Dişhekimi 49. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası

Transkript

Dişhekimi 49. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
dişhekimi
haber
1
haber
2
dişhekimi
dişhekimi
haber
3
haber
4
dişhekimi
dişhekimi
haber
5
haber
6
dişhekimi
dişhekimi
haber
7
editör
dişhekimi
Merhaba,
Özlem KEKEÇ
[email protected]
8
Hükümet, 2 Kasım 2011’de çıkardığı yasanın gereklerini yerine getirmeye başladı. İl Sağlık Müdürlüklerinin elinde sadece 112 Acil Sağlık Hizmetlerinin kalması,
halk sağlığı laboratuarları, toplum sağlığı
merkezleri ve aile hekimliği merkezlerinin Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na,
tüm hastanelerin 100 adet Kamu
Hastane Birliği’ne bağlanması Sağlık
Bakanlığı’nın “sağlık hizmeti sunucusu” konumundan çıktığının göstergeleri. Sağlık Bakanlığı’nın kamusal
sorumluluklarını minimuma indiren bu
uygulamaların, sağlıkta pek çok sorunu
beraberinde getireceğini düşünüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde, 21 Ekim 2010 tarihinden beri yürürlükte olan Mali Sorumluluk Sigortası Yasası’nda değişiklik
yapan bir tebliğ yayımlandı. Hekim ile
hastayı uzlaştırmaktan çok, sigorta şirketlerine kaynak aktarmaya yarayacak gibi
gözüken tebliğin bazı maddelerinin iptali
için İzmir Dişhekimleri Odası olarak dava
açtık. Dava konusu maddeleri, bunlarla ilgili ayrıntılı bilgiyi ve Adli Tıp Uzmanı Ekin
Özgür Aktaş’ın açıklamalarını ilgili haberimizde bulabilirsiniz.
Temmuz ayında Sağlık Bakanlığı’nın bir
genelgesi gereği bazı polikliniklere yazı
gönderilerek; fiziki koşullarında engelli
hastalar yararına bazı düzenlemeler
yapılması istenmişti. Bildirim ve değişikliğin bitimi için öngörülen tarihler dikkate
alındığında yetiştirilemeyecek kadar kısa
bir sürenin istenmesi meslektaşlarımız
arasında sıkıntı yaratmıştı. Geçtiğimiz
günlerde kabul edilen yeni bir düzenleme ile engellilerle ilgili düzenlemelerin
uygulanma süresi 3 yıl uzatıldı. Yeni
düzenleme ile ilgili olarak yapılması istenen değişikliklere, ilgili haberimizde yer
verdik.
Bursa’da hekim olmayan kişilerin diş
beyazlatma işlemi uyguladığı Smile
Center adlı kuruluş Bursa Dişhekimleri Odası’nın çabalarıyla kapatıldı.
İzmir’de de bir şube açan kuruluş ile ilgili
olarak İzmir Dişhekimleri Odası’nın hukuk mücadelesi sürüyor. Bursa Dişhekimleri Odası Emel Eroğlu kuruluşu kapatma
sürecini dergimizle paylaştı. Bu arada
Sağlık Bakanlığı’nın kozmetik yönetmeliğinde bir değişiklik yaparak diş be-
yazlatıcıların uygulanması ile ilgili olarak
“dişhekimleri veya aynı güvenlik seviyesi
sağlandığında dişhekiminin gözetiminde uzman kişiler” ibaresini kullanması üzerine İzmir Dişhekimleri Odası söz
konusu ifadenin değiştirilmesi için Sağlık
Bakanlığı’na başvuruda bulundu. İbarenin “yeni tür sahte dişhekimleri”ni
türetmesi gün gibi ortadayken, Sağlık
Bakanlığı marifetiyle böyle bir ifadenin
kullanılmasının nedeni anlaşılamadı.
Bir önceki sayımızdan da hatırlayacağınız
üzere, Hükümet tıp fakültesi intörn öğrencilerine maaş bağlanmasına karar
vermiş, dişhekimliği fakültesi stajyer öğrencilerini ise bu kararın dışında bırakmıştı. Bu ayrımcı uygulamaya karşı çıkmak
üzere 33 dişhekimliği fakültesindeki
10.000’e yakın öğrenci beraber kampanya başlattı. Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Başkanı Mehmet Yıldız
ile söz konusu uygulama ve başlattıkları
kampanyayla ilgili görüştük.
Sağlık Bakanlığı’nın, sağlıkla ilgili uygulamalarda mağdur olan vatandaşların
mahkemeye gitmeden zararlarının
uzlaşma yoluyla çözümüne ilişkin
yönetmeliği yürürlüğe girdi. Zarara
uğradığını iddia eden hasta, sağlık
çalışanı ve mesleki sorumluluk sigortasını yapan firmanın temsilcisini bir
araya getirmeyi öngören uzlaşma için
Türk Tabipler Birliği tepki gösterdi.
Birlik, tazminat yükünü doktorlar yerine
kamunun üstlenmesi gerektiği görüşünde.
Dişhekimi dergisi olarak, deniz yosunu
mikroplarındaki enzimlerin diş çürümesini engellediği iddiasında bulunan
New Castle Üniversitesi Oral Mikrobiyoloji akademisyenlerine ulaşarak araştırma hakkında Dr. Nick Jakubovics’den
bilgi aldık. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Dr. Jakubovics, haber için dergimize
teşekkür etti.
Bu sayımızda ayrıca, “Diş ile Düş Arasında” adlı ilk kitabının, meslektaşları ve
kitapseverlerle buluşmasının heyecanını
yaşayan ortodonti uzmanı meslektaşımız
Dr. Müge Sandıkçıoğlu ile yaptığımız
söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.
Yeniden buluşacağımız güne dek sevgiyle
kalın…
dişhekimi
haber
içindekiler
12
dişhekimi
Sağlık Bakanlığı
SAĞLIK
HİZMETLERİNDEN
çekilmeye başladı
28 HAK ARAYIŞINDA
Dişhekimliği fakülteleri öğrencileri
İzmir Dişhekimleri Odası;
Mali Sorumluluk Sigortası’nda
değişiklikler yapan son tebliğin
bazı maddelerinin iptali için
Katip Çelebi Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi’nde
D AVA A Ç T I
14
dünya standartlarında eğitim modeli
Adli Tıp uzmanı Ekin Özgür Aktaş
Mali Sorumluluk Sigortası’ndaki
son değişiklikleri, Dişhekimi
Dergisi için anlattı
EGE BÖLGESİ DİŞHEKİMLERİ ODALARI
ULUSLARARASI
BiLiMSEL
KONGRE
ve SERGiSi
Aegean Region Chambers of Dentist
International Scientific Congress and Exhibition
Bir ‘Diş Beyazlatma
Merkezi’miz eksikti!
Bursa’da Diş Beyazlatma Merkezi adı
altında ürün satan Smile Center’ın kapanmasını sağlayan Bursa Dişhekimleri
Odası başkanı Emel Eroğlu kapatma
mücadelesini anlattı. Diğer şehirlerde de bu tip merkezlerin kapanması için meslektaşlarını duyarlı
olmaya davet etti.
Reklam İndeksi
Alpha-Bio............................ 62 - 63
Bego...................................... 9 -11
Bezmialem Üniversitesi...............75
Denta Solaris...............................2
GSK...................................... 7 - 47
Heraeus.......................................6
Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü
Özlem Kekeç
Yay›n Kurulu
İlkay Karademirci Ülkü, Özlem Kekeç
10
Yerli ve yabancı
akademisyenleri
ağırlayacak
40
Meslektaşımız Müge Sandıkçıoğlu
22
“Yazmak;
kendime karşı
dürüstlüğümden
yola çıktığım
bir terapi seansı”
İpana Expert..............................27
İpana Oral-B......................... 19 -36
Lider Diş..................... 45 – 59 - 69
Nucleoss............................... 20-21
Ortotek................................... 3 - 5
Sarp Dental.................................4
Haber Sorumlusu
Erdal BİLİCİ
Sahibi
İzmir Dişhekimleri Odas› ad›na
Yönetim Kurulu Başkan›
İlkay Karademirci Ülkü
38
Görsel Yönetmen
Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU
Baskı
Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.
Candere Yolu No: 23
Ayazağa - İSTANBUL
Tel: 0.212 289 24 24
Faks: 0.212 289 07 87
66
Segamed...................................61
Signal.........................................57
Sirona........................................31
Tidal İmplant..............................33
Turkuaz Dental............................1
Ulusal Ecza Deposu....................73
Bas›m Tarihi:
Kasım 2012
Yay›n Türü:
Yayg›n Süreli Yay›n
İletişim Adresi
Anadolu Caddesi 40,
Tepekule İş Merkezi D: 209 /210 /211 Bayrakl› İzmir
Telefon 0.232 461 2152 - 461 3615 - 461 1571
Faks 0.232 461 3759
[email protected]
Dergide yer alan yaz›lar›n hukuki sorumluluğu yazar›na aittir.
Dişhekimlerine ve dişhekimliği fakültesi son s›n›f öğrencilerine ücretsiz dağ›t›l›r.
EGE ÜNiVERSiTESi DiŞ HEKiMLiĞi FAKÜLTESi
İMPLANT EĞİTİM GÜNLERİ
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi / Hamdi Dalan Polikliniği
24-25
Kasım
2012
15-16
Aralık
2012
19-20
Ocak
2013
16-17
Şubat
2013
Moderatör
Prof. Dr. Celal ARTUNÇ
Protetik Diş Tedavisi AD
Prof. Dr. Güniz BAKSI ŞEN
Doç. Dr. Mine DÜNDAR ÇÖMLEKOĞLU
Ağız, Diş ve Çene Radyoloji AD
Protetik Diş Tedavisi AD
Dr. Dr. Roland STRECKBEIN
Prof. Dr. Mehmet Ali GÜNGÖR
Doç. Dr. Erhan ÇÖMLEKOĞLU
Protetik Diş Tedavisi AD
Protetik Diş Tedavisi AD
Prof. Dr. Tayfun GÜNBAY
Prof. Dr. Uğur TEKİN
Dr. Nejat Nizam
Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi AD
Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi AD
Periodontoloji AD
BEGO Academia
ismetTalay
haber
dişhekimi
Sağlık Bakanlığı
sağlık hizmetlerinden
çekilmeye başladı
Hükümet, sağlık harcamalarının artışını kontrol
edemediği ve cari açığın büyümesini engelleyemediği
için 2011’in 2 Kasım’ında çıkarttığı 663 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname’nin uygulamasını Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekretelerini
atayarak başlattı. Sağlık Bakanlığı’nı kamusal sorumluluklarından ve sosyal devlet
uygulamalarından uzaklaştıracak, hekim ve dişhekimi iş gücünü değersizleştirecek
ve halka sunulan sağlık hizmetini sınırlayarak halkın cebinden çıkacak harcamaları
artıracak uygulamalar yavaş yavaş hayata geçirilmeye başlandı
Kamu Hastane Birlikleri
Genel Sekreterleri atanıyor
Sağlık Bakanlığı’nın bugünkü uygulamaların temeli olan 2011 yılındaki 663 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname’nin getirmiş olduğu en köklü değişiklik;
Sağlık Bakanlığı’nın acil durum ve afet halleri haricinde sağlık hizmeti sunucusu görevine son verilmiş
olması. Buna göre İl Sağlık Müdürlüklerinin ellerinde sadece 112 Acil Sağlık Hizmetleri uygulaması kalıyor. Ayrıca halk sağlığı laboratuvarları, toplum sağlığı merkezleri ve aile hekimliği merkezleri
Türkiye halk sağlığı kurumu’na, bunların dı-
12
şında kalan tüm hastaneler ve sağlık hizmeti sunan
birimler Kamu Hastane Birlikleri‘ne bağlandı.
Sağlık Bakanlığı, 81 ilde toplamda 100 Kamu Hastane Birliği Genel Sekreteri atayarak yeni sisteme
geçişini başlattı.
Kamu hastane birlikleri nasıl işleyecek
Hizmetin büyüklüğüne göre illerde birden fazla
kurulabilecek birlik kapsamı dışında sağlık kurumu
kalmayacak. Birlik teşkilatı genel sekreterlik ve hastane yöneticiliklerinden oluşacak. Genel sekreterlik
birliğin en üst karar ve yürütme organı olacak. Genel sekreterlik bünyesinde tıbbi, idari ve mali hiz-
haber
dişhekimi
met başkanlıkları bulunacak.
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı, genel
sekreterle doğrudan, başkanlar, hastane yöneticileri, başhekim ve müdürlerle genel sekreterin teklifi üzerine sözleşme yapacak. 2-4 yılı kapsayacak
sözleşmeler, bu sürelerin sonunda yenilenebilecek.
Genel sekreterin başarısızlık sebebiyle değişmesi
halinde başkanların ve başarısızlığa sebebiyet veren
hastane yöneticilerinin sözleşmeleri kendiliğinden bitecek. Birlikler oluşturulduktan sonra baştabip, baştabip yardımcısı, hastane müdürü, hastane müdür
yardımcısı ve başhemşirelerin görevleri sona erecek.
Puan sistemi işleyecek, karnesi kötü olanın
görevine son verilecek
Sağlık Bakanlığı hastanelerinde başlayan ’birlik’’
sisteminde yöneticilere karne verilmeye başlanacak. Sağlık Bakanlığı, birliklerin verimliliğin ölçüle-
bilmesi için değerlendirme kriterlerini bir yönergeyle belirledi. Yönerge, birliklerle sağlık tesislerinin
Temmuz ve Ocak aylarında olmak üzere yılda iki
kez verilecek karnelerle değerlendirmeye tabi tutulmasını öngörüyor. Karnedeki puanlar birlik, sağlık
tesisi ve yöneticilerin başarı grubunu belirleyecek.
Bulundukları gruptan düşenler ya da belirli sürede
bir üst gruba çıkamayan birliklerin genel sekreterinin görevine son verilecek.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı bekleniyor
Bu uygulamaların temeli olan 663 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’nin bir çok düzenlemesinin iptali için ana muhalefet partisi Anayasa
Mahkemesi’ne başvurmuştu. Dava hala Anayasa
Mahkemesi’nde görüşülmeyi bekliyor. Anayasa
Mahkemesi’nin kararı, yapılan bir çok uygulamanın
durdurulmasına neden olabilir.
Bazı illerde Kamu Hastane Birliği Gen
el
Sekreterleri kesinleşirken, üç büyük şe
hirden
sadece İzmir’de isimler belli oldu
ve Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi
Prof. Dr. Osman Nuri Dilek
gör evlere getirildi. Ardından, İzmir’deki hastanelerin
başhekimleri, başhekim yardımcıları, hastane müdür ve
müdür yardımcıları ile başhemşirelerinin tamamına yakınında değişikliğe gidildi.
Diş Hastaneleri’nde de
değişiklik yapıldı
Yapılan
değişikliklerden
diş hastaneleri de etkilendi. Konak Diş Hastanesi sind
e de değişikliğe gidilirken
Kentin güney ve kuzey olarak Başkekimliği’ne Bor nova Ağı
z Bor nova Ağız ve Diş Sağlığı
ikiye bölündüğü yapılanmada ve Diş Sağlığı Sor umlu Hek
imi Merkezi Başhekimi Esra Ala
Yeşilyurt Atatürk Eğitim ve Erhan Yaymacı getirildi. Has
- dağ ile Alsancak Ağız ve Diş
Araştır ma Hastanesi Başheki- tanenin müdür, müdür
yar- Sağlığı Merkezi Başhekimi Afmi Prof. Dr. Behzat Özkan dımcısı ve sor umlu hemşire
- fan Bol yerini kor udu.
13
mali sorumluluk sigortası
dişhekimi
İzmir Dişhekimleri Odası;
Mali Sorumluluk Sigortası’nda değişiklikler yapan
son tebliğin bazı maddelerinin iptali için
D AVA A Ç T I
Bilindiği gibi 21.01.2010 tarihli bir yasaya dayanarak çıkarılmış 21.07.2010 tarihli bir tebliğ ile hekim ve dişhekimlerine Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğu gelmişti.
Hükümet 28 Ağustos 2012’de bu tebliğde bazı değişiklikler yapan yeni bir tebliğ çıkardı.
Bu son tebliğ değişikliği, Mali Sorumluluk Sigortası’nın “hekim ve dişhekimi hatalarını düzeltmek ve hastaların mağduriyetlerini önlemek amaçlı olmadığı, sadece
ve sadece sigorta firmalarına kaynak aktarmak için” bir araç olduğu yönündeki
genel kanıyı kanıtlar nitelikte.
İzmir Dişhekimleri Odası; Uygulamanın temel amacıyla çelişen, dişhekimleri ve hekimler ile tıbbi uygulama nedeni ile zarar gördüğü iddiasında bulunan
hastaların uygulamadan beklenen yararı sağlamasına engel olan, neredeyse sigorta şirketlerinin çıkarları ön planda tutularak düzenlenmiş olan‘Tıbbi
Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigortası’na ilişkin tebliğde değişiklik yapan tebliğin
bazı maddelerinin iptali için dava açtı.
geleri gereğince mesleklerini ifa etmekte iken yani
mevzuat ile çerçevesi belirlenmiş bir mesleki faaliyet alanı mevcutken; tazminat kapsamına alınacak
mesleki faaliyetin poliçede belirtilenler ile sınırlı
tutulmasının, mesleki faaliyet alanının poliçe yolu
ile dolaylı olarak sigorta şirketlerinin belirlemesine
bırakıldığı belirtilerek, bunun; hukuki güvenlik ilkesinin ihlali niteliğinde olduğuna vurgu yapılmış aynı
zamanda da yasaya ve hukuka aykırılığı nedeniyle
yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir.
Yürütmesinin durdurulması ve
iptali için dava açılan maddeler
4 Değişiklikte; korumanın, sözleşmeden önceki 10 yıllık dönemdeki ve sözleşme süresindeki uygulamalarla sınırlı
tutulması ve yine sözleşme süresi içinde
talep edilmesi halinde sigorta kapsamında kabul edileceği belirtilmektedir.
4 Değişiklikte; mesleki faaliyetin sadece sigorta poliçesinde belirtilen sınırlar
içerisinde meydana gelen zararların
karşılanacağı belirtilmekte...
Bu tebliğe göre tababet mesleğinin sınırlarını Tababete ve dişhekimliğine ilişkin mevcut yasa ve yönetmelikler değil, sigorta poliçeleri belirleyecek. Yani
hekim veya dişhekimi mesleki sınırlar içinde
yer alan ancak sigorta poliçesi sınırları içinde
yer almayan bir işlemi yaptığı takdirde sigorta
para ödemeyecek.
Dişhekimlerinin, hekimlerin ve diğer sağlık personelinin meslek faaliyetlerinin sınırları yasa ile belirlenmiş durumda iken, dişhekimleri ve hekimler
mevzuat çerçevesinde tamamlamış oldukları eğitim
sonucunda almış oldukları diploma ve uzmanlık bel-
14
Bu değişiklikte, hekimin ve dişhekiminin Mali
Sorumluluk Sigortası yaptırma sürecinin aksamaya uğraması veya emeklilik gibi nedenlerle
bitmesi halinde sigorta primlerini ödediği son
yıllarda yapılan bir hata nedeniyle hastanın
başvurması halinde sigortalılığının bittiği için
tazminatın sigorta şirketince ödenmemesi söz
konusu.
Bu değişikliğe; ceza ve hukuk davasında daha uzun
süreli dava zamanaşımı sürelerinin bulunması, sözleşme süresinden sonra ve fakat bu zamanaşımı
sürelerinde zararın giderilmesi talebinde bulunulması halinde bunun hem dişhekimi hem de zarar
gördüğünü iddia eden hastanın uygulamadan bek-
mali sorumluluk sigortası
dişhekimi
lenen yararı elde etmesinin önünde engel olduğu,
uygulamanın amacının Tıbbi uygulamadan kaynaklanan zararların hızlı bir şekilde giderilmesi olduğu
bu değişikliğin üst normu olan yasanın bu amacı
ile ve emredici yasa hükümleri ile çeliştiğine vurgu
yapılarak yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir.
4 Değişiklikte; ‘Teminat Dışında Kalan
nın; hem özel hukuka ilişkin genel hukuk sistematiğimize ve kurallarımıza hem de hukuk güvenliği
ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek,
değişikliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir.
4
Değişikliğin; “Sigortalıya Yardım” başlıklı maddesinin de yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir.
Haller Başlığı’nın ç bendiyle her bir çalış- Söz konusu maddede sigortalı dişhekimi ya da hema yeri ve alanı için ayrı sigorta zorunlu- kime tüm işlemler yapılırken hiçbir inisiyatif tanınmamakta, onun adına dava, sulh ve benzeri işlemluğu getirilmektedir.
Bu değişiklikle hekim veya dişhekimi birden
fazla yerde çalışıyorsa çalıştığı her yer için ayrı
ayrı sigortalı olmak ve sigorta primi ödemek
zorunda.
Bu değişikliğin, uygulamanın temel amacıyla çeliştiği, yasaya bakıldığında sigortaya konu olayın bir bütün olarak Hekimlik mesleğinin icrası olduğu, hangi
kurumda ya da birden fazla yerde mesleğin icra
edilmesinin sigorta priminin belirlenmesinde önem
taşımayacağı, Anayasaya göre mali yükümlülüklerin ancak yasa ile getirilebileceği ve tebliğ yolu ile
üstelik üst hukuk normundaki amaca aykırı olarak
mesleğin çeşitli yerlerde ifa edilmesi nedeni ile sigorta priminin tekrar alınmasına yönelik genişletici
bir yorumun ve ek mali külfet getirilmesinin yasaya
ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek yürütmesinin
durdurulması ve iptali istenmiştir.
4
Değişiklikte; riziko, “sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu
öğrendiği…” an gerçekleşmiş kabul edilmekte.
Bu değişiklikte şikayetçi hastanın talebi herhangibir
şekilde yazılı bir belge ile öğrenildiği anda hekimin
bu talebi sigorta şirketine yazılı ve sözlü olarak bildirmesi gerekmektedir. Yani hastanın şikayetiyle
ilgili meslek örgütünden gelen yazılı ilk inceleme belgesi veya herhangi bir kurumdan hasta
şikayetiyle iligili yazılı bir belge elinize geçtiği
anda hemen sigorta şirketine iletmezseniz sigorta şirketi bunu tazminatın ödenmemesine
gerekçe yapabiliyor.
Değişiklikten önceki düzenlemede rizikonun gerçekleşmesi; sigortalı tarafından ödeme yapılması,
tebligat sonucu davanın ya da hukuki talebin öğrenilmesi, zararın mahkeme tarafından karar altına
alınmış olması gibi somut olaylara bağlı tutulmuşken; bu değişiklik ile öğrenmenin ne zaman gerçekleştiği belirsiz hale getirilmesinin, öğrenmenin
gerçekleşmesinin soyut bir iddiaya dayandırılması-
leri gerçekleştirmek ve bu konularda karar almak
yetkisi ve inisiyatifi sigortacı şirkete tanınmaktadır.
Hatta söz konusu maddede dişhekimi ya da hekimin sigorta şirketinden bağımsız uzlaşmaya varması halinde sözleşmenin sigortacıya karşı geçerli
olması sigortacının onayına bırakılmakta, geçersiz
kabul edilebileceği belirtilmektedir. Bu değişikliğin
sigortalı dişhekimi ve hekimin mali durumunu yakından etkileyecek bir konuda hiçbir inisiyatif geliştirememesi neredeyse sigorta şirketi tarafından
vesayet altına alınması anlamına geldiğine, sigorta
şirketinin hangi durumlarda kendisinden bağımsız
gerçekleşen uygulamaları kabul edeceği ya da etmeyeceği konusunda bir açıklık içermediği için inisiyatifi tamamiyle sigorta şirketine bıraktığına vurgu yapılarak bu durumun hukuk devleti ve hukuk
güvenliği ilkelerinin ihlali olduğu gibi dayanağı olan
üst hukuk normlarına aykırılığı nedeniyle yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiştir.
Mali Sorumluluk Sig
ortası uygulaması
başladığından
itibaren, hekim ve
dişhekimliği mesle
k örgütleri süreci ve davaları dü
zenli olarak takip
ed
ip uygulamanın kendi aleyhler
ine gelişen tarafla
rını düzeltmek
için herhangi bir gi
rişimde bulunmam
aktadır. Ancak
sigorta şirketleri uy
gulamanın takibini
, mahkemeleri
ve tazminat kararla
rını sıkı bir şekilde
takip edip kendi karlarını artırmak
için hekim, dişhekim
i ve mağdur
hastaların aleyhine
bir takım talepler
ini hükümete
aktarmaktadırlar. M
ali Sorumluluk Sigor
tasında yapılan son değişiklikle
rin hemen hemen
hepsinin sigorta
şirketlerin in lehine
ve karlarını artırac
ak değişiklikler
olması sigortacılar
ın gelirlerini artırm
ak için gösterdikleri çabanın aynı
sının veya daha fa
zlasının hekim
ve dişhekimi mes
lek örgütlerince gö
sterilmesi zorunluluğunu açığa
çıkarmıştır. Ayrıca;
sağlık meslek
örgütlerinin, hekim
, dişhekimi ve mağ
dur hastaların
çıkarları yerine, sig
orta şirketlerinin ka
rlarını artırmayı
hedefleyen yasal dü
zenlemeleri yapan
mevcut iktidarın uygulamalarını;
hekim kamuoyuna
ve halkımıza
daha etkili bir şeki
lde anlatmanın yo
lla
rın
ı bulmal15
artık zorunlu bir ha
arı
le gelmiştir.
mali sorumluluk sigortası
dişhekimi
Adli Tıp uzmanı Ekin Özgür Aktaş
Mali Sorumluluk Sigortası’ndaki
son değişiklikleri, Dişhekimi
Dergisi için anlattı
Bu değişikliklerin önemi ve nedeni ile sigorta yaptıran kişilerce de dikkatli şekilde takibi ve bilinmesi
gerektiğinden bu yazı ile yapılan değişikliklerin paylaşılmasını amaçladık.
Bilindiği gibi Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu
Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) ile ilgili düzenleme 21 Temmuz 2010 tarih, 27648 nolu Resmi
Gazete’de yayınlanarak, 30 Temmuz 2010 tarihi
itibari yürürlüğe girdi.
Bu düzenleme ile ilk kez tüm hekim ve diş hekimlerinin zorunlu olarak mesleki hataları durumunda
kendilerine karşı açılacak davalarda sigorta yaptırmaları gerekti. Bu sigorta temelde hastaların uğrayacağı zararların kesin ve kolay tahsili için hastalara
güvence vermeyi amaçlamaktaydı.
Aradan geçen iki yıllık sürede aynı düzenleme uyarınca sigortalamalar yapılırken, 28 Ağustos 2012
tarih, 28395 sayılı Resmi Gazete’de sigorta şartlarında her hekim ve diş hekiminin dikkatle bilmesi
gereken bazı değişiklikler yapıldı.
DEĞİŞİKLİKLER;
1.Eski düzenlemede sigorta yaptırılmasından önce
oluşan ancak sigortalı hekime sigorta dönemi içinde tazminat talebi yapılan olaylar ile ilgili olarak
zaman kısıtlaması olmaksızın sigorta teminatı verilmekteydi. Bu nedenle teorik olarak sigorta geriyedoğru mesleki faaliyetin başlangıcına kadar bir
güvence sağlıyordu.
Yapılan değişiklikle sigortanın geriye doğru olan bu
teminat kapsamı daraltılmıştır. Artık ZMSS sigorta
poliçesinin başlangıç tarihinden sadece 10 yıl eskiye dayalı işlemlerde ve sigorta döneminde yapılan
talepleri karşılamaktadır. Ancak bu 10 yıllık sürede özel bir belirleme ile ancak 30 Temmuz 2009’a
kadar uygulanacaktır. Yani bu düzenleme ile sigorta poliçelerinin sigorta yaptırılmadan önce oluşan
zararları karşılama teminatı oldukça daraltılmış ve
30 Temmuz 2009 tarihinden önce meydana gelen
16
ve tazminat istemi söz konusu olan olayların tümü
teminat kapsamından çıkarılmıştır.
2.Yapılan en önemli ve bilinmesi gerekli değişiklik
kamu veya özel kuruluşlarda çalışırken sigorta yaptıran ve ilgili düzenleme gereği sigorta ücretinin yarısını bu kurumlardan alan hekimlerin bu kurumlar
dışındaki faaliyetlerinin sigorta teminatından çıkarılmasıdır. Bu sigortaların kurum dışındaki kapsamı
sadece insani görevin yerine getirilmesi ile sınırlanmıştır.
Bu düzenleme nedeni ile kamu kurumunda çalışıp,
aynı zamanda muayenehanesi olan veya serbest iş
gören ya da özel bir kurumla anlaşması olup aynı
zamanda özel çalışan hekimlerin kurum dışındaki
işlemleri ZMSS kapsamı dışına çıkarılmıştır.
mali sorumluluk sigortası
dişhekimi
Bu durumdaki hekimlerin sıkıntı yaşanmaması için,
alınan primin yarısının ilgili kuruma ödenmesi ya da
yeni sigorta yapılması tüm yararlı olacaktır.
3.Bir diğer değişiklik her türlü deneyden kaynaklı
zararların sigorta teminatı dışına alınmasıdır. İlgili
mevzuat uyarınca deney için gönüllü olan kişilere
ayrıca sigorta yaptırılması gereklidir.
4.Önemli
değişikliklerden biri tazminata konu
olabilecek olayların sigortacı şirkete bildirilmesi ile
ilgilidir. Bu bildirimde sigorta şirketi veya sigortaya
aracılık eden acenteye bildirim yapılması yeterlidir.
Bildirimde dikkat edilmesi gerekli noktalar şunlardır;
4
Sigortalı hekim kendisinden tazminat istendiğinde durumu derhal sigortacı şirkete bildirmek
zorundadır.,
4 Sigortalı hekim kendisinin sorumluluğu olabilecek olayları 10 gün içinde bildirmelidir. Bu madde
yoruma açık olup, kendisinden tazminat istenmese
bile hekimlere hastada zarar olabilecek tüm olayları 10 gün içinde sigorta şirketine bildirmeleri yükümlülüğünü getirmektedir.
4 Hekim zararı azaltmak için her türlü önlemi almalı, yapılması gerekli işlemleri yapmalıdır.
4 Sigorta şirketinin talebi halinde elde edebileceği tüm bilgi ve belgeleri sigorta şirketine vermelidir.
4 En önemli değişiklik hekimler aleyhine dava
veya idari yolla tazminat talebi olması veya ceza
soruşturması açılması hallerinde de derhal sigorta
şirketine bilgi verilmesi zorunluluğu getirilmesidir.
Eski düzenleme ile sadece tazminat taleplerinin
bildirilmesi gerekli iken yeni düzenleme ile ceza
soruşturmalarının da sigorta şirketine bildirilmesi
gereklidir.
4 Riziko gerçekleştiğinde istenecek tüm belgeler
poliçelerde açıkça belirtilmek zorundadır.
4 Araştırma ve belge incelemeleri üç ayda bitirilemez ise sigorta şirketi tazminattan mahsup edilmek üzere ekspertiz sonucu bulunan zarar miktarının yarısı avans olarak hastaya ödenebilecektir.
4
Sigorta şirketine doğrudan başvurularda beş
gün içinde sigortalı hekime bilgi verilecek ve gerekli
ön işlemler yapılacaktır. Bu sürenin sonunda yapılması gerekli zorunlu işlemleri sigortalı yapacaktır.
4
Sigortacının onayı alınmadan hekimce yapılan
sulh sözleşmeleri (anlaşmalar) şirkete bildirilir, şirketin on beş gün içinde onay vermediği anlaşmalar
şirket açısından geçersiz sayılır.
4 Sigorta şirketi zarar görenden bilgi isteyebilir.
Bu bilgilerin verilmesi zorunlu olup, verilmeyen bilgiden dolayı bir fazla ödeme olursa bundan şirket
sorumlu olmayacaktır. Bu düzenleme ile şirketin
hekimlere karşı açılan dava sürecinde de katkıda
bulunması ve uzlaşma sonucu bulunan tutarlarında ödenebilmesi mümkün olmuştur.
6.Yeni
düzenlemede dikkati çeken bir diğer değişiklik zarar gören hastaların doğrudan sigorta
şirketine dava açma ve tazminat isteme hakkına
kavuşmasıdır. Bu düzenleme ile şirketler hastaların
isteklerini ve dayanaklarını inceleme şansına kavuşmuşturç
7.Sigorta yaptıran hekimin şirkete doğru bilgi verme zorunluluğu getirilmiştir. Yanlış veya eksik bilgi
verilmesi halinde sigorta şirketi prim farkı isteyebileceği gibi sözleşmeyi feshedebilir. Özellikle farklı risk
gruplarında ve farklı kurumlarda yapılan işlemler ile
ilgili şirketlere tam ve doğru bilgi verilmesi gereklidir. Hekimlerin şirket için önemli olan detayları belirtmemesi teminat dışı kalmalarına neden olabilir.
5.Yeni düzenleme ile oluşan zararın karşılanması 8.Sigorta
ve hekime mali destek olunması amacı ile bazı güvencelerin getirilmiş olmasıdır. Bunları arasında yeni
getirilen önemli düzenlemeler şunlardır;
4 Sigorta şirketi zararın önlenmesi veya azaltılması için sigortalının yaptığı makul giderleri faydasız olsa bile karşılayacaktır. Bu nedenle özellikle diş
hekimliğinde dava açılması yerine giderilebiliyorsa
zararın giderilip sigorta şirketinden alınması yararlı
olabilecektir.
4
Sigortalı hekim tazminat talebine ait giderler
için sigorta şirketinden avans isteyebilir.
edilen hekim şirketin izni olmaksızın
rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştıran ve tazminat tutarını etkileyen herhangi bir davranış veya
işlemde bulunamaz. Bu düzenleme ile hekimlerin
tazminatı sigorta şirketi ödeyeceği için kendilerine
karşı ileri sürülen iddiaları kabul etmeleri, belge
düzenlemeleri veya başka işlem yapmalarının önü
kapatılmıştır.
2010 yılında beri hayatımızda olan ZMSS ile ilgili
olarak geçen iki yıllık süreçteki deneyimlerle yapılan ve bazıları hekimlerin aleyhine bazıları lehine
olan bu düzenlemelerin bilinmesi ileride yaşanması
muhtemel sıkıntıları engelleyecektir.
17
haber
dişhekimi
Meslektaşımız Prof. Dr. Ertuğrul Sabah;
İl Sağlık Müdürlüğü’ne
açtığı davayı kazandı
Prof. Dr. Ertuğrul Sabah, Tam Gün Yasası’ndaki hükümlere rağmen
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, “Üniversite çalışanlarının poliklinikte
çalışamayacağı, sadece muayenehane açabileceği” gerekçesiyle
kısmi zamanlı çalışma belgesini iptal etmesi üzerine, açtığı davayı kazandı
Tam gün yasasına karşı açılan
dava sonucunda Anayasa Mahkemesi üniversitede çalışan öğretim
üyeleri yönünden yasa ile getirilen
sınırlamaların Anayasa’ya aykırı olduğuna ve Üniversitede öğretim
üyesi olan kişilerin üniversitedeki
mesaileri bittikten sonra özel muayenehanelerinde çalışmalarının
önünde bir engel bulunmadığına
karar vermişti. Prof. Dr. Ertuğrul
Sabah tam gün yasasından önce
hem üniversitede hem de polikliniğinde çalışıyordu.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından sonra İl Sağlık Müdürlüğü
poliklinikte mesai sonrasında çalışan Ertuğrul Sabah’ın, polikliniğinde kısmi zamanlı çalışma belgesini
Prof. Dr.
“Sağlık Bakanlığı’ndan gelen ve
Ertuğrul Sabah
üniversite öğretim üyelerinin sadece muayenehane açabileceği, poliklinikte çalışamayacağı” bir yazı
üzerine iptal etti. Bunun üzerine Prof. Dr. Ertuğrul
Sabah, bir hukuk mücadelesi başlattı. Prof. Dr. Ertuğrul Sabah İzmir Dişhekimleri Odası Hukuk servisi
desteği ile açtığı dava dilekçesinde iki hususa vurgu
yaptı;
4 Bunlardan birincisi, Anayasa Mahkemesi kararı
gereğince davacı müvekkilin öğretim görevlisi olduğu için Anayasa Mahkemesi gereğince üniversitedeki
mesaisini tamamladıktan sonra özelde çalışmasının
önünde bir engel olmadığı,
18
4
ikinci olarak da polikilinik ile
muayenehanenin Ayakta Teşhis ve
Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte tanımını bulduğu ve bu tanım gereği (ilgili
yargı kararlarından da örnekler verilerek) muayenehane ile arasında
bir fark bulunmadığı, getirilen bu
sınırlamanın bu yönü ile de hukuka
aykırı olduğuydu.
Mahkeme dava sonunda her iki
gerekçeyi kabul ederek; Anayasa
Mahkemesi kararı ile “üniversite
öğretim üyelerinin yüksek öğretim
kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel
başka herhangi bir iş göremeyecekleri, ek görev alamayacakları, serbest meslek icra edemeyecekleri”
yönünde bir yasak bulunmadığını;
ayrıca davaya konu işleme dayanak
Sağlık Bakanlığı yazısında muayenehanelerin hariç tutulduğunu ve
muayene ile polikliniğin benzer nitelikte olduğunu
belirterek Ertuğrul Sabah’ın kısmi zamanlı çalışma
belgesinin iptaline ilişkin işlemini iptal etti.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Prof. Dr. Ertuğrul Sabah
davayı kazandığı için mutlu olduğunu belirtirken; ‘’Her
genelgede bu tür aksaklıkların ve yanlışların olması
olağan. Ancak bu yanlışın hukuki yoldan da onaylanması önemli. Sağlık Bakanlığı dava açtıktan sonra bu
yanlışı görüp ek genelge ile değiştirmişti. Yine de hukuki açıdan bu davanın kazanılması önemliydi’’ dedi.
dişhekimi
haber
19
haber
20
dişhekimi
dişhekimi
haber
21
diş beyazlatma merkezleri
dişhekimi
Bir ‘Diş Beyazlatma
Merkezi’miz eksikti!
Bursa’da Diş Beyazlatma Merkezi adı altında
ürün satan Smile Center’ın kapanmasını sağlayan Bursa Dişhekimleri Odası başkanı Emel
Eroğlu kapatma mücadelesini anlattı. Diğer
şehirlerde de bu tip merkezlerin kapanması
için meslektaşlarını duyarlı olmaya davet etti.
Smile Center sorunundan nasıl haberdar oldunuz?
Ağustos ayı ortalarında meslektaşlarımızdan gelen yoğun
şikayetlerle bir alışveriş merkezi yakınındaki restore edilen
iş hanında Smile Center tabelası asılı bir dükkanda diş beyazlatma işlemi yapıldığını, alışveriş merkezinde ve caddede
de broşürlerinin dağıtıldığını öğrendik. Bunca sorunumuzun
arasında bir de diş beyazlatma merkezlerimiz oldu diye düşünmeden edemedik.
Bunun üzerine nasıl bir girişimde bulundunuz,
ne yaptınız?
İnternette kısa bir araştırma yapınca web sayfalarından
kendileri hakkında bilgi sahibi olduk. İstanbul ve İzmir’de
de şubeleri olduğunu öğrendik. Hem diğer oda yöneticisi arkadaşlarımızı uyarmak hem de merkezin bulunduğu
diğer iki ilimizde ne gibi girişimlerde bulunulduğunu öğrenmek için oda yöneticileriyle durumu paylaştık. Yasal olarak dişhekimleri dışında ağız içinde hangi malzemeyle olursa olsun herhangi bir işlemin yapılması
mümkün değil. Nasıl bir işyeri ruhsatı aldıkları, beyazlatma malzemesiyle ilgili ne tür izinlerinin olduğu, ağız içi uygulama yapıp yapmadıkları gibi
konuların bir tutanakla tespit edilmesi yerinde olur diye düşündük. Aynı gün İl Sağlık
Müdürlüğü’nde görevli arkadaşlarımızla iletişime geçerek hemen ertesi
gün sabah işyerine denetime gidip
tutanakla durumu tespit ettik.
22
diş beyazlatma merkezleri
dişhekimi
Tutanakla ağız içinde beyazlatma işlemi yapıldığını, bu işlemin
hiçbir vasfı olmayan işyeri çalışanlarınca yapıldığını, web sayfalarındaki merkez görüntülerinden de
anlaşılacağı üzere hasta koltuğu
olarak düşünülmüş bir koltuk,
hemen yanında bir lavabo ve Futura 24 Led Whitening Accelerator marka cihazın bulunduğunu
tespit ettik. İşyerinin herhangi bir
çalışma ruhsatı ve vergi levhasının
bulunmadığı da belirteyim. İşyeri
çalışanı tutanağı imzalamaktan
kaçındı doğal olarak.
Meslektaşlarıma
hatırlatmak isterim
ki; sağlık alanında
yeni düzenlemelerle
yaygınlaşan reklam,
estetik dişhekimliği adı
altında öne çıkarılan
diş beyazlatma, uzun
vadede mesleki etik
erozyona yol açacak
ve dişhekimlerinin
tüm çalışma koşullarını
değiştiren sürecin bir
parçasıdır.
İl Sağlık Müdürlüğü tutanak
sonrası nasıl bir işlem yürüttü
ve ne aşamada?
İl Sağlık Müdürlüğü de Odamızın
duyarlılığını ve kaygılarını paylaşarak, işyerinin mühürlenmesi için
gerekli Valilik onayını ivedilikle çıkarttı. Sağlık Müdürlüğü ve Odamızdan görevli arkadaşlar 10 Eylül 2012 Pazartesi
günü işyerini mühürlediler. Diğer illerdeki arkadaşlarımızın da aynı duyarlılıkla konuyu takip etmelerini
özellikle rica ediyorum.
Bu tür merkezlerinin açılıyor olmasını mesleğimiz ve halk sağlığı bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Söyleyeceklerim artık hepimize belki de sıradan gelecek ama ne yazık ki durum bu. Sağlık hizmetlerinin
bizzat devlet elinde ve devlet eliyle piyasa koşullarına
terk edildiği bir ülkede arz da talep de yeniden şekilleniyor. Sağlık alanındaki “kar”a ortak olmak isteyen
sermayedarlar hekimlerin çalışma alanlarına ve işlemlerine de müdahale ediyorlar. Dikkat edin televizyonlarda, sokaklarda, medyada bitkisel ilaçlarla her
türlü tedaviyi yaptığını ilan eden doktor kılıklı kişiler
nasıl da gün geçtikçe sayılarını arttırarak rahatça
boy gösteriyor. Dişhekimliğinde de toplumun gerçek ağız diş sağlığı sorunlarının çok ötesinde olan
diş beyazlatma, sürekli olarak yapılan reklamlarla
topluma, insanlara yeni bir imajın yolu olarak gösteriliyor. Ne de olsa devir artık imaj devri. Asgari ücretle çalışsan da kullandığın telefon, giydiğin ayakkabı,
kolunda taşıdığın çanta sana ikinci bir kimlik çiziyor,
hatta sınıf atlatıyor. Bembeyaz dişler, bembeyaz gülüşler sloganları da bu sosyal ve kültürel değişimin
bir parçası olarak ortaya çıkıyor.
İnsanlar ağızlarında kaç çürük ya
da kaç eksik diş olduğundan çok
ön dişlerinin bembeyaz olması için
her türlü yola başvuruyor. Tam bir
çarpıklık hali yaşıyoruz.
Sahte hekimlerden sonra
beyazlatma yapan
satış elemanları!
Bu, olayın toplum açısından sosyal
boyutu. Bir de bizim için asıl önemli olan bir boyutu var ki işte bunun
için bu girişimlere fırsat vermememiz gerekiyor. Dişhekimlerinin
profesyonel çalışma alanının yavaş
yavaş delinmesi söz konusu. Sahte hekimlerden sonra beyazlatma yapan satış elemanları! Gerçi
yakın zamanda Sağlık Bakanlığı
AB mevzuatına uyum için yapılan
Kozmetik Yönetmeliği’ndeki değişiklikle diş beyazlatıcıların satışına
belirli sınırlamalar ve şartlar getirdi
ama bu tür değişikliklerin nasıl kolayca yapılıverdiğini
bilmez değiliz.
Çünkü aynı Sağlık Bakanlığı, 2011 Kasım ayında da,
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisinin son
gününde çıkan ‘Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki KHK içinde o günlerde gözümüzden kaçan bir düzenleme ile alternatif tıp terimini
yasaya dahil etti. Yeni düzenlemeyle Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasına ‘geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp’ uygulamalarıyla
ilgili düzenleme yapmak’ görevi de eklendi. Yani dişhekimliği içinde diş beyazlatma neden tamamlayıcı
bir uygulama olmasın ki?
Meslektaşlarıma hatırlatmak isterim ki; sağlık alanında yeni düzenlemelerle yaygınlaşan reklam, estetik
dişhekimliği adı altında öne çıkarılan diş beyazlatma,
uzun vadede mesleki etik erozyona yol açacak-açan
ve dişhekimlerinin tüm çalışma koşullarını değiştirecek-değiştiren sürecin bir parçasıdır. Piyasada her
zaman daha ucuza yapacak bulunur, yaratılır, sistemin gereği olarak. Öyle ya, randevu alıp dişhekimine
gidip, dünyanın parasını ödeyeceğinize, düz ayak şık
döşenmiş bir dükkanda dörtte bir fiyatına bembeyaz dişlere sahip olmak herkes için tercih nedeni
olmasın? Beyazlatma ajanı satan sitelerin kullanıcı
yorumlarına bir göz atmak söylediklerimi anlamak
açısından yararlı olacaktır.
23
diş beyazlatma merkezleri
Çifte Standart
Temmuz ayı içerisinde Odamıza iletilen bir faks yolu
ile Alsancak Şair Eşref Bulvarı’nda faaliyete geçmiş
olan Smile Center adlı bir müessesede dişhekimi olmayan kişiler tarafından ışın uygulanarak beyazlatma işlemi yapıldığından haberdar olduk.
24.07.2012 tarihinde İzmir Valiliği İl Sağlık
Müdürlüğü’ne; yapılmakta olan işlemlerin tedavi
niteliğinde olduğunu ancak dişhekimleri tarafından
uygulanabileceğini, yasal olarak adı geçen müessesenin böyle bir işlemi yapma yetkisi bulunmadığını,
bu durumun halk sağlığını tehdit ettiğini belirten ve
söz konusu kuruluş ile sorumluları hakkında gereğinin yapılmasını ve odamıza bilgi verilmesini isteyen
bir yazı gönderildi.
İl Sağlık Müdürlüğü’nden yazımız sonucunda
ne tip işlemler yapıldığına dair bir cevap verilmemesi üzerine, müdürlüğe yazımızın akıbetini soran bir yazı daha gönderildi. Ancak her iki
yazımıza ve sözlü hatırlatmalarımıza karşın İl
Sağlık Müdürlüğü’nden Odamıza tatminkar bir
cevap verilmemesi ve adı geçen müessesenin
faaliyetlerine devam etmesi üzerine, durumun
noter aracılığı ile tespiti yoluna gittik.
Noter yoluyla tespit yaptırdık
Yapılan tespitte Bursa’daki uygulamaya benzer bir
şekilde, klinik dekorasyonuna uygun bir sistemde,
yanında lavabo bulunan ve ünite benzer koltuklarda
hiçbir dişhekimi gözetimi olmadan ışın yolu ile beyazlatma işleminin yapıldığı gözlemlendi, fotoğrafları çekildi ve tespit tutanağına geçirildi.
Tespit esnasında Şube niteliğinde olan müessesenin
İstanbul’daki merkezleri tarafından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından beyazlatma için kullanılan
ürünün alım, satım ve uygulanması yönünde verilmiş
olan bir izin belgesi ve vergi levhasının bulunduğu da
tespit edildi.
Adı geçen müessese; kullanılan maddelerin kozmetik ürünler olduğu, uygulamanın tedavi değil kozmetik uygulama olduğu ve orada bulunan bir görevli gözetiminde kişinin kendisinin uyguladığını bu
nedenle de hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı
iddiasında bulundu.
Gerekli işlemler yapılmazsa dava açılacak
1219 sayılı yasanın ilgili maddeleri tartışmaya
yer vermeyecek şekilde açık: Yasaya göre bu tip
uygulamaları ancak dişhekimleri yapabilir ve
dişhekimleri haricinde bu tip işlemlerin yapılması cezai müeyyideyi gerektirmekte.
Uygulamanın kozmetik bir uygulama olduğunun
24
Bursa’da Dişhekimleri
dişhekimi
Odası’nın girişimleriyle
İl Sağlık Müdürlüğü tarafından faaliyeti durdurulan, Smile Center Diş
Beyazlatma merkezi’nin
İzmir Şubesi İzmir Dişhekimleri Odası’nın girişimlerine rağmen faaliyetine devam ediyor.
kabulü mümkün değildir.
Söz konusu
uygulamanın
yasa ve bilimsel gerçekler doğrultusunda dişhekimliğinin alanına girdiği ve dişhekimi olmayan kişilerce
ya da onların gözetimi dışında uygulanması halinde
halk sağlığı açısından taşımış olduğu riskler ortadayken bu müessesenin tüm uyarı ve çabalarımıza
karşın faaliyetlerine devam etmesine izin verilmesi yasaların açıkça ihlali ve halk sağlığının göz göre
göre tehlikeye atılmasıdır. Tespit esnasında; işleme
başlamadan önce bir dişhekimi tarafından muayene
edilerek en azından kişinin işleme uygun olup olmadığının belirlenmesi koşulunun aranıp aranmadığı
ya da kişi uygulamaya uygun değilse oluşabilecek
bir komplikasyon halinde ne olacağı sorulduğunda,
adı geçen müessesenin görevlisi rahatlıkla işlemden
önce bu konuda müşterilerinden yazılı onam aldıklarını ifade edebilmektedir. Bu şekilde müessese ağız
ve diş sağlığı ve uygulanan işlem konusunda temel
bilgilere sahip olması beklenemeyecek olan sıradan
bir kişiye olası tüm komplikasyonların sonuçlarını
yükleyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışmaktadır.
Beyazlatma ajanlarının hangi koşullarda, hangi hastalara ve ne şekilde uygulanacağının,
hastanın bu tedaviye uygun olup olmadığının
belirlenmesi ve elbetteki bu işlemin yapılması
konusunda ancak dişhekimleri yetki ve sorumluluk sahibidir. Yasada hasta ağzında ağız ve
diş sağlığına ilişkin müdahalede bulunma yetkisi sadece dişhekimlerine tanınmış bir yetkidir;
beyazlatma ürününü kişinin kendisinin konu
hakkında hiçbir donanıma ve diplomaya sahip
olmayan, tıp eğitimi almamış bir kişi gözetiminde uygulamasının ağız içinde müdahalede bulunulmadığı biçiminde yorumlanması mümkün
değildir. Söz konusu müessese tarafından açıkça halk sağlığı tehdit edilmekte, kanuna karşı
hile yoluna gidilmeye çalışılarak açıkça yasalar
ihlal edilmekte, 1219 sayılı yasa kapsamında
suç işlenmektedir ve ne yazık ki ilgili kamu kurumları tarafından buna göz yumulmaktadır.
Halk sağlığını tehdit eden ve dişhekimliği mesleğinin yetki alanına girerek mesleğin saygınlığına gölge
düşürebilecek bu hukuka aykırılığın giderilmesi için,
noter yolu ile yapılmış olan tespit de delil olmak üzere başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere gerekli
yazışmalar yapılacak, yazışmalardan sonuç alınamazsa dava açma yoluna gidilecektir.
dişhekimi
diş beyazlatma merkezleri
Sağlık Bakanlığı, yeni sahte
dişhekimleri oluşturabilir
Sağlık Bakanlığı, kozmetik yönetmeliğinde değişiklik yaparak diş beyazlatıcılarının satış koşullarını yeniden düzenliyor. Ancak yeni yönetmelikteki “Dişhekimleri veya aynı güvenlik seviyesi sağlandığında dişhekiminin doğrudan gözetiminde
uzman kişilerce uygulanabilir” ibaresi tartışma yarattı. İzmir Dişhekimleri Odası
bu ibarenin değişmesi için Sağlık Bakanlığı’na yazılı başvuruda bulundu.
18.08.2012 Tarihli 28388 satılı Resmi Gazetede yayımlanan; Kozmetik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile beyazlatma ürünleri
ile ilgili olumlu ancak eksik bir düzenleme yapılmıştır.. Bu düzenlemede; binde birin üzerinde hidrojen
peroksit içeren diş beyazlatma ürünlerinin özel kullanım amaçlı olarak piyasada satılamayacağı, ürünlerin üzerinde “18 yaşın altındakilerde kullanılmamalıdır. İlk kullanımda diş hekimleri veya aynı güvenlik
seviyesi sağlandığında dişhekimlerinin doğrudan gözetimi altındaki uzman kişilerce uygulanabilir” uyarısının bulunacağı belirtilmektedir.
İzmir Dişhekimleri Odası olarak söz konusu uygulamanın halk sağlığı açısından olumlu bir adım olduğu görüşünde olmamıza karşın; “güvenlik seviyesi
sağlandığında dişhekimlerinin doğrudan gözetimi
altındaki uzman kişilerce uygulanabilir” ibaresinin;
suiistimal edilme, özellikle büyük şehirlerde güzellik
merkezi ya da estetik merkezi adı altında faaliyet gösteren iş yerlerinde beyazlatma ürünlerinin satışının
ve dişhekimi olmayan kişilerce uygulanmasının yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde bu ibarenin ehil
ve dişhekimliği diploması sahibi olmayan kişilerce
uygulanmasına yol açma olasılığının yüksek olduğuna vurgu yapılarak bu ibarenin “sadece dişhekimleri
tarafından uygulama yapılabilir” biçiminde değiştirilmesi gerektiğini açıklayan bir yazı 24.09.2012 tarihinde Sağlık Bakanlığı’na gönderilmiştir.
Ağızda, sadece dişhekimlerinin müdahalede bulunabileceğine ilişkin emredici yasa hükümleri, halk sağlığı ve bilimsel gerçekler karşında Sağlık Bakanlığı’nın
söz konusu yazımızı hassasiyetle değerlendireceği ve
gerekli düzenlemeyi yapacağı konusunda şüphemiz
bulunmamaktadır.
Uzman kişilerce uygulanabilir
ibaresi yasaya aykırı
Bu açıklamalar üzerine odamız hukuk servisi, bir
dilekçe ile uygulamanın yeniden düzenlenmesi için
Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulundu.
Dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu uygulamayı halk sağlığı açısından
olumlu karşılamamıza karşın ‘İlk kullanımda diş
hekimleri veya aynı güvenlik seviyesi sağlandığında diş hekimlerinin doğrudan gözetimi altındaki
uzman kişilerce uygulanabilir’ biçimindeki ibarenin suiistimal edileceği kanaatindeyiz. Zira özellikle
büyük şehirlerde son dönemlerde güzellik merkezi
ya da estetik merkezi adı ile açılan işyerlerinde söz
konusu ürünlerin satışının ve dişhekimi olmayan
kişilerce ağızda uygulamasının yapıldığı odamıza
iletilmektedir. Bu durumun engellenmesi amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurularımız da mevcuttur. Yazılacak bu yöndeki bir ibare sonucunda,
her ne kadar doğrudan dişhekimi gözetimi altında
yapılacağı belirtilse de fiiliyatta; ehil olmayan, dişhekimliği eğitimi almamış kişilerce ağızda beyazlatma işlemi yapılacaktır. Yasa ile ağızda müdahalede bulunabilme hak, yetki ve sorumluluğu sadece
dişhekimliği fakültesi mezunu dişhekimlerine aittir,
beyazlatma uygulamasının dişhekimi gözetiminde
yapılsa bile dişhekimi olmayan kişilerce yapılmasına
izin verilmesi yasaya aykırı olduğu gibi halk sağlığı
açısından da oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Uygulamanın sadece dişhekimleri tarafından yapılabileceği dikkate alınarak söz konusu ibarenin ve
uygulamanın buna göre düzenlenmesini talep etmekteyiz”
25
haber
dişhekimi
İzmir’de tıbbi atıkları
Manisa Belediyesi
toplayacak
Bugüne kadar tıbbi atıkları İzmir Büyükşehir Belediyesi topluyordu, ancak 3 Aralık
2011 tarihli bir yönetmelik değişikliğinden sonra, muayenehane ve sağlık kurumlarının tıbbi atıklarını Manisa Belediyesi’nin anlaşma yaptığı bir firma toplayacak.
Yeni uygulamanın açıklığa kavuşması için İzmir
Dişhekimleri Odası yönetimi İzmir Büyükşehir
Belediyesi’ne bir yazı yolladı. Yazıya verilen yanıt ve
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimi ile yapılan telefon görüşmeleri sonucunda yeni uygulamanın nasıl olacağı netleşti.
3 Aralık 2011 tarihli Resmi gazetede yayımlanan
Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik; toplum sağlığı açısından tıbbi atıkların belli standarttaki ve bu işe özgülenmiş tesislerde yakılmak ya da sterilizasyonu
yapılmak sureti ile bertaraf edilmesi gerektiğini
hükme bağlamıştır. Yine aynı yönetmelikte; daha
önceden de olduğu gibi bu hizmet açısından sorumluluğun belediyelere ya da yetkilerini devrettiği kişilere ya da kuruluşlara ait olduğu, bu hizmetin
ancak belediyeler ya da yetkilendirdiği kişiler ya da
kuruluşlarca yapılabileceği belirtilmektedir.
Bu yönetmelik değişikliğinden önce İzmir ili sınırları içerisinde tıbbi atıkların toplanarak belirlenmiş
bazı alanlarda derin çukurlar açılıp, kireçleme yapılıp üzeri beton ile örtülmek sureti ile imhası İzmir
Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmaktaydı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni yönetmelik değişikliğinde belirtilen standartlarda imha tesislerinin
bulunmaması nedeni ile Manisa Belediyesi ve Manisa Belediyesi’nin çalıştığı bir firma ile sözleşme
yapmak zorunda kaldığı anlaşılmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerekli tesisleri kurma ya da ihale yolu ile kurdurma yolunda çalışmalarının bulunduğu ancak tesisler kurulana kadar
ihtiyacı karşılamak, hizmetin verilmesini sağlamak
amacıyla geçici bir süre için bu yolu tercih ettiği
anlaşılmaktadır.
26
İzmirli meslektaşlarımız,
İzmir Büyükşehie Belediyesi’ne başvurarak
hazır olan sözleşmelerden imzalayabilir
Özel ya da kamu hastanelerine, tüm özel sağlık kuruluşlarına ve tüm muayenehanelere ve dolayısı ile de
tüm meslektaşlarımıza bu yazıların yollanılmasına başlandığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Manisa Belediyesi
ve firmanın imzalamış olduğu maktu sözleşmelerin
belediyelerin ilgili birimlerinde hazır bulunduğu önceki
usul gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimine
başvurarak hazır olan sözleşmelerin imzalanmasının
mümkün olduğu ve bunun çok fazla vakit alacak bir
prosedür olmadığı da öğrenilmiştir.
Yeni uygulama maliyetleri artırabilir
Yapılan mevzuat taramasında getirilen değişikliğin
toplum sağlığı gözetilerek getirildiği, yapılan şifai görüşmelerde ise Manisa Belediyesi ve firma ile yapılan
sözleşmenin fiili zorunluluk nedeni ile oluştuğu, yönetmelikte açıkça belediyelerin bu hizmeti verebilmek için
başkaca belediye, özel firma ve kişileri yetkilendirebileceği düzenlendiğinden konu ile ilgili hukuka aykırı bir
durum tespit edilmediği yolunda odamız avukatının
hukuki mütalaası mevcuttur. Ancak, İzdo yönetimi
söz konusu uygulamanın maliyetleri artıracağı endişesini taşımaktadır. Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunan
Özel Sağlık Kuruluşları hakkındaki Yönetmeliğin ilgili
maddesinde; İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan
denetimlerde tıbbi atık toplanmasına ilişkin sözleşmesi bulunmayan ve mevzuat ile belirlenmiş şekilde tıbbi
atıklarını berteraf etmeyen meslektaşlarımıza İl Sağlık
Müdürlüğünce eksikliği gidermesi için 10 gün süre
verileceği şayet bu süre içerisinde eksiklik giderilmez
ise giderilene kadar muayenehane ya da özel sağlık
kuruluşunun kapatılacağı düzenlenmektedir.
dişhekimi
haber
27
haber
dişhekimi
Dişhekimliği fakülteleri öğrencileri
HAK ARAYIŞINDA
Bir önceki dergimizde “Tıp öğrencilerine var da, dişhekimliği öğrencilerine yok
mu?” diye başlık atıp, “Hükümet yine dişhekimlerini unuttu. Her uygulamada
dişhekimlerini yok sayan Sağlık Bakanlığı şimdi de öğrenciler arasında ayrım
yaptı. İntörnlere maaş müjdesi veren Akdağ, dişhekimliği öğrencilerini görmezden geldi” demiştik. Hükümetin bu adaletsiz tavrına, Türkiye’deki tüm dişhekimliği fakültelerindeki öğrenciler tepkili. Bu adaletsizliğin giderilmesi için çeşitli girişimlerde bulunan öğrencilerden Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu
Başkanı Mehmet Yıldız’la bir röportaj yaparak ayrıntıları öğrendik.
ret ödenmesinin dışında tıbbi girişimler nedeniyle
ceza ve tazminat sorumluluğu kapsamında zorunlu meslek sigortasının ve iş sağlığı ve güvenliğine
ilişkin hükümlerin iş kanunda belirtilmesi teklif
edilmişti. 4 Temmuz 2012 tarihinde kabul edilen
6353 sayılı Kanun’un 35.Maddesinde İş Kanunu
ve sigortalılıktan muaf tutularak sadece ücret
ödenmesi yoluna gidilmiştir. Sağlık hizmeti sunan
intörn hekimler sigorta haklarını sağlayamamıştır.
33 dişhekimliği fakültesindeki 10.000’e yakın öğrenci beraber kampanya başlatıp tıp fakültesi intörn öğrencilerine tanınan maaş hakkını talep edecek. Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Başkanı
Mehmet Yıldız neler yapacaklarını, bugüne kadar
neler yaptıklarını anlattı.
İntörnlere maaş verilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
İntörn hekimlere sağlanan bu hak doğru fakat
eksik bir uygulamadır. 19 Nisan 2012 tarihinde
CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr.Hülya Güven tarafından hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı’na sunulan Yükseköğretim Kanunu, İş
Kanunu ve Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı ve İcrasına Dair Kanunda değişiklik yapılmasını
teklif eden kanun teklifinde, intörn hekimlere üc-
28
Dişhekimi öğrencilerine bu hakkın verilmemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Maalesef bu yasa teklifi hazırlanırken ağız- diş
sağlığı hizmeti sağlayan biz stajyer dişhekimleri
bu haktan uzak bırakıldık. Stajyer dişhekimleri bildiğiniz gibi direkt olarak hastalara ağız-diş sağlığı
hizmeti sunmaktalar. 19 Nisan 2012 tarihinde görüşülmeye başlayan kanun teklifinde genel gerekçelerde belirtilen intörn hekimlerin sorumlulukları
stajyer dişhekimlerinin de sorumluluklarıdır. Bu sorumluluklar zaten hekimlik misyonunun getirdiği
sorumluluklardır. Bunlara ek olarak stajyer dişhekimleri sundukları ağız- diş sağlığı hizmeti ile de
katma değer sağlamaktadırlar. Ayrıca diğer sağlık
birimlerinden farklı olarak yüksek enfeksiyon riskleri ile karşı karşıyadırlar. Bu kapsamda dişhekimliği fakültesi 4. ve 5.sınıf öğrencileri için sadece
maaş ödemesi yapılması değil, enfeksiyon riskleri
de göz önüne alınarak sosyal güvenlik bakımından uygun primlerle sigortalandırılmaları gerekmektedir.
dişhekimi
Bu konuda hukuki bir girişimde bulunacak mısınız?
Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Merkez Yürütme Kurulu olarak Haziran ayından bu yana kapsamlı
ve nitelikli bir çalışma yürütmekteyiz. Taleplerimizin
hukuki dayanakları olmasına ve diğer meslek gruplarının yükseköğretimde yapılan iyileştirmelerini emsal
almaya çalışmaktayız. Bu konuda en büyük desteği
Ankara Dişhekimleri Odası Hukuk Danışmanlığı tarafından aldık. Bu destek için Türk Dişhekimleri Birliği
Öğrenci Kolu Merkez Yürütme Kurulu olarak Ankara
Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu’na teşekkür ederiz. Taleplerin belirlenmesinde ise 23 Eylül 2012 tarihinde İstanbul Dişhekimleri Odası Hizmet Binasında
yapmış olduğumuz TDB Öğrenci Kolu Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda Adana, Ankara, Diyarbakır,
Erzurum, İstanbul, İzmir, Konya, Sakarya ve Zonguldak odalarımıza bağlı Yerel Öğrenci Komisyonu Başkanlarının katılımı ile ortak taleplere karar verdik. Ayrıca bu süreçte CHP İstanbul Milletvekili Dişhekimi Kadir
Gökmen Öğüt ve MHP Samsun Milletvekili Dişhekimi
Cemalettin Şimşek ile Yerel Öğrenci Komisyonlarındaki arkadaşlarımız aracılığıyla görüştük. 11 Ekim 2012
tarihinde ise hukuki dayanaklarımızı ve emsal kararları
içeren taleplerimiz ile TBMM Başkanlık Divanı Üyesi
AKP Burdur Milletvekili dişhekimi Bayram Özçelik’i
makamında ziyaret ederek bildirdik. Aynı tarihte AKP
Kahramanmaraş Milletvekili dişhekimi Sıtkı Güvenç ile
de görüşerek taleplerimizi bildirdik. Milletvekillerimizden Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda
konunun görüşülmesi ve diş hekimliği 4. ve 5. sınıf öğrencisi stajyer diş hekimlerine, katkı sundukları sağlık
hizmeti ile orantılı bir ücret verilmesi, sosyal güvenlik
hakkı tanınması, uygulamalı eğitimlerde kullandıkları
sarf malzemelerinin temininin sağlanması hakkında
desteklerini istedik.
Nasıl bir hareket planı uygulamayı
düşünüyorsunuz?
Odalara bağlı olan Yerel Öğrenci Komisyonu Başkanlarımızla görüşerek, dişhekimi öğrencilerinin süreç ile
ilgili bilinçlendirilmesi ve şu an eğitim veren 33 Dişhekimliği Fakültesindeki 10.000’e yakın öğrencinin
beraber hareket etmesi adına kampanyalar yapmayı
düşünüyoruz. Bu kampanyaları yaparken yasalara uygun olarak haklarımızı kullanmayı planlamaktayız. Bu
kampanyalar dişhekimliği öğrencilerinde meslek örgütü bilincinin oluşması açısından da önemlidir. Ayrıca
dişhekimlerinden de, bir zamanlar stajyer dişhekimi
olduklarını hatırlayarak, çektikleri zorlukların gelecek
nesillere aktarılmaması için destek bekliyoruz.
haber
Stajyer dişhekimlerinin Sosyal Güvenlik hakları
dışında ne gibi sorunları var?
En önemli sorunlarımızdan birisi de hastalara sunduğumuz ağız - diş sağlığı hizmetinde sarf malzeme
masraflarının stajyer dişhekimleri tarafından karşılanmasıdır. Bu konu dişhekimliği eğitiminde öğrencilerin ve ailelerin ekonomik sıkıntılar çekmesine neden
olmaktadır. Stajyer dişhekimlerine, sarf malzemelerin
sağlanması konusunda sıkıntı yaşatmayan fakültelerimizin de olduğunu biliyoruz. Selçuk Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesi, öğrencilerine sağlamış olduğu
olanaklarla bu sıkıntılara büyük çapta engel olan fakültelerimizdendir. Dekanlar Kurulu’nda bu konunun
görüşülmesi ve Yüksek Öğretim Kurumu’nun da
bu konuda takipçi olmasını ümit ediyoruz. Bir diğer
sorun ise fakülteler arasındaki Müfredat ve EğitimÖğretim ve Sınav Yönergeleri arasındaki farklardan
kaynaklanmaktadır. Ulusal çapta bir standardizasyon
çalışması yapılarak fakülteler arasındaki eğitim ile ilgili
uçurumun ortadan kalkması gereklidir. Bu konuda en
büyük örneklerden biri artık karşı karşıya kaldığımız
Dişhekimliğinde Uzmanlık Sınavı ve alınan sonuçlardır.
Fakültelerin bu konudaki başarıları teorik ve pratik anlamda orantılı eğitim ve müfredatlar arasındaki fark
ile açıklanabilir.
Mehmet Yıldız kimdir?
Türk Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu
Başkanı;
2007 yılında İçel Anadolu Lisesind
en mezun
oldu. 2008 yılında Gazi Üniversites
i Dişhekimliği Fakültesi’nde Yüksek Lisans
eğitimine
başladı. 2011 Yılında Anadolu Üni
versitesi
Açıköğretim Fakültesi
Sağlık Kurumları İşletmeciliği Önlisans Programından mezun oldu.
Halen Gazi Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesi
4.Sınıf Öğrencisi ve
Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi
Adalet Önlisans Programı 1.Sınıf Öğrencisidir. 10 Mart 2012
ve 5 Nisan 2012 tarihleri arasında Ankara Dişhekimleri Odası
Öğrenci Komisyonu Sekreterliği
görevinde
bulundu. 6 Nisan 2012 tarihinden
beri Türk
Dişhekimleri Birliği Öğrenci Kolu Baş
kanı olarak görev yapmaktadır.
29
haber
dişhekimi
EÜ Dişhekimliği Fakültesi öğrencileri;
“Bu kez haksızlığa
sessiz kalmayacağız’’
İzmir Dişhekimleri Odası Öğrenci Kolu Başkanı Handan Aytuğ Coşkuntuna, intörnlere maaş
verilmesinin mutluluk verici olduğunu ancak, dişhekimliği öğrencilerinin unutulmasına tepki olarak ne gerekiyorsa yapacaklarını, sonuna kadar bu işin takipçisi olacaklarını söyledi.
Dişhekimliği fakültelerinde öğrenim gören çok
sayıda öğrenci olduğunu söyleyen Coşkuntuna her konuda dışlanan
dişhekimliği
fakültesi
öğrencilerinin yine dışlandığını belirterek sözİzmir Dişhekimleri Odası Öğrenci Kolu
lerini şöyle sürdürdü:
Üyesi Tuğrul Bilal Duran, Samsun’daki
İzmir Dişhekimleri Odası
kongrede öğrenci sorunlarını Genel
Öğrenci Kolu Başkanı
Başkan Taner Beye dile getirirken
olarak 23 Eylül 2012
tarhinde gerçekleştirilen Yerel Öğrenci Komisyonları
Başkanları toplantısına katılarak, Dişhekimliği öğrencilerinin sosyal haklarının sağlanması ve dişhekimliği
öğrencilerine maaş verilmesi konusunda diğer yerel
komisyon başkanları ile birlikte taleplerimizi belirledik. Aldığımız kararlar doğrultusunda genel öğrenci komisyonumuz çalışmalarına ve milletvekilleriyle
olan göruşmelerine başladı. Biz izmir’de öğrenci
komisyonumuzla birlikte aynı zamanda çeşitli aktivitelerle buna destek vereceğiz. Belirtilen sorunlarımı-
30
zın çözüme ulaştırılması aşamasında gerek odamızın
gerek öğrenci kolumuzun bize desteği tamdır. Bu
sıralar milletvekilleri ve bakanlarla yapılan görüşmeler sonucunda alınan karar; dilekçe toplanması ya
da imza toplanması olacaksa, biz bu kararlar için ne
gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu kez haksızlığa sessiz
kalmayacağız ‘’ dedi.
Tuğrul Bilal Duran, Handan Aytuğ Coşkuntuna, İzdo Öğrenci
Kolu Sekreteri Betül Çalışkan, İzdo Öğrenci Kolu Üyesi Fatma
Ahmedova Samsun’da yapılan Ulusal Öğrenci Kongresi’nde...
dişhekimi
haber
31
TDB genel kurulu
?
dişhekimi
Türk Dişhekimleri Birliği
Genel Kurulu yapıldı (mı)
TDB genel kurulu 9-10-11 Kasımda Ankara’da yapıldı. Mevcut yönetimin -dişhekimliği kamuoyunca zaten bilinen- çözümsüzlüğünün ve tükenmişliğinin
iyice belirginleştiği, sönük, heyecansız ve en önemlisi geleceğe yönelik oluşabilecek umut kırıntılarının bile yok edildiği bir genel kurul yaşandı.
TDB genel kurulları; Türkiye’nin, siyasal, ekonomik sorunlarının yanı sıra, özellikle sağlığa
ve ağız ve diş sağlığına ilişkin konuların ayrıntılarıyla görüşüldüğü, mesleğe ve meslektaşlara
ilişkin sorunların çözümlerine yönelik önerilerin tartışıldığı, meslek odası siyaset ilişkilerinin
sorgulandığı; tüm bu süreçlerin sonunda; Türk
dişhekimleri Birliğinin oluşacak yönetimi için ayrıntılı bir yol haritasının ve mücadele çizgisinin
belirlenmesi gereken toplantılardır. Ancak, her
zaman olduğu gibi yine, ne yapılacağına ve nasıl
yapılacağına değil, kimin yöneteceğine odaklanılan; katılımcıların, komisyon düzeyinde halledilebilecek bürokratik ayrıntılarla oyalandığı, en
önemlisi “buradan bir şey çıkmaz” yargısının
mutlaklaştığı, umutsuzluğun derinleştiği bir genel kurul oldu Türkiye’deki bütün oda yönetimleri ve delegelerinin oluşturduğu en yüksek organizasyonun bu hali, meslektaşlarımızda zaten
var olan “kendi kederlerine terk edildiklerine”
ilişkin genel kanının daha da derinleşmesine neden oldu Türk Dişhekimleri Birliği Genel Kurulunun seçimlerini de; mesleğin ve meslektaşların
sorunlarını çözmekten çok, TDB yönetimini kazanmak konusunda iddialı, 25 yıldır TDB yi yöneten İstanbul ekibi kazanmıştır. Sadece, bağımsız
aday olan, Denizli Odası Başkanı İrfan Karababa
listeyi delerek yeni yönetime girmiştir.
Türk Dişhekimleri Birliği’nin 8-9-10 Kasım tarihinde gerçekleştirdiği
genel kurul öncesi meslektaşlarımıza sorduk;
4 TDB Genel Kurulu’ndan haberiniz varmı?
4 Nasıl bir TDB Yönetimi istiyorsunuz?
4 TDB sorunlara çözüm olabiliyor mu?
4 TDB’den serbest dişhekimleri ne bekliyor?
Işıl İdil Kaan (Ankara): Ankara Kızılay’da kendi
muayenehanemde serbest dişhekimi olarak çalışıyorum TDB Genel kurulundan bilgim yok. Ben
Ankara’da olmama rağmen bu konuda bilgim olmamasının da kendi başına bir sorun
olduğunu düşünüyorum. Ankara TDB yönetimi
daha aktif olmalı yeterince aktif olmadığını düşünü32
yorum. Maddi açıdan mı nedendir bilmiyorum sosyalleşebileceği bir lokal yada bir yer yok. Bakıyorum tüm
odaların böyle bir tesisi var. Bu en çok kafamı kurcalayan konulardan biri Bir diğeri TDB serbest dişhekmlerinin sorunlarına çözüm olmuyor. Son zamanlarda
kapanan muayenehane sayısına bakarsanız bunun
cevabı olacaktır. Birde kendi odamıda bu konua dahil
dişhekimi
etmem gerekirse yeterince
teknik konuların anlatıldığı
kongreler yapılmıyor. Benteknik bilgiler alabileceğim
kongre için yüzlerce kilometre yaparak başkaşehirlere
gitmek zorunda kalıyorum.
Bir çok üniversitenin ve birliğin bulunduğu şehirde sadece kanuni zorunluluk gibi
kongre yapılmasına karşıyım.
Hangi profesör ne yapmış
nerde bulunmuştan çok beni hangi tedavi yöntemleri yeni, bunları nasıl uygularız bu benim için önemli
amabizbunu göremiyoruz. TDB’nin odalara bu konuda destek olması gerekli daha iyi kongre ve teknik
detayı bulunan organizasyonlar yapılmalı.
Zeynep Ceren Öncel (Kırıkkale): TDB Genel
Kurulu’ndan haberim var ancak ayrıntılarla ilgili bilgim
yok. Mesela kimler aday olacak bilmiyorum. Bir önceki genel kurul duyurusu kurul bittikten sonra elimize ulaşmıştı. Biz Ankara’ya çok yakınız doğudakiler
ne zaman haber aldı düşünemiyorum bile. TDB’nin
serbest dişhekimleri ile yeterince ilgilendiğini düşünmüyorum. Neden derseniz örneğin
son özelden hizmet alımı ile ilgili konuda fazlasıyla mağdur olduk. Hastalarımız kesildi,
TDB bu aşamada bu krizi yönetemedi. TDB
sürekli tarih verilerek oyalandı.TDB’de bizi oyaladı artık tamamen alınmayacağı kararı çıktı.karar sonrası
tepki vermek yeterli değil. Atamaların ÖSYM sınavı
ile yapılacağı söylendi bir çok arkadaşım KPSS başvurdu buda gerçekleşmedi bu konudada yeterince
bilgilendirilmedik. TDB’den her iki konuda da hiç bir
destek göremedik. TDB’den beklentiniz ne derseniz
TDB’de adındaki gibi birlik yok kendi aralarında iletişim sürüdürüyorlar. Ankara dışında iletişim sorunu
yaşadıklarını düşünüyorum. Birliğin tüm illerde ki bağlantıları ile iletişiminin güçlü olması gerekir.
Murat Tuncer (Van): Genel Kurul’dan haberim
yok. Biz doğuda bulunan dişhekimleri başkanın kim
olduğunu bile bilmiyoruz. 35 yıllık dişhekimiyim ne
TDB’nin ne de Diyarbakır Odası’nın burada bir etkinlik
yaptığını dahi görmedim. Biz eski jenerasyon hekimler
TDB’ye minnet de etmiyoruz ihtiyaç da duymuyoruz.
Ama yeni nesiller için yapılması gerekenler için her
türlü desteğe varız. Burada illegal yollardan tedaviler yapılıyor, bununla ilgili önlemleri almayı bırakın
son depremden sonra TDB’den bir kaç genç hekim
dışında gelen olmadı. Kendi hekiminin cenazesine
TDB genel kurulu
gelmeyen başkan yada yöneticilere kim güven duyar
ve beklenti içine girer. Dar gününde yanında olmayan
dostuna güvenin olur mu? Bizim de dar günümüzde
yanımızda olmayan TDB’den ve oda yöneticilerinden
hiç bir isteğimiz yok. Onlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Bugüne kadar kendi ayaklarımızın üstünde
durduk. Ben ekonomik yönden bazı şeyleri garantiye
aldım, bu saatten sonra bana hiç bir yararları olmaz.
Ancak genç meslektaşlar için de bir şey yapılmıyor. Burada 200 dişhekimi var, performans olmazsa ceplerinde para bile yok. Bu söyleyeceklerim doğudan batıya
bir mesajdır. Deprem sonrası KOSGEB eczacıla-
ra dahi kredi sağladı. ancak dişhekimlerinin
hiç bir kredi isteği kabul görmedi. Bunlar
için kim ne yaptı bana anlatsın. Doğuda TDB
yada odalardan bir yarar sağlayan varsa gelsin tartışalım. Bırakın genel kurul yada seçimlerde
gelip “biz buyuz, bunları yaptık, yeni dönemde bunları
yapacağız diye kendilerini anlatmayı, 20 yıldır bilimsel
bir toplantı bile yapılmadı. Son kez yineliyorum buralarda illegal tedaviler önlenmiyor. Bilimsel hiç bir şey
yapılmıyor, Dişhekimleri zar zor görevlerini yapabiliyor.
Sadece taziye ilanları ya da genel kurula gelmezseniz
ceza uygulanacaktır mesajlarıyla birlik olunmaz.
Reşat Yüksel (İzmir): TDB
Kongresinin Türkiye’deki Diş
Hekimliği meslegine sahip
çıkacak sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Avrupa’daki Diş Hekimliginin çalışma şekli ve organizasyonun
Türkiye koşullarına adapte
edilerek uygulanmasını arzulamaktayız.Ama bununla ilgili
çok çalışma yapıldığı söylenemez. TDB maalesef Serbest Dişhekimlerinin
sorunları ile yakından ilgilenmemektedir.
Serbest Diş hekimleri büyük bir maddi külfet
altında az gelir sebebi ile ezilmektedir. Sorunlarımıza yakından ilgi ve çözüm getirecek
projeler bekliyoruz. TDB odalarla bağlantılarını güçlendirerek her üyesinin en ufak sorununda yanında olmalı ve destegini hissettirmelidir. Serbest dişhekimlerinin bugün en büyük
sorunu yeterli oranda SGK desteginden yoksun bir
tedavi ile karşı karşıya kalmaları ve buna istianden de
yetersiz hasta olmasıdır. Bu konuda da sessiz kalınması üzüntü vericidir. TDB sadece bulunması gereken
birlikolmaktan çıkmalı üyelerini koruyucu sorunlarını
çözücü kimliğe kavuşmalıdır.
33
haber
dişhekimi
Doktor ve hastası,
mahkemeye gitmeden
uzlaşabilir mi?
Sağlık Bakanlığı’nın, sağlık mesleklerinin uygulanmasında mağdur olan vatandaşların mahkemeye gitmeden zararlarının uzlaşma yoluyla halledilmesine ilişkin Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre; doktor ve hemşire gibi sağlık çalışanlarının uygulamasından dolayı maddi ya da manevi zarara uğradığını iddia eden kişiler dava açma
süresi içerisinde Sağlık Bakanlığı’na elektronik ortamda ya da yazılı dilekçe ile başvurabilecekler.
Uzlaştırma sürecinin taraflarını; sağlık mesleklerinin uygulanmasından dolayı zarara uğradığını iddia
eden kişi ve bunların birden fazla olması halinde
aralarından seçecekleri bir temsilci, zarar verdiği iddia olunan ilgili meslek mensubu veya bunların birden fazla olması halinde aralarından seçecekleri bir
temsilci ve varsa ilgili meslek mensuplarının mesleki
mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketinin
temsilcisi ya da bunların birden fazla olması halinde
aralarından seçecekleri bir temsilci oluşturacak. Her
üç tarafın da uzlaşma yolunu kabul etmesi halinde,
uzlaşma süreci başlayacak.
Sağlık mesleklerinin uygulanmasından dolayı zarara
uğradığını iddia eden kişilerle zarar verdiği iddia olunan sağlık çalışanları ve varsa mesleki mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketinin temsilcisinin
bir araya gelerek bir uzlaştırıcının da katılımıyla,
maddi ve manevi tazminat talebi konusundaki talebi
görüşerek, karara bağlayacak. Uzlaşma görüşmeleri
esnasında adli yargı komisyonlarında görevli bilirkişiden rapor isteyebilecek. Taraflardan birisi vazgeçtiğinde, uzlaşma süreci sona erecek.
Uzlaştırıcı için süre 90 gün
Taraflardan herhangi biri, dava açma süresi içerisinde Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne maddi ve
34
manevi tazminat talebiyle uzlaşma için elektronik
ortamda veya yazılı olarak başvuruda bulunabilecek.
Dava açılmasından sonra da mahkemeye bildirilerek
uzlaşma süreci başlatılabilecek. Uzlaşma davetine,
yirmi gün içinde yazılı olarak cevap verilmezse uzlaşma teklifi reddedilmiş sayılacak. Uzlaştırıcı, süreci
90 gün içerisinde sonuçlandırmak zorunda. Bu süre,
bilirkişi görüşünün alındığı durumlarda iki tarafın kabulü ile 6 aya kadar uzatılabilecek.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) tepkili
TTB ise sağlık sistemi ya da hastane yönetimi nedeniyle oluşan zararlara rağmen tazminatların doktorlar
tarafından ödenmesine tepki göstererek kamunun
tazminat yükünü üstlenmesi gerektiğini söyledi.
dişhekimi
haber
35
haber
dişhekimi
Hekim ve dişhekimi muayenehaneleri dışında, Kamu ve özel tüm sağlık birimlerinde
Engellilerle ilgili düzenlemelerin
uygulaması 3 yıl ertelendi
TBMM’de 28 Haziran 2012’de kabul edilen yeni bir düzenleme ile muayenehaneler hariç kamu ve özel tüm sağlık birimlerine engellilerle ilgili düzenlemelerin uygulanma süresi uzatıldı. Yeni düzenlemenin ilgili maddesi gereğince 1 yıl kanun marifetiyle, 2 yıl
da Bakanlık eliyle en fazla 3 yıl için erişilebilirlik standartlarının uygulanması ertelendi.
Bazı polikliniklerden engelli hastalar için
düzenleme yapmaları istendi
2012 yılı Temmuz ayında, Sağlık Bakanlığının
13.06.2012 tarihli Genelgesi üzerine bazı polikliniklere yazı gönderilerek; çok kısa bir sürede bazı fiziki koşullarında engelli hastalar için düzenlemeler yapılması
istenmişti.
Genelge 2005 tarihinde çıkarılan “Özürlüler Kanunu”
nun; tüm kamusal alanların ve toplu taşıma araçlarının engellilerin erişimine uygun hale getirilmesini
düzenleyen maddelerine dayanmakta. Söz konusu
yasa ile tüm kamu alanlarının yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içerisinde düzenlemelerin
tamamlanması gereketiği hüküm altına alınmıştı. Bu
süre 07.07.2012 tarihinde dolmaktaydı.
Gönderilen yazılarda dikkat çekici olan yazıların İl sağlık Müdürlüğü’nden 02.07.2012 tarihinde postaya
verilmiş olması ve sürenin bitiminden sonra meslektaşlarımıza tebliğ olunmasıydı. Yazı kendilerine ulaşan
meslektaşlarımız haklı bir tedirginilk yaşayarak Odamızı aradılar. Odamız tarafından, söz konusu değişiklikleri, üstelik süre bitiminden sonra yazının kendilerine ulaşması da dikkate alınarak, bu kadar kısa sürede
gerçekleştirmelerinin kendilerinden beklenemeyeceği, gerekirse kendilerine hukuki destekte bulunulabileceğimiz belirtildi.
TBMM uygulamayı erteleme
zorunluluğunu hissetti
Yasa gereği tüm kamusal alanlar, kamu kuruluşları ve
hastaneleri de dahil olmak üzere bu düzenlemeleri
gerçekleştirmek zorundayken ve pek çok kamu kuruluşu bunu gerçekleştirmemişken, meslektaşlarımızdan bir iki günde bu değişiklikleri gerçekleştirmelerinin beklemeyeceği açıkça ortadayken TBMM’de 28
Haziran 2012’de kabul edilen yeni bir düzenleme ile
bu süre uzatıldı. Halihazırda yeni düzenlemenin ilgili
maddesi gereğince 1 yıl kanun marifetiyle, 2 yıl da
Bakanlık eliyle en fazla 3 yıl için erişilebilirlik standart-
36
larının uygulanması ertelenmiş durumdadır.
En fazla üç sene içinde Hastane, Merkez ve Polikliniklerin; Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalılar
Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Müdürlüğü’nce
hazırlanmış olan “Sağlık Kurumlarında Özürlü Bireyler
İçin Ulaşılabilirlik Temel Bilgiler Rehberi” nde belirtilmiş
olan engelli ulaşılabilirlik standartlarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. “Sağlık Kurumlarında Özürlü
Bireyler İçin Ulaşılabilirlik Temel Bilgiler Rehberi”nde
4 Sağlık Kuruluşlarına ait otopark alanlarında özürlüler için en az 1 olmak üzere toplam park yeri sayısının %5 ‘i kadar yer ayrılması,
4 Bilgilendirme işaretlerinin az görenler için kontrast renklerde hiç görmeyenler için kabartmalı ve
sesli işretlerin bulunması,
4 bina girişlerinin düz ayak ya da rampalı olması,
4 ana giriş kapısının veya alternatif ulaşılabilir giriş
kapısının temiz genişliğinin en az 150 cm olması,
4 acil kaçışlar için kolayca fark edilebilir ışıklı yönlendirme işaretlerinin işitilebilir ve görülebilir olması,
4 bina içi kapıların görme özürlülerin zarar görmemesi için fotoselli ve en az 120 cm temiz geçiş
alanına sahip olması, gibi detaylı düzenlemelere yer
vermektedir.
dişhekimi
haber
37
haber
dişhekimi
Katip Çelebi Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi’nde
dünya standartlarında
eğitim modeli
Üniversite, kurulan fantom laboratuvarı ve e-öğrenme sistemiyle teknolojiyi kullanarak
eğitimde kalite standartlarını
yükseltmeyi amaçlıyor.
Katip çelebi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde
öğrencilerin klinik öncesi pratik eğitim yapabilmeleri
ve hasta korkusunu yenebilmeleri amacıyla Avrupa
Birliği standartlarında Fantom Laboratuvarı kuruldu.
Öğrenciler hasta başında çalışmadan önce, oturma
pozisyonu ve yaklaşım açısı başta olmak üzere tüm
mesleki provalarını yapabiliyorlar. Yetişkin bir insanın
ağız yapısı gibi açılıp kapanabilen, normal ölçülerde
dişler ve yanaklara sahip olan fantom maketleri ile
diş hekimliğine aday öğrenciler için ideal bir eğitim
imkanı sağlanıyor.
Katip çelebi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tancan Uysal, fakültede diş hekimliği eğitimindeki çağdaş gelişmelere uygun olarak, öğrenci
merkezli, topluma dayalı, probleme dayalı öğrenme
yöntemi kullanılarak entegre eğitim sistemi uyguladıklarını belirterek, “hasta ile karşılaşmadan önce
maketler üzerinde deneyim kazanılmasını sağlayan
fantom laboratuvarları ve temel bilimlere ait kuramsal bilgilerin görsel yolla pekiştirilmesini kolaylaştıran
laboratuvarlar ile eğitimi teknolojiyle birlikte gerçekleştiriyoruz” dedi.
E-öğrenme destekli online eğitim dönemi
77 dilde dil desteği olan “öğrenme yönetim sistemi”
bu sene lisans eğitimine başlayacak olan Diş Hekimliği fakültesi öğrencileri için özel olarak hazırlandı.
Bu kapsamda fakültede verilecek olan derslerin dijital kayıt altına alınması çalışmaları başlatıldı.
Küresel düzeyde eğitim verilebilmesi, değişik öğrenme yeteneklerine göre uyarlanabilmesi özellikleriy-
Prof. Dr. Tancan Uysal, İzDO Başkanı İlkay Karademirci Ülkü’ye
laboratuarları ve e-eğitim sistemini anlattı.
38
dişhekimi
le öne çıkan projede öğrenciler öğrenme yönetim
sistemi ile istedikleri zaman ders içeriklerine ulaşıp
pekiştirme olanağı bulacaklar. Bu sistem aracılığıyla öğrenciler alacakları dersleri kendilerine verilecek
olan kullanıcı adı ve şifre ile evlerinde ya da internete
bağlanacakları her yerde takip edebilecekler. Pratik
derslerde yapılan uygulamaları ders sonrasında sisteme yüklenen videolar aracılığıyla seyredebilecekler.
Dersleri, öncesinde izleyebilecek ve asıl derste daha
etkin ve interaktif bir öğrenme modeline sahip olabilecekler. Öğrenmede etkinliği kanıtlanmış işitsel ve
görsel materyallerle desteklenen sistemde öğrencilerin teoriler ve bilimsel araştırmalar ile vakalar arasında ilişki kurması kolaylaşacak ve edinilen bilgilerin
kalıcı olması sağlanacak. Diş Hekimliği eğitiminde
haber
örgün eğitim ve e-öğrenme teknolojilerini bir arada
kullanarak farklılık yaratacak proje dijital arşiv alanına da öncülük edecek.
Dekan Prof. Dr. Tancan Uysal bu sistemle eğitimi pekiştireceklerini belirtirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uzaktan Eğitim sitesi ihtiyaç duyulabilecek etkinliklerin çoğunu fazlasıyla yerine getirebilecek özelliklere
sahip bir çevrimiçi kurs yönetim sistemidir. En önemli
özelliği, herkes tarafından (öğretmen, öğrenci) çok
kolay şekilde kullanılmasıdır. Online dersler, sanal sınıflar, online sınav, telekonferans, chat, blog, forum,
sözlük, ödev gönderme gibi olanakları sunmaktadır.
Kullanıcılar, yetkilendirme, içeriği yönetme, ders materyalleri hakkındaki temel bilgileri bu sistem sayesinde kolaylıkla edinecekler.”
39
EGE BÖLGESİ DİŞHEKİMLERİ ODALARI
ULUSLARARASI
BiLiMSEL
KONGRE
ve SERGiSi
Yerli ve yabancı
akademisyenleri ağırlayacak
Aegean Region Chambers of Dentist
International Scientific Congress and Exhibition
Ege Bölgesi Dişhekimleri Odaları’nın 18. Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi 30
kasım- 2 Aralık tarihlerinde Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde yerli ve yabancı akademisyenleri, meslektaşlarımızı ve firma temsilcilerini biraraya getirecek..
40
dişhekimi
18. Kongre
Canlı sunumlar yine damgasını vuracak
Kongre boyunca oda merkezinde oluşturulan operasyon odasında yapılan
tüm uygulamalar Anadolu Salonu’nda canlı olarak meslektaşlarımıza aktarılacak. Canlı sunum gerçekleştiren akademisyenler bir sonraki gün gerçekleşen teorik sunumlarında meslektaşlarımızın sorularını yanıtlayacaklar.
Basamaklı Diş Kesimi
Prof.Dr.Çetin Sevük
İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı
Canlı sunumlar, konuşmacı ile izleyiciler arasında karşılıklı olarak,
anında bazı temel noktaların tartışılmasına olanak tanıdığı için,
faydalı uygulamalardır. Bu durum izleyicilere katkıda bulunduğu gibi, konuşmacıyı da olumlu
yönde etkiler. Bu nedenle özellikle her diş hekiminin, günlük yaşantısında yaptığı uygulamaların
canlı bir sunumda paylaşılması,
sunumun önemini daha da artırmaktadır.
Böylece basamaklı diş kesimi uygulamasının yapılacağı canlı sunumda aşağıdaki konular ön planda tutulacaktır.
1. Diş dokusunu mümkün olduğu kadar az aşındırmak,
2. Dişi dengeli küçültmek,
3. Bunun için derinliği kontrol edilebilir rehber oluklar
hazırlamak,
4. Bu sayede estetik, mekanik ve biyolojik faktörleri
kontrol etmek.
Bu anlayışla, hasta üzerinde yapılacak olan basamaklı
diş kesimi uygulamasında
- Kole bölgesi rehber oluk ve basamak hazırlığı
- Vestibül yüzeyde rehber oluk hazırlığı ve bu yüzeyin
aşındırılması
- Lingual yüzeyde rehber oluk hazırlığı ve bu yüzeyin
aşındırılması
- Okluzal yüzeyin aşındırılması
- Pürüzlü yüzeylerin düzeltilmesi gibi işlemlerle basamaklı diş kesimi tamamlanacaktır.
Belirli bir sıra takip edilerek, Sevük PTP tekniği ve özel
frezleri kullanılarak yapılacak olan uygulama, değerlendirme ve tartışma ile sonuçlanacaktır.
Hangi Vakada Hangi
Restorasyonu
Tercih Etmeliyiz?
Doç. Dr. Esra UZER ÇELİK
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı
Vakaya uygun restorasyon
seçimi restorasyonun uzun
dönem başarısı açısından
oldukça önemlidir. Doğru
restorasyon seçimi hastaya, dişe ve materyale ait
özelliklerin birlikte dikkatle
değerlendirilmesini
içeren kompleks bir süreçtir.
Hastanın yaşı, ağız hijyeni,
çürük riski, beklentileri ve
sosyoekonomik düzeyi bizi
farklı materyallere yönlendirebilecekken, dişteki
madde kaybı, dişin ağızdaki konumu ve yumuşak
dokularla ilişkisi de seçim
yaparken önemlidir. Doğru
restorasyon seçimi için materyalin tipi, fiziksel, kimyasal, biyolojik özellikleri, renk seçeneği ve maliyeti de
göz önünde bulundurulmalıdır.
Günümüzde üretici firmalar gerek ağız hijyeni ve çürük riski gibi hastaya ait faktörlerin değerlendirilmesini kolaylaştırmak gerekse farklı özellikte restoratif
materyal alternatiflerini çoğaltmak için pek çok ürün
piyasaya sürmüştür. Bu sunumda doğru restorasyon
seçimi için göz önünde bulundurulması gereken faktörler ve bu amaçla piyasaya sürülen ürünler değerlendirilip, hangi restorasyonun hangi vakada tercih
edilebileceği konusunda bilgi verilecek ve canlı sunum
gerçekleştirilecektir.
41
18. Kongre
Hasta üzerinde canlı “Fast &
Fix” yöntemi uygulaması
Prof. Dr. Aslan Gökbuget
İstanbuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi
Periodontoloji AD.
Günümüzde immediate
implant konseptinin gelişmesi ve bilimsel bir alt yapıya kavuşması ile birlikte
bu uygulamalar total dişsizliklerde de yaygın olarak
kullanılmaya başlanmıştır.
Dişsiz alt çenelerde dört
üst çenelerde ise altı adet
ugulanan “fast&fix” yöntemi daha çok posterior maxilla ve mandibulada ileri
cerrahi girişimlerden(blok
gref,sinüs lift vs.) kaçınan
hastalar için uygun bir çözüm haline gelmiştir.Diğer
avantajları ise;
1-Tedavi süresi kısalır,
2- Daha ekonomiktir,
3- Daha az invaziv bir cerrahi uygulanır,
4- Hastaya hemen bir geçici protez takılabilir,
5-Hasta kabülü ve memnuniyeti çok daha fazladır.
6- Bilgisayar destekli uygulamalara izin verir.
Dezavantajları ise;
1- Alt çenede implantın bir tanesinin kaybı durumunda sabit protez geçici olarak da olsa sökülür..
2- Priöer stabilitenin sağlanamadığı durumlarda konvensiyonel yönteme dönülür.Dolayısı ile hastaya sabit
protez sözü verildiyse bu sorun yaratabilir.
3- Rijit fiksasyon akrilik ile sağlandığından proteze gelebilecek yükler kırılmalara neden olabilir..
Canlı sunumda hastanın röntgenleri üzerinde planlama ve cerrahi uygulama adım adım gösterilecektir.
TME Sorunlu Hastalarda
Splint Hazırlanması
Doç. Dr. Tonguç Sülün
İ.Ü. Dişhekimliği Fakültesi
Total Parsiyel Protezler B.D.
Temporomandibular rahatsızlığı olan hastaların tedavisinde dişhekimlerinin en önemli silahı okluzal splint-
42
dişhekimi
lerdir. Okluzal splintler genel
olarak geri dönüşü olan tedavi
alternatifi olarak bilinirler. Ancak hiç şüphesiz okluzal splint
tedavisi de hastalara zarar verebilir. Bu zararlar:
1- Okluzal splintlerin, endike
olmadıkları durumlarda kullanılması ve
2- Okluzal splint yapımında ve
uygulamasında yapılan hatalar
sonucunda olabilir. Bu nedenle,
bu sunumda okluzal splintlerin endikasyonları ve
farklı hazırlanış teknikleri geniş olarak ele alınacaktır.
Kırık Restorasyonu ve
Kompozit Lamina
Yrd.Doç.Dr. Bilal YAŞA
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Diş Hekimliği
Fakültesi, Restoratif Diş Tedavisi AD.
Doğal diş yapısının korunarak estetik sağlanmasına
yönelik hasta bilincinin artması minimal invaziv yaklaşım ile uygulanan tedavileri ön plana çıkartmıştır.
Konservatif amaca yönelik direkt kompozit rezin uygulamaları; vakaya uygun materyal seçimi ve tekniğin
doğru uygulanması ile oldukça tatmin edici sonuçlar vermektedir. Genişletilmiş renk tonlarına, değişik
opasitelere sahip ve manipulasyonu kolay kompozit
rezin materyaller fonksiyonel, uzun ömürlü, uygun
maliyetli ve yüksek estetiğe sahip direkt anterior
18. Kongre
dişhekimi
restorasyonların yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Ancak diş hekimleri hangi ürünü, nasıl kullanacağına karar verirken bir çelişki ile karşı karşıyadır. Diş
dokusunun, restoratif materyalin optik özelliklerinin
ve aproksimal uyumlandırma ve tabakalama tekniklerinin bilinmesi ve kavranması direkt anterior estetik
restorasyonların başarılı bir şekilde elde edilmesinde
hekimlere yardımcı olacaktır.
Bu amaçla EBDO’nun düzenlendiği 18. Uluslarası
Bilimsel Kongresi ve Sergisinde direkt estetik uygulamalarda başarıya yardımcı olabilecek klinik ipuçları
ve püf noktaları, katılımcılara vaka çeşitliliği yüksek
bir sunumla aktarılacaktır. Mine, dentin ve modern
kompozit materyallerin karakteristikleri, optik özellikleri tanımlanacak ve tek renk veya çoklu tabakalama
teknikleri tartışılacaktır. Ayrıca preparasyon teknikleri,
çeşitli matrisleme modelleri, materyal ve ekipman seçimi, yüzey karakteristiklerinin oluşturulması ve cilalama teknikleri anlatılacaktır. Sunumun ikinci bölümde
ise bir hasta üzerinde direk kompozit restorasyon uygulamasının teknik yönleri adım adım anlatılarak canlı
sunum yoluyla gösterilecektir.
Bilimsel Programın açılışını,
Türkiye’nin en ünlü estetik cerrahlarından
Prof. Dr. Onur Erol yapacak
Perioral Rejuvenasyon - Yüz Estetiği
Ağız çevresi rejuvenasyonu için germe işlemlerinden ayrı bir yaklaşım gerekmektedir. Bu bölgede dişelrin yapısı ve konturu maksillanın ve
madübilanın birbiriyle uyum sağlaması güzel
görüntüde önemli rol oynamaktadır. Yaşlanmaya bağlı olarak özellikle üst dudak derisindeki kırışıklıklar ikili bir yaklaşımla giderilebilmketedir:
1. Üst tabakanın lazer ile soyulması
2. İntradermal ve subdermal
mikro yağ enjeksiyonları
Dudaklardaki inceliğin giderilmesi, en doğal
olarak yağ dokusu veya doku kokteyli enjeksiyonlarıyla sağlanabilir. Perioral bölgenin gü-
zel gözükmesinde ağız ve diş estetiği önemli
bir rol oynar. Bu nedenle plastik cerrahi ve diş
hekimliği bu güzelliği sağlamakta, sinerjik bir
rol üstlenir. Üst dişlerin artifisiyel olmayacak
şekilde üst dudak altından hafifçe görünebilmesi için dudak uzunluğunun normal sınırlarda olması gerekmektedir. Uzamış bir dudağın
kesisiz yöntemlerle asma
tekniği kullanılarak kısaltılması diş hekimlerine alacakları sonuç yönünden
önemli katkılar sağlayacaktır.
Prof. Dr. Onur Erol’u pek çok kişi ‘ünlülerin estetik uzmanı’ olarak
Prof. Dr.
tanıyor. Dünya tıbbı ise, onun geliştirdiği kendine has yöntemleri yakınOnu Erol
dan izliyor. Türk lokumu burun, ameliyatsız kaş asma tekniği ve doku
kokteyli, literatürde onun adıyla yer alırken, artık tüm dünyada yüzlerce
doktor tarafından kullanılıyor. Hacettepe Üniversitesi Genel Cerrahi ihtisasını tamamladıktan sonra plastik cerrahi ihtisası yapan Prof. Dr. Onur Erol’un onlarca ödülü bulunuyor.
Amerika’da 21 araştırma tamamlayan Dr. Erol, iki kez Amerikan Sağlık Enstitüsü, bir kez
Amerikan Kanser Derneği’nden araştırma ödülü kazandı. Tıp alanında 21 yeni metod
geliştiren, yerli yabancı çeşitli kongrelerde sunulan 256 bilimsel bildirisi bulunan Prof. Dr.
Onur Erol’un tıp dergilerinde de olmak üzere 84 makalesi bulunuyor. Her yıl en az 3-4
orijinal bilimsel bildiri sunan Prof. Dr. Erol araştırmalarına devam ediyor.
43
18. Kongre
dişhekimi
Kongre konuşmacıları olan Prof. Dr. Andreas G. Schulte ile
Prof. Dr. Bernd Haller’i Prof. Dr. Banu Önal’a sorduk
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Kürsüsü’nün davetlisi
olarak İzmir’e gelecek olan Prof. Dr. Andreas G. Schulte ve Prof. Dr. Bernd Haller,
kongremizde de konuşma yapacaklar. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi AD Başkanı Prof. Dr. Banu Önal’la konukların İzmir’e neden geldiklerini ve üniversitede beraber yapacakları projeleri konuştuk.
ORCA European Organization for
Caries Research (Avrupa Çürük Araştırmaları Organizasyonu) Başkanı Heidelberg Üniversitesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Andreas G. SCHULTE ile Adeziv diş hekimliğinde önemli başarıları
olan Ulm Üniversitesi Dişhekimliği
fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bernd HALLER 18. Uluslararası Bilimsel Kongre
ve Sergisinde verecekleri konferans
ile meslektaşlarıyla bir araya gelecek.
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi kürsüsünün
davetlisi olarak İzmir’e gelecek olan
Prof. Dr. Andreas Schulte ile Prof. Dr.
Bernd Haller Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi ile ortak yapacakları
projeleri görüştükten sonra kongrede dişhekimleriyle biraraya gelecek.
Restoratif Diş Tedavisi adına görüştüğümüz Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı
Prof Dr Banu Önal konuklar hakkında bilgi verdi ve
Türkiye’de ilk kez yapılacak ORCA organizasyonunu
anlattı.
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş
Tedavisi olarak önümüzdeki yıl önemli organiasyonlar yapmak ve ayrıntıları görüşmek için dallarında
isim yapmış iki meslektaşımızı İzmir’e davet ettik.
Neden bu isimler derseniz Prof. Dr. Andreas Schulte
ORCA(Avrupa Çürük Araştırmaları Organizasyonu)
başkanı. ORCA her yıl bir ülkede öğretim üyerinin ve
Öğretim Görevlilerinin katıldığı önemli organizasyonlar düzenliyor. Dünyadan birçok araştırmacı bu organizasyonlarda biraraya geliyor. Kendisiyle yurtdışında
bir kongrede görüşme fırsatı bulduk.. Bu derneğe
yeni başkan olduğunu anlattı. Bizde bu yaptıkları
organizasyonu İzmir’de yapmayı teklif ettik. Kendisi Türki’ye de böyle bir organizasyon yapmadıklarını
belirterek teklifimize sıcak baktı. Daha sonra görüşmelerimiz üzerine kendisini yapacağımız organizasyon ve üniversitemizi tanıtmak adına İzmir’e davet
44
ettik. Prof Schulte bu teklifi kabul
etti. Burada yapacağımız görüşme
sonunda organizasyonun burada
yapılması kararlaştırılırsa ORCA Yaz
Okulu organizasyonu ilk kez 2013
yazında Türkiye’de üniversitemizde
ve Anabilim Dalımızda yapılacak.
Ülkemizde ki tüm akademisyen ve
öğretim üyeleride dahil meslektaşlarımız bu organizasyonda biraraya
gelecek.
Bu organizasyonda çürüğü nasıl
önleriz ayrıntılarıyla tartışılacak.
Bazı ülkeler bunu önlemiş durumda. ORCA bunu dünyanın farklı
ülkelerinde yaz okulları yaparak
öğretim üyelerine, görevlilere hastalarımızı bu konuda nasıl bilgilendiririz, 0 çürüğe doğru nasıl gidebiliriz 0 çürük hayalmi gibi konuları
ayrıntılarıyla anlatıcak..
Prof. Dr. Bernd HALLER ise Ulm Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
başkanı Adeziv Dişhekimliği ve Estetik Dişhekimliği
alanında önemli araştırmaları olan bir meslektaşımız.
Avrupanın her yerinde bu konuda özellikle öğretim
üyelerine özel kurslar düzenleyen bir uzman. Güncel tedavi yöntemleri ve teknolojiyi öğrenmek adına
öğretim görevlilerinin de bazı yenilikleri geliştirmesi
için projeler üretiyor. Bu konuyla ilgili Prof. Dr. Bernd
Haller ile ortak projeler yapmak istiyoruz.
Biz iki farklı konumdaki hocayı bir araya getirmeyi
planladık . Bu sebeple her iki meslektaşımızı aynı anda
üniversitemize davet ettik. Davet tarihinin İzmir’de yapılacak 18. Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi’ne
denk gelmesi sebebiyle kürsümüzde bulunan Diş
Hekimleri Odası İkinci Başkanı Prof. Dr. Murat Türkün, Dekanımız ve Oda yöneticileri görüşmelerimiz
sonucu önemli araştırmaları olan meslektaşlarımızın
kongrede birer konferans vermesi için ricada bulunduk. Kendileri seve seve bu teklifi kabul ettiler dedi.
18. Kongre
dişhekimi
Yetişkinlerde Koruyucu Dişhekimliği
Diş çürüğünün önlemini
almak sadece çocuklar ve
gençler için önemli değil
yetişkinler içinde çok önemli bir konu. Araştırmalarda
epidemiyolojik bilgilerden
anlaşılıyorki diş çürüğü yetişkinlerde her geçen sene
daha da artıyor . Bu sadece
diş çürüğün arttığını gösProf. Dr.
termiyor
aynı zamanda
Andreas G. Schulte
yetişkinlerin ilerleyen yaşlarında daha çok diş kaybettiklerini gösteriyor. Diş doktorları diş çürüklerini
sadece onarmakla kalmıyor aynı zamanda büyük
orandada önleyebiliyorlar. Diş çürüğünü önlemek
için her vakada ayrı uygulama ve tedavi yöntemi
gerekir, ancak bu şekilde başarı sağlanabilir. Bunun için sadece bir intraoral tablo ve restoratif
tedavi planı yetmeyecektir. Daha cok ayrıntılı tıbbi
diş tedavisi, hastalık tablosu oluşturmak gerekir.
Bunların yardımıyla diş çürük riski değerlendirilir.
Diş Çürügünü önleminde en önemli yollardan biride hastalara diş çürüklerinin nasıl kendi sağlıkları açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını
anlatmaktır. Hastalar sadece ozaman sağlıklı beslenmeye, ağız temizliğine dikkat etmeye, fluorid
içeren diş temizleme ürünleri ile diş sağlıklarını
korumaya gayret ederler. Fluorid ile dis cürük önlemi sadece bır kac fluoridli yöntemler kombine
edildiği zaman fayda gösterır (Örneğin; fluorıdlı
dis macunu,fluorıdlı tuz,fluorıdlı cılag ve yüksek
dozlu fluorıd jellerı)
Diş cürüklerini önlemede klınık yöntemlerin yanı
sıra dis doktorun hastsıyla ayrıntılı konusmasının
da etkisi büyük olacaktır. . Bu sunumda dıs cürügü rıskı yüksek olan hastaların hayatı boyunca
bır dıs doktorunun koruyucu dişhekimliğinden yararlanması gerektiği ve önemini meslektaşlarıma
anlatacağım.
Direk Kompozit restorasyonlara karşı
inley ve onley restorasyonlar
Direkt kompozit restorasyonların potansiyeli, kompozit rezin ve yapıştırıcıların iyileşmesi
nedeniyle son iki yılda belirgin
bir şekilde artmıştır. Bugün
kompozit, operatif dişhekimliğinde evrensel restoratif
materyal olarak kabul edilebilir. Özellikle de, minimal invazif restoratif tedavi için tercih
edilen bir malzemedir.
Ancak, ön dişler ve çok lu
yüzey posterior lezyonların
restorasyonunda
kapsamlı
morfolojik defektlerinin estetik düzeltilmesi için doğrudan kompozitlerin uygunluğu
halen tartışma konusudur.
Bu klinik durumlarda direkt
kompozit, laminate veneer
ve seramik inley / onley restorasyonlar gibi indirekt restorasyonlar ile rekabet etmek
zorunda. Restoratif tedavide
Karar verme boyutu, koruma
ve sağlam diş maddenin güçlendirmesi, malzeme özellikleri, teknik fizibilite, mali yönleri ve uzun ömürlü bilimsel
kanıtlar da dahil olmak üzere
çeşitli faktörlere almak zorundadır. Bu sunumda , doğrudan ve dolaylı restorasyonun
ayırıcı özelliklerini , olumlu ve
olumsuz yönlerini anlatmaya
çalışacağım.
Prof. Dr. Bernd Haller
45
18. Kongre
dişhekimi
Dişhekimliğinin geleceğini belirleyecek
Kök hücre çalışmalarında
NEREDEYİZ?
18. Ege Bölgesi Dişhekimleri Odaları Bilimsel Kongresi’nde
dişhekimliğinin geleceğine yön verecek genetik çalışmaları
içeren üç konuşma yer alıyor. Konuşmacıları kongremize kazandıran ve konuşmaların koordinasyonunu yapan değerli
hocamız Prof. Dr. Orhan Terzioğlu “Diş hekimliğinde kök
hücre uygulamaları ve güncel tedavideki yeri”ni anlatacak
Doğumsal ve sonradan dişlerin kaybı ya da tedavi amacıyla canlılığını yitirmesi yaygın bir insanlık sorunudur.Bu
duruma karşın diş biyomühendisliği kök hüçre temelli
yeni tedavi yöntemleri araştırmaktadır.Temelde diş gelişi ile ilgili olarak embriyo ve yetişkin aşamada ilgili kök
hüçreler,karşılıklı etkileşimleri ve farklılaşma aşamaları
saptanmaktadır.
Embriyonik dönemin onuncu gününde neural crestkökenlimezenşim hüçreleri gelişir. Dental laminada da
oral epiteliyum oluşumu başlar. Bu hüçreler farklı koşul
ve zamanalarda organik iskelet üzerinde bir arada üretildiklerinde dentin, enamel,pulp ve periyodontal dokuların tama yakın oluşabildiği ve farelerde çeneye yapılan
transplantasyonda diş geliştiği belirlendi. Bir üst aşamada mezenşimal ve epitelial hüçrelerin bir arada üretimlerinde odontogenik potansiyele sahip oldukları belirlendi.
Embriyonel germ hüçre çalışmalarına paralel olarak yetişkin diş dokularından kök hüçresi eldesi ve bunlardan
canlı doku oluşturma araştırlarıda yapılmaktadır.
Ektoderm kökenli amelolastlar olgun dönemlerinde
proliferasyon ve rejenerasyon gösterirler.Ancak insan
dental hüçrelerinden epitelial kök hüçre elde edilemdi.
Buna karşın kemirgenlerde epitelial kök hüçrelerden
enamel matriks oluşturulması hayat boyu sürmektedir.
İnsan keratinosit ve fare ağız epitel hatları fare embriyojenik dental mezanşimal hüçreleriyle konbine edildiğinde ameloblast oluşmaktadır.
İnsanda dental pulp içersinde kök hüçreler saptandı ve
DPSC olarak adlandırıldı. Bu hüçreler kültür ortamında
kalsifiye nodüller oluşturur. Hüçre üreme şartları geliştirildiğinde odontoblastlar görüldü.Allogenik mezanşimal
kök hüçre olarak kullanıldılar.Organik yapay iskelet üzerinde kültüre edildiklerinde immunocompromise farede
pulp-dentin benzeri doku yapılabildi.Bu uygulamalarda
46
Prof. Dr. Orhan TERZİOĞLU
pulp oluşumunda damarlanma ve sinir oluşumu dahil
canlı yapı oluşturulabileceğini göstermektedir.
Dişde sementum ve alveolar kemik arasında yer alan
Periodontal Ligament lerden izole edilen kök hüçreler
PDLSC olarak isimlendirildi.Bunlar mezenşimal kökenli
sementoblast ve osteoblast oluşturmak üzere farklılaşabilmektedir.Canlıda doku hömeositasisi acısından sürekli yenilenmekde ve alveolar kemik rejenerasyonunda
yer almaktadırlar.
Diş kök gelişimde,kök uclarından Stem Cell Apical
Papilla-SCAP elde edildi.Uygun şartlarda dentinojenik
farklılaşma göstermektedirler.
Dental Follikülden elde edilen kök hüçrelerin-DFSC kollagen salarak bitişik kemik ve sementum yüzeyinde fibrinle etkileşerek dental follikül hüçreleri oluşturabilmektedirler.
Uygulamalar mezenşimal ve epitelial hüçreleri bir arada kültüre edip, folliküle yerleştirilmelerinde farelerde
diş oluşumu diş biyomühendisliği uygulamalarında başarıldı. Aynı karışımın farklı aşamalarda farklı kanlanan
dokulardada diş oluşumu sağlayabildiği yine farelerde
gösterildi. Ancak insanda embriyonel dönemdeki benzer işlamlar 8 kez daha yavaş ve doğum sonrasında
birkaç yıla kadar uzamaktadır.Gelişimin ve hüçreler
arası etkileşimin 2500 cıvarında genetik ürünle etkilendiğide dikkate alındığında varılan aşamnın öenmi
daha iyi anlaşılabilmektedir.Bunlara karşın günümüzde
güvenli,uygulanabilir ve kolay tekrarlanabilir kök hüçre
temelli diş tamiri ve yenilenmesi bazı sorunlar içermektedir.
Diş biyomühendislik çalışmaları genel olarak bir arada
değerlendirildiğinde,diş yapısının kısmı ve bütün olarak
yenilenmesinde yeni bir uygulama alanı açılmasının çok
yakınında olduğumuz görülmektedir.
dişhekimi
haber
47
haber
dişhekimi
“Dent Ekol” Diş Polikliniği’nin
manevi tazminat
istemi
temyizden
döndü
Yargıtay’ın bozma kararı üzerine
İzmir ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi;
bozma kararına uyarak, Dent Ekol
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin, basın
yolu ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğumuz
iddialarına dayanan davasının reddine karar verdi.
Dergimizin 35. sayısında yayınlanmış olan İzmir ili sınırları içerisinde faaliyet göstermekte olan Dent Ekol
Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nin Bostanlı Pazar yerinde dağıtmış olduğu broşürler hakkındaki haberimiz
üzerine; adı geçen özel sağlık kuruluşu Odamız aleyhine kişilik haklarına zarar verildiği iddiası ile manevi
tazminat davası açmıştı.
Mahkeme tazminat talebini kabul etti
Basın yolu ile kişilik haklarının saldırıya uğratıldığı iddiasına dayanan dava sonucunda İzmir ilgili Sulh Hukuk
Mahkemesi; haberimizde hiçbir şekilde broşürlerle
ilgili Oda Disiplin Kurulunun cezasına ilişkin kararın
kesinleşmesinden bahsedilmemesine karşın, pazar
yerinde tanıtım içeren broşür dağıtılmasının sabit olduğu, ancak disiplin cezası kesinleşmeden haberin yapılmış olduğunu gerekçe göstererek manevi tazminat
talebini kabul etti. Karar Odamızca temyiz edildi.
Temyiz dilekçemizde; yargı kararlarından da örnekler
verilerek söz konusu haberin haber niteliğini aşmadığı, haberin meslektaşlarımızı ilgilendiren bir konu
olduğu, yayınlandığı derginin de İzmir Diş Hekimleri
Odası Dergisi olduğu için haberin dergimizde yer almasından daha doğal bir durumun bulunamayacağı,
kaldı ki İzmir Dişhekimleri Odası’nın dişhekimlerinin
haklarını korumakla ve dişhekimlerini bilgilendirmekle
yükümlü bir meslek örgütü olduğu, haberin mahkeme tarafından da kabul edildiği gibi broşür dağıtılma-
48
sına ilişkin gerçek bir olaya dayandığı, haberin hiçbir
yerinde de kesinleşmiş olan bir disiplin cezası olduğu
ya da illa ki disiplin soruşturmasının kesinleşeceği yolunda bir ibarenin geçmediği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesi talep edildi.
Yargıtay mahkeme kararını bozdu
Yargıtay ilgili Dairesi; Yayınlanan haberin gerçek olduğunun tartışmasız olduğuna ve davacı Dent Ekol Ağız
ve Diş Sağlığı Merkezi’nin reklam broşürü dağıtılmasının bir komplo olduğu iddiasını kanıtlayamadığına
vurgu yaparak; haberin hiçbir yerinde kesinleşmiş bir
cezadan bahsedilmediği kaldı ki haberin gerçekliği
karşısında disiplin cezasının kesinleşmesinin beklenmesinin zorunlu olmadığını belirterek kararın bozulmasına karar verdi.
Mahkeme bozma kararına uydu
Yaygıtay’ın bozma kararı üzerine İzmir ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi; bozma kararına uymuş, Dent Ekol
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin, basın yolu ile kişilik
haklarına saldırıda bulunduğumuz iddialarına dayanan davasının reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.
Özünde bir haber dergisi olan ve yıllarca yayınlarında
aklıcı ve eleştirel bir çizgi izleyen Dişhekimi Dergisi’nin;
aynı zamanda basın ahlak ve kurallarına uygun davrandığı mahkeme kararıyla da tescillenmiş oldu.
dişhekimi
haber
49
haber
dişhekimi
İngiliz araştırmacılar:
“Deniz Yosunu
Mikroplarındaki enzimler
diş çürümesini engelliyor”
Dişhekimi Dergisi, araştırmayı yapan İngiltere’deki
oral mikrobiyoloji öğretim görevlileri doktorlara ulaştı
Deniz Yosunu Mikroplarındaki enzimlerin diş
çürümesini engelliyor iddiasını araştırmayı yapan New Castle Üniversitesi Oral Mikrobiyoloji
Öğretim Üyesi Dr. Nick S. Jakubovics’e sorduk.
İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, deniz yosunu bakterisi olan Bacillus licheniformis enziminin, gemilerin gövde kısmını temizleyip
temizleyemeyeceğini inceliyorlardı. Bu incelemelerin
sonucunda söz konusu araştırmacılar, deniz yosunu
mikroplarındaki enzimleri, diş macunu ya da gargaraya katmanın dişleri çürümekten koruyabileceğini
belirtiyorlar. Bu araştırmayı yapan New Castle Üniversitesi Oral Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Dr Nick
S. Jakubovics bu konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Okurlarımızı araştırmanız hakkında kısaca bilgilendirebilir misiniz?
Okurlarınızın araştırma konumuzla ilgilenecek olması beni çok mutlu etti. Benimle bu konuyla ilgili
olarak temasa geçtiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu
çalışma, mikrobiyolojinin farklı alanlarında çalışan,
biyofilm olarak bilinen mikroorganizma birikintilerini
yüzeylerden uzaklaştırmayı hedefleyen araştırmacıların bir araya gelmesi ile başladı. Newcastle Üniversitesinin Oral Mikrobiyoloji Bölümünde mikroorganizmalar tarafından sentezlenen hücre dışı maddelerin
mikroorganizmaların yüzeylere yapışması üzerindeki
rolünü araştırmaya başladım. Uygulamalı Mikrobiyoloji Birliği tarafından özellikle hücre dışına atılmış DNA’nın mikroorganizmaların yapışmasındaki
rolünü araştırmak üzere Yeni Araştırmacı Fonu ile
desteklendim. Ben oral biyofilmleri incelerken Newcastle’daki Dove Denizbilimleri Laboratuarı’nda çalışan araştırmacı arkadaşlarım gemilerin altında olu-
50
Dr. Nick S. Jakubovics
şan biyofilm birikimini engelleyecek yeni maddeler
bulmak için deniz mikroorganizmalarını tarıyorlardı
ve DNA’yı parçalayan bir enzim keşfettiler. Enzimler
gemilerin temizliğinde alışılagelmiş bir yol olmadığı
için araştırma yaparak biyofilmi parçalayan enzimler
arasından her bakımdan en uygun olanını seçtiler.
Bu çalışmada da ağız sağlığı ile ilgili olarak en uygun
olan enzimin bulunması planlandı.
Deniz yosunu mikrobu dişleri nasıl koruyor?
Denizbilimcilerce bulunan enzim bir deniz yosununun yüzeyinde yaşayan bir mikroba aitti. Deniz yosunu yapışkan bir yapıya sahipti ve araştırma ekibimiz
mikropların yapışkan tabakadan kurtulmasına yarayan bir molekül arıyordu. Diş yüzeyini kaplayan plağı
bazı mikroorganizmaların kendi kendine temizleme-
dişhekimi
si gibi bir yol düşünmedik. Bunun yerine daha bilimsel bir yaklaşımla, oral hijyen ürünlerine katabileceğimiz aktif bir ajanın saflaştırılmasını planladık.
Araştırmanız ne zaman başladı?
Denizbilimciler bu projeye 10 yıl önce başladılar ve
benim çalışmalarım 2010’da başladı.
Araştırmanız şu an ne aşamada?
Laboratuar raporları yosun mikroplarındaki enzimlerin plakları delerek dişin çürümesine neden olan
bakterileri plaktan kazıyabildiğini belirtiyor. Dişteki
plaklar çok çeşitli çürüyen bakterilerden oluşuyor.
Hücrelerdeki bakteriler öldüğünde içindeki DNA’lar
dışarı sızıp dişin yüzeyinde bir biyofilm oluşturuyorlar. Plağı tamamen temizlemektense, enzim tedavisiyle dişi çürüten zararlı Streptococcus Mutans bakterisinden kurtulunabilir. Şimdi de insanların ağzında
oluşan plağı çözüp çözemeyeceğini araştırıyoruz.
Araştırma sonuçlanırsa dişhekimlerine ihtiyaç
kalmama olasılığı nedir?
Enzim, dental plağın temizlenmesinde tamamen
yeni bir yöntem kullanmaktadır. Biyofilmin matriksini, yani mikroorganizmaları bir arada tutan yapışkan
haber
maddeyi hedef almaktadır. Enzim, plak kontrolünde
kullanılan antimikrobiyal ajanlar ve flor gibi var olan
yöntemlerin desteklenmesine hizmet edebilir. Bu nedenle günlük kullanımda geniş kapsamlı fayda sağlayabilir. Ek olarak, periodontal tedavi ve protezlerin
temizlenmesi gibi uygulamalarda yarar sağlayacağı
düşünülmektedir. Şu ana kadar karşılaşmış olduğumuz ilgiyi hesaba katarsak bu ürünün eğer iyi geliştirilebilirse profesyonel dişhekimliği uygulamalarında
sıklıkla kullanılacağını düşünmekteyiz.
Araştırma iyi sonuç verirse ne zaman kullanılmaya başlanacak?
En iyi ürüne ulaşılması için, ürünün geliştirilmesi aylar
değil de yıllar alacak ve en uygun ürün en iyi şekilde
kullanıma sunulacaktır. Bu tekniğin sonuç verdiğinden
emin olunduktan sonra, tedaviyi diş macunu ve gargaralara uygulamayı hedefliyoruz. Bu ürünü pazarlamadan ve çok miktarda üretimine geçmeden önce
toksisitesini iyice test etmemiz gerekiyor.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Umarım yazdıklarım bilgi sahibi olmanız açısından yardımcı olur. Deniz mikrobiyolojisi grubunun başı Grant
Burgess bu yazı için size teşekkür ettiğini belirtti.
6 bin yıllık diş dolgusu bulundu
Bilim adamları, Cilalı Taş Devri’ne ait bir
çene kemiğinde diş dolgusuna rastladı
İtalya’nın Trieste kentinde bulunan Uluslararası Teorik Fizik Merkezi’nden Claudio Tuniz, yeni üretilen
X ışını görüntüleme aracını kullanarak yaklaşık 100
yıl önce Slovenya’daki Lonche köyü yakınlarında
bulunan fosilleşmiş bir çene kemiğini incelediklerini belirtti.
Bölgede bulunan en eski insan kemiklerinden biri olan ve Trieste kentindeki bir müzede saklanan çene
kemiğinin 24-30 yaşlarındaki bir
erkeğe ait olduğuna işaret eden Tuniz, çene kemiğinin incelenmesi sırasında
köpekdişlerinden birinde olağandışı bir maddeye
rastladıklarını söyledi. Dişin yüksek çözünürlüklü ve
üç boyutlu görüntüsünü elde ettiklerini ifade eden
Tuniz, dişte uzun dikey bir kırık saptadıklarını ve
dentin tabakasına ulaşmak için diş minesinde geniş
bir kavite açıldığını belirlediklerini ifade etti. Kavite ile kırığın üst kısmının bir maddeyle kusursuz bir
biçimde doldurulduğuna dikkati çeken Tuniz, kızıl
ötesi spektroskopi ile yapılan incelemelerde dolgu
malzemesi olarak balmumunun kullanıldığını ortaya çıkardıklarını belirtti. Tuniz,
bal ve propolis içeren balmumunun
antibakteriyal ve enfeksiyon giderici özelliklere sahip olduğunu, diş
dolgusu olarak kullanılmasının Cilalı Taş Devri insanları arasında ileri
tıp bilgisine işaret ettiğini söyledi. Tuniz,
“Tarih öncesi topluluklar hakkında ne kadar çok şey
öğrenirsek, ulaştıkları nokta bizi o kadar şaşırtıyor.
Günümüzde ancak ileri teknoloji kullanarak yapabildiğimiz bazı şeyleri onlar ilkel yöntemlerle başarmışlar” dedi. Kaynak: www.hurriyet.com.tr
51
haber
dişhekimi
EÜ Diş Hekimliği Fakültesi
2011-2012 mezunlarını
profesyonel hayata uğurladı
Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar (MÖTBE) Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirilen mezuniyet töreni, öğretim üyeleri, yeni mezun diş hekimleri ve ailelerin katılımıyla gerçekleşti.
Törende konuşan EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Artunç, mezun olan öğrencileri ve velileri kutlayarak, “insan sağlığını iyileştiren
ve geliştiren, tıp etiği ilkelerine sahip, insan odaklı
öğrenciler yetiştirdik. Bugün artık meslektaşlarımız olan genç arkadaşlarımızı kutluyor, büyük evlatlar yetiştirdikleri için ailelerini tebrik ediyorum.
Ben genç meslektaşlarıma baktığımda geleceği
güvenli ellere bıraktığımızı düşünüyorum” diye
konuştu.
İlkay Karademirci Ülkü;
“Meslek odalarında aktif olarak çalışın”
Genç diş hekimlerini meslek odalarında aktif
olarak çalışmaya davet eden İzmir Diş Hekimleri
Odası Başkanı İlkay Karademirci Ülkü “Çok değerli meslektaşlarımız olan gençlerden beklentimiz, görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeleri
ve mensup oldukları meslek odasında aktif olarak
görev almalarıdır.” dedi. Ege Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü ise genç mezunları
tebrik ederek ailelerine teşekkür etti. Mezunlar,
EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Bahar Sezer eşliğinde Hipokrat Yeminini okuyarak
mesleğe adım attılar. Törenin sonunda fakülteyi
birincilikle bitiren Emine Şahin ve Hatice Dönmez,
ikincilikle bitiren Ayşe Özcan ve üçüncü Sevgi Güler ile Ayşe Menzek’e plaketleri verildi. 88 öğrencinin mezun olduğu tören, diplomaların verilmesi
ve keplerin atılmasıyla sona erdi.
Dönem birincilerinin
etkili konuşması ayakta alkışlandı
Fakülteyi birincilikle bitiren Emine Şahin ve Hatice Dönmez yaptıkları konuşmalarıyla dikkat çekti.
Emine Şahin; ‘’Türkiye’de %1lik başarı dilimine girerek, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi’ni kazanmış, bugün ise hekimliğin
kutsal yükünü omuzlarına alan genç bireyleriz. Zorlu pratik eğitimimizin yanı sıra, neden-
52
dişhekimi
se okul süresince hep bahar şenliklerine denk
gelmiş ve aylar süren ağır yazılı sınavlara maruz kaldık. Bizim için şenliğin gelmesi, ders
dinlerken dışarıdan gelen neşe dolu kahkahalar ya da yolda kazara denk gelen bir kova su
demekti. 5 yılda kaç konser kaçırdık, kaç güzel günü yetişmesi gereken protezlere, hastalara verilecek randevulara ayırdık. Bunun gibi
sebeplerle kampus hayatını kaçırdık. Çünkü
bizler hekim olacaktık. Bu da çoğu zaman
bir sürü şeyden ödün vermek demekti, hatta kendimizden bile… Hocalarımızın gözünde
ise ne olduğumuzu çözemediğimiz birer sudan çıkmış balıktık aslında. Ta ki bir hastanın
ağrısını dindirene kadar. İşte o zaman kendi
çapımızda küçük bir kahraman oluyorduk.
Belimizin boynumuzun ağrılarına rağmen bir
gün bile hasta bakmaktan vazgeçmedik. Hasta tedavileri için kullanılan temel malzemeleri
temin etmekten geri kalmadık. ‘Bu okulda ne
olursan ol öğrenci olma’ sözlerine inanmak
istemedik. Biz bir nevi birer ‘survivor’ olduk.
Ülkemizde diş hekimliği öğrencilerinin üzerine binen fiziksel ve ruhsal yükün biraz daha
azaltılmasını ve alt dönem arkadaşlarımın
daha rahat bir öğrencilik süreci geçirmesini
temenni ediyorum’’ dedi. Diğer birinci Hatice
Dönmez ise “Farklı hayallerle geldiğimiz bu
fakültede aklımızdaki ilk şey o beyaz
n
a
önlüğü giymekti.
zam
“Çoğu
Sabuna
sanatsal
ımıza
asistan ğımız
değer
katmak,
adı
m
a
t
a
l
mumu
ateşte
dans
an
ddetle
i
h
i
z
i
ettirmek, alçı tozuder dim ız dolap
m
ı
na ciğerlerimizde
ğ
ı
t
çar p
attık.
l
n
a
a
yer vermek, hele
n
kları
haber
‘Bu ok
hele adını bile duyu
olur san lda ne
madığımız o aljinatın
ol öğr e
nci
olma’ s
talihsiz
donmasını
ö
z
l
e
r
i
i
n
nanma
hüzünlü gözlerle seyk istem e
edik.
retmek hiç aklımıza
Biz bir
n
e
v
gelir miydi?” sözleriyi
bir er ‘s
ur vivo
le konuşmasına başr
olduk.
Ülkem ’
larken sözlerini şöyle
izde
diş hek
imliği
devam etti; “Çoğu
öğr enc
ile
zaman
asistanıüzerine rinin
mıza anlatamadıbinen
fizikse
l ve r u
ğımız derdimizi
hsa
yükün
hiddetle çarptığıbiraz d l
aha
azaltılm
mız dolap kapakasını
ve alt d
larına anlattık.
önem
arkada
Dolap koridoşlarımı
nd
rahat b
runda ağlarken
ir öğr e aha
ncilik
sür eci
dostumuzu ve
g
temen eçir mesini
düşmanımızı
ni ediy
or um’’
tekrar seçtik.
Kantin köşelerinde yudumlanan çaylar
sildi gözyaşlarımızı. Parasızlığı, gurbeti,
uykusuzluğu ve açlığı tecrübe ettik. Okullarda önce dersleri alırsınız sonra sınav olursunuz. Buradaki hayat tam tersiydi önce sınav
olduk sonra ders aldık. Dersimizi aldık ve sustuk. Susmak en iyi cevaptır deyip sustuk. Biliyorduk ki susmak dayanılması çok zor bir cevaptı. Ne de çabuk geçti yerine, ne zor geçti
diyebiliyorum şu gün. Kırgınlıklarımız ve kızgınlıklarımızı bir kenara bırakarak, bizi mesleğimizde diğerlerinden farklı kılacak bilgi
ve tecrübelerini bizden esirgemeyen değerli
hocalarımıza ve asistanlarımıza teşekkür ederim” dedi.
kapa
53
haber
dişhekimi
Ağız ve diş sağlığı hizmeti veren özel sağlık kuruluşları
Uluslararası standartlara
ayak uyduruyor
“Anahtar teslim hijyen ve teknoloji” haberimizin ardından bazı meslektaşlarımızdan yoğun mail ve telefon aldık. Haberimizden memnuniyetlerini dile getiren bu
meslektaşlarımız, uluslararası standartlara uygun ağız ve diş sağlığı hizmeti veren
kuruluşlar oluşturduklarını ve dergimizde haber olmak istediklerini belirttiler. Bu
çerçevede dergimiz sayfalarını bu meslektaşlarımıza açtı.
İnşaat sektöründen kazandığı
birikimini, polikliniğe yatırdı.
Dişhekimi Onur Alp yıllardır hizmet verdiği kliniğini
yine Muğla’da kendilerinin yaptığı binaya taşıyarak
‘Dentalp’ adını verdiği bir poliklinik açtı. Bir yandan
muayenehanede meslek yaşamını sürdürürken diğer yandan kardeşiyle ortak olduğu inşaat işinden
kazandığı birikimini bu klinik için harcadı.
Her iki oğlu da dişhekimi
Bu arada her iki oğlu da dişhekimi olan Alp, ISO
kalite standartları belgesi, Alman kalite belgelendirme kuruluşu TGA ve İngiliz kalite belgelendirme ku-
54
rumu UDEM’den kalite belgelerine sahip kliniğinde
oğullarıyla birlikte çalışıyorlar.
Muğla merkezde dişhekimliği ne durumda?
Muğla Dişhekimleri Odası’na kayıtlı 274 üye bulunuyor. Kamuda çalışan hekim sayısı ise 18. Muğla
merkezde ise 19 dişhekimi mevcut. 8 dişhekimi de
odaya üye olmaksızın kamuda çalışıyor. Muğla merkezin nüfusu ise 60 bin. Ancak, serbest dişhekimliği Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi iyi durumda
değil. Meslektaşımız Onur Alp ve oğlu Doruk Alp
ile uluslararası standartlara ayak uydurmaya çalıştıkları kliniklerine ilişkin sohbet ettik.
haber
dişhekimi
Sizi bu yatırıma yönelten sebepler nelerdir?
Onur Alp; Doktor kadromuzun genişlemesiyle birlikte yardımcı personel sayımız da arttı ve mevcut
kliniğimiz fiziki olarak bize dar gelmeye başladı.
Sektörün bulunduğu durumdan kurtulmak için
uluslararası standartlara uymanın yarar sağlayacağını düşündük. Hastalarımıza daha iyi ve daha
kapsamlı bir ortamda hizmet vermek adına, sektörümüzün sıkıntılı olduğu bu günlerin bir gün
geçeceğini düşünerek yatırımımızı gerçekleştirdik.
Biz her sabah kliniğimize büyük bir heves ve motivasyonla geliyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklara
rağmen, ağız ve diş sağlığının önemi toplumumuz
tarafından daha anlaşılır hale geldi. Hastalarımızın
ağız ve diş sağlığı problemlerini yaşadıkları şehirde
çözmeyi hedefliyoruz.. Bu nedenle sektörden kazandığımız birikimlerimizi yine sektörümüze yatırım yaparak değerlendirmeye çalıştık.
Polikliniğinizin teknik altyapısı hakkında
bilgi verirmisiniz?
Doruk Alp; Kendimize ait olan binamız 3 katlı,
Muğla merkez nüfusunun diğer illere nazaran çok
çok az olması(60.000) ve sektörümüzdeki belirsizlikler nedeni ile, şuanda 2 katı kullanıyoruz. Kliniğimizin mevcut alanı 450 m2 , istenildiği anda devreye
alacağımız ekstra 1000 m2 olan rezerv alanı şimdilik
kullanmıyoruz. İnşaat konusunda tecrübeli bir aile
olduğumuz için binamızın başlangıç projesinden dekorasyon aşamasına kadar olan süreci ilk gün ileride
merkeze dönüştürülecek şekilde uyguladık. Planlama aşamasını mesleki hedeflerimiz doğrultusunda
ve sektörde 35 yılı geride bırakmış babamın tecrübesi ile şekillendirdik.Teknik alt yapının planlanması ve
Onur Alp
Burak Alp
uygulanmasında Güney Diş deposu ile ortak çalıştık.
İç dekorasyon konusunda Antalya firması olan ZenZen Mimarlık ile çalıştık. İnşaata başlamadan önce
hedefe uygun sayıda ve uluslararası standartları göz
önünde bulundurarak kullanacağımız tüm ekipman,
dental unitlerin seçimi, tüm bunlara uygun alt yapı
özenle planlandı. Eksikliklerimizi tamamlayıp merkez
olma yolunda önemli adımlar atacağız. Uluslararası
alanda örnek gösterilecek merkezler arasına girip
ödül için aday olmak istiyoruz.
Oğullarınızla birlikte çalışmanın
avantajları neler?
Onur Alp; Ben ilk kliniğimi Muğla’da 1978 yılında
açtım. Büyük oğlum Doruk Alp’in 2005 yılında Yeditepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nden mezun olmasından sonra Dentalp Ağız ve Diş sağlığı
polikliniğini kurduk. Diğer oğlum Burak Alp’te aynı
üniversiteyi bitirdikten sonra üçümüz birlikte çalışmaya başladık. Biz kliniğimizde tecrübe ile enerjiyi
bir araya getirdik. İlgi alanlarımıza göre yenilikleri
elimizden geldiğince takip ediyor ve birbirimizle
kolayca paylaşıyoruz. Bunun çalışma yaşantımıza
katkısı büyük, ben 35 yıllık tecrübemi oğullarımda
enerjilerini birleştirdi. Diğer çalışma arkadaşlarımızda buna katkıda bulundu.
Gelecek için planlarınız neler?
Doruk Alp; Önümüzdeki yıllarda şehrimizin coğrafi avantajlarını da kullanarak sağlık turizmine önem
vermeyi planlıyoruz. Bu doğrulta gerek yurt dışı fuarlara katılarak gerekse sektörde bu işi profesyonel
olarak yapan acentalarla ilişkilerimizi geliştirerek
yatırım yapmayı planlıyoruz.
Doruk Alp
55
haber
dişhekimi
Meslektaşımız Serdar Sıralar
başarılarına bir yenisini ekledi
Dergimiz köşe yazarlarından meslektaşımız Serdar
Sıralar’ın sanatın değişik dallarındaki başarılarına bir
yenisi daha eklendi. Bir süredir Türkiye’nin değişik
şehirlerinde diş hekimlerine mesleki içerikli stand up
gösterileri yapan meslektaşımızın 2012 yılı sponsorluğunu üstlenen UMG Uysal Medikal (Biohorizons
İmplant) firması, yazarımızın bu defa da ilk basımı
2007 yılında yapılan “ORALMORAL” isimli kitabının
genişletilmiş ikinci baskısını üstlenerek meslektaşlarımızın ücretsiz edinmesine olanak sağladı. Kitabın ilk
imza günü ise İstanbul’da düzenlenen Dental İstanbul Kongresi’nin ikinci günü, 14 Ekim 2012 tarihinde
gerçekleşti.
Kongre katılımcılarının en çok sorduğu “Bu kitabın
oluşum hikâyesi nedir?” sorusunu ise Dt. Serdar Sıralar kendi ağzından şöyle yanıtlıyor:
“ 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olurken, fakülte yıllığına
“Rıza’nın Çilesi” adlı bir mizah öyküsü yazmıştım. Bu
öyküde diş hekimliği eğitiminin zorluklarını ve 5 yıllık
bu eğitim sürecinde yaşanan traji komik olayları Rıza
adlı bir öğrencinin gözünden anlatmaya çalışmıştım.
Öykü mezuniyetimden 4 yıl sonra, İstanbul Diş Hekimleri Odası’nın dergisinde yer aldı. O dönemde internet ve onun getirdiği iletişim avantajları olmadığı
halde birçok meslektaşımız Oda’yı telefonla arayarak,
öyküyü çok beğendiklerini ve Rıza’nın mezuniyet sonrası meslek hayatında yaşayacağı olayları da anlatan
öyküler yazmamı arzuladıklarını belirttiler. Bunun üzerine ben de bir diş hekiminin askerde, kamuda, fakülte kariyerinde, dispanserde ve özel muayenehanede
neler yaşayabileceğini Rıza üzerinden hikâye ettim. Bu
dizi bittiğinde köşe yazılarıma devam etmem istendi;
ben de “ORALMORAL” başlığı altında, mizah öykülerinden şiirlere birçok değişik yazı ile 17 yıl süreyle köşe
yazarlığına devam ettim. 2007 yılında yazılarıma son
verdiğimde aynı yıl İstanbul’da düzenlenen uluslararası diş hekimliği kongresinde bir sponsor aracılığıyla
tüm köşe yazılarımı kitap haline getirip ücretsiz olarak
meslektaşlarıma sundum.
Daha sonra İzmir Diş Hekimleri Odası dergisinde köşe
yazmaya devam ettim. Ancak artık sadece yazmak
yetmiyordu bana. Muayenehanemde kendi olanaklarımla, senaryolarını bizzat yazarak, kendi kameramla, ışığı, sesi, makyajımı kendim ayarlayarak hatta
56
montajını tek başıma yaparak amatörce kısa filmler
çekmeye başladım. www.serdarsiralar.com adresinde
yayınladığım ve çoğunlukla mesleğimizin sorunlarını
öne çıkartan bu filmler meslektaşlarımız tarafından
ilgi gördü. Ardından Adana Diş Hekimleri Odası’ndan
bilimsel bir toplantının arasında konuk konuşmacı olarak bulunmam için bir davet aldım ve sevinerek kabul
ettim. Bu sohbet toplantısında fakülteye girişimden
bugüne kadar başımdan geçen olayları yine mizahi
bir dille anlattığımda, Adanalı meslektaşlarım hem
çok güldüler hem de sohbet toplantısının kendiliğinden bir stand up gösterisine dönüştüğünü söylediler.
İstanbul’a döndüğümde haberin hızla yayıldığını anladım. Dönemin İzmir Diş Hekimleri Odası başkanı
sevgili Dt. Turgan Ülker büyük bir cesaret gösterip,
beni EBDO Kongresinde stand up gösterisi yapmam
için davet ediyordu. Kongre sonrası gösteri isteklerinin ardı arkası kesilmedi. UMG Uysal Medikal firması
da sponsorluk teklif edince konuya daha fazla eğildim. Önümüzdeki dönemde birçok değişik şehirde
gösteri için şimdiden tarihler belirlenmiş durumda. Bu
süreçte, daha önce kitabımdan edinememiş meslektaşlarımın da ilgi ve isteklerini göz önüne alan UMG,
sonradan İzDO dergisinde yazdığım köşe yazılarını da
ilave ederek kitabımın 2. Baskısını gerçekleştirdi. Artık
gösteri için gittiğim her şehirde meslektaşlarıma kitabımı imzalayacağım ve onların kitaplığında yer almak
suretiyle her zaman onlarla birlikte olma duygusunu
yaşayacağım”.
Biz de meslektaşımız Serdar Sıralar’a bu çok yönlü ve
giderek yükselen sanat hayatında başarılar diliyoruz.
dişhekimi
haber
57
haber
r İçin
a
l
n
a
y
a
l
ş
a
B
i
2012 yılı Yenulamaları Kursu
İmplant Uygşarı ile tamamlandı
1. Seviye ba
Yeni Başlayanlar İçin İmplant Uygulamaları 2012 yılı
1. Seviye Kursu İzmir Dişhekimleri Odası eğitim ve
konferans salonunda gerçekleştirildi. Doç. Dr. Bahar
Sezer ve Doç. Dr. Övül Kümbüloğlu tarafından verilen
kursun ilk gününde; dental implantolojide temel kavramlar, tedavi planlaması, dental implant cerrahisi,
implant üstü protez kavramı konu başlıkları ile birlikte
klinik vakalar üzerinde sabit ve hareketli protezlerin
KATILIMCI GÖRÜŞLERİ
Semir Assaf (Suudi Arabistan);
Arabistan’ın Cidde kentinde polikliniğim var. Eşim İzmir Dişhekimleri
Odası’na kayıtlı. Bu kursu kendisinden öğrendim. Kaydımı da eşim yaptırdı. Bu kursu duymadan önce 5000
EURO’luk başka bir implant kursuna
gidecektim. Bu kurstan haberim olunca özellikle
kendi hocalarımı görünce buraya gelmeye karar
verdim. Bu kurs daha iyi, çünkü diğer kurslarda kişi
sayısı fazla. Burda daha çok birebir öğrenme şansı
var. Kurs sayesinde gerçekten çok eksiğim olduğunu gördüm. Onları tamamlama fırsatı buldum. Kursu düzeleyen herkese teşekkür ederim.
58
Asker Abbasoğlu (Bursa); Bursa’da çalışan bir
hekimim, implant yapmaya başlamak istiyorum.
dişhekimi
yapım aşamaları dikkat edilecek faktörler anlatıldı.
Kursun ikinci gününde hands on uygulama yapıldı.
Kursun son bölümünde canlı olarak hasta üzerinde
tek diş eksikliği vakasına cerrahi olarak implant yerleştirilmesi ve immediyat protez uygulaması yapıldı.
İmplant yapmak isteyen diğer hekim
arkadaşlardan bu kurslardan yararlandıklarını öğrendim. Bu yüzden
kursa katıldım. Kursu çok yararlı
buldum, kurs eğitmenleri tüm merak ettiklerimizi uzun uzun cevapladılar. Diğer kurslara da katılıp bilgilerimi pekiştirmek istiyorum.
Berkay Nayan (Afyon);
İzmir Dişhekimleri Odası’nın eğitimlerini sürekli takip ediyorum
ve katılmaya çalışıyorum. Hocaların ayrıntılı anlatımı gayet verimli.
İmplant yapmaya başlamayı düşünüyorum yavaş yavaş güvenimi
de kazandım. Anlatım esnasında
soru sorabilmek işin diğer güzel yanı. Diğer kurslara da katılmayı düşünüyorum.
dişhekimi
haber
59
haber
dişhekimi
Perşembe Akşamı
Seminerleri başladı
Prof. Dr. Tayfun Günbay
İzmir Dişhekimleri Odası’nda geleneksel hale gelen
Perşembe Seminerleri’nin ilki 4 Ekim Perşembe günü
gerçekleştirildi. Sezonun ilk seminerine meslektaşlarımız yoğun ilgi gösterdi. Katip Çelebi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Öğretim üyesi Doç Dr. Esra Uzer
Çelik, “Profesyonel Beyazlatma” konulu sunumunu
gerçekleştirdi. Sunum sonunda hasta üzerinde canlı
olarak uygulama yapılırken merak edilen sorular cevaplandı. 11 Ekim tarihinde Dr. Oya Öztan Peker,
“İmplant üstü protez uygulamalarında doğru abutment seçimi” konulu sunumu gerçekleştirdi. 18 Ekim
tarihinde Doç. Dr. Meltem Koray, “İmplantolojide
kapalı sinüs lifting tekniği” konusunu anlattı. 1 Kasım
tarihinde Prof. Dr. Şebnem Türkün, Doç. Dr. Esra
Uzer ve Doç. Dr. Nazan Ersin “Değişim zamanı;
maksimum koruma minimum kayıp” konulu sunumlarını gerçekleştirdiler. 8 Kasım tarihinde ise Prof. Dr.
Tayfun Günbay “Dental İmplantolojide Komplikasyonlar ve Çözümleri” konulu sunumu gerçekleştirdi.
Dr. Oya Peker
60
Doç. Dr. Esra Uzer Çelik
Ar. Gör. Betül Aydoğdu
Doç. Dr. Nazan Ersin
n ve
Prof. Dr. Şebnem Türkü
lik
Çe
er
Uz
Doç. Dr. Esra
Doç. Dr. Meltem Koray
dişhekimi
haber
61
haber
62
dişhekimi
dişhekimi
haber
63
oral-moral
dişhekimi
İlkokulda diş bilgisi
Serdar SIRALAR
[email protected]
Yıllar yıllar önceydi. İlkokullara gidip, sınıflara girip, minik öğrencilere
diş sağlığı hakkında bilgiler vermenin
çok faydalı bir faaliyet olduğuna inandığım idealist zamanlarımdı. Elbette
bugün de bu konuda eğitim verilmesinden yanayım ama artık bu işin belli
bir bilgilendirme desteği almış sınıf
öğretmenleri tarafından yapılmasının
daha hayırlı olduğuna gönülden inanıyorum. Neden mi? İşte hikâyesi.
O gün çok heyecanlıydım. Daha
önce birçok ilkokula gitmiş ve meslektaşlarımla birlikte birçok sınıfta öğrencilere diş sağlığı hakkında bilgiler
vermiştik. Ancak o günü farklı kılan,
kendi mezun olduğum okula gidiyor
olmamızdı. Okulun kapısından girer
girmez, tahta sıra, tebeşir, lastik silgi
ve öğrenci teri karışımından oluşan o
bildik koku anında yıllar öncesine götürdü beni. Sanki hiç oradan ayrılmamış gibi hissettim. Teneffüs saatine
denk gelmiştik. Etinden et koparılıyormuşçasına haykırarak koşuşan çocukların arasından güçlükle yürüyerek
giriş katın sahanlığına kadar geldim.
Son mezun olduğum sınıfın kapısına
baktım dalgın dalgın. Halime hocamın sesini duyar gibi oldum: “Serdar,
haylazlık yapma bakayım, doğru sınıfa!”.
Koridorda kovalamaca oynayan, kırmızı yanaklı, düğmesi koptuğundan
64
yana kaymış beyaz yakalığı havada
uçuşan şişman bir çocuğun çarpmasıyla uyandım hayalimden. Elimdeki
içi diş macunu kutularıyla dolu poşet
yere düşüp patlamıştı. Çocuk arkasına bile bakmadan kayboldu kalabalığın içinde. Eğildim, tek tek topladım,
bir firmanın çalışmalarımızı desteklemek amacıyla verdiği kutuları. Konferans salonunun kapısına kadar kucağımda taşımak zorunda kalmıştım
onları. Salonun kapısının önünde
kurulan masaya, arkadaşlarımın getirdiği diğer macunların yanına özenle
dizdim hepsini. Firmanın elinde belli
bir miktar kaldığından macunların bir
kısmı normal bir kısmı çocuk macunuydu. Sonra birler, ikiler ve üçler geldiler. Salondaki yerlerini aldılar.
Benim okulum olduğundan bilgileri ben verecektim. Öğretmenler
bin bir güçlük ve tehditle çocukları
susturmayı başarınca slayt makinesi
çalıştı. Karikatürize edilmiş beyaz bir
dişi kemiren dikenli kara mikrop resmi çıkınca bir kahkaha koptu salonda. Bakterilerin nasıl çürük yaptığını
anlatıyordum mümkün olduğu kadar
basitçe. Anlattıklarımı dinleyen yoktu.
Mikrobun yüzündeki hain gülümsemeyi taklit eden birkaç erkek öğrenci
yanında oturan kız öğrencinin başını
ısırmaya çalışıyordu. Besin artıklarının
zararını anlatmaya başladım. Görün-
dişhekimi
oral-moral
de durdum, yutkundum ve “Evet çok doğru ama
ben sorusu olan var mı demiştim. Bu bir soru değil.
Şimdi soru sormak isteyen var mı?” dedim. Anında
on beş civarı parmak kalktı. Esmer bir oğlana “Sen
sor” dedim. Ayağa fırladı ve “Dişlerimizi fırçalamalıyız!” diye bağırdı.
Bu defa ben bir şey demeden bayan öğretmenlerden biri haşladı zavallıyı. “Soru sor diyorlar, soru!”.
Tekrar ve sabırla “Sorusu olan” dediğimde neredeyse salondaki bütün öğrenciler büyük bir istek
ve ısrarla “Ben, ben!” diye bağırarak parmaklarını
havada sallamaya başladılar. Arkalardan ufak tefek
bir kızı işaret ettim. Ayağa kalktı, ellerini iki yanında
hazır ol konumuna getirdi, 23 Nisan töreninde şiir
okuyan bir öğrenci ciddiyetiyle “Dişlerimizi fırçalamalıyız!” dedi.
tüye gelen çikolata, horoz şekeri ve bisküvi resimleri çocuklar tarafından muhteşem bir tezahüratla
alkışlandı. Sonra gelip tüm bu şekerlemeleri süpürüp atan diş fırçası resminde büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Fotöyde (meslek hayatım boyunca hiç
görmek nasip olmayan) kocaman gülümsemesiyle
mutlu mutlu oturmuş bir çocuğun diş hekimine
muayene olduğu slayta gelince, birkaç afacan “Iııyyyy!” diye korku dolu sesler çıkartarak sunumuma son noktayı koydular.
Uğultu hiç dinmeyecek gibiydi. Hepsi birbirinden
sevimli, neşe dolu ve yaşının gereği yerinde duramayan pırıl pırıl çocuklardı. Öğretmenlerin gayreti
sonuç verip de sessizlik olduğunda “Sorusu olan
var mı?” dedim. İlkin hiç ses çıkmadı. Sonra örgülü
sarı saçlarında kırmızı tokasıyla bir kız ayağa kalkıp parmak kaldırdı. “Sor bakalım” dedim. Durdu,
yutkundu ve “Dişlerimizi fırçalamalıyız!” dedi. Ben
Dersin bittiğini anladık böylece. “Çocuklar” dedim, “Çıkışta, masanın üzerinde diş macunları var.
Herkes bir tane alma hakkına sahip. Yalnız iki çeşit
macun var. Biri normal diğeri de çocuk macunu. Birini seçmeniz gerekiyor, ona göre”. Yine büyük bir
uğultuyla kapıya yöneldiler. Biz de arkadaşlarımla
masanın başına koştuk. Sayı yetmezse macun alamayıp üzülen olmasın diye her çocuğun bir tane almasına dikkat ediyorduk. Macununu alan neşeyle
uzaklaşıp gidiyordu. Bir ara biri koluma dokundu.
Döndüm baktım. Koridorda bana çarpan kırmızı
yanaklı şişman oğlan gülerek yüzüme bakıyordu.
“Abi” dedi, “Ben normal macun almışım. Çocuk
macunuyla değiştirebilir miyim?”. Gülümsedim.
“Elbette” dedim. Elindeki kutuyu masanın kenarına bıraktı ve bir çocuk macunu alıp koşarak gitti.
Onun bıraktığı kutuyu diğerlerinin yanındaki yerine
koymak için elime aldım. Çok hafifti. Şöyle bir salladım. Ses çıkmadı. Açtım, baktım. Kutu boştu.
Şimdi televizyonda uzun uzun nutuklar atan
mühim adamları seyrederken hep aynı şey geçiyor
içimden. “O kırmızı yanaklı şişman oğlan sen miydin yoksa?”.
65
hobi röportaj
> Özlem Kekeç
dişhekimi
Müge Sandıkçıoğlu
“Yazmak; kendime karşı
dürüstlüğümden yola
çıktığım bir terapi seansı”
İzmir’de yaşamını sürdüren ortodonti uzmanı meslektaşımız Müge Sandıkçıoğlu ‘nun, yaşadığımız hayatların içinde, önemi küçüklüğünden gelen ayrıntıları, samimi ve doğal bir üslupla okuyucusuyla paylaştığı “Diş
ile Düş Arasında” adlı ilk kitabı geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Sandıkçıoğlu ile temeli çocukluğunda atılan yazarlık serüvenini, ilk kitap heyecanını ve kitabın okuyucuya ulaşma sürecinde yaşadıklarını konuştuk.
Ne kadar zamandan beri yazıyorsunuz?
Okuma yazma öğrendiğimden bu yana yazıyorum.
O zamanlar 23 Nisan’a, Atatürk’e, anneme şiirler
yazardım. Milli bayram coşkusuyla ya da annemi
evde iş yaparken görüp ona minnet duygusuyla
yazdığımı çok iyi hatırlıyorum. İlk yıllarda elimle
özene bezene yazar, sayfayı renkli boyalarla süsler, yaprağın kenarını zımbayla deler, o zamanların
pembe renkli telli dosyalarında da saklardım. Zaman içinde daktiloya geçtim. Çünkü rahmetli babamın işyerinde şimdinin antikası sayılan çok güzel
bir daktilo vardı ki o daktilo şu an benim evimde
başköşede durur. İşyerinde durduğu için babamın
yanına gittikçe çat çut yazardım ve onları da eve
getirirdim. Ne annem ne de babam bana bu konuda engel oldular: “Bırak o daktiloyu” demediler,
“ne yazıyorsun öyle?” diye ket vurmadılar. Hep
sevgiyle baktılar ve okudular. Ben hem bebeklerle
oynardım hem de yazardım. İlerleyen yıllarda yazıların türü değişti tabii ki. O zamanların terimiyle
“kompozisyonlar” yazarak devam ettim. Hiçbir şey
yazmasam da, ansiklopedilerden bir konu seçip,
66
hobi röportaj
dişhekimi
özetini çıkarıp, gene daktiloya geçirirdim. Yani ille
de yazardım!
Kitabınızda bu sorunun yanıtı var ama kitabı
henüz okumayanlar için soralım. İnsan niçin yazar?
Benim için bu sorunun yanıtı şöyle: Ben içimde
hep bir sürü insanın konuştuğunu hissetmişimdir.
Gördüğüm, duyduğum, algıladığım ya da hissettiğim şeyleri yorumlayan, sürekli konuşan
insanlar… Kendime ait olanlarla, kendimi
başkalarının da yerine koyarak ortaya çıkan
cümleler, artık daha fazla “iç ses” olmaya
dayanamazlar ve kâğıda akmak isterler. Bu
öncelikle kişisel bir süreçtir; yani ben önce
sadece kendim için, kendimi rahatlatmak
için yazarım. İçimin seslerini susturamadığım ve bunları yazmazsam arınamayacağımı, huzur bulamayacağımı hissettiğim için
yazarım. Bu aynı zamanda kendimi tanımama,
kendimle yüzleşmeme vesile olan bazen gevşetici, bazen zorlayıcı bir süreçtir. İnsanların en fazla kendiyle içtenlik ilişkisi içinde olmasına olan
doğal bir inancım var. Sevinci, üzüntüyü,
öfkeyi ve coşkuyu önce kendimizle
arkadaş ettirmemiz gerekiyor.
Yazmak da kendime karşı
dürüstlüğümden yola çıktığım bir terapi seansıdır.
“Cesaretin varsa önce
kendi yüzüne söyle!”
demenin başlattığı bir
serüven. Sonrasında
ise yazdıklarımın başkalarının içinde uyandırdıklarını duymak
için… Çünkü artık
benden çıkmış olanları, onları okuyanlara
emanet ederim. “Onlar
da benim gibi mi, aynı
kulvarda mıyız, benzer
mi düşünüyoruz/hissediyoruz?” diye merak
ederim. Her insan gibi
onaylanma güdüsü başrolde olsa da, karşıtları da
bilmek yazan olarak beni
ve okuyan olarak karşımdakini bir adım öteye taşıyabiliyorsa, yazmak benim için görevini
başarmış demektir. Bu güzellikler
için yazmaya değmez mi?
Gerçekten su gibi okunan, samimi ve doğal bir
kitap ortaya çıkmış, bir ilk kitap üstelik. Matbaadan henüz elinize ulaştığınızda ilk neler
hissettiniz, ne yaptınız ve özel olmazsa kimi
aradınız?
Öncelikle çok çok teşekkür ederim.
Belki de ilk kitap olmasının acemiliği, deneyimsizliği onu bu
kadar samimi ve doğal kıldı.
“İlle de kitap olsun, alınsın,
okunsun, bol bol satılsın,”
kaygısından uzak olarak yazıldı. Hâlâ da yeni yazılarımı
aynı zihniyetle yazıyorum.
Matbaadan ilk geldiğinde
dondum kaldım. Şeffaf bir
paketin altında gördüğüm
kitabı, bir türlü açıp da
elime alamadım. Paketi
masaya koydum ve
öy-
67
haber
dişhekimi
“İyi ki yazmışım ve paylaşmışım” dedirten bir süreç yaşıyorum hâlâ. Herkese çok teşekkür ederim. En çok söylenen de, “ben de böyle hissederim,
aynı beni yazmışsın,” cümleleri oldu ki bu duymayı en istediğim şeydi.”
lece bakakaldım. Derisini yüzeceğim gibi geldi, incitmek istemedim. Bir 5-10 dakika sonra silkelenip
açtım ve dokundum. Sayfaları çevirirken ellerimin,
hastalarımın ağzında çalışır gibi nezaketle hareket
ettiğini, acıtmamaya çalıştığımı hatırlıyorum. Tabii
ki her kitapsever gibi, sayfalarını kokladım. Sonra
yeniden masaya bırakıp seyrettim uzun süre. En sonunda da önce eşimi aradım, çocuklarım okulda
olduklarından onlara da sms attım.
Bir diş hekimi, bir eş ve anne olarak sorumluluklarla dolu dolu bir yaşamın içinde ne zaman
yazıyorsunuz? Günün en çok hangi saatlerinde yazı perilerinizle baş başa kalıyorsunuz?
Muayenehanemde hasta aralarında, evde de geceleri herkes uyuduktan sonra yazarım. Ama meşgul
iken aklıma bir şey gelirse
mutlaka not alırım. Benim
genelde her yanımda kâğıt,
kalem, defter vardır. Ola ki
yoksa da cep telefonuma
mutlaka not düşerim.
Siz kimleri ve neleri okumaktan hoşlanırsınız?
Dönem dönem peşine düştüğüm yazarlar vardır. Kitaplarını okumakla kalmam,
ders gibi çalışırım. Onlardan
biri kitabımda da adı geçen
İnci Aral’dır. Onun dışında
hocalarım olan Mario Levi
ve Murat Gülsoy, kitaplarına konu ettikleri dönemleri
kaçırmış olmanın merakı yüzünden Mehmet Eroğlu ve
Erdal Öz, hem kadın hem erkek gözünden başarıyla yazdığını düşündüğüm Elif Şafak, bana yazmanın yolunu
daha da düz eden Virginia
Woolf. Tabii ki birçok yazar
daha var ama bu isimler ilk
aklıma gelenler.
Kitapla ilgili olarak meslektaşlarınızdan ya da hiç
68
tanışmadığınız okurlardan size ilginç gelen dönüşler oldu mu?
Hem de çok! Gerek meslektaşlarımdan, gerekse
arkadaş çevremden bana direkt ulaşanların yanı
sıra sosyal âlemin yardımıyla sesini duyuran o kadar çok insan oldu ki! Ben sanıyordum ki, yazdımbasıldı-dağıtıldı ve bitti bütün iş. Meğer asıl ondan
sonra başlıyormuş her şey. Kitabımın dağıtımının
yapılamadığı yerlerden bile ses geldi ve benden kitap rica ettiler; hem de utana sıkıla. Ama ben zevkle yolladım onlara da. İnsanların duyarlılığı, inceliği
ve takdiri karşısında şaşkınlığım hâlâ devam ediyor.
Bana “iyi ki yazmışım ve paylaşmışım,” dedirten bir
süreç yaşıyorum hâlâ. Herkese çok teşekkür ederim. Bu vesileyle görüşmeye imkân olmayan ama
güzel iletişimler yakaladığım insanlar tanıdığım için
de çok mutluyum. En çok
söylenen de, “ben de böyle
hissederim, aynı beni yazmışsın,” cümleleri oldu ki bu
duymayı en istediğim şeydi.
Matbaadan ilk geldiğinde
dondum kaldım. Şeffaf bir
paketin altında gördüğüm
kitabı, bir türlü açıp da elime
alamadım. Paketi masaya
koydum ve öylece bakakaldım. Derisini yüzeceğim gibi
geldi, incitmek istemedim.
Kitabınız yeni doğdu sayılır ama Ona bir kardeş
getirmeyi düşünüyor musunuz? O da benzer karakterde mi olacak?
Kardeş çok da doğru bir kelime! Çünkü ben bu ilk kitabımı üçüncü çocuğum olarak
gördüm hep. Kardeşi mutlaka olacak, onu asla yalnız bırakmayacağım ve biraz daha
büyüsün, ona bir kardeş
mutlaka doğuracağım. Bu kitabın cinsiyeti “deneme” idi;
ikincininki deneme mi olur,
roman mı olur bilemiyorum
henüz. İkisi için de hevesim
ve heyecanım büyük, ikisi de
şu an cenin aşamasındalar.
Öncelik hangisine olur kim
bilir. İçimdeki sesler hangisine ulaşır önce emin değilim.
Sırayla ikisini de doğururum
zaman içinde.
dişhekimi
haber
69
mavi köşe
Ma­vi­sel YE­NER
[email protected]
www.maviselyener.com
70
dişhekimi
Sidikli
Kemeraltı’nda, Kızlarağası Han’ın arka
sokağındaki “Cafe”leri bilirsiniz, hemen
hepsinde “ünlü” falcılar müşterilerini
bekler. Falcı, deyince suratsız kocakarılar gelmesin aklınıza; narin, tirşe gözlü
kızlardan tutun da kız kılıklı oğlanlara
kadar pek çok çeşidi var. Ama en ünlüsü
“sidikli falcı”. Yani, o gün gittiğim…
Sokağa girince, sağımda solumda,
önümde, arkamda sesler… Biri susmadan öteki başlıyor: “abla fal bakalım,
kahve ücretsiz!” Buralara en çok kimler
gelir merak ederim. Öğle paydoslarında
bankacılarla doluyormuş dediler, ben
onların yalancısıyım. Sidikli Falcı’nın fal
baktığı “cafe”nin önü de, içi de çok kalabalık oluyormuş. Böyle kalabalıklardan
hoşlanmadığım için sabah sekizi çeyrek
geçe kapıdan girdim.
Yok artık! Geceden mi geldi bunlar? Üç kadın çoktan sıraya girmiş bile.
Saçı sakalına karışmış kılıksız bir oğlandan başka görevli kimse yok küçücük “cafe”de. “Dördüncüsün abla, sen
Ziynet’ten sonra gireceksin, para peşin”
diyor günaydın falan demeden. Ardından yapıştırıyor:
“Kahve mi, tarot mu?”
“Kahve içsem ama tarot bakılsa…”
Ezberini bozdum galiba, bakakalıyor
yüzüme. “Yani?” diyor. Yineliyorum sözlerimi. Başını sallıyor:
“Haaa… Tarot istiyosun. Otuz beş lira
alayım. Adın neydi?”
Adımı söyleyecek kadar aptal değilim,
tanıyan falan çıkar! “Fatma” diye uydurup otuz beş lirayı veriyorum. Tahta
sandalyeye ilişip beklemeye başlıyorum.
Kadınlardan biri “Sidikli ne zaman gelir?” diye soruyor.
“Belli olmaz, belki dokuz, belki on…
Sidiğine bağlı!”
“Sidiğine bağlı…” Bu sözün üzerinde
epey düşünüyorum ama ne anlama geldiğini sormaya cesaretim yok, susuyorum.
“Benden sonra gireceksin Fatma Hanım” diyor Ziynet. Belli ki muhabbet
açmak istiyor. Sadece gülümsemekle yetiniyorum. Çantamda kitabım var ama
sabahın köründe okumayı çekmiyor
canım. Derken, yeni müşteriler geliyor.
Ardı arkası kesilmiyor. Gitgide curcuna
oluyor ortalık.
Kahve falan getirmiyor oğlan; bir daha
istiyorum. “Sen tarot baktıracaksın ya,”
diye azarlıyor kılıksız oğlan. “Evet, ama
burası ‘kafe’ değil mi, beklerken kahve
içmek istiyorum” diyorum. Karşıda oturan, kanarya sarısı başörtülü kadın iki
kolunu göğsünde çaprazlayıp gerdanını
kırıyor: “Önce bizimkini pişirsin, soğuyacak da, fal bakılacak… Seninki sonraya
kalsın!” Diğerleri onu onaylıyor “Evet
evet, bizimkiler acil; onunki nasıl olsa
tarotmuş!”
Alacalı etekli, altın dişli, çocuklu kadın,
arkadaşıyla orada buluşacakmış, bekliyor. “Sıranı alsaydın, bak sonra öğleden
sonraya kalırsın abla” diyor oğlan.
“Yok, arkadaşı bekliyorum ben. O
gelince alırım sıra,” diyor kadın inatla.
Eteğini çekiştiren beş yaşlarındaki oğlan
çocuğunu gösterip “Şu çocukcağızın
yoktur babası… Kalmıştır öksüz… Nenesi de hasta” diyor. Belli ki, insanlar
dişhekimi
meraklanıp bir şeyler sorsun istiyor. Soruyorlar da…
Herkes hoşsohbet, tatlı dilli, cana yakın… Tek suskun ben!
“Sen her zaman buraya gelir misin?” diye soruyor
gerdan kıran.
“İlk defa…” diyorum çekinerek.
“Ben de bugün ilk geliyorum. Bir daha ya gelirim,
ya gelmem. Sidikli’nin söyleyeceklerine bağlı…”
Altın dişlinin çocuğu yerlerde yuvarlanmaya başlıyor. Neler konuştuklarını dinlemiyorum. Bir ara kulağıma çalınıyor:
“Bekleyene kadar açayım size birer fal, okuyayım
kalpçiklerinizi…” Alacalı eteğinde baklalar var.
Altın dişli kadının bunu söylemesiyle beraber kılıksız oğlan saldırıyor üstüne. Bakla
çıkını havada uçmaya başlıyor.
“Burada fal bakmak yasak teyze!”
“Sidikli bakıyo ama!”
“O, vergisini veriyor!
Git, sen de aç kendi yerini, bak falını!”
“N’olur sanki şurada yüreciği sevdadan yananları
serinletiversem?”
“Belâ mısın teyze? Çık
dışarı, sidikli görmesin
seni!”
Çocuk ağlamaya
başladı, sümüklerini anasının eteğine
siliyor. Kadın ellerini
çırparak makamıyla türkü
söylemeye duruyor: “Kaynana
kaynana, Kalk gelin oynana, oynaması senden, çalması benden…”
Diğer kadınlar da ayaklanınca iş büyüyor; bir
iki dakika içinde etrafım panayır yerine dönüyor.
Yalnız Sidikli‘nin müşterileri değil, civardan başkaları da başımıza üşüşüyor. Her kafadan ayrı ses çıkıyor.
Kadın çocuğu kucağına almış, bir eli kalçasında,
bağırıyor “Şu köpoğlu saldırdı bana, gördünüz hepiniz; polis çağırıııınnn” Herkes alık alık birbirinin
yüzüne bakıyor. Kanarya sarısı başörtülü, ağlamaya başlıyor, gözyaşlarını başörtüsünün kenarına siliyor. Derin derin of çekiyor.
Nereye saklansam, ne yapsam; bu curcunada ya
beni tanıyan biri çıkarsa… Maskara olurum herkese. Durup dururken düştüm belanın ortasına. İş bü-
mavi köşe
yüyor, çatallaşıyor. Kadınların sesi kesiliyor, bu kez
yalnızca etraftaki kahvecilerin gırtlaklarından çıkan
küfürler duyuluyor.
Aksiliğe bakın ki korktuğum başıma geliyor. Bir
delikanlı bana dönüp bağıra bağıra “merhaba yazar abla. Tanıdın mı beni? Geçende gittiğin okulun
kantininde çalışıyordum, sana çay verdimdi…”
Hangi deliğe girsem, nerelere kaçsam.
“Bilmem…” falan diye bir şeyler saçmalıyorum.
“Bırak nağme yapmayı da toz ol!” diyor saçı sakalına karışmış kılıksız oğlan kadına.
Öteki, bana sesleniyor:
“Yazar abla, yazar abla… Tanıdın di mi beni?”
Derken, çocuk ciyak ciyak ağlamaya başlıyor. “Yazar” deyince
“gazeteci” sanıyor beni Ziynet.
Koluma yapışıyor “Sen gasteci
misin? Dinime imanıma yazma
adımı, kocamdan gizli geldim…”
H H H
Kalabalıktan nasıl
sıyrıldım, Kemeraltı sokaklarını nasıl
geçip iskeleye vardım
bilemiyorum.
Karşıyaka vapuruna
yirmi dakika var. Tanıdık kimseyi görmemek
için kitabımı açıyor,
başımı sayfalara gömüyorum. Okumaya başlıyorum: “Büyük İskender
Kadifekale eteklerinde
avlanırken uykuya dalar.
Rüyasında, su perileri ona
uyuduğu yörede yeni bir kent kurmasını fısıldarlar… Uyanan Büyük İskender, zamanın en büyük
falcısına bunu danışır. Falcı, gerçekten burada yeni
bir kent kurarsa Bayraklı’ya sıkışmış olan halkın
daha mutlu yaşayacağını söyler… Böylece İzmir’in
temeli atılır…”
Başım dönüyor, aynı paragrafı üç kez okuyorum.
Vapurun düdüğü duyuluyor, iskeleye yanaşıyor.
Bir robot gibi yerimden kalkıp gişelerden geçiyorum, güverteye oturuyorum. Yüzüme çarpan deniz kokusu iyi geliyor, martılar da… Bir çocuk ağlıyor yakınımda. Derken, kulağımın dibindeki sesle
irkiliyorum. Gördüğüm tek şey, kocaman altın bir
diş: “Yazar Hanım, baktıramadın mı Sidikli’ye falını,
gel ben sana bakla falı açayım…”
71
ödüllü bulmaca > Sinan ŞAHAN
1 2 3 4 5
SOLDAN SAĞA
1) Başrollerinde Benicio Del
1
Toron’un oynadığı 2000 yılı
2
yapımı kült filmi 2) Klor’un
3
simgesi - Atın ağzına takılan
4
demir araç - Menzil - Yavaş,
5
ağır - Müstahkem mevki. 3) Kı6
sımlar - Küçük yerleşim bölgesi
- Ametiste benzeyen değerli
7
bir taş 4) Son molar dişin pas8
teriorunda yer alan ve yukarı
9
maksiler tübarasiteye kadar
10
uzanan üçgen şeklindeki alan
11
- Üst karşıtı 5) (Tersi) Bir yere
bağlamak veya çekerek götür12
mek için hayvanın başlığına
13
bağlanan ip - İcar - İnce beyaz
14
amorfsilika 6) Eski dilde otlar
15
- İki ya da daha fazla anlamı
16
olan bir kelimeyi bir mısra veya
17
beyit içinde bütün anlamlarını
kastederek kullanma sanatı 18
Bir eğrinin iki noktasını birleş19
tiren doğru parçası - Öncesi
20
anlamı veren yabancı bir ön ek
7) Lezzet - Cezayir’de bir ırmak
- Beygir - Saraka - Kuzu sesi - Akıl 8) Osmiyum’un simgesi - Duvarda tuğla sırası - Bir resim tekniği 9) Ülkemizde Oniki romanıyla tanınan İngiliz yazar - Yemek
listesi- Çare, em 10) Sazan familyasına ait tatlı su
balığı - Meşhur Osmanlı tarihçisi - Oturulacak sedir
biçiminde taş veya set 11) Yeniçerilerin ana kütükte
kayıtlı olan adları - (Almanca) Kafkasya - Mastar eki
12) Kısaca akrilik - Fin Hamamı - Ağzı yayvan eski bir
tüfek türü 13) Hollanda’nın trafik imi - Kötü, üzücü Vakit - Tanımsal 14) Dizi - Azgın, huysuz at - Bir soru
sözü - Ana tanrıça 15) Takım - Katre - Arka - İşaret,
im 16) O yer - Yabani hayvanları avcılığa alıştırma işi
- Anlam - Kırmızı - Safi 17) Yüz rengi - Eseme - Erken
- Alanya’da mağara 18) Amerikan uzay ve havacılık
dairesi - Tırpan sapı - Bir çeşit yumurtalı süt tatlısı Afrika ağacı 19) Şart eki - Değiştirgeç - Duman karası
- Altı düz bir çeşit tekne 20) Hastalıklı - Su samuru
- Havadar - (Tersi) Beyaz.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1) 1984 doğumlu Danimarka asıllı Amerikalı aktris Nazi Hücum kıtası 2) Temel düşünce - Mısır tanrısı
dişhekimi
6 7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
- Bir yüzey ölçü birimi - Güreşte bir oyun - Böbrekle
ilgili 3) Atmosferin katmanlarından biri - Hükümdara vergi veren halk 4) Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı
Erikli Köyü’nün diğer adı - Kendine has - Ulaştırma
5) Alyuvarların büyük boyutta yıkımı - Ağaçlıklı yol
- Aklama, temize çıkarma 6) Lümenin kısaltması Aşure ayı - Bir çeşit deri - Yabancı 7) Bir tür fasulye
- İlave - Asıl 8) Gerçek - Metal - Telli bir çalgı -Bir ay
adı 9) Nehir - Çelişki - Özengen 10) Nitrik asit tuzu
- Pekin’deki dünyanın en büyük meydanı 11) General Motorsan kısaltması - Türkiye’nin trafik imi - Bir
renk - Evrak işlemleri - Seslenme sözü 12) (Argo)
Çalmak - Iğdır’ın bir ilçesi 13) Bir erkek ismi - Ödünç
verme - Sivilce - Kabuklu bir deniz canlısı 14) Bir
ermeni mezhebi - Eski bir tahıl ölçüsü - Galyum’un
simgesi - Ucu yanık odun 15) Vücutta bir organın olmaması ya da farklı yerde olması. - Kesir, artan bölüm - Zahuna 16) Sırnaşmak işi - Mitoloji - Titreme
17) Kayınbirader - Dağ keçisi - Makara - Lahza 8)
Hükümdar çocukken devleti yöneten kimse - Eleme,
ayıklama - İlgeç 19) Bir nota - Guatr Troid Hipertafisi
- çözümlemeli 20) Askerler - Notada durak işareti Sincap - Bir kahve türü.
BULMACAYI ÇÖZEN HER MESLEKTAŞIMIZA;
Gülsa Firması tarafından,Cavex Quadrant Universal LC
(4 gr’ lık şırınga formundadır.) hediye edilecektir.
72
dişhekimi
haber
73
duyuru
Başsağlığı
dişhekimi
Mutlu Günlerimiz
Meslektaşlarımızdan;
Meslektaşlarımızdan;
> Kübra Gönder,
> Prof. Dr. Gülnur Lomaçlı’nın eşi,
> Dr. Altuğ Uysal ve Levent Uysal’n babası,
> Adem Gökkaya’nın annesi,
> Emine Keşçi Emiroğlu’nun babası,
> Ali Osman Emiroğlu’nun kayınpederi,
> İlke Kardelen ile Volkan Taşkale çiftinin
“Ahmet” isminde oğulları dünyaya geldi.
> Oya Vezirköprü ile Melih Murat Şiren
dünya evine girdiler.
Tebrik ediyoruz.
vefat etmiştir. Merhumlara Allah’tan rahmet,
yakınlarına başsağlığı dileriz...
Satılık ve Kiralık
> “Karşıyaka Çarşı’da devren satılık muayenehane”
İletişim: 0.532 283 55 88
> “Alsancak Plevne Bulvarı’nda devren kiralik muayenehane”
İletişim: Levent Karayel 0.533 370 84 54
> “Manisa Merkez’de hasta potansiyeli olan 20 yıllık muayenehanemi devrediyorum“
İletişim: Metin Eke 0.539 303 96 29
48. sayıdaki bulmacanın çözümü
48. say› bulmacam›z› çözerek
hediye kazanan meslektaşlarımız;
> Hülya Doyurum / İzmir
> Ayla Tanzer Kulalıgil / İzmir
> İ. Muzaffer Baloğlu / Gaziantep
> Aypınar İlçiz / İzmir
> Atilla Göktürk / İzmir
> Makbule Sönmez / Tokat
> Musa Sönmez / Tokat
> Oktay Kılıç / Kayseri
Duyuru sayfamızda yer alan haberler odamıza ulaşan bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Sayfamızda yer almasını
istediğiniz kendiniz ve diğer meslektaşlarımız hakkındaki haberleri lütfen bize iletiniz.
74
dişhekimi
haber
75
karikatür
76
> Dişhekimi Mete Ağaoğlu
dişhekimi

Benzer belgeler