buradan - KSB - İstanbul Teknik Üniversitesi

Transkript

buradan - KSB - İstanbul Teknik Üniversitesi
İTÜ KÜLTÜR VE SANAT BİRLİĞİ
DÖNEM : TEMMUZ’12
SAYI : 25
İÇİNDEKİLER
 Kültür ve Sanat Birliği
 Merhaba
 İstanbul’u Seviyorum
 Kozalak Atölyesi
 Yapılan Kulüp Etkinlikleri
 Gönüllülük Kulübü
 Satranç Kulübü
 Köşe Yazıları
 Gönüllülük Kulübü
 Basın Yayın Kulübü
 Mizah Kulübü
 Yaşama Dair
 Yanlış Bilinen Doğrular
 Kültür – Sanat Köşesi






Tiyatro
Gösteri
Opera
Stand-Up
Fuar
Konser
Değerli İTÜ mensupları, merhaba.
E-bültenimizin Temmuz’12 sayısı ile karşınızda olmanın mutluluğu içerisindeyiz. İlk olarak mezun olan
tüm öğrencilerimizi kutluyor, iş hayatlarında başarılar diliyoruz. Eğlencenin ve heyecanın öne çıktığı
bir ayı geride bıraktık. Birimimizden, kulüplerimizden ve çevremizdeki öne çıkan kültürel ve sanatsal
konulardan bilgiler aktardığımız bu sayımızı değerli beğenilerinize sunuyoruz.
Saygılarımızla.
Kültür ve Sanat Birliği
İSTANBULU SEVİYORUM
EL ELE VERELİM, KORUYALIM!
KSB olarak, üniversitemiz dışında yapılan, bizleri de ilgilendirdiğini düşündüğümüz bir etkinliğe
destek verdik. Birimimiz adına Alpaslan Kızıltan, öğrenci çalışanımız Mert Kahyaoğlu ve bazı kulüp
üyelerimiz ile birlikte kamera ve fotoğraf makinalarımızı yanımıza alarak katıldığımız bu etkinlikte
‘Doğa Emanetçileri ve Çevre Eğitimi Derneği (DEÇED) adına tahsil edilen teknede yer aldık. İstanbul’un
simgelerinden biri olan üniversitemiz adına, Doğa İle Barış Derneği önderliğinde Türkiye Çevre
Kozası’nın gerçekleştirdiği ‘İstanbul’u Seviyorum’ etkinliğinde 2183 tekne ile birlikte İstanbul Boğazı,
yakıt ve tehlikeli madde yüklü tankerlerin geçişine kapatılmıştır. Eyleme Hezarfen Havaalanı Eğitim
pilotları da 3 eğitim uçağı ile destek vermişlerdir.
Gazete kupürlerinde her ay birkaç kez okuduğumuz ‘ucuz kurtulduk’ tarzında bahsedilen boğaz içi
tanker kazalarından birinin gerçekleşmesi halinde, İstanbul Boğazının iki yakasında 15-20 km
yarıçapındaki alanda oluşacak hasarlara dikkat çekmek ve önlemek için kalıcı önlemlerin alınmasını
sağlamak amacıyla her yıl yapılan bu etkinlikte biz de yerimizi aldık. Türkiye Çevre Kozası, İstanbul ve
Karadenize sahili olan illerimizde faaliyet gösteren vakıf, dernek ve kuruluşlardan oluşan, içinde
TEMA, DEÇED, ÇEVKO, ÇEKÜL gibi ulusal düzeyde faaliyet gerçekleştiren kuruluşların, belediye ve
muhtarlık gibi mahalli yönetimlerin de destek verdiği, 36 kuruluş ile Orman Platformu ve 124 kulüp ile
Lions 118 Y yönetimi’nin de içinde bulunduğu seksene yakın kuruluşun oluşturduğu büyük bir ağdır.
Uluslararası düzeyde kutlanan ‘Türk Boğazları Günü’ olan 10 Haziran 2012 günü yapılan etkinliğe saat
11:00’de Kabataş motor iskelesinden tekneye binerek başladık. Şarkılar ve teknelerin birbirine
alkışlarla eşlik etmesi ile başlayan yolculuğumuzun ilk durağı, teknelerin toplanma yeri olan
Paşabahçe Koyu idi. Balıkçı tekneleri, gezi tekneleri ve kişisel teknelerin katıldığı 2183 tekne ile
birlikte, olası kazada onlarında büyük zarar göreceği yunusların ve martıların da bizlere eşlik
etmelerini görmek bizler için de güzel bir anı oldu.
Çeşitli belediyelerin hazırlamış olduğu kumanyaların dağıtılmasının ardından önce kendimizi sonra
martı ve balıkları besledik. Saat 14:00 itibariyle Doğa İle Barış Derneği teknesinin koordinesinde
konvoy halinde eyleme başlayan topluluk tüm boğazı kaplayarak Kabataş iskelesine kadar kornalar
eşliğinde devam etti. Kabataş iskelesi açıklarında öncü tekne protokol duruşuna geçerek, sirenler,
alkışlar ve el sallayışlar arasında tüm eyleme katılanların vedalaşması ile eylem sona erdi.
Bizi teknelerinde misafir eden, Doğa ile Barış derneği kurucularından, TEMA Trakya Bölgesi
kolaylaştırıcısı ve DEÇED kurucu başkanı Mak.Müh. Utku Kızıltan ile yaptığımız söyleşide bize şunları
söyledi:
“1993 yılından beri sürdürdüğümüz eylemlerimizin yararlarını günümüzde görmekteyiz. O gün hayal
olan Bakû – Tiflis – Ceyhan boru hattının 2006 yılında devreye girmesi ve diğer boru hattı hazırlıkları,
gemilere getirilen sigorta zorunluluğu, yeni kanunlar, yönetmelikler ve diğer önlemler göz önüne
alındığında sürdürdüğümüz çalışmaların sonuçları ortadadır. Bu nedenle eylem ve etkinlikler çözüme
kadar sürdürülecektir. 1970’li yıllarda boğaz girişinde meydana gelen tanker kazası sonrası yaşanan
olayları gözlemlediğini ve bu eylem fikrini o zamanlardan başlayan küçük örgütlenmeler ile bu zamana
kadar taşıdıklarını belirtti.”
2001-2009 yılları arasında 518 kaza yaşanmış ve bunların bir çoğunda büyük bir felaket yaşanmaması
mucize olarak yorumlanmaktadır. Bu tür kazaların önlenmesinde kesin somut adımların atılabilmesi
için bizde diyoruz ki “İstanbul’u seviyorum. El ele verelim, koruyalım.”
KOZALAK ATÖLYESİ – YIL SONU SERGİSİ
Kültür ve Sanat Birliği ana binası, en renkli, en şirin etkinliklerinden birini yaşadı. Sanatsal Tasarım
Kulübümüz altında faaliyet gösteren ‘Kozalak Atölyesi’ yıl sonu resim sergisi düzenlediler. Ana bina
yönetim katında yapılan sergi, ortamın renklenmesini sağladı.
GÖNÜLLÜLÜK KULÜBÜ
UMUT OKULU PROJESİ
Türkiye’nin herhangi bir ilinde, daha önceden belirlediğimiz, yardıma muhtaç (birleştirilmiş sınıflı)
köy okullarına gidip oradaki çocuklarla vakit geçirerek ve
beraberimizde götürdüğümüz giyecek, kırtasiye, temizlik
malzemeleri ve oyuncak yardımını elden teslim ederek o
çocuklara “UMUT” olmaya çalıştığımız bir projedir. İstanbul
Teknik Üniversitesi Gönüllülük Kulübü olarak faaliyet
gösterdiğimiz 8 projemizden biri olan Umut Okulu projesinin 4.
Yolculuğunu
haziran
ayı
içerisinde
gerçekleştirmiş
bulunuyoruz. Bu kapsamda 1 Haziran Cuma günü finallerimiz
biter bitmez Adıyaman Yedioluk İ.Ö.O ve Adıyaman Kozan İ.Ö.O
için 35 gönüllü arkadaşımızla yola çıktık. Yaklaşık 20 saatlik
bir otobüs yolculuğu bizi bekliyordu. Ancak yol uzun olsa bile eğlenceli bir yolculuk sonucunda
Adıyaman Kozan İ.Ö.O’na 2 Haziran Cumartesi günü vardık. Tüm öğrenciler ve köy halkı bizleri
inanılmaz güzel karşıladılar. Tabi ki biz de köye varmadan önce
İstanbul’dan getirdiğimiz çeşitli kostümleri giyerek onlara her
anlamda farklı bir gün yaşatmak istedik. Kimimiz palyaço oldu,
kimimiz prenses, kimimiz külkedisi, kimimiz ise prens...
Hepimizin tek bir amacı vardı: memleketimizin bir köşesinde
yaşayan ve okuma mücadelesi veren UMUT çocuklarına
ulaşabilmek. Amacımızı ve sınırlarımızı biliyorduk; onlarla vakit
geçirip eğitici oyunlar oynamak ve elimizden geldiğince maddi
anlamda eksikliklerini gidermek. Kozan İ.Ö.O.’ndaki “umut
çocukları” ile Cumartesi günü akşama kadar beraberdik.
Akşama kadar oyunlar oynadık.
SATRANÇ KULÜBÜ
100 YILLIK MAÇ
“100 Yıl Turnuvası” 2007 yılından bu yana İstanbul Teknik Üniversitesi ve FMV Işık Üniversitesi
satranç takımları arasında, her sene farklı bir mekanda, farklı bir konsept ve tek tur üzerinden yapılan
karşılaşma bu sene de akıllarda yer edecek bir mekanda düzenlendi: Buz pisti üzerinde. Bu yıl, asırlık
turnuvanın beşinci karşılaşması Satranç Akademisi organizasyonu ile 9 Haziran 2012 Cumartesi günü,
Optimum AVM Buzluk Buz spor Salonunda yapıldı. "Satranççıların ayaklarını kaydıracağız" sloganını
taşıyan karşılaşmada sporcular ayaklarında buz patenleri ile buz pisti üzerinde hamlelerini yaptı. Maç
sonunda kazanan 3-2’lik skorla İTÜ oldu.
Yarışmanın kronolojisi: Önceki yıllarda 5 sporcudan oluşan erkek takımları arasında düzenlenirken,
sonraki yıllarda düzenlenen karşılaşmalarda 4 erkek 1 kadın sporcu yarışmıştır. “2007-2008 Suhulet
Feribotu, Sirkeci”, “2008-2009 Point Otel, Taksim”, “2009-2010 Deniz Feneri, Şile”, “2010-2011
Nişantaşı Işık Lisesi Kampüsü”, “2011-2012 Satranç Akademisi katkılarıyla Buzluk Buz Pisti”
KARTAL’DA HAMLELER
22-23-24 Haziran tarihlerinde Kartal Belediyesi sponsorluğunda
düzenlenen Kartal`da Hamleler 2. Satranç Turnuvası Pazar günü
yapılan 6. ve 7. turların ardından sona erdi. 4 kategoride
düzenlenen turnuvaya 292 sporcu katıldı. Kalabalık bir
kadroyla
katıldığımız
turnuvada FM Serkan
Yeke'nin
düzenlediği
simultane
satranç
gösterisinde
galibiyet
alabilen
tek
sporcu
kulübümüz oyuncularından Alper Özdemir oldu. Yine kulübümüz
oyuncularından Lütfiye Şeker kadınlar kategorisinde bronz
madalya kazandı. Ayrıca turnuvaya katılan tüm sporculara
Kartal Belediyesi tarafından satranç takımı ve katılım sertifikası
verildi.
GÖNÜLLÜLÜK KULÜBÜ
ÖN YARGI
Ön yargılarımızın bizi ne kadar etkilediğini hiç düşündünüz mü?
Bazen yeni tanıştığımız bir insan, o ya da bu
nedenle hiç hoşumuza gitmeyebiliyor, öyle
değil mi? Aslında daha doğru düzgün
tanımıyoruzdur bile karşımızdakini! Ama ne
fark eder? Ya ses tonu, ya üslubu, ya da
bambaşka bir şeyi! Biz peşin hükümlü
insanlar olarak notunu vermişizdir bir kere!
Bazen de kalabalık içinde sıkışmış kalmış
insanlar görürüz, “şunu şöyle yaparsam
acaba bana ne derler?” çekincesinde
olanlar... Yeni bir okula başlarız; daha ilk
gün, ilk dersten öğretmenler hakkında
dedikodulara başlar, onlar hakkında hüküm
verir, senaryolar üretiriz. Bu olay iş yerine
yeni atanmış bir müdür içinde hemen hemen
aynı seyreder. Ya da sokakta gördüğümüz “farklı” , anormal(?) insanlar hakkında içimizden neler
geçiririz neler! Bu insan eğer bir engelli vatandaş ise içten içe bir “acıma”, sevmediğimiz bir meslek
veya din mensubu ise “nefret”, farklı ideolojilere sahip biriyse “katlanamamazlık” duygusu şeklinde
boy gösterir. Veya en basitinden cinsiyetlere göre yorum yaparız... “Kızlar şunu yapmaz”, “erkek adam
ağlamaz”,.... Kalıp yargılarımız vardır fakat farkında değilizdir. Mesela tuttuğumuz takım sahadadır,
hele bir kaybetsin bakalım! Neler söyleriz neler... Hepimiz birer antrenör kesilir: “ya bu teknik direktör
de kör mü? Çıkar Ahmet’i koy yerine Sabri’yi...” kıvamında cümlecikler akıtmaya başlarız ağzımızdan...
Çoğu zaman kişilere, olaylara, mekânlara ikinci şansı bile vermeyiz. Onlar; ya iyidir ya da kötü.
Kendimize göre haklıyızdır... Ama dedik ya çoğu zaman ÖN YARGI’lıyızdır...
BASIN YAYIN KULÜBÜ
Gazetecinin Temel Görevleri ve İlkeleri
. Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, gazeteci kendi açısından sonuçları ne
olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.
. Gazeteci; bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne
pahasına olursa olsun savunur.
. Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere insanlığın
evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Her türden
şiddeti haklı gösteren, özendiren, kışkırtan yayın yapmaz.
. Gazeteci; kaynağını öğrenmediği bilgi ve haberleri yayınlamaz.
. Gazeteci; temel bilgileri yok edemez, görmezlikten gelemez ve metinler ile
bilgileri değiştiremez ve tahrif edemez. Yanlış, yanıltıcı ve tahrif edilmiş yayın
malzemesi kullanmaktan uzak durur.
. Gazeteci; bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses ve belge elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanamaz.
. Gazeteci; kamuya mal olmuş bir şahsiyet bile olsa, halkın haber alma, bilgilenme hakkıyla doğrudan
bağlantılı olmayan hiçbir amaç için, izin verilmedikçe, özel yaşamın gizliliği ilkesini ihlal edemez.
. Gazeteci; yayınlanmış her yanlışı en kısa sürede düzeltmekle yükümlüdür. İstismar edilmemesi,
kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir boyut ve biçimde yapılması kaydıyla
cevap hakkına saygılı olmalıdır.
. Gazeteci; kendisine güvenilerek verilmiş bilgilerin, belgelerin kaynaklarını,
kendileri izin vermediği sürece, mesleki gizlilik ilkesi uyarınca, hiçbir şekilde
açıklamaz.
. Gazeteci; çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti,
dedikodu ve dayanaksız suçlamalardan kesinlikle uzak durur.
. Gazeteci; bir bilgininin, haberin yayını ya da yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi ve manevi
avantajın peşinde olamaz.
. Gazeteci; mesleğini reklâmcılık, halkla ilişkiler veya propagandacılıkla karıştıramaz. İlan ve reklâm
kaynaklarından herhangi bir telkin ve tavsiye alamaz, maddi çıkar sağlayamaz.
. Gazeteci; hangi konuda olursa olsun, elde ettiği bilgileri yayımlamadan kendi
yararına kullanamaz. Mesleğini, ne şekilde olursa olsun,(yasaların ve
yönetmeliklerin kendisine tanıdığı hakların dışında) ayrıcalıklar kazanmak
amacıyla kullanamaz.
. Gazeteci; her ne amaçla olursa olsun, tehdit ve şantaj gibi yollara başvurmaz.
Kendisine yapılan baskılara da karşı koyar.
. Gazeteci; her türlü baskıyı reddeder ve çalıştığı kurumun dışında, kimseden
işiyle ilgili bir talimat alamaz.
. Gazeteci sıfatını taşımayı hak eden herkes, meslek ilkelerine en yüksek
seviyede uymayı taahhüt eder. Ülkesindeki yasalara saygılı olmakla birlikte,
hükümet ve benzeri kurumların müdahalelerine kapalıdır. Mesleki olarak
yalnızca meslektaşlarının ve kamuoyunun değerlendirmeleri ile bağımsız yargı organlarının
kararlarını dikkate alır.
. Gazeteci; devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında önyargılara değil,
halkın haber alma hakkına dayanır. Onu, mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları
yönlendirir.
YANLIŞ BİLİNEN DOĞRULAR
- Usta sürücü, düştüğü problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış! Çünkü usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına
çıkabilecek her türlü tehlikeyi önceden görebilir, ona göre tedbirini
önceden alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam ama şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Emniyet kemeri hayat kurtaran en önemli güvenlik gerecidir. 50
km/h hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler emniyet
kemeri takmadıkları takdirde, 4 katlı bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok
yaşar.
- Arkada oturanlar için emniyet kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında hemen durur, ancak içindeki
yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam
haklarını kullanmaları ve emniyet kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar henüz kanunen zorunlu
olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka emniyet kemerleri de hayat kurtarır.
Kazalarda en çok zararı emniyet kemeri bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur!
Yanlış! Lastik havalarının, aracın fabrika değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu
sayısına göre artırılmalıdır. Çünkü hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma
sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız
omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda
başlar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç cevap alınır. Belki daha konforlu sürüş
yaparsınız ama, konforlu şekilde yoldan çıkabilir,Konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük nedeni havanın sıcak olması değil,
lastik hava basıncının düşük olması nedeniyle lastik yanaklarının daha
fazla esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha az kayar!
Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapandığı için
yağmur suyunu çok daha az boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üzerine
çıkma ve su yastığı üzerinde kayma (aquaplanning) çok daha düşük
hızlarda başlar.
- Direksiyon saate göre 10'u çeyrek geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate göre 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon,
acil bir durumda her iki yöne eşit miktarda direksiyonu çevirebileceğiniz
tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat ettiği pozisyondur.
Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de
çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9-15
pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 derece civarındadır.
Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, ama bu pozisyonda otomobile ve trafiğe
hakim olabilmek çok zordur.
- Motorlu araçlar lastiğin üzerinde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. Eğer
lastiğin içinde hava yoksa hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası,
ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan veya bol gelen
birayakkabıyla nasıl yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı
şekilde bozulur.
- Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor
kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır.
Böylece fren sırasında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri
götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene göre çok daha kısa mesafede durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir araç tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren sırasında manevra
yapılabilmesini sağlar. Ancak, daha kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını
sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden her çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder
ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üzerindeki basıncı azaltarak lastiğin
dönmesini sağlamaktır. Ancak ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren yapmaya devam
edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı yüksektir. İdeal
takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı
havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü ikaz (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü ikaz sadece trafiğe tehlike yarattığınız durumlarda yakılır.
Yani olası bir kaza veya arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması
yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken fark edilmenizi ve size tehlike yaratacak olan kişilere
kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Sadece
kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa farların açılması
kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Çocukları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Çocukları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe
kapılıp beklenmedik bir reaksiyon vermelerine yol açar. En iyisi iyice
yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi hiç gitmemektir. Çünkü siste
daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş
mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve
kısa farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate
almak, takip mesafesini artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol
almanıza yardımcı olur.
- UNUTMAYIN!
Hayatınız boyunca ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Bu oran Rus ruletinde bile
%17'dir. Lütfen, trafikte araç kullanmanın bir yaşam işi olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.
EĞLENCE KÖŞESİ
MİZAH KULÜBÜ
TİYATRO
AZİZLİKLER/NEREYE GİDİYORUZ
YER : ENKA Eşref Denizhan Açık Hava Tiyatrosu
TARİH : 11 Temmuz 2012 - 11 Temmuz 2012 21.15
ÜCRET : 23.50 TL
OYNAYANLAR : Genco ERKAL
KONU : "Azizi Nesin’e Mektup’tan alıntı"
(…) Yahu dedim bu adam bu öykü, masal ya da köşe yazılarının birçoğunu
kırk elli yıl önce yazmıştı. Peki nasıl oluyor da orada anlatılanlar hâlâ
bugün yazılmış kadar taze ve güncel? İşte büyük yazar olmak böyle bir şey galiba. Öylesine iyi tanıyor
ki ülkesini, insanlarını, yaptığı tespitler hep geçerli oluyor.…Kendinizi anlatan bir yazınızda “Ağlansın
diye yazdıklarıma insanlar gülüyor” demiştiniz. İşte bizim yeni oyun da öyle bir şey oldu. İnsanlar
mutlaka gülecek, ondan hiç kuşkum yok, ama asıl istediğimiz acıtmak.
YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ
YER : Bağdat Cad. Çatalçeşme Mah. 476/B Suadiye Kadıköy İstanbul
TARİH : 02 Temmuz 2012 - 31 Temmuz 2012
TELEFON : 0216 467 33 32
KONU : "Asri Şehir Cezaevi mahkumlarının kaldığı küçük bir koğuşta,
aralarında ki Yaşar Yaşamaz'ın hayatını oynamayakarar vermeleri
sonucunda bir avuç mahkum kendilerince oyunculuk yapmaya başlarlar,
bu arada replikler unutulur,danslar becerilmez,antreler kaçar... Yani oyun
oyun olmaktan çıkar gerçek bir komediye dönüşür... Bu olaya da sadece Koğuşa alınma izni çıkan 30
seyirci tanık olur... Metin Zakoğlu nun akılcı bir metotla sahneye koyduğu Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
adlı oyunu bugüne kadar hiç kimse sadece 7 kişiyle ve böyle bir yorumla sahneyen taşımadı...
Seyirciler seyirci mi oyuncu mu, oyuncular oyuncu mu mahkum mu yoksa kendilerimi gelin bunu hep
beraber izleyerek öğrenelim..." Siz de oyunun bir parçası olmaya ve kendinizle yüzleşmeye hazırsanız
bu eğlenceli komediyi kaçırmayın!...
GÖSTERİ
ANADOLU ATEŞİ
YER : Turkcell Kuruçeşme Arena
TARİH : 05 Temmuz 2012 - 05 Temmuz 2012 21:00
ÜCRET : 99.00 TL, 82.50 TL, 66.00 TL, 56.00 TL
KONU : Anadolu Ateşi, Turkcell Kuruçeşme Arena’da yakacak! Boğaz
manzarasında Anadolu Ateşi 'Evolution’ Gösterisi Anadolu Ateşi Evolution
ve Troya gösterileriyle aralıksız olarak gösterilerine yurtiçi ve yurtdışında
devam eden Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, muhteşem manzarasıyla 5
Temmuz’da Turkcell Kuruçeşme Arena’da sanatseverler ile buluşacak. Anadolu Ateşi Dans Topluluğu
bugüne kadar; Yeni Zellanda’dan Amerika’ya, Sibirya’dan Bahreyn’e kadar 85 ülke ve 275 şehirde 3500
canlı performans ile 20 milyon sanatseverle buluşurken, 5 Temmuz Perşembe akşamı Turkcell
Kuruçeşme Arena’da sanatseverlerin karşısında olacak.
OPERA
3. ULUSLARARSI İSTANBUL OPERA FESTİVALİ
TARİH : 07 Temmuz 2012 - 19 Temmuz 2012 21:00
KONU : Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 3.
Uluslararası İstanbul Opera Festivali, 7 – 19 Temmuz 2012 tarihlerinde
İstanbul’un büyülü atmosferinde önemli prodüksiyonlara ev sahipliği
yapacak. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Başrejisörü Yekta
Kara’nın Sanat Yönetmenliğinde organize edilen festival, 2012 Temmuz
ayı boyunca, beş opera prodüksiyonu ve bir Gala Konserin yer aldığı 10
temsille Türk ve Osmanlı dünyasının kapılarını açarak sanatseverlere unutulmaz anlar yaşatacak.
Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya ve Samsun Devlet Opera ve Balesi yapımlarının yanı sıra festivalin bu
seneki sürprizi, dünyaca ünlü Arjantinli tenor Jose Cura olacak. Festivalin 7 Temmuz’daki açılış
temsili, W.A.Mozart’ın operalarından bir başyapıt örneği “Don Giovanni” operası ile gerçekleşecek.
Ankara DOB tarafından Yekta Kara’nın rejisi ile sahnelenecek eser, İstanbul’un modern yüzü Haliç
Kongre Merkezi’nde izleyici ile buluşacak. Festival programı ve biletleri için www.mybilet.com
adresini ziyaret edebilirsiniz…
STAND-UP
EDEPSİZ KOMEDİ
YER : Metin Zakoğlu Cafe Theatre
TARİH : 1 Temmuz 2012 - 30 Temmuz 2012
ÜCRET : 67.50 TL, 45.00 TL, 34.00 TL, 28.00 TL, 17.00 TL
KONU : Metin Zakoğlu’ndan yepyeni bir gösteri… Edepsiz bir adamdan
edepsiz hikayeler… Cinselleşmeyi bir türlü beceremeyen bir ulusun
anlatıcısı cinsellik üzerine kendince doğruları anlatırsa ne olur? Çok
komik şeyler olur… Günümüze ait güncel hikayeler ile her gösteri bir
öncekinden başka olan bu gösteri de Zakoğlu, gözlemlerini ironik bir dille yorumlarken yine sizleri
kahkaha krizine sokmayı hedefliyor. Konuşulacak çok konu var, unutulucak çok dert var, gelin bu 2
saat boyunca sadece gülün, derdinizi tasanızı dışarıda bırakın. İddia ediyoruz, stand-up hiç bu kadar
doğru yapılmamıştı. Konuşmaktan sıkıldığımız, utandığımız bu konular hiç bu kadar komik dile
getirilmemişti.
Önemli Not; Metin Zakoğlu Cafe Theatre, akşam yemeğinizi içkiniz ile birlikte içerek oyun
izleyebileceğiniz Türkiye’nin tek mekanıdır. Bu avangart mekan sabah 09.00’dan itibaren kahvaltı ile
sizlere hizmet vermekte, öğle yemeği kabaresi ile öğle yemeklerinizi eğlenceli kılmakta, akşam
yemeğinizi ise sanata dönüştürmektedir. Sadece 50 kişinin girebildiği Cafe Theatre'da oyun sonraları
canlı müzik ile geceye devam edebilir, akustik konserlerde sevdiğiniz sanatçılarla buluşabilirsiniz.
FUAR
İSTANBUL MODA FUARI
YER : CNR Fuar Merkezi
KONU : Moda Dünyası Hedef Pazarlarıyla Buluşuyor! Moda dünyasının
bir araya geldiği İstanbul Moda Fuarı, 13-15 Eylül 2012 tarihleri arasında
CNR EXPO'dadüzenleniyor. Doğu ile batı arasında en önemli fuar merkezi
konumuna ulaşan İstanbul'da, özellikle Rusya ve Orta Doğu'dan gelecek
pazar alıcılarını katılımcı firmalarla buluşturacak fuar, sektöre ilişkin en
son gelişmeleri yansıtıyor. CNR Holding kuruluşu İstanbul Fuarcılık
tarafından gerçekleştirilen İstanbul Moda Fuarı, küresel pazarlarda rol
alan alıcı ve satıcıların iş diyaloğu kurmasını ve moda sektöründe yeni pazarların geliştirilmesini
amaçlıyor.
KONSER
MUSTAFA CECELİ
YER : Turkcell Kuruçeşme Arena
TARİH : 28 Temmuz 2012 - 28 Temmuz 2012 Saat: 21:30
TELEFON : 0212 263 39 83
ÜCRET : 82.50 TL, 66.00 TL, 66.00 TL, 56.00 TL
E-Bülten Sahibi
:
KÜLTÜR VE SANAT BİRLİĞİ adına
Doç.Dr. HAKAN AKYILDIZ
Y.Doç.Dr. ÖZGÜR ÜSTÜN
Derleyen – Hazırlayan
:
ALPASLAN KIZILTAN
Köşe Yazılarımız
Yaşama Dair
Kültür ve Sanat Köşesi
:
:
:
YASEMİN MACAR
OLCAY ÇATAV
SEHER ERGÜL
Destek Grubu
:
MERT KAHYAOĞLU
ÖZGÜR ÖZEL

Benzer belgeler