PDF Versiyonu - Kahve Molası

Transkript

PDF Versiyonu - Kahve Molası
Yazýlan, Okunan, Kopyalanan, Ýletilen, Saklanýlan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete - Yýl: 2 Sayý: 414
30-31 Aralýk 2003 - Fincanýn Ýçindekiler
■
■
■
ISSN: 1303-8923
Arkadaþlarýnýza önermek ister
misiniz?
■
■
KISAYOLLAR
■
■
■
SON BASKI
kahvemolasi.com
Arþivimiz
Yazarlarýmýz
Manilerimiz
Forum Alaný
Ýletiþim Platformu
Sohbet Odasý
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
Kütüphane
Kahverengi Sayfalar
FÝNCAN/SÝPARÝÞ
Medya
Ýletiþim
Reklam
Gizlilik Ýlkeleri
Kim Bu Editor?
KAPI KOMÞULARIMIZ
■
■
TOPAL MARTIYLA ZORBA DANSI ... Ayþen Tekþen Kapkýn
ZAMAN ... Ahmet Þeþen
Buhuru Hala Üzerlerinde Eski Yýlbaþý Gecelerinin ... Kamuran
Bulgurcuoðlu
ESKÝ BÝR YILBAÞI GECESÝNÝ KAYBETTÝM, HÜKÜMSÜZDÜR ...
Seyfullah Çalýþkan
KÜLÜSTÜR YAZI ... Tuba Çiçek
Gölgelerde aranýr umutlar. ... KIRKYAMA HÝKAYE TOPLULUÐU
BÝR ALANA BEDAVA ... Ayþe Nur Doksat
2004 ÖZEL - ÝKÝZLER ve YENGEÇ ... Nurettin Özdemir
Milenyumun Mandalý...Sait Haþmetoðlu
Dost Meclisi, Tadýmlýk Þiirler, Biraz Gülümseyin,
Ýþe Yarar Kýsayollar, Damak Tadýnýza Uygun Kahveler
Editör'den : EN þanslý kim?
Merhabalar,
Adettendir, her yeniyýl karþýlanýrken bir önceki yýlýn muhasebesi
yapýlýr. 'EN'ler seçilir, ödüller verilir, iltifatlar edilir. Bugün için benim
de planým buydu. Küçük küçük notlar almýþtým biryerlere. Biraz geyik
yaparýz, 2004'e 1 kala dalgamýzý geçer neþemizi buluruz demiþtim
ama sonra vazgeçtim. Gerek yok ki, benim 'EN'im de boyum da belli
deðil mi? 'EN' iyi kararý verip 'EN' iyi iþi yapmýþým, 'EN' kral Kahve
Molasý'ný vermiþim. 'EN' harika insanlarý kahveci, 'EN' yetenekli
kahvecileri yazar yapmýþým. 'EN' þahanesinden dostlarým olmuþ, 'EN'
güzel dostluklara vesile olmuþum. 'EN'gel tanýmamýþ, 'EN' hoþ
duygulara ç'EN'gel atmýþým. 'EN' kötü günleri birlikte yaþamýþ, 'EN'
duyarlý insanlarý çevremde bulmuþum. Kendimce 'EN' doðru
bildiklerimi göðsümü gere gere söylemiþ, 'EN' takdir dolu mesajlarý
almýþým. Gerisinden bana ne, bu dünyanýn 'EN' þanslýsý benim. Sizleri seviyorum. Ýyi ki sizleri tanýmýþým.
Hepinize 'EN' gerçek duygularýmla yürekten teþekkür ediyorum.
2003'ü aratmayacak, umutlarýnýzý, hayallerinizi gerçeðe dönüþtürebileceðiniz, sevdiklerinizle mutlu,
huzurlu, saðlýk ve neþ'e ile bezeli bir 2004 yýlý diliyorum hepinize.
.........
Tatil ve iþ yoðunluðu nedeniyle geri dönmesi muhtemel yüzlerce posta olacaðý düþüncesiyle, zorunlu olarak,
31 Aralýk ve 1 Ocak günlerinde KM yayýnlanmayacak. Cuma günü tekrar biraraya gelene kadar kendinize iyi
bakýn. Kýsa donlu günlerimin standart esprisiyle 'Seneye görüþmek üzere hoþçakalýn!'
Bir sonraki sayýda buluþuncaya kadar bulunduðunuz yerden bir adým öne çýkýn. Sevgiyle...
Cem Özbatur
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Kahvecigillerden : Ayþen Tekþen Kapkýn
TOPAL MARTIYLA ZORBA DANSI
Bugüne dek sizlere aþkýn biçimlendirdiði öyküler aktardým. Çocuða aþkýn, aþýk kadýnlara aþkýn, aþýk
olamayan kadýnlara aþkýn, aþklarý sayesinde uçurtma ipinin ucundan yakalayan erkeklerin, çiçeðe, böceðe
aþkýn biçimlendirdiði öyküler. Ama týpký Moonstruct filminde Nicholas Cage'in tanýmladýðý gibi "Aþk
karmaþadýr, aþk düzensizliktir, huzursuzluktur. Aþkýn mükemmellikle, dinginlikle hiçbir ilintisi olamaz. Çünkü
mükemmel olan yalnýzca yýldýzlar; bizler deðiliz. O nedenle de yýldýzlar deðil biz aþýk oluruz." Ve galiba da
birer yýldýz olmadýðýmýz için aþklardan yoruluruz. Ýþte bu da aþkýn, ama en çok da yorgun, kýrgýn bedeninin
içinde sevdalý bir çocuk barýndýran bir Giritliye aþkýn biçimlendirdiði baþka bir öykü. Bir 31 Aralýk öyküsü, belki
benim, belki sizin öykünüz... Hüzünsüz bir 31 Aralýk dileðiyle....
Oldum bittim bedenini ikiye bölen bir çekiþtirmeceydi 31 Aralýklar. Bir yaný, yaþamýn çaðrýsýna uyup "avazeyi
cihana Davut gibi salmak" için sokaða fýrlamak ister diðer yaný ise yaþlý ve terkedilmiþliðin hüznüyle koltukta
oturan babasýný yalnýz koymaya kýyamazdý. Bazý yýllar yaþamýn çaðrýsýna kulak týkayamayýp sokaða
fýrladýðýnda çocuk yüreðinin yarýsýný evde babasýyla býrakýp avazýný "Davut gibi salamadan" döner;
bazýlarýnda ise hüznün sesine kulak verip evde kalýr ama bu kez de sokaðýn davetini kulaklarýndan silemezdi.
31 Aralýklar hep yarýmdý; o ise bunu aþk sanýyordu.
Yaþlý adamý evinde yalnýz býrakýp kendi dünyasýnýn yolunu tuttuktan sonra bir yanda genç evlilerin
bebekleriyle birlikte planladýðý programlar diðer yanda ise o programlara yaþlý adamýn münasip bir dille dahil
edilmesi gerekliliði kadýnýn körpe bedenini çekiþtirip durdu. Oysa artýk yorgundu. Bir koltuða çöküp
kýpýrdamadan kalmaktý dileði ama bu kez de sokaklarýn deðil yüreðinin çaðrýsýna kulak týkayarak, kocasýný,
çocuklarýný, babasýný koluna takýp üç-beþ 31 Aralýk yaþadý. Bunu aþk sanýyordu.
Sokaðýn sesine de kendi iç sesine de kulak týkayanlarýn hüzünlerinden baþka hiçbir þeyleri uzun ömürlü
olamayacaðýndan kýsa sürede bitti evlilik masalý ama 31 Aralýk çekiþtirmeceleri daha acýmasýzca sürüp gitti.
Kendi çocukluðunun gözbebeklerine kazýnan o hüzünlü ebeveyin resmi çocuklarý görmesin diye abartýlý
coþkularla kutladý 31 Aralýklarý. Henüz öðrenmemiþti Dr. Harriet Lerner'ýn "Ebeveynleri gibi olmamak için
yaþayanlar hiçbir þey olamazlar" dediðini. "Aðzýnda bal gibi tatlý bir türküyle" yokuþu týrmanýp, yorgunluðunu
bir palto gibi askýya asarak çocuklarýyla þen kahkahalar atýyordu. Bunu aþk sanýyordu.
1985'in 31 Aralýðýnda telaþla adamýn odasýna girdi. Uzunca bir zamandýr tanýyordu onu. O sýralar yalnýzca
bilgeliðine, insan ruhunu biçimlendiriþindeki ustalýða hayrandý. Ondan öðrenmiþti "Týrtýlýn yolun sonu dediðine
ustanýn kelebek" dediðini. Kelebek olmuþtu. Hem öyle bildiðiniz kelebeklerden deðil; Marquez'in Yüzyýllýk
Yalnýzlýk'ýndaki kelebek yaðmurlarýndan olmuþtu. O yýl 31 Aralýk hiçbir yanýndan çekiþtirmiyor, arkadaþlarýyla
davul dernek bir kutlamaya yetiþmek için acele ediyordu. Ona armaðanýný verip kapýya yönelirken ustanýn,
bilgenin aniden dudaklarýna kondurduðu Girit'in tuzunu, iðdenin tozunu taþýyan öpücükle sersemledi.
Sersemliðine sýký sýký sarýnýp çýktý odadan. Sersemliðini baston edinip ilerledi kafeye kadar. Ortalýk çok ama
çok sessizdi. Yüreðinden, sokaktan, yaþlý adamýn evinden çýt çýkmýyordu. Bunu aþk sanmadý.
Oysa aþktý. Eni konu aþktý, kelli felli aþktý. Çünkü sokaðýn, yüreðin, yaþlý adamýn evinin sessizliði sürüp
giderken yalnýzca ikisinin sesi çýnlýyordu ortada. Sevgi-Nefret sözcükleri, kahkahalar-gözyaþlarý, kutsamalarlanetlemeler, sarmalar-itmeler. Çünkü aþk buydu: karmaþaydý, çeliþkiydi, kaostu. Aþk Zorba'nýn dansýydý.
Böðrüne býçaðý soktuðun biriyle ertesi gün damda çýplak havai fiþek gösterisi izlemekti. Ýkisi de yýlmaz
savaþçýlardý. Bilek güreþinde 31 Aralýðý on yedi kez yendiler... Günün birinde savaþý bastonlarýyla sürdürmeyi
düþlüyorlardý.
Bugün Karþýyaka iskelesinden kalkan 15:35 vapuruna binerken gördüm kadýný. Baþtan ayaða hüzün kesmiþ
bir bedenle ilerleyip vapurun açýk kýsmýnda bir banka yerleþerek -belki de hiçbir þey görmemek için- baþýný
yukarýya kaldýrdý. Selamlamak için arkasýndan gittiðimde "bu mevsimde, üstelik bu fýrtýnada begonvillerin
burada ne iþ var?" diye mýrýldandýðýný duyunca olduðum yerde durup baktýðý yere çevirdim kafamý. Gerçekten
de açýk alanýn üstünü kaplayan naylonlarýn üzeri begonvil yapraðý dolu gibiydi. Uzunca bir süre o manzarayý
izledik. Beni fark etmemiþti. Ýnanýlmaz bir dikkatle begonvil yapraklarýný izliyordu. Sonra aniden "bunlar
begonvil deðil martý patisi" diye haykýrarak vapurun arkasýna doðru koþtu. O deli soðukta açýk alaný seçmiþ
olan üç beþ kiþi "la havle"lerini çekip aldýrmazlýklarýna büründüler.
Vapurun hareket etmesiyle birlikte tutunduðu parmaklýklara topal bir martý yerleþti ve yolculuk boyunca
arasýra havalanýp sonra tekrar ayný noktaya geri gelerek söyleþti kadýnla. Arkadan ise yüzlercesi uçarak
onlara eþlik ediyordu. Aldýrmazlýklarýna bürünenler teker teker soyundu: "Kadýndan yarým metre bile
uzaklaþmýyorlar", "ne biçim iþ bu" "birazdan yorulup dönerler", "dönmüyorlar beyefendi baksanýza, bir tanesi
bile geri dönmediði gibi bir metre uzaða da gitmiyorlar" "büyücü mü acaba". Yüzünü görmek için biraz
eðildiðimde gözlerinden dere gibi akan yaþlarý ve yüzünün hüznünün ortasýnda açmýþ bir gül gibi duran
gülümseyiþini gördüm. Anladým ki dostum topal martýyla zorba'nýn dansýný yapmakta. Adamýn aþkýn
karmaþasýndan yorulduðunu, dinginlik bulmak üzere gittiðini duymuþtum. Ama kadýn topal martýyla da olsa
dansýný sürdürüyordu.
Gözyaþlarýný ve gülüþünü bir savaþ madalyasý gibi gururla taþýyarak Pasaport iskelesinde indikten sonra
kalan yolcular aralarýnda iddialaþmayý sürdürdü. "Göreceksiniz vapur kalkýnca martýlar gene peþimize
takýlacak" "Tabi caným, kadýn büyücü falan deðildi"
Peþimizden bir tek martý bile gelmedi... Dilerim 31 Aralýk gecesi koltuðunda hüzünle oturan kadýnýn
balkonunu bulabilirler.
Ayþen Tekþen Kapkýn
[email protected]
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Eniþte'den Eriþte'ler : Ahmet Þeþen
ZAMAN
Hiç düþündünüz mü ZAMAN kelimesini ? Elbette hepiniz zamanýn ne olup olmadýðýný çok iyi bilmektesiniz,
yok yok sözünü etmek istediðim zamanýn anlamý deðil, sadece zaman kelimesi.. Yalýn halde.. ZAMAN.. Beþ
harften oluþan sözcük ! Ben incelemeye baþladým bu sözcüðü ve epey ilginç geldi, nedense, bakýn neler
buldum...
Özünde anlamýna tam oturmuþ bir kelime bir defa. Nedir ZAMAN ile anlatýlmak istenen ? Kýsaca : AN..
Ýnanýlmaz deðil mi ? Yaþanan AN'larýn oluþturduðu yapýya ZAMAN demiþler, yani birden fazla AN. Ölçmüþler
bazý AN'lar bir salise belki de bir saniye... Kimi AN'lar bir dakika, kimi bir saat, kimi bir gün, bir ay, bir yýl...
Hangi AN'lar olursa olsun, hepsine bir bütün gözüyle bakýp ZAMAN demiþiz, doðrusu pek de iyi etmiþiz.
Biliyorum ki hiçbir AN fiyatlandýrýlamaz. Ama diyelim ki; bir etiket fiyatý belirledik 3 kuruþ, 5 kuruþ her neyse !
Ve baktýk ki hayat pahalýlýðý belimizi büküyor, enflasyon, petrol fiyatlarýndaki artýþlar vs.vs. derhal ZAM yaptýk,
oldu sana ZAMAN..
Dikkat ediyoruz veya etmiyoruz ama su gibi akýp gidiyor ya ZAMAN, hani hep hayýflanýrýz ya, iþte bu anlamda
da çok ilginç geldi bana. Akýp gidiyor ZAMAN, dikkat etmeli AMAN. Peki, Z nerede ? O da uyuyor iþte, ZZZ
gibi... Kýsaca ZAMAN'ýn Z bölümünü uykuya yatýrýrsak ( yani her dakikasýna altmýþ saniye deðer veremezsek
) yandý gülüm keten helva, of AMAN.. AMAN dikkat edelim, AMAN AMAN önem vermesek bile olsa Z'ye
dikkat etmezsek þayet, kayýp gidiverecek þu ZAMAN...
Bazen hem baþýný hem de sonunu uyuturuz, biri ZZZ uyku hali demiþtik, biri de bu uykuya uygun olsun diye
Ninni'nin N'si yapalým. Ýkisini de gönderince sinirleniriz ZAMAN için; "Söz yapacam walla AMA yetmiyor þu
körolasýca ZAMAN" diye serzeniþte bulunuruz. Gelin bir de yer deðiþtirelim, harfleri bozalým. Nasýl görünür
baþlangýçta ZAMAN gözümüze ? "Oooo ! Daha çok ZAMAN var, hallederiz ya !" biçiminde baþlamaz mýyýz
çoðu ZAMAN ? Yani zamaný önce bir AZMAN hale getirmez miyiz ? Sonra bu AZMAN halindeki ZAMAN,
çabuk tükenen zamanla birlikte MAN bölümünü alýp, MAN marka kamyona yüklediði gibi çekip gidivermiþ.
Kaldý mý elimize kuru bir AZ bölümü ? Baþlarýz bu kez söylenmeye; "Zaman AZ, yetiþtiremiyorum..!"... Kimse
sormaz bize; "AMA çooook ZAMAN var idi hatta AZMAN gibi bir ZAMAN, sen dikkat etmedin el AMAN, sonra
uyudular ve AMA yetmedi þimdi ZAMAN, þu AN bize çok AZ, yetiþir belki yetiþmesine AMA, ne yazýk AMAN
AMAN bir ZAMAN yok ki elimizde ! Z'yi uyutunca kalmýþtý ya AMAN; evirelim, çevirelim of AMAN, uy ANAM ..!
Ters çevirince uy ANAM'ý, anlýyorsun iþin önemini, yani MANA'sýný ! Böyle bir kelime iþte bu ZAMAN..
Eskiden bir oyun oynardýk arkadaþlarla, geçen gün bir gazetede de benzerine rastladým. Bir kelime yazardýk,
saati kurardýk. Diyelim 3 dakika.. Ve baþlardýk yazýlan kelimenin harflerinden en az 3 harfli kelimeler
türetmeye. Sonra süre biterdi ve baþlardýk türettiðimiz kelimeleri birbirimize okumaya. Bulunamayan
kelimeleri harf sayýsýna göre puanlardýk, bakýn oynayýnca tek baþýma neler oldu ? Kelimeler ve puanlama :
AZMAN-5, NAMAZ-5, AMAN-4, MANA-4, ANMA-4, AZAM-4, ZAM-3, AMA-3, ANA-3, NAZ-3, ZAN-3, AZA-3,
NAM-3.. Toplam 47 puan !
ZAMAN, bir AZMAN gibi görünse de baþlangýçta, AN be AN tükeniyor, AMAN dikkat sevgili dostlar, þu
ZAMAN, çok AZ, bakmayýn NAZ ettiðine, bakýn kum saatine :
Akýp gidiyor iþte su gibi ZAMAN..! Suyun damlalarý olan AN'larýnýzýn kýymetini bilin, sevgiyle yaþayýn, tüm
kahvecilere mutlu AN'lar ve bol köpüklü keyifle yaþanacak ZAMAN'lar...
[email protected]
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Arabesk : Kamuran Bulgurcuoðlu
Buhuru Hala Üzerlerinde Eski Yýlbaþý Gecelerinin
Yýlbaþý geldi... Bu yýlkini de, kendiliðinden geldiði haliyle yaþayacaðým. Onu yönlendirmek ile ilgili bir çabam
olmayacak. Son yýllarda böyle yapýyorum. En iyi böyle geçiyormuþ yýlbaþlarý, anladým.
...
Çocukluðumun hatýrladýðým ilk yýlbaþý gecesini getirdim kalemimin ucuna. Yetmiþli yýllarin ilk yarýsýndayýz...
Sanýrým 6. yaþýmdaydým. Almanya'dayýz. Oradaki iþçi ailelerden birisi, kendi gibi diðer birkaç iþçi aileyi evinde
toplamýþ; biz de davetliler arasýndayýz. Büyük oda sigara ve alkol kokuyor. Pikapta ara ara Santana, bazan
Neþe Karaböcek, bazen de Selda'nýn plaklarý çaluyor. Çocuklar 'kuduruyor !' büyükler tombala oynuyor.
Þamatayla birþeyler anlatýlýyor, gülünüyor, arada dans ediliyor. Pastalar, börekler, meyveler, çerezler, cipsler,
kolalar, çaylar, biralar, viskiler...
Bir süre sonra yaþýtým çocuklar teker teker biryerlerde uyuyakalýyorlar. Ama ben uyumamayý baþarmýþým,
buna karþýlýk caným sýkýlmýþ. Can sýkýntýmý giderecek birþeyler düþünürken, aklýma, o dönem çok moda olan
kalýn týðlarla ve rengarenk iplerle yapýlan örgüleri öðrenmek geliyor. Kimse bana örgü öðretmeye yanaþmýyor
doðal olarak. Annem de "Sadece zincir çekmeyi öðretirim, daha fazlasý için bu gece pek uygun bir zaman
deðil" diye pazarlýk ediyor. Biliyor benden kurtuluþ olmaz. Evsahibinden bir týð ve biraz ip rica ediyor, nihayet
zincir çekmeyi öðretmeye baþlýyor. Çok kolaymýþ, çabuk öðreniyorum. Zincir asýl örgüye baþlamak için, ipin
týða dolanarak, bir önceki hareketle oluþturulmuþ, gevþek bir düðüme benzeyen ilmeðin içinden, birbiri ardýna
geçirilmesiyle oluþuyor. Ýlk öðrenceliðim, güzel zincirimin ilmeklerinin kimisi fazla sýký, kimisi fazla gevþek
belki, fakat benim gözüme çok güzel görünüyorlar. Ýlmek ilmek peþine çektiðim zincirlerin sayýsý arttýkça,
ürünüm uzadýkça uzuyor. Beni bir endiþedir alýyor. Ne yapacaktým bu kadar uzun zinciri þimdi ?
Çocuk yaþlarýn büyülü güzelliði iþte; onlarýn altýndan olduðunu düþlemek çok kolay oldu. Boynumu süsledim,
kollarýmý süsledim onlarla, saçlarýmý da. Hatta belime ve parmaklarýma bile doladým. Bir süre sonra kulaðýma
yabancý melodiler gelmeye baþladý, gözlerime de renk renk ýþýklar. Ýþte o zaman zincirlerime dolanmýþ olarak
döne döne dans etmeye de baþladým, göldeki nilüfer yapraklarýnýn üzerlerinde.
Sonra annemin öpücükleriyle uyandýrýldýðýmý hatýrlýyorum. Eve gidilecekti, yerdeki karlar buz tutmuþtu,
taksiye binmek için acele ediliyordu.
...
Þimdi de ilk gençlik yýllarýmda kalan bir yýlbaþý gecesine uzanýyorum. Bodrum'dayýz. Sevgilimle ve onun
arkadaþlarýylayým. Ora Bar'ýn önünde 1 saat beklediysek de içeri girememiþtik. Zaten barlar sokaðýnýn kendisi
de týkabasa doluydu. Herbir bardan dýþarý taþan müzik ve insan sesi, dýþarýya artýk gürültü patýrtý olarak
yansýyorduysa da, kimselerin bundan bir þikayeti yoktu. Saat 12'yi vurduðunda, ahmak ýslatan yaðmurunun
altýnda nasýl da hep beraber akýllý akýllý ýslandýðýmýza gülüyorduk. Bir taraftan katýla katýla olur olmaz þeylere
gülüyor, diðer taraftan da zilzurna sarhoþ hep bir aðýzdan þarkýlar söylemeye çalýþýyorduk. Gençliðin hafifliði
ne güzel þeymiþ, þimdi ne kadar aðýrlaþmýþ herþey. Ertesi sabah ekþimik suratlarýmýza vuran güneþle ayýla
bayýla uyandýðýmýzda, evin yolunu bulmuþ ve hatta þömineyi yakmaya uðraþmýþ olduðumuzu farkedince
bayaðý sevinmiþtik.
...
Evlendikten sonraki ilk yýlbaþý gecesinde Antalya'daydým. Eþimle, elimizde bir þise þampanya ve kadehlerle,
saat 12'ye doðru, bu yýl dünya turu yapalým diye diye dolaþmýþtýk bütün bahçesini otelin. Burasý Niagara
Çaðlayaný olsun, þurasý San Francisco'nun kýzýl köprüsü, iþte orada da Eyfel Kulesi, þurasý Kýzýldeniz
kýyýsýnda bir Mýsýr kenti, burasý Taklamakan Çölü, en son da Zambia'daki bir savana. Bugün hala o yerlerin
hiçbirisine gidilemedi tabii ki. Ne iyi ki hayal kurmak çok zahmetsiz ve masrafsýz birþey.
Kýzým dünyaya geldikten sonraki bir yýlbaþý gecesinde 'Güzelim Sarýgerme'deydik. Sonradan gerisin geri
alacaðým fazla kilolarýmýn hepsini vermiþ iyi bir forma girmiþtim. Eþim de, ben de aman ne çok þýktýk.
Yanýmýzda kýzýmýz olmadýðý halde, hiç yorgun degilmiþiz de çok eðleniyormuþuz gibi yapýyorduk. Aslýnda
canýmýz bir an önce bebeðimizin yanýna dönerek, onu aramýza alarak derin derin uyumayý çekiyordu. Saat
12'yi iple çekip, yýlýn ilk dansýný yapar yapmaz, salondaki tanýdýklarla tebrikleþtikten sonra, doðru odamýza,
kýzýmýzýn yanýna koþmuþtuk.Yüzü pespembe, elleri yumuk yumuk, ne kadar huzurlu uyuyordu. Hemen yataða
girip onu da aramýza yerleþtirmiþ ve mýþýl mýþýl uyuyan yüzüne baka baka, biz de deriiiin bir uykuya dalmýþtýk.
Yaþayarak eskittiðim, ama buhuru hala üzerlerinde olan kýrka yakýn yeni yýlda, evde birikmiþ olan ve iyi ki
atmamýþým dediðim gazete ile dergileri eskiciye satýp ekmeðimi ancak öyle alabildiðim günlerim de oldu. Ýþsiz
kaldýðým bir dönemde param ve sigortam olmadýðý için çocuðum ateþler içinde yanarken, gözyaþlarý içinde
dua etmekten baþka birþey yapamadýðým günlerim de oldu. Ailemden ve sevgilimden çok uzaklarda, hasta
yataðýmdan bir bardak su alabilmek için ayaða kalkamayacak kadar güçsüz hissettiðimde yalnýzlýðýn buz
kesen yüzüyle çok yakýndan tanýþtýðým günlerim de oldu. Dilini bilmediðim ülkelerde kör döðüþü yaptýðým
günlerin ardýndan, hasretimden vatanýma döndüðümde havaalanýndaki duvarlarý öptüðüm günlerim de oldu.
Yeni yýllarý huzurlu ve mutlu geçirmeyi öðrenmek için bütün bu evrimleri geçirmek gerekiyordu diye
düþünüyorum. Ýþin sýrrý, yaþanýlanlarýn buhurunu hep üzerlerinde tutabilmekmiþ. Eskilerde kalmýþ
'yeniyýl'larda öðrendiðim þeyler üzerinde düþünmek için arada sýrada zaman ayýrmak gerekiyor.
Örnekse, ben neler öðrenmiþim ? Ýyi ki hem polenta piþirmeyi, hem de yufka açmayý öðrenmiþim. Ýyi ki hem
Freud'cu yaklaþýmlarý, hem de Kur'anýn yorumlarýný okumuþum. Ýyi ki hem gitar çalmayý, hem de karate
yapmayý öðrenmiþim. Ýyi ki hem ikebana sanatýný, hem de iðne oyasý yapmayý öðrenmiþim. Ýyi ki hem
yemeniden elbise biçmeyi, hem de Windows'u yalayýp yutmayý öðrenmiþim.
Örnekse, ben neler yapmýþým ? Ýyi ki ailemi birleþtirmek uðruna, çok sevdiðim iþimi býrakmýþým ve tüm kiþilik
haklarýmdan vazgeçmek pahasýna da olsa bu ilginç ülkeye gelmiþim. Ýyi ki birçok evlilikteki ben de 7.yýlda
boþanmanýn eþiðine gelip, son anda karar deðiþtirmiþim. Ýlk aþk acýsýný tattýðýmda ölürüm sanmýþtým, iyi ki
yaþamayý seçmiþim. Sevemeyeceðimi anladýðým fakülteden diploma almam gerekiyordu ama, iyi ki okulu
býrakmýþým. Ýyi ki bana Almanya'da pis Türk diyen o çocuðun diþlerini kýrmýþým, iyi ki Türkiye'de bana salak
Almancý diyen çocuðun da gözünü morartmýþým ve iyi ki bu yüzden disiplin kurulunda onlardan özür
dilememiþim.
Neler yaptýðýmýzý veya yapmadýðýmýzý, nelerden vazgeçtiðimizi, neleri kazandýðýmýzý, neler öðrendiðimizi
kaðýdýn üzerinde listelenmiþ görmek þaþýrtýyor insaný. Umutsuzlukla ilgili deðil ama, geleceðe dair birþey
yazmýyorum artýk listeme. Kendiliðinden gelenler yetiyor da artýyor bile. Bu raylarla trenin uyumuyla ilgili
birþey. Ýþte böyle böyle, yeni yýllar giderek daha anlamlý ve beklenilir oluyorlar.
Hayata, kötülükleri ve zorluklarý hiç tanýmamýþ bir bebeðin kayýtsýzlýðýyla, delikanlýlýk çaðýnýn kirlenmemiþ
duygularý ve kýrýlmamýþ umutlarýyla bakabilmek herzaman iyi birþey. O zaman hayattan yeni dersler
kotaracak bol malzemeniz oluyor. Hayatýn tadý tuzu da, her kavganýzýn sonunda yeniden aþýk olduðunuz
biriyle birlikte, en insanca ve doðal emeðinizin, yavrunuzun ýlýk soluðunu içinize çekebilmek, yüreðinizi onun
uyuyan pembe yüzüyle ýsýtabilmek.
Ama :)) ... Ama... Bu seferki yeniyýl son yýllarýn en ayrýcalýkli olaný. Onu böyle yapan, ondan bir beklentimin
oluþu. Yeniyilda Kahve Molasý fincanlarýma dokunmayý bekleyeceðim. Þimdiden onlarla içeceðim lezzet
lezzet kahvelerin hayalini kuruyorum. Onlardan kahvemi yudum yudum içerken, taze ellerle, taze çekilmiþ,
taze Kahve Molasý yazýlarýyla tazelenmeyi hedefliyorum. :))))))
Bir de yeniyýl dileðim var, paylaþmak istiyorum: Yeni yýlda sevgiyle, sevdiklerimizle ve sevdiðimiz yerde
kalalým...
Kamuran Bulgurcuoðlu
Cidde - Suudi Arabistan
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Deniz Fenerinin Güncesi: Seyfullah Çalýþkan
ESKÝ BÝR YILBAÞI GECESÝNÝ KAYBETTÝM, HÜKÜMSÜZDÜR...
Sanýrým beni yanlýþ anladýnýz. Size “yeni yýlýnýz kutlu olsun”, demedim. Ben sadece þu elimdeki adresi
soracaktým. Lütfen, bir kez daha okuyun. Çok anlamsýz mý buldunuz? Adresin anlamlýsý veya anlamsýzý olur
mu? “Bu sokakta deðil” de, “adresi bilmiyorum” de. “Sorduðunuz adresi bilmiyorum” de... Ardýndan da laf
olsun diye “üzgünüm “ de bana...
Ben anýlarýmýn arasýnda sessizce unutulmayý bekleyen bir geceyi arýyorum. Fotoðraflara yakalanmamýþ,
benden her gün biraz daha uzaða kaçan bir geceyi... Zihnimden iyice silinmeden, bütün çizgileri susmadan,
çekip gitmeden önce bulmam gerek. Ne olur adrese bir daha bakýn. Kerpiç odanýn kireç beyazlýðýna yansýyan
cansýz bir gaz lambasý aydýnlýðý, kuzine üzerinde kaynayan bir tencere, býkmadan usanmadan didiþip duran
üç çocuk, çok þükür bir yýl daha sað salim geçti diye sevinen bir babayý arýyorum.
Bütün anýlar zamanýn rüzgardan kanatlarýna binip gidermiþ. Ben iþte o anýlarýn gizlendiði sokaðý arýyorum. Siz
anýlarýn gizlendiði o sokaðý biliyor musunuz? Yazýk, oysa siz okumuþ birine benziyorsunuz. Biraz düþünün
lütfen. Sizin anýlarýnýzla mutlaka komþu evlerde oturuyor olmalý, ayný sokakta...
Üzgünüm, ne söylediðinizi anlayamadým. Fýsýldar gibi söylediklerinizi biraz daha yüksek sesle söyleyebilir
misiniz? Neyse, demek yardýmcý olamýyorsunuz? Sýkmayýn canýnýzý, iyi akþamlar. Hiç çekinmeyin, evinize
gidince bir deliden söz edebilirsiniz. Neriman, bu akþam sokakta tuhaf bir adamla karþýlaþtým. Aklýný yitirmiþ
olmalý. Elinde küçük bir kaðýt parçasýyla sokakta dolaþýyordu. Gelip geçenlere elindeki kaðýdý gösterip adres
soruyordu. Kaðýtta ne bir sokak, ne cadde, ne de bir numara vardý. Þu iki cümle yazýyordu. “Çocukluðumda
kalan eski bir yýlbaþý gecesinin anýsýný arýyorum. Nerede oturduðunu biliyor musunuz?
Neden diðer insanlar gibi sende bir hindi alýp fýrýna sürmüyorsun kardeþim? Neden iki piyango bileti alýp
televizyon karþýsýna geçmiyorsun? Nasýlsa dansözler çýkar gece yarýsýna yakýn. Sen de keyifle rakýný
yudumlarsýn. Eþin, yada sevgilin þans getirsin diye kýrmýzý çamaþýrlar giyer. Umut bu, bakarsýn yeni yýlda
þans hem sana hem de ona güler. Sen gerçekten delisin. Telaþla evlerine giden insanlarýn önünü kesip böyle
saçma sorularý niye soruyorsun? Mecbur musun kardeþim? Sana bunun için maaþ mý veriyorlar. Yoksa
Sosyal Psikoloji hakkýnda bir araþtýrma mý yapýyorsun? Baþka iþin gücün de mi yok? Baksana hava buz gibi.
Bu havada ne sana zaman ayýracak, ne de sorularýný yanýtlayacak birini bulabilirsin.
Senin gibi bir delinin yüzünden ben de istemeden eski yýlbaþý akþamlarýný düþünmek zorunda kaldým. Yazýk
deðil mi bana güzel kardeþim. Günah deðil mi?
Siyah beyaz televizyonlar henüz bir çok yere uðramamýþtý. Televizyonlu komþu evlerin mahalle sinemasýna
bile dönmediði zamanlardan söz ediyorum. O zamanlar yýlbaþý akþamlarý televizyona dansöz çýksýn mý,
yoksa çýkmasýn mý, dansözlü eðlence Türk töresine, adabýna , örf ve adetlerine uygun mu deðil mi
tartýþmalarýndan bile beþ yýl kadar önceydi. O yýl okula daha yeni baþlamýþtým. Anlatacaklarým annemin
deyiþiyle bir bocuk gecesine ait. Öðretmenimiz sýnýfta bize günleri, haftalarý, aylarý, mevsimleri ve takvimi
öðretmeye çalýþýyor. Belki aylarýn adýný ezberleyemedim ama yaklaþýk bir haftadýr yeni yýla kaç gün kaldýðýný
sýnýfça sayýyoruz. Çünkü yýlbaþý gecesinin sabahý bir yaþ daha büyümüþ olacakmýþýz. Yýlýn son günü derste
yýlbaþý kutlamalarý, evlerdeki hazýrlýklar falan konuþuluyor. Sokaklarda, evlerde, dükkan vitrinlerinde göze
çarpan yýlbaþý hazýrlýklarýný tartýþýyoruz. Arkadaþlarýmýn anlattýklarý aðzýmý iki karýþ açýk býraktý. Hindiler
kesilmiþ, mýsýrlar patlatýlmýþ, tombala, kuru yemiþ gibi bir sürü þey anlatýyorlar. Bizim evde günler önceden
baþlamýþ bir hazýrlýk falan da yok. Bu konuþmalara katýlmak için parmaðýmý o derste hiç kaldýrmadým.
Etkilenmiþ olmalýyým, ben de yýlbaþý akþamý tavuk veya hindi yemek istiyorum. Akþam yemeðe
oturduðumuzda sofraya karnabahar geldi. Karnabaharýn peþinden ise ise evde kesilmiþ makarna gelecek.
Sofradan hýþýmla kalktým “ben bunu yemem”, dedim.
“Bu akþam tavuk yenir, karnabahar yenmez. Nerden çýktý þimdi karnabahar falan?” Karným da çok aç ama
inadým tuttu. Evdekiler ne kadar konuþsalar boþuna. Tavuk, ille de tavuk. Ýnat deðil mi? Tavuk olmadýðý için
yemek yemedim. Oysa ben tavuðu da çok sevmezdim. Herkesin keyfini kaçýrmayý da baþardým. Oysa o
akþam annem yýlbaþý gecesi olduðu için kabak tatlýsý yapmýþtý. Soba üstünde kestane bile patlattý. Tavuk
inadý yüzünden hiçbir þey yemedim. Somurtup, herkese öfkeli öfkeli bakýp durdum. Sonra da sýkýlýp erkenden
yattým, uyudum.
Sokaktaki deli adamýn sayesinde ben kaybolan yýlbaþý anýlarýmdan birini buldum. Söylediklerinin içinde doðru
bir þey var. Eski yýlbaþý anýlarý ayný sokakta oturuyorlar. Soba üstünde patlatýlan kestane, kaynamýþ bal
kabaðý gibi kokuyorlar.
Herkese iyi yýllar.
Seyfullah
[email protected]
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Rengarenk: Tuba Çiçek
KÜLÜSTÜR YAZI
Üþüdüm üþüdüm a benim caným üþüdüm
Kürkünü giy kürkünü giy a benim caným kürkünü giy
Kürküm yok kürküm yok a benim caným kürküm yok
Alsana alsana a benim caným alsana
Param yok param yok a benim caným param yok
Çalsana çalsana a benim caným çalsana
Nereden nereden a benim caným nereden
Saraydan saraydan a benim caným saraydan
Ekerler biçerler en güzelini seçerler...
(Budur yazýnýn özeti! Yeterince zekiyseniz, devamýný okumanýza gerek yok.)
***
Roman Polanski'nin 'Piyanist' filminin finaline doðru Yahudi piyanist, bir Alman askerinin kendisine verdiði
paltoyla dýþarý çýkar. O sýrada Yahudiler, Alman avýndadýr ve kahramanýmýzý üzerindeki paltodan dolayý
Alman sanýp ateþ açarlar. Piyanist baðýrýr:
"Durun ben Polonyalýyým!"
Kahramanýmýz kimvurduya gitmeden Polonyalý olduðu anlaþýlýr ve asker sorar:
"Neden giydin o pis paltoyu?"
"Üþüdüm.. çok üþüdüm.."
Olay ne kadar trajik ya da komplike olursa olsun, bazý sorularýn cevabý bu kadar basittir: Üþümüþtür sadece.
O kadar iþte!
***
Üþüyorsanýz, kalkýp paltonuzu giyeceksiniz. Bu kadar basittir yaþam. 'Üþüyorum ama, paltomu almak için
yerimden kalkacak halim de yok!'
E donarak geber o zaman!
Hem rahatýnýz, düzeniniz, huzurunuz bozulmayacak, hem de tutkularýnýz, hayalleriniz gerçek olacak.
Tutkularýnýz ayaðýnýza gelecek. Hayalleriniz kapýnýza varacak. Huzur köpeðiniz olacak. Düzen kulunuz
kalacak. Hem de siz kýlýnýza hiç egzersiz yaptýrmadan.
Yok o kadar basit deðil öyle. Milli Piyango idaresi kadar cömert deðil yaþam; talih kuþlarýný salýverip bol bol
ikramiye daðýtmýyor.
Bir tek Türk filmlerinde, ebleh jönlere ve budala esas kýzlara gülüyor talih kuþu, ama orada bile film bitene
kadar bir sürü cefa çekiliyor.
Yaþamdan haz almak için bedelini ödeyeceksin, çaresi yok. Týpký üþüdüðünüzde paltonuzu giymeyi akýl edip,
portmantodan almak üzere kýçýnýzý bulunduðu yerden kaldýrmak zorunda olduðunuz gibi..
Aksi takdirde, yarým yamalak keyifler, yarým yamalak huzurlar ve nihayetinde yarým yamalak bir yaþam sizi
bekliyor, bilesiniz.
Ben buna 'külüstür yaþam' diyorum.
Sorular belli, cevaplar biliniyor ama pratiðe dökecek babayiðit meydanda yok. Ne o? Üþeniyor.
Sonra ne oluyor peki?
Külüstür sevgiler, külüstür saygýlar, külüstür sevinçler, külüstür hüzünler, külüstür hazlar, külüstür anlamlar,
külüstür iliþkiler, külüstür iþler, külüstür zamanlar, külüstür adamlar, külüstür kadýnlar ve bittabi külüstür
yaþamlar.
Bakýn size klasik bir külüstür yaþam kesiti:
Bir insan evladý hasbelkader dünyaya geliyor. Önce ailede, sonra da okulda külüstür bir eðitim sisteminin
çarkýndan geçiyor (Türkiye standartlarýndan bahsediyorum elbette).
Sonra hayata atýlýyor. Zevk almadýðý ama hayatýn onu sürüklediði külüstür bir iþte çalýþýyor. Zaten cesareti de
külüstür olduðundan sürüklenmekten yakasýný kurtaramayýp, akýntýya kapýlýyor.
Bu insan evladýnýn "insanlar çift çift yaþar" diye külüstür bir de inancý oluyor muhtemelen. Sonra kendine,
kendi gibi külüstür bir partner buluyor. Ve külüstür yaþam tam da burada tavan yapýyor.
Bundan sonra senkronize bir külüstürlük söz konusu oluyor. Bir nevi külüstür çift'lik durumu yani.
Külüstür çiftimiz -özellikle cicim aylarýnda-, neredeyse tuvalete bile çift'ler halinde gidip, tek'lerde yaþamý
ýskalýyor. Bööööyle birbirlerini bir tamamlama, bir bütünleme, bir kelepçeleme, bir çift'leþme hali içinde
yaþayýp gidiyorlar.
Efendim bu çiftlerin bir baþka özelliði de, el içinde birbirlerine 'mutlu çift' muamelesi çekerek ve dahi kavga
ederken bile 'aþkým' sýfatýný dillerinden hiç düþürmeyerek, akýllara ziyan vermeleridir.
"Saçmalama aþkým."
O meþum kelime, nokta gibi bir þey olmuþtur artýk onlar için. Aþkým demeden cümleyi bitiremezler.
Salaksýn aþkým.
Sen de manyaksýn o zaman aþkým. Nokta.
Tabii ki zevk meselesi ama bana itici gelir bu tür "mmmm"li kelimeler. Canýmmm, cicimmm, sevgilimmm,
bebeðimmm, böceðimmm, çiçeðimmm ve en beteri de aþkýmmmm.. Yani mesela bana sorsalar, bir erkeðin
'aþkým'cý olmasýndansa akþamcý olmasýný tercih ederim. Her akþam eve gelmeden önce iki tek atsýn razýyým,
ama bana aþkýmmm demesin kurban olayým. Noolur!
Aþkým kelimesi, külüstür bir iliþkiye yapýlmýþ yamadýr zannýmca. Bir þeylerin üstünü örtme, açýkta kalan yerleri
kapama telaþý gibi bir þey. Tabii bu yamalama durumlarý fazla uzun sürmüyor. Bir zaman sonra 'aþkým'
kelimesi bile þiddetli geçimsizlikten kurtaramýyor külüstür çiftleri.
Sonrasýný biliyorsunuz zaten: Kangren iliþkiler, kerhen birliktelikler, mutsuz 'aþkým'lar, ihanetler, boþanmalar
ve saire..
Bu tipler yaþamlarý boyunca külüstür düþünüp, külüstür hayaller kurup, külüstür bir hayat sürerler ve birçoðu
da mutludur aslýnda halinden. Farkýnda deðildir çünkü. Kapasitesi, düþ gücü, izaný, derinliði o kadardýr.
Bir de, külüstür bir yaþam içinde debelendiðinin bilincinde olan ve durmaksýzýn bundan þikayet edip zýrlayan
ama gidiþatý deðiþtirmek için de hiçbir þey yapmayan tipler vardýr ki, bunlar tam sopalýktýr iþte. "Üþüyorum
ama paltomu giymeye de üþeniyorum" diyen patlayasýcalar bunlardýr.
"Madem mutsuzsun, bir üst modelini al bu külüstür yaþamýn" diye akýl verdiðinizde de: "Çok zor mi'rim,
herkes senin kadar cesur olamýyor iþte" diye bir gerekçe ileri sürerler. Yazgýlarýna vurgundurlar. Tevekkül
halinde rýza gösterirler olan bitene. Hep üþürler ve üþenirler.
Üþenmeyin! Üþüdüyseniz paltonuzu giymeyi ertelemeyin. Sonra grip olursunuz vallahi. Benden söylemesi.
Ya da bana ne yaaa! Ayazlarda kalýn. Külüstür külüstür yaþayýn. Ölene kadar zýrlayýn. Elalemin derdi beni mi
gerdi sanki?
***
Külüstür bir yazý mý oldu dersiniz? Üþüdüm, ondandýr. Ben gidip üstüme kalýn bir þeyler alayým, siz de burada
böyle dona dona oturun. Pis miskinler!
Tuba ÇÝÇEK
[email protected]
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
KIRKYAMA HÝKAYELERÝ : KMKYHT
Gölgelerde aranýr umutlar : Cüneyt Göksu
Bütün cesaretimi toplayýp, yüksek sesle, kendimden emin,
"Yok ondan deðil ama seninle hiç bir zaman yatmayacaðým, yatmam!" dedim.
Þaþýrma sýrasý ondaydý, istediði adamý istediði zaman elde etmeye alýþmýþtý, kimse de reddetmemiþti bu
zamana dek.
"Benimle olmazsan seni kimseye yar etmem!" diye baðýrdý, çýldýrmýþtý. Bir yandan bana tokat atmaya
çalýþýyor bir yandan da azmanlarýna sesleniyordu, hepsi geldiler, üzerime çullanmýþ, acýmasýzca vuruyorlardý.
Baþýma bir çuval geçirdiler, Aysel'in çýðlýklarý geliyordu uzaklardan, yeniden arabaya bindik, bir yandan
gidiyoruz bir yandan da "Sen bittin oðlum" diye tehdit ediyorlardý. Yediðim dayaklardan en sonunda
bayýlmýþým.
Gözlerimi açtýðýmda bulunduðum yer hiçde tanýdýk gelmemiþti. Kapalý, zifiri karanlýk bir yerdeydim, çýrýl
çýplaktým, üþümüyor, terlemiyordum, aç da deðildim, tok ta. Ne kapý, ne de bir pencere vardý. Çýkmak için
davrandým, vurdum, yumrukladým, boþluðu tekmeledim, I'ýýh yok, olmuyordu, çýkamýyordum. Kolum da acý
içindeydi, göremiyordum ama dirseðimde ki bandajý farkedebiliyordum.
Kaç gündür buradaydým, gece mi, yoksa gündüz müydü hiç
birþeyin farkýnda deðildim. Panik olmakla, olmamak
arasýndaydým, korkuyordum ama bilincimi kaybetmemem
gerekiyordu, düþündüm, hemde çok düþündüm buraya nasýl
geldiðimi hatýrlamaya çalýþtým ama olmuyordu birtürlü, sanki
hafýzamý silmiþlerdi. Bir süre sonra sakinleþtim ve dinlemeye
baþladým sessizliði. Ölüm sessizliði vardý ortalýkta,
neredeydim?!
Bir týkýrtý mý duymuþtum ne! Evet, evet bir ayak sesiydi bu
yaklaþan, gittikçe yaklaþtý, yaklaþtý... Musluðun gýcýrtýyla, aðýr
aðýr, açýlan sesinini duydum, arkasýndan da gürül gürül boþalan
bir su sesi...
Birden her yer apaydýnlýk oldu, gözlerimi açamýyordum bile, ellerimi siper edip bakmaya çalýþtým ama ýþýk her
yerdeydi ve nereye bakacaðýmý bile bilemiyordum ki.
Ayný anda kulaklarý saðýr edercesine tiz bir ses de duyulmaya baþladý.
Iþýk o kadar fazlaydý ki, gözlerimi kapatsam bile delercesine giriyordu aralardan, Gözümü mü, kulaðýmý mý
kapatacaðýmý þaþýrdým.
Buz gibi su, çýplak tenime çarptýðýnda caným öyle bir yandý ki, üþümemi bile hissetmiyordum artýk, dört bir
yandan büyük bir basýnçla geliyordu, kalkmaya çalýþýyor, yeniden devriliyordum. Bir türlü göremiyordum ki
nereden, nasýl geldiðini ve daha da önemlisi kimin bunu yaptýðýný, düþünmeye bile fýrsat vermiyordu bu lanet
su.
Aydýnlýk birden karanlýða döndü, su kesildi, ses de, karabasan da.
Titremeye baþladým, beynim patlayacak gibiydi, burada ne iþim vardý, kime ne yapmýþ olabilirdim ki, bunlar
baþýna gelsindi, olanlarý düþünerek yýðýldýðým yerde uyudum kaldým.
Uyandýðýmda, sanki bir çuvalýn içinde, günlerdir sopa yemiþ gibiydim. Doðrulmaya çalýþtým, bütün kemiklerim
sýzlýyordu. Sesler duydum, hatýrlamaya baþlamýþtým yavaþtan, karanlýk odayý, soðuk suyu, o beynimi
kopartan sesi. Kolumdaki iðne izlerini farkettim. Hatýrlýyordum...
Zafer'le yürüyüþümüz, Suna hakkýnda ki konuþmalar ve Aysel'de baþýma gelenler...
Evet en son hatýrladýklarým buydu, sonra gözümü bu karabasanda açmýþtým. Yýllar sonra, tekrar burada ne
iþim olabilirdi ki, yýllar önce yaþananlarýn bedeli çoktan ödenmiþ ve hesap kapanmýþtý bile.
Kapý açýldý, yüzü maskeli, iri adam giymem için birþeyler fýrlattý ve hemen çýktý. Giyinmemle birlikte, kapý
hemen yeniden açýldý, koluma girdiler, çýkarttýlar, yürüyemiyor sürünüyordum adeta. Evet burayý çok iyi
tanýyordum. Kahrolasý Sorgu Odasý!
- "Sen!" dedi, baðýrarak, "Uslu durmuyormuþsun, lan akýllanmadýn mý yediðin onca dayaktan, kaç yýl geçti bak
yine geldin yanýmýza, özledin mi bizi ha!"
Aynalý camýn diðer tarafýnda bizi kim izliyordu acaba, yýllar öncesinde kalmýþ bu iþkence odalarýný yeniden
yaþamak için birþey yapmamýþtým ki, tek yaptýðým Aysel kaltaðýný reddetmekti. Kendi halimde bir hayatým
vardý artýk, cezamý çekmiþtim, daha ne istiyorlardý ki? Bunlarý düþünürken, yediðim tokat beni kendime getirdi.
- "Lan sana söylüyorum eþek herif, duymuyomusun?" dedi, sonra cama dönerek, "Ýðnenin etkisi geçmemiþ,
bu hala ayakta uyuyor" diye baðýrdý.
Eskilerden sorular soruyor, isimler sayýyordu, geçenlerde Baþbakana yapýlan suikastý anlatýyor, aralarýnda
kurduðu iliþkileri de bana baðlýyordu. Aradýðý ben deðildim ama nasýl inandýrabilirdim ki onu, yeni hayatým
onlarý hiç ilgilendirmiyordu, hayatýnda beyaz sayfa açan ben olmama raðmen, geçmiþe takýlmýþ olan onlardý.
Kaç saat geçti bilmiyorum, artýk söylediklerini duyamayacak kadar yorgundum, gözlerim kapanýyordu ama
her defasýnda yediðim tekme, tokat beni kendime getiriyordu. Biz Zafer'le vakit geçirirken, bambaþka bir
yerde yapýlmýþ suikastýn, bütün yollarý bana çýkýyordu. Onlarý inandýracak tek kiþi vardý,
- "Sen daha konuþma, bak þimdi sana kimi getireceðiz." dedi iþkenceci..
Açýlan kapýdan giren Zafer'i görünce çok sevindim, beni almaya gelmiþti kesinlikle, kardeþimdi, can
yoldaþýmdý benim. Herþeyi paylaþmýþtýk bir zamanlar, bu lanet odalarý bile, bir þekilde çýkardýk buradan,
beraber.
Yavaþça yaklaþtý, gözleri günlerdir uyumamýþ gibi kan içindeydi, iþkenceci duymayacak þekilde kulaðýma
eðildi,
- "Suna'yla yatmayacaktýn, alçak herif!, arkamdan vurdun beni, iyiki Aysel herþeyi anlattý" dedi.
Yaþadýðý aþk sadece gözlerini deðil, benliðini ve düþüncelerini de kör etmiþti. Ben eski ben deðildim onun için
artýk. Muzaffer'in evinin önünden ayrýldýktan sonra herhalde benim Suna ile buluþmaya gittiðimi sanýyordu
veya ona birileri öyle anlatmýþtý?
Doðruldu ve iþkenceciye dönerek:
- "Evet, evet bu muhakkak o'dur, suikastý yapan kesin bu, üç gece önce benimle beraber olduðu falan hepsi
yalan!" dedi ve çýktý gitti.
- "Biliyorduk zaten, huylu huyundan vazgeçer mi, sizi devlet düþmanlarý!" diye tamamladý diðeri.
- "Çaðýrýn doktoru, konuþtursun bu hayvaný!"
Vücuduma yayýlan ilaç beni bayýltmadan tek bir kelime aðzýmdan dökülüverdi,
- "Suna..."
Cüneyt Göksu
Devamý varrr...
KIRKYAMA Hikayelerinin tamamýný aþaðýdaki adreste bulabilirsiniz:
http://www.kahvemolasi.com/xfiles/ozel/kirkyama.asp
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Þifacý Kahveci : Ayþe Nur Doksat
BÝR ALANA BEDAVA
31 Aralýk son gün.
Ticareti Kolaylaþtýrma Merkezi sunar!
Türkiye'nin Lider firmasý FALANCA FEÞMEKAN'da yýlbaþý fýrsatý!
Bir adet SINIRSIZ ALANa bir yýllýk sýnýrsýz alay haný bedava!
5 liraya alacaðýnýz alay hanýnýn size maliyeti sadece 1,72 lira!
Bu eþsiz ve size özel fýrsatý kaçýrmayýn!
Ýstediðiniz kadar alaný kullanabileceðiniz tek adres FALANCA FEÞMEKAN. Þu kadar hosting müþteri ile Lider
olan firmamýz hýzlý, güvenli, kaliteli hosting hizmeti sunmaktadýr.
www.falancafesmekan.com.TR.
Garibine göre, www.falancafesmekan.net olabilir. Bizce sakýncasý yok.
FALANCAFESMEKAN.dot.vs.dot.com.dot.or.dot.org.dot.tr
TÝCARETÝ KOLAYLAÞTIRMA MERKEZÝ cümleye teþekkür eder.
Kazançlarýmýz az deðil, ama kayýplarýmýz çok.
En kýsa vadede kayýplarýmýz az olmayacak, ama kazançlarýmýz çok ola dileklerim ile.
Her daim ÝYÝ BAYRAMLAR sizlere.
ANur
[email protected]
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
2004 ÖZEL - ÝKÝZLER ve YENGEÇ
Ailenizin Yýldýz Falcýsý : Nurettin Özdemir
ÝKÝZLER (21 Mayýs-21 Haziran)
( Altýncý hissi dinlemek - Düþünceli hareket etmek - Sabýrlý olmak )
Yaþasýn hürriyetler ! Bu sene ikizlerin parolasý olacak bu kelimeler yinede sizlere bazý
gerçekleri unutturmamalýlar..
On adet iþi bir anda görmeye çalýþarak ve yine ayný anda fýrýldak gibi oynaþmalarla
hayatýn tadýný çýkarýyorum illüzyonlarýna dalarsanýz uyanýþlar hayli sancýlý olacaklardýr
demektir. Ýlkbahar ve gelecek yaz mevsimlerinde daldan dala konacaksýnýz ikizler, hatta
birkaç aþk hikayesini bir arada yaþamanýz bile muhtemel.. Ocak ayýnda ýsýnmalara
baþlýyorsunuz.
Þubat ayýndan itibaren uçuþlara hazýrlanýn. Ekim ayýnda ise aklýn yolu birdir sözünün doðruluðunu bir kez
daha hatýrlarcasýna yeniden normal hayatlara dönüþleri yaþayacak ve nihayet evlilik, bebek, yeni mekanlara
dair konuþmalara baþlýyacaksýnýz...
Aralarýnýzdan birçoklarý ise boþanýlamýyan yaþamlara, evliliklere devam edecekler, çaresiz (!) Bu bereketli
çaresizliklerin en olumlu yaný sizleri kendi kendinizi sorgulamalara kadar götürmeleri olacaktýr.. Kelebek ruhlu
ikizler ve evlenmiþ olanlarýnýz için de 2005 senesi tam bir yeniden yapýlanma yýlý olacaðýndan, filozofik
refleksiyonlarý kendilerinizden sakýn esirgemeyin ikizlerim...
Sabýrsýz ikizler, zaptedilemeyen içgüdülerinizle bu yeni yýlý bile çok kýsa zamanda eskiteceksiniz !.. Geçici
baþarýlara kanarak kendilerinizi bulunmaz hint kumaþlarý yerine koymanýz iþten bile olmayacak.. Jüpiter
gezegeninin getireceði buhardan menþeli bu sükselerinizin yüzünden deðil, deli dolu oluþunuzun yüzünden
yýldýrým çarpmýþa dönebilirsiniz ikizler.. Sizin için aslýnda esas deðiþimler 2005 yýlýnda ikizler. Yeni yýlda ani
kararlardan kaçýnýn, yaþamlarýnýzda muazzam deðiþiklikler oluþacaklar ama herþeyden önce kendinizi,
isteklerinizi kontrol edin. Yaþamlarý sevmek ile zevkten, sefadan habire uçuþmalarý birbirlerine karýþtýrmayýn
benden söylemesi... Parasal konularda ve özellikle harcamalarda fazla açýlmayýn. Geri borç ödemekten nefes
alacak haliniz kalmayabilir.. Harcamalarý seversiniz de... Bu senenin bana göre siz ikizlere en yararlý yönü
müthiþ enerjiler getirmesi sizlere.. Ama bu hazineleri çarçur ederseniz hakikaten yazýk olur en iyisi siz bu
manevi ve zihni güçlerinizi akýllýca kullanmaya gayret gösterin..
2004 senesinin son dört ayý tam birer sinyal olarak algýlanmalý hepinizce. Bu aylardan itibaren 2005'e
geçiþlerin provalarý yapýlacak.. Saða sola serpilerek ve enerjilerinizi hoyratça harcayarak senenizi
geçirdiyseniz unutmayýn sýrtlarýnýza yüklediðiniz fuzuli aðýrlýklar yüzünden kamburlaþarak gireceksiniz
2005'e..
Yaþayýn, çoþun, sevin sonsuzca, sevilin delice ama ayaklarýnýz yerlerden kesilmeden ne olursa olsun... Yeni
yýlýnýz müthiþ hareketli olmaya aday, sizlerde biraz uysal ve itidallý olmaya karar verirseniz 2004 senenizi
uzun zaman unutmayacaksýnýz. 2005 yýlýný ise kalbinize yazacaksýnýz.. Daha ne istiyorsunuz sevgili ikizlerim..
YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz)
( Ciddiyet - Sebatkarlýk - Keskin Görüþle Ýlerleme )
Yengeçler bu sene aheste aheste devam edeceksiniz derinden oluþan deðiþikliklere..
2003'te mayýs- haziran dönemlerinden beri hissettiðiniz ve kiþiliðinizi yakýndan
ilgilendiren bu oluþumlar 2005 senesi sonlarýna kadar devam edecekler.. Bu ise demek
oluyor ki ateþten çemberlerden geçeceksiniz. Bazen hayýflanacak, kadere ve bütün
dünyaya savaþlar ilan edeceksiniz...Bazen de deli dolu olarak, kendinizle iftihar ederek
ve hatta kendinizi dünyanýn göbeði addederek!... Hep böyle uçlardasýnýz iþte yengeçler,
ortalar sizlere hep fazla yavan ve monoton gelir ya... Sabýrlý olursanýz en nihayetinde
kazanan sizler olacaksýnýz, elbette aðýrbaþlýlýðýnýz ve elde edeceðiniz eþsiz tecrübeler
ýþýðýnda.. Yaþýnýz kaç olursa olsun yengeçler, biliyorsunuz öðrenmenin yaþý olmaz..
Jüpiter hemen hemen sene sonuna kadar azminizi ateþleyecek.. Gecikmeler hasýl olsalar bile sabýrla
beklemeyi ve bilhassa iletiþimlerde daha bir hevesli olmanýzý sizlere öðretecektir atýlýmlar ve fýrsatlar yýldýzý..
Bu sene yeniden stajlara katýlmayý düþünecek ve her türlü bilgi ve öðrenim organizasyonlarýnda yer alarak
bambaþka deðerlere sahip olma savaþlarý vereceksiniz.. Annelik veya babalýðýn hürriyetlerinizi kýsýtladýðý
düþüncelerinden nihayet sýyrýlacak ve bir hayli daha kiþiliðinize olumluluk katacaksýnýz.
Aile yaþamlarýnýzda mekan deðiþikliklerini gerçekleþtirebilir beklenmedik projelere imzalar atabilirsiniz..
Yinede fazla uçmayýn yengeçler, yýldýzýnýza aþýrý güvenerek.. Ben herþeyi yaparým ve öylede olur gibisinden
zihniyetlerle 2004 yýlýnýn bitiþini ayan beyan ancak seçebilirsiniz!.. Felekten yiyeceðiniz muhtemel zýlgýtlarýn
yüzü suyu hürmetine... Evet duygusal ve geleneksel aþýrýlýklarýnýza yenilirseniz hem iþ yerlerinizde hemde
ailelerinizde hengameli ortamlarý sürpriz kabul etmeyin..
Mayýs ile haziran aylarýnda imzalayacaðýnýz projeler uzun ömürlü olacaklar. Yine mayýs ayýndan aðustos
ayýna kadar iþ kurmak, ortaklaþa çalýþmalar gerçekleþtirmek gibi niyetleriniz varsa tam sýrasý.. Yeni yýlýnýzýn
son üç aylarý istediðiniz gibi hareketli geçmeyebilirler. Normaldir bu.. Jüpiter ilkbahardan beri sizlere enerji ve
kýsmet pompalamaktan vazgeçmiyor, sizlere ise gereken atýlýmlarý ve çalýþmalarý yerine getirmek kalýyor..
Bariz yorgunluklar baþ gösterebilirler, sizde hemen parlamayýn sabýrsýzlýktan..
Düþünün, bir ev inþaa ediyorsunuz çatýsýný bitiriyorsunuz, duvarlarda bitmiþ, teknik döþemelere geçmek
gerekirken, siz bir an evvel dekorasyonlara geçmek istiyorsunuz ! oldumu yani þimdi... 2003 sizlere çok
þeyleri yenilemeniz gerektiðini anlatmak istedi.. 2004 ise artýk uzun vadeye yayýlý projelerinizin temellerinin
atýlacaklarý bir yýl olacak ve mutlaka olmalý yengeçlerim. Yavaþ yavaþ ta olsalar hayatýnýzda bu sene
gerçekleþecek yenilikler geleceðinizin harcýný teþkil edeceklerdir.. Harç saðlam olamazsa gerisini siz düþünün
artýk.. Yücelik yolunda saðlam adýmlarla ilerleyin, korkmayýn içinizde ki çocuða birþey olmaz. Yengeçlerimi ve
korkularýný bilirim ben !.. Anlaþtýk deðilmi canlarým...
Nurettin Özdemir
[email protected]
Arkadaþýna Öner
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Milenyumun Mandalý : Sait Haþmetoðlu
Editör'den Önemli Not:Sevgili Sait Haþmetoðlu'nun e-romaný görsel öðelerle süslendiðinden, aþaðýdaki
adresten tek týklamayla zevkle okuyabilirsiniz. Üþenmeyin... Týklayýn... Ayrýca bugünden itibaren duygu ve
görüþlerinizi yorum olarak yazabilirsiniz.
http://www.kahvemolasi.com/xfiles/mandal_1.asp
Devamý yok. BÝTTÝ
[email protected]
Yorum Oku / Yaz
Yukarý
Dost Meclisi
Fotoðraf: Berrin Cerrahoðlu
<#><#><#><#><#><#><#>
Kahve Molasý, siz sevgili kahvecilerden gelen yazýlarla hayat bulmaktadýr.
Her kahveci ayný zamanda bir yazar adayýdýr. Yolladýðýnýz her özgün yazý deðerlendirilecektir.
Kahve Molasý bugün 3.958 kahveciye doðru yola çýkmýþtýr.
Yukarý
Tadýmlýk Þiirler
Bir Yýlbaþý Gecesi
Niye geldin 47 senesi?
Sanki geçen yýldan memnun muyduk?
Uzak düþtük bütün ahbaplardan,
Ne ýsýndýk, Ne doyduk.
Çocuðumun elindeki ekmek
Ben laf söyledikçe azaldý,
Bu yüzden þiirler ceplerimde
Her zaman yarým kaldý.
Gün geçtikçe zayýfladý karým,
Gün geçtikçe iþimden soðudum.
Öyle zamanlar oldu ki
Yaþadýðýmý unuttum.
Hey sokaklar uçup giden sokaklar
Bir zaman bende gezerdim.
Çarþý Pazar kalabalýk gördüm mü
Korsan gibi dalýp girerdim.
Ýnanýlmaz geniþlikte çayýrlar görmüþtüm
Ýnanýlmaz mavilikte denizler.
Kýzlar vardý diri, pýrýl pýrýl
Sudan yeni çýkmýþ balýða benzer.
Öyle kadýnlar gördümki koy baþýný göðsüne
Yaz günlerini yaþa.
Hey hovardalýk günlerim benim
Geri gelmez bir daha.
Arkadaþlarým da oldu zaman zaman,
Çoðu hergele çýktý.
Öylesini gördüm ki bazen
Altýn gibi çocuktu.
Boþ ver filan oðlu filan
Yýlbaþý gecelerinde tasalara boþver!
Bilmezmisin rüzgar estikçe
Çiçeklerin kokusu uçar gider.
Bilmez misin aðaçlar sallandýkça
Meyveler dökülür yere,
Gün olur yeniden bahar gelir
Dünyamýz yeþerir birden bire.
Hoþ geldin yýlbaþý gecesi
Geçen yýllardan da memnunduk,
Gelecek günleri düþündük de
Hem ýsýndýk, hem doyduk
Cahit Külebi
Yukarý
Biraz Gülümseyin
Baþýna geleceklerden haberdar garip!..
Yukarý
Ýþe Yarar Kýsayollar - Þef garson: Akýn Ceylan
http://games.zeeks.com/games.php?category=0&keywords=Hugo
Online Hugo oyunarý oynayabileceðiniz güzel bir mekan. Yýlbaþýný PC baþýnda geçirecekler için bir alternatif.
http://mypostcards.com/search/?qt=f&cat=h&val=xmas
Yeni yýl ekartlarý için geniþ bir arþiv. Birçok ekart sitesine ulaþmanýz mümkün. Haydi yeni yýl kutlamalarýnda
geç kalmayýn.
http://www.earthcam.com/newyears/
Dünyanýn en büyük meydanlarýndaki yýlbaþý kutlamalarý izlemek için týklayýn. Hoþ vakit geçireceðinizi iddia
ediyorum.
http://www.kahvemolasi.com/postcard/step11.asp?cat_fldAuto=7
Kahve Molasý, siz sevgili kahvecilerine, hiçbir fedakarlýktan kaçýnmayarak, birbirinden hareketli yeni yýl
kartlarý kop...hazýrladý. Yollamazsanýz hatýrým kalýr vallahi.
[email protected]
Yukarý
Damak tadýnýza uygun kahveler
Santa's Workshop Screensaver [1.5M] W9x/2k/XP FREE
http://www.screensaver.com/download.cfm?id=251
Noel Baba'nýn dükkaný. Güzel bir yeni yýl ekran koruyucu isterseniz. Buyrun, yükleyin.
Yukarý
http://kahvemolasi.com/sayilar/20031230.asp
ISSN: 1303-8923
30-31 Aralýk 2003 - ©2002/03-kahvemolasi.com
istanbullife.com
Kahve Molasý MS Internet Explorer 4.0+ ve 800x600 Res. için optimize edilmiþtir.
Uygulama : Cem Özbatur - Her hakký saklýdýr. Yayýn Ýlkeleri

Benzer belgeler

PDF Versiyonu - Kahve Molası

PDF Versiyonu - Kahve Molası Yazýlan, Okunan, Kopyalanan, Ýletilen, Saklanýlan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete - Yýl: 2 Sayý: 414

Detaylı

PDF Versiyonu - Kahve Molası

PDF Versiyonu - Kahve Molası Yazýlan, Okunan, Kopyalanan, Ýletilen, Saklanýlan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete - Yýl: 2 Sayý: 414

Detaylı