KABE`NİN ÇEKİM GÜCÜ

Transkript

KABE`NİN ÇEKİM GÜCÜ
KABE’NİN ÇEKİM GÜCÜ
Şeyh Bahauddin Efendi’nin 4 Ekim 2015 Sohbeti
Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu
Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu
Allahu Allah.
Allahumme salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi selam Salaten tedumu ve tuğda ileyh mamarral
leyali ve tuled devam. Allahumma salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi selam Salaten tedumu ve
tuğda ileyh mamarrel leyali ve tul ed-devam. Allahumme salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi
selam Salaten tedumu ve tuğda ileyh mamarr al leyali ve tul ed-devam.
MaşaAllah, devam ediyor. Öncelikle 'bienvenido' diyelim hacılarımıza, maşaAllah. Nakşibendiler için
büyük şeref çünkü Şeyh Efendi her sene sevdiklerini Hacca yolluyor. Şeyh Efendi'yi hatıramızda canlı
tutan önemli bir işarettir bu. MaşaAllah hacca gittiğiniz için mutluyuz, tamamladığınız için mutluyuz dini
ve manevi yolculuğunuzun en büyük imtihanından geçtiğiniz için mutluyuz. Çok önemli.
Ben Hacca 1994'te gittim. Çok eski Hacıyım. Haccı kendim de tecrübe ettim. Haccın neden İslam'ın
şartlarından olduğunu düşünürdüm hep. İslam'ın şartlarından biri. Oraya gitmeden bunu anlayamazsınız.
Kabe'nin çekim gücünü görüyorsunuz orada. Uuuf... nasıl çekiyor. Büyük bir çekim. Mıknatıs gibi.
Çekiyor, çekiyor, çekiyor. İnanılmaz bir çekim gücü, inanılmaz. O atmosferi yaşamadan nasıl olduğunu
anlayamazsınız. Bu sebeple farzdır.
Cenab-ı Hakk'ın kulları için koyduğu şartlardan biri. Bütün kulları için şarttır. Herkesi oraya böyle getirir.
Subhan Allah, Cenab-ı Hakk harika bir tasarım yapmıştır, o kadar harika organize etmiştir, o kadar güzel
yapmıştır. Ama orayı yönetenler Cenab-ı Hakk'ın organizasyonundan memnun değiller. "Biz daha iyi
organize ederiz" diyorlar. Peki. Bu alana siz hükmediyorsunuz. Görelim bakalım ne yapacaksınız? "Böyle
yapacağız, şöyle yapacağız" derler.
Mekke'nin etrafını saran tepelerin çölün sert rüzgarlarını kestiğini söylerler. O tepeler Mekke'yi korur.
"Aa, biz buradan para kazanırız. Tepeleri dümdüz edelim. Bina yaparız, şunu yaparız, bunu yaparız".
Şimdi geliyor bum, bum. Bundan sonra ne olacak bilmiyoruz. Sonra dediler ki; "Kabe'ye gelmenin en iyi
yolu tünellerdir".
Yıllardır her sene bir kargaşa oluyor bazı insanlar şehit oluyor, bazıları yaralanıyor bu düzenlemeler
yüzünden. Oturduğun yerden eleştirmek, oturduğun yerden yorum yapmak kolaydır derler. Aslında biz
uzaktan yorum yapıyoruz. "Siz işin içinde değilsiniz" diyorlar bize.
www.saltanat.org
Page 1
Yaptığınız işi takdir ediyoruz, takdir ediyoruz ama bir yandan da geleneklere sahip çıkmanızı istiyoruz.
Herşeyi yeni yapmak peşindesiniz. Modernleşmeye karşı değiliz. "Bu bidat, şu bidati o bidat" diyorsunuz
herşeyi yasaklıyorsunuz peki ama sonra yeni icat çıkarıyorsunuz ve diyorsunuz ki; "Hayat tarzımız
modern olmalı, yeni binalarla, gökdelenlerle şunlarla, bunlarla", ve tarihi mirası yıkıyorsunuz. Ama sonra
kalkıp insanlara "Yaptığınız yanlış diyorsunuz". Yahu. Sizin yaptığınız baştan aşağı yanlış!
Geçen hafta UNESCO'daydım. UNESCO'yu duymuştum ama tam olarak bilmiyordum. UNESCO'nun
kültürel mirasla ilgili olduğunu öğrendim. Kültür, kültür Fransız aksanıyla. Dünya'da yok olma tehlikesiyle
karşı karşıya olan pek çok tarihi eser var. Biz de bu eserleri korumak için çalışan bir kurumuz diyor
UNESCO. Dünya'da pek çok tarih ve kültür eserleri var. Mekke ve Medine de bunlardan biri. Yok olma
tehlikesi ile karşı karşıya olan kültürel mirasa insanların dikkatini çekiyorlar.
Bunlar güzel çalışmalar. Böyle güzel çalışmaları destekliyorum. Böyle güzel çalışmaları hepimizin
desteklemesi gerekir. Bu kuruluşu şu insanlar veya bu insanlar yönetiyor demek doğru olmaz. Eğer
faydalı işler yapıyorlarsa destek verin. Yardım edemeseniz bile, aklınızla, kalbinizle destek olun. Önemli
çünkü biz hükmetmiyoruz, hakimiyet bizde değil.
Şimdi güç tüm dünyaya dağılmış durumda. Ekonomik güç şu devletin elinde, enerji gücü bu devlette,
silah gücü o devletin elinde. Filan gücü şu devlette. Günümüzde dünya haritasına bakarsanız, kim üretici,
kim tüketici, kim zengin, kim fakir kim güçlü, kim zayıf; hepsini görebilirsiniz. Yani bunu görmek için
medyum olmaya, sihirbaz olmaya veya evliya olmaya gerek yok. Apaçık ortada herşey. Oturduğumuz
yerden eleştirmek kolay tabi, hiçbir sorumluluğumuz yok ama orayı yönetenlerin anlaması gereken bir
şey var.
O mekanda herkes eşittir. Hiç kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Bu böyle bilinsin çünkü okuldayken,
ilkokuldayken tarih dersinde öğretmenimiz bir şey anlatmıştı. Bilirsiniz çocukken öğrendiğiniz şeyler
akılınızda kalır, asla unutmazsınız. Roma'lı bir komutan varmış, Müslüman olmuş. "Hacca gitmeli ve Hacı
olmalıyım, Hacı olmam lazım" demiş. Hacca gitmiş, o zaman bugünkü kadar kalabalık değilmiş, ihrama
girmek hoşuna gitmemiş, insanların tavırlarından hoşlanmamış, oradaki statüsünden de hoşlanmamış.
"Burada herkes eşit" demiş. Geri dönünce "Ben artık Müslüman değilim" demiş.
Tarih kitaplarında vardır bu komutanın ismini unuttum, Hacca gidiyormuş ve Hacdan memnun
kalmamış çünkü tavaf ederken itmişler çok zorlanmış sonunda da vazgeçmiş. Vazgeçmiş doktor.
"Müslüman olmaktan vazgeçiyorum" demiş. O zamanlarda Vahabiler yokmuş üstelik. "Benden bu kadar,
bırakıyorum" demiş. Bu yüzden orada olmak zordur.
www.saltanat.org
Page 2
İhramı giydiğiniz zaman, ihram sizin kefeninizdir. Kıyamet Günü demektir. İnsanların hepsi aynıdır,
Kıyamet'te de öyle olacak. Asla bilemezsiniz. Kıyamet'te "Ben Kraldım, ben zengindim, ben şuydum,
buydum" diyemezsiniz. Hayır. Kimin umurunda? Trilyonlarca insan. Trilyonlar. Ve siz onlardan birisiniz.
Hayatınızda bir sonraki adımı görebilmek, gelecekteki durumunuzu görmek, anlamak için bir fırsattır. Bu
hayattan sonraki durumunuzu idrak etmek için. Çok önemli meseleler, Subhan Allah.
Hep Hacc'ı düşünürdüm, 'Hac nasıl, nasıl bir şey?' diye. Ama sonra kendim tecrübe ettiğimde, kalbimde
yerine oturdu iman. Havada asılıydı, sonra yerini buldu. Hakk, bağırır. Bağırır. Cenab-ı Hakk bağırır: "Ben
Hakk'ım." Orada görebilirsiniz, Mekke'deki tecelli budur. Büyük bir tecelli: "En el Hakk" der. Cenab-ı Hakk
söyler; "Ben Hakkım". Böyledir. Mekke ve Kabe böyledir.
Tecelli böyle gelir, gelir, gelir, durmaksızın. Sağanak yağmur gibidir, yağar, yağar... En el Hak. Allah
Hakk'tır. Bize söyler, "Ben Hakkım, Herşey bana aittir, herşey". Ben birim, Hakkım". Elhamdulillah,
Cenab-ı Hakk bize çok şeyler göstermiştir. Ama Hac en önemlisidir. Hayatımızdaki en önemli şeydir. Ama
Allah onu en sona koymuştur. Belki taşıyabilirsiniz, belki de taşıyamazsınız, belki yapabilirsiniz, belki de
yapamazsınız.
Bu sebeple daha hafif yapmıştır, namaz gibi çok katı kural koymamıştır. Namazı her zaman kılabilirsiniz,
sorun değil. Ama Hac, hayatınızda bir kere. Pek çok insan der ki, "Bu sene Hacca gidiyoruz. Hadi Hacca
gidelim." Turistik gezi değil ki bu. Hacca turistik gezi gibi gidilmez. Kaç kez gittin? "7 kez gittim Hacca, 20
kez gittim Hacca, 50 kez gittim Hacca..." Yahu bu turistik bir gezi değil ki. Turistik olamaz.
Bu sebeple Cenab-ı Hakk dünyanın her yerine farklı makamlar koymuştur. Evliyaların, Enbiyaların
makamlarını ziyaret edip, manevi tatmin yaşayın diye çünkü Allah sizin her gün, her zaman, her fırsatta
oraya gitmenizi istemez. Çünkü o zaman sıradanlaşır sizin için.
Bir gün biri Şeyh Efendi'ye geldi ve dedi ki; "Seyyidi bana iş teklifi yapıldı. Biri Mekke'de, bir Medine'de,
biri de Riyad'da, hangisini seçmeliyim?" Otomatik olarak "Mekke" dersiniz veya Medine dersiniz. Şeyh
Efendi ise Riyad dedi. Adam şok oldu "Nasıl olur Ya Seyyidi? 3 şehirden bir tanesini seçmemi istediler. Siz
Riyad dediniz" dedi.
Allah Allah. Şeyh Efendi "Sana izah edeyim" dedi. Mekke'ye gidersen, tecelliye alışacaksın ve o faydayı
alamayacaksın. Sıradan bir cami gibi olacak, gideceksin, namazını kılacaksın, çıkacaksın, o kadar.
Medine'ye gidersen de aynı şekilde. Hasret çekmeyeceksin, ama Riyad'a gidersen, hasret çekeceksin her
zaman, her durumda orada olmak isteyeceksin çünkü o hasret, o bereketi almak içindir.
Sürekli Umre'ye, sürekli Hacca giden insanlar haksızlık yapıyorlar. Haksızlık yapıyorlar çünkü başka
insanlara da fırsat tanımaları, yer açmaları lazım. Bu yemek için değil. Bu yemek için değil. 10 kez hacca
gitmeniz bir şeyi değiştirmez. Sizi 10 kat hacı yapmaz. Bir kez Hacı olunur. Bir kez Hacı olunur.
www.saltanat.org
Page 3
Cenab-ı Hakk Haccı bir kez yapılmasını emretti. Bu büyük bir emirdir. 5 vakit namaz kılmak gibi değildir.
Eğer vazifenizi yaptıysanız, bitmiştir. Özgürsünüz demektir. Çok önemli, pek çok insan "Belki 10 kat fazla
hac sevabı alırız" diyorlar, peki sonra ne oluyor? Bu Hac konusunda başka bir şey daha var. Hacca
gittiğinizde, Arafat'ta annenizden yeni doğmuş gibi tertemiz olursunuz.
İnsanlar tekrar gelince, sil baştan başlıyor zannediyorlar. Yeni bir amel defteri açılıyor zannediyorlar.
"Tekrardan başlayalım. Hadi. Seneye yine gideriz hacca". Kusura bakmayın ama anlaşılması için böyle
anlatıyoruz. Cenab-ı Hakk'ı kandıramazsınız. Cenab-ı Hakk'ı kandıramazsınız. Bu da önemlidir. Pek çok
insan zannediyor ki "Böyle yapabiliriz. Böyle fetva veririz, şöyle yaparız, böyle yaparız" ve öyle sürüp
gider. Hayır.
Cenab-ı Hakk asla kabul etmez. Cenab-ı Hakk sizinle asla hemfikir olmaz. Cenab-ı hakk göz yummak
isterse, göz yumar. Ama göz yummak istemezse, hiç kimse kandıramaz O'nu. Cenab-ı Hakk başkadır.
O'nu karşınızda oturan biri gibi düşünmeyin. Bu aptal insanlar Allah'ı kandırabileceklerini zannediyorlar.
Çünkü bir sürü fetva, bir sürü şeyler çıkarıyorlar. "Şöyle yapabiliriz" diyorlar. Denemeyin.
Allah'ın sabrını denemeyin. Hayır, denemeyin çünkü denerseniz büyük hataya düşersiniz. Cenab-ı Hakk
Gafurur-Rahum'dur. O Bağışlayan ve Merhamet edendir. Çünkü bağışlamak yeterli değildir. "Seni
affettim ama benimle konuşma. "Seni affettim, sorun yok, ama artık arkadaşım değilsin". "Beni affettin
mi?" "Affettim ama yanıma gelme. Mesafeli duralım, tamam mı?" Bu Gafur'dur. Rahum: "Tamam yine
birlikteyiz. Sana bir şans daha veriyorum".
Cenab-ı Hakk bu. O açıdan bakmamız lazım. Gafurur-Rahim. Bizim için önemli bir kavram. Çünkü
insanların çoğu zor yolu seçiyor. Cenab-ı Hakk der ki, "Kulum Beni nasıl bilirse, Ben öyleyim". Bu da çok
önemli. Eğer Beni en Sevgili, en Yakın, en Saygı duyulan olarak görürseniz, ben de sizi öyle görürüm. Ama
Beni Kahhar, Cebbar, Ghadub; yani en Öfkeli, en cezalandırıcı, en şiddetli olarak algılarsanız Ben de öyle
olurum. Size kalmış."
Cenab-ı Hakk size seçenek sunar. Cenab-ı Hakk size seçenek sunar. Bu sebeple, tasavvufta insanlar
genellikle, ayrım olmaksızın sufiler Allah'ı Gafuru r-Rahim olarak görürler. Hepsi Cenab-ı Hakk'a Gafuru rRahim olarak bakarlar. O açıdan bakmayı severler. Allah'a hiçbir zaman 'Cezalandırıcı' yönünden bakmak
istemezler. Allah elbette cezalandırır. Cezalandırmaz zannetmeyin ama "Ben'den ne istiyorsunuz?" "Allah
aşkını istiyorum". Eğer bunu söylerseniz, "ResulAllah'ın aşkını istiyorum", eğer bunu söylerseniz,
"Meşayik İzam'ın aşkını istiyorum", eğer bunu istiyorsanız o zaman da aynı tecelli gelecektir size.
www.saltanat.org
Page 4
Önemli çünkü pek çok insan zannediyor ki Allah, Ya Allah, elbette cezalandırır. 'Cezalandırmam' demedi.
Cezalandırır. Ama biz o cezalandırıcı tarafına gitmiyoruz. "Biz Seninleyiz Ya Rabbi, Biz Senin İçiniz Ya
Rabbi, Biz Senin için secde yapıyoruz Ya Rabbi Biz Sana aşığız Ya Rabbi" diyoruz. Seçtiğiniz yol önemli.
Gittiğimiz yol bu. İnsanları bu yolda topluyoruz Cenab-ı Hakk için.
Bu sebeple tasavvuf bu bakış açısı ile ilerler. Tasavvufu incelediğinizde bu bakış açısını bulursunuz.
Kahve çekirdeğinin bir özü vardır. Her yerde aynıdır. Belki farklı ülkelerde yetişir. Tasavvuf da her yerde
aynıdır. Belki uygulanışı farklıdır. Çünkü tasavvuf kültüre göre değişiklik gösterir. Her kültürün kendine
has özellikleri vardır ama hepsinin de yolu birdir, aynıdır. Bu sebeple "turuk" derler. Neden? Neden
"Tarikat" derler? Tarikat yol demektir. Turuk, pek çok tarikat, pek çok yol ama aynı yere varırlar.
Ve Mekke, tarikatı en iyi gösteren yerdir çünkü Mekke tasavvufun kalbidir. Ve insanlar dünyanın dört
bir yanından, farklı yollardan Mekke'ye gelir. Hindistan'dan, Pakistan'dan, Endonezya'dan, Malezya'dan,
Avustralya'dan, Arjantin'den, Amerika'dan, Avrupa'dan, her yerden. Her milletten insan bulabilirsiniz.
"Vay be bu insanlar da mı burada?" der. Şok olursunuz. Oraya gelen insanları görünce hayretler içinde
kalırsınız. Bu da tasavvuftur. Aynı kavram. Çünkü Hacca gittiğinizde, aşkla gidersiniz.
Hiç kimse oraya nefretle gitmez, çünkü biri sizi itse bile, bazen aç kalırsınız belki ama orada yine de o
enerji vardır öyle bir tecelli gelir ki hiçbir şey umurunuzda olmaz. Kabe'de kadın ve erkek bir aradadır
ama kimsenin aklına kötü bir şey gelmez. Zamanı değildir. Çünkü oradaki tecelli sizden herşeyi alır.
Çok önemli, şimdi kadınları ayrı, erkekleri ayrı yapmaya uğraşıyorlar Mekke'de. Evet, Kabe'de. Bu kadar
dar görüşlüler, kuş beyinliler. Medine tamam ama Kabe olmaz. Cenab-ı Hakk onlara bu fırsatı vermez.
Cenab-ı Hakk onlara bu fırsatı vermez. Cenab-ı Hakk herkesin orada olmasını ister, "Kulum" der. Ayrım
yapmaz kadınla erkek arasında, çünkü oradaki tecelli her yeri sarar.
Nefsani arzular kalmaz orada. Hayır, "Kullarım Benim için buradalar" der. Bunun için oraya sağanak
yağmur yağar, sağanak. Başka hiçbir şey düşünemezsiniz. Sadece "Allah"ı düşünürsünüz. Çünkü Cenab-ı
Hakk der ki: "En el Hak." Kuvvetli, "en el Hak!" Çok kuvvetli. Ve sizler kuş beyinlerinizle, Cenab-ı Hakk'ı
engellemeye çalışıyorsunuz. Uyanın! Uyanmak zorundasınız!
Siz dini yönettiğinizi zannediyorsunuz, hiçbir şeyi yönettiğiniz yok! Hiçbir şeyi yönetmiyorsunuz! Siz
sadece nefsinizi yönetiyorsunuz, nefsiniz sizi yönetiyor hatta. Onlar öyle işte, kuş beyinliler! Kusura
bakmayın böyle söylüyorum çünkü hakikati görmüyorlar. İşte böyle alışırsınız, normal cami
zannediyorsunuz.
www.saltanat.org
Page 5
Oradaki taşı normal bir taş zannediyorsunuz. Asla normal bir taş olmamıştır. Orada hiçbir şey asla
normal olmamıştır. Önemli meseleler, Kabe'nin etrafındaki herşeyi yıktılar. Ellerinden gelse Kabe'yi bile
yıkarlar. "Çok fazla, çok fazla taş var burada" derler. Seyyidina İbrahim'in taşı var orada. Onu yerinden
kaldıramadılar. Yerinden oynatamadılar, Kabe'nin sahibidir o. O'dur.
Cenab-ı Hakk taşı oraya koymasını emretti O'na. O taşı kaldırmak istiyorlar. Arapça yazıyor orada, "Bu
taş çok kuvvetli bir yapışkanla yapışmış, yerinden oynatamadık." Yazılıdır orada. "Yerinden oynatamadık
çünkü bir yapışkan var neden kaldıramadık bilmiyoruz." O yüzden bırakmışlar taşı orada. Yazılıdır bu.
Yahu, siz körseniz, göremiyorsanız, ben size ne diyebilirim?
Orası farklıdır. Mekke farklıdır. Kabe çok daha farklıdır. Bunları anlamak çok önemlidir. Cenab-ı Hakk'ın
işlerine müdahale etmeyin. Yoksa Allah sizin işlerinize müdahale eder. Siz hiç anlamadan. Anlamazsınız
bile. Nasıl olduğunu anlayamadan, bir dakika içinde ters yüz eder sizi. Allah bu! O'nunla şaka olmaz,
'yumhil ve la yuhmil' Manası; size zaman tanır ama asla unutmaz, Allah - O'nunla oyun olmaz. Bunları
anlamanız lazım özünüze dönün ve Cenab-ı Hakk'ın sizin malınızla, mülkünüzle, hükümdarlığınızla,
kuvvetinizle ilgilenmediğini hatırlayın.
Mutlak kuvvet ve Mutlak Hakimiyet sadece Cenab-ı Hakk'ındır. Allah bizi affetsin ve idrak etmemizi
sağlasın. Biz karşı çıkmıyoruz sadece ikaz ediyoruz. İkaz ediyoruz. Bizim vazifemiz paylaşmak. Önemli bu.
Karşı durmuyoruz. Elhamdulillah, biz Müslümanların yanındayız, müminlerin yanındayız, vazifesini iyi
yapanların yanındayız.
Bizim vazifemiz size hatırlatmaktır, "fe zekkir". Seyyidina Muhammed (sas): "Ya Rabbi bu insanlara Seni
nasıl anlatayım?" demiş. O dedi ki: "Sadece hatırlat, zaten içlerinde var. İçlerinde var, 'fe zekkir" dedi.
Hatırlat onlara. Bizim vazifemiz hatırlatmaktır. Bizim hiç kuvvetimiz yoktur. Kuvvet Allah'ındır. Biz sadece
hatırlatıyoruz. ve min Allahi tevfik bi hurmeti l-Habib bi hurmeti l-Fatiha.
Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim Muhammed aleyhi selam. Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim
Muhamed aleyhi selam. Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim Muhammed aleyhi selam. Ve salli Ya
Rabbi ve sellim ala cemi el enbiya vel murselin ve ale kullin ecma'in velhamdu Lillahi Rabbi l-Alemin elFatiha.
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=14535&name=2015-1004_en_TheGravityOfTheKaaba_SB.mp4
www.saltanat.org
Page 6

Benzer belgeler

ALLAH İLE BERABER OLUN

ALLAH İLE BERABER OLUN ne yapar? Kalbi alır, temizler, parlatır. Bu yüzden bir sürü iyi insan vardı. Şimdi o iyi insanları geri kazanmak istiyoruz inşaAllah. Allah bizi affetsin, hakiki ilim versin. ResulAllah (sas)'a mü...

Detaylı

bugünkü durumun basit izahı

bugünkü durumun basit izahı önce, şimdi 2 rekat da korunmak için kılın uyumadan önce. 3 'Kul huvAllahu ahad' okuyarak ve sonra da Ayetel Kürsi okuyup üzerinize üfleyin ve korunmanız devam etsin. Sizi ve ailenizi korusun, malı...

Detaylı