entelektüel sermaye ve ölçülmesi 1. giriş

Transkript

entelektüel sermaye ve ölçülmesi 1. giriş
ENTELEKTÜEL SERMAYE VE ÖLÇÜLMESİ
1.
GİRİŞ................................................................................................................... 1
2.
ENTELEKTÜEL SERMAYE KAVRAMI .............................................................. 1
2.1. Entelektüel Sermayenin Doğuşu ...................................................................... 1
2.2. Entelektüel Sermayenin Tanımı........................................................................ 3
2.3. Entelektüel Sermayenin Önemi Ve Özellikleri................................................. 7
2.4. Entelektüel Sermayenin Unsurları.................................................................... 7
2.4.1. İnsan Sermayesi........................................................................................... 7
2.4.2. Yapısal Sermaye .......................................................................................... 9
2.4.3. Müşteri Sermayesi...................................................................................... 10
3.
ENTELEKTÜEL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİ ................................................. 12
3.1. Entelektüel Sermayenin Ölçülme Gerekliliği................................................. 12
3.2. Entelektüel Sermayenin Ölçülmesinde Karşılaşılan Güçlükler ................... 13
3.3. Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi ................................................................ 13
3.3.1. Entelektüel Sermayenin İşletme Düzeyinde Ölçülmesi .............................. 14
3.3.2. Entelektüel Sermayenin Unsurlarına Göre Ölçülmesi ................................ 19
4.
SONUÇ ............................................................................................................. 25
5.
YARARLANILAN YAYINLAR........................................................................... 27
ENTELEKTÜEL SERMAYE VE ÖLÇÜLMESİ
Prof.Dr.Vasfi Haftacı ∗
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan ∗∗
1. GİRİŞ
Bilgi toplumuna geçiş süreci, beraberinde birçok kavramın da ortaya çıkmasına
neden olmuştur. Bu kavramlardan birisi, bir işletmenin gerçek değerinin
bulunmasında yol gösterici olan ve bu konuda önemli bilgiler sunan entelektüel
sermaye kavramıdır.
Entelektüel sermaye 1990’lı yıllardan sonra önem kazanan bir kavram olarak henüz
bir şablona oturtulamamıştır. Her ne kadar entelektüel varlıklar ve entelektüel
sermaye unsurları birçok bilim adamı tarafından farklı şekillerde dile getirilmiş olsa da
temel olarak aynı düşünceleri ifade etmektedir.
Entelektüel sermaye kavramı ile birlikte yönetim anlayışında da bazı değişiklikler
ortaya çıkmıştır. İnsan herşeyin merkezinde ve çok önemli bir unsur olarak hakettiği
yeri almaya başlamıştır. İnsan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi,
işletmelerin değer ve ömürlerini belirlemede üç temel unsur olarak yerini almıştır.
Bu çalışmada entelektüel sermaye kavramı ve entelektüel sermayenin ölçümüne
ilişkin temel konulara değinilmiş, önemli görülen kimi noktalarda kısa bilgiler
verilmiştir.
2. ENTELEKTÜEL SERMAYE KAVRAMI
1960’lı yıllarda kullanılmaya başlanan, ancak bugünkü anlamını 1990’lı yıllarda bulan
entelektüel sermaye kavramıyla ilgili olarak aşağıda, bilginin artan önemine ve
dolayısıyla entelektüel sermayenin doğuşuna, ilk sözedildiği günden bugüne kadar
çeşitli çalışmalarda yer alan tanımlarına, özelliklerine ve unsurlarına ilişkin bilgilere
yer verilmiştir.
2.1. Entelektüel Sermayenin Doğuşu
Günümüzde değişimi başkalarından önce yakalayabilmenin önemi gözardı
edilemeyecek kadar büyüktür. Bu ise ancak bilgiye ve bilgi kaynağına sahip olmakla
sağlanabilir.
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişin yaşandığı günümüzde bilgi de diğer
üretim faktörleriyle birlikte üretime sokularak, stratejik bir rekabet unsuru olarak
kullanılmaktadır. Peter Drucker'a göre, kişisel bilgisayarlar aracılığıyla bilgi işleme ve
bu bilginin analizinin yapılması, ondokuzuncu yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın
başında başka alanlarda yaşananlar kadar önemli ve köklü bir değişimdir. 1
Drucker 20. yüzyılın ortalarına kadar kolay ulaşılabilir üretim faktörleri olarak büyük
önem taşıyan, emek, sermaye ve doğal kaynakların artık ikinci planda kaldıklarını,
bununla birlikte bilginin günümüzde üretim faktörü anlamında tek anlamlı kaynak
∗
Kocaeli Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesidir.
Kocaeli Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesidir.
1
Peter Drucker, Fırtınalı Dönemlerde Yönetim, Çev: Bülent Toksöz, İnkılap Kitabevi, Yönetim Dizisi,
İstanbul, 1998, s.65.
∗∗
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
1
olduğunu ifade etmektedir. 1 Nonaka ise, “kesin olan tek şeyin belirsizlik olduğu bir
ekonomide sürekli rekabet üstünlüğünün tek güvenilir kaynağı bilgidir” demektedir. 2
Steward, “Bilgi; ürettiğimiz, yaptığımız, sattığımız ve satın aldığımız şeylerin asıl
bileşeni haline gelmiş bulunuyor” ifadesiyle bilginin önemini vurgulamaktadır. 3 Alvin
Toffler “Üçüncü Dalga” isimli eserinde toplumsal gelişmeleri açıklarken üçüncü
dalganın en önemli özelliğini; bilginin tüm alanlarda kullanılması, bilgisayarların ve
iletişim sistemlerinin bir enformasyon devrimi yaratması şeklinde ifade etmektedir. 4
Bilginin sürekli yenilenmesi, yeni bilgilerin devrim niteliğinde değişimler yaratacak
özelliklere sahip olması, öğrenmenin sürekli bir süreç haline getirilmesini zorunlu
kılmaktadır.
Bilginin üretimin asıl bileşeni haline gelmesi, bilgi yönetimini de işletmelerin asıl
görevi haline getirmiştir. Niteliksiz işgücü, sermaye ve doğal kaynaklar şeklindeki
bütün girdiler için azalan verim kanunu işlerliğini gösterirken, bilgi, bir girdi olarak
üretimde daha yoğun bir şekilde kullanıldığı taktirde verimlilik artan bir seyir içinde
gelişme gösterecektir. Günlük mal ve hizmetlerin değerinin kaynağını bilgi
oluşturmaktadır. 5
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte işletme çevresinde yaşanan hızlı
değişim ve bu değişimin işletmeler üzerindeki büyük etkisi, yöneticileri yeni yönetim
ilkeleri bulmaya ve bu ilkeleri uygulamaya zorlamıştır.
Değişimi yaratan pek çok unsur içinde en önemlisi insan kaynaklarıdır. İnsan unsuru,
faaliyetleri ve son çıktıyı belirleyen dış müşteriler ile üretimi gerçekleştiren ve onu
sürekli geliştiren olarak insan unsuru odak noktasına oturmuştur. İnsan işletme içinde
bilgi toplama ve işleme kapasitesine sahip, yaratıcılığı ortaya çıkartabilecek olan tek
unsurdur. İşletme yönetimi alanında çalışmaları büyük ilgi toplayan Peter Drucker'a
göre; “bütün işletmelerde müşteri ilişkilerini oluşturan iki temel işlev, pazarlama ve
yaratıcılıktır.” 6
Kjell Nordströn’ye göre; bugün artık birkaç hafta içinde taklit edilemeyen hiçbir ürün,
hizmet veya teknoloji kalmamıştır. Bu nedenle hızlı hareket edecek birimler
oluşturmak gerekir. Zaman ve yetenek, işletmelerin rekabet avantajı yaratmadaki en
önemli unsurları haline gelmiştir. 7
Bugün bile muhasebe açısından çok önemli olan çift yanlı işleme yönteminin, bilgiye
dönük değerleri ölçme konusunda çok yetersiz kalması, örgütleri bilgi, beceri, örgütün
öğrenme kapasitesi ve “enformasyon teknolojisi” gibi bilançoda görülmeyen varlıkları
1
Peter F. Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum, Çev: Belkıs Çorakçı, İnkılap Kitabevi, Yönetim Dizisi,
İstanbul, 1994, s.70.
2
Ikujiro Nonaka, “Bilgi Yaratan Şirket”, Bilgi Yönetimi, Çev: Gündüz Bulut, Mess Yayınları, Yayın
No:293, İstanbul, 1999, s.30.
3
Thomas A. Steward, Entelektüel Sermaye, Çev: Nurettin Elhüseyni, Mess Yayınları, İstanbul, 1997,
s.13.
4
Alvin Toffler, Üçüncü Dalga, Çev: Ali Seden, 3. Baskı, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 1999, s.3538.
5
Rıza Kandiller, “İktisadi Faaliyetlerde Bilginin Değeri ve Önemi”, http://www.foreigntrade.gov.tr
/ead/DTDERGI/nisan2000/ktsad.htm 13.12.2002, s.1-2.
6
David Matheson, Jim Matheson, Akıllı Örgüt, Çev: Meral Tüzel, Boyner Holding Yayınları, İstanbul,
1999, s.111.
7
Meral Tamer, “Karl Marx Nasıl Haklı Çıktı?”, Milliyet Gazetesi, 25 Eylül 1997, s.6.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
2
somutlaştırmaya ve tanımlamaya parasal değer vererek veya indeks bazında
ölçmeye yarayacak metotları aramaya itmiştir. 1
Yaşanan değişim ve gelişimle birlikte, sanayi ekonomisinde yatırımların önemli bir
bölümü fabrika binası, makine, teçhizat gibi unsurlara ayrılırken, günümüzde
yatırımların büyük bölümü bilginin artırılmasına ayrılmakta, yatırımlar beşeri
sermayeyi sağlamak için yeterlilik ve uzmanlık geliştirmeye yönelik olmaktadır. 2
Maddi olmayan varlıklar, şirketlerin bilanço ve gelir tablolarında görülmezler.
Ekonominin globalleşmesi, üretimde ayırt edici bir faktör olarak, şirkete ait özel
bilgilerin değerini artırmış ve bu değişimi de iletişim ağlarının ucuz bir şekilde elde
edilmesi sağlamıştır. 3 Bu bağlamda, şirketlere asıl rekabet avantajı sağlayan,
müşteri için değer yaratan, rakiplerin sahip olmadığı, taklit edilemeyen ve seçeneği
olmayan entelektüel sermaye gündeme gelmekte, bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin
yaşandığı günümüzde, sanayi toplumunun odak noktasında yer alan finansal
sermaye, yerini bilgi toplumunun en önemli dinamiklerinden birisi olarak ortaya çıkan
patent, lisans hakkı, marka, know-how, işletme adı ve müşteri sadakati gibi
kavramlarla somutlaşan entelektüel sermayeye bırakmaktadır. 4
Entelektüel sermaye kavramı ilk olarak John Kenneth Galbraith tarafından 1969
yılında daha sonra da 1975 yılında Michael Kalecki tarafından kullanılmıştır. Kalecki
makalesinde “Acaba kaçımız son on yılda elde ettiğimiz entelektüel sermayenin
farkındayız” 5 ifadesini kullanmıştır.
Özellikle 1990'lı yılların başından itibaren, entelektüel sermaye kavramının
popülaritesi ve bu yöndeki çalışmaların sayısı giderek artmış ve bugünkü anlamıyla
entelektüel sermaye kavramı Thomas Stewart’ın 1991 yılında kaleme aldığı “Beyin
Gücü” adlı makalesi ile gündeme taşınmıştır.
Yapılan ilk çalışmaların temel amacı entelektüel sermaye kavramının tanımlanması,
sınıflandırılması ve ölçülmesi iken, daha sonraki çalışmalarda entelektüel sermaye
unsurları, entelektüel varlıklar ve bunların işletme başarısısı üzerindeki etkileri ön
plana çıkarılmıştır. 6
2.2.Entelektüel Sermayenin Tanımı
Entelektüel kelimesinin kökeni interlectio'dur ve Latince'den gelmedir. İnter, arasında
anlamına gelir ve ilişkiyi içerir, lectio ise, okuma, elde edinilen, ulaşılan, toplanan bilgi
demektir. 7 Entelektüel kelimesi bilim, sanat ve kültür alanlarında yüksek derecede
eğitim görmüş kimse ya da aydın kesimini ifade etmede kullanılan bir kavramdır. 8
1
Tamer Çavuşgil, “Entelektüel Sermaye ve Entelektüel Örgüt”, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim
Dergisi, C.2, Sayı:2, 1992, s.226.
2
Nevzat Tetik, “Entelektüel Sermaye:Kapsamı, Ölçülmesi ve Raporlanması”, Vergici ve
Muhasebeciyle Diyalog, Sayı:184, Ağustos 2003, s.166-167.
3
Taner Acuner ve Kader Tan Şahin, “Entelektüel Sermayenin Ölçülebilirliği Üzerine Heuristic
(sezgisel) Bir Araştırma”, 10.Ulusal Yönetim Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, 23-25 Mayıs
2002, s.40-41.
4
Osman Öztürk, “Entelektüel Sermaye, Tanımı, Unsurları ve Ölçülmesi”, E-Yaklaşım, Sayı:20, Mart
2005.
5
Inahi Pena, “Intellectual Capital and Business Start-up Success” Journal of Intellectual Capital,
Vol.3 No.2, 2002, s.180.
6
Pena, a.g.m.,s.180.
7
Şebnem Arıkboğa, Entellektüel Sermaye, Derin Yayınları, Yayın No:30, İstanbul, 2003, s.73.
8
Halil Seyidoğlu, Ekonomik Terimler Ansiklopedik Sözlük, Güzem Yayınları, No:4, Ankara, 1992,
s.230.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
3
Entelektüel sermayenin doğru ve tam olarak tanımlanması, bu kavramın yönetimini,
stratejik kullanımını ve doğal olarak ölçümünü kolaylaştırır. Bugüne kadar üzerinde
fikirbirliği oluşmuş tek bir entelektüel sermaye tanımı yoktur. Bu nedenle, farklı
tanımları gözden geçirmek yararlı olur.
Webster's Sözlüğü entelektüel kelimesini rasyonel veya akıllıca düşünce, sermaye
kelimesini ise toplanmış mal stoku olarak ifade etmektedir. Buradan yola çıkılarak,
konuşma dilinde entelektüel sermaye düşünce birikim kapasitesi olarak ifade
edilebilir.
En basit şekliyle entelektüel sermaye, “bir organizasyonun bilgi değeri” 1 veya
duyumsanmayan ve görünmeyen varlıklar olarak bir işletmenin sahip olduğu kayıtlı
bilgiler ve işletmedeki çalışanların bilgi, beceri ve deneyimleri” 2 şeklinde
tanımlanmaktadır.
Günümüzde özellikle hizmet sektöründeki işletmelere bakıldığında bilançolarındaki
varlıkları ile piyasadaki değerleri arasında önemli bir fark görülmektedir. Buradan yola
çıkılarak, entelektüel sermaye, bir işletmenin sahip olduğu maddi olmayan varlıklardır
ve entelektüel sermaye bir işletmenin defter değeri ile piyasa değeri arasındaki
farktır, şeklinde tanımlamalar yapılmaktadır. 3
OECD, entelektüel sermaye kavramını, "işletmelerin sahip olduğu maddi olmayan
varlıkların, daha açık bir ifadeyle örgütsel sermayenin ve insan sermayesinin
ekonomik değeri" 4 olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlamada yer alan örgütsel
sermaye, işletmenin faydalandığı yazılım sistemlerini, dağıtım kanallarını ve tedarik
zincirlerini içine alırken; insan sermayesi ise işletme çalışanlarının tamamını
kapsamaktadır.
İçerisinde sermaye kelimesi geçse de entelektüel sermaye, başlı başına klasik bir
muhasebe ölçütü ya da ekonomik bir terim değildir. Napahiet ve Ghoshal, entelektüel
sermayeyi, "örgüt, entelektüel topluluk ya da profesyonel işletmeler gibi sosyal
grupların sahip olduğu bilgi ve öğrenme yeteneği" 5 olarak tanımlamaktadır.
Boudreau, Ramstad, Davenport ve Prusck gibi yazarlar ise, özellikle insan kaynakları
ve bilgi teknolojileri yönetimi konularına odaklanarak, entelektüel sermayeyi yönetim
faaliyetlerinin geneli ile ilişkilendirmektedirler. Burada entelektüel sermayenin, hem
insan kaynakları yönetimi hem de bilgi teknolojileri konularını içine alan işlevsel bir
kavram olduğu ön plana çıkarılmakta ve insan kaynakları ile bilgi teknolojileri
departmanlarının yönetimsel problemlerine dikkat çekilmektedir. Boudreau ve
Ramstad'ın tanımlamalarında, entelektüel sermaye yalnızca işletmenin insan
kaynakları ve bilgi teknolojileri departmanlarında bulunmaktadır. Bu açıdan ele
alındığında entelektüel sermaye, işbirliği sonucunda oluşan bir etki değil, yalnızca
1
Ali Talip Akpınar, “Entellektüel Sermaye Kavramı”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Sayı:1, Kocaeli, 2000, s.52.
2
Gülçin Büyüközkan, “Entellektüel Sermaye Yönetimi”, KalDer Forum, Nisan-Mayıs-Haziran 2002,
s.35.
3
Nick Bontis, “There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual Capital Strategically”, Business
Quarterly, Summer, 1996, s.3.
4
Lars Nerdrum, “Intellectual Capital”, Journal of Intellectual Capital,Vol.2,2001,s.127.
5
Janine Napahiet, Social and Intellectual Capital, Academy of Management Proceedings, 2002,
s.245.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
4
işletmenin insan kaynakları ve bilgi teknolojileri departmanlarının karşılıklı etkileşimi
sonucunda ortaya çıkan bir olgudur. 1
Entelektüel sermaye kavramı ile yakından ilgilenen yöneticiler ise, entelektüel
sermayenin finansal tablolara ve hissedar değerine yönelik etkileri üzerinde daha
fazla durarak, bu kavramın tanımlanmasından ziyade ölçülmesine ve yönetilmesine
odaklanmaktadırlar. Entelektüel sermaye gruplarından Thomas Stewart, entelektüel
sermayeyi değer yaratmada kullanılabilecek bilgi, entelektüel mülkiyet ve deneyim
gibi her türlü entelektüel malzeme olarak tanımlamaktadır. Stewart'ın bu alana
yönelik en önemli katkısı, entelektüel sermaye kavramının tanımlanmasında ve
ölçülmesinde karşılaşılan güçlüklere dikkat çekmiş olmasıdır 2. Skandia AFS
Şirketi'nin entelektüel sermaye yöneticisi Leif Edvinsson ve “Intellectual Capital” isimli
eserin yazarı Michael Malone ise entelektüel sermayeyi; insan sermayesi, yapısal
sermaye ile müşteri sermayesi unsurlarından oluşan bir bileşen olarak ele almakta ve
entelektüel sermaye değerinin, işletmenin piyasa değerinden defter değerinin
çıkartılmasıyla hesaplanabileceğine vurgu yapmaktadır 3. Böylece entelektüel
sermaye; yatırımcılar tarafından sıkça kullanılan piyasa değeri/defter değeri oranının,
piyasa değeri eksi defter değeri ile elde edilen parasal tutarı olarak ifade edilmektedir.
Ancak, bu tanımlamada kullanılan parasal ifade, entelektüel sermayeyi oluşturan
unsurların entelektüel sermayenin parasal değeri üzerindeki etkilerini vurgulamada
yetersiz kalmaktadır.
Hugh McDonald, entelektüel sermayeyi bir işletmede bulunan farklılaştırıcı avantaj
yaratmada kullanılabilecek bilgi, şeklinde tanımlamaktadır. 4 Bu tanımda işletme
çalışanları tarafından bilinen ve rekabet avantajı yaratabilecek olan bilgiler
entelektüel sermaye olarak ele alınmakta ve entelektüel sermayenin ne olduğundan
daha çok hangi işe yaradığı anlatılmaktadır.
Steward'a göre; entelektüel sermaye zenginlik yaratmak üzere kullanıma
sokulabilecek entelektüel malzemedir, yani bilgi, entelektüel mülkiyet ve deneyimdir. 5
Steward, entelektüel sermayenin işletme çalışanları tarafından bilinen ve işletmeye
rekabet üstünlüğü sağlayan her türlü faktörün toplamından oluştuğunu, patent, telif
hakları, know-how gibi unsurların ötesinde pek çok şeyi kapsadığını ifade etmiştir.
Grafström ve Leif Edvinsson, entelektüel sermayeyi insan perspektifinden ele
almakta, geleceğin değerlerini oluşturmada yardımcı olabilecek kazanılmış
anlayışların toplamıyla birlikte ilişkileri de kapsayan bir kavram olarak
tanımlamaktadırlar. 6 Grafström ve Leif Edvinsson'a göre, entelektüel sermaye değer
yaratıcı potansiyel ve bunun gelişimi ile birlikte bilgidir. Bugün ile gelecek arasındaki
eşiktir.
Klein ve Prusak ise, entelektüel sermayeyi, daha yüksek değerlere sahip varlıkları
oluşturmada onları şekillendirecek, ele geçirecek ve harekete geçirecek entelektüel
malzeme 7 şeklinde tanımlamıştır. Klein ve Prusak'ın tanımında önemli olan bir unsur,
entelektüel malzeme ile sermaye arasında ayırım yapılmasıdır. Kayıt altına
1
Jan Mouritsen, “Economical Value Added Versus Intellectual Capital”, Management Accounting
Research, Vol.9, 2002,s. 10-11.
2
Nick Bontis, ”Intellectual Capital”,Journal Management Rewiew,Vol.3, 1998,s.65.
3
Mark McElroy, ”Social Innovation Capital”, Journal of Intellectual Capital,Vol.3, 2002,s.30.
4
Steward, a.g.e., s.72.
5
Steward, a.g.e., s.12.
6
Gottfried Grafström, Leif Edvinsson, Accounting for Minds, Larsherberts Offset, Sweden, s.25.
7
David A. Klein, Laurence Prusak, Characterizing Intellectual Capital, March 1994, s.2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
5
alınmamış bir fikir, dosyalar altında kalmış bir rapor, iş arkadaşları ile yapılan informal
bir beyin fırtınası, ulaşılamayan bir satış temsilcisinin öğrendiği acil haber entelektüel
malzemedir, ancak entelektüel sermaye değildir. 1
Galbraith, entelektüel sermayenin yalnızca insan zekasından kaynaklanan bir unsur
olmadığını aksine, entelektüel faaliyetlerin bütünü olduğunu savunmaktadır. 2 Bu
çerçevede, entelektüel sermaye yalnızca durağan bir maddi olmayan varlık değil,
işletmede belirlenen amaçlara ulaşılmasını kolaylaştıran hedef bir süreç olmaktadır. 3
Bir başka tanımda entelektüel sermaye, işletmenin fikirlerinin, yeniliklerinin,
teknolojilerinin, genel bilgilerinin, bilgisayar programlarının, dizaynlarının, veri kullanma
yeteneklerinin, ilişkilerinin, süreçlerinin, yaratıcılıklarının ve yayınlarının bütünü
kapsayan kâra dönüştürülebilen bilgi 4 şeklinde ifade edilmiştir.
Entelektüel sermayenin tanımlanması ve bileşenlerine ayrılması konusunda oldukça
ayrıntılı çalışmalar yapan diğer bir araştırmacı da Annie Brooking'dir. Brooking,
entelektüel sermayeyi işletmeye işlevsellik kazandıran ve birbirleriyle iç içe geçmiş
maddi olmayan varlıklar olarak tanımlarken, Brooking işletmeyi maddi varlıklar ile
entelektüel varlıklardan oluşan bir bütün olarak görüp, işletmenin sahip olduğu
entelektüel varlıkların, piyasa varlıkları, entelektüel mülkiyet varlıkları, insan-merkezli
varlıklar ve altyapı varlıkları olmak üzere dört grupta ele alınabileceğini söyler 5.
Yapılan tüm bu tanımlamalara karşın entelektüel sermayenin genel kabul görmüş
kesin bir tanımı bulunmamakta ve sık sık entelektüel mülkiyet, entelektüel varlıklar,
maddi olmayan varlıklar ve bilgi varlıkları terimleri ile entelektüel sermaye eş anlamlı
olarak kullanılmaktadır. Entelektüel sermaye bu kavramların tümünden daha
kapsamlıdır. Entelektüel sermaye durağan bir varlıktan çok, işletmenin
gereksinimlerine uygulandığında katma değer yaratan dinamik bir unsurdur. 6
Entelektüel sermaye için yukarıdaki tanımlamaların, ortak noktalarını içeren şöyle bir
tanım verilebilir: 7
Entelektüel sermaye; mayasını bilgi, beceri, deneyim ve enformasyonun oluşturduğu,
işletmenin mevcut ve gelecekteki başarısını doğrudan etkileyen ve rakip işletmelerle
kıyaslamada konumunu ortaya koyan sahip olduğu bilgi, bilgi sistemleri, patent, telif
hakları ve lisans anlaşmaları gibi maddi olmayan soyut varlıkların bütünüdür.
Özetlemek gerekirse, entelektüel sermayenin konusunu bir işletmenin sahip olduğu
entelektüel boyutun yanısıra işletme kaynaklarının yeni pazarlarda değer yaratıcı
amaçlar doğrultusunda kullanılması, diğer bir ifadeyle işletmenin sahip olduğu yeni
fikirlerin ürünlere ve hizmetlere dönüştürülebilme yeteneği oluşturur.
1
Steward, a.g.e., s.72.
Pena, a.g.m., 180.
3
Metin Kamil Ercan, M.Başaran Öztürk ve Kartal Demirgüneş, Değere Dayalı Yönetim ve
Entellektüel Sermaye, Gazi Kitabevi, Ankara, 2003, s.101.
4
Fatma Ayanoğlu Şişman ve Bülent Şişman, “Entelektüel Sermayenin Unsurları, Ölçülmesi ve
Muhasebeleştirilmesi”, Yaklaşım Dergisi, Sayı:136, Nisan 2004.
5
Annie Brooking, Intellectual Capital, International Thomson Business Press,s. 12.
6
Murat Ertuğrul, “Bilgi Çağında İşletmelerin Yeni Kaynağı: Entelektüel Sermaye”, Active Yönetim,
Ekim-Kasım 2000, s.75.
7
Mustafa Çıkrıkçı ve Abdülkerim Daştan, “Entelektüel Sermayenin Temel Finansal Tablolar
Aracılığıyla Sunulması”, Bankacılar Dergisi, Sayı:43, 2002.
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
6
2.3.Entelektüel Sermayenin Önemi Ve Özellikleri
Bugünün dünyasında zenginlik oluşturmada gerek duyulan sermaye varlıkları olarak
makine teçhizat, arazi, emek ve fabrikaların yerini bilgi varlıkları almıştır. Dolayısıyla
geleneksel yöntemlerle çalışan uygun tasarlanmamış işletmeler bilgiyi iyi
yönetemezler. Bilgi başlı başına üretimin en önemli girdisi haline geldiğinden
entelektüel varlıkları yönetme, işletmelerin en önemli görevi haline gelmiştir.
Entelektüel varlıklar her zaman önem taşımışlar fakat hiçbir zaman bugünün
dünyasında olduğu ölçüde ön plana çıkmamışlardır. Bilgiyi değere dönüştürerek
finansal sonuçlar ortaya koyan işletmelere bilgi şirketleri ismi verilmektedir. Bilgi
şirketleri oldukça hafif yükle dolaşırlar, onların kilit varlıkları maddi olmayan bir nitelik
taşır ve varlık sahibi olmaya da aldırış etmezler. Şirket, elinde entelektüel sermaye
bulunduğu sürece diğer varlıkları yönetme ile bu varlıklara para ödemenin getirdiği
yük ve maliyet söz konusu olmaksızın gelir elde eder. Yani bilgi şirketleri varlık
istemeyen karakterdedirler. 1
Entelektüel sermayenin özellikleri şöyle sıralanabilir: 2
1- Entelektüel sermaye, işletme bilançosundan tam olarak elde edilemeyen maddi
olmayan varlıkların toplamıdır.
2- Entelektüel sermaye, işletmelerin kalıcı rekabet üstünlüğü sağlamasının temel
kaynağıdır.
3- Entelektüel sermayenin yönetimi önemli bir yönetsel sorumluluk gerektirir.
4- Entelektüel sermayedeki artış veya azalışlar, entelektüel performans olarak
adlandırılabilir;ölçülebilir ve görünür hale getirilebilir.
5- Entelektüel sermayeyi ölçmek ve görünür hale getirmek için sistematik bir
yaklaşım, işletmelerin türüne, büyüklüğüne, yapısına, sahiplerine ve coğrafi
yerleşimine bağlı olmaksızın artan bir şekilde önemli hale gelmektedir.
2.4.Entelektüel Sermayenin Unsurları
Entelektüel sermayenin ölçülebilmesi aynı zamanda da yönetilebilmesi için öncelikle
unsurlarının belirlenmesi gerekir. Entelektüel sermaye unsurları her bir bilim
adamınca farklı bakış açısıyla değerlendirilse de sınıflandırmalar temelde aynıdır.
Her bir tanımlama, diğerlerinden bağımsız olarak, muhatabın bakış açısını, yönelimini
ve eğilimini yansıtır. Buna göre, entelektüel sermaye; insan sermayesi, yapısal
sermaye ve müşteri sermayesi unsurlarının sinerjik etkileşiminin bir bileşimi olup, bu
unsurlara ilişkin açıklamalar aşağıda verilmiştir. ∗
2.4.1. İnsan Sermayesi
Teknolojideki ilerleme ne kadar hızlı olursa olsun, kas gücüne gereksinim ne kadar
azalırsa azalsın, eğitimli, işletme ile özdeşleşebilen, öğrenebilen ve öğrendiklerini
1
Serdar Öge, “Entelektüel Sermaye, İşletmeler İçin Yeni Bir Değer”, Atatürk Üniversitesi İİBF
Yayını, C.16, Sayı:5-6, 2002, s.180.
2
Arzum Eken Çelik ve Selçuk Perçin, “Entelektüel Sermayenin İşletme Bazında Ölçülmesi ve
Değerlendirilmesi”, Muhasebe ve Denetime Bakış, Sayı:2, Ekim 2000, s.113.
∗
Daha fazla bilgi için bkz. Arıkboğa, a.g.e.,s.82-99.; Ercan, Öztürk ve Demirgüneş, a.g.e., s.110-115.;
Fatma Ayanoğlu Şişman ve Bülent Şişman, a.g.m.; Mustafa Çıkrıkçı ve Abdülkerim Daştan, a.g.m.;
Barış Sipahi, “Entelektüel Sermayenin Finansal Tablolarda Raporlanmasına İlişkin Yaklaşımlar”,
Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı:24, İstanbul, Ekim 2004, s.146-147.; Feriştah Sönmez,
“Entelektüel Sermaye Yönetimi”, E-Yaklaşım Dergisi, Sayı:10, Mayıs 2004.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
7
sistemli bir şekilde paylaşabilen insan gücüne her zaman gerek duyulur. Özellikle
bilgi toplumunda bu gereklilik artan oranlıdır. Bu kapsamda işletmeler için insan
sermayesi, çalışanların sahip olduğu bilgi, beceri, yetenek, eğitim, tecrübe,
motivasyon gibi beşeri unsurların toplamını ifade etmektedir. 1 İnsan sermayesi, yeni
ürün ve fikirlerin üretilmesi ve bilginin yaratılmasında başrol oynayan, işletmeye
rekabet üstünlüğü sağlayan bir unsur olarak entelektüel sermaye içinde yerini
almıştır.
Özellikle, 1980 sonrası işletme yönetimine ilişkin çalışmalarda, insan kaynaklarına
ilişkin yeni yaklaşımlar ağırlıklı olmaya başlamıştır.
Edvinsson, entelektüel sermayeyi bir ağaca benzeterek insan sermayesinin ağacın
gelişmesini sağlayan özsu olduğunu ifade eder. 2
Hubert Saint-Onge ise insan sermayesini müşterilere çözümler üretmek için
çalışanların gerek duyduğu yetenekler 3 şeklinde tanımlar.
İnsan sermayesi; bireysel olarak kişinin kalıtsal özellikleri, eğitimi, deneyimi ile hayat
ve işletme hakkındaki tutumlarının bileşiminden oluşur. 4
Geniş anlamda bir tanım verilmek istenirse insan sermayesi, müşteri gereksinmelerini
karşılayacak çözümler üretebilme kabiliyeti, çalışanların yetenekleri ve fikir
yapılarıdır. 5
İnsan sermayesi yeniliklerin kaynağı olduğu için son derece önemlidir ve işletmelerin
sınırsız yenilenme potansiyelini ifade eder. Akıllı işletmeler küresel perspektifte
stratejik öğrenme ve yenilikçi değer dönüşümü ile ifade edilirler ve bu, yapısal
sermayenin desteğiyle artar. Entelektüel sermaye çalışanların yeteneklerinin
toplandığı bir havuz olarak görülebilir. 6 Ancak, birbirinden bağımsız, birbiriyle ilişki
kurmayan, bilgi ve yeteneklerini paylaşmayan kişilerin bu kapasiteyi yarattığı
söylenemez.
Kişilerin her türlü becerisinin insan sermayesini oluşturmayacağı açıktır. Örneğin:
rutin işler çok rahatlıkla otomasyon yoluyla çözülebilir, işletmeler için insan sermayesi
oluşturma ve kullanma yolu, çalışanlarının zamanlarının ve yeteneklerinin büyük bir
bölümünü yenilik getirici faaliyetlere yöneltmesidir. İnsan sermayesini geliştirebilmek
için öncelikli olarak işletmeler, insanların bildiği şeyleri daha fazla kullanmalı, daha
çok insan, işletme için yararlı daha fazla şey öğrenmelidir. 7
Bünyesinde bulunan insanların sahip oldukları bilgilerden en iyi biçimde
yararlanmada işletmenin kollektif yeteneği olarak da belirtilen insan sermayesinin
bileşenleri
-
Teknik bilgi (know –how),
-
Eğitim,
-
Mesleki yeterlilik,
1
Büyükozan, a.g.m., s.35-44.
Grafström, Edvinsson, a.g.e., s.29.
3
Hubert Saint-Onge, “Human, Structural and Customer Capital”, Measuring & Valuing Intellectual
Capital Conference 16-17 June 1998, London, s.12.
4
Nick Bontis, , “There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual Capital Strategically”, s.3.
5
Wendi Burkowitz, Steven Acosta, “Benchmarking Intellectual Capital Measurement Practices”,
Measuring & Valuing Intellectual Capital Conference 16-17 June 1998, London, s.3.
6
---, “Human Capital in Transformation”, Intellectual Capital Prototype Report, Scandia, 1998, s.6.
7
Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul, 1998, s.423.
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
8
-
Bilgi üretimine yönelik çalışmalar,
-
Yetenek/beceri oluşturmaya yönelik çalışmalar,
-
Girişimcilik coşkusu, mucitlik, kabullenici ve reddedici yetenekler, değişimcilik.
şeklinde sıralanabilir: 1
2.4.2. Yapısal Sermaye
Yöneticilerin görevlerinden biri bilgiyi işletmenin içine alıp bilginin şirketin malı haline
gelmesini sağlamaktır. Ancak bu şekilde bilginin devamlılığı ve sürekli olarak
geliştirilmesi sağlanabilir. İşletmelerde bilginin işletmeye ait olması sağlanabilirse
yapısal sermaye de oluşturulmuş demektir. Steward, yapısal sermayeyi kısaca
geceleri eve gitmeyen bilgi olarak tanımlamaktadır. 2
Saint-Onge'ye göre yapısal sermaye işletmenin piyasa beklentilerini karşılama
yeteneğidir. 3 Bontis ise, yapısal sermayeyi, çalışanları optimum entelektüel
performans göstermeleri için destekleyen ve buna bağlı olarak işletmenin optimum
performansı göstermesini sağlayan yapıdır, şeklinde tanımlamaktadır. 4
Çalışanların yüksek potansiyele sahip olması yeterli değildir. Eğer çalışanlar güçlü bir
yapı ile desteklenmezlerse asla potansiyellerinin tamamını ortaya çıkaramazlar. Bu
açıdan ele alındığında yapısal sermayenin insan sermayesinden daha önemli olduğu
ifade edilebilir.
Bilgi yönetimi alanındaki çalışmalar da göstermektedir ki işletmelerde örgütsel yapı
ve iklim, gelişmeyi etkileyen yapısal sermayeyi oluşturan en önemli etmenlerdir.
Yapısal sermaye işletmeye aittir, bu paylaşılabilir, yeniden üretilebilir. Yapısal
sermayeyi oluşturan unsurlara bakıldığında bunların bir bölümü patentler ve telif
haklarıyla güvence altına alınabilecek olan teknolojiler, buluşlar vb.'leri, bir diğer
bölümü ise, strateji, kültür, yapı ve sistemler, örgütsel rutin iş ve prosedürlerden
oluşur. 5
Yapısal sermaye oluşturulmayan bir işletmede entelektüel sermaye sadece insan
sermayesinden ibaret hale gelir. Yapısal sermaye; etkinlik unsurları, işin yapılma
süresi, süreç olarak yenilikçilik ve bilgiyi kodlayabilme gibi yapıları kapsar. 6 Bu yapı,
aynı zamanda çalışan başına düşen maliyetleri en aza indirger, kâr
maksimizasyonunu sağlar. 7
Yapısal sermaye işletmeden işletmeye farklılık göstermekle birlikte örgüt içerisinde
yapısal sermayeyi oluşturan unsurlar, entelektüel mülkiyete konu olan unsurlar ve
altyapı varlıkları şeklinde bir ayırımla aşağıdaki gibi sıralanabilir 8
1
James Guthrie, “The Management, Measurement and The Reporting of Intellectual Capital”, Journal
of Intellectual Capital, Cilt.2, Sayı:1, 2001, s.35.
2
Steward, a.g.e., s.119.
3
Saint-Onge, a.g.e., s.13.
4
Nick Bontis, “Intellectual Capital: An Exploratory Study That Develops Measures and Models”,
Management Decision, 36/2, 1998, s.66.
5
Steward, a.g.e., s.120.
6
Bontis, “Intellectual Capital: An Exploratory Study That Develops Measures and Models”, s.66.
7
Bontis, “Intellectual Capital: An Exploratory Study That Develops Measures and Models”, s.66
8
Saime Önce, Muhasebe Bakış Açısı İle Entellektüel Sermaye, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları
No:1100, Eskişehir, 1999, s.29.; Çıkrıkçı ve Daştan, a.g.m., s.21.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
9
Entelektüel Mülkiyete Konu Unsurlar Altyapı Varlıkları
-
Patentler,
- Yönetim felsefesi,
-
Telif hakları,
- Örgüt kültürü,
-
Dizayn hakları,
- Yönetim süreçleri,
-
Ticari sırlar,
- Bilgi sistemleri,
-
Ticari amblemler,
- Ağ sistemleri,
-
Hizmetle ilgili amblemler.
- Finansal ilişkiler.
2.4.3. Müşteri Sermayesi
Bugün işletmelerin faaliyetlerine yön veren önemli unsurlardan birisi müşterilerdir.
Doğal olarak işletme faaliyetlerini yönlendiren bu unsurun işletmenin öz değerleri
içine katılması faydalı olur.
Pazarlama alanında yapılan araştırmalarda görülen önemli bir gerçek; “yeni müşteri
bulmanın mevcut müşteriyi elde tutmak” tan daha pahalı olduğudur. 1 Yeni müşteri
bulmanın yüksek maliyeti yanında yeni müşterilerin belirli bir süre için işletmenin eski
müşterilerinden daha az alım yaptıkları ve dolayısıyla daha düşük kâr yarattıkları
görülmektedir. 2 Müşteri bağlılığı yaratmanın avantajları sadece yeni müşteri
kazanmanın yüksek maliyetinden kaynaklanmaz. Eski müşterilerin mal veya hizmeti
tanımasının yanısıra işletmenin müşteri hakkındaki bilgilere sahip olması
problemlerin azalmasına neden olurken diğer taraftan mal veya hizmetten memnun
olan müşteriler aynı hizmetlerden yararlanabilmek için daha yüksek bedeller
ödemeye razı olurlar ve uzun vadede bedava reklam yapılmış olur. Bu reklam bizzat
müşterilerin kendi çevrelerine verdikleri bilgiyi içerdiğinden diğerlerinden daha
inandırıcıdır. 3 Bu gerçekten hareketle, birçok işletme müşteri bağlılığı yaratmak için
faaliyetlerini yeniden gözden geçirip düzenlemektedir.
Entelektüel sermaye uygulamalarında öncü işletme olan Skandia tarafından müşteri
sermayesi, müşteri ilişkilerinin bugünkü değeri olarak ifade edilmektedir. Bu değer,
bireysel araçlarla değil ancak dinamik bir ilişki ile yükselebilir.
Ana temasını pazarlama kanalları bilgisi ve müşteri ilişkilerinin oluşturduğu müşteri
sermayesi, işletmenin geçmişteki maddi olmayan varlıklarından kaynaklanan
potansiyeli ifade eder. Bu varlıklar; müşteriler, tedarikçiler, devlet veya ilgili sanayi
kuruluşlarının içine yerleşmiş olan bilgiyi içerir. Bu sermayede, pazarlama kanalları
bilgisi, müşteri bilgisi, tedarikçilerle ilişkiler kadar, sanayi birlikleri ve devletin etkisinin
de anlaşılması gerekmektedir 4.
1
İsmet Mucuk, Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2001, s.15.
Frederick F. Reichheld, W. Earl Sasser, Jr. “Zero Defections: Quality Comes to Services”, Harvard
Business Review, September-October, 1990, s.106.
3
Reichheld, Sasser, a.g.m., s.107.
4
Reichheld, Sasser, a.g.m., s.107.
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
10
Steward'a göre müşterisi olan her işletmenin müşteri sermayesi vardır ve entelektüel
sermaye içinde değeri en belirgin olan şey müşterilerdir. Müşteri sermayesini
yansıtan piyasa payı, müşteri tutma ve kaçırma oranları, müşteri başına kârlılık
oranları gibi oranları izlemek daha kolaydır.
Hubert Saint-Onge müşteri sermayesinin, işletmenin faaliyetlerinin derinliği, genişliği
ve kârlılığıyla birlikte işletmenin ünvan değerini ifade ettiğini söyler. 1
Ekonomik işlemlerin değerindeki en önemli bileşen bilgidir. Alınıp satılan her şey
bilgiye dönüşmüştür. Bu nedenle, müşteri sermayesinin başlıca unsuru bilgidir.
Bilginin güç haline geldiği günümüz koşullarında bu gücün mal akışları yönünde
müşteriye doğru kayması entelektüel sermayeyi yönetmenin de bir ilkesi haline
gelmiştir.
Entelektüel sermaye çalışmalarının yapıldığı işletmelerde, müşteriye olan yaklaşım
geleneksel işletmelerden daha farklı bir görünüm kazanmıştır. Örneğin, Skandia'da
müşteri geçici olarak ilişki kurulan kişi ya da kuruluşlar değil, karşılıklı ilişkilerle değer
yaratılabilecek bir yatırım olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, müşteri ilişkileri
işletmenin potansiyel kazançları, başarısı ve değerlendirilmesinde değer yaratıcı bir
bölüm olarak görülmektedir 2.
Müşteri sermayesinin unsurları aşağıdaki gibi sıralanabilir: 3
- Markalar
- İşle İlgili İşbirliği
- Müşteriler
- Lisans Anlaşmaları
- Müşteri Sadakati
- İstenen Nitelikteki Sözleşmeler
- İşletme Adı
- Franchising Anlaşmalar
- Dağıtım Kanalları
Hubert Saint-Onge ,a.g.e., s.16.
Hubert Saint-Onge ,a.g.e., s.16.
3
Guthrie, a.g.m.,s.35.
1
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
11
3. ENTELEKTÜEL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİ
Entelektüel sermaye konusunda yapılan çalışmaların önemli bir bölümü, entelektüel
sermayenin ölçümü üzerine odaklanmış durumdadır. Bir şeyi yönetebilmenin ilk
koşulu onu etkin bir şekilde ölçmeyi sağlayacak sistemlerin kurulmasıdır. Bu nedenle,
entelektüel sermayenin yönetilebilmesi için entelektüel sermayenin önce görülebilir
sonra ölçülebilir hale getirilmesi gerekir. Eğer ölçülebilirse sürekli iyileştirme ve
gelişme için entelektüel sermayenin yönetilmesi mümkün hale gelebilir. 1 Ölçümün
gerçekleştirilmesi ile birlikte, işletmedeki süreçlerin çıktılarla olan bağlantısını daha
açık olarak görebilme ve bunu etkinleştirebilmek için gereken yönetim araçlarını
geliştirebilme şansı ortaya çıkar. 2
3.1.Entelektüel Sermayenin Ölçülme Gerekliliği
İşletmelerin değerini belirlerken kullanılan defter değeri kavramı son yıllarda ciddi
aşınmaya uğramıştır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, yaklaşık son otuz yıl
içinde birçok işletmenin defter değeri ile piyasa değeri arasındaki fark gittikçe
artmaktadır. Bu fark bilgi yoğun işletmelerde geleneksel üretim işletmelerine göre
daha yüksektir. 3
Gerçekte yönetim sisteminin temelini oluşturan sermaye getirisi ve hisse başına kâr
gibi geleneksel finansal ölçütler işletmelerin gerçek performanslarını göstermekten
uzaktır. Bu tür muhasebe temelli yaklaşımlar, entelektüel sermayenin değer yaratma
ve performans değerlendirme sistemi içerisindeki önemini vurgulamakta yetersiz
kalmaktadır. İşletme yöneticilerinin çoğu, kullanabilecekleri entelektüel sermayenin
değerini tam olarak ölçemediklerinden, işletmelerinin kaynak yapılarını yanlış
algılayabilmekte, bu nedenle entelektüel varlıklar etkin olarak yönetilememekte ve
değer yaratma süreci bundan zarar görmektedir 4.
Entelektüel sermayeyi ölçmenin başlıca nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilirler; 5
•
Yöneticilerin
işletmelerin
kolaylaştırmak,
yaratan
unsurlarını
•
İşletme performansının değerlendirilmesinde
değerlendirme aracı elde etmek,
kullanılacak
•
Finansal kaynak bulma süreci içerisinde, işletmelerin ödeme güçlerinin
belirlenmesinde kullanılacak güvenilir bir ölçüt elde etmek.
değer
anlamalarını
güvenilir
bir
Entelektüel sermayeyi oluşturan unsurların değerinin hesaplanmaması aşağıdaki
sorunları ortaya çıkarmaktadır: 6
• Özellikle ileri teknoloji endüstrilerinde sermaye pazarlarında ortaya çıkan
hatalar,
1
Gordon Petrash, “Managing Intellectual Capital for Profit”, Measuring and Valuing Intellectual
Capital Conference, 16-17 June, London, 1998, s.6
2
Burkowitz, Acosta, a.g.m., s.4.
3
Keith Bradley, “Financial Reporting and Intellectual Capital”, Measuring and Valuing Intellectual
Capital Conference, 4-5 November, New York, 1998, s.1
4
Brooking,a.g.e.,s.175.
5
Brooking,a.g.e.,s.177.
6
Clark Eustace, Jorgen Mortensen, “Managing and Accounting for Intellectual Assets”, Measuring
and Valuing Intellectual Capital Conference, 4-5 November, New York, 1998, s.2-4.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
12
• Sermaye pazarlarında düşük değerleme ve kayıplar,
• Şirket enformasyon yetersizlikleri,
• Makro ekonomik raporlamada yanlışlıklar.
3.2.Entelektüel Sermayenin Ölçülmesinde Karşılaşılan Güçlükler
Entelektüel sermaye unsurları arasındaki ilişkinin henüz tam olarak anlaşılamaması,
işletmenin sahip olduğu entelektüel sermayenin artırılması için kullanılan yöntemlerin
sürekli olarak değişkenlik göstermesi ve entelektüel sermaye ile finansal performans
arasındaki ilişkinin tam olarak kurulamaması, entelektüel sermayenin ölçülmesinde
zorluklar oluşturur 1.
Entelektüel sermayenin ölçülmesinde karşılaşılan en önemli sorun, hesaplamalarda
hem nicel hem de nitel ölçütlerin bir arada kullanılması sonucunda ortaya çıkar.
Maddi değerlerin niceliksel olarak ölçülmesi, genel kabul görmüş standartları
olduğundan maddi olmayan değerlere nazaran daha kolaydır. Çünkü maddi olmayan
değerlerin ölçülmesinde pek çok zorluk vardır.
Nitel ölçütler, varsayımlara ve kabullere dayalı olup, genellikle ölçümü yapılacak
unsurun ya da davranış biçiminin kesin ya da sayısal olarak ifade edilemediği
durumlarda kullanılmaktadır. Nicel ölçütler ise, sayılarla ifade edilebilen, üzerinde
tartışmaya gerek olmayan ve kesinliği herkes tarafından kabul edilen somut
göstergelerdir.
Nicel ölçütlerin nitel ölçütlere göre daha kesin sonuçlar ortaya koyması nedeniyle,
entelektüel sermayenin ölçülmesinde nicel ölçütlerin kullanılmasına çaba
gösterilmekte, nicel ölçütler, yalnızca işletmenin cari ve geçmiş performansını gözler
önüne sermekle kalmamakta, aynı zamanda da geleceğe yönelik tahminlerin daha
sağlıklı bir şekilde yapılmasına olanak sağlamaktadır. Tatmin dereceleri, entelektüel
varlıkların kalitesi, pazar payı tahminleri, kapsamlılık, vizyon-strateji uyumu ve değer
kategorisi nitel ölçütlere; yatırım miktarı, getiri miktarı, maliyetler, çalışanların yaşı ve
cinsiyeti nicel entelektüel sermaye ölçütlerine örnek olarak gösterilebilir.
3.3.Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi
İşletmeler için çok değerli bir varlık ve rekabet avantajı sağlamada vazgeçilmez bir
araç haline gelen entelektüel sermayenin değerinin bilinmesi ve etkin bir şekilde
kullanılması büyük önem taşır. Bu aşamada entelektüel sermayenin ortaya
çıkarılması, ölçülerek rakamlara aktarılması gerekir.
Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren yoğun bir biçimde entelektüel sermayeyi ölçmek
için modeller ve yöntemler oluşturulmaya çalışılmaktadır. Entelektüel sermayeyi
ölçmeye yönelik olarak geliştirilen, çeşitli işletmeler tarafından kullanılan değişik
yaklaşımlar bulunmaktadır. Bu yaklaşımlardan bir bölümü entelektüel sermayenin
işletme düzeyinde belirlenmesine, bir bölümü ise entelektüel sermayenin unsurlarına
göre saptanmasına yöneliktir. 2 Henüz bu alanda tek ve kesin bir yöntemden söz
edilemez. Diğer yandan entelektüel sermaye, yapısı gereği değişik işletmelerde
değişik biçimlerde ele alınabilmekte, bu nedenle, işletmelerin farklı uygulamaları
inceleyerek kendilerine özgü bir model geliştirmeleri uygun olabilmektedir.
1
2
Patrick Sullivan,Value-Driven Intellectual Capital, JohnWiley&Sons Press, 2002, s.77.
Çıkrıkçı, Daştan, a.g.m., s.22.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
13
3.3.1. Entelektüel Sermayenin İşletme Düzeyinde Ölçülmesi
Entelektüel sermayeyi işletme düzeyinde ölçen yöntemler, işletme performansı içinde
entelektüel sermayenin payını kabaca ortaya koyarlar. Ancak entelektüel sermaye
unsurlarını ve bu unsurlarda oluşan gelişmeleri göstermezler. Bu yöntemler arasında;
-
Piyasa Değeri / Defter Değeri Oranı,
-
Piyasa Değeri İle Defter Değeri Arasındaki Fark,
-
Tobin’in Q Oranı,
-
Maddi Olmayan Varlık Değerlerinin Hesaplanması.
şeklinde önerilen yöntemler bulunur. İşletmenin bütününe yönelik olan bu yöntemlerin
özü, sahip olunan entelektüel sermaye değerini, piyasada hisse senetleri aracılığıyla
işletmeye biçilen değerin işletmenin denetlenmiş finansal tablolarındaki değeri ile
karşılaştırarak belirlemektir. 1
Piyasa Değeri / Defter Değeri Oranı
Entelektüel sermayenin ölçülmesinde en yaygın olarak kullanılan model, piyasa
değeri/defter değeri oranıdır.
Bir işletmenin öz sermayesinin hisse senedi sayısına bölünmesi yoluyla hesaplanan
defter değeri, işletmenin tasfiye edilmesi durumunda bir hisse senedinin en düşük
değerini gösterir.
İşletmelerin piyasa değeri de, dolaşımda bulunan hisse senetlerine, belirli bir tarihte,
yatırımcılar tarafından ödenmeye hazır olunan değeri ifade eder.
İşletmenin dolaşımdaki hisse senetlerinin belirli bir tarihte işlem gördüğü piyasa
fiyatının aynı tarihteki defter değerine bölünmesi sonucunda piyasa değeri/defter
değeri oranına ulaşılmakta ve işletmenin piyasa değerinin defter değerini aşan
bölümü entelektüel sermaye olarak tanımlanmaktadır.
Piyasa Değeri İle Defter Değeri Arasındaki Fark
Entelektüel sermaye ölçümündeki en basit yöntem işletmenin piyasa değeri ile defter
değeri arasındaki farktır. Bazı yazarlar, Entelektüel sermaye tanımını bu farkla
özdeşleştirmişlerdir. Steward'a göre, 'bir şeyin değeri başkalarının onun için ödemeye
hazır oldukları bedel kadardır. 2 Borsa değeri (piyasa değeri) bir bütün olarak
işletmenin değeridir.
Borsa Değeri = Hisse Senedi Fiyatı × Hisse senedi Sayısı
Entelektüel Sermaye = Borsa Değeri - Defter Değeri
Burada, piyasa değerinden sabit varlıklar çıkarıldıktan sonra geriye kalan her şeyin
maddi olmayan varlık olacağı varsayılmaktadır.
Piyasa değeri ile defter değeri arasında ortaya çıkan farkın yarattığı bazı sonuçlar da
bulunmaktadır. Bradley bunları aşağıdaki gibi özetlemektedir 3 :
- Geleneksel finansal raporlar, yatırımlar ve yönetimsel kararlar için bilgi sağlar.
1
Murat Ertuğrul, “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi ve Raporlanması”, www.bilgiyonetimiorg /cm/
pages/mkl ; Çıkrıkçı, Daştan, a.g.m., s.22.
2
Steward, a.g.e., s.250
3
Bradley, a.g.m., s.5
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
14
- Raporlanan bilgiler (defter değeri) maddi olmayan varlıkların riskini de alan
yatırımcıların kararlarını etkiler.
- Bu tür kararlar, sermaye maliyetini etkileyerek sonuçta işletmenin ve yönetimin
kararları ile büyüme üzerinde değişimler oluşturmaktadır.
Sözgelimi; ESB A.Ş’nin 31.03.2005 tarihinde piyasada işlem gören hisse senetlerinin
toplam değeri 20.000 YTL ve aynı tarihte defter değerinin 15.000 YTL olması
durumunda, ESB A.Ş.’nin sahip olduğu entelektüel sermaye tutarı (20.000-15.000)
5.000 YTL olur. Diğer yandan bu işletmenin entelektüel sermaye performansı
(20.000/15.000) 1,33 olarak hesaplanır. Bu ise söz konusu işletmenin, varlıklarının
yüzde 33’ü oranında entelektüel sermayeye sahip olduğunu gösterir.
Gerek Piyasa Değeri/Defter Değeri Oranı ve gerekse Piyasa Değeri-Defter Değeri
yaklaşımlarının anlamlılığı büyük ölçüde işletmelerin hisse senetlerinin işlem gördüğü
piyasanın derinliği ve sağlıklı olmasına bağlıdır.
Bu yöntemlerin en önemli avantajı, farkın ve oranın hesaplanması için gerekli olan
verilerin hesaplanmasının ve karşılaştırılmasının diğer yöntemlere göre daha kolay
olmasıdır. Ancak entelektüel sermayeyi piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark
ya da oran olarak tanımlamak beraberinde kimi sorunları da getirir. 1
Bu yöntemler, hisse senetleri borsada işlem gören işletmelere uygulanabilmektedir.
Hisse senedi borsaları oynaktır ve işletme yönetiminin denetimi dışında olan pek çok
unsurdan kolayca ve büyük oranda etkilenebilir. Sözgelimi, faiz oranlarının
yükselmesi, aniden ortaya çıkan savaşlar veya hükümet bunalımları, yasal
düzenlemeler, politik etkiler, arz koşulları hisse senedi piyasalarında değişiklikler
oluşturabilir. Bu durumda borsada oluşan değişimler, işletmenin piyasa değerini
farklılaştırarak entelektüel sermaye değerini değiştirir.
Defter değeri kavramı son yıllarda ciddi aşınmaya uğramıştır. İşletmelerin bazen hem
defter değerini hem de piyasa değerini düşük gösterdiği durumlar da bulunmaktadır.
Ayrıca defter değeri, işletmenin seçtiği ve uygulamak zorunda olduğu muhasebe
değerleme yöntemlerinden de etkilenir. Sözgelimi; işletmede kullanılan amortisman
yöntemi, işletmenin kârlılık durumunu doğrudan ve dolaylı olarak olumlu veya
olumsuz yönde etkileyebilir. Diğer taraftan özellikle blok halinde satın alma veya
birleşme işlemleri sırasında aniden piyasa değerinin yükseldiği görülür ve piyasa
değeri ile defter değeri arasındaki makas açılır. 1981-1993 yılları arasında ABD'deki
birleşme ve satın alma işlemlerinde işletmelerin defter değerlerinin 2 ila 9 kat fazla
fiyatla değerlendirildikleri saptanmıştır. 2 Yine bu işlemler sonucunda işletmenin
entelektüel sermayesi değişim gösterir. Piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark
sadece bir rakam olarak kaldığında hiçbir şey ifade etmez. Bir yönetici ya da yatırımcı
bu bilgiyle hiçbir şey yapamaz.
Piyasa ve defter değeri arasındaki fark bir işletmeyi benzer bir işletmeyle ya da
faaliyet gösterilen sektör ortalaması ile karşılaştırmak için kullanıldığında daha
anlamlı sonuçlar elde edilebilir.
Tobin’in Q Oranı
Nobel Ödülü sahibi ünlü iktisatçı James Tobin tarafından geliştirilen ve kendi adıyla
anılan Q Oranı, işletmenin piyasa değeri ile yerine koyma değeri (varlıkları yerine
1
2
Çelik, Perçin, a.g.m., s.115. ; Öztürk, a.g.m.; Steward, a.g.e., s.251-252; Çıkrıkçı ve Daştan, a.g.m.
Leif Edvinsson, “Developing Intellectual Capital at Skandia”, Long Range Planning, Vol:30.,No:3.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
15
koyma maliyeti) arasındaki ilişkiyi ölçer. 1 Tobin bu oranı, yatırım kararlarını makro
ekonomik faktörlerden bağımsız olarak öngörebilmek amacıyla geliştirmiştir. 2 Daha
çok yatırım kararlarının tahmin edilmesi için kullanılan bu yöntemde Q Oranı,
işletmenin borç ve öz kaynaklarının piyasa değerinin, işletmenin mevcut varlıklarının
yerine koyma maliyetine oranlanması yolu ile hesaplanmaktadır. 3
Yatırım kararlarının tahmin edilmesinde kullanılmak amacıyla geliştirilmiş olmakla
birlikte Tobin’in Q oranı yaklaşımı işletmenin sahip olduğu entelektüel sermayenin
hesaplanmasında da kullanılmaktadır. Tobin’in Q’su işletmenin sahip olduğu fakat
diğer işletmelerin sahip olmadığı maddi olmayan varlıklar, diğer bir ifadeyle
entelektüel varlıklar nedeniyle yüksek kârlar sağlama üstünlüğünü ifade eder. 4
Nitekim elde edilen bu oranın işletmelerde teknolojiye ve insan sermayesine yapılan
yatırımların değerini yansıttığı ifade edilmektedir. 5
Yöntem, piyasa değeri / defter değeri yaklaşımına benzemekle birlikte, ondan farklı
olarak varlıkların defter değeri yerine “yerine koyma değerini” kullanır. Diğer bir
ifadeyle “Q”, işletmenin piyasa değerinin, mevcut varlıkların yerine koyma maliyetine
oranıdır.
Sözgelimi; ESB A.Ş’nin 31.03.2005 tarihinde piyasada işlem gören hisse
senetlerinin toplam değeri 20.000 YTL ve aynı tarihte işletmenin tarihi maliyet
değerinin 9.000 YTL, yerine koyma değerinin ise 13.000 YTL olması durumunda,
ESB A.Ş. için Q değeri şu şekilde hesaplanacaktır.
Q = İşletmenin Piyasa Değeri / İşletme Varlıklarının Yerine Koyma Değeri
Q = 20.000 / 13.000
Q = 1,54
Q değeri 1’ e eşit, 1‘den küçük veya örnekte olduğu gibi 1’den yüksek çıkabilir.
Oranın 1’den yüksek çıkması, işletmenin yüksek değerde entelektüel varlıklara sahip
olduğunu ve bu varlıklardan yüksek getiriler elde ettiği anlamına gelir. Q değerinin
1’den küçük çıkması ise, işletmenin varlık bazında entelektüel sermayeye sahip
olmadığını ve varlıkların getiri düzeylerinin yerine koyma değerini karşılayamadığı
sonucunu ortaya koyar.
Q değerinin 1'den küçük olması halinde işletme yeni yatırım yapmayabilir. Ancak, Q
değeri 1'den büyükse işletmelerin yatırım eğilimi artar. 6 Yapılan ampirik çalışmalara
göre Tobin'in Q'su yazılım endüstrisindeki işletmelerde 7 veya daha yüksek olma
eğilimi içinde iken, sermaye yoğun, büyük fiziksel varlıklara sahip işletmelerde 1'e
yakın olma eğilimindedir. 7 Bu oran çok yüksek olduğu zaman, işletme bu varlık
türünden büyük getiri elde etmekte ve azalan getiri kanunundan fazlaca
etkilenmemektedir. Bu anlamda Q oranı, iktisatçıların tekel rantı olarak adlandırdığı
bir işletmenin kimsenin elinde olmayan bir şeye sahip olması nedeniyle olağanüstü
1
Bontis, “There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual Capital Strategically”, s.2
Steward, a.g.e., s.252.
3
G.Sevil, M.Şen, “Hisse Senetlerinin Piyasa Değeri ve Finansal Kararlar Arasındaki İlişkilerin Tobin-Q
Oranı İle Belirlenmesine Yönelik Bir Uygulama”, İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, Mart 2000.
4
Önce, a.g.e., s.39.
5
Steward, a.g.e., s.253.
6
Steward, a.g.e., s.252
7
Bontis, “There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual Capital Strategically”, s.2
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
16
yüksek kârlar elde etme gücünün ölçümüdür. Steward bu durumu entelektüel
sermayenin görünen gücünün tanımı olarak ifade eder. 1
Tobin’in Q Oranı ile piyasa değeri / defter değeri oranı düşme eğiliminde iseler, bu
durum işletmenin entelektüel varlıklarının iyi yönetilemediğini gösterir. Gerek Tobin’in
Q oranı yöntemi gerekse daha önce ele alınan piyasa değeri / defter değeri oranı
yöntemi, aynı sektörde faaliyette bulunan, aynı piyasalara hizmet veren ve benzer
türde maddi varlıklara sahip olan işletmelerin maddi olmayan varlıklarının
karşılaştırılması ve işletmenin entelektüel sermayesinin değerinde yıllar itibariyle
gerçekleşen değişikliklerin karşılaştırılması için uygun görülmekle birlikte piyasa
değeri/ defter değeri oranı yönteminde belirtilen işletmenin borsada oluşan değerinin
spekülatif ataklar gibi dış faktörlerden etkilenmesi yöntemin doğru sonuçlar vermesini
olumsuz anlamda etkileyebilir. 2
Maddi Olmayan Varlık Değerlerinin Hesaplanması
Kuzeybatı Üniversitesi, Kellog iş idaresi Okulu NCI Research isimli kuruluştaki proje
ekibi bir şirketin piyasa değerinin maddi fiziksel varlıkların yanında maddi olmayan
varlıklarına atfedilebilecek bir bileşeni de yansıttığı varsayımından hareket ederek,
marka hakkını değerlemede kullanılan bir yöntem aracılığıyla maddi olmayan
varlıkların değerini hesaplamaya çalışmıştır. Buna göre; maddi olmayan varlıkların
değeri, bir şirketin benzer maddi varlıklara sahip ortalama bir rakipten daha iyi
performans gösterme gücüne eşittir. 3
Maddi olmayan varlıkların değerlerinin hesaplanması çalışmaları birbirini izleyen
basamaklardan oluşmuştur ve işletmenin geçmiş yıllarına ait kimi finansal verileri de
kullanmak gerekir. Hesaplanmış maddi olmayan değerin bulunması için kullanılacak
olan bilgiler aşağıdaki gibidir: 4
- İşletmenin üç yıllık ortalama maddi varlıkları,
- Endüstride varlıkların ortalama getirisi,
-Standart vergi öncesi kazanç: Üç yıllık maddi varlıklar x endüstrideki varlıkların
ortalama getirisi,
- İşletmenin üç yıllık ortalama vergiden önceki kazancı,
- Ek Getiri: İşletmenin üç yıllık vergiden önceki kârı,
-Standart Vergi öncesi Kâr (Bu aynı zamanda bilgi kazancı olarak düşünülebilir).
- Endüstri ortalama gelir vergi oranı
- Vergi Sonrası Ek Getiri: Ek Getiri x Vergi Oranı (Vergi sonrası bilgi kazancını ifade
eder).
- İskonto Oranı: işletmenin sermaye maliyetinin ağırlıklı ortalaması buna örnek
olabilir.
- Hesaplanmış Maddi Olmayan Değer: Vergi sonrası ek getiri / iskonto oranı. Bu aynı
zamanda bilgi kazancının bugünkü değeridir.
1
Steward, a.g.e., s.253
Ertuğrul, “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi ve Raporlanması”,; Öztürk, a.g.m., ; Çıkrıkçı ve Daştan,
a.g.m.
3
Steward, a.g.e., s.253-254
4
----, Knowledge Management, Ernst & Young Center for Business Innovation, 1996, s.28.
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
17
Hesaplamanın yapılışı, sırasıyla aşağıdaki gibi açıklanabilir: 1
1. İşletmenin üç yıl için vergi öncesi ortalama kazançları hesaplanır.
2. Bilançodan üç yıl için ortalama maddi varlıklar bulunur.
3. Kazançlar varlıklara bölünerek varlıklardan sağlanan getiri hesaplanır.
4. Hesaplara temel oluşturan üç yıl için sektörün ortalama getiri oranı belirlenir.
5. Sektörün ortalama getiri oranı ile şirketin maddi varlıkları çarpılarak ek getiri
hesaplanır.
6. Üç yıllık ortalama gelir vergisi oranı ek getiriyle çarpılarak vergi tutarı bulunur.
Vergiden sonraki ek getiriyi hesaplayabilmek için bulunan vergi tutarı ek getiriden
çıkartılır. Böylece maddi olmayan varlıkların yarattığı prim ortaya çıkar.
7. Primin net bugünkü değeri bulunarak hesaplanmış maddi olmayan değer'e ulaşılır.
Net bugünkü değeri bulmak için prim, şirketin sermaye maliyetine bölünebilir.
Bu hesaplama sonucunda ulaşılan rakam bir şirketin faaliyet gösterilen sektördeki
diğer işletmelerden daha yüksek performansa sahip olmak için maddi olmayan
varlıklardan yararlanabilme gücünü ifade etmektedir. Bu çalışmada işletmenin faaliyet
raporlarındaki bilgiler kullanıldığı için başka işletmelerle kıyaslama yapabilme şansı
vardır. Hesaplanmış maddi olmayan değer ile işletmenin hisse senetlerinin de
değerlendirme ve yatırım kararlarını yönlendirebilme şansı ortaya çıkmaktadır. 2 Diğer
taraftan, bu yöntem kullanılarak belirli bir maddi olmayan varlığın değerini
hesaplanamaz. 3
1
Steward, a.g.e., s.254-255
Steward, a.g.e., s.254-255
3
Steward, a.g.e., s.256.
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
18
Tablo 1. Maddi Olmayan Varlıkların Değerlerinin Hesaplanması
Adımlar
Yapılacak İşlem
ESB A.Ş. Örneği
1. Adım
Üç yıl için ortalama vergi öncesi kâr hesaplanır.
200.000 YTL
2. Adım
Dönem Sonu bilançosunda ortalama maddi varlık
değerleri alınır ve üç yılın ortalaması hesaplanır.
800.000 YTL
3. Adım
Kâr ortalaması, maddi varlıkların ortalama değerine
bölünerek maddi varlıkların getirisi hesaplanır.
4. Adım
Söz konusu üç yıl için sektörün maddi varlıklarının getiri
oranı bulunur. Eğer işletmenin getiri oranı sektör
ortalamasının altında ise bu yöntem uygulanamayacaktır.
Hesaplamanın bırakılması gerekir.
5. Adım
Getiri fazlası hesaplanır. Sektörün maddi varlık getiri oranı
ortalaması ile işletmenin ortalama maddi varlıkları çarpılır.
Bu büyüklük, sektördeki ortalama bir işletmenin maddi
duran varlıklardan kazanabileceği tutarı göstermektedir.
Daha sonra bu büyüklük, işletmenin birinci adımdaki vergi
öncesi karından çıkartılır. Bu değer işletmenin ortalama
bir işletmeden ne kadar fazla kâr elde ettiğini gösterir.
6. Adım
7. Adım
Üç yıl için ortalama vergi oranı hesaplanır ve bu fazla
kısımla çarpılır. Vergi sonrası büyüklüğe ulaşmak için
getiri tutarından düşülür. Bu, maddi olmayan varlıklara ait
primdir.
Primin net bugünkü değeri hesaplanır. Bunun için
işletmenin sermaye maliyeti esas alınarak bu orana
bölünebilir. Bu, o işletmenin maddi olmayan varlıklarının
hesaplanmış değeridir.
% 25
200.000 / 800.000
Sektör ortalamasının % 15
olduğu varsayılmıştır.
80.000 YTL
800.000x%15= 120.000
200.000 – 120.000 = 80.000
YTL
56.000 YTL
80.000 x % 30 =24.000
80.000 – 24.000 = 56.000 YTL
560.000 YTL
X. A.Ş.’nin sermaye maliyetinin
% 10 olduğu varsayılmıştır.
Kaynak : Stewart, 1997, s.254-255 - Önce, 1999, s.40-41 - Çelik-Perçin, 2000, s.116.
Bilgilerin finansal tablolar yardımıyla kolay elde edilmesi ve gerek sektör içinde
gerekse sektörler arasında diğer iki yönteme göre daha gerçekçi ve karşılaştırılabilir
sonuçlar vermesi yöntemin olumlu yönlerini oluşturmaktadır. Yöntemin dezavantajı
ise, diğerlerine nazaran karmaşık oluşu ve daha çok zaman alıcı olmasıdır. 1
Yöntem, getiri fazlalığının ölçülmesinde kullanılan sektör ortalamasının uç
değerlerden alınması nedeniyle oldukça yüksek veya düşük değerlerin
hesaplanmasına neden olabileceği ve maddi olmayan varlıkların net bugünkü
değerinin sermaye maliyetince belirlenmesinin gerçeği yansıtmayacağı bunun yerine
yine uç değerler sakıncasını taşımakla birlikte sektör ortalamasının alınmasının daha
doğru olacağı belirtilerek, eleştirilmektedir 2
3.3.2. Entelektüel Sermayenin Unsurlarına Göre Ölçülmesi
Entelektüel sermayenin unsurlarını raporlamaya dayalı ve entelektüel sermayeyi
oluşturan unsurlardan insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesinin her
birinin alt unsurları ile birlikte teker teker finansal açıdan ölçülmesini ifade eden bu
yaklaşımlar, daha önce açıklanan ve finansal verilerin kullanıldığı yaklaşımların
aksine, entelektüel sermayeye nitel ve nicel bir fiyat etiketi koymak yerine, işletmenin
entelektüel sermayesini oluşturan unsurları bulmayı ve bu unsurlarda zaman içinde
1
2
Çıkrıkçı, Daştan, a.g.m., s.24.
Önce, a.g.e., s.41.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
19
oluşan gelişmeleri izleyerek, işletme içi ve işletmeler arası karşılaştırmalara olanak
verecek şekilde raporlamayı amaçlar. 1
Bu raporlamada Dengelenmiş Skor Kartı, Skandia Pusulası, Maddi Olmayan Varlıklar
Cetveli gibi tablolar kullanılabilir.
Dengelenmiş Skor Kartı (Balanced Score Card)
Bilgi çağında geleneksel finansal ölçümler işletmelerin gerçek değerini ifade
etmekten uzaktır. Kuşkusuz bu durum geleneksel finansal ölçümlerin tamamen terk
edilmesini gerekli kılmamakta, ancak bu alanda çalışan bilim adamları ve
uygulamacılar seçenekler geliştirmeye devam etmektedirler. Daha önce anlatılan,
piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark, Tobin'in Q'su ve Hesaplanmış Maddi
Olmayan Değer yöntemlerinin yanı sıra Robert Kaplan ve David Norton tarafından
geliştirilen Dengelenmiş Skor Kartı (Balanced Score Card) işletmelerin
performanslarını dört farklı açıdan değerlendirmektedir. Dengelenmiş Skor Kartı,
finansal bakışı sayesinde bir taraftan kısa dönemdeki performansa ait bilgileri
sunarken, diğer taraftan uzun dönemde finansal ve rekabetçi bir performansa
ulaşabilmek için gerekli olan etmenleri de ortaya koymaktadır.
Dengelenmiş Skor Kartı, bir işletmenin misyon ve stratejisinin fiziksel ölçüler haline
dönüştürülerek ifade edilmesidir. 2 Bu yöntem, geçmiş performansın finansal
ölçümlerini elde tutarken gelecekteki finansal performansı yönlendirecek etkileri
ortaya koymaktadır. Dengelenmiş Skor Kartı'nda müşteriler, işletme içi yöntemler,
öğrenme ve büyüme boyutları gibi etkenlerin her biri, işletmenin stratejisinden
türetilmiş ve bu stratejinin sayısal hedef ve ölçüler şeklinde ifade edilmesiyle ortaya
konulmuştur. 3
Dengelenmiş Skor Kartı'nda finans boyutu, müşteri boyutu, işletme içi yöntemler
boyutu, yenilik yani öğrenme ve gelişim boyutu. 4 olmak üzere dört boyut bulunur.
Şekil 1'de Dengelenmiş Skor Kartı'nın dört boyutu ve ölçüm için kullanılabilecek kimi
ölçütler gösterilmiştir.
Skor kartı işletmenin faaliyetlerindeki neden-sonuç ilişkilerini ifade edecek şekilde
hazırlanmalıdır. Tüm neden-sonuç ilişkileri zinciri Dengelenmiş Skor Kartında dört
boyut aracılığıyla düşey bir vektör halinde ifade edilebilir. 5 Şekil 2 Dengelenmiş Skor
Kartı'nın finansal boyutunda sermaye kârlılık oranının olduğu bir neden-sonuç
ilişkisini göstermektedir.
1
Ertuğrul, “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi ve Raporlanması”.
Robert S. Kaplan, David P. Norton, Balanced Scorecard, Çev: Serra Egeli, Sistem Yayıncılık,
İstanbul, 1999, s.12
3
Kaplan, Norton, a.g.e., s.23
4
David J. Skyrme, Debra M. Amidon, “New Measures of Success”, Journal of Business Strategy,
January-February, 1998, s.21
5
Kaplan, Norton., a.g.e., s.30-39
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
20
FİNANS
Kârlılık
Nakit Akışı
Satış Desteği vb.
MÜŞTERİ
Bağlılık
Tatmin
Piyasa Payı
İlişkiler vb.
İŞLETME İÇİ
YÖNTEMLER
Süreç Süresi
Kalite İndeksi
Tekrarlanan İş
Verimlilik vb.
YENİLİK
Yeni Ürün Yüzdesi
Yenilik Geliştirme Oranı
Beceri Seviyesi
Ar-Ge Değişimi vb.
Şekil 1. Dengelenmiş Skor Kartı
Dengelenmiş Skor Kartı'nın düşey bir vektör olarak yapılandığı Şekil 2'de finansal
boyutta sermayenin kârlılığı bir ölçü olarak yer almaktadır. Bu ölçüyü yönlendiren
önemli unsurlar varolan müşterilerin sadakatinin yüksek düzeylerde olması, bu
nedenle; düzenli ve artan satışlar olduğu belirlenebilir. Böylece, müşteri sadakati
sermayenin kârlılığını etkileyen unsur olarak Dengelenmiş Skor Kartı'nın müşteri
boyutuna eklenir. 1
1
Kaplan, Norton, a.g.e., s.23.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
21
Finans
SERMAYENİN KÂRLILIK ORANI
Müşteri
Müşteri Sadakati
Zamanında Teslimat
Şirket İçi
Yöntemler
Öğrenme ve
Gelişme
İşlem
Kalitesi
İşlem
Süresi
Personelin Yetenekleri
Şekil 2. Dengelenmiş Skor Kartı'nda Neden-Sonuç ilişkisi ve Dört Boyut
Müşteri tercihleri incelendiğinde en önemli unsurun zamanında teslimat olduğu
belirlenirse, müşteri bağlılığının zamanında teslimatla sağlandığı ve bunun sermaye
kârlılığını olumlu etkilediği düşünülebilir. 1 Bu belirleme sonucunda müşteri boyutuna
müşteri sadakatinin yanısıra zamanında teslimatın da konulması gerekir.
İşletmenin zamanında teslimat yapabilmesi için işletme içindeki yöntemlerde etkinlik
sağlaması gerekir. Burada işlemlerin süresinin kısaltılması ve işletme içi faaliyetlerde
kalitenin yükseltilmesi çalışmalarının önem kazanması görüşü benimsediğinde, şirket
içi yöntemlere bu unsur ölçü olarak eklenir. Gerek işlem kalitesinin yükseltilmesi,
gerekse sürenin kısaltılması için ne gibi çalışmalar yapılmalıdır sorusunun yanıtı ise
öğrenme ve gelişme bölümünün ölçüsünü oluşturmaktadır. Personelin yeteneklerinin
arttırılması amacı, bu boyutta yer alması gereken ölçüdür.
Skandia Pusulası (Skandia’s Navigator)
Skandia Assurance and Financial Services isimli şirketin entelektüel sermaye
biriminin başına 1991 yılında Leif Edvinsson getirilmiş bu görevde sahip olduğu
sorumluluklar aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır. 2
- Maddi olmayan varlıkların ve materyaller dışındaki unsurların tanımlanması ve
görülebilirliklerini arttırmak.
- Bu unsurların diğer tarafa transfer edilebilmesi için ele geçirilmesi ve
dosyalanmasını sağlamak.
1
Kaplan, Norton, a.g.e., s.23.
David Oliver, “Skandia Assurance and Financial Services: Measuring and Visualizing
Intellectual Capital”, International Institute for Management Development (IMD), Lausanne,
27.04.1996, s.4-5
2
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
22
- Eğitim ve bilgi ağıyla bu unsurları beslemek ve geliştirmek.
- Bu unsurları hızlı bir şekilde bilgiye dönüştürüp ticarileşmesini arttırmak.
Edvinsson ve arkadaşları entelektüel sermaye kavramını tanımlayıp buna ilişkin
finansal yapıyı ortaya çıkardıktan sonra 1993 yılında Skandia AFS Entelektüel
sermaye ekini yayınlamışlar ve burada Skandia Pusulasını anlatmışlardır. Skandia
Pusulası Robert Kaplan ve David Norton'un 'Dengelenmiş Skor Kartı' temel alınarak
geliştirilmiştir. Skandia Pusulası başlangıçta dört değer yaratıcı alandan
oluşmaktadır. Bunlara 1994 yılında Skandia evinin 'ruhu' olarak adlandırılan insan
alanı eklenmiştir. Buradaki her bir değer alanı ve ölçümlemede kullanılabilecek
unsurları aşağıdaki şekilde tanımlanabilir. 1
Finansal Odak; Varlıklar/ çalışan sayısı, katma değer/çalışan sayısı gibi finansal
sonuçları,
Müşteri Odağı; Piyasa payı, müşteriler oranı, varlıklar/müşteri sayısı, tatmin olmuş
müşteri endeksi, telefonla ulaşılabilirlik, şikayet sayısı gibi müşterilerle kurulan
ilişkileri ifade eder.
Anlaşmalar Odağı; Broker, yönetici, fon sayısı ve bunlarla ilişkilendirilen matematiksel
ilişkileri içerir.
İnsan Odağı; Çalışanlar devir hızı, çalışan başına eğitim harcaması, tatmin olmuş
çalışan indeksi ve kişilere ve takımlara ilişkin yatırımlardaki gelişmeler gibi bireysel
özellikler ve müşteri sorunlarına çözümler getirebilme yeteneklerini ifade eder.
Süreç Odağı; Yönetim harcamaları/yönetilen varlıklar ve gelirler, yönetim hatalarının
maliyeti/yönetim gelirleri, süreç süresi, hatasız başvuru dosyaları gibi iç süreçlerin
etkinliğini açıklar.
Enformasyon Teknolojisi Odağı; İşletmenin bilgisayar sayısı/çalışan sayısı gibi sahip
olduğu teknolojik altyapının düzeyini ölçmeyi içerir.
Yenilik Odağı; Yetenek geliştirme harcamaları/çalışan sayısı, iş geliştirme
harcamaları/yönetilen varlıklar ve yeni başlayan işler gibi gelecekteki insan ve yapısal
sermayenin geliştirilmesi için yapılan yatırımları içerir.
Gelişme Odağı; Tasarruflardaki artış gibi gelişmelerin derecesini ölçmeye çalışır.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı gibi Skandia Pusulası sadece giderler ve
kazançlarla değil nitelik belirten kavramlarla da ilgilidir ve bunları daha somut hale
getirebilmenin aşamalarını içerir.
Skandia'daki çalışmalarda odak noktası yalnızca entelektüel sermayenin finansal
olarak ölçülmesi değildir. Pusulanın temel odağında göstergelerin geliştirilmesi
bulunmaktadır. Edvinsson'un ifadesiyle pusula yön ve pozisyonun belirlenmesinde
önemli rol oynamaktadır. Tablo 2.'de Skandia AFS'nin kullandığı göstergeler yer
almaktadır. 2
Göstergelerin başarı faktörlerindeki ilerlemeleri ölçmede yararlı olacak unsurlar
olması gerekmektedir. İşletmelerin başarı faktörleri farklı olabilir. Bu nedenle, her
işletme kendi göstergelerini değişik kültürel ve işletme uygulamalarına dayanarak
kendisi şekillendirmelidir. Bu nedenle, model, değişik büyüklük ve değişik özellikteki
işletmelerde uygulanabilme özelliğine sahiptir.
1
2
Oliver, a.g.e., s.7-8
Oliver, a.g.e., s.9
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
23
Tablo 2. 1993 Skandia AFS Dengelenmiş Entelektüel Sermaye Yıllık Faaliyet Raporu
EKİ
ODAK ALANI
Finans
GÖSTERGELER
Net Varlıkların Getirisi
Faaliyetlerin Getirisi
Çalışan Başına Ek Kazanç
Müşteri
Hesap Sayısı
Tasarruflar/Hesap
İptal Oranı
Anlaşmalar
Broker Sayısı (Üretim)
Fon Yöneticilerinin Sayısı
Fon Sayısı
Prim/Broker (Üretim)
Tasarruflar/Fon Yöneticileri
İnsan
Çalışan Sayısı
Brüt Prim/Çalışan Sayısı
Tasarruflar/Çalışan Sayısı
İş Gücü Devir Hızı
Lider Sayısı/Yöneticiler
Kadın Lider Payı/Yöneticiler
Personel Harcamaları/Çalışan Sayısı
Personel Harcamaları/Toplam Yönetim Harcamaları
Eğitim Yatırımları/ Çalışan Sayısı
Süreç
Hesap Sayısı/Çalışan Sayısı
Yönetim Harcamaları/Brüt Prim
Toplam Harcamalar/Brüt Prim
Yönetim Harcamaları/Tasarruflar (Ort.)
Toplam Harcamalar/Tasarruflar (Ort.)
Enformasyon
Bilgisayar Sayısı/Çalışan Sayısı
Teknolojisi
Enformasyon
Teknolojisi Yatırımı/Harcamalar
Enformasyon TeknolojısiYatırımı/Hesap
Enformasyon Teknolojisi Çalışanı/Toplam
Çalışan
Yenilik
İş Geliştirme Harcamaları/Toplam Harcamalar
Yeni Alanlarda Üretim
Gelişme
Tasarruflardaki Artışlar (12 Aylık)
Net Primlerde Artış (12 Aylık)
Kaynak: 1993 Yılı Skandia Yıllık Faaliyet Raporu
Maddi Olmayan Varlıklar Cetveli
Karl Eric SVEIBY tarafından geliştirilen bu yöntem ilk olarak Celemi adlı işletmede
uygulanmıştır. Maddi olmayan varlıkları ölçmek için geliştirilmiş olan model bileşenleri
işletme stratejilerine bağlı olarak değişebilmektedir. 1
1
Ertuğrul, “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi ve Raporlanması”.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
24
Tablo 3. Maddi Olmayan Varlıklar Cetveli
Çalışan Beceri
Dış Yapı Göstergeleri
İç Yapı Göstergeleri
Büyüme ve
Müşteri başına kârlılık,
Bilgi ve teknolojilerine yapılan
Meslekte geçirilen yıl,
Yenilik
İmaj artırıcı müşteriler
yatırım
Eğitim düzeyi,
Göstergesi
Eğitim maliyeti,
Göstergeleri
Yetenek geliştirme hızı
Verimlilik
Memnun müşteri indeksi,
Yardımcı personel oranı,
Profesyonellerin oranı,
Göstergeleri
Müşteri başına satış,
Değerler/Tutumlar indeksi
Personel başına katma
Kayıp/Kazanç indeksi
değer,
Personel başına kâr,
Profesyonel başına kâr
Devamlılık
Büyük müşterilerin oranı,
İşletmenin yaşı,
Profesyonel devir hızı,
Göstergeleri
Sadık müşteri oranı,
Yardımcı personel devir hızı,
Diğer işletmelere göre
Tekrar eden siparişlerin
Tecrübesiz personel oranı,
ücret,
sıklığı
Kıdem
Kıdem
Kaynak: Murat Ertuğrul, “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi ve Raporlanması”, www.bilgiyonetimi.org/
cm/pages/mkl.
İşletmeler kendilerine özgü olan başarı sağlayacak unsurları dikkate alarak ve belirli
düzenlemelerle bu modeli uygulayabilirler.
Görüldüğü gibi, Dengelenmiş Skor Kartı, Skandia Pusulası ve Maddi Olmayan
Varlıklar Cetveli adı altında konu edilen bu üç yöntemde de asıl olarak, entelektüel
sermayenin üç temel bileşeni olan insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri
sermayesi incelenmektedir.
4. SONUÇ
İşletmeler küreselleşen dünyada rekabet güçlerini artırmak ve yeni stratejiler
geliştirmek için farklı kaynaklara yönelmek zorunda kalmışlardır. İşletmelerin elindeki
en önemli zenginlik kaynağı olan insan gücünün bu anlamda kullanılmak istenmesi
de entelektüel sermaye kavramını doğurmuştur. Bugünün işletmelerinin daha üstün
duruma gelmeleri ve daha etkin stratejiler geliştirebilmeleri için insan sermayesi,
yapısal sermaye ve müşteri sermayesinin değerlendirilmesi yani entelektüel
sermayenin ortaya çıkarılması ve ölçülmesi son yıllarda önem taşıyan bir konu
olmuştur.
Maddi unsurların yanında maddi olmayan unsurları da içeren entelektüel sermayenin
ortaya çıkarılması ve ölçülmesi kolay değildir. En basit şekliyle, işletmelerin defter
değerleri ile piyasa değerleri arasındaki fark olarak tanımlanan entelektüel sermaye,
işletmeler
tarafından
ölçülememekte
ve
piyasa
aktörlerinin
bilgisine
sunulamamaktadır. Ancak günümüzde işletmelerin piyasa değerleri ile defter
değerleri arasındaki farkın aşırı derecede artmış olması, piyasa aktörlerinin daha
fazla bilgilenmesi ve işletmenin gerçek rekabet gücünün belirlenmesi açısından
entelektüel sermayenin ölçülmesi zorunlu hale gelmiştir.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
25
Entelektüel sermayenin, yani örgütlerin bünyesinde çalışan insanların yarattığı
değerlerin, şirket stratejilerinin, şirket yapılarının, kullanılan sistem ve iş süreçlerinin,
müşteriler ve toplumla ilişkilerinin başarılı bir biçimde yönetilebilmesi için entelektüel
sermayenin fark edilmesi, çözümlenmesi, saklanması, yayılması ve uygulanması
gereklidir.
Entelektüel sermayenin etkin olarak kullanılması, örgüte rekabetle birlikte katma
değer yaratma, örgütün kredi bulma gücünü finansal kurumlar nezdinde artırma,
nitelikli çalışanları bünyesine toplama, işletme ile ilişki içerisinde bulunan satıcıların
ve müşterilerin bağlılıklarını artırma gibi konularda da çeşitli avantajlar sağlamaktadır.
Uluslararası alanda yerini alarak ekonomik anlamda gelişmesini tamamlamak isteyen
bir yandan da Avrupa Birliği uyum sürecini yaşayan Türkiye açısından entelektüel
sermaye kavramına önem verilmesi gerekmektedir.
Ortaya çıkarılması ve etkin bir şekilde ölçülmesi, işletmelerin her türlü sorununun
çözümü olmamakla birlikte, entelektüel sermaye günümüzde başarıyı doğrudan
etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Güçlü bir rekabet stratejisine sahip olabilmek için sanayi toplumundan bilgi
toplumuna geçişin yaşandığı günümüzde, bilgi şirketi olmak, etkin yönetimin
sağlanması için çaba harcamak, yönetilenlerin yönetime katılımlarını sağlamak, bir
işletme kültürü oluşturmak gibi dönüşümlerin işletmelerde oluşturulması gerekir.
Ancak bu dönüşümü başaran işletmeler gelecekte söz sahibi olabilirler.
İşletme bünyesinde ortaya çıkarılan ve etkin şekilde yönetilen entelektüel sermaye ve
bu kavramın etrafında geliştirilecek yeni yönetim modellerinin sinyalleri bugünden
verilmektedir. Geleceği bilgi temelli yönetim modellerinin şekillendireceğinden hiç
kuşku duyulmamalıdır.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
26
5. YARARLANILAN YAYINLAR
Acuner, Taner ve Şahin
Kader Tan,
“Entelektüel Sermayenin Ölçülebilirliği Üzerine Heuristic
(sezgisel) Bir Araştırma”, 10.Ulusal Yönetim
Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, 23-25 Mayıs
2002.
Akpınar, Ali Talip,
“Entellektüel Sermaye Kavramı”, Kocaeli Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:1, Kocaeli,
2000.
Arıkboğa, Şebnem
Entellektüel Sermaye, Derin Yayınları, Yayın No:30,
İstanbul, 2003.
Ayanoğlu, Fatma Şişman
ve Şişman, Bülent,
“Entelektüel Sermayenin Unsurları, Ölçülmesi ve
Muhasebeleştirilmesi”, Yaklaşım Dergisi, Sayı:136,
Nisan 2004.
Bontis, Nick,
“There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual
Capital Strategically”, Business Quarterly, Summer,
1996.
Bontis, Nick,
”Intellectual Capital”, Journal Management
Rewiew,Vol.3, 1998.
Bontis, Nick,
“Intellectual Capital: an Exploratory Study That
Develops Measures and Models”, Management
Decision, 36/2, 1998.
Bradley, Keith,
“Financial Reporting and Intellectual Capital”,
Measuring and Valuing Intellectual Capital
Conference, 4-5 November, New York, 1998.
Brooking, Annie,
Intellectual Capital, International Thomson Business
Pres.
Burkowitz, Wendi, Steven
Acosta,
“Benchmarking Intellectual Capital Measurement
Practices”, Measuring & Valuing Intellectual Capital
Conference 16-17 June 1998, London.
Büyüközkan, Gülçin,
“Entellektüel Sermaye Yönetimi”, KalDer Forum,
Nisan-Mayıs-Haziran 2002.
Çavuşgil, Tamer,
“Entelektüel Sermaye ve Entelektüel Örgüt”, Anadolu
Üniversitesi Açıköğretim Dergisi, C.2, Sayı:2, 1992.
Çelik, Arzum Eken ve
Perçin, Selçuk,
“Entelektüel Sermayenin İşletme Bazında Ölçülmesi ve
Değerlendirilmesi”, Muhasebe ve Denetime Bakış,
Sayı:2, Ekim 2000.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
27
Çıkrıkçı, Mustafa ve
Daştan, Abdülkerim,
“Entelektüel Sermayenin Temel Finansal Tablolar
Aracılığıyla Sunulması”, Bankacılar Dergisi, Sayı:43,
2002.
Denning, Stephen,
“Understanding The Emerging Knowledge Economy”,
Measuring and Valuing.
Drucker, Peter F.,
Fırtınalı Dönemlerde Yönetim, Çev: Bülent Toksöz,
İnkılap Kitabevi, Yönetim Dizisi, İstanbul, 1998.
Drucker, Peter F.,
Kapitalist Ötesi Toplum, Çev: Belkıs Çorakçı, İnkılap
Kitabevi, Yönetim Dizisi, İstanbul, 1994.
Edvinsson, Leif,
“Developing Intellectual Capital at Skandia”, Long
Range Planning, Vol:30.,No:3.
Eustace, Clark, Jorgen
Mortensen,
“Managing and Accounting for Intellectual Assets”,
Measuring and Valuing Intellectual Capital
Conference, 4-5 November, New York, 1998.
Ercan, Metin Kamil,
Öztürk, M.Başaran ve
Demirgüneş, Kartal,
Değere Dayalı Yönetim ve Entellektüel Sermaye,
Gazi Kitabevi, Ankara, 2003.
Ertuğrul, Murat,
“Bilgi Çağında İşletmelerin Yeni Kaynağı: Entelektüel
Sermaye”, Active Yönetim, Ekim-Kasım 2000.
Ertuğrul, Murat,
“Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi ve Raporlanması”,
www.bilgiyonetimiorg /cm/ pages/mkl.
Grafström, Gottfried,
Edvinsson, Leif,
Accounting for Minds, Larsherberts Offset, Sweden.
Guthrie, James,
“The Management, Measurement and The Reporting of
Intellectual Capital”, Journal of Intellectual Capital,
Cilt.2, Sayı:1, 2001.
Kandiller, Rıza,
“İktisadi Faaliyetlerde Bilginin Değeri ve Önemi”,
http://www.foreigntrade.gov.tr
/ead/DTDERGI/nisan2000/ktsad.htm 13.12.2002.
Kaplan, Robert S., David
P. Norton,
Balanced Scorecard, Çev: Serra Egeli, Sistem
Yayıncılık, İstanbul, 1999.
Klein, David A., Prusak,
Laurence,
Characterizing Intellectual Capital, March 1994.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
28
Koçel, Tamer,
İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.,
İstanbul, 1998.
Matheson, David,
Matheson, Jim,
Akıllı Örgüt, Çev: Meral Tüzel, Boyner Holding
Yayınları, İstanbul, 1999.
McElroy, Mark,
”Social Innovation Capital”, Journal of Intellectual
Capital,Vol.3, 2002.
Mouritsen, Jan,
“Economical Value Added Versus Intellectual Capital”,
Management Accounting Research, Vol.9, 2002.
Mucuk, İsmet,
Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2001.
Napahiet, Janine,
Social and Intellectual Capital, Academy of
Management Proceedings, 2002.
Nerdrum, Lars,
“Intellectual Capital”, Journal of Intellectual
Capital,Vol.2,2001.
Nonaka, Ikujiro,
“Bilgi Yaratan Şirket”, Bilgi Yönetimi, Çev: Gündüz
Bulut, Mess Yayınları, Yayın No:293, İstanbul, 1999.
Oliver, David,
“Skandia Assurance and Financial Services:
Measuring and Visualizing Intellectual Capital”,
International Institute for Management Development
(IMD), Lausanne, 27.04.1996.
Öge, Serdar,
“Entelektüel Sermaye, İşletmeler İçin Yeni Bir Değer”,
Atatürk Üniversitesi İİBF Yayını, C.16, Sayı:5-6, 2002.
Önce, Saime,
Muhasebe Bakış Açısı İle Entellektüel Sermaye, T.C.
Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1100, Eskişehir,
1999.
Öztürk, Osman,
“Entelektüel Sermaye, Tanımı, Unsurları ve Ölçülmesi”,
E-Yaklaşım, Sayı:20, Mart 2005.
Pena, Inahi,
“Intellectual Capital and Business Start-up Success”
Journal of Intellectual Capital, Vol.3 No.2, 2002.
Peters, Thomas J.,
Waterman, Jr. Robert H.,
Yönetme ve Yükselme Sanatı, Mükemmeli Arayış,
Çev: Selami Sargut, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul,
1987.
Petrash, Gordon,
“Managing Intellectual Capital for Profit”, Measuring
and Valuing Intellectual Capital Conference, 16-17
June, London, 1998.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
29
Reichheld, Frederick F.,
Sasser, Jr. W. Earl,
“Zero Defections: Quality Comes to Services”, Harvard
Business Review, September-October, 1990.
Saint-Onge, Hubert,
“Human, Structural and Customer Capital”, Measuring
& Valuing Intellectual Capital Conference 16-17 June
1998, London.
Sevil G. ve M.Şen,
“Hisse Senetlerinin Piyasa Değeri ve Finansal Kararlar
Arasındaki İlişkilerin Tobin-Q Oranı İle Belirlenmesine
Yönelik Bir Uygulama”, İktisat, İşletme ve Finans
Dergisi, Mart 2000.
Seyidoğlu, Halil,
Ekonomik Terimler Ansiklopedik Sözlük, Güzem
Yayınları, No:4, Ankara, 1992.
Sipahi, Barış,
“Entelektüel Sermayenin Finansal Tablolarda
Raporlanmasına İlişkin Yaklaşımlar”, Muhasebe ve
Finansman Dergisi, Sayı:24, İstanbul, Ekim 2004.
Skyrme, David J., Debra
M. Amidon,
“New Measures of Success”, Journal of Business
Strategy, January-February, 1998.
Sönmez, Feriştah,
“Entelektüel Sermaye Yönetimi”, E-Yaklaşım Dergisi,
Sayı:10, Mayıs 2004.
Steward, Thomas A.,
Entelektüel Sermaye, Çev: Nurettin Elhüseyni, Mess
Yayınları, İstanbul, 1997.
Sullivan, Patrick,
Value-Driven Intellectual Capital, JohnWiley&Sons
Press, 2002.
Tamer, Meral
“Karl Marx Nasıl Haklı Çıktı?”, Milliyet Gazetesi, 25
Eylül 1997.
Tetik, Nevzat,
“Entelektüel Sermaye:Kapsamı, Ölçülmesi ve
Raporlanması”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog,
Sayı:184, Ağustos 2003.
Toffler, Alvin,
Üçüncü Dalga, Çev: Ali Seden, 3. Baskı, Altın Kitaplar
Yayınevi, İstanbul, 1999.
---,
“Human Capital in Transformation”, Intellectual Capital
Prototype Report, Scandia, 1998.
---,
Knowledge Management, Ernst & Young Center for
Business Innovation, 1996.
Prof.Dr.Vasfi Haftacı & Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
30

Benzer belgeler

entelektüel sermaye - Prof. Dr. Famil Şamiloğlu

entelektüel sermaye - Prof. Dr. Famil Şamiloğlu (sezgisel) Bir Araştırma”, 10.Ulusal Yönetim Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, 23-25 Mayıs 2002, s.40-41.

Detaylı

Bankaların Entelektüel Sermayesi ile Finansal Performansı

Bankaların Entelektüel Sermayesi ile Finansal Performansı ondokuzuncu yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başında başka alanlarda yaşanan diğer değişimler kadar önemli ve köklü bir değişimdir (Drucker, 1998, s. 65). Drucker 20. yüzyılın ortalarına kadar ko...

Detaylı