PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked
Transkript
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor .----~---------------~~----------~--------------------~------- - ••••• SIZIN ••••••• iÇiN ÇALISAN TEKNOLOJI • YINE ODULLENDIRILDI! .. Teknoloji Büyük Odülü de Arçelik'in! TÜBiTAK, TTGV ve TüsiAD tarafindan bu yil ilki verilen Teknoloji Büyük Ödülü'nü Arçelik kazandi. Son alti yilda arastirma, gelistirme ve teknolojik düzeyini artiran yatirimlara 350 milyon dolar ayiran Arçelik, bu yarismaya kendi mühendislik gücüyle gelistirdigi Arçelik Orbital Çamasir Makinesi, Arçelik Iki Fonksiyonlu Elektrikli Süpürge ve Arçelik Yeni Seri Otomatik Çamasir Makinesi ile katildi. Ve Arçelik Orbital Çamasir Makinesi ile Teknoloji Büyük Ödülü'nü aldi. 43 yildir yasam kalitesi için çalisan Arçelik, TüsiAD - KaiDer Kalite Büyük Ödülü ve iso Çevre Ödülü'nün ardindan Teknoloji Büyük Ödülü'nü de kazanmanin .gururunu yasiyor ... Arçelik çalisanlari için asil büyük ödül, sizlere sundugu ürünlerin sagladigi yasam kalitesi ve yüzünüzdeki gülümsemedir. .ARÇELIK Yasam kalitesi için çalisir. PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Sevgili ODTÜ'lüler, iç i i N O- E K Bu akademik yil basinda yaklasik 1500'ün üzerinde ögrenciyle yapilan burs LER mülakatlarindan benim de katildigim gruplardaki izlenimlerimi dogrudan ögrencilerin ifadeleriyle sizlerle paylasmak istedim. -1997-98 Egitim Yili Açilis Töreni 2 -ATATÜRK'ü 4 -Kendi Andik Sözleriyle -ATA'nin Çilingir -ODTÜ'de Yasayan ATATÜRK Sofrasi Cumhuriyet -Cumhuriyet 7 Coskusu Düsüncesinin Politikasi 5 8 "Ben 3.10 not ortalamasiyla 3. sinif ögrencisiyim. Babamin dökümbanesi vardi; iflas etti. Beni okutmak için bir süre kuru çiçek yapip satti. Simdi de bir yerde sigortasiz isçi olarak çalisiyor. Sizden aldigim ögle yemek bursunun mümkünse para bursuna çevrilmesini istiyorum ... " "Ben 2.50 not ortalamasiyla 2. sinif ögrencisiyim. Ekonomi "Babam isçi; lisede okuyan bir de kardesim var. Evden çok az para geliyor. Hafta sonlari çalisiyorum; simdi de Migros'a basvurdum, orada da çalisacagim. Dayanaklari 3puan Bu sebeple de geçen yil Hazirlik sinifini 10 Prof. Dr. Yakup KEPENEK -ODTÜ G,V. Okullari Babam öldü; annem köyde evlendi. Ben dedemin (annemin babasinin) yaninda büyüdüm. Agabeyim de babaannemin yaninda kaliyor ve garsonluk yapiyor; bana da para göndermeye çalisiyor. Burs miktarimi artirabilirseniz sevinirim ... " Yayginlastirma Prof. Dr. Türker GÜRKAN Pro. 12 bursa mutlaka ihtiyacim farkla geçemedim. Okumak için var ... " "Ben 2.90 not ortalamasiyla 2. sinif ögrencisiyim. Babam hapiste. Küçük yerde yasadigimiz ve konu kan davasi oldugu için sokaga zor çikiyoruz. Agabeyim baska kentte bir markette çalisiyor; kardesim lisede ögrenci ... " -Çocugumun 32 20 30 1 5 29 21 24 25 18 14 26 28 Neden Gecikti Konusmasi "Babam parasini Ödülleri at LTINBiLEK Acentasi Bilinci Sargun Dr. Ali Aysegül TONT Y.Doç. FISILOGLU üstelik bir kardesim buldukça 2.50 ... " içki ye yatirdigi için bana sadece yurt ücretini gönderiyor; de baska kentte üniversitede bebek bakiciligi yapiyorum. "Biz Dogu Anadolu'nun okuyar. Borçla yasiyor, 4. yilim, son siniftayim bir köyündeniz. 8 kardesim ve not ortalamam var, içlerinde okuyani yok. Babam baska bir kentte ayligi 60 milyona gece bekçiligi yapiyor, eve alti ayda bir geliyor. Evde annem, kardeslerim ve anneannem var. Bana biç para gelmiyor. Bu yaz turistik bir ilçede çalisip para biriktirdim, fazlasini eve gönderdim. 3. 40 not ortalamasiyla 3. sinif ögrencisiyim ... " "Babam isçi emeklisi, simdi haftanin 7 günü insaatlarda amelelik yaparak beni ve bir baska kentte üniversitede olan kardesimi okutuyar. Ayda bana gönderebildikleri para 20 milyon TL. Not ortalamam 3.40 ve 2. siniftayim ... " Bu çocuklarimiz bugün ODTÜ'de, her seye ragmen yarinlara umutla bakarak, tirnaklariyla geleceklerini kazarak ögrenim görebiliyorlarsa bu hepimizin gayretlerinin bir sonucu. Dinlediginiz, izlediginiz zaman gözlerinize, kulaklarinlZa inanamayacaginlZ bu gençler Atatürk Türkiye'sinin geleceginin umudu olarak yetisiyorlarsa bu gurur verici oldugu kadar ibret alinasi bir durum. Sevgili ODTÜ'lüler, farkinda miyiz bilmiyorum ama gelecek bizim elimizde. Yüzleri parlayan, gözlerinden basari hirsi fiskiran bu çocuklarimlZa sahip çiktigimiz ölçüde yarinimiz güvence altinda ulacak. Inaniyorum ki Cumhuriyete ve onu kuranlarakarsi olan borcumuzu ancak bu sekilde ödeyebiliriz. Hepinize sevgi ve saygilarimi sunuyorum. i Yildirim ÜÇTUG ODTÜ Adina Sahibi Prof. Dr. Suha SEVÜK yazi isleri Müdürü Prof. Dr. Yildirim ÜÇTUG Yayin Kurulu Prof. Dr. Aysen ERGiN, Prof. Dr.Fikret GÖRÜN, Prof. Dr. Sabri KOÇ, Doç. Dr. Fevzi GÜMRAH, Mehtap SAATÇiOGLU, Serpll SAVAS, Dr. Güzin Binatli BÜYÜKKURT, Elif ONGUN Mezunlarla iletisim Müdürü ve Reklam Sorumlusu Lale KOCAMAN Yazisma Adresi Mezunlarla iletisim müdürlÜgü ODTÜ Rektörlük 6. kat 06531 - ANKARA Tel: (0.312) 210 34 40 - 210 34 90 Fax: (0.312) 210 13 58· E-Mail: [email protected] Fotograf Gülhasan YILMAZ, Dizgi Nazmiye ALTIPARMAK, Grafik ve Sayfa Düzeni Yalçin OKYAY (0.312) 417 28 88 Baski ODTÜ Basim isligi, Baski Adedi 20.000 REKLAM FiYATLARi Üç ayda biryayinlanan ODTÜ'lü Dergisi'ne reklam vermek isteyen kisi vekurumlar için 1999 yili reklam fiyatlari asagidadir. (KDV Hariç) Arka Kapak: 300 miiyon TL. Kapak içi: 250 milyon TL. Tam sayfa: 220 milyon TL. 1/2 sayfa: 130 milyon TL. 1/4: 65 milyon TL. Yillik reklam için Indirim uygulanacaktir. Reklamlar renk aynmi yapilmis, filim halinde ve verilen ölçülerde olmalidir. Tam sayfa silme zemin: 19.5 x 27.5 cm. Tam sayfa yazi alani 15.5 x 24 cm. 1/2 Sayfa: 15.5 x 12 cm. 1/4 Sayfa: 7.5 x 12 cm. ODTÜ'LÜ 1 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor -------- ri i ODTÜ'NÜN ACILlS TÖRENi'NDE REKTÖR i' i' PROF. DR. SUHA SEVÜK'TEN UYARi "Cumhuriyete karsi demokrasi platformu olusturmaktan, ikinci, üçüncü Cumhuriyetleri kurmaktan vazgeçelim. Cumhuriyetle ugrasmayalim." •• kendi niversitemizin 1998-1999 Egitim-Ögretim yilinin baslamasi nedeniyle düzenlenen törende bir konusma U 20. yüzyilda artik sol kurulan Türkiye Hikmet sol partilerin "tarihi yanilgilari", sag partilerin yipratan, yolsuzluk, Cumhuriyeti 43. Akademik tehdit eden düzenlenen Yili'nin törene Güngör Rektör ÖZDEN ve araciligi ile radikal edildigini belirten Prof. Dr. laiklestirilmesini da gerçeklestirerek iktidara Dr. basiretsizligini salt iktidar hirsi ile "cephe hükümetleri" ve devlet yönetimine SEVÜK, "siyasal ve iktidar olanaklarini islamin, ortak iktidar kullanarak nasil baslamasi TBMM Baskani Hikmet eski Baskani üniversitemiz SEVÜK, genç devletin takiben ve Türkiye hukukun Atatürk inkilaplarini çok iddiali bir çagdaslasma projesi baslattigini vurguladigi devlet gerçeklesmedigini, islamin Prof. etkisinden ile davetliler katildi. Cumhuriyeti'nin bu projenin içinde temel ilkelerinden artik taviz verilmemesi beklenir idi." Bu beklentilerin hirsizlik, adaletsizlik ve demokrasiyi ÇETIN, Milli Egitim Bakani mensuplari köktendincilerin konusmasinda ULUGBAY, Anayasa Mahkemesi Yekta partilerinin kurtulmasi ve Cumhuriyetin çeteler, sistem açisindan belki de olumlu bir gelisme idi. Zira ve sag kide ortaklarinin nedeniyle da demokratik Cumhuriyeti oldugunu vurgulayarak; Islamda laiklige yapan Rektör Prof. Dr. Suha SEVÜKkonusmasinda, Islam geçisin gecikmesinin nedenlerini anlatti. Rektör unsurlara da degindi. ODTÜ'nün kurmalari Radikal Islamin bir parti çatisi altinda açik siyaset yapmasi demokrasimiz aleminde ilk laik devletin gibi devleti siyasi partilerini önlenemezdi. konusmasinda, sadece bir imparatorluktan çikarmayi, tebaadan özgür ulusyurttas yaratmayi degil, açikça söylenmese de bir Türk müslümariligi gelistirmeyi amaçladigini söyledi. Türkiye'nin 75 yildir böyle zor ve karmasik bir projeyi dünyanin jeo-stratejik bakimindan çok kritik bir bölgesinde gerçeklestirmeye çalistigini ve çok önemli mesafeler katetfigini kaydeden Rektör sözlerine söyle devam etti: "Ancak bugün projenin tüm hedeflerine eristigini söyleyemeyiz. Türk Inkilaplari ile kazanilmis Zira aradan geçen sürede bir irtica yani geriye dönüs bareketinin baslayip, birer ele geçirmeyi gelistigini görüyoruz. Her toplumda oldugu gibi bizim toplumumuzda yönetiminde da bir kesimin köktendinci kusku ile gözlemledik. reform ve devrimlere olmasi ve Cumhuriyede yillarinda ve tek parti döneminde örgüdenemeyen bu kesimin partili rejime geçisle birlikte tarikat ve cemaaderinin siyasi partilerin içine sizmalari da beklenen kritik bir küdeye gerçeklestirilen karsi çikmasi dogaldir. Cumhuriyetimizin mevkiiere mevzileri egitimden baslayarak birer ve 80'li yillara gelindiginde çöreklendigini çogumuz devlet hayret ve " dedi. ilk Prof. Dr. Suha SEVÜK konusmasinda, çok kurulusunun oy gücüyle bazi simgeleyen bir gelisme idi. Nihayet ve güce erisince, örgüdenmelerini önemli basardigini Türkiye sadece totaliter bir sistemden bir siyasi rejim degisikligi degil, tüm Islam alemini etkileyen sosyal ve kültürel bir reform oldugunu tamamlayarak Cumhuriyeti'nin ulusal egemerilige geçisi ve Cumhuriyetin, 20DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor - ------------------------------- ,.~-~----_ --- -------- ---_.------_._._-----_._---. "' ... •......... .. ","""-"""'---"." '- __ ._- ------ .. -- - .,,----'- demokrasiyi zedelemedigini, tam tersine demokrasinin yararlanan ve açik veya kapali bir sekilde partilerin sürdürdü: Cumhuriyeti zedeledigini nimetlerinden "takiyye" yapan siyasi vurgulayarak sözlerini söyle "Bu nedenlerle Cumhuriyete karsi demokrasi platformu olusturmaktan, ikinci üçüncü Cumhuriyederi kurmaktan vazgeçelim. Cumhuriyetle ugrasmayalim. Içine sürüklenmekte oldugumuz bunalim bir Cumhuriyet-demokrasi çekismesi degil, daha vahim bir seytan üçgenidir. Bu üçgenin bas kösesinde çeteler, yolsuzluk, hirsizlik, adaletsizlik vardir.Devletimizi yipratan, Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi tehdit eden bir numarali unsur budur. Irtica bu Törene katilan TBMM Baskani Hikmet ÇETIN ise yaptigi konusmada Atatürk'ün ilim ve fene verdigi önemi vurgulayarak sözlerini söyle sürdürdü: "Cumhuriyet OsmanliImparatorlugu'ndan maalesef çagdisibir egitim sistemi devralmistir. O kadar ki Tanzimattan bir süre önce açilan mühendis mektebinin müderrisleri bir üçgenin iç açilarinintoplamini dahi bilmemekte; harita kullanimi ve çizimi ile tibbiyede anatomi dersinde müslüman cesetler üzerinde otopsi yapilmasi Seyh-üJIslam fetvalariile yasaklanmaktadir. köseden beslenmektedir." 1924 yilina gelindiginde yani Cumhuriyetin kurulusunun hemen Rektör Prof. Dr. Suha SEVÜK, toplumun ciddi görevler kurumlarla düstügünü, tüm kisi ve kuruluslarina TBMM'ne düsen karsilastirilamayacak öncelikte sorumlulugun ve düzeyde diger oldugunu söyleyerek; "Bizlere düsen görevakilcilik ve çagdaslikile ulusumuzun büyük çogunlugunun Islam dininin özüne bagliligiarasinda gerekli uyum ve sentezi gerçeklestirmektir. Bizlerin çabalari, ulusumuzun güçlü sagduyusu, devlet yönetmekteki engin tecrübesi böyle bir bütünlestirici sentezi gerçeklestirecek ve inaniyorum ki Silahli Kuvvederimizin artik Cumhuriyeti korumak ve kollamak için durumdan vazife çikarmasinagerek kalmayacaktir." dedi. sonunda ögrencilere seslenen Rektör "Bizimögrencilik ve gençlik yillarimiz sag-sol kutuplasmalari, fasist-komünist suçlamalari ve kavgalari ile yitirildi. Sadece yillar yitirilmedi, demokrasimiz de bu nedenle defalarca darbeler yedi. Bugün toplumumuzda yeni bir gerginligin tirmandirildigini, inanan ve inanmayan, müslüman-dinsiz gibi farkli bir ideolojik kutuplasmaya yönelindigini görüyorum." diyerek, "Bizlerin yaptigi hatalari tekrarlamayin,bizlerin düstükleri tuzaklaradüsmeyin, siyasi emellere alet olmayin." dedi ve sözlerini söyle tamamladi: Konusmasinin basinda 116 ortaokul ve lisede yaklasik 14.000 mektepli, 479 medresede ise 18.000medreseli kayitliidi. Yüksek ögretimde ise 3000 kadar ögrenci vardi. 3 Mart 1924 tarihinde çikan Tevhid-i Tedrisat Yasasi ile Atatürk çagdaslastirdigiegitimi büyük bir hizla Anadolu düzeyine yayginlastirdi.Bugün Türkiye'de yaklasik 60.000 ilkögretim okulunda ve 6000 lisede 3 milyon ögrenci ile yarim milyon ögretmenden olusan güçlü bir egitim sistemimiz vardir." Zorunlu ve kesintisiz 8 yillik egitim uygulamasinin gerçeklestirildigini de vurgulayan ÇETIN, "Artik 11 yillik zorunlu egitimi de gündeme almak zorundayiz. 8 yilda geç kaldik, 11yilda geç kalmamaliyiz. Simdi hedef en kisa zamanda bunu yakalayabilmektir." dedi. ÇETIN sözlerine devamla söyle dedi: "Çagdasegitim hiç kuskusuz toplumun ileri düzeye ulasmasi için en geçerli bilgileri etkin, dogru ve verimli bir sekilde kullanmaktir ve bunlari kusaklara aktarmaktir. Öte yandan da egitim, kusaklari yeni çagi yaratacak bilgi ve teknolojiler üretmeye yöneIten politika, örgütleme ve yönetimler bütünü olarak da algilanmalidir. Bu "Yillarca Anayasamizin öngördügü egitim özgürlügünüzü engellememek için sizlere gösterdigimiz hosgörü ve toleransi suistimal etmeyiniz. Yine Anayasamizin öngördügü laik Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden taviz verecegimizi asla düsünmeyiniz. Hukuka saygili olmanin, hukuk devletinin en temel ögesi oldugunu unutmayiniz. Gelin elbirligiile bu gerginligi ortadan kaldiralim. Baris ve huzur içinde temiz bir toplum, gelirlerin hakça paylasildigi,adaletin hakça dagitildigi,siyasetin dürüstçe yapildigi bir demokrasi yaratalim, bu çagdas demokrasiyi Cumhuriyetimizin 80., 90., 100. yillarinda bizden sonraki nesillere devredelim ve bu mutlulugu hep birlikte paylasalim." Törende bir konusma yapan Milli Egitim Bakani Hikmet ULUGBAYda yeni akademik Cumhuriyetin yilda basarilar dileyerek önemli rolü oldugunu konusmasinda arasinda Türkiye'nin yer alabilmesi için egitim sistemimizin her asamasinda çagdas egitim sistemini yerlestirmek zorundayiz. yükümlülügümüz almak, özümsemek ve Topluma ve gençlige karsi böyle bir oldugunu unutmamaliyiz. Çagdas egitim için geçerli ve gerekli bütün ilkeler çagdas üniversiteler için de elbette geçerlidir. Üniversitearastirmademektir. Üniversitelerdede demokratik yönden bilinçli kisileryetistirmek büyük önem kazanmaktadir. Üniversitelerde toplumsal baskilara ve sorunlara karsi tepkilerini açiga vurmaktan çekinmeyen mücadeleci kisiler yetistirmek önem kazanmaktadir. onu saglam bir sekilde Üniversite halktan, toplumdan, yasamdan ve ekonomiden kopuk belirtti. ULUGBAY sözlerini olmamalidir. Üniversiteegitim·sistemi içerisinde toplumun ferderine 75. yilina girisinde Atatürk'ün teskil etmesinin basladigi durumda ileri teknolojiler vegüçlü ekonomilere sahip bilgi toplumlari söyle sürdürdü: salt mevcut bilgileri aktarmaktan sorumlu degildir. En önemli sorum1ulugu toplumun çagdas gelismelere ayak uydurabilmesi için "1957 yilinda kurulan ODTÜgençlerimize ve Cumhuriyete yönelik büyük yatirimlar yaparken 41 yilda sadece Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden bir tanesi olmamis, esiginden geçtigimiz bilgi çaginda akademisyenlerinin yaptigi arastirmalar dünya üniversitelerinde referans olarakkullanilabilmistir.Iste Cumhuriyetin gücü budur." gerekli bilgileri vermektir. Bunlar; çagdas, yeni teknolojiler, ülke sorunlarini içeren çagdas çözüm önerileri, toplumsal sorunlara zamaninda ve dogru teshis koyabilmek, kendi sürekliliklerini saglayacakyeni akademik elemanlar ile kültür ve sanatin üretimle yükselmesinde kaynak olacakinsan gücünün yetistirilmesidir." ODTÜ'LÜ 3 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor - -- - -------- -------------~--~-------- ---- .. ------------ ----------------- -~----_......, ••• r + B 60. yildönümünde üniversitemizde düzenlenen üyük önderanildi. Atatürk, ebediyete intikal edisinin bir törenle Tören her yiloldugu gibi bu yil da 10 Kasim sabahi Atatürk Anitina çelenk konularak saygi durusunda bulunulmasiyla basladi. Daha sonra Kültür ve Kongre Merkezi'nin Büyük Salonu'nda devam eden törene, ODTÜ mensuplari ve ögrenciler katildi. Törende ODTÜ Çok Sesli Korosu'nun Istiklal Marsini,lA. yil Marsini seslendirmesinden sonra, ülkemizin ilk Kültür Bakani Prof. Talat HALMAN, slaytlarla "Kendi Sözleriyle Yasayan Atatürk" adli programini sundu. Prof. Halman'in büyük bir begeni ile izlenen ve dakikalarca ayakta alkislanan Atatürk programinda yer alan her cümle, her düsünce, her kelime Atatürk'ün kendi sözlerinden, Büyük Söylev'inden ve çesitli demeçlerinden alinmis, içinde Atatürk'ün olmayan tek bir düsünce ve söze yer verilmemistir. Prof. Talat HALMAN Üniversitemizde "ODTÜ Atatürk'ü Anma Etkinlikleri" çerçevesinde ODTÜ Havacilik Toplulugu, Havacilik Bilimleri Grubu tarafindan Mimarlik Amfisi'nde "Fotograflarla Atatürk ve Havacilik" ve "Yabanci Gözüyle Atatürk" adli iki sergi açildi. ODTÜ Astronomi Toplulugu da "29 Ekim 1923 Gecesi Saat:22.00 Gökyüzü" sergisini açti. ODTÜ Arkeoloji Toplulugu tarafindan düzenlenen ve Ord. Prof. Dr. Sedat Alp'in konusmaci olarak katildigi "Türkiye Cumhuriyeti'nde Arkeoloji'nin 75 Yillik Gelisimi ve Atatürk" konulu bir panel düzenlendi. ODTÜ Dans Tiyatrosu Toplulugu da Mimarlik Amfisi'nde bir dans gösterisi sundu. Atatürkçü Düsünce Toplulugu ve Bilgisayar Toplulugu'nun düzenledigi" Atatürk Oratoryosu'ndan Seçmeler Esliginde Dia Gösterisi" ve Isletme Toplulugu tarafindan düzenlenen Prof. Dr. Yakup Kepenek'in konusmaci olarak katildigi, "Cumhuriyet Dönemi Ekonomisi" konulu konferans da etkinlikler çerçevesinde Mimarlik Amfisi'nde yapildi. Halen Bilkent Üniversitesinde yeni kurdugu Türk Edebiyah Bölümü'nde Bölüm Baskanligi görevini yürüten Prof. Halmani Amerika' da uzun yillar Colurnbia, Princeton ve Pennsylvania Üniversitelerinde ögretim üyesi, 1986 yilindan sonra da New York Üniversitesi'nde Profesör ve Orta Dogu Bölümü Baskaru olarak görev yapmishr. i980'li yillarda Disisleri Bakanligi Kültür Büyükelçiligi ve Birlesmis Milletlerde Daimi Delege Yardimciligi görevlerini yürüten Prof. Halman, i991-i995 döneminde Paris'teki UNESCO Yönetim Kurulu'nda Türkiye'yi temsil ehnistir. Prof. Talat Ha1man'in telif ve çeviri olarak 45 kitabi, Ingilizce ve Türkçe iki binden fazla yazisi yayimlaniroshr. 40DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Kendi "1919 Mayis'inin görünüm: 19. günü sözleriyle Samsun'a çiktim. Genel ATATÜRK yasayan durum ve yasam yenilik sorunudur. Halkla Yönetimi çok temasim Halk, bilemezsiniz ne kadar taraftaridir. onun vardir. eline verecegiz. Osmanli Devletinin içinde bulundugu grup, genel savasta yenilmis, Osmanli ordusu her tarafta zedelenmis; sartlari agir bir ates-kes anlasmasi imzalanmis. Büyük savasin uzun seneleri içinde, millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi genel savasa sevkedenler, kendi hayatlarinin kaygisina düserek, memleketten kaçmislar. padisah ve halife olan Vahdettin, soysuzlasmis, kendini ve yalniz tahtini koruyabilecegini hayal ettigi alçakça önlemler arastirmakta. Damat Ferit Pasa'nin Baskanligindaki kabine aciz, Cumhuriyet, fikri hür, vicdani hür, irfani hür nesiller istemektedir. haysiyetsiz, esirgeyebilecek korkak; yalniz padisahin iradesi altinda sahislarini herhangi bir duruma razi.ve onunla beraber Bizim gücümüz, milletin güvenidir. Türkiye halki yüzyillardir özgür ve bagimsiz yasamis; istiklali, yasamak için sart saymistir. Ordunun Basarili olmak için, aydinlarla, halkin düsünce ve amaci arasinda uygunluk gerekir. alinmis Aydinlarin halka telkin edecegi ülküler, halkin ruh olmasi ve vicdanindan olmali. Herseyden önceyalniz çok çalismaliylZ. ve onun dogal sonucu olan refah ve saadet çaliskanlarin Servet hakkidir. elinden silahlari ve cephanesi alinmis, alinmakta. Itilaf devletleri, ateskes hükümlerine uymayi gerekli görmüyorlar. Birer bahane ile itilaf donanmalari ve askerleri Istanbul'da. Adana ili Fransizlar; Urfa, Maras, Gaziantep Ingilizler tarafindan isgal edilmis. Antalya ve Konya'da Italyan birlikleri; Merzifon ve Samsun'da Ingiliz askerleri bulunuyor. Her Nihayet tarafta yabancilarin subaylariyla özel adamlari faaliyette. 15 Mayis 1919'da itilaf görevlileri devletlerininve oluru ile Yunan ordusu Izmir'e çikariliyor. Herkes istedigini düsünmek, istedigine inanmak, kendine göre bir siyasal düsüncede olmak, seçtigi bir dinin gereklerini yapmak ya da yapmamak hak veVicdan özgürlügÜne sahiptir. Kimsenin fikrine ve haklarinin vicdanina hakim olunamaz. özgürlügü mutlaktir; bireyin dogal en önemlilerindendir. Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm,ye yikim vardir. Her ilerlemenin ve kurtulusun anasi özgürlüktür. Ozgürlük ve bagimsizlik benim karakterimdir. Düsman Devletler, Osmanli Devletine ve ülkesine maddeten ve manen saldirida Onu yikmaya, bölmeye karar vermisler. Padisah ve Halife olan kisi, hayatini ve rahatini kurtarabilecek çareden baska bir sey düsünmüyor. Hükümeti de ayni durumda. Bassiz kalmis olan ulus, karanlik ve belirsizlik içinde ne olacagini bekliyor. Uluslararasi iliskilerde karsilikli güvenligi ve saygiyi amaçlayan açik ve samimi politikanin en atesli taraftariylZ. Baris yolunda nereden bir Ordu, ismi var cismi yok durumda. Uluslararasi herhangi aramak, bize uyan yoldur.bir sorunumuzun Komutanlar ve subaylar genel savasin bunca güçlük ve sikintilarindan yorgun, vatanin parçalanmakta oldugunu felaket görmekle yürekleri kan agliyor; gözleri derinlesen karanlLk uçurumu kenarinda, kafalari çikar önünde yol, kurtulus yolu aramakta ... Ulus ve ordu, padisah vebulunana halifenin karsi hainliginden haberi olmadigi din gibive o makama ve o makarnda yüzyillarin köklestirdigi gelenek baglariyla uyumlu ve sadik. Ulus ve ordu kurtulus yolu ararken, kusaktan kusaga geçen bu aliskanlikla, kendinden evvel yüce hilafet ve saltanat makaminin kurtulus ve korunmasini düsünüyor. Bu inanca aykiri görüs ve düsünceleri açiga vuracaklarin vay haline! Derhal dinsiz, vatansiz, hain, istenmez olur. Osmanli tümüyle Devletininparçalanmisti. temelleri çökmüs, tamam olmustu. Osmanli ülkeleri Ortada ömrü bir avuç Türk'ün barindigi bir atayurdu kalmisti. Bu durum karsisinda bir tek bir karar vardi. O da ulusal egemenlige dayali, kayitsiz sartsiz bagimsiz yeni bir Türk devleti kurmak! Esas, Türk milletinin haysiyetli ve onurlu bir millet olarak yasamasidir. Bu, ancak tam bagimsizliga sahip olmakla saglanabilir. Ne kadar zengin ve refah içinde olursa olsun, bagimsizliktan yoksun bir ulusa, uygar insanlik, usakliktan üstün bir nitelik yakistirmaz. Yabanci bir devletin himayesini ve kayirmasini kabul etmek, insanlik vasiflarindan yoksunlugu, güçsüzlügÜ ve miskinligi benimsemekten baska bir sey degildir. Halbuki onuru veyok yetenegi çok yüksek ve büyüktür. Böyle birTürk'ün ulus, esirdegeri, yasamaktansa olsun daha iyi. Öyleyse ya istiklal, ya ölüm! Iki Mustafa Kemal vardir. Biri ben, fani Mustafa Kemal. Digeri, milletin içinde yasattigi Mustafa Kemaller idÇ.alidir. Ben, onu temsil ediyorum. Feyz benim degildir. Onemli bir görevin yapilmasinda bendenmilletindir, önce harekete geçen millet olmustur. Biz çalismamizda halkimizin yüceligine, halkimizin azim ve imanina dayanmaktayiz. Türk milletinin yaradilisina en uygun idare Cumhuriyettir. Vatan bayindirlik istiyor, zenginlik ve refah istiyor, bilim ve ustalik, yüksek uygarlik, özgür düsünce istiyor. Memleket, mutlaka modern, uygar ve yeni olacaktir. Bizim için bu, hitap geliyorsa, Türkiye onu coskuyla destegini esirgemedi. Dis siyasetimizde dürüstlük, özelliklekarsiladi, baris düsüncesine dayanir. barisla çözümlenmesini Türk ve Türk'ün bagimsizligina saldiranlar kimler olursa olsun, Atayurduna onlara ulusça silahli olarak karsilik vermek, onlarla savasmak gerekiyordu. Bagimsizlik amaci elde edilinceye kadar, tamamiyla ulusla birlikte, fedakarca çalisacagima, kutsal bildigim degerler üzerine and içtim. Içine düstügümüz kanli ve kara tehlikeleri görmeyecek hiçbir yurtsever düsünülemez. Tarih, bir milletin varligini ve hakkini hiçbir zaman inkar edemez. Vatanimiz, milletirniz aleyhinde verilen hükümler kesinlikle iflasa mahkumdur. Vatan ve milletin kutsal saydigi seylerin kurtarilip korunmasi konusunda son sözü söyleyecek ve bunun hükmünü yaptiracak güç, bütün vatanda bir elektrik sebekesi haline girmis olan ulusal akim ve yigitlik ruhudur. Bu millet, hiçbir yasayamayacaktir. zaman istiklalsiz yasamamistir. Ben gerektigi zaman en büyük armaganim canimi verecegim. Yasayamaz, olarak Türk milletine Egemenlik, kayitsiz sartsiz milletindir. Süngüyle, silahla, kanla kazandigimiz askeri zaferlerden sonra, kültürde, fende, bilimde, iktisatta zaferler kazanmak ugrunda çaba verecegiz. Bir millet irfan ordusuna sahip olmadikça savas alanlarinda ne kadar parlak zaferler kazanirsa kazansin ilerleyemez. O zaferlerin yasayacak sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla saglanir. Yeni Türkiye Hükümetinin öz4, ulusal egemenliktir. Esitligin de dayanagi ulusal egemenliktir, adaletin de, hürriyetin de. Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki karsisinda zincirler erir, taç ve tahtlar batar. Bir milletin ruhu zapt olunmadikça, azim ve iradesi kirilmadikça o millete hakim olunamaz. Yüzyillarin yarattigi ulusal ruha, güçlü ve sürekli ulusal iradeye hiçbir kuvvet karsi koyamaz. Hayat mücadeleden ibarettir. Ulus sevgisinden büyük ödül yoktur. Kurtulus savasinda benim de milletime sanirim birtakim hizmetlerim olmustur. Bunlardan hiçbirini kendime mal etmedim. "Yapilanin hepsi milletin eseridir." dedim. Dogrusu da budur. ODTÜ'LÜ 5 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor r Biz, ilhamlarimlZl gökten hayattan almis bulunuyoruz. ve gaipten degil, dogrudan dogruya Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksin, memleket için gerçek ideal ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhiI).de bulunacaktir, herkes seni yolundan çevirmeye çalisacaktir. Onüne sayisiz engeller yigacak/ardir. Kendini büyük degil, küçük, zayif, vasitasiz, hiç gibi görerek, kimseden yardim gelmeyecegine inanarak bu engelleri asacaksin. Ondan sonra sana "büyüksün" derlerse, bunu diyenlere de güleceksin." ''Yorgunluk her insan, her yaratik için dogal bir haldir. Fakat insanda yorgunlugu yenebilecek manevi bir kuvvet vardir ki iste bu kuvvet, yorulanlari dinlendirmeden yürütür. Sizler, yeni Türkiye'nin genç evlatlari, yorulsanlZ bile beni takip edeceksiniz." ''Vatanin her karis topragi olunamaz. vatandasin kaniyla islanmadikça terk Tam istiklal, üzerimize aldigimiz görevin temelidir. Biz yasamak isteyen, haysiyet ve serefjyle yasamak isteyen bir milletiz. Tam istiklalden kasdimiz, siyasal, mali, iktisadi, adli, askeri, kültüreLher yönden istiklaldir. Biz kendi ulusal sinirlarimiz bagimsiz tam yasamak istiyoruz." içinde hür ve "Milletirniz güçlü olmaya karar vermistir. Bugünün gerçeklerinden biri, kadinlarimizin her alanda yükselmelerini saglamaktir. Kadinlarimiz bilgin olacaklar, erkeklerin geçtikleri bütün ögretim asamalarindan geçeceklerdir." "Insan toplulugu kadin ve erkek denilen iki cins insandan olusur. Mümkün mü ki bu kitlenin bir parçasini ilerletirken ötekini ihmal edelim de kitlenin tümü ilerleyebilsin? Mümkün mü ki bir cismin yarisi topraga yükselebilsin? Zincirlerle bagli kaldikça öteki kesimi göklere Tarihimizi okuyunuz, görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenaliklar hep din kisvesi altindaki küfür ve mel'anetten gelmistir. Simdiye kadar milletin dimagini pasiandiranlar, uyusturanlar, bunu isteyenler olmustur. Zihinlerdeki bütün hurafeler atilacaktir. Onlar çikarilmadikça dimaga hakikat nurlarini asilamak imkansizdir. Sarik ve cüppeyle artik dünyada basarili olmanin imkani yoktur. Bazi kimseler, çagdas olmayi kafir olmak saniyorlar. Asil kafirlik onlarin bu zannidir. Gerici düsünceler güdenler, yolumuzun üstüne dikilmek istiyorlar. Onlari ezip geçecegiz. Hiçbir millet baska bir milletin usullerini taklit etmek yoluna gitmemelidir. Ulusal benligini milletler, baskailerlemeye milletlere çok av olur. Bizim halkimiz çok temiz bilmeyen kalpli, çok asil ruhlu, yeteneklidir. Bu halk bir defa muhataplarinin samimiyetle kendisine hizmet ettigine inanirsa her türlü hareketi hemen kabul eder. Gençler siz almakta oldugunuz egitim ve irfan ile insanlik erdemlerinin, vatan sevgisinin, düsünce özgürlügünün en degerli simgesi olacaksiniz. Bizim kiyafetimiz, milli midir? Medeni ve milletlerarasi midir? Hayir. Alti kaval üstü sishanedir. Medeni ve milletlerarasi kiyafet, bizim cevherli milletimize layiktir. Onu edinecegiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantalan, üstte basta yelek, "güneslikli gömlek, yakalik, ceketBunun ve bunlarin tamamlayicisi olmak üzere serpus". adina sapka denir. yasatir, yoksa onu kölelige ,e sefalete teslim eder. Yüksek kültürde ve erdemde dünya birinciligini (ll tmak zorundayiz. Öyle bir iktisat dönemi gerekir ki. ülkemiz insanca yasamasini bilsin, insanca yasamanin neye bagli oldugunu ögrenip ona yönelsin, tarimin, sanayinin, hayatin temsilcisi olsun ve artik bu ülke fakir ve millet hakir olmasin, ülkemize zenginler ülkesi ve yeni Türkiye'nin adina "çalisanlar diyari" deniisin. Türkiye'nin gerçek efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde herkesten daha çok refaha, mutluluga, servete layik olan köylüdür. Halk ve köylü/er bana her yerde is programini su iki kelimeyle ihtar ettiler: Yol ve okuL. Yollar için 'köylünün kanatlari' dediler, okul için 'her sey!' " "Bir milletin yenilesmesinde ölçü, musikide degisikligi alabilmesi, kavrayabilmesidir. Ulustaki ince duygulari, düsünceleri anlatan söyleyisleri toplamak, onlari son musiki kurallarina göre islernek gerekir. Ancak bu sayede Türk ulusal müzigi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir. Musiki, hayatin sevinci, zevki, mutlulugu, herseyidir. Hayat müziktir. Bizim gerçek müzigimizin kaynagi Anadolu halkidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür. Sanatsiz kalan bir milletin hayat damarlarindan biri kopmus demektir. Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz; hatta Cumhurbaskani olabilirsiniz. Fakat sanatçi olamazsiniz. Millete efendilik yoktur, hizmet vardir. Cumhuriyet, erderne ve ahlaka dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Vatandaslar, yeni Türk harflerini çabuk ögreniniz! Bütün millete, köylüye, çobana, hamala, sandalClya ögretiniz ... Düsününüz ki bir milletin yüzde sekseni okuma yazma bilmezse bu ayiptir. Bundan, insan olanlar utanmalidir. Bu millet utanmak için yaratilmis bir millet degildir. Büyük Türk milleti cehaletten, az emekle kisa yoldan, ancak kendi güzel ve asil diline kolay uyan bir vasita ile siyrilabilir. Bizim ahenkli, zengin dilimiz, yeni Türk harf/eriyle kendini gösterecektir. Yobaz ve imanla hiçbir aracidir. samimi Halk iliskisiarasinda yoktur. hiçbir Dini taassup, insanlarin onlar için din bir nüfuz ve menfaat nüfuz ve kuvvete sahip olmadiklari halde simsarligini yaparlar." "Dünyada hersey için, maddi manevi tüm seyler için en hakiki mürsit ilimdir, fendir. Ilim ve fen disinda mürsit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir. Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatlari seven, fikir terbiyesinde oldugu kadar beden terbiyesinde de yetenegi artmis ve yükselmis olan erdemli, güçlü bir nesil yetistirmek, ana siyasetimizin açik dilegidir." "Hakikati konusmaktan korkmayiniz. Fikirler zor kullanilarak, siddetle, topla tüfekle asla öldürülemez. Basin özgürlügünden dogan sakincalari giderecek olan araç yine basin özgürlügünün kendisidir. Ben diktatör degilim. Güçlü oldugum söylenir. Evet bu dogru: Istedigim herseyi basarabilirim ama ben zorbaca, acimasizca hareket etmeye muktedir degilim. Diktatör halki ezer. Ben kalp kirarak degil, kalpleri kazanarak yönetmek isterim. Kapidaki nöbetçinin bile benden korkusu yoktur. Kendisine sorun isterseniz. Korku üzerine hakimiyet kurulamaz." Birtakim seyhlerin, dedelerin, çelebilerin, babalarin arkasindan sürüklenen ve falcilara, büyücü/ere, üfüiiiJ-.çülere, muskacilara talih ve hayatlarini emanet eden insanlardan olusan bir kitleye uygar bir ulus gibi bakilabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti seyhler, dervisler ülkesi olamaz. "Yeryüzünde gördügümüz eseridir. yüzünü Bazi yerlerde kadinlar görüyorum ki basindahersey bir bezkadinin veya pestemal, gözünü gizler, yanindan geçen erkeklere arkasini çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu davranisin aplami nedir? Medeni bir millet anasi, bir millet kizi için bu garip sekiller, bu vahsi durum nedir? Cumhurbaskani olmasaydim, ulusal egitimde önde gelen bir görev yapmak için Milli Egitim Bakani olmak isterdim. Yeni neslin donatilacagi manevi nitelikler arasinda, kuvvetli bir erdem aski ve kuvvetli bir düzen ve disiplin fikri de yer almalidir. Yurttaslarim: Az zamanda çok ve büyük isler yaptik. Bu islerin en büyügü, temeli Türk kahramanligi ve yüksek Türk kültürü olan, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Egitimdir ki bir milleti özgür, bagimsiz, sanli, yüksek bir toplum olarak Yurdumuzu dünyanin en mamur ve medeni memleketleri düzeyine 60DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor çikaracagiz. Milletimizi en genis refah araçlarina ve kaynaklarina kavusturacagiz. Ulusal kültürümüzü çagdas uygarlik düzeyinin üstüne çikaracagiz. Türk milletinin, yürümekte oldugu ilerleme ve uygarlik yolunda, elinde ve kafasinda tuttugu mes'ale, müspet ilimdir. Yüksek bir insan toplumu olan Türk milletinin tarihi bir niteligi de güzel sanat/ari sevmek ve onda yükselmektir. Büyük millet oldugumuzu bütün medeni alem, az zamanda bir kere daha taniyacaktir. Ne mutlu Türküm diyene! Günesin dogusunu nasil görüyorsam, mazlum milletlerin harekete geçerek bagimsizliga kavusacaklarini da açikça görüyorum. Baris, uluslararasi refaha ve mutluluga eristiren en iyi yoldur. Sürekli baris isteniyorsa kitlelerin durumunu iyilestirecek uluslararasi önlemler alinmalidir. Insanligin tümünün refahi, açlik ve baskinin yerine geçmelidir. Dünya vatandaslari haset, açgözlülük ve kinden uzaklasacak sekilde egitilmelidir. Ulusun Türkler, uygarlik katilmasi yasami tehlikeyle karsilasmadikça ~llvas bir cinayettir. bütün medeni milletlerin dostlaridir. Dikeler çesitlidir ama birdir. Bir ulusun ilerlemesi için bu biricik uygarliga gereklidir. Savasin ne korkunç bir felaket oldugunu bilmeyen bazi liderler, saldirgan amaçlar gütmektedir. Milliyetçiligin gerçek anlamini bozarak kendi uluslarini aldatip yanlis yola sürüklüyorlar. Savas patlak verse, uluslar bunu önlemek için kaynaklarini ve askeri güçlerini birlestirirler. Bunun en hizli ve etkili yolu saldirganligin yarar saglamayacagini saldirgana gösterecek olan bir uluslararasi kurulus yaratinaktir. Sagligim konusunda söylentiler var; hastaymis, felç olmus, günleri sayili diyorlar. Iste bakin burda yüzyüzeyiz. Sagligim yerinde, felç, melç degilim. Hayatini ve canini sizler ugrunda çalismaya adamis olan ben iyi durumdayim, sizler için çalismayi sürdürecegim. Çünkü ben sizler için yasiyorum. Gücüm, karsilikli sevgimizden gelmektedir. Bu ülke, bu ulus yeni yönetiminde Dünyanin en güçlülülerinden olacaktir. Bunun gerçeklestigini görmeden ölmeyecegim. Baskalari beni affetmeseler benim yaradilisimdadir." biri bile ben onlari affederim. Bagislamak, "Hükümetin iki hedefi vardir: Biri milletin korunmasi, ikincisi milletin refahini saglamak. Bu iki amaci gerçeklestiren hükümet iyidir, gerçeklestiremeyen kötüdür. Uluslar ailesinde, Türkiye Cumhuriyeti bir üye olarak hizmet etmek ister. Biz sistemine bagli degiliz: Ne liberal, ne devletçi, ne himayeci. Yeni Türkiye yürütinelidir. yararli, çaliskan, barissever tek bir ekonomik düsünce sosyalist, ne komünist, ne bir karma iktisadi düzen Sanilmasin ki yabanci sermayeye karsiyiz. Yasalarimiza saygili olmak sartiyla, yabanci sermayeye gerekli teminati vermeye haziriz. Yeter ki bu bizim elimizdeki servete eklensin, bizim için ve onlar için yararli sonuçlar versin. Demoktasi, bireylerin serbestçe gelismesine imkan verir, iktisadi özgürlügü ve özel tesebbüsü engelleyen devlet islemlerinden kaçinir. Istesem askeri dikta kurarak ülkeyi öyle yönetebilirdim ama tek düsüncem, ulusum için bir çagdas devlet yaratmaya gayret etmekti. Türk milletinin olaganüstü basarilari, bu arada son yillardaki siyasal ve sosyal reformlari, ulusun kendi eseridir. Millette bu yetenek olmasaydi hiçbir güç onu bu yönde harekete geçiremezdi. ilham ve kuvvet kaynagi dogrudan dogruya Türk ulusunun bilinci ve vicdanidir. Sorun ölmek degildir. gerçeklestirmektir." Ideallerimizi biz ölmeden önce ATA' NIN çIiINGIR SOFRASi ,- , Prof.Dr. ugur ERSOY Emekli Korgeneral Sefik Erensü, 1971 'de ODTÜ'ye Rektör atanmisti. Kuleli askeri Askeri Lisesi Kumandanligi, IstanbulNATO Belediye Baskanligi (1960 müdahalesi sonrasi) ve Napoli'de Koleji Kumandanligi da yapan Sefik Erensü, görgülü, kültürlü, dürüst ve akilli bir yöneticiydi. O dönemde Rektör Yardimcisi olarak görev yapiyordum. Is saatleri disinda da birlikte olur sohbet ederdik Pasa ile. ~ilarini anlatmaktan zevk alirdi. Askerlik anilari bitinez tükenmezdi. Ozellikle Kuleli Askeri kumandan olarak bulundugu dönemle çok renkli anilari Lisesi'nde vardi Pasa'nin. NATO Koleji Kumandanligi ve ~gili Istanbul Belediye Baskanligi dönemi ile ilgili de ilginç anilari vardi. Sefik Erensü, Atatürk devrimlerine yürekten bagliydi. Atatürk'ün sagliginda tegmen olarak Muhafiz Alayi'nda görev yapmis oldugundan onu birçok kez yakindan görmüstü. liginç bir anisi vardi Pasa'nin Atatürk'le ilgili. Atatürk, Kesinistanbul'da yil belirtemeyecegim Dolmabahçe Sarayi'nda ama galibakaliyor. otuz/v.Ogleden yillarin sonra ortasi. B. Çekmece'ye gitmek üzere arabaya binip ayriliyor/ar Saray'dan. O zamanin yol durumu nedeniyle 3-4 saatten önce dönmeleri mümkün degil. Tegmen Sefik Erensü ve bir arkadasi rihtima bir maSa kuruyorlar. Emir erine bakkaldan 100 gram beyaz peynir, 100 gram zeytin ve bir küçük raki aldirtiyorlar. Çay bardaklarina doldurduklari rakiyi yudumlayip tatli tatli sohbet ediyorlar deniz kiyisinda. Aradan henüz bir saat geçmisken birden Atatürk ve yanindakilerin binanin kösesini döndügünü görüyorlar. Ayaga firlayip hazir ol durumuna kipkirmizi oluyorlar. geçiyorlar ama korku ve utançtan Atatürkanimsadigini onlari zorlasöylüyor. oturtuyorAta, veonlarla masayibirlikte görünce tegmenlik günlerini oturup içmek istedigini söyleyince çevresindekiler, ona yakisir bir masa kurulmasi için emir yagdirmaya basliyorlar. Atatürk tüm degil, bu çabalari kesin bir emirle önlüyor. Onun özledigi satafatli bir sofra çay bardagindan içilen raki, bakkal kagidinin üzerinde duran dilimlenmis beyaz peynir ve kalitesiz siyah zeytin. Ata'ya da bir çay bardagi getirildikten ve ayni bakkaldan aldirilan peynir ve zeytin masaya konduktan sonra sohbet basliyor. Iki tegmen sanki diken üzerinde oturuyor. Kolay mi, onlarla masayi paylasan herhangi degil, Atatürk. Pasa, o ani anlatirkeno gün. gözleri yasarirdi. Erensü vebiri arkadasi tedirgin Sefik bir mutluluk yasamislar onlara bir de anisini anlatmis. Henüz koymuslar, genç bir subayken Nuri Atatürk Conker'le Beyoglu'na çikmislar. Kafalarina lüks bir gazinoya iyi güzel de, ceplerindekigirip parabir son kadeh derece raki kisitli.içecekler. Yaptiklari Her hesap sey sonucu bu parayla o gazinoda ancak birer kadeh raki içebileceklerini anliyorlar. Meze için paralari yok. Kösede, kestane saticidan biraz kestane aliyorlar. Mustafa Kemal kebap bunlari yapan cebine seyyar dolduruyor, gazinoya girip rakilarini istiyorlar. Rakilariçikardigi yudumlarken, Mu~tafa Kemal garsonlari kollayip cebinden kestanelerden birini çevredeki kendi aliyor, digerini Nuri Conker'e veriyor. Iki genç subay hayatlarindan son derece memnun. Mustafa Kemal, cebindeki lEestaneleri alirken en iri kestaneyi sona, kendisine sakliyor. Bir süre sonra kestaneler tükenmeye basliyor. Son iki kestaneden küçük olanini arkadasina veriyor, iri olani kendi aliyor. Bir de ne görsün, o iri kestane çürükmüs meger. Ata gülerek tegmenlere: "Beyler, inanir misiniz, o anda hayatimin en büyük hayal kirikliklarindan birini Bakin,Elinize hala bugün hatirliyorum. Siz siz olun, iyi seyleri sonayasadim. birakmayin. geçen gibi firsatlari, güzellikleri, mutluluklari sakin ola ertelemeyin ve sona birakmayin," demis. Sefik Pasa, bu çilingir sofrasi sohbetinin geç saatlere kadar devam ettigini söylerdi. Hayatinin en mutlu günüymüs o gün. ODTÜ'LÜ 7 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor 7'~ TÜRKIYE •• U CUMHURIYETI'NIN ~ ODTU'DE CUMHURiYET COSKUSU YETMIsBES Yili niversitemizin, Inönü Vakfi, UNESCO, Tarih Vakfi, Anadolu Posta Isletmesi GenelileMüdürlügü ve Devlet Üniversitesi, Demir Yollari Genel Müdürlügü ortaklasa düzenledigi 5. Cumhuriyet Haftasi Etkinlikleri 19-24 Ekim 1998 tarihleri arasinda gerçeklestirildi. Etkinlikler 19 Ekim 1998 günü ODTÜ mensuplarinin Anitkabir'i ziyaret etmeleriyle basladi. Daha sonra ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen törende Rektör ProfDr. Suha SEVÜK,Can DÜNDARve Gülsün BILGEHAN birer konusma yaptilar. Tören sonunda ise "Pullarla Cumhuriyet'in 75 Yili" isimli sergi konuklarin huzurunda Posta Isletmesi Genel Müdürü Nuri ALAGÖZtarafindan açildi. Günün etkinlikleri Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlari Fakültesi Dekan Yardimcisi Namik SULTANOV tarafindan verilen piyano resitali ile sona erdi. Hafta çerçevesinde, Tarih Vakfi'nin düzenlemis oldugu "Yerel Tarih Yarismasi"nda dereceye giren ve Türkiye'nin çesitli illerindeki liselerden gelen ögrenciler, ODTÜ'de konuk edildiler, ODTÜ'yü ve Ankara'yi düzenlenen gezilerle tanima imkani buldular. Bu ögrenciler hafta boyunca düzenlenen etkinliklere katildilar ve ODTÜ ögrencileri ile birlikte trenle Eskisehir'e giderek Anadolu Üniversitesi'nin konugu oldular. Burada Inönü Savas Alanlari'ni, Kütahya ve Afyon Savas Alanlarini gezen ögrenciler daha sonra Anadolu Üniversitesi temsilcisi ögrencilerle birlikte trenle Ankara'ya döndüler. Amatör Astronomi, Atatürkçü Düsünce, Bilgisayar, Çagdas Dans, Dostluk ve Dayanisma, Internet, Izci, Sevgi ve Hosgörü, Müzikal, Radyo ve Türk Halk Bilimleri Topluluklari ile Step Show Grubu'nun birlikte düzenledikleri sölen, büyük bir cosku içerisinde geçti. Rektör Danismani Prof. Dr. Aysen ERGIN'in açis konusmasi yaptigi sölende Atatürkçü Düsünce Toplulugu'ndan Seçkin Ünlü de bir konusma yapti. Konusmasinda Türk Ulusu için "Cumhuriyet"in tam bagimsizlik, anti-emperyalizm, misak-i milli, özgürlük ve demokrasi olduguna deginen ÜNLÜ, Cumhuriyet'in kendisine emanet edildigi Türk gençliginin rejim aleyhtari tüm soysuzluklara karsi kayitsiz kalmayacagini belirtti. Türk Halk Bilimi Toplulugu Grup Umutla Bir konserinden sonra Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvari ögrencileri "Içinde" isimli bir gösteri sundular. Sölenin diger konugu ODTÜ G. V. Özel Lisesi Step Grubu'nun gösterisinin ardindan Cumhuriyet Kosusu'nda dereceye girenlere madalyalari verildi. Dostluk ve Dayanisma Toplulugu'ndan Celal SEZER'in "Atatürk'ten Son Mektup" isimli siiri okumasi salondaki herkesi duygulandirdi. Atatürkçü Düsünce Toplulugu ve Bilgisayar Toplulugu'nun ortaklasa sundugu ve izleyenler tarafindan oldukça begenilen "Atatürk Oratoryosu'ndan Seçmeler Esliginde Sinevizyon Gösterisi"nin ardindan büyük bir cosku ile Onuncu Yil Marsi salonda bulunanlar tarafindan bir yürek olarak söylendi. Sölenin ilerleyen bölümünde ise Çagdas Dans Toplulugu bir dans gösterisi sergiledi; Müzikal Toplulugu da müzikallerden seçmelerden olusan bir konser verdi. Gecenin ilginç gösterilerinden biri de Amatör Astronomi Toplulugu'nun "Cumhuriyet'in Kuruldugu Gece Gökyüzü" isimli sinevizyon gösterisi oldu. Sölen Türk Halk Bilimi Toplulugu Trabzon Ekibi'nin gösterisi ile sona erdi. 27 Ekim 1998 günü ise Üniversitemizin, ilkini geçen yil düzenledigi "ODTÜ Cumhuriyet Balosu" 1930'lu yillarin balo atmosferinde gerçeklestirildi. ODTÜ mensuplari ve mezunlarinn katildigi baloya Milli Egitim Bakaiii Hikmet ULUGBAY,YÖK Baskani ProfDr. Kemal GÜRÜZ de esleri ile birlikte katildi. Etkinlikler çerçevesinde düzenlenen "2000'li Yillarda Türkiye Cumhuriyeti" panelinde Ankara'daki ilkögretim okulu, lise ve üniversitelerden katilan ögrencile görüslerini bildirdiler . Ayin gün ODTÜ G.V. Özel Ilkögretim Okulu ögrencisi Eren KUZUCU, ODTÜ G.V. Özel Lisesi ögrencisi Aysegül KUZUCU ve ODTÜ Elektrik Elektronik Bölümü ögrencisi Onur KUZUCU birlikte bir piyano resitali sundular. Cumhuriyet Haftasi'nin son etkinligi ODTÜ Kültür ve Spor Topluluklari tarafindan Kapali Spor Salonu'nunda gerçeklestirilen "ODTÜ Cumhuriyet Söleni" oldu. ODTÜ 80DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Akbank'tan teknolojik devrim: AkPC .AkPC, bankacilik islemlerini evinizdeki ya da isyerinizdeki •• 1 bilgisayarinizdan '~':hi.]I[~t(:.i~•• r. "görerek ii yapmanizi saglar.• Her Akhesap sahibi, hiçbir ücret ödemeden sahip olabilir. • Akbank AkPe'ye yaptiginiz islemlerden hiçbir komisyon ve masraf almaz. • Dilediginiz Akbank subesine basvurdugunuzda, AkPC disketleriniz adresinize gönderilir. • Bilgisayariniza AkPC disketini taktiginizda PC ekraniniz, AkMatik ekranina dönüsür. • AkPC'nin bankacilik hizmetlerinden, sadece sahibi degil, Akkart Extra'si olan herkes yararlanabilir. Siz de, Akbank'a gelin; Görüntülü Ev & OIis Bankaciligi'yla mutlaka tanisin. PC'nizde bulunmasi gereken özellikler: 4s6DX veya üstü bilgisayar • S MB ve üstü ana hafiza • 40 MB disk· • Windows 95 isletim sistemi • Windows 95 Dial Up Networking destegi • Baglanti için modem Gelecegi içeri alin! • Repo yapabilirsiniz. • Yatirim fonu alip satabilirsiniz. • Hazine bonosu alabilirsiniz. • Devlet tahviii alabilirsiniz. • Döviz alip satabilirsiniz. • VDMK alabilirsiniz. • Diger bankalardaki hesaplara havale (EFT) gönderebilirsiniz. • Hisse senedi alim-satim talimatlarinizi verebilirsiniz. • Akbank subelerindeki hesaplara havale gönderebilirsiniz. • Senetlerinizi ödeyebilirsiniz. • Virman yapabilirsiniz. • Vadeli, vadesiz TL ve döviz hesaplarinizin bakiyesini görebilirsiniz. • Vadesiz hesap hareketlerinizi görüntü leyebi iirsiniz. • Kredi karti borcunuzu ve limitinizi takip edebilirsiniz. • Kredi karti borcunuzu ödeyebilirsiniz. • Yatirim portföyünüzü takip edebilirsiniz. • Talimatli ödemelerinizin AKBANK Güveninizin Eseri "GörÜntÜIÜ Ev & Ofis Bankaciligi" simdilik, Ankara, Istanbul ve izmir'de' Aynniili bilgi için Akbank subelerine danisabilir ya da MÜsteri Hizmet Merkezi (0212) 282 44 44'Ü arayabilirsiniz. Islemlerle ilgili limit ve çalisma saatleri, kullanim kilavuzunda belirtilmistir. tutarlarini ve ödeme tarihlerini görebilirsiniz. • Akbank döviz kurlarini ögrenebilirsiniz. • Kredi hesaplarinizi görüntüleyebili rsiniz. PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor C[~ nÜSÜNCESi,NIN POLI ~...Y.Ai~AKLARI 1-Yenile~menin Bütünlü@ kisiliginin güçlenmesini içinde ~kili ProfDr. Yakup KEPENEK Ekonomi bölümü EKONOMI .:> amaçladiklaridir. Insan-kurum önceligi kendi bulunabilir. Ancak, saglikli bir arastirma bu ikilinin Cumhuriyet ekonomisi, birbirlerini ramamladigini, insanin özgürlesmesiyle kurumlasmanin 1920'lerin çok agir dis ve iç birlikte saglanabildigini .e özellikle de Cumhuriyet düsüncesinin ekonomik kosullarina karsi insan odakli oldugunu gösterilen olumlu tepkilerin da tarihin insani öne çikaran uygarliklarina ve düsünce yapilarina bütünüdür, denilebilir. kanitlar. Cumhuriyet döneminde, geçmisin ya önem verilmesi ve ayni çerçevede Eski Türkler' deki çok tanrililigin yeniden gündeme getirilmesi. insana verilen degerin bir göstergesi Bilindigi gibi, çok agir bunalimlara karsi gösterilen toplumsal tepkiler. bu dönemlerde varolan durumun korunmasi geçerli olamayacagina göre iki türlü olabilir; bunlardan 1 _i.o~ özel öü= ",O:::: di:: ~'~,-"= i::uhJ.erkek esitligine ve egitime verilen r,.-- .."",os ":.;;:-'==:1 anlayisinin birer biri eskiye dönüs özlemidir; dinci ve irkçi ögeler içeren, çogu kez fizik öresi temele d2yah bu iiir rcykile:de ~ topluma eski güzel günlere dönülmesi düsü asilanmak istenir. Toplumsal degisimin devingenliklerini kuralolarak ,-~-cr-- cr tL:;: yikici sonuçlar verir. Ikinci tür tepkiler, daha çagdasa, ileriye, yenilige yönelik çabalar olarak algilanan olumlu tepkilerdir. Cumhuriyet, ileriye bakistirya da eskiye dönüsün kesin reddidir. li (=huriyet'in ..~~r..r- yakalayamayan bu tür tepkiler. _= yogrulrri;i1i. girisimlerine iliskin olarak XVIII. yüzyilin sonlarinda baslar; -. 150-200 yillik bir geçmisi vardir. Yenilesme bir Cumhuriyet insaninin bi: ~= ~ ~~-= duygusu denilebilecek bir girisimlerinin olarak halkin kendine gülen yi ez bir uzantisi ya da sonucu sayilabilir. Ancak bu tür bir erdemini "i'!:: ül\,;enin toplumsal asagilik h=lmasi Ö2g'1Ten ve bunun bir sonucu kazanmasidir. kalir. Çünkü, çagdaslasma anlayisini öncekilerden ayiran çok önemli bir nitelik farki vardir. O da, Cumhuriyet çagdaslasmasinin paçal olmayisidir; bütüncül özelligidir. Toplumsal özgüven her alanda da.b2 ileri l1ICeLik1i Bu nedenle olacak Cumhuriyet ekonomisi ydi üretimle kazanilir. üretimin artirilmasini esas alir. Üretimin artirilmasi için gerekli olan sermaye, bu anlayisa göre kuralolarak 2- Insanla§ma ve Kurumlasmanin G. öne.ii:ifui beynini bagnazlik '-~enin süreç olarak algilanirsa, Cumhuriyet, önceki çagdaslasma Cumhuriyet'in çrlinis insani da degildir; tam yakalamalidir. Eski-yeni ikilemi, giderek kavgasi, Osmanli'nin çagdaslasma yaklasim, anlamsiz sayilabilecek kadaryüzeysel insan, - :5 ~ w--·l;~lerin insanidir; çoklu kültür1e kaliplarinda bOg:=:::L Cumhuriyet öncesinde C.L. öngördügü bogulmus insani olmadigi Birligi ya da kaçinilmaz olmadikça. .•erli kaynaklardan saglanir. Dis borçlanma, asiri sayilabilecek ölçüde sinirli tutulur. Insangücü de, gerektiginde disaridan çagrilmakla birlikte, yine ilke Ekonomik ve toplumsal gelismede kurumlasmanin yillarda giderek açiklik kazanmaktadir. yeri ve önemi son Kurumlar, bir ekonomik gelisme sürecini, kisiye bagliliktan kurtarir, onun kaliciligini saglar. Cumhuriyet'in olusturulmasi olarak ülke insanindan olusur. Açik islere olanak ölçüsünde yurttaslarin yerlestirilmesi ve özellikle teknik egitime önem verilmesi bu politikanin alt ögeleridir. kurulusu ile birlikte baslatilan yeni kurumlarin ve bunlarin etkinliginin artirilmasi konumuz açisindan 3. Uygulamalarin Bilimselligi çok büyük önem tasimaktadir. Üretim için yalnizca emek ve sermayenin yeterli olmadigi, isin bir de Burada anlatilmak istenen, ziraat, sanayi ve ticaret odalarinin teknoloji boyutunun örgütlenmeleri, benimsenen Merkez Bankasi'nin kurulmasi gibi yalniz ekonomi bulundugu, son yillarda giderek artan oranda dogru bir anlayistir. Dönemin ekonomik kosullari daha politikasina yönelik kurumlar degildir; Cumhuriyet kurumlasmasi, dogrusu üretim teknolojisinin yenilesme gibi, tüm alanlari kapsar. Örnegin, Hifzissihha Enstitüsü ya da Halkevleri'ni alalim. Bunlardan birincisi gida ve ilaç denetimi, alanda yerli üretime olanak ve~mezdi. Bununla birlikte Cumhuriyet, bu konuda da birçogu gibi sonralari terk edilen çok saglam bir ikincisi de tiyatrodan resme, konserden yaklasimi benimsiyordu. siire sariatin tüm da1l;mnda gerektirdigi donanimdan yoksunluk, bu halkin katilimiyla yaratici etkinlik saglama amaciyla kurulmus1ardir. llk bakista bunlarin ekonomik gelisme ile dogrudan bir iliskisi kuml:miaz. Ancak, ekonomik gelismede fiziksel re ruhs21 ~-2 önemi göz önünde tutulursa, bu bag ~ i;:;sz;ii;i y:ibl"n:..a:- . ]iri re Cumhuriyet ekonomisinin çogu kez gözardi edilen bu özelligi, yapilan iSJe:rinen ileri fpJbJse! -ce reknOJOj!k ~ L:=. 1,,-- ~!-.,,,'l<li .-e ~e Belirtilmesi gereken bir nokta da Cumhu .'iyer'· kurumlarin insani ezen bir özellik rasmmh~ hr..2t: bu1gub.ra dayandirilmasidir. gerekse bayindirlik ya da sanayi ~ bilim-teknik olanaklari, 2Çit- öny:irgi tasimadan, alinmis ve ~. ~'ciçin. tam anlamiyla bagimsiz ve \.i • ,•.•••.• .:" 100DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor 6. Birikimin ve Üretimin Ulusalligi kisilikli bir tutumla, o dönemin sosyalist, fasist ve liberal deneylerinden tam bir ulusal çikari ençoklastirma yararlanilabilmistir. anlayisiyla, Bu arada dünyanin çok çalkantili bir döneminde Cumhuriyet ekonomisinde tutum esastir. Tutum burada tasarrrufya tüm komsular ile ve büyük devletlerle barisçi iliskiler kurulmustur. da biriktirim anlamina kullanilmaktadir. Drnegin, çagdas üniversitenin bölümünü çekirdegi Nazi Almanyasi'ndan kaçmak zorunda kalan bilim insanlarinca olusturulmustur; devletçilik uygulamasi sirasinda kurulan sanayi isletmelerinin, en ileri teknoloji Buradaki amaç çok açiktir; ekonomik büyümede ana belirleyici olan ile kurulmalari; bunlarin yer seçiminde bölgesel gelisme gereklerinin göz önünde tutulmasi ve karlilik ve verimlilik kurallarina bagli özerk yönetimlerinin olusturulmasi konusunda Yurttaslarin gelirlerinin bir tüketmeyip barikalara koymalari özendirilmektedir. gerekli bilimsel çalismalar yaptirilmis, bunlar yayimlanip tartisilmis ve bunlar yapildiktan sonra uygulamaya geçilmesi ilkesinin ge§erli olmasina gerekli özen ulusal tasarruflulusal gelir oranini olabildigince yükseltmek. Gerçekten de daha sonraki yillarda kuramlastirilan uygulamali yaklasiminin esasidir ve temel ekonomi politikasi araçlarindan biridir. Son yillarda yasanan Uzakdogu ülkelerinin kaplanlasmasinda, de Japonya ve Kore örneklerinde gösterilmistir. ekonomik büyümede tasarruflarin yeri, Cumhuriyet ekonomisinin özellikle ulusal gelirin biriktirilen payinin yüksekliginin etkisi üzerine elde edilen bulgular, Cumhuriyetçi yaklasimin ne kadar dogru ve geçerli oldugunu kanitlar (OECD 1992). 4. Devletin Sinifsal Konumu Daha sonraki yillarin ekonomik büyümeyi birikimde degil tüketimde Cumhuriyetin kurulusunda toplum kesimleri arasinda dayanisma esas gören anlayisinin, sürekli enflasyon, yatirimsizlik, bütçe açigi ve yerli alinir; bu anlayis anlatimini halkçilikta bulur. Bir baska anlatimla, sermaye yetersizliginden Cumhuriyet ekonomisinde ve bu ekonomik olumsuzluklarin devlet, her bir ekonomik çikar grubuna esit uzaklikta kalmaya özen gösterir. Devlet yönetimi kendini büyük dogan asiri dis borçlanma sonucunu verdigi siyasal çalkantilara neden oldugu yasanan gerçeklerdir. toprak sahiplerinin ya da ticaret sermayesinin kusatmasi altinda tutmaz; bagimsiz çalisan (otonom) bir konumda olmaya önem verilir. Birikimin ulusalliginin dogal uzantisi üretimin ulusalligidir; buna karsilik ya da kimi yanlis yorumlara karsin Cumhuriyet' ekonomisinde Bu özellik, günümüzde, gelismeci devlet anlayisinin temelini olusturmaktadir. Ekonomi politikasini bir toplum kesiminin kisa dönemli çikarlarinin tutsagi yapmamak, tersine katilimci bir anlayisla uzun dönemli toplumsal çikari öne çikarmak bu anlayisin baslica temelleridir. Azgelismis ülke durumundan SI}Tilipgelismis kamu kesimi -arti- özel kesim bu çerçevede birlikte algilanir; kesin bir ayimn gözetilmez. Ek olarak Cumhuriyet ekonomisinin yöneticilerin belleginde yerlesmis bulunan bu anlayis, daha sonraki yillarda tümüyle unutulmus ekonomileri yakalamanin yolu, uzun dönemli bir program ile kullanilmasinin, toplumsal üretkenligin bilinçli bir biçimde artirilmasindan bulunuyor. Oysa yerli mali sektörel bagimliliklar ya da girdi satin alinmasi yoluyla, yerli üretimi canlandiracagi bilinir. Konuyu yalnizca bireysel geçmektedir. açidan algilamak yanlis olur. Günümüzde, gelismis ekonomilerde devletin satin alma politikasinin yerli teknolojiyi gelistirmenin Bu baglamda bir noktanin daha alti çizilmelidir. Cumhuriyet'in ekonomik düsüncesinde yerli mali kullanmali yaklasimi önemlidir. Her gelismis ülkede halkin ve çok etkin bir araci olarak kullanildigi bilinmektedir. sanayilesme yasamsaldir; en önemli toplumsal amaçtir. Çünkü, ekonomik bagimsizlik yalniz ve ancak sanayilesme ile saglanir ve siyasal bagimsizlik saglam bir dayanaga 7. Sonuç kavusur. Ekonomik ve toplumsal gelisme, günümüzde 5. Nitelikli. Dürüst Kamu Bürokrasisi arastirmalarin bu konudaki kanitladigi ulusal bilim ve teknoloji yeterliliginin gelismesine baglidir. Küresellesme ulusal gelismecilik anlayisini yok Bürokrasi, devletin kurumlasmasinin insan yönüdür. Siyasetçi geçicidir; bürokrat daha kalicidir. Devlet olanaklarinin etmemis, tam tersine bunun önemini daha da artirmistir. kullaniminda, toplum yarari, halka hizmet ve siyasetçiye yaranma arasinda Cumhuriyet ekonomisinin sikismadan çalisabilmesi gerekir. ulusal yenilesme programi olusturmakta; gelisme, nesnelolan Bu çerçevede, nitelikli ve dürüst isleyen bir kamu bürokrasisi, toplumun gelismeci ögelerinin tümü birlikte bir ekonomik ve toplumsal ve olmayan süreçlerin bilesimi olarak algilanmaktadir. siyasal örgütü olan devletin islevlerini etkin ve verimli bir biçimde yerine getirmesini saglar. Bu nedenle ulus devletlerin dogumundan baslayarak kamu hizmeti görenlerin yeterli ve becerili olmalarina özel bir önem verilir. Toplumlarin, vergileriyle yasayan ve kendilerine hizmet etmesi beklenen bu kesimin dürüst ve nitelikli olmasini istemeleri dogadir. Cumhuriyet, egitimsizligin çok yaygin oldugu ilk yillarindan baslayarak, bu gereksinmeyi görmüs ve kamu bürokrasisini nitelikli kisilerden olusturmaya özel bir önem vermistir denilebilir. Kamu görevlilerinin yükselmelerinin olabildigince nesnel ölçütlere baglanmasi; kamuda özel çikar saglama olanaklarinin sinirlandirilmasi ve özellikle de kamu ekonomik birimlerinin (genellikle KIT ve özelde de kamu bankalari) yöneticilerinin, açikça i Türkiye'nin bundan sonraki gelisiminin etkin ve sonuç alici olmasi amaciyla ulusal bir yenilesme prograbi Cumhuriyet'in program, insangücüne yatirim, kurumsal yenilesme, bilim ve teknoloji yeterliliginin gelistirilmesi ve bunlarin uzun dönemli altyapisini olusturan dil, kültür, sanatin tüm dallarindaki atilimlari içerecek bir özellik tasimalidir. Kuskusuz Cumhuriyet ekonomisi kendine özgü kosullarin ürünüdür. göre düzenlenecek siyasal (DYP) uygulanabilir. temel degerlerinin • göz önünde tutacak olan böyle bir Cumhuriyet'in Bu nedenle de günümüzün iç ve dis kosullarina bir bütüncül yenilesme programinin da degerlerini ve kavramlarini oldugu gibi almasi degil, yandasliga degil basari ve yeterliliklerine göre saptanmasi ve günümüze görevlerinde kalmalari bu yaklasimin baslica özellikleridir. tartisilmasi gerekmektedir. tasinmalari ve bu çerçevede neler yapilabileceginin ODTÜ'LÜ 11 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor - Cumhurbaskani Prof. Dr. Türker Süleyman DEMIREL açilisini yaptigi ODTÜ Gelistirme Vakfi Nigde ~~"....fu Gli1U(AN m..uiu ögrencileriyle egitim-ögretim yili sonunda Lise k5mmdan ilk mezunlarini vermistir. Son iki yilda mezun oIaL. ögrencilerimiz üniversite giris sinavlarinda üstün ba,'-2TI ;östennisler ve ÖSYM Rektör Yardimcisi ve ODTÜ Gelistirme Vakfi Okullan Yönetim Kurulu Baskan tarafindan yapilan ilk tur yerlestirmelerde 1997 yilinda yüzde 76, 1998 yilinda da yüzde 80 oranir:da basarili olmuslardir. G ünümüzde ögrenciye becerileri üniversiteler kendilerine gelecek ilkögretimlerinden baslayarak kazandirmayi hedeflemektedirler. temel Orta Dogu Teknik -cniversitesi de, ülkemizdeki mevcut okullarin, çocuklarin Ye ailelerinin gereksinimlerini tam olarak karsilarnamasi n.."th.'-nIyleilkögretim ve lise egitimine ilgi göstermektedir. Bu amaçla 1989 yilinda, ögrencinin gereksinimini iX: ;i1= çikaran ve bireysel özelliklerini dikkate alan e~;ji;;. ~linin uygulanacagi bir ilkögretim okulunu, OD i :.-: ~~~ isi santralinin batisinda kalan bölgede k'lr.;;i~-=- Ikinci tur yerlestirmeler sonucunda 1998 yilinda bu oran yüzde 85 olmustur. Yurtdisi üniversitelere gidenler nedeniyle bu oranin daha da yüksek oldugu bilinmektedir. ODTÜ Vakif Okullari egitim-ögretim etkinliklerini sadece üniversite giris sinavlarinda alinan sonuçlara endeksli olarak sekillendiren sig bir anlayisi benimsememektedir. Okullardaki temel anlayis ög'rencilerin farkli özelliklerini ortaya çikarmaya çalismak ve onlarin kendilerini tanimalarina olanak saglamaktir. Bu nedenle ögrencilere bilim, kültür, sanat, spor alanlarinda çok çesitli etkinlik seçenekleri sunulmaktadir. -_~:::-..s..=.i' ain. hukuki ~,-"~ üniv statüsü geregi :~emeyen faaliyetlerde .::iekanizmalar ve kaynak c:JTC Gelistirme ,~ geliserek Vakfi 1996-1997 Okullarda ögrencilerin bireysel özellikleri dogrultusunda kapasitelerini en üst düzeye çikarmalan hedeflenmektedir. Ögrenciler bireysel ve grup çalismalarinda arastirarak ögrenmeye yönlendirilmekte; analiz ve sentez yetenekleri 12 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor gelistirilmektedir. Ögrenmenin temel araci haline gelmis Ingilizce ve bilgisayar ögretimine ayri bir önem verilmektedir. Kisa geçmisine karsin yukarida özetlenen egitim anlayisi ve bu anlayisa uyumlu olarak gelistirilen süreçler sayesinde ODTÜ Gelistirme Vakfi Okullari toplumda kabul görmüs ve bunun sonucu olarak begeni kazanmistir. Son yillarda Ankara disindaki pek çok ilden benzeri çagdas ve kaliteli okullarin kendi yörelerinde kurulmasi ile ilgili istekler çogalmistir. Bu istekler özellikle ODTÜ Mezun Dernekleri'nin bulundugu illerden gelmektedir. Bu isteklerle çagdas ve kaliteli okullarin Türkiye'de çogalmasinin ülkemizin gelecegi açisindan önemini göz önüne alan ODTÜ ve ODTÜ Gelistirme Vakfi, 1997 yilinda Okul Yayginlastirina Projesini benimsemistir. Projenin belli basli ilkeleri söyledir: -Yayginlastirma yerel destegin güçlü oldugu illere yönelecektir. Bu amaçla basta ODTÜ Mezun Dernekleri olmak üzere yerel çagdas kuruluslarla isbirligine gidilecektir. -Bir yörede kurulacak okul ile ilgili finansal kaynak o yöre tarafindan yaratilacaktir. -ODTÜ Gelistirme Vakfi, kurulacak okullara .bilgi ve onlari yönetim destegi verecek, ayni zamanda denetleyecektir. -Ankara okullari ve merkez yapisi yeni olusumlarin gereksinimlerini karsilayabilecek sekilde güçlendirilecektir. Vakif, okullarin hem saliibi, hem de isleticisi konumunda. Nigde'de isletici, Kocaeli ve Kusadasi Okullarinda ise sadece danisman. Gelisen ve yayginlasan okullarin gereksinimlerini karsilayacak bir yönetsel sisteme de bu sürede islerlik kazandirildi. ODTÜ Gelistirme Vakfi'nin okullarin isleticisi konumundaki Egitim Hizmetleri Sirketinin yönetim kadrolari iki genel müdür yardimcisi, bir Ingilizce koordinatörü ve bir egitim plancisi ile zenginlestirildi. Merkez yapida Ar-Ge ve Planlama Gruplari olustilruldu. Planlama grubu çalismalarini kurumsallasma üzerinde yogunlastirirken, Ar-Ge grubu da egitim süreçleri, egitim materyalleri ve ölçme degerlendirme konularinda çalisip bilgi üretiyor. Ankara Okullarinda gelistirilmis ve gelistirilmekte olan deneyiin ve bilginin diger okullara aktarilabilmesi için koordinatörler atandi. Egitim süreçlerinin sürekli gelistirilmesi için· Ar-Ge faaliyetlerine ve hizmet içi egitime büyük önem veriliyor. Bu konuda dis temaslar ve ODTÜ'nün çesitli birimleri, özellikle Egitim Fakültesi ile isbirligine gidiliyor. Sistemin nitelikli ögretmen gereksinimini karsilayabilmek için ODTÜ Gelistirme Vakfi tarafindan karsilikli burslar verilmeye baslandi. Yukarida özetlenen çaba ve çalismalar sonucunda ODTÜ 1997 yili Mart ayinda projenin benimsenmesinden soma geçen 18 ay içinde çok hizli ve olumlu gelismeler saglanmistir. Mersin ODTÜ Mezunlari Dernegi'nin katkilariyla Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü yerleskesi içinde insa edilen ODTÜ Gelistirme Vakfi Mersin Ilkögretim Okulu 1997-1998 egitim-ögretim yili basinda ögrenime baslamistir. Okulda su anda ana sinifindan 4. sinifa kadar olan evrede egitim yapilmaktadir. Denizli ODTÜ Mezunlari Dernegi'nin katkilariyla ODTÜ Gelistirme Vakfi Denizli Ilkögretim Okulu, Nigde Çagdas Egitim Vakfi'nin isbirligi ile ODTÜ Gelistirme Vakfi Nigde Ilkögretim Okulu 19981999 egitim-ögretim yilinda hizmete girmislerdir. Bu okullarda ana sinifindan 3. sinifa kadar olan evrede ögrenim sürdürülmektedir. Son olarak Izmit'te, ODTÜ Gelistirme Vakfi'nin danismanlik yapacagi Kocaeli Yüksekögrenim Vakfi Ilkögretim Okulu'nun temeli atildi. Benzer bir danismanlik isbirligi Kusadasi Egitim Vakfi'nin Kusadasi Ilkögretim Okulu ve Lisesi ile gelistiriliyor. ODTÜ Gelistirme Vakfi okul yayginlastirina projesini yerel destegin özelligine göre degisik modeller kullanarak yürütüyor. Ankara, Mersin, Denizli ve Kayseri okullarinda Gelistirme Vakfi kisa sürede çok önemli bir kapasite gelistirmis bulunuyor. Yeterli finansman ve ögrencinin bulundugu bir yörede hazir bir arsa üzerinde okul açmaya karar verildiginde, Vakif 6 ay içinde önceden hazirlanmis mimari projeye uygun olarak okul binasini insa ettirip, içini tefris ediyor. Ayni süre içinde ögretmen ve yönetici seçimleri, hizmetiçi kurslar yapiliyor ve yeni okul Ankara Okullari ile ayni programi yürütecek hale getiriliyor. Okul açildiktan soma da Ankara Okullari ile sürekli iletisim halinde destekleniyor ve denetleniyor. Vakif bu faaliyetleri kendisine bagli Egitim Hizmetleri araciligiyla yürütüyor. ve EBI sirketleri Orta Dogu Teknik Üniversitesi ve ODTÜ Gelistirme Vakfinin öncelikli projelerinden biri konumundaki Okul Yayginlastirina Projesinin bundan sonra da hizli bir gelisme göstererek en azindan ODTÜ Mezun Derneklerinin bulundugu her ilde bir okul kurulmasini saglamasi bekleniyor. Bunun için çesitli illerde bulunan ODTÜ'lülerin çagdas ve nitelikli egitime gönül veren aydinlik insanlarin yerel desteginin saglanmasinda, özellikle arsa ve finansman konularinda aktif çabalari gerekiyor. ODTÜ'LÜ 13 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Y. Doç. Dr. Aysegül Fisiloglu ODTÜ Psikoloji Bölümü I • nsan bütün canlilar içinde, iletisimin en gelismis sekline yani konusma yetenegine sahipçesitli varliktir. Ancak gelisim bu ve toplumsallasma süreci içinde, nedenlerle, insanoglunun essiz basarisi olumsuz yönde etkilenebilir. Örnegin normal gelisiminde gecikme olabilir, hastaliklar, kazalar ya da geçirilen travmalarla konusma ve lisan yetenegi kaybedilebilinir. Her ne kadar, dogum aglamasinin dertlerle dolu dünyamlZa girisin sesli bir protestosu oldugu ileri sürülürse de, yeni doganin dil gelisimi bu aglama ile baslar. Normal solunumu gerçeklestirebilmek gibi tamamiyla fizyolojik bir temeli olan bu aglama, çocugun kendi sesini duymasini da saglayarak, dil gelisimine önemli bir temel teskil eder. Dogdugu andan itibaren sesli bir varlik olan çocuk, böylece en azindan büyüklerinin gözünde, hayata gayet ilkel bir ses haznesi ile baslar. Daha sonra agularla, miriltilarla ihtiyaçlarini ifade etmeye çalisir. Zamanla kendi çikardigi sesleri taklit eder, begendigini seçer tekrarlar. Bu arada çevresindeki seslere de yabanci kalmaz. Annesi ile olan iletisimi sirasinda onu taklit etmeye çalisir. Anne sesi çocuk için güven vericidir. Çocuk, kendisini güven içinde hissedebilmek için, yalnlZken annesinin sesini taklit eder. Böylt!ce çocuk dili, kavramsal anlamindan çok duygusal anlamiyla ögrenmeye baslar. Hem akustik özellikleri hem de anlamlari açisindan gerçek kelime, çocugun bilerek, isteyerek, benimseyerek çikardigi kelimedir. Ve çocuklar genelolarak yasamlarinin ikinci yilina kadar anlamli olarak konusmaya baslamazlar. Kelimeyi anlama, kelimeyi kullanmadan daha önce gelisir. Çocuklarin lisani etkin olarak kullanmayi ögrenmeden çok önce, onlari anladigini gösteren arastirma bulgulari da bunu dogrulamaktadir. Bir yasinda ancak 3-7 kelime bilen çocuk, birinci yilin sonuna dogru hizli bir gelisme gösterir. Kelime bilgisi zenginleserek 7-;0 kadar kelimeyi içerir. Ikinci yilinda 100-150 kelimelik bir dagarcigi olmustur ancak daha fazlasini, 300 kadar kelimeyi anlar. 3 yasinda, çocuk yaklasik 1000 kadar kelimeyi ögrenniistir ve günde 10-15 bin kelime kullanir. Çocuk bu yasta iki fiilli, üç dört kelimeli cümleler kurabilir, ayrica jest ve mimiklerin yerini hareketlerin fiillerle ifadesi alir. 3. yasin sonunda sayisal iliskiler kurabilen çocuk, 4. yasin sonunda, çok zamanli, birden fazla fiilli cümlelerle gelismis bir konusmaya sahiptir. Bazen, çocugun dil gelisimi bu yas sirasini takip etmez ve gelisimde JUkarida belirtilen yaslardan sapmalar olur. Örnegin ilk kelimelerini ikinci yilin sonuna dogru söyleyebilir, üç yasinda ancak 50 kelimesi olabilir. Normal gelisiminden sapmalar çok çesitli nedenlerle ortaya çikmakudir. Bebeklik döneminde çok sik orta kulak problemi geçiren ,e son yillarda çok yogun karsilastigimiz sürekli müzik kanali seyreUirilen çocuklarda dil gelisiminde gecikmeye rastlanmaktadir. Ayrica zihinsel gerilik, down sendromu, otizm gibi problemlerde dil gelisimi de önemli öçüde etkilenmektedir. Ve bu etkinin derecesi de problemin yapisina, tanisinin ne zaman konulduguna, problemin derecesine, probleme eslik eden isitme kaybi, motor koordinasyon bozuklugu gibi, diger problemlere bagli olarak degiskenlik göstermektedir. Bu çok degisikenlilik içinde degismeyen, hep var olan sey bu çocuklarin iletisim kurma gereksinimidir. Kendilerini ifade etmede zorlanan bu çocuklarin degerlendirilmesinde ilk önce bu durumu açiklayabilecek organik bir problemin ( isitme kaybi gibi) var olup olmadigi arastirilir. Herhangi bir organik temeli olmayan gecikmis konusmada ilgi, çevresel uyaraniarin yeterli olup olmadigi ile çocugun yeteri kadar isitsel uyaran alip almadigi üzerinde yogunlasir. Çocugun konusabilmesi için önce konusulan bir çevrede olmasi ve konusmaya gereksinim duymasi gerekmektedir. Bu dönemde üzerinde önemle durulan bir baska nokta da lisan gelisimindeki gecikme nedeniyle kendini ifade edemeyen çocuklarda ortaya çikan muhtemel davranis problemleridir. Örnegin istekleri anlasilmadigi ya da olmadigi zaman hirçinlasan, kendine ya da etrafina zarar vermeye yönelen çocuklar olabilir. Gecikmis konusmasi olan bir çocugun egitiminde, yogun isitsel uyaranlar ve konusmaya yönelik güdüleyici davranimlar, çocuga iletisim için konusmasi gerektigi mesajini verecektir. Burada izlenecek yol, tutarli. bilinçli ve duyarli bir yaklasimi içermelidir. Bol bol konusulan, isaretlerin, jest ve mimiklerin tek anlatim yolu olmadigi bir iletisim ortami, sevgi dolu, anlayisli ve tutarli davranislarla bezenmis bir disiplin sisteminde yapmasi ve yapmamasi gerekenlerin sert bir dille degil, anlatilarak, gösterilerek, örnek olunarak, anlamasi saglanarak ifade edilmesi gecikmis konusmada ailelerin üzerinde özenle durmalari gereken konulardir. Gecikmis konusmada ortaya çikabilen davranis problemlerinin üstesinden gelmede anne-baba arasindaki uyumu n korunmasinin, evetler ve hayirlarda anne babanin görüs birliginde olmasinin önemi göz ardi edilmemelidir. Çocugun disiplininde çok kati kurallar konulmamasi ancak konulan kurallarin çignenmesine de göz yumulmamasi, daha da önemlisi anne babanin bu kurallari çignememesi çok önemlidir. Disiplini saglamaya çalisirken, anne baba isteklerini yapmadigi zaman çocugu terk etmekle ya da annesi (babasi) olmamakla tehdit etmemelidir. Evin mutlak hakiminin kendisi olmadiginin, evin kurallarinin oldugunun ve bu kurallara uymanin gerekliligini anlamasina yardimci olunmalidir. Çocugun isteklerinin olamayacagi durumlarda anne baba kesin ve net açiklamada bulunmalidir. Burada çocuk nedenleri anlayamayabilir ancak ses tonundaki kararlilik ona istenilen mesaji iletecektir. Anne baba daha çocuk agzini açmadan onu anlayan ve isteklerini yerine getiren kisiler olabilir. Böyle bir iletisim ortaminda çocuga kendisini ifade etmesi için firsat verilmez; aksine çocugun her konusma girisimi tamamlanmadan anne ve baba tarafindan ne demek istendigi anlasildigi için kesilebilir. Kisacasi anne babanin çocugun dili oldugunda, onun konusmaya gereksinim duymasini engelleyecek ve hatta bu rahatligi pek çabuk benimseyecegi için çocugun konusamamasini ikincil bir kazanç gibi kullanmasini saglayabilecektir. Anne babalarin siklikla yanilgiya düstükleri bir baska nokta çocugun konusmasi ile sürekli onlari takip etmesini, söylediklerini onlar gibi tekrarlamasini, sürekli onlarla çalismasini istemektir. Unutulmamalidir ki çocugun tekrarlamasi için önce anlamasi gerekir. Bu tür zorlamalar umulanin aksine çocugu konusmamaya yöneltir. Yapilmasi gereken sürekli konusulan bir ortamin hazirlanmasi, çocugun yanlis ya da bozuk kelimelerini düzeltme yoluna gitmeden ya da onun gibi söylemeye çalismadan (bazen bebeksi konusmalar aileler tarafindan taklit yoluyla pekistirilebilmektedir) dogrusunun tekrarlanmasidir. Yarim ya da eksik söyledigi kelimeyi dogrusunu söyleyerek basit cümleler içinde kullanarak ve sik sik tekrarlayarak duymasini, kavramasini ve anlamasini saglamak gereklidir. Bir iletisim ortaminda çocugun sorulari asla cevapsiz birakilmamalidir. Bastan savma ve geçistirici cevaplar verilmemelidir. Açiklamalar ve tanimlar çocugun anlayacagi sekilde basit ve yalin olmalidir. Uzun uzun cümleler yerine tek fiilli iki ya da üç kelimeli cümleler kullanilmalidir. Çocuk ögrendi mi? Hatirliyor mu? gibi sik sik test edilmemelidir. Gerek davranis egitiminde, disiplininde gerekse dil gelisimi egitiminde olumlu davranislar üzerinde durmak çok önemlidir. Olumlu davranislar, bir konusma girisimi onaylanip ödüllendirildikçe olumsuzlarin tekrarlanma olasiligi azalacaktil". .,i Gecikmis konusmanin üstesinden gelmede çocuga güvenli bir iletisim ortaminin saglanmasi çok önemlidir. Çocugun fiziksel gereksinimleri kadar iletisim gereksinimi de özenle karsilanmalidir. Ve iletisimde önemli olanin nicelik degil nitelik oldugu asla unutulmamalidir. 140DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ~ GELECEGE YATIRIM: ODTÜ'DE BURS ETKiNLiKLERi •• lkemizdeki gelir dagiliminin çarpikligi yillardir ögrencilerimizle yasamaya U alistigimiz, belki de günlük yasantimlZin kosusturmasi içinde kaniksadigimlZ bir gerçek. Her ne kadar üniversite egitimi genelde orta ve üst düzey gelir gruplarinin ayricaliksa da üstün yetenekleri, üniversite elde edebildigi n' nin milyon bir çalisma aliskanliklari ve azimleri ile ODTÜ' yü görülmektedir. Diger yandan bu ailesinin egitim düzeyi ortaokul veya nin altinda olan ögrenci Bu ögrencilerimiz, yüzdesi ise % 23' e yasadiklari zor kosullara ragmen ODTÜ' yü kazanabilme basarisini gösterebilmislerdir. kazanan BABANiN oldugu % 30' unun n' 75 milyon yilinda EGITIM DURUMU LISANS ÜSTÜ ÜNIVERSITE YÜKSEKOKUL LISE-MESLEK OKULU ILK ORTA OKUL 7.5 50.6 17.4 22.7 1.8 LISANS ÜSTÜ ÜNIVERSITE YÜKSEKOKUL ILK ORTA OKUL 3.0 31.6 33.5 OKUL BITIRMEMIS 8.7 AILE ANNE-BABA BIRLIKTE ANNE-BABA 89.2 ANNE-BABA ANNE ÖLÜ 0.9 4.6 5.3 OKUL BITIRMEMls --- BABA ÖLÜ AYRI en altinda ve % 30' unun anne ve babasi issiz veya emeklidir. Aylik geliri yaklasmaktadir. egitim üzerinde ögrencilerimizin siralarina ulasmayi basaran yoksul ailelerin çocuklarinin 1998·1999 % 58' inin anne ve babasindan bu ögrencilerimizin az birinin üniversite mezunu oldugu ve % 31' inin aylik gelirinin 175 sayisi da azimsanamayacak kadar çok. Nitekim, ilgili asagidaki tabloda yer alan istatistiksel veriler incelendiginde, ÖLÜ 0.0 BABA ÇAliSiYOR 61.4 EMEKLI ÇAliSiYOR EMEKLI issiz 6.9 24.6 7.1 ÇAliSiYOR EMEKLI ÇAliSiYOR EMEKLI issiz 19.3 54.6 ANNE 1.S 24.6 ANNE-BABA IKISI DE ÇAliSiYOR 21.4 IKISI DE ÇAliSMiYOR i 51.5 BIRI ÇAliSiYOR AILENIN 75 VE ALTi 75-125 22.7 27.8 22.9ENAl IKISI DE ÇAliSMiYOR. GELIRI (MILYON 126-175 T,L) 176-225 225 VE ÜSTÜ 15.1 15.8 18.6 AILENIN 4.2 BIRI EMEKLI BAGLI OLDU EMEKLI SANDIGI SSK YOK 51.4 31.7 6.4 AILENiN ANKARA 29.8 ANKARA YER LOJMAN i 68.9 EVI KENDI 70.2 KARDES YASADIGI DISI SAYiSi KIRA 19.5 YAKiNiNiN i EVI 1.9 ( Ögrencinin kendisi disinda ailenin bakmakla yükümili oldugu) 1 TANE 54.9 9.7 2 16.2 TANE .i 3 VE5.7 ÜSTÜ ÜNIVERSITEDE" i LISEDE 29.4 . 34.1 • Üniversitede okuyan kardeslerin %59.7'5i ailenin yasadigi kent disinda egitimlerini sürdürmektedir. Ailesi Ankara disinda yasayan bir ögrencinin minimum aylik yatak ve n' yemek gideri asagidaki tablodan da anlasilabilecegi gibi 28 milyon nin üzerindedir. Diger yandan 1. sinif ögrencisinin egitim gideri bir n' yi geçmektedir. Bu durumda harcamasi 40 milyon n' ye ulasmaktadir, dönem için 40 milyon bir ögrencinin aylik zorunlu bu tutar içinde kültürel ve sosyal almamaktadir. Bu durumda, etkinlik için yapilan hiçbir harcama yer sadece aylik geliri 75 milyon TL' nin altinda olan 575 ailenin degil, aylik geliri 75-125 milyon çocuklarini okutmakta zorlanacagi açiktir. n olan 695 ailenin de ODTÜ'LÜ 15 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ii i 9.900 TOPLAM KAHVALTI 7.500 225 250 44 YEMEK 1 30 28.200 YURT HAFTA 4.800 300 HAFTA Içi 6.000 16SONU Bu nedenlerle i ögrencilerimizin ekonomik sorunlardan etkilenmeden egitimlerini tamamlayabilmeleri ve gelecekte çagdas ve demokratik bireyler olarak topluma katkida bulunabilmeleri için yogun çaba harcanmaktadir. Gereksinimi olan ögrencilerin göreceli olarak Ögrencilerimizin çagdas, demokratik duyacagi bireyler olarak yetismelerine ve ODTÜ ailesinin gurur katkida bulunmak üzere 100'ün üzerinde gönüllü personelimiz basta üniversiteyi bu yil kazananlar olmak üzere hazirlik ve l.sinif ögrencisi olan saptanmasi, bursiyerlerin seçilmesi ve izlenmesi islemlerinin, bütün günlerini onlarla birlikte geçiren kisiler tarafindan yapilmasinin daha bursiyerlere sosyal danismanlik yapmayi üstlendi. güvenilir ve saglikli bir yöntem oldugu kanisi yayginlasmakta, üniversite personeli burs ve yardim etkinliklerini yürütürken, diger Burs Komitesi ile birlikte çalisan ODTÜ Ögrencilerini Destekleme yandan da ODTÜ ailesinin birçok bireyi nakit katkilari ile bu çabaya destek olmaktadir. Dernegi'nin burs verdigi ögrenci sayisi 848'e ulasirken aylik burs gideri 12 milyar TL' ye yaklasti. Bütün Bu görüsler dogrultusunda organize edilmistir. ODTÜ Burs Komitesi 1995 yilinda yeniden ODTÜ Burs Komitesi'nin çalismalarina yardimci olan ODTÜ Ögrencilerini Destekleme Dernegi de ayni yil kurularak sizlerin verdigi destekle 848 (toplam 184 burs çesitli kurum ve kisiler arliri2 dernek araciligi ile verilmektedir) ögrenciye burs olanagi ~ güce erismistir. Ayrica ayni inançlari paylasan birçok dernek, <'"M ve mezunumuz sirketleri araciligi ile veya bireyselolarak yüzlerce ôg:encii:nize burs olanagi saglarken, bursiyerlerin yönetimine binikmistir. bu çabalara karsin, eldeki olanaklarla burs basvurusunda bulunan 1800 yeni ögrencinin sadece 493'üne yardim edilebilmis ve 317'sine nakit burs olanagi saglanmistir. Ne yazik ki bu ögrencilerin lO8'inin burs miktari sadece 10 milyon TL' dir. Mezunu, personeli ve ülkemizin gelecegi için ODTÜ'yü destekleyen dostlari ile bir bütün olan ODTÜ ailesinin sagladigi tüm katkilara raginen burs alamayan, ya da aldigi bursmiktari açiktir. yeterli olmayan çok sayida ögrencimizin oldugu seçimini üniversite Asagidaki tabloda aylik katkilari 150 milyon TL' nin üzerinde kurumlar yer almaktadir. Ögrencilerimize olan buis olanagi saglayan ve ODTC BUis Koii:iftesi üyeleri ve ODrt Ögrencilerini destekleme grubu olarak çalisan 100' ü askin gönüllü personel adina Ömf sonuçlarinin sayilari 1000'e yaklasan dostlarimizin isimlerini tek tek yayinlayamadigimlZ için üzgünüz. Katkida bulunan tüm kurum ve Agustos ayinda açiklanma.si ile baslay.i.n uzun ve forum döneminde yasadiklarimlZl sizlerle paylasmak istiyoruz. kisilere ögrencilerimiz ve ODTÜ ailesi adina tesekkürlerimizi Ekonomik sorunlar yasayan ögrencilerin bir çalisma çesitli radikal gruplarin göz kamastirici yardim çagrilarindan uzak durmalarini saglamak amaciyla, ODTÜ'yü kazanan tüm ögrencilerimize Agustos ayinda, üniversitemizdeki burs olanaklarini BM HOLDING fiNANS ODTÜ MNG TÜRK VURAL SONMAK ISTANBUL HOLDING EGITIM VAKfi BAYlAN ODTÜ ANTALYA ODTÜ ZAfER BURÇElIK ODTÜ GEliSTIRME Ögrencilerini TAAHHÜT o o VAKfi ElK.INS. VAKfi A.S.o VEHBI KOÇ VAKfi basvuru formu yollandi. açiklayan bir brosür ve burs sunariz. Sizlerden ekonomik sartlannizi zorlayarak katkilarinizi artirmanizi ve simdiye kadar yardim etme firsati. bulamadi iseniz bu kez aramiza katilmanizi rica ediyoruz. UnutmayiniZ ki yapaca.giruz katki sadece bir yardim degil ayni zamanda ülke gelecegine bir yatirimdir. KURUM ios 13500 29475 47025 14400 1440 1800 5040 1LO 12 9030 20 800 25 20 30 15 925Burs 5490 5670 15·25 9TlTVay 36000 910-50 LS 30 $135000 $150-100 Milyon Yillik Milyon toplam 50 MEZUNlAR DERNEGI o ( Destekleme Dernegi sayisi 1 100 10 48 süresi LLS 131 209 60 40 42 48 Bursiyer 28 848 25000 b AlARKO Eylül ayinda kayitlar döneminde eski ögrencilerin basvurulari da eklenince toplam burs basvuru sayisi 3451' e yükseldi. Ögrencinin basarisi, ailesinin toplam geliri, kira ödeyip ödemedigi. sosyal güvencesi ve Ankara' da yerlesik olup olmadigi, kardeslerinin sayisi ve egitim durumlari gibi hususlar dikkate alinarak bilgisayarla yapilan ön eleme sonunda 1200'ü yeni 825'i eski olmak üzere toplam 2025 ögrenci mülakata çagrildi. Mülakatlarda burs komitesinin 10 üyesi yaninda 40 kadar personelimiz gönüllü olarak görevaldi. 26 Eylül- 5 Ekim tarihleri arasinda hafta sonlari 9:30 -17:00 hafta içi 16:00 - 20:00 saatleri 1 arasinda 5 - 6 paralel grupta 2' ser kisi olmak üzere çalisan jüriler ön elemeyi geçen ögrencileri biraz daha yakindan taniyip beyanlarinin dogrulugunu arastirdi. (Daha sonra, nakit bursu almaya hak kazanan her ögrencinin beyaninin dogrulugu emniyet tarafindan ayrica arastirilmaktadir.) bilgi içeren formlara görüslerini hesaplanmlJj puanlar kesinlestirdi. 6-16 Ekim rarihleri bireylerin arasinda aktarirken çesitli dernek, 52gladigi ve dagitimini bilgisayarla vakif, sirket ve ODTÜ yönetimine biraktigi bursla: ve üniversiteoin yurt ve yemek yardimlari, ilgili öii ~-dm. jüri üyelerinin görüsleri ve ögrencilerin kiirn~"'-:i ~~ . ,~~C'-.:, ! Her ögrenci hakkinda özet göz önfuie alinarak dagitildi. Sonuç olarak burs j-i,-,-~")3;;1 ÖgreI1cinin sadece 890'nina (493'ü a Kurumlar burs karsiliklanm ODTÜ Ögrencilerini Destekleme Dernegi'ne yapmakta ve dernek bu kurumlar adina burs vermektedir. b Yukanda adi geçen kurum burslari dahil. c Bu egitim yilinda bagis yapilacakur. Burs Komitesi adina Prof. Dr. Jale HACALOGLU PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor -- --i ODTÜ BURS FONUNA ÖDEYEBiLMEK içiN KATKiDA BULUNMAK LÜTFEN BU SAYFAYi VE MiNYATÜR DOLDURUP DiPLOMA POSTALAYlNIZ iLE DERGi ABONE YA DA BizE ÜCRETiNi FAKSLAYINIZ. Fax: (312) 210 13 S8 ODTÜ REKTÖRLÜGÜ ANKARA a - Burs Fonuna Katki Rektör baskanligindaki Burs Komitesince, Komitenin uygun gördügü ••• Diger: m ögrencilere burs olarak m..mm.mm.m Bölümü ögrencilerine ••••••••••••• burs olarak . kullandirilmak üzere, Her aY.m. Hmmm.mmmm Her 3 ayda birmm ... mmm TL. Her 6 ayda TL. Bir kereye TL. .mmmmmmm bir m mahsus olmak üzere TL. .mmmmmm m b - Digm: ODTÜ'lÜ Dergisi Minyatür Diploma Abone Ücreti Ücreti 1.000.000.- TL. 1.000.000.- TL. Yukarida DDDD DDDD DDDD DDDD son kullanma numarali tarihi / VISA!Master ilgili hesaplarina, bu konuda Tarih 'm Adres 'm is Tel :.m.m is Bankasi tutarlarin olarak kredi ile Türkiye A.S.'ni yetkili karti hesabima is Bankasi borç kaydedilerek A.S. arasinda Rektörlügünüzün aksi bildirilinceye belirlenen kosullar Türkiye kadar, çerçevesinde .. is Bankasi alacak AS. ODTÜ Subesi kaydedilmesini nezdindeki kabul ediyor ve kiliyorum. HJmza: HHHHAdi Soyadi: ÖDEMELERiNizi HHHHHHHHHHEv TeI: ..m . HHFax:.m .. HHH" HAVALE YOlUYLA YAPMAYi TERCiH ETMENiZ DURUMUNDA; O BURS FONU iÇiN ODTÜ ÖGRENCilERiNi DESTEKLEME O DERGi VE DIplAMA ÜCRETlERi IçiN YiNE AYNI SUBE NUMARAli yazili olan, Card/Eurocard Rektörlügünüz Türkiye belirttigim tarafimdan DERNEGi'NIN TÜRKiYE NEZDiNDEKi 42290427015 is BANKASIODTÜ SUBESi NEZDiNDEKi 4229 431827 HESAPLARI KULLANABiiiRSiNiZ. BU HESAPLARA YAPILACAK HAVALELERDEN MASRAF AliNMAYACAKTiR Adi Soyadi: Ögrencilikteki •• •• mmmm is Yeri: m .mmm • •••••••••••••••••• m.m m m Görev, •••••••••••• Unvani: Soyadi: m m is Ev Ev Tel: . .. .H.... H •••••• mmm ••••••• mmm.m i Mezuniye. tTiari 'h' / B"I" o umu:" .m •• PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ampusun batisindaki kavaklik bölgesinde, yapimina 1997 K dönük olarak kiralama yoluyla üniversiteye gelir getirebilecek servis ve egitim alanlarina da yer verildi. Gölbasi'nda nlinda KENT'in birinci etabindaki konutun insaau baslanaii geçtigimizODTÜ aylarda tamamlanarak ögretim213 tiyelerine tahsis edildi. ait bir kentsel servis alani (ticari alan) 1995 yilinda üniversite yönetim kurulu karanyla egitim alanina dönüstürülmüs Büyüksehir Kuruldugu yillarda kosullarinin özel yasasi geregi üzerinde maaslar ögretim ödeyebilen, üyelerine ögretim günün üyelerini ve kentsel üniversitemize bölgesindeki ve Çankaya Belediyelerine yaklasik 300 dönümlük ve bu imar degisikligi onaylattirilmistir. Gölbasi bu alan daha sonra Üniversite Yönetim Kurulu karanyla TED Ankara Kolejine kiralanmis ve 1996 asistarilanru yurtdisina rahatlikla gönderebilen ODTÜ, bu mali rahatlik yilinda kiralama nedeniyle üyelerini Vakfi'nin da katkilan ile ayni yilin Agustos ayinda kampus içerisindeki Türkiye'nin toplayabilmisti. yönetilmeye en iyi ögretim Ancak daha sonra üniversiteler baslaninca bir üniversite bünyesinde tek bir yasa ile islemi tamamlanarak bu bedel ve Üniversitemiz lojman alanina ODTÜ Kent'in birinci etabinin insaati baslatilmistir." için çok önem tasiyan genç ögretim üyelerinin temini güçlesti. Üniversitenin en basarili mezunlan daha önce ODTÜ'de kalmak isterken maddi nedenlerle özel ODTÜ KENT birinci etabinda sektörü tercih etmeye basladilar. Öte yandan akademik yasami tercih doktora yapmakta olan arastirma görevlileri ve genç ögretim üyeleri eden basarili ve idealist gençler yurtdisinda doktora yapip Türkiye'ye için bir konukevi insaatinin da baslatildigini söyledi. Bu konukevinde döndüklerinde halen 32 genç ögretim üyesi ile 72 arastirma görevlisi bariniyor. 30 Ekim 1998 tarihinde ODTÜ KENT konutlannin önemli bir kismi alacakiari maasin ev kirasi ve zorunlu giderlerini bile karsilamaya yetmeyecegini görerek baska arayislara girdiler. 1985 'ten itibaren de özel üniversitelerin disinda doktora kurulmaya baslamasiyla birlikte yurt yapmis basarili gençler bu üniversitelere transfer olmaya basladilar. konutun insaatinin tamamlanmis sonuna ögretim üyeleri için öncelikle 213 baslatildigini belirten Prof. Dr. Sevük, 1997 yilinda ve ögretim kadar toplam üyeleri konutlarina tasinmislardir. 1998 245 ögetim üyesi ODTÜ KENT'e tasinmis olacaktir. Halen insaati sürmekte olan 36 dairelik bir binanin da 1999 yazinda kullanima açilmasi ile birlikte 1992 yilinda ODTÜ'de 61 olan Yeterli sayida genç ögretim üyesinin bulunmadigi üniversitelerin kisa lojman sayisi, 1999'da 403'e ulasacaktir. sürede gerileyecegini göz verdigi bilgilere göre, 1998 yilinda lojman basvurusunda egitim ve bilimsel arastirma yönünden önüne alan ODTÜ yönetimi yaptigi gözlemler sonucu, genç ögretim ögretim üyelerinin Böylece daha önce yapilan lojmanlarda maastan çok bannma sorununun çözümüne önem verdigini saptadi ve bu sorunu gidermek amaciyla çalismalar yapmaya basladi. Rektör Prof. Dr. Suha Sevük bu konuda yapilan çalismalari üyesinden 245'ine birlikte su anda toplam oldu. lojman Prof. Dr. Suha Sevük'ün ve konukevi bulunan 370 tahsisi yapildi. oturan 87 ögretim üyesi ile 333 ögretim üyesine lojman tahsis edilmis söyle özetledi: ODTÜ lojman yönetmeligi ODTÜ kamuoyunun "Üniversite kampusa 1962 yilinda tasindi. 1962-1992 yillari arasinda alinarak lojman komisyonunca 30 yil içinde 61lojman onaylanarak 61 lojman Üniversite sayisinin çözümler kullanima girdi. 1992-1997 yillari arasinda da daha tamamlanarak yönetimleri artirilmasi aranmistir. tarafindan düsünülmüs, toplam sayisi 122 oldu. uzun yillar ODTÜ'deki bu konu 1994 yilinda Büyüksehir Belediyesince onaylandiginda 960 dönüm, lojman lojman sik sik tartisilmis üniYersitemizin imar ve plani kampus içerisinde ~ik hazirlanmis 1998 yilinda yürürlüge görüs ve önerileri ve Yönetim Kurulu'nda girmistir. Yönetmelige göre ODTÜ'de geçen hizmet yili ile birlikte akademik çalisma ve basarilar da göz önüne alinmaktadir. Diger taraftan ulusal ve uluslararasi düzeyde bilimsel açidan üstün basari kazanmis ögretim üyelerini ODTÜ'de tutabilmek için puan siralamasina bakilmaksizin konut tahsis edilmektedir. lojman alani olarak ayril.di. Bu planda zynca ileriye 180DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ••......•... Konutlarin büyük bir bölümü hizmet yilina ve unvan kademesine göre hesaplanan puanlamaya göre dagitilmaktadir. Ancak ODTÜ'nün gelecegi için büyük önem tasiyan genç ve basarili ögretim üyelerinin ihtiyacini karsilamak üzere 131 adet stüdyo tipi apartinan kullanima açilmis olup, 47 adedinin insaati sürmektedir. dairesi Toplam sayi diye teselli bulmaktayim. ODTÜKENTgibi bir projeyi hayata geçirip personeline iyi yasama, insanca yasama imkanlari sunan veprojeye katkida bulunan, emek veren ilgililere tesekkür ederim. n Dr. Güzin Binatli Büyükkurt 178'e ulasacaktir. Bu sayi ODTÜ'deki basarili genç ögretim üyelerinin tümünün gereksinimini karsilayacak düzeydedir. "Tasinma telasini veyorgunlugunu attiktan ve bu yeni evde J'akJa.sik on günlük bir yasantidan sonra, üniversitemizin en önemli eksiklerinden birinin giderilmesi konusunda ne kadar anlamli ve büyük bir adimin atildigini içinde yasayarak görüyorum. " Doç. Dr. lsmail Aydin "BizlerODTÜ'yeömürlerinin yarisindan fazlasini vermis olarak bize teslim edilen bu güzel köseyi hem güzellestirrnek hem de bizden sonra geleceklere bu yerleri aldigimiz gibi teslim etmek zorundayiz ...200'e yakin ögretim üyesi ve ailesi bir sosyal imtihandan geçmektedir. Bu birbirimizi en azindan isimlerimizle tanimamiz ve dekaniiklarin disina çikabilmemiz için iyi bir firsattir, bunu iyi kullanirsak ODTÜ daha saglam ve kuvvetli temellere oturacaktir. " Prof Dr. Faruk Bozoglu Relqör Prof. Dr. Sevük'ün verdigi bilgilere göre, puan siralamasina göre dagitilan lojmanlarda açik ve seffaf bir yöntem izlendi, tüm müracaatçilarin puanlama açik bir sekilde duyuruldu düzeltmeler yapildi. tablolari internette herkese ve itirazlar da degerlendirilerek gerekli Daha sonra ögretim üyelerinin doldurdugu lojman tercih formu ile puan siralamasi birlikte degerlendirilerek lojman tiplerine göre dagilim yapildi. Bu dagilim da internette edilerek, ardindan numaralarini ögretim üyelerinden istedikleri tercih sirasina göre bildirmeleri bulundugunu duyuruldu. sahip oldugu arazinin içinde yaklasik 3000 dönüm üzerinde belirten Rektör, bugün üniversitemizde ilan ve ev istendi, bu dagilim da puan sirasina göre bilgisayarda yapilarak internetten Orta Dogu Teknik Üniversitesi'nin, daire 46.000 dönüm yerlesmis oldugunu olan ODTÜ'nün en önemli özelliklerinden biri de ögretim üyelerimizin bilimsel arastirma ve egitim amaçli olarak çalisma saatleri disinda yillarda artan da fedakarca ODTÜ'de çalismalaridir. asiri trafik nedeniyle sonlarinda ve çalisma yapmalari zor/asmistir. Kampusta üyelerimiz kütüphane, laboratuvar çalisabilmekte, yemyesil rahatligina kültürel kampuste saatleri kavusmaktadirlar. ögretim disinda ve sportif sakin "Baslangicindan sonuna kadar son derece açik (seffaf) bir sekilde sürdürülen dagitim sürecinde bile bazi hos olmayan durumlarla karsilasildigi göz önüne alinacak olursa, konutlarin dagitimi için seçilen yöntemin ne denli dogru bir yöntem oldugu ortaya çikmaktadir. Bu nedenle ODTÜRektörlügüne tesekkür ediyorum. " Dr. Güney Özcebe 1000 civarinda ögretim üyesi söyleyerek sözlerini söyle tamamladi: "Bir kampus üniversitesi "ODTÜ'müzüngörünüsü ve olanaklari gerçekten son 5-6 yil içinde çok degisti. Son olarak ODTÜKENTprojesiyle ögretim üyelerimizin yasama ve çalisma kosullari iyilestirildi. " Prof Dr. Cahit Hiçyilmaz kampusa lojmanda veya bir Kampusta gelerek hafta çalisma yasayan ofislerinde etkinliklere ve huzurlu Son üyelerimizin ögretim rahatliida katilabilmekte ortamda yasamanin "ODTÜKENThuzur dolu çalisma ortami saglayan, dinlenmek için son derece rahat ve kullanisli dösenmis odalari ile kampus içi ve sehir merkezi servisleri ve yeni kurulmus olmasinin verdigi bir kaç eksikligin giderilmesinden sonra yasamak için ideal bir yer olacak. " Aras Gör.Funda YükTük ve yasamanin "ODTÜKENTakademisyenlere taninmis güzel birfirsat. Kisa zaman içinde yasamak, çalismak ve dinlenmek için ideal bir yer olacagi kanisindayim. " Aras. Gör. Banu Demirboga kazandirdigi zaman ve rahatlik, bilimsel ve arastirma faaliyetlerini olumlu yönde etkilemekte ve ODTÜ'nün gelecegi açisindan önem kazanmaktadir." ODTÜ KENT'te yasamaya baslayan bazi ögretim üyeleri görüslerini internetteki ODTÜ KENT sayfasina aktardilar: 'Toplumsal yasantimizda iletisim araçlariyla bizlere sunulan birtakim olaylar ve bu olaylarin üzerimizde biraktigi etkiler karsisinda zaman zaman "Bu ülkede biç mi güzel seyler olmuyor?" sorusu aklima gelmekte. Bu soruyu ODTÜbazinda degerlendirdigimde, son bes yildir çesitli boyuttaki somut, kivanç verici gelismeleri gözleyerek (bilgisayar donanimi, yapilasma vb) hiç olmazsa ODTÜ'degüzel seyler oluyor ODTÜ'LÜ 19 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor i 'nda bir sohbet' Oregon 'da ekolojik egitim ilkokulda basliyor. Ögrenciler kullandiklari kagitlari, siseleri, plastikleri ayri ayri sepetlere atiyor. Bu siseler toplanarak merkezi bir fabrikada tekrar kullanilir hale getiriliyor. ir B saat kadar kadar ragbet etmis ki kimsenin hakki yenmesin diye Dick sinifin kapisina, kimin fareyi hangi saatte tutabilecegini gösteren bir kagit yürüdükten nehrin hemen sonra kenarindaki mola bir kayada verdik. asmis. Birinci siniftan besinci sinifa kadar bütün ögrenciler hiç olmazsa bir kere doga gezisine çikarilirmis. Bu gezilerde ögrencilere Gençlik hayvan, bitki ve böcekler teker teker tanitilir, çesitli ekolojik bilgiler arkadasim Dick Saulsbury aktarilirmis. Elk Adasi bu geziler için biçilmis kaftan. Arada sirada basiyla havada 180 derece herseyin yolunda gitmedigi de olurinus. Bu gezilerin bir tanesinde bir ark çizdikten sonra dikkatsiz bir ögrencinin yuvalarina soktugu bir çomak yüzünden hayran hayran "Buraya sik bütün sinif esek arilarinin hücumuna sik gelmesem içim rahat etmez" dedi. Etrafa bir filmlerinden göz gezdirdikten Dick'in sonra yüzündeki birinde ugramis. "Sanki korku oynayan aktörler gibiydik" diyor Dick, "bagiran, çagiran, kendini suya atan, tam bir kesmekes ..." Neyseki ögrencilerin arasinda ari sokmasina karsi alerjisi olan biri bulunmadigi için gezi, adam basina bir iki sokmayla atlatilmis. ifadenin neden kilisede dua eden bir hiristiyandan farksiz oldugunu anlamak zor degildi. Yönetmelige göre altinci sinif ögrencileri için bir haftalik kamp mecburi imis. Her ne kadar aksamlari kampta ates yakilip sarkilar Sulari piril piril, iki yani yemyesil agaçlarla donanmis Willamette, söylenir, dans edilirse de bu kamplarin asil amaci ögrencilere belki de Oregon eyaletinin en güzel nehirlerinden biridir. Nehir, ayrintili ekolojik bilgiler aktarmak, Dick'in 30 yil ilkokul ögretmenligi yaptiktan sonra emekliye asilamakmis. doga sevgisi ve saygisi ayrildigi Milwauke kasabasi yakinina gelince derin bir kavis çizerek Elk Island diye bilinen bir yarimadayi olusturur. Dick'i tam yedi Dick'e ögrencilere çevre sagligi hakkinda ne gibi egitim verildigini yildir görmemistim. "Ne oldu, ne bitti" kabilinden kisa bir sordugumda da ilginç yanitlar aldim. Tekrar kullanma yöntemi daha sohbetten sonra solugu adada aldik. Dick'te yeni emekliye birinci sinifta ögretiliyormus. Ögrenciler kullandiklari kagitlari, ayrilmanin hem rahatligi, hem de üzüntüsü vardi. Tahmin siseleri, plastikleri ayri ayri sepetlere atar, bu sepetler daha sonra edeceginiz gibi böyle zamanlarda gelecekten degil geçmisten toplanarak merkezi bir fabrikada tekrar kullanilir hale getirilirmis. konusulur; ben de Dick'in ne kadar doga asigi biri oldugunu Atmosfere atilan endüstriyel gazlar sonucu olusan küreselisinma, bildigim için konusmayi o yöne çevirdim. Ilk sorum. buradaki hava ve su kirliliginin sagligimlZa verdigi zararlar ögrencilere ilkokullarda ögrencilere çevre ve ekoloji konularinda ne gibi bilgiler ayrintili olmasa da genel hatlariyla anlatilirinis. verildigi idi. Dick'in anlattigina göre bu gibi bilgiler ayri ders olarak degil diger konularla birlikte veriliyormus. Hayvanlara sevgi ve saygi Bütün ögrencilere ülkemizdeki çevre hareketlerinin ne durumda oldugunu sordu. Ben daha ilk yillarda asilaniyormus. Sik sik yaptigim bunlari bana anlattiktan sonra Dick sözü keserek seylerden biri, diyor Dick, ufak bir kara yilani gönüllü bir de dilim döndügü ögrencinin eline vererek hayvanin ne kadar zararsiz bir yaratik çabalarimizi, örnegin Hayrettin Karaca'nin basini çektigi erozyonla oldugunu göstermek. Bir kaç saat içinde en çekingen ögrenci bile mücadeleyi anlattim. Ama yilani görür görinez en yakin sopaya korkusunu yenip yilani oksarinis. Baykus ve kertenkele ögrencilerin sarilan vatandaslarimizdan veya ufacik bir fareyi görür görmez en çok hoslandiklari yaratiklar arasindaymis. Bu arada bitkiler de tabii ihmal edilmiyor. Bir ara yandaki sinifta ders okutan bayan bir iskemlenin üstüne çikip çiglik atan hocalarimlZdan tabii ki hiç bahsetmedim. hoca Dick'in sinifina evcil bir fare hediye e~. • :h 1= Ögrenciler fareye o OC71JOOZ ~-C:::i kadar gerçekten gurur duyabilecegimiz Eli:i 19'T rnrilili 18.sayisinda yayinlanmistir. 200DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor fr kullanilmasi söz konusu degildir. Sonuç N olarak Isleri Genel Müdürü olarak görev !san 1996 yilindan bu yana Devlet bu su yapan Prof. Dr. Dogan Altinbilek sonra yüksek lisans ve Bir de olayin çevre boyutu var. Suriye doktora derecelerini ABD Georgia Tech. Üniversitesi'nden alan Prof. Dr. Altinbilek, 1970 yilinda Mühendisligi katildigi ODTÜ bünyesinde Firat sularini kirlettigimizi iddia ediyor. Bu iddia dogru mu? insaat çalismalarini Firat nehrinin sulari kar erimesinden geldigi yürütmüs, yetistirdigi ögrencilerle egitime için son derece temiz katkisi yaninda çok sayida arastirma projesi de gerçeklestirmistir. ki biz bu ve Avusturya ile yasiyor olsaydik sorun çoktan çözüme ulasmis olurdu. sayimizin konugu. Lisans egitimini ODTÜ insaat Mühendisligi Bölümü'nde tamamladiktan sunu söyleyebilirim problemi Suriye ve Irak ile degil de isviçre olup, klrletilme ihtimali yoktur. 1990 yilindan beri ortalama ODTÜ'deki olarak saniyede 850 metreküp suyu bu çalismalarina 80'1i yillarda 5 yil ara vererek Suudi Arabistan, Kral Abdülaziz nehirden veriyoruz. Bu miktardaki suyun kirletilmesi çok zordur. Üniversitesinde çalisan ve bu Üniversiteden Üstün Hizmet Madalyasi alan Altinbilek, Prof. olarak ODTÜ'ye dönmüs, 1988-1996yillari arasinda ODTÜ insaat Hazir çevre konusuna deginmisken DSi faaliyetlerinin Mühendisligi Bölüm Baskanligi görevini yürütmüstür. Kendisiyle DSi etkilerine yönelik elestiriler konusunda ne diyeceksiniz? çevresel bünyesinde gerçeklestirdigi projeler hakkinda konustuk. Dsi'nin renginin yesilolmasi tesadüf degildir. Dsi faaliyetlerinin gittigi Her zaman sicak bir gündem olusturan ve Güney Dogudaki her yere yesil de gitmistir. çevreye en fazla uyumlu olan enerjiyi komsularimizia sunuyoruz. çevreye zarar verecek faaliyetlere girismiyoruz. Örnek olarak Kizilirmak üzerindeki Dutludere Baraji'ndan çok güzel bir iliskilerimizde ana unsur olan su sorununu anlatir misiniz? Suriye ve Irak'la su sorunumuz var mi? 21. yy. vadiye zarar verecegi endisesiyle vazgeçilmistir. Ayrica Agaçlandirma da su savaslari olacak mi? ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlügü ile imzaladigimiz protokole Ben Orta Dogu'da su savaslari olmasi gerektigine inanmiyorum. Türkiye komsularini hiçbir zaman susuz birakmamistir ve suyu bir silah olarak kullanmamistir. Firat ve Dicle'de yilda toplam 80 milyar metreKüpten taz)a su var. Nereöeyse YI))IK suyu '0'0 m'i)yar metreKüp olan Nil Nehri kadar. Bu miktar Türkiye, Irak ve Suriye'deki sulama alanlarina yeterlidir. Halen en az sulama yapan ülke Türkiye'dir. Suriye göre orman alanlarini artirmak, toprak, su ve bitki arasinda bozulan dengeyi korumak ve gelistirmek amaciyla ortak çalisma yapma karari aldik. Bundan böyle DSi, baraj yatirimlarina ayrilan yillik ödenegin 'j"'-<!.~ \'t"\\\'t,, 't",,,>m,'<\, l\.-~'Q<;'\'Q'<\<!."m'Qç""",,,, "',,">,,~'''''''1""""<.,,,,-, Tarihe verdigimiz ve bir daha onaramayacagimiz zararlar var. Mezopotamya'yi suluyor. Esasolarak Türkiye bütün bu bölgeyi Firat ve Dicle'deki sularin birlikte kullanilarak sulanmasini öngören bir plan olmakla övünürüz. Ancak bunlari korumak için yapilanlarin yetersiz sunuyor. Ancak komsularimiz sadece Firat'in sularinin paylasilmasini tartisma konusu oluyor. Güney Dogu Anadolu'da baraj gölleri öneriyorlar. Firat'in tasidigi su yilda 31.6 milyar metreküp olup bu üç altinda kalacak tarih n~ olacak? Örnegin Hasankeyf yok olacak mi? . ülkenin ihtiyaçlarina cevap vermekten uzaktir. Dicle nehrinin Türkiye oldugu degisik zamanlarda kiiltür mil'a'rna~ah;p ve Irak tarihte Mezopotamya olarak bilinen bölgeyi, Türkiye iseYukari Biz ülke olarak pek çok medeniyetin degisik platformlarda sinirlari içinde tasidigi su ise20 milyar metreküptür. Bu nehre 30 milyar metreküp ilave su Irak topraklarinda katiliyor. Böyle baktigimizda üç GAP ülke arasinda su zengini Irak'tir. Irak halen insa etmis oldugu bir tamamlanmasiyla Hasankeyf yedi yil sonra sular altinda kalacak. kanalla Dicle'den Firat nehrine su tasiyabilmektedir. Firat'tan Suriye'ye Uzmanlar giden su ise Suriye'nin ihtiyaçlarini fazlasiyla karsilamaktadir. Kaldi ki Firat nehrine kurmus oldugumuz üç büyük baraj; Keban, Karakaya ve kazilabilecegini belirtiyorlar. Ancak Dsi bir kurtarma projesi baslatmis Atatürk enerji üretim amaçli oldugundan bu barajlardan enerji üretimi sonrasi birakilan su ihtiyaci karsiladigindan Firat'in tamaminin projesi çerçevesinde Hasankeyf'in yapilacak olan Ilisu ancak 60 yil sürecek, bir Baraji'nin çalisma ile ve yedi yilda bu isi tamamlamayi amaçlamistir. Kültür Bakanligi'nin koordinatörlügünde Dsi ve ODTÜ'ye bagli TAÇDAM (Tarihsel Çevre Degerlerini Arastirma Merkezi) tarafindan baslatilan çalismalara ODTÜ'LÜ 21 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ODTÜ'den Doç. Dr. Numan Tuna baskanlik etmekte ve yurt içi ve yilinda insa ettirilen günlük su tasima kapasitesi 20.000 metreküp olan disindan yirmiye yakin bilim adami katilmaktadir. Proje 1.5trilyona mal Güzelyurt-Lefkose-Gazimagosa isale hattinin disaridan beslenmesi ve olacaktir. Dsi ilk etapta kullanilmak üzere 39.5 milyar lira katkida yillik acil ihtiyaç olarak belirlenen 7 milyon metreküp miktarindaki bulunmustur. suyun Türkiye'den tasinarak sisteme enjekte edilmesi zorunlu hale Bu tasinabileceklerini, çalismada uzmanlar hangi eserlerin hangi eserlerin yerinde korunabileceklerini ilk gelmistir. Bu amaçla tasimacilik sektöründe yapilan arastirmalar etapta belirleyecekler, tasinmasi ve korunmasi olanaksiz olanlarin ise sonunda, su tasimaciligina yönelik olarak su torbalari üreten ve rantabl gelecek nesillere ulasabilmesi için belgelenmesine çalisacaklar.Bu proje bir sekilde tasimacilik yapilabilecegi gözlenen bir Norveç firmasi ile uzun yillardir konusulan ama somut hiçbir faaliyet gösterilmeyen temas edilmis ve ilgili firma tarafindan adina normed denilen su Hasankeyf'in torbalarinin kurtulmasina yönelik ilk ciddi adimdir. Çalisma Türkiye'den Kuzey Kibris'a su tasinmasi amaciyla kapsaminda Karkamis Baraji'nin göl alaninda bulunan höyükierin kullanilabilecekleri kazilip, belgelenmesi de yeralmaktadir. Artik DSi,sadece ülke yararina Türkiye'de içel Aydinlik ilçesindeki Soguksu deresinden alinacak yillik yönelik gerçeklestirdigi fiziksel projelerle degil, çevre ve tarihsel ortalama 7 milyon metreküp suyun, su torbalarina degerlerimizin korunmasi ve kurtarilmasina yönelik önemli projelerle doldurulan torbalarin römork ile çekilerek Kibris Kumköy kiyisina de gündeme gelmektedir. tasinmasi ve Kumköy deposuna bosaltilmasi uygun bulunmustur. Projenin yürütülmesi sirasinda tasinacak su miktari, kullanilacak su ODTÜ ile Dsi arasinda yürütülen baska projeler var mi? torbalarinin sayisina ve kapasitesine bagli olarak artirilarak zaman Genel Müdürlügüm Tasinacak suyun su torbalarina doldurulup tespit edilmistir. Yürütülen etüdler sonunda, doldurulmasi, içinde yillik ortalama 7 milyon metreküp kapasiteye ulasacaktir. üniversitelerden oldugunca sirasinda, gerek ODTÜ'den gerekse diger gelen olumlu arastirma yaklasilmistir. projesi tekliflerine ODTÜ Jeoloji mümkün bosaltilmasini teminen Aydincik Soguksu'da bir dolum tesisi ve Kibris Kumköy'de de bir Mühendisligi bosaitim tesisi Dsi Genel Müdürlügü tarafindan yaptiriimis ve suyun ilk Bölümü'nde, Prof. Dr. Hasan Yazicigil'in yöneticiliginde "Küçükmenderes Havzasi Yeraltisularinin incelenmesi ve Yönetimi" tasinmasi 25 Temmuz 1998 günü Cumhurbaskani Süleyman Demirel'in katildigi bir törenle gerçeklesmistir. konulu 3 yillik bir çalisma halen devam etmektedir. Bu projede 8 ögretim üyesi, 5 arastirma görevlisi çalismaktadir. Yine Dsi destekli DSi için gelecege yönelik planlariniz neler? benzer bir çalisma, Hacettepe Üniversitesi'nce de iskenderun'da bir aküfer için yapilmaktadir. 2000'li yillarda personelolarak daha küçük, daha elit, müsavir mühendisligi kontrolde de kullanan bir Dsi düsünüyorum. Teknolojik Dsi'de kurdugumuz Merkezi"nin "Uzaktan algilama ve Cografi Bilgi Sistemi yürüttügü gelismeleri de yakindan takip ediyoruz. Genel Müdürlügümüzün 11. çalismalarda TÜBiTAK-Bilten ve ODTÜ ile katina uzaktan algilama merkezi kuruyoruz. Genel Müdürlük binasinin isbirligi yapmaktayiz. Bu projede de Prof. Dr. Cemal Saydam, Prof. Dr. çatisinda iki antenimiz var; uydudan görüntüler aliyoruz. Türkiye'ye Ünal Sorman ve Doç. Dr. Nurunnisa Usul danisman olarak bize destek vermektedir. yagan kari zamaninda bilebilirsek barajimiza ne kadar su gelecegini de biliriz. Suyumuza göre bir isletme planini önden yapabilirsek köylümüze ne kadar ekmesi gerektigini de söyleyebiliriz. Simdi bunu Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'ne balonla su götürme projemizde, ODTÜ Kiyi. ve Liman Laboratuvarimiza, terminallerinde dalga ve rüsubat sartlarini yükleme yapiyoruz. Ayrica cografi bilgi sistemiyle DSi'deki bilgiler katman ve bosaltma katman bilgisayarlara girilebilecek böylece bir barajin ya da kuyunun arastirmak üzere bir tüm bilgisi alinabilecek. Ögretim üyesi kimligi mi öne çikararak son iki arastirma olanagi saglanmistir. senede DSi'de karar destek sistemlerini gelistirme konusunda çok katkim oldugunu söyleyebilirim. öte yandan 21 adet enerjibarajinin Geçen Temmuz ayinda Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'ne su yüzde yüz kredili olarak insaasi için 6 gegisik ülke firmalariyla tasima projesinin açilis töreni yapildi. Suyun balonda tasinacak olmasi heitesin dikkatini çekti. Bu balon isini ve KKTC'de neden pazarliklar sürmektedir. Toplam yatirim bedeli 10 milyar dolar olacak su sikintisi oldugunu anlatir misiniz? ulasilabilen bu barajlarin toplam gücü 7500 MW olup, Cumhuriyetin ilk 75 yilinda etmektedir. kaynagi olan Güzelyurt yeralti suyu akuferlerinde, ceKimden dolayi yillar içinde sürekli olarak düsmüs ve hidroelektrik Bu barajlarin kurulu gücünün yüzde 75'ini tekabül tümünün gelecek 7-8 yil içinde gerçeklestigini görmek benim için büyük mutluluk ve gurur vesilesi olacaktir. g:risiini sonucu suyun kalitesi tuzlanma sebebiyle ", B:J nedenle Dsi Genel Müdürlügü'nce 1990 Dr. Sahnaz TiGREK 22 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor PROF. DR. TEO GRUNBERG VE Prof. Grunberg'e "Modern mantigi Türkiye'de üniversite ve lise egitimi .DOÇ. DR. EROL TAYMAZ'A TÜBA 't t' 't düzeyinde kabul ettirip yayginlastirmasi, yetistirerek bu alanin ülkemizde kurumsallasmasi Iktisat Bölümü ögretim üyelerinden ürkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 1998 yili ödüllerinden Hizmet Ödülü'nü Felsefe bölümü emekli ögretim üyelerinden Prof. Dr. Teo Grunberg alirken, Doç. Dr. Erol Taymaz da Tesvik aldi. lt ',t tt FELIX CHAYES ODULUNU layik görüldü. dönüstürmüstür. programlarda tt Böylece STATGRAF gibi istatiksel islenmesi imkanini saglamistir. KAYDERveri tabaninda halen 5000'i askin veri bulunmaktadir ALDi potansiyele geçis ve teknolöji konularini üretim yapisina ve sanayi üretimine uyarlarnadaki basarisi" formatina COSKUN UNAN Doç. Dr. Erol Taymaz ise "Iktisat göstermis olmasi, bilgi toplumuna nedeniyle Tesvik Ödülü'ne PROF.DR. 1998 eleman ve gelisiminde alaninda ileride evrensel düzeyde katkida bulunabilecek sahip oldugunu Ödülü'nü sayida belirleyici hizmetleri" nedeniyle Hizmet Ödülü verildi. ODULU T çok ve rakam IGBA dat içinde en önde gelen katkilar arasindadir. 997 yilinda Felix Chayes anisina esi Dr. I.H. Chayes ve kardesi 1 N.C. Tenney olusturulan inveResearch ilk olarak inbuMathematical yil dagitilan "Felix Chayes tarafindan Prize for Excellence ODTÜ TURIZM VE SEYAHAT ACENTASI HIZMETE GIRDI Petrology" (Matematiksel Petrolojide En Iyi Arastirma Ödülü), Jeoloji Mühendisligi Bölümü ögretim üyelerinden Prof. Dr. Coskun o DTÜ Gelistirme Vakfi EBI A.S. tarafindan islerlik kazanmis ve 1985 yilinda projenin aktif üyeleri Alt Komisyon'a Acenta, Rektörlüge seçilmistir. IGBA projesi Felix Chayes'in önderlik ettigi ve 1995 yilinda Hizmetler ve Turizm Koordinatörlügü ölümüne uyarinca Unan'inda yer aldigi Igneous Rock Data Base'de (IGBA) görevalan "Subcoqimission on Data Bases for petrology" (SDBP) (petrolojide Veri Tabani) üyelerine verilmistir. IGBA projesi 1976 yilindan itibaren kadar kuruluslardan devamli olarak ugrastigi bir projedir. Çesitli maddi destek buimus ve hemen hemen her yil projenin senelik toplantilarinin degisik ülkelerde yapilmasini saglamistir . ODTÜ Turizm Coskun Unan'in bu projeye katkisi 1967 yilindan itibaren baslamis olup, Türkiye'deki magmatik kayaçlarin veri tabaninin olusturulmasi KAYDERprojesi altinda sürdürülmüstür. TÜBITAK tarafindan desteklenmis destegini de kazanmistir. tarafindan desteklenmis Anadolu'nun ve KAYDER veri üç ayrikusagi Laboratory of Carnegie IGBA projesinin olarak ODTÜ tabanindaki bilgiler göz önüne alinarak degerlendirilmistir. 9 ay müddetle çalisan Prof. Dr. Unan'in mevcuttur. 01up,1983 yilinda ayrica NATO 1991 yilinda AFP projesi 1979 ve 1983 yillarinda Geophysical Proje 1979 ve 1983 yillarinda Felix Chayes'le Institution Seyahat yurtlar bagli olarak faaliyet gösteren tüm havayollarinin akademik ve idari edebilecek; kongre, olanaklari yurtiçi ve yurtdisi personele yapabilecek. yapacak ve Turizm kitap, malzemelerin havaalani transferleri, temin toplanti Akademik birimlerin tüm organizasyonunu organizasyon brosür, temini diger Koordinatörlügü'nün olan Acenta, duyulan ve biletlerini olarak kendi yardimiyla organize ettigi kongre, konferans ve sempozyumlarin Hizmetler indirimli seminer veya sponsor Sosyal ile imzaladigi protokol afis, boyunca pankart, veya baskisi, gereksinim yaka karti konaklama, ring servisleri, aninda çeviri, sine-vizyon gösterisi, Sosyal isbirligiyle catering vb. ulasim, hizmetleri, stand vb hizmeleri de verebilecek. birlikte of Washington'da konuyla ilgili yurtdisi ve yurtiçi yayinlari 1985 ve 1996 yili senelik toplantilari ODTÜ'de yapilmistir. ODTÜ Turizm ve Seyahat Acentasi, TCDD biletleri için kisiler adina rezervasyon edebilecek; yurtiçi yaptirarak ve biletleri yurtdisi otel adrese teslim rezervasyonlari yapabilecek. Ayrica mensup ve mezunlarin ODTÜ Koleji'nde veya diger okullarda ögrenim gören Türkiye'deki kurulan Acentasi bölgesindeki Terminal Binasi'nda hizmete girdi. . organizasyonlarini Ali Komisyon üyelerinden olan ve projede aktif olarak çalisan Prof. Dr. ve çalismalarini KAYDER veri tabani altinda toplayan çocuklari, dil egitimleri için sömestre tatili ve yaz dönemlerinde rehber ögretmenler Coskun Unan'in IGBAdat'a olan katkisi tüm proje içinde önemli bir esliginde indirimli olarak yurt disindaki dil okullarina Acenta kismi olusturmaktadir. tarafindan götürülebilecek. Ayrica IGBA veri tabanini yazilmis ilksel durumundan serbest formatta kurtarmis ve kolaylikla islenebilir Dbase 240DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor •• U niversitemiz ögretim olan ikincisi verilen Dr. Rüstü Yüce "TED Ödülleri" kapasitede Türkoglu, basketbol ve Türk Egitim Dernegi eski Baskanlarindan merhum Prof. Dr. Rüstü Yüce'nin anisina yil oynayabilecek üyesi 1997-98 sezonu Türkiye liginde 6.4 sayi, 4 ribaund, bu -Prof. 1997-98 Euro ligde ise 2.9 ödül sayi, 1.6 ribaund ile oynadi. dagitim töreni geçtigimiz günlerde Türk ODTÜ'de yapildi. Egitim Dernegi'nin, Türkiye'nin degisik Prof. Dr. Rüstü Yüce'nin Türk egitim yörelerinde ve ögretim veren 9 Kolejinde sporuna yaptigi anilmasi, adinin konularda genç hizmetlerin yasatilmasi, kusaklara yabanci okuyan arasindan bu örnek dilde ögrencilerinin ÖYS'de kendi olmasi ve onlari tesvik etmesi amaci ile Türk Egitim Dernegi tarafindan dallarinda konulan Meslekte Basari Ödülü, Egitimde Basari Ödülü, Sporda Basari Basan Ödülleri'ni Ödülü olmak üzere üç dalda verilen "Rüstü Yüce Basari Ödülleri" Koleji ögrencisi Ahmet Kemal Gür Fen Matematik Puani birincisi, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde Aliaga Koleji ögrencisi düzenlenen törenle sahilerine verildi. en yüksek puani alanlar, Prof. Dr. Rüstü Yuce Egitimde almaya hak kazandilar. Bu ögrencilerden Emel Dogan Türkçe-Sosyal Puani birincisi, Ankara Koleji ögrencisi Gül Günaydin Türkçe-Matematik cisi, Karadeniz Eregli Kolejinden Törende bir konusma yapan Türk Egitim Dernegi Baskani Sezer Ergin, manevi degeri büyük olan bu ödülleri bu yilki sahiplerine, Ankara Puani birin- Hande Öztürk Yabanci Dil Puani Birincisi oldular. ODTÜ çatisi altinda vererek, TED'li ve ODTÜ'lü olmakla her zaman gurur duymus olan Rüstü Yüce'nin bir anlamda yasamini paylastigi bu iki kurumun mensuplarinin da benzer duygulari arzu ettiklerini belirtti. Ergin, konusmasini TÜRK EGITIM DERNEGI birlikte yasamalarini söyle sürdürdü; Devlete egitim ve ögretim alaninda maddi ve manevi olarak "Rüstü Yüce hepimizin basarili bir insandi. bildigi gibi, egitimci, sporcu Demokrat, çagdas, onurfu rahadigi ile genç kusaklara örnek gösterilebilecek ,e mesleginde ve dürüsr. gönül büyük katkida bulunan güçlü bir özel egitim ve ögretim kurulusu olan Türk Egitim Dernegi (TED), büyük önder Atatürk'ün; özel girisimin egitim alaninda kendi olanaklari ile bir insan.- devlete yardimci olmasi istegi dogrultusunda 'Türk Maarif Prof. Dr. Rüstü Yüce Ödülleri'ni onlari hakeden, simgeledikleri ilkeleri Cemiyeti" adiyla 1928 yilinda kuruldu. Kurucu Genel Baskani benimsediklerinden ise devrin Basbakani Ismet Inönü'ydü. emin olduklari sahiplerine vermekten mutlu olduklarini belirten Ergin sözlerini söyle tamamladi: Türk Egitim Dernegi, kurulusundan "Rüstü dost bir insandi. Pek çogumuzun yapamadigini basarmis, ken- bagli vakif okullarinda bu yana Genel Merkeze Ingilizce egitim ve ögretim vermenin yani sira, bu okullarda ögrenim gören ögrencilerden bagimsiz faziledi kisilerdir ve dosduklar böylesine erdemli kisilerle güzellesir. olarak basvuran bambaska bir boyut kazanir. " ortaögretim dini asabilmisd. Bunu yapabilen müstesna kisiler gerçek anlamda egitim Prof. Dr. Rüstü Yuce Meslekte Basan Ödülü'ne, mühendisligi yaptiklari meslegine degerli uzun katkilar, yillar boyunca öncü niteligindeki Türkiye'de insaat ayri ayri ve birlikte degerli uygulama çalismalari, örnek kisilikleri, örnek is anlayislari gözönüne alinarak yüksek mühendis Fevzi Akkaya ve Sezai Türkes layik görüldü. Sporda Basan Ödülü ise Efes Pilsen A takimi ve A Milli takim oyuncusu Hidayet Türkoglu'na verildi. Basketboldaki bes pozisyondan dördünü yurdun bünyesinde yörelerinden ve üniversitedeki bursu üzerinde çesitli vermektedir. ögrenciye TED simdiye burs vermistir. olusan karsiliksiz kadar 40.000'in Türk Egitim Dernegi, görev yapan "Bilim Kurulu" amaciyla basarili egitimcilere yil 1000 ögrenciye çesitli üniversitelerde bilim adamindan her 11 degerli ile her yil tesvik ödül vermekte, süreli yayinlar çikarmakta, egitim ve ögretim toplantilari düzenlernektedir. :~ ODTÜ'LÜ 25 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ~ ...... ENGIN BIR MUZIK, siRADiSi BIR SANATÇi: \ "...a confident, individual, arresting voice..." (The New Yorker), "Each sound is brand new-you've .never he ard these instruments combined and played in quite this way." (The Milwaukee Journal), "...astonishing ... Ince ... is that rare composer able to sound connected with modern music, and yet still seem exotic." (The Los Angeles Times) M üzik egitimine Ankara ve izmir konservatuarlarinda basladi; Oberlin Konservatuari'nda ve Eastman School of Music'te devam etti. 1993 yilindan bu yana da çalismalarini Memphis Üniversitesi bünyesinde devam ettiriyor. Bugün müzik dünyasinda yeni kusagin en yetenekli bestecileri arasinda gösterilen ve Prix de Rome, Guggenheim Fellowship ve Lili Bdulanger gibi pek çok önemli ödüle sahip olan genç sanatçi Kamran ince bu sayimizin konugu. Besteleri Chicago, Minnesota, St. Louis, Baltimore, Brooklyn orkestralari tarafindan seslendirilen ince ile Ekim ayinda ODTÜ'de verdigi konser sonrasi müzik üzerine bir söylesi yaptik. • Çok uyum içinde oldugunuz, 'Kamran Ince Ensemble' adinda bir toplulugunuz var. 8u topluluk kimlerden, nasil kuruldu, amaçlari nelerdir? Bu topluluk çogunlukta Memp~is Üniversitesi ögretim görevlilerinden kuruldu; iki tane de ögrencimiz var. iki buçuk yil önce film müziklerinin kayitlarini yapmak için çok iyi müzisyenlerin bir araya geldigi yeni bir grup olusturarak stüdyoya girme projesi olustu. Bu kayitlari tamamladiktan sonra grubu devam ettirme,film müziklerini hem filmler için, hem de daha sonra CD'ler için kaydetme 260DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ve bu müzikler {Ç~.s~~c;: ça;."a fikri dogdu. Zaten bir gruplarinin obc.s Amerika'da da ingiltere'de de kompozitörlerin çok arzu ettigi bir sey fakat bunu olusturmak öyle kolayolmuyor. Grubumdaki sanatçilarin hepsi çok sevdigim insanlar. Grubumuzda herkes severek, isteyerek çaliyor. Bir de bir grupla devamli beraber çaldiginiz zaman müzikte birbirini hissetmek, bir sürü sorunu çok daha çabuk çözmek mümkün oluyor. Türkiye'deki müzik egitimini nasil buluyorsunuz? -Film müzikleri disindaki eserlerinizden söz eder misiniz? Türkiye'de temel egitim sirasinda bati müzigini ögretiyorlar. Bati müzigini ögrenirken etrafinizda bütün öteki müzikler de var. Dolmusa binince, televizyonu açinca öteki müzikleri duyuyorsnuz. Türkiye zitliklar ülkesi oldugu için müzigimde, aldigim egitimin degil de burada yasamanin ve konservatuara giderken bu zitliklara maruz kalmanin etkisi olmustur. Simdiye kadar degisik gruplar tarafindan kaydedilen albümleri m Fall of Constantinople, Kamran ince, Kamran ince Film Müzikleri. Su anki grubumla kaydettigimiz 'Kamran ince & Friends' adli albüm bugünlerde Amerika'da çikacak. Bu CD'de daha küçük oda müzigi eserleri m var. -Film müziklerinizi dinlerken filmin gözlerinde canlandigini söyleyenler çok; müziginizde bir görsellik söz konusu. Ortaya önce bir film çikiyor ve mutlaka bundan esin aliyorsunuz. Genelolarak müziklerinizi yaparken görsel bir temadan mi yola çikarsiniz yoksa müziginizdeki bu görsellik sonradan ortaya çikan bir durum mu? Önceleri görsel bir temadan yola çikmazdim. Benim müzigim zaten çok dramatik; hep öyle oldu. Fakat ilk defa 1992-1993'te somut bir sekilde yavas yavas kökleri me dönmeye basladim. Yani Türkiye'nin müzigi, Anadolu müzigi ... Tabii bunun içine Osmanli da giriyor, Bizans da giriyor, Modern Türkiye de giriyor. 'Domes (KubbelerY diye bir orkestra eseri yazdim ve köklerime dönüs ilk bu eserie oldu. Ama bunu yazarken kafamda Roma'daki kubbeler Roma'da bir sene yasadim- , istanbul'daki kubbeler vardi. Daha sonra bir orkestra sefi 'bir film için 'senfoni ismarlamak istiyoruz. Bir Türk konusu düsünebilir misin?' dedi. Ben de düsündüm ve tabi ki evrensel bir seyolmasini istedim. 'Fall of Constantinople' oradan çikti. Bu albümdeki parçalara adini sonradan verdim: Sehrin Duvarlari, Sehrin Düsüsü gibi. Bu müziklerde direkt senkron ize- hani birisi birisine vururken bir sesçikar ya da ondan sonra bir melodi baslar- yapmadim. Çünkü buna zaman yoktu. Ben bes-alti tane 'mood' belirleyip bunlari konser suiti olarak yazacagimi söyledim ve geri kalan düzenlemeleri onlara biraktim. Belki de bu film müzikleri, filmle senkronize yapmadigim için daha etkileyici olmustur. -Müzik egitimine Türkiye'de baslamis ve bu egitime yurt disinda devam etmis bir müzisyen olarak Türkiye'deki temel müzik egitimi oldukça saglam. Fakat Türkiye'de lisans ve lisans üstü seviyelerde müzik egitimini pek kaliteli bulmuyorum. - Türkiye'de aldiginiz müzik egitiminin ve Türkiye'deki yasantinizin müziginizde etkisi oldugunu söyleyebilir miyiz? -iTÜ'nün istegi üzerine bir eser bestelediniz. Bir röportajinizda bu eserin ismarlanmasi konusundaki memnuniyetinizi dile getirmistiniz. Bu konudaki düsünceleriniz neler? Siparis çok önemli. Bir kere siparis olursa kalite çok daha yükselir. Çünkü siparis rekabeti de beraberinde getiriyor. Ayrica bu tesvik edici bir sey. Siparis oldugu zaman eserinizin ne zaman çalinacagini, onu kimin çalacagini, kimin için yazdiginizi biliyorsunuz. Bunlar önemli seyler. Yoksa kompozitör belki bir gün çalinir diye kendi basina yazarsa bunun motive edici bir yani olmuyor. Umarim bu konuda Türkiye'de bundan sonra çok daha fazla gelismeler olur. Türkiye'de sirketlerin artik sanata desteklerinin çok artmaya basladigi görülüyor. Özellikle de bunu istanbul'da görüyorum. Kuruluslarin, bankalarin hemen hepsinin bir sanat festivali var. Bu konuda birbirleriyle yarisiyorlar. Saniyorum TBMM'nin de sirketlerin sanata ve bilime tesvik verdikleri yillarda gelirlerinin yüzde besinin vergiden düsülecegine dair çikarttigi bir kanun var. Bütün bunlar çok olumlu, iyi gelismeler. -Türkiye'ye ne siklikla geliyorsunuz? Bundan sonra sizi sik sik bir sanat etkinligine katilmak üzere Türkiye'de görecek miyiz? Öyle görünüyor. insallah diyelim. Giderek daha sik geliyorum. Eylül ayinda iTÜ'nün açilisi için buradaydim. Bu yil istanbul Festivali'nin açilisini yapacagim. Haziran'da grubumla birlikte iki konserimiz var. Melek MÜDERRiSGii Emre SABUNCUOGLU ODTÜ'LÜ 27 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor --------------------------------------------------------------~---------ODTÜ'DE HEYKEL VE SANAT BILINCI Mehmet Yilmaz "bir koyup yirmi almak" Güzel Sanatlar ve Müzik Bölümü Ögr. Gör. I mantigindan büyük sorumluluklar düsüyor. almak istediklerinde ve danismanlarina kurtulmalarini saglamakta Ama gelin görün ki, bazi ögrenciler ilettiklerinde karsilastiklarindan 991'in Aralik ayiydi. ODTÜ Sanatlarve veders Müzik Bölümü'nün dersler listesine "Heykel" deGüzel eklenmisti ögretim elemani verdigi olarak "Yararli olan"in maddi kazanca bana teklif gelmisti. mi? Bu tip saplantilardan Heyecanla kabul ettim. Çalismalarin (atölye) olarak Kimya Bölümü'nün birlikte boyasini badanasini altindaki yaptik. simdilik böyle baslayalim; yapilacagi bir depoyu bosalttik islik ve isçilerle lçerisi hiç gün isigi almiyordu. yapamayiz. "Olsun ileride daha iyi ve saglikli bir islik verilir ya da yapilir" diye yola koyulduk. ölçüsü nedir? Pratik, aninda kurtulunmasi olanaklarini basaramazsak, götüren bu hepimizin vermek zorundayiz, için alanlarda Bilimin ve kullanmayi her tarafinda savaslar var. Güzellik yerine pislik ve çirkinlik yaratmaya son Sairin dedigi gibi "Dünya'yi güzellik kurtaracak". sira, daha çok uygulamaya gibi, hoca ögrencileri tahmin edilecegi gibi, kuramsal dayanir. Baska bir anlatimla Çünkü her ögrencinin farklidir. Dahasi, yeni baslayanlarla mekanda birlikte çalisabilirler. "usta-çirak" birkaç Bu birliktelik iliskisi seklinde "usta", birkaç dönem önce baslayanlar ayni atmosferi. göstererek ögretir; eski sürdürürken, ayni zamanda dönem anlatmak yerine her sanat isliklerinde bir ayni bir gelenektir. Kabaca, ders hocasi yeniler ise "çömez" olarak yandan yeni baslayanlara çok önce baslayanlar açiklanabilir. "yardimci", yani ilgi ve kapasitesi Hoca, sadece anlatarak ögrenciler, bilgilerin bir kuramsal dersteki topluca karsisina alip ders boyunca ögrenci ile birebir iliski içindedir. solurlar olumlu sonu olur. Dünyanin Heykel ve resim gibi dersler, Bu gelenek bir sey gerekiyor. Elbette bilim ve teknolojisiz insanlik Dogal çevre hizla kirletiliyor. o dersi? yakiniyorlar. Ama, körü körüne onlarin esiri de olmamak zorundayiz. teknolojinin birlikte hepimize bu dersleri "Ne yapacaksin Daha yararli bir seyler al" seklinde uyarilarla degil, bizzat yapip kendi çalismalarini belli yerlerde yardim ederler. Bu tip dersler birlikte çalisma ve yasama ruhunun gelismesinde son derece yararli bir islev görür. Heykel çalismalari sagladiktan için döner gitar dersleri cazip gelebilirdi için yeterli basvuru aslinda kapasitesi diyorum, zorunda sehpalari, kil desteklerini, sonra sira gelmisti ders için ögrenci bulmaya. kil ve alçiyi da Öyle ya, resim ya da ama zorlu bir "amelelik" gerektiren olacak miydi acaba? Endiselerim heykel dersi Bildigimiz gibi heykel (her ne kadar iç mekanlara mekan nesnesi çikinti yaratma yersiz çikti. O ilk yil, ögrenci seçtim. "Seçtim" dokunulmasi, o kadar büyük bir talep oldu ki mülakat ve çizim sinavi yapmak çevresinde ayni heyecanla bu gündür sürdürüyoruz ögrenci arkadaslarimla çalismalarimiz ve o kadar kök saldik ki, çalisma mekanimiz artik i sanati daha verimli yapilabilmesi sanatsal binaya, dersliklere gereksinimimiz var artik bizim. Violonsel bugün sanatçisi resimden ve Müzik Bölümü Doç,Engin heykele koroya kadar 30 dolayinda yaklasik Lo yildir faaliyette, kemana, sanat ikna eden her ögrenci üniversitelerin programlarina göstermelikten ileriye gidemiyor. verimli oldugunu saglamak, ufuklar açacaktir. çok sesli bizim çevremizi görmekteyiz. disimizdaki pasiflik algilama, ilgilenen insanlarin heykellere, çevrelerine "Bakmak eylemi" degil, herseyden aktifliktir. sorumluyuz; sonra da oldugu için ve Bir hacim o ana kadar çok dikkat yapilara, daha ve içerir benimseme son derece uyarici bir etkiye sahiptir. kisaca, girinti bina cephelerine, bir dikkatle artik "görmek eylemi" "anlamlandirmak"tir; Bizler sadece varligimiz diger yaklasmaya haline sanat kendimizden degil, ve gelecegimiz buna bagli çünkü. alinan ve almak istedigi dersin katilabiliyor. YÖK ile birlikte bu tip dersler maalesef birçok okulda Ancak ODTÜGSMB'nin bu konuda basarili ve karsilamak" disinda "ögrencilerin çok daha önemli ve temel düsünüyoruz. Kendi mesleki derslerinin ilgilenmesini bu derslere söylemek hiç de abarti olmaz. Biz bu derslerin, seçmeli ders gereksinimlerini yararlari oldugunu ve baskanliginda tarihinden eder; üç boyutlu olur böylece. "Görmek" ise "anlamak", eseri karsisinda boslukta ve oksama duyularini ve yerine yerlestirildikten davet heykeL. Bu yönüyle, açisindan bile konsa), aslinda bir dis verme sanatidir; seçmeli ders veriyor bölüm. Kendi asil bölümleri Kimya, Fizik, Makina v.b. ne olursa olsun danismanini hocasini eso için insanlari (sadece "baktiklari") basladiklarini SANSA'nin özverili çabalari saksafondan gezdirir disiplinlere, dönüsmüs ODTÜ Güzel Sanatlar anlam Bastan sona, dokunma olan heykel ile birazcik etmedikleri sahip ayri bir sanatidir. sevilmesi anlamlandirma bize yetmez oldu. Bir adim daha: Resim, heykel, seramik ve müzik derslerinin için, ODTÜ'ye yakisir donanimlara mekana bu sanat dali. Bununla kalmaz, bittikten 5 kisilik olan mekana 30 dolayinda kaldim. O gündür olarak yani sira, ögrencilerin firsat vermek, onlarin Insanlarin sanatin su ya da bu daliyla görüs açilarina sadece kendi mesleklerinin -- ... yeni kapilar, esirleri olmalarindan, 280DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ILO/IPEC'IN 1992-1997 DÖNEMI TÜRKIYE ÜLKE RAPORU TOPLANTISIODTÜ'DE EGERLENOIRME U ,,;;) YAPI , çocuk isçiligini önemli bir konu olarak ele almis, luslararaii GrGC.7~'i..V F..",lwiw) •••"-:?" :.-: 1992 yilindaCGlIm\G da kisaca IPEC(International artirilmasini saglamak için okulumuzda çalismalar yapmistir. Bu yil ise uygulama programlarina katilmayi ve Programme on the Elimination of Child Labor) dedigimiz ILO'nun Sinop'ta yürüttügü projeyi üstüne alarak çocuk uluslararasi çocuk isçiligi ile mücadele programini isçiligi ile mücadelede aktif olarak bulunmayi planlamakta uygulamaya baslamistir. Türkiye de 1992 yilinda IPEC ve bunun için yaz döneminden beri lLO yetkilileri ile programi kapsaminda çocuk isçiligi ile mücadele görüsmekte ve çalismalar yapmaktadir. programlarinin uygulandigi ilk alti ülkeden biri olmustur. Dünyada çalisan çocuklar sorunu gün geçtikçe artmakta ve Türkiye'de 1992-1997 yillari arasinda çocuk isçiligi ile küresellesen ekonomide derhal çözüm bulunmazsa mücadele konusunda çalisan yerel ve merkezi kuruluslar önlenemeyecek boyutlara ulasacagi tahmin edilen bir hal ile sivil toplum örgütlerinin yaptiklari çalismalar ODTÜ almaktadir. Milyonlarca çocuk, fiziksel, zihinsel, egitsel, Bagimsiz Uzmanlar Grubu'nun üyeleri Yusuf Ziya Özcan, sosyal, duygusal ve kültürel gelisimlerine zarar verecek Bahattin Aksit, Meltem Dayioglu ve Ayse Gündüz Hosgör standartlarda çalismaktadir. lLO arastirmalarina göre, dünyada 5-14 yas grubunda 250 milyon çalisan çocuk bulundugu, 12-17 yas grubu 283 milyon çocugun ise çalistigi için okula devam etmedigi tahmin edilmektedir. Bu kadar vahim boyutlarda olan sorunun kisa sürede çözülmesi zor görünmekle beraber, sorunun çok boyutlu olmasi çözüm için konuyla ilgili tüm katilimcilarin isbirligi içinde bulunmasini gerektirmektedir. Türkiye'de ise 1994 yilinda 614 yas grubunda çalisan çocuklarin sayisinin 11 milyon 900 bin oldugu tahmin edilmekte ve bu sayi toplam nüfusun %20'sini olusturmaktadir. Türkiye'de bu soruna çözüm bulunmasinda tarafindan titiz bir çalismayla derlenmis ve Türkiye ülke IPEC'in rolü birbirinden bagimsiz ve koordine edilmeden raporu "Development of Guidelines For Policy Makers: yapilan çalismalarin koordinasyonunu saglamak ve Country Report Turkey on Sustainable Action Against Child çalismalarin hacmini artirmada katalizör görevi yapmaktir. Labor" adiyla ingilizce olarak yayinlanmistir. Yine de IPEC'in uygulamalarinin basarili olmasi ve çocuk isçiligine karsi etkin mücadele edilebilmesi için ülkemizin 1 Ekim 1998'de ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde bu soruna sahip çikmasi, gerekli yasal düzenlemelerin yapilan lLOIIPEC'in 1992-1997 dönemi Türkiye ülke raporu yapilmasi ve konunun sürekli siyasetçilerin gündeminde degerlendirme toplantisina, Bagimsiz Uzmanlar Grubu tutulmasi gerekir. Bu konuda medyaya ve üniversite üyeleri hocalarimiz, Milli Egitim Bakani Hikmet Ulugbay, ögrencilerine büyük görevler düsmektedir. iletisim Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Nami Çagan, 'Birlesmis Toplulugu'ndan Yildiray Ogur'un panelin tartisma Milletler Daimi Temsilcisi De Jonge, IPEC'in yaraticisi Assafe bölümünde dile getirdigi gibi Türkiye'de yapilan ve Bequele, TisK, TÜRK-is, HAK-is, DisK, Ankara Büyüksehir bilimsel temelden yoksun bulunan bazi projelerin tersine, Belediyesi, Fisek Enstitüsü, MEKSA ve Türkiye Kalkinma içerigi mükemmelolan Vakfi Temsilcileri ve ODTÜ'de faaliyet gösteren kurumsallastirilmasi gerekmektedir. topluluklardan bu projenin afise edilmesi ve iletisim Toplulugu katilmistir. iletisim Toplulugu 1998 yili ikinci döneminde ILO ile ortak Sevcan KiliÇ, iletisim Toplulugu ODTÜ'LÜ 29 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ii • 1 "Cumhuriyetin 75. Yili Kupasi"na Üniversitemiz 2 Eylül 1998 tarihinde izmir/Seferihisar'da yapilan Triatlon Takimi da katilmis ve Serpil Aras 1., erkeklerde Aytug Akar 4., Çaglar ibrahim Tas 5., Özgür Çelik 7. olmustur. 20 Ekim 1998 tarihinde ögrenci ve personel 47 kisinin katilimi t ( "Cumhuriyet Kosusu"nda; .- .ill111:Jle1;","",~ . =.7.~.'1 t., " \\!. ~"iJ ·'ti.' ile gerçeklestirilen erkeklerde -Ögrenci Omer bayanlardakategorisinde; ?erpil Aras, Emiroglu, 30-40 yas kategorisinde; erkeklerde Cahit Töre 40-50 yas kategorisinde; bayanlarda Dilek Böke, erkeklerde Hüseyin Sentü rk 50-60 yas kategrisinde; Ali Sayit Esen, 60 yas ve üzeri kategorisinde; Türker Miratal. olmuslardir. Genel Klasman 3. Özel Ödülü Hüseyin Sentürk'e verildi. 19-21 Ekim 1998 tarihleri arasinda "Cumhuriyet Kupasi Basketbol Turnuvasi" 6 basketbol takiminin katilimi ile düzenlendi. 19 Ekim-25 Kasim 1998 tarihleri arasinda 43 ögrenci takimi ile 1 peronel takiminin katilimi ile "ODTÜ 75. yil Futbol Turnuvasi" düzenlendi. C senliklere Orta Dogu Teknik Universitesi Dagcilik ve Kis umhuriyetimizin kurulusunu~. 75. yiliKizilay dolayisiyla düzenlenen Sporlari Kolu üyesi dagCllar Ankara meydaninda bulunan Türkiye'nin ilk gökdelenine çikis yaparak katildilar. Ön hazirligi haftalar öncesinden baslayan ve TOBAV tarafindan düzenlenen Cumhuriyet Kutlamalari içerisinde yer alan etkinlik için, 17-29 Ekim 1998 tarihleri arasinda 148 kisinin katilimi ile 28 Ekim günü gerekli inis-çikis ve kurtarma sistemleri kurularak düzenlenen "Cumhuriyetin 75. yili ODTÜ Ögrenci Veteran ve Açik Tenis Turnuvasi"nda; prova çikislari yapildi. Basin mensuplarinin da davetli oldugu bu 35+veteran çift; 1. Kemal Gürüz-Kutlu Kösterit, 2. Faruk 'ODTÜ'lü dagcilar' tarafindan yapilacak esas çikis tüm Türkiye'ye Bozoglu-Polat Gülkan haber verilmis oldu. 29 Ekim'de erken saatlerde gökdelene gelen prova televizyon ve gazetelerde yer aldi; bu sayede bir gün sonra Ögrenci erkek; Emre Sayar 1., ismail Dogan 2., dagcilarimiz son hazirliklarini Ögrenci bayan; Seda Sevaioglul., Hande Asimgil 2. yapilacagi saati beklemeye basladi. Cumhuriyetimizin ve kontrollerini tamamladi ve çikisin Açik erkek; Aydin Kuntay 1., Can Hekimoglu 2. Açik bayan; Rüya inalpulat 1., Basat Çetin 2., içerisinde gerçeklestirdigi Karisik çiftler; Rüya inalpulat-OkanÜnalmiser altinda basladi ve ODTÜ-DKSK üyesi, biri bayan olmak üzere dört yetmis bes yil atilimi ve yükselisini simgeleyen çikis Cumhuriyetin ilan edildigi saat olan 20.30'da hava i fisek gösterileri 1., Seda Sevaioglu- dagcinin zirvede bayrak açarak halki selamlamasiyla basari ile Efe Karanci 2. olmuslardir. tamamlandi. Televizonlardan canli olilrak tüm Türkiye'nin izledigi Gençlik ve Spor Genel Müdürlügü'nün organize ettigi 9 Kasim 1998 günü Eski Meclis önünden baslayan "Atatürk'e Yürüyüsü"ne Saygi üniversitemizi temsilen 25 sporcusu ile Tenis ve yaklasik 40 dakika süren çikis hem meydanda bulunan yüzbinlerin, hem de televizyon basinda bulunan milyonlarca Takimi ve izcilik Toplulugu üyeleri katildi. izleyicinin takdirini topladi. Ayni zamanda dagcilik tekniklerinin dagcilik disi alanlarda kullaniminin ülkemizdeki ender Bilkent Üniverstesi'nde, 20-27 Ekim 1998 tarihleri arasinda 75. temsil edilmis, üniversitemizin öncü rolü bir kez daha gösterilmistir. örneklerinden biri olan etkinlik ile ODTÜ bir kez daha en iyi sekilde yil Cumhuriyet kutlamalari çerçevesinde "Üniversitelerarasi Cumhuriyet Kupasi Spor Senligi"ne katilan Üniversitemiz; '.~::.sc1e.'1Isi :rkeklerde 4., Bayanlarda 2., Badminton Tek Erkek , ~': ô(r: 3~ Karisik Çiftler 1., 2., Çift Erkek 3., Basketbol 1. ve - . takimimiz 3. olmuslardir. Bu etkinlige katilan dagCllar Ali Onur Uyar, Bora Balya, Bora Mavis, Çagatay Köksoy, Elif Eylem Koç, Erhan Zihnioglu, Hakan Kocakulak, Koray YurtiSik, Nergis Dinçer, Özgür Yazlali, Selçuk Demirok, Serkan Girgin, Sertan Girgin. 3 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor 'rODil1~§M~Z!J~:~i1~.~~.~~RINDE , ...'.'....'.> ..... :.....'.- ..•.':...' ....'.':.... '...<,: ..>,-,:':-:.,:<.:',:,_::'i.'-:<.:'\'.::"'.: '.'- .. '<.::.:.:.... .:.:.';;.: ..K..: ..... ".·.: ..:,:....'.'.•....•..•. ---'" ···:····:···:·1{(;~~IS~f:L~'§ .•.' bir araya getiren Derne~erini, ODru Mezunlar Konseyi'nin 5, toplantisi ODTÜ Mezunlari Subelerini ve Üniversitemizi 24 Ekim 1998 tarihinde Istanbul'da Dernek binasinda yapildi. Toplantiya Ankara, Bursa, Çukurova, Ege, Eskisehir, Istanbul, Kayseri ve Kocaeli ODTÜ Mezunlari Dernek ve Subelerinin Baskanlari ve Temsilcileri ile ODTÜ Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Türker Gürkan ve ODTÜ Gelistirme Vakfi Egitim Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Ertan Aksahin katildilar. Toplantida, daha önceki toplantilarinda alinmis kararlarin bir özetinin ve genel degerlendirmesinin yapilmasinin ardindan dernekler ve subeler arasindaki iletisim ve koordinasyonun yeniden gözden geçirilmesi üzerinde duruldu. Daha sonra Prof. Dr. Türker Gürkan ve Doç. Dr. Ertan Aksahin ODTÜ Gelistirme Vakfi okullarindaki gelismeleri aktardilar. Konsey üyeleri de bu okullarin yayginlastirilmasi konusunda olumlu görüslerini bildirdiler. Toplami, "Konsey Bildirisi"nin tartiSilmasi ve kabul edilmesi ile son buldu. umhuriyetimizin PROFESÖRLÜGE YÜKSELENLER Prof. Dr. Sezer AYGÜN Prof. Dr. Sahinde DEMiRCi Prof. Dr. Bülent DOYUM Prof. Dr. Senay KATIRCIOGLU Prof. Dr. Levent BAYiNDiRLI Prof. Dr. Ülkü YETIS YENI YÖNETICILER Prof. Dr. Nurkan KARAHANOGLU Jeoloji Müh. Bölüm Baskani Prof. Dr. Ülkü YETIS Çevre Müh. Bölüm Baskani Prof. Dr. Rusen GEÇiT Mühendislik Bilimleri Bölüm Baskani VEFATLAR Prof. Ismet ORDEMIR Eski Rektör, Insaat Müh. Bölümü Emddi Ögr.Üyesi Prof. Dr. Ergin ÇITIPITIOGLU Insaat Müh. Bölümü Prof. Dr. Ayhan ERLER Jeoloji Müh. Böljimü Doç. Dr. Rasih GUVEN Felsefe Bölümü esIg ögretim üyesi Aslinan DAGKlRAN Uluslararasilliskiler Bölüm 2. sinif ög. M. Dervis Yasar AKTUG Matematik Bölümü 1974 mezunu 75. yil kutlamalari kapsaminda gerek C Üniversitemizde, gerekse mezun Çukurova derneklerimizde yapildi. 27 Ekim 1998 tarihinde Mezunlarkutlamalar Dernegi Adana'da bir balo düzenledi. Antalya'da Mezunlar Dernegi tarafindan 29 Ekim 1998 günü düzenlenen Cumhuriyet Balosu'na ise Rektör Prof. Dr. Suha SevÜk, Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Ural Akbulut, Genel Sekreter Mehmet Çaliskan ve dernek baskanlari katildi. Balonun sonunda Antalya Mezunlar Dernegi Baskani Sefa Gürman dernek adina Rektör Prof. Dr. Sevük'e ODTÜ Ögrencileri Destekleme Dernegi Burs Fonuna verilmek üzere 25.000.000.000 TL.1ik bagista bulundu. Önceki sayilarimlZda kurulma çalismalarini yazdigimiz Kibris Mezunlari Dernegi kurulus çalismalarini tamamladi. Yapilan Genel Kurul sonucunda Ali Denker Baskan, Mustafa Ilkan Asbaskan, Hamit Caner Yazman, Kozan Uzunoglu Sayman olurken, Alev Egemen ve Ülvan Sertuglu üyelige seçildiler. Öte yandan Bursa Mezunlar Dernegi ile Mezunlar Dernegi Çukurova Subesinde yapilan olagan Genel Kurul sonucu yeni yönetimler belirlendi. Buna göre Bursa'da Bugra Küçükkayalar Baskan, Ahmet Aydinay Baskan Yardimcisi, Erdogan Tunabay Sayman, Erhan Küçüksüleymanoglu Üye, Engin Çukurova'da ise Serdar Bozkurt Yardimcisi, M. Erol Yakici Genel olurken Sule Yigit, Recai Can ve Ocak Ornganizatör oldular. Baskan, Ziya Deger Baskan Sekreter, Necip Bakmay Sayman Yakup Benli üyelige seçildiler. Kibris'tan sonra Rusya Federasyonu'ndaki Türkler arasinda da derneklesme çalismalari sürüyor. Moskova'da toplanan, 1961-1987 yillari arasinda mezun olan 178 ODTÜ'lü bu konudaki çalismalarini tamamlamak üzere. Mezunlarimiz temel amaçlarini "Rusya deneyimlerinin paylasilmasi ve ortak sorunlarinin çözümü için çalismak" olarak özetliyorlar. Moskova' daki dernek çalismalarini mezunumuz Hüseyin Kabahasanoglu sürdürüyor. Lale KOCAMAN 320DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ~~BOS Birlesik Oksijen Düsük alasimli "RE G Sanayi A.S. Alüminyum çelikler 10 ~tiy\i~~ Bakir ve alasimlari Gazalti istenilen ulasilabilmesi kaynaginda kaliteye için sürekli destegi BOS, öncüsü ma/zemenize gazi ~ ve alasimlari göre dogru kalite ile ve teknik sektörünün olmaya devam etmektedir. sunarak, iso 9002 Merkez: Çayiryolu Sak. (Hal Yani) No:11 Kat3 içerenköy i iSTANBUL Tel: (0216) 4641239 - 45 Fax: (0216) 4641268 RW TÜV Koç Fabrika: Gebze Organize using Sanayi Bölgesi P.K RQGebze i KOCAElievaluation Tel: (0262) 751 01 00 (10 of Hat) CVISION Fax: (0262) 751 01 15 PDF compression, OCR, web optimization a watermarked copy PDFCompressor BIR ONVNev DEVRIJVIIN_ YILI "'- - eadde degil. Bu, Internet adresi. Giriyorsun, isleln yapiyorsun. - Bilgisc:iyardan?.. - Evet .. Kredi aliyorsun, ne bileyirn, hisse senedi satiyorsun ... - Yapma ya!.. - Yapnuslar .. Yaptik. çünkü inÜsterileriinizin, sunduguinuz her yenilige son derece hizli uyum sagladigini biliyoruz. Söyle bir düsÜnÜn. __ .TÜrkiye'de ilk kez Inten-iet Üzerinde bankacilik sistenlini baslatn'lamiziii üzerinden yaln.lzca 10 ay geçmesine ragmen, vvvvvv.isbank.com.tr adresini 250.000'i askin inÜsterimiz ziyaret etti. Üstelik yalnizca ziyaret etnl.ekle kalmayip interaktif Bilgisayar'da sayisiz isleni yaptilar. Kimi havale gönderdi, kilTli hisse senedi satin aldi. kimi kredi karti basvurusunu Intemel Üzerinde yaptL Onlann, Elektronik Bankacilik'in en son UrUnlerini bile bu kadar ustalikla kullaninalari, basit bir tesadüf eserildegiL l\IIÜsterileriiniz, on yil önce Bankamatik'le baslattigimiz 'Elektron_ik Bankacilik DevrinÜ'nin ÜrÜnleriyle yasamaya gayet aliskin. ÇUnkÜ onlarin bankasinin benzersiz 1:>ji~ elektronik altyapisi var. ÇünkÜ Is Bankasi'nin isi: iNTERAKTiF BiLGiSA YAR Gelecegi tasarlam.<:\k. .. ,' .. TURKIVE IS• BANKASI interaktif Bilgisayar71n yetenek/erinden birkaçi ... Vadeli TL, Vade/iIVadesiz Döviz Tevdiat Hesabi aç/na ••. Yatlrtni Fonu alis-saf/s VDMK alis-satis Hazine bonosu alis-satis ••.Alflll alis-satis Lot alti hisse senedi alis-satls ilo ilo ilo ilo ••.Hisse senedi talirnan ahs-satis "'Repo Döviz alis-satis ••. Kredi Karti borcu ögrennielüde/1ie ••.Kredi Kart/'yla yaptlan son J 5 islenii gÔrnie ••. TÜkerici Kredisi raksidi öd~l1I<' ••. !-{avale Yarii-ini Hesabi ve ilo ilo ilo ilo Vadesiz TL hesap arasiiida para akrar/na Vadesiz TL hesaplari/HZ arasinda para aktanna Vadesiz Mevduat hesaplanndan ve Yatiriiii Hesahi' ndan hesap ih:eti alnia ••. interaktifTelefon ve inieraktif Bilgisayar'la yaptiniis son islenileri gÔrn1t;.' 6denie rarihlerini hatirlauna Sanal TicarcN !-Ier tÜrlÜ hesap_ hiz/net, odenu: ilo ilo ilo islenileri ve kredi oraiilanyla bilgi suriiia PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISIONilgiliPDFCompressor