Atçının Sesi Dergisi – Sayı 1
Transkript
Atçının Sesi Dergisi – Sayı 1
HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 ATÇININ SESI TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK’den İki Önemli Ziyaret GAZİ’NİN GALİBİ ˝ RENK ˝ Gülçin Kundakçı ile konuştuk; ˝Atlara olan sevdam hiç bitmeyecek ˝ YETİŞTİRİCİLERİN KORKULU RÜYASI SORŞİN ATLAR İÇİN KULLANILAN KOŞU BANDI SİSTEMLERİ TREAD MILL TYAYSD EĞİTİMLERİ WILLIAM MULQUEEN İLE NALBANTLIĞIN PÜF NOKTALARI İstanbul Veliefendi Hipodrumu’nda yulaf satışımız başlamıştır. Siparişlerinizi İstanbul dernek satış mağazamıza verebilirsiniz. Kocaeli Kartepe Hipodromu’nda saraciye, yem ve yem katkı maddesi ürünlerinin bulunduğu satış mağazamız hizmete açılmıştır. TYAYSD Yönetim Kurulu Güçlüyüz... Umutluyuz ... Atçılığımızın 72 yıllık köklü bir sivil toplum kuruluşunun yönetiminde henüz 3 ayı bile doldurmamamıza rağmen üstlenmiş olduğumuz sorumluluğun ağırlığını iyice hissetmiş durumdayız. Derneğimizi üyelerinin kendi güçlerinin farkına varması ve TYAYSD’ nin camiamızda karar mekanizması içerisinde mutlaka söz sahibi olması için gayret sarf ediyoruz ve bunun için atçılığın kurumları nezdinde girişimlerimizi sürdürmekteyiz. Yarış otoritesi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi EKER ve YKK Başkan ve üyeleri ile bu dar zamanda görüşme imkanı elde edebildik. Başta Sayın Bakanımız olmak üzere YKK Başkanı Sayın Dr.Nihat PAKDİL ve YKK Başkan Yardımcısı Sayın Erdal Celal SUMAYTAOĞLU ve üyelerinin Derneğimize karşı göstermiş oldukları sıcak ilgi ve teveccüh bizleri çok memnun etti.Görev süremizde atçılığımız için yapmak istediklerimizi bütün açıklığı ile kendilerine arz ettik. TYAYSD’ nin yeniden at sahibi belgesini vermesi konusunda hazır olduğunu ve bu konuda desteklerini beklediğimizi ifade ettik. Bu talebimizin gerçekleşmesi ile at sahipliğinin özendirilmesi çeşitlendirilmesi gibi konulardaki projelerimizi hayata geçirebileceğimiz belirttik.Türk atçılığına görevi dönemlerinde yapmış olduğu destek ve çizdiği yol hiçbir zaman unutulmayacak olan Sayın Bakanımızın ve değerli bürokratlarının bundan böyle derneğimize desteklerinin daha güçlü bir şekilde devam edeceği intibası ile ayrıldık ziyaretimizden. Bunun için artık çok daha mutlu ve umutluyuz gelecek adına. Aynı umutları yarış müessesi TJK ile olan ilişkilerimize de yansıtmayı arzu etmekteyiz. TJK ve TYAYSD bu ülkenin saygın ve köklü kurumları. Ben ve yönetim kurulum, kişisel noktalardan hareketle bu iki kurumun yıllardır süren dostluğuna zeval getirilmesini asla istemiyoruz. Bize iyi niyetle yaklaşanlara sevgide ve saygıda kusur etmeyiz. Ancak TYAYSD’ nin ve onun değerli üyelerinin gururunu ve onurunu incitici her türlü davranışa karşı her zaman dik duracağımızın da bilinmesini istiyoruz. İşgal ettiğimiz mevki ve makamların şahsi menfaatlerin, kibirlerin,övünçlerin ve kavgaların ortaya konulacağı makamların olmadığının bilincindeyiz. Esas olan camianın ve sektörün menfaatleridir. Şayet her iki kurumun yöneticileri bu bilinçle hareket ederlerse hiçbir sorun olmayacaktır. Bugüne kadar yaşatılanları başlatan yöneticilerin aklı selim ile hareket ederek tüm camia tarafından arzu edilen ortamı sağlayacaklarını umut ediyoruz. TJK Yöneticilerinin bu konuda kucaklayıcı bir yaklaşımla 70 yıllık işbirliği ve dostluğumuza bir halel vermemesini dilemekteyiz. Biz TJK ile birlikte ortak bir akıl ve pozitif bir sinerji yaratarak ülke atçılığının önünü açacak her türlü çalışmanın içerisinde olmaya hazırız. Ama haksızlığın ve saygısızlığın, kibirli bir bakışın ve üstenci bir dilin de esiri olamayız. Bu anlamda beraberce atçılığın bekası göz önünde tutularak atçılığımıza hiçbir fayda sağlamayacak pürüzlerin bir an önce ortadan kaldırılarak tüm gücümüzle atçılığımız için çalışmalıyız. Bu vesile ile hepinize tekrardan saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Talip ÖZTÜRK TYAYSD Başkanı HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 ATÇININ SESI ATÇININ SESİ TYAYSD Başkanı HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Talip ÖZTÜRK’den İki Önemli Ziyaret GAZİ’NİN GALİBİ ˝ RENK ˝ Gülçin Kundakçı ile konuştuk; ˝Atlara olan sevdam hiç bitmeyecek ˝ YETİŞTİRİCİLERİN KORKULU RÜYASI SORŞİN ATLAR İÇİN KULLANILAN KOŞU BANDI SİSTEMLERİ TREAD MILL TYAYSD EĞİTİMLERİ WILLIAM MULQUEEN İLE NALBANTLIĞIN PÜF NOKTALARI İmtiyaz Sahibi Atçının Sesi Adına Sahibi Talip ÖZTÜRK Genel Yayın Yönetmeni Haydar ÇEVİK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet AKYÜZ Grafik ve Tasarım Prime Ajans R. Kerem GÜRCAN Halkla İlişkiler Yaprak ERTAN İdare - İrtibat - Hazırlık TYAYS Derneği TJK Veliefendi Hipodromu Bakırköy / İSTANBUL Tel: 0212 571 74 85 Fax: 0212 572 22 59 Basım Yeri Sanatkar Ofset Sanatkar Ofset San. Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa V.D. / 7430 4248 45 Maltepe Mah. Litros yolu 2. Matbaacılar sitesi 4NF/4-5 Topkapı Zeytinburnu - İST. İletişim [email protected] www.tyaysd.org.tr Atçının Sesi Haziran - Temmuz 2015 Sayı 6 (İki ayda bir yayımlanır) Atçının Sesi basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Atçının Sesi Dergisi’nde yayınlayan yazılar, fotoğraflar ve sair konuların her türlü telif hakları TYAYS Derneğine ait olup kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların sorumluluğu ise sahiplerine aittir. İÇİNDEKİLER Röportaj /// 06 Gülçin KUNDAKÇI Haber /// 10 TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK’ün İzmir Ziyareti Uzman Görüşü /// 20 Atlar İçin Kullanılan Koşu Bandı (Tread-Mill) Sistemleri İnceleme /// 38 Tüm Yönleri İle SORŞİN, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Etkinlik /// 46 William MULQUEEN ile Nalbantlığın Püf Noktaları ATÇININ SESİ ATLARA OLAN SEVDAM HİÇ BİTMEYECEK 89.Gazi Koşusuna imza atan RENK’in sahibi, at sahibi Gülçin KUNDAKÇI ile Atçının Sesi okurları için İzmir’de hayatı ve şampiyonluğu ile ilgili bilinmeyenleri bizlerle paylaştı.Sayın Kundakçı Renk’in annesi Busi’nin bulunduğu çiftlikte Atçının Sesi adına bizleri konuk etti. 6 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Ahmet TUĞ: Türk Atçılığında çok güzel bir başarı elde ettiniz. Atçılık camiamızın ve yarış severlerin sizi tanımaları için kendinizi ve atçılığa nasıl başladığınızı anlatır mısınız? Gülçin KUNDAKÇI: 1976 Edirne doğumluyum. Çocukluk yıllarımda ailemle İzmir’e yerleştik, dolayısı ile İzmir’liyim diyebilirim. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Biyoloji mezunuyum. 14 Yıl gıda ve otomotiv sektörlerinde çalıştım. Bir kız ve bir erkek çocuk annesiyim. Atlara olan ilgim çok eski yıllara dayanır. 1970 yıllarında halam Ayşe KUNDAKÇI ve eşi atçılığa başlamış olup, bugünlere uzanan sevdamın başlangıcını oluşturmuşlardır. Bugünlere gelmemin en büyük sebebi halam Ayşe KUNDAKÇI olmuştur. Başarılarla dolu atçılık kariyerimizi İzmir Kemalpaşa’da bulunan çiftliğimizde uzun yıllar devam ettirdik. Bir dönem atçılığa ara verdik.Halamın ve benim atçılığa ve yetiştiriciliğe verdiğimiz sevgi ve inanç nedeniyle yetiştiricilikten vazgeçemedik. Yetiştiriciliğe devam etmek için BUSİ isimli anne atımızla tanıştık ve atçılığa yeniden başlamış olduk. Renk, Işık hüzmesi, Şahdildar ve Barbarian şuanda saha içinde hazır olan ve hazırlanmaya devam eden taylarımızdır. Kardeşim Ali Burçin KUNDAKÇI ile birlikte atçılık ve yetiştiricilik adına elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. 7 ATÇININ SESİ Sayın Gülçin KUNDAKÇI Hanım; Türk atçılığına yıllarınızı verip maddi ve manevi yatırımlar yapıp çok büyük bir başarı elde ettiniz, Gazi Koşusu gününü bizimle paylaşır mısınız? Öncelikle Ata’mızın düzenlemiş olduğu ve bugünlere kadar ayrı önem ve heyecanla süre gelen böyle özel bir günde bulunmak, bu anlamlı koşuya tayımızla iştirak ediyor olmaktan bile büyük onur ve gurur duyduk. Oldukça heyecanlıydık ama tayımıza ve ekibimize güvenimiz tamdı. Önceki başarılarını da göz önünde bulundurursak bizim için atımız Renk yarışın favorisiydi. Yarış sonrasında kazanmanın gururu, heyecanını ve mutluluğunu bizlere yaşatmıştır. Ahmet TUĞ: İlerisi için hedef ve planlar hakkında biraz bilgi verir misiniz? Gülçin KUNDAKÇI: Renk ile elde ettiğimiz başarı, atçılık kariyerinde gelinebilecek en önemli noktalardan biridir. Hedefimiz tabi ki her atçının hedeflediği gibi bu başarıyı tekrar edebilmek ve devamında uluslararası başarılar elde etmektedir. Mevcut annemiz BUSİ ile at yetiştiriciliğine devam ederek Türk atçılığına da daha büyük katkılarda bulunmayı istemekteyiz. Ahmet TUĞ: Atçı olarak başarınızı kutluyorum. Türk atçılığında kadın atçıların az olması ile ilgili ne söylemek istersiniz. Gülçin KUNDAKÇI: Sadece Türk atçılığı değil her sektörde kadınının önemi büyüktür. Türk atçılığında kadınlarımızın da hipodromlarda at koşturması ve yetiştiricilik yapması sektöre büyük renk katacaktır. Kadın, atçılığı modernize eden, sosyalleştiren, işin ruhuna stil veren bir unsurdur. 8 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Son olarak neler söylemek istersiniz? Emeği geçen ekibimize; başta Menajerimiz Yavuz Aydoğan, antrenörümüz Cengiz Aydoğan, veterinerimiz Haluk Oğuz ve ekibin diğer üyelerine süreç içerisinde her türlü destek ve ilgisini esirgemeyen TJK Başkanı Sayın Yasin Kadri EKİNCİ‘ye ve TYAYSD Başkanı Sayın Talip ÖZTÜRK’e atçığa vermiş olduğu desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunarım. Bize zaman ayırdığınız için biz size teşekkür eder, bundan sonraki yaşamınızda atlarınızla beraber bir çok başarının içerisinde görmek isteriz. Kazanmış olduğunuz başarıdan dolayı sizi ve ekibinizi tebrik ederiz. 9 ATÇININ SESİ HABERLER TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK’ün İzmir Ziyareti Geçtiğimiz ay görev tanzimi yapan derneğimizin yönetim kurulu başkanı sayın “Talip Öztürk” İzmir’de yaptığı sohbet amaçlı bir toplantı sırasında yaptığı açıklamada; Biz bu göreve NAM’ olsun diye gelmedik. Sizlerin sorunu bizim sorunumuzdur bundan sonra tek yürek, tek bilek olacağız amaçımız atçılığımızı ve atçılarımızı hak ettikleri yere getirmek. Bunun içinde sizlerin desteklerini her zaman bekleyeceğiz. Biz bir aileyiz ilk yapacağımız çalışmalardan birisi bundan bir süre önce bize göre haksız bir şekilde atçılarımızın yarış ikramiyelerinden kesilmiş olan %20 lik payın atçılarımıza iadesi konusundaki çalışmalarımız olacaktır. Siz değerli atçılarımızdan tek ricamız bizlerin arkasında durmanızdır dedi.. Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber İzmir’de Son Kupa Tanyıldız Ekürisinin Oldu İzmir deki sezon sonundaki son kupalı yarışı “İdris Tan Yıldız” beyin sarı kırmızılı forması ile ekürisini temsilen koşan ( DERBİŞAH ) İsimli safkan kazandı. Buca Kaymakamlığı koşusu sonrasında TYAYSD İzmir Şubesi başkanı Yılmaz Karapire’nin de hazır bulunduğu törende. Buca Kaymakamlığı kupası TANYILDIZ Ekürisi sahibi İdris Tanyıldız’a verildi 10 Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Tadilat Nedeni ile İzmir’de 4 Ay Yarış Koşulmayacak Bir süre önce TJK ve YKK tarafından alınan karar nedeni ile 26 Haziran ila 1 Kasım tarihleri arasında. İzmir ilimizde yarışlara 4 ay süre ilke bir ara verileceği bu süre içinde kum pistin yenilenmesi ve bakımı ile ahırların bakım onarım ve boya badana işlerinin yapılacağı ayrıca çim pistin son virajı ile ilgili birtakım çalışmalarında gündemde olduğu açıklaması yetkiler tarafından yapılmıştır. Atçının sesi olarak bizde “159 yıldır” ülkemizdeki ilk organize at yarışlarının başladığı kent olan İzmir de, son 10 yıldır ise aralıksız olarak yarış koşan. İzmir Şirinyer Hipodromu ile ilgili her türlü çalışma gelişme ve konu ile ilgili haberleri yerinde ve en kısa sürede siz değerli atçılarımıza ulaştıracağımızı bilgilerinize sunar. Yapılacak çalışmaların atçılığımıza ve İzmir ilimize hayırlı olmasını dileriz. İzmir TYAYSD Şubesinden Açıklama TYAYSD İzmir Şubesi Başkanı Sayın Yılmaz Karapire yaptığı açıklamada İzmir de yapılacak çalışmaların özellikle yarışlarda sorunlara neden olan çim pist konusunda son günlerde kamuoyunda bir yanlış bilgilendirmenin olduğunu vurgulayarak. İzmirli atçıların Şirinyer Hipodromu dahilindeki çim pistin kum pist ile yer değiştirilmesi konusunda İzmirli atçılara kimsenin bir soru ile gelmemiş olmasına karşın son günlerde yapılan konuşmalarda İzmirli atçıların bu tür bir çalışma konusunda (pistlerin yer değişimi) ile ilgili bir açıklaması olmadığını, amaçlarının İzmir atçılığına yakışan işlere imza atmak olduğunu söylerken arkadaşlarım ve şahsım adına bir kere daha söylemek isterim ki bu tür bir çalışma için biz bir açıklama yada yetkililere baş vuruda bulunmadık dedi. Yılmaz karapire kendi bünyelerinde yaptıkları bir araştırma ile 100 atçımıza sorduk çim ile kum pist yer değiştirsin mi diye? bize hep EVET yanıtları geldi bizler İzmir için, İzmir atçılığı için hep en iyisini yapmaktan yanayız dedi. 11 Fotoğraf - Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber ATÇININ SESİ Merhum Başkan Bahadır GÖDEK Kabri Başında Anıldı Merhum Başkan Bahadır GÖDEK vefatının birinci yılında kabri başında ailesi ve sevenleri tarafından anıldı. 1939 yılında Erzurum’da doğan Bahadır GÖDEK,İlk,orta ve lise 2’yi Erzurum’da lise 3 ve 4’ü ise İstanbul’da okudu.1966 yılında İTÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesini bitirdi.Kars İş Adamları Derneği Başkanlığı yapan Bahadır GÖDEK,aynı zamanda Türk Ocakları’nın da üyesi idi. 1966-1969 yılları arasında Bayındırlık Bakanlığı Yüksek Fen Heyeti’nde çalıştı.Daha sonra serbest mimar-müteahhit olarak Türkiye’nin çeşitli yerlerinde hizmetler verdi. 1979 yılında atçılığa başlayan Bahadır GÖDEK,1986-2004 ve 2012-2014 yılları arasında TYAYSD Başkanlığı yaptı. 1993 yılında Türkiye Jokey Kulübü asli üyesi seçildi. Bahadır GÖDEK 2009-2011 yılları arasında Türkiye Jokey Kulübü Genel Sekreterliği görevinde bulundu. 1980 yılında Yarış Atı Sahipleri Kıdem Tazminat Fonu kurulması için büyük gayretler sarf etti.30 yılı aşkın yapmış olduğu at sahibi ve yetiştiricilik alanında çeşitli başarılara imza attı. 7 Temmuz 2014 tarihinde makam odasında geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. Derneğimiz üyesi ve TJK Asli Üyesi S.Selman TAŞBEK ile Derneğimiz üyesi Selçuk TAŞBEK’in annesi vefat etmiştir. Dernek üyemiz H.Semih KOÇER’in annesi vefat etmiştir. Derneğimiz üyesi ve TJK Asli Üyesi Prof.Dr.Sedat KATIRCIOĞLU vefat etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır ve tüm camiamıza baş sağlığı dileriz. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır ve tüm camiamıza baş sağlığı dileriz. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır ve tüm camiamıza baş sağlığı dileriz. 12 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 37 YIL SONRA GELEN ÜÇLÜ TAÇ “ TRIPLE CROWN “ American Pharoah, Kentucky Derby ve Preakness Stakes yarışlarını kazandıktan sonra 6 Haziran’da Belmont Park Hipodromunda “ Triple Crown “ nun üçüncü ve son ayağı olan Belmont Stakes’ i de kazanarak 37 yıllık bir özlemi gerçekleştirmiş oldu. Hipodromu dolduran 90.000 kişi ve TV başında milyonların şahit olduğu bu başarı, USA yarışçılık tarihinde 12. kez gerçekleştirilmesine rağmen bu sefer, çok uzun bir süredir başarılamamış olması sebebiyle çok anlamlı ve değerli oldu. Amerikan yarışçılığının uzun süredir böyle bir sansasyonel başarıya ihtiyacı olduğu bilinmekteydi. Nitekim, American Pharoah belki “ Triple Crown” da en iyi dereceyi yapamadı, ama bu zorlu ve gizemli yarışçılık olayında yakalamış olduğu başarı yarışçılığa etkileri açısından çok büyük bir değer taşımaktaydı. Benzer başarıyı elde etmiş ve halka mal olmuş bir çok atın gizeminin kaybolmaya yüz tuttuğu bir zamanda bir atın böyle bir başarı sağlaması bu sporu sevenlere büyük sevinç ve mutluluk verirken, ülkesinde ve tüm dünyada at yarışlarının sesinin daha kuvvetli duyulmasına neden oldu. American Pharoah’ın jokeyi Victor Espinoza, sahibi Ahmet Zayat ve antrenörü Bob Baffert’de bu sevinci ve haklı gururu ilk defa yaşamış oldular. Atın ilgilileri yarış sonrasında tarifi çok zor duygular içinde olduklarını ifade ederken, bu zafere gerçek bir “ Takım Çalışması sonucunda ulaştıklarını” belirttiler. Jokey Victor Espinoza 2 kere denedikten sonra bu sefer Triple Crown’da kazanan jokeyler arasına adını yazdırmayı başardı. American Pharoah ise bu başarı ile at yarışları tarihine ismini perçinleyerek, efsane atlar arasına katıldı. SATILIK AT İLANI Adı: W7299 Cinsi: Erkek Anası: Pudding Babası Kaneko Sahibi: Mehmet Kuzukulak Donu: Doru Doğum Tarihi: 27/02/2014 Mikroçip No: 900038000185978 DNA No: 34674 Detaylı Bilgi: 0533 626 19 13 Haber: Turgay KOP 13 Röportaj: Ercan FIRTINA ATÇININ SESİ Bakan Eker; “Atçılık sektöründe yetiştiriciliğe ağırlık vermek gerekiyor” Bakan Mehdi Eker, TYAYSD Başkanı Talip Öztürk ve beraberindeki Yönetim Kurulunu kabul etti Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği Başkanı Talip Öztürk ve beraberindeki Yönetim Kurulunu kabulünde atçılık sektöründe yetiştiricilik, kurumsallaşma ve işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. yarışların çeşitlendirilmesi ile birlikte kaliteli atlar yetiştiriciliğe ağırlık verilmesinin uluslararası düzeyde de sektörün önünü açacağını söyledi. Yarışların bu sektörün devamı için zorunlu bir alan olduğuna işaret eden Bakan Eker, yetiştiricilikte başarılı olmak için de sektörün kendi sorunlarını çözmesi ve kurumsallaşarak, işbirliği içinde güçlerini birleştirmesinin şart olduğunu söyledi. Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği Başkanı Talip Öztürk ve beraberindeki Yönetim Kurulunu kabul eden Bakan Eker, bakanlık görevine başladığından beri atçılık sektörüne ayrı bir önem verdiğini belirterek sektörde bu tür kuruluşların varlığını önemsediğini söyledi. Ancak atçılığın sadece düz yarışlardan ibaret olmaması gerektiğini ifade eden Bakan Eker, 14 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 vam ettirmesine müteşekkir olacaklarını ve bundan büyük memnuniyet duyacaklarını söyledi. Macaristan, İspanya, İngiltere gibi ülkelerde yetiştiriciliğin gelişmiş olduğunu, at yarışlarının da düz koşulardan ibaret olmadığını ve toplumun ilgisini çekecek organizasyonlar yapıldığının altını çizen Bakan Eker “ Atalarımızın kültüründe çok önemli bir yere sahip olan atçılık Türkiye’de geliştirilecekse öncelikle iyi atlar yetiştirilmeli ve yarışlar çeşitlendirilmelidir. Yarışlarda çok fazla çeşitlilik yok. Uluslararası yarışlarda boy gösterecek atımız yok. Yatırımlarımızın karşılığını almalıyız. Son dönemde atçılığa önemli yatırımlar yapıldı, gece yarışları da bizim zamanımızda başladı. Kocaeli’de yarın 10 adet At Hastanesinin toplu açılışını yapacağız.” şeklinde konuştu. Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği İkinci Başkanı Turgay Kop’da 50 yıllık atçı olduğunu ve Bakan Eker’den atçılık konusunda çok feyiz aldıklarını, Sayın Bakanımızın özellikle 2011 yılında yapılan Çalıştay’da yaptığı konuşmada da sektörde kurumsallaşmanın ve işbirlikçi davranmak gerektiğini belirterek atçılığımıza yol gösterdiğini söyledi. Buradan yola çıkıldığında tıpkı Japonya atçılığında olduğu gibi özellikle maddi güçlerin birleştirilerek sendika şeklinde at sahipliği yapılması konusunda sektöre yeni yatırımcılar getirilebileceğini ifade etti. Dernek olarak bundan böyle de Bakan Eker’in çizdiği yolda devam edeceklerini söyledi. Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneği Başkanı Talip Öztürk de yeni yönetim kurulu olarak Bakan Eker’in tecrübelerinden faydalanmak ve talimatlarını almak üzere geldiklerini söyleyerek bundan sonra da atçılığımızın en büyük sivil toplum örgütü TYAYSD’ne desteklerini de- Bakan Eker’de Türkiye Yarış Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneğine başarılar diledi. 15 ATÇININ SESİ TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK ve Yönetim Kurulu üyeleri YKK’yı ziyaret etti. Sayın Dr.Nihat PAKDİL, TYAYSD yeni Başkan ve Yönetim Kuruluna başarılar dilerken, desteklerini sürdüreceklerini söyledi. TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK ve Yönetim Kurulu üyeleri YKK’yı ziyaret etti. Çok sıcak ve samimi bir hava da geçen toplantı da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı ve Yüksek Komiserler Kurulu Başkanı Sayın Dr.Nihat PAKDİL, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı ve Yüksek Komiserler Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Erdal Celal SUMAYTAOĞLU, üyelerden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Özel Kalem Müdür V. ve Yüksek Komiserler Kurulu Üyesi Sayın Volkan Mutlu COŞKUN, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Md. ve Yüksek Komiserler Kurulu Üyesi Sayın Mustafa KAYHAN,Tarım İşletmeleri Genel Müdürü ve Yüksek Komiserler Kurulu Üyesi Sayın Mehmet Halis BİLDEN yer aldılar. Sayın Dr.Nihat PAKDİL, YKK’nın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adına atçılık sektörünün “Otoritesi” olduğunun ve sektördeki diğer kurum ve kuruluşlarının da bu makamın direktiflerine uygun biçimde hareket etmesinin önemine değindi. 16 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Kamu adına yürütülen görevlerde yapılan tüm işlerin, ilgili devlet kurumu ve bakanlıkların yaptığı düzenlemeler çerçevesinde olması gerektiğini hatırlatan Sayın Pakdil, aynı amaç için çalışan diğer tüm farklı derneklerde olması gerektiği gibi, Türkiye’de atçılık sektörürün gelişmesinde büyük önemi olan kurumların bundan böyle de birbirleri ile uyum içerisinde çalışmalarına devam etmelerini beklediklerini, sektörün gelişimi açısından birlik ve uyumun büyük önem arz ettiğini belirtti. Kurum ve kuruluşlarının işlevlerinin her şeyin önünde tutulması ve atçılığa fayda sağlayacak ortamların korunmasının şart olduğunu ve bunun sağlanması gerektiğini belirten Sayın Dr.Nihat PAKDİL, TYAYSD yeni başkan ve yönetim kuruluna başarılar dilerken, desteklerini sürdüreceklerini söyledi. 17 ATÇININ SESİ Sayın Erdal Celal SUMAYTAOĞLU’da TYAYSD’nin kendilerine iletmiş oldukları isteklerini YKK’da değerlendirmeye alacaklarını ve en kısa sürede neticelendireceklerini belirtirken, ilk olarak At Sahibi Belgesi’nin yeniden TYAYSD tarafından verilmesi için bakanlık makamı nezdinde bir değerlendirme yapılacağını ifade etti. TYAYSD Başkanı Talip ÖZTÜRK ise 4.000 üyesi bulunan derneğin, yeni yönetimi olarak atçılığa farklı bir şeyler yapmak üzere göreve talip olduklarını ve atçının çoğunluğunun teveccühü kazandıklarını ve yarış otoritesi ve müessesi ile uyum içerisinde atçılığa hizmet edecekleri belirtti. Talip ÖZTÜRK görev süresi içerinde atçılara vaat ettiklerini yerine getirmek mecburiyetinde olduklarını ve bunu gerçekleştirmeyi çok istediklerini ifade ederken, YKK’nın emir ve usullerine sadık kalarak, kurulun destekleri ile çok daha etkin bir dernek haline gelerek atçılığa hizmet kalitesini yükselteceklerini ve derneğin otoritenin desteğini arkasında hissetmesinden çok büyük kuvvet alacağını belirtti. 18 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 19 Yazan & Düzenleyen: Vet.Hek. Zeynep ÖZER ATÇININ SESİ ATLAR İÇİN KULLANILAN KOŞU BANDI (TREADMILL) SİSTEMLERİ Yarış atçılığı sektöründe önemi artan koşu bandı sistemlerini tüm yönleri ile inceliyoruz Dünya çapında büyük önemi olan ve atçılık sektöründe kullanımı hızla artan koşu bandı uygulaması, atçılığın her alanında kullanılmaktadır. Özellikle yarış atçılığı sektöründe günden güne önemi artmaktadır. İlk olarak egzersiz fizyolojisi için kullanılan koşu bantları, zamanla at yetiştiricileri için popüler bir araç haline gelmiştir. Dünya çapındaki bir çok önemli hara ve yarış atı yetiştiricisi bu uygulama sayesinde hem atlarının dayanıklılık ve performansını artırmakta, hem de olası operatif müdahale durumları sonrasında atların iyileşme periyodunda bu uygulamadan yarar sağlamaktadır. 20 Yarış pisti at antrenmanı için en uygun yer olarak görülse de atın egzersiz fizyolojisinin incelenmesi için uygun değildir. Pistin durumu, hava şartları, binicinin etkisi gibi sebeplerle atların yarış pistindeki incelemeleri kesin değil yaklaşık sonuç verir. Koşu bandı kullanımı ile bu dezavantajlar elimine edilebilir. HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 öncesi ve sonrası ölçümlerden ziyade çalışma sırasında da değerlendirme yapılabilmesini sağlamaktadır. Koşu bantları her türlü hava koşulunda kullanilabilmesinin yanında çevre ve çalışma yüzeyi açısından kontrollü bir laboratuvar ortamı ve kayıt sistemi sağlamaktadır. Hız ve eğimin ayarlanabildiği bir bilgisayar programına bağlı olan bu sistemler, belirli bir antrenman programının seçilmesi ya da standart egzersiz testi (SET) uygulanmasının yanında bu çalışmaların sonuçlarını da kayıt altına alıp atın egzersiz fizyolojisinin profesyonel olarak değerlendirilmesine olanak sağlar. Bu sistemlerde eğim, çeşitli derecelerde ayarlanabilmektedir (genelde 0-10 derece arası). Özellikle oksijen alım kapasitesini maksimuma çıkarmak ve süreyi düşürmek için eğim kullanılır. Örneğin bir çok at 6 derece eğim ve 10-12 m/s hızda maksimum oksijen alım kapasitesine ulaşmaktadır. Bu oran, eğimsiz koşu bandı kullanılan atlarda 14-15 m/s olarak belirlenir. Bu sistem içerisinde kullanılan ve Standart Egzersiz Testi (SET) olarak adlandırılan testte ise kan laktat ve glukoz konsantrasyonları ile serbest yağ asitleri ve hücre hacimleri ölçülebilmektedir. Bu ölçümler, atların pistte çalışmasıyla karşılaştırıldığında çalışma 21 Yazan & Düzenleyen: Vet.Hek. Zeynep ÖZER ATÇININ SESİ Koşu bandı kullanımının yetiştirme sürecinde sağladığı avantajlar nelerdir? Kapalı alanda kullanılan bir sistem olduğundan atın performansı hava ve pist şartlarından etkilenmez. Süre, eğim ve çalışma yoğunluğunun ayarlanmasına imkan sağlar. Alınan sonuçları grafik ve oranlar şeklinde rapor ederek performans incelemesinde kolaylık sağlar. Özellikle arka bacak kas formunun korunmasına olanak sağlar. Üst solunum yolu hastalıkları ve topallık tanılarında kolaylık sağlar. Strese bağlı yaralanmaları azaltır. Arka bölge kaslarının dayanıklılık ve esnekliğini artırır. Kilo kontrolü sağlamaktadır. Koşu bandı hangi hastalık ve sakatlıkların tedavisinde kullanılmaktadır? Dejeneratif eklem hastalıkları Diz bölgesinde şekillenen şişlik durumları Omuz ağrıları Ön bacakta şekillenen ağrı ve şişlik durumları Operasyon sonrası rehabilitasyon durumları Tendon yaralanmaları veya kemik kırılması sonrası iyileşme periyodu Kolik tedavisi veya operasyonu sonrası iyileşme periyodu Egzersiz sırasında endoskopik muayene yapılan durumlar Ayak hastalıklarının tanısı 22 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Atlarda koşu bandı sistemleri genel olarak 2’ye ayrılır 1- Hıza Dayalı Sistemler: Özellikle performans değerlendirmelerine imkan veren bir sistemdir. Standart Egzersiz Testi ve normal performans değerlendirmeleri bu tip koşu bantlarıyla yapılır. 2- Su İle Çalışan Sistemler: Bu sistemler atın su içerisinde yer alan bir koşu bandı üzerinde çalışması mantığına dayanmaktadır. Su ile calişan koşu bandı sistemleri, normal koşu bandı sistemlerine göre daha pahalı olmasına rağmen hem su ile hem de su olmadan kullanılabilmesi nedeniyle daha avantajlıdır. Ayrıca bu sistemler içerisine çesitli mineral maddelerin eklenerek de farklı alanlarda yarar sağlanmaktadır. Su ile çalışan sistemlerin avantajları nelerdir? Yaralanma sonrası tekrar çalışmaya başlayacak atlara kolaylık sağlar. Tendon ve ligamentler üzerindeki stres azaltılır. Tendon ve ligament hastalıkları sonrası iyileşme periyodunda kullanılarak bu periyodun kısalmasına olanak sağlar. Su tarafından sağlanan direnç, kardiovaskuler aktiviteyi arttırdığı gibi aynı zamanda kasların aktivasyon durumuna da yardımcı olur. Su derinliği ve sıcaklığı kullanım amacına göre istenilen şekilde ayarlanabilir. Filtrasyon sistemi ile suyun sürekli temiz tutulması ve arka arkaya bir çok atın sistemi kullanabilmesi sağlanır. Kaynakça: - The Royal Veterinary College - American Veterinary Medical Association - University Of Surrey School Of Veterinary Medicine - American Association of Equine Practitioners - Kentucky Equine Research - Michigan State University College Of Veterinary Medicine - The Ohio State University College Of Veterinary Medicine - World Equine Veterinary Association - University Of Nottingham School Of Veterinary Medicine - University Of Queensland 23 Röportaj: Ercan FIRTINA ATÇININ SESİ BİR YILDIZ DOĞUYOR Yılın büyük çıkış yakalayan aprantisi Furkan YÜKSEL sorularımızı içtenlikle cevapladı Türk Atçılık ve Yarışcılık camiasının bugüne kadar yetiştirdiği çok özel ve elit jokeylerini büyük bir keyif ile izledik, onların yarışlardaki üstün başarılarını her zaman takip ederek, akıl dolu at biniş tekniklerini ise hayranlıkla gözlemledik, İşte bu üstün vasıflı ve meziyetli jokeyler sınıfına bugünlerde kendine has tekniği ve stili ile sanıyoruz başarılı apranti FURKAN YÜKSEL’ de dahil olacak gibi görünüyor. Son zamanlardaki başarısının sırrını ve hayatındaki dönüm noktalarını tüm içtenliği ile dergimize anlatmış olup, merhum İSMET ATLI vakfının kendisine hazırladığı özel nal şekildeki ödülünü at sahibi ve gazeteci ORHUN GENCER’in elinden alırken, atçı ve yetiştiricilik kimliğinin yanı sıra televizyonculuk yönüyle de dikkat çeken SADUN OKTAV’ ın tebrikleri ile yılın büyük çıkış yakalayan aprantisi FURKAN YÜKSEL ile yaptığımız röportaja geçiyoruz. 24 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 ERCAN FIRTINA : Sevgili FURKAN bize biraz kendini tanıtır mısın? dikkat çekmektedir. E. F. Peki apranti okulundaki eğitmenlerin ile alakalı neler söylemek istersin, ayrıca stajını yaptığın eküri hangisidir. FURKAN YÜKSEL : 5 kasım 1995 İstanbul Bayrampaşa doğumluyum, biri kız üç kardeşin en büyüğüyüm, babam MEHMET YÜKSEL annem SÜREYYA YÜKSEL olup, babam halen ticaret ile uğraşmaktadır. F. Y. Apranti okulunda bizlere hakikaten çok ciddi ve çok başarılı eğitim verilmiştir, hocalarımızın hepsine tek tek teşekkürü borç bilirim. Stajımı yaptığım ilk ekürüm ise yakınlarda kaybettiğimiz TYAYSD’ nin merhum başkanı BAHADIR GÖDEK ekürisiydi, burada güzel anılarım oldu. işin mutfağından başlayarak bugünlere gelmemde önemli rol oynamıştır. E. F. Aslen nerelisiniz sevgili Furkan, birde at yarışı ile buluşman ilk tanışman nasıl oldu bize anlatır mısın? F. Y. Büyüklerimiz Makedonya Üsküp’ ten gelmişler Türkiye’ye, atlarla ilk tanışmam ise babam atçılık sporumuza çok meraklı olmasından dolayı, ailecek Veliefendi hipodromuna gelir, burada piknik yapardık, küçükken her hafta buradaydık. Ben atları son düzlükte piknik yaptığımız kısımdan izler, birgün bende böylesine çılgın, böylesine hızlı koşacağım diye kendi kendime söylerdim, diğer apranti arkadaşlarım gibi aileden teşvik ile değil, ben kendim istedim jokey olmayı. E. F. İlk kazandığın safkan hangisi oldu. F. Y. Kariyerimin ilk koşusunu At sahibi YUSUF ATLI’ ya ait olan RASİMCAN isimli safkan ile kazanırken, yaşadığım mutluluğu tarif edemem. E. F. En çok sevdiğin safkan kim desem sana. F. Y. Esasında ben ayırım yapmak istemiyorum çünkü hepsini ayrı ayrı seviyorum, ancak PANABELLE, BAŞARILITAY ve HOŞGÖRÜ beni sanki tanıyorlar gibi geliyor ve bu açıdan onları azcık fazla seviyorum. E. F. Peki birazcıkta apranti okuluna gelelim, apranti okuluna nasıl girdin ve neler yaşadın ve birde hayatında dönüm noktası diyebileceğimiz bir anın varmı? F. Y. Hayatımdaki en önemli dönüm noktam, ben apranti okuluna girmeden önce amatör kümede futbol oynamaktaydım, hatta apranti okulunun sınavına girmeden bir gün önce ben resmi bir müsabakada oynamıştım. Bir gün sonra ise apranti okuluna seçilince adeta dünyalar benim oldu ve bir tarafta futbol bir yanda hayallerimi süsleyen jokeylik olunca hiç terddüt dahi etmeden apranti okuluna kaydımı yaptırdım. E. F. Şu an sana stratejik olarak destek olan menajerlerin kimlerdir. F. Y. Öncelikle bana verdiği menevi desteğini hala sürdüren ilk menajerim ağabeyim MEHMET KAYALIK’ a teşekkür ediyorum, Adana ve Ankara menajerim HÜSEYİN KARAKAYA, İstanbul, Bursa ve İzmir’ e ise HAKAN İLDEM ( böcek ) bana destek veren ağabeylerim olup, onlarda buradan emekleri adına teşekkür ediyorum. Birde benimle baştan beri alakadar olan değerli ağabeyim antrenör SEİT KAN’ a da ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum. E. F. Sevgili FURKAN futbol deyince önce hangi takımı tutuyorsun ve sonrasında da, futbol oynadığın takımda mevkin neresiydi. E. F. Boş vakitlerinde neler yaparsın F. Y. Tabiki Galatasaray’ ı tutuyorum. Fakat diğer takımlarada çok büyük saygım vardır. futbolcu iken 10 numaralı formayı ben giyerdim ve orta sahanın tam ortasında bir maestro gibi takımımı yönlerdirirdim. Çok sayıda gollerim ve asistlerim mevcut olup, zaman zaman halı sahada fırsat bulduğumuzda HALİS KARATAŞ ve AKIN SÖZEN ağabeylerimle maç yaparız. Oldukça keyifli geçen anlarımız olur. F. Y. Kitap okumayı severim, ara sırada Bowlıng oynamayı ve sinemaya gitmeyi severim. E. F. Sevgili FURKAN sana bu güzel ve samimi açıklamaların için teşekkür ediyorum. E. F. Peki senin döneminde apranti okulundan mezun olan arkadaşların kimlerdi? F. Y. Bende size ve böylesine güzel ve hoş ATÇININ SESİ dergisi ilgililerine, başta at TYAYSD başkanı TALİP ÖZTÜRK bey olmak üzere, tüm yönetim kurulu üyeleri büyüklerime teşekkür ederim. F. Y. Benle birlikte apranti okulundan mezun olan MUSTAF ÇİÇEK, HAKAN YILDIZ, NEVZAT AVCI, VEDAT KIZMAZ ve MAHSUN DEMİRBAŞ şu sıralar aynı jenerasyon olarak başarıyla at binen dönem arkadaşlarım olarak *25 Temmuz 2015 tarihi itibari ile Furkan YÜKSEL jokey olmuştur. Kendisini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. 25 ATÇININ SESİ HER ŞEY DAHA GÜZEL BİR ŞİRİNYER İÇİN Pist Yenileme Çalışmalarında Neler Yapılıyor ? 159 Yıllık atçılık ve yarışçılık geçmişi olan, ülkemizdeki ilk organize at yarışlarının yapıldığı yerleşim olma özelliğini de bünyesinde bulunduran İzmir Şirinyer Hipodromu,tarihteki bilinen adı; PARADİSU (Eski Grekçe) “Cennet” olan bu müstesna Hipodrom için yapılmakta olan yenileme çalışmalarının yerinde gözlemlenmesi ve resimli anlatımları için TYAYSD’ nin çalışkanlığı ile bilinen İzmir Şubesi başkanı sayın; “Yılmaz Karapire” ile sizler için yaptığımız İzmir’deki, son gelişmelerin bir analizini bu mini gezimizin notları arasında bulacaksınız. Dilerseniz şimdi atçılığımızın bu Cennet köşesine olan yolculuğumuza başlayalım; 26 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 TYAYSD’ nin İzmir Şubesi başkanı sayın Yılmaz Karapire ile yaptığımız Şirinyer Hipodromu pist yenileme çalışmaları ile ilgili geziden atçılarımızı yakından ilgilendirecek, umut dolu notlarımız bakınız nasıl şekillendi; Öncelikle kum ve çim pistin bir takım yerlerinde olan “KOT” Farkları (iniş ve çıkışlar) yok edildi. Alt yapı ve drenaj çalışmaları sonrasında kum pist ve çim pist yaklaşık 2 metre daha dışa alınarak daha geniş ölçülere getirilecek. İzmir pistindeki karşı düzlük olarak bilinen. Ancak düzlük ifadesi geçmiş yıllarda tartışmalara neden olan ve gerçektende düz bir alan olmayan bu karışı düzlük artık gerçekten DÜZ’ olarak anılabilecek. Yapılacak çalışmalar sonrasında söz konusu olan çim ve kum pistin karşı düzlüğü daha OVAL bir şekle getirilecek ve yarışlara daha uygun bir şekle bürünmüş olacak. Kum pistin 2 metre dışa alınması ile çim pist daha geniş bir alana sahip olacak ve istem dışı olarak yaşanmakta olan kazalar, çim pistin son virajının yarışlara çok daha uygun hale getirilmesi ile bertaraf edilmeye çalışılacaktır. Sayın Yılmaz Karapire’ den edindiğimiz bilgilere göre İzmir’deki bir başka yenilik ise çim pistin iç kısmına yapılacak olan ve taylar için planlanan çim pist üzerindeki start gösterme alanının da yeni sezonda hizmete gireceğidir. 20 metre genişliğinde yaklaşık olarak 400 yada 500 metre uzunluğunda yapılması planlanan bu alan yarış pistinin en iç kısmında sahanın ortasında olacak ve taylar bu çim zemine sahip alanda start provalarını yapabilecekler. İzmir Şirinyer Hipodromu’nun yeniden açılış tarihi olarak belirlenen “1 Kasım”a, yetiştirilmesi planlanan bu çalışmalara ilkişkin en net bilgilere yine sizlerin sesi olan dergimizden ulaşabileceksiniz. İlk etapta hizmete açılacak olan kum pist söz konusu tarihte yarışlara ve idmanlara açılacakken çim pist için ilk yarış tarihi olarak, bir aksaklık olmadığı taktirde “2016 Mayıs” ayı planlanmaktadır. 27 Fotoğraf ve Söyleşi Hakan DEMİRCİ ATÇININ SESİ HAMİT KARGIN İLE ZAMANDA YOLCULUK Sizlerle bu kez 1960’lı yıllara dayanan bir nostalji tadındaki söyleşimiz ile birlikte olacağız. Ülkemizde at denildiğinde “ÇERKEZ” , Çerkez denildiğinde ise “AT” aklımıza gelir. İşte bu kez konuğumuz 1963 yılından bu yana sahalarımıza, bir ÇERKEZ EFSANESİNİ yaşatan değerli büyüğümüz Sayın Hamit Kargın hocamız. Kimi zaman sert tavırları ile dikkat çeken hocamız aslında, haksızlığa tahammülsüzdür ve açık sözlüdür. Asil kişiliği ise Altın kalpli bir insan oluşunda saklıdır. Şimdi dilerseniz biz soralım, sahalarımızın yaşayan efsane Antrenörlerinden “Hamit Kargın” yanıtlasın. 28 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 HAKAN DEMİRCİ: Sayın hocam nerelisiniz ve kaç doğumlusunuz? Bu mesleğe nasıl ve nerede başladınız? Sizi teşvik eden kimdi? HAMİT KARGIN: 1944 Kayseri Pınarbaşı Şerefiye köyü doğumluyum. Yaşadığımız bu yerde at ve atçılık zaten atalarımızdan kalma bir uğraştır. Çerkezlerin bir geleneğidir atçılık ve yarışçılık. Yöremizden sahalara gelen birçok Jokey ve antrenör olmuştur. 1963 yılında ilk çalışmaya başladığım eküri Sayın İlyas Çokay beyin oluşturduğu ekürü dur. Mine isimli safkanın seyisliği ile başlayan bu uğraş 1976 yılında Antrenör lisansı almama kadar sürmüştür. Bakın size enteresan gelecek bir açıklama yapayım: Antrenör olarak ilk iş verenim O’ zamanlar sahalarımızın en ünlü Jokeylerinden olan Rami Özdeniz’ dir. Hocam geçmiş yıllardan aklınızda kalan ve sizde iz bırakmış safkanlar kimlerdir ? Sevgili Hakan öyle çok safkan geçti ki elimden hangi birini sayayım bilmiyorum. Benim için hepsi ayrı birer değerdir. Ancak illaki bir ayrım yapacak isek; ÜNSAL, EYLÜL 15, KARANARA ve BOZDAĞ bende hep ayrı yerleri olan safkanlardır. 1976 ile 2006 yılları arasında çalıştığım. Ekürüler den ise benim için hep ayrı yeri olan Sayın “Tayral Tutumlu” ve çok değerli hanımefendi (Rahmet ile andığım) sayın “Fatma Şanslı” ya sizlerin aracılığı ile, teşekkürü borç bilirim. Sayın hocam uzunca bir zamandır sahalardasınız ve bir çok EFSANE safkanı koştunuz. Bunlardan kaç kupanız var? Ayrıca unutamadığınız yarışınız hangisidir? Antrenörlük hayatımda 500’ ün üzerinde yarış kazandım. Toplamda 38 Kupalı yarış kazanmışım. Bir çok sınıf safkan geçti elimden, ancak bende gerçekten de çok büyük önemi olan ve unutulmaz safkanlar. Ünsal ve Bozdağ olmuştur.. Şu an, aklıma gelen bir yarış var. Bozdağ ile ünlü Yavuzhan’ı geçtiğimiz yarış.. İnanılmaz mutlu olmuştum ve yaşamım süresince de bu yarışı unutmayacağım sanırım. Sevgili Hocam bizimle yarış sahalarımızdan bir anı paylaşırmısınız İlk aklıma gelen ilginç bir anımı anlatayım size. Uzunca yıllar önce benim ve rahmet ile andığım Sayın Özdemir Atman beyin birer atımız vardı. Atların sorunu yumurtalıkları ile ilgiliydi. O zamanlar sahanın en iyi veterineri olan Akın Bey atlarımıza bir operasyon yapacaktı. Özdemir Bey ile veteriner beyi beklerken operasyona başlamış ancak değerli veteriner hekim Safkanların yumurtalıklarına 29 ATÇININ SESİ bir türlü müdahale edemiyordu. Özdemir Bey (kısık ve sakin) bir ses tonu ile kendisini uyardı. Yumurtalıkların yerini kendisi gösterdi ve operasyon yapıldı. Bu bir atçının ne denli sabırlı ve karşısındakini kırmadan uyarmasının göstergesiydi. Sahalarımızda siz öğrenmek isterseniz, karşınıza her gün bir ders çıkmaktadır. Yeter ki siz öğrenmek çabasında olun.. H. D. Sayın Kargın antrenörlük yaşamınızda çalıştığınız ve beğendiğiniz Jokeyler kimlerdir ? H. K. İlk olarak elbette ki Kadir Altınöz derim. Daha sonraki dönemden tartışılmaz Jokeyler Sadettin Boyraz ve Halis Karataş var. Bana göre bu Jokeyleri başarıya taşıyan en önemli faktör hırsları ve inatçı karakterleridir. Bindikleri atlar ise bizim maharetimiz ile ilgilidir, at iyi ise jokey ikinci planda kalır. H. D. Sitemiz adına size teşekkür ediyor ve bizimde son sözümüz olarak “GERÇEK ATÇILAR BİN YIL YAŞASIN” Diyoruz.. H. K. ATÇININ SESİ’ Dergimizde bana yer ayırdığınız için bende teşekkür ederim. Başarılarınızın devamını diliyorum. 30 Fotoğraf ve Haber Hakan DEMİRCİ ATÇININ SESİ MERT BERBER’İN YENİ DÜNYASI Mert Berber’in at ve hobi çiftliği hem şehirden uzaklaşmak isteyenlerin, hem doğa tutkunlarının hem de yeni evlenecek çiftlerin uğrak yeri 32 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 devam ediyor. At ile yapılan safari turları denize yapılan turlar ve çiftlik içindeki padoklardaki at biniş seansları kesintisiz sürerken Mert Berber bundan bir süre önce televizyonların sevilen eğlence programlarından olan Yetenek sizsiniz isimli yarışmada yine atlarından biri ile çeşitli gösteriler yapmış ikinci tura kadar da, yükselmişti. Berber’in konukları arasında at yarışı pistlerinin çok önemli tokeyleri de yok sayılmaz doğrusu. Şimdi buyrun bu doğa harikası yere hep birlikte kısa bir tur yapalım Geçtiğimiz yıllarda yaşadığı çok önemli bir kaza sonrasında uzunca bir süre tedavi gören İzmirli Jokeylerimizden “ Mert Berber” kendisine kaza sonrası verilen rapor nedeni ile mesleki hayatını terk etmek zorunda kalmış ailesi ve sevdikleri ile yaptığı görüşmeler sonrasında yaşam kavgasına İzmir in Urla ilçesi yakınlarında kendi çabaları ile oluşturduğu bir At ve Hobi çiftliği ile devam kararı almıştı. adı ile İzmir’lilerin uğrak yerlerinden olan bu tatil beldesinde eski jokey Mert Berber ziyaretçilerine hizmet vermeye 33 Haber: Hakan DEMİRCİ / İzmir Haber ATÇININ SESİ Koçoğulları Ailesinden Bir Başarının Resimli Öyküsü Gözde Koçoğulları ve Burak Koçoğulları..Bir sevda masalını İzmir’de birlikte yazdılar. Gözde Atçılık Yüksek Okulunu bitirmiş bir bayan antrenör. Burak 60 civarında yarış kazanmış sayısız tabela yapmış bir apranti. Kader onları İzmir de karşılaştırdı ve bu sevda yaklaşık 2 yıldır resmi olarak süren evlilik ile son buldu. Şimdilerde Gözde hanım ilgilendiği “AYTEN HANIM” isimli safkan ile oldukça iyi bir İzmir sezonu yaşarken bu başarıda eşi Burak’ında payının büyük olduğunu hiç unutmuyor. Yarışlara Burak nezaretinde hazırlanan söz konusu safkanın İzmir’de kazandığı bir yarış sırasında bu başarının resimli öyküsünü ölümsüzleştirmek çokta zor olmadı doğrusu... Nice başarılara çocuklar Allah sizi hep mutlu etsin diyoruz... 34 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 35 ATÇININ SESİ METE MAZICI HARASI 180 dönüm üzerine kurulu Mete Yazıcı Harası’nı sizler için gezdik Yetiştirici ve at sahibi Mete MAZICI , ATÇININ SESİ dergisi için harasının kapılarını bizlere açtı. Kendisi ile samimi ve sıcak bir sohbet yaparken yetiştiricilik hakkında kendisinin görüşlerini aldık. Atcının Sesi : Mete bey, bizlere haranızdan bahseder misiniz? Ayrıca niçin atçılık ile uğraşmaya başladığınızı anlatır mısınız? Mete MAZICI : Merhaba, öncelikle haramıza hoş geldiniz. Oğlum Adnan ile sizleri ağırlamak bizler için büyük mutluluk. İsterseniz birlikte gezerek anlatayım; 36 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Öncelikle Haramız İzmir’e çok yakın bir mesafede bulunmaktadır. Haramız 180 dönüm üzerine kurulu 6 padoktan oluşmaktadır. 72 adet ahır ve 4 adet çiftlik evi mevcuttur. Padoklarımız 40 dönüm, 20 (2 adet) dönüm ve 15 (3 adet) dönüm ile yol ve binder padoğu dahil olmak üzere 10 dönümlük 3 adet yedek padoktan oluşmaktadır. Şu an itibarı ile sayısı 72 adeti bulan ahırlarımızda 17 tanesi İngiliz atı olmak üzere toplam 55 yarış atına haramızda hizmet vermekteyim. 1993 yılında yurt dışından geldiğimde amatör olarak bu çiftliği alarak 2-3 at bakarken 1996-1997 yıllarında Stefaine isimli kısrak ile profesyonel olarak hizmet vermeye başladım. Yetiştirdiğim atları koşmaya başladım. Bir de bakmışım bu günlere gelmişim. Haramızdan bu süre zarfında birçok başarılı yarış atı çıkmıştır. İşte işin püf noktası da budur. Bu başarılar size devam etmenizi sağlıyor ve yeni arayışlara götürüyor. Eğer bunlar olmasa idi sorunuzun cevabı olarak ne yetiştiricilik ne de haracılık yapardım. Yetiştiricilik başlı başlına bir iş, bir sanayi diyebilirim. Her gün işinizin başında olacaksınız. Her zaman yenilikleri takip ederek çağın gerisinde kalmamaya özen göstereceksiniz. Diğer arkadaşlarım gibi bilginizi, zamanınızı, yatırımınızı buişe yapacaksınız. Atları seveceksiniz. Tüm yeni yapılandırmaları takip ederek geleceğinizi ona göre şekillendireceksiniz. Şu anda iyi bir ekip ile çalışıyorum ancak ileride personel sayısını artırmak istediğimizde kalifiye eleman bulmak zor olabilir. Bu yüzden çiftlik ve hara çalışmalarının anlatıldığı ve bu konuda bilgili eleman yetiştirilmesi en büyük dileğimdir. Kurslar düzenlenebilir. Bizler büyük yatırımlar yaparak bu haraları kuruyoruz. Sadece şans ve zaman bizim en büyük yardımcımız, sabır ise fırınımız. barınma ve beslenmesi sağlanır. Çünkü bu süreç de anne sütü önemlidir ve tay bundan en iyi şekilde faydalanmalıdır. Tay anneden ayrılarak sporcu hayatına başlatılır ve yarışlara katılmaya başlayacağı zamana kadar idman verdirilir. Bunun sırası şöyledir; binek, tırıs ve süvari kenter. Bu süre içerisinde -ben kendim için söylüyorum- çeşitli mineral ve vitamin takviyeleri yapılır. Yine bizler bu hazırlanma döneminde haramızın etrafının ormanlık arazi ve iniş çıkışlı olması avantajını en iyi şekilde kullanarak atlarımızın idmanlarında güçlenmesini sağlıyoruz. Ayrıca sahadan yardım alarak yarış koşan ve idman jokeyliği yapan aprantilerimiz ile her gün birlikte çalışıyoruz. Kendime ait taylarda gözlemlediğim bir şeyden bahsetmek isterim. Burada 25 günde hazırladığım taylar ile sahada hazırladığım taylar arasında gözle görülür bir fark olmaktadır. Kısaca anlatmam gerekir ise yarış sever görmediği bu süre içerisinde hummalı bir çalışma vardır ve sonucunda koşulara iştirak edecek atlar kazanılmaktadır. Bu konuda daha çok bilgilenmek isteyen ve görsel olarak haramızı görmek isteyen yarış camiasından herkes ve yarış severler haramızı ziyaret edebilirler. İleriki yıllarda haramın at eğitim merkezi de olması dolayısı ile kentere kadar at hazırlayabileceğiz, yarış severler için konaklama tesisleri kurabileceğiz. Atcının Sesi : Bizlere Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Mete MAZICI : Bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim. Atcının Sesi : Peki haranızda, ne gibi hizmetler verilmekte, bizlere bahseder misiniz? Mete MAZICI : Haralarda kısraklara aygırlar tarafından çekim yapılır. Bu bazen sıfat olarak da adlandırılır. Daha sonra çekim yapılan kısraklar, damızlıklar, doğuma kadar olan süre içerisinde (11 ay) buralarda bakılır ve doğumu gerçekleştirilir. Daha sonra ise tay ve anne 5-6 ay birlikte bırakılarak sağlıklı bir şekilde 37 Araştırma Vet. Duygu YÜCEL ATÇININ SESİ ATÇILARIN KORKULU RÜYASI: SORŞİN Eğer taylar yapılan galoba kemiksel güç olarak hazır değilse, olgunlaşmamış incik kemiği üzerine binen yük vücudu kemiği güçlendirmeye sevk eder, yapılan idman şiddeti kemiğin dayanma gücünü aşarsa, kemiğin ön tarafında yüzey altı kanamalar meydana getirir ve yeni kemik oluşumu başlar. Bu yeni kemik, güçlü ve yoğun olmaktan ziyade fibröz dokudan oluştuğundan süngerimsi yapıda ve zayıftır. Radyografik X-raylerde tipik görüntüsü vardır. Elle muayenede ısı hissedilir ve at acısından dolayı dokunuşa tepki verir. Çalışmalar devam ettikçe yangı şiddeti de artar ve mikro kırık oluşumuna kadar durum kötüleşebilir. Sorşin hepimizin çokça duyduğu ve de bildiği sık rastlanan bir kemik rahatsızlığıdır. Aslında İngilizce soreshin olan kelimenin dilimize okunduğu gibi sorşin olarak uyarlanmasıyla ortaya çıkmıştır. Soreshin’nin kelime anlamı sore=acı-yangı, shin=incik kemiği yani incik kemiğinin yangısı demektir. 2 yaşlı tayların eğitiminin her döneminde ve sonrasında yapılan araştırmalar gösteriyor ki, ön incik kemikler, kemik çevresini ve mineral yoğunluğunu arttırarak kalınlaşır ve sertleşirler. Ve böylelikle artan yüklenme kuvvetine dayanacak şekilde kendi içyapısını adapte ederek dayanma gücünü arttırırlar. Kemikler dinamik dokular olduğundan, bu bahsettiğim yavaş bir süreçtir. İdmandaki genç bir at için bu süreç 4 aya kadar sürebilir. 38 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Özellikle iki yaşındaki safkan İngiliz atlarında yeni çalışmaya başladıklarında veya daha yaşlı safkanların yanlış besleme sebebi ile sert çalışma ve sert zemin üzerinde yapılan antreman ve koşular sonunda sorşin şekillenmesine sık rastlanır. Ayrıca bu bölgeye gelen direkt travmalarda sorşin şekillenmesine sebebiyet olabilir. Erken yaz dönemlerinde pistin kuru olması ya da sert zeminler çalışan atların kemiklerine daha çok sarsıntı yarattığı için sorşinin görülme sıklığı artmaktadır. Ayrıca taylar hazırlık süreçlerinde vaktinden çok daha erken sıkı idmanlara başladığında da bu risk artmaktır. Bazı taylar ise diğer taylara oranla daha hızlı gelişim göstermekte ya da yanlış beslenme sebebi ile hızlı büyümektedir, bu tayların hızlı bir şekilde fit duruma getirmek için yapılan ağır idmanlar sorşine davetiye çıkartmaktadır. 39 ATÇININ SESİ Sorşin Semptonları Genellikle ön iki ayakta incik kemiğinin orta bölgesinde meydana gelir. Dokunulduğunda ısı hissedilir ve elle muayenede ağrı saptanır. Bölgede şişkinlik olur. Atın adım uzunluğu kısalır ve topallık görülebilir. Tedavi edilen vakalarda kemik oluşumu sebebi ile şişkinlik kalsa da ağrı hissi yoktur. Sorşin geçiren atın X-ray görüntüleri tipiktir, kolayca fark edilir. Çoğu at sorşin çıkartmadan önce semptomlarını erkenden gösterir. Pist koşullarının düzenli olarak kontrol edilmesi, tayın adım uzunluğunun dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve sorşin bölgesindeki olası ısı varlığının tespit edilmesi ile erken tanı yapılabilir. Bazı antrenörler atın bacaklarını güçlendirmek için sorşin çıkartması gerektiğine inansa da kemiklerin uzun vadeli hasar riski, kemik zayıflıkları ve hatta kemik kırıklarına sebep olabilir. Atı sorşin yapmak için atı sert ve hızlı çalıştırılırsa, moletler aşırı stres altında kalır , kıkırdak yıkımına başlanır ve kıkırdak üzerindeki kemiklerde çökmeler meydana gelerek daha sonraki zamanlarda uzun süreli istirahate neden olabilecek doku hasarlarına neden olabilir. Sorşin oluşumunu engelleme yolları 1 İdman başlangıcında kısa galloplar Kısa bir programla başlanılmalı, en az 4-5 gün arayla haftada 2 kez, 200 metre düz gallop yapılmalı. İlk egzersizden 2-3 hafta sonra düz bir çizgi üzerinde yapılan kısa galloplar kemikler ve kaslar üzerinde aşırı strese neden olmazlar. At fit duruma geldikten sonra, hızı arttırılabilir ve her hız çalışmasında da mesafe 300-400 metreye kadar uzatılabilir. Kemik çatlağı-kırığı iyileşmesi gibi kemik gelişimi de yavaş bir süreçtir. Bu yüzden, ata yüklenmeyi 8-10 haftaya yayıp zaman verecek şekilde adım adım yapılmalı ve idman şiddeti arttırılmalıdır böylece uygulanan yüklenmeye karşı vücut kemiği güçlendirebilecektir 40 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 2 Keskin virajlardan kaçının Hipodroma yeni gelen tayları, ilk idmana başlayıp ilk gallop sprint yaptırırken, viraj çevresinden koruyun. Başlangıçtaki galloplarınızı sadece düzlüklerde yapın, 6-8 hafta sonra tayınızı hazır olarak görüyorsanız kademeli şekilde hızlandırarak virajla tanıştırın ve viraj dönerken merkezkaç kuvveti denilen viraj yönünün aksine savrulmayı atınıza adapte edin. 3 4 Ağır biniciden kaçının Tay daha kontrol edilebilirken, sürat çalışmalarının başlangıcında aşırı yüklenmeyi önlemek için binicinizi hafif olanlardan tercih edin. Viraj etrafında çalışırken binicinin ekstra her bir kilosu merkezkaç kuvveti sebebi ile 5-10 kat büyütülür. Uzun galop yapmaktan kaçının süratinizi geliştirmek için daha fazla sprint yapın. 41 Aynı pistte çalışın Tayınızı yarış koşacağı pistte idman yaptırmanız tayınızın pisti, virajları tanımasından dolayı en iyisidir. Ayrıca idman sırasında iç bariyerlere fazla yanaşmamanız önerilir. ATÇININ SESİ 5 6 7 8 Galop sonrası soğuk terapi Her galop sonrası 5-10 dakika buzlu sargı uygulamaları gibi soğuk terapilere başvurun. 5 dakika boyunca soğuk suyu hortumla tayınızın ayaklarına tutmak oluşan yangıyı azaltmanıza yardımcı olur. Uygulanacak buzlu bandaj tarzı uygulamalar yangıyı azaltmak konusunda daha faydalıdır. Sorşin bölgesinin ısı ve ağrı konusunda düzenli kontrolü Sorşin olan bacaktaki ağrıdan dolayı adım uzunluğu kısalır. Bunun takibi yapılmalıdır. Acı erkenden tespit edilirse, kemiğin stres olan bölgeyi onarıp kalınlaştırması ve güçlendirmesi için yeterli zaman tanınmalı bunun için tayın 2-3 hafta sürat çalışmalarına ara verilmesi sağlanmalıdır. İdman sonrasında soğuk uygulamaları yapın ve kemik onarımına yardımcı olmak için tayınızı yürütün. Eğer durum ciddiyse, akşamları ısıtıcı bir ajan kullanın ya da alternatif olarak belirtiler geçene kadar akşamları kil sürün. Yalnız ısıtıcı ve kil aynı anda kullanılmamalıdır, unutmayın. Ağır vakalarda, ağrı geçene kadar 3-4 hafta boyunca taya istirahat vermek en iyisidir. Ve yukarıda da belirtildiği gibi tayınıza uygun ve kontrollü bir idman programıyla tekrar çalışmaya başlayın. Dinlenme sonrası tekrar programlama Tayınızın herhangi bir sağlık problemi sebebi ile geri aldıktan sonra tekrar idmanlara başladığınızda her 1 hafta için atınızın idman programını 2 hafta geri alın. Böylece olası sorşin tekrarlamasından korunmuş olursunuz. Kalsiyum ve Fosfor Kemik mineral içeriği ve gücünü korumak ve geliştirmek için yeterli kalsiyum ve fosfor minerallerinin alımını ne dereceli önemli olduğu biliniyor. Belirttiğim gibi, kemik gücü mineral içeriğine bağlıdır. Kalsiyum ve fosfor kemik kitlesinin %70ini oluşturur. Ancak, idmana yeni başlamış genç taylar için ne kadarı yeterlidir bu tartışmalı bir konudur. Genç olan bu atlar yetişkin atlara oranla daha fazla kemik gelişiminde bulunurlar ayrıca kalsiyum fosfor dengesizliklerine ya da yetersiz kalsiyum fosfor beslenmesine daha hassaslardır. 42 8 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Yetişkin atlar için, %0.35 Ca, %0.25 P’un yeterli olduğu NRC (1989) tarafından söylenmektedir. 500 kg olan ve yoğun egzersiz yapan atlar için bu günlük olarak 45 gr Ca, 30 gr P’a eş değerdir. 1970 yılında yapılan diğer bir çalışma günlük olarak %0.6’dan fazla beslenmenin hiçbir faydasının olmadığını söylemektedir. Ancak, Çalışan atlar üzerinde yapılan birçok diğer çalışma ise günlük %0.7 Ca’la beslenen atların günlük NRC önersine bağlı kalarak %0.35 Ca’la beslenen atlara oranla incik kemiklerinde daha fazla mineral içeriği olduğu bulunmuştur. Kemik gelişiminde ya da bir vaka konusunda kemik tedavilerinde, eklenen Ca ilaveleri kemik mineral içeriğini ve dolayısıyla kemik gücünü arttırmak mümkündür. Uygun kemik minerilizasyonunu sağlamak için Ca/P dengesini kurmak şarttır. Bu oran minimum 1:1 olmalıdır ama tercihen 1,5:1 olması daha faydalıdır. Bütün tahıl besinleri kalsiyumdan fakir iken fosfordan zengindir. Yonca ve 1.0-2.0% kalsiyum içerirken, otlar 0.3- 0.4% kalsiyum içerir. Ticari firmalar genel olarak içeriklerini 0.6-0.8% kalsiyum ve 0.4-0.6% fosfor içerir. Atınızın yem rasyonunu hesaplarken ve ayarlarken, rasyona ilave ettiğiniz her besin öğesinin getirdiği içeriği hesaba katmak durumundasınız. Rasyonunuzda yeterli kalsiyum olsa dahi, yüksek oranda fosfor içerirse ( tahıllardan kaynaklı olabilir) fazla olan fosfor kalsiyumla olan geçimsizliğinden dolayı ince bağırsaklarda kalsiyumun emilini engelleyerek vücut tarafından dışarı atılmasına neden olur. Bu durum kemik gelişimini engellediği gibi, mevcut kemik kitlesinin azalmasına ve bundan da sebep gelecekteki sakatlıklara sebebiyet olur. Bunun için yeterli kalsiyumu sağlamak yeterli olmaz, yeterli kalsiyum ve doğru Ca/P dengesini kurabilmek gerekir. Bunun için en iyisi bu dengeyi sağlamış olan ticari hazır yemlerle tüm rasyonunuzu oluşturmak ki bu bizim şartlarımızda çok masraflı olmaktadır ya da rasyonunuza gerektiği kadar kalsiyumu belirleyip ek besin katkılarından faydalanmaktır. Sorşin Tedavisi atın rahatlamasına yardımcı olur. Sorşin semptomlarının erken saptandığı atlar, veterinerin vereceği kararla NSAİ ilaçlardan yardım alabilirler. Kıl çatlaklarını saptamak ve olası kemik anormalliklerini belirlemek için X-ray çekmek gereklidir. Röntgen üzerindeki bulgulara göre veteriner hekiminiz size tavsiyelerde bulunacaktır. Tedavi sonrası çalışmalara geri dönen atlar sorşin problemi için geriye alındıkları her 1 hafta için idmanlarına 2 hafta eklemelidirler.Böylelikle olası tekrarlanabilecek sorşin problemlerinin önüne geçilmiş olur. İdman programları aşamalı ve yavaş şekilde arttırılmalıdır. Sorşin oluşumunu önlemek için modifiye egzersiz programlarının sonuç verdiği görülmüştür. Egzersizin hız ve mesafesini yavaş bir şekilde arttırmak yerine hızının arttırılması mesafenin azaltılması önerilmiştir. Bu uygulama, sertleşmeye neden olmadan kemiğin yüksek hızdaki basınca adapte olmasını sağlar. Ciddi topallık ve şişkinlikle seyreden akut sorşin vakalarında uzun süreli kemik hasarlarının önüne geçmek için at idmandan çekilerek boks istirahatine geçmelidir. Günde 2-3 kere 15-20 dakika buzla ya da soğuk duşla yapılan soğuk terapi şişkinliğin azalmasına ve 43 ATÇININ SESİ Çalışmalar göstermiştir ki, çalışılan pist tipinin bu hastalığın oluşumuna katkısı vardır. Kaba kumda çalışan atlarda, sentetik pistte çalışanlara göre daha sık rastlanır. Görülme olasılığı çim pistte çalışan atlarda daha düşüktür. Ama ne yazık ki çim pistte idman yapmak ülkemiz için uygun değildir. Bu egzersiz, çim pistlerde yapıldığı ve insidensin çok düşük olduğu İngilterede yapılan çalışmalarda bildirilmiştir. Amerikada bunun aksine insidens yüksektir ve çim pist idmanı yoktur. Daha geniş kemik kitlesi için kemiğe uygulanan fazla yük, kemik gelişimini teşvik eder. Ama bunun tersi de söz konusudur tabi. Azalan yüklenme kemik kütlesinin azalmasına da sebep olur. Çünkü kemik dinamik bir yapıdadır ve çevresel etkilere adaptasyon gösterir. Yukarıda bahsi geçenler kemiğin atletik idmana cevabı konusunda önemli kavramlardır. Uygun egzersiz idmanları kemik gelişimini teşvik etmeli, iskelet gücünü arttırmalı ve tabiî ki egzersize bağlı iskelet yaralanmalarını azaltmalıdır. Diğer taraftan, egzersize verilen uzun aralar, gönüllü olarak ya da herhangi bir problem sebebi ile, kemik sistemin- Büyük yarışçılık ülkelerindeki sorşin görülme sıklığı ve sebepleri de herhangi bir yüklenme olmadığından kemik kitlesini ve gücünü azaltmaktadır. İNGİLTERE %9 -17 Atlar üzerindeki araştırmalar idman sırasında incik kemiği- Islak–çamur sebebi ile yumuşak pistte idman olanağı, galopların uzun düzlüklerde yapılıyor olması,yarış öncesi 12-14 hafta hazırlık süreci, Düşük kemik stresi ve adaptasyon için yeterli kadar zaman tanınmaması. nin yoğunluğunun arttığı ispatlanmıştır. Bu idman stresine AMERİKA %65-70 kitlesinde minimum değişikliklere sebep olur. Koşuba- önemli bir adaptasyondur. Gallop gibi süratli yapılan idmanlar sırasında kemik kitlesi önemli derecede artarken düşük süratli idmanlar kemik dında yapılan araştırmalarda, 43 km/saat’den daha hızlı Kum pist, virajlı pist, yarış öncesi 10-12 haftalık hazırlık evresi. Yüksek kemik stresi ve adaptasyon için yeterli süre tanınmaması. olarak yapılan kısa periyotlu galoplar incik kemik kitlesinin arttığı görülmüştür. ( 4-5% değişiklik). Bu da şu demektir, kemiği güçlendirmek için süratli egzersizler gereklidir. AVUSTRULYA VE YENİ ZELANDA %40-80 Bu kemik gelişimi aynı zamanda şiddetli egzersizler sırasında sorşin bölgesi olan incik kemiğinin ön yüzeyinde de Avustrulyada, çoğu at yuvarlak pistte idman yapar. Kuru ve sert pist yüzeyi, Küçük çaplı virajlı pistler, yarış öncesi 8-10 hafta hazırlık. Yüksek kemik stresi. Adaptasyon için çok az vakit. meydana gelir. Bu alanın yeterli olarak güçlenmesi oluşabilecek sorşin problemlerinin önüne geçer. Diğer çalışmalarda 4-5 ay yapılan düzenli egzersizlerden sonra sesamoid ve diz kemiklerinde de aynı değişikliklerin olduğu görülmüştür. Kemik kitlesi ve idman şekli arasındaki araştırmalar Kemik gücünü artırmak için kademeli ve bilinçli olarak mesafenin, hızın ve gallop tekrarların belirlenerek az şiddetliden çok şiddetliye doğru artan uygun bir egzersiz Uzun zamandır kemik kuvveti ve zorlanma arasında bir şeklinin yapılması önerilir. Galloplara yeni başlayan taylar bağlantı olduğu biliniyor. 1663 senesinde Galileo Galilei için ilk yapılan işler düşük hızda kenter şeklinde olmalı- vücut ağırlığı ve kemik kuvveti arasında pozitif bir bağlantı dır, bu hız 3-4. Haftadan sonra yavaş şekilde arttırılarak olduğunu belirtmiştir. 19. yy’da Alman araştırmacı Julius idmanlara sürat kazandırılabilir. Gallop tekrar sayıları da Wolff bu gözlemleri ele alarak, mekanik zorlanma ve bu- aynı zamanda bu değişiklikleri arttıran diğer önemli ko- nun kemikteki güç ve dayanıklılık değişiklikleri arasında nulardandır. Çoğu genç yarış atı, sorşinin çeşitli şiddetli matematiksel bağlantı kurmuştur. durumlarını geçirebilir. 44 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Mera ve boks farkı Atların dışarıda ya da bokslarda tutulması da kemik kuvvetini etkiler. Birçok çalışma, boksta tutulan atların kemiklerindeki mineral maddelerde yani dolayısıyla da kemik kuvvetinde önemli düşüşler olduğunu göstermiştir. Diğer başka bir çalışmada ise atlar idmandan alınıp, 12 hafta için sadece günlük 30 dakika yürüyüş yaptırılıp günün diğer zamanını ise boksta kapalı olarak tutulmuştur. 12. Haftanın sonunda her bir hafta için 0.45% kemik mineral maddesinin azaldığı tespit edilmiştir. 12 hafta boyunca oluşan değişiklik %5’tir. Merada serbest olan taylar kapalı bokslarda duran taylarla karşılaştırıldığında iskelet yaralanmaları konusunda daha az riske sahipler. Bundan dolayı, kemiklerdeki mineral madde artışı serbest dolaşımla alakalı olduğundan tayların mümkün olduğunca fazla serbest dolaşımına izin verilmelidir. Bu bilgiler aynı zamanda taylarında ya da atların herhangi bir sebepten dolayı idmana ara verip tekrar çalışmalara başlandığında edinilecek tutum konusunda da önemlidir. Uzun süreli verilen aralar da atınız kaç yaşında da olursa olsun kemik kuvvetinin azalmasından dolayı kademeli ve kontrollü olarak geri dönüş yapılması önemlidir. Bu durum tabiî ki yearlingler içinde geçerlidir. Tüm gününü açık merada geçiren tay ile boksta kapalı olarak duran tayların kemik kitleleri ve kuvvetleri aynı değildir. İlginçtir ki, Daha sonradan bu iki gruba 8 hafta boyunca idman uygunlandığında dahi kemiklerindeki bu mineral farklılık değişmemiştir. 45 ATÇININ SESİ TYAYSD EĞİTİMLERİ DÖRT NALA! Dünyaca ünlü nalbant William Mulqueen’in gözetiminde gerçekleştirilen seminerler iki aşamalı olarak uygulandı TYAYSD ve MUSTAD iş birliği ile 21-22 Haziran 2015 tarihlerinde Ankara 75. Yıl Hipodromu’nda, 23-24 Haziran 2015 tarihlerinde Adana Yeşiloba Hipodromu’nda düzenlenen seminer ile nalbantlarımıza uygulamalı ve teorik eğitim verildi. Dünyaca ünlü nalbant William Mulqueen’in gözetiminde gerçekleştirilen seminerler iki aşamalı olarak uygulandı. Seminerlerin teorik bölümünde nalbantlarımıza genel olarak tırnak bakımı, farklı yaş guruplarına göre tırnak sorunları ve giderilmesi, tırnak kırık ve çatlaklarının oluşmasının önlenmesi, enfekte ve enfekte olmayan tırnak kırıkları arasındaki farklar ve bu kırıkların tedavi edilmesi, Dünya’da kullanılan yeni tırnak ürünleri ve yeni tırnak tedavi teknikleri, ökçe, maya ve sümbük kısımlarındaki sorunların tedavi edilmesi, konformasyona göre tırnak yapısının değerlendirilmesi, doğru nal seçimi gibi çeşitli konularda bilgi verildi. 46 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 Nalbantlarımız, teorik eğitim esnasında çözüm aradıkları vakalar hakkında William Mulqueen’e sorularını sorarak bilgi edindiler. Seminerin tüm aşamalarının çevirileri TYAYSD veteriner hekimlerinden Zeynep Özer tarafından gerçekleştirildi. Eğitimin uygulama kısımlarında ise her iki hipodromda da tırnak problemli atlar William Mulqueen tarafından muayene edilerek çeşitli önerilerde bulunuldu. Genel olarak her atın bir tırnağının nallama işlemi William Mulqueen tarafından yapılıp, yapılan işlemler nalbantlarımıza anlatıldı. Bunu örnek alarak seminere katılan nalbantlarımızdan sırasıyla her biri William Mulqueen gözetiminde diğer tırnağın nallama işlemini gerçekleştirdi ve bu esnada nalbantlarımız genelde yaptıkları çeşitli hataları görme şansı buldular. Ankara’da seminer ekibine katılan Mustad firması Hollanda temsilcilerinden Maaike Van de WijgerdWillemsen, seminerlerin tüm aşamalarında izleyici olarak bulunup nalbantlarımızın çeşitli sorunlarını dinledi ve bu konularda çözüm önerilerinde bulundu. Willemsen, gerçekleştirilen seminer ile ilgili düşüncelerini su şekilde belirtti; “Mustad iş birliği ile Ankara ve Adana’da seminer organize etmemizin genel amacı Türkiye’deki nalbantların, at sahiplerinin ve antrenörlerin nalbantlık ve tırnak bakımı hakkındaki bilgilerini artırmaktı. Bu seminerler boyunca Newmarket ve Dubai’de görev yapan uzman nalbant William Mulqueen eğitmen olarak görev yaptı. Kendisi, bu seminerlerde özellikle doğru törpüleme, ökçe desteği ve tırnak kırıklarının önlenmesi gibi konuların üzerinde durdu. Ankara ve Adana’da ikişer günümüz olduğunda hem teorik hem de uygulama olarak katılımcılarla bu konuların üzerinde yeterli miktarda tartışma fırsatımız oldu. Her iki şehirde de sabah gerçekleştirilen teorik eğitimden sonra uygulama kısmına geçildi, burada da katılımcılar kendilerine teorik olarak anlatılanları uygulanırken görme ve kendileri uygulama fırsatı buldular. 47 ATÇININ SESİ William Mulqueen uygulama bölümlerinde özellikle sümbük kısmının geri çekilerek bilek açısının doğru ayarlanması üzerinde durdu ve bu konuda katılımcılara bazı yöntemler gösterdi. Temel noktalar doğru şekilde uygulandıktan sonra geriye kalan işler daha kolay oluyor, William Mulqueen de katılımcılara bu konuda bazı kilit noktaların uygulanmasını gösterdi. Katılımcıların William’in söylediklerini dikkatle izleyip kendilerinin uygulaması istendiğinde başarılı bir şekilde uyguladıklarını görmek çok güzeldi. Genel olarak katılımcılar uygulama yaptıktan sonra William’in sadece birkaç ufak dokunuş yapması gerekti ki bence bunlar da zamanla kendilerinin de tam olarak, istenildiği gibi yapabileceği uygulamalar. Mustad firması olarak bizler Turkiye’de olmaktan ve Türk nalbantlara bilgi birikimlerini artırmalarında yardımcı olmaktan mutluluk duyduk. İleride de yine Türkiye’yi ziyaret edip nalbantlarla yeni organizasyonlar yapmak istiyoruz. Bu harika organizasyon ve misafirperverlik için çok teşekkür ederiz.” 48 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 21 Haziran 2015 günü Ankara’da gerçekleştirilen iftar yemeğinde nalbantlarımız, William Mulqueen ile bire bir görüşerek sorularını sorma fırsatları buldular. Yemek boyunca Türkiye ve Avrupa nalbantlığı arasındaki farklar, çeşitli sorunlar, bunlar hakkında çözüm önerileri, Dünya’da kullanılan yeni yöntemler gibi bir çok konu konuşuldu. 23 Haziran 2015 günü Adana’da at sahibi sayın Sami Kandil tarafından verilen öğlen yemeğinde de yine nalbantlarımız ve atçılarımız atlarda çeşitli dönemlerde görülen tırnak problemleri hakkında fikir alış verişinde bulundular. Seminerin sonunda nalbant William Mulqueen, yapılan çalışmalar ile ilgili şu yorumlarda bulundu; “Böyle bir seminer kapsamında Türkiye’de bulunmaktan çok mutluyum. Özellikle nalbantların verilen eğitimler sonunda ilerleme kaydettiklerini görmek beni çok mutlu etti. Ayrıca nalbantlar dışında veteriner hekimler, antrenörler ve at sahiplerinin bu seminerlere iştirak etmesi de çok sevindiriciydi. Özellikle tırnak kırık ve çatlakları üzerinde durduğumuz bu seminerlerde katılımcıların aklına takılan diğer soruları da cevaplamaya çalıştık. 49 ATÇININ SESİ Seminerlerin teorik kısımlarında tartıştığımız konuları uygulama kısmında gerçekleştirme şansı bulduk. Bu sayede katılımcılar tırnağın merkezinin bulunması, sümbük kısmının geriye çekilip bilek açısının doğru seviyeye getirilmesi, doğru nal numarasının seçilmesi gibi konularda pratik yapma şansı buldular. Türkiye’deki nalbantların el becerisi gerçekten çok iyi, uygulamada gösterdiklerimi kendilerinden yapmalarını istediğimde hiç zorlanmadan yapabildiler. Öğrenmeye çok hevesliler, bu yüzden onlarla çalışmak kolay ve çok keyifli oldu. Zaman içerisinde daha da ilerleme kaydedeceklerine inanıyorum. Bu seminerlere katılan herkese çok teşekkür ederim.” Bu organizasyonun gerçekleşmesine katkıda bulunan başta Hans Mustad olmak üzere tüm Mustad ve Nataş firması çalışanları, William Mulqueen, Maaike Van de Wijgerd-Willemsen, yardımlarını esirgemeyen Adana TYAYSD Şube Başkanı Feyyaz Bora Güralp, Ankara TYAYSD Şube başkanı Engin Bekiroğulları ve at sahibi ve yetiştirici Sami Kandil, Nataş firmasının tüm seminer boyunca yanımızda olan çalışanları Cengiz Öncel ve Yücel Özmen, seminerlerin organize edilmesinde emeği geçen TYAYSD çalışanları Yaprak Ertan, Yeter Erdem, Özgün Yapıcı ve tüm katılımcılara teşekkür ederiz. 50 HAZİRAN - TEMMUZ 2015 | 6 51