Clinical Chemistry 55:10

Transkript

Clinical Chemistry 55:10
Clinical Chemistry 55:10, 1852–1860 (2009)
Genel Klinik Kimya
Parkinson Hastalığında Metilasyon Durumu ve Nörodejeneratif Belirteçler
Methylation Status and Neurodegenerative Markers in Parkinson Disease
Rima Obeid, 1* Achim Schadt, 1 Ulrich Dillmann, 2 Panagiotis Kostopoulos, 2 Klaus Fassbender, 2 and
Wolfgang Herrmann 1*
Plazma
total
homosistein
(tHcy)
konsantrasyonlarında artış demans, inme ve Parkinson
hastalığı (PD) gibi
yaşla ilişkili hastalıklarla
ilişkilendirilmiştir. Metilasyon durumu Parkinson
hastalarında
homosistein
metabolizmasını
nörodejeneratif proteinlerle bağlantılandırabilir.
GİRİŞ:
Seksen yedi Parkinson hastasından
(yaş ortalaması: 68 yıl; 35’i erkek) alınan kan
örneklerini total homosistein, metilmalonik asit
(MMA), Folat, Vitamin B12, Vitamin B6, S-Adenosil
Metiyonin (SAM), S-Adenosil Homosistein (SAH) ve
amiloid-β (1–42) açısından test ettik. Trombositten
zengin plazma hazırlamak için 45 hasta alt grubundan
alınan kan örneklerini sitratlı tüplere koyup amiloid
öncülü protein (APP) için hücre ekstraktları hazırlama
ve α sinüklein analizleri gerçekleştirme amacıyla
yıkanmış trombositleri kullandık. Elli dokuz hasta alt
grubunda siyah cevherdeki (substantia nigra) ekojenik
alanı hesaplamak için beyin parankim sintigrafisini
kullandık.
BULGULAR: Parkinson hastalarında serum total
homosistein konsantrasyonları artmıştı (ortalama:
14,8 µmol/L). Homosistein ( β katsayısı = -0,276) ve
serum kreatinini (β = -0,422) plazmada SAM/SAH
oranının önemli öngörüsel faktörleriydi (P < 0,01).
Plazma SAM/SAH oranı DemTect skorlarının önemli
bir belirleyicisiydi (β = 0.612, P = 0.004). Plazma
SAH ve trombosit APP veya SAM ve α-sinüklein
konsantrasyonları
arasında
önemli
negatif
korelasyonlar mevcuttu. Siyah cevherde daha geniş
bir
ekojenik
alan
daha
yüksek
MMA
konsantrasyonlarıyla ilişkiliydi (P = 0.016).
YÖNTEMLER:
Nörodejenerasyon belirteçleri (APP,
α-sinüklein Parkinson hastalarında metilasyon
belirteçleriyle ilişkilidir. Daha iyi bir bilişsel
fonksiyon daha yüksek metilasyon potansiyeliyle
(SAM/SAH oranı) ilişkiliydi.
SONUÇLAR:
Department of Clinical Chemistry and Laboratory Medicine, 2 Department of Neurology,
University Hospital of Saarland, Homburg, Germany.
* Address correspondence to these authors at: University Hospital of Saarland,
Department of Clinica l Chemist ry and Laboratory Medicine, Gebäude 57, D66421 Homburg/Saar, Germany. Fax 00-49-68411630703; e-mail rima.
[email protected], [email protected].
Received February 11, 2009; accepted July 9, 2009.
Previously published online atDOI: 10.1373/clinchem.2009.125021 3 Nonstandard
abbreviations: AD, Alzheimer disease; PD, Parkinson disease; tHcy, total homocysteine;
1
1852
© 2009 American Association for Clinical Chemistry
Alzheimer hastalığından (AD)3 sonra Parkinson
hastalığı (PD) en sık görülen ikinci nörodejeneratif
hastalıktır.
Beynin
siyah
cevher
bölgesinde
dopaminerjik nöronların kaybı Parkinson hastalarında
bir dönüm noktasıdır. Hastalığın ikinci temel belirtisi
hücre içi inklüzyon cisimciklerinin bol miktarda
bulunan bir sinaptik terminal proteini olan αsinükleinden zengin Lewy cisimcikleri ve Lewy
nöronları) varlığıdır. (1).
Parkinson hastalarında plazma total homosistein
(tHcy) konsantrasyonlarında artış olduğu bildirilmiştir
(2, 3). Parkinson hastalarında homosisteindeki artış
esasen folat ve B12 vitamin durumuna ve PD
semptomlarını gidermek için kullanılan tedaviye
bağımlıdır. Artmış total homosistein daha kötü bir
bilişsel durum (4), duyusal nöropati (5) ve
depresyonla ilişkilendirilmektedir. L-dopa (L-3,4dihidroksi fenilalanin) ile tedavi edilen Parkinson
hastalarında hiperhomosisteinemi (HHCY) çok sık
görülmektedir. L-dopa, bir S-adenosil metiyonin
(SAM)-bağımlı
enzim
olan
kateşol-O-metil
transferazla (COMT) metilasyona uğramaktadır.
L-dopa tedavisine başladıktan sonra Parkinson
hastalarının
total
homosistein
konsantrasyonlarında önemli bir artış olmaktadır
(7). Hayvan çalışmaları L-dopa’nın serebral SAM’ın
S-adenosil
tükenmesine
(%36-76
arasında),
homosistein (SAH) konsantrasyonlarında ise belirgin
bir artışa neden olduğunu göstermiştir(8). Metil grubu
(metiyonin, kolin) vericilerini içeren besinlerin alımına
devam edildiği takdirde L-dopa ile tedavi edilen
hastalarda SAM için daha yüksek talepler daha bol
miktarda endojen SAM’ın yeniden sentezlenmesini
gerektirebilmektedir.
Ayrıca Alzheimer hastalığı anormal miktarda
amiloid-β
ile
ilişkilendirilmektedir.
HHCY, hyperhomocysteinemia; L-dopa, L-3,4-dihydroxyphenylalanine; COMT, catecholO-methyltransferase; SAM, S-adenosyl methionine; SAH, S-adenosyl homocysteine; APP,
amyloid-p precursor protein; ER, endoplasmic reticulum; MMA, methylmalonic acid;
UPDRS, Unified Parkinson’s Disease Rating Scale; MMSE, Mini-Mental Status
Examination; PLP, pyridoxal5-phosphate; holoTC, holotranscobalamin; MAO,
monoamine oxidase; PCK, protein kinase C; PIMT, isoaspartyl methyl transferase; MAP,
mitogen-activated
protein;
UPS,
ubiquitin
proteasome
system
Metilasyon ve Nörodejenerasyon
Alzheimer hastalığında amiloid–β öncül proteininden
(APP) oluşturulmuş amiloid-β hücre içi ve hücre dışı
arada birikerek amiloid plaklarına yol açmaktadır.
Diğer taraftan Parkinson hastalığı bir α-sinüklein
birikimiyle ilişkilidir. α-sinüklein nöron hücrelerinin
presinaptik uçlarında ekspresse edilmiş 140–amino
asitlik bir peptit’dir. α-sinükleinin fizyolojik rolü tam
olarak
bilinmemekle
birlikte
bu
proteinin
nörotransmitter salımınını düzenlediği, endoplazmik
retikulum (ER)/Golgi trafiğine katıldığı (9) veya
sinaptik veziküllerle zayıf bir ilişki içinde olduğu
varsayılabilir. Alzheimer hastalarının yaklaşık %15–
25’inde α-sinükleinden zengin Lewy cisimciğine
benzer inklüzyonlarla karakterize motor yetmezlik
gelişmektedir (10). Son zamanlarda beyinleri içinde
Lewy cisimcikleri bulunan hastalarda amiloid-β ve
α-sinüklein arasında doğrudan bir etkileşim
bildirilmiştir (11).Lewy cisimcikleri APP içerir
(11).Lewy cisimcikleri içinde amiloid-β ve
α–sinükleinin oluşması birikimlerinin karşılıklı
patolojik
durumlarla
ilişkili
olabildiğini
düşündürmektedir.
Siyah cevherin pars compacta’sında endotel
hücresi çekirdeklerinin arttığı bildirilmiştir(12). Ayrıca
vasküler yoğunluktaki değişiklikler homosistein ve
metilmalonik asid (MMA) gibi toksinlerin nöronun
hasar görebilmesine katkıda bulunabilmektedir.
Parkinson hastalarında metabolik durumun olasılıkla αsinüklein ve β-amiloid gibi bazı fonksiyonel proteinlerin
birikmesini
artırarak
nörodejenerasyon’u
destekleyebildiğini varsaydık. Bu varsayımı test için
plazma β-amiloid (1-42) konsantrasyonları ve
trombositlerden izole edilmiş APP ve α-sinükleinle
ilişkili SAM ve SAH gibi plazma metilasyon
belirteçlerini ölçtük. Ayrıca siyah cevherdeki ekojenik
alanla kan parametreleri arasındaki ilişkiyi araştırdık.
Katılımcılar ve Yöntemler
Çalışma 87 Parkinson hastasını (yaş ortalaması 68 yıl,
35’i erkek) kapsamıştır. Hastalar Saarland Üniversite
Hastanesi
Hareket
Bozuklukları
Merkezinden
çağrılmıştır. Çalışma katılımcılarının tümünden
bilgilendirilmiş onam alınmıştır Çalışma Saarland
Üniversite Hastanesi Yerel Etik Kurulu tarafından
onaylanmıştır.
UPDRS (Unified Parkinson’s Disease Rating
Scale
[Parkinson
hastalığı
Birleştirilmiş
Değerlendirme Ölçeği]) III. Kısım (motor ölçek)
kullanarak her hastanın fiziksel durumunu, MiniMental Muayene (MMSE) ve DemTect skorlarıyla
global bilişsel durum işlevselliğini ölçtük. Çalışmaya
alınmama kriterleri serum kreatininin 106.1 µmol/L
üstü olarak tanımlanan böbrek disfonksiyonu, B
vitamini takviyesi alma veya son 3 ay içinde bir
serebral veya koroner olay geçirmiş olma şeklindeydi.
Yaş, Parkinson hastalığının süresi, sigara kullanımı,
diyabet, depresyon, demans ve Parkinson hastalığı için
kullanılan ilaçlara ait bilgiler toplanmıştır.
Tok deneklerden alınan kan örnekleri EDTA
antikoagülanı içeren tüplere konmuştur. Otuz dakika
içinde kan 2000 devirde 10 dakika santrifüje edilmiştir.
EDTA’lı plazma (500µL), 50 µL 1N asetik asitle
muamele edilerek, karıştırılmış ve SAM ve SAH
saklanmıştır. Ayrıca,
analizleri için -80oC’de
trombositlerin ayrımı için 45 hastayı kapsayan bir alt
gruptan kan toplayıp sitrat antikoagülanı ile muamele
ettik. Sitratlı kan hemen 200 devirde 10 dakika
santrifüje edilmiştir. Trombositten zengin plazma
aspire edilmiş, trombositler iki kez PBS ile yıkanmış
ve yıkanmış trombositler hemen APP ve α-sinüklein
analizlerinden önce-80oC’de dondurulmuştur.
Hücreleri; 500 µL ekstraksiyon tamponu
çözeltisinde (10 mmol Tris, pH 7.4, 100 mmol NaCl,
1mmol EDTA, 1 mmol EGTA, 1 mmol NaF, 20
mmol Na4P2O7, 2 mmol Na3VO4, %1 Triton X-100,
%10 gliserol, %0,1 SDS, %0,5 dezoksikolat, 1 mmol/L
fenilmetilsülfonil flörür) ve bir proteaz inhibitör
kokteylinde (Roche Diagnostics) eriterek trombosit
ekstraktları hazırladık. Trombosit ekstraktı kısa
aralarla 5 kez onar saniye sonikasyona tabi
tutulmuştur. Bisinkiyonik asit çözeltisiyle (Sigma)
birlikte % 4 CuSO4-5H2O kullanılarak hücre ekstraktları
içindeki total protein konsantrasyonlarını ölçtük ve
kalibrasyon eğrisi için BSA’yı kullandık. Biomol ve
BioSource’den elde edilen reaktifler kullanılarak
trombosit ekstraktlarında sırasıyla APP ve α-sinüklein
konsantrasyonlarını ölçtük.APP analizi için “yakalayıcı”
antikor insan APP’sinin N- uç bölgesini, deteksiyon
antikoru ise amiloit-β peptidin N-uç bölgesini
tanımaktadır. O halde bu ELISA çözünebilir APPs α
(amiloidojenik olmayan APP) APP70, 751 (çözünebilir
APP), APP733 ve APP 695’i saptamaktadır. APP695
esasen beyin dokularında bulunurken (13), APP770 ve
APP751 izoformları trombositlerde bol miktardadır
(14).α-sinükleini
saptayan
kit,
fosforilasyon
durumundan bağımsız olarak total α–sinükleini
tanımaktadır. Kırk beş hastayı kapsayan bir alt
kümede
trombosit
belirteçleri
bulunmuştur.
Trombosit belirteçlerini bir hücre ekstraktları tüm
böleninde ölçülen proteine göre ayarladık.
Innogenetics’in yüksek duyarlılıklı ELISA testiyle
serumda amiloid-β (1–42) konsantrasyonlarını ölçtük.
İzotop işaretli iç standartlarıyla GC-MS kullanılarak
serumda total homosistein, sistatiyon ve MMA
konsantrasyonlarını
ölçtük(15).
LC-MS/MS
kullanılarak Gellekink ve arkadaşlarına göre hafifçe
modifiye edilmiş yöntemle EDTA’lı plazmada SAM
ve SAH konsantrasyonlarını (16) ve bir
kemilüminesans immün analizle (Advia Centaur
System) serumda total B12 vitamini ve folat
konsantrasyonlarını ölçtük. Immundiagnostik’ten
(holoTC) alınan reaktiflerle bir flöresans detektörle
bağlantılı HPLC ile plazma B6 ve Axsym’in otomatik
yöntemini kullanarak serum holotranskobalamin
(holoTC) konsantrasyonlarını ölçtük.
Elli dokuz hastada siyah cevherde doku
ekojenisitesini göstermek için bir ultrasonografik
teknik olarak beyin parankim sonografisinden
Clinical Chemistry 55.10, (2009) 1853
yararlandık. Parkinson hastalığında siyah cevherin
dejenerasyonunu saptamada bu yöntemin güvenilir
ve tanısal olarak duyarlı olduğu kanıtlanmıştır (17).
Bu değişken yarı-kantitatif bir parametre olduğundan
hastaları siyah cevherdeki ekojenik alanlara göre 3
gruba ayırdık: siyah cevherde ekojenik alanları >
0,22 cm2 (n= 27), ≤ 0.22 cm2 (n=24) veya
bulguları kesin olmayanlar (n=8). Son grup
her iki yanda siyah cevherin ölçümünü
imkânsızlaştıran yetersiz temporal kemik
penceresi
olan
hastaları
içermekteydi.
Çalışmaya alınma sırasında hastaların hiçbiri
B vitaminleri kullanmamaktaydı.
SPSS’nin 16.0 sürümü kullanılarak istatistiksel
analizleri gerçekleştirdik. Sürekli değişkenler
ortanca (10.-90.) yüzdelikler olarak ifade edilmiştir.
Ortalamalar arasındaki farklılıkları ANOVA ve post
hoc Tamhane testleriyle karşılaştırdık ve tek
değişkenli analizler kullanarak ortak değişkenler için
düzeltmeler gerçekleştirdik. Verilerin normal
dağılımını gerektiren testleri uygulamadan önce
verilere
logaritmik
dönüşüm
uygulanmıştır.
Spearman testi kullanılarak farklı değişkenler
arasındaki korelasyonları değerlendirdik. Şekil 1’de
üç grup DemTect skorları [<9 (n=13); 9–12
(n=21);>12 (n = 53)] kullanılmıştır. Hastalar arasında
DemTect skorlarında ve SAM/SAH oranlarındaki
değişkenleri öngörebilen bağımsız değişkenler için
aşamalı, retrograt regresyon analizleri uyguladık.
P<0,05 değerinin istatistiksel açıdan anlamlı olduğu
düşünülmüştür.
Bulgular
Bu
makalenin
sanal
ortamdaki
www.clinchem.org/content/vol55/issue10 sürümüne
eşlik eden Ek Tablo 1’de hastaların ana özellikleri ve
eşlik eden ilaçlar gösterilmektedir.Total homosistein
veya
ilişkili
metabolitler
üzerine
sigara,
antidepresanlar, monoamino oksidaz (MAO)
inhibitörleri veya diyabetin herhangi bir etki
göstermediğini saptadık (gösterilmemiş veriler).
Tablo 1, Parkinson hastalarının tümünde, ve Parkinson
hastalığının tedavisinin tipine göre ölçümlenen
biyokimyasal
belirteçlerin
konsantrasyonlarını
göstermektedir.. Bir doamin alan hastalar L-dopa ve bir
agonistle birlikte L-dopa alanlara göre daha gençti (yaş
ortalamaları sırasıyla 61, 74 ve 69 yıl). Ayrıca, Parkinson
hastalığının en kısa ve en uzun tedavi süreleri sırasıyla
dopamin agonistleri (ortalama 2,5 yıl) ve agonist-L-dopa
kombinasyonuyla (ortalama 8.0 yıl) gerçekleşmişti.
Yalnızca L-dopa tedavi grubunda ortalama plazma SAH
konsantrasyonu en yüksek (ortalama: 17,2 nmol/L) ,
yalnızca agonist tedavisi ile en düşük (ortalama: 12,7 nmol/L)
düzeydeydi. L-dopa ile tedavi edilen hastalarda en yüksek SAH,
MMA ve total homosistein ve en düşük holoTC
konsantrasyonları ve SAM/SAH oranı L-dopa ile daha yaşlı
hastaların (ortalama: 74 yıl) ve daha uzun süreli hastalığın
tedavi edilmesiyle ilişkiliydi.
1854 Clinical Chemistry 55:10, (2009)
Şekil 1. DemTect skorlarına göre plazma vitamin B6 ve
SAM/SAH oranları (ortalama 25.-75. yüzdelikler) [<9 (n
= 13); 9–12 (n = 21); >12 (n = 53)]. Tedavinin tipi,
yaş ve hastalığı süresine göre düzeltmeler yapıldıktan
sonra en düşük ve en yüksekDemTect skor gruplar
arasındaki farklılığın P değerleri B 6 vitamini için
0,013 ve SAM/SAH oranı için 0,024 idi..
SAH, MMA, total homosistein ve SAM/SAH
konsantrasyonları açısından gruplar arasında farklılıklar
yaş ve hastalığın süresine göre düzeltmeler yapıldıktan
sonra kaybolmuştur (P > 0.05). Yalnızca veya
COMT
inhibitörü
kombinasyonu
alan
katılımcılarda tHcy, MMA, SAH, SAM gibi biyolojik
belirteçleri ve vitaminlerin (B6, B12, holoTC ve
folat) konsantrasyonları ve SAM/SAH oranları denk
düzeylerdeydi (gösterilmemiş veriler).
Şekil 1’de gösterildiği gibi bilişsel fonksiyonları
normal Parkinson hastaları (DemTect skorları > 12)
(ortalama B6 vitamini 48,4 nmol/L ve SAM/SAH : 9,0 )
plazma B6 vitamin konsantrasyonları ve SAM/SAH
oranları DemTect skorları <9 olanlara (ortalama B6
vitamini: 26,1 nmol/L ve SAM/SAH 6,7) göre anlamlı
derecede
daha yüksekti Bilişsel durumu hafifçe
kötüleşmiş hastalarda ( DemTect skorları: 9-12) B6
vitamini SAM/SAH oranları ara düzeylerdeydi.
Tedavinin tipi, yaş ve hastalığın süresine göre
düzeltmeler yapıldıktan sonra en düşük ve en yüksek
DemTect skor grupları arasındaki farklılık B6 vitamini
(P = 0,013) ve SAM/SAH oranı (P = 0,024)
açısından
önemli
olmayı
sürdürmüştür.
Metilasyon ve Nörodejenerasyon
Tablo 1. Parkinson hastalarının tümünde ve tedaviye göre hesaplanan belirteçler. a
Belirteçler
n
Tümü
87
Yaş, yıl
68 (54–78)
PD süresi, yıl
5 (0–12)
DemTect skorları
14 (7–18)
Dopamin
agonisti
L-dopa
28
61 (52–69)
L-dopa artı
dopamin agonisti
20
74 (62–80)c
2,5 (0–10)
P (ANOVA)
35
69 (56–79)c
4 (0–15)
8
(3–15) c
<0,001
<0,001
15,5 (10,9–18,0)
13,0 (3,0–18,0)
12,5 (7,0–17,5)
0,092
tHcy, Amol/L
14,8 (9,4–23,2)
13,3 (7,6–19,3)
16,4 (11,0–23,5)c
15,4 (10,5–24,6)
0,047
Cys, nmol/L
260 (158–693)
238 (162–744)
234 (157–1134)
277 (144–802)
0,780
(196–815) c
MMA, nmol/L
261 (170–884)
218 (148–406)
337
283 (170–1179)
0,032
Folat, nmol/L
19,0 (8,9–38,1)
20,7 (10,8–42,4)
21,2 (12,7–45,9)
15,7 (7,8–32,3)
0,094
Vitamin B 1 2 , pmol/L
236 (152–355)
253 (148–321)
239 (152–470)
235 (149–384)
0,932
43 (22–96)
44 (23–78)
35 (20–192)
48 (23–97)
0,867
HoloTC, pmol/L
Vitamin B 6 , nmol/L
43,7 (15,7–121,0)
43,7 (15,7–121,0)
49,5 (11,1–119,4)
34,0
SAH, nmol/L
13,6 (9,8–28,3)
13,6 (9,8–28,3)
17,2 (11,3–32,9) c
13,7 (10,0–26,2)
0,005
SAM, nmol/L
124 (93–173)
124 (93–173)
133 (96–204)
122 (87–168)
0,394
SAM/SAH oranı
8,7 (5,5–13,3)
0,23 (0,13–0,48)
8,7 (5,5–13,3)
0,19 (0,12–0,36)
7,8 (5,5–11,4)c
0,34 (0,10–0,63)
8,4 (5,4–11,2)c
0,26 (0,13–0,50)
0,005
0,079
PlTsit alfa-sinüklein, A g/L
20,5 (11,8–36,1)
25,1 (14,3–57,5)
20,6 (10,4–33,0)
20,4 (12,3–32,6)
0,173
Trombosit APP, Ag/L
700 (48–31340)
595 (17–1374)
551 (190–1360)
741 (0–1418)
0,289
Plazma amiloit- 9 ng/L
26,9 (24,0–29,6)
25,8 (23,7–28,7)
25,7 (23,5–31,1)
27,8 (24,8–29,7)
0,705
Kreatinin, Amol/L
88,4 (61,9–114,9)
79,6 (61,9–99,0)
84,0 (61,9–132,6)
88,4 (61,9–112,3)
0,180
Siyah cevher ekojenik alan,
cm2
,
b
(10,8–149,7) c
0,019
a
Veriler ortanca değerleri göstermektedir (1.-90. yüzdelikler)
Yaş ve hastalığın süresine göre düzeltmeler yaptıktan sonra P değerleri: tHcy (P = 0,970), MMA (P
= 0,889), vitamin B6 (P = 0,196), SAH (P = 0,164) ve SAM/SAH (P = 0,426).
Toplam hücresel belirteçler için düzeltilmiş trombosit belirteçleri.Dört hasta ne L-dopa ne de dopamin agonistleri almıştır
c
P <0,05 dopamin agonistleri alan grupla karşılaştırıldığında.
b
Ayrıca, DemTect skorları plazma amiloidi ile
negatif bir korelasyon göstermiştir (1–42)
(Spearman korelasyon katsayısı r = -0,45, P< 0,001).
Çalışma
hastalarının
DemTect
skorlarını
öngörmek için aşamalı retrograt regresyon analizleri
uyguladık (sanal ortamda Ek Tablo 2, model 1). Bu
analize dahil edilen faktörler içinde yalnızca SAM/SAH
oranı (β = 0,612, P = 0,004) DemTect skorlarının
önemli bir öngörüsel faktörüydü. Plazma SAM/SAH
oranının önemli öngörüsel faktörleri (2. model) total
homosistein konsantrasyonları (β = -0,276, P < 0.001)
ve serum kreatinin (β= -0,422, P =0,001)
konsantrasyonları olmuştur (sanal ortam Ek Tablo
2).
Plazma SAH konsantrasyonu trombosit APP ile
Spearman korelasyon katsayısı r = -0,41, P = 0,007)
(Şekil 2A), plazma SAM’ı ise trombositler içindeki αsinüklein ile (r = -0,32, P = 0.033) negatif bir
korelasyon göstermiştir (Şekil 2B). İlaveten trombosit
APP ve plazma amiloid –β (1-42) P(1–42) (r = -0,34,
P = 0,028), APP ile α–sinüklein de (r = -0.35, P =
0.031) negatif bir korelasyon göstermiştir. Aksine
plazma amiloid-β (1–42), trombositler içindeki αsinüklein konsantrasyonlarıyla pozitif bir korelasyon
içindeydi (r = 0,42, P = 0,005). Plazma SAM ve SAH
((r = 0,63, P< 0,001) arasında da bir korelasyon
saptanmıştır. Ayrıca, folat ve B6 vitamini
konsantrasyonları da pozitif bir korelasyon göstermiştir
(r = 0,60, P < 0,001).
Şekil 3, plazma amiloid-β (1-42) üçte birlik
dilimlerine göre
folat, B6 vitamini, tHcy, SAH
konsantrasyonları
ve
SAM/SAH
oranlarını
göstermektedir. Şekil 3’de amiloit-β üçte birlik dilimleri
(<25,8, 25,8–27,8, >27,8 ng/L) kullanılmıştır. Amiloidβ’nın (1-42) en alt üçte birlik dilimindeki hastalara göre
plazma amiloid-β’nın (1-42) en üst dilimlerinde bulunan
hastalarda total homosistein ve SAH konsantrasyonları
anlamlı derecede daha yüksek, folat, B6 vitamini
Clinical Chemistry 55.10, (2009) 1855
Şekil 2. (A), Plazma SAH ve trombositler içindeki APP arasındaki korelasyon (B), Plazma SAM ve trombositler içindeki αsinüklein arasındaki korelasyon
konsantrasyonları ve SAM/SAH oranı daha düşüktü.
Ancak en alt üçte birlik dilimde olanlara göre amiloitβ’nin en üst üçte birlik dilimindeki hastalar daha yaşlı
( yaş ortalamaları sırasıyla 63 ve 72 yıl), ve daha uzun
süreli Parkinson hastasıydı (3,5 ve 6,0 yıl), Bu nedenle
en üst dilimdekilerin L-dopa –dopamin agonisti tedavisi
görme olasılığı daha yüksekti. Yaş, hastalığın süresi ve
tedavinin türü için düzeltmeler yapıldıktan sonra en
yüksek ve en düşük amiloit-β üçte birlik dilimleri
arasında folat (P = 0,005) ve B6 vitamini (P = 0,014)
konsantrasyonlarında hâlâ anlamlı farklılıklar
mevcuttu. En düşük üçte birlik dilimde (P = 0,078)
total homosistein azalma eğiliminde olduğu gibi
SAH ve SAM/SAH oranı artık önemli değildi (SAH
için P = 0,114 , SAM/SAH oranı için P = 0,103).
Tablo 2 siyah cevherdeki ekojenik alana göre kan
belirteçlerini göstermektedir. Siyah cevherde daha
geniş bir ekojenik alan daha yüksek plazma MMA
(236 vs 351 nmol/L, P = 0,016) konsantrasyonlarıyla
ilişkiliydi. B12 vitamini durumunun diğer belirteçleri
(total B12 vitamini ve holoTC), total homosistein veya
metilasyon belirteçleriyle böyle bir korelasyon mevcut
değildi. Kreatinin ve tedavinin türü için düzeltmeler
yapıldıktan
sonra
2
grup
arasında
MMA
konsantrasyonları arasındaki farklılık hâlâ anlamlıydı (P
= 0.036).
Tartışma
Yaşlılarda Alzheimer ve Parkinson hastalığı sırasıyla
demans ve hareket bozukluklarına yol açan önde gelen
nörodejeneratif hastalıklardır. Parkinson hastalarının
beyinlerinde karakteristik olarak alfa-sinükleinden
zengin inklüzyonları içeren Lewy cisimcikleri
bulunmaktadır.
Ayrıca, Parkinson hastalarında
demans ve amiloitten zengin plaklar gelişebilir. Bu
örtüşen bozukluklar amiloid-β ve α-sinükleinin ilişkili
1856 Clinical Chemistry 55: 10, (2009)
olabildiğini düşündürmektedir. (18). Lewy cisimcikleri
içinde amiloid-β ve α-sinükleinin bulunması birikmiş
olmalarının ortaklaşa patolojik durumlar neden
olabildiklerini de düşündürmektedir.
Hipometilasyon olasılıkla APP ekspresyonunu veya
amiloit-β’ya
hidrolizini
hızlandırarak
(19)
nörodejenerasyona katılabilmektedir (19). Bu çalışmada
nörodejeneratif proteinlerin (APP ve α -sinüklein)
konsantrasyonlarıyla metil vericisi, SAM veya or the
metiltransferaz inhibitörü SAH arasında bir ilişkinin
varlığını gösterdik. Bu çalışmada Parkinson
hastalarında total homosistein konsantrasyonları
önceki çalışmalarda bildirilenlere benzemekteydi
(3).Bu çalışmada tedavi yaklaşımının metabolizma
belirteçler üzerine etkisi doğrulanamamıştır. Diğer
taraftan total homosistein, MMA ve SAH
konsantrasyonları yalnızca L-dopa tedavisi görenlerde
diğer tedavi gruplarına göre , daha yüksekti Ancak, bu
farklılıklar olasılıkla tedavi grupları arasındaki yaş
farklılıklarıyla ilişkili olabilirdi. (Tablo1). Diğer
taraftan l-dopa ile tedavi edilen hastalarda SAM’dan
kaçınma veya total homosisteini düşürmede COMT
inhibitörlerinin önemli bir role sahip olduğunu
saptayamadık. L-dopanın tetiklediği HHCY’i
önlemede COMT inhibitörlerinin rolüne ilişkin
sonuçların çelişkili olması (20–22),bu etkinin bazal
vitamin durumu gibi başka faktörlere bağlı
olabildiğini düşündürmektedir.
Plazmada metilasyonun bir göstergesi (SAM/SAH
oranı) olarak total homosistein konsantrasyonları
önemli bir öngörüsel faktördü.İlaveten plazma SAM ve
Metilasyon ve Nörodejenerasyon
40
tHcy, µmol/L
SAH, nmol/L
SAM/SAH oranı
40
#
30
30
20
#
20
10
10
0
0
120
120
Vitamin B6, nmol/L
Folat, nmol/L
100
100
80
80
#
60
60
#
40
40
20
20
0
0
<25.8
25.8–27.8
>27.8
Plazma amiloit- β 1–42) (ng/L)
Şekil 3. Plazma amiloit-β üçte birlik dilimlerine göre B
vitaminleri ve ilişkili metabolizma belirteçlerinin
(ortanca 25.-75. yüzdelikler) konsantrasyonları (1–42).
En düşük plazma amiloit –β (1-42) üçte birlik dilimlerine
göre anlamlı (P < 0.05). Yaş, hastalığın süresi ve
tedavinin tipine göre düzeltmeler yapıldıktan sonra folat ve
B vitamini (P < 0,05), için P değerleri anlamlı (P < 0,05)
olup total homosistein (P = 0,078), ve SAM/SAH’a (P =
0,103).yönelik bir eğilim saptanmıştır.
SAH konsantrasyonları arasındaki pozitif korelasyon (r
= 0.63) SAH’ın artışıyla birlikte SAM’ın da arttığını
ve sonuçta total homosistein katabolizmasının
etkinsizleştiğini akla getirmektedir.
Parkinson hastaları için SAM/SAH oranı Dem
Tect skorlarının önemli bir pozitif öngörüsel
faktörüydü (sanal ortamda Ek Tablo 2). Yaş, hastalığın
süresi yaş, hastalığın süresi ve tedavinin türü için
düzeltmeler yapıldıktan sonra bilişsel fonksiyon
skorlarıyla plazma SAM/SAH oranı arasındaki
ilişkinin sebat etmiş olması bazı nörodejeneratif
süreçlerde
metilasyonun
bir
rolü
olduğunu
düşündürmektedir. (Şekil 4).
DemTect skoruyla B6 vitamini arasındaki ilişki yaş,
hastalığın süresi ve Parkinson hastalığı tedavisi
yaklaşımından bağımsız olması B6 vitamini
düzeylerindeki iyileşmenin Parkinson hastalarında
bilişsel durumun kötüleşmesini geciktirebildiğini
düşündürmektedir. Parkinson hastalarında glutatyon
dopaminerjik nöronlarda bulunan önemli bir
antioksidandır. Ayrıca oksidatif stres Parkinson
hastalığındaki dejeneratif süreçle ilişkilidir (23). B6
vitamini Vitamin B6 sistatiyon β sentaz ve sistatiyon
gama liyaz yoluyla total homosisteinin glutatyonun
bir öncülü olan sisteine doğrudan dönüşümünü
hızlandırmaktadır(24). Vitamin B6 eksikliği oksidatif
stresi tetiklemekte, 1-karbon metabolizmasındaki birkaç
enzimi etkileyerek dolaylı yoldan glutatyonun
azalmasına neden olmaktadır (25). İlaveten, B6
vitamini folatı klatabolize eden bir enzim olan serin
hidroksimetil transferazın bir kofaktörüdür.
Bu
fenomen B6 vitamininin aynı zamanda dolaylı yoldan
total
homosisteinin
atılmasını
hızlandırarak
homosisteinin yeniden metilasyonu için ortamda
folatın bulunmasını sağladığı anlamına gelmektedir.
Bu son öneri folat ile B6 vitamini arasında
saptadığımız direkt korelasyonla uyumludur (r = 0.60,
P < 0.001). Parkinson hastalarında B6 vitamini ve
folatın olası koruyucu rolü B6 vitamini veya folatla
amiloid-β (1-42) arasındaki negatif korelasyonların
varlığı gösteren verilerle desteklenmektedir. (Şekil 3).
Topluca bu veriler B6 vitamininin beyni amiloid-β
birikiminden, oksidatif stresten ve dopamin
yetersizliğinden koruyabildiğini, böylece bilişsel
yetinin azalmasını geciktirdiğini düşündürmektedir.
Plazma
amiloid-β(1-42)
konsantrasyonları
nörodejeneratif hastalıkları olanlarda artmıştır(26). Bu
proteinin nöronlardaki APP’den oluştuğu ve kan-beyin
bariyerini geçerek kana ulaştığı düşünülmektedir.
Nöronların APP eksprese etme (28) ve amiloid-β
oluşturma gibi birkaç özelliği trombositlerinkine
benzemektedir (27). Bu nedenle trombositler içinde
eksprese edilen serebral proteinlerin incelenmesi
ilginç bir yaklaşımı temsil etmektedir. APP, β ve
gama
sekretazlar (Presenilin-1) tarafından β
yolağında hidroliz olabilerek sırasıyla sAPP β ve
amiloid-β’yı oluşturmaktadırlar. Alternatif ve
nonamiloidojenik bir yolak α ve δ sekretazlar
tarafından düzenlenmekte ve sAPP α ve P3
oluşmaktadır. Metil inhibitörü SAH ve trombosit –
APP’si (Şekil 2) ile trombosit APP’sinin plazma
konsantrasyonları arasındaki negatif korelasyonun
SAH’ın amiloidojenik yolağı hızlandırabilerek
APP’nin amiloid-β’ya (1–42) hidrolizini teşvik ettiği
varsayımını desteklemesi ilginç bir durumdur.
Hipometilasyon,
Presenilin-1
geninin
ekspresyonundaki artış yoluyla amiloid-β üretiminin
artışıyla ilişkili olabilmektedir. (30). Plazma amiloidi-β
(1-42) ile trombositlerdeki amiloidojenik olmayan APP
arasındaki tersinir korelasyon (r = —0,34, P = 0,028)
amiloidojenik yolağı destekleyen, SAH artışı gibi
metabolizma koşulları altında daha fazla amiloid-β
(1-42) üretimi olduğunu düşündürmektedir.
Clinical Chemistry 55: 10, (2009) 1857
Tablo 2. Siyah cevherdeki ekojenik alana göre değişkenler. a
Belirteç
n
Yaş, yıl
Hastalığın süresi, yıl
DemTect score
24
27
P (ANOVA)
63 (9,0)
67 (8,3)
0,123
4,5 (4,4)
6,0 (7,4)
0,120
14 (3)
14 (5)
0,246
81,6 (11,3)
91,8 (21,6)
0,099
tHcy, µmol/L
14,0 (3,2)
15,8 (10,8)
0,207
MMA, nmol/L b
236 (107)
351 (544)
0,016
Folat, nmol/L
19,2 (16,1)
17,9 (13,1)
0,614
47 (19)
48 (73)
0,676
Vitamin B12 , pmol/L
Vitamin B6, nmol/L
SAM/SAH oranı
L-dopa artı dopamin agonisti, n (%)
Dopamin agonisti, n (%)
L-dopa, n (%)
b
Siyah cevherde ekojenik alan
>0.22 cm2
Kreatinin , µmol/L
HoloTC, pmol/L
a
Siyah cevherde ekojenik alan
<0.22 cm2
232 (70)
251 (102)
0,385
46 (46)
0,616
9,2 (2,1)
8,4 (2,5)
0,249
8 (33)
13 (48)
51 (104)
14 (58)
5 (18,5)
2 (8)
9 (33)
Aksi belirtilmedikçe veriler geometrik ortalama (SS) şeklinde ifade edilmiştir..
P = 0,036 serum kreatinin için düzeltme yaptıktan sonra
Hipometilasyon durumunda fosfolipit metabolizmasındaki
bozukluk muhtemel bir oluş mekanizmasını temsil
edebilir. Fosfatidiletanolaminin metillenmiş bir ürünü
olan fosfatidilkolin düşüklüğü protein kinaz C’yi (PKC)
azaltarak APP’nin daha fazla oranda amiloit-β ‘ya
dönüşmesine yol açmaktadır (31) (Şekil 4).
α-sinüklein
Parkinson
hastalarındaki
nörodejenerasyonuna katılan önemli bir proteindir.
α–sinüklein dopaminerjik sinir iletisinde rol
oynamaktadır. Bu protein dopamin biyosentezini
ve homeostazı düzenlemektedir(32). α-sinüklein
trombositler içinde eksprese edilmektedir. Plazma
SAM ve trombosit α- sinüklein konsantrasyonları
arasındaki tersinir korelasyon bu çalışmanın ilginç
bir bulgusudur (Şekil .2). İki olası açıklama mevcuttur.
Birincisi, kısıtlı SAM varlığının α-sinüklein geninin
ekspresyonunu artırabildiği şeklindedir. HHCY, DNA
hipometilasyonuyla ilişkilendirilmiştir(33).
Homosistein ve metilasyon bozukluklarının çok sık
görüldüğü (35) kronik alkolizmde (34) α-sinükleine
ait mRNA’nın artmış olduğu saptanmıştır. İkincisi αsinüklein dahil olmak üzere yaşlı veya stresle
hasarlanmış
proteinlerde
SAH
izoaspartil
kalıntılarının onarımından sorumlu olan SAM’a
bağımlı bir enzimi, örneğin izoaspartil metiltransferazı
1858 Clinical Chemistry 55: 10, (2009)
(PIMT)
inhibe
edebilmektedir(36).
PIMT,
trombositlerin içinde eksprese edilmektedir(37). Bir
metil grubu yetersizliğinin hayvan modelinde, düşük
SAM izoaspartilden zengin ve yetersizliği olan
hayvanlarda yığışmaya ve sinaptik iletinin
bozulmasına yol açabilen α –sinükleinin giderek
daha fazla alıkonmasına neden olur (36). Kontrol
PIMT’den
hücreleriyle
karşılaştırıldığında
yoksunlaştırılmış hücreler, mitojenle etkinleşmiş
protein (MAP) kinaz zincirinin bileşenlerinde
hiperfosforilizasyon neden olmuştur. (38). MAP
kinaz bileşeni α-sinüklein ekspresyonuyla ilişkili
olabilmektedir (39).
Alfa-sinüklein ve amiloit-β sinir hücresi
membranlarında ko-oligomerler oluşturabilmektedir
(11). Amiloidin α-sinükleinle etkileşimi αsinükleinin birikmesini kolaylaştırmaktadır. Bu
gözenek oluşturan kompleks hücreler içinde
kalsiyumun
birikmesini
hızlandırmaktadır.
Çalışmamızda plazma amiloit-β (1-42) ile trombosit
α-sinüklein arasındaki pozitif korelasyon (r = 0.42)
ya her iki proteinin üretimi veya katabolizmasını
kontrol eden ortak bir mekanizmanın varlığını
düşündürmektedir.
Metilasyon ve Nörodejenerasyon
SAM
-
+
9
Şekil 4. Parkinson hastalığında metilasyonla nörodejeneratif süreci ilişkilendiren potansiyel mekanizmalar sAPP, sçözünebilir APP;
PC, fosfatidilkolin; PE, fosfatidiletanolamin; PS1, presinilin 1.
Bir makul mekanizma yığılmış proteinleri bağlayan
ve elimine eden ubikuitin proteazom sistemini
(UPS) ilgilendirebilir Parkinson hastalarında
HHCY, oksidatif strese neden olarak UPS’yi
tüketebilir ve sonuçta amiloit-β ve α-sinüklein
oligomerlerinin oluşmasına yol açabilir (Şekil 4).
Siyah cevherdeki ekojenik alanları daha geniş
olanlarda serum MMA konsantrasyonlarının daha
yüksek olduğu saptanmıştır. Ne holoTC ne de total
B12 siyah cevher alanıyla ilişkili olduğundan bu
korelasyon B12 vitamini düzeyleriyle açıklanamaz.
Siyah cevherdeki alana göre serum kreatinini de
MMA konsantrasyonlarındaki farklılıktan sorumlu
değildi.. MMA, hayvanların serebral kortekslerinde
hücre çatısı proteinlerini
fosforilizasyonunu
artırabilir (40). Ayrıca, MMA’nın Krebs siklüsüne,
mitokondri elektron aktarım sistemine müdahale
ederek sinir hücresinin ölümüne neden olduğu
gösterilmiştir.
Bu
sonuçlar
B12 eksikliği
nörotoksisitesinin,
düşük
vitamin
konsantrasyonlarından ziyade en azından kısmen
MMA
birikimiyle
ilişkili
olduğunu
akla
getirmektedir.
Bu veriler topluca ele alındığında Parkinson
hastalarında daha iyi bilişsel fonksiyonun daha
yüksek metilasyon potansiyeli (SAM/SAH oranı) ve
daha yüksek plazma B6 konsantrasyonlarıyla ilişkili
olduğunu saptadık. B6 vitamininin bilişsel fonksiyon
üzerine etkisi muhtemelen dolaylı olarak metilasyon
durumunun iyileşmesi ve amiloid-β üretiminde
azalmayla ilişkilidir.
Hipometilasyon (yüksek SAH veya düşük SAM)
amiloidojenik yolak yoluyla APP degradasyonunu
hızlandırabilir ve α–sinüklein konsantrasyonlarını
artırabilir. Gelecek çalışmalar Parkinson hastalığı
olanlardanörodejeneratif belirteçler üzerine B
vitaminleri veya SAM takviyelerinin etkisini test
edebilir
Clinical Chemistry 55: 10, (2009) 1859
Yazarların Katkıları: Yazarların hepsi bu makalenin düşünsel
içeriğine katkıda bulundukları ve şu üç gerekliliği karşıladıklarını
doğrulamıştır: (a) verilerin kavram, tasarım, elde edilmesi, analiz ve
yorumlanmasına önemli katkılar; (b) düşünsel içeriği için makalenin
yazılması veya gözden geçirilmesi ve (c) yayınlanmış makalenin
nihai onaylanması
Yazarların potansiyel çıkar çatışmaları açıklamaları:
Makalenin sunumuyla birlikte yazarların tümü Potansiyel Çıkar
çatışmaları formunu doldurmuştur. Potansiyel çıkar çatışmaları::
Sponsorun Rolü: Fon sağlayan kuruluşlat çalışma tasarımı,
çalışmaya alınan hastaların seçimi, verilerin gözden geçirilmesi,
yorumlanması, metnin hazırlanması veya onaylanmasında
herhangi bir rol oynamamıştır..
Kaynaklar
1.Cookson MR. The biochemistry of
Parkinson’s disease. Annu Rev Biochem
2005;74:29 –52.
2.Blandini F, Fancellu R, Martignoni E,
Mangiagalli A, Pacchetti C, Samuele A,
Nappi G. Plasma homocysteine and L-dopa
metabolism in patients with Parkinson
disease. Clin Chem 2001;47: 1102–4.
3.Yasui K, Kowa H, Nakaso K, Takeshima
T, Nakashima K. Plasma homocysteine and
MTHFR C677T genotype in Levodopatreated patients with PD. Neurology
2000;55:437– 40.
4.Zoccolella S, Lamberti P, Iliceto G,
Diroma C, Armenise E, Defazio G, et al.
Plasma homocysteine levels in L-dopatreated Parkinson’s disease patients with
cognitive dysfunctions. Clin Chem Lab
Med 2005;43:1107–10.
5.Muller T, Renger K, Kuhn W.
Levodopaassociated
increase
of
homocysteine levels and sural axonal
neurodegeneration.
Arch
Neurol
2004;61:657– 60.
6.O’Suilleabhain PE, Sung V, Hernandez
C, Lacritz L, Dewey RB, Jr., Bottiglieri T,
az-Arrastia
R.
Elevated
plasma
homocysteine level in patients with
Parkinson disease: motor, affective, and
cognitive associations. Arch Neurol
2004;61:865–8.
7.Yasui K, Nakaso K, Kowa H, Takeshima
T, Nakashima K.
Levodopa-induced
hyperhomocysteinaemia in Parkinson’s
disease. Acta Neurol Scand 2003;108:66 –
7.
8. Liu XX, Wilson K, Charlton CG. Effects
of L-dopa treatment on methylation in
mouse brain: implications for the side
effects of L-dopa. Life Sci 2000;66: 2277–
88.
9.Cooper AA, Gitler AD, Cashikar A,
Haynes CM, Hill KJ, Bhullar B et al.
Alpha-synuclein blocks ER-Golgi traffic
and Rab1 rescues neuron loss in
Parkinson’s models. Science (Wash DC)
2006; 313: 324–8.
10.Hamilton RL. Lewy bodies in
Alzheimer’s disease: a neuropathological
review of 145 cases using alpha-synuclein
immunohistochemistry.
Brain
Pathol
2000;10: 378–84.
11.Tsigelny IF, Crews L, Desplats P,
Shaked GM, Sharikov Y, Mizuno H et al.
Mechanisms of hybrid oligomer formation
in the pathogenesis of combined
Alzheimer’s and Parkinson’s diseases.
PLoS One 2008;3: e3135.
1860 Clinical Chemistry 55: 10, (2009)
12.Faucheux BA, Bonnet AM, Agid Y,
Hirsch EC. Blood vessels change in the
mesencephalon
of
patients
with
Parkinson’s disease. Lancet 1999;353:
981–2.
13.Kang J, Lemaire HG, Unterbeck A,
Salbaum JM, Masters CL, Grzeschik KH,
et al. The precursor of Alzheimer’s disease
amyloid A4 protein resembles a cellsurface receptor. Nature 1987; 325: 733–6.
14. Ponte P, Gonzalez-DeWhitt P, Schilling
J, Miller J, Hsu D, Greenberg B, et al. A
new A4 amyloid mRNA contains a domain
homologous to serine proteinase inhibitors.
Nature 1988; 331:525–7.
15. Stabler SP, Lindenbaum J, Savage DG,
Allen RH. Elevation of serum cystathionine
levels in patients with cobalamin and folate
deficiency. Blood 1993; 81: 3404 –13.
16.Gellekink
H,
van
OppenraaijEmmerzaal D, van RA, Struys EA, den
HM, Blom HJ. Stable-isotope dilution
liquid
chromatography-electrospray
injection tandem mass spectrometry
method for fast, selective measurement of
S
adenosylmethionine
and
S
adenosylhomocysteine in plasma. Clin
Chem 2005; 51:1487–92.
17. Gaenslen A, Unmuth B, Godau J,
Liepelt I, Di SA, Schweitzer KJ, et al. The
specificity and sensitivity of transcranial
ultrasound in the differential diagnosis of
Parkinson’s disease: a prospective blinded
study. Lancet Neurol 2008; 7: 417–24.
18.Kazmierczak A, Strosznajder JB,
Adamczyk A .α-Synuclein enhances
secretion and toxicity of amyloid beta
peptides in PC12 cells. Neurochem Int
2008;53: 263–9.
19. Obeid R, Herrmann W. Mechanisms of
homocysteine
neurotoxicity
in
neurodegenerative diseases with special
reference to dementia. FEBS Lett
2006;580:2994 –3005.
20.Lamberti P, Zoccolella S, Iliceto G,
Armenise E, Fraddosio A, de MM, Livrea
P. Effects of Levodopa and COMT
inhibitors on plasma homocysteine in
Parkinson’s disease patients. Mov Disord
2005; 20: 69 –72.
21.Valkovic P, Benetin J, Blazicek P,
Valkovicova L, Gmitterova K, Kukumberg
P. Reduced plasma homocysteine levels in
Levodopa/entacapone treated Parkinson
patients. Parkinsonism Relat Disord
2005;11:253– 6.
22.Ostrem JL, Kang GA, Subramanian I,
Guarnieri M, Hubble J, Rabinowicz AL,
Bronstein J. The effect of entacapone on
homocysteine levels in Parkinson disease.
Neurology 2005; 64:1482.
23.Jenner P. Oxidative stress in Parkinson’s
disease. Ann Neurol 2003;53 Suppl 3:
S26 –S36.
24.Kannan K, Jain SK. Effect of vitamin
B6 on oxygen radicals, mitochondrial
membrane potential, and lipid peroxidation
in H2O2-treated U937 monocytes. Free
Radic Biol Med 2004; 36: 423– 8.
25.Nijhout HF, Gregory JF, Fitzpatrick C,
Cho E, Lamers KY, Ulrich CM, Reed MC.
A mathematical model gives insights into
the effects of vitamin B-6 deficiency on 1
carbon and glutathione metabolism.
J Nutr 2009; 139: 784 –91.
26.Gurol ME, Irizarry MC, Smith EE, Raju
S, az- Arrastia R, Bottiglieri T, et al.
Plasma betaamyloid and white matter
lesions in AD, MCI, and cerebral amyloid
angiopathy. Neurology 2006; 66: 23–9.
27.Bush AI, Tanzi RE. Alzheimer diseaserelated abnormalities of amyloid beta
precursor protein isoforms in the platelet:
the brain’s delegate in the periphery? Arch
Neurol 1998; 55:1179–80.
28.Padovani A, Pastorino L, Borroni B,
Colciaghi F, Rozzini L, Monastero R, et al.
Amyloid precursor protein in platelets: a
peripheral marker for the diagnosis of
sporadic AD. Neurology 2001;57: 2243–8.
29. Casoli T, Di SG, Giorgetti B, Grossi Y,
Balietti M, Fattoretti P, Bertoni-Freddari C.
Release of betaamyloid from high-density
platelets: implications for Alzheimer’s
disease pathology. Ann N Y Acad Sci
2007;1096: 170–8.
30.Fuso A, Seminara L, Cavallaro RA,
D’Anselmi
F,
Scarpa
S.
Sadenosylmethionine/homocysteine
cycle
alterations modify DNA methylation status
with consequent deregulation of PS1 and
BACE and beta-amyloid production. Mol
Cell Neurosci 2005; 28:195–204.
31.Hung AY, Haass C, Nitsch RM, Qiu
WQ, Citron M, Wurtman RJ, et al.
Activation of protein kinase C inhibits
cellular production of the amyloid
betaprotein. J Biol Chem 1993;268:22959–
62.
32.Lotharius J, Barg S, Wiekop P,
Lundberg C, Raymon HK, Brundin P.
Effect of mutant alphasynuclein on
dopamine homeostasis in a new human
mesencephalic cell line. J Biol Chem 2002;
277:38884 –94.
33.Yi P, Melnyk S, Pogribna M, Pogribny
IP, Hine RJ, James SJ. Increase in plasma
homocysteine associated with parallel
increases
in
plasma
S
Metilasyon ve Nörodejenerasyon
adenosylhomocysteine and lymphocyte
DNA hypomethylation. J Biol Chem 2000;
275: 29318 –23.
34.Bonsch D, Reulbach U, Bayerlein K,
Hillemacher T, Kornhuber J, Bleich S.
Elevated alpha synuclein mRNA levels are
associated with craving in patients with
alcoholism. Biol Psychiatry 2004;56: 984–
6.
35.Purohit V, Russo D. Cellular and
molecular mechanisms of alcoholic
hepatitis: introduction and summary of the
symposium. Alcohol 2002; 27: 3–6.
36.Vigneswara V, Lowenson JD, Powell
CD, Thakur M, Bailey K, Clarke S, et
al.Proteomic identification of novel
substrates
of
a
protein
isoaspartylmethyltransferase
repair
enzyme. J Biol Chem 2006; 281:32619 –
29.
37.Clarke
S.
Protein
carboxyl
methyltransferases: two distinct classes of
enzymes. Annu Rev Biochem 1985;54:
479 –506.
38.Kosugi S, Furuchi T, Katane M, Sekine
M, Shirasawa T, Homma H. Suppression of
protein
L-isoaspartyl
(D-aspartyl)
methyltransferase results in hyperactivation
of EGF-stimulated MEKERK signaling in
cultured mammalian cells. Biochem
Biophys Res Commun 2008; 371:22–7.
39.Clough RL, Stefanis L. A novel
pathway for transcriptional regulation of
alpha-synuclein. FASEB J 2007;21: 596–
607.
40. de Almeida LM, Funchal C, Pelaez PL,
Pessutto FD, Loureiro SO, Vivian L, et al.
Effect of propionic and methylmalonic
acids on the in vitro phosphorylation of
intermediate filaments from cerebral cortex
of rats during development. Metab Brain
Dis 2003; 18:207–19.
Notice:
This article has been translated with the permission of AACC. AACC is not responsible for the accuracy of the translation. The views
presented are those of the authors and not necessarily those of the AACC or the Journal. Reprinted from Clin Chem, 2009;55:10
:1852-1860, by permission of the publisher. Original copyright © 2009 American Association for Clinical Chemistry, Inc. When
citing this article, please refer to the original publication source in the journal, Clinical Chemistry.
Not:
Bu makale AACC(American Association for Clinical Chemistry)’nin izni alınarak tercüme edilmiştir. Çevirinin doğruluğundan
AACC sorumlu değildir. Sunulmuş görüntüler dergi veya AACC’nın olmayıp tamamen tamamen yazarlara aitdir. Bu makale;
yayımcının izni alınarak Clinical Chemistry dergisinin 2009;55:10 :1852-1860 no’lu sayısından alınmıştır. Orjinal kopya © 2009
American Association for Clinical Chemistry, Inc’aitdir. Bu makaleye atıf yapılacağı zaman lütfen Clinical Chemistry dergisindeki
orijinal basım kaynağı gösterilmelidir.
Clinical Chemistry 55: 10, (2009) 1861
1858 Clinical Chemistry 55: 10, (2009)

Benzer belgeler