PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked

Transkript

PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
.----~---------------~~----------~--------------------~-------
-
•••••
SIZIN •••••••
iÇiN ÇALISAN TEKNOLOJI
•
YINE
ODULLENDIRILDI!
..
Teknoloji Büyük Odülü de Arçelik'in!
TÜBiTAK, TTGV ve TüsiAD tarafindan bu yil ilki verilen Teknoloji Büyük Ödülü'nü Arçelik kazandi.
Son alti yilda arastirma, gelistirme ve teknolojik düzeyini artiran yatirimlara 350 milyon dolar ayiran
Arçelik, bu yarismaya kendi mühendislik gücüyle gelistirdigi Arçelik Orbital Çamasir Makinesi, Arçelik
Iki Fonksiyonlu Elektrikli Süpürge ve Arçelik Yeni Seri Otomatik Çamasir Makinesi ile katildi. Ve Arçelik
Orbital Çamasir Makinesi ile Teknoloji Büyük Ödülü'nü aldi. 43 yildir yasam kalitesi için çalisan Arçelik,
TüsiAD - KaiDer Kalite Büyük Ödülü ve iso Çevre Ödülü'nün ardindan Teknoloji Büyük Ödülü'nü
de kazanmanin .gururunu yasiyor ... Arçelik çalisanlari için asil büyük ödül, sizlere sundugu ürünlerin
sagladigi yasam kalitesi ve yüzünüzdeki gülümsemedir.
.ARÇELIK
Yasam kalitesi için
çalisir.
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Sevgili ODTÜ'lüler,
iç i
i
N O- E K
Bu akademik yil basinda yaklasik 1500'ün üzerinde ögrenciyle yapilan burs
LER
mülakatlarindan benim de katildigim gruplardaki izlenimlerimi dogrudan
ögrencilerin ifadeleriyle sizlerle paylasmak istedim.
-1997-98 Egitim Yili Açilis Töreni
2
-ATATÜRK'ü
4
-Kendi
Andik
Sözleriyle
-ATA'nin
Çilingir
-ODTÜ'de
Yasayan ATATÜRK
Sofrasi
Cumhuriyet
-Cumhuriyet
7
Coskusu
Düsüncesinin
Politikasi
5
8
"Ben 3.10 not ortalamasiyla 3. sinif ögrencisiyim. Babamin dökümbanesi
vardi; iflas etti. Beni okutmak için bir süre kuru çiçek yapip satti. Simdi de bir
yerde sigortasiz isçi olarak çalisiyor. Sizden aldigim ögle yemek bursunun
mümkünse para bursuna çevrilmesini istiyorum ... "
"Ben 2.50 not ortalamasiyla
2. sinif ögrencisiyim.
Ekonomi
"Babam isçi; lisede okuyan bir de kardesim var. Evden çok az para geliyor.
Hafta sonlari çalisiyorum; simdi de Migros'a basvurdum, orada da çalisacagim.
Dayanaklari
3puan
Bu sebeple de geçen yil Hazirlik sinifini
10
Prof. Dr. Yakup KEPENEK
-ODTÜ G,V. Okullari
Babam öldü; annem köyde
evlendi. Ben dedemin (annemin babasinin) yaninda büyüdüm. Agabeyim de
babaannemin yaninda kaliyor ve garsonluk yapiyor; bana da para göndermeye
çalisiyor. Burs miktarimi artirabilirseniz sevinirim ... "
Yayginlastirma
Prof. Dr. Türker GÜRKAN
Pro.
12
bursa mutlaka
ihtiyacim
farkla geçemedim.
Okumak için
var ... "
"Ben 2.90 not ortalamasiyla 2. sinif ögrencisiyim. Babam hapiste. Küçük yerde
yasadigimiz ve konu kan davasi oldugu için sokaga zor çikiyoruz. Agabeyim
baska kentte bir markette çalisiyor; kardesim lisede ögrenci ... "
-Çocugumun
32
20
30
1
5
29
21
24
25
18
14
26
28
Neden Gecikti
Konusmasi
"Babam parasini
Ödülleri
at
LTINBiLEK
Acentasi
Bilinci
Sargun Dr.
Ali Aysegül
TONT
Y.Doç.
FISILOGLU
üstelik bir kardesim
buldukça
2.50 ... "
içki ye yatirdigi
için bana sadece yurt ücretini gönderiyor;
de baska kentte üniversitede
bebek bakiciligi yapiyorum.
"Biz Dogu Anadolu'nun
okuyar. Borçla yasiyor,
4. yilim, son siniftayim
bir köyündeniz.
8 kardesim
ve not ortalamam
var, içlerinde okuyani
yok. Babam baska bir kentte ayligi 60 milyona gece bekçiligi yapiyor, eve alti
ayda bir geliyor. Evde annem, kardeslerim ve anneannem var. Bana biç para
gelmiyor. Bu yaz turistik bir ilçede çalisip para biriktirdim, fazlasini eve
gönderdim.
3. 40 not ortalamasiyla
3. sinif ögrencisiyim ... "
"Babam isçi emeklisi, simdi haftanin 7 günü insaatlarda amelelik yaparak
beni ve bir baska kentte üniversitede olan kardesimi okutuyar. Ayda bana
gönderebildikleri
para 20 milyon TL. Not ortalamam
3.40 ve 2. siniftayim ... "
Bu çocuklarimiz bugün ODTÜ'de, her seye ragmen yarinlara umutla bakarak,
tirnaklariyla geleceklerini kazarak ögrenim görebiliyorlarsa bu hepimizin
gayretlerinin bir sonucu. Dinlediginiz, izlediginiz zaman gözlerinize, kulaklarinlZa
inanamayacaginlZ bu gençler Atatürk Türkiye'sinin geleceginin umudu olarak
yetisiyorlarsa bu gurur verici oldugu kadar ibret alinasi bir durum.
Sevgili ODTÜ'lüler, farkinda miyiz bilmiyorum ama gelecek bizim elimizde.
Yüzleri parlayan, gözlerinden basari hirsi fiskiran bu çocuklarimlZa sahip çiktigimiz
ölçüde yarinimiz güvence altinda ulacak. Inaniyorum ki Cumhuriyete ve onu
kuranlarakarsi
olan borcumuzu
ancak bu sekilde ödeyebiliriz.
Hepinize sevgi ve saygilarimi sunuyorum.
i
Yildirim ÜÇTUG
ODTÜ Adina Sahibi Prof. Dr. Suha SEVÜK yazi isleri Müdürü Prof. Dr. Yildirim ÜÇTUG
Yayin Kurulu Prof. Dr. Aysen ERGiN, Prof. Dr.Fikret GÖRÜN, Prof. Dr. Sabri KOÇ, Doç. Dr. Fevzi GÜMRAH, Mehtap SAATÇiOGLU, Serpll SAVAS, Dr. Güzin Binatli BÜYÜKKURT, Elif ONGUN
Mezunlarla iletisim Müdürü ve Reklam Sorumlusu Lale KOCAMAN
Yazisma Adresi Mezunlarla iletisim müdürlÜgü ODTÜ Rektörlük 6. kat 06531 - ANKARA Tel: (0.312) 210 34 40 - 210 34 90 Fax: (0.312) 210 13 58· E-Mail: [email protected]
Fotograf Gülhasan YILMAZ, Dizgi Nazmiye ALTIPARMAK, Grafik ve Sayfa Düzeni Yalçin OKYAY (0.312) 417 28 88
Baski ODTÜ Basim isligi, Baski Adedi 20.000
REKLAM FiYATLARi Üç ayda biryayinlanan ODTÜ'lü Dergisi'ne reklam vermek isteyen kisi vekurumlar için 1999 yili reklam fiyatlari asagidadir. (KDV Hariç)
Arka Kapak: 300 miiyon TL. Kapak içi: 250 milyon TL. Tam sayfa: 220 milyon TL. 1/2 sayfa: 130 milyon TL. 1/4: 65 milyon TL. Yillik reklam için Indirim uygulanacaktir.
Reklamlar renk aynmi yapilmis, filim halinde ve verilen ölçülerde olmalidir.
Tam sayfa silme zemin: 19.5 x 27.5 cm. Tam sayfa yazi alani 15.5 x 24 cm. 1/2 Sayfa: 15.5 x 12 cm. 1/4 Sayfa: 7.5 x 12 cm.
ODTÜ'LÜ 1
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
--------
ri
i
ODTÜ'NÜN ACILlS
TÖRENi'NDE REKTÖR
i'
i'
PROF. DR. SUHA SEVÜK'TEN
UYARi
"Cumhuriyete karsi demokrasi platformu olusturmaktan,
ikinci, üçüncü Cumhuriyetleri kurmaktan vazgeçelim.
Cumhuriyetle ugrasmayalim."
••
kendi
niversitemizin
1998-1999
Egitim-Ögretim
yilinin
baslamasi nedeniyle düzenlenen törende bir konusma
U
20. yüzyilda
artik sol
kurulan Türkiye
Hikmet
sol partilerin "tarihi yanilgilari", sag partilerin
yipratan,
yolsuzluk,
Cumhuriyeti
43. Akademik
tehdit
eden
düzenlenen
Yili'nin
törene
Güngör
Rektör
ÖZDEN
ve
araciligi
ile radikal
edildigini
belirten
Prof.
Dr.
laiklestirilmesini
da gerçeklestirerek
iktidara
Dr.
basiretsizligini
salt iktidar hirsi ile
"cephe hükümetleri"
ve devlet
yönetimine
SEVÜK, "siyasal
ve iktidar olanaklarini
islamin,
ortak
iktidar
kullanarak
nasil
baslamasi
TBMM Baskani
Hikmet
eski Baskani
üniversitemiz
SEVÜK, genç
devletin
takiben
ve
Türkiye
hukukun
Atatürk inkilaplarini
çok iddiali bir çagdaslasma
projesi baslattigini vurguladigi
devlet
gerçeklesmedigini,
islamin
Prof.
etkisinden
ile davetliler katildi.
Cumhuriyeti'nin
bu projenin
içinde
temel ilkelerinden artik taviz verilmemesi
beklenir idi." Bu beklentilerin
hirsizlik, adaletsizlik
ve demokrasiyi
ÇETIN, Milli Egitim Bakani
mensuplari
köktendincilerin
konusmasinda
ULUGBAY, Anayasa Mahkemesi
Yekta
partilerinin
kurtulmasi ve Cumhuriyetin
çeteler,
sistem
açisindan belki de olumlu bir gelisme idi. Zira
ve sag kide
ortaklarinin
nedeniyle
da demokratik
Cumhuriyeti oldugunu vurgulayarak; Islamda laiklige
yapan Rektör
Prof. Dr. Suha
SEVÜKkonusmasinda,
Islam
geçisin
gecikmesinin
nedenlerini
anlatti.
Rektör
unsurlara da degindi.
ODTÜ'nün
kurmalari
Radikal Islamin bir parti çatisi altinda açik siyaset
yapmasi demokrasimiz
aleminde ilk laik devletin
gibi devleti
siyasi partilerini
önlenemezdi.
konusmasinda,
sadece bir imparatorluktan
çikarmayi,
tebaadan
özgür
ulusyurttas
yaratmayi degil, açikça söylenmese de bir Türk
müslümariligi gelistirmeyi amaçladigini söyledi.
Türkiye'nin 75 yildir böyle zor ve karmasik bir
projeyi dünyanin jeo-stratejik bakimindan
çok
kritik bir bölgesinde gerçeklestirmeye çalistigini
ve çok önemli mesafeler katetfigini kaydeden
Rektör sözlerine söyle devam etti:
"Ancak bugün projenin
tüm hedeflerine
eristigini söyleyemeyiz.
Türk Inkilaplari ile kazanilmis
Zira
aradan geçen sürede bir irtica yani geriye dönüs bareketinin baslayip,
birer ele geçirmeyi
gelistigini görüyoruz. Her toplumda oldugu gibi bizim toplumumuzda
yönetiminde
da bir kesimin köktendinci
kusku ile gözlemledik.
reform ve devrimlere
olmasi ve Cumhuriyede
yillarinda ve tek parti döneminde
örgüdenemeyen
bu kesimin
partili rejime geçisle birlikte tarikat ve cemaaderinin
siyasi partilerin içine sizmalari da beklenen
kritik bir küdeye
gerçeklestirilen
karsi çikmasi dogaldir. Cumhuriyetimizin
mevkiiere
mevzileri egitimden
baslayarak birer
ve 80'li yillara gelindiginde
çöreklendigini
çogumuz
devlet
hayret ve
" dedi.
ilk
Prof. Dr. Suha SEVÜK konusmasinda,
çok
kurulusunun
oy gücüyle bazi
simgeleyen
bir gelisme idi. Nihayet
ve güce erisince, örgüdenmelerini
önemli
basardigini
Türkiye
sadece totaliter bir sistemden
bir siyasi rejim degisikligi
degil, tüm Islam alemini
etkileyen sosyal ve kültürel bir reform oldugunu
tamamlayarak
Cumhuriyeti'nin
ulusal egemerilige geçisi
ve Cumhuriyetin,
20DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
- ------------------------------- ,.~-~----_
--- -------- ---_.------_._._-----_._---.
"'
...
•......... ..
","""-"""'---"."
'-
__
._-
------
..
--
-
.,,----'-
demokrasiyi zedelemedigini,
tam tersine demokrasinin
yararlanan
ve açik veya kapali bir sekilde
partilerin
sürdürdü:
Cumhuriyeti
zedeledigini
nimetlerinden
"takiyye" yapan siyasi
vurgulayarak
sözlerini
söyle
"Bu nedenlerle Cumhuriyete karsi demokrasi platformu
olusturmaktan, ikinci üçüncü Cumhuriyederi kurmaktan vazgeçelim.
Cumhuriyetle ugrasmayalim. Içine sürüklenmekte oldugumuz
bunalim bir Cumhuriyet-demokrasi çekismesi degil, daha vahim bir
seytan üçgenidir. Bu üçgenin bas kösesinde çeteler, yolsuzluk,
hirsizlik, adaletsizlik vardir.Devletimizi yipratan, Cumhuriyetimizi ve
demokrasimizi tehdit eden bir numarali unsur budur. Irtica bu
Törene katilan TBMM Baskani Hikmet ÇETIN ise yaptigi konusmada
Atatürk'ün
ilim ve fene verdigi önemi vurgulayarak
sözlerini
söyle
sürdürdü:
"Cumhuriyet OsmanliImparatorlugu'ndan maalesef çagdisibir egitim
sistemi devralmistir. O kadar ki Tanzimattan bir süre önce açilan
mühendis mektebinin müderrisleri bir üçgenin iç açilarinintoplamini
dahi bilmemekte; harita kullanimi ve çizimi ile tibbiyede anatomi
dersinde müslüman cesetler üzerinde otopsi yapilmasi Seyh-üJIslam
fetvalariile yasaklanmaktadir.
köseden beslenmektedir."
1924 yilina gelindiginde yani Cumhuriyetin kurulusunun hemen
Rektör Prof. Dr. Suha SEVÜK, toplumun
ciddi
görevler
kurumlarla
düstügünü,
tüm kisi ve kuruluslarina
TBMM'ne düsen
karsilastirilamayacak
öncelikte
sorumlulugun
ve düzeyde
diger
oldugunu
söyleyerek; "Bizlere düsen görevakilcilik ve çagdaslikile ulusumuzun
büyük çogunlugunun Islam dininin özüne bagliligiarasinda gerekli
uyum ve sentezi gerçeklestirmektir. Bizlerin çabalari, ulusumuzun
güçlü sagduyusu, devlet yönetmekteki engin tecrübesi böyle bir
bütünlestirici sentezi gerçeklestirecek ve inaniyorum ki Silahli
Kuvvederimizin artik Cumhuriyeti korumak ve kollamak için
durumdan vazife çikarmasinagerek kalmayacaktir." dedi.
sonunda ögrencilere seslenen Rektör "Bizimögrencilik
ve gençlik yillarimiz sag-sol kutuplasmalari, fasist-komünist
suçlamalari ve kavgalari ile yitirildi. Sadece yillar yitirilmedi,
demokrasimiz de bu nedenle defalarca darbeler yedi. Bugün
toplumumuzda yeni bir gerginligin tirmandirildigini, inanan ve
inanmayan, müslüman-dinsiz gibi farkli bir ideolojik kutuplasmaya
yönelindigini görüyorum." diyerek, "Bizlerin yaptigi hatalari
tekrarlamayin,bizlerin düstükleri tuzaklaradüsmeyin, siyasi emellere
alet olmayin." dedi ve sözlerini söyle tamamladi:
Konusmasinin
basinda 116 ortaokul ve lisede yaklasik 14.000 mektepli, 479
medresede ise 18.000medreseli kayitliidi. Yüksek ögretimde ise 3000
kadar ögrenci vardi. 3 Mart 1924 tarihinde çikan Tevhid-i Tedrisat
Yasasi ile Atatürk çagdaslastirdigiegitimi büyük bir hizla Anadolu
düzeyine yayginlastirdi.Bugün Türkiye'de yaklasik 60.000 ilkögretim
okulunda ve 6000 lisede 3 milyon ögrenci ile yarim milyon
ögretmenden olusan güçlü bir egitim sistemimiz vardir."
Zorunlu ve kesintisiz 8 yillik egitim uygulamasinin
gerçeklestirildigini
de vurgulayan ÇETIN, "Artik 11 yillik zorunlu egitimi de gündeme
almak zorundayiz. 8 yilda geç kaldik, 11yilda geç kalmamaliyiz. Simdi
hedef en kisa zamanda bunu yakalayabilmektir." dedi. ÇETIN
sözlerine devamla söyle dedi:
"Çagdasegitim hiç kuskusuz toplumun ileri düzeye ulasmasi için en
geçerli bilgileri etkin, dogru ve verimli bir sekilde kullanmaktir ve
bunlari kusaklara aktarmaktir. Öte yandan da egitim, kusaklari yeni
çagi yaratacak bilgi ve teknolojiler üretmeye yöneIten politika,
örgütleme ve yönetimler bütünü olarak da algilanmalidir. Bu
"Yillarca Anayasamizin öngördügü
egitim özgürlügünüzü
engellememek için sizlere gösterdigimiz hosgörü ve toleransi
suistimal etmeyiniz.
Yine Anayasamizin öngördügü laik
Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden taviz verecegimizi asla
düsünmeyiniz. Hukuka saygili olmanin, hukuk devletinin en temel
ögesi oldugunu unutmayiniz. Gelin elbirligiile bu gerginligi ortadan
kaldiralim. Baris ve huzur içinde temiz bir toplum, gelirlerin hakça
paylasildigi,adaletin hakça dagitildigi,siyasetin dürüstçe yapildigi bir
demokrasi yaratalim, bu çagdas demokrasiyi Cumhuriyetimizin 80.,
90., 100. yillarinda bizden sonraki nesillere devredelim ve bu
mutlulugu hep birlikte paylasalim."
Törende bir konusma yapan Milli Egitim Bakani Hikmet ULUGBAYda
yeni
akademik
Cumhuriyetin
yilda basarilar
dileyerek
önemli rolü oldugunu
konusmasinda
arasinda Türkiye'nin yer alabilmesi için egitim sistemimizin her
asamasinda çagdas egitim sistemini
yerlestirmek zorundayiz.
yükümlülügümüz
almak, özümsemek
ve
Topluma ve gençlige karsi böyle bir
oldugunu unutmamaliyiz. Çagdas egitim için
geçerli ve gerekli bütün ilkeler çagdas üniversiteler için de elbette
geçerlidir.
Üniversitearastirmademektir. Üniversitelerdede demokratik yönden
bilinçli kisileryetistirmek büyük önem kazanmaktadir. Üniversitelerde
toplumsal baskilara ve sorunlara karsi tepkilerini açiga vurmaktan
çekinmeyen mücadeleci kisiler yetistirmek önem kazanmaktadir.
onu saglam bir sekilde
Üniversite halktan, toplumdan, yasamdan ve ekonomiden kopuk
belirtti. ULUGBAY sözlerini
olmamalidir. Üniversiteegitim·sistemi içerisinde toplumun ferderine
75. yilina girisinde Atatürk'ün
teskil etmesinin
basladigi
durumda ileri teknolojiler vegüçlü ekonomilere sahip bilgi toplumlari
söyle sürdürdü:
salt mevcut bilgileri aktarmaktan sorumlu degildir. En önemli
sorum1ulugu toplumun çagdas gelismelere ayak uydurabilmesi için
"1957 yilinda kurulan ODTÜgençlerimize ve Cumhuriyete yönelik
büyük yatirimlar yaparken 41 yilda sadece Türkiye'nin önde gelen
üniversitelerinden bir tanesi olmamis, esiginden geçtigimiz bilgi
çaginda akademisyenlerinin
yaptigi
arastirmalar dünya
üniversitelerinde referans olarakkullanilabilmistir.Iste Cumhuriyetin
gücü budur."
gerekli bilgileri vermektir. Bunlar; çagdas, yeni teknolojiler, ülke
sorunlarini içeren çagdas çözüm önerileri, toplumsal sorunlara
zamaninda ve dogru teshis koyabilmek, kendi sürekliliklerini
saglayacakyeni akademik elemanlar ile kültür ve sanatin üretimle
yükselmesinde kaynak olacakinsan gücünün yetistirilmesidir."
ODTÜ'LÜ 3
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
-
--
-
--------
-------------~--~--------
----
..
------------
-----------------
-~----_......, •••
r
+
B
60. yildönümünde üniversitemizde düzenlenen
üyük
önderanildi.
Atatürk, ebediyete intikal edisinin
bir törenle
Tören her yiloldugu gibi bu yil da 10 Kasim sabahi
Atatürk Anitina çelenk konularak saygi durusunda
bulunulmasiyla basladi. Daha sonra Kültür ve Kongre
Merkezi'nin Büyük Salonu'nda devam eden törene,
ODTÜ mensuplari ve ögrenciler katildi. Törende
ODTÜ Çok Sesli Korosu'nun Istiklal Marsini,lA. yil
Marsini seslendirmesinden sonra, ülkemizin ilk
Kültür Bakani Prof. Talat HALMAN, slaytlarla "Kendi
Sözleriyle Yasayan Atatürk" adli programini sundu.
Prof. Halman'in büyük bir begeni ile izlenen ve
dakikalarca ayakta alkislanan Atatürk programinda yer
alan her cümle, her düsünce, her kelime Atatürk'ün
kendi sözlerinden, Büyük Söylev'inden ve çesitli
demeçlerinden alinmis, içinde Atatürk'ün olmayan tek
bir düsünce ve söze yer verilmemistir.
Prof. Talat HALMAN
Üniversitemizde "ODTÜ Atatürk'ü Anma Etkinlikleri"
çerçevesinde ODTÜ Havacilik Toplulugu, Havacilik
Bilimleri Grubu tarafindan Mimarlik Amfisi'nde
"Fotograflarla Atatürk ve Havacilik" ve "Yabanci
Gözüyle Atatürk" adli iki sergi açildi. ODTÜ Astronomi
Toplulugu da "29 Ekim 1923 Gecesi Saat:22.00
Gökyüzü" sergisini açti. ODTÜ Arkeoloji Toplulugu
tarafindan düzenlenen ve Ord. Prof. Dr. Sedat Alp'in
konusmaci olarak katildigi "Türkiye Cumhuriyeti'nde
Arkeoloji'nin 75 Yillik Gelisimi ve Atatürk" konulu bir
panel düzenlendi. ODTÜ Dans Tiyatrosu Toplulugu da
Mimarlik Amfisi'nde bir dans gösterisi sundu.
Atatürkçü Düsünce Toplulugu ve Bilgisayar
Toplulugu'nun düzenledigi" Atatürk Oratoryosu'ndan
Seçmeler Esliginde Dia Gösterisi" ve Isletme Toplulugu
tarafindan düzenlenen Prof. Dr. Yakup Kepenek'in
konusmaci olarak katildigi, "Cumhuriyet Dönemi
Ekonomisi" konulu konferans da etkinlikler
çerçevesinde Mimarlik Amfisi'nde yapildi.
Halen Bilkent Üniversitesinde yeni kurdugu Türk Edebiyah Bölümü'nde Bölüm
Baskanligi görevini yürüten Prof. Halmani Amerika' da uzun yillar Colurnbia,
Princeton ve Pennsylvania Üniversitelerinde ögretim üyesi, 1986 yilindan sonra da
New York Üniversitesi'nde Profesör ve Orta Dogu Bölümü Baskaru olarak görev
yapmishr.
i980'li yillarda Disisleri Bakanligi Kültür Büyükelçiligi ve Birlesmis Milletlerde
Daimi Delege Yardimciligi görevlerini yürüten Prof. Halman, i991-i995 döneminde
Paris'teki UNESCO Yönetim Kurulu'nda Türkiye'yi temsil ehnistir. Prof. Talat
Ha1man'in telif ve çeviri olarak 45 kitabi, Ingilizce ve Türkçe iki binden fazla yazisi
yayimlaniroshr.
40DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Kendi
"1919 Mayis'inin
görünüm:
19. günü
sözleriyle
Samsun'a
çiktim.
Genel
ATATÜRK
yasayan
durum
ve
yasam yenilik
sorunudur.
Halkla Yönetimi
çok temasim
Halk, bilemezsiniz ne
kadar
taraftaridir.
onun vardir.
eline verecegiz.
Osmanli Devletinin içinde bulundugu grup, genel savasta yenilmis,
Osmanli ordusu her tarafta zedelenmis; sartlari agir bir ates-kes
anlasmasi imzalanmis. Büyük savasin uzun seneleri içinde, millet
yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi genel savasa
sevkedenler, kendi hayatlarinin kaygisina düserek, memleketten
kaçmislar. padisah ve halife olan Vahdettin, soysuzlasmis, kendini ve
yalniz tahtini koruyabilecegini
hayal ettigi alçakça önlemler
arastirmakta. Damat Ferit Pasa'nin Baskanligindaki
kabine aciz,
Cumhuriyet, fikri hür, vicdani hür, irfani hür nesiller istemektedir.
haysiyetsiz, esirgeyebilecek
korkak; yalniz padisahin
iradesi
altinda
sahislarini
herhangi bir
duruma
razi.ve onunla beraber
Bizim gücümüz, milletin güvenidir. Türkiye halki yüzyillardir özgür ve
bagimsiz yasamis; istiklali, yasamak için sart saymistir.
Ordunun
Basarili olmak için, aydinlarla,
halkin düsünce
ve amaci arasinda
uygunluk
gerekir. alinmis
Aydinlarin
halka telkin edecegi ülküler,
halkin ruh olmasi
ve vicdanindan
olmali.
Herseyden
önceyalniz
çok çalismaliylZ.
ve onun dogal sonucu olan
refah ve saadet
çaliskanlarin Servet
hakkidir.
elinden silahlari ve cephanesi alinmis, alinmakta.
Itilaf devletleri, ateskes hükümlerine uymayi gerekli görmüyorlar.
Birer bahane ile itilaf donanmalari ve askerleri Istanbul'da. Adana ili
Fransizlar;
Urfa, Maras,
Gaziantep
Ingilizler
tarafindan
isgal edilmis.
Antalya
ve Konya'da
Italyan
birlikleri;
Merzifon
ve Samsun'da
Ingiliz
askerleri
bulunuyor.
Her Nihayet
tarafta yabancilarin
subaylariyla
özel adamlari
faaliyette.
15 Mayis 1919'da
itilaf görevlileri
devletlerininve
oluru ile Yunan ordusu Izmir'e çikariliyor.
Herkes istedigini düsünmek, istedigine inanmak, kendine göre bir
siyasal düsüncede olmak, seçtigi bir dinin gereklerini yapmak ya da
yapmamak
hak veVicdan
özgürlügÜne
sahiptir.
Kimsenin
fikrine
ve haklarinin
vicdanina
hakim olunamaz.
özgürlügü
mutlaktir;
bireyin
dogal
en önemlilerindendir.
Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm,ye yikim vardir. Her ilerlemenin ve
kurtulusun
anasi özgürlüktür.
Ozgürlük ve bagimsizlik benim
karakterimdir.
Düsman Devletler, Osmanli Devletine ve ülkesine maddeten ve
manen saldirida Onu yikmaya, bölmeye karar vermisler. Padisah ve
Halife olan kisi, hayatini ve rahatini kurtarabilecek çareden baska bir
sey düsünmüyor. Hükümeti de ayni durumda. Bassiz kalmis olan ulus,
karanlik ve belirsizlik içinde ne olacagini bekliyor.
Uluslararasi iliskilerde karsilikli güvenligi ve saygiyi amaçlayan açik ve
samimi politikanin en atesli taraftariylZ. Baris yolunda nereden bir
Ordu, ismi var cismi yok durumda.
Uluslararasi
herhangi
aramak, bize uyan
yoldur.bir sorunumuzun
Komutanlar
ve subaylar genel
savasin bunca güçlük ve sikintilarindan yorgun, vatanin parçalanmakta
oldugunu felaket
görmekle
yürekleri
kan agliyor;
gözleri
derinlesen
karanlLk
uçurumu
kenarinda,
kafalari
çikar önünde
yol, kurtulus
yolu
aramakta ...
Ulus
ve ordu,
padisah vebulunana
halifenin karsi
hainliginden
haberi
olmadigi din
gibive
o
makama
ve o makarnda
yüzyillarin
köklestirdigi
gelenek baglariyla uyumlu ve sadik. Ulus ve ordu kurtulus yolu
ararken, kusaktan kusaga geçen bu aliskanlikla, kendinden evvel yüce
hilafet ve saltanat makaminin kurtulus ve korunmasini düsünüyor. Bu
inanca aykiri görüs ve düsünceleri açiga vuracaklarin vay haline!
Derhal dinsiz, vatansiz, hain, istenmez olur.
Osmanli tümüyle
Devletininparçalanmisti.
temelleri çökmüs,
tamam
olmustu.
Osmanli
ülkeleri
Ortada ömrü
bir avuç
Türk'ün
barindigi
bir
atayurdu kalmisti.
Bu durum karsisinda bir tek bir karar vardi. O da ulusal egemenlige
dayali, kayitsiz sartsiz bagimsiz yeni bir Türk devleti kurmak!
Esas, Türk milletinin haysiyetli ve onurlu bir millet olarak yasamasidir.
Bu, ancak tam bagimsizliga sahip olmakla saglanabilir. Ne kadar
zengin ve refah içinde olursa olsun, bagimsizliktan yoksun bir ulusa,
uygar insanlik, usakliktan üstün bir nitelik yakistirmaz.
Yabanci bir devletin himayesini ve kayirmasini kabul etmek, insanlik
vasiflarindan yoksunlugu, güçsüzlügÜ ve miskinligi benimsemekten
baska bir sey degildir.
Halbuki
onuru veyok
yetenegi
çok yüksek
ve büyüktür.
Böyle birTürk'ün
ulus, esirdegeri,
yasamaktansa
olsun daha
iyi.
Öyleyse ya istiklal, ya ölüm!
Iki Mustafa Kemal vardir. Biri ben, fani Mustafa Kemal. Digeri, milletin
içinde yasattigi Mustafa Kemaller idÇ.alidir. Ben, onu temsil ediyorum.
Feyz
benim degildir.
Onemli
bir görevin
yapilmasinda
bendenmilletindir,
önce harekete
geçen millet
olmustur.
Biz çalismamizda
halkimizin yüceligine, halkimizin azim ve imanina dayanmaktayiz.
Türk milletinin yaradilisina en uygun idare Cumhuriyettir.
Vatan bayindirlik istiyor, zenginlik ve refah istiyor, bilim ve ustalik,
yüksek uygarlik, özgür düsünce istiyor.
Memleket, mutlaka modern, uygar ve yeni olacaktir. Bizim için bu,
hitap
geliyorsa, Türkiye
onu coskuyla
destegini esirgemedi.
Dis siyasetimizde
dürüstlük,
özelliklekarsiladi,
baris düsüncesine
dayanir.
barisla
çözümlenmesini
Türk
ve Türk'ün
bagimsizligina
saldiranlar
kimler
olursa
olsun, Atayurduna
onlara ulusça
silahli olarak
karsilik vermek,
onlarla
savasmak
gerekiyordu. Bagimsizlik amaci elde edilinceye kadar, tamamiyla
ulusla birlikte, fedakarca çalisacagima, kutsal bildigim degerler
üzerine and içtim.
Içine düstügümüz
kanli ve kara tehlikeleri görmeyecek hiçbir
yurtsever düsünülemez. Tarih, bir milletin varligini ve hakkini hiçbir
zaman inkar edemez. Vatanimiz, milletirniz aleyhinde verilen
hükümler kesinlikle iflasa mahkumdur.
Vatan ve milletin kutsal
saydigi seylerin kurtarilip korunmasi konusunda son sözü söyleyecek
ve bunun hükmünü yaptiracak güç, bütün vatanda bir elektrik
sebekesi haline girmis olan ulusal akim ve yigitlik ruhudur.
Bu millet, hiçbir
yasayamayacaktir.
zaman
istiklalsiz
yasamamistir.
Ben gerektigi zaman en büyük armaganim
canimi verecegim.
Yasayamaz,
olarak Türk milletine
Egemenlik, kayitsiz sartsiz milletindir.
Süngüyle, silahla, kanla kazandigimiz askeri zaferlerden
sonra,
kültürde, fende, bilimde, iktisatta zaferler kazanmak ugrunda çaba
verecegiz.
Bir millet irfan ordusuna sahip olmadikça savas alanlarinda ne kadar
parlak zaferler kazanirsa kazansin ilerleyemez. O zaferlerin yasayacak
sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla saglanir.
Yeni Türkiye Hükümetinin öz4, ulusal egemenliktir. Esitligin de
dayanagi ulusal egemenliktir, adaletin de, hürriyetin de. Ulusal
egemenlik öyle bir nurdur ki karsisinda zincirler erir, taç ve tahtlar
batar.
Bir milletin ruhu zapt olunmadikça, azim ve iradesi kirilmadikça o
millete hakim olunamaz. Yüzyillarin yarattigi ulusal ruha, güçlü ve
sürekli ulusal iradeye hiçbir kuvvet karsi koyamaz.
Hayat mücadeleden ibarettir. Ulus sevgisinden büyük ödül yoktur.
Kurtulus savasinda benim de milletime sanirim birtakim hizmetlerim
olmustur. Bunlardan hiçbirini kendime mal etmedim. "Yapilanin
hepsi milletin eseridir." dedim. Dogrusu da budur.
ODTÜ'LÜ 5
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
r
Biz,
ilhamlarimlZl gökten
hayattan almis bulunuyoruz.
ve gaipten
degil, dogrudan
dogruya
Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi
aldatmayacaksin, memleket için gerçek ideal ne ise onu görecek, o
hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhiI).de bulunacaktir, herkes
seni yolundan
çevirmeye çalisacaktir.
Onüne sayisiz engeller
yigacak/ardir. Kendini büyük degil, küçük, zayif, vasitasiz, hiç gibi
görerek, kimseden yardim gelmeyecegine inanarak bu engelleri
asacaksin. Ondan sonra sana "büyüksün" derlerse, bunu diyenlere de
güleceksin."
''Yorgunluk her insan, her yaratik için dogal bir haldir. Fakat insanda
yorgunlugu yenebilecek manevi bir kuvvet vardir ki iste bu kuvvet,
yorulanlari dinlendirmeden
yürütür. Sizler, yeni Türkiye'nin genç
evlatlari, yorulsanlZ bile beni takip edeceksiniz."
''Vatanin her karis topragi
olunamaz.
vatandasin
kaniyla
islanmadikça
terk
Tam istiklal, üzerimize aldigimiz görevin temelidir. Biz yasamak
isteyen, haysiyet ve serefjyle yasamak isteyen bir milletiz. Tam
istiklalden kasdimiz, siyasal, mali, iktisadi, adli, askeri, kültüreLher
yönden
istiklaldir.
Biz kendi ulusal sinirlarimiz
bagimsiz tam
yasamak
istiyoruz."
içinde hür ve
"Milletirniz güçlü olmaya karar vermistir. Bugünün gerçeklerinden
biri, kadinlarimizin
her alanda
yükselmelerini
saglamaktir.
Kadinlarimiz bilgin olacaklar, erkeklerin geçtikleri bütün ögretim
asamalarindan geçeceklerdir."
"Insan toplulugu kadin ve erkek denilen iki cins insandan olusur.
Mümkün mü ki bu kitlenin bir parçasini ilerletirken ötekini ihmal
edelim de kitlenin tümü ilerleyebilsin? Mümkün mü ki bir cismin
yarisi
topraga
yükselebilsin?
Zincirlerle
bagli
kaldikça
öteki
kesimi
göklere
Tarihimizi okuyunuz, görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden,
harap eden fenaliklar hep din kisvesi altindaki küfür ve mel'anetten
gelmistir.
Simdiye
kadar
milletin
dimagini
pasiandiranlar,
uyusturanlar, bunu isteyenler olmustur. Zihinlerdeki bütün hurafeler
atilacaktir. Onlar çikarilmadikça dimaga hakikat nurlarini asilamak
imkansizdir. Sarik ve cüppeyle artik dünyada basarili olmanin imkani
yoktur. Bazi kimseler, çagdas olmayi kafir olmak saniyorlar. Asil
kafirlik onlarin bu zannidir. Gerici düsünceler güdenler, yolumuzun
üstüne dikilmek istiyorlar. Onlari ezip geçecegiz.
Hiçbir
millet
baska
bir milletin
usullerini
taklit etmek
yoluna
gitmemelidir.
Ulusal benligini
milletler,
baskailerlemeye
milletlere çok
av
olur. Bizim halkimiz
çok temiz bilmeyen
kalpli, çok
asil ruhlu,
yeteneklidir. Bu halk bir defa muhataplarinin samimiyetle kendisine
hizmet ettigine inanirsa her türlü hareketi hemen kabul eder.
Gençler siz almakta oldugunuz
egitim ve irfan ile insanlik
erdemlerinin, vatan sevgisinin, düsünce özgürlügünün
en degerli
simgesi olacaksiniz.
Bizim kiyafetimiz, milli midir? Medeni ve milletlerarasi midir? Hayir.
Alti kaval üstü sishanedir. Medeni ve milletlerarasi kiyafet, bizim
cevherli milletimize layiktir. Onu edinecegiz. Ayakta iskarpin veya
fotin,
bacakta pantalan,
üstte basta
yelek, "güneslikli
gömlek, yakalik,
ceketBunun
ve bunlarin
tamamlayicisi
olmak üzere
serpus".
adina
sapka denir.
yasatir, yoksa onu kölelige ,e sefalete teslim eder. Yüksek kültürde ve
erdemde dünya birinciligini (ll tmak zorundayiz.
Öyle bir iktisat dönemi gerekir ki. ülkemiz insanca yasamasini bilsin,
insanca yasamanin neye bagli oldugunu ögrenip ona yönelsin,
tarimin, sanayinin, hayatin temsilcisi olsun ve artik bu ülke fakir ve
millet hakir olmasin, ülkemize zenginler ülkesi ve yeni Türkiye'nin
adina "çalisanlar diyari" deniisin.
Türkiye'nin gerçek efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde
herkesten daha çok refaha, mutluluga, servete layik olan köylüdür.
Halk ve köylü/er bana her yerde is programini su iki kelimeyle ihtar
ettiler: Yol ve okuL. Yollar için 'köylünün kanatlari' dediler, okul için
'her sey!' "
"Bir milletin yenilesmesinde
ölçü, musikide degisikligi alabilmesi,
kavrayabilmesidir.
Ulustaki ince duygulari, düsünceleri
anlatan
söyleyisleri toplamak, onlari son musiki kurallarina göre islernek
gerekir. Ancak bu sayede Türk ulusal müzigi yükselebilir, evrensel
musikide yerini alabilir. Musiki, hayatin sevinci, zevki, mutlulugu,
herseyidir. Hayat müziktir. Bizim gerçek müzigimizin kaynagi Anadolu
halkidir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür. Sanatsiz kalan bir milletin
hayat damarlarindan
biri kopmus demektir.
Hepiniz mebus
olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz; hatta Cumhurbaskani
olabilirsiniz.
Fakat sanatçi olamazsiniz.
Millete efendilik yoktur, hizmet vardir. Cumhuriyet, erderne ve ahlaka
dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.
Vatandaslar, yeni Türk harflerini çabuk ögreniniz! Bütün millete,
köylüye, çobana, hamala, sandalClya ögretiniz ... Düsününüz ki bir
milletin yüzde sekseni okuma yazma bilmezse bu ayiptir. Bundan,
insan olanlar utanmalidir. Bu millet utanmak için yaratilmis bir millet
degildir.
Büyük Türk milleti cehaletten, az emekle kisa yoldan, ancak kendi
güzel ve asil diline kolay uyan bir vasita ile siyrilabilir. Bizim ahenkli,
zengin dilimiz, yeni Türk harf/eriyle kendini gösterecektir.
Yobaz
ve imanla
hiçbir aracidir.
samimi Halk
iliskisiarasinda
yoktur. hiçbir
Dini
taassup, insanlarin
onlar için din
bir nüfuz
ve menfaat
nüfuz ve kuvvete sahip olmadiklari halde simsarligini yaparlar."
"Dünyada hersey için, maddi manevi tüm seyler için en hakiki mürsit
ilimdir, fendir. Ilim ve fen disinda mürsit aramak gaflettir, cehalettir,
delalettir.
Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatlari seven, fikir
terbiyesinde oldugu kadar beden terbiyesinde de yetenegi artmis ve
yükselmis olan erdemli, güçlü bir nesil yetistirmek, ana siyasetimizin
açik dilegidir."
"Hakikati konusmaktan
korkmayiniz.
Fikirler zor kullanilarak,
siddetle, topla tüfekle asla öldürülemez. Basin özgürlügünden dogan
sakincalari giderecek olan araç yine basin özgürlügünün kendisidir.
Ben diktatör degilim. Güçlü oldugum söylenir. Evet bu dogru:
Istedigim herseyi basarabilirim ama ben zorbaca, acimasizca hareket
etmeye muktedir degilim. Diktatör halki ezer. Ben kalp kirarak degil,
kalpleri kazanarak yönetmek isterim. Kapidaki nöbetçinin bile benden
korkusu yoktur. Kendisine sorun isterseniz. Korku üzerine hakimiyet
kurulamaz."
Birtakim seyhlerin, dedelerin,
çelebilerin, babalarin arkasindan
sürüklenen ve falcilara, büyücü/ere, üfüiiiJ-.çülere, muskacilara talih ve
hayatlarini emanet eden insanlardan olusan bir kitleye uygar bir ulus
gibi bakilabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti seyhler, dervisler ülkesi
olamaz.
"Yeryüzünde
gördügümüz
eseridir. yüzünü
Bazi yerlerde
kadinlar
görüyorum
ki basindahersey
bir bezkadinin
veya pestemal,
gözünü
gizler, yanindan geçen erkeklere arkasini çevirir veya yere oturarak
yumulur. Bu davranisin aplami nedir? Medeni bir millet anasi, bir
millet kizi için bu garip sekiller, bu vahsi durum nedir?
Cumhurbaskani olmasaydim, ulusal egitimde önde gelen bir görev
yapmak için Milli Egitim Bakani olmak isterdim. Yeni neslin
donatilacagi manevi nitelikler arasinda, kuvvetli bir erdem aski ve
kuvvetli bir düzen ve disiplin fikri de yer almalidir.
Yurttaslarim:
Az zamanda çok ve büyük isler yaptik. Bu islerin en büyügü, temeli
Türk kahramanligi
ve yüksek Türk kültürü
olan, Türkiye
Cumhuriyeti'dir.
Egitimdir ki bir milleti özgür, bagimsiz, sanli, yüksek bir toplum olarak
Yurdumuzu
dünyanin
en mamur ve medeni memleketleri
düzeyine
60DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
çikaracagiz. Milletimizi en genis refah araçlarina ve kaynaklarina
kavusturacagiz.
Ulusal kültürümüzü
çagdas uygarlik düzeyinin
üstüne çikaracagiz.
Türk milletinin, yürümekte oldugu ilerleme ve uygarlik yolunda,
elinde ve kafasinda tuttugu mes'ale, müspet ilimdir.
Yüksek bir insan toplumu olan Türk milletinin tarihi bir niteligi de
güzel sanat/ari sevmek ve onda yükselmektir.
Büyük millet
oldugumuzu
bütün medeni alem, az zamanda bir kere daha
taniyacaktir. Ne mutlu Türküm diyene!
Günesin dogusunu nasil görüyorsam, mazlum milletlerin harekete
geçerek bagimsizliga kavusacaklarini da açikça görüyorum.
Baris, uluslararasi refaha ve mutluluga eristiren en iyi yoldur.
Sürekli
baris isteniyorsa
kitlelerin
durumunu
iyilestirecek
uluslararasi önlemler alinmalidir. Insanligin tümünün refahi, açlik ve
baskinin yerine geçmelidir. Dünya vatandaslari haset, açgözlülük ve
kinden uzaklasacak sekilde egitilmelidir.
Ulusun
Türkler,
uygarlik
katilmasi
yasami tehlikeyle karsilasmadikça
~llvas bir cinayettir.
bütün medeni milletlerin dostlaridir. Dikeler çesitlidir ama
birdir. Bir ulusun ilerlemesi için bu biricik uygarliga
gereklidir.
Savasin ne korkunç bir felaket oldugunu bilmeyen bazi liderler,
saldirgan amaçlar gütmektedir.
Milliyetçiligin gerçek anlamini
bozarak kendi uluslarini aldatip yanlis yola sürüklüyorlar. Savas
patlak verse, uluslar bunu önlemek için kaynaklarini ve askeri
güçlerini birlestirirler. Bunun en hizli ve etkili yolu saldirganligin
yarar saglamayacagini saldirgana gösterecek olan bir uluslararasi
kurulus yaratinaktir.
Sagligim konusunda söylentiler var; hastaymis, felç olmus, günleri
sayili diyorlar. Iste bakin burda yüzyüzeyiz. Sagligim yerinde, felç,
melç degilim. Hayatini ve canini sizler ugrunda çalismaya adamis
olan ben iyi durumdayim, sizler için çalismayi sürdürecegim. Çünkü
ben sizler için yasiyorum.
Gücüm,
karsilikli
sevgimizden
gelmektedir.
Bu ülke, bu ulus yeni yönetiminde Dünyanin en güçlülülerinden
olacaktir. Bunun gerçeklestigini görmeden ölmeyecegim.
Baskalari beni affetmeseler
benim yaradilisimdadir."
biri
bile ben onlari affederim. Bagislamak,
"Hükümetin iki hedefi vardir: Biri milletin korunmasi, ikincisi
milletin refahini saglamak. Bu iki amaci gerçeklestiren hükümet
iyidir, gerçeklestiremeyen kötüdür.
Uluslar ailesinde, Türkiye Cumhuriyeti
bir üye olarak hizmet etmek ister. Biz
sistemine bagli degiliz: Ne liberal, ne
devletçi, ne himayeci. Yeni Türkiye
yürütinelidir.
yararli, çaliskan, barissever
tek bir ekonomik düsünce
sosyalist, ne komünist, ne
bir karma iktisadi düzen
Sanilmasin ki yabanci sermayeye karsiyiz. Yasalarimiza saygili olmak
sartiyla, yabanci sermayeye gerekli teminati vermeye haziriz. Yeter ki
bu bizim elimizdeki servete eklensin, bizim için ve onlar için yararli
sonuçlar versin. Demoktasi, bireylerin serbestçe gelismesine imkan
verir, iktisadi özgürlügü ve özel tesebbüsü engelleyen devlet
islemlerinden kaçinir.
Istesem askeri dikta kurarak ülkeyi öyle yönetebilirdim ama tek
düsüncem, ulusum için bir çagdas devlet yaratmaya gayret etmekti.
Türk milletinin olaganüstü basarilari, bu arada son yillardaki siyasal
ve sosyal reformlari, ulusun kendi eseridir. Millette bu yetenek
olmasaydi hiçbir güç onu bu yönde harekete geçiremezdi. ilham ve
kuvvet kaynagi dogrudan
dogruya Türk ulusunun
bilinci ve
vicdanidir.
Sorun
ölmek
degildir.
gerçeklestirmektir."
Ideallerimizi
biz
ölmeden
önce
ATA' NIN
çIiINGIR SOFRASi
,-
,
Prof.Dr. ugur ERSOY
Emekli
Korgeneral
Sefik Erensü,
1971 'de
ODTÜ'ye
Rektör
atanmisti.
Kuleli askeri
Askeri
Lisesi Kumandanligi,
IstanbulNATO
Belediye
Baskanligi (1960
müdahalesi
sonrasi) ve Napoli'de
Koleji
Kumandanligi da yapan Sefik Erensü, görgülü, kültürlü, dürüst ve akilli
bir yöneticiydi. O dönemde Rektör Yardimcisi olarak görev yapiyordum.
Is saatleri disinda da birlikte olur sohbet ederdik Pasa ile. ~ilarini
anlatmaktan zevk alirdi. Askerlik anilari bitinez tükenmezdi. Ozellikle
Kuleli Askeri
kumandan
olarak
bulundugu
dönemle
çok
renkli
anilari Lisesi'nde
vardi Pasa'nin.
NATO
Koleji
Kumandanligi
ve ~gili
Istanbul
Belediye Baskanligi dönemi ile ilgili de ilginç anilari vardi.
Sefik Erensü, Atatürk devrimlerine yürekten bagliydi. Atatürk'ün
sagliginda tegmen olarak Muhafiz Alayi'nda görev yapmis oldugundan
onu birçok kez yakindan görmüstü. liginç bir anisi vardi Pasa'nin
Atatürk'le ilgili.
Atatürk,
Kesinistanbul'da
yil belirtemeyecegim
Dolmabahçe Sarayi'nda
ama galibakaliyor.
otuz/v.Ogleden
yillarin sonra
ortasi.
B.
Çekmece'ye gitmek üzere arabaya binip ayriliyor/ar Saray'dan. O
zamanin yol durumu nedeniyle 3-4 saatten önce dönmeleri mümkün
degil. Tegmen Sefik Erensü ve bir arkadasi rihtima bir maSa kuruyorlar.
Emir erine bakkaldan 100 gram beyaz peynir, 100 gram zeytin ve bir
küçük raki aldirtiyorlar.
Çay bardaklarina doldurduklari rakiyi yudumlayip tatli tatli sohbet
ediyorlar deniz kiyisinda. Aradan henüz bir saat geçmisken birden
Atatürk ve yanindakilerin binanin kösesini döndügünü
görüyorlar.
Ayaga
firlayip
hazir ol durumuna
kipkirmizi
oluyorlar.
geçiyorlar ama korku ve utançtan
Atatürkanimsadigini
onlari zorlasöylüyor.
oturtuyorAta, veonlarla
masayibirlikte
görünce
tegmenlik
günlerini
oturup
içmek
istedigini söyleyince çevresindekiler, ona yakisir bir masa kurulmasi için
emir yagdirmaya
basliyorlar.
Atatürk
tüm degil,
bu çabalari
kesin bir emirle
önlüyor.
Onun özledigi
satafatli
bir sofra
çay bardagindan
içilen
raki, bakkal kagidinin üzerinde duran dilimlenmis beyaz peynir ve
kalitesiz siyah zeytin.
Ata'ya da bir çay bardagi getirildikten ve ayni bakkaldan aldirilan
peynir ve zeytin masaya konduktan sonra sohbet basliyor. Iki tegmen
sanki diken üzerinde oturuyor. Kolay mi, onlarla masayi paylasan
herhangi
degil, Atatürk.
Pasa, o ani
anlatirkeno gün.
gözleri yasarirdi.
Erensü vebiri
arkadasi
tedirgin Sefik
bir mutluluk
yasamislar
onlara
bir de anisini
anlatmis.
Henüz koymuslar,
genç bir subayken
Nuri Atatürk
Conker'le
Beyoglu'na
çikmislar.
Kafalarina
lüks bir
gazinoya
iyi güzel
de,
ceplerindekigirip
parabir
son kadeh
derece raki
kisitli.içecekler.
Yaptiklari Her
hesap sey
sonucu
bu parayla
o gazinoda ancak birer kadeh raki içebileceklerini anliyorlar. Meze için
paralari
yok. Kösede,
kestane
saticidan
biraz
kestane aliyorlar.
Mustafa
Kemal kebap
bunlari yapan
cebine seyyar
dolduruyor,
gazinoya
girip rakilarini istiyorlar.
Rakilariçikardigi
yudumlarken,
Mu~tafa Kemal
garsonlari
kollayip
cebinden
kestanelerden
birini çevredeki
kendi aliyor,
digerini
Nuri
Conker'e veriyor. Iki genç subay hayatlarindan son derece memnun.
Mustafa Kemal, cebindeki lEestaneleri alirken en iri kestaneyi sona,
kendisine sakliyor. Bir süre sonra kestaneler tükenmeye basliyor. Son
iki kestaneden küçük olanini arkadasina veriyor, iri olani kendi aliyor.
Bir de ne görsün, o iri kestane çürükmüs meger. Ata gülerek
tegmenlere:
"Beyler,
inanir
misiniz,
o anda
hayatimin
en büyük
hayal
kirikliklarindan
birini
Bakin,Elinize
hala bugün
hatirliyorum.
Siz
siz olun, iyi seyleri
sonayasadim.
birakmayin.
geçen gibi
firsatlari,
güzellikleri,
mutluluklari sakin ola ertelemeyin ve sona birakmayin," demis.
Sefik Pasa, bu çilingir sofrasi sohbetinin geç saatlere kadar devam
ettigini söylerdi. Hayatinin en mutlu günüymüs o gün.
ODTÜ'LÜ 7
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
7'~
TÜRKIYE
••
U
CUMHURIYETI'NIN
~ ODTU'DE CUMHURiYET COSKUSU
YETMIsBES
Yili
niversitemizin, Inönü Vakfi, UNESCO, Tarih Vakfi,
Anadolu
Posta
Isletmesi
GenelileMüdürlügü
ve Devlet Üniversitesi,
Demir Yollari
Genel
Müdürlügü
ortaklasa
düzenledigi 5. Cumhuriyet Haftasi Etkinlikleri 19-24 Ekim
1998 tarihleri arasinda gerçeklestirildi.
Etkinlikler 19 Ekim 1998 günü ODTÜ mensuplarinin
Anitkabir'i ziyaret etmeleriyle basladi. Daha sonra ODTÜ
Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen törende Rektör
ProfDr. Suha SEVÜK,Can DÜNDARve Gülsün BILGEHAN
birer konusma yaptilar. Tören sonunda ise "Pullarla
Cumhuriyet'in 75 Yili" isimli sergi konuklarin huzurunda
Posta Isletmesi Genel Müdürü Nuri ALAGÖZtarafindan açildi.
Günün etkinlikleri Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne
Sanatlari Fakültesi Dekan Yardimcisi Namik SULTANOV
tarafindan verilen piyano resitali ile sona erdi.
Hafta çerçevesinde, Tarih Vakfi'nin düzenlemis oldugu "Yerel
Tarih Yarismasi"nda dereceye giren ve Türkiye'nin çesitli
illerindeki liselerden gelen ögrenciler, ODTÜ'de konuk
edildiler, ODTÜ'yü ve Ankara'yi düzenlenen gezilerle tanima
imkani buldular. Bu ögrenciler hafta boyunca düzenlenen
etkinliklere katildilar ve ODTÜ ögrencileri ile birlikte trenle
Eskisehir'e giderek Anadolu Üniversitesi'nin konugu oldular.
Burada Inönü Savas Alanlari'ni, Kütahya ve Afyon Savas
Alanlarini gezen ögrenciler daha sonra Anadolu Üniversitesi
temsilcisi ögrencilerle birlikte trenle Ankara'ya döndüler.
Amatör Astronomi, Atatürkçü Düsünce, Bilgisayar, Çagdas
Dans, Dostluk ve Dayanisma, Internet, Izci, Sevgi ve Hosgörü,
Müzikal, Radyo ve Türk Halk Bilimleri Topluluklari ile Step
Show Grubu'nun birlikte düzenledikleri sölen, büyük bir
cosku içerisinde geçti. Rektör Danismani Prof. Dr. Aysen
ERGIN'in açis konusmasi yaptigi sölende Atatürkçü Düsünce
Toplulugu'ndan Seçkin Ünlü de bir konusma yapti.
Konusmasinda Türk Ulusu için "Cumhuriyet"in tam
bagimsizlik, anti-emperyalizm, misak-i milli, özgürlük ve
demokrasi olduguna deginen ÜNLÜ, Cumhuriyet'in kendisine
emanet edildigi Türk gençliginin rejim aleyhtari tüm
soysuzluklara karsi kayitsiz kalmayacagini belirtti. Türk Halk
Bilimi Toplulugu Grup Umutla Bir konserinden sonra
Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvari ögrencileri
"Içinde" isimli bir gösteri sundular. Sölenin diger konugu
ODTÜ G. V. Özel Lisesi Step Grubu'nun gösterisinin ardindan
Cumhuriyet Kosusu'nda dereceye girenlere madalyalari
verildi. Dostluk ve Dayanisma Toplulugu'ndan Celal SEZER'in
"Atatürk'ten Son Mektup" isimli siiri okumasi salondaki
herkesi duygulandirdi. Atatürkçü Düsünce Toplulugu ve
Bilgisayar Toplulugu'nun ortaklasa sundugu ve izleyenler
tarafindan oldukça begenilen "Atatürk Oratoryosu'ndan
Seçmeler Esliginde Sinevizyon Gösterisi"nin ardindan büyük
bir cosku ile Onuncu Yil Marsi salonda bulunanlar tarafindan
bir yürek olarak söylendi. Sölenin ilerleyen bölümünde ise
Çagdas Dans Toplulugu bir dans gösterisi sergiledi; Müzikal
Toplulugu da müzikallerden seçmelerden olusan bir konser
verdi. Gecenin ilginç gösterilerinden biri de Amatör
Astronomi Toplulugu'nun "Cumhuriyet'in Kuruldugu Gece
Gökyüzü" isimli sinevizyon gösterisi oldu. Sölen Türk Halk
Bilimi Toplulugu Trabzon Ekibi'nin gösterisi ile sona erdi.
27 Ekim 1998 günü ise Üniversitemizin, ilkini geçen yil
düzenledigi "ODTÜ Cumhuriyet Balosu" 1930'lu yillarin balo
atmosferinde gerçeklestirildi. ODTÜ mensuplari ve
mezunlarinn katildigi baloya Milli Egitim Bakaiii Hikmet
ULUGBAY,YÖK Baskani ProfDr. Kemal GÜRÜZ de esleri ile
birlikte katildi.
Etkinlikler çerçevesinde düzenlenen "2000'li Yillarda Türkiye
Cumhuriyeti" panelinde Ankara'daki ilkögretim okulu, lise ve
üniversitelerden katilan ögrencile görüslerini bildirdiler . Ayin
gün ODTÜ G.V. Özel Ilkögretim Okulu ögrencisi Eren
KUZUCU, ODTÜ G.V. Özel Lisesi ögrencisi Aysegül KUZUCU
ve ODTÜ Elektrik Elektronik Bölümü ögrencisi Onur
KUZUCU birlikte bir piyano resitali sundular.
Cumhuriyet Haftasi'nin son etkinligi ODTÜ Kültür ve Spor
Topluluklari tarafindan Kapali Spor Salonu'nunda
gerçeklestirilen "ODTÜ Cumhuriyet Söleni" oldu. ODTÜ
80DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Akbank'tan teknolojik
devrim: AkPC
.AkPC,
bankacilik
islemlerini evinizdeki
ya da isyerinizdeki
•• 1
bilgisayarinizdan
'~':hi.]I[~t(:.i~•• r.
"görerek
ii
yapmanizi saglar.• Her Akhesap
sahibi, hiçbir ücret ödemeden
sahip
olabilir.
• Akbank
AkPe'ye
yaptiginiz
islemlerden hiçbir komisyon ve masraf
almaz. • Dilediginiz Akbank subesine
basvurdugunuzda,
AkPC disketleriniz
adresinize
gönderilir.
• Bilgisayariniza AkPC disketini taktiginizda PC ekraniniz, AkMatik
ekranina dönüsür. • AkPC'nin bankacilik hizmetlerinden, sadece sahibi
degil, Akkart Extra'si olan herkes yararlanabilir. Siz de, Akbank'a
gelin; Görüntülü Ev & OIis Bankaciligi'yla mutlaka tanisin.
PC'nizde bulunmasi gereken özellikler:
4s6DX veya üstü bilgisayar •
S MB ve üstü ana hafiza •
40 MB disk·
• Windows 95 isletim sistemi
• Windows 95 Dial Up Networking destegi
• Baglanti için modem
Gelecegi içeri alin!
• Repo yapabilirsiniz.
• Yatirim fonu alip satabilirsiniz.
• Hazine bonosu alabilirsiniz.
• Devlet tahviii alabilirsiniz.
• Döviz alip satabilirsiniz.
• VDMK alabilirsiniz.
• Diger bankalardaki hesaplara
havale (EFT) gönderebilirsiniz.
• Hisse senedi alim-satim
talimatlarinizi verebilirsiniz.
• Akbank subelerindeki hesaplara
havale gönderebilirsiniz.
• Senetlerinizi ödeyebilirsiniz.
• Virman yapabilirsiniz.
• Vadeli, vadesiz TL
ve döviz hesaplarinizin
bakiyesini görebilirsiniz.
• Vadesiz hesap hareketlerinizi
görüntü leyebi iirsiniz.
• Kredi karti borcunuzu ve
limitinizi takip edebilirsiniz.
• Kredi karti borcunuzu
ödeyebilirsiniz.
• Yatirim portföyünüzü
takip edebilirsiniz.
• Talimatli ödemelerinizin
AKBANK
Güveninizin
Eseri
"GörÜntÜIÜ Ev & Ofis Bankaciligi" simdilik, Ankara, Istanbul ve izmir'de' Aynniili bilgi için Akbank subelerine danisabilir ya da
MÜsteri Hizmet Merkezi (0212) 282 44 44'Ü arayabilirsiniz. Islemlerle ilgili limit ve çalisma saatleri, kullanim kilavuzunda belirtilmistir.
tutarlarini ve ödeme
tarihlerini görebilirsiniz.
• Akbank döviz kurlarini
ögrenebilirsiniz.
• Kredi hesaplarinizi
görüntüleyebili rsiniz.
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
C[~
nÜSÜNCESi,NIN
POLI
~...Y.Ai~AKLARI
1-Yenile~menin Bütünlü@
kisiliginin güçlenmesini
içinde ~kili
ProfDr. Yakup KEPENEK
Ekonomi bölümü
EKONOMI
.:>
amaçladiklaridir.
Insan-kurum
önceligi kendi
bulunabilir. Ancak, saglikli bir arastirma bu ikilinin
Cumhuriyet ekonomisi,
birbirlerini ramamladigini, insanin özgürlesmesiyle kurumlasmanin
1920'lerin çok agir dis ve iç
birlikte saglanabildigini .e özellikle de Cumhuriyet düsüncesinin
ekonomik kosullarina karsi
insan odakli oldugunu
gösterilen olumlu tepkilerin
da tarihin insani öne çikaran uygarliklarina ve düsünce yapilarina
bütünüdür,
denilebilir.
kanitlar. Cumhuriyet döneminde,
geçmisin ya
önem verilmesi ve ayni çerçevede Eski Türkler' deki çok tanrililigin
yeniden gündeme getirilmesi. insana verilen degerin bir göstergesi
Bilindigi gibi, çok agir bunalimlara karsi gösterilen toplumsal tepkiler.
bu dönemlerde
varolan durumun
korunmasi geçerli olamayacagina
göre iki türlü olabilir; bunlardan
1
_i.o~
özel öü=
",O::::
di::
~'~,-"=
i::uhJ.erkek esitligine ve egitime verilen
r,.-- .."",os ":.;;:-'==:1 anlayisinin
birer
biri eskiye dönüs özlemidir; dinci ve
irkçi ögeler içeren, çogu kez fizik öresi temele d2yah bu iiir rcykile:de
~
topluma eski güzel günlere dönülmesi düsü asilanmak istenir.
Toplumsal degisimin devingenliklerini
kuralolarak
,-~-cr--
cr tL:;:
yikici sonuçlar verir. Ikinci tür tepkiler, daha çagdasa,
ileriye, yenilige yönelik çabalar olarak algilanan olumlu tepkilerdir.
Cumhuriyet,
ileriye bakistirya da eskiye dönüsün kesin reddidir.
li (=huriyet'in
..~~r..r-
yakalayamayan bu tür tepkiler.
_=
yogrulrri;i1i.
girisimlerine iliskin olarak XVIII. yüzyilin sonlarinda baslar;
-.
150-200 yillik bir geçmisi vardir. Yenilesme bir
Cumhuriyet insaninin bi:
~= ~
~~-=
duygusu denilebilecek bir
girisimlerinin
olarak halkin kendine gülen yi ez
bir uzantisi ya da sonucu sayilabilir. Ancak bu tür bir
erdemini
"i'!:: ül\,;enin toplumsal asagilik
h=lmasi
Ö2g'1Ten
ve bunun bir sonucu
kazanmasidir.
kalir. Çünkü,
çagdaslasma anlayisini öncekilerden
ayiran çok önemli
bir nitelik farki vardir. O da, Cumhuriyet çagdaslasmasinin
paçal
olmayisidir; bütüncül özelligidir.
Toplumsal özgüven her alanda da.b2 ileri
l1ICeLik1i
Bu nedenle olacak Cumhuriyet ekonomisi ydi
üretimle kazanilir.
üretimin artirilmasini
esas alir. Üretimin artirilmasi için gerekli olan sermaye, bu anlayisa
göre kuralolarak
2- Insanla§ma ve Kurumlasmanin
G. öne.ii:ifui beynini bagnazlik
'-~enin
süreç olarak algilanirsa, Cumhuriyet, önceki çagdaslasma
Cumhuriyet'in
çrlinis insani da degildir; tam
yakalamalidir.
Eski-yeni ikilemi, giderek kavgasi, Osmanli'nin çagdaslasma
yaklasim, anlamsiz sayilabilecek kadaryüzeysel
insan,
- :5 ~ w--·l;~lerin insanidir; çoklu kültür1e
kaliplarinda bOg:=:::L
Cumhuriyet öncesinde
C.L.
öngördügü
bogulmus insani olmadigi
Birligi
ya da kaçinilmaz olmadikça. .•erli kaynaklardan
saglanir. Dis borçlanma, asiri sayilabilecek ölçüde sinirli tutulur.
Insangücü de, gerektiginde disaridan çagrilmakla birlikte, yine ilke
Ekonomik ve toplumsal gelismede kurumlasmanin
yillarda giderek açiklik kazanmaktadir.
yeri ve önemi son
Kurumlar, bir ekonomik
gelisme sürecini, kisiye bagliliktan kurtarir, onun kaliciligini saglar.
Cumhuriyet'in
olusturulmasi
olarak ülke insanindan olusur. Açik islere olanak ölçüsünde
yurttaslarin yerlestirilmesi ve özellikle teknik egitime önem verilmesi
bu politikanin alt ögeleridir.
kurulusu ile birlikte baslatilan yeni kurumlarin
ve bunlarin etkinliginin artirilmasi konumuz açisindan
3. Uygulamalarin Bilimselligi
çok büyük önem tasimaktadir.
Üretim için yalnizca emek ve sermayenin yeterli olmadigi, isin bir de
Burada anlatilmak istenen, ziraat, sanayi ve ticaret odalarinin
teknoloji boyutunun
örgütlenmeleri,
benimsenen
Merkez Bankasi'nin kurulmasi gibi yalniz ekonomi
bulundugu,
son yillarda giderek artan oranda
dogru bir anlayistir. Dönemin ekonomik kosullari daha
politikasina yönelik kurumlar degildir; Cumhuriyet kurumlasmasi,
dogrusu üretim teknolojisinin
yenilesme gibi, tüm alanlari kapsar. Örnegin, Hifzissihha Enstitüsü ya
da Halkevleri'ni alalim. Bunlardan birincisi gida ve ilaç denetimi,
alanda yerli üretime olanak ve~mezdi. Bununla birlikte Cumhuriyet,
bu konuda da birçogu gibi sonralari terk edilen çok saglam bir
ikincisi de tiyatrodan resme, konserden
yaklasimi benimsiyordu.
siire sariatin tüm da1l;mnda
gerektirdigi donanimdan
yoksunluk, bu
halkin katilimiyla yaratici etkinlik saglama amaciyla kurulmus1ardir. llk
bakista bunlarin ekonomik gelisme ile dogrudan bir iliskisi kuml:miaz.
Ancak, ekonomik gelismede fiziksel
re ruhs21 ~-2
önemi göz önünde tutulursa, bu bag ~
i;:;sz;ii;i
y:ibl"n:..a:- .
]iri re
Cumhuriyet ekonomisinin
çogu kez gözardi edilen bu özelligi, yapilan
iSJe:rinen ileri fpJbJse! -ce reknOJOj!k
~
L:=.
1,,--
~!-.,,,'l<li
.-e ~e
Belirtilmesi gereken bir nokta da Cumhu .'iyer'·
kurumlarin insani ezen bir özellik rasmmh~
hr..2t:
bu1gub.ra dayandirilmasidir.
gerekse bayindirlik ya da sanayi
~
bilim-teknik olanaklari,
2Çit- öny:irgi tasimadan, alinmis ve
~. ~'ciçin. tam anlamiyla bagimsiz ve
\.i • ,•.•••.• .:"
100DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
6. Birikimin ve Üretimin Ulusalligi
kisilikli bir tutumla, o dönemin sosyalist, fasist ve liberal
deneylerinden
tam bir ulusal çikari ençoklastirma
yararlanilabilmistir.
anlayisiyla,
Bu arada dünyanin çok çalkantili bir döneminde
Cumhuriyet ekonomisinde
tutum esastir. Tutum burada tasarrrufya
tüm komsular ile ve büyük devletlerle barisçi iliskiler kurulmustur.
da biriktirim anlamina kullanilmaktadir.
Drnegin, çagdas üniversitenin
bölümünü
çekirdegi Nazi Almanyasi'ndan
kaçmak
zorunda kalan bilim insanlarinca olusturulmustur;
devletçilik
uygulamasi sirasinda kurulan sanayi isletmelerinin,
en ileri teknoloji
Buradaki amaç çok açiktir; ekonomik büyümede ana belirleyici olan
ile kurulmalari; bunlarin yer seçiminde bölgesel gelisme gereklerinin
göz önünde tutulmasi ve karlilik ve verimlilik kurallarina bagli özerk
yönetimlerinin
olusturulmasi
konusunda
Yurttaslarin gelirlerinin bir
tüketmeyip barikalara koymalari özendirilmektedir.
gerekli bilimsel çalismalar
yaptirilmis, bunlar yayimlanip tartisilmis ve bunlar yapildiktan sonra
uygulamaya geçilmesi ilkesinin ge§erli olmasina gerekli özen
ulusal tasarruflulusal gelir oranini olabildigince yükseltmek.
Gerçekten de daha sonraki yillarda kuramlastirilan
uygulamali
yaklasiminin esasidir ve temel ekonomi politikasi araçlarindan biridir.
Son yillarda yasanan Uzakdogu ülkelerinin kaplanlasmasinda,
de Japonya ve Kore örneklerinde
gösterilmistir.
ekonomik
büyümede tasarruflarin yeri, Cumhuriyet ekonomisinin
özellikle
ulusal gelirin biriktirilen payinin
yüksekliginin etkisi üzerine elde edilen bulgular, Cumhuriyetçi
yaklasimin ne kadar dogru ve geçerli oldugunu kanitlar (OECD 1992).
4. Devletin Sinifsal Konumu
Daha sonraki yillarin ekonomik büyümeyi birikimde degil tüketimde
Cumhuriyetin
kurulusunda
toplum kesimleri arasinda dayanisma esas
gören anlayisinin, sürekli enflasyon, yatirimsizlik, bütçe açigi ve yerli
alinir; bu anlayis anlatimini halkçilikta bulur. Bir baska anlatimla,
sermaye yetersizliginden
Cumhuriyet ekonomisinde
ve bu ekonomik olumsuzluklarin
devlet, her bir ekonomik
çikar grubuna
esit uzaklikta kalmaya özen gösterir. Devlet yönetimi kendini büyük
dogan asiri dis borçlanma sonucunu verdigi
siyasal çalkantilara neden oldugu
yasanan gerçeklerdir.
toprak sahiplerinin ya da ticaret sermayesinin kusatmasi altinda
tutmaz; bagimsiz çalisan (otonom) bir konumda olmaya önem verilir.
Birikimin ulusalliginin dogal uzantisi üretimin ulusalligidir; buna
karsilik ya da kimi yanlis yorumlara karsin Cumhuriyet' ekonomisinde
Bu özellik, günümüzde, gelismeci devlet anlayisinin temelini
olusturmaktadir. Ekonomi politikasini bir toplum kesiminin kisa
dönemli çikarlarinin tutsagi yapmamak, tersine katilimci bir anlayisla
uzun dönemli toplumsal çikari öne çikarmak bu anlayisin baslica
temelleridir. Azgelismis ülke durumundan
SI}Tilipgelismis
kamu kesimi -arti- özel kesim bu çerçevede birlikte algilanir; kesin bir
ayimn gözetilmez. Ek olarak Cumhuriyet ekonomisinin
yöneticilerin belleginde yerlesmis bulunan bu anlayis, daha sonraki
yillarda tümüyle unutulmus
ekonomileri yakalamanin yolu, uzun dönemli bir program ile
kullanilmasinin,
toplumsal üretkenligin bilinçli bir biçimde artirilmasindan
bulunuyor.
Oysa yerli mali
sektörel bagimliliklar ya da girdi satin alinmasi
yoluyla, yerli üretimi canlandiracagi bilinir. Konuyu yalnizca bireysel
geçmektedir.
açidan algilamak yanlis olur. Günümüzde,
gelismis ekonomilerde
devletin satin alma politikasinin yerli teknolojiyi gelistirmenin
Bu baglamda bir noktanin daha alti çizilmelidir. Cumhuriyet'in
ekonomik düsüncesinde
yerli mali
kullanmali yaklasimi önemlidir. Her gelismis ülkede halkin ve
çok
etkin bir araci olarak kullanildigi bilinmektedir.
sanayilesme yasamsaldir; en önemli
toplumsal amaçtir. Çünkü, ekonomik bagimsizlik yalniz ve ancak
sanayilesme ile saglanir ve siyasal bagimsizlik saglam bir dayanaga
7. Sonuç
kavusur.
Ekonomik ve toplumsal gelisme, günümüzde
5. Nitelikli. Dürüst Kamu Bürokrasisi
arastirmalarin
bu konudaki
kanitladigi ulusal bilim ve teknoloji yeterliliginin
gelismesine baglidir. Küresellesme ulusal gelismecilik anlayisini yok
Bürokrasi, devletin kurumlasmasinin
insan yönüdür. Siyasetçi
geçicidir; bürokrat daha kalicidir. Devlet olanaklarinin
etmemis, tam tersine bunun önemini daha da artirmistir.
kullaniminda,
toplum yarari, halka hizmet ve siyasetçiye yaranma arasinda
Cumhuriyet ekonomisinin
sikismadan çalisabilmesi gerekir.
ulusal yenilesme programi olusturmakta;
gelisme, nesnelolan
Bu çerçevede, nitelikli ve dürüst isleyen bir kamu bürokrasisi,
toplumun
gelismeci ögelerinin tümü birlikte bir
ekonomik ve toplumsal
ve olmayan süreçlerin bilesimi olarak
algilanmaktadir.
siyasal örgütü olan devletin islevlerini etkin ve verimli bir
biçimde yerine getirmesini saglar. Bu nedenle ulus devletlerin
dogumundan
baslayarak kamu hizmeti görenlerin yeterli ve becerili
olmalarina özel bir önem verilir. Toplumlarin, vergileriyle yasayan ve
kendilerine hizmet etmesi beklenen bu kesimin dürüst ve nitelikli
olmasini istemeleri dogadir. Cumhuriyet, egitimsizligin çok yaygin
oldugu ilk yillarindan baslayarak, bu gereksinmeyi görmüs ve kamu
bürokrasisini
nitelikli kisilerden olusturmaya özel bir önem vermistir
denilebilir. Kamu görevlilerinin yükselmelerinin
olabildigince nesnel
ölçütlere baglanmasi; kamuda özel çikar saglama olanaklarinin
sinirlandirilmasi ve özellikle de kamu ekonomik birimlerinin
(genellikle KIT ve özelde de kamu bankalari) yöneticilerinin,
açikça
i
Türkiye'nin bundan sonraki gelisiminin etkin ve sonuç alici olmasi
amaciyla ulusal bir yenilesme prograbi
Cumhuriyet'in
program, insangücüne yatirim, kurumsal yenilesme,
bilim ve teknoloji
yeterliliginin gelistirilmesi ve bunlarin uzun dönemli altyapisini
olusturan dil, kültür, sanatin tüm dallarindaki atilimlari içerecek bir
özellik tasimalidir. Kuskusuz Cumhuriyet ekonomisi kendine özgü
kosullarin ürünüdür.
göre düzenlenecek
siyasal
(DYP) uygulanabilir.
temel degerlerinin • göz önünde tutacak olan böyle bir
Cumhuriyet'in
Bu nedenle de günümüzün
iç ve dis kosullarina
bir bütüncül yenilesme programinin
da
degerlerini ve kavramlarini oldugu gibi almasi degil,
yandasliga degil basari ve yeterliliklerine göre saptanmasi ve
günümüze
görevlerinde kalmalari bu yaklasimin baslica özellikleridir.
tartisilmasi gerekmektedir.
tasinmalari ve bu çerçevede neler yapilabileceginin
ODTÜ'LÜ 11
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
-
Cumhurbaskani
Prof. Dr. Türker
Süleyman DEMIREL açilisini yaptigi ODTÜ Gelistirme Vakfi Nigde ~~"....fu
Gli1U(AN
m..uiu
ögrencileriyle
egitim-ögretim yili sonunda Lise k5mmdan ilk mezunlarini
vermistir. Son iki yilda mezun oIaL. ögrencilerimiz üniversite
giris sinavlarinda
üstün ba,'-2TI ;östennisler
ve ÖSYM
Rektör Yardimcisi ve ODTÜ Gelistirme Vakfi
Okullan Yönetim Kurulu Baskan
tarafindan yapilan ilk tur yerlestirmelerde 1997 yilinda yüzde
76, 1998 yilinda da yüzde 80 oranir:da basarili olmuslardir.
G
ünümüzde
ögrenciye
becerileri
üniversiteler
kendilerine
gelecek
ilkögretimlerinden
baslayarak
kazandirmayi
hedeflemektedirler.
temel
Orta
Dogu Teknik -cniversitesi de, ülkemizdeki mevcut okullarin,
çocuklarin
Ye ailelerinin
gereksinimlerini
tam olarak
karsilarnamasi n.."th.'-nIyleilkögretim ve lise egitimine ilgi
göstermektedir.
Bu amaçla 1989 yilinda, ögrencinin
gereksinimini iX: ;i1= çikaran ve bireysel özelliklerini
dikkate alan e~;ji;;. ~linin
uygulanacagi bir ilkögretim
okulunu, OD i :.-: ~~~
isi santralinin batisinda kalan
bölgede
k'lr.;;i~-=-
Ikinci tur yerlestirmeler sonucunda 1998 yilinda bu oran
yüzde 85 olmustur. Yurtdisi üniversitelere gidenler nedeniyle
bu oranin daha da yüksek oldugu bilinmektedir.
ODTÜ Vakif Okullari egitim-ögretim
etkinliklerini
sadece
üniversite giris sinavlarinda alinan sonuçlara endeksli olarak
sekillendiren
sig
bir
anlayisi
benimsememektedir.
Okullardaki temel anlayis ög'rencilerin farkli özelliklerini
ortaya
çikarmaya
çalismak
ve onlarin
kendilerini
tanimalarina olanak saglamaktir. Bu nedenle ögrencilere
bilim, kültür, sanat, spor alanlarinda çok çesitli etkinlik
seçenekleri sunulmaktadir.
-_~:::-..s..=.i' ain. hukuki
~,-"~
üniv
statüsü geregi
:~emeyen
faaliyetlerde
.::iekanizmalar ve kaynak
c:JTC
Gelistirme
,~ geliserek
Vakfi
1996-1997
Okullarda
ögrencilerin
bireysel
özellikleri
dogrultusunda
kapasitelerini en üst düzeye çikarmalan hedeflenmektedir.
Ögrenciler bireysel ve grup çalismalarinda
arastirarak
ögrenmeye
yönlendirilmekte;
analiz ve sentez yetenekleri
12
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
gelistirilmektedir. Ögrenmenin temel araci haline gelmis
Ingilizce ve bilgisayar ögretimine ayri bir önem
verilmektedir.
Kisa geçmisine karsin yukarida özetlenen egitim anlayisi ve
bu anlayisa uyumlu olarak gelistirilen süreçler sayesinde
ODTÜ Gelistirme Vakfi Okullari toplumda kabul görmüs ve
bunun sonucu olarak begeni kazanmistir. Son yillarda
Ankara disindaki pek çok ilden benzeri çagdas ve kaliteli
okullarin kendi yörelerinde kurulmasi ile ilgili istekler
çogalmistir. Bu istekler özellikle ODTÜ Mezun
Dernekleri'nin bulundugu illerden gelmektedir.
Bu isteklerle çagdas ve kaliteli okullarin Türkiye'de
çogalmasinin ülkemizin gelecegi açisindan önemini göz
önüne alan ODTÜ ve ODTÜ Gelistirme Vakfi, 1997 yilinda
Okul Yayginlastirina Projesini benimsemistir. Projenin belli
basli ilkeleri söyledir:
-Yayginlastirma yerel destegin güçlü oldugu illere
yönelecektir. Bu amaçla basta ODTÜ Mezun Dernekleri
olmak üzere yerel çagdas kuruluslarla isbirligine gidilecektir.
-Bir yörede kurulacak okul ile ilgili finansal kaynak o yöre
tarafindan yaratilacaktir.
-ODTÜ Gelistirme Vakfi, kurulacak okullara .bilgi ve
onlari
yönetim
destegi verecek, ayni zamanda
denetleyecektir.
-Ankara okullari ve merkez yapisi yeni olusumlarin
gereksinimlerini karsilayabilecek sekilde güçlendirilecektir.
Vakif, okullarin hem saliibi, hem de isleticisi konumunda.
Nigde'de isletici, Kocaeli ve Kusadasi Okullarinda ise
sadece danisman.
Gelisen
ve
yayginlasan
okullarin
gereksinimlerini
karsilayacak bir yönetsel sisteme de bu sürede islerlik
kazandirildi. ODTÜ Gelistirme Vakfi'nin okullarin isleticisi
konumundaki Egitim Hizmetleri Sirketinin yönetim
kadrolari iki genel müdür yardimcisi, bir Ingilizce
koordinatörü ve bir egitim plancisi ile zenginlestirildi.
Merkez yapida Ar-Ge ve Planlama Gruplari olustilruldu.
Planlama grubu çalismalarini kurumsallasma üzerinde
yogunlastirirken, Ar-Ge grubu da egitim süreçleri, egitim
materyalleri ve ölçme degerlendirme konularinda çalisip
bilgi üretiyor. Ankara Okullarinda gelistirilmis ve
gelistirilmekte olan deneyiin ve bilginin diger okullara
aktarilabilmesi için koordinatörler atandi.
Egitim
süreçlerinin
sürekli gelistirilmesi
için· Ar-Ge
faaliyetlerine ve hizmet içi egitime büyük önem veriliyor. Bu
konuda dis temaslar ve ODTÜ'nün çesitli birimleri, özellikle
Egitim Fakültesi ile isbirligine gidiliyor. Sistemin nitelikli
ögretmen gereksinimini karsilayabilmek için ODTÜ
Gelistirme Vakfi tarafindan karsilikli burslar verilmeye
baslandi.
Yukarida özetlenen çaba ve çalismalar sonucunda ODTÜ
1997 yili Mart ayinda projenin benimsenmesinden soma
geçen 18 ay içinde çok hizli ve olumlu gelismeler
saglanmistir. Mersin ODTÜ Mezunlari Dernegi'nin
katkilariyla Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü yerleskesi
içinde insa edilen ODTÜ Gelistirme Vakfi Mersin Ilkögretim
Okulu 1997-1998 egitim-ögretim yili basinda ögrenime
baslamistir. Okulda su anda ana sinifindan 4. sinifa kadar
olan evrede egitim yapilmaktadir. Denizli ODTÜ Mezunlari
Dernegi'nin katkilariyla ODTÜ Gelistirme Vakfi Denizli
Ilkögretim Okulu, Nigde Çagdas Egitim Vakfi'nin isbirligi
ile ODTÜ Gelistirme Vakfi Nigde Ilkögretim Okulu 19981999 egitim-ögretim yilinda hizmete girmislerdir. Bu
okullarda ana sinifindan 3. sinifa kadar olan evrede ögrenim
sürdürülmektedir.
Son olarak Izmit'te, ODTÜ Gelistirme Vakfi'nin
danismanlik yapacagi Kocaeli Yüksekögrenim Vakfi
Ilkögretim Okulu'nun temeli atildi. Benzer bir danismanlik
isbirligi Kusadasi Egitim Vakfi'nin Kusadasi Ilkögretim
Okulu ve Lisesi ile gelistiriliyor.
ODTÜ Gelistirme Vakfi okul yayginlastirina projesini yerel
destegin özelligine göre degisik modeller kullanarak
yürütüyor. Ankara, Mersin, Denizli ve Kayseri okullarinda
Gelistirme Vakfi kisa sürede çok önemli bir kapasite
gelistirmis bulunuyor. Yeterli finansman ve ögrencinin
bulundugu bir yörede hazir bir arsa üzerinde okul açmaya
karar verildiginde, Vakif 6 ay içinde önceden hazirlanmis
mimari projeye uygun olarak okul binasini insa ettirip, içini
tefris ediyor. Ayni süre içinde ögretmen ve yönetici
seçimleri, hizmetiçi kurslar yapiliyor ve yeni okul Ankara
Okullari ile ayni programi yürütecek hale getiriliyor. Okul
açildiktan soma da Ankara Okullari ile sürekli iletisim
halinde destekleniyor ve denetleniyor. Vakif bu faaliyetleri
kendisine bagli Egitim Hizmetleri
araciligiyla yürütüyor.
ve EBI sirketleri
Orta Dogu Teknik Üniversitesi ve ODTÜ Gelistirme
Vakfinin öncelikli projelerinden biri konumundaki Okul
Yayginlastirina Projesinin bundan sonra da hizli bir gelisme
göstererek en azindan ODTÜ Mezun Derneklerinin
bulundugu
her ilde bir okul kurulmasini
saglamasi
bekleniyor. Bunun için çesitli illerde bulunan ODTÜ'lülerin
çagdas ve nitelikli egitime gönül veren aydinlik insanlarin
yerel desteginin saglanmasinda, özellikle arsa ve finansman
konularinda aktif çabalari gerekiyor.
ODTÜ'LÜ 13
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Y. Doç. Dr. Aysegül Fisiloglu
ODTÜ Psikoloji Bölümü
I
•
nsan bütün
canlilar içinde, iletisimin
en gelismis sekline yani
konusma
yetenegine
sahipçesitli
varliktir.
Ancak
gelisim bu
ve
toplumsallasma
süreci içinde,
nedenlerle,
insanoglunun
essiz basarisi olumsuz
yönde etkilenebilir.
Örnegin
normal
gelisiminde gecikme olabilir, hastaliklar, kazalar ya da geçirilen
travmalarla konusma ve lisan yetenegi kaybedilebilinir.
Her ne kadar, dogum aglamasinin dertlerle dolu dünyamlZa girisin
sesli bir protestosu oldugu ileri sürülürse de, yeni doganin dil
gelisimi bu aglama ile baslar. Normal solunumu gerçeklestirebilmek
gibi tamamiyla fizyolojik bir temeli olan bu aglama, çocugun kendi
sesini duymasini da saglayarak, dil gelisimine önemli bir temel teskil
eder. Dogdugu andan itibaren sesli bir varlik olan çocuk, böylece en
azindan büyüklerinin gözünde, hayata gayet ilkel bir ses haznesi ile
baslar. Daha sonra agularla, miriltilarla ihtiyaçlarini ifade etmeye
çalisir. Zamanla kendi çikardigi sesleri taklit eder, begendigini seçer
tekrarlar. Bu arada çevresindeki seslere de yabanci kalmaz. Annesi ile
olan iletisimi sirasinda onu taklit etmeye çalisir. Anne sesi çocuk için
güven vericidir. Çocuk, kendisini güven içinde hissedebilmek için,
yalnlZken annesinin sesini taklit eder. Böylt!ce çocuk dili, kavramsal
anlamindan çok duygusal anlamiyla ögrenmeye baslar.
Hem akustik özellikleri hem de anlamlari açisindan gerçek kelime,
çocugun bilerek, isteyerek, benimseyerek çikardigi kelimedir. Ve
çocuklar genelolarak yasamlarinin ikinci yilina kadar anlamli olarak
konusmaya baslamazlar. Kelimeyi anlama, kelimeyi kullanmadan daha
önce gelisir. Çocuklarin lisani etkin olarak kullanmayi ögrenmeden
çok önce, onlari anladigini gösteren arastirma bulgulari da bunu
dogrulamaktadir. Bir yasinda ancak 3-7 kelime bilen çocuk, birinci
yilin sonuna dogru hizli bir gelisme gösterir. Kelime bilgisi
zenginleserek
7-;0 kadar kelimeyi içerir. Ikinci yilinda 100-150
kelimelik bir dagarcigi olmustur ancak daha fazlasini, 300 kadar
kelimeyi anlar. 3 yasinda, çocuk yaklasik 1000 kadar kelimeyi
ögrenniistir ve günde 10-15 bin kelime kullanir. Çocuk bu yasta iki
fiilli, üç dört kelimeli cümleler kurabilir, ayrica jest ve mimiklerin
yerini hareketlerin fiillerle ifadesi alir. 3. yasin sonunda sayisal iliskiler
kurabilen çocuk, 4. yasin sonunda, çok zamanli, birden fazla fiilli
cümlelerle gelismis bir konusmaya sahiptir.
Bazen, çocugun dil gelisimi bu yas sirasini takip etmez ve gelisimde
JUkarida belirtilen yaslardan sapmalar olur. Örnegin ilk kelimelerini
ikinci yilin sonuna dogru söyleyebilir, üç yasinda ancak 50 kelimesi
olabilir. Normal gelisiminden sapmalar çok çesitli nedenlerle ortaya
çikmakudir. Bebeklik döneminde çok sik orta kulak problemi geçiren
,e son yillarda çok yogun karsilastigimiz sürekli müzik kanali
seyreUirilen çocuklarda dil gelisiminde gecikmeye rastlanmaktadir.
Ayrica zihinsel gerilik, down sendromu, otizm gibi problemlerde dil
gelisimi de önemli öçüde etkilenmektedir. Ve bu etkinin derecesi de
problemin yapisina, tanisinin ne zaman konulduguna,
problemin
derecesine, probleme eslik eden isitme kaybi, motor koordinasyon
bozuklugu
gibi, diger problemlere
bagli olarak degiskenlik
göstermektedir. Bu çok degisikenlilik içinde degismeyen, hep var olan
sey bu çocuklarin iletisim kurma gereksinimidir. Kendilerini ifade
etmede zorlanan bu çocuklarin degerlendirilmesinde
ilk önce bu
durumu açiklayabilecek organik bir problemin ( isitme kaybi gibi) var
olup olmadigi arastirilir. Herhangi bir organik temeli olmayan
gecikmis konusmada ilgi, çevresel uyaraniarin yeterli olup olmadigi ile
çocugun yeteri kadar isitsel uyaran alip almadigi üzerinde yogunlasir.
Çocugun konusabilmesi için önce konusulan bir çevrede olmasi ve
konusmaya
gereksinim
duymasi gerekmektedir.
Bu dönemde
üzerinde önemle durulan bir baska nokta da lisan gelisimindeki
gecikme nedeniyle kendini ifade edemeyen çocuklarda ortaya çikan
muhtemel davranis problemleridir. Örnegin istekleri anlasilmadigi ya
da olmadigi zaman hirçinlasan, kendine ya da etrafina zarar vermeye
yönelen çocuklar olabilir.
Gecikmis konusmasi olan bir çocugun egitiminde, yogun isitsel
uyaranlar ve konusmaya yönelik güdüleyici davranimlar, çocuga
iletisim için konusmasi gerektigi mesajini verecektir. Burada izlenecek
yol, tutarli. bilinçli ve duyarli bir yaklasimi içermelidir. Bol bol
konusulan, isaretlerin, jest ve mimiklerin tek anlatim yolu olmadigi bir
iletisim ortami, sevgi dolu, anlayisli ve tutarli davranislarla bezenmis
bir disiplin sisteminde yapmasi ve yapmamasi gerekenlerin sert bir
dille degil, anlatilarak, gösterilerek,
örnek olunarak, anlamasi
saglanarak ifade edilmesi gecikmis konusmada ailelerin üzerinde
özenle durmalari gereken konulardir.
Gecikmis konusmada
ortaya çikabilen davranis problemlerinin
üstesinden gelmede anne-baba arasindaki uyumu n korunmasinin,
evetler ve hayirlarda anne babanin görüs birliginde olmasinin önemi
göz ardi edilmemelidir.
Çocugun disiplininde çok kati kurallar
konulmamasi
ancak konulan kurallarin
çignenmesine
de göz
yumulmamasi,
daha da önemlisi anne babanin bu kurallari
çignememesi çok önemlidir. Disiplini saglamaya çalisirken, anne baba
isteklerini yapmadigi zaman çocugu terk etmekle ya da annesi (babasi)
olmamakla tehdit etmemelidir.
Evin mutlak hakiminin kendisi olmadiginin,
evin kurallarinin
oldugunun ve bu kurallara uymanin gerekliligini anlamasina yardimci
olunmalidir. Çocugun isteklerinin olamayacagi durumlarda anne baba
kesin ve net açiklamada bulunmalidir.
Burada çocuk nedenleri
anlayamayabilir ancak ses tonundaki kararlilik ona istenilen mesaji
iletecektir.
Anne baba daha çocuk agzini açmadan onu anlayan ve isteklerini
yerine getiren kisiler olabilir. Böyle bir iletisim ortaminda çocuga
kendisini ifade etmesi için firsat verilmez; aksine çocugun her
konusma girisimi tamamlanmadan anne ve baba tarafindan ne demek
istendigi anlasildigi için kesilebilir. Kisacasi anne babanin çocugun dili
oldugunda, onun konusmaya gereksinim duymasini engelleyecek ve
hatta bu rahatligi
pek çabuk benimseyecegi
için çocugun
konusamamasini ikincil bir kazanç gibi kullanmasini saglayabilecektir.
Anne babalarin siklikla yanilgiya düstükleri bir baska nokta çocugun
konusmasi ile sürekli onlari takip etmesini, söylediklerini onlar gibi
tekrarlamasini,
sürekli
onlarla
çalismasini
istemektir.
Unutulmamalidir ki çocugun tekrarlamasi için önce anlamasi gerekir.
Bu tür zorlamalar umulanin aksine çocugu konusmamaya yöneltir.
Yapilmasi gereken sürekli konusulan
bir ortamin hazirlanmasi,
çocugun yanlis ya da bozuk kelimelerini düzeltme yoluna gitmeden ya
da onun gibi söylemeye çalismadan (bazen bebeksi konusmalar aileler
tarafindan
taklit yoluyla
pekistirilebilmektedir)
dogrusunun
tekrarlanmasidir. Yarim ya da eksik söyledigi kelimeyi dogrusunu
söyleyerek basit cümleler içinde kullanarak ve sik sik tekrarlayarak
duymasini, kavramasini ve anlamasini saglamak gereklidir. Bir iletisim
ortaminda çocugun sorulari asla cevapsiz birakilmamalidir. Bastan
savma ve geçistirici cevaplar verilmemelidir. Açiklamalar ve tanimlar
çocugun anlayacagi sekilde basit ve yalin olmalidir. Uzun uzun
cümleler yerine tek fiilli iki ya da üç kelimeli cümleler kullanilmalidir.
Çocuk ögrendi mi? Hatirliyor mu? gibi sik sik test edilmemelidir.
Gerek davranis egitiminde,
disiplininde
gerekse dil gelisimi
egitiminde olumlu davranislar üzerinde durmak çok önemlidir.
Olumlu davranislar, bir konusma girisimi onaylanip ödüllendirildikçe
olumsuzlarin tekrarlanma olasiligi azalacaktil".
.,i
Gecikmis konusmanin üstesinden gelmede çocuga güvenli bir iletisim
ortaminin saglanmasi çok önemlidir. Çocugun fiziksel gereksinimleri
kadar iletisim gereksinimi de özenle karsilanmalidir. Ve iletisimde
önemli olanin nicelik degil nitelik oldugu asla unutulmamalidir.
140DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
~
GELECEGE YATIRIM:
ODTÜ'DE BURS ETKiNLiKLERi
••
lkemizdeki
gelir
dagiliminin
çarpikligi
yillardir
ögrencilerimizle
yasamaya
U
alistigimiz, belki de günlük yasantimlZin kosusturmasi içinde
kaniksadigimlZ bir gerçek. Her ne kadar üniversite egitimi
genelde
orta ve üst düzey gelir gruplarinin
ayricaliksa da üstün yetenekleri,
üniversite
elde
edebildigi
n' nin
milyon
bir
çalisma aliskanliklari ve azimleri ile
ODTÜ'
yü
görülmektedir.
Diger yandan bu
ailesinin egitim düzeyi ortaokul veya
nin altinda
olan
ögrenci
Bu ögrencilerimiz,
yüzdesi
ise % 23' e
yasadiklari zor kosullara ragmen
ODTÜ' yü kazanabilme basarisini gösterebilmislerdir.
kazanan
BABANiN
oldugu
% 30' unun
n'
75 milyon
yilinda
EGITIM
DURUMU
LISANS ÜSTÜ
ÜNIVERSITE YÜKSEKOKUL
LISE-MESLEK OKULU
ILK ORTA OKUL
7.5
50.6
17.4
22.7
1.8
LISANS ÜSTÜ
ÜNIVERSITE YÜKSEKOKUL
ILK ORTA OKUL
3.0
31.6
33.5
OKUL BITIRMEMIS
8.7
AILE
ANNE-BABA
BIRLIKTE
ANNE-BABA
89.2
ANNE-BABA
ANNE ÖLÜ
0.9
4.6
5.3
OKUL BITIRMEMls
---
BABA ÖLÜ
AYRI
en
altinda ve % 30' unun anne ve babasi issiz veya emeklidir. Aylik geliri
yaklasmaktadir.
egitim
üzerinde
ögrencilerimizin
siralarina ulasmayi basaran yoksul ailelerin çocuklarinin
1998·1999
% 58' inin anne ve babasindan
bu ögrencilerimizin
az birinin üniversite mezunu oldugu ve % 31' inin aylik gelirinin 175
sayisi da azimsanamayacak kadar çok.
Nitekim,
ilgili asagidaki tabloda yer alan istatistiksel veriler
incelendiginde,
ÖLÜ
0.0
BABA
ÇAliSiYOR
61.4
EMEKLI ÇAliSiYOR
EMEKLI
issiz
6.9
24.6
7.1
ÇAliSiYOR
EMEKLI ÇAliSiYOR
EMEKLI
issiz
19.3
54.6
ANNE
1.S
24.6
ANNE-BABA
IKISI DE ÇAliSiYOR
21.4
IKISI DE ÇAliSMiYOR
i
51.5
BIRI ÇAliSiYOR
AILENIN
75 VE ALTi
75-125
22.7
27.8
22.9ENAl
IKISI DE ÇAliSMiYOR.
GELIRI (MILYON
126-175
T,L)
176-225
225 VE ÜSTÜ
15.1
15.8
18.6
AILENIN
4.2
BIRI EMEKLI
BAGLI OLDU
EMEKLI SANDIGI
SSK
YOK
51.4
31.7
6.4
AILENiN
ANKARA
29.8
ANKARA
YER
LOJMAN
i
68.9 EVI
KENDI
70.2
KARDES
YASADIGI
DISI
SAYiSi
KIRA
19.5
YAKiNiNiN
i
EVI
1.9
( Ögrencinin kendisi disinda ailenin bakmakla yükümili oldugu)
1 TANE
54.9
9.7
2 16.2
TANE
.i
3 VE5.7
ÜSTÜ
ÜNIVERSITEDE"
i
LISEDE
29.4
.
34.1
• Üniversitede okuyan kardeslerin %59.7'5i ailenin yasadigi kent disinda egitimlerini sürdürmektedir.
Ailesi Ankara disinda yasayan bir ögrencinin
minimum aylik yatak ve
n'
yemek gideri asagidaki tablodan da anlasilabilecegi gibi 28 milyon
nin üzerindedir. Diger yandan 1. sinif ögrencisinin egitim gideri bir
n' yi geçmektedir. Bu durumda
harcamasi 40 milyon n' ye ulasmaktadir,
dönem için 40 milyon
bir ögrencinin
aylik zorunlu
bu tutar içinde
kültürel
ve sosyal
almamaktadir.
Bu durumda,
etkinlik
için
yapilan
hiçbir
harcama
yer
sadece aylik geliri 75 milyon TL' nin altinda olan 575
ailenin degil, aylik geliri 75-125 milyon
çocuklarini okutmakta zorlanacagi açiktir.
n
olan 695 ailenin de
ODTÜ'LÜ 15
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ii i
9.900
TOPLAM
KAHVALTI
7.500
225
250
44
YEMEK
1
30
28.200
YURT
HAFTA
4.800
300
HAFTA
Içi
6.000
16SONU
Bu nedenlerle
i
ögrencilerimizin
ekonomik sorunlardan
etkilenmeden
egitimlerini tamamlayabilmeleri ve gelecekte çagdas ve demokratik
bireyler olarak topluma katkida bulunabilmeleri
için yogun çaba
harcanmaktadir.
Gereksinimi
olan ögrencilerin
göreceli olarak
Ögrencilerimizin
çagdas, demokratik
duyacagi bireyler olarak yetismelerine
ve ODTÜ ailesinin gurur
katkida bulunmak
üzere
100'ün üzerinde gönüllü personelimiz basta üniversiteyi bu yil
kazananlar olmak üzere hazirlik ve l.sinif ögrencisi olan
saptanmasi, bursiyerlerin seçilmesi ve izlenmesi islemlerinin, bütün
günlerini onlarla birlikte geçiren kisiler tarafindan yapilmasinin daha
bursiyerlere sosyal danismanlik yapmayi üstlendi.
güvenilir ve saglikli bir yöntem oldugu kanisi yayginlasmakta,
üniversite personeli burs ve yardim etkinliklerini yürütürken, diger
Burs Komitesi ile birlikte çalisan ODTÜ Ögrencilerini Destekleme
yandan da ODTÜ ailesinin birçok bireyi nakit katkilari ile bu çabaya
destek olmaktadir.
Dernegi'nin burs verdigi ögrenci sayisi 848'e ulasirken aylik burs
gideri 12 milyar TL' ye yaklasti.
Bütün
Bu görüsler dogrultusunda
organize edilmistir.
ODTÜ Burs Komitesi 1995 yilinda yeniden
ODTÜ Burs Komitesi'nin çalismalarina yardimci
olan ODTÜ Ögrencilerini Destekleme Dernegi de ayni yil kurularak
sizlerin verdigi destekle 848 (toplam 184 burs çesitli kurum ve kisiler
arliri2 dernek araciligi ile verilmektedir) ögrenciye burs olanagi
~
güce erismistir. Ayrica ayni inançlari paylasan birçok dernek,
<'"M ve mezunumuz sirketleri araciligi ile veya bireyselolarak yüzlerce
ôg:encii:nize burs olanagi saglarken, bursiyerlerin
yönetimine binikmistir.
bu çabalara
karsin,
eldeki olanaklarla
burs basvurusunda
bulunan 1800 yeni ögrencinin sadece 493'üne yardim edilebilmis ve
317'sine nakit burs olanagi saglanmistir. Ne yazik ki bu ögrencilerin
lO8'inin burs miktari sadece 10 milyon TL' dir. Mezunu, personeli ve
ülkemizin gelecegi için ODTÜ'yü destekleyen dostlari ile bir bütün
olan ODTÜ ailesinin sagladigi tüm katkilara raginen burs alamayan, ya
da aldigi bursmiktari
açiktir.
yeterli olmayan çok sayida ögrencimizin oldugu
seçimini üniversite
Asagidaki tabloda aylik katkilari 150 milyon TL' nin üzerinde
kurumlar yer almaktadir.
Ögrencilerimize
olan
buis olanagi saglayan ve
ODTC BUis Koii:iftesi üyeleri ve ODrt Ögrencilerini destekleme grubu
olarak çalisan 100' ü askin gönüllü personel adina Ömf sonuçlarinin
sayilari
1000'e
yaklasan
dostlarimizin
isimlerini
tek
tek
yayinlayamadigimlZ için üzgünüz.
Katkida bulunan tüm kurum ve
Agustos ayinda açiklanma.si ile baslay.i.n uzun ve forum
döneminde yasadiklarimlZl sizlerle paylasmak istiyoruz.
kisilere ögrencilerimiz ve ODTÜ ailesi adina tesekkürlerimizi
Ekonomik sorunlar yasayan ögrencilerin
bir çalisma
çesitli radikal gruplarin
göz kamastirici yardim çagrilarindan uzak durmalarini saglamak
amaciyla, ODTÜ'yü kazanan tüm ögrencilerimize Agustos ayinda,
üniversitemizdeki burs olanaklarini
BM
HOLDING
fiNANS
ODTÜ
MNG
TÜRK
VURAL
SONMAK
ISTANBUL
HOLDING
EGITIM
VAKfi
BAYlAN
ODTÜ
ANTALYA
ODTÜ
ZAfER
BURÇElIK
ODTÜ
GEliSTIRME
Ögrencilerini
TAAHHÜT
o o VAKfi
ElK.INS.
VAKfi A.S.o
VEHBI
KOÇ
VAKfi
basvuru formu
yollandi.
açiklayan bir brosür ve burs
sunariz.
Sizlerden ekonomik sartlannizi zorlayarak katkilarinizi artirmanizi ve
simdiye kadar yardim etme firsati. bulamadi iseniz bu kez aramiza
katilmanizi rica ediyoruz. UnutmayiniZ ki yapaca.giruz katki sadece bir
yardim degil ayni zamanda ülke gelecegine bir yatirimdir.
KURUM
ios
13500
29475
47025
14400
1440
1800
5040
1LO
12
9030
20
800
25
20
30
15
925Burs
5490
5670
15·25
9TlTVay
36000
910-50
LS
30
$135000
$150-100
Milyon
Yillik
Milyon
toplam
50
MEZUNlAR DERNEGI o
(
Destekleme
Dernegi
sayisi
1
100
10
48 süresi
LLS
131
209
60
40
42
48
Bursiyer
28
848
25000
b
AlARKO
Eylül ayinda kayitlar döneminde eski ögrencilerin basvurulari da
eklenince toplam burs basvuru sayisi 3451' e yükseldi.
Ögrencinin
basarisi,
ailesinin
toplam
geliri,
kira
ödeyip
ödemedigi. sosyal güvencesi ve Ankara' da yerlesik olup olmadigi,
kardeslerinin sayisi ve egitim durumlari gibi hususlar dikkate
alinarak bilgisayarla yapilan ön eleme sonunda 1200'ü yeni 825'i
eski olmak üzere toplam 2025 ögrenci mülakata çagrildi.
Mülakatlarda burs komitesinin
10 üyesi yaninda 40 kadar
personelimiz gönüllü olarak görevaldi. 26 Eylül- 5 Ekim tarihleri
arasinda hafta sonlari 9:30 -17:00 hafta içi 16:00 - 20:00 saatleri
1
arasinda 5 - 6 paralel grupta 2' ser kisi olmak üzere çalisan jüriler
ön elemeyi geçen ögrencileri biraz daha yakindan taniyip
beyanlarinin dogrulugunu arastirdi. (Daha sonra, nakit bursu
almaya hak kazanan her ögrencinin beyaninin dogrulugu emniyet
tarafindan
ayrica arastirilmaktadir.)
bilgi içeren
formlara
görüslerini
hesaplanmlJj puanlar kesinlestirdi.
6-16 Ekim rarihleri
bireylerin
arasinda
aktarirken
çesitli dernek,
52gladigi ve dagitimini
bilgisayarla
vakif, sirket ve
ODTÜ yönetimine
biraktigi
bursla: ve üniversiteoin
yurt ve yemek yardimlari,
ilgili
öii ~-dm. jüri üyelerinin görüsleri ve ögrencilerin
kiirn~"'-:i
~~
. ,~~C'-.:,
!
Her ögrenci hakkinda özet
göz önfuie alinarak dagitildi. Sonuç olarak burs
j-i,-,-~")3;;1 ÖgreI1cinin sadece 890'nina (493'ü
a Kurumlar burs karsiliklanm ODTÜ Ögrencilerini Destekleme Dernegi'ne yapmakta ve
dernek bu kurumlar adina burs vermektedir.
b Yukanda adi geçen kurum burslari dahil.
c Bu egitim yilinda bagis yapilacakur.
Burs Komitesi adina
Prof. Dr. Jale HACALOGLU
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
--
--i
ODTÜ
BURS
FONUNA
ÖDEYEBiLMEK
içiN
KATKiDA
BULUNMAK
LÜTFEN BU SAYFAYi
VE MiNYATÜR
DOLDURUP
DiPLOMA
POSTALAYlNIZ
iLE DERGi
ABONE
YA DA BizE
ÜCRETiNi
FAKSLAYINIZ.
Fax: (312) 210 13 S8
ODTÜ
REKTÖRLÜGÜ
ANKARA
a -
Burs Fonuna Katki
Rektör
baskanligindaki
Burs Komitesince,
Komitenin
uygun
gördügü
•••
Diger:
m
ögrencilere
burs olarak
m..mm.mm.m Bölümü
ögrencilerine
•••••••••••••
burs
olarak
.
kullandirilmak
üzere,
Her aY.m.
Hmmm.mmmm
Her 3 ayda
birmm
...
mmm
TL.
Her 6 ayda
TL.
Bir kereye
TL.
.mmmmmmm
bir m
mahsus
olmak
üzere
TL.
.mmmmmm
m
b - Digm:
ODTÜ'lÜ
Dergisi
Minyatür
Diploma
Abone
Ücreti
Ücreti
1.000.000.-
TL.
1.000.000.-
TL.
Yukarida
DDDD DDDD DDDD DDDD
son kullanma
numarali
tarihi
/
VISA!Master
ilgili hesaplarina,
bu konuda
Tarih
'm
Adres
'm
is Tel
:.m.m
is Bankasi
tutarlarin
olarak
kredi
ile Türkiye
A.S.'ni
yetkili
karti
hesabima
is Bankasi
borç kaydedilerek
A.S. arasinda
Rektörlügünüzün
aksi
bildirilinceye
belirlenen
kosullar
Türkiye
kadar,
çerçevesinde
..
is Bankasi
alacak
AS. ODTÜ Subesi
kaydedilmesini
nezdindeki
kabul
ediyor
ve
kiliyorum.
HJmza:
HHHHAdi Soyadi:
ÖDEMELERiNizi
HHHHHHHHHHEv TeI: ..m
. HHFax:.m ..
HHH"
HAVALE YOlUYLA YAPMAYi TERCiH ETMENiZ DURUMUNDA;
O BURS FONU iÇiN ODTÜ ÖGRENCilERiNi DESTEKLEME
O DERGi VE DIplAMA ÜCRETlERi IçiN YiNE AYNI SUBE
NUMARAli
yazili
olan,
Card/Eurocard
Rektörlügünüz
Türkiye
belirttigim
tarafimdan
DERNEGi'NIN
TÜRKiYE
NEZDiNDEKi
42290427015
is
BANKASIODTÜ
SUBESi
NEZDiNDEKi
4229
431827
HESAPLARI KULLANABiiiRSiNiZ.
BU HESAPLARA YAPILACAK HAVALELERDEN MASRAF AliNMAYACAKTiR
Adi Soyadi:
Ögrencilikteki
•• •• mmmm
is Yeri: m
.mmm
•
••••••••••••••••••
m.m m m Görev,
••••••••••••
Unvani:
Soyadi:
m
m
is
Ev
Ev Tel:
.
.. .H....
H ••••••
mmm
•••••••
mmm.m
i
Mezuniye. tTiari 'h' / B"I"
o umu:"
.m ••
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ampusun
batisindaki
kavaklik
bölgesinde,
yapimina
1997
K
dönük olarak kiralama yoluyla üniversiteye gelir getirebilecek
servis ve egitim alanlarina da yer verildi. Gölbasi'nda
nlinda
KENT'in
birinci etabindaki
konutun
insaau baslanaii
geçtigimizODTÜ
aylarda
tamamlanarak
ögretim213 tiyelerine
tahsis edildi.
ait bir kentsel servis alani (ticari alan) 1995 yilinda üniversite yönetim
kurulu karanyla egitim alanina dönüstürülmüs
Büyüksehir
Kuruldugu
yillarda
kosullarinin
özel yasasi geregi
üzerinde
maaslar
ögretim
ödeyebilen,
üyelerine
ögretim
günün
üyelerini
ve
kentsel
üniversitemize
bölgesindeki
ve Çankaya
Belediyelerine
yaklasik 300 dönümlük
ve bu imar degisikligi
onaylattirilmistir.
Gölbasi
bu alan daha sonra Üniversite
Yönetim Kurulu karanyla TED Ankara Kolejine kiralanmis ve 1996
asistarilanru yurtdisina rahatlikla gönderebilen
ODTÜ, bu mali rahatlik
yilinda kiralama
nedeniyle
üyelerini
Vakfi'nin da katkilan ile ayni yilin Agustos ayinda kampus içerisindeki
Türkiye'nin
toplayabilmisti.
yönetilmeye
en
iyi
ögretim
Ancak daha sonra üniversiteler
baslaninca
bir üniversite
bünyesinde
tek bir yasa ile
islemi tamamlanarak
bu bedel ve Üniversitemiz
lojman alanina ODTÜ Kent'in birinci etabinin insaati baslatilmistir."
için çok önem tasiyan genç
ögretim üyelerinin
temini
güçlesti. Üniversitenin
en basarili
mezunlan daha önce ODTÜ'de kalmak isterken maddi nedenlerle özel
ODTÜ KENT birinci etabinda
sektörü tercih etmeye basladilar. Öte yandan akademik yasami tercih
doktora yapmakta olan arastirma görevlileri ve genç ögretim üyeleri
eden basarili ve idealist gençler yurtdisinda doktora yapip Türkiye'ye
için bir konukevi insaatinin da baslatildigini söyledi. Bu konukevinde
döndüklerinde
halen 32 genç ögretim üyesi ile 72 arastirma görevlisi bariniyor. 30
Ekim 1998 tarihinde ODTÜ KENT konutlannin
önemli bir kismi
alacakiari maasin ev kirasi ve zorunlu giderlerini bile
karsilamaya yetmeyecegini
görerek baska arayislara girdiler. 1985 'ten
itibaren de özel üniversitelerin
disinda
doktora
kurulmaya
baslamasiyla birlikte yurt
yapmis basarili gençler bu üniversitelere
transfer
olmaya basladilar.
konutun insaatinin
tamamlanmis
sonuna
ögretim
üyeleri için öncelikle
213
baslatildigini belirten Prof. Dr. Sevük, 1997 yilinda
ve ögretim
kadar toplam
üyeleri konutlarina
tasinmislardir.
1998
245 ögetim üyesi ODTÜ KENT'e tasinmis
olacaktir. Halen insaati sürmekte olan 36 dairelik bir binanin da 1999
yazinda kullanima açilmasi ile birlikte 1992 yilinda ODTÜ'de 61 olan
Yeterli sayida genç ögretim üyesinin bulunmadigi
üniversitelerin
kisa
lojman sayisi, 1999'da 403'e ulasacaktir.
sürede
gerileyecegini
göz
verdigi bilgilere göre, 1998 yilinda lojman basvurusunda
egitim ve bilimsel arastirma
yönünden
önüne alan ODTÜ yönetimi yaptigi gözlemler sonucu, genç ögretim
ögretim
üyelerinin
Böylece daha önce yapilan lojmanlarda
maastan
çok bannma
sorununun
çözümüne
önem
verdigini saptadi ve bu sorunu gidermek amaciyla çalismalar yapmaya
basladi. Rektör
Prof. Dr. Suha Sevük bu konuda yapilan çalismalari
üyesinden
245'ine
birlikte su anda toplam
oldu.
lojman
Prof. Dr. Suha Sevük'ün
ve konukevi
bulunan 370
tahsisi yapildi.
oturan 87 ögretim üyesi ile
333 ögretim üyesine lojman tahsis edilmis
söyle özetledi:
ODTÜ lojman yönetmeligi
ODTÜ kamuoyunun
"Üniversite kampusa 1962 yilinda tasindi. 1962-1992 yillari arasinda
alinarak lojman komisyonunca
30 yil içinde 61lojman
onaylanarak
61 lojman
Üniversite
sayisinin
çözümler
kullanima girdi. 1992-1997 yillari arasinda da
daha tamamlanarak
yönetimleri
artirilmasi
aranmistir.
tarafindan
düsünülmüs,
toplam
sayisi 122 oldu.
uzun yillar ODTÜ'deki
bu konu
1994 yilinda
Büyüksehir Belediyesince onaylandiginda
960 dönüm,
lojman
lojman
sik sik tartisilmis
üniYersitemizin
imar
ve
plani
kampus içerisinde ~ik
hazirlanmis
1998 yilinda yürürlüge
görüs ve önerileri
ve Yönetim Kurulu'nda
girmistir.
Yönetmelige
göre
ODTÜ'de geçen hizmet yili ile birlikte akademik çalisma ve basarilar
da göz önüne
alinmaktadir.
Diger taraftan ulusal ve uluslararasi
düzeyde bilimsel açidan üstün basari kazanmis ögretim üyelerini
ODTÜ'de tutabilmek için puan siralamasina bakilmaksizin konut
tahsis edilmektedir.
lojman alani olarak ayril.di. Bu planda zynca ileriye
180DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
••......•...
Konutlarin büyük bir bölümü hizmet yilina ve unvan kademesine göre
hesaplanan
puanlamaya
göre
dagitilmaktadir.
Ancak ODTÜ'nün
gelecegi için büyük önem tasiyan genç ve basarili ögretim üyelerinin
ihtiyacini karsilamak
üzere 131 adet stüdyo tipi apartinan
kullanima açilmis olup, 47 adedinin insaati sürmektedir.
dairesi
Toplam sayi
diye teselli bulmaktayim.
ODTÜKENTgibi bir projeyi hayata geçirip personeline iyi yasama,
insanca yasama imkanlari sunan veprojeye katkida bulunan, emek
veren ilgililere tesekkür ederim. n
Dr. Güzin Binatli Büyükkurt
178'e ulasacaktir. Bu sayi ODTÜ'deki basarili genç ögretim üyelerinin
tümünün gereksinimini
karsilayacak düzeydedir.
"Tasinma telasini veyorgunlugunu attiktan ve bu yeni evde J'akJa.sik
on günlük bir yasantidan sonra, üniversitemizin en önemli
eksiklerinden birinin giderilmesi konusunda ne kadar anlamli ve
büyük bir adimin atildigini içinde yasayarak görüyorum. "
Doç. Dr. lsmail Aydin
"BizlerODTÜ'yeömürlerinin yarisindan fazlasini vermis olarak bize
teslim edilen bu güzel köseyi hem güzellestirrnek hem de bizden
sonra geleceklere bu yerleri aldigimiz gibi teslim etmek
zorundayiz ...200'e yakin ögretim üyesi ve ailesi bir sosyal
imtihandan geçmektedir. Bu birbirimizi en azindan isimlerimizle
tanimamiz ve dekaniiklarin disina çikabilmemiz için iyi bir
firsattir, bunu iyi kullanirsak ODTÜ daha saglam ve kuvvetli
temellere oturacaktir. "
Prof Dr. Faruk Bozoglu
Relqör Prof. Dr. Sevük'ün verdigi bilgilere göre,
puan siralamasina göre dagitilan lojmanlarda açik ve seffaf bir yöntem
izlendi, tüm müracaatçilarin
puanlama
açik bir sekilde duyuruldu
düzeltmeler
yapildi.
tablolari internette
herkese
ve itirazlar da degerlendirilerek
gerekli
Daha sonra
ögretim
üyelerinin
doldurdugu
lojman tercih formu ile puan siralamasi birlikte degerlendirilerek
lojman tiplerine göre dagilim yapildi. Bu dagilim da internette
edilerek,
ardindan
numaralarini
ögretim
üyelerinden
istedikleri
tercih sirasina göre bildirmeleri
bulundugunu
duyuruldu.
sahip oldugu
arazinin içinde yaklasik 3000 dönüm üzerinde
belirten Rektör, bugün üniversitemizde
ilan
ve ev
istendi, bu dagilim da
puan sirasina göre bilgisayarda yapilarak internetten
Orta Dogu Teknik Üniversitesi'nin,
daire
46.000 dönüm
yerlesmis oldugunu
olan ODTÜ'nün en önemli özelliklerinden
biri de ögretim üyelerimizin bilimsel arastirma ve egitim amaçli olarak
çalisma saatleri disinda
yillarda
artan
da fedakarca ODTÜ'de çalismalaridir.
asiri trafik nedeniyle
sonlarinda
ve çalisma
yapmalari
zor/asmistir.
Kampusta
üyelerimiz
kütüphane,
laboratuvar
çalisabilmekte,
yemyesil
rahatligina
kültürel
kampuste
saatleri
kavusmaktadirlar.
ögretim
disinda
ve sportif
sakin
"Baslangicindan sonuna kadar son derece açik (seffaf) bir sekilde
sürdürülen dagitim sürecinde bile bazi hos olmayan durumlarla
karsilasildigi göz önüne alinacak olursa, konutlarin dagitimi için
seçilen yöntemin ne denli dogru bir yöntem oldugu ortaya
çikmaktadir. Bu nedenle ODTÜRektörlügüne tesekkür ediyorum. "
Dr. Güney Özcebe
1000 civarinda ögretim üyesi
söyleyerek sözlerini söyle tamamladi:
"Bir kampus üniversitesi
"ODTÜ'müzüngörünüsü ve olanaklari gerçekten son 5-6 yil içinde
çok degisti. Son olarak ODTÜKENTprojesiyle ögretim üyelerimizin
yasama ve çalisma kosullari iyilestirildi. "
Prof Dr. Cahit Hiçyilmaz
kampusa
lojmanda
veya
bir
Kampusta
gelerek
hafta
çalisma
yasayan
ofislerinde
etkinliklere
ve huzurlu
Son
üyelerimizin
ögretim
rahatliida
katilabilmekte
ortamda
yasamanin
"ODTÜKENThuzur dolu çalisma ortami saglayan, dinlenmek için
son derece rahat ve kullanisli dösenmis odalari ile kampus içi ve
sehir merkezi servisleri ve yeni kurulmus olmasinin verdigi bir kaç
eksikligin giderilmesinden sonra yasamak için ideal bir yer olacak. "
Aras Gör.Funda YükTük
ve
yasamanin
"ODTÜKENTakademisyenlere taninmis güzel birfirsat. Kisa zaman
içinde yasamak, çalismak ve dinlenmek için ideal bir yer olacagi
kanisindayim. "
Aras. Gör. Banu Demirboga
kazandirdigi
zaman ve rahatlik, bilimsel ve arastirma faaliyetlerini olumlu
yönde
etkilemekte ve ODTÜ'nün gelecegi açisindan önem kazanmaktadir."
ODTÜ KENT'te yasamaya baslayan bazi ögretim üyeleri görüslerini
internetteki
ODTÜ KENT sayfasina aktardilar:
'Toplumsal yasantimizda iletisim araçlariyla bizlere sunulan
birtakim olaylar ve bu olaylarin üzerimizde biraktigi etkiler
karsisinda zaman zaman "Bu ülkede biç mi güzel seyler olmuyor?"
sorusu aklima gelmekte.
Bu soruyu ODTÜbazinda degerlendirdigimde, son bes yildir çesitli
boyuttaki somut, kivanç verici gelismeleri gözleyerek (bilgisayar
donanimi, yapilasma vb) hiç olmazsa ODTÜ'degüzel seyler oluyor
ODTÜ'LÜ 19
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
i
'nda bir sohbet'
Oregon 'da ekolojik egitim ilkokulda basliyor. Ögrenciler kullandiklari
kagitlari, siseleri, plastikleri ayri ayri sepetlere atiyor. Bu siseler toplanarak merkezi bir fabrikada tekrar kullanilir hale getiriliyor.
ir
B
saat
kadar
kadar ragbet etmis ki kimsenin hakki yenmesin diye Dick sinifin
kapisina, kimin fareyi hangi saatte tutabilecegini gösteren bir kagit
yürüdükten
nehrin
hemen
sonra
kenarindaki
mola
bir kayada
verdik.
asmis. Birinci siniftan besinci sinifa kadar bütün ögrenciler hiç
olmazsa bir kere doga gezisine çikarilirmis. Bu gezilerde ögrencilere
Gençlik
hayvan, bitki ve böcekler teker teker tanitilir, çesitli ekolojik bilgiler
arkadasim Dick Saulsbury
aktarilirmis. Elk Adasi bu geziler için biçilmis kaftan. Arada sirada
basiyla havada 180 derece
herseyin yolunda gitmedigi de olurinus. Bu gezilerin bir tanesinde
bir ark çizdikten sonra
dikkatsiz bir ögrencinin yuvalarina soktugu bir çomak yüzünden
hayran hayran "Buraya sik
bütün sinif esek arilarinin hücumuna
sik gelmesem içim rahat
etmez" dedi. Etrafa bir
filmlerinden
göz gezdirdikten
Dick'in
sonra
yüzündeki
birinde
ugramis. "Sanki korku
oynayan aktörler
gibiydik" diyor Dick,
"bagiran, çagiran, kendini suya atan, tam bir kesmekes ..." Neyseki
ögrencilerin
arasinda
ari sokmasina
karsi alerjisi olan biri
bulunmadigi için gezi, adam basina bir iki sokmayla atlatilmis.
ifadenin neden kilisede dua eden bir hiristiyandan farksiz oldugunu
anlamak zor degildi.
Yönetmelige göre altinci sinif ögrencileri için bir haftalik kamp
mecburi imis. Her ne kadar aksamlari kampta ates yakilip sarkilar
Sulari piril piril, iki yani yemyesil agaçlarla donanmis Willamette,
söylenir, dans edilirse de bu kamplarin asil amaci ögrencilere
belki de Oregon eyaletinin en güzel nehirlerinden biridir. Nehir,
ayrintili ekolojik bilgiler aktarmak,
Dick'in 30 yil ilkokul ögretmenligi yaptiktan sonra emekliye
asilamakmis.
doga sevgisi ve saygisi
ayrildigi Milwauke kasabasi yakinina gelince derin bir kavis çizerek
Elk Island diye bilinen bir yarimadayi olusturur. Dick'i tam yedi
Dick'e ögrencilere çevre sagligi hakkinda ne gibi egitim verildigini
yildir görmemistim.
"Ne oldu, ne bitti" kabilinden kisa bir
sordugumda da ilginç yanitlar aldim. Tekrar kullanma yöntemi daha
sohbetten
sonra solugu adada aldik. Dick'te yeni emekliye
birinci sinifta ögretiliyormus. Ögrenciler kullandiklari kagitlari,
ayrilmanin
hem rahatligi, hem de üzüntüsü
vardi. Tahmin
siseleri, plastikleri ayri ayri sepetlere atar, bu sepetler daha sonra
edeceginiz gibi böyle zamanlarda gelecekten degil geçmisten
toplanarak merkezi bir fabrikada tekrar kullanilir hale getirilirmis.
konusulur; ben de Dick'in ne kadar doga asigi biri oldugunu
Atmosfere atilan endüstriyel gazlar sonucu olusan küreselisinma,
bildigim için konusmayi o yöne çevirdim. Ilk sorum. buradaki
hava ve su kirliliginin sagligimlZa verdigi zararlar ögrencilere
ilkokullarda ögrencilere çevre ve ekoloji konularinda ne gibi bilgiler
ayrintili olmasa da genel hatlariyla anlatilirinis.
verildigi idi. Dick'in anlattigina göre bu gibi bilgiler ayri ders olarak
degil diger konularla birlikte veriliyormus. Hayvanlara sevgi ve saygi
Bütün
ögrencilere
ülkemizdeki çevre hareketlerinin ne durumda oldugunu sordu. Ben
daha ilk yillarda asilaniyormus.
Sik sik yaptigim
bunlari
bana
anlattiktan
sonra
Dick sözü keserek
seylerden biri, diyor Dick, ufak bir kara yilani gönüllü bir
de dilim döndügü
ögrencinin eline vererek hayvanin ne kadar zararsiz bir yaratik
çabalarimizi, örnegin Hayrettin Karaca'nin basini çektigi erozyonla
oldugunu göstermek. Bir kaç saat içinde en çekingen ögrenci bile
mücadeleyi anlattim. Ama yilani görür görinez en yakin sopaya
korkusunu yenip yilani oksarinis. Baykus ve kertenkele ögrencilerin
sarilan vatandaslarimizdan veya ufacik bir fareyi görür görmez
en çok hoslandiklari yaratiklar arasindaymis. Bu arada bitkiler de
tabii ihmal edilmiyor. Bir ara yandaki sinifta ders okutan bayan bir
iskemlenin üstüne çikip çiglik atan hocalarimlZdan tabii ki hiç
bahsetmedim.
hoca Dick'in sinifina evcil bir fare hediye e~.
• :h 1=
Ögrenciler fareye o
OC71JOOZ
~-C:::i
kadar gerçekten
gurur
duyabilecegimiz
Eli:i 19'T rnrilili 18.sayisinda yayinlanmistir.
200DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
fr
kullanilmasi söz konusu degildir. Sonuç
N
olarak
Isleri Genel Müdürü olarak görev
!san 1996
yilindan
bu yana
Devlet bu
su
yapan
Prof.
Dr. Dogan
Altinbilek
sonra yüksek
lisans ve
Bir de olayin çevre boyutu var. Suriye
doktora derecelerini ABD Georgia Tech.
Üniversitesi'nden alan Prof. Dr. Altinbilek,
1970
yilinda
Mühendisligi
katildigi
ODTÜ
bünyesinde
Firat sularini kirlettigimizi iddia ediyor.
Bu iddia dogru mu?
insaat
çalismalarini
Firat nehrinin sulari kar erimesinden geldigi
yürütmüs, yetistirdigi ögrencilerle egitime
için son derece temiz
katkisi yaninda çok sayida arastirma projesi
de
gerçeklestirmistir.
ki biz bu
ve Avusturya ile yasiyor olsaydik sorun
çoktan çözüme ulasmis olurdu.
sayimizin konugu. Lisans egitimini ODTÜ
insaat
Mühendisligi
Bölümü'nde
tamamladiktan
sunu söyleyebilirim
problemi Suriye ve Irak ile degil de isviçre
olup, klrletilme
ihtimali yoktur. 1990 yilindan beri ortalama
ODTÜ'deki
olarak saniyede 850 metreküp suyu bu
çalismalarina 80'1i yillarda 5 yil ara vererek
Suudi
Arabistan,
Kral
Abdülaziz
nehirden veriyoruz. Bu miktardaki suyun
kirletilmesi çok zordur.
Üniversitesinde çalisan ve bu Üniversiteden
Üstün Hizmet Madalyasi alan Altinbilek,
Prof. olarak ODTÜ'ye dönmüs, 1988-1996yillari arasinda ODTÜ insaat
Hazir çevre konusuna deginmisken DSi faaliyetlerinin
Mühendisligi Bölüm Baskanligi görevini yürütmüstür. Kendisiyle DSi
etkilerine yönelik elestiriler konusunda ne diyeceksiniz?
çevresel
bünyesinde gerçeklestirdigi projeler hakkinda konustuk.
Dsi'nin renginin yesilolmasi tesadüf degildir. Dsi faaliyetlerinin gittigi
Her zaman sicak bir gündem olusturan ve Güney Dogudaki
her yere yesil de gitmistir. çevreye en fazla uyumlu olan enerjiyi
komsularimizia
sunuyoruz. çevreye zarar verecek faaliyetlere girismiyoruz. Örnek
olarak Kizilirmak üzerindeki Dutludere Baraji'ndan çok güzel bir
iliskilerimizde
ana unsur olan su sorununu
anlatir misiniz? Suriye ve Irak'la su sorunumuz var mi? 21. yy.
vadiye zarar verecegi endisesiyle vazgeçilmistir. Ayrica Agaçlandirma
da su savaslari olacak mi?
ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlügü ile imzaladigimiz protokole
Ben Orta Dogu'da su savaslari olmasi gerektigine
inanmiyorum.
Türkiye komsularini hiçbir zaman susuz birakmamistir ve suyu bir silah
olarak kullanmamistir. Firat ve Dicle'de yilda toplam 80 milyar
metreKüpten taz)a su var. Nereöeyse YI))IK suyu '0'0 m'i)yar metreKüp
olan Nil Nehri kadar. Bu miktar Türkiye, Irak ve Suriye'deki sulama
alanlarina yeterlidir. Halen en az sulama yapan ülke Türkiye'dir. Suriye
göre orman alanlarini artirmak, toprak, su ve bitki arasinda bozulan
dengeyi korumak ve gelistirmek amaciyla ortak çalisma yapma karari
aldik. Bundan böyle DSi, baraj yatirimlarina ayrilan yillik ödenegin
'j"'-<!.~
\'t"\\\'t,, 't",,,>m,'<\, l\.-~'Q<;'\'Q'<\<!."m'Qç""",,,,
"',,">,,~'''''''1""""<.,,,,-,
Tarihe verdigimiz ve bir daha onaramayacagimiz zararlar var.
Mezopotamya'yi suluyor. Esasolarak Türkiye bütün bu bölgeyi Firat ve
Dicle'deki sularin birlikte kullanilarak sulanmasini öngören bir plan
olmakla övünürüz. Ancak bunlari korumak için yapilanlarin
yetersiz
sunuyor. Ancak komsularimiz sadece Firat'in sularinin paylasilmasini
tartisma konusu oluyor. Güney Dogu Anadolu'da baraj gölleri
öneriyorlar. Firat'in tasidigi su yilda 31.6 milyar metreküp olup bu üç
altinda kalacak tarih n~ olacak? Örnegin Hasankeyf yok olacak
mi?
.
ülkenin ihtiyaçlarina cevap vermekten uzaktir. Dicle nehrinin Türkiye
oldugu
degisik zamanlarda
kiiltür
mil'a'rna~ah;p
ve Irak tarihte Mezopotamya olarak bilinen bölgeyi, Türkiye iseYukari
Biz ülke olarak pek çok medeniyetin
degisik platformlarda
sinirlari içinde tasidigi su ise20 milyar metreküptür. Bu nehre 30 milyar
metreküp ilave su Irak topraklarinda katiliyor. Böyle baktigimizda üç
GAP
ülke arasinda su zengini Irak'tir. Irak halen insa etmis oldugu bir
tamamlanmasiyla Hasankeyf yedi yil sonra sular altinda kalacak.
kanalla Dicle'den Firat nehrine su tasiyabilmektedir. Firat'tan Suriye'ye
Uzmanlar
giden su ise Suriye'nin ihtiyaçlarini fazlasiyla karsilamaktadir. Kaldi ki
Firat nehrine kurmus oldugumuz üç büyük baraj; Keban, Karakaya ve
kazilabilecegini belirtiyorlar. Ancak Dsi bir kurtarma projesi baslatmis
Atatürk enerji üretim amaçli oldugundan bu barajlardan enerji üretimi
sonrasi birakilan su ihtiyaci karsiladigindan Firat'in tamaminin
projesi
çerçevesinde
Hasankeyf'in
yapilacak
olan
Ilisu
ancak 60 yil sürecek, bir
Baraji'nin
çalisma ile
ve yedi yilda bu isi tamamlamayi amaçlamistir. Kültür Bakanligi'nin
koordinatörlügünde
Dsi ve ODTÜ'ye bagli TAÇDAM (Tarihsel Çevre
Degerlerini Arastirma Merkezi) tarafindan
baslatilan çalismalara
ODTÜ'LÜ 21
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ODTÜ'den Doç. Dr. Numan Tuna baskanlik etmekte ve yurt içi ve
yilinda insa ettirilen günlük su tasima kapasitesi 20.000 metreküp olan
disindan yirmiye yakin bilim adami katilmaktadir. Proje 1.5trilyona mal
Güzelyurt-Lefkose-Gazimagosa isale hattinin disaridan beslenmesi ve
olacaktir. Dsi ilk etapta kullanilmak üzere 39.5 milyar lira katkida
yillik acil ihtiyaç olarak belirlenen 7 milyon metreküp miktarindaki
bulunmustur.
suyun Türkiye'den tasinarak sisteme enjekte edilmesi zorunlu hale
Bu
tasinabileceklerini,
çalismada
uzmanlar
hangi
eserlerin
hangi eserlerin yerinde korunabileceklerini
ilk
gelmistir. Bu amaçla tasimacilik sektöründe yapilan arastirmalar
etapta belirleyecekler, tasinmasi ve korunmasi olanaksiz olanlarin ise
sonunda, su tasimaciligina yönelik olarak su torbalari üreten ve rantabl
gelecek nesillere ulasabilmesi için belgelenmesine çalisacaklar.Bu proje
bir sekilde tasimacilik yapilabilecegi gözlenen bir Norveç firmasi ile
uzun yillardir konusulan ama somut hiçbir faaliyet gösterilmeyen
temas edilmis ve ilgili firma tarafindan adina normed denilen su
Hasankeyf'in
torbalarinin
kurtulmasina
yönelik
ilk
ciddi
adimdir.
Çalisma
Türkiye'den
Kuzey Kibris'a
su tasinmasi amaciyla
kapsaminda Karkamis Baraji'nin göl alaninda bulunan höyükierin
kullanilabilecekleri
kazilip, belgelenmesi de yeralmaktadir. Artik DSi,sadece ülke yararina
Türkiye'de içel Aydinlik ilçesindeki Soguksu deresinden alinacak yillik
yönelik gerçeklestirdigi fiziksel projelerle degil, çevre ve tarihsel
ortalama 7 milyon metreküp suyun, su torbalarina
degerlerimizin korunmasi ve kurtarilmasina yönelik önemli projelerle
doldurulan torbalarin römork ile çekilerek Kibris Kumköy kiyisina
de gündeme gelmektedir.
tasinmasi ve Kumköy deposuna bosaltilmasi uygun bulunmustur.
Projenin yürütülmesi sirasinda tasinacak su miktari, kullanilacak su
ODTÜ ile Dsi arasinda yürütülen baska projeler var mi?
torbalarinin sayisina ve kapasitesine bagli olarak artirilarak zaman
Genel Müdürlügüm
Tasinacak suyun su torbalarina doldurulup
tespit edilmistir. Yürütülen
etüdler sonunda,
doldurulmasi,
içinde yillik ortalama 7 milyon metreküp kapasiteye ulasacaktir.
üniversitelerden
oldugunca
sirasinda, gerek ODTÜ'den gerekse diger
gelen
olumlu
arastirma
yaklasilmistir.
projesi
tekliflerine
ODTÜ Jeoloji
mümkün
bosaltilmasini teminen
Aydincik Soguksu'da bir dolum tesisi ve Kibris Kumköy'de de bir
Mühendisligi
bosaitim tesisi Dsi Genel Müdürlügü tarafindan yaptiriimis ve suyun ilk
Bölümü'nde,
Prof.
Dr. Hasan Yazicigil'in
yöneticiliginde
"Küçükmenderes Havzasi Yeraltisularinin incelenmesi ve Yönetimi"
tasinmasi 25 Temmuz 1998 günü Cumhurbaskani Süleyman Demirel'in
katildigi bir törenle gerçeklesmistir.
konulu 3 yillik bir çalisma halen devam etmektedir. Bu projede 8
ögretim üyesi, 5 arastirma görevlisi çalismaktadir. Yine Dsi destekli
DSi için gelecege yönelik planlariniz neler?
benzer bir çalisma, Hacettepe Üniversitesi'nce de iskenderun'da bir
aküfer için yapilmaktadir.
2000'li yillarda personelolarak
daha küçük, daha elit, müsavir
mühendisligi kontrolde de kullanan bir Dsi düsünüyorum. Teknolojik
Dsi'de kurdugumuz
Merkezi"nin
"Uzaktan algilama ve Cografi Bilgi Sistemi
yürüttügü
gelismeleri de yakindan takip ediyoruz. Genel Müdürlügümüzün 11.
çalismalarda TÜBiTAK-Bilten ve ODTÜ ile
katina uzaktan algilama merkezi kuruyoruz. Genel Müdürlük binasinin
isbirligi yapmaktayiz. Bu projede de Prof. Dr. Cemal Saydam, Prof. Dr.
çatisinda iki antenimiz var; uydudan görüntüler aliyoruz. Türkiye'ye
Ünal Sorman ve Doç. Dr. Nurunnisa Usul danisman olarak bize destek
vermektedir.
yagan kari zamaninda bilebilirsek barajimiza ne kadar su gelecegini de
biliriz.
Suyumuza göre bir isletme planini
önden yapabilirsek
köylümüze ne kadar ekmesi gerektigini de söyleyebiliriz. Simdi bunu
Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'ne balonla su götürme projemizde,
ODTÜ Kiyi. ve Liman Laboratuvarimiza,
terminallerinde
dalga ve rüsubat sartlarini
yükleme
yapiyoruz. Ayrica cografi bilgi sistemiyle DSi'deki bilgiler katman
ve bosaltma
katman bilgisayarlara girilebilecek böylece bir barajin ya da kuyunun
arastirmak üzere bir
tüm bilgisi alinabilecek. Ögretim üyesi kimligi mi öne çikararak son iki
arastirma olanagi saglanmistir.
senede DSi'de karar destek sistemlerini gelistirme konusunda çok
katkim oldugunu söyleyebilirim. öte yandan 21 adet enerjibarajinin
Geçen Temmuz ayinda Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'ne
su
yüzde yüz kredili olarak insaasi için 6 gegisik ülke firmalariyla
tasima projesinin açilis töreni yapildi. Suyun balonda tasinacak
olmasi heitesin dikkatini çekti. Bu balon isini ve KKTC'de neden
pazarliklar sürmektedir. Toplam yatirim bedeli 10 milyar dolar olacak
su sikintisi oldugunu anlatir misiniz?
ulasilabilen
bu barajlarin toplam gücü 7500 MW olup, Cumhuriyetin ilk 75 yilinda
etmektedir.
kaynagi olan Güzelyurt yeralti suyu akuferlerinde,
ceKimden dolayi yillar içinde sürekli olarak düsmüs ve
hidroelektrik
Bu
barajlarin
kurulu gücünün yüzde 75'ini tekabül
tümünün
gelecek
7-8 yil
içinde
gerçeklestigini görmek benim için büyük mutluluk ve gurur vesilesi
olacaktir.
g:risiini sonucu suyun kalitesi tuzlanma sebebiyle
",
B:J
nedenle Dsi Genel Müdürlügü'nce
1990
Dr. Sahnaz TiGREK
22
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
PROF. DR. TEO GRUNBERG VE
Prof. Grunberg'e "Modern mantigi Türkiye'de üniversite ve lise egitimi
.DOÇ.
DR. EROL TAYMAZ'A TÜBA
't
t' 't
düzeyinde
kabul
ettirip
yayginlastirmasi,
yetistirerek
bu alanin ülkemizde
kurumsallasmasi
Iktisat Bölümü ögretim üyelerinden
ürkiye
Bilimler Akademisi
(TÜBA) 1998 yili ödüllerinden
Hizmet Ödülü'nü Felsefe bölümü emekli ögretim üyelerinden
Prof. Dr. Teo Grunberg alirken, Doç. Dr. Erol Taymaz da Tesvik
aldi.
lt
',t
tt
FELIX CHAYES ODULUNU
layik görüldü.
dönüstürmüstür.
programlarda
tt
Böylece
STATGRAF gibi
istatiksel
islenmesi imkanini saglamistir. KAYDERveri tabaninda
halen 5000'i askin veri bulunmaktadir
ALDi
potansiyele
geçis ve teknolöji
konularini üretim yapisina ve sanayi üretimine uyarlarnadaki basarisi"
formatina
COSKUN UNAN
Doç. Dr. Erol Taymaz ise "Iktisat
göstermis olmasi, bilgi toplumuna
nedeniyle Tesvik Ödülü'ne
PROF.DR.
1998
eleman
ve gelisiminde
alaninda ileride evrensel düzeyde katkida bulunabilecek
sahip oldugunu
Ödülü'nü
sayida
belirleyici hizmetleri" nedeniyle Hizmet Ödülü verildi.
ODULU
T
çok
ve rakam IGBA dat içinde en
önde gelen katkilar arasindadir.
997 yilinda Felix Chayes anisina esi Dr. I.H. Chayes ve kardesi
1
N.C. Tenney
olusturulan inveResearch
ilk olarak inbuMathematical
yil dagitilan
"Felix
Chayes tarafindan
Prize for Excellence
ODTÜ
TURIZM
VE
SEYAHAT
ACENTASI HIZMETE GIRDI
Petrology" (Matematiksel Petrolojide En Iyi Arastirma Ödülü), Jeoloji
Mühendisligi
Bölümü
ögretim
üyelerinden
Prof.
Dr.
Coskun
o
DTÜ Gelistirme Vakfi EBI A.S. tarafindan
islerlik kazanmis ve 1985 yilinda projenin aktif üyeleri Alt Komisyon'a
Acenta,
Rektörlüge
seçilmistir. IGBA projesi Felix Chayes'in önderlik ettigi ve 1995 yilinda
Hizmetler ve Turizm Koordinatörlügü
ölümüne
uyarinca
Unan'inda
yer aldigi Igneous Rock Data Base'de (IGBA) görevalan
"Subcoqimission
on Data Bases for petrology"
(SDBP) (petrolojide
Veri Tabani) üyelerine verilmistir. IGBA projesi 1976 yilindan itibaren
kadar
kuruluslardan
devamli
olarak
ugrastigi
bir
projedir.
Çesitli
maddi destek buimus ve hemen hemen her yil projenin
senelik toplantilarinin
degisik ülkelerde yapilmasini saglamistir .
ODTÜ
Turizm
Coskun Unan'in bu projeye katkisi 1967 yilindan itibaren baslamis
olup, Türkiye'deki
magmatik kayaçlarin veri tabaninin olusturulmasi
KAYDERprojesi altinda sürdürülmüstür.
TÜBITAK tarafindan
desteklenmis
destegini
de kazanmistir.
tarafindan
desteklenmis
Anadolu'nun
ve KAYDER veri
üç ayrikusagi
Laboratory
of Carnegie
IGBA projesinin
olarak ODTÜ
tabanindaki
bilgiler
göz önüne alinarak degerlendirilmistir.
9 ay müddetle
çalisan Prof. Dr. Unan'in
mevcuttur.
01up,1983 yilinda ayrica NATO
1991 yilinda AFP projesi
1979 ve 1983 yillarinda
Geophysical
Proje 1979 ve 1983 yillarinda
Felix Chayes'le
Institution
Seyahat
yurtlar
bagli olarak faaliyet gösteren
tüm havayollarinin
akademik
ve idari
edebilecek;
kongre,
olanaklari
yurtiçi ve yurtdisi
personele
yapabilecek.
yapacak
ve Turizm
kitap,
malzemelerin
havaalani
transferleri,
temin
toplanti
Akademik birimlerin
tüm organizasyonunu
organizasyon
brosür,
temini
diger
Koordinatörlügü'nün
olan Acenta,
duyulan
ve
biletlerini
olarak
kendi
yardimiyla organize ettigi kongre,
konferans ve sempozyumlarin
Hizmetler
indirimli
seminer
veya sponsor
Sosyal
ile imzaladigi protokol
afis,
boyunca
pankart,
veya baskisi,
gereksinim
yaka
karti
konaklama,
ring servisleri,
aninda çeviri, sine-vizyon gösterisi,
Sosyal
isbirligiyle
catering
vb.
ulasim,
hizmetleri,
stand vb hizmeleri
de
verebilecek.
birlikte
of Washington'da
konuyla ilgili yurtdisi ve yurtiçi yayinlari
1985 ve 1996 yili senelik toplantilari
ODTÜ'de yapilmistir.
ODTÜ Turizm ve Seyahat Acentasi, TCDD biletleri için kisiler
adina
rezervasyon
edebilecek;
yurtiçi
yaptirarak
ve
biletleri
yurtdisi
otel
adrese
teslim
rezervasyonlari
yapabilecek. Ayrica mensup ve mezunlarin ODTÜ Koleji'nde
veya diger okullarda ögrenim gören
Türkiye'deki
kurulan
Acentasi
bölgesindeki Terminal Binasi'nda hizmete girdi.
. organizasyonlarini
Ali Komisyon üyelerinden olan ve projede aktif olarak çalisan Prof. Dr.
ve
çalismalarini
KAYDER veri tabani
altinda
toplayan
çocuklari, dil egitimleri
için sömestre tatili ve yaz dönemlerinde
rehber ögretmenler
Coskun Unan'in IGBAdat'a olan katkisi tüm proje içinde önemli bir
esliginde indirimli olarak yurt disindaki dil okullarina Acenta
kismi olusturmaktadir.
tarafindan götürülebilecek.
Ayrica IGBA veri tabanini
yazilmis ilksel durumundan
serbest formatta
kurtarmis ve kolaylikla islenebilir Dbase
240DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
••
U
niversitemiz
ögretim
olan
ikincisi
verilen
Dr. Rüstü
Yüce
"TED
Ödülleri"
kapasitede
Türkoglu,
basketbol
ve Türk Egitim Dernegi
eski
Baskanlarindan
merhum
Prof. Dr. Rüstü Yüce'nin anisina
yil
oynayabilecek
üyesi
1997-98
sezonu
Türkiye
liginde 6.4 sayi, 4 ribaund,
bu
-Prof.
1997-98 Euro ligde ise 2.9
ödül
sayi, 1.6 ribaund ile oynadi.
dagitim töreni geçtigimiz günlerde
Türk
ODTÜ'de yapildi.
Egitim
Dernegi'nin,
Türkiye'nin
degisik
Prof. Dr. Rüstü Yüce'nin Türk egitim
yörelerinde
ve
ögretim veren 9 Kolejinde
sporuna
yaptigi
anilmasi,
adinin
konularda
genç
hizmetlerin
yasatilmasi,
kusaklara
yabanci
okuyan
arasindan
bu
örnek
dilde
ögrencilerinin
ÖYS'de kendi
olmasi ve onlari tesvik etmesi amaci ile Türk Egitim Dernegi tarafindan
dallarinda
konulan Meslekte Basari Ödülü, Egitimde Basari Ödülü, Sporda Basari
Basan Ödülleri'ni
Ödülü olmak üzere üç dalda verilen "Rüstü Yüce Basari Ödülleri"
Koleji ögrencisi Ahmet Kemal Gür Fen Matematik Puani birincisi,
ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde
Aliaga Koleji ögrencisi
düzenlenen
törenle sahilerine
verildi.
en yüksek puani alanlar, Prof. Dr. Rüstü Yuce Egitimde
almaya hak kazandilar.
Bu ögrencilerden
Emel Dogan Türkçe-Sosyal
Puani birincisi,
Ankara Koleji ögrencisi Gül Günaydin Türkçe-Matematik
cisi, Karadeniz Eregli Kolejinden
Törende bir konusma yapan Türk Egitim Dernegi Baskani Sezer Ergin,
manevi degeri büyük olan bu ödülleri
bu yilki sahiplerine,
Ankara
Puani birin-
Hande Öztürk Yabanci Dil Puani
Birincisi oldular.
ODTÜ
çatisi altinda vererek, TED'li ve ODTÜ'lü olmakla her zaman gurur
duymus olan Rüstü Yüce'nin bir anlamda yasamini paylastigi bu iki
kurumun
mensuplarinin
da benzer
duygulari
arzu ettiklerini belirtti. Ergin, konusmasini
TÜRK EGITIM DERNEGI
birlikte yasamalarini
söyle sürdürdü;
Devlete egitim ve ögretim alaninda maddi ve manevi olarak
"Rüstü Yüce hepimizin
basarili bir insandi.
bildigi gibi, egitimci, sporcu
Demokrat,
çagdas, onurfu
rahadigi ile genç kusaklara örnek gösterilebilecek
,e mesleginde
ve dürüsr. gönül
büyük katkida bulunan güçlü bir özel egitim ve ögretim kurulusu
olan
Türk
Egitim
Dernegi
(TED),
büyük
önder
Atatürk'ün; özel girisimin egitim alaninda kendi olanaklari ile
bir insan.-
devlete yardimci olmasi istegi dogrultusunda
'Türk Maarif
Prof. Dr. Rüstü Yüce Ödülleri'ni onlari hakeden, simgeledikleri ilkeleri
Cemiyeti" adiyla 1928 yilinda kuruldu. Kurucu Genel Baskani
benimsediklerinden
ise devrin Basbakani Ismet Inönü'ydü.
emin
olduklari
sahiplerine
vermekten
mutlu
olduklarini belirten Ergin sözlerini söyle tamamladi:
Türk Egitim Dernegi, kurulusundan
"Rüstü dost bir insandi. Pek çogumuzun
yapamadigini basarmis, ken-
bagli vakif okullarinda
bu yana Genel Merkeze
Ingilizce egitim ve ögretim vermenin
yani sira, bu okullarda ögrenim gören ögrencilerden
bagimsiz
faziledi kisilerdir ve dosduklar böylesine erdemli kisilerle güzellesir.
olarak
basvuran
bambaska bir boyut kazanir. "
ortaögretim
dini asabilmisd.
Bunu yapabilen
müstesna
kisiler gerçek anlamda
egitim
Prof. Dr. Rüstü Yuce Meslekte Basan Ödülü'ne,
mühendisligi
yaptiklari
meslegine
degerli
uzun
katkilar,
yillar boyunca
öncü
niteligindeki
Türkiye'de
insaat
ayri ayri ve birlikte
degerli
uygulama
çalismalari, örnek kisilikleri, örnek is anlayislari gözönüne
alinarak
yüksek mühendis Fevzi Akkaya ve Sezai Türkes layik görüldü.
Sporda Basan Ödülü ise Efes Pilsen A takimi ve A Milli takim oyuncusu
Hidayet Türkoglu'na verildi. Basketboldaki bes pozisyondan dördünü
yurdun
bünyesinde
yörelerinden
ve üniversitedeki
bursu
üzerinde
çesitli
vermektedir.
ögrenciye
TED simdiye
burs vermistir.
olusan
karsiliksiz
kadar
40.000'in
Türk Egitim Dernegi,
görev yapan
"Bilim Kurulu"
amaciyla basarili egitimcilere
yil
1000 ögrenciye
çesitli üniversitelerde
bilim adamindan
her
11 degerli
ile her yil tesvik
ödül vermekte,
süreli yayinlar
çikarmakta, egitim ve ögretim toplantilari düzenlernektedir.
:~
ODTÜ'LÜ 25
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
~
......
ENGIN BIR MUZIK, siRADiSi BIR SANATÇi:
\
"...a confident, individual, arresting voice..."
(The New Yorker),
"Each sound is brand new-you've .never
he ard these instruments combined and
played in quite this way."
(The Milwaukee Journal),
"...astonishing ... Ince ... is that rare composer
able to sound connected with modern
music, and yet still seem exotic."
(The Los Angeles Times)
M
üzik egitimine Ankara ve izmir
konservatuarlarinda basladi; Oberlin
Konservatuari'nda ve Eastman School of
Music'te devam etti. 1993 yilindan bu yana da
çalismalarini Memphis Üniversitesi bünyesinde
devam ettiriyor. Bugün müzik dünyasinda yeni
kusagin en yetenekli bestecileri arasinda gösterilen
ve Prix de Rome, Guggenheim Fellowship ve Lili
Bdulanger gibi pek çok önemli ödüle sahip olan
genç sanatçi Kamran ince bu sayimizin konugu.
Besteleri Chicago, Minnesota, St. Louis, Baltimore,
Brooklyn orkestralari tarafindan seslendirilen ince
ile Ekim ayinda ODTÜ'de verdigi konser sonrasi
müzik üzerine bir söylesi yaptik.
• Çok uyum içinde oldugunuz, 'Kamran Ince
Ensemble' adinda bir toplulugunuz var. 8u topluluk
kimlerden, nasil kuruldu, amaçlari nelerdir?
Bu topluluk çogunlukta Memp~is Üniversitesi
ögretim görevlilerinden kuruldu; iki tane de
ögrencimiz var. iki buçuk yil önce film müziklerinin
kayitlarini yapmak için çok iyi müzisyenlerin bir
araya geldigi yeni bir grup olusturarak stüdyoya
girme projesi olustu. Bu kayitlari tamamladiktan
sonra grubu devam ettirme,film müziklerini hem
filmler için, hem de daha sonra CD'ler için kaydetme
260DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ve bu müzikler {Ç~.s~~c;:
ça;."a fikri dogdu. Zaten
bir gruplarinin obc.s Amerika'da da ingiltere'de de
kompozitörlerin çok arzu ettigi bir sey fakat bunu
olusturmak öyle kolayolmuyor. Grubumdaki
sanatçilarin hepsi çok sevdigim insanlar.
Grubumuzda herkes severek, isteyerek çaliyor. Bir
de bir grupla devamli beraber çaldiginiz zaman
müzikte birbirini hissetmek, bir sürü sorunu çok
daha çabuk çözmek mümkün oluyor.
Türkiye'deki müzik egitimini nasil buluyorsunuz?
-Film müzikleri disindaki eserlerinizden söz eder
misiniz?
Türkiye'de temel egitim sirasinda bati müzigini
ögretiyorlar. Bati müzigini ögrenirken etrafinizda
bütün öteki müzikler de var. Dolmusa binince,
televizyonu açinca öteki müzikleri duyuyorsnuz.
Türkiye zitliklar ülkesi oldugu için müzigimde,
aldigim egitimin degil de burada yasamanin ve
konservatuara giderken bu zitliklara maruz
kalmanin etkisi olmustur.
Simdiye kadar degisik gruplar tarafindan
kaydedilen albümleri m Fall of Constantinople,
Kamran ince, Kamran ince Film Müzikleri. Su anki
grubumla kaydettigimiz 'Kamran ince & Friends'
adli albüm bugünlerde Amerika'da çikacak. Bu
CD'de daha küçük oda müzigi eserleri m var.
-Film müziklerinizi dinlerken filmin gözlerinde
canlandigini söyleyenler çok; müziginizde bir
görsellik söz konusu. Ortaya önce bir film çikiyor ve
mutlaka bundan esin aliyorsunuz. Genelolarak
müziklerinizi yaparken görsel bir temadan mi yola
çikarsiniz yoksa müziginizdeki bu görsellik sonradan
ortaya çikan bir durum mu?
Önceleri görsel bir temadan yola çikmazdim. Benim
müzigim zaten çok dramatik; hep öyle oldu. Fakat
ilk defa 1992-1993'te somut bir sekilde yavas yavas
kökleri me dönmeye basladim. Yani Türkiye'nin
müzigi, Anadolu müzigi ... Tabii bunun içine Osmanli
da giriyor, Bizans da giriyor, Modern Türkiye de
giriyor. 'Domes (KubbelerY diye bir orkestra eseri
yazdim ve köklerime dönüs ilk bu eserie oldu. Ama
bunu yazarken kafamda Roma'daki kubbeler Roma'da bir sene yasadim- , istanbul'daki kubbeler
vardi. Daha sonra bir orkestra sefi 'bir film için
'senfoni ismarlamak istiyoruz. Bir Türk konusu
düsünebilir misin?' dedi. Ben de düsündüm ve tabi
ki evrensel bir seyolmasini istedim. 'Fall of
Constantinople' oradan çikti. Bu albümdeki
parçalara adini sonradan verdim: Sehrin Duvarlari,
Sehrin Düsüsü gibi. Bu müziklerde direkt
senkron ize- hani birisi birisine vururken bir sesçikar
ya da ondan sonra bir melodi baslar- yapmadim.
Çünkü buna zaman yoktu. Ben bes-alti tane 'mood'
belirleyip bunlari konser suiti olarak yazacagimi
söyledim ve geri kalan düzenlemeleri onlara
biraktim. Belki de bu film müzikleri, filmle
senkronize yapmadigim için daha etkileyici
olmustur.
-Müzik egitimine Türkiye'de baslamis ve bu egitime
yurt disinda devam etmis bir müzisyen olarak
Türkiye'deki temel müzik egitimi oldukça saglam.
Fakat Türkiye'de lisans ve lisans üstü seviyelerde
müzik egitimini pek kaliteli bulmuyorum.
- Türkiye'de aldiginiz müzik egitiminin ve
Türkiye'deki yasantinizin müziginizde etkisi
oldugunu söyleyebilir miyiz?
-iTÜ'nün istegi üzerine bir eser bestelediniz. Bir
röportajinizda bu eserin ismarlanmasi konusundaki
memnuniyetinizi dile getirmistiniz. Bu konudaki
düsünceleriniz neler?
Siparis çok önemli. Bir kere siparis olursa kalite çok
daha yükselir. Çünkü siparis rekabeti de beraberinde
getiriyor. Ayrica bu tesvik edici bir sey. Siparis
oldugu zaman eserinizin ne zaman çalinacagini, onu
kimin çalacagini, kimin için yazdiginizi biliyorsunuz.
Bunlar önemli seyler. Yoksa kompozitör belki bir
gün çalinir diye kendi basina yazarsa bunun motive
edici bir yani olmuyor. Umarim bu konuda
Türkiye'de bundan sonra çok daha fazla gelismeler
olur. Türkiye'de sirketlerin artik sanata desteklerinin
çok artmaya basladigi görülüyor. Özellikle de bunu
istanbul'da görüyorum. Kuruluslarin, bankalarin
hemen hepsinin bir sanat festivali var. Bu konuda
birbirleriyle yarisiyorlar. Saniyorum TBMM'nin de
sirketlerin sanata ve bilime tesvik verdikleri yillarda
gelirlerinin yüzde besinin vergiden düsülecegine
dair çikarttigi bir kanun var. Bütün bunlar çok
olumlu, iyi gelismeler.
-Türkiye'ye ne siklikla geliyorsunuz? Bundan sonra
sizi sik sik bir sanat etkinligine katilmak üzere
Türkiye'de görecek miyiz?
Öyle görünüyor. insallah diyelim. Giderek daha sik
geliyorum. Eylül ayinda iTÜ'nün açilisi için
buradaydim. Bu yil istanbul Festivali'nin açilisini
yapacagim. Haziran'da grubumla birlikte iki
konserimiz var.
Melek MÜDERRiSGii
Emre SABUNCUOGLU
ODTÜ'LÜ 27
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
--------------------------------------------------------------~---------ODTÜ'DE HEYKEL VE SANAT BILINCI
Mehmet Yilmaz
"bir koyup yirmi almak"
Güzel Sanatlar ve Müzik Bölümü Ögr. Gör.
I
mantigindan
büyük sorumluluklar
düsüyor.
almak istediklerinde
ve danismanlarina
kurtulmalarini
saglamakta
Ama gelin görün ki, bazi ögrenciler
ilettiklerinde
karsilastiklarindan
991'in Aralik
ayiydi.
ODTÜ
Sanatlarve veders
Müzik
Bölümü'nün
dersler
listesine
"Heykel"
deGüzel
eklenmisti
ögretim
elemani verdigi
olarak
"Yararli olan"in
maddi kazanca
bana teklif gelmisti.
mi? Bu tip saplantilardan
Heyecanla kabul ettim. Çalismalarin
(atölye)
olarak Kimya Bölümü'nün
birlikte
boyasini
badanasini
altindaki
yaptik.
simdilik böyle baslayalim;
yapilacagi
bir depoyu bosalttik
islik
ve isçilerle
lçerisi hiç gün isigi almiyordu.
yapamayiz.
"Olsun
ileride daha iyi ve saglikli bir islik verilir ya da
yapilir" diye yola koyulduk.
ölçüsü nedir? Pratik, aninda
kurtulunmasi
olanaklarini
basaramazsak,
götüren
bu hepimizin
vermek zorundayiz,
için
alanlarda
Bilimin ve
kullanmayi
her tarafinda
savaslar var.
Güzellik yerine pislik ve çirkinlik yaratmaya
son
Sairin dedigi gibi "Dünya'yi güzellik kurtaracak".
sira, daha çok uygulamaya
gibi, hoca ögrencileri
tahmin edilecegi
gibi, kuramsal
dayanir. Baska bir anlatimla
Çünkü her ögrencinin
farklidir.
Dahasi, yeni baslayanlarla
mekanda
birlikte çalisabilirler.
"usta-çirak"
birkaç
Bu birliktelik
iliskisi seklinde
"usta", birkaç dönem önce baslayanlar
ayni atmosferi.
göstererek
ögretir;
eski
sürdürürken,
ayni zamanda
dönem
anlatmak yerine her
sanat isliklerinde
bir
ayni
bir gelenektir.
Kabaca, ders hocasi
yeniler ise "çömez" olarak
yandan
yeni baslayanlara
çok
önce baslayanlar
açiklanabilir.
"yardimci",
yani
ilgi ve kapasitesi
Hoca, sadece anlatarak
ögrenciler,
bilgilerin
bir kuramsal dersteki
topluca karsisina alip ders boyunca
ögrenci ile birebir iliski içindedir.
solurlar
olumlu
sonu olur. Dünyanin
Heykel ve resim gibi dersler,
Bu gelenek
bir sey
gerekiyor. Elbette bilim ve teknolojisiz
insanlik
Dogal çevre hizla kirletiliyor.
o dersi?
yakiniyorlar.
Ama, körü körüne onlarin esiri de olmamak zorundayiz.
teknolojinin
birlikte
hepimize
bu dersleri
"Ne yapacaksin
Daha yararli bir seyler al" seklinde uyarilarla
degil, bizzat yapip
kendi
çalismalarini
belli yerlerde yardim ederler. Bu
tip dersler birlikte çalisma ve yasama ruhunun
gelismesinde
son derece yararli
bir islev görür.
Heykel çalismalari
sagladiktan
için döner
gitar dersleri cazip gelebilirdi
için yeterli basvuru
aslinda kapasitesi
diyorum,
zorunda
sehpalari,
kil desteklerini,
sonra sira gelmisti ders için ögrenci bulmaya.
kil ve alçiyi da
Öyle ya, resim ya da
ama zorlu bir "amelelik" gerektiren
olacak miydi acaba?
Endiselerim
heykel dersi
Bildigimiz gibi heykel (her ne kadar iç mekanlara
mekan
nesnesi
çikinti yaratma
yersiz çikti. O ilk yil,
ögrenci seçtim. "Seçtim"
dokunulmasi,
o kadar büyük bir talep oldu ki mülakat
ve çizim sinavi yapmak
çevresinde
ayni heyecanla
bu gündür
sürdürüyoruz
ögrenci arkadaslarimla
çalismalarimiz
ve o kadar kök saldik ki, çalisma mekanimiz artik
i
sanati
daha verimli yapilabilmesi
sanatsal
binaya,
dersliklere gereksinimimiz
var artik bizim.
Violonsel
bugün
sanatçisi
resimden
ve Müzik Bölümü
Doç,Engin
heykele
koroya kadar 30 dolayinda
yaklasik
Lo yildir faaliyette,
kemana,
sanat
ikna eden her ögrenci
üniversitelerin
programlarina
göstermelikten
ileriye gidemiyor.
verimli oldugunu
saglamak,
ufuklar açacaktir.
çok sesli
bizim
çevremizi
görmekteyiz.
disimizdaki
pasiflik
algilama,
ilgilenen
insanlarin
heykellere,
çevrelerine
"Bakmak eylemi"
degil,
herseyden
aktifliktir.
sorumluyuz;
sonra da
oldugu
için
ve
Bir hacim
o ana kadar çok dikkat
yapilara,
daha
ve
içerir
benimseme
son derece uyarici bir etkiye sahiptir.
kisaca,
girinti
bina cephelerine,
bir dikkatle
artik "görmek
eylemi"
"anlamlandirmak"tir;
Bizler sadece
varligimiz
diger
yaklasmaya
haline
sanat
kendimizden
degil,
ve gelecegimiz
buna
bagli çünkü.
alinan
ve almak istedigi dersin
katilabiliyor.
YÖK ile birlikte
bu tip dersler maalesef
birçok okulda
Ancak ODTÜGSMB'nin bu konuda basarili ve
karsilamak"
disinda
"ögrencilerin
çok daha önemli ve temel
düsünüyoruz.
Kendi mesleki derslerinin
ilgilenmesini
bu derslere
söylemek hiç de abarti olmaz. Biz bu derslerin,
seçmeli ders gereksinimlerini
yararlari oldugunu
ve baskanliginda
tarihinden
eder; üç boyutlu
olur böylece. "Görmek" ise "anlamak",
eseri karsisinda
boslukta
ve oksama duyularini
ve yerine yerlestirildikten
davet
heykeL. Bu yönüyle,
açisindan
bile konsa), aslinda bir dis
verme sanatidir;
seçmeli ders veriyor bölüm. Kendi asil bölümleri
Kimya, Fizik, Makina v.b. ne olursa olsun danismanini
hocasini
eso
için insanlari
(sadece "baktiklari")
basladiklarini
SANSA'nin özverili çabalari
saksafondan
gezdirir
disiplinlere,
dönüsmüs
ODTÜ Güzel Sanatlar
anlam
Bastan sona, dokunma
olan heykel ile birazcik
etmedikleri
sahip ayri bir
sanatidir.
sevilmesi
anlamlandirma
bize yetmez oldu. Bir adim daha: Resim, heykel, seramik ve müzik derslerinin
için, ODTÜ'ye yakisir donanimlara
mekana
bu sanat dali. Bununla kalmaz, bittikten
5 kisilik olan mekana 30 dolayinda
kaldim. O gündür
olarak
yani sira, ögrencilerin
firsat vermek, onlarin
Insanlarin
sanatin
su ya da bu daliyla
görüs açilarina
sadece kendi mesleklerinin
--
...
yeni kapilar,
esirleri olmalarindan,
280DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ILO/IPEC'IN
1992-1997
DÖNEMI TÜRKIYE ÜLKE RAPORU
TOPLANTISIODTÜ'DE
EGERLENOIRME
U
,,;;)
YAPI
,
çocuk isçiligini önemli bir konu olarak ele almis,
luslararaii
GrGC.7~'i..V
F..",lwiw) •••"-:?" :.-:
1992 yilindaCGlIm\G
da kisaca
IPEC(International
artirilmasini saglamak için okulumuzda çalismalar
yapmistir. Bu yil ise uygulama programlarina katilmayi ve
Programme on the Elimination of Child Labor) dedigimiz
ILO'nun Sinop'ta yürüttügü projeyi üstüne alarak çocuk
uluslararasi çocuk isçiligi ile mücadele programini
isçiligi ile mücadelede aktif olarak bulunmayi planlamakta
uygulamaya baslamistir. Türkiye de 1992 yilinda IPEC
ve bunun için yaz döneminden beri lLO yetkilileri ile
programi kapsaminda çocuk isçiligi ile mücadele
görüsmekte ve çalismalar yapmaktadir.
programlarinin uygulandigi ilk alti ülkeden biri olmustur.
Dünyada çalisan çocuklar sorunu gün geçtikçe artmakta ve
Türkiye'de 1992-1997 yillari arasinda çocuk isçiligi ile
küresellesen ekonomide derhal çözüm bulunmazsa
mücadele konusunda çalisan yerel ve merkezi kuruluslar
önlenemeyecek boyutlara ulasacagi tahmin edilen bir hal
ile sivil toplum örgütlerinin yaptiklari çalismalar ODTÜ
almaktadir. Milyonlarca çocuk, fiziksel, zihinsel, egitsel,
Bagimsiz Uzmanlar Grubu'nun üyeleri Yusuf Ziya Özcan,
sosyal, duygusal ve kültürel gelisimlerine zarar verecek
Bahattin Aksit, Meltem Dayioglu ve Ayse Gündüz Hosgör
standartlarda çalismaktadir. lLO arastirmalarina göre,
dünyada 5-14 yas grubunda 250 milyon çalisan
çocuk bulundugu, 12-17 yas grubu 283 milyon
çocugun ise çalistigi için okula devam etmedigi
tahmin edilmektedir. Bu kadar vahim boyutlarda
olan sorunun kisa sürede çözülmesi zor
görünmekle beraber, sorunun çok boyutlu
olmasi çözüm için konuyla ilgili tüm
katilimcilarin isbirligi içinde bulunmasini
gerektirmektedir. Türkiye'de ise 1994 yilinda 614 yas grubunda çalisan çocuklarin sayisinin 11
milyon 900 bin oldugu tahmin edilmekte ve bu
sayi toplam nüfusun %20'sini olusturmaktadir.
Türkiye'de bu soruna çözüm bulunmasinda
tarafindan titiz bir çalismayla derlenmis ve Türkiye ülke
IPEC'in rolü birbirinden bagimsiz ve koordine edilmeden
raporu "Development of Guidelines For Policy Makers:
yapilan çalismalarin koordinasyonunu saglamak ve
Country Report Turkey on Sustainable Action Against Child
çalismalarin hacmini artirmada katalizör görevi yapmaktir.
Labor" adiyla ingilizce olarak yayinlanmistir.
Yine de IPEC'in uygulamalarinin basarili olmasi ve çocuk
isçiligine karsi etkin mücadele edilebilmesi için ülkemizin
1 Ekim 1998'de ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde
bu soruna sahip çikmasi, gerekli yasal düzenlemelerin
yapilan lLOIIPEC'in 1992-1997 dönemi Türkiye ülke raporu
yapilmasi ve konunun sürekli siyasetçilerin gündeminde
degerlendirme toplantisina, Bagimsiz Uzmanlar Grubu
tutulmasi gerekir. Bu konuda medyaya ve üniversite
üyeleri hocalarimiz, Milli Egitim Bakani Hikmet Ulugbay,
ögrencilerine büyük görevler düsmektedir. iletisim
Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Nami Çagan, 'Birlesmis
Toplulugu'ndan Yildiray Ogur'un panelin tartisma
Milletler Daimi Temsilcisi De Jonge, IPEC'in yaraticisi Assafe
bölümünde dile getirdigi gibi Türkiye'de yapilan ve
Bequele, TisK, TÜRK-is, HAK-is, DisK, Ankara Büyüksehir
bilimsel temelden yoksun bulunan bazi projelerin tersine,
Belediyesi, Fisek Enstitüsü, MEKSA ve Türkiye Kalkinma
içerigi mükemmelolan
Vakfi Temsilcileri ve ODTÜ'de faaliyet gösteren
kurumsallastirilmasi gerekmektedir.
topluluklardan
bu projenin afise edilmesi ve
iletisim Toplulugu katilmistir. iletisim
Toplulugu 1998 yili ikinci döneminde ILO ile ortak
Sevcan KiliÇ, iletisim Toplulugu
ODTÜ'LÜ 29
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ii
•
1
"Cumhuriyetin 75. Yili Kupasi"na Üniversitemiz
2 Eylül 1998
tarihinde
izmir/Seferihisar'da
yapilan
Triatlon
Takimi
da katilmis
ve Serpil Aras 1.,
erkeklerde
Aytug Akar 4., Çaglar ibrahim Tas 5., Özgür Çelik 7. olmustur.
20 Ekim 1998 tarihinde ögrenci ve personel 47 kisinin katilimi
t
(
"Cumhuriyet
Kosusu"nda;
.-
.ill111:Jle1;","",~
.
=.7.~.'1
t.,
" \\!.
~"iJ
·'ti.'
ile gerçeklestirilen
erkeklerde
-Ögrenci
Omer
bayanlardakategorisinde;
?erpil Aras,
Emiroglu,
30-40 yas kategorisinde;
erkeklerde Cahit Töre
40-50 yas kategorisinde;
bayanlarda Dilek Böke,
erkeklerde
Hüseyin Sentü rk
50-60 yas kategrisinde; Ali Sayit Esen,
60 yas ve üzeri kategorisinde; Türker Miratal.
olmuslardir.
Genel Klasman 3. Özel Ödülü Hüseyin Sentürk'e verildi.
19-21 Ekim 1998 tarihleri arasinda "Cumhuriyet Kupasi
Basketbol Turnuvasi" 6 basketbol takiminin katilimi ile
düzenlendi.
19 Ekim-25 Kasim 1998 tarihleri arasinda 43 ögrenci takimi ile 1
peronel takiminin katilimi ile "ODTÜ 75. yil Futbol
Turnuvasi" düzenlendi.
C
senliklere Orta Dogu Teknik Universitesi Dagcilik ve Kis
umhuriyetimizin
kurulusunu~.
75. yiliKizilay
dolayisiyla
düzenlenen
Sporlari
Kolu üyesi
dagCllar Ankara
meydaninda
bulunan Türkiye'nin ilk gökdelenine çikis yaparak katildilar. Ön
hazirligi haftalar öncesinden baslayan ve TOBAV tarafindan
düzenlenen Cumhuriyet Kutlamalari içerisinde yer alan etkinlik için,
17-29 Ekim 1998 tarihleri arasinda 148 kisinin katilimi ile
28 Ekim günü gerekli inis-çikis ve kurtarma sistemleri kurularak
düzenlenen "Cumhuriyetin 75. yili ODTÜ Ögrenci Veteran
ve Açik Tenis Turnuvasi"nda;
prova çikislari yapildi. Basin mensuplarinin da davetli oldugu bu
35+veteran çift; 1. Kemal Gürüz-Kutlu Kösterit, 2. Faruk
'ODTÜ'lü dagcilar' tarafindan yapilacak esas çikis tüm Türkiye'ye
Bozoglu-Polat Gülkan
haber verilmis oldu. 29 Ekim'de erken saatlerde gökdelene gelen
prova televizyon ve gazetelerde yer aldi; bu sayede bir gün sonra
Ögrenci erkek; Emre Sayar 1., ismail Dogan 2.,
dagcilarimiz son hazirliklarini
Ögrenci bayan; Seda Sevaioglul., Hande Asimgil 2.
yapilacagi saati beklemeye basladi. Cumhuriyetimizin
ve kontrollerini
tamamladi ve çikisin
Açik erkek; Aydin Kuntay 1., Can Hekimoglu 2.
Açik bayan; Rüya inalpulat 1., Basat Çetin 2.,
içerisinde gerçeklestirdigi
Karisik çiftler; Rüya inalpulat-OkanÜnalmiser
altinda basladi ve ODTÜ-DKSK üyesi, biri bayan olmak üzere dört
yetmis bes yil
atilimi ve yükselisini simgeleyen çikis
Cumhuriyetin ilan edildigi saat olan 20.30'da hava i fisek gösterileri
1., Seda Sevaioglu-
dagcinin zirvede bayrak açarak halki selamlamasiyla basari ile
Efe Karanci 2. olmuslardir.
tamamlandi. Televizonlardan canli olilrak tüm Türkiye'nin izledigi
Gençlik ve Spor Genel Müdürlügü'nün
organize ettigi 9 Kasim
1998 günü Eski Meclis önünden baslayan "Atatürk'e
Yürüyüsü"ne
Saygi
üniversitemizi temsilen 25 sporcusu ile Tenis
ve yaklasik 40 dakika süren çikis hem meydanda bulunan
yüzbinlerin, hem de televizyon basinda bulunan milyonlarca
Takimi ve izcilik Toplulugu üyeleri katildi.
izleyicinin takdirini topladi. Ayni zamanda dagcilik tekniklerinin
dagcilik disi alanlarda kullaniminin ülkemizdeki ender
Bilkent Üniverstesi'nde, 20-27 Ekim 1998 tarihleri arasinda 75.
temsil edilmis, üniversitemizin öncü rolü bir kez daha gösterilmistir.
örneklerinden
biri olan etkinlik ile ODTÜ bir kez daha en iyi sekilde
yil Cumhuriyet kutlamalari çerçevesinde "Üniversitelerarasi
Cumhuriyet Kupasi Spor Senligi"ne katilan Üniversitemiz;
'.~::.sc1e.'1Isi :rkeklerde 4., Bayanlarda 2., Badminton Tek Erkek
,
~':
ô(r: 3~ Karisik Çiftler 1., 2., Çift Erkek 3., Basketbol 1. ve
-
. takimimiz 3. olmuslardir.
Bu etkinlige katilan dagCllar Ali Onur Uyar, Bora Balya, Bora Mavis,
Çagatay Köksoy, Elif Eylem Koç, Erhan Zihnioglu, Hakan Kocakulak,
Koray YurtiSik, Nergis Dinçer, Özgür Yazlali, Selçuk Demirok, Serkan
Girgin, Sertan Girgin.
3
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
'rODil1~§M~Z!J~:~i1~.~~.~~RINDE
, ...'.'....'.> .....
:.....'.- ..•.':...' ....'.':....
'...<,:
..>,-,:':-:.,:<.:',:,_::'i.'-:<.:'\'.::"'.:
'.'-
..
'<.::.:.:....
.:.:.';;.: ..K..: .....
".·.:
..:,:....'.'.•....•..•.
---'"
···:····:···:·1{(;~~IS~f:L~'§
.•.'
bir araya
getiren Derne~erini,
ODru Mezunlar
Konseyi'nin
5, toplantisi
ODTÜ
Mezunlari
Subelerini
ve Üniversitemizi
24 Ekim 1998 tarihinde Istanbul'da
Dernek binasinda
yapildi. Toplantiya Ankara, Bursa, Çukurova, Ege, Eskisehir,
Istanbul, Kayseri ve Kocaeli ODTÜ Mezunlari Dernek ve
Subelerinin Baskanlari ve Temsilcileri ile ODTÜ Rektör Yardimcisi
Prof. Dr. Türker Gürkan ve ODTÜ Gelistirme Vakfi Egitim
Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Ertan Aksahin katildilar.
Toplantida, daha önceki toplantilarinda
alinmis kararlarin bir
özetinin ve genel degerlendirmesinin yapilmasinin ardindan
dernekler ve subeler arasindaki iletisim ve koordinasyonun yeniden
gözden geçirilmesi üzerinde duruldu. Daha sonra Prof. Dr. Türker
Gürkan ve Doç. Dr. Ertan Aksahin ODTÜ Gelistirme Vakfi
okullarindaki gelismeleri aktardilar. Konsey üyeleri de bu okullarin
yayginlastirilmasi konusunda olumlu görüslerini bildirdiler.
Toplami, "Konsey Bildirisi"nin tartiSilmasi ve kabul edilmesi ile son
buldu.
umhuriyetimizin
PROFESÖRLÜGE
YÜKSELENLER
Prof. Dr. Sezer AYGÜN
Prof. Dr. Sahinde DEMiRCi
Prof. Dr. Bülent DOYUM
Prof. Dr. Senay KATIRCIOGLU
Prof. Dr. Levent BAYiNDiRLI
Prof. Dr. Ülkü YETIS
YENI YÖNETICILER
Prof. Dr. Nurkan KARAHANOGLU
Jeoloji Müh. Bölüm Baskani
Prof. Dr. Ülkü YETIS
Çevre Müh. Bölüm Baskani
Prof. Dr. Rusen GEÇiT
Mühendislik Bilimleri Bölüm Baskani
VEFATLAR
Prof. Ismet ORDEMIR
Eski Rektör, Insaat Müh. Bölümü Emddi Ögr.Üyesi
Prof. Dr. Ergin ÇITIPITIOGLU
Insaat Müh. Bölümü
Prof. Dr. Ayhan ERLER
Jeoloji Müh. Böljimü
Doç. Dr. Rasih GUVEN
Felsefe Bölümü esIg ögretim üyesi
Aslinan DAGKlRAN
Uluslararasilliskiler Bölüm 2. sinif ög.
M. Dervis Yasar AKTUG
Matematik Bölümü 1974 mezunu
75. yil kutlamalari kapsaminda gerek
C
Üniversitemizde,
gerekse
mezun Çukurova
derneklerimizde
yapildi.
27 Ekim 1998
tarihinde
Mezunlarkutlamalar
Dernegi
Adana'da bir balo düzenledi. Antalya'da Mezunlar Dernegi
tarafindan 29 Ekim 1998 günü düzenlenen Cumhuriyet Balosu'na
ise Rektör Prof. Dr. Suha SevÜk, Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Ural
Akbulut, Genel Sekreter Mehmet Çaliskan ve dernek baskanlari
katildi. Balonun sonunda Antalya Mezunlar Dernegi Baskani Sefa
Gürman dernek adina Rektör Prof. Dr. Sevük'e ODTÜ Ögrencileri
Destekleme Dernegi Burs Fonuna verilmek üzere 25.000.000.000
TL.1ik bagista bulundu.
Önceki sayilarimlZda kurulma çalismalarini yazdigimiz Kibris
Mezunlari Dernegi kurulus çalismalarini tamamladi. Yapilan Genel
Kurul sonucunda Ali Denker Baskan, Mustafa Ilkan Asbaskan,
Hamit Caner Yazman, Kozan Uzunoglu Sayman olurken, Alev
Egemen ve Ülvan Sertuglu üyelige seçildiler. Öte yandan Bursa
Mezunlar Dernegi ile Mezunlar Dernegi Çukurova Subesinde
yapilan olagan Genel Kurul sonucu yeni yönetimler belirlendi.
Buna göre Bursa'da Bugra Küçükkayalar Baskan, Ahmet Aydinay
Baskan Yardimcisi, Erdogan Tunabay Sayman, Erhan
Küçüksüleymanoglu Üye, Engin
Çukurova'da ise Serdar Bozkurt
Yardimcisi, M. Erol Yakici Genel
olurken Sule Yigit, Recai Can ve
Ocak Ornganizatör oldular.
Baskan, Ziya Deger Baskan
Sekreter, Necip Bakmay Sayman
Yakup Benli üyelige seçildiler.
Kibris'tan sonra Rusya Federasyonu'ndaki Türkler arasinda da
derneklesme çalismalari sürüyor. Moskova'da toplanan, 1961-1987
yillari arasinda mezun olan 178 ODTÜ'lü bu konudaki çalismalarini
tamamlamak üzere. Mezunlarimiz temel amaçlarini "Rusya
deneyimlerinin paylasilmasi ve ortak sorunlarinin çözümü için
çalismak" olarak özetliyorlar. Moskova' daki dernek çalismalarini
mezunumuz Hüseyin Kabahasanoglu sürdürüyor.
Lale KOCAMAN
320DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
~~BOS
Birlesik
Oksijen
Düsük
alasimli
"RE
G
Sanayi
A.S.
Alüminyum
çelikler
10
~tiy\i~~
Bakir ve alasimlari
Gazalti
istenilen
ulasilabilmesi
kaynaginda
kaliteye
için
sürekli
destegi
BOS,
öncüsü
ma/zemenize
gazi
~
ve alasimlari
göre
dogru
kalite
ile
ve
teknik
sektörünün
olmaya
devam
etmektedir.
sunarak,
iso 9002
Merkez: Çayiryolu Sak. (Hal Yani) No:11 Kat3 içerenköy i iSTANBUL Tel: (0216) 4641239 - 45 Fax: (0216) 4641268
RW TÜV
Koç
Fabrika:
Gebze Organize using
Sanayi Bölgesi
P.K RQGebze i KOCAElievaluation
Tel: (0262) 751 01
00 (10 of
Hat) CVISION
Fax: (0262) 751 01
15
PDF compression,
OCR, web
optimization
a watermarked
copy
PDFCompressor
BIR
ONVNev
DEVRIJVIIN_
YILI
"'-
- eadde degil. Bu, Internet adresi.
Giriyorsun, isleln yapiyorsun.
- Bilgisc:iyardan?..
- Evet .. Kredi aliyorsun, ne bileyirn,
hisse senedi satiyorsun ...
- Yapma ya!..
- Yapnuslar ..
Yaptik. çünkü inÜsterileriinizin, sunduguinuz her yenilige
son derece hizli uyum sagladigini biliyoruz. Söyle bir düsÜnÜn. __
.TÜrkiye'de ilk kez Inten-iet Üzerinde bankacilik sistenlini baslatn'lamiziii
üzerinden yaln.lzca 10 ay geçmesine ragmen, vvvvvv.isbank.com.tr
adresini 250.000'i askin inÜsterimiz ziyaret etti. Üstelik yalnizca ziyaret
etnl.ekle kalmayip interaktif Bilgisayar'da
sayisiz isleni yaptilar.
Kimi havale gönderdi, kilTli hisse senedi satin aldi. kimi kredi karti
basvurusunu Intemel Üzerinde yaptL
Onlann, Elektronik Bankacilik'in
en son UrUnlerini bile bu kadar
ustalikla kullaninalari,
basit bir tesadüf eserildegiL
l\IIÜsterileriiniz, on yil önce
Bankamatik'le
baslattigimiz
'Elektron_ik Bankacilik DevrinÜ'nin
ÜrÜnleriyle yasamaya
gayet aliskin. ÇUnkÜ
onlarin bankasinin benzersiz
1:>ji~
elektronik altyapisi var.
ÇünkÜ Is Bankasi'nin isi:
iNTERAKTiF BiLGiSA YAR
Gelecegi tasarlam.<:\k.
..
,'
..
TURKIVE IS• BANKASI
interaktif Bilgisayar71n
yetenek/erinden
birkaçi ...
Vadeli TL, Vade/iIVadesiz
Döviz Tevdiat Hesabi aç/na
••. Yatlrtni Fonu alis-saf/s
VDMK alis-satis
Hazine bonosu alis-satis
••.Alflll alis-satis
Lot alti hisse senedi alis-satls
ilo
ilo
ilo
ilo
••.Hisse senedi
talirnan
ahs-satis
"'Repo
Döviz alis-satis
••. Kredi Karti borcu
ögrennielüde/1ie
••.Kredi Kart/'yla yaptlan
son J 5 islenii gÔrnie
••. TÜkerici Kredisi raksidi öd~l1I<'
••. !-{avale
Yarii-ini Hesabi ve
ilo
ilo
ilo
ilo
Vadesiz TL hesap arasiiida
para akrar/na
Vadesiz TL hesaplari/HZ
arasinda para aktanna
Vadesiz Mevduat hesaplanndan
ve Yatiriiii Hesahi' ndan
hesap ih:eti alnia
••. interaktifTelefon
ve inieraktif
Bilgisayar'la
yaptiniis
son islenileri gÔrn1t;.'
6denie rarihlerini hatirlauna
Sanal TicarcN
!-Ier tÜrlÜ hesap_ hiz/net, odenu:
ilo
ilo
ilo
islenileri
ve kredi oraiilanyla
bilgi suriiia
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISIONilgiliPDFCompressor

Benzer belgeler