Türkiye Çerkesleri -1-
Transkript
Türkiye Çerkesleri -1-
19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster Türkiye Çerkesleri -1Açıklama: Kuzey Kafkasyalılar, Rus imparatorlarının yüzlerce yıl süren saldırılarıyla büyük bir soykırıma uğradı. Kaynakların ve direncin tükenmesiyle 6 Eylül 1859'da ( amil'in teslimiyle) Kuzeydoğu Kafkasya; 21 Mayıs 1864'de de Kuzeybatı Kafkasya tamamen sustu. Kategori: Türkiye Çerkesleri Eklenme Tarihi: 09 Nisan 2011 Geçerli Tarih: 19 Mart 2012, 09:42 Site: Çerkes Hakları İnisiyatifi URL: http://www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/haber/166-turkiye-cerkesleri-1-.html Çarın muzaffer komutanı Grandük Mi el’in, “Ya Rusya’nın içlerine yerle meyi kabul edersiniz, ya da ülkeyi terk edersiniz” ültimatomu ardından da kitleler halinde ülkelerinden atıldılar. 1859 - 1866 yılları arasındaki “Büyük Sürgün” döneminde Kafkasya’dan Adigeler ile Abazalar % 80 - 85 düzeyinde; Ubıhlar tamamıyla; Oset, Çeçen ve Dağıstanlılardan da ayrı ayrı % 5 - 10 oranlarında olmak üzere 1.500.000 den fazla insan anayurtlarını terk etmek zorunda bırakıldı. Taman, Tuapse, Anapa, Tsemez, Soçi, Adler, Sohum, Poti, Batum limanlarında gemilere “istif edilen” Kafkasyalılardan sağ kalanlar, Balkanlar’da Köstence, Burgaz, Varna; Anadolu’da İstanbul, Sinop, Samsun ve Trabzon limanlarına indirildi. 1865 - 1866 sürgünü ile Osmanlı – Rus harbinden sonraki 1878 sürgününde gelenler ise Çeçen, Dağıstanlı, Asetin ve Kabardey muhacirler olup, genelde karadan gelmi lerdir. Sürgünler “halifenin ülkesinde” hayata tutunma mücadelesi verirken, geride bıraktıkları topraklarına Slavlar, Kozaklar, Gürcüler, Ermeniler ve Rumlar yerle tiriliyordu. Kuzey Kafkasyalılar'ın göçürülmesi süreci, Rusya’da Bol evik rejiminin kurulu undan sonra dahi devam etmi tir. YENİ ÜLKE… Kafkas sürgünleri, Osmanlı Devleti’nin böylesine ani ve kitlesel göçlere hazırlıklı bulunmaması nedeniyle, çıkı limanlarında, yollarda ve ilk yerle im yerlerinde fiziki uyumsuzluk, salgın hastalıklar, özellikle sıtma v.b. nedenlerle 500 bin civarında kayıp verdiler. Doktor erafettin Mağmumi’nin 1910 yılında yazdığına göre, Kafkasların yayla havasından gelmi 74 bin insanın, sıcaklığıyla me hur Çukurova’ya yerle tirilmesi sonucu bir-iki yılda sayıları 4 binlere dü tü. Kıbrıs'a gönderilen 2600 ki iden bir yıl sonra hayatta kalanların sayısı sadece 218’di. Osmanlı yönetimi Kuzey Kafkasyalı mültecileri, - İmha tehditi altında olmaları, - İslamlık sıfatı ve devletin toleransına olan güvenden kaynaklanan müracaatları, - Bo devlet arazilerinin imarı ve yeni üretim gruplarının ekonomiye katılması, - Gelen göçmenlerin muharebe güçlerinin üstünlüğü, - Sadakatlarından istifadeyle devlet otoritesi tanımayan konar-göçerlerin medenile tirilmesine sağlayacakları katkıyı... dü ünerek kabul etmi tir. İSKAN Ba langıçta (1856), göçmenlerin din ve mezhebine bakılmaksızın 10 sene vergilerden, yirmibe sene askerlikten muaf tutulmasına, hemen çadır verilmesine, fakirlerin evlerinin devlet tarafından yapılmasına, çiftçilik için hayvan ve techizat teminine, tohumluk ve yemeklik verilmesine, asayi lerinin teminine… dair emirleri bildiren talimatnameler yazılmı sa da, ilerleyen zamanda gelen kitlenin devletin imkanlarını a an bir sınıra dayanması sebebiyle, yine herkese toprak verilmi fakat diğer yardımlar sadece çok dü künlere günlük tayın, askerlik muafiyetlerinin 5 seneye, vergi muafiyetlerinin de 3 seneye indirilmesine çevrilmi tir (1864). Hükümet gelenleri zorunlu iskana tabi tutmanın uygunsuz olacağını, muhacirlerin nefretine yol açacağını dikkate alarak, iskanının sağlanmasından sonra istedikleri yerlere gitmekte serbest olduklarını fakat bu sefer yapılan yardımların gidilen yerde tekrar verilmeyeceğini hatırlatıyordu. Kafkas sürgünleri yönetim tarafından belli bir plan dahilinde iskan edildiler. Yerle imlerde hem ülkenin seyrelen nüfus dokusunu sıkıla tırmak, hem Müslümanların azınlık olduğu bölgelerde İslam nüfusunu artırmak, hem de muharebe yeteneklerinden azami istifade edebilmeye dikkat ediliyordu. Anadolu içlerinde bazı bölgelere, her 5 yerle ik aileye bir kuzey Kafkasyalı aile denk gelecek ekilde yerle tirilerek bölgesel yoğunluk olu turmaları önlendi. Anadoluda bugün dahi nüfusu 150 haneyi a an Kafkas kökenlilere ait bir köy bulmak son derece zordur. Sorunlu bölgelerde tampon olma, bataklıkları ıslah ve tarıma kazandırma, özellikle Marmara bölgesinde bozulmu www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 1/8 19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- olan müslüman nüfus dengesini düzeltme ve ordunun asker ihtiyacını kar ılamada Çerkes sürgünlerden olabildiğince faydalanılmaya çalı ılmı , Suriye, Filistin ve Balkan hudut bölgelerine yerle tirilmi tir. Kafkas sürgünleri, Osmanlı İskan Politikaları doğrultusunda iki ana hat üzerinde yerle tirildiler: 1 - Sinop, Samsun, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Yozgat, Kayseri, Kahramanmara çizgisini izleyen ilk yerle im bölgesi Hatay’da Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çıkarak bugünkü, Suriye ve Ürdün topraklarında devam etmektedir. Bu hattın çevresindeki Mu , Kars, Adana vb. illerde de Kafkas kökenlilere ait yerle im yerleri bulunmaktadır. 2 - İkinci bir hat ise yine kabaca, Güney Marmara yöresindeki Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Eski ehir, Bilecik, Kocaeli, Düzce illeri boyunca uzanmaktadır. Ayrıca Kütahya, Afyon, Konya, Aydın vb. illerde de yer yer küçük kafkas köylerine rastlanmaktadır. YİNE SAVA , YİNE SÜRGÜN… Geri dönmek ve anayurtlarını Rus bağımlılığından kurtarmak kararında olan Çerkes göçmenler, 1877 - 1878 harbinde, kendi atları ve silahları ile gönüllü olarak akın akın Anadolu ve Rumeli’deki cephelere ko tular. Süvari güçlerinin neredeyse tamamını Kafkasyalı göçmenler olu turdu. Kafkas sava larının son kahramanlarından Hacı Giranduk Berzeg ile Mü ir Mocan Rauf Pa a, Mirliva Dağıstanlı Mehmet Muhlis Pa a, Mirliva Karzeg Dilaver Pa a ve Ferik Tuğa Fuat Pa a komutasındaki Adige, Ubıh ve Abhazlar’dan olu an gönüllüler Rumeli’de; İmam amil’in oğlu Gazi Muhammed Pa a, Musa Kundukh Pa a ve 2. Tümen Komutanı Bıjnav Muhlis Pa a emrindeki Düzce, Sivas, Tokat ve Samsun bölgesinden orduya katılan Adige ve Abhazlar Kars cephesinde; Marmara bölgesi Çerkesleri, Çaçba Hasan ve Maan Kamlat gibi komutanların önderliğinde Kafkasya’ya yapılan çıkartmalarda görev aldılarsa da ansları yaver gitmedi. Abhazya’ya yapılan çıkartma ba arısızlıkla sonuçlanırken Abhazya’dan toplu olarak 50.000 ki i; Dağıstan yöresinden de binlerce Kafkaslı daha yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. 14 yıl önce Balkanlara yerle tirilen Çerkesler de, 1878 yılının 3 Mart‘ında imzalanan Ayastefanos ve aynı yılın 13 Haziran’ında imzalanan Berlin anla maları gereğince Suriye, Filistin ve Anadolu’ya nakledildiler. Balkanlarda iskan edilen Kafkas sürgünleri ikinci kez göç ettirilmi oldu. TUTUNMA DÖNEMİ Zorunlu göçler Kuzey Kafkasya halkları için tam bir yıkım oldu. Yerle tirildikleri bölgelerde, devlet tarafından kendilerine gösterilen arazileri o güne kadar yayla, otlak v.d. ekillerde kullanmakta olan yerli halkla çatı malara girmek zorunda kaldılar. Ba larını sokabilecekleri evlerini yapmak, verilen arazileri ıslah etmek, ekip dikmek, kendi ihtiyaçlarını görebilir hale gelmek yıllarını aldı. Çaresiz kalanlar ba ıbozukluk yaparak çevrelerine rahatsızlık verdi. Ancak güçlü olabilenler ayakta kaldı. Sürgündeki büyük kesimin, asgari geçim artlarını sağlayabilme mücadelesi en az 1900’lü yılların ba larına kadar sürdü. … Bu arada, Ürdün’e, Suriye’ye giden Çerkesler gibi Osmanlı’ya gelen Kafkas kökenli bir kısım elit de, daha önceki yıllarda gelmi ve sarayda vazife almı soyda larının da yol göstermesiyle kısa zamanda Saray ile iyi ili kiler kurmayı ba armı ve devlet yönetiminde yer almı lardı. Osmanlı yönetimi de, Osmanlı-Rus Sava ları’nda kendi safında yer alan Kafkasyalılara devletin kapılarını açmı tı. Kurulan bu iyi ili kiler sonucu Kafkasyalılar Osmanlı’da hem asker, hem de sivil bürokraside önemli mevkilere gelmi lerdir. ÇERKES İTİHAT VE TEAVÜN CEMİYETİ Osmanlı İmparatorluğunda II. Me rutiyetin ilanı ile toplum hızla örgütlenmeye ba ladı. Kısa sürede farklı topluluklar tarafından olu turulan birçok cemiyet ortaya çıktı. 1908 yılının Ağustos ayında İmam amil’in oğlu Gazi Muhammet Pa a’nın Koska’da bulunan konağında toplanan bir grup Kafkasyalı aydın da diasporadaki ilk Çerkes örgütlenmesi olan, “Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti”nin temelini attılar. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Çerkes elitler tarafından olu turulan cemiyetin kurulu tarihi 4 Kasım 1908’dir. Bu cemiyetin içinde bir kaç komutan, birçok pa a, edebiyatçılar ve üniversite öğrencileri vardı. Osmanlı ordusunun önde gelen isimlerinden olan Mare al Merted Abdullah Pa a, Mare al Berzeg Zeki Pa a, Gazi Muhammed Fazıl Pa a, General Pooh Nazmi Pa a, General haplı Osman Pa a, Loh Ahmet Hamdi Pa a derneğin aktif isimleri arasındadır. Bu isimlerin yanı sıra, Adige grameri üzerine eser veren ilk aydınlardan olan Ahmet Cavit Therkhet Pa a, asker ve yazar Met Çunatuko İzzet Pa a ile General İsmail Berkok ve Osmanlı’da romanın temelini atanlardan biri olan Ahmet Mithat Efendi (Hağur) , Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”nin önde gelen isimlerindendi. Çerkes Teavün Cemiyeti’nin müdavimlerinden biri de ilk Çerkesce kitaplardan birinin yazarı olan Seyin Tıme’dir. Osmanlı Devleti’nde ya ayan Çerkeslerin yayımladıkları ilk gazete olan Guaze(Klavuz) ba langıçta haftada bir; bir süre sonra ise on be günde bir olmak üzere Osmanlıca ve Çerkesce, 8 sayfa halinde, toplam 58 sayı yayımlandı. Gazetenin sahibi Yusuf Suad Neguç, müdürü ise Tevfik Talat’tır. Gazetede sıklıkla yazılarını www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 2/8 19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- gördüğümüz ki iler ahab Rıza, Met İzzet, Süleyman Tevfik, Ahmet Cavid, Hayriye Melek Hunç, Yusuf Suad ve Pı ı Haluk’tur. Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti’nin yayın organı olan “Guaze” 1914 yılında kapanana dek Çerkeslerin sesi olmu tur. Çerkes Teavün Cemiyeti Kafkasya’nın deği ik yerlerinde okullar açtı. İstanbul’da Arap harfleriyle alfabeler ve kitaplar hazırlayıp Kafkasya’daki bu okullara ula tırdı. Bu kitaplar Bol evik Devrimi’nden sonraki yıllarda bile ders kitabı olarak okutuldu. Cemiyet üyelerinden Butba Mustafa, Besney Zekeriya, Güsar Muhammed Zahid, Hıdzel İbrahim, Tleserıko Harun, Muhammed Habib, Neguç Suat, Tıgun Akif anavatandaki bu okulların açılmasını sağladılar ve bazıları bu okullarda öğretmenlik de yaptılar. Çerkes Teavün Cemiyeti’nin sekreteri olan Tsağo Nuri, 1913 yılında vatanına dönerek Nalçikte açılan okulda öğretmenlik yaptı. ÇERKES KADINLARI TEAVÜN CEMİYETİ II. Me rutiyet’in ilanından sonra kadınlar da sosyal hayatta yer almaya ba ladılar. Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti’nin ba kanı Hayriye Melek Hunç Hanım’dır. Hayriye Melek Hanım’ı yalnız Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti’ndeki faaliyetleri ile değil; iki romanı ve diğer gazetelere yazdığı yazılar ile de görürüz. Bu açıdan bakıldığında, kendisi Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk kadın yazarlardan biridir. Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti’nin önde gelen simalarından bir diğeri ise Seza Poh’tur. Seza Hanım ise General Nazmi Pa a’nın kızıdır. İyi bir eğitim almı olan Seza Hanım, Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nden mezun oldu. Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti kurulduğu zaman aralarında yaptıkları ilk toplantıda Hayriye Melek Hunç Ba kan, Seza Poh’da veznedar olarak seçildi. Seza Hanım genç ya ına rağmen Çerkes Kız Numune Mektebi’nin müdürlüğünü de yaptı. Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti’nin diğer üç kurucusu ise Makbule Berzek, Emine Re it Zalique ve Faika Hanım’dır. Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti’nin en önemli faaliyetlerinden biri de 1919 yılında açtıkları Çerkes Örnek Okulu’dur. Be ikta Akaretler’de 52 numaralı binada açılan ilk ve orta düzeydeki bu okulda, hem Çerkesce hem de Türkçe eğitim veriliyordu. Okulun müdiresi Seza Hanım; ba öğretmeni ise Lami Cankattı. Matematik, tarih ve coğrafya derslerinin yanı sıra Çerkesce dil-tarih dersleri de verilen okulda İngilizce ve Fransızca da öğretiliyordu. Çerkes Örnek Okulu 1923 yılında kapatılana kadar eğitim vermi tir. Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti’nin yayın organı “Diyane” dergisi, 1920 yılının Mart ayında sadece bir sayı yayınlanmı tır. Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti’nin kurulu undaki önemli bir amaç da anayurt Kafkasya’nın bağımsız olmasıydı. Bu konuda daha aktif çalı ılması gerektiğinin farkında olan cemiyet üyesi Çerkes aydınlar siyasi faaliyetlerle uğra an ba ka cemiyetler de kurmu lardır. Bunlardan ilki Kafkas Komitesi’dir. KAFKAS KOMİTESİ 1914’te Birinci Dünya Sava ı çıktı. Mü ir Fuat Pa a, harp ba ladıktan sonra Türkiye’de ya ayan Kafkas ve Dağıstanlı bazı seçkinler ‘Türk Sıhhi Misyonu’ adı altında bir Kafkas Komitesi kurmu tu. Bu komite Kafkaslarda, bir kaç muhtar ülkeden müte ekkil bir devlet te kilini ve bunun ba ına da bir Osmanlı prensinin geçirilmesini tasarlamı tı. Bir de Doğu Kafkaslarda Ruslara kar ı bir isyan çıkarılması dü ünülüyordu. Türkiye’de kurulan Kafkas Komitesi 1915 Kasım'ında, Thuaga Mü ir Fuat Pa a Ba kanlığında, Prof. Aziz Meker, Dr. İsa Ruhi Pa a ile 1 Azeri ve 2 Gürcü’den te ekkül eden bir heyeti Berlin ve Viyana’ya gönderdi. Ocak 1916’da heyet Avrupa Devletlerine momerandum vererek Kafkasyanın vaziyetini anlattı. Kuzey Kafkasya, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’dan olu an konfederatif bir devlet kurmak için Kafkas Komitesi’ne maddi, manevi yardımda bulunulmasını istediler. İMALİ KAFKASYA SİYASİ MUHACİRLER KOMİTESİ Bir müddet sonra Haziran 1916’da Kafkasya Komitesi adını deği tirerek “ imali Kafkasya Siyasi Muhacirler Komitesi” adını aldı. Komite uluslararası alanda faaliyetlerde bulunuyor, kitaplar yayınlıyor, Rusya’daki geli meleri yakından takip ediyor, kültür i leri ile me gul oluyor, Kafkasyadaki milli dil ve lehçelerde kitaplar hazırlıyor anavatana gönderiyordu. Anavatana gidip soyda larına hizmet eden Nuri Tsağo, Yusuf Suat Neğuç, Dr. Ali Suat Asyok, Öğretmen İbrahim Hıt’zel, Besni Hafız Zekeriya Efendi, Harun Tletseruk, Akif Tigun, Güsar eyh Muhammed Zahit Kevseri… komiteyle irtibatlı isimlerdi. KUZEY KAFKASYA CUMHURİYETİ’NİN KURULU U VE DİASPORA… 1917 ubatta Rusya’da ihtilal patlak verdi ve ardından Çarlık yönetimi tarihe gömüldü. Çeçici bir hükümet olu turuldu. Bu deği imle Çarlık i gali altında bulunan bütün topraklarda kımıldanma ba ladı. Tabii Kuzey Kafkasyalılar da harekete geçti. Hazar ve Karadeniz arasındaki bütün halkların temsilcilerinin katılımıyla 3 Mayıs 1917’de Terekkale’de 1’nci; 18 Eylül 1917'de Andi'de 2. Büyük Halk Kurultayı toplandı. Burada yüksek icra organı bir merkez komitesi olu turuldu. Anayasa niteliğinde kararlar alınarak Kuzey Kafkasya ve Dağıstan halklarının tek bir siyasî çatı altında birle tiği ilan edildi. Millî Meclis, bakanlar kurulunu seçerek tam yetki verdi. Çeçen Abdülmecid Çermoy Devlet Ba kanı www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 3/8 19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- seçildi ve Bakanlar Kurulu çalı malarına ba ladı. Bu arada 17 Ekim’de Bol evik ihtilali ba ladı. Bu yeni durumu değerlendiren hükümet 20 Kasım 1917'de Rusya'dan ayrıldığını ilân ederek, hızla, askerî, mali, zirai ve idari sahalarda gerekli devlet düzenlemelerine ba ladı. İMALİ KAFKASYA CEMİYETİ Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin olu um sürecine aktif olarak katılan diasporadaki Çerkes aydınlar, bu maksatla Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti’nin siyasi kolu olarak 1918 baharında imali Kafkasya Cemiyeti’ni kurdular. imali Kafkasya Cemiyeti’nin bünyesinde, diaspora Çerkes te ekküllerinin aktif elemanları arasında gözüken Hüseyin Tosun'un yanısıra, Dr. Mehmed Re id Bey, Bekir Sami Kundukh, İsmail Canbulat, Yusuf İzzet Pa a, Aziz Meker Bey, Hüseyin Kadri haplı, Hayriye Melek Hanım gibi simalar da bulunmaktaydı. Bu arada Nisan 1918'de Osmanlı - Transkafkasya görü melerini izlemek üzere, Devlet Ba kanı Abdümecid Çermoy ve Dı i leri Bakanı Haydar Bammat ba kanlığında yola çıkan bir heyet, Tiflis ve Batum’da görü meler yaptıktan sonra, kendisi de Kuzey Kafkasya kökenli Miralay Hüseyin Rauf (Orbay) ile Trabzon'da temas kurmu tu. Konferansın çıkmaza girmesi üzerine Kuzey Kafkasya heyeti 6 Mayıs 1918 günü İstanbul'a geldi. Heyet Osmanlı dı politikasında müessir muhaceret çevrelerinin olu turduğu imali Kafkasya Cemiyeti aracılığıyla Osmanlı Hükümeti ile görü meler yaparak yardım anla maları imzaladı. Heyetin, Osmanlı yetkililerinden aldığı "Kafkas halklarının bağımsızlığını tanımaya hazır olunduğu ve müttefiklerin de tanıması için gerekli giri imlerde bulunulacağı garantisi"nin arka planında diaspora siyasetçilerinin desteği yatmaktadır. Pera Palas'a yerle en bu heyet, çe itli zamanlarda diaspora kurulu larının yöneticileriyle geli meler hakkında bilgi alı veri i yapmı , 11 Mayıs 1918'de "Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti"nin ilanını gerçekle tirmi ti. Osmanlı Hükümeti, Kuzey Kafkasya Devleti'ni tanımakta gecikmedi. Osmanlı Devleti, yeni cumhuriyeti tanımakla beraber müttefiklerinden beklediği siyasî destek kar ılıksız kaldı. Enver ve Talât Pa alar'ın Almanya nezdindeki giri imlerinden de sonuç alınamamı tı. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti olanca çabalara rağmen Osmanlı İmparatorluğu dı ında hiç bir devlet tarafından "de jure" tanınmadı. KAFKAS İSLAM ORDUSU Bu arada Beyaz Rus ordularının saldırıları ile Kuzey Kafkasyadaki mücadele gittikçe iddetleniyordu. Acilen yardıma ihtiyaç vardı. Nihayet İstanbul'daki muhaceret çevrelerinin yoğun çabası ile Osmanlı Devleti harekete geçti. 8 Haziran 1918'de imzalanan "dostluk ve kar ılıklı yardım anla ması" çerçevesinde Kuzey Kafkasya'ya gönderilen, çoğu eski muhacerete mensup askerlerden olu an yakla ık 20.000 ki ilik "Kafkas İslâm Ordusu" Nuri Pa a komutasında Kafkasya'ya girdi. Diğer taraftan Osmanlı Ordusu'nda görevli Çerkes Subaylardan İsmail Berkok, Mithat haplı ve Muzaffer Beyler te kilât taburları ile dağ yolundan Kafkasya'ya ula mı lardı. Bu genç subaylar, yerli kuvvetleri organize etmeye ba ladılar. Yeni kurulan Kuzey Kafkasya Ordusu’na komutan tayin edilen Met Çunatıko Yusuf İzzet Pa a, Kafkas İslâm Ordusu Kumandanı Nuri Pa a ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Devlet Ba kanı Abdülmecid Çermoy dü mandan temizlenen Derbent'te bir araya geldiler. 13 Ekim 1918 günü yapılan büyük merasimden sonra top sesleri arasında Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin yedi yıldızlı bayrağı ehrin burçlarına çekildi. iddetli çarpı malar sonucu Kızıl ve Beyaz Rus birlikleri Kuzey Kafkasya'nın önemli bir bölümünden çıkartılmı tı. Kuzey Kafkasya'nın tüm bölgelerinde devlet te kilâtlanmasını sağlamla tırmak için çoğu Çerkes Osmanlı subayları ile Millî Hükümet sıkı bir i birliği içinde çalı ıyorlardı. Her eyin iyiye gittiği, Millî Hükümet'in güvenli bir çalı ma ortamı bulduğu bir sırada, İstanbul'dan gelen bir haber bütün planları alt üst etti. 1. Dünya Sava ı'ndan yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalamı , mütareke gereği Kafkas Orduları, Ba kumandanlığa dönü için emir almı tı. Kuzey Kafkasya'ya son derece olumlu hizmetler veren ordu, emir gereği 28 Aralık 1918'de gözya ları arasında Kafkasya'dan ayrıldı. İMALİ KAFKASYA CEMİYETİ KAPATILIYOR… Bu arada, Osmanlı’da İttihad ve Terakki hükümetinin çökmesi, imali Kafkas Cemiyeti'nin çalı malarını geriletmekle kalmamı , gelir kaynaklarını da önemli ölçüde daraltmı tı. Partinin lider kadrosu Osmanlı sınırları dı ına çıkarken, 5 Kasım'da İstanbul Polis Müdürlüğü İttihadçıların ileri gelenlerinden ve Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti ile imali Kafkas Cemiyeti mensubu Dr. Re id Beyi tutuklamı tı. 13 Kasım 1918'de "de facto" olarak İstanbul'un müttefiklerce i galine ba landı. Bu a amada cemiyetin ünvanı " imali Kafkasya Muhacirleri Cemiyet-i Hayriyesi"ne dönü türüldü. Mütareke öncesinde titizlikle yapılan üye kayıtları gev etilerek, ba vuran herkesin cemiyet bünyesinde çalı abilmesine yol açıldı. Mütareke sonrası, "siyasetle uğra mayan" bir yapı görünümüne bürünmesine rağmen, imali Kafkasya Cemiyeti, özellikle Damat Ferid hükümetinin baskısından kaçamadı. Üyelerinin büyük kısmının aynı zamanda İttihadçı kadrolar arasında ya da yakınında yer alması, imali Kafkasya Cemiyeti 'nin İttihad ve Terakki'nin uzantısı ve propogandacısı olduğu izlenimini güçlendiriyordu. İngiliz komutanlığına bu yönde bilgi aktarılması üzerine, cemiyetin Beyoğlu'ndaki merkezi 21 Haziran 1919'de basılarak imali Kafkasya Cemiyeti kapatıldı. Mekansız kalan cemiyet üyeleri kâh evlerde ya da otel odalarında, kâh "Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti"nde toplanarak bir yandan hedefleri doğrultusunda çalı malarını sürdürdü; öte yandan da Damat Ferid Pa a'nın www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 4/8 19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- iktidardan uzakla tırılması için giri imlerde bulundu. KUZEY KAFKASYA’DA DİRENİ … Osmanlı Kafkas İslam Ordusu’nun çekilmesinden sonra genç devletin biri beyaz, biri kızıl iki dü man cephe kar ısında durumu gittikçe ağırla ıyordu. 15 Aralık 1918’de Devlet Ba kanı Abdülmecid Çermoy istifa etti. Yerine P imaho Kotse 2. Devlet Ba kanı seçildi. Çarcı General Denikin’in kuvvetleriyle kanlı sava lar biribirini izleyerek sürdü. Adıgey, Karaçay, Kabardey ve Oset bölgeleri dü man tarafından i gâl edildi. Millî Kuvvetler Dağıstan ve Çeçenistan'a çekilerek sava a devam ettiler. iddetli sava lar sonunda Kuzey Kafkasyalılar, bin kadarı kadın olmak üzere 20.000 ehit verdi. Bu sırada büyük ümitlerle ve hırsla göreve ba layan P imaho Kotse hükümeti de 12 Mayıs 1919'da istifa etti. General Mikail Halil hükümeti kurmaya memur edildi. İngilizler'in de Denikin'i desteklemeleri, cephanesiz ve yardımsız kalan Kuzey Kafkasyalılar'a direnç imkânı bırakmamı tı. Ağustos 1919'da, uygun artlar olu uncaya kadar Millî Meclis tatil edildi, buna kar ılık gerilla sava ı ba latıldı. *** Direni bu coğrafyadaki tüm grupların i tirakiyle, Uzun Hacı ve Aku alı Ali Hacı'nın liderliğindeki "Savunma Konseyi" tarafından yönetilmeye ba landı. Maddi olanaksızlıklar ve politik açmazlarla uzun süredir boğu an Kuzey Kafkasya'ya destek sağlanması amacıyla İstanbul'a gönderilen murahhasların seslendirdiği taleplerin muhatabı imali Kafkasya Cemiyeti olmu tu. imali Kafkasya Cemiyeti 'nin Kuzey Kafkasya'ya göndereceği delegasyona dahil olacak isimler, 1918'de "Kuzey Kafkasya Kolordusu"nun kurmay ba kanlığı görevini yapan Kur. Alb. İsmail Hakkı (Berkok) tarafından tesbit edildi. Bunlar Kur. Albay İsmail Hakkı (Berkok), Mustafa Butbay, Pilot Yüzba ı Tevfik, Topçu Üstteğmen İsmail Hakkı, Piyade Teğmen Cudi, Piyade Teğmen Muzaffer, Hakkı Bey ve 6 öğretmen asker idi. Delegasyona, Tiflis'te bulunan Aziz Bey de dahil olacak, yolculuğun finansmanı ise, cemiyetin kontrolündeki bir kasadan kar ılanacaktı. Heyet 2 ubat 1920 günü be ay sürecek görevine ba lamak üzere yola koyuldu. 6 Mayıs 1920'de Çeçenistan Kayı yurt'ta Bol evik toplarının tehdidi altında büyük bir kurultay toplandı. Kurultaya Türkiye'den İsmail Berkok, Aziz Meker ve Butba Mustafa Butbay beyler de katıldı. Uzun müzakerelerden sonra and içilerek mücadeleye devam kararı alındı, yeni bir temsilciler meclisi seçildi. Mücadelenin ba ına Türkiye’den gelen İmam amil’in torunu Sait amil geçti. Önemli ba arılar sağlandı. Birbiri ardına gönderilen Bol evik kuvvetleri bozguna uğratıldı. Bu arada Kafkasya'daki İtilaf kuvvetleriyle sağlanan temaslardan olumlu bir sonuç alınamamı tı, bu durumda Kur. Alb. İsmail Hakkı(Berkok) ile Aziz Beyler 27 Temmuz 1920'de Anadolu'ya geçmek üzere Trabzon'a döndüler. Rusya'da da iç sava sona ermi , çarlık taraftarlarını tamamen yok eden Bol evikler durumlarını sağlamla tırınca bütün kuvvetleriyle Kafkasya üzerine saldırmı lardı. Nihayet 1921 Haziran'ında son direni de çöktü ve Kuzey Kafkasya tamamen i gâl edildi. TARİHİN EREF LEVHALARI Bu bağımsızlık mücadelesinde Abdülmecit Çermoy, P imaho Kotse, Mikâil Halil Pa a, Haydar Bammat, Vassan Giray Jabağı, İbrahim Haydaroğlu, Nuh Bek Tarkolu, Uzun Hacı, Necmettin Gotskinski, Said amil, Met Çunatıko Yusuf İzzet, General İsmail Berkok, Ali Han Kantemir, Mehmet Kadı Dibir, Ahmet Nabi Magoma, Aytek Namitok, Mare al Tuğa Fuat Pa a, Aziz Meker, Hüseyin Tosun haplı, Re it Kaplan, Zübeyir Temirhan, Tausultan akman, Tugan Alkhaz, Gappo Bayattı, İbrahim Haydar, Cemil Cahit Toydemir ve Mürsel Bakü gibi yurtseverler bilfiil yer almı lardır. Bu kadroların önemli bir kısmı yurt dı ına çıkarak mücadelelerini siyasi alanda sürdürmü lerdir. MONDROS SONRASINDA ÇERKESLERİN DURUMU Osmanlı İmparatorluğu, 1. Dünya Harbi’nin son zamanlarında birçok cephede ardarda yenilgiler aldı. En son Filistin cephesinde, Mustafa Kemal Pa a'nın komutanlığını yaptığı 7. Ordu'nun ani ricatıyla Yıldırım Orduları’nın uğradığı bozgun sonrası yenilgi kesinle ti. Osmanlı yönetimi 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi'ni imzalamak zorunda kaldı. Ülke bir kaosun içine dü tü. Askerler terhis edilmi ve ortada kalmı , köyler iktisadi yönden büyük bir çöküntü içerisinde, e kiyalık çoğalmı , etnik ve siyasi çeki meler ve çatı malar tırmanmaya ba lamı tı. Bir taraftan İngilizlerin, diğer taraftan İstanbul Hükümetleri ve muhaliflerinin; bir tarafta İttihat ve Terakkicilere kar ı bir tavır içindeki Hürriyet ve İtilaf Partisi yanlılarının etkin oldukları ciddi bir karga a ya anıyordu. Marmara Bölgesi gibi Çerkeslerle birlikte diğer etnik toplulukların da yoğun olduğu hassas bölgelerde i gal kuvvetlerinin tahrik, te vik ve yardımlarıyla asayi sizlik tehlikeli boyutlara ula mı durumdaydı. Çerkeslerin de içine çekilmeye çalı ıldığı bu etnik tahrikleri dikkate alan imali Kafkasya Cemiyeti, 24 ubat 1919 günü cemiyet merkezinde, diğer Kuzey Kafkasya muhacir kurulu larının ve asker/bürokrat tabakaya mensup bazı simaların katılımıyla Osmanlı sınırlarındaki ve Kafkasya'daki son geli melerin ele alınacağı bir toplantı gerçekle tirdi. Mü ir Fuad Pa a'nın oturum ba kanlığındaki bu toplantıya, aralarında Hüseyin Rauf Bey(Orbay) de olmak üzere 108 ki i i tirak etti. Mutabık kalınan konuların, bir kurul aracılığıyla Padi ah'a bildirilmesi karara bağlandı. Bu karar, Mare al Fuad Pa a’nın ba kanlığında Mare al Berzeg Mehmet Zeki Pa a, Abuk Ahmet Pa a, Karzek Süleyman Pa a ve Kazak Süleyman Pa a’dan olu an 5 pa a tarafından Osmanlının www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 5/8 19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- son padi ahı Vahdettin’e iletildi. Cemiyetin elemanları da bir müddet sonra, kararlar doğrultusunda, özellikle güney Marmara ve İzmit-Düzce arasında Kuzey Kafkasya muhacirlerinin yoğun olduğu yörelerde "vatanda lar arasına dü manlık sokan, memleketin sükun ve rahatını bozan serke lere" nasihatler vermek üzere çalı malara koyuldu. İstanbul’dan Binba ı Sıtkı Getsev ve Mustafa Butbay’dan olu an nasihat heyeti bölgeyi gezerek çalı malar yapmı sa da karga anın tırmanması üzerine istenilen sonuç alınamamı tır. İMALİ KAFKASYA CEMİYETİ’NİN KADROSU DAĞILIYOR… Bu arada imali Kafkasya Cemiyeti'nin ya amındaki dramatik safha, delegasyonun Kafkasya’ya hareketini takip eden birkaç hafta sonra ortaya çıkmı tı. Cemiyete doğrudan ya da dolaylı destek sağlayan bazı önemli isimler (eski Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf, eski Dahiliye Nazırı İsmail Canbulat, eski Karesi mebusu Hüseyin Kadri, imali Kafkasya Cemiyeti ba kanı ve "Milli Ajans Müdürü" Hüseyin Tosun, eski Edirne Valisi Zekeriya Zihni, İstanbul Merkez Komutanı Ali Said Pa a, Mürsel Pa a), İngiliz i gal kuvvetleri tarafından Malta'ya sürüldü. imali Kafkasya Cemiyeti 'nin aynı kaderi payla mayan diğer üyeleri ise Anadolu hareketine destek çalı malarını yoğunla tırdı. Malta sürgünlerinin tamamına yakını da, dönü lerinde aynı doğrultuda hareket etti. *** TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURULU UNDA KAFKASYALILAR Amasya Tamimi ve Erzurum Kongresi Kafkasyalılar, Türkiye Kurtulu Sava ı’nda da aktif rol aldılar. İ gal edilen İstanbul’da İngilizler tarafından kontrol altında tutulan Sultan Vahdettin, kurtulu sava ını örgütlemesi için Mustafa Kemal Pa a’yı Anadolu’ya gönderdi. Türk Kurtulu Sava ı’nın öncülerinden Mustafa Kemal Pa a, Ali Fuat Pa a, Kazım Karabekir, Refet Bele ve Rauf Orbay 18 Haziran 1919 günü bulu tukları Amasya’da sabaha kadar izlenimlerini birbirlerine anlatıp, daha fazla zaman kaybetmeden tehlikeleri millete en açık ekliyle anlatmak gerektiği konusunda fikir birliğine varırlar ve bir tamim(genelge) yayınlarlar. Türk halkınca ba latılan direni hareketlerini tek merkezde toplamayı amaçlayan genelge. aynı zamanda kurtulu sava ının ilk esaslı belgesidir. Kurtulu sava ının amaç, gerekçe ve yöntemi ilk kez bu belgede belirtilmi tir. Amasya’dan Erzurum’a geçen Mustafa Kemal, il toplantısından bölge kongresine çevirilen toplantıda vilayetlerden gelen 56 delege ile bir araya geldi. Mustafa Kemal kongreye 48 oyla ba kan seçilmi ve kongre, çalı malarını 7 Ağustos tarihine kadar sürdürmü tür . Erzurum’da, ileriki yılların uygulamalarında da daima göz önünde tutulacak kararlar alan kongre, ba kanlığını Mustafa Kemal’in yapacağı dokuz ki ilik Temsil Heyeti’ni seçtikten sonra dağılmı tır. 9 ki ilik Temsil Heyeti’nin 2 üyesi Kafkasyalıdır (Bekir Sami Bey ve Rauf Bey). Sivas Kongresi Erzurum Kongresinin ardından tüm Türkiye’yi ilgilendiren ve genel bir kongre olan Sivas Kongresi yapıldı. Sivas Kongresi 4 Eylül 1919‘da ba lamı ve 11 Eylül 1919’da dağılmı tır. Erzurum Kongresi gibi bölgesel olmayıp tüm ülkeyi temsilen yapılmı tır. Sivas Kongresi tarafından seçilen Heyet’i Temsiliye üyelerinin sayısı 16 ki idir ve bunların da 5’i Kafkasyalıdır. Erzurum ve Sivas kongrelerinden sonra İstanbul’daki Damat Ferit hükümetinin deği tirilmesi için bir dizi çalı ma yapılmı tır. Bu a amada Anadolu’daki Kafkasyalı komutanlar, İstanbul’da bulunan Kafkas kökenli komutanlara ula mı ve onların sayesinde Padi aha baskı yaparak İngilizlerle i birliği yaptığı iddia edilen Damat Ferit Hükümeti dü ürülmü tür. Amasya Mülakatı ve Kafkasyalılar Yapılan bu kongrelerin ardından İstanbul’da bulunan Hükümetle Anadolu’daki yeni otorite kar ılıklı görü me kararı almı tır. İstanbul Hükümeti adına Salih Pa a; Heyeti Temsiliye adına da Mustafa Kemal Pa a, Rauf Bey ve Bekir Sami Beyler 18 Ekim 1919’da Amasya’ya ula ırlar. Be inci Kafkas Tümeni Kumandanı Cemil Cahit Bey’in evinde 29 Ekim 1919 günü ba layan görü meler, tutanakla birlikte 4 ayrı protokol imzalanması suretiyle tamamlanmı tır. Amasya Mülakatı’nda hazır bulunan ve karara i tirak eden Mustafa Kemal Pa a, Hüseyin Rauf Orbay, Bekir Sami Kundukh, Salih Pa a ve Cemil Cahit Toydemir’den olu an be ki ilik heyetten sadece Mustafa Kemal Pa a Kafkasyalı değildir. İki hükümet adına söz söyleyen 5 ki iden 4’nün Kafkasyalı olması, Kafkasyalıların Türk kurtulu Sava ı’nın ba langıcında ne denli etkin bir destek verdiklerinin açık bir kanıtıdır. Ethem Bey ve Kuvva-i Seyyare Sava öncesi yapılan bu çalı malar bir yana, İzmir’in İ gali ile ba layan gayri nizami sava ta da Çerkesler ön cephelerdeydi. İzmir’i i gal eden ve ardından Anadolu’ya doğru ilerleyen Yunan ordusunu durdurmak amacıyla Ege Bölgesinde kurulan Kuvva-i Milliye’yi General A ir Atlı ve P av Ethem yönlendirdi. Yunanlıların ilerlemesini durduran Ethem Salihliyi ele geçirdi. Ardından Anadolu’daki isyanları bastırdı. Ethem manevralarıyla düzenli ordunun olu turulması için Ankara’daki hükümete zaman kazandırdı. P av Ethem bu isyanları bastırırken çok sert davrandı. Öyle ki, Ankara Hükümeti ile anla an ve Kuvva-i Milliye’ye www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 6/8 19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- katılmayı taahüt eden Sefer Berzeg, Maan Koç Bey, Kesebiy Abdulvahhap Bey’le birlikte 51 Çerkesi Düzce’de idam etti. Bu arada düzenli ordunun kurulu u döneminde P av Ethem ve Ankara’daki hükümet arasında anla mazlıklar oldu. Özellikle İsmet İnönü ile P av Ethem arasındaki anla mazlıklar sonrasında kayıt altına girmek istemeyen Ethem Bey 1921 Ocak ayı ortalarında Yunanlılardan bir geçi koridoru isteyerek kuvvetlerini dağıttı. ubat sonunda önce İzmir'e, oradan da Atina'ya geçti. Ankara İstiklâl Mahkemesi'nin, ağabeyleri ve yakın adamlarıyla birlikte, Ethem Bey'in de gıyabında verdiği 9 Mayıs 1921 tarihli ve 573 sayılı karar ile "Müsellahan takibi hükümet cürmünü irtikap ederek, dü man tarafına firarından dolayı” idama mahkum oldu. Türkiye'den ayrıldıktan sonra, önce Berlin'e gitti. Daha sonra, bir süre Kahire'de ya adı ve son yıllarını Ürdün ve Lübnan'da geçirdi. Ethem Bey 1948 yılında Ürdün’de öldü. Cumhuriyetin İlanı ve Azınlıklara Yönelik Politikalar Türkiye cumhuriyetinin ilanı, kuzey Kafkasyalılar'ın sosyal ve siyasal ya amına keskin bir gerileme getirmi tir. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kurulan yeni devlet, ağır sanayi ve kalkınmadan çok, kültür ve kültürel kimlik konularında kapsamlı projeler geli tirmeye ba ladı. Türkiye cumhuriyetinin ilanından sonra azınlıklar kuvvetli bir Türkle tirme politikasına maruz bırakıldı. Temel amaç her yönü ile homojen bir Türk Ulusu olu turmaktı. Etnik olarak heterojen nüfus arasında ulusal uur olu turma ve herkese Türk kimliğini giydirme resmi hükümet politikası oldu. Soyadları Deği tirildi "Soyadı Yasası" altında binlerce yıllık mazisi olan soyadlarından vazgeçmeye zorlandılar. Bugün Türkiye'deki Kuzey Kafkasyalılardan sadece Hatay bölgesinde ya ayan Çerkesler kendi sülale adlarını ta ımaktadırlar. Çerkes Köyleri Sürüldü 1922 sonu ile 1923 yılı ba larında Ethem Bey’e ve Anzavur Ahmet’e destek verdiği, bazı Yunan çetecileri sakladığı öne sürülen Gönen ve Manyas bölgesindeki 14 Çerkes köyünün halkı, suçlu-suçsuz, çoluk-çocuk, ya lı-genç ayırımı yapılmadan cebren Doğu Anadolu’ya sürgün edildi. Öteki köylerden bazılarına da sürgüne yollanacakları kararı tebliğ edildi. Üstelik Ba bakan Rauf Bey ve birçok Kafkas kökenli Pa anın varlığına rağmen… Kafkasyalılar adeta oyuna getirilmi , kurulu sürecine verdikleri emekler yok sayılmı ve bazıları için ikinci, bazıları için de üçüncü kez sürgün ba latılmı tı. Gönen, Manyas ve Bandırma’da yerle ik Kafkasyalıların, suç isnad edilerek Afyon, Sivas, Tokat, Urfa, Mu , Bitlis, Konya ve Malatya taraflarına dağıtılması suretiyle asimile edilmesi amaçlanıyordu. Sürgün uygulamalarının ilki 18 Aralık 1922 tarihinde Gönen’in Mürüvvetler (Çizemuğ hable) köyüne tatbik edilmi tir. Topluca sürülen bu köyle ilgili etkin bir tepkinin olmadığı görülünce de 2 Mayıs 1923 tarihinde diğer 13 Çerkes köyünün sürgün kararnamesi uygulamaya konulmu tur. Her ailenin ancak bir kağnı arabasının götürebileceği kadar e yasını alabileceği sınırlamasıyla ba latılan sürgünde, Çerkesler mallarını yok fiyatına elden çıkarmak zorunda bırakılmı lardır. Jandarmalar tarafından ku atılan köylere giri -çıkı lar yasaklanmı , belirli alıcıların insafına bırakılan satı larda normal fiyatı 200 lira olan bir çift öküz en çok 30 liradan, koyunun çifti 7-8 liradan, en kaliteli atlar 20-25 liradan elden çıkarılmı tır. Sürgün kararının kaldırılması için TBMM’ye uzun bir dilekçeyle ba vuran ve dilekçeyi yayınlamaları için gazetelere de gönderen Mehmet Fetgerey oenu, bir daha hayatı boyunca yazı yazmama ve yayınlatmama cezasına çarptırılmı tır. Daha sonra, sürgün kararı 24 Temmuz 1923 Lozan Antla ması'nın ilgili maddeleri gereği af kapsamına girdiğinden durdurulmu ; sürülen 14 köyün sakinleri ise 1 yıl sonra nüfusları azalmı olarak köylerine geri gelmi fakat i gale uğrayan ev barklarını ele geçirebilmek için yeniden bedel ödemek veya mücadele etmek zorunda kalmı lardır. Okul ve Dernekler Kapatıldı 1923 yılında diğer azınlıklarla birlikte Çerkeslerin kurmu olduğu dernekler, okullar ve çıkardığı gazeteler de bir bir kapatılmı tır. Çerkes İttihad Teavün Cemiyeti ve Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti Lozan Antla masından bir ay sonra Ağustos 1923’te; Çerkes Örnek Okulu ise Milli Eğitim Bakanlığının İstanbul Maarif Müdürlüğüne verdiği emir ile 5 Eylül 1923 tarihinde kapatılmı tır. 150’liklerin 86’sı Çerkes 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antla ması birçok alt anla ma ve sözle menin yanı sıra, genel af yasa ve protokollerini de içeriyordu. Ama, istisnai bir hüküm, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine, Kurtulu Sava ı sırasında “İtilaf Devletleriyle ya da İstanbul hük ümetleriyle i birliği yapmı 150 k i iyi af k apsamı dı ında tutma, bunların Türk iye’ye girmesini ya da Türk iye’de oturmasını yasak lama” hakkını tanıyordu. Lozan Antla ması ve buna bağlı af yasaları yürürlüğe girdiğinde söz konusu 150 ki inin adları henüz saptanmamı tı. Heyet-i Vekile’nin ba ında olan Rauf (Orbay) Bey böyle bir listenin hazırlanmasına hiç yanda değildi. Yüzellilikler konusu TBMM’nin 16, 22, 23 Nisan 1924’teki gizli birle imlerinde ele alındı. Bakanlar Kurulunun hazırladığı liste www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 7/8 19 03 2012 Çerkes Hakları nisiyatifi | Türkiye Çerkesleri -1- Cumhurba kanı Mustafa Kemal tarafından onaylanarak kesin biçimini aldı ve 1 Haziran 1924’te kararname halinde yayımlandı. Listede M. Kemal Pa a’nın otoritesine ba kaldıranlar ile ileride muhalefeti muhtemel ki ilerin olmasına dikkat edilmi ti. ...Ve 150 ki ilik listenin 86’sı Çerkesti. Ethem Bey’in geçi protokolü ile Yunanlılara teslim olu undan sonra serbest bırakılan adamları genellikle yöredeki köylerine geri dönmü lerdi. Bu olaydan sonra o ana kadar büyük fedakarlıklar gösteren ve dü manın kar ısına ilk dikilen yöre Çerkeslerinin aleyhinde bir hava hakim olmaya ba ladı. Yayınlanmamı bazı hatıratlara göre, Ankara’dan talimat verilmi görüntüsü içerisinde Çerkeslere kar ı bir sindirme politikası uygulanmaya ba landı. Bölgedeki Kara Hasan ve Arnavut Çetelerinin terörü, Ahmet Anzavur’un bu mıntıkada İstanbul Hükümeti lehine çalı malara ve isyanlara ba lamı olması, Mustafa Kemal'e suikast te ebbüsleri bahane edildi. Adamı olanların listelerden çıkartıldığı; zamanında Anzavur ve Ethem’in yanında bulunmu sahipsiz ve savunmasız birçok Kafkasyalı’nın listeye konulduğu, sağlıklı olarak düzenlenmediğinde ara tırmacıların mutabık bulunduğu 150’likler listesine genellikle yöre insanları ve daha çok da Kafkasyalılar alınarak haksız yere cezalandırılmı lardır. Türkiye sınırları dı ına deport edilmeleri kararla tırılan “Yüzellilikler” 28 Mayıs 1927’de kabul edilen bir yasa ile yurtta lıktan da çıkarıldılar. Türkiye sınırlar içinde mülk edinme ve miras devretme hakları da ellerinden alındı. 29 Haziran 1938’de kabul edilen Af Kanunu ile bağı landılar ama çoğu Türkiye’ye dönmedi. Mahalli Diller Yasaklandı Kimlikler üzerindeki baskılar 1950’li yıllara kadar artarak devam etti. ‘Vatanda Türkçe Konu !’ kampanyaları düzenlenip, Çerkes köylerine ‘Çerkesce konu mak yasaktır’ ilanları asıldı. Çerkesce köy isimleri deği tirildi. Birçok aile çocuklarına Kafkas dillerinde isim taktıkları için mahkemelere verildiler ve çocuklarının isimleri deği tirildi. Bu durum uzun yıllar sürdü. (1. BÖLÜMÜN SONU) DERLEME: KU BA E. Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster www.cerkeshaklariinisiyatifi.com/popup/haber-yazdir.asp?haber=166 8/8