Dr. Alev Coşkun:

(Özet)
6 AY: SAMSUNDAN ÖNCE BİLİNMEYEN
Dr. Alev Coşkun: Mustafa Kemal 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geliyor, çünkü 30 Ekim
1918’de Osmanlı İmparatorluğu yenilgiyi kabul ediyor ve bildiğiniz gibi Mondros’ta bir
mütareke imzalanıyor Mondros Ateşkesi. O arada 13 gün Mustafa Kemal Yıldırım Orduları
Komutanı Alman Liman von Sanders, fakat Mondros’un bir maddesi de şu; Alman generaller
görevlerini bırakacaklar. Liman von Sanders gidiyor Mustafa Kemal Yıldırım Orduları
Komutanlığına getiriliyor. Ancak Mustafa Kemal Yıldırım orduları Komutanlığına 13 gün
dayanabiliyor. Çünkü Mustafa Kemal sürekli siz bu yaptığınız anlaşmayla siz devleti teslim
ediyorsunuz, şöyle yapın böyle yapın, dinlemiyor ve en sonunda diyor ki bu şekilde giderse
bir gün gelecek İngilizler Osmanlı Devletini tayin edeceklerdir. Arkasından Osmanlı emir
veriyor efendim İngilizler İskenderun’a gitmek isteyecekler çünkü Mondros Ateşkesi’nden 6
gün sonra İngilizlerin yaptığı Musul’a gidip petrol bölgelerini işgal ediyorlar. İskenderun’dan
oraya asker getirmek istiyorlar Mustafa Kemal hayır Mondros Ateşkesi’nde böyle bir şey yok.
İstanbul baskı yapıyor onun üzerine telgraf çekiyor. Benim karakterim İngilizlerin
İskenderun’a girmesine manidir emir verdim eğer İngilizler İskenderun’a asker çıkarırlarsa
kendilerine ateş edilmesi için emir verdim. Ama artık Osmanlı dayanamıyor diyor ki Yıldırım
Orduları davet etti sende İstanbul’a gel. Onun için Yıldırım Orduları Komutanlığından 10
Kasım 1918’de Adana’dan İstanbul’a trene biner Haydarpaşa’ya gelir. Haydarpaşa’da büyük
bir acı büyük bir hüzün çünkü kendisini Haydarpaşa’da yanında sadece başyaveri Cevat
Abbas var kendisinin de çok yakın arkadaşı Doktor Rasim Ferit karşılamaktadır. Osmanlının
bir generali olduğu için Haydarpaşa garının önünde ufak bir motor beklemektedir, o motora
binecek Karaköy’e geçecek. Fakat Mustafa Kemal üç buçuk saat Haydarpaşa iskelesinden
karşıya geçemiyor neden acaba? Şu ilginç duruma bakın ki o gün geldiği gün İngiliz, Fransız,
İtalyan ve Yunan donaması 55 parça gemiyle topların ağzını Dolmabahçe’ye uzatmış bir
şekilde Haydarpaşa iskelesinin önünden bir merasim sistemi ve düzeni içerisinde
geçmektedirler. Onun için deniz seferleri yasaklanmıştır. Ve Mustafa Kemal oradaki köşedeki
kahvede hüzünle bu olayı seyretmektedir çayını yudumlamaktadır. Mustafa Kemal diyor ki üç
sene evvel 1916’da Çanakkale’de biz bunun için mi bu şehitlerimizi verdik. 50 bin 60 bin
şehidin verildiği Çanakkale orada İngiliz, Fransız, İtalyan gemileri durduruldu Çanakkale
Boğazı’ndan içeri giremedi geri döndüler. İşte onun için Mustafa Kemal hüzünleniyor. Bunun
için mi Çanakkale’de biz bu savaşı yaptık. Ve üç buçuk saat sonra motora biner ve Karaköy’e
gider. Karaköy’e gittikten itibaren İstanbul’daki çalışmalara o an itibariyle başlamış 13 Kasım
1918. Üç aşaması var İstanbul’daki çalışmasının. Birinci aşama, siyasal girişimler yapıyorlar.
Siyasal girişim şu o sırada Ahmet İzzet Paşa hükümeti istifa etmiş yeni bir hükümet gelmiş o
hükümet daha kötü o hükümet işbirlikçi bir hükümet bu hükümetin meclisten güvenoyu
almaması için çalışalım. Tekrar Ahmet İzzet Paşa’yı sadrazam yapalım. İşte bunun için
Mustafa Kemal Sivil elbiseler giyer, sivil girişimlerde bulunuyorlar fakat başarılı olamıyorlar.
Can Dündar’ın yapmış olduğu Mustafa filmi tamamen yanlıştır çünkü o hayatının hiçbir
aşamasında yalnız değildir. Daima arkadaşları vardı. Daima beraber olduğu insanlar vardı.
Ve daima onun için hayatını feda edecek dostları arkadaşları vardı, hatta Dolmabahçe’de
öldüğü gün Başyaverlerinden Salih Bozok tabancayı çıkartıyor, kendisini vurmak için ey
Mustafa’yı yapan adam gel de bunları dinle burada. Ama Atatürk’ü kemirmek Atatürk’ü küçük
düşürmek onun yanında Vahdettin’i yükseltmek bugünlerde bir hüner oldu. Ama bu hünere
karşı bizler susamayız işte o suskunluğun olmamasının mücadelesidir bu. Evet, bu siyasi
girişimler başarılı olmayınca bir ufak heyet kuruyorlar Ayyıldız Komitesi. Ayyıldız Komitesi
ihtilalci bir darbe yapmak istiyorlar. Ergenekon savcısı bu 1918’de başladı diye yeni bir
iddianame çünkü Mustafa Kemal kendisi yazıyor bunu Fethi Okyar’ın hatıralarında var, Rauf
Bey’in hatıralarında var Ayyıldız Komitesini kurduk diyorlar. Bu siyasal girişimin maksadı ne
yapıp yapıp hükümete Mustafa Kemal’i sokmak. Harbiye Nazırı yapmak istiyorlar Mustafa
Kemal’i. Harbiye Nazırı yaparak tedbirler almasını istiyorlar.