- 5 - DGS – 2010 – (1) DGS Kitap Sayfa 210. 3. Soru
Transkript
- 5 - DGS – 2010 – (1) DGS Kitap Sayfa 210. 3. Soru
DGS Kitap Sayfa 210. 3. Soru DGS – 2010 – (1) 1. 3. 0,2’nin 5 katı olan sayı 0,01’in kaç katıdır? A) 100 B) 10 D) 0,1 C) 1 Hangi sayının sayının E) 0,01 1 ’ine eşittir? 5 A) 40 B) 30 D) 45 -5- 1 ’si, 3 basamaklı en küçük doğal 2 C) 80 E) 35 Yaprak Test 10 – 3. Soru DGS – 2010 – (2) 2. 1 2 - 0,5 1 7 3. A) İşleminin sonucu kaçtır? A) 0,2 B) 0,5 D) 2 1 0,8 işleminin sonucu kaçtır? 1 1 0,2 C) 1 9 20 B) D) E) 3 -6- 1 5 1 5 C) 1 E) 2 5 DGS – 2010 – (3) 3. Deneme-8 – 22. Soru 20 45 22. 5 işleminin sonucu kaçtır? A) 5 20 İşleminin sonucu kaçtır? B) 10 D) 2 5 15 ⋅ 12 C) A) 1 5 B) 2 D) 4 E) 3 5 -7- C) 3 E) 5 DGS Kitap Sayfa 196. 1. Soru DGS – 2010 – (4) 4. 3 ’inin yarısına 18 eklendiğinde 72 sayısı 5 Bir sayının 1. elde ediliyor. A) 60 Bu sayı kaçtır? A) 120 B) 70 D) 84 B) 134 D) 178 2 ’inin 12 eksiği 20 olan sayı kaçtır? 5 C) 145 E) 180 -8- C) 80 E) 96 DGS Kitap Sayfa 114. 16. Soru DGS – 2010 – (5) 5. 16 2x 36 21 x 16. A) 12 olduğuna göre, x kaçtır? A) 1 B) 16 D) 24 B) 2 D) 4 6 x +1 + 12 ⋅ 6x = a ⋅ 6 x ise, a kaçtır? C) 3 E) 5 -9- C) 18 E) 30 DGS Kitap Sayfa 52. 14. Soru DGS – 2010 – (6) 6. Dört basamaklı 5ABC sayısı 9 ile bölündüğünde 1, 10 ile bölündüğünde 3 kalanını vermektedir. 14. Buna göre A B toplamı en az kaçtır? A) 5 B) 4 D) 2 Beş basamaklı 342AB sayısının 10’a bölümünden elde edilen kalan 5 ve 3’e bölümünden elde edilen kalan 1 olduğuna göre, A + B toplamı en çok kaç olabilir? A) 6 C) 3 B) 9 D) 15 E) 1 - 10 - C) 13 E) 18 Deneme-9 – 45. ve 46 Soru DGS – 2010 – (7) 7. p bir asal sayı iken 2p 1 sayısı da asal ise p’ye Sophie Germen asal sayısı denir. k bir doğal sayı olmak üzere, Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Sophie Germen asal sayısı değildir? A) 3 B) 5 D) 11 (2k ) 2 + 1 biçiminde yazılabilen asal sayılara fermat asal sayısı denir. C) 7 ( 2k) (22 ) Örnek: k = 2 için 2 + 1 = 2 = 24 + 1 = 17 asal sayısıdır. E) 23 45. Buna göre, en küçük fermat asal sayısı aşağıdakilerden hangisidir? A) 3 B) 5 D) 11 46. C) 7 E) 17 Buna göre, 4 ile 60 arasında kaç tane fermat asal sayı vardır? A) 1 B) 2 D) 4 - 11 - fermat C) 3 E) 5 Yaprak Test 4 – 1. Soru DGS – 2010 – (8) 8. İki basamaklı bir sayının rakamlarının toplamı 11’dir. 1. Rakamların yerleri değiştirildiğinde elde edilen sayı ilk sayıdan 9 eksik olduğuna göre, ilk sayı kaçtır? A) 29 B) 38 D) 56 C) 47 İki basamaklı bir sayının rakamlarının yerleri değiştirilip elde edilen sayı ile ilk sayı toplanıyor. Toplam 187 ise ilk sayının rakamları toplamı kaçtır? A) 8 E) 65 B) 12 D) 15 - 12 - C) 14 E) 17 Yaprak Test 2 – 18. Soru DGS – 2010 – (11) 11. 18. a, b, c birbirinden farklı pozitif tam sayılar ve a < 2b a, b, c doğal sayılar. c < b < a ve a + b < 5c olduğuna göre, a b c toplamının en küçük değeri kaçtır? A) 6 B) 7 D) 9 C) 8 a + b + c toplamı en çok kaç olur? A) 33 B) 36 D) 60 E) 10 - 13 - b = 32 olmak üzere; c C) 45 E) 72 Deneme-8 – 8. Soru DGS – 2010 – (12) 12. 8. y<x<z x>0 x + 2a y + 3a = = z+a 2 3 x = a +b y = b+c z = a+c olduğuna göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Yukarıdaki verilere göre, aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur? A) x < y < z B) z < x < y C) z < y < x D) y < x < z A) a b c B) a c b D) b c a C) b a c E) y < z < x E) c a b - 14 - DGS Kitap Sayfa 153. 1. Soru DGS – 2010 – (15) 15. 1. xy4 x = 3001 y = 2996 xy 3 olduğuna göre, (x + y)2 – 4xy ifadesinin değeri kaçtır? olduğuna göre, x y 4x 4y kaçtır? 2 A) 22 D) 28 2 ifadesinin değeri B) 24 C) 26 A) 7621 B) 3022 D) 100 E) 30 - 15 - C) 1000 E) 25 DGS Kitap Sayfa 106. 19. Soru DGS – 2010 – (16) 16. 2 x 2 x 6 eşitsizliğinin çözüm kümesi aşağıdakilerden hangisidir? A) 2, 1 2, 3 B) 1, 2 2, 3 C) , 2 1, 2 D) 1, 2 2, 3 19. (1 – x) · (x – 2) 0 eşitsizliğini sağlayan kaç tane x tamsayısı vardır? A) 0 B) 1 D) 3 E) 1, 3 3, - 16 - C) 2 E) 4 DGS Kitap Sayfa 173. 4. Soru DGS – 2010 – (17) 17. a, b, c birbirinden farklı pozitif tam sayılar ve 4. ab 3 b bc 4 c a, b, c doğal sayılardır. a+b b+c = 2,5 , = 2,4 olduğuna göre, a + c toplamıa b nın alabileceği en küçük değer kaçtır? olduğuna göre, a b c toplamının en küçük değeri kaçtır? A) 8 B) 9 D) 11 C) 10 E) 12 - 17 - A) 31 B) 29 D) 21 C) 27 E) 18 DGS Kitap Sayfa 26. 19. Soru DGS – 2010 – (18) 18. x 3y 15 19. denklemini sağlayan kaç tane x, y doğal sayı ikilisi vardır? A) 3 B) 4 D) 6 a ve b pozitif tam sayılar olmak üzere 3a + 5b = 99 eşitliğini sağlayan kaç farklı (a,b) ikilisi vardır? A) 4 C) 5 B) 5 D) 8 E) 7 - 18 - C) 6 E) 10 Deneme-4 – 30. Soru DGS – 2010 – (21) 21. Aşağıdaki eşitsizliklerden hangisi bir fazlasının 2 katı en ç ok 10 olan sayıların çözüm kümesini ifade eder? A) x 1 10 2 30. B) 2x 1 10 C) 2 x 1 10 D) 6 katının 24 eksiği negatif olan kaç tane pozitif tam sayı vardır? A) 2 B) 3 D) 5 x 1 10 2 E) 2 x 1 10 - 19 - C) 4 E) 6 DGS Kitap Sayfa 490. 8. – 10. Soru DGS – 2010 – (22. – 24.) 0, 2, 4, 5 rakamları istenildiği kadar kullanılarak oluşturulabilecek üç basamaklı sayıların tümü farklı kağıtlara yazılarak bir torbaya atılıyor. 22. B) 28 D) 48 C) 36 B) 10 D) 16 D) 10 9. C) 12 E) 150 B) 532 D) 512 10. - 20 - E) 514 B) 54 D) 57 E) 12 C) 523 Bu sıralamada 354 sayısı baştan kaçıncı sıradadır? A) 53 C) 9 C) 112 465 sayısından bir sonra gelen sayı aşağıdakilerden hangisidir? A) 453 E) 18 B) 8 B) 100 D) 120 Üzerinde 300’den büyük bir tek sayının yazılı olduğu kaç kağıt vardır? A) 6 Bu sıralamada toplam kaç tane 3 basamaklı sayı vardır? A) 96 E) 60 Üzerinde 400’den küçük bir sayının yazılı olduğu kaç kağıt vardır? A) 8 24. 8. Buna göre, torbada toplam kaç kağıt vardır? A) 24 23. 1, 2, 3, 4, 5, 6 rakamları birer kez kullanılarak oluşturulan birbirinden farklı 3 basamaklı sayılar küçükten büyüğe sıralanıyor. C) 55 E) 58 Deneme-4 –66. – 68 Soru DGS – 2010 – (27. ve 28.) Bir kargo şirketinde bulunan kamyonla 30 koli, kamyonetle 10 koli taşınabilmektedir. Belirli bir mesafe için kamyonla taşımanın ücreti 100 TL, kamyonetle taşımanın ücreti ise 40 TL’dir. 27. Yasin aldığı yeni eve taşınırken 96 koli eşyası vardır. Ali ve Muzaffer isimli iki hamalla aşağıdaki şartlarda anlaşmıştır: Ali taşıma ücreti olarak her 12 koli için 40 TL istemiştir. Muzaffer ise taşıma ücreti olarak her 4 koli için 48 TL istemiştir. Ali ve Muzafferden başka koli taşıyan yoktur. Buna göre, 500 koli en ucuz kaç TL’ye taşınır? A) 1640 B) 1680 D) 1760 C) 1720 E) 1800 66. Kolilerin tamamının taşınması için Yasin; Ali’ye 240 TL ödemişse, Muzaffer’e kaç TL ödemiştir? A) 120 B) 144 D) 240 67. 28. Bu kargo şirketi 640 koliyi 2160 TL’ye taşıdığına göre, kamyon kaç sefer yapmıştır? A) 20 B) 18 D) 14 C) 192 E) 288 1 ’ünü Ali, geri kalanını da Muzaffer taşı4 mışsa, Yasin’in hamallara ödediği toplam ücret kaç TL’dir? Kolilerin A) 576 B) 672 D) 896 C) 16 C) 784 E) 944 E) 12 68. Paketlerin taşınması için Yasin toplam 632 TL ücret ödediğine göre, Ali kaç koli taşımıştır? A) 36 B) 40 D) 60 - 21 - C) 48 E) 64 Yaprak Test 20 – 8. Soru DGS – 2010 – (29) 29. 8. Bir annenin yaşı 5 yıl önce çocuğunun yaşının 4 katı idi. Halenur doğduğunda babası 36 yaşında idi. Annenin şimdiki yaşı 33 olduğuna göre, çocuğun şimdiki yaşı kaçtır? Babanın yaşı Halenur’un şimdiki yaşının 4 katı olduğuna göre, baba şimdi kaç yaşındadır? A) 12 A) 36 B) 13 D) 15 C) 14 B) 40 D) 48 E) 17 - 22 - C) 44 E) 52 DGS Kitap Sayfa 62. Örnek 18 DGS – 2010 – (30) 30. Boyu 90 cm, eni 15 cm olan dikdörtgen biçimindeki sunta, kare biçiminde eşit alanlı parçalara sunta artmayacak şekilde bölünüyor. Örnek 18: Bu parçaların sayısı en az kaçtır? A) 4 B) 5 D) 7 C) 6 Eni 18 m ve boyu 24m olan dikdörtgen şeklindeki bir yüzey kare şeklindeki karolarla kaplanacaktır. Bu iş için en az kaç karoya ihtiyaç vardır? A) 36 E) 8 - 23 - B) 24 C) 20 D) 16 E) 12 DGS Kitap Sayfa 245. 18. Soru DGS – 2010 – (31) 31. Aynı miktarda su akıtan 5 musluk boş bir havuzu 42 dakikada dolduruyor. 18. Bu musluklardan 3 tanesi aynı havuzu kaç dakikada doldurur? A) 62 B) 64 D) 68 C) 66 5 ’sini 10 saatte dol12 durduğuna göre, bu musluklarla aynı nitelikte olan 3 musluk boş havuzu kaç saatte doldurur? Bir musluk boş bir havuzun A) 6 B) 8 D) 10 E) 70 - 24 - C) 9 E) 12 DGS Kitap Sayfa 280. Örnek 18 DGS – 2010 – (32) 32. Bir araç önce 40 km/saat hızla 4 saat, sonra 70 km/saat hızla 2 saat giderek yolculuğunu tamamlıyor. Örnek 12: Aracın bu yolculuktaki ortalama hızı saatte kaç km’dir? A) 50 B) 52 D) 60 Bir hareketli 90km/sa hızla 360 km yol aldıktan sonra hızını 120km/sa yapıp 720 km yol daha gidiyor. Buna göre, hareketlinin bu yoldaki ortalama hızı kaç km/sa tir? C) 55 E) 65 A) 94 - 25 - B) 96 C) 102 D) 108 E) 120 DGS Kitap Sayfa 203. 17. Soru DGS – 2010 – (33) 33. Bir sitede kuzey cephedeki dairelerin fiyatı güney cephe2 dekilerin fiyatının ’i kadardır. 5 17. Bu sitede, 10 tane kuzey cephedeki daire fiyatına güney cepheden kaç daire alınabilir? A) 2 B) 3 D) 5 C) 4 Aldığı gömlekler için toplam 360 TL ödeyen bir tüccar, her bir gömlek için 4 TL az ödeseydi, aynı para karşılığında 3 gömlek daha alabilecekti. Buna göre, tüccar kaç gömlek almıştır? A) 15 B) 17 D) 21 E) 6 - 26 - C) 19 E) 24 Deneme-7 – 59. Soru DGS – 2010 – (34. – 36.) Defne 173’ten başlayarak ileriye üçer ritmik, hande de 311’den başlayarak geriye yedişer ritmik saymaktadır. Defne’nin ilk söylediği sayı 173, Hande’nin ilk söylediği sayı 311’dir. 34. Mustafa Hoca, İbrahim ve Elif adlı ilkokul 2. sınıf öğrencilerine aritmetik işlemleri kullanarak bir oyun oynatıyor. Oyunun kurallarıyla ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir: Defne aşağıdaki sayılardan hangisini söylemez? A) 290 B) 302 D) 332 C) 315 Öğrenciler birer kez zar atarlar. Zarların üzerindeki sayılar aynı ise farklı gelene kadar atarlar. Oyuna büyük zar atan başlar. Mustafa Hoca öğrencilere iki basamaklı bir sayı söyler. Öğrenciler, Mustafa Hoca’nın söylediği sayıdan başlayarak sırasıyla zarda attıkları sayıları çıkartmaya başlarlar. E) 374 Her oyuncu, sıra geldiğinde zarda attığı sayıyı çıkartır. Sıfırı diyen kişi yarışmayı kaybeder. 35. Eğer çıkartma işlemini yaparken çıkartacağı sayı zardaki attığı sayıdan küçükse sonuç 0 deyip oyunu bitirir. Örneğin; Mustafa Hoca 13 demiş İbrahim zarı 4, Elif de 3 atmış olsun. Oyuna İbrahim başlayıp 9 demiş sonra Elif 6 demiş sonra İbrahim 2 demiş, en sonunda Elif, 2, 3’den küçük olacağından sonuç sıfır diyerek oyunu kaybetmiştir. Defne 188 sayısını söylediğinde Hande aynı sayıda ritmik sayma yaparak hani sayıyı söyler? A) 283 B) 276 D) 262 C) 269 E) 255 59. 36. A) 1 Her ikisinin de söylediği ortak sayılar kaç tanedir? A) 8 B) 7 D) 5 Mustafa Hoca 41 sayısın söylemiş ve İbrahim 6 atarak oyuna başlamıştır. İbrahim’in oyunu kazanması için Elif kaç atmıştır? B) 2 D) 4 C) 6 E) 4 - 27 - C) 3 E) 5 DGS – 2010 – (34. – 36.) Deneme-7 – 59. Soru Defne 173’ten başlayarak ileriye üçer ritmik, hande de 311’den başlayarak geriye yedişer ritmik saymaktadır. Defne’nin ilk söylediği sayı 173, Hande’nin ilk söylediği sayı 311’dir. 34. Defne aşağıdaki sayılardan hangisini söylemez? A) 290 B) 302 D) 332 35. Mustafa Hoca, İbrahim ve Elif adlı ilkokul 2. sınıf öğrencilerine aritmetik işlemleri kullanarak bir oyun oynatıyor. Oyunun kurallarıyla ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir: C) 315 E) 374 B) 276 D) 262 C) 269 E) 255 B) 7 D) 5 Oyuna büyük zar atan başlar. Mustafa Hoca öğrencilere iki basamaklı bir sayı söyler. Öğrenciler, Mustafa Hoca’nın söylediği sayıdan başlayarak sırasıyla zarda attıkları sayıları çıkartmaya başlarlar. Her oyuncu, sıra geldiğinde zarda attığı sayıyı çıkartır. Sıfırı diyen kişi yarışmayı kaybeder. İbrahim 3, Elif 5 atarak oyuna başlamışlardır. Oyunu Elif’in kazanması için Mustafa Hoca aşağıdaki sayılardan hangisini söylemiş olabilir? Her ikisinin de söylediği ortak sayılar kaç tanedir? A) 8 Eğer çıkartma işlemini yaparken çıkartacağı sayı zardaki attığı sayıdan küçükse sonuç 0 deyip oyunu bitirir. Örneğin; Mustafa Hoca 13 demiş İbrahim zarı 4, Elif de 3 atmış olsun. Oyuna İbrahim başlayıp 9 demiş sonra Elif 6 demiş sonra İbrahim 2 demiş, en sonunda Elif, 2, 3’den küçük olacağından sonuç sıfır diyerek oyunu kaybetmiştir. 60. 36. Öğrenciler birer kez zar atarlar. Zarların üzerindeki sayılar aynı ise farklı gelene kadar atarlar. Defne 188 sayısını söylediğinde Hande aynı sayıda ritmik sayma yaparak hani sayıyı söyler? A) 283 C) 6 A) 38 E) 4 B) 43 D) 59 - 28 - C) 51 E) 67 Deneme-7 – 61. Soru DGS – 2010 – (34. – 36.) Defne 173’ten başlayarak ileriye üçer ritmik, hande de 311’den başlayarak geriye yedişer ritmik saymaktadır. Defne’nin ilk söylediği sayı 173, Hande’nin ilk söylediği sayı 311’dir. 34. Mustafa Hoca, İbrahim ve Elif adlı ilkokul 2. sınıf öğrencilerine aritmetik işlemleri kullanarak bir oyun oynatıyor. Oyunun kurallarıyla ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir: Defne aşağıdaki sayılardan hangisini söylemez? A) 290 B) 302 D) 332 C) 315 Öğrenciler birer kez zar atarlar. Zarların üzerindeki sayılar aynı ise farklı gelene kadar atarlar. Oyuna büyük zar atan başlar. Mustafa Hoca öğrencilere iki basamaklı bir sayı söyler. Öğrenciler, Mustafa Hoca’nın söylediği sayıdan başlayarak sırasıyla zarda attıkları sayıları çıkartmaya başlarlar. E) 374 Her oyuncu, sıra geldiğinde zarda attığı sayıyı çıkartır. Sıfırı diyen kişi yarışmayı kaybeder. 35. Eğer çıkartma işlemini yaparken çıkartacağı sayı zardaki attığı sayıdan küçükse sonuç 0 deyip oyunu bitirir. Örneğin; Mustafa Hoca 13 demiş İbrahim zarı 4, Elif de 3 atmış olsun. Oyuna İbrahim başlayıp 9 demiş sonra Elif 6 demiş sonra İbrahim 2 demiş, en sonunda Elif, 2, 3’den küçük olacağından sonuç sıfır diyerek oyunu kaybetmiştir. Defne 188 sayısını söylediğinde Hande aynı sayıda ritmik sayma yaparak hani sayıyı söyler? A) 283 B) 276 D) 262 C) 269 E) 255 61. 36. Buna göre İbrahim’in söylediği sayıların toplamı kaçtır? Her ikisinin de söylediği ortak sayılar kaç tanedir? A) 8 B) 7 D) 5 Mustafa Hoca 25 sayısını söylemiş ve İbrahim 2; Elif 6 atarak oyuna başlamıştır. A) 27 C) 6 B) 29 D) 35 E) 4 - 29 - C) 30 E) 37 DGS – 2010 – (37. – 39.) Yaprak Test 44 – 10. – 12 Soru Bir lastik fabrikasında A, B, C olmak üzere üç vardiyada çalışılmaktadır. Bir günde A vardiyasında 5000, B vardiyasında 2500 ve C vardiyasında 1500 lastik üretilmektedir. 37. Bir paketleme şirketinde A makinesi saatte 30, B makinesi de 42 paket yapıyor. Bu makineler bir iş gününde 10’ar dakikalık 3 molayla dinlendiriliyor. İki mola arasının en az 20 dakika olması, ilk mola için de makinenin en az 30 dakika çalışması gerekiyor. Bu fabrikada 2 günde üretilen lastik sayısı kaçtır? A) 18 000 B) 16 000 D) 14 000 C) 15 000 E) 12 000 10. A ve B makineleri birlikte, iş gününün ilk 1 saatinde en az kaç paket yapar? 38. A) 14 B) 15 D) 17 39. A) 24 B ve C vardiyalarında 20 günde üretilen toplam lastik sayısını üretmek için A vardiyasında kaç gün çalışılmalıdır? D) 60 E) 75 E) 18 11. Buna göre, A vardiyasında üretilen lastik sayısını gösteren daire diliminin merkez açısı kaç derecedir? B) 200 D) 100 C) 48 C) 16 A, B, C vardiyalarında bir günde üretilen lastik sayısı daire grafiğinde gösteriliyor. A) 300 B) 36 C) 120 A ve B makineleri 8 saatlik bir iş gününde toplam kaç paket yapar? A) 480 B) 520 D) 600 E) 60 - 30 - C) 540 E) 620 DGS – 2010 – (37. – 39.) Yaprak Test 44 – 10. – 12 Soru Bir lastik fabrikasında A, B, C olmak üzere üç vardiyada çalışılmaktadır. Bir günde A vardiyasında 5000, B vardiyasında 2500 ve C vardiyasında 1500 lastik üretilmektedir. 37. Bu fabrikada 2 günde üretilen lastik sayısı kaçtır? A) 18 000 B) 16 000 D) 14 000 38. C) 15 000 12. E) 12 000 B ve C vardiyalarında 20 günde üretilen toplam lastik sayısını üretmek için A vardiyasında kaç gün çalışılmalıdır? A) 14 B) 15 D) 17 39. Bir paketleme şirketinde A makinesi saatte 30, B makinesi de 42 paket yapıyor. Bu makineler bir iş gününde 10’ar dakikalık 3 molayla dinlendiriliyor. İki mola arasının en az 20 dakika olması, ilk mola için de makinenin en az 30 dakika çalışması gerekiyor. C) 16 E) 18 A, B, C vardiyalarında bir günde üretilen lastik sayısı daire grafiğinde gösteriliyor. Buna göre, A vardiyasında üretilen lastik sayısını gösteren daire diliminin merkez açısı kaç derecedir? A) 300 B) 200 D) 100 C) 120 E) 60 - 31 - Aşağıdakilerden hangisi A makinesinin yaptığı paket sayısının zamana göre değişimini gösteren bir grafik olamaz? DGS – 2010 – (43. ve 44.) Deneme 1 – 69. – 71 Soru Aşağıdaki karenin boş kutucuklarına 4, 5, 6, 8, 9 ve 10 sayıları satır sütun ve köşegen toplamları eşit olacak şekilde yerleştirilecektir. 2 4 5 11 12 1’den 16’ya kadar olan tam sayılar yukarıda verilen kutucuklara aşağıdaki kurallara göre yerleştiriliyor: 43. Her bir kutucukta farklı bir sayı olmalıdır. Her bir satırda bulunan sayıların toplamı aynı olmalıdır. Satırdaki sayılar soldan sağa doğru artmalıdır. 69. Sayılar gereken şekilde yerleştirildiğinde satır, sütun ve köşegen toplamları kaç olur? A) 27 C) 29 D) 30 E) 31 Her bir satırdaki sayıların toplamı kaçtır? A) 283 B) 276 D) 262 C) 269 70. E) 255 12 sayısının bulunduğu kutucuğun tam altındaki kutucuğa yerleştirilebilecek sayı kaçtır? A) 4 44. B) 28 12 ile aynı sütunda bulunan diğer üç sayının toplamı kaçtır? A) 40 B) 38 D) 32 71. C) 36 - 32 - C) 6 D) 8 E) 10 13 ile aynı sütunda 12 ile aynı satırda olan sayı kaçtır? A) 4 E) 28 B) 5 B) 6 C) 8 D) 9 E) 10 Deneme-6 – 40. Soru DGS – 2010 – (46) 46. Aşağıdaki doğrusal grafik, bir şirketin yıllara göre kâr-zarar durumunu göstermektedir. 40. Buna göre kaçıncı yılda şirketin kârı 30 000 TL olur? A) 10. B) 12. D) 20. C) 15. Yukarıdaki şekilde bir malın alış ve satışını doğrusal grafiği verilmiştir. E) 25. Buna göre 250 TL’ye alınan mal kaç TL’ye satılır? A) 295 B) 310 D) 330 - 33 - C) 325 E) 340 DGS – 2010 – (52. – 54.) DGS Kitap Sayfa 486. 9. – 11. Soru Bir ülkede sadece 4 yıl üst üste düzenlenen bir açık tenis turnuvasında maçlar ikişer kişilik takımlar ile oynanmaktadır. Turnuvaya 8 takım katılmıştır. DİKKAT! SORULARI BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. A, B ve C takımlarının katıldığı bir futbol turnuvasında her takım diğer takımlarla birer maç yapmıştır. Bu turnuvada galip gelen takıma 3, mağlup olan takıma 0 puan verilmektedir. Beraberlik durumunda ise her iki takıma 1’er puan verilmektedir. 52. 9. Buna göre, A takımının turnuva sonundaki puanı aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) 2 B) 3 D) 5 53. Bu turnuvaya her yıl katılma başarısı gösteren tek takım 4 yıl sürecinde en az iki yıl ikinci olmuştur. A) 14 B) 6 D) 8 10. A) 28 C) 7 11. E) 9 Turnuva sonunda A takımının 1, B takımının 6 puanı olduğuna göre, C takımının puanı kaçtır? A) 1 B) 2 D) 4 C) 16 D) 17 E) 18 Buna göre 4 yıl boyunca bu turnuvaya en çok kaç takım katılmıştır? C) 3 E) 5 - 34 - B) 29 C) 30 D) 31 E) 32 Turnuvaya 4 yıl üst üste katılan takımın elde ettiği sonuçlar aşağıdakilerde hangisi olamaz? A) 54. B) 15 C) 4 E) 6 Turnuva sonunda üç takımın puanlarının toplamı en az kaç olabilir? A) 5 Buna göre 4 yıl boyunca bu turnuvaya en az kaç takım katılmıştır? 1. Yıl 2. Yıl 3. Yıl 4. Yıl 1 2 2 2 B) 3 2 6 2 C) 2 5 7 2 D) 1 2 2 3 E) 2 3 3 1 DGS – 2010 – (57. ve 58.) DGS Kitap Sayfa 327. Örnek 3 X şehrinden Y şehrine 4 farklı yol, Y şehrinden Z şehrine 3 farklı yol ile ulaşılabilmektedir. X ile Z şehirleri arasında yolculuk yapılırken Y şehrinden mutlaka geçilmelidir. 57. A şehrinden B şehrine 5, B şehrinden C şehrine 7 farklı yol vardır. X’den Z’ye kaç farklı şekilde ulaşılabilir? A şehrinden yola çıkan bir kişi B şehrine uğramak koşuluyla C şehrine kaç değişik yolla gider? A) 9 A) 20 B) 12 D) 20 58. Örnek 3: C) 16 D) 35 E) 27 Bir sürücü X’den Z’ye gidip tekrar X’e dönmüştür. Sürücü aynı yoldan 2 kez geçmediğine göre, bu yolculuğu kaç farklı şekilde yapmış olabilir? A) 64 B) 68 D) 76 B) 25 C) 72 E) 80 - 35 - C) 30 E) 40 DGS Kitap Sayfa 363. 11. Soru DGS – 2010 – (61. ve 62.) Bir tüccar bir malı liste fiyatının % 40 eksiğine almış ve aldığı bu fiyat üzerinden % 30 kâr elde ederek satmıştır. Tüccarın bu maldan elde ettiği kâr 72 TL’dir. 61. Tüccar bu malı kaç TL’ye almıştır? A) 200 B) 210 D) 240 62. 11. D) 340 B) 36 D) 44 E) 300 B) 380 Tişörtlerin mağazaya maliyeti etiket fiyatının %40 eksiği olduğuna göre, bu satılan tişörtlerden yüzde kaç kâr elde edilmektedir? A) 30 C) 220 Malın liste fiyatı kaç TL’dir? A) 400 Bir mağazadaki tişörtler, etiket fiyatı üzerinden %10 indirimli satılmaktadır. C) 360 E) 320 - 36 - C) 40 E) 50 Deneme 4 – 69. ve 70 Soru DGS – 2010 – (66. ve 67.) Aşağıdaki tablo, beş farklı türdeki yarışmaya 2008 ve 2009 yıllarında katılan kişi sayılarını göstermektedir. Katılan kişi sayısı Yarışma 66. Aşağıdaki tabloda A, B, C, D, E marketlerinde Ocak ve Eylül aylarında alışveriş yapan kişi sayıları verilmiştir. 2008 yılı 2009 yılı Fotoğraf 300 450 Karikatür 250 300 Resim 100 200 Yemek 350 250 Bilgi 200 100 2008 yılında fotoğraf yarışmasına katılan kişi sayısı aynı yılda tüm yarışmalara katılanların yüzde kaçıdır? A) 20 B) 25 D) 35 69. C) 30 E) 40 2009 yılında hangi yarışmaya katılan kişi sayısı 2008 yılına göre % 20 artmıştır? A) Fotoğraf B) Karikatür D) Yemek 70. C) Resim E) Bilgi Ocak Eylül A 50000 72000 B 50000 64000 C 30000 48000 D 54000 90000 E 16000 22000 Eylül ayında hangi markette alışveriş yapan kişi sayısı ocak ayına göre, en çok artmıştır? A) A 67. Kişi Sayıları Market B) B D) D E) E Ocak ayında tüm marketlerdeki alışveriş yapan kişi sayıları daire grafiğiyle gösterildiğinde bu daire grafiğinde A marketine gelen kişi sayısını gösteren daire diliminin merkez açısı kaç derece olur? A) 45 B) 60 D) 105 - 37 - C) C C) 90 E) 120 DGS Kitap Sayfa 422. 16. Soru DGS – 2010 – (72) 72. 16. F D G K A Yukarıdaki ABCD karesi EF ve KL ile dört eş kareye ayrılmıştır. ABCD karesinin alanı 36 cm2 dir. A) ABCD karesinin içine çizilen ABMN dikdörtgeni için AN 5 cm olduğuna göre, taralı alanların toplamı kaç cm2 dir? A) 12 B) 15 D) 20 C) 18 E) 24 - 38 - E 1 15 C Şekildeki ABCD, KHCF, AEKG birer kare olmak üzere, A(ABCD) = 16 A(KHCF) H ise, B B) D) 9 A(KHCF) kaçtır? A(AEKG) 1 9 C) 3 E) 15 DGS – 2010 – (73) 73. Yaprak Test 37 – 3. Soru 3. Buna göre, B’nin koordinatları aşağıdakilerden hangisidir? A) 2, 4 B) 1, 2 D) 8, 10 C) 10, 12 A(– 1, 4) ve B(5, – 5) noktaları veriliyor. AB doğru parçasını, B) (–2, 3) D) (3, – 1) - 39 - arasında içten bölen C noktasının koordinatları aşağıdakilerden hangisidir? A) (3, – 2) E) 8, 10 2 = A B C C AB doğru parçasının orta noktası M’dir. A’nın koordinatları 4, 6 ve M’nin koordinatları 2, 2 dir. C) (– 2, – 3) E) (3, 2) Deneme-5 – 78. Soru DGS – 2010 – (74) 74. Üç iç açısının ölçüleri toplamı 280 olan dörtgenin dördüncü iç açısı kaç derecedir? A) 40 B) 50 D) 70 78. Şekildeki beşgende verilenlere göre, C) 60 x açısı kaç E) 80 derecedir? A) 112 B) 113 D) 122 - 40 - C) 120 E) 125 Deneme-1 – 72. Soru DGS – 2010 – (75) 75. Bir üçgenin kenar uzunluklarının ikişer ikişer toplamları 12, 13 ve 15 birimdir. 72. Bu üçgenin en uzun kenarı kaç birimdir? A) 8 B) 7 D) 5 Bir üçgenin kenar uzunlukları x, y, 4 ve x 2 ise, = y 3 aşağıdakilerden hangisi doğrudur? C) 6 A) 1 < x < 5 E) 4 - 41 - B) 9 <x<9 4 D) 8 <x<8 5 C) 4 <x<4 5 E) 4 < x < 8 DGS Kitap Sayfa 413. 14. Soru DGS – 2010 – (78) 78. 14. ABCD paralelkenar E ve F bulundukları kenarların orta noktaları, Şekildeki DKF üçgeninin alanı 3 cm2 dir. ABCD bir paralelkenar Yukarıdaki şekilde ABE üçgeninin alanı 6 cm2 ve BE BF 3 7 olduğuna göre, ABCD paralelkenarının 2 B) 16 D) 24 A) 35 B) 40 D) 48 alanı kaç cm dir? A) 14 Buna göre, ABCD paralelkenarının alanı kaç cm2 dir? C) 18 E) 28 - 42 - C) 46 E) 60 Deneme-4 – 78. Soru DGS – 2010 – (80) 80. 78. Şekilde yarıçapları 4 cm olan dört tane eş çember ve bunların teğet olduğu kare görülüyor. Taralı bölgenin alanları toplamı kaç cm2 dir? 2 Alanı 32 cm olan bir dikdörtgenin içine, dikdörtgenin üçer kenarına içten ve birbirine dıştan teğet iki eş çember şekildeki gibi çiziliyor. (p = 3 alınız) Buna göre, çemberlerin yarıçapı kaç cm’dir? A) 1 B) 2 1 D) 2 C) 3 A) 32 3 E) 2 B) 48 D) 72 - 43 - C) 64 E) 84 Deneme-6 – 6. Soru DGS – 2010 – (1) 5. – 9. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. 1. - 5. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. 1. Öykülerimde, insanın toplumla olan ---- ayrıntılarıyla ---. A) ilişkisini - anlattım B) etkisini - gözlemledim C) görüşmesini - yazdım D) düşüncesini - tartıştım E) 6. girişimini – sorguladım Yazar, tüm eserlerinde, bizim insanımızı, bir ressamın ---anlatması gibi ince ince işler. Tiplerin içlerini bile görürsünüz neredeyse;---. A) renklerle - öylesine canlı ve gerçektir B) doğayı - öyle ki size yabancı kalır C) tabloyla – o tiplerden biri oluverirsiniz D) kelimelerle - yaşadıkları olayların içine sizi de çeker E) ruhu – oldukça dinamiktir Deneme-3 – 3. Soru 3. Tıp camiası ve bilim insanları bu hastalıkla en az kanserle olduğu kadar --- ve onu birçok yönüyle ---. A) - 47 - uğraşıyor – ciddiye almıyor B) bütünlük içinde ele alıyor - umursamıyor C) inceliyor – insanlar üzerinde deniyor D) yoğun biçimde uğraşıyor - çözmeye çalışıyor E) ciddiye alıyor – yok sayıyor DGS – 2010 – (2) Deneme-8 – 1. Soru 1. - 5. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. 2. 1. – 5. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. Bilim ---- gelişmektedir. Bu gelişmeler izlenerek eğitimde kişisel görüşlerden çok bilimsel tutumun temel alınması, bizi daha ---- sonuçlara götürecektir. A) ister istemez - çağdaş B) beklenenden hızlı - öznel C) sınır tanımadan - bilinmedik D) son yıllarda - belirgin E) sürekli olarak - güvenilir 1. Sanat, yenilikler yaratmada her zaman öncü olmalıdır. Ancak insanlar, yeniliklere karşı tavır alarak alıştıkları şeyleri isterler. Sanatçının savaşı da burada başlar: Onun görevi - - - - savaşmak, - - - - konu edinmektir. A) alışılmışlarla – yenilikleri B) olağan dışılıkla — isteneni C) yeniliklerle - klasikleri D) tepkilerle - mutlulukları E) değişikliklerle - eskileri Deneme-10 – 11. Soru 11. Gerçekler vardır, insan --- olsun ister, ondan kaçmak için. Rüyalar vardır, --- olsun ister insan, daha mutlu olabilmek için. A) - 48 - hayal - düş B) rüya – gerçek C) var – yok D) yok – var E) gerçek - düş DGS – 2010 – (3) Deneme-1 – 3. Soru 3. 1. - 5. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. 3. Yakın zamana kadar Alp Dağları’nın zirveleri ---ulaşılamaz ve ---- yerlerdi. Ancak bugün kimileri o zirvelere tırmanırken kimileri de o zirvelerin eteklerinde yürüyüş yapıyor. Matterhorn’un eteklerinde kışın kayak, yazın ise doğa yürüyüşünün yanı sıra iniş bisikleti gibi ---- yapılıyor. A) kimi zaman - uzak - çalışmalar da B) herkes için - yüksek - programlar da C) uzun süre - kaygan - uğraşlar da D) insanlar için - tehlikeli - sporlar da E) hep - riskli – hareketler de Hayaller vardır, onları gerçekleştirmek adına birçok şeyi ---, gerçeğe dönüştürmek için çabalar dururuz; bir de bazı gerçekler vardır, onları --- çalışır --- olmasını dileriz. A) B) C) D) E) - 49 - kaybetmeyi göze alırız– yok saymaya – kötü bir düş göze almaya korkarız– daha öteye taşımaya çalışır – hiç hatırlatmaya çalışırız - daha gerçek yapmaya çalışır – unutulmuş unutmayı düşünürüz – gerçekleştirmeye – daha güzel umutsuzca göğüsleriz – unutturmaya – hayal DGS – 2010 – (4) Deneme-1 – 1. Soru 1. - 5. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. 4. 1. – 5. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. Yeryüzündeki denizlerin ve okyanusların ---- hiç bitmeyeceği sanılıyordu, ancak ---- öyle boyutlara vardı ki ticari değeri olan deniz canlılarının büyük bir bölümünün nesli A) balıklarının - kazanç - ortadan kaybolmak üzere B) güzelliklerinin - gelişme - yok oldu C) zenginliklerinin - kaynakların bilinçsiz kullanımı tükenme tehlikesiyle karşı karşıya D) canlı varlıklarının - küresel ısınma - değerini yitirdi E) su ürünlerinin - aşırı tüketim - oldukça azaldı 1. Atmosferin, ışığı geçirme ve ısıyı tutma ---. Atmosferin ısıyı tutma yeteneği sayesinde suların sıcaklığı ----- . Böylece nehirlerin ve okyanusların donması---. A) nitelikleri önemlidir – dengesizleşir - sağlanır B) yeteneği yoktur – değişmez – mümkün olmaz C) niteliği kaybolmuştur – kontrol altına alınamaz - imkansızlaşır D) özelliği vardır - dengede kalır - engellenmiş olur E) gibi özellikleri yoktur – iyice artar – kaçınılmaz olur Deneme-10 – 12. Soru 12. - 50 - Sanayilerin kimyasal atıkları Menderes yoluyla Büyük Menderes Deltası'na ---. Kirliliğin yanı sıra kaçak avcılık da deltadaki yaban hayatını ve tepeli pelikanları---. A) B) C) D) ulaşıyor – tehdit ediyor ulaşamıyor – umursamıyor gidiyor – önemsiyor uğruyor – olumlu etkiliyor E) akmıyor – olumsuz etkiliyor DGS – 2010 – (5) Deneme-9 – 3. Soru 1. - 5. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. 5. 1. – 6. SORULARDA, CÜMLE VEYA PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. Türkçe ve edebiyat öğretmenlerimizin çoğu, bir romandaki olayı ya da olaylar dizisini başat öge sanıyor. Oysa sanatsal ürünlerdeki olayları insandan soyutlayarak düşünemeyiz. Çünkü ----. A) yaratıcı okur, romanı okurken kendi birikimini de kullanır B) her olay, kişilerin eyleme dönüşmüş istekleri, düşleri, tutkularıdır C) olaylar kişiler tarafından farklı açılardan değerlendirilebilir D) okuma beğenisi gelişmemiş, yalın kat okurlar yetiştiriyoruz E) okullarımızda çağdaş metinlere dayalı eleştirel okuma yöntemi uygulanmıyor 3. - 51 - Edebiyatta biçimi dışlayan bir içerikle güzelliğe ulaşılamaz. Çünkü-----. A) iyi yazar içeriğe gereken önemi verir. B) içerik, ancak biçime verilen önemle anlam kazanır. C) sanatçının nasıl anlattığından çok, neyi anlattığı önemlidir. D) anlatımda araç, amaca hiçbir zaman egemen olamaz. E) bazı şeyleri anlatmak için biçime ihtiyaç yoktur. DGS – 2010 – (6) Deneme-7 – 2. Soru 6. – 9. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. 6. 1. – 6. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. (I) Bir canlının doğal olarak yaşayıp çoğaldığı, neslini devam ettirdiği yer, o türün habitatıdır. (II) Günümüzde bu alanlar, özellikle insanların doğaya karşı özensiz bir tutum içinde olması nedeniyle bozulmaktadır. (III) Bunun sonucunda da pek çok canlı türü neslini devam ettirememektedir. (IV) Örneğin Sibirya kaplanlarının sayısını belirlemek üzere bir çalışma yapılmaktadır. (V) Bu durumun önüne geçmek, yine insanoğlunun yapacağı çalışmalara bağlıdır. A) I. B) II. C) III. D) IV. 2. E) V (I) Canlılığın kaynağı sayılabilecek toprağın yapısına katılan ve doğal olmayan maddeler toprak kirliliğine neden olur. (II) Bunun yanında günümüzdeki en ciddi tehlike hava kirliliğinden kaynaklanır. (III) Böyle topraklarda bitkiler yetişmez ve toprağı havalandırarak yarar sağlayan solucan vb. hayvanlar yaşayamaz duruma gelir. (IV) Topraktan bitkilere geçen kirletici maddeler, besin zinciri yoluyla insana kadar ulaşır. (V) Hatta hastane atıkları gibi mikroplu atıklar, bu besin zinciri yoluyla hastalıkların yayılmasına neden olur. A) I. - 52 - B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS – 2010 – (7) Deneme-9 – 10. Soru 6. – 9. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. 7. 7. – 11. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. (I) Atasözleri çok ilgimi çeker. (II) Onlarla ilgili yazılar, kitaplar okurum hep. (III) Birçok insan ata sözleriyle ilgili kitap yayımlıyor. (IV) Bilmediğim, yeni duyduğum atasözlerini hemen defterime not ederim. (V) Konuşmalarımda ve yazılarımda onlardan sık sık yararlanırım. A) I. B) II. C) III. D) IV. 10. E) V (I) Aydınlar, söyledikleri ve yazdıklarıyla dile değer kazandırırlar. (II) Bizler de en az onlar kadar değer verebilsek keşke... (III) Bu değeri, dili yenilemekten çok olanaklarını çoğaltmak, gücünü artırmak yoluyla yaparlar. (IV) Yeni sözcükler getiremezler belki ama onları anlamca zenginleştirir, anlamlarını ve kullanımlarını sağlamlaştırırlar. (V) Bunları da her şeyi düşünerek, ustalıkla yaparlar. A) I. - 53 - B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS – 2010 – (9) Deneme-8 – 14. Soru 6. – 9. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. 9. 11. – 15. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. (I) Kimi sözcükler ve terimler neredeyse tüm dillerde ortaktır; Türkiye’de de, Fransa’da da, İngiltere’de de, Mısır’da da aynı anlama gelir, aynı harflerle yazılır, aynı şekilde söylenirler. (II) Dünyanın her yerinde kullanılan bu sözcük ve terimlerin bir bölümünün kaynağı kişi adlarıdır. (III) Kimi insanların, özellikle bilim insanlarının buluşları, keşifleri onların adıyla anılır; kimileri de yaşam biçimleriyle terimlere ad verirler. (IV) Örneğin “boykot” da, “jilet” de, “linç” de, “lüks” de aslında bir zamanlar yaşamış insanların soyadıdır. (V) Buna rağmen yabancı kökenli sözcüklere oldukça yaratıcı Türkçe karşılıklar bulunuyor. A) I. B) II. C) III. D) IV. 14. E) V - 54 - (I) Danca, Danimarka'da konuşulan, İskandinavca olarak da bilinen Kuzey Cermen dil ailesinden bir dildir. (II) Dünya çapında, 5.5 milyon kişi tarafından konuşulur. (III) Bunların çoğu Danimarka ve Almanya'nın Danimarka sınırında yaşar. (IV) Ayrıca Danimarka'nın eski sömürgeleri olan İzlanda, Grönland ve Faroe Adalarındaki okullarda da zorunlu ikinci dil olarak öğretilir. (V) Danca dili modernleştikçe, yabancılar tarafından öğrenilmesi çok zor olan özel seslerin kullanımı azalmaktadır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Deneme-6 – 4. Soru DGS – 2010 – (10) 10. - 14. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. 10. 1. – 4. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLELERDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. Bodrum Yarımadası’nda yer alan ve günümüze kadar gelebilen bu Leleg kentinin bulunduğu bölgede yapılan arkeolojik kazılar aralıklarla devam etmektedir. 4. İsviçre Alpleri`nde eriyen bir buzul, 6500 yıl öncesine ait çok sayıda ve arkeolojik açıdan çok değerli buluntuların ele geçmesini sağladı. A) Kazı çalışmaları zaman zaman durmaktadır. A) B) Bodrum Yarımadası tarihî yapılar açısından zengindir. Buluntular, şu ana kadarki en eski örnekleri içermektedir. B) C) Bu alanda daha önce hiç kazı çalışması yapılmamıştır. Eriyen buzullar, buluntuların farkına varılmasını sağlamıştır. D) Lelegler sadece Bodrum Yarımadası’nda kent kurmuştur. C) Pek çok buzulda bu tür buluntulara rastlamak mümkündür. E) Kazılarda çıkarılanlar, Bodrum Yarımadası’ndaki bir müzede sergilenmektedir. D) Buluntular, bilim dünyasında şaşkınlıkla karşılanmıştır. E) Buluntular, İsviçre’nin tarihine ışık tutmuştur. - 55 - DGS – 2010 – (11) Deneme-2 – 18. Soru 10. - 14. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. 11. 16. – 20. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLELERDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’nün bu yıl “öykü” dalında verilmesi kararlaştırılmıştır; ödüle, 1 Eylül 2009-31 Ağustos 2010 tarihleri arasında basılmış öykü kitapları aday olabilecektir. A) Başvuran yazarların daha önce bir yarışmaya katılmamış olması gerekir. B) Bu ödül, edebiyat dünyasındaki en önemli ödüldür. C) Bu ödülün verilmesine Cevdet Kudret öncülük etmiştir. D) Bir önceki yıl ödül farklı bir türde yazılmış yapıta verilmiştir. E) Bu yarışmaya mektedir. 18. başvuru dönemi her yıl değiş- - 56 - Bu tiyatro, daha önceleri turnelerle beslenen bir tiyatro olarak görevini sürdürmekte iken 1997 tarihinden bu yana kendi kadrosuyla hizmet vermektedir. A) Tiyatro, açılalı çok uzun zaman olmamıştır. B) Tiyatronun bulunduğu şehirde seyirci sıkıntısı yaşanmaktadır. C) Turneler, bu tiyatroya sıklıkla uğramaktadır. D) Tiyatro, turneler döneminde daha çok ilgi görmüştür. E) Tiyatronun kadrosu sonradan oluşturulmuştur. DGS – 2010 – (12) Deneme-4 – 34. Soru 34. 10. - 14. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. 12. Uyarlandığı romanın metnine birebir bağlı kalınmasa da bu film, izleyicisini 1930’ların Zonguldak’ına götürüyor. A) Bu film, izleyiciye, özlem duyduğu eski günleri hatırlatmıştır. B) İzleyici, filmi, uyarlandığı romandan daha çok beğenmiştir. C) Yazar, bu romanının filme uyarlanmasına yardımcı olmuştur. D) Bu film ilk olarak Zonguldak’ta gösterime girmiştir. E) Filmde, romanda anlatılanların dışına çıkılmıştır. - 57 - Bu yıl on beşincisi yapılacak olan Altın Koza Film Festivali, ülkemizde ve dünyada çekilen uzun ve kısa metrajlı filmlerle belgeselleri, sinemaseverlerle buluşturmayı hedefliyor, cümlesinden aşağıdaki yargılardan hangisine kesin olarak ulaşılabilir? A) Ülkemizde pek çok film festivali yapılmaktadır. B) Film festivallerinin en önemlisi Altın Koza film festivalidir. C) Bu festivalde ulusal ve uluslararası eserlere yer verilmektedir. D) Festivalde yalnızca belgesellere yer verilmektedir. E) Festival, bundan sonra da kapsamı genişletilerek sürdürülecektir. Yaprak Test 10 – 9. Soru DGS – 2010 – (13) 10. - 14. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. 13. AŞAĞIDAKİ SORUDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLELERDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. Beş hektarlık ormanlık alanda etkili olan yangını söndürme çalışmaları devam ederken yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için inceleme başlatıldı. 9. Erozyona karşı bir an önce gerçekçi önlemler alınmazsa ülkemizin büyük bir kısmı çölleşecek. A) Ülkemizin en büyük sorunu erozyondur. A) Şimdiye kadar o bölgede görülen en büyük yangındır. B) Erozyonu önlemek için hiçbir faaliyet yapılmamaktadır. B) Söndürme çalışmaları için çevre illerden yardım istenmiştir. C) Ülke toprakları çölleşmeye mahkûmdur. Yangına neyin yol açtığı henüz bilinmemektedir. D) C) Erozyonu önlemek için birtakım kuruluşlar kurulmuştur. D) Yangın kısa sürede söndürülmüştür. E) E) Çevredeki çok sayıda ev boşaltılmıştır. Ülkemizde erozyona karşı gerçekçi önlemler alınmadığı için tehlike gitgide büyümektedir. - 58 - DGS – 2010 – (14) Deneme-6 – 1. Soru 1. – 4. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLELERDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. 10. - 14. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜMLEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ. 14. Tamamen bitkilerden elde edilmiş olan bu ilaç, Türkiye’de yaşayanların üçte birinde görülen bu hastalık üzerinde % 100 etkili oldu. A) İlaç bütünüyle doğal malzemelerden üretilmiştir. B) Bu hastalığa daha önce çare bulunamamıştır. C) Bu ilacın yan etkisi olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. D) Hastalık artık daha az görülmeye başlanmıştır. E) Bu ilacın eczanelerde satışına hemen başlanmıştır. 1. - 59 - Çocuklar için özel hazırlanmış bu ürünün içeriğindeki kalsiyum, sütteki kalsiyumdan %60 daha fazla. A) Firmanın ürettiği içecek, çocuklar tarafından beğenilmiştir. B) Firma, yalnızca çocuklara yönelik gıdalar üretmektedir. C) Ürünün kalsiyum oranı, sütünkinden yüksektir. D) Firmanın birden fazla rakibi vardır. E) Piyasada çocuklara yönelik tek ürün, bu firmaya aittir. DGS – 2010 – (15) Deneme-10 – 7. Soru 15. ve 16. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. 6. – 10. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURACAK ŞEKİLDE SIRALANMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. 15. 7. I. II. III. Aletli dalış için ülkemizde oldukça fazla seçenek var ve bu spor en çok Akdeniz Bölgesi’nde yapılıyor. Aletli dalış yapanlar için önemli başka dalış noktaları da var; buralarda, çok sayıda deniz canlısı rahatlıkla gözlenebiliyor. Örneğin Antalya limanı girişinde 30 m derinlikte yatan Fransız Societe savaş gemisi, Kemer marinası açıklarındaki Paris batığı bunlardan birkaçıdır. IV. Bunun nedeni bu bölgede su altı zenginliklerinin yanı sıra önemli tarihî batıkların da bulunmasıdır. V. Bu noktalardan, Ayvalık’ta Kız Adası’nın açıkları ile Gökçeada’daki Mavi Koy açıkları, deniz canlıları açısından son derece zengindir. A) I. ile II. B) I. ile III. D) II. ile IV C) II. ile III. E) III. ile V - 60 - I. Yükseklerde en büyük sorun oksijen azlığıdır. II. Çünkü 5200 metrede oksijen oranı, deniz seviyesindeki düzeyin yarısıdır. III. Bu nedenle adım adım yükselmek ve her çıkılan yükseklikte uyum için belirli bir süre geçirmeden bir sonraki adımı atmamak önemlidir. IV. Ancak vücut ne kadar uyum sağlarsa sağlasın 5000 metre ve üzerindeki yükseklikte insanlar uzun süre yaşayamıyor. V. Bu yüzden yükseklere tırmanırken vücudun yüksekliğe uyumu önem kazanıyor. A) I ile III B) II ile III D) III ile IV C) II ile IV E) III ile V DGS – 2010 – (16) Deneme-1 – 20. Soru 15. ve 16. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. 16. – 20. SORULARDA, NUMARALANMIŞ SÖZLERİN YA DA CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. 16. I. Günümüzde kalabalık içinde yaşayan “yalnızların sayısı hızla çoğalıyor, bunun nedeni yaşama biçimimiz. II. Örneğin sabahları işe, okula yetişme telaşıyla kahvaltı yaptıktan sonra aceleyle evden çıkıyoruz. III. Yemeği beğendiğimiz hâlde bunu sözlerimizle ya da davranışlarımızla göstermediğimiz sürece, içimizden, “Yemek ne güzel olmuş.” demenin hiçbir anlamı olmuyor. IV. İstiyoruz ki bizi karşılayan annemiz, babamız, eşimiz, çocuğumuz hiç konuşmadan anlasın yorgunluğumuzu; akşam yemeğini bu yorgunlukla tek bir kelime etmeden beş dakika içinde yiyoruz. V. Ev dışında olduğumuz süre boyunca, çevremizdekilere bol keseden dağıttığımız hoşgörü ve gülücükler, çoğu kez akşam evimizin kapısından girinceye değin tükenmiş oluyor, günün yorgunluğuyla giriyoruz kapıdan. A) I. ile III. B) I. ile V D) III. ile IV 20. C) II. ile IV E) III. ile V - 61 - I. Yeni bir bin yılın ilk basamaklarına adım attığımız bu günlerde, özellikle toplumlar arasında görülen değişmenin hızlı boyutunu fark edememek mümkün değil. II. Anlayışların, düşüncelerin yeniden şekillendiği çağımızda kültürel anlamda belirginleşen oluşumlar ise hiç de yabana atılacak gibi görünmüyor. III. Bu değerlendirmede geçmiş ile içinde bulunduğumuz an; içinde bulunduğumuz an ile gelecek arasında köprü konumundaki kültürel varlıklarımız, kültür dinamiklerimiz ön plana çıkıyor. IV. Yakın çevremizde, aile hayatımızda, çalışma ortamımızda olup bitenler, bizi her şeyi yeniden düşünmeye, yeniden bir değerlendirme yapmaya zorluyor. V. Şehirde de bulunsak, köyde de yaşasak bu kültürel dinamik kavramı ile karşılaşıyor, unsurları ile birlikte oluyoruz. A) I. ile III. B) II. ile IV. D) III. ile IV. C) II. ile V. E) III. ile V. Deneme-4 – 20. Soru DGS – 2010 – (17) 20. 17. I. kros kayağı günümüz kış sporlarının I. yerlerde ve değişik devirlerde birbirinden II. ve kayağın atası olarak görülen II. geliştirdiğini görüyoruz III. ülkelerde yüzyıllar boyunca ulaşım amacıyla kullanılan III. insan hayatına tarih perspektifi IV. karın uzun süre yerden kalkmadığı IV. çok farklı hayat biçimleri V. en gözdelerinden biri V. içinde baktığımızda, insanın değişik Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I. A) I. B) II. C) III. D) IV E) V - 62 - B) II. C) III. D) IV. E) V. Deneme-5 – 23. Soru DGS – 2010 – (18) 23. 18. I. bazı kimyasal maddelerin I. gibi fiziksel engellere yol II. yeni yeni öğrenmeye başladık II. hastalıklar yanında körlük sigaranın kalp krizi ve III. işimizde sıklıkla kullandığımız III. IV. sağlığımıza zarar verdiğini IV. açtığı da tespit edildi V. günlük yaşantımızda, evimizde ya da V. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. - 63 - akciğer kanseri gibi ölümcül Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Deneme-6 – 20. Soru DGS – 2010 – (19) 19. 20. I. çiçeklerinin mis gibi kokusu I. yerlerde ve değişik devirlerde birbirinden çok II. inerken turunç, portakal ve limon II. insan hayatına tarih III. Toroslardan denize doğru III. farklı hayat biçimleri geliştirdiğini görüyoruz IV. “gençlik aşısı” olmuş gibi canlanırsınız IV. baktığımızda, insanın değişik V. V. içinize dolar ve perspektifi içinde Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. - 64 - B) II. C) III. D) IV. E) V. Deneme-6 – 22. Soru DGS – 2010 – (20) 20. I. kültür değerlerinin restorasyonundan II. çağdaş yapıtların kente III. hayata geçirilmesi için çalışıyor IV. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı V. kazandırılmasına kadar yüzlerce projenin 22. B) II. C) III. D) IV. için farklı kültür yapılarına ve farklı alışkanlıklara kentleşmeyle birlikte göç hareketleri de arttığı III. karşı karşıya kalmaktadır IV. sahip insanlar daha yoğun bir şekilde bir V. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) I. I. II. Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I. E) V. - 65 - arada yaşamak zorunluluğu ile B) II. C) III. D) IV. E) V. Deneme-5 – 22. Soru DGS – 2010 – (21) 21. 22. I. bunlardan doğacak can kayıplarının ve ekonomik kayıpların II. ülkeler bir araya gelerek ortak bir III. önlenmesi ya da azaltılması amacıyla IV. doğal afetlerin dünya genelinde giderek arttığı son yıllarda V. çözüm yolu bulmaya çalışıyor Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. - 66 - I. yapılmasına rağmen, hiç II. bilinen en barışçıl uygulaması, III. bugün, atom enerjisinin IV. şüphesiz, elektrik üretimidir V. ancak aşama aşama ve yavaş yavaş Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS – 2010 – (22) 22. Yaprak Test 6 – 14. Soru Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin ayraç içinde verilen açıklaması yanlıştır? A) 14. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin anlamı yanlış açıklanmıştır? Arı, bal alacak çiçeği bilir (Açıkgöz kişi, çıkar sağlayabileceği yeri bilir.). B) Her gönülde bir aslan yatar (Bazı insanlar hiç olmayacak şeylerin peşine düşer.). C) Ne karanlıkta yat ne kara düş gör (Tehlikelere karşı önceden tedbir alan kişi, kendini ileride üzülmekten kurtarmış olur.). D) Başa gelmez iş olmaz, ayağa değmez taş olmaz (İnsan yaşadıkça türlü türlü engellerle, güçlüklerle karşılaşır.). E) Demir tavında dövülür (Her işin yapılması için en uygun bir zaman, bir durum vardır.). - 67 - A) Baş dille tartılır: Kişinin aklı, söylediği sözlerle ölçülür. B) Çiğnemeden yutulmaz: En kolay iş dahi emek harcamayı gerektirir. C) Her koyun kendi bacağından asılır: Herkes kendi suçundan sorumludur. D) Faydasız baş mezara yaraşır: Bir kişinin değeri öldükten sonra anlaşılır. E) Balık baştan kokar: Baştakilerin tutumunun bozuk olduğu toplumda her şey bozuk olur. Deneme-6 – 30. Soru DGS – 2010 – (24) 24. (I) “Aydın” olarak nitelendirdiğimiz kimi okurlar dergilerdeki, gazetelerdeki düşünce yazılarını, özellikle ülkemizin sorunlarıyla ilgili olanlarını okumuyorlar. (II) O yazıları ağır, okuması zahmetli ve karamsar buluyorlar. (III) Nedeni sorulduğunda, “Üzüntüler, kaygılar içinde yaşamak istemiyoruz.” diyorlar. (IV) Yani aydın olma bilinciyle hareket etmiyorlar. (V) Aydın olmanın onlara yüklediği sorumluluğu göz ardı ediyorlar. (VI) Gerçeklerle yüz yüze gelmekten kaçınıyorlar. 30. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve II. B) II. ve III. D) IV ve V C) III. ve IV (I) Adil bir insan olmanın ilk ve göz ardı edilemez koşulu bağımsız bir kafa yapısına sahip olabilmektir. (II) Olaylara, insanlara, insan ilişkilerine peşin yargılara saplanmadan nesnel olarak bakabilen kişiler adil davranabilirler. (III) Adil insan hem kendi hem de başkalarının kişiliğine saygı duyan, onurlu insandır. (IV) Ne yazık ki günümüzde bu özelliklere sahip çok az insan vardır. (V) Geçmişte yaşayan soylu insanların çoğunda bu niteliklere rastlamak mümkündür. Yukarıdaki cümlelerin hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve II. B) I. ve III. D) IV. ve V. E) V. ve VI. - 68 - C) II. ve III. E) V. ve VI. Yaprak Test 8 – 10. Soru DGS – 2010 – (25) 25. 10. Aşağıdakilerin hangisinde yargının nedeni belirtilmemiştir? I. Elli yaşındaki bir insanın uykuda rüya gördüğü süre, yaşamında yaklaşık altı yıla karşılık gelmektedir. A) II. Son yıllarda yapılan çalışmalar, uykunun öğrenme sürecine olumlu etkisi olduğunu göstermektedir. Eğitime yeterince önem verilmediğinden, Türkiye’nin çağı yakalaması güçleşiyor. B) III. Araştırmalar göstermiştir ki Türkiye’de ölümle sonuçlanan trafik kazalarının % 13’ü uykusuzluğa bağlı olarak meydana gelmektedir. Bazı ülkelerde, sigaranın zararlarının yeterince anlatılamaması, özellikle genç kuşağın sağlığı bakımından tehlike oluşturmaktadır. C) IV. Yeni üretilen otomobillerin bazılarında sürücünün dikkatinin dağılmasını önlemek ve uyanık kalmasını sağlamak için uyarıcı sistemler bulunmaktadır. Gelişmemiş toplumlarda eğitime ve sağlığa ayrılan ekonomik kaynaklar her geçen gün azalmaktadır. D) Ülkenin sağlık sorunları bilinçsizce hazırlanan projeler yüzünden bir türlü çözülemiyor. E) Belirli bir eğitim anlayışının yerleşmemiş olması, ülke sorunlarıyla ilgilenmek istemeyen gençlerin çoğalmasına yol açmaktadır. V. Balina ve yunuslar belli aralıklarla su yüzüne çıkıp soluk almak zorunda olduklarından bu canlıların beyinlerinin yarısı uyku durumuna geçerken öteki yarısı uyanık kalır. Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde neden belirtilmemiştir? A) I. ve II. B) I. ve IV D) III. ve IV C) II. ve V E) III. ve V - 69 - DGS Kitap Sayfa 635. 5. Soru DGS – 2010 – (27) 27. (I) Karacaköy’den ayrılan bir yol, sizi deniz kenarındaki Yal ıköy’e götürüyor. (II) Yolun yaklaşık beşinci kilometresinde, Evcik İskelesi adlı kumsala giden altı yedi kilometrelik dar bir yol çıkıyor karşınıza. (III) İşte Anastasius Surlar ı’nın kalıntılarının en iyi görüleceği yer burası. (IV) Fazlaca tahrip olmuş, yer yer ormanın içinde kaybolmuş sur kalıntıları, yol boyunca deniz kıyısına kadar uzanıyor. (V) Bizans İmparatoru Anastasius’un beşinci yüzyılda savunmaya yönelik olarak yaptırdığı set, Marmara Denizi’nden Karadeniz’e uzanıyor. 5. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde amaç belirtilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V (I) Anne ve babalar çocuklarının ne giyecekleri, ne yiyecekleri gibi konularda, onlar adına karar verebiliyorlar. (II) Günlük yaşamın kargaşası içinde fazla zaman kaybetmemek için böyle bir tutum içine giriyorlar. (III) Ancak, böyle yaparak çocuklarının yanlışlarını görmesini engellemiş oluyorlar. (IV) Gelişim açısından önem taşıyan deneyimleri kazanmamış olma, ileriki yaşamında çocuklar için büyük sorunlar doğurabiliyor. (V) Kendi başına hâlledebileceği bir sorunun çözümünü çocuğunuza bırakmanız ve onu uzaktan izlemeniz bu konuda iyi bir başlangıç olacaktır. Anne ve babaların bir tutumu konusundaki bu cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, bir saptama yapılıyor. B) II. cümlede, seçilen yolun nedeninden söz ediliyor. C) III. cümlede, çocuklara vereceği bir zarardan söz ediliyor. D) IV. cümlede, deneyimsizliğin neden kaynaklandığı belirtiliyor. E) - 70 - V. cümlede, bir öneride bulunuluyor. DGS Kitap Sayfa 635. 6. Soru DGS – 2010 – (27) 27. (I) Karacaköy’den ayrılan bir yol, sizi deniz kenarındaki Yal ıköy’e götürüyor. (II) Yolun yaklaşık beşinci kilometresinde, Evcik İskelesi adlı kumsala giden altı yedi kilometrelik dar bir yol çıkıyor karşınıza. (III) İşte Anastasius Surlar ı’nın kalıntılarının en iyi görüleceği yer burası. (IV) Fazlaca tahrip olmuş, yer yer ormanın içinde kaybolmuş sur kalıntıları, yol boyunca deniz kıyısına kadar uzanıyor. (V) Bizans İmparatoru Anastasius’un beşinci yüzyılda savunmaya yönelik olarak yaptırdığı set, Marmara Denizi’nden Karadeniz’e uzanıyor. 6. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde amaç belirtilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V (I) Günümüz insanı, yoğun geçen iş yaşamından, kentin kalabalığından ya da stresten uzaklaşmak için doğayla daha fazla baş başa kalma gereksini mi duymaya başladı. (II) Çağımızdaki gelişmeler de insanların daha bilinçli olmasını sağladı, bunun sonunda doğaya gösterilen ilgi arttı. (III) Dolayısıyla beslenme alışkanlıkları değişti. (IV) Artık birçok evin mutfağında doğal besinler yer almaya başladı. (V) Piyasada çeşit çeşit bitkilerden elde edilen çayların çoğalması da doğal yollarla beslenmeye önem verildiğinin bir göstergesidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde amaç belirtilmiştir? A) I. - 71 - B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS Kitap Sayfa 598. 14. Soru DGS – 2010 – (29) 29. (I) Gezimizin son gününde bir arkadaşımızın Kaş’taki ailesini ziyaret ettik. (II) Onların önerisi üzerine de adını daha önce hiç duymadığımız Hoyran’a gittik. (III) 500 m yükseklikten Akdeniz’i huzurla seyreden bir köydü Hoyran. (IV) Sonra Davazlardan deniz yönüne saptık. (V) Kekova’dan Gelidonya’ya kadar geniş bir alan ayaklarımızın altındaydı. 14. İstanbul’un Osmanlılar tarafından alınmasıyla Divanyolu Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde insana özgü nitelik başka bir varlığa aktarılmıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. adını alan cadde, Osmanlı eserleriyle de süslenmeye I II başlandı. Bizans yapılarıyla Osmanlı eserleri, geçirdiği III yangınlara, depremlere karşın bu günlere geldi. Ayakta kalanlar, hayatta olmanın sevincini yaşadı, aralarından E) V. IV ayrılanlara gözyaşı döktü., V Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangilerinde insana özgü nitelikler cansız varlıklara aktarılmıştır? A) I. ve II. B) I. ve III. D) III. ve IV. - 72 - C) II. ve III. E) IV. ve V. Deneme-8 – 36. Soru DGS – 2010 – (31) 31. (I) Bu kitap, ilkokula on dört yaşında başlayan bir edebiyat adamının çocukluk ve ilk gençlik yıllarına ilişkin anılarından oluşuyor. (II) Diyarbakır’da başlayan, yoksulluk içinde geçen bir çocukluk; çocuk yaşta başlayan yıpratıcı, acımasız çalışma hayatı… (III) Anıya değil de romana benzeyen bu kitapta yazar, hayatla olan mücadelesini hiçbir abartıya kaçmadan, duygusallığa yer vermeden anlatıyor. (IV) Yaşadıklarını anlatırken o günlerin Türkiye’sinden ilginç ve renkli kesitler sunuyor. (V) Ustalıkla kullandığı Türkçesiyle, akıcı bir anlatımla kaleme aldığı anıları ilgiyle okunuyor. 36. (I) Günümüzde Türk heykel sanatından söz edilirken on kişiden dokuzu, batı etkisi altında gelişen sanatı örnek göstermektedir. (II) Çünkü eski dönemlerde bu sanatın modern anlamdaki örneklerine rastlamıyoruz. (III) Ancak eski dönemlerde de batılı anlamda olmasa bile yontu anlamında bu sanatın örneklerini görüyoruz. (IV) Örneğin mezar taşları, nişan taşları Osmanlı Devleti döneminde de en ince biçimde işlenen, en güzel süslemelerle donatılmış yapıtlar olmuşlardır. (V) Aynı şekilde çeşme, şadırvan, havuz, fıskiye gibi yararlı amaçlarla üretilmiş yapıtlarda da titiz ve ince bir işçilik göze çarpıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kişisel düşünceye yer verilmemiştir? Parçada numaralanmış cümlelerden hangilerinde kişisel yoruma yer verilmiştir? A) I. A) I. ile III. B) II. C) III. D) IV. E) V. B) I. ile IV. D) III. ile IV. - 73 - C) II. ile V. E) IV. ile V. DGS – 2010 – (32) 32. Deneme-1 – 33. Soru (I) Son otuz yılın en soğuk kışını, son on yılın en yağışlı ilkbaharını yaşayan İstanbul’un erguvanları bu yıl erken açtı. (II) Genellikle nisanın son haftasında görülen çiçeklenme, bu yıl on gün kadar erken başladı. (III) Boğaziçi’ndeki ağaçlar nisanın ilk haftasının sonunda çiçeklendi. (IV) Ortaköy, Paşabahçe ve Bebek erguvan bahçesine döndü. (V) Boğaziçi’ndeki erguvanlar görenlerde unutulmaz izler bırakıyor. 33. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde karşılaştırma söz konusudur? A) I. ve II. B) I. ve III. D) III. ve IV C) II. ve IV (I) İlyada destanı, eski Yunan’da şair Homeros’un derlediği büyük bir destandır (II) Bir başka Homeros destanı olan Odysseia ile birlikte, batı edebiyatının en eski örneği ve tüm zamanların en güzel şiirlerinden sayılır (III) İlyada ve Odysseia, Truva Savaşı ve bu savaşta yer alan insanlarla ilgili söylenceleri dile getiren destanlardır (IV) Tarihçiler Yunanistan’da yaşamış Akhalar ile Batı Anadolu’da yaşamış Truvalılar arasındaki bu savaşın yaklaşık İ Ö 1199’da geçtiği görüşündedir (V) Akhaların Truva’yı kuşatmalarının ise on yıl sürdüğü sanılmaktadır Parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde bir karşılaştırma söz konusudur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. E) IV. ve V. - 74 - Deneme-6 – 51. Soru DGS – 2010 – (32) 32. (I) Son otuz yılın en soğuk kışını, son on yılın en yağışlı ilkbaharını yaşayan İstanbul’un erguvanları bu yıl erken açtı. (II) Genellikle nisanın son haftasında görülen çiçeklenme, bu yıl on gün kadar erken başladı. (III) Boğaziçi’ndeki ağaçlar nisanın ilk haftasının sonunda çiçeklendi. (IV) Ortaköy, Paşabahçe ve Bebek erguvan bahçesine döndü. (V) Boğaziçi’ndeki erguvanlar görenlerde unutulmaz izler bırakıyor. 51. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde karşılaştırma söz konusudur? A) I. ve II. B) I. ve III. D) III. ve IV C) II. ve IV E) IV. ve V. - 75 - (I) Safranbolu evlerinin insanı ısıtan harika bir manzarası var.(II)Hangi evden bakılırsa bakılsın manzara kapanmaz. (III) Şehrin ortasında bulunan meydana yönelik yollar ve sokaklar tamamen taş kaplı. (IV) Anıt eserlerin avluları ve meydanlarda kullanılan taşlar daha düzgün. (V) Bu taş kaplama tarzının, rutubeti azalttığı söyleniyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Deneme-9 – 36. Soru DGS – 2010 – (33) 33. (I) Migrenden yakınanlarda sıkça görülen bir sorun ağrı kesici ilaç bağımlılığı. (II) Araştırmalar, her yüz migren hastasından sekizinin her gün ya da iki günde bir ağrı kesici kullandığını gösteriyor. (III) Bu da yüz hastadan sekizinin “ilaç bağımlısı” olduğu anlamına geliyor. (IV) Doktor tavsiyesi olmaksızın ve tanı konulmaksızın alınan her ağrı kesici, migreni engellemediği gibi kronikleştiriyor. (V) Böyle hastaların vücudu, ilaç içme alışkanlığından ancak özel terapi seanslarıyla kurtuluyor. 36. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (I) Çalışma ortamı, insanın etrafını çepeçevre kuşatır. (II) Kuşattığı için de kişinin verim ve morali ile yakından ilgilidir. (III) İnsanoğlunun sadece %20’si verimli çalışmaktadır ama gerçekte insan %20 gibi verimle çalışmak üzere yaratılmamıştır. (IV) Bu verim düşüklüğünün bir kısmı insanın kendi gelişimi ile ilgili iken önemli bir kısmı da çalıştıkları ortamla ilgilidir. (V) Çalışmaları sınırlayan etkiler ortadan kaldırıldığında sonuç şaşırtıcı derecede düzelir. Parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, bir hastalığın yol açtığı durumdan söz ediliyor. I. cümlede, kişinin çalışma ortamıyla kuşatıldığı vurgulanmıştır. B) B) II. cümlede, bir çalışmanın sonucu sayısal değerlerle veriliyor. II. cümlede, çalışma ortamının kişi üzerindeki etkileri söylenmiştir. C) C) III. cümlede, ilaç kullanımıyla ilgili bir saptama yapılıyor. III. cümlede, insanla ilgili bir istatistikten bahsedilmiştir. D) D) IV. cümlede, ilaç almada gerekli koşullara uyulmadığında doğacak tehlike açıklanıyor. IV. cümlede, verim düşüklüğünün kaynakları belirtilmiştir. E) E) V. cümlede, tedavide kullanılmak üzere yeni bir yöntem bulunduğundan söz ediliyor. V. cümlede, şaşırtıcı bir düzelmenin yöntemi söylenmiştir. A) - 76 - DGS – 2010 – (34) 34. Deneme-8 – 35. Soru (I) Türkiye, dağcılık sporuna ilgi duyanlar için çok farklı seçeneklere sahip bir ülke. (II) Marmara Bölgesi’nde Uludağ, Akdeniz Bölgesi’nde Beydağları, İç Anadolu Bölgesi’nde Aladağlar, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Kaçkar Dağları, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Süphan ve Ağrı Dağı ülkemizin dağcılık parkurlarının başında geliyor. (III) Ülkemizdeki en yüksek dağ olan Ağrı Dağı, dünyada da en çok ilgi çeken dağlar arasında bulunuyor. (IV) Özellikle Nuh’un gemisini bulmak amacıyla her yıl binlerce dağcı tırmanıyor Ağrı’ya. (V) Yüksek ama tırmanması kolay bir dağ olması onu daha da çekici kılıyor. 35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (I) Hezarfen Ahmet Çelebi, kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk insandır. (II) 17. yüzyılda Osmanlıda yaşamış Türk bilginidir. (III) 1623-1640 yılları arasında saltanat süren Sultan IV. Murat zamanında, uçma tasarısını gerçekleştirdiği ve geniş bilgisinden ötürü halk arasında, "Bin Fenli" anlamına gelen Hezarfen olarak anıldığı bilinmektedir. (IV) İlk uçma denemelerinde, 10. yüzyıl Türk alimlerinden İsmail Cevheri'den ilham almıştır. (V) Cevheri'nin bulgularını iyice inceleyen ve öğrenen Çelebi, kuşların uçuşunu inceleyerek tarihî uçuşundan önce hazırladığı kanatlarının dayanıklılık derecesini ölçmek için, Okmeydanı'nda denemeler yapmıştır. Parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, saptama yapılıyor. B) II. cümlede, ülkemizin dünyanın en önemli tırmanma merkezlerine sahip olduğu belirtiliyor. A) I. cümlede, bahsedilen kişiyle ilgili bir ilk vurgulanmıştır. C) III. cümlede, bir dağın özelliklerinden söz ediliyor. B) D) IV. cümlede, neden-sonuç ilişkisi ortaya konuyor. II. cümlede, I. cümledeki kişiye ilgili bir bilgi verilmiştir. E) V cümlede, bir dağın daha önce belirtilen özelliklerine ekleme yapılıyor. C) III. cümlede, Hezarfen adının anlamı belirtilmiştir. D) IV. cümlede, ilk uçma denemelerinde başarısız olduğu söylenmiştir. E) V. cümlede, hazırladığı kanatları nerede denediği belirtilmiştir. - 77 - Deneme-5 – 39. Soru DGS – 2010 – (35) 35. (I) Japon Mimar Shigeru Ban mimarlığın çevreye ve insana karşı sorumluluğu konusundaki radikal yaklaşımlarıyla tanınıyor. (II) Malzeme seçimindeki farklılığıyla ve sosyal problemlere getirdiği köklü çözümlerle tanınan Shigeru Ban, Japonya’nın dış dünyaya açılan ve “eski”den uzak duran mimarlarından biri. (III) Tasarladığı yapılarda modern ve alışılmamış malzemeler kullanıyor. (IV) Bunlar arasında suya karşı yatılmış karton, kâğıt boru, bambu ve prefabrike ahşap gibi geri dönüşebilir malzemeler bulunuyor. (V) Dünyaca ünlü bu mimarın çalışmalarındaki en önemli hareket noktası, çevreye saygı ve daha temiz bir dünya isteği. 39. Mimar Shigeru Ban’la ilgili bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, mesleki anlayışıyla ilgili bilgi veriliyor. B) II. cümlede, yenilikçi yanı üzerinde duruluyor. C) III. cümlede, başkalarınca kullanılan malzemelerden uzak durmasının nedeni vurgulanıyor. D) E) IV cümlede, önceki cümlelerde belirtilenlerle ilgili örnekler veriliyor. (I) Bilim, geçtiğimiz yıl bilimkurgunun bir başka klasiğini de gerçekleştirmeye yaklaştı. (II) Fizikçiler görünmezlik pelerininin ilk kaba tip örneğini ortaya koymayı başardılar. (III) Henüz mükemmellikten uzak olan halka biçimli düzen, ancak belli bir dalga boyundaki mikrodalgalar halkanın düzlemine paralel yol aldıklarında görünmez hale geliyor.(IV) Mayıs ayında iki ayrı araştırmacı grubu, bir nesnenin çevresinden elektromanyetik dalgalar geçirerek onu görünmez kılmanın mümkün olacağını öne sürdü. (V) Deney için gerekense, "meta malzeme" denen, çok değişik özellikler taşıyan bir malzeme grubuna giren, mikroskobik çubuklar ve "C" biçimli halkalardan yapılı bir kabuk. Parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, bilimin sınır tanımayan bir kavram olduğu söylenmiştir. B) II. cümlede, fizikçilerin bir başarısına değinilmiştir. C) III. cümlede, yapılan buluşun genel nitelikleri vurgulanmıştır. D) IV. cümlede, iki ayrı araştırma grubunun bu görüşü ne zaman ortaya koyduğu söylenmiştir. E) V. cümlede, deney için gereken malzemeler belirtilmiştir. V. cümlede, yaptıklarıyla neyi amaçladığı belirtiliyor. - 78 - Deneme-6 – 39. Soru DGS – 2010 – (35) 35. (I) Japon Mimar Shigeru Ban mimarlığın çevreye ve insana karşı sorumluluğu konusundaki radikal yaklaşımlarıyla tanınıyor. (II) Malzeme seçimindeki farklılığıyla ve sosyal problemlere getirdiği köklü çözümlerle tanınan Shigeru Ban, Japonya’nın dış dünyaya açılan ve “eski”den uzak duran mimarlarından biri. (III) Tasarladığı yapılarda modern ve alışılmamış malzemeler kullanıyor. (IV) Bunlar arasında suya karşı yatılmış karton, kâğıt boru, bambu ve prefabrike ahşap gibi geri dönüşebilir malzemeler bulunuyor. (V) Dünyaca ünlü bu mimarın çalışmalarındaki en önemli hareket noktası, çevreye saygı ve daha temiz bir dünya isteği. 39. Mimar Shigeru Ban’la ilgili bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (I) Söylev türünün ilk örnekleri Eski Yunan ve Roma döneminde görülmektedir. (II) Sokrates söylevleriyle tanınmıştır. (III) Eski Yunan trajedilerinde bu türün önemli örnekleri verilmiştir. (IV) Amfi tiyatrolarda oynanan oyunlarda, söylevler verilmiştir. (V) Eski Yunan edebiyatında özellikle Demosthenes (Demostes), Lâtin edebiyatında Cicero (Çiçero), Fransız edebiyatında Bossuet (Bosse), Mirabeau (Mirabu) ve Robespiere (Robespiyer) tanınmış söylevciler arasında yer almaktadır. Parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, söylevin en olgun örneklerinin görüldüğü yerler belirtilmiştir. B) II. cümlede, söylevleriyle tanınan birinin adı belirtilmiştir. C) III. cümlede, söylev örneklerinin önemlilerinin nerede geçtiği belirtilmiştir. A) I. cümlede, mesleki anlayışıyla ilgili bilgi veriliyor. B) II. cümlede, yenilikçi yanı üzerinde duruluyor. C) III. cümlede, başkalarınca kullanılan malzemelerden uzak durmasının nedeni vurgulanıyor. D) IV. cümlede, III. cümledeki örneklemeye devam edilmiştir. D) IV cümlede, önceki cümlelerde belirtilenlerle ilgili örnekler veriliyor. E) V. cümlede, çeşitli yerlerin tanınmış söylevcileri verilmiştir. E) V. cümlede, yaptıklarıyla neyi amaçladığı belirtiliyor. - 79 - Yaprak Test 26 – 5. Soru DGS – 2010 – (36) 36. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili söz çıkarılırsa anlamda daralma olmaz? 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük çıkartıldığında cümlenin anlamında bir daralma olmaz? A) Orada kiminle tanıştığımı söylesem belki de inanmazsın. B) Hafta sonu eve gelecek çünkü ailesini çok özlemiş. C) Koridorlarda tek başına dolaşır, kimseyle konuşmazdı. B) Hiçbir zaman aylık maaşını tam gününde alamadı. C) Komşularına bir şey sormak için yukarı çıktı. D) İşe girdi gireli buralara artık uğramaz oldu. D) Düğün salonu dolup dolup boşalıyor. E) Gittiğim hiçbir yerde böyle sıcak insanlarla karşılaşmadım. E) Onun böyle bir şey söyleyeceğine ihtimal vermiyorum. - 80 - A) Karşı mahallenin çocukları akşama kadar parkta oynadılar. DGS – 2010 – (37) 37. Yaprak Test 20 – 10. Soru Demre’den 25 km uzaklıktaki portakal cenneti Finike’ye vardığımızda ikindi vaktiydi. (I) Bu güzel ilçenin betonlaşmamasının nedeni bu narenciye bahçelerinin herkesçe çok sevilmesi. (II) Şehir merkezinden yaklaşık 3,5 km sonra başlayan tarım arazileri özenle korunmuş. (III) Buda yöneticilerle bu arazileri işleyen halkın ortak çabalarıyla sağlanmış. (IV) Birlikten kuvvet doğar, sözü gerçek olmuştu. (V) 10. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşüncenin akışına göre, “Denize paralel inen Acı-su ve Tatlısu derelerinin suladığı topraklarda göz alabildiğine narenciye bahçeleri uzanıyordu.” cümlesi getirilebilir? A) I. B) II. C) III. D) IV E) V - 81 - (I) Yazın değeri yüksek bir roman, bir öykü, bir oyun yaşam çerçevemizi genişletir. (II) İçinde soluduğumuz gerçek dünyanın dışına çıkarır bizi. (III) Gerçekleri değişik bir gözle görmenizi sağlar. (IV) Bu gerçekleri de derinlemesine kavramımızı sağlar. (V) Bu kavrayış da yüzeysel değildir, gelip geçici bir nitelik taşımaz. Bu parçada, numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Bu bir kaçış ya da kendi gerçeklerimizden kopuş değildir.” cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V Deneme-7 – 71. Soru DGS – 2010 – (38) 38. (I) İlk deniz fenerleri, üzerinde ateş yanan alçak kulelermiş. (II) Bu tarz fenerlerin ilk olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor. (III) Fakat günümüzdekine benzer ilk deniz fenerinin MÖ 7. yüzyılda, Çanakkale Boğazı’nda, o zamanki adıyla Sigeum Burnu’nda yer aldığı tarihî belgelerle kanıtlanmıştır. (IV) Bugün Çanakkale’de ayakta kalan en eski deniz feneri Mehmetçik Feneri’dir. (V) Bu fener 1856 yılında Fransızlar tarafından yapılmıştır. (VI) Mehmetçik Feneri, Ege Denizi’nden Çanakkale Boğazı’na girişte, Trakya’nın Gelibolu Yarımadası’ndaki en uç noktasında, çok önemli bir yerde bulunmaktadır. Kültür, belirli bir yerde birlikte yaşayan belli bir toplumun yaşayış şeklidir.(I) Bu kültür onların sanatlarında, sosyal sistemlerinde, alışkanlıklarında, âdetlerinde ve geleneklerinde yaşamaktadır. (II) Çünkü aynı kültüre sahip olanlar, birlikte yaşayan ve aynı dili konuşan insanlar; başka dili konuşan insanlardan farklı bir şekilde düşünür, hisseder, yaşar ve onlardan farklı heyecan duyar.(III) Sosyal yapı ve kültür arasında çok sıkı bir bağ vardır. (IV) Öyle ki sosyal yapı ile kültür bir gerçeğin iki yüzü gibidirler. (IV) Çünkü sosyal yapılar mevcut kültüre göre şekillenirken, kültür de içinde bulunduğu çevreden sürekli etkilenir. (V) Ayrıca insanları zaman ve mekân içerisinde birleştiren ortak noktaların bulunması millet olmanın en önemli özelliğidir, bunu sağlayan ise kültürdür. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. D) V C) IV 71. E) VI. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümle ile başlar? A) I. - 82 - B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS – 2010 – (39) 39. Deneme-6 – 43. Soru Ben bir işle meşgulken başka şeylerle uğraşmıyorum, o işe veriyorum kendimi. Çok detaycıyım, seçiciyim. Yaşamımın da kaliteli olmasını istiyorum, yaptığım işin de. Mükemmeliyetçiyim herhâlde hatta sağlığımı etkileyecek kadar. Bu da insanı biraz zorluyor. 43. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A) İşinde ayrıntılara önem veren B) Her zaman en iyisini yapmaya çalışan C) Kendini aşırı ölçüde işine veren D) Her şeyi kolay kolay beğenmeyen E) Yapamayacağını anlayınca işini yarım bırakan Yazın yaşamım oldukça eskiye dayanıyor. Özel yaşamım ise çocukluğumdan beri inişli çıkışlı ve dağınık. Bu koşullarda, yazdığım birçok ürün kayboldu. Birçoğu bitirilmeden konduğu naylon poşetlerde uzun süredir bekliyor. Şimdilik dilsiz olan bu birikimlerin dışındaki çalışmalarımı birçok bölüme ayırmak mümkün. Bunların arasında baskı aşamasında olanlar, yarılanmış çalışmalar ve yeni başladıklarım var. Bu sözleri söyleyen kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? - 83 - A) Özel yaşamında dağınıktır. B) Oluşturduğu ürünlerin bir kısmını kaybetmiştir. C) Yazın yaşamında çok sayıda eser vermiştir. D) Yazarlık yaşamı, eskiye dayanmaktadır. E) Bitirilmemiş eserlerini uzun süredir saklamaktadır. Deneme-2 – 30. Soru DGS – 2010 – (39) 39. Ben bir işle meşgulken başka şeylerle uğraşmıyorum, o işe veriyorum kendimi. Çok detaycıyım, seçiciyim. Yaşamımın da kaliteli olmasını istiyorum, yaptığım işin de. Mükemmeliyetçiyim herhâlde hatta sağlığımı etkileyecek kadar. Bu da insanı biraz zorluyor. 30. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? İnsanlara oldukları gibi muamele edersek onları daha kötü kılarız. Onları olmaları gerektiği gibi ele alırsak olabilecekleri kadar iyi yaparız. Bu cümleyi söyleyen biri için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İnsanları olumlu yönde değiştirmeyi amaçlamaktadır. B) Kişisel özgürlüklere saygı duyar. A) İşinde ayrıntılara önem veren C) Kişi haklarının korunmasından yanadır. B) Her zaman en iyisini yapmaya çalışan D) Barışçıl bir insanlık istemektedir. C) Kendini aşırı ölçüde işine veren E) İnsanları tüm nitelikleriyle kabullenir. D) Her şeyi kolay kolay beğenmeyen E) Yapamayacağını anlayınca işini yarım bırakan - 84 - DGS – 2010 – (40) 40. Deneme-4 – 39. Soru Bugüne kadar pek çok ödül aldım, her ödülüm benim için ayrı bir gurur kaynağı. Ama ödüller semboliktir, bence en büyük hediye, insanların eserlerimi beğenmesi, onlarda kendilerinden bir şeyler bulmasıdır. Bir de sanatçıların gençken ödül almasının daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü sanatla uğraşmak çok emek isteyen, yıpratıcı bir iştir ve teşvik gerektirir. Ayrıca ödül almak, bir yükümlülüğü de beraberinde getirir; ödüllü sanatçı olmak, sonraki her eserinin daha iyi olması için çok çalışmayı gerektirir. 39. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? Edebiyat düşüncesinin ve kültürünün, yayıncılar ve yazarlar tarafından bile yeterince kavranamayışı, özümsenemeyişi, önemsenemeyişi bu nedenlerin başında geliyor. Edebiyat ya da düşünce dergilerinin arşivleri karıştırıldığında, gencecik edebiyat heveskârlarının ve yetenekli insanların mezarlarıyla dolu olduğu görülür. Bu nedene bağlı olarak, bir edebiyat ve düşünce manifestosunu içselleştiremeden, bir kültür, sanat ve edebiyat geleceği tasarlamadan ve her koşulda bu tasarımın arkasında durma kararlılığına sahip olmadan yola çıkan her dergi girişiminin ömrü, doğal olarak kısa olacaktır. Bu sözler aşağıdakilerden hangisine yanıt olarak söylenmiş olabilir? A) Aldığınız ödülleri nasıl değerlendiriyorsunuz? B) Aldığınız ödüller daha çok yapıt üretmenizi sağladı mı? A) Bazı edebiyat dergilerinin ömürlerinin kısa olması neden kaynaklanıyor? C) Sanat dünyasında tanınmak için ödül mü almak gerekir? B) İnsanlar edebiyat ve sanata neden ilgi duymuyor? C) D) Sanat hayatı boyunca hiç ödül almamış sanatçılar başarısız mı sayılmalıdır? Günümüzde yeterince iyi yazar yetişmemesini neye bağlıyorsunuz? D) İnsanlar, bir edebiyat dergisinden ne bekler? E) Bir eser hangi özellikleri yönünden ödüle değer görülür? E) Edebiyat ve sanat dergilerinin işlevleri nelerdir? - 85 - Deneme-5 – 47. Soru DGS – 2010 – (41) 41. Bu kazıda gün yüzüne çıkardığımız bir yazıtla, bulduğumuz öteki kalıntıların Myndos kentine ait olduğu kanıtlandı. Bulduğumuz birçok seramik parçası kentin yaklaşık MÖ 8. yüzyıldan beri var olduğunu gösterdi. Ayrıca buranın 13. yüzyıla kadar yerleşim alanı olduğu da ortaya çıktı. Kısacası, bugünkü verilerin ışığında, kentin yaklaşık 3 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu söyleyebiliriz. 47. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? Güneş ışığı, renkli radyasyonların üst üste gelmesinden oluşur. Bunlar atmosfer tabakalarını aşarken az çok enerji kaybederler. Adeta emilirler. Ama mavi ışınların emilmesi daha yavaştır. Böylece atmosfer tabakalarını, diğer renkli ışınlardan daha önce kat ederler. Aynı zamanda atmosferdeki küçük gaz parçacıkları, su buharı ve tozlarla her yöne dağılır. Bu yüzden atmosferimiz mavi renk alır. Bu parça aşağıdakilerden hangisine yanıt olarak söylenmiş olabilir? A) Güneş ışınlarındaki radyasyon zararlı mıdır? A) Kente ait yapıların tümü ortaya çıkarıldı mı? B) Gökyüzü neden mavi görünür? B) Yürüttüğünüz bu kazıyla hangi bilgilere ulaştınız? C) Radyasyon nedir? C) Myndos halkının yaşama biçimiyle ilgili ne tür bilgiler elde ettiniz? D) Güneş ışığını oluşturan radyasyonlar kaç renklidir? D) Bugüne kadar yapılan kazılarda hangi sorunlarla karşılaştınız? E) Güneş ışığı nasıl oluşur? E) Kazılarda ne tür kişisel eşyalar ortaya çıkarıldı? - 86 - Deneme-2 – 62. Soru DGS – 2010 – (43) 43. Elzie Crisler Segar tarafından yaratılan bir çizgi roman kahramanı olan Temel Reis, alışılanın aksine “halktan biri”, sıradan bir denizci. En belirgin özelliği ıspanak yiyerek güçlenmesi ve kötülerle, zorluklarla başa çıkması. Konserve kutusunu tek eliyle sıkıp içindeki ıspanağı bir hamlede ağzına attığında kazandığı güçle biricik sevgilisi Safinaz’ı abasakal’ın elinden kurtarır. Bu arada Temel Reis ile Safinaz arasında siyah beyaz filmlerdeki gibi bir aşk olduğunu unutmamak gerek. Âşıklar ayrılsalar da sonunda hep kavuşurlar. Yaratıcısının erken yaşta ölmesine karşın Temel Reis çizgi romanları bir süre daha yayımlandı. Çizgi filmleri ve sinema filmi yapıldı. Oyuncakları üretildi hatta ABD’de posta pulları basıldı. Ama Temel Reis’i bugün okumak isteyenler onun yeni maceralarını bulamıyor ne yazık ki. Gelmiş geçmiş en büyük heykeltıraşlardandır Rodin. "Ulusal yankı" uyandıramamıştır belki ama bunun nedeni eserlerinin niteliği değil, döneminde yeni bir çığır açmış "skandal adam" olmasıdır. Günümüzde dahi anlaşılmamış olan heykeltıraş, döneminde hâkim olan sanat anlayışını yıkarak sanatta yeni bir devir açmış, dönemindeki sanatçıları dahi ikiye bölmüştür; açık karikatürlerle hicvedilen, mahkemelerde tehdit edilen sanatçının en büyük savunucularından biri de Emile Zola’dır. Sanatçılar, eserlerinin hakkında konuşadursunlar o, “Nasılsa bir gün, sanat kendiliğinden, kendini doğuracak.” dercesine cevap vermemiştir eleştirilere. 62. Bu parçada Temel Reis ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Çizgi roman kişilerinin bilinen özelliklerini taşımadığına B) Onunla ilgili çeşitli ürünlerin yapıldığına C) Günümüzde yeni maceralarının yazılmadığına D) Yaratıcısının hayatta olmadığına E) Daha çok, reklam malzemesi olarak kullanıldığına - 87 - Parçada, Rodin’le ilgili niteliklerden aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Sanatın farklı dallarında eser verdiğine B) Sanatta yeni bir devir açtığına C) Eleştirilere verdiği cevaba D) Dönemindeki sanatçılar arasında görüş ayrılığına yol açtığına E) Günümüzde bile anlaşılamamış olduğuna Deneme-6 – 59. Soru DGS – 2010 – (44) 44. Dünyada on binden fazla türü bulunan kaktüsler radyasyondan koruyucu özellikleri olduğu için ev ve iş yerlerinde daha çok görülmeye başlandı. Susuzluğa uzun süre dayanabilen bu bitkiler, en çok, büyümeye başladıkları ilkbahar ve yaz aylarında suya ihtiyaç duyar. Nisan ve mayıs aylarında iki haftada bir üzerlerine su püskürtülmesi gerekir. Büyümeye başlayınca bu sayı haftada bire çıkarılabilir. Bol güneşe ihtiyaç duyan kaktüsler, kışın soğukta kalırsa yazın daha fazla çiçek açar. Şile bezi rahat, hafif, ucuz, ter emici, sağlıklı doğal bir giysi olma özelliğiyle geniş kullanım alanı bulunmaktadır. Ayrıca kültürel ve sanatsal motif ve işlemelerle süsleme ve aksesuar olarak da kullanım alanı geniş bir üründür. İlk zamanlarda keten ipliğinden yapılan Şile bezi taleplerin artmasıyla zamanımızda pamuk ipliği ve makineyle de dokuması yapılmaktadır. Şile bezi, üzerinde baskı ve el işlemeleriyle süslenerek değişik amaçlarda kullanıma sunulmaktadır. El nakışları süslemeleri, floş iplik yöreye has özellik taşıyan motiflerle süslenmektedir. Masa, sehpa örtüsü, erkek ve bayan gömlekleri, elbise, gecelik, sabahlık, mutfak ve yatak örtüleri şeklinde kullanılmaktadır. Bu parçada kaktüslerle ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Günümüzde daha çok hangi amaçla satın alınmaktadır? B) Daha çok çiçek açması nasıl sağlanabilir? C) Sularken dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? D) Ani sıcaklık değişikliklerinden nasıl etkilenir? E) Tür açısından zengin bir bitki midir? 59. Parçada Şile bezi ile ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? A) - 88 - Farklı renkleri var mıdır? B) Nasıl süslenmektedir? C) Kullanım alanları nelerdir? D) Hangi niteliklere sahiptir? E) İlk zamanlarda hangi iplikten yapılmıştır? DGS – 2010 – (44) 44. Deneme-1 – 42. Soru Dünyada on binden fazla türü bulunan kaktüsler radyasyondan koruyucu özellikleri olduğu için ev ve iş yerlerinde daha çok görülmeye başlandı. Susuzluğa uzun süre dayanabilen bu bitkiler, en çok, büyümeye başladıkları ilkbahar ve yaz aylarında suya ihtiyaç duyar. Nisan ve mayıs aylarında iki haftada bir üzerlerine su püskürtülmesi gerekir. Büyümeye başlayınca bu sayı haftada bire çıkarılabilir. Bol güneşe ihtiyaç duyan kaktüsler, kışın soğukta kalırsa yazın daha fazla çiçek açar. 42. Bu parçada kaktüslerle ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Günümüzde daha çok hangi amaçla satın alınmaktadır? B) Daha çok çiçek açması nasıl sağlanabilir? C) Sularken dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? D) Ani sıcaklık değişikliklerinden nasıl etkilenir? E) Tür açısından zengin bir bitki midir? - 89 - Boston Güzel Sanatlar Müzesi, Boston, Massachusetts'te bulunan ABD'nin en büyük müzelerinden biridir. Her yıl bir milyondan fazla kişi müzeyi ziyaret etmektedir. Müzede 450.000 sanat çalışması sergilenmektedir. Bu rakam tüm Amerika'daki en önde gelen sanat müzelerinden biri olduğunu göstermektedir. Müze 1870 yılında kurulmuştur. Günümüzdeki binasına 1909 yılında geçmiştir. Bu parçada Boston Güzel Sanatlar Müzesi’yle ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? A) Müzeye, yıl içinde, tahmini kaç ziyaretçi gelmektedir? B) Müzede genellikle hangi tür sanat eserleri sergilenir? C) Müzenin kurucusu kimdir? D) Amerika’nın diğer önemli müzelerinden farkı nedir? E) Müzede en çok hangi dönem eserleri sergilenmektedir? Deneme-1 – 38. Soru DGS – 2010 – (45) 45. Kimi büyük yapıtlar anlattıkları olaylarla değil, kişileriyle yaşarlık kazanmıştır. Örneğin Hamlet’te yaşanan olayları unutabiliriz ama Hamlet’i asla. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sında anlatılanları anımsamayız ama Raskolnikov için aynı şeyi söyleyemeyiz. Tolstoy’un Nataşa’sı, Balzac’ın Goriot Baba’sı hiç unutamadığımız kişilerdir. Çünkü yaratıcıları onları özlemleri, tutkuları, özverileri, bencillikleriyle sevmiş, öylece yansıtmışlardır. 38. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? Nesirden çok önce doğup geliştiği bilinen nazım, müzikle birlikte duygusal bir etki, dinleyicilerde ses güzelliğinin sağladığı ortak bir duyarlık yaratmayı amaç edinir. Belli ölçülerdeki satırların akılda tutulması, kolayca hatırlanması mümkün olur; kafiyelerin yardımıyla çağrışım çabuklukları sağlanır; mısraların belli kümeler halinde birikimi, söze unutulmaz bir biçim verir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Bazı edebî yapıtlardaki karakterler, anlatılanları gölgede bırakmıştır. A) Nesir, nazıma göre daha çok gelişmiştir. B) B) Yapıtta anlatılanların gerçekmiş gibi algılanabilmesi için karakterlerin ayrıntılı olarak betimlenmesi gerekir. Nazmın, sahip olduğu birtakım özellikler akılda tutulmasını kolaylaştırır. C) C) Kendine özgü yapısı, kimi yapıtların “unutulmazlar” arasında yer almasını sağlar. Nazım, tarihin karanlık çağlarından günümüze ulaşmayı başarmış tek türdür. D) Nazımlarda mutlaka kafiye ve ölçü bulunur. D) Tarihî bir dönemle ilgili ipuçları veren yapıtlar daha ilgi çekicidir. E) İnsanlar, nazmı nesre tercih ederler. E) Bir yapıtta ileti, karakterler aracılığıyla verilirse etkili olur. - 90 - DGS – 2010 – (46) 46. Deneme-4 – 36. Soru Gazetelerdeki köşe yazıları, yaratıcı yazarlığın gerektirdiği duygu ve düş gücünden çok, güncel olaylar hakkında nesnel yorumlar yapmayı gerektiriyor. Olabilecekleri tahmin etmeden, gelişmeleri mantık süzgecinden geçirip yorumlamadan yazılan köşe yazılarının sütun doldurmanın ötesinde bir işlevi yerine getirmediğini işin ustaları bilirler. Öz eleştiri aynasını kendime tuttuğumda gördüm ki gazetedeki köşe yazılarım giderek beni yazınsal yaratıcılığın özgür havasından uzaklaştırıyor. Köşe yazılarının kendine özgü kıvamını tutturamadığımı anlayınca köşe yazısı yazmaktan vazgeçtim. 36. Bu sözleri söyleyen bir köşe yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Düşüncelerini açıkça söylemekten çekindiği B) Köşe yazılarında bulunması gereken niteliklerin neler olduğunu bildiği C) Yazdıklarıyla adından söz ettirmeye çalıştığı D) Usta yazarları kendine kılavuz edindiği E) Toplumun belirli bir kısmını ilgilendiren konularda yazı yazdığı - 91 - Yazınsal yapıtlarda öyle karakterler vardır ki bir fotoğraf, bir resim olarak belleklere kazınmıştır. Oysa benim romanlarımda karakterlerin “fiziksel görünümleri” yoktur. Varsa da ciddiye alınmayacak kadar siliktir. Sizin de bildiğiniz gibi benim karakterlerim sözcüklere bürünür. Düşünceleriyle tanınıp anımsanmak ve belki de benimsenmek ister. Bunları söyleyen bir yazarın eserleri için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Romanın biçimsel yönüne önem vermektedir. B) Karakterlerini halk içinden seçer. C) Karakterlerin, düşünsel dünyalarını daha belirgin tutar. D) Olayı tek bir ana karakter çevresinde kurgular. E) Karakterleri, olaydan daha ön plandadır. DGS – 2010 – (46) 46. Deneme-4 – 45. Soru Gazetelerdeki köşe yazıları, yaratıcı yazarlığın gerektirdiği duygu ve düş gücünden çok, güncel olaylar hakkında nesnel yorumlar yapmayı gerektiriyor. Olabilecekleri tahmin etmeden, gelişmeleri mantık süzgecinden geçirip yorumlamadan yazılan köşe yazılarının sütun doldurmanın ötesinde bir işlevi yerine getirmediğini işin ustaları bilirler. Öz eleştiri aynasını kendime tuttuğumda gördüm ki gazetedeki köşe yazılarım giderek beni yazınsal yaratıcılığın özgür havasından uzaklaştırıyor. Köşe yazılarının kendine özgü kıvamını tutturamadığımı anlayınca köşe yazısı yazmaktan vazgeçtim. 45. Bu sözleri söyleyen bir köşe yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Düşüncelerini açıkça söylemekten çekindiği B) Köşe yazılarında bulunması gereken niteliklerin neler olduğunu bildiği C) Yazdıklarıyla adından söz ettirmeye çalıştığı D) Usta yazarları kendine kılavuz edindiği E) Toplumun belirli bir kısmını ilgilendiren konularda yazı yazdığı - 92 - O, evrensel değerleri, toplumcu şiirin potasında eriten şairlerimizden biridir. İnsanı ilgilendiren her olaya, her yaşantıya şiirlerinde yer vermiştir. Bu nedenle anılar, geziler, güncel haberler, duyarlı bir gözlemin açtığı yolda, şiirinin içine akar. Bu parçada bahsedilen şair ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Şiirlerinde insanlığı ilgilendiren unsurlara yer verir. B) Şiirlerinde en önemli öge biçimdir. C) Kişisel duyguları yansıtmakta oldukça başarılıdır. D) Duygu dünyası oldukça renklidir. E) Karışık ama güçlü bir dili vardır. Deneme-2 – 63. Soru DGS – 2010 – (47) 47. Antik dönemden günümüze ulaşan ve dünyanın yedi harikasından biri olan Gize Piramidi’nin gizemi teknoloji yardımıyla çözülecek. 1872 yılında keşfedilen piramidin içinde bulunan kapalı kanalların ne işe yaradığı bugüne kadar çözülemeyen bir sır olarak kaldı. Bilim adamları Kral Odası ve Kraliçe Odası bölümlerinin bulunduğu 4500 yıllık yapının içinde üçüncü bir oda bulunduğu ve kanalların da oraya gittiği varsayımında bulunuyorlar. Üzerinde radar bulunan bir robotun elde edeceği bilgilerle, piramidin içindeki kapalı kanalların ne işe yaradığı anlaşılmaya çalışılacak. Başlangıçta belki pek kolay ortaya konamayan ama zihninizi bu yönde eğitmeye başladığınızda insana büyük ufuklar açan, hem kişinin ruhunu zenginleştiren hem de toplumsal dinamizmi ve çeşitliliği sağlayan belki en temel güçtür yaratıcılık. İster kişisel isterse toplumsal anlamda olsun, ilerleme yaratıcılığa dayanır. Yaratıcılık mutlaka büyük keşifler yapmak, icatlara imza atmak anlamına gelmemeli. Yaratıcılıkla anlatmak istediğimiz, yaşamın hemen her alanında ortaya konabilecek sıra dışı düşüncelere sahip olmaktır. Ne var ki otoriter aile ve eğitim sisteminin yapısı, yaratıcılığı yok eden temel etmenlerin başında geliyor. Bu parçada yaratıcılıkla ilgili olarak aşağıdakiler-den hangisine değinilmiştir? A) 63. Ortaya çıkan düşüncelerin her zaman kabul gördüğüne Bu parçada Gize Piramidi’yle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Niteliklerine B) Gizeminin teknoloji aracılığıyla aydınlatılmaya çalışıldığına B) Kişide aşırı bir öz güven duygusu uyandırdığına C) Yararlarının neler olduğuna C) Pek çok odası bulunduğuna D) Kimlerde daha çok geliştiğine D) İlk keşfedilen piramit olduğuna Küçük yaşlarda ortaya çıkmaya başladığına E) Diğer piramitlerden daha gizemli olduğuna E) - 93 - DGS – 2010 – (48) 48. Deneme-9 – 35. Soru Tahıl üretimini artırmak için uzmanlar, küçük ölçekli tarıma yönelmeyi öneriyorlar. Küçük çiftliklerde yapılan tarımdan beklenen verimin alınabilmesi için de taze bilgilerle eski deneyimlerin birleştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Uzmanlar, tarlaya, tek çeşit tahıl yerine, farklı tahılların ekilmesini salık veriyorlar. Küçük çiftliklerin, kendi ürettikleri doğal gübreleri kullanmalarını uzun sürede daha kârlı buluyorlar. 35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? A) Verimi artırmak için çok yönlü araştırmaların yapılması gerektiği B) Kâra dayalı büyük çiftliklerin ekonomiyi yönlendirdiği C) Tahılla beslenmenin daha sağlıklı olduğuna dikkat çekmek gerektiği D) Artan nüfusun beslenme sorunu karşısında alınan önlemlerin yetersiz kaldığı E) Tahıl üretiminin artırılması için hangi çözüm yollarına başvurulabileceği - 94 - Yeterince zamanınız var mı? Cevabınız kesin bir hayır ise, çoğu insanla aynı sınıftasınız demektir. Bu gerçekten ürkütücü, çok nazik bir durumdur. Birden zamanın yeterli olmadığını fark edersiniz. Aslında, hepimizin sahip olduğu zaman aynıdır. Ama bu, pek az insan için yeterlidir. Öyleyse zaman sorunun kendisi değildir. Sorun bizde! Yani sorun ne kadar vaktimiz olduğunda değil, sahip olduğumuz süre içinde neler yaptığımızda. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmiştir? A) Zamanın verimli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği B) Hiçbir insana zamanın yetmeyeceği C) Günümüz dünyasında zaman sorununun sık yaşandığı D) İnsanların iş yüzünden kendilerine zaman bulamadığı E) Zamanın insan için kısıtlayıcı bir unsur olmadığı Deneme-4 – 57. Soru DGS – 2010 – (49) 49. Günlük hayatta demirin kullanımı uzun süre sınırlı kalmış. Demirden, süs eşyası dışında, günlük hayatta kullanılan aletlerin yapımı ilk olarak Hititlerde görülüyor. Hitit metinlerinde, demir kılıçlardan, tanrı ve hayvan figürlerinden söz ediliyor. Hititler dövme tekniğiyle demir üretiyordu. Bu yöntemde iş gücüne çok gereksinim duyuluyor ve bu da demirin yaygın olarak kullanılmasını güçleştiriyordu. Hititlerin egemenliğindeki bir kavim olan Kalipler, madencilikle uğraşıyordu. Kalip demircileri, madeni tavlama ve kor hâlindeyken su verme yöntemiyle, dövme tekniğinde yaşanan sorunları çözmüşlerdi. 57. Bu parçada demirle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Günümüzde kullanımının en yaygın olduğu alanlara B) Tarihî kaynaklarda hakkında yer alan bilgilere C) Ne tür eşyaların yapımında kullanıldığına D) İşlenmesinde karşılaşılan sorunun nasıl çözüldüğüne E) Günlük hayatta ilk kez kimlerin kullandığına - 95 - Seramik grubunun ilk ve en ilkel ürünleri balçık tuğla veya kerpiç tuğladır. Üretim aşamaları sıralamasına göre sırasıyla toprak çanak çömlekler, majorka çinisi (elvan çini), fayans, taş eşya, taştan oyma kap, seramik gelmekte ve porselenle bu grup en üstün ve en mükemmel formuna ulaşmaktadır. Porselen, Çin’de VII. yy’dan sonra geliştirilmeye başlanmıştır. Geleneksel manada porselen, iki tür kilin, Çin kili (kaolin) ve Çin taşının 1300 °C üzerindeki ısıda fırınlanması ile yapılır. Çömleklerin aksine camsı ve şeffaftır. Parçadan, porselenle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) B) C) D) E) Çömleklerden farklı nitelikleri vardır. Diğer seramik ürünlerine göre dayanıklılığı daha fazladır. Seramik grubunun en mükemmel formunu oluşturur. İki tür kilden oluşturulur. Çin’de geliştirilmiştir. Deneme-3 – 47. Soru DGS – 2010 – (49) 49. Günlük hayatta demirin kullanımı uzun süre sınırlı kalmış. Demirden, süs eşyası dışında, günlük hayatta kullanılan aletlerin yapımı ilk olarak Hititlerde görülüyor. Hitit metinlerinde, demir kılıçlardan, tanrı ve hayvan figürlerinden söz ediliyor. Hititler dövme tekniğiyle demir üretiyordu. Bu yöntemde iş gücüne çok gereksinim duyuluyor ve bu da demirin yaygın olarak kullanılmasını güçleştiriyordu. Hititlerin egemenliğindeki bir kavim olan Kalipler, madencilikle uğraşıyordu. Kalip demircileri, madeni tavlama ve kor hâlindeyken su verme yöntemiyle, dövme tekniğinde yaşanan sorunları çözmüşlerdi. 47. Bu parçada demirle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Günümüzde kullanımının en yaygın olduğu alanlara B) Tarihî kaynaklarda hakkında yer alan bilgilere C) Ne tür eşyaların yapımında kullanıldığına D) İşlenmesinde karşılaşılan sorunun nasıl çözüldüğüne E) Günlük hayatta ilk kez kimlerin kullandığına - 96 - Sekoyalar, dünyanın en büyük, en iri ağaçlarıdır. Ana vatanı Kaliforniya olan sekoya ağacı, Amerika’nın çeşitli yerlerinde yetişen, çam ve sedir ağacıyla akraba, kozalaklılar sınıfına giren dev bir ağaçtır. Bugün var olan sekoyalardan bazılarının Hz. İsa’dan daha önce bile var oldukları bilinmektedir. Bunların birçoğu 100 metre yüksekliğindedir. Hatta aralarında 150 metreye kadar uzayanları da vardır. Bu parçada sekoyalarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bugün yaşayan bazı sekoyaların çok eski tarihli olduklarına B) Ana vatanına ve yetiştiği yerlere C) Hangi alanlarda ham madde olduğuna D) Dev boyutlu olduğuna E) Çoğu sekoyanın hangi yüksekliğe ulaştığına DGS – 2010 – (50) 50. Deneme-6 – 45. Soru İzmir’in burnunun dibindedir Seferihisar. Baharda yağmur yağmış, yolu çamurmuş ne fark eder! Çeşme otobanına girmenle çıkman bir olur, sonra pat diye Seferihisar’ın kucağındasın! İzmir’e bu kadar yakın olup da bu denli “uzak” kalmış tek ilçedir. Bu durum, herhâlde geçmiş yıllarda İzmir’e doğrudan bağlanamayacak kadar uzak ve sapa kalmasından kaynaklanıyor olsa gerek. 45. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? Yaz mevsimi, bitmek tükenmek bilmeyen yağmurlardan sonra, doğanın kalbini yatıştırmaya başladı. Yollarda, bahçelerde sabah akşam öyle sert rüzgârlar esmiyor artık. Kuşlar daha güzel ötüşüyor, daha canlı dans ediyor gökyüzünde. Işıl ışıl, yeşil yeşil yapraklarla ve meyvelerle süslenen ağaçların yüzü daha fazla gülüyor. Güneş, şefkatli elleriyle incitmeden sarıp sarmalıyor bütün evreni. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Konuşma üslubuyla yazılmıştır. A) Birden fazla duyudan faydalanılmıştır. B) Olaylar oluş sırasıyla verilmiştir. B) Cansız varlıklara insana ait nitelikler aktarılmıştır. C) Deyim kullanılmıştır. C) Karşılaştırmadan faydalanılmıştır. D) Tahminde bulunulmuştur. D) Duyular arası aktarım yapılmıştır. E) Devrik cümleye yer verilmiştir. E) Örneklemelerden yararlanılmıştır. - 97 - DGS – 2010 – (50) Deneme-1 – 55. Soru 50. İzmir’in burnunun dibindedir Seferihisar. Baharda yağmur yağmış, yolu çamurmuş ne fark eder! Çeşme otobanına girmenle çıkman bir olur, sonra pat diye Seferihisar’ın kucağındasın! İzmir’e bu kadar yakın olup da bu denli “uzak” kalmış tek ilçedir. Bu durum, herhâlde geçmiş yıllarda İzmir’e doğrudan bağlanamayacak kadar uzak ve sapa kalmasından kaynaklanıyor olsa gerek. 55. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Konuşma üslubuyla yazılmıştır. B) Olaylar oluş sırasıyla verilmiştir. C) Deyim kullanılmıştır. D) Tahminde bulunulmuştur. E) Devrik cümleye yer verilmiştir. Bir yandan manzarayı izliyor, bir yandan etrafımıza bakınıyorduk. Hepimiz merak ediyorduk bizi neyin beklediğini. Şehre girdiğimizde önümüze eski Bağdat’tan izler taşıyan konaklar çıktı. Bir köşede eski konaklar, görkemli saray kalıntıları, tank ve top saldırısından her nasılsa kurtulmuş bahçeler! Eğer bu evler, bu bahçeler korunsaydı Bağdat dünyanın cenneti gibi olurdu. Eski doğu krallıklarının önemli başkentinden biriydi Bağdat. Bugün bir müze kent görünümünde olan Roma kadar güzel olurdu Bağdat da o tarihe şahit olan eserler korunsaydı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) - 98 - Karşılaştırmadan faydalanılmıştır. B) Öykülemeye başvurulmuştur. C) Benzetmelere yer verilmiştir. D) Betimleme yapılmıştır. E) Tartışmacı anlatım benimsenmiştir. DGS – 2010 – (51) 51. Yaprak Test 30 – 7. Soru Paris’teki Louvre Müzesi, dünyanın büyük ve ünlü müzelerindendir. Değerli sanat eserlerine ev sahipliği yapan müze, 2006 yılında 8,3 milyon ziyaretçiyle, dünyanın en çok ziyaret edilen sanat müzesi olmuştur. Rönesans döneminin özelliklerini taşıyan bir kale olarak yapılan bina 1793’te müzeye dönüştürülmüştür. Daha sonra, yapılan ek binalarla büyütülmüştür. Müze avlusunun merkezine, 1989 yılında Louvre Piramidi yapılmıştır. Louvre Piramidi, müzede yürütülen büyük yenileme çalışmalarının da ilk adımı olmuştur. Mona Lisa’nın sergilendiği Carre Galerisi de bu çerçevede yenilenmiştir. 7. Bu parçada Louvre Müzesi’yle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? İlk bakışta Türkiye’deki yüzlerce dağdan pek farklı değilmiş gibi görünen Nemrut Dağı, kalıntıları ile dünyanın VIII. Harikası olarak nitelendiriliyor. Nemrut Dağı anıtlarıyla ilgili belge, bilgi ve fotoğraflar, ”Tanrılar Dağı Nemrut” adlı bir kitapta toplandı. Kitapta, koruma altına alınmadığından, bu anıtların doğa koşulları ve insanlar tarafından tahrip edildiği belirtiliyor. Bu kitabın tanıtımı için devlet opera sanatçıları bir gösteri sundular. Gösteride, anıtları yaptıran Kral Antiokhos’un ünlü vasiyetnamesi de okundu. Yukarıdaki parçada anıtlarla ilgili olarak hangisine değinilmemiştir? A) Kim tarafından yaptırıldığına A) Binasının hangi dönemin etkilerini yansıttığına B) Ne kadar ilgi gördüğüne B) Hakkında bir kitap yayımlandığına C) Nerede bulunduğuna C) Bu kitabın içeriğine D) Yapımının ne kadar sürdüğüne D) Anıtların hayranlık uyandırma nedenine Hangi bölümünde değişiklik yapıldığına E) Doğaya yenik düşmeye başladığına E) - 99 - Deneme-9 – 51. Soru DGS – 2010 – (52) Ses tonunun kullanılma biçimi, sözlü iletişimin çok önemli bir yönüdür. İnsanlar arası ilişkilerde yaşanan en küçük gerginlik bile, kendini önce ses tonunda belli eder. Çoğu zaman, canlı, neşeli, enerjik bir ses tonu, insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakır. Ortada bir gerginlik ve sorun varsa ses tonunun yumuşak ve sakin olması çatışmayı önler ve iş birliğini kolaylaştırır. Monoton, dinleyende bıkkınlık yaratan, kolayca dikkatin dağılmasına neden olan bir üslupla konuşan bir kişi, ne kadar ilginç görüşler ortaya atsa da ikna edici olmakta güçlük çeker. Sert ve kesin konuşma biçimi ise çoğunlukla dinleyenlerin savunmaya geçmelerine yol açar ve onlarda rahatsızlık hissi uyandırır. Ayrıca sesine özür diler gibi bir ton veren kişilerin istekleri kolayca geri çevrilir ve söyledikleri önemsenmez. Duygu ve düşüncelerinizi gereği gibi yansıtabilmek için beden dilinin sunduğu olanaklardan da yararlanılabilir. Dünyada değiştirilmesi en zor şeylerden biridir ilk izlenim. Bu nedenle insanlarda yanlış bir izlenim bırakmamak için beden dilini doğru kullanmak gerekir. 52. İletişimin en anlamlı ve tesirli olanı, beden dili ile verilenidir. Yeri geldiğinde bir bakış, hafiften dokunuş ya da araya konulan mesafe çok şey ifade eder. Bedensel mesajların hangi anlamlara geldiğini bilmek, insanlarla kurulacak iletişimde çok büyük yarar sağlar. Beden dilini bilmekle karşıdakinin duygu ve düşüncelerini kolayca anlayabilir ve iletişimin seyrini yönlendirebiliriz. Kendimizi kolayca ifade edebiliriz. Kendimize olan güvenimiz artar. Konuşmamız bütünlük kazanır ve etkili sonuçlar verir. İnsanların duygularını anlayarak onlara yardımcı olabilme fırsatını elde ederiz. 51. Bu parçadan, ses tonunun kullanımıyla ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Farklı tepkilere neden olur. B) İletişimde önemli bir unsurdur. C) Kültürden kültüre farklılık gösterir. D) Konuşulan kişiyi yönlendirir. E) İçinde bulunulan ruh hâlini yansıtır. - 100 - Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi beden dilini bilmenin yararlarından biri değildir? A) İletişimin seyrini yönlendirmeyi sağlar. B) Karşımızdaki kişiyi anlamamıza yardımcı olur. C) Kendimizi ifade etmeyi kolaylaştırır. D) Konuşmanın etkisini artırır. E) Sosyal ilişkilerde üstünlük sağlar. Deneme-9 – 50. Soru DGS – 2010 – (53) İletişimin en anlamlı ve tesirli olanı, beden dili ile verilenidir. Yeri geldiğinde bir bakış, hafiften dokunuş ya da araya konulan mesafe çok şey ifade eder. Bedensel mesajların hangi anlamlara geldiğini bilmek, insanlarla kurulacak iletişimde çok büyük yarar sağlar. Beden dilini bilmekle karşıdakinin duygu ve düşüncelerini kolayca anlayabilir ve iletişimin seyrini yönlendirebiliriz. Kendimizi kolayca ifade edebiliriz. Kendimize olan güvenimiz artar. Konuşmamız bütünlük kazanır ve etkili sonuçlar verir. İnsanların duygularını anlayarak onlara yardımcı olabilme fırsatını elde ederiz. Ses tonunun kullanılma biçimi, sözlü iletişimin çok önemli bir yönüdür. İnsanlar arası ilişkilerde yaşanan en küçük gerginlik bile, kendini önce ses tonunda belli eder. Çoğu zaman, canlı, neşeli, enerjik bir ses tonu, insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakır. Ortada bir gerginlik ve sorun varsa ses tonunun yumuşak ve sakin olması çatışmayı önler ve iş birliğini kolaylaştırır. Monoton, dinleyende bıkkınlık yaratan, kolayca dikkatin dağılmasına neden olan bir üslupla konuşan bir kişi, ne kadar ilginç görüşler ortaya atsa da ikna edici olmakta güçlük çeker. Sert ve kesin konuşma biçimi ise çoğunlukla dinleyenlerin savunmaya geçmelerine yol açar ve onlarda rahatsızlık hissi uyandırır. Ayrıca sesine özür diler gibi bir ton veren kişilerin istekleri kolayca geri çevrilir ve söyledikleri önemsenmez. Duygu ve düşüncelerinizi gereği gibi yansıtabilmek için beden dilinin sunduğu olanaklardan da yararlanılabilir. Dünyada değiştirilmesi en zor şeylerden biridir ilk izlenim. Bu nedenle insanlarda yanlış bir iz- 50. lenim bırakmamak için beden dilini doğru kullanmak gerekir. 53. Bu parçaya göre, beden dilinin sözlü iletişime katkısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) İletişimin pek çok yolu bir arada kullanılır. B) Beden dili, yörelere göre farklılık içerir. A) İnsanın kendini doğru ifade edebilmesine yardımcı olur. C) Beden dili, iletişim yöntemleri arasında en etkilisidir. B) Konuşmada eksik kalanları tamamlamak için kul- D) Beden dilinde en çok el ve baş kullanılır. lanılması gerekir. E) Konuşma ve beden dilinin uyumu önemlidir. C) Dinleyenlerin dikkatini dağıtmamaya özen göste- rilmelidir. D) Karşıdaki kişinin beden dilini nasıl algıladığı sürekli izlenmelidir. E) Kişinin kendini sözcüklerle anlatamadığı durumlarda kullanılmalıdır. - 101 - Deneme-SB – 41. ve 42 Soru DGS – 2010 – (54) Türk sanat müziğinin “dillere pelesenk olmuş” yapıtlarından değil de kıyıda köşede kalmışlarından biri olan bu şarkının usulü “düyek”, makamı “nihavent”tir. Fazla süsü, inişleri-çıkışları olmayan, yorumcusuna sesiyle yersiz hünerler gösterme fırsatı vermeyen, zarif şarkılardandır. Bu tür şarkılar hiçbir zaman “hit” olmazlar belki, çoğu kez 45’lik plakların “B” yüzü şarkısı olarak kalırlar, ama hiç unutulmazlar, yıpranmazlar. 54. Birçok yazar, yakası açılmamış sözcük bulma merakı yüzünden, düşüncesini söyleyeceği yerde, seçtiği sözcükleri kullanmak için düşünce aramak zorunda kalmıştır. 41. Bu parçada geçen “dillere pelesenk olmuş” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sıradana B) Söylenmesi kolay C) Eskimiş, önemini yitirmiş D) Değerini kaybetmiş E) Herkesçe bilinen ve söylenen 42. Bu parçada “yakası açılmamış sözcük” ifadesiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Argo olması B) Birden fazla anlam taşıması C) Daha önce kullanılmayan anlam ilgileri taşıması D) Anlatılmak isteneni tam karşılamaması E) Yabancı kökenli olması Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yönelik bir eleştiri vardır? A) - 102 - Cümlelerin yapısına B) Düşünceyi değil sözcüğü önemsemesine C) Biçimine D) Konu seçimine E) Nesnel olunmamasına DGS – 2010 – (55) Deneme-SB – 45. ve 46 Soru Türk sanat müziğinin “dillere pelesenk olmuş” yapıtlarından değil de kıyıda köşede kalmışlarından biri olan bu şarkının usulü “düyek”, makamı “nihavent”tir. Fazla süsü, inişleri-çıkışları olmayan, yorumcusuna sesiyle yersiz hünerler gösterme fırsatı vermeyen, zarif şarkılardandır. Bu tür şarkılar hiçbir zaman “hit” olmazlar belki, çoğu kez 45’lik plakların “B” yüzü şarkısı olarak kalırlar, ama hiç unutulmazlar, yıpranmazlar. 55. Hiçbir yenilik damdan düşer gibi birden olmaz, o yeniliğin bir gün gerçekleştirilebilmesi için, daha önceleri nice günlerin ve de nice gecelerin ona ayrılması gerekir. 45. A) Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine ulaşılabilir? A) Bazı şarkılar, bazı şarkıcılarla tanınır, onlarla özdeşleşir. B) Ticari kaygılarla kimi şarkılar tekrar tekrar söylenmektedir. C) Farklı sanatçılar, aynı şarkıları belli aralıklarla yorumlamaktadır. D) Kitlelere mal olmamasına özel şarkılar vardır. E) Her sanatçı, her şarkıyı başarılı bir biçimde seslendiremez. karşın Bu parçada yenilikle ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? 46. unutulmayan B) Kaçınılmaz olduğu C) Durağan bir evresi olduğu D) Akıl ve cesaret gerektirdiği E) Çalışmakla gerçekleştiği Bu cümleden yola çıkılarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) - 103 - Sürekli olduğu Ancak cesur insanlar, yeniliğe açık olur. B) Yenilik birden bire gerçekleşmez. C) Her toplumda yenilik kabul görür. D) Yenilik yapmak toplumun önünü açacaktır. E) İnsanlar yeniliklere açık değildir. Deneme-7 – 44. Soru DGS – 2010 – (56. ve 57.) Uzun zamandır ürün vermediğimi fark eden bir arkadaşım, niye öykü yazmadığımı sordu. Ben de, son yıllarda okurların daha çok roman satın aldığını, romanın öyküye oranla -nedense- daha çok itibar gördüğünü söyledim. Ayrıca yayıncıların roman yayımlamayı daha çok tercih ettiklerini, eleştirmenlerin bile yazılarında öykü kitaplarından çok, romanlara yer verdiklerini belirttim. Bununla birlikte öykünün, hem yazan hem de okuyan için uzun zamandır unutulan değerinden, güzelliğinden, romanın gevezeliği karşısındaki zarafetinden dem vurdum. 56. 57. Mizah, bireyin ve toplumun kendini yenilemesi, açmazlardan kurtulabilmesi için gözcülük yapar. Mizah bir yandan eğlendirir, bir yandan da çok düşündürür. Büyüten, ufaltan, çarpıtan, karşıtlıklardan yararlanan aynalardan geri yansıtıp dünyayı daha iyi anlamamızı sağlayan bir araçtır. Eğlenme, sağlıklı düşünme, yorum yapma yollarından biridir. 44. Bu parçada romana ilişkin olarak belirtilenler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? Parçaya göre mizahla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Eğlenceyle düşünceyi bir arada sunar. B) Zıtlıklardan faydalanır. A) Daha çok okunması C) İğneleyici bir dili vardır. B) Öyküden daha değerli bulunması D) Yorumlama ve eğlenme usullerindendir. C) Yazara daha fazla özgürlük tanıması D) Edebiyat dünyasında gündemde tutulması E) Birey ve toplumun yenilenmesine yardımcıdır. E) Daha çok basılması Bu parçada “romanın gevezeliği karşısındaki zarafeti” sözüyle öyküye ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi belirtilmek istenmiştir? 45. Parçada geçen “aynalardan geri yansıtmak” ifadesi ile mizahla ilgili aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmiştir? A) İnsanlara ışık saçtığı A) Anlatılmak istenenin daha az sözle aktarıldığı B) Gündelik hayatın konu edildiği B) Gerçeği yansıttığı C) Daha geniş kitlelere ulaştığı C) Parlak bir üslupla bezenmiş olduğu D) Olayları neden-sonuç ilişkisine dayandırdığı D) İnsanlara yön gösterdiği E) Öğretici değil, eğlendirici olduğu E) Süslü anlatımlara sebep olduğu - 104 - DGS – 2010 – (58) Deneme-4 – 60. Soru Bilimin özelliklerini göz ardı etmeden, bu büyük serüvenin tarihsel, insani ve yaşayan yönünü öne çıkaran, gençler için hazırlanmış bir genel kültür kitabı bu. Bilimin yaşamımıza kattıklarından söz ederken anlaşılması en zor olan şeyleri bile herkesçe anlaşılır kılmayı amaçlamış yazar. Bu kitap, temel buluşlar ve bilimsel düşüncenin özünü anlatırken bilimi herkese, bilimle hiç ilgisi olmayanlara bile sevdirmeyi başarıyor. 58. Kariyer, çalışma hayatımızda çizdiğimiz çizginin şeklini ve yönünü tarif ediyor. Bu çizgi, istikrarlı bir şekilde, bir seviyeden yukarıya doğru çizilmişse, zikzaklar yoksa başarılı bir kariyerden söz edebiliriz. Bu noktada, fizikteki etkitepki kavramları düşünülebilir. Kariyer konusunda da, çizgimizi etkileyen birçok kavramla karşılaşacağız. Bu kavramlar, kariyerimize etki edecek güçlerdir. Bunları, kuvvet kolunu büyüten, dolayısıyla gücümüzü artıran kaldıraçlar olarak da düşünebiliriz. Kuvvet kolunuz ne kadar büyükse yükü o kadar kolay ve çabuk kaldıracaksınız. Bu parçaya göre, söz konusu kitap hangi amaçla yazılmıştır? A) Gençleri bilim insanı olmaya teşvik etmek B) Bilime ilgi duyanların sayısını artırmak C) Bilim insanlarının yaşamı hakkında bilgi vermek D) Bilimin gelişmesine katkıda bulunmak E) Her bilimsel çalışmayı ayrıntısıyla anlatmak 60. Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi başarılı bir kariyerin göstergesidir? A) B) C) D) E) - 105 - İstikrarlı büyüme oranı Kişinin sahip olduğu maddi olanaklar Çevreden kabul görme oranı Toplum içinde kazanılan saygınlık İş dünyasında edinilen güç DGS – 2010 – (59) Deneme-4 – 61. Soru Kariyer, çalışma hayatımızda çizdiğimiz çizginin şeklini ve yönünü tarif ediyor. Bu çizgi, istikrarlı bir şekilde, bir seviyeden yukarıya doğru çizilmişse, zikzaklar yoksa başarılı bir kariyerden söz edebiliriz. Bu noktada, fizikteki etkitepki kavramları düşünülebilir. Kariyer konusunda da, çizgimizi etkileyen birçok kavramla karşılaşacağız. Bu kavramlar, kariyerimize etki edecek güçlerdir. Bunları, kuvvet kolunu büyüten, dolayısıyla gücümüzü artıran kaldıraçlar olarak da düşünebiliriz. Kuvvet kolunuz ne kadar büyükse yükü o kadar kolay ve çabuk kaldıracaksınız. Bilimin özelliklerini göz ardı etmeden, bu büyük serüvenin tarihsel, insani ve yaşayan yönünü öne çıkaran, gençler için hazırlanmış bir genel kültür kitabı bu. Bilimin yaşamımıza kattıklarından söz ederken anlaşılması en zor olan şeyleri bile herkesçe anlaşılır kılmayı amaçlamış yazar. Bu kitap, temel buluşlar ve bilimsel düşüncenin özünü anlatırken bilimi herkese, bilimle hiç ilgisi olmayanlara bile sevdirmeyi başarıyor. 59. Bu parçada sözü edilen kitabın bir “genel kültür ki tabı” olarak adlandırılmasının nedeni aşağıdakiler den hangisi olabilir? A) Konuların özetlenerek anlatılması B) Anlatılan konuların güncel olaylarla örneklendirilmesi C) Ele alınan konuların basitleştirilerek açıklanması D) Ulaşılmak istenen kitlenin gençlerden oluşması E) Konuların tarihsel gelişimiyle birlikte verilmiş olması 61. - 106 - Parçaya göre kariyer konusunda başarı çizgisini etkileyen kavramlarla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Kişiliğin oluşmasında olumlu etkisi vardır. B) Mesleki becerilerin gelişmesine etkisi yoktur. C) İletişimi güçlendirir. D) Başarıdaki tesadüflerin ortadan kalkmasında etkilidir. E) Kariyerin geliştirilmesinde itici güç durumundadır. DGS – 2010 – (60) Deneme-SB – 56. Soru Su içtiğiniz plastik şişeyi ya da markette tıka basa doldurduğunuz Plastikler günlük yaşantımızın vazgeçilmez birer ögesi. Çevremize baktığımızda içmek için aldığımız suların pet şişelerinden et ve benzeri ürünlerin arınık kalması için kullanılan streç filmlere, her gün karşısına geçtiğimiz televizyon veya bilgisayar ekranlarından göz sağlığımız için kullandığımız lenslere, milyonlarca litre suyun basıncına dayanabilen akvaryumlardan buz pateni pistlerinin alanlarını çevrelemede kullanılan malzemelere kadar günlük hayatta kullandığımız çoğu nesne plastiklerden elde ediliyor. Bu vazgeçilmezliği onlara kazandıran faktörlerse; üreticiye sunduğu dayanıklılık, ucuzluk, kolay işlenebilirlik, yalıtkanlık, nakliyede rahatlık ve geri kazanımın yanı sıra tüketiciye sunduğu çok yönlülük. Bu özelliklerinden dolayı plastikler, kâğıt, karton, cam, demir, pamuk, keten ve benzeri hammaddelerden üretilen ürünlerin yerlerini almış durumda. naylon torbaları çöpe atarken iki kere düşünseniz iyi olur. Çünkü bir plastik şişenin doğada tamamen çözünmesi 450 yıl sürerken naylon torba 500 yıl boyunca varlığını koruyor. Peki dünyamızı hızla kirleten bu atıkları verimli kaynaklara dönüştürmek mümkün mü? Bu duruma dikkat çekmek amacıyla 20 Martta ABD’nin San Francisco kentinden yola çıkan “Plastiki” adlı teknenin altı kişilik mürettebatına göre bu mümkün. Örneğin 20 m’lik bu tekne, 12.500 adet 2 litrelik plastik şişe sayesinde su üzerinde kalabiliyor. Teknenin yelken bezi, geri dönüştürülmüş plastikten; direği, geri dönüştürülmüş sulama borularından üretilmiş. Malzemeler bir araya getirilirken kaju fıstığı ve şeker pancarından üretilen bir yapıştırıcı kullanılmış. Gereken tüm elektriği güneş panelleri, rüzgâr türbinleri ile bisiklet dinamoları üretiyor. Deniz kirliliğinin neredeyse tamamına plastik atıkların neden olduğu, çok sayıda deniz kuşu ve deniz memelisinin plastik atıklar nedeniyle öldüğü hesaba katılırsa Plastiki’nin misyonu oldukça önemli. Öyle ki ABD’de kimi restoranlar Plastiki’den etkilenerek plastik şişe yerine cam sürahiler kullanmaya başlamışlar. Görünüşe göre “şişedeki mesaj” dünyaya ulaştı. 60. 56. Bu parçada “Plastiki” adlı tekneyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yapımında kullanılan malzemelere B) Gerekli enerjinin nasıl elde edildiğine C) Yolculuğunun nedenine D) Yolculuğu boyunca nerelere uğradığına E) Ekibinin kaç kişiden oluştuğuna - 107 - Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi plastiklerin yaygın olarak kullanımının sebepleri arasında gösterilemez? A) Maliyetinin ucuz olması B) Nakliyede kolaylık sağlaması C) Sanayisinin gelişmiş olması D) Geri kazanılabilmesi E) Kolay işlenebilir olması Deneme-SB – 57. Soru DGS – 2010 – (61) Su içtiğiniz plastik şişeyi ya da markette tıka basa doldurduğunuz Plastikler günlük yaşantımızın vazgeçilmez birer ögesi. Çevremize baktığımızda içmek için aldığımız suların pet şişelerinden et ve benzeri ürünlerin arınık kalması için kullanılan streç filmlere, her gün karşısına geçtiğimiz televizyon veya bilgisayar ekranlarından göz sağlığımız için kullandığımız lenslere, milyonlarca litre suyun basıncına dayanabilen akvaryumlardan buz pateni pistlerinin alanlarını çevrelemede kullanılan malzemelere kadar günlük hayatta kullandığımız çoğu nesne plastiklerden elde ediliyor. Bu vazgeçilmezliği onlara kazandıran faktörlerse; üreticiye sunduğu dayanıklılık, ucuzluk, kolay işlenebilirlik, yalıtkanlık, nakliyede rahatlık ve geri kazanımın yanı sıra tüketiciye sunduğu çok yönlülük. Bu özelliklerinden dolayı plastikler, kâğıt, karton, cam, demir, pamuk, keten ve benzeri hammaddelerden üretilen ürünlerin yerlerini almış durumda. naylon torbaları çöpe atarken iki kere düşünseniz iyi olur. Çünkü bir plastik şişenin doğada tamamen çözünmesi 450 yıl sürerken naylon torba 500 yıl boyunca varlığını koruyor. Peki dünyamızı hızla kirleten bu atıkları verimli kaynaklara dönüştürmek mümkün mü? Bu duruma dikkat çekmek amacıyla 20 Martta ABD’nin San Francisco kentinden yola çıkan “Plastiki” adlı teknenin altı kişilik mürettebatına göre bu mümkün. Örneğin 20 m’lik bu tekne, 12.500 adet 2 litrelik plastik şişe sayesinde su üzerinde kalabiliyor. Teknenin yelken bezi, geri dönüştürülmüş plastikten; direği, geri dönüştürülmüş sulama borularından üretilmiş. Malzemeler bir araya getirilirken kaju fıstığı ve şeker pancarından üretilen bir yapıştırıcı kullanılmış. Gereken tüm elektriği güneş panelleri, rüzgâr türbinleri ile bisiklet dinamoları üretiyor. Deniz kirliliğinin neredeyse tamamına plastik atıkların neden olduğu, çok sayıda deniz kuşu ve deniz memelisinin plastik atıklar nedeniyle öldüğü hesaba katılırsa Plastiki’nin misyonu oldukça önemli. Öyle ki ABD’de kimi restoranlar Plastiki’den etkilenerek plastik şişe yerine cam sürahiler kullan- 57. maya başlamışlar. Görünüşe göre “şişedeki mesaj” dünyaya ulaştı. 61. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Plastik atıklar geri dönüştürülerek tekrar kullanılabilir. B) Plastik atıklar doğada çok uzun yıllar yok olmamaktadır. C) Bazı sorunlara yaratıcı yollarla daha fazla dikkat çekilebilir. D) Plastik atıklar başlı başına bir kirlilik kaynağıdır. E) Plastikten üretilen eşyalar günlük yaşamı vazgeçilemeyecek kadar kolaylaştırmaktadır. - 108 - Parçada, plastiklerin kullanıldığı alanlardan I. Göz sağlığı II. Akvaryumlar III. Kırtasiye gereçleri IV. Teknolojik ürünler V. Gıda maddelerinin korunumu hangisi ya da hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız I B) Yalnız III C) II. ve III. D) III. ve IV. E) II. , IV. ve V. DGS – 2010 – (61. ve 63.) Deneme-2 – 57. Soru (I) İnsanın gen haritasının çıkarılabileceğinin anlaşılmasıyla tıpta yepyeni bir çağa girdik: Kişisel tıp. (II) Bu, “kişisel farklılıklar ne olursa olsun aynı hastalık için belli bir tedavinin uygulandığı dönem”in kapandığı, “tedavinin genetik yapı göz önüne alınarak uygulandığı” yeni bir dönem olarak nitelendiriliyor. (III) Son birkaç yıldır araştırmacılar DNA’nıza bakarak hangi hastalıklara yakalanabileceğinizi de belirlemeye başladılar. (IV) Araştırmacıların en önemli hedeflerinden biriyse her insanın gen haritasını çıkarmak. (V) Gen haritamız herhangi bir hastalığa yakalandığımızda hangi ilacın bize iyi geleceği ve hangisinin daha ağır yan etkileri olacağını dahi gösterecek. (VI) Bu gelişmeler sonucu yakın bir gelecekte doktora giderken kendi “vücudumuzun el kitabı” olan kişisel gen haritamızı da yanımızda götürüyor olacağız. 62. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendin- (I) Poşet çayı 1908 yılında, New York’ta bir çay ve kahve dükkânı sahibi Thomas Sullivan’ın geliştirdiği kabul edilir. (II) Teneke kutulara koymaktan daha hesaplı ve pratik olduğunu düşündüğünden, Sullivan çay örneklerini elde dikilmiş ipek kumaştan yaptığı küçük poşetlere doldurarak gemiyle çeşitli ülkelerdeki müşterilerine gönderiyordu. (III) Müşteriler gelen çay örneklerini poşetten çıkarıp demlemek yerine öylece demleyince, poşet çay rastlantısal bir biçimde doğmuş oldu. (IV) 1920’lerde ticari üretime başlandı. (V) Kullanım kolaylığı sayesinde öncelikle otellerin, sonra evlerin mutfaklarında kendine yer edindi. 57. den önceki cümleyi açıklayıcı bir nitelik taşımaktadır? A) II. 63. B) III. C) IV. D) V. E) VI. Parçada poşet çayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Günümüzde en çok tüketilen çay türü olduğuna B) Ticari üretimine ne zaman başlandığına Bu parçada gen haritasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? C) İlk örneklerin niteliğine D) Kimin geliştirdiğine A) Her insanda farklı olduğuna E) Rastlantısal biçimde bulunduğuna B) C) Yeni ilaçların bulunmasına katkısı olacağına İlaçların vücut üzerindeki etkisinin önceden lenmesini sağlayacağına D) E) Hastalıkların, yakalanmadan tespit edilebileceğine Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastaların, farklı yollarla tedavisinin yapılabileceğine belir- 58. - 109 - Parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde yargı nedeniyle birlikte verilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS – 2010 – (61. ve 63.) Deneme-3 – 61. ve 62. Soru (I) İnsanın gen haritasının çıkarılabileceğinin anlaşılmasıyla tıpta yepyeni bir çağa girdik: Kişisel tıp. (II) Bu, “kişisel farklılıklar ne olursa olsun aynı hastalık için belli bir tedavinin uygulandığı dönem”in kapandığı, “tedavinin genetik yapı göz önüne alınarak uygulandığı” yeni bir dönem olarak nitelendiriliyor. (III) Son birkaç yıldır araştırmacılar DNA’nıza bakarak hangi hastalıklara yakalanabileceğinizi de belirlemeye başladılar. (IV) Araştırmacıların en önemli hedeflerinden biriyse her insanın gen haritasını çıkarmak. (V) Gen haritamız herhangi bir hastalığa yakalandığımızda hangi ilacın bize iyi geleceği ve hangisinin daha ağır yan etkileri olacağını dahi gösterecek. (VI) Bu gelişmeler sonucu yakın bir gelecekte doktora giderken kendi “vücudumuzun el kitabı” olan kişisel gen haritamızı da yanımızda götürüyor olacağız. 62. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendin- (I) Işık, fotoğrafçının en önemli malzemesidir. (II) Ancak gün ışığının rengi hep aynı değildir, sabah çok erken saatlerde ve gün batımı yaklaştığında, gün ışığı renk değiştirir. (III) Bu nedenle, sabah çok erken saatlerde çekilen fotoğraflar mavi-mor, gün batımı yaklaştığında çekilen fotoğraflar daha kırmızı tonlarda çıkar. (IV) Aynı şekilde, ampul ışığı ile aydınlanmış mekânlar bize normal görünse de, böyle yerde flaşsız çekilen fotoğraflar turuncu çıkar. (V) Bu ille de bir hata demek değildir, ışıktan dolayı fotoğrafta belli bir rengin hâkim olması, fotoğraflara özel bir duygu da katabilir. 61. den önceki cümleyi açıklayıcı bir nitelik taşımaktadır? A) II. 63. B) III. C) IV. D) V. E) VI. Parçadan, fotoğrafçılıkla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Bu parçada gen haritasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Her insanda farklı olduğuna B) C) Yeni ilaçların bulunmasına katkısı olacağına İlaçların vücut üzerindeki etkisinin önceden lenmesini sağlayacağına D) E) Hastalıkların, yakalanmadan tespit edilebileceğine Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastaların, farklı yollarla tedavisinin yapılabileceğine Oldukça pahalı bir uğraştır. B) Çok fazla emek ve zaman gerektirir. C) Ülkemizde sanat olarak hızla yaygınlaşmaktadır. D) Makinenin teknik özellikleri, çekim kalitesini artırır. E) Fotoğrafçı, gün ışığından yararlanabilirse fotoğrafına farklı duygular katabilir. belir- 62. - 110 - Parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, kendinden sonraki cümlenin gerekçesidir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS – 2010 – (67) Deneme-7 – 66. Soru İstanbul Boğazı’nın altından geçecek Marmaray için hazırlanan proje kapsamında tarihî yarımadada kazılması en kolay yerin Yenikapı olduğu düşünülüyordu. Zira 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyette olan Lykos Deresi’nin denize döküldüğü bu alanın zaman içinde dolduğu sanılıyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Buranın, tarihî yarımadanın güneyindeki altı limandan biri olan Theodosius olduğu anlaşıldı. Bu yüzden Marmaray çalışmalarının yapıldığı bölge, Türkiye’nin en büyük arkeolojik kazı alanı hâline geldi. Bulunan batıkların sayısı yönünden bu antik liman, birinci sıraya yerleşti. Liman, yelkenlileri, anforaları ve Eleutherius’un heykeliyle birlikte, çoğunluğa göre Lykos Deresi’nin getirdiği alüvyonlarla zamanla, kimine göreyse tsunami nedeniyle birdenbire karanlığa gömüldü. Vurulan her kazma, çalışmaları, nefes kesen bir arkeolojik maceraya dönüştürüyor. Ayrıca kazı yapılan bölgenin kuzeyinde bir kilise, batısında bir Bizans yapısı, surun altında ise bir dehliz bulundu. 67. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine Hızlı nüfus artışı, konforlu hayat şartlarının gelişmesi, şehirleşme, okuma alışkanlığının artması, matbaacılığın ve ambalajlama sanayisinin gelişmesi, kâğıt - karton tüketimini arttırmaktadır. Kâğıt tüketiminin en fazla olduğu alanlar ofislerdir. Özellikle resmî ve özel kurum ofisleri, bankalar ile otel ofisleri, mühendislik büroları, basın merkezleri, çeşitli iş yeri ofisleri... Ayrıca fotokopi ve ozalit çekim merkezleri önemli ofis kâğıdı tüketim merkezleridir. Başta üniversiteler olmak üzere tüm okullar önemli kâğıt tüketim merkezleridir. Bir ofiste kişi başına tüketilen kâğıt miktarı 0,7 kg/gün’dür. Finans merkezlerinde ve bankalarda kişi başına tüketilen kâğıt 0,9 kg/gün’dür. Bu tür merkezlerde kullanılan kâğıtlar kaliteli kâğıtlardır. Bu sebeple buralarda tüketilen kâğıtların geri kazanılıp tekrar kâğıt üretilmesinde kullanılması özellikle tavsiye edilir. 66. ulaşılabilir? A) Bir amaç doğrultusunda başlanan çalışmalar beklenmedik sonuçlar doğurabilir. B) C) D) E) Bilimsel çalışmaların sonuçları tartışma yaratabilir. Bilimsel çalışmanın hızı, çalışmanın niteliğine göre değişir. Yapılacakları önceden planlamak çalışmaları hızlandırır. Önemli çalışmalar deneyimli kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir. - 111 - Parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Çevre kirliliğinde en büyük sebep kâğıt kullanımının yaygınlaşmasıdır. B) Ofisler, kâğıt tüketiminin en yaygın olduğu alanlardır. C) Kâğıtların geri dönüşümlü olması, onları daha hesaplı kılar. D) Tedbirlere rağmen kâğıt tüketiminin önüne geçilememiştir. E) Bilinçli tüketiciler, kâğıdın dönüştürülmesinde etkin rol oynar. Deneme-7 – 67. Soru DGS – 2010 – (68) İstanbul Boğazı’nın altından geçecek Marmaray için hazırlanan proje kapsamında tarihî yarımadada kazılması en kolay yerin Yenikapı olduğu düşünülüyordu. Zira 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyette olan Lykos Deresi’nin denize döküldüğü bu alanın zaman içinde dolduğu sanılıyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Buranın, tarihî yarımadanın güneyindeki altı limandan biri olan Theodosius olduğu anlaşıldı. Bu yüzden Marmaray çalışmalarının yapıldığı bölge, Türkiye’nin en büyük arkeolojik kazı alanı hâline geldi. Bulunan batıkların sayısı yönünden bu antik liman, birinci sıraya yerleşti. Liman, yelkenlileri, anforaları ve Eleutherius’un heykeliyle birlikte, çoğunluğa göre Lykos Deresi’nin getirdiği alüvyonlarla zamanla, kimine göreyse tsunami nedeniyle birdenbire karanlığa gömüldü. Vurulan her kazma, çalışmaları, nefes kesen bir arkeolojik maceraya dönüştürüyor. Ayrıca kazı yapılan bölgenin kuzeyinde bir kilise, batısında bir Bizans yapısı, surun altında ise bir dehliz bulundu. 68. Bu parçada Yenikapı’yla ilgili olarak aşağıdakileri hangi- Hızlı nüfus artışı, konforlu hayat şartlarının gelişmesi, şehirleşme, okuma alışkanlığının artması, matbaacılığın ve ambalajlama sanayisinin gelişmesi, kâğıt - karton tüketimini arttırmaktadır. Kâğıt tüketiminin en fazla olduğu alanlar ofislerdir. Özellikle resmî ve özel kurum ofisleri, bankalar ile otel ofisleri, mühendislik büroları, basın merkezleri, çeşitli iş yeri ofisleri... Ayrıca fotokopi ve ozalit çekim merkezleri önemli ofis kâğıdı tüketim merkezleridir. Başta üniversiteler olmak üzere tüm okullar önemli kâğıt tüketim merkezleridir. Bir ofiste kişi başına tüketilen kâğıt miktarı 0,7 kg/gün’dür. Finans merkezlerinde ve bankalarda kişi başına tüketilen kâğıt 0,9 kg/gün’dür. Bu tür merkezlerde kullanılan kâğıtlar kaliteli kâğıtlardır. Bu sebeple buralarda tüketilen kâğıtların geri kazanılıp tekrar kâğıt üretilmesinde kullanılması özellikle tavsiye edilir. 67. Parçaya göre kâğıt tüketiminin artmasında, sine değinilmemiştir? I. Şehirleşme A) Eskiden ne olarak kullanıldığına II. Matbaacılık ve ambalaj sanayisinin gelişmesi B) Çalışmaların kaç yılda tamamlanacağına III. Okuma alışkanlığının yaygınlaşması C) Tahminlerin yanlış çıktığına IV. Bilinçli tüketimin yaygınlaşması D) En çok kalıntının çıkarıldığı antik liman olduğuna V. E) Çıkarılan buluntuların neler olduğuna sebeplerinden hangisinin etkisi olduğu söylenemez? A) I. - 112 - Konforlu hayat şartlarının gelişmesi B) II. C) III. D) IV. E) V. DGS – 2010 – (68) Deneme-7 – 68. Soru İstanbul Boğazı’nın altından geçecek Marmaray için hazırlanan proje kapsamında tarihî yarımadada kazılması en kolay yerin Yenikapı olduğu düşünülüyordu. Zira 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyette olan Lykos Deresi’nin denize döküldüğü bu alanın zaman içinde dolduğu sanılıyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Buranın, tarihî yarımadanın güneyindeki altı limandan biri olan Theodosius olduğu anlaşıldı. Bu yüzden Marmaray çalışmalarının yapıldığı bölge, Türkiye’nin en büyük arkeolojik kazı alanı hâline geldi. Bulunan batıkların sayısı yönünden bu antik liman, birinci sıraya yerleşti. Liman, yelkenlileri, anforaları ve Eleutherius’un heykeliyle birlikte, çoğunluğa göre Lykos Deresi’nin getirdiği alüvyonlarla zamanla, kimine göreyse tsunami nedeniyle birdenbire karanlığa gömüldü. Vurulan her kazma, çalışmaları, nefes kesen bir arkeolojik maceraya dönüştürüyor. Ayrıca kazı yapılan bölgenin kuzeyinde bir kilise, batısında bir Bizans yapısı, surun altında ise bir dehliz bulundu. 69. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak den hangisi söylenemez? aşağıdakiler- Hızlı nüfus artışı, konforlu hayat şartlarının gelişmesi, şehirleşme, okuma alışkanlığının artması, matbaacılığın ve ambalajlama sanayisinin gelişmesi, kâğıt - karton tüketimini arttırmaktadır. Kâğıt tüketiminin en fazla olduğu alanlar ofislerdir. Özellikle resmî ve özel kurum ofisleri, bankalar ile otel ofisleri, mühendislik büroları, basın merkezleri, çeşitli iş yeri ofisleri... Ayrıca fotokopi ve ozalit çekim merkezleri önemli ofis kâğıdı tüketim merkezleridir. Başta üniversiteler olmak üzere tüm okullar önemli kâğıt tüketim merkezleridir. Bir ofiste kişi başına tüketilen kâğıt miktarı 0,7 kg/gün’dür. Finans merkezlerinde ve bankalarda kişi başına tüketilen kâğıt 0,9 kg/gün’dür. Bu tür merkezlerde kullanılan kâğıtlar kaliteli kâğıtlardır. Bu sebeple buralarda tüketilen kâğıtların geri kazanılıp tekrar kâğıt üretilmesinde kullanılması özellikle tavsiye edilir. 68. Parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nesnel verilerden yararlanılmıştır. A) Sayısal verilerden faydalanılmıştır. B) Çeşitli görüşler açıklanmıştır. B) Karşılaştırmalara başvurulmuştur. C) Atasözü kullanılmıştır. C) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir. D) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Açıklayıcı anlatıma ağırlık verilmiştir. E) İkileme kullanılmıştır. E) Öyküleyici unsurlardan faydalanılmıştır. - 113 - 75. DGS – 2010 – (73. – 76) I. Burcu Ali, Burcu, Ceyda, Deniz, Erdem ve Fatih’in odaları aynı ko- II. Deniz ridorda yan yanadır. Odalar soldan sağa doğru 1, 2, 3, 4, 5, 6 III. Fatih şeklinde numaralandırılmıştır. Bu kişilerin odalarıyla ilgili aşa- Erdem’in odasının 3 numaralı oda olduğu durumda yu- ğıdaki bilgiler verilmiştir: 73. • Ceyda’nın odası 4 numaralı odadır. • Deniz ve Erdem’in odaları yan yanadır. • Ali ve Fatih’in odaları yan yanadır. • Burcu ve Fatih’in odaları yan yana değildir. karıdaki kişilerden hangilerinin oda numarası kesinlikle bilinmektedir? A) Yalnız I C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Burcu’nun odası 1 numaralı odadır. B) Deniz’in odası 6 numaralı odadır C) Erdem’in odası 1 numaralı odadır. D) Burcu ve Ali’nin odaları yan yanadır. E) Fatih ve Deniz’in odaları yan yanadır. 76. 74. B) Yalnız II Burcu’nun odasının 3 numaralı oda olduğu durumda aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Ali’nin odası 1 numaralı odadır. B) Deniz’in odası 1 numaralı odadır. C) Erdem’in odası 1 numaralı odadır. D) Fatih’in odası 5 numaralı odadır. E) Erdem’in odasının 5 numaralı oda olduğu durumda aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Ceyda ve Deniz’in odaları arasında bir kişinin odası vardır. Fatih’in odası 6 numaralı odadır. - 114 - B) Ali’nin odası 3 numaralı odadır. C) Burcu’nun odası 1 numaralı odadır. D) Burcu ve Ali’nin odaları yan yanadır. E) Fatih ve Ceyda’nın odaları yan yanadır. 75. Deneme-2 – 73. – 76. Sorular Aşağıdakilerde hangisi 2. sırada olamaz? A) Mustafa B) Nazım D) Kemal Bir sınıfta Kemal, Levent, Mustafa, Nazım, Pusat, Ramazan, C) Levent E) Tarık Semih, Tarık adlı öğrencilerin arka arkaya yerleştirilmiş 5 sıraya oturma planlarıyla ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir: 73. Her sırada en fazla 2 kişi oturmaktadır. 3. sırada sadece Pusat oturmaktadır. Nazım ve Levent, Semih’in hemen arkasındadır. Kemal, Tarık ile farklı sırada, Mustafa’nın hemen önündedir. Ramazan, Semih ve Mustafa ile aynı sırada değildir. Aşağıdakilerde hangisi kesinlikle doğrudur? A) Ramazan 1. sıradadır. B) Ramazan ve Kemal aynı sıradadır. C) Levent 5. sıradadır. D) Mustafa ve Tarık aynı sıradadır. E) Kemal 4. sıradır. 76. 74. Tarık 5. sırada olduğu durumda aşağıdakilerden hangisi Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? kesinlikle yanlıştır? A) Tarık 1. sıradadır. A) Semih 1. sıradadır. B) Semih 4. sıradadır. B) Nazım 4. sıradadır. C) Nazım, Tarık’ın hemen önündedir. C) Kemal, Semih’in arkasındaki sıralardan birindedir. D) Ramazan, Mustafa hemen önündedir. D) Ramazan, Levent’in arkasındaki sıralardan birindedir. E) Levent, Tarık’ın hemen arkasındadır. E) Pusat, Ramazan’ın önündeki sıraların birindedir. - 115 - 79. Arda, Buket, Ceren, Derya, Ege, Fırat ve Gamze bir binanın A) zemin katında bulunan bir asansöre binmişlerdir. Binada zemin katın üstünde 1’den 5’e kadar numaralandırılmış beş kat bulunmaktadır. Asansör yukarı doğru çıkmaya başlamıştır. Bu kişilerin indikleri katlarla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir: • • • • • • 77. Her katta en az 1, en fazla 2 kişi asansörden inmiştir. Arda, asansörden tek başına inmiştir. B) Ege ve Gamze, 5. katta asansörden inmiştir. C) Fırat, Arda’dan sonraki bir katta asansörden inmiştir. D) Derya, 2. katta asansörden inmiştir. E) Buket, 4. katta asansörden inmiştir. 3. katta yalnız Ceren asansörden inmiştir. Arda, Ege’den bir önceki katta asansörden inmiştir. Derya, Fırat’tan bir sonraki katta asansörden inmiştir. Gamze ve Derya, farklı katlarda asansörden inmiştir. Buket ve Fırat, aynı katta asansörden inmiştir. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) 78. Ege ve Gamze’nin asansörden birlikte indikleri durumda aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? DGS – 2010 – (77. – 80) Ege, 2. katta asansörden inmiştir. B) Arda, 4. katta asansörden inmiştir. C) Buket, 2. katta asansörden inmiştir. D) Gamze, 1. katta asansörden inmiştir. E) Derya, 5. katta asansörden inmiştir. Derya’nın 2. katta asansörden indiği durumda aşağıdaki- 80. Aşağıdakilerden hangisi 1. katta asansörden inmiş ola- lerden hangisi kesinlikle doğrudur? maz? A) Arda A) Gamze, 4. katta asansörden inmiştir. B) Buket, 5. katta asansörden inmiştir. C) Ege, 4. katta asansörden inmiştir. D) 5. katta asansörden 2 kişi inmiştir. E) 1. katta asansörden 2 kişi inmiştir. B) Buket D) Derya - 116 - C) Gamze E) Fırat 16. K.Anlatım / Sayfa-711 / 15 ve 16. sorular Aynı istasyondan metroya binen F, G, H, K ve L kişilerinin metrodan hangi durakta indikleriyle ilgili olarak şunlar bilinmektedir: 15. İki kişi aynı durakta, ötekilerin her biri farklı durakta inmiştir. G, H’den bir önceki durakta inmiştir. F, K’den sonraki durakların birinde inmiştir. L, G’den bir önceki durakta inmiştir. Bu bilgiler, aşağıdakilerden hangisini belirlemek için yeterlidir? A) L ile H’nin indiği duraklar arasında kaç durak olduğu B) Metrodan aynı durakta indiği kesin olan kişileri C) Metroya binilen durakla en son inilen durak arasında kaç durak olduğu D) L’nin metrodan kaçıncı olarak indiğini E) K’nin metrodan kaçıncı olarak indiğini Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur? A) K, H’den önceki bir durakta inmiştir. B) Metrodan en son inen H’dir. C) Metrodan ilk inen F’dir. D) H, L’den sonraki bir durakta inmiştir. E) G, F’den sonraki bir durakta inmiştir. - 117 -