Organik Beyin Hastalığını Düşündüren Karmaşık
Transkript
Organik Beyin Hastalığını Düşündüren Karmaşık
AJANS 2016; 4(2): 86-92 CASE REPORT Organik Beyin Hastalığını Düşündüren Karmaşık Disosiyasyon ve Konversiyon Belirtileri Olan Bir Olgunun Takip ve Tedavi Süreci The Follow-up and Treatment of a Case with Complex of Dissociation and Conversion Symptoms Suggesting Organic Brain Disease H. I. Tas1, S. Kılınc1, Z. Yılmaz1, E. Inan1, M. F. Ustundag2, H. Ozcan2 Received: 09 November 2015 / Accepted: 08 January 2016 / Published online: 15 June 2016 ©Copyright 2016 by AKONDER ÖZET Dissosiyatif ve konversif bozukluklar belirtilerin organik bir hastalığı düşündürmekle birlikte yapılan tetkik ve muayenelerde organisiteyi düşündüren bulguların elde edilemediği psikiyatrik belirtilerin olduğu bozukluklar olup sıklıkla birarada gözükür. Ülkemizde konversiyon bozukluğu yaygınlık açısından %4,5 ile %32 arasında değişen oranlar verilir. Her iki bozukluğun etiyolojisinde duygusal travmalar, sosyokültürel nedenler, nörobiyolojik nedenler olabileceği ve birçok psikiyatrik hastalıkla eştanılarının olabileceği bildirilmiştir. Bu yazıda dissosiyatif amnezi ve konversif belirtileri olan bir kadın olgunun tanı, takip ve tedavi süreci üzerinden dissosiyasyon ve konversiyon tartışılacaktır. Çevresinde bulunan insanları tanımama, nesneleri isimlendirmede bozukluk, söylenen kelimeleri tekrarlama, sıralı işleri yapamama, okuyup, yazamama, geçmişteki yaşantılarını hatırlayamama, ev işlerini yapamama, halsizlik gibi şikayetleri olan olgunun yapılan nörolojik muayenesi, laboratuar ve beyin manyetik rezonans görüntüleme sonucunda patoloji saptanmadı. Aynı gün yapılan psikiyatrik görüşmede depresif belirtilerinin bulunduğu, yaşam olayları ile başa çıkmada zorlandığı belirlenmiştir. Olgunun tedavi süreci içinde yapılan nöropsikiyatrik test sonuçları incelendiğinde birçok bilişsel alanda anlamlı düzeyde bozulma olduğu görülmüş fakat duygudurumunun daha mutlu olduğu durumlarda, günlük hayatına bu testlerdeki bozulmanın yansımadığı görülmüştür. Olgu psikiyatrist tarafından hastalık akut başlangıcından itibaren düzenli görüşmelere alınmıştır. Seanslarda sokratik sorgulama teknikleri, destekleyici ve bilişsel davranışçı terapi teknikleri kullanılmıştır. Belli aralıklarla aile görüşmeleri yapılmış eşler arasındaki sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunulmuştur. Tedavi süreci boyunca olgunun şikayetleri giderek azalmış olup takibi sürmektedir. Anahtar kelimeler: Disosiyasyon, konversiyon, organik beyin hastalığı, tedavi ABSTRACT Although dissociative and conversion disorder symptoms make clinicians to suspect the existence of an organic disease, symptoms of organicity have not been discovered as the result of medical surveys and examination and both disorders are seen together frequently. Prevalence of conversion disorder in our county ranges from 4.5% to 32%. It is reported that emotional traumas, sociocultural reasons and neurobiological reasons can be part of etiology of both disorders and both of them can have comorbidity with many psychiatric diseases. In this paper we aimed to discuss dissociation and conversion concepts through diagnosis, follow-up and treatment processes of a female patient who had both dissociation and conversion symptoms. The patient in this presentation had symptoms such as inability to recognize familiar persons, defect in naming the objects, repeating words which were said to her, inability to do sequential works, inability to read and write, inability to remember the past events, inability to do housework and malaise that make clinicians think of the possible existence of a neurological disease at first sight. Neurological examinations, laboratory and brain magnetic resonance imaging evaluations revealed no pathology. In psychiatric examination depression symptoms and difficulties in dealing with daily life problems have been observed. When results of neuropsychiatric tests of the patient were examined during diagnosis, follow-up and treatment processes it is seen that there is a significant defect in many cognitive areas; but also it is determined that when the mood state of the patient is better, the defects did not effect her daily life. Patient was seen regularly from the beginning of symptoms of disease by a psychiatrist. Socratic examination, supportive and cognitive behavior therapy techniques have been used during sessions. Family interviews were done at regular intervals. Some recommendations for solving the problems between spouses were given. During the treatments, complaints of the patient have decreased gradually and followup process has been continuing. Keywords: Dissociation, conversion, organic brain disease, treatment Derince Education and Research Hospital, Department of Psychiatry, Kocaeli Atatürk University, Medical Faculty. Department of Psychiatry, Erzurum e-mail: [email protected] 1 2 86 AJANS 2016; 4(2): 86-92 Giriş Dissosiyatif ve konversif bozuklukları belirtilerin organik bir hastalığı düşündürmekle birlikte yapılan tetkik ve muayenelerde organisiteyi düşündüren bulguların elde edilemediği psikiyatrik belirtilerin olduğu bozukluklar olup sıklıkla birarada gözükür (1). Dissosiyatif bozukluklar ise ülkemizde Sivas ilinde yapılan bir çalışmada yaşam boyu yaygınlığı %18,3 olarak bulunmuştur (2). Ülkemizde yapılan sağlık hizmetlerine başvuranların alındığı çalışmalarda konversiyon bozukluğunun %4,5-32 arasında değişen oranlarda bulunduğu bildirilmektedir (3). Somatoform bozukluklar altında incelenen konversiyon bozukluğunun disosiyatif bozukluklar altında sınıflanması gerektiği tartışılmaktadır (4). Bu bozukluklara ait belirtiler bazı hastalarda semptom bazı hastalarda ise bozukluk düzeyinde görülebilmektedir. Her iki bozukluğun etiyolojisinde duygusal travmalar, sosyokültürel nedenler, nörobiyolojik nedenler olabileceği ve birçok psikiyatrik hastalıkla eştanılarının olabileceği bildirilmiştir (5). Bu yazıda dissosiyatif amnezi ve konversif belirtileri olan bir kadın olgunun tanı, takip ve tedavi süreci üzerinden dissosiyasyon ve konversiyon tartışılacaktır. Olgu 56 yaşında kadın hasta son 3 gündür olan ve aniden başlayan, çevresinde bulunan insanları tanımama, nesneleri isimlendirmede bozukluk, söylenen kelimeleri tekrarlama, sıralı işleri yapamama, okuyup, yazamama, geçmişteki yaşantılarını hatırlayamama, ev işlerini yapamama, halsizlik şikayetleri ile nöroloji polikliniğine başvurdu. Yapılan nörolojik muayenede şuuru açık olup, kooperasyon kurulabiliyordu. Kranial sinirler intakt, konuşma normal, ense sertliği yoktu, kas gücü normal idi. Serebellar sistem ve H. Ozcan et al. yürüyüşü normal tespit edildi. rutin laboratuvar tetkikleri (hemogram, karaciğer-böbrek-tiroid fonksiyon testleri, kan şekeri, serum elektrolit düzeyleri, vitamin B12, folat, C-reaktif protein düzeyleri). Ek sistemik hastalık öyküsü yoktu. Yakın zamanda geçirilmiş bir enfeksiyon öyküsüne rastlanmadı. Kafa travması anamnezi yoktu. Hipertansiyon, diabetes mellitus gibi aterosklerotik vasküler risk faktörleri tespit edilmedi. Fizik muayenesinde vücut ateşi, tansiyon arteryel ve nabız normal sınırlardaydı. Çekilen beyin bilgisayarlı tomografide bilateral basal ganglionlarda kalsifikasyon dışında özellik izlenmedi. Parathormon düzeyi 81.5 (11.1-75.9) pg/ml olarak hafif yüksek tespit edildi. Şikayetlerinin 3 gündür sürmesi nedeniyle yatış önerilen hasta yatışı kabul etmedi. Ertesi gün çekilen kontrastlı kranial ve diffüzyon manyetik rezonans görüntülemesinde kliniğini açıklayacak patoloji izlenmedi. Hasta koopere olamadığı için beyin elektroensefalografisi çekilemedi. Hastanemizde yapılamadığı için ilaç, madde intoksikasyon değerlendirmesi yapılamadı. Yapılan tetkiklerde organik patoloji tespit edilmeyen hasta psikiyatri kliniğine yönlendirildi. Yapılan psikiyatrik değerlendirmede hasta yalnız olarak görüşme odasına alındı. Yapılan muayenede duygudurumu şaşkın, konuşma miktarı az, konuşması yavaşlamıştı. Okuma ve yazmayı hatırlamıyor, gösterilen nesneleri isimlendiremiyordu. Görüşmenin başında yanında bulunan akrabalarının kim olduğunu hatırlamayan hasta görüşmenin ortalarına doğru hatırlamaya başladı. Mutsuz olduğunu, hayattan keyif almadığını ve bu duruma akrabalarıyla yaşadığı sorunların neden olduğunu belirtti. İki hafta önce aile üyelerinden biri tarafından haksızlığa uğradığını ve bu durumu kabullenemediğini, yaşam sorunlarıyla baş etmekte zorlandığını ifade etti. Görüşme sonunda psikiyatrik muayenesinde bilinci açık, oryante, koopere, konuşması spontan amaca yönelik idi. Düşünce sürecinde hafif yavaşlama vardı. 87 Treatment of Complex Dissociation and Conversion AJANS 2016; 4(2): 86-92 Düşünce içeriğinde yaşam olayları ile zihinsel uğraşları mevcuttu. Affekti uygun, duygudurumu üzgündü. Özgeçmiş-soygeçmiş: 56 yaşında kadın hasta, ilkokul mezunu, eşiyle birlikte yaşıyor, iki erişkin oğlu var. Dokuz kardeşten yedincisi olarak doğmuş. Gelişimsel basamakları normal, aile içi ve dışı sosyal ilişkilerinde patoloji tariflenmiyor, daha önce psikiyatri başvurusu yoktu. Yaklaşık 4 yaşına kadar anne ve babasıyla kalan hasta sonrasında 2 yıl süreyle ablasının yanında kalmış, o dönemde ablası tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmış. Maddi durumları iyi olmadığı ve dayısının çocuğu olmadığı için 6 yaşında iken dayısı ve yengesine evlatlık olarak verilmiş. olduğu, hangi yılda olduğumuz sorularını yanıtlayamamıştır. Yapılan görüşmede kendisi dışarıda yolunu bulmakta güçlük çektiği ve karşılaştığı kendisini tanıdığını söyleyen bazı kişileri tanıyamadığını ifade etmiştir. Bellek ve Öğrenme: Uygulanan Öktem Sözel Bellek Testi’nde anlık bellek puanı 2 (ortalama 5.08, ss 1.03, alt çeyreklik 4), öğrenme puanı 39 (ortalama 113.50, ss 12, alt çeyreklik 107), en yüksek öğrenme 8 (ortalama 14.53, ss 0.88, alt çeyreklik 14), kendiliğinden hatırlama 6 (ortalama 13.24, ss 1.38, alt çeyreklik 12), toplam hatırlama puanı 9 (ortalama 14.98, ss 0.12, alt çeyreklik 15) olarak belirlenmiştir. Hasta yaşı için normal kabul edilen düzeye ulaşamamıştır. Ben- Sonra dayısının çocukları rağmen onlarla yaşamaya devam etmiş. Onüç yaşında iken yengesi trafik kazasında vefat edince ev işleri ve çocuk bakımı hastanın üzerine kalmış. Onaltı yaşında iken teyzesinin oğlu olan şuan ki eşiyle evlenmiş. Büyük oğlu ile aynı binada oturan hasta başka yerde yaşayan küçük oğlunun eşi yaklaşık 2 aydır aralarında geçen bir tartışma nedeniyle konuşmuyordu. Hasta anne ve babasını çekingen, pasif insanlar olarak dayısını ise otoriter ve baskıcı birisi olarak tanımlıyordu. Eşiyle yapılan görüşmede eşinin duygu dışavurumunun yüksek, mükemmeliyetçi kişilik özellikleri olduğu gözlendi. Yapılması gereken günlük işler ve ilişkilerinde hastadan beklentilerinin yüksek olduğu öğrenildi. Hastada mevcut şikâyetlere (özellikle bilişsel bozukluk) yönelik yapılan nöropsikiyatrik değerlendirme ve psikiyatrik değerlendirme ölçeklerinin sonuçları aşağıda verilmiştir. Hastaya genel bilişsel durum değerlendirmesi için Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği uygulanmış, hastanın aldığı puan 10 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç orta düzey bilişsel bozulmaya işaret etmektedir. Oryantasyon: Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde oryantasyonu değerlendiren maddelerden 4/6 puan almıştır. Hasta ayın kaçı ton Görsel Bellek Testi’nde almış olduğu 7 puan görsel bellekte ağır bozulmaya işaret etmektedir. Sayı Dizisi Öğrenme Testi’nde puan alamamıştır. Wechler Sayı dizisi Testi’nde, Düz Sayı Dizisinde 1 puan, Ters Sayı Dizisinde 3 puan almıştır. Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde gecikmeli hatırlama puanı 4/6 olarak belirlenmiştir. Dil ve Mental Hız: Sözel Akıcılık testinde 1’er dakika içinde ayrı ayrı K-A-S harfleri ile başlayan özel isim olmayan kelimeler üretmesi istenmiş olup; hasta toplam 11 kelime üretebilmiş olup bu durum dil ve mental hızda belirgin bozulmayı düşündürmüştür (hastanın yaşına göre normal değer>40). Soyutlama becerisinin ölçümü için İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D. Davranış Nörolojisi ve Hareket Bozuklukları Birimi Klinik Nöropsikoloji Laboratuarı Nöropsikolojik Değerlendirme Bataryası içerisinde bulunan Atasözü ve Benzerlikler bölümleri uygulanmıştır. Hasta atasözlerinden hiçbirini açıklayamamış ve Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde Benzerlikler bölümünden puan alamamıştır. Hasta okuyabilmekte, elleri titreyerek bakarak yazabilmekte ancak kendiliğinden yazamamaktaydı. 88 AJANS 2016; 4(2): 86-92 Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde kendisine söylenen 2 cümleyi de tekrar edemedi. Üç hayvandan 2’sini tanıyabildi. Yürütücü İşlevler: Saat Çizme Testinde rakamları doğru sırada yerleştirememiş, akrep ve yelkovanı çizmiş ancak istenen saati gösterememiştir. İz Sürme Testi’nde A Formunu 204 saniyede tamamlamış (ortalama 55-59 yaş: 72.77 ss.21.41), B Formunu tamamlayamamıştır. Her iki formda da hem sıralama hem de eşleme hataları yapmıştır. Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği’nde görsel yapılandırma becerileri testinden 2/5 puan almıştır. Zekâ: Hasta tam koopere olamadığından tüm bölümleriyle bir zekâ testi uygulanamamıştır. Ancak mevcut şikâyetler öncesi işlevselliğine yönelik yakınlarından alınan bilgi ve klinik kanaate göre normal sınırlarda olduğu düşünülmüştür. Depresyon: Hamilton Depresyon Ölçeği’nde günlük etkinlikleri yerine getirememe ve somatik şikâyetler dışında herhangi bir depresyon belirtisi ifade edilmemiştir. Hasta genel olarak kaygı dışında herhangi bir duygu hissetmediğini, hissettiğinde de tanımlayamadığını belirtmiştir. Günlük etkinlikleri yerine getirmemenin bilişsel yetersizlikten kaynaklandığı düşünülmüştür. Anksiyete: Beck Anksiyete Ölçeği’nde almış olduğu 25 puan orta düzey anksiyete belirtileri olduğunu düşündürmüştür. Dissosiasyon: Dissosiasyon Ölçeği (DIS-Q) (Vanderlinden, J-Şar, 1995) uygulanmış, puanı 1.95 (123/63) olarak belirlenmiştir. Klinik olarak anlamlı düzeyde dissosiasyon belirtileri gözlenmemiş ancak hasta ‘’Ben ben miyim değil miyim diyorum’’, ‘’aynaya baktığımda karşımdaki kızıyor sanki bana’’, ‘’İki katı on kere inip çıkıyorum, ben de bilmiyorum neden yaptığımı’’, ‘’ütü yapıyorum, farkında değilim ütü yaptığımın’’ gibi dissosiyasyonu düşündüren ifadelerde bulunmuştur. Dissosiyatif ve konversiyon bozuklukları tanısı konulan hastaya sertralin 25 mg/gün başlandı, H. Ozcan et al. bir hafta sonra 50 mg/güne çıkılması planlandı. Mevcut duruma neden olabileceği düşünülen stresörlerden uzaklaştırılması ve tabloyu pekiştireceği düşünülen davranışların azaltılması hedeflenerek; çevresindeki kişileri hatırlaması için zorlanmaması, bu durumdan dolayı aşırı ilgi gösterilmemesi, eve misafir kabul edilmemesi, günlük işlerinde yardımcı olunması önerildi. Haftalık görüşmelere çağrılan hasta yapılan tüm görüşmelere eşiyle birlikte geldi. Birlikte alındıkları görüşmelerde kocası hastamızla ilgiliydi, verilen davranış önerilerini yerine getirdiği ancak beklentilerini gerçekçi düzeye indiremediği gözlendi. Hastanın ikinci hafta gelişinde birinci derece akrabalarını hatırlayabildiği, özbakım, yemek hazırlığına yardım, yatağını toplamak gibi davranışları yapabildiği fakat yemek yapmak gibi sıralı işlemleri yapamadığı, konuşurken isimlendirmede zorluk yaşadığı öğrenildi. Hasta bir önceki yaptığı görüşmeyi hatırlamadığını belirtti. Son bir haftadır daha iyi olduğunu kendisine iyi davranıldığını bundan dolayı yakınlarına müteşekkir olduğunu, her şey bu kadar iyiyken şuan ki şikâyetlerinin neden düzelmediğini düşündüğünü söyledi. Haftayı genellikle odasında pek fazla sorumluluk almadan geçirdiğini belirten hasta kendisini mutsuz hissettiğini, aslında hayatının hep mutsuz geçtiğini, buna yakınlarının sebep olduğunu, şimdi ise iyi davransalar bile bunun işe yaramayacağını düşündüğünü söyledi. Çocukluk döneminden itibaren hayatıyla ilgili konularda öykü vermeye başlayan hastanın konuşma hızında ve hatırlamasında, affekt aralığında artma oldu. On dakikalık öykü anlatımı sırasında altı yaşında iken ailesinden alınması ve dayısının çocuğu olmadığı için dayısı tarafından evlat edinildiği dönemi anlattığı sırada ağladı. Evlat verilmesi sebebiyle anne ve babasını affedemediği, onu fazlalık olarak gördüklerini, bakımını üstlenmek istemediklerini düşündüğünü belirtti. 89 Treatment of Complex Dissociation and Conversion AJANS 2016; 4(2): 86-92 Görüşmenin ilerleyen dakikalarında artık bunu değiştiremeyeceği ama tüm bunlara rağmen şimdiye kadar sorunlarıyla iyi baş edebildiği, sıkıntılara katlanabildiği ve çözümler üretebildiği üzerinde duruldu. Görüşmenin sonunda basit ev işlerinde sorumluluk almak istediğinde engellenmemesi, günlük yürüyüşler, yazı yazma ve okuma ile ilgili basit egzersizler önerildi. Yapılan üçüncü ve dördüncü görüşmelerde kendini daha iyi hissettiği, ev işlerine daha fazla katkıda bulunduğu öğrenildi. Bu görüşmelerde hasta ağırlıklı olarak eşiyle ilgili konuşmak istediğini belirtti. Eşinin ortak karar alınması gereken birçok konuda ona danışmadığı, genellikle emir veren konumda olduğu, bu emirlere uygun ha- kez yemek yaktıktan sonra artık tek başına yemek yapmasına izin verilmediği öğrenildi. Şikâyetlerinde artış olması üzerine nörolojik muayenesi tekrarlandı, bu durumu açıklayacak nörolojik bulgu saptanmadı. Yapılan görüşmelerde şikâyetlerinde artışa neden olabilecek stresörler araştırıldığında anne ve babasına olan öfkesini hatırladığını, tekrar anne ve babası ile ilgili konuşmak istediğini belirtti. Kendi evine geçtikten sonra bu konuların daha fazla aklına geldiği, düşünmekten kendini alamadığını belirtti. Görüşme sırasında yine abreaksiyon durumu ortaya çıkan hastanın eşiyle yaşadığı problemlerle başa çıkmakta zorlandığı, onunla evlenmesine ebeveynlerinin ilgisiz tutumunun sebep olduğu- reket etmediğinde eşinin sinirlendiği ve öfkesini bağırarak gösterdiği öğrenildi. Bu durumlarla baş etmede ne gibi yöntemler uyguladığı sokratik sorgulama teknikleriyle kendisinin bulması sağlandı. Genellikle kendisine söylenenleri yapmayı tercih ettiğini, gününü sürekli ev işi yaparak geçirdiğini, evde her şeyin mükemmel olması için çabaladığını, isteklerini pek fazla dile getirmediğini, kendi ihtiyaçlarını ertelediğini hatta çoğu zaman yok saydığını belirtti. Bu davranışlarının sorunlarını çözmede ne kadar işlevsel olduğu yine sokratik sorgulama teknikleriyle çalışıldı. Dördüncü ve beşinci görüşmelerde hasta artık çok az sayıda kişiyi hatırlamakta zorlandığını, ev işlerine daha çok katıldığını, yardımla yemek yapmaya başladığını belirtti. Kur’an kursuna başladığını, öğrenmekte zorlanmadığını ve keyif alarak gittiğini anlattı. Bu görüşmelerde ağırlıklı olarak baş etmede kullandığı yöntemler çalışıldı. Hastaya daha iyi baş etme becerileri geliştirmesi ve işlevselliğin artması yönünde önerilerde bulunuldu. Altıncı ve yedinci görüşmelerde tekrar kendi evine yerleşen hastanın, iki hafta önceye göre yeni öğrendiklerini hatırlamada zorluk yaşadığı öğrenildi. Evde yemek yaparken daldığı ve birkaç nu belirtti. Bu konulara yönelik görüşme yapıldığında şikâyetlerinde azalma olduğu gözlendi. Devam eden görüşmelerde yakın ve uzak aile üyeleri, sosyal çevresinde ki kişilerle ilişkileri ele alındı. Görüşmeler sonucunda bu kişilerin çoğuna karşı öfkeli olduğu gözlendi. Bu duygulanımına sebep olarak ise bu kişiler için şuana kadar çok çaba sarf ettiği ama onların bunu anlamadığını, ona haksız yere kötü davrandıklarını belirtti. Bu konu üzerinde yine sokratik sorgulama teknikleri ile çalışılması, gerektiği durumlarda rol oynama yapılarak yaşadığı durumlar için yeni çözümler üretmesi planlandı. Yaşadığı durumlar karşısında ortaya çıkan öfkesinin ve bu öfke yönetiminin hayat kalitesine verdiği zararı anlaması ve bu durumlarla yeni başa çıkma yolları geliştirilmesi planlandı. Hastanın takip ve tedavisi devam etmektedir. 90 Tartışma Yukarıda sunduğumuz hastada mevcut belirtilere neden olabilecek organik nedenleri olabildiğince dışlamaya çalıştık. Ayrıca hastanın ilk ve ilerleyen terapötik görüşmeler sonrası semptomlarında azalma olması, stresör sonrası semptomların AJANS 2016; 4(2): 86-92 kötüleşmesi belirtilerin bilişsel ve somatik belirtilerin olması bize dissosiyatif amnezi ve konversiyon bozukluğunu ön planda düşündürdü. Dissosiyatif bozuklukların başlıca özelliği genellikle bütünleşmiş bilinç, bellek, kimlik ya da çevrenin algılanması işlevlerinin bozulmasıdır. Bu durum ani ya da yavaş gelişebildiği gibi akut ya da kronik seyredebilmektedir. Dissosiyatif bozuklukların alt grubu olan dissosiyatif amnezide, travmatik olan ya da stres doğuran önemli kişisel bilgileri sıradan bir unutkanlıkla açıklanamayacak biçimde anımsayamama olur. Hastamızın yaşam öyküsünün özelliklerini anımsamada geriye dönük olarak bildirilen boşluk ya da bir dizi boşluk olarak görülmektedir. Bu boşluklar çoğu kez travmatik ya da aşırı stres doğuran olaylara bağlıdır. Konversiyon bozukluğunun başlıca özelliği, istemli motor ya da duyu işlevlerini etkileyen, nörolojik ya da diğer bir genel tıbbi durumu düşündüren semptom ya da defisitlerin olmasıdır. Genellikle ego gücü ve baş etme becerileri zayıf insanlarda görülen dissosiyatif ve konversif belirtiler kişinin yaşam kalitesinde önemli düşmeye yol açarak kişi ve yakınlarının hayatını olumsuz yönde etkiler. Söz konusu semptom ve defisitlerin başlaması ya da alevlenmesinde stresör ve kişiyi zorlayıcı psikolojik etkenlerin olduğu gözlenmektedir (1,6). Dissosiyasyon ve konversiyon birincil kazanç olarak anksiyeteyi azaltmakta ve kişiyi çatışmasının ayrımında olmasından korumaktayken kişi ikincil kazanç olarak konversiyon semptomundan birtakım çıkarlar ya da istenmedik görev ve sorumluluklardan da kaçabilir (7,8). Sıklıkla birarada da gözükebilen her iki bozukluğun ayırıcı tanısında benzer şikâyetler ve bulgular ortaya çıkarabilecek nörolojik nedenler (inme, epileptik nöbetler, deliryum, multiple skleroz, miyastenia gravis, anguler gyrus sendromu vb.) ya da diğer genel tıbbi durumlar ve madde kullanımının etkileri dışlanmalıdır (9). Tedavisinde psikoterapötik yaklaşımlar (bireyin amnezi ile H. Ozcan et al. ilişkilendirilen travmatik durumlardan uzaklaştırılması, içgörü kazandırma, sorunlarla başetme becerileri geliştirilmesi, destekleyici ve bilişsel davranışçı terapiler, aile tedavileri) ile beraber psikotrop ilaç tedavileri kullanılabilmektedir (6,10). Hastamızda literatürdekine benzer şekilde travmatik durumlardan uzaklaştırma, bilişsel davranışçı, içgörü kazandırıcı, sorun çözmeye yönelik destekleyici görüşme teknikleri kullanarak (11) bulgularda düzelme ve kişinin yaşamsal sorunlarla daha gelişmiş savunma mekanizmaları kullanarak başetme becerileri geliştirmesini sağlamayı amaçlanmakta olup, takip ve tedavisi devam etmektedir. Kaynaklar 1. Nicholson TR, Stone J, Kanaan RA (2011) Conversion disorder: a problematic diagnosis. J Neurol Neurosurg Psychiatry 82:1267-73. 2. Özen Ş, Özbulut Ö, Altındağ A (2000) Acil serviste konversiyon bozukluğu tanısı konan hastaların sosyodemografik özellikleri, stres faktörleri, I. ve II. eksen eştanıları. Türkiye’ de Psikiyatri 2:87-97. 3. Sar V, Akyuz G, Dogan O (2007) Prevalence of dissociative disorders among women in the general population. Psychiatry Res 149:169-76. 4. Brown RJ, Cardena E, Nijenhuis E, Sar V, van der Hart O. Should conversion disorder be reclassified as a dissociative disorder in DSM V? Psychosomatics. 2007;48:369-78. 5. Isaac M, Chand PK. Dissosiyatif bozukluklar ve konversiyon bozuklukları: sınırları tanımlamak. Current Opinion in Psychiatry TÜRKÇE BASKI Cilt 2 Sayı 2 2006. 6. Bühler KE, Heim G. Etiology, pathogenesis, and therapy according to Pierre Janet concerning conversion disorders and dissociative disorders Am J Psychother. 2011;65(4):281-309. 7. Shapiro B. Building bridges between body and mind: The analysis of an adolescent with paralyzing 91 Treatment of Complex Dissociation and Conversion chronic pain. Int J Psychoanal. 2003;84(3):547-61. 8. Barr R, Abernethy V. J Conversion reaction. Differential diagnoses in the light of biofeedback research. Nerv Ment Dis. 1977;164(4):287-92. 9. Stone J, Carson A. Functional neurologic disorders. Continuum (Minneap Minn). 2015;21(3 Behavioral Neurology and Neuropsychiatry):818-37. doi: 10.1212/01.CON.0000466669.02477.45. 10. Dudek D, Sobański JA. Mental disorders in somatic diseases: psychopathology and treatment. Pol Arch Med Wewn. 2012;122(12):624-9. 11. Cassel A, Humphreys K. Psychological therapy for psychogenic amnesia: Successful treatment in a single case study. Neuropsychol Rehabil. 2015 Apr 20:1-18. [Epub ahead of print] 92 AJANS 2016; 4(2): 86-92