Aslı Şahin - Antoloji.Com
Transkript
Aslı Şahin - Antoloji.Com
Aslı Şahin - şiirler - Yayın Tarihi: 27.6.2008 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir. ******Yosun Yanığı Bir tas kaynar suda harcamalıyım sevdayı Bir sarımlık sigarada kokunu denize salmalı Fırtınalar yaratmalı Ve her rüzgar değişinde yüzüne Alabora olmalı Kesik bir damardan sızmalıyım seni… Kırılmalı tüm pencereleri evrenin Pervazlarında dişleri yitik ben olmalı İki kez okumalı seni rahibin dudaklarından Yosun yanığında avuç dağlanmalı Yanılmalı gerekiyorsa İncitmeye korkmadan yaşamı.. Ateşe vermeli soy ağaçlarını Zengin muhitlerinde beş parasız dolanmalı Vebalı yaraları söküp Yıldız diye gökyüzüne asmalı Gerekirse ağlamalı Ağladıkça Nefesinde aklanmalı… Ne yapmalı Nasıl yapmalı Ölümü senden saklamalı… 21.06.2008 http://www.dipsizkumbara.com Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat *****Duvak Telleri.. Sen veda ettin kendince Ben, öldüm her harfinde… Ilık bir karayel Yaz ortasında döküyor yapraklarımı Dönme dolaplar devriliyor içimde Kanlı sokaklar gömüyorum iliklerime Kaldırımlarında et pazarlıkları Ahraz düşlerin renksiz bakışlarında Tenimde tavlanıyor acı Tüm tüylerimi ekip toprağa Sen biçmek vardı yarına Oysa şimdi Dudaksız kadın büstleri Zılgıtlar eşliğinde Duvak telleri gizliyor mezarıma… Daha kaç gömüt saklı alın yazımda? 17.06.2008 http://www.dipsizkumbara.com Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ****Gökçe.. Kara göğüyle dumanlar çöktü üzerime Bir kaçış koynumda ılıttığım zaman Aşk Üç kuru nane yaprağı.. Kokusu bir türlü gitmeyen bahar... Uğraşma yıkmalara beni.. Zaten kırıksa fincan Fırtına neye yarar? Ah.. Bin küsür yaşımda terliyor ırmak Sen bir suçlu uzak Ben İğne ucunda tutsak.. Irak bir gülüştür sevgili Gökçe düşlerde sen solumak… 20.06.2008 http://www.dipsizkumbara.com Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ****Gülümseme.. Gülümseme.. Bilmediğim bir kentte.. belki park edilmez levhası önünde Yapayalnız kundak içinde Bazı gidişler vardır.. Öfke değse de diş etlerine lanet dökülmez heceye... hüzün.. bende gizli gece işvede.. 20.06.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ****Yutkunmak.. Yitik bir dağ doruğunda Granitler özleme duruyor Gelmiyorsun Beklemek tepiniyor bileklerimde Sancıda tavlanıyor toprak Nicesini bırakıp ağıda Akıp giden suya inat Bir dervişin parmaklarında sızlıyor yaprak Veysel’in telinde kurgudur hüküm Yitip gitmek kara düzen yazılı Aç kıvılcımlar serpiyorsun ardın sıra Sudan ateş gözlerimde kazılı Bağlasam tutamam ki yıldızları Kentleri sokakları insansı umutları Yokluğunda bunca acınmam niye Yutkunmak yasakken var olmanı Daha kaç şiir bende seni aklamalı Kaç dizesinde ömrün nefesin saklanmalı? 09.06.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ***Havan Yosması Kuşların açlığıyla besliyorum karanlığı Sessizlik nöbeti farz gitmelere Bağırmakla karılmıyor boşluğun harcı.. Diz bükümlerinde inerken gece Türünü bilmediğim kuş ötümleri Yakınken uzağın iç kemirişi Sen diye uyuduğum el işlemesi Özlemler ininde iki yabancı Kinci rüzgarlar geçiyor içimden Yüreğim havan yosması Akışkan darplarda vuruluyorum Buğday tarlalarında ayıplar saklı Oraklar biliyorum gözlerinde Keskin ucunda aşk pıhtıları Biledikçe inatlaşıyor ekin Kaskatı öfkende çocuk mezarı Sen, çoklu hecelerin inanç celladı Ben, kısır dalgalardan 'yorgun artığı' Serçe tüyleri serp üzerime İpek iplikte sancı zamanı.. 03.06.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ***Tayf (name) Zina buruldu azında Dakikalar gürgen ağacında tünüyor Gece kıl çadır gibi örtüyor sevdaları Sen almakta zorlanıyorsun nefesi, Ben vermekte.. Saat saymakla dinmiyor özlem Semaverler yorulmuyor kendini sunmada Üşengeç çimenler üzerinde sayıklanıyor çıplak ay Bir ses et.. Yaşadığına dair.. Ezgiler batıyor tırnaklarıma.. De ki yalandı güneş diye baktığım De ki çiçeğin yaprağa nazıydı De ki zifafsız günahtı Yeter ki de.. Tahammülsüzüm kara habere.. 08.06.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ***Ustura Hanidir “sen” diye içtiğim çamur.. Hanidir “ben” diye yıkandığın su.. Hanidir “ışıklı zindan” yalanların.. Mahpusluk koynumda uyur Lirik şiirler doğurur ustura Ay yüzünde parçalanır yarin Karanlık dudaklarında boğulur Gece ispiyoncudur Gece hain Gece çifteli tüfekte Esrar kokusudur.. Memleket dedikleri toplamda üç şehir Gün on yedi saat Üstü uykudur Uyku ise Bir bebenin avuçlarındaki yumrudur.. Ak karanlıklar sardığında terk edişlerini Zincirdeki pasta tükendiğinde ümitlerim Aşkın bana pusudur.. Sen yoksan Gece Öksüz bir duldur.. 26.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat **Granül (parçacık) Ben Tüm üretimlerden arda kalan bir hurda yığınıydım Çelik özünde Sen Gecenin çığlıksı aydınlığı Tufalde parlayan ateş Eridim de serinlik aramadım hissinde Sonra Şu gidiş Su oldu döküldü ellerinden Tüm süratiyle Üzerime üzerime Açtım Hardım Akıyordum hiç olmamış yatağımda.. korlu inciler oldum dağıldım sokağının kaldırımlarına.. Şimdi Binlerce granül halinde Yenik düşmüş neferlerimi topluyorlar Ve yıldız diye gecene Beni saçıyorlar.. 09.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat **İt Dalaşı Hep aynı kan sıcağı ellerimde Aynı sorguda ikincil fasıllar Ekşi bir iklim geçiyor sokağından Kapında duraklıyor ayrılıklar Alsan içeri Dolasan boynuna Karadul bu çelişkiler Çıkarır mı yarına? Yazgı diyor bir güvercin Yaşamı dava kılan yazgı Tüysüz oğlan çocuğunun Eksik parmağında saklı.. Tırnaklarını geçiriyorsun geceye Var gücünle kazıyorsun adını İnadına sükun ses tellerin Benim iliklerimde sancı.. Sen kapı kolu uzağımda Bende imansız öfke.. Yetmez gece Gizinde beni öldürmeye Yetmez Üç mısra öteme Adını düşürmeye.. Yasaklı dudakların bana Dişlerinin şiddeti yasaklı Bir bilsen Ayalarımda Kaç çığlık saklı.. 02.06.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat **Şehir tüm kolonlarıyla çöküyor yüreğime.. Kimliksiz bir taşra sokağıyım İçimden yeni yıkanmış ölüler geçiyor Nihai evlerin tabelalarında çakılı kalıyor sevdalar Çalakalem hudutlar yazıyorum… Parmaklarıma değdiğinde kızılların Şuh gecelerden iniyorum resmini.. İnce bir ezgi bükülüyor İsyanlar kokluyorum tenhalarında Kuşbakışı fırtınalar toplaşıyor gölgelerimde Şehir tüm kolonlarıyla çöküyor yüreğime.. Kaçamıyorum.. Cahilim ellerine... 06.06.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat *Geceleme.. Yazmayan kalemler istiyorum Kokmayan çiçekler Ve yangın merdivenlerinde birikmiş öfkeler Can pazarı yüreğimde Yüreğimde kızılca kıyamet Ve katledilmiş heceler Yarım akıl kaldım gece Sevişmek düşleriyle konduğunda penceresiz camlara İçimdeki kıyımlara kurban ettim kendimi Yargılayan ben Yargılanan ben Mavi urganlar geçiyor gözlerimden Yarım akıl kaldım gece Ne şiir yetiyor bana Ne ben yetişebiliyorum şiire İçmek var şimdi Kana kana içmek soğuğu Ve sızmak gönülsüzce Aşk yok Yalnızlık üç harfteki kinaye Yarım akıl kaldım gece Titreme ellerimde 13.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ..Demir İşçileri Demir İşçileri Karaya bulandıkça elleri Aklanır ümitleri Niyetinde bir tas çorba İçinde yaratma hazzı Dilinde türkülerin sessiz tınısı Demir işçileri Makaralar arasında ezerken nefsini Çarklarda işler yüreğini. Kaynak yeri kadar sağlam cesareti Bir o kadar har… Esaret çelik papuçlarla ezilen Kırk ayaklı şikar Ruhunda bombeli sabahlar Göçüklü akşamları kovalar Tufaller arasına giz hüzünleri Sarı çizgide kazılı erdemi Kekik kokusunda efkar sevileri Alnı emeğin neferi Elmasın çapağı sıyırdığı yerde Unuturken evreni İnanç, yek nefesi.. Demir işçileri Takozla ahbaplığında Bağlarca yüklenir Olası sevinçleri Çinkonun çeliğe şenlikli ateşi Düşünce ameline Gözlerinde yıldızsı ışık Yarınların habercisi.. Bilemez.. Kaç ocağın Direğidir edimi.. Bilemez.. Hangi ülkenin Hangi şehrinde Savaşa kafa tutarcasına Yaşatmak için Direnir emeği.. 19.06.2008 www.Antoloji.Com - kültür ve sanat http://www.dipsizkumbara.com Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat .Deniz.. Sen ve ben Aynı denizin farklı kıyılarındayız şimdi Mesafe kavramını yitirmişçe kulaç atıyoruz yaşama Ben sana doğru geliyorum Sen farkındalığının son deminde Uzaklaşıyorsun kendinden Ve her salınımında ayaklarının Daha bir yaklaşıyorsun bana Denize açılma korkusunu yeniyorsun yosun kokularında Daha bir coşuyor arzuların Tuzlu suda yıkıyorsun geçmişin tüm ayrılıklarını Ve yem niyetine bırakıyorsun balıklara Affedilmemiş her bir an’ı. Mavide gördüğün Tanrı’ya Yeşilin mutlak inancına bırakıyorsun kendini Kıyının huzursuz sarısı Parmak uçlarından şimdi milyonlarca yıl uzakta.. Ben sana doğru geliyorum Islaklığıma değiyor günışığı Yorgunluk nedir bilmiyorum Yılgılarımı bırakıyorum ardımda Yanılmaktan korkmuyorum Kefallerle yarışıyor suda bıraktığım izler.. Kavuşabilme ihtimalinde, Denizyıldızlarını düşlüyorum saçlarında.. Karada koşmak olsa bunca arınamam kötülüklerimden ve bunca yaklaşamam meleklerin varlığına Yunusların şarkısı batık şehirlerin mabetlerini anlatıyor Kutsallık içinde ilahiler mırıldanıyor deniz börülceleri Nefesim balinaların dansında ritim tutuyor Ve ben sana doğru geliyorum Köklerimden uzaklaşarak Sonsuzuna bırakıyorum kendimi.. 26.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat .Karalama - 3 VEFA Minyatürler diye bir albüm vardır.. Bir de Sarı Gelin Şarkısı içinde.. Sadece piyano ve keman.. Biri diğerinin içinde.. bu şarkının ve albümün çok hoş bir hikayesi var bende beyoğlunda.. ne zaman dinlesem.. aklıma gelir.. ahhhhhhhhhhhhhhh :) diycem aşk sanacaksınız değil hiç değil vefa.. kasım.. istanbulda ikinci senem falan öğrenciyim akşam saatleri 9 - 10 gibi.. malum istanbul küçük şehirlerden birkaç saat ileri akşam rötarlı gelir.. beyoğlunda.. istiklal caddesinde yürüyorum birden bu müzik değdi kulaklarıma adımlarımı yavaşlattım tam geçiyordum önünden devam edecektim yürümeye dayanamadım adımlarım aldı beni kocaman hanın küçücük girişine ve küçücük girişindeki beyefendinin dükkan sayılamayacak tekkesine.. iyi akşamlar diledim bu çalanı istiyorum dedim tebrik etti yüreğimi küçücük bir sohbetten sonra o temiz yüzlü adam tutuşturdu elime kasedi.. aldım.. iki - üç sene geçti.. bendeki kaset bir fransızla -ki eğitmendifransaya gitti.. iki - üç sene geçti ben yine o sokaktan geçiyordum geçerken istiklal'in arnavut kaldırımlarındaki her bir yaşam hikayesini düşlüyordum ki kulağıma bir ses geldi :) aynı sokak farklı zaman içeri girdim.. merhabalar selamladı beni beyaz tenli beyefendi www.Antoloji.Com - kültür ve sanat tezgahının arkasındaydı tıpkı daha önce de olduğu gibi bunu istiyorum dedim hemen verir sandım bekledi şaşakaldım o güzel insan benimle sohbete girişti bundan senelerce önce dedi siz yine duyarak bu sesi şu bozuk eşikten girivermiştiniz içeri ve ben bunu istiyorum demiştiniz.. şaştım kaldım sesin bittiği yerdi.. istiklal caddesi günde siz deyin 10 bin ben diyeyim 50 bin nasıl bir vefa nasıl bir hatıra nasıl bir kalp nasıl bir hafıza o günden sonra.. selamımı esirgemedim.. yeri geldi ben sarhoştum dükkanımsısına uğradım ağladım belki yorgundum yeri geldi bir rakı şişesinde dağılışına şahit oldum ama o güzel insan o beyefendi hep aynı güler yüzle hep aynı sevecenlikle ve iyi niyetle yolculadı beni.. dışarıda hiç görmedim o hep tezgahının arkasında ben ise sokaktan geçen herhangi biri sorsanız ismini.. hatırlamıyorum bile.. ama aklıma her geldiğinde yüzümde aynı gülümseme.. görüşmüyoruz şimdilerde o istiklal caddesinde tezgahının ardında kaldı ben başka şehirde 24.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat 14 Yaş Şiiri (Tüm anne ve babalara..) Lütfen önce hikayesini okuyun.. -Parmak uçlarım tutmaz oldu titriyor sadece Kaşıntı gibi bir şey var avuçlarımda ellerim soğuyor önce nefesim kesildi bir iç çekiş ve sonra karardı gözlerim kalp atışlarımı duymuyorum artık tüylerim dökülüyor sanki acıyarak omuzlarımdan hayatın yükü çekiliyor bir karanlığa davet ediliyorum sanki ayaklarım buz gibi üşüyorum ört üstümü sevgili nabzımı yokluyor bir tanıdık yastığım neden yumuşadı kırk yıl yaşlandım sanki bir anda saniyeler batıyormuş gibi yüreğime çaresiz bir çığlık içler acısı atmıyor nabzım tanıdığın tuttuğu el benim değil sanki düşüyor birdenbire peki neden neden benim yatağıma kollarım buz gibi üşüyorum ört üstümü sevgili hiçbir şey düşünmeye vaktim kalmadı olmadı daha doğrusu pat diye gidiverdim birden sessizce uyurken ve çok genç dudaklarımın pembeliği soldu bembeyaz oluyor gittikçe bedenim soluk borum mu kırıldı ne hissetmiyorum üzerime uzanan bedenleri sevişmeyi bilmiyorum bedenim buz gibi üşüyorum ört üstümü sevgili ayak seslerini duyar gibiyim sizinkileri değil buz gibi kulaklarım gözlerim yumuk ve öpüşler bitiverdi bir anda ne garip bir sigara daha bile içemiyorum ağlamıyor artık gözlerim dudaklarım üşüyor sahipsiz mi bedenim burnum koku da almıyor www.Antoloji.Com - kültür ve sanat birkaç güne kadar kokarım da ne garip bir kez olsun öpemiyorum ellerini yüzüm buz gibi daha fazla soğumadan üşüyorum ört üstümü sevgili... Kasım/1994 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Açıklık bul Açıklık bul Bir avuç ışık yarat gölgeler içinde Işıkta umut yarat Umutta gerçeklik Gerçeklikte sen 11.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ah Gözyaşı içine akan insan, gülmelere nasıl dayanır? Yüreğini çalmışsa çapulcu ordusu Sızısında hangi ana evladı bağışlanır Yangın yeri tutsaklığım, dudaklarım gök gürültüsü Uslanmadım uslanamadım Şimdi ciğerime dolan her bir nefes Yolculanırken bedenimden yeni bir aha dönüşüyor Bunca yaktın ya beni Dizlerin kanasın… Çünkü her diz çöküşümde tanrı huzurunda İbadet edercesine her yazdığım mısrada Tırnak uçlarıma kadar yanıyorum Eskisi gibi olamıyorum Gülümseyen gözlerle bakamıyorum hayata Espriler yapıp sekerek koşuşturamıyorum Dolaşamıyorum sokakta Bakamıyorum insanların gözlerine Yüzümü yastığıma süremiyorum Her adımımda kabir düşüncesi Her kıvranışımda ölümün dizesi Böyle yaktın ya beni Yangınım acıtsın seni 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Anlayamadığım Yorgunluğum kara tahtalı, üniformalı günleri çocukluğumun el değmemiş umutları dokunulmamış vücudu yıllar geçip giderken onca şeyi kaybetmek sonra seninle yine çocuk olmak temiz ve duru sonra yine tüm kapıların çarpılması asla olmayan dönüşler her adımın daha bir derine batması yok güleç yüzlüm böyle değildi akşam üstleri burada böyle değildi gün batımları ayrılık şarkıları eksilmiyoru şimdi kulaklarımdan en trajiğinden bir opera sahnesi tüm sonatlarım sana yazılı adını bir türlü hatırlayamadığım uzun burunlu yabancı Devlet tiyatroları sahnesinde bir ağacın altında duruyor dalgın.. Kırılgan.. hangi özrümde kaybettim seni? 21.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Anlayamıyorum Anlayamıyorum, anlamlandıramıyorum hayatı açlığın gölgesinde işil işil sokak lambaları sokak lambaları altında kış yürekli kadınlar kadınların gözlerinde ay parçası yalnızlıklar yalnızlıklarında pişirilmemiş ıspanak yaprakları anlamıyorum, anlamlandıramıyorum hayatı kaleminin ucunu kemiriyor ilköğretim talebesi tırnakları kalmadığında şarap kadehinde boğulmuş taksim meydanı taksim meydanının solmaya yüz tutmuş çiçek satıcıları satıcıların simsiyah elleri istanbulun en lüks semtinde bir cinayet işlendi.. her müşterisi bir bıçak gibi girse de teninden içeri vazgeçilmezine kavuşma yolunda mübah bir türlü bitmeyen et pazarlıkları ezikliğini isyanla bastıran kadın adamları cihangir sokaklarının hep mi karanlıktın ey hayat hep mi yuvarladın pürüzsüz bir kayayı uçurumdan atar gibi canları? Anlamıyorum, anlamaya çalıştığımın ne olduğunu bilmeden Tüm kabullenişlerimle kucaklarken öksüz kurbağa yavrularını İğne ucu açıklığa muhtaç Tiner kokulu Tüyü bitmemiş oğlanların yılgınlığında Sinsi adımlarla yaklaşıyor ölüm Sabah olacak birazdan Gelip konacak köprü üstü balıkçılarının oltalarına ışık Bir çocuk uykusunda anasının çığlıklarıyla boğulacak Hayat kim bilir kaç lausa yaratıp Kaç kabrin başında gözyaşlarını yakacak Anlamak istemiyorum hayatı Bile bile aslında en iyi anlayanlardan biri olduğumu Anlamlandırmaya gelince Kendini gerçekleme meselesi aslında Kim hangi meyhane masasında anlamlandırabilmiş ki hayatını? 15.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Anne anne beni uyut kollarında eskisi gibi olsun herşey gök beyaz deniz mavi kucağın sıcak, sıcacık gözlerinden hiç eksik olmasın parıltılar eskisi gibi bak bana ben mi geç kaldım sen mi fırsat vermedin bilmiyorum bilemiyorum oysa hep söylerdin 'hatanın neresinden dönersen kardır' döndüm anne hani nerede saf duygularım gülümsemen nerede söyle çok mu geç kaldım? oysa vakit henüz gece.. 1996 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Annem'e Üç kulaç uzağına düşmüşüm yaşamımın Gördüğüm resimlerden arta kalan yalnızlığımda Buklelerine gizlenmişim annemin Sonbahar ağacının yalnızlığı gibi Yaşanmışlıklarının görkeminde seyreldiğinde saçları Çırılçıplak kalmışım Kendi gölgeme sığınmaya çalışırken Takılıp da düşmekten son anda kurtulduğum acınmalarımı Elleriyle tek tek temizlemiş annem.. O temizledikçe çoğalmış serseri sirkelerim Beş parmaktan ikisi fazla Yedi akşamdan biri fasıla Büyüyorum galiba.. Kurumuş göllere daldırıyorum çiçeklerimi Dudaklarımdaki çatlakların kenarlarına basarak geçiyorum ömrümü Adımlarım altında toprak gibi dökülüyor dakikalar Kum saatinde akıyor bedenim İşitilmez ıslıklar eşliğinde parmaklarım Otağını sırtlamış göçebe eteğinde dans ediyor.. Üç kelam fazla düşüyor annem dillerime Serçe gagasında esintili ötüşlerle geliyor özleminin ezici sezgisi Fazladan bir martı kanadı daha kırıyorum Bebe açlığında zikrediyorum seni.. Pire sıçrayışı uzağından ötesine İliştirme beni.. 07.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Aşk.. son nefesinde içine çekercesine koklamaktı aşk yarin tenini.. göğsünde ayrı ensesinde ayrı gözlerinde ayrı kulaklarında ayrı bir baharı koklayabilmekti.. teninden ötedeki nefessizlikti aşk.. tek sözünde yakılmaktı İskenderiye Kütüphanesinde.. aşk, dağları gözlerinde görebilmekti.. eşkiya namlusunda seve seve ölebilmekti.. aşk bir fahişenin kırk tas suyunda yıkamaktı sevgilini.. Tanrı idi aşk.. Tüm tanrılar gibi alaşağı edildi.. Aşk 'di'li geçmiş zamandı.. olmasa adı aşk olmazdı.. 11.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Atatürk'e.. Ben Savaşlardan uzakta açtım gözlerimi Şarapnel nedir bilmedim Siyasi pazarlıklar gölgesiydi yurdum Senden vazgeçmedim İlkin denizaşırı gözlerinde baktım dünyaya Barış dedim bağır çağır sokaklarda Barış Dünyada Dahası yurdumda.. Ne zaman ki Hür olmanın coşkun hafifliğinde esse rüzgar Şükran duygusu Tenimde silah arkadaşlarına pırıldar.. Etten kemikten uzak Taş plaklarda duydum sesini Oysa Çocuk yüreğimle öyle isterdim ki görebilmeni Her sabah aynı andı içtiğimde Aynı çılgın inançla parlayan gözlerimi Küçüktüm Koca kocaman ideallerimin peşinden gittim İlkelerinin vazgeçilmezliğinde ördüm bendimi Ve öylesi bir aşktı ki fikirlerine Bendeki Körpecik beynimde besledim vatan sevgini Büyüdüm İçimde binlerce Mustafa Kemal büyüdü 08.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Aylin Nasıl bir anlam yüklüdür ki ellerinde yoğrulan Nasıl bir umut öfkenin kulaklarını yırtarcasına bağıran Dost yüzlü esmer kadın Varlığın şenlik yeri Sözlerinde şarap tadın.. Kutlu olsun nice varlıklar içinde aydınlığın.. 17.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Aynıyız aynı sofranın aç çocuklarıyız hepimiz aynı hazan mevsiminin sararmış yaprakları ve aynı arnavut kaldırımının farklı taşları yok birbirimizden ayrımız aynıyız akan su aynı denizdeki tuz aynı aynı gökyüzünde bakışlarımız nasıl oyalanırdık bilmem olmasaydı sözde farklılık yaratma çabamız aynıyız işte aynı doğumu yaşadık sonuçta aynı toprakta uyuyacağız 28.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Baba'ya Mektup.. Duvarımca yaşım var benim Kırgınlıklarımca sevdalarım Sen habersizce köşesinde dövünen davul Günlerin ve gecelerin istemsiz sesi Bir satılın uç köşesine ektim eksikliğini Fazlalığını silmek için kulaklarımdan Görmemek İşitmemek Belki hiç olmamak Yeni yaşım olgunluğumdan uzak Acınmalar yok artık Sen kendi köşende tasasız menajer Ben yüzüm gözüm kan içinde Havlu annemin ellerinde Senle savaşmaktan zordu eksilerinden saklanmak En son hangi “an”da var olmuştun? Hangi nefretinde yürek suyumda boğulmuştun? Yoksun.. Komik.. Olup da olamayansın! Şimdi suç denizinde boğsam seni Demir parmaklıklar ardında bağırtsam Kezzap döksem açılmış yaralara Geri gelir mi çocukluğum Sekerek yanağıma? 25.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bahar.. Derdi neydi baharın Soğuk, ayaz mutluydum Usulca kondu penceremin camına Derdi neydi baharın Çırılçıplak mutluydum Çiçekler bürüdü çorak vücudumu Derdi neydi baharın Sırılsıklam mutluydum Kuruttu her bir damla gözyaşımı Gelme bahar Değme saçlarıma Sende aşk var Aşıklar var Davul zurna var Kızevi oğlan evi Çeyizler var Cıvıl cıvıl çocuk sesleri Seyyar satıcılar var Gelme bahar Bende terk edilmişlikler Yalnızlıklar var Kırık aynada yansıyan Paramparça bir ben var.. Gelme bahar Bırak çamurlu sular altında gömülü kalsın düşlerim.. 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bana ne Çok yabancısı değilim sensizliklerin Beni böyle korkutamazsın Nice dev dalgalarla sardım yüreğimi Nice martılar katlettim ellerimle Nice aşkları bitirdim giyotinde Nice zehrinde yılanın umudum oldu rakkase.. Şimdi gidecekmişsin… Bana ne? 25.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Başkasın.. Sen başkasın öyle veya böyle başkasın sen bazen bir hiç bazen sonsuzluk umut bazen bazen yıkkınlık sen başkasın diyorum ya gerçekten öyle ne su ne güneş ne aşk ne o ne bu ne şu başka ve birşey.. 12.03.1997 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bebem Küçücüktün Dokunamadım ellerine Elim değse incinir miydin acaba? Sesin dünyanın en güzel sesi Teninde bin bir mevsim çiçekleri Kokun.. Kıskandırır melekleri.. Bebem Düşümde bile böyle güzel değildin Demek varlığın hayalden öte.. Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Begonya Tozları Garip tesadüf Baltanın sapı bile Yıktığından yapılırdı Gözlerini kapardı ay gökyüzünde Bulutsuzluğunda dağ dorukları En kısık sesleriyle Ayrılık şarkısı fısıldardı İpek tüylerle kaplanırdı zaman Mavinin en koyu tonları boynuna konar Akşam vaktinin ivediliğinde gece Saçlarından ışığı kovalardı Ana rahminde cenin kadar günahkar Yüzlerce suçla körelmiş silah kadar saf bir sevgiydi benimkisi Uçlarda konuşlanan tüm yürekler gibi Yıkılmadan, yıkmadan gitmemeliydi.. Denizin koyu lacivertine çaldı gözlerlin İki kristal ışık parladı elmacık kemiklerinde Bebe ağıdını kucakladı ilhamı cinai tınlamaların Arkanı döndün Işığı yolcular gibi yolculadın tozlarını begonyaların Kokun kaldı geride Falezler üzerinden özlemine yuvarlandım Ölü zaman tutsaklığıydı benimkisi Ve hiçbir tutsaklık iki kişilik değildi.. 29.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ben.. Minicik sırtında dünyayı taşıyan Haylaz bir çocuk masalıdır benimkisi Günce tutulmamış her dakikada Unutulmuş nice saniyelerden ibaret Tüm savaşlardan galip gelmişken Kendimle savaşımda yenik İnadına güvenerek insanlara İnadına paylaşarak sevgilerimi Salt kendim olduğumdandır yaralanmam Yapamam Maskeler takamam herkes gibi Yaşadığı gibi hissetmek değildir hayat Hissettiği yerde var olabilmektir. Gereğinde kaybolabilmek. Saklanamam Saklayamam kendimi tül perdeler ardına Buğulu bir cam misali gizleyemem benliğimi Soramam Sorgulayamam karşımdakini Acabalarla, neden niçinlerle, geçmişiyle Salt kendidir karşımda olan İstemese sunar mı insan kendini? Kızamam Kızmak, bağırıp çağırmak kaç gün erteler gerçekleşeceği? İstesem de diyemem Dilimden dökülmez “gitme kal” sözcükleri Yüreğine düşmüşse gitmek insanın Hangi güç çiviler betona kimi? Sırf kendim olarak var olma değil benimkisi Kendi olarak var edebilme telaşı aynı zamanda Hoş, vakit eksilir ömürden her gün biraz daha İnsandan yana umudum tükenir.. 06.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Beşlik her yara kendi içince kanar her acı bir düşüşe bulanır her ümit kırılgan baharıdır ufkumun yaralı ve yorgun 22.02.208 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Beyoğlu'na Şiir Hadi al beni de koynuna karanlık.. Kişinin özlemine, Köylünün saflığına Veyselin aşkına Yıldızların ortasında ayın yalnızlığına al Akça saçlı dedenin yıllardır üflenmemiş klarnetine Küçücük bebelerin ağıtlarındaki içtenliğe İnce belli dilberin saçlarındaki esintiye al Al beni karanlık Kırık topuğunda dünyaya küfreden yosmanın yıllanmış etine Ters duran kitabının başında ağlayan çocuk dilencinin gözlerine Nefesinde sarhoşluğun dans ettiği üniversiteli kızcağzın defterlerine Her daim kapısı açık boş kiliseye İki dakika önce bıçaklanmış kitapçının son yediği yemeğe parmaklarında esrarlı cigara çeviren çocuk işçilerin ellerine Lüks mağazaların vitrinlerindeki etiketlere Çöpçülerin telaşlı terlerine Kuytudaki torbacının üç gençle pazarlık edişine Kaldırım taşlarındaki her bir yaşam hikayesine Al beni İstanbul Beyoğlu’nda Karanlığının içine.. 05.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bırak Beni.. Bırak beni Bırak ölümün yokluğuna alışmadan Terk edeyim kendimi Bırak uyutsun yine kadınlar bebelerini Bırak üflesin neyini şehrin bedeni Bırak seveyim seni Seveyim ellerini Gözlerini Sevmemelerini seveyim beni İçimde açlık İçimde susuzluk İçimde yokluk İçimde şarkılı küfürlü naralı külhanbeyi akşamları Bırak Var olayım sende Yetti bu yoksunluk Bırak beni Bırak eteğinden yedili tepelerin Bırak da seveyim Dağ taş toprak değil ki istediğim Yeter bana İki dirhem bir çekirdek öfkelerin Bırak beni Bırak seveyim Bırak seveyim seni Ve beni sevmemelerini Kendimi hiç sevmediğim gibi.. 03.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bırak kusurun ayrıntılarda kalsın Çok düşünme, Bırak kusurun ayrıntılarda kalsın Ağsın karanlık suları sabah öncesi sıkkınlığının Güne doğ Güneşe ban ekmeğini Azığında bir tas tuzlu su olsun Eteklerinde, Torbasında papatyalar taşıyan kanguru sürüsü koşsun Toprağa kavuşsun yağmur damlası Gözlerinde senden yüce dağlar olsun Yıların özlemine inat Gidilemeyen ülkeler olsun sevilerinde Sinema salonlarında “Mutluluk” adında film Mutluluk’ta İstanbul olsun Çok düşünme Bırak kusurun ayrıntılarda kalsın İnsan olmanın getirisinde “biz” Tek ile çift arası Bir yerde dursun.. 31.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bilinmeyen ülke Bilinmeyenler ülkesinin bilinmeyen bir semtinde bilinmezliklerle dolu yaşamlar var bilinmeyenler ülkesinin bilinmeyen bir semtinde İstanbul'ul Çemberlitaş'ında bir insanlık savaşı var bu savaş benim ve bu savaşı kendim kabullendim sonunda bu ülke beni değil ben bu ülkeyi yenik düşüreceğim 1998 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bir Şair Öldü Bir şair öldü bugün Hayırlı olsun Bir şair Kızıl alev saçlı Göründü Göründüğü gibi oldu Elinde küçük doğum lekesi vardı Gözlerinde yıldızları Boyunda santimetre sorunsalları Ölüm kokardı yazdıkları Ölüm kokardı dudakları kulakları Şiirinden Azrail kaçtı Bir şair Şiirleri Öksüz kaldı.. 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Boş Verdim Boş verdim gelişigüzel yalnızlıkları Rastgele yağmurlar iklimi yaşam Pınar altları üstlerinden renkli Sultanahmet avlusunda turistler seyir etti Boş verdim gelişigüzel ayrılıkları İhtiyarlıktan mı ellerimdeki titreme Kaç sene oldu ki geleli beri? Aman sakın dönmek yok geri.. Boş verdim gelişigüzel dizeleri Kumbaram dipsizliğinden utandı Üç harflik aşk üç dakikanı aldı Sendeki ben yarım kaldı 19.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bu gece burada sabahlamalısın sararmış bir mezar taşı üstündeki yazılardan yoruldu Kaf dağının eteğinde bit dut ağacı kurudu Yılgılarda yıkandı yağmur altı sohbetleri Ve şekilsiz sözler altında ezildi ellerin Bu gece burada sabahlamalısın Ara sıra öpücük kondurmalı uçuç böcekleri alnına Her limanda bir gemi saygı duymalı yalınlığına Ve ellerini çekmelisin kayan yıldızlar diyarına Uykunda peluş oyuncakların düşleri olmalı Yorgan yerine bedenini toprak sarmalı Ve ayakların tutsaklığına baş kaldırırcasına dışarıda kalmalı Uyanışın uykun kadar sessiz olmalı Kirpiklerin Kekik kokularında yıkanmalı Ensenden çekilirken iğnesi çalılıkların Yürek boşluğundan binlerce kuş havalanmalı 20.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Bu Sabah Bu sabah, işyerine geldiğimde mektuplarım açıktı.. İçlerinde tınısı saklı yazın vardı.. Bu sabah Tanrım bana tüm mucizelerini sunuyor sanırım.. Mesajlar veriyor.. Eski dostlara aratıyor.. Bu sabah ter içinde uyandım.. üzerim ince olmasına karşın.. Bu sabah tanrı bana YAŞIYOR olduğumu hissettiriyor.. Sabret diyor.. Sarılmayacak onulmayacak yara yoktur.. Yaşıyorum.. bir gün daha.. Dilerim bugün de dibe vurmam.. Vurursam kim tutacak ellerimden? Karmakarışığım.. Tutunduğum tek dalım sana olan sevgim.. Yüreğim, bana geri dön.. Sabırla bekleyeceğim.. 05.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Budala - Cretino Yaşantılar akıllandırır mı demişti birisi? Neden hala deli-yim o halde? Kaybolamadı bir türlü çocuksuluğum Sokak kanunları ve kuantum fiziğinin kesiştiği yerde Hangi kemanında yay yaparsın beni şimdi? Başmelek gabriel nere, tapınak şövalyeleri nere? İnisiyelerden mi geçmedim, kadeh kadeh aşk mı içmedim Kırılmadı mı hakim elinde kalem gibi kaderim Le rua est mort, vive le rua! Peki ya çıplak-sak aslında Ve kral hepimizi giyinikmişiz gibi kandırıyorsa? Kadın değilse ilk günahkar ve Adem onu kandırmışsa? İkinci dünya savaşında Hiroşima bombalanmamışsa ya da Nagazaki sapasağlam çıktıysa? To be or not to be! Ötelemeli mi peki kendini gerçeklemeleri? İnsan anlayabilmeli mi olmamanın gerçekliğini? Peki esasen neydi “var olma” kriteri? Klorofiller değil de ya gözlerin idiyse veren otların rengini? Yok Akıllanmadı bu –ben- deli Üstelik şairliğe soyundu Düşünmeden yetisini.. 21.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Canım Acıyor Canım acıyor annem.. böylesi kanarken konuşmak gülmek eğlenmek özlemek bomboş bir ilkbaharı karşılamak tomurcuklanmak neme? canım aciyor annem.. ağlayamamak her gece gözyaşına tutunmaya çalışmak aydınlık aramak karanlıklarla boğuşurken canım acımıyor anne ben acıyorum 28.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Cumartesi.. Cumartesi… Seni beklemek vardı Tatlı telaşlarda Varana dek sesinle avunmak Önce sesler kaybolurmuş sonra görüler Yoksun Bir cumartesi telaşında Yitip gidenim oldun Yüzüğüm yok sarıldığım Lekelenmiş hayatlar eşiği sokak Güneş ıssız Ay karanlık Sana düşmanım Öyle özledim ki seni Hiçbir ayrılık tezahür edemedi yitişini Hiçbir ağaç, hiçbir çiçek Oysa papatya mevsimi gelmek üzereydi.. Uyandırın kahırları Taşları duvarları İskele üstü iş makinalarını Binlerce liman olsam avutmam kendimi Bir küçücük martı olsam yine sen Alalasam denizi Karalasam ismini Düşsem, yaralansam, kanasam Unutamıyorum seni.. Unutmak için sevmedim ki Ama ahh.. o cumartesileri.. Sonunda aldı götürdü seni.. 16.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çingene Hadi çingene! Soyutla dudaklarını benden Ben Çoktan yolculandım Kendimden! 07.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çocuk Sevgi sandığın iki yalan çırağı İntikam zevk tanrıçası Biliyorum.. Biliyorum ki vicdan dediğin düşman Sükunetin ardına gizlenen Bağırışlarından uzak dursaydı Yargısız infazlara koyardın körpe özlemlerini Çocuk Ölümcül hastalıklar mezarı ayakların Yakılan her çağrı çırpınışı kulaklarının Acıtmak doğal sonu acıtılmalarının Halbuki Affedip azat etmek Tek ilacın.. 07.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çocuk Hüznü Küçücük ellerim var benim Bir yudumluk su içmelerim Tirnak uçlarimda birikti hüzünlerim Gözlerinize gülümseyebilmek isterdim Sizin de görebileceginizi bilseydim. Bir çift gözden fazlasi lazim, Yüreginizi dinleyin. Önemsemeyin kirpiklerimin yanaklarima degisini Sizi görmek için, Bakmak zorunda degilim. Hüznümle yikandi yitenlerin bedeni Bereme saklandi ebeveyn gülümsemeleri Ve gözyasimda ödendi gidenlerin bedeli 'Savas' dediginiz bir kirli oyun... Simdi, Hüznümü Açligimi El örmesi kazagimi Ve çocuk olmamin verdigi tüm pasaklarimi Kagit torbalara doldurdum Sardi sarmaladi beni “büyümek” dediginiz korkum... 27.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çocuklarım (slayt gösterisi) <object width='400' height='345'><param name='movie' value='http://media.imeem.com/v/t1ntTNxPpK/pv=2'></param><param name='allowFullScreen' value='true'></param><embed src='http://media.imeem.com/v/t1ntTNxPpK/pv=2' type='application/x-shockwave-flash' width='400' height='345' allowFullScreen='true'></embed><a href='http://www.imeem.com/people/ABvcioT/video/7iPeurSn/asli_sahin_cocuklarim_a rt_video/'>Cocuklarim - Asli Sahin</a></object> Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çocuklarım.. Hiç anne olmadım Hiç yaklaşmadım Aslında uzağında da durmadım Milyonlarca çocuk var dünyada Yalnız veya değil Onlar benim çocuklarım Milyonlarca çocuk Oyunlarından füzeler kaçan büyüklerinin Düşlerini böldüğü Milyonlarca çocuk Açlıklarının ciğerlerini doldurduğu Milyonlarca çocuk İsimsiz kurşunların gülüşlerini dondurduğu Milyonlarca çocuk En yakın yabancıların Dudaklarına uçuklar kondurduğu Milyonlarca çocuğum var benim.. Pileli etekli, Ütüsüz elbiseli, Eldivenli, Hiçbir şeyli Terli, İyi niyetli.. Kimisi gündüz Kimisi gece gibi.. En önemlisi Kokuları Hiç açmamış çiçek gibi.. Çocuklarım İki hece arasında gidip gelen Korku ile sevgiyi aynı küçük elleriyle yemleyen Paylaşmayı bilen Paylaşılmayı dileyen Gözleriyle sevda ören.. Çocuklarım var Sayamadığım Sesleri var Çığlık çığlık Simitçisi, tornacısı, dilencisi, mendilcisi, Boyacısı, ortacısı, tamircisi, komisi.. Çocuklarım ki Kucaklarında emeğin nasırlı ekmeği www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çocuklarım var benim Milyonlarca Bildiğim ya da bilmediğim Ağıtları derinlerimde Gülüşleri yüreğimde Resimleri gazetelerin kuytu yerinde Bedenleri bilinmezde.. Çocuklarım var benim Dudakları örtülü Eşikte bekletir de ölümü Masal sanır tümörü Anneyim ben İçim yanar Çocuklarım Sokağın tenha yerinde Tinerle birdir bir oynar.. Samimiyetsiz dünyada Masum tekerlemeler kurar Meçhuldür çocuklarım benim.. Meçhul gecelerde uyuyup Meçhul yarınlara ağar.. Sizin çocuklarınız onlar Benim olduğu kadar.. 05.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çorak Çiçeğin Toprağı gidişlerini biriktirdim şimdi geri getirişlerimi her defasında tek tek gömdüm girdaplarını diri diri.. ellerini koydum ürkek incecik parmaklarıyla kadınsı ellerini gözyaşı yağmurlarımla yıkadım toprağını acımla besledim emekti sevgi, diyen de sendin hasır sepetlerde senin toprağına ektim emeklerimi çorak çiçek toprağıydın sen hiçbir şey biçmeyi beklemedim ki.. sevgi mi? anne sevgisinin kutsallığıyla sevdim seni.. 15.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dalga.. Bir satır şiirle başlardı her şey İki dalga arası mesafeler koşulurdu Umudun umutsuzluğa uzaklığınca Hep kendimize alırdık yaşamı Ötekileri bırakırdık çatışmalar ortasında Sonra bir gün yaşam Tüm renklerini içerek gün batımlarının Biz yerine Onları aldı koynuna Tahtalardan dubalar yaptık Tutunmak niyetiyle Ya bir türlü varamadı elimiz tutunacak yakınlığa Ya da bir su esintisiyle Savrulduk yalnızlığımıza.. 22.05.2008 İzmir Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dans'ın Şiiri Hadi dans edelim Şarkı sözlerimiz bluğ çağında genç bir kız olsun Ezgimizde askerlik çağında delikanlı Kağıtları üst üste yığıp Kalemi oturtalım üzerine Uçsuz bucaksız enginliklere boyayalım salonu Ormandan çıkmış zemin üzerinde iki karınca adımı Baş, dağ eteği eğiminde Ney sesinde dalga kıvrımları Limanıma yanaşsın park edilmez levhaları Gemi küpeştesinde tırtıllar Irmak üstü yengeç adımları Soyunmak gerek giyindiğin kadar Soyunmak arzuların alevine Hadi dans edelim Yelkenlilerin gölgesinde Keman sesi değil mi Darağacındaki adamı şenlendiren Akneli yüzler ardına gizli hitap sözcükleri Sevmedim sevemedim sözü olan şarkıları Sol'a, şarkılar gibi parmak uçlarında yükselmeli Hadi dans edelim Uçurumdan her an düşecekmişçesine narin Düşerken tutunmak istercesine arzulu Tutunabilmişçesine sevinçle El ele değmeli.. Hadi dans edelim İki iken bir olmanın şenliğiyle Hafif hafif ezsin ezgi içimizi Biz incitmeden birbirimizi… 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dilenci Dönüp arkanı baktığında su bardağında yüzen yamalarımı bulacaksın bir cenazeyle yaşlanacak bakışlarım mezar içinde senden başka iki dilenci olacak dirençli sabahların ışıksızlığında avuçları açık kendilerinden kaçmayı dileceyecekler sen suskunluğunu bozmadan uyuyacaksın.. gitmiş olacaksın.. belki mesut belki değil arkanda iki dilenci bırakacaksın aynı mezar içinde biri aldattığın biri hiç tanımadığın.. sen uykusuz gecelerin özleminde hep ikimizin arasında uyuyacaksın.. yattığın yerden dünyanın hangi köşesine kaçarsak kaçalım bizi bulacaksın ve siyah saçlarınla kırık bir sabahı selamlayacaksın gün ağardığını bilmesen de Serinliği duyacaksın dilencilerin birbirine değen tenlerinde sen olmayacaksın iki dilenci olacak seninle aynı mezar içinde biri ben olacağım diğeri şimdiki yarım.. 20.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dip Ne sesin çıkıyor.. ne bir e-mail.. dip.. Soo deep.. Tutuyorum kendimi.. Kendime rağmen seni aramamaya çalışmak.. Tükeniyorum.. Nasıl dayanabiliyorsun? Nasıl bu kadar katısın? 06.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dipsiz Kumbara - 2 Karanlık aydınlıkara düştüm. salya sümük köşe başlarında çocuklar ağlaşıyor kalbimi yerinde tutabilene aşkolsun sukun sabahlardan uzağım artık tüm adımların geri geri gidiyor değmez diyen tüm diller tutulsun ben yanıyorum Yüreğim öyle zor hallere koydun ki beni kanatlarımda tüy bitmez oldu kımızı gözlerle bakıyorum dünyaya dudaklarımdan sözcükler dökülemez oldu yanmak mı? sen böyle yanamazsın aşk mı acı mı? sana ne ki? önemsiz bir sinema afişi aldı getirdi seni bana zamansız bir güneş götürdü.. hani tanrısallığı bu işin? halbu ki tüm dinler kutsasın istemiştim 'ucuz' oyunlar ama bunlar.. 'bir adım ötende yaşamayı nasip etmesin tanrım' dememiş miydim sana? sen ise en kör zindanları layık gördün.. sahte gözyaşların.. özürlerin aşkın sevgin sen sahteymişsin.. 13.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dipsiz Kumbara 1 Karanlık aydınlıklara düştüm.. Koynumda dipsiz kumbaram.. Hiç küsemedim ki sana.. Tüm renklerimi verdim sana sarıyı maviyi kırmızıyı göğümü verdim güneşimi denizimi ayı yıldızları tüm karanlıkları kendime aldım tüm yalnızlıklar bende yazılı tüm keşkeler benim sen gidensin.. Tenimin beyazlığını ruhumun karanlığına gömüyorum şimdi sabahlar düşman, akşamlar kadar yıpranmış kayık misali yolumu kaybettim yalınayak sancılar benim.. Her bir gülümseyişini dudaklarımıın bir dilenciye bıraktım sadakam olsun. sen beni nasıl bırakacağını düşünürken, ben kimseyi incitmeden dünyayı nasıl bırakacağımı düşünüyorum.. 11.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dizeler Yazamadığım dizeler arasında Tutuklu yüreğim Sürgülü kapılar ardında İsyan sevilerim Hikmet’in Pazar şiirinde Kaldı sevinçlerim İki şiir arasında Yitti ümitlerim Ağrılı gecelerde Kramp olur gidişlerin.. Ellerin temizdi ya Dokunuşunda kirlendi düşlerim.. 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Doğmamış Çocuğun Şiiri Bilyelerindeki yaşama sevinci minicik gözlerle ufka dalışın doğmamış çocuğusun sen yarının vedalaşılmamış özgünlüğü kahve fincanının oynaşan esintileri akşam üstlerinin saf dokunuşunda binlerce su damlası binlerce kefal, binlerce kelebek, binlerce midye henüz alınmamış nefesinde karanfiller, sümbüller, hacı yatmaz kokusu kağıda dökülmemiş sevinçleri altmışlarındaki amcanın Düşünde Ortaköy camii Önündeki park yakınındaki Pazar Otobüs durağı duraktaki kalabalık kalabalıktakilerden herhangi birine benzemen olasılığı İsminde oğul tadı bal kovanına tutsak tek kanatlı bal arısı isminde boğazda dost muhabbeti ile bir duble rakı tadı isminde kedilerin cilveli tırmanışları sesinde yenicami önlerinde güvercin gagaları Sultanahmet'teki turistlerin meraklı bakışları sesinde beyoğlunun söylenmemiş şarkıları Oğul.. oğlum.. hiç doğmamışım.. belki hiç doğmayacağım.. 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Doğum Nice annenin yüreğiyle süpürülen Cam kırıklarıdır hayat Temizlenir kederin zulmü Buruk tadına doyamadığımız aş içinde Her nazlı doğum Ağız dolusu küfür gibidir Şiddetli, anlık, öfkeli Ve bir pusudur yatar Karanlık içimizde 16.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dokunamadım.. saçlarının her bir telini ayrı bir suda duruladım tek tek kokladım kirpiklerindeki akşamları onurlanırdın her değdiğinde dudaklarım alnına alın yazını kirletirim diye korktum.. Dokunamadım 24.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Döndüğünde Dondugunde orada olacagim Islak Kayaliklarda bekleyecegim seni kabuk bağlamış yaralarım yüreğimi alacağım senden geri.. 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dönme dönme dönsen de ayrılık var sonunda bu işin ayrılık varsa hüzün var yine yine toprak olmayı istemek var isteyip de olamamak var bomboş şimdi göğüs kafesim hangi hırsız çaldı dersin? hangi yankesici boşalttı dipsiz kumbaramı hangi hain aldı tüm anılarımı sana yüreğimi verdim ben göğü dağları martıları istanbulu denizi boğazı insanları kokuları değil hepsini sevebildiğim tek şeyi yüreğimi verdim sana.. şimdi ben kimi neyi üstelik nasıl severim? 28.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Dönsen? Bir gün dönsen de geri İstemem Bir gün ırzı kırık duvarların soğuğunda ısıtayım desen İstemem Aşkın boyunu aştı Sen değilsin uğruna yandığım Gecelerin karanlığını göğsüme doldurduğum ağıtlarını birer zehir gibi içime akıttığım yara kalır, iz kalır bıçak kaybolur ilk nedendin belki kayıp bıçaktan farksızsın.. şah damarımdaki yara bıçaktan öte.. boşa uğraşma ulaşamazsın içerimdeki “iz”ine! 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Düşüş Damla damla düşüyorum ellerinden Önce gözlerim değiyor toprağa Toprakta yumuşaklığını arıyorum Bulamıyorum Sonra dudaklarım Öyle bir çarpıyor ki Su damlası misali dağılıyorum Kulaklarım usul inişler içinde Şarkılı baharı karşılar gibi karşılanıyorum Tüm bedenim Koca gövdeli uçak gölgelerinin dağ tepelerini yalaması gibi Sükun Dağların depremde çöküşü gibi Bağırtılı Öylece seriliyor otlar üzerine En son nefesim düşüyor ellerinden yere Son damlamı tüketmenin keyfiyle Arkana bakmadan gidiyorsun Kendi cehennemine.. 01.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Erim Biliyorum.. Birazdan kalmam.. Biterim.. İki adım öteme düşer ışık Ay diye yakamozlu suyundan içerim.. İçime vurur dudakların Tuzunda akşamlar ederim.. Biliyorum.. Birazdan kalmam.. Biterim.. Eğlencelik çerezler gibi Yıldızlar düşer gökyüzüne Aç deniz yutar da aydınlığını Sabaha gözlerinde değerim Biliyorum.. Birazdan kalmam.. Biterim.. Tek perdelik tiyatrodur gösterimdeki Sahne senli benli bir giz Dökülür müyüm bilmem dudaklarından bin anlı hecede Her suare senli ezgiler söylerim Biliyorum.. Birazdan kalmam.. Biterim.. Bir göz yumurcağı Haylaz oyunlar oynar kirpiklerimde Katli vacip bir gecede Seni eylerim.. 21.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ey Hayat! Ey hayat! Uykum var Düş yakamdan Yazmayacağım Dolayısı ile Yaşamayacağım bu akşam Ve hayat! Hiç mi yorulman yok Hiç mi susmazsın Acıkmaz Susamazsın Hiç mi kızarmaz yüzün Hiç mi ağlamazsın Bak eşikte bekliyor sonum Aşklarını da al Defol canımdan! (-Kaç can daha vermem lazım Bir canıma kıyman için? -) 15.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ezme Kirpiklerimi Bastonlu dedenin Bıyık üstü yalnızlığına Bir ezan sesi değiyor Uzaktan Usul kulaklarımda inliyor ağrım Ağırlığımca olamayışım Silkeleniyor gölgeler Silkeleniyor deniz kokusu içsizliğinde Yeni doğmuş bebenin tenindeki kanda Seni gömüyorum dirseklerimle Şimdi git Dönmeyecekmişçesine Yeter ki Ezme kirpiklerimi. 28.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Fareli Köyün Kavalcısı Yokum Yoksun Yoklar Tüm yolları gömmüşler kalplerine Fareli köyün kavalcısının peşinde İnci taneleri gibi tek tek dökülmüşler denize 05.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Garip Kanıt Cenazeleri hiç sevmem Bir yolculanmadır çünkü ölüm Meçhule doğru Bu yüzden hiçbir sevdiğimi düşünmedim toprak olarak Ya da yok olmuş olarak. Sadece uzunca bir yolculuğa çıkmışlardı Bir gün benim de varacağım noktaya Bugün ilk kez, Dünyada bir yerde Üstelik benim ülkemde Yaşıyor olduğuna dair kanıtlarla karşılaştım. Öyle inandırmışım ki kendimi öldüğüne.. Gelmedi gördüğüme inanasım.. Yeri miydi şimdi? 29.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Garip Minnet Derin sessizliğine gömüldü şair bir türlü yetişemediği noktalara uzatmış gibi elini sancılı sonsuz saniyelerde öldürdü gülüşlerini öfke nöbetlerinde yolculandığı saatti kim bilir hangi idamından kalmaydı küskünlüğü boynuna geçirdiği ipliğe.. ve kim bilir hangi isyanının sapında ezdi kinini sonra bir ses sabahın geceye kattığı şenlik misali dur dedi anlatılanın anlaşıldığı yerde umudun bir kez daha vurdu şair gönlünü kelimelerin el örgüsü desenlerine bir kez daha minnetle eğdi başını eğer gibi tanrının önünde.. 08.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Garip Telaş Bunca arzuyla bağlı iken yaşama Her gün ölebilmek adına tüm dualarım Saadete kavuşmak için mi? Hayır sadece iki arada kalma telaşı 06.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Gelmeseydin.. Gelmeseydin, gözyaşları böylesi işlemezdi belki yüreğime güneşin tutmazdı ellerim özlemle bir gülü bile bile acıtacağını dikenlerinin özlemezdi iklimler toprağın nefesini konmazdı sürmeli kumru bayat ekmekler üzerine sahnedeki kadın bendeki ağrıyı böyle neşeli söyleyemezdi Davullar zurnalar zılgıt sesleri Midemde bayram ilan edemezdi Acıkmazdım Belki acıktığımı bilmezdim sen gelmeseydin.. Sen gelmeseydin Bir artı bir asla bir edemezdi… 12.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Gideli beri Düğün, dernek darbuka sesleri bıçak sırtı alkışlar zılgıtlar sanki kısrak yelesi.. beyazlar içinde bir kadın kadının elinde çiçek çiçeğinde mutluluk duvağında aydınlık gideli beri hiçbir dost dost değil doğruca hiçbir sabahta ışık yok hiçbir su ıslak değil susturun sesleri durdurun düğünleri üşüyorum.. gideli beri.. 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Gidiş.. Bağrım ağrıyor.. Diyar diyar gezinen bir derviş gibi vurulup yollarına Kaçıp gidiyorum yine Uzak sandığım yakınlarına Gidiyorum Hiçbir adım uzağına Hiçbir şeyin olmanın burukluğunda Gidiyorum Kendimden koptum bir kere Yok bunun özrü Yok afra tafrası Acısı bile yok Kim görmüş ki Kavuşmadan ayrılmayı? 25.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Git Yine tökezledin hayat Yine yarı yolda koydun beni Aşkı ızdıraba bulayıp Şölenlerle sunan kimdi? Yine gözyaşı yine acı yine elem yine keder Kalemimden kan damlasa Hıncımdan yırtılsa tenim Acımı anlatamam sana Belki anlatsaydın Karadenizin akdenize özlemini Küçük kırılganlıkları kovalasaydın Sukun sohbetlerle severdim seni Lakin aşk dediğin Zehirli bir ok misali değince gönlüne Sonlu sevdaların ezgisine tutuldun Kaç kez daha savrulur bu yürek Kaç tende daha dibe vurur Kaç güneşi kovalar penceresinden Menekşem vardı Soldu Papatyaların mevsimselliği ile geldin Vakitsiz Ben senin için her şeyi bırakmışken Sen yüreğimi terk ettin Aşk namussuz bir kaldırım yosması Sen pazarlayansın Şimdi git Dönmek yok geri.. 21.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Git! Daha nasıl diyebilirim ki sana? Git! Git benden Kendini alıp koynuna Git! Zincirlerini bırakıp arkanda Git! Mektuplarını sakın unutma Git! Tınılı sabahlarını takıp boynuna Git! Aç kurtlar sofrasına Git! Git benden Ben çoktan gittim kendimden.. 07.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Gittiğinden Beri Gittiğinden beri Sabırsızlık içinde bekleyişler Yolculuklar tatsız Aşklar kararsız Gittiğinden beri Tek bir martı görmedim deniz üstünde Limanlara bakamadım İzlemedim hiçbir gün batımını Gittiğinden beri Parmaklarım tutmaz oldu mutluluk baloncuklarını Çocuk göresim yok Her beyaz yüzümü biraz daha kararttı Gittiğinden beri Kendi yıkıntılarım içerisinde hapsim her sabah Her yemek sonrası kendi kusmuşluğumda uyanık Yazgıya inançsız Gittiğinden beri Gözlerimden yaş yerine akan sensin Her ağıt biraz daha azaltırdı İçerime içerime akmasaydı Gittiğinden beri Tuzlu ayaklarıma öldürüyorum zamanı Şarap gibi, eskidikçe tatlanıyor özlemin Tatlandıkça arzulanıyor Piyano sesi mi kulaklarımdaki? Müzik nerede nota nere? Açlık? susuzluk? Gittiğinden beri Acı her yerde.. 10.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Gözlerim Ağrıyor Bugün (Dünyada Bir Sürgün) Gözlerim Ağrıyor bugün Bulandı her bir karesi ömrümün Çıkıp gitmek kaldı kentimden Kentimde şafak söküşü gibi söküldüm ilimden Gözlerim Ağrıyor bugün Dünyanın herhangi bir ülkesi Kucak açıp mı karşılar sizi? Kolay mıydı bilinmeyenler eşiği? Gözlerim Ağrıyor bugün Yazamıyorum kalemler boyu yolculuğumu Düş? Kavga? Yaşam? Toplum? Sanat ve aşktı tutukluğum.. Gözlerim Ağrıyor bugün Dönüp bakınca şimdi Sahipsiz ülkeme Sorgulamadan olmuyor Ne içindi peki bunca sürgünüm? Gözlerim Ağrıyor bugün Ağrısı hastalıktan mı sanırsın Memleket değmedi senelerdir Hasretlikten olmasın? Gözlerim dostlar Gözlerim Ağlıyor bugün… 26.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Gözlük.. Ayaküstü bir akşam 'Tanrı Misafiri' edasıyla tünemişti sesin kulağımda.. ilk görüş ilk yağmur gibiydi.. sonra hiç istenmemiş ceninler gibi kürtaj masasında alelacele katlettin beni.. ......... gözlüklerini kaybetmiştin taşkın anlarından birinde sisli kentin neminde biriktirirken kara deliklerini.. oysa gece gözlerini kaybetti sende.. 16.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Güneş Nazlı bir çiçek gibi dağların ardından bir ışık süzüldü dal uçlarına işledi uykulu gözleri kamaştırdı isteksizce ve isteksizce doğdu güneş.. 26.05.1994 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Hadi neşeli bir şeyler çal hadi neşeli bir şeyler çal beyoğlunda gelinliği ile koşsun genç bir kadın keman sesinde yalnızlık var hadi neşeli bir şeyler çal kırılsın kısıtlı zamanları sevgili evrenin keman sesinde ayrılık var hadi çal bir şeyler dünya şimdi adı konulmamış bir şarkı tınısında karadüzen aşk fısıltıları çal bir şeyler işte şart değil artık neşeli olması bir yerlerden işittiğim gibi “dehleyelim kara bulutları” 16.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Her veda bir sevdayla başlar Her veda bir sevdayla başlar Başlangıcın şenliği Üzerinde düşünülmeden verilmiş sözler Dokunmakla tükenmeyecek virgüller Dipsiz kumbarada tek tek birikirler Her veda bir sevdayla başlar Kavgayla devam eder Yüzyıl Savaşları’ndan kanlı ve uzun Geride yorgun iki beden İki çift kırgınlık Bir içimlik korku Yoktur galip gelen.. Her veda bir sevdayla başlar İki ayağı da olmayan Öksüz bir dilencidir geride kalan Giden Jonathan Livingston benzeri bir martı Yoklar ara ara Özgürlük denilen sanrı Her veda bir sevdayla başlar Ve Maalesef Yalnızlıkla biter.. 31.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Hiç aşık olmadım ben.. Hiç aşık olmadım ben.. -Hep önce onlar beni beğendi ben de yakışıklı bir aktör aramıyordum hani güzel değildim belki ama tatlı dilli -Sonra sevdiğini söyledi ya çok kolaydı bu kelime herkesçe söylenebilirdi ya da hem beni kandırıyordu hem de kendini -Eyvah ki eyvah -Haneme aşk geldi İnanmak ihtiyacımdı belki Sevilmek gibi Bırakıverdim kendimi Benden öte can’dı artık Karşımdaki Adı sevgi değildi Hiçbir sevgi bendekine erişemezdi -Derken.. Zafer sarhoşluğu ona çok geldi Ağrıtmaksa en büyük marifetti Kısık sesli İspanyol meyhanesi Sahnede kadın Eteklerindeki sarhoşluk onu cezbetti -Terk ediş Uzattıkça ellerimi Yaralı bir hayvan misali Tırmaladı yüreğimi -Kendi acısında kararırdı gözleri -Gitti Terk ederken ağıtlı bir sahneyi bırakıp hatırımda Koşarak üç beş aylık tatlara Acıyı broş gibi takarak yakama Bilirdim aslında böyle olsun istemezlerdi Sevilmek hepsinin hoşuna giderdi Lakin daha iyisi hep başka yerdeydi.. -Dönüş Gariptir.. Bir şekilde Belki üç gün Belki üç sene Yakıcı pişmanlıklar içinde Elleri yüreklerinde www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Hepsi de geri geldi Gecikmiş bir fasıldı bu Yırtsa da ölünün kefenini Bitmiş Bitmişti.. 19.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Hile.. Kendime gülümsedim.. kim olduğumu bilmeden.. Düşünerek yazmazdım yazdıklarımdan dökülemezdim aksi halde ve tutamazdım kahrolası gönlünden senden geçmem gerekiyordu gümrüğünde takılı kaldım son sözlerinin ağladım mı? Cevabı sende kazılı.. Senle sensiz yaşamaya yeğ şimdiki zamanlarım Sensiz daha çok sen oluyorum.. Kızlarım var Saman yığınları arasında yufka ekmekler açan Yazmalarında yâr atının tozları Şakalarım var Yeşil çuha üstü dört renk kemiklerdeki Kurallara inat hileler peşinde Mahalle kahvesinde oğlanlar Okey masalarında çanak oynarken Kızlar aynı çanakta hamur etmekte.. Ve sen pişmektesin tandırlarda sac üstünde Ağlamıyorum Diken ektim gözlerime.. 11.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Hoş Gördüm gözlerim doldu titreyen ellerimden yere bir bardak düştü her bir cam kırığında cesaret doğdu teşekkür ufacık kaldı dizede dize bir ömür oldu.. hoş gördüm dostlar kervanınız evim oldu.. 19.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İki Dörtlük Sözünde güller açmaz mıydı? Gülünde ömrüm yanmaz mıydı? El oldum, ellerde soldum Sen de sevsen olmaz mıydı? Ahu dedim ah işittim Güzdü şakımadı sesim Kırk dereydim susuz bittim Şiir gönlün açmaz mıydı? 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İki kişi görmüş iki kişi görmüş, üç kişi duymuş kimse bilmemiş nesi önemli? çocuk oyunu değil ki parmaklarınla saydığın aşk bu be hey uğruna kor gibi yandığım! 15.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İlk defa Ben seni seyrederken ben bugün ilk defa kendime ait bir şey olsun istedim bugün ilk defa ben anne olmanın bana uzaklığını keşfettim his değil gerçekliğimdi.. bugün bir bebek teninde korkaklığımı defnettim minicik parmakların şenlikli hareketlerinde ilk defa ben utanç, acı ve elemden öte sırf kendim için kederlendim yara döktüm tenden öte yüreğimde bugün bir bebe gülüşünde ben ilk defa ecelle oynaşırken ve ölümü bunca isterken yaşama dair neler kaçırdığımı anlayarak kendime küfrettim bugün ben ilk defa güzel şeyler yazabilmek istedim.. 26.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İlk.. birazdan bana kendini vereceksin bedeninden kırmızı bir gül koparacak saflığının son deminde gönlümü ezeceksin ben kirli gölgelerimi yıkayacağım omurgalarında belinin ince kıvrımda günaydınlarımı kuracağım aşk olacak adı içimdeki volkanların bir daha asla aynı olmamak üzere öfke dışı duygularda patlayacağım kim bilir kaç siluette kararttıklarımı sende aklayacağım.. 14.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İnsan sesleri Daraldım insan sesleri Uzaklaşın kulaklarımdan Usul salıntılarda öksüz bir salıncak Paslansa da tüm piyano telleri Yürek yontusu yaşam Kimsesiz çam altlarında bekleşip duruyor Ve her bir gök gürültüsü Yüreksizliğimde yankılanıyor Yoo sakın ha Yüreksizliğim Cesaretsizlikten değil Cesaretsizin biriyle yolculanmışlıktan. Daraldım insan sesleri Uzaklaşın kulaklarımdan Sadece piyano ve keman.. Ötesi boş.. ötesi yalan 16.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İntiharın Şiiri olamadım gidemedim kalamadım dayanmak gerekliydi üç beş tablet ilaca dayanamadım karardı gözlerim ölümü kucaklayayım derken yaşama dört elle sarıldım nice acılardan geçtim nica sancılarda kıvrandım küçücük bir ayrıntıydın bir yazıda dipnottun kanatta su damlasıydın tüm küçük şeyleri farketme huyumdan vazgeçebilseydim ama yine ben.. olduğum gibi su damlası düştü, denize karıştı ayrıntılar ayrılıklarda unutuldu dipnotlar söyle bir geçildi ekmek bıçağı seni tenimden kesti.. 21.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İskenderun sahilinde bir kadın cesedi kıyıya vurdu.. Annesi babası yok muydu? Elinde gökleri tutan o muydu? İntihar mı pusu muydu? Kandırılmaya müsaitti diyorlar doğru muydu? Kimse bilmiyordu ne oldu nasıl oldu İskenderun sahilinde bir kadın cesedi kıyıya vurdu.. 21.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İsyan mektubu Ayaklarım tutmuyor.. Aşağıdaydım.. Yukarıyı görmüyorum Bir kız gördüm.. hafta sonu düğünü var.. Cuma kınası var.. onu söylüyor.. bakıyorum.. yüzündeki mutluluk.. ben bu kadar mutsuzluğu hak edecek ne yaptım? Ellerim titriyor.. boş boş bakıyorum.. yukarı çıkıyorum merdivenden.. ayaklarım tutmuyor.. O kız.. herkestanıyor.. nası bi kız olduğunu herkes biliyor.. kolları jiletli.. darmadağın bi kız.. erkek arkadaşından ayrıldıktan bir hafta sonra nişanlandı.. adının karışmadığı hiçbişii kalmadı.. o mutlu.. o kabul görüyor.. ben..? Herkesin en iyi olarak bahsettiği.. hakkında tek bir dedikodu çıkmamış.. herkesin gıpta ettiği.. saygı duyduğu ben.. öylesine mutsuz.. Tanrım bunları hak edecek ne yaptım? Bu kadar mı affedilmezim? 05.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İsyan Mektubu 2 Bugun seni cok daha az dusunmeye karar verdim. Bu yuzden kendimi kapatıyorum şu an.. ve acmayacagim.. elimden geldigince sana hicbir sey yazmayacagim.. seni sıfırlamam lazım.. yapamasam da sıfırlamam lazım.. denemem lazım.. bir kere gitmek düşmüşse insanın içine, dünyaları versen durduramazsın.. doğruymuş.. Ağlamak istemiyorum.. sana yazmak istemiyorum.. ellerim titresin istemiyorum.. çok özlüyorum seni.. lütfen yüreğim.. yalvarırım dön yüreğim olmadan yaşayamıyorum.. kendimi kandırmaktan öteye gidemiyorum.. 06.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İsyan Mektubu 3 Sensizlik olumden beter. Yazamiyorum bile.. uzak bir odada sarkimiz devam ediyor.. Ben bitiyorum.. 06.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İsyanın şiiri Birazdan çarpıp kapıları gitmek var Kumsalda yürümek var yalınayak şubat ayında Düşmek var su damlası misali toprağa Olmak var.. olmamak var.. Birazdan yıkıp kendini tekrar inşa etmek var Bambu ağacında çarmıha gerilmek Kağıtta kalemi ağlatmak var.. 15.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat İzmir İzmir.. Sarı saçlı kızı memleketimin kısrak bakışlı dünürü şarkımın Yeşille koklaşıp Maviyle sevişmesi ozanın İzmir Kirpiklerinde lahit saklım Beyefendi kibarlığın Hanımefendi tutkuların Kumsalında esir kaldım İzmir Ben gibi akardın derelerin gizinden korkardım yosun kokulu denizinden ya değdiğinde ayağım kirletirsem? İzmir.. örgülerinden sağıyorum aşımı şimdi özgürlüğüne doyuyorum sokaklarının dudaklarında şarap tadın sarhoşum zaten olmam lazım.. Gavur İzmir (miş) .. Fikri hür hatunum Alınma desinler sultanım ben razıyım suyunda cehaleti yakmaya Bırak koynunda yaşlanayım.. 15.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Kadın'a Şiir Kadın.. Ruhu düşleri kadar engin Teni dağ esintilerinden ılık Yüreği okyanus tınısı yarınları yoğuran ellerinin her bir tırnağında ayrı bir hatıra her bir tencerede yeni bir hatır bakışının değdiği yerde umut sesinin çınladığı her bir kulakta öğüt kadın nasırlı ellerinde bebesini yoğuran kadın ağıdıyla gülüşlü yarınları var kılan kadın işinde köle, kadın evinde hizmetçi kadın amelinde efendi kadın yarın... 08.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Kalk gidelim güneş Kalk gidelim güneş çamurlu çizmeler ardına yeteri kadar ezilmedik mi? buna rağmen umusuzluğun u'su geçmedi kulaklarımızdan yine uyuyakalan bir insan başı gibi düşmedik mi? 15.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Karalama 2 - Sen Oldun Biraz daha basitçe sevebilir miydim seni bilmiyorum.. kirpiklerinde ölmeden doğabilir miydim dudaklarında.. Ya da sessizliğine alışmadan, çocuksu sevinçlerde boğulabilir miydim bir küçük harfinde? Bir gülüşünde şehirler inşa edip, dudağının hafif bir meylinde alaşağı edebilir miydim Arap Şahlarını? Yapamazdım.. Kırık kanatlı binlerce martının çaresizliğine sığınıp gözbebekleriyle ateşler yakan bir kentin çocuğuydun sen.. Tanımadan ya da tanınmadan önce diye bir zaman yoktu.. Sen oldun.. Apartmanlar sokaklar tramvaylar oldu.. sen oldun sular ağaçlar çocuklar oldu.. sen oldun mavi, kırmızı, hatta mor oldu.. sen oldun şehir yosmalığından utanır oldu.. sen oldun hafif meşrep bir kadın paşazade oldu.. Kırık bardaklarım vardı, saçılmış.. darmadağın kitaplarım ve unutulmaya yüz tutmuş öfkelerim.. köşesine sinmiş zavallı şarapçıdan tek farkım, yalnızlığımla boğuşmadığım dumanlı zamanlarımdı.. kent içinde kenttim kendi yıkıklığından hoşnut olmasa da geçiştiren.. zaman öldürme oyunları içerisinde kaybolmuş okullu çocuklarım vardı.. çocukların yaşlarınca sancıları.. kayıptım kısacası.. ve bulmak isteyecek kimsem yoktu.. sen oldun, yepyeni kadehlerde içtim şarabımı.. kitaplığım oldu maun rengi kitaplarımı ve öfkemi topladı.. şarabıma yabancısı olduğum hazlar katıldı.. sen oldun, sensiz geçirilecek an’lara tahammülsüzlük oldu.. sen oldun, kahkahaların “kimsem” oldu.. Yapamazdım.. Basitçe sevmek olmazdı.. Sen olmuştun, ışıl ışıl bir şehir doğmuştu.. Ben ürkek çocuğuydum gecenin Gözlerin sabahım oldu.. 23.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Karalama 4 - Yazgı Yazgın, seni bana getiren ve beni kendimden ötelere iten sessiz bir kaldırım gibi çöküyor hayalsizliğime.. toprak örgütlenmiş binlerce ayaklanmayı bindiriyor şah damarıma.. kulpsuz sürahilerde düşüveriyor özlem ellerinden… Saklarken başkalarını, saklandığın gücenmişliklerinle yüklediğin trenler uçsuz bucaksız ovalarda inadına görünür kılıyor varlığını.. kırılıyorsun ve incitmemeye çalıştıkça başkalarını, yerle bir ediyorsun evrenin tüm karamsarlıklarını.. nedense her defasında daha fazla eziliyorsun kendi yalanlarında.. Hadi göm şimdi akılsız başını toprağa… kapa duvarlarındaki tüm aynaları ve atmayana kadar kalbin, tut soluklarını… yok.. yaşam olamaz bu.. olsa olsa yaşamama telaşı.. İki adımda tüketeceğini sanarak ağrılarını, kenar mahallere yoruyorsun insanların hoyratlığını.. ya sen? Ya senin taşkınlıkların? Ya süpürge otlarını kıymıklar halinde umutlarına batırışların? Kendine kaçışların? Kahroluşların? Uvertür hoppalıkların? Odana saklanışların? Uyku uyumama oyunları çocukluğunun? Ya bir zamanlar sevilmiş olduğun gerçeği? Peki bir türlü bodruma saklayamadığın korkuların? İlk gençlik çağının şimdilerde tebessümden ibaret abartılı gözyaşları? Hiç kimselerin başını çevirmediği tutsak yabancılara kaçamak bakışların? Sevmelerin, aşkların, tutkuların? Devrimci sloganlar altında adımladığın tenha sokakların? İsyanların? Anlamsız ebeveyn çatışmaların? İnatların, inatlaşmaların? İntiharların? Azgın bir nehir gibi akıyor zaman.. sen, aynı çakıl taşında birdirbir oynamaya devam.. Bir uzatsan elini.. bir yakalasan.. bir daha kaçamasa uçan balonlarda biriken yaşam.. Ya da bir kez olsun “inansan”.. 25.06.2008 http://www.dipsizkumbara.com Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Karalama.. İlk çığlıklarımdı.. kendi sesimde boğulduğumda artık her şeyin bittiği ve ölüme sarıldığım anlara yakınlığımdan korktum.. tıpkı yanındayken senden korktuğum gibi.. lakin bile bile insanların kendi korkularını yaşama olasılıklarını.. tutamadım kendimi.. ne yapayım.. korkumun zafer çığlıklarını duydum.. senin gözlerinden geliyordu.. gözlerin, üsküdarın beşiktaşa bakışıyla izliyordu beni.. yakınlığında uzak.. bilindik yabancı.. gittin.. belirgin sonun kaçınılmaz gerçekliği buldu beni.. seslerim sustu.. viyadük kenarlarında dolaştım.. düşerim belki.. atlamak cesaret isterdi.. yapamadım.. belki bir rüzgar eserdi de hani şöyle bir savuruverirdi eteklerimi.. saçlarım gözüme girerdi de belki düşebilirdim o zaman, göremezsem basacağım yeri… gittin.. hiçbir uçurum beni istemedi.. sensizim diye mi? Bilemedim.. sensizlik neydi onu bile bilemedim ki.. acemi konsomatrislerin kendilerinden utandığı gibi utandım sana dokunamayan ellerimden.. tırnaklarımda kalmıştı girdapların.. söküp atamadım.. ölüm bile köşe bucak saklandı.. ahbaplık yaptığım bir kalem kaldı bana.. gittin.. olmadığın uzaklara.. bırakarak beni.. olamadığım yakınlarda.. 23.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Karanlığımın tadını çıkarıyorum Karanlığımın tadını çıkarıyorum avuçlarımdan kum taneleri gökülüyor martıların dilinde 'Mozart' vokaller: deniz ve rüzgar bir de ıslığım sebepsiz ağıtlarımı düşünüyorum sigaraya nasıl başladığımı ve ilk aşkımı 90'lar Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Keşke? Belki de hic duymak istemiyorsun sesimi.. bana ait hicbir sey duymak bilmek istemiyorsun.. Calan sarki bizim şarkımız.. Biz seninle bir omru sigdirdik şuncacık zamana.. iyi kotu.. aci tatli.. bakisimin degdigi her yerde, aldigim her nefeste sen varsin.. Keske? hic girmese miydim hayatina? belki.. yakmazdim canini o zaman.. seninle yasadigim her sey sonu ne olursa olsun birer mucize.. tum keskeler benim.. elimden birsey gelmeden beklemek benim.. yuregini teslim ettigin kisinin kaybolmasi benim.. canim yanmiyor.. her saniye bitiyorum.. ben iyi miyim? Ellerimin titremesi bi turlu durmadi.. Don yuregim.. yapamiyorum, yasayamiyorum sensiz.. Bu kadar mi kotuyum? Bu kadar mi hak etmeyenim? 06.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Kime ne desem? Kağıttan bir gemi olup suda boğulsam Süslü bir kapı olup bir tekmede savrulsam Tütsü olsam kibrit çöpünde dağılsam Kir olsam, su olmasa yıkanamasam Kabus olsam tüm düşleri dağıtsam Kasap olsam yürekleri parçalasam Zehir olsam canlara kıysam Çığ olsam önüme geleni yıksam Katil olsam insanları vursam ölü gemi misali karaya otursam yara olsam kapanmasam yine de hıncımı alamam hıncımı alamasam da sana kıyamam.. 13.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Komedi Balet, Kırık serçe parmağı üzerinde doğrultmaya çalışıyor sevinçlerini Fondan tiz sesli kadın.. Tüm abesliklerin ötesinde eritiyor işitilerimizi Sahne Kırık cam bardakların annemin kınalı saçlarına dolanmış hali Baletin parmağındaki Senli ayrılıkların son izleri Öyle okunaklı ki bedeninde ağrının ifadesi Sen Köşene sinmiş Kendi korkaklığını kemiren fındık faresi Her şey hazır Sahne Balet Ezgi Ve seyirci Seyrele güzel Afiş üstü yazgısıyla Başlıyor Yitmişliğin gösterisi.. 07.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Küçüğüm Küçücüğüm.. Kucugum, kucucugum... Ellerimde yuregim, bohcamda gelecegim.. Kucugum, kucucugum.. Dunya oylesi buyuk, aci her kose basinda her kaldirim tasinda yasamlar.. yapayalnizim.. Kucugum, kucucugum.. en az ellerim kadar ciplak ruhum yildizlar kadar uzak duslerim bir gelincik kadar kirilgan yuregim.. duslerimi sana verebilseydim.. Kucugum, kucucugum.. Inadina yasamak derdim, İnadına sevmek, Karanliği korkuya, Soğuğu aciya Seni sana rağmen sevmek.. Belki 30 yasindayim, belki gittikce yaslananim.. Yasam tum acilariyla yogurdu beni ellerinde belki de.. Ask tum ignelerini batiriyor belki parmaklarima, Olsun Ben yine de Her sessizliginde ayni kiz cocugu misali incinirim.. Cunku ben hala Kucugum, kucucugum.. Incitme askim beni Artik daha fazla Her incinisimde yeni bir marti kanatlarini yitiriyor Olman gereken yerde martilar da olmazsa Nasil yasarim? 01.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Kümbet Kulaklarımda bir şarkı var bugün Ne için kim için olduğu bellisiz Kısın seslerimi Kısın.. Tebessümsüz bir kadın sesi Kırık tınısıyla kızıl kümbetler yapıyor Yalnız ırmaklar boyunca Sübyan duygularıma çarpıyor.. Ezgisinde haris notalar Ahraz dudaklarının kavşağında vedalaşıyor Yağmur damlalarına kurdeleler bağlayıp Yüreğime bırakıyor Kulaklarımda bir şarkı var bugün Sözleri belirsiz Bana ağlıyor.. 12.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Küskün Yaşamak sürgün Ey gün ağrısı dudaklım aşk bize küskün 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Le Dilemme (İkilem) Si c’est le dieu qui m’a fait la deuxième Et s’il est lui qui t’a placée just centre de mon âme Je suis prèt de perdre moi-même Si c’est lui Mais vraiment lui Qui me fait une amour fanatique D’un home très loin Mais très sympathique Je dois réveiller tout les esprits du monde Et partager leur bonheur hérotique 12.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Mezar taşı yazısı Gün bitti sevgin, adın, gülüşün kaldı gönülde sen gittin sonsuz acı, sabır, özlem kaldı yürekte bir kasım sabahıydı ağladım senin için 90'lar Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Militan Gidişin Sen giderken ben Tinsel bir sabahı katlettim gözlerinde Cinayet silahımdı ellerin Ayaz iklimler tuzağında faili meçhuller biriktirdim Sen giderken ben Militan öğlenlere marşlar söylettim Provokatörlük ettim miting alanlarında Limanlara karşı isyandayken yüreğim Sen giderken ben Sükun karanlıkları topladım avuç avuç Sımsıkı kapadım perdelerimi İkindilere eş tuttum siyahilerini Sen giderken ben Akşam serinliklerinde işkencelere girdim Kim bilir kaç volt elektrikte Hayalinle seviştim Sen giderken ben Her gece Ama her gece.. Sessiz sloganlar eşliğinde kaçarken tüfeklerden Büyük boy portrelerde kendimi ele verdim Vakitsizliğin doluştuğu kelepçelerim vardı Her adımın çevrilen bir namluydu şakağıma Sen uzaklaştıkça yaklaştı esaret Giderken arkanda bir aşk mıhlandı.. Bilinmezde Haince Vurdular beni Sendin Terk eden bedenimi.. 13.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Minyatürler Soyunduğum, kendi kararsızlığımdan kaçındığım Kırık cam parçaları üzerine yalınayak basıp Ter zannettiğim ıskalanmış mutluluklarım Kapı açık Gir içeri yaşam Aksansız söylenmiş Fransızca bir şarkı benimkisi Uçuk sarı süslü kalemler ardından düşen kara leke gibi geçmiş Yeni beyazlıkların griye döndüğü ırmaklar ardında tüm ağaçlar şimdi Dalları kırılmış fidanlar gibiyim Çıplak Kırık daldan kopan kahverengi yaprak Savrulup giden ılık esintilerde Kısık gözler ardında çağlayandır düşlerim.. Bir türlü akla gelmeyen kelimelerle bezenmiş hikayelerim her bir notası ıraklarda gülümseyen sen sızısı yaradan derin aklı uçurtma kuyruğuna takılı ben uçuk kaçık hayallerden uzak yitik gülüşler ardında asılı çam kozalağı yaşamak var olmak demek değildir var olmanın yaşamak olduğu kadar.. 07.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Misafirlik.. Misafirlik bizimkisi Umulanların ortasında elde edilen yalın özlemler durağı Ben yapmadım Deniz çağırdı yalnızlıkları Aşktı çığlık atan gece yarısı Bıçak darbeleriyle boğuldu Sokak ortası Sadece işittim.. Midye kabuğunda örselenmiş kırılganlıklar biriktirdim Sevmek istedim Bak işte bunu ben yaptım İstemekle kalmadım Yırtık pırtık çantalarda Keselerce gizledim bekleyişlerimi Sızıntılı akşamları biriktirdim Şimdi Sırtımda Olanca ağırlığıyla Yakamozlar taşıyorum Ve Martı kanatlarında Seni konuyorum.. 22.05.2008 İzmir Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Mor Sen değildin sendeki.. Bendeki, asla olmadığın sen İskambil kağıdından yapılmış evler içinde Hiçbir pencereye açılmayan yitik bir rüya İdin Bir nefesliktin.. Rengarenk kurdelelerle bağladım bahtımı, Aynalarımdan uzağa.. Döküm atölyelerinde işledim zincirlerini yüreğimin, En derin limandan Suya bıraktım.. Katilim.. Ellerime bulaşmışken bunca kan Şiddetli soğuklara bunca alışmışken yüzüm Dahası Birinci dereceden kar yanıklarına bırakılmışken Ruhum Olamam sizlerin Ya da diğerlerinin Hiçkimseyim.. Açık denizlerde 'yelkenler fora” Diyemem Korkuyorum Çünkü İncecik mor bir çizgi ölüm Emanet duruyorum 03.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Mu Şehir gizemini kustu Ben seni kondum toprağa Günbatımlarını bindirip uçurtmalara Altı yaşımdaki halimle Savurdum fırtınalara Kılıç kalkan kuşanmış piyadelerdi, Beynindeki şeytanlara yenilmişlerdi, Düşüncelerin.. Farkına varamadılar Ki hepsi birer piyondular Sen Ben Ben Sen kaçtıkça kendinden sustum aktıkça yalnızlık yağmurunda duruldun Saklanacağın hiçbir duvar kalmayana kadar Yıktım Ve tutunabileceğin tek zerrem de düşene kadar Yıkıldım Mu ve Atlantis gibi Öyle bir sevgiydi ki Seninki Ve benimki Histeri nöbetlerinde eritip Kalelerimizi Korku saydığımız silahlarla Vurduk birbirimizi Ve ne yazık Ne yazık ki Dünya İkimizin de değildi.. 05.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Nasıl? (İç Çatışma) Yıkmalı mı yoksa yeniden mi kurmalı ........... Yıkacak hiçbir şey kalmayana kadar şehri yakmalı Metro istasyonunda solo klarnette mi unutmalı yalnızlıkları ............Tüm müzisyenleri aynı kazanda sabun yapmalı Yoksa hafif hafif demlemeli mi tabure üstü muhabbetlerde alkolle ayrılıkları ............Rock barların kapılarına koca gövdeli korumalar koymalı Unutmalı mı insan olduğunu yoksa tamlığından mı utanmalı ............Dilenci adamın ayağı yok giderken diğerinin üzerine basmalı Susmalı mı yoksa bağıra çağıra şiirler mi kusmalı ............Tüm işitme engellileri bir kongre salonunda toplamalı İnsan mı olmalı yoksa insanmış gibi mi yaşamalı? 23.08.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Nazar.. Bir dakika Gözlerini gördüm Yalnızca bir dakika İrkildiğimi ayıpladım İki iri siyahinin Yüzünü kapladığı andı Anlık sabırlarım yoktu Şaşkınlık bademlerinde okunuyordu.. Adem elman var mıydı Kulakların ufak mıydı Dilinde akşamın tadı kalmış mıydı Boyun bence kaç karıştı Bilmiyordum Üstelik önemi de yoktu.. Bir uzun dakika Nazarında korku gördüm Ben gibiydin ya hani Haylaz çocuk bekliyordum.. Önce kalemini sevmiştim Sesinde begonyalar beslemiştin Görülmeyi beklememiştim.. Aşk olmamalıydı bu Olan oldu.. 12.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ne Yaptın? Ne yaptın? Neler yaptın farkında mısın? Hangi gelinciklerin boynunu büktün Hangi yıllanmış asmayı kökünden yoldun? Neler yaptın? Nerelerimi acıttı sözlerin Gözlerin hangi yaralarımı kanattı Hangi açlıkta öldürdün çocukları Hangi tarlayı susuz bıraktın? Ne yaptın? Neler neler yapmadın ki? Yerden yere vurdun yüreğimi Gözlerimdeki yıldızların atşi södü Ayrılık değildi sancılarım Sen neler yaptın? Sessizliğe bürünmek unutturur mu sanarsın? Yara bandı mı bu durdurur mu kanamalarımı Adın ah oldu be adam Bunca ah acıtmaz mı canını? Sağanak yağmurlarla dolu şimdi gözlerim Öksüz gün batımlarında yolculandı ellerin Ah düşlerine yandığım Ah sırrımın sahibi Sırrımı saklayamayanım Basamakları tek tek iniyorum şimdi İçerime içerime Her nehir kavuşmaz mı eninde sonunda denizine? Neredesin öyleyse? Nerede gözlerindeki dağlar Dağların ılık esintisi Sarısı yeşili kahverengisi? Nerede tenindeki gün batımları? sırtımı dayayıp göğsüne uykulara dalar gibi güneşe daldığımız her kayboluşunda gittiği yere selam yolladığımız Ardındaki lila renkli gök Ufuk çizgisinde dans eden renk cümbüşleri? hani dalga sesleri? Sesine ezgi olan Mavisi ırak, mavisi hayat, mavisi umut? Saatlerce daldığımız 11.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Nefret Daha ne kadar nefret edebilirim senden Nerelerini dişleyip acıtabilirim teninde Nerende soldurabilirim güllerimi Karanlıkları nerelerinde dokuyup Nerelerimden kan diye akıtabilirim Daha ne kadar nefret edebilirim senden Hangi sorularla sorgulayabilirim Hatıralarını bir ur gibi kazıtabilmek için Hangi neşterin altına yatabilirim? Daha ne kadar nefret edebilirim senden Göğüs kafesimdeki hıncı ne kadar besleyebilirim Hangi sözlerini sokak köpeklerine yem edip Hangi balığı susuzlukla boğabilirim Daha ne kadar nefret edebilirim senden Nasıl kurutabilirim ırmaklarını Hangi uzak diyarlarda başını vurmalı Haclı seferlerinin yenikliğinde Hangi inancını sorgulatmalı? Daha ne kadar nefret edebilirim senden Kaç derece soğukta öldürmeli ellerini Kaç kilometre ötene sürgün etmeli senden seni Ne idam sehpası ne siyanür odası Dindirmiyor öfkemi.. Bitirmiyor sevgini.. Yine yenik düşüyorum kendime Kayıkçılar kürek çekmeyin gönlüme gönlüme.. 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Neşeli.. Haylaz çocuk bekleyişleri bendeki Papuçlarımdan ötesini görmek istemediğim zamanlardan kalma Sevilmeyi bekleme bencilliği Evimizin az önü Pırıl pırıl portakal bahçesi Üç katlı binan üçüncü katı Gözlerimize feza gelirdi.. Kendi gökdelenlerimizi inşa ederdik Üst üste koyduğumuz taşlar üzerinde Taç çiçeklerinden oyalar işler Güneşi giyinmiş gibi Kondururduk saçlarımızın üzerine Itır kokularıyla beslerdik sevincimizi İki dirhem bir çekirdek giydirirdi annem Yüzüme buseler kondururdu Yumuşacık.. Kendi gibi.. Sekerek koşuverirdim dışarıya Yeşil dünya altı Yeni ıslanmış toprak İlla ki elbisemle sevişmeli.. Ağaçlar altında başlardı bekleyişlerimiz Hayallerimizin şatosunda düşlerimizin prensi Balo heyecanı kaplardı içimizi Yüzümüz yıldıza çalana değin Hoplatacak yüreğimizi.. Olmasa olmazdı ya, Masallar hep iyi sonla biterdi.. Zamanla lades oynuyorum şimdi, Çok denedi Eskitemedi beni.. Hala aynı bencillikle bekliyorum Çocukluğumun prensini.. Üzgünüm zaman.. Senin zarların hep düşeşti Yenilmem için Hep yek gerekliydi.. 12.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Nöbetçi Aşık Nöbetçi Aşık o aşina şarkıyı çal, dinleyim sen bir daha çal ben bir daha dinleyim aşina bu gözlere bu yürek aşına kaldırımların ey mazlum çiçeği sen ey aşına olduğum yıldız vakitsiz gece yolcusuyuz biz bu şehir uyurken nöbetçi aşığız ikimiz vakitsiz gece yolcusuyuz biz, üstelik gidilmekle silinmez izlerimiz.. hadi bu akşam da solusun karanlığı demir işçileri bu akşam da yorgunluklar tüketsin bedenleri söyle... hangi zımpara taşı yontmakla tüketir sevgimizi? tam da şimdi şehir diye özlemle seni beklemeli tam da şimdi, bir damla süryani şarabında biz'i demlemeli.. gülçocuk (Serkan Ökçe) - sukun kelimeler (Aslı Şahin) Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat O an O an Sen hitap ettin bana Ezginin güzelliği Ritmindeki ahenk Duyuşundaki sıcaklık hitap etti O an Kırık bir ayna misali paramparçayken ayaklarım Ellerinde buldum toparlanabilme gücünü Dalga dalga kıvrandım yalınlığında Uzun fasılalar boyunca balıkçı sandallarında kurguladım yaşamı Ağ oldum balıklardan uzak İncinişlerin yalnızlığı idi benimkisi O an Sen sen olmaktan çıktın Ben kendimden kaçtım klasik romanlarda O an Tüm renklerini çamaşır suyunda tükettim hayatın O an Noktalama işaretlerinde durdurdum ömrü O an Seni var ettim farkında olmadan Kendimi ise senden uzakta Kuytu ormanlarda kaybettim.. 08.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Oldugum gibi kabullenemedin beni.. Oldugum gibi kabullenemedin beni.. yasanmisliklarimi.. sevgimi.. yanlis olan benim.. seni suclayamam ki.. Sana mükemmel bir gecmis veremem mutlu bir gelecek icin herseyimi verebilirim.. Karar senin 06.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ölü Şehrin Kayıtları Günbozan çiçekleri aşık bir sabahta uykularından kabuslar içinde uyandı kara düşler diyarında açlık üç yaşında çocukları kovaladı kovan içi mermi duraklarında olasılıksız çetele kayıtları ve saksafonu ile ihtiyar bir adam uçurumdan aşağı yuvarlandı hayır, kararlı değildi o kadar da ölmeye işini şansa bıraktı tetik ucunda durdu ağzı, azınlık ağrısı aç kuzulardı gitti, saçma sapan kent pazarlarından ışık alacaktı ışığı karanlıkla eş tutup gölgeyi yaratacaktı gölge ince dudaklarından suskunluk fısıldadı ötede bir kadın kanamalı rahminden bir ölü yolculadı.. 23.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ölüm.. Köydür ölüm.. Kimimizin özlemle deneyip de gidemediği.. kimimizin özlediklerini bir türlü geri getiremediği kimimizin yaşama dair özlemlerini yitirdiği.. ezgisi olmayan şarkıdır ölüm.. her bebenin doğarken söylediği.. 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Öykücü.. Seni Severken ben, Değemediklerimin hayalini hiç kurmadım Tınıların vardı Geceme yeten.. Öfke nöbetlerinde Korkaklığın gölgesinden sıyırdın kendini Seslerin Peşin sıra gitti kim öyküler anlatır şimdi bana? Yok bu sensizliğin masalı değil çocuk Olmadığın her vakitte Daha fazla senleyim Ve umursanmamanın pençesindeyim Dağıttım saçlarımı halı püsküllerine Seni dokudum geceye Ve gün ağırana kadar bekledim Bir küçük yıldız kuyruğunda Seni dileyeyim sessizliğe Serseriliğime yor Dünyanın ilk halleri içinde Gaz ve toz bulutunda gezinen bir çocuk oyunuyum ben Hava boşlukları dolu ceplerin Bir adımında düşebilirim Bilmediğin bir söz Benden.. Senli sevmeleri istemedim.. Uzaktan uzağa Hiç bilenmeden teninde Ölmekti niyetim Aksi halde çin seddinin duvar taşlarını tek tek boyarken karanlık Var olmak adına eşeleyemezdim ayıplarımı Sen aksi duvarlara yansıyan hece Nereye olduğunu bilmeyen bir gidişsin.. 12.05.2008 <object width='300' height='80'><param name='movie' value='http://media.imeem.com/m/SIa4T1ZI_-'></param><param name='wmode' value='transparent'></param><embed src='http://media.imeem.com/m/SIa4T1ZI_-' type='application/x-shockwave-flash' width='300' height='110' wmode='transparent'></embed></object> Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Öylesine.. Kelimelerimi biriktirdim gün boyu.. sırf senin için.. zor oldu sizden senliğe geçiş bende.. çokluğu azaltmak gibi.. gizleri açığa vurmak, münasebetsiz hayallerde yok olmak gibi.. Kelimelerimi biriktirdim bütün gün.. sayarken saatlerde geriye.. böylesi büyümesi saniyelerin ve dönüşmesi senelere.. selemde birikmiş kirli çamaşırlar gibi.. soluk.. ama rengarek.. Kelimelerimin en işitilmemişleri sefere çıkmak için bekleşirken iskelede.. içlerinde kıvranan sancı; duymak için şu sözü: “selametle”.. halbuki ne liman belli.. ne de müsaade.. üstelik tembel gümrük memurları süvari ile harp halinde.. Kendince bahanelerle gelmedin.. ben zaten alışıktım it dalaşlarına.. sukunet yakışmadı dudaklarına.. Benden iki nokta fazlaydın.. kelimelerin satırları kovaladığı düş aleminde son mesajına takılı kaldım.. Sözlerinde, tanrıların sofrasında yem olarak kullanılmış ağız dolusu küfürdü “kalite”.. ben sadece ben olmalıydım.. hatta olmamalı belki de.. kaliteli olmak benim neyime.. birileri için “ol”(ma) mak varken seyirde.. Akşam düşüyor kente.. saat henüz üç bile değil.. ama işte, akşam yağmur damlalarındaki toz zerrecikleri ile kurşundan ağır iniyor tentelere.. olmuyorsun.. düşler kuruyorum iklimler üzerine.. serin rüzgarlara bırakıyorum sudaki titreşimleri.. içime kaçıyorum sen değdikçe.. hava serinledi iyice.. Ölümün soğukluğu mu gizlediğin ellerinde? www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Çuvaldızlı yıldızları gizler birazdan da bulut, pandomimcilerin sessizliğine.. yorganımdan sinsice geçirir tenime.. Ben yanarım.. pencerende karanlık oynaşmasın diye… 08.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Özlemin Şiiri.. hiçbir dağ gözlerin kadar uzak değil şimdi bana hiçbir güneş lila rengine bürümüyor gökyüzünü ve hiçbir dalga vuramıyor hüznümü karaya köpük köpük dalgalandım avuçlarının kokusu düşüyor aklıma parmaklarının dokunuşu tüm şiirlerin susması sesinde teninde dinlediğim ninniler su idin sen durmadan akan aktıkça temizlenen onurlu ırmak idin akardın rüzgar idin eserdin kekik kokardı gözlerin bakışın değdikçe var olduğum papatya kokusu dudaklarında boynunda lavantalar açardı nefesini teninde aldığım.. Şimdi soluksuz kaldım yaşamak denirse adına yaşıyorum ağır aksak gözlerindeki dağlarda kayboldum.. 21.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Polen (Al Beni Düşlerine) İsmi “polen” Bence Savrulur gider gecede.. Kendimce oyunlarım vardı İsmini saat koydukları senelerim Renkli balonlarda birikmiş Hava kabarcıklarıydı Susuzluğumda ezilen duygu yığınıydım Aynaya bakar gibi baktım Kırık bir cam ardından gözlerine Özlemim oldu öykülerin.. Sevda kalemimde.. Yalnız adımlardı yürüdüğüm Tutunmak istediklerimin alaşağı olduğu Gri bir dünyada Toz yutkunan gökyüzünden geçiyorum Her saklanışımda yağmurlarından Sana Daha çok yaklaşıyorum.. Yalvardım kendime Tüm aksak inançlar içinde -Yalvardım gözlerine Sevme diyeEn yüksek çığlıklarımdı Sessizliğim Yalvardım Sevmeyeyim diye İlk değil bu Duamın kabul görmediği -Korku almasın yüreğini gözlerim kapalı Sana bağışladım yeminlerimiKaçmak Nereye kadar Neyden saklar seni? Neyden korursun kendini Ve beni Kendimden uzak Ve sende kayıpken bunca? Gitme desem ıraklara.. -Sen, Yenik savaşların yorgunu Kendi cephende..www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Kedi olabilseydim keşke Patilerimle yazardım sevgimi Yaraların üzerine.. Bağıra çağıra söylüyorum şimdi Sözler yırtıyor yüreğimi.. Seviyorum seni.. Yüreğim elimde çocuk yüreğim elimde.. Sevilmek öfkeli bir nöbet.. Ben isimsiz bir çiçek.. Al beni düşlerine.. 02.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Polen (Özlem) Bir tomurcuk filizleniyor siyahi yokluğunda Bir kısrak yelesinde silkeleniyor “özlem” denilen yabancı Saçlarıma yerleşiyor.. İzinsiz.. Gök kopuyor yıldızlarından Sesin varlığımdan habersiz Kayboluyor gecede Karanlık; onursuz dilenci Hüzünler eziyor değirmen taşında Sualsiz kabulleniyorum gidişleri.. Bendeki, Kişinin kendiyle düeti.. Beste Gaip Güfte Aykırılığın hayaleti.. İçerimde Ödülsüz ezgiler rekabeti Alt dudak üst dudağa yenildi.. 30.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Polen (Özlem) Slayt Gösterisi <object width='400' height='345'><param name='movie' value='http://media.imeem.com/v/ANR36dFZqV/pv=2'></param><param name='allowFullScreen' value='true'></param><embed src='http://media.imeem.com/v/ANR36dFZqV/pv=2' type='application/x-shockwave-flash' width='400' height='345' allowFullScreen='true'></embed></object> Polen (Özlem) <object width='425' height='350'> <param name='movie' value='http://www.youtube.com/v/P_7i9cQcamY'> </param> <embed src='http://www.youtube.com/v/P_7i9cQcamY' type='application/x-shockwave-flash' width='425' height='350'> </embed> </object> Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Portakal Çiçeği Portakal çiçeği kokusu saçlarımda Burnumda bukle bukle olmuş ilkbahar Patika nü bir kadın portresi gibi uzanmış boylu boyunca.. Muhabbet etmek istercesine böcekler, gözlerimde kulaklarımda Kelebeklerin tüm renkleri düşmüş yüreğime Yüreğim tazecik.. limon fidanı misali.. Farkına varılmadan açıverir gelincikler Küçük küçük filizlenir mutluluk tohumları bedenimde Yıldızlar.. daha bir belirginleşir Gökyüzüne erer çınarın başı Heyecan konuverir taze aşiyanlara.. Saat çiçeklerinde durur zaman Zarganalar oynaşır sularında akdenizin Mutluluk sek sek oynar cemre düşer dudaklarıma Kararsızlıklar, acılar, feryat figan Şimdi kilometrelerce uzağımda Hoş geldin bahar, Gel otur şöyle ayakucuma.. 11.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Pranga.. Sen geceyi kokladın Yağmur üstünde boylu boyunca uzanıp Terk ettiğin bulutlara baktın Ben Baldırı çıplak şiirler peşinde Kim bilir kaç yıl yaşlandım Sen yolları boyadın kendi rengine Adımlarını hep kalbimin çıkmazına bıraktın Yerli yersiz suskunluklara bulandın Ben Aç çocuklarımı karalarken kağıt üzerine Sıkıntılı baharlara kaldım Sen kaçak göçek bir tanrıydın Dumanlı ulaşılmaz ve tek Anadolu’da doğsan Kibele’yi kıskandırırdın Ben En vicdansız ezgilerde tutuklattım ruhumu Demir prangaları “kadınım” yaptım sen diye Bilmediğim bir şey vardı Belki kaçırdığım Hiçbir pranganın Son sahibi Olamazdı.. Olamadım.. 25.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Radyodaki kadın sesi Radyodaki kadın sesi Haydi düşle sözlerimi Hangi satırda kırıldı dizlerim hangi aşkla kazındı bileklerim hangi gün ışığı durdu gözlerinde yıkarak gidenlerin Gitmeyip Aşkı derenlerin.. radyodaki kadın sesi sesinde kelebek neşesi 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Rüya.. zamanı geçiştiriyorum yine. kalemler üstünde ağırıyor gökyüzü.. dağları kovalıyorum pencerelerimden.. salt gökyüzü istiyorum.. ve güneş.. tüm renkleri siliyorum tek tek önce yeşil.. menekşemi solduruyorum ki kör olsun toprağı.. toprağını süpüreyim kahve renginin yokluğunda.. sonra kırmızı ne varsa aşka ve gelinciklere hatta karanfil ve güllere dair.. tek tek vuruyorum boyunlarını.. giyotin masası kan revan.. kanı katıyorum güneşin buluttaki yansımasına.. kızılı alevlendirip saçlarımda sürüyorum ve her bir telini sigaramda yakıyorum.. zor oluyor yolculamak kırmızıyı.. bulutlarda gölgesini bırakıyorum sonra.. sonra siyahlar kalıyor ki biriktiriyorum tek tek her birini.. tohuma dönüşüyor siyah tohum gökyüzünde yerini almak üzere bekleşiyor sis denen toprağın altında.. karikatürler çiziyorum tüm renklerini gizleyerek evrenin denize döküyorum tüm nükleer artıklarını ömrümün.. ateş lazım petrol lazım sen lazımsın diyorum kibrit niyetine sokak çocuklarını yokluyorum minicik bebeleri ekliyorum üzerlerine her birine birer anne bulup söküyorum lekelerini birer birer tuval üstünden neşelerini hüzünlerini derilerini ve kederlerini soyuyorum insanların.. ta ki çırılçıplak kalana kadar.. çıplaklıklarında umutlar besliyorum. küçücük karton kutuda beslediğim sineklere benziyorlar www.Antoloji.Com - kültür ve sanat ve birer birer ölüyorlar renksizliklerinden.. evrim olsa gerek (?) sonunda.. işte gökyüzü.. hala bir şeyler eksik.. hala bir şeyler fazla.. kendim.. koca bir bulut üzerine yerleştiriyorum kendimi.. ve yağmura dönüşene kadar döküyorum içimi.. kendi yağmurumda ıslanıyorum.. ter içindeyim.. uyanıyorum.. yastığım ıslak.. sen yine olmuyorsun.. ara ara yokluyor şizofren nöbetlerim yokluğunda gökyüzünden başka her şeyi siliyorlar sen diye.. bu kadar mı bedellendin her şeye? 10.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Saatler saatler ardısıra saatler saatler sensiz saatler akıp giden sessizlik saatler kimi zaman koca bir aptallık kimi zaman serserilik kimi zaman ağıt kimi zaman yıkım saatler boş şeyler.. 18.01.1995 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sabah Hiç Olmayacak sabah hiç olmayacak gece ve güneş bu sefer koyun koyuna uyuyacak sen dirseklerinde gümüşi bir sonbahar kokacaksın gözlerinde upuzun bir ırmak olacak ırmak içinde kendinle kavgalarını yıkayacak yalnızlığın köstebek yuvalarında karınca orduları olacak yalınayak dolaşacaksın sarı-kahverengi ağzında toprağın.. sen toprağın içinde akacaksın karanlık senin içine dolacak.. 23.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Saç Kırığı ecel dediğin saç kırığı.. oldum olası sevmedim makası.. yıkadım, ördüm saçlarımı her telinden bir cenaze kalktı.. 16.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Saç Teli Adının ilk harfinde başlıyor ahlarım sana İlk seste Bela ekiyorum toprağına İkinci harfte Dizlerin kırılsın diyor dudaklarım Üçüncüsünde Her değdiğinde tenin tene Yakılmanı diliyorum Dördüncü harfle İyiden iyiye ölmeni istiyor tırnaklarım Beşte Pişman oluyorum tüm lanetlerime Ağırlaşıyor bedellerim Dönse diyorum İnşa etmez miyim yıkık şehirlerini Hierapolis’in Kendi ellerimle? Ama dönme! Ben, Çoktan teslim ettim yüreğimi Medusa’nın saç tellerine.. 02.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Saçların Saklı araba vapuru Kadıköy iskelesi önünde yavaşladı ama bir türlü yanaşamadı sen kırık saplı cezveme dolan telvenin fincanımla oynaştığı gibi yüreğimin önünde yavaşladın ama bir türlü yanaşamadın mutfak tezgahında kırılmış bir tırnak parçası sana ait olmalı arkandan toplamakla bitiremedim anılarını tırnakta sarı leke sigaran olmalı kim bilir hangi ertelenmiş zamanlara üflüyorsun şimdi dumanını bir nikotin zerresi kadar olamadım.. penceremde iskele iskele kenarı işportacı çırakları mendilci çocuklar çocukların gözlerinde saçların saklı.. 19.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sakla Beni.. Sakla beni baş edemediğim çelişkiler eşiğindeyim içimde susmaz isyanlar içimde dağ içimde deniz içimde gece sakla beni bildiklerinde ya da bilmediklerinde kısacası senle ilgili her şeyde sakla korku kapıldı mı bir kere rüzgara kapasan da uzvunu o buluyor yolunu Sakla beni mahremine.. aşk diye kaç yılanın çıngıraklarına tırmandım şimdi senli dizeler geliyor üstüme üstüme üstelik uyku da yok bu düşte. yoruldum kendime karşı kaybetmekten dil bilmem, söz bilmem tıkanır kalırım sara nöbetlerinde yitmek de var savaşta bilirsin yitirmek de Bir hecende Düşüveririm elinden korkuyorum sakla beni sevginden 18.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sakladın mı saç tellerimi? kıvılcım taneleri cadde üzerinde ak karanlıklara gömülü aşkın ayrılığını yaşamsallaştıran eller seninkilerdi bağrında bir yılan gibi sinsice yatıyor yalan her bir adımda kelebekleşemeyen bir tırtılı eziyorsun cehennemini öldürürken gözlerime her bakışta ilk ateşi yakan düş karası sözlerin oluverdi sakladın mı saç tellerimi? 15.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Saklambaç Tüketmek istedikçe günlerimizi Saatlere dönüşüyor dakikalar İçten pazarlıklı bebeler doğuruyoruz Ve kimin olduğunu umursamadan Bırakıyoruz kapılarına Azlık çoklukla harp halinde Hiç olmamak yazılıyor mısralara Olmamak ne kendin ne diğerleri için İkiletmeden tez dalgayı Kayboluyoruz kırmızı yamalarda.. Kan kokuyor ellerimiz Ter kokuyor düşlerimiz Cellat tırnaklarıyla tırmalıyoruz gönlümüzü Kadavraya çevireceğimizi bile bile aşkı Ayrı mezarlarda gömüyoruz sevdalarımızı Sevemiyoruz Sevgi Çocuk masallarından kaçan Üç kafalı Yedi ayaklı Korkumuz.. Palyaçonun kırmızı burnunda Saklanıyoruz.. 13.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Saklan Çocuk Saklan çocuk Oyunundan öfkem kaçar Öfkem canında anneni yakar Rengarenk bilyelerinde konuşlanır gölge Düşünde tohumlanır ölüm Ölüm seni taşta yontar Saklanamazsın Dünya oyun alanın olmaktan çıkar Sen senli rüzgarlarda savrulmaktan uzak Kendi tuzağına yenik düşmüş avcı kederinde Ağarsın 08.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Saklanmalı Saklanmalıyım Ve saklanmalısın Şafak sökene kadar beklemeliyiz yalnızlığımızı Yalnızlığımız buram buram türkü kokmalı Türkülerimizi sevda sarmalamalı Köşede soğuğumuzla doyduğumuzda Seyyar pilavcı hıncından çatlamalı Saklanmalıyız Saklamalıyız şehri mısralarımıza Piyano sesinde yıkanmalı tüm sokaklar Her bir ayak basışında Arnavut kaldırımına Ve inlemeli İstanbul ısrarlı bakışlarında Saklanmalıyız Kendimizden ve öfkemizden Kaptırıp kendimizi boğazın serin sularına Deniz analarına sığınmalı kaçışlarımız Kendimizle beraber sarnıçları da gömmeliyiz metro istasyonlarına Saklanmalıyız Eriyen buzullar aşkına Küresel sıcaklıkla yayılmalı yüreğimiz Tuzla’dan kutuplara Yüreğimize elleri değmeli mendilci çocukların Parmaklarında öğrenmeliyiz saymayı zamanları Saklanmalıyız Aşk dahil hiçbir kovalayan izimizi bulmamalı Tinercilere toplatmalıyız dökülen saçlarımızı Gerekirse ölmeliyiz Yaşama tutsak olmamalı 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Savaş içimi tırmalıyor bu sebepsizlik. yetişemedim kendimden ötesine.. halbuki önce kendimdim yetişmem gereken. denedim yaşamayı ceviz kabukları ardında.. olmuyor, ölüm açtı yine tanıdık kollarını.. hangi kuru gölge ardında sakladın düşleri? nerede dal uçlarının sessizliği? değirmenler bize biz birbirimize karşı.. savaş alanı kuru karanlık.. avuçlarından akan su damlası oldum.. kirli, bulanık, ağrılı bir düzen içinde savaştık.. yenen kimse yenilen de oydu.. 'biz' 'biz'e karşı.. son buldu elim sende oyunları.. kör ebe, şimdi kokla yıkıntılarını.. 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sehpa Bir, iki, üç derken onlarca şehir tabelası geçildi yollar uzadıkça kaldırımlar sonsuzluğa çekildi yasak ölürken türkü söylemek aç gitmek aşkı bilmek yasak bir televizyon sehpasından idami sözler dinlemek tutuklu kitapları verin bana ya da kelepçeleyin gözlerimi adalet duvarınıza.. 23.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Semender - Şiirci Hayal beni deniz kıyısının tutsak bakışlarına sürükler.. Sizler kaybolursunuz birer birer.. yolda yürürken bir parça sakız kaçar nefes boruma.. sizler gibi.. lakin kaybolmadan.. öksürük nöbetleri histerik halüsünasyonlar.. böcekleri dans ettiririm parmaklarımın üzerinde.. fillerden korkarım damarlarımda dolaşan.. daha bir uzaklaşırım karadan ve yığılıveririm kayalar üzerine.. adına kan dediğiniz sinsi kadın akar alnımdan saçlarımın değdiği yere.. kulak üstü nöbetlerde tam da istediğimi elde ederim.. ölüm.. kimseyi üzmeden kimseden ah işitmeden.. ilk ve son kez kendimi izlerim deniz üstünden.. nefesleriniz üşüşür cansız bedenime.. korkunuz olur son hissim.. ve kokuşmuşluğunuzun dansını işitirim.. Asker uğurlamasından şenlikli yolculanma merasimi.. Orta yerinde gazetelerin bir ilan silsilesi aşksız aşkların prensi/prensesi.. Bir zamanlar şiirci idi.. 10.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sen gibi Sen gibi, bir anadan doğmadım mı? Eskimiş dem gibi kararttın beni Gözlerine her bakışta kaybolmadım mı? Dert ile kör edip kararttın beni Söyle ey yarim yorulmadın mı? Ateşle kavurup tükettin beni Güneştin, nefestin, sen bana eştin Son damla su gibi bitirdin beni Sen gibi iki ayağımla yürümedim mi? En sakat gecelerde büktün dizimi Sende saklıydı bütün sırlarım İzmarit gibi sokağa attın hepsini Değdiğin her yanım çöl oldu şimdi Yangınlarda evim kül oldu şimdi Haydi al koynuna el kızlarını Sıcağında uyumak düş oldu şimdi 14.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sen Oldun (Slayt Gösterisi) <object width='400' height='345'><param name='movie' value='http://media.imeem.com/v/ov16tglHD3/pv=2'></param><param name='allowFullScreen' value='true'></param><embed src='http://media.imeem.com/v/ov16tglHD3/pv=2' type='application/x-shockwave-flash' width='400' height='345' allowFullScreen='true'></embed></object> <object width='425' height='355'><param name='movie' value='http://www.youtube.com/v/dvei2zMZZCk&hl=en&color1=0x3a3a3a&color2=0x 999999'></param><param name='wmode' value='transparent'></param><embed src='http://www.youtube.com/v/dvei2zMZZCk&hl=en&color1=0x3a3a3a&color2=0x99 9999' type='application/x-shockwave-flash' wmode='transparent' width='425' height='355'></embed></object> Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sen Olmalısın Talebelerin disiplin cezaları it dalaşı tutuklamalar olmalı mermiler patlamalı ve polis memurları mermilerin sahibini hiç bulamamalı gelincikler tomurcuklanmalı küçük köy kızları boylarınca bidonlarda su taşımalı tren rayında gazoz kapağı ezerken sübyanun son sesi duyulmalı seni düşünmeliyim her sabah ve akşam aynı otobüsün aynı koltuğunda aynı yolu gidip geldiğim saatler boyunca yaprak olmamalı ağaçlar yaprağa doymadan çiçek açmalı ve sert rüzgarlarla polenler taşınmalı kilometrelerce uzağa Wolfgang Amadeus Mozart saçlarını okşamalı beyazlığın karşısında dalga köpüğünden utanmalı sen olmalısın seni düşlerken ölen 'ben' olmalı 22.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sen, ben ve tekila.. Seninle sevişmek Ağızdaki tekila tadını tuz yerine teninde öldürmekti Ve limon niyetine dudaklarını dişlemekti Bardağı tezgaha ilk çarpışından sonra İkinciyi istemekti hoyratça... 12.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ses Ben bilmedim gecede seslemeyi seni Sana eklemeyi ezgimi Kendimde gidip geldim sen diye Acemi ozan gibi Bilmiyorum değecek mi sesim Gözlerine Muhtememelen bunları da duymayacaksın Yine de yazıyorum Gülümsercesine.. 10.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sevgili Ülkem.. Mizah, düşük kalibreli silahların namlusuna gizlendi Ötelenen aydınlar ellerinden değil dillerinden kelepçelendi Tepkili tepkisizler ülkesi, bir metre kare bezde tükendi.. Hangi bilinçsiz özgürlük esaret getirmiş dimağlarına Hangi ikimizden biri göz yummuş olacaklara Hangi diğeri sattı ülkesini bir torba kömür uğruna Hadi taşlayalım kendimizi “ilahi adalet” yolunda Ama işte din meselesi.. En tehlikeli silah inançtır derler.. doğruymuş.. Başarı uğruna nice genç beyin zikir sofrasında yoğrulmuş Tarihin en kanlı savaşları “inanç” kisvesi altında yapıldı Hepsi gizli karanlıkların sinsi pazarlıklarıydı Hangi sinegog hangi kilise hangi cami Temizleyebilir ki duvarlarındaki kan lekesi? Ve lakin sevgili ülkem Sancılı yaramsın sen.. Bazen desem de hak etti bu tacirler ülkesi Sandık başında satarken kendini Dayanmıyor içim Trajik-komik kabuslar içindeyim Yanarım yanarım da Anasından önce top ucunda yolculanmış Mehmetlerin ruhuna Gözünü kırpmadı bir an bile Aydınlık gelecek uğruna.. İstiklal Savaşı’nda.. ülkem.. ülkemin eli kınalı anaları ve mağrur bakışlı mert adamları yakmayın yürek ağrısını kor ateşte yanlıştan dönüş zor olur bir yerde.. alalamayın yarın'ı 22.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sevi.. icerimde martilar kanat cirpiyor.. senin (yuregimin) olman gereken yerde.. sabirsizca beklesiyorlar.. martilarin kanatlarinda deniz damlalari, ayaklarinda kum taneleri gozlerinde uzaklik.. duslerinde ask.. ozlem o martilarla geldi bir sabah.. yoklugunun ertesinde, bedenlendigin liman uzerinde.. usul suzuluslerle.. dusum, gunduzum, sabahim, yalnizligim.. tum ayriliklarini evrenin ustuste koyuyorum simdi.. hic biri yaklasamiyor ozlemine.. sen ki nefesimi ancak teninde alabildigim, inleten bir siziyla bedenimde, 'yuregim'i bekledigim.. narin ellerinde yarinlari dusledigim aydinlik sabahlari gozlerinden otede goremedigim nedense, sirf onun yaninda kendimi 'prenses' hissettigim.. sana dokunmak siir yazmak iken teninde sen tarafindan dokunulmak efsanelesmekmis.. dusum seni sevimek yeni dogmus bir bebegin meleklerle sohbeti iken seni ozlemek ruhunun teninden cekilmesiymis.. Ozlemle seviyorum seni.. 17.01.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sevme, Sevemem Sevme çocuk Sevemem ben Aşk çift taraflı bıçak Ben senden sen benden çıplak Sevme Diner çocuksu coşkuların Kuyu diplerinin sessizliğinde Sevemem ben Katran olur iner gece yüreğime Sevme Ah olur adım kefenimde Korkarım Tutunamazsın Gözlerindeki anlık sevinçlere Sevemem Son sigaramın son nefesi kaldı Onu da sana veremem.. Sevemem çocuk Senli sensizliklerden geçemem.. 09.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Seyir Defteri Şehir akıyor penceremden Dinlediğim şarkıda yağmurlu geçişler tutsaklığı Gece terketmiş kenti Işıkta düşlüyorum aitliklerini Hayal evinin penceresinde iki saksı Saksıda gözlerim İzliyorum neşeni.. 10.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sinem.. şöyle bir salındın eteklerinden bahar kokusu yayıldı gözler aynı göz saçlarda aynı dağınıklığın şöyle bir salındın arkandan sabah tazeliği yayıldı mahallenin tüm oğlanları ve kızları aşk dediğinde ardından senin adın anılırdı dudaklarına su altı şehirlerin mozaikleri yakışırdı Louvre'daki hiçbir tablo ellerini anlatamazdı.. gitar sesi teninde akor bulur obualar yağmurda seni sayıklardı kimsesiz tren istasyonları doluştu yüreğine düşlemesi imkansız bir masal anlatırdı raylar masalda küçük bir çocuk müzik peşinde yolculuğa çıkar Başak tarlasında sesin olurdu papatyalar 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sokak hala ilk sokağındayım yaşamın bir türlü ilerleyemedi adımlarım hep aynı sokaktaydı elim sende oyunlarım isyanlarım, sanrılarım küsmelerim, kavgalarım azıcık kalmış saflığım.. aydınlığım, karanlığım korkularım, sabırlarım bitmek bilmeyen kararsızlığım sınır tanımaz aşklarım kısıtlı zamanlarım ucu yırtık papuçlarım susuz kalmış saksılarım.. hala ilk sokağındayım yaşamın bir türlü ilerleyemedi adımlarım hep aynı sokaktaydı Yaşanmışlık saydıklarım.. 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sokak Kedisi Sokak kedisi Tüketti tüm gülüşlerini Sevgisinden müsbet Jeanne D'arc misali Gönül engizisyonunda yakıldı gözleri. Voila cellat! Yıka şimdi ellerini.. 30.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Son Şiir Sensiz bir gecede Senli son şiirim bu Ötelediğim zamanların Gizli yalnızlıklarında Daha fazla yıpranmadan Ve hırpalamadan iskambil evleri.. Tam da zamanı Bak dışarıda pırıl pırıl bir gün açtı Aldım aşksızlıklardan payımı Kim bilir kaç zaman Fahişe bir gönülde Senle yıprandı İki kelam dünde kaldı Sen de “Bu aşk Ona battı” De ki açıklarında Kaçakçı bir gemi battı Hoşça kal Bendeki Senli sensizliklere veda İster hainlik de ister kahpelik adına.. Ar cinayet kurbanı Baksana ellerine Ellerin kanlı! Git benden Gecemden git Gündüzlerimden yatağımdan çarşafımdan sedir üstü sohbetimden aynamdan tasımdan taşkınlıklarımdan git sen beni ben seni daha fazla yaralamadan.. bas şu tetiğe yoruldum namlunda paslanmaktan.. 03.05.2008 www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Soru Ben Suyu ellerine Düşü dudaklarına Günü gözlerine Güneşi saçlarına Sabrı toprağına Nefesimi canına Kattım Peki sen Senin için ne yaptın? 05.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Su'da ölüm.. yazılmış şiirler içerisinde bana en benzeyen sendin böğürtlenler gibiydik birbirimizin tadına varabilmek için illa dikenlerimize değmeliydik o kadar anlardık ki birbirimizi 'biz' korkuttu arzuyla yarışan ellerimizi aynalarda büyüdü gölgemiz gölgemizde kendimize öfkelerimiz intihara meyilli iki kayıp ruhtuk sudaki aksimizde öldürdük birbirimizi iki dudağın son nefesi / son kelimesi / son sevgisi tek bir hava kabarcığında suyu terk etti.. 08.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Sukun Eden Kelimeler Nice şiir gibi bu da sana yazılmıştı, hayalini suya gömdüğüm gecelerde.. Kum tanelerini düşürürken tek tek ıraksamalarla başa çıkmak zorundaydı dalgalar Kötü kokular içerisinde sokak cambazları ve onların aç duyguları İlk ışıkların temasıyla daha bir ortaya çıkıyordu Elinde yalnızlığıyla bir şair sokakta tek başına, kim bilir hangi periyi arıyordu Alkolün demlediği beynimde milyonlarca kez yankılandı kararların ve kararsızlıkların Hiç kavga etmedik biz.. kendinleydi bütün kavgaların ve faturası hep bana çıkıyordu Bunca zorluğun ardında yıkılmam sende derken aksimde kırık buğday taneleri duruyordu Usulca çektin gittin Şiirler yazılmaya devam etti.. biraz daha hırslı biraz daha acıklı Kocaman sahne tek bir dublöre kaldı.. ve dublörün elinde anlatabileceği hiçbir şey yoktu Sustu.. hiçbirinden haberin yoktu haykırışlarımın.. kulaklarına değmedi burun çekişi yüreğimdeki sancıların sen kendince terk ettiğin şehirde bıraktın tüm anılarını ancak anılar bırakmadı bir türlü saçlarımı ıslak dudaklarıyla bir travesti şairin yolunu kesti ve kötü kokusuyla bir çocuk bir kenarda soğuktan donarak can verdi.. sesim anne feryadında yok oldu.. çocuğun serüveni sahipsizler mezarında son buldu.. kırıntılarımı toplayarak beslendi üç beş martı.. kanatlarında sürüklendi sol yanımın sızısı ve sonsuz deniz.. liman üstü öfkelerde kana bulandı.. 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Suskunluk Mum ince ince yanıyor sen susuyorsun ben kahve istedim sen abartıp duble rakı söylüyorsun hem de susuz olacak ellerin üşüyor ellerimi tutmuyorsun yüreğinde çığlıklar var biliyorum konuşmuyorsun menekşe dudaklım şiirlerden kopmuş yüreciğinin bunca mı ihtiyacı var yalnızlığa sahildeyiz deniz şarkısını tutturmuş martılar çığlık çığlığa yeni cami avlusunda güvercinler volta atıyor bağıra çağıra ve ben yine kendimi arıyorum suskunluğunda 27.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Şarkı Çocukluğumun şarkısı.. çocukluğumun kuytu ve karanlık odalarının.. Öylece rast gelmek.. 'isabet' olsa gerek.. Çocukluğumda şarkılar saklıysa bu şarkıda da ben saklıyım galiba.. Hey dost sırası mıydı şimdi yad etmenin, bunca yad olmuşken eski zamanlara 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Şehr-i Kıyam İçimde.. (Düzyazı) Alaşağı olmuş tüm tanrıları tek tek ayağa kaldırıyorum. Ve “yaşam” denen şeyin anlamını soruyorum… Çok uzağımdaki bir kelebeğin rengini tahmin etmekle eşti şimdiye kadar bu beş harf.. ben kaçtıkça kovalayan patiler gibi yüksek seslerle bağırıyordu arkamdan.. korkuyordum.. ya da adını “korku” saydığım yanılgımda kayboluyordum.. O kadar zaman geçirmiştim ki, hayattan kaçarak ve ölüm’e sırılsıklam aşık olarak.. peki neydi ölüm? Biliyor muydum? Hayır! Bilgelik değildi bu.. küçük intihar tabletlerine sığınarak uyunan uykular öncesi düetten ibaretti benim için ölüm.. Ölesiye yabancı.. Herkes benim kadar istiyor muydu bilmiyorum.. sorgulamadım hiç.. abes sorular sınıfına giriyordu.. Ama biliyordum ki.. petrol rengi ırkçı vazolar içerisinde “çocuk”ların küllerine elmas mermiler sıkılıyordu bir yerlerde.. ve emindim temiz çarşaflar üzerinde ellerini semaya yerleştirip veya göğüs hizalarında parmaklarını kenetleyip ettikleri dualarda böyle bir dileğin yer almadığına.. üstelik para dedikleri, sertlikten uzak bitkilerden üretiliyordu.. beyaz mı beyaz.. aydınlık mı aydınlık.. Ne yazık ki benim içim içimdeki dualar tam tersiydi.. Ama ben istiyordum işte.. Ve sırf giderken kardeşlerimin veya annemin paçasını da aşağı çekerim korkusuyla, kendimi tutuyordum intihar eşiklerinde.. Sonra bir gün biri.. “Hayatı çok seviyorum ben! ” dedi.. Şiirdir.. dokunur yüreğe.. öyle demeyin.. sırf yüreğe dokunmakla kalsa.. Teninize, sesinize, sessizliğinize, bedeninizdeki tüm kıl köklerine.. geçmişinize.. şimdinize ve geleceğinize.. “her an”ınıza.. yazdığım şiirlerden biri böyle dokunmuştu ona.. Karşılık beklentisi olmadan edilmiş birkaç söz.. Sonra noktalar, virgüller, kelimeler kelimeler kelimeler.. “Kendimle düetim”de misafir oyuncu vardı.. çok değil an kadar kısa zamanda, düetim iki kişilik oldu.. Uç şiirler.. uç yazılar.. uçlardaki insanlarca “hissedilebilir” anca.. öyle oldu.. öyle olmuş.. hayatımda ilk defa.. biri.. ruhuma tokat attı.. Ama ne tokattı.. 19 yaşımda, evimizin en alt kattaki salonunda, sinir krizi geçirirken annemden yediğimle eşdeğerdi.. Anneminki krizden beni çıkarıp kendime getirmişti.. O’nunki ise.. O.. Başka.. bambaşka.. denizsiz şehrin feneri gibi.. O.. hiç görmediğim gözleriyle bana, yaşamın tam ortasındayken ölüm çığlıkları atmanın nasıl büyük bir korkaklık olduğunu gösterdi.. Hiçbir şey söylemedi.. söylemesi gerekmezdi.. ben o olmuştum onu okurken çünkü.. ölümün bunca yakınındayken “yaşamak” isteyen, asla “vaz caymayan”! Nasıl bir dipsizliğe düşmüştüm ben.. nasıl bir karanlık içinde boğmuştum kendimi.. O.. O, hasta bir gürgen ağacına bile kendi yaşam savaşını aşılayan.. için için kanarken, bulantılarında kardelenler besleyen.. zamansızlığına “ahhhh”tan öte sitem etmeyen.. “VAZ CAYMAYAN”.. O.. Dedim ya öyle bir tokattı ki.. Baştan aşağı sırılsıklam etti beni.. Islak kirpiklerimin ardından kendime baktım.. Zamanın yok olduğu düzlemde, sorgulayışlarım.. “Ahhh”lar benimdi şimdi.. ne aptalca yaşamışım.. ne savruk davranmışım yaşamıma.. Ölüm diye şiirler yazmışım.. serzenişlerim olmuş.. ifil ifil dalgalanmışım.. aba’yı kendimce ipek yapmışım.. ne çok yanılmışım.. www.Antoloji.Com - kültür ve sanat O, vaz caymazken ben savaşmaya bile yanaşmamışım.. anladığımı sandığım çok şeye kilometrelerce uzak kalmışım.. bir şeyler akıp giderken içinde oynaşan balıkmış “hayat”.. ben yanına rakı aramışım.. yazgı diye mermilere sarılmışım.. Sonra etrafımdakilere sinirlenmeye başladım.. tek tek.. birbirlerini anlamak yerine, sado-mazoşist ruhlar halinde birbirlerini ezip geçen.. Yaşamak ve yaşatmak yerine kendilerini ve çevrelerindekileri incitmek için direnen.. Hayat’ı yanılgı ölüm’ü yoldaş bilen.. Yaralayan, acıtan, önemsemeyen.. Öldüren.. Hatta kendilerini öldürmeye yeltenen.. Etrafımdakilere sinirlenirken u dönüşü ile yine kendime döndüm.. Yaşama karşı nasıl bu kadar savruk davranmışım.. O.. Akşamüstü serinliğinde alabildiği her nefes için “şükrederken” ben, nefes alabildiğim için Tanrı’ya sızlanmışım.. Ne aptalmışım.. Ruh sözlüğümde yeni kelimelerim var.. O’nun kanatları hepsi.. “Vaz Caymamak”, “Şükretmek”.. Artık tanrılarım, yaşam sofrasmda bağdaş kurarak, hayat dolu sohbetler ediyorlar.. ve baş köşedeki Kibele'nin saçlarını hayranlıkla seyrediyorlar.. Şimdi, o ne zaman tüpün mavi ışığında üşüse, kulağının ardında saklandığım yerden çıkıyorum.. ceplerime doldurduğum, mis kokulu “kadın” saçlarını çıplak göğsüne seriyorum.. çünkü üşüyor biliyorum.. sonra yerime dönüp, tüm sesimle bağırıyorum.. “Nefes Al! ’ ” Nefes Al! ” “Nefes Al! ” Ve biliyorum ki alacak.. çünkü sözü var “ben vermeden.. vermemeye..” 30.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Şiir Dediğin Şiir dediğin Çırılçıplak soymalı seni Bedeninde ateş böcekleri kıpırdanmalı Saçlarına gelin telleri kondurmalı Şimşekler çaktırmalı teninde Parmaklarının arasına menekşeler açtırmalı Buram buram özlem tütmeli omuzlarında Uzak memleketlere yatırmalı gözlerini Her iki dizede bir nefesini kesmeli İçerindeki denizlerde hissettirmeli med-cezirlerini Göğüs uçlarında titreşmeli ilk doğum neşesi Düşlerini açlıkla beslemeli Tencerene hainlik ekmeli Ayrılığı bekletmeli kapı eşiğinde Seni senden etmeli Şiir dediğin Çırılçıplak soymalı seni Ve son harfine kadar Hoyratça sevişmeli 01.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Şimdi cevapla bakalım! Kaybolmak dert değil kaybetme telaşında emin ol aşk dediğin iki satırdan ibaret yalnızlık açlıkla eş değer duvarlar sesin sesinde menekşeler iz kalmasaydı sırtımda ruhuma açtığın yaralardan hatırlı kuş yemi sevilerinde dağlarca kaybetme korkusu iş olsun diye yaratılmış inançsızlıkların kendince bahaneleri acıtmalarının aptal inanışların kendi yalanlarına kürdanla oyunun bitti artık acımışsın, ağrımışsın, kırılmışsın şimdi yüzlerce kırılganlığının faturası kucağımda cezasını yanlış insana kestin tüm bunların hadi diyelim herkeste aklandın kendini nasıl kandıracaksın? 15.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Tablo Kaçmak isteyip de oturduğu yerden kalkamayan bir insanın dermansızlığında seni ve kendimi tüketiyorum saatten birhaber bir melodinin kavrayamadğım notaları arasında sıkışıp kaldı yüreğim ölesi sarılmak isteyip de kilometrelerce uzağımda olan bir insanın omuzlarını düşleyerek ağlıyorum saatler avarelikle akıp gidiyor ve umudu tüketiyor her geçen dakika ve ben bu bomboş odada yoktan bir hayatı yaşıyorum kavrularak kendi umutsuzluğumda peki senin yerin ne ki bu tabloda? bir fırça darbesi mi püskürtülmüş birkaç damla yağlı boya mı yoksa fırça değmemiş tek noktası mı tuvalin? 16.11.1998 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Tabure üstü bar düşlemesi Siyah gölgesinde teras İnsanların ellerinde içkileri Olsaydın hangi bar taburesini çiçeklendirirdi bedenin şimdi? Masamda yanmakla sönmek arasında gidip gelen mum ışığında an kesitleri Bir şarap daha lütfen Sarhoş olmalı iliklerimdeki her bir kan zerreciği Yüzünün her bir ifadesini ayrı bir kadehte silmeliyim Duvarlarımda yankılanan şarkı, İşte başladı “Besame Mucho – Andrea Bocelli” Dans edelim mi? 22.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Terk.. tüm sevdiklerimin beni terk ettiği bir dünya burası bir ben terk edemedim dünyayı.. bir ben gidemedim delice isterken patır patır dökülürken gökyüzü kanlı elleriyle tutarken bir katil bıçağını yeni doğmuş bebeğini beslerken anacığı hep bulanık sularda yalnız akıp durdum ben kim uydurmuş akan suyun kir tutmayacağını? 03.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Tiyatro Tiyatro sahnesi Orta yaşlı kadın boynu kollarında Tepe lambalarına doğru bağırır “hangi aydınlık arkasına gizlendiysen ölüm Haydi çık artık ortaya Yaşamak partisine değil oyum” Ses gelir ışık içinden Ses içerideki soluklarca emilir “hangi hain tırnakla kazındı umutların Hangi sokakta yıprandı kaldırımların Kim kustu vitrinine yaldızlı aynaların? ” Kadın ağlamaklı “ben istedim de mi böyle oldu Yoksa yanlış yerde yanlış soru muydu? En büyük hain kalbime düşen aşktı Cezam yaşamdan yana olmamalı Kabrim ise huzur evim Cennet cehennem fark etmez benim için Sorgu sual değil işin Bırak peşin sıra geleyim” Işık yavaş yavaş kaybolur Kaybolan ışık ardında Bir kadın Sonsuzluğa uyur.. 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Tuz tuz kadar sevdim seni kurutup saklanası güllerdi tenime her değişi gözlerinin dilin olmasa yanmazdım böyle yüreğimin ateşinde kavruldu her bir yaprak aklın alamayacağı sınırlar içerisinde kapandı kapı sanma ki unuttum bile bile kovalamadım ağrılarımı Kaç kez ölmek gerek? Kaç kez dirilememek? Kaç vicdansızdan merhamet dilenmek? Veya her canımı yakışını kendimce mazeretle bezemek? Yetmedi mi sende bitmek? şimdi bana müsaade pılımı pırtımı topladım aşkımdan gerdanlık yaptım zincirine acı yazdım öylece boynuma taktım çıkarmamak üzere 29.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Türban? Bir parça bez miydi peki seni sende tutan ? nefsindir arkadaş en güzel türban! 16.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Tütsü.. Ne köy olurdu benden Ne senden kasaba İkircikli yalanlar peşinde koşturan seyyahlar gibi ellerimde kader Mermer üstüne işlediğim sevilerden Birkaç yıkıntı kalmış Hangi yılan gezer şimdi viran kasabalarda Hangi kan al’ında saklar da ölümü And içer başsız heykeller Olmayan dudaklarıyla Aç kuşlar gibi dönüp duruyor yeşil gözlerimde Olası kaçışlarını defnettim sincap patilerinde Ormansı ayrılıklar besledim Ve yolculadım seni Kağıttan gemilerle.. Tütsüle cesedini sevdanın Kıyım ellerinle Ne sen bana hazır Ne ben kedere.. 21-23.05.2008 İzmir-İskenderun Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Uçurtmalar uçurtmalar.. uçurtmaların kuyruklarına taktım her bir günü her bir geceyi sonsuz iplerle bağladım gökyüzüne ipleri kızıl güneşlere saldım git benden git uzaklara ben daha çok düşmeden ucu kanlı çatışmalara.. Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Unutmak? gece yakılanıyor kulaklarımda garipsiyorum önce ardında sızı bıraktı unutulur mu ha diyince? gündüz batıyor dudaklarıma kaç koyunda unutulur ki bir rüya? burnumda bakışlarının sızısı her denizde onun kokusu.. yapamıyorum anla çoktan kayboldum gözlerindeki dağlarda pusular ardı yolculuğumda tutsak kaldı bedenim celladımın sesi tüm lokmalarımda.. kıyamıyorum öylece bırakmaya ve unutamaya.. ne aşkı ne utancı.. 19.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Uzak Durun Kıyıya bir türlü varamayan sandal Limana bir türlü yaklaşamayan tankerim ben Draftım kurtarmadı diyelim.. Kimyasal yüklüyüm.. asit yüklüyüm.. Uzak durun.. derin türbülanslarda savruluyorum enlem boylam bilmez düş pilotuyum canım yanacak sakın ola benle yanmayın uzak durun viraj üstü tasa köprüsünde yüreğimin viyadüklerinden attım kendimi her gece direksiyon önü kanlı nöbetlerde paramparça ettim öfkemi motorum ha şimdi ha sonra patlayacak uzak durun 16.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Ünlem “Ay! ” dedi adam Kadını görünce şaşkınlık içinde “bu nasıl bir güzelliktir Tanrıyı gördüm gözlerinde! ” Hızlı adımlarla koşturdu arkasından “Hey! ” dedi durdurdu kadını Hiç düşünmeden diz çöktü önünde.. “Aman! ” dedi kadın Deli midir nedir? Kimdir? Kimin nesidir? Derken vuruldu adamın yüreğine.. “Oley! ” dedi adam Büyük bir sevinçle Biri ipek böceği, Öteki dut ağacında meyve “Oh! ” dedi adam Görününce kadın Beyazlar içinde Daimi sadakat yemininde Gel zaman git zaman “Of! ” dedi tırtıl Sıkılmaya başladı Kendi ördüğü kozadan Ve karardıkça ağaçtaki meyve Kadından.. “Ya! ” dedi kadın Yılların ardından Kırgınlıklarını düşündü Tırtıla anlatmadığı Kıracağından korktuğundan.. “Ha Ha! ” dedi adam Kadını Emeğini Ve kendini yıktı Dönüşünce kelebeğe Özgürdü artık Olgunca güzelliğiyle “Şşşt! ” dedi sabrı kadına Ölmek için çabaladığı anda Dalından düştü Can verdikçe toprağa Toprak can verdi ona.. Kök saldı Filizlendi yarına.. www.Antoloji.Com - kültür ve sanat “Ah! ” dedi adam.. Gün daha tamamlanmadan Nefesinde solmaya yüz tutmuş kara leke Ecel düştü kanadındaki her bir renge.. 'Ah! ' dedi adam Hiçbir ünlem yakışmıyor ölüme.. 07.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Vazgeçmedim Vazgeçmedim beklemekten Öksüz yollara düştü yüreğim Kırılgan mahsun Azınlık öfkelerde yitip gidenim Vazgeçmedim beklemekten Sesindeki ekinleri Aşk yaralı bir hayvandı gözlerinde Saramadım ağrılarını Vazgeçmedim beklemekten Ana baba bacı Yahut masal kahramanları Tümü bir bir yok oldu Görüler siste boğuldu Farkında bile değildi bileklerindeki sancı Aşk avutmadı seni Beni acıttı.. Vazgeçmedim beklemekten Yaşamaktan geçtiğim kadar 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yalan'ın Şiiri tanri senden bir adim otede yurumeyi nasip etmesin bana” bu sozu seni kandirmak icin mi soyledim saniyorsun? Oyle saniyorsun.. “yuregim” dedim.. “yuregim olmadan yasayamam” dedim. bu da seni kandirmak icin.. Seni sevdim.. asik oldum.. bu da seni kandirmak icin.. Sensiz yasayamiyorum.. kanma.. Yasadigim her dakika oluyorum.. kanma Duzelirim.. inan Hic boyle dusmedim.. boyle caresiz.. Hic bu kadar titremedi ellerim.. 06.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yalan'ın şiiri... yağmur damlıyor ağıyor yürek buzullar üstünde çirkin bir lekedir yaşamak yalanın gölgesinde.. 15.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yangın Yandım Yangınlar içinde yazgım Yazgımda yalnızlığım Yalnızlığımda sen Sende hiç olamadıklarım.. 09.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yapamıyorum Yapamıyorum.. Oturamıyorum Kalkamıyorum Duramıyorum Gidemiyorum Yaşayamıyorum.. Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yaprak.. Hani belki dedim Uyur uyanık hayaller içinde Yarışırken özleminle Bir çiçek yaprağında Ten teması Benzer ellerine nasıl ki kaybolur gece gözlerinde ben de kaybolurum belki yeşilinde.. 01.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yaşatmak Yaşatmak, bir sevgiyi kızılötesi bir alevde yaşatmak alabildiğine yakıcı, alabildiğine sıcak ellerin yanacak yaşatmak, bir sevgiyi görüşötesi bir bakışta yaşatmak alabildiğine derin, alabildiğine uzak gözlerin kanacak yaşatmak bir sevgiyi düşötesi bir şiirde yaşatmak alabildiğine sukun, alabildiğine kurak aklın duraca.. 90'lar Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yazgı.. Yanılgı ilk kimin ağzından dökülmüştü Mucizeleri ilk kim yok saymış, ilk kara bağır bağışları kimlere yapılmıştı. Kimdi gittiğin ve asla dönmeyeceğin? Saksında mı büyütmüştün ayrılıkları? Sokuldum usulca nota kokan seslerine.. Ortanca çiçekleri yerine ben açtım saksında ve ebedi yaşam kaygısına düşmüş parmaklarına tutundum Hangi kadersizliğimdi alnımda taşımaktan yorulup da aynalara bıraktığım? Sorular sordum.. usul, ağrılı.. Kül tablalarında sigara külü oldu her biri.. Yüzün düştü denize.. Martı olmayı diledim.. Sorularımdan tekine bile cevap gelmedi.. Meşguldün belki, yahut ben sormayı bilmemiştim, hatta sormaya cesaret edememiş bile olabilirim.. eskiz yapılmamış tuvaller üzerinde yağlı boya damlalarıyım şimdi.. Yelpaze fırçayla mı bıraktın üzerime kan lekelerini? Pet şişe kapağı altına saklıydı “aşk”ın ritim duyguları ve o şişe bir ömürde bir kez açılırdı.. sonra atmak gerekliydi mutlaka.. aksi halde virüs gibi yayılırdı.. Söylesene bunları kim uydurdu? Orkestra yöneten kişi nasıl çağırılıyordu? Elleri havada sırf oyun olsun diye mi salınıyordu? Yoksa A, şe ve ke’nin görkemini mi anlatıyordu? Peki tüm bunları sana daha nasıl anlatmalıydı? Kırık cam parçalarında yuvarlanıp, Malta’da sürgüne mi yollanmalıydı? Çivi yataklarda uyuyup hiçbir şey hissiyle mi uyanmalıydı? Dergahlardan birinde kendini mi unutmalıydı? Sana aşkı nasıl anlatmalıydı? Nasıl yapmalı da Berlin Duvarı'nı Çin Seddi'ne dönüşmeden yıkmalıydı? Hangi tarihte cadı avında yanmalı hangi buharlı odada son bulmalıydı? Yine de gittin.. ressam olmak yetmiyordu. Eski tiyatro sahnesinde tüm orkestra sustu.. çöpçünün eldiveni kara bir poşet içinde ölü bir bebeğe dokundu. Müzik kustuğu toprakla poşet’in üzerini örttü. Erenler diyarında bir alim kanat takmayı unuttu genç kadına ve vadiye savurdu.. çığlık göğüs kafesimin yalnızlığında yankılandı.. Çöpçülerin eldivenlerindeki kıvrımlar ruhunun siyahlığında tutuştu.. tuval kapkara bir çürümüşlüğe boğuldu.. Ütopya adının iklimdeki yankısı oldu.. su sustu.. gamzelerini suskunluk yuttu.. 23.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yedi Dakika Bir sabah güneşin doğuşuyla doğdun narin bir bahar esintisi gibi hafiften salınarak sise boğdu her yanı dudakların bir cımcızın eksikti, aynan tamam kırıldın, soydum seni içinde ne varsa çıkardım tekrar gönlünü onardım üstünü başını düzelttim bembeyaz elbiseni giydirdim üzerine küçüldün, kısacık kaldın bir nefes çektim dudaklarından içime doldun on dakika olmadı bir de baktım kül yığını olmuşsun ardınsıra baktım, baktım, baktım.. ne güzeldin henüz doyamamıştım sana oysa yedi dakikaya sığdırdın kendini yedi dakikalık kahpe oldun be sigaram.. 13.04.1995 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yenidoğan Şiiri 1 Bir çift göz Hık demiş babasının burnundan düşmüş Burnunda melekler gülüşmüş Gülücüğüne kelebekler üşüşmüş.. Bir çift el Ellerinde güneşler büyümüş Güneş tırnaklarına vurmuş Tırnakları neşeye bürünmüş Bir çift kulak Anne sesinde mutlak Peri masallarında susak Sana hangi ezgileri sunsak? Hangi kağıttan gemiler yapıp Sularda yankısını bulsak.. 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yetişemedim kendimden ötesine.. Yetişemedim kendimden ötesine Kırılganlıklar şehrini boydan boya geçen tramvay yolu üzerinde kırık bebek kolları saçılmış. Kimin edasıyla uzansam da tutsam geceyi.. tutabilsem kendimi.. ve tutunabilsem ellerine.. hangi ucuz pazarlığın gölgesinde saklasam yitmişliklerimi.. Yürüyen merdivenlerin uğultusu idi kulaklarını dolduran. Saka’lar vardı dal uçlarına tünemiş. Hep mi bir karga gibiydi kaderin? Siyah ve çekindiğin.. Koşarak ne derece yakalardım yalnızlığımı? Dirseğini dayadığın iskele borularını? Tramvay usulca bebek kollarını yaladı.. üç adım ötene düştü penceremdeki saksı.. kafanı kaldırıp bakmadın bile.. ne yapmalıydı.. ne yapmalıydı da o incecik dudaklarında tomurcuklanmalıydı? Kapın önünde anahtar sesleri.. narin kolunda uvertür çantan.. içinde Çarşamba pazarı.. bir tür türlü dinmek bilmedi gözlerini kurulaman.. adımının ardından kapın sustu.. sen sustun, kalbim suskunluğundan düştü.. Şosede derince nefes alışın.. nefesinde binlerce an..an’da saklı Da Vinci tabloların. Dağınık çarşaflar üzerinde sondan bir önceki müşterinin dudakları.. yatmadan önce her ayrılığı bir bir yıkamalı.. Oturma odasının paslı petekleri üzerine bıraktın umutları ve hırkanı. Yalınayak yaşamından fırlatıp attın ayakkabılarını. Mavi buluzünde fayansın soğuk dokunuşları.. Suyun buharında her sıcak düş gibi kazıdın bedeninden kimselerin diş izlerini. Çekyat üstü tenin beyazı çarşaflar üstüne serildi bedenin.. uykunun arifesindeki dudaklarını seyrettim.. umurumda değil hangi geç saatte kimindin.. rüya vakitlerinde tümüyle benimsin. 17.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yiğit'e minicik ellerin vardı minicik gözlerin koca kocaman kahkahalarla doldururdun odanı dunyaları sığdırırdın 2 metrekarelik oyun alanına 'Hadi.. Hadi..' gülmek öyle biçimledirirdi ki dudaklarını anlatmaya çabalayan ifaden kırık kanatlı martıları uyandırırdı 22.02.208 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yitip gidene, Gidip dönmeyene.. -2Yangın yeriydi Alev alev güneş Tezgah üstü aş ocakları Bir kaşık ucunda yaşam saklıydı Aşçısız restoranda iki kadın Hesabı ödemeden kalktı Cama değdi dudakların Açlığıma değer gibi Buğulu gölgesi ardında Bir kedi Çıkmaz sokakta can verdi Bir andı Kirpiklerine değdi gözlerim Et bıçağa değer gibi Derken Uzakta leylek sürüleri Gagalarından kundakları Birer birer Meçhule gönderdi.. Sence artık Hiç şansımız yoktu Benim için Ölüm Çok tanıdık bir oyundu Son sözün hiçbir zaman söylenmedi Her sesinde bir sevişin Hakim edasıyla İdam kararımı verdi İlmeklere dolandım İlmekler beni Özlemine bağladı Dayanma vakitlerini çoktan tüketmiştik İki kurbağa Aynı nilüferde Daha fazla demlenemezdik Islaktı ıssızlığın Bir su buharı uzağında Boğuldum.. 17.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yitip gidene, Gidip dönmeyene.. suya değdi ayakların yüreğime değer gibi nergis buketin ellerinden intihar etti her bir yaprağında bir gülümseyişin kanun hükmünde beni terk etti 18.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yitip gidene.. Resmimize bakıyorum şimdi.. Bizim resmimize.. Resimdeki yüzler bizler değiliz.. sanki yüzyıllar öncesinin hatıraları gibi.. İçerimdeki seni kaybedebilmeyi diliyorum ilk kez.. Anlayamadığın bir nokta var.. benim de geç fark ettiğim bir nokta.. yüzünü siliyorum böyle sıkıntılı zamanlarda.. sonra geliyorsun.. tekrar alışıyorum.. sonra tekrar siliniyor siman.. her defasında tekrar tekrar alışmam gerekiyor.. Seni ben mi ittim? Sorular sorular sorular.. soramıyorum yüzüne.. Döndüğünde bıraktığın aslı’yı buldun hep.. hep sana aşık.. hep yanında.. Bunu kanadı kırılmadık tek martı bırakmayana kadar tekrarladın.. şimdi döndüğünde aslı’yı bulabilir misin bilmiyorum.. ben kaybettim çünkü.. Beklemek ne kadar zor ne kadar yıpratıcı biliyor musun? Bağırıp çağırmak geliyor içimden.. Kızmak küfretmek.. ağzımı açıyorum.. yüreğim diyorum.. Sen hiç böyle bir boşlukta hissettin mi kendini? Kalbinin olması gereken yerde kocaman bir boşlukla yüzleştin mi? Kendimi tüketiyorum.. ve buna rağmen BİZ’i ayakta tutmaya çabalıyorum.. canım yanıyor.. canım yanmıyor.. kanıyorum.. Bunca acı.. ah edemiyorum bile sana.. Mahvettin beni.. bitirdin.. Böyle güçsüzken.. yokluğuna böyle alıştırma beni.. yalvarırım.. artık kalkamıyorum.. 07.02.2008 www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yitirişin Şiiri seni ve duygusallığı öyle bir öldürdüm ki içimde yeni doğmuş bebek ninnisi dudaklarımda ölümle doğum kardeşmiş yaşamak sarmış her ikisini de doğası bağlım kına değmemiş ellerine ilk değen ben olaydım vücut olaydım vücudunda ter olaydım sen hiç kokmadın halbuki sözlerin yitti kulaklarımda çınlamıyor artık görüler, anılar, seni hatırlatan her şey sanki kilometrelerce uzağımda salınan sigara dumanı belli belirsiz kıvrak aslında hiç olmayan suya kattım kendimi ağaca yazdım güneşle ağladım ayla uslandım ırak düşlerin habercisi her bir çekiç sesi yüreğime yüreğime vurmasa belki bunca sevmezdim seni bunca sevmesem bunca korkmazdım bunca korkmasam böyle olmazdım ayrılığım aşk şarkılarım tanrım beş vakit namazım mini etekli kızları lise koridorlarının dalgın bakışlı kumruları hiçbir kuş yalnız yaşayamaz derler ben sensiz nasıl yaşarım? 23.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yolculuk Seni saklıyorum Kimselerin bulamayacağı bir yere Kendimin bile Kırmızı balkonunda ölüm gülümsüyor Girmek istemiyorum eve Kapı beni çekiyor Korkumu süpürüyor yeşil dallarıyla bir portakal ağacı Sen kokuyorsun beyaz çiçeklerinde Yokuşlar çıkıyorum Her adımım dilenci ilkbaharı topluyor bedenine “Gitme! ” diyorsun Gözlerin baskın çıkıyor sözlerine “Canın Cehenneme! ” Telefon direkleri batıyor yalnızlığıma Mahalle pazarında Naylon selelere gülümsüyor ölüm Sen bağırıyorsun çingenenin ellerinde “Gitme! ” Kinle yıkıyorum deniz manzaralarını Kapı diz çöküyor önümde Gidiyorum senden Hiçbir yere Tel örgülerle sarmalıyor kalbimi ölüm Düşüyorum İsimsiz bir kadının Abes düşlerini işlediği halı üstüne Seni saklıyorum Kimselerin bulamayacağı bir yere Ölümün bile 09.04.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yorum? Yorumladim.. Baska seyler de yazdim.. Ama sana gondermedim.. Bizimle ilgili kimse hicbir sey soyleyemez ki aslina bakarsan.. Senin icerin ne diyor onemli olan o.. Elimden geldigince etkilememeye calisiyorum seni.. Birak herkes kendiyle celissin.. Yoruma gelince.. Anlamli.. Ama yasamdaki hersey gibi o da yorumlayana bagli.. 05.02.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Yüreğimle okşardım seni.. Öyle coşkun ki sevgim sana beni bağışlayabilirim ve umudun en ulusunu en taşkın saatlerimi hatta gençliğimi öyle yer etmişsin ki içimde gülmek yüzünde güzel su içmek dudaklarına ve sen kartal bakışlım umut yürekli güzel çocuk bir bilseydin nasıl yer ettiğini gönlümde bir anlasaydın sevdamı ve bir kez dökülmeden sözcükler dudağından paylaşabilseydin sevgini yüreğimle okşardım seni 1995 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Zülalce Zülalce zülüf düştü mü gönlüne bir fincan da çay oldu mu hele de rüzgar kondu mu şeker niyetine salıver yelkovanları akrepleri ve tüm takvimleri geçmişe.. kadın, ana, aşık, ozan hepsini toplayıp yürekte bir de peri tozu serptin mi üzerine Gel de, teninde aşkı işitme.. zülalce rüzgar yürekli yiğit kadın akmaz mı bu ömür nehir olup denizine? 25.03.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat Zülalceye Name.. Sevişmek istiyorum zülalce Belki abes Belki delice Umurumda bile değil! Cinsel kıyımlar yapmak tenimde Özlemi dolmak Aşkı boşalmak Titrerken her bir noktam Binlerce kilometre uzaktan Yamaçlara el sallamak Dualar okumak tenin tene değdiği yerde Şükretmek sevginin adaletine En boğuk gitardan Sonatlar bırakmak çarşaf üzerine Sevişmek Sevginin son deminde Saçlarımı sararak belalara Ve kirpiklerimi bırakarak yastıklara İmza niyetine Sevda sarhoşluğu içinde Celselerce var ederken öfkeyi Kalemler kırmak son nefesimde.. Sevişmek istiyorum zülalce Gerçeğe inat Sevgiyle! Sevilmek istiyorum zülalce.. Çok mu sence? 13.05.2008 Aslı Şahin www.Antoloji.Com - kültür ve sanat