KÖPEKLER VE KÖPEKLEŞENLER

Transkript

KÖPEKLER VE KÖPEKLEŞENLER
Konu: Zengin Mutfağı’nda Köpek Motifinin Kullanımı Adı-Soyadı: Ayşe Büşra
Sarıcan No: 467 Sınıfı:11-D
KÖPEKLER VE KÖPEKLEŞENLER
Vasıf Öngören, Zengin Mutfağı isimli tiyatro eserinde 1970’li yıllar Türkiye’sinde işçi-patron
mücadelesini anlatır. Yazar, eserinde sömüren zengin sınıfına karşı üreten işçi sınıfının bilinçlenip
haklarını savunmak için harekete geçmesi gerektiğini savunur.
Zengin Mutfağı’nda olaylar, oyunun tek mekânı olan mutfağa gelip gidenlerin dışarıda olanları
içeridekilere aktarması ile oluşur. Mutfakta gelişen olaylar ise birbirine paralel olarak ilerleyen iki olay
çizgisi üzerine kurulur. Bunlar, Selim’in Kerim Bey’in adamı olması ve eve köpek alınmasıdır.
Öngören, eserinde köpek sembolünü kinayeli olarak kullanarak Kerim Beyin adamları özellikle Selim- ile köpek arasında özdeşleştirmeye dayalı bir paralellik kurar. Köpek sembolünden
yararlanarak okuyucunun ileride gerçekleşecek olayları sezmesini sağlar.
Lütfü Usta, oyunun başlangıcında, gerçekleşen olayların sebebini köpeklere bağlar:
Aşçı: Susun ulan itoğlu itler, zaten ne olduysa sizin yüzünüzden oldu, aşçıysak eşek değiliz
ya... Bunların yüzünden başladı her şey. Kerim Beyin itleri. En iyisi ben olanları size başından
anlatayım, dinleyin. (Zengin Mutfağı, 233)
Yazar, oyunun başında geriye dönüş tekniğini kullanır. Olup biten Lütfü’nün perspektifinden
anlatılır. Yaşananlar anlatılmadan önce Lütfü Usta olaylarla ilgili en genel değerlendirmesini yapar.
Lütfü Usta, olaylara köpeklerin sebep olduğunu söyler. "Kerim Beyin itleri” ifadesini kullanır. Burada
"it” sözcüğü ile hem evi koruyan köpekler hem de Kerim Bey’e uşaklık eden insanlar kastedilir. Yazar
köpek ile insanları özdeşleştirerek olayların köpekler, yani Kerim Bey’in adamları, tarafından
çıkarıldığını söyleyerek gelecekte gerçekleşecek olayları sezdirir.
17 Haziran işçi olayları yüzünden Patron Kerim Bey yurtdışına kaçar. Olaylar bitince yurda
döner. Yaklaşık on ay sonra, sıkıyönetim ilan edildiği gün eve bir kurt köpeği alınır. Yazar, bu olanları
Lütfü Usta’nın ağzından şöyle anlatır:
Aşçı: Bizim patron ortalık sakinleşince döndü Avrupa’dan.. Bir on ay kadar sonra da bir köpek
geldi köşke Terbiyeli kurt köpeğiymiş... O zamanlar 12 Mart olmuş.. Sıkıyönetim var. Kuş
uçurtmuyorlar. Ne gereği var. Bu itin? Ama geldi, geldi ama derdi de beraber geldi. Yemek saatleri
belli köpek beyin. Benim mesaim bitiyor. Köpeğin yemeğini vermek lazım. Ya sabır... 1971 yılının
Haziranıydı, tam bir yıl sonra. (Zengin Mutfağı, 242-243)
Lütfü Usta, köşke terbiyeli kurt köpeğinin geldiğini ve yemekleriyle ilgili problem yaşadığını
söyler. Lütfü, köpek için "terbiyeli kurt köpeği” ifadesini kullanır. Yazar, köpeğin kurt cinsinden
olduğunu belirtmekle kurt simgesine gönderme yapar. Terbiyeli olması ile de faşizmin emrinde
olduğunu gösterir. Yazar, eve alınan köpek ile gelecekteki olaylar arasında bağlantı kurar. Kızın
nişanlısı Selim, parasızlık yüzünden devletin aradığı bir anarşisti ihbar eder. Polis adamı öldürür,
yanındakiler kaçar. Selim zarar görmemek için saklanmak ister. Lütfü Usta, Kerim Bey’e durumu ifade
eder. Kerim Bey, Selim’i yanına alır. Artık Selim, Kerim Bey’in adamı olur.
Yazar, Selim’le köpek arasında özdeşleştirme yaparak gelecekteki olayları okuyucuya
sezdirir. Sıkıyönetim ilan edildiği gün eve köpek alınır. Aynı dönemde Selim, Kerim Bey’in emrine
girme yolunda ilk adımı atar.
Eve getirilen köpek, sahibine son derece sadıktır. Ne zaman eve bir işçi girse köpek
havlamaya başlar:
(Köpek havlamaları duyulur. Kapı açılır. İşçi girer.)
Ahmet: Yahu bu it de nerden çıktı?
Seyfi: Patronun yeni köpeği.. Almanya’dan, terbiyeli kurt köpeği... (Zengin Mutfağı, 243-244)
Aşçı Lütfü, Selim’i patronunun yanına çıkarırken İşçi Ahmet köşke gelir, ama köpeklerden
içeriye giremez:
(Köpekler şiddetli şiddetli havlamaya başlar. Kız kapıyı açar dışarı bakar. Bir ses) Hey kimse
yok mu şu itlere sahip olun.. (Kız seslenir) Kim o..
Ses: Benim ben Ahmet
Kız: Sen misin Ahmet Abi, (Kız çıkar. Ahmet’le Seyfi içeri girerler.)
Ahmet: İtlere bak be.. Kazara içeri girsek parçalayacaklar. Kerim Bey de kendisini koruyacak
iti iyi seçiyor hani. (Zengin Mutfağı, 255)
Burada yazar iki ana olayla ilgili paralellik kurar. Köpek, İşçi Ahmet’e havlarken işçi olaylarının
şiddetlenmesiyle birlikte işçilere daha kuvvetli havlamaya başlar. Patronların işçilere tepkisi köpek
havlamasının şiddetiyle ifade edilir. Selim’in Kerim Bey’in himayesine girmesi sonrası Ahmet’in yaptığı
yorum kinayelidir. Yazar, hem dışarıdaki köpekleri hem de Selim’i kastederek Ahmet’e "Kerim Bey de
kendisini koruyacak iti iyi seçiyor hani” dedirtir.
Yazar, köpeğe pişirilen yemek ile Selim’e pişirilen yemek arasında da paralellik kurar:
Aşçı: Sus ulan pişti işte.. (Etleri bir kaba boşaltır) Hususi pişirilmiş biftek yiyor köpek bey..
Millet bayramdan bayrama et yiyor be (Havlamalara artar) Dur ulan, getiriyoruz işte.. (Zengin Mutfağı,
251)
Üçüncü bölümün sonunda Selim için yatak serilir. Kerim Bey’in talimatıyla Selim’e ziyafet
hazırlanır. Yemekte et vardır:
Selim: Evet.. Çok insan adammış Kerim Bey.. Çok ilgi gösterdi.
Aşçı: Oturt delikanlıyı.. İyice karnı acıkmıştır şimdi..
Kız: Gel otur, ye hadi..
Selim: Baba adammış.
Aşçı: Demedim mi ben size. Kerim Bey gibisi.. Sen başla delikanlı.. Şimdi et de geliyor..
(Selim yemeye başlar hızlı hızlı.. Düşünmektedir) (Zengin Mutfağı, 258)
Aşçı Lütfü Usta, mutfakta sadece köpeğe ve Selim’e yemek verir. Dışarıdan gelen işçiler,
mutfakta hiçbir şey yemezler. Yazar, köpeğe ve Selim’e verilen et ile özdeşleştirme yapar. İkisini de
besleyen Kerim Bey’dir.
Dördüncü ön oyunda Lütfü Usta’nın sorgulama ve bilinçlenme süreci kendi ağzından dile
getirilir:
Aşçı: Yahu bütün bu anlattıklarım sıkıyönetime rastlıyor.. Yahu durun.. Bizi hep sıkıyönetimde
yaşatmışlar.. Bunu hiç düşünmemiştim.. Yani tuhaf.. Yani şaşırdım.. Her neyse artık ben ne
diyordum.. Ha Kerim Beyin iti.. Yedi ay içinde ısırıp parçaladıkları dokuz oldu.O zaman kafam
bozuldu.. Dedim ki ulan Lütfü bu köpeğin katli vaciptir.. Kerim Beyin itini zehirlemeye karar verdim..
Bir plan yaptım.. (Zengin Mutfağı, 259)
Lütfü Usta’nın "bütün bu anlattıklarım sıkıyönetime rastlıyor” demesi çıkartılan olayları
sorguladığını ve bir sonuca ulaştığını gösterir. Halk, askeri yönetimler altında tutulmakta, düşünen
insanlar hapse atılmaktadır. Halk, korkutma, hapse atılma, işten çıkarma gibi yaptırımlarla tarafsız
veya askeri yönetim yanlısı olmaya zorlanmaktadır. Lütfü Usta, bu süreci sorgulayarak ilk defa tarafını
belli etme yolunda adım atar. Konuşmanın devamında köpekleri zehirlemek istemesi onun patrona ve
sömürü düzenine karşı tavrını gösterir.
Lütfü Usta, köpeği zehirlediği gün, Selim, eve elinden yaralı olarak gelir. Selim köpeğin kim
tarafından zehirlendiğini araştırmaya başlar:
Selim: Kapa çeneni pehlivan eskisi.. Komünistler zehirledi kurdu. Ama dur dur bakalım. Kurt
terbiyeli köpektir. Dışarıdan birisi ona yaklaşamaz. Mutlaka içeriden biri ona yardaklık etmiş olmalı.
(Her birisini ayrı ayrı süzer) Evet içeriden birisi. Bunu bulacağım, kurdun katilini bulacağım.. Hiç biriniz
kımıldamasın buradan. Ben Kerim Beye gidip haber vereyim.. Demek içimize kadar girdiler. (Zengin
Mutfağı, 267)
Dördüncü bölümün sonunda Selim, kurdun zehirlenebilmesi için, içeriden birinin,
dışarıdakilerle işbirliğine girmesi gerektiğini düşünür. Beşinci bölümün başında sorgulamaya ve
bilinçlenmeye başlayan ev halkı, Selim’in işçilere düzenleyeceği baskını engellemek için işçilerle
işbirliğine gider:
Kız: Ne olursunuz inanın bana aynen böyle söyledi.. Köpeği öldürenlerin Kerim Beyin
fabrikasındaki işçileri disk için örgütlediklerini söyledi.. Ahmet Abi sen değil misin?
Ahmet: Hayır. Kerim Beyin fabrikasını örgütleyen Murat.
Kız: Murat. Ağabeyim mi?
Ahmet: Evet ağabeyin. Neyse mesele anlaşıldı. Seyfi, dinle, Murat’ı ve arkadaşlarını
yakalatmaya gidiyorlar. Benim sizden önce yetişmem lazım.. Vakit kazanmalıyız. Ne yapabilirsin?
Aşçı: Arızalandır..
Ahmet: Nasıl?
Seyfi: Benzine şeker atarız. (Zengin Mutfağı, 280-281)
Yazar, mutfak çalışanlarının patrona karşı İşçi Ahmet’le işbirliğine gideceğini köpeğin
zehirlenmesindeki işbirliği ile paralellik kurarak okuyucuya sezdirir.
Yazar, Lütfü Usta’nın sorgulama sürecine girişini yine köpek üzerinden verir. Lütfü, Selim’in
mutfağa gelmesine, ona hizmet etmeye dayanamaz. Kerim Bey’e şikâyet eder. Kerim Bey, Selim’e
sahip çıkar ve aşçıya kızar. Lütfü mutfağa iner, kendi kendine sorar:
Aşçı: Ben kime hizmet ediyorum? Kerim Beye mi, köpeğine mi? Ben köpeklere hizmet
edemem arkadaş.. (Zengin Mutfağı, 268)
Lütfü Usta, "köpeklere hizmet edemem” derken köpeği tür ismi olarak çoğul kullanmıştır. Lütfü
Usta, burada sömürü düzenini savunanları yani Kerim Bey ve adamı Selim’i kasteder. Bu söz aynı
zamanda Lütfü Usta’nın olayları sorguladığını “Yahu biz kimlere hizmet ediyoruz.. İnsan kimlere
hizmet ettiğini düşünmeli" (Zengin Mutfağı, 284) diyerek bilinçlenmeye başladığını gösterir.
Lütfü Usta, Selim yüzünden azarlanınca mutfağa iner:
Aşçı: Aldın mı Seyfi oğlu Seyfi.. Mesaisi bitmiş.. Nah bitmiş.. Çok keyiflendim.. Aferin ülen
Kerim Bey (Köpek havlamaya başlar) Sus ulan itoğlu it pişiyor işte. Ben de kafamı kızdırma. (Zengin
Mutfağı, 268)
Kerim Bey ile ilgili konuşurken köpek havlamaya başlar. Lütfü Usta köpeğe küfreder. Bu küfür
hem köpeğe hem de Kerim Bey’edir. "Sen de kafamı kızdırma” demesiyle daha önce birinin aşçıyı
kızdırdığı anlaşılır.
Lütfü mutfağa Selim’in arkadaşlarının da gelip gitmeye başladığını söyler ve şikâyet eder:
Aşçı: “Kız gitti.. Bir fabrikaya girmiş duydum.. Ardından Seyfi ayrıldı.. O da bir sendikaya
girmiş. Yerlerine Selim gibi aynı bokun soyu iki kişi geldi.. Ya Sabır.. Selim yetmezmiş gibi,
arkadaşları da gelip gitmeye başladılar. Lütfü Usta içkili bir sofra hazırla.. Lütfü Usta bize ziyafet
çekeceksin. Ya Sabır.. Yahu biz kimlere hizmet ediyoruz.. Bu arada itler çoğaldı. .Üç taneler şimdi, ya
sabır.." (Zengin Mutfağı, 283-284)
Seyfi ve Kız’ın yerine Selim benzeri iki kişi daha gelir. Yazar bu durumu "itler çoğaldı, üç
taneler” diyerek ifade eder. Köpek, Kerim’in adamları için kullanılır.
Selim, Kız’ın köpeği zehirlediğini sanır. Baskın sonrası gelip Kız’ı cezalandıracaktır.
Kaçmaması için Lütfü’nün Kız’a göz kulak olmasını ister. Hâlbuki köpeği Lütfü zehirlemiştir. Kız,
nişanlısı Selim’in kendisinden şüphelendiğini anlayınca yıkılır, evi terk eder. Bu durum üzerine Aşçı
Lütfü olayları sorgular:
Aşçı: Hey durun.. gittiler.. Yani kız da gitti.. Eee.. Ben ne diyeceğim bu pezevenge şimdi.. Ben
kızı tutayım, sen de tozunu kaldır.. Meymenetsiz it. (Köpek havlamaları) Sus ulan itoğlu it.. Şu köpeği
de zehirlesem mi acaba.. Eee yenisini alırlar o zaman.. Eee ne olacak yani.. O da it, bu da it, o da
Kerim Beyin hizmetinde bu da Kerim Beyin hizmetinde.. (Zengin Mutfağı, 283)
Lütfü Usta, açık bir şekilde hem Selim için hem de dışarıdaki köpek için "it” sözcüğünü
kullanır. "Şu köpeği de zehirlesem, yenisini alırlar” derken yeni adamların ve yeni köpeklerin
geleceğinin bilincindedir. Kerim Bey’in köpekleri öldürmekle tükenmez. Hizmet edecek birileri daima
vardır. Önemli olan, Selim’in söylediği ve düzen taraftarlarının felsefesi olan “Bak kızım bizim ölçümüz
bellidir. Bir insan ya bizdendir, ya karşıdan, bunun ortası yoktur. Kim olursa olsun bir şey
değiştirmez..." (Zengin Mutfağı, 274) ölçüsüne karşı direnmektir.
Sonuç olarak Vasıf Öngören Zengin Mutfağı’nda bir mutfakta çalışan işçilerin bilinçlenme
sürecini anlatır. Eserde köpek motifini kullanan yazar, evi koruyan köpek ile efendilerine
köpekleşenler arasında paralellik kurup gelecekte olanları bu motif üzerinden okuyucuya sezdirir.
Köpek; havlamasıyla, insanlara saldırıp onları parçalamasıyla işlenir. Selim’de Kerim Beyin emrinde
işçilere saldırmış, haklı haksız aldırış etmeden onlara baskınlar düzenlemiştir. Yazarın sermayenin
adamları için köpek hakaretini kullanması, bu kesime duyduğu öfkenin yansımasıdır.
Kaynaklar
1. Öngören, Vasıf, Zengin Mutfağı, İstanbul: Bütün Oyunları 1, Mitos- Boyut Yayınları, 1999

Benzer belgeler

Konu: "Zengin Mutfağı”nda Dönemin Karakterler Üzerindeki Etkisi

Konu: "Zengin Mutfağı”nda Dönemin Karakterler Üzerindeki Etkisi AŞÇI: Yahu durun ama durun. Yahu bütün bu anlattıklarım sıkıyönetime rastlıyor... Yahu durun... Bizi hep sıkıyönetimde yaşatmışlar. Yani tuhaf... Yani şaşırdım... Lütfü Usta yaşadığı hayatın sürekl...

Detaylı