Aslı Şahin - Antoloji.Com

Transkript

Aslı Şahin - Antoloji.Com
Aslı Şahin
- şiirler -
Yayın Tarihi:
27.6.2008
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine
aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti
yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu
doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya
temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması
kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve
taraf değildir.
******Yosun Yanığı
Bir tas kaynar suda harcamalıyım sevdayı
Bir sarımlık sigarada kokunu denize salmalı
Fırtınalar yaratmalı
Ve her rüzgar değişinde yüzüne
Alabora olmalı
Kesik bir damardan sızmalıyım seni…
Kırılmalı tüm pencereleri evrenin
Pervazlarında dişleri yitik ben olmalı
İki kez okumalı seni rahibin dudaklarından
Yosun yanığında avuç dağlanmalı
Yanılmalı gerekiyorsa
İncitmeye korkmadan yaşamı..
Ateşe vermeli soy ağaçlarını
Zengin muhitlerinde beş parasız dolanmalı
Vebalı yaraları söküp
Yıldız diye gökyüzüne asmalı
Gerekirse ağlamalı
Ağladıkça
Nefesinde aklanmalı…
Ne yapmalı
Nasıl yapmalı
Ölümü senden saklamalı…
21.06.2008
http://www.dipsizkumbara.com
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
*****Duvak Telleri..
Sen veda ettin kendince
Ben, öldüm her harfinde…
Ilık bir karayel
Yaz ortasında döküyor yapraklarımı
Dönme dolaplar devriliyor içimde
Kanlı sokaklar gömüyorum iliklerime
Kaldırımlarında et pazarlıkları
Ahraz düşlerin renksiz bakışlarında
Tenimde tavlanıyor acı
Tüm tüylerimi ekip toprağa
Sen biçmek vardı yarına
Oysa şimdi
Dudaksız kadın büstleri
Zılgıtlar eşliğinde
Duvak telleri gizliyor mezarıma…
Daha kaç gömüt saklı alın yazımda?
17.06.2008
http://www.dipsizkumbara.com
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
****Gökçe..
Kara göğüyle dumanlar çöktü üzerime
Bir kaçış koynumda ılıttığım zaman
Aşk
Üç kuru nane yaprağı..
Kokusu bir türlü gitmeyen bahar...
Uğraşma yıkmalara beni..
Zaten kırıksa fincan
Fırtına neye yarar?
Ah..
Bin küsür yaşımda terliyor ırmak
Sen bir suçlu uzak
Ben
İğne ucunda tutsak..
Irak bir gülüştür sevgili
Gökçe düşlerde sen solumak…
20.06.2008
http://www.dipsizkumbara.com
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
****Gülümseme..
Gülümseme..
Bilmediğim bir kentte..
belki park edilmez levhası önünde
Yapayalnız kundak içinde
Bazı gidişler vardır..
Öfke değse de diş etlerine
lanet dökülmez heceye...
hüzün..
bende gizli
gece işvede..
20.06.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
****Yutkunmak..
Yitik bir dağ doruğunda
Granitler özleme duruyor
Gelmiyorsun
Beklemek tepiniyor bileklerimde
Sancıda tavlanıyor toprak
Nicesini bırakıp ağıda
Akıp giden suya inat
Bir dervişin parmaklarında sızlıyor yaprak
Veysel’in telinde kurgudur hüküm
Yitip gitmek kara düzen yazılı
Aç kıvılcımlar serpiyorsun ardın sıra
Sudan ateş gözlerimde kazılı
Bağlasam tutamam ki yıldızları
Kentleri sokakları insansı umutları
Yokluğunda bunca acınmam niye
Yutkunmak yasakken var olmanı
Daha kaç şiir bende seni aklamalı
Kaç dizesinde ömrün nefesin saklanmalı?
09.06.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
***Havan Yosması
Kuşların açlığıyla besliyorum karanlığı
Sessizlik nöbeti farz gitmelere
Bağırmakla karılmıyor boşluğun harcı..
Diz bükümlerinde inerken gece
Türünü bilmediğim kuş ötümleri
Yakınken uzağın iç kemirişi
Sen diye uyuduğum el işlemesi
Özlemler ininde iki yabancı
Kinci rüzgarlar geçiyor içimden
Yüreğim havan yosması
Akışkan darplarda vuruluyorum
Buğday tarlalarında ayıplar saklı
Oraklar biliyorum gözlerinde
Keskin ucunda aşk pıhtıları
Biledikçe inatlaşıyor ekin
Kaskatı öfkende çocuk mezarı
Sen, çoklu hecelerin inanç celladı
Ben, kısır dalgalardan 'yorgun artığı'
Serçe tüyleri serp üzerime
İpek iplikte sancı zamanı..
03.06.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
***Tayf (name)
Zina buruldu azında
Dakikalar gürgen ağacında tünüyor
Gece kıl çadır gibi örtüyor sevdaları
Sen almakta zorlanıyorsun nefesi,
Ben vermekte..
Saat saymakla dinmiyor özlem
Semaverler yorulmuyor kendini sunmada
Üşengeç çimenler üzerinde sayıklanıyor çıplak ay
Bir ses et..
Yaşadığına dair..
Ezgiler batıyor tırnaklarıma..
De ki yalandı güneş diye baktığım
De ki çiçeğin yaprağa nazıydı
De ki zifafsız günahtı
Yeter ki de..
Tahammülsüzüm kara habere..
08.06.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
***Ustura
Hanidir “sen” diye içtiğim çamur..
Hanidir “ben” diye yıkandığın su..
Hanidir “ışıklı zindan” yalanların..
Mahpusluk koynumda uyur
Lirik şiirler doğurur ustura
Ay yüzünde parçalanır yarin
Karanlık dudaklarında boğulur
Gece ispiyoncudur
Gece hain
Gece çifteli tüfekte
Esrar kokusudur..
Memleket dedikleri toplamda üç şehir
Gün on yedi saat
Üstü uykudur
Uyku ise
Bir bebenin avuçlarındaki yumrudur..
Ak karanlıklar sardığında terk edişlerini
Zincirdeki pasta tükendiğinde ümitlerim
Aşkın bana pusudur..
Sen yoksan
Gece
Öksüz bir duldur..
26.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
**Granül (parçacık)
Ben
Tüm üretimlerden arda kalan bir hurda yığınıydım
Çelik özünde
Sen
Gecenin çığlıksı aydınlığı
Tufalde parlayan ateş
Eridim de serinlik aramadım hissinde
Sonra
Şu gidiş
Su oldu döküldü ellerinden
Tüm süratiyle
Üzerime üzerime
Açtım
Hardım
Akıyordum hiç olmamış yatağımda..
korlu inciler oldum dağıldım sokağının kaldırımlarına..
Şimdi
Binlerce granül halinde
Yenik düşmüş neferlerimi topluyorlar
Ve yıldız diye gecene
Beni saçıyorlar..
09.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
**İt Dalaşı
Hep aynı kan sıcağı ellerimde
Aynı sorguda ikincil fasıllar
Ekşi bir iklim geçiyor sokağından
Kapında duraklıyor ayrılıklar
Alsan içeri
Dolasan boynuna
Karadul bu çelişkiler
Çıkarır mı yarına?
Yazgı diyor bir güvercin
Yaşamı dava kılan yazgı
Tüysüz oğlan çocuğunun
Eksik parmağında saklı..
Tırnaklarını geçiriyorsun geceye
Var gücünle kazıyorsun adını
İnadına sükun ses tellerin
Benim iliklerimde sancı..
Sen kapı kolu uzağımda
Bende imansız öfke..
Yetmez gece
Gizinde beni öldürmeye
Yetmez
Üç mısra öteme
Adını düşürmeye..
Yasaklı dudakların bana
Dişlerinin şiddeti yasaklı
Bir bilsen
Ayalarımda
Kaç çığlık saklı..
02.06.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
**Şehir tüm kolonlarıyla çöküyor yüreğime..
Kimliksiz bir taşra sokağıyım
İçimden yeni yıkanmış ölüler geçiyor
Nihai evlerin tabelalarında çakılı kalıyor sevdalar
Çalakalem hudutlar yazıyorum…
Parmaklarıma değdiğinde kızılların
Şuh gecelerden iniyorum resmini..
İnce bir ezgi bükülüyor
İsyanlar kokluyorum tenhalarında
Kuşbakışı fırtınalar toplaşıyor gölgelerimde
Şehir tüm kolonlarıyla çöküyor yüreğime..
Kaçamıyorum..
Cahilim ellerine...
06.06.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
*Geceleme..
Yazmayan kalemler istiyorum
Kokmayan çiçekler
Ve yangın merdivenlerinde birikmiş öfkeler
Can pazarı yüreğimde
Yüreğimde kızılca kıyamet
Ve katledilmiş heceler
Yarım akıl kaldım gece
Sevişmek düşleriyle konduğunda penceresiz camlara
İçimdeki kıyımlara kurban ettim kendimi
Yargılayan ben
Yargılanan ben
Mavi urganlar geçiyor gözlerimden
Yarım akıl kaldım gece
Ne şiir yetiyor bana
Ne ben yetişebiliyorum şiire
İçmek var şimdi
Kana kana içmek soğuğu
Ve sızmak gönülsüzce
Aşk yok
Yalnızlık üç harfteki kinaye
Yarım akıl kaldım gece
Titreme ellerimde
13.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
..Demir İşçileri
Demir İşçileri
Karaya bulandıkça elleri
Aklanır ümitleri
Niyetinde bir tas çorba
İçinde yaratma hazzı
Dilinde türkülerin sessiz tınısı
Demir işçileri
Makaralar arasında ezerken nefsini
Çarklarda işler yüreğini.
Kaynak yeri kadar sağlam cesareti
Bir o kadar har…
Esaret çelik papuçlarla ezilen
Kırk ayaklı şikar
Ruhunda bombeli sabahlar
Göçüklü akşamları kovalar
Tufaller arasına giz hüzünleri
Sarı çizgide kazılı erdemi
Kekik kokusunda efkar sevileri
Alnı emeğin neferi
Elmasın çapağı sıyırdığı yerde
Unuturken evreni
İnanç, yek nefesi..
Demir işçileri
Takozla ahbaplığında
Bağlarca yüklenir
Olası sevinçleri
Çinkonun çeliğe şenlikli ateşi
Düşünce ameline
Gözlerinde yıldızsı ışık
Yarınların habercisi..
Bilemez..
Kaç ocağın
Direğidir edimi..
Bilemez..
Hangi ülkenin
Hangi şehrinde
Savaşa kafa tutarcasına
Yaşatmak için
Direnir emeği..
19.06.2008
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
http://www.dipsizkumbara.com
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
.Deniz..
Sen ve ben
Aynı denizin farklı kıyılarındayız şimdi
Mesafe kavramını yitirmişçe kulaç atıyoruz yaşama
Ben sana doğru geliyorum
Sen farkındalığının son deminde
Uzaklaşıyorsun kendinden
Ve her salınımında ayaklarının
Daha bir yaklaşıyorsun bana
Denize açılma korkusunu yeniyorsun yosun kokularında
Daha bir coşuyor arzuların
Tuzlu suda yıkıyorsun geçmişin tüm ayrılıklarını
Ve yem niyetine bırakıyorsun balıklara
Affedilmemiş her bir an’ı.
Mavide gördüğün Tanrı’ya
Yeşilin mutlak inancına bırakıyorsun kendini
Kıyının huzursuz sarısı
Parmak uçlarından şimdi milyonlarca yıl uzakta..
Ben sana doğru geliyorum
Islaklığıma değiyor günışığı
Yorgunluk nedir bilmiyorum
Yılgılarımı bırakıyorum ardımda
Yanılmaktan korkmuyorum
Kefallerle yarışıyor suda bıraktığım izler..
Kavuşabilme ihtimalinde,
Denizyıldızlarını düşlüyorum saçlarında..
Karada koşmak olsa
bunca arınamam kötülüklerimden
ve bunca yaklaşamam meleklerin varlığına
Yunusların şarkısı batık şehirlerin mabetlerini anlatıyor
Kutsallık içinde ilahiler mırıldanıyor deniz börülceleri
Nefesim balinaların dansında ritim tutuyor
Ve ben sana doğru geliyorum
Köklerimden uzaklaşarak
Sonsuzuna bırakıyorum kendimi..
26.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
.Karalama - 3 VEFA
Minyatürler diye bir albüm vardır..
Bir de Sarı Gelin Şarkısı içinde..
Sadece piyano ve keman..
Biri diğerinin içinde..
bu şarkının ve albümün çok hoş bir hikayesi var bende
beyoğlunda..
ne zaman dinlesem.. aklıma gelir..
ahhhhhhhhhhhhhhh :)
diycem
aşk sanacaksınız
değil
hiç değil
vefa..
kasım.. istanbulda ikinci senem falan
öğrenciyim
akşam saatleri
9 - 10 gibi..
malum istanbul küçük şehirlerden birkaç saat ileri
akşam rötarlı gelir..
beyoğlunda.. istiklal caddesinde yürüyorum
birden bu müzik değdi kulaklarıma
adımlarımı yavaşlattım
tam geçiyordum önünden
devam edecektim yürümeye
dayanamadım
adımlarım aldı beni kocaman hanın küçücük girişine
ve küçücük girişindeki beyefendinin
dükkan sayılamayacak tekkesine..
iyi akşamlar diledim
bu çalanı istiyorum dedim
tebrik etti yüreğimi
küçücük bir sohbetten sonra
o temiz yüzlü adam
tutuşturdu elime kasedi..
aldım..
iki - üç sene geçti..
bendeki kaset bir fransızla -ki eğitmendifransaya gitti..
iki - üç sene geçti
ben yine o sokaktan geçiyordum
geçerken istiklal'in arnavut kaldırımlarındaki
her bir yaşam hikayesini düşlüyordum
ki
kulağıma bir ses geldi
:)
aynı sokak
farklı zaman
içeri girdim..
merhabalar
selamladı beni beyaz tenli beyefendi
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
tezgahının arkasındaydı tıpkı daha önce de olduğu gibi
bunu istiyorum dedim
hemen verir sandım
bekledi
şaşakaldım
o güzel insan benimle sohbete girişti
bundan senelerce önce dedi
siz yine duyarak bu sesi
şu bozuk eşikten girivermiştiniz içeri
ve ben bunu istiyorum demiştiniz..
şaştım
kaldım
sesin bittiği yerdi..
istiklal caddesi
günde siz deyin 10 bin
ben diyeyim 50 bin
nasıl bir vefa
nasıl bir hatıra
nasıl bir kalp
nasıl bir hafıza
o günden sonra.. selamımı esirgemedim..
yeri geldi ben sarhoştum
dükkanımsısına uğradım
ağladım
belki yorgundum
yeri geldi bir rakı şişesinde dağılışına şahit oldum
ama
o güzel insan
o beyefendi
hep aynı güler yüzle
hep aynı sevecenlikle
ve iyi niyetle
yolculadı beni..
dışarıda hiç görmedim
o hep tezgahının arkasında
ben ise sokaktan geçen
herhangi biri
sorsanız ismini..
hatırlamıyorum bile..
ama aklıma her geldiğinde
yüzümde aynı gülümseme..
görüşmüyoruz şimdilerde
o istiklal caddesinde tezgahının ardında kaldı
ben başka şehirde
24.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
14 Yaş Şiiri (Tüm anne ve babalara..)
Lütfen önce hikayesini okuyun..
-Parmak uçlarım tutmaz oldu
titriyor sadece
Kaşıntı gibi bir şey var avuçlarımda
ellerim soğuyor
önce nefesim kesildi
bir iç çekiş
ve sonra karardı gözlerim
kalp atışlarımı duymuyorum artık
tüylerim dökülüyor sanki acıyarak
omuzlarımdan hayatın yükü çekiliyor
bir karanlığa davet ediliyorum sanki
ayaklarım buz gibi
üşüyorum ört üstümü sevgili
nabzımı yokluyor bir tanıdık
yastığım neden yumuşadı
kırk yıl yaşlandım sanki bir anda
saniyeler batıyormuş gibi yüreğime
çaresiz bir çığlık içler acısı
atmıyor nabzım
tanıdığın tuttuğu el benim değil sanki
düşüyor birdenbire
peki neden neden benim yatağıma
kollarım buz gibi
üşüyorum ört üstümü sevgili
hiçbir şey düşünmeye vaktim kalmadı
olmadı daha doğrusu
pat diye gidiverdim birden
sessizce uyurken ve çok genç
dudaklarımın pembeliği soldu
bembeyaz oluyor gittikçe bedenim
soluk borum mu kırıldı ne
hissetmiyorum üzerime uzanan bedenleri
sevişmeyi bilmiyorum
bedenim buz gibi
üşüyorum ört üstümü sevgili
ayak seslerini duyar gibiyim
sizinkileri değil
buz gibi kulaklarım
gözlerim yumuk
ve öpüşler bitiverdi bir anda
ne garip bir sigara daha bile içemiyorum
ağlamıyor artık gözlerim
dudaklarım üşüyor
sahipsiz mi bedenim
burnum koku da almıyor
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
birkaç güne kadar kokarım da
ne garip bir kez olsun öpemiyorum ellerini
yüzüm buz gibi
daha fazla soğumadan
üşüyorum ört üstümü sevgili...
Kasım/1994
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Açıklık bul
Açıklık bul
Bir avuç ışık yarat gölgeler içinde
Işıkta umut yarat
Umutta gerçeklik
Gerçeklikte sen
11.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ah
Gözyaşı içine akan insan, gülmelere nasıl dayanır?
Yüreğini çalmışsa çapulcu ordusu
Sızısında hangi ana evladı bağışlanır
Yangın yeri tutsaklığım, dudaklarım gök gürültüsü
Uslanmadım uslanamadım
Şimdi ciğerime dolan her bir nefes
Yolculanırken bedenimden yeni bir aha dönüşüyor
Bunca yaktın ya beni
Dizlerin kanasın…
Çünkü her diz çöküşümde tanrı huzurunda
İbadet edercesine her yazdığım mısrada
Tırnak uçlarıma kadar yanıyorum
Eskisi gibi olamıyorum
Gülümseyen gözlerle bakamıyorum hayata
Espriler yapıp sekerek koşuşturamıyorum
Dolaşamıyorum sokakta
Bakamıyorum insanların gözlerine
Yüzümü yastığıma süremiyorum
Her adımımda kabir düşüncesi
Her kıvranışımda ölümün dizesi
Böyle yaktın ya beni
Yangınım acıtsın seni
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Anlayamadığım
Yorgunluğum
kara tahtalı, üniformalı günleri çocukluğumun
el değmemiş umutları
dokunulmamış vücudu
yıllar geçip giderken onca şeyi kaybetmek
sonra seninle yine çocuk olmak
temiz ve duru
sonra yine tüm kapıların çarpılması
asla olmayan dönüşler
her adımın daha bir derine batması
yok güleç yüzlüm
böyle değildi akşam üstleri burada
böyle değildi gün batımları
ayrılık şarkıları eksilmiyoru şimdi kulaklarımdan
en trajiğinden bir opera sahnesi
tüm sonatlarım sana yazılı
adını bir türlü hatırlayamadığım uzun burunlu yabancı
Devlet tiyatroları sahnesinde
bir ağacın altında duruyor
dalgın.. Kırılgan..
hangi özrümde kaybettim seni?
21.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Anlayamıyorum
Anlayamıyorum, anlamlandıramıyorum hayatı
açlığın gölgesinde işil işil sokak lambaları
sokak lambaları altında kış yürekli kadınlar
kadınların gözlerinde ay parçası yalnızlıklar
yalnızlıklarında pişirilmemiş ıspanak yaprakları
anlamıyorum, anlamlandıramıyorum hayatı
kaleminin ucunu kemiriyor ilköğretim talebesi tırnakları kalmadığında
şarap kadehinde boğulmuş taksim meydanı
taksim meydanının solmaya yüz tutmuş çiçek satıcıları
satıcıların simsiyah elleri
istanbulun en lüks semtinde bir cinayet işlendi..
her müşterisi bir bıçak gibi girse de teninden içeri
vazgeçilmezine kavuşma yolunda mübah
bir türlü bitmeyen et pazarlıkları
ezikliğini isyanla bastıran kadın adamları cihangir sokaklarının
hep mi karanlıktın ey hayat
hep mi yuvarladın pürüzsüz bir kayayı uçurumdan atar gibi canları?
Anlamıyorum, anlamaya çalıştığımın ne olduğunu bilmeden
Tüm kabullenişlerimle kucaklarken öksüz kurbağa yavrularını
İğne ucu açıklığa muhtaç
Tiner kokulu Tüyü bitmemiş oğlanların yılgınlığında
Sinsi adımlarla yaklaşıyor ölüm
Sabah olacak birazdan
Gelip konacak köprü üstü balıkçılarının oltalarına ışık
Bir çocuk uykusunda anasının çığlıklarıyla boğulacak
Hayat kim bilir kaç lausa yaratıp
Kaç kabrin başında gözyaşlarını yakacak
Anlamak istemiyorum hayatı
Bile bile aslında en iyi anlayanlardan biri olduğumu
Anlamlandırmaya gelince
Kendini gerçekleme meselesi aslında
Kim hangi meyhane masasında anlamlandırabilmiş ki hayatını?
15.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Anne
anne beni uyut kollarında
eskisi gibi olsun herşey
gök beyaz
deniz mavi
kucağın sıcak, sıcacık
gözlerinden hiç eksik olmasın parıltılar
eskisi gibi bak bana
ben mi geç kaldım
sen mi fırsat vermedin
bilmiyorum
bilemiyorum
oysa hep söylerdin
'hatanın neresinden dönersen kardır'
döndüm anne
hani nerede saf duygularım
gülümsemen nerede
söyle
çok mu geç kaldım?
oysa vakit henüz gece..
1996
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Annem'e
Üç kulaç uzağına düşmüşüm yaşamımın
Gördüğüm resimlerden arta kalan yalnızlığımda
Buklelerine gizlenmişim annemin
Sonbahar ağacının yalnızlığı gibi
Yaşanmışlıklarının görkeminde seyreldiğinde saçları
Çırılçıplak kalmışım
Kendi gölgeme sığınmaya çalışırken
Takılıp da düşmekten son anda kurtulduğum acınmalarımı
Elleriyle tek tek temizlemiş annem..
O temizledikçe çoğalmış serseri sirkelerim
Beş parmaktan ikisi fazla
Yedi akşamdan biri fasıla
Büyüyorum galiba..
Kurumuş göllere daldırıyorum çiçeklerimi
Dudaklarımdaki çatlakların kenarlarına basarak geçiyorum ömrümü
Adımlarım altında toprak gibi dökülüyor dakikalar
Kum saatinde akıyor bedenim
İşitilmez ıslıklar eşliğinde parmaklarım
Otağını sırtlamış göçebe eteğinde dans ediyor..
Üç kelam fazla düşüyor annem dillerime
Serçe gagasında esintili ötüşlerle geliyor özleminin ezici sezgisi
Fazladan bir martı kanadı daha kırıyorum
Bebe açlığında zikrediyorum seni..
Pire sıçrayışı uzağından ötesine
İliştirme beni..
07.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Aşk..
son nefesinde içine çekercesine koklamaktı aşk
yarin tenini..
göğsünde ayrı
ensesinde ayrı
gözlerinde ayrı
kulaklarında ayrı bir baharı koklayabilmekti..
teninden ötedeki nefessizlikti aşk..
tek sözünde yakılmaktı İskenderiye Kütüphanesinde..
aşk, dağları gözlerinde görebilmekti..
eşkiya namlusunda seve seve ölebilmekti..
aşk bir fahişenin kırk tas suyunda yıkamaktı sevgilini..
Tanrı idi aşk..
Tüm tanrılar gibi alaşağı edildi..
Aşk 'di'li geçmiş zamandı..
olmasa adı aşk olmazdı..
11.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Atatürk'e..
Ben
Savaşlardan uzakta açtım gözlerimi
Şarapnel nedir bilmedim
Siyasi pazarlıklar gölgesiydi yurdum
Senden vazgeçmedim
İlkin denizaşırı gözlerinde baktım dünyaya
Barış dedim bağır çağır sokaklarda
Barış
Dünyada
Dahası yurdumda..
Ne zaman ki
Hür olmanın coşkun hafifliğinde esse rüzgar
Şükran duygusu
Tenimde silah arkadaşlarına pırıldar..
Etten kemikten uzak
Taş plaklarda duydum sesini
Oysa
Çocuk yüreğimle öyle isterdim ki görebilmeni
Her sabah aynı andı içtiğimde
Aynı çılgın inançla parlayan gözlerimi
Küçüktüm
Koca kocaman ideallerimin peşinden gittim
İlkelerinin vazgeçilmezliğinde ördüm bendimi
Ve öylesi bir aşktı ki fikirlerine
Bendeki
Körpecik beynimde besledim vatan sevgini
Büyüdüm
İçimde binlerce Mustafa Kemal büyüdü
08.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Aylin
Nasıl bir anlam yüklüdür ki ellerinde yoğrulan
Nasıl bir umut öfkenin kulaklarını yırtarcasına bağıran
Dost yüzlü esmer kadın
Varlığın şenlik yeri
Sözlerinde şarap tadın..
Kutlu olsun nice varlıklar içinde aydınlığın..
17.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Aynıyız
aynı sofranın aç çocuklarıyız hepimiz
aynı hazan mevsiminin sararmış yaprakları
ve aynı arnavut kaldırımının farklı taşları
yok birbirimizden ayrımız
aynıyız
akan su aynı
denizdeki tuz aynı
aynı gökyüzünde bakışlarımız
nasıl oyalanırdık bilmem
olmasaydı
sözde farklılık yaratma çabamız
aynıyız işte
aynı doğumu yaşadık
sonuçta
aynı toprakta uyuyacağız
28.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Baba'ya Mektup..
Duvarımca yaşım var benim
Kırgınlıklarımca sevdalarım
Sen habersizce köşesinde dövünen davul
Günlerin ve gecelerin istemsiz sesi
Bir satılın uç köşesine ektim eksikliğini
Fazlalığını silmek için kulaklarımdan
Görmemek
İşitmemek
Belki hiç olmamak
Yeni yaşım olgunluğumdan uzak
Acınmalar yok artık
Sen kendi köşende tasasız menajer
Ben yüzüm gözüm kan içinde
Havlu annemin ellerinde
Senle savaşmaktan zordu eksilerinden saklanmak
En son hangi “an”da var olmuştun?
Hangi nefretinde yürek suyumda boğulmuştun?
Yoksun..
Komik..
Olup da olamayansın!
Şimdi suç denizinde boğsam seni
Demir parmaklıklar ardında bağırtsam
Kezzap döksem açılmış yaralara
Geri gelir mi çocukluğum
Sekerek yanağıma?
25.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bahar..
Derdi neydi baharın
Soğuk, ayaz mutluydum
Usulca kondu penceremin camına
Derdi neydi baharın
Çırılçıplak mutluydum
Çiçekler bürüdü çorak vücudumu
Derdi neydi baharın
Sırılsıklam mutluydum
Kuruttu her bir damla gözyaşımı
Gelme bahar
Değme saçlarıma
Sende aşk var
Aşıklar var
Davul zurna var
Kızevi oğlan evi
Çeyizler var
Cıvıl cıvıl çocuk sesleri
Seyyar satıcılar var
Gelme bahar
Bende terk edilmişlikler
Yalnızlıklar var
Kırık aynada yansıyan
Paramparça bir ben var..
Gelme bahar
Bırak çamurlu sular altında gömülü kalsın düşlerim..
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bana ne
Çok yabancısı değilim sensizliklerin
Beni böyle korkutamazsın
Nice dev dalgalarla sardım yüreğimi
Nice martılar katlettim ellerimle
Nice aşkları bitirdim giyotinde
Nice zehrinde yılanın umudum oldu rakkase..
Şimdi gidecekmişsin…
Bana ne?
25.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Başkasın..
Sen başkasın
öyle veya böyle
başkasın sen
bazen bir hiç
bazen sonsuzluk
umut bazen
bazen yıkkınlık
sen başkasın diyorum ya
gerçekten öyle
ne su
ne güneş
ne aşk
ne o
ne bu
ne şu
başka
ve
birşey..
12.03.1997
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bebem
Küçücüktün
Dokunamadım ellerine
Elim değse incinir miydin acaba?
Sesin dünyanın en güzel sesi
Teninde bin bir mevsim çiçekleri
Kokun..
Kıskandırır melekleri..
Bebem
Düşümde bile böyle güzel değildin
Demek varlığın hayalden öte..
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Begonya Tozları
Garip tesadüf
Baltanın sapı bile
Yıktığından yapılırdı
Gözlerini kapardı ay gökyüzünde
Bulutsuzluğunda dağ dorukları
En kısık sesleriyle
Ayrılık şarkısı fısıldardı
İpek tüylerle kaplanırdı zaman
Mavinin en koyu tonları boynuna konar
Akşam vaktinin ivediliğinde gece
Saçlarından ışığı kovalardı
Ana rahminde cenin kadar günahkar
Yüzlerce suçla körelmiş silah kadar saf bir sevgiydi benimkisi
Uçlarda konuşlanan tüm yürekler gibi
Yıkılmadan, yıkmadan gitmemeliydi..
Denizin koyu lacivertine çaldı gözlerlin
İki kristal ışık parladı elmacık kemiklerinde
Bebe ağıdını kucakladı ilhamı cinai tınlamaların
Arkanı döndün
Işığı yolcular gibi yolculadın tozlarını begonyaların
Kokun kaldı geride
Falezler üzerinden özlemine yuvarlandım
Ölü zaman tutsaklığıydı benimkisi
Ve hiçbir tutsaklık iki kişilik değildi..
29.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ben..
Minicik sırtında dünyayı taşıyan
Haylaz bir çocuk masalıdır benimkisi
Günce tutulmamış her dakikada
Unutulmuş nice saniyelerden ibaret
Tüm savaşlardan galip gelmişken
Kendimle savaşımda yenik
İnadına güvenerek insanlara
İnadına paylaşarak sevgilerimi
Salt kendim olduğumdandır yaralanmam
Yapamam
Maskeler takamam herkes gibi
Yaşadığı gibi hissetmek değildir hayat
Hissettiği yerde var olabilmektir.
Gereğinde kaybolabilmek.
Saklanamam
Saklayamam kendimi tül perdeler ardına
Buğulu bir cam misali gizleyemem benliğimi
Soramam
Sorgulayamam karşımdakini
Acabalarla, neden niçinlerle, geçmişiyle
Salt kendidir karşımda olan
İstemese sunar mı insan kendini?
Kızamam
Kızmak, bağırıp çağırmak kaç gün erteler gerçekleşeceği?
İstesem de diyemem
Dilimden dökülmez “gitme kal” sözcükleri
Yüreğine düşmüşse gitmek insanın
Hangi güç çiviler betona kimi?
Sırf kendim olarak var olma değil benimkisi
Kendi olarak var edebilme telaşı aynı zamanda
Hoş, vakit eksilir ömürden her gün biraz daha
İnsandan yana umudum tükenir..
06.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Beşlik
her yara kendi içince kanar
her acı bir düşüşe bulanır
her ümit kırılgan baharıdır ufkumun
yaralı
ve yorgun
22.02.208
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Beyoğlu'na Şiir
Hadi al beni de koynuna karanlık..
Kişinin özlemine,
Köylünün saflığına
Veyselin aşkına
Yıldızların ortasında ayın yalnızlığına al
Akça saçlı dedenin yıllardır üflenmemiş klarnetine
Küçücük bebelerin ağıtlarındaki içtenliğe
İnce belli dilberin saçlarındaki esintiye al
Al beni karanlık
Kırık topuğunda dünyaya küfreden yosmanın yıllanmış etine
Ters duran kitabının başında ağlayan çocuk dilencinin gözlerine
Nefesinde sarhoşluğun dans ettiği üniversiteli kızcağzın defterlerine
Her daim kapısı açık boş kiliseye
İki dakika önce bıçaklanmış kitapçının son yediği yemeğe
parmaklarında esrarlı cigara çeviren çocuk işçilerin ellerine
Lüks mağazaların vitrinlerindeki etiketlere
Çöpçülerin telaşlı terlerine
Kuytudaki torbacının üç gençle pazarlık edişine
Kaldırım taşlarındaki her bir yaşam hikayesine
Al beni
İstanbul
Beyoğlu’nda
Karanlığının içine..
05.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bırak Beni..
Bırak beni
Bırak ölümün yokluğuna alışmadan
Terk edeyim kendimi
Bırak uyutsun yine kadınlar bebelerini
Bırak üflesin neyini şehrin bedeni
Bırak seveyim seni
Seveyim ellerini
Gözlerini
Sevmemelerini seveyim beni
İçimde açlık
İçimde susuzluk
İçimde yokluk
İçimde şarkılı küfürlü naralı külhanbeyi akşamları
Bırak
Var olayım sende
Yetti bu yoksunluk
Bırak beni
Bırak eteğinden yedili tepelerin
Bırak da seveyim
Dağ taş toprak değil ki istediğim
Yeter bana
İki dirhem bir çekirdek öfkelerin
Bırak beni
Bırak seveyim
Bırak seveyim seni
Ve beni sevmemelerini
Kendimi hiç sevmediğim gibi..
03.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bırak kusurun ayrıntılarda kalsın
Çok düşünme,
Bırak kusurun ayrıntılarda kalsın
Ağsın karanlık suları sabah öncesi sıkkınlığının
Güne doğ
Güneşe ban ekmeğini
Azığında bir tas tuzlu su olsun
Eteklerinde,
Torbasında papatyalar taşıyan kanguru sürüsü koşsun
Toprağa kavuşsun yağmur damlası
Gözlerinde senden yüce dağlar olsun
Yıların özlemine inat
Gidilemeyen ülkeler olsun sevilerinde
Sinema salonlarında “Mutluluk” adında film
Mutluluk’ta İstanbul olsun
Çok düşünme
Bırak kusurun ayrıntılarda kalsın
İnsan olmanın getirisinde
“biz”
Tek ile çift arası
Bir yerde dursun..
31.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bilinmeyen ülke
Bilinmeyenler ülkesinin
bilinmeyen bir semtinde
bilinmezliklerle dolu yaşamlar var
bilinmeyenler ülkesinin
bilinmeyen bir semtinde
İstanbul'ul Çemberlitaş'ında
bir insanlık savaşı var
bu savaş benim
ve bu savaşı kendim kabullendim
sonunda bu ülke beni değil
ben bu ülkeyi yenik düşüreceğim
1998
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bir Şair Öldü
Bir şair öldü bugün
Hayırlı olsun
Bir şair
Kızıl alev saçlı
Göründü
Göründüğü gibi oldu
Elinde küçük doğum lekesi vardı
Gözlerinde yıldızları
Boyunda santimetre sorunsalları
Ölüm kokardı yazdıkları
Ölüm kokardı dudakları kulakları
Şiirinden Azrail kaçtı
Bir şair
Şiirleri
Öksüz kaldı..
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Boş Verdim
Boş verdim gelişigüzel yalnızlıkları
Rastgele yağmurlar iklimi yaşam
Pınar altları üstlerinden renkli
Sultanahmet avlusunda turistler seyir etti
Boş verdim gelişigüzel ayrılıkları
İhtiyarlıktan mı ellerimdeki titreme
Kaç sene oldu ki geleli beri?
Aman sakın dönmek yok geri..
Boş verdim gelişigüzel dizeleri
Kumbaram dipsizliğinden utandı
Üç harflik aşk üç dakikanı aldı
Sendeki ben yarım kaldı
19.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bu gece burada sabahlamalısın
sararmış bir mezar taşı üstündeki yazılardan yoruldu
Kaf dağının eteğinde bit dut ağacı kurudu
Yılgılarda yıkandı yağmur altı sohbetleri
Ve şekilsiz sözler altında ezildi ellerin
Bu gece burada sabahlamalısın
Ara sıra öpücük kondurmalı uçuç böcekleri alnına
Her limanda bir gemi saygı duymalı yalınlığına
Ve ellerini çekmelisin kayan yıldızlar diyarına
Uykunda peluş oyuncakların düşleri olmalı
Yorgan yerine bedenini toprak sarmalı
Ve ayakların
tutsaklığına baş kaldırırcasına dışarıda kalmalı
Uyanışın uykun kadar sessiz olmalı
Kirpiklerin Kekik kokularında yıkanmalı
Ensenden çekilirken iğnesi çalılıkların
Yürek boşluğundan binlerce kuş havalanmalı
20.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Bu Sabah
Bu sabah, işyerine geldiğimde mektuplarım açıktı..
İçlerinde tınısı saklı yazın vardı..
Bu sabah Tanrım bana tüm mucizelerini sunuyor sanırım..
Mesajlar veriyor..
Eski dostlara aratıyor..
Bu sabah ter içinde uyandım.. üzerim ince olmasına karşın..
Bu sabah tanrı bana YAŞIYOR olduğumu hissettiriyor..
Sabret diyor.. Sarılmayacak onulmayacak yara yoktur..
Yaşıyorum.. bir gün daha.. Dilerim bugün de dibe vurmam..
Vurursam kim tutacak ellerimden?
Karmakarışığım.. Tutunduğum tek dalım sana olan sevgim..
Yüreğim, bana geri dön..
Sabırla bekleyeceğim..
05.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Budala - Cretino
Yaşantılar akıllandırır mı demişti birisi?
Neden hala deli-yim o halde?
Kaybolamadı bir türlü çocuksuluğum
Sokak kanunları ve kuantum fiziğinin kesiştiği yerde
Hangi kemanında yay yaparsın beni şimdi?
Başmelek gabriel nere, tapınak şövalyeleri nere?
İnisiyelerden mi geçmedim, kadeh kadeh aşk mı içmedim
Kırılmadı mı hakim elinde kalem gibi kaderim
Le rua est mort, vive le rua!
Peki ya çıplak-sak aslında
Ve kral hepimizi giyinikmişiz gibi kandırıyorsa?
Kadın değilse ilk günahkar ve Adem onu kandırmışsa?
İkinci dünya savaşında Hiroşima bombalanmamışsa ya da Nagazaki sapasağlam
çıktıysa?
To be or not to be!
Ötelemeli mi peki kendini gerçeklemeleri?
İnsan anlayabilmeli mi olmamanın gerçekliğini?
Peki esasen neydi “var olma” kriteri?
Klorofiller değil de ya gözlerin idiyse veren otların rengini?
Yok
Akıllanmadı bu –ben- deli
Üstelik şairliğe soyundu
Düşünmeden yetisini..
21.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Canım Acıyor
Canım acıyor annem..
böylesi kanarken konuşmak
gülmek eğlenmek özlemek
bomboş bir ilkbaharı karşılamak
tomurcuklanmak neme?
canım aciyor annem..
ağlayamamak her gece
gözyaşına tutunmaya çalışmak
aydınlık aramak karanlıklarla boğuşurken
canım acımıyor anne
ben acıyorum
28.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Cumartesi..
Cumartesi…
Seni beklemek vardı
Tatlı telaşlarda
Varana dek sesinle avunmak
Önce sesler kaybolurmuş sonra görüler
Yoksun
Bir cumartesi telaşında
Yitip gidenim oldun
Yüzüğüm yok sarıldığım
Lekelenmiş hayatlar eşiği sokak
Güneş ıssız
Ay karanlık
Sana düşmanım
Öyle özledim ki seni
Hiçbir ayrılık tezahür edemedi yitişini
Hiçbir ağaç, hiçbir çiçek
Oysa papatya mevsimi gelmek üzereydi..
Uyandırın kahırları
Taşları duvarları
İskele üstü iş makinalarını
Binlerce liman olsam avutmam kendimi
Bir küçücük martı olsam yine sen
Alalasam denizi
Karalasam ismini
Düşsem, yaralansam, kanasam
Unutamıyorum seni..
Unutmak için sevmedim ki
Ama ahh.. o cumartesileri..
Sonunda aldı götürdü seni..
16.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çingene
Hadi çingene!
Soyutla dudaklarını
benden
Ben
Çoktan yolculandım
Kendimden!
07.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çocuk
Sevgi sandığın iki yalan çırağı
İntikam zevk tanrıçası
Biliyorum..
Biliyorum ki vicdan dediğin düşman
Sükunetin ardına gizlenen
Bağırışlarından uzak dursaydı
Yargısız infazlara koyardın körpe özlemlerini
Çocuk
Ölümcül hastalıklar mezarı ayakların
Yakılan her çağrı çırpınışı kulaklarının
Acıtmak doğal sonu acıtılmalarının
Halbuki
Affedip azat etmek
Tek ilacın..
07.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çocuk Hüznü
Küçücük ellerim var benim
Bir yudumluk su içmelerim
Tirnak uçlarimda birikti hüzünlerim
Gözlerinize gülümseyebilmek isterdim
Sizin de görebileceginizi bilseydim.
Bir çift gözden fazlasi lazim,
Yüreginizi dinleyin.
Önemsemeyin kirpiklerimin yanaklarima degisini
Sizi görmek için,
Bakmak zorunda degilim.
Hüznümle yikandi yitenlerin bedeni
Bereme saklandi ebeveyn gülümsemeleri
Ve gözyasimda ödendi gidenlerin bedeli
'Savas' dediginiz bir kirli oyun...
Simdi,
Hüznümü
Açligimi
El örmesi kazagimi
Ve çocuk olmamin verdigi tüm pasaklarimi
Kagit torbalara doldurdum
Sardi sarmaladi beni
“büyümek” dediginiz korkum...
27.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çocuklarım (slayt gösterisi)
<object width='400' height='345'><param name='movie'
value='http://media.imeem.com/v/t1ntTNxPpK/pv=2'></param><param
name='allowFullScreen' value='true'></param><embed
src='http://media.imeem.com/v/t1ntTNxPpK/pv=2'
type='application/x-shockwave-flash' width='400' height='345'
allowFullScreen='true'></embed><a
href='http://www.imeem.com/people/ABvcioT/video/7iPeurSn/asli_sahin_cocuklarim_a
rt_video/'>Cocuklarim - Asli Sahin</a></object>
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çocuklarım..
Hiç anne olmadım
Hiç yaklaşmadım
Aslında uzağında da durmadım
Milyonlarca çocuk var dünyada
Yalnız veya değil
Onlar benim çocuklarım
Milyonlarca çocuk
Oyunlarından füzeler kaçan büyüklerinin
Düşlerini böldüğü
Milyonlarca çocuk
Açlıklarının ciğerlerini doldurduğu
Milyonlarca çocuk
İsimsiz kurşunların gülüşlerini dondurduğu
Milyonlarca çocuk
En yakın yabancıların
Dudaklarına uçuklar kondurduğu
Milyonlarca çocuğum var benim..
Pileli etekli,
Ütüsüz elbiseli,
Eldivenli,
Hiçbir şeyli
Terli,
İyi niyetli..
Kimisi gündüz
Kimisi gece gibi..
En önemlisi
Kokuları
Hiç açmamış çiçek gibi..
Çocuklarım
İki hece arasında gidip gelen
Korku ile sevgiyi aynı küçük elleriyle yemleyen
Paylaşmayı bilen
Paylaşılmayı dileyen
Gözleriyle sevda ören..
Çocuklarım var
Sayamadığım
Sesleri var
Çığlık çığlık
Simitçisi,
tornacısı,
dilencisi,
mendilcisi,
Boyacısı,
ortacısı,
tamircisi,
komisi..
Çocuklarım ki
Kucaklarında emeğin nasırlı ekmeği
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çocuklarım var benim
Milyonlarca
Bildiğim ya da bilmediğim
Ağıtları derinlerimde
Gülüşleri yüreğimde
Resimleri gazetelerin kuytu yerinde
Bedenleri bilinmezde..
Çocuklarım var benim
Dudakları örtülü
Eşikte bekletir de ölümü
Masal sanır tümörü
Anneyim ben
İçim yanar
Çocuklarım
Sokağın tenha yerinde
Tinerle birdir bir oynar..
Samimiyetsiz dünyada
Masum tekerlemeler kurar
Meçhuldür çocuklarım benim..
Meçhul gecelerde uyuyup
Meçhul yarınlara ağar..
Sizin çocuklarınız onlar
Benim olduğu kadar..
05.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çorak Çiçeğin Toprağı
gidişlerini biriktirdim şimdi
geri getirişlerimi her defasında
tek tek gömdüm girdaplarını
diri diri..
ellerini koydum
ürkek
incecik parmaklarıyla kadınsı ellerini
gözyaşı yağmurlarımla yıkadım toprağını
acımla besledim
emekti sevgi,
diyen de sendin
hasır sepetlerde senin toprağına ektim emeklerimi
çorak çiçek toprağıydın sen
hiçbir şey biçmeyi beklemedim ki..
sevgi mi?
anne sevgisinin kutsallığıyla sevdim seni..
15.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dalga..
Bir satır şiirle başlardı her şey
İki dalga arası mesafeler koşulurdu
Umudun umutsuzluğa uzaklığınca
Hep kendimize alırdık yaşamı
Ötekileri bırakırdık çatışmalar ortasında
Sonra bir gün yaşam
Tüm renklerini içerek gün batımlarının
Biz yerine
Onları aldı koynuna
Tahtalardan dubalar yaptık
Tutunmak niyetiyle
Ya bir türlü varamadı elimiz tutunacak yakınlığa
Ya da bir su esintisiyle
Savrulduk yalnızlığımıza..
22.05.2008
İzmir
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dans'ın Şiiri
Hadi dans edelim
Şarkı sözlerimiz bluğ çağında genç bir kız olsun
Ezgimizde askerlik çağında delikanlı
Kağıtları üst üste yığıp
Kalemi oturtalım üzerine
Uçsuz bucaksız enginliklere boyayalım salonu
Ormandan çıkmış zemin üzerinde iki karınca adımı
Baş, dağ eteği eğiminde
Ney sesinde dalga kıvrımları
Limanıma yanaşsın park edilmez levhaları
Gemi küpeştesinde tırtıllar
Irmak üstü yengeç adımları
Soyunmak gerek giyindiğin kadar
Soyunmak arzuların alevine
Hadi dans edelim
Yelkenlilerin gölgesinde
Keman sesi değil mi
Darağacındaki adamı şenlendiren
Akneli yüzler ardına gizli hitap sözcükleri
Sevmedim sevemedim sözü olan şarkıları
Sol'a, şarkılar gibi parmak uçlarında yükselmeli
Hadi dans edelim
Uçurumdan her an düşecekmişçesine narin
Düşerken tutunmak istercesine arzulu
Tutunabilmişçesine sevinçle
El ele değmeli..
Hadi dans edelim
İki iken bir olmanın şenliğiyle
Hafif hafif ezsin ezgi içimizi
Biz incitmeden birbirimizi…
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dilenci
Dönüp arkanı
baktığında
su bardağında yüzen yamalarımı bulacaksın
bir cenazeyle yaşlanacak bakışlarım
mezar içinde
senden başka
iki dilenci olacak
dirençli sabahların ışıksızlığında
avuçları açık
kendilerinden kaçmayı dileceyecekler
sen suskunluğunu bozmadan
uyuyacaksın..
gitmiş olacaksın..
belki mesut
belki değil
arkanda iki dilenci bırakacaksın
aynı mezar içinde
biri aldattığın
biri hiç tanımadığın..
sen
uykusuz gecelerin özleminde
hep ikimizin arasında uyuyacaksın..
yattığın yerden
dünyanın hangi köşesine kaçarsak kaçalım
bizi bulacaksın
ve siyah saçlarınla
kırık bir sabahı selamlayacaksın
gün ağardığını bilmesen de
Serinliği duyacaksın
dilencilerin birbirine değen
tenlerinde
sen olmayacaksın
iki dilenci olacak
seninle aynı mezar içinde
biri ben olacağım
diğeri şimdiki yarım..
20.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dip
Ne sesin çıkıyor.. ne bir e-mail.. dip..
Soo deep..
Tutuyorum kendimi..
Kendime rağmen seni aramamaya çalışmak..
Tükeniyorum..
Nasıl dayanabiliyorsun?
Nasıl bu kadar katısın?
06.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dipsiz Kumbara - 2
Karanlık aydınlıkara düştüm.
salya sümük köşe başlarında çocuklar ağlaşıyor
kalbimi yerinde tutabilene aşkolsun
sukun sabahlardan uzağım artık
tüm adımların geri geri gidiyor
değmez diyen tüm diller tutulsun
ben yanıyorum
Yüreğim
öyle zor hallere koydun ki beni
kanatlarımda tüy bitmez oldu
kımızı gözlerle bakıyorum dünyaya
dudaklarımdan sözcükler dökülemez oldu
yanmak mı? sen böyle yanamazsın
aşk mı acı mı? sana ne ki?
önemsiz bir sinema afişi aldı getirdi seni bana
zamansız bir güneş götürdü..
hani tanrısallığı bu işin?
halbu ki tüm dinler kutsasın istemiştim
'ucuz' oyunlar ama bunlar..
'bir adım ötende yaşamayı nasip etmesin tanrım' dememiş miydim sana?
sen ise en kör zindanları layık gördün..
sahte gözyaşların..
özürlerin
aşkın sevgin
sen sahteymişsin..
13.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dipsiz Kumbara 1
Karanlık aydınlıklara düştüm..
Koynumda dipsiz kumbaram..
Hiç küsemedim ki sana..
Tüm renklerimi verdim sana
sarıyı maviyi kırmızıyı
göğümü verdim güneşimi denizimi ayı yıldızları
tüm karanlıkları kendime aldım
tüm yalnızlıklar bende yazılı
tüm keşkeler benim
sen gidensin..
Tenimin beyazlığını ruhumun karanlığına gömüyorum şimdi
sabahlar düşman, akşamlar kadar
yıpranmış kayık misali yolumu kaybettim
yalınayak sancılar benim..
Her bir gülümseyişini dudaklarımıın
bir dilenciye bıraktım
sadakam olsun.
sen beni nasıl bırakacağını düşünürken,
ben kimseyi incitmeden dünyayı nasıl bırakacağımı düşünüyorum..
11.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dizeler
Yazamadığım dizeler arasında
Tutuklu yüreğim
Sürgülü kapılar ardında
İsyan sevilerim
Hikmet’in Pazar şiirinde
Kaldı sevinçlerim
İki şiir arasında
Yitti ümitlerim
Ağrılı gecelerde
Kramp olur gidişlerin..
Ellerin temizdi ya
Dokunuşunda kirlendi düşlerim..
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Doğmamış Çocuğun Şiiri
Bilyelerindeki yaşama sevinci
minicik gözlerle ufka dalışın
doğmamış çocuğusun sen yarının
vedalaşılmamış özgünlüğü kahve fincanının
oynaşan esintileri akşam üstlerinin
saf dokunuşunda binlerce su damlası
binlerce kefal, binlerce kelebek, binlerce midye
henüz alınmamış nefesinde
karanfiller, sümbüller, hacı yatmaz kokusu
kağıda dökülmemiş sevinçleri altmışlarındaki amcanın
Düşünde
Ortaköy camii
Önündeki park
yakınındaki Pazar
Otobüs durağı
duraktaki kalabalık
kalabalıktakilerden herhangi birine benzemen olasılığı
İsminde
oğul tadı
bal kovanına tutsak tek kanatlı bal arısı
isminde boğazda dost muhabbeti ile bir duble rakı tadı
isminde kedilerin cilveli tırmanışları
sesinde
yenicami önlerinde güvercin gagaları
Sultanahmet'teki turistlerin meraklı bakışları
sesinde beyoğlunun söylenmemiş şarkıları
Oğul..
oğlum..
hiç doğmamışım..
belki hiç doğmayacağım..
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Doğum
Nice annenin yüreğiyle süpürülen
Cam kırıklarıdır hayat
Temizlenir kederin zulmü
Buruk tadına doyamadığımız aş içinde
Her nazlı doğum
Ağız dolusu küfür gibidir
Şiddetli, anlık, öfkeli
Ve bir pusudur yatar
Karanlık içimizde
16.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dokunamadım..
saçlarının her bir telini ayrı bir suda duruladım
tek tek kokladım kirpiklerindeki akşamları
onurlanırdın her değdiğinde dudaklarım alnına
alın yazını kirletirim diye korktum..
Dokunamadım
24.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Döndüğünde
Dondugunde orada olacagim
Islak Kayaliklarda bekleyecegim seni
kabuk bağlamış yaralarım
yüreğimi alacağım senden geri..
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dönme
dönme
dönsen de ayrılık var sonunda bu işin
ayrılık varsa hüzün var yine
yine toprak olmayı istemek var
isteyip de olamamak var
bomboş şimdi göğüs kafesim
hangi hırsız çaldı dersin?
hangi yankesici boşalttı dipsiz kumbaramı
hangi hain aldı tüm anılarımı
sana yüreğimi verdim ben
göğü dağları martıları
istanbulu denizi boğazı
insanları kokuları değil
hepsini sevebildiğim tek şeyi
yüreğimi verdim sana..
şimdi ben kimi neyi
üstelik nasıl severim?
28.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Dönsen?
Bir gün dönsen de geri
İstemem
Bir gün ırzı kırık duvarların soğuğunda ısıtayım desen
İstemem
Aşkın boyunu aştı
Sen değilsin uğruna yandığım
Gecelerin karanlığını göğsüme doldurduğum
ağıtlarını birer zehir gibi içime akıttığım
yara kalır, iz kalır
bıçak kaybolur
ilk nedendin belki
kayıp bıçaktan farksızsın..
şah damarımdaki yara bıçaktan öte..
boşa uğraşma
ulaşamazsın içerimdeki “iz”ine!
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Düşüş
Damla damla düşüyorum ellerinden
Önce gözlerim değiyor toprağa
Toprakta yumuşaklığını arıyorum
Bulamıyorum
Sonra dudaklarım
Öyle bir çarpıyor ki
Su damlası misali dağılıyorum
Kulaklarım usul inişler içinde
Şarkılı baharı karşılar gibi karşılanıyorum
Tüm bedenim
Koca gövdeli uçak gölgelerinin dağ tepelerini yalaması gibi
Sükun
Dağların depremde çöküşü gibi
Bağırtılı
Öylece seriliyor otlar üzerine
En son nefesim düşüyor ellerinden yere
Son damlamı tüketmenin keyfiyle
Arkana bakmadan gidiyorsun
Kendi cehennemine..
01.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Erim
Biliyorum..
Birazdan kalmam..
Biterim..
İki adım öteme düşer ışık
Ay diye yakamozlu suyundan içerim..
İçime vurur dudakların
Tuzunda akşamlar ederim..
Biliyorum..
Birazdan kalmam..
Biterim..
Eğlencelik çerezler gibi
Yıldızlar düşer gökyüzüne
Aç deniz yutar da aydınlığını
Sabaha gözlerinde değerim
Biliyorum..
Birazdan kalmam..
Biterim..
Tek perdelik tiyatrodur gösterimdeki
Sahne senli benli bir giz
Dökülür müyüm bilmem dudaklarından bin anlı hecede
Her suare senli ezgiler söylerim
Biliyorum..
Birazdan kalmam..
Biterim..
Bir göz yumurcağı
Haylaz oyunlar oynar kirpiklerimde
Katli vacip bir gecede
Seni eylerim..
21.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ey Hayat!
Ey hayat!
Uykum var
Düş yakamdan
Yazmayacağım
Dolayısı ile
Yaşamayacağım bu akşam
Ve hayat!
Hiç mi yorulman yok
Hiç mi susmazsın
Acıkmaz
Susamazsın
Hiç mi kızarmaz yüzün
Hiç mi ağlamazsın
Bak eşikte bekliyor sonum
Aşklarını da al
Defol canımdan!
(-Kaç can daha vermem lazım
Bir canıma kıyman için? -)
15.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ezme Kirpiklerimi
Bastonlu dedenin
Bıyık üstü yalnızlığına
Bir ezan sesi değiyor
Uzaktan
Usul kulaklarımda inliyor ağrım
Ağırlığımca olamayışım
Silkeleniyor gölgeler
Silkeleniyor deniz kokusu içsizliğinde
Yeni doğmuş bebenin tenindeki kanda
Seni gömüyorum dirseklerimle
Şimdi git
Dönmeyecekmişçesine
Yeter ki
Ezme kirpiklerimi.
28.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Fareli Köyün Kavalcısı
Yokum
Yoksun
Yoklar
Tüm yolları gömmüşler kalplerine
Fareli köyün kavalcısının peşinde
İnci taneleri gibi tek tek dökülmüşler denize
05.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Garip Kanıt
Cenazeleri hiç sevmem
Bir yolculanmadır çünkü ölüm
Meçhule doğru
Bu yüzden hiçbir sevdiğimi düşünmedim toprak olarak
Ya da yok olmuş olarak.
Sadece uzunca bir yolculuğa çıkmışlardı
Bir gün benim de varacağım noktaya
Bugün ilk kez,
Dünyada bir yerde
Üstelik benim ülkemde
Yaşıyor olduğuna dair kanıtlarla karşılaştım.
Öyle inandırmışım ki kendimi öldüğüne..
Gelmedi gördüğüme inanasım..
Yeri miydi şimdi?
29.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Garip Minnet
Derin sessizliğine gömüldü şair
bir türlü yetişemediği noktalara uzatmış gibi elini
sancılı sonsuz saniyelerde öldürdü gülüşlerini
öfke nöbetlerinde yolculandığı saatti
kim bilir hangi idamından kalmaydı küskünlüğü
boynuna geçirdiği ipliğe..
ve kim bilir hangi isyanının sapında ezdi kinini
sonra bir ses
sabahın geceye kattığı şenlik misali
dur dedi
anlatılanın anlaşıldığı yerde umudun
bir kez daha vurdu şair gönlünü
kelimelerin el örgüsü desenlerine
bir kez daha
minnetle eğdi başını
eğer gibi tanrının önünde..
08.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Garip Telaş
Bunca arzuyla bağlı iken yaşama
Her gün ölebilmek adına tüm dualarım
Saadete kavuşmak için mi?
Hayır sadece iki arada kalma telaşı
06.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Gelmeseydin..
Gelmeseydin,
gözyaşları böylesi işlemezdi belki yüreğime
güneşin
tutmazdı ellerim özlemle bir gülü
bile bile acıtacağını
dikenlerinin
özlemezdi iklimler
toprağın nefesini
konmazdı sürmeli kumru
bayat ekmekler üzerine
sahnedeki kadın bendeki ağrıyı
böyle neşeli söyleyemezdi
Davullar zurnalar zılgıt sesleri
Midemde bayram ilan edemezdi
Acıkmazdım
Belki acıktığımı bilmezdim
sen gelmeseydin..
Sen gelmeseydin
Bir artı bir asla bir edemezdi…
12.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Gideli beri
Düğün, dernek
darbuka sesleri
bıçak sırtı alkışlar
zılgıtlar sanki kısrak yelesi..
beyazlar içinde bir kadın
kadının elinde çiçek
çiçeğinde mutluluk
duvağında aydınlık
gideli beri
hiçbir dost dost değil doğruca
hiçbir sabahta ışık yok
hiçbir su ıslak değil
susturun sesleri
durdurun düğünleri
üşüyorum..
gideli beri..
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Gidiş..
Bağrım ağrıyor..
Diyar diyar gezinen bir derviş gibi vurulup yollarına
Kaçıp gidiyorum yine
Uzak sandığım yakınlarına
Gidiyorum
Hiçbir adım uzağına
Hiçbir şeyin olmanın burukluğunda
Gidiyorum
Kendimden koptum bir kere
Yok bunun özrü
Yok afra tafrası
Acısı bile yok
Kim görmüş ki
Kavuşmadan ayrılmayı?
25.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Git
Yine tökezledin hayat
Yine yarı yolda koydun beni
Aşkı ızdıraba bulayıp
Şölenlerle sunan kimdi?
Yine gözyaşı yine acı yine elem yine keder
Kalemimden kan damlasa
Hıncımdan yırtılsa tenim
Acımı anlatamam sana
Belki anlatsaydın Karadenizin akdenize özlemini
Küçük kırılganlıkları kovalasaydın
Sukun sohbetlerle severdim seni
Lakin aşk dediğin
Zehirli bir ok misali değince gönlüne
Sonlu sevdaların ezgisine tutuldun
Kaç kez daha savrulur bu yürek
Kaç tende daha dibe vurur
Kaç güneşi kovalar penceresinden
Menekşem vardı
Soldu
Papatyaların mevsimselliği ile geldin
Vakitsiz
Ben senin için her şeyi bırakmışken
Sen yüreğimi terk ettin
Aşk namussuz bir kaldırım yosması
Sen pazarlayansın
Şimdi git
Dönmek yok geri..
21.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Git!
Daha nasıl diyebilirim ki sana?
Git!
Git benden
Kendini alıp koynuna
Git!
Zincirlerini bırakıp arkanda
Git!
Mektuplarını sakın unutma
Git!
Tınılı sabahlarını takıp boynuna
Git!
Aç kurtlar sofrasına
Git!
Git benden
Ben çoktan gittim kendimden..
07.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Gittiğinden Beri
Gittiğinden beri
Sabırsızlık içinde bekleyişler
Yolculuklar tatsız
Aşklar kararsız
Gittiğinden beri
Tek bir martı görmedim deniz üstünde
Limanlara bakamadım
İzlemedim hiçbir gün batımını
Gittiğinden beri
Parmaklarım tutmaz oldu mutluluk baloncuklarını
Çocuk göresim yok
Her beyaz yüzümü biraz daha kararttı
Gittiğinden beri
Kendi yıkıntılarım içerisinde hapsim her sabah
Her yemek sonrası kendi kusmuşluğumda uyanık
Yazgıya inançsız
Gittiğinden beri
Gözlerimden yaş yerine akan sensin
Her ağıt biraz daha azaltırdı
İçerime içerime akmasaydı
Gittiğinden beri
Tuzlu ayaklarıma öldürüyorum zamanı
Şarap gibi, eskidikçe tatlanıyor özlemin
Tatlandıkça arzulanıyor
Piyano sesi mi kulaklarımdaki?
Müzik nerede nota nere?
Açlık? susuzluk?
Gittiğinden beri
Acı her yerde..
10.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Gözlerim Ağrıyor Bugün (Dünyada Bir Sürgün)
Gözlerim
Ağrıyor bugün
Bulandı her bir karesi ömrümün
Çıkıp gitmek kaldı kentimden
Kentimde şafak söküşü gibi söküldüm ilimden
Gözlerim
Ağrıyor bugün
Dünyanın herhangi bir ülkesi
Kucak açıp mı karşılar sizi?
Kolay mıydı bilinmeyenler eşiği?
Gözlerim
Ağrıyor bugün
Yazamıyorum kalemler boyu yolculuğumu
Düş? Kavga? Yaşam? Toplum?
Sanat ve aşktı tutukluğum..
Gözlerim
Ağrıyor bugün
Dönüp bakınca şimdi
Sahipsiz ülkeme
Sorgulamadan olmuyor
Ne içindi peki bunca sürgünüm?
Gözlerim
Ağrıyor bugün
Ağrısı hastalıktan mı sanırsın
Memleket değmedi senelerdir
Hasretlikten olmasın?
Gözlerim dostlar Gözlerim
Ağlıyor bugün…
26.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Gözlük..
Ayaküstü bir akşam
'Tanrı Misafiri' edasıyla tünemişti sesin kulağımda..
ilk görüş
ilk yağmur gibiydi..
sonra
hiç istenmemiş ceninler gibi
kürtaj masasında
alelacele
katlettin beni..
.........
gözlüklerini kaybetmiştin
taşkın anlarından birinde
sisli kentin neminde biriktirirken
kara deliklerini..
oysa
gece
gözlerini
kaybetti
sende..
16.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Güneş
Nazlı bir çiçek gibi dağların ardından
bir ışık süzüldü
dal uçlarına işledi
uykulu gözleri kamaştırdı isteksizce
ve isteksizce doğdu güneş..
26.05.1994
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Hadi neşeli bir şeyler çal
hadi neşeli bir şeyler çal
beyoğlunda gelinliği ile koşsun genç bir kadın
keman sesinde yalnızlık var
hadi neşeli bir şeyler çal
kırılsın kısıtlı zamanları sevgili evrenin
keman sesinde ayrılık var
hadi çal bir şeyler
dünya şimdi adı konulmamış bir şarkı
tınısında karadüzen aşk fısıltıları
çal bir şeyler işte
şart değil artık neşeli olması
bir yerlerden işittiğim gibi
“dehleyelim kara bulutları”
16.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Her veda bir sevdayla başlar
Her veda bir sevdayla başlar
Başlangıcın şenliği
Üzerinde düşünülmeden verilmiş sözler
Dokunmakla tükenmeyecek virgüller
Dipsiz kumbarada tek tek birikirler
Her veda bir sevdayla başlar
Kavgayla devam eder
Yüzyıl Savaşları’ndan kanlı ve uzun
Geride yorgun iki beden
İki çift kırgınlık
Bir içimlik korku
Yoktur galip gelen..
Her veda bir sevdayla başlar
İki ayağı da olmayan
Öksüz bir dilencidir geride kalan
Giden
Jonathan Livingston benzeri bir martı
Yoklar ara ara
Özgürlük denilen sanrı
Her veda bir sevdayla başlar
Ve
Maalesef
Yalnızlıkla biter..
31.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Hiç aşık olmadım ben..
Hiç aşık olmadım ben..
-Hep önce onlar beni beğendi
ben de yakışıklı bir aktör aramıyordum hani
güzel değildim belki ama tatlı dilli
-Sonra sevdiğini söyledi
ya çok kolaydı bu kelime
herkesçe söylenebilirdi
ya da hem beni kandırıyordu
hem de kendini
-Eyvah ki eyvah
-Haneme aşk geldi
İnanmak ihtiyacımdı belki
Sevilmek gibi
Bırakıverdim kendimi
Benden öte can’dı artık
Karşımdaki
Adı sevgi değildi
Hiçbir sevgi bendekine erişemezdi
-Derken..
Zafer sarhoşluğu ona çok geldi
Ağrıtmaksa en büyük marifetti
Kısık sesli İspanyol meyhanesi
Sahnede kadın
Eteklerindeki sarhoşluk onu cezbetti
-Terk ediş
Uzattıkça ellerimi
Yaralı bir hayvan misali
Tırmaladı yüreğimi
-Kendi acısında kararırdı gözleri
-Gitti
Terk ederken ağıtlı bir sahneyi bırakıp hatırımda
Koşarak üç beş aylık tatlara
Acıyı broş gibi takarak yakama
Bilirdim aslında böyle olsun istemezlerdi
Sevilmek hepsinin hoşuna giderdi
Lakin daha iyisi hep başka yerdeydi..
-Dönüş
Gariptir..
Bir şekilde
Belki üç gün
Belki üç sene
Yakıcı pişmanlıklar içinde
Elleri yüreklerinde
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Hepsi de geri geldi
Gecikmiş bir fasıldı bu
Yırtsa da ölünün kefenini
Bitmiş
Bitmişti..
19.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Hile..
Kendime gülümsedim..
kim olduğumu bilmeden..
Düşünerek yazmazdım
yazdıklarımdan dökülemezdim aksi halde
ve tutamazdım kahrolası gönlünden
senden geçmem gerekiyordu
gümrüğünde takılı kaldım son sözlerinin
ağladım mı?
Cevabı sende kazılı..
Senle sensiz yaşamaya yeğ şimdiki zamanlarım
Sensiz daha çok sen oluyorum..
Kızlarım var
Saman yığınları arasında yufka ekmekler açan
Yazmalarında yâr atının tozları
Şakalarım var
Yeşil çuha üstü dört renk kemiklerdeki
Kurallara inat hileler peşinde
Mahalle kahvesinde oğlanlar
Okey masalarında çanak oynarken
Kızlar aynı çanakta hamur etmekte..
Ve sen pişmektesin tandırlarda sac üstünde
Ağlamıyorum
Diken ektim gözlerime..
11.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Hoş Gördüm
gözlerim doldu
titreyen ellerimden
yere bir bardak düştü
her bir cam kırığında cesaret doğdu
teşekkür ufacık kaldı dizede
dize bir ömür oldu..
hoş gördüm dostlar
kervanınız evim oldu..
19.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İki Dörtlük
Sözünde güller açmaz mıydı?
Gülünde ömrüm yanmaz mıydı?
El oldum, ellerde soldum
Sen de sevsen olmaz mıydı?
Ahu dedim ah işittim
Güzdü şakımadı sesim
Kırk dereydim susuz bittim
Şiir gönlün açmaz mıydı?
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İki kişi görmüş
iki kişi görmüş,
üç kişi duymuş
kimse bilmemiş
nesi önemli?
çocuk oyunu değil ki parmaklarınla saydığın
aşk bu be hey uğruna kor gibi yandığım!
15.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İlk defa Ben
seni seyrederken ben
bugün ilk defa
kendime ait bir şey olsun istedim
bugün
ilk defa ben
anne olmanın bana uzaklığını keşfettim
his değil
gerçekliğimdi..
bugün
bir bebek teninde
korkaklığımı defnettim
minicik parmakların
şenlikli hareketlerinde
ilk defa ben
utanç, acı ve elemden öte
sırf kendim için
kederlendim
yara döktüm
tenden öte
yüreğimde
bugün
bir bebe gülüşünde
ben
ilk defa
ecelle oynaşırken
ve ölümü
bunca isterken
yaşama dair neler kaçırdığımı anlayarak
kendime küfrettim
bugün
ben
ilk defa
güzel şeyler yazabilmek istedim..
26.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İlk..
birazdan bana kendini vereceksin
bedeninden kırmızı bir gül koparacak
saflığının son deminde
gönlümü ezeceksin
ben kirli gölgelerimi yıkayacağım omurgalarında
belinin ince kıvrımda günaydınlarımı kuracağım
aşk olacak adı içimdeki volkanların
bir daha asla aynı olmamak üzere
öfke dışı duygularda patlayacağım
kim bilir kaç siluette kararttıklarımı
sende aklayacağım..
14.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İnsan sesleri
Daraldım insan sesleri
Uzaklaşın kulaklarımdan
Usul salıntılarda öksüz bir salıncak
Paslansa da tüm piyano telleri
Yürek yontusu yaşam
Kimsesiz çam altlarında bekleşip duruyor
Ve her bir gök gürültüsü
Yüreksizliğimde yankılanıyor
Yoo sakın ha
Yüreksizliğim Cesaretsizlikten değil
Cesaretsizin biriyle yolculanmışlıktan.
Daraldım insan sesleri
Uzaklaşın kulaklarımdan
Sadece piyano ve keman..
Ötesi boş.. ötesi yalan
16.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İntiharın Şiiri
olamadım
gidemedim
kalamadım
dayanmak gerekliydi
üç beş tablet ilaca dayanamadım
karardı gözlerim
ölümü kucaklayayım derken yaşama dört elle sarıldım
nice acılardan geçtim
nica sancılarda kıvrandım
küçücük bir ayrıntıydın
bir yazıda dipnottun
kanatta su damlasıydın
tüm küçük şeyleri farketme huyumdan vazgeçebilseydim
ama yine ben..
olduğum gibi
su damlası düştü, denize karıştı
ayrıntılar ayrılıklarda unutuldu
dipnotlar söyle bir geçildi
ekmek bıçağı seni tenimden kesti..
21.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İskenderun sahilinde bir kadın cesedi kıyıya vurdu..
Annesi babası yok muydu?
Elinde gökleri tutan o muydu?
İntihar mı pusu muydu?
Kandırılmaya müsaitti diyorlar doğru muydu?
Kimse bilmiyordu ne oldu nasıl oldu
İskenderun sahilinde bir kadın cesedi kıyıya vurdu..
21.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İsyan mektubu
Ayaklarım tutmuyor..
Aşağıdaydım..
Yukarıyı görmüyorum
Bir kız gördüm..
hafta sonu düğünü var.. Cuma kınası var..
onu söylüyor..
bakıyorum..
yüzündeki mutluluk..
ben bu kadar mutsuzluğu hak edecek ne yaptım?
Ellerim titriyor..
boş boş bakıyorum..
yukarı çıkıyorum merdivenden..
ayaklarım tutmuyor..
O kız..
herkestanıyor..
nası bi kız olduğunu herkes biliyor..
kolları jiletli..
darmadağın bi kız..
erkek arkadaşından ayrıldıktan bir hafta sonra nişanlandı..
adının karışmadığı hiçbişii kalmadı..
o mutlu.. o kabul görüyor..
ben..?
Herkesin en iyi olarak bahsettiği..
hakkında tek bir dedikodu çıkmamış..
herkesin gıpta ettiği.. saygı duyduğu ben..
öylesine mutsuz..
Tanrım bunları hak edecek ne yaptım?
Bu kadar mı affedilmezim?
05.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İsyan Mektubu 2
Bugun seni cok daha az dusunmeye karar verdim.
Bu yuzden kendimi kapatıyorum şu an..
ve acmayacagim..
elimden geldigince sana hicbir sey yazmayacagim..
seni sıfırlamam lazım..
yapamasam da sıfırlamam lazım..
denemem lazım..
bir kere gitmek düşmüşse insanın içine, dünyaları versen durduramazsın..
doğruymuş..
Ağlamak istemiyorum..
sana yazmak istemiyorum..
ellerim titresin istemiyorum..
çok özlüyorum seni..
lütfen yüreğim..
yalvarırım dön
yüreğim olmadan yaşayamıyorum..
kendimi kandırmaktan öteye gidemiyorum..
06.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İsyan Mektubu 3
Sensizlik olumden beter.
Yazamiyorum bile..
uzak bir odada sarkimiz devam ediyor..
Ben bitiyorum..
06.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İsyanın şiiri
Birazdan çarpıp kapıları gitmek var
Kumsalda yürümek var yalınayak şubat ayında
Düşmek var su damlası misali toprağa
Olmak var.. olmamak var..
Birazdan yıkıp kendini tekrar inşa etmek var
Bambu ağacında çarmıha gerilmek
Kağıtta kalemi ağlatmak var..
15.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
İzmir
İzmir..
Sarı saçlı kızı memleketimin
kısrak bakışlı dünürü şarkımın
Yeşille koklaşıp
Maviyle sevişmesi ozanın
İzmir
Kirpiklerinde lahit saklım
Beyefendi kibarlığın
Hanımefendi tutkuların
Kumsalında esir kaldım
İzmir
Ben gibi akardın derelerin gizinden
korkardım yosun kokulu denizinden
ya değdiğinde ayağım
kirletirsem?
İzmir..
örgülerinden sağıyorum aşımı şimdi
özgürlüğüne doyuyorum sokaklarının
dudaklarında şarap tadın
sarhoşum
zaten olmam lazım..
Gavur İzmir (miş) ..
Fikri hür hatunum
Alınma
desinler sultanım
ben razıyım suyunda cehaleti yakmaya
Bırak koynunda yaşlanayım..
15.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Kadın'a Şiir
Kadın..
Ruhu düşleri kadar engin
Teni dağ esintilerinden ılık
Yüreği okyanus tınısı
yarınları yoğuran ellerinin her bir tırnağında ayrı bir hatıra
her bir tencerede yeni bir hatır
bakışının değdiği yerde umut
sesinin çınladığı her bir kulakta öğüt
kadın
nasırlı ellerinde bebesini yoğuran
kadın
ağıdıyla gülüşlü yarınları var kılan
kadın
işinde köle,
kadın
evinde hizmetçi
kadın
amelinde efendi
kadın
yarın...
08.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Kalk gidelim güneş
Kalk gidelim güneş
çamurlu çizmeler ardına yeteri kadar ezilmedik mi?
buna rağmen umusuzluğun u'su geçmedi kulaklarımızdan
yine uyuyakalan bir insan başı gibi
düşmedik mi?
15.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Karalama 2 - Sen Oldun
Biraz daha basitçe sevebilir miydim seni bilmiyorum.. kirpiklerinde ölmeden doğabilir
miydim dudaklarında.. Ya da sessizliğine alışmadan, çocuksu sevinçlerde boğulabilir
miydim bir küçük harfinde?
Bir gülüşünde şehirler inşa edip, dudağının hafif bir meylinde alaşağı edebilir miydim
Arap Şahlarını?
Yapamazdım..
Kırık kanatlı binlerce martının çaresizliğine sığınıp gözbebekleriyle ateşler yakan bir
kentin çocuğuydun sen.. Tanımadan ya da tanınmadan önce diye bir zaman yoktu.. Sen
oldun.. Apartmanlar sokaklar tramvaylar oldu.. sen oldun sular ağaçlar çocuklar oldu..
sen oldun mavi, kırmızı, hatta mor oldu.. sen oldun şehir yosmalığından utanır oldu..
sen oldun hafif meşrep bir kadın paşazade oldu..
Kırık bardaklarım vardı, saçılmış.. darmadağın kitaplarım ve unutulmaya yüz tutmuş
öfkelerim.. köşesine sinmiş zavallı şarapçıdan tek farkım, yalnızlığımla boğuşmadığım
dumanlı zamanlarımdı.. kent içinde kenttim kendi yıkıklığından hoşnut olmasa da
geçiştiren.. zaman öldürme oyunları içerisinde kaybolmuş okullu çocuklarım vardı..
çocukların yaşlarınca sancıları.. kayıptım kısacası.. ve bulmak isteyecek kimsem yoktu..
sen oldun, yepyeni kadehlerde içtim şarabımı.. kitaplığım oldu maun rengi kitaplarımı
ve öfkemi topladı.. şarabıma yabancısı olduğum hazlar katıldı.. sen oldun, sensiz
geçirilecek an’lara tahammülsüzlük oldu.. sen oldun, kahkahaların “kimsem” oldu..
Yapamazdım..
Basitçe sevmek olmazdı..
Sen olmuştun, ışıl ışıl bir şehir doğmuştu..
Ben ürkek çocuğuydum gecenin
Gözlerin sabahım oldu..
23.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Karalama 4 - Yazgı
Yazgın, seni bana getiren ve beni kendimden ötelere iten sessiz bir kaldırım gibi
çöküyor hayalsizliğime.. toprak örgütlenmiş binlerce ayaklanmayı bindiriyor şah
damarıma.. kulpsuz sürahilerde düşüveriyor özlem ellerinden…
Saklarken başkalarını, saklandığın gücenmişliklerinle yüklediğin trenler uçsuz bucaksız
ovalarda inadına görünür kılıyor varlığını.. kırılıyorsun ve incitmemeye çalıştıkça
başkalarını, yerle bir ediyorsun evrenin tüm karamsarlıklarını.. nedense her defasında
daha fazla eziliyorsun kendi yalanlarında..
Hadi göm şimdi akılsız başını toprağa… kapa duvarlarındaki tüm aynaları ve atmayana
kadar kalbin, tut soluklarını… yok.. yaşam olamaz bu.. olsa olsa yaşamama telaşı..
İki adımda tüketeceğini sanarak ağrılarını, kenar mahallere yoruyorsun insanların
hoyratlığını.. ya sen? Ya senin taşkınlıkların? Ya süpürge otlarını kıymıklar halinde
umutlarına batırışların?
Kendine kaçışların? Kahroluşların? Uvertür hoppalıkların? Odana saklanışların? Uyku
uyumama oyunları çocukluğunun?
Ya bir zamanlar sevilmiş olduğun gerçeği?
Peki bir türlü bodruma saklayamadığın korkuların?
İlk gençlik çağının şimdilerde tebessümden ibaret abartılı gözyaşları?
Hiç kimselerin başını çevirmediği tutsak yabancılara kaçamak bakışların?
Sevmelerin, aşkların, tutkuların?
Devrimci sloganlar altında adımladığın tenha sokakların?
İsyanların?
Anlamsız ebeveyn çatışmaların?
İnatların, inatlaşmaların?
İntiharların?
Azgın bir nehir gibi akıyor zaman.. sen, aynı çakıl taşında birdirbir oynamaya devam..
Bir uzatsan elini.. bir yakalasan.. bir daha kaçamasa uçan balonlarda biriken yaşam..
Ya da bir kez olsun “inansan”..
25.06.2008
http://www.dipsizkumbara.com
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Karalama..
İlk çığlıklarımdı.. kendi sesimde boğulduğumda artık her şeyin bittiği ve ölüme
sarıldığım anlara yakınlığımdan korktum.. tıpkı yanındayken senden korktuğum gibi..
lakin bile bile insanların kendi korkularını yaşama olasılıklarını.. tutamadım kendimi.. ne
yapayım.. korkumun zafer çığlıklarını duydum.. senin gözlerinden geliyordu.. gözlerin,
üsküdarın beşiktaşa bakışıyla izliyordu beni.. yakınlığında uzak.. bilindik yabancı..
gittin.. belirgin sonun kaçınılmaz gerçekliği buldu beni.. seslerim sustu.. viyadük
kenarlarında dolaştım.. düşerim belki.. atlamak cesaret isterdi.. yapamadım.. belki bir
rüzgar eserdi de hani şöyle bir savuruverirdi eteklerimi.. saçlarım gözüme girerdi de
belki düşebilirdim o zaman, göremezsem basacağım yeri…
gittin.. hiçbir uçurum beni istemedi.. sensizim diye mi? Bilemedim.. sensizlik neydi onu
bile bilemedim ki.. acemi konsomatrislerin kendilerinden utandığı gibi utandım sana
dokunamayan ellerimden.. tırnaklarımda kalmıştı girdapların.. söküp atamadım..
ölüm bile köşe bucak saklandı.. ahbaplık yaptığım bir kalem kaldı bana..
gittin.. olmadığın uzaklara.. bırakarak beni.. olamadığım yakınlarda..
23.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Karanlığımın tadını çıkarıyorum
Karanlığımın tadını çıkarıyorum
avuçlarımdan kum taneleri gökülüyor
martıların dilinde 'Mozart'
vokaller: deniz ve rüzgar
bir de ıslığım
sebepsiz ağıtlarımı düşünüyorum
sigaraya nasıl başladığımı
ve
ilk aşkımı
90'lar
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Keşke?
Belki de hic duymak istemiyorsun sesimi..
bana ait hicbir sey duymak bilmek istemiyorsun..
Calan sarki bizim şarkımız..
Biz seninle bir omru sigdirdik şuncacık zamana..
iyi kotu..
aci tatli..
bakisimin degdigi her yerde,
aldigim her nefeste sen varsin..
Keske?
hic girmese miydim hayatina? belki..
yakmazdim canini o zaman..
seninle yasadigim her sey sonu ne olursa olsun birer mucize..
tum keskeler benim..
elimden birsey gelmeden beklemek benim..
yuregini teslim ettigin kisinin kaybolmasi benim..
canim yanmiyor..
her saniye bitiyorum..
ben iyi miyim?
Ellerimin titremesi bi turlu durmadi..
Don yuregim.. yapamiyorum, yasayamiyorum sensiz..
Bu kadar mi kotuyum? Bu kadar mi hak etmeyenim?
06.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Kime ne desem?
Kağıttan bir gemi olup suda boğulsam
Süslü bir kapı olup bir tekmede savrulsam
Tütsü olsam kibrit çöpünde dağılsam
Kir olsam, su olmasa yıkanamasam
Kabus olsam tüm düşleri dağıtsam
Kasap olsam yürekleri parçalasam
Zehir olsam canlara kıysam
Çığ olsam önüme geleni yıksam
Katil olsam insanları vursam
ölü gemi misali karaya otursam
yara olsam kapanmasam
yine de hıncımı alamam
hıncımı alamasam da sana kıyamam..
13.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Komedi
Balet,
Kırık serçe parmağı üzerinde doğrultmaya çalışıyor sevinçlerini
Fondan tiz sesli kadın..
Tüm abesliklerin ötesinde eritiyor işitilerimizi
Sahne
Kırık cam bardakların annemin kınalı saçlarına dolanmış hali
Baletin parmağındaki
Senli ayrılıkların son izleri
Öyle okunaklı ki bedeninde ağrının ifadesi
Sen
Köşene sinmiş
Kendi korkaklığını kemiren fındık faresi
Her şey hazır
Sahne
Balet
Ezgi
Ve seyirci
Seyrele güzel
Afiş üstü yazgısıyla
Başlıyor
Yitmişliğin gösterisi..
07.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Küçüğüm Küçücüğüm..
Kucugum, kucucugum...
Ellerimde yuregim,
bohcamda gelecegim..
Kucugum, kucucugum..
Dunya oylesi buyuk,
aci her kose basinda
her kaldirim tasinda yasamlar..
yapayalnizim..
Kucugum, kucucugum..
en az ellerim kadar ciplak ruhum
yildizlar kadar uzak duslerim
bir gelincik kadar kirilgan yuregim..
duslerimi sana verebilseydim..
Kucugum, kucucugum..
Inadina yasamak derdim,
İnadına sevmek,
Karanliği korkuya,
Soğuğu aciya
Seni sana rağmen sevmek..
Belki 30 yasindayim, belki gittikce yaslananim..
Yasam tum acilariyla yogurdu beni ellerinde belki de..
Ask tum ignelerini batiriyor belki parmaklarima,
Olsun
Ben yine de
Her sessizliginde ayni kiz cocugu misali incinirim..
Cunku ben hala
Kucugum, kucucugum..
Incitme askim beni
Artik daha fazla
Her incinisimde yeni bir marti kanatlarini yitiriyor
Olman gereken yerde martilar da olmazsa
Nasil yasarim?
01.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Kümbet
Kulaklarımda bir şarkı var bugün
Ne için kim için olduğu bellisiz
Kısın seslerimi
Kısın..
Tebessümsüz bir kadın sesi
Kırık tınısıyla kızıl kümbetler yapıyor
Yalnız ırmaklar boyunca
Sübyan duygularıma çarpıyor..
Ezgisinde haris notalar
Ahraz dudaklarının kavşağında vedalaşıyor
Yağmur damlalarına kurdeleler bağlayıp
Yüreğime bırakıyor
Kulaklarımda bir şarkı var bugün
Sözleri belirsiz
Bana ağlıyor..
12.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Küskün
Yaşamak sürgün
Ey gün ağrısı dudaklım
aşk bize küskün
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Le Dilemme (İkilem)
Si c’est le dieu qui m’a fait la deuxième
Et s’il est lui qui t’a placée just centre de mon âme
Je suis prèt de perdre moi-même
Si c’est lui
Mais vraiment lui
Qui me fait une amour fanatique
D’un home très loin
Mais très sympathique
Je dois réveiller tout les esprits du monde
Et partager leur bonheur hérotique
12.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Mezar taşı yazısı
Gün bitti
sevgin, adın, gülüşün
kaldı gönülde
sen gittin
sonsuz acı, sabır, özlem
kaldı yürekte
bir kasım sabahıydı
ağladım senin için
90'lar
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Militan Gidişin
Sen giderken ben
Tinsel bir sabahı katlettim gözlerinde
Cinayet silahımdı ellerin
Ayaz iklimler tuzağında faili meçhuller biriktirdim
Sen giderken ben
Militan öğlenlere marşlar söylettim
Provokatörlük ettim miting alanlarında
Limanlara karşı isyandayken yüreğim
Sen giderken ben
Sükun karanlıkları topladım avuç avuç
Sımsıkı kapadım perdelerimi
İkindilere eş tuttum siyahilerini
Sen giderken ben
Akşam serinliklerinde işkencelere girdim
Kim bilir kaç volt elektrikte
Hayalinle seviştim
Sen giderken ben
Her gece
Ama her gece..
Sessiz sloganlar eşliğinde kaçarken tüfeklerden
Büyük boy portrelerde kendimi ele verdim
Vakitsizliğin doluştuğu kelepçelerim vardı
Her adımın çevrilen bir namluydu şakağıma
Sen uzaklaştıkça yaklaştı esaret
Giderken arkanda bir aşk mıhlandı..
Bilinmezde
Haince
Vurdular beni
Sendin
Terk eden bedenimi..
13.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Minyatürler
Soyunduğum, kendi kararsızlığımdan kaçındığım
Kırık cam parçaları üzerine yalınayak basıp
Ter zannettiğim ıskalanmış mutluluklarım
Kapı açık
Gir içeri yaşam
Aksansız söylenmiş Fransızca bir şarkı benimkisi
Uçuk sarı süslü kalemler ardından düşen kara leke gibi geçmiş
Yeni beyazlıkların griye döndüğü ırmaklar ardında tüm ağaçlar şimdi
Dalları kırılmış fidanlar gibiyim
Çıplak
Kırık daldan kopan kahverengi yaprak
Savrulup giden ılık esintilerde
Kısık gözler ardında çağlayandır düşlerim..
Bir türlü akla gelmeyen kelimelerle bezenmiş hikayelerim
her bir notası ıraklarda gülümseyen
sen
sızısı yaradan derin
aklı uçurtma kuyruğuna takılı
ben
uçuk kaçık hayallerden uzak
yitik gülüşler ardında asılı çam kozalağı
yaşamak var olmak demek değildir
var olmanın yaşamak olduğu kadar..
07.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Misafirlik..
Misafirlik bizimkisi
Umulanların ortasında elde edilen yalın özlemler durağı
Ben yapmadım
Deniz çağırdı yalnızlıkları
Aşktı çığlık atan gece yarısı
Bıçak darbeleriyle boğuldu
Sokak ortası
Sadece işittim..
Midye kabuğunda örselenmiş kırılganlıklar biriktirdim
Sevmek istedim
Bak işte bunu ben yaptım
İstemekle kalmadım
Yırtık pırtık çantalarda
Keselerce gizledim bekleyişlerimi
Sızıntılı akşamları biriktirdim
Şimdi
Sırtımda
Olanca ağırlığıyla
Yakamozlar taşıyorum
Ve
Martı kanatlarında
Seni konuyorum..
22.05.2008
İzmir
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Mor
Sen değildin sendeki..
Bendeki,
asla olmadığın sen
İskambil kağıdından yapılmış evler içinde
Hiçbir pencereye açılmayan yitik bir rüya
İdin
Bir nefesliktin..
Rengarenk kurdelelerle bağladım bahtımı,
Aynalarımdan uzağa..
Döküm atölyelerinde işledim zincirlerini yüreğimin,
En derin limandan
Suya bıraktım..
Katilim..
Ellerime bulaşmışken
bunca kan
Şiddetli soğuklara bunca alışmışken
yüzüm
Dahası
Birinci dereceden kar yanıklarına bırakılmışken
Ruhum
Olamam sizlerin
Ya da diğerlerinin
Hiçkimseyim..
Açık denizlerde 'yelkenler fora”
Diyemem
Korkuyorum
Çünkü
İncecik mor bir çizgi ölüm
Emanet duruyorum
03.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Mu
Şehir gizemini kustu
Ben seni kondum toprağa
Günbatımlarını bindirip uçurtmalara
Altı yaşımdaki halimle
Savurdum fırtınalara
Kılıç kalkan kuşanmış piyadelerdi,
Beynindeki şeytanlara yenilmişlerdi,
Düşüncelerin..
Farkına varamadılar
Ki hepsi birer piyondular
Sen
Ben
Ben
Sen
kaçtıkça kendinden
sustum
aktıkça yalnızlık yağmurunda
duruldun
Saklanacağın hiçbir duvar kalmayana kadar
Yıktım
Ve tutunabileceğin tek zerrem de düşene kadar
Yıkıldım
Mu ve Atlantis gibi
Öyle bir sevgiydi ki
Seninki
Ve benimki
Histeri nöbetlerinde eritip
Kalelerimizi
Korku saydığımız silahlarla
Vurduk birbirimizi
Ve ne yazık
Ne yazık ki
Dünya
İkimizin de değildi..
05.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Nasıl? (İç Çatışma)
Yıkmalı mı yoksa yeniden mi kurmalı
........... Yıkacak hiçbir şey kalmayana kadar şehri yakmalı
Metro istasyonunda solo klarnette mi unutmalı yalnızlıkları
............Tüm müzisyenleri aynı kazanda sabun yapmalı
Yoksa hafif hafif demlemeli mi tabure üstü muhabbetlerde alkolle ayrılıkları
............Rock barların kapılarına koca gövdeli korumalar koymalı
Unutmalı mı insan olduğunu yoksa tamlığından mı utanmalı
............Dilenci adamın ayağı yok giderken diğerinin üzerine basmalı
Susmalı mı yoksa bağıra çağıra şiirler mi kusmalı
............Tüm işitme engellileri bir kongre salonunda toplamalı
İnsan mı olmalı yoksa insanmış gibi mi yaşamalı?
23.08.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Nazar..
Bir dakika
Gözlerini gördüm
Yalnızca bir dakika
İrkildiğimi ayıpladım
İki iri siyahinin
Yüzünü kapladığı andı
Anlık sabırlarım yoktu
Şaşkınlık bademlerinde okunuyordu..
Adem elman var mıydı
Kulakların ufak mıydı
Dilinde akşamın tadı kalmış mıydı
Boyun bence kaç karıştı
Bilmiyordum
Üstelik önemi de yoktu..
Bir uzun dakika
Nazarında korku gördüm
Ben gibiydin ya hani
Haylaz çocuk bekliyordum..
Önce kalemini sevmiştim
Sesinde begonyalar beslemiştin
Görülmeyi beklememiştim..
Aşk olmamalıydı bu
Olan oldu..
12.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ne Yaptın?
Ne yaptın?
Neler yaptın farkında mısın?
Hangi gelinciklerin boynunu büktün
Hangi yıllanmış asmayı kökünden yoldun?
Neler yaptın?
Nerelerimi acıttı sözlerin
Gözlerin hangi yaralarımı kanattı
Hangi açlıkta öldürdün çocukları
Hangi tarlayı susuz bıraktın?
Ne yaptın?
Neler neler yapmadın ki?
Yerden yere vurdun yüreğimi
Gözlerimdeki yıldızların atşi södü
Ayrılık değildi sancılarım
Sen neler yaptın?
Sessizliğe bürünmek unutturur mu sanarsın?
Yara bandı mı bu durdurur mu kanamalarımı
Adın ah oldu be adam
Bunca ah acıtmaz mı canını?
Sağanak yağmurlarla dolu şimdi gözlerim
Öksüz gün batımlarında yolculandı ellerin
Ah düşlerine yandığım
Ah sırrımın sahibi
Sırrımı saklayamayanım
Basamakları tek tek iniyorum şimdi
İçerime içerime
Her nehir kavuşmaz mı eninde sonunda denizine?
Neredesin öyleyse?
Nerede gözlerindeki dağlar
Dağların ılık esintisi
Sarısı yeşili kahverengisi?
Nerede tenindeki gün batımları?
sırtımı dayayıp göğsüne uykulara dalar gibi
güneşe daldığımız
her kayboluşunda gittiği yere selam yolladığımız
Ardındaki lila renkli gök
Ufuk çizgisinde dans eden renk cümbüşleri?
hani dalga sesleri?
Sesine ezgi olan
Mavisi ırak, mavisi hayat, mavisi umut?
Saatlerce daldığımız
11.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Nefret
Daha ne kadar nefret edebilirim senden
Nerelerini dişleyip acıtabilirim teninde
Nerende soldurabilirim güllerimi
Karanlıkları nerelerinde dokuyup
Nerelerimden kan diye akıtabilirim
Daha ne kadar nefret edebilirim senden
Hangi sorularla sorgulayabilirim
Hatıralarını bir ur gibi kazıtabilmek için
Hangi neşterin altına yatabilirim?
Daha ne kadar nefret edebilirim senden
Göğüs kafesimdeki hıncı ne kadar besleyebilirim
Hangi sözlerini sokak köpeklerine yem edip
Hangi balığı susuzlukla boğabilirim
Daha ne kadar nefret edebilirim senden
Nasıl kurutabilirim ırmaklarını
Hangi uzak diyarlarda başını vurmalı
Haclı seferlerinin yenikliğinde
Hangi inancını sorgulatmalı?
Daha ne kadar nefret edebilirim senden
Kaç derece soğukta öldürmeli ellerini
Kaç kilometre ötene sürgün etmeli senden seni
Ne idam sehpası ne siyanür odası
Dindirmiyor öfkemi..
Bitirmiyor sevgini..
Yine yenik düşüyorum kendime
Kayıkçılar kürek çekmeyin gönlüme gönlüme..
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Neşeli..
Haylaz çocuk bekleyişleri bendeki
Papuçlarımdan ötesini görmek istemediğim zamanlardan kalma
Sevilmeyi bekleme bencilliği
Evimizin az önü
Pırıl pırıl portakal bahçesi
Üç katlı binan üçüncü katı
Gözlerimize feza gelirdi..
Kendi gökdelenlerimizi inşa ederdik
Üst üste koyduğumuz taşlar üzerinde
Taç çiçeklerinden oyalar işler
Güneşi giyinmiş gibi
Kondururduk saçlarımızın üzerine
Itır kokularıyla beslerdik sevincimizi
İki dirhem bir çekirdek giydirirdi annem
Yüzüme buseler kondururdu
Yumuşacık..
Kendi gibi..
Sekerek koşuverirdim dışarıya
Yeşil dünya altı
Yeni ıslanmış toprak
İlla ki elbisemle sevişmeli..
Ağaçlar altında başlardı bekleyişlerimiz
Hayallerimizin şatosunda düşlerimizin prensi
Balo heyecanı kaplardı içimizi
Yüzümüz yıldıza çalana değin
Hoplatacak yüreğimizi..
Olmasa olmazdı ya,
Masallar hep iyi sonla biterdi..
Zamanla lades oynuyorum şimdi,
Çok denedi
Eskitemedi beni..
Hala aynı bencillikle bekliyorum
Çocukluğumun prensini..
Üzgünüm zaman..
Senin zarların hep düşeşti
Yenilmem için
Hep yek gerekliydi..
12.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Nöbetçi Aşık
Nöbetçi Aşık
o aşina şarkıyı çal, dinleyim
sen bir daha çal
ben bir daha dinleyim
aşina bu gözlere bu yürek
aşına kaldırımların ey mazlum çiçeği sen
ey aşına olduğum yıldız
vakitsiz gece yolcusuyuz biz
bu şehir uyurken
nöbetçi aşığız ikimiz
vakitsiz gece yolcusuyuz biz,
üstelik gidilmekle silinmez izlerimiz..
hadi bu akşam da solusun karanlığı demir işçileri
bu akşam da yorgunluklar tüketsin bedenleri
söyle...
hangi zımpara taşı yontmakla tüketir sevgimizi?
tam da şimdi
şehir diye özlemle seni beklemeli
tam da şimdi,
bir damla süryani şarabında
biz'i demlemeli..
gülçocuk (Serkan Ökçe) - sukun kelimeler (Aslı Şahin)
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
O an
O an
Sen hitap ettin bana
Ezginin güzelliği
Ritmindeki ahenk
Duyuşundaki sıcaklık hitap etti
O an
Kırık bir ayna misali paramparçayken ayaklarım
Ellerinde buldum toparlanabilme gücünü
Dalga dalga kıvrandım yalınlığında
Uzun fasılalar boyunca balıkçı sandallarında kurguladım yaşamı
Ağ oldum balıklardan uzak
İncinişlerin yalnızlığı idi benimkisi
O an
Sen sen olmaktan çıktın
Ben kendimden kaçtım klasik romanlarda
O an
Tüm renklerini çamaşır suyunda tükettim hayatın
O an
Noktalama işaretlerinde durdurdum ömrü
O an
Seni var ettim farkında olmadan
Kendimi ise senden uzakta
Kuytu ormanlarda kaybettim..
08.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Oldugum gibi kabullenemedin beni..
Oldugum gibi kabullenemedin beni..
yasanmisliklarimi..
sevgimi..
yanlis olan benim..
seni suclayamam ki..
Sana mükemmel bir gecmis veremem mutlu bir gelecek icin herseyimi verebilirim..
Karar senin
06.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ölü Şehrin Kayıtları
Günbozan çiçekleri aşık bir sabahta uykularından kabuslar içinde uyandı
kara düşler diyarında açlık üç yaşında çocukları kovaladı
kovan içi mermi duraklarında olasılıksız çetele kayıtları
ve saksafonu ile ihtiyar bir adam uçurumdan aşağı yuvarlandı
hayır, kararlı değildi o kadar da ölmeye
işini şansa bıraktı
tetik ucunda durdu ağzı, azınlık ağrısı aç kuzulardı
gitti, saçma sapan kent pazarlarından ışık alacaktı
ışığı karanlıkla eş tutup gölgeyi yaratacaktı
gölge ince dudaklarından suskunluk fısıldadı
ötede bir kadın kanamalı rahminden bir ölü yolculadı..
23.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ölüm..
Köydür ölüm..
Kimimizin özlemle deneyip de gidemediği..
kimimizin özlediklerini bir türlü geri getiremediği
kimimizin yaşama dair özlemlerini yitirdiği..
ezgisi olmayan şarkıdır ölüm..
her bebenin doğarken söylediği..
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Öykücü..
Seni Severken ben,
Değemediklerimin hayalini hiç kurmadım
Tınıların vardı
Geceme yeten..
Öfke nöbetlerinde
Korkaklığın gölgesinden sıyırdın kendini
Seslerin
Peşin sıra gitti
kim öyküler anlatır şimdi bana?
Yok bu sensizliğin masalı değil çocuk
Olmadığın her vakitte
Daha fazla senleyim
Ve umursanmamanın pençesindeyim
Dağıttım saçlarımı halı püsküllerine
Seni dokudum geceye
Ve gün ağırana kadar bekledim
Bir küçük yıldız kuyruğunda
Seni dileyeyim sessizliğe
Serseriliğime yor
Dünyanın ilk halleri içinde
Gaz ve toz bulutunda gezinen bir çocuk oyunuyum ben
Hava boşlukları dolu ceplerin
Bir adımında düşebilirim
Bilmediğin bir söz
Benden..
Senli sevmeleri istemedim..
Uzaktan uzağa
Hiç bilenmeden teninde
Ölmekti niyetim
Aksi halde çin seddinin duvar taşlarını
tek tek boyarken karanlık
Var olmak adına eşeleyemezdim ayıplarımı
Sen aksi duvarlara yansıyan hece
Nereye olduğunu bilmeyen bir gidişsin..
12.05.2008
<object width='300' height='80'><param name='movie'
value='http://media.imeem.com/m/SIa4T1ZI_-'></param><param name='wmode'
value='transparent'></param><embed src='http://media.imeem.com/m/SIa4T1ZI_-'
type='application/x-shockwave-flash' width='300' height='110'
wmode='transparent'></embed></object>
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Öylesine..
Kelimelerimi biriktirdim gün boyu..
sırf senin için..
zor oldu sizden senliğe geçiş bende..
çokluğu azaltmak gibi..
gizleri açığa vurmak,
münasebetsiz hayallerde yok olmak gibi..
Kelimelerimi biriktirdim bütün gün..
sayarken saatlerde geriye..
böylesi büyümesi saniyelerin
ve dönüşmesi senelere..
selemde birikmiş kirli çamaşırlar gibi..
soluk..
ama rengarek..
Kelimelerimin en işitilmemişleri sefere çıkmak için bekleşirken iskelede..
içlerinde kıvranan sancı;
duymak için şu sözü:
“selametle”..
halbuki ne liman belli..
ne de müsaade..
üstelik tembel gümrük memurları
süvari ile harp halinde..
Kendince bahanelerle gelmedin..
ben zaten alışıktım it dalaşlarına..
sukunet yakışmadı dudaklarına..
Benden iki nokta fazlaydın..
kelimelerin satırları kovaladığı düş aleminde
son mesajına takılı kaldım..
Sözlerinde,
tanrıların sofrasında yem olarak kullanılmış ağız dolusu küfürdü “kalite”..
ben
sadece
ben olmalıydım..
hatta olmamalı belki de..
kaliteli olmak benim neyime..
birileri için “ol”(ma) mak varken seyirde..
Akşam düşüyor kente..
saat henüz üç bile değil..
ama işte, akşam yağmur damlalarındaki toz zerrecikleri ile kurşundan ağır iniyor
tentelere..
olmuyorsun..
düşler kuruyorum iklimler üzerine..
serin rüzgarlara bırakıyorum sudaki titreşimleri..
içime kaçıyorum sen değdikçe..
hava serinledi iyice..
Ölümün soğukluğu mu gizlediğin ellerinde?
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Çuvaldızlı yıldızları gizler birazdan da bulut, pandomimcilerin sessizliğine..
yorganımdan sinsice geçirir tenime..
Ben yanarım..
pencerende karanlık oynaşmasın diye…
08.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Özlemin Şiiri..
hiçbir dağ gözlerin kadar uzak değil şimdi bana
hiçbir güneş lila rengine bürümüyor gökyüzünü
ve hiçbir dalga vuramıyor hüznümü karaya
köpük köpük dalgalandım
avuçlarının kokusu düşüyor aklıma
parmaklarının dokunuşu
tüm şiirlerin susması sesinde
teninde dinlediğim ninniler
su idin sen
durmadan akan
aktıkça temizlenen
onurlu
ırmak idin akardın
rüzgar idin eserdin
kekik kokardı gözlerin
bakışın değdikçe var olduğum
papatya kokusu dudaklarında
boynunda lavantalar açardı
nefesini teninde aldığım.. Şimdi soluksuz kaldım
yaşamak denirse adına
yaşıyorum ağır aksak
gözlerindeki dağlarda kayboldum..
21.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Polen (Al Beni Düşlerine)
İsmi
“polen”
Bence
Savrulur gider gecede..
Kendimce oyunlarım vardı
İsmini saat koydukları senelerim
Renkli balonlarda birikmiş
Hava kabarcıklarıydı
Susuzluğumda ezilen duygu yığınıydım
Aynaya bakar gibi baktım
Kırık bir cam ardından gözlerine
Özlemim oldu öykülerin..
Sevda kalemimde..
Yalnız adımlardı yürüdüğüm
Tutunmak istediklerimin alaşağı olduğu
Gri bir dünyada
Toz yutkunan gökyüzünden geçiyorum
Her saklanışımda yağmurlarından
Sana
Daha çok yaklaşıyorum..
Yalvardım kendime
Tüm aksak inançlar içinde
-Yalvardım gözlerine
Sevme diyeEn yüksek çığlıklarımdı
Sessizliğim
Yalvardım
Sevmeyeyim diye
İlk değil bu
Duamın kabul görmediği
-Korku almasın yüreğini
gözlerim kapalı
Sana bağışladım yeminlerimiKaçmak
Nereye kadar
Neyden saklar seni?
Neyden korursun kendini
Ve beni
Kendimden uzak
Ve sende kayıpken bunca?
Gitme desem
ıraklara..
-Sen,
Yenik savaşların yorgunu
Kendi cephende..www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Kedi olabilseydim keşke
Patilerimle yazardım sevgimi
Yaraların üzerine..
Bağıra çağıra söylüyorum şimdi
Sözler yırtıyor yüreğimi..
Seviyorum seni..
Yüreğim elimde çocuk
yüreğim elimde..
Sevilmek öfkeli bir nöbet..
Ben isimsiz bir çiçek..
Al beni düşlerine..
02.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Polen (Özlem)
Bir tomurcuk filizleniyor siyahi yokluğunda
Bir kısrak yelesinde silkeleniyor
“özlem” denilen yabancı
Saçlarıma yerleşiyor..
İzinsiz..
Gök kopuyor yıldızlarından
Sesin varlığımdan habersiz
Kayboluyor gecede
Karanlık; onursuz dilenci
Hüzünler eziyor değirmen taşında
Sualsiz kabulleniyorum gidişleri..
Bendeki,
Kişinin kendiyle düeti..
Beste
Gaip
Güfte
Aykırılığın hayaleti..
İçerimde
Ödülsüz ezgiler rekabeti
Alt dudak üst dudağa yenildi..
30.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Polen (Özlem)
Slayt Gösterisi
<object width='400' height='345'><param name='movie'
value='http://media.imeem.com/v/ANR36dFZqV/pv=2'></param><param
name='allowFullScreen' value='true'></param><embed
src='http://media.imeem.com/v/ANR36dFZqV/pv=2'
type='application/x-shockwave-flash' width='400' height='345'
allowFullScreen='true'></embed></object>
Polen (Özlem)
<object width='425' height='350'> <param name='movie'
value='http://www.youtube.com/v/P_7i9cQcamY'> </param> <embed
src='http://www.youtube.com/v/P_7i9cQcamY' type='application/x-shockwave-flash'
width='425' height='350'> </embed> </object>
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Portakal Çiçeği
Portakal çiçeği kokusu saçlarımda
Burnumda bukle bukle olmuş ilkbahar
Patika nü bir kadın portresi gibi uzanmış boylu boyunca..
Muhabbet etmek istercesine böcekler, gözlerimde kulaklarımda
Kelebeklerin tüm renkleri düşmüş yüreğime
Yüreğim tazecik.. limon fidanı misali..
Farkına varılmadan açıverir gelincikler
Küçük küçük filizlenir mutluluk tohumları bedenimde
Yıldızlar.. daha bir belirginleşir
Gökyüzüne erer çınarın başı
Heyecan konuverir taze aşiyanlara..
Saat çiçeklerinde durur zaman
Zarganalar oynaşır sularında akdenizin
Mutluluk sek sek oynar cemre düşer dudaklarıma
Kararsızlıklar, acılar, feryat figan
Şimdi kilometrelerce uzağımda
Hoş geldin bahar,
Gel otur şöyle ayakucuma..
11.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Pranga..
Sen geceyi kokladın
Yağmur üstünde boylu boyunca uzanıp
Terk ettiğin bulutlara baktın
Ben
Baldırı çıplak şiirler peşinde
Kim bilir kaç yıl yaşlandım
Sen yolları boyadın kendi rengine
Adımlarını hep kalbimin çıkmazına bıraktın
Yerli yersiz suskunluklara bulandın
Ben
Aç çocuklarımı karalarken kağıt üzerine
Sıkıntılı baharlara kaldım
Sen kaçak göçek bir tanrıydın
Dumanlı ulaşılmaz ve tek
Anadolu’da doğsan Kibele’yi kıskandırırdın
Ben
En vicdansız ezgilerde tutuklattım ruhumu
Demir prangaları “kadınım” yaptım sen diye
Bilmediğim bir şey vardı
Belki kaçırdığım
Hiçbir pranganın
Son sahibi
Olamazdı..
Olamadım..
25.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Radyodaki kadın sesi
Radyodaki kadın sesi
Haydi düşle sözlerimi
Hangi satırda kırıldı dizlerim
hangi aşkla kazındı bileklerim
hangi gün ışığı durdu gözlerinde
yıkarak gidenlerin
Gitmeyip Aşkı derenlerin..
radyodaki kadın sesi
sesinde kelebek neşesi
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Rüya..
zamanı geçiştiriyorum yine.
kalemler üstünde ağırıyor gökyüzü..
dağları kovalıyorum pencerelerimden..
salt gökyüzü istiyorum..
ve güneş..
tüm renkleri siliyorum tek tek
önce yeşil..
menekşemi solduruyorum ki kör olsun toprağı..
toprağını süpüreyim kahve renginin yokluğunda..
sonra kırmızı ne varsa
aşka ve gelinciklere
hatta karanfil ve güllere dair..
tek tek vuruyorum boyunlarını..
giyotin masası kan revan..
kanı katıyorum güneşin buluttaki yansımasına..
kızılı alevlendirip saçlarımda sürüyorum
ve her bir telini sigaramda yakıyorum..
zor oluyor yolculamak kırmızıyı..
bulutlarda gölgesini bırakıyorum
sonra..
sonra siyahlar kalıyor
ki biriktiriyorum tek tek her birini..
tohuma dönüşüyor siyah
tohum gökyüzünde yerini almak üzere bekleşiyor
sis denen toprağın altında..
karikatürler çiziyorum
tüm renklerini gizleyerek evrenin
denize döküyorum tüm nükleer artıklarını ömrümün..
ateş lazım
petrol lazım
sen lazımsın diyorum
kibrit niyetine
sokak çocuklarını yokluyorum
minicik bebeleri ekliyorum üzerlerine
her birine birer anne bulup söküyorum lekelerini birer birer tuval üstünden
neşelerini
hüzünlerini
derilerini
ve kederlerini soyuyorum insanların..
ta ki çırılçıplak kalana kadar..
çıplaklıklarında umutlar besliyorum.
küçücük karton kutuda beslediğim sineklere benziyorlar
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
ve birer birer ölüyorlar renksizliklerinden..
evrim olsa gerek (?)
sonunda..
işte gökyüzü..
hala bir şeyler eksik..
hala bir şeyler fazla..
kendim..
koca bir bulut üzerine yerleştiriyorum kendimi..
ve yağmura dönüşene kadar döküyorum içimi..
kendi yağmurumda ıslanıyorum..
ter içindeyim..
uyanıyorum..
yastığım ıslak..
sen yine olmuyorsun..
ara ara yokluyor şizofren nöbetlerim
yokluğunda gökyüzünden başka her şeyi siliyorlar
sen diye..
bu kadar mı bedellendin her şeye?
10.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Saatler
saatler
ardısıra
saatler
saatler
sensiz
saatler
akıp giden
sessizlik
saatler
kimi zaman
koca bir aptallık
kimi zaman
serserilik
kimi zaman
ağıt
kimi zaman
yıkım
saatler
boş şeyler..
18.01.1995
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sabah Hiç Olmayacak
sabah hiç olmayacak
gece ve güneş bu sefer koyun koyuna uyuyacak
sen dirseklerinde gümüşi bir sonbahar kokacaksın
gözlerinde upuzun bir ırmak olacak
ırmak içinde kendinle kavgalarını yıkayacak yalnızlığın
köstebek yuvalarında karınca orduları olacak
yalınayak dolaşacaksın sarı-kahverengi ağzında toprağın..
sen toprağın içinde akacaksın
karanlık senin içine dolacak..
23.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Saç Kırığı
ecel dediğin saç kırığı..
oldum olası sevmedim makası..
yıkadım, ördüm saçlarımı
her telinden bir cenaze kalktı..
16.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Saç Teli
Adının ilk harfinde başlıyor ahlarım sana
İlk seste
Bela ekiyorum toprağına
İkinci harfte
Dizlerin kırılsın diyor dudaklarım
Üçüncüsünde
Her değdiğinde tenin tene
Yakılmanı diliyorum
Dördüncü harfle
İyiden iyiye ölmeni istiyor tırnaklarım
Beşte
Pişman oluyorum tüm lanetlerime
Ağırlaşıyor bedellerim
Dönse diyorum
İnşa etmez miyim yıkık şehirlerini Hierapolis’in
Kendi ellerimle?
Ama dönme!
Ben,
Çoktan teslim ettim yüreğimi
Medusa’nın saç tellerine..
02.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Saçların Saklı
araba vapuru Kadıköy iskelesi önünde yavaşladı
ama bir türlü yanaşamadı
sen kırık saplı cezveme dolan telvenin
fincanımla oynaştığı gibi
yüreğimin önünde yavaşladın
ama bir türlü yanaşamadın
mutfak tezgahında kırılmış bir tırnak parçası
sana ait olmalı
arkandan toplamakla bitiremedim anılarını
tırnakta sarı leke
sigaran olmalı
kim bilir hangi ertelenmiş zamanlara üflüyorsun şimdi dumanını
bir nikotin zerresi kadar olamadım..
penceremde iskele
iskele kenarı işportacı çırakları
mendilci çocuklar
çocukların gözlerinde saçların saklı..
19.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sakla Beni..
Sakla beni
baş edemediğim çelişkiler eşiğindeyim
içimde susmaz isyanlar
içimde dağ
içimde deniz
içimde gece
sakla beni
bildiklerinde
ya da bilmediklerinde
kısacası
senle ilgili her şeyde
sakla
korku kapıldı mı bir kere rüzgara
kapasan da uzvunu
o
buluyor yolunu
Sakla beni
mahremine..
aşk diye
kaç yılanın çıngıraklarına tırmandım
şimdi
senli dizeler geliyor üstüme üstüme
üstelik uyku da yok bu düşte.
yoruldum
kendime karşı
kaybetmekten
dil bilmem,
söz bilmem
tıkanır kalırım sara nöbetlerinde
yitmek de var savaşta bilirsin
yitirmek de
Bir hecende
Düşüveririm elinden
korkuyorum
sakla beni sevginden
18.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sakladın mı saç tellerimi?
kıvılcım taneleri cadde üzerinde ak karanlıklara gömülü
aşkın ayrılığını yaşamsallaştıran eller seninkilerdi
bağrında bir yılan gibi sinsice yatıyor yalan
her bir adımda kelebekleşemeyen bir tırtılı eziyorsun
cehennemini öldürürken gözlerime her bakışta
ilk ateşi yakan düş karası sözlerin oluverdi
sakladın mı saç tellerimi?
15.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Saklambaç
Tüketmek istedikçe günlerimizi
Saatlere dönüşüyor dakikalar
İçten pazarlıklı bebeler doğuruyoruz
Ve kimin olduğunu umursamadan
Bırakıyoruz kapılarına
Azlık çoklukla harp halinde
Hiç olmamak yazılıyor mısralara
Olmamak ne kendin ne diğerleri için
İkiletmeden tez dalgayı
Kayboluyoruz kırmızı yamalarda..
Kan kokuyor ellerimiz
Ter kokuyor düşlerimiz
Cellat tırnaklarıyla tırmalıyoruz gönlümüzü
Kadavraya çevireceğimizi bile bile aşkı
Ayrı mezarlarda gömüyoruz sevdalarımızı
Sevemiyoruz
Sevgi
Çocuk masallarından kaçan
Üç kafalı
Yedi ayaklı
Korkumuz..
Palyaçonun kırmızı burnunda
Saklanıyoruz..
13.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Saklan Çocuk
Saklan çocuk
Oyunundan öfkem kaçar
Öfkem canında anneni yakar
Rengarenk bilyelerinde konuşlanır gölge
Düşünde tohumlanır ölüm
Ölüm seni taşta yontar
Saklanamazsın
Dünya oyun alanın olmaktan çıkar
Sen senli rüzgarlarda savrulmaktan uzak
Kendi tuzağına yenik düşmüş avcı kederinde
Ağarsın
08.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Saklanmalı
Saklanmalıyım
Ve saklanmalısın
Şafak sökene kadar beklemeliyiz yalnızlığımızı
Yalnızlığımız buram buram türkü kokmalı
Türkülerimizi sevda sarmalamalı
Köşede soğuğumuzla doyduğumuzda
Seyyar pilavcı hıncından çatlamalı
Saklanmalıyız
Saklamalıyız şehri mısralarımıza
Piyano sesinde yıkanmalı tüm sokaklar
Her bir ayak basışında Arnavut kaldırımına
Ve inlemeli İstanbul ısrarlı bakışlarında
Saklanmalıyız
Kendimizden ve öfkemizden
Kaptırıp kendimizi boğazın serin sularına
Deniz analarına sığınmalı kaçışlarımız
Kendimizle beraber sarnıçları da gömmeliyiz metro istasyonlarına
Saklanmalıyız
Eriyen buzullar aşkına
Küresel sıcaklıkla yayılmalı yüreğimiz
Tuzla’dan kutuplara
Yüreğimize elleri değmeli mendilci çocukların
Parmaklarında öğrenmeliyiz saymayı zamanları
Saklanmalıyız
Aşk dahil hiçbir kovalayan izimizi bulmamalı
Tinercilere toplatmalıyız dökülen saçlarımızı
Gerekirse ölmeliyiz
Yaşama tutsak olmamalı
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Savaş
içimi tırmalıyor bu sebepsizlik.
yetişemedim kendimden ötesine..
halbuki önce kendimdim yetişmem gereken.
denedim yaşamayı
ceviz kabukları ardında..
olmuyor,
ölüm açtı yine tanıdık kollarını..
hangi kuru gölge ardında sakladın düşleri?
nerede dal uçlarının sessizliği?
değirmenler bize
biz birbirimize karşı..
savaş alanı kuru karanlık..
avuçlarından akan su damlası oldum..
kirli, bulanık,
ağrılı bir düzen içinde savaştık..
yenen kimse yenilen de oydu..
'biz'
'biz'e karşı..
son buldu elim sende oyunları..
kör ebe,
şimdi kokla yıkıntılarını..
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sehpa
Bir, iki, üç derken
onlarca şehir tabelası geçildi
yollar uzadıkça
kaldırımlar sonsuzluğa çekildi
yasak ölürken türkü söylemek
aç gitmek
aşkı bilmek
yasak bir televizyon sehpasından
idami sözler dinlemek
tutuklu kitapları verin bana
ya da kelepçeleyin gözlerimi
adalet duvarınıza..
23.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Semender - Şiirci
Hayal beni deniz kıyısının tutsak bakışlarına sürükler..
Sizler kaybolursunuz birer birer..
yolda yürürken bir parça sakız kaçar nefes boruma..
sizler gibi..
lakin kaybolmadan..
öksürük nöbetleri
histerik halüsünasyonlar..
böcekleri dans ettiririm parmaklarımın üzerinde..
fillerden korkarım damarlarımda dolaşan..
daha bir uzaklaşırım karadan
ve yığılıveririm kayalar üzerine..
adına kan dediğiniz sinsi kadın akar alnımdan
saçlarımın değdiği yere..
kulak üstü nöbetlerde tam da istediğimi elde ederim..
ölüm..
kimseyi üzmeden kimseden ah işitmeden..
ilk ve son kez kendimi izlerim deniz üstünden..
nefesleriniz üşüşür cansız bedenime..
korkunuz olur son hissim..
ve kokuşmuşluğunuzun dansını işitirim..
Asker uğurlamasından şenlikli yolculanma merasimi..
Orta yerinde gazetelerin bir ilan silsilesi
aşksız aşkların prensi/prensesi..
Bir zamanlar şiirci idi..
10.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sen gibi
Sen gibi, bir anadan doğmadım mı?
Eskimiş dem gibi kararttın beni
Gözlerine her bakışta kaybolmadım mı?
Dert ile kör edip kararttın beni
Söyle ey yarim yorulmadın mı?
Ateşle kavurup tükettin beni
Güneştin, nefestin, sen bana eştin
Son damla su gibi bitirdin beni
Sen gibi iki ayağımla yürümedim mi?
En sakat gecelerde büktün dizimi
Sende saklıydı bütün sırlarım
İzmarit gibi sokağa attın hepsini
Değdiğin her yanım çöl oldu şimdi
Yangınlarda evim kül oldu şimdi
Haydi al koynuna el kızlarını
Sıcağında uyumak düş oldu şimdi
14.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sen Oldun (Slayt Gösterisi)
<object width='400' height='345'><param name='movie'
value='http://media.imeem.com/v/ov16tglHD3/pv=2'></param><param
name='allowFullScreen' value='true'></param><embed
src='http://media.imeem.com/v/ov16tglHD3/pv=2'
type='application/x-shockwave-flash' width='400' height='345'
allowFullScreen='true'></embed></object>
<object width='425' height='355'><param name='movie'
value='http://www.youtube.com/v/dvei2zMZZCk&hl=en&color1=0x3a3a3a&color2=0x
999999'></param><param name='wmode' value='transparent'></param><embed
src='http://www.youtube.com/v/dvei2zMZZCk&hl=en&color1=0x3a3a3a&color2=0x99
9999' type='application/x-shockwave-flash' wmode='transparent' width='425'
height='355'></embed></object>
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sen Olmalısın
Talebelerin disiplin cezaları
it dalaşı
tutuklamalar olmalı
mermiler patlamalı
ve polis memurları mermilerin sahibini hiç bulamamalı
gelincikler tomurcuklanmalı
küçük köy kızları boylarınca bidonlarda su taşımalı
tren rayında gazoz kapağı ezerken sübyanun son sesi duyulmalı
seni düşünmeliyim
her sabah ve akşam
aynı otobüsün
aynı koltuğunda
aynı yolu gidip geldiğim saatler boyunca
yaprak olmamalı
ağaçlar yaprağa doymadan çiçek açmalı
ve sert rüzgarlarla polenler taşınmalı kilometrelerce uzağa
Wolfgang Amadeus Mozart saçlarını okşamalı
beyazlığın karşısında dalga köpüğünden utanmalı
sen olmalısın
seni düşlerken ölen 'ben' olmalı
22.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sen, ben ve tekila..
Seninle sevişmek
Ağızdaki tekila tadını
tuz yerine
teninde öldürmekti
Ve limon niyetine
dudaklarını dişlemekti
Bardağı tezgaha ilk çarpışından sonra
İkinciyi istemekti
hoyratça...
12.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ses
Ben bilmedim gecede seslemeyi seni
Sana eklemeyi ezgimi
Kendimde gidip geldim sen diye
Acemi ozan gibi
Bilmiyorum değecek mi sesim
Gözlerine
Muhtememelen bunları da duymayacaksın
Yine de yazıyorum
Gülümsercesine..
10.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sevgili Ülkem..
Mizah, düşük kalibreli silahların namlusuna gizlendi
Ötelenen aydınlar ellerinden değil dillerinden kelepçelendi
Tepkili tepkisizler ülkesi, bir metre kare bezde tükendi..
Hangi bilinçsiz özgürlük esaret getirmiş dimağlarına
Hangi ikimizden biri göz yummuş olacaklara
Hangi diğeri sattı ülkesini bir torba kömür uğruna
Hadi taşlayalım kendimizi “ilahi adalet” yolunda
Ama işte din meselesi..
En tehlikeli silah inançtır derler.. doğruymuş..
Başarı uğruna nice genç beyin zikir sofrasında yoğrulmuş
Tarihin en kanlı savaşları “inanç” kisvesi altında yapıldı
Hepsi gizli karanlıkların sinsi pazarlıklarıydı
Hangi sinegog hangi kilise hangi cami
Temizleyebilir ki duvarlarındaki kan lekesi?
Ve lakin sevgili ülkem
Sancılı yaramsın sen..
Bazen desem de hak etti bu tacirler ülkesi
Sandık başında satarken kendini
Dayanmıyor içim
Trajik-komik kabuslar içindeyim
Yanarım yanarım da
Anasından önce top ucunda yolculanmış Mehmetlerin ruhuna
Gözünü kırpmadı bir an bile
Aydınlık gelecek uğruna..
İstiklal Savaşı’nda..
ülkem.. ülkemin eli kınalı anaları
ve mağrur bakışlı mert adamları
yakmayın yürek ağrısını kor ateşte
yanlıştan dönüş zor olur bir yerde..
alalamayın yarın'ı
22.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sevi..
icerimde martilar kanat cirpiyor..
senin (yuregimin) olman gereken yerde..
sabirsizca beklesiyorlar..
martilarin kanatlarinda deniz damlalari,
ayaklarinda kum taneleri
gozlerinde uzaklik..
duslerinde ask..
ozlem o martilarla geldi bir sabah..
yoklugunun ertesinde,
bedenlendigin liman uzerinde..
usul suzuluslerle..
dusum,
gunduzum,
sabahim,
yalnizligim..
tum ayriliklarini evrenin
ustuste koyuyorum simdi..
hic biri yaklasamiyor ozlemine..
sen ki nefesimi ancak teninde alabildigim,
inleten bir siziyla bedenimde, 'yuregim'i bekledigim..
narin ellerinde yarinlari dusledigim
aydinlik sabahlari gozlerinden otede goremedigim
nedense, sirf onun yaninda kendimi 'prenses' hissettigim..
sana dokunmak siir yazmak iken teninde
sen tarafindan dokunulmak efsanelesmekmis..
dusum
seni sevimek yeni dogmus bir bebegin meleklerle sohbeti iken
seni ozlemek ruhunun teninden cekilmesiymis..
Ozlemle seviyorum seni..
17.01.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sevme, Sevemem
Sevme çocuk
Sevemem ben
Aşk çift taraflı bıçak
Ben senden sen benden çıplak
Sevme
Diner çocuksu coşkuların
Kuyu diplerinin sessizliğinde
Sevemem ben
Katran olur iner gece yüreğime
Sevme
Ah olur adım kefenimde
Korkarım
Tutunamazsın
Gözlerindeki anlık sevinçlere
Sevemem
Son sigaramın son nefesi kaldı
Onu da sana veremem..
Sevemem çocuk
Senli sensizliklerden geçemem..
09.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Seyir Defteri
Şehir akıyor penceremden
Dinlediğim şarkıda yağmurlu geçişler tutsaklığı
Gece terketmiş kenti
Işıkta düşlüyorum aitliklerini
Hayal evinin penceresinde iki saksı
Saksıda gözlerim
İzliyorum neşeni..
10.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sinem..
şöyle bir salındın
eteklerinden bahar kokusu yayıldı
gözler aynı göz
saçlarda aynı dağınıklığın
şöyle bir salındın
arkandan sabah tazeliği yayıldı
mahallenin tüm oğlanları ve kızları aşk dediğinde
ardından senin adın anılırdı
dudaklarına su altı şehirlerin mozaikleri yakışırdı
Louvre'daki hiçbir tablo ellerini anlatamazdı..
gitar sesi teninde akor bulur
obualar yağmurda seni sayıklardı
kimsesiz tren istasyonları doluştu yüreğine
düşlemesi imkansız bir masal anlatırdı raylar
masalda küçük bir çocuk
müzik peşinde yolculuğa çıkar
Başak tarlasında sesin olurdu papatyalar
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sokak
hala ilk sokağındayım yaşamın
bir türlü ilerleyemedi adımlarım
hep aynı sokaktaydı
elim sende oyunlarım
isyanlarım, sanrılarım
küsmelerim, kavgalarım
azıcık kalmış saflığım..
aydınlığım, karanlığım
korkularım, sabırlarım
bitmek bilmeyen kararsızlığım
sınır tanımaz aşklarım
kısıtlı zamanlarım
ucu yırtık papuçlarım
susuz kalmış saksılarım..
hala ilk sokağındayım yaşamın
bir türlü ilerleyemedi adımlarım
hep aynı sokaktaydı
Yaşanmışlık saydıklarım..
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sokak Kedisi
Sokak kedisi
Tüketti tüm gülüşlerini
Sevgisinden müsbet
Jeanne D'arc misali
Gönül engizisyonunda yakıldı gözleri.
Voila cellat!
Yıka şimdi ellerini..
30.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Son Şiir
Sensiz bir gecede
Senli son şiirim bu
Ötelediğim zamanların
Gizli yalnızlıklarında
Daha fazla yıpranmadan
Ve hırpalamadan iskambil evleri..
Tam da zamanı
Bak dışarıda pırıl pırıl bir gün açtı
Aldım aşksızlıklardan payımı
Kim bilir kaç zaman
Fahişe bir gönülde
Senle yıprandı
İki kelam dünde kaldı
Sen de
“Bu aşk
Ona battı”
De ki açıklarında
Kaçakçı bir gemi battı
Hoşça kal
Bendeki
Senli sensizliklere veda
İster hainlik de ister kahpelik adına..
Ar cinayet kurbanı
Baksana ellerine
Ellerin kanlı!
Git benden
Gecemden git
Gündüzlerimden
yatağımdan
çarşafımdan
sedir üstü sohbetimden
aynamdan
tasımdan
taşkınlıklarımdan
git
sen beni
ben seni
daha fazla
yaralamadan..
bas şu tetiğe
yoruldum namlunda paslanmaktan..
03.05.2008
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Soru
Ben
Suyu ellerine
Düşü dudaklarına
Günü gözlerine
Güneşi saçlarına
Sabrı toprağına
Nefesimi canına
Kattım
Peki sen
Senin için ne yaptın?
05.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Su'da ölüm..
yazılmış şiirler içerisinde
bana en benzeyen sendin
böğürtlenler gibiydik
birbirimizin tadına varabilmek için
illa dikenlerimize değmeliydik
o kadar anlardık ki birbirimizi
'biz' korkuttu
arzuyla yarışan ellerimizi
aynalarda büyüdü gölgemiz
gölgemizde kendimize öfkelerimiz
intihara meyilli iki kayıp ruhtuk
sudaki aksimizde öldürdük birbirimizi
iki dudağın son nefesi / son kelimesi / son sevgisi
tek bir hava kabarcığında
suyu terk etti..
08.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Sukun Eden Kelimeler
Nice şiir gibi bu da sana yazılmıştı, hayalini suya gömdüğüm gecelerde..
Kum tanelerini düşürürken tek tek ıraksamalarla başa çıkmak zorundaydı dalgalar
Kötü kokular içerisinde sokak cambazları ve onların aç duyguları
İlk ışıkların temasıyla daha bir ortaya çıkıyordu
Elinde yalnızlığıyla bir şair sokakta tek başına, kim bilir hangi periyi arıyordu
Alkolün demlediği beynimde milyonlarca kez yankılandı kararların ve kararsızlıkların
Hiç kavga etmedik biz.. kendinleydi bütün kavgaların ve faturası hep bana çıkıyordu
Bunca zorluğun ardında yıkılmam sende derken aksimde kırık buğday taneleri
duruyordu
Usulca çektin gittin
Şiirler yazılmaya devam etti.. biraz daha hırslı biraz daha acıklı
Kocaman sahne tek bir dublöre kaldı.. ve dublörün elinde anlatabileceği hiçbir şey
yoktu
Sustu..
hiçbirinden haberin yoktu haykırışlarımın..
kulaklarına değmedi burun çekişi yüreğimdeki sancıların
sen kendince terk ettiğin şehirde bıraktın tüm anılarını ancak anılar bırakmadı bir türlü
saçlarımı
ıslak dudaklarıyla bir travesti şairin yolunu kesti
ve kötü kokusuyla bir çocuk bir kenarda soğuktan donarak can verdi..
sesim anne feryadında yok oldu..
çocuğun serüveni sahipsizler mezarında son buldu..
kırıntılarımı toplayarak beslendi üç beş martı..
kanatlarında sürüklendi sol yanımın sızısı
ve sonsuz deniz.. liman üstü öfkelerde kana bulandı..
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Suskunluk
Mum ince ince yanıyor
sen susuyorsun
ben kahve istedim
sen abartıp duble rakı söylüyorsun
hem de susuz olacak
ellerin üşüyor
ellerimi tutmuyorsun
yüreğinde çığlıklar var
biliyorum
konuşmuyorsun
menekşe dudaklım
şiirlerden kopmuş yüreciğinin
bunca mı ihtiyacı var yalnızlığa
sahildeyiz
deniz şarkısını tutturmuş
martılar çığlık çığlığa
yeni cami avlusunda
güvercinler volta atıyor bağıra çağıra
ve ben
yine kendimi arıyorum suskunluğunda
27.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Şarkı
Çocukluğumun şarkısı..
çocukluğumun kuytu ve karanlık odalarının..
Öylece rast gelmek..
'isabet' olsa gerek..
Çocukluğumda şarkılar saklıysa
bu şarkıda da ben saklıyım galiba..
Hey dost sırası mıydı şimdi yad etmenin,
bunca yad olmuşken eski zamanlara
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Şehr-i Kıyam İçimde.. (Düzyazı)
Alaşağı olmuş tüm tanrıları tek tek ayağa kaldırıyorum. Ve “yaşam” denen şeyin
anlamını soruyorum… Çok uzağımdaki bir kelebeğin rengini tahmin etmekle eşti
şimdiye kadar bu beş harf.. ben kaçtıkça kovalayan patiler gibi yüksek seslerle
bağırıyordu arkamdan.. korkuyordum.. ya da adını “korku” saydığım yanılgımda
kayboluyordum.. O kadar zaman geçirmiştim ki, hayattan kaçarak ve ölüm’e sırılsıklam
aşık olarak.. peki neydi ölüm? Biliyor muydum? Hayır! Bilgelik değildi bu.. küçük
intihar tabletlerine sığınarak uyunan uykular öncesi düetten ibaretti benim için ölüm..
Ölesiye yabancı..
Herkes benim kadar istiyor muydu bilmiyorum.. sorgulamadım hiç.. abes sorular
sınıfına giriyordu.. Ama biliyordum ki.. petrol rengi ırkçı vazolar içerisinde “çocuk”ların
küllerine elmas mermiler sıkılıyordu bir yerlerde.. ve emindim temiz çarşaflar üzerinde
ellerini semaya yerleştirip veya göğüs hizalarında parmaklarını kenetleyip ettikleri
dualarda böyle bir dileğin yer almadığına.. üstelik para dedikleri, sertlikten uzak
bitkilerden üretiliyordu.. beyaz mı beyaz.. aydınlık mı aydınlık.. Ne yazık ki benim içim
içimdeki dualar tam tersiydi..
Ama ben istiyordum işte.. Ve sırf giderken kardeşlerimin veya annemin paçasını
da aşağı çekerim korkusuyla, kendimi tutuyordum intihar eşiklerinde..
Sonra bir gün biri.. “Hayatı çok seviyorum ben! ” dedi..
Şiirdir.. dokunur yüreğe.. öyle demeyin.. sırf yüreğe dokunmakla kalsa..
Teninize, sesinize, sessizliğinize, bedeninizdeki tüm kıl köklerine.. geçmişinize..
şimdinize ve geleceğinize.. “her an”ınıza.. yazdığım şiirlerden biri böyle dokunmuştu
ona..
Karşılık beklentisi olmadan edilmiş birkaç söz.. Sonra noktalar, virgüller,
kelimeler kelimeler kelimeler.. “Kendimle düetim”de misafir oyuncu vardı.. çok değil an
kadar kısa zamanda, düetim iki kişilik oldu..
Uç şiirler.. uç yazılar.. uçlardaki insanlarca “hissedilebilir” anca.. öyle oldu.. öyle
olmuş.. hayatımda ilk defa.. biri.. ruhuma tokat attı.. Ama ne tokattı.. 19 yaşımda,
evimizin en alt kattaki salonunda, sinir krizi geçirirken annemden yediğimle eşdeğerdi..
Anneminki krizden beni çıkarıp kendime getirmişti.. O’nunki ise.. O.. Başka..
bambaşka.. denizsiz şehrin feneri gibi..
O.. hiç görmediğim gözleriyle bana, yaşamın tam ortasındayken ölüm çığlıkları
atmanın nasıl büyük bir korkaklık olduğunu gösterdi.. Hiçbir şey söylemedi.. söylemesi
gerekmezdi.. ben o olmuştum onu okurken çünkü.. ölümün bunca yakınındayken
“yaşamak” isteyen, asla “vaz caymayan”!
Nasıl bir dipsizliğe düşmüştüm ben.. nasıl bir karanlık içinde boğmuştum
kendimi.. O.. O, hasta bir gürgen ağacına bile kendi yaşam savaşını aşılayan.. için için
kanarken, bulantılarında kardelenler besleyen.. zamansızlığına “ahhhh”tan öte sitem
etmeyen.. “VAZ CAYMAYAN”.. O.. Dedim ya öyle bir tokattı ki.. Baştan aşağı sırılsıklam
etti beni..
Islak kirpiklerimin ardından kendime baktım.. Zamanın yok olduğu düzlemde,
sorgulayışlarım.. “Ahhh”lar benimdi şimdi.. ne aptalca yaşamışım.. ne savruk
davranmışım yaşamıma.. Ölüm diye şiirler yazmışım.. serzenişlerim olmuş.. ifil ifil
dalgalanmışım.. aba’yı kendimce ipek yapmışım.. ne çok yanılmışım..
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
O, vaz caymazken ben savaşmaya bile yanaşmamışım.. anladığımı sandığım çok şeye
kilometrelerce uzak kalmışım.. bir şeyler akıp giderken içinde oynaşan balıkmış
“hayat”.. ben yanına rakı aramışım.. yazgı diye mermilere sarılmışım..
Sonra etrafımdakilere sinirlenmeye başladım.. tek tek.. birbirlerini anlamak yerine,
sado-mazoşist ruhlar halinde birbirlerini ezip geçen.. Yaşamak ve yaşatmak yerine
kendilerini ve çevrelerindekileri incitmek için direnen.. Hayat’ı yanılgı ölüm’ü yoldaş
bilen.. Yaralayan, acıtan, önemsemeyen.. Öldüren.. Hatta kendilerini öldürmeye
yeltenen..
Etrafımdakilere sinirlenirken u dönüşü ile yine kendime döndüm.. Yaşama karşı nasıl bu
kadar savruk davranmışım..
O.. Akşamüstü serinliğinde alabildiği her nefes için “şükrederken” ben, nefes alabildiğim
için Tanrı’ya sızlanmışım..
Ne aptalmışım..
Ruh sözlüğümde yeni kelimelerim var.. O’nun kanatları hepsi.. “Vaz Caymamak”,
“Şükretmek”.. Artık tanrılarım, yaşam sofrasmda bağdaş kurarak, hayat dolu sohbetler
ediyorlar.. ve baş köşedeki Kibele'nin saçlarını hayranlıkla seyrediyorlar..
Şimdi, o ne zaman tüpün mavi ışığında üşüse, kulağının ardında saklandığım
yerden çıkıyorum.. ceplerime doldurduğum, mis kokulu “kadın” saçlarını çıplak göğsüne
seriyorum.. çünkü üşüyor biliyorum.. sonra yerime dönüp, tüm sesimle bağırıyorum..
“Nefes Al! ’
” Nefes Al! ”
“Nefes Al! ”
Ve biliyorum ki alacak.. çünkü sözü var “ben vermeden.. vermemeye..”
30.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Şiir Dediğin
Şiir dediğin
Çırılçıplak soymalı seni
Bedeninde ateş böcekleri kıpırdanmalı
Saçlarına gelin telleri kondurmalı
Şimşekler çaktırmalı teninde
Parmaklarının arasına menekşeler açtırmalı
Buram buram özlem tütmeli omuzlarında
Uzak memleketlere yatırmalı gözlerini
Her iki dizede bir nefesini kesmeli
İçerindeki denizlerde hissettirmeli med-cezirlerini
Göğüs uçlarında titreşmeli ilk doğum neşesi
Düşlerini açlıkla beslemeli
Tencerene hainlik ekmeli
Ayrılığı bekletmeli kapı eşiğinde
Seni senden etmeli
Şiir dediğin
Çırılçıplak soymalı seni
Ve son harfine kadar
Hoyratça sevişmeli
01.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Şimdi cevapla bakalım!
Kaybolmak dert değil
kaybetme telaşında
emin ol aşk dediğin iki satırdan ibaret
yalnızlık açlıkla eş değer
duvarlar sesin
sesinde menekşeler
iz kalmasaydı sırtımda
ruhuma açtığın yaralardan hatırlı
kuş yemi sevilerinde dağlarca kaybetme korkusu
iş olsun diye yaratılmış inançsızlıkların
kendince bahaneleri acıtmalarının
aptal inanışların kendi yalanlarına
kürdanla oyunun bitti artık
acımışsın, ağrımışsın, kırılmışsın
şimdi yüzlerce kırılganlığının faturası kucağımda
cezasını yanlış insana kestin tüm bunların
hadi diyelim herkeste aklandın
kendini nasıl kandıracaksın?
15.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Tablo
Kaçmak isteyip de oturduğu yerden kalkamayan bir insanın dermansızlığında
seni ve kendimi tüketiyorum
saatten birhaber
bir melodinin kavrayamadğım notaları arasında
sıkışıp kaldı yüreğim
ölesi sarılmak isteyip de
kilometrelerce uzağımda olan bir insanın
omuzlarını düşleyerek ağlıyorum
saatler avarelikle akıp gidiyor
ve umudu tüketiyor her geçen dakika
ve ben
bu bomboş odada yoktan bir hayatı yaşıyorum
kavrularak kendi umutsuzluğumda
peki senin yerin ne ki bu tabloda?
bir fırça darbesi mi
püskürtülmüş birkaç damla yağlı boya mı
yoksa
fırça değmemiş tek noktası mı tuvalin?
16.11.1998
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Tabure üstü bar düşlemesi
Siyah gölgesinde teras
İnsanların ellerinde içkileri
Olsaydın hangi bar taburesini çiçeklendirirdi bedenin şimdi?
Masamda yanmakla sönmek arasında gidip gelen mum
ışığında an kesitleri
Bir şarap daha lütfen
Sarhoş olmalı iliklerimdeki her bir kan zerreciği
Yüzünün her bir ifadesini ayrı bir kadehte silmeliyim
Duvarlarımda yankılanan şarkı,
İşte başladı
“Besame Mucho – Andrea Bocelli”
Dans edelim mi?
22.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Terk..
tüm sevdiklerimin beni terk ettiği bir dünya burası
bir ben terk edemedim dünyayı..
bir ben gidemedim
delice isterken
patır patır dökülürken gökyüzü
kanlı elleriyle tutarken bir katil bıçağını
yeni doğmuş bebeğini beslerken anacığı
hep bulanık sularda yalnız
akıp durdum ben
kim uydurmuş akan suyun kir tutmayacağını?
03.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Tiyatro
Tiyatro sahnesi
Orta yaşlı kadın boynu kollarında
Tepe lambalarına doğru bağırır
“hangi aydınlık arkasına gizlendiysen ölüm
Haydi çık artık ortaya
Yaşamak partisine değil oyum”
Ses gelir ışık içinden
Ses içerideki soluklarca emilir
“hangi hain tırnakla kazındı umutların
Hangi sokakta yıprandı kaldırımların
Kim kustu vitrinine yaldızlı aynaların? ”
Kadın ağlamaklı
“ben istedim de mi böyle oldu
Yoksa yanlış yerde yanlış soru muydu?
En büyük hain kalbime düşen aşktı
Cezam yaşamdan yana olmamalı
Kabrim ise huzur evim
Cennet cehennem fark etmez benim için
Sorgu sual değil işin
Bırak peşin sıra geleyim”
Işık yavaş yavaş kaybolur
Kaybolan ışık ardında
Bir kadın
Sonsuzluğa uyur..
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Tuz
tuz kadar sevdim seni
kurutup saklanası güllerdi tenime her değişi gözlerinin
dilin olmasa
yanmazdım böyle
yüreğimin ateşinde kavruldu her bir yaprak
aklın alamayacağı sınırlar içerisinde
kapandı kapı
sanma ki unuttum
bile bile kovalamadım ağrılarımı
Kaç kez ölmek gerek?
Kaç kez dirilememek?
Kaç vicdansızdan merhamet dilenmek?
Veya her canımı yakışını kendimce mazeretle bezemek?
Yetmedi mi sende bitmek?
şimdi bana müsaade
pılımı pırtımı topladım
aşkımdan gerdanlık yaptım
zincirine acı yazdım
öylece boynuma taktım
çıkarmamak üzere
29.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Türban?
Bir
parça
bez
miydi
peki
seni
sende
tutan
?
nefsindir
arkadaş
en
güzel
türban!
16.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Tütsü..
Ne köy olurdu benden
Ne senden kasaba
İkircikli yalanlar peşinde koşturan seyyahlar gibi ellerimde kader
Mermer üstüne işlediğim sevilerden
Birkaç yıkıntı kalmış
Hangi yılan gezer şimdi viran kasabalarda
Hangi kan al’ında saklar da ölümü
And içer başsız heykeller
Olmayan dudaklarıyla
Aç kuşlar gibi dönüp duruyor yeşil gözlerimde
Olası kaçışlarını defnettim sincap patilerinde
Ormansı ayrılıklar besledim
Ve yolculadım seni
Kağıttan gemilerle..
Tütsüle cesedini sevdanın
Kıyım ellerinle
Ne sen bana hazır
Ne ben kedere..
21-23.05.2008
İzmir-İskenderun
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Uçurtmalar
uçurtmalar..
uçurtmaların kuyruklarına taktım her bir günü
her bir geceyi
sonsuz iplerle bağladım gökyüzüne
ipleri kızıl güneşlere saldım
git benden
git
uzaklara
ben daha çok düşmeden ucu kanlı çatışmalara..
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Unutmak?
gece yakılanıyor kulaklarımda
garipsiyorum önce
ardında sızı bıraktı
unutulur mu ha diyince?
gündüz batıyor dudaklarıma
kaç koyunda unutulur ki bir rüya?
burnumda bakışlarının sızısı
her denizde onun kokusu..
yapamıyorum anla
çoktan kayboldum gözlerindeki dağlarda
pusular ardı yolculuğumda tutsak kaldı bedenim
celladımın sesi tüm lokmalarımda..
kıyamıyorum öylece bırakmaya
ve unutamaya..
ne aşkı ne utancı..
19.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Uzak Durun
Kıyıya bir türlü varamayan sandal
Limana bir türlü yaklaşamayan tankerim ben
Draftım kurtarmadı diyelim..
Kimyasal yüklüyüm.. asit yüklüyüm..
Uzak durun..
derin türbülanslarda savruluyorum
enlem boylam bilmez düş pilotuyum
canım yanacak
sakın ola benle yanmayın
uzak durun
viraj üstü tasa köprüsünde
yüreğimin viyadüklerinden attım kendimi
her gece direksiyon önü kanlı nöbetlerde
paramparça ettim öfkemi
motorum ha şimdi ha sonra patlayacak
uzak durun
16.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Ünlem
“Ay! ” dedi adam
Kadını görünce
şaşkınlık içinde
“bu nasıl bir güzelliktir
Tanrıyı gördüm gözlerinde! ”
Hızlı adımlarla koşturdu arkasından
“Hey! ” dedi durdurdu kadını
Hiç düşünmeden diz çöktü önünde..
“Aman! ” dedi kadın
Deli midir nedir?
Kimdir? Kimin nesidir?
Derken vuruldu adamın yüreğine..
“Oley! ” dedi adam
Büyük bir sevinçle
Biri ipek böceği,
Öteki dut ağacında meyve
“Oh! ” dedi adam
Görününce kadın
Beyazlar içinde
Daimi sadakat yemininde
Gel zaman git zaman
“Of! ” dedi tırtıl
Sıkılmaya başladı
Kendi ördüğü kozadan
Ve karardıkça ağaçtaki meyve
Kadından..
“Ya! ” dedi kadın
Yılların ardından
Kırgınlıklarını düşündü
Tırtıla anlatmadığı
Kıracağından korktuğundan..
“Ha Ha! ” dedi adam
Kadını
Emeğini
Ve kendini yıktı
Dönüşünce kelebeğe
Özgürdü artık
Olgunca güzelliğiyle
“Şşşt! ” dedi sabrı kadına
Ölmek için çabaladığı anda
Dalından düştü
Can verdikçe toprağa
Toprak can verdi ona..
Kök saldı
Filizlendi yarına..
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
“Ah! ” dedi adam..
Gün daha tamamlanmadan
Nefesinde solmaya yüz tutmuş kara leke
Ecel düştü kanadındaki her bir renge..
'Ah! ' dedi adam
Hiçbir ünlem yakışmıyor ölüme..
07.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Vazgeçmedim
Vazgeçmedim beklemekten
Öksüz yollara düştü yüreğim
Kırılgan mahsun
Azınlık öfkelerde yitip gidenim
Vazgeçmedim beklemekten
Sesindeki ekinleri
Aşk yaralı bir hayvandı gözlerinde
Saramadım ağrılarını
Vazgeçmedim beklemekten
Ana baba bacı
Yahut masal kahramanları
Tümü bir bir yok oldu
Görüler siste boğuldu
Farkında bile değildi bileklerindeki sancı
Aşk avutmadı seni
Beni acıttı..
Vazgeçmedim beklemekten
Yaşamaktan geçtiğim kadar
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yalan'ın Şiiri
tanri senden bir adim otede yurumeyi nasip etmesin bana”
bu sozu seni kandirmak icin mi soyledim saniyorsun?
Oyle saniyorsun..
“yuregim” dedim..
“yuregim olmadan yasayamam” dedim.
bu da seni kandirmak icin..
Seni sevdim..
asik oldum..
bu da seni kandirmak icin..
Sensiz yasayamiyorum..
kanma..
Yasadigim her dakika oluyorum..
kanma
Duzelirim..
inan
Hic boyle dusmedim..
boyle caresiz..
Hic bu kadar titremedi ellerim..
06.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yalan'ın şiiri...
yağmur damlıyor
ağıyor yürek
buzullar üstünde çirkin bir lekedir yaşamak
yalanın gölgesinde..
15.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yangın
Yandım
Yangınlar içinde yazgım
Yazgımda yalnızlığım
Yalnızlığımda sen
Sende hiç olamadıklarım..
09.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yapamıyorum
Yapamıyorum..
Oturamıyorum
Kalkamıyorum
Duramıyorum
Gidemiyorum
Yaşayamıyorum..
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yaprak..
Hani belki dedim
Uyur uyanık hayaller içinde
Yarışırken özleminle
Bir çiçek yaprağında
Ten teması
Benzer ellerine
nasıl ki kaybolur gece gözlerinde
ben de kaybolurum belki yeşilinde..
01.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yaşatmak
Yaşatmak,
bir sevgiyi kızılötesi bir alevde yaşatmak
alabildiğine yakıcı, alabildiğine sıcak
ellerin yanacak
yaşatmak,
bir sevgiyi görüşötesi bir bakışta yaşatmak
alabildiğine derin, alabildiğine uzak
gözlerin kanacak
yaşatmak
bir sevgiyi düşötesi bir şiirde yaşatmak
alabildiğine sukun, alabildiğine kurak
aklın duraca..
90'lar
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yazgı..
Yanılgı ilk kimin ağzından dökülmüştü
Mucizeleri ilk kim yok saymış, ilk kara bağır bağışları kimlere yapılmıştı. Kimdi gittiğin
ve asla dönmeyeceğin? Saksında mı büyütmüştün ayrılıkları? Sokuldum usulca nota
kokan seslerine.. Ortanca çiçekleri yerine ben açtım saksında ve ebedi yaşam kaygısına
düşmüş parmaklarına tutundum
Hangi kadersizliğimdi alnımda taşımaktan yorulup da aynalara bıraktığım? Sorular
sordum.. usul, ağrılı.. Kül tablalarında sigara külü oldu her biri.. Yüzün düştü denize..
Martı olmayı diledim.. Sorularımdan tekine bile cevap gelmedi..
Meşguldün belki, yahut ben sormayı bilmemiştim, hatta sormaya cesaret edememiş
bile olabilirim.. eskiz yapılmamış tuvaller üzerinde yağlı boya damlalarıyım şimdi..
Yelpaze fırçayla mı bıraktın üzerime kan lekelerini? Pet şişe kapağı altına saklıydı
“aşk”ın ritim duyguları ve o şişe bir ömürde bir kez açılırdı.. sonra atmak gerekliydi
mutlaka.. aksi halde virüs gibi yayılırdı.. Söylesene bunları kim uydurdu?
Orkestra yöneten kişi nasıl çağırılıyordu? Elleri havada sırf oyun olsun diye mi
salınıyordu? Yoksa A, şe ve ke’nin görkemini mi anlatıyordu? Peki tüm bunları sana
daha nasıl anlatmalıydı?
Kırık cam parçalarında yuvarlanıp, Malta’da sürgüne mi yollanmalıydı? Çivi yataklarda
uyuyup hiçbir şey hissiyle mi uyanmalıydı? Dergahlardan birinde kendini mi
unutmalıydı?
Sana aşkı nasıl anlatmalıydı? Nasıl yapmalı da Berlin Duvarı'nı Çin Seddi'ne
dönüşmeden yıkmalıydı? Hangi tarihte cadı avında yanmalı hangi buharlı odada son
bulmalıydı?
Yine de gittin.. ressam olmak yetmiyordu. Eski tiyatro sahnesinde tüm orkestra sustu..
çöpçünün eldiveni kara bir poşet içinde ölü bir bebeğe dokundu. Müzik kustuğu toprakla
poşet’in üzerini örttü. Erenler diyarında bir alim kanat takmayı unuttu genç kadına ve
vadiye savurdu.. çığlık göğüs kafesimin yalnızlığında yankılandı..
Çöpçülerin eldivenlerindeki kıvrımlar ruhunun siyahlığında tutuştu.. tuval kapkara bir
çürümüşlüğe boğuldu.. Ütopya adının iklimdeki yankısı oldu.. su sustu.. gamzelerini
suskunluk yuttu..
23.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yedi Dakika
Bir sabah güneşin doğuşuyla doğdun
narin bir bahar esintisi gibi
hafiften salınarak
sise boğdu her yanı dudakların
bir cımcızın eksikti, aynan tamam
kırıldın,
soydum seni
içinde ne varsa çıkardım
tekrar gönlünü onardım
üstünü başını düzelttim
bembeyaz elbiseni giydirdim üzerine
küçüldün, kısacık kaldın
bir nefes çektim dudaklarından
içime doldun
on dakika olmadı
bir de baktım
kül yığını olmuşsun
ardınsıra baktım, baktım, baktım..
ne güzeldin
henüz doyamamıştım sana
oysa yedi dakikaya sığdırdın kendini
yedi dakikalık kahpe oldun be sigaram..
13.04.1995
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yenidoğan Şiiri 1
Bir çift göz
Hık demiş babasının burnundan düşmüş
Burnunda melekler gülüşmüş
Gülücüğüne kelebekler üşüşmüş..
Bir çift el
Ellerinde güneşler büyümüş
Güneş tırnaklarına vurmuş
Tırnakları neşeye bürünmüş
Bir çift kulak
Anne sesinde mutlak
Peri masallarında susak
Sana hangi ezgileri sunsak?
Hangi kağıttan gemiler yapıp
Sularda yankısını bulsak..
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yetişemedim kendimden ötesine..
Yetişemedim kendimden ötesine
Kırılganlıklar şehrini boydan boya geçen tramvay yolu üzerinde kırık bebek kolları
saçılmış. Kimin edasıyla uzansam da tutsam geceyi.. tutabilsem kendimi.. ve
tutunabilsem ellerine.. hangi ucuz pazarlığın gölgesinde saklasam yitmişliklerimi..
Yürüyen merdivenlerin uğultusu idi kulaklarını dolduran. Saka’lar vardı dal uçlarına
tünemiş. Hep mi bir karga gibiydi kaderin? Siyah ve çekindiğin.. Koşarak ne derece
yakalardım yalnızlığımı? Dirseğini dayadığın iskele borularını? Tramvay usulca bebek
kollarını yaladı.. üç adım ötene düştü penceremdeki saksı.. kafanı kaldırıp bakmadın
bile.. ne yapmalıydı.. ne yapmalıydı da o incecik dudaklarında tomurcuklanmalıydı?
Kapın önünde anahtar sesleri.. narin kolunda uvertür çantan.. içinde Çarşamba pazarı..
bir tür türlü dinmek bilmedi gözlerini kurulaman.. adımının ardından kapın sustu.. sen
sustun, kalbim suskunluğundan düştü..
Şosede derince nefes alışın.. nefesinde binlerce an..an’da saklı Da Vinci tabloların.
Dağınık çarşaflar üzerinde sondan bir önceki müşterinin dudakları.. yatmadan önce her
ayrılığı bir bir yıkamalı..
Oturma odasının paslı petekleri üzerine bıraktın umutları ve hırkanı. Yalınayak
yaşamından fırlatıp attın ayakkabılarını. Mavi buluzünde fayansın soğuk dokunuşları..
Suyun buharında her sıcak düş gibi kazıdın bedeninden kimselerin diş izlerini.
Çekyat üstü tenin beyazı çarşaflar üstüne serildi bedenin.. uykunun arifesindeki
dudaklarını seyrettim.. umurumda değil hangi geç saatte kimindin.. rüya vakitlerinde
tümüyle benimsin.
17.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yiğit'e
minicik ellerin vardı
minicik gözlerin
koca kocaman kahkahalarla doldururdun odanı
dunyaları sığdırırdın 2 metrekarelik oyun alanına
'Hadi.. Hadi..'
gülmek öyle biçimledirirdi ki dudaklarını
anlatmaya çabalayan ifaden
kırık kanatlı martıları uyandırırdı
22.02.208
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yitip gidene, Gidip dönmeyene.. -2Yangın yeriydi
Alev alev güneş
Tezgah üstü aş ocakları
Bir kaşık ucunda yaşam saklıydı
Aşçısız restoranda iki kadın
Hesabı ödemeden kalktı
Cama değdi dudakların
Açlığıma değer gibi
Buğulu gölgesi ardında
Bir kedi
Çıkmaz sokakta can verdi
Bir andı
Kirpiklerine değdi gözlerim
Et bıçağa değer gibi
Derken
Uzakta leylek sürüleri
Gagalarından kundakları
Birer birer
Meçhule gönderdi..
Sence artık
Hiç şansımız yoktu
Benim için
Ölüm
Çok tanıdık bir oyundu
Son sözün hiçbir zaman söylenmedi
Her sesinde bir sevişin
Hakim edasıyla
İdam kararımı verdi
İlmeklere dolandım
İlmekler beni
Özlemine bağladı
Dayanma vakitlerini çoktan tüketmiştik
İki kurbağa
Aynı nilüferde
Daha fazla demlenemezdik
Islaktı ıssızlığın
Bir su buharı uzağında
Boğuldum..
17.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yitip gidene, Gidip dönmeyene..
suya değdi ayakların
yüreğime değer gibi
nergis buketin ellerinden intihar etti
her bir yaprağında bir gülümseyişin
kanun hükmünde beni terk etti
18.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yitip gidene..
Resmimize bakıyorum şimdi..
Bizim resmimize..
Resimdeki yüzler bizler değiliz..
sanki yüzyıllar öncesinin hatıraları gibi..
İçerimdeki seni kaybedebilmeyi diliyorum ilk kez..
Anlayamadığın bir nokta var..
benim de geç fark ettiğim bir nokta..
yüzünü siliyorum böyle sıkıntılı zamanlarda..
sonra geliyorsun..
tekrar alışıyorum..
sonra tekrar siliniyor siman..
her defasında tekrar tekrar alışmam gerekiyor..
Seni ben mi ittim?
Sorular sorular sorular..
soramıyorum yüzüne..
Döndüğünde bıraktığın aslı’yı buldun hep..
hep sana aşık..
hep yanında..
Bunu kanadı kırılmadık tek martı bırakmayana kadar tekrarladın..
şimdi döndüğünde aslı’yı bulabilir misin bilmiyorum..
ben kaybettim çünkü..
Beklemek ne kadar zor ne kadar yıpratıcı biliyor musun?
Bağırıp çağırmak geliyor içimden..
Kızmak küfretmek..
ağzımı açıyorum..
yüreğim diyorum..
Sen hiç böyle bir boşlukta hissettin mi kendini?
Kalbinin olması gereken yerde kocaman bir boşlukla yüzleştin mi?
Kendimi tüketiyorum..
ve buna rağmen BİZ’i ayakta tutmaya çabalıyorum..
canım yanıyor..
canım yanmıyor.. kanıyorum..
Bunca acı..
ah edemiyorum bile sana..
Mahvettin beni.. bitirdin..
Böyle güçsüzken..
yokluğuna böyle alıştırma beni..
yalvarırım..
artık kalkamıyorum..
07.02.2008
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yitirişin Şiiri
seni ve duygusallığı öyle bir öldürdüm ki içimde
yeni doğmuş bebek ninnisi dudaklarımda
ölümle doğum kardeşmiş
yaşamak sarmış her ikisini de
doğası bağlım
kına değmemiş ellerine ilk değen ben olaydım
vücut olaydım vücudunda ter olaydım
sen hiç kokmadın halbuki
sözlerin yitti
kulaklarımda çınlamıyor artık
görüler, anılar, seni hatırlatan her şey
sanki kilometrelerce uzağımda salınan sigara dumanı
belli belirsiz
kıvrak
aslında hiç olmayan
suya kattım kendimi
ağaca yazdım
güneşle ağladım
ayla uslandım
ırak düşlerin habercisi her bir çekiç sesi
yüreğime yüreğime vurmasa
belki bunca sevmezdim seni
bunca sevmesem bunca korkmazdım
bunca korkmasam böyle olmazdım
ayrılığım
aşk şarkılarım
tanrım
beş vakit namazım
mini etekli kızları lise koridorlarının
dalgın bakışlı kumruları
hiçbir kuş yalnız yaşayamaz derler
ben sensiz nasıl yaşarım?
23.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yolculuk
Seni saklıyorum
Kimselerin bulamayacağı bir yere
Kendimin bile
Kırmızı balkonunda ölüm gülümsüyor
Girmek istemiyorum eve
Kapı beni çekiyor
Korkumu süpürüyor yeşil dallarıyla bir portakal ağacı
Sen kokuyorsun beyaz çiçeklerinde
Yokuşlar çıkıyorum
Her adımım dilenci ilkbaharı topluyor bedenine
“Gitme! ” diyorsun
Gözlerin baskın çıkıyor sözlerine
“Canın Cehenneme! ”
Telefon direkleri batıyor yalnızlığıma
Mahalle pazarında
Naylon selelere gülümsüyor ölüm
Sen bağırıyorsun çingenenin ellerinde
“Gitme! ”
Kinle yıkıyorum deniz manzaralarını
Kapı diz çöküyor önümde
Gidiyorum senden
Hiçbir yere
Tel örgülerle sarmalıyor kalbimi ölüm
Düşüyorum
İsimsiz bir kadının
Abes düşlerini işlediği halı üstüne
Seni saklıyorum
Kimselerin bulamayacağı bir yere
Ölümün bile
09.04.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yorum?
Yorumladim..
Baska seyler de yazdim..
Ama sana gondermedim..
Bizimle ilgili kimse hicbir sey soyleyemez ki aslina bakarsan..
Senin icerin ne diyor onemli olan o..
Elimden geldigince etkilememeye calisiyorum seni..
Birak herkes kendiyle celissin..
Yoruma gelince.. Anlamli..
Ama yasamdaki hersey gibi o da yorumlayana bagli..
05.02.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Yüreğimle okşardım seni..
Öyle coşkun ki sevgim
sana beni bağışlayabilirim
ve umudun en ulusunu
en taşkın saatlerimi
hatta gençliğimi
öyle yer etmişsin ki içimde
gülmek yüzünde güzel
su içmek dudaklarına
ve sen
kartal bakışlım
umut yürekli
güzel çocuk
bir bilseydin
nasıl yer ettiğini gönlümde
bir anlasaydın sevdamı
ve bir kez
dökülmeden sözcükler dudağından
paylaşabilseydin sevgini
yüreğimle okşardım seni
1995
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Zülalce
Zülalce
zülüf düştü mü gönlüne
bir fincan da çay oldu mu
hele de rüzgar kondu mu
şeker niyetine
salıver yelkovanları akrepleri ve tüm takvimleri geçmişe..
kadın, ana, aşık, ozan
hepsini toplayıp yürekte
bir de peri tozu serptin mi üzerine
Gel de,
teninde aşkı işitme..
zülalce
rüzgar yürekli yiğit kadın
akmaz mı bu ömür
nehir olup denizine?
25.03.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat
Zülalceye Name..
Sevişmek istiyorum zülalce
Belki abes
Belki delice
Umurumda bile değil!
Cinsel kıyımlar yapmak tenimde
Özlemi dolmak
Aşkı boşalmak
Titrerken her bir noktam
Binlerce kilometre uzaktan
Yamaçlara el sallamak
Dualar okumak tenin tene değdiği yerde
Şükretmek sevginin adaletine
En boğuk gitardan
Sonatlar bırakmak çarşaf üzerine
Sevişmek
Sevginin son deminde
Saçlarımı sararak belalara
Ve kirpiklerimi bırakarak yastıklara
İmza niyetine
Sevda sarhoşluğu içinde
Celselerce var ederken öfkeyi
Kalemler kırmak son nefesimde..
Sevişmek istiyorum zülalce
Gerçeğe inat
Sevgiyle!
Sevilmek istiyorum zülalce..
Çok mu sence?
13.05.2008
Aslı Şahin
www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Benzer belgeler

William Shakespeare

William Shakespeare Aslı Şahin - şiirler -

Detaylı