Türköz İnşaat`ta

Transkript

Türköz İnşaat`ta
VİZYON
TÜRKÖZ İNŞAAT KURUMSAL YAYINIDIR. / 2016 / YIL : 1 SAYI : 2
HUZUR, KALİTE VE GÜVEN
HAKKINDA HER ŞEY
Türköz İnşaat’ta yapıların tasarımından varoluşuna, işleyişinden huzur
dolu aile yaşantısına dair her şey...
2
4
Röportaj
Türköz
Deniz Günzat Işık Departmanlar
6
PetkimPark’ı
Tanıyalım
8
Ev ve Bahçe
Dekorasyonu
10
DP WorldTürköz İlişkisi
11
12
Türköz İnşaat Fikri Işık’tan
Kıdemli İşçilik Türköz İnşaat
Ziyareti
Teşvik
Yemeği
14
Söğüt
Ailesi İle
Röportaj
16
Mimar
Sinan
18
Türköz İnşaat’ta
Kan Bağışı
19
Türköz İnşaat’ta
Doğum Günü
Kutlaması
HAYATI
TASARLAYANLAR
Editörden;
Merhabalar sevgili
Vizyon okurları
Bir yapı inşa etmek, ona çok değerli bir şeyi emanet
etmektir: yaşam.
Bugüne dek bizzat yaptığımız ya da iştirak ettiğimiz
her projede tek düşüncemiz bu oldu. Duvarları inşa
etmek, temel atmak ya da bir çatı yapmak kolaydır.
Bunu, inşaat bilgisine ve yeterli tecrübeye sahip
herkes yapabilir. Fakat burada asıl mesele, yaptığınız
her duvarın ardında bir yaşam başlayacağını
bilmektir. Biz yapılarımızı inşa ederken, yalnızca
yaşam denilen mucizeye duyduğumuz hayranlıkla,
o mucizeyi elimizden geldiğince güvende tutmaya
çalışıyoruz. Attığımız her temelde hayallerimiz ve
umutlarımız var. Bitirdiğimiz her projenin sonunda, o
projeye “yaşamı” emanet ediyoruz.
Yaşama saygı göstermek, elbette bunlarla sınırlı
olamaz. Çünkü yaşam yalnızca dört duvar arasında
sürmez. Ormanlarda, çayırlarda, yaylalarda, şehirde,
sokaklarda... Yaşam her yerde ve türlü çeşitlilikte
sarar etrafımızı. Bu yüzden, tüm projelerimizde yeşili
ve doğayı maksimum özenle koruyoruz. Her ağacı,
o projenin temeli kabul ediyoruz. Çevreye olan
duyarlılığımız bununla da sınırlı değil. Pek çok çevre
düzenlemesi projesinin içinde bulunduk ve hepsinde
doğanın güzelliklerini ön plana çıkarmak için çalıştık.
Tüm projelerde önceliğimiz, doğayı korurken,
insanların doğanın güzelliklerinden en iyi şekilde
yararlanması oldu.
Bugün, Türköz İnşaat’ı bölgedeki güç odaklarından
biri haline getiren politikaları, geçmişte olduğu gibi,
gelecekte de, daima en doğru yol haritası olma
özelliğini koruyacaktır. Bu politikalar, Türköz İnşaat’ın
insan odaklı kalite anlayışını kurulduğu günden
bugüne güvenle taşıyan elemanlar oldular. Bu
yüzden her projemizde “Önce kalite.” dedik. Eğer
insana ve yaşama değer veriyorsanız, onu korumak
için elinizden geleni yapmalısınız.
Çünkü hiç bir şey, yaşamın kendisinden daha
değerli olamaz.
Hepinize keyifli okumalar diliyorum...
Yapılarımızın yaratıcılarından, tasarımı yaşam
biçimi olarak benimsemiş mimarımız Deniz Günzat
Işık ile mimarlık ve yapılarımız hakkında bir
röportaj yaptık.
Öncelikle sizi biraz tanımak istiyoruz. Bize kendinizden bahseder misiniz?
1978’de Muş’ta doğdum. 2002 yılında Erciyes Üniversitesi Yozgat Mimarlık Fakültesi’nden 1.likle mezun oldum.
Evliyim, Yusuf ve Yiğit isminde iki oğlum var. 2002-2004 yılları arasında İstanbul Kadıköy’de Mono Mimarlık şirketinde
şantiye şefi olarak görev yaptım. Sonrasında da 2004 kasım ayında Körfez’e yerleştim ve Türköz inşaat’ta göreve
başladım, çalışma hayatıma burada devam etmekteyim.
Mimarlık sizin için ne ifade ediyor?
Diğer meslekler içinde sorulan ve klişeleşmiş “Bir yaşam biçimi” cevabını kendi mesleğim açısından açmak isterim.
Bizler mimarlık fakültelerinde “tasarım” eğitimi alırız. Mimar sadece yapıların projelerini çizer gibi bir düşünce
gerçekten çok dar. Endüstriyel tasarımdan moda tasarımına kadar her alanda mimarlar görev almaktadırlar.
Dolayısıyla biz mimarlar ve içlerinde ben deniz çevremize hep tasarım gözlüğümüzle bakarız, aklınıza gelebilecek her
nesne bizim ilgimizi çeker ve mutlaka eleştiri yaparız. Mimarlık bu anlamda hayatımızın her zaman merkezindedir. Bir
yaşam biçimi cevabını mesleğimiz açısından ne demek olduğunu anlattığımı sanıyorum.
Eğitim hayatınız nasıl geçti ve kariyeriniz nasıl başlayıp devam etti?
Gerçekten başarılı bir eğitim hayatım oldu. Mesleğe başlamadan önce de güzel sanatlara ilgim vardı. Özellikle resim
konusunda başarılıydım diyebilirim. Bunun bana mimarlık eğitimde çok katkısı oldu. Bölümü 1.lik ve okulu 2.lik
dereceleriyle bitirdim. Şu ana kadarki meslek hayatımda da girdiğim birçok yarışmadan ufakta olsa birkaç derece elde
ettim.
Projelere yaklaşımınız, tasarım anlayışınız ve sürecinden bahseder misiniz?
Tasarım bizim için gerçekten sancılı bir süreçtir. Bir yandan müşterinin istekleri, diğer yandan yönetmelikler sizi forma
sokmaya çalışırken üstüne bir de inşaatı yapacak ekiplerin projelerde alışageldikleri düzenin bozulmasına yönelik
eleştirileri mesleğimizi dar bir alanda icra etmemize neden olur. Yapı sahibi kafasında bir imajla mimara gelir ve
onun hayat bulmasını ister. Bu noktada git geller yaşanır. Sonuçta da biraz yapı sahibinin, biraz mimarın ve en çok ta
yönetmeliklerin dediği olur……..
Sizce başarılı mimari projelerin olmazsa olmazları nelerdir?
En önemlisi projenin fonksiyonel olmasıdır. Ne kadar güzel görünürse görünsün eğer bir yapı kullanışsız ise bir anlamı
yoktur. Bu açıdan fonksiyonel olması en önemli kriterdir. Daha sonra estetik olması beklenir. Tüm bunların yanında
başarılı sayılabilecek bir mimari yapı ekonomik olmalıdır ve çağın gerektirdiği modern yapım teknolojilerini ve yapı
malzemeleriyle tasarlanmış olmalıdır.
Mesleğe başladığınız günlerden bugünlere baktığınızda tasarımlarınızda ne gibi değişimler var?
Benim açımdan en önemli değişim yapının uygulanabilmesine yönelik mühendislik disiplini kazanmış olmamdır.
Bunda, projeciliğe ilk başladığım andan itibaren inşaat mühendisi arkadaşım Hayrullah Beyaz ile aynı masanın iki
ucunda uzun yıllar çalışmamın etkisi büyüktür. Tasarım anlayışımın değiştiğini söyleyemem.
Bulunduğunuz noktadan bakınca mimarinin gelişimi ve Türkiye’de üretilen projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki mimarlığın geliştiğini söylemek çok güç. Bunda ülkenin ekonomik durumundan tutunda toplumun
kültür seviyesine kadar birçok etken sayabiliriz. Son dönemde farklı projeler hayat bulmaya başladı. Batının 50 yıl
önce yaptığı yapıları bizler şimdilerde biraz bir az yapmaya başlıyoruz. Umarım bu değişim ve gelişim süreci hızla
tamamlanır.
Türköz İnşaat, diğer mimari yapılara kıyasla ne gibi farklar yaratıyor?
Recep ÖZTÜRK
Yönetim Kurulu Başkanı
Türköz İnşaat olarak yapılarımızda fonksiyonellik ve biçimsellik bizi öne çıkarıyor. Yapıların haricinde sosyal donatılar
anlamında da çok efor sarf ediyoruz
Son olarak, genç mimarlara önerileriniz nelerdir?
Genç meslektaşlarıma söyleyebileceğim en önemli konu, mümkün olduğunca çok proje incelesinler ve mümkünse çok
seyahat edip yeni çevreleri tanısınlar. Tasarım anlayışlarının güçlenmesi ve çeşitlenmesi açısından bunu ön şart olarak
görüyorum. Mesleki donanım açısından diğer bir konuda teknolojik gelişimleri takip etmeleri. Meslekle ilgili bilgisayar
programları konusunda çok iyi olmalılar…….Hepsine başarılar diliyorum………
Mimar;
Deniz Günzat Işık
Biz mimarlar
çevremize her
zaman tasarım
gözlüğümüzle
bakarız. Aklınıza
gelebilecek her
nesne bizim ilgimizi
çeker ve mutlaka
eleştiri yaparız.
VİZYON 3
Türköz İnşaat
İdari Bina
Yeni yaşam alanlarınızın yeni adresi
Türköz İnşaat’ın yeni merkez binası Petkim
ışıklarında hizmetinizde...
Departmanlarımız
Mimarlık
İdari ve Mali İşler
İnsan Kaynakları
Çalışan sayısı: 14
Çalışan sayısı: 10
Çalışan sayısı: 2
Mühendislik
Satınalma
Çalışan sayısı: 24
Çalışan sayısı: 2
Çevre Sağlık ve
İş Güvenliği
Çalışan sayısı: 5
İç Mimari
Nakliye Ofisi
Bilgi İşlem
Çalışan sayısı: 2
Çalışan sayısı: 2
Çalışan sayısı: 1
Peyzaj Mimari
Çalışan sayısı: 1
Mimarlık-Projelendirme
Makina Parkuru
Mühendislik
Mobilya Üretim ve Dekorasyon
İdari ve mali İşler
İç Mimarlık
PETKİM PARK’I
TANIYA LIM
Son derece keyifli, herkesin birbirini desteklediği, iş arkadaşlığından çok
aile olan Petkim Park emek verenleri kendini tanıttı.
Kocaeli’nin en değerli bölgelerinden birine, Türköz İnşaat tarafından inşa edilen Petkim Park, modern ve özgün anlayışıyla benzerlerinden çok farklı bir noktada
olup, hayatın her alanında yüksekte olmayı başaranlar için yeni bir dünyanın kapılarını aralayan projedir. 572 konut, 49 işyeri, spor salonları, açık ve kapalı yarı
olimpik yüzme havuzları, kafe, çocuk ve yetişkin parklarıyla Petkim Park kısacası eşsiz bir yaşam alanı sunuyor. Peki, huzur ve kalite odaklı bu sitede işler nasıl
yürüyor? Bu huzur ve güven ortamı nasıl, kimler tarafından sağlanıyor?
VEDAT AKARSU
Site Müdürü
Türköz İnşaat firmasına arkadaş vasıtası ile başvurdum. İşim bana birçok şey
kazandırdı. Öncelikle çok sevdiğim iş arkadaşlarım ve bir çok insanla tanışma
imkanı yakaladım. Türköz inşaatın en büyük ayrıcalığı şeffaf olması daha sonra
disiplin, doğruluk ve dürüst bir çalışma ortamı.
Vedat Bey, Petkim Park Sitesi Genel Müdürü. Türköz İnşaat’ın, Petkim Park’ta
inşa ettiği huzurun, kalitenin ve güvenin devamlılığını sağlıyor. Bunu sağlarken
sıkı bir monarşi yerine diğer tüm çalışanlarla arkadaşlığını koruyor ve yeri
geldiğinde tüm işlere kendi koşturuyor.
1957 İzmit doğumluyum. Endüstri Meslek Lisesi mezunuyum. Evli ve 2
çocuk babasıyım. Petkim ve Tüpraş fabrikasında bakım ve malzeme ikmalde
teknisyen olarak çalıştım. 2012 yılında Türköz inşaatta satış kısmını kontrol
ediyordum. Petkim Park Sitesi’ni temelinden itibaren altyapı ve üstyapısıyla
bire bir ilgilendim. Bu yüzden Site Yönetim Müdürü olarak tercih edildim. İşimi
ve iş yapmayı çok seviyorum. Her yaptığım işten haz alıyorum.
Bartınlıyım. 10 senelik bir evliliğim ve 3 kızım var. Bu işi daha önce
yapmamıştım. İşi burada öğrendim. Burada yeteri kadar bilgiye sahip oldum.
Daha önce büyük bir site görmediğimden burası bana güzel, düzenli ve huzurlu
geliyor. Çalışma arkadaşlarımla da aile gibiyiz.
YEŞİM ÇETİN YURTCU
Muhasebe Görevlisi
1982 Yılında Balıkesir/Erdek`te doğdum. 8 yıllık evli 1 çocuk annesiyim.
Belediyede 6 yıllık bir çalışma hayatından sonra evlilik nedeni ile istifa
ettim. Anadolu Üniversitesi’nde Sağlık Kurumları İşletmeciliği okuyorum.
Ahmet Barut
Havuz Görevlisi
Erol Yavuz
Bahçıvan
Giresunluyum. 17 yıllık bir evliliğim, 2 kız ve 1 erkek çocuklarım var. 10 dönüm
araziye bakıyorum. Elimden gelenin en güzelini yapmaya çalışıyorum. Site
sakinine hizmet vermekten memnuniyet duyuyorum.
Zekai Ustaoğlu
Temizlik Görevlisi
Abdullah Üngör
Temizlik Görevlisi
Erzurumluyum. 25 senelik evliyim, 3 erkek 1 kız çocuğum var. 3 ay Türköz
İnşaat adına çalıştım, 6 aydır da Petkim Park’ta temizlik görevlisi olarak
çalışıyorum. Site sakinlerinden de işimden de çok memnunum. Petkim Park
sitesini daha iyi ve güzel kılmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.
Amasyalıyım. 6 senelik evliyim ve 1 kızım var. 5 ay Türköz İnşaat adına
çalıştım. 6 aydır da Petkim Park Sitesi’nde çalışıyorum. Çalışma ortamından
ve arkadaşlarımdan çok memnunum. Petkim Park Sitesi sakinlerine hizmet
vermekten mutluluk duyuyorum.
Ali Çantav
Ümit Erkaya
-Samsun, Çarşambalıyım. 25 yıllık evliliğim 1 kız ve 1 erkek çocuğum var.
Site sakinlerine en iyi şekilde hizmet vermek için elimden geleni yapmaya
çalışıyorum. Çalışma arkadaşlarımla aile gibiyiz. Mesai saatleri dışında da
gezmeye, eğlenmeye vakit bulduğumuz için neşeliyim. Petkim Park sitesinde
hizmet vermekten dolayı mutluyum.
Aslen Ankaralı da olsa 37 yıldır Kocaeli’de yaşıyorum. 41 yaşındayım. Evliyim,
Pelinsu ve Selin adında 2 kız çocuğum var. Daha önce de birçok yerde mekanik
tesisat firmalarına bağlı olarak çalıştım.2 aydır buradayım. Nezih bir ortamda
site sakinleri, yönetimi ve çalışma arkadaşlarımla bir aile ortamında zevk ile
çalışmaktayım. Yönetim ile birlikte gerekli alet ve edavatların mevcut olduğu
güzel bir atölye oluşturduk.
Temizlik Görevlisi
İsmail Barut
Temizlik Görevlisi
Bartınlıyım. 6 ay önce bir arkadaş vasıtasıyla bu işe başladım. 22 yıllık evliyim
ve 1 erkek 1 kız çocuğum var. Ailecek bize tahsis edilen dairede kalmaktayım.
Mesai arkadaşlarımla aramız çok iyi. Yeri geldiğinde birbirimize işlerde yardım
ederek tamamlıyoruz. Site sakinleriyle de diyaloğumuz gayet iyi. İşimi
seviyorum.
Mekanik Tesisat Sorumlusu
Bahadır Aydemir
Elektrik ve Elektronik Sorumlusu
Aslen Erzurumluyum ama Kocaeli’de doğup büyüdüm. 2 buçuk yıllık evliyim
ve Erva adında bir kızım var. Daha önce de Türköz İnşaata bağlı olarak
çalışıyordum. Yani Petkim Park şantiye esnasından bu zamana kadar hizmet
vermekteyim. Burada bir aile gibiyiz. Müdürümüz Vedat Bey bize bir abi gibi
davranıyor ve bu bizi daha çok motive ediyor. İşimi seviyorum. Petkim Park
ailesi olarak site sakinlerine en iyi şekilde hizmet veriyoruz ve vermeye devam
edeceğiz.
VİZYON 5
GÜZELLİK
DETAYLARDA
GİZLİDİR
Ev dekorasyonları genel olarak standart dekorasyonlar şeklinde yapılmaktadır. Salon
için bir oturma grubu, bir sehpa, bir kaç tablo; mutfaklarımız ise bir mutfak seti, yemek
masası grubu ile birlikte dekore edilerek standart tasarımlar yapılmaktadır. Evlerimizi
güzelleştirmek ve farklı bir hava kazandırmak çok farklı dekorasyonlar yapılabilir.
Ev dekorasyonları için modayı takip eden ev hanımları mobilya seçimlerini bu yıl moda olarak vintage, minimalist ve canlı pastel renklere sahip mobilyalardan
yapmışlardır. Vintage akımının yanında minimalist akım da moda olarak evlerimize girmiştir. Vintage modası, belirli bir dönemin izlerini taşıyan ve az bulunan
özelliklere sahip moda akımıdır. Minimalist dekorasyon çok sade düzenlenmiş mobilyalar anlamına gelmektedir. Yani en az malzeme ile en sade şekilde tasarım
yapmaktır. Canlı pastel renk akımı modası bu yılın moda akımları içerisinde yer almaktadır. Canlı renklerin bir arada kullanıldığı, dekorasyon içerisinde çeşitli renk
bileşenlerinin yer aldığı ve evlerimize görsel güzellik kazandıran pastel renk akımı daha ferah bir yaşam alanı sağlar.
Salon Dekorasyonları
Vintage modası
Salonlarımızda bulunduracağımız eski moda çalışma masaları, oturma koltukları,
puflu sehpalar, çiçekli perdeler evlerimizde vintage modasını yaşamamızı
sağlayacaklardır. Aksesuar seçimlerinde de vintage etkisi görülmektedir.
Salonlarımıza koyacağımız varaklı aynalar, pirinç şamdanlar, bronz askılıklar
günümüzün modasını yansıtacaktır.
Canlı pastel renk akımı
Salonlarımız için yapacağımız dekorasyonlar, abajur başlıklarını değişik doğa
yada hayvan figürleri bulunan kağıtlardan yaparak küçük farklılıklar yaratabiliriz.
Salon oturma grubu için sehpa yerine ahşaptan el yapması sehpalar yapabiliriz.
Salon duvarlarında küçük renkli çerçeveli ayna ve tablolarla duvarlarımıza farklı
bir estetik kazandırabiliriz. Salon duvarlarından bir tanesini tuğla desenli kaplama
kağıtla kaplayarak orta-alt kısmına bir şömine resmi yapıştırabiliriz. Böylece evimize
şömine süsü vermiş oluruz.
Mutfak Dekorasyonları
Vintage modası
Vintage modası, mutfaklarımızda büyük ahşap yemek masaları ve sandalyeleri ile
gerçekleştirilir. Mutfakları büyük yemek masaları için uygun olmayan kullanıcılar
daha küçük yemek masalarının yanında mutfak setlerine de eski deseni verilerek
eski mutfak görünüşü sağlanır.
Minimalist tarz
Mutfaklarda ise yeni moda olarak beyaz ve laminant mutfak setleri ön plana
çıkmaktadır. Minimalist akım da yer alan sadelik mutfaklarda da etkisini gösterir.
Mutfak setleri ile mutfaklarımız çok sade dizayn edilecektir.
Canlı pastel renk akımı
Mutfaklar için mutfak dolaplarının kapaklarını farklı renklerdeki kaplama kağıtları
ile kaplayarak değişik şirin bir hava oluşturabilirsiniz. Yine baharatlıklarımızı değişik
renklerde seçerek farklılık yaratabiliriz. Mutfak duvarlarımıza kullanılmış paletlerden
yaptığımız minik ahşap vernikli raflar monte ederek dekorasyon yaparız..
Yatak Odası Dekorasyonu
Minimalist tarz
Yatak odası için bir adet yatak, bir adet dolap ve hem bas ucu komodini görevi gören
hem oturma pufu olan hem de sehpa ve kitaplık olarak kullanacağımız mobilya ile
sadeliği yaratmış oluruz. Kalabalık eşyalardan hoşlanmayanlar için minimalist akım
modası tercih sebebidir.
Canlı pastel renk akımı
Minimalist akımın dışında canlı renklere sahip yatak odası tasarımları en çok tercih
edilen yatak odası modasıdır. Yatak odalarımızda yatağımızın karşı duvarına doğa
manzarası resmi yada sahil ve denizin birlikte yer aldığı resimler ile süsleyerek,
yatak nevresimlerini ve battaniyelerini turkuaz veya açık mavi renkte tercih ederek
yatak odamıza deniz havası kazandırabiliriz. Komodinlerimizin üzerine ağaç
dallarından yaptığımız sarkıtma lambalarını asacağımız askılıklar yapabiliriz.Yatak
odalarımızın pencerelerine kullanılmış paletlerden küçük pencere saksıları yaparak
doğallık kazandırabiliriz.
Bu yıl moda olan vintage, minimalist, canlı pastel renk akımları bir arada
sentezlenerek farklı bir akım yaratılabilir. Hem sadelik isteyen hem belli bir dönemin
izlerini evlerine taşımak isteyen hem de canlı pastel renkleri içinde barındıran bir
sentez gelecek yılın modası olacağı gibi evlerimiz içerisinde yerini alacaktır.
İç Dekorasyon
İnsanların azami derecede rahat ve huzur içinde yaşayabilmeleri gayesiyle iç
mekanların çeşitli unsurlarının uygun bir şekilde bir araya getirilmesi anlamındadır.
Bu kavram 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır.
Uygarlıkların sanatsal alanla gelişim göstermesiyle muhteşem yapılar yanı sıra
iç süslemeleri ortaya çıkmıştır. Avrupa’da kendini gösteren Rönesans her alanda
özellikle de sanat alanında bir devrim yaratmıştır. Teknolojinin gelişimiyle de bugün
anladığımız şekilde dekorasyon kavramı ortaya çıkmıştır.
BAHÇE
DÜZENLEMESİ
Bahçe düzenlemesi titizlik ve incelik gerektiren bir iştir. Bahçe peyzajı doğru bir biçimde
yapılmazsa kötü ve çirkin görüntülere sahip bir alanınız olabilir. Üstelik bahçe düzenlemesi
yaparken yalnızca estetik görüntü değil bitkilerin doğru yetiştirilmesi de önemlidir.
1
2
3
Bahçe koşulları çok iyi
analiz edilmelidir.
Yetiştirilecek meyvenin,
ağaç, çiçek, toprak ve
iklimin iyi tanıyın ve
araştırma yapılmalıdır.
Rüzgarın hakim yönü
belirlenmelidir.
8
9
10
Bahçenizin ev kapısına
yakın olan taraflarına
alçak boylu bitkiler
ve çiçekler ekmeli,
bahçe kapısına yakın
olan yerlerine ise daha
yüksek boylu çiçekler
ekmelisiniz.
Zakkum diğer bitkileri
kökleriyle rahatsız ettiği
ve yaşattırmadığı için
etrafına başka bitki
ekilmemelidir.
Sağlığımızı olumsuz
etkileyecek bitkileri
ekmemeliyiz. Örnek
olarak, baharda polen
sorunu olanların polen
üreten kavak ağacından
uzak durmaları
gerekmektedir.
4
5
Rüzgardan etkilenmeyen
Rüzgardan etkilenen
bitkiler perdeleme amaçlı
bitkiler, rüzgar hakim
yönünden uzak tutularak kullanılmalıdır.
daha korunaklı alanlara
dikilmelidir.
11
Çim alanlarımızdaki
ayrıkları temizlemeliyiz.
Ayrıkların
temizlenmesinde zirai
ilaç kullanımı yerine
düzenli işçilikle yapılan
bakımla temizlenmesi
sağlığımız için daha iyidir.
12
Sebzelerin dikileceği
yerlerde toprağın
güneşlenmesi ve nadas
süresi çok önemlidir.
6
7
Düzenleme yapılacak
bahçenin bir
krokisi çıkarılarak
çalışmak işinizi çok
kolaylaştıracaktır.
Bahçe dekorasyonunuz
için yaşam tarzınıza
ve bakış açınıza uygun
olacak bir konsept
belirleyin.
13
14
lkbahar ve sonbaharda
toprağımızı gübreleyerek
topraktaki mineral
miktarını arttırarak
daha verimli olmasını
sağlayabilirsiniz.
Orman sarmaşığı bitkisi
diğer bitkileri boğduğu
için kompozisyonlarla tek
değerlendirilmelidir.
VİZYON 7
Raif Altunsoy
Zafer Yaprakçı
H.Serkan Aydın
Teknik Koordinatör
Proje Müdürü
Şantiye Şefi
DP WORLD
Yarımca Container Terminal Projesi
Türköz İnşaat-Bina işleri
Yapmakta olduğumuz DPWORLD Yarımca Container Terminal Projesinde
22340 m2 inşaat alanı bulunmaktadır. 1.3milyon TEU(1 teu :20 feetlik
konteyner)olması münasebetiyle bu alanda Türkiyenin en büyük terminal
limanıdır. 46 Hektarlık alana kurulmuş olan projede, tesisin işleyişini
sağlayacak idari ve personel binalar, depolar, atölye, giriş üniteleri gibi
endüstriyel ve çok amaçlı yapılar mevcut olup, bu yapıların bütün inşai,
mimari, mekanik, elektrik işleri tarafımızdan yapılmış ve kalite kontrol
prosedürlerine uygun olarak işverene teslimleri gerçekleşmiştir.
DP WORLD Yarımca Container Terminal Projesi, 15560 m2 kapalı alanda; idari,
personel, ofis, atölye, bakım, gümrük, rıhtım personel binaları olmak üzere tüm
binaların anahtar teslim;
Elektrik tesisat işleri kapsamında;
Temel topraklama tesisatı, yıldırımdan korunma tesisatı, kablo taşıma tavaları,
aydınlatma tesisatı, priz tesisatı, kuvvetli akım tesisatları, acil anons sistemi,
yangın algılama sistemi, Access kontrol sistemi, telefon tesisatı ,data sistemi ,
tv sistemleri yapılmıştır.
Mekanik Tesisat işleri kapsamında;
Binaların alt yapı sistemleri, pis su gider ve atık tesisatları, sıhhi tesisatlar,
ısıtma ve soğutma sistemleri, havalandırma tesisatları, yangın tesisatları,
doğalgaz tesisatları, ısı yalıtım ve kontrol sistemleri yapılmıştır.
Yapılan bu imalatların shop drawing ve as-built çalışmalarını da içeren
uygulamaları uluslararası standartlara göre gerçekleştirmiş bulunmaktayız.
Yapı inşaatlarında yürüttüğümüz mimari, inşaat, mekanik ve elektrik iş
kalemlerinde, uluslararası standartlar ile uyumlu şartname ve mevcut dizaynın
yeterliliklerini karşılayan ürünler seçilmiş olup, bütün imalatlar önden işveren
tarafından onaylanmış olan yapım metoduna göre yapılmaktadır. Yapım
metodunda konu edilen imalat veya imalatlar ilgili kontrol ve test planları bu
kapsamda işin yapım aşamasında olduğu kadar teslim edilme sürecinde de
yapılan işin niteliğini ve kalitesini belirler.
DPWORLD TRYCT Projesi Bina işleri kapsamında yapmış olduğumuz
tüm malzeme sunum, yapım metodu, Inspection&test plan, shop drawing,
inspection request, haftalık ve aylık iş raporları, fiyat farkı çalışmaları, analizler
ile günlük ve aylık raporlar şirketimiz bünyesinde büyük bir titizlikle tasnif edilip
benzer projelerde kullanılmak üzere arşivlenmektedir.
VİZYON 9
BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI
FİKRİ IŞIK’TAN
TÜRKÖZ İNŞAAT’A ZİYARET
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri IŞIK Kocaeli ve Körfez Bölgesinde
yaptığı projelerle ön plana çıkan Türköz İnşaat’ı ziyaret etti.
Türköz İnşaatın sahipleri Recep ve Hüseyin ÖZTÜRK tarafından karşılanan
Bakan Işık’a Ak Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, Ak Parti Körfez
İlçe Başkanı Osman Badem, Körfez Belediye Başkan Yardımcı Faruk
Denli, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr.Soner
Şahin eşlik etti. Bakan Işık ve beraberindeki heyet Türköz çalışanları
ile sohbet ederek ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilin milli bir proje
olduğunu belirterek, “Türkiye eğer gelecekte otomotivde ‘var olacağım’
diyorsa kendi markasını üretmelidir. Kendi markasını üretmek iddiasında
olan bir Türkiye, SAAB markasını ne yapsın? Biz markayı satın almadık,
SAAB markasıyla üretim de yapmayacağız” ifadelerini kullandı.
Kendilerinin bir Türk markası oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan
Işık, “Biz Türk markası oluşturmaya çalışırken SAAB’ın markasını ne
yapayım? Ama biz bu platformu satın aldık, fikri mülkiyet haklarını satın
aldık. Bu satın aldığımız markanın SAAB 9-3’ün 4 tane modeli ‘sedan,
wagon, cup ve suv’. Bu 4 modeli satın aldık, biz bunları SAAB olarak
geliştirmeyeceğiz. Biz bunları Türk markası olarak geliştireceğiz” görüşüne
yer verdi.
Bu arabanın markasının bir Türkiye markası olacağına, bütün fikri
mülkiyet haklarının sahibinin de Türkiye olacağına dikkati çeken Işık,
aracın tüm teknolojilerinin Türkiye’de ama gerektiğinde uluslararası
işbirliği ile gerçekleştirileceğini, geliştirileceğini kaydetti.
Yaklaşmakta olan seçimlerde istikrarın önemini vurgulayan Bakan Işık,
Türköz çalışanlarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Sıcak ve
samimi ortamda geçen sohbet sonrası Bakan Işık ve beraberindeki heyet
Türköz Yönetimi ve çalışanları ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Türköz İnşaatın sahipleri Recep ve Hüseyin Öztürk ziyaretten duydukları
memnuniyeti ifade ettikten sonra Bakan Işık ve beraberinde ki heyet
Türköz İnşaattan ayrıldı.
TÜRKÖZ İNŞAAT
KIDEMLI İŞÇILIK TEŞVİK YEMEĞİ
İlimizin en büyük ve en köklü inşaat firmalarından olan ve bugüne
kadar yüzlerce konut yapıp pek çok projeye imza atan Türköz İnşaat
çalışanlarına ve taşeronlarına iftar yemeği verdi.
Derince Yenikent’te bulunan Türköz Düğün Salonu’ndaki iftar yemeğine çalışanlar
ve taşeronlar dahil yaklaşık 700 kişi katıldı. İftar yemeğinde Türköz İnşaat’ta 15 yılını
dolduran personele de ödüller verildi. Türköz İnşaat sahiplerinden Recep- Hüseyin
Öztürk’ün misafirleri ile birebir ilgilendiği iftar yemeği büyük bir neşe içinde geçti.
15 yılını dolduran personeller Ödül aldı
1-Berna Deniz
4-Mustafa Zortul
2-Ömer Türközü
5-Hidayet Altun
3-Sami Döner
6-Erdal Erbaş
7-Hasan Umurbek
Kaynak: Bizim Kocaeli Gazetesi
VİZYON 11
TÜRKÖZ İNŞAAT
Akaryakıt İstasyonları
Körfez ve Gebze’ de OPET Akaryakıt istasyonlarımız hizmet
vermektedir. İstasyonlarımızda birçok bankaya ait bankamatikler aktif
haldedir.
Gebze OPET
Gebze – Kocaeli
Körfez OPET
Körfez – Kocaeli
B a ğ ç e ş m e
Toplam İnşaat Alanı 6.205 m2
2
Bağçeşme
Toplam İnşaat Alanı 4.881 m2
Aileniz İçin
En İyi Seçim
Kocaeli’nin en değerli bölgelerinden
birinde inşası devam eden Delta 2
Bağçeşme evleri, modern ve özgün
anlayışıyla benzerlerinden çok farklı
bir noktada olup; hayatın her alanında
yüksekte olmayı başaranlar için
yeni bir dünyanın kapılarını aralayan
bir proje. Delta 2 Bağçeşme Türköz
İnşaat’ın Bağçeşme’de gerçekleştirdiği
prestijli projesi olup; size sadece bir
yaşam alanı değil, yepyeni bir yaşam
anlayışı sunuyor...
Türköz İnşaat’ta
Kurulan Yuvalar
Şık, ferah salonlarimiz ve güler yüzlü ekibimizle hep daha iyi
hizmet vermek için çalışıyoruz.
Salonlarımizda her türlü organizasyon ihtiyacına karşılık verebilmekteyiz. Taze ve sıcak servis ettiğimiz mini pizza tabağimizdan , kendi mutfağımızda ürettiğimiz
leziz yemek ikramlarımıza kadar çeşitli ikramlarımızla hizmetlerimizi renklendiriyoruz. Düğünlere gelen misafirlerimizi ağırladığımız kafeteryamız ve çocuk oyun
salonumuz da sunduğumuz sıcak hizmetimize destek vermektedir. binamızın çevresinde bulunan otopark alanlarıylada değerli misafirlerinizin araç park yeri
sorununu ortadan kaldırıyoruz.
Binamizda toplam 3 adet salonumuz bulunmaktadir :
SPECTRUM – Depo Projesi
(Kartepe/KOCAELİ)
Yapımı devam etmekte olan SPECTRUM depo inşaatı 3529 m²
oturuma sahip olup kısmi bodrum katıyla birlikte 3745 m² inşaat
alanına sahiptir.
Anahtar teslimi olarak yapımı devam eden (elektrik işleri hariç) deponun yanı sıra, parselde bulunan mevcut deponun da ön cephe yenilemesi ve havalandırma
tesisatı, bekçi kulübesi, kantar, mazot tankı ve su deposu işleri de yapılmaktadır. Parselde mevcut deponun saha betonu kırım işleri ve ruhsatlı projesine uygun
olarak yapılan hafriyat işleri ve zemin iyileştirmesinin ardından kaba inşaatı, çelik konstrüksiyon ve çatı panellerinin montaj işleri tamamlanmış olup cephe
panellerinin montajı ve saha betonları döküm işleri devam etmektedir.
Petkim Park’ta
Huzurun Aileye Yansıması
Aile, bir toplumun temel direğidir. Geçmişimizi
yansıtır ve geleceğimize yön verir. Bu nedenle
ailelerimizin huzurlu ve mutlu olması, geleceğimiz
olan çocuklarımız ve dolayısı ile bizim için
çok önemlidir. Türköz İnşaat’ta projeleriyle ve
yapılarıyla, ailelerimize huzurlu ve kaliteli yaşam
imkanları sunuyor. Yaşamak ve nitelikli yaşamak
arasındaki farkı Türköz İnşaat güvencesiyle yaşayan
ailelerimizin birinden duyun istedik ve Petkim
Park’ta yaşayan Burak-Alara Söğüt çifti ve oğulları
Kemal Söğüt ile röportaj yaptık.
Güvenli. Hiçbir şekilde rahatsız
olmazsınız. Her şey mevcut,
havuzdan, spor salonuna kadar. Küçük
çocuğunuz için de son derece güvenli
ve eğlenceli. Sitemizde birden fazla
çocuk parkı var.
Bize biraz kendinizden ve ailenizden bahseder misiniz?
B.S.- Rahat olduktan sonra evde de huzur olur tabi.
B.S.- Eşim ev hanımı. Ben özel bir şirkette planlama yöneticisi olarak
çalışıyorum. 30 yaşındayım. Yurtdışı deneyimlerimiz var. 2 yabancı dilim var. Bir
çocuğumuz var biri de yolda.
Türköz İnşaat’ın bir çevre politikası var. Kesinlikle doğaya
saygılı davranıyor. Nasıl buluyorsunuz?
Peki evlenmeden önce ne işle uğraşıyordunuz … Hanım?
A.S.- Türkçe öğretmeniydim.
Hem Rus hem Türkçe öğretmenisiniz. Bu harika bir şey.
B.S.- Moskova’da Türk Dili Edebiyatı okudu kendisi.
Nasıl bir tanışma hikayeniz var?
B.S.- Evet. Site yeşil bir alan. Havuz kenarlarında falan ağaçlar var. Çok takdir
ediyoruz. Çocuklar için de oldukça iyi.
Son bir soru sorayım. Eşinize, dostunuza Petkim Park’ı
tavsiye ederken neler söylüyorsunuz?
B.S.- “Güvenli. Hiçbir şekilde rahatsız olmazsınız. Her şey mevcut, havuzdan,
spor salonuna kadar. Küçük çocuğunuz için de son derece güvenli ve eğlenceli.
B.S.- Biz Amerika’da tanıştık. Ben orada dil öğreniyordum eşim de çalışıyordu.
Ortak arkadaşımız vardı. O sayesinde tanıştık.
Petkim Park’a yerleşmeye nasıl karar verdiniz?
B.S.- Biz daha önce Yeniköy’de oturuyorduk. Şimdi yeni iş yerim Tüpraş’ın
karşısında. İşime 2-3 dakikada gidip, 2-3 dakikada evde oluyorum. Diğer türlü
günün en az 1 buçuk saati yolda geçiyordu. Çocuğumuz da var tabi. Onun
güvenli, huzurlu bir ortamda büyümesi bizim için çok önemli.
Petkim Park’a yerleşme kararı aldıktan sonra iletişim ve
taşınma süreci nasıl oldu? Zorluklar yaşadınız mı?
B.S.- Hayır, zorlanmadık. Biz kiracıyız. Sıkıntılı bir süreç yaşamadık. Yönetim çok
yardımcı oldu. Biz geldiğimizde havuz da yoktu. Hızlı bir şekilde o da yapıldı.
Türköz İnşaat’ı daha önce hangi projeleriyle duydunuz?
B.S. Benim annem Gümüşhaneli. Ben o taraftan biliyorum yani. Gümüşhaneli
olduklarını bildiğim için öncelerden duymuştum isimlerini. Derince’de olan
projelerini duymuştum. İlgi çekiciydi.
Petkim Park’ta yaşamanın ayrıcalıkları sizce nelerdir?
B.S.- Güvenlik çok önemli gerçekten. Çocuklarımız büyüdüğünde tek başlarına
parka gidecekler.
Park yerleri güzel. Aracımızı rahatlıkla kapımızın önüne bırakıyoruz. Sosyal
faaliyetlerimizi burada da yapabiliyoruz.
Spor salonu ve havuzu sık kullanıyor musunuz?
A.S.- Yani ben havuzu kullanıyordum ama şu anda hamile olduğum için spor
salonu, havuz falan çok fazla kullanamıyorum. Yani evde kendim yapıyorum
pilates falan. Eşim kullanıyor ama. Bir de şimdi hepsi bir arada olduğu için
çok kullanışlı. O da güzel oluyor. Dışarıya ihtiyacımız kalmıyor. Burada canınız
sıkılmaz. Çocuklarımızın güvenliğini de düşünmek zorundayız tabi. Aradığımız
her şey burada mevcut.
Petkim Park’ı tavsiye ediyor musunuz?
K- Tabii ki ediyoruz. Biz memnunuz burada yaşamaktan. Arkadaşlarıma
söylüyorum hep.
Burada rahat yaşıyorsunuz. Bu rahatlık aile içinde huzuru
etkiliyor mu?
Sitemizde birden fazla çocuk parkı var.”
VİZYON 13
Süleymaniye Camii, I. Süleyman
adına 1551-1557 yılları arasında
İstanbul’da Mimar Sinan tarafından
inşa edilen camidir. Mimar
Sinan’ın kalfalık devri eseri olarak
nitelendirilen Süleymaniye Camii,
medreseler, kütüphane, hastane,
sıbyan mektebi, hamam, imaret,
hazire ve dükkânlardan oluşan
Süleymaniye Külliyesi’nin bir
parçası olarak inşa edilmiştir.
ÖLÜMSÜZLÜĞÜNÜ TAŞLARA
İŞLEYEN DEHA;
MİMAR SİNAN
Mimar Sinan Osmanlı İmparatorluğunun en parlak döneminin baş mimarı olarak 28
yılı Kanuni Sultan Süleyman, 8 yılı II. Selim, 14 yılı III. Murat Dönemi olmak üzere 50
yıl hizmet etmiştir. O İmparatorluğun gücünü kudretini ve asaletini mimariye aksettiren
eşsiz bir dehadır. Her biri bir başyapıt olan bu eşsiz eserlerle Avrupa ve Asya’ya Türk
sanatının ruhu kazınmıştır. Osmanlı klasik mimari üslubunun biçimlenmesinde Mimar
Sinan en büyük rolü üstlenir.
Mimar Sinan, Koca Sinan diye de anılan, Kanuni
Sultan Süleyman dahil üç büyük Osmanlı padişahı
döneminde yaşamış, dünyanın en büyük mimar
ve yapı sanatçılarından. Mimar Sinan, 1490’da,
Kayseri’nin Ağırnas köyünde dünyaya geldi. 22
yaşında, Yavuz Sultan Selim’in hükümdarlığı
sırasında başlatılan ve Rumeli’de olduğu gibi
Anadolu’dan da asker devşirmeyi öngören yeni bir
uygulama nedeniyle İstanbul’a gelişinin ardından,
orduya asker yetiştiren Acemi Oğlanlar Ocağı’na
giren ve dülgerliği öğrenen Sinan, burada, yapı
işlerinde de görev alırken, çağın önde gelen
mimarlarının yanında çalışma fırsatını da elde etti.
1514’te Çaldıran Savaşı ve 1516 – 1520 arasında
yapılan Mısır seferlerinden sonra, İstanbul’a
dönüşünün ardından Yeniçeri Ocağı’na alınan
Sinan, Kanuni döneminde, 1521’de katıldığı Belgrad,
1522’deki Rodos seferlerinden sonra subaylığa
yükseldi. 1526 yılında, yaya başı olarak çıktığı
Mohaç seferinden sonra, cephane sorumlusu
görevi verilen Mimar Sinan, 1529’da Viyana, 1529
- 1532 arasında Almanya, 1532-1535 arasında da
Irak’a düzenlenen, Bağdat ve Tebriz seferlerine
katıldı. Son Bağdat seferinde, Van Gölü’nün
üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla
tamamlaması, Sinan’a “haseki” ünvanını getirdi.
1536’da Pulya seferlerinin ardından çıkılan, 1538
yılındaki Moldova seferinde, Prut Irmağı üstünde
yaptığı bir köprüyle dikkatleri üstüne çekerek,
Yüksek Dergah Mimarları Başkanı olan ve 1539’da,
Mimar Acem Ali’nin ölümü üzerine onun yerine
Saray Baş Mimarı olan Sinan, ölümüne kadar
güncel devlet sisteminde bayındırlık bakanlığı adını
almış bu görevi sürdürdü.
Daha sonra ordunun yapı ihtiyacını karşılamaya
yönelik kollarda çeşitli görevler üstlenen ve bu
çalışmalarıyla öne çıkan Sinan, katıldığı yapım ve
onarım çalışmalarıyla ve orduyla birlikte sefere
gittiği yerlerde gözlemlediği farklı mimari yapılarla
kendini eğitti.
Osmanlı’nın en güçlü çağında yaşayan ve Kanuni
Sultan Süleyman, II. Selim veIII. Murat olmak üzere,
üç padişah döneminde mimarbaşılık eden Mimar
Sinan, imparatorluğun gücünü simgeleyen mimarlık
başyapıtlarının tasarlanıp uygulanmasında en
büyük rolün sahibiydi.
Anadolu ve Akdeniz kültürlerine sahip çıkan bir Osmanlı - Türk İslam mimarlık
bileşimi ortaya çıkaran Mimar Sinan, birçoğu İstanbul’da olan, 84 cami, 52 mescit, 57
medrese, 7 okul ve darülkurra, 22 türbe, 17 imaret ve 3 darüşşifa, 7 su yolu kemeri, 8
köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam ve kaydı
olmayanlarla beraber, üç yüz elliyi aşkın yapının baş mimarlığını üstlendi.
Elli yıla yakın süreyi kapsayan, Osmanlı Devleti’nde
yaptığı mimarlık görevi boyunca, yapılarında
gerçekleştirdiği deneyler ve getirdiği yeniliklerle,
zirveye taşıdığı Osmanlı - Türk mimarlığının bireşim
sürecini tamamlayarak, arayış aşamasından, klasik
döneme geçiren ve hem Doğu, hem Batı ile ilişki
içinde oldu.
Yeniçeri ordusunda bir asker olarak değil, istihkâm
işlerinin idare ve tasarımından sorumlu olarak
görev yapan Mimar Sinan’ın ilk yapıtı, 1536 – 1537
arasında yaptığı, Halep’teki Hüsreviye Camisi’dir.
İstanbul’daki ilk yapıtı 1539’da inşa edilen Haseki
Külliyesi olan Sinan’ın, mimarbaşı olduktan sonraki
ilk büyük ve önemli yapıtı ise, 1543 – 1548 seneleri
arasında yapılan, kendisinin çıraklık dönemi yapıtı
olarak tanımladığı dönemde yaptığı, dört ayağın
taşıdığı ve dört yarım kubbenin desteklediği bir
kubbe ile örtülü olan, içerde daha aydınlık bir
mekan yaratmanın amaçlandığı ve dış görünümün
kitlesel etkisi azaltılan, İstanbul’daki Şehzade
Mehmed Camisi’dir.
Daha Sonra yaptığı, Üsküdar’daki Mihrimah
Sultan Camisi’nde, yarım kubbelerin sayısı üçe
indirilerek daha rahat bir iç mekan elde etmeyi
deneyen Sinan’ın, kalfalık dönemi yapıtı olarak
adlandırdığı, Osmanlı - Türk mimarlığının en
önemli yapılarından biri olan Süleymaniye Camisi
ve Külliyesi’nin yapımında, İstanbul’daki Bayezid
Camisi’nde kullanılan taşıyıcı sistem tekrarlanarak,
dört ayak üstüne oturan kubbe, mihrap yönündeki
yarım kubbelerle desteklenmiştir. Süleymaniye,
Ayasofya ile ortaya çıkan strüktür sorununun, Sinan
tarafından ikinci kez ele alınışıdır. Darülkurrası,
darüşşifası, hamamı, imareti, altı medresesi,
dükkânları ve Kanunî Süleyman ile Hürrem
Sultan’ın türbeleriyle büyük bir alana yayılmış
kentsel bir düzenleme ve Türkler’in dinsel yapılara
toplumsal hizmet yapısı içeriği katmalarının en
önemli örneği kabul edilen Süleymaniye’de, kubbe
ve yarım kubbeler, yüklerini, uyumlu geçişlerle
bir sonrakine iletirler. Dönemin önde gelen tüm
sanatçılarının katkıda bulunduğu ve İstanbul’un
Haliç’e bakan tepelerinden birinde yer alan bu yapı,
her ayrıntısıyla bir bütün olarak ele alındı ve yedi yıl
gibi kısa bir sürede bitirilerek, Sinan’ın mimarlığının
yanı sıra, organizasyon ve örgütlemedeki becerisini
de açığa çıkardı.
Sinan, ustalık dönemi yapıtı olarak nitelendirdiği,
Klasik dönem Osmanlı-Türk mimarlık birleşiminin
dilini ortaya koyan, kurallarını belirleyen çok önemli
bir başyapıt olan Selimiye Camisi’nde, İstanbul’daki
Rüstem Paşa Camisi’nde çözmeye kubbeyi
sekizgen bir plan üstüne oturtma sorunu tekrar
ele alarak uyguladı. 31 metreyi geçen çapıyla, en
büyük kubbesini inşa eden Sinan’ın, külliyenin öteki
yapılarını camiye göre arka planda tuttuğu Selimiye,
strüktür mekân oluşumu, oranları ve süslemeleriyle
Osmanlı’nın en önemli mimari yapılarının başında
gelir. 1557’de tamamladığı ve kendisine “Koca”
ünvanını getiren, Süleymaniye Camisi, Mimar
Sinan’ın başyapıtıdır.
Sultan III. Murad döneminde Mekke’nin onarımı
için Hicaz’a gönderilen Sinan,1573’te tamamladığı,
Kasımpaşa’daki Kaptanıderya Piyale Paşa
Camisi’nde eski ulu camilerin planına dönüş
yaparak, kuruluş döneminin özellikleriyle, uzun
mimarlık hayatı süresince edindiği deneyimlerin
sentezini uyguladı.
Birçok eski yapının onarımı ve restorasyonunda da
görev alan Mimar Sinan, bütün yaşamı boyunca,
İstanbul, Edirne, Ankara, Kayseri, Erzurum,
Manisa,Bolu, Çorum, Lüleburgaz, Kütahya, Gebze,
Babaeski, Çorlu, Bolvadin, vb. Anadolu kentleriyle,
Halep, Şam, Sofya, Hersek, Budin, Rusçuk gibi,
imparatorluğun her yanına dağılmış topraklarda
suyolları, çeşmeler, camiler, külliyeler, medreseler
yaptı. Bu yapıların bazılarının inşasında bizzat
kendisi bulunmasa da, öğrencilerini ya da kendine
bağlı mimarlar grubunu görevlendirirdi.
Her zaman işleve, taşıyıcı sisteme, yapının
bulunduğu yere göre en uygun olacak biçimi
araştıran Sinan’ın türbeleri, bu denemeci tutumunu
öteki işlevlerde de sürdürdüğü düşünce tarzını
yansıtır. Sinan’ın yapılarının, yola çıkış noktası
geleneksel biçim ve plan şemaları olmasına karşın,
bunlara katı bir biçimde bağlı kalmayan, koşulların
gerektirdiği yerlerde yeni biçimlere yönelen ve
böylece eski ile yeni arasında bir bağ oluşturabilen
Sinan’ın yapıları, mimarlık bakımından olduğu kadar
mühendislik bakımından da öneme sahiptir.
Bu tarzıyla, “ser mimârân-ı cihan ve mühendisân-ı
devran, dünyadaki mimarların ve zaman içindeki
mühendislerin başı” şeklinde anılan Sinan’ın
yapılarının çoğunun, 400 sene sonra bile ayakta
duruyor, hatta kullanılıyor olması, onların taşıyıcı
sistemlerine olduğu kadar temellerine de özen
gösterilmiş olmasındandır.
Mimar Sinan’ın klasik dönem olarak adlandırılan
mimarlık anlayışı Ayas, Şecca,Acem Ali, Küçük
Sinan, Davut Ağa, Ahmet Ağa, Kemalettin, Yusuf
Mehmet Ağa, Süleyman Ağa, Muslihittin, Hüseyin
Çavuş, Hacı Hasan, İbrahim gibi mimarlar tarafından
sürdürülmüştür.
İstanbul’un su sorununu çözmekle görevlendirilen
Sinan’ın mühendis yanı su yolları ve köprüleri
yaparken ortaya çıktı. Bentleri, tünelleri, su yolları
ve su yolu kemerleriyle, biriktirme ve dağıtma
yapılarıyla, uzunluğu 50 kilometreyi aşan ve
Kırkçeşme adıyla anılan su yapılar inşa eden Sinan,
bu yapıların bazılarında zamanın mühendislik
bilgilerini de aşan çeşitli tasarımlara imza attı.
Yapım yöntemlerinin, yapı malzemeleri ve yerel
- iklimsel koşullarla uyum içinde olduğu Mimar
Sinan döneminde, ortaya çıkan biçimler, toplumun
büyük bir çoğunluğunca benimsenen simgelere
dönüştü ve mimarlığı uyumlu ve kendi içinde tutarlı
bir birleşime götürme yolundaki çalışmaları, yapıya
katkıda bulunan öteki sanatları da etkileyerek,
imparatorluğun her yerinde ki yapı eylemleri için
yol gösterici oldu.
Selçuklu ve erken Osmanlı dönemlerine kıyasla
daha rasyonel ve ölçülü olan, gerçekçiliğe, sade
ve net anlatıma dayanan Osmanlı klâsik mimarisi,
kendine güvenen, yetenekli ve deneyimli bir mimar
olan Sinan’la zirveye çıktı ve 50 yılda oluşan bu
tarz, Osmanlı’nın siyasal ve ekonomik gücünün
dorukta olduğu dönemi ile aynı zaman diliminde,
Mimar Sinan’ın dehasıyla özgün ve üniversal bir
ifadeye kavuşarak, hayat buldu.
Hünkâr, paşalar ve özellikle saraya damat olan
zengin vezirler tarafından, siyasal gücün aracı
olarak kullanılan anıtsal mimari desteklenmesiyle,
Mimar Sinan’a bağlı olan Hassa Mimarları Ocağı,
devletten her türlü yardımı görerek, rahat bir
ortamda çalışma olanağı buldu ve anıtsal yapılar
çok kısa süreler içinde inşa edilebildi.
O dönemin Avrupası’nda, Roma’da inşası 160
yıl süren San Pietro Katedrali ve Londra’da,
Sir Christopher Wren tarafından, 40 yılda
tamamlanabilen St. Pauls Katedrali göz önünde
bulundurulduğunda, Sinan’ın, İstanbul’daki
Süleymaniye Külliyesi’ni 7, Edirne’deki Selimiye
Camisi’ni de 6 yılda tamamlamış olması, 16. Yüzyıl
Osmanlı mimarlık ve yapı kurumlarının hızlı ve
verimini kanıtlar.
Selimiye Cami, Edirne’de bulunan,
Osmanlı padişahı II. Selim’in
Mimar Sinan’a yaptırdığı camidir.
Sinan’ın 90 (bazı kitaplarda 80
olarak geçer) yaşında yaptığı ve
“ustalık eserim” dediği Selimiye
Camii gerek Mimar Sinan’ın gerek
Osmanlı mimarisinin en önemli
yapıtlarından biridir.
VİZYON 15
TEK DAMLASI
HAYATIN BİR PARÇASI
Her yıl yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası kan
bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Buna karşılık, son
yıllarda yapılan araştırmalar ülkemizdeki yıllık kan bağışı
oranının nüfusun yüzde 1’i kadar olduğunu gösteriyor.
Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını
kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı
açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan
bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da
daha sağlıklı ve daha güçlü bir vücuda sahip
olunmasını sağlıyor. Kan, tek kaynağı insan olan
çok değerli bir ilaç. Kan yerine kullanılabilecek
ve bu değerli yaşam iksirinin yerini alabilecek,
yapay bir madde elde etmeye yönelik çalışmalar
olsa da, bu konuda tatmin edici sonuçlar
alınamadı. Elde edilen, sınırlı kullanım alanı olan
bazı yedekler de kullanımlarının pratik olmaması
ve çeşitli yan etkileri nedeniyle yaygın olarak
kullanılamadı. Tek kaynağının insan olması ve
ihtiyaç duyulduğunda yerine kullanılabilecek bir
yedeğinin olmaması kanın ve kan bağışlamanın
önemini son derecede arttırıyor. Herkesin bir
gün kan bağışına ihtiyacı olabilir: Düşünün ki; bir
yakınınız hastanede, acil bir girişim yapılması
gerekiyor, bunun için de uygun gruptan ve
güvenli kan bulunması gerekiyor. Siz hemen
kan vermeye hazırsınız, ancak sizin kanınız
yakınınıza uygun değil. Aranan kan bulunamadı
ve geçen zaman hastanızın aleyhine işliyor,
yapılacak ameliyat geciktikçe başarı şansı
da azalıyor. Çok sevdiğiniz bir insan-anneniz,
babanız, kardeşiniz, eşiniz veya biricik evladınız
olabilir-çaresizlik içinde bekliyor ve siz hiçbir
şey yapamıyorsunuz. İşte sağlıklı iken kan
bağışlamakla böyle çaresiz bekleyen bir insana
ve onun çaresizlik içinde kıvranan sevdiklerine
çare olacağınızı düşünmeniz gerekiyor. Kan
bağışlamanın en büyük yararı, insanın ömründe
bir kez olsun bu duyguyu yaşamasıdır.
ÜLKEMIZDE KAN BAĞIŞLARI
YETERSIZ!
Gelişmiş ülkelerde bir yılda toplam ülke
nüfusunun yüzde 3-4 kadar bir kısmı kan
bağışlıyor. Bu miktar bağış gerçekleştiğinde,
o ülkenin kan ve kan ürünleri ihtiyacı
karşılanabiliyor ve hastaneye giden hasta veya
yaralıların “kan bulma ya da bulamama” gibi bir
derdi olmuyor. Ülkemizde ise yıllık bağış oranı
yüzde 1 civarında. Ancak şunu unutmamalıyız ki,
sağlıklı her insan ömründe 2 kez kan bağışlasa
bu nedenle sağlığına zarar gelmez. Buna
karşılık kan bulunamaması nedeniyle hasta veya
hasta yakınları zor durumda kalmaz. Evimizi,
arabamızı ve değerli şeylerimizi sigorta ettirerek,
onlara gelebilecek zararları hissetmemek için
yıllık olarak belli bir miktar paramızı bu iş için
ayırmaktayız. Acaba sağlığımıza gelebilecek bir
zarar halinde-bir kaza veya hastalık-kendimizi
güvende hissetmemiz daha mı az önemli?
Kesinlikle hayır. Böyle bir durumda çok paramız
olması bile işimize yaramayacaktır. O halde
bu konuda herkesin, üzerine düşeni yapması
gereklidir.
TÜRKÖZ İNŞAAT’TA KAN BAĞIŞI
KAMPANYASI
Türköz İnşaat ile Kızılay İzmit Kan Bağış
Merkezi’nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu kan
bağışı ve kampanyası planlandığı gibi Türköz
İnşaat İdari Binasında 23.12.2015 tarihinde 11.00
ile 18.00 saatleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Bu kampanyaya Türköz İnşaat çalışanları
ve kampanyaya ilgi gösterenlerin yoğun
katılımıyla şenlik havasında geçmiştir. Kızılay
Yetkilisi Dr.Yiğit Özdoğan’ın verdiği beyana
göre ‘’Kocaeli’de böyle büyük firmaların insan
hayatının kurtarılması yönünde göstermiş olduğu
hassasiyet’e teşekkür ettiklerini belirttiler’’ Yoğun
katılım ve ilgiyle yapılan kan bağışları sırasında
görevli personeller Flebotomist Kader Avcı, Gürsu
Kılıç ve Şoför Ahmet Yapıcı’da görev almışlardır.
Kan bağış kampanyası ilimizdeki hastanelerde
yoğun ihtiyaç sahibi Hastalar için düzenlenmiştir.
TÜRKÖZ İNŞAAT
BÜYÜK BİR
AİLEDİR
Ev almak isteyenlerin mutlaka bir kez uğradığı, fikir aldığı, çoğu zamanda ev almak için
tercih ettiği firmalardan bir tanesidir Türköz İnşaat. Çünkü hem uygun fiyatlarıyla hem de
kaliteli evleriyle fiyat kalite dengesini iyi oturtur tabiri caizse. Türköz İnşaat’ın, yapılarına ve
müşterilerine verdiği bu önem kendi bünyesinde bulunan yani Türköz İnşaat ailesi için de
geçerlidir.
Müşteri memnuniyetinin ön planda olduğu Körfez
bölgesinin köklü firması Türköz İnşaat’ın, geniş şirket
yapısı içerisinde çok güzel ve eğlenceli olaylar da yaşanır
zaman zaman.
Geçtiğimiz günlerde de bu olaylardan bir tanesi yaşanmış
ve ailecek oldukça neşeli bir gün geçirdi Türköz İnşaat
çalışanları.
Firmamızın otizmli bireylerinden Serhat Şekerli’nin
doğum gününde tüm Türköz İnşaat çalışanları ve Öztürk
ailesinin mensupları bir araya gelerek oldukça eğlenceli
saatler geçirdik. Aynı zamanda Öztürk ailesinin de
akrabası olan Serhat Şekerli kutlama sırasında o kadar
mutlu oldu ki, etrafındakiler onun mutluluğu nedeniyle
eğlenmekten ve şen kahkahalar atmaktan alamadılar.
Komik ve neşeli kişiliğiyle bilinen Serhat’ta doğum günü
vesilesiyle bir araya gelen Türköz İnşaat çalışanlarıyla tek
tek ilgilendi ev sahipliği yaptı bizlere.
Şaka bir yana, Serhat Şekerli ve onun gibiler hayata
tutunmak için fırsata ihtiyacı olan ve bu fırsatları
değerlendirmek için desteğe ihtiyacı olan insanlar. Türköz
İnşaat ailesi de ona bu desteği ve aile sıcaklığını sunan,
onun bir saniyelik mutluluğuna ortak olmayı tercih eden
bir firma.
Hayat her insana dersler sunar ama kimi bunları
görmezden gelir, kimi de alır ticaretini sürdürdüğü
firmasının en görünür yerine yerleştirir.

Benzer belgeler

PDF Kataloğu İndir

PDF Kataloğu İndir Bugüne dek bizzat yaptığımız ya da iştirak ettiğimiz her projede tek düşüncemiz bu oldu. Duvarları inşa etmek, temel atmak ya da bir çatı yapmak kolaydır. Bunu, inşaat bilgisine ve yeterli tecrübey...

Detaylı