Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell

Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
There are no translations available.
TUTTI SIAMO SULLA STESSA NAVE
Siamo coloro che viaggiano sulla stessa nave aventi diversi punti di vista. Abbiamo necessità
di vivere su questa nave. Se qualcuno provoca dei danni alla nave facendo un buco così che
entri l’acqua dentro, ognuno di noi vedrà affondare essa, creando dei danni su noi stessi. Per
questa ragione la nave deve proseguire la sua strada in pace e in armonia. Tutti noi sappiamo
come c’è scritto sulla Bibbia: La pace è bello/migliore.
Su questa nave dovrebbero esserci dei “valori comuni” che ci legano. Noi li chiamiamo
VALORI UMANI UNIVERSALI. Se si approfondiscono le fonti di questi virtù:
1. Tutti i principi adottati e sorti dalle religioni abramitiche sono accettati dall’umanità.
2. I valori filtrati e adottati dalle società e dalle culture sono accettati dal mondo intero.
3. Tutto le verità e bellezze scoperte e recuperate dall’umanità in seguito alle ricerche
scientifiche.
1/8
Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
I VALORI UMANI UNIVERSALI scaturiti da queste fonti vengono riconosciuti da parte di tutte le
religioni anche da chi è ateo. Di conseguenza dobbiamo proteggerli, rispettare e professarli.
Perché? Per il bene del viaggio su questa nave…
Laddove c’è la presenza dell’uomo, ci sono anche alcuni problemi come anche su questa
nave. Prof. Dr. Herman Wijffels, professore olandese, membro del consiglio di amministrazione
di Worldconnectors, fondato per promuovere la pace nel mondo.
Sul sito internet: http://www.worldconnectors.nl/index.php?id=44&n=33
scrive per tanto riguarda i problemi dell’umanità:
“ Il problema del MONDO non è ECONOMICO, neanche ECOLOGICO.. Il problema
fondamentale e primario è quello EGOLOGICO.
Ecco le AMBIZIONI insaziabili, CAPRICCI e le RICHIESTE che non hanno una fine. In realtà la
NAVE DEL MONDO, sulla quale viviamo, ha tante risorse e ricchezze del sottosuolo e del
territorio che basterebbero per tutti. Ma per fare questo, bisognerebbe mantenere sotto controllo
il nostro ego e con lo spirito di condivisione occorre pensare a tutti come se ci trovassimo
intorno al tavolo del Profeta Abramo.
2/8
Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
Inoltre dobbiamo fondere e armonizzare le società separate e ostili gli uni agli altri attraverso i
ponti di DIALOGO. Nella nostra lingua c’è un buon modo di dire: “ Le persone si capiscono
parlando, gli animali lo fanno annusando” … Ecco questo è il nome del “ dialogo”…
Ogni materiale ha un punto di fusione. La formazione di ferro: per il passaggio da nichel a ferro
ha bisogno di maggiore surriscaldamento. Per questo passaggio la temperatura magma del
mondo non è sufficiente. Neanche il calore del sole non sarebbe sufficiente ... Per questo
processo, c’è la necessità del calore delle supernovae . Per questa ragione e per distruggere la
nostra resistenza occorre agire con l'amore più intenso e la compassione. Perché non esiste
una DUREZZA che superi il bagliore dell’amore e della compassione.
3/8
Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
4/8
Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
5/8
Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
HEPİMİZ BİR GEMİDEYİZ
ABDULLAH AYMAZ
Aynı gemide seyahat eden ama ayrı ayrı anlayışta insanlarız. Hepimiz bu gemide yaşamak
zorundayız. İçimizden bazıları gemiye zarar verip su almasına sebep olur gemiyi batırırsak
hepimiz zarar görürüz. Onun için bu gemiyi sulh ve barış içinde götürmek zorundayız. Hepimiz
biliyoruz ki, Mukaddes Kitabın dediği gibi “Sulh mutlaka hayırdır / hayırlıdır.“
Bu gemide hepimizi bağlayan “ortak değerler“ olması gerekir. Biz buna İNSANÎ EVRENSEL DEĞERLER diyoruz. Bu değerlerin Kaynaklarına bakacak olursak:
1- Bütün semavi dinlerden çıkan ve insanlığın benimsediği prensipler.
2- Toplumların ve kültürlerin içinde süzülüp, sağılıp gelen ve insanlık alemi tarafından kabul
edilen değerler.
6/8
Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
3- İlmi araştırmaların neticesinde insanlığın bulup ortaya koyduğu ve kabul ettiği gerçekler ve
güzellikler...
İşte bu kaynaklardan gelen İNSANÎ EVRENSEL DEĞERLERİ hangi dinden olursa olsun
hatta ateist bile olsa her insan kabul ediyor... Öyleyse bizler bunları korumak, bunlara uymak ve
riayet etmek zorundayız. Niçin? Bu gemideki seyahatin selameti için...
İnsan olan her yerde bazı problemler olduğu gibi bu gemide de bazı problemler var. Hollandalı
Prof. Dr. Herman Wijffels... Kendisi Dünya Barışını teşvik etmek gayesiyle kurulmuş
Worldconnectors Yönetim Kurulu üyesidir. http://www.worldconnectors.nl/index.php?id=44&n
=33
Sitesinde insalığın problemleri için şöyle diyor:
“DÜNYANIN asıl problemi EKONOMİK değil... EKOLOJİK de değil... DÜNYANIN ve
insanlığın asıl ve ana problemi EGOLOJİK‘tir.“
Evet doymak bilmeyen HIRSLAR, KAPRİSLER, İSTEKLER bitmiyor. Aslında bu üzerinde
olduğumuz DÜNYA GEMİSİNİN yer altı ve yer üstü zenginlikleri hepimize yeter... Ama
bunun için EGOMUZU kontrol altında tutmamız ve Hz. İbrahim Aleyhisselamın Sofrasında
olduğu gibi paylaşım ruhu ile herkesi düşünmemiz gerekiyor...
7/8
Il discorso prezioso di Dott. Abdullah Aymaz nella settima cena dell'amicizia e convivenza tra le culture
Utente Milad tarafından yazıldı.
Pazartesi, 26 Kasım 2012 17:37 - Son Güncelleme Cumartesi, 22 Aralık 2012 20:32
Ayrıca birbirinden kopuk toplumları, hatta birbirine düşman olanları da DİYALOG köprüleriyle
birbirine bağlamamız gerekiyor. Dilimizde güzel bir söz vardır: “Hayvanlar koklaşa koklaşa,
İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar...“ Bunun adı diyalogtur işte...
Her madenin bir erime / ergime noktası vardır. Demirin oluşması, nikelden demire geçmesi için
ise her madenden daha çok hararete ihtiyacı vardır. Bunun için dünyanın mağma tabakasının
sıcaklığı yetmez. Hatta güneşin harareti bile yetmez... Onun için süper novaların harareti
gerekir. İşte bizim, en şiddetli sertlikleri kırmamız için de sevgi ve şefkatin müthiş harareti ile
hareket etmemiz gerekiyor. Çünkü sevgi ve şefkatin hararetinin eritemeyeceği hiç bir SERTLİK yoktur...
8/8