığı bir serüven. Sonrasında ise yazdıklarımın başkalarının içinde uyandırdıklarını duymak için… Çünkü artık benden çıkmış olanları, onları okuyanlara emanet ederim. “Onlar da benim gibi mi, aynı kulvarda mıyız, benzer mi düşünüyoruz/hissediyoruz?” diye merak ederim. Her insan gibi onaylanma güdüsü başrolde olsa da, karşıtları da bilmek yazan olarak beni ve okuyan olarak karşımdakini bir adım öteye taşıyabiliyorsa, yazmak benim için görevini başarmış demektir. Bu güzellikler için yazmaya değmez mi? Gerçekten su gibi okunan, samimi ve doğal bir kitap ortaya çıkmış, bir ilk kitap üstelik. Matbaadan henüz elinize ulaştığınızda ilk neler hissettiniz, ne yaptınız ve özel olmazsa kimi aradınız? Öncelikle çok çok teşekkür ederim. Belki de ilk kitap olmasının acemiliği, deneyimsizliği onu bu kadar samimi ve doğal kıldı. “İlle de kitap olsun, alınsın, okunsun, bol bol satılsın,” kaygısından uzak olarak yazıldı. Hâlâ da yeni yazılarımı aynı zihniyetle yazıyorum. Matbaadan ilk geldiğinde dondum kaldım. Şeffaf bir paketin altında gördüğüm kitabı, bir türlü açıp da elime alamadım. Paketi masaya koydum ve öy- 67 haber dişhekimi “İyi ki yazmışım ve paylaşmışım” dedirten bir süreç yaşıyorum hâlâ. Herkese çok teşekkür ederim. En çok söylenen de, “ben de böyle hissederim, aynı beni yazmışsın,” cümleleri oldu ki bu duymayı en istediğim şeydi.” lece bakakaldım. Derisini yüzeceğim gibi geldi, incitmek istemedim. Bir 5-10 dakika sonra silkelenip açtım ve dokundum. Sayfaları çevirirken ellerimin, hastalarımın ağzında çalışır gibi nezaketle hareket ettiğini, acıtmamaya çalıştığımı hatırlıyorum. Tabii ki her kitapsever gibi, sayfalarını kokladım. Sonra yeniden masaya bırakıp seyrettim uzun süre. En sonunda da önce eşimi aradım, çocuklarım okulda olduklarından onlara da sms attım. Bir diş hekimi, bir eş ve anne olarak sorumluluklarla dolu dolu bir yaşamın içinde ne zaman yazıyorsunuz? Günün en çok hangi saatlerinde yazı perilerinizle baş başa kalıyorsunuz? Muayenehanemde hasta aralarında, evde de geceleri herkes uyuduktan sonra yazarım. Ama meşgul iken aklıma bir şey gelirse mutlaka not alırım. Benim genelde her yanımda kâğıt, kalem, defter vardır. Ola ki yoksa da cep telefonuma mutlaka not düşerim. Siz kimleri ve neleri okumaktan hoşlanırsınız? Dönem dönem peşine düştüğüm yazarlar vardır. Kitaplarını okumakla kalmam, ders gibi çalışırım. Onlardan biri kitabımda da adı geçen İnci Aral’dır. Onun dışında hocalarım olan Mario Levi ve Murat Gülsoy, kitaplarına konu ettikleri dönemleri kaçırmış olmanın merakı yüzünden Mehmet Eroğlu ve Erdal Öz, hem kadın hem erkek gözünden başarıyla yazdığını düşündüğüm Elif Şafak, bana yazmanın yolunu daha da düz eden Virginia Woolf. Tabii ki birçok yazar daha var ama bu isimler ilk aklıma gelenler. Kitapla ilgili olarak meslektaşlarınızdan ya da hiç 68 tanışmadığınız okurlardan size ilginç gelen dönüşler oldu mu? Hem de çok! Gerek meslektaşlarımdan, gerekse arkadaş çevremden bana direkt ulaşanların yanı sıra sosyal âlemin yardımıyla sesini duyuran o kadar çok insan oldu ki! Ben sanıyordum ki, yazdımbasıldı-dağıtıldı ve bitti bütün iş. Meğer asıl ondan sonra başlıyormuş her şey. Kitabımın dağıtımının yapılamadığı yerlerden bile ses geldi ve benden kitap rica ettiler; hem de utana sıkıla. Ama ben zevkle yolladım onlara da. İnsanların duyarlılığı, inceliği ve takdiri karşısında şaşkınlığım hâlâ devam ediyor. Bana “iyi ki yazmışım ve paylaşmışım,” dedirten bir süreç yaşıyorum hâlâ. Herkese çok teşekkür ederim. Bu vesileyle görüşmeye imkân olmayan ama güzel iletişimler yakaladığım insanlar tanıdığım için de çok mutluyum. En çok söylenen de, “ben de böyle hissederim, aynı beni yazmışsın,” cümleleri oldu ki bu duymayı en istediğim şeydi. Matbaadan ilk geldiğinde dondum kaldım. Şeffaf bir paketin altında gördüğüm kitabı, bir türlü açıp da elime alamadım. Paketi masaya koydum ve öylece bakakaldım. Derisini yüzeceğim gibi geldi, incitmek istemedim. Kitabınız yeni doğdu sayılır ama Ona bir kardeş getirmeyi düşünüyor musunuz? O da benzer karakterde mi olacak? Kardeş çok da doğru bir kelime! Çünkü ben bu ilk kitabımı üçüncü çocuğum olarak gördüm hep. Kardeşi mutlaka olacak, onu asla yalnız bırakmayacağım ve biraz daha büyüsün, ona bir kardeş mutlaka doğuracağım. Bu kitabın cinsiyeti “deneme” idi; ikincininki deneme mi olur, roman mı olur bilemiyorum henüz. İkisi için de hevesim ve heyecanım büyük, ikisi de şu an cenin aşamasındalar. Öncelik hangisine olur kim bilir. İçimdeki sesler hangisine ulaşır önce emin değilim. Sırayla ikisini de doğururum zaman içinde. dişhekimi haber 69 mavi köşe Mavisel YENER [email protected] www.maviselyener.com 70 dişhekimi Sidikli Kemeraltı’nda, Kızlarağası Han’ın arka sokağındaki “Cafe”leri bilirsiniz, hemen hepsinde “ünlü” falcılar müşterilerini bekler. Falcı, deyince suratsız kocakarılar gelmesin aklınıza; narin, tirşe gözlü kızlardan tutun da kız kılıklı oğlanlara kadar pek çok çeşidi var. Ama en ünlüsü “sidikli falcı”. Yani, o gün gittiğim… Sokağa girince, sağımda solumda, önümde, arkamda sesler… Biri susmadan öteki başlıyor: “abla fal bakalım, kahve ücretsiz!” Buralara en çok kimler gelir merak ederim. Öğle paydoslarında bankacılarla doluyormuş dediler, ben onların yalancısıyım. Sidikli Falcı’nın fal baktığı “cafe”nin önü de, içi de çok kalabalık oluyormuş. Böyle kalabalıklardan hoşlanmadığım için sabah sekizi çeyrek geçe kapıdan girdim. Yok artık! Geceden mi geldi bunlar? Üç kadın çoktan sıraya girmiş bile. Saçı sakalına karışmış kılıksız bir oğlandan başka görevli kimse yok küçücük “cafe”de. “Dördüncüsün abla, sen Ziynet’ten sonra gireceksin, para peşin” diyor günaydın falan demeden. Ardından yapıştırıyor: “Kahve mi, tarot mu?” “Kahve içsem ama tarot bakılsa…” Ezberini bozdum galiba, bakakalıyor yüzüme. “Yani?” diyor. Yineliyorum sözlerimi. Başını sallıyor: “Haaa… Tarot istiyosun. Otuz beş lira alayım. Adın neydi?” Adımı söyleyecek kadar aptal değilim, tanıyan falan çıkar! “Fatma” diye uydurup otuz beş lirayı veriyorum. Tahta sandalyeye ilişip beklemeye başlıyorum. Kadınlardan biri “Sidikli ne zaman gelir?” diye soruyor. “Belli olmaz, belki dokuz, belki on… Sidiğine bağlı!” “Sidiğine bağlı…” Bu sözün üzerinde epey düşünüyorum ama ne anlama geldiğini sormaya cesaretim yok, susuyorum. “Benden sonra gireceksin Fatma Hanım” diyor Ziynet. Belli ki muhabbet açmak istiyor. Sadece gülümsemekle yetiniyorum. Çantamda kitabım var ama sabahın köründe okumayı çekmiyor canım. Derken, yeni müşteriler geliyor. Ardı arkası kesilmiyor. Gitgide curcuna oluyor ortalık. Kahve falan getirmiyor oğlan; bir daha istiyorum. “Sen tarot baktıracaksın ya,” diye azarlıyor kılıksız oğlan. “Evet, ama burası ‘kafe’ değil mi, beklerken kahve içmek istiyorum” diyorum. Karşıda oturan, kanarya sarısı başörtülü kadın iki kolunu göğsünde çaprazlayıp gerdanını kırıyor: “Önce bizimkini pişirsin, soğuyacak da, fal bakılacak… Seninki sonraya kalsın!” Diğerleri onu onaylıyor “Evet evet, bizimkiler acil; onunki nasıl olsa tarotmuş!” Alacalı etekli, altın dişli, çocuklu kadın, arkadaşıyla orada buluşacakmış, bekliyor. “Sıranı alsaydın, bak sonra öğleden sonraya kalırsın abla” diyor oğlan. “Yok, arkadaşı bekliyorum ben. O gelince alırım sıra,” diyor kadın inatla. Eteğini çekiştiren beş yaşlarındaki oğlan çocuğunu gösterip “Şu çocukcağızın yoktur babası… Kalmıştır öksüz… Nenesi de hasta” diyor. Belli ki, insanlar dişhekimi meraklanıp bir şeyler sorsun istiyor. Soruyorlar da… Herkes hoşsohbet, tatlı dilli, cana yakın… Tek suskun ben! “Sen her zaman buraya gelir misin?” diye soruyor gerdan kıran. “İlk defa…” diyorum çekinerek. “Ben de bugün ilk geliyorum. Bir daha ya gelirim, ya gelmem. Sidikli’nin söyleyeceklerine bağlı…” Altın dişlinin çocuğu yerlerde yuvarlanmaya başlıyor. Neler konuştuklarını dinlemiyorum. Bir ara kulağıma çalınıyor: “Bekleyene kadar açayım size birer fal, okuyayım kalpçiklerinizi…” Alacalı eteğinde baklalar var. Altın dişli kadının bunu söylemesiyle beraber kılıksız oğlan saldırıyor üstüne. Bakla çıkını havada uçmaya başlıyor. “Burada fal bakmak yasak teyze!” “Sidikli bakıyo ama!” “O, vergisini veriyor! Git, sen de aç kendi yerini, bak falını!” “N’olur sanki şurada yüreciği sevdadan yananları serinletiversem?” “Belâ mısın teyze? Çık dışarı, sidikli görmesin seni!” Çocuk ağlamaya başladı, sümüklerini anasının eteğine siliyor. Kadın ellerini çırparak makamıyla türkü söylemeye duruyor: “Kaynana kaynana, Kalk gelin oynana, oynaması senden, çalması benden…” Diğer kadınlar da ayaklanınca iş büyüyor; bir iki dakika içinde etrafım panayır yerine dönüyor. Yalnız Sidikli‘nin müşterileri değil, civardan başkaları da başımıza üşüşüyor. Her kafadan ayrı ses çıkıyor. Kadın çocuğu kucağına almış, bir eli kalçasında, bağırıyor “Şu köpoğlu saldırdı bana, gördünüz hepiniz; polis çağırıııınnn” Herkes alık alık birbirinin yüzüne bakıyor. Kanarya sarısı başörtülü, ağlamaya başlıyor, gözyaşlarını başörtüsünün kenarına siliyor. Derin derin of çekiyor. Nereye saklansam, ne yapsam; bu curcunada ya beni tanıyan biri çıkarsa… Maskara olurum herkese. Durup dururken düştüm belanın ortasına. İş bü- mavi köşe yüyor, çatallaşıyor. Kadınların sesi kesiliyor, bu kez yalnızca etraftaki kahvecilerin gırtlaklarından çıkan küfürler duyuluyor. Aksiliğe bakın ki korktuğum başıma geliyor. Bir delikanlı bana dönüp bağıra bağıra “merhaba yazar abla. Tanıdın mı beni? Geçende gittiğin okulun kantininde çalışıyordum, sana çay verdimdi…” Hangi deliğe girsem, nerelere kaçsam. “Bilmem…” falan diye bir şeyler saçmalıyorum. “Bırak nağme yapmayı da toz ol!” diyor saçı sakalına karışmış kılıksız oğlan kadına. Öteki, bana sesleniyor: “Yazar abla, yazar abla… Tanıdın di mi beni?” Derken, çocuk ciyak ciyak ağlamaya başlıyor. “Yazar” deyince “gazeteci” sanıyor beni Ziynet. Koluma yapışıyor “Sen gasteci misin? Dinime imanıma yazma adımı, kocamdan gizli geldim…” H H H Kalabalıktan nasıl sıyrıldım, Kemeraltı sokaklarını nasıl geçip iskeleye vardım bilemiyorum. Karşıyaka vapuruna yirmi dakika var. Tanıdık kimseyi görmemek için kitabımı açıyor, başımı sayfalara gömüyorum. Okumaya başlıyorum: “Büyük İskender Kadifekale eteklerinde avlanırken uykuya dalar. Rüyasında, su perileri ona uyuduğu yörede yeni bir kent kurmasını fısıldarlar… Uyanan Büyük İskender, zamanın en büyük falcısına bunu danışır. Falcı, gerçekten burada yeni bir kent kurarsa Bayraklı’ya sıkışmış olan halkın daha mutlu yaşayacağını söyler… Böylece İzmir’in temeli atılır…” Başım dönüyor, aynı paragrafı üç kez okuyorum. Vapurun düdüğü duyuluyor, iskeleye yanaşıyor. Bir robot gibi yerimden kalkıp gişelerden geçiyorum, güverteye oturuyorum. Yüzüme çarpan deniz kokusu iyi geliyor, martılar da… Bir çocuk ağlıyor yakınımda. Derken, kulağımın dibindeki sesle irkiliyorum. Gördüğüm tek şey, kocaman altın bir diş: “Yazar Hanım, baktıramadın mı Sidikli’ye falını, gel ben sana bakla falı açayım…” 71 ödüllü bulmaca > Sinan ŞAHAN 1 2 3 4 5 SOLDAN SAĞA 1) Başrollerinde Benicio Del 1 Toron’un oynadığı 2000 yılı 2 yapımı kült filmi 2) Klor’un 3 simgesi - Atın ağzına takılan 4 demir araç - Menzil - Yavaş, 5 ağır - Müstahkem mevki. 3) Kı6 sımlar - Küçük yerleşim bölgesi - Ametiste benzeyen değerli 7 bir taş 4) Son molar dişin pas8 teriorunda yer alan ve yukarı 9 maksiler tübarasiteye kadar 10 uzanan üçgen şeklindeki alan 11 - Üst karşıtı 5) (Tersi) Bir yere bağlamak veya çekerek götür12 mek için hayvanın başlığına 13 bağlanan ip - İcar - İnce beyaz 14 amorfsilika 6) Eski dilde otlar 15 - İki ya da daha fazla anlamı 16 olan bir kelimeyi bir mısra veya 17 beyit içinde bütün anlamlarını kastederek kullanma sanatı 18 Bir eğrinin iki noktasını birleş19 tiren doğru parçası - Öncesi 20 anlamı veren yabancı bir ön ek 7) Lezzet - Cezayir’de bir ırmak - Beygir - Saraka - Kuzu sesi - Akıl 8) Osmiyum’un simgesi - Duvarda tuğla sırası - Bir resim tekniği 9) Ülkemizde Oniki romanıyla tanınan İngiliz yazar - Yemek listesi- Çare, em 10) Sazan familyasına ait tatlı su balığı - Meşhur Osmanlı tarihçisi - Oturulacak sedir biçiminde taş veya set 11) Yeniçerilerin ana kütükte kayıtlı olan adları - (Almanca) Kafkasya - Mastar eki 12) Kısaca akrilik - Fin Hamamı - Ağzı yayvan eski bir tüfek türü 13) Hollanda’nın trafik imi - Kötü, üzücü Vakit - Tanımsal 14) Dizi - Azgın, huysuz at - Bir soru sözü - Ana tanrıça 15) Takım - Katre - Arka - İşaret, im 16) O yer - Yabani hayvanları avcılığa alıştırma işi - Anlam - Kırmızı - Safi 17) Yüz rengi - Eseme - Erken - Alanya’da mağara 18) Amerikan uzay ve havacılık dairesi - Tırpan sapı - Bir çeşit yumurtalı süt tatlısı Afrika ağacı 19) Şart eki - Değiştirgeç - Duman karası - Altı düz bir çeşit tekne 20) Hastalıklı - Su samuru - Havadar - (Tersi) Beyaz. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) 1984 doğumlu Danimarka asıllı Amerikalı aktris Nazi Hücum kıtası 2) Temel düşünce - Mısır tanrısı dişhekimi 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 - Bir yüzey ölçü birimi - Güreşte bir oyun - Böbrekle ilgili 3) Atmosferin katmanlarından biri - Hükümdara vergi veren halk 4) Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Erikli Köyü’nün diğer adı - Kendine has - Ulaştırma 5) Alyuvarların büyük boyutta yıkımı - Ağaçlıklı yol - Aklama, temize çıkarma 6) Lümenin kısaltması Aşure ayı - Bir çeşit deri - Yabancı 7) Bir tür fasulye - İlave - Asıl 8) Gerçek - Metal - Telli bir çalgı -Bir ay adı 9) Nehir - Çelişki - Özengen 10) Nitrik asit tuzu - Pekin’deki dünyanın en büyük meydanı 11) General Motorsan kısaltması - Türkiye’nin trafik imi - Bir renk - Evrak işlemleri - Seslenme sözü 12) (Argo) Çalmak - Iğdır’ın bir ilçesi 13) Bir erkek ismi - Ödünç verme - Sivilce - Kabuklu bir deniz canlısı 14) Bir ermeni mezhebi - Eski bir tahıl ölçüsü - Galyum’un simgesi - Ucu yanık odun 15) Vücutta bir organın olmaması ya da farklı yerde olması. - Kesir, artan bölüm - Zahuna 16) Sırnaşmak işi - Mitoloji - Titreme 17) Kayınbirader - Dağ keçisi - Makara - Lahza 8) Hükümdar çocukken devleti yöneten kimse - Eleme, ayıklama - İlgeç 19) Bir nota - Guatr Troid Hipertafisi - çözümlemeli 20) Askerler - Notada durak işareti Sincap - Bir kahve türü. BULMACAYI ÇÖZEN HER MESLEKTAŞIMIZA; Gülsa Firması tarafından,Cavex Quadrant Universal LC (4 gr’ lık şırınga formundadır.) hediye edilecektir. 72 dişhekimi haber 73 duyuru Başsağlığı dişhekimi Mutlu Günlerimiz Meslektaşlarımızdan; Meslektaşlarımızdan; > Kübra Gönder, > Prof. Dr. Gülnur Lomaçlı’nın eşi, > Dr. Altuğ Uysal ve Levent Uysal’n babası, > Adem Gökkaya’nın annesi, > Emine Keşçi Emiroğlu’nun babası, > Ali Osman Emiroğlu’nun kayınpederi, > İlke Kardelen ile Volkan Taşkale çiftinin “Ahmet” isminde oğulları dünyaya geldi. > Oya Vezirköprü ile Melih Murat Şiren dünya evine girdiler. Tebrik ediyoruz. vefat etmiştir. Merhumlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz... Satılık ve Kiralık > “Karşıyaka Çarşı’da devren satılık muayenehane” İletişim: 0.532 283 55 88 > “Alsancak Plevne Bulvarı’nda devren kiralik muayenehane” İletişim: Levent Karayel 0.533 370 84 54 > “Manisa Merkez’de hasta potansiyeli olan 20 yıllık muayenehanemi devrediyorum“ İletişim: Metin Eke 0.539 303 96 29 48. sayıdaki bulmacanın çözümü 48. say› bulmacam›z› çözerek hediye kazanan meslektaşlarımız; > Hülya Doyurum / İzmir > Ayla Tanzer Kulalıgil / İzmir > İ. Muzaffer Baloğlu / Gaziantep > Aypınar İlçiz / İzmir > Atilla Göktürk / İzmir > Makbule Sönmez / Tokat > Musa Sönmez / Tokat > Oktay Kılıç / Kayseri Duyuru sayfamızda yer alan haberler odamıza ulaşan bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Sayfamızda yer almasını istediğiniz kendiniz ve diğer meslektaşlarımız hakkındaki haberleri lütfen bize iletiniz. 74 dişhekimi haber 75 karikatür 76 > Dişhekimi Mete Ağaoğlu dişhekimi