Atçının Sesi Dergisi – Sayı 1

Transkript

Atçının Sesi Dergisi – Sayı 1
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
ATÇININ
SESI
TYAYSD Başkanı
Talip ÖZTÜRK’den
İki Önemli Ziyaret
GAZİ’NİN GALİBİ ˝ RENK ˝
Gülçin Kundakçı ile konuştuk;
˝Atlara olan sevdam hiç bitmeyecek ˝
YETİŞTİRİCİLERİN
KORKULU RÜYASI
SORŞİN
ATLAR İÇİN KULLANILAN
KOŞU BANDI SİSTEMLERİ
TREAD MILL
TYAYSD EĞİTİMLERİ
WILLIAM MULQUEEN İLE
NALBANTLIĞIN PÜF
NOKTALARI
İstanbul Veliefendi Hipodrumu’nda yulaf satışımız
başlamıştır. Siparişlerinizi İstanbul dernek satış
mağazamıza verebilirsiniz.
Kocaeli Kartepe Hipodromu’nda saraciye, yem ve
yem katkı maddesi ürünlerinin bulunduğu satış
mağazamız hizmete açılmıştır.
TYAYSD Yönetim Kurulu
Güçlüyüz... Umutluyuz ...
Atçılığımızın 72 yıllık köklü bir sivil toplum kuruluşunun yönetiminde henüz 3 ayı bile doldurmamamıza
rağmen üstlenmiş olduğumuz sorumluluğun ağırlığını iyice hissetmiş durumdayız. Derneğimizi üyelerinin
kendi güçlerinin farkına varması ve TYAYSD’ nin camiamızda karar mekanizması içerisinde mutlaka söz sahibi
olması için gayret sarf ediyoruz ve bunun için atçılığın kurumları nezdinde girişimlerimizi sürdürmekteyiz.
Yarış otoritesi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi EKER ve YKK Başkan ve üyeleri
ile bu dar zamanda görüşme imkanı elde edebildik. Başta Sayın Bakanımız olmak üzere YKK Başkanı Sayın
Dr.Nihat PAKDİL ve YKK Başkan Yardımcısı Sayın Erdal Celal SUMAYTAOĞLU ve üyelerinin Derneğimize
karşı göstermiş oldukları sıcak ilgi ve teveccüh bizleri çok memnun etti.Görev süremizde atçılığımız için
yapmak istediklerimizi bütün açıklığı ile kendilerine arz ettik. TYAYSD’ nin yeniden at sahibi belgesini vermesi
konusunda hazır olduğunu ve bu konuda desteklerini beklediğimizi ifade ettik. Bu talebimizin gerçekleşmesi
ile at sahipliğinin özendirilmesi çeşitlendirilmesi gibi konulardaki projelerimizi hayata geçirebileceğimiz
belirttik.Türk atçılığına görevi dönemlerinde yapmış olduğu destek ve çizdiği yol hiçbir zaman unutulmayacak
olan Sayın Bakanımızın ve değerli bürokratlarının bundan böyle derneğimize desteklerinin daha güçlü bir
şekilde devam edeceği intibası ile ayrıldık ziyaretimizden. Bunun için artık çok daha mutlu ve umutluyuz
gelecek adına.
Aynı umutları yarış müessesi TJK ile olan ilişkilerimize de yansıtmayı arzu etmekteyiz. TJK ve TYAYSD bu
ülkenin saygın ve köklü kurumları. Ben ve yönetim kurulum, kişisel noktalardan hareketle bu iki kurumun
yıllardır süren dostluğuna zeval getirilmesini asla istemiyoruz. Bize iyi niyetle yaklaşanlara sevgide ve saygıda
kusur etmeyiz. Ancak TYAYSD’ nin ve onun değerli üyelerinin gururunu ve onurunu incitici her türlü davranışa
karşı her zaman dik duracağımızın da bilinmesini istiyoruz. İşgal ettiğimiz mevki ve makamların şahsi
menfaatlerin, kibirlerin,övünçlerin ve kavgaların ortaya konulacağı makamların olmadığının bilincindeyiz. Esas
olan camianın ve sektörün menfaatleridir. Şayet her iki kurumun yöneticileri bu bilinçle hareket ederlerse
hiçbir sorun olmayacaktır. Bugüne kadar yaşatılanları başlatan yöneticilerin aklı selim ile hareket ederek
tüm camia tarafından arzu edilen ortamı sağlayacaklarını umut ediyoruz. TJK Yöneticilerinin bu konuda
kucaklayıcı bir yaklaşımla 70 yıllık işbirliği ve dostluğumuza bir halel vermemesini dilemekteyiz. Biz TJK ile
birlikte ortak bir akıl ve pozitif bir sinerji yaratarak ülke atçılığının önünü açacak her türlü çalışmanın içerisinde
olmaya hazırız. Ama haksızlığın ve saygısızlığın, kibirli bir bakışın ve üstenci bir dilin de esiri olamayız. Bu
anlamda beraberce atçılığın bekası göz önünde tutularak atçılığımıza hiçbir fayda sağlamayacak pürüzlerin
bir an önce ortadan kaldırılarak tüm gücümüzle atçılığımız için çalışmalıyız.
Bu vesile ile hepinize tekrardan saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Talip ÖZTÜRK
TYAYSD Başkanı
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
ATÇININ
SESI
ATÇININ SESİ
TYAYSD Başkanı
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Talip ÖZTÜRK’den
İki Önemli Ziyaret
GAZİ’NİN GALİBİ ˝ RENK ˝
Gülçin Kundakçı ile konuştuk;
˝Atlara olan sevdam hiç bitmeyecek ˝
YETİŞTİRİCİLERİN
KORKULU RÜYASI
SORŞİN
ATLAR İÇİN KULLANILAN
KOŞU BANDI SİSTEMLERİ
TREAD MILL
TYAYSD EĞİTİMLERİ
WILLIAM MULQUEEN İLE
NALBANTLIĞIN PÜF
NOKTALARI
İmtiyaz Sahibi
Atçının Sesi Adına Sahibi
Talip ÖZTÜRK
Genel Yayın Yönetmeni
Haydar ÇEVİK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Mehmet AKYÜZ
Grafik ve Tasarım
Prime Ajans
R. Kerem GÜRCAN
Halkla İlişkiler
Yaprak ERTAN
İdare - İrtibat - Hazırlık
TYAYS Derneği
TJK Veliefendi Hipodromu
Bakırköy / İSTANBUL
Tel: 0212 571 74 85
Fax: 0212 572 22 59
Basım Yeri
Sanatkar Ofset
Sanatkar Ofset San. Tic. Ltd. Şti.
Davutpaşa V.D. / 7430 4248 45
Maltepe Mah. Litros yolu
2. Matbaacılar sitesi
4NF/4-5 Topkapı Zeytinburnu - İST.
İletişim
[email protected]
www.tyaysd.org.tr
Atçının Sesi
Haziran - Temmuz 2015
Sayı 6 (İki ayda bir yayımlanır)
Atçının Sesi basın meslek ilkelerine uymaya söz
vermiştir. Atçının Sesi Dergisi’nde yayınlayan
yazılar, fotoğraflar ve sair konuların her
türlü telif hakları TYAYS Derneğine ait olup
kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yazıların
sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların
sorumluluğu ise sahiplerine aittir.
İÇİNDEKİLER
Röportaj /// 06
Gülçin KUNDAKÇI
Haber /// 10
TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK’ün İzmir Ziyareti
Uzman Görüşü /// 20
Atlar İçin Kullanılan Koşu Bandı (Tread-Mill) Sistemleri
İnceleme /// 38
Tüm Yönleri İle SORŞİN, Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Etkinlik /// 46
William MULQUEEN ile Nalbantlığın Püf Noktaları
ATÇININ SESİ
ATLARA OLAN SEVDAM
HİÇ BİTMEYECEK
89.Gazi Koşusuna imza atan RENK’in sahibi, at
sahibi Gülçin KUNDAKÇI ile Atçının Sesi okurları
için İzmir’de hayatı ve şampiyonluğu ile ilgili
bilinmeyenleri bizlerle paylaştı.Sayın Kundakçı
Renk’in annesi Busi’nin bulunduğu çiftlikte
Atçının Sesi adına bizleri konuk etti.
6
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Ahmet TUĞ:
Türk Atçılığında çok güzel bir başarı elde ettiniz. Atçılık
camiamızın ve yarış severlerin sizi tanımaları için kendinizi
ve atçılığa nasıl başladığınızı anlatır mısınız?
Gülçin KUNDAKÇI:
1976 Edirne doğumluyum. Çocukluk yıllarımda ailemle
İzmir’e yerleştik, dolayısı ile İzmir’liyim diyebilirim. Ege
Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Biyoloji mezunuyum.
14 Yıl gıda ve otomotiv sektörlerinde çalıştım. Bir kız ve bir
erkek çocuk annesiyim.
Atlara olan ilgim çok eski yıllara dayanır. 1970 yıllarında
halam Ayşe KUNDAKÇI ve eşi atçılığa başlamış olup,
bugünlere uzanan sevdamın başlangıcını oluşturmuşlardır.
Bugünlere gelmemin en büyük sebebi halam Ayşe
KUNDAKÇI olmuştur.
Başarılarla dolu atçılık kariyerimizi İzmir Kemalpaşa’da
bulunan çiftliğimizde uzun yıllar devam ettirdik. Bir dönem
atçılığa ara verdik.Halamın ve benim atçılığa ve yetiştiriciliğe
verdiğimiz sevgi ve
inanç nedeniyle yetiştiricilikten
vazgeçemedik. Yetiştiriciliğe devam etmek için BUSİ isimli
anne atımızla tanıştık ve atçılığa yeniden başlamış olduk.
Renk, Işık hüzmesi, Şahdildar ve Barbarian şuanda saha
içinde hazır olan ve hazırlanmaya devam eden taylarımızdır.
Kardeşim Ali Burçin KUNDAKÇI ile birlikte atçılık ve
yetiştiricilik adına elimizden geleni yapmaya devam
edeceğiz.
7
ATÇININ SESİ
Sayın Gülçin KUNDAKÇI Hanım; Türk atçılığına yıllarınızı verip maddi ve manevi
yatırımlar yapıp çok büyük bir başarı elde ettiniz, Gazi Koşusu gününü bizimle
paylaşır mısınız?
Öncelikle Ata’mızın düzenlemiş olduğu ve bugünlere kadar ayrı önem ve heyecanla
süre gelen böyle özel bir günde bulunmak, bu anlamlı koşuya tayımızla iştirak ediyor
olmaktan bile büyük onur ve gurur duyduk. Oldukça heyecanlıydık ama tayımıza ve
ekibimize güvenimiz tamdı. Önceki başarılarını da göz önünde bulundurursak bizim
için atımız Renk yarışın favorisiydi. Yarış sonrasında kazanmanın gururu, heyecanını
ve mutluluğunu bizlere yaşatmıştır.
Ahmet TUĞ:
İlerisi için hedef ve planlar hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Gülçin KUNDAKÇI:
Renk ile elde ettiğimiz başarı, atçılık kariyerinde gelinebilecek en önemli noktalardan biridir.
Hedefimiz tabi ki her atçının hedeflediği gibi bu başarıyı tekrar edebilmek ve devamında uluslararası
başarılar elde etmektedir. Mevcut annemiz BUSİ ile at yetiştiriciliğine devam ederek Türk atçılığına
da daha büyük katkılarda bulunmayı istemekteyiz.
Ahmet TUĞ:
Atçı olarak başarınızı kutluyorum. Türk atçılığında kadın atçıların az olması ile ilgili ne söylemek
istersiniz.
Gülçin KUNDAKÇI:
Sadece Türk atçılığı değil her sektörde kadınının önemi büyüktür. Türk atçılığında kadınlarımızın da
hipodromlarda at koşturması ve yetiştiricilik yapması sektöre büyük renk katacaktır. Kadın, atçılığı
modernize eden, sosyalleştiren, işin ruhuna stil veren bir unsurdur.
8
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Emeği geçen ekibimize; başta Menajerimiz Yavuz Aydoğan, antrenörümüz Cengiz Aydoğan,
veterinerimiz Haluk Oğuz ve ekibin diğer üyelerine süreç içerisinde her türlü destek ve ilgisini
esirgemeyen TJK Başkanı Sayın Yasin Kadri EKİNCİ‘ye ve TYAYSD Başkanı Sayın Talip ÖZTÜRK’e
atçığa vermiş olduğu desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Bize zaman ayırdığınız için biz size teşekkür eder, bundan sonraki yaşamınızda atlarınızla beraber
bir çok başarının içerisinde görmek isteriz. Kazanmış olduğunuz başarıdan dolayı sizi ve ekibinizi
tebrik ederiz.
9
ATÇININ SESİ
HABERLER
TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK’ün
İzmir Ziyareti
Geçtiğimiz ay görev tanzimi yapan derneğimizin yönetim kurulu başkanı sayın “Talip Öztürk” İzmir’de yaptığı sohbet
amaçlı bir toplantı sırasında yaptığı açıklamada; Biz bu göreve NAM’ olsun diye gelmedik. Sizlerin sorunu bizim sorunumuzdur bundan sonra tek yürek, tek bilek olacağız amaçımız atçılığımızı ve atçılarımızı hak ettikleri yere getirmek.
Bunun içinde sizlerin desteklerini her zaman bekleyeceğiz. Biz bir aileyiz ilk yapacağımız çalışmalardan birisi bundan
bir süre önce bize göre haksız bir şekilde atçılarımızın yarış ikramiyelerinden kesilmiş olan %20 lik payın atçılarımıza
iadesi konusundaki çalışmalarımız olacaktır. Siz değerli atçılarımızdan tek ricamız bizlerin arkasında durmanızdır dedi..
Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber
İzmir’de Son Kupa
Tanyıldız Ekürisinin Oldu
İzmir deki sezon sonundaki son kupalı yarışı “İdris Tan Yıldız” beyin
sarı kırmızılı forması ile ekürisini temsilen koşan ( DERBİŞAH ) İsimli
safkan kazandı. Buca Kaymakamlığı koşusu sonrasında TYAYSD İzmir
Şubesi başkanı Yılmaz Karapire’nin de hazır bulunduğu törende. Buca
Kaymakamlığı kupası TANYILDIZ Ekürisi sahibi İdris Tanyıldız’a verildi
10
Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Tadilat Nedeni ile İzmir’de
4 Ay Yarış Koşulmayacak
Bir süre önce TJK ve YKK tarafından alınan karar nedeni ile 26
Haziran ila 1 Kasım tarihleri arasında. İzmir ilimizde yarışlara 4 ay
süre ilke bir ara verileceği bu süre içinde kum pistin yenilenmesi
ve bakımı ile ahırların bakım onarım ve boya badana işlerinin yapılacağı ayrıca çim pistin son virajı ile ilgili birtakım çalışmalarında
gündemde olduğu açıklaması yetkiler tarafından yapılmıştır. Atçının sesi olarak bizde “159 yıldır” ülkemizdeki ilk organize at yarışlarının başladığı kent olan İzmir de, son 10 yıldır ise aralıksız olarak
yarış koşan. İzmir Şirinyer Hipodromu ile ilgili her türlü çalışma
gelişme ve konu ile ilgili haberleri yerinde ve en kısa sürede siz
değerli atçılarımıza ulaştıracağımızı bilgilerinize sunar. Yapılacak
çalışmaların atçılığımıza ve İzmir ilimize hayırlı olmasını dileriz.
İzmir TYAYSD
Şubesinden Açıklama
TYAYSD İzmir Şubesi Başkanı Sayın Yılmaz Karapire yaptığı açıklamada İzmir de yapılacak çalışmaların özellikle yarışlarda sorunlara neden olan
çim pist konusunda son günlerde kamuoyunda
bir yanlış bilgilendirmenin olduğunu vurgulayarak. İzmirli atçıların Şirinyer Hipodromu dahilindeki çim pistin kum pist ile yer değiştirilmesi
konusunda İzmirli atçılara kimsenin bir soru ile
gelmemiş olmasına karşın son günlerde yapılan
konuşmalarda İzmirli atçıların bu tür bir çalışma konusunda (pistlerin yer değişimi) ile ilgili bir
açıklaması olmadığını, amaçlarının İzmir atçılığına yakışan işlere imza atmak olduğunu söylerken arkadaşlarım ve şahsım adına bir kere daha
söylemek isterim ki bu tür bir çalışma için biz bir
açıklama yada yetkililere baş vuruda bulunmadık
dedi. Yılmaz karapire kendi bünyelerinde yaptıkları bir araştırma ile 100 atçımıza sorduk çim
ile kum pist yer değiştirsin mi diye? bize hep
EVET yanıtları geldi bizler İzmir için, İzmir atçılığı için hep en iyisini yapmaktan yanayız dedi.
11
Fotoğraf - Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber
ATÇININ SESİ
Merhum Başkan Bahadır GÖDEK
Kabri Başında Anıldı
Merhum Başkan Bahadır GÖDEK vefatının birinci yılında kabri başında ailesi ve sevenleri tarafından anıldı.
1939 yılında Erzurum’da doğan Bahadır GÖDEK,İlk,orta ve lise 2’yi Erzurum’da lise 3 ve 4’ü ise İstanbul’da okudu.1966 yılında İTÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesini bitirdi.Kars İş Adamları Derneği Başkanlığı
yapan Bahadır GÖDEK,aynı zamanda Türk Ocakları’nın da üyesi idi.
1966-1969 yılları arasında Bayındırlık Bakanlığı Yüksek Fen Heyeti’nde
çalıştı.Daha sonra serbest mimar-müteahhit olarak Türkiye’nin çeşitli
yerlerinde hizmetler verdi. 1979 yılında atçılığa başlayan Bahadır GÖDEK,1986-2004 ve 2012-2014 yılları arasında TYAYSD Başkanlığı yaptı.
1993 yılında Türkiye Jokey Kulübü asli üyesi seçildi. Bahadır GÖDEK
2009-2011 yılları arasında Türkiye Jokey Kulübü Genel Sekreterliği görevinde bulundu. 1980 yılında Yarış Atı Sahipleri Kıdem Tazminat Fonu
kurulması için büyük gayretler sarf etti.30 yılı aşkın yapmış olduğu at sahibi ve yetiştiricilik alanında çeşitli başarılara imza attı. 7 Temmuz 2014
tarihinde makam odasında geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı.
Derneğimiz üyesi ve
TJK Asli Üyesi S.Selman
TAŞBEK ile Derneğimiz
üyesi Selçuk TAŞBEK’in
annesi vefat etmiştir.
Dernek üyemiz
H.Semih KOÇER’in
annesi vefat etmiştir.
Derneğimiz üyesi ve TJK
Asli Üyesi Prof.Dr.Sedat
KATIRCIOĞLU vefat
etmiştir.
Kendisine Allah’tan rahmet,
sevenlerine sabır ve tüm
camiamıza baş sağlığı
dileriz.
Kendisine Allah’tan rahmet,
sevenlerine sabır ve tüm
camiamıza baş sağlığı
dileriz.
Kendisine Allah’tan rahmet,
sevenlerine sabır ve tüm
camiamıza baş sağlığı
dileriz.
12
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
37 YIL SONRA GELEN
ÜÇLÜ TAÇ
“ TRIPLE CROWN “
American Pharoah, Kentucky Derby ve Preakness Stakes yarışlarını kazandıktan sonra 6 Haziran’da Belmont Park Hipodromunda “ Triple Crown “ nun üçüncü ve son ayağı olan Belmont Stakes’ i de kazanarak 37 yıllık bir özlemi gerçekleştirmiş oldu.
Hipodromu dolduran 90.000 kişi ve TV başında milyonların şahit olduğu bu başarı, USA yarışçılık tarihinde 12. kez gerçekleştirilmesine rağmen bu sefer, çok uzun bir süredir başarılamamış olması sebebiyle çok anlamlı ve değerli oldu.
Amerikan yarışçılığının uzun süredir böyle bir sansasyonel başarıya ihtiyacı olduğu bilinmekteydi. Nitekim, American
Pharoah belki “ Triple Crown” da en iyi dereceyi yapamadı, ama bu zorlu ve gizemli yarışçılık olayında yakalamış olduğu
başarı yarışçılığa etkileri açısından çok büyük bir değer taşımaktaydı. Benzer başarıyı elde etmiş ve halka mal olmuş bir
çok atın gizeminin kaybolmaya yüz tuttuğu bir zamanda bir atın böyle bir başarı sağlaması bu sporu sevenlere büyük
sevinç ve mutluluk verirken, ülkesinde ve tüm dünyada at yarışlarının sesinin daha kuvvetli duyulmasına neden oldu.
American Pharoah’ın jokeyi Victor Espinoza, sahibi Ahmet Zayat ve antrenörü Bob Baffert’de bu sevinci ve haklı gururu ilk defa yaşamış oldular. Atın ilgilileri yarış sonrasında tarifi çok zor duygular içinde olduklarını ifade ederken, bu zafere gerçek bir “ Takım Çalışması sonucunda ulaştıklarını” belirttiler. Jokey Victor Espinoza 2 kere denedikten sonra bu sefer Triple Crown’da kazanan jokeyler arasına adını yazdırmayı
başardı. American Pharoah ise bu başarı ile at yarışları tarihine ismini perçinleyerek, efsane atlar arasına katıldı.
SATILIK AT İLANI
Adı: W7299
Cinsi: Erkek
Anası: Pudding
Babası Kaneko
Sahibi: Mehmet Kuzukulak
Donu: Doru
Doğum Tarihi: 27/02/2014
Mikroçip No: 900038000185978
DNA No: 34674
Detaylı Bilgi: 0533 626 19 13
Haber: Turgay KOP
13
Röportaj:
Ercan FIRTINA
ATÇININ SESİ
Bakan Eker; “Atçılık sektöründe
yetiştiriciliğe ağırlık vermek gerekiyor”
Bakan Mehdi Eker, TYAYSD Başkanı Talip Öztürk ve
beraberindeki Yönetim Kurulunu kabul etti
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği
Başkanı Talip Öztürk ve beraberindeki Yönetim Kurulunu kabulünde atçılık sektöründe yetiştiricilik,
kurumsallaşma ve işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
yarışların çeşitlendirilmesi ile birlikte kaliteli atlar
yetiştiriciliğe ağırlık verilmesinin uluslararası
düzeyde de sektörün önünü açacağını söyledi.
Yarışların bu sektörün devamı için zorunlu bir alan
olduğuna işaret eden Bakan Eker, yetiştiricilikte
başarılı olmak için de sektörün kendi sorunlarını
çözmesi ve kurumsallaşarak, işbirliği içinde
güçlerini birleştirmesinin şart olduğunu söyledi.
Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği
Başkanı Talip Öztürk ve beraberindeki Yönetim
Kurulunu kabul eden Bakan Eker, bakanlık
görevine başladığından beri atçılık sektörüne
ayrı bir önem verdiğini belirterek sektörde bu
tür kuruluşların varlığını önemsediğini söyledi.
Ancak atçılığın sadece düz yarışlardan ibaret
olmaması gerektiğini ifade eden Bakan Eker,
14
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
vam ettirmesine müteşekkir olacaklarını ve bundan büyük memnuniyet duyacaklarını söyledi.
Macaristan, İspa​nya, İngiltere gibi ülkelerde yetiştiriciliğin gelişmiş olduğunu, at yarışlarının da
düz koşulardan ibaret olmadığını ve toplumun
ilgisini çekecek organizasyonlar yapıldığının altını çizen Bakan Eker “ Atalarımızın kültüründe
çok önemli bir yere sahip olan atçılık Türkiye’de
geliştirilecekse öncelikle iyi atlar yetiştirilmeli ve
yarışlar çeşitlendirilmelidir. Yarışlarda çok fazla
çeşitlilik yok. Uluslararası yarışlarda boy gösterecek atımız yok. Yatırımlarımızın karşılığını almalıyız. Son dönemde atçılığa önemli yatırımlar yapıldı, gece yarışları da bizim zamanımızda
başladı. Kocaeli’de yarın 10 adet At Hastanesinin toplu açılışını yapacağız.” şeklinde konuştu.
Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği İkinci Başkanı Turgay Kop’da 50 yıllık atçı
olduğunu ve Bakan Eker’den atçılık konusunda
çok feyiz aldıklarını, Sayın Bakanımızın özellikle 2011 yılında yapılan Çalıştay’da yaptığı konuşmada da sektörde kurumsallaşmanın ve
işbirlikçi davranmak gerektiğini belirterek atçılığımıza yol gösterdiğini söyledi. Buradan yola
çıkıldığında tıpkı Japonya atçılığında olduğu
gibi özellikle maddi güçlerin birleştirilerek sendika şeklinde at sahipliği yapılması konusunda
sektöre yeni yatırımcılar getirilebileceğini ifade etti. Dernek olarak bundan böyle de Bakan
Eker’in çizdiği yolda devam edeceklerini söyledi.
Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği
Başkanı Talip Öztürk de yeni yönetim kurulu olarak Bakan Eker’in tecrübelerinden faydalanmak
ve talimatlarını almak üzere geldiklerini söyleyerek bundan sonra da atçılığımızın en büyük
sivil toplum örgütü TYAYSD’ne desteklerini de-
Bakan Eker’de Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneğine başarılar diledi.
15
ATÇININ SESİ
TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK ve Yönetim
Kurulu üyeleri YKK’yı ziyaret etti.
Sayın Dr.Nihat PAKDİL, TYAYSD yeni Başkan ve Yönetim
Kuruluna başarılar dilerken, desteklerini sürdüreceklerini söyledi.
TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK ve Yönetim Kurulu üyeleri YKK’yı ziyaret etti. Çok sıcak ve samimi bir
hava da geçen toplantı da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı ve Yüksek Komiserler Kurulu
Başkanı Sayın Dr.Nihat PAKDİL, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı ve
Yüksek Komiserler Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Erdal Celal SUMAYTAOĞLU, üyelerden Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı Özel Kalem Müdür V. ve Yüksek Komiserler Kurulu Üyesi Sayın Volkan Mutlu
COŞKUN, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Md. ve Yüksek Komiserler Kurulu
Üyesi Sayın Mustafa KAYHAN,Tarım İşletmeleri Genel Müdürü ve Yüksek Komiserler Kurulu Üyesi
Sayın Mehmet Halis BİLDEN yer aldılar. Sayın Dr.Nihat PAKDİL, YKK’nın Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı adına atçılık sektörünün “Otoritesi” olduğunun ve sektördeki diğer kurum ve kuruluşlarının
da bu makamın direktiflerine uygun biçimde hareket etmesinin önemine değindi.
16
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Kamu adına yürütülen görevlerde
yapılan tüm işlerin, ilgili devlet kurumu ve bakanlıkların yaptığı düzenlemeler çerçevesinde olması
gerektiğini hatırlatan Sayın Pakdil,
aynı amaç için çalışan diğer tüm
farklı derneklerde olması gerektiği
gibi, Türkiye’de atçılık sektörürün
gelişmesinde büyük önemi olan
kurumların bundan böyle de birbirleri ile uyum içerisinde çalışmalarına devam etmelerini beklediklerini,
sektörün gelişimi açısından birlik ve
uyumun büyük önem arz ettiğini
belirtti.
Kurum ve kuruluşlarının işlevlerinin her şeyin önünde tutulması ve atçılığa fayda sağlayacak
ortamların korunmasının şart olduğunu ve bunun sağlanması gerektiğini belirten Sayın Dr.Nihat
PAKDİL, TYAYSD yeni başkan ve yönetim kuruluna başarılar dilerken, desteklerini sürdüreceklerini
söyledi.
17
ATÇININ SESİ
Sayın Erdal Celal SUMAYTAOĞLU’da TYAYSD’nin kendilerine iletmiş
oldukları isteklerini YKK’da değerlendirmeye alacaklarını ve en kısa
sürede neticelendireceklerini belirtirken, ilk olarak At Sahibi Belgesi’nin
yeniden TYAYSD tarafından verilmesi için bakanlık makamı nezdinde
bir değerlendirme yapılacağını ifade etti. TYAYSD Başkanı Talip
ÖZTÜRK ise 4.000 üyesi bulunan derneğin, yeni yönetimi olarak
atçılığa farklı bir şeyler yapmak üzere göreve talip olduklarını ve
atçının çoğunluğunun teveccühü kazandıklarını ve yarış otoritesi ve
müessesi ile uyum içerisinde atçılığa hizmet edecekleri belirtti. Talip
ÖZTÜRK görev süresi içerinde atçılara vaat ettiklerini yerine getirmek
mecburiyetinde olduklarını ve bunu gerçekleştirmeyi çok istediklerini
ifade ederken, YKK’nın emir ve usullerine sadık kalarak, kurulun
destekleri ile çok daha etkin bir dernek haline gelerek atçılığa hizmet
kalitesini yükselteceklerini ve derneğin otoritenin desteğini arkasında
hissetmesinden çok büyük kuvvet alacağını belirtti.
18
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
19
Yazan & Düzenleyen:
Vet.Hek. Zeynep ÖZER
ATÇININ SESİ
ATLAR İÇİN KULLANILAN
KOŞU BANDI (TREADMILL) SİSTEMLERİ
Yarış atçılığı sektöründe önemi artan koşu bandı
sistemlerini tüm yönleri ile inceliyoruz
Dünya çapında büyük önemi olan ve atçılık sektöründe kullanımı hızla artan koşu bandı uygulaması, atçılığın her alanında kullanılmaktadır. Özellikle yarış atçılığı sektöründe günden güne önemi artmaktadır. İlk
olarak egzersiz fizyolojisi için kullanılan koşu bantları,
zamanla at yetiştiricileri için popüler bir araç haline gelmiştir. Dünya çapındaki bir çok önemli hara ve yarış atı
yetiştiricisi bu uygulama sayesinde hem atlarının dayanıklılık ve performansını artırmakta, hem de olası
operatif müdahale durumları sonrasında atların iyileşme periyodunda bu uygulamadan yarar sağlamaktadır.
20
Yarış pisti at antrenmanı için en uygun yer olarak görülse de atın egzersiz fizyolojisinin incelenmesi için
uygun değildir. Pistin durumu, hava şartları, binicinin etkisi gibi sebeplerle atların yarış pistindeki incelemeleri kesin değil yaklaşık sonuç verir. Koşu bandı kullanımı ile bu dezavantajlar elimine edilebilir.
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
öncesi ve sonrası ölçümlerden ziyade çalışma sırasında da değerlendirme yapılabilmesini sağlamaktadır.
Koşu bantları her türlü hava koşulunda kullanilabilmesinin yanında çevre ve çalışma yüzeyi açısından kontrollü bir laboratuvar ortamı ve kayıt sistemi sağlamaktadır. Hız ve eğimin ayarlanabildiği bir
bilgisayar programına bağlı olan bu sistemler, belirli bir
antrenman programının seçilmesi ya da standart egzersiz testi (SET) uygulanmasının yanında bu çalışmaların
sonuçlarını da kayıt altına alıp atın egzersiz fizyolojisinin
profesyonel olarak değerlendirilmesine olanak sağlar.
Bu sistemlerde eğim, çeşitli derecelerde ayarlanabilmektedir (genelde 0-10 derece arası). Özellikle oksijen alım kapasitesini maksimuma çıkarmak ve süreyi düşürmek için eğim kullanılır. Örneğin bir çok at 6
derece eğim ve 10-12 m/s hızda maksimum oksijen
alım kapasitesine ulaşmaktadır. Bu oran, eğimsiz koşu
bandı kullanılan atlarda 14-15 m/s olarak belirlenir.
Bu sistem içerisinde kullanılan ve Standart Egzersiz Testi (SET) olarak adlandırılan testte ise kan laktat ve glukoz konsantrasyonları ile serbest yağ asitleri ve hücre hacimleri ölçülebilmektedir. Bu ölçümler,
atların pistte çalışmasıyla karşılaştırıldığında çalışma
21
Yazan & Düzenleyen:
Vet.Hek. Zeynep ÖZER
ATÇININ SESİ
Koşu bandı kullanımının yetiştirme
sürecinde sağladığı avantajlar nelerdir?
Kapalı alanda kullanılan bir sistem olduğundan atın performansı
hava ve pist şartlarından etkilenmez.
Süre, eğim ve çalışma yoğunluğunun ayarlanmasına imkan sağlar.
Alınan sonuçları grafik ve oranlar şeklinde rapor ederek performans incelemesinde
kolaylık sağlar.
Özellikle arka bacak kas formunun korunmasına olanak sağlar.
Üst solunum yolu hastalıkları ve topallık tanılarında kolaylık sağlar.
Strese bağlı yaralanmaları azaltır.
Arka bölge kaslarının dayanıklılık ve esnekliğini artırır.
Kilo kontrolü sağlamaktadır.
Koşu bandı hangi hastalık ve
sakatlıkların tedavisinde kullanılmaktadır?
Dejeneratif eklem hastalıkları
Diz bölgesinde şekillenen şişlik durumları
Omuz ağrıları
Ön bacakta şekillenen ağrı ve şişlik durumları
Operasyon sonrası rehabilitasyon durumları
Tendon yaralanmaları veya kemik kırılması sonrası iyileşme periyodu
Kolik tedavisi veya operasyonu sonrası iyileşme periyodu
Egzersiz sırasında endoskopik muayene yapılan durumlar
Ayak hastalıklarının tanısı
22
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Atlarda koşu bandı sistemleri genel olarak 2’ye ayrılır
1- Hıza Dayalı Sistemler: Özellikle performans değerlendirmelerine imkan veren bir sistemdir. Standart Egzersiz
Testi ve normal performans değerlendirmeleri bu tip
koşu bantlarıyla yapılır.
2- Su İle Çalışan Sistemler: Bu sistemler atın su içerisinde yer alan bir koşu bandı üzerinde çalışması mantığına
dayanmaktadır. Su ile calişan koşu bandı sistemleri, normal koşu bandı sistemlerine göre daha pahalı olmasına
rağmen hem su ile hem de su olmadan kullanılabilmesi
nedeniyle daha avantajlıdır. Ayrıca bu sistemler içerisine
çesitli mineral maddelerin eklenerek de farklı alanlarda
yarar sağlanmaktadır.
Su ile çalışan sistemlerin
avantajları nelerdir?
Yaralanma sonrası tekrar çalışmaya başlayacak atlara kolaylık sağlar.
Tendon ve ligamentler üzerindeki stres azaltılır.
Tendon ve ligament hastalıkları sonrası iyileşme periyodunda kullanılarak bu periyodun
kısalmasına olanak sağlar.
Su tarafından sağlanan direnç, kardiovaskuler aktiviteyi arttırdığı gibi aynı zamanda kasların
aktivasyon durumuna da yardımcı olur.
Su derinliği ve sıcaklığı kullanım amacına göre istenilen şekilde ayarlanabilir.
Filtrasyon sistemi ile suyun sürekli temiz tutulması ve arka arkaya bir çok atın sistemi
kullanabilmesi sağlanır.
Kaynakça:
- The Royal Veterinary College
- American Veterinary Medical Association
- University Of Surrey School Of Veterinary Medicine
- American Association of Equine Practitioners
- Kentucky Equine Research
- Michigan State University College Of Veterinary Medicine
- The Ohio State University College Of Veterinary Medicine
- World Equine Veterinary Association
- University Of Nottingham School Of Veterinary Medicine
- University Of Queensland
23
Röportaj:
Ercan FIRTINA
ATÇININ SESİ
BİR YILDIZ DOĞUYOR
Yılın büyük çıkış yakalayan aprantisi
Furkan YÜKSEL sorularımızı içtenlikle cevapladı
Türk Atçılık ve Yarışcılık camiasının bugüne kadar yetiştirdiği çok özel ve elit jokeylerini büyük bir keyif ile izledik, onların yarışlardaki üstün başarılarını her zaman takip ederek, akıl dolu at biniş tekniklerini ise hayranlıkla
gözlemledik, İşte bu üstün vasıflı ve meziyetli jokeyler
sınıfına bugünlerde kendine has tekniği ve stili ile sanıyoruz başarılı apranti FURKAN YÜKSEL’ de dahil olacak gibi
görünüyor. Son zamanlardaki başarısının sırrını ve hayatındaki dönüm noktalarını tüm içtenliği ile dergimize anlatmış olup, merhum İSMET ATLI vakfının kendisine hazırladığı özel nal şekildeki ödülünü at sahibi ve gazeteci
ORHUN GENCER’in elinden alırken, atçı ve yetiştiricilik kimliğinin yanı sıra televizyonculuk yönüyle de dikkat çeken SADUN OKTAV’ ın tebrikleri ile yılın büyük çıkış yakalayan aprantisi FURKAN YÜKSEL ile yaptığımız röportaja geçiyoruz.
24
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
ERCAN FIRTINA : Sevgili FURKAN bize biraz kendini
tanıtır mısın?
dikkat çekmektedir.
E. F. Peki apranti okulundaki eğitmenlerin ile alakalı neler
söylemek istersin, ayrıca stajını yaptığın eküri hangisidir.
FURKAN YÜKSEL : 5 kasım 1995 İstanbul
Bayrampaşa doğumluyum, biri kız üç kardeşin en büyüğüyüm, babam MEHMET YÜKSEL annem SÜREYYA
YÜKSEL olup, babam halen ticaret ile uğraşmaktadır.
F. Y. Apranti okulunda bizlere hakikaten çok ciddi ve çok
başarılı eğitim verilmiştir, hocalarımızın hepsine tek tek
teşekkürü borç bilirim. Stajımı yaptığım ilk ekürüm ise
yakınlarda kaybettiğimiz TYAYSD’ nin merhum başkanı BAHADIR GÖDEK ekürisiydi, burada güzel anılarım
oldu. işin mutfağından başlayarak bugünlere gelmemde
önemli rol oynamıştır.
E. F. Aslen nerelisiniz sevgili Furkan, birde at yarışı ile
buluşman ilk tanışman nasıl oldu bize anlatır mısın?
F. Y. Büyüklerimiz Makedonya Üsküp’ ten gelmişler Türkiye’ye, atlarla ilk tanışmam ise babam atçılık sporumuza
çok meraklı olmasından dolayı, ailecek Veliefendi hipodromuna gelir, burada piknik yapardık, küçükken her hafta
buradaydık. Ben atları son düzlükte piknik yaptığımız
kısımdan izler, birgün bende böylesine çılgın, böylesine
hızlı koşacağım diye kendi kendime söylerdim, diğer
apranti arkadaşlarım gibi aileden teşvik ile değil, ben kendim istedim jokey olmayı.
E. F. İlk kazandığın safkan hangisi oldu.
F. Y. Kariyerimin ilk koşusunu At sahibi YUSUF ATLI’ ya ait
olan RASİMCAN isimli safkan ile kazanırken, yaşadığım
mutluluğu tarif edemem.
E. F. En çok sevdiğin safkan kim desem sana.
F. Y. Esasında ben ayırım yapmak istemiyorum çünkü
hepsini ayrı ayrı seviyorum, ancak PANABELLE, BAŞARILITAY ve HOŞGÖRÜ beni sanki tanıyorlar gibi geliyor ve bu
açıdan onları azcık fazla seviyorum.
E. F. Peki birazcıkta apranti okuluna gelelim, apranti
okuluna nasıl girdin ve neler yaşadın ve birde hayatında
dönüm noktası diyebileceğimiz bir anın varmı?
F. Y. Hayatımdaki en önemli dönüm noktam, ben apranti
okuluna girmeden önce amatör kümede futbol oynamaktaydım, hatta apranti okulunun sınavına girmeden
bir gün önce ben resmi bir müsabakada oynamıştım. Bir
gün sonra ise apranti okuluna seçilince adeta dünyalar
benim oldu ve bir tarafta futbol bir yanda hayallerimi süsleyen jokeylik olunca hiç terddüt dahi etmeden apranti
okuluna kaydımı yaptırdım.
E. F. Şu an sana stratejik olarak destek olan menajerlerin
kimlerdir.
F. Y. Öncelikle bana verdiği menevi desteğini hala sürdüren ilk menajerim ağabeyim MEHMET KAYALIK’ a teşekkür ediyorum, Adana ve Ankara menajerim HÜSEYİN
KARAKAYA, İstanbul, Bursa ve İzmir’ e ise HAKAN İLDEM
( böcek ) bana destek veren ağabeylerim olup, onlarda
buradan emekleri adına teşekkür ediyorum. Birde benimle baştan beri alakadar olan değerli ağabeyim antrenör
SEİT KAN’ a da ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.
E. F. Sevgili FURKAN futbol deyince önce hangi takımı
tutuyorsun ve sonrasında da, futbol oynadığın takımda
mevkin neresiydi.
E. F. Boş vakitlerinde neler yaparsın
F. Y. Tabiki Galatasaray’ ı tutuyorum. Fakat diğer takımlarada çok büyük saygım vardır. futbolcu iken 10 numaralı
formayı ben giyerdim ve orta sahanın tam ortasında bir
maestro gibi takımımı yönlerdirirdim. Çok sayıda gollerim
ve asistlerim mevcut olup, zaman zaman halı sahada
fırsat bulduğumuzda HALİS KARATAŞ ve AKIN SÖZEN
ağabeylerimle maç yaparız. Oldukça keyifli geçen anlarımız olur.
F. Y. Kitap okumayı severim, ara sırada Bowlıng oynamayı
ve sinemaya gitmeyi severim.
E. F. Sevgili FURKAN sana bu güzel ve samimi açıklamaların için teşekkür ediyorum.
E. F. Peki senin döneminde apranti okulundan mezun
olan arkadaşların kimlerdi?
F. Y. Bende size ve böylesine güzel ve hoş ATÇININ
SESİ dergisi ilgililerine, başta at TYAYSD başkanı TALİP
ÖZTÜRK bey olmak üzere, tüm yönetim kurulu üyeleri
büyüklerime teşekkür ederim.
F. Y. Benle birlikte apranti okulundan mezun olan
MUSTAF ÇİÇEK, HAKAN YILDIZ, NEVZAT AVCI, VEDAT
KIZMAZ ve MAHSUN DEMİRBAŞ şu sıralar aynı jenerasyon olarak başarıyla at binen dönem arkadaşlarım olarak
*25 Temmuz 2015 tarihi itibari ile Furkan YÜKSEL jokey olmuştur.
Kendisini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
25
ATÇININ SESİ
HER ŞEY DAHA GÜZEL BİR ŞİRİNYER İÇİN
Pist Yenileme Çalışmalarında Neler Yapılıyor ?
159 Yıllık atçılık ve yarışçılık geçmişi olan,
ülkemizdeki ilk organize at yarışlarının yapıldığı
yerleşim olma özelliğini de bünyesinde
bulunduran İzmir Şirinyer Hipodromu,tarihteki
bilinen adı; PARADİSU (Eski Grekçe) “Cennet”
olan bu müstesna Hipodrom için yapılmakta
olan
yenileme
çalışmalarının
yerinde
gözlemlenmesi ve resimli anlatımları için
TYAYSD’ nin çalışkanlığı ile bilinen İzmir
Şubesi başkanı sayın; “Yılmaz Karapire”
ile sizler için yaptığımız İzmir’deki, son
gelişmelerin bir analizini bu mini gezimizin
notları arasında bulacaksınız. Dilerseniz
şimdi atçılığımızın bu Cennet köşesine olan
yolculuğumuza başlayalım;
26
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
TYAYSD’ nin İzmir Şubesi başkanı sayın
Yılmaz Karapire ile yaptığımız Şirinyer
Hipodromu pist yenileme çalışmaları ile ilgili
geziden atçılarımızı yakından ilgilendirecek,
umut dolu notlarımız bakınız nasıl şekillendi;
Öncelikle kum ve çim pistin bir takım
yerlerinde olan “KOT” Farkları (iniş ve çıkışlar)
yok edildi. Alt yapı ve drenaj çalışmaları
sonrasında kum pist ve çim pist yaklaşık 2
metre daha dışa alınarak daha geniş ölçülere
getirilecek. İzmir pistindeki karşı düzlük olarak
bilinen. Ancak düzlük ifadesi geçmiş yıllarda
tartışmalara neden olan ve gerçektende
düz bir alan olmayan bu karışı düzlük artık
gerçekten DÜZ’ olarak anılabilecek. Yapılacak
çalışmalar sonrasında söz konusu olan çim
ve kum pistin karşı düzlüğü daha OVAL bir
şekle getirilecek ve yarışlara daha uygun bir
şekle bürünmüş olacak.
Kum pistin 2 metre dışa alınması ile çim pist
daha geniş bir alana sahip olacak ve istem dışı
olarak yaşanmakta olan kazalar, çim pistin son
virajının yarışlara çok daha uygun hale getirilmesi
ile bertaraf edilmeye çalışılacaktır. Sayın Yılmaz
Karapire’ den edindiğimiz bilgilere göre İzmir’deki
bir başka yenilik ise çim pistin iç kısmına yapılacak
olan ve taylar için planlanan çim pist üzerindeki
start gösterme alanının da yeni sezonda hizmete
gireceğidir. 20 metre genişliğinde yaklaşık olarak
400 yada 500 metre uzunluğunda yapılması
planlanan bu alan yarış pistinin en iç kısmında
sahanın ortasında olacak ve taylar bu çim zemine
sahip alanda start provalarını yapabilecekler. İzmir
Şirinyer Hipodromu’nun yeniden açılış tarihi olarak
belirlenen “1 Kasım”a, yetiştirilmesi planlanan bu
çalışmalara ilkişkin en net bilgilere yine sizlerin
sesi olan dergimizden ulaşabileceksiniz. İlk etapta
hizmete açılacak olan kum pist söz konusu tarihte
yarışlara ve idmanlara açılacakken çim pist için
ilk yarış tarihi olarak, bir aksaklık olmadığı taktirde
“2016 Mayıs” ayı planlanmaktadır.
27
Fotoğraf ve Söyleşi
Hakan DEMİRCİ
ATÇININ SESİ
HAMİT KARGIN İLE ZAMANDA YOLCULUK
Sizlerle bu kez 1960’lı yıllara dayanan bir
nostalji tadındaki söyleşimiz ile birlikte olacağız.
Ülkemizde at denildiğinde “ÇERKEZ” , Çerkez
denildiğinde ise “AT” aklımıza gelir.
İşte bu kez konuğumuz 1963 yılından bu yana
sahalarımıza, bir ÇERKEZ EFSANESİNİ yaşatan
değerli büyüğümüz Sayın Hamit Kargın
hocamız.
Kimi zaman sert tavırları ile dikkat çeken
hocamız aslında, haksızlığa tahammülsüzdür
ve açık sözlüdür. Asil kişiliği ise Altın kalpli
bir insan oluşunda saklıdır. Şimdi dilerseniz
biz soralım, sahalarımızın yaşayan efsane
Antrenörlerinden “Hamit Kargın” yanıtlasın.
28
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
HAKAN DEMİRCİ:
Sayın
hocam
nerelisiniz
ve
kaç
doğumlusunuz? Bu mesleğe nasıl ve
nerede başladınız? Sizi teşvik eden kimdi?
HAMİT KARGIN:
1944 Kayseri Pınarbaşı Şerefiye köyü
doğumluyum. Yaşadığımız bu yerde at
ve atçılık zaten atalarımızdan kalma bir
uğraştır. Çerkezlerin bir geleneğidir atçılık
ve yarışçılık. Yöremizden sahalara gelen
birçok Jokey ve antrenör olmuştur. 1963
yılında ilk çalışmaya başladığım eküri
Sayın İlyas Çokay beyin oluşturduğu
ekürü dur. Mine isimli safkanın seyisliği ile
başlayan bu uğraş 1976 yılında Antrenör
lisansı almama kadar sürmüştür. Bakın
size enteresan gelecek bir açıklama
yapayım:
Antrenör olarak ilk iş
verenim O’ zamanlar sahalarımızın
en ünlü Jokeylerinden olan Rami
Özdeniz’ dir.
Hocam geçmiş yıllardan aklınızda kalan ve sizde iz bırakmış safkanlar kimlerdir ? Sevgili Hakan
öyle çok safkan geçti ki elimden hangi birini sayayım bilmiyorum. Benim için hepsi ayrı birer değerdir. Ancak illaki bir ayrım yapacak isek; ÜNSAL, EYLÜL 15, KARANARA ve BOZDAĞ bende hep
ayrı yerleri olan safkanlardır. 1976 ile 2006 yılları arasında çalıştığım. Ekürüler den ise benim için
hep ayrı yeri olan Sayın “Tayral Tutumlu” ve çok değerli hanımefendi (Rahmet ile andığım)
sayın “Fatma Şanslı” ya sizlerin aracılığı ile, teşekkürü borç bilirim.
Sayın hocam uzunca bir zamandır sahalardasınız ve bir çok EFSANE safkanı koştunuz. Bunlardan
kaç kupanız var? Ayrıca unutamadığınız yarışınız hangisidir?
Antrenörlük hayatımda 500’ ün üzerinde yarış kazandım. Toplamda 38 Kupalı yarış kazanmışım.
Bir çok sınıf safkan geçti elimden, ancak bende gerçekten de çok büyük önemi olan ve unutulmaz
safkanlar. Ünsal ve Bozdağ olmuştur.. Şu an, aklıma gelen bir yarış var. Bozdağ ile ünlü Yavuzhan’ı
geçtiğimiz yarış.. İnanılmaz mutlu olmuştum ve yaşamım süresince de bu yarışı unutmayacağım
sanırım.
Sevgili Hocam bizimle yarış sahalarımızdan bir anı paylaşırmısınız
İlk aklıma gelen ilginç bir anımı anlatayım size. Uzunca yıllar önce benim ve rahmet ile andığım
Sayın Özdemir Atman beyin birer atımız vardı. Atların sorunu yumurtalıkları ile ilgiliydi. O zamanlar
sahanın en iyi veterineri olan Akın Bey atlarımıza bir operasyon yapacaktı. Özdemir Bey ile veteriner
beyi beklerken operasyona başlamış ancak değerli veteriner hekim Safkanların yumurtalıklarına
29
ATÇININ SESİ
bir türlü müdahale edemiyordu. Özdemir Bey (kısık ve sakin) bir ses tonu ile kendisini uyardı.
Yumurtalıkların yerini kendisi gösterdi ve operasyon yapıldı. Bu bir atçının ne denli sabırlı ve karşısındakini kırmadan uyarmasının göstergesiydi. Sahalarımızda siz öğrenmek isterseniz, karşınıza her
gün bir ders çıkmaktadır. Yeter ki siz öğrenmek çabasında olun..
H. D. Sayın Kargın antrenörlük yaşamınızda çalıştığınız ve beğendiğiniz Jokeyler kimlerdir ?
H. K. İlk olarak elbette ki Kadir Altınöz derim. Daha sonraki dönemden tartışılmaz Jokeyler Sadettin Boyraz ve Halis Karataş var. Bana göre bu Jokeyleri başarıya taşıyan en önemli faktör hırsları ve
inatçı karakterleridir. Bindikleri atlar ise bizim maharetimiz ile ilgilidir, at iyi ise jokey ikinci planda
kalır.
H. D. Sitemiz adına size teşekkür ediyor ve bizimde son sözümüz olarak “GERÇEK ATÇILAR BİN
YIL YAŞASIN” Diyoruz..
H. K. ATÇININ SESİ’ Dergimizde bana yer ayırdığınız için bende teşekkür ederim. Başarılarınızın
devamını diliyorum.
30
Fotoğraf ve Haber
Hakan DEMİRCİ
ATÇININ SESİ
MERT BERBER’İN
YENİ DÜNYASI
Mert Berber’in at ve hobi çiftliği hem şehirden uzaklaşmak
isteyenlerin, hem doğa tutkunlarının hem de yeni evlenecek
çiftlerin uğrak yeri
32
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
devam ediyor. At ile yapılan safari turları denize
yapılan turlar ve çiftlik içindeki padoklardaki at
biniş seansları kesintisiz sürerken Mert Berber
bundan bir süre önce televizyonların sevilen
eğlence programlarından olan Yetenek sizsiniz
isimli yarışmada yine atlarından biri ile çeşitli
gösteriler yapmış ikinci tura kadar da, yükselmişti.
Berber’in konukları arasında at yarışı pistlerinin
çok önemli tokeyleri de yok sayılmaz doğrusu.
Şimdi buyrun bu doğa harikası yere hep birlikte
kısa bir tur yapalım
Geçtiğimiz yıllarda yaşadığı çok önemli bir kaza
sonrasında uzunca bir süre tedavi gören İzmirli
Jokeylerimizden “ Mert Berber” kendisine kaza
sonrası verilen rapor nedeni ile mesleki hayatını
terk etmek zorunda kalmış ailesi ve sevdikleri
ile yaptığı görüşmeler sonrasında yaşam
kavgasına İzmir in Urla ilçesi yakınlarında kendi
çabaları ile oluşturduğu bir At ve Hobi çiftliği ile
devam kararı almıştı. adı ile İzmir’lilerin uğrak
yerlerinden olan bu tatil beldesinde eski jokey
Mert Berber ziyaretçilerine hizmet vermeye
33
Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber
ATÇININ SESİ
Koçoğulları Ailesinden
Bir Başarının Resimli
Öyküsü
Gözde Koçoğulları ve Burak Koçoğulları..Bir
sevda masalını İzmir’de birlikte yazdılar. Gözde
Atçılık Yüksek Okulunu bitirmiş bir bayan
antrenör. Burak 60 civarında yarış kazanmış
sayısız tabela yapmış bir apranti. Kader onları
İzmir de karşılaştırdı ve bu sevda yaklaşık 2
yıldır resmi olarak süren evlilik ile son buldu.
Şimdilerde Gözde hanım ilgilendiği “AYTEN
HANIM” isimli safkan ile oldukça iyi bir İzmir
sezonu yaşarken bu başarıda eşi Burak’ında
payının büyük olduğunu hiç unutmuyor.
Yarışlara Burak nezaretinde hazırlanan söz
konusu safkanın İzmir’de kazandığı bir yarış
sırasında bu başarının resimli öyküsünü
ölümsüzleştirmek çokta zor olmadı doğrusu...
Nice başarılara çocuklar Allah sizi hep mutlu
etsin diyoruz...
34
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
35
ATÇININ SESİ
METE MAZICI HARASI
180 dönüm üzerine kurulu Mete Yazıcı Harası’nı
sizler için gezdik
Yetiştirici ve at sahibi Mete MAZICI , ATÇININ SESİ dergisi
için harasının kapılarını bizlere açtı. Kendisi ile samimi ve
sıcak bir sohbet yaparken yetiştiricilik hakkında kendisinin
görüşlerini aldık.
Atcının Sesi : Mete bey, bizlere haranızdan bahseder
misiniz? Ayrıca niçin atçılık ile uğraşmaya başladığınızı
anlatır mısınız?
Mete MAZICI : Merhaba, öncelikle haramıza hoş geldiniz.
Oğlum Adnan ile sizleri ağırlamak bizler için büyük mutluluk.
İsterseniz birlikte gezerek anlatayım;
36
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Öncelikle Haramız İzmir’e çok yakın bir mesafede
bulunmaktadır. Haramız 180 dönüm üzerine kurulu
6 padoktan oluşmaktadır. 72 adet ahır ve 4 adet
çiftlik evi mevcuttur. Padoklarımız 40 dönüm, 20
(2 adet) dönüm ve 15 (3 adet) dönüm ile yol ve
binder padoğu dahil olmak üzere 10 dönümlük 3
adet yedek padoktan oluşmaktadır. Şu an itibarı ile
sayısı 72 adeti bulan ahırlarımızda 17 tanesi İngiliz
atı olmak üzere toplam 55 yarış atına haramızda
hizmet vermekteyim. 1993 yılında yurt dışından
geldiğimde amatör olarak bu çiftliği alarak 2-3 at
bakarken 1996-1997 yıllarında Stefaine isimli kısrak
ile profesyonel olarak hizmet vermeye başladım.
Yetiştirdiğim atları koşmaya başladım. Bir de
bakmışım bu günlere gelmişim. Haramızdan bu süre
zarfında birçok başarılı yarış atı çıkmıştır. İşte işin püf
noktası da budur. Bu başarılar size devam etmenizi
sağlıyor ve yeni arayışlara götürüyor. Eğer bunlar
olmasa idi sorunuzun cevabı olarak ne yetiştiricilik
ne de haracılık yapardım. Yetiştiricilik başlı başlına
bir iş, bir sanayi diyebilirim. Her gün işinizin başında
olacaksınız. Her zaman yenilikleri takip ederek çağın
gerisinde kalmamaya özen göstereceksiniz. Diğer
arkadaşlarım gibi bilginizi, zamanınızı, yatırımınızı
buişe yapacaksınız. Atları seveceksiniz. Tüm yeni
yapılandırmaları takip ederek geleceğinizi ona göre
şekillendireceksiniz. Şu anda iyi bir ekip ile çalışıyorum
ancak ileride personel sayısını artırmak istediğimizde
kalifiye eleman bulmak zor olabilir. Bu yüzden çiftlik
ve hara çalışmalarının anlatıldığı ve bu konuda bilgili
eleman yetiştirilmesi en büyük dileğimdir. Kurslar
düzenlenebilir. Bizler büyük yatırımlar yaparak bu
haraları kuruyoruz. Sadece şans ve zaman bizim en
büyük yardımcımız, sabır ise fırınımız.
barınma ve beslenmesi sağlanır. Çünkü bu süreç
de anne sütü önemlidir ve tay bundan en iyi şekilde
faydalanmalıdır. Tay anneden ayrılarak sporcu
hayatına başlatılır ve yarışlara katılmaya başlayacağı
zamana kadar idman verdirilir. Bunun sırası şöyledir;
binek, tırıs ve süvari kenter. Bu süre içerisinde
-ben kendim için söylüyorum- çeşitli mineral ve
vitamin takviyeleri yapılır. Yine bizler bu hazırlanma
döneminde haramızın etrafının ormanlık arazi ve
iniş çıkışlı olması avantajını en iyi şekilde kullanarak
atlarımızın idmanlarında güçlenmesini sağlıyoruz.
Ayrıca sahadan yardım alarak yarış koşan ve idman
jokeyliği yapan aprantilerimiz ile her gün birlikte
çalışıyoruz. Kendime ait taylarda gözlemlediğim
bir şeyden bahsetmek isterim. Burada 25 günde
hazırladığım taylar ile sahada hazırladığım taylar
arasında gözle görülür bir fark olmaktadır. Kısaca
anlatmam gerekir ise yarış sever görmediği bu süre
içerisinde hummalı bir çalışma vardır ve sonucunda
koşulara iştirak edecek atlar kazanılmaktadır. Bu
konuda daha çok bilgilenmek isteyen ve görsel
olarak haramızı görmek isteyen yarış camiasından
herkes ve yarış severler haramızı ziyaret edebilirler.
İleriki yıllarda haramın at eğitim merkezi de olması
dolayısı ile kentere kadar at hazırlayabileceğiz, yarış
severler için konaklama tesisleri kurabileceğiz.
Atcının Sesi : Bizlere Zaman ayırdığınız için teşekkür
ederiz.
Mete MAZICI : Bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür
ederim.
Atcının Sesi : Peki haranızda, ne gibi hizmetler
verilmekte, bizlere bahseder misiniz?
Mete MAZICI : Haralarda kısraklara aygırlar tarafından
çekim yapılır. Bu bazen sıfat olarak da adlandırılır.
Daha sonra çekim yapılan kısraklar, damızlıklar,
doğuma kadar olan süre içerisinde (11 ay) buralarda
bakılır ve doğumu gerçekleştirilir. Daha sonra ise tay
ve anne 5-6 ay birlikte bırakılarak sağlıklı bir şekilde
37
Araştırma
Vet. Duygu YÜCEL
ATÇININ SESİ
ATÇILARIN
KORKULU RÜYASI:
SORŞİN
Eğer taylar yapılan galoba kemiksel güç
olarak
hazır
değilse,
olgunlaşmamış
incik kemiği üzerine binen yük vücudu
kemiği güçlendirmeye sevk eder, yapılan
idman şiddeti kemiğin dayanma gücünü
aşarsa, kemiğin ön tarafında yüzey altı
kanamalar meydana getirir ve yeni kemik
oluşumu başlar. Bu yeni kemik, güçlü ve
yoğun olmaktan ziyade fibröz dokudan
oluştuğundan süngerimsi yapıda ve zayıftır.
Radyografik X-raylerde tipik görüntüsü vardır.
Elle muayenede ısı hissedilir ve at acısından
dolayı dokunuşa tepki verir. Çalışmalar devam
ettikçe yangı şiddeti de artar ve mikro kırık
oluşumuna kadar durum kötüleşebilir.
Sorşin hepimizin çokça duyduğu ve de bildiği
sık rastlanan bir kemik rahatsızlığıdır. Aslında
İngilizce soreshin olan kelimenin dilimize
okunduğu gibi sorşin olarak uyarlanmasıyla
ortaya çıkmıştır. Soreshin’nin kelime anlamı
sore=acı-yangı, shin=incik kemiği yani incik
kemiğinin yangısı demektir.
2 yaşlı tayların eğitiminin her döneminde ve
sonrasında yapılan araştırmalar gösteriyor
ki, ön incik kemikler, kemik çevresini ve
mineral yoğunluğunu arttırarak kalınlaşır
ve sertleşirler. Ve böylelikle artan yüklenme
kuvvetine dayanacak şekilde kendi içyapısını
adapte ederek dayanma gücünü arttırırlar.
Kemikler dinamik dokular olduğundan, bu
bahsettiğim yavaş bir süreçtir. İdmandaki
genç bir at için bu süreç 4 aya kadar sürebilir.
38
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Özellikle iki yaşındaki safkan İngiliz atlarında yeni çalışmaya
başladıklarında veya daha yaşlı safkanların yanlış besleme
sebebi ile sert çalışma ve sert zemin üzerinde yapılan
antreman ve koşular sonunda sorşin şekillenmesine sık
rastlanır. Ayrıca bu bölgeye gelen direkt travmalarda sorşin
şekillenmesine sebebiyet olabilir. Erken yaz dönemlerinde
pistin kuru olması ya da sert zeminler çalışan atların
kemiklerine daha çok sarsıntı yarattığı için sorşinin görülme
sıklığı artmaktadır. Ayrıca taylar hazırlık süreçlerinde
vaktinden çok daha erken sıkı idmanlara başladığında da
bu risk artmaktır. Bazı taylar ise diğer taylara oranla daha
hızlı gelişim göstermekte ya da yanlış beslenme sebebi ile
hızlı büyümektedir, bu tayların hızlı bir şekilde fit duruma
getirmek için yapılan ağır idmanlar sorşine davetiye
çıkartmaktadır.
39
ATÇININ SESİ
Sorşin Semptonları
Genellikle ön iki ayakta incik kemiğinin orta bölgesinde meydana gelir.
Dokunulduğunda ısı hissedilir ve elle muayenede ağrı saptanır. Bölgede
şişkinlik olur. Atın adım uzunluğu kısalır ve topallık görülebilir. Tedavi edilen
vakalarda kemik oluşumu sebebi ile şişkinlik kalsa da ağrı hissi yoktur.
Sorşin geçiren atın X-ray görüntüleri tipiktir, kolayca fark edilir.
Çoğu at sorşin çıkartmadan önce semptomlarını erkenden gösterir. Pist
koşullarının düzenli olarak kontrol edilmesi, tayın adım uzunluğunun
dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve sorşin bölgesindeki olası ısı varlığının
tespit edilmesi ile erken tanı yapılabilir.
Bazı antrenörler atın bacaklarını güçlendirmek için sorşin çıkartması
gerektiğine inansa da kemiklerin uzun vadeli hasar riski, kemik zayıflıkları
ve hatta kemik kırıklarına sebep olabilir. Atı sorşin yapmak için atı sert
ve hızlı çalıştırılırsa, moletler aşırı stres altında kalır , kıkırdak yıkımına
başlanır ve kıkırdak üzerindeki kemiklerde çökmeler meydana gelerek
daha sonraki zamanlarda uzun süreli istirahate neden olabilecek doku
hasarlarına neden olabilir.
Sorşin oluşumunu engelleme yolları
1
İdman başlangıcında kısa galloplar
Kısa bir programla başlanılmalı, en az 4-5 gün arayla
haftada 2 kez, 200 metre düz gallop yapılmalı. İlk
egzersizden 2-3 hafta sonra düz bir çizgi üzerinde yapılan
kısa galloplar kemikler ve kaslar üzerinde aşırı strese neden
olmazlar. At fit duruma geldikten sonra, hızı arttırılabilir
ve her hız çalışmasında da mesafe 300-400 metreye
kadar uzatılabilir. Kemik çatlağı-kırığı iyileşmesi gibi kemik
gelişimi de yavaş bir süreçtir. Bu yüzden, ata yüklenmeyi
8-10 haftaya yayıp zaman verecek şekilde adım adım
yapılmalı ve idman şiddeti arttırılmalıdır böylece uygulanan
yüklenmeye karşı vücut kemiği güçlendirebilecektir
40
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
2
Keskin virajlardan kaçının
Hipodroma yeni gelen tayları, ilk idmana
başlayıp ilk gallop sprint yaptırırken, viraj
çevresinden
koruyun.
Başlangıçtaki
galloplarınızı
sadece
düzlüklerde
yapın, 6-8 hafta sonra tayınızı hazır
olarak görüyorsanız kademeli şekilde
hızlandırarak virajla tanıştırın ve viraj
dönerken merkezkaç kuvveti denilen
viraj yönünün aksine savrulmayı atınıza
adapte edin.
3
4
Ağır biniciden kaçının
Tay daha kontrol edilebilirken, sürat
çalışmalarının başlangıcında aşırı yüklenmeyi
önlemek için binicinizi hafif olanlardan
tercih edin. Viraj etrafında çalışırken binicinin
ekstra her bir kilosu merkezkaç kuvveti
sebebi ile 5-10 kat büyütülür. Uzun galop
yapmaktan kaçının süratinizi geliştirmek için
daha fazla sprint yapın.
41
Aynı pistte çalışın
Tayınızı yarış koşacağı pistte idman
yaptırmanız tayınızın pisti, virajları
tanımasından dolayı en iyisidir. Ayrıca
idman sırasında iç bariyerlere fazla
yanaşmamanız önerilir.
ATÇININ SESİ
5
6
7
8
Galop sonrası soğuk terapi
Her galop sonrası 5-10 dakika buzlu
sargı uygulamaları gibi soğuk terapilere
başvurun. 5 dakika boyunca soğuk suyu
hortumla tayınızın ayaklarına tutmak
oluşan yangıyı azaltmanıza yardımcı
olur. Uygulanacak buzlu bandaj tarzı
uygulamalar yangıyı azaltmak konusunda
daha faydalıdır.
Sorşin bölgesinin ısı ve ağrı konusunda düzenli kontrolü
Sorşin olan bacaktaki ağrıdan dolayı adım uzunluğu kısalır. Bunun takibi yapılmalıdır. Acı
erkenden tespit edilirse, kemiğin stres olan bölgeyi onarıp kalınlaştırması ve güçlendirmesi
için yeterli zaman tanınmalı bunun için tayın 2-3 hafta sürat çalışmalarına ara verilmesi sağlanmalıdır. İdman sonrasında soğuk uygulamaları yapın ve kemik onarımına yardımcı olmak
için tayınızı yürütün. Eğer durum ciddiyse, akşamları ısıtıcı bir ajan kullanın ya da alternatif
olarak belirtiler geçene kadar akşamları kil sürün. Yalnız ısıtıcı ve kil aynı anda kullanılmamalıdır, unutmayın. Ağır vakalarda, ağrı geçene kadar 3-4 hafta boyunca taya istirahat vermek
en iyisidir. Ve yukarıda da belirtildiği gibi tayınıza uygun ve kontrollü bir idman programıyla
tekrar çalışmaya başlayın.
Dinlenme sonrası tekrar programlama
Tayınızın herhangi bir sağlık problemi sebebi ile geri aldıktan sonra tekrar idmanlara başladığınızda her 1 hafta için atınızın idman programını 2 hafta geri alın. Böylece olası sorşin
tekrarlamasından korunmuş olursunuz.
Kalsiyum ve Fosfor
Kemik mineral içeriği ve gücünü korumak ve geliştirmek için yeterli kalsiyum ve fosfor minerallerinin alımını ne dereceli önemli olduğu biliniyor. Belirttiğim gibi, kemik gücü mineral
içeriğine bağlıdır. Kalsiyum ve fosfor kemik kitlesinin %70ini oluşturur. Ancak, idmana yeni
başlamış genç taylar için ne kadarı yeterlidir bu tartışmalı bir konudur. Genç olan bu atlar
yetişkin atlara oranla daha fazla kemik gelişiminde bulunurlar ayrıca kalsiyum fosfor dengesizliklerine ya da yetersiz kalsiyum fosfor beslenmesine daha hassaslardır.
42
8
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Yetişkin atlar için, %0.35 Ca, %0.25 P’un yeterli
olduğu NRC (1989) tarafından söylenmektedir.
500 kg olan ve yoğun egzersiz yapan atlar için
bu günlük olarak 45 gr Ca, 30 gr P’a eş değerdir.
1970 yılında yapılan diğer bir çalışma günlük
olarak %0.6’dan fazla beslenmenin hiçbir
faydasının olmadığını söylemektedir. Ancak,
Çalışan atlar üzerinde yapılan birçok diğer
çalışma ise günlük %0.7 Ca’la beslenen atların
günlük NRC önersine bağlı kalarak %0.35 Ca’la
beslenen atlara oranla incik kemiklerinde daha
fazla mineral içeriği olduğu bulunmuştur.
Kemik gelişiminde ya da bir vaka konusunda
kemik tedavilerinde, eklenen Ca ilaveleri kemik
mineral içeriğini ve dolayısıyla kemik gücünü
arttırmak mümkündür.
Uygun kemik minerilizasyonunu sağlamak
için Ca/P dengesini kurmak şarttır. Bu oran
minimum 1:1 olmalıdır ama tercihen 1,5:1
olması daha faydalıdır. Bütün tahıl besinleri
kalsiyumdan fakir iken fosfordan zengindir.
Yonca ve 1.0-2.0% kalsiyum içerirken, otlar 0.3-
0.4% kalsiyum içerir. Ticari firmalar genel olarak
içeriklerini 0.6-0.8% kalsiyum ve 0.4-0.6% fosfor
içerir. Atınızın yem rasyonunu hesaplarken ve
ayarlarken, rasyona ilave ettiğiniz her besin
öğesinin getirdiği içeriği hesaba katmak
durumundasınız.
Rasyonunuzda yeterli kalsiyum olsa dahi,
yüksek oranda fosfor içerirse ( tahıllardan
kaynaklı olabilir) fazla olan fosfor kalsiyumla
olan geçimsizliğinden dolayı ince bağırsaklarda
kalsiyumun
emilini
engelleyerek
vücut
tarafından dışarı atılmasına neden olur. Bu
durum kemik gelişimini engellediği gibi,
mevcut kemik kitlesinin azalmasına ve bundan
da sebep gelecekteki sakatlıklara sebebiyet
olur. Bunun için yeterli kalsiyumu sağlamak
yeterli olmaz, yeterli kalsiyum ve doğru Ca/P
dengesini kurabilmek gerekir. Bunun için
en iyisi bu dengeyi sağlamış olan ticari hazır
yemlerle tüm rasyonunuzu oluşturmak ki bu
bizim şartlarımızda çok masraflı olmaktadır
ya da rasyonunuza gerektiği kadar kalsiyumu
belirleyip ek besin katkılarından faydalanmaktır.
Sorşin Tedavisi
atın rahatlamasına yardımcı olur.
Sorşin semptomlarının erken saptandığı atlar,
veterinerin vereceği kararla NSAİ ilaçlardan
yardım alabilirler. Kıl çatlaklarını saptamak ve
olası kemik anormalliklerini belirlemek için
X-ray çekmek gereklidir. Röntgen üzerindeki
bulgulara göre veteriner hekiminiz size
tavsiyelerde bulunacaktır. Tedavi sonrası
çalışmalara geri dönen atlar sorşin problemi
için geriye alındıkları her 1 hafta için
idmanlarına 2 hafta eklemelidirler.Böylelikle
olası tekrarlanabilecek sorşin problemlerinin
önüne geçilmiş olur. İdman programları
aşamalı ve yavaş şekilde arttırılmalıdır.
Sorşin oluşumunu önlemek için modifiye
egzersiz programlarının sonuç verdiği
görülmüştür. Egzersizin hız ve mesafesini
yavaş bir şekilde arttırmak yerine hızının
arttırılması mesafenin azaltılması önerilmiştir.
Bu uygulama, sertleşmeye neden olmadan
kemiğin yüksek hızdaki basınca adapte
olmasını sağlar.
Ciddi topallık ve şişkinlikle seyreden akut
sorşin vakalarında uzun süreli kemik
hasarlarının önüne geçmek için at idmandan
çekilerek boks istirahatine geçmelidir. Günde
2-3 kere 15-20 dakika buzla ya da soğuk duşla
yapılan soğuk terapi şişkinliğin azalmasına ve
43
ATÇININ SESİ
Çalışmalar göstermiştir ki, çalışılan pist tipinin bu
hastalığın oluşumuna katkısı vardır. Kaba kumda çalışan atlarda, sentetik pistte çalışanlara göre daha sık
rastlanır. Görülme olasılığı çim pistte çalışan atlarda
daha düşüktür. Ama ne yazık ki çim pistte idman
yapmak ülkemiz için uygun değildir. Bu egzersiz,
çim pistlerde yapıldığı ve insidensin çok düşük olduğu İngilterede yapılan çalışmalarda bildirilmiştir.
Amerikada bunun aksine insidens yüksektir ve çim
pist idmanı yoktur.
Daha geniş kemik kitlesi için kemiğe uygulanan fazla yük,
kemik gelişimini teşvik eder. Ama bunun tersi de söz konusudur tabi. Azalan yüklenme kemik kütlesinin azalmasına da sebep olur. Çünkü kemik dinamik bir yapıdadır ve
çevresel etkilere adaptasyon gösterir.
Yukarıda bahsi geçenler kemiğin atletik idmana cevabı konusunda önemli kavramlardır. Uygun egzersiz idmanları
kemik gelişimini teşvik etmeli, iskelet gücünü arttırmalı ve
tabiî ki egzersize bağlı iskelet yaralanmalarını azaltmalıdır.
Diğer taraftan, egzersize verilen uzun aralar, gönüllü olarak ya da herhangi bir problem sebebi ile, kemik sistemin-
Büyük yarışçılık ülkelerindeki sorşin
görülme sıklığı ve sebepleri
de herhangi bir yüklenme olmadığından kemik kitlesini ve
gücünü azaltmaktadır.
İNGİLTERE %9 -17
Atlar üzerindeki araştırmalar idman sırasında incik kemiği-
Islak–çamur sebebi ile yumuşak pistte idman olanağı,
galopların uzun düzlüklerde yapılıyor olması,yarış
öncesi 12-14 hafta hazırlık süreci, Düşük kemik stresi
ve adaptasyon için yeterli kadar zaman tanınmaması.
nin yoğunluğunun arttığı ispatlanmıştır. Bu idman stresine
AMERİKA %65-70
kitlesinde minimum değişikliklere sebep olur. Koşuba-
önemli bir adaptasyondur.
Gallop gibi süratli yapılan idmanlar sırasında kemik kitlesi
önemli derecede artarken düşük süratli idmanlar kemik
dında yapılan araştırmalarda, 43 km/saat’den daha hızlı
Kum pist, virajlı pist, yarış öncesi 10-12 haftalık hazırlık
evresi. Yüksek kemik stresi ve adaptasyon için yeterli
süre tanınmaması.
olarak yapılan kısa periyotlu galoplar incik kemik kitlesinin
arttığı görülmüştür. ( 4-5% değişiklik). Bu da şu demektir,
kemiği güçlendirmek için süratli egzersizler gereklidir.
AVUSTRULYA VE YENİ ZELANDA
%40-80
Bu kemik gelişimi aynı zamanda şiddetli egzersizler sırasında sorşin bölgesi olan incik kemiğinin ön yüzeyinde de
Avustrulyada, çoğu at yuvarlak pistte idman yapar.
Kuru ve sert pist yüzeyi, Küçük çaplı virajlı pistler,
yarış öncesi 8-10 hafta hazırlık. Yüksek kemik stresi.
Adaptasyon için çok az vakit.
meydana gelir. Bu alanın yeterli olarak güçlenmesi oluşabilecek sorşin problemlerinin önüne geçer. Diğer çalışmalarda 4-5 ay yapılan düzenli egzersizlerden sonra sesamoid ve diz kemiklerinde de aynı değişikliklerin olduğu
görülmüştür.
Kemik kitlesi ve idman şekli arasındaki
araştırmalar
Kemik gücünü artırmak için kademeli ve bilinçli olarak
mesafenin, hızın ve gallop tekrarların belirlenerek az şiddetliden çok şiddetliye doğru artan uygun bir egzersiz
Uzun zamandır kemik kuvveti ve zorlanma arasında bir
şeklinin yapılması önerilir. Galloplara yeni başlayan taylar
bağlantı olduğu biliniyor. 1663 senesinde Galileo Galilei
için ilk yapılan işler düşük hızda kenter şeklinde olmalı-
vücut ağırlığı ve kemik kuvveti arasında pozitif bir bağlantı
dır, bu hız 3-4. Haftadan sonra yavaş şekilde arttırılarak
olduğunu belirtmiştir. 19. yy’da Alman araştırmacı Julius
idmanlara sürat kazandırılabilir. Gallop tekrar sayıları da
Wolff bu gözlemleri ele alarak, mekanik zorlanma ve bu-
aynı zamanda bu değişiklikleri arttıran diğer önemli ko-
nun kemikteki güç ve dayanıklılık değişiklikleri arasında
nulardandır. Çoğu genç yarış atı, sorşinin çeşitli şiddetli
matematiksel bağlantı kurmuştur.
durumlarını geçirebilir.
44
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Mera ve boks farkı
Atların dışarıda ya da bokslarda tutulması da kemik
kuvvetini etkiler. Birçok çalışma, boksta tutulan
atların kemiklerindeki mineral maddelerde yani
dolayısıyla da kemik kuvvetinde önemli düşüşler
olduğunu göstermiştir. Diğer başka bir çalışmada
ise atlar idmandan alınıp, 12 hafta için sadece
günlük 30 dakika yürüyüş yaptırılıp günün diğer
zamanını ise boksta kapalı olarak tutulmuştur. 12.
Haftanın sonunda her bir hafta için 0.45% kemik
mineral maddesinin azaldığı tespit edilmiştir. 12 hafta
boyunca oluşan değişiklik %5’tir.
Merada serbest olan taylar kapalı bokslarda duran
taylarla karşılaştırıldığında iskelet yaralanmaları
konusunda daha az riske sahipler. Bundan dolayı,
kemiklerdeki mineral madde artışı serbest dolaşımla
alakalı olduğundan tayların mümkün olduğunca
fazla serbest dolaşımına izin verilmelidir.
Bu bilgiler aynı zamanda taylarında ya da atların
herhangi bir sebepten dolayı idmana ara verip
tekrar çalışmalara başlandığında edinilecek tutum
konusunda da önemlidir. Uzun süreli verilen aralar da
atınız kaç yaşında da olursa olsun kemik kuvvetinin
azalmasından dolayı kademeli ve kontrollü olarak
geri dönüş yapılması önemlidir.
Bu durum tabiî ki yearlingler içinde geçerlidir. Tüm
gününü açık merada geçiren tay ile boksta kapalı
olarak duran tayların kemik kitleleri ve kuvvetleri
aynı değildir. İlginçtir ki, Daha sonradan bu iki
gruba 8 hafta boyunca idman uygunlandığında dahi
kemiklerindeki bu mineral farklılık değişmemiştir.
45
ATÇININ SESİ
TYAYSD EĞİTİMLERİ DÖRT NALA!
Dünyaca ünlü nalbant William Mulqueen’in gözetiminde
gerçekleştirilen seminerler iki aşamalı olarak uygulandı
TYAYSD ve MUSTAD iş birliği ile 21-22 Haziran 2015 tarihlerinde Ankara 75. Yıl Hipodromu’nda,
23-24 Haziran 2015 tarihlerinde Adana Yeşiloba Hipodromu’nda düzenlenen seminer ile
nalbantlarımıza uygulamalı ve teorik eğitim verildi.
Dünyaca ünlü nalbant William Mulqueen’in gözetiminde gerçekleştirilen seminerler iki
aşamalı olarak uygulandı. Seminerlerin teorik bölümünde nalbantlarımıza genel olarak tırnak
bakımı, farklı yaş guruplarına göre tırnak sorunları ve giderilmesi, tırnak kırık ve çatlaklarının
oluşmasının önlenmesi, enfekte ve enfekte olmayan tırnak kırıkları arasındaki farklar ve bu
kırıkların tedavi edilmesi, Dünya’da kullanılan yeni tırnak ürünleri ve yeni tırnak tedavi teknikleri,
ökçe, maya ve sümbük kısımlarındaki sorunların tedavi edilmesi, konformasyona göre tırnak
yapısının değerlendirilmesi, doğru nal seçimi gibi çeşitli konularda bilgi verildi.
46
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
Nalbantlarımız, teorik eğitim esnasında
çözüm aradıkları vakalar hakkında William
Mulqueen’e
sorularını
sorarak
bilgi
edindiler. Seminerin tüm aşamalarının
çevirileri TYAYSD veteriner hekimlerinden
Zeynep Özer tarafından gerçekleştirildi.
Eğitimin uygulama kısımlarında ise her iki
hipodromda da tırnak problemli atlar William
Mulqueen tarafından muayene edilerek
çeşitli önerilerde bulunuldu. Genel olarak
her atın bir tırnağının nallama işlemi William
Mulqueen tarafından yapılıp, yapılan işlemler
nalbantlarımıza anlatıldı. Bunu örnek alarak
seminere katılan nalbantlarımızdan sırasıyla
her biri William Mulqueen gözetiminde diğer
tırnağın nallama işlemini gerçekleştirdi ve
bu esnada nalbantlarımız genelde yaptıkları
çeşitli hataları görme şansı buldular.
Ankara’da seminer ekibine katılan Mustad firması
Hollanda temsilcilerinden Maaike Van de WijgerdWillemsen, seminerlerin tüm aşamalarında izleyici olarak
bulunup nalbantlarımızın çeşitli sorunlarını dinledi ve
bu konularda çözüm önerilerinde bulundu. Willemsen,
gerçekleştirilen seminer ile ilgili düşüncelerini su
şekilde belirtti; “Mustad iş birliği ile Ankara ve Adana’da
seminer organize etmemizin genel amacı Türkiye’deki
nalbantların, at sahiplerinin ve antrenörlerin nalbantlık
ve tırnak bakımı hakkındaki bilgilerini artırmaktı. Bu
seminerler boyunca Newmarket ve Dubai’de görev
yapan uzman nalbant William Mulqueen eğitmen olarak
görev yaptı. Kendisi, bu seminerlerde özellikle doğru
törpüleme, ökçe desteği ve tırnak kırıklarının önlenmesi
gibi konuların üzerinde durdu. Ankara ve Adana’da ikişer
günümüz olduğunda hem teorik hem de uygulama olarak
katılımcılarla bu konuların üzerinde yeterli miktarda tartışma fırsatımız oldu. Her iki şehirde de
sabah gerçekleştirilen teorik eğitimden sonra uygulama kısmına geçildi, burada da katılımcılar
kendilerine teorik olarak anlatılanları uygulanırken görme ve kendileri uygulama fırsatı buldular.
47
ATÇININ SESİ
William Mulqueen uygulama bölümlerinde özellikle sümbük
kısmının geri çekilerek bilek açısının doğru ayarlanması üzerinde
durdu ve bu konuda katılımcılara bazı yöntemler gösterdi.
Temel noktalar doğru şekilde uygulandıktan sonra geriye kalan
işler daha kolay oluyor, William Mulqueen de katılımcılara bu
konuda bazı kilit noktaların uygulanmasını gösterdi. Katılımcıların
William’in söylediklerini dikkatle izleyip kendilerinin uygulaması
istendiğinde başarılı bir şekilde uyguladıklarını görmek çok güzeldi.
Genel olarak katılımcılar uygulama yaptıktan sonra William’in
sadece birkaç ufak dokunuş yapması gerekti ki bence bunlar da
zamanla kendilerinin de tam olarak, istenildiği gibi yapabileceği
uygulamalar. Mustad firması olarak bizler Turkiye’de olmaktan ve
Türk nalbantlara bilgi birikimlerini artırmalarında yardımcı olmaktan
mutluluk duyduk. İleride de yine Türkiye’yi ziyaret edip nalbantlarla
yeni organizasyonlar yapmak istiyoruz. Bu harika organizasyon ve
misafirperverlik için çok teşekkür ederiz.”
48
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
21 Haziran 2015 günü Ankara’da gerçekleştirilen iftar yemeğinde nalbantlarımız, William Mulqueen
ile bire bir görüşerek sorularını sorma fırsatları buldular. Yemek boyunca Türkiye ve Avrupa
nalbantlığı arasındaki farklar, çeşitli sorunlar, bunlar hakkında çözüm önerileri, Dünya’da kullanılan
yeni yöntemler gibi bir çok konu konuşuldu.
23 Haziran 2015 günü Adana’da at sahibi sayın Sami
Kandil tarafından verilen öğlen yemeğinde de yine
nalbantlarımız ve atçılarımız atlarda çeşitli dönemlerde
görülen tırnak problemleri hakkında fikir alış verişinde
bulundular. Seminerin sonunda nalbant William
Mulqueen, yapılan çalışmalar ile ilgili şu yorumlarda
bulundu; “Böyle bir seminer kapsamında Türkiye’de
bulunmaktan çok mutluyum. Özellikle nalbantların
verilen eğitimler sonunda ilerleme kaydettiklerini
görmek beni çok mutlu etti. Ayrıca nalbantlar dışında
veteriner hekimler, antrenörler ve at sahiplerinin bu
seminerlere iştirak etmesi de çok sevindiriciydi. Özellikle
tırnak kırık ve çatlakları üzerinde durduğumuz bu
seminerlerde katılımcıların aklına takılan diğer soruları
da cevaplamaya çalıştık.
49
ATÇININ SESİ
Seminerlerin teorik kısımlarında tartıştığımız konuları uygulama kısmında gerçekleştirme şansı bulduk. Bu sayede katılımcılar tırnağın merkezinin bulunması, sümbük
kısmının geriye çekilip bilek açısının doğru
seviyeye getirilmesi, doğru nal numarasının seçilmesi gibi konularda pratik yapma
şansı buldular. Türkiye’deki nalbantların el
becerisi gerçekten çok iyi, uygulamada
gösterdiklerimi kendilerinden yapmalarını
istediğimde hiç zorlanmadan yapabildiler. Öğrenmeye çok hevesliler, bu yüzden
onlarla çalışmak kolay ve çok keyifli oldu.
Zaman içerisinde daha da ilerleme kaydedeceklerine inanıyorum. Bu seminerlere
katılan herkese çok teşekkür ederim.”
Bu organizasyonun gerçekleşmesine katkıda bulunan başta Hans Mustad olmak
üzere tüm Mustad ve Nataş firması çalışanları, William Mulqueen, Maaike Van
de Wijgerd-Willemsen, yardımlarını esirgemeyen Adana TYAYSD Şube Başkanı
Feyyaz Bora Güralp, Ankara TYAYSD Şube
başkanı Engin Bekiroğulları ve at sahibi
ve yetiştirici Sami Kandil, Nataş firmasının
tüm seminer boyunca yanımızda olan çalışanları Cengiz Öncel ve Yücel Özmen,
seminerlerin organize edilmesinde emeği geçen TYAYSD çalışanları Yaprak Ertan,
Yeter Erdem, Özgün Yapıcı ve tüm katılımcılara teşekkür ederiz.
50
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6
51

Benzer belgeler