sayı 7 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

Transkript

sayı 7 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği
Derneðimize
katkýlarýnýz için:
ÝÞ Bankasý
Muðla Þubesi
3600 1036210
[email protected]
SELÇUK ÝNAÇ
AKS Yön. Kur. Bþk.
"BÝRLÝK VE
BERABERLÝK"
ÜZERÝNE
Bir süredir, "GELECEK" zamana(lara) dair bir
çalýþma, bir araþtýrma yapýyorum. Bu nedenle
yaþadýðýmýz sürece bir "an" olarak bakmak
yerine, daha geniþ bir zaman dilimi içinde
bakmaya ve öyle algýlamaya çalýþýyorum. Yani
bir baþka deyiþle, içinde yaþadýðýmýz bir kaç yýlý,
on, yirmi,otuz yýlý deðil de; Yüz, iki yüz, beþ yüz
yýlý görmeye, bin yýl sonraki zamaný anlamaya,
dünyayý biraz daha geniþ bir zaman dilimi içinde
kavramaya çalýþýyorum.
Bu anlamda, günümüze, içinde yaþadýðýmýz
döneme böyle geniþ bir zaman içinde bakmaya
baþlayýnca, bizi bugün derinden etkileyen bazý
olaylar, konular, politikalar etki dozunu yitiriyor,
buna karþýlýk, belki bugün çok fazla önem
vermediðimiz, ilgimizi çekmeyen baþka konular
öne çýkýp, dikkat çekici olabiliyor.
Ýþte yaþama böyle, biraz ötelere gidip oralardan
bakmaya baþlayýnca, ortalamasý 60-70 yýl olan bu
kýsacýk insan ömründe ortaya çýkan bu hýrsý, bu
açlýk, doymazlýk, bu sahiplenme güdüsünü, bu
kavgalarý, bu çekiþme, çatýþmalarý anlamakta
zorlanýyorum... Gerçekten anlayamýyorum...
Beyler, efendiler... N'oluyoruz?... Bu dünya
nimetlerinin de bir sýnýrý var... Hiçbir þey sonsuz
deðil... Ey, "Küreselleþme" adý altýnda tüm
dünyayý evinin arka bahçesi haline getirmeye
çalýþan Batýlý Ülkeler... Ey, Amerika, Ýngiltere,
Ýsrail... Ve daha niceleri... Hop... Durun ve biraz
kendinize gelin... Sizin, yani tüm dünya nüfusu
içinde %10'u bile bulmayan insanýnýz, dünyanýn
bütün nimetlerinin sahibi, yöneticisi, "Ali kýran,
baþ keseni" olmasý ne demek... Böyle bir þey
olamaz... demeye kimsenin dili varmýyor... Ama
olamaz... Olamazsýn... Afrika'da, milyonlarca
bebek açlýktan ölürken, sen dünyanýn bütün
nimetlerini tüketemezsin...
Dünya nüfusu hýzla artýyor...
Kaynaklar tükeniyor, tarýmsal topraklar azalýyor,
temiz sular bitiyor, her yýl milyonlarca insan,
çocuk açlýktan, yetersiz beslenmeden ölüyor...
Ama dünya nüfusu artmaya devam ediyor...
Eskilerde bu konuya ara ara karþý çýkýlýr, dikkat
çekilirdi... Þimdi yok böyle bir þey... Kalmadý.
Batýlý ülkelerin umurunda deðil... Ölen ölür,
kalan saðlar bizimdir... diyor ve devam ediyor...
Ne yapacaksýn peki kalan saðlarý?...
Kalan saðlara fabrikalarýmda ürettiðim tüketim
mallarýmý satacaðým...
Cep telefonlarý,
televizyonlar, otomobiller... Ne bulursam... Hele
hele sizlerin farkýna bile varamadýðýnýz, ama satýn
almaya devam ettiðiniz öyle þeyler var ki, ben
onlarla yaþýyorum... Örneðin sinema, televizyon
filmleri... Neredeyse yüz yýldýr ülkemi bu filmler
sayesinde ayakta tutuyorum, siz de
uyuyorsunuz..........................
Jeo-politik konumuyla, denizleri, sularý, doðasý,
iklimiyle, dünyanýn en olaðanüstü topraklarýnda
yaþýyoruz...
Susuzluk, açlýk geldi kapýmýza dayandý...
Yýl: 1 Sayý: 7
Mart 2008
Ücretsizdir
8 MART DÜNYA EMEKÇÝ
KADINLAR GÜNÜ
AKYAKA'DA KUTLANDI
Akyaka'lý kadýnlar, Akyaka Belediyesi
öncülüðünde hazýrladýklarý etkinliði 8 Mart'ta hayata
geçirdiler. Saat 11.30'da Atatürk Anýtý'na Çelenk koyan
yüzlerce Akyaka'lý kadýn, orman kampý içindeki Sedir
kafeye kadar yürüdüler. Akyaka Kültür ve Sanat Derneði
yönetim kurulu üyesi Hüsniye Yenikeçeci günün anlam ve
önemini belirten, aþaðýda özetlediðimiz konuþmayý yaptý:
“Kadýnlarýn þiddete, baskýya, cinsel istismara,
ayrýmcýlýða, maruz kalmadýðý siyasal yaþama ve iþ
yaþamýna daha fazla katýldýðý bir Türkiye dileðiyle tüm
kadýnlarýmýzýn 8 MART DÜNYA EMEKÇÝ KADINLAR
GÜNÜNÜ KUTLUYORUM.
Biliyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk
yýllarýnda gerçekleþtirilen Atatürk Devrimleri ile
kadýnlarýn sosyal ve kültürel alanlarda, eðitimde, hukukta,
aile içinde, çalýþma hayatýnda, toplumsal yaþamda ve
siyasette erkeklerle eþit haklara sahip olmasý hedeflenmiþ
GÖKOVA- AKYAKA'DA
ÇOCUK ÞENLÝÐÝ
Üç yýl önce Akyaka Belediye Baþkaný
Ahmet Çalca ile Akyaka Kültür Sanat Derneði
(AKS) ön oluþumu olan Akyaka Sivil
Ýnisiyatifinin baþlattýðý UÇURTMA ÞENLÝÐÝ,
bu yýl ilk kez Muðla Çocuk Yuvasý, Akyaka
Cahit-Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulu,
Gökova Salih Güneyman Ýlköðretim Okulu,
Akyaka Cahit-Belkýs Güneyman Ýlköðretim
Okulu Aile Birliðinin katýlýmý ile gerçek bir
çocuk þenliðine dönüþüyor.
Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet Çalca
'nýn, üyesi olduðu Akyaka Kültür Sanat Derneðini
ziyaretinde, “bundan böyle kültürel ve sanatsal
etkinlikleri birlikte yapabiliriz” görüþü ýþýðýnda;
AKS 'nin uçurtma þenliðini geliþtirip GÖKOVAAKYAKA ÇOCUK ÞENLÝÐÝNE dönüþtürelim
önerisi, Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet Çalca
tarafýndan da benimsendi.
DEVAMI SAYFA5’TE
ve bu alanlarda çok önemli geliþmeler gerçekleþtirilmiþtir.
Söz konusu reformlardan belki en çarpýcý olaný da Türk
Kadýnýnýn birçok Avrupa kadýnýndan daha önce seçme ve
seçilme hakkýný kazanmýþ olmasýdýr.
Atatürk 'ün Türk Kadýnýna olan sevgi ve saygýsý,
Kurtuluþ Savaþýnda ki gözlemleri ile iyice
perçinlenmiþtir.1923 yýlýnda Konya 'da bu hissiyatýný
büyük bir içtenlikle dile getirir.
Þöyle der: “Dünya 'da hiçbir milletin kadýný, ben
Anadolu Kadýnýndan fazla çalýþtým, milletimi kurtuluþa ve
zafere götürmekte, Anadolu Kadýný kadar emek verdim,
diyemez. Erkeklerden kurduðumuz ordumuzun hayat
kaynaklarýný kadýnlarýmýz iþletmiþtir. Çift süren, tarlayý
eken, kaðnýsý ve kucaðýndaki yavrusu ile yaðmur, kýþ
demeyip cephenin ihtiyaçlarýný taþýyan hep onlar, hep o
yüce, o fedakâr, o ilahiAnadolu Kadýný olmuþtur.
DEVAMI SAYFA 3’TE
AKYAKA'LI ÇEVRECÝLERDEN
KÖMÜR TÜKETÝMÝNE
HAYIR EYLEMÝ
Akyaka 'nýn
çevreye duyarlý
yaþayanlarý;Turizm
yörelerinde
Kömür
tüketimini yasaklayan Çevre ve Orman
Bakanlýðý kararýna raðmen ,her geçen gün belde
de kömür tüketiminin yaþamý olumsuz etkilediði
için 'KÖMÜR TÜKETÝMÝNE HAYIR'konulu
imza kampanyasý düzenlediler, kýsa sürede
,sembolik
olarak
toplanan
150
imza
08.02.2008 tarih ve 62 sayý ile Akyaka
Belediye Baþkanlýðýna teslim edildi.
Çevreciler “Bodrum-Marmaris gibi
yörelerde kömür tüketilmezken , ýlýman iklime
sahip dünya cenneti
beldemizde kömür
tüketimi, doðayý kirletmekte, yoðun duman ve
koku
insan
saðlýðýný olumsuz
yönde
etkilemektedir. Belediyemizden
daha etkin
önlem alýnmasýný istiyoruz” dediler.
Sayfa 2
DÜÞÜNÜRLER - DÜÞÜNCELER
ÜNAL TÜRKEÞ
AKBÜK…
Halikarnas Balýkçýsý Gökova tutkunudur.
Eserlerinin ilhamýný Gökova'nýn Coðrafyasýndan,
Tarihinden, insanýndan alýr.
Kalemiyle sayfalara dökülen “Arþipel mavisi”,
balýkçýnýn keþfettiði bir renktir.
Bodrum Mozolesini Londra'ya götüren
“Haþmetmeaplarýna” mozolenin sisli havalarýn
kentimde iþlevinin ne olduðunu sorar.
Mozole'ye hasret kalan Arþipel mavisinin
özlemini el birliðiyle gidermeyi önerir.
Eline geçirdiði dünya harikasýný geri vermek iþine
mi gelir Londra'nýn?
Balýkçýya yazýlan mektupta müzenin Arþipel
mavisine boyandýðý yazýlýr.
Balýkçý gibi bir büyük uygarlýk sözcüsüne
böylesine ilham veren Gökova, Akbük'te Arþipel'in
bir baþka güzel çizgisine sahiptir.
Balýkçý, beraberinde Eyüpoðullarý ve Azra
Erhat olmak üzereAkbük'te az günler mi geçirir?
Balýkçýya yazýlarýn en çarpýcýsýný yazdýranAkbük,
yýllar var ki balýkçý gibi bir büyük dostunu hala arar.
Onun büyük sevgiyle açtýðý turizm kapýsýnýn
ardýnda uzayýp giden deniz deryasýný Akbük'te alt
yapýsýyla buluþturmak ister.
Güzelliðini ve þaheserliðini balýkçýdan öðrenen
yurt ve dünya gezginleri her yýl artan sayý ile Akbük'e
geldiklerinde, balýkçý gibi olaðanüstü büyük dostunu
aramanýn özleminden bir türlü kurtulamayan denizin
yalnýzlýðýyla karþýlaþýrlar. Doðanýn sükûnetindeki
aðarlýðýn giderek kendilerini rahatsýz etmeye
baþladýðýný duyumsarlar.
Yakýn geçmiþte Muðla merkezi Ören'e baðlayan
Akbük yolunun kazalarla sýk sýk insan kanýna
bulanan vahþetini bu güzelim koyun sihrine
yakýþtýramazlar.
Giderek artan insan hareketinin Akbük koyuna
uðrayan dönemeçlerinde çeþmeyi ve suyu son kez
Yerkesik Beldesinde görenlerin hayýflanmalarýyla
birlikte eseflerini sunarlar.
Gökova'nýn en güzel koylarýndan biri olan körfez
bir damla duþ suyunun yýllar var ki acýyla büyüyen
özlemini çeker.
Körfeze yapýlan muhtar tapulu evlerin dýþýnda
tuvalet görmeniz mümkün deðildir.
Bu nedenle Akbük koyuna inenlerin hemen geri
dönmeleri ve 15 dakika ötelerindeki Ören'e
ulaþmalarý, Ören'de konaklamalarý insaný
dinlendirecek çarelerin baþ gerekçesidir.
Körfezi Halikarnas Balýkçýsýndan yýlar sonra
keþfeden kapital sahiplerinin yöreye dikilmiþ
eserlerine henüz rastlamak mümkün deðil.
Yöreyi tüm mevsimlerde yaþayanlar, yöreye
çevrilen kapitalin sahiplerini sorduðunuzda size
biraz saygýyla, biraz da korkuyla bazý adlarý telaffuz
ederler.
Anlarsýnýz ki, körfeze bugüne kadar getirilmemiþ
olan suyun, cereyanýn, yolun ve benzer alt yapýlarýn
Akbük'e gelmesi an meselesidir.
Geliyorum diye size sanki çok uzaklardan
gözüken ve derinlerden seslenen bu çözümlerin
açýkça ve halkýn bilgisi içinde yükselmesi gerekmez
miydi?
Perde arakasýnda geliþen olaylarýn ve sütre
gerisinde çizilen planlarýn demokratik platformlarda
oluþmasýna tercih neden gecikmiþti?
Gizlenen her geliþimin ve saklanan her oluþumun
altýndan tek bir sonuç geliyor gündeme.
Çevre kirliliði.
Dünya güzeli körfez giderek kirleniyor.
Kirliliðin getirdiði ihmaller ormanlarý telef
ediyor.
Türkiye'nin çok az yerlerinde görülen Halepçe
Çamlarýnýn baþýna gelmedik zorbalýklar kalmýyor.
Akbük, Halikarnas Balýkçýsýnýn sevgisiyle ele
alýnmalý.
Onu açtýðý aydýnlýk turizm kapýsýnýn en
mükemmel tesislerle donatýlan yaþam alaný haline
getirilmeli.
Ali Rýza KOCA
Atatürkçü Düþünce
Derneði
Muðla Merkez
Þube Baþkaný
BUNLAR
SÝZÝ
ÝLGÝLENDÝRÝYOR MU?
Küresel Soygun =Özelleþtirme
Sosyal Güvenlik Yasa tasarýsý=Sosyal Devleti
yok etme mülkiyeti ve yönetimi kamuya ait olan
iþletmeler fabrikalar 24 Ocak Kararlarý ile küresel
yaðmaya açýlmýþ 1980 den itibaren yavaþ- yavaþ
elimizden çýkmýþtýr.Kaybettiðimiz her kamu
kurumu ile ekonomik ve sosyal bunalýmlar daha da
derinleþmiþtir.Baþlangýçta “ Özelleþtirilen Kitlerin
geliri ile var olanlarýn yenileneceði, Ýstihdam'ýn ve
verimin arttýrýlacaðý” söylenmiþtir. Geldiðimiz bu
günlerde bunun tam bir kuyruklu yalan olduðu
g ö r ü l m ü þ t ü r. C u m h u r i y e t t a r i h i b o y u n c a
vergilerimizden diþimiz ve týrnaðýmýzdan arttýrarak
yapýlan onca iþletme kuruluþ ve tesisler birer, birer
kapkaççý, talancý yerli ve yabancý vurgunculara
sunulmuþtur.
Özelleþtirilen kuruluþlarýn birçoðu
maliyetlerinin altýnda birkaç yýllýk karý karþýlýðý
satýlmýþ.“Gerekirse bedava bile veririz” gibi arsýz
söylemlerden çekinilmemiþtir. Hepsinden önemlisi
Özelleþtirme sonucu issiz kalan milyonlar var olan
iþsizlere eklenerek ekonomik ve sosyal bunalým
derinleþtirilmiþtir.Özelleþtirilen pek çok iþletmeden
vergi dahi alýnamamýþ böylece kamunu giderilmesi
olanaksýz zarara uðratýlmýþtýr. Örneðin 2001 yýlýnda
kurumlar vergisinde 6.sýrada yer alan PETROL
OFÝSÝ' den vergi alýnamamýþtýr.Özelleþtirilen diðer
iþletmelerde bundan pek farklý deðildir.
KÜRESEL SOYGUN HIZLA DEVAM
EDÝYOR.
Yaðma bu günde ayný hýzla sürmektedir.Bu gün
de Tekel'in Özelleþtirilmesi tamamlanmýþ, buna
karþý direnen, mücadele veren iþçiler Polis Copu ile
dövülmüþ, panzerlerle tazyikli su sýkýlarak yerlerde
sürüklenmiþlerdir. Sosyal güvenlik Yasa tasarýsý
meclis gündemine indirildi. Genel Saðlýk Sigortasý
yasasý hazýr. Bu taslaklarýn bu hali ile yasalaþmasý
halinde sosyal devlet anlayýþý tümüyle yok edilecek
toplumun geleceði iane ile yaþmaya tarikat ve
cemaat kültürüne sürüklenecektir.Bu yasalarýn
ruhuna sindirilmiþ piyasacý-bireyci anlayýþ Saðlýðýn
ve Sosyal güvenliðin kamusal bir hizmet olmasý
gerektiðini göz ardý etmektedir.ÝMF dayatmalý
piyasa patentli bu yasalar yürürlüðe girdiði zaman,
Saðlýkta ve Sosyal Güvenlikte büyük bir tahribat
yaratacaktýr. S.Sigortalar ve genel saðlýk sigortasý
yasasý ile Emeklilik yaþý 65'e, prim ödeme gün
sayýsý 9000'e çýkartýlacak emekli olma tam bir”
“hayal” olacaktýr. Emekli aylýðý baðlamada alt sýnýr
kaldýrýlarak emekli aylýklarýnýn düþürülmesi
saðlanacaktýr. Ölüm aylýðý baðlana þartý 1800 güne
çýkarýlmýþtýr. Sakatlarýn emekli olmalarý 15 yerine
18 yýla çýkarýlmýþ cenaze ödeneði asgari ücretin üç
katýndan 1 katýna indirilmiþtir. Aylýk geliri 145 YTL
üstünde olan bir kiþinin 76 ile 494YTL prim
ödemesi öngörülmüþtür. Yani 146 YTL. alan bir kiþi
76.YTL prim ödeyecektir.(Bu rakamlar KESK in
raporundan alýnmýþtýr.)
ÖZETLEMEK ÝSTERSEK: Çalýþanlarýn
maaþý artmayacak, azalacaktýr. Saðlýk hakký gasp
edilmektedir. Saðlýk giderleri çekilemez aðýr bir yük
olarak omuzlara binecektir. Ýstihdam yaratarak
sosyal güvenliði kurtarma yerine, emeklilik yaþýný
yükselterek prim gün sayýsýný arttýrarak bozuk
düzene yama yapýlacaktýr. Sorunlar çalýþana
yüklenecek, emekli boðulacak sorunlar
çözülmeyecek ileri tarihlere ertelenecek, böyle
giderse sosyal güvenlik çökecektir.
Türban tartýþmalarý üniversitelerde ve ülkede
yaratýlan kaos bütün bunlarýn üstünü örtmek içindir.
B Ü T Ü N
B U N L A R
B E N Ý
ÝLGÝLENDÝRMÝYOR DÝYORSAN Ýyi uykular.
"BÝRLÝK VE BERABERLÝK"
ÜZERÝNE
SAYFA1’ÝN DEVAMI
Elbirliðiyle, (tabii Avrupalý, Batýlý ülkelerin
elbirliðiyle) tarýmýmýzý bitirdik... Daha otuz yýl
önceleri, dünyada kendine yeten, kendi
nüfusunun karnýný doyurabilen 7 (yedi) ülkeden
birisi iken, þimdi dýþarýdan, ondan bundan,
Amerika'dan, Avrupa'dan ekmeklik buðday satýn
alýyoruz... Bu þimdilik çok iyi... Ya bir de, 500
milyar Dolarlýk bu dýþ borçlar baþýmýza
patladýðýnda ne yapacaðýz, onu da alamayacaðýz...
Çoluk çocuk açýz evde...
Tarýmý bitirdikleri bir yana, bir de her eve ikiþer,
üçer otomobiller sokuþturdular... Hem de öyle
ufak, tefeðinden deðil... Devasa... Jeepler, arazi
araçlarý, dört, beþ, altý çekerler... Akýl almýyor...
Ýnsanlarýmýz iþsizlikten kýrýlýyormuþ, kýzlý erkekli
gençlerimiz (hem de yüksek eðitimli) gelecek
kaygýsý içinde baþý boþ sokaklarda
dolaþýyormuþ... Köylümüz, çiftçimiz yýllarca boþ
duran topraðýna bakýp aðlýyormuþ... Ne gam...
Öyle ya, borç yiyen kesesinden yer...
Bu fakir ülkede, bu paralar nereden bulunur,
bunlara binenler kimlerdir bilemem...
Kimse, bu otomobilleri sürecek yol mu var
demiyor... Þehirler kilitlendi... Bu baþ belalarýný
koyacak ne yol, ne sokak, ne kapý önü kaldý...
Petrolü, yakýtý iþin cabasý...
Ama, olsun... Hepimiz varýmýzý yoðumuzu ortaya
koyup Avrupa'nýn, Amerika'nýn önümüze sürdüðü
bu nimetleri elbette geri tepmeyeceðiz...
Selam olsun, yüz yýllýk, raylý sistem, toplu
taþýmacýlýk ulusal ulaþým politikamýza...
Topyekun canýna okuduk...
Turizm dedik, bütün sahilleri yapýyla betonla
doldurduk... Güzelim doðal yerleþim alanlarýmýz,
köylerimiz, beldelerimiz, otomobillerin, araçlarýn
istilasýna uðradý... Kültürel kimliðimiz çözüldü,
eridi; eski tarihi özelliklerimizi, antik
þehirlerimizi yok ettik...
Dünyanýn görüp göreceði en büyük iki savaþý
çýkaran, sonuncusu daha elli altmýþ yýl önce 40-50
milyon insanýn canýna malolan savaþlarýn
yaratýcýsýAvrupa, kendi içinde "BÝRLÝK" olmaya
çalýþýrken, bir yandan bizim birliðimizi bozmak,
daðýtmak için uðraþýyor... Türküleri beraber
yakmýþ, halaya birlikte durmuþ, düþmana karþý
birlikte savaþmýþ ulusumuzu parçalamak için
planlar yapýp, krizler çýkarýyor...
Bütün bunlarýn arasýnda, biz de, seçimdi, partiydi,
benimkiydi, seninkiydi diye birbirimizi yiyoruz...
Önümüze "Demokrasi" diye bir þey koydular... Ve
biz onu galiba yanlýþ anladýk... Herkes futbol
takýmý gibi birer siyasi gurup kurdu, baþladýk
vuruþmaya... Yýllardýr vuruþuyoruz...
Dostlar, arkadaþlar, ey ahali, saygýdeðer ulusum,
yoluna bin can koyduðum, caným insaným...
Ne olur þu noktayý unutmayalým: Bu memleket,
bu vatan bizim... Biz galiba bu demokrasiyi iyi
anlayamadýk... Demokrasi, ayrý ayrý guruplar
oluþturup kavga etmek demek deðil... Demokrasi,
farklýlýklar içinde ortak noktalarý bulup ortaya
çýkarmak, uzlaþmak, bütünleþmek, birlikte
yaþamak demek... Niye bunu anlamamakta ýsrar
ediyoruz, bir türlü anlamýyorum... Gelin birlik
olalým, bu dar alanda, bu dar zamanda
çekiþmekten, çatýþmaktan vazgeçelim...
Uzun bir zaman dilimi içinde bakarsak, önce bu
güzelim dünya elden gidiyor... Sonra bu güzel
vatan... Ki, dedelerimiz, atalarýmýz bu emaneti
bize canlarý kanlarý pahasýna teslim ettiler...
Ona, yani vatana ve ulusumuza, yani insanýmýza,
birbirimize, gözümüz gibi bakmak zorundayýz...
Yoksa elin oðlu hiç gözümüzün yaþýna bakmýyor,
neredeyse gözümüzü oyacak...
Birlik olalým, birbirimize sahip çýkalým, ortak
türkümüzü çýðýrýp, el ele halaya duralým...
Ama, geleceðimizi hazýrlamak için canla baþla
çalýþmaktan da geri durmayalým. Saygýlarýmla...
Sayfa 3
DOÐA - KADIN
KIZILÇAM (Pinus brutia) ve KURAKLIK
Yavuz Ertoðlu
Orman Yüksek Mühendisi
Orman Mühendisleri Odasý
Marmaris Temsilcisi
Kýzýlçam Akdeniz iklim zonunun ýlýman ve
sýcak bölgelerinin aðacýdýr ve bu kýyý bölgelerinde
iklim optimumunda bulunur.(en saðlýklý ve kaliteli
topluluklarýný kurar)
Kýzýlçam ýsý isteði fazla ve dondan zarar
gören ender aðaç türlerinden biridir. Yaþadýðý
bölgelerde yýllýk ortalama sýcaklýk 10–25 derece
arasýnda deðiþmektedir.
Kýzýlçamýn yayýldýðý bölgelerin en baþta
gelen yaðýþ özelliði, yaðýþlarýn yýl içerisindeki
düzensizliðidir.
Geçtiðimiz yýl meydana gelen aþýrý sýcak ve
kurak yaz sonunda bünyesi zayýf olan
Kýzýlçamlarda kurumalar meydana geldi. Kazýk
kök yapýsýna sahip olmasýna, dolayýsýyla taban
suyuna ulaþma olanaðýna raðmen ayný insanlar gibi
yaþayan bir varlýk olduðundan Kýzýlçamlarda da bu
sýcak ve kuraklýða dayanamayanlar kurudular. Az
bir kýsmý sonradan kendini toparladýysa da
çoðunluðu maalesef kurudu.
Doða yasasý dediðimiz, üzülmekle beraber
gerçekleri kabul etmemiz gerekmektedir. Ancak:
Tüm afet ve salgýnlardan sonra olduðu gibi geçen
yýl meydana gelen ve etkilerini bu yýl da
gösterebilen bu kuraklýk sonrasýnda kuruyan (yani
ölen) aðaçlarýn derhal kesilmesi, kabuklarýnýn
soyulmasý ve orman dýþýna çýkartýlmasý gereklidir.
Biz insanlarda ki salgýn hastalýk riski gibi aðaçlarda
da kabuk böceði afeti riski vardýr.
Orman Teþkilatý bu konuda hassastýr.
Gerekli önlemlerin alýndýðýný iþitiyoruz. Ancak daha
detaylý ve ikna edici bilgiler için Muðla Orman
Bölge Müdürlüðü “Orman zararlýlarý ile Mücadele
Þube Müdürlüðü” nden bilgi alýnabilir. Bildiðimiz
kadarý ile sadece kesimi zor olan, yolla ulaþýlamayan
sarp yerlerdeki Kuru kýzýlçamlar dýþýnda kalanlarda
gerekli önlem ve kesimler yapýlmýþtýr.
Kýzýlçam kuzey yarýmkürenin 15-45doðu
boylamý ile 32–45 kuzey enlemleri arasýnda yayýlýr.
Ülkemizde 3 096 064 hektarlýk bir alana yayýlmýþ
olup,(yaklaþýk 31 milyon dönüm)Türkiye'nin en
geniþ alan kaplayan aðacýdýr.% 47 si Akdeniz, % 40 ý
ege bölgesinde bulunur. Toroslarýn denize bakan
yamaçlarýnda saf meþcereler halinde görülür.
Yetiþebildiði en yüksek rakým orman olarak
1300metre, tek aðaç olarak 1500 metredir. Kuzeye
doðru gidildikçe yaþayabildiði rakým
düþmektedir. Örneðin Ege bölgesinde 800–900
metre olan deðerler, Marmara bölgesinde 600–700
metreye düþmektedir.
Yatay yayýlýþý ise genellikle denizden 70 km
kadar içerisidir. Ancak Ceyhan nehri vadisinde 200
km. içeriye, Malatya yakýnlarýna kadar
sokulabilmiþtir.
Tüm bu bilgiler ýþýðýnda Kýzýlçamýn doðal yayýlýþ
alanýnýn bölgemize çok uygun olduðu, daha doðrusu
Akdeniz iklimine en uygun aðaç türü olduðu,
bölgemizde sýcak ve kurak Aðustos güneþine
dayanabilecek neredeyse tek orman aðacý olduðu
tartýþmasýzdýr. Bu nedenle aðaçlandýrma
çalýþmalarýnda Kýzýlçam tercih edilmektedir.
8 MART DÜNYA EMEKÇÝ KADINLAR GÜNÜ
AKYAKA'DA KUTLANDI
SAYFA1’ÝN DEVAMI
Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve duygulu
kadýnlarýmýzý, þükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve
kutsal bilelim.”
Ülkemizde ve geliþmekte olan ülkelerde kadýn
haklarý ne yazýk ki istenen seviyelerde deðildir.
Kadýnlarýmýz hala eðitim ve toplumsal hizmetlere
eriþmekte güçlükler yaþamakta, çoðunlukla karar alma
süreçlerinin dýþýnda býrakýlmakta, baský, taciz ve þiddete
maruz kalmakta, töre ve namus cinayetlerine kurban
gitmektedirler. Þu rakamlar çok düþündürücüdür; Türkiye
'de
Her üç kadýndan biri þiddete uðruyor. Kadýnlarýn % 20 si
okuma yazma bilmiyor. Kadýnlarýn sadece % 4 ü üniversite
mezunu, kadýnlarýn iþ gücüne katýlým oranlarý % 25'tir.
Yýlda yaklaþýk 2500 kadýn, hala anne olmak
isterken hayatýný kaybediyor.
Ancak unutmayalým: Bu denli güç koþullarda
yaþayan kadýnlarýmýzýn mücadelesi yalnýz kendilerini
kurtarmak için olmayacaktýr. Onlar önce ana, sonra eþ ve
üreticilerdir. Kadýnlarýn aydýnlanmasý bütün toplumun
aydýnlanmasý demektir. Kadýnlar bu güçlerini ve
sorumluluklarýný hiç bir zaman unutmamalýdýr. Ve bu
nedenle, kadýnlarýmýz kendilerini geliþtirmeli, dünyayý
doðru öðrenmenin yollarýný arayýp bulmalýdýrlar. Komþu
muhabbetleri ile geçirdikleri zamanýn birazýný da
öðrenmeye ayýrmalý, çocuklarýna iyi örnekler
oluþturmalýdýrlar. Hiçbir þey için geç kalmýþ deðillerdir.
Sonuç olarak 8 Mart'lar yalnýzca bir günün kutlanmasý
deðildir, bir hedeftir. Her yeni gün mücadele günümüz
olmalýdýr.
Bu ülke için, bu ülkenin çocuklarý için, bu ülkenin
yarýnlarý için, tek bir ateþ böceði bile karanlýkta bir ýþýktýr.
Erkeklerimize duyuruyoruz!
Bugün KADIN olduðumuzu hatýrlamanýzý ve
varlýðýmýzý fark etmenizi istiyoruz. Bizimle el ele
yürümenizi istiyoruz, sýrtýmýzdaki yükleri paylaþmanýzý
istiyoruz. Korkmadan konuþabilmek, düþüncelerimizi
söylemek istiyoruz. Gülmek, heyecanlanmak, hayattan
keyif almak istiyoruz. Öðrenmek istiyoruz, öðretmek
istiyoruz. Hiç kan dökülmesin, savaþlar olmasýn istiyoruz.
Saçlarýmýz rüzgârda özgürce uçuþsun istiyoruz.
Yaþamak için ekmek, ruhumuz için GÜL
istiyoruz.”
Diðer konuþmacýlar günün anlam ve önemini
zenginleþtirecek konuþma ve þiirler okudular. Akyaka'lý
kadýn þair Fatmana'nýn kadýnlar günü için yazmýþ olduðu
þiir coþkuyla alkýþlandý:
KADINLAR GÜNÜ
Kadýnlar günü diyoruz.
Kadýnlarýn gününü bir güne nasýl sýðdýrýyoruz!
Tabakta pekmez, ye ye bitmez.
Kadýnlarýn gününü bir gün kutlamak yetmez.
Üzümlerin koruðu bahçenin eriði,
Kadýnlar evlerin direði,
Üzümün ermedik hali koruk.
Kadýnlarýmýzýn bir yaþ ile doksan yaþýndakine hepsine
saygýmýz büyük.
Kadýnlarýn yüzünde var ben,
Bir meseleye þahit oldum ben.
Saç büyüttüm örülmedi,
Örtülü olan görülmedi.
Böyle olursa biz,
Avrupa Birliðine deðil Türkiye birliðine giremeyiz.
Gelin aldým paslýdýr, kýzlarýmýz kalem kaþlýdýr.
Bir erkek iþinde baþarýlýysa kadýnýna borçludur.
Yemeðe konan tuzdur, kadýnlarýmýzý ne kadar övsek
azdýr.
Ev yaptýralým katlý olsun,
Gemilere binelim yatlý olsun,
Bütün Dünyanýn Kadýnlar Günü Kutlu olsun!
Akyaka Belediyesi Halkla Ýliþkiler
sorumlusu AHMET KAYA ve eþi
ÝLKAY KAYA'nýn 17.12.2007 tarihinde
ASRIN
adlý kýzlarý dünyaya merhaba dedi.
Genç anne babayý kutluyor; ASRIN
bebeye esenlik ve mutluluklar diliyoruz.
AKS
(Akyaka Kültür ve Sanat Derneði)
Yön.-Kur.
ALLAH KULLLARI
ÝÇÝN OTLARI YARATTI
Meryem KUZEY
Bu deyiþ hem Ýncil kitabýnda bulunur,
(Ecclesiates) hem de Türk halk sözü olarak
yaygýndýr.
Þubat ayý baþlarken bütün tabiat canlanmaya
baþlýyor, yeni filiz topraktan çýkýnca ziraî
tekerlekleri çevirmeye baþlýyor. Bu yöredeki
taze bitkiler arasýnda hem yemeklik, hem týbbi
Bitkiler var; ot toplama geleneði binlerce yýl
boyunca sürüyor ve Girit adasýndan gelen
mübadeleciler bu âdeti kuvvetlendirdiler.
Bu ayda en temel toplanacak yemeklik otlar
þöyledir: Isýrgan otu: (Urtica dýoica) zeytin ve
meyve bahçelerinde bulunur; ufacýk beyaz
çiçekli dallarý tazeyken çay veya haþlama otu
olarak kullanýlýr. Ýdrar söktürücü ve romatizmal
aðrýlarý giderici etkisi var, ve baðýrsak
parazitleri öldürür.
Hardal otu (Sinapsis
arvensis) ve turp otu (Raphanus raphanistrum)
kýþ buðday tarlalarýnda serpilmiþ þeklinde
bulunur ve olardan iþtah açýcý ot haþlama veya
otlu börekler için kullanýlýr. Ebegümeci (Malva
sylvestris) otu yazýn uzun boylu gül hatmi
çiçeklerin akrabasý idi ve bütün Malva ailesi
mensuplarý gibi yüksek miktar müsilaj sahibidir.
Haþlama olarak bu yumaþatýcý etkisi solunum ve
sindirim sistemi tahriþlerinde, bronþit, anjin ve
öksürükte kullanýlýr.
Radika (Taraxacum
Oficianalis) kuru ve çapalanmamýþ yerler de
çýkýyor; taze yapraklar salatalar için kullanýlýr ve
kuvvetli potassiuma sahip olduðu için ideal
idrar söktürücü bir ottur.
Labada veya kuzukulaðý (Rumex patientia)
derelerde veya nemli tarla kenarlarýnda bulunur,
uzun ve kalýn yapraklarý sarmalar da(veya
haþlamalar kullanýlýr). Ýçerisinde bol miktar C
vitamini sebebiyle skorbütte verilir. Keçi
körmen (Allium trifoliatum) otu yamaçlarýn
nemli çukurlarýnda bulunur ve sarýmsak
yabanisi olduðunu çiçeklenmeden salata veya
börekler için kullanýlýr.
Toplanacak týbbi otlar þöyledir: karabaþ otu,
yoðurtotu, sütleðen otu ve kediotu.
Karabaþ otu (Lavanda stoechas) Gökova körfez
ormanlý sahiller boyunca bulunur. Çicekteyken
üst kýsým gölgede kurutulur çay olarak içilip
antiseptik bir aðrý kesici, yatýþtýrýcýdýr.
Balgam söktürücü etkiye sahiptir. Esans olarak
deriye sürülünce sivrisinekleri kaçýrýr.
Yoðurtotu veya Sünnetlice otu (Galium verum)
bahçedeki otlar aralarýnda inci sarmaþýk
bitkisidir; yine de üst kesim kesip gölgede
kurutulup yoðurtotu çay böbrek iltihaplar ve
böbrek üþümelerine karþý harika bir etkisi var.
Sütleðen (Euphorbia helioscopia) sürülmemiþ
yamaçlarda bulunur ve taze dallardan elde
edilen sütü siðillerde faydalý olur (incir
yapraðýnýn sütü gibi).
Kurutulmuþ yeþil
çiçekler çay olarak öksürüðe karþý iyi gelir.
Sonunda kediotu
(Valeriana oficianalis) yamaçlarýn nemli
yerlerinde pembe çiçekteyken bulunur. Harika
bir sedatif ve rahatlama etkisine sahiptir.
Ýçindeki aktif kimyasal madde histeri ve
neurasten hastalarýnýn ilaçlarýnda bulunur. Taze
yaprak ve çiçekleri kedilerin favorisi olur, ama
tam sedatif etkisi olabilmesi için kediotu bitki
solduktan sonra kökler sökülür ve kurutulur
parçalanýp çay olarak içilir.
Bibliyografi:
Þifalý Bitkiler (Dr. Adil
Asimgil, Timaþ Yay. Ýstanbul 1993)
The Complete Ýllustrated Holistic Herbal
(David Hoffman, Element Books Ltd. 1996)
Sayfa 4
YÖREMÝZDEN
KERÝMOÐLU TÜRKÜSÜ ÖYKÜSÜNE MEKAN OLMUÞ YAPILARIN
YENÝDEN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ
Kerimoðlu ile Sultan*
1897'lerde, Muðla'nýn Pisi
Köyü'nde, Muðlalý bir
toprak beyinin kâhyasýna
baþ kaldýrmasýyla genç
yaþýnda eþkýya ilan edilen
onbeþ yaþlarýndaki bir
gencin, ondokuz yaþlarýna
doðru, Yerkesik Çakallar
Köyü'ndeki çocuklu dul
bir kadýnla aþk ve cinsel
Ertuðrul Aladað tutku karýþýmý yaþadýðý
Yüksek Mimar
yoðun bir iliþki sonucu,
Yerkesikli bir toprak
aðasý, zaptiye ve kadýnýn da içinde olduðu bir aþk
gecesi tuzaðýyla öldürülmesidir.
Delikanlý fakir halk tarafýndan çok sevilirmiþ.
Toprak aðasýnýn maðazasýndan kaba kuvvetle aldýðý
kumaþlarý fakir köylü kýzlara daðýtýrmýþ. Bu
yakýþýklý genç, toprak beylerinin hanýmlarý
tarafýndan da sevilirmiþ; Çünkü yüzüne bakarak ateþ
etmenin mümkün olmadýðý kadar güzel yüzlüymüþ.
Sultan da, sarý, uzun saçlarýyla güzel Rum kýzlarý
gibiymiþ. Kerimoðlu, kadýný Meke Köyü'ndeki bir
düðünde görmüþ ve o andan itibaren peþini
býrakmamýþ. Kerimoðlu'nun abisi, bu kadýný
unutmasý için, delikanlýyý Kos Adasý'na göndermiþ,
ama Sultan'a olan tutkusu onu geri getirmiþ.
Sultan'ýn evi aþk yuvalarýymýþ. Kadýn gündüzleri
evin alt tarafýndaki derede saklanan delikanlýya
yiyecek taþýr, delikanlý da geceleri eve çýkarmýþ.
Elbette, çocuklu dul kadýnýn annesi babasý da bu
durumdan rahatsýzmýþ.
Delikanlý, Yerkesik aðasýna da baþkaldýrdýðý ve
silahlý çatýþmalarda Körarap lakaplý zaptiye ile de
hasýmlaþtýðý için, düþmaný artmýþ. Bu gergin durum
Sultan'ý zor durumlara düþürmüþ, ama oðlan laf
anlamýyormuþ. Sultan'da onun bu yoðun cinsel
tutkularýndan býkmýþ; çünkü hiçbir þey iyiye
gitmiyormuþ…
Sultan, o gece için, insan uyutan deliceli undan
ekmek yapmýþ. Kadýna tembihlemiþler: “Hiç belli
etmeyeceksin, istekli görüneceksin, efe uykuya
dalýnca da pencereyi týklatacaksýn ve hemen kapýnýn
Yapýlarýn Eski Günlerine Döndürülmesi
Projesini çizdiðim bu yapý gurubunun, hem þantiye
þefi, hem de resmi yüklenicisiydim.
Olayýn yaþandýðý ev, köylerdeki aða evi, yani Muðla
evi tipindeydi; zaten, bu evi de Rum ustalar
yapmýþtý. Diðer yapýlar da, olayýn yaþandýðý
zamanda ev olarak kullanýlýyormuþ ve aða tipi evden
önce yapýlmýþlar ve de kimine göre toprak
damlýymýþ. Ancak, izler, artýk þimdi kalmayan,
arkasýna saklanacaksýn!” diye…
1901 yýlýnýn bir gecesinde, uykusunda kurþun
yaðmuruna tutularak öldürülen efenin baþý da
kesiliyor ve bir merteðin ucuna geçirilerek, bir
gurup aða yardakçýsýyla, aðaya götürülüyor.
Efenin cansýz ve baþsýz bedeni yýkanýrken çok kan
akýyor. Havanýn çok sýcak olduðu o gün yüzlerce
güvercin cenaze boyunca delikanlýnýn üzerinde
uçarak gölge veriyor.
yöredeki kiremitsiz tahta örtülü çatýlý evleri
anýmsatýyordu. Bu ilk evlerin taþ duvarlarý,
toprak(kil) çamurla örülmüþtü. Aða tipi evin taþ
duvarlarýnda ise kireç ve dere kumu karýþýmý harç
kullanýlmýþtý.
Yapýlarda kullanýlan malzemeler köyün yakýn
çevresinden getirilmiþti. Anýlara göre, yapý ustalarý
da genellikle Kýran Köyü'ndendi. Ben de ayný yolu
izledim; hem onarýmlar, hem de yeniden yapýmlar
Sultan, o günden sonra dýþlanýyor; daðlarda çobanlýk
yaparken hep bu anýlarýný anlatýyor; Çanakkale
Savaþý'nda da biricik oðlunu yitiriyor… Kendisi de
delikanlý efesinden baþkasýný sevmeden 1940'lara
doðru bu dünyadan ayrýlýyor…
Onu “Sultan teyze” diye, hala hatýrlýyorlar…**
*Pisili Kerimoðlu Hüseyin'in kardeþi Kerimoðlu
Eyüp ve Çakallar Köyü'nden Koca Ýbiþ'in kýzý Sarý
Sultan
**Bu kýsa özet hikâye Ü.Türkeþ, M.A. Eren ve
Ý.Altýnsoy'un araþtýrmalarýndan ve de inþaat
sürecinde yaþlýlardan topladýðým sözlü bilgilerden
oluþmuþtur. E.A.
için ayný yerel doðal malzemeleri kullandým ve de
ustalýklarýyla meþhur, yakýn köylerdeki, yaþlý ve orta
yaþlý ustalarla çalýþtým. Ayrýca, inþaat süresince,
köyün yaþlý ustalarýna da sürekli danýþtým. Yaþlý
ustalarýn hafýzalarýný zorladým; çünkü geleneksel
sistem ve detaylarý onlar bile unutmaya
baþlamýþlardý. Nitekim bir süre sonra da, hafýzalarý
iyice açýldý; Hatta daha önce hiç görmediðim
geleneksel çözümleri bile yapmýþlardý. Nesillerinin
son temsilcisi olan bu yaþlý ustalar, yýllardýr
depolarda bekleyen geleneksel yapý aletlerini de
yeniden iþler duruma getirip kullanmýþlardý. Bir
þeyleri iyi yaptýklarýnda da birbirlerine: “Rum usta
mýsýn be mübarek!” diye takýlýyorlardý; Çünkü
ustalar, yaþlýlardan, Rum ustalarýn ne kadar
yetenekli olduklarýný hep duymuþlardý.
Artýk hurdasý bile kalmamýþ “mýsýr” malasýný
yeniden yaptýrmýþtým; toprak çamur iþlemede ve
geleneksel derz yapmada kullanýlan bu malanýn
izleri eskiyi anýmsatmak için þarttý.
Ýlk evler, yani ek yapýlarýn özgün harcý toprak
çamurdu; fakat bu iþ resmi inþaat olduðu için bu riski
göze alamazdým ve ek yapýlarda da dere kumlu kireç
harcý kullandým. Çimentodan mümkün olduðunca
yararlanmamaya çalýþtým.
Ýnþaat süresince gelen ziyaretçiler de, bu yeniden
yapýmlarda tamamen özgün malzeme, detay ve
mimari elemanlar görmek istediklerini ýsrarla
belirtmiþlerdi.
Doðrusu, bu yönlendirme bana cesaret vermiþ ve
olabildiðince günümüz hazýr malzemelerini
kullanmaktan kaçýnmýþtým; Elbette, bu zor olmuþtu.
Çünkü özgünleri yeniden imal etmek için yetenekli
ve bilgili ustalara baðýmlýlýk daha da artýyordu.
Neyse ki, ustalar ellerinden geleni yapmýþlar ve beni
bile þaþýrtan sonuçlar ortaya çýkarmýþlardý.
Son sözüm de þudur: Bu deneyimle gördüm ki,
coðrafyalara özgü geleneksel yapý tekniklerini ve
yerel doðal malzemelerini, nerelerde bulacaðýný ve
nasýl kullanacaðýný bilen deneyimli el
zanaatkârlarýný tamamen yitirmeden bu tür
uygulamalara olabildiðince çok baþvurulmalýdýr.
MÝMARLAR ODASI MUÐLA ÞUBESÝ
20.01.2008 DE KERÝMOÐLU EVÝNÝN
RESATORASYONUNU YAPAN MÝMAR
E RT U Ð R U L A L A D A Ð V E Y E R K E S Ý K
BELEDÝYE BAÞKANI MUSTAFA KARADAÐ'A
BÝRER PLAKETLE TEÞEKKÜRLERÝNÝ
ÝLETMÝÞTÝR.
Sayfa 5
ÇEVRE
GÜLNUR EFENDÝOÐLU
KERÝMOÐLU 'NU RESÝMLERÝNDE YAÞATIYOR
Muðla'lý Ressam Gülnur Efendioðlu
'Kerimoðlu Eyüp' türküsünün sözlerinden
esinlenerek Muðla'lý Kerimoðlu Efe'nin
öldürülüþünü,tuvaline taþýdý.
Altý ayda tamamlanan yaðlý boya tablolar
nisan ayýnda restorasyonu biten 'Kerimoðlu
Eyüp Türküsü Evi'nde sergilenecek.Muðla
Valiliði ve Yerkesik Belediyesi tarafýndan aslýna
uygun olarak yaptýrýlan ev 90 bin YTL 'ye mal
oldu.
Muðla 'nýn Yerkesik beldesine baðlý
Menteþe mahallesinde
bulunan “Kerimoðlu
Eyüp Türküsü Evinde sergilenmek üzere
hazýrlanan ve Kerimoðlu'nun öldürülmesini konu alan 6 yaðlý boya eserin yapýmý
tamamlandý.Duygularýný sadece 'Kerimoðlu Türküsü ' nü dinleyerek tuale taþýdýðýný belirten
Ressam Gülnur Efendioðlu,bu tarz bir çalýþmanýn Türkiye 'de ilk kez yapýldýðýný söyledi.Ressam
Efendioðlu ,'Hiçbir yazýlý kaynakta bilgisi bulunmayan bir olayý resim haline getirmek çok heyecan
verici bir iþti.Çizmiþ olduðum 6 resim için Kerimoðlu Türküsü'nü yüzlerce kez dinledim.Kerimoðlu
Efe hakkýnda yazýlan tüm eserleri satýr satýr onlarca kez okudum. Çok acýklý bir olay.Altý aylýk
çalýþmanýn 3 ayý sadece olaya konsantre olmakla geçti' dedi.
Muðlalý Çevreciler Saynur Gelendost’u unutmadý
Saynur Gelendost 1. Çevre Ödülü
Kazdaðý Köylülerine verildi
Kazdaðlarýnda siyanürle altýn çýkarýlmasýna karþý mücadele veren ve eylemler düzenleyen
Kazdaðý Köylülerine Gökova Sürekli Eylem Kurulu ve Bodrum Gönüllüler Derneði
tarafýndan “1. Saynur Gelendost Çevre Ödülü” Muðla Sýnýrsýzlýk Meydanýnda verildi.
GÖKOVA- AKYAKA'DA ÇOCUK ÞENLÝÐÝ
SAYFA1’ÝN DEVAMI
Ön çalýþmalarýn ardýndan, katýlýmcýlarla Akyaka Belediyesinde yapýlan toplantýda þu
etkinlikler planlandý:
Dört çocuk kitabý yazarý, Muðla Çocuk Yuvasýndan, Akyaka'dan ve Gökova'dan çocuklarla
tanýþacak, kitaplarýný imzalayacak ve söyleþide bulunacaklar. Muðla Sanat Derneði
(MUSANDER) Çocuk Tiyatrosunun 24.04.2008 Perþembe günü Muðla Özel Ýdare salonunda
sunacaðý etkinliðe Akyaka ve Gökova'dan öðrenciler katýlacaklar. Muðla Çocuk Yuvasý çocuklarý,
daha önce daðýtýlan kitaplarýn yazarlarý ile söyleþip, kitaplarýný imzalatacaklar.
25.04.2008 günü Akyaka ve Gökova'da öðrencilere kitap yazarlarý ile söyleþi ve Çocuk
Tiyatrosu gösterimi yapýlacak.
26.04.2008 günü Muðla Çocuk Yuvasý, Akyaka Cahit-Belkýs Güneyman Ýlköðretim
Okulu, Gökova Salih Güneyman Ýlköðretim Okulu öðrencilerinin katýlýmý ile Akyaka Kültür ve
Sanat Derneði üyelerinin Akyaka Belediyesi Baþkaný Ahmet Çalca tarafýndan temin edilen
malzeme ile yaptýklarý el yapýmý uçurtmalarla, Akyaka plajýnda saat 13.00 de baþlayacak
UÇURTMA ÞENLÝÐÝ yapýlacak, katýlýmcýlar uçurtmalarý ÖZGÜRLÜK ve BARIÞ için
uçuracaklar.
KARIA BÖLGESÝNDEKÝ
KAYA MEZARLAR HAKKINDA
YENÝ BÝR ESER
MEHMET BÝLDÝRÝCÝ
Araþtýrmacý -Yazar
Ýçinde yaþadýðýmýz Akyaka beldemiz, doðal ve
tarihi güzellikleri ile göz doldur-maktadýr.
Tarihi zenginliði içinde ise bugüne kadar
gelmiþ kaya mezarlar en önde gelmektedir.
Bu konuda, Ýsveçli araþtýrmacý PAAVO ROOS
tarafýndan 2006 yýlýnda Ýsveç Göteborg'da
çýkmýþ Ýngilizce bir yayýna ulaþmýþ
bulunuyorum.
“Survey of rock-cut chamber-tombs in CARIA”
“Karia bölgesinde kaya mezar odalarý hakkýnda
inceleme”
Kitap, yazarýn araþtýrmalarý sýrasýnda kendisine
yardýmcý olan Gökova beldesi'nde yaþayan
Meryem Kuzey'e verilmiþ, o da bana ulaþtýrdý.
Ýngilizce yazýlmýþ kitabýn büyük bölümü Ýdyma
çevresindeki kaya mezarlara ayrýlmýþ, (sayfa
45-57). Ayrýca önemli mezarlarýn fotoðraflarý,
cephe görünüþleri, kesitleri ve mezar odalarýnýn
boyutlarý yer almaktadýr. Bu konuda Ýdyma
çevresinde gördüðüm ve fotoðrafýný çekip
“Ýdyma'dan Akyaka'ya Resim ve Belge
Sergisi”nde yer alan mezarlar ile sayýlarý
yönünden uyum saðlamaktadýr.
Kitapta ayrýca Ýdyma dýþýnda Karia
bölgesindeki diðer antik yerleþim yerlerindeki
kaya mezarlar hakkýnda da detaylý yerinden
alýnmýþ ölçüm ve açýklamalar bulunmaktadýr.
Benim bu yayýndan çýkardýðým önemli sonuçlar
þöyle; çevrede bolca kayaya oyulmuþ
mezarlarýn bulunduðu, Ýdyma'nýn bu konuda
önemli bir yerinin olduðudur.
Bu mezarlar arasýnda çoðunun bir mimari
cephesinin olmadýðý, mimari özelliði olanlarýn
çok az sayýda olduðu görülmektedir. Bu
mezarlar içinde Gökova Beldesi'nin Nekropol
(Eski Mezarlýk) alaný içinde en dikkate deðer
olaný cephesinde iki iyon baþlýklý kolonlu
gerisinde mezar odasý olan kaya mezardýr.
Maalesef mezarýn kolonlarý, bugün kýrýlmýþ
durumdadýr.
Bu yayýndan çýkardýðým ikinci çok önemli
sonuç; bu mezarlarýn sadece bu yörelerde
görüldüðüdür. Bu yerleþim yerleri; Kaunos
antik kenti, Fethiye (Telmesos), Ýdyma
(Gökova), Yenice Okkataþ (Killandos) ve
Elmalý'dýr (Kallipolis).
Beldemiz saðlýk ocaðý ve AKS Gökova
bülteni saðlýk köþesi yazarý
Dr. Vehbi Baba'nýn babasý
Av. Selahattin Baba
aramýzdan ayrýlmýþtýr. Yakýnlarýna
baþsaðlýðý diliyoruz.
AKS
(Akyaka Kültür ve Sanat Derneði)
Yön.-Kur.
Derneðimiz üyelerinden
FATÝH GEYLAN
uzun süredir geçirdiði
rahatsýzlýktan
kurtulamayarak 07.03.2008
günü aramýzdan ayrýlmýþtýr.
Ruhu huzur bulsun.
(Akyaka Kültür ve Sanat
Derneði) Yön.-Kur.
Sayfa 6
ÇOCUK
AKS OKTAY AKBAL HALK KÜTÜPHANESÝNDEN
EN ÇOK KÝTAP OKUYAN ÖÐRENCÝLERE ÖDÜL VERÝLDÝ
25.01.2008 Cuma günü Akyaka Cahit Belkýs
Güneyman Ýlköðretim Okulunu ziyaret eden
AKS yöneticileri 2007–2008 öðretim yýlý birinci
yarýyýlýnda AKS Oktay Akbal Halk
Kütüphanesinden en çok kitap okuyan beþ
öðrenciye çeþitli ödüller verdiler.
En çok kitabý, 1. Ýlayda Kaya, 2. Çaðlar Ferdi
Özbeðen, 3. Ýrem Süllen, 4. Ezgi Su Arslantaþ, 5.
Osman Pekmezci okudular.
Öðrencilere ödüllerini veren Aks
yöneticilerinden Aydýn Turunç, Cahit Belkýs
Güneyman Ýlköðretim Okulu yöneticilerine ve
öðrencilerin kütüphaneden yararlanmasý için
emek veren öðretmenlere teþekkür etti.
Kütüphanenin 150 üyesi olduðunu ve bunlarýn
130 tanesinin öðrenci olmasýnýn sevindirici
o l d u ð u n u v u rg u l a y a n Ay d ý n Tu r u n ç ,
geleceðimizin garantisi olan çocuk ve
gençlerimizin okuma alýþkanlýðý kazanmasý için
çalýþtýklarýný söyledi.
RESÝM YARIÞMASI
BARIÞ
Cahit Belkýs
Güneyman Ýlköðretim
Okulu 6/A sýnýfýnýn
baþarýlý öðrencisi Aze
Sýla Aslantaþ Muðla ili
Sivil Savunma
Müdürlüðünün, sivil
savunma haftasý
etkinlikleri kapsamýnda
düzenlediði resim yarýþmasýnda Muðla ili
birincisi olmuþtur.
Muðla ili savunma müdürlüðü
yetkilileri 28.02.2008 günü Cahit Belkýs
Güneyman Ýlköðretim okuluna gelerek
baþarýlý öðrenciyi ödüllendirip, sivil
savunmanýn önem ve gerekliliðini tatbiki
olarak C.B.Güneyman Ýlköðretim
öðrencilerine anlattýlar.
Atam bize barýþ dedi,
Baþka bir þey söylemedi.
Savaþ deðil barýþ,
Barýþ olmasa dünyada,
Ýnsan olmaz hayatta.
Kavga, ölüm yerine,
Sevgi, saygý ve hoþgörü gelsin.
Savaþ için yaþama,
Barýþ için yaþa.
Dünyamýzda savaþ istemiyoruz,
Barýþ istiyoruz.
Atam hep barýþ için çabaladý.
Bizim görevimiz de,
Bu barýþý bozmadan sürdürmektir.
AÐLA GEZÝSÝ
Güneþli bir günde
AKS'nin düzenlediði Sandras
gezisine katýldýk. Köyceðiz
gölü kenarýnda verdiðimiz
moladan sonra otobüse binerek
kar görmek isteðiyle yola
Sena Tüfekçi
C.B. Güneyman ÝÖO. koyulduk. Yolculuðumuzun
4/A
son kilometrelerinde otobüsten
inerek doðanýn tadýný
çýkartmak için ve spor olsun diye yürüyüþe
baþladýk. Yürüyüþümüz sýrasýnda yol
kenarlarýnda bulunan kar öbeklerinden kar
alarak kartopu yaparak birbirimize fýrlattýk.
Zirveye yaklaþtýðýmýz sýrada yolun karla kaplý
olmasýndan dolayý otobüsün orada kaldýðýný
gördük. Ama olsun bizi kim durdurabilirdi. Biz
daha önceden yapýlmýþ olan bir kardan adamla
oynarken büyüklerimiz piknik malzemelerini
hazýrlayarak bizi yemeye çaðýrdýlar. Açýk ve
temiz bir havada piknik yapmak ve kahvaltý
Gülcan ÜZÜM
C.B.Güneyman Ýlköðretim Okulu 8-A
BÝZÝM MACERAMIZ
Sultan- Kadriye Çümen
5-6. sýnýf öðrencileri
Uþak ilinden yöremize amcalarýný ziyarete gelen
iki ilköðretim öðrencisi kardeþ kütüphanemizi
ziyaret etti. billerine dönünce bu gezileri ile ilgili
izlenimlerini gönderdikleri mektuptan alýntýlarla
sizlerle paylaþýyoruz.
Gel zaman git zaman Muðla 'ya vardýk.Arabanýn
içinden amcamý gördük göklere uçtuk sanki hemen
arabadan indik amcama sarýldýk.Amcamla birlikte
bavulumuzu alýp Gökova arabasýna binip
vardýk.Kardeþimin ikinci gidiþi benim ise ilk
gidiþimdi,çok merak ediyordum nasýl bir siteydi
orasý?Nasýl bir evi vardý ,rahatý iyi miydi,inglizler
varmýydý,onlar
nasýldý?kafamý bu sorular
adeta kemiriyordu.Hele
þükür vardýk eve
gözlerim kamaþtý.Böyle
bir ev tahmin
edemiyordum.4 bina
ortada havuz kenarda
,amcamýn evi olaðan üstü
bir siteydi bu .Daha sonra
amcamýn evine
girdik,evin içi dýþý
b i r b i r i n d e n
güzeldi.Eþyalarýmýzý
yerleþtirmeye
baþladýk.Sonra amcam haydi size siteyi gezdireyim
dedi,biz de tamam dedik.Site çok güzeldi ortasýnda
bir havuz vardý.Yüzmek istiyorduk ama
yüzemiyorduk çünkü temizlenme vakti
gelmiþti.Olsun yüzmesekte olur.Sonra amcam bizi
Gökova'nýn bir bölümünü gezdirdi.Zaten arabadan
geç inmiþtik akþam hemen oldu .Amcamda zaten ilk
geldiðiniz günde her yeri gezecekmisiniz ,biraz da
yarýna býrakýn dedi ve biz de gülerek tamam
dedik.Eve vardýk çok yorgunduk erkenden yattýk
.Sabah olmuþtu Amcam bizi sitede ki kiþilerle
tanýþtýrmak istedi.Sitede sadece bir kiþi
vardý.Nerdeyse sitenin yarýsý doluydu,hepsi de
Ýngilizdi.Ama ingilizler yazýn gelirlermiþ çok
üzüldük.Daha sonra Mehmet amcayla tanýþtýk o da
amcam gibi tek baþýna yaþýyormuþ.Çok iyi birisi
idi,bizi alýp Akyaka 'ya gezmeye götürdü,denizi
gösterdi,teknede balýk ekmek yedirdi,çok
lezzetliydi.Daha sonra kütüphaneye götürdü bizi
orada bir öðretmenle karþýlaþtýk.Öðretmen çok iyi
birisi idi,bize kitaplar verdi okumamýz için.Bize soru
da sordu ,çekingenlik yüzündenmidir nedir sorularý
cevaplayamadýk,ama sorular çok basitti.
Eve gitme zamaný
gelmiþti eve gittik.Sabah
olunca bahçeyle ilgilendik
.Bir de boncuk,arap adýnda
kedilerle Çakýr adýnda
köpekle oynadýk.Pazartesi
günü sevdiklerimizle
vedalaþtýk,çok üzgündük
ç ü n k ü g i t m e k
istemiyorduk.Bir yandan
gitmek istiyor anne ve
babamýzý özlediðimiz için
.Olsun yazýn tekrar
gelecektik Salý günü erken
k a l k t ý k
y o l a
koyulduk.Amcamla vedalaþmak çok zordu çünkü
ondan ayrýlmak istemiyorduk.Ama mecburduk
ayrýlmak zorundaydýk ,arabaya içimiz yanarak bindik
ve yola koyulduk.
Daha eðlenceli yerleri de vardý ,ama en kýsa
þekilde bunu yazdýk.
etmek büyük bir zevkti. Kahvaltýdan sonra yeni
bir kardan adam yapmaya karar vererek iþe
koyulduk. Kardan adamýmýz bittikten sonra
geziye katýlan grubumuzla birlikte fotoðraflar
çekildik ve gün ortasýnda Beyobasý Beldesinde
bulunan Yuvarlak çay'a gitmek üzere oradan
ayrýldýk.
Beyobasý Beldesinden geçerek Muðla
bölgesinin en yüksek daðý olan 2294 metre
yüksekliðindeki Sandras daðýnýn eteðinde
Yuvarlak çayý besleyen bir kaynak olan Top
gözü pýnarýna ulaþtýk. Biz kaynaðýn bu ismin
nereden aldýðýný düþünürken orada açýk bulunan
top gözü restoran diye bir levha gözümüze
takýldý ve oraya doðru yöneldik amacýmýz
pýnarýn bu ismi nereden aldýðýný sormaktý. Ýþyeri
çalýþanlarý bizi kibar bir tavýrla karþýlayarak
konuk ettiler. Sohbet esnasýnda kaynaðýn bu
ismi nereden aldýðýný sorduk. Eline aldýðý bir
broþürü bize uzatýrken bir yandan da bize
anlatmaya baþladý.
Top gözü çayý yýllar önce meydana gelen
depremde çayýn sularý çekilmiþ. Bu çay birkaç
köyün içme ve sulama suyu olarak
kullanýlýyormuþ. Köylüler bir araya gelerek
kurban kesmiþ. Fakat bu sorunu daha kýsa bir
sürede çözmek zorundaymýþlar. Bunun için
devletin gönderdiði büyük topla atýþ yapýlarak
suyun tekrar çýkmasý saðlanmýþ. O günden sonra
suyun kaynaðýna Top gözü denilmiþ. Bu kadar
açýklama ve ilginin karþýsýnda Top göz
restoranda fýrýnda alabalýk yemeden olmazdý.
Biz yemeðimizi yerken bir yandan da akþam
olmuþtu. Yemeðimizi bitirdikten sonra keyifli
yolculuðumuza devam ederek dünya harikasý
olan Akyaka'mýza geldik.
Sayfa 7
Nazif ÝYÝBÝLÝR
Emekli Ýlköðretim Müfettiþi
Atatürkçü Düþünce Derneði Bþk.Yrd.
Ýl Ýnsan Haklarý Kurulu Üyesi
(Önceki yazýnýn devamý….)
VIII- NOT TUTUNUZ
Not tutarken;
Anlatýlanlar öðretmenin aðzýndan çýktýðý gibi deðil,
anladýðýnýz gibi yazýnýz.
Öðretmenin anlattýðý konunun ana fikri ve anlamlarý
kavranýncaya kadar bekleyiniz.
Zamanýn çoðu yazmakla deðil, dinlemekle, fikirleri
kavramaya çalýþmakla geçiriniz.
Konu; grafik, þekil, istatistik vb. bilgilere dayalý olarak
anlatýlýyorsa notlar arasýna bunlarý da alýnýz.
Önemli fikir ve paragraflarý aynen alýnýz.
Yazýlarýn düzgün ve okunaklý olmasýna önem veriniz.
Önce müsvette yapma, sonra temize çekilme yoluna
gidiniz.
IX- ARAÇ - GEREÇ VE KAYNAKLARDAN
YARARLANINIZ
Basýlý araçlara ne kadar çok baþvurursanýz, öðrenme
ilginizi ve zihinsel yetilerinizi o derece
geniþletirsiniz.
Basýlý öðrenme araçlarýndan yararlanmada çizelge,
grafik, harita ve resimlerin özel bir önemi vardýr.
Ayrýca bunlardan da yararlanýnýz.
X- VERÝMLÝ OKUYUNUZ
Okuma hýzý, ilköðretim öðrencileri için dakikada
yaklaþýk 150-200, lise öðrencileri için yaklaþýk 200 250 sözcüktür. Bu hýzý okunulan yazýnýn niteliðine ve
okumanýn amacýna göre ayarlayýnýz.
Sessiz okuma, hýzý arttýrdýðý gibi anlamayý da
kolaylaþtýrýr. Hýzlý ve anlamlý okuma becerisi
kazanabilmek için bol okuma çalýþmalarý yapýnýz.
Önce gazete, öykü ve roman gibi þeylerle iþe
baþlamalý, giderek boþ zamanlarý okuyarak
deðerlendirme alýþkanlýðý kazanýnýz.
Kýsaca; Okumanýn % 20'si
Okuyup, sonradan dinlemenin % 40'
Okuyup, dinledikten sonra yazýlan % 60' ý bellikte
kalýr.
Unutmaya karþý en iyi ilaç: Tekrar... Tekrar... Yine
Tekrardýr!
En verimli çalýþma aralýklý çalýþmadýr. Ara vermeden
uzun süre çalýþmayýnýz. Çünkü uzun süre çalýþma
zihnin yorulmasýna ve dikkatin daðýlmasýna yol açar
ve uzun süre dinlenme de çalýþmada verimsizliðe
neden olur.
Ancak matematik, fizik gibi dersler çalýþýlýrken
problemi çözmeden ara vermeyiniz.
Bu tür derslerde her yeni konuyu çalýþmaya
baþlamadan önce ara veriniz.
Birbirine benzeyen iki dersi üst üste çalýþmayýnýz.
Böylece öðrenilenler birbirine karýþmayacaðý gibi
sýkýcý olmasýnýn da önüne geçilmiþ olur.
Yatmadan önce on dakika süreyle o gün çalýþtýðýnýz
dersleri tekrarlayarak uykuya geçer ve sabah güne bir
gün önce yapmýþ olduðunuz on dakikalýk tekrarý
yaparak baþlarsanýz, çalýþtýklarýnýzý daha iyi korumuþ
olursunuz.
Verimli çalýþmak için dinlenmek þarttýr. Kendinize
çalýþma planý hazýrlanýrken dinlenmek ve eðlenmek
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði Bültenidir.
Yayýnlanan yazýlardan yazarlarý sorumludur.
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði (48 011 019) adýna
sahibi:
Selçuk Ýnaç (Bþk)
Yazý Ýþleri Sorumlusu:
Sedat Atay (üye)
Teknik Sorumlu :
Can Örün
Yayýn Kurulu
Aydýn Turunç, Kadir Tavan, Adnan Demirkan
Vergi No: Ula 043 033 73 54
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði
Ilgýn Sk. No:8 Akyaka Ula MUÐLA
E-mail: [email protected]
Tel: 0 252 243 41 16 - 0 252 243 50 09
Baský: Devrim Gazete ve Matbaasý / MUÐLA
Tel: 0 252 214 37 85
EÐÝTÝM - SAÐLIK
için zaman ayrýnýz.
Amaçlarýnýzý ulaþmada engelleme yaratan
çatýþmalardan kurtulabilmek için önceliklerinizi
belirlemelisiniz ve “Benim için bu etkinlikler içinde en
önemlisi hangisidir? Hangi etkinliklerden
vazgeçebilirim? En az önemli olan etkinlikler
hangisidir?” sorularýnýn cevabýný veriniz.
XI- ETKÝN DÝNLEME
Etkili dinleme sadece söylenilenleri duymak deðil,
ayný zamanda bu söylenenleri önemli bulmak,
kavramak ve deðerlendirmektir.
Not tutulurken dikkat edilmesi gereken bazý noktalar:
Öncelikle not tutulan kaðýt konusunda cömert
olmamýz gerekir.
Not tutmak için daðýnýk sayfalar yerine defter tutunuz.
Çünkü deftere daha düzenli not tutulur. Sayfalarýn
altýnda, üstünde, yan taraflarýnda boþluk býrakýnýz.
Daha sonra buralara eksik kalan ya da hatýrladýðýnýz
bilgileri daha sonra yazabilirsiniz.
Not tutmaya düzenli olarak yapýnýz.
Tüm dikkati dinlemeye ayýrýrsanýz, verimli bir þekilde
not tutamazsýnýz. Dinleme ile not tutma arasýnda bir
denge oluþturunuz.
Derste ana fikirleri, önemli noktalarý not ediniz.
Not alýrken seçici olunuz.
Öðretmen önemli noktalarý belirlerken "Burasý
önemli","Burada esas olan", "Dikkat ederseniz" vb.
çeþitli ipuçlarý verir. Bu ipuçlarýný kaçýrmayýnýz.
Not tutarken zamandan tasarruf etmek ve geri
kalmamak için, kendininizin anlayabileceði þekilde
çeþitli kýsaltmalar kullanýnýz.
Not tutarken kendi cümlelerinizle not tutunuz.
Bazý durumlarda anlatýlanlarýn ayný þekilde not
alýnmasý gerekebilir. Bu durumda anlatýlanlarý ya da
yazýlanlarý ayný þekilde not alýnýz.
Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de
tutulan notlarýn mutlaka temize geçirilmesidir.
Tuttuðunuz notlarý temize geçiriniz ve böylelikle
öðrendiklerinizi bir kez daha tekrar etmiþ olur ve
unutmanýzý engellemiþ olursunuz.
SON OLARAK;
Gözlerinizi yapamadýklarýnýza çeviriniz.
Müzik eþliðinde çalýþmamaya özen gösteriniz.
Zorlandýðýnýz ders ve konularda öðretmeninizden
yardým alýnýz. Anlamadýysanýz uygun bir dille tekrar
edilmesini isteyiniz.
Aþýrý kaygý (güvensizlik) ve strese meydan
vermeyiniz.
Yatarak veya uzanarak çalýþma yapmayýnýz.
Çalýþma anýnda hayallere dalmayýnýz.
Uzayýp giden telefon konuþmalarý yapmayýnýz.
Günlük ayrýntýlara boðulmayýnýz.
Yeterli çalýþmayý tamamlamadan býrakmayýnýz.
Amaçlarýn özelliklerini belirleyiniz.
Arkadaþlarýnýza yeri geldiðinde
"hayýr! “
diyebilmelisiniz.
Televizyona takýlýp kalmayýnýz.
Dersler ve konular hakkýnda yetersiz bilgi sahibi deðil,
tam bilgili ve donanýmlý olmaya çalýþýnýz.
Düzenli tekrarlar yapýnýz.
Plansýz programsýz çalýþmayýnýz.
Kendinizi baþkalarýyla kýyaslamayýnýz.
Zamanýnýzý denetleyiniz.
Çevrenizin sizden beklentilerinin olduðunu
unutmayýnýz.
Sýnav bilgi ve tekniklerini yeterince öðreniniz.
Çalýþma anýnda uygun dinlenme aralýklarýný ihmal
etmeyiniz.
Yanlýþlardan ders alýnýz, noksanlarýnýzý gideriniz.
Çözümlenemeyen ailevi veya kiþisel sorunlar içinde
boðulmayýnýz.
Fazlaca dýþa açýk olmayýnýz.
SEVGÝLÝ ÖÐRENCÝLER ! Unutmayýnýz ki sizler
yarýnýn mühendisleri, mimarlarý, yöneticileri,
baþkanlarý, öðretmenleri, doktorlarý, profesörleri,
esnafý, sanatkârý, askerleri, subaylarý ve en önemlisi de
ATATÜRK TÜRKÝYESÝNDE, ATATÜRK ÝLKE
VE DEVREMLERÝNÝ BENÝMSEMÝÞ ve
CUMHURÝYETÝMÝZÝ KORUYUP
YÜCELTECEK yurttaþlar olacaksýnýz. Bunun için
sizlere bu yazýda ve öncekilerde belirttiðim gibi
baþarýlý olmanýz planlý ve programlý bir þekilde
verimli çalýþmanýzla mümkün olabilir. Önerilerimin
sizlere öðrencilik hayatýnýzdaki kazanýmlara katkýda
bulunabileceði düþüncesiyle hepinizin gözlerinden
öper, baþarýlar dilerim.
Hangi Hasta
Nasýl Öksürür?
Vehbi Baba
Akyaka Saðlýk Ocaðý Hekimi
Bugünlerde birçok insan öksürüyor. Astým, bronþit,
sinüzit, grip, zatürree, tüberküloz, kulak iltihabý gibi
öksürüðe neden olabilecek pek çok hastalýk var.
Ancak, her hastalýkta farklý özellikte öksürük oluyor.
Ýþte, deðiþik hastalýklarda görülen öksürük tipleri.
Üþütme öksürüðü
Sebebi, halk arasýnda daha çok üþütme, soðuk
algýnlýðý gibi isimlerle de bilinen üst solunum
yollarýnýn viral enfeksiyonudur. Masum bir öksürük
türüdür. Genellikle bir hafta içinde kendiliðinden
geçer. Sigara içenlerde ve alerjisi olanlarda daha uzun
sürer ve hastayý ciddi þekilde rahatsýz edebilir. Grip
hastalýðýnda da yüksek ateþ, aþýrý halsizlik, baþ ve kas
aðrýlarý, burunla ilgili belirtilerle beraber öksürük de
olur. Sinüzit, farenjit gibi hastalýklarda ise gýcýk
þeklinde bir öksürük vardýr. Hasta, boðazýný
temizleme gayreti ve boðazýna yapýþan bir þeyi atma
çabasý içindedir.
Sigara öksürüðü
Sigara tiryakileri genellikle öksürdüklerinin ya
farkýnda deðillerdir ya da bunu hiç þikayetten
saymazlar. 'Sigara içen birinin öksürmesinden daha
doðal bir þey olabilir mi?' diye düþünürler. Oysa,
sigara içenlerdeki bu öksürük bronþ tahriþinin bir
belirtisidir. Bu hastalar için iyi ihtimal yeni baþlayan
bir kronik bronþit, kötü ihtimal ise bronþ kanseridir.
Hele her zamanki öksürüðün karakterindeki bir
deðiþme kanserin ilk belirtisi bile olabilir. Sigara
öksürüðü için tiryaki öksürüðü ismi de kullanýlýr.
Astým öksürüðü
Astým krizleri, öksürük, hýrýltýlý solunum ve nefes
darlýðý ile karakterizedir. Krizler gece ve sabaha karþý
daha fazladýr. Hastanýn alerjenlerle temasý, keskin
kokular, sigara dumaný gibi irritanlar da öksürük
krizine neden olabilir.
Akciðer kanseri
Akciðer kanseri çok sinsi bir hastalýktýr, çünkü ne
erken ve ne de bu akciðer kanserine özgüdür
diyebileceðimiz bir belirtisi vardýr. Ýþte bu yüzden de
akciðer kanseri teþhisi ancak hastalýk çok ilerledikten,
komþu ve uzak organlara sýçrama yaptýkta sonra
konabilmektedir. Ýki haftadan fazla süren ve
antibiyotik tedavisine cevap vermeyen her öksürüðün
sebebi mutlaka araþtýrýlmalýdýr. Öksürük tek baþýna
akciðer kanserinin tek belirtisi olabilir. Özellikle de
sigara tiryakileri öksürüklerinde artýþ veya öksürük
karakterinde bir deðiþme hissettiklerinde mutlaka
doktorlarýna baþ vurmalýdýrlar.
Ýstanbul bronþiti
Ýstanbul bronþitinin esas belirtisi kuru öksürüktür. Bu,
küçük çocuklarda öðürtü ve kusmaya, hanýmlarda ise
idrar kaçýrmaya neden olabilen kuru bir öksürüktür.
Öksürük, nöbetler þeklinde ortaya çýkar ve genellikle
geceleri daha fazladýr. Birçok hasta gece yarýsý ya da
sabaha karþý öksürükle uykusundan uyanýr. Gülme,
hatta konuþma öksürük krizlerinin baþlamasýna neden
olabilir. Telefonla konuþurken ortaya çýkan öksürük
nöbetleri Ýstanbul bronþitinin tipik bir özelliðidir.
Sigara dumaný, çeþitli boya, cila kokularý, hava
kirliliði... de öksürüðün baþlamasýna neden olan
faktörlerdir. Þiddetli öksürük çocuklarda karýn
aðrýlarýna, eriþkinlerde ise sýrt ve göðüs aðrýlarýna yol
açabilir. Küçük çocuklardaki Ýstanbul bronþitinin
ilginç bulgularýndan biri de geceleri, saç dipleri ve
boynun terlemesidir. Hastalarýn çoðunda bu þiddetli
öksürüðe karþýlýk hiç balgam yoktur, ama bazýlarýnda,
az miktarda zor çýkan, yapýþkan nitelikte balgam
olabilir. Bu hastalar, bu küçücük balgamý çýkarmakla
çok rahatladýklarýný söylerler.
Boðmaca öksürüðü
Boðmacada, ani, kuvvetli, tekrarlayýcý öksürük
krizleri (bir günde 10-25 kez) vardýr. Aðýr olgularda
boyun damarlarýnda geniþleme , gözlerde dýþarýya
doðru fýrlama, morarma görülebilir. Öksürük krizi
sonunda ötme þeklinde tipik bir ses duyulur.
Verem öksürüðü
Veremli hastalarýn çok þiddetli olmayan öksürükleri
vardýr. Bu çoðu zaman kuru bir öksürüktür, ama
zaman zaman az miktarda balgamla ya da kanama ile
birlikte de olabilir, Halk arasýnda veremliler için kesik
kesik öksürüyor deyimi kullanýlýr.
Psikojenik öksürük
Genel olarak, öksürük, organik bir hastalýðýn
iþaretidir, ama bazen sinirliliðe baðlý olarak psikolojik
etkenler de kuru bir öksürüðe neden olabilirler. Bu
öksürük, kiþi sinirlenince veya heyecanlanýnca daha
belirgin olur.
Kaynak: Cerrahpaþa Týp Fak.Gögüs Hastalýklarý
Sayfa 8
YÖREMÝZ
GÖKOVA AMERÝKAN GEZÝ VE SANAT DERGÝSÝNDE
Amerika'nýn Massachusetts Eyaletinde 'Berkshire
Fine Arts 'adlý gezi ve sanat dergisinin 2008 yýlý
Ocak ayýnda yayýnlanan 20.sayýsýnda Zeren Earls
imzasý ile 'Turkey :Akyaka, Gulf of Gökova and
Muðla '(Türkiye,Akyaka, Gökova Körfezi
ve
Muðla) baþlýklý 8 sayfa bol resimli bir yazý
y a y ý n l a n d ý . Ya z ý n ý n o r i j i n a l i n i
' w w w. b e r k s h i r e f i n e a r t s . c o m ' s i t e s i n d e
bulabilirsiniz. Biz yazýdan kýsaltarak bir bölüm
aldýk.
TÜRKÝYE: AKYAKA, GÖKOVA KÖRFEZÝ VE
MUÐLA
Zeren Earls 20.01.2008
Lise arkadaþým beni Akyaka'ya davet ettiðinde,
Türkiye'nin ilk defa göreceðim bu bölgesini ziyaret
etmeyi memnuniyetle karþýladým. Ýstanbul'dan,
gideceðim yer olan Gökova'ya en yakýn havaalaný
olan Dalaman'a uçtum. Arkadaþým havaalanýnda
beni bekliyordu. Dört günlük ziyaretim için yanýma
fazla eþya almadýðým için dosdoðru Akyaka'ya
vardým.
Arkadaþýmýn evine vardýk. Ev iki katlýydý. Üst katta
yatak odalarý, alt katta ise salon ve mutfak vardý. Ev
ahþap ve geleneksel mobilyalarla döþenmiþti.
Salonda alçak koltuklar vardý. Perdeler el
örmesiydi. Yerde minderler vardý. Kasým'da hava
soðuk olduðu için arkadaþým gaz sobasýný yaktý.
Akyaka evleri, bahçesi çok farklý türlü çiçeklerle
süslenmiþ muhteþem ve insaný kendilerine çekecek
þekilde evlerdi. Sanýrsam burada herkes birbirini
NASIL BÝR AKYAKA?
22.02.2008 Cuma günü kýyý yönetimi toplantýsýnda
Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet Çalca'nýn yapmýþ
olduðu sunumdan bir kesit sunuyoruz;
GELÝÞÝM SÜRECÝ
1968 yýlýnda muhtarlýk olan Akyaka 1992
yýlýnda
Belediye olmuþtur. 1972 yýlýnda yöre
mimarisine uygun Nail Çakýrhan tarafýndan yapýlan ev,
1983 yýlýnda Aðahan Mimarlýk Ödülü aldý. Kültür ve
Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulu tarafýndan 1985
yýlýnda Arkeolojik alanlarýn tesbiti ile, 1986 yýlýnda
1.derece doðal SÝT bölgesi olarak tescil edildi.
1988 yýlýnda Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan
edilmiþtir. 2007 yýlýnda yapýlan Adrese Dayalý Nüfus
Sayýmý Sistemine göre Akyaka nüfusu 2345 kiþidir.
Beldemizde 2100 adet konut ve iþyeri vardýr. Turizm
potensiyeli olarak 628 oda 1570 yatak kapasitesi
bulunmaktadýr. Ayrýca yaz döneminde Muðla'nýn ön
bahçesi konumunda olup günübirlik mesire alaný
olarak ziyaret edilmektedir.
AKYAKA BELEDÝYE HÝZMET KALÝTESÝNÝN
TESPÝTÝ
Muðla Üniversitesi Sosyoloji bölümü
tarafýndan yapýlan anket sonuçlarýna gore; Akyaka
Belediye hizmetlerinin iyi ve eksik yanlarýnýn tesbiti
yapýlmýþtýr.
Önceden yerleþenler ile sonradan yerleþenler
arasýnda yaþayanlarýn beklentileri farklýlýklar
göstermektedir.
Akyaka'nýn; kimlikli, üretken, alternatif
turizm imkanlarýyla; koruyarak kullanma dengesi
içinde sürdürülebilir kalkýnmaya örnek belde
olabilmesi halkýn yönetime katýlmasý ile mümkündür.
5393 sayýlý Belediye Yasalarýna göre; Belde
yaþayanlarýnýn yönetime katýlmasýný saðlayarak
Akyaka'nýn gelecek ile ilgili vizyonunu belirlemek,
stratejileri gerçekleþtirmek ve uygulamak üzere
katýlýmcý bütçe hazýrlandý
KALÝTELÝ KESÝNTÝSÝZ ÝÇME SUYU
Belde þebeke suyunun yaz aylarýnda yetersiz
kalmasý belde sakinlerini bu konuda duyarlý hale
getirmiþ; yatýrýmda su sorununun çözümü öncelikli
hale gelmiþtir.
ALTARNATÝFTURÝZM ÝMKANLARI
Akyaka'nýn alternatif turizm imkanlarý ile
geliþmesi, doðal kaynaklarýnýn 1.derece arkeolojik ve
doðal SÝT alaný içersinde bulunmasý, bu alanlar içinde
üretilecek projeler için büyük fýrsattýr.
Akyaka ve etrafýnda kuþ gözleme arkeolojik
kalýntýlara ziyaret, kite-surf, yelken, yamaç paraþütü,
kano, bisiklet, týrmanma parkurlarý ve benzeri sportif
faaliyetlere ev sahipliði yaparak kiþilerin doða
içerisinde kendi becerileriyle doða ile baþ baþa
kalacaklarý bir tatil yöresidir.
Akyaka ve bölge halkýnýn yaþadýðý Gökova
Havzasý'nda, Muðla Üniversitesi'nin ürettiði bilginin
günlük hayatýmýzýn içinde kullanmasý önemlidir.
Akyaka mimarisinin korunmasýna örnek
Akyaka merkezinde Akyaka Ýþhaný Projesi 1250 m2
tanýyor. Çünkü yolda yürürken Akyaka'lý
arkadaþým çoðu kiþiye selam verdi. Yerli halk
ve sonradan buraya yerleþmiþ insanlar harika
bir uyum içindeydiler. Þehir merkezinden yola
çýkýp çam aðaçlarýný geçtik ve Akdeniz'in
turkuaz rengiyle palmiye aðaçlarýnýn buluþtuðu
muhteþem yere vardýk…
…Ertesi gün sabah halk kütüphanesinde bir
grup insanla beraber oturduk. Öðrenciler kitap
okumak ve ev ödevlerini yapmak için
kütüphanedeydiler. Kütüphane emekli bir
öðretmenin öncülüðünde bir grup gönüllü
tarafýndan iþletiliyordu. Daha sonra, azmaða
gittik. Öðrendim ki azmaðýn suyu denize
varana kadar birçok yoldan geçiyordu.
Ördekler soðuk suyun içinde yüzüyorlardý.
Azmaðýn kenarýnda birçok restaurant vardý.
Köylü pazarýna gittik. Pazar düzenli ve gayet
sakindi.
Ben de köylülerin getirdiði sebze ve meyvelere
göz attým. Amerika'da uçuk fiyatlarla satýlan
domatesin kilosu burada sadece 50 kuruþtu.
Ýstanbul'a götürmek için zeytin ve peynir aldým…
alanda 30 adet dükkan ve iþyeri olarak inþasý devam
etmektedir.
Akyaka'nýn 2.konut mezarlýðý olmamasý için
kýþ döneminde de üretkenliðini korumasý ayrýcaAðahan
ödüllü mimari yapýnýn vadi içerisindeki yamaçlarda
yöre halký tarafýndan kullanýlmasý bölge halký için
kaçýnýlmaz bir fýrsat olacaktýr.
Akyaka'da apart ve pansiyonlarýn kýþ
döneminde Muðla Üniversitesi öðrencilerinin
konaklama ihtiyacý için kullanýlmasý, bununla birlikte
Akyaka ve yöre öðrencilerinin meslek okullarýna
gidebilmesi için Akyaka belediye otobüslerinin katkýsý
büyüktür.
DOÐASI KORUNANAKYAKA
Özel Çevre Koruma Kurumu tarafýndan
yapýlmakta olan arýtma tesisi deneme süreci içerisinde
faaliyete baþlamýþ olup Akyaka Plajý için mavi bayrak
alt yapý hizmetleri oluþturulmaktadýr.
Belediye kaynaklarýnýn etkin kullanýlmasýnýn
kararý belde yaþayanlarýnýn katýlýmý ile birlikte
alýnmasý, demokratik ortam içerisinde yöneticiler ile
görev paylaþýmý gerçekleþmesi ve yönetiþim
anlayýþýnýn Akyaka Belediyesi için kurumsallaþmasý,
belediyemizin çaðdaþ bir kent olma yolunda küçük bir
adým atmasýna katký saðlamýþtýr.
MEÞHUR BALIKÇI
HALÝL'ÝN YERÝ RESTAURANT
ADRES:ÝNÝÞDÝBÝ CAD .NO 48 AKYAKA BELDESÝ MUÐLA TÜRKÝYE
TELF:90,0252,2435173,2435622 FAX:90,0252,2435373
MAÝL:[email protected]:[email protected]
Web:www.halilinyeri.com

Benzer belgeler

sayı 8 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

sayı 8 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği Derneðimize katkýlarýnýz için: ÝÞ Bankasý Muðla Þubesi

Detaylı

gÖKOVA DERGÄ°SÄ° 1 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

gÖKOVA DERGÄ°SÄ° 1 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği kafeye kadar yürüdüler. Akyaka Kültür ve Sanat Derneði yönetim kurulu üyesi Hüsniye Yenikeçeci günün anlam ve önemini belirten, aþaðýda özetlediðimiz konuþmayý yaptý: “Kadýnlarýn þiddete, baskýya, ...

Detaylı

18 SAYI - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

18 SAYI - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği aile içinde, çalýþma hayatýnda, toplumsal yaþamda ve siyasette erkeklerle eþit haklara sahip olmasý hedeflenmiþ

Detaylı