İletişim kazaları - pembecandaner.com

Transkript

İletişim kazaları - pembecandaner.com
Sektörler
İş Alanı
Haftalık İş İlanları
Kariyer | Eğitim | Yönetim | Avrupa Birliği | Yazarlar | Cv Oluştur | Ana Sayfa
Hızlı Erişim
YAZARLAR
Pembe Candaner
İletişim kazaları
Hikaye şöyle başlıyor:
Profesör,...
İletişim kazaları
Eposta:
Hikaye şöyle başlıyor: Profesör, konferans vermek üzere
salona girmiş. Salonda, sadece ön sırada oturan seyis
dışında hiç kimse yokmuş. Boş koltukları görünce, konuşup
konuşmama konusunda tereddüde düşen profesör
sonunda seyise sormuş: "Buradaki tek kişi sensin. Kararı
sen ver. Sana göre konuşmalı mıyım, yoksa konuşmamalı
mıyım?" Seyis cevap vermiş: "Hocam ben basit bir
insanım, bu konulardan hiç anlamam. O yüzden bana hiç
sorma. Ama ben ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir
tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim". Bu
sözler karşısında seyise hak veren profesör, kararını
vermiş ve konferansa başlamış. Konuşmuş, konuşmuş...
İki saatin üzerinde konuşmuş, anlatmış, yazmış durmuş.
Sonunda sözlerini tamamlayan profesör, kendini çok mutlu
hissetmiş ve görevini yerine getirmenin hazzı ve tatlı
yorgunluğuyla seyise dönmüş. Aslında amacı, tek
dinleyicisi tarafından da konferansın çok iyi geçtiğinin
onaylanmasını duymakmış. "Konuşmayı nasıl buldun?"
diye sormuş. Seyis cevap vermiş: "Hocam, ben sana daha
önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek
anlamadığımı söylemiştim. Yine de, eğer ahıra girdiğimde,
biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim,
ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım".
Günümüzde teknolojinin yardımıyla iletişim kanalları sınır
tanımazken bir taraftan da 'iletişim otoyolu'nda sayısız
kazalara şahit oluyoruz. Bir kısım insan, konuştuğunu
zannedip bir şey söylemiyor, bir diğerleri konuşup
çatlatıyor, bir kısım susarak konuşuyor, bir kısım
konuşarak susuyor. Hergün 'iletişim kazaları'nda birçok
kişiyi kaybediyoruz. Hatta en yakınlarımızı bile bu
kazalardan koruyamıyoruz. Ölümcül yaralar alanları da
kurtaramadığımız zamanlar oluyor. İletişim,
bulunduğumuz toplumda en çok ihtiyacımız olan şeylerin
başında. İletişim anlamayı ve anlaşılmayı sağlar. Anlama
ve anlatma ise bilmeyi Bilgi sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü
getirir. Ne çok ihtiyacımız var değil mi bunlara? Neredeyse
yakında onlar da neydi diye soracağız. Bilginin en önemlisi,
en değerlisi ise kendini bilmektir. Bunu öğrendikten sonra
da Mevlana'nın sözünü hiç unutmamak gerek. "Ne kadar
bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır".
Kazasız günler dileğiyle
Kariyer | Eğitim | Yönetim | Avrupa Birliği | Yazarlar | Cv Oluştur | Ana Sayfa
Copyright © 2003-2008 Tüm hakları saklıdır.
Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş.
Üretim ve Tasarım
Hande Yaşargil
Ateşağaoğlu
İş mi, evlilik mi?
Pencerenin önünde
sakallı ve gelinlik...
Bu işyerinde asgari
duman şartı vardır
Yasak nedeniyle kapı önlerinde sigara
içmek zorunda kalan çalışanlar
motivasyon eksikliğinden, işverenler
ise...
Tek taşını bırak sade
takılar tak
Profesyonel görüntü, iş yaşamında
başarının olmazsa olmaz anahtarı.
Kariyer basamaklarını hızla çıkmak...

Benzer belgeler